TÜRKİYE DEKİ MUHACİR AZERİ BASINI IŞIĞINDA SOVYETLERİN AZERBAYCAN TOPRAKLARINDA İSKÂN SİYASETİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRKİYE DEKİ MUHACİR AZERİ BASINI IŞIĞINDA SOVYETLERİN AZERBAYCAN TOPRAKLARINDA İSKÂN SİYASETİ"

Transkript

1 TÜRKİYE DEKİ MUHACİR AZERİ BASINI IŞIĞINDA SOVYETLERİN AZERBAYCAN TOPRAKLARINDA İSKÂN SİYASETİ Özet Yrd.Doç.Dr. Telli KORKMAZ İlker TÜRKMEN Çarlık Rusya nın, XVI. yüzyılın ortalarında başlayan Türk Dünyası toprakları üzerinde yayılma siyaseti, XIX. yüzyılın sonlarına gelindiğinde büyük oranda hedefine ulaşmıştı. Bu süreçte, işgal edilen Azerbaycan toprakları üzerinde Rusların varlığının daimi olması için, sistemli bir toprak siyaseti uygulanmıştır. Rus göçmenlerin, en verimli ve en değerli Türk topraklarına yerleştirilmesine dayalı olan bu siyaset, Türk Dünyasının dört bir yanında sürekli olarak isyanlara sebep olmuştur. Çarlık Rusya nın akabinde, Sovyetler tarafından da uygulanan aynı iskân siyaseti, medreselerde yetişmiş olan Azerbaycan aydınları tarafından çıkarılan basın ile dünya kamuoyuna duyurulmuştur. İskân siyasetinin uygulamalarındaki haksızlıkları ve usulsüzlükleri dile getiren bu yazarlara, kendi yurtlarında kısa süre içerisinde Rusya tarafından yayın yasağı getirilmiştir. Türkiye yi ikinci vatan olarak gören bu aydınlar, yayın hayatlarına muhacir olarak Türkiye de devam etmişlerdir. Makalemizin konusuyla ilgili olarak, Türkiye de neşredilmiş olan Azerbaycan Yurt Bilgisi ve Odlu Yurt dergileri taranmıştır. Yardımcı kaynaklar ile birlikte elde edilen veriler ışığında, Sovyetlerin Azerbaycan topraklarında uyguladığı toprak siyaseti okuyucuya aktarılmaya çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Rus göçmenler, Azeri köylüler, toprak sorunu, Ruslaştırma çalışmaları ve tepkiler. THE SOVIET S SETTLEMENT POLICY IN THE LANDS OF AZERBAIJANIN LIGHT OF THE AZERBAIJANIAN REFUGEES PRESS IN TURKEY Abstract Tsarist Russian policies of expansion in the lands of the Turkish World that started in middle of the 16th century became successful to a great extent when it was the end of the 19th century. In this period, a systematic land policy was carried out so that the Russian existence in Azerbaijani territories could be permanent. This policy depending on the settlement of the Russian migrants in to the most fertile and valuable Turkish lands which caused steady revolts in all the corners of Turkish World. The same settlement policy fulfilled also by the Soviet following the Tsarist Russia was exposed to the world public view by help of the press of the Azerbaijani intellectuals people educated in medreses. In their own land, a publication ban by Russia was soon imposed to these writers who expressed the in justice and irregularities in the application of settlement policies. These intellectuals regarding Turkey as a second homeland continued their publication life in Turkey as refugees. Concerned with our article, the journals published in Turkey, Azerbaycan Yurt Bilgisi and Odlu Yurt were surveyed. In light of the domestic data as well as that from the foreign sources, the Soviet s land policy that she performed in Azerbaijan territories was aimed here by to be given to readers. Key words: Russian migrants, Azerbaijani villagers, issue of land, efforts for Russification and reactions. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Fen-edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi. 179

2 Giriş Köklü tarihi geçmişe sahip sayılı milletlerden birisi olan Türkler, Asya kıtası başta olmak üzere birçok kıtada hâkimiyet kurmuşlardır. Devlet olma bilincini çok erken dönemde kavramış olan Türkler, sistemli bir yönetime sahip olmanın verdiği avantaj ile yüzyıllar boyunca birlik içerisinde yaşamışlardır. Kendi dillerine örf ve adetlerine sahip çıktıkları sürece esarete düşmemişlerdir. Türkler, zaman içerisinde çeşitli boylara ayrılmışlar, bu boylardan bir kısmı imparatorluklar kurarken bir kısmı da esarete düşmekten kurtulamamıştır. Türk boylarının önemli bir kısmının yaşadığı, Orta Asya nın kuzeyinde bulunan Ruslar, başlangıçta Knezlikler şeklinde yönetilmişlerdi. Zamanla siyasi birliğini güçlendiren Rusya, Çar IV. İvan zamanında ilk olarak 1552 yılında Kazan Hanlığı nı ardından 1556 yılında Astrahan Hanlığı nı işgal ederek yayılma siyasetlerini başlatmıştır. Bu işgallerden sonra Rusya, artık Türk dünyasına daha fazla açılma imkânını bulmuş ve yalnız Rus halkının yaşadığı bir devlet olmaktan çıkıp imparatorluk olmaya başlamıştır. Rusya güçlenip Türk topraklarını bir bir işgal etmeye başladığı dönemde, Türkler farklı coğrafyalarda farklı siyasi birlikler halinde yaşıyorlardı. Rusya ile Türk dünyası toprakları arasında tampon bölge konumunda olan Altın Orda, Rusların güneye inmesine engel oluyor ve Türk dünyası topraklarını bu sayede koruyordu. Zamanının güçlü devletlerinden olan Altın Orda, bir takım iç meseleleri yüzünden zayıflar ve bu dönemde, ilki 1391 de olmak üzere birkaç kez Timur devletinin saldırılarına maruz kalır, bu saldırılar sonrasında zayıflayan Altın Orda yıkılır ve onun yerine parlayan Timur devleti olur. Timur, Altın Orda yıkıldıktan sonra dağılan Türk boylarını hâkimiyeti altında toplamak için bir ömür çaba sarf eder ama bunu başaramaz. Timur, 1405 tarihinde öldüğü zaman Orta Asya da ve Kafkasya coğrafyasında yaşayan Türklerin dört bir yana dağılması ve siyasi birlikler oluşturamaması, güneye inme çabasında olan Rusların işini kolaylaştırmıştır. Türk boylarının büyük bir bölümü Osmanlı Devleti çatısı altında imparatorluk haline gelip medeniyetini en yüksek seviyeye çıkartırken diğer tarafta kuzeydeki Türkler, Çarlık Rusya nın boyunduruğuna girmekle karşı karşıya kalmıştı. Rus yayılmacılığı başlamadan önce, Altın Orda devletinin yıkılmasından sonra toprakları üzerinde birçok Türk hanlığı kurulmuştur. Kuzey Türklerinin bulunduğu bölgelerde Kazan, Kırım, Astırahan, Kasım ve Sibir gibi hanlıklar bulunmaktaydı. Boylar halinde yaşayan Türklerin, her bir boyu bir hanlık tarafından yönetilmekteydi. Kökenleri açısından kardeş olan hanlıklar, kendi içerisinde mücadele halinde olduklarından etkili güç olamıyorlardı. Türk boyları bu durumdayken, iç mücadelelerini sona erdiren Ruslar, batı dünyasına yüzünü erken dönmenin verdiği avantajla, Türk hanlıkları arasındaki kavgalardan ve her hanlığın kendi içindeki entrikalardan yararlanmayı çok iyi bilmişlerdir. Konumuz Azerbaycan olmakla birlikte, Rusların erken dönemlerden beri işgal etmiş oldukları Türkistan coğrafyasından da bahsetmek gerekmektedir. Muhacerete çıkan bütün Türkler, Türkistan davasının birer mümessilleri olmuştur. Azerbaycan aydın ve yazarı olan Mirza Bala ve Mehmet Emin Resul-zade de Türkistan ile ilgili birçok yayın yapmıştır. Rusya Muhacir Türklerinin, ana vatan olarak nitelendirdikleri Türkistan, tarihin en eski çağlarından beri her yönden ilgi çekmiş olan memleketlerden birisidir. Tarih boyunca birçok hadiseler geçirmiş olan bu memleket, son esaret felaketini de yaşamak zorunda bırakılmıştır. Bilindiği üzere, yeniçağ Avrupa hâkimiyeti gelişinceye kadarki çağlarda, Türkistan kıymetli mahsul ve mamulâtıyla yakın ve uzak çevreleri besleyen önemli bir merkezdi (Y.T., 1953: 11). Türkistan denilince bazıları; tarihe karışmış, unutulmuş bir diyar, kenarda kalmış, dünya ile alakası olmayan başka bir âlem; bazıları da Rus istilasından sonra müstevliler tarafından kurulan ve Türkistan Umum Valiliği adı verilen idari bir teşkilat sahası hududuna sıkışan bir ülke diye nitelendirmektedir. Birtakım kimseler de; Türkistan ı Doğu ve Batı diye ayırmaktan başka, Sirderya ile Amuderya arasında Maveraünnehir diye adlandırarak Sibirya nın kuzeyinde farklı bir yer olarak göstermektedir. Çok geniş bir coğrafyayı kapsayan Türkistan, aynı zamanda bir yerleşim birimini de ifade etmektedir. Türkistan, günümüzde Kazakların ve Özbeklerin yoğun olarak yaşadığı Kazakistan Cumhuriyeti nin güneyinde Çimkent (Shumkent) e bağlı bir şehrin adıdır (Aşurbay, 1953: 7). Çarlık Rusya Türkistan da genişleme siyasetini sürdürürken, hâkimiyet kurmak istediği bölgenin güneyinde siyasi güç olarak, Buhara Emirliği, Hive Hanlığı ve Hokand Hanlığı bulunuyordu. Çarlık Rusya 1865 yılında Taşkent şehrini, 1868 yılında Semerkant ı ele geçirdi. Bu işgaller karşısında Buhara Emirliği Rus hâkimiyetini tanıdı. Aynı şekilde 1868 yılında Hokand Hanlığı da Rus nüfuzunu kabul etmek zorunda kaldı. 180

