- 1 - Biz Çerkesler KAFKASYA HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "- 1 - Biz Çerkesler KAFKASYA HAKKINDA GENEL BİLGİLER"

Transkript

1 - 1 - Biz Çerkesler ÖNSÖZ: Çerkesler kimlerdir? Antik kökenleri, inanışları, örf ve adetleri, hangi dil ve ırk grubuna dahil oldukları ve tarih sahnesindeki yerleri nedir? Binlerce yıl yaşadıkları tarihi vatanları olan Kuzey Kafkasya dan neden ve nasıl ayrıldilar? Bu ayrılış bir göç olayı mıdır, yoksa bir sürgün mü? Kafkas-Rus Savaşları nın sebepleri, oluş şekli ve sonuçları nelerdir? Günümüzde Çerkesler nerelerde ve nasıl yaşıyorlar? Kafkasya, Kuzey Kafkasya, Güney Kafkasya neresidir? Hangi halklar ve uygarlıklar yaşadı? Uygarlık tarihinde Kafkasya nın rolü nedir? Bugünkü Kuzey Kafkasya nın jeopolitik konumu, beşeri, idari, siyasi ve ekonomik yapısı nedir? Daha bunun gibi birçok konuda, Kafkas kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak günlük yaşamımızı paylaştığımız, kaderde ve kıvançta ortak hareket ettiğimiz milyonlarca insanın bizi tanımadığını ya da tanıyamadığını izliyor, zaman zaman bu genel tanıma eksikliğinden dolayı kamuoyuna yapılan yorumlamaların yanlışlığını, eksikliğini ve haksızlığını görerek üzülüyoruz. Kafkas Tarihi ve kültürü konusunda, meraklıları için çevremizde şüphesiz ki birçok kaynak mevcuttur. Ancak kısa ama özlü ifadelerle konuyu açıklayarak, kamuoyundaki genel bilgi eksikliğini bir ölçüde de olsa gidermek için elinizdeki bu yazı hazırlanmıştır. Saygıyla sunuyoruz. KAFKASYA HAKKINDA GENEL BİLGİLER KAFKASYA, KUZEY KAFKASYA ve GÜNEY KAFKASYA: Ülkemizde birbirine çok karıştırılan ve ancak çok az sayıda kişinin sağlıklı ayrımını yapabildiği bu üç kavramın, hangi coğrafyayı ve cumhuriyetleri kapsadığı, en basit şekliyle aşağıda özetlenmiştir; Kafkasya: Azak Denizi, Maniç çukurlukları, Hazar Denizi ve Karadeniz arasında kalan Apşeron Yarımadası ndan başlayarak, kuzeybatı istikametinde toplam 1200 kilometre uzunluğundaki ünlü Kafkas sıradağlarının hem kuzeyini, hem güneyini içine alan geniş coğrafi bölgeye, genel bir ifadeyle Kafkasya denilmektedir. Oysa bu kavram Türkiye de daha çok Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Dağlık Karabağ ve Nahçıvan ı içine alan, Güney Kafkasya anlamında yanlış bir şekilde kullanılmaktadır (Harita 1). Kuzey Kafkasya: Kuzey yarım kürede, kuzey enlemleri ile doğu boylamları arasında kalan Avrupa kıtasının doğu ucundaki bir parçasıdır. Kafkas sıradağlarının kuzeyinde kalan ve batısında Azak ve Karadeniz, kuzeyde Maniç çukuru, doğuda Hazar Denizi ve güneyde de dağlardan inip Karadeniz e ulaşan İngur ırmağı ile çevrili alan Kuzey Kafkasya dır. Abhazya ve Kuzey Osetya toprakları, kısmen dağ yamaçlarında ve kısmen güneyde kalıyorsa da, kültür dokusu ve köken ortaklığı bakımından kuzeye dâhil edilmektedir. Güney Kafkasya (Transkafkasya): Kafkas sıradağlarının güneyinde kalan ve günümüzde Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan, Dağlık Karabağ ve Nahçıvan ı kapsayan bölge Güney Kafkasya dır. Tarihi ve kültürel bağ yerine, coğrafya veya Kafkas sıradağları esas alındığı takdirde, Abhazya ve Güney Osetya da bu bölgeye dahil edilebilir. ÇERKESYA 1

2 - 2 - Birçok tarihçi ve haritacı Çerkeslerin yurdu anlamında sadece Adıge boylarının, Abhaz-Abazin boylarının ve Ubıh halkının topraklarını kapsayan orta ve kuzeybatı Kafkasya için bu kavramı kullanmaktadır. Kafkas halklarının tümünü (Adıge, Abhaz, Ubıh, Karaçay, Oset, Çeçen-İnguş ve Dağıstanlılar) Çerkes üst kimliği kapsamında değerlendiren tarihçiler ve kuruluşlar, tüm Kuzey Kafkasya yı Çerkesya adıyla ifade etmektedirler. KUZEY KAFKASYA ÜLKELERİNDE NÜFUS YAPISI Kuzey Kafkasya nın genel nüfusu, tarihi otoktan halklar olan Adıge-Abhaz-Ubıh, Çeçen-İnguş grupları ile Dağıstan bölgesinde yaşayan (Andi, Avar, Lak, Lezgi vb. kabileler) gruplarından oluşmaktadır. Nüfusun diğer bir bölümünü, daha sonradan yerlileşen halklar olan Turani kökenli Karaçaylar, Balkarlar, Nogaylar, Kumuklar ve İndo-germen kökenli bir halk olan Osetler oluşturmaktadır. Kafkas-Rus Savaşları sonrasında bölgeye koloniler halinde yerleşen Rus Kazakları, Rus, Belarus, Ukraynalı, Ermeni, Rum, Yahudi gibi yabancı gruplar ise nüfusun diğer bölümlerini oluşturmaktadır. Kuzey Kafkasya nın, çok çeşitli farklı dil ve lehçelerin konuşulduğu bir bölge olması nedeniyle Kültürler mozayiği, Diller dağı, Kültürler dağı gibi tanımlamalarla da anıldığı olur (Harita 2). Bölgenin son tespit edilen verilere göre genel nüfus bilgileri aşağıdaki tabloda verilmiştir: Cumhuriyetin adı Adıgey Cumhuriyeti Abhazya Cumhuriyeti Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Kabartay-Balkar Cumhuriyeti Dağıstan Cumhuriyeti Çeçenistan Cumhuriyeti İnguşetya Cumhuriyeti Kuzey Osetya Güney Osetya Başkent Yüzölç Toplam nüfusu ve i ümü (km 2 ) İlk dört etnik grup % si Maykop %64.5Rus+24.5Adıge+3.4 Erm Sohum %40 Abhaz+18 Gür+16 Erm+16 Rus Çerkesk %39 Karaç.+33 Rus+11 Adig+7 Ab. Nalçık %55.3 Kabrdy.+25Rus+12.9 Balkar Mohaçk %24 Avar,17dargi,14 ale kumuk,13 lezgi Grozni *Savaş nedeniyle sağlıklı bilgi mevcut değildir. Ancak daha önce; kişi olan nüfus, %83 Çeçen+10.9 İnguş+6.4 diğer şeklindeydi. Nazran %77 İnguş, 20.4 Çeçen+1.3 Rus Wladika %63 Oset+ 24Rus+3 fkas İnguş+3Ermn. Thsinval %66 Oset +28 Gürcü i NOT-1: Krasnodar a yakın olan Adıgey köyleri ile Kıyıboyu Şapsığ bölgesindeki, takriben 15 bin nüfusun yaşadığı köy ve kentler, özerk bir yönetimleri olmadığı için yukarıdaki çizelgeye dahil edilmemiştir. NOT-2: Abhaz-Gürcü Savaşı sırasında eylemlere karışmış oldukları öngörülen kadar Abhazya Gürcüsü, halen Tiflis ve yöresinde yaşamaktadır. Bir bölümü daha önce dönmüştür. NOT-3: Bu verilerin geneline bakıldığında Kuzey Kafkasya da Dağıstan dan Batıya doğru gidildikçe Rus nüfusunun arttığı görülecektir ki, bu oran Adıgey de % 65 lere kadar ulaşmaktadır. 2

3 - 3 - STRATEJİK ÖNEMİ Kafkasya, yer aldığı coğrafya açısından Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının arasına girmiş olan ve beş bin kilometre uzunluğundaki Akdeniz, Ege Denizi, Marmara Denizi ile Boğazlar, Karadeniz ve Azak Denizi gibi, birbirine bağlı iç denizlerin meydana getirdiği bir su koridorunun ucundadır. Aynı zamanda Hazar Denizi vasıtasıyla da Orta Asya ya bağlanmış bir konumdadır. Bu nedenle jeopolitik yönden çok önemlidir. Kuzey Kafkasya nın, tarih boyunca birçok toplumun ve siyasi kuvvetlerin uğrak yeri olması, bölgenin ne kadar stratejik bir öneme sahip olduğunun da bir kanıtıdır. Ruslar için Karadeniz kıyıları kadar Kuban, Terek, Hazar Kıyısı ve Daryal Geçidi güzergâhları, jeopolitik açıdan hayati bir önem taşımaktadır. Yani Avrupa ile Orta Asya ve Uzakdoğu nun zengin kaynakları arasında bir geçiş köprüsü olmasının yanısıra, Karadeniz ve Hazar Denizi ne kıyısının olması sebebiyle Rusya nın, Karadeniz, Boğazlar ve Akdeniz yolu ile Süveyş Kanalı na inebilmesine imkân sağlaması yönünden de son derece önemli jeopolitik bir bölgedir. Sovyetlerin çöküşüyle birlikte Rusların Mariupol, Odessa, Illisevk gibi limanları kaybetmesi, özellikle Novorossisk limanını bir hayli öneme kavuşturmuştur. Fakat, Rusların petrol taşımacılığındaki gelecek dönemlere ait planlarını, bu limanın kapasitesinin kaldırması mümkün gözükmemektedir. Bu açıdan, Kuzey Kafkasya nın Tuapse gibi Karadeniz limanları bir hayli önem arz etmektedir. Mavi akım denilen Rus-Türk gaz taşıma projesinin, Supsa-Samsun güzergahını takip ediyor olması yanında, petrol ve doğal gaz rezervleri açısından Kafkasya, Rusya için çok fazla önem taşımakta, ayrıca Hazar petrollerinin batıya ulaştırılmasında düşünülen boru hatları nedeniyle de bugün dahi Rusya için paha biçilmez bir değer taşımaktadır. DOĞAL YAPISI Kafkasya, bakir tabiat zenginlikleri açısından dünyanın en önemli bölgelerinden birisidir km. uzunluğunda, az sayıda geçit veren Kafkas Sıradağları, kalıcı karlar ve buzullar, krater gölleri, buzulların beslediği ırmaklar, dereler ve daha alt kısımda verimli tarım alanları ile eşi az bulunur bir ülkedir. Maniç bölgesinde bataklıklar, yarı çöl ve bozkırlar; Hazar sahilinde yer yer kumsallar vardır. Büyük Kafkas Sıradağları nda Elbruz, Dıh Tav, Dombay, Kazbek, Cimara, Şırh Berzend, Adayıhoğ, Tepli, Vilpata, Karavgon, Labada, Vaza, Hahalgi, Şandağı, Diklosmta, Tebulosymta, Çuavş, Fişt, Pşehasu ve Oşten gibi belli başlı dağlar yer alır. Dağlarda çoğunlukla buzullar, karlar, göller ve metre arasında çam, ladin ve köknar cinsi zengin orman yapısı hâkimdir. Buzullar 3100 metreden sonra başlamaktadır. Hazar kıyısındaki Derbent, Kazbek civarındaki Daryal, 2250 ve 3880 metre yükseklikteki Mamişo, Ruk ve Tırşı geçitleri kuzey ve güney Kafkasya yı birbirine bağlayan yegâne geçitlerdir. İngur, Kuban, Kuma, Terek, Samur, Sulak, Kurak, Şuşan, Sunzha önemli akarsularından bazılarıdır. İKLİMİ Kafkasya da, aynı dönem içinde üç mevsimin yaşanması çok görülür. Bu durum, Kafkasya nın doğal yapısının önemli bir özelliğidir. Kafkasya nın iklimi yazları ılık, kışları soğuktur. Senenin büyük bir kısmında dağlar karla örtülüdür. Örneğin; Dağıstan da karasal iklim hakimdir. Yazları sıcak ve kuraktır. Temmuz ayında ortalama sıcaklık 23 derecedir. Dağları yaz aylarında bile soğuktur. Aksine, Kabardey-Balkar bölgesinin iklimi ılıman olarak değerlendirilebilir. Yıllık sıcaklık ortalama 9-10 derece olup, yağış yıllık mm. dir. Yılın yaklaşık 215 günü, sıcaklık 5 derecenin üzerindedir. Diğer taraftan Abhazya, uzun yaz günlerinde sahillerinde göneşlenilebildiği, okaliptüs, zeytin, portakal, limon ağaçlarının yetişebildiği oldukça ılıman bir iklim sergilemekte, adeta tropik bir iklim görünümü vermektedir. Ocak ayı ortalama sıcaklığı 2 derece, temmuz ayı ortalaması da derecedir. DOĞAL KAYNAKLARI ve EKONOMİSİ 3

4 - 4 - Rusya nın Kafkasya daki petrol rezervlerinin %34 ü Stavropol bölgesinde, %33 ü Çeçenistan ve İnguş Cumhuriyeti nde, % 27 si Krasnodar bölgesinde, % 5 i Dağıstan da ve %1 i Kabardin- Balkar Cumhuriyeti nde yer almaktadır. Kabardey-Balkar da, yaklaşık olarak 300 milyon tonluk işlenebilir petrol rezervi, 12 bin metre küp maden suyu kapasitesi, molibden ve volfram rezervleri işletmecilerini beklemektedir. Tarım ve hayvancılık yanında endüstri de nisbeten gelişmiştir. Karaçay-Çerkes de hayvancılık gelişmiştir. Taşkömürü, yakut, kimya, uranyum madeni, altın, rezervleri vardır ve ayrıca çimento fabrikasına sahiptir. Abhazya, bir turizm cenneti olduğu kadar tropikal iklim meyveleri, ormancılık, balıkçılık ve hayvancılık da oldukça gelişmiştir. Adıgey, Karaçay ve Kabarde de sağlık, termal ve dağ turizmi, orman ürünleri, hayvancılık ve madencilik başta olmak üzere zengin doğal kaynaklara sahiptir. Dağıstan da tarım, hayvancılık, balıkçılık ve havyar üretimi, Osetya da sulama tarım, meyvacılık, kenevir, maden endüstrisi ve askeri üretim tesisleri önde gelirler. Savaş öncesinde Çeçen ekonomisinin temeli petroldü. Petrol çıkarma tesisleri daha çok Grozni ile Gudermes arasındaki Sunja ve özellikle Malgobek civarında yer almaktadır. Tarım, büyük ölçekte Terek, Sunja ve Alhan-Yurt vadilerinde toplanır yılında çimento, şeker fabrikası ve un mamulleri endüstrisi de üretime başlamıştır. İnguşetya, Kabardey ile birlikte 1997 yılından itibaren Serbest Bölge ilan edilmiştir Mayıs ayında İnguşetya ile ABD petrol şirketi Pasifik Petrolium arasında işletme ortaklığı anlaşması yapılmıştır. SİYASİ ve İDARİ YAPISI Rusların işgaline kadar, Kuzey Kafkasya da feodalite hakimdi. Cemaat düzeni şeklinde örgütlenmiş olan Kuzey Kafkasyalılar, prenslikler şeklinde yönetilmekteydiler yılında Kuzey Kafkasya nın önemli bir nüfusu, kendi yurtlarından Osmanlı topraklarına sürgün edildiler. Yurtta kalabilenler ise çarlığa bağlandilar. SSCB zamanında da otonom cumhuriyet ve bölgeler oluşturuldu Sovyetler Birliği nin dağılmasından sonra özerk yapılar, cumhuriyetler şeklinde yeniden yapılandilar. Kasım 1991 de Çeçenistan bağımsızlığını ilan etti. Ancak, bu bağımsızlığı kabul etmeyen Rusya Çeçenistan ı işgal etti. Böylece Rus-Çeçen savaşları başladı yılında, askeri açıdan Rusya yenilgiyi kabul ederek geri çekildi ve Hasavyurt Anlaşması imzalandı. Böylece, uluslararası hukuka göre Çeçenistan ayrı bir devlet olarak tanınmıştı. Ancak ikinci Rus-Çeçen savaşı başlayınca, Ruslar bu anlaşmayı geçersiz saydı yılında Gürcistan, 1921 Anayasas ına geri döndü. Bu anayasada Abhazya yı bağlayan bir hüküm olmadığından, Abhazya bağımsızlığını ilan etti. Gürcistan bu bağımsızlığı kabul etmeyerek Abhazyayı işgal etti. Gürcü-Abhaz Savaşı sonunda Gürcü birlikleri geri çekildi. Halen Abhazya, Birleşmiş Milletler in kontrolünde ablukaya alınmış ve hiçbir devletce tanınmamış bir konumdadır. Güney Osetya nın durumu da Abhazya ya kısmen benzer ve Kuzey Osetya ile birleşmek istemektedir. Rusya Federasyonu nu oluşturan diger federe cumhuriyetler arasında yer alan Adıgey, Kabartay-Balkar, Karaçay-Çerkes, Kuzey Osetya, Dağıstan, İnguşetya Cuhuriyetleri ile merkez Rusya arasında 1995 yılında Yetki Paylaşımı Anlaşması imzalandı. Bu anlaşmaya göre Federe cumhuriyetler, siyasi ve askeri alanlar dışında ekonomik, sosyal ve kültürel konularda diğer ülkelerle uluslararası boyutta ilişki kurmada serbesttirler ve ticari temsilcilikler açmak, anlaşmalar yapmak konusunda da yetki sahibidirler. Ayrıca bu cumhuriyetler bayrak, marş, parlamento, cumhurbaşkanı, hükümet ve yerel yönetimlere sahiptirler. 4

