Hizmet yolculuğuna devam edeceğiz

Transkript

1 Hizmet yolculuğuna devam edeceğiz Şubat 01, :30:51 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Hiçbir zaman yeter demeyeceğiz. Hiçbir zaman son demeyeceğiz. Bitti demeyeceğiz. En iyisine ulaşıncaya kadar, en mükemmelini yapıncaya kadar bu hizmet yolculuğuna devam edeceğiz'' dedi. Başbakan Erdoğan, Sağlık Bakanlığı kara ambulansı, Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri (UMKE) aracı ve ambulans botlardan oluşan 486 araçlık filonun TÜYAP Fuar Alanı Otoparkı'nda düzenlenen hizmete alım törenine katıldı. Türkiye'yi 4 temel taş üzerinde yükselteceklerini ve bunların eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olduğunu belirten Erdoğan, şu anda bu konulardaki adımları başarıyla attıklarını ve atmaya devam edeceklerini söyledi. Erdoğan, yurt dışında gelişmiş ülkelere gittiklerinde 24 saat caddelerde siren sesi duyduklarını anımsatarak, şunları kaydetti: ''Ambulanslar, itfaiyeler 24 saat çalışıyor, şehrin her yanına ulaşıyordu. Bırakın insanları, ağaçta kalmış kedileri dahi kurtarmak için görevliler seferber oluyordu. Bu bizde neden olmasın, bizim insanımız bunu niye yaşamasın, bizim ihtiyaç sahibi vatandaşımız her nerede olursa olsun bir telefonla neden ambulansa ulaşamasın, dakikalar sonra evinin önünde neden ambulansı görmesin, neden hızlı şekilde hastaneye ulaşmasın dedik. En başta 112 Acil Sağlık Hizmeti servisini aktif hale getirdik. Türkiye'nin her yerine yaygınlaştırdık. Başka bir numaraya gerek yok 112 acil... Bitti.'' ''Görevi devraldığımızda Türkiye'de 481 adet 112 istasyonu vardı'' Erdoğan, ''Türkiye'nin neresinde olursa olsun biz görevi devraldığımızda Türkiye'de 481 adet 112 istasyonu vardı. Şu anda bin 865 istasyonla milletimize hizmet veriyoruz. Nereden nereye...'' diye konuştu.

2 Şehirlerde ilk 10 dakikada, kırsal kesimde ilk 30 dakikada ihtiyaç sahibine ulaşır hale gelindiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''2002'de 112 kapsamında çalışan ambulans sayısı neydi biliyor musunuz Şu anda 2 bin 928 ambulansla sahada faal durumdayız. Normal ambulanslara ek olarak 224 tane palet takılabilen ambulansımız. Palet, palet... Niye biliyor musunuz? Karda, kışta o dağlara, mezralara ambulans çıkamıyor, onun için paletli ambulanslarla ne yapıyoruz, oralara tırmanıyoruz. 20 tane de ayrıca önünde kar bıçağı bulunan ambulansımız var. O da önde karı açıyor. Ve öylece hastaya ulaşabilelim diye.'' Başbakan Erdoğan, sahillerde, adalarda hizmet vermek üzere 4 tane deniz ambulansının bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu: ''2008 yılından itibaren 17 helikopter ambulansı devreye soktuk. Helikopter ambulans... Bizden önce böyle bir şey yoktu, ilk defa... Ve 2010'den itibaren de 4 tane jet ambulans devreye soktuk. Jet... Erzurum'dan İstanbul'a gelmesi gerekiyorsa bir hastamız, jet ambulansla gelecek. Olur ya yurt dışına gönderilmesi gerekiyor, jet ambulansla gidecek. Olur