KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR"

Transkript

1 KLİNİK BİLİMLER TUSEM KTBT KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR 1. Aşağıdakilerden hangisi aort yetmezliği ile ilgili olarak yanlıştır? A) ARA en sık nedenidir B) Erken diyastolik üfürüm duyulur C) En sık rastlanan semptomu çarpıntıdır D) Nabız basıncı daralmıştır E) Her sistolde tırnak kapillerlerinde pulsasyon alınır 1 - D En sık rastlanan semptomu çarpıntıdır. Erken diyastolik üfürüm dediğimiz dekresendo tarzı üfürüm duyulur. En sık nedeni ARA dır.corrigan nabzı,hill belirtisi,pistol shot bulgusu,durozies cift üfürümü,de musset belirtrisi, Quincke nabzı,uvula hareketi, pulsus altus et celer gibi periferik bulguları vardır. Nabız basıncı genişler (sistolik basınçları yüksek diyastolik basınçları düşük hastalardır. Tansiyonları genelde 150/50 mmhg ölçülür. 2. Myokart enfarktüsü sırasında bir hastanın kanında en erken yükselen enzim aşağıdakilerden hangisidir? A) Kreatin kinaz B) Myoglobin C) LDH D) AST E) Kreatin kinaz myokart bandı 2 - E Myoglobin en hızlı yükselen kardiyak belirteçtir. Ancak soruda enzim olarak sorulduğu için en erken yükselen ve kalp için en spesifik olan cpk mb dir. LDH en geç yükselen ve en uzun süre yüksek kalan enzimdir. - Myoglobin: MI sonrası ilk 1 saat içerisinde yükselir. En erken yükselen serum markırıdır. 24 saat yüksek kalır. - CPK-MB: Serum düzeyleri 4-6 saatte yükselir, 2-3 gün yüksek kalır. CPK-MB2 fraksiyonu daha belirgin yükselir. 1. CPK- MM: iskelet kası 2. CPK- MB: kalp kası 3. CPK- BB: beyin ve böbrekte - Kardiyak spesifik troponin T ve I (ctn T ve I): MI sonrası yaklaşık 4 saat içerisinde serumda artar. CPK-MB ile genellikle birlikte yükselir ancak daha uzun süre yüksek kalırlar. ctn-i kalp için daha spesifiktir. 1. Küçük akut MI de, CK-MB normal iken, troponinler artar. Küçük infarktları gösterme açısından daha güvenilirdir. 2. Yarı ömürleri daha uzun olduğu için (7-14 gün), prognozu gösterme ve geç MI tanısında tanı değerleri yüksektir. - AST (SGOT): Serumda 6-12 saatte yükselir. 5-7 gün yüksek kalır. - LDH: 24 saat içinde yükselir, en uzun süre yüksek kalan markırdır. MI sonrası 7-9 gün süreyle kanda saptanabilir. LDH1 izoenzimi kalp için daha spesifiktir. 1. LDH1/LDH2: Myokard zedelenmesi lehine bir bulgudur. 2. LDH1: Daha çok kalpte 3. LDH2: Eritrositlerde, meninkslerde ve kaslarda 4. LDH3: Akciğerlerde 5. LDH4: Kaslarda ve karaciğerde 6. LDH5: Sadece karaciğerde 63

2 TUSEM - KTBT KLİNİK BİLİMLER 3. Yoğun bakım ünitesinde travma sonrası nefes darlığı nedeniyle izlenen hastada aşağıdaki bulgulardan hangisi perikard tamponadını düşündürmez? A) Eward işareti B) Santral venoz basınçda progresif azalma C) Sinus taşikardisi D) Sistol ve diastol arası basınç farkının azalması E) Pulsus paradoksus 3 B Perikard tamponadında sağ kalbe venöz dönüş mekanik olarak kısıtlanır ve buna bağlı venöz basınç progresif olarak artmaya başlar. Santral venöz basınçdaki progresif artma pulsus paradoksus ile birlikte tamponadın en değerli klinik bulgularıdır. Sistol ve diastol arası basınç farkı yani nabız basıncı aort yetmezliğinde artar, tamponadda azalır. Eward belirtisi sol skapula altında alınan matite olup perikardial sıvı belirtisidir, tamponadda da görülebilir. 4. Yetmiş bir yaşında bir bayan hasta eforla gelen göğüs ağrısı ve senkop yakınmalarıyla başvuruyor. Fizik muayenede kan basıncı 110/80 mmhg, nabız 85/dakika ve zayıf olarak bulunuyor. Oskültasyonda apikal bölgede 3/6 sistolik ejeksiyon üfürümü duyuluyor. EKG de V1-2 S, V4-6 R voltajında belirgin artma saptanıyor. Bu hasta en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Mitral yetmezliği B) Aort darlığı C) Aort yetmezliği D) Mitral darlığı E) Koroner arter hastalığı 4 B Bu vakada verilen EKG sol ventrikül hipertrofisine uymaktadır. Hastanın klinik bulguları ve sistolik ejeksiyon üfürümü de düşünülürse aort darlığı için tipikdir. MY de tüm prekordiyuma yayılan pan sistolik üfürüm, AY de erken diastolik üfürüm, MD de middiastolik rulman beklenir. Ayrıca sol ventrikül hipertrofisi MD de olmaz, AY ve MY de ise daha çok dilatasyon beklenir. 5. Akciğer embolisi nedeniyle warfarin tedavisi alan bir hastada gelişen akciğer tuberkulozu için verilebilecek asağıdaki ilaçlardan hangisine bağlı olarak yeni bir emboli riski artar? A) Rifampisin B) İzoniazid C) Pirazinamid D) Etambutol E) Streptomisin 64

3 KLİNİK BİLİMLER TUSEM KTBT 5 - A Rifampisin Bakterisidaldir. INH ile birlikte hepatit ve AST de geçici yükselmeler yapabilir. Nadiren 150 yi geçer ve sarılık olur. Yan etkileri: o Idrar, ter ve gözyaşını portakal-pembe renge boyar. o GIS bulguları en sık yan etkidir. - Döküntü, kaşıntı olabilir. o Konjiktivit, akneiform lezyonlar olabilir. o Soğuk algınlığı benzeri tabloya yol açabilir. o Trombositopeni yapabilir. Karaciğerde mikrozomal enzim sistemi ile yıkılan ilaçların metabolizmasını hızlandırır (Varfarin, oral hipoglisemikler, antikonv., antiaritmikler, teofilin, ketakonazol) Metadon kullananlarda yoksunluk semptomları oluşturabilir. Aminosalisilik asit RIF nin emilimini azaltır. Oral kontrasepsiyonu başarısızlaştırır. INAH Bakterisidal Hepatit (en önemli yan etkisidir ve yaşla artar) - Periferik nöropati (Pridoksin ile önlenebilir) Psikoz, konvülziyon - Artralji, agranülositoz Hemolitik anemi (G-6-PDH eksikliği olanlarda) -Döküntü Prazinamid Bakterisidal Hepatit, artralji, hiperürisemi, gut, sideroblastik anemi, Hiperürisemiye bağlı nefropati yapabilir Gebelerde tercih edilmez. Streptomisin Bakterisidal 8. sinir toksisitesi (vestibüler kısmı daha sık) ve renal toksisite Gebelikte kontrendikedir. Etambutol Bakteriostatik Retrobulber nörit ve optik atrofi (ilaç başlanmadan önce oftalmolojik muayene gereklidir) Gebelerde kullanılabilir 6. Evde klima temizliği yapan ve ertesi sabah nefes darlığı ve hışırtılı solunumla uyanan 60 yaşındaki bir kişide ateş balgam çıkarma ve ince raller saptanıyor. Akciğer grafisinde yama tarzında infiltrasyonlar gözleniyor. Bu hasta en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Akut eozinofilik pnömoni B) Kronik eozinofilik pnömoni C) Hipersensitivite pnömonisi D) Akut atakta astım E) Akut atakta kronik bronşit 65