3 Bu işgaller neticesinde, Türk dünyası toprakları üzerinde erken devirlerden beri istila hareketini sürdüren Rusya, XIX. yüzyıl sonuna gelindiğinde emellerine büyük oranda ulaşmıştı. Rusya nın, Azerbaycan toprakları üzerindeki emelleri, XVIII. yüzyılın başlarında şekillenmeye başlamıştır. Azerbaycan ın jeopolitik konumu dolayısıyla, Türkiye ve İran arasındaki ticaretin transit merkezi olması ve bölgenin zirai ve hammadde yönünden zengin olması, Rusya nın bölgeye hâkimiyet kurması için önemli bir sebep olmuştur. Nadir Şah ın hâkimiyet sınırları içerisinde olan bölgede, yönetim yönünden bir zayıflığın olduğunu fark eden Rusya, ilk olarak 1735 te Azerbaycan üzerine bir akın düzenlemiştir. II. Katerina döneminde ( ) güney yönünde devam eden Rus ilerleyişi sonrasında 1758 yılında gelindiğinde, Kuba bölgesi ve Kafkasya nın büyük bir bölümü Rusya nın idaresi altına alınmış bulunuyordu. Rus hâkimiyeti altına alınan Azerbaycan topraklarında, Ruslar ile Azerbaycan hanlıkları arasında savaşlar eksik olmamıştır. Ruslar, 1805 te Gence Hanlığı ile yapmış olduğu savaş sonrasında hanlık topraklarını ele geçirmiştir Rus-İran savaşı sonrasında imzalanan Gülistan Antlaşması ile Kuzey Azerbaycan toprakları Ruslara bırakılmıştır. Bu durumu hazmedemeyen İran ın, Abbas Mirza kumandasındaki bir orduyla Kuzey Azerbaycan topraklarına saldırması sonrasında, İran ordusu mağlup olmuş Tebriz de Ruslara kaptırılmıştır. Bu savaş sonrasında İran ve Rusya arasında imzalanan Türkmençay Antlaşması (1828) ile Osmanlı ve Rusya arasında imzalanan Edirne Antlaşması sonucu Azerbaycan toprakları ikiye bölünmüş, Rusya Revan ve Nahcıvan hanlıklarını alarak Hazar denizinde egemenlik kurmuştur (Buniyatov, 1991: 1991). Kuzay Azerbaycan bölgesinde hâkimiyet kuran Rusya ile Güney Azerbaycan a hâkim olan İran arasında XX. yüzyılın başlarına kadar hâkimiyet yarışı devam etmiştir. Yüzyıllardır devam eden Rusya nın istila siyaseti neticesinde, 20 Nisan 1920 de müstakil Azerbaycan, mazlum Türk halkının kanı ile boyanmış, Rus emperyalizmini derinden hissetmişti. Sadece renk değiştirerek sahneye çıkan Sovyet yönetimi, hakkın ve adaletin düşmanı olmaya devam etmiş, Türklüğün tarihi geçidine, Türklüğün ezeli köprüsüne bayrağını dikmişti (Seyit Ahmet, 1933: 176). Türk tarihi içerisinde kara bir gün olarak nitelendirilen Azerbaycan ın işgal edildiği tarih, matem günü olarak tüm Türk dünyasında derinden hissedilmiştir. Hürriyet ve kurtuluş uğrunda canı pahasına mücadele veren Azeri Türkleri bu uğurda binlerce şehit vermiştir. Azeri şairi Gültekin in aşağıdaki dizeleri, Azeri halkının nazarında hak ve hürriyetin ne kadar değerli olduğunu gösterir niteliktedir. Halk ezilmedikçe vicdan haykırmaz, Hakkı alınana, Ölüm bile az. Sana dokunmayan ele gül uzat, Hakkını çiğneyen kafayı kır, at (Ahmet, 1933: 187). Sovyet idarecilerin Azerbaycan topraklarında sürdürdüğü sömürü siyaseti içerisinde, köylünün elindeki toprakların alınması ve Rus göçmenlere verilmesi ilk sıralarda gelmiştir. Rusya, işgal edilen topraklara göçü teşvik etmek için birçok imkân sunmuştur. Azerbaycan köylülerinin ellerindeki verimli araziler alınmış, Rus köylülerine verilmiştir. Sistematik bir biçimde köylünün serveti elinden alınmış kolhoza girmesi için halka baskı yapılmıştır (İsimsiz, 1933: 47). Sovyetlerin İskân Politikası Kızıl emperyalizm bilindiği gibi Pasifik sahillerinden Baltık sahiline kadar uzanan Doğu ve Kuzey Asya yı ve Doğu Avrupa yı içine almış bulunmaktaydı. Kızıl emperyalizmin 2. Dünya savaşından önceki sahası, Çarlık Rusya sından miras kalan Rusya toprakları ve Çarlığın kanlı istila hareketleri neticesinde olarak istila ettiği, Türk Dünyası topraklarıydı (Buğra, 1956: 1). Komünist yönetici kadroları, hiçbir zaman için hâkimiyetleri altında bulunan halk kitlelerine güvenmemişlerdir. Bu sebeptendir ki komünist irade, hâkimiyeti altında bulunan ahaliyi ancak aşağıda belirtildiği şekilde itaat altında tutabilmiştir. Bütün halkın günlük gıda maddelerine el koymak, insanları bütün insan haklarından mahrum bırakmak, herkesi ölüm ile korkutmak, vazifelendirilen casusları kürek tehdidi ile başlarına dikmek bu uygulamalardan bazılarıydı. Bunlara ek olarak bütün milletleri sindirme politikası gütmek, Rus olmayanları yurtlarından çıkartıp yerlerini Rus göçmenlerle doldurmak, bu siyasetin başka bir boyutuydu. Birçok kez görülmüştür ki komünistlerin bazen, taktik icabı halka göstermiş oldukları müsamahaları, halk, hürriyete kavuşmak için bir fırsat olarak kullanmıştır. 181

4 İnsanlığı, bulunduğu durumdan yücelten manevi bir kuvvetin, komünist idaresinde görülmüş olması şöyle dursun, bilakis bu idarenin pençesine düşmek felaketine maruz kalan halklar, maddi bakımdan olduğu gibi manevi bakımdan da inanılmayacak derecede zayıflatılıyordu. Bu insanlar doğruları saklamak, yalancı ve ikiyüzlü davranmak zorunda bırakılmışlardır. Ağır şartlar altında benliklerini kaybetmişler, mahzunluk ve çekingenlik perdesi bürünmeye mecbur bırakılmışlardır. Rus esaretine düşen halklar, hürriyetleri kaybetmenin yanında, refah ve huzuru da kaybetmişler, sefalet içerisine düşmüşlerdir (Buğra, 1956: 3). Komünistler başa geldiği zaman, ortaya atılan Marksizm teoriler en baştan uygulamaya koyulmamıştır. Komünistlerin bunları olduğu gibi tatbikat sahasına koyamayacakları ilk anlardan itibaren görülen bir gerçekti. Çünkü Lenin, iktidarının başlangıcında Marks ın çizdiği yolu terk etmiştir. Proletarya (işçi sınıfı) halk hâkimiyeti kurmak yerine, komünist parti diktatörlüğünü kurmuştur. Hürriyet isteyen milletleri, emperyalizmin en vahşi katliamlarıyla Rus hâkimiyeti altına almak suretiyle Çarlık Rus emperyalizmi aynen kurulmuştur. Hele Stalin daha da ileri giderek parti diktatörlüğünü kaldırmış, kendi diktatörlüğünü kurmuş Hitler ve Musollini yi bile geride bırakmıştır. Gerek Marksizm gerekse Leninizm ve Stalinizm olsun hiçbiri insanlığın empatisini kazanmamıştır (Buğra, 1956: 4). Türk Dünyası topraklarında, Rusların asimile unsurlarından biri, Rus iktisat politikasına bağlı olarak yürütülen, toprakların sömürge haline getirilmesiydi. Sovyetlerin sömürgeleştirme siyaseti iki yönlü olarak gerçekleşmiştir: a) Türk köylüsünün arazilerinin müsadere edilmesi b) Rus köylerinin, Türklerin ellerinden alınan topraklara yerleştirilmesi. İlk müsadere teşebbüsü 1773 de Orenburg Kalesi nin yapımı ile başlamıştır. Bu tarihten sonra Rusya dan getirilen göçmenlerin yerleştirilmesi için, arazi müsaderesinin ardı arkası kesilmemiştir. Rus askeri ve iktisadi menfaatlerinin bulunduğu her toprak parçasına Ruslar tarafından el konuluyordu (Hayit, 204: ). Rusya nın Türk Dünyası topraklarına Rus muhacirleri gönderme süreci XVI. yüzyılda başlamıştır. Bu tarihten itibaren Rus göçmenler, Türklerin topraklarına parça parça yerleştirilmeye başlanmıştır. Rus çiftçi muhacirleri işgal edilen topraklardaki en verimli arazilere yerleştirilmişlerdir. Yerleştirme işlemleri, Sovyet yönetimi başa geldiği zaman, belirli kanuni düzenlemelerle yapılmaya başlanmıştır. Yerleştirme işlemleri yalnızca verimli topraklar ile sınırlı kalmamış, kömür yataklarının bol olduğu yerlerde de uygulanmıştır. Rusya nın Türk dünyası topraklarının dört bir yanında uygulamış olduğu bu siyasete Azerbaycan dışından bir örnek verecek olursak; bütün Türkistan ın merkezi konumundaki Taşkent in 1926 yılı nüfus sayımında ahalisi varken, bu sayı 1930 yılında e ulaşmıştır (Yaş Türkistanlı, 1935: 9). Rusların, yüzyıllardır Azerbaycan da yaşayan Türkleri sindirmek için aldığı en önemli tedbirlerden birisi hiç şüphesiz Rus göçebeleri Azerbaycan topraklarına iskân etmektir yılında Çarlık hükümetinin çıkarmış olduğu bir kararname gereği, Sefirlikten (toprak köleliğinden) affedilen bir kısım Rus köylüsü Azerbaycan a o tarihte yerleştirilmeye başlanmıştır. Yerleştirme siyaseti sadece Rus köylüleri ve göçmenleri ile sınırlı değildi. Ermeniler de kasıtlı olarak Azerbaycan topraklarına yerleştirilmiştir. XX. yüzyılın başlarında Çarlık Rusya nın Azerbaycan topraklarında yürüttüğü milli ve dini politika sonucunda, Güney Kafkasya da bulunan 1.3 milyon Ermeni nin 1 milyondan fazlası Azerbaycan topraklarına yerleştirilmiştir (Pashayeva: 30). Ermenilerin Azerbaycan topraklarına yerleştirilmesi bununla sınırlı kalmamıştır. Azerbaycan ın Rusya işgaline uğramasından sonra, çok sayıda Ermeni nin Kuzey Azerbaycan topraklarına göç ettirilmesi, etniksiyasi durumu ciddi olarak etkilemiş, Azerbaycanlıların ata yurtlarından çıkarılması süreci hayata geçirilmiştir (Pashayeva: 32). Ruslar, Türkmençay ve Edirne Antlaşması maddelerine göre Osmanlı ve Kaçar topraklarından göç ettirilen on binlerce Ermeni ailesini Erivan, Nahcivan, Karabağ, Borçalı ve diğer Azerbaycan topraklarına yerleştirildiler. Bu uygulama ile Azerbaycan Türklerinin, ilk olarak da Azerbaycan köylülerinin, toprakları ellerinden alınarak Ermenilere verildi. Azerbaycan topraklarında onlarca, yüzlerce Ermeni meskeni oluşturuldu. Kısa süre içinde de Erivan, Karabağ ve diğer bölgelerde, özellikle köylü nüfusun içerisinde Hıristiyanların oranı yüzde 9-20 den yüzde ye çıkmıştır (Hacı Nur Oğlu, 2014: 1-2). Sovyet Hükümetinin, yönetimi devralmış olduğu Çarlık yönetiminin müstemleke ve muhaceret siyasetini aynen sürdürdüğü bilinen bir gerçektir. Sovyetlerin bu siyaseti inkılâp kisvesi altında daha şiddetli ve daha süratli olarak tatbik etmiş olduğu açıktır. Rus olmayan milletleri Ruslaştırmak için bir araç olarak görülen bu iki siyaset uğruna Sovyet yöneticileri, hiç çekinmeden büyük servetler harcamışlardır. Muhacirlere yarısını ödemek koşuluyla kredi imkânları sağlanmıştır. 182