ya yurt dışından alınması gereken bir hastamız var, jet ambulansımız gidiyor, alıyor ve Türkiye'ye getiriyor. Bunlar başladı. Ve bunlar bir bedel karşılığında yapılmıyor, bedelsiz. Artık ihtiyaç sahibi hastaya ulaşmak noktasında hiçbir engel tanımıyoruz. Kar yolları kapattıysa paletli ambulanslarla yollardayız. Çamur yolu kapattıysa 4x4 ambulanslarla yollardayız. Yol yoksa helikopterlerimizle, uçaklarımızla, deniz araçlarımızla vatandaşımızın kapısındayız. Şunu da sizlere, aziz milletime hatırlatmak istiyorum; Şu anda ekranda görüyorsunuz, bunlar işte bizim denizdeki ambulanslarımız. Görüyorsunuz değil mi- Bu millete yakışan bu.'' Erdoğan, 2004 yılından itibaren ambulanstan ücret alınmasına tamamen son verdiklerini anımsatarak, şunları kaydetti: ''İşte bugün de bu törenle 286 adet ambulansı devreye alıyoruz. Gücümüze ayrı bir güç katıyor. Hizmeti ayrı bir yaygınlaştırıyoruz. 486 ambulansın 330 tanesi döner sermaye geliriyle alındı. 154 tanesini de genel bütçeden yaptığımız harcamayla aldık. 486 ambulanstan 254 tanesi normal ambulans. 75 tanesi kar paletli 4x4 ambulansı yine bugün hizmete alıyoruz. 20 tane 4 sedyeli ambulans ve hep bunlar arkada. 60 tane obez ambulansı da yine bugün hizmete giriyor. Bunların dışında 45 tane 4x4 ambulansı ve 30 tane amarok aracını da bugün devreye alıyoruz. Bu yeni ambulansların, ülkemize, milletimize, sizlere hayırlı olmasını Rabbimden diliyorum.'' Başbakan Erdoğan, hastayı hastaneye ulaştırmakla işin bitmediğini anlatarak, ''Asıl mesele ondan sonra başlıyor. 10 yılda yaptığımız reformlarla, yaptığımız yatırımlarla hastanın evden alınıp, tekrar evine götürülmesine kadar her aşamada zincirin halkalarını güçlendirdik, tazeledik, kaliteyi artırdık'' diye konuştu. Aile hekimliği uygulaması Erdoğan, aile hekimliği uygulamasının artık tüm yurtta uygulandığını belirterek, ''Bugün aile hekimlerimiz köylerimize giderek sağlık hizmeti sunuyor. Hastaneleri tek çatı altında birleştirdik. Artık her bakanlığın kendine ait bir hastanesi yok. Onları da aştık'' dedi. Özel sektör SGK ile anlaşıyorsa, onların da vatandaşa hizmet verir hale geldiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Yani benim vatandaşım artık istediği hastaneye gidebiliyor. Eczanelerde dağınıklığa son verdik. Her

3 eczaneden benim vatandaşım gidip ilacını alabiliyor. İlaç fiyatlarını düşürürken şimdi yeni bir süreci başlattık, elektronik reçeteyle ilaç israfını da asgariye indirdik. Genel sağlık sigortası oluşturduk ve her doğan artık sigortalı doğuyor, böylece parça parça olan farklı uygulamaları kaldırdık. Bugün Türkiye'nin her tarafında diyaliz hastaları hiçbir ücret alınmadan evlerinden alınıp yine evlerine bırakılıyor. Bu, AK Parti iktidarıyla oldu. Birileri laf üretiyor, biz ise iş üretiyoruz. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik dedik. Böyle bu yoldayız.'' Erdoğan, Merkezi Hastane Randevu Sistemi'yle Türkiye'nin her yerinden istenilen hastane için bir telefonla randevu alınabildiğini de hatırlatarak, şöyle devam etti: ''Gezici sağlık hizmeti veren ekiplerimiz ücretsiz hizmet veriyor. Hastane sayılarımız, yatak sayılarımız, diyaliz, MR cihazı sayılarımız, başta doktor ve hemşire olmak üzere sağlık personeli sayılarımız her geçen gün katlanarak artıyor. Şu anda kendimizi sadece Türkiye ile sınırlandırmıyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde, Lübnan'da, Kosova'da, Filistin'de, Pakistan'da, Somali'de hastaneler kuruyor, hastaneler inşa ediyor, oralarda sağlık hizmeti veriyor, sağlık araçları hibe ediyoruz.'' Erdoğan, Antalya'daki Gülsüm Kabadayı'yı kutladı Başbakan Erdoğan, Antalya'da geçirdiği trafik kazası sonrası felç kalan Umut'un bakımını üstlenen Gülsüm Kabadayı ile ilgili olarak ise şunları söyledi: ''Bu vesileyle milletimizin, sizlerin alicenaplığı, insan sevgisi, fedakarlığı konusunda çarpıcı bir örnek olan bir hadiseye de değinmek istiyorum. Biliyorsunuz 2008 yılında Antalya'da kim olduğu, nereden geldiği bilinmeyen bir kişi, geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanıyor ve tamamen felç oluyor. Bu kişiye fedakar bir kardeşimiz, Gülsüm hanımefendi sahip çıkıyor ve kendisine yıllardır bakıyor. Gülsüm kardeşimiz sadece insan olduğu için, değil tanımadığı, bilmediği bir kişiyi bu şekilde himayesine almakla tüm dünyaya adeta insanlığın ölmediğini gösteriyor. Sonradan Rus vatandaşı olduğu anlaşılan bu kişiyi hiçbir karşılık beklemeksizin, hiç yüksünmeden sadece Allah rızası için yıllardır bakan Gülsüm hanımefendiyi bu örnek davranışı sebebiyle milletim adına kutluyorum. Görüldüğü gibi biz milletimize önce insan diyerek sahip çıktığımızda bizim milletimiz de tüm insanlığa sahip çıkıyor.'' Erdoğan, bu ülkenin insanının, vatandaşının her şeyin ama her şeyin en iyisine, en kalitelisine layık olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: ''Biz artık gıptayla seyreden, hayranlıkla izleyen bir ülke değil, tam tersine her alanda gıptayla, hayranlıkla izlenen bir ülke konumuna yükseldik. Bunu bilmenizi istiyorum. Hiçbir zaman yeter demeyeceğiz. Hiçbir zaman son demeyeceğiz. Bitti demeyeceğiz. En iyisine ulaşıncaya kadar, en mükemmelini yapıncaya kadar bu hizmet yolculuğuna devam edeceğiz. Büyüdükçe güçlenecek, güçlendikçe de imkanlarımızı vatandaşlarımızın hizmetine seferber edeceğiz. 10 yıl önce hayal gibi görünen hizmetler bugün gerçeğe dönüştü. Bugün hayal gibi görünen her ne varsa Allah'ın izniyle, sizlerin desteğiyle ve hayır duasıyla inşallah gerçeğe dönüşecektir.'' Beylikdüzü'ne hastane Konuşmasına, Beylikdüzü'ne sözü bulunduğunu belirterek devam eden Erdoğan, ''Söylemiştim, burada bir hastane demiştim ve ne yazık ki sadece arazi noktasında bizi çok uğraştırdılar. Şu anda bu işi hallettik. Arazi sorununu hallettik. İnşallah TOKİ şimdi ihalesini yapmak suretiyle süratle bu hastanemizin inşasına başlayıp, Beylikdüzü'ne inşallah Sağlık Bakanlığımız hastanesini kazandıracaktır'' dedi.