5 - 5 - TURİZMİ ve ULAŞIMI Kuzey Kafkasya coğrafik, ekolojik yapısı ve yeraltı kaynaklarıyla, turizm konusunda mükemmel bir potansiyele sahiptir. Abhazya ve Kabardey-Balkar Cumhuriyeti nin coğrafi ve ekolojik yapısı ile yeraltı kaynakları, turizm konusunda hiç tükenmeyen bir potansiyel içermektedir. Abhazya da, Karadeniz sahilindeki 240 km.lik deniz şeridi otellerle doludur. Turizm oldukça gelişmiştir. Kabartay-Balkar da dağcılık ve kayakçılık turizmi gelişmiştir. Nalçik ten başlayan dağ turizmi, ırmaklar ve vadiler boyunca uzayıp gitmektedir. Özellikle, Kafkasya nın en yüksek dağı Elbrus un önlerindeki vadilerde, turistik otel, motel ve kampingler mevcuttur. Bu yüzden Elbrus un zirvesi, yaz-kış dağ sporlarıyla ilgilenen on binlerce turistin uğrak yeridir. Kuzey Osetya da Dargavs ta bulunan ve benzeri olmayan Ölüler Şehri olarak adlandırılan yerüstü mezarları, Dağıstan dan başlayarak Çeçenistan, Osetya ve Kabardey-Balkarya ya kadar ulaşan bütün vadilerinde, stratejik öneme sahip binlerce sayıda gözetleme kuleleri ve kaleler vardır. Vellacir Vadisi nde Hıristiyanlığın ilk kabulü sırasında (M.S ) yapılmış kiliseler vardır. Bu kiliselerin en önemlisi Madı Meryem kilisesidir. Kafkas sıradağları, Kuzey Kafkasya ile Güney Kafkasya yı, dolayısıyla Rusya Federasyonu ile Gürcistan ve Azerbaycan ı birbirinden ayırırken, birbiriyle ilişkili bölgeler arasında direkt ulaşıma imkân vermemektedir. Kafkasya dan sıradağların üzerinden aşarak geçebilen iki karayolundan biri, Kuzey ve Güney Osetya arasında ulaşımı sağlayan Daryal Geçidi dir. Bu yol, Rusya yı Tiflis e bağlar. Dağıstan dan Azerbaycan a ulaşımı sağlayan Derbend Geçidi ile de Rusya ve Kafkasya dan Bakü ye ulaşmak mümkündür. Abhazya ve Dağıstan sahillerinde deniz taşımacılığı da vardır. Yurt içi ulaşım çoğunlukla karayolu ve demiryolu ile sağlanır. Nalçik, Soçi, Krasnodar ve Mineralnie Vodi den Şam, Amman, Birleşik Arap Emirlikleri ve İstanbul a charter uçak seferleri vardır. EĞİTİM DURUMU Kuzey Kafkasya da her siyasi birim, kendi eğitim ve öğretim kurumlarını ihtiyacına göre belirlemekte ve kurumlaştırmaktadır. Tüm özerk cumhuriyetlerde, üniversite ve teknik okullar vardır. Nüfusa oranla basılan kitap sayısının çokluğu ile birlikte, okunan dergi sayısı da şaşılacak derecede yüksektir. Park ve bahçelerde, toplu taşım araçlarında, okuyan çok sayıda insan görmek mümkündür. Kuzey Kafkasya nın genelinde ücretsiz olarak sunulan eğitim hizmetinin liseye kadar olan kısmı (9+2=11 yıl) mecburidir. Okur-yazar ve üniversite mezunu oranının çok yüksek olduğu bu bölgede okuma alışkanlığı oldukça yaygındır. Köylerde dahi kütüphanesi olan bakkala, çiftçilere rastlamak olağandır. Üniversitelere, ülke içinden ve dışından paralı ve burslu öğrenci de kabul edilmektedir. ÇERKESLER HAKKINDA GENEL BİLGİLER KİMLERE ÇERKES DENİR? M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren Kafkasya yı gezip gören ve eserlerinde buradan bahseden Heredot, Hellenikus, F.Arrian, Strabon, Romalı Pliny gibi antik dönem seyyah ve tarihçileri ile Ruslar, Gürcüler, Tatarlar ve Araplar; Kuzey Kafkasya nın otokhton (yerli) halkları için Kas, Kask, Kasog, Kasogi, Sirkas, Kerkes, Kerakes gibi isimler kullanmışlardır. Bu tanımlamalar, zamanla batı söylemi ile Cirkas, Cirkassi, Cirkasıyen ve nihayet Arapların kullandığı Şerakise, Çerakise gibi ifadelerinden hareketle ÇERKES sözcüğüne dönüşmüş ve edebiyata geçmiştir. 5

6 - 6 - Çerkes kavramı, Kafkasya da yaşamakta olan halklardan herhangi birisinin doğrudan adı değildir. Orada her halk, kendi tarihi adıyla yaşar ve kendi adıyla bir cumhuriyete sahiptir. Çeçenler Çeçenistan da, Abhazlar Abhazya da, Osetler Osetya da, Adıgeler Adıgey de, Dağıstanlılar Dağıstan da yaşar. Çerkes ismi, dar anlamda Kuzeybatı Kafkas kökenli Adıge- Abaza-Ubıh gruplarını, en dar anlamda ise sadece Adıge grubuna mensup boyları kapsamaktadır. Ancak Osmanlı dan günümüze kadar olan literatürlerde, göçler ve sürgünler sonucunda Kafkasya dan gelen tüm göçmenler bir üst kimlik olarak Çerkes adıyla tanımlanmıştır. Biz de bu anlamda kullanıyoruz. ÇERKESLER HANGİ IRKTANDIR? Adıge-Abhaz-Ubıh grupları, Çeçen-İnguş ve Dağıstanlı grupların önemli bölümü ile Gürcüler, var olduklarından beri Kafkasya da yaşamış en eski yerli (otoktan) halklardır. Bu halkların tamamı beyaz ırka mensupturlar. Bugün Kafkasya da yaşamakta olan 40 ı aşkın halk arasında, Kafkas ortak kültürü oluşmuştur. Dillerin çoğalıp farklılaşmasında büyük etkileri olan, farklı ırklardan gelen kafkaslılaşmış halklar da artık bu kültürün ayrılmaz bir parçası konumundadırlar. Beyaz Kafkas Irkından olanlar: - Adıge Boyları, Abhaz(Abaza)lar, Ubıhlar - Çeçen-İnguşlar - Dağıstanlılar (Lezgi, Avar, Lak, Tabasaran, Agul vb.) - Gürcüler, Svanlar, Lazlar Türk soylular: Karaçay-Balkar, Nogay, Kumuk, Karapapak, Azeriler İndo-germen ırkından olanlar: Osetler (Digor, İron), Tat, Taliş, Fars, Ermeniler Slav ırkından olanlar: Ruslar, Don Kazakları, Ukraynalılar KAFKAS DİLLERİ HANGİ DİL GRUBUNA MENSUPTUR? Kafkas dilleri, sadece Kafkasya da bulunan ve diyaspora mensupları dışında dünyada başka hiçbir konuşanı olmayan, eski ve yalıtılmış bir dil grubudur. Kafkas yerli dilleri için İber-Kafkas Dilleri terimi de kullanılır. Bir dönem Yafetik Diller ve Paleokafkas Dilleri terimleri de kullanılmıştır. Bazı dilbilimciler de Kafkas dilleriyle, eskiden Ortadoğu ve Anadolu da konuşulan Hatti, Sümer ve Hurri-Urartu dilleri arasında ilişki kurmaktadırlar; bazıları da Bask diliyle köken bakımından yakınlık olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu konularda çalışmalar devam etmektedir. Çerkes kavramının kapsamına dahil olan Oset dili, Hint-Avrupa dil grubunun İndo-Ariyen koluna, Karaçay-Malkar dilleri ise Türk dilerinden Kıpçak lehçesine mensuptur. Kafkas dilleri = İber-Kafkas dilleri üç grupta toplanır: I- Kuzeydoğu Kafkas dilleri: a. Nah (Vaynah) dilleri: Çeçen, İnguş, Bats b. Dağıstan dilleri: Avar-Andi-Dido, Dargi-Lak, Lezgi II- Kuzeybatı Kafkas (Abasko-Kerket) dilleri: Adıge boyları, Abhaz-Abazalar, Ubıhlar III- Güney Kafkas dilleri: Gürcü, Megrel-Laz, Svan Kafkas dilleriyle ilgili terminoloji ve sınıflandırmaya göre, Rusların Kafkas halklarına verdiği adlara göre 40 civarında Kafkas dili vardır. Ancak, bu sayı gerçekte daha azdır. Çünkü aynı dilin 6

7 - 7 - lehçeleri, ayrı diller olarak sayılmıştır. Kafkas dillerini Rusya Federasyonu nda 4.5 milyondan fazla kişi konuşmaktadır. 30 dan fazla Kafkas dili olmasına karşın Abaza, Adıge, Çeçen, Avar, Lak, Dargi, Lezgi ve Tabasaran dilleri yazı diline sahiptir. Kabardey ağzı ve İnguş ağzı da ayrı dil sayıldığından toplam 10 dildir. Bu dillerde basın, yayın, radyo, televizyon ve sınırlı eğitim hakkı tanınmıştır. MİTOLOJİ ve YAZIN Tarih boyunca ulusların sinesinde, benliğinde ve hafızasında derin izler bırakan doğal afetler, kıyımlar, savaşlar, işgaller, öldürücü salgın hastalıklar, büyük zaferler halkın dilinde uzun yıllar söylene söylene günümüz kuşaklarına dek ulaşırken, bir yandan da destan kalıbı içerisinde şekillenirler. İlkel insan tarafından sırları çözümlenemeyen doğa olaylarının ve evrenin insan dilinde şekillenerek söz haline gelmesi ile Mythos lar (: öyküler) doğmuştur ve insanoğlunun hayal gücü ile de süslenerek gerçek dışı bir özellik kazanarak gelişmiştir. Doğa ve evren sırlarının halk tarafından daha ustaca bir düzen içerisinde söylenmesi, okuyuşlar haline getirilmesi de Epos u ortaya çıkarmıştır. Düzenli söyleme çabası da giderek ozanların ortaya çıkmasında etken olmuştur. Bu nedenle de ozanın biçimli ve düzenli söyleyişini tanımlayan epos, giderek şiir, ezgi, destan anlamlarını kazanmıştır. Antik Grek uygarlığının İliada ve Odiseus Destanları, Kırgızların Manas, Finlilerin Kalavela sı bu tür mitolojik destanlardır. Kuzey Kafkasya nın otoktan halklarının binlerce yıldan bu yana ürettikleri ulusal destanlar bütünü ise Nart destanları dır. Çerkes Mythologia sının bütününü kapsayan Nart destanları, milattan önceki yıllardan bugüne Kuzey Kafkasya halklarının dilinde, müziğinde sanatında yer almış, bugünkü çağdaş Çerkes literatürünün de temelini oluşturmuştur. Başlangıcını tarih çağları içerisinde saptamak çok zordur. Ancak, doğanın çözülemeyen sırlarının dile getirilmesi olan mythosun, insan dilinin ve sözcüklerinin ortaya çıkması ile başladığı dikkate alınırsa, Nart destanları nın başlangıcı hakkında okurun bir fikri oluşur kanısındayız. Nart destanları nda ana unsur olarak, insan yaşamını daha mutlu daha renkli kılacak olan, insan onurunu yüksek tutacak insan sevgisi dile getirilmektedir. Batı dünyasında hümanizmin düşünce ve sanata yansıyarak Yeni Çağ ı başlattığını göz önüne alacak olursak, Kuzey Kafkasyalılarda yaşamın ve edebiyatın binlerce yıl önceden beri hümanizme yönelik gerçeğini de kavramış oluruz. Bu bir yerde Çerkeslerin tarih süreci içerisinde ulaştıkları uygarlık düzeyini ve ölçüsünü de gösterir. Nart destanları nda devşirme üretim biçiminden tarıma, yerleşik uygarlığa geçiş izlerini bulmak çok kolaydır. İnsanüstü niteliklerle tanımlanan Nart kahramanlarının üretim uğraşısı ve tüketimi kollektiftir. Örneğin; Nart Tlepş in orağı bulma öyküsü, halkın tarıma geçiş süreci açısından çok önemli izler taşımaktadır. Destan metinlerinde halkın tahtadan yapılmış sabanlarla toprağı sürdükleri, meyve ve özellikle üzüm yetiştirdikleri, şarap (saneps) mayaladıkları, arı yetiştirdikleri anlatılmaktadır. Yine destanlarda Nartların ateşi bulmaları, (özellikle Sosrıkua ve Nesren Jak e ile ilgili tekstlerde) çeliğe su vermeleri, madeni silahlar yapmaları gibi olaylar, bir toplumun maden çağına, maden uygarlığına geçişinin izlerini taşıması bakımından da büyük anlam taşırlar. Nart destanlarının ana motiflerini çok az değişmiş bir biçimde Akdeniz havzasında üretilen eposlarda da görmek olasıdır. Antik Grek, Mısır, Sümer, Hitit, Pers ve Hind destanlarında da Nartlardan motif ve dokulara sıkça raslanır. Bu kültürlerin oluşmasında Kafkasya kültürünün etkisi çok açıktır. Bu konuda Prof. N.Y.Marr da Akdeniz kültürünün yaratılmasında Kuzey Kafkas toplumu, kendisini ilk etnos element olarak sayabilir demektedir. Hitit kültürünün temeli olan Hatti uygarlığını yaratanların, Kafkaslar üzerinden Akdeniz havzasına, Küçük Asya ya geldikleri Kafkas dillerini ve kültürünü Anadolu ya taşıyarak yeniden 7