5 Lenin, Rusya da iktidarı devraldıktan sonra çok geçmeden Çarlık Rusya nın geniş sınırlarına tekrardan ulaşmayı planlamıştır. Türk dünyası toprakları içerisinde büyük bir öneme haiz olan Azerbaycan topraklarını işgal etmek ve Bakü petrollerini her ne pahasına olursa olsun ele geçirmek Bolşeviklerin planları dâhilinde olmuştur. Bu plan uygulamaya konulurken kızıl ordu kullanmıştır. Yerli komünist olan Dr. Neriman Nerimanov da bu siyasette bir araç olarak kullanılmış ve sonrasında Sovyetlerin işine yaramaz hale gelince öldürülmüştür (Ahundova, 2001: 58). 30 Nisan 1930 tarihinde Bakü de, Azerbaycan vilayetlerinden gelmiş köylüler ile Azerbaycan Komiserler Şurası Reisi Dadaş Bünyatzade nin arasında yoldaşçasına görüşmesi olmuştur. Bir Mayıs tarihli Türkçe Komünist gazetesi bu görüşmenin içeriğini yayımlamıştır. Köylüler, komünistlerin ve Sovyet memurlarının Azerbaycan kazalarındaki başsızlıklarından şikâyete gelmişlerdir. Bu şikâyetler ne derece çok ve haklı olmalıdır ki Komünist gazetesi bile bu görüşmeler esnasındaki şikâyetlerden bahsetmek mecburiyetinde kalmıştır (Bala, 1930: 185). Köylüler demişlerdir ki: Bazı yerlerde köylüleri güç kullanarak kollektiv ziraat teşkilatlarına toplamışlar. Hatta öyle ittifaklar olmuştur ki, kolhoza girmeyen köylülere kumaş, şeker, ekine, su v.s. bile bırakmamışlar. Şeki vilayetinde kollektiv ziraat müesseseleri köylüleri zorla işletmiş ve ellerinden odunlarını bile almıştır. Köylüler kredi şirketinden dahi şikâyet etmişlerdir. Kredi şirketleri köylülere tohum vermemiş köylüleri zorla kredi şirketlerine aza olmaya mecbur etmiş; pirinç ekimi için verilen 10 manat krediden 7 manatını da azalık hakkı olarak alıkoymuştur. Birçok yerlerde yoksul köyler, seçim hakkından mahrum edilmiştir. Köy ve kaza Sovyetleri köylülere mallarını satmaya müsaade etmiyor. Sigorta teşkilatları haklı oldukları halde köylülerin telef olan malları mukabilinde, para vermekten sürekli kaçınıyorlar. Köylüler, kazalarda komünistlerin zorla köylüleri kalpağını çıkarıp şapka giymeye mecbur ettiklerinden dahi şikâyet etmişlerdir. Kim bilir daha ne kadar çok şikâyet olmuş ki Komünist gazetesi yalnız bu kadarı ile yetinmiştir. Fakat Azerbaycan köylüsünün durumunu öğrenmek için bu yazılanlar da kâfi derecede bilgi vermektedir. Dadaş Bünyatzade, köylülerin bu şikâyetlerine cevap olarak demiştir ki; Köyünüze döndüğünüz zaman ahaliye haber veriniz, hükümet hiç kimseyi zorla kolhoza girmeye mecbur etmiyor. Bu bizim siyasetimiz değildir. Biz kolhozu gönüllülük esası üzerine kuruyoruz. Köylünün, kolhoza girmediği için su, şeker vb. temel gıdalara ulaşma hakkından mahrum bırakılması, Müsavat siyaseti miydi? Azerbaycan köylüsünü orta asır usulünde biçare bırakıp parasız olarak hayvan gibi çalıştıran Darbeci Kolhozcular gizli müsavat teşkilatına mensup olanlar mıydı? Köylerde, kazalarda dinle mücadele diye camilerde cirit atanlar, Azerbaycan komünist fırkası emriyle hareket edenlerden değil miydiler (Bala, 1930: 186)? Bu gibi soruların cevapları aranırken, halkın içine düştüğü sefalet, en başta düşünülmesi gereken konudur. Halkın elinden alınan ve hayati önem taşıyan gıda maddeleri, halkları sindirmek amacıyla, önemli bir silah olar kullanılmıştı. Köy burjuvazisinin imhası, sosyalizmin kuruluşunda birinci halkadır. O halkayı köy ve şehirlerin ufak burjuva unsurlarını imhadan ibaret olan öteki halkalar takip etmiştir. Azerbaycan köylüsü, her ne şekilde olursa olsun imha edilmeye karar verilmiş olarak görülmektedir. Bu da gösteriyor ki Azerbaycan köylüsü hakkında, Komünistler tarafından ölüm kararı verilmişti. Bu kararın uygulanması şekillerini de halkın şikâyetlerinden anlamaktayız. En başta gelen uygulama şekli açlık siyaseti olmuştur (Bala, 1930: 189). Tarihi süreç içerisinde karşımıza çıkan bir gerçek vardır ki, her milletin en büyük milli mukadderatı, onun milli kültürü ve dinidir. Bu iki temel nokta, milletlerin savaş ve barış dönemlerinde nasıl hareket edeceklerini belirleyen önemli bir unsur olmuştur. Milli duygular ve dini inanışlar medeniyetlerin büyüklüğü ölçüsünde diğer büyük devletlerin etkisine maruz kalmıştır. Bu sebeptendir ki küçük milletleri hâkimiyeti altına alan emperyalist devletler, o milletlerin milli duygularını imha etmek maksadıyla milli-medeni teşkilatlarını tamamıyla tahrip ederler. Bu sayede ellerinde bulunan güçleri ile küçük milletlerin dini ve milli duygularına yön değiştirme çalışmalarına girişirlerdi. Lakin bunu uygularken yaptıkları cinayetleri örtbas etmek ve ahalinin cahil tabakasının muhabbetini kazanmak için, onların dinine hürmet ederlerdi. Rusya nın uyguladığı asimile politikası tüm bunlardan farklı bir yapıya sahip olmuştur. Rus hükümeti ahaliyi imha maksadıyla, kurmuş olduğu Jandarma Teşkilatı ile Ortodoks Ruhani Teşkilatı nı birleştirmiş ve bunlara yardımcı olarak rütbe ve para ile Tükler arasında casuslar ortaya çıkarmıştır (Abdullah Oğlu, 1933: 440). 183

6 Rusya nın, hâkimiyeti altında bulunan Türk milletine karşı uyguladığı ayrımcı ve düşmanca siyasete karşı, Odlu Yurt gazetesinin 1929 yılında yayımlanan 10. sayısında M.E. Resul-Zade şu şekilde yazıyor; Bizim kendi hudutları dâhilinde kalan Rus milletine karşı düşmanlığımız yoktur. Bilakis ona bu hususta her türlü iyi temennilerde bulunuruz. Fakat bununla beraber biz, istediğimiz şekilde hayatımızı kurmaktan ve medeni hayatımıza istediğimiz şekli vermekten men edilmeye, kendi amaçlarına alet edilerek, istismar ve istila emelinde bulunan herhangi bir Rus emperyalizmine bütün varlığımızla düşmanız. Bu emperyalist siyasete karşı, geçmişte ve hâlihazırda olduğu gibi gelecekte de karşı koymaktan zerre kadar çekinmeyiz (Resul-zade, 1929: 391) yılında Yedi-sekiz ay devam eden Köylere Sosyalizm Taarruzu Azerbaycan köylüsünü bir nevi açlığa mahkûm etmek oluyordu. Bütün şiddetiyle köylünün tavuğuna, ineğine, bal arılarına varana kadar sosyalize edilmiştir. Bu hadiseler olurken, halkın sabır taşı çatlamış silahına sarılan dağlara çıkmıştır. Azerbaycan topraklarında sürdürülen bu siyasetin sorumlusu olarak yerli halkı gören Sovyet yöneticileri, Azerbaycan'ın umumi kollektivize programına dâhil edilmediğini ileri sürmüşlerdir (Bala, 1930: 430). Her ne kadar Azerbaycan halkının kollektivize dışı bırakıldığı söylense de, uygulamaların o yönde olmadığı açık bir şekilde görülmüştür. Köylülerin tüm olumsuzluklara rağmen ellerinde bulundurdukları malların alınması sonucunda yönetime karşı isyanların başlaması ve asayişin bozulması kaçınılmaz olmuştur. Bu durum karşısında silahlanan köylüler, dağlara çekilmeye mecbur kalmışlardır (Resul-zade, 1930: 430). Azerbaycan'ın "mecburi ve umumi kollektivize siyasetine dâhil edildiğini kanıtlayan en önemli kanıt, köylünün elindeki zaruri ihtiyaçlarını alma siyasetidir. Moskova'nın Azerbaycan hakkında bu ölüm kararını verirken, her meselede olduğu gibi, bu meselede de Azerbaycan ın gücünü kırmak, hayati ihtiyaçlarını elinden almak, yaratıcı kuvvetini kırmak, onu hasta ve bir çare durumda bırakmak politikasını gütmesidir (Bala, 1930: 188). Bağımsızlık uğruna canlarını ortaya koyan Azerbaycan halkı, ne yazık ki bir takım Rus entrikaları ve yönetici zafiyeti yüzünden bağımsızlığını kaybetmiştir. 27 Nisan 1920 tarihinde Rus ordusu başkent Bakü'ye dayanmıştı. Rusların bildirisi; Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Kızıl Donanması size hâkimiyeti derhal yoldaş N. Nerimanov un başkanlığındaki Sovyet işçi ve köylü hükümetine vermenizi talep ediyor şeklindeydi. İsteklerinin yerine getirilmesi durumunda, Bakü'de istikrarın Rus ordusu tarafından sağlanacağını bildiren Ruslar, aksi bir durum olursa şehre ateş açacaklarını da bildirmişlerdi. 27 Nisan'da parlamentonun son oturumu M.E. Resul-zade başkanlığında toplanmıştı. Bağımsızlık yanlısı olan Resul-zade ve arkadaşları yönetimi devretmeye katiyen karşı çıkarken, parlementoda çoğunluk teşkil eden Sosyalist yandaşları yönetimi devretme taraftarıydı. M.E. Resul-zade ve arkadaşlarının itirazlarına rağmen parlamento, barışçıl yoldan yönetimin Bolşeviklere teslim edilmesine dair karar aldı (Hasanlı, 2010: 7). Bu kararın alınmasından sonra yönetimi devralan Sovyet işçi ve köylü hükümeti, Rus emirleri doğrultusunda hareket ederek, intikam almak isteyen Sovyet askerlerinin hareketlerine ses çıkarmamıştır. Azerbaycan ın Sovyet işgaline girmesiyle ilgili olarak Azerbaycan Yurt Bilgisi Dergisi 27 Nisan 1920 tarihinde büyük bir matem duyduğunu satırlarında uzun uzadıya açıklamıştır. Azerbaycan için bir yıkım olarak değerlendirilen Sovyet işgali neticesinde, Bakü nün bitmez tükenmez petrollerinin Rusya ya hâkimiyetine geçtiğini, Azerbaycan pamuk ve buğdaylarının Moskova açlarına gideceğini, İpek üretiminin Rusya ya geçtiğini, evleri tek tek dolaşılarak Türk ocaklarının söndürüldüğünü üzüntüyle yazmıştır (İsimsiz, 1933a: 147). Bolşevik İhtilali ile birlikte, Çarın tahtı yıkıldıktan sonra, mahkûm ve mağdur milletler arasında istiklaline kavuşan Azerbaycan ın bağımsızlığı uzun sürmemiştir (Bir Türk, 1929: 90). Sovyet Hükümeti işgal etmiş olduğu Türk dünyası topraklarında kalıcılığını kesinleştirmek için, sistemli bir iskân politikası gütmüştür. Rus hâkimiyetine giren bütün Türk topraklarında uygulanan ve Yerlileştirme olarak tabir ettiğimiz bu kavram her coğrafyada farklı biçimde karşımıza çıkmaktadır. Örnek verecek olursak bu kavram Türkistan coğrafyası için hükümet idari mekanizmalarını Türkistan yerli halkına yakınlaştırma siyasetidir (Canay, 1930: 5). Hükümet idarelerini, yerli halka açma şeklinde ortaya çıkan Milletleştirme siyasetini Sovyet Hükümeti daha sonra; Sovyet idaresini yerli halka yakınlaştırma ve cumhuriyetteki Sovyet işçilerinin her birinin yerli dili öğrenmesi gerekliliği olarak değiştirmiştir (Temuroğlu, 1935: 14). Bu siyaset aynı zamanda Ruslaştırma siyasetinin başka bir şekli olarak karşımıza çıkmaktadır. Sovyet hükümetinin, başa gelirken her millete kendi kaderini tayin etme hakkı vereceği konusunda ileriye sürdüğü vaatler hiçbir zaman gerçekleşmemiştir. Kendi kaderlerini tayin etmek bir yana, Sovyet 184

