MOSQUES AND MASJIDS IN ANKARA ANKARA STYLE Ayşe Ersay YÜKSEL

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "http://dergipark.ulakbim.gov.tr/jhf MOSQUES AND MASJIDS IN ANKARA ANKARA STYLE Ayşe Ersay YÜKSEL"

Transkript

1 154 JOURNAL OF HISTORY AND FUTURE, Year: 2 (April 2016), Volume: 2. Issue.1 International Peer-Reviewed Journal of History Research TARİH ve GELECEK Uluslararası Hakemli Tarih Araştırmaları Dergisi Dergi Web Sitesi: (Journal homepage) E-ISSN: Eser Türü (Type of Paper) : Makale /Article MOSQUES AND MASJIDS IN ANKARA ANKARA STYLE ayseersay@hotmail.com Araştırma Görevlisi, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Paper History: Eser Geçmişi: Received on 03 March 2016, Accepted on 01 April 2016, Published on 17 April Mart 2016 da başvuru alındı, 01Nisan 2016 da kabul edildi, 17 Nisan 2016 da yayınlandı. JOURNAL OF HISTORY AND FUTURE APRIL 2016 ÖZET 11. yüzyılın ikinci yarısında ilk kez Türk toprağı olan, daha sonra bir dönem tekrar Bizans ın eline geçen, 12. yüzyıldan itibaren Anadolu Selçukluların, 14. yüzyıldan sonra da Osmanlıların hâkimiyetinde kalan Ankara şehri, Türkiye Cumhuriyeti nin kurulması ile birlikte başkent olarak tarihindeki en yüksek idari statüye kavuşmuştur. Bu süreçte pek çok önemli olaya sahne olan şehirde 12. yüzyıldan itibaren mimaride Ankara üslubu diyebileceğimiz bir gelenek oluşmuştur. Selçukluların yıkılışından (1308) sonra Osmanlı hâkimiyetine geçiş sürecinde farklı beylikler ve ahilerin yönetimi altında kalan şehir, bu dönemde Mahalli mimari üslubunun nüvelerini oluşturmaya başlamıştır. 13, 14 ve hatta 15. yüzyıl başlarına kadar inşa edilen cami ve mescitlerde görülen üslup bütünlüğü daha sonraki dönemlerde de devam etmiştir. Form olarak cami ve mescitlerin yapı öğeleri, klasik Osmanlı camilerindeki anıtsal görünüşe ve mimari değerlere sahip olamamıştır. Genellikle uzunlamasına dikdörtgen planlı, son cemaat yeri olan, içte düz ahşap tavan, dıştan kiremit çatı ile örtülü, sade cephe düzenlemeli, moloz taş temelli, kerpiç ya da tuğla duvarlı, ahşap doğramalı kapı ve pencere sistemleri olan, alçı mihraplı, ahşap minberli, ahşap kadınlar mahfili ve tavan konstrüksiyonuna sahip mabetler hemen her yüzyılda gelenek haline gelmiştir. Neticede cami ve mescitlerde Ankara üslubu diyebileceğimiz bir mimari üslup ortaya çıkmıştır. ABSTRACT Anahtar Kelimeler: Ankara, Mahalli Üslup, Cami, Mescit, Ankara Üslubu The city of Ankara for the first time in the second half of the 11. century the Turkish land, a later period passing into the hands of the Byzantines again, century of 12 remained under the rule of the Anatolian Seljuks, after centruy of 14 remained under the rule of the Ottoman Empire and ıt attained status as the capital of the Republic of Turkey, the highest administrative history. In this process, from the 12th century, the city experienced many important events that occurred in the architectural style of a local tradition can say Ankara style.ankara After the collapse of Seljuks the city under the rule of ahi-order and different principalities in the transition from the Ottoman domination. during this period, has started to create the core of the local architectural Ankara style. 13, 14 and even 15. until the beginning of the century, which was built in the mosques and masjids seen stylistic integrity continued in a subsequent period. Structural elements of mosques and masjids as a form, could not have the monumental apparently and architectural values of the classical Ottoman mosques. Usually elongated rectangular planned, with narthex, inside a flat wooden ceiling, covered with exterior tile roofs, a simple facade, based rubble, adobe or brick walls, the wooden door and window systems, plaster niches, wooden minbar, gathering place for woman, and wooden ceiling has become a tradition in almost every century. As a result, Ankara style that can be called has emerged an architectural style. Key words: Ankara, local architectural style, mosque, masjid, Ankara style Yıl: 2 (Nisan 2016) Cilt. 2 Sayı: 1

2 155 Giriş Bu makalenin amacı Ankara da, Selçuklu devrinden Osmanlı devri sonuna kadar olan süreçte inşa edilen cami ve mescitlerde görülen mahalli mimari üslubun delillerini, plan ve form, malzeme ve teknik, mimari ve yapı elemanlarının uygulanış biçimleri, süsleme motif ve kompozisyon özellikleri bağlamında belirleyip belgelemektir. Bu makalede sadece Ankara şehir merkezindeki cami ve mescitler değil aynı zamanda Ankara nın bugünkü il sınırları içindeki ilçelerde yer alan cami ve mescitler de incelenmiştir. Uzun yıllar Türkiye de sanat tarihi araştırmalarında kuramsal çerçevenin baskın olduğu, genellikle tanımlayıcı bir yöntem kullanılmıştır. Bu yöntem henüz mimari eserlerin tanımlanması aşamasında son derece faydalı ve işlevsel olmuştur. Fakat özellikle son yıllarda incelenen eserlerin problemleri dikkat çekmeye ve bunların çözümü için daha derinlikli çalışmalar yapmanın gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bilhassa şehir monografilerinde mimari eserlerin üslubu, etkileşimler, özgün çizgiler ve problemli hususlar araştırmacıların ilgilendiği konular arasında yer almaya başlamıştır. Bu minvalde şehirlerin mimari eserleri ve onların üslupları değerlendirilirken sadece mimari verilerin değil, mimariye etki eden tüm ilgili etmenlerin sorgulanarak kullanılması, son dönemin yeni arayışları çerçevesinde ele alınmaya başlanmıştır. Türkiye de sanat tarihi çalışmaları alanında mahallî üslup havzaları 1 konusu henüz etraflıca incelenmemiş olup, yeni bir kavram olma özelliğini korumaktadır. Bu konuyla ilgili spesifik ve münferit çalışmalar bulunmamaktadır. Elbette üslup sorunları bazı araştırmacılar tarafından ele alınmıştır. Fakat konuya sadece satır aralarında veya en iyi ihtimalle yöntem ile ilgili kitaplarda kısaca yer verilmiştir 2. Türk sanat, mimarlık tarihi araştırmalarında genel olarak konu edilen Mahalli üslup kavramı, Türklerin Anadolu ya geldiklerinde karşılaştıkları Bizans ve diğer yerel geleneklerin Anadolu sanatına etkisi, şeklinde anlaşılmıştır. Bu eserlerde yalnızca Anadolu üslubu bir bütün halinde Türklerden önceki yapı geleneklerinden nasıl, ne oranda etkilenmiştir? sorusuna yanıt aranmıştır 3. Bunun yanı sıra üslup tartışmalarını Hıristiyan ve İslam mimarisi arasındaki farklar üzerinden temellendiren çok kıymetli çalışmalar da yapılmıştır 4. Oysa Anadolu coğrafyasında Türk İslam nüfusunun yaratmış olduğu ve zaman ve mekan açısından neredeyse 1 Nusret Çam, Anadolu Osmanlı Mimarisinde Osmanlı Öncesi Üslup Havzaları, İslami Araştırmalar, Cilt 12, Sayı 3-4, Ankara, 1999, s Selçuk Mülayim, Sanat Tarihi Metodu, Bilim ve Sanat Yayınları, İstanbul, 1994, s Doğan Kuban, Türk İslam Sanatı Üzerine Denemeler, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul, 1995, s Turgut Cansever, İslam da Şehir ve Mimari, s , 78-82; Doğan Kuban, Selçuklu Çağında Anadolu Sanatı, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2002, s. 72

3 156 klasik üsluplar kadar yaygınlık ve süreklilik arz eden mahalli üslupla ilgili çalışmalar oldukça yeni ve sınırlıdır. Anadolu mimarlığının kendinden önceki yerel geleneklerle olan bağlantısından ziyade Anadolu Türk-İslam mimarlık üsluplarının, aynı çağ içinde ve aynı kültüre ait mahalli mimari üsluplarla olan ilişkisi konusu hâlâ tam netleşmemiştir. Türkiye de sanat tarihçileri, Anadolu daki Türk-İslam mimarlığını ve sanatlarını dönem olarak genellikle; I. Beylikler Devri, Anadolu Selçuklu Devri ( ), II. Beylikler Devri ( ) - ki bu devir Osmanlı nın beylikler dönemini de kapsar - Erken Osmanlı Devri, Klasik Devir ( ), Batılılaşma Devri ( ), Milli Üslup Devri ( ) şeklinde bir tasnife tabi tutarlar 5. Dikkat edilirse bu devir ayrımları ve gruplandırmalar genellikle büyük idare merkezleri için geçerli olmuştur. Bu mimari üslupları; daha çok İstanbul başta olmak üzere çeşitli şehzade şehirleri ( Amasya, Tokat, Manisa, Konya gibi), eyalet merkezleri (Erzurum, Halep, Van gibi) ve menzil külliyelerinde 6 izleyebiliyoruz. Bunun dışındaki taşra şehirlerine ise klasik üsluplardan ziyade, Osmanlı nın mahalli üsluplara olan saygısından da kaynaklanan mahalli mimari üslupların karakterleri hâkimdir. Osmanlı mimarisi hakkında ciddi çalışmalar yapan Ö. L. Barkan ve İ. A. Yüksel gibi önemli isimler Osmanlılar zamanında güçlü bir ehl-i hiref teşkilatından, malzemelerin ebatları, nitelikleri vs. ile ilgili sıkı ve katı kuralların olduğundan, bu üslubun Şam dan Prizren e, Van dan Estergon a kadar başkent merkez olmak üzere yaygınlık ve süreklilik arz ettiğinden bahseder. Yine onların yazdıklarına göre Osmanlı mimari üslubunda merkezi bir eğitim vardır ve her türlü yapı çok sıkı şekilde kontrol edilmedir 7. Bunların doğrulunda şüphe olmamakla birlikte, Ankara gibi taşra sayılan pek çok şehirde İstanbul tarzı klasik üsluptan başka mahalli üslupların oluştuğunu fark edebiliyoruz. Bu konuda sorulacak şu sorular mesele ile ilgili önemli çıkarımlara vesile olabilir. Örneğin Ankara da klasik Osmanlı dönemini yansıtan kaç eser buluruz? Ya da Türk Barok Dönemi nden etkilenen kaç cami görülebilir? Klasik Osmanlı mimarisinin vazgeçilmez öğelerinden olup aynı zamanda simgesel bir anlam içeren kubbe, Ankara camilerinde ne ölçüde kullanılmıştır? Klasik üslup taşrada ne oranda klasik hale gelebilmiştir? Bunun yanı sıra şu soruları da sormak mümkünüdür: Ankara ya tarihte biçilen önem neydi ve bu durum, dini mimarisine nasıl yansımıştı? Ankara camileri mahalli mimari üslubunun kökenleri, beslendiği kaynaklar nelerdi? Ya da Ankara Üslubu nun zamansal ve mekânsal sınırları nereye kadar uzanmakta idi? İşte bu 5 Nusret Çam, Anadolu Osmanlı Mimarisinde Osmanlı Öncesi..., s Gönül Cantay, Osmanlı Menzil Külliyelerinin Kuruluşu, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2002, s Bu konuda bir değerlendirme için bakınız. Ömer Lütfi Barkan, Süleymaniye Cami ve İmareti İnşaatı, TTK Yayınları, Ankara, 1970; Aydın Yüksel, Osmanlı Mimarisinde II. Bayezid ve Yavuz Selim Devri, İstanbul, 1983.