8 - 8 - canlandırdıkları birçok batılı araştırmacı tarafından bugün artık kabul görmektedir. İşte bu taşıma sonucu, Çerkes mitolojisinde Tanrılar Pantheon unda yer alan kimi tanrıların ve myth lerin Hatti yaşamına geçtiği de artık bilimsel bir gerçek olarak belirginleşmektedir. Nart destanları, sosyolojik açıdan çağların Çerkeslere ait izlerini barındırması yönünden de önem taşımaktadır. Matriarkal (anaerkil) düzen çağının gelenekleri ve özellikleri, Seteney Guaşe nin toplumsal görevlerinden anlaşılmaktadır. Seteney bu çağlardaki anlatımlarda, akıllıdır, bilgedir, erdemlidir. Tek başına nartların danışma organıdır. Bu çağlarda çıkan tüm tekstlerde başkahramandır. Zamanla Sosrıkua, Seteney i gölgelemese bile Kuzey Kafkasya halklarının erkek kahramanı olarak Patriarcal (babaerkil) düzene geçişin simgesi haline gelmiştir. Hatta Nart halkının tek danışma makamı olan annesi Seteney Guaşe nin karşı olduğu kimi konularda kadın sözünün kılavuz olamayacağı şeklindeki sözü, artık babaerkil çağa geçilmekte olduğunu belirtmektedir. Nart destanları Kafkasya da kimi araştırmacılar tarafından köy köy, şehir şehir gezilerek toplanmış, yazıya geçilerek ölümsüzleştirilmiştir. Adıgey de Hadağatle Asker, Kabardey de Şortan Askerby, Abhazya da Yinaliypa Şalwavw-Bagrat Şınkuba, Karaçay Çerkes de Abazacası Mereymkhul Vladimir tarafından derlenmiştir. ÇERKES YAZINI: Nart destanları nın, Kuzey Kafkasya nın otoktan halkı olan Çerkes boylarının binlerce yıldan bu yana ürettikleri ulusal destanlar bütününün adı olduğu gerçeği düşünüldüğünde, genelde Çerkes Yazını olarak değerlendirilip, Kuzey Kafkasya yazın sanatının Nart destanları ile başladığını kabul etmek gerekir. Ayrıca, 3000 yılı aşkın geçmişi olan Maykop Taşı nın Abazaca olması da, Kafkas yazınının eskiliği bakımından düşüncemizi doğrulamaktadır. Çerkes mitolojisinin bütününü kapsayan Nart destanları, İsa dan önceki çağlardan bugüne, Kuzey Kafkasya boylarının dilinde, müziğinde, sanatında yer etmiştir. Başlangıcını tarih çağları içinde tam olarak saptamak çok zordur. Ancak, doğanın ve evrenin çözülemeyen sırlarının dile getirilmesi olan mythosun, insan dilinin ve sözcüklerinin ortaya çıkması ile başladığı dikkate alınırsa, Nart destanları nın başlangıcı hakkında bir fikir edinilebiliriz. Kuzey Kafkasyalı ların antik çağlardan bu yana tüm sanat verilerini aydınlığa çıkaracak olan destanlara ilişkin çalışmalar süregelmektedir Kabardey tekstlerinde, tam anlamı ile retorigue sanatı diyebileceğimiz süslü huahua geleneği ve söylemde süsleme çabası göze çarpar. Kabardeyce söylenen destanlarında duygusal ağırlıklı, süslü ve biçimsel anlatımlar dikkati çeker. Abaza sözlü sanatındaki bu katı gerçekçilik, Adıge sözlü sanatındaki süslü ve duygusal anlatım, yazılı yapıtlara da aynı biçimde yansımıştır. Abhaz Abaza Yazını: Yukarıdaki bölümlerde anlatıldığı üzere, Abhaz Dili, Kuzey Kafkasya da konuşulan otokton dillerden Adıge- Abhaz dilinin bir dalıdır. Gelişimi ve yazını da Adıge Abhaz dil grubunun gelişimine paralellik gösterir. Bu dönemde üretilen sözlü ürünler arasında Nart destanları, bilmeceler, atasözleri, ağıtlar, masallar, çocuk oyun ve şarkıları ve özellikle Abritskıl Destanı önemli bir yer tutar. Abhaz dil ve yazınının gelişmesinde, Abhaz halkının kahramanı, ünlü ozan Dırmit Gulya nın büyük emeği vardır. Abhaz Ulusu nun Atası, Şiirin Büyük Kartalı gibi tanımlamalarla anılan Gulya, Abhaz dilinin eğitim ve sanat dili olması için büyük uğraş vermiş ve sayısız ders kitabı, piyes, roman ve şiir yazmıştır. Halk etnografyasının ve kültürünün ilk derleyicisidir. Prof. Yinalipa Şalva ve Bagrat Sinkuba, Gulya yı izleyen değerli yazın insanlarıdırlar. Abhaz yazınının yetiştirdiği diğer ünlü yazar ve ozanlar ise Samson Canba, Lakırba, Aleksey Paparskir, Tarpha Neli, Fazıl İskender gibi sanatçılardır. 8

9 - 9 - Abaza dilinin eğitim ve yazın dili haline gelmesinde, ilk Abaza yapıtlarının yayınlanmasında Abaza dili ve kültürünün mimarı, büyük eğitimci Tobil Tolustan ın katkısı büyüktür. Adıge dili ve alfabesinin işlenmesinde de büyük emeği olan bu yazarımızın öğrencileri Tobil İsmail, Jır Hamid, Tseykua Basarby, Thaytsıkhu Bemırza, Cıguaran Khali, Agırba Cemalettindir. Büyük ve saygın yazar Brat Kuşuk, Tanbiy Aly, Lağaıç Cemalettin, Cı k ıtu Mikael, Tlabıça Mira, Dağajey Muhammed, Meremkuıl Alimırza, Pşımakhue Abubekir, Şarmat Maharby ve benzeri diğer sanatçılar Abaza dilini işleyerek sayısız şiir, roman, piyes, öykü yazmışlardır. Meremkuıl Vladimir, Paz Sergey ise genç kuşak Abaza yazarlarıdırlar. Adıgey ve Çerkesk yazını: Adıgey, Kabardey ve Çerkesk te bölge konuşma ve yazı dillerinin aynı olduğu halde, Adıgey konuşma ve yazı dilinin de biraz farklı geliştiğini görürüz. Ancak mitolojik, tarihsel ve kültürel açıdan aynı köke bağlı oldukları da açıkça görülür. Bu nedenle, Kabardey- Çerkesk-Adıgey yazınları için Adıge Yazını da diyebiliriz. Adıgey şivesi ile söylenen sözlü yazın ürünlerinin, daha başka bir ifade ile Nart destanları, Adıge masalları, şarkılar, ağıtlar, retorik Huahua metinleri, bilmeceler ve atasözleri, aynen soydaş ve komşu Abhaz- Abaza boylarının sözlü yazınları gibi aynı yolları katetmişlerdir. Abhaz ve Abaza dili ürünlerinden farkları ise daha süslü ve duygulu olan anlatımlarıdır. 19. yüzyılda, Rusça yazan Adıgelerin bıraktığı yapıtlar, Adıgelerin yazındaki estetik ve zevklerine tanıklık etmektedir. K aşe Adilceri, Negume Şora, Kırım Ceri, Ahmedıko Gazibeç, Bersey Wumar gibi yazarların yapıtları Adıgelerin geçen yüzyıllardaki sanat kaygılarını açıkça göstermektedir. Adıgey yazınının temelini düz yazı ustası Ç eraşe Tembot atmıştır. Ancak, günümüzde Adıge şiiri de gelişmiştir. Son zamanlarda Adıgey şiirinin gelişmesinde, usta ozan Meşbaşe İshak ın etkisini yadsıyamayız. Meşbaşe, romanda da aynı ustalığı göstermiştir. Nartolog oluşunun yanı sıra, usta bir ozan olan Hadağatle Asker in şiirleri de Adıge şiir sanatında önemli bir yer almaktadır. Meşbaşe İshak ın ardından Kuyeko Nalby ve daha yüzlerce yazar, ozan ve araştırmacı yetişmiştir. Çerkesk Adıgeylerinin düz yazı ve tiyatro yapıtları, geçen yüzyılın (19. yüzyıl) sonu ile lı yıllarda dikkat çekmeye başlamıştır. Abuk Halit, Dışe c Muhammed, Temir Salih, Vokthuta Abdullah, Gueşoko Husin gibi yazarlar, Çerkesk Adıge yazınının temelini atmışlardır. Çerkesk Adıge yazınında, Hanfen Alim ile lirizm belirginleşmeye başlamıştır. Sonraki yıllarda Çerkesk Adıge yazınında genç ozanların soluklarını duyuyoruz. Abıt e H. Nehuş M. Şave E. Dığuıj K. gibi. Kabardey-Balkar yazını: Kabardey Bölgesi ndeki yazın, büyük Adıge yazınının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Diğer Çerkes boylarında olduğu gibi Nart destanları, masallar, bilmeceler, atasözleri, şarkılar ve ağıtlardan oluşan Kabardey Folkloru süslü, ağdalı ve duygulu anlatım ile Kabardey dilindeki huahua geleneği (retorik) Modern Kabardey edebiyatına yansımıştır. Bilindiği gibi, ilk Kabardey yazarı ünlü tarihçi Negume Beçmırza dır. İlk yapıt ise, Neguma nın Adıge Yi Thıda(Adıge Ulusu nun Tarihi) dir. Aynı dönemin bir diğer önemli yazarı da, kalemby mahlası ile yazan K aşe Adelceri dir sonrasının iki önemli yazarı, Türkiye de eğitim görüp dönen Şocentsıuk Ali ( ) ile ünlü derlemeci ve fabl yazarı Paş e Beçmırza dır. ( ) Şocentsıuk Ali Şiirin Büyük Ustası olarak anılır. Bu klasik ozanları izleyen K işşokue Alim, K uaşş Bet al, Şortan Askerby, Thagazit Zuber, Akhsıra Zalimkhan, Tevune Haçim, Nalo Zavuır, Nalo Ahmethan Kabardey yazınının temel taşları oldular. Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti nde Karaçay-Malkar yazınının öncü kişisi ise sürüldüğü Orta Asya da 1954 te ölen Kazım Meçiev olup, sürgünde yazdığı şiirler ve konuşmalarla halkına moral vermiştir. Bir ünlü Balkar ozanı da Kaysin Kuliev dir. Diğer önde gelen edebiyatçılar ise İsmail Semenof, Prof. Nazife Kapayeva, Prof. Gazi Laypanof, Tatyana Hapçayeva, Tenzila Cumakilova, Tamara Bitirova dır. 9

10 Oset Yazını: Oset dili, temelde iki ana şiveye ayrılmaktadır. İron ve Digoron. Bu şivelerin alt ağızları da vardır. Oset dili Afganistan daki Paştü ve çeşitli Pamir dilleri ile birlikte Hint Avrupa dil grubunun İndo-İraniyen bölümüne girmektedir. Oset dili yazılı hale gelmiş olup, eğitim ve öğretim İron ve Digoron lehçelerinin her ikisi ile de yapılmaktadır. Osetler ilk kez 1798 yılında Gürcü harflerinden uyarlanan bir alfabe kullanmışlarıdır da yayına başlayan İron Gajet adlı ilk Oset gazetesinde, Oset şiirinin babası ünlü ozan Hedagati Kosta nın şiirleri, Oset halkına dil ve kültür adına ilk muştuyu veriyordu. Bu dönemde Brityati Elbijaiko, Kosoyti Arşen gibi ozan ve drama yazarları görmekteyiz den sonra Guludi Andrey, Mahti Georgi, Birakti Gino, Sattiyati Aleksandr, Sellekati Ahmet, Buttati Gazibek gibi isimler her alır. Sonraki kuşakta Gaytiyati Geda, Zatdiyati Totırbek, Segerati Maksim, Koçişati Maharbek i sayabiliriz. Oset yazınının ustası Kosta Hetagati nin ise Kafkas klasikleri arasında önemli bir yeri bulunmaktadır. Çeçen Yazını: Kafkas dil grubu içerisinde, Nah- Dağıstan ana dil grubunun alt grubu olan, Nah (Vaynah) dilleri arasında yer alır. Bu dilin Galgay, Ahu, İçkeri gibi kolları vardır. Çeçen yazı dilinde, düzlükte konuşulan Çeçen şivesi ağırlıklıdır. Çeçen yazısı, 49 harftli kril kökenli bir alfabe ile yazılabilmektedir. Çeçen yazınının temeli, sözlü halk söylencelerine dayanmaktadır. Bunlar mitler (efsaneler), tişamaş (sızlanışlar), sardamaş (beddualar), naş (ata sözleri), hetal-metalaş (tekerlemeler), uzamaş (ağıtlar), khalgan novelaş (halk hikayeleri), zabaraş (latifeler), satıraş (hicviyeler), alarş (hazır cevaplar) dır. Tüm diğer Kafkas halklarında olduğu gibi, Çeçenlerde de Nart destanları vardır. Önde gelen Çeçen yazınının ustaları, öykü, roman ve dramda Abdi Dudayev ile Sait Baduyev dir. Diğer önemli ozan ve yazarları da şöyle sıralayabiliriz: Ahmad Najayev, Şamsudin Ayskhanov, Halit Oşayev, Mohkmad Mamakayev, Raisa Ahmadova, Ağabey Mamakayev, Sait Arsanov, Abdülhamit Hamidov, Edilov Khasmagomed, Umar Gaysultanov, Abuzar Aydamırov ve Ahmad Süleymanov, Ayla Kutlu, Tarık Cemal Kutlu, Anıl Çeçen çağdaş yazarlardır. Dağıstan Yazını: Dağıstan edebiyatı genel olarak, XIX. yy. a kadar sözlü gelenek yoluyla varlığını sürdürmüştür. Arap alfabesiyle yazın tarihi, 1000 yılı aşkın süreye yayılır. Din etkili eserler ise şiir, kaside ve masallardan oluşmaktadır. Batı Kafkas dillerine göre Arap-İran/İslam etkisinin bu denli güçlü olması, yerel Nart efsanelerinin Dağıstan da daha az bilinir ve kullanılır olmasına yol açmıştır. Lezgice, Avarca, Lakça ve Dargice Arap alfabesiyle birlikte, birçok kez medreselerde yazılmış ve okunmuşsa da içlerinden birisi sıyrılıp öne çıkamamıştır. Dağıstanlılar, tarih boyunca yaşadıkları talih ya da talihsizliklerini şiir, şarkı, ağıt, masal ve efsanelerinde dillendirmişlerdir. Farklı zamanlarda yaşamış olsalar bile; Surhay Han, Murtaza Ali, Parti Patima, Khoçbar, Hacı Murat, İmam Mansur, Gazi Muhammet, Hamzat, Şamil ve Hacı Murat gibi halk önder ve kahramanlarının ülkeleri için yaptıklarını anlatan eserler bu niteliktedirler. Avar edebiyatının öncüleri: XVI. yy. da Karanitza lı Taygibitsa, XVII. yy. da Ğoboda dan Şaban Kadı, Kudulal dan Musa, XVIII. yy. da Haymak tan Ebubekir Hacı, Kuduyav Hasan, XIX. yy. Inhosa Ali Haci, Hacı Ziyauddin, Ruğcatsa Eldar ve XX. yy. da Tsadas Hamzat vd. Dargi yazılı edebiyatının öncüsü, romantik lirizmiyle Batıray adlı halk şairidir. Dargi edebiyatının Türkiye deki önemli temsilcisi de tarihçi, gazeteci-yazar Mizancı Murat beydir. Geleneksel Lak edebiyatında, Şanba adlı üçlükler ile, Ballay adlı destansı manzumlar çok önemlidir. Önde gelen çağdaş yazarlar da, Abutalip Gafurov ve Mariyam İbrahimova dır. Çağdaş Lezgi edebiyatının ünlüleri ise Said Kockhyurski, Yetim Emin, Efendi Kapiyev dir. 10