7 Hükümeti idaresinde yaşayan milletlere kendilerini idare edecek idarecileri kısmen de olsa seçme hakkı bile tanınmamıştır. Yerel yönetimlerde tamamıyla Rus idarecilerin bulunması Azerbaycan ahalisinin bir süre sonra isyanlara yönelmesine sebep olmuştur. Yerel yöneticilerin halkın talepleri doğrultusunda hareket etmemesi onların isteklerini göz ardı etmesinden dolayı halk ile yöneticiler karşı karşıya gelmiştir. Komünistlerin kongrelerinde en mühim mesele, Azerbaycan daki gergin vaziyet olmuştur. Sürekli devam eden köylü isyanları bir harp şeklini almış, Azerbaycan da Komünist Partisinin ve Sovyet yönetiminin zayıflamasına neden olmuştur. Maverayi Kafkasya Sovyet Federasyonu Reisi, Eliyava bunu açık bir şekilde itiraf etmiştir. Eliyava şöyle demiştir; Azerbaycan da devam eden isyanlar bütün Sovyet iktisadi planını altüst edecektir. Çünkü köylü isyanları, yalnız Kafkasya dâhilinde ve Kafkasya ile komşu olan yakın şarktaki nüfusun ölümüne değil, Rusya sanayisinin, petrolünün sekteye uğramasına, Rusya nın pamuk ve bakır gibi hammadde ürünlerini kaybetmesine sebep olacaktı (M.B, 1930: 364). Sovyet Hükümeti, yerlileştirme siyasetinin mahalli Bolşevikler tarafından uygulanıyor olmasını takdirle karşılamıştır. Azerbaycan dışındaki Türk dünyası topraklarında uygulanan siyaset de farklı değildi. Türkistanlıların devlet işlerine sayılarına oranla katılmalarını destekleyen mahalli idarecilere ise karşı devrimci gözüyle bakılmıştır. Türkistanlıların devletin idari işlerine katılabilmeleri şartı Yerlileştirme siyasetine bağlanmıştır. Rusya Komünist Fırkası Orta Asya Bürosu 1 nun Başkanı Zelinskiy in bu konudaki ifadeleri şaşırtıcıdır. Zelinskiy in yorumu şu şekildedir; Birçok yoldaş, yerlileştiriş denince bütün işlere yerli halkın görevlendirilmesi şeklinde anlamaktadır. Bu doğru değildir. Böyle bir mana vermek milli şovenizmin gerçekleşmesi demektir. Yerlileştiriş, hükümet mekanizmasının yerli halk menfaatine yakınlaşmasıdır. Bu yakınlaşma, Rusların yerli halk dilini öğrenmesiyle mümkündür (Canay, 1930: 27). Bu sözlerden anlaşılacağı üzere, Sovyetler birliğinin asıl amacı yerli halka idareyi vermek değil onların dilini öğrenerek onlara daha yakın olmaktır. Aslında Sovyet hükümeti tarafından öne sürülen yerli halkın dilini öğrenme siyaseti, bazı Sovyet yöneticileri tarafından reddedilmiştir. Bu konuya çarpıcı bir örnek verecek olursak, Milletleştirme meselesinin müzakeresi için Taşkent in Lenin mahallesinde 15 müesseseden sadece 5 temsilcinin katıldığı bir toplantıda, Yollar Müessesesi nin vekili Vostrof, yerli dili öğrenme konusunda; Yerli dili öğrenmek gereksizdir. Bunun için tercümanlar yeterlidir. Rus işçilerinin yerli dili öğrenmeleri için zaten gerekli para da ayrılmış değildir diye bildirmekteydi (İlter, 1931: 27). Çar yönetiminin Türk topraklarına Rus köylülerini getirerek zengin Türk ülkesini ikinci bir Rus diyarı yapmaya çalışması ve Türkleri Ruslaştırmak istemesi nasıl bilinen bir gerçekse, Rus sömürgecileri olan Bolşeviklerin de Rus emekçilerini göç ettirerek Türkleri Ruslaştırmaya çalışması acı bir gerçektir. Fakat düşmanın uyguladığı bütün bu iktisadi ve sosyal baskılara rağmen, halk arasında bir savunma duygusu ve iktisadi bir dayanışma olmuştur. Rus fabrikalarının mallarına muhtaç olmamak için yerli sanayiyi ve dokumacılığı tercih etmeleri, Ruslardan buğday istememek için buğdaylarını ihtiyat ambarlarında saklamaları, Sovyetlerin yıldırma çalışmalarına rağmen pamuk ekiminin yanında buğday ekmeleri en güzel dayanışma örnekleridir. Türk dünyası topraklarındaki yerel Rus yöneticileri, Hükümet merkezinin belirlediği şartları yerine getirmemişler, biz yerli dili öğrenmiyoruz. Becerebiliyorsanız bizi buradan gönderin. Zaten bu diller yakında yok olacak ve beynelmilel Rus dili ortak dil olacak diye karşılık vermişlerdir (Temuroğlu, 1935: 14). Buradan da anlaşılıyor ki, yerel hükümet görevlileri, Sovyetlerin uyguladığı asimile siyasetinin kesin başarıya ulaşacağını düşünmekteydiler. Yerli halk ile irtibat kurmak için bile dillerini öğrenmeyi reddetmişlerdir. Bu duruma ne komünist fırkası ne de hükümet yetkilileri ses çıkarabilmişlerdir. Sovyet Hükümetinin, Türk dünyası topraklarında yürüttüğü sömürü siyaseti içerisinde muhaceret siyasetinin önemli bir yeri vardır. Muhaceret siyasetini belirleyen ana tema, Rusya topraklarından göç ettirilen Rus göçmenlerinin, Türk dünyası topraklarının ekime ve dikime en elverişli yerlerine yerleştirmesi olmuştur. Bu sayede, Rusya da mevcut olan zararlı unsurlar Türk dünyası topraklarına gönderilmiş ve yerel birimlerde Rus hâkimiyetinin geleceği temin edilmiş oluyordu (Yaş Türkistanlı, 1933: 8). Azerbaycan da uygulanan Rus siyaseti ile Türkistan da uygulanan Rus siyaseti arasında çıkarların boyutundan başka bir fark olmamıştır. Örneğin, Türk dünyası içerisinde önemli bir paya sahip olan Kazakistan toprakları, Rusların uygulamış olduğu 1 Orta Asya Bürosu: Rus Proleteri Diktatörlüğünün Türkistan daki En Yüksek İdaresidir (Hokandlı, 1931: 10-11). 185