4 TUSEM - KTBT KLİNİK BİLİMLER 6 - C HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ (Extrinsik allerjik alveolitis) Tanım: Duyarlı kişilerde organik tozların yada başka maddelerin inhalasyonu sonucu oluşan; alveol duvarı ve terminal hava yollarını tutan inflamasyondur. Astımdan farkı, inflamasyonun bronşlarda değil alveol düzeyinde olmasıdır. Total akciğer volümü, akciğe kompliansı ve diffüzyon kapasitesi azalmıştır ve ağırlıklı olarak restriktif bir akciğer hastalığıdır. Maruz kalınan tüm antijenler ortak bir klinik ve patolojik seyir gösterirler. Termofilik aktinomiçes maruz kalınan en önemli ajandır. Klinik: Akut; Maruz kalınan antijeni takiben 4-8 saat içerisinde ateş, öksürük, titreme dispne ve konstitusyonel şikayetlerle giden bir reaksiyon, Subakut; Haftalar içerisinde ilerleyen öksürük, dispne ve siyanoz, Kronik; Progresif olarak yıllar içerisinde artan öksürük ve ekzersiz dispnesi, tipik interstisiyel akciğer hastalığı kliniği. Gecikmiş hipersensitivite reaksiyonu. AC Grafisinde yamalı infiltrasyonlar, diffüz infiltrasyonlar, nodüler infiltrasyonlar olabileceği gibi normal de olabilir. Solunum fonksiyon testleri restriktif patern gösterir. Difüzyon bozuktur. Bronkoalveolar lavajda T lenfositlerinde artış (erken dönemde helper, iyileşme döneminde supresor) ve Mast hücre artışı görülür. Serum Ig G, M ve E düzeyleri artabilir. Lökositoz, sedim, CRP artışı saptanabilir. Eozinofili beklenmez. Serumda sorumlu antijene karşı antikor saptanabilir. Tanı: Klinik ve diğer bulgularla beraber biyopside interstisiyel alveolar infiltrasyon (plazma hücresi, lenfosit, eozinofil, nadir nötrofil ve granülom oluşumu vardır) görülmesi kesin tanıyı sağlar. Tedavi: Antijenlerin eliminasyonu ve steroid tedavisi uygulanır. 7. Plevral sıvıda adenozin deaminaz düzeyinin ölçülmesi hangi hastalığın belirlenmesi için kullanılır? A) Kalp yetmezliği B) Romatoid plörözi C) Malign pleural mezotelyoma D) Tuberkuloz plörezi E) Parapnomonik efuzyon 66

5 KLİNİK BİLİMLER TUSEM KTBT 7 - D Plevral sıvının özelliklerine göre muhtemel nedenler Glukoz düşüklüğü Romatoid plörezi Parapnömoni Tüberküloz Malign effüzyon Ampiyem Mezotelyoma Ph düşüklüğü Ampiyem Ösefagus rüptürü Romatoid effüzyon Tbc Travma Karsinomlar Amilaz artışı Özefagus rüptürü Pankreatit Malign hastalıklar Şilöz Efüzyonlar (Trigliserid düzeyleri 100mg/dl<) Ductus torasikus travmalarında Tümör Tbc Tüberoz sklerozis Kompleman düşüklüğü SLE (%80) RA (%40-60) Karsinomlar Pnömoniler Tbc Hemorajik efüzyon (Eritrosit sayısı 100,000/dl<) Lökosit sayısının 20,000/dl< ADA aktivitesinde artış Travma Tümör Asbeste bağlı efüzyon Pankreatit Pulmoner emboliye bağlı enfarkt Parapnömonik efüzyonlar Ampiyem Lökemik efüzyonlar Tüberküloz Malign hastalıklar 8. İmmun yetmezliği olan bir hastada aşağıdaki aşılardan hangisinin yapılması kontrendikedir? A) Tetanoz aşısı B) Hepatit B aşısı C) İnfluenza (Grip) aşısı D) BCG aşısı E) Pnömokok aşısı 67

6 TUSEM - KTBT KLİNİK BİLİMLER 8 - D İmmun yetmezlikli hastalarda canlı aşılar kontrendikedir. Seçeneklerden canlı aşı olan BCG aşısı olup attenue bakteri aşısıdır.tetanoz aşısı bakterinin ekzotoksininden elde edilen toksoid aşı, pnömokok aşısı bakterinin polisakkarit yapıdaki kapsülünden hazırlanan kapsül aşısı, influenza aşısı ise inaktive virus aşısıdır. 9. Yirmi altı yaşında bir kadın hasta, yaklaşık 6 aydır devam eden el eklemlerinde ağrı, tutukluk ve şişlik yakınmaları ile başvuruyor. Fizik muayenede artrit bulgularına eşlik eden oral ülserler saptanıyor. Laboratuar incelemede romatoid faktör, antinükleer antikor ve anti-sm pozitif bulunuyor. Bu hastalıkların ayırıcı tanısında öncelikle aşağıdaki hastalıkların hangisi düşünülmelidir? A) Behçet hastalığı B) Viral artrit C) Akut romatizmal ateş D) Wegener granülomatozu E) Sistemik lupus eritematozus 9 - E RF pozitifliğinin ayırt edici bir özelliği yoktur. Tam tersine RF negatifliği daha önemli bir bulgudur. RF (-) durumlar (GO-PARİS) Gut Osteoartrit Psoriyatik artrit Ankilozan spondilit Reiter sendromu İBH-ilişkili artrit Still hastalığı Septik artrit ANA ve anti-sm antikorloarının pozitifliği SLE düşündürmelidir. Öyleki ANA; SLE tanısında sensitivitesi en yüksek; anti- Sm; SLE tanısında spesifitesi en yüksek otoantikordur. Oral ülserlerin olması Behçet hastalığı ile ilgili olarak çeldirici olabilir. Oral ülserler; Behçet hastalığında ağrılı iken SLE vakalarında genelde ağrısızdır. SLE hastalarının tanı kriterleri; 1. Malar rash. 2. Diskoid rash (en sık yüz ve kafada yerleşir) 3. Fotosensivite 4. Oral ülserler (genelde ağrısız) 5. Non-erozif artrit 6. Renal bozukluk (proteinüri-teleskopik idrar) 7. Nörolojik bozukluk (konvülziyon yada psikoz) 8. Serozit (plörit, perikardit) 9. Hematolojik: (Hemolitik anemi, Lökopeni, Trombositopeni, Lenfopeni) 10. İmmünolojik bulgular: Anti-DNA, Anti Sm, ve/veya anti-fosfolipid 11. ANA (+) Bu kriterlerinden 4 veya daha fazlasının pozitif olması ile tanı konulur. 68

7 KLİNİK BİLİMLER TUSEM KTBT 10. Aortit aşağıdaki hastalıkların hangisinde beklenen bir bulgu değildir? A) Mikroskopik polianjit B) Ankilozan spondilit C) Dev hücreli arterit D) Behçet hastalığı E) Takayasu arteriti 10 - A Vaskulitik sendromlar tuttukları damarların çapına göre üçe ayrılır; Büyük damar vaskulitleri; Takayasu arteriti Temporal arteriti Kogan sendromu Orta damar vaskulitleri; Poliarteritis nodosa Kawasaki Romatoid vaskulit Buerger Küçük damar vaskulitleri; Wegener granülomatozu Churg Strauss sendromu Mikroskopik polianjiitis Henoch Shönlein purpurası Behçet hastalığının çok önemli bir özelliği vardır; hem arter, hem veni tutan, her çaptaki damarda vaskulit yapan tek patolojidir. Takayasu ve dev hücreli (temporal) arterit büyük damarda vaskulit yapar. Ankilozan spondilitin 4 A bulgusu vardır; Aort yetmezliği Apikal pulmoner fibrozis IgA nefropatisi Amiloidoz Mikroskopik polianjiitisin tutulumu küçük damarlar ile sınırlıdır. Aortit yapması beklenmez. 11. Aşağıdaki monoklonal antikorlardan hangisi B lenfositlerdeki CD 20 reseptörüne bağlanır? A) Basiliksimab B) Transtuzumab C) İnfliksimab D) Rituksimab E) Alemtuzumab 69

8 TUSEM - KTBT KLİNİK BİLİMLER 11 - D MONOKLONAL ANTİKOR HEDEF KULLANILDIĞI HASTALIK Basiliksimab CD 25 Graft versus host hastalığı Gemtuzumab CD 33 AML İnfliksimab TNF-A IBH, RA, SLE, AS, Psöriazis Rituksimab CD 20 Lenfoma Alemtuzumab CD 52 KLL, Lenfoma 12. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde immün hemolitik anemi görülebilir? A) Akut lenfoblastik lösemi B) Akut myeloblastik lösemi C) Kronik myeloid lösemi D) Talasemi majör E) Hodgkin lenfoma 12 - E Otoimmün hemolitik aneminin en sık nedeni idiyopatiktir. Sekonder nedenler ise nadirdir. En sık sekonder nedenler ise SLE, KLL ve lenfomadır (Hodgkin ve NonHodgkin lenfoma). 13. Aşağıdakilerden hangisi ADP (P2Y12) reseptör blokörüdür? A) NSAİD B) Dipiridamol C) Tiklodipin D) Absiksimab E) Anagrelid 13 - C Erken (primer) hemostaza etki eden ajanlar ve bloke ettikleri enzim veya reseptörler; Steroid à Fosfolipaz enzimi NSAİD à COX enzimi Absiksimab, Eptifibatid, Tirofiban à Gp IIB/IIIA reseptörü Tiklodipin, Klopidogrel à ADP (P2Y12) reseptörü Anagrelid àtromboksan sentetaz enzimi 70