4 Başbakan Erdoğan, 5-6 yıl önce şehir hastaneleri projelerinin bulunduğunu anımsatarak, şöyle konuştu: ''Maalesef burada da yargıyla devamlı mücadele içinde olduk. Kayseri'de temel attık, yarıda kaldı. Ankara'da Etlik'te başlayamadık. Olimpiyat Stadı'nın yanında İstanbul Şehir Hastanesi'ne aynı şekilde hala başlayamadık. Şimdi yeni bir yasal düzenlemeyle inşallah bu adımı atacağız. Ve buralarda da bu şehir hastanelerimizi süratle ülkemizin ilk etapta 29 büyükşehrine kazandıracağız.'' Sözlerinin sahibi olanlar burada Erdoğan, yaptığı konuşmada, 10 yıl önce enflasyonu düşüreceklerini söylediklerinde birilerinin bunu hayal olarak gördüğünü ama yüzde 30'dan devraldıkları enflasyonu yüzde 6'ya düşürerek, bu hayali gerçeğe dönüştürdüklerini dile getirdi. Paradan 6 sıfır atacaklarını söylediklerinde birilerinin ''Bunlar hayal görüyor'', ''6 sıfırı attığında enflasyon patlar'', ''Taksim Meydanı'na çıkar eşek gibi anırırım'' dediğini ifade eden Erdoğan, ''Ben hala o köşe yazarlarını çok merak ediyorum. Ama onlar hiçbir zaman sözlerinin sahibi olamadılar, olamazlar. Sözlerinin sahibi olanlar burada'' dedi. ''Yolsuzluk hortumlarını keserseniz...'' Bol sıfırlı paraların unutulduğunu, hayalin gerçeğe dönüştürüldüğünü anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''10 yıl önce Türkiye'nin milli geliri üç kat artacak deseydik, bugün yine birilerine hayal gibi gelebilirdi. 230 milyar dolarla aldık, 774 milyar dolara çıktık. 3 kattan fazla artırdık. 10 yıl önce Türkiye IMF'ye olan borçlarını tamamen ödeyecek dediğimizde herkes dalgasını geçiyordu. Hatta borç vereceğiz dediğimizde dalgasını geçiyordu. 23,5 milyar dolar borcumuz vardı IMF'ye, bizden öncekiler bunu borçlandı. Şimdi 1 milyar doların altına indik, 860 milyon dolar borcumuz var. Mayıs ayında o da bitiyor, sıfırlıyoruz. Bu arada da IMF bizden borç istedi. Görüşmeler yapılıyor, onlara 5 milyar dolar borç vereceğiz. 10 yıl önce Merkez Bankası'nın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı, şu anda 123 milyar doları aştı. Nereden nereye. İşte olay bu. Bütün bu döviz rezervleri yükseliyor. Bereket var. Siz yolsuzluk hortumlarını keserseniz, mafyayı, çeteleri çökertirseniz işte o bir yerlere giden paralar nereye gelir? Bu milletin kasasına, cebine gelir.'' Göreve geldiklerinde ihracatın 36 milyar dolar olduğunu, 2012 yılı sonu itibarıyla bu rakamın krize rağmen 152,5 milyar dolara çıktığını anlatan Erdoğan, 8.5 milyar dolar olan turizm gelirinin 23,5 milyar dolara yükseldiğini söyledi. Türkiye'ye 13 milyon turist gelirken, bugün bu sayının 32,5 milyona çıktığını aktaran Başbakan Erdoğan, ''Bu, Türkiye'nin ne kadar güvenli bir ülke, ne kadar çekim alanı olan bir ülke olduğunu gösteriyor ve sadece güneş, kum, deniz değil turizm. Artık Türkiye'de kültür, inanç, sağlık, eğitim, yayla, dağcılık, dağ turizmi var'' dedi. ''2023'e çok farklı bir ülke olarak gireceğiz'' Bütün bu ilerlemeyi, zenginleşmeyi okul, hastane, ambulans, adliye sarayı, asayiş, yol, konut olarak milletle birlikte sağladıklarını ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