8 göç siyasetinden en fazla zarar gören bölge olmuştur. Rusya nın baskıcı yönetimi ve göçmenlerin iskânı politikası Kazakistan da milli bir uyanışa sebep oldu yılına gelindiğinde kısa sürede ülke geneline yayılan bir isyan patlak verdi (Saray, 2002: 125). Öncesi ve sonrası ile düşünüldüğü zaman bu isyan Rusya nın yönetiminden memnuniyetsizliğin çarpıcı bir göstergesiydi. Rusya dan Azerbaycan topraklarına sevk edilen göçmenlerin bazılarına beratlar verilerek verimli topraklar dağıtılmıştır. Buradaki gaye; Azerbaycan daki hâkimiyeti sağlamlaştırmak için köylüleri hâkimiyet altına almak olmuştur. Rusya dan göç eden ve iltimas tanınan zengin Rus göçmenlerinin Azeri köylüsü üzerinde ağa konumuna gelmesi sağlanmıştır. Bu durum Azeri yaşam tarzına tamamıyla zıt mahiyetteydi. Türk dünyasının değişik bölgelerinde yaşayan halkları asimile edebilmek için uygulanan yerleştirme politikası en verimli topraklara binlerce Rus göçmenin yerleştirilmesini öngörüyordu. Yerli halkın verimsiz topraklara sürüldüğü memleketlerde Rusların sayısı kasten attırılmıştır. Bölgenin toplumsal yapısı değiştirilerek halkın Sovyetler birliğine itaatini kolaylaştırmak amaçlandı. Bolşeviklerin, ihtilalden hemen sonra gerçekleştirmeye başladığı göç siyasetine karşı çıkan Türk dünyası aydınları ya sürgüne gönderildi ya da ölüme mahkûm edildi. Milli benliklerinin kaybolacağını düşünen ve uygulanan siyasete karşı çıkan bu aydınlara karşı Bolşevik yöneticiler, yerel yöneticileri her daim uyarmıştır. Yerli halkı, Rus göçmenlerine kıyasla alt bir tabaka olarak yansıtma çabasında olan Sovyet yöneticileri, uygulamış oldukları açlık siyaseti ile köylüyü kendilerine bağlamaya çalışmışlardır. Köylerde mülk sahiplerinin toprağını müsadere etmek, sosyalizmin ilk adımı olsa da, kollektiv ziraata geçmek ikinci bir adım olmuştur. Bu adım, Sovyetler ittifakında sosyalizm cemiyetinin kurulmasında önemli bir yer teşkil etmiştir (Bala, 1390a: 218). Sovyet yöneticileri, bir taraftan göçebe olarak yaşayan Türk halkını yerleşik hayata geçmeye zorlamakta, bir taraftan da bu geçişi zorlaştırmaktaydı. Merkezi yönetimin görevlendirmesi doğrultusunda yerel Sovyet liderlerin görevi; kollektivize hareketinin sürekliliğini sağlamak, bu sistemi kontrol altında tutmak, pamuk ziraatının gelişmesi için çaba göstermekti. Bunun yanında yerel Sovyet yöneticileri, olası bir kıtlığa karşı erzak hazırlığı yapmalı, vergilerin düzenli olarak toplanmasını sağlamalı, üretilen pamuğu işlemeye hazırlatmalıydı. Bu sistemin yürüyebilmesi için, yararlanılması kolay olan yoksul köylüler tercih edilmiştir. Mülkiyeti bulunmayan köylüler verimli topraklardan alınıp başka yerlere sürülmüşlerdir. Hem Rus köylüsü hem de Azerbaycan köylüsü bu yer değiştirmeye tabi tutulmuştur. Bu siyasetteki gaye, Azerbaycan halkını iktisadi yönden istismar etmek, birbirine düşürmek, zavallı duruma düşmüş memleketi sınıf mücadelesi sahasına çevirip, memleketin mahsul ve servetini kolaylıkla merkez Moskova ya götürmekti (M.B, 1931: 506). Azerbaycan da toprakların resmen müsaderesi, Rusya da komünist fırkasının gelişme devrine tesadüf etmektedir. Rusya da Nep denilen ufak toprak sahiplerinin, büyük bir muvaffakiyette olduğu ve Rusya takibine düştüğü dönemde, Azerbaycan da müsadere edilen az topraklı köylülerin durumu da bu sınıfa giriyordu. Yani az toprağı olan köylünün toprağı devlet tarafından elinden alınıyordu. Bu ıslahatı Sovyet yönetimi Müsavat Fırkası yöneticilerinden talep etmişti. Komünist Fırkası böyle bir ıslahatı Müsavat liderlerinden 5 6 aylık bir zaman diliminde yapmasını istemiş fakat böyle bir ıslahat 10 yıllık bir sürede dahi bitirilememiştir. Sovyet İstatistikçileri 1929 senesinde Azerbaycan da topraksız-yoksul, orta derecede topraklı olduğunu göstermişlerdir (Bala, 1930a: 218). Sovyetlerin amaçlarının, kendilerini sömürü siyasetine alet etmek olduğunu bilen Azerbaycan halkı, her zaman için temkinli davranmaya özen göstermiştir. Bu konuyu Azerbaycan Yurt Bilgisi dergisinde yayımlanan Abdülkadir (İnan) Hoca nın şu sözleri açıklayıcı mahiyettedir. Biz çarın muhacir ve iskân işlerini çok iyi biliriz, onun matbuatında da Rus muhacirlerinin Kazak- Kırgız sahalarına, refah ve saadet getireceğinden bahis olunuyordu. Bununla beraber bugünkü tehcir ve iskân işleri ile Çar Hükümeti nin siyaseti arasında benzemeyen nokta bulunduğunu inkâr etmek kabil değildir. Bu da Çar Hükümeti nin 50 sene zarfında yapamadığı işi İnkılâp Rusya sının 10 sene zarfında yaptığıdır. Malumdur ki müstemlekeler öğrenme ve öğretmede, muayyen bir anane ve kaidelere tabidir. Müstemlekeci milletler tarafından fethedilen ülkeler, Metropoli Evladına (şehir çocuğuna) daima, iptidai kavimlerin tesadüfî olarak işgal ettikleri saha ve orada bulunan kavimler de medeni ve iktisadi inkişafları için bir medeni milletin himayesine muhtaç diye öğretilirler. Bu yerliler kendi menfaatlerini bilmeyerek hami ve müşfik millete karşı isyan çıkarırlarsa, her müşfik baba gibi cennetten çıkmış dayak ile terbiye vermekte 186

9 medeni milletin vazifesi olduğu anlatılır. Bu, müstemlekeci milletlerin değişmez ananeleridir. Bundan Fransız, İngiliz, Alman, Japon vesaire müstesna olmadığı gibi Ruslar da istisna edilemez (Abüulkadir, 1932: 450). Abdülkadir Hocanın kaleme almış olduğu sözlerden anlaşılacağı üzere, Ruslar kendilerini medeni bir millet olarak görmekte işgal ettiği topraklarda yaşayan halkın medeniyete muhtaç olduğunu ileri sürmekteydi. Bu düşünce gelecek kuşaklara da bir vazife olarak öğretilmekteydi. Emperyalist devletlerin hiçbirinin müstemlekeci siyasetin dışında tutulamayacağını da dile getiren yazar, Rusya nın yerli halka bakış açısını yukarıdaki ifadelerle ortaya koymuştur. Azerbaycan Yurt Bilgisi dergisinin isimsiz yazarlarından birisi, 1933 tarihinde kaleme almış olduğu Azerbaycan ın Büyük Matemi 27 Nisan 1920 başlıklı yazısında Sovyet lerin Azerbaycan ı istilasını şu dizelerle ifade etmiştir; Türk an a nesi Türk mukadderatı yıkıldı. Binlerce aile evlerinden sokağa atılarak yerlerine Kızıl Rus mujiki (Rus köylüsü) yerleştirildi. Türk Azerbaycan ında bundan sonra Türk misafir, Rus ise hakiki ev sahibi oldu. Artık köklü Türk istiklal ruhu yerine, Rus kokulu mujik Azerbaycan ı istila etti. Türk e hicret Rus a yerleşme çağı geldi. Baştanbaşa Azerbaycan da kızıl bayraklar dikildi. Ahali lallığa mahkûm edildi. Oktobr lisanı zafer lisanı olarak ilan edildi. Her şey değişti, bütün istiklali ile yaşayan millet, milli Azerbaycan yolunda alıkonuldu. 27 Nisan da Rusya, Kızıl Ordu vasıtasıyla eski hududunun bir parçasını daha elde etti (İsimsiz, 1933a: 147). Her türlü zor koşullar altında çıkarılan Rusya Türklerinin yayınları, Çarlık Rusya nın ve ardından Sovyetlerin uygulamış olduğu asimile siyasetini bütün çarpıcılığıyla ortaya koymaktadır. Gerek Rus göçmenlerin Türk topraklarına yerleştirilmesi gerekse yerleştirme esaslarında uygulanan usulsüzlükler ve haksızlıklar Azerbaycan halkını yıldırmıştır. Her fırsatta bağımsızlığını kazanmak için mücadele veren Azerbaycan Türkleri, uygulanan her türlü zorbalıklara rağmen kültürünü ve dilini büyük oranda korumuşlardır. Rusya nın hâkimiyetinden kurtulmak için mücadele veren Azerbaycan aydınlarının müstakil bir devlet olma hayali 30 Ağustos 1991 tarihinde gerçek olmuş bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti ilan edilmiştir. Sonuç Kazan ın işgal edildiği 1552 yılından itibaren, Rusya nın hâkimiyeti altına girmeye başlayan Türk Dünyası toprakları XIX. yüzyıl sonuna gelindiğinde büyük oranda Rusya nın hâkimiyetine dâhil olmuştu. Rusya nın hâkimiyeti altına almış olduğu Türkler ile ilgili asimile politikası farklı alanlarda kendini göstermiştir. Gerek dil yönünden gerekse ekonomik ve kültürel yönden asimile edilmeye çalışılan Türkler her fırsatta Rusya nın bu siyasetine karşı çıkmışlardır. Çarlık Rusya dan, 1917 yılında ihtilal sonucu yönetimi devralan Bolşevikler de farklı bir görüntüde aynı siyaseti daha ağır olarak sürdürmüşlerdir. Bolşevikler, yönetimi ele geçirmeden önce gayrı Rus halklar için Kendi Kaderini Tayin Etme Hakkı nı dile getirmişler fakat bunun samimiyetten uzak olduğunu çok geçmeden göstermişlerdir. Bolşevikler, Türk köylüsünün elindeki verimli toprakları ellerinden almış, Rusya dan göç ettirilen Rus köylülere dağıtmıştır. Türk köylülerinin içine düştüğü durumdan yararlanmayı bilmişler onları istedikleri gibi yönlendirmeye çalışmışlardır. Sovyetlerin iskân politikası Türkistan topraklarında yoğun bir şekilde gerçekleştirilirken Azerbaycan topraklarında da amansız bir şekilde sürdürülmüştür. Azerbaycan köylüsünün temel gıdaları ellerinden alındığı gibi, köylü halkı Kolhozlara girmeye zorlanmıştır. Tatarların öncülüğünde açılan medreselerde yetişen gençler, Rusya hâkimiyetindeki Türklerin aydın sınıfını oluşturmuşlardır. Bu aydın sınıfın çıkarmış oldukları gazeteler ve dergiler halkın tercümanı olmuştur. Basın üzerindeki Rus baskısı hiçbir zaman eksik olmamıştır. XX. yüzyılın başlarında, Rus baskısından dolayı Azerbaycan da yayın hayatını devam ettiremeyen aydınlar ikinci vatan olarak gördükleri Türkiye ye gelmişler, yayın faaliyetlerine burada devam etmişlerdir. Bu dönemde Türkistan kavramı çok geniş olarak düşünüldüğünden, Azerbaycan bölgesi de bu kavram içerisinde ele alınmış ve çıkan yayınlarda bu bölge olayları dile getirilmiştir. Gerek öz yurtlarında gerekse muhacerette bulunan aydınlar, basın üzerinde yoğun baskıların olduğu bir dönemde böylesine haberleri kısıtlı da olsa halka duyurabilmek için mücadele vermişlerdir. Halkın ahvalini ve Rusya nın uyguladığı siyaseti anlatan haberler, ya isimsiz olarak yayınlanmış ya da havadis kısmında verilmiştir. Sovyetlerin uyguladığı iskân politikası ile ilgili haberler, bülten içerisine kısmen serpiştirilmiştir. Bu durum bize Sovyetlerin uyguladığı baskı ve yıldırma 187