11 Tat edebiyatının en önemli edebi kişiliği Hızgil Avşalumov, Tabasaran edebiyatının en önemli temsilcisi ise Muttalib Mitarov dur. Yüzlerce yazarı saymak mümkün değildir. İlk dönemlerden günümüze, bazı örnekler şunlardır: Sadrettin Süleyman Lezgi, Şirvanlı Şeyh Yahya, Abdurrahim Şirvani, Kudutla Musa Muhammed, Muhulu Damadan, Ali Kulu Han, Şirvanlı Hakani. Son kuşaklardan da Nur Muhammed Abihasanov, Muhammed Süleyman, Ahmethan Abubakar, Resul Hamzatov, Abdulmecit Haçalov, Hacı Gazimirza, Maşidat Gayirbekova ve Ömer Ziyaettin Efendi önde gelenlerden bazılarıdır. Türkiye den Nazım Paşa, Ahmet Nabi Magoma, Ali Nihat Tarlan, Haydar Bammat, Necmettin Bammat, Kadircan Kaflı, E. Şevket Avaroğlu, Seyyid Tahir, Sait Şamil, Şerafettin Erel, Yusuf Ziya Binatlı, Izzet Kandemir, Musa Ramazan, Sefer Aymergen, Rasih Savaş, S.Semih Dağıstanlı...vd. TARİHSEL GEÇMİŞLERİ Kuzey Kafkasya da Kuban, Hodz, Marta, Pesykups ve Kurçıps ta bulunan 2500 den fazla taş alet eski taş devrinin ilk dönemine (M.Ö ve öncesine)aittir. Gub, Setenay, Tuğups da bulunan parça taş alet ve kemikler de taş devrinin son dönemine (M.Ö ) aittir. Orta Kafkasya da Sosruka yerleşim merkezinde bulunan kemikten boynuzdan, taştan yapılmış ve gelişmiş eserler orta taş (M.Ö ) dönemine; Nalçık yakınlarında bulunan mezar taşları ve diğer kalıntılar yeni taş-neolitik (M.Ö.5000) yıllarına aittir. Bu dönemlerin ardından gelen dönemde, Karadeniz çevresinde ve özellikle Maykop yöresinde maden kültürü gelişmiştir. M.Ö li yıllarda Kuban nehri çevresinde gelişen MAYKOP KÜLTÜRÜ, M.Ö yılları arasında Karadeniz kıyısından, Tamandan, doğuda Çeçenistan içlerine, güneyde Abhaz Kolhidesi ne kadar geniş bir alanı kapsamaktaydı. Maykop kültürünün parlak dönemini izleyen arkaik kültüre Kafkas Küytürü (M.Ö.2000) adı verilmektedir. Maykop kültürü Kafkasya da doğup gelişmiş, ancak Anadolu ya ait birçok özellikler de taşımaktadır. Bu durum Anadolu-Kafkasya kültürel bağlantısını göstermektedir. Keza Sümer, Hurri ve Hattilerin dil yapısının İber-Kafkas dil yapısına benzer oluşu da aynı kanıyı doğrular niteliktedir. M.Ö arasında Abhazya nın Oçamçıra ve Eşeriy bölgelerinde, Kabardey in Kıyı boyu Şapsığ bölgesinde, Adıgelerin Yıspıvuna (cüce evi), Abazaların Adamra dedikleri eski taş mezar evlerinden 2300 den fazla dolmen bulunmuştur. Bu döneme Dolmen Kültürü de denilmektedir. Kafkasya daki dolmenlerin benzerinin daha M.Ö i yıllarda Pireneler e inşa edildiği anlaşılmıştır. Bu durumu tetkik eden bilim adamları, Bask ile Abhaz dil ve kültürünün çok çok benzediği, Adıge-Abhaz-Bask dil ve kültürünün aynı kökenden gelmekte olduğu sonucuna varmaktadırlar. Prof. Dr. M.İ. Diyakonov a göre Adıge-Abhaz boyları M.Ö li dönemlerde büyük bir alana hakimdiler. Orta Kafkaslar dan başlayıp Karadeniz sahiline ve Anadolu nun içlerine kadarki coğrafyada Hattiler, Kasklar ve Abeştalar, Abasko-Kerket diline benzer bir dil kullanıyorlardı (Harita-3). Yine bazı bilim adamları ve General İsmail Berkok Urartular, Babil Kasları, Elamlılar, Akheoslar ve Şardanlar ı da Kafkas kökenli olarak göstermekte olup, M.Ö yılları arasında Kafkasya dan Anadolu ya geçen grupların bu devletleri oluşturduklarını yazmaktadırlar. Tarih sahnesinde yer alışları M.Ö.3000 li yıllardan başlamakta olup, Hititler tarafından Hatti Devleti ne son verilişi, yaklaşık M.Ö lerdedir. Bu tarihten sonra devlet dili olarak Hititçe egemen olmasına rağmen, ibadet dili Hatti dili olarak devam etmiştir. Hitit hükümdarları and içerken Ben Hatti ülkesinin sahibi diye başlarlardı. Dinsel terminolojisi en geniş dil Hatti dili 11

12 idi. Dikkate değer iki husus da, federatif bir yapıya sahip olan Hatti lerin dillerinin fonetik yapısının Kafkas dillerine benzer oluşu ve Hattiler döneminde kullanılan haberleşme aracı ve yerine göre kısa-uzun olabilen ses borularının (bjamiy), bugün dahi Çerkesler tarafından kullanılıyor oluşudur. O itibarla, Anadolu medeniyet tarihinin aydınlanabilmesi için İber-Kafkas dillerinin ve Oset dilinin Hatti ve diğer Anadolu halklarıyla olan ilişkilerinin ve yaşamlarının irdelenmesi gerekmektedir. Bugün Kafkasya nın Maykop ve Trialeti mıntıkasında bulunan kamalar ile, Alacahöyük teki altın saplı kama, birbirine oldukça benzemektedir. Başkaca benzer eser sayıları da tahminlerin ötesindedir. Jacques de MORGAN (Fr. tarihçi ve etnolog), Mısır firavunları tarafından yaptırılan ve halen Mısır da bulunan Hatti lahitlerinin tetkikinden ve bunların sima itibariyle şimdiki Kafkas tiplerine benzediğini söyledikten sonra, Hatti kıyafetlerini, ayakkabılarının kalkık burunlarını ve başlarının üzerinde bir tutam olan saç şekillerini detayıyla tanıtmaktadır. (Resim) Heredot M.Ö. 450: Hititler dahi Kafkasya da bulunmuşlardır. Alazan Vadisi nde Hitit yerleşim yerleri bulunurdu. Ve ayrıca, Eski Mısır Ölüler Kitabı nda Kafkasya ismen zikredilerek (üzerinde tufandan sığınanları barındıran çok büyük bir tekne) olarak anılır diye yazmaktadır. Sebastiyan SMİTH (İng.): Nartlar, bir zamanlar Kuzey Kafkasya ya hükmetmiş bahadırlardır. Onlar mitolojik kahramanlardır. Nartlar, zamanın başlangıcında Yunan mitolojisindeki Titanlar ın akrabasıydılar. Nart destanı ve eski Yunan destanları ayırt edilemeyecek kadar benzerdir. Araştırmacılar hangisinin önce olduğunu ve antik Yunanlılar ın Kafkasya dan mı geldiğini araştırmalı Pessenden Prof. Reginald Aubrey: 1- Gerçek Altınpost un ülkesi aslında güneyde değil, Taman yarımadasındadır. Kafkasya nın antik ve Tufan öncesi uygarlığının kalıntıları tamamen yer altındadır. 2- İnsanlığın yaratılışından beri anlatılagelen efsaneleri, yani mitolojiyi eski sözcükler yoluyla araştırarak bulgulara ulaşmaya Mitarkeoloji denmektedir. Bu yöntemle fosilleşmiş töreler ve adlar sayesinde bilimsel bulgulara ulaşılır. Buna göre Kuzey Kafkasya da büyük beyaz ırk oluşmuştur. Eski Mısır uygarlığının Kafkasya dan geldiğini anlamaya, Mısır ın Ölüler Kitabı nı okumak yeter Platon (Eflatun) M.Ö ; Kritlas adlı eserinde Atlantis efsanesini anlatır. Mısır da Sais rahipleri bilgin Solon a, tufandan önce var olan bir uygarlıktan bahsederler. Bu Atlantis uygarlığıdır. Dünyanın ilk en eski uygarlığı, tufan sonucu batar ve yok olur. Sağ kalanlar yüksek yerlere sığınırlar. Bence bu yüksek yerler, Kafkas sıradağları ve yamaçlarıdır. İnsanlık tekrar burada oluşur ve dünyaya yayılır. Mısır, unan ve Kafkas mitolojisinden ve eski Kafkas haritalarındaki otokta isimlerden varılan sonuca göre, Atlantis Atlas Okyanusu nda batan bir ada değil, tufandan önce Kafkasya da, bugünkü Piyatigorsk ve Daryal Geçidi arasında bulunan bölgedir. Buna göre tufan öncesi insanlık Kafkasya Atlantisi nde oluşmuş ve büyük bir uygarlık kurulmuştur. Ruslarca Kuzey Kafkasya nın değişik bölgelerinde yapılan kazılarda görülen üç ortak husus şöyledir: 1- Elde edilen neticeler, Mezolitik, Neolitik, Megalitik, Kalkolitik ve Demir kültlerini içermek üzere, birbirinin devamı ve ara olmaksızın gelişmişliğini kanıtlar niteliktedir. 2- Eserler Kafkasya nın özelliklerini taşımakta ve aynı zamanda Mısır, Mezopotamya (Ur, Sus), Ege (Miken), Küçük Asya ve İran da üretilen eserlerle benzerliği, hatta ilişkili olduğunu işaret ediyor. 12

13 Kafkasya nın batı, orta, doğu gibi değişik bölgelerinden çıkan eserlerle bir birlik ve bütünlük teşkil ettikleri gibi Kafkasya da doğmuş, gelişmiş ve etrafa yayılmış bir Kafkas aırkeoloji kültürünün varlığını ortaya koymaktadır. Profesör Dr. Marr (Rus): Hiç şüphe yoktur ki, Kafkasya en eski kültür ocaklarından ve maden kültürünün de en eski ve en önemli merkezlerinden biridir. Kafkasya maden kültürü Avrupa, Asya, Önasya, Küçükasya ve Ege yi birbirine bağlar. Stuart Piggot (Edinburg Üniv.): Bazıları, Kafkasya daki bu uygarlığın bilinmeyen bir ırk tarafından yaratılmış olduğunu söylemektedirler. Oysa M.Ö yıl önce Kuban da çok gelişmiş bir uygarlık meydana gelmiştir. Kuzeybatı Kafkasya da, Maykop da demir, altın, gümüş üzerine ilk gelişme ve atlı süvari organizasyonları bunlara aittir. Avrupalı, bu kültürü çok sonradan öğrenmiştir. Aleksander Başmakof (Karadeniz çevresinde 50 asırlık etnik bir tekamül ) adlı eserinde şöyle der; Hala bu kas ırkının bakiyelerinden Kafkas ve Pirene Dağları nın yüksek vadilerinde yaşayan insanların, bu tarihi ırkın yok edilmesi mümkün olmayan izlerini taşıdıkları kesindir. Prof. Jorj Montandan: Hint-Avrupa medeniyetinin bugünkü gelişiminden önceki Avrupa medeniyetini yaratmış olan unsurların Kafkasya da aranması gereği şaşılacak bir şey değildir. F. M. Von Bodenstedts (Alman yazar): Çerkeslerin aslı çok eski devirlere dayanır. Onlar, Kafkasya nın birinci özgür halklarıdır. Sir Fiteroy Maclyean (İskoç): Kafkasya çok eski ve gizemli bir ülke olup, yerli halkları Çerkesler, Çeçenler ve Dağıstanlılardır. Dünyanın En Eski Yazılı Kaynaklarından Birisi MAYKOP YAZILI TAŞI: ALTIN POST ve ARGONOTLARIN SEFERİ SADECE BİR EFSANE DEĞİL MİYDİ? MAYKOP YAZILI TAŞINDAN ÖĞRENDİKLERİMİZ? Sovyet Bilimler Akademisi üyesi Prof. G. Tourçaninov; 1960 yılında Kuzey Kafkasya da, Maykop a iki kilometre mesafede, açık gri renkte, yerel kuvarstan bir taş, tesadüfen bulundu (yaklaşık 220 cm 2 ye eşit). Derin çizgilerle, birbirine eşit olmayan yedi kısma bölünmüştü. Altı bölümüne kazılı olan şekiller, yazıya çok benzemekteydi. Yedinci kısımda ise ortada bir şehir planı, yahut bir kale görülüyordu. Esrarengiz yazıları olan taş, üç yıl daha gizini korudu yılı sonbaharında, nihayet Leningrad a getirildi. İki ünlü Fransız bilim adamı, Arkeolog Maurice Dunand ve Epigrafist Edouard Dhorme tarafından bulunan ve çözümlenmesine çalışılan yazıların, daha ilk bakışta kutsal kitap hiyelogrifine olduğu kadar, Fenike yazısına benzerliği de beni şaşırttı. Bununla birlikte, Dunand ve Dhorme un değerli katkıları yazının okunmasında yeterli olmadı. Çünkü Kafkasya da bulunan bu yazı, son derece özgün ve grift olduğu kadar, Sovyetler Birliği nde bulunan tüm halkların en eski yazılı metni olması nedeniyle de Yazı Bilimi Tarihi açısından olağanüstü bir önem taşıyordu. Yazının orjinalliği ve yazıdaki birçok harfin Fenike yazıtlarında hiç bilinmemesi, çözümlemeyi güçleştiriyordu. Öte yandan, yazıdaki dil de, bugün Maykop yöresinde konuşulan hiçbir dile uymuyordu. Birçok okuma girişiminden sonra nihayet yazıyı okuduk. Bu yazı, Karadeniz Doğu sahillerinin otantik yerli halkı olan ve tarihi bağlantısı antik yazarlarca efsanevi Kolkhi ye uzanan Abhazca idi. Abazalar ın Kolkhis dışında, yazılı taşın bulunduğu yörede de yaşadıklarına tanıklık etmektedir: YAZILI TAŞIN METNİ (Abhazca dan Çeviri) 13

