MEZHEP SAVAŞI KIŞKIRTIYOR

Transkript

1 SAVCI TARİHLE OYNADI 76 SUBAYI TUTUKLATTI Emekli Orgeneral Çetin Doğan yazdı: 28 Şubat soruşturmasına temel oluşturan, Batı Harekât Konsepti ile Batı Eylem Planı belgelerinin tarihleri savcılıkta tahrif edildi KURULUŞ KURUŞ Batı Çalışma Grubu nun Kurucu Başkanı Orgeneral Çetin Doğan, 28 Şubat soruşturmasına dayanak gösterilen ve 29 Temmuz 1997 tarihinde henüz taslak halinde olan bir belgenin, 18 Haziran 1997 tarihinde istifa eden bir hükümetin düşürülmesi ile ilişkilendirilmek istendiğini belgeleriyle ortaya koydu. Doğan, savcılığın tarihlerde tahrifat yaptığını da ispatlıyor. ÇETİN DOĞAN ın yazı dizisi 15 te Aydınlık yağmayı durdurdu Aydınlık ın yayını sonuç verdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın Maslak ta, 15 milyar dolarlık 763 dönüm araziyi özel bir antlaşmayla devretmesine ilişkin projenin askıya alındığı öğrenildi. Bakanlığın Plan çalışması ve sözleşme yok açıklamasına karşın, Aydınlık, sadece Bakanlığın yapabileceği 1/5000 lik planı ve anlaşmayı açıklıyor. MUSTAFA GÜRBÜZ ün haberi 6 da SANKİ PKK SÖZCÜSÜ KONUŞTU Türk Dışişleri yetkilileri, Irak ın PKK lıları topraklarımızda istemiyoruz açıklamasına PKK lılar tehdit değil yanıtı verdi ABD ve Rusya, Suriye için Cenevre de bütün tarafların katılacağı uluslararası bir barış konferansı için anlaştı de MEZHEP SAVAŞI KIŞKIRTIYOR ABD ile Rusya nın Suriye de barışçıl çözüm çabalarına karşın Başbakan Erdoğan hâlâ savaş kışkırtıcılığı yapıyor ASKERİ TEHDİTLER VE DİPLOMATİK TRAFİK HIZLANDI Bir haftadır Başbakan Erdoğan ısrarla, Esad yönetimi kimyasal silah kullanıyor. ABD nin kırmızı çizgileri aşıldı diye müdahale davetleri yapıyor. Dışişleri Bakanı Davutoğlu da Suriye de rejimin devamını mümkün kılacak bir çözüm mümkün değil diye barışçı çözüme karşı çıktı. Son olarak Erdoğan ın ABD nin Suriye harekatını başından beri destekliyoruz demeci, yalanlanmasına rağmen ortalığı karıştırdı. Davutoğlu, son iki günde ABD, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün Dışişleri Bakanları ve Arap Birliği Genel Sekreteri ile telefonda görüştü. Ayrıca Ürdün ve Almanya ya gidiyor. Gerek BM kaynakları, gerekse bağımsız gözlemciler Suriye de kimyasal silahları asıl muhalefetin kullandığını açıkladı. Bölge kaynakları Suriye deki krizin artık bir mezhep savaşı na dönüştüğüne dikkat çekiyor. BBC Ortadoğu din savaşına gidiyor diye yazdı. ABD eski Dışişleri Bakanı Colin Powell in danışmanı Albay Lawrence Wilkerson, Suriye de kimyasal silah kullanımının ardında İsrail in olabileceğini söyledi. Lübnan Hizbullah lideri Nasrallah Suriye halk direnişinin yanında yer alacağımızı ve Golan ın işgalden kurtarılması için onlara yardım edeceğimizi ilan ediyoruz dedi. Irak, İran ve Lübnan dan gençler Suriye ye destek için gönüllü yazılıyor. 19 MAYIS KONVOYU Klasik otomobilciler bayram törenlerinin iptalini protesto için 12 Mayıs ta Anıtkabir de buluşacak. İstanbul dan 11 Mayıs ta yola çıkacak konvoy, Ankara ve çevre illerdeki konvoylarla birleşerek 70 araç halinde Anıtkabir de 19 Mayıs felsefesini yok etmeye çalışanlara gönderme yapacak. 3 te Ahtapotun kollarında çırpınmaya devam mı edeceğiz? Bugün sorun halkta değil, aydınlardadır. Sorun halkı örgütlemede, dolayısıyla halkı örgütleyecek birikimdedir. Ahtopotun kollarında çırpınanlara önerimiz, kendilerine yakışan öncü mevzilere girmeleridir. DOĞU PERİNÇEK Korkunç ve insanlık dışı bir iddia FİKRET OTYAM 2 de 8 de ISSN

2 FİKRET OTYAM Erdoğan a hiç yakışmadı, sarin gazıyla çoluk çocuk, kadın erkek, asker ölüyor ve bu gazı T.C. Başbakanı Recep Tayyip in verdiği dillerde, bir T.C. vatandaşı olarak yüreğiniz kaynamıyor mu, iddia korkunç KORKUNÇ, İNSANLIK DIŞI BİR İDDİA: SURİYE: KİMYASALI ERDOĞAN GÖNDERDİ 7 Mayıs sabahı, 11 Mayıs Cumartesi günü çıkacak yazım için kaynaklar geldi, ülkemize ve dünyaya ayna tutan gazetemiz Aydınlık ta korkunç / insanlık dışı bir iddialı haber: KİMYASALLAR ERDOĞAN DAN Donakaldım... Erdoğan dedikleri Türk ulusunun Başbakanı... Haydi bu ulusun en büyüğü Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü günahları kadar sevmez, sanki şu yurdu kurtarman şart mıydı havasında... Sadece O nu mu? Yurdun dört yanında tüm resmi dairelerin başta valilik yapılarının kapılarında örneğin T.C. İstanbul Valiliği belirtisi vardır yani, TÜRKİYE CUM- HURİYETİ VALİLİK gibilerine... İyice anlaşıldı ki bu ülkenin Başbakanı Erdoğan Bu T.C. den nefret ediyor, ol nedenle kimi resmi dairelerin kapılarında T.C. li tabelalar işgüzarlarca söküldü!.. Neredeyse Atatürk adı paralı parasız yok ediliyor... İstanbul Atatürk Havalimanı, öbürü yapılanda 2.sınıf bir liman! Paralı parasız dedim 3.havalimanı tahminen 40 milyon Euro! Aklı erenler Atatürk Havalimanı nın genişletilmesini öneriyor dinleyen var mı? SIRASI GELMİŞ İKEN! T.C. den nefret edene yaranmak isteyen kimi Vali ve başka ilgililer, tabela sökme yani sırtlarından T.C. yi atmak isteyenlere sesleniyorum siz o kentin en büyük mülki amirisiniz yani T.C.... Valiliğindesiniz diyelim, o zaman nerenin mülki amiri oluyorsunuz? İsrail in mi, ABD nin mi, yoksa Barzani nin mi yoksa komşu Yunanistan ın mı? T.C. tabelaları söktürenler bunu yaparken hiç mi yürekleriniz sızlamadı ve halkın tepkisiyle T.C. leri yerlerine astırırken o halktan hiç mi utanmadınız yazıklar olsun, daha doğrusu halk deyimiyle yuh olsun ervahınıza! ELLERİM VARMIYOR YAZMAYA! Bakın, BM uzmanı Del Ponte, Suriye nin terör gruplarıyla ilgili Sarin gazı iddiasını doğrulamış. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Suriye de yürütülen soruşturmada, terör grupların Sarin gazı adlı kimyasal silahı kullandığı belirlenirken Suriye Enformasyon Bakanlığı kimyasal silahı teröristlere Başbakan Tayyip Erdoğan ın verdiğini belirtti. Halen BM Bağımsız Soruşturma Komisyonu üyesi olan eski BM Savaş Suçları Başsavcısı Carla Del Ponte, İsviçre nin RSİ (Radiotevisione svizzera) Televizyonu na yaptığı açıklamada, komisyonun yerel sağlık görevlileri ile mağdurlardan aldığı numuneler ve topladığı tanıklar doğrultusunda, Suriye de terör gruplarının sarin gazı kullandığı sonucuna varıldığını söyledi. BU KADARI BİLE! Erdoğan a hiç yakışmadı, sarin gazıyla çoluk çocuk, kadın erkek, asker ölüyor ve bu gazı T.C. Başbakanı Recep Tayyip in verdiği dillerde, bir T.C. vatandaşı olarak yüreğiniz kaynamıyor mu, iddia korkunç... BAŞBAKANA SESLENİYORUM BİR T.C.VATANDAŞI OLARAK, ALLAH AŞKINA, PEYGAMBER AŞKINA, DİNİNİZ İMANINIZ AŞKINA, ONURUNUZ AŞKINA BUNU YÜREKTEN YALANLAR MISINIZ, BİR RAHAT NEFES ALALIM! Başbakanın bu haykırışımı yabana atmayacağını umuyorum! Bir Cumhuriyet evladı olarak şu iktidarı kabullenemiyorum... BAKIN ŞU ZAVALLILIĞA! Bebek katili rivayet olunur ki Türk dü, Kürd dü demeyip otuz bin insanın yok olmasına neden olan Abdullah Öcalan, bu ülke için hiç utanmadan en ağır sözler etmedi? Pazarlığı kazanangillerden sanırım bir istek var ki, bir zavallı AKP li rica ediyor: Öcalan a artık bebek katili demeyelim! Sanki okudu üfledi de ölü bebeler canlanıp yuvalarına döndüler! Utanmam yerlerin dibine geçmem neye yarar? Yarayanı okuduklarınız... ABD kucağında oturan Fethullah Gülen hazretleri Erdoğan ı uyarıyormuş yani otur oturduğun yerde diyormuş, bir bildiği veya bir bildirildiği varmış! İŞTE ÜSTÜ KAPALI BUYRUK! Bu buyruk haşa Aydınlık yazarı Fikret Otyam a değil zira Çankaya ya aday değilim, aday olanlar düşünsün bakın üstü kapalı şu sözlere:...bazen kuvvet insanları küstahlaştırabilir. Hatta mümkün bile olsa ahlaken firavun olur. Bazen nimetlerin sağanak sağanak baştan yağması o da insanı böyle nemrutlaştırır, firavunlaştırır dediğim dedik, şirazeden çıkarır... İnsan gaflete dalar... BU DA YAZILI! Gülen cemaati sözcülerinden Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce de Başbakana Erdoğan a Cumhurbaşkanlığı na aday olma mesajı verdi son yazısında... Ne diyelim rasgele! 2001 NİSAN IYDI Yıllar yıllar önce Harran topraklarındaydım. Harran köyü de susuzluktan yanıyordu, nereye uğradıysam bu gazeteciden tek istekleri vardı, su. Acılarıyla kıvançlarıyla Harran ın bucak olduğunu da yaşadım. Atatürk Barajı nın yapımı bütün hızıyla sürüyordu. Gün geldi Harran ilçe oldu, bunu yaşarken bir güzellik daha yaşattılar, ilçede yaptırılan kitaplığa Fikret Otyam Halk Kütüphanesi adını verdiler 2001 Nisan ında. Şenliği unutamıyorum. Bu ayaklar artık bana ait değil tekerlekli sandalye ve koltuk değneği kullanıyorum. Sevgi ve şükranlarını bildirmek isteyen Fikret Otyam Halk Kütüphanesi müdavimleri bu adıtaşıyan insanı görmek isterler. Haftalar süren bir çalışma ve mayısın haftasında kız ve erkek 40 öğrenci Antalya Büyükşehir Belediyesi Çarşıiçi Fikret Otyam Sanat Galerisi nde birlikte olmanın kıvancını yaşadım. Harran Kaymakamı M. Selami Yazıcı nın gönderdiği bakır tabakta FİKRET OTYAM, HARRAN İLÇEMİZE YAPMIŞ OLDUĞUNUZ HİZ- METLERİNİZ ANISINA HARRAN KAY- MAKAMLIĞI 2013 bunlar yazıyordu. Bunu yüreğime astım sayın kaymakam. Bu gezinin gerçekleşmesi için unutulmaz ilgi gösteren belediye başkanı sayın Mehmet Özyavuz a da binlerce teşekkür yeter m ola ve dahi kitaplık müdürü sayın Murat Başkan a da. Çok mutluyum Atatürk Barajı nın babası Süleyman Demirel, üvey babası da benmişim. Bu gezi için ta Antalya dan ilgi gösteren Hasan Karasoy ile eşi Ulusal cı Devrim e teşekkür ederken konuklarımıza Parla bahçesinde verdiğimiz ortak yemekten sonra sevgili öğrenciler eller sallayarak aramızdan ayrıldılar. İP bastırdı T.C geri döndü GAMZE DEVRİM DÖNMEZ Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Antalya İl Müdürlüğü nün tabelasından T.C. ifadesini kaldırdığını öğrenen İşçi Partisi üyeleri kurumun önünde eylem yaptı. Kurumu T.C yazılarıyla donatan İşçi Partisi üyelerinin eyleminin ardından indirilen tabelalardan biri geri asıldı. İşçi Partisi Antalya İl Başkanı Bayram Atasoy, diğer tabela da eski haline getirilene kadar konunun takipçisi olacaklarını açıkladı. T.C. li tabela yerinden çıkartılırken ellerinde Türk bayraklarıyla Güllük Caddesi nde yer alan SGK İl Müdürlüğü ne gelen İşçi Partililer Ya İstiklal, Ya Ölüm Tam Bağımsız Türkiye, T.C. ye Uzanan Eller Kırılsın sloganları attılar. İşçi Partilileri polis de, SGK çalışanları da ikna edemedi. İşçi Partisi üyeleri kurumun duvarlarına kırmızı kalemlerle T.C. yazdı, ellerindeki 2 büyük T.C. etiketini de Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti sloganları eşliğinde sağlı sollu kurum kapısının iki yanına astı. İşçi Partisi Antalya İl Başkanı Bayram Atasoy, AKP-PKK ortaklığının T.C. yi kaldırmak için komutanları, aydınları ve vatanseverleri zindana attığını belirtti. Atasoy sözlerine şöyle devam etti: FOTOĞRAFLAR: İBRAHİM KOÇAK T.C. yi kaldırmak cami duvarına işemektir. Bu topraklar hainleri barındırmaz. Bu ülkenin yiğitleri boldur. O yiğitleri susturamazlar. O yiğitler mutlaka AKP yi yıkacak, yeniden Ankara kalesine Türk Bayrağını dikecektir. AKP yıkılacak Milli Hükümet mutlaka kurulacaktır. CHP Antalya İl Başkanı Devrim Kök de eylemi destekledi. Engelli aileleri: T.C ye ve bayrağa dokundurtmayız TUĞÇE YERDELEN / İZMİR Askerlik yaşına gelen engelli gençler, önceki gün İzmir Fuarı B1 Hol de, bir günlük temsili askerlik yaptı. Törende konuşan parti ve dernek başkanları ile engelli gençlerin aileleri, açılım adı altında yürütülen bölücülük sürecine tepkilerini ortaya koydu. Zihinsel Engellileri Geliştirme ve Koruma Derneği Başkanı Muhiddin Yılmaz, Bayrağımız bizim her şeyimiz. Rahatsız olanlar başka yere gitsin. Ama bize bayrağı yasaklatmaya çalışmasın diye konuştu. İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tugay Şen de Ülkemizi bölmelerine izin vermeyeceğiz dedi. Zihinsel Engelliler Kadın Kolu Başkanı Deniz Hazal da Milletimiz T.C ye de, bayrağa da sahip çıkar. Erdoğan ın oyunlarına gelmeyeceğimizi 19 Mayıs ta Ankara da göstereceğiz diye konuştu. Törene oğlunu getiren Iraz Gökmen, T.C. yazısının asla kaldırılamayacağını belirterek Bayrağımıza laf söyleyen karşısında halkı bulur dedi. Bir günlük askerliğini yapan Emre Öztürk ün babası Tokay Öztürk de şunları söyledi. Açılım adı altında ülkemizi bölmek, ulus devlet yapısını bozmak istiyorlar. Türk bayrağını istemeyen, T.C yi kaldıran hükümete sesleniyorum. Atamıza, Cumhuriyetimize ihanet etmeyin. Engelli aileleri, çocuklarımız, hepimiz vatanımıza sahip çıkıyoruz.

3 11/27 14/23 15/21 14/21 15/23 13/27 11/19 12/20 İçkinizi tabakhanede için Valilikten kültür sanat çevrelerine Tabakhane yıkık dökük, metruk binaları, pis suların aktığı sokakları ve kötü kokusuyla bilinen, güvenliğin ve sosyal yaşamın olmadığı bir semt Denizli de içkili lokaller, tabakhaneye taşınmaya zorlanıyor. İçki ruhsatları iptal edildi. Taşınmazlarsa kapatılacaklar. Lokal işletmecileri, Valiliğin amacı sosyal yapıyı değiştirmek diyor BEHİYE YARAŞCI / DENİZLİ Denizli Valiliği, kültür-sanat derneklerine ait içki satışı yapan lokalleri, kent merkezinden tabakhane bölgesine taşınmaya zorluyor. Tabakhane yıkık dökük, metruk binaları, pis suların aktığı sokakları ve kötü kokusuyla bilinen, güvenliğin ve sosyal yaşamın olmadığı bir semt. Karara direnen dernek yöneticileri, Valiliğin asıl amacının kentin sosyal yapısını bozmak ve lokallerde kültür-sanat, siyaset tartışan insanları ötekileştirmek olduğunu belirtiyor. Valilik ısrarlı 2005 yılında yürürlüğe giren Dernekler Yönetmeliği ile içki satışı yapan dernek lokallerine içkili yer bölgesinde olma zorunluluğu getirildi ve gerekli düzenlemenin yapılması için dört yıl süre tanındı. Denizli Belediye Meclisi de aynı yıl aldığı kararla, 2007 den sonra açılan lokallere içkili yer bölgesi olarak tabakhaneyi gösterdi. Ancak Valilik, karardan çok önce açılan içkili lokallerin de aynı düzenlemeye tabi tutulması konusunda ısrarcı davrandı yılından önce lokal açan dernekler, kazanılmış hakları olduğunu belirterek karara karşı hukuki süreç başlattı. Ancak 2011 yılının Aralık ayında lokallerin içki ruhsatları da iptal edildi. Valilik bünyesindeki Dernekler Müdürlüğü, Ocak ayında 7 lokale içkisiz dernek lokali ruhsatı gönderdi. Bunun üzerine 3 dernek, yürütmenin durdurulması talebiyle Denizli İdare Mahkemesi ne başvurdu, ancak dava reddedildi. Böylece Denizli de kültür-sanat camiasının buluşma yeri olan lokallerin önünde iki seçenek kaldı: Ya taşınacaklar, ya kapanacaklar! 3 lokal kapatıldı Nitekim üç hafta içinde üç lokal, içki satışı yaptıkları gerekçesiyle tutanak tutularak 5 er günlüğüne kapatıldı. Kapatılan lokallerin işletmecileri ise, devam eden davaları olduğunu belirterek, yargı süreci sona erene kadar ruhsatlarının iptal edilemeyeceğini savunuyor. Denizli Tarihi ve Doğal Çevreyi Koruma Derneği Başkanı Avukat Cem Batutlan Esen, Lokallerimiz fark ettirmeden kapatılıyor. Sırayla diğerleri de kapatılacak dedi. Söz konusu lokallere, Denizli nin kültür sanat camiasının gittiğini vurgulayan Esen, Valiliğin amacının kentteki sosyal yapıyı bozmak olduğunu söyledi. Esen, tabakhanenin sağlıklı ve güvenli bir yer olmadığının da altını çizerek, Bu kararı alanlar bile oraya giremez dedi. 18/22 13/16 11/18 14/21 18/25 9/18 13/24 15/21 12/20 14/21 4/17 7/17 24/12 Lokal işletmecileri Aydınlık a konuştu Fikirden, sanattan korkuyorlar Denizli Edebiyat Dostları Lokali işletmecisi Süleyman Zencir: İnsan sosyalliğini bilimle, felsefeyle, sanatla taçlandırır. Bu mekanlar şiirin, edebiyatın, sanatın, tiyatronun yapıldığı alanlardır. Bunları kapatmak aynı zamanda şiirden, edebiyattan, sanattan korktuklarının göstergesidir. Sosyal alanlara başkasının müdahale etmesine karşı çıkmak insani bir haktır. Sonuna kadar Lokalime dokunma diyoruz. Denizli Güzel Sanatlar ve Kültür Derneği Lokali işletmecisi Atakan Güngör: TUĞÇE YERDELEN / İZMİR Türk Sağlık-Sen üyeleri, Hemşireler Haftası nedeniyle İzmir Alsancak Devlet Hastanesi nde hemşirelere çiçek verdi. İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol yaptıkları anketi kamuoyuna açıkladı. Buna göre hemşirelerin yüzde 69 u mesleğini icra ederken şiddete uğruyor. Yüzde 32 si amirleriyle sorun yaşamaktan, yüzde 23 ü baskı, dayatma, sürgün ve soruşturmaya maruz kalmaktan, yüzde 22 si çocuklarına iyi bir gelecek hazırlayamamaktan, yüzde 15 i ise ekonomik olarak geçinememekten endişeli, yüzde 62 si işini kaybetme korkusu yaşıyor. Hemşirelerin çalışma alanlarında fiziki iyileştirme yapılmasını isteyen Ahmet Doğruyol, Ekonomik ve özlük hakları kısıtlı istihdam türlerine 15/8 32/21 Tabakhane bölgesinin sağlıksız olduğuna dair İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından rapor düzenlendi. Bu rapor dava dosyasına da girdi. Tabakhanedeki kimyasal kokuların giderilmesi, altyapının bitmesi ve hijyenik ortam sağlanması için en az 5 yıla ihtiyaç var. Zihniyet insanları alkolden uzak tutmak değil, kentin sosyal yapısını değiştirmek. Çünkü bu lokallerde ortalama bin kişi sanat, kültür, siyaset tartışıyor. Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Tuncer Çevik: Bu kararın sosyal haklarımızı tehdit ettiğini düşünüyorum. İçen ve içmeyenler olarak insanları ötekileştiriyorlar, ayrıştırıyorlar. Çay, kahve içecekler burada içsin ama alkol içecekler tabakhaneye gitsin gibi bir yaklaşımları var. Bu kararın hukuki olduğunu düşünmüyorum. Oraya gitmeyeceğiz. 25/13 Hemşirelerin yüzde 69 u şiddet mağduru son verilmeli ve tüm çalışanlar kadrolu yapılmalıdır dedi. Aydınlık a konuşan hemşire Hatice Polat da Hasta yakınlardan sözlü şiddete maruz kalıyoruz. Erkek doktorlara ya da sağlık çalışanlarına bağıramadıkları için bize bağırıyorlar dedi. 35/18 21/16 23/ Cumartesi Mektupları NABIZ KURTUL ALTUĞ altug4@gmail.com Adını yazmayı unutmuş bir okurumuz düşüncelerini açıklamış. İyi de neden adını yazmamış. İP ye yeni girmiş olan bir eski CHP li olmasın. Sn. Altuğ; Çiçeği burnunda bir İşçi Partisi üyesiyim. (12 Mart ta İşçi Partisi üyeliğiyle Kuvay-ı Milliye saflarına katılmış oldum, hem de eşimle birlikte) 8 Nisan da Silivri deydim. 23 Nisan da da Ankara da Milli Merkez kurultayında. Akillerin Bursa ya gelişlerinde onları protesto eden TGB lilerle yine birlikteydim. 1 Mayıs ta alanlardaydım. Ve bundan sonra da Türkiye Cumhuriyeti nin memur emeklisi 60 yaşında bir Türk vatandaşı olarak her yerde ve her ortamda bu şer güçlerinin karşısında olacak, ülkemi ne pahasına olursa olsun bu hainlere böldürtmeyeceğim. Gündemi Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal dan takip etmekteyim ve yazılarınızı ilgiyle okuyan birisiyim. Bugün Aydınlık Gazetesi nin 7. sayfasında Liberal CHP lilerden açılıma destek imzası başlığıyla yer alan yazıyı okuyunca ister istemez Bunlar da Tayyip in CHP içindeki akilleri olsa gerektir diye düşündüm. Ulusal Kanal da program yaptığınız günlerde CHP yönetimine yaptığınız eleştirilerinizde ne denli isabetli ve haklı olduğunuzu da belirtmem gerekir. Ki, bu eleştirilerinizde size katılmayan sizi insafsızca eleştiren izleyici e-postaları ve telefonları da olurdu. Gerçekten CHP ne yapmak istiyor? Bu kadrolar kesinlikle Atatürk ün kurmuş olduğu bir parti olan CHP den olamazlar. Çünkü ona yakışır ve yaraşır bir siyaset izlemiyorlar. Onlar bu halleriyle AKP+BDP=PKK nın siyasetine destek oluyorlar. Sn. Altuğ bu ne iştir Allah aşkına? Bunların yaptığı dalalet değil hıyanet olsa gerektir. Saygılarımla. Adını yazmayan ve sadece mail adresini veren bir okurumuz. m_f@mynet.com H H H Gerçek gündemden Yılmaz Dağdeviren; bizim sadık okurumuzdur. Güncelle geçmişi karşılaştıran, gerçek bir Atatürk kuşağından gelmekte. Zaman zaman ondan gelen mektuplara, hiciv denemelerine bu sütunda yer veriyoruz. Yazıları ses de getiriyor. Kısa paragraflarla kendi yorumunu da katarak Türkiye nin gündemindeki satır başlarını değerlendiriyor. İşte gerçek bir donanımlı Akil Adamdan seçmeler. Eski bir TRT ci olan ve o zamanların özerk kuruluşunun temelinde harcı bulunan yurtseverden alıntılar. Y.D: Oslo larda, Öcalan ın makamında ne işiniz vardı? Kürtler 100 yıldır isyan etti, PKK eylemleri yaptı sonra da pazarlıksız, tavizsiz teslim oldu... - Başta RTE, Arınç her gün bir AKP li, Öcalan la görüşme, pazarlık yapan namussuzdur, şerefsizdir demeyi sürdürüyorlar; aynı zamanda Analar ağlamasın, tabii görüşürüz diyerek... - RTE APO anlaşmasını sızdıran için batsın senin gazeteciliğin dedi. (YD: Olayın kendisi önemli değil, gerçeği aktarmak büyük suç. Milyar dolarlar yürütülüyor, biri açığa çıkartıyor. Suçlu yürüten değil, olayı açığa çıkaran! İşte AKP, RTE kafa yapısı. Ve işte bir gerçeğe benzeyen iddia: APO: Tayyip ten güvence aldık. H H H - Karayılan: 1. Öcalan hala serbest bırakılmadı. 2. Girişimde bulunun ve PKK yi terör listelerinden çıkarın. (YD: AKP ve iktidarın yalakalarının aktivist (ABD önerisi) demesi yetmemiş.) 3. Özel kuvvetler derhal lağvedilsin! (YD: TC den çıt yok. Ama parasız eğitimciler, 1 Mayısçılar başı kesilesi. PKK kutlamaları serbest, işçinin Taksim e çıkması yasak.) H H H - BDP savaş tazminatı da istedi. (YD: Ne verildiğini tek tük Kürt tarafından duyuyoruz ten beri, bir alıp 200 verdiğimiz yetmemiş demek ki? Zaten sömürü bitince bağımsızlaşacaklar ya. H H H Iraklı Türkmenler: Türkiye bizi tamamen unuttu. (YD: Türkiye de Türküm demenin, Türk bayrağı taşımanın suç haline geldiğinden habersizler anlaşılan. Tarihi otomobillerden milli bayram konvoyu İSTİHBARAT SERVİSİ İstanbul Klasik Otomobilciler Derneği (İKOD), ulusal ve resmi bayramlarda yapılacak tören ve kutlamalara ilişkin yönetmelik değişikliği yapılmasına tepki olarak, 70 klasik araçlık bir konvoyla Anıtkabir e gidecek. Konvoyda ünlü oyuncu Rasim Öztekin, usta radyocu Nihat Sırdar gibi isimler de klasik otomobilleriyle hazır bulunacak. Milli Eğitim Bakanlığı nca geçtiğimiz yıl yapılan değişiklikle, milli bayram kutlamaları değiştirilmiş yeni düzenlemeler getirilmişti. İKOD, 30 Ağustos resmi geçit törenleri, 19 Mayıs stat gösterileri, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nda çocuklara koltuk devri gibi milli birlik ve bütünlüğünü pekiştirici unsurların daraltılmasına ve milli bayramların her geçen gün unutturulmasına dikkat çekecek bir etkinliğe hazırlanıyor. Dernek tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: İKOD üyeleri, 11 Mayıs ta İstanbul dan 35 araçlık klasik otomobil konvoyuyla hareket edecek ve 12 Mayıs günü Ankara ve çevre illerdeki klasik otomobil severlerle bir araya gelerek yaklaşık 70 araçlık bir konvoyla, Mustafa Kemal Atatürk ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir deki mozolesine çelenk koyarak, 19 Mayıs felsefesini yok etmeye çalışanlara gönderme yapacaklar. Araçlar konvoy halinde bugün İstanbul dan saat da TEM Çamlıca Gişeler mevkiinde hareket edecek. Yarın Ankara da CHP Genel Merkezi önünden hareket eden araçlarla birleşecek olan konvoy saat da Anıtkabir de olacak.