10 siyasetinin ciddiyetini göstermesi bakımından önemlidir. M. E. Resul-zade ve Mirza Bala gibi Azerbaycan aydınlarının, gerek Azerbaycan ile ilgili gerekse Türkistan coğrafyasının tamamı ile ilgili yazmış oldukları yazılar Odlu Yurt ve Azerbaycan Yurt Bilgisi dergilerinde yayınlanmıştır. Zor şartlar altında uzun denebilecek bir süre yayın hayatına devam etmiş olan bu iki dergi, makalemizin şekillenmesinde büyük katkı sağlamıştır. KAYNAKÇA Abdullah Oğlu, H. (1933). Kırım Türklerine Karşı Rus Siyaseti (1.Yıl). Azerbaycan Yurt Bilgisi, S. 12, Abdülkadir. (1932).Tahlil ve Tenkitler, Azerbaycan Yurt Bilgisi, S. 12, Ahmet, M. (Türkistanlı), (1933), Azerbaycan İstilası, (2.Yıl), Azerbaycan Yurt Bilgisi, S. 16, Aşurbay, N. (1953). Türkistan Ülkesi. Türkistan Mecmuası, S. 6/1, Mirza, B. (1930). Köylüyü İmha Siyaseti, (2. Yıl). Odlu Yurt, S. 17, Bala, M. (193a). Baş Döndürücü Muvaffakiyetler, (2. Yıl). Odlu Yurt, S. 18, Bir Türk. (1929). Türkün Kara Günü, (1.Yıl). Odlu Yurt, S. 3, Buğra, M. E. (1956). Kızıl Emperyalizm ve Hür Dünya. Türkistan Sesi Mecmuası, S. 6, 1 6. Canay, (Abdulvahap Okay). (1930). Türkistanda Yirlileştiriş Nimeden İbaret?, Yeni Türkistan, S. 2, 3-5. Devlet, N. (1999). Rusya Türklerinin Milli Mücadele Tarihi ( ), 2. Baskı, Ankara: T.T.K., Yayınları. Hacı Nuru Oğlu, H. (2014). Kuzey Azerbaycan da Çarlık Rusya sının Göç Ettirme Politikası ve 1830 lu Yıllarda Demografik Durum, Yeni Türkiye, S. 60, 1-4. Hasanlı, C. (2010) April Coup, Decline of Azerbaijan Democratic Republic, IRS-Heritage, No:2, 4 8. Hayit, B. (2004). Türkistan Devletlerinin Milli Mücadeleleri Tarihi,, 3. Baskı, Ankara: T.T.K Basımevi. Hokandlı, (1931). Orta Asya Bürosu, Yaş Türkistan, S. 19, İlter, (Abdulvahap Oktay), (1931). Türkistan da Millileştiriş Meselesi, Yaş Türkistan, S. 23, İsimsiz, (1933). Tahlil ve Tenkitler, (2.Yıl), Azerbaycan Yurt Bilgisi, Bilgisi, S. 13, İsimsiz, (1933a). Azerbayca ın Büyük Matemi 27 Nisan 1920, Azerbaycan Yurt Bilgisi, S. 16, Kanlıdere, A. (2009). Türkistan ın Tarihi, Kültürel Gelişimi ve Rus Tesirleri. YOM Türk Kültür Dergisi, S. 15, M.B. (1930). Azerbaycan Hayat ve Matbuatından, (2.Yıl). Odlu Yurt, S. 21, M.B. (1931). Azerbaycan Hayat ve Matbuatından, (2.Yıl). Odlu Yurt, S. 25, Mehmet, S. (2002). Kazakistan, TDVİA, C. XXV, Ankara. Buniyatov, Z.M. (1991). Azerbaycan, TDVİA, C.IV, İstanbul. Resul-zade, M.E. (1929). Rusya Köleliğinde Kırım (1.Yıl). Odlu Yurt, S.10, Resul-zade, M.E. (1930). Azerbaycan da Vaziyet, (2.Yıl). Odlu Yurt, S. 23, Seyid Ahmet, C. (Kırımlı), (1933). Azerbaycan İstilası, (2.Yıl), Azerbaycan Yurt Bilgisi, S. 16, Ahundova, T. (2001). Mirza Bala Mehmetzâde nin Hayatı, Faaliyetleri ve Düşünceleri, Ege Üniversitesi SBE, T.D.T. Bölümü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir. Temuroğlu, (Tahir Çağatay), (1935). Yirlileştiriş İşinin Akibeti, Yaş Türkistan, S. 6, Pashayeva, U. XX. Yüzyılın Başlarında Azerbaycan da Göçmen Ve Mülteci Sorunu, Kültür Evreni, Y. T. (1953). Türkistan İstilası Nasıl Hazırlandı. Türkistan Mecmuası, S. 3/4, Yaş Türkistanlı, (1933). Rus Muhaceret Siyaseti Tehlikesi, Yaş Türkistan, S 43,

11 Yaş Türkistanlı, (1935). Kazakistan ın 15. Yıllığı Münasebetiyle, Yaş Türkistan, S. 73,

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır. TÜRKİYE'DEKİ GÖÇLER VE GÖÇMENLER Göç güçtür.hem güç ve zor bir iştir hem de güç katan bir iştir. Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF Orta Asya Tarihi adlı eser Anadolu Üniversitesinin ders kitabıdır ve Ahmet Taşağıl gibi birçok değerli isim tarafından kaleme alınmıştır. PDF formatını bu adresten indirebilirsiniz.

Detaylı

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ Bismillairrahmanirrahim 1. Suriye de 20 ayı aşkın bir süredir devam eden kriz ortamı, ülkedeki diğer topluluklar gibi

Detaylı

K A N A Y A N Y A R A K A R A B A Ğ

K A N A Y A N Y A R A K A R A B A Ğ KANAYAN YARA KARABAĞ Astana Yayınları KANAYAN YARA KARABAĞ Derleyen: Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN Bu eserin bütün hakları saklıdır. Yayınevinden izin alınmadan kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz,

Detaylı

SEL FELAKETİNE YÖNELİK ACİL YARDIM PROJESİ-AFGANİSTAN

SEL FELAKETİNE YÖNELİK ACİL YARDIM PROJESİ-AFGANİSTAN SEL FELAKETİNE YÖNELİK ACİL YARDIM PROJESİ-AFGANİSTAN İHH Projeler Birimi Nisan 2014 PROJENİN KONUSU Bu proje Afganistan ın üç şehrinde, Badğis, Serpul ve Cevizcan, büyük hasara sebep olan sel felaketinde

Detaylı

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak

Detaylı

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders XIX. YÜZYIL ISLAHATLARI VE SEBEPLERİ 1-İmparatorluğu çöküntüden kurtarmak 2-Avrupa Devletlerinin, Osmanlı nın içişlerine karışmalarını

Detaylı

SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLER BİRLİĞİ (SSCB), ORTA ASYA'DAKİ TÜRK DEVLET VE TOPLULUKLARI.

SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLER BİRLİĞİ (SSCB), ORTA ASYA'DAKİ TÜRK DEVLET VE TOPLULUKLARI. SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLER BİRLİĞİ (SSCB), ORTA ASYA'DAKİ TÜRK DEVLET VE TOPLULUKLARI 1. Çarlık Rusyası'nın Yıkılışı ve Bolşevik İhtilali 1917 Martında I. Dünya Savaşı'nın olumsuz etkileri çarlık yönetimi

Detaylı

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK 1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER Mustafa Serdar PALABIYIK Yayın No : 3179 Araştırma Dizisi : 12 1. Baskı - Şubat 2015 ISBN: 978-605 - 333-207 - 7 Mustafa Serdar Palabıyık 1915 Olaylarını Anlamak:

Detaylı

Duygusal birliktelikten stratejik ortaklığa Türkiye Azerbaycan ilişkileri

Duygusal birliktelikten stratejik ortaklığa Türkiye Azerbaycan ilişkileri 27.12.2012 Duygusal birliktelikten stratejik ortaklığa Türkiye Azerbaycan ilişkileri 000 Sinem KARADAĞ Gözde TOP Babasının denge siyasetini başarıyla yürüten İlham Aliyev, Azerbaycan ın bölgesel nitelikli

Detaylı

İKİNCİ BİNYILIN MUHASEBESİ İÇİNDEKİLER

İKİNCİ BİNYILIN MUHASEBESİ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER B İ R İ N C İ C İ L T Kitap Hakkında 1 Başlarken 5 CENGİZ HAN MEDENİYETE YENİ YOLLAR AÇMIŞTIR 1. Cengiz Han ın Birlik Fikrinden Başka Sermayesi Yoktu 23 2. Birlik, Beraberlik ve Çabuk Öğrenme

Detaylı

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TARİH BOYUNCA ANADOLU TARİH BOYUNCA ANADOLU Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ 1215 yılında Magna Carta ile Kral,halkın onayını almadan vergi toplamayacağını, hiç kimseyi kanunsuz olarak hapse veya sürgüne mahkum etmeyeceğini bildirdi. 17.yüzyıla

Detaylı

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ BASINA VE KAMUOYUNA Erkek egemen kapitalist sistemde kadınların en önemli sorunu 2011 yılında da kadına yönelik şiddet olarak yerini korudu. Toplumsal cinsiyetçi rolleri yeniden üreten kapitalist erkek

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SOSYAL BiLiMLER LiSESi DERS KiTABI SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Prishtine, 2012 ic;indekiler I ÜNiTE: BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 1. BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 A. COGRAFYA KESiFLERi

Detaylı

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray Mehmet Saray 1942'de Afyon'un Dinar kazasında doğdu. Orta öğrenimini Çivril ve Isparta'da yapan Saray, 1961-1966 arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nü bitirdi. 1968-1978 yılları

Detaylı

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Sarı Irmak ın kuzeyi idi. Daha sonra Orhun ve Selenga ırmakları

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Atatürk ün Dış Politika Stratejisi: Hedefler ve Prensipler