9 KLİNİK BİLİMLER TUSEM KTBT 14. Heparine bağlı trombotik trombositopeni geliştiği düşünülen bir hastada antikoagulasyon açısından aşağıdaki ajanlardan hangisi kullanılabilinir? A) Düşük molekül ağırlıklı heparin B) Warfarin C) Aspirin D) Heparin E) Argatroban 14 - E Heparine bağlı tromotik trombositopeni geliştiği düşünülen (HITT) bir hastada F10 inhibitörleri yada direkt trombin inhibitörleri kullanılabilinir. Direkt trombin inhibitörleri; Argatroban Bivaluridin Desiluridin Lepirudin 15. Yetmiş sekiz yaşında metastatik prostat kanseri tanısı ile takip edilen bir erkek hasta konfuze, letharjik olarak saptanıyor. Yapılan muayenede hastada uyarı azalmış cevap görülüyor. Serum kalsiyum değeri 13 mg/dl olarak saptanıyor. Bu hastanın tedavisinde aşağıdakilerden hangisine gerek yoktur? A) Normal salin B) Pamidronate C) Furasemıd D) Kalsitonin E) Deksametazon 15 - E Serum kalsiyum değeri mg/dl aralığındadır. Maligniteye bağlı hiperkalsemide nörolojik semptomlar (mental konfüzyon, letharji, konfüzyon..) saptanabilir. Malign hiperkalseminin tedavisi; izotonik sıvılarla hidrasyon zorlu diürez (furosemid + SF) bifosfonatlar kalsitonin mitramisin, galyum nitrat diyalizden oluşur. Maligniteye bağlı hiperkalsemide etyoloji temel olarak vitamin D sentezinde artış ve dolayısı ile intestinal kalsiyum reabsorbsiyonundaki artıştan sorumlu değil ise steroid tedavisi daha geri planda kalır. Hatta böyle bir etyolojide steroid tedavisi nörolojik durumu ağırlaştırır. 71

10 TUSEM - KTBT KLİNİK BİLİMLER 16. Periferik yaymada lökositlerin sitoplazmalarında bazofilik çubuklar saptanan, t (15;17) translokasyonu bulunan lösemi hastasına oral indüksiyon tedavisi verilen 72 yaşında bir erkek hastanın tedavisinin 9. gününde yüksek ateş, ödem, plevral effüzyon, hipotansiyon ve lökositoz gelişiyor. Bu hastada bu aşamadan sonra en uygun tedavi aşağıdakilerden hangisidir? A) Antrasilin + Glukukortikoid B) İmipenem + Amikasin C) Arsenik trioksid D) Taze donmuş plazma + Heparin E) Plazmaferez 16 - A Soruda ifade edilen hastanın tanısı Akut Myeloid Lösemi M3 dür. Sitoplazmada görülen bazofilik çubuklar ise Auer rodlarıdır. Soruda ifade edilen durum ise retinoik asit sendromudur. AML M3 (promyelositik lösemi) hastasına ATRA verilmesi sonrasında meydana gelir. Retinoik asit tedavisi ise steroidden oluşur. B seçeneğini febril nötropenide, C seçeneğini ATRA tedavisi sonrası relapsta, D seçeneğini ise DIC geliştiğinde kullanırız; bu seçeneklerdeki tüm ilaçların, farklı endikasyonlarda AML M3 de yeri vardır. 17. Sivas ilinden gelen 40 yaşında erkek hasta, boyunda şişlik şikayetiyle müracaat ediyor. Anamnezinde 2 ay önce boğaz ağrısı, ateş şikayetlerinin olduğu ve 10 gün süreyle penisilin tedavisi kullanmasına rağmen yakınmalarının geçmediği, kaynak suyu kullandıkları öğreniliyor. Fizik muaynede ön servikalde 2x1cm boyutlarında iki adet lenfadenopati saptanıyor.lenf nodu biyopsisinin incelenmesinde granülomatöz reaksiyon rapor ediliyor. Bu hastada en olası tanı ve tanıda kullanılacak laboratuvar testi aşağıdakilerden hangisidir? Tanı Labaratuvar Testi A) Bruselloz Standart tüp aglütinasyonu B) Tularemi Aglütinasyon testi C) Tüberküloz Lenf nodu biyopsisinin tüberküloz kültürü D) Kırım Kongo Kanamalı Ateş(KKHA) KKHA Polimeraz zincir reaksiyonu testi E) Leptospiroz Mikroaglitinasyon testi 17 - B Soruda tanımlanan olgu orofarengeal form tularemi ile uyumludur. Tularemi Türkiye de pek çok ilde (Edirne, Düzce, Sivas, Çorum, Çankırı, Bursa, Ankara) endemik olarak görülebilmektedir. Tularemi tanısında anamnezde kaynak suyu kullanımı, beta-laktam grubu (penisilin, sefalosporinler, aztreonam, karbapenemler) antibiyotik tedavisine yanıtsızlık önemli özelliklerdir. Tularemi lenf bezlerinde granülomatöz reaksiyona neden olur. Tanısı aglütinasyon testi, mikroaglitinasyon testi veya polimeraz zincir reaksiyonu ile konur. Tedavide streptomisin ilk seçenekdir. Tetrasiklin grubu antibiyotiklerden doksisiklin, kinolon grubu antibiyotikleden siprofloksasin alternatif ilaçlardır. 72

11 KLİNİK BİLİMLER TUSEM KTBT 18. Alkolik siroza bağlı portal hipertansiyon gelişen bir hastada aşağıdaki laboratuvar bulgularından hangisi beklenmez? A) Hipoalbuminemi B) Trombositoz C) Protrombin zamanında uzama D) Hipergamaglobunemi E) Hipoglisemi 18 - B Karaciğerin geri dönüşümsüz fibrozisi ve karaciğer fonksiyonlarında bozulma ile karakterize klinik tablo siroz olarak tanımlanır.fibrozis portal vene karşı direnç artışına sonuçta portal hipertansiyona yol açar.hepatositlerin nekroinflamasyona bağlı hasarı sirotik hastalarda karaciğer enzimlerinde artışa (nedeni ne olursa olsun siroz gelişmiş bir karaciğerde AST artışı ALT artışından tıpkı alkolik hepatit te olduğu gibi daha fazladır) neden olur.siroz hastalarında ayrıca hipoglisemi,pıhtılaşma faktörlerinin sentez kusuruna bağlı PT zamanında uzama,hipoalbuminemi ve hipergammaglobulinemi saptanır(sirozlu hastaların protein elektroforezinde beta-gama köprüleşmesi olarak görülür) Portal hipertansiyona bağlı gelişen splenomegali hipersplenizme yol açar.hipersplenizimde pansitopeni görülebilmekle beraber ilk ortaya çıkan kan sayımı değişikliği trombositopenidir.bu nedenle portal hipertansiyon gelişmiş sirozlu bir hastada trombositoz beklenmez. 19. Aşağıdakilerden hangisi orofarinjeal disfaji (transfer disfajisi) nedeni değildir? A) Plummer-Wilson Sendromu B) Psödobulber paralizi C) Polimiyozit D) Zencer divertiküli E) Diffuz özefagus spazmı 19 - E Disfaji; ağız, farinks ve üst özofagus sfinkterinin çizgili kaslarını etkileyen nöromüsküler mekanizmalarda anormallik (orofaringeal disfaji), özofagusun düz kaslarını etkileyen çeşitli bozukluklar (özofageal disfaji) veya mekanik nedenler sonucunda gelişebilmektedir. Orofaringeal disfaji genellikle yutma eylemini başlatmada ve gıdaların özofagusa transferinde zorluk olarak tanımlanır. Bu hastalardaki temel şikâyetler boğazda gıda takıntısı, yutmayı başlatamama, nazofaringeal regürjitasyon ve yutma sırasında öksürük olup, bunlara disartri ve burundan konuşma eşlik edebilir. Orofaringeal disfajinin başlıca nedenleri arasında yapısal faringoözofageal lezyonlar (Zenker divertiküli,plummer wilson sendromu, kitle basısı) ve nöromuskuler hastalıklar (Serebro vasküler olay, M. greves, polimiyozit, polio, parkinson) yer almaktadır. Diffuz özefagiyal spazm ise özefagus 2/3 düz kaslarını ilgilendiren idiopatik nonkordine artmış peristaltik aktivite ile ilşkili motor disfaji hastalığıdır. Burada katı ve sıvı gıdalara karşı paradoksik disfaji vardır. Baryumlu grafide DÖS da tribüşon(psödodivertikülozis )görüntüsü vardır.idiopatik bu hastalıkta en sık sekonder neden amyotrfik lateral sklerozdur. 73