4 11 MAYIS 2013 CUMARTESİ *Serbest piyasa satış fiyatları DOLAR EURO BIST-100 Cumhuriyet BORSA ALTIN Cuma 1,8003 Perşembe 1,7953 Cuma 2,3388 Perşembe 2,3499 Cuma ,25 Perşembe ,50 Cuma Perşembe TL TL Sayıştay Raporu nda Maliye Bakanlığı na suçlama: Bakanlık mali tabloları Kara para yasası komisyondan geçti İçinde Varlık Barışı olarak adlandırılan, düzenlemenin de yer aldığı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu nda kabul edildi. Düzenlemeye göre 15 Nisan 2013 tarihi itibariyle sahip olunan ve yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve benzeri mali varlıklar, beyana dayalı olarak yüzde 2 oranında vergilendirilecek. Beyanlardan hareketle inceleme ve soruşturma yapılmayacak. İştirak kazançları, hisse satışından doğan kazançlar ve ticari kazançlar Türkiye ye transfer edilirse gelir ve kurumlar vergisinden istisna olacak. Babacan ın tüyosu tarih değiştirtti Düzenleme, TBMM ye sevk edildiğinde başvuru geçerlilik süresi 22 Nisan olarak belirtilmişti. Ancak Ali Babacan 22 Nisan dan tam bir hafta önce ABD de varlık barışı için düzenleme yapacaklarını duyurmuştu. Düzenlemenin olacağını bir hafta önceden öğrenen kimi çevrelerin, bu süre içinde kara paralarını yurt dışına çıkarıp 22 Nisan itibariyle paralarını aklama ihtimali eleştirilerini de beraberinde getirmişti. CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın da konuyu komisyon toplantısında gündeme getirince, Ayaydın ın talebi doğrultusunda Varlık Barışı nın başlangıç tarihi 22 Nisan dan 15 Nisan a çekildi. Öte yandan komisyonda, gizli tanıkların sosyal güvenlik kapsamına alınmasına ilişkin hüküm de tasarıdan çıkarıldı. AYDINLIK / ANKARA Ataşehir deki yapılaşma sürüyor Son dönemdeki hızlı ve yoğun yapılaşmasıyla İstanbul un öne çıkan semtlerinden olan Ataşehir de inşaat firmaları ihale almayı sürdürüyor. Son olarak Emlak Konut GYO nun açtığı ihaleyi kazanan Turyapı nın, İstanbul Ataşehir resmi kurum binası için imzaladığı sözleşmeye göre, şirket resmi kurum binasının tüm inşaat işlerini anahtar teslim gerçekleştirecek. Sözleşmeyle ilgili olarak açıklamada bulunan Turyapı Yönetim Kurulu Başkanı Atakan Turpcu, İstanbul Ataşehir de yapılacak önemli bir A. Turpcu kurumun proje ortağı olmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. İnşaat çalışmalarına başladıklarının bilgisini veren Turpcu, hızla yapılaşan ve yakın bir zaman önce ilçe belediyesi statüsüne de kavuşan Ataşehir in yakın gelecekte yalnızca İstanbul ve Türkiye nin değil, dünyanın da önde gelen finans ve ticaret merkezlerinden biri olacağını savundu. EKONOMİ SERVİSİ denetime sunmadı Maliye Bakanlığı nın mali tablolar konusunda denetim sorumluluğunu yerine getirmediğini 2011 yılı raporlarında belgeyen Sayıştay, gerekli düzenlemeler yapılana kadar görüş bildirmeyi reddetti CANSU YİĞİT / ANKARA AKP nin, Sayıştay ın yetkilerini neden kısıtlamak istediği ortaya çıktı. Sayıştay tarafından hazırlanan 2011 yılı Genel Değerlendirme Raporu nda, Maliye Bakanlığı nın kamu idarelerinin mali işlemlerinin hukuka uygun olduğunu belgeleyen mali tabloları hazırlamakla sorumlu olduğu halde bunu yerine getirmediği belirtilerek, Maliye Bakanlığı, şeffaf bir denetim kurma sorumluluğunu yerine getirmemiştir denildi. Faik Öztrak Borçlar 2.5 kat artarken alacaklılar değişti AYDINLIK / ANKARA IMF ye olan borcun ödenmesiyle övünen AKP döneminde, Türkiye adeta uçan kuşa bile borçlandı. Türkiye nin daha önce sadece IMF ye borçlu iken şimdi ise 2.5 kat artan borçların alacaklısının JP Morgan, Citibank, Bank Of America, Deutsche Bank olduğunu belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, yumruğun el değiştirdiğini söyledi. Öztrak dün düzenlediği basın toplantısında, 2002 de AKP iktidara geldiğinde, IMF ye olan borç da dâhil, Türkiye nin toplam dış borcunun milyar dolar olduğunu, AKP iktidarıyla geçen 10 yılsonunda dış borcun 337 milyar dolara çıktığını ifade etti. Yani Candan Erçetin in o güzel şarkısında söylediği gibi türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti; yumruk yine o yumruk, bir varsa el değişti diyen Öztrak, hükümetin artan dış borçları Bu borç, özel sektörün borcu diye açıkladığını, konu dış borç olduğunda buna kamu-özel borcu diye değil ülkenin dış borcu diye bakılması gerektiğini bildirdi. Maliye sorumluluğunu yerine getirmedi 2011 yılı Genel Değerlendirme Raporu nda Maliye Bakanlığı nın 2011 yılı mali tablolarını Sayıştay Başkanlığı na ve ilgili denetim ekibine sunamadığı belirtilerek, Mali tabloların doğru ve güvenilir olduğuna ilişkin yapılması gereken çalışmalar mevcut uygulama ve düzenlemeler nedeniyle mümkün görülmemektedir ifadesine yer verildi. Yapılabilecek en ağır tespit Raporun Sonuç bölümünde Sayıştay ın görevlerini yerine getirmesini zora sokan bu uygulamaları ortadan kaldıracak düzenlemeleri yapmanın Maliye Bakanlığı nın ve ilgili diğer kamu görevlilerinin sorumluluğunda olduğu hatırlatılarak, bu düzenlemeler tamamlanıncaya kadar Sayıştay ın Maliye Bakanlığı nın mali tablolarına ilişkin görüş bildiremeyeceği bilgisine yer verildi. EKONOMİ SERVİSİ A. Erdoğdu Türkiye nin önemli sanayi kentlerinden Kocaeli de ihracat yavaşlarken ithalat ise artıyor. Son açıklanan sanayi üretim rakamlarını değerlendiren KSO Başkanı Zeytinoğlu, 2013 büyümesine ilişkin endişeleri olduğunu söyledi Sanayiciler, hafta içi açıklanan sanayi üretim rakamları sonrasında 2013 yılı için belirlenen yüzde 4 lük büyüme hedefine ulaşılamamasından endişe duyuyor. Sanayi kenti Kocaeli de ihracat yavaşladı Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Mart ayı sanayi üretim endekslerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Mart ayında arındırılmamış endeks 116 ile bir önceki yılın aynı dönemine göre binde 2 düzeyinde artmıştır. Endeks takvim etkisinden arındırıldığında sanayi üretimi geçen yıla göre yüzde 1.4 artmıştır. Gerek kapasiteler, gerekse sanayideki gelişme hızı bize ekonominin az da olsa yukarı yönde hareketlendiğini göstermesine rağmen 2013 yılı büyüme hedefine bu koşullarda ulaşılamayacağından endişe duymaktayız dedi. Kocaeli Gümrüklerine göre, Nisan ihracatlarının 1.5 milyar dolar olduğu bilgisini veren Zeytinoğlu, İthalatımız ise 4.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatımız Nisan ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.6 azaldı. İthalat ise 6.3 arttı. Bölge ihracatımızdaki yavaşlamayı üzülerek görmekteyiz. Avrupa daki durgunluk, bölge ekonomisindeki durgunluk, değerli TL ve rekabet gücümüzü azaltan dolaylı vergi yükünü bu yavaşlamanın sebepleri olduğunu düşünüyoruz. Hükümetimizin gerekli tedbirleri alması gerektiğini düşünüyoruz şeklinde konuştu. CHP, değerinin çok altında özelleştirilen Başkentgaz A.Ş nin ihale sürecini onaylayan Başbakan Erdoğan hakkında gensoru verdi. Gensoru nun gerekçesinde, Başbakan ın Başkentgaz bedelinin altında özelleştirilirse bunun hesabını sorulur sözleri hatırlatılarak, Piyasa değeri çok daha yüksek olan Başkentgaz ın bu kadar düşük bedelle satılmasıyla oluşacak kamu kaybı son derece büyüktür Sayıştay ın 2011 Genel Değerlendirme Raporu na ilişkin bir açıklama yapan TBMM KİT Komisyonu nun CHP li üyesi Aykut Erdoğdu, Bu rapor, uluslararası denetim standartlarına göre yazılabilecek en ağır rapordur dedi. Uluslararası denetim standartlarına göre, denetçinin bir kurum hakkında görüş bildirmemesinin yapılacak en ağır tespit olduğunu kaydeden Erdoğdu, Denetim raporunda yolsuzluk, hata veya hile tespitleri olabilir. Bu durumda dahi bir görüş bildirilebilir. Eğer denetçi bir kurum hakkında görüş bildirmiyorsa bu, denetim jargonunda bu kurumun çökmüş olduğunu, denetçinin görüş bildirerek sorumluluk altına girmek istemediğinin ifadesidir şeklinde konuştu. Fatura halka çıkacak CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, halka hesap veremeyecek hale gelen ve sırf bu yüzden Sayıştay ı ortadan kaldırmaya çalışan Hükümeti, görevden alması gerekenin halk olduğunu söyleyerek, Günün sonunda bu ağır tablonun faturası halka çıkacaktır değerlendirmesinde bulundu. Kocaelili sanayiciler büyüme konusunda endişeli Ayhan Zeytinoğlu Başkentgaz ihalesi nde Başbakan a gensoru denildi. Başbakan ın Türkiye nin 2. büyük doğalgaz dağıtıcısı olan Başkentgaz ihalesini, hangi gücün etkisiyle ve hangi pazarlıklar sonucunda onayladığını kamuoyu ile paylaşması ve hesap vermesi gerektiğinin ifade edildiği gensoruda, söz konusu özelleştirme sonucu Ankara Büyükşehir Belediyesi nin çok önemli bir gelir kaynağından mahrum olduğuna dikkat çekildi. AYDINLIK / ANKARA ESAS NO: 2013/183 Davacı Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından Übedullah Bank aleyhine açılan Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sırasında; Dava konusu Adana İli, Seyhan ilçesi. Döşeme Mahallesi 906 Ada, 1 Parsel sayılı taşınmaza ilişkin kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası açılmış olup, dava konusu taşınmazla ilgili tebligat ve ilan tarihinden itibaren 30 gün içerisinde davacı Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara ilişkin düzeltim davası açılabileceği, tebligat ve ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit T.C. ADANA 1-ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İLANI Resmi ilanlar de edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahipleri adına Vakıfbank Seyhan Şubesine yatırılacağı konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize yazılı olarak bildirmesi gerektiği yapılan yargılama sonunda taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ve davacı idare adına tesciline karar verileceği ve duruşmanın 30/05/2013 Günü Saat: 1 l:55 e bırakıldığı hususu 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu Değiştiren 4650 Sayılı Yasanın 10. Maddesi gereğince ilan ve tebliğ olunur. 22/04/2013 BASIN: ( T.C. CEYHAN (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/1 SATIŞ Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO LU TAŞINMAZIN Özellikleri : ADANA İl, CEYHAN İlçe, 132 Ada No, 78 Parsel No, Kurtkulağı Köyü, Taşınmaz Mal Killi-tınlı toprak yapısına sahip, sulu tarım arazisi olup Buğday, mısır, pamuk, patates, yerfıstığı vb. her türlü tarım nebatının yetişebileceği tarım arazisidir Yüzölçümü : ,31 m2 Arsa Payı : İmar Durumu : Kıymeti : ,00 TL KDV Oranı : %18 Kaydındaki Şerhler : 1. Satış Günü : 05/07/2013 günü 15:00-15:10 arası 2. Satış Günü : 30/07/2013 günü 15:00-15:10arası Satış Yeri : Ceyhan Belediyesi Mezat Salonu 2 NO LU TAŞINMAZIN Özellikleri : ADANA İl, CEYHAN İlçe, 132 Ada No, 98 Parsel No, Kurtkulağı Köyü, Taşınmaz Mal Killi-tınlı toprak yapısına sahip,sulu tarım arazisi olup Buğday, mısır, pamuk, patates, yerfıstığı vb. her türlü tarım nebatının yetişebileceği tarım arazisidir Yüzölçümü : ,73 m2. İmar Durumu : Kıymeti : ,00 TL KDV Oranı : %18 1. Satış Günü : 05/07/2013 günü 16:00-16:10 arası 2. Satış Günü : 30/07/2013 günü 16:00-16:10 arası Satış Yeri : Ceyhan Belediyesi Mezat Salonu Satış şartları : 1- ihale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20 si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/1 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.02/05/2013 BASIN: ( Resmi ilanlar de ESAS NO: 2012/564 Esas Davacı KODAMAN EV GEREÇLERİ GIDA MADDELERİ DOĞALGAZ İNŞAAT TİCARET VE SAN LTD ŞTİ tarafından hasımsız olarak açılan İflas (İflasın Ertelenmesi) davası nedeniyle: Davacı vekili tarafından mahkememize açılan dava ile davacı KODAMAN EV GEREÇLERİ GIDA MADDELERİ DOĞALGAZ İNŞAAT Tİ- CARET VE SAN LTD ŞTİ'nin iflasına karar verilmesi istenilmiş olup, duruşması 23/05/2013 günü saat 09:55 e bırakılmış olup, İ.İ.K. nun T.C. MALATYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN İLAN Resmi ilanlar de 173/2 maddesi yollamasıyla IIK.nun 166/2 fıkra gereğince iflas talebinin ilanından itibaren 15 gün içinde davaya müdahale veya itiraz edilebileceği, bu konunun mahkememize dosyasına bildirilmesi, müdahale veya itiraz edilmediği takdirde davaya devam edilerek koşulları oluştuğu takdirde davacı KODAMAN EV GEREÇLERİ GIDA MADDELERİ DOĞALGAZ İNŞAAT TİCARET VE SAN LTD ŞTİ'nin iflasına karar verileceği hususu İLAN OLUNUR.29/04/2013 BASIN: (

5 KARDEMİR işçisi sessizliğini bozdu Karabük Demir Çelik Fabrikaları ile Çelik- İş Sendikası arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlandı. Sendika, Karabük ün yarınları için grev dedi EMEK SERVİSİ Karabük Demir Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) ile Çelik-İş arasında Ocak ayında başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca grev kararı alındı. Çelik- İş Sendikası Genel Başkanı Cengiz Gül ve yönetimi dün işçilerle fabrikada bir araya gelerek gelişmeler hakkında bilgi verdi. Gül, 10 yıl boyunca kendinden veren işçilerin artık, Benim de bacam tütsün dediğini söyledi. Toplantıya yaklaşık 3 bin işçi ellerinde Kavgamız emek ve ekmek kavgası ve Üretiyoruz, istiyoruz alacağız yazılı dövizlerle katıldı. İşçi bacası tütsün istiyor Fabrika önünde işçilere hitap eden Gül, grev kararı almak zorunda bırakıldıklarını belirterek, Bu süreçte çok kararlıyız. 10 yıl KARDEMİR bacası dedik ve 10 yıl bu işçi kendinden verdi. İlk defa 10 yıl sonra işçi benim ailemin de bir bacası var diyor. KARDEMİR in de, benim de bacam tütsün diyor. Bu çok masum, çok arzulu bir taleptir. KARDE- MİR in yakıtı biziz. Biz yanarız ama kül olmayız, bunu herkes böyle bilsin. Grev kararı alamaz diye kaygıları olanlara, grev kararını alarak geldim dedi. Yarınlar için grev kararı Grev kararı aldıkları için mutlu ve sevinçli olmadıkları- Genel Başkan Gül ü fabrika nı söyleyen bahçesinde 3 bin işçi dinledi Gül, Grev kararını davullarla, zurnalarla almadık. Biz Karabük ün bacalarının yarın tütmemesine sevinçle bakmayacağız. Ama bilinsin ki toplu sözleşme imzalanmazsa 7 günlük bir yasal süre sonrasında hiç merak etmeyin uygulama tarihini alarak huzurunuza geleceğiz. Tek isteğimiz işçilerin emeğinin karşılığını aldığı bir sözleşme yapmak diye konuştu. Hak kayıpları var Çalışma bakanlığı nın, yeni çıkan Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu nedeniyle yetki başvurularını vermediğini, bu nedenle yürürlük süresi 30 Haziran 2012 tarihinde biten sözleşmenin hala yenilenemediğini kaydeden Turan, aradan geçen 1 yıla yakın zaman nedeniyle MESAM çalışanlarının ciddi hak kayıpları yaşadığını vurguladı. Sendikamız son derece haklı, makul ve karşılanabilir talepler sunmuş- Grevin tarihi 3 Haziran EMEK SERVİSİ tur diyen Turan, buna karşılık işverenin tutumunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Sosyal-İş Sendikası, Türkiye Müzik Eseri Sahipleri Birliği (ME- SAM) ile yürüttüğü 5. dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine grev kararı alınarak işyerinde ilan edildi. Sosyal-İş İstanbul Şube Sekreteri Mahsun Turan, MESAM işyerinde sendika üyeleri ile gecen gün bir basın açıklaması yaparak grev kararını açıkladı. Sosyal-İş in ME- SAM da 9 yıldır örgütlü olduğunu ifade eden Turan, MESAM da bugüne kadar 4 dönem toplu iş sözleşmesi imzalandığını kaydetti. Turan, sürdürülen 5. dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, toplam 52 maddeden oluşan TİS önerisinin 41 maddesinde anlaşma sağlandığını, ücret ve sosyal haklarla ilgili 11 maddenin ise anlaşmazlık konusu olduğunu söyledi. Grev kararının ilanından sonra çalışanlar, MESAM Yönetimi ni alkışlarla protesto etti Grev tarihi 3 Haziran Bu süreçte de anlaşma olmadığı takdirde 3 Haziran 2013 tarihinde grev kararının uygulamaya konulacağını söyleyen Turan, Sosyal-İş Sendikası üyesi MESAM işçileri, sorunun çözümü için gerekli çabayı göstereceklerdir. Ancak işveren tarafının uzlaşmaz tutumunda ısrar etmesi halinde greve çıkacak, tüm meşru ve yasal yolları kullanarak mücadele edecektir şeklinde konuştu. Çalışanlar basın açıklaması sırasında sık sık İş, ekmek yoksa barış da yok ve Yaşasın örgütlü mücadelemiz sloganları ile Turan ın konuşmasını böldü. Grev kararı hem işverenin bulunduğu iş hanının, hem de MESAM ın girişine, emekçilerinin alkışları arasında asıldı. Cengiz Gül, konuşmasının ardından işçilerle kolkola fabrika çıkışına kadar yürüdü El sıkışma çağrısı Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: Çelik-İş in yetkisiz konuma getirilmek istendiğini belirterek, 200 ustabaşı arkadaşımız istifa ettirildi. Burada örgütsüz ve dağınık bir işçi topluluğu isteniyor, hiçbir sendikanın olmadığı yetkisizlik isteniyor. Bundan sonra bugünkü birlikteliğinizden bin kat daha birlikte olmak zorundayız. Birlikte dimdik kararlı şekilde geçirmek zorundayız. Anlaştığımız, uzlaştığımız, kırmızı çizgimize tamam dedikleri zaman yüzde 42 yi kabul ettikleri zaman el sıkışmaya çağırıyorum. Kimse bana başkan bu grev yanlış demedi. Herkes KARDE- MİR işçisi hak ettiği ücrete gelmelidir diyor. Herkes yanlış düşünüyor da bazıları mı doğru düşünüyor. Biz sıcakta terleyeceğiz birileri klimanın altında terleyecek, bunda hiçbir kaygımız olması mümkün değil. BAŞSAĞLIĞI 68 devrimci öğrenci gençlik kuşağının önemli ve unutulmaz adı, Deniz lerin yol arkadaşı ve vakfımızın değerli üyesi BOZKURT NUHOĞLU nun sevgili babası Dr. AHMET NUHOĞLU yaşama veda etmiştir. Ailesine, dostlarına, eş ve arkadaşlar ile 68 liler topluluğuna başsağlığı dileriz. 