4 157 soruların cevaplarını vermeye çalıştığımızda Ankara mahalli üslubu konusunda önemli veriler ortaya çıkmaktadır. Ankara nın özgün tarihi Ankara şehri, tarihin erken dönemlerinden beri farklı devletlerin hâkimiyetinde kalmıştır. Ankara Türk İslam toprağı haline geldikten sonra bir dönem kısa bir süreliğine de olsa Selçuklu Sultanı Muhyiddin Mesud ( ) tarafından başkent yapılmıştır. Daha sonra ahilerin hâkimiyetinde Ahi Cumhuriyeti (1330?-1361) 8 yönetimi yaşamış, Murad Hüdavendigar ( ) zamanında eyalet merkezi yapılmış, Ankara Savaşı (1402) gibi tarih değiştiren bir olaya sahne olmuş, daha sonra Osmanlıların sancak merkezi sıfatıyla varlığını sürdürmüştür. Bunun yanında bu şehir ticari açıdan özellikle de klasik Osmanlı çağıyla birlikte tiftik üretiminde dünyada sayılı cazibe merkezlerinden biri olma özelliğini korumuştur. Ayrıca Ankaralı ahilerden olan ve yaşadığı dönemde ve sonrasında kitleleri arkasından sürükleyen, tarihimizin en önemli manevi şahsiyetlerden, mutasavvıflarından biri sayılan Hacı Bayram Veli (Ö.1430) sayesinde manevi bir dinamiği de sürekli bünyesinde barındırmıştır. Esasında Ankara nın tüm bu önemli siyasi geçmişini yok saysak bile sadece Milli Mücadele nin ve Cumhuriyet in başkenti olması bile buranın Türk tarihi açısından önemini ortaya koyar. Konu böylesine önemli olduğu halde Ankara ile ilgili neden yeterince çalışma yoktur? sorusuna ise İlber Ortaylı nın şu satırlarından çıkarılabilen cevap kayda değerdir. XIX. yy. Ankara sı bizim tarih yazıcılığımızda, öncelikle okul tarihlerinde fakir, tozlu küçük bir Anadolu yerleşmesi olarak anlatılır. Bu dünyaya kapalı, çorak tabiatın ortasındaki sıtmalı şehir, başkent olduktan sonra uygar bir merkez olmuştur. Betimlemenin genelde doğru olduğunu inkâr edemeyiz, ama bu doğrunun etrafındaki abartmalar, bir yerde gerçek manzarayı gölgeleyen yanlışları davet etmektedir. Kısacası, Ankara tarihi, Ankara nın yakın geçmişi iyi bilinmemektedir. Genel ve yanlış kanıyı değiştirecek araştırma ve tezler; seminer raporları vardır. Ama kimse tozlu ve fakir küçük kasabanın geçmişindeki ilginç yapılanma ve renklerle ilgilenme gereği duymadığından, Ankara nın gerçek tarihi üzerindeki bilgi ve tetkikler de günışığına çıkmamaktadır 9. Bu satırların kaleme alınmasının üzerinden geçen senelerde Ankara tarihi ve kültürü ile ilgili son derece faydalı bilimsel çalışmaların yapılmış olduğu ve yapılmaya da devam ettiği me- 8 M. Ali Hacıgökmen, Ankara da Ahi Hakimiyeti (1330?-1361), Türkler Ansiklopedisi, Cilt:6, Ankara 2002, s İlber Ortaylı, 19. yy.da Ankara, Ankara Ankara, Yapı Kredi Yayınları, Ankara, 1994, s. 109.

5 158 selenin uzmanlarınca bilinen bir gerçektir. Bununla birlikte İlber Ortaylı nın 19. yüzyıl Ankara sı için yapmış olduğu bu tespitleri mimarlık tarihi açısından da okuyabiliriz. Bu durumda Ankara nın Türk- İslam toprağı haline geldiği 11. yüzyıldan itibaren kendine has mahalli üslubunu, özgün sosyo-kültürel ve ekonomik yapısından hareketle değerlendirmenin gerekliliği ortaya çıkar. Esasında böylesine zengin ve kilit noktası olan bir şehrin mimari üslubu da bu tarihi geçmişin derinliği ile paralellik taşımaktadır. Ankara Mahalli mimari üslubunu belirleyen öğeler içinde en belirgin olanları şu şekilde sıralayabiliriz: Plan tipleri, son cemaat yeri kullanımı, kadınlar mahfili, mihrap, minber, pencereler ve ahşap kalemişlerini sıralayabiliriz. Bunlar aşağıda başlıklar halinde açıklanacaktır. Plan Ankara aslında sosyal tarih açısından çağlar boyunca merkezî idarelerin sıkı kontrolünden uzak bir kent olmuştur. Özellikle 13. yüzyılda doğrudan doğruya tüccar ve zanaatkârların, ahi yönetimin elinde kalmıştır. Şehir, antikiteden beri, Anadolu yu kat eden yolların kavşak noktalarından biri olmuştur. Bunun yanı sıra, tarımsal açıdan oldukça verimli, geniş toprakların merkezinde yer almaktadır. Kentte yoğun tiftik üretiminin ve tiftiğe dayalı bir zanaat ve ticaretin bulunmasından bir esnaf cumhuriyeti haline gelmesi olgusuna sahip olmuştur. Fakat tiftik haricindeki tüm endüstrileri yerel ölçekte kalmıştır 10. Eyice nin Ankara seyyahlarının hatıra ve gravürlerini yayınladığı önemli çalışmasından anlaşıldığı üzere yüzyıllar arasında Ankara ya uğrayan Avrupalı seyyahlar bu kenti, sanki ağız birliği etmişlercesine hep sade, gösterişsiz, derme çatma yapılarla dolu, kıraç bir Anadolu kenti olarak tasvir etmişlerdir 11. Seyyahların görsel ve yazılı bu tasvirlerinde mütevazı cami ve mescitlerin payının olduğu göz ardı edilemez. Ankara nın mimari üslubu da yerel kriterlere göre şekillenmiştir. Ankara da tiftik üretimi sayesinde ekonomik kazancın en yüksek olduğu çağda bile büyük ebatlı, ihtişamlı kubbeli, ince işçilikli yapı elemanları bulunan; süslemede girift kompozisyonlara sahip, en iyi ustaların elinden çıkmış izlenimi veren cami ve mescitler inşa edilmemiştir. Ankara zaten ekonomik olarak en parlak çağında bile son derece mütevazı ölçülerde, malzeme ve teknik açıdan orta kalitede mimari yapılar vermeye devam ettiğinden ekonomik olarak zayıfladığı çağlarında cami ve mescitlerin mimari üsluplarında de süreklilik söz konusu olmuş, çok büyük farklar yaratan uygulamalar görülmemiştir. Fakat bütün bunlara rağmen, Ankara camileri kendine has şahsiyeti ve estetik de- 10 Mehmet Ali Kılıçbay, Sof Şehri Ankara, Ankara Ankara, Yapı Kredi Yayınları, Ankara, 1994, s ayrıntılı bilgi için bakınız Semavi, Eyice, Ankara nın Eski Bir Resmi,TTK Atatürk Konferansları, IV TTK Yayınları, Ankara, 1970.

6 159 ğerleri olan, insanda huzur ve sevecenlik duyguları uyandıran yapılardır. Anadolu Selçuklu mimarisinin cami ve mescitlerinin plan tipolojilerine baktığımızda karşımıza beş adet kategori çıkar. Çok payeli camiler, eyvanlı cami de denilen Büyük Selçuklu geleneğini devam ettiren camiler, kıbleye dik üç sahınlılar, kıbleye paralel harimli ve mihrap önü kubbeli camiler ve ahşap sütunlu camiler. Ankara da Selçuklular devrinde inşa edilen camilere baktığımızda Büyük Selçuklu geleneğini devam ettiren, ortası açık avlulu, mihrap önü kubbeli ve eyvanlı planın kullanıldığı bir örnek görmüyoruz. Ayrıca kalabalık topluluklar için büyük ebatta yapılmış olan, kubbe mimarisinin gelişmediği devirlerde geniş mekân elde etmek için yapılan çok payeli camiler grubuna giren bir cami örneği bulunmadığı gibi kıbleye paralel harimli ve mihrap önü kubbeli cami örneği ile de karşılaşmıyoruz. Ankara daki cami ve mescitlerin büyük bir kısmı plan açısından kıbleye dik üç sahınlı kategorisine, daha az bir kısmı da ahşap direkli cami kategorisine girmektedir. Ankara da, Anadolu Selçuklu mimarisinde Tek Kubbeli Mescitler şeklinde sınıflandırılan tipolojide ise sadece birkaç cami ve mescit bulunur. Ankara cami ve mescitlerinin Selçuklu mimari dönemleri ile bağlantısını böyle belirledikten sonra Osmanlı devri mimari dönemleri ile bağlantısını da şu şekilde izah edebiliriz. Osmanlı mimarisinin ilk devri Beylikler devri mimarisidir. Bu mimari dönemde Osmanlı da ters T tipi, Bursa tipi ya da zaviyeli camiler olarak adlandırılan bir plan tipi gelişmiştir. Zaviye camiler de on beşinci yüzyılda gelişerek, sadece ibadet işlevi gören yeni cami tipini meydana getirmişlerdi. On beşinci yüzyılda Osmanlı mimarisi, bir kubbe mimarisi olmuştu. Bunun sonucu olarak, Osmanlı mimarisinde eski çok sütunlu ulu cami tipi terk edilmiş ya da Edirne Üç Şerefeli (1447) planı gibi bir sonuca ulaşılmıştı. Bu arada tek kubbeli mescitler de yapılmaya devam ediyordu. Osmanlı mimarisinin en önemli özelliği olarak tanımladığımız kubbeli iç mekan gelişmesi sadece büyük selatin camilerinde değil, daha küçük camilerde de devam etmekteydi. Genellikle bu dönem camileri kubbeyi taşıyan ayak sayısına göre sınıflandırılırlar. Sinan, Edirne Üç Şerefeli Cami planı ile başladığı bu merkezi kubbe geleneğini farklı camilerde tekrarlayarak Edirne Selimiye Cami(1575) nde zirveye ulaştırmıştır 12. Sinan dan sonra devam eden Sinan ekolü daha sonra mahallini Osmanlı mimarisinde Lale devri ( ), Barok ve Rokoko üslubu ( ), Ampir üslup ( ), Neoklasik ( ) dönemleri yaşanmıştır. Gerçi son devir yani Batılılaşma etkisindeki Osmanlı mimarisinde değişen, plan formlarından ziyade süsleme formları ve estetik algısı olmuştur. Her ne kadar İstanbul ve merkez şehirlerde etkili olan bu mimari akımlar İzmir, Aydın, Tokat, Konya, Yozgat ve Amasya gibi çeşitli Anadolu şehirlerinde etkisini 12 Doğan Kuban, Selçuklu Çağında Anadolu Sanatı, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2002, s

7 160 belli etse de kendi içinde Mahalli bir üslup geliştirmiş olan Ankara da bu dönemlerin örneklerine nadiren rastlıyoruz. Örneğin Kalecik Tabakhane Cami nin mihrabı, minberi ve duvar süslemeleri geç devir/ Batılılaşma devri Osmanlı mimari öğelerinin niteliksiz bir taklididir ve Ankara için nadir bir uygulamadır. Özetle Ankara cami ve mescitlerinin üslubunu incelerken, İstanbul merkezde oluşarak, zamanla şekillenen ve dönüşen klasik üslubun, ilerleyen evrelerde yaşadığı değişimlerle karşılaşmıyoruz. Özellikle Osmanlı kültür kimliğinin doğrudan etki ettiği Anadolu-İstanbul-Rumeli kuşağında görülen klasik mimari üsluplar, başkentten uzaklaştıkça mahallini Mahalli üsluplara bırakmıştır. Ankara daki cami ve mescitlerinin planlarına baktığımızda Osmanlı dini mimari plan geleneğinden oldukça uzak bir çizgi izleriz. Ve bu durum Ankara üslubunun özgünlüğünü göstermesi açısından önemlidir. Ankara cami ve mescitleri, plan ve form itibariyle, daha çok bulundukları mahallede halkın günlük ibadetinin gerçekleştirdiği, küçük çaplı, sade yapılardır. Bu cami ve mescitlerden en erken tarihli olanı M.1197/8 de yapılmış olan Alaeddin Cami dir (Şekil 1). Bu cami ile başlayan Ankara cami ve mescit geleneği Ankara da farklı yüzyıllarda ve farklı coğrafyalarda aynı üslupla devam etmiştir. Ahşap sütunların tavanı taşıdığı, mihraba dik sahınlardan oluşan dikdörtgen formlu bu plan Ankara da en çok uygulanan plan tipi olmuştur. Ankara da bu tipolojinin önemli başka bir örneği olan Arslanhane Cami (Şekil 2), merkezi bir yerde bulunduğu, önde gelen bir Ahi ailesi tarafından yaptırıldığı için de olsa gerek devrinde, Ankara nın cami-i kebir i olmuş ve ilerleyen devirlerde örnek alınan bir plana sahip olmuştur. Arslanhane Cami nde harim, yirmi dört ahşap sütunun oluşturduğu, dört sırada beş sahından oluşturmaktadır. Mihraba dik sahınlardan ortadaki diğer sahınlara nazaran daha geniş ve yüksektir. Bu plan tipi, 15. yüzyılın ilk çeyreği bile dolmadan önde gelen bir Ahi olan Ahi Elvan Bey tarafından, Arslanhane Cami nin hemen yakınına yaptırılan Ahi Elvan Cami nin planında uygulanmıştır. Harim, kıbleye dik dört sahından meydana gelmiştir. Caminin tavanı on iki ahşap sütun tarafından taşınır. Ankara nın ve yaşadığı devrin geleceğine yön vermiş şahsiyetlerden olan Hacı Bayram Cami (1425) nin planın da bu tipolojide olması dikkat çekicidir. Ankara nın manevi mimarlarından kabul edilen Hacı Bayram-ı Veli gibi sosyolojik bağlamda önemli bir şahsiyetin yaptırdığı mescidi planı Ankaralı mimarların ve ustaların kaynaklarından biri olmuştur. Dönemin ve gelecek dönemlerdeki ustaların özel olarak takip ettikleri bu plan şeması, Ankara üslubunu sağlamlaştıran bir rol oynamıştır. Eğimli arazi dolayısıyla kimi zaman asimetik dikdörtgen plana dönüşen bu plan tipindeki cami ve mescitler fazla yaratıcılık ve maddi zenginliğe de gerek duymaksızın çoğalmış ve Ankara