5 ''10 yılda nasıl hayalleri gerçeğe dönüştürdüysek, inanın önümüzdeki 10 yılda da hedeflerimizi tutturacak, 2023'e çok farklı bir ülke olarak gireceğiz. Şunu özellikle bilmenizi istiyorum; bizim en büyük kaynağımız birliğimiz, dayanışmamız, yardımlaşmamızdır, kardeşliğimizdir. Bir olursak, kardeşlik hukukunu yüceltirsek, inanın erişemeyeceğimiz, ulaşamayacağımız hiçbir hedef yoktur. Aramızda Türk, Kürt, Laz, Abazha, Boşnak, Roman olmayacak. Biz yaradılanı, yaradandan ötürü seveceğiz. Bizi bölmek ve ayırmak isteyenlere hadi oradan çekilin diyeceğiz. Siz bu millete düşmansınız diyeceğiz. Bu millet, birliğini, beraberliğini hiçbir zaman bu ayrılıkçılara feda etmeyecektir. Bu ana muhalefetin yaklaşım ve anlayış tarzı hiçbir zaman bizim anlayışımızla mukayese edilemez.'' ''Hiçbir saldırının bizi zayıflatmasına müsaade etmeyeceğiz'' Yola çıkarken tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dediklerini hatırlatan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Etnik milliyetçiliğe, bölgesel milliyetçiliğe, dinsel milliyetçiliğe hayır dedik. Bunların hepsi bizim ayağımızın altında. Çünkü biz etnik milliyetçilik yapamayız, yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Bölgesel milliyetçilik yapamayız dedik. Batıda ne varsa doğuda o olacak. Güneyde ne varsa, kuzeyde o olacak dedik. Bizde dinsel milliyetçilik de olmayacak. Müslüman, Hristiyan... Mezhepsel, Sünni, Alevi ayrımı da bizde yok, olamaz. Çünkü bizim iktidarımız, her türlü inanç gurubunu ve her dini grubun inancını güvence altına alan bir iktidardır. Böyle yola çıktık, böyle devam ediyoruz. Bu dayanışmamızı, kardeşliğimizi böyle yürüttüğümüz içindir ki milletimiz bizi aldı, yüzde 34'ten yüzde 50'ye çıkardı. Ülkemizde, her iki kişiden biri AK Parti iktidarına destek veriyor. Bu daha da artıyor. Bu kardeşliğimizi devam ettireceğiz, kimseye bu noktada prim vermeyeceğiz. 10 yıl boyunca birlikle, dayanışmayla, kardeşlikle büyüdük, inşallah önümüzdeki süreçte de yine birlikle, dayanışmayla, kardeşlikle geleceğe ilerleyeceğiz. Hiç kimsenin birliğimizi, dirliğimizi, beraberliğimizi bozmasına, aramıza nifak sokmasına izin vermeyeceğiz. Hiç kimsenin, hiçbir etkenin bizim kutlu yürüyüşümüzü engellemesine, yavaşlatmasına izin vermeyeceğiz. Ne içeriden ne de dışarıdan hiçbir saldırının bizi zayıflatmasına, yolumuzdan alıkoymasına müsaade etmeyeceğiz.'' Başbakan Erdoğan, tamamen anayasal, yasal ve meşru yollardan milletin değerleriyle örtüşen şekilde kardeşlik sürecini ilerleteceklerini ifade ederek, ''Millet olarak umudumuzu hiçbir zaman yitirmeyeceğiz, karamsarlığa kapılmayacak, hayallerimizi asla ertelemeyeceğiz. İyi niyetle çıktığımız bu hayırlı yolda Türkiye'nin önünü açacak, Türkiye'yi istikrarla, güvenle büyütmeye devam edeceğiz. Milletimizin desteği, hayır duası bizimle oldukça bu ülke büyümeye ve güçlenmeye devam edecektir'' diye konuştu. Erdoğan, konuşmasının ardından Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ahmet Selamet, AK Parti milletvekilleri, bazı ilçelerin belediye başkanlarıyla birlikte kurdela keserek, Sağlık Bakanlığı kara ambulansı, Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri (UMKE) aracı ve ambulans botlardan oluşan 486 araçlık filoyu hizmete aldı. Başbakan Erdoğan, daha sonra hizmete alınan araçları inceledi.