Atatürk ün Dış Politika Stratejisi: Hedefler ve Prensipler Doç Dr. Atilla SANDIKLI Atatürk ün Dış Politika Stratejisi: Hedefler ve Prensipler YAYINLARI İSTANBUL 2014 Kütüphane Katolog Bilgileri: Yayın Adı: Atatürk ün Dış Politika Stratejisi: Hedefler ve Prensipler

Detaylı

09.01.2016 fatihtekinkaya@hotmail.com

09.01.2016 fatihtekinkaya@hotmail.com Fatih TEKİNKAYA Sosyal Bilgiler Öğretmeni ANAYASALARIMIZ Teşkilat-ı Esasi 1921 Anayasası 1924 Anayasası 1961 Anayasası 1982 Anayasası Türkiye Cumhuriyeti Anayasası MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

Detaylı

İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S )

İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S ) İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S. 226-652) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- Yazar: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altungök Yayınevi Editörü:

Detaylı

MOLLA NASREDDİN DERGİSİNDE ASYA VE AFRİKA

MOLLA NASREDDİN DERGİSİNDE ASYA VE AFRİKA 789 MOLLA NASREDDİN DERGİSİNDE ASYA VE AFRİKA HABİBBEYLİ, İsa/ЩАБИББЕЙЛИ, Иса NAHÇIVAN/NAKHJAVAN/НАХИЧЕВАНСКАЯ ABSTRACT Mammadaga Shahtakhtissky s services in the field of alphabetical reformation This

Detaylı

Türk Armatörler Birliği

Türk Armatörler Birliği Cilt 1, Sayı 7-8 Bülten Tarihi : 19 AĞUSTOS 2016 TAB E-BÜLTEN TEMMUZ-AĞUSTOS 2016 Türk Armatörler Birliği 15 TEMMUZ 2016 TÜRKİYE nin KARA GÜNÜ Kara Bir Gün 15 Temmuz 2016 günü akşam saatlerinde Türkiye

Detaylı

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiyenin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ V GİRİŞ 1 A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 BİRİNCİ BÖLÜM: AVRUPA SİYASAL TARİHİ 1 2 I.

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Uluslararası Sempozyumu -AÇILIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 18 Nisan 2015 EMPERYALİZM VE ERMENİ MESELESİ ULUSLARARASI SEMPOZYUMU

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Leyla Tavflano lu Çok sıklıkla Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan a gittiğim için olsa gerek beni bu oturuma konuşmacı koydular. Oraların koşullarını

Detaylı

Doktora Tezi: Kırım Hanlığı nı Kuruluşu ve Osmanlı Himayesinde Yükselişi (1441-1569)

Doktora Tezi: Kırım Hanlığı nı Kuruluşu ve Osmanlı Himayesinde Yükselişi (1441-1569) ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Muzaffer Ürekli 2. Doğum Tarihi: 03.05.1955 3. Ünvanı: Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Siyasi Tarih İstanbul Üniversitesi 1977 Y. Lisans ------------

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

Bölüm 1 Hareketin Kaynakları

Bölüm 1 Hareketin Kaynakları İçindekiler Önsöz 1 5 Bölüm 1 Hareketin Kaynakları Hareketin Kaynakları 2 3 Cedidizm Çarlık Rusya'sındaki siyasi hareketler ve Türkistan'a yansımalan Bolşeviklerin Milliyetler Politikası 33 İhtilâl dönemlerinde

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Değerli S. Arabistan Cidde Uluslararası Türk Okulu

Değerli S. Arabistan Cidde Uluslararası Türk Okulu Uzun yıllar boyunca baskıcı rejimler ve zorba yönetimlere sahne olan çift başlı kartalların ülkesi Arnavutluk, şimdi yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Özellikle dini ve kültürel açıdan büyük bir yıkımın

Detaylı

MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya

MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya ÖTÜKEN MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya Üniversitesi, Tarih Bölümü nden mezun oldu. 2008 yılında

Detaylı

KURTULUŞUN 95. YILI COŞKUYLA KUTLANDI

KURTULUŞUN 95. YILI COŞKUYLA KUTLANDI KURTULUŞUN 95. YILI COŞKUYLA KUTLANDI Kahramanmaraş ın düşman işgalinden kurtuluşunun 95. Yıldönümü törenlerle kutlandı. Valilik Kavşağında gerçekleştirilen kutlama törenleri, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet

Detaylı

Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan

Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan Hasan Kanbolat 8 Ağustos ta Güney Osetya Savaşı başladığından beri Güney Kafkasya da politika üreten,

Detaylı

MISIR IN SİYASAL HARİTASI

MISIR IN SİYASAL HARİTASI MISIR IN SİYASAL HARİTASI GÖKHAN BOZBAŞ Kırklareli Üniversitesi Afrika Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi MISIR IN SİYASAL HARİTASI HAZIRLAYAN GÖKHAN BOZBAŞ Kapak Fotoğrafı http://www.cbsnews.com/

Detaylı

ORTA ASYA VE KAFKASLARDA SİYASET

ORTA ASYA VE KAFKASLARDA SİYASET DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ORTA ASYA VE KAFKASLARDA SİYASET KISA

Detaylı

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ 1. "Azerbaycan Milli Güvenlik Stratejisi Belgesi", Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından 23 Mayıs 2007 tarihinde onaylanarak yürürlüğe girmiştir.

Detaylı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Hadrianopolis ten Edrine ye : Bizans Dönemi.......... 4 0.2 Hadrianopolis Önce Edrine

Detaylı

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir. Şeyh Şamil (k.s) in Sözleri Kahrolsun Sefil Esaret! Yaşasın Şanlı Ve Güzel Ölüm! Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

Detaylı

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? S-1 Sosyal bilgiler öğretmeni: (ikinci Meşrutiyet in ilanının ardından (Meşrutiyet karşıtı gruplar tarafından çıkarılan 31 Mart Ayaklanması, kurmay başkanlığını Mustafa Kemal in yaptığı Hareket Ordusu

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

Samaruksayı Seyir olarak bilinen köyün eski adı, Cumhuriyetin ilk yıllarında,

Samaruksayı Seyir olarak bilinen köyün eski adı, Cumhuriyetin ilk yıllarında, İKİSU KÖYÜ YERİ VE NÜFUSU İkisu Köyü, bağlı olduğu Yomra İlçesi nin güneybatısında yer alır. Yomra İlçesi ne 4 km., Trabzon İli ne 16 km. uzaklıktadır. Bu uzaklıklar köyün giriş uzaklığıdır. Köyün girişindeki

Detaylı

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

SAYIN BASIN MENSUPLARI; SAYIN BASIN MENSUPLARI; BUGÜN TÜM TÜRKİYE DE, BAŞTA ULUSLARARASI SENDİKALAR KONFEDERASYONU İLE TTB OLMAK ÜZERE FİLİSTİN KATLİAMININ DURDURULMASI İÇİN ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER DÜZENLENMEKTEDİR. İsrail ordusunun

Detaylı

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR Prof. Dr. Ýlter TURAN 63 TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR GÝRÝÞ Prof. Dr. Ýlter TURAN Türk-Rus iliþkileri tarih boyunca rekabetçi bir zeminde geliþmiþ,

Detaylı

Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik)

Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik) Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik) Uzun yıllar süren iç savaşlar ve dış müdahaleler sonucu istikrarsızlaşan Afganistan, dünya afyon üretiminin yaklaşık olarak yüzde 90'ını karşılıyor. 28.04.2016

Detaylı

TÜRKİYE DEKİ ÜNİVERSİTELERDE OKUYAN TÜRK ASILLI ÖĞRENCİLERİN OKUMA ALIŞKANLIKLARINA YÖNELİK ANKET ÇALIŞMASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

TÜRKİYE DEKİ ÜNİVERSİTELERDE OKUYAN TÜRK ASILLI ÖĞRENCİLERİN OKUMA ALIŞKANLIKLARINA YÖNELİK ANKET ÇALIŞMASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME TÜRKİYE DEKİ ÜNİVERSİTELERDE OKUYAN TÜRK ASILLI ÖĞRENCİLERİN OKUMA ALIŞKANLIKLARINA YÖNELİK ANKET ÇALIŞMASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Türkana HÜSEYNOVA Bu anket; Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan,

Detaylı

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ... İçindekiler ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ... 5 I.1. Arnavutluk Adının Anlamı... 5 I.2. Arnavutluk Adının Kökeni... 7 I.3.

Detaylı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı Fikret BABAYEV * Sayın Başkan, değerli katılımcılar! Öncelikle belirtmek isterim ki, bugün bu faaliyete iştirak etmek ve sizlerle bir arada bulunmak benim için büyük bir mutluluktur. Bu toplantıya ve şahsıma

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 017-018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1. 1. XIV. yüzyıl başlarında

Detaylı

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Açılış Tarihi Kapanış Tarihi Sona Eriş Nedeni 1 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 17.11.1924 05.06.1925

Detaylı

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU Osmanlı Devleti nin 19. yüzyılda uyguladığı denge siyaseti bekleneni vermemiş; üç kıtada sürekli toprak kaybetmiş ve yeni yeni önem kazanan petrol Osmanlı

Detaylı

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI I. YARIYIL II. YARIYIL Adı Adı TAR 501 Eski Anadolu Kültür 3 0 3 TAR 502 Eskiçağda Türkler 3 0 3 TAR 503 Eskiçağ Kavimlerinde

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ÇOCUK HAKLARI

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ÇOCUK HAKLARI rt O ku ao l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ÇOCUK HAKLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - ARALIK 2015 ÇOCUK HAKLARI 10 Aralık 1948 de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi nin kabulüyle birlikte 10

Detaylı

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME SORULARI

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME SORULARI ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME SORULARI 1- İtalya da etkili olan iklimler nelerdir? Yarımada İtalya sında ve adalarda, Akdeniz iklimi görülür. Kuzeyde, Po Ovası ve Alp eteklerinde karasal iklim egemendir. 2-İtalya

Detaylı

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları 1. Almanya ve İtalya'nın; XIX. yüzyıl sonlarından itibaren İngiltere ve Fransa'ya karşı birlikte hareket etmelerinin en önemli nedeni olarak aşağıdakilerden hangisi gösterilebilir? A) Siyasi birliklerini

Detaylı

Rusya Tarihi (IR413) Ders Detayları

Rusya Tarihi (IR413) Ders Detayları Rusya Tarihi (IR413) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Rusya Tarihi IR413 Seçmeli 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Yok Dersin Dili Dersin Türü

Detaylı

TÜRKİYE ve IRAK. I I. TARİHSEL ARKA PLAN: ABD İŞGALİNE KADAR TÜRKİYE-IRAK İLİŞKİLERİ İngiliz Ordusu, 30 Ekim 1918'de imzaladığı Mondros Mütarekesi'ne rağmen, kuzeye doğru yaptığı son bir hamle ile Musul

Detaylı

SORU : CEVAP: SORU: CEVAP:

SORU : CEVAP: SORU: CEVAP: SORU : Yediemin deposu açmak için karar aldım. Lakin bu işin içinde olan birilerinden bu hususta fikir almak isterim. Bana bu konuda vereceğiniz değerli bilgiler için şimdiden teşekkür ederim. Öncelikle

Detaylı

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

ETKİNLİKLER/KONFERSANS ETKİNLİKLER/KONFERSANS Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü Züriye Oruç 1 Prof. Dr. Salim Koca'nın konuk olduğu Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü konulu Şehir Konferansı gerçekleştirildi.