12 TUSEM - KTBT KLİNİK BİLİMLER 20. Alkol alımı sonrası gece uykudan uyandıran kuşak tarzında sırta yayılan şiddetli ağrı bulantı-kusma yakınması nedeni ile acile gelen hastanın fizik muayenesinde rebaund- defans saptanmıyor.hastanın kan amilaz ve lipaz düzeyleri yüksek olarak bulunuyor. Bu hastanın takibinde aşağıdaki sorunlardan hangisinin gelişmesi beklenmez? A) Hiperglisemi B) Akut tubüler nekroz C) Ani körlük D) Sepsis E) Hiperkalsemi 20 - E Pankreas enzimlerinin prematür aktivasyonu bağlı olarak pankreas dokusunda değişik nedenlerle ortaya çıkan pankreas hasarına akut pankreatit denir. Akut pankreatitin birçok nedeni olmakla beraber alkol ve safra kesesi taşları en sık rastlanılan nedenlerdir. Bununla birlikte birçok ilaç hipertrigliseridemi ve hiperkalsemi gibi metabolik nedenler akut pankreatit yapabilir. Akut pankreatit ödematöz ve nekrotizan olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkabilir. Akut ödematöz pankreatit : Tüm akut pankreatitlerin yaklaşık %80 i bu formdadır. Pankreas makroskopik olarak ödematöz bir görünüme sahiptir, pankreatik inflamasyon hafif olup, kendi kendini sınırlar, parankimal hasar minimaldir. İnflamasyonun düzelmesinin ardından, organ sekel bırakmadan iyileşir Mortalitesi çok düşüktür. Akut nekrotizan pankreatit: Tüm akut pankreatitlerin yaklaşık %20 kadarını oluşturur. Eskiden akut hemorajik pankreatit olarak da bilinirdi. Burada inflamasyon ilerleyerek,gland ve çevre dokuları koagulasyon nekrozuna götürür. İntra ve ekstrapankreatik yaygın yağ dodokusu nekrozu vardır. Retroperitoneal alanda hematomlar bulunabilir. Glandda hemoraji bulunabilir. Vasküler inflamasyon ve trombozlara sıklıkla rastlanır. Mortalitesi %30 lara çıkabilmektedir. Akut pankreatit tanısı klinik uygun karın ağrısı olan birisinde amilaz ve lipaz yüksekliğinin saptanması ile rahatlıkla konabilir. Akut pankreatit tanısında en değerli görüntüleme yöntemi bilgisayarlı tomografidir. BT ödematöz ve nekrotizan pankreatiti ayırmada da oldukça etkilidir. Akut pankreatit seyrinde komplikasyon olarak akut böbrek yetmezliği, ARDS, yağ embolisi, lökosit agregasyonuna bağlı ani körlük (Purtscher retinopatisi), GİS kanam, splenik ven trombozu gibi birçok komplikasyon görülebilir. Labaratuar tetkiklerinde insülin rezervindeki düşüşe sekonder hiperglisemi, karaciğer enzimlerinde artış, gelişen yağ nekrozuna sekonder hipokalsemi tesbit edilir. Kalsyum düşüklüğü akut pankreatitte nekrozun indirekt bir göstergesi olduğundan kötü prognoz kriteridir. 21. Masif alt GİS kanama nedeni ile görülen hastanın vital bulguları düzeldikten sonra etiyoloji açısından hangi tetkikin akut dönemde yapılması uygun değildir? A) Nasogastrik sonda B) Kolonoskopi C) Anjiografi D) Baryumlu kolon grafisi E) Sintigrafi 74

13 KLİNİK BİLİMLER TUSEM KTBT 21 - D Trietz ligamentinin distalinden olan kanamalara alt GİS kanaması denir. Alt GİS kanamalarının çoğu spontan olarak durur. Alt GİS kanamasına bağlı mortalite üst GİS kanamalarına bağlı mortaliteye göre belirgin olarak daha düşüktür. Yaşa göre alt GİS kanama yapan nedenler farklılık gösterir. Tüm rektoraji nedenleri içerisinde en sık rastlanan hemoroid, anal fissür gibi anarektal hastalıklardır. Bu hastalıklarda kanama, miktar olarak az olduğundan minör hemetokezya olarak adlandırılır. Majör hematokezyada ise yaşa göre sıklık nedenleri değişmektedir. Adölesanlarda Meckel divertiküli gençlerde kolit 60 yaş altı divertiküloz 60 yaş üstü anjiodisplazi en sık nedendir. Alt GİS kanamaların %10-20 nedeni masif üst GİS kanamaya bağlı olabileceğinden tanıda ilk yapılması gereken nazogastrik sondadır. NGS kanlı geldiğinde sorun üst GİS kanamadır. NGS temizse kanamalı hastanın genel durumu stabilize edildikten sonra kanama etiyolojisi açısından kolonoskopi, anjiyografi, sintigrafi yapılarak neden araştırılır. Akut kanamada baryumlu kolon grafisi gerek tanısal gücünün düşük olması gerekse kolonoskopi işlemi için tanısal zorluk yaratacağından yapılmaz. 22. Yirmi yaşında bayan hasta adet görememe, halsizlik yorgunluk yakınması nedeni ile doktora başvuruyor. Öyküsünde 10 yıl önce kraniofaringioma nedeni ile ameliyat olduğu sonrasında radyoterapi gördüğü öğreniliyor. Biokimyasında Na:132, K:4.5, Glukoz:55 saptanıyor. Bu hastanın tanısı için altın standart tanı testi aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsülin tolerans testi B) Synachten testi C) GnRH uyarı testi D) Arjinin perfüzyon testi E) Metirapon testi 22 - A Hipopituitarizm hipofiz glandında üretilen bir veya birden fazla hormonun ya da tüm hormonların yetersizliği sonucu gelişen klinik tabloya verilen isimdir.yalnız bir adenohipofiz hormonunun eksikliğine selektif veya izole hipopituitarizm, tüm adenohipofiz hormonlarının eksikliği sonucu gelişen klinik tabloya ise panhipopituitarizm adı verilir. Nedenleri oldukça fazla ise de, erişkinlerde en fazla hipofiz adenomu, hipofiz cerrahisi veya radyoterapiye bağlı olarak gelişir. Hipofiz yetmezliği tanısı; bazal ve uyarılmış hormon düzeylerine bakılarak konulur. Sadece bazal hormon düzeylerinin ölçümü yeterli olmaz. Çünkü, bazen bazal değerler normal görünür ama uyarı karşısında hormon artışında kusur saptanabilir. Hipofiz hormon kapasitesini değerlendirmede en önemli test İnsülin tolerans testidir. Bu testle hasta insülin perfüzyonu ile hioglisemiye doğal olarak strese sokulur ve stres hormonlarının strese yanıtı ölçülür. Bu testle GH,ACTH Kortizol ve prolaktin düzeylerinde artış beklenir. Beklenen artışın olmaması hipofizer yetmezlik lehinedir. Synacten testi primer sürrenal yetersizliği saptamada en önemli testtir. Metirapon testi ise hipofizer ACTH rezervini, Arjinin perfüzyonu ise GH rezervini ölçmede kullanılabilen testlerdir. 75

14 TUSEM - KTBT KLİNİK BİLİMLER 23. Yaklaşık bir aydır çarpıntı, kilo kaybı ellerde titreme yakınması olan hastanın fizik muayenesinde nabız 130v/dk, TA:150/70, FT:3,9Pmol/l (N ), FT4:24Pmol/l, TSH:10 (N:0.4-4) olarak bulunuyor. Bu hastaya bundan sonraki aşamada en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir? A) Hipofiz MR B) Tiroid USG C) Tiroid sintigrafisi D) TSI (Tiroid stimülan immünglobulin) E) Tiroid biopsisi 23 - A Hipertiroidi kliniği olan bir hastada T3,T4 yüksekliğine TSH yüksekliği eşlik ediyorsa hipofizer TSH salgılayan bir adenom düşünülmelidir. Primer hipertiroidi de T3,T4 artışı hipofizer TSH süprese eder ve TSH düşer. Soruda santral hipertiroidi laboratuvar bulguları verildiğinden böyle bir hastada ilk yapılacak tetkik hipofiz görüntülemesidir. TSHoma lar hipofizer hiperfonksiyone adenomları içerisinde en az rastlanılan adenom formudur. 24. Tiroidin nodüler hastalığı için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Soliter soğuk nodül veya multinodüler guatr da dominant nodül varlığında malinite riski artmıştır. B) Kadınlarda erkeklere oranla daha sık rastlanır. C) Ultrasonografik olarak nodül etrafında halo varlığı malinite lehinedir. D) Hipertiroidi ve sintigrafide sıcak nodül malinite ihtimalini azaltır. E) Ultrasonogarfide mikrokalsifikasyon ve santral vaskülarizasyon malinite riskini artırır C Palpe edilebilen tiroid nodüllerinin sıklığı %5-10 iken, ultrasonografi (USG) ile bu oran %20-50 arasnda değişebilmektedir. Kadınlarda erkeklerden 4 kat daha fazla görülür ve yaşla birlikte sıklığı artar. Tiroid nodüllerinde kanser riski ortalama %5 tir. Nodüllerin yaklaşık %50 si soliter, %50 si ise multinodülerdir. Önceden malin potansiyelin, soliter adenomda multinodüler guatra göre daha belirgin olduğu bilinmekte idi. Ancak son çalışmalar malinite görülme sıklığı tek nodülle, multinodüler guatrın dominant nodülünde benzer olduğunu göstermiştir. Tiroid nodülünün yönetiminde en önemli adım nodülün malignite riskini belirleyebilmektir. Bunun için klinik değerlendirme ve ince iğne aspirasyon biyopsisi en uygun yöntemlerdir. Tiroid nodülünde kanser riskini artıran öykü ve fizik muayene bulgular şunlardır: Radyasyon öyküsü Aile öyküsü o Medüller kanser o Papiller kanser 76