8 161 üslubunun devamını sağlamıştır. Bu tipolojide sahınlar mihraba dik olup, uzunlamasına dikdörtgen plan oluşturur. Burada sahın sayısı iki ile beş arasında değişmektedir. Ankara da bu plana sahip cami ve mescitlerin tamamının üstü düz ahşap tavanla örtülüdür. Harimde de sahınları oluşturan ahşap direkler bulunur. Bu direkler cami ya da mescidin ebadına göre farklı sayılarda olabilir. Tavan da bu sütunlar ve duvarlar vasıtasıyla taşınır. Bu plan tipi ilerleyen yüzyıllarda 15, 16, 17, 18 ve 19. yy.larda Ankara merkez ve ilçelerinde yaşamaya devam etmiştir. Farklı yüzyıllardan bu plan üslubunu devam ettiren cami ve mescitlerden şu örnekler verilebilir: Geneği Mescidi (14.yy. sonu ya da 15.yy. başı), Ahi Yakup Mescidi (M. 1392), Hacı İvaz (Helvai) Mescidi(M.1423), Hacı Musa Cami (M.1460), Hacettepe Cami (14. ya da 15.yy.), Balaban Mescidi (14. ya da 15.yy.), Gecik Mescidi (M.1443), Hacı Doğan Mescidi (14. ya da 15.yy.) (Şekil 3),, Hacı Seyyid Mescidi (14. ya da 15.yy.), Şeyh İzzeddin Cami (14. ya da 15.yy.), İki Şerefeli (Resul Efendi) Cami(14 ya da 15.yy.), Balaban Mescidi (14. ya da 15.yy.), Ayaş Ulu Cami (14. yy. sonu 15. yy. başı), Sincan İlyakut Köyü Cami(14. ya da 15. yy.), Hacı Bayram Cami (15. yy. başı), Yeşil Ahi Cami (15.yy.?) Direkli Cami (15.yy.), Beypazarı Akşemseddin Cami (15. yy), Abdülkadir İsfehani (Tabakhane) Mescidi (M.1570?), Ayaş Bünyamin Cami (16. yy.), Zincirli Cami (M.1685), Leblebicioğlu Cami (M. 1713), Ramazan Şemseddin (17.yy.), Sarıkadı (Mimarzade) Mescidi (M.1759), Ağaç Ayak Cami (17.yy. sonu ya da 18. yy. başı) (Şekil 4), Hacı İlyas Cami (17.yy. sonu ya da 18. yy. başı), İbadullah Cami(17.yy. sonu ya da 18. yy. başı), Nallıhan Nasuh Paşa Cami (18.yy.), Şereflikoçhisar Kadıncık Köyü Cami (18.yy.), Beypazarı Uruş Bucağı Cami (M. 1871), Beypazarı Yeni Cami (M.1897), Beypazarı Kazgancı Mescidi (19. yy. sonu), Taceddin Cami (19. yy. sonu 20. yy. başı), Beypazarı Üreğil Köyü Cami(20. yy.ilk yarısı), Kalecik Yalım Köyü Cami )(?). Ankara cami ve mescitlerinde yine dikdörtgen planlı olmakla birlikte enlemesine dikdörtgen planlı, ve düz örtülü camiler de çok sayıdadır. Bu cami ve mescitlerin planlarında tek değişik kısım sahınların kıbleye paralel olması ve harim planının enlemesine bir dikdörtgen teşkil etmesidir. Bunun dışında örtü sistemi, örtüyü taşıyıcı unsurların duvarlar olması yönleriyle uzunlamasına dikdörtgen planlı camilerden farklı değillerdir. Bu cami ve mescitlere farklı yüzyıllardan örnek verecek olursak; Molla Büyük Mescidi (14.yy. sonu ya da 15.yy. başı), Örtmeli (Hoca Hundi) Mescidi (15.yy.başı), Hacı (Ahi) Arap Cami (14. ya da 15.yy.), Rüstem Nail (Dındın)Mescidi (14. ya da 15.yy.), Ahi Tura Mescidi (14. ya da 15.yy.), Gecik Mescidi (M.1443), Boyacı Ali Mescidi (14. ya da 15.yy.), Mukaddem (Yeni) Cami (M ), Ayaş Killik (Karakaya) Cami (M. 1560), Ayaş Aktaş Mescidi (16. ya da 17. yy.), Kağnı Pazarı Cami (17.yy. sonu ya da 18. yy. başı), Ayaş Şeyh Muhyiddin Cami (18.yy.ilk yarısı), Telli Hacı Halil Mescidi ( M.1765), Beypazarı Cevizlerkaşı So-

9 162 kağı Mescidi (M.1876), Beypazarı Baloğlu Cami (M.1883), Beypazarı Tabakhane Cami (M.1896), Beypazarı Eski Derbedçik (Acı) Cami (19.yy.) lerini sıralayabiliriz. Yukarıda belirtildiği üzere 12. yüzyıldan 20.yüzyıla kadar gelen Ankara cami ve mescitlerinin tipolojisine baktığımızda büyük çoğunluğunun dikdörtgen planlı olduğunu görüyoruz. Bu dikdörtgen planların bir kısmı uzunlamasına bir kısmı kıbleye dik, bazilikal, bir kısmı kıbleye paralel ve bir kısmı da kareye yakın dikdörtgen biçiminde olsa da hemen hemen çoğu birbirine benzemekte, minaresi çıkarıldığında sıradan bir, tek katlı Anadolu evi görüntüsü vermektedir. Bunlardan 13, 14 ve 15. yüzyılla tarihlenen camiler içten ahşap sütunlarla taşınırken 17, 18 ve 19. yüzyıldan kalanlar çoğunlukla doğrudan doğruya duvarlarla taşınır. Elbette ki Ankara da bu plan tipi ve geleneğinden olmayan cami ve mescitler de mevcuttur. Fakat bunların sayıları Ankara üslubunda olanlar ile kıyaslandığında çok azdır. Bu özel örneklerden en önemlileri Karacabey Cami(1428) ve Cenabı Ahmet Paşa Cami (1565) leridir. Osmanlı mimarisinin örnekleri olarak karşımıza çıkan bu eserler Ankara da plan, malzeme-teknik ve süsleme açısından nadir örneklerdir. Ankara ya klasik Osmanlı mimarisini kazandıran bu camilerin banileri olan şahsiyetlerin Ankara nın yerli önde gelenlerinden ziyade merkezden atanmış devlet adamlarının olması da dikkate değer bir husustur. Bu eserlerin birincisinin banisi Çelebi Mehmet in damadı olan ve Anadolu Beylerbeyliği yapmış olan Karacabey Paşa, ikincisinin banisi Kanuni devrinde Anadolu Beylerbeyliği yapmış olan Cenabı Ahmet Paşa dır. Bu durum Osmanlı mimarisinin yaygın plan şemalarının Anadolu da başkentten görevlendirilen devlet ricali eliyle devam ettirilip, yaygınlık kazandırıldığını göstermektedir. Eğer isteselerdi Ankaralı mimarlar, en azından bu camilerin yapılışından sonra etkileşimden dolayı cami ve mescitlerin planlarında bu planları uygulamaya başlayabilirlerdi. Ama cami ve mescitlerin planlarında böyle bir etkileşim görmüyoruz. Bu devirde kare planlı ve kubbeli olarak yapılan, plan açısından klasik Osmanlı mimarisine yakın olan Kurşunlu(16. yy.) ve Hallaç Mahmud(1545) mescitleri, süsleme açısından, yapı elemanları açısından Ankara üslubunu sürdürürler. Son dönemde yapılan ya da tamir edilen bazı camilerde Batılılaşma devri etkileri görülmekle birlikte bu örnekler de çok sayıda değildir. Son cemaat yeri Son cemaat yerinin Anadolu Türk İslam cami mimarisine Osmanlı öncesi beylikler devrinde dâhil olduğu kabul edilir. Genellikle kaynaklarda bilinen en erken tarihli örnek olarak Karamanoğuları nın Ermenek te yaptırdığı Ulu Cami (1302) verilir. Kıbleye paralel üç sahınlı planda yapılmış olan caminin kuzey değil batı cephesinde yer alan son cemaat yeri sahınlara dik durumdadır. Karamanoğulları nın Ermenek te yaptırdığı Sipas Cami ( ) ve Akmescit

10 163 (1300) de de aynı tarzda son cemaat yeri görülür. Son cemaat yerinin mütekâmil bir şekilde kıble duvarına paralel olarak, klasik formunda şekil bulması erken devir Osmanlı mimarisi olarak değerlendirilen İznik Hacı Özbek (1331) caminde ve Aydınoğulları mimarisinin bir temsilcisi olan Tire Yeşil İmaret Cami (1334) nde görülür. Son cemaat yeri uygulamalarının en olgun örneklerini ise revaklı avlularla birleşerek klasik Osmanlı mimarisinde gözlemleyebiliriz 13. Oysa Ankara daki camilerde önemli bir eleman olan son cemaat yeri bu yukarıdaki örneklerden çok erken bir tarihte görülmektedir. Ankara daki en eski Selçuklu cami olan Ankara Alaeddin Cami ndeki son cemaat yeri, (Şekil 5) 1197 gibi çok erken tarihli bir camide bulunması ve üstünün kadınlar mahfili şeklinde düzenlenmesi ile Anadolu Türk mimarisinde özel bir yere sahiptir. Caminin kuzeyinde, büyük ölçüde tek sıra halinde dizilmekle birlikte doğuda iki sıra olarak yerleştirilen değişik tarzdaki Roma devri sütunlarının üzerine oturan fevkani kadınlar mahfili ile kapatılmış bu son cemaat yeri hafif çarpıklık gösteren yamuk bir plan arz eder. Üstteki kadınlar mahfiline son cemaat yerinin batısındaki kapalı bir bölümden çıkılır. Bu tip son cemaat yerlerini ancak daha sonraki Osmanlı devri Ankara camilerinde görürsek de bu tarihte böyle bir örneğe başka yerlerde rastlamak mümkün değildir 14. Alâeddin Cami nin Ankara üslubu için önemli bir örnek olması durumu son cemaat yeri uygulamalarında da görülmektedir. Alaeddin Cami nden sonra 14. yüzyılın sonu 15. yüzyılın başına tarihlenen Eyüp Mescidi nde, Geneği Mescidi nde, Hacı İvaz Mescidi nde, Kurtuluş (Kul Derviş) Mescidi nde, Poyracı Mescidi nde, Sabuni Mescit te, Balaban Mescidi nde, Hacı Doğan Mescidi nde, Hacı Seyyid Mescidi nde, Hacı Musa Mescidi nde(şekil 6), Hemhüm Mescidi nde, Şeyh İzzeddin Mescidi nde kuzey cephede yer alan son cemaat yeri, Ahi Yakup Cami nde, Direkli Cami nde doğu cephede bulunur. 17 ve 18. yüzyıldaki Çiçekçioğlu, Eskicioğlu, İbadullah, Hacı Bayram, Leblebicioğlu, Ramazan Şemseddin, Sarıkadı (Mimarzade), Telli Hacı Halil, Zincirli Camilerinde son cemaat yeri geleneği devam eder. Ankara camilerindeki son cemaat yerleri tıpkı Ankara mimari eserleri gibi son derece sade, bazıları sonradan eklenmiş, bir kısmı da sonradan kapatılmıştır. Bu eklemeleri mescit ve camilerin beden duvarlarındaki teknik ve işçiliğin değişme izlerinden anlamak mümkündür. Son cemaat yerlerinin hangi yöne açılacağı konusunda bir uzlaşı olmamış, farklı denemele- 13 Suut Kemal Yetkin, Beylikler Devri Mimarisinin Klasik Osmanlı Sanatını Hazırlayışı, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 4 Sayı: 3, 1955, s Nusret Çam, Ayşe Ersay, Ankara Muhyiddin Mesud (Alâeddin) Cami nin İlk Şekli ve Türk Mimarisindeki Yeri, Vakıflar Dergisi, Sayı: 38, 2012, s