68 LİLER BİRLİĞİ VAKFI YÖNETİM KURULU KAYIP Okul kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Anıl Kıvılcım İçli SINIF GÖZLÜĞÜ YILDIRIM KOÇ yildirimkoc@aydinlikgazete.com Geçim kavgası cehennem korkusu Epey bir süre önce sosyal paylaşım sitelerinde yayımlanan İşçi Sınıfı Enternasyonalist mi, Milliyetçi mi? yazıma bir okuyucu şöyle bir yorum yaptı: Türkiye işçi sınıfı ne enternasyonalist, ne de milliyetçidir. Türkiye işçi sınıfı genel itibariyle egoisttir. Yorumun ikinci cümlesi çok doğru bir saptama. Ancak bu saptama yalnızca Türkiye işçi sınıfı için değil, insanlığın büyük çoğunluğu için de geçerli. İnsanların büyük çoğunluğu egoisttir, bencildir, çıkarını korur. Ancak egoist olduğu için de hayat onu zorladığında ve başka çaresi kalmadığında sınıf mücadelesine ve/veya milli mücadeleye girer. Bu nedenle, yorumcunun yukarıda aktardığım birinci cümlesi ile ikinci cümlesi esasında birbirini tamamlar. İnsanlar egoist oldukları için, kendi çıkarlarını korumak zorunda kaldıklarında belirli politikaları benimser ve savunurlar. Her insanın çeşitli kimlikleri veya aidiyetleri vardır. Kişi, belirli bir etnisiteye bağlıdır. Küçükten itibaren belirli bir inanç sistemi içinde yetiştirilmiştir. Belirli bir yaşta bir siyasal kimlik edinmiştir. Bir mesleği vardır. Belirli bir işyerinde çalışır. Bazı durumlarda cinsiyeti ön plandadır. Bütün bu kimlikler veya aidiyetler önemlidir; ancak birinci kaygı geçimin sağlanmasıdır. Sınıf kimliği geç edinilir; ancak belirleyici olan sınıf kimliğidir; geçim sağlayabilmektir. İnsan egoist olduğunda, şartlar zorlaştığında hayat onu sınıf kimliğine yönlendirir. Büyük sermayedarlar, toprak ağaları, şeyhler, vb. dışındaki bütün toplum kesimlerinin, tüm emekçi sınıf ve tabakaların öncelikli derdi geçim sağlamaktır. İnsanlar normal olarak egoist bir biçimde geçim sağlamaya uğraşır. Geçimlerini sağlayabiliyorlarsa, diğer kimlikler önem kazanır. Bazı durumlarda da geçim sağlayabilmenin yolu, diğer kimliklerin bazılarının kullanılmasıdır. İş bulabilmek için inanç, siyasal görüş ve bazen etnik köken ilişkilerinin kullanılması bunun yaygın bir örneğidir. Geçim kaygısını dikkate almayanlar arasında cennete gitmek için kendini feda edenler bile egoisttir; öbür dünyadaki çıkarları için bu dünyada fedakarlık yapmaktadır. İnsanlığın ancak küçük bir bölümü bu dünyada veya diğer dünyada hiçbir kişisel karşılık beklemeksizin, yalnızca beyni ve vicdanı için, onurlu ve namuslu bir insan olabilmek için idealleri uğruna mücadele eder. Bu insanlar egoist değildir. Bu nedenle, insanların egoist olması kötü birşey değildir; yeter ki kendi çıkarlarının nerede olduğunu iyi kavrasınlar (Genellikle, biraz geç olsa da iyi kavrarlar). Milliyetçilik egoist insanların çıkarlarını korumak için sahip olmak zorunda kaldıkları bir kimliktir. Emperyalist güçler tarafından sömürülmek istemeyen hem milliyetçi olmak, hem de kendi sınıf çıkarlarına sahip çıkmak zorundadır. Emperyalist ülkenin egoist işçileri de, kendi patronlarıyla milliyetçi bir platformda birleşerek, çıkarlarını korumaya çalışır. Bu söylediğim genellikle genç ve orta yaşlı insanlar için geçerli. Birçok insan yaşlandığında yavaş yavaş cehennem korkusu öne çıkmaya başlar. İnsan yine egoisttir; ancak egoistliği bu dünya için değildir; öbür dünyada cehennem korkusudur. İmkanı olan hacca gider; namaza başlar; camiye devam eder. Erkekse sakal bırakır. Artık ön planda olan geçim kaygısı değil, cehennem korkusudur. Geçim kaygısında da egoisttir, cehennem korkusunda da. İnsanlarımızın çoğunun egoist olmasında hiçbir sakınca yok. Egoistliğin dayanağı olan geçim kaygısı, onları anti-emperyalist bir çizgiye, sınıf kimliğine, bilincine ve mücadelesine zorlayacaktır. T.C. ANKARA 22. İCRA DAİRESİ 2013/756 ESAS ANKARA 22. İCRA MÜDÜRLÜĞÜNDEN KIYMET TAKDİR RAPORU ve YENİLEME EMRİNİN İLANEN TEBLİĞİ Alacaklı T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. Vekili Av. Cem GÜNEŞ'e tarihi itibariyle masrafsız ,70.TL ödemeye borçlular İsmail KARAKAYA ve İbrahim HACIMUSTAFAOGLU haklarında yapılan icra takibi nedeni ile borçlu İbrahim HACIMUSTAFAOGLU adına kayıtlı Ankara ili, Keçiören ilçesi, Bağlarbaşı Mahallesi, 956. Cadde ( Eski 7. Cadde ) üzerinde 38 kapı nolu Apartmanının bulunduğu yere rastlayan imarın ada, 11 parseli teşkil eden, 550 m2 arsa üzerine inşa edilmiş, 19/550 arsa paylı, Bodrum Kat 13 nolu ( Mahallinde 20/E nolu ) Dükkan vasıflı taşınmaz ile ilgili olarak tarihinde kıymet takdiri yaptırılmış olup, bilirkişilerce taşınmaza ,00.TL kıymet takdir edildiği, ayrıca dosyamız esas numarasının 2009/2639 Esas iken yenilenmekle 2013/756 Esası aldığı ve Resmi ilanlar de 2013/756 Esas üzerinden işlem yapıldığı dosya borçlusu ismail KARAKAYA'nın adresi tespit edilemediği ve kendisine tebligat yapılamadığından ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Karar gereğince adresi tespit edilemeyen ve kendisine tebligat yapılamayan dosyamız borçlusu İsmail KARAKAYA'ya iş bu ilanın yayımı tarihinden itibaren varsa itirazının 7 gün yasal süreye ilaveten 15 gün toplam 22 gün içinde, itiraz edilmediği taktirde tebliğ edilmiş sayılacağı ve kesinleşeceği tarihli kıymet takdir raporunun ve tarihli yenileme emrinin borçluya tebliğ yerine kain olmak üzere ilan olunur. BASIN: ( T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 2. İCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/692 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri : 1 NO LU TAŞINMAZIN Tapu Kaydı ve Özellikleri : İstanbul İl, Küçükçekmece ilçe, Safra Mah 244 Cilt, Sayfa nolu, 55 ada 40 parsel 261,70 m2 arsa niteliğindeki olan taşınmaz üzerinde 100/783 arsa paylı 1. normal kat 5 nolu bağımsız bölüm olan dairenin tamamının Hasan BASRI oğlu Hüseyin ÖZTAŞ adına kayıtlı olduğu dosyasında bulunan 18/05/2012 tarihli tapu yazısından anlaşılmıştır. Hali Hazır Durumu : Satışa konu olan taşınmaz; binanın 1. Normal Katta olup 5 nolu meskendir. Mesken; 3 oda 1 salon mutfak, banyo, hol, wc ve balkonlardan müteşekkil olup; meskenin tüm ıslak alanları (mutfak, banyo, hol, balkon) gibi mahallerin taban alanları seramik, salon ve odaların taban alanlarının tamamı parke, iç doğramaları kapı kanat ve kasaları beyaz ahşap yağlı boyalı, dış doğramaları pencere kanat ve kasalarının tamamı pimapen, mesken doğalgazlı, mutfak dolapları leminant, tezgahı mermer duvarları fayans banyosu klozet, lavoba, küvetli duvarları fayans elektriği suyu mevcut saten boyalı tahmini olarak 120m2 alanlı bir mesken olduğu tespit edilmiştir.bulundıığu mevki imari yüzölçümü hali hazır durumu civarındaki emsal emlak alım satım rayiçleri ulaşımı iş merkezlerine, mezkur yerlere ana artere alışveriş merkezlerine yakmınmığı belediye hizmetlerinden yararlanabilir konumdadır. İmar Durumu : Dosyasında bulunan K.Çekmece ilçesi Sefaköy 55 ada 40 parsel sayılı söz konusu parsel: 26/02/ /07/ /11/ /07/ /06/ /03/ /06/ /09/2012 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli Sefaköy revizyon uygulama imarplanında notunun 1.27 maddesindeki hükümlere haiz bitişik nizamda 3 kat konut alanında kalmaktadır.havamania kriterlerinden dolayı maksimum bena yüksekliği Emlak ve İstimlak müdürlüğünce tespit edilecek RS kotuna göre belirlenecektir. Kıymeti : ,00 TL KDV Oranı :%18 Kaydındaki Şerhler : 1. Satış Günü : 11/07/2013 günü 11:00-11:10 arası 2. Satış Günü : 06/08/2013 günü 11:00-11:10 arası Satış Yeri : KÜÇÜKÇEKMECE B BLOK ADLİYESİ 1. BODRUM KAT İCRA DAİRELERİ BEKLEME SALONU Satış şartları: 1- ihale/ İhaleler açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20 si oranında pey akçesini T.C Vakıflar Bankası Cennet Mahallesi Şubesi nezdindeki TR Iban nolu Müdürlüğümüz hesabına icra dosya numarası yazılarak ihale teminatı açıklamasıylayatırdığına dair banka dekontu vermeleri veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse icra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir, ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Iş bu ilan bütün ilgililerin dosyadaki adreslerine tebliğe gönderilmiş olup tebliğ olunmayanlarla ilgili olarak ilanen tebligat yerine kaim olunacağı 7- Satışı iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/692 Tlmt. 2013/692 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.02/05/2013 BASIN: ( Resmi ilanlar de

6 HAF TA DA BİR TUNCER CÜCENOĞLU cu ce nog lu tun il.com/ cer cu ce nog lu.com Başbakan olmak (II) Anlaşıldı sanatçılarla barışmalısın diyorsun... Sonraki yapacaklarını anlat bakalım şimdi de dedi Sayın Erdoğan. Öncelikle Silivri de tutuklu bulunan milletvekillerinin hemen Meclise gelip yemin etmelerini sağlarım. Halkın oyuyla seçilmiş insanların zindanlarda çürümesi beni rahatsız ediyor çünkü. Kaldı ki bu eylemimin, iklimin değişmesinde ve işlerin daha çabuk iyileşmesinde büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. dedim ve ekledim: Hızlı yargılanmalarını sağlardım Çeşitli davalardan yargılanan insanlara gelince. Birbirleriyle normal yaşamlarında bile biraraya gelemeyecek yapıdaki insanları aynı torbaya koyup yargılamak yerine gerçekten suçlular varsa onların bir an evvel tüm savunma haklarına özen gösterilerek hızla yargılanmalarını sağlar, diğerlerinin de vakit geçirilmeden özgürlüklerine kavuşmaları için gereğini yaparım. Sonrasındaysa ordaki tüm bilim adamlarını ve politikacıları danışmanım olarak görevlendiririm. Bunu neden yaparsın? diye sordu. Çünkü bir başbakanın her konuda bilgi sahibi olması gerekir. Bunu kabul etmeliyiz ki içerde yatanların büyük bölümü konularında uzman kişiler. Sonuçta bu insanlar yanlış yapmamı engeller. Peki devam et dedi. Seçim barajını kaldırırdım Seçim sistemini değiştiririm ve gereksiz barajları kaldırırım. Her düşüncenin Mecliste varolması demokrasinin gelişmesini sağlar çünkü. Tüm siyasi partilerle ilişkileri yeniden düzenlerim. Onlarla sıcacık ilişkiler kurma yolunda adımlar atarım. Bu hem ülkedeki yükselen gerilimi düşürür hem de ilişkilerin insani boyutta gelişmesini sağlar. Özellikle parti başkanlarıyla aile ilişkilerini geliştiririm. Zaman zaman birlikte yemek yemeyi alışkanlık haline getiririm. Peki ya böyle davranmana rağmen onlar seni aşağılayıp saldırırlarsa ne yaparsın? diye sordu Sayın Erdoğan. Uygarca ilişkiler kurardım Ben aynı sıcaklıkla davranmayı sürdürürüm. Çünkü ben iktidarım. İşin başındayım. Gerilimler iktidarımıza ve ülkemize zarar verir sonuç olarak. Zaten veriyor da. Bunun için de başta Kılıçdaroğlu ve Bahçeli olmak üzere Meclis dışındaki tüm parti liderleriyle de daha uygarca ilişkiler kurarım. Her konuda onların görüşlerine ihtiyaç duyduğumuzu onlara söylerim. Sonuçta bu ülke hepimizin. Bugün ben iktidarsam yarın da onların olacağını, önemli olanın da bu halka hizmet etmek olduğunu anlatırım. Kaldı ki ben onlara bir adım atarsam kesinlikle biliyorum ki onlar bana iki adım atacaklardır. Yapacağım bir başka iş de bu ülkenin silahlı kuvvetleriyle ilişkileri yeniden düzenlemek olacaktır. Darbelerin yolunu tabii ki kapatırım ama bunu yaparken onların akıl almaz suçlamalarla itibarsızlaştırılmalarına da izin vermem. Peki ülkenin en önemli sorunu nedir sence? diye sordu Sayın Erdoğan. Tabii ki kürt sorunudur dedim. Çözülmesini istiyorsun yani dedi. Çözülmesini istemeyen tek bir yurttaş bile bulamazsınız Sayın Başbakan dedim. Ama gerçek çözüm herkesi bu işe katarak olur. Ortak nokta ancak o zaman bulunur. Yoksa iş bir süre sonra dostlar alışverişte görsüne dönüşür ve ülkemiz daha büyük zararlara uğrar. Gizli kapaklı olmaz bu işler. Açık yaraya kurt düşmez deyip herkesin gözü önünde, tüm kesimleri dinleyerek ortak noktada buluşturarak gerçekleştiririm ben bu işi... Diğer alanlara gelince, başta demokratikleşmenin önündeki tüm engelleri... av.ero ler tug rul@hot ma il.com EROL ERTUĞRUL Tam unutmaya başlamışken, unutmaya çalışırken, birlikte dinlediğiniz bir şarkı vurur birden sizi. Yaralarınızı sarmaya çalışırken yeniden kanar yüreğiniz. Ama boşunadır. Zamanla her şey unutulur, her şey geçer, solar dallarda düşünceler. En iyi ilaçtır zaman. Aslında unutmak diye bir şey yoktur. Yalnızca alışmak vardır. Şahin Çandır ın sözlerini sevgili Avni Anıl ne güzel bestelemiş. Öyle dudak büküp, hor gözle bakma / Bırak küçük dağlar yerinde dursun / Çoktan unuturdum ben seni çoktan / Ah bu şarkıların gözü kör olsun / Güzelsin, güzelsin yok mu benzerin / Goncadır ilk hali bütün güllerin / Aklımda kalmazdı yüzün ellerin / Ah bu şarkıların gözü kör olsun... Şarkıların yüreğimizde ayrı yeri var. Ne güzel söylemiş Erdoğan Çokduru Şarkıların bana ettiğini sayma... Güzel şiirler, güzel bestelere dönüşmüş. Söz yazarı özel duygularla yazmış yaşadıklarını. Besteleyen ise yine aynı duygularla yapmış bestelerini. Şiirin AYDINLIK / ANKARA Ah bu şarkıların gözü kör olsun romantizmi, şarkıların duygusallığı ile birleşiyor. Her şiir, her beste bir aşkın izlerini taşıyor. Hepsinde aşk acısı var. Dinleyenler için de aşklara tanıklık ediyor şarkılar. Ne de güzel anlatıyor aşk acısını Unutulmaz şarkılardan Bir bahar akşamı Fuat Edip in şiiridir. Bu sözleri Selahattin Pınar unutulmaz biçimde bestelemiştir. Şarkının öyküsü bir roman gibidir. Fuat Edip, rüyasında çok güzel bir kız görür. Yıllarca unutamaz, arar o kızı. Bir türlü bulamaz. Yıllar geçer. Bir başkasıyla evlenir. Bir bahar akşamı, Çamlıca Kız Lisesi nin önünden geçer. Öğrenciler evlerine gitmek üzere ayrılıyorlar okuldan. Fuat Edip birden çakılır kalır. Yıllar önce rüyasında gördüğü kız karşısındadır. Göz göze gelirler. Donup kalır. Onun bu şaşkın durumunu gören kız da utanır, boynunu büker. Ancak, yapacak bir şey yoktur. Artık çok geçtir. Bir bahar akşamı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul un gökdelen ve plazaları ile ünlü Sarıyer Maslak ta 763 dönümlük Hazine arazisiyle ilgili milyar dolarlık rant sözleşmesi sü- mustafagurbuz@aydinlik.com recini, ısrarlı yayınlarımız ve olayın duyulmasından sonra gelen yoğun tepkiler üzerine durdurdu. Milli Emlak ın elindeki en değerli Boğaz manzaralı arazinin ihalesiz olarak ünlü bir müteahhide verilecek olmasını ilk kez Sarıyer Gazetesi gündeme getirmişti. AY- DINLIK ın da konuyu günlerce manşetine taşıması sonrası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geri adım atmak zorunda kaldı. Bakanlık, Hasılat paylaşımlı gelir ortaklığı modeli ile müteahhide vermeyi amaçladığı, devlete sadece yüzde 40, müteahhide ise yüzde 60?lık aslan payının verilmesinin öngörüldüğü kıyak sözleşme sürecini şimdilik askıya aldı. Planları bozuldu Konuyla ilgili görüştüğümüz üst düzey bir kaynak; Süreç çok gizli ilerliyordu, ancak bakanlık içinde sadece birkaç kişinin bilgisi dahilinde hazırlanan 1/5000?lik çok gizli Maslak imar planının bir anda basına düşmesi her şeyi bozdu. Arazinin müteahhide verilmesi seçime kadar şimdilik ertelendi yerel seçimlerinden sonra dosya yeniden raftan indirilebilir diye konuştu. Türkiye yi sarsacak 15 milyar dolarlık Maslak arazisi olayında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bir ucu Maslak tan başlayıp diğer ucu Darüşşafaka TİM e kadar uzanan, içinde Astsubay Ordu Evi ve Maslak Kasırlarının da bulunduğu tam 763 dönümlük boğaz Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye de, Ankara, İstanbul, ve Kürecik te olmak üzere 4 NATO üssü bulunduğunu belirtirken Adana daki İncirlik üssünü bu kapsamda saymaması dikkat çekti. CHP li Umut Oran, Yılmaz ın yanıtlaması istemiyle sunduğu önergesinde, Türkiye de bulunan NATO üslerinin sayısını, yerlerini ve bu üslerde görevli yabancı personel sayısını sordu. Oran, arasında NATO görevi kapsamında Türkiye nin hangi ülkelere kaç kişilik birlik gönderildiğinin de açıklanmasını istedi. Yılmaz yanıtta, Türkiye de NATO kapsamında bulunan karargâh ve eğitim merkezleri; İzmir Kara Komutanlığı,İstanbul NATO Ani İntikal Edebilir Kolordu Karargâhı, Ankara Terörizmle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi ve Kürecik Radar Tesisi dir dedi. Yılmaz, yurtdışında icra edilen harekât ve görevlere katılan TSK unsurlarının ihtiyaçlarının, ilgili harekât kapsamında yapılan düzenlemelere bağlı olarak NATO ve milli kaynaklardan karşılandığını da bildirdi. rastladım size / Sevinçli bir telaş içindeydiniz / Derinden bakınca gözlerinize / Neden başınızı öne eğdiniz / İçimde uyanan eski bir arzu / Dedi ki yıllardır aradığın bu / Şimdi soruyorum büküp boynumu / Daha önceleri nerelerdeydiniz dizeleri oluşur. Bakışlardan süzülen işve nasıl olur. Nasıl anlaşılır, nasıl anlatılır. Bakış çok masumdur, ama, gören bir işve mi sezer bu bakıştan. Emre İnan ın sözlerini Fehmi Tokay bestelemiş. Benzemez kimse sana / Tavrına hayran olayım / Bakışından süzülen / İşvene kurban olayım / Lütfuna ermek için / Söyle perişan olayım / Bakışından süzülen işvene kurban olayım. Kimbilir kaç erkek sevdiği kız için seçti bu şarkıyı. Kimbilir kaç çiftin ortak şarkısı oldu bu sözler. Sözleri Necdet Rüştü Efe nin, bestesi Sadettin Kaynak ın Batan gün kana benziyor / Yaralı cana benziyor / Ah ediyor bir gül için / O bülbül bana benziyor / Ah benim garip gönlüm / Gece kapladı her yeri / Keder sardı manzaralı devlet arazisini müteahhide vermek için 1/5000?lik imar planı ve tuhaf bir sözleşme taslağı hazırlamıştı. Türkiye de Milli Emlak Müdürlüğü nün elindeki en değerli arazi olarak bilinen ve metrekaresine 20 bin dolar değer biçilen 15 milyar dolarlık arazide; binlerce konut, otel, AVM, hastane gibi binaların yapılması planlanmıştı. Büyük tepki çekti Ancak sürecin çok gizli ve ihalesiz DEV RİM AY DIN LI ĞI dereleri / Düşman değil sevda açtı / Bağrımdaki yareleri / Ah benim garip gönlüm ne güzel anlatıyor aşk acısını. Mevsimler geçiyor sen gelmiyorsun Beklerken, içinizde ya gelmezse korkusu. Her aşkta bir korku gizlidir. Terk edilmek korkusu. Yitirmek korkusu. Aşkın doğasında vardır bu korku. Atilla İlhan çok güzel anlatmış bunu Ayrılık sevdaya dahil. Söz verip gelmemekte var. İlhan Behlül Bektaş yazmış söz verip te gelmemek üzerine Akşamın olduğu yerde bekle diyorsun, gelmiyorsun / Çünkü seni çok sevdiğimi biliyorsun, gelmiyorsun / Mevsimler gelip geçiyor, sen gülüyorsun gelmiyorsun / Çünkü seni çok sevdiğimi biliyorsun gelmiyorsun. Avni Anıl ın ölümsüz bestesi ile yaşamımıza girmiş bir şarkı. Aslında şiirler ve şarkılar, terk edilmek korkusu ile, acılarla, unutulmak korkusu ile unutmaya çalışmak duygusu ile bizi anlatıyor. Vurgunu ertelediler Maslak ta 15 milyar dolar değerindeki 763 dönümlük devlet arazini, şanslı (!) müteahhide peşkeş çektirecek sözleşme süreci Aydınlık ın ısrarlı yayınları üzerine askıya alındı MUSTAFA GÜRBÜZ Bakanlık: Bizim böyle bir planımız yok Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de akil oldu! Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, dün Hakkari nin Yüksekova ve Şemdinli ilçelerine gitti. Ziyaretleri esnasında Öcalanlı Açılım sürecine değinen Görmez, Camiler bizi mamur, imar etmek için vardır. Şimdi camiye gireceğiz ve cami bizi imar edecek. Kalplerimizi birleştireceğiz dedi. Görmez, şunları söyledi: Bu ülkede, minberde görev yapan bütün din görevlilerinin, minaresinde ezan okuyan bütün diyanet personelinin, görevli olmayan bütün seydaların, mollaların, hocaların ve alimlerin görevi, aynı zamanda bu topraklarda yaşayan bütün insanların yürekleri arasında köprüler kurmaktır. Nerede bir kırık kalp varsa, onu tamir etmektir, nerede hor görülen bir kardeşimiz varsa onun elinden tutmaktır. Bu hepimizin asli görevidir. İncirlik NATO üssü değilmiş! AYDINLIK soruyor: 1/5000 imar planı yetkisi kimde var? Öte yandan günler sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ndan bir açıklama geldi. Bakanlık açıklamasında Bahsi geçen bölgede iddia edildiği gibi Bakanlığımızca yapılaşmalara imkan sağlayacak bir plan çalışması yapılmadığı gibi, bu yönde iletilmiş bir imar planı teklifi de bulunmamaktadır. Bölgede hasılat paylaşımı gelir ortaklığı işinin ve bu yönde hazırlanmış bir sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle gazetenizde yer alan haberler gerçeği yansıtmamaktadır deniliyor. Şimdi biz de AYDINLIK olarak soruyoruz: Söz konusu imar planının 1/5000 lik olduğu açıkça görülüyor. Kanunlara göre, 1/5000 lik imar planı yetkisi sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nda ve Büyükşehir Belediyesi nde bulunuyor. Eğer bu planı bakanlığınız hazırlamadı ise geriye sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi ihtimali kalıyor!.. olarak işletilmesi, sözleşmenin devleti milyarlarca dolar zarara uğratacak şekilde hazırlanması, (müteahhide yüzde 40 pay verilmesi gerekirken, yüzde 60?lık aslan payının verilmesi ve yüzde 10?lık payın akıbetinin ise bilinmemesi) gibi nedenlerden dolayı süreç büyük tepki çekmişti. 15 milyar dolarlık vurgun planı nın belgeleriyle ortaya çıkarılması, AKP İstanbul İl Başkanlığı, Bakanlık ve Büyükşehir Belediyesi nde büyük yankı buldu. Olayın Türkiye gündemine oturmasıyla Maslak taki rant planı bozuldu. Maslak şu an için kurtuldu Gazetemize açıklama yapan kaynaklar; Plan deşifre oldu, çok gizli hazırlanan 1/5000?lik Maslak imar planının gazetenizde yayınlanması her şeyi değiştirdi. Çünkü 1/5000?lik planları ya Büyükşehir Belediyesi ya da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapar. Arazinin müteahhide verilebilmesi için bu planların mutlaka önceden hazırlanması gerekliydi, hazırlandı. Ancak basının bu olaya girmesi büyük rahatsızlık yarattı. Maslak dosyası seçime kadar şimdilik rafa kaldırıldı. Medya sayesinde Maslak şu an için kurtuldu, ancak bu olayı sürekli takip etmek gerekiyor dedi. Behçet Oktay ın kardeşleri: Bu dava kapanmadı Konuşursam 500 kişi gider dediği için öldürüldü OLCAY KABAKTEPE / ANKARA Behçet Oktay ın kardeşleri Şule Oktay ile Nezih Oktay Ankara Adliyesi önünde açıklama yaptı. Nezih Oktay, davanın daha ilk günden itibaren sonucu belli olan bir dava olduğunu söyledi. Behçet, Konuşursam Türkiye de en az 500 büyükbaş gider dediği için öldürüldü Nezih Oktay, duruşmanın jet hızıyla ilerlediğini kaydederek, Sunduğumuz deliller arasında yer alan Ulusal bir gazete görüntüsünü incelemeyen mahkeme cinayeti üstlenmek isteyen Tokat Cezaevi ndeki tutuklu Nurhan Önder i mahkum ettirmek için tokat yerel gazetesini mahkemede okudu dedi. Nezih Oktay, Korkanlar ağabeyimin üst makamlarıydı. Kardeşimiz çok büyük bir kanunsuzluğu biliyordu ve açıklamak üzereydi ki kurgulu bir şekilde arkadan vuruldu diye konuştu. Katillere hiçbir şey yapmayıp onlara sahip çıkan adaletin, kahraman bir Türk evladının hakkını arayan kendilerini gereğini yaparız diye tehdit ettiğini vurgulayan Nezih Oktay şunları söyledi: Bu süreçte görevini yapmayan emniyet ve hukukçular adaleti önünde mutlaka hesap vereceklerdir. Kardeşimizin şehit edilmesinin nedeni Türkiye gündemiyle doğrudan bağlantılıdır. Bu cinayet siyasi bir cinayettir. Adalet yerini bulacaktır. Diğer taraftan mahkemeye Oktay ın kardeşi tarafından olay günü çekilen fotoğraflar verilmişti. Mahkeme bu belgeleri incelemeden karar vermesi delillerin aydınlatılmadan kararın çıktığı yönünde yorumlara neden oldu.