15 KLİNİK BİLİMLER TUSEM KTBT Familyal sendromlar o Gardner sendromu o Cowden sendromu o Carney sendromu Hızlı büyüyen nodül 20 yaş altı, 70 yaş üstünde nodül Erkek hasta Malignensi olasılığını artıran lokal invazyon semptomları o Sert, yapışık kitle o Tek taraflı LAP, tiroidde nodül o Tiroid nodülü ve aynı tarafta vokal kord paralizisi Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde en önemli görüntüleme yöntemi USG dir. Ultrasonografik olarak nodülde malignite riskini gösteren bulgular şunlardır: Mikrokalsifikasyonlar Hipoekojenite Halonun yokluğu Nodülde santral vaskülarizasyon Çevre dokuya invazyon Şüpheli lenf nodları 25. Renal kistik hastalıkla birlikteliği olan MODY (Maturity Onset Diabetes of the Young) cinsi hangisidir? A) MODY 1 B) MODY 3 C) MODY 4 D) MODY 5 E) MODY D MODY (Gençlerin erişkin başlangıçlı diyabeti) otozomal dominant geçişlidir. Beta hücrelerinde disfonksiyona neden olan tek gen mutasyonu söz konusudur. Diyabet hastalarının %1-5 de nedendir. 10 adet MODY tanımlanmış olmasına rağmen en sık rastlanılan glukokinaz gen defektine bağlı MODY 2 ve transkripsiyon faktör gen mutasyonlarıdır. HNF1 alfa genindeki mutasyon (MODY3) en sık görülen formdur. MODY 5 de görülen HNF1 betayı kodlayan gendeki defekt aynı gen böbrektede eksprese edildiğinden renal kistik hastalıkla birliktedir. 77

16 TUSEM - KTBT KLİNİK BİLİMLER 26. Kronik renal yetmezlikli hastalarda en sık ölüm nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Kardiyo vasküler hastalık B) Enfeksiyon C) Üremik ensefalopati D) Hiperpotasemi E) İntra cerebral kanama 26 - A Kronik böbrek yetmezliği (KBY), glomerüler filtrasyon değerinde azalmanın sonucu böbreğin sıvı-solüt dengesini ayarlama ve metabolik-endokrin fonksiyonlarında kronik ve ilerleyici bozulma hali olarak tanımlanabilir. Kronik böbrek yetmezliğinden etkilenmeyen organ veya sistem hemen hemen yok gibidir. KRY in en sık nedeni diyabettir. Akut renal yetmezlikli hastalarda en sık ölüm nedeni enfeksiyonken KRY i hastalarda en sık ölüm nedeni kardiyo vasküler hastalıklardır bu nedenle KRY tıpkı diyabet gibi korener arter eş değeri hastalık sayılır. 27. Aşağıdaki renal hastalıklardan hangisinin oluşturduğu patoloji diğerlerinden farklıdır? A) Pyelonefrit B) Nefrojenik diabetes insipitus C) Veziko üreteral reflü D) Eklamsi E) Lityum toksisitesi 27 - D Eklamsiye bağlı renal problem glomerüler kapiler yumakta patoloji yaratırken diğer nedenler tübüler ve tübülointerstisyel patoloji ile karekterizedir. Primer tutulumun tübüller ve interstisyumda olduğu patololjilere tubülointerstisyel nefrit denir. Akut pyelonefrit çoğu zaman alt üriner sistem enfeksiyonu ile ilişkilidir. En sık E.coli ye bağlı olarak gelişir. En sık alt üriner sistemden (asendan) daha az olarak da hematojen (septisemi, infektif endokardit) yolla etken ulaşır. Böbrek transplantasyonu yapılan hastalarda, immünsüpresyona bağlı olarak polyoma virüs pyelonefriti görülebilir.polyoma virüs enfeksiyonunda idrar sitolojisinde Decoy hücreleri görülmesi önemlidir. Nefrojenik D.I. ADH duyarsızlığı ile ortaya çıkan bir tablodur.tin yapan birçok faktör(vur gibi) sekonder nefrojenik D.I nedenidir. Affektif bozuklukların tedavisinde kullanılan lityumun tubuler fonksiyonları bozarak nefrojenik diabetes insipitus ve distal renal tubuler asidoz yapıcı etkisi vardır. Eklamsi gebeliğin son trimesterinde ortaya çıkan hipertansiyonödem ve proteinüri ile karekterize tablodur.eklamside temel renal patoloji glomerüllerdedir.glomerülün mikroskopik incelemesinde glomerüller kapiller endoteliozis saptanır. 78

17 KLİNİK BİLİMLER TUSEM KTBT 28. Afazi - klinik eşleştirmelerinde aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Broca - konuşamaz B) Transkortikal duyusal-tekrar eder C) İletim- tekrar edemez D) Wernicke- anlamaz E) Global- anlamaz, konuşur E AFAZİLER o Broka disfazisi konuşamaz ancak konuşulanları anlar. Konuşmadığının farkındadır o Wernicke disfazisi hiç anlaşılmaz, hatta kendi bile anlamaz, ancak akıcı konuşma vardır. Hasta konuşmaları tekrar edemez veya yazamaz. Genellikle izoledir, ek nörolojik bulgu yoktur. o Global afazi ses çıkarır ama konuşma hiç yoktur, sağ hemiparezi ve anopsi ile birliktedir. o Transkortikal afazi SVH da kortikal iskemi nedeniyle oluşur, tekrar eder, hatta ekolalisi vardır. o Kondüksiyonel- iletim-afazi Broka ve Wernike alanlarını birbirine bağlayan arkuat tasikülün hasarında ortaya çıkar ve önemli özelliği tekrar yeteneğinin kaybıdır, anlama ve konuşmada bir miktar etkilenmiştir. o Nominal afazi nesnelerin ismini söyleyemez, ne işe yaradıklarını söyler ancak isimlendirme bozuktur. 29. Multipl skleroz atağı sırasında görülme olasılığı en fazla olan klinik bulgu aşağıdakilerden hangisidir? A) Parezi B) Parestezi C) Görme kaybı D) Ataksi E) Afazi 29 C MS de optik nörit; en sık görülen tablodur, geçici unilateral görme kaybı olur, papillit veya retrobulber nörit şeklinde tutulum görülür. Genellikle tek taraflı retrobulber nevrittir ve göz dibi muayenesi normal oluşu ile papillitten ayrılır. 79

18 TUSEM - KTBT KLİNİK BİLİMLER 30. Aşağıdakilerden hangisi, spontan intraserebral kanamaların en az rastlanan lokalizasyonudur? A) Putaminal B) Serebellar C) Pontin D) Talamik E) Kaudat 30 C Primer intraserebral kanama Beyin kanamalarının en sık nedeni hipertansiyondur (milier-charcot bouchart anevrizması), olgular da serebral arterlerin amiloidozisi de neden olarak düşünülmektedir. Klinik kanama miktarına bağlı değişir. Başağrısı ardından hızla komaya gidiş sözkonusudur. Enfarktan ayrımı klinik ile değil BBT ile mümkündür. 31. Aşağıdaki bulgulardan hangisi, deliryumun klinik tanısında yoktur? A) Algı bozukluğu B) Dikkat bozukluğu C) Yönelim bozukluğu D) Bilinç bulanıklığı E) Somatizasyon bozukluğu 31 E DELİRYUM (akut organik psikoz -ansefalopati - reversibl serebral disfonksiyon ) Yaygın beyin dokusu disfonksiyonu sonucu, başta bilinç olmak üzere kognitif fonksiyonlarda, akut ya da subakut başlangıçlı, gün içinde dalgalanmalar gösteren, reversibl bir organik ruhsal bozukluktur. Deliryum- DSM-IV Tanı Kriterleri A - Dikkati belirli bir konu üzerinde yoğunlaştırma, sürdürmede yetersizlikle giden bilinç bozukluğu. B - Algı bozukluğunun ortaya çıkması ya da bilişsel değişikliklerin (bellek, yönelim, dil bozukluğu gibi) olması. C - Tablonun kısa bir sürede gelişmesi (Genellikle saatler veya günler) ve gün içinde dalgalanmalar göstermesi. D - Anamnez, fizik muayene ya da laboratuvar verilerinden, tablonun genel tıbbi bir durumun doğrudan etkilerine bağlı olduğunu gösteren kanıtların bulunması. 80