11 164 re gidilmiştir. Çoğunlukla kuzey yönde açılan son cemaat yerinde, cephede pencerelerle hareket kazandırılmıştır. Son cemaat yerinde Ahi Yakup Mescidi, Karacabey Cami, Cenabı Ahmet Paşa Cami gibi mihrabiye örneklerinin olduğu camiler de az da olsa mevcuttur. Son cemaat yerleri çoğunlukla sayısı iki ile altı arasında değişen ahşap direklerle ve direklerin üzerinde devşirme taş kaideler ve profilli yastıklarla taşınır. Ahşap, kolay tahrip olan bir malzeme olduğundan bunun son cemaat yeri tamiratlarında taş sütunların kullanıldığı örneklere rastlarız. Orijinalinde ahşap olan son cemaat yeri tavanları da günümüzde sanatsal özelliklerini kaybetmiştir. Büyük çoğunluğu üçlü kemer sistemi ile oluşturulmuş olan son cemaat yerlerinde pencere açılması da sık görülür. Bazı son cemaat yerleri duvarla kapatılmıştır. Örneğin Hacettepe Cami nde son cemaat yeri yan cephede yer alırken, burası sonradan kapatılmış ve bir mihrap eklenerek küçük bir mescid haline getirilmiştir. Bunun dışında Ankara cami ve mescitlerinin son cemaat yerlerinde genellikle kadınlar mahfiline ve minareye çıkan merdivenler mevcuttur. Genellikle son cemaat yerinin üstü ikinci bir kat olarak kuzeyde yer alan kadınlar mahfili ile de birleştirilir. Netice olarak söylemek gerekirse Ankara üslubunda 12. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar cami ve mescitlerde son cemaat yeri her zaman kullanılan asli bir eleman olma özelliğini sürdürmüştür. Minberler Ankara cami ve mescitlerindeki mevcut minberlerin birkaç tanesinin taş olması dışında hemen hepsi ahşap malzemedendir. Anadolu Selçuklular ında minberler çoğunlukla ahşaptan ve kündekari tekniğiyle yapılmıştır. Moğol istilasından sonraki devirlerde ise Anadolu da bozulan ekonomik durum kendini sanatta da hissettirmiş ve kündekari yerine taklit kündekari eserler yapılmıştır 15. Ankara da tarihi bilinen en eski minber olan Alâeddin Cami minberi(1197) (Şekil 7), 1290 tarihli Aslanhane Cami nin minberi(şekil 8) 15. yüzyılın ilk çeyreğine tarihlendirilen Ahi Elvan Cami minberleri ve daha sonra gelen Ayaş Ulu, Hacı Bayram, Zincirli, Hacı Musa, Ağaç Ayak, İbadullah Cami minberleri Ankara üslubunda önemli yer tutan taklit kündekari örnekleridir. 12. yüzyıl başlarından 14.yüzyıl başına kadar olan dönemden bilinen minberlerin çok büyük bir kısmının ahşaptan olması, elimize kalan örnekler sınırlı da olsa bazı tespitleri yapmamıza olanak vermektedir. Ahşap minber kullanımı Anadolu Selçuklu sanatının bir geleneğiydi ve bu nedenle devrin son derece önemli sanat birikimine sahip ahşap ustaları vardı. Aslında daha sonraları özellikle Osmanlı ile birlikte taş malzeme ile yapılan minberlerle birlikte, neden özellikle 15 Haluk Karamağaralı, Çorum Ulu Camii ndeki Minber,Sanat Tarihi Yıllığı I, İstanbul, 1965, s

12 165 Selçuklu ve beylikler devrinde ahşabın tercih edildiği sorusu karşımıza çıkmaktadır. Ankara şehrinde de Selçuklu devrinden sonraki devrilerde Selçuklu çizgisinden kopmayan, kendi sanat kimliğini de oluşturmaya çalışan Ankara üslubunun hâkim olduğunu görüyoruz. Zaten bu minber örneklerindeki işçiliğe bakılırsa bu ustaların uzun yıllar bu işle meşgul oldukları ve sanatlarında hayli yol almış kimseler oldukları anlaşılır. Ankara daki Arslanhane Cami minberini yapan, Kızılbey Cami minberini onaran ve Çorum Ulu Cami ndeki minberin batı kısmını yapan Ankaralı Ebubekir oğlu Mehmed zaten ahşap işçiliği konusunda önde olan Ankara ekolünü ön plana çıkarmaktadır 16. Hatta Sivrihisar ve Afyon Ulu Cami minberlerinin yan aynalıklarındaki çağdaşlarından ayrılan geometrik motifler konusunda akla gelen farklı ekol ve atölye fikrine, Z. Bayburtluoğlu, Sivrihisar ve Afyon için Ankara okulunun farklı nitelikler kazanmış şubesi demektedir 17. Alâeddin, Arslanhane ve Kızılbey minberleri birbirlerine o kadar benzemektedir ki, minberler, süsleme kompozisyonu ve motifler açısından stil birliği içindedir. Yine Ahi Elvan Cami minberi de, kendisinden önce yine Ankara da yapılmış olan üç minberle Anadolu nun hiçbir bölgesinde görülmediği kadar benzerlik arz eder. Ustasının Harput lu olduğu düşünülürse Ortaçağ Ankarası nın yakın çevresi ile etkileşim içinde olduğunu söylemek mümkündür. Çorum örneği de dâhil edilirse, Ankara ve yakın bölgesinin beş minberinin üç ustasının ortak bir ekol oluşturduğu söylenebilir. Bu bilgiler ışığında önemli ahşap merkezlerinden birisi olan Ankara da, Selçuklu ve Beylikler dönemine ait ortak özellikler taşıyan minberlerin bulunduğunu söyleyebiliriz ve 18. yy. taş-tuğla kerpiç cami ve mescitlerinden olan Hacı Musa, Ağaç Ayak, Hacı Bayram, İbadullah ve Zincirli cami lerin taklit kündekari tekniği ile yapılıp, sonra kalem işleriyle süslenmiş minberleri de 13, 14 ve 15. yüzyılda Ankara üslubunun 17 ve 18. yüzyıllarda da devam ettiğinin göstergesidir. Bu minberlerin hepsi taklit kündekari tekniği ile yapılmış, yan aynalıkları çokgen, baklava ve yıldız motifleriyle süslenip, bu geometrik motiflerin içleri bitkisel süslemeler işlenip, boyanmıştır. Bu çiçek ve sarmaşıklar kenar pervazlarında, kapıda, korkuluklarda da kullanılmıştır. Tüm bu açıklamalardan hareketle Ankara da 12. yüzyılın sonlarında başlayan ve yüzyıllara kadar devam eden bir ahşap minber geleneğinin olduğunu söyleyebiliriz. Ortaçağda Ankara nın önemli ahşap merkezlerinden biri olduğunu ve devrin önemli ahşap ustalarının çalıştığı, önemli ustaların buraya çalışmak için geldiği bilinir. Burada eskiden beri ahşap geleneği 16 Sedat Bayrakal, Erken Dönem Osmanlı Minberleri, Gökkubbe Yayınları, İstanbul, 2008, s Zafer Bayburtluoğlu, Anadolu da Selçuklu Dönemi Sanatçıları I,Ağaç İşi Ustaları, Erzurum, 1988, s Sedat Bayrakal, Erken Dönem Osmanlı, s. 229.

13 166 olduğundan özellikle 12. yüzyılın sonunda yapılmış olan Alaeddin Cami minberi, 13.yy. sonunda yapılmış Arslanhane Cami minberi gibi nitelikli ahşap işçiliği sergileyen örneklerden hareketle bu devirlerde Ankara da bunu gibi günümüze ulaşmayan ahşap minberler yapıldığını tahmin etmekteyiz. Daha sonraki devirlerde de bu gelenek devam etmekle birlikte ahşap işçiliğindeki kalite düşmüştür. 17 ve 18. yüzyıl ahşap minberleri erken devirdekilere göre daha kalitesiz örnekler olmakla birlikte ahşap işçiliğinin devam etmesi açısından önemlidir. Mihraplar Ankara üslubunun belki en belirgin bir biçimde fark edildiği yapı elemanlarından biri olan mihraplar Ankara da yapılış malzemeleri, süsleme düzenleri ve kullanılan teknikler ile bütünlük arz eden bir yapıya sahiptir. Ankara da bilinen en eski tarihli cami olan Alâeddin Cami nin ilk mihrabı caminin hemen doğusundaki sur duvarında, caminin güney duvarında yer alır. Mihrapta düzgün taş kaplamalar mahalline tuğlaların ve irili ufaklı taşların kullanılması onun alçı veya çini kaplamalı olabileceğini işaret etmektedir. Bu durumda Alâeddin Camii nin bu eski mihrabı, türünün Ankara daki bilinen ilk örneği olabilir 19. Arslanhane Cami nin mihrabı kuzey portalin tam karşısındadır. Arslanhane Cami nin çini mozaik ve alçının birlikte kullanıldığı mihrabı Ankara da özel bir örnektir. Bu cami mihrabında karşımıza çıkan çini mozaik ve alçının birlikte kullanımı aslında Büyük Selçuklular devrinde başlayıp, 14.yy. da Anadolu da İlhanlılar zamanında gelişmiş bir tarz olmuştur 20. Ahi Elvan Cami(Şekil 9), Saraç Sinan Mescidi, Eyüp Mescidi, Geneği Mescidi, Poyracı Mescidi, Sabuni (Karanlık) Mescid, Ahi Tura Mescidi, İki Şerefeli (Resul Efendi) Cami, Balaban Mescidi, Boyacı Ali Mescidi, Direkli Cami, Gecik Mescidi, Hacettepe Cami, Hacı Doğan Mescidi, Hacı Seyyid Mescidi, Rüstem Nail (Dındın) Mescidi, Abdülkadir İsfehani (Tabakhane) Mescidi, Kalecik Saray (Şehsuvar) Cami, Ayaş Ulu, Ayaş Başayaş Köyü Cami mihrapları şekil, teknik ve üslup bakımından Ankara ve çevresindeki 14. yüzyıl sonları veya 15. yüzyıl başına tarihlenen alçı mihraplarla aynı karakterdedir. Ankara mihraplarının erken grubu için tipik özellikler şöyledir. Mihraplarda genellikle kıble duvarının ortasında alçıdan kalıplama tekniği ile alçak kabartma olarak yapılıp, nişin alt kısmı çokgen planlı olup, nişin iki yanında zar başlıklı sütunceler yer alır. Mukarnas kavsarası kelime-i tevhit frizi ile sınırlanır. Köşeliklerinde geometrik yüzey süslemesi, aynalıkta yazı frizi bulunur. Genellikle tezyini motif beş ve on köşeli yıldızlar meydana getiren 19 Nusret Çam, Ayşe Ersay, Ankara Muhyiddin Mesud (Alâeddin) Cami nin İlk Şekli ve Türk Mimarisindeki Yeri, s Şerare Yetkin, Anadolu da Türk Çini Sanatının Gelişmesi, İÜEF Yayınları, İstanbul, 1986, s. 112.