Detaylı

ALİ ARTUN Sanatın İktidarı

ALİ ARTUN Sanatın İktidarı ALİ ARTUN Sanatın İktidarı ALİ ARTUN 1972 de Ortadoğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü nden mezun oldu. Mimarlar Odası nda bilim ve teknoloji konuları ile mimar ve mühendislerin toplumsal konumları

Detaylı

İktisat Tarihi

İktisat Tarihi İktisat Tarihi 7.5.18 SAVAŞLAR VE EKONOMİK PERFORMANS Savaş 10 milyon askerin ölümüne, 20 milyonunun yaralanmasına neden oldu. Ekonomik açıdan uzun dönemde fizik yıkımdan daha zararlı olan normal ekonomik

Detaylı

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Bashar al-assad ın Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ve Bayan Hayrünnisa Gül onuruna verilen Akşam Yemeği nde yapacakları konuşma 15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye

Detaylı

Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım!

Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım! Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım! Eskiden devletimizin adı Osmanlı Ġmparatorluğu idi. Başımızda padişah vardı. Egemenlik haklarımız padişahın elindeydi. Başkentimiz Ġstanbul du. 19 Mayıs 1919 da Mustafa

Detaylı

Rusya Tarihi (IR413) Ders Detayları

Rusya Tarihi (IR413) Ders Detayları Rusya Tarihi (IR413) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Rusya Tarihi IR413 Seçmeli 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Yok Dersin Dili Dersin Türü

Detaylı

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te 9 da AK YIL: 2012 SAYI : 164 26 KASIM 01- ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 4 te Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır

Detaylı

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU STRATEJİK VİZYON BELGESİ ( TASLAK ) 6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU İslam Ülkelerinde Çok Boyutlu Güvenlik İnşası ( 06-08 Mart 2015, Serena Hotel - İslamabad ) Güvenlik kavramı durağan değildir.

Detaylı

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN 3287 KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 7478 Kabul Tarihi : 9/5/1960 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 16/5/1960 Sayı : 10506 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 41 Sayfa : 1019 Kanunun

Detaylı

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ-I Dersin Adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi-I Dersin Kodu 630909 Dersin Türü Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi Haftalık Ders Saati Zorunlu Önlisans 2 AKTS 2 (Kuramsal)

Detaylı

Türkiye nin Yeni Anayasa Arayışı: 2011-2013 TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Tecrübesi

Türkiye nin Yeni Anayasa Arayışı: 2011-2013 TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Tecrübesi Taylan BARIN Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Türkiye nin Yeni Anayasa Arayışı: 2011-2013 TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Tecrübesi AK Parti, CHP, MHP ve BDP

Detaylı

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ KISA ÖZET

Detaylı

KONGRE SONUÇ BİLDİRİSİ 13 MAYIS 2017, Elit World Hotel, Van

KONGRE SONUÇ BİLDİRİSİ 13 MAYIS 2017, Elit World Hotel, Van KONGRE SONUÇ BİLDİRİSİ 13 MAYIS 2017, Elit World Hotel, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi nin ev sahipliğinde 10-14 Mayıs 2014 tarihleri arasında Van da (TÜRKİYE) düzenlenen 21. Yüzyılda İslam Dünyasına Stratejik

Detaylı

SAINT BENOIT FRANSIZ LİSESİ

SAINT BENOIT FRANSIZ LİSESİ COĞRAFYA NIVEAU / SEVIYE L-1 1-Coğrafya nedir coğrafyanın bölümleri. 2-Dünyanın şekli ve sonuçları. 3-Dünyanın hareketleri. 4-Harita bilgisi. 5-Atmosfer ve özellikleri. 6-İklim elemanları 7-Sıcaklık 8-Basınç

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B 1- XIX. ve XX. yüzyılın başlarında. Osmanlı. Devleti her alanda çöküntü içinde olmasına karşılık, varlığını ve bağımsızlığını uzun süre korumuştur. Bu durumun en önemli nedeni, aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

MADDELER T.C. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ YÖNETMELİĞİ

MADDELER T.C. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ YÖNETMELİĞİ MADDELER T.C. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ YÖNETMELİĞİ AMAÇ Madde 1 İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi Yönetmeliği nin amacı; gençlerimizin demokratik katılımını sağlayarak

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923) Lozan Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı nı sona erdiren antlaşmadır. Bu antlaşma ile Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşmiştir. Şekil 1. Kasım 1922 de Lozan Konferansı

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

Kafkasya da Etnik Grupların Boru Hatları Üzerindeki Etkisi

Kafkasya da Etnik Grupların Boru Hatları Üzerindeki Etkisi Kafkasya da Etnik Grupların Boru Hatları Üzerindeki Etkisi Onlarca etnik grubun yaşadığı Kafkasya bölgesi, kabaca Karadeniz ile Hazar Denizi arasında, İran, Türkiye ve Rusya nın kesiştiği bir noktada yer

Detaylı

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TEOG ÇIKMIŞ SORULAR - 3. ÜNİTE Batı cephesinde Kuvâ-yı Millîye birliklerinin faaliyetlerini ve düzenli ordunun kurulmasını değerlendirir.türk milletinin Kurtuluş Savaşı

Detaylı

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI 5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ Prof. Dr. Atilla SANDIKLI Karadeniz bölgesi; doğuda Kafkasya, güneyde Anadolu, batıda Balkanlar, kuzeyde Ukrayna ve Rusya bozkırları ile çevrili geniş bir havzadır.

Detaylı

1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık Şartlarına Ait Talimatta bu şartlarla ilgili hususlar belirtilmiştir.

1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık Şartlarına Ait Talimatta bu şartlarla ilgili hususlar belirtilmiştir. Meskenler ve Umuma Mahsus Binalar Sağlığı Hakkında Genelge Tarihi:01.05.2000 Sayısı:5844-2000/33 T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü SAYI : B100TSH0100005-5844 KONU : Meskenler

Detaylı

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI KONU ÖZETİ Bu başlık altında, ünitenin en can alıcı bilgileri, kazanım sırasına göre en alt başlıklara ayrılarak hap bilgi niteliğinde konu özeti olarak

Detaylı

Müdafaa-i Hukuk Hareketi bu hakları savunmak ve geliştirmek için kurulmuştur.

Müdafaa-i Hukuk Hareketi bu hakları savunmak ve geliştirmek için kurulmuştur. Parti varlık sebebi, isminden de anlaşılacağı üzere, hakların savunulmasıdır. Müdafaa-i Hukuk düşüncesine göre: 1. İnsanın 2. Toplumun 3. Milletin 4. Devletin 5. Vatanın hakları vardır. Şu anda bu haklar

Detaylı

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 1 Av.Dr. M. SEZGİN TANRIKULU İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GİRİŞ 2015 yılı Ağustos ayından itibaren tekrar başlayan çatışmalar Türkiye tarihinde eşi az görülmüş bir yıkıma, sayısız

Detaylı

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ORTAÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ. Disiplin cezasını gerektiren davranış ve fiiller

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ORTAÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ. Disiplin cezasını gerektiren davranış ve fiiller MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ORTAÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ MADDE 164 Disiplin cezasını gerektiren davranış ve fiiller Kınama cezasını gerektiren davranışlar ve fiiller şunlardır: a) Okulu, okul eşyasını

Detaylı

AVİM TARİH 24 NİSAN 1915: NELER OLMUŞTU? Tutku DİLAVER. Misafir Araştırmacı. Analiz No : 2018 /

AVİM TARİH 24 NİSAN 1915: NELER OLMUŞTU? Tutku DİLAVER. Misafir Araştırmacı. Analiz No : 2018 / TARİH 24 NİSAN 1915: NELER OLMUŞTU? Tutku DİLAVER Misafir Araştırmacı Analiz No : 2018 / 9 24.04.2018 24 Nisan 1915 tarihi ler tarafından özel bir anma günü olarak seçilmiş bir tarih. 24 Nisan pek çok

Detaylı

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 1. Mudanya Mütarekesi, Yunanlıların aslında Osmanlı Devleti nin paylaşımı projesinde bir alet olduğunu, arkalarındaki gücü İngiltere başta olmak üzere İtilâf devletlerinin

Detaylı

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 BÖLÜM 1: SEÇİLMİŞ KAVRAMLAR BÖLÜM 2: BÜYÜK DÖNÜŞÜM VE OSMANLILAR BÜYÜK DÖNÜŞÜMÜN İZLERİ...11 DEVRİMLER ÇAĞI VE OSMANLILAR...14 a) Sanayi Devrimi... 14 b) Fransız Devrimi... 17 c)

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN EĞİTİM GEÇMİŞİ 1. Hukuk Lisansı (2000) Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. Kamu Hukuku Yüksek Lisansı (2006) Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Sosyal

Detaylı

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1) BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, 1914-1918 (1) Topyekûn Savaş Çağı ve İlk Büyük Küresel Çatışma Mehmet Beşikçi I. Dünya Savaşı nın modern çağın ilk-en büyük felaketi olarak tasviri Savaşa katılan toplam 30 ülkeden

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ 1919-1922 MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER Milli mücadele Hazırlık Dönemi Kronoloji 19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal in Samsun a Çıkışı 28 Ocak 1919 Havza Genelgesi

Detaylı

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri

Detaylı

İktisat Tarihi I. 5/6 Ocak 2017

İktisat Tarihi I. 5/6 Ocak 2017 İktisat Tarihi I 5/6 Ocak 2017 I. Dünya Savaşı öncesinde merkezi devletin yıllık vergi gelirleri, imparatorluk ölçeğindeki toplam üretim ve gelirin % 11 ini aşıyordu İlk dış borçlar 1840 lı yıllarda Galata

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış

Detaylı

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST 1 1) Türklerin Anadolu ya gelmeden önce

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Kamu Yönetimi Trakya Üniversitesi 2001

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Kamu Yönetimi Trakya Üniversitesi 2001 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Volkan TATAR 2. Doğum Tarihi : 08.04.1977 3. Unvanı : Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Doktora Derece Alan Üniversite Lisans Kamu Yönetimi Trakya Üniversitesi 2001 Y.Lisans Uluslararası

Detaylı