19 KLİNİK BİLİMLER TUSEM KTBT Klinik: Huzursuzluk, anksiyete, irritabilite, uyku bozuklukları gibi prodromal belirtiler olabilir. Genellikle akut başlar, hasta şaşkın görünümdedir, anlamsız, amaçsız hareketler gösterir. - Bilinç Bozukluğu: Deliryumun en önemli özelliği bilincin değişik derecelerde bozulmasıdır, gün içinde dalgalı ancak gece alevlenen semptomlar vardır. Stupor ve koma gelişebilir. - Yönelim Bozukluğu: Deliryumun patogonomik bulgularındadır. Önce zamana sonra yere yönelim bozuktur. Bazı deliryum olgularında kişiye yönelim de bozulabilir. - Bellek Bozukluğu: Değerlendirilmesi güç olmakla birlikte dikkatli muayene ile yakın bellek bozukuğu ortaya konabilir. Hastaların yeni bir şey öğrenme özellikleri kaybolmuştur. - Dikkat Bozuklukları: Dikkat çok dağınıktır, dikkatini yoğunlaştırma ve sürdürmede yetersizlik gösterir. - Algı Bozuklukları: Hallüsinasyon (En sık görsel) ve illüzyonlar sık görülür. Tüm duyu organlarına ait olabilir. - Yargılamanın-muhakeme bozukluğu: Utanma, ayıp kavramlarının kaybı gibi - Uyku-Uyanıklık Siklusunda Bozukluk: İlk ortaya çıkan belirtilerden birisidir. Genellikle uyku, uyanıklık siklusu tersine dönmüştür. Hasta gece uyanık ve ajite, gündüz ise sakindir. Uyku sırasında kabuslar görülebilir. - Düşünce Bozuklukları: Düşünce akışı artmış veya azalmış olabilir. Çağrışımlar dağınık, bağlantısız olup amaca varamaz (Dezorganize düşünce). Perseverasyon sık görülür. Referans, paranoid içerikli hezeyanlar olabilir. - Duygulanım Bozuklukları: anksiyete, korku, irritabilite, kızgınlık, öfori ve apatidir. - Davranış Bozuklukları: psikomotor hiperaktivite (ajite, eskite) ya da hipoaktivite (sessiz, sakin, uykulu) - Nöropsikiyatrik Belirti ve Bulgular: disgrafi (şekil ve yazı yazmada bozukluk), disnomi (objelerin adlandırılmasında bozukluk) ve motor beceri kusurlarıdır. Ayrıca, bazı hastalarda kaba hızlı tremor, multifokal myoklonus - Otonomik Bozukluklar: solukluk, ateş, terleme, taşikardi veya bradikardi, hipotansiyon veya hipertansiyon, bulantı, kusma, diyare ve konstipasyondur. Psikiyatrik belirtilerle birlikte otonomik disfonksiyon belirtileri olması daima deliryum ihtimalini düşündürmelidir. 32. İki haftadır uykusuzluk, isteksizlik, keyifsizlik, ağlama hâlleri olan bir hasta aşağıdakilerden hangisi ile uyumludur? A) Anksiyete B) Manik bozukluk C) Deliryum D) Demans E) Depresyon 32 E Depresyon DSM 4 e göre; A- Aşağıdaki 9 belirtiden en az 5 i, (hemen her gün, yaklaşık gün boyu süren) 15 gün süre ile olmalıdır ve belirtiler hastanın sosyal düzenini bozmalıdır. 81

20 TUSEM - KTBT KLİNİK BİLİMLER Semptomlardan en az birinin ya depressif duygudurum ya da ilgi kaybı ya da artık zevk alamama olması gerekir. (Emosyonel alanda) 1- Depressif duygu durum (Disfori) 2- Tüm etkinliklere karşı (yada çoğuna) ilgide belirgin azalma yada artık bunlardan eskisi gibi zevk alamaması (Anhedoni) (Vejetatif alanda) 3- Kilo alımı ya da kilo kaybı (İştahta artma/ azalma) 4- Uykusuzluk/aşırı uyku (İnsomnia / hipersomnia) 5- Psikomotor retardasyon/ajitasyon 6- Yorgunluk-bitkinlik/Enerji kaybı (Kognitif alanda) 7- Suçluluk, değersizlik düşünceleri (ben hiçbir işe yaramam-yaramadım-yaramayacağım), ağlamalar, 8- Konsantrasyon güçlüğü, düşünme yada düşüncelerini belirli bir konu üzerinde yoğunlaştırma yetisinin (Dikkati toplayamama) azalması yada karasızlık 9- Yineleyen ölüm düşünceleri, yineleyen intihar etme düşünceleri ve intihar etmeye yönelik tasarılarının olması. B- Mix epizod dışlanmalı C- Bu semptomlar, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya yada toplumsal-mesleki alanlarda yada önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olması D- Madde kullanımı ve genel tıbbi durumun etkileri ekarte edilmiş olmalı E- Yas a bağlı durum ekarte edilmeli 33. PA akciğer grafisinde aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Sol diafragma sağ diafragmaya göre daha aşağıda yer alır B) Sol hilus sağa göre yaklaşık olarak 25 mm daha yukarıda yer alır. C) Siluet (Silhouette) işareti yumuşak doku dansitesindeki bir anatomik oluşumun sınırlarının komşu bir opasite tarafından silinmesidir. D) Trakea ve mediasten, konsolidasyon tarafına doğru çekilir E) Pnomotoraks da hava genelde inferiora birikir. 33 E Pnomotoraks da hava genellikle superiora birikir. 82

NEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013

NEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013 NEFRİTİK SENDROMLAR Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013 NEFRİTİK SENDROM NEDİR? Akut böbrek yetmezliği bulguları ile gelen bir hastada gross hematüri, varsa tanı nefritik sendromdur. Proteinürü

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (İlkbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 10 NİSAN 2016 PAZAR ÖĞLEDEN SONRA

TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (İlkbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 10 NİSAN 2016 PAZAR ÖĞLEDEN SONRA T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (İlkbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 10 NİSAN 2016 PAZAR ÖĞLEDEN SONRA Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Basit Guatr Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER Amaç Basit (nontoksik) diffüz ve nodüler guatrı öğrenmek, tanı ve takip prensiplerini irdelemek. Öğrenim hedefleri 1.Tanım 2.Epidemiyoloji 3.Etiyoloji ve patogenez

Detaylı

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür.

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür. SİROZ Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür. İlerleyici ilerleyici karaciğer hastalıkları sonuçta siroz ile sonuçlanan progresif fibrozise neden olur. Safra kanalikülü

Detaylı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı 1 Ameliyat Yapılmadan İlgilendiği Konular: Sıvı ve Elektrolit tedavisi Şok Yanık tedavisi 2 Travma Hastaları Kesici karın travmaları: Karın bölgesini içine alan kurşunlanma,

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

Romatizma BR.HLİ.066

Romatizma BR.HLİ.066 Nedir? başta eklemler olmak üzere, birçok organ ve dokunun doğrudan ya da dolaylı olarak zarar görmesine yol açabilen hastalıklar grubudur. Kanda iltihap düzeyinde yükselmeye neden olup olmamasına göre

Detaylı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı

Detaylı

KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR

KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR 1. Aşağıdakilerden hangisi aort yetmezliği ile ilgili olarak yanlıştır? A) ARA en sık nedenidir B) Erken diyastolik üfürüm duyulur C) En sık rastlanan semptomu

Detaylı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı Tiroidit terimi tiroidde inflamasyon ile karakterize olan farklı hastalıkları kapsamaktadır

Detaylı

İlaç ve Vaskülit. Propiltiourasil. PTU sonrası vaskülit. birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir.

İlaç ve Vaskülit. Propiltiourasil. PTU sonrası vaskülit. birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir. PTU sonrası vaskülit İlaç ve Vaskülit Propiltiourasil birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir. Propiltiourasil Daha çok P-ANCA pozitifliği PTU ile tedavi

Detaylı

Referans: e-tus İpucu Serisi K.Stajlar Ders Notları Sayfa:353

Referans: e-tus İpucu Serisi K.Stajlar Ders Notları Sayfa:353 23. Aşağıdakilerden hangisi akne patogenezinde rol oynayan faktörlerden biri değildir? A) İnflamasyon B) Foliküler hiperproliferasyon C) Bakteriyal proliferasyon D) Aşırı sebum üretimi E) Retinoik asit

Detaylı

28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon Granülom / Granülomatoz reaksiyon Non-enfektif granülomatozlar: Sinir sistemi tutulumu ve görüntüleme Küçük nodül Bağışıklık sisteminin, elimine edemediği yabancı patojenlere karşı geliştirdiği ve izole

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 03 Eylül 08 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D. Multipl Myeloma Nedir? Vücuda bakteri veya virusler girdiğinde bazı B-lenfositler plazma hücrelerine

Detaylı

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; KRİYOGLOBÜLİN Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; Kriyoglobülin kanda bulunan anormal proteinlerdir ve 37 derecede kristalleşirler. Birçok hastalık sırasında ortaya çıkabilirler ancak vakaların %90ı Hepatit

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 5 Nisan 09 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 0 Şubat 09 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr.

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr. 4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR,, GRUP 1 Stajyer Öğrenciler için Haftalık Çalışma Programı* 1. Hafta (16-20 Ekim 2017) Saat 16 Ekim 2017 Pazartesi 17 Ekim

Detaylı

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Akut Mezenter İskemi Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Anatomi Etyoloji/Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Giriş Tüm akut mezenter iskemi

Detaylı

Gebelik ve Trombositopeni

Gebelik ve Trombositopeni Gebelik ve Trombositopeni Prof.Dr. Sermet Sağol EÜTF Kadın Hast. ve Doğum AD Gebelik ve Trombositopeni Kemik iliğinde megakaryosit hücrelerinde üretilir. Günde 35.000-50.000 /ml üretilir. Yaşam süresi

Detaylı

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal.