14 167 geçmelerden ibarettir. Bazen çiçekli ince bordür hariç motiflerin hemen hepsi geometriktir. Geometrik motif ve düzen hâkimiyeti, motiflerde tekrarlama dikkati çeker 21. Planı itibari ile Ankara üslubunda olmasa da yapı elemanları ve süsleme açısından Ankara üslubunun özelliklerini haiz Hallaç Mahmud Mescidi nde ve Kurşunlu Cami mihraplarında da alçı mihrap uygulaması görülür. 16, 17 ve 18. yüzyıla tarihlenen mihraplar, teknik ve şekil özellikleri itibariyle eskilerle aynı olmakla birlikte, süslemede kullanılan motif ve kompozisyon özellikleri bakımından Ankara daki yüzyıla tarihlendirilen mihrap örneklerinden bir parça farklıdır. Üçüncü bordürdeki tek sıra halinde uzanan rozet-çiçek motifleri bazı erken grup mihraplarda görülse de (Geneği Mescidi, Hacettepe Cami, Poyracı Mescidi, Hacı Doğan Mescidi, Rüstem Nail Mescidi mihrapları alınlıklarındaki yazı panolarını kuşatan çerçeve bordürü görülmektedir), kullanılan diğer motifler ve dolayısıyla kalıplar değişmiştir 22. Ankara daki 16, 17 ve 18. yüzyıla tarihlendirilen Hallaç Mahmud Mescidi, Kurşunlu Cami(Şekil 10), Leblebicioğlu, Hacı Bayram, Hacı İlyas, Ağaç Ayak, Zincirli, Hacı Musa, Yeşil Ahi, Kağnıcıoğlu Cami, Devdıran Mescidi, Eskicioğlu Cami, Telli Hacı Halil Mescidi, Celal Kattani Mescidi, İbadullah Cami, Mukaddem (Yeni) Cami, Saraçlar Cami, Sarıkadı (Mimarzade) Cami, Zeynel Abidin Cami, Ayaş Bünyamin Cami, Ayaş Şeyh Muhyiddin Cami, Ayaş Aktaş Mecidi ve mihrapları ile aynı karakterdedir. Bu mihraplarda birkaç unsur dışında büyük ölçüde aynı kalıplar kullanılmıştır 23. Bu mihraplar alçıdan, kalıplama tekniği ile yapılmış, skalaktit nişli olup bazen tavana kadar uzanır. Mihrap kavsarasını kuşatan bordürlerde kelime-i tevhid in sıralandığı sülüs yazılar, bazen ince bitkisel süsleme bordürleri görülür. Niş köşelikleri, kaidesi ve kenar bordürlerinde iç içe çokgenlerden oluşan yıldızlı bir kompozisyonlar uygulanır. Nişi çevreleyen sütuncelerin mukarnas frizi şeklinde başlıkları vardır. Mihraplar genellikle mazgal gibi bir sıra palmetle taçlanır. Ankara mihraplarının orijinal bir özelliği olan 14 ve 15. yüzyıla tarihlenen bir grup mihrapta alçı içine gömülmüş kâse uygulamaları ile karşılaşırız. Ahi Yakup ve Ayaş Başayaş Köyü Cami mihraplarında bu kâseler köşeliğin üst kısmına yerleştirilmiştir. Hacı Doğan Mescidi mihrabında, mihrabın köşelik kısmında, ikisi altta kavsaranın iki tarafında simetrik, diğeri kavsaranın hemen üstünde ortada yer alır. Örtmeli Mescit mihrabında yine köşelikte, ikisi üstte büyük diğer ikisi altta olmak üzere dört kâse alçı içine gömülmüştür. Molla Büyük Mescidi mihrabında ikinci bordürde geometrik kompozisyona uygun olarak yerleştirilmiş toplan yirmi beş adet kâse 21 Yıldız Demiriz, Erken Devir Osmanlı Mimarisinde Süsleme, Kültür Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 1979, s Bekir Eskici, Ankara Mihrapları, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2001, s Bekir Eskici, age., s. 160.

15 168 bulunur. Mihraplarda alçıya yer yer çini levha veya kâse gömülmesi, çok yaygın olmasa da yüzyılda Beylikler devrinde ortaya çıkan bir özelliktir. 14.yüzyıla tarihlendirilen Ermenek Ulu Cami mihrabı, Konya Kazım Karabekir Ulu Cami, Sivrihisar Haznedar Cami alçı mihraplarında da benzer şekilde kâse kullanımı görülmektedir. Özellikle Molla Büyük Mescidi mihraplarında olduğu gibi, kâselerin geometrik tasarıma uygun olarak kullanılması Ankara mihraplarının orijinal bir özelliğidir 24. Ankara da alçı mihrap yapımı gelenekçi bir tutumla sonraki dönemlerde de devam ettirilmiş ve yakın zamana kadar mihraplarda vazgeçilmez bir malzeme olarak kullanılmıştır. Geç dönem olarak nitelendirilen 18.yüzyıl örneklerinde de yöntem ve teknik aynıdır. Elbette kalıplarda ve süslemelerde farklılıklar olmuştur. Ama kalıplama tekniğinin getirmiş olduğu yüzeysellik bu dönemde de süslemeye hâkim olmuştur. Batılılaşma döneminde özellikle Batı Anadolu da görülen, mihrap ya da başka elemanların süslemelerinde görülen iri plastik etkili alçı işçiliği, Ankara da hemen hiç uygulanmamıştır 25. Kadınlar mahfilleri Ankara cami ve mescitlerinde Ankara üslubunun temel öğelerinden olan kadınlar mahfili hemen hemen her cami ve mescitte neredeyse vazgeçilmez bir eleman gibidir. Ankara cami ve mescitlerinde yer alan kadınlar mahfillerinden en erken tarihli örnek 1197 tarihli Alaeddin Cami nin kadınlar mahfilidir. Son cemaat yerinin üstünü boydan boya kat eden mahfilin, hem konumu, hem de büyüklüğü itibariyle müezzin için değil, kadınlar için yapıldığı anlaşılır. Keza bu büyüklükteki bir kadınlar mahfili Selçukluların kadına, onun eğitimine ve sosyal hayattaki mahalline bakışı açısından da önemlidir. Her şeyden önce kadınlar mahfiline camiin içinden değil de son cemaat yerinden geçilmesi bunun ikisinin birlikte düşünüldüğünü gösterir ki bu da son cemaat yerinin cami ile birlikte 1197 de Selçuklu meliki Muhyiddin Mesud zamanında yapıldığını işaret eder 26. Arslanhane Cami nin kadınlar mahfiline kuzeyde yer alan ve caminin diğer kapılarından daha zengin süslemeli bir kapıyla girilir. Mahfile ayrı bir kapıdan girilmesi caminin ilk yapılışında bu kısma önem verildiğinin bir göstergesidir. Tamamen ahşap malzemeden yapılmış olan mahfilde, sekiz ahşap sütun kullanılmıştır. Birbirinden farklı Roma devrine ait devşirme sütun baş- 24 Bekir Eskici, age., s Bekir Eskici, age., s Nusret Çam, Ayşe Ersay, agm., s. 33.

16 169 lıkları üzerinde ahşap yastıklar yer alır. Ahi Elvan Cami nin kadınlar mahfili (Şekil 11) ise kuzey duvarı önünde ilk sütuna, doğu ve batı duvarları önünde ikinci ve üçüncü sütunlara kadar devam eden ve yan sahınların üstünü kısmen örten U şeklinde planlıdır. Mahfil tamamen ahşaptan yapılmıştır ve müezzin mahfilinin üstüne denk gelmektedir. Mahfile caminin içinden on dört adet merdivenle çıkılmaktadır. Ayrıca bu mahfilin üst katına caminin kuzey kapısı açılmaktadır. Fakat şu anda bu kapı kapalıdır ve kullanılmamaktadır. 14 ve 15. yüzyıla tarihlenen Örtmeli (Hoca Hundi) Mescidi, Poyracı Mescidi, Balaban Mescidi, Gecik Mescidi, Hacı Bayram Cami, Hacı Musa Cami, 16. yüzyıla tarihlenen Abdülkadir İsfehani (Tabakhane) Mescidi, 17 ve 18. yüzyıllara tarihlenen Ağaç Ayak Cami (Şekil 12),İbadullah Cami, Zincirli Cami, ve Sarıkadı Mescidi nde kadınlar ahşap kadınlar mahfilleri mevcuttur. Ankara camilerindeki kadınlar mahfilleri yenilendiğini mahfillerin tavan süslemeleri ile harimin tavan süslemesi arasındaki farklılıklardan anlaşılmaktadır. Genellikle mahfillerde mahremiyetin sağlanması açısından, neredeyse insan boyu kadar ahşap korkuluklar kullanılmıştır. Mahfiller bütün örneklerde kuzey cephede yer alırken, bazen harimin içine doğru U şeklinde çıkma yaparken bazen de kuzey cephe boyunca uzanmaktadır. Bu mahfiller bütün örneklerde ahşap direkler üzerine otururlar. Kadınlar mahfili kapıları son derece sade iken Arslanhane Cami nin en ihtişamlı kapısı olan kuzey kapısı kadınlar mahfiline açılır. Ankara cami ve mescitlerindeki mahfillerin büyük bir kısmı ahşaptandır. Tavan ve tabanları da ahşap olan bu mahfillerde dikdörtgen planlı pencereler görülmektedir. Netice olarak yukarıdaki örneklerde de görüldüğü üzere Ankara üslubunun özelliklerinden biri olan ahşap kadınlar mahfilleri 12. yy. dan 20.yy.ın başlarına kadar kesintisiz olarak devam eden bir gelenek olmuştur. Beylikler ve Osmanlı devrinde görülen mermer ya da taş malzemeden, geometrik şebekeli kadınlar, müezzin ya da hünkar mahfilleri örneklerinin Ankara da neredeyse hiç görülmemesi Ankara üslubunun devamının başka bir kanıtıdır. Ankara da hemen her cami ya da mescitte kadınlar mahfilinin bulunması geçmiş dönemlerde de kadınların sosyal hayatın içinde olmasıyla ilgili bir durumdur. Ankara merkezde, Beypazarı, Ayaş, Kalecik, Nallıhan ve Şereflikoçhisar da bizzat gidip gördüğümüz camilerde ve kaynaklardan öğrendiğimiz diğer ilçe camilerinde bulunan kadınlar mahfilleri kadınların camilere sık sık geldiğini geçmişten beri ibadetlerini rahatça mahalline getirebildiklerini söyleyebiliriz. Zaten Ankara da sof tezgâhlarında kadın ve erkek birlikte çalışıldığı, kadınların üretim hayatına aktif katıldıkları, hem seyahatnamelerde hem de çizilen gravürlerde görülür.