14 Bu (şehir) büyük bir krala aittir: Kralımız Mrn a. A/y/a şehri (onun) mülkiyetindedir. Naip Khz onu, 21 yılının (Mran nın krallığının-hükümdarlığının) Ekim aylarında, Dağlar ülkesine sınır olarak inşa etti Yazıtta geçen ilk iki ismin, Argonatların Kolkhis e seferi konulu Yunan efsanesine bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. Gerçekten de efsanenin tanrılaştırdığı kral Aiet in babası Helios, yani Güneş tir. Maykop metnindeki kral Mrn sözcüğüne olası a seslisini eklediğimizde (çünkü alfabede ünlüler yok. ç.n), Abhazca da Güneş Tanrı anlamına gelen Mara-n(Amara) olur. Öyle görünüyor ki, Kolkhi de eski Abhazlar da kral Maran-n ın adı kutsaldır. Kolkhi ye gelen Yunan gemicilerin de bunu, onursal ünvan olarak aynen aldıkları ve benimsedikleri anlaşılıyor. Helilos un (güneşin) oğlu kral Aiet in tanrısallığı efsanesi işte böyle doğdu. Kenti belirleyen ikinci sözcük A/y/a, doğrudan Kral Aiet ismiyle ilintilidir. Çünkü T eki Abhazca da aidiyet belirtir. Bu nedenle Aiet ismi, Aya kentinden doğan (gelen; ait) olarak yorumlanmış olabilir. Yunan efsanesine göre, Aya kenti Kral Aiet tarafından yaratılmıştır. Maykop Yazıtı na göre ise bu kent (veya en azından adaşı, eş adlısı) Kral Aiet in babası Helilos un hükümdarlığında, önceden vardı. Bununla birlikte bu fark bize önemli gelmiyor. Çok daha önemli olanı, Maykop Yazıtı nın, Argonot efsanesine tarihi dayanak olmasıdır. Bu durumda, Mrn (mara) ve Aya isimlerinde imgelenmiş Abhaz tarihinin kişileri ve olaylarının, Kolkhi den Grek asıllı gemicilerce, milattan önce iki binli yıllarda Helen dünyasına taşınmış olması, kuvvetle mümkün görünmektedir. Yine kuvvetle muhtemeldir ki, efsanenin Kolkhi nin zenginliğine ilişkin kesimi, koşut olarak tarihi bir temel oluşturmuştur. Arkeolog Veselaovski de 1897 lerden itibaren, milattan önce üçbinlere tarihlenen (bugün artık Abhazlar a ait olduğu anlaşılan) çok zengin bir kral tümülüsünü çıkarmıştı. Yazıtın tarihi üstüne de birkaç şey söylemek yararlı olacaktır. Bilindiği gibi M.Ö. VII.- VIII. yüzyıllara tarihlenen Odysseia Destanı nda, Argonotlar Seferi nden geçmişe ait efsanevi bir olgu olarak söz ediliyordu. Demek ki söz konusu taş yazıt, kuşkusuz, Odysseia den asırlarca önce yazılmış olacaktır. Aynı şekilde, Helios yani Aietes in babası, yazıt metninde geçtiğine göre, yazıt Argonotlar dan daha eski olacaktır. Paleografik, tarihi ve kültürel veriler ışığında, yazıtı M.Ö. XII.-XIII. asırlara tarihlemek gerekecektir. Demek ki, Maykop yazılı taşının asırlık geçmişi vardır. Taşın bulunduğu yerde arkeolojik kazılara başlanmıştır. Çalışmalar, bakalım antik tarihin hangi sırlarına çözüm anahtarı verecek? Turçaninov un bu yazıda verdiği tarihler, bazı komşu ülkelerin yazılarının başlangıç tarihleri ile kıyaslandığında örneğin; Gürcü Kralı Parvanar ın yazısını, Ermeni azizi Mestrop un M.S. 5. yy. da geliştirerek, yazının Svanca, Lazca ve Megrelcenin yazımında kullanıldığı biliniyor. Yine ilk Türkçe yazılı belgeler (Orhun Yazıtları) M.S. 7.yy. a tarihleniyor. M.Ö lere tarihlenen Maykop taşı demek ki, Orhun Yazıtları ndan 2000 yıl önce yazılmıştır. Bu nedenle, Prof. Tourçaninov yazılı taşın, Sovyetler Birliği nde yaşayan halkların, bulunan en eski yazılı metni olması yanında, yazı bilimi açısından olağanüstü bir önem taşıdığını neden vurguladığı daha iyi anlaşılmaktadır. Bu verilerle Maykop Yazısı, M.Ö lerde Fenikeliler tarafından kullanılan; Sese dayalı olan alfabetik yazı grubu içindedir. Sami yazı türlerinden Fenike yazısının, Yunan alfabesine, dolayısıyla da bütün batı alfabelerine kaynaklık ettiği kabul edilmektedir. Günümüze ulaşan en eski Fenike Yazıtı, Fenike nin Gebal (Byblos; bugün Elcubeyl) kentinde bulunan M.Ö. 11. yüzyılda Kuzey Sami alfabesiyle yazılmış Ahiram Mezar Yazıtı dır. Aynı grupta bulunan Maykop Yazıtlarının M.Ö asırlara tarihlendiği kabul edildiğine göre, Maykop Taşı ndaki Abhaz Yazısı, modern alfabenin ata sı durumunda olan, günümüze dek bulunmuş en eski kaynak olmaktadır. 14

15 Sovyet Bilimler Akademisi nce, 1960 larda öne sürülen bu iddiayı çürütecek bir kanıt bugüne kadar bulunamamıştır. KAFKASLILARIN TARİH BOYU BAĞIMSIZLIK MÜCADELELERİ: Kuzey Kafkasya nın bugünkü halkı, tarih öncesi dönemlerden beri kendi ülkelerinin yerlileridir. Onların ataları, eski Yunanistan la canlı ilişkilerde bulunuyor, Roma nın Mithridat ile olan mücadelesine katılıyorlardı. Ayrıca onlar, Bizans ile Sasaniler İran ının tarihinde de rollerini oynamışlardır. Milattan sonra VII. yüzyılın ortalarında Kafkasya nın kuzeydoğu kısmı Hazar İmparatorluğu içindeydi. Dağıstan ın Semender kenti bir zamanlar bu imparatorluğun başkentiydi. IX.-XII. yy.da şimdiki Osetler in ataları olan Alanlar, Kuzey Kafkasya da egemen oldular. Bazı tarihçiler bu nedenle Kuzey Kafkasyalı ların ortaçağ başındaki kültürüne Alan Kültürü derler. VIII. yüzyılın sonunda, Dağıstan ın Derbent yöresi Arap İslam orduları tarafından işgal edildi. Bu olaydan sonra bölgeye sızan İslam dini, tüm Dağıstan a ve sonra da Çeçenya ya hızla yayıldı. Kuzey Kafkasya nın Adıge Abhaz ve Karaçay bölgelerine ise İslamiyet daha sonraları, 1760 lı yıllarda ve Osmanlı İmparatorluğu aracılığıyla girdi. İslamiyetin farklı dönemlerde Kafkasyaya yayılması nedeniyle, günümüzde Çeçen ve Dağıstanlı lar sünniliğin Şafii mezhebine, diğer Adıge halkları ise Hanefi mezhebine mensupturlar. XIII. yüzyılda tüm Kafkasya, Moğolların yıkıcı istilasına maruz kaldı. Bundan bir yüzyıl sonra Timur, Kuzey Kafkasya steplerinde Alanlar Adıgeler ve onların bağlaşığı olan Altınordu Hanı Toktamış ın birleşik güçlerini yenilgiye uğrattı ise de, ülkede sürekli bir egemenlik kuramadı. Kuzey Kafkasya nın Moskova Rus Devleti ile olan ilişkileri, Astrahan ın Ruslar tarafından işgalinden sonra 1556 da başlar. Büyük Petro nun döneminde, Terek nehri kıyısında Kızıl yar kalesi kuruldu. Osmanlı ve Rusya İmparatorlukları arasında imzalanan Belgrat Anlaşması nda(1739) Kabardey in, yani Kuzey Kafkasya nın Kuzey batı kısmının bağımsızlığı, her iki tarafça kabul ediliyordu. Böylece Kuzey Kafkasya, Rusya ile Osmanlı İmparatorlukları arasında tampon devlet rolünü aldı. İkinci Katerina döneminde, Rusya nın Kafkasya daki istila siyasetine hız verildi te Kabardey in Mezdegu (Sağır Orman) bölgesinde, Rus Mozdok kalesi inşa edildi. Bundan sonra, Rus kaleleri hattı Mozdok tan, Stavropol üzerinden Azak Denizine kadar uzatıldı. Ruslar Kafkasya dan yeni topraklar zapt ettikçe, kaleler hattı güçlendirilerek güneye doğru kaydırılıyordu. Kafkasyalılar, bu tarihten başlayarak Rus saldırganlara karşı bağımsızlık mücadelelerine başladılar Küçük Kaynarca Anlaşması, Ruslar a 1774 te Kuzey Kafkasya nın merkezi bölgelerini işgal etmek için sözde bir hukuki neden oluşturma olanağını verdi. Osmanlı hükümeti bu anlaşma ile Kabardey bölgesinin Kırım Hanlığı na dâhil bulunduğunu kabul ediyordu. Kırım, Rusya ya ilhak edildikten sonra(1783) ise, Çarlık hükümeti Kuzey Kafkasyalıları yasal iktidar a başkaldıran asiler olarak göstermeye başladı. Rusya nın yayılması, Hazar Denizi nden Karadeniz e kadar tüm Kuzey Kafkasya yı tek önderlik altında birleşmeye sevk etti. Kuzey Kafkasya nın I. İmamı (Devlet Başkanı) ilan edilen İmam Mansur (Çeçen), 1785 te Mozdok tan Vladikafkas a kadar uzanan ve Rusya nın Gürcistan ile bağlantısını sağlayan kaleler hattını tahrip etti. Fakat, bağımsızlık girişimlerini sonuçlandıramadan II.Katerina zamanında, 1791de Anapa da Ruslara esir düştü, Şlisselberg kalesine hapsedildi ve orada öldü. 15

16 Rusya, Osmanlı Devleti ile imzalanan Edirne Anlaşması ndan(1829) sonra, tüm Kafkasya yı kendi topraklarının bir parçası olarak saymaya başladı. Çerkesler in tüm özverili direnişlerine karşın yaptığı saldırılar ve oluşturduğu kalelerle Karadeniz in Kafkas kıyılarını Karadeniz Kıyı Hattı ile abluka altına aldı. Çerkes silahlı güçleri tarafından, karşı saldırılarla birkaç kez kırılan ve yeniden oluşturulan bu kaleler hattı ve Rus Karadeniz donanmasının da desteğiyle, Çerkesler in Osmanlı devleti ve Avrupa ülkeleri ile olan ticaretini kesmeye ve yok etmeye yönelikti. XIX. yüzyılın ilk çeyreğinin sonuna doğru Dağıstan bölgesinde, islamiyete dayanan, eşitliği savunan, işgalci ve saldırgan Rus İmparatorluğu na bağlılığı kınayan müridizm hareketi başladı. Gazi Muhammed ve Hamzat tan sonra, 1834 te İmam Şamil bu hareketin başına geçti. Rusya İparatorluğu, Kuzey Kafkasya nın Kabardey, Osetya ve Karaçay bölgelerinin bütününü işgal ederek kendine bağlamak suretiyle, ülkenin doğu ve batı kısımlarını birbirinden kopardı. Bu hem Şamil in, hem de batıda kendi meclislerinin yönetiminde milli kurtuluş hareketini sürdürmekte olan Kuban bölgesi Çerkesleri nin (Adıgeler ve Abhaz-Abazalar ın) durumunu oldukça zorlaştırmıştı. Buna karşın Şamil, kendi nüfuzunu Çeçenya üzerine de yayarak, 25 yıl kuzey Kafkasya nın bağımsızlık mücadelesini yürütmeyi başardı. Naib Muhammed Emin ile de kuzeybatıda direnişleri etkiledi. Şamil, direnişin başarısından ümidini kesince, da Ruslara teslim oldu. Rus askeri-siyasi yazarı General Fadeyev e göre Çarlık hükümeti, işgal ettiği Kafkasya topraklarında, Mısır dan Japonya ya kadar bütün kıtayı bozguna uğratabilecek güçte savaşçı, tecrübeli ve her şeye hazır kişilik orduya sahipti. İstila edilen tüm bölgelere silahlı Rus- Kazak köy kolonileri yerleştirildi. Şamil teslim olduktan sonra Adıgelere ve Abazalara anlaşma önerildiyse de kabul etmeyip, Milli Yemin Meclisi tarafından seçilen mahalli önderler yönetiminde, direnişlerini 1864 yılına kadar büyük bir özveriyle sürdürdüler. Ancak, soykırım tarzında cereyan eden bu beş yıllık savaş, 21 Mayıs 1864 de Çerkeslerin mağlubiyetiyle sonuçlandı BÜYÜK ÇERKES SÜRGÜNÜ: 1859 yılından itibaren başlayan anavatandan ayrılmalar, 21 Mayıs 1864 den sonra daha da şiddetlendi yılnda 4 milyon olan Kafkaslı nüfusu, 1897 de sayısına inmişti. Adıge-Abaza-Ubıh grubundan oluşan Kuzeybetı Kafkasyalılar %85 ler düzeyinde; Oset, Çeçen ve Dağıstanlılar %10-15 ler düzeyinde anavatanlarından sürüldüler. Gerçekte bu sürgün, bir soykırım niteliğine dönüştü. İşte bu nedenle, 21 Mayıs 1864 günü Çerkelerin yas günüdür. Anavatanlarından sürülen Kafkaslı sayısı civarındadır. Sürülenlerin dışında, vatanında kalan Çerkesleri zorlamak için uygulanan politikanın özü şuydu; Kaçırmak veya göçürmek istiyorsan, evleri, tarlaları yak-yık, kaçmaktan ya da, aç kalıp ölmekten başka bir seçenek bırakma... Tarihçi M.Venyukov:..Savaş son derece amansızca sürüyordu. Biz, geri dönülmesi olanaksız olacak şekilde, askerin ayak bastığı her yeri, son kişiye kadar Çerkeslerden temizleyerek ilerliyorduk. Grand Dük Michael: Çerkes İleri gelenlerine; Size bir ay süre veriyorum. Bir ay içerisinde ya Kuban ötesinde gösterilecek yere gidersiniz, ya da Osmanlı topraklarına gidersiniz. Bir ay içerisinde sahile inmeyen köylüleri ve dağlıları savaş esiri sayarım. Rus Tarihci Zaharyan: Çerkesler bizi sevmezler. Biz onları, özgür çayırlarından çıkardık. Avullarını yıktık. Birçok kabile tümüyle yok edildi... Muhalif N. N. Rayevski: Kafkasya da yaptıklarımız, İspanyolların Amerika da uyguladığı olumsuzluklarının aynısıydı. Dilerim ki, yüce Tanrı Rus tarihinde kan izlerini bırakmasın. 16