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal. 1. HAFTA Volüm dengesi bozuklukları Böbrek hastalıklarında tanısal yöntemler Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal Diabetes mellitus komplikasyonları Sevim Güllü Artritlere

Detaylı

13.15-14.00 Yenidoğanda respiratuvar distres R. ÖRS 14.15-15.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS 15.15-16.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS

13.15-14.00 Yenidoğanda respiratuvar distres R. ÖRS 14.15-15.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS 15.15-16.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI 1. GÜN 08.15-09.00 Pediatri stajı hakkında bilgilendirme R. ÖRS 09.15-10.00 Hasta dosyası hazırlama H.YAVUZ 10.15-11.00 Hikaye alma H.YAVUZ 11.15-12.00 Fizik muayene H.TOKGÖZ

Detaylı

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı Olan Hasta Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı??? Yan ağrısı? Sırt ağrısı? Mide ağrısı? Karın ağrısı? Boğaz ağrısı? Omuz ağrısı? Meme ağrısı? Akut Göğüs Ağrısı Aniden başlar-tipik

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 0 Nisan 05 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 7 Kasım 0 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 09 Şubat 05 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

Romatolojik Aciller. Sistemik Lupus Eritemtozus. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. Dr. M. Murat Özgenç

Romatolojik Aciller. Sistemik Lupus Eritemtozus. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. Dr. M. Murat Özgenç Romatolojik Aciller Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. Dr. M. Murat Özgenç Sistemik lupus eritematozus (SLE) vücut boşluklarında poliserozite yol açan deri, renal, hematolojik, nörolojik bulgularla

Detaylı

TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (İlkbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 10 NİSAN 2016 PAZAR ÖĞLEDEN SONRA

TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (İlkbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 10 NİSAN 2016 PAZAR ÖĞLEDEN SONRA T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (İlkbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 10 NİSAN 2016 PAZAR ÖĞLEDEN SONRA Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi

Detaylı

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk Hepatik Ensefalopati Prof. Dr. Ömer Şentürk Hepatik Ensefalopati : Terminoloji Tip A Akut karaciğer yetmezliği ile birlikte Tip B Porto-sistemik Bypass ile birlikte (intrensek hepatosellüler yetmezlik

Detaylı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D.

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D. Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D. Sunu Planı Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi ve fizyolojisi Etiyoloji Klinik Tanı Tedavi Tanım ve Epidemiyoloji

Detaylı

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR? LENFOMA NEDİR? Lenfoma, diğer grup onkolojik hastalıklar içinde yaşamın uzatılması ve daha kaliteli yaşam sağlanması ve hastaların kurtarılmaları açısından daha fazla başarı elde edilmiş bir hastalıktır.

Detaylı

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal 1. HAFTA Volüm dengesi bozuklukları Böbrek hastalıklarında tanısal yöntemler Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal Diabetes mellitus komplikasyonları Sevim Güllü Artritlere

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 08 Eylül 0 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Arter Kan Gazı Değerlendirmesi Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Asit-Baz Dengesine Farklı Yaklaşımlar Seifter JL: N Engl

Detaylı

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan

Detaylı

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ Kronik Pankreatit Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ Tanım Pankreasın endokrin ve ekzokrin yapılarının hasarı, fibröz doku gelişimi ile karakterize inflamatuvar bir olay Olay histolojik

Detaylı

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013 NEFROTİK SENDROM INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013 NEFROTİK SENDROM NEDİR? Nefrotik sendrom ; proteinüri (günde 3.5gr/gün/1.73 m2), hipoalbüminemi (

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 05-06 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 07 Eylül 05 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit NEFRİT Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Genel Bilgiler Böbreğin temel fonksiyonlarından birisi idrar üretmektir. Her 2 böbrekte idrar üretimine yol açan yaklaşık 2 milyon küçük ünite (nefron) vardır. Bir nefron

Detaylı

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım Prof. Dr. Çağrı BÜKE E.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji 07.02.2015 (2) Çağrı BÜKE 1 Olgu 70 yaşında erkek hasta. Üşüme-titreme ile yükselen ateş, öksürük,

Detaylı

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AMAÇ Radyolojik olarak algoritm Tanı ve bulgular Tedavi sonrası takip İnvazif Asperjilloz Akciğer

Detaylı

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama

Detaylı

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen

Detaylı

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012 GIS Perforasyonları Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012 Sunum Planı Özefagus perforasyonu Ülser perforasyonları Tanım Epidemiyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Özefagus Perforasyonu

Detaylı

13/11/2018 Salı UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. 14/11/2018 Çarşamba POLKLİNİK VİZİTİ. Hekimin Hukuki Sorumlulukları Av. Sevim Ülkümen Çanak

13/11/2018 Salı UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. 14/11/2018 Çarşamba POLKLİNİK VİZİTİ. Hekimin Hukuki Sorumlulukları Av. Sevim Ülkümen Çanak Saat 12/11/2018 08: 30 10: 00 10: 00 10: 50 11: 00 11: 50 13/11/2018 14/11/2018 Hekimin Hukuki Sorumlulukları Av. Sevim Ülkümen Çanak 15/11/2018 Solunum Sistemi ve Kardiyovasküler Sistem Muayenesi Prof.

Detaylı

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı.

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı. GİRİŞ Süt rengi Şilus un peritoneal kaviyete ekstravazasyonudur. Oldukça nadir görülen bir durumdur. Asit sıvısındaki trigliserid seviyesi 110 mg/dl nin üzerindedir. Lenfatik sistemin devamlılığında sorun

Detaylı

Kor Pulmonale hipertrofi dilatasyonu

Kor Pulmonale hipertrofi dilatasyonu KOR PULMONALE Kor Pulmonale Kronik Kor Pulmonale ; Akciğer, göğüs duvarı veya solunum merkezi patolojileri sonucunda oluşan sağ ventrikül hipertrofi ve/veya dilatasyonudur. Kronik akciğer hastalıkları

Detaylı

ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI

ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI 1. GÜN 08.15-09.00 Pediatri stajı hakkında bilgilendirme R. ÖRS 09.15-10.00 Hasta dosyası hazırlama H.YAVUZ 10.15-11.00 Hikaye alma H.YAVUZ 11.15-12.00 Fizik muayene H.TOKGÖZ

Detaylı

Vaskülit nedir? Dr Figen Yargucu Zihni Ege Üniversitesi İç Hastalıkları-Romatoloji 07.03.2015

Vaskülit nedir? Dr Figen Yargucu Zihni Ege Üniversitesi İç Hastalıkları-Romatoloji 07.03.2015 Vaskülit nedir? Dr Figen Yargucu Zihni Ege Üniversitesi İç Hastalıkları-Romatoloji 07.03.2015 Sunum akışı Tanım Sınıflama Klinik bulgular Tedavi Vaskülit Kan damarlarının nekroz ve inflamasyonu ile seyreden

Detaylı

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 1 Tümör (kanser), Vücudumuzun herhangi bir hücre veya hücre topluluğunun kontrolsüz bir şekilde çoğalması, büyümesi,

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

PERİKARDİT GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ. Dr. Neslihan SAYRAÇ

PERİKARDİT GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ. Dr. Neslihan SAYRAÇ GİRİŞ Perikard PERİKARDİT Dr. Neslihan SAYRAÇ AÜTF Acil Tıp Anabilim Dalı 05/01/2010 Visseral Parietal 50 ml seröz sıvı İnsidansı net olarak bilinmiyor Ancak acil servise AMI olmayan göğüs ağrısı ile başvuran

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (Sonbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 27 AĞUSTOS 2017 Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun,

Detaylı

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu Sevcan A. Bakkaloğlu, Yeşim Özdemir, İpek Işık Gönül, Figen Doğu, Fatih Özaltın, Sevgi Mir OLGU 9 yaş erkek İshal,

Detaylı

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları Sunum planı Olgularla Kan Gazı Değerlendirilmesi Dr. Ayhan ÖZHASENEKLER Acil Tıp Uzmanı Diyarbakır Devlet Hastanesi Neden Arteryel Kan Gazı ( AKG)? Değerlendirilen Parametreler Neler? Asit-Baz Dengesi

Detaylı

GAZİANTEP İL HALK SAĞLIĞI LABORATUVARI TEST REHBERİ

GAZİANTEP İL HALK SAĞLIĞI LABORATUVARI TEST REHBERİ GAZİANTEP İL HALK SAĞLIĞI LABORATUVARI TEST REHBERİ 0 1 Test Adı Endikasyon Çalışma Yöntemi Numunenin alınacağı tüp Glukoz Diabetes mellitus (tarama, tedavi) Üre Böbrek yetmezliği Kreatinin Böbrek yetmezliği

Detaylı

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN 08.15-09.00 Genel muayene semiyolojisi N.YILMAZ SELÇUK 09.15-10.00 Genel muayene semiyolojisi N.YILMAZ SELÇUK 10.15-11.00 Kardiyovasküler sistem semiyolojisi M.YEKSAN 11.15-12.00

Detaylı

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir.

