2006 Dünya Su Günü: Su ve kültür. "Su paylaşımındaki eşitsizliğe son verme zamanı" Türkiye ve küresel ısınma

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "2006 Dünya Su Günü: Su ve kültür. "Su paylaşımındaki eşitsizliğe son verme zamanı" Türkiye ve küresel ısınma"

Transkript

1 Sayı: 4 Nisan Dünya Su Günü: Su ve kültür Türkiye ve küresel ısınma 'Doğu Anadolu Kalkınma' projesinin etkileri "Su paylaşımındaki eşitsizliğe son verme zamanı" Daha çok gence erişmek için bilgisayar eğitimine devam

2

3 2006 Dünya Su Günü: Su ve kültür BM Genel Kurulu, Aralık 2003 te, arasındaki 10 yıllık dönemi Hayat için Su adını verdiği uluslararası eylem yılları olarak ilan etti. Ankara, Nisan 2006 Su yaşamın can damarıdır. Sürdürülebilir kalkınma, doğal çevrenin korunması, yoksulluğun ve açlığın önlenmesi için hayati önem taşır. Su insan sağlığı ve refahı için vazgeçilmezdir. Bu gerçeklerden yola çıkan BM Genel Kurulu, Aralık 2003 te, arasındaki 10 yıllık dönemi Hayat için Su adını verdiği uluslararası eylem yılları olarak ilan etti. Her yılın 22 Mart gününü de Dünya Su Günü (WWD) olarak açıkladı. Dünya Su Günü nde yapılacak etkinlikleri koordine etmek için her yıl farklı bir BM temsilciliği ve temiz su kaynaklarının birçok değişik yönünü yansıtmak üzere farklı bir tema seçiliyor için Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Su ve Kültür temasını belirledi. UNESCO, Birleşmiş Milletler in odak noktası olan kültürel çeşitliliğin teşvik edilmesi paralelinde, dünyada birçok farklı kültürel gelenek olduğu gibi, suya bakış açısının, suyun kullanımının ve kutsanmasının da birçok değişik yolu olduğu gerçeğine dikkat çektiyor. Günümüzde dünyada 1 milyardan fazla kişinin temiz suya erişimi yok. 2.4 milyardan fazla insan ise temel sağlık ve temizlik şartlarından yoksun yaşıyor. Temiz suya erişim oranı Afrika da en düşük; temel sağlık ve temizlik şartlarından yoksun kişi sayısı ise Asya da en yüksek. Oysa, su krizi büyük oranda kendimizin yarattığı bir sorun. Su krizinin, doğal kaynak yetersizliğinden, finansman veya teknoloji eksikliğinden değil; daha çok, su kaynaklarının geliştirilmesi, yönetilmesi ve toplumun değişik katmanlarına ulaştırılması ile ilgili bir dizi politik, sosyal, ekonomik ve idari sistemi içeren Su Yönetişimi ndeki büyük başarısızlıktan kaynaklandığı açık. BM bu konuda somut faaliyetler gerçekleştiriyor: su kaynaklarının geliştirilmesi ve korunmasıyla ilgili kamuoyu bilincini artırmak için yayınlar çıkarıyor, belgeler dağıtıyor; konferanslar, yuvarlak masa toplantıları, seminerler ve sergiler düzenliyor. BM Kalkınma Programı (UNDP) da su kaynaklarının sürdürülebilir gelişimi ve yönetimi konusunda çalışıyor. UNDP nin Su Yönetişimi Programı üye ülkelere aşağıdaki alanlarda değişik seviyelerde yardım sağlıyor: 1. Su Kaynakları, Su Tedariki ve Sağlık/Temizlik Şartları alanlarında Yerel Yönetim; 2. Entegre Su Kaynakları Yönetimi; 3. Küresel ve Bölgesel Su Sorunları ile Mücadele yolları; 4. Su ve İklim Değişikliği; 5. Kadın-erkek eşitliğinin yaygınlaştırılması;

4 6. Etkin Su Yönetişimi için Kapasite Geliştirilmesi. UNDP, aynı zamanda Küresel Çevre Fonu nun (GEF) uygulayıcı organların biri. UNDP ve GEF, Uluslararası Sular konusunda önemli bir programı yönetiyor ve uyguluyor. Bunun yanı sıra, kıyılar, deniz ve tatlı su ekosistemleri ile ilgili birçok ortak biyo-çeşitlilik projesi yürütüyor. UNDP Türkiye Temsilciliği ve su UNDP Türkiye Temsilciliği, çevre portföyünde suyla ilgili konulara büyük önem veriyor. UNDP Türkiye nin Karadeniz Ekosistemleri Islah Projesi (BSERP) bu alanda desteklenen projelere bir örnek. BSERP in ana hedefi, Karadeniz e atılan nitrojen ve fosforun 1997 de gözlemlenen seviyelerin üstüne çıkmasını önlemek için alınan öncelikli tedbirlerin tanımlanması, ulusal politikaların geliştirilmesi ve yönetmeliklerin çıkarılması konusunda katılımcı ülkelere destek vermek. Diğer yandan, Karadeniz Konvansiyonu çerçevesinde bölgesel işbirliğini güçlendirmek, kıyı ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını mümkün kılmak için bölgesel ve ulusal seviyelerde sürdürülebilir bir kıyı kuşağı yönetiminin, kıyıların ve deniz ekosistemlerinin ve doğal yaşamının korunması gibi öncelikli girişimlerin tanımlanması, kurumsal ve yasal araçların tesis edilmesi de özel hedefler arasında bulunuyor. UNDP Türkiye nin bir diğer projesi Karaurgan Köyü Doğal Atıksu Arıtımı. Bu proje, atıksuyun nehirlere doğrudan karışması sonucu oluşan sağlık problemlerini önlemek için doğal filtreli havuzlarla bir atıksu sistemi kurmayı amaçlıyor te kurulan Karaurgan Kalkınma Derneği, bu problemi çözmek için doğal atıksu arıtımı uygulamasını başlattı. Doğal Atıksu Arıtım Sistemi nin sürdürülmesi için köy sakinleri tarafından dernek önderliğinde bir komite kurulacak ve bir fon yaratılarak yönetilecek. Ayrıca, doğal filtreden geçmiş havuz suyu ile Karaurgan köyünün m2 lik tarım alanının sulanması da planlanıyor.

5 Yorum: Su paylaşımındaki eşitsizliğe son verme zamanı Şimdi dürüst olalım. Bu satırları okuyan hiç kimse, ailesinin günlük su ihtiyacını karşılamak için 3 km ötedeki dereye yürüyerek güne başlamamıştır. Hiç birimiz tuvalet ihtiyacı için tarlayı, yol kenarını veya bir naylon torbayı kullanmak zorunluluğunun utancını yaşamadık. Çocuklarımız bir bardak temiz su ve sağlıklı bir tuvalet bulamadıkları için ölmüyor. Ankara, Nisan 2006 Belki de bu yüzden su krizi konusunda bu denli dar bir bakış açısına sahibiz. Su havzalarının seviyesinde biraz azalma olsa, su sayacı kullanmanın zorunlu hale getirilmesi tartışılsa veya hükümet halkı daha az sifon çekmeye ve uzun banyo yerine duş almaya teşvik eden birkaç duyuru yayınlasa, hemen ulusal çapta acil tehlike konumuna geçiyoruz. Gazeteler, bahçe sulama yasağı haberi gelecek diye, baş sayfalarının baskısını bekletiyorlar. Kevin Watkins UNDP İnsani Gelişme Raporları Bürosu Direktörü Önümüzdeki 24 saat içinde, yaklaşık 4000 çocuk, kirli suların ve kötü sağlık/temizlik koşullarının neden olduğu ishaller yüzünden hayatını kaybedecek. Bu amansız insani felaketin her yıl aldığı can sayısı, Manisa ilinin nüfusundan daha yüksek. Kirli su, insan yaşamı için savaş ve terörden daha ciddi bir tehlike oluşturuyor. Ama bu tehlike, zengin ülkelerdeki kamuoyu nabzı ölçeğinde zar zor kaydediliyor. Önlenebilir çocuk ölümleri, buzdağının sadece görünen kısmı. Gelişmekte olan ülkelerde nüfusun yarıya yakını, suyla-bağlantılı hastalıklardan zarar görüyor. Bu hastalıklar insanların sağlığını tümden bozuyor, geçinme gücünü kırıyor ve eğitim potansiyelinin altını kazıyor. Bu hastalıklar yüzünden, her yıl kabaca 400 milyon okul günü kaybediliyor. Su krizinin ardındaki istatistikler iç karartıcı. 21 inci yüzyılın başında ve giderek zenginleşen bir küresel dünya ekonomisi ortamında 2.6 milyar kişi, en temel tuvalet altyapısından bile yoksun yaşıyor. 1 milyardan fazla insan, hiçbir güvenli içme suyu kaynağına sahip değil. Binyıl Kalkınma Hedefleri (Milennium Development Goals), temiz suya erişme imkanı olmayan insanların oranını, 2005 yılına kadar yarıya indirme sözünü veriyor, ama dünya bu yolda hala çok geride... Temiz suya erişmedeki eşitsizlik, dünyamızı bölen yaygın eşitsizliklerin bir yansıması. İngiltere de ister yağmur yağsın, seller götürsün, isterse kuraklık gelsin, herkes günde ortalama 160 litre temiz su kullanır. Mozambik veya Etiyopya nın kırsalında ise, insanlar kadınların ve genç kızların nehir ve göllerden evlerine taşıyabildikleri kadar suyla yetinmek zorunda: yani hanede kişi başına günde ancak 5-10 litre su kullanabiliyorlar. Su taşıyan kadınların azizeleri çağrıştıran görüntüsü, aslında insanlık-dışı bir gerçeği gizliyor. Kızgın güneşin altında, 20 litrelik plastik su bidonu ile (yaklaşık 25 kg) altı kilometre yol yürümeyi bir deneyin bakalım... Temizlik ve sağlık koşullardaki eşitsizlik ve küresel uçurum daha da tüyler ürpertici. The Constant Gardner filmini görmüş olanlarınız, Rachel