17 170 Pencereler Ankara üslubunun izlendiği başka bir yapı elemanı da pencerelerdir. Ankara mescit ve altlı üstlü pencere kullanımın 12. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar devam ettiğini görmekteyiz. Genellikle Selçuklu mimarisinde camilerin taçkapı dışında duvarların oldukça sade olduğu, oldukça küçük formlu pencerelerin ise duvarların üst kısmına koyulduğu ve bu sebeple camilerin yeterince ışık almadığı bilinir. Beylikler devrinde ise artık bu uygulamadan vazgeçilip altlı üstlü paralel olarak pencere kullanımın yaygınlaştığı söylenir. Hatta bu çift sıralı pencere kullanımının ilk kez Selçuk İsa Bey, Milas Firuz Bey ve İznik Yeşil Cami lerde görüldüğü belirtilir. İşte Ankara cami ve mescitlerinde altlı üstlü pencere kullanımı Ankara nın bildiğiniz en eski tarihli Alaeddin Cami nde ortaya çıkarak, 13, 14 ve 15. yüzyılda yaygınlık kazanarak 20. yüzyıla kadar devam ettiği görülür. Alaeddin Cami ilk inşa edildiğinde de doğuda üç, kuzeyde iki, batıda dördü altta, dördü üstte olmak üzere sekiz ve toplam olarak on üç pencereden ışık almaktaydı 27. Arslanhane Cami nin pencereleri(şekil 13) de iki kat oluşturur. Bu erken örneklerden sonra Ankara da inşa edilen 14 ve 15. Yüzyıla tarihlendirilen Ahi Elvan Cami (Şekil 14), Geneği Mescidi, Hacı İvaz Mescidi, Molla Büyük Mescidi, Kul Derviş (Kurtuluş) Mescidi, Örtmeli (Hoca Hundi) Mescidi, Poyracı Mescidi, Sabuni (Karanlık) Mescid, Direkli Mescid, Gecik Mescidi, Hacettepe Cami, Hacı Doğan Mescidi, Hacı Seyyid Mescidi, Hemhüm Mescidi, Yeşil Ahi Cami, Rüstem Nail (Dındın) Mescidi, Şeyh İzzeddin Mescidi, Hacı Musa Cami, Hacı Bayram Cami ve İki Şerefeli (Resul Efendi) Cami lerinde ve 16, 17. ve 18. yüzyıllardan olan Ağaç Ayak Cami, Celal Kattani Mescidi, Çiçekçioğlu Cami, Devdıran Mescidi, Eskicioğlu Cami, İbadullah Cami, Hacı İlyas Cami, Kağnı Pazarı Cami, Leblebicioğlu Cami, Ramazan Şemsettin (Kale Pazarı) Cami, Sarıkadı (Mimarzade) Cami, Telli Halil Mescidi, Zincirli Cami, Zeynel Abidin Cami ve Taceddin Cami lerinde harimde altlı üstlü pencere uygulaması kesintisiz olarak devam etmiştir. Kalemişi süsleme Ankara da en çok tercih edilen süsleme unsuru olan ahşap üzerine yapılan kalem işleri, sanatımızda, sıva üstünden sonra çokça uygulanmış bir süsleme çeşididir. Ahşap üstü kalem işleri Selçuklu süslemelerinde ağırlıklı olarak görülmekte olup, Konya Sahip Ata Cami, Beyşehir Eşrefoğlu Cami, Afyon Ulu Cami, Sivrihisar Ulu Cami, Ankara Arslanhane Cami, Beyşehir Eşrefoğlu Cami ve Kastamonu Candaroğlu Mahmut Bey Cami lerinde dikkat çeker. Bu süslemelerde erken dönemlerde rumi ve hatayi motifleri, sonraki geç dönemlerde ise Barok ve Rokoko üslupları kendisini gösterir. Daha çok iç mekânlarda yapıldığından ve lâkeli olduğundan pek çok örneği 27 Nusret Çam, Ayşe Ersay, agm., s. 21.

18 171 günümüze bozulmadan gelebilmiştir. Ankara üslubunda da ahşap süsleme daha yaygın olarak kullanıldığından, ahşabı süsleme imkânı verebilen bir süsleme tarzı olan kalemişleri 15. yüzyıldan itibaren görülmeye başlanmış, 17 ve 18. yüzyıl cami ve mescitlerinde de uygulanmaya devam etmiştir. Ankara üslubunun oluşumunda önemli bir mahalli olan Ankara Alaeddin Cami nin 15. Yüzyılın başında geçirdiği tamirlerde eklendiği düşünülüne pencere kanatlarındaki ahşap üzerine kalemişi süslemeler oldukça önemlidir. Caminin batı duvarındaki alt pencerelerin etrafı ahşap pervaz ile dört taraftan kuşatılmış olup bunlar kalem işleri ile bezenmiştir. Bitkisel desenler yeşil zemin üzerine sarı ve kırmızıdır. Yer yer tamir izleri taşısa da bunlara da tavan göbeği gibi I. Murat döneminin eserleri olarak bakıldığı takdirde ahşap üzerine kalem işlerinin Ankara daki en eski örnekleri sayılabilir. Gerçekten de kompozisyonlar daha sonraki Hacı Bayram ve diğer Ankara camilerinin kompozisyonlarına benzese bile onlar kadar girift değildir. Öyle anlaşılıyor ki bu caminin doğu ve kuzeydeki pencereler de dahil, tamamı bu şekilde kalem işlerine sahip olduğu halde pencerelerin kapatılması üzerine bu kalem işleri de tahrip olmuşlardır. Bundan sonra 14 ve 15. yüzyıla tarihlenen Eyüp Mescidi, Örtmeli(Hoca Hundi) Mescidi, Geneği Mescidi, Kul Derviş (Kurtuluş) Mescidi, Poyracı Mescit, Sabuni Mescit, Gecik Mescidi, Hacı Musa Cami leri kalem işleri devrinin özelliklerini yansıtır. Süslemeler tavan kenarlarında, konsollarda, pervazlarda yoğunlaşır. Bunlarda geometrik süslemenin pek az kullanılmasına karşılık, klasik düzenlerde rumili ve hataili kıvrık dallı simetrik süsleme yer alır. Ayrıca süslemede basit güller ve büyük yapraklardan, narçiçeği, iri rozetler teşkil eden geçmeler, palmetler, papatya, karanfil, şakaik çiçekleri ve madalyonlar görülür. Bitkisel süslemenin yanında yazı kuşakları da kalem işi süslemede bol miktarda kullanılan bir süsleme tarzıdır. Kalem işi süslemenin renkleri beyaz, sarı, kırmızı, turuncu, mavi, yeşil, siyahtır. Süslemeler daha çok tavan kenarlarında, konsollarda, pervazlarda, tavan kirişleri üzerine uygulanmıştır. Mescitlerin genellikle üçgen çıtalarla oluşturulan ahşap tavanları Ankara üslubuna hastır. Kalın kirişler üzerine birbirine paralel olarak konmuş olan tavan kirişleri üzerine tahtalar ince çıtalarla baklavalara ayrılmaktadır. Gerek orta kiriş ve gerekse kenar bingilerinin pervazları aşı boyalıdır. Özellikle 18. yüzyıl örneklerinde harim pencerelerinin pervazlarında ve alınlıklarında kelime-i tevhid kuşakları şeklinde kendini gösterir. Hacı Bayram, Zincirli, İbadullah, Ağaç Ayak, İki Şerefeli(Resul Efendi) Ramazan Şemseddin Camileri nin, Sarıkadı (Mimarzade) Mescidi nin pencere pervazlarında ve alınlıklarında sülüs hatla yazılmış kelime-i tevhid kuşakları görülür. Bu kalemişi süsleme geleneği Ankara da geç devirde yani 19 ve 20. yüzyıl başlarına kadar

KONYA İL MERKEZİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI ENVANTERİ MEZARLIKLAR

KONYA İL MERKEZİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI ENVANTERİ MEZARLIKLAR 840 KONYA İL MERKEZİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI ENVANTERİ MEZARLIKLAR MEZARLIKLAR 841 ALİYENLER MEZARLIĞI Karatay İlçesi, Yanık Camii Esiri Mehmet Sokakta yer almaktadır. 06.01.1989-370 Mezarlığa

Detaylı

PİRİ MEHMET PAŞA CAMİİ'NİN SÜSLEME PROGRAMININ KLASİK OSMANLI MİMARİSİNDEKİ YERİ 1

PİRİ MEHMET PAŞA CAMİİ'NİN SÜSLEME PROGRAMININ KLASİK OSMANLI MİMARİSİNDEKİ YERİ 1 Sosyal Bilimler Dergisi / Journal of Social Sciences (5), 2011,10-24 BEYKENT ÜNİVERSİTESİ/ BEYKENT UNIVERSITY PİRİ MEHMET PAŞA CAMİİ'NİN SÜSLEME PROGRAMININ KLASİK OSMANLI MİMARİSİNDEKİ YERİ 1 Yrd. Doç.

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU / 15 2008 BU BİR TMMOB YAYINIDIR TMMOB, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

MİM 282 - MİMARLIK TARİHİ VE KURAMI II 2013-14 GÜZ

MİM 282 - MİMARLIK TARİHİ VE KURAMI II 2013-14 GÜZ MİM 282 - MİMARLIK TARİHİ VE KURAMI II 2013-14 GÜZ 13 ŞUBAT - 1- Erken Dönem İslam Mimarlığı İslam Mimarlığı 20 ŞUBAT - 2- Anadolu Selçuklu Mimarlığı Camiler 27 ŞUBAT - 3- Anadolu Selçuklu Mimarlığı Medreseler,

Detaylı

İçindekiler Şekiller Listesi

İçindekiler Şekiller Listesi 1 İçindekiler 1.GĠRĠġ 3 2. Mekânsal Sentez ve Analiz ÇalıĢmaları... 4 3. Konsept....5 4. Stratejiler.....6 5.1/1000 Koruma Amaçlı Ġmar Planı.....7 6.1/500 Vaziyet Planı Sokak Tasarımı....7 7.1/200 Özel

Detaylı

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ Savaş AYBERK, Bilge ALYÜZ*, Şenay ÇETİN Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar bilge.alyuz@kou.edu.tr, Tel: 262

Detaylı

DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 TÜRK MİTOLOJİSİNDE ÖNEMLİ RENKLER DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 RENKLER Türk mitolojisinde renklerin sembolik anlamları ilk olarak batılı Türkologların dikkatini çekmiş ve çalışmalarında bu hususa işaret etmişlerdir.

Detaylı

Gaziantep dini mimari açısından zengindir. Toplam 178 dini yapıdan 144'ü yok olmuş günümüze 34 tanesi ulaşmıştır. Özellikle camiler, mimari açıdan sadece Gaziantep camilerinde görülen özellikler de taşırlar.

Detaylı

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi Afet Yö netimi İnsan toplulukları için risk oluşturan afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere karşı hazırlıklı olunması, afet anında hızlı ve etkili bir kurtarma, ilk yardım, geçici barındırma

Detaylı

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır. SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması

Detaylı

2013 YILI TATARLI HÖYÜK KAZISI BİLİMSEL RAPORU

2013 YILI TATARLI HÖYÜK KAZISI BİLİMSEL RAPORU 2013 YILI TATARLI HÖYÜK KAZISI BİLİMSEL RAPORU Tatarlı Höyük te 2013 yılı kazı çalışmaları 13.07.2013 ile 29.11.2013 tarihleri arasında, Çukurova Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü,

Detaylı

KONURALP - GÖYNÜK - TARAKLI TEKNİK GEZİ RAPORU

KONURALP - GÖYNÜK - TARAKLI TEKNİK GEZİ RAPORU KONURALP - GÖYNÜK - TARAKLI TEKNİK GEZİ RAPORU Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü lisans programında yer alan Arch 472 - Conservation Studio dersi kapsamında Düzce'nin Konuralp Belediyesi'ne, Bolu'nun

Detaylı

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır. Yazıyı PDF Yapan : Seyhan Tekelioğlu seyhan@hotmail.com http://www.seyhan.biz Topolojiler Her bilgisayar ağı verinin sistemler arasında gelip gitmesini sağlayacak bir yola ihtiyaç duyar. Aradaki bu yol

Detaylı

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK 2009 8.SINIF SBS SINAV SORUSU 6. Yukarıdaki tablo 1906 yılında Osman Hamdi Bey tarafından yapılmıştır. Tablonun adı Kaplumbağa Terbiyecisi dir. Bu tabloyla ilgili aşağıdaki

Detaylı

öncesi beylikler dönemi medrese hücrelerinde ocak ve bacaları

öncesi beylikler dönemi medrese hücrelerinde ocak ve bacaları ...aa"-.u.!.i. :...T!.!O!!.!r~ki!.l y.!!-at!..!a~r!..!!a~stl!..!1 rwm!!!8",la!!.r.!...e!2.n!!.!s~ti~to~s.!!.o...,d",e!.jrgl!;is!!..i... S:l!.8yı.!I'-'1'""6-'E"'r-"z.!!1ur'-"u"'m'--"'20!!lO!.!1~ ~-209-

Detaylı

MAT223 AYRIK MATEMATİK

MAT223 AYRIK MATEMATİK MAT223 AYRIK MATEMATİK Çizgeler 7. Bölüm Emrah Akyar Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü, ESKİŞEHİR 2014 2015 Öğretim Yılı Çift ve Tek Dereceler Çizgeler Çift ve Tek Dereceler Soru 51 kişinin

Detaylı

DENEY 2: PROTOBOARD TANITIMI VE DEVRE KURMA

DENEY 2: PROTOBOARD TANITIMI VE DEVRE KURMA A. DENEYİN AMACI : Protoboard kullanımını öğrenmek ve protoboard üzerinde basit direnç devreleri kurmak. B. KULLANILACAK ARAÇ VE MALZEMELER : 1. DC güç kaynağı, 2. Multimetre, 3. Protoboard, 4. Değişik

Detaylı

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği Dursun Yıldız SPD Başkanı 2 Nisan 2016 Giriş Gelişmenin ve karşı duruşun, doğuya karşı batının, kuzey kıyısına karşı güney kıyısının, Afrika ya karşı

Detaylı

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr. Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Dosya Sayısı : 2014-1-132 (Önaraştırma) Karar Sayısı : 15-12/159-72 Karar Tarihi : 18.03.2015 A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER Başkan Üyeler : Prof. Dr.