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir. TİROİD HORMON SENTEZİ Dishormonogenezis Hasta ötroid? Şiddetli açlıkta, kronik hastalıkta, akut hastalıkta, cerrahi esnasında ve sonrasında T4--- T3 azalır Propiltiourasil, kortikosteroid, amiodaron propnalol

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

İÇ HASTALIKLARI. 2.GÜN 08.15-09.00 Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK 09.15-10.00 Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK

İÇ HASTALIKLARI. 2.GÜN 08.15-09.00 Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK 09.15-10.00 Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK 1.GÜN 08.15-09.00 Genel muayene semiyolojisi N.Y. SELÇUK 09.15-10.00 Genel muayene semiyolojisi N.Y. SELÇUK 2.GÜN 08.15-09.00 Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK 09.15-10.00 Üriner sistem semiyolojisi

Detaylı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3 24 P. I. AĞRAS ve Ark. GİRİŞ Ürtikeryal vaskülit histolojik olarak vaskülit bulgularını gösteren, klinikte persistan ürtikeryal döküntülerle karakterize olan bir klinikopatolojik durumdur (1). Klinikte

Detaylı

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi VAKA SUNUMU Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi ÖYKÜ 58 yaşında, erkek hasta, emekli memur, Ankara 1989: Tip 2 DM tanısı konularak, oral antidiyabetik

Detaylı

SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ

SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ Ankara Çocuk Sağlığı Hastalıkları Hemotoloji Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi 2 Amaç Klinik bulguların özellikleri Kalıtsal

Detaylı

08/02/2019 Pazartesi 06/02/2019. Cuma 08: 30 10: 00 UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. Çarşamba UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ

08/02/2019 Pazartesi 06/02/2019. Cuma 08: 30 10: 00 UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. Çarşamba UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ Saat 04/02/2019 05/02/2019 06/02/2019 07/02/2019 08/02/2019 08: 30 10: 00 10: 00 10: 50 Solunum Sistemi ve Kardiyovasküler Sistem Muayenesi Prof. Dr. Ertan AYDIN 11: 00 11: 50 Hekimin Hukuki Sorumlulukları

Detaylı

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü VAKA SUNUMU Dr. Neslihan Çiçek Deniz Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü N.E.K. 5.5 YAŞ, KIZ 1. Başvuru: Haziran 2011 (2 yaş 4 aylık) Şikayet: idrar renginde koyulaşma Hikaye: 3-4

Detaylı

Sunum Planı. Hayatı Tehdit Eden. Enfeksiyon. Kimler Risk Altında? Nasıl Sınıflanıyor MSS Enfeksiyonları

Sunum Planı. Hayatı Tehdit Eden. Enfeksiyon. Kimler Risk Altında? Nasıl Sınıflanıyor MSS Enfeksiyonları Sunum Planı Hayatı Tehdit Eden Enfeksiyonlar Dr. Erkan GÖKSU Acil Tıp Anabilim Dalı MSS Enfeksiyonları Ensefalit Erken dönemde oldukça benign bir görüntü Yoğun yumuşak doku nekrozu Sistemik toksisite Yüksek

Detaylı

TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (Sonbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 25 EYLÜL 2016 PAZAR ÖĞLEDEN SONRA

TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (Sonbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 25 EYLÜL 2016 PAZAR ÖĞLEDEN SONRA T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (Sonbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 25 EYLÜL 2016 PAZAR ÖĞLEDEN SONRA Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi

Detaylı

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik LAFORA HASTALIĞI Progressif Myoklonik Epilepsiler (PME) nadir olarak görülen, sıklıkla otozomal resessif olarak geçiş gösteren heterojen bir hastalık grubudur. Klinik olarak değişik tipte nöbetler ve progressif

Detaylı

Sunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet

Sunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet Sunum planı Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet En sık hekime başvuru nedeni Okul çağındaki çocuklarda %35-40 viral enfeksiyonlar sonrası 10 gün %10 çocukta 25 günü geçer. Neye öksürük

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı Uzman Dr. Mehtap Ezel Çelakıl DR.MEHTAP EZEL ÇELAKIL 4YAŞ ERKEK HASTA Şikayeti:

Detaylı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Kan Kanserleri (Lösemiler) Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci

Detaylı

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: I- TEMEL BİLİMLER Anesteziye Giriş: Anestezide Fizik Kurallar Temel Monitörizasyon Medikal Gaz Sistemleri Anestezi Cihazı Vaporizatörler Soluma sistemleri,

Detaylı

Multipl organ yetmezliği ve refrakter hipotansiyon

Multipl organ yetmezliği ve refrakter hipotansiyon SEPSİS S VE TANI KRİTERLER TERLERİ Orhan ÇINAR Yrd.Doç.Dr..Dr. GATA Acil Tıp T p Anabilim Dalı XI. Acil Tıp Güz Sempozyumu Samsun 2010 Epidemiyoloji ABD de yılda 750.000 hasta Her gün 500 ölüm %20-50 mortalite

Detaylı

Olgu sunumu. Doç. Dr. Erkan Çakır. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

Olgu sunumu. Doç. Dr. Erkan Çakır. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Olgu sunumu Doç. Dr. Erkan Çakır Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Şikayet ve hikayesi E.K 13 yaş kız hasta Özel bir tekstil atölyesinde

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Bağışıklığı baskılanmış hastaların akciğer komplikasyonları sık görülen ve ciddi sonuçlara yol açan önemli sorunlardır.

Detaylı

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık MS Hasta Okulu 28.05.2013 Multipl skleroz (MS) hastalığını basitçe, merkezi sinir sistemine

Detaylı

81. Aşağıdaki antipsikotik ilaçlardan hangisinin ekstrapiramidal yan etkisi en azdır?

81. Aşağıdaki antipsikotik ilaçlardan hangisinin ekstrapiramidal yan etkisi en azdır? 81. Aşağıdaki antipsikotik ilaçlardan hangisinin ekstrapiramidal yan etkisi en azdır? A) Haloperidol B) Klorpromazin C) Flufenazin D) Tiotiksen E) Klozapin Referans: e-tus İpcucu Serisi Farmakoloji Ders

Detaylı

PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR. Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli

PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR. Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli PERİFERİK ARTER HASTALIKLARINDA SEMPTOMLAR Dr. İhsan Alur Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD, Denizli PERİFERİK ARTER HASTALARINA YAKLAŞIM NASIL OLMALIDIR? A) ANAMNEZ (ÖYKÜ,

Detaylı

Dr. Seçkin Pehlivanoğlu. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İstanbul Hastanesi

Dr. Seçkin Pehlivanoğlu. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İstanbul Hastanesi Dr. Seçkin Pehlivanoğlu Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi İstanbul Hastanesi Ö, K 47 y, E Şikayeti: Bilinen sistemik hastalığı olmayan hastanın, 3 gün önce yağmurda ıslanma sonrası kuru öksürük ve nefes

Detaylı

İÇ HASTALIKLARI. Dahili Nörolojik semiyoloji ve endokrinolojik hastaya yaklaşım-tiroid muayenesi

İÇ HASTALIKLARI. Dahili Nörolojik semiyoloji ve endokrinolojik hastaya yaklaşım-tiroid muayenesi 1.GÜN 2.GÜN 4.GÜN 5.GÜN 6.GÜN 7.GÜN 8.GÜN Lökomotor sistem semiyolojisi Lökomotor sistem semiyolojisi Üriner sistem semiyolojisi Üriner sistem semiyolojisi Solunum sistemi semiyolojisi Solunum sistemi

Detaylı

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 3. OLGU Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 43 yaşında erkek hasta, çiftçi Yakınması: Öksürük, balgam, balgamla karışık kan tükürme, nefes darlığı Hikayesi: Yaklaşık 5 aydır öksürük ve balgam yakınması olan

Detaylı

YAYGIN DANSİTE ININ BT İLE AYIRICI TANISI. Dr. Çetin Atasoy

YAYGIN DANSİTE ININ BT İLE AYIRICI TANISI. Dr. Çetin Atasoy YAYGIN DANSİTE ARTIŞININ ININ BT İLE AYIRICI TANISI Dr. Çetin Atasoy Ankara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Buzlu cam yoğunlu unluğu: u: Damar işaretlerinin seçilebildi ilebildiği i minimal yoğunluk artışı

Detaylı

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ N Emiralioğlu, U Özçelik, G Tuğcu, E Yalçın, D Doğru, N Kiper Hacettepe Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Genel Bilgiler Primer

Detaylı

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE-04-301-08 Tiroid bezi boyun ön tarafında yerleşmiş olup, nefes, yemek borusu ve ana damarlarla yakın komşuluk gösterir. Kelebek şeklinde olup

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi Dr. Handan Onur XXI. Düzen Klinik Laboratuvar Günleri, Ankara, 23 Ekim 2011 MEME KANSERİ Meme Kanseri Sıklıkla meme başına

Detaylı

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ İnsomni Dr. Selda KORKMAZ Uykuya başlama zorluğu Uykuyu sürdürme zorluğu Çok erken uyanma Kronik şekilde dinlendirici olmayan uyku yakınması Kötü kalitede uyku yakınması Genel populasyonda en sık görülen

Detaylı

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI Kronik böbrek hastalığı-tanım Glomerül filtrasyon hızında (GFH=GFR) azalma olsun veya olmasın, böbrekte

Detaylı

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar? BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar

Detaylı