17 Fransız Fonvill: Gemicilerin gözü doymuyordu kişilik gemiye kişi alıyorlardı. 600 kişiyle yola çıktık. Ancak Trabzon a 370 kişi sağ çıkabilmişti. Polonyalı Teophil Lapinski:..Açlık ve hastalık had safhada. Trabzon a gelen kişi kişiye indi. Samsun a kişi indi. Günlük ölü sayısı 500 kişidir. Trabzon da bu sayı 400 kişidir. Gerede Kampı nda 300 kişi, Akçakale ve Sarıdere de günlük ölüm kişi arasındadır Rus A.P. Berge: Novorovski Koyu nda kadar dağlının toplandığı kıyıda gördüklerimi unutamam. O duruma, hristiyan da, müslüman da, ateist de olsa dayanamaz. Rus tarihinin yüz karası olan bu acılı sayfa, Adıge tarihi açısından büyük zararlara yol açtı. Sürgün, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeleri, tarihini ve politik bir birlik olma sürecini uzun yıllar kesintiye uğrattı. Kafkasya dan zorla çıkartılan Çerkesler geri dönüş için fırsat kollamaya başladılar. O da gecikmedi yılındaki Osmanlı Rus Savaşı önemli bir imkandı. Seksen yaşındaki ak sakallı ihtiyarlar ve henüz sakalı bıyığı çıkmamış genç çocuklar, Türk ordularıyla Balkan ve Doğu cephelerinde Ruslar la çarpıştılar. Bu sefer de kader yardım etmedi Şubat devrimi tüm Rus olmayan halklar gibi Kuzey Kafkasyalılar da da özgürlük ve bağımsızlık umutlarını güçlendirdi. Mayıs 1917 de Vladikafkas kentinde toplanan Kuzey Kafkasya Halklarının Genel Kongresi nde, Merkez İcra Komitesi (yerel hükümet) seçildi. Hükümet, ülkeyi bağımsız ve egemen olarak, Tüm Rusya Kurucu Kongresi ne götürecekken, Ekim 1917 devrimi imkân bırakmadı. Kuzey Kafkasya Merkez İcra Komitesi (hükümeti), II. Kongre nin verdiği yetkilere dayanarak, Kuzey Kafkasya yı bağımsız bir Cumhuriyet olarak ilan etti (11 Mayıs1918). Bu cumhuriyet hukuki olarak, bugünkü tüm federe Kafkas Cumhuriyet bölgelerini kapsıyordu. Hukuken ve fiilen tanımalar da olmuştu ki, ancak önce General Denikin in beyaz Rus Gönüllü Ordusu, sonra da Sovyet Kızıl Ordu sunun saldırılarıyla 1921 yılı içinde bütünüyle ortadan kaldırıldı. TÜRKİYEDEKİ ÇERKES DİASPORASI: yılları arasındaki Büyük ürgün döneminde Kafkasya dan Adıgeler ile Abhaz Abazalar %80 85 düzeyinde, Ubıhlar ise tümüyle, Oset, Çeçen ve Dağıstanlılar dan da ayrı ayrı %5 10 arasında olmak üzere den fazla insan, zorla sürüldükleri anayurtlarını terkederek büyük acılar pahasına halifenin ülkesine yerleştirildiler. Kafkasya sürgünleri, Osmanlı Devleti nin böylesine ani ve kitlesel göçlere hazırlıklı bulunmaması nedeniyle, çıkış limanlarında, yollarda ve ilk yerleşim yerlerinde fiziki uyumsuzluk, salgın hastalıklar, özellikle sıtma vb. nedenlerle e yakın sayıda kayıplar verdiler. Doktor Şerafettin Mağmumi nin 1910 yılında yazdığına göre; Kafkaslar ın yayla havasından gelmiş insanın, sıcaklığıyla meşhur Çukurova ya yerleştirilmesi sonucu bir-iki yılda sayıları 4000 lere düşmüştü. O tarihlerde Osmanlı nüfusu içindeki Çerkes oranı %9 düzeyinde idi. Şimdilerde bu oran %7-8 gibidir. Osmanlı yönetimi, sorunlu bölgelerde tampon, bataklıkları ıslah ve tarıma kazandırma, özellikle Marmara bölgesinde bozulmuş olan müslüman nüfus dengesini sağlama ve ordunun asker ihtiyacını karşılamada Çerkes göçmenlerinden olabildiğince faydalanmıştır. Anayurtlarını Rus bağımlılığından kurtarmak ve geri dönmek kararındaki Çerkes göçmenleri, yasal olarak askerlik görevinden muaf oldukları halde harbinde, kendi atları ve silahları ile gönüllü olarak akın akın Anadolu ve Rumeli ndeki cephelere koştular. Süvari güçlerinin neredeyse tamamını Kafkasyalı göçmenler oluşturdu. İmam Şamil in oğlu Gazi Muhammed Paşa, Musa Kunduh Paşa ve 2. Tümen komutanı Bıjnav Muhlis Paşa emrindeki Kafkas gönüllüleri Kars 17

18 cephesine gitmişlerdir. Müşir Mocan Rauf Paşa, Mirliva Dağıstanlı Mehmet Muhlis Paşa, Mirliva Karzeg Dilaver Paşa ve Ferik Tuğa Fuad Paşa komutasındaki Kafkas gönüllüleri ise Balkan cephesinde savaştılarsa da şansları yaver gitmedi. Bu savaş sonucunda Abhazya dan toplu olarak kişi, Dağıstan yöresinden de binlerce Kafkaslı yurtlarını terketmek zorunda kaldı. 14 yıl önce Balkanlar a yerleştirilen Çerkesler de, Berlin ve Ayasefanos anlaşmaları gereğince Suriye, Ürdün, İsrail ve Anadolu ya nakledildiler. Çerkeslerin, Osmanlı iskân politikasına bağlı olarak yerleştirildikleri iki ana hat şöyledir: 1- Sinop, Samsun, Çorum, Amasya, Tokat, Sivas, Yozgat, Kayseri, Kahramanmaraş çizgisini izleyen ilk yerleşim bölgesi, Hatay da Türkiye Cumhuriyeti topraklarından çıkarak, bugünkü Suriye ve Ürdün topraklarında devam etmektedir. Bu hattın çevresindeki Muş, Kars, Adana vb. illerde de Kafkas kökenli yerleşim yerleri bulunmaktadır. 2- İkinci bir hat ise yine kabaca, Güney Marmara yöresindeki Çanakkale, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Bilecik, Kocaeli, Düzce illeri boyunca uzanmaktadır. Ayrıca, Kütahya, Afyon, Konya, Aydın vb. illerde de yer yer küçük Kafkas göçmen köylerine rastlanmaktadır. Anadolu da bugün de, nüfusu 150 haneyi aşan bir Kafkas kökenli köy bulmak son derece zordur. Bununla birlikte bu küçük köyler, yıllar boyu Anadolu da uygar yaşam biçimleri, temiz ve güzel görünüşleriyle kendilerine özel bir yaşam biçimi oluşturagelmişlerdir. TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI NDA ÇERKESLER: Türkiye nin ilk işgal yıllarından itibaren Çerkesler, yaşadıkları bütün bölgelerde kurtuluş mücadelesine aktif olarak katılmışlardır. Her etnik topluluktan çıktığı gibi, Çerkesler arasından da az sayıda İstanbul ve hilafet yanlısı çıkmıştır. Ama bununla mukayese edilemeyecek derecede çok sayıda Çerkes de, daha ilk gün yola koyularak Milli Mücadele ye katılmıştır. Çerkesler in Anadolu İhtilali ne etkin katılımına bağlı olarak Çerkes kaması, kalpağı ve başlığı yıllarında Anadolu daki milli direnişin bir simgesi haline gelmiştir. Lozan öncesi asıl mücadele döneminde görev alan Çerkesler le ilgili bazı örnekler verelim: - Erzurum Kongresi ne Çerkes kökenli 5 delege katılmış, Rauf Orbay ve Bekir Sami Kunduk Bey Erzurum Kongresi nce, Sivas Kongresi ne katılacak delege olarak seçilmişlerdir. - Sivas Kongresi ne 8 delege katılmıştır (Rauf Bey, Bekir Sami Bey, Hakkı Behiç Bey, İ.Süreyya Bey, Tıp Öğrencisi Hikmet Bey, Ö.Müntaz Tanbiy Bey, Rizeden Osman Bey, Manyas tan Yusuf Bey) 11 kişilik Heyet-i Temsiliye üyeleri arasında 4 üyenin (Rauf Bey, Bekir Sami Bey, Ömer Müntaz Bey, Hakkı Behiç Bey), ayrıca çoğu kararlarda 5. üye gibi İ.Süreyya Yiğit in de imzası bulunmaktadır. Amasya Mülakatı nı gerçekleştiren 5 kişiden, Mustafa Kemal Paşa dışında kalan 4 kişi R.Orbay, B.Sami Bey, Salih Karzeg (İst.Hükümeti adına), Cemil C.Toydemir dir. Milli Mücadele hükümetlerinde görev alan Çerkes Başbakan ve Bakanlardan bahsedecek olursak; Büyük Taarruz ve zafer sırasında Başbakan Hüseyin Rauf Orbay, Bakanlar ise Bekir Sami Kunduk ve Hakkı Behiç tir TBMM üyesi toplam 25 civarında Çerkes kökenli milletvekili, - Milli Mücadele de üst birlik komutanları Ali Sait Paşa (Doğu Ordusu), Yusuf İzzet Paşa (14. kolordu), Bekir Sami Günsav (56. tümen ve 20. kolordu); tümen kumandanları ise Aşir Atlı, Mahmut Hendek, Cemil Cahit Toydemir, Mümtaz Çeçen, Rüştü Sakarya, Ethem Boral, Halit Karsıalan, Mürsel Bakü dür. 18

19 Kuvayı Seyyare Komutanı Ethem Bey, birçok müfreze kumandanı ve 3000 kişilik gönüllü (Maraş savunmasını örgütleyen Aslan Toğuzatı, Kilis savunucusu Kamil Polat, Gaziantep savunucusu Şefik Özdemir, İskenderun ve havalisi savunucusu Sakallı Bedri, Teşkilatı Mahsusa başkanı Sencer Eşref Kuşcubaşı ve daha birçokları. Diğerleri için Kaynak 1+2 ye bakınız.) - Ankara Şeref Mezarlığı nda yatan Atatürk ün silah arkadaşı 63 komutandan 11 kişi, - Kuvayı Milliye nin ilk örgütü olan Yoldaş ı kurup yola koyulan Beyşehir Çeçenleri, -Halk örgütlenmesi olarak Ödemiş te Yunanlılara karşı savaşan İlk kurşun köylüleri, Kafkasyalı göçmenler, özellikle de cumhuriyet Türkiye sinde kendi ana dillerini ve edebiyatlarını geliştirme, yazılı edebiyatlarını kurma gibi olanaklara sahip olamamışlar ( yılları istisna) ve bu yüzden kültürleri sürekli olarak erozyona uğramıştır. Bu durum yalnız onlar için değil, yaşadıkları ülke ve dünya kültürü için de bir kayıptır. Örneğin; özgün bir Kafkas dili olan, dil yönünden Proto-Hititler ve Basklar gibi kavimlerle bağlantılı olduğu düşünülen Ubıh dili Anadolu da yok olmuştur. Anadilinde yarattığı edebi ürünleri, küçük göçmen köylerinde yaşatmaya çalışan bu insanlar arasından Türk dilinde eserler veren, gazetecilik yapan, birçok alanda başarılı olmuş Kafkas kökenli insanlar çıkmıştır. Edebiyatçı - Gazeteci ve Araştırmacılar: Ahmet Mithad Efendi, Ömer Seyfettin, Mahmut Sadık Bey, Abdullah Zühdü, Ali Nazıma, Hasan Amca, İsmail Berkok, İsmail Z.Bersis, Kemal Bilbaşar, Nimet Carım Arzık, Osman Çelik, Nahit Eruz, Çetin Öner, Tarık Mümtaz Göztepe, Hayriye Melek Hunca, Kadircan Kaflı, Kandemir Konduk, Doğan Kuban, Prens Sabahaddin Bey, Hüseyin Nail Kubalı, Ayla Kutlu, Tarık Cemal Kutlu, Met Yusuf İzzet Paşa, Mizancı Murad Bey, Aytek Namitok, Ömer Naci, Sabahattin Selek, Ali Nihat Tarlan, Sefer.E.Berzeg, Özdemir Yismeyl. İlaç Sanayicileri: Mustafa Nevzat Pısak, İbrahim Ethem Ulagay. Bilim Adamları: Profesör Aziz Meker, Kazım Köylü, Biyokimya Profesörü Kazım Aras, Botanik bilgini Profesör Hikmet Birand, Ticaret Hukuku Profesörü Hayri Domaniç, Farmakoloji ve Kanser konusunda Profesör İzzet Kantemir, sanat tarihçisi Profesör Doğan Kuban, Profesör Hüseyin Nail Kubalı, Prof. Şerif Baştav, Atom fiziği Profesörü Bedri Cemil Şenvar, İslam ve Doğu Edebiyatı Profesörü Ali Nihat Tarlan, Hidrolik alanında Kazım Çeçen...vd. Güzel Sanatlar: Muallim Şevket, Mihri hanım (ilk kadın ressamlardan), Namık İsmail, Hüseyin Avni Lıfıj, Avni Arbaş, Şeref Bigalı, Şevket Dağ, Tarık Carım, A.Elderoğlu, İhsan Şurdum, Faruk Cimok, Erol Batırbek, Sezgin Burak vd. Besteciler: Lemi Atlı (klasik Türk musikisi üstadı), Muhlis Sabahaddin Ezgi (şarkı ve operet alanında), Kaptanzade Ali Rıza Bey (şarkı ve operet bestecisi), Neveser Kökdeş (özgün besteci). Film Sanatçısı: Türkan Şoray, Yıldırım Gencer, K. Edige, Ediz Hun, Çetin Öner, Mehmet Aslantuğ...vd. Biniciler: Eyüp Öncü (D. 1906), Kemal Öncü (D. 1945), Saim Polatkan ( ), Murat Yağan. Güreçciler: Yaşar Doğu, Hamit Kaplan, Mustaga Dağıstanlı, Tevfik Yüce, Nurettin Zafer, Haydar Zafer, Adil Atan, İrfan Atan, Adil Candemir, Gazanfer Bilge, İsmail Temiz, Süleyman Baştimur, Mahmut Atalay... vd. Vezir-i azamlar: Ahmet Hamdi Paşa, Tunuslu Hayreddin Paşa, Mahmut Şevket Paşa, Salih Hulusi Paşa, Askerler: Onlarca general ve 5 veya 6 mareşal Osmanlı ordusunda görev yapmışlardır. 19

20 Türkiye Cumhuriyeti nin Lozan da resmen kuruluşundan sonra başlayan ve 1940 lı yıllara kadarki dönemi, Çerkesler açısından birçok olumsuzluklar içerir. Bu dönemde (1923 yılında) Marmara yöresindeki 15 kadar Çerkes köyü, Doğu Anadolu ya sürgün edildi. Kafkasya kökenli yurttaşların askeri okullara alınmaması, bazı öğrencilerin bu okullardan atılması ise acı veren bazı uygulamalardır. ÇERKESLERİN TÜRKİYE DE KÜLTÜREL ÖRGÜTLÜLÜĞÜ: II. Meşrutiyet in ilanının getirmiş olduğu nisbi özgürlük ortamında, birçok mareşal ve generalin de katılımıyla, 1908 yılında Çerkes Teavün Cemiyeti (Çerkes Yardımlaşma Derneği), 1914 yılında Çerkes Kadınları Teavün Cemiyeti ve 1918 yılında da Şimali Kafkas Cemiyeti kuruldu ve kültürel faaliyetlere başladı yılları arasında Ğuaze (Rehber) Gazetesi neşredildi. Beşiktaş Akaretler de açılan Çerkes Örnek Okulu ve dernekler, İstanbul un işgali günlerinde İngilizler tarafından kapatıldı. Cumhuriyetin ilk yıllarından başlamak suretiyle, 1950 yılına kadar kültürel bir aktivite ya da organizasyona izin verilmedi yılında Kafkas adını kullanamadan, aralarına Azeri Türklerini de alarak Dosteli Yardımlaşma Derneği adıyla bir dernek kuruldu yılında ilk olarak Ankara Kuzey Kafkas Kültür Derneği kuruldu. Takiben İstanbul Kafkas Kültür Derneği ve diğer il ve ilçelerde de Kafkas Dernekleri kurulmaya başlandı. Önce yıllarından itibaren, ikinci kez de 1987 yılından itibaren Türkiye de kurulu tüm derneklerin, merkezi örgütlenme çalışmaları yapıldı. Sonuçta, 05 Nisan 1993 tarihinde Kaf-Der kuruldu. Yaklaşık 10 yıl faaliyet gösteren Kaf-Der, 07 Aralık 2003 tarihinde yaptığı Genel Kurulunda federasyonlaşmak için tüm şubelerini feshetti. 18 aylık bir hazırlık süreci sonucunda 03 Temmuz 2003 tarihinde, 21 derneğin katılımı ile Kafkas Dernekleri Federasyonu resmen Ankara da kuruldu. Bu gün için üye dernek sayısı 47 olup, katılım çalışmaları sürmektedir. Türkiye de bugün, Kafkas kültürüyle ilgili 4 vakıf, 12 üyeli ikinci bir Federasyon ile fiilen faal olan kadar daha bağımsız konumda Kafkas Derneği mevcuttur. Bunlar dışında bir Kafkas İş Adamları Derneği (KAFİAD) ve 4 ilde faaliyet gösteren Dostluk Kulüpleri bulunmaktadır. Kafkas Dernekleri Federasyonu(Kaf-Fed) na üye dernekler: Adana, Afyon, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bandırma, Biga, Bodrum, Bozüyük, Bursa, Çorum, Düzce, Eskişehir, Göksun, Gönen, İnegöl, İstanbul Abhaz, İstanbul Bağlarbaşı, 1864 Kafkasyalılar, İstanbul Uzunyayla, İzmir-Konak, İzmir-Hatay, Karacabey, Kayseri, Kocaeli, Krd. Ereğli, Kütahya, Manisa, Mersin, Merzifon, M.Kemalpaşa, Nazilli, Reyhanlı, Sakarya, Samsun, Sinop, Sivas, Soma, Söke, Suluova, Sungurlu, Susurluk, Şarkışla,Tokat, Turhal ve Zile dernekleri. TÜRKİYE DIŞINDAKİ ÇERKES DİASPORASI: Diaspora terimi, çeşitli nedenlerle anavatanı dışında yaşayan, içinde yaşadığı toplumdan farklı özelliklerini koruyan ve kendini anavatanı üzerinden tanımlayan topluluklar için kullanılmaktadır. Bugün, dünyadaki yaklaşık 7,5-8 milyonluk Çerkes nüfusunun % 60 ından fazlası anavatanı Kafkasya nın dışında yaşamaktadır. Bu nüfus, başta Türkiye olmak üzere Suriye de, Ürdün de, İsrail de ve daha sonra yerleştikleri diğer ülkelerde Çerkes diasporaları nı oluşturmaktadır. Çerkesler, iki ana etkene bağlı olarak toplu halde Kafkasya dışına çıkmaya, 9. ve 10. yüzyıllarda başlamışlardır. Birinci etken, etkili askeri sistem ve savaş yetenekleri sonucu büyük devletlerin ordularında rağbet görmeleri sonucu, özellikle Mısır da, Osmanlı İmparatorluğu nda, Kırım da, Rusya da ve İran da paralı askerlik hizmetine girmeleri. İkinci etken ise, Çerkeslerin 20

KÖKSAV E-Bülten. Hassas Konular. Kafkasya Denklemi* KÖK SOSYAL VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFI. Ufuk Tavkul. 27 Kasım 2008

KÖKSAV E-Bülten. Hassas Konular. Kafkasya Denklemi* KÖK SOSYAL VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFI. Ufuk Tavkul. 27 Kasım 2008 Hassas Konular Kafkasya Denklemi* Ufuk Tavkul 27 Kasım 2008 İçinde barındırdığı etnik grupların çeşitliliği ve coğrafî sınırlarının belirsizliği sebebiyle, bugün bilim ve siyaset çevrelerinde Kafkasya

Detaylı

KÖKSAV E-Bülten. Hassas Konular KÖK SOSYAL VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFI. 2 Aralık 2007 Rusya Federasyonu DUMA seçimleri ve Kafkasya

KÖKSAV E-Bülten. Hassas Konular KÖK SOSYAL VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFI. 2 Aralık 2007 Rusya Federasyonu DUMA seçimleri ve Kafkasya Hassas Konular 2 Aralık 2007 Rusya Federasyonu DUMA seçimleri ve Kafkasya Ufuk Tavkul 29 Ocak 2008 Rusya Federasyonu Parlamentosu nun alt kanadı Duma seçimleri 2 Aralık 2007 tarihinde gerçekleştirildi.

Detaylı

KAFKASYA NIN SOSYO-EKONOMİK KİMLİĞİ

KAFKASYA NIN SOSYO-EKONOMİK KİMLİĞİ 1 KAFKASYA NIN SOSYOEKONOMİK KİMLİĞİ İngilizce den derleyen ve çeviren: Mustafa Özkaya I. BÖLÜM KUZEY KAFKASYA NIN EKONOMİK GÖSTERGELERİ Nüfus: 17,758,000. En büyük şehir: RostovonDon (1,024,000) Moskova

Detaylı

Kafkasya ve Kafkas Ülkeleri Coğrafyası

Kafkasya ve Kafkas Ülkeleri Coğrafyası Kafkasya ve Kafkas Ülkeleri Coğrafyası Prof. Dr. Ramazan ÖZEY 2. Baskı Ramazan Özey KAFKASYA VE KAFKAS ÜLKELERİ COĞRAFYASI ISBN 978-605-318-509-3 DOI 10.14527/9786053185093 Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu

Detaylı

KAFKASYA VE KAFKAS ÜLKELERİ COĞRAFYASI. Prof. Dr. Ramazan ÖZEY

KAFKASYA VE KAFKAS ÜLKELERİ COĞRAFYASI. Prof. Dr. Ramazan ÖZEY KAFKASYA VE KAFKAS ÜLKELERİ COĞRAFYASI Prof. Dr. Ramazan ÖZEY Prof. Dr. Ramazan Özey KAFKASYA VE KAFKAS ÜLKELERİ COĞRAFYASI ISBN 978-605-318-509-3 DOI 10.14527/9786053185093 Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu

Detaylı

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI 5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ Prof. Dr. Atilla SANDIKLI Karadeniz bölgesi; doğuda Kafkasya, güneyde Anadolu, batıda Balkanlar, kuzeyde Ukrayna ve Rusya bozkırları ile çevrili geniş bir havzadır.

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında

Detaylı

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak

Detaylı

Kafkasya da Etnik Grupların Boru Hatları Üzerindeki Etkisi

Kafkasya da Etnik Grupların Boru Hatları Üzerindeki Etkisi Kafkasya da Etnik Grupların Boru Hatları Üzerindeki Etkisi Onlarca etnik grubun yaşadığı Kafkasya bölgesi, kabaca Karadeniz ile Hazar Denizi arasında, İran, Türkiye ve Rusya nın kesiştiği bir noktada yer

Detaylı

TÜRK DÜNYASINI TANIYALIM

TÜRK DÜNYASINI TANIYALIM TÜRK DÜNYASINI TANIYALIM Türk Dünyası, Türk milletine mensup bireylerin yaşamlarını sürdürdüğü ve kültürlerini yaşattığı coğrafi mekânın tümünü ifade eder. Bu coğrafi mekân içerisinde Türkiye, Malkar Özerk,

Detaylı

Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Bilgi Notu

Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Bilgi Notu Tartışma Metinleri 1001 Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Bilgi Notu Murat Topçu Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Marmara Üniversitesi İstanbul 1 Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Şenyuva Mah. Kafkas Sok.

Detaylı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı

Detaylı

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı.

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı. M.Ö 2000 den itibaren Eski Yunan da ve Ege de polis adı verilen şehir devletleri ortaya çıkmıştır. Bunlardan en önemlileri Atina,Sparta,Korint,Larissa ve Megara dır. Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak

Detaylı

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ Doğal, beşerî ve ekonomik özellikler bakımından çevresinden farklı; kendi içinde benzerlik gösteren alanlara bölge denir. Bölgeler, kullanım amaçlarına göre birbirine benzeyen

Detaylı

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI Kelime anlamı İki nehrin arası olan Mezopotamya,

Detaylı

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır. İçindekiler 1 Efsane Nedir? 2 Efsanenin Genel Özellikleri 3 Efsanelerin Oluşumu 4 Oluşumuyla İlgili Kuramlar 5 Efsanelerin Sınıflandırılması 6 Efsanelerde Konu ve Amaç 7 Efsanelerde Yapı, Dil ve Anlatım

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler OLAY ÇEVRESINDE GELIŞEN EDEBI METINLER Oğuz Türkçesinin Anadolu daki ilk ürünleri Anadolu Selçuklu Devleti

Detaylı

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu Prof. Dr. Bülent Yılmaz Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü E-posta : byilmaz@hacettepe.edu.tr

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI İÇİNDEKİLER Yunan Uygarlığı Hakkında Genel Bilgi Yunan Dönemi Kentleri Yunan Dönemi Şehir Yapısı Yunan Dönemi

Detaylı

ÜLKELER NEDEN FARKLI GELİŞMİŞLERDİR

ÜLKELER NEDEN FARKLI GELİŞMİŞLERDİR ÜLKELER NEDEN FARKLI GELİŞMİŞLERDİR Ülkelerin Gelişmişliğini Belirleyen Faktörler Coğrafya Öğretmeni Gelişmeyi tek bir ölçütle ifade etmek, ülkelerin ekonomik, sosyal ve siyasal yapılarındaki farklılık

Detaylı

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur.

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur. Bilim Tarihi I Ders Notları ESKİÇAĞ DA BİLİM ANADOLU MEDENİYETLERİ Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur. Hititler Anadolu da kurulan

Detaylı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ŞANLIURFA YI GEZELİM ŞANLIURFA YI GEZELİM 3. Gün: URFA NIN KALBİNDEN GÜNEŞİN BATIŞINA GEZİ TÜRKİYE NİN GURURU ATATÜRK BARAJI Türkiye de ki elektrik üretimini artırmak ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki 9 ili kapsayan tarım

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI COĞRAFİ KONUM Herhangi bir noktanın dünya üzerinde kapladığı alana coğrafi konum denir. Özel ve matematik konum diye ikiye ayrılır. Bir ülkenin coğrafi konumu, o ülkenin tabii, beşeri ve ekonomik özelliklerini

Detaylı

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi KİMLİK KARTI Başkent: Roma Yüz Ölçümü: 301.225 km 2 Nüfusu: 60.300.000 (2010) Resmi Dili: İtalyanca Dini: Hristiyanlık Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 29.500 $ Şehir Nüfus Oranı: %79 Ekonomik Faal Nüfus

Detaylı

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: 244.110 km2 NÜFUSU: 57.411.000 RESMİ DİLİ: İngilizce

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: 244.110 km2 NÜFUSU: 57.411.000 RESMİ DİLİ: İngilizce İNGİLTERE DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: 244.110 km2 NÜFUSU: 57.411.000 RESMİ DİLİ: İngilizce DİNİ: Hıristiyanlık PARA BİRİMİ: Sterlin 1.

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Çekerek ırmağı üzerinde Roma dönemine ait köprüde şehrin bu adı ile ilgili kitabe bulunmaktadır. Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Antik Sebastopolis

Detaylı

İTALYA. Sanayi,Turizm,Ulaşım

İTALYA. Sanayi,Turizm,Ulaşım İTALYA FİZİKİ ÖZELLİKLERİ Coğrafi konum Yer şekilleri İklimi BEŞERİ ÖZELLİKLERİ Nüfusu Tarım ve hayvancılık Madencilik Sanayi,Turizm,Ulaşım İTALYANIN KİMLİK KARTI BAŞKENTİ:Roma DİLİ:İtalyanca DİNİ:Hıristiyanlık

Detaylı

1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır.

1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır. 1. Yeryüzünde Yaşam 1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır. 1.2 MATEMATİK KONUM Dünya üzerindeki bir

Detaylı

DÜNYADA NÜFUS VE EKONOMİK FAALİYETLER

DÜNYADA NÜFUS VE EKONOMİK FAALİYETLER DÜNYADA NÜFUS VE EKONOMİK FAALİYETLER Dünyanın bazı yerlerinde nüfus yoğunken bazı yerlerinde seyrektir. Bu durumu etkileyen iklim, yeryüzü şekilleri, su kaynaklarını yakınlık, bitki örtüsü, sanayi, tarım,

Detaylı

İktisat Tarihi II. 2. Hafta

İktisat Tarihi II. 2. Hafta İktisat Tarihi II 2. Hafta İKİNCİ DEVRİMİN BAŞLANGICI İkinci bir devrim kendine yeterli küçücük köyleri kalabalık kentler durumuna getirmiştir. Bu dönemde halk yerleşiktir. Köyün kendisi toprak elverdikçe

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP İÇİNDEKİLER GİRİŞ Afrika ve Afrikalılar 13 BİRİNCİ KİTAP Bir Yuruba Efsanesi: Dünyanın Yaratılışı 23 Küçük Tanrı Obatala, Beş Parmaklı Beyaz Horoz ve Kara Kaplan 23 Kara Kaplan'la Beş Parmaklı Beyaz Horoz

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ... İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm... 7 ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ... 8 Türk Dillerinin Sınıflandırılması... 14 Türk Dillerinin Ses Denklikleri Bakımından Sınıflandırılması... 16 Altay Dilleri Teorisini Kabul

Detaylı

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir Kısrak sütünden üretilen kımız, darıdan yapılan begni bekni ve boza Türklerin bilinen içecekleriydi Bozkır hayatının başlıca Bu Türklerin kültürün bilinen önemli en eski gıda ekonomik faaliyetleri neler

Detaylı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Hadrianopolis ten Edrine ye : Bizans Dönemi.......... 4 0.2 Hadrianopolis Önce Edrine

Detaylı

Yunan Medeniyeti kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde etkili olmuştur.

Yunan Medeniyeti kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde etkili olmuştur. Yunan Grek Uygarlığı Video Ders Anlatımı YUNAN (GREK) (M.Ö. 1200 336) Akalara son veren DORLAR tarafından kurulan bir medeniyettir. Yunan Medeniyeti kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde

Detaylı

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA III.BÖLÜM Bu bölümde ağırlıklı olarak Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik'in doğusuna kadar uzanan ve Kastamonu yu içine alan Batı Karadeniz Bölümü, Kastamonu ili, Araç

Detaylı

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI Fen Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine yönelik olarak Arazi Uygulamaları VII dersi kapsamında Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

COG 446 RUSYA Hafta 2. Rusya: Makro Bir Perspektif

COG 446 RUSYA Hafta 2. Rusya: Makro Bir Perspektif Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Coğrafya Bölümü COG 446 RUSYA Hafta 2. Rusya: Makro Bir Perspektif Dr. Erdem BEKAROĞLU 1 Rusya Federasyonu nun (kısaca Rusya), başkenti Moskova dır.

Detaylı

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1 TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1 Çeşitli Türk topluluklarının mitolojileriyle ilgili malzemelerin bir çoğunu bilim adamları, misyonerler, seyyahlar ya da bazı yabancı araştırmacılar tarafından derlenmiştir.

Detaylı

Cilt:3 Sayı:5 Ağustos 2013 Issn: 2147-5210. www.thestudiesofottomandomain.com

Cilt:3 Sayı:5 Ağustos 2013 Issn: 2147-5210. www.thestudiesofottomandomain.com Cilt:3 Sayı:5 Ağustos 2013 Issn: 2147-5210 www.thestudiesofottomandomain.com Osmanlı Belgelerinde Kafkasya Göçleri, Yayına Hazırlayanlar: Kemal Gurulkan, Dr. Ali Osman Çınar, Yusuf İhsan Genç, Uğurhan

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA CEVAP 1: (TOPLAM 10 PUAN) 1.1: 165 150 = 15 meridyen fark vardır. (1 puan) 15 x 4 = 60 dakika = 1 saat fark vardır. (1 puan) 12 + 1 = 13 saat 13:00 olur. (1 puan) 1.2:

Detaylı

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.01.0.02 ÇİMENYENİCE KÖYÜ, KÖROĞLU TEPELERİ, I39-a4 MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI İL SİVAS İLÇE HAFİK MAH.-KÖY VE MEVKİİ Çimenyenice Köyü GENEL

Detaylı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Antik Yerleşimler......................... 4 0.2 Roma - Bizans Dönemi Kalıntıları...............

Detaylı

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ). MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: 850-500). Ö n e m l i M e d merkezleri: Nush-i Jan, Godin II Safha, ve Baba Jan

Detaylı

KÜRESEL ORTAM: BÖLGELER ve ÜLKELER

KÜRESEL ORTAM: BÖLGELER ve ÜLKELER 392 4. Ünite KÜRESEL ORTAM: BÖLGELER ve ÜLKELER 1. Bölge Kavramı... 146 2. Bölge Sınırları... 148 Konu Değerlendirme Testi-1... 151 145 Bölge Kavramı 393 394 BÖLGE NEDİR? Yeryüzünde doğal, beşeri ve ekonomik

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

- 1 - Biz Çerkesler KAFKASYA HAKKINDA GENEL B LG LER

- 1 - Biz Çerkesler KAFKASYA HAKKINDA GENEL B LG LER - 1 - Biz Çerkesler ÖNSÖZ: Çerkesler kimlerdir? Antik kökenleri, inanı ları, örf ve adetleri, hangi dil ve ırk grubuna dahil oldukları ve tarih sahnesindeki yerleri nedir? Binlerce yıl ya adıkları tarihi

Detaylı

Finlandiya nın Tarihçesi

Finlandiya nın Tarihçesi Finlandiya Yüzölçümü :338.145 km 2 Nüfusu :5.175.783 İdare şekli :Cumhuriyet Başkenti :Helsinki Önemli şehirleri :Tampere, Espoo, Turku Dili :Fince Dini :Hristiyanlık Para birimi :Euro, Fin Markası Finlandiya

Detaylı

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki 14.11.2013 tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki Tablo 1 Sosyal BilimlerEnstitüsü İletişim Bilimleri Doktora Programı * 1. YARIYIL 2. YARIYIL İLT 771 SİNEMA ARAŞTIRMALARI SEMİNERİ 2 2 3 10 1

Detaylı

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 2.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI Hellen Kavramı Yunan Arkaik Çağı ve Ege Göçleri

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 2.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI Hellen Kavramı Yunan Arkaik Çağı ve Ege Göçleri ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 2.Ders Dr. İsmail BAYTAK Eski BATI Hellen Kavramı Yunan Arkaik Çağı ve Ege Göçleri HOMEROS DA YUNAN ORTA ÇAĞI / KARANLIK ÇAĞI Büyük Kolonizosyon hareketlerinin başladığı

Detaylı

ŞANLIURFA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI. Konusu: Urfa Üzerine Yazılmış Şiir Seçkisi

ŞANLIURFA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI. Konusu: Urfa Üzerine Yazılmış Şiir Seçkisi ŞANLIURFA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI ŞEHİR TANITIM YAYINLARI 1 Yayın Adı: Şiir Şehir Urfa Konusu: Urfa Üzerine Yazılmış Şiir Seçkisi Hazırlayan: Mehmet KURTOĞLU Sayfa Sayısı: 160 Toplam Baskı

Detaylı

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik TARIM VE EKONOMİ Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlıdır. Bazı ülkelerde tarım tekniği

Detaylı

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri Türkiye de Sıcaklık Türkiye de Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı Türkiye haritası incelendiğinde Yükseltiye bağlı olarak

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF Orta Asya Tarihi adlı eser Anadolu Üniversitesinin ders kitabıdır ve Ahmet Taşağıl gibi birçok değerli isim tarafından kaleme alınmıştır. PDF formatını bu adresten indirebilirsiniz.

Detaylı

Nüfusu. Tarım ve Hayvancılık Sanayi. Coğrafi Konumu. Turizm Ulaşım. Yer Şekilleri. İklimi

Nüfusu. Tarım ve Hayvancılık Sanayi. Coğrafi Konumu. Turizm Ulaşım. Yer Şekilleri. İklimi KİMLİK KARTI Başkent : Seul Yönetim biçimi: Cumhuriyet Nüfus : 50,062,000 Yüzölçüm : 99.480 km² Dili: Korece Dini : Hıristiyan, Budist,Şamanist Kişi başına düşen milli gelir: 27,978 dolar Para birimi:

Detaylı

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI RAPOR: TÜRKİYE NİN LOJİSTİK GÖRÜNÜMÜ Giriş: Malumları olduğu üzere, bir ülkenin kalkınması için üretimin olması ve bu üretimin hedefe ulaşması bir zorunluluktur. Lojistik, ilk olarak coğrafyanın bir ürünüdür,

Detaylı

TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ

TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ Editör Doç.Dr.Asım Çoban TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ Yazarlar Doç.Dr.Asım Çoban Doç.Dr.İbrahim Aydın Doç.Dr.Yüksel Güçlü Yrd.Doç.Dr.Esin Özcan Yrd.Doç.Dr.İsmail Taşlı Editör Doç.Dr.Asım Çoban Türkiye

Detaylı

ÖZEL EGE LİSESİ TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

ÖZEL EGE LİSESİ TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ ÖZEL EGE LİSESİ TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ Danışman Öğretmen:Şule YILDIZ Hazırlayanlar:Çisil ORDU Çağla BOZKURT Can ERGÖNEN Hilmi GÜVEN Ilgın İÇÖZÜ 2001/2002 İZMİR TEŞEKKÜR Okulumuzda gerçekleştirilen

Detaylı

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat

Detaylı

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan 2012 17:25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs 2012 14:22

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan 2012 17:25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs 2012 14:22 Batman'ın tarihi hakkında en eski bilgiler halk hikayeleri, mitler ve Heredot tarihinde verilmektedir. Ortak verilere göre MED kralı Abtyagestin'in torunu Kyros karsıtı Erpagazso M.Ö. 550 yilinda yenilince

Detaylı

KAFKASYA İÇİN TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARININ ÖNEMİ

KAFKASYA İÇİN TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARININ ÖNEMİ KAFKASYA İÇİN TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARININ ÖNEMİ Doç. Dr. Ufuk TAVKUL I. Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu Bildirileri.-25-26 Mayıs 2006: 187-202.ss. Özet Kafkasya pek çok etnik halk topluluğunu bir arada

Detaylı

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere, COĞRAFİ KEŞİFLER 1)YENİ ÇAĞ AVRUPASI AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere, Türklerden Müslüman

Detaylı

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI TARİH BÖLÜMÜ 2014-2015 ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI I. YARIYIL ECTS II. YARIYIL ECTS BİL 150 Temel Bilgi Teknolojisi 4+0 5,0 TAR 107 İlkçağ Tarihi I 3+0 5,0 TAR 108 İlkçağ Tarihi II 3+0 5,0 TAR 115 Osmanlıca

Detaylı

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA Sayı : 10476336-100-E.531 29/01/2019 Konu : Ders İçerikleri-Çağdaş Türk Lehçerleri ve Edebiyatları Bölümü İLGİLİ MAKAMA Bu belge 5070 Elektronik İmza Kanununa uygun olarak imzalanmış olup, Fakültemiz Çağdaş

Detaylı

Edirne Köprüleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Köprüleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Köprüleri Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Edirne Köprüleri......................... 4 0.1.1 Gazimihal Köprüsü.................... 4 0.1.2 Beyazid Köprüsü.....................

Detaylı

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Ülkemizin güney doğusunda yer alan bölge nüfus ve yüzölçümü en küçük bölgemizdir. Akdeniz, Doğu Anadolu Bölgeleriyle, Suriye ve Irak Devletleriyle

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM GİRİŞ 1.1.Çalışmanın Konusu

BİRİNCİ BÖLÜM GİRİŞ 1.1.Çalışmanın Konusu 1 BİRİNCİ BÖLÜM GİRİŞ 1.1.Çalışmanın Konusu Kafkaslar bölgesine yönelik olarak yapılan, bu çalışmanın konusu; Kafkasya bölgesinin jeopolitik önemi, jeostratejik konumu ile etnik, demografik, çoğrafi, tarihi,

Detaylı

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atol, hayatlarını sıcak denizlerde devam ettiren ve mercan ismi verilen deniz hayvanları iskeletlerinin artıklarının yığılması sonucu meydana gelen birikim şekilleridir.

Detaylı

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir. Akadlar,Babiller,Asurlular ve Elamlılar Video Ders Anlatımı AKADLAR M.Ö. 2350 2150 Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir. Samiler tarafından Orta Mezopotamya da Kral Sargon

Detaylı

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti HALFETİ İLÇEMİZ Halfeti Şanlıurfa merkez ilçesine 112 km mesafede olan ilçenin yüzölçümü 646 km² dir. İlçe; 3 belediye, 1 bucak, 36 köy ve 23 mezradan oluşmaktadır. Batısında Gaziantep iline bağlı Araban,

Detaylı

Türk Süperetnosu, Dünya Sistemi ve Turan Petrolleri

Türk Süperetnosu, Dünya Sistemi ve Turan Petrolleri Türk Süperetnosu, Dünya Sistemi ve Turan Petrolleri geyerek Türk tarihinin Turan'da gelişmiş en son süperetnosunu yok sayma yoluna Rus tarihçileri tarafından gidilmiştir. Tatar süperetnosunu Kazak, Özbek,

Detaylı

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? 1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? a. Ova b. Vadi c. Plato d. Delta 2- Coğrafi bölgelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? a. Coğrafi özellikleri

Detaylı

FRANSA. Turizm,Ulaşım,Sanayi. www.sosyal-bilgiler.com

FRANSA. Turizm,Ulaşım,Sanayi. www.sosyal-bilgiler.com FRANSA FİZİKİ ÖZELLİKLERİ Coğrafi konum Yer şekilleri İklimi BEŞERİ ÖZELLİKLER Nüfusu Tarım,Maden Turizm,Ulaşım,Sanayi www.sosyal-bilgiler.com FRANSANIN KİMLİK KARTI Başkenti: Paris Dili: Fransızca Dini:

Detaylı

BÖLÜMLERİ: - 1. Adana Bölümü - 2. Antalya Bölümü YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ: AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Akdeniz Bölgesi

BÖLÜMLERİ: - 1. Adana Bölümü - 2. Antalya Bölümü YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ: AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Akdeniz Bölgesi AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Bölge yurdumuzun güneyinde, Akdeniz boyunca bir şerit halinde uzanır. Komşuları Ege, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri, Suriye, Kıbrıs

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 ÖNSÖZ DİL NEDİR? / İsmet EMRE 1.Dil Nedir?... 1 2.Dilin Özellikleri.... 4 3.Günlük Dil ile Edebî Dil Arasındaki Benzerlik ve Farklılıklar... 5 3.1. Benzerlikler... 5 3.2. Farklılıklar...

Detaylı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı

Detaylı

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ (GENEL TÜRK TARİHİ) ANA BİLİM DALI

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ (GENEL TÜRK TARİHİ) ANA BİLİM DALI T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ (GENEL TÜRK TARİHİ) ANA BİLİM DALI KAFKASYA'NIN ETNİK VE KÜLTÜREL YAPISI'NIN OLUŞUMUNDA TÜRKLERİN ROLÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ TUBA TOMBULOĞLU

Detaylı

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA COĞRAFİ KONUM COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA Yeryüzünün belli bir bölümünü FİZİKİ coğrafya BEŞERİ ve gösterir. EKONOMİK -Doğa olaylarını -Kıtalar coğrafya konu alır. -Ülkeler -İnsanlar ve -Klimatoloji

Detaylı

Coğrafya Proje Ödevi. Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri. Kaan Aydın 11/D

Coğrafya Proje Ödevi. Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri. Kaan Aydın 11/D Coğrafya Proje Ödevi Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri Kaan Aydın 11/D---1553 Hindistan ın Genel Özellikleri DEVLETİN ADI: Hindistan Cumhuriyeti BAŞKENTİ: Yeni Delhi YÜZÖLÇÜMÜ: 3.287.590

Detaylı

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin ne zaman ve kimler tarafından hangi tarihte kurulduğu kesin bilinmemekle beraber, bölgedeki yerleşimin Van Bölgesinde olduğu gibi tarih öncesi dönemlere uzandığı

Detaylı

TÜRKİYE DE DİLLER VE ETNİK GRUPLAR. (Ahmet BURAN-Berna YÜKSEL ÇAK, Akçağ Yayınları, Ankara 2012, 318 s.)

TÜRKİYE DE DİLLER VE ETNİK GRUPLAR. (Ahmet BURAN-Berna YÜKSEL ÇAK, Akçağ Yayınları, Ankara 2012, 318 s.) TÜRKİYE DE DİLLER VE ETNİK GRUPLAR (Ahmet BURAN-Berna YÜKSEL ÇAK, Akçağ Yayınları, Ankara 2012, 318 s.) Murat AKA Eski dünyanın en önemli medeniyet merkezlerinden olan Anadolu yüzyıllardır değişik milletlere

Detaylı

İRAN ÇAY RAPORU. 8-12 Ocak 2014. Tahran-Lahican-Tebriz İRAN. Rize Ticaret Borsası 2014

İRAN ÇAY RAPORU. 8-12 Ocak 2014. Tahran-Lahican-Tebriz İRAN. Rize Ticaret Borsası 2014 1 İRAN ÇAY RAPORU 8-12 Ocak 2014 Tahran-Lahican-Tebriz İRAN İRAN ÇAY RAPORU Rize Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan ve Meclis Başkanı Resul Okumuş un da aralarında bulunduğu 7 kişilik

Detaylı

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ Thekla, genç ve güzel bir kadın... Hem de bakire... Aynı Meryem gibi.. Halk bu yüzden, Thekla nın yaşadığı yeraltı kilisesine, Meryemlik demiş. Thekla nın yaşadığı, sonunda

Detaylı

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy kpss soru bankası tamamı çözümlü tarih serkan aksoy ÖN SÖZ Bu kitap, Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Genel Kültür Testinde önemli bir yeri olan Tarih bölümündeki 30 soruyu uygun bir süre zarfında ve

Detaylı

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir Kültür Turizmi ve İzmir Ümit ÇİÇEK Ege Bölgesi, Anadolu nun batısında, tarihin akışı içerisinde birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış, suyun hayat verdiği nehirleri ile bereketli ovalara sahip bir

Detaylı

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI GÜZ DÖNEMİ DERSLERİ Kodu Dersin Adı Statüsü T P K AKTS TAE 700 Özel Konular Z 5 0 0 30 TAE 701 Kültür Kuramları ve Türkiyat Araştırmaları

Detaylı

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri

Detaylı

Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan

Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan Hasan Kanbolat 8 Ağustos ta Güney Osetya Savaşı başladığından beri Güney Kafkasya da politika üreten,

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

Test. Beşeri Yapı BÖLÜM 7

Test. Beşeri Yapı BÖLÜM 7 BÖLÜM 7 Beşeri Yapı 1. Yeryüzünde sıcaklık ve yağış gibi iklim özellikleriyle birlikte denizler, buzullar ve yüksek alanlar gibi etkenler nüfus ve yerleşmenin dağılışında önemli rol oynar. Doğal şartlar

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı

Dünya üzerindeki herhangi bir yerde Güneş in tam tepe noktasında olduğu an saat 12.00 kabul edilir. Buna göre ayarlanan saate yerel saat denir.

Dünya üzerindeki herhangi bir yerde Güneş in tam tepe noktasında olduğu an saat 12.00 kabul edilir. Buna göre ayarlanan saate yerel saat denir. Mart 30, 2013 Yerel Saat Dünya üzerindeki herhangi bir yerde Güneş in tam tepe noktasında olduğu an saat 12.00 kabul edilir. Buna göre ayarlanan saate yerel saat denir. Yerel saat doğuda ileri, badda geridir.

Detaylı

PETROL BORU HATLARININ ÇUKUROVA'YA KATKILARI VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

PETROL BORU HATLARININ ÇUKUROVA'YA KATKILARI VE ÇEVRESEL ETKİLERİ Dosya PETROL BORU HATLARININ ÇUKUROVA'YA KATKILARI VE ÇEVRESEL ETKİLERİ Hüseyin ERKUL Yrd. Doç. Dr., İnönü Üniversitesi İ.İ.B.F. Kamu Yönetimi Bölümü herkul@inonu.edu.tr Yeliz AKTAŞ POLAT Arş. Gör., İnönü

Detaylı

KARTEPE-MAŞUKİYE-SAPANCA GEZİMİZ

KARTEPE-MAŞUKİYE-SAPANCA GEZİMİZ KARTEPE-MAŞUKİYE-SAPANCA GEZİMİZ Okulumuz Gezi İnceleme ve Tanıtma Kulübümüz 17-18 Ocak 2015 tarihinde bir gece konaklamalı KARTEPE-MAŞUKİYE-SAPANCA gezisi gerçekleştirdi.. 17 Ocak 2015 Cumartesi sabahı

Detaylı

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler : TÜRKİYE NİN İKLİMİ İklim nedir? Geniş bir bölgede uzun yıllar boyunca görülen atmosfer olaylarının ortalaması olarak ifade edilir. Bir yerde meydana gelen meteorolojik olayların toplamının ortalamasıdır.

Detaylı