Detaylı

Tablo 45 - Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Konaklama ve Belediye Sayıları

Tablo 45 - Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Konaklama ve Belediye Sayıları TURİZM Kütahya ya gelen yabancı turistler Merkez ve Tavşanlı ilçelerinde; yerli turistler ise Merkez, Emet, Simav ve Tavşanlı ilçelerinde yoğun olarak konaklamaktadırlar. 2012 yılı içerisinde ildeki işletme

Detaylı

KONUTTA YENİ FİKİRLER

KONUTTA YENİ FİKİRLER KONUTTA YENİ FİKİRLER İSTANBUL TUZLA DA KONUT YERLEŞİMİ TASARIMI ULUSAL ÖĞRENCİ MİMARİ FİKİR PROJESİ YARIŞMASI JÜRİ DEĞERLENDİRME TUTANAĞI KONUTTA YENİ FİKİRLER: EMİNEVİM İstanbul, Tuzla da Konut Yerleşimi

Detaylı

Erol ALTINSAPAN 1 Mehmet Mahur TULUM 2 ESKİŞEHİR KURŞUNLU CAMİ KİTABESİNİN TARİHLENDİRİLMESİ ÜZERİNE SON TESPİT

Erol ALTINSAPAN 1 Mehmet Mahur TULUM 2 ESKİŞEHİR KURŞUNLU CAMİ KİTABESİNİN TARİHLENDİRİLMESİ ÜZERİNE SON TESPİT Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 23, Mart 2016, s. 1-6 Erol ALTINSAPAN 1 Mehmet Mahur TULUM 2 ESKİŞEHİR KURŞUNLU CAMİ KİTABESİNİN TARİHLENDİRİLMESİ ÜZERİNE SON TESPİT Özet Eskişehir

Detaylı

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016 2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016 Ocak 2016 Tüketici Fiyat Endeksi ne(tüfe) ilişkin veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 3 Şubat 2016 tarihinde yayımlandı. TÜİK tarafından aylık

Detaylı

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi özcan DEMİREL 1750 Üniversiteler Yasası nın 2. maddesinde üniversiteler, fakülte, bölüm, kürsü ve benzeri kuruluşlarla hizmet birimlerinden oluşan özerkliğe ve kamu

Detaylı

VATAN İŞLERİNDE CÜR ETKARLIKLARIM

VATAN İŞLERİNDE CÜR ETKARLIKLARIM 1 2 VATAN İŞLERİNDE CÜR ETKARLIKLARIM 3 VATAN İŞLERİNDE CÜR ETKARLIKLARIM Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı Genel Yayın No.10 ISBN 975 94473 6 3 Kapak tasarım: Şule İLGÜĞ - ilgug75@hotmail.com Baskı Yeri:

Detaylı

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Dosya Sayısı : 2015-1-69 (Önaraştırma) Karar Sayısı : 16-02/30-9 Karar Tarihi : 14.01.2016 A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER Başkan Üyeler : Prof. Dr. Ömer

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Prof.Dr. Cevat NAL Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarl k Fakültesi Dekan Y.Doç.Dr. Esra YEL Fakülte Akreditasyon Koordinatörü

Detaylı

MUSANDIRALI EVİN TANIMINA DAİR NOTLAR NOTES ON THE DESCRIPTION OF HOUSE WITH MUSANDIRA

MUSANDIRALI EVİN TANIMINA DAİR NOTLAR NOTES ON THE DESCRIPTION OF HOUSE WITH MUSANDIRA Niğde Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, Cilt 4, Sayı 2, (2015), 112-118 MUSANDIRALI EVİN TANIMINA DAİR NOTLAR Nevsel Sezen SÜSLÜ * Mimarlık Bölümü, Mimarlık Fakültesi, İstanbul Teknik Üniversitesi,

Detaylı

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN SOSYAL ŞİDDET Süheyla Nur ERÇİN Özet: Şiddet kavramı, çeşitli düşüncelerden etkilenerek her geçen gün şekillenip gelişiyor. Eskiden şiddet, sadece fiziksel olarak algılanırken günümüzde sözlü şiddet, psikolojik

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan Üniversitesi Değerli öğrenciler, YÖK Kültür Sanat Söyleşileri

Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan Üniversitesi Değerli öğrenciler, YÖK Kültür Sanat Söyleşileri Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan da, Ardahan Üniversitesi nde sizlerle birlikte olmaktan memnuniyetimi bildirerek sözlerime başlamak isterim. Hepinizi sevgi

Detaylı

Brexit ten Kim Korkar?

Brexit ten Kim Korkar? EDAM Türkiye ve Avrupa Birliği Bilgi Notu Brexit ten Kim Korkar? Haziran 2016 Sinan Ülgen EDAM Başkanı 2 23 Haziranda İngiliz halkı, İngiltere nin AB de kalıp kalmayacağına dair bir halkoyuna katılacak.

Detaylı

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Orman ve Su İşleri Bakanımız Sn. Veysel Eroğlu nun katılımları ile gerçekleştiriyor olacağımız toplantımıza katılımlarınız için teşekkür ediyor,

Detaylı

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR?

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR? Zeki Aslan YILDIZLAR NASIL OLUŞUR? Yıldız nedir sorusunu insanlık yüz binlerce belki de milyonlarca yıldır soruyordu? Fakat yıldızların fiziksel doğası ve yaşam çevrimleri ancak 1900 lü yıllardan sonra

Detaylı

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (2012) 287-291 287 KİTAP İNCELEMESİ Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri Editörler Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice

Detaylı

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız 1 2 TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız Tunç Tort a ve kütüphane sorumlusu Tansu Hanım

Detaylı

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU 2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU I- 2008 Mali Yılı Bütçe Sonuçları: Mali Disiplin Sağlandı mı? Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan 2008 mali yılı geçici bütçe uygulama sonuçlarına

Detaylı

M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları S1: Erasmus kapsamında yapılan projelerle yarışamaya katılınabilir mi? C1: Erasmus kapsamında gidilen yurtdışı üniversitelerdeki

Detaylı

1 MAYIS BİNGÖL DEPREMİNDE MEYDANA GELEN YIĞMA YAPI HASARLARI

1 MAYIS BİNGÖL DEPREMİNDE MEYDANA GELEN YIĞMA YAPI HASARLARI YDGA2005 - Yığma Yapıların Deprem Güvenliğinin Arttırılması Çalıştayı, 17 Şubat 2005, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara. 1 MAYIS BİNGÖL DEPREMİNDE MEYDANA GELEN YIĞMA YAPI HASARLARI A. Karaşin Dicle

Detaylı

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015 İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015 Sunum Planı Giriş I)Literatür Uluslararası Literatür Ulusal Literatür II)Karşılaştırmalı Analiz III)

Detaylı

KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESİ BAŞKANLIĞI (KOSGEB) KOBİ VE GİRİŞİMCİLİK ÖDÜLLERİ UYGULAMA ESASLARI

KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESİ BAŞKANLIĞI (KOSGEB) KOBİ VE GİRİŞİMCİLİK ÖDÜLLERİ UYGULAMA ESASLARI KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESİ BAŞKANLIĞI (KOSGEB) KOBİ VE GİRİŞİMCİLİK ÖDÜLLERİ UYGULAMA ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- Bu uygulama

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ Hazırlayan: Doç.Dr. Hakan Güler Sakarya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Karlsruhe Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Almanya

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı olarak şahsım ve kuruluşum adına hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı olarak şahsım ve kuruluşum adına hepinizi saygılarımla selamlıyorum. Sayın Başkanlar, Sayın KĐK üyeleri, Sayın Katılımcılar, Sayın Basın Mensupları, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı olarak şahsım ve kuruluşum adına hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Detaylı

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler 1. AB Hukuku ve Tercüman ve Çevirmenler için Metotlar Eğitimi (Ankara, 8-9 Haziran 2010) EIPA tarafından çeşitli kamu

Detaylı

SOSYAL-EĞİTİM-BEŞERİ BİLİMLER

SOSYAL-EĞİTİM-BEŞERİ BİLİMLER III. ULUSLARARASI KOP BÖLGESEL KALKINMA SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ (22-24 Ekim 2015 Aksaray Üniversitesi) KOP Bölgesi üniversiteleri arasında eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal hizmet gibi

Detaylı

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi ÜN VERS TEYE G R SINAV S STEM NDEK SON DE KL E L K N Ö RENC LER N ALGILARI Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Detaylı

YURTDIŞI VATANDAŞLAR DANIŞMA KURULUNUN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

YURTDIŞI VATANDAŞLAR DANIŞMA KURULUNUN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK 24 Aralık 2010 CUMA Resmî Gazete Sayı : 27795 YÖNETMELİK Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığından: YURTDIŞI VATANDAŞLAR DANIŞMA KURULUNUN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ

Detaylı

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Doç.Dr. Nilgün GÖRER TAMER (Şehir Plancısı) Her fakülte içerdiği bölümlerin bilim alanına bağlı olarak farklılaşan öznel

Detaylı

GÜMRÜK SİRKÜLERİ Tarih: 26/12/2014 Sayı: 2014/127 Ref : 6/127

GÜMRÜK SİRKÜLERİ Tarih: 26/12/2014 Sayı: 2014/127 Ref : 6/127 GÜMRÜK SİRKÜLERİ Tarih: 26/12/2014 Sayı: 2014/127 Ref : 6/127 Konu: ÇİN HALK CUMHURİYETİ VE İSRAİL MENŞELİ TEMPERLENMİŞ VEYA LAMİNE EDİLMİŞ EMNİYET CAMLARI NIN İTHALATINDA DAMPİNG SORUŞTURMASI AÇILMIŞTIR

Detaylı

ÜNİBİLGİ 01 ÜNİ-BİLGİ

ÜNİBİLGİ 01 ÜNİ-BİLGİ ÜNİBİLGİ 01 Ankara Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Bülteni Temmuz 2001 Sayı:1 Ankara Üniversitesi adına sahibi: Prof. Dr. Nusret ARAS Genel Yayın Yönetmeni: Yrd. Doç.Dr. Doğan

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL Sözlerime gayrimenkul ve finans sektörlerinin temsilcilerini bir araya

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7 İÇİNDEKİLER 1 Projenin Amacı... 1 2 Giriş... 1 3 Yöntem... 1 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6 5 Kaynakça... 7 FARKLI ORTAMLARDA HANGİ RENK IŞIĞIN DAHA FAZLA SOĞURULDUĞUNUN ARAŞTIRILMASI Projenin Amacı : Atmosfer

Detaylı

YERLEŞİM ALANLARINDAKİ BİTKİLERİN İŞLEVLERİNİN İZMİR KENTİ GERÇEĞİNDE İRDELENMESİ. Prof. Dr. İlçin ASLANBOĞA

YERLEŞİM ALANLARINDAKİ BİTKİLERİN İŞLEVLERİNİN İZMİR KENTİ GERÇEĞİNDE İRDELENMESİ. Prof. Dr. İlçin ASLANBOĞA 487 YERLEŞİM ALANLARINDAKİ BİTKİLERİN İŞLEVLERİNİN İZMİR KENTİ GERÇEĞİNDE İRDELENMESİ Prof. Dr. İlçin ASLANBOĞA Kentsel mekanlarda yaşayan toplumlar yitirdikleri doğal çevrelerin özlemini çevrelerindeki

Detaylı

Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ 2015-2016 GÜZ YARIYILI İÇM 401-402 PROJE 5 & DİPLOMA PROJESİ

Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ 2015-2016 GÜZ YARIYILI İÇM 401-402 PROJE 5 & DİPLOMA PROJESİ Ç.Ü. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK BÖLÜMÜ 2015-2016 GÜZ YARIYILI İÇM 401-402 PROJE 5 & DİPLOMA PROJESİ KONU: GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ TASARIM STÜDYOSU YER: ESKİ BAHÇE KAFE YERLEŞKESİ /KAMPÜS 1.