6 Weisz ın gittiği cıvıl cıvıl, renkli Kenya gecekondu mahallesini hatırlayacaktır. Orası Kibera idi lik nüfusuyla Afrika nın en büyük gayrı-resmi yerleşimlerinden biri ve başkent Nairobi halkının dörtte birini barındırıyor. Kibera lıların yüzde 90 dan fazlasının evinde hela yok. Bu durum, (filmde gösterilmiyordu ama) uçan tuvalet fenomenini yaratmış. Başka çaresi olmayan insanlar, naylon poşetlere doldurdukları dışkılarını sokak ve hendeklere atıyorlar. Bu da, kamu sağlığı açısından korkunç sonuçlara yol açıyor. Kibera, gelişmekte olan dünyayı temsil eden bir mikrokosmos, kendi başına küçük bir dünya. Jakarta, Manila, Nairobi ve Lagos gibi şehirlerde hızlı kentleşme ve son derece yetersiz su ve kanalizasyon altyapısı sonucunda, insan dışkısıyla kirlenmiş sular kalabalık gecekondularda yaşayan milyonlarca aşırı yoksul ve çaresiz insanın sağlığını sürekli tehdit ediyor. Üstelik bu yoksul insanlar, sanki yeterince mağdur olmuyormuş gibi ( yaralarının üstüne bir de hakaret yer gibi ), su için her zaman zenginlerden daha fazla para ödemek zorunda. Kibera da bir ölçek su için, Manhattan ve Londra dakinin üç katı, Nairobi nin yüksek gelirli sayfiyelerindekinin ise on katı bedel ödeniyor. Bu durum, gelişmekte olan dünyanın başka şehirlerinde de aynı. Çünkü: varlıklı kesimlere su sağlayan tesisler subvanse edilerek, suyu tüketicilere ucuza pompalıyor, yoksullar ise bu imkandan yararlanamıyor. Gecekondularda yaşayanların, suyu yüksek fiyatla esnaftan almak veya en yakın dereden getirmek arasında seçim yapmaktan başka şansları yok. Su ve temizlik/kanalizasyon altyapısı koşullarındaki eşitsizliği yenmek, ahlaki bir zorunluluk olduğu kadar, ekonomik sağduyu gereğidir de. Binyıl Kalkınma Hedefleri ni karşılamak, önümüzdeki on yıl içinde, her yıl için yaklaşık 4 milyar dolara mal olacak. Bu maliyet, Avrupa ve A.B.D. nin bir aylık şişe suyu harcamalarının toplam miktarına eşit. Başka bir deyişle, zengin ülkelerdeki insanların sağlığa hiçbir katkısı olmayan bir moda ürünü için harcadıkları paranın daha azı ile, gelişmekte olan ülkelerdeki çocukların başta gelen ölüm nedeni olan bir hastalığı yenebiliriz.ve yatırılan her 1 Doların karşılığında, sağlık ve dolayısıyla verimlilik artışı için 3 ila 4 Dolar arasında kaynak yaratmış oluruz. Bunu basit bir yatırımcı mantığı olarak da düşünebiliriz. O zaman neden böyle yavaş ilerleme kaydediliyor? Bunun kısmen yanıtı, ezici çoğunlukla yoksulların katlandığı bir kriz olduğu içindir. Afrika nın Sahra-altı ülkelerinin ve diğer gelişmekte olan ülkelerin hükümetleri, genellikle suyu geniş çapta yoksullara ulaştırmak yerine, subvansiyonla ucuzlaştırılmış olarak zengin vatandaşlarına pompalamayı tercih ediyorlar. Su ve temizlik koşullarına verilen düşük öncelik, bu devletlerin ulusal bütçelerine de yansıyor altyapı harcamalarına sağlanan finansman kronik olarak yetersiz düzeyde kalıyor. Dış yardımlar da ihtiyacın çok altında. En yoksul ülkeler, artan yerel finansman ve iyileştirilen kamu hizmetleri yönetişimine rağmen, dış finansmanlarını büyük ölçüde artırmak zorunda. Temiz su ve sağlık altyapılarını geliştirmek için, geri ödemesi 20 yıl veya daha fazla sürecek, büyük çaplı yatırımlar yapmaları gerekiyor. Oysa bu sektörlere ayrılan yardımların payı, (Irak a aktarılan yardımların artması sonucunda) yarı yarıya azaltıldı ve 1997 den beri reel olarak düştü. Daha da kötüsü, dış yardımlar çoğunlukla gerçekten ihtiyaç duyulan bölgelere gitmiyor. Sahraaltı Afrika ülkeleri en büyük finansman açığını yaşarken, yardımın sadece

7 yüzde 15 ini alıyorlar. Yardımları kamu sektörü mü, yoksa özel sektör mü yapsın? şeklindeki kısır tartışmalar da işleri hızlandırmıyor. Özelleştirme sihirli bir formül değil, ancak bazı durumlarda verimi artırmak için özel sektörün sağladığı hizmetler gerekli olabiliyor. Buna karşılık, kamu sektörünün ihtiyaçlara yanıt vermedeki başarısızlığı ve bu kesime sağlanan finansmanın yetersizliği, yoksul insanları özel su piyasalarına yönelmeye zorluyor, bunun bedeli ise çok ağır olabiliyor. Su herhangi bir mal, bir meta değildir. Yaşamın, insanlık değerinin ve fırsat eşitliğinin kaynağıdır. Bu yüzden piyasa güçlerine bırakılamayacak kadar önemlidir, ve suyun insanlara ulaştırılması sorumluluğu hükümetlere düşer. Ödeme yeteneği olsun veya olmasın, insanın su ihtiyacı esastır. Gerek özel, gerek kamu kesimindeki tüm su tedarik firmalarının asgari bir miktar suyu ücretsiz olarak sağlamalarını şart koşan bir yönetmelik getiren Güney Afrika Cumhuriyeti bu konuda öncülük etti. Senegal ve Manila da yeni kamu-özel kesim ortaklıkları yoluyla, varlıklı tüketicilere küçük ek ücretler getirerek yoksullara ucuz su ulaştırmaya başladı. Eşit paylaşım kavramının modası bugünlerde geçmiş olabilir, ama zenginlere sağlanan su desteğini fakirlere yönelik kamu yatırımlarına dönüştürmek kalkınmayı hızlandıracak ve pek çok yoksul ülkeyi yaralayan derin adaletsizlik uçurumunun kapatılmasına yardımcı olacaktır. Her şeyden çok siyasi liderliğe ihtiyacımız var. Örneğin İngiltere de 19. yüzyılda yaşanan su ve temizlik krizi, belediyeleri, sanayicileri ve sosyal reformcuları bir araya getirerek güçlü politik koalisyonların doğmasına yol açmıştı. Bu koalisyonlar, değişim için karşı konulmaz bir güç yarattı ve geniş çaplı yeni kamu yatırımlarına ve yönetişim sistemlerine zemin hazırladı. Vatandaşlık sorumluluğu, ekonomik çıkarlar ve ahlaki ilkeler birleşerek, su ve temizlik altyapısının kurulmasını ulusal bir dava haline getirdi. Bugün, yeni toplumsal akımlar ve hükümetler ile sivil toplum kuruluşları arasında kurulan ortaklıklar kriz konusunda önemli ilerlemeler kaydetmeye başladı.bunların güçlendirilmesi ve derinleştirilmesi gerekiyor. Ama bu konuda küresel bir liderliğe ve zengin ülkelerde su ve temizlik koşullarını gündemlerinde ön sıraya alan bilinçli bir kamuoyuna da ihtiyacımız var. Evet belki de daha az banyo yapmalı ve bahçe sularken tutumlu olmalıyız. Hiç birimiz dünyada 1 milyon çocuğun, gerçek anlamda bir bardak temiz su ve tuvaletsizlik yüzünden öldüğü bir dünyayı hoş görmeyi kabullenemeyiz. Kevin Watkins UNDP İnsani Gelişme Raporları Bürosu Direktörü

8 Türkiye ve küresel ısınma BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin uygulanması yolunda Türkiye'nin ne gibi adımlar attığını gösterecek olan Birinci Ulusal Bildirim adlı raporun hazırlanmasını öngören proje çerçevesinde, Şubat ve Mart aylarında farklı kesimler için ardı sıra bilinçlendirme toplantıları yapıldı. Ankara, Nisan 2006 Türkiye, kavurucu yaz sıcakları öncesinde, küresel ısınmanın önlenmesine yönelik faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Çevre ve Orman Bakanlığı (ÇOB), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Küresel Çevre Fonu (GEF) nun ortaklaşa yürüttüğü ve BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin uygulanması yolunda Türkiye'nin ne gibi adımlar attığını gösterecek olan Birinci Ulusal Bildirim adlı raporun hazırlanmasını öngören proje çerçevesinde, Şubat ve Mart aylarında farklı kesimler için ardı sıra bilinçlendirme toplantıları yapıldı. Bu toplantılardan en sonuncusu, 23 Mart 2006 da, Ankara da yapılan sivil toplum kuruluşlarına (STK) yönelik olanıydı. İklim Değişikliği ve Sivil Toplum Kuruluşları adlı forumda konuyla ilgili tüm STK lar biraraya getirilerek, yapılan çalışmalar hakkında karşılıklı bilgi aktarımında bulunuldu. Forumun amacı, STK faaliyetlerinin de aynı amaca odaklanmasını sağlamak ve STK lar, ilgili araştırma ve devlet kuruluşları arasında sinerji ve işbirliği yaratmaktı. İklim değişikliğinin nedenleri, etkileri ve olası sonuçları, Türkiye nin global iklim değişikliğindeki payı ve BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ne (UNFCCC) taraf olan bir ülke olarak yerine getirmesi gereken sorumlulukları, iklim olaylarının doğuracağı sonuçlarla mücadele için yürütülen adaptasyon projeleri ve alternatif enerji kaynakları gibi konulara ilişkin konuşmalardan sonra, foruma katılan STK lar yaptıkları çalışmalardan, duydukları endişelerden ve hükümetten beklentilerinden bahsettiler. Oturum başkanlığını ÇOB Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Öztürk ün yaptığı foruma, ÇOB Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Fevzi İşbilir, İstanbul Teknik Üniversitesi nden Prof. Dr. Nüzhet Dalfes, TÜBİTAK ICCAP (Arid Alanlarda İklim Değişikliğinin Tarımsal Üretim Sistemlerine Etkisinin Belirlenmesi) Projesi Çukurova Üniversitesi Proje Koordinatörü Prof. Dr. Rıza Kanber, UNDP Türkiye Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Programı Koordinatörü Dr. Katalin Zaim, İklim Değişikliği Alanında Yürütülen Ulusal Bildirim Projeleri GEF Proje Koordinatörü Dr. Günay Apak ve İstanbul Teknik Üniversitesi nden Doç. Dr. Filiz Karaosmanoğlu konuşmacı olarak katıldı. ÇOB Müsteşar Yardımcısı Prof.Dr.Mustafa Öztürk Türkiye, iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye de, çoğu ilde kükürt dioksit salınımı AB üyesi ülkelere kıyasla çok düşük olmasına rağmen, sera gazlarından kaynaklanan partikül kirliliği yüksek. Türkiye de çöplerin sadece %50 ye yakını düzenli olarak toplanıyor ancak, bu çöp toplama alanlarından yayılan metan gazı (bir sera gazı türü) geri

