SEMBOL KAVRAMI VE MĐTOLOJĐ DE ÜREME/ DOĞURGANLIK SEMBOLLERĐ
|
|
- Deniz Alkan
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 SEMBOL KAVRAMI VE MĐTOLOJĐ DE ÜREME/ DOĞURGANLIK SEMBOLLERĐ Đnsan bir sembol evreninin içinde yaşamaktadır. Çevremizi kuşatan her şey; sayılar, renkler, şekiller birer semboldür. Tarihsel her bir olguyu insanoğlu simgelerle/sembollerle kavrar. Semboller insanların her çağda, her toplumda, her koşul içinde yarattığı iletişim biçimlerinin ilk anahtarlarıdır. Đnsanoğlu yazıyı bulmadan önce simgeyi/sembolü bulmuştur. Suyu, ağacı, bereketi, gücü, nasıl bir simge/sembol ile anlatabileceğini düşünmüştür. Sembol kavramını yazar Necmettin Ersoy şöyle tanımlıyor; Belirli bir insan, nesne, grup ya da düşünceyi veya bunların birleşimini temsil eden ya da bunların yerine geçen iletişim öğesidir. Bir başka deyişle, bir nesnenin imajı olan veya soyut bir şeyi göz önüne seren bir nesne veya canlıdır. Örneğin köpek sadakatin, terazi adaletin sembolüdür (Ersoy 2000,12).Yazarın bir başka tanımlaması şöyledir: Temsili bir karşılığa uyarak, bir başka şeyi ifade eden, hazır olmayan veya algılanması olanaksız olan bir şeyi, doğal bir ortamda zihne davet eden her kişisel işaret bir sembol simge dir. Bunlar bir desen, bir eşya, bir resim, isim, diyalog, alegori, kişi, kuruluş olabilir. Sembol/simge, yakıştırmak, yansıtmak, benzetmek, bir araya toplamak olarak da tanımlanabilir. Bir simgenin/sembolün kendisinin ne olduğu değil, iletmek istediği mesaj önemlidir (Ersoy 2000,12). Sembol/simge insanın doğrusunun yabancılaştığı imgesel bir içeriktir. Öznenin sembol içerisinde gizlediği gizli anlamı, tek tek ele alınan imgesel öğelerin analizi ortaya çıkarabilir. Simgeler/semboller açık ve net olmaktan öte kapalı ve örtülüdürler. Simge/sembol, gerçekliğe ilişkin, yoğun duygu ve ussallığı kapsayan, anlam ilişkilendirmeleriyle anlamlandırılan bir nesne, bir biçimdir. Bu biçim, bilmecemsi öğelerle, görünmezliğin, gizemin kendisi haline dönüşmüş olabilir. Fromm un söylediği gibi Bir sembolün özel anlamı, ancak kullanıldığı olay ve kişinin tecrübesi ışığında anlaşılabilmektedir (Fromm 1990,28).Kişisel bağlam yorumda egemen unsur olduğunda simgenin bireysel açıdan değerlendirmesi gerekir. Örneğin, güneşin doğuşu, doğanın somut ve sürekli olarak kendini yenileyişini temsil ederken; bireysel yaklaşımda benzer bir şekilde düzenli olan başka bir süreci temsil edebilir. Jacobi ye göre sembol; Almanca (Sınn bıld)paylaştığı iki alanı da çarpıcı bir biçimde belirten bir bileşiktir: Sınn ya da anlam bilinçli mantıklı alanla ilgilidir. Bild ya da imge bilinçdışı mantık dışı alana aittir (Jacobi 2002:132). Simge/sembol, Frolov un ifadesiyle; hem işareti(imi) hem de imgenin gizil güçlerini (potansiyellerini) bir araya getirir; bunları iletişim bağlamında gerçekleştirir (Frolov 1990:131). Dolayısıyla en basit simgesel bir ifadenin bile aslında geniş ve derin bir içeriğe sahip olduğu söylenebilir. Modern psikolojinin kurucusu J.Lacan da semboller için şöyle der: Semboller yapısallaşmış bir dil dir.sembollerin nereden geldiğini değil,ne anlatmak istediklerini çözmek gerekir (J.Lacan,Laplance J.,Pontalis J.B. 1967:474). Đmgelerle düşünmenin tarihi insanlık tarihi ile başlar. Büyü içerikli imgeler, neolitik dönem insanının yaşamının bir yaratımıdır. Đmgeler, simgeler, efsaneler psikenin sorumsuz yaratıları değillerdir; bunlar bir gerekliliğe cevap vermekte ve bir işlevi yerine getirmektedirler (Eliade, XIX). Tarih öncesi tarafından kutsanan olay ve olguların resimlerin ve heykellerin yapılma amaçlarının, kullanılan simgelerle/sembollerle gizil güçleri etkileyerek, hedeflenen sonuca ulaşmak olduğu düşünülmektedir Dünyanın değişik yerlerinde benzer şekillerde ortaya çıkan simgelerin/sembollerin insanlığın ortak iletileri olduğu ve söz konusu biçimlerin evrensel bir boyuta sahip olduğunu
2 söyleyebiliriz. Mitolojik temalar aynı zamanda insanoğlunun evrensel tarihine kök salmış simgelerdir. Güney Pasifik teki Trobriand Adaları nın yerli halkı arasında uzun yıllar çalışan araştırmacı Bronislaw Malinowski,Myth Đn Primitive Psychology adlı yapıtında yaşayan mitoloji yle Đlgili tecrübesini şöyle anlatır: Đlkel toplumda, mit yalnızca bir masal değil, aynı zamanda yaşanan bir gerçektir. En eski çağlarda var olduğuna, ondan sonra da dünyayı ve insanların kaderini daima etkilediğine inanılan bir gerçek. Bu öyküleri uydurulmuş ya da yaşanmış olaylar olarak ayakta tutan, yalnızca merak değildir. Tersine yerliler için bu mitler başlangıca ait, daha büyük daha önemli bir gerçeğin ifadesidir. Đnsanoğlunun bugünkü hayatı, kaderi ve çalışması bu gerçeklik aracılığıyla yönetilir; ayrıca insanlar bir yandan ayinlerin ve ahlaki eylemlerinin amacını, bir yandan da davranışlarına yön veren şeyi bu gerçekliğin bilgisinden çıkarır (Mascetti1990:12). Mitoloji bize simgeler aracılığıyla seslenir, yani günlük hayatımızdan tanıdığımız kavram ve resimleri kullanır, ama bunlar, mitolojik bağlam içinde, her zamanki anlamlarına ek olarak yan anlamlara sahiptir. Mitolojik simge/sembol, her zaman kullandığımız dilde betimlenmesi zor, gizli, bilinmeyen bir şeyler ima eder. Mitolojik simgecilik genellikle akılcı anlayışın ötesindedir; duygularımızı psikolojik patlamayla harekete geçiren kavramları temsil eder. Tarif edilemez olanı tarif edebilmek için sıkça simgesel bir dile başvuruyor olmamız, insanoğlunun simgesel bir mitoloji yaratmaya yönelik bilinçdışı eğiliminin bir göstergesidir.(mascetti 1990,15) Kendi dışımızda var olan gerçeklik ve onu ruhsal bir olay olarak görmemize yol açan, bu gerçeklikle ilgili algımız zihinsel dünya tarafından içerilmekten çok, oraya tercüme edilmektedir. Ama bu tercüme hem bilinçli hem de bilinçdışı düzeylerde gerçekleşir. Öyle olaylar vardır ki, her ne kadar biz onları bilinçli olarak hatırlayamasak da, bir biçimde sezgi, derin düşünce ya da rüya anlarında bilinçaltında yeniden yüzeye çıkabilir. Mitoloji, belleğin sezgisel, bilinçaltı düzeyiyle karşılaştırılabilecek simgesel bir dildir ve bireysel bilinçdışından çok, kolektif bilinçdışının içeriğini açığa çıkarır. Mitlerle, simgeler/semboller karmaşık bir ilişki içerisinde olduklarından genelde birlikte anılmışlardır. Mit ve simge ilişkisini S.Freud ve öğrencisi Jung farklı bakış açıları ile yorumlarlar. Freud: bilinçaltını, bilincin bir uzantısı olarak görmesine karşılık, Jung tam tersine, esas olarak öncelikle bilinçdışını alır; bilincin ise bilinçdışında gelişip onun bir uzantısı olarak ortaya çıktığını savunur. Bilinçdışı da, insanlığın en eski çağlarından beri geçirdiği deneyimlerin ve düşünsel süreçlerin dil, din, ırk, v.s gözetmeden ortak olan kolektif bir birikimidir. Böylece Jung, bu imajların insanların ortak malları olduğunu ve rüyaların olduğu kadar, çok eski dönemlerde ortaya çıkan mitlerin de özünü oluşturduğunu öne sürmekte ve paleopsikolojiyi söz konusu ederek her türlü sembolik düşünceyi psişik kalıtımla ilişkilendirmektedir (Ateş 2001:18). G.Durand, mitleri ve simgeleri dini ve sosyal içerikli çizgiler olarak görür ve bunların sınıflandırılmasına ağırlık verir (Durand 1980).Levi-Strauss un temel tezi de, kültür ürünlerinin görünüşte çok çeşitlilik gösterdiği halde, yüzeyin altında yapısal düzeyde evrensel birtakım öğelere sahip bulunduğudur. Böylece yüzeyde kalan biçim doğru bir yöntemle ele alınıp çözümlendiğinde, tüm kültürlerde ortak olarak bulunan unsurlara ulaşılabileceğini, kültür yapısının esas mesajının da bu düzeyde bulunduğunu söyler(ateş 2001:9). Bildiri konumumuz olan kadının en derinde, özünü oluşturan, biçim bulduğu ilk imgeye kadar indiğimizde karşımıza çıkan ilk imge ana tanrıça imgesidir ve ana tanrıça mitine tarihte bir dizi güçlü simge/sembol eşlik eder. Ana tanrıça simgeciliği Asya da Umay adı ile anılırken Sibirya dan Malta ya, doğudan batıya yayılım göstermiş, Avusturya da Willendorf adı ile anılıp oradan Fransa, Đtalya,
3 Đspanya, Güney Amerika ya kadar dünyanın her bir bölgesinde tapınım görmüştür. Anadolu da ise Artemis ve Kibele olarak anılmıştır. Dünyanın birçok yerinde gördüğümüz Ana Tanrıça mitlerinin ve simgelerinin üst paleolitik dönemlerde ortaya çıkan bir inancın ürünü olduğu düşünülmektedir. Ana Tanrıça nın doğurgan gücünün yansıtıldığı ve bu gücü içinde taşıdığına inanılan tanrıça heykelcikleri, özellikle kutsal törenlerde ve ritüellerde kullanılmaktaydı. Tören esnasında birer simge/sembol haline gelen heykelciklerdeki büyüsel gücün kadınlara geçtiğine inanılırdı. Yeniden doğma isteği ile bu heykelcikler mezarlara ölülerle birlikte gömülürlerdi. Bu heykelcikler, bereketi arttırması için tahılların içine konmuş, ana rahmini simgeleyen mağaranın en gizli noktalarında tapınım için kullanılmışlardı. Biçimsel anlamda çeşitlilik gösterseler de üreme organlarının abartılı görünümleri hemen hepsinde ortaktı. Doğal olarak bu tanrıça simgelerinin hepsinin belli hikâyeleri vardı ve ayinler sırasında mitsel simgeleriyle anlatılmaktaydılar. Toprağın ana, ölümün ve gömülmenin de ana rahmine dönüş olduğu fikri insanoğlunun kaderiyle ilgili mitolojik ve dinsel bakışı yansıtmaktaydı. Doğum, hayat, ölüm, yeniden doğuş, tohum ekme, ürünün büyümesi, hasat ve kış boyunca ölüm biçiminde bir döngü izlemekteydi. Eski çağlarda yaşayanlar, her yaratılışın bir kozmogomi(evren doğum)ediminin bir yansıması olduğuna inanırlardı; buna göre her yaratılış dünya ve hayatın kendisinin ilahi yaratılışının bir tekrarı idi. Bitkilerin ve ürünlerin her ilkbaharda yeniden yaratılışı, hayatın yeniden başlayacağını gösterdiğinden, zamanın yeniden doğuşunun simgesiydi. Bir çocuğun doğuşu da kuşkusuz aynı düşüncenin bir başka ifadesidir (Mascetti 152).Bebeği besleyen sıvının yani süt ün esas kaynağı olan göğüsler, özellikle Üst Paleolitik dönem heykellerinde abartılarak gösterilmiştir. Bu abartılı vücut hatlarına sahip olan heykelcikler de yüz hatlarına ait olan hiçbir ayrıntı ya belirtilmemiştir ya da çok silik olarak gösterilmiştir. M.Ö yıla tarihlenen Wilendorf Venüsü bu tanrıçaların dünya da tanınmış en belirgin örneğidir(resim 1). Bir ayin eşyası olduğu düşünülen heykel, insan yaşamının çok kısa olduğu bu dönemlerde doğum olgusunun önemine dikkat çekmektedir. Đnsanın doğumunu temel alan, doğurgan kadın teması, göğüslerin yanı sıra rahmi de ön plana çıkaran göstergelerle özdeşleştirilerek mitolojik simgelerle anlatılmıştır (Ateş 2001:84).Hayat ağacı, yüzyıllar boyunca karşımıza kadının ve yaşam vermenin bir sembolü olarak çıkmıştır. Hayat ağacı bir anlamda doğurmayı sağlayacak olan plasenta dır. M.Ö özellikle bitki dalları kadın figürünün içerisinde resmedilmekteydi. Anadolu, Sümer, Hint, Eski Đran, Altay, Eski Çin mitolojilerinde de bitki dalları ve ağaç sembolizmi doğurganlığın bir göstergesidir. Eski Çin inanışına göre; Her kadının içinde bir ağaç taşıdığına ve annelerin karınlarında bulunan bu ağaçlardan çocuk doğurduklarına inanılırdı. (Frazer 1949:258)(Resim 2). Anadolu da Üst Paleolitik-Mezolitik dönem inançları ve sembollerinin devamı olarak, Çatalhöyük, ana tanrıça inancının en yoğun yaşandığı ve ilk yerleşik yaşam biçimini oluşturan insan topluluğu dur. Abartılı vücut hatları ile karşımıza çıkan tanrıçalara, üst Paleolitik dönemden gelen boğa ve inek kültü nün bir sembolü olan boynuz eşlik etmektedir. Boynuz un sembolik eşleştirmedeki bu anlamı esas olarak doğumun gerçekleştiği organik öğelere yani rahme benzer bir görünüm sunmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle ilkçağ insanlarının inançlarında bazı hayvanlar çok büyük önem taşımaktaydılar. Boynuz, tanrıça nın elinde ya da başının üzerinde ona ifade katarken, boynuz ları arasına çocuk sembolü yerleştirilmiş inek ve boğa başları bu hayvanların tanrıça nın kutsal hayvanları olduğunun birer göstergeleriydiler (Resim 3)(Resim 4). Kadının inek başı ile sembolize edilmesi dünyanın her yerinde ve tüm Neolitik dönemde yaygın bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. M.Ö.4000 yıllarına ait Ukrayna da
4 bulunan çizimde kadın figürü inek portresi içine çizilmiştir(resim 4).Mitolojilerde kadının inek ile olan en çarpıcı örneğine Yunan mitolojisinde rastlarız. Zeus un karısı Hera nın ineğe dönüşmesi ve inek kılığına girmesi, döllenmeye bağlı olarak onun rahim şekline dönüştüğünün göstergesidir. Uzakdoğu ve Eski Mısır mitolojilerinde de tanrıça yı inek ile sembolize eden örneklere çokça rastlıyoruz. Mısır da Đsis ve Hator da Ay ve inekle sembolize edilirdi.(resim 5) (Resim6) Tanrıça nın kutsal hayvanlarından bir diğeri Üst Paleolitik duvar resimlerinden itibaren Neolitik dönemde de görülen leopar dır. Leopar, sahip olduğu sembolik anlamı esas olarak üzerindeki beneklerden almaktadır. Benekler, kanı ifade etmektedir. Leopar, Çatalhöyük teki ve Hacılar daki örneklerinde tanrıça ile birlikte sanki onun bir parçasıymış gibi biçimlendirilmiştir(resim 7). Yumurta-Kuş-Kadın ilişkilendirmesinde tarih öncesi çağlara baktığımızda kuş başlı insan vücutlu ya da kuş vücutlu ve insan başlı tanrıça motiflerine rastlarız(resim 8). Lespugue tanrıça sı (M.Ö )bu düşüncenin en eski örneklerindendir. Tarihi süreç içerisinde kuşların hemen hepsi önem kazanmıştır. Asya nın genelinde kutsanmıştır. Kırgızlar da ki Humay kuşu, kendini yakan ve küllerinden yeniden doğan Zümrüt-ü Anka Kuşu ve Mısır daki Phonix kuşları ile yakın bir anlam taşır. Akbaba ile ilgili inançlar Kızılderililerde oldukça önem taşımaktadır. Afrika daki birçok kabilede doğurganlığı kutsanan ergin genç kızın boynuna devekuşu yumurtası asılır buna kuşun kanı ve sembolik çizimleri eşlik eder. Kadın cinselliği, kadının ilişki olmaksızın kendi kendine üremesi, kadının dönemlerinin ay ın ritmi ile ilişkilendirilmesi, bunların hepsi ana tanrıça mitolojisinin ana motifleridir. Gece, gündüz, mevsimlerin dönüşümü gibi gündelik olaylar mitoloji de büyük önem kazanır. Örneğin Ay, evreleriyle adet dönemini ve kadının üç çağını hatırlatması nedeniyle mitoloji de ve tanrıçanın simgeleri arasında önemli bir yer tutar. Hilal bakireyi, dolunay olgunluğa erişmiş kadını ve menopoz evresini de bilge kadını simgeler. Ay, doğurgan kadın yumurtasını temsil etmektedir. Tanrıça Đnanna, Umay, Đsis, Đştar, Artemis, Diana, Selene Ay ile özdeşleştirilmişlerdir. Sümer, Babil, Hint, Yunan, Roma, Eskimo, Estonya, Yenisey veyakutlar v.b gibi birçok toplum Ay ı üreme ile ilişkilendiren toplumlardır. Dolunay, Eski Mısır da ve Yunan da doğurganlığın en uygun zamanı idi. M.S.3 yüzyılda yaşamış olan Suriyeli bir NeoPlatoncu, Porphyrios a göre Ay ın değişen evrelerini ve bu evrelere bağlı güçleri simgeleyen,tanrıça Hekate idi. Eski Yunan da Hekate,ayın değişen evrelerini simgelerken bir yandan da yumurta nın oluşumu,bozulması ve yok oluşunun sembolik bir anlatımıdır.hekate ile ilgili ritüeller,bu evrelerle ilgili olarak kurgulanmaktaydı.(resim9) Tarih öncesi dönem insanlarının en önemli tutkularından olan doğum, üreme, kadın temaları aynı zamanda inci,ağaç,kuş,spiral,yılan,ay,geyik.gibi varlıklarla da sembolleştirilmiştir. Bu simgeleştirilmiş/sembolleştirilmiş biçimlerle yapılan kompozisyonlar ise Đlkçağların mitolojik-sembolik kurgularının birer yansıması olarak görülebilir. Döllenme, üreme, doğurma olgularının mitolojik anlatımları onlara eş düşecek bir imaj kullanarak gerçekleştirilmiştir(resim 10). Bu nedenle çoğunlukla doğadan seçilen bir imaj bu olguların mitolojik anlatımının hayata geçirilmesidir. (Ateş2001:65 70)Örneğin ana rahmi cenini hayatının ilk evrelerinde kuşatan simgesel daire motifi ile temsil edilir. Đstiridyeler, deniz kabukları, sümüklü böcek, inci suya ilişkin kozmolojilerde olduğu kadar, cinsel simgecilik alanında da dayanışma içindedirler. Nitekim bunların hepsi de sularda, ayda ve kadında yoğunlaşmış olan kutsal güçlere ortak olmaktadırlar; bunlar ayrıca, çeşitli nedenlerden ötürü bu güçlerin amblemleridir: deniz kabukları ile kadın üreme organları arasındaki benzerlik;
5 istiridyeleri, suları ve ayı birleştiren ilişkiler; nihayet istiridyenin içinde oluşan incinin jinekolojik ve embriyolojik simgeciliği ifade eder (Eliade,143)(Resim 8). Sümerlilerde inci, doğurganlığın bir simgesi iken Yunanlılar da evliliğin sembolü idi. Eski Đran da kırılmamış inci bekâreti ifade etmekteydi (Chevalıer,Gheerbrant, ). Mısır, Tibet, Med-Kimmer, Hindistan, Asteklerde, Japonya ve Çin, Meksika, Đskoçya, Đngiltere, Afrika da da tanrıça ve doğum inci ve istiridye ile ilişkilendirilirdi(mackenzıe,46). Genellikle süs eşyası ve takı olarak kullanılan deniz kabukları ve inci Japonya da ve Eski Mısır da ölülerle birlikte mezara konularak yeniden doğumu simgelemekteydiler. Hindistan da ölünün ağzına bırakılan inci ise yeniden doğumun bir başka göstergesi idi. Aynı şekilde deniz kabukları da mezar içlerine, tabut üzerine konulurdu. Birçok uygarlıkta, mekân içi ve dışında da deniz kabuğu kullanma âdeti çok yaygındır(chevalıer, Gheerbrant,742). Đnsanların yarattıkları ilk anıtların çoğunda kullandıkları dolambaç ve sarmal biçimleri de ana rahminin bir başka ifadeleridir. Mitolojik anlatılardaki benzeştirme tutumunun bir yansıması olarak, kadının doğurgan rahmi küplerle özdeşleştirilmiştir(lorblanchet,38). Küp, kazan, çanak, çömlek ana tanrıça nın sembolleri idiler. Ölülerin küp içinde defnedilmesi geleneği, ana rahminin içine yeniden yerleştirilerek yeniden doğumun gerçekleşmesini dilemekle anlamlandırılabilir. Hitit lerde ölen krallar yakılarak külleri bu küplerin içerisine konulurdu. Ölüler küpler içerisine hoker vaziyeti dediğimiz fetüs pozisyonun da yerleştirilirlerdi. Özellikle Frigya lılarda gördüğümüz bu küp mezarlar en tipik örneklerden biridir.(resim 11) (Resim 12) Tarih öncesi dönemlerde eşleştirme kurgusunun en belirgin olarak görüldüğü yılanımsı şekiller, genellikle phallos ve yumurtalarla birlikte kompoze edilmiştir. Bu da yılan ile sperma arasında kurulan eşleştirmenin bir belirtisidir. Spermanın yumurta etrafında dönerek yumurtayı döllediği düşüncesi bu eşleştirmeyi spiral çizimleri ile döllenmeye mahsus kılmıştır. Üst Paleolitik ve Neolitik dönemlerde görülen tanrıça ve kadın formlarının üzerinde sıkça rastladığımız bu yılanımsı şekiller ve spiraller, doğum üreme olgusunun birer göstergesidir(resim 13) (Resim 14). M.Ö 6000 lerde Çatalhöyük te karşımıza çıkan spiral tanrıça nın göbeğinde görülür. Spiral ile özdeşleşen yılan figürü, doğum ve üremenin bir sembolü olmanın yanı sıra dünyanın birçok yerinde olumlu, koruyucu ve uğurlu sayılan bir hayvan dır.(eyuboğlu,77)aynı zamanda yeniden doğmanın da bir sembolü dür yılan. Sümer, Mısır tanrıça ları ile Athena ve Girit tanrıça ları yılanlarla birlikte temsil edilmişlerdir. Yunanistan, Hindistan, Brezilya, Afrika da, Avustralya yerlilerinde doğurganlık ile ilgili olarak yapılan ritüeller de yılan sıkça kullanılırdı. Aztek, Mısır, Yunan mitolojilerinde tanrıçakuş-yumurta-yılan-bölünme-çocuk birbirini takip eden birlikte anılan kurgulanan kompozisyonlardır. Yumurta, Üst Paleolitik çağlardan başlayarak üremenin bir anlatımı olarak ifade edilirken Laussel de bulunan bir kaya kabartmasında kadında gerçekleşen yumurta nın bölünmesini iki parçaya ayrılmış simetrik kadın kompozisyonlarında canlandırılmıştır. Üst Paleolitik dönemlerde başlayan bu sembolik anlatım tekniği onu takip eden Neolitik dönemlerde de tekrar edilmiş, kimi zaman birden ikiye ve çoğula bölünen giderek artan insan kompozisyonları, insanın kendi kendisini yeniden üretmesidir. Tüm orta doğu yaratılış mitolojileri bu düşünceyi benimsemiştir(resim 15) (Resim 16) (Resim17). Kaotik bölünme ve sürekli değişim tüm ilkellerin mitolojilerin de de kullanılan bir motiftir. Kaplumbağa, ilkel sembolizm de kutsanan hayvanlardan biridir. Bunun en önemli sebebi üzerindeki kabuğun biçiminden kaynaklanmaktadır. Kabuğun üzerindeki altıgen motif, aynı şeklin çoğalmasını ifade etmektedir. Yani yumurtanın bir anlamda
6 çoklu bölünmesini ifade etmektedir. Özellikle Orta Asya, Çin, Japonya da kaplumbağa bu anlamda önemli bir figürdür. Genellikle tanrıçaların ellerinde taşıdıkları meyveler onlarla anılmıştır. Bu meyvelerden en önemlisi nar dır. Hitit tanrıçası Kubaba,Hellenler de Hera ve Afrodit in ve Demeter in sembolü nar dır.nar,bereketin sembolü olan bir meyve dir.nar tek bir parça olarak gözüken ancak içi yüzlerce parçadan meydana gelen bir yapıya sahiptir.bu oluşum mitolojide üreme ile özdeşleştirilmiştir.bir Vietnam mitolojisine göre nar,açıldığında yüzlerce çocuk verir (Servıer,126).Bu durumda yumurta nın sonsuz bölünme potansiyelini temsil eder(resim 18). Sonuç olarak, eski çağların yeryüzündeki izleri silinse de bu bilgiler, mitolojilerle günümüze dek taşınmıştır. Semboller ise tarih sahnesine mitolojilerden bağımsız olarak çıkmamışlardır. Daha doğrusu mitolojiler, sembollerin üretilmesine sebep olmuşlardır. Yüzyıllar boyunca hiç kaybolmadan günümüze dek gelen bu sembollerin ilk ortaya çıktığı uygarlıklarda yaşamın ve hayata bakışın birer göstergesi olduğunu ve toplumsal hafızanın onları yeniden üretmiş olduğunu günümüzde görmekteyiz. Günümüzde çoğu süsleme unsuru olarak yer alan birçok sembolün kökenine indiğimizde ortaya çıktıkları uygarlıklarda ne gibi işlevler yüklendikleri açıktır. Mitolojilerin en büyük özelliklerinden biri, gözle görülüp takip edilemeyen mikro kozmik olayları Gulliveriyen bir mantıkla, büyük panolar halinde anlatmasıdır.(oğuz,591) Tarihin kayıp dönemlerinde eşleştirme ve karşıt prensiplerin birlikte gösterilmesiyle oluşturulan bu kurguların daha sonraki tarih dilimlerinde de tekrarlanarak sürdüğü göz önünde bulundurulursa, söz konusu edilen göstergeler arasında ne denli güçlü sembolik bağların olduğu anlaşılır. Mircea Eliade Simgenin, efsanenin, imgenin, manevi hayatın özüne ait olduklarını; bunları gizlemenin, sakatlamanın, geriletmenin mümkün olduğunu, ancak asla yok edilmeyeceklerini söyler (Eliade, XVIII). KAYNAKÇA 1-ATEŞ, Mehmet. Mitolojiler ve Semboller.2001.Đstanbul, Aksiseda Matbaası. 2-CHEVALIER, J.GHEERBRANT, A.Dictionnaire des Symboles.1997.Paris 3-DURAND, G.Les Structures Anthropolojiques de l Imaginaire.1980.Paris. 4-ERSOY, Necmettin. Semboller ve Yorumları.2000.Đstanbul, Zafer Matbaası. 5-ELĐADE, Mircea. Đmgeler Simgeler (çev. Mehmet Ali Kılıçbay).1992.Ankara, Gece yayınları. 6-EYUBOĞLU,Đ.,Z.Anadolu Đnançları/Anadolu Mitolojisi.1987.Đstanbul 7-FRAZER, J.G. The Magic Art and the evolution of King II s.26 dan aktaran M.Eliade Traite d Historie des Religions FROLOV, B. Tarih Öncesi Sembolizmin Đlkeleri.1990.Felsefe Dergisi 9-FROMM, E. Rüyalar, Masallar, Mitoslar.1990.Đstanbul 10-JACOBĐ, Jolande. C.G Jung Psikolojisi (çev. Mehmet Arap).2002.Đstanbul, Đlhan yayınevi.
7 11-LACAN, J,J,Laplance,J.B.Pontalıs.Vocabularie de la Phychanalys.1967.Paris 12-LORBLANCHET, M.Art Rupestre Austrlaien in Archeologia.1980.no: MACKENZIE, D.A.Çin ve Japon Mitolojisi (Çev. Koray Atken).1996.Ankara, Đmge Yayınevi. 14-MASCETTĐ,M.,D.Đçimizdeki Tanrıça,Kadınlığın Mitolojisi (çev.belkıs Çorakçı) Đstanbul, Doğan Kitapçılık A.Ş. 15-OĞUZ, B.Türkiye Halkının Kültür Kökenleri.1980.Đstanbul 16-SERVIER, J.L Homme et Đnvisible.1994.Paris.
MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ
DetaylıMİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
MİT VE DİN İLİŞKİSİ (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mit ve Din Mitolojiler genel olarak dinsel, ruhani ve evrenin ya da halkların oluşumu gibi yaratılış veya türeyiş gibi temaları içerirler.
DetaylıHALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Psikoanalitik Halkbilimi Kuram ve Yöntemleri DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 KONULAR Psikoanalitik Halkbilimi Kuram ve Yöntemleri Kurucuları ve Okullar ( W. Wundt Okulu,
DetaylıMitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran
Ay tanrıçası Selene, Yunan mitolojisinde, Güneş tanrısı Helios un kız kardeşidir. Ay ı simgeler. Selene de Helios gibi bir arabayla dolaşırdı. Selene nin arabasını iki at, katır ya da boğa çekerdi. Zeus
DetaylıTÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1
TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1 Çeşitli Türk topluluklarının mitolojileriyle ilgili malzemelerin bir çoğunu bilim adamları, misyonerler, seyyahlar ya da bazı yabancı araştırmacılar tarafından derlenmiştir.
Detaylıİlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu
İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu Prof. Dr. Bülent Yılmaz Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü E-posta : byilmaz@hacettepe.edu.tr
Detaylı-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.
İçindekiler 1 Efsane Nedir? 2 Efsanenin Genel Özellikleri 3 Efsanelerin Oluşumu 4 Oluşumuyla İlgili Kuramlar 5 Efsanelerin Sınıflandırılması 6 Efsanelerde Konu ve Amaç 7 Efsanelerde Yapı, Dil ve Anlatım
DetaylıMitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1
Mitoloji ve Animizm, Fetişizm Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Animizm Canlıcılık olarak da bilinin animizmin mitolojinin gelişmesinde önemli rolü vardır. İlkel devirde, eski insanlar her bir doğa olayının, eşyanın,
DetaylıMitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mitlerin Sınıflandırılması Mitler ele aldıkları konular bakımından kendi içlerinde çeşitli şekillerde sınıflandırılırlar. Örneğin, İnsanın ve dünyanın geleceğini
DetaylıBATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ
BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ İÇERİK Müzikoloji nedir? Müzik tarihinin Müzikoloji içindeki yeri Müzik tarihinin temel kavramları Etimoloji (Müzik kelimesinin kökeni) Kültürel evrim
DetaylıÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız
Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,
Detaylıİktisat Tarihi II. 2. Hafta
İktisat Tarihi II 2. Hafta İKİNCİ DEVRİMİN BAŞLANGICI İkinci bir devrim kendine yeterli küçücük köyleri kalabalık kentler durumuna getirmiştir. Bu dönemde halk yerleşiktir. Köyün kendisi toprak elverdikçe
DetaylıİLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI
İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI Kelime anlamı İki nehrin arası olan Mezopotamya,
DetaylıDÜNYANIN ÇÖZEMEDİĞİ GİZEM: GÖBEKLİ TEPE
DÜNYANIN ÇÖZEMEDİĞİ GİZEM: GÖBEKLİ TEPE Her şey, 1983 yılının sıradan bir gününde tarlasını karasabanla sürmekte olan bir çiftçinin, toprak altında bulduğu oymalı taş ile başladı! İhtiyar çiftçi, dünyanın
DetaylıKÜLTÜR ÇERÇEVESİNDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK:ETİYOLOJİ VE DIŞAVURUM
KÜLTÜR ÇERÇEVESİNDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK:ETİYOLOJİ VE DIŞAVURUM Doç.Dr.Nuray Türksoy Karalı Bakırköy Ruh ve Sinir Hast.H. II.Nevroz Birimi 13.Anadolu Psikiyatri Günleri 19-22 Mayıs 2004 OKB---------------RİTÜEL
DetaylıAna fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.
2018-2019 Eğitim- Öğretim Yılı Özel Ümraniye Gökkuşağı İlkokulu Sorgulama Programı Kim Olduğumuz Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal
DetaylıGÖRSEL KÜLTÜR KISA ÖZET KOLAYAOF
GÖRSEL KÜLTÜR KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKAT Burada ilk 4 sayfa gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE- BİR YAŞAM KÜLTÜRÜ
DetaylıASTRONOMİ TARİHİ. 2. Bölüm Antik Astronomi. Serdar Evren 2013
ASTRONOMİ TARİHİ 2. Bölüm Antik Astronomi Serdar Evren 2013 Fotoğraf: Eski Yunan mitolojisinde sırtında gök küresini taşıyan astronomi tanrısı, ATLAS. En Eski Astronomi (Antik veya Teleskop Öncesi) Kültürel
Detaylıİktisat Tarihi II. I. Hafta
İktisat Tarihi II I. Hafta Tarih Öncesi Çağların Bölümlenmesi Taş Çağı Bakır Çağı Tunç veya Bronz Çağı Tarihsel gelişim türün sürdürülmesi ve çoğalmasına katkıda bulunma ölçütüne göre de yargılanabilir.
DetaylıÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME
ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME HÜCRE: Canlıları oluşturan en küçük yapı birimine hücre denir.bütün canlılar hücrelerden oluşmuştur. * İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, tek hücreli canlıların
DetaylıEĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI
3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri
DetaylıANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1
ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.
DetaylıİYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ
İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ Hayatın asıl etik anlamı, bizim iyi ve kötü sözcükleriyle tanımlayarak yol almaya çalıştığımız soyutluklardadır. Bu derece soyut ve kökenleri sıra dışı olan kavramlarla uğraşmak
DetaylıBitkilerde Eşeyli Üreme
Bitkilerde Eşeyli Üreme İki farklı cinsiyete ait üreme hücrelerinin birleşmesiyle yeni canlılar oluşmasına eşeyli üreme denir. Oluşan yeni canlı, ana canlılardan farklı kalıtsal özelliklere sahiptir. Bitkiler
DetaylıMitolojik Kuram. Dr. Süheyla SARITAŞ 4
Okullar ve Ekoller Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Mitolojik Kuram Mitolojik kuram veya mitolojik okul olarak bilinen bu yaklaşım Grimm lerin Alman dili ile ilgili çalışmalarda kullandıkları karşılaştırmalı dilbilimi
DetaylıURARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM
URARTU UYGARLIĞI Gülsevilcansel YILDIRIM 120213060 Urartular MÖ birinci yüzyılın başında, Van Gölü ve çevresinde önemli bir devlet Kuran ve günümüze kadar buradaki uygarlıkları etkilemiş bir kavimdir.
DetaylıLatmos Dağları / Beşparmak Dağları Benzersiz bir doğal/kültür alanı kaybolmanın eşiğinde
Latmos Dağları / Beşparmak Dağları Benzersiz bir doğal/kültür alanı kaybolmanın eşiğinde 1. Ege kıyılarından bir görünüş. 2. Bafa Gölü nün güneyinden göle bakış. Önde MS 13. yy Bizans Dönemi ne ait bir
DetaylıDAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI
1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin
DetaylıGörsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı
SANAT TARİHİ I Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı Mısır Uygarlığı: Prehistorik Dönem Tinit Dönemi (M.Ö. y. 3200 2780 / 1. 2. Sülaleler) Eski Krallık/Memphis Krallığı (M.Ö. 2700 2280 / 3.
DetaylıÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55
Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten
DetaylıPsikanaliz Sigmund Freud
Psikanaliz Sigmund Freud Sigmund Freud (1856 1939) 6 Mayıs 1856, Moravya (Çek Cumhuriyeti) 1881, Viyana Tıp Fakültesi mezunu Maartha Bernays ile evlilik, üç çocuk sahibi bir baba Ernst Brücke ile fizyoloji
DetaylıOyun Öğretimi 1- OYUNUN TARİHÇESİ. Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş
Oyun Öğretimi 1- OYUNUN TARİHÇESİ Dr. Meral Çilem Ökcün-Akçamuş OYUNUN TARİHÇESİ n Oyun insanlık tarihi kadar eskidir. n Çeşitli bilim dallarının çalışmalarında oyun, ilginç bir hareket noktası oluşturmaktadır.
Detaylıİnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden
Tarih Öncesi Devirlerde Anadolu Video Ders Anlatımı TARİH ÖNCESI DEVİRLERDE ANADOLU Türkiye tarih öncesi devirlerde üzerinde birçok medeniyet kurulan çok önemli bir yerleşim merkeziydi. Ülkemizin tarihi
DetaylıMÜZİK ALETLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIR
MÜZİK ALETLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIR Dünyanın en eski flütü 40 bin yıl önceye uzanıyor. Hititler in flüt, gitar, lir, arp, tef, çalpara, davul ve gayda kullandığını gösteren taş kabartmalar var.
Detaylı3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül 2014 17 Ekim 2014 )
3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül 2014 17 Ekim 2014 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her
DetaylıTÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI GÜZ DÖNEMİ DERSLERİ Kodu Dersin Adı Statüsü T P K AKTS TAE 700 Özel Konular Z 5 0 0 30 TAE 701 Kültür Kuramları ve Türkiyat Araştırmaları
DetaylıANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN
ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ Burcu Aslı ÖZKAN İlk Çağda Anadolu da kurulan bazı uygarlıklar Hitit, Frig,Urartu, Lidya. HİTİTLER MÖ(1700) Başkenti Hattuşa (Boğazköy) Malatya Orta Anadolu
DetaylıBilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.
1- Canlının tanımını yapınız. Organizmaya sahip varlıklara canlı denir. 2-Bilim adamları canlıları niçin sınıflandırmıştır? Canlıların çeşitliliği, incelenmesini zorlaştırır. Bu sebeple bilim adamları
DetaylıSİİRT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT: 1 SAYI 2 s KİTAP TANITIMI II
SİİRT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT: 1 SAYI 2 s. 226-232 KİTAP TANITIMI II Joseph CAMPBELL, Mitolojinin Gücü, Kutsal Kitaplardan Hollywood Filmlerine Mitoloji ve Hikâyeler, MediaCat Yayınları,
Detaylı" Elimizde bulunan Kadim Bilgelik sırlarına ve ezoterik bilgilere göre; özellikle son 3500 yıldan beri dünya insanına, kapasitelerine
" Elimizde bulunan Kadim Bilgelik sırlarına ve ezoterik bilgilere göre; özellikle son 3500 yıldan beri dünya insanına, kapasitelerine göre bilgi veren ve mitolojilerde İLAHLAR olarak ifade bulan yüce varlıkların
DetaylıAşağıda mitoz bölünme safhaları karışık olarak verilmiştir.
2015/2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ ÖRNEK 8.SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI Adı Soyadı : No: Sınıf: Resimdeki türlerin bazı hücrelerindeki kromozom sayılarını yazınız. (4x2p) Aşağıda mitoz bölünme
DetaylıKONU 2: HAMMADDE KAVRAMI, HAMMADDE ÇEŞİTLERİ, HAMMADDE TEMİNİ VE STRATEJİLERİ
KONU 2: HAMMADDE KAVRAMI, HAMMADDE ÇEŞİTLERİ, HAMMADDE TEMİNİ VE STRATEJİLERİ İnsan, dünya üzerinde göründüğü andan itibaren, çeşitli gereksinmelerini karşılamakta yardımcı olacak olan alet ve silahlarını
Detaylı1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ
1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ Kaynak bakımından birbirine yakın olan diller bir aile teşkil ederler. Dünya dilleri bu şekilde çeşitli dil ailelerine ayrılırlar. Bir dil ailesi tarihin bilinmeyen devirlerinde
DetaylıİÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9
İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9 ŞİİR VE GÖRSELLİK Şiir, Fotoğraf ve Gerçeklik...15 Şiir, Fotoğraf ve Görme...25 Şiirin ve Fotoğrafın İşlevleri...29 Şiir, Fotoğraf ve İmge...32 Çoklu Okuma...38 Çözümleme Kılavuzu...50
Detaylı2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (20 Ekim 2014 05 Aralık 2014 )
2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (20 Ekim 2014 05 Aralık 2014 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca
Detaylıgeliştirmemize yardımcı olur.
3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (20 Ekim 2014 05 Aralık 2014 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; PYP disiplinler üstü temaları ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca
DetaylıTürk Toplumunda Adlar ve Soyadları (Sosyo-Kültürel ve Dilbilimsel Bir Yaklaşım) 1
Diyalog 2014/2: 110-114 Türk Toplumunda Adlar ve Soyadları (Sosyo-Kültürel ve Dilbilimsel Bir Yaklaşım) 1 Umut Balcı, Batman Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı
Detaylı3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (07 Eylül-16 Ekim 2015 )
3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (07 Eylül-16 Ekim 2015 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her 6
DetaylıMirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu
Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü Kadına Şiddet Raporu 1 MİRBAD KENT TOPLUM BİLİM VE TARİH ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ KADINA ŞİDDET RAPORU BASIN BİLDİRİSİ KADIN SORUNU TÜM TOPLUMUN
DetaylıGÖKKUŞAĞI KOLEJİ PYP SORGULAMA PROGRAMI
GÖKKUŞAĞI KOLEJİ PYP SORGULAMA PROGRAMI 2017-2018 SINIF / YAŞ haklar ve lar, haklar ve lar 4/5 YAŞ Ailemizi ve kültürlerimizi bilmek kimliğimizi geliştirmemizi sağlar. Aile kültürümüz Aile kültürleri arasındaki
DetaylıDünyanın İşleyişi. Ana Fikir. Oyun aracılığıyla duygu ve düşüncelerimizi ifade eder, yeni anlayışlar ediniriz.
fırsatlara erişmek, barış ve Aile ilişkileri kimliğimizin oluşmasına katkıda bulunur. Binaların içindeki ve çevresindeki alanlar ve tesisler, insanlarin bu binaları nasıl kullanacağını belirler. Oyun aracılığıyla
DetaylıYETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?
YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? Vücudun, büyümesi yenilenmesi çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin yeterli miktarda alınmasıdır. Ş. İKİBUDAK BİYOLOJİ ÖĞRETMENİ SAĞLIKLI BİR Y AŞAMIN
DetaylıB unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı,
MİTOZ Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı, sitoplazma ve çekirdekten meydana gelmiştir. Hücreler büyüme ve gelişme sonucunda belli bir olgunluğa
DetaylıKonu 6: Çanak Çömlekli Neolitik
Konu 6: Çanak Çömlekli Neolitik Çanak Çömlekli Neolitik Çağ, sadece çanak çömlek yapımının başlamasından daha fazla şey ifade eder. Çanak Çömlek Öncesi Neolitik, besin üretici yaşam tarzına doğru bir geçiş
DetaylıHEDEF KİTLE DAVRANIŞINI ETKİLEYEN PSİKOLOJİK FAKTÖRLER
Ünite 5 HEDEF KİTLE DAVRANIŞINI ETKİLEYEN PSİKOLOJİK FAKTÖRLER Öğr. Gör. Şadiye Nur GÜLEÇ Bu ünitede, reklamın önemi ve reklamın hedef kitlesi konusu işlenecektir. Hedef kitle davranışını etkileyen psikolojik
DetaylıDeri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu
Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 05/ DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ YILI AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı Nisan ayında, Türkiye
Detaylıkişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler
1 Örgüt Kültürü Örgüt Kültürü kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler bütünüdür. 2 Örgüt kültürü, temel grupsal
DetaylıBULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN
3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (19 Ekim - 04 Aralık 2015 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her
DetaylıUygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI
Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI 1.KONU: TARİHÎ ÇAĞLARA GİRİŞ 2.KONU: İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI 1.K0NU TARİHİ ÇAĞLARA GİRİŞ İnsan, düşünebilme
DetaylıProje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt
Önsöz Medeniyet; bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Türk medeniyeti dünyanın en eski medeniyetlerinden biridir. Dünyanın
DetaylıHALI SANAYİ. Hazırlayan Tuğrul SOMUNCUOĞLU 2010. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi
HALI SANAYİ Hazırlayan Tuğrul SOMUNCUOĞLU 2010 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi HALI SANAYİ ÜRÜNÜN TANIMI Armonize Sistem sınıflandırmasına göre halılar 4 ana
DetaylıDünyanın hareketlerinin yaşam üzerine etkisi vardır.
1.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (12 Şubat - 23 Mart 2018 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her
DetaylıEylemlerimiz, genellikle dünyanın doğal döngüleri ile bağlantılıdır.
1.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (16 Şubat-27 Mart 2015 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her
DetaylıEkolojik Tasarımlar ve Sanat
Ekolojik Tasarımlar ve Sanat Çevre, çok geniş kapsama sahip olan bir kavram olduğu için, tek bir tanım yerine bu konuda yapılmış araştırmalarda kullanılan çeşitli tanımları bulunmaktadır. Çevre: İnsanın
DetaylıTıp Tarihine Yaklaşım
Tıp Tarihine Yaklaşım Avcılık-Toplayıcılık Aşaması Mezopotamya Uygarlıklarında Tıp Eski Mısır Tıbbı Çin Tıbbı Eski Hint Tıbbı Yunan Tıbbı Modern Dönem (Batı) Tıbbı Avcılık-Toplayıcılık Aşaması Bütün gün
DetaylıKonu: Kadim Diller ve Yazılar. İran da Ön-Türkler
Konu: Kadim Diller ve Yazılar Yazı: 74 İran da Ön-Türkler Doç. Dr. Haluk BERKMEN Milattan binlerce yıl önce Ön-Türk toplumlarının dağ keçisini kutsal kabul ettiklerini ve binlerce dağ keçisi figürünü Altay
Detaylı1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler
1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar 2.Sanat ve Teknoloji 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 5.Işık ve Renk 6.Yüzey ve Kompozisyon 1 7.Görüntü Boyutu
DetaylıÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ 1 2 2 2 3 2 4 2 1 2 2 2 3 2 4 2 KONU ADI KAZANIMLAR 1. İletişim sürecini oluşturan ögeleri ve iletişimde dilin işlevini belirler. 2. Dil ve kültür arasındaki ilişkiyi 1.
DetaylıTarih Öncesi Çağlar - PREHĠSTORĠK DEVĠRLER
Tarih Öncesi Çağlar - PREHĠSTORĠK DEVĠRLER 1. TaĢ Çağı a) Eski Taş / Kaba Taş (Paleolitik Çağ) = (M.Ö. 2.000.000-10.000) b) Orta Taş / Yontma Taş (Mezolitik Çağ) = (M.Ö. 10.000-8.000) c) Yeni Taş / Cilalı
Detaylıbilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da
YANLIŞ ALGILANAN FİKİR HAREKETİ: FEMİNİZM Feminizm kelimesi, insanlarda farklı algıların oluşmasına sebep olmuştur. Kelimenin anlamını tam olarak bilmeyen, merak edip araştırmayan günümüzün insanları,
DetaylıMATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK
MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK Matematik,adını duymamış olsalar bile, herkesin yaşamlarına sızmıştır. Yaşamın herhangi bir kesitini alın, matematiğe mutlaka rastlarsınız.ben matematikten
DetaylıÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I
HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu
DetaylıSADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR!
SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! Şehir ve Medeniyet İÇGÜDÜSEL DEĞİL, BİLİNÇLİ TERCİH: ŞEHİR Şehir dediğimiz vakıayı, olguyu dışarıdan bir bakışla müşahede edelim Şehir denildiğinde herkes kendine göre bir
Detaylıphilia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi
FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde
DetaylıULS344 - Milliyetçilik ve Azınlıklar. İlkçi Yaklaşımlar - Primordializm
ULS344 - Milliyetçilik ve Azınlıklar İlkçi Yaklaşımlar - Primordializm İlkçi ve Eskilci Yaklaşım Milliyetçilikten önce milletler İlkçilik (Primordialism) bir milliyetçilik kuram olmaktan ziyade milletlerin
DetaylıKAPSAYICI EĞİTİM. Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler
KAPSAYICI EĞİTİM Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler Sınıfında Yabancı Uyruklu Öğrenci Bulunan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Eğitimi 1 Kapsayıcı Eğitim Eğitimde kapsayıcılık
Detaylı2013 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU
2013 ARALIK DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2013 ARALIK/
DetaylıASTRONOMİ TARİHİ. 3. Bölüm Mezopotamya, Eski Mısır ve Eski Yunan da Astronomi. Serdar Evren 2013
ASTRONOMİ TARİHİ 3. Bölüm Mezopotamya, Eski Mısır ve Eski Yunan da Astronomi Serdar Evren 2013 Fotoğraf: Eski Yunan mitolojisinde sırtında gök küresini taşıyan astronomi tanrısı, ATLAS. Daha modern nesil
DetaylıŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2
DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 ŞAMANİZM Şamanizmin tanımında bilim adamlarının farklı görüşlere sahip olduğu görülmektedir. Kimi bilim adamı şamanizmi bir din olarak kabul etse de, kimisi bir kült olarak kabul
DetaylıBozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir
Kısrak sütünden üretilen kımız, darıdan yapılan begni bekni ve boza Türklerin bilinen içecekleriydi Bozkır hayatının başlıca Bu Türklerin kültürün bilinen önemli en eski gıda ekonomik faaliyetleri neler
DetaylıEn eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.
MISIR BAHÇELERİ En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir. pramitler Mısırlıların kralarına yaptıkları
DetaylıSoru: Tanrı tasavvuru ne demektir?
Tanrı Tasavvuru Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Peker e göre: Kişinin bebekliğinden itibaren, zeka gelişimine, edinmiş olduğu bilgi ve yaşantısına göre, Tanrı yı zihninde canlandırması, biçimlendirmesi
DetaylıKLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ HADES
KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ HADES Doç. Dr. Erhan Öztepe Sunum içerisinde kullanılan görseller telif hakkına sahip olup yalnızca eğitim amaçlıdır. Başka amaçlarla kullanılamaz Yeraltındaki ölüler
DetaylıSANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni
SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan
DetaylıSuriyeli Mülteci Çocuklar ile Dışavurumcu Sanat
Suriyeli Mülteci Çocuklar ile Dışavurumcu Sanat Ezgi İçöz, MA 24 Haziran 14 Salı Tammam Azam Inside Outside Project: Gazeteci ve fotoğrafçılar ile çalışmak Motivasyon farklılıkları ve etik Çalışma süresi
DetaylıHÜCRE BÖLÜNMESİ A) MİTOZ BÖLÜNME a) Hazırlık evresi:
HÜCRE BÖLÜNMESİ Hücre bölünmesi tüm canlılarda görülen ortak bir özelliktir. Hücre büyüyüp gelişirken madde ve enerji gereksinimleri artar. Sitoplâzma hücre zarına oranla daha hızlı büyümesinden dolayı,
DetaylıMakedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.
Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,
DetaylıMinti Monti. İlkbahar 2015 Sayı:17 Ücretsizdir. Kızıl Panda
Minti Monti Çocuklar için eğlenceli poster dergi İlkbahar 2015 Sayı:17 Ücretsizdir ISSN: 2146-281X Kızıl Panda Himalayalar Yeryüzünün Zirvesi Sıradağlar Doğa Yürüyüşünde Yanına Hangi Malzemeleri Alırsın?
Detaylıİnsanoğlu, Merak ve İllüzyon
Bengi Kolay İnsanoğlu, Merak ve İllüzyon Merak, Bizim hayatımızda birinci saniyeden beri var olan ve her zaman var olacak, insanlığın varlığın gelişme büyüme sebebi varsa o da meraktır. Neredeyse her şeyde
Detaylıİlk Zaman KAMBRİYEN ÖNCESİ: 3-Hadeyan, 2-Arkeyan, 1-Proterozoik
JEOLOJİK DEVİRLER İlk Zaman KAMBRİYEN ÖNCESİ: 3-Hadeyan, 2-Arkeyan, 1-Proterozoik Dünya nın oluşumundan 4 Milyar Yıl sonra Kıtaların çekirdek kısmını oluşturan en eski kıvrımlar oluşmuştur. Su yosunu (alg)
DetaylıMehmet MERCAN. ODTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü 50. Yıl Sempozyumu 29 Haziran 2016
Mehmet MERCAN ODTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü 50. Yıl Sempozyumu 29 Haziran 2016 1 Seramiğin Tarihi Dünyada Seramik Sektörü Sektörün Güncel Durumu Üretim Süreci Türkiye de Seramik Sektörü
DetaylıYaşam alanları ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik
ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (30 Ekim - 15 Aralık 2017) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her
Detaylı2013 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU
2013 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2013 EYLÜL/ TÜRKİYE
DetaylıRönesans Heykel Sanatı
Rönesans Heykel Sanatı Ortaçağda heykel mimariye bağımlıdır. Fakat Rönesans döneminde, heykel mimariden bağımsız eserler olarak karşımıza çıkar. Heykeller meydanlarda, saraylarda ve köşklerde sergilenmeye
DetaylıİÇİNDEKİLER. Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık 28
İÇİNDEKİLER Önsöz/ Ahmet Yıldız 5 Giriş 11 Psikoloji kökenli modeller 15 Davranışçılık 15 Bilişselcilik 17 Bilişsel Yapılandırmacılık 20 Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık
DetaylıDersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler
Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 2+0 2 3 Ön Koşul Dersler Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Seçmeli Dersin Koordinatörleri Dersi Veren Dersin Yardımcıları Dersin
DetaylıCANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM
CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM Bulut Kuş OKUL Ağaç Çimenler Taş Ayşe Çocuklar Kedi Top Çiçekler Göl Yukarıdaki şekilde Ayşe nin okula giderken çevresinde gördüğü canlı ve cansız varlıkları inceleyelim.
DetaylıYARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1
YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Yaratılış Mitleri Orta Asya ve Sibirya da yaşayan Türk toplulukları arasında yaygın olarak anlatılan efsaneler yaratılış mitlerini oluşturmaktadır. Daha çok Altay
DetaylıMotiflerde gizlenen tarih, toplumların güzellik algılarının tarihidir. Fakat aynı zamanda onların yapı
MOTİFLERDEKİ TARİH Kilimlerdeki motifler neden değişirler?? Neval AKÇA BERK *, Fatma GÜLTEKİN ** Motiflerde gizlenen tarih, toplumların güzellik algılarının tarihidir. Fakat aynı zamanda onların yapı ve
DetaylıUygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları
Uygarlık Tarihi (HIST 201) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Uygarlık Tarihi HIST 201 Güz 3 0 0 3 4 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü
Detaylı