Detaylı

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR 447 ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR Hüseyin ÇAYCI Özlem YILMAZ ÖZET Yasal metroloji kapsamında bulunan ölçü aletlerinin, metrolojik ölçümleri dikkate alınmadan

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal

Detaylı

Cümlede Anlam İlişkileri

Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede anlam ilişkileri kpss Türkçe konuları arasında önemli bir yer kaplamaktadır. Cümlede anlam ilişkilerine geçmeden önce cümlenin tanımını yapalım. Cümle, yargı bildiren,

Detaylı

RÖLÖVE RAPORU I. YAPI KİMLİK BİLGİLERİ

RÖLÖVE RAPORU I. YAPI KİMLİK BİLGİLERİ RÖLÖVE RAPORU I. YAPI KİMLİK BİLGİLERİ Adı : Süleymaniye de konut yapısı İl : İstanbul İlçe : Eminönü Mahalle : Yavuz Sinan Mahallesi Pafta : 107 Ada : 562 Parsel : 17 Dönemi : 19. yy Yapım Sistemi : Yığma

Detaylı

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 24 Mart 2016 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 29663 YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin

Detaylı

MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 14 ve 49 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 14 ve 49 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır. AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU EĞİTİM, ÖĞRETİM VE SINAV YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı Ağrı İbrahim Çeçen

Detaylı

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı Dünyada çavdar ve yulafın üretimi, buğday, pirinç, mısır ve arpa gibi diğer tahıl ürünlerine kıyasla son derece sınırlıdır. Yılda ortalama 14-15 milyon ton dolayında olan dünya

Detaylı

Halkla İlişkiler ve Organizasyon

Halkla İlişkiler ve Organizasyon Halkla İlişkiler ve Organizasyon A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ Halkla İlişkiler ve Organizasyon Hizmetleri alanı, küreselleşen dünya içinde kurum ve kuruluşlar için bir ihtiyaç olarak varlığını hissettirmektedir.

Detaylı

2. Söz konusu koruma amaçlı imar planı üst ölçek plana aykırı hususlar içermektedir.

2. Söz konusu koruma amaçlı imar planı üst ölçek plana aykırı hususlar içermektedir. İstanbul İli, Beykoz İlçesi, Beykoz I. Bölge, 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Revizyon Nazım İmar Planı ve Beykoz I. Bölge 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Revizyon Uygulama İmar Planı Bakanlık Makamının 30.12.2014

Detaylı

mekan YÜK. MİMAR BEYZA ŞENER Mekteb-i Tıbbiye-i SONBAHAR 2013 SAYI: 301 Bakıp da görmediklerimiz, görüp de bilmediklerimiz

mekan YÜK. MİMAR BEYZA ŞENER Mekteb-i Tıbbiye-i SONBAHAR 2013 SAYI: 301 Bakıp da görmediklerimiz, görüp de bilmediklerimiz mekan SONBAHAR 2013 SAYI: 301 16 17 YÜK. MİMAR BEYZA ŞENER Mekteb-i Tıbbiye-i Bakıp da görmediklerimiz, görüp de bilmediklerimiz Foto raf: Kamil Y lmaz GÜN BATIMINA YAKIN KADIKÖY DEN VAPURLA KARŞIYA GEÇERKEN

Detaylı

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK DANIġMAN: Faik GÖKALP SOSYOLOJĠ ALANI ORTAÖĞRETĠM ÖĞRENCĠLERĠ ARASI ARAġTIRMA PROJE YARIġMASI BURSA TÜRKĠYE BĠLĠMSEL VE

Detaylı

BAŞINI BİRAZ DAHA YUKARI KALDIR

BAŞINI BİRAZ DAHA YUKARI KALDIR BAŞINI BİRAZ DAHA YUKARI KALDIR 1 Aralık 2008 de hilal şeklini almış ay ile Venüs yıldızı birbirlerine o kadar yaklaştılar ki, tam bir Türk Bayrağı görüntüsü oluştu. Ay ve Venüs ün bu hali bana hemen Üsküp

Detaylı

YERLİ ÜRETİCİLER TARAFINDAN ÇİN HALK CUMHURİYETİ MENŞELİ PVC İTHALATINA YÖNELİK YAPILAN KORUNMA ÖNLEMİ BAŞVURUSUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ

YERLİ ÜRETİCİLER TARAFINDAN ÇİN HALK CUMHURİYETİ MENŞELİ PVC İTHALATINA YÖNELİK YAPILAN KORUNMA ÖNLEMİ BAŞVURUSUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ YERLİ ÜRETİCİLER TARAFINDAN ÇİN HALK CUMHURİYETİ MENŞELİ PVC İTHALATINA YÖNELİK YAPILAN KORUNMA ÖNLEMİ BAŞVURUSUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ 1. GİRİŞ... 1 2. BAŞVURUYA İLİŞKİN GENEL BİLGİLER... 1 2.1. Başvurunun

Detaylı

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir. YGS / LYS SÖZLÜĞÜ OBP (ORTA ÖĞRETİM BAŞARI PUANI): Öğrencinin diploma notunun diğer öğrencilerin diploma notlarına oranıdır. En az 100 en çok 500 puan arasında değişen bu değer, öğrencinin başarısı okulun

Detaylı

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1 e-makâlât Mezhep Araştırmaları, VII/1 (Bahar 2014), ss. 261-265. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR Ali Rabbânî Gülpâyigânî, Önsöz Yayıncılık, İstanbul 2014 456 sayfa, Adem Sezgin

Detaylı

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler Endüstri Mühendisliğine Giriş Jane M. Fraser Bölüm 2 Sık sık duyacağınız büyük fikirler Bu kitabı okurken, büyük olasılıkla öğreneceğiniz şeylere hayret edecek ve varolan bilgileriniz ve belirli yeni becerilerle

Detaylı

CAMÝÝ VE MESCÝTLER. Nevþehirli Damat Ýbrahim Paþa Camisi (Kurþunlu Cami) (Merkez)

CAMÝÝ VE MESCÝTLER. Nevþehirli Damat Ýbrahim Paþa Camisi (Kurþunlu Cami) (Merkez) CAMÝÝ VE MESCÝTLER Ekleyen kapadokya Pazartesi, 12 Mayýs 2008 Son Güncelleme Pazar, 24 Aðustos 2008 Nevþehirli Damat Ýbrahim Paþa Camisi (Kurþunlu Cami) (Merkez) Nevþehir il merkezinde bulunan Damat Ýbrahim

Detaylı

HALK EĞİTİMİ MERKEZLERİ ETKİNLİKLERİNİN YÖNETİMİ *

HALK EĞİTİMİ MERKEZLERİ ETKİNLİKLERİNİN YÖNETİMİ * HALK EĞİTİMİ MERKEZLERİ ETKİNLİKLERİNİN YÖNETİMİ * Doç. Dr. Meral TEKİN ** Son yıllarda halk eğitimi, toplumdaki öneminin giderek artmasına koşut olarak, önemli bir araştırma alanı olarak kabul görmeye

Detaylı

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR Sektörlere Göre Dağılım 60 %52 50 %39 %46 Tarım 40 Sanayi 30 % 14 %19 %21 İnşaat 20 %8 10 % 1 Hizmetler 0 KADIN ERKEK 2

Detaylı

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi : 2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ Anayasa nın 49. Maddesi : A. Çalışma Hakkı ve Ödevi Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek,

Detaylı

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com Giriş Yönetim alanında yaşanan değişim, süreç yönetimi anlayışını ön plana çıkarmıştır. Süreç yönetimi; insan ve madde kaynaklarını

Detaylı

ORTAÖĞRETİM. Öğretmenin. Ders Notları

ORTAÖĞRETİM. Öğretmenin. Ders Notları ORTAÖĞRETİM TARİH Öğretmenin Ders Notları II ORTAÖĞRETİM 9. SINIF TARİH (Öğretmenin Ders Notları) EDİTÖR Turgut MEŞE YAZAR Faruk KARA Bütün hakları Editör Yayınevine aittir. Yayıncının izni olmaksızın

Detaylı

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18 http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/03/201203... 1 of 5 6 Mart 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28225 Atatürk Üniversitesinden: YÖNETMELİK ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ASTROFİZİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Detaylı

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu Rapor No:01 Rapor Tarihi: 10.03.2011 muz İl Genel Meclisimizin 01.03.2011 tarih ve 2011/33 sayılı kararı doğrultusunda 08-09-10 Mart 2011 tarihlerinde toplanmıştır. İdaremiz araç parkında bulunan makine

Detaylı

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir. Bursa nın 25 Büyük Firması Araştırması; -Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir. -Bu çalışma Bursa il genelinde yapılmış,

Detaylı

Balkanlar da Refah: Kısa Rapor

Balkanlar da Refah: Kısa Rapor The study underlying the results published in this paper was conducted as part of research financed under the Research and Technology Innovation Fund (KTIA_AIK_12-1-2013-0043) called Adaptation and ICT-supported

Detaylı

Bunlar dışında kalan ve hizmet kolumuzu ilgilendiren konulardan;

Bunlar dışında kalan ve hizmet kolumuzu ilgilendiren konulardan; SAYI : 2012/ KONU : Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvuru /05/2012 KAMU GÖREVLİLERİ HAKEM KURULUNA (GÖNDERİLMEK ÜZERE) DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞINA 30 Nisan- 21 Mayıs 2012 tarihleri arasında yapılan

Detaylı

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA Dersin Amacı Bu dersin amacı, öğrencilerin; Öğretmenlik mesleği ile tanışmalarını, Öğretmenliğin özellikleri

Detaylı

Konforun Tanımı Değişti...

Konforun Tanımı Değişti... 2 Konforun Tanımı Değişti... Beyterrace özgün mimarisi ve merkezi lokasyonu ile alışıla gelmiş yapılardan farklı olarak doğayla iç içe, güvenli ve huzurlu bir yaşamın sunduğu ayrıcalıklı olanaklarla ev

Detaylı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- (1)Bu

Detaylı

Güç Artık İnternette! Power is now on the Internet!

Güç Artık İnternette! Power is now on the Internet! ISSN 2148-7286 eissn 2149-1305 DOI 10.15805/addicta.2015.2.2.R036 Copyright 2015 Türkiye Yeşilay Cemiyeti addicta.com.tr Addicta: The Turkish Journal on Addictions Güz 2015 2(2) 149-153 Review Başvuru

Detaylı

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU Hazırlayan Sosyolog Kenan TURAN Veteriner Hekimi Volkan İSKENDER Ağustos-Eylül 2015 İÇİNDEKİLER Araştırma Konusu

Detaylı

VERGİ DENETMENİ TANIM

VERGİ DENETMENİ TANIM TANIM Vergi vermekle yükümlü şahıs ve tüzel kişilerin (vergi mükelleflerinin) vergilerini yasalara uygun olarak verip vermediklerini denetleyen kişidir. A- GÖREVLER KULLANILAN ARAÇ, GEREÇ VE EKİPMAN Vergi

Detaylı

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı Overview Understanding Economic Growth: A Macro-level, Industrylevel, and Firm-level Perspective

Detaylı

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) HALKLA İLİŞKİLER VE ORGANİZASYON HİZMETLERİ ALANI ANKARA 2007 ÖĞRENME FAALİYETİ -19 HALKLA İLİŞKİLER VE

Detaylı

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının bağlantıları kontrol edilir. Güz ve Bahar dönemindeki

Detaylı

PROJE ODAKLI İŞ GELİŞTİRME; Kent Atölyeleri örneği

PROJE ODAKLI İŞ GELİŞTİRME; Kent Atölyeleri örneği PROJE ODAKLI İŞ GELİŞTİRME; Kent Atölyeleri örneği A.Faruk GÖKSU-ÇEKÜL Vakfı www.cekulvakfi.org.tr www.kentselyenileme.org ÇEKÜL Vakfı, kurulduğu günden bugüne kadar, Kendini Koruyan Kentler adı altında,

Detaylı

Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk.

Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk. Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk. Sayı: 64597866-120[94-2014]-131 Tarih: 28/08/2014 T.C. GELİR

Detaylı

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012. Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, 2012 Hazırlayanlar Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi Laura D. Tyson, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Saadia Zahidi, Dünya Ekonomik Forumu Raporun

Detaylı