9 kazanılmıyor; enerji kaybına yol açıyor. Çöplerin geri kalanı ise zaten kendi haline bırakılan, kontrol dışı çöpler ve buralardan salınan metan gazı atmosfere karışıyor, dedi. Fosil yakıt kaynaklı dünya emisyon dağılımından bahseden ÇOB Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Fevzi İşbilir de, 1995 te gelişmiş ülkelerin %73 ile atmosfere en çok fosil yakıt kaynaklı sera gazı emisyonu katkısı olan ülkeler olduğunu ancak 2035 projeksiyonunda bu sayının gelişmekte olan ülkelerle gelişmiş ülkeler arasında %50-%50 paylaşılacağını söyledi. İşbilir, 2001 yılı Dünya Enerji Bazlı Karbondiyoksit Emisyonları nda Türkiye %0.7 gibi çok küçük bir orana sahip, dedi. Tüm katılımcılar, yerel bilgilerin üretilmesi ve bunların uluslararası bilgilerle kaynaştırılarak, Türkiye de gerekli önlemlerin alınması konusunda görüş birliğine vardı. İklim değişikliği alanındaki çalışmalar kapsamında, daha önce 6-10 Mart 2006 tarihlerinde de, uluslararası uzman desteğinin alındığı ve başta Türkiye İstatistik Kurumu olmak üzere, ilgili tüm kuruluşların kapasitelerinin geliştirilmesine yönelik Sera Gazı Emisyon Envanteri Belirsizlik Analizleri eğitimi gerçekleştirildi. Bu etkinliklerin yanısıra, 2-3 Mart 2006 tarihinde İklim Değişikliğinin Arazi Kullanımı ile İlişkisi ve İklim Değişikliğinin Etkileri, Duyarlılık ve Uyum konulu çalıştay düzenlendi. Araştırmacılardan, Devlet Meteoroloji İşleri nden ve Çevre ve Orman Bakanlığı AR-GE Başkanlığı ndan organizasyon katkısının alındığı, ilgili devlet kuruluşları ve bazı STK larla birlikte toplam 70 kişinin katıldığı çalıştay, İklim Değişikliğinin etkileri ve adaptasyon alanlarında durum tespitinin yapılması ve proje/çalışma gerektiren konuların belirlenmesine yönelik fikir alışverişi bölümlerinden oluştu. Ulusal Enerji Verimliligi haftasi dolayisiyla Subat 2006'da düzenlenen toplantida, Iklim Degisikligi alaninda yapilan UNDP destekli ulusal çalismalar GEF proje yönetim sunumu ile Dr.Günay Apak tarafindan aktarildi. Hafta etkinliklerinde açilan UNDP standi ile çalismalar kamuoyuna sunuldu. Türkiye nin ilk sera gazı emisyon envanterinin oluşutulmasına yönelik çalışmalar çerçevesinde, Avrupa Çevre Ajansının desteği ile gerçekleştirilen 7-9 Şubat Sera Gazı Envanter Eğitimi nden toplamda 27 yetkili uzman katılımcı yararlandı. Eğitim süresince, emisyon hesaplama çalışmaları ve Türkiye ye özgü emisyon faktörü seçim teknikleri açılarından önemli ilerlemeler kaydedildi. 2-3 Şubat 2006 tarihlerinde gerçekleştirilen ve disiplinlerarası bir çalışma olan iklim değişikliğinin etkin iletişim ve haberleşme ile sürdürülmesine yönelik bakanlıklararası 26 katılımcının yeraldığı Etkili İletişim eğitimi gerçekleştirildi. Tüm bu çalışmalar, Türkiye Hükümeti ve UNDP nin ortaklaşa yürüttüğü, Küresel Çevre Fonu nun 405 bin Amerikan doları destek verdiği proje çerçevesinde yapılıyor. Proje kapsamında, iklim değişikliğinin olası etkileri inceleniyor ve sera gazları emisyon envanteri oluşturuluyor. Bu çalışma ayrıca, 2020 yılına kadar öngörülen sera gazı emisyon hesaplarını da içerecek. Proje kapsamında, alternatif enerji senaryoları değerlendirilecek,

10 emisyonların azaltılması için olası önlemler üzerinde çalışılacak. Ağırlıklı olarak yerel uzmanların katkısıyla, Birinci Ulusal Bildirim hazırlanıyor ve aynı zamanda kamuoyunu bilinçlendirme kampanyaları düzenleniyor. İklim değişikliğiyle ilgili uluslararası çabalar Dünya iklimi, tarih boyunca doğal süreçler kapsamında zaman zaman değişikliğe uğradı. Daha önceleri normal karşılanan bu değişim bugün, insan etkinliklerinin iklim üzerindeki olumsuz sonuçlarıyla birlikte, tüm dünyayı tehdit eden bir olgu haline geldi. Günümüzde biliminsanları, insanlar ve ekosistem üzerinde büyük etkiler yaratması beklenen yeni bir tür iklim değişikliğinden bahsediyorlar. Atmosferde karbon dioksit ve diğer sera gazlarının birikimi gün geçtikçe artıyor ve bu birikim fosil yakıt kullanımı, enerji üretimi, ormansızlaşma, sanayileşme ve diğer insan etkinlikleri sebebiyle gerçekleşiyor. Biriken sera gazları dünyayı bir battaniye gibi kuşatarak, enerjinin yeryüzünden ve atmosferden kaçışını engelliyor ve doğal iklim süreçlerini olumsuz etkileyecek bir aşırı ısınmaya sebep oluyor. İnsan etkinliklerinin iklim üzerindeki etkilerine ilişkin ilk kanıtlar 1979 da Birinci Dünya İklim Konferansı nda ortaya çıktı. Kamuoyunun çevre sorunlarına ilişkin duyarlılığının 1980 li yıllarda artmasıyla beraber, hükümetler de iklimle ilgili konuların bilincine daha fazla vardılar. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu 1988 yılında benimsediği kararda küresel iklimin, insanlığın bugünkü ve gelecekteki kuşakları adına korunması çağrısında bulundu. Aynı yıl, Dünya Meteoroloji Örgütü ve BM Çevre Programı (UNEP) yönetici organları, konuya ilişkin bilimsel bilgileri araştırmak ve değerlendirmekle görevli Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) adı altında yeni bir organ oluşturdular. IPCC nin, İkinci Dünya İklim Konferansı nda yaptığı çağrıyla iklim değişikliği ile ilgili küresel ölçekli bir anlaşmaya gidilmesine karar verildi ve 21 Mart 1994 te BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) yürürlüğe girdi. Amacı atmosferde tehlikeli bir boyuta varan insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının iklim sistemi üzerindeki olumsuz etkisini önlemek ve belli bir seviyede durdurmak olan sözleşme, yürürlüğe girmesinden itibaren 188 devlet ve Avrupa Birliği tarafından onaylandı., Türkiye nin UNFCCC ye taraf olması ise ancak 189. ülke olarak ve 24 Mayıs 2004 gibi çok geç bir tarihte oldu.

11 Daha çok gence erişmek için bilgisayar eğitimine devam 2005 yılının ikinci yarısında 1200 gencin bilgisayar eğitimi almasına yol açan ve UNDP, Microsoft ve Habitat ve Gündem 21 Gençlik Derneği tarafından ortaklaşa yürütülen Bilenler Bilmeyenlere Bilgisayar Öğretiyor projesi tüm hızıyla devam ediyor. Ankara, Nisan 2006 Mart ayının başında ikinci aşaması başlayan proje çerçevesinde, önümüzdeki bir yıl içinde, 25 bin gence daha ulaşılması hedefleniyor. Microsoft ve UNDP tarafından desteklenen, Habitat ve Gündem 21 Gençlik Derneği nin yürüttüğü projenin temel amacı, Türkiye Yerel Gündem 21 Programı kapsamında oluşturulan yerel gençlik meclislerinin ve illerdeki özellikle sosyal imkanları kısıtlı gençlerin bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda kapasitelerinin geliştirilmesi. Proje, geçen yılın Mart ayında, akranlarını bilgisayar konusunda gönüllü olarak eğitecek 40 gencin seçilmesi ve bu gençlere, kendi yaşadıkları bölgelerdeki akranlarını eğitebilmeleri için verilen kursla başladı. Eğitmen olarak eğitilen 40 genç, daha sonra, kendi yaşadıkları bölgelere gidip, yerel düzeydeki imkanları araştırdılar, değişik kurum ve kuruluşlarla anlaşıp, kah sosyal tesislerde, kah internet kafelerde akranlarına bilgisayar eğitimi verdiler... Haziran 2005 Şubat 2006 tarihleri arasında 1200 gence ulaşıldı. Bilgisayar eğitimi alan ve daha sonra bu öğrendiklerini, evdeki 7 kardeşine de öğrettiğini anlatan genç kız gibilerin hikayeleri, bu sayının aslında çok daha yüksek olabileceğini de gösteriyor. Sayıları bu yıl 45 e çıkan ve 26 ilden gelen gönüllü eğitmen takımı ile Bilenler Bilmeyenlere Bilgisayar Öğretiyor projesi kapsamında üç yıl boyunca sosyal imkanları kısıtlı yaş grubundaki toplam gence temel bilgisayar eğitimi verilmesi hedefleniyor. Eğitimlerin bu yılki bölümünde, genç kızların eğitimine daha büyük ağırlık verilecek. Geçen yıl yaş ortalamaları 19 olan eğitim alan gençlerin yüzde 52 si erkek, yüzde 48 i kızdı.

12 'Doğu Anadolu Kalkınma' projesinin etkileri UNDP ve Doğu Anadolu Kalkınma Projesi (DAKAP) ortakları, 24 Mart 2006 da Ankara da bir araya gelerek, 2001 yılından bu yana Doğu Anadolu bölgesinin sosyal ve ekonomik kalkınmasını, özellikle katılımcı kırsal kalkınmayı, kırsal turizmi ve yerel girişimciliği desteklemek amacıyla yürütülen projenin etkilerini ve kaydedilen ilerlemeyi değerlendirdiler. Ankara, Nisan 2006 Toplantıya Atatürk Üniversitesi temsilcilerinin yanı sıra, devlet kuruluşlarından (Tarım Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, GAP Bölge Kalkınma İdaresi), yerel sivil toplum kuruluşlarından (Erzurum ve Bayburt Ticaret ve Sanayi Odaları) ve uluslararası kuruluşlardan geniş katılım sağlandı. UNDP Türkiye Temsilcisi Jakob Simonsen ve Ulusal Program Koordinatörü Prof. Ziya Yurttaş ın yaptıkları açılış konuşmalarından sonra, proje ortakları ve çalışanları projenin üç farklı bileşkeninde kaydedilen ilerlemeleri sundu. Kırsal kalkınma bileşkenini Sur-Kal dan (Sürdürülebilir Kırsal ve Kentsel Kalkınma Derneği) Ahmet Saltık, Çoruh vadisindeki kırsal turizm girişimlerini Turizm Koordinatörü Kenan Bayraktar, geniş kapsamlı proje faaliyetlerinin yanı sıra girişimci etkinliklerini ise Proje Müdürü Erol Çakmak anlattı. Konuların tartışılmasından sonra, Yönlendirme Komitesi üyeleri projenin dış etkilerini de değerlendirdi. Değerlendirme raporunun bulguları şöyle özetlendi: Proje, kapasite yaratmada kayda değer bir başarı elde etti; projenin üç bileşkeninde de sivil toplum kavramı ve toplu hareketin gücü kanıtlandı İnsan sermayesi potansiyeli yükseldi Projenin desteğiyle birkaç sivil toplum örgütü kuruldu veya güçlendirildi Özellikle kırsal kalkınma bileşkeninde, Bölge Kalkınma Konseyleri ile program etkinliklerinin sürdürülebilirliği sağlandı Raporda, aşağıdaki hususlara da dikkat çekildi: DAKAP projesinin odak noktasının, azami etki yaratmayı zorlaştıracak şekilde, fazlaca geniş tutulmuş olduğu Üç bileşken arasında daha güçlü bir sinerji yaratılması gerektiği Gelecekte, ilgili Bakanlıkları projeye daha fazla dahil ederek, projenin etki ve sürdürülebilirliğini artırmak gerektiği Sunumların ardından yapılan oturumda, ilgili hükümet temsilcileri ile projenin faydalanıcıları, projenin etkisinin ve ilgili kuruluşlarla işbirliğinin nasıl artırılabileceği konusunda görüş alışverişinde bulundular. Katılımcılar, kalkınma projelerinde katılımcı yöntemlerin önemine, ve derneklere ve örgütsel yeteneklere destek sağlanmasının gereğine dikkat çekerek, bunların sürdürülebilirlik konularında temel ihtiyaçlar olduğunu vurguladılar. Katılımcılar, kırsal kalkınma girişimlerinde, Bölge Kalkınma Konseylerinin

13 proje planlama, uygulama ve izleme aşamalarına yaygın olarak dahil edilmeleri gereğinin de üzerinde durdular. Proje ortakları, Bayburt Ticaret Odası nın ve doğal taş sektörünün başarılı deneyimlerinin, ortaklar arasında en iyi yerel işletme örneği olduğuna da değindiler. DAKAP projesi, Ocak 2001 de üç ana alanda sosyal ve ekonomik kalkınmayı desteklemek amacıyla başlatıldı. Bu alanlar katılımcı kırsal kalkınma, kırsal turizm ve yerel girişimcilik. Proje, İsviçre Kalkınma ve İşbirliği Ajansı, UNDP ve Atatürk Üniversitesi tarafından finanse ediliyor, ve insanı merkeze alan Sürdürülebilir İnsani Kalkınma için iyi modeller geliştirmeyi hedefliyor. DAKAP, proje etkinliklerinin tasarlanması ve uygulanması konusunda merkezi ve yerel devlet kurumlarıyla yakın işbirliği kuruyor. Aynı zamanda, yerel sivil toplum kuruluşları ve diğer kurumlarla, programın sıkıca sahiplenilmesi, ve geliştirilen politikaların ve yapıların sürdürülebilirliğini teşvik etmek için yakın işbirliği içinde çalışıyor. Proje kapsamında kısa bir süre önce, yürütülen faaliyetlerin Doğu Anadolu nun kalkınmasına etkilerini belirlemek ve gelecekteki benzer girişimler için öneriler geliştirmek için bağımsız bir değerlendirme de hazırlatıldı.

14 UNDP'nin araştırması ticari bankaların mikrofinansa yaklaşımını ortaya koyuyor UNDP ile Türkiye Bankalar Birliği nin 17 Mart 2006 da İstanbul da düzenledikleri bir günlük panelde Ticari Bankalar ve Mikrofinans konulu araştırmanın sonuçları tar tışıldı. Ankara, Nisan 2006 Panelde, Türk bankalarına uygulanması uygun görülen mikrofinans modelleri ve araştırmanın aşağıdaki ana bulguları görüşüldü: Türk ticari bankaları, kriz sonrası piyasa şartlarının yarattığı artan rekabet baskısına tepki olarak portföylerini çeşitlendirmek amacıyla, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere (KOBİ) yönelmeye başladılar. Hatta bazı bankalar, mikro-işletmeler olarak tanımlanan KOBİ lerin alt pazarlarını da keşfetmeye başlıyor. Halen bankalar, karlı buldukları KOBİ pazarından daha çok yararlanma gayreti içinde. Araştırma sonuçları, bankaların KOBİ pazarı doygunluğa eriştikten veya tüketildikten sonra, ve rekabet koşulları kar marjlarını önemli ölçüde azaltınca, mikrofinans pazarına girme çabasını göstereceklerini ortaya koyuyor. Ancak, araştırmada yapılan görüşmelerden edinilen izlenime göre, bazı yardımcı politikalar ve tedbirlerle bu sürecin hızlandırılması mümkün. Mikrofinans hizmetlerine uygulanan vergi teşvikleri ve küçük krediler için tasarlanan hibe programları, beklenenden daha kısa dönemde mikrofinansa girme konusunda bankaları cesaretlendirebilir. Araştırma, bazı bankaların mikro krediler açma kararı vermeden once, bazı örneklerle mikro kredi vermenin sürdürülebilirliğini görme ihtiyacını duyduklarını ortaya koydu. Bu bulgu, bankaların konu hakkındaki bilgilerini artırmak için teknik yardım programlarına ihtiyaç olduğunu açıkça gösteriyor. Bazı devlet bankalarının ise, geniş şube ağları ve uzmanlıkları ile küçük iş sahiplerine küçük krediler vermeye gayet uygun olmalarına rağmen, politik ve idari değişimler yüzünden ve içinde bulundukları özelleştirme süreci nedeniyle, mikrofinans gibi yeni faaliyetleri planlayamadıkları gözlendi. Türk ticari bankalarının mikrofinanstaki güçlü yanları ve önlerindeki fırsatlar: Türkiye de çok yönlü ve geniş kapsamlı bir finans sisteminin mevcut oluşu Türkiye deki mikrofinans uygulamalarındaki yüksek kredi tahsil oranları KOBİ deneyimi kazanan bankaların sayısındaki artış ve bazılarının mikro işletmelere hizmet vermeye başlamış olmaları Artan sayıda bankanın, puanlama gibi düşük maliyetli değerlendirme yöntemleri geliştirmesi Devlet bonoları satışlarının artık yeterli ve sürdürülebilir kazanç getirmemesi yüzünden, son yıllarda maliyetleri yansıtan fiyat politikasının geliştirilmesi Bankaların klasik teminat konusunda titiz olmalarına rağmen, bazı bankaların kredibilitesi olmayan (non-bankable) müşteriler için, nakit akışına dayalı teminat gibi yaratıcı modellere açık olması

15 Çapraz satış fırsatları Türkiye'de mikrofinans programlarını başlatmak için artan finansör yatırımcı ilgisi Ekonomik istikrar programlarının zorunlu kıldığı bütçe disiplini sayesinde, devlet bankalarının kooperatiflere sorumsuzca verdikleri kredilerin azalması, ve bunun sonucunda kredi kültürünün iyileştirilmesi ve daha etkin programlar yapma fırsatının doğması Türk ticari bankalarının mikrofinanstaki zayıf yanları ve önlerindeki zorluklar: Hiçbir banka, bankacılık hizmetlerine erişimi olmayan kesimlere ulaşmıyor. Birçok bankanın finansman yöntemleri ve organizasyon yapısı ufak ölçekli işlemleri etkin bir şekilde yapmaya uygun değil. Bankalar, dünya çapında uygulanan mikrofinans fiyatlandırma modelleri hakkında yeterli bilgiye sahip değil. Sermaye yeterliliği konusu, Basel II bankacılık sistemi çerçevesinde bazı endişeler doğurabilir. Panelde, mikrofinansın ticari bankalar tarafından başarıyla uygulanmasının hem bankaların müşteri portföylerini yükseltip çeşitlendirmesine, hem de mikrofinans pazarının gelişmesine ve Türkiye deki ciddi gelir farklılıklarının azaltılmasına ciddi katkıda bulunacağı görüşüne varıldı yılı verilerine göre milli gelirden en fazla pay alan kesim %46 paya sahip iken, en düşük paya sahip grubun payı %6 da kalıyor. Dolayısıyla bankacılık hizmetlerine erişimi olmayan kesime bu hizmetlerin, gelirlerini yükseltecek ve bir ekonomik aktivite gerçekleştirebilecek şekilde sunulması, gelir dengesizliklerinin azaltılmasında ciddi rol oynayacak.

16 'Kadınların ve Kız Çocuklarının Haklarının Korunması' programı Birleşmiş Milletler (BM), Türkiye Cumhuriyeti İçleri Bakanlığı ve Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA-DER) ile birlikte yürüttüğü Kadınların ve Kız Çocuklarının Haklarının Korunması ortak programını 7 Mart 2006 da Ankara da başlattı. Ankara, Nisan 2006 Program, toplantıda, BM Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş, İçişleri Müsteşarı Şahabettin Harput ve BM Türkiye Daimi Temsilcisi Jakob Simonsen tarafından tanıtıldı. İki yıl sürecek bu program, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması, ulusal ve yerel düzeyde eşitliğin sağlanmasına uygun ortam hazırlanması, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının kapasite gelişimi, kadın ve kız çocuklarının ihtiyaçlarına yönelik yerel hizmet modellerinin oluşturulması ve nihayet, halkın kadın ve kız çocuklarının hakları konusunda bilinçlendirilmesini amaçlıyor. Türkiye de faaliyet gösteren BM Kuruluşları, İsviçre, İsveç, İngiltere, Danimarka, Norveç ve Kanada hükümetleri ve özel sektör kuruluşlarından finansal destek alan programın hedef kitlesini, ulusal düzeydeki karar alıcılar, pilot bölgeler olarak seçilen İzmir, Kars, Nevşehir, Şanlıurfa, Trabzon ve Van daki yerel karar alıcılar ve bu kentlerdeki sivil toplum kuruluşları ile halk oluşturuyor. Bu kentleri BM, katılımcı, eşgüdümlü ve sektörlerarası işbirliğine öncelik veren bir yaklaşımın benimsenmesi ile hizmetlerin nasıl çeşitlendirilebileceğini, kaynakların nasıl çoğaltılabileceğini ve kadınların ve kız çocuklarının yaşamlarının nasıl iyileştirilebileceğini göstermek üzere seçti. BM Ortak Programı bir yandan kadınlar ve kız çocukları için müdahale yöntemleri geliştirirken, diğer yandan da hizmet sunumundan sorumlu kurumların kapasite gelişimini hedefliyor. En savunmasız gruplar da dahil olmak üzere, kadın ve kız çocuklarının ihtiyaçlarını ortaya koyuyor ve tüm tarafların katılımı ile hazırlanacak bir planlama süreci sonucunda öncelikli faaliyetleri belirliyor. Öncelikli alanlar ise eğitim, istihdam, üreme sağlığı, kadına karşı şiddet, insan ticareti, sığınmacılar, mülteciler ve yerinden olmuşlar arasından bölgesel ihtiyaçlara göre seçilecek. Bu seçim yapıldıktan sonra, ortaklar beş yıllık bir Yerel Eylem Planı hazırlamak için birlikte çalışacaklar. Ortak Programın son bölümünde ise, bu programın diğer illere de yaygınlaştırılmasını sağlamak üzere bir model geliştirilecek ve altı pilot ilden, önceden taraflarca belirlenen ölçütlere göre, Önce Kadınlar Sertifikası nı almaya hak kazananlara sertifikaları sunulacak. Kemal Derviş'in Dünya Kadınlar Günü açıklaması Ortak programın Dünya Kadınlar Günü nden bir gün önce halka duyurulması ve açılışı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş in gerçekleştirmesi aslında hiç de tesadüfi değildi. Son yirmi senedir insani gelişme kavramının üzerinde önemle duran UNDP, bu kavramı, insanların durumlarını sadece ekonomik olarak değil, her anlamda güçlendirecek bir misyon olarak görüyor. Dünyada en yoksul durumda olan bir milyar nüfusun beşte üçünün kadınlar ve kız

17 çocuklarından oluştuğu günümüzde, toplumda cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi, doğal olarak kalkınma alanında da hayati öneme sahip. Kemal Dervis programın tanıtım toplantısında, bu seneki Uluslararası Dünya Kadınlar Günü nün teması seçilen Karar Alma Sürecinde Kadınların Yeri konusuna da değindi. Dünyanın çeşitli ülkelerinde halen görev yapmakta olan kadın hükümet ya da devlet başkanlarını örnek gösteren Derviş, Daha önceki yıllarda da kadınların karar alma süreçlerinde yer aldığını gördük. Ancak, şimdiki durum derinliklerden gelen sağlam bir temel üzerine oturduğu için farklı. Dünyadaki örneklerde de görüldüğü üzere, artık kadınların eşit ve lider olarak kabul gördükleri ulusal ve uluslararası düzeylerde güç dengelerinde bir değişime şahit olabileceğimizi düşünüyorum, dedi. Derviş, UNDP nin Kongo, Yemen, Pakistan, Gürcistan ve Honduras gibi, kadınların karar alma sürecine katılımının sağlanamadığı veya çok az sağlandığı ülkelerde yaptığı örnek çalışmalar sonucunda kadın seçmenlerin sayısının dikkate değer ölçüde arttığını, cinsiyet eşitliği kavramının devlet politikalarına girdiğini ve halkın bu konuda bilinçlendirildiğini, ayrıca UNDP nin ülke içinde ve sınırlar ötesinde yer alan kadınların siyasete katılımının güçlendirilmesine ilişkin bilgi değişimi ve bilgiye erişim projeleri yürüttüğünü belirtti. UNDP Başkanı, bütün bu uğraşlara ve başarılara rağmen, toplumda cinsiyet eşitliğine ve kadınların güçlendirilmesine yönelik ilerlemelerin şaşırtıcı şekilde hala çok gerilerde olduğunu da söyleyerek, okula gitmeyen ya da gidemeyen 130 milyon çocuğun yüzde yetmişini kız çocuklarının oluşturmasını çok üzücü bir gerçek olarak değerlendirdi. Dünyada okuma-yazma bilmeyen 960 milyon insanın üçte ikisini kadınların oluşturduğunu söyleyen Derviş, bu durumun onların siyasi süreçlere katılımını önemli ölçüde engellediğini; öyle ki bazı istisnalar dışında, dünya çapında kadınların parlamentolarda sadece yüzde onaltı oranında temsil edildiğini aktardı. Dervis in bu konudaki, Kadınların siyasete eşit düzeyde katılımı olmazsa bütün toplum bundan zarar görecektir. Kadın-erkek eşitliğine sadece olması gereken bir hedef olarak değil, insani gelişmeyi hızlandırma yolunda ispat edilmiş bir gerçek olarak bakmak lazım. Suya ve enerji kaynaklarına eşit düzeyde erişimden tutun da, HIV/AIDS ile mücadele, barış ortamının tesis edilmesine kadar bütün konularda kadınların seslerini duyurabildikleri tüm ortamlarda bulunmaları gerekir ki, onlar da

18 böylece kendi geleceklerini kendileri tayin edebilsinler, sözleri ise UNDP nin kadınların kapasitelerinin arttırılmasındaki kararlılığını bir kez daha yineliyor.

19 UNDP çalışanları için cinsiyet eşitliği eğitimi UNDP Türkiye Temsilciliği, Türkiye deki cinsiyet eşitliği meselelerindeki etkisini daha stratejik biçimde araştırmaya yönelik projesi kapsamında, kendi çalışanlarına, proje ortaklarına ve cinsiyet eşitliği konusundaki karar alıcılara eğitim vermeye başladı. Ankara, Nisan 2006 Bu kapsamda UNDP Projelerinde Cinsiyet Eşitliğinin Gözetilmesi eğitimi adlı ilk eğitim 10 Mart 2006 tarihinde düzenlendi. Eğitimde, cinsiyet eşitliği hedefinin plan, politika ve proje hedefleriyle kaynaştırılmasının (Gender Mainstreaming) ne olduğu ve tarihçesi, yürütülen projelerde cinsiyet eşitliği hedefinin gözetilmesi için yapılması gerekenler ve konuyla ilgili örnek olaylar anlatıldı. Gender Mainstreaming için Birleşmiş Milletler in yaptığı tanım şöyle:... yasal düzenlemeler, politika ve programları da kapsamak üzere, planlanan herhangi bir hareketin kadınlar ve erkekler açısından doğuracağı sonuçların belirlenmesi ve değerlendirilmesi sürecidir. Kadınların ve erkeklerin sorunlarının ve deneyimlerinin, ekonomik, politik ve sosyal tüm alanlarda, politika ve programların tasarlanması, uygulanması ve izlenmesinin bütüncül bir boyutu haline getirilmesini, böylece kadınların ve erkeklerin eşit fayda sağlamasını ve eşitsizliğin ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir stratejidir. Bu açıdan bakıldığında, eğitim sırasında, UNDP nin cinsiyet eşitliği projeleri de dahil, konuya ilişkin tüm uygulamalar tekrar sorgulandı, bu uygulamaların sonuçlarına farklı bir perspektiften yaklaşılması sağlandı ve şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşıldı. Örneğin, devletin ancak 30 kişiden fazla çalışanı olan işyerlerine sigorta zorunluluğu getirmesi ve çoğu kadının 30 kişiden az çalışanlı yerlerde çalışıyor olması, devletin uyguladığı politikaların kadınlara etkisini düşünmediğini gösteriyor. Yine aynı şekilde, UNDP nin yürüttüğü kadının becerilerinin geliştirilmesi yoluyla yeni iş imkanları yaratılması projeleri, kadının evde olsa da, 18 saat gibi insanüstü çalışma saatleriyle karşı karşıya kalmasına yol açıyor. Kadına para kazanması için imkan yaratılıyor ancak bu parayı kontrol edip edemediği ile ilgilenilmiyor. Eğitimden çıkan en önemli sonuç, cinsiyet eşitliği ile ilgili kararları kim veriyor, kararların amacı ne, etkileri neler, kadını güçlendiriyor mu yoksa daha da zora mı sokuyor, cinsiyete göre ayrımlaşmış veriler var mı gibi soruları dikkate alarak karar alınması ve uygulamaların hem kadını hem de erkeği eşit şekilde etkilediğine emin olunması gerekliliği oldu. Eğitim, KA-DER Ankara Şubesi Başkanı İlknur Üstün, Ankara Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi uzmanı Dr. Aksu Bora ve KA-DER Ankara Uluslararası ve AB İşleri Koordinatörü Dr. Selma Acuner tarafından verildi. 'UNDP nin Çalışma ve Hizmetlerinde Cinsiyet Eşitliği Hedefinin Gözetilmesi' projesi

20 Türkiye, orta gelirli ve AB ye katılım sürecinin etkin şekilde rol oynadığı bir ülke olmasına rağmen, Kadının Durumunun Güçlendirilmesi ölçütlerinde 78 ülke arasında, İran ve Pakistan ın ardından, 73. sırada yer alıyor. Türkiye nin 2004 teki Ulusal İnsani Kalkınma Raporu na göre, özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu gibi daha az gelişmiş bölgelerde, cinsiyet ayrımcılığı çok belirgin. Dahası tüm ülke, namus cinayetleri ve aile içi şiddet gibi ciddi kadın hakları ihlallerine sahne oluyor. UNDP Türkiye Temsilciliği geçmişten bugüne tüm programlarında, Binyıl Kalkınma Hedefleri kapsamında ve 2004 te, diğer BM kuruluşlarıyla ortak projeler yürütme konusunda artan çabasıyla, bu tip cinsiyet eşitsizliği sorunlarına dikkat çekmek için çalışıyor. Ülke ofislerine cinsiyet ayrımcılığı çalışmaları konusunda hareket kabiliyeti tanınmış olmasına rağmen, ofislerin kapasitelerini, Yoksullukla Mücadele, Çevre ve Demokratik Yönetişim programlarında cinsiyet eşitliğinin gözetilmesine yönlendirmelerine çok önem veriliyor. Çalışma ve Hizmetlerde Cinsiyet Eşitliği Hedefinin Gözetilmesi projesinin sonucunda hedeflenen, cinsiyet eşitliğinin, Temsilcilik'in ve ortaklarının uygulamalarında ve kültüründe kurumsallaştırılması. Bunu başarmak için, projenin dört ana maddesi var: 1. UNDP Türkiye nin tüm proje ve programlarının, cinsiyet eşitliği konusundaki ihtiyaçlarının ve potansiyelinin belirlenmesi için gözden geçirilmesi 2. UNDP Türkiye çalışanlarına, proje ortaklarına ve karar alıcılara yönelik, tekrar edilebilir eğitim programlarının geliştirilmesi ve sunulması 3. Türkiye de cinsiyet eşitliği konusunda rehber olacak bir kitabın hazırlanması ve yayınlanması 4. UNDP temsilcilikleri arasında uluslararası değişim uygulamasına gidilerek alınan derslerin ve örnek olayların paylaşılması Projenin, cinsiyet eşitliği ve bu hedefin proje ve programlarda gözetilmesi konularında bilinci arttırmasının yanı sıra, uygulamalar ve benzer mücadeleler için pratik çözümler sunması bekleniyor. Düşüncelerin kağıda dökülmesiyle, proje sonunda yayınlanması hedeflenen Türkiye de Cinsiyet Eşitliği Rehberi nde yer alacak sürdürülebilir ve etkin yaklaşımların, UNDP Türkiye ye, hükümet ve sivil toplum ortaklarına ve tabii ki programdan yararlanacak olanlara fayda sağlaması da beklentiler arasında.

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı, Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi nin Açılış Toplantısında Ulrika Richardson-Golinski a.i. Tarafından Yapılan Açılış Konuşması 3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği

Detaylı

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER DUNYA GIDA GUNU ACLIGA KARSI BIRLESELIM Dr Aysegul AKIN FAO Turkiye Temsilci Yardimcisi 15 Ekim 2010 Istanbul Bu yılki kutlamanın teması, ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde dünyadaki açlıkla mücadele

Detaylı

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi Sivil Yaşam Derneği 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi GİRİŞ Sivil Yaşam Derneği 21-23 Ekim 2016 tarihleri arasında Konya da 4. Ulusal Gençlik Zirvesi ni düzenlemiştir. Zirve Sürdürülebilir Kalkınma

Detaylı

ÇEVRE DENETİMİNDE KÜRESEL GÜNDEM VE EUROSAI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN DENETİMİ SEMİNERİ

ÇEVRE DENETİMİNDE KÜRESEL GÜNDEM VE EUROSAI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN DENETİMİ SEMİNERİ YÜKSEK DENETİM DÜNYASINDAN HABERLER ÇEVRE DENETİMİNDE KÜRESEL GÜNDEM VE EUROSAI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN DENETİMİ SEMİNERİ ÇEVRE DENETİMİNDE KÜRESEL GÜNDEM VE EUROSAI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN DENETİMİ SEMİNERİ

Detaylı

Dağlık alanda yaşayan insanlar ve yaşadıkları çevreler için birlikte çalışmak

Dağlık alanda yaşayan insanlar ve yaşadıkları çevreler için birlikte çalışmak Dağlık alanda yaşayan insanlar ve yaşadıkları çevreler için birlikte çalışmak BİZ KİMİZ? Dağ Ortaklığı bir Birleşmiş Milletler gönüllü ittifakı olup, üyelerini ortak hedef doğrultusunda bir araya getirir.

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİ, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve ÖZEL SEKTÖR

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİ, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve ÖZEL SEKTÖR SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİ, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve ÖZEL SEKTÖR Atila Uras BM Kalkınma Programı Türkiye Mukim Temsilci Yardımcısı 1 Sürdürülebilir Kalkınma Sürdürülebilir Kalkınma, günümüzün ihtiyaçlarının

Detaylı

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ PROJENİN GEREKÇESİ VE AMACI Tarım sektörü Türkiye nin Gayri Safi Katma Değerinin yaklaşık %9 unu oluştururken, bu oran

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi İÇDAŞ A.Ş. Sürdürülebilirlik Yönetim Birimi Amaç ve İçerik Bu eğitim sunumu ile paydaşlarımıza Sürdürülebilirliği tanıtmak ve şirketimizin Sürdürülebilirlik alanında

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar Dünya Bankası Grubu Hakkında Dünya Bankası nedir? 1944 te kurulan Banka, kalkınma desteği konusunda dünyanın en büyük kaynağıdır 184 üye ülke sahibidir

Detaylı

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI! BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI! Birleşmiş Milletler Genel Kurulu; kooperatiflerin sosyo-ekonomik kalkınmaya, özellikle yoksulluğun azaltılmasına, istihdam yaratılmasına ve sosyal bütünleşmeye olan

Detaylı

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! REC Türkiye tarafından, Almanya Büyükelçiliği desteğiyle düzenlenen geniş katılımlı konferansta; BM İklim Değişikliği Marakeş COP22 - Taraflar

Detaylı

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı! REC Türkiye tarafından, Almanya Büyükelçiliği desteğiyle düzenlenen geniş katılımı konferansta; BM İklim Değişikliği Marakeş COP22 - Taraflar

Detaylı

Kadıköy Belediyesi Bütüncül ve Katılımcı İklim Eylemi Projesi İKLİM ELÇİLERİ DANIŞMA 1. TOPLANTISI

Kadıköy Belediyesi Bütüncül ve Katılımcı İklim Eylemi Projesi İKLİM ELÇİLERİ DANIŞMA 1. TOPLANTISI Merkezi Finans ve İhale Birimi Türkiye de İklim Değişikliği Alanında Kapasite Geliştirme Programı Kadıköy Belediyesi Bütüncül ve Katılımcı İklim Eylemi Projesi İKLİM ELÇİLERİ DANIŞMA 1. TOPLANTISI Kozyatağı

Detaylı

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE Eskişehir Sanayi Odası 25 Kasım 2015 Mali Yardımlar IPA Fonları 2014-2020 Döneminde 4.453,9 milyon avro Ana yararlanıcı kamu, bakanlıklar Türkiye AB Programları Toplam bütçe

Detaylı

KADIN DOSTU KENTLER - 2

KADIN DOSTU KENTLER - 2 KADIN DOSTU KENTLER - 2 KADIN DOSTU KENT NEDİR? KADINLARIN Sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlere İstihdam olanaklarına Kaliteli, kapsamlı kentsel hizmetlere (ulaşım, konut vb) Şiddete maruz kaldıkları takdirde

Detaylı

DİASPORA - 13 Mayıs

DİASPORA - 13 Mayıs DİASPORA - 13 Mayıs 2015 - Sayın Başkonsoloslar, Daimi Temsilciliklerimizin değerli mensupları, ABD de yerleşik Diasporalarımızın kıymetli temsilcileri, Bugün burada ilk kez ABD de yaşayan diaspora temsilcilerimizle

Detaylı

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar: Kadın Dostu Kentler Projesi İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün ulusal ortağı ve temel paydaşı olduğu Kadın Dostu Kentler Projesi, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu-UNFPA ve Birleşmiş Milletler

Detaylı

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE Çisel İLERİ 13 Ocak 2017 İKV Kamuoyu Araştırması 2016 Araştırmanın Künyesi: Nisan 2016 Türkiye genelinde 18 il 1254 katılımcı 7 bölge Araştırmayı nerede yaptık? AB yi duydunuz

Detaylı

Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi

Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi 2005-2008 Gerçekleştirmek istediğimiz hedeflerimiz var... Birleşmiş Milletler Bin Yıl Hedefleri: Tüm kız ve erkek çocuklarının ücretsiz,

Detaylı

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ Enerji, modern kişisel yaşamın, üretim ve iletişim süreçlerinin en önemli aktörlerinden biri. Enerjinin tüketimi küresel düzeyde hızla artmaya devam ederken üç ana ihtiyaç baş gösteriyor:

Detaylı

VAW 56 GÜVENLİ BİR HAYAT VAR PROJESİ KADIN DOSTU KENT ÇALIŞMASI- GÖLCÜK DUVAR BOYAMA-EL BASMA FAALİYETİ RAPORU

VAW 56 GÜVENLİ BİR HAYAT VAR PROJESİ KADIN DOSTU KENT ÇALIŞMASI- GÖLCÜK DUVAR BOYAMA-EL BASMA FAALİYETİ RAPORU Bu Proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti VAW 56 GÜVENLİ BİR HAYAT VAR PROJESİ KADIN DOSTU KENT ÇALIŞMASI- GÖLCÜK DUVAR BOYAMA-EL BASMA FAALİYETİ RAPORU Hibe Programı Tarih 07Kasım 2015 Saat 15.00-16.00

Detaylı

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi Musa Rahmanlar Ankara/2016 Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Dairesi/Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü İçerik 1. Sürdürülebilir

Detaylı

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12) EKİM 2015 TARİHLERİNDE ANKARA DA YAPILACAKTIR.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12) EKİM 2015 TARİHLERİNDE ANKARA DA YAPILACAKTIR. [ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12) 12-23 EKİM 2015 TARİHLERİNDE ANKARA DA YAPILACAKTIR. [ Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele 12. Taraflar Konferansı

Detaylı

Fark Ettikçe, Birlikte Güçleniyoruz...

Fark Ettikçe, Birlikte Güçleniyoruz... Kadın Örgütlerinin Engelli Kadınlarla İlgili Farkındalıklarının Arttırılması Projesi Fark Ettikçe, Birlikte Güçleniyoruz... Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programı kapsamında desteklenen Kadın Örgütlerinin

Detaylı

BİR ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE GİRİŞİMİ DRYNET PROJESİ

BİR ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE GİRİŞİMİ DRYNET PROJESİ BİR ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE GİRİŞİMİ DRYNET PROJESİ 11.09.2008, Kamu- STK Diyalog Toplantısı: Çölleşme ile Mücadelede Ortaklıklar AB Deneyimi ve CRIC7 için Fırsatlar ANKARA DRYNET PROJESİ Birleşmiş Milletler

Detaylı

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI. Faaliyet Programı

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI. Faaliyet Programı EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI 2010 Faaliyet Programı İçindekiler 1- Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu 2010 Yılı Faaliyet 1-2 Programı 2- EBSO Üyelerine Yönelik Faaliyetler 3-4 3- EBSO Dışı Kuruluşlarla

Detaylı

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER Technical Assistance for Implementation Capacity for the Environmental Noise Directive () Çevresel Gürültü Direktifi nin Uygulama Kapasitesi için Teknik Yardım Projesi Technical Assistance for Implementation

Detaylı

Küresel Çevre Yönetimi için Ulusal Kapasite Öz Değerlendirme Analizi

Küresel Çevre Yönetimi için Ulusal Kapasite Öz Değerlendirme Analizi Küresel Çevre Yönetimi için Ulusal Kapasite Öz Değerlendirme Analizi REPUBLIC OF SLOVENIJA MINISTRSTRY OF ENVIRONMENT AND SPATIAL PLANNING Milena Marega Bölgesel Çevre Merkezi, Slovenya Ülke Ofisi Sunum

Detaylı

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI Bugün şehirlerimizdeki problemlerin çoğu fakirlik, eşitsizlik, işsizlik, işe ve mal ve hizmetlere erişim zorlukları, düşük düzeyde sosyal ilişkiler ve kentsel alanlardaki düşük

Detaylı

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR 2013/101 (Y) Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] BTYK nın 2009/102 no.lu kararı kapsamında hazırlanan ve 25. toplantısında onaylanan Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin koordinasyonunun

Detaylı

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Üçüncü Birleşmiş Milletler Konut ve Sürdürülebilir Kentsel Gelişme Konferansı Habitat III 17-20 Ekim 2016, Kito Sayfa1

Detaylı

İSLAMİ FİNANS YOLUYLA FİNANSAL İÇERMENİN GELİŞTİRİLMESİ

İSLAMİ FİNANS YOLUYLA FİNANSAL İÇERMENİN GELİŞTİRİLMESİ İSLAMİ FİNANS YOLUYLA FİNANSAL İÇERMENİN GELİŞTİRİLMESİ ZAMIR IQBAL DÜNYA BANKASI İSLAMİ FİNANSIN GELİŞTİRİLMESİ KÜRESEL MERKEZİ TÜRKİYE FİNANSAL İÇERME KONFERANSI (3 HAZİRAN 2014, İSTANBUL) Finansal Sistemler

Detaylı

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI İSTANBUL ATIK MUTABAKATI 2013 ün Mayıs ayında İstanbul da bir araya gelen dünyanın farklı bölgelerinden belediye başkanları ve seçilmiş yerel/bölgesel temsilciler olarak, küresel değişiklikler karşısında

Detaylı

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI Bölgesel Yenilik Stratejisi Çalışmaları; Kamu Kurumlarında Yenilik Anketi İstanbul Bölgesel Yenilik Stratejisi Kamu Kurumlarında Yenilik Anketi Önemli Not: Bu anketten elde

Detaylı

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE Çisel İLERİ 27 Şubat 2017 Mali Yardımlar IPA Fonları 2014-2020 Döneminde 4.453,9 milyon avro Ana yararlanıcı kamu, bakanlıklar Türkiye AB Programları Toplam bütçe yaklaşık 100

Detaylı

Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler

Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler ECA Bölge Perspektifi Marius Koen TÜRKİYE: Uygulama Destek Çalıştayı 6-10 Şubat 2012 Ankara, Türkiye 2 Kapsam ve Amaçlar

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI Sürdürülebilirlik vizyonumuz 150 yıllık bir süreçte inşa ettiğimiz rakipsiz deneyim ve bilgi birikimimizi; ekonomiye, çevreye, topluma katkı sağlamak üzere kullanmak, paydaşlarımız

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

RIO+20 ışığında KOBİ ler için yenilikçi alternatifler. Tolga YAKAR UNDP Turkey

RIO+20 ışığında KOBİ ler için yenilikçi alternatifler. Tolga YAKAR UNDP Turkey RIO+20 ışığında KOBİ ler için yenilikçi alternatifler Tolga YAKAR UNDP Turkey Billion people 10 World 8 6 4 2 Africa Asia Europe Latin America and Caribbean Northern America 2050 yılında dünya nüfusunun

Detaylı

KAMU MALİ YÖNETİMİNDE SAYDAMLIK VE HESAP VEREBİLİRLİĞİN SAĞLANMASINDAKİ GÜÇLÜKLER VE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: EUROSAI-ASOSAI BİRİNCİ ORTAK KONFERANSI

KAMU MALİ YÖNETİMİNDE SAYDAMLIK VE HESAP VEREBİLİRLİĞİN SAĞLANMASINDAKİ GÜÇLÜKLER VE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: EUROSAI-ASOSAI BİRİNCİ ORTAK KONFERANSI KAMU MALİ YÖNETİMİNDE SAYDAMLIK VE HESAP VEREBİLİRLİĞİN SAĞLANMASINDAKİ GÜÇLÜKLER VE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: EUROSAI-ASOSAI BİRİNCİ ORTAK KONFERANSI Berna ERKAN Sunuş ASOSAI (Asya Sayıştayları Birliği) ve

Detaylı

ÇEKAP PROJESİ KAPANIŞ TOPLANTISI DÜZENLENDİ

ÇEKAP PROJESİ KAPANIŞ TOPLANTISI DÜZENLENDİ ÇEKAP PROJESİ KAPANIŞ TOPLANTISI DÜZENLENDİ Türkiye de Çevre Yönetimi için Kurumsal Kapasitenin Geliştirilmesi (ÇEKAP) Projesi Ankara da düzenlenen Kapanış Toplantısı ile tamamlandı. Paydaşlar toplantıya

Detaylı

Resmî Gazete Sayı : 29361

Resmî Gazete Sayı : 29361 20 Mayıs 2015 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 29361 TEBLİĞ Orman ve Su İşleri Bakanlığından: HAVZA YÖNETİM HEYETLERİNİN TEŞEKKÜLÜ, GÖREVLERİ, ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLİĞ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,

Detaylı

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

G20 BİLGİLENDİRME NOTU G20 BİLGİLENDİRME NOTU A. Finans Hattı Gündemi a. Büyüme Çerçevesi Güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyüme için küresel politikalarda işbirliğinin sağlamlaştırılması Etkili bir hesap verebilirlik mekanizması

Detaylı

1- TÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık konusunu ele aldı - TÜSİAD 27.11.2014

1- TÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık konusunu ele aldı - TÜSİAD 27.11.2014 1- TÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık konusunu ele aldı - TÜSİAD 27.11.2014 TÜSİAD, Türk tarım sektörünün tüm unsurlarını bütüncül bir bakış açısıyla ele almak amacıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Rekabet

Detaylı

İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu Çalışma Grupları

İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu Çalışma Grupları İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu Çalışma Grupları İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu altında oluşturulan Çalışma Grupları şunlardır: 1. Sera Gazı Emisyon Azaltımı

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar Technical Assistance for Implementation of the By-Law on Strategic Environmental Assessment EuropeAid/133447/D/SER/TR Stratejik Çevresel Değerlendirme Yönetmeliği'nin Uygulanması Teknik Yardım Projesi

Detaylı

Türkiye, Afganistan ve Pakistan arasında Ekonomik İşbirliği için İSTANBUL FORUMU

Türkiye, Afganistan ve Pakistan arasında Ekonomik İşbirliği için İSTANBUL FORUMU Kuruluşu: Türkiye, Afganistan ve Pakistan arasında Ekonomik İşbirliği için İSTANBUL FORUMU - 2007 yılı Nisan ayında, Türkiye-Afganistan ve Pakistan Devlet Başkanları Zirvesi esnasında TOBB a yapılan çağrı

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM DANIŞMA VE YÖNLENDİRME KURULU 2015 YILI 1. TOPLANTISI 11 MART 2015

AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM DANIŞMA VE YÖNLENDİRME KURULU 2015 YILI 1. TOPLANTISI 11 MART 2015 AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM DANIŞMA VE YÖNLENDİRME KURULU 2015 YILI 1. TOPLANTISI 11 MART 2015 ANA EYLEM 2: YENİLİK ve İYİ UYGULAMALARIN DEĞİŞİMİ İÇİN İŞBİRLİĞİ Yenilik ve İyi Uygulamaların Değişimi için İşbirliği;

Detaylı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık İÇİNDEKİLER FİNANS, BANKACILIK VE KALKINMA 2023 ANA TEMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA: FİNANS VE BANKACILIK ALT TEMALAR Türkiye Ekonomisinde Kalkınma ve Finans Sektörü İlişkisi AB Uyum Sürecinde Finans ve Bankacılık

Detaylı

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME Proje, Küresel Çevre Fonu (GEF) mali desteğiyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık

Detaylı

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 1 Adana Gelecek Stratejisi Konferansı Çalışmanın amacı: Adana ilinin ekonomik, ticari ve sosyal gelişmelerinde

Detaylı

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI Akdeniz Belediyeler Birliği, üyelerine üst düzey hizmet sunan, yerel ölçekteki Reform süreçlerine ve Ülkemizin AB ile bütünleşme sürecine destek

Detaylı

TEB KOBİ BANKACILIĞI

TEB KOBİ BANKACILIĞI TEB KOBİ BANKACILIĞI Türkiye de KOBİ ler İşletme Büyüklüğü İstihdam Grubu (Çalışan Sayısı) İşletme Sayısı (2013) % Mikro 1 9 3.303.073 93,68% KüçükÖlç.İşl. 10 49 190.514 5,40% OrtaB.İşl. 50 249 27.330

Detaylı

ANKARA KALKINMA AJANSI. www.ankaraka.org.tr

ANKARA KALKINMA AJANSI. www.ankaraka.org.tr ANKARA KALKINMA AJANSI www.ankaraka.org.tr TÜRKİYE'NİN En Genç Kalkınma Ajansı Ankara Kalkınma Ajansı bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak, bölgenin rekabet gücünü artırmak ve gelişimini hızlandırmak

Detaylı

Karar -/CP.15. Taraflar Konferansı, 18 Aralık 2009 tarihli Kopenhag Mutabakatını not alır.

Karar -/CP.15. Taraflar Konferansı, 18 Aralık 2009 tarihli Kopenhag Mutabakatını not alır. Karar -/CP.15 Taraflar Konferansı, 18 Aralık 2009 tarihli Kopenhag Mutabakatını not alır. Kopenhag Mutabakatı Kopenhag daki Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 2009 Yılı Konferansı nda hazır bulunan

Detaylı

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası FĐNANSAL EĞĐTĐM VE FĐNANSAL FARKINDALIK: ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER Durmuş YILMAZ Başkan Mart 2011 Đstanbul Sayın Bakanım, Saygıdeğer Katılımcılar, Değerli Konuklar

Detaylı

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası STRATEJİK VİZYON BELGESİ SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası Yakın geçmişte yaşanan küresel durgunluklar ve ekonomik krizlerden dünyanın birçok ülkesi ve bölgesi etkilenmiştir. Bu süreçlerde zarar

Detaylı

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

İKV DEĞERLENDİRME NOTU 107 Aralık 2014 İKV DEĞERLENDİRME NOTU TÜRKİYE G-20 DÖNEM BAŞKANLIĞI NI DEVRALDI Selen Akses, İKV Kıdemli Uzmanı İKTİSADİ KALKINMA VAKFI 1 www.ikv.org.tr TÜRKİYE G-20 DÖNEM BAŞKANLIĞI NI DEVRALDI Türkiye

Detaylı

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu Ekonomi Koordinasyon Kurulu Toplantısı, İstanbul 12 Eylül 2008 Çalışma Grubu Amacı Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele M Çalışma Grubu nun amacı; Türkiye

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU SPK 7. ARAMA KONFERANSI NDA YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 ARALIK

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DEVLET METEOROLOJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı İklim Değişikliği 1. Ulusal Bildirimi,

Detaylı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI NIN GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK VE YOKSULLUK SORUNUNA YAKLAŞIMI (SEKİZİNCİ

Detaylı

Proje alanı, süresi ve bütçesi

Proje alanı, süresi ve bütçesi 1 Proje Gelişim Süreci Projenin amacı Proje alanı, süresi ve bütçesi İşbirliği yapılan kurumlar Proje Bileşenleri Proje Faaliyetleri 2/21 Mart 2011 Mart 2011 Mart 2012 Mart 2012 Haziran 2012 Haziran 2013

Detaylı

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır. 1992 yılına gelindiğinde çevresel endişelerin sürmekte olduğu ve daha geniş kapsamlı bir çalışma gereği ortaya çıkmıştır. En önemli tespit; Çevreye rağmen kalkınmanın sağlanamayacağı, kalkınmanın ihmal

Detaylı

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu 16.09.2005, Eskişehir

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu 16.09.2005, Eskişehir Yerel Yönetim Vizyonu Emin Dedeoğlu 16.09.2005, Eskişehir Yerel Yönetim Vizyonu Slide 2 Yeniden Yapılanma Kamu yönetiminde sorunlar Kötü ekonomik performans Yönetimin hantallaşması, verimsizlik ve etkinsizlik

Detaylı

İSLAM ÜLKELERİNDE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KONGRESİ SONUÇ DEKLARASYONU

İSLAM ÜLKELERİNDE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KONGRESİ SONUÇ DEKLARASYONU 18-20 Haziran 2009 İSLAM ÜLKELERİNDE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KONGRESİ 1 İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) üyesi 57 ülkeye yönelik düzenlenen İslam Ülkelerinde Mesleki ve Teknik Eğitim Kongresi 18-20 Haziran

Detaylı

ISSAI UYGULAMA GİRİŞİMİ 3i Programı

ISSAI UYGULAMA GİRİŞİMİ 3i Programı ISSAI UYGULAMA GİRİŞİMİ 3i Programı 3i Programme Taahhütname ARKA PLAN BİLGİSİ Temel denetim alanları olan mali denetim, uygunluk denetimi ve performans denetimini kapsayan kapsamlı bir standart seti (Uluslararası

Detaylı

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MİSYON ÇALIŞMASI Tablo 1. Misyon Çalışması Sonuçları Konsolide Misyon Sürdürülebilir kalkınma ve toplumsal refahı arttırmak için, mali disiplin içerisinde, kaynakların

Detaylı

MFİB Tarafından Açılan Üç Yeni Hibe Programının Tanıtımı. 6 Temmuz 2012 2012 yılı 2. ABUDYK Toplantısı Antalya

MFİB Tarafından Açılan Üç Yeni Hibe Programının Tanıtımı. 6 Temmuz 2012 2012 yılı 2. ABUDYK Toplantısı Antalya MFİB Tarafından Açılan Üç Yeni Hibe Programının Tanıtımı 6 Temmuz 2012 2012 yılı 2. ABUDYK Toplantısı Antalya 1 1) Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Yerel ve Ulusal STK ların Kapasitesinin Güçlendirilmesi

Detaylı

Global Compact Türkiye Üye Etkileşim Toplantısı. 25 Ekim yıl

Global Compact Türkiye Üye Etkileşim Toplantısı. 25 Ekim yıl Global Compact Türkiye 2002-2017 Üye Etkileşim Toplantısı 25 Ekim 2017 Rakamlarla Global Compact Türkiye* 151 Şirket 62 STK 22 İş Dünyası Derneği 10 Üniversite 6 Diğer Dünyada 15. Avrupa da 6. Ağ *Ekim

Detaylı

vizyon escarus hakkında misyon hakkında Escarus un misyonu, müşterilerine sürdürülebilirlik çözümleri sunan öncü bir şirket olmaktır.

vizyon escarus hakkında misyon hakkında Escarus un misyonu, müşterilerine sürdürülebilirlik çözümleri sunan öncü bir şirket olmaktır. escarus hakkında Nisan 2011 de faaliyetine başlayan Escarus Sürdürülebilir Danışmanlık A.Ş., deneyimli ve profesyonel kadrosuyla sürdürülebilirlik çözümleri geliştirerek, danışmanlık hizmetleri vermek

Detaylı

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 ( STRATEJİK VİZYON BELGESİ ) TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1 Yeni Dönem Türkiye - Suudi Arabistan İlişkileri: Kapasite İnşası ( 2016, İstanbul - Riyad ) Türkiye 75 milyonluk nüfusu,

Detaylı

UNESCO Eğitim Sektörü

UNESCO Eğitim Sektörü UNESCO Eğitim Sektörü Esra HATİPOĞLU Eğitim Sektör Uzmanı 31 Ekim - 1 Kasım 2014, Antalya Eğitim Sektörü Nitelikli eğitimi kalkınmanın kalbine yerleştirmek Eğitim Sektörü UNESCO Eğitim Sektörü, Paris Genel

Detaylı

2014 dünyanın en sıcak yılı olabilir

2014 dünyanın en sıcak yılı olabilir 2014 dünyanın en sıcak yılı olabilir Prof. Dr. Etem Karakaya: Ocak itibariyle neredeyse hiç kar yağmadı. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) 2014 Mayıs ayını dünyanın en sıcak ayı ilan etti. Bu yıl dünya tarihinin

Detaylı

Küme Bazlı Yerel Ekonomik Kalkınma Girişimleri ve Yenilikçilik

Küme Bazlı Yerel Ekonomik Kalkınma Girişimleri ve Yenilikçilik AGORADA 2012 BÖLGESEL İNOVASYON STRATEJİSİNİN UYGULANMASI: BİR ADIM SONRASI 19.10.2012 / Samsun Küme Bazlı Yerel Ekonomik Kalkınma Girişimleri ve Yenilikçilik Bülent Açıkgöz BM Ortak Program Yöneticisi

Detaylı

HİBE VEREN KURUMLAR TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ

HİBE VEREN KURUMLAR TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ HİBE VEREN KURUMLAR TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ Gaziantep ve AB Projeleri SIRASI KURULUŞ SÖZLEŞME ADEDİ YÜZDESİ HİBE TUTARI ( ) YÜZDESİ 1 Ankara 206 6,39 23.461.895,52 5,83 2 İstanbul 203 6,29 25.963.219,98

Detaylı

Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi

Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi Dr. Muhyettin SĐRER Saha Koordinatörü GAP Bölge Kalkınma Đdaresi Başkanlığı / Birleşmiş

Detaylı

KIRSAL KALKINMA. Ülkemizin Ulusal Kırsal Kalkınma Politikalarının belirlendiği strateji belgeleri;

KIRSAL KALKINMA. Ülkemizin Ulusal Kırsal Kalkınma Politikalarının belirlendiği strateji belgeleri; KIRSAL KALKINMA Ülkemizde kalkınma girişimleri, 1970'li yılların ikinci yarısından itibaren "kırsal kalkınma" olarak kavramsallaştırılmış olup, Kırsal Kalkınma, ekonomik ve sosyal sektörleri ilgilendiren

Detaylı

Hibe Programını Uygulayan Kuruluş. Türkiye İş Kurumu 31.956.649,89 245. Avrupa Birliği Bakanlığı. Sivil Toplum Geliştirme Merkezi

Hibe Programını Uygulayan Kuruluş. Türkiye İş Kurumu 31.956.649,89 245. Avrupa Birliği Bakanlığı. Sivil Toplum Geliştirme Merkezi 2002-2013 Döneminde Uygulanan AB Hibe Programları 2002-2013 Yılları Arasında Uygulanan AB Hibe Programları 2002-2013 yılları arasında sosyal içerikli konularda 62 farklı hibe programı kapsamında sivil

Detaylı

KENTİNİZ DÜNYAYA İLHAM VERSİN

KENTİNİZ DÜNYAYA İLHAM VERSİN TANITIM KENTİNİZ DÜNYAYA İLHAM VERSİN TEK DÜNYA KENTLERİ YARIŞMASI NA hemen bugün katılın! KENTLER FARK YARATIR Dünya nüfusunun yarısından fazlası kentlerde yaşıyor ve kent sakinleri, dünyanın enerji kaynaklı

Detaylı

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ Arazi Kullanımı ve Ormancılık 3. ORMAN, MERA, TARIM VE YERLEŞİM GİBİ ARAZİ KULLANIMLARI VE DEĞİŞİMLERİNİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEMESİNİ SINIRLANDIRMAK 5. 2012 yılında yerleşim alanlarında

Detaylı

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ BASINDAN EKONOMİ HABERLERİ 24 MAYIS 2016 SALI KIBRIS GENÇ TV (23.05.2016) KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ Kalkınma Bankası'nın Türkiye Kalkınma Bankası ile yürüttüğü Teknik İşbirliği Programı kapsamında;

Detaylı

Canan Ercan Çelik TEİD, Yönetim Kurulu Üyesi Borusan Holding Kurumsal Fonksiyonlar Başkanı

Canan Ercan Çelik TEİD, Yönetim Kurulu Üyesi Borusan Holding Kurumsal Fonksiyonlar Başkanı Canan Ercan Çelik TEİD, Yönetim Kurulu Üyesi Borusan Holding Kurumsal Fonksiyonlar Başkanı Misyon: Evrensel Etik İlkelerin Türkiye de toplumun her kesiminde benimsenmesi ve uygulanmasına önderlik etmek

Detaylı

Proje Faaliyetleri ve Beklenen Çıktılar

Proje Faaliyetleri ve Beklenen Çıktılar UNIDO EKO-VERİMLİLİK (TEMİZ ÜRETİM) PROGRAMI BİLGİLENDİRME TOPLANTISI Proje Faaliyetleri ve Beklenen Çıktılar Ferda Ulutaş, Emrah Alkaya Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Ankara, 20 Mayıs 2009 KAPSAM

Detaylı

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı AB ve Türkiye Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Avrupa Birliği Bakanlığı, Katılım Öncesi AB Mali Yardımı kapsamında finanse edilen diyalog sürecini desteklemeye devam etmektedir. Diyaloğu-IV

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014 Türkiye Cumhuriyeti Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014 Sürdürülebilir Bir Üretim Altyapısı Çevreye Duyarlı VGM Güvenli Verimli BSTB İleri Teknoloji Yüksek Katma Değer 2 20 nün Kuruluşu 17 Ağustos

Detaylı

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE Çisel İLERİ Aralık 2017 En büyük zaafımız vazgeçmektir. Kuşkusuz başarının en garantili yolu bir kez daha denemektir. Thomas Edison Mali Yardımlar IPA Fonları 2014-2020 döneminde

Detaylı

21. BM/INTOSAI SEMPOZYUMU: KAMUDA HESAP VEREBİLİRLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN SAYIŞTAY VE VATANDAŞLAR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ

21. BM/INTOSAI SEMPOZYUMU: KAMUDA HESAP VEREBİLİRLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN SAYIŞTAY VE VATANDAŞLAR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ 21. BM/INTOSAI SEMPOZYUMU: KAMUDA HESAP VEREBİLİRLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN SAYIŞTAY VE VATANDAŞLAR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ Seher ÖZER ÜTÜK Birleşmiş Milletler Örgütü (BM) ve Uluslararası Sayıştaylar Birliği

Detaylı

REC TÜRKİYE NİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve YEREL YÖNETİMLERLE İLGİLİ ÇALIŞMALARI

REC TÜRKİYE NİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve YEREL YÖNETİMLERLE İLGİLİ ÇALIŞMALARI KATILIMININ KOLAYLAŞTIRILMASI PROJESİ REC TÜRKİYE NİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve YEREL YÖNETİMLERLE İLGİLİ ÇALIŞMALARI Hande ÖZÜT Proje Yöneticisi 29.12.2008 Bölgesel Çevre Merkezi - REC ( ) Tarafsız, bağımsız

Detaylı

Yerel yönetimler (belediye, il özel idaresi, köy tüzel kişiliği, muhtarlıklar),

Yerel yönetimler (belediye, il özel idaresi, köy tüzel kişiliği, muhtarlıklar), Teşvik Yatırım Teşvikleri AB HİBE DESTEKLERİ 1. Hibe Programı Nedir? AB-Türkiye Mali İşbirliği kapsamında yürütülen bölgesel kalkınma programlarında belirlenen öncelik alanlarında hibe programı uygulamasıyla

Detaylı

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023 Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi 2013-2023 İÇERİK Amaç, Vizyon Hazırlık Süreci İnovasyona Dayalı Mevcut Durum Stratejiler Kümelenme ile ilgili faaliyetler Sorular (Varsa) İNOVASYON & KÜMELENME

Detaylı

İZMİR DE (TEMİZ ÜRETİM)

İZMİR DE (TEMİZ ÜRETİM) İZMİR DE EKO-VERİMLİLİK (TEMİZ ÜRETİM) UYGULAMALARININ YAYGINLAŞTIRILMASI PROJESİ İzmir Kalkınma Ajansı İZMİR BÖLGE KÜMELENME EKO- KALKINMA VERĐMLĐLĐK DESTEK PROGRAMLARI YENĐLĐK YATIRIM PLANI AJANSI 2010-20132013

Detaylı

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve Düzce Üniversitesi 2015-2019 stratejik planında Düzce Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) doğrudan yer almakta olup, bu plan kapsamında ortaya konulan hedeflere ulaşılmasında önemli bir işleve sahiptir. Bu

Detaylı

TEMİZ ÜRETİM (EKO-VERİMLİLİK) ALANINDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR & ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ KONUSUNDA ÜSTLENİLEBİLECEK ROLLER

TEMİZ ÜRETİM (EKO-VERİMLİLİK) ALANINDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR & ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ KONUSUNDA ÜSTLENİLEBİLECEK ROLLER T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEMİZ ÜRETİM (EKO-VERİMLİLİK) ALANINDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR & ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ KONUSUNDA ÜSTLENİLEBİLECEK ROLLER KALKINMA AJANSLARI

Detaylı

Antalya da AB İşlerinin Yönetilmesine Yönelik Kapasitelere İlişkin Eğitim İhtiyaç Analizi

Antalya da AB İşlerinin Yönetilmesine Yönelik Kapasitelere İlişkin Eğitim İhtiyaç Analizi Antalya da AB İşlerinin Yönetilmesine Yönelik Kapasitelere İlişkin Eğitim İhtiyaç Analizi 1 Giriş Bu özet raporda, Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından Antalya Valiliği ile birlikte Mart-Nisan-Mayıs 213

Detaylı

GAP Bölgesi nde Sele Maruz Kalan Alanlarda Sel Riskinin AzaltılmasıProjesi (GAPSEL) ıı. Ulusal Taşkın Sempozyumu Afyon, 2010

GAP Bölgesi nde Sele Maruz Kalan Alanlarda Sel Riskinin AzaltılmasıProjesi (GAPSEL) ıı. Ulusal Taşkın Sempozyumu Afyon, 2010 GAP Bölgesi nde Sele Maruz Kalan Alanlarda Sel Riskinin AzaltılmasıProjesi (GAPSEL) ıı. Ulusal Taşkın Sempozyumu Afyon, 2010 GAP Bölge Kalkınma İdaresi Temel hedefi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi halkının

Detaylı

İşletmelerin Karşılaştığı Tehdit Nedir? Zafer-İn Operasyonu nun Hedefleri Nedir?

İşletmelerin Karşılaştığı Tehdit Nedir? Zafer-İn Operasyonu nun Hedefleri Nedir? İşletmelerin Karşılaştığı Tehdit Nedir? Pek çok işletme, sektördeki yeniliklere ve değişen taleplere hızlı uyum sağlayamadığı için rekabet edemez ve hatta devamlılığını sağlayamaz hale gelebilmektedir.

Detaylı

BÖLGESEL TURİZM GELİŞTİRME KOMİTELERİ BİLGİ NOTU

BÖLGESEL TURİZM GELİŞTİRME KOMİTELERİ BİLGİ NOTU Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi İnovasyona Dayali Turizm Stratejisi ve Eylem Planı BÖLGESEL TURİZM GELİŞTİRME KOMİTELERİ BİLGİ NOTU TRA1 / 2012 Her hakkı saklıdır. ÖNSÖZ Bu doküman, Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma

Detaylı