7 EREN ERDEM Amerika da yayın yapan NBC televizyonuna konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan; Biz ABD nin daha fazla sorumluluk almasını ve daha ileri adımlar atmasını istiyoruz, Amerika; Suriye ye karadan girerse destek veririz dedi. Dün bu haberi Radikal gazetesi internet sitesinde; Amerika, Suriye ye girerse destek veririz, başlığıyla okudum. Keza, akşama doğru başlık değişti. Ne hikmetse; Suriye nin kimyasal silah kullandığı yönünde birtakım veriler, önceki metin ile değiştirilerek, yoğun tepki toplayan ve sanal medyada adeta sinir harbi üreten bu haber törpülendi. Belki de Ankara dan gelen bir talimatla sansürlendi. İşin aslını bilemeyiz! HHH Bir kimse, kıyamet gününde, sevdikleriyle beraberdir. (Hz.Muhammed) Bir Başbakan düşünün, Cuma günleri Cami ye gidip Müslüman oluyor. ABD ye gidip; Amerikan Valisi oluyor icabında İsrail savunma bakanı, icabında; ÖSO militanı olabiliyor. Bu büyük yeteneği ve kabiliyeti anlamak çok mümkün olmasa gerek. Keza, milletin yeteneklerinin totalini aşan bir kabiliyet ve bilinç ile, muazzam bir değişim ve dönüşüm süreci üretebilen bir kişilik yapılanmasından söz ediyoruz... SEZİM ÖZADALI Ergenekon davasında hakkında ağırlaştırılmış müebbet habpis cezası istenen Avukat Kemal Kerinçsiz, esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmasını tamamladı. Kerinçsiz, iddianamede örgüt üyeliği, mütalaada ise örgüt yöneticiliği suçlaması yöneltildiğini ve verilen 2 saatlik sürenin savunma hakkını kısıtladığını belirtti. Duruşma Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Kerinçsiz in söz hakkının uzatılmasını talep etti. Kerinçsiz de Günaydın yanıtını verdi. Başbakan ın Amerika tutkusu! Öyle ya, katil ve terörist Amerikan askerlerinin evlerine sağ salim dönmeleri için dua eden Başbakanımız, aynı şekilde; Müslüman katili Amerika ya gidip, Suriye ye karadan operasyon yapması telkininde bulunabiliyor. İşin garibi ise, Müslüman dünyanın, tüm bu olan bitenlere rağmen, Dindar ve mütedeyyin bir Başbakanı olduğunu zannediyor olması ve tüm bu olaylara rağmen ses yükseltmemesi sorununu da hep birlikte yaşıyoruz. Başbakan ın mücahitleri: ÖSO BM nin verdiği ÖSO militanları kimyasal silah kullandı bilgisini reddeden Başbakan, katil ve terörist Amerika nın NBC adlı faşist medya kanalında; ÖSO nun kimyasal silah kullanmasına ihtimal dahi vermediğini söylüyor. Öyle ya, elinde kılıç; tekbir getirerek kafa kesen terör örgütü ÖSO, Başbakan ın mücahitleridirler. Başbakan hiç toz kondurabilirmi bu zevat ı zerzevat takımına? HHH Son 30 yılda ciddi anlamda bölgede ve Türkiye de güç kazanan İngiliz emperyalizminin, ABD emperyalizminin ve Siyonizmin oluşturduğu dengenin tam ortasında, kurtlarla uluşan, kuzularla meleşen bir siyaset üzerinden varlık yokluk savaşı veren bir iktidar görüyoruz. Evet, kurtlar ile uluşup, kuzular ile meleşiyorlar. İran a gidince İran la dost, ABD ye gidince ABD ile dost. Ne yaptığı belli olmayan, ama egemen güç dengelerine sırt yaslamak sureti ile var olmaya çalışan; kadrolarını ihaleler ve yolsuzluklar yoluyla zengin eden, milleti dini hassasiyetleri sömürmek sureti ile, Allah ile aldatan(fatır 5) bir siyasi vizyon bölgeyi kana bulayan Nato tecavüzünü meşru, Nato karşıtlığını ise gayrımeşru görebilecek kadar absürtleşebiliyor. Hadi bu güruh bu işi yapıyor! Sana ne oluyor ey Müslüman? Irak ın katillerini, Filistin in tecavüzcü teröristlerini (İsrail), Afganistan ın ve tüm İslam dünyasının baş düşmanı olan Batı lı emperyalistleri bu kadar seven bir adamı, sen nasıl sevebiliyorsun ey Müslüman? İşte bu işe ne akıl erdirilir, ne anlam verilebilir? Öyle ya, tarihi esere çanak çömlek, heykele ucube diyen delikanlı profili Türkiye nin entelektüel derinliğini simgeliyor. Bu büyük derinlik, halk yığınlarının ; içine düşürüldüğü medyasermaye merkezli çürümenin üretimi olan kültürel ve ideolojik yıkımın sonucu olarak varlığına güç katabiliyor... Öyle ya, 6.Filo için Zürafa yokuşunu genelev yapan zihniyet, sadece biçim değiştirmek sureti ile, 6.Filo yu Ergenekon Savcısı Pekgüzel konuşma süresi lütfetti Perdenin ardında AKP ve Gladyo var Kerinçsiz savunma süresinin uzatılmasını isteyen savcıya Günaydın dedi ve ekledi: Bu konuşmayı savunma olarak kabul etmiyorum. Ergenekon tertibi bir perdedir. Perdeyi kaldırın Gladyo ve AKP yi göreceksiniz Türban uzlaşması CHP lileri böldü ZİHNİ ERDEM / ANKARA CHP nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri arasında önceki gün AKP, CHP, MHP ve BDP nin üzerinde uzlaştığı Tek başına veya topluca, kamuya açık veya kapalı olarak ibadet ifadesi CHP li komisyon üyelerini ikiye böldü. Parti içinde liberallerle Rıza Türmen in katıldığı yazım komisyonu toplantısında CHP, AKP nin önerisinde yer alan hiç kimsenin inancının gereklerini yerine getirmekten dolayı farklı muameleye tabii tutulamayacağı hükmü ile ilgili herhangi bir itirazda bulunmaması dikkat çekti. Düzenlemeye itirazda bulunmayan Türmen, insanların inancının gereklerini yerine getirmekten dolayı ayrımcılığa tabi tutulamaz ilkesinin evrensel standartlara uygun bir düzenleme olduğu görüşünü savundu. CHP li Süheyl Batum ise Yanlış ve sehven olmuştur. Kamusal alanda, farklı dinlerin farklı mezheplerin olduğu bir çağdaş toplum anlayışında herkes kendi dininin gereklerini yerine getireceğim diye ısrar ettiği takdirde, ortak bir anlayışı yakalamak mümkün değildir. Batum un açıklaması üzerine bir açıklama yapan Türmen, düzenlemenin türban serbestîsiyle hiç alakası olmadığını ileri sürdü. CHP nin sadece fırsat eşitliğini değil, egemenlik ilişkilerinin son verilmesini de savunduğunu ifade eden Türmen, Bir dini grubun başka bir dini gruba, erkeğin kadına, bir etnik grubun başka bir etnik gruba egemenliğine son verilmesine yönelik anlayışın özgürlüğün yolunu açacağını vurguladı. Asıl örgüt iktidarda Silivri Cezaevi nde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi nce görülen Ergenekon davasının dünkü duruşması sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarıyla devam etti. Avukat Kemal Kerinçsiz in savunması sırasında Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, müdahalelerde bulundu. Kerinçsiz, ABD nin derin devlet yapısı olan NATO cu Galdyo nun faaliyetlerinin Türkiye nin tüm hücrelerinde devam ettiğini belirterek Bu dava değil 6 yıl, 60 yıl da sürse bir örgüt bulunamayacak. Örgüt Ankara da iktidardadır. Ülkenin iç ve dış siyasetini belirlemektedir. Ankara da Kozmik Oda ya girildi. Madem bu örgütün içinde muvazzaf subaylar var o zaman neden Kozmik Oda da örgütün araması yapılmadı? diye sordu. Bu sırada Mahkeme Başkanı Özese yla Kerinçsiz arasında tartışma yaşandı. Mahkeme Başkanı Özese ise Mahkemeden hesap soramazsınız diye çıkıştı. Sanıkların tepki göstermesi üzerine Özese, Lütfen herkes sessiz dinlesin. Burada ciddi bir yargılama yapılıyor diye bağırdı. Kerinçsiz, savunmasını bölmemesini söyleyince Özese, Deminden beri sabırla dinliyoruz. Mahkemenin onur, şeref ve haysiyetini koruyoruz diye konuştu. Kerinçsiz in avukatı Gönül Kerinçsiz, Mahkemenin onurunu korumak sizinle birlikte hepimizin görevidir. Ama bunu yaparken sanıkların da onurunun korunması gerekir dedi. Özese, Biz burada yargılayan makamız, bizi yargılayamazsınız deyince Kerinçsiz de 6 yıldan beri suçsuz olarak yargılandığımızı düşünün. Biraz empati yapın ifadelerini kullandı. Özese de Bu durum mahkemeyi itham edeceğiniz anlamına gelmez karşılığını verdi. Günaydın savcı! Kerinçsiz konuşmasına şöyle devam etti: Bu konuşmayı savunma olarak kabul etmiyorum. Ergenekon tertibi bir perdedir. Perdeyi kaldırın asıl Gladyo nun AKP ve yandaşları olduğunu göreceksiniz. Bu sırada Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, söz aldı ve Kerinçsiz in savunma süresinin uzatılmasını istedi. Kerinçsiz de Pekgüzel e dönerek Günaydın diye seslendi. Hakim savunmayı yarıda kestirdi Timuroğlu nun Osman Yıldırım kayınpederinin evinde içgüveysi olarak yaşıyordu. Hiçbir erkek böyle bir şey yapmaz. Yoksa Osman Yıldırım gelin mi alınmış belli değil deyince salonda gülüşmeler yaşandı. Yıldırım, Şerefsiz diye hakaret edince Timuroğlu da küfür ederek karşılık verdi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Avukat Zeynep Küçük ü Gülünecek bir şey yok diye uyardı. Küçük de ayağa kalkarak Neyi söyleyip söylemeyeceğimizi belirlediğiniz gibi neye gülüp gülmeyeceğimizi de siz mi belirleyeceksiniz? karşılığını verdi. Özese de Burada ciddi bir olay araştırılıyor deyince Küçük, Size göre diye konuştu. Bu sırada Özese, savunmasına devam eden Timuroğlu nun salondan çıkarılması talimatını verdi. Buna itiraz eden Oktay Yıldırım ın da salondan çıkarılmasını istedi. Yıldırım ın bir şey söylemediğini anlatmak isteyen Mehmet Bedri Gültekin ve Erkan Önsel de salondan çıkarıldı. Turhan Özlü de tepki göstererek salondan çıkmak isteyince Özese, Turhan Bey i çıkarmayın talimatı verdi. CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, savcılık döneminde İrtica ile Mücadele Eylem Planı nı uygulamaya koyduğu gerekçesiyle yargılandığı dava üst üste iki kez katılmaması Yargıtay 11. Ceza Dairesi Cihaner in bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesi yönünde karar aldı. Erzincan da İrtica ile Mücadele Eylem Planı nı uygulamaya koydukları iddia edilen Cihaner ile eski Orgeneral Saldıray Berk in de aralarında bulunduğu 11 sanığın Ergenekon silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yargılanmasına dün devam edildi. Cihaner in avukatı Turgut Kazan duruşmada, Bugüne kadar taşlayanları linç etmeye devam ediyor. 6.Filo denize döküldüğünde, onların arkasından denize atlayıp, bedenini can simidi olarak 6.filo askerlerine tahsis etme cüret ve edepsizliğini gösterebilecek kadar çürümüş olan kafalar, medya-sermaye ilişkisinin ürettiği yeni toplumsal paradigmayı kendi ruhi ve zihni paradigmasına uyumluyor... Bu süreçte yanan bizim evimizdir. Ve unutmayınız ki; Ey iman edenler, Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin, şüphesiz onlar birbirlerinin dostudurlar.kim onları dost edinirse, o da onlardandır... (Maide 51) Bu ayette geçen ifade, İsevi ve Musevi manasına gelmez. İsevilik ayrıdır, Hristiyanlık ayrıdır. Hristiyanlık bir siyasetive dünya görüşünü simgeler. Haçlı seferlerini örgütleyen İsevilik değil, Hristiyanlıktır. Bu nedenle, politik İsevilik yani Hristiyanlık (ABD-İngiltere-AB Şer üçgeni) ve Yahudilik (İsrail Siyonizmi) ile dost olmayın diyor bu ayet... Çarşıdaki İsevi ve pazardaki Musevi den bahsetmiyor. Onlar zaten tarihsel kardeşliğindir. Bizimkiler ne yapıyor? Emperyalizm ve Siyonizmle kol kola geziyor. Uyu bakalım Müslüman, rekat sayısıyla değil, direnişinle anılacaktır hizmetin! Kemal Kerinçsiz Yalanını biliyor Erhan Timuroğlu da son savunmasında Osman Yıldırım ın, nezarethanede Osman Yıldırım ın kendisine Ben bu askerleri suçlarsam hepimiz kurtuluruz dediğini anlattı. Yıldırım ın Danıştay saldırısını yapması için Alparslan Arslan ı tahrik ettiğini dile getiren Timuroğlu, Savcı Yıldırım ın yalan konuştuğunu bile bile mütalaa hazırladı dedi. Diğer sanık İsmail Sağır ın da Osman gibi gizli tanık yapılmak istendiğinin altını çizen Timuroğlu, Sağır ın eline insanları suçlayan 8-9 tane dilekçe vermişler. Ben Yapma dedim. O da dilekçeleri yırttı. Yıldırım bana, Erhan ben iftira attığım için çok pişmanım. Muzaffer Tekin ve Veli Küçük çok iyi insanlar. İddialarımı geri çekeceğim dedi. Sonra iddialarını çekmedi diye konuştu. Yıldırım, önceki günkü konuşmasında Doğu Perinçek in kendisine Maddi ve manevi yardım etmeye hazırım dediğini öne sürmüştü. Timuroğlu bu olaya da şu sözlerle açıklık getirdi: Yıldırım, duruşma salonunun arkasında sanıklara Para verin, iddialarımı geri çekeyim dedi. Perinçek de Bir insan hem gizli tanık, hem sanık olmaz. Bizim de kimseye verecek paramız yok dedi. Osman Yıldırım ın ise oturduğu yerden Timuroğlu nun sözlerine bağırarak müdahale ettiği görüldü. Cihaner zorla getirilecek İlhan Cihaner yapılanlar yasal olarak görülüyorsa, 14 Mayıs 2010 da 9 sayfa ifade veren müvekkilimin de bir daha zorla getirilip ifadesi alınmaması gerekir dedi. Kazan paralel soruşturma kapsamındaki itirazlarını daha önce de dile getirdiklerini hatırlatarak, Biz müvekkilimizin burada yargılandığını düşünüyorduk. İstanbul daki Özel Yetkili Mahkeme de bizimle ilgili sorular sorulmuş. Böyle bir yargılama yapılamaz diye konuştu. Duruşmaya kısa bir ara veren Yargıtay 11. Ceza Dairesi Cihaner in bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. MİT mensuplarını getiremediler Kazan karardan sonra diğer avukat arkadaşlarına, MİT mensuplarını getiremeyenler milletvekilini zorla getirecek Şaşkınız ifadelerini kullanarak rahatsızlığı dile getirdi. OLCAY KABAKTEPE / ANKARA UFUK ÖTESİ MEHMET ALİ GÜLLER maliguller@aydinlikgazete.com PKK, 3 sıçramalı büyüme dönemine girdi Irak ın Türkiye den çekilen PKK yi kabul etmemesini Irak tan ret komedisi başlığıyla birinci sayfadan tiye alan Haber Türk, ilk bakışta haklıymış gibi görünebilir. Tabii Fatih Altaylı değil de, bir başkası hazırladıysa birinci sayfayı... Zira konuyu derinlemesine bilmeyen biri için Bağdat ın çıkışı kuşkusuz komiktir; çünkü PKK nin karargâhı Irak tadır, PKK Irak tan Türkiye ye girerek saldırı düzenlemektedir, PKK TSK nin operasyonları sırasında Irak a kaçmaktadır... Ama 2002 öncesini bilen biri için asıl komiklik, Irak ın bugünkü çıkışını komik bulmaktır! Bağdat ın bölge istikrarı vurgusu 2002 öncesini anlatacağız ama gelin önce en önemli kısmı çoğu gazetede yer almayan Irak Dışişleri Bakanlığı nın açıklamasına bir göz atalım. Açıklamanın dört vurgusu var: 1. Kürt sorununun çözümünü istiyoruz. 2. Fakat güvenlik ve egemenlik gereği PKK nin Irak topraklarına girmesini kabul etmiyoruz. 3. PKK nin Irak a girmesi, bölge ülkelerinin de güvenlik ve istikrarını tehlikeye sokar. 4. Tutumumuzun dayanağı anayasamız ve uluslararası hukuk ilkeleridir. PKK yi ABD büyüttü Gelelim Irak ın çıkışının neden komik olmadığına: 1. PKK nin Irak ın kuzeyinde yuvalanmasının sorumlusu Bağdat değil, Washington dur. 2. PKK, tarihinde iki kez sıçramalı büyüdü. İkisi de ABD nin bölgeye geldiği dönemdir. ABD 1991 de Irak a saldırdı, PKK büyüdü. ABD 2003 te Irak a saldırdı, PKK yine büyüdü! (ABD nin PKK ye yardımlarını saptayan Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis şehit edildi!) 3. Irak ın kuzeyinin PKK için korunaklı bölge olmasının nedeni, ABD nin 1992 de 36. paralele bir çizgi çekmesi ve Bağdat a bu çizginin yukarısına çıkmasını yasaklamasıdır. Bu yasak, karargâhı Silopi de, kuvveti İncirlik te olan Çekiç Güç tarafından uygulanmıştır. Yani Türk hükümetleri, AKP dâhil, PKK nin Irak ın kuzeyinde yuvalanmasına dolaylı destek vermiştir! (Erdoğan zaman zaman Çekiç Güç ü kendilerinin kaldırdığını söyleyerek, övünmektedir. Doğrusu şudur: ABD 20 Mart 2003 te Irak a saldıracağı ve uzun yıllar bu ülkede asker bulunduracağı için artık Çekiç Güç e ihtiyaç duymamıştır!) Türk Ordusu da, maalesef, 36. paralel yasağının kendisine Bağdat ın izni olmadan Irak ın kuzeyine girip çıkma serbestliği sağlayacağını umarak, direnmemiştir! Bunun bir kurmaylık hatası olduğunu, ilk E. 2. Ordu Komutanı Em. Org. Necati Özgen, 15 Eylül 2005 tarihinde Ulusal Kanal ekranlarından açıklamıştır. Sonrasında pek çok üst düzey komutan bu hataya dikkat çekmiştir. TSK- Saddam işbirliğiyle PKK ye darbe 4. Nitekim Türk Ordusu, sonrasında ABD ye rağmen Irak ın kuzeyine girmek zorunda kalmış ve örneğin 1995 tarihli Çelik Harekâtı yla CIA nın peşmergelerini dağıtmıştır. Bu yıllar içinde Türk Ordusu Saddam Hüseyin le anlaşmış, TSK kuzeyden, Irak Ordusu güneyden ABD nin kukla devletini sıkıştırmıştır! 5. Saddam Hüseyin in ABD ye yenilmesiyle birlikte, Türk Ordusu nun Irak ın kuzeyine ve PKK ye müdahale edemeyeceği yeni bir sürece girilmiştir. ABD, bizzat AKP hükümeti üzerinden TSK nin elini konulu bağlamıştır. ABD ile AKP arasında yapılan anlaşmalar ortadadır: ABD ve AKP önce Irak ın kuzeyinde TSK birliklerinin çıkarılmasını sağlamış, sonra da TSK nin Irak ın kuzeyine müdahale etmemesini sağlayacak imzalar atmışlardır. Türk Ordusu nun 2008 de ABD ve AKP ye rağmen başlattığı, Pentagon un hemen çıkın diye uyardığı, AKP nin Genelkurmay a bitirin baskısı uyguladığı sınır ötesi harekât hâlâ belleklerdedir. ABD böldü, Maliki birleştiriyor Tüm bunları yok sayarak Irak Dışişleri Bakanlığı nın açıklamasını komik bulmak, operasyonel değilse, mizahın ta kendisidir. Kuşkusuz mizah olmayıp operasyonel olan yorumlar da vardır. Örneğin Yeni Şafak a PKK Irak ta, Maliki panikte manşeti atan Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, doğrusunu bal gibi bildiği halde, köşesinden şu yalanı yazabilmektedir: Açıklama ciddiye alınır mı? Irak ın istikrarı diye bir şey söz konusu mu? Kürtlerle zaten ayrışmış, Sünnilerle savaş halinde olan, ülkeyi neredeyse üç parçaya bölen Bağdat yönetimi Irak için asıl istikrarsızlık kaynağı değil mi? (Yeni Şafak, 10 Mayıs 2013) Bağdat ın değil fakat Washington un Irak ı üçe böldüğünü en iyi bilenlerden biridir Karagül. Okurları, onun bu yöndeki eski yazılarını internetten bulabilirler. Karagül ün konumu gereği artık yazamayacağı yeni gerçeği de biz buradan yazalım: ABD Irak ı üçe böldü, Maliki şimdi yeniden birleştiriyor! Türkiye yi büyütmek, komşuları küçültmektir! Tablo ortadadır: AKP, PKK, Barzani ve İsrail Atlantik cephesinde sıralanmıştır. ABD bu dört kuvvete dayanarak Ortadoğu haritasını yeniden çizmek istiyor. Gerek AKP gerekse PKK sözcülerinin artık sakınmadan söyledikleri Türkiye nin Kürtlerle büyümesi tezi, Büyük Kürdistan demektir, komşularımızın bölünmesi demektir. Türkiye ye verilen kuzey Irak petrol ve doğal gazı rüşvetinin karşılığı, Türk Ordusu nun bölünmeye direnecek Irak, Suriye ve İran a sürülmesidir! Ve bitirirken ekleyelim: ABD nin Irak a saldırdığı 1991 ve 2003 sürecinde PKK nin iki kez sıçramalı büyüdüğünü belirtmiştik yukarıda. Şimdi AKP eliyle PKK, üçüncü sıçramalı büyüme dönemine girmiştir! Kayıp Kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Zeynep Emir

8 ROTA DOĞU PERİNÇEK Ahtapotun kollarında çırpınmaya devam mı edeceğiz? Sivil sözcüğünü kahvedeki insanın bildiği anlamda kullanacak olursak, Sivil aydınlarımız bir dönem Frankenştayn kitapları yazdılar: Ahtapotun Kolları, Örümceğin Ağları, Kıskaçtaki Türkiye, Kuşatılan Türkiye vb vb. Örümcek ağlarında çırpınan sivil aydınlar Bu kitaplar, Türkiye nin yaşadığı korkutucu süreci bütün verileriyle ortaya koyuyordu. Yazanların ortak özelliği, örgütsüz aydın olmalarıydı. Örgütsüz oldukları için umutsuzlardı. Kafaları yalnız, ahtapotun kollarında nasıl çırpındığımızı anlatmaya çalışıyordu. Ahtapotun kollarından kurtulmak için pratikleri yoktu. O nedenle program, strateji ve siyasetleri de yoktu. Yalnızca Türkiye nin örümcek ağları içinde çırpınışını ortaya koyuyorlardı. Aslında çırpınan kendileriydi. Dolayısıyla milleti aydınlatmaktan çok, milleti korkutup sindirmeye hizmet ettiler. Bunun dışına çıkan bir tek İşçi Partisi oldu. İşçi Partisi yaşanan sürecin gerçekçi tahliline önderlik etmek yanında, ahtapotun kollarından kurtuluş programını, stratejisini ve siyasetlerini gösterdi. En önemlisi ahtapotun kollarından kurtulmak için örgütlü pratiğe girdi. Başka deyişle düşman harekâtına, anlatarak değil savaşarak cevap verdi. Süreçten çıkışın örgütlenmesini yarattı ve pratiğini uyguladı. Bunların önemini artık düşman da görüyor, bir kısım dostlar da görüyor. Çırpınma sırası askerlerde Sıra sivil aydınlarımızdan sonra şimdi asker aydınlarımıza geldi. Ahtapotun kollarını, örümceğin ağlarını, kıskaçtaki ve kuşatılan Türkiye yi şimdi onlar yazıyor. Kitaplarına verdikleri isimler de başımıza gelenleri olanca ürkütücülüğüyle ortaya koyuyor: - Ateşi ve İhaneti Gördük: E. Org. Çetin Doğan, - Ergenekon Kazanındaki Kurbağa: Müstafi Yzbş. Hasan Ataman Yıldırım, - Balyoz: E. Org. Ergin Saygun, - Bir İhanetin Öyküsü: Tüma. Semih Çetin, - Hedefteki Donanma: Tüma. Cem Gürdeniz, - Kardak ta Kahraman Hasdal da Esir: Dz. Alb. Ali Türkşen, - Elveda: E. Alb. İkramî Özturan, - Cambazı Bırak, Balyoz a Bak: Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı E. Ora. Özden Örnek. Öğrendiğimize göre, yakında E. Kora. Feyyaz Öğütçü nün Sakıncalı Amiral kitabı ile E. Yrb. Mustafa Dönmez ve Jnd. Alb. Mustafa Önsel in kitapları da geliyor. İsimleri bakalım hangi korku filmini hatırlatacak. İsimlere dikkat ediniz, hep ahtapotun kollarındayız. İhanete uğradık, hedefteyiz, esiriz, sakıncalıyız, kurbağa gibi kazanda kaynıyoruz vb vb. Kurbağa kazanından artık çıksak iyi olmaz mı? Bu kitapların değerini inkâr etmiyoruz. Bilgilendiriyor, durumu bütün acıklı yönleriyle ortaya koyuyor. Ama bilinçlendirmiyor. Çünkü bilinç, yalnızca fotoğraf çekmez. Bilinç, ahtapotun kollarından kurtulma harekâtını, planını, örgütlenmesini gösterir. Mustafa Kemal Paşa nın Kurtuluş Savaşı öncesi ve sırasındaki bütün yazdıklarına bakınız, durum saptaması özlüdür, esas odaklanma program, plan ve stratejidedir. Düşmanın ne yaptığından çok, bizim ne yapacağımızı ortaya koyar ve harekâtı örgütler. Bilmek, yapmak demektir. Bilinç, yapmaya ışık tutar; yoksa dizlerimizi dövmeye ve yakınmaya değil, ağlamaya hiç değil. Peki bu kitapların dışına çıkan yok mu? E. Jnd. Alb. Atilla Uğur ile E. Yzbş. Hasan Ataman Yıldırım ve üç gün önce Ergenekon un en kıdemli tutuklusu Mehmet Demirtaş, kurbağa kazanından çıktılar ve İşçi Partisi ne üye oldular. E. Korg. İsmail Hakkı Pekin ve E. Tümg. Ahmet Yavuz da, 9 Şubat 2013 günü Aydınlık ın kapağında tam sayfa yayımlanan tarihsel bildiriyle çıkış yolu gösterdiler, Atlantik döneminin bilançosunu yaptılar ve örgütlenme çağrısında bulundular.. Halk barikatları yıkıyor, biz nerdeyiz? Komutanlarımız bu kitapları yazarken, bakın neler oluyor. Halk, o komutanların esir olduğu hisarların duvarlarına dayanıyor, barikatları yıkıyor. Mustafa Kemal Paşa, çoktan Samsun a çıkmış. Kongreler toplanmış, halk yüzbinler halinde ayağa kalkmış. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül ün saraylarını korku sarmış. Atlantik ötesindeki efendilerinin Âkil denen adamları sokakta dolaşamıyor. Tayyip Erdoğan, millî cephenin oluşması karşısında paniğe kapılmış, her gün İşçi Partisi ni ve Türkiye Gençlik Birliği ni hedef alıyor. 19 Mayıs günü Ankara ya bakın, yine o yüzbinlerin ayaklanmasını göreceksiniz. Vatan ve Cumhuriyet Birlikteliği, Sayın ve Sevgili Tansel Çölaşan ın önderliğindeki ADD ve herkes ayakta. Kamer Genç, kılıcını çekmiş, teke tek dövüşüyor. Gün öncüleşme günü Gün örgütlenme günü Gün, ahtapotun kollarında çırpınma günü değil. Gün öncüleşme günü. Gün, örgütlenme günü. Halk var. Hâlâ halktan yakınanlar kendi hallerine baksınlar. Onlar ayağa kalkan halkın aydınları konumunda değiller şu an. Hâlâ diz dövme mevzisindeler. Türkiye, ahtapotun kollarından çıkmaktadır. Bugün bütün mesele, ayağa kalkan halka önderlik edecek Öncü Partimizi güçlendirmektir. Bugün sorun halkta değil, aydınlardadır. Sorun halkı örgütlemede, dolayısıyla halkı örgütleyecek birikimdedir. Ahtapotun kollarında çırpınanlara önerimiz, kendilerine yakışan öncü mevzilere girmeleridir. Dövünenler ne kadar dövünürlerse dövünsünler, bu halk öncüsünü bulmuştur ve ahtapotun kollarından kurtuluş savaşı başlamıştır ve zafer kesindir. Bütün mesele, o zafere giden ordunun içinde görev alma sorumluluğuna cesaret edecek miyiz, işte oradadır. Mezhep savaşı başlatmak istiyor 4 ABD ve Rusya, Suriye de barışçı çözüm için Cenevre de bütün tarafların 4 Merkezinde İsrail ve AKP Türkiyesi nin bulunduğu bir cephe katılacağı bir konferansta anlaşınca Ortadoğu daki gelişmeler hızlandı. bölgede mezhep savaşı çıkarmak için kışkırtmalarını artırdı n ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, ABD eski başkanı George W.Bush un Irak ta yaptığı hatadan dolayı, Suriye konusunda ihtiyatlı davranmak zorunda kaldıklarını açıkladı. Barack Obama ve hükümetinin, dünyanın ABD ye bakışını düzeltmek için çaba sarf ettiğini iddia eden Biden sözlerine şöyle devam etti: Önceki hükümetin, toplu katliam silahları iddiasıyla Irak ta yaptığı büyük hatayı tekrarlamak istemiyoruz. Trilyonlarca harcama yapıp, 160 bin asker gönderip, 6 bin kayıp vermek istemiyoruz. Suriye de kullanılan kimyasal silahların, Al Kaide ile irtibatı olan isyancılar tarafından kullanılıp kullanılmadığını bilmiyoruz. Suriye hükümetinin kimyasal silah kullanma ihtimali var ama kesin bir kanıt yok. Suriye de kimyasal silahların kullanıldığı onaylandığı zaman, Obama münasip bir şeklide bunun cevabını verecektir. n n n Oysa gerek BM kaynakları, gerekse bağımsız gözlemciler Suriye de kimyasal silahları asıl muhalefet örgütlerinin kullandığını açıkladı. Bir başka şüphe ise AKP Türkiye sinin üzerinde. Bazı kaynaklara göre, Türkiye Suriye muhalefetine kimyasal silah vermeye başladı. İzmit teki bazı kimyasal tesislerindeki yangın, Türkiye nin izleri örtme çabası diye değerlendiriliyor ABD ve Rusya, Suriye de barışçı çözüm için Cenevre de bütün tarafların katılacağı bir konferansta anlaşınca Ortadoğu daki gelişmeler birden hızlandı. Merkezinde İsrail ve AKP Türkiyesi nin bulunduğu bir cephe bölgede mezhep savaşı çıkarmak için kışkırtmalarına artırdı Başbakan Erdoğan ın Amerikan NBC televizyonuna demeci ortalığı karıştırdı. NBC internet sitesinde, Erdoğan, ABD nin Suriye harekatını başından beri destekliyoruz dedi diye yazdı. Başbakanlık bunu yalanladı. Destek müdahaleye değil, uçuşa yasak bölgeye denildi. Askeri uzmanlara göre, uçuşa yasak bölge, savaş demek. Bölge kaynakları, uzun zamandır Suriye deki krizin artık bir mezhep savaşı na dönüştüğüne dikkat çekiyordu. İngiliz yayın kurumu BBC de önceki gün, Ortadoğu din savaşına gidiyor diye yazdı. Son bir haftadır Başbakan Erdoğan ısrarla, Esad yönetimi kimyasal silah kullanıyor. ABD nin kırmızı çizgileri aşıldı diye müdahale davetleri yapıyor Dışişleri: PKK tehdit değil Irak-Suriye sınırında ve Yemen de Türk silahları AKP hükümetinin bölge politikasına bağlı olarak, çeşitli ülkelerde Türkiye kaynaklı silahlar yakalanmaya devam ediyor. Son iki gelişme, Irak-Suriye sınırı ve Yemende yaşandı. Birinci olay Irak-Suriye sınırında meydana geldi. Suriye den Irak a sokulmak istenen silahlar Irak sınırında yakalandı. Silahların Türk malı olduğu iddia edildi. Diğer olay ise Yemen de. Bu ülkede beşinci kez Türkiye kaynaklı silahlar ele geçirildi. Londra da yayımlanan el-hayatgazetesinin haberine göre Yemen Savunma Bakanlığı Kızıl Deniz yoluyla ülkeye sokulmaya çalışılan Türk malı silahların durdurulduğunu açıkladı. Son olayın Türkiye den Yemen e gerçekleştirilmeye çalışılan beşinci silah kaçaklığı vakası olduğunu belirtildi. Suriye, kimyasal da BM denetimine hazır Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdad, Suriye de kimyasal silah kullanıldığı iddialarına ilişkin BM denetçilerine hazırız dedi. Suriye Dışişleri Bakanı Yardımcısı Faysal Mikdad AFP ye verdiği demeçte, Halep kenti yakınlarındaki Han el Essel köyünde olanları araştırması için BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun un görevlendirdiği denetçilere hazırdık, şu an da hazırız dedi. Faysal Mikdad, Han el Essel deki soruşturmanın profesyonel, dürüst ve şeffaf olması halinde, başka bölgelerdeki araştırmalara da izin verileceğini ifade etti. Mikdad, denetçilerin ülkeye gelişinin engellendiği yönündeki iddiaların doğru n n Irak Dışişleri Bakanlığı nın PKK lıların Irak topraklarına girmesini kabul etmiyoruz açıklamasına Türk Dışişleri Bakanlığı kaynakları PKK lılar tehdit değil yanıtı verdi. Hürriyet in internet sitesinde yer alan Zeynep Şafak imzalı habere göre, Bağdat tan yapılan açılamaya ilişkin değerlendirmelerde bulunana diplomatik kaynaklar, şu mesajları verdiler: Bu açıklama daha çok Bağdat ve Erbil arasındaki çekişmeden kaynaklı görünüyor. Türkiye den çekilen PKK lıların kimse için tehdit olmayacağı, terörizmi bırakacakları aşikar. Biz bir ülkeye örgütlenmesi, saldırı düzenlemesi için terörist göndermiyoruz. O nedenle de endişe edilecek bir durum yok. Mutlu olunması lazım. Zaten PKK lılar Irak tan geldiler, ve dönem dönem Irak a girip çıktılar. Şimdi neden sorun oldu? Irak Dışişleri Bakanlığı açıklamasında Irak hükümeti PKK lıların Irak topraklarına girmesini kabul etmiyor ifadesi yer almıştı. Oysa gerek BM kaynakları, gerekse bağımsız gözlemciler Suriye de kimyasal silahları asıl muhalefet örgütlerinin kullandığını açıkladı. Bir başka şüphe ise AKP Türkiye sinin üzerinde. Bazı kaynaklara göre, Türkiye Suriye muhalefetine kimyasal silah vermeye başladı. İzmit teki bazı kimyasal tesislerindeki yangın, Türkiye nin izleri örtme çabası diye değerlendiriliyor Lübnan Hizbullah lideri Nasrallah önceki gece konuştu. Suriye halk direnişinin yanında yer alacağımızı ve Golan ın işgalden kurtarılması için onlara yardım edeceğimizi ilan ediyoruz dedi. Bölge kaynakları, Hizbullah, İsrail işgalindeki Golan da savaş başlatırsa, Suriye muhalefeti ve başta Türkiye, ABD cephesi açığa düşer değerlendirmesi yapıyor Faysal Miktad olmadığını ve kabul edilemeyeceğini de vurguladı. Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu Başkanı Carla Del Ponte, Suriyeli muhaliflerin sarin gazı kullandığına inandıklarını söylemişti. Biden: Irak taki büyük hatayı tekrarlamak istemiyoruz Joe Biden PKK, Kuzey Irak ta Kürt Konferansı nı görüşüyor Kürt Ulusal Konferansı çalışmalarını hızlandıran PKK nın cephe örgütü KCK, Federal Kürt Bölgesi nde Kürt partileriyle başlattığı görüşmelerini sürdürüyor. YNK ile yapılan üst düzey görüşmenin ardından KCK heyeti, Goran Hareketi ile de biraraya geldi. Görüşme sonrası DİHA ya konuşan KCK Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Ferhan Amara, Türkiye de sürmekte olan barış görüşmelerinin de konuşulduğu görüşmede, ana konunun Kürt Ulusal Konferansı olduğunu söyledi. Görüşmenin karşılıklı olumlu ve iyimser bir havada geçtiğini aktaran Amara, Kürt Ulusal Konferansı için bir hazırlık komisyonunun oluşturulması konusunda fikir birliği sağlandığını dile getirdi. BBC: Suriye Savaşı dinsel çatışmaya dönüşüyor DIŞ HABER SERVİSİ BBC nin Ortadoğu muhabiri Paul Danahar Suriye deki son gelişmeleri ele aldığı değerlendirmesinde ülkede yaşanan sürecin dinsel çatışmaya doğru evrildiğini söyledi. Suriye de durumun çok karışık olduğuna işaret eden Danahar, orada olup bitenler kafanızı karıştırmıyorsa durumu anlamıyorsunuz demektir diyor. Ayaklanma başladığında Batı ve Körfez deki müttefikleri bunun birkaç hafta ya da birkaç ay sürmesini bekliyordu, yıllar boyu değil diyen Danahar, krizin neden bu kadar zorlu olduğunu anlamak için önce iki şeyi anlamak gerektiğinin altını çiziyor. Danahar a göre ilk sebep, sürekli duyduğumuz Özgür Suriye Ordusu diye bir şeyin pratikte olmaması. Ülkede sadece Hıristiyanların değil Alevi ve Sünni kadınların da kocalarının karşı saflarda savaştıkları gerekçesiyle kötü muamelelere maruz kaldıklarını söyleyen Danahar, dini sebeplerden ötürü pek çok katliamın işlendiğine işaret ediyor. Danahar, esas korkulanın ise özellikle dış güçlerin etkisiyle yaşanan bu dinsel temelli ayrımın daha da derinleştirilmesi olduğuna dikkat çekiyor: Suriye savaşı, etkileri ülke sınırlarını aşacak bir dinsel çatışmaya dönüşüyor. Başlangıçta bunu engelleme şansı vardı. Bu şans artık yitirildi. Anayasaya Kürt milleti yazılmasını istedi BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Eğer anayasaya Türk milleti yazıyorsanız o halde Kürt milleti yazılsın. Ama diyorlar ki, Türk milletini anayasadan kimse çıkaramaz, o zaman çıkarmayın Kürt ü de yazın. Kürt ün de milleti var, hakkı hukuku var, onları da anayasaya yazın dedi. Demirtaş, Şırnak ve ilçelerini ziyaretine İdil den başladı. Beraberinde milletvekilleri Hasip Kaplan, Nazmi Gür, Nursel Aydoğan ile birlikte S.Demirtaş önünde Abdullah Öcalan ın resminin bulunduğu, Çözüm demokratik çözümle mümkündür yazılı afişin bulunduğu otobüsle gelen Demirtaş, vatandaşlarla sohbet edip, partisinin düzenlediği mitinge katıldı. Miting alanına, Barış: Önder Apo nun ve Kürdistan ın özgürlüğüdür yazılı pankart asıldı. Davutoğlu, Suriye Barış Konferansı na karşı çıktı Dışişleri Bakanı, son iki günde ABD, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün Dışişleri Bakanları ve Arap Birliği Genel Sekreteri ile telefonda görüştü Hataylı önderler Erdoğan a karşı Türk milleti müdahaleye izin vermez CHP İl Başkanı Av. Servet Mullaoğlu: BM nin Suriye ye askeri müdahaleye izin vereceğini sanmıyorum. Diyelim izin verildi, Türk halkı izin vermez. Esad gün geçtikçe güçleniyor. Hükümet bir çıkış arıyor, ama her çıkışı batağa biraz daha saplanmasına neden oluyor. Biz Ortadoğu dan emperyalistlerin çekilmesini istiyoruz. Emperyalist çıkarlar uğruna savaşa kesinlikle hayır diyoruz. İşçi Partisi İl Başkanı Bülent Sakuçoğlu: Erdoğan bu açıklamaları BOP kapsamında yapmaktadır. ABD nin biçtiği rolü, Ortadoğu da mazlum milletlere emperyalist işgalini desteklemektir. İki ülkenin barış içinde, kardeşçe yaşaması mücadelemiz sürecektir. Suriye nin parçalanması, Türkiye nin parçalanması anlamına gelir. Suriye ye açılan bir savaş, bölge ve dünya savaşına doğru sürükler. Saadet Partisi İl Başkanı Necmettin Çalışkan: Batılı emperyalist güçlerin Suriye ye müdahalesini doğru bulmuyoruz. Suriye meselesi İslam ülkelerinin birlikte çözeceği bir meseledir. Tayyip Erdoğan ın bunu iç politikada malzeme yapması, hamisi konuşmalar yapması, tribünlere oynanması doğru değil. Bölgemiz zaten kritik bir dönemden geçiyor. Anadolu Basın Birliği Şube Başkanı Cevdet Uygun: ABD nin Suriye ye askeri müdahaleden yana olduğunu düşünmüyorum. Başbakanın tutumu müdahale edilmesine yönelik bir çağrıdır. 16 Mayıs ta Başbakan Amerika ya gidecek, talimatları alıp ona göre hareket edecek. Suriye ye karşı savaş başlatılması amaçlanıyor. Eğer bu olursa, hükümet savaşı bahane edip sıkıyönetim ilan edebilir. Eğitim İş Şube Başkanı Şenol Aslan: Suriye ye müdahale ABD nin bu ülkeyi daha rahat sömürge haline getirmesine hizmet eder. Başbakan olsun, BM olsun bu tür lafları bir merkezden söylemektedir. Bu merkez ABD dir. ABD nin Libya da, Irak ta yaptıkları vahşettir. Her gün sınırlarımızda bombalar patlıyor, insanlar kaçırılıyor, iflaslar yaşanıyor ve terör örgütleri yüzünden insanlar sokağa bile çıkamıyor. Savaş çıktığında büyük felaket yaşanacak. Suriye ile savaşı doğru bulmuyoruz. HÜSEYİN GÜLER / HATAY ABD Adana 2. Konsolosunun gizli BDP ziyareti Yabancı misyon görevlileri bir kenti ziyaret edeceklerinde Valiliğe haber verirler. Programlarını bildirirler. Hem mülki idare onların ne yaptığından haberdar olur hem de güvenliklerini sağlamak için gereğini yapar. ABD Adana 2. Konsolosu Joseph Babb, bu kurallara uymuyor. Belki kendisini memleketinde gibi gördüğünden belki de Türkiye yi ABD nin bir eyaleti gibi gördüğünden. Bilinmez... Mersin polisi (9 Mayıs 2013) de ABD 2. Konsolosu Joseph Babb ın BDP Mersin İl Başkanlığını ziyaret edeceğini kendi olanaklarıyla öğrendi. ABD Konsolosluğuyla Mersin Valiliği arasında bu konuda bir yazışma olmadı. Babb, Mersin e geldi BDP yi ziyaret etti. Gazeteci Mustafa Esmer Cengiz ABD 2. Konsolosunu BDP çıkışında yakaladı. Hem fotoğrafını çekti, hem de ziyaretin amacını sordu. Babb, Mersin de siyasi partileri ziyaret ederek barış süreci hakkında görüşlerini öğrenmek istediğini söyledi. Zamanının dar olduğundan BDP ve AKP yi ziyaret edeceğini belirtti. Babb, BDP lilerle Mersin hakkında ne konuşmuştu? Bu sorulara Babb dan yanıt peşin gelmişti: ABD burada bir rol oynamıyor! Sadece süreci destekliyor. Rusya ve ABD nin Suriye konusunda, uluslararası bir barış konferansı düzenlenmesi kararına Türkiye den ilk tepki Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ndan geldi. Davutoğlu, Suriye de var olan rejimin devamını mümkün kılacak temelde bir diyalog mümkün değil dedi. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry nin Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşmesinin ardından kendisini aradığını kaydeden Davutoğlu, Esas olan, Suriye halkının iradesini temsil edecek bir geçiş yönetiminin kurulması ve eli kanlı olan kimsenin, böyle bir geçiş yönetiminde yer almamasıdır. Bizim diyalogdan ve siyasal süreçten anladığımız temelde budur değerlendirmesinde bulundu. Davutoğlu Suriye devletinin, devlet varlığının devamı ama eli kana bulanmış olanların yer almadığı ve muhalefetin de sürecin içinde olduğu bir diyalog her zaman olabilir. Biz hiçbir zaman buna karşı çıkmadık. En başta kendimiz bunun için çok çaba sarf ettik dedi. Suriye den Türkiye ye getirilen yaralılarda, kimyasal silah kullanıldığına dair araştırma yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine Davutoğlu, Türkiye nin kimyasal silahların kullanımını en büyük insanlık suçu olarak gördüğünü ifade etti. Kim kullanırsa kullansın tutumumuz budur diyen Davutoğlu, Türkiye nin, dünyanın kimyasal ve nükleer silahlardan arındırılması için birçok uluslararası inisiyatifin içinde yer aldığını hatırlattı. Davutoğlu nun Ürdünlü Bakan Nasır El Judeh ile yaptığı telefon görüşmesinde, Suriye konusundaki sorunların yüzyüze değerlendirilmesi kararı alındı. Davutoğlu nun günübirlik bir ziyaret için Ürdün e gideceği, ardından Almanya ya geçeceği bildirildi. Emekli Büyükelçi Öymen: Erdoğan ın önerisi savaş ilanıdır Düzeltmede de müdahale çağrısı AYDINLIK / ANKARA Tayyip Erdoğan ın NBC televizyonuna verdiği röportajda ABD karadan girerse destekleriz sözlerinin basına yansımasının ardından Başbakanlık çeviri hatası olduğuna dair bir açıklama yaptı. Açıklamada Erdoğan ın uçuşa yasak bölge konusunda soruya şöyle yanıt verdiği belirtildi: Biz tabii başından itibaren bu işe olumlu bakıyoruz: Şu anda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (bunu) masaya yatırır(sa); böyle bir kararı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi alacak Onur Öymen olursa biz buna olumlu bakarız. Ve üzerimize düşeni de yaparız. Burada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nin üzerinde çok önemli bir görev var. Özellikle de Rusya ve Çin Açıklamada Erdoğan ın ABD nin bölgeye asker göndermeyle ilgili herhangi bir söz söylemediği savunuldu. Fakat NBC ye verdiği röportajda yer alan diğer bölümler, Erdoğan ın Suriye ye savaş ilanı sayılabilecek sözleri söylediğini ortaya koydu. Erdoğan, röportajda Suriye hükümetini kendi halkına karşı kimyasal silah kullanmakla suçlarken, ABD den de daha sert bir tavır sergilemesini istedi. Rejimin kimyasal silahlar ve füzeler kullandığı ortada diye konuşan Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama nın eyleme geçmek için gerekli gördüğü kırmızı çizgi nin aşıldığını ileri sürdü. CEYHUN BOZKURT Başbakan Erdoğan ın Suriye de uçuşa yasak bölge istemesi tepkiyle karşılandı. Erdoğan ın uçuşa yasak bölge teklifi, Irak taki film tekrarlanıyor. Irak ın kuzeyinin bölünmesi gibi Suriye nin kuzeyi de bölünüyor şeklinde yorumlandı. Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Irak taki film tekrarlanıyor Erdoğan ın önerisinin savaş ilanı olduğunu bildirdi. Erdoğan ın teklifi diplomatik ve siyasi çevrelerde Irak taki film tekrarlanıyor Irak şu an bölünmüş durumda. Bu süreç Irak ın Kuzeyi nde uçuşa yasak bölge oluşturularak başladı. Suriye de de aynı yol izlenmek isteniyor şeklinde değerlendirildi. Emekli Büyükelçi Onur Öymen de Başbakan Erdoğan ın tutumunu tehlikeli olarak yorumladı. Başbakan da olsa Erdoğan ın ulu orta böyle bir açıklama yapamayacağını kaydeden Öymen, Başbakan Erdoğan ın açıklaması bir savaş ilanıdır. Ülkenin bir bölümünde Suriye devletinin egemenliği kaldırılmak isteniyor. Denetlenen bölgede ne olacak? Denetleyen ülkelerin istediği şekilde her şey yapılacak. Önce uçuşa yasak bölge denilecek, arkasından Suriye ordusu bu bölgeye giremez denilecek. Irak ın kuzeyinde geçmişte benzer uygulamalar yapıldı. Bugün gelinen noktada da Irak fiilen ikiye bölündü dedi. Öymen, Başbakanın uluorta konuşarak, Türkiye yi ciddi bir şekilde çatışma ortamına soktuğunu bildirdi. PKK Haymana ya sızdı MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, PKK lıların çekilmediğini, aksine Türkiye içindeki bazı kentlere sızdığını söyledi. Yeniçeri Dağ kadrosundan bir grup PKK lının Ankara nın Haymana ilçesine sivil olarak geldiği yönünde ciddi duyumlar aldık dedi. Açılım ve PKK nın çekilme haberlerini Aydınlık a değerlendiren Yeniçeri, çekilme diye yansıtılanların mikro gruplar olduğunu söyledi. Yeniçeri, PKK nın dağ kadrosundan bazı militanların, Kürt nüfusunun bulunduğu illere ve merkezlere sızdığını belirterek şunları söyledi: Bir grup PKK lının Ankara nın Haymana ilçesine sivil olarak geldiği yönünde ciddi duyumlar aldık. Bunlar PKK nın dağ kadrosundan militanlar. Kürt nüfusun yoğun olduğu yerleri seçiyorlar. Örneğin Mersin gibi büyükşehirlere de sızmalar olduğunu duyduk. Ayrıca bulundukları bölgelerden, kendi köyleri yakınsa, köylerine dönenler de var. Bunlar stratejik bilgilere, enformasyona hakim olup, kontrol altında tutuyorlar. Bu sızan grupları zamanı gelince aktifleştirecekler. Özcan Yeniçeri Irak hükümeti, sınırlara yaklaşan militanları kendi topraklarında istemediğini resmen açıkladıktan sonra PKK lıların ne kadar açılacağı da merak konusu oldu... Yani sınıra doğru giden PKK lıların sınırı ne olacak?.. Militanlar Irak a giremezlerse ne yapacaklar? Geri mi dönecekler yoksa iddia edildiği gibi Esad la savaşmak için rotalarını Suriye sınırına mı çevirecekler?.. Gündeme düşen bu son kriz aslında adına açılım denilen projenin tek çıkmazı da değil... AKP- BDP-PKK üçgeninde yürütülen diyalogun, Oslo görüşmelerinin deşifre olması nedeniyle olsa, çok gizli yürütülmesi de Türkiye yi geriyor... Kılıçdaroğlu nun da dünkü açıklamalarında, Bilmediğimiz bir süreç diyerek eleştirdiği diyalogun yöntemi, yalnızca siyaseti kilitlemiyor, gizli işte vardır bir MED CEZİR MEHMET FARAÇ farac65@gmail.com / twitter.com/faracyaziyor Barış, süreç, gizlilik!.. Ne yazık ki yalnızca AKP nin kuşkuları derinleştirmesi değil, muhalefetin bu sorulara yanıt bulmak için etkin çaba göstermemesi, hatta şu karanlık ortamda kapı arkasına gizlenmiş sözde Anayasa masalarında ısrarla oturması da, ulusun endişelerini büyütüyor... Irak sınırları kapattığına göre ve PKK lıların çekilme yürüyüşleri devam ettiğine göre, atılan her belirsiz ve gizli adım artık rejim, vatan, bayrak ve ulus konusunda derin kaygılar yaşayan yurttaşların kafasında travma da yaratıyor... Öyle görünüyor ki, muhalefet Ankara-İmralı-Kandil hattında barış uğruna yapıldığı iddia edilen ancak nedense gizli sürdürülen diyalog un içeriği ve nihai hedefini bir an önce ortaya çıkartamazsa, ülke ciddi bir kaosla boğuşur hale gelecek... Son söz de; adına açılım şeytanlık diye düşünen yurttaşları iyice öfkelendiriyor... AKP aslında bu süreçte yalnızca Öcalan ı ve PKK yı muhatap alması, dönek liboşları sokaklarda gezdirerek halkı ikna etmeye çalışması ve yandaş medyasının gerçekleri gizlemesinden değil; projeyi gizli yürütmesinden dolayı da çok tepki çekiyor... Çünkü nerede olağanüstü bir gizlilik varsa halkın oraya yalnızca dikkati toplanmıyor, yurttaşın vatan elden gidiyor kuşkusu da dağ gibi birikiyor... Siyaset; başını kuma gömerek ve ne olacaksa olsun zihniyetiyle şiddeti dayatma politikalarına teslim olsa da, sokaktaki vatandaşın kafasındaki kaygılar kaosu tetikliyor. Yurttaş diyor ki, Öcalan serbest mi bırakılacak? Türkiye eyaletlere mi bölünecek, Anayasa ihlal mi edilecek. Rejim mi değişecek?.. Muhalefetin rota şaşkınlığı!.. BİM... Konu gizlilik ve ithalattan açılmışken çarpıcı bir iddiaya yer vermekte de yarar var; BİM marketler grubunda oğlunuzun veya bir başka yakınınızın ortaklığı var mıdır? Marketlerin kaç tanesinin mülkiyeti şirketlerinize aittir? Oğlunuzun ortağı olduğu BİM marketlerin satışını yaptığı elektronik cihaz ve ev aletlerinin başbakanlık nüfuzunuz kullanılarak üretici firmalardan özel fiyatlarla alındığı doğru mudur? Firmalara özel gümrük ve vergi imtiyazları mı sağlanmaktadır? Bir başka ülkede, bir başbakan yukarıdaki sorularla muhatap bile olsa herhalde büyük skandal olurdu. Ancak Türk medyası bu soruları yazmadı bile!.. Çünkü bu sorular, CHP sözcüsü Haluk Koç tarafından Türkiye Cumhuriyeti nin Başbakanına soru önergesi olarak yönetildi... Yanıt verilir mi bilinmez ama soruların içeriği bile büyük bir vahameti zaten anlatıyor değil mi?.. denilen projenin, aslında başkanlık rüyası gören ve bu uğurda Anayasa yı değiştirecek olan Erdoğan ın; olası bir referandumda Kürt yurttaşların oylarını almak için bir parmak bal çalma takiyesi olduğunu anlamayanlara... Şov dili kullanan kimi liboşlar gizliliği örtbas etme uğruna, Anayasa ya ve ulusal bütünlüğe duyarlı çevrelere barış istemiyorlar iftirası atarken, madem hedef barış, o halde süreç niçin gizli sorusuna yanıt veremiyorlar. Aynı işbirlikçiler, hiçbir barışın ulusal bütünlüğü bozmaması gerektiğini de ısrarla göz ardı ediyorlar. Söyler misiniz; herkesi mutlu edemeyen bir sürece barış denilebilir mi?.. AKP, Ankara-İmralı güzergahındaki gizliliği ortadan kaldırmadıkça, siyasetin ve yurttaşın yolunda trafik hep aksayacaktır! Çok gizli!.. Gizli lik üzerinden devam edelim... Bilirsiniz; bu ülkede her şey gizli yapılıyor... Dinleme gizli, izleme gizli, araştırma gizli, soruşturma gizli, rüşvet gizli, torpil gizli!.. Hatta bu ülkede barış bile gizli yapılıyor!.. Velhasıl içinden kötü kokular gelen her şey çok gizli... Peki, ithalatın gizlisi olur mu?.. O da ne diyeceksiniz? Vallahi oluyormuş... Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), her ay açıkladığı dış ticaret verileri içinde, ülkelere göre ithalatın en son ülkesini Gizli ülke olarak duyuruyormuş!.. İthalatın gizlenmesine karar verilen 9 ülke varmış!.. Ne ithal ediliyor da gizliymiş çok merak ettik!.. Bakınız, CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk de şaşırmış olmalı ki, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek e şu soruları yöneltmiş: 9 ülkeden yapılan ithalatın gizlenmesine karar verilmesinin gerekçesi nedir? Daha önce ithalatımız küçük olan, ancak 2012 yılında birdenbire patlayarak 5. sıraya yükselen gizli ülke hangisidir? Bu ülke ile ithalatımızın birdenbire büyük rakamlara ulaşmasının arkasındaki ekonomik ve politik nedenler nelerdir? Ali İhsan Köktürk soru önergesine boşuna yanıt beklemesin!.. AKP lilerin yanıtı zaten hazırdır; İhtilatın gizliliği nedeniyle açıklama yapamıyoruz!.. Tarrraffff!.. Kimi CHP li vekillerle parti yöneticilerinin, AKP-PKK-BDP tezlerine destek veren çok tehlikeli bir deklarasyona imza atması, partinin tabanında büyük infial yarattı... Önceki gün de 7 CHP li vekil, deklarasyonculara CHP nin ideolojisini anımsatarak sert bir uyarı yaptılar. Dediler ki; Abdullah Öcalan ın taleplerinin Anayasa çalışmasında yer almasını amaçlayan ve buna Barış Süreci adı veren anlayışın CHP politikalarında yeri yoktur. Medya, partilerinin yanı sıra ülkeye de sahip çıkan 7 vekilin Birliğe Çağrı başlıklı uyarıcı ve kucaklayıcı bildirisine pek yer vermese de, Atatürk, cumhuriyet ve CHP düşmanlığından taraf olan mevkute taarruzdan geri durmamıştı. Dün CHP nin paşaları muhtırayı verdi diye komik bir manşet atmıştı... Taraf ın cumhuriyet düşmanlığı; CHP içindeki Sorosçuları, Said Nursi hayranlarını, cemaatçileri, PKK avukatlarını, dönek liboşları pohpohlamasından zaten belliydi... Yani ikinci cumhuriyetin rütbesiz emir erliğine soyunan psikolojik harp mevkutesi CHP yi itibarsızlaştırma konusunda da görevini aralıksız yapıyor. Hem de paşa paşa!..

9 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ SABAHATTİN ÖNKİBAR Ülkü Ocakları- Cemaat gençliği ve TGB! Geriye dönüp bir bakın son 10 yılda Ülkü Ocakları ya da ülkücü gençliğin onca yıkıma ve ihanete karşın emperyalizme ve onun acentası AKP ye karşı kitlesel bir mitingi ya da ülke bazında ses getirecek bir etkinliği oldu mu? Olmadı ve olamaz çünkü Devlet Bahçeli izin vermiyor zira onun görevi ülkücü hareketi yani milli gençliği tasfiye etmektir ki artık itiraf zamanıdır, ülkücü gençlik tasfiye sürecindedir. Ama buna mukabil emperyalizmin denetimindeki Cemaat gençliği çığ gibi büyütülüyor. Binlerce okul, yurt ve dersanede çengel atılan gençler zehirlenerek milliliğe ve onun kahramanlarına karşı bilendirilip devlete sızdırılıyor ki cemaatın dini duyguları kullanarak ülkücü gençliği devşirme noktasında olduğu kesin bilgimizdir. Bu tablo Türkiye için beka sorunudur zira bunun adı işgalin bir başka türlüsüdür. İşte TGB yani Türkiye Gençlik Birliği nin doğuşu ve kısa bir süre içinde kitleselleşmesi karanlıkları aydınlatan ümit ışığımız olmuştur. Hayır, TGB bazılarının iftira ettiği gibi marjinal bir yapı değil, Türkiye-Atatürk ve değerleri diyen ve şiddetle asla zerre ilişkisi olmayan milli bir gençlik yapılanmasıdır. Dolayısı ile TGB ye destek olmak Türkiye nin geleceğine sahiplenmektir. HABER MERKEZİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldi. Düzenlenen toplantıda partisinin çözüm sürecine ilişkin görüşlerini ve çözüm önerilerini anlatan Kılıçdaroğlu şu mesajları verdi: AKP Kürt sorunuyla ilgili girişimlerini gizli tutmaktadır. AKP gizliliğini sürdürdüğü sürece CHP sürecin hangi aşamasına nasıl dahil olacaktır. Bir bilinmeze ve maceraya ortak olmak CHP nin sorumluluk anlayışıyla bağdaşmaz. Süreç başarılı diyorlar. O zaman neden bizi de dahil etmek istiyorlar? AKP CHP nin katılımıyla bugün yapamadığı hangi işi yapacaktır. AKP nin CHP yi ilişkilendirme çabası bir başarısızlıkta günah keçisi arama çabasıdır. AKP meseleyi silahların susması noktasına indirgemiştir oysa demokrasi gibi boyutlar göz ardı edilmiştir. HABER MERKEZİ Tayyip ten ABD ye katliam çağrısı ve ayağa düşürülen Türkiye! AKP PKK ya meşruiyet kazandırdı CHP samimi adımların destekçisidir. Ama özel çıkarlı siyasi hesaplara dayanan aldatmalara CHP nin destek vermesi beklenemez. Meclis in çatısı altındaki siyasi partilerle görüşmek yerine Öcalan ı muhatap almayı tercih etmiştir. AKP, PKK ya geri dönülmez biçimde meşruiyet kazandırırken Öcalan ı da Türkiye Cumhuriyeti nin resmi muhatabı haline getirdi. Yabancı devletlerin PKK yı terör örgütü olarak nitelendirme gerekçesini ortadan kaldırdı. Silahların susması elbette olumlu ve gereklidir. Geçici de olsa bir rahatlık sağlayacaktır. Bu unsurların silahlı ya da silahsız ülke dışına çıktıktan sonra gerekli gördükleri hallerde terör eylemleri için tekrar Türkiye ye döneceklerini kendileri söylemişlerdir. Süreçle anayasa birlikte Çözüm süreciyle Yeni Anayasa çalışmaları birlikte yürüyor. Halk Öcalan a tavizler verildiğini düşünüyor. Öcalan la görüşmelerde Başkanlık sisteminin de gündeme gelmesi dikkat çekici. AKP süreci tamamen Öcalan ve terör örgütünün inisiyatifine bırakmıştır. Öcalan a kabulü imkansız sözler verildiği konusunda endişe var. Komisyona katılmadık TBMM bir icra organı değil bir yasama organıdır. CHP, icra organının tek taraflı ve yanlış uygulamalarına TBMM yi ortak etmemek için AKP nin önerdiği komisyona üye vermemiştir. CHP nin önerdiği akil insanlarla AKP nin akil inşaları heyeti arasında hiçbir benzerlik yoktur, taban tabana zıttır. Süreç Öcalan ın belirlediği yol haritasına göre ilerliyor. Öcalan ın vurguladığı kolektif haklar toplumsal ayrışmanın habercisidir. MİT ve Emniyet istihbaratı Türkiye de 2 binin üzerinde El Kaide militanı bulunduğunu açıkladı. Bu kişilerin Afganistan ve Pakistan a giderek eğitim aldığı belirtilirken, Türkiye den giden Hizb-ut Tahrir üyelerinin de Suriye de muhaliflerin safında çatıştığı öğrenildi. Aydınlık ın geçtiğimiz yıl Ekim ayında Suriye ye giderek görüştüğü yetkililer. Suriye, Türkiye ile ilişkilerinin iyi olduğu dönemde, Ankara ve İstanbul daki El Kaide nin uyuyan hücrelerini Türkiye ye ayrıntılarıyla bildirdiklerini, ancak bu hücrelere hiçbir şey yapılmadığını söylemişti. MİT ve Emniyet İstihbarat Dairesi nin yaptığı çalışma sonucu Türkiye de 2 binin üzerine El Kaide üyesinin bulunduğu belirlendi. Türkiye vatandaşı olan bu kişilerin Afganistan, Pakistan gibi cihat bölgeleri ne giderek eğitim aldığı ve sonrasında Türkiye ye döndükleri ve hücre şeklinde örgütlendikleri öğrenildi. Cihad bölgeleri Cumhuriyet ten Alican Uludağ ın haberine göre, Emniyet in yaptığı çalışma sonucunda, Türkiye de 2 binin üzerinde Türkiye vatandaşının çeşitli tarihlerde Afganistan, Pakistan, Bosna ve Çeçenistan gibi ülkelere giderek El Kaide nin kamplarında eğitim alıp, tekrar Türkiye ye döndüğü belirlendi. Bu kişilerin kendi aralarında cihat bölgeleri olarak gördükleri bu ülkelerde aldığı eğitim sonrası mücahit sıfatı kazandığı öğrenildi. Necdet Paşa Hakkari ye PKK ya koridor açmak için mi gitti? Elbette öyle değildir ama Türkiye yi saran fısıltılar o yönde! Söylenen, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel in PKK lı teröristler rahat çıksın diye koridor açma emrini vermek için Hakkari ye gittiği ve askeri bazı bölgelerden çektiğidir. Sakın olur mu öyle şey demeyin, biliyorum olmaz ama söylenen bunlar! Hem üstelik bu söylenenleri destekleyici bazı haberler de gazete sayfalarında! Ellerinde tüfek ve bombalarla sınıra yürüyen eşkıyaya dokunulmadığı ortada ki bugüne kadar tek bir çatışma ya da operasyon haberi gelmedi! Diyeceksiniz ki, TSK barış süreci bozulmasın diye böyle davranıyor olamaz mı? İşte orada durun! Bu AKP ve emperyalizm için barış süreci, bize göre ise ihanet sürecidir. Dolayısı ile barış süreci lafı görece bir kavram. TSK nın yapacağı şey politika değil, yasalara uymak yani elinde silah ile gezen eşkıyaya operasyon yapmaktır. Uyarıyor ve tarihe not düşüyorum, bu sürece yani kanunsuzluğa rıza gösterenler bunun hesabını gün gelir yargı önünde verirler... Sakın böyle şey olmayacak demeyin zira Çevik Bir de 15 yıl önce aynı şeyi söylüyordu! Türkiye den gidenler Suriye de kullanılacak Türkiye den çekilen silahlı unsurların Suriye de cepheye sürüleceğine dair ciddi iddialar vardır. Hükümet bölgede farklı ittifaklar arayışında. Irak merkezi hükümetine karşı Kuzey Irak la yakın ilişkiler içinde. Gelişmeler orta vadede Ortadoğu da yeni savaşların habercisi. Önümüzdeki hafta ABD ye gidecek olan Tayyip Erdoğan seyahat öncesi NBC den Ann Curry e, Suriye rejiminin kimyasal silah kullandığını ve ABD Ordusu Suriye ye karadan girerse destek olacaklarını açıkladı. Gerçi Başbakanlık, Erdoğan ın Curry e yaptığı açıklamaların ABD karadan girerse destek oluruz kısmına sansür getirdi ama söz bir kere çıktı ağızdan ve niyet ortaya kondu. Bu beyanın okuması Tayyip Erdoğan ın çok zorda olduğu ve bölgesel bir savaş riskini bile göze almasıdır zira Müslüman Türkiye Başbakanının büyük bir yıkım ve müslüman katliamlarına sebep olacak böyle bir şeye öncülük etmesinin başka izahı olamaz. Erdoğan ın zorluğu, iki yıl önce bir haftaya kesin gidiyor dediği Beşar Esad ın gitmemesi ve Suriye deki fiili durumdur ki Suriye PKK sı PYD nin yeni özerk bir Kürdistan ı ilan etmesi artık an meselesidir ve böyle bir gelişme Büyük Kürdistan ın Tayyip Erdoğan ın yanlış Suriye politikası ile inşası anlamını taşıyacaktır. Dramatik olan husus, Allah korusun Pentagon-TSK ile Suriye yi işgal etse bile bu coğrafyanın Lübnan a dönüşeceği ve oradaki kaosun ülkemize sıçrayacağıdır. Yani Tayyip in yönettiği Türkiye artık her hal ve şartta sarmaldadır ki kazara Suriye ye böyle bir müdahale yapıldığı an İran ile Rusya nın Ankara ya bir fatura çıkaracağı kesindir. Bu arada ABD ile Rus Dışişleri Bakanlarının Suriye bağlamında bir araya gelmesi Türkiye nin dışlanması anlamına geliyor. Tablo yeni Osmanlı özlemleri içinde olan ve pansünnizm hayalleri kuran Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin hüsranına işaret ediyor ki maalesef bu ikili ile beraber asıl Türkiye tükeniyor! Kılıçdaroğlu nun Kürtlüğü ve CHP de olanlar! Önce Selahattin Demirtaş, akabinde Ahmet Türk! Kürt Kılıçdaroğlu kendi halkına ihanet ediyor dediler. Kürt doğmak kötü bir şey değil, onlar da bizim gibi bu ülkenin gerçek sahibi olan bin yıllık kardeşlerimiz ki Kılıçdaroğlu kendi ifadesi ile Türktür. Demirtaş ile Ahmet Türk belli ki Kürtleri ajite etme adına bu lafları ediyorlar. Hatırlayın Tayyip Erdoğan da seçim kampanyaları esnasında Önemli olan boy değil soydur soy diyerek tıpkı BDP liler misali ırkçı olduğunu ortaya koymuştu. Gelelim CHP deki son gelişmelere: İsa Gök, Nur Serter, Süheyl Batum, Birgül Ayman Güler, Gürkut Acar ve Şevki Kulkuloğlu nun ortak bildirisi takdire şayandır ve alkışlıyoruz. Ve miting olayı? Alanlara inme kararı alan Kılıçdaroğlu na sadece öğleden sonra günaydın diyorum ama bana sorarsanız Kemal Bey in bu kararı AKP-PKK ihanetinden ziyade İşçi Partisi, CHP tabanı ile bütünleşiyor endişesinden! Kılıçdaroğlu: Maceraya ortak olmayız Sürece destek yok CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle bir araya gelerek sürece destek olmayacaklarını ve nedenlerini açıkladı Türkiye de 2 binin üzerinde El Kaideci var Şam, hücreleri bildirdi; Hükümet harekete geçmedi Erdoğan Suriye nin Kuzeyi dedi Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti: Başbakan Erdoğan ın Suriye nin kuzeyi ifadesini kullanması dikkat çekici. Bu ifadenin kullanması için çok büyük boyutlu ve gizli toplantıların yapılmış olması gerekir. Bu ifadenin kullanılması anlamlıdır. Mütereddit CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nun, gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle gerçekleştirdiği toplantıda Demokrasi, Hukuk ve Toplumsal Barış için CHP nin Önerileri ve Öncelikleri başlığıyla hazırlanan metin üzerinde duruldu. İLKER YÜCEL Durulan yer sürece engel mi? Metin ile ilgili bilgileri haberimizden edinebilirsiniz. Dikkat çeken nokta şudur ki Kılıçdaroğlu, sürece karşı çıkıyor ama aslında nesnel olarak durduğu yer sürece engel değil. Eleştiri ve tespitler yeterli görülüyor. Halbuki raporda da tespit edildiği üzere, süreç PKK ya geri dönülmez biçimde meşruiyet kazandırmakta, yabancı devletlerin ve uluslararası kuruluşların PKK yı terör örgütü olarak nitelendirmelerinin gerekçesini ortadan kaldırmaktadır. Daha önemlisi milletimizde ortak yaşama iradesi aşındırılmaktadır. Etnik ve mezhepsel aidiyet duyguları esas kimlik beyanı yapılmaktadır. Irak, ilkeryucel@aydinlikgazete.com İran ve Suriye düşmanlığıyla birlikte ismi raporda hiç geçmeyen ABD nin milletimizi ateşe sürme planı uygulanarak Türkiye nin de parçalanmasının önü açılmaktadır. TSK ya düşen görev ise PKK nın önündeki mayınları temizlemektir. Çözüm tam bağımsızlıktır CHP işte bu kritik dönemde vehameti nasıl dile getiriyor, ne yapıyor? Örneğin karşı çıkarken alternatifi nedir sorusuna net cevap verilemiyor. Raporda bir kez bile ismi geçmeyen Mustafa Kemal Atatürk ün Kurtuluş Savaşı dersleri bu açıdan gündem dışı tutulmaktadır. Diğer yandan süreç başarılı olmazsa felaket olur denilerek açıkça söylemeden iç savaş iması yapılıyor. Bütün bunlara rağmen sürecin başarılı olması temenni edilebiliyor. Uzun lafın kısası mütereddit hal ikna etmez, belki gönlünüz maceraya ortak olmadım diyerek rahat olur ama tarihsel sorumluluk peşinizi bırakmaz. ARALIK İSMET ÖZÇELİK Erdoğan Obama ya tekmil mi verdi? Başbakan Erdoğan 16 Mayıs ta Beyaz Saray da ABD Başkanı Barack Obama ile yapacağı görüşme öncesinde Amerikan NBC televizyonuna konuştu. Suriye de uçuşa yasak bölge istedi. BM görevlileri muhalifler kimyasal silah kullandı derken, Erdoğan tam tersini söyledi. Esad yönetimini suçladı. El Kaide yi, El Nusra yı, ÖSO yu ve diğer terör gruplarını aklamaya çalıştı. NBC ye açıklama ilginçti. Erdoğan ın açıklaması kulislerde, Ziyaretten bir hafta önce Obama ya tekmil mi? sorusunu gündeme getirdi. Açıklamanın şifrelerini çözmeye çalışanlar birbirlerine hep bu soruyu sordu. Açıklamayı, Ben her şeye hazırım şeklinde değerlendirenler de oldu. Irak işgali öncesi gibi Irak işgali öncesi de aynıydı. Saddam ın kimyasal silahları bahane edildi. Yüz binlerce askerden oluşan Haçlı ordusu Irak ı işgal etti. Bir milyonu aşkın Müslüman öldürüldü. Erdoğan da ABD askerleri ölmesin diye dua etti. İşgal bitti bir gram bile kimyasal, biyolojik silah bulunamadı. ABD kendisi koyup işte buldum bile demedi. Güç bende, silah bende, istediğim ülkeyi işgal ederim gösterisi yaptı. Benzer suçlamalar Libya da da gündemdeydi. Şimdi aynı taktik Suriye de devrede. Erdoğan Suriye yönetimi kimyasal silah kullandı, Obama nın kırmızı çizgileri aşıldı diye ABD yi bir an önce müdahaleye zorlamaya çalışıyor. Esad bugün gitti, yarın gidecek derken karizmayı fena çizdirdi. Kaçtı dendiği gün Esad, Aydınlık ve Ulusal Kanal la röportaj yapıyordu. Kraldan kralcı Erdoğan sanki kraldan çok kralcı. Obama ya Bak Esad yönetimi senin kırmızı çizgini aştı diye şikayet ediyor. Sen önden yürü, ben arkandan gelirim mesajı veriyor. Hukuk, uluslar arası hukuk onun iştigal sahasına hiç girmiyor. O sadece Silivri hukuku nu tanıyor. İçerde sıkıştı, savaş istiyor Erdoğan ın NBC deki sözlerini değerlendiren diplomatlar şaşkın. Başbakanın diplomat danışmanları ne yapıyor? diye soruyorlar. Emekli Büyükelçi Onur Öymen Erdoğan ın sözlerini savaş ilanı olarak yorumluyor. İçerde sıkıştı, savaş istiyor diyenler var. Bütün diktatörlerin klasik yöntemi görüşü öne çıkıyor. Ama uyarması bizden! Türkiye eski Türkiye değil. Eyvah! Obama Erdoğan a jest yapacak ABD Başkanı Obama nın önümüzdeki hafta ABD ye gidecek Erdoğan a önemli jestler yapacağı bildiriliyor. Hava alanında ve Beyaz Saray da askeri törenle karşılayacaklarmış. Erdoğan a, Beyaz Saray ın karşısındaki devlet konuk evi Blair House da yer ayırmışlar. Erdoğan a Washington da bu kez devlet başkanlarına uygulanan A Protokolü uygulanacakmış. Falan filan... Bu Blair House işi karışık. Bu Amerika birini orada yatırdı mı iş karışıyor. Geçmişte orada Özal ve Çiller de kaldı. Kaldı ama Türkiye nin başı beladan kurtulmadı. Geçmişte Clinton ABD Başkanı olarak Yunanistan a gelmişti. Clinton un Yunanistan a jestler yapacağı söylenmişti. Bazı gazeteler o günlerde burada yazmam sakıncalı olan ilginç manşetler atmışlardı. Ne yazık ki o manşetler doğru çıktı. Yunanistan ın ne hale düştüğü ortada... Ne diyelim, Allah herkesi ABD nin jestlerinden korusun. Üç parti kıyak tan vazgeçti Basına vekillere padişah hakları olarak yansıyan, milletvekillerini trafik cezalarından muaf tutan, kendilerine ve ailelerine ömür boyu kırmızı pasaport hakkı getiren yasa teklifinden CHP, MHP ve BDP imzasını çekti. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Teklife konulan imzaların mevki ve bireysel beklentileri karşılamak ve daha da arttırmak amacıyla atıldığını ifade etmek her şeyden önce büyük bir haksızlık ve kötü niyetliliktir dedi. MHP nin ardından CHP ve BDP de imzasını çektiğini açıkladı. CHP TBMM Grubu ndan yapılan açıklamaya göre, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu nda dün kabul edilen ve milletvekillerine yeni haklar öngören TBMM Üyeliği Kanunu Teklifi nden CHP imzasını çekti. Hüseyin Çelik: Arkasındayız AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise, bu kanun teklifi ile milletvekillerine maaş artışı getirilmediğini söyleyerek AK Parti adına bunu çok net söylüyorum, kim ne derse desin kim imzasını çekerse çeksin kim bunun arkasında durmazsa durmasın. Biz bunun arkasında duruyoruz dedi.

10 Hizbullah lideri Nasrallah açıkladı Golan da İsrail e karşı cephe DIŞ HABER SERVİSİ Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, İsrail karşıtı Lübnan direniş örgütü olarak dış saldırılarla karşı karşıya bulunan Suriye ye destek olacaklarını, Suriye den her türlü özel silah almaya hazır olduklarını ve Golan ın İsrail işgalinden kurtarılmasına yardım edeceklerini açıkladı. Nasrallah ın açıklamaları, İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri nde İsrail e karşı cephe açılıyor değerlendirmelerine yol açtı. Suriye, merkezleri Şam da bulunan Filistin örgütlerine, Golan da İsrail e karşı silahlı mücadele başlatmaları yönünde onay vermişti. Filistin örgütlerine Hizbullah tan sonra İslami Cihad örgütünün de katılması bekleniyor. Hedef Suriye yi dengeden çıkarmak Geçen ay sonlarında Tahran a giderek İran yöneticileriyle görüşmeler yapan Nasrallah, Radyo Nur daki konuşmasında, İsrail in Suriye ye düzenlediği hava saldırısından sonraki gelişmeleri değerlendirdi. İsrail, hava saldırısını, Hizbullah a gönderilmekte olan İran silahlarını vurma bahanesiyle düzenlemişti. Nasrallah, Filistin sorununda Arap devletlerinin İsrail e taviz üzerine taviz S-300 füzeleri İsrail i endişelendirdi DIŞ HABER SERVİSİ Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesine konuşan ABD yetkilileri, Rusya ile Suriye arasında karadan havaya atılan S-300 füze savunma sistemlerinin satışıyla ilgili bir anlaşmaya varılmak üzere olduğunu bildirdi. Yetkililer bu konuda İsrail yönetimini uyardıklarını da sözlerine ekledi. Haberde ayrıca Suriye nin 900 milyon dolarlık anlaşma kapsamında ödemelerine başladığı ve 4 füze bataryasından ilkinin gelecek 3 ay içinde Şam a teslim edilmesinin beklendiği vurgulandı. İsrail in elindeki istihbarata göre Şam ın satın aldığı silah paketinde altı fırlatıcı ile 144 operasyonal füze bulunuyor. Yetkililer, tüm paketin teslimatının yıl sonunda tamamlanacağını öngörüyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Rusya dan Suriye ye gelişmiş füze savunma sistemleri gönderilmesini İsrail in güvenliği açısından, Potansiyel istikrar bozucu olarak niteledi. verdiğini, Suriye nin ise direnişi desteklediğini söyledi ve Suriye, diğer Arp rejimlerinin aksine İsrail le barış anlaşması imzalamadı. Suriye nin neler yaptığını herkes biliyor. Gün gelecek Filistin direnişindeki kardeşlerimiz hiç kimsenin Esad yönetimi kadar kendilerine destek vermediğini açıklayacak dedi. Nasrallah, İsrail in ve diğer düşman güçlerin her zaman Suriye yi İsrail karşısında bir denge unsuru olmaktan çıkarma hedefi taşıdıklarını belirtti. Nasrallah, İsrail, direnişin gücünün kaynağının Suriye ve İran olduğunu çok iyi biliyor. İsrailliler, bu aşamada dengeleri bozacak silahların Lübnan direnişinin eline geçmesine izin vermeyeceklerini söylüyorlar. İsrail, Şam ı bombalayarak hedeflerinin Suriye yi savaş dengesinden çıkarmak olduğunu söylemek istedi diya konuştu. Suriye nin İsrail e cevabı Kimi çevrelerin Suriye nin İsrail e saldırmasını istediğine işaret eden Nasrallah, sözlerini şöyle sürdürdü: Suriye nin saldırıya cevabı şu oldu: Ey İsrail bil ki Suriye Direniş e silah verecek. Bu, son derece stratejik bir karardır. Suriye artık Direniş e çok daha güçlü silahlar verecek. Filistin direnişine tek bir mermi veya kişisel silah vermeye cesaret edebilen herhangi bir Arap ülkesi veya Arap Baharı ülkesi gösterin. Suriye nin bu cevabı, İsrail in bombalanmasından daha etkilidir. Suriye nin ikinci cevabı, Golan da halk direniş cephesi oluşturulacağını açıklamak oldu. İsrailliler, Suriye ye sakinleştirici ve güven verici mektuplar gönderdiler. Suriye yi savunmak, Kudüs ü savunmaktır Biz Lübnan direnişi olarak, her türlü özel silahları almaya, bu silahları korumaya ve bunlarla yurdumuzu ve kutsallarımızı savunmaya hazır olduğumuzu ilan ediyoruz. Biz Lübnan direnişi olarak, Suriye halk direnişinin yanında yer alacağımızı ve Golan ın işgalden kurtarılması için onlara yardım edeceğimizi ve eğitim vereceğimizi ilan ediyoruz. Mescid-i Aksa nın, Filistin deki Müslümanların ve Hıristiyanların mukaddesatının korunmasını, bunların Filistinlilere iadesini ve Filistinlilerin haklarına kavuşmasını isteyenler, şunu bilmelidirler ki bu, Arap Birliği ile, BM ile, İslam İşbirliği Örgütü ile gerçekleşmeyecektir. Başından beri tek seçenek direniştir ve onlarca yıldır sizin yanınızda olanlardan başka hiç kimse sizin yanınızda olmayacaktır. Durum, kötüden daha kötüye gitmektedir, bu yüzden de direniş eksenini koruyun. Suriye nin korunmasına yönelik her çaba, Kudüs ün, Mescid-i Aksa nın ve Filistin in korunması için gösterilen bir çabadır. Suriye ye yönelik komploları durdurun, yeryüzünün onurluları ve özgürlükçüleri ayağa kalkın çözüm için çaba gösterin. Komplocu Amerika nın Suriye de çözüm savunucusu ve Arap Birliği nin de Suriye yıkıcısı olması utanç vericidir. ÇKP yayın organı Halkın Günlüğü gazetesi: DIŞ HABER SERVİSİ Çin Komünist Partisi yayın organı Halkın Günlüğü gazetesi, ABD nin Japonya daki askeri üslerinin bulunduğu Okinava nın da içinde yer aldığı Ryukyu takım adalarının da Çin toprağı olduğu iddialarını ortaya attı. Halkın Günlüğü, Ryukyu takım adalarının tarihini inceleyen uzun bir yazı yayımladı. Yazıda yer verilen Çinli akademisyenlerin ve tarihçilerin görüşlerine göre, Çin, İkinci Dünya Savaşı ndan sonra açıklanan Japonya nın Çin topraklarını geri vermesi bildirisine dayanarak, Ryukyu takım adalarının iade edilmesini savunabilir. Çinli akademisyenlerin bulgularına göre, Ryukyu takım adaları, Çin e bağlı bir himaye altında devlet ti lerin sonlarında Çing Hanedanı sallanmaya başlayınca, Japonya Diaoyu adaları gibi Ryukyu takım adalarını da kendi kendi topraklarına kattı. Ryukyu takım adalarının en büyük adası Okinava da 32 Amerikan askeri üssü bulunuyor. Bu üsler içinde, ABD nin Pasifik teki en büyük hava gücünü barındıran Seyyid Hasan Nasrallah Okinava da Çin toprağı Kadena Hava Üssü ile Deniz Piyadeleri Hava Üssü Futenma en önemlileri oluyor. Yapılan araştırmalara göre, Okinava halkının yüzde 85 i Amerikan üslerine karşı çıkıyor ve kaldırılmasını istiyor. PROF. DR. EMİN GÜRSES Niyet Londra, PKK konusunda Ankara yla deneyimlerini paylaşabileceğini bildirmiş. IRA sorununu çözen beyin olarak tanıtılan J. Powell da Ankara ya görüşmeler için gönderilmişti. (Radikal, 1 Nisan 2013) Niyet güzel! Fakat IRA meselesini Washington dan Gerry Adams a verilen talimat bitirmişti. Londra nın hesabı ne? Dışlanmak istemiyor PKK üzerinden yapılan demokratikleştirme adlı paylaşım sürecinden. Geçmişteki işi eksik kalmıştı. Mustafa Kemal, 22 Mayıs 1919 da Ahmet Rıza ya yazdığı mektubunda, devletin taksim edilmesinin söz konusu olduğu bir sırada İngiliz propagandası ile Kürdistan ın bağımsızlığının kışkırtıldığı nı bildirmekteydi. O gün, bugündür bölgeye demokrasi getirmek için yarışıyorlar. Lenin, Aralık 1917 de, Halka, kendi çıkarlarının demokratik kurumların çıkarlarından daha önemli olduğunu söyleyeceğiz diyordu. Uygarlığın beşiği İngiltere den cevap gelmişti: Bolşeviklik beşiğinde boğulmalıdır. Menfaatlere dokunan, demokrat listesinin dışına. Dışarıdakine karşı her yol mübah. Bolşevik ya da liberal farketmez. Londra rahatsız. İsrail-Güney Kıbrıs Rum ittifakı sonrası Rum kesiminin Maraş karşılığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilişkilerin yeniden gözden geçirilebileceğini açıklamasıyla paniği artmış. Niyet, bölgeden dışlanma operasyonuna karşı durabilmek. Ankara ya ihtiyaçları var. Ankara nın niyeti ne? Davutoğlu söylüyor: komşularla maksimum işbirliği. Ne oldu? Suriye yi bölmek için Washington la maksimum işbirliği. Lübnanlı Maroni lider Mişel Aun Aralık 1993 te yaptığı bir konuşmada, Suriye nin 1970 li yıllarda Lübnan da önce yangını başlattığını, sonra da itfaiyeci olarak görev aldığını ifade ediyordu. Bugün yangını başlatan itfaiyeci kim? Suriye arada ezilecek. Uçuşa yasak bölgeler adı altında yeni devletçikler kurulacak. Kuzey Irak tan sonra Kuzey Suriye. Davutoğlu Suriye nin kuzeyinde bir Sünni Arap bölgesi peşinde olmasın? Washington temkinli. Moskova ikna edilmeden sıkıntı olur. Nasır ın 26 Temmuz 1956 da Süveyş kanalını millileştirme girişimi üzerine, ABD Dışişleri Bakanı Dulles İngiliz Başbakanı Eden a şunu söylüyordu: Eğer Nasır a karşı bir hareket yapılacaksa, Suriye yi de düşünmeliyiz. Nasır la işbirliği yapan Suriye tasfiye listesindeydi. Bugün Suriye ve İran. Davutoğlu maksimum işbirliği ile bunu yapabilecek mi? İngiltere Başbakanı Blair 13 Kasım 2000 de Londra da yaptığı bir konuşmada, Bir ulusun dış politikasının amacı, çıkarlarını artırmak ve inançlarını yaymak için güç, kuvvet ve etkileme olmalıdır diyordu. Londra nın niyeti kavgaya taraf olmadan kazanan tarafta yer almak. İsrail in niyeti bölgedeki devletleri ufalamak. ABD nin niyeti ise İsrail in güvenliği ve enerjinin kontrolü. Rusya statükoyu koruma niyetinde. Ya Ankara nın niyeti? Maksimum işbirliği ile kuzey Suriye de Sünni Suriye Arap devleti kurmak mı? Belli ki niyet. Barzani: Suriye Kürtlerini eğiteceğiz DIŞ HABER SERVİSİ Kuzey Irak taki Barzani Yönetimi, Suriye deki Kürt gruplara askeri eğitim vereceğini açıkladı. İngiliz gazetesi Financial Times, yönetimin Başbakanı Neçirvan Barzani nin, Suriye deki Kürt bölgelerinin Nusra Cephesi ve diğer terörist unsurlar tarafından savaş alanına dönüştürülmesini önlemek amacıyla Kürt gruplara askeri eğitim verileceğini söylediğini yazdı. Gazeteye göre, Barzani kuzey DIŞ HABER SERVİSİ Neçirvan Barzani Irak ta verilecek olan eğitimin saldırı amaçlı değil savunma amaçlı olacağını belirtti. Barzani şunları kaydetti: Biz bazı eğitimler veriyoruz, ama şuna açıklık getirmem gerekiyor. Bu Suriye nin iç işlerine karışmak anlamına gelmiyor. Biz Suriye sorununun diyalogla çözülmesinden yanayız. Haberde, Barzani nin ısrarla Erbil in Suriyeli Kürtlere özerklik için baskı yapmadığına, Suriyeli Kürt toplumunun birlik içinde olmasını istediğine vurgu yaptığı da belirtildi. Barzani Yönetimi daha önce de Suriye ordusunun çekilmesiyle Kürt bölgelerinde boşluk meydana gelmesini önlemek için Suriyeli Kürtlere eğitim verdiklerini açıklamıştı. Barzani nin sözleri tüm bölgeyi etkisi altına almasından korkulan durumun ne denli hassas ve karmaşık olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Geçtiğimiz yılın sonlarında isyancı Kürtlerle El Kaide ile bağlantılı olan Nusra Cephesi arasında Türkiye sınırı yakınlarındaki Ras El Ayn kentinde çatışmalar patlak vermişti. Ruslar Alanya da Zafer Bayramı nı kutladı İkinci Dünya Savaşı nın bitiş günü 9 Mayıs Zafer günü olarak eski Sovyet coğrafyası ve Avrupa nın birçok şehrinde törenlerle kutlandı. 68. yıl coşkusunu Türkiye de yaşayan Ruslar da unutmadı ve Antalya Alanya da bir araya gelerek bir etkinlikle kutladı. Alanya Rus Eğitim ve Kültür Derneği tarafından, Rusya Zafer Bayramı nedeniyle Goldcity Turizm Kompleksi nde kutlama programı düzenledi. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı gece, dans gösterileriyle başladı. 2 nci Dünya Savaşı nı anlatan şiir ve şarkıların da söylendiği gecede, küçük dansçılar da gösteri yaptı. Geceye, Alanya da tatil yapan Rus Milletvekili Jurov Vasily de katıldı. Ruslar için önemli Alanya Rus Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Ekaterina Gündüz, 2 nci Dünya Savaşı nın 9 Mayıs 1945 tarihinde sona erdiğini, bu tarihin Ruslar için en önemli gün olduğunu söyledi. Bu önemli günü her yıl düzenledikleri etkinliklerle kutladıklarını belirten Gündüz, Bu savaşa 70 ülke katıldı. 40 ülke arasında savaş vardı. 60 milyon insan öldü. Bunun 27 milyonu Sovyet insanıydı. Sadece Rusya için değil, tüm dünya için önemli bir gün. Bu bayramı her yıl kutlamaya devam edeceğiz dedi. Fotoğraf: Teoman ERİŞ/ALANYA (DHA)

11 Okmeydanı ve rantsal dönüşüm Aydınlık KURULUŞ: 1921 ŞEFİK HÜSNÜ DEĞMER VATAN - EMEK - NAMUS Sahibi Anadolum Gazetecilik Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdür: Yalçın Büyükdağlı Genel Yayın Yönetmeni: Mustafa İlker Yücel Yazıişleri Müdürü : Ergün Gedek Haber Müdürü: Önder Öztürk Sorumlu Müdür: Mehmet Bozkurt İstihbarat Şefi: Ceyhun Bozkurt Ekonomi: Recep Erçin Kültür Sanat: Hayati Asılyazıcı Dünya: Hasan Bögün Emek: Esin Turhan Toplum: Özlem Konur Usta Spor: Anıl Budak Ankara: İsmet Özçelik İzmir: Hayati Özcan Avrupa: Ali Mercan Bilgi İşlem: Güven Karakurt Dağıtım Müdürü: Cumali Karagöllü Adana Baskı: Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş. Tel: İzmir Baskı: Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş. Tel: Yıl: 92 Sayı: 2013 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Önerileriniz için: halklailiskiler@aydinlikgazete.com Yayın Türü: Yaygın Süreli Mimar Osman Güdü nün hazırlayıp sunduğu Kent ve Yaşam da bu hafta Okmeydanı ndaki kentsel dönüşüm masaya yatırılacak. Şişli Beld. Meclis Üyesi Hasan Toksöz ve Beyoğlu Eski Meclis Üyesi Saim Gül İstanbul da imar rantının kentsel dönüşüm aracılığı ile imkân bulduğu Okmeydanı nda yaşayan 90 bin vatandaşın sorunu nasıl çözülecek? Vatandaşların hakları nasıl verilecek? Bölgede yüksek yoğunluklu yapı stoklarının yenilenmesinin müteahhit yatırımları ile yapılması, planlarda imkansız bir yoğunluk yaratacak, bu sorun nasıl çözülecek? Bölge halkı tüm bu gelişmeler içinde ne yapacak? Yanıtlar da Ulusal Kanal da. Genel Müdür Yardımcısı (Reklam): Saynur Okuroğlu Genel Müdür Yardımcısı (Tüzel Kişi Temsilcisi): Metin Aktaş Genel Müdür Yardımcısı (Personel ve İdari): İsmet Öğütücü Genel Müdür Yardımcısı (Baskı ve Teknik): Melih Yıldırım Yönetim Yeri: İstiklal Cad. Deva Çıkmazı No:3/3 Beyoğlu / İstanbul Tel: Faks: Ankara Büro Tel: Faks: İzmir Büro Tel ve Faks: Ankara Baskı: Toros Yay. Mat. Tur. Org. San. Tic. Ltd. Şti. 35. Cadde Matbaacılar Sitesi No: 11 İvedik-Ankara İstanbul Baskı: Toros Yay. Mat. Tur. Org. San. Tic. Ltd. Şti. Oruçreis Cad. Remzi Özkaya Sok. No:16 Bahçelievler / İstanbul Tel: Baharatın öyküsü Yemek Masalı nda Petek Çırpılı nın sunduğu Yemek Masalı nın bugünkü konuğu Vedat Ozan. Programda baharatın büyülü öyküsü rengarenk dünyası konuşulacak. Bura Şef in eşsiz köri tavuk tarifi ve uygulaması Yemek Masalı nda Ulusal Kanal da saat de Çizgi Sinema Basın Turu Yemek Masalı Haberler Kadınca Kararınca Haberler Kent ve Yaşam Sosyal Güvenlik ve Yaşam Ulusal Haber Özgürce Ceviz Kabuğu Cennet Mahallesi Winx Club Cumartesi Sürprizi Vahe nin Sofrası Üniversite Medya Bence Benim Annem Cumartesi Sürprizi Show Ana Haber Benzemez Kimse Sana Salih Kuşu Dünyanın ve bizim genetik tarihimiz Son yıllardaki Genom Projesi hangi şok edici gerçekleri ortaya çıkardı? Dünya ırkları nasıl belirleniyor? Türkler gerçekten anavatanı Orta Asya mı Afrika mı? Türkiye de Türk nüfusu ancak yüzde 10 dur iddiası doğru mu? Hz. Adem, Burası Haftasonu Rengahenk Aktüalite Haber Bülteni HT Sağlık Haber Bülteni Eğitim ve Yaşam Mr. Gurme Haftasonu Raporu Haber Bülteni Teke Tek Tarihin Arka Odası Çizgi Klip Saati Şehir Işıkları Klip Saati Hayatın Tadı Tuzu Klip Saati Bebeğim Büyüyor Klip Saati Ana Haber Aşk-ı Muhabbet Cem de Gündem Klip Saati yıl önce Afrika da mı yaratıldı veya doğdu? Genom projesi aslında siyasi bir proje mi? Yanıtlar Hulki Cevizoğlu yönetimindeki Ceviz Kabuğu nda. Program konukları ise Yrd. Doç. Dr. Osman Çataloluk ve araştırmacı Murat D. Mirza. Ulusal Kanal T ELEV İZYON YAYIN AKIŞI Hafta Sonu Keyfi Aykırı Sorular Lezzet Durakları Hayat Gezince Güzel Yeşil Doğa Akut Var Hayat Var Işıltılar Burada Hayat Var Para Dedektifi Büyük Göçler Hayatın Tanığı Yeşil Doğa Bam Teli Erken Baskı Gülhan ın Galaksi Rehberi Seda Sultan Bir Fikrin mi Var? İki Laf Edelim Ana Haber Bülteni ÖTV Kabare Film: Kedi Kadın Telegol Haydut Kanaltürk Yönetmen: Barry Levinson Oyuncular: Bruce Willis, Billy Bob Thornton Mucize Lezzetler Hafta Sonu Saffet in Garajı Haber Pandora nın Kutusu Tadı Damağımda Saffet in Garajı Adanın Kadınları Makam Farkı Dünya Gündemi Ana Haber Bülteni ABD nin Gizli Tarihi Avrupa Yakası Selena Yahşi Cazibe Dizi TV Magazin Adanalı Çocuklar Duymasın Dizi Ana Haber Bülteni Yağmurdan Kaçarken Kim Milyoner Olmak İster Hapishane kaçkını Joe ve hastalık hastası arkadaşı Terry, banka memurunu geceden rehin alıp ertesi sabah ona işine kadar eşlik etmek suretiyle, ilginç bir soygun tekniği geliştirmiştir. Medya onların üzerine odaklanır ve marifetlerini de bir parça abartır, ancak iki ahbabın tek derdi, yeterli miktarda parayı toparlayıp Meksika ya kaçmak, burada özgür ve yasalara saygılı bir hayat sürmektir. Fakat Akasya Durağı Cinemania Magazin D Film: Aşk Adası Kobra Takibi Merhamet Ana Haber Bülteni Ben Bilmem Eşim Bilir Film Film: Gerilim Hattı Aklı Selim Enine Boyuna Türk Ordusu Film: Uzay Yolu: İsyan Bir Yastıkta Aklı Selim Ana Haber Bülten Osmanlı Tokadı Ö Osmanlı Tokadı Film: Spiderwick Günceleri Kedi kadın 5 ödül ve 6 adaylığı olan bir film... Patience Philips, yaşlanmaya karşı yeni ve çok etkili bir ürün çıkarmanın eşiğinde olan Hedare Güzellik adındaki devasa kozmetik şirketinde grafik tasarımcı olarak çalışmakta olan ve varlığı için neredeyse özür dileyecek kadar duyarlı olan bir kadındır. Ancak patronunun karanlık bir sırrını istemeden öğrendikten sonra durum değişir. TV RTÜK Şikâyet Hattı: Yalancı Yarim İki Aile Nedir Ne Değildir Dizi Tülin Şahin ile Moda Dizi Dizi Haber Survivor Bir Kadın Bir Erkek Hanım Eli Başkent te Sağlık Bizim Türküler Haber Genç Düşünce G dan Daireye Bizim Topraklar Sağlıklı ve Formda Belgesel Ana Haber Giderayak Sanatın Adımları Hazırlayan : Memnu YILMAZ Gsm : Soldan sağa 1. Erkeğin nikahlandığı kadın, karı, eş, refika - Bir bilgi dalında derinleşmiş kimse, çok ve geniş bilen 2. Gözde açık kestane rengi - Kötü, güç durumlara karşı koyabilme gücü, kaldırma, katlanma 3. Bir iş yapma gücünü sağlayan özel bilgi, ehliyet - Yünden dövülerek yapılan kaba ve kalın kumaş 4. Takım (kısa) - Örnek, kalıp - İsim - En kısa zaman parçası, lahza 5. Uzunluk - İçkiye düşkün, bekri 6. İlahi bir güç tarafından gönderildiğine inanılan parlaklık - İhtiyaçları devletçe karşılanan onbaşı ve çavuş rütbesindeki asker - Gümüş 7. Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi - İridyum'un simgesi - Kabıyla tartılan nesnenin kabına ait ağırlık 8. Yabancı - Kromozomlarda bulunan ve karakterlerle, soya çekim olaylarıyla ilgili olan kalıtım faktörleri - Uyku 9. Baş, kafa - Argoda "giysi" - Sahip, malik 10. Elçilik uzmanı - Daha uzak olan yer veya şey, mavera - Gezegenimizin uydusu 11. Kurçatovyum'un simgesi - Bir görüntü, bir yaşantı veya bir davranışın daha iyi kavranmasını sağlamak için simgelerle göz önünde canlandırıp dile getirme 12. Fazladan, alışılan veya gerekenden fazla - Bulunulan yer Yukarıdan aşağıya 1. Bir kahvaltı yiyeceği - Yeniçeri kayıt kütüğü 2. Taneli veya toz halinde şeyleri yabancı maddelerden ayırmakta kullanılan eleme aracı - Toplum yaşayışından kaçıp tek başına yaşama 3. Motor güç birimi - Bir seslenme sözü - Dans 4. Yankı, aksi seda - Magnezyum'un simgesi - Futbolda sert ve hızlı vuruş 5. Betonarme inşaatlarda ana demirleri birleştirmeye yarayan ve böylece beton katmanlarının birbirleri üzerinde kaymasını önleyen metal armatür - Zeybek 6. Eski Türkler'de kullanılan bir unvan - Tırpana balığı - Bir haber ajansı 7. Ahilik ocağından olan - İsviçre'de bir nehir - Kurak ve kumluk arazi, sahra 8. Umursamaz, aldırmaz - Mühür 9. Lümen (kısa) - Disprosyum'un simgesi - Rusça'da evet - Bir denizimiz 10. Fakat, lakin - Sinirli - İlkel bir silah 11. Bir mahkeme görevlisi - Keskin bir şeyle, bir darbeyle vücutta oluşan derin kesik veya zedelenme 12. Şimdi, şu anda - Eski konaklarda harem ile selamlık arasındaki daire Soldan sağa 1 Dokumada çözgüler arasından enine geçirilen iplik 6 Kaliforniya'da yetişen, yüksek boylu ve çok uzun ömürlü kozalaklı ağaç 11 At yarışları ve konkurhipiklerde, binicilerin kilosunu tamamlamak için eyer ya da teyelti içine konan kurşun levhalar 13 Bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer, mihrak 14 Favori 15 Pers saraylarının taht salonlarına verilen ad 17 Tanrı 19 Lavrensiyum'un simgesi 20 Lütesyum'un simgesi 21 Bizmut'un simgesi 22 Anadolu'da yörüklerin kullandığı bir tür çadır 25 Bir tür takoz 26 Dar ve kalınca kesilmiş tahta 28 Porselen yapımında kullanılan kalitesi beyaz kil 30 Gurbetteki bir kimsenin doğup büyüdüğü ve özlediği yer 32 Ondalık 34 Eskiden yol üzerinde ya da kasabalarda yolcuların konaklamaları için yapılmış büyük yapı 35 Elma, armut kurusu 37 Başka yere dikmek için hazırlanmış olan sebze veya körpe çiçek 39 En kısa zaman parçası, lahza 40 Bir şeyin fiyatını artırma 41 Hitit döneminde Kızılırmak yöresinin adı 42 Paraguay çayı 44 Bal yapan böcek 46 "Kötü" karşıtı 47 Bir peygamber adı 49 Otlar 51 Beyaz 52 Çıkrıkçı çarkı 53 Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek Yukarıdan aşağıya 1 Sarı humma virüsü 2 Hırvatistan'da bir liman kenti 3 Gadolinyum'un simgesi 4 "... Güler" (fotoğrafçı) 5 Metal yüzeyler üzerindeki oyma işlemleri için kullanılan çelik kalem 6 Uğur 7 Üzerinde söz söylenen, yazı yazılan veya eser meydana getirilen düşünce, olay veya durum, mevzu 8 Evin bir bölümü 9 Bir hayret ünlemi 10 Bir dinin inanç ve ibadet kuralları 12 İtilerek, yedekte çekilerek ya da gemiye yüklenerek götürülen yük taşımaya yönelik genellikle motorsuz tekne 16 Bir şeyi beğendiğini, onayladığını veya sevindiğini belirtmek için el çırpma 18 Ancak anlayışta ve zevkte ilerlemiş yetenekli kimseler tarafından anlaşılan 21 Tatlı bir besin maddesi 23 Parlak, saydam kırmızı renkte değerli bir taş 24 Uzak 25 İtalyan kökenli bir talih oyunu 27 Eski bir Hindu tapınağı tipi 29 Baş, ser 31 "... Gündüz Kutbay" (ney üstadı) 33 Güzel yazma ya da söyleme yeteneği 34 Araba koşumlarında atların boynuna geçirilen ağaç çember 36 Japonya'da buda rahibesi 38 Patak, kötek 40 Bazı yiyecekleri kokulandırmakta kullanılan portakal, limon ya da ağaçkavunu kabuğu 41 Genellikle uluslararası karayolu taşımacılığında kullanılan büyük kamyon 43 Ok 45 Satürn gezegeninin beşinci uydusu 48 Altın'ın simgesi 50 Arnavutluk'un plakası DÜNÜN ÇÖZÜMLERİ Sayısal Kare Kakuro 1 Kakuro 2 Kakuro 3 Sudoku 1 Sudoku 2 Sudoku 3

12 MEDYANIN HALLERİ Tayyip Erdoğan, Obama ya kimya dersi çalıştıracak AKLI SELİM İnişe geçtiği için bir türlü Suriye ye müdahale edemeyen ABD, AKP nin derdi oldu. Genel Merkez de akşamları milli içki ayranı içenin ne olacak bu Amerika nın hali diyerek efkârlandığı rivayet ediliyor. İşte o masalardan biri: Star: MİT kimyasalı saptadı Ayranı fazla kaçıran söze girmiş: Esad kimyasal silah kullandı. Hani bu Obama nın kırmızı çizgisiydi? Badem bıyıklarına bulaşan köpüğü diliyle temizleyen berideki lafa girmiş: BM raportörü, Esad ın değil, bizim desteklediğimiz muhaliflerin kimyasal silah kullandığını açıkladı. Haliyle masadakilerin canı sıkılmış. Bir dikişte bardağın dibini bulan eski mücahit Reis haklı demiş, Bu BM nin yapısı değişmeli artık. Elindeki gazeteyle heyecanla masaya gelen yayıkçı Our boys have done demiş ve 9 Mayıs tarihli Star ı masaya koymuş: MİT kimyasalı tespit etti. Barack Obama MİT Suriye de kanıt topladı Star ın haberine göre Erdoğan ın başmüzakerecisi Hakan Fidan ın MİT i, Esad ın kimyasal silah kullandığını kanıtlamış! Haber şöyle: Reyhanlı ya gelen 13 yaralı Esad ın kendilerine kimyasal silah fırlattığını söylemiş. Bunun üzerine Fidan ın timleri Suriye ye girip, çatışma bölgesinden toprak numuneleri ve şarapnel parçaları toplamışlar. Zehrin bulaştığı toprak örnekleri ve dokular, MİT tarafından, Jandarma destekli olarak, Ankara ya ulaştırılmış. (MİT şıracı, Jandarma da bozacı mı?) Ankara da uzman ekip numuneleri incelemiş ve numunelerde Ricin olduğunu saptamış. Buraya kadarı Star ın hikâyesiydi; sonrasında tiyatroya geçiliyor: Ricin tarlası Star a yazdırılan habere göre bu Ricin i bir tek Çin, Rusya ve İran üretebiliyor. Sanırsın haberi yapana Suriye ye destek veren cepheyi sırala demişler, bir tek İşçi Partisi eksik! Yargıtay Krokisi ve NATO üssünü havaya uçuracak planlardan sonra İşçi Partisi Genel Merkezi nde Ricin tarlası bulunduğunu da uydurur bunlar! Bir tek Çin, Rusya ve İran ın ürettiği ama ABD nin bilim ve teknolojisinin yetmediği bu Ricin neymiş diye internete baktım. Meğer Hint kenevirinden üretiliyormuş. Anlayacağınız tam cahil bu Amerikalılar; daha Ricin üretemiyorlar... Alın size AKP Genel Merkezi için bir ayranlı efkâr masası konusu daha. Tayyip Erdoğan Beyzbol sopasına selam Neyse biz Star ın hikâyesi ve tiyatrosundan sonra, sirkine göz atalım şimdi de... Meğer Erdoğan, MİT in ortaya çıkardığı bu gerçeği dosyalayıp, 16 Mayıs ta Obama nın önüne koyacakmış! Breh, breh, breh... Peki ya cahil Obama dosyaya bakıp da bir şey anlamazsa? Star onun da çaresini bulmuş: Meğer Boston saldırısından sonra Obama ya ve iki Senatör e gönderilen mektuplardaki zehir bu Ricin miş! Artık Reisin uyarısına inanıp inanmamak Obama nın bileceği iş diyen badem bıyıklı, masayı rahatlatmış! Masadaki boşları alan görevli ise içinden şöyle demiş: Umarım ABD nin Ankara elçisi Star ı okumaz, yoksa bizim Reis yine beyzbol sopasına selam duracak! Ortak aklımız Aydınlık Gazetesi, çalışanları ve okurlarıyla bir araya gelerek kendisini geliştiriyor. Bunun ilk adımını, 8 Mayıs Çarşamba akşamı, İstanbul Beyoğlu ndaki Bindallı Sanatevi nde yapılan toplantımızda attık. Genel Yayın Yönetmenimiz İlker Yücel in açış konuşması ve Genel Müdürümüz Yalçın Büyükdağlı nın kapanış konuşması haricinde yöneticilerin dinlediği bir toplantı oldu. Herkesin odaklandığı konu Aydınlık ın satışını arttırmaktı. Eleştiriler ve öneriler esas olarak bu başlık etrafında gelişti. Öne çıkan fikirler Konuşmalarda öne çıkan başlıklar şöyle oldu: - İnsana yer veren, daha sıcak ve güler yüzlü olmalı. - Kadın, gençlik ve sağlık sayfaları ya da haberleri şart. - Özel haberleri arttırmak için yöntem geliştirilmeli. - İnternet sitesi işlevli hale getirilmeli. - Bir fotoğraf her şeyi anlatabilir, daha özenli davranılmalı. - Doğu-Güneydoğu bölgesine büro kurulmalı. - Mücadeleci manşetlerin satışa olumlu etkisi dikkate alınmalı. Yerimizi hoyratça kullanmayalım ÖNDER ÖZTÜRK onder2023@gmail.com çok sorunlu. Emek sayfası zenginleşmeli. Buradaki eleştiri ve öneriler kamuoyuyla paylaşılmalı. Oğuz Apul (İstanbul Matbaa Sorumlusu): Yurt haberleri gazetenin omurgasıdır. Daha fazla önem verilmeli, eğitimler yapılmalı. Hakan Taş (Emek Servisi muhabiri): Tanınan genç yazarlar gazeteye kazandırılmalı. Gazetenin popülerleştirilmesi sağlanmalı. Fırat Korsan (Spor Sayfası Editörü): Amatör sporlara eğilebilmemiz için muhabire ihtiyacımız var. Haberlerimizi daha iyi verebilmek için matbaa-dağıtım saati biraz daha ileri alınmalı. Yelpaze genişlemeli Irmak Mete (İstihbarat muhabiri): Eleştirilerimizi yaparken çok uçlarda olmamaya dikkat edelim, yanıldığımız olabiliyor. Haber kaynaklarımız da olumsuz etkileniyor. Yapıcı eleştiriler getirmeye dikkat edelim. Haber yelpazemizi genişletelim. Halka inelim. Tanınmış yüzlere yer verelim. Birinci sayfamızda halkı korkutmayalım. Geniş kesimleri ilgilendiren konulara birinci sayfamızda yer verelim. Fotoğraf kulanımı özensiz. Önemli olan her zaman kalabalık değil. Tek bir fotoğraf her şeyi anlatabilir. Uzun köşe yazarları çok yoruyor. Çok iyi bir arşivimiz var, daha fazla yararlanalım. Gazeteci Sevtap Elmas toprağa verildi Mozaikli sansür! Yukarıdaki fotoğraf Vatan gazetesinin internet sitesinde yayımlandı. Mozaiklenen yerde ise ne kan var, ne de gayri ahlâki bir söz. Sadece TGB pankartında AKP nin akili vatan haini yazıyor. Siz gazetelerin sadece haber verdiğini mi sanıyorsunuz? Bazıları korku veriyor. 54 Önceki gün Çorum da öldürülen gazeteci Sevtap Elmas, Çorum Çiftlik Mezarlığında toprağa verildi. Haftalık İskilip İlçesi Gazetesi nde muhabirlik yapan 24 yaşındaki Elmas, önceki akşam büroda uğradığı silahlı saldırı sonucu eski sevgilisi olduğu ileri sürülen Rahmi Bayar tarafından başından vurularak öldürülmüştü. Bayar da daha sonra başına silahı dayayarak intihar etti. İki çocuk annesi Elmas ın, iki yıl önce eşini trafik kazısında kaybettiği ve bir süre arkadaşlık ettiği Bayar tarafından tehdit edildiği için; polise şikayette bulunduğu öğrenildi. Yusuf Çınar-DHA Nelere destek vermedi ki: Afganistan işgali, Irak ın işgali, İsrail i Hizbullah tan korumak için Lübnan a asker gönderme, Libya da kanlı darbe, Suriye de darbe için akın akın çetelerin gönderilmesi... Vekil Milletvekillerinin, sorumsuz padişahlar gibi kendilerine menfaat yağdırması dünya parlamentolarında görülmüş olay değildir. Emekli sürünürken, asgari ücret açlık sınırının altındayken, vatandaş zar zor Melih Aşık geçinirken bu ölçüde yağmacılık vicdanlara sığmıyor. Okurumuz Metin Altay diyor ki: Özlük haklarının belirlenmesi yetkisi vekillerin elinden alınmalı, çünkü kötüye kullanıyorlar. Nasıl asgari ücret tespit komisyonları mevcut ise, usul aynı olmalıdır. Asıllarından koptular, bu nedenle vekil adı bile değişmelidir. Melih Aşık-Milliyet Söz alma sırasına göre konuşmaların özeti şöyleydi: Ceyhun Bozkurt (İstihbarat Şefi): Sayfa sayısı arttırılmalı. Özel haberlere önem verilmeli, bu iş için bir ekip kurulmalı. Yayınlarımız gençlerin ilgisini çekmeli. Toplum, Kültür-Sanat, Spor sayfaları bu açıdan ele alınmalı. Soner Bahadır (İstihbarat muhabiri): Komutanlarımızın yazıları çok değerli. Bunun yanında kadın, gençlik ve sağlık sayfaları da olmalı. Sayfalarımız çok köşeli, teknik olarak yeniden ele alınabilir. Doç. Dr. Cüneyt Akalın: Siyaset sayfaları doygun ama diğer sayfalarda emekliyoruz. Önce 16 sayfanın hakkını verelim. Önemli olaylara, duruşmalara ya da açıklamalara gazete yöneticileri de gitmeli. Taksim Metro girişi ve Kadıköy de Aydınlık satışı çok etkili oluyor, bu pratikler geliştirilmeli. Sebahattin Önder (Renk ayrımcı): 60 binin üzerine çıkmak için korkularımızı yenmeliyiz. Haberlerimizi ve başlıklarımızı atarken yaşadığımız acaba lardan kurtulmamız lazım. Yazarlara ayrılan yerleri hoyratça kullanıyoruz. Örneğin sayfa 2 nin düzeni değişmeli. Çağımızın gerçeği Ali Duran (Bilgi-İşlem): En büyük eksikliğimiz internet. Toplumun neredeyse tamamı gelişmeleri internetten takip ederken biz değil gazetenin haberlerini, anlık gelişmeleri bile vermiyoruz. Buna rağmen sitemize çok ilgi var. Haberlerimizi girmek satışımızı düşürmez, arttırır. Hüseyin Yüzügüzel (Gece Amiri): Sayfaların bitiş saatlerine uyulmuyor ve gecikmeler bize zarar veriyor. Dış Haberler sayfası bu açıdan Sezim Özadalı (İstihbarat muhabiri): İlk yılımzda daha fazla özel haber yapıyorduk, daha fazla önem vermeliyiz. Sayfalarımızda insan yok. Masum Gök (İstihbarat muhabiri): Emek sayfamız geliştirilmeli. İşçilere, işçi ailelerine, emekçiye daha fazla yer vermeliyiz. Kürt meselesiyle ilgili haberlerimizde daha özenli bir dil kullanmalıyız. Doğu-Güneydoğu bölgesine büro kurmalıyız. Gamze Çınlar (İstihbarat muhabiri): Haber yazımında yorum yapmamalıyız. Haberi nesnel verip gerekirse görüş alarak habere ek yapmalıyız. Sunuşlar problemli Rafet Ballı (Aydınlık yazarı): Büyük ve doğru laflar etmek yanlış bir anlayış. Haber veren, insana dayalı ve ikna eden bir gazete olmalıyız. Bu tarzımızla ortam böyle olmasa bu kadar satmayız. Sunuş problemimiz var. Gerek bilgi gerek dil gerek mizanpaj açıdan. Daha sıcak, daha güler yüzlü ve insana dayalı bir gazete olmalı. Sadık Albayrak (Aydınlık yazarı): İnsanı gazeteye taşımalıyız. Fikret Otyam gibi yazan, insana giden gençlerimiz olmalı. Kültür e daha fazla yer vermeliyiz. Televizyon sayfasında diğer kanalların filmlerini göstermeyelim. Sema Sezen (Kültür-Sanat Editörü): Kültür-Sanat sayfamızı geliştirebilmek için ekibe ve önerilere ihtiyacımız var. İsmet Öğütücü (Personelden Sorumlu Genel Müdür Yrd.): Kitle eylemlerinin ya da özel günlerin ardından 6-7 bin okur alıyoruz, ancak hepsini koruyamıyoruz. Bu konu değerlendirilmeli, mücadaleci manşetlerin çok sattığı dikkate alınmalı. DEVAM EDECEK Dökülüyorlar! Bakmayın siz, Başbakan ın televizyondan veya kürsülerden atıp tuttuğuna. Dökülüyorlar. En son dökülme hadisesi BM den geldi. Birleşmiş Milletler Suriye ye giden kimyasal silahların muhalefete gittiğini açıkladı. Tayyip Bey; MHP ye, CHP ye, İP ne ve Esad a bağırıp durdu. Korkunç hakaretler haykırdı, yeminler etti, vebalden ve Allah ın intikamından bahsetti. Ağzı emzikli bebeklerden de. O saatlerde Birleşmiş Milletler bu kimyasal silahların muhaliflere gittiğini haber veriyordu. Türkiye nin her yanı akillere yapılan protestolarla çınlıyor. Afet Ilgaz-Yeniçağ

13 ŞAİRİN EMEĞİ HÜSEYİN HAYDAR ZOR GÜNLERİN ŞİİRLERİ Doğu Nerede? İstanbul un üstünden geçen lodos yeli, Sarsıyor çatılardaki bütün antenleri: Doğu nerede? Doğu nerede? Karadeniz den Boğaz a dolan dalgalar, Çarpıyor yolcu iskelelerine: Doğu nerede? Doğu nerede? Geceyle gündüzün eşitlendiği saatlerde, Terazi Burcu soruyor Anadolu göklerine: Avrasya nın vicdanı nerede? Gülhane de çınarlar soruyor sevgililere, Doğu nerede? Hey! Doğu nerede? Erkek diyor ki: Yüzüklerimizi almaya gitti, Kız diyor ki: Bana çeyiz getirecek. Bismil ovasında meleyen kuzular, Çınlayıp duruyor boyunlarında çıngıraklar: Doğu nerede? Doğu nerede? Çoban diyor ki: Toprak dağıtmaya gitti. Sabaha karşı emziğini atıyor bebek, Yetim bebek soruyor annesine: Doğu nerede? Anne! Doğu nerede? Anne diyor ki: Özgürlük getirmeye gitti. Pancar destesi soruyor tütün dizisine, Pamuk kozası soruyor üzüm tanesine: Türkiye nin fedaisi nerede? Rahmi çalınan Çukurova diyor ki: Atları çözmeye gitti. Doksan kilo belge duramıyor yerinde, Havalanıyor kelimeler atmaca gibi, Gagalıyor Lozan adliyesinin pencerelerini: Doğu nerede? Doğu nerede? Roma da yakılan Bruno diyor ki: Cadı kazanını yıkmaya gitti. Hayının mayınına basan asker soruyor: Kardeşleri canevinde toplayan, nerde? Mardinli Cafer in kopan ayağı diyor ki: Dirlik getirmeye gitti. Direniş davulları çalıyor Cevizli de: Doğu nerede? Hey! Doğu nerede? Telekom işçileri diyor ki Seka işçilerine: Fabrikaları geri almaya gitti. Anneyle üç oğlu uyuyor kanlı bir küvette. Kırk beş yıldır uyuyanlar Lefkoşe de, Göz aralayıp soruyorlar, sorup yine uyuyorlar: Doğu nerede? Doğu nerede? Portakal ağaçları diyor ki: Gizli antlaşmaları yırtmaya gitti. Telafer şehitleri soruyor Sakarya şehitlerine, Baş çevirip soruyorlar sabah namazında: Doğu nerede? Doğu nerede? İslam ın beş şartı diyor ki: İrtica haçını yakmaya gitti. Tanrı Dağlarının kayınları uğulduyor, Gürlüyor beş bin kilometre Karız kanalları: Doğu nerede? Doğu nerede? Çin Setti diyor ki: Kanlı oyunu bozmaya gitti. Bozkurt Efsaneleri soruyor Orhun Yazıtlarına, Kaşgarlı Mahmut soruyor Bilge Kağan a: Doğu nerede? Ata! Doğu nerede? Dedem Korkut diyor ki: Demir eritmeye gitti. Elinde Süt Küleği soruyor Kadı Zeybeğine, Apçağa taşı soruyor Ordu nun derelerine, Duran Ağabey soruyor Avşar Beylerine: Türkülerin yüreği nerede? Adıgüzel Ağa diyor ki: Kayaları yarmaya gitti. Görüyorum, diyor Sabah Yıldızı da, Çalışıyor Silivri de arkadaşlarıyla, Oturmuş Namık Kemal ile Fikret in arasına. Bir de kalpaklı bir adam yanlarında, kurt gibi, İkide bir uzanıp bakıyor Ankara Kalasına. Âşık Ali İzzet çağrısı Âhir zaman kahramanı Atatürk / Türkiye nin hali yaman oldu gel! Şerefli şöhretli şan seni gözler / Kâfir, yurdumuza mihman oldu gel LATİF BOLAT Onlar milli bedenimizin damarlarıydılar. İyi günümüzün kötü günümüzün tarihe not düşenleriydiler. Türkler daha İslamla tanışmadan yüzyıllarca önce, göktanrı ile aramızı bulan kutsal şamanlarımızdılar. Eğer Gobi çöllerinde, Tanrı dağlarında yaptıklarımızı, duygularımızı, tasalarımızı onlar destan ve türkü haline getirmeselerdi, o zamanki hallerimizi bugün hiç bilemeyecektik belki de. Ya o yüzyıllar süren göçlerimizin hikayeleri? İran yaylalarından Anadolunun bozkırlarına, Malazgirt ten Menderes kıyılarına uzanan ve hiç bitmeyen gidişlerimizin maceraları? Onlar kayıt altına almasalardı, bugün bizler hiçbirşey hatırlamaz olacaktık modern dünyanın bu hengamesinde. Hal ve ahvalimize sanatçının tanıklığı Onlar aşıklarımızdı. Dede Korkut günlerinden başlayıp Mahzuni Şerif e uzanan bir zengin kültür zincirinin hiç bitmeyen altın halkalarıydılar. Kimi elinde sazı dağlardan dağlara koşturdu doğru bildiği yolda Pir Sultan Abdal gibi. Kimi yarin yanağindaki gülü koklayabilmek için obalardan obalara dolaştı durdu Karacaoğlan misali. Yüzyılların yükünü kaldırdılar aşıklarımız da modernleşmenin getirdiği değişimin ilk kültürel kurbanı olmanın yükünü kaldıramadılar. Özellikle de televizyonun bizi esir almasıyla büyük ölçüde tarihin sayfalarına serpiştirildiler. Yılmayan ve direnen bazıları hala elinde sazı dolaşmakta biryerlerde belki de. Âşık Veysel in kadim yoldaşı Ali İzzet İste bunlardan biriydi Âşık Ali İzzet. Geçtiğimiz yüzyıl içinde doğdu, baktı, gördü, anladı, çaldı, söyledi ve eyvallah deyip aramızdan ayrıldı gitti. Sosyal değişimi ve günlük politikanın insanımıza ettiklerinin en yakın şahitlerinden biri olarak tarihe notlar düştü. Demokrat Parti nin baskılarının alıp başını gittiği 1950 li yıllarda memleketin her yanını elinde sazı ile dolaşıp durdu ve gözlemlerini taşlamalarıyla iktidara sakınmadan bildirdi. Bunları okuyunca aradan geçen altmış seneye rağmen değişen birsey olmadığını görmek insanı gülümsetecek kadar garip geliyor bugün. Mesela şu satırlar hemen kendi zamanlarımızı akla getirmiyor mu: Demokrat Parti yi gözel kız sandık/çirkin çıktı, kahpe çıktı, dul çıktı. Alnım açık yüzüm ak dedi kandık/yüzü Bugün nerede, ne var? Opera & Bale Mevlana nın çağrısı Mersin Kültür Merkezi IV. Murat Büyük Salon (Samsun) Tiyatro Babamın cesetleri Krek Altın Ejderha Dot Yüksek Dotmarsta Bir kümes müzikali Halkalı Kültür Merkezi Konser Romantik şarkılar Elhamra Sahnesi Carmina Burana Haşim İşcan K.M. (Antalya) Aşık Veysel Satıroğlu ve Aşık Ali Rıza Özkan aynı karede. Aşık Veysel Satıroğlu, Aşık Küçük Veysel (elinde saz olan) Aşık Ali izzet Özkan / Ankara kara çıktı, başı kel çıktı. Bakın hallarına şu milletlerin/açın kapısını adaletlerin Mehdi diye gözlediğimiz zatların/koltuğundan haç put çıktı nal çıktı. Al İzzet ne dersin git sazını çal/hikmete karışma tez gelir zeval Celallenip Celale gelen Celal/Fitne çıktı, Deccal çıktı, mal çıktı. Kurtuluş adresi ve önderi belli: Mustafa Kemal Âşık Ali İzzet Demokrat Partinin faşist rejiminden kurtulmanın adresini de çok iyi tesbit etmişti ve bu adrese, Atatürk e, memleketin durumunu şikayet edip yeniden bir milli mücadeleye önderlik etmesi için sesleniyordu: Ahir zaman kahramanı Atatürk/Türkiye nin hali yaman oldu gel. Fitne fesat ellerinde kaldı mülk/kardaşlar kardaşa düşman oldu gel! Asil Türk evladı ceza görüyor/hainin hırsızın işi yürüyor. Kıtlık geldi, açlık hüküm sürüyor/acı soğan derde derman oldu gel Ali İzzet Özkan can seni gözler/öksüz kalan vatan, han seni gözler. Şerefli şöhretli şan seni gözler/kâfir yurdumuza mihman oldu gel. Sultan a armağan 11 Mayıs - 14 Haziran 2013 tarihleri arasında Atilla Dorsay ın Objektifinden: Türkan Sultan a Armağan adlı sergi, TÜRVAK Sinema-Tiyatro Müzesi de gerçekleşiyor. Sergide, sinema yazarı ve eleştirmeni Atilla Dorsay ın 2007 den itibaren, Türk sinemasının sultanı olarak bilinen, Türkan Şoray ın fotoğraflarından oluşan seçkiler yer alıyor. 40 ı aşkın fotoğrafın yer aldığı sergide Dorsay; çeşitli nedenlerle, farklı zamanlarda bir araya geldiği dostu Türkan Şoray ın hiç değişmeyen güzelliğini farklı dekorlarda, değişik ışıklarda, farklı kostümler içinde kendi objektifinden sanatseverlere sunuyor. Dorsay ın arşivinden fotoğraflara birçok ünlü ismin özel yazılarıyla katkıda bulunduğu, Türkan Sultan a Armağan isimli albüm-kitap da sergi kapsamında ilk kez okurlarla buluşuyor. Sanat dünyasından ünlü isimlerin, Türkan Şoray a dair özel olarak kaleme aldıkları yazıların bulunduğu albüm-kitabın tüm geliri UNICEF e bağışlanacak. İtalyan Kültür de iki solist, bir piyanist Soprano Burcu Bükem Kuru, İtalyan mezosoprano Donatella de Caro, piyanist Jerfi Aji eşliğinde 11 Mayıs 2013 Cumartesi günü saat da Tepebaşı İtalyan Kültür Merkezi nde konser verecek. Konserde; Verdi, Ponchielli, Giordano, Leoncavallo, Puccini, Tosti, Mascagni nin müzikleri ve aryaları seslendirilecek. Konserde ayrıca, Jerfi Aji Mascagni nin Cavalleria Rusticana yapıtının Intermezzo sunu yorumlayacak. Konsere giriş ücretsizdir. T.C. GÖLBAŞI (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/32 SATIŞ Satılmasına karar verilen takınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO'LU TAŞINMAZIN Özellikleri : ANKARA İli, GÖLBAŞI İlçesi, Şafak Mahallesi 105 Ada,1 Parsel'de kayıtlı 2642 M2 arsa vasfındaki taşınmaz üzerinde Zemin+2 katlı İki bina ve tek katlı gece kondu tipi bahçe ve ev mevcuttur. 91/A kapı numaralı binada tek daire üzerine içten merdivenli 3 Daire bulunmaktadır. Her daire 130 m2 kullanım alanına sahiptir. Soba ile ısıtılmaktadır. Bina dışı serpme sıvalıdır. 85 Kapı numaralı bina da zemin + 3 kat üzerine toplam 3 Daire bulunmaktadır. 3 oda bir salon olan daireler 130 m2 2 Oda, 1 Salon olan daireler ise 70 m2 dir. Diğer iki dairenin 3 Oda, 1 Salonu vardır. 89 Kapı numaralı tek katlı gecekondu tipli ev 3 Oda,Salon Mutfak, Banyo ve Wc' den oluşmaktadır. Kullanım alanı 140 m2 dir. Taşınmazın içerisinde muhtelif cins ve yaşlarda 83 Adet Meyve Ağacı (Elma,Erik,Kayısı,Vişne,Asma,Armut,Kavak,Sarmaşık,Leylak vb.) ve süs bitkisi bulunmaktadır. Adresi : Şafak Mah. Gölbaşı-Ankara Yüzölçümü : 2642 m2 Arsa Payı : Tam İmar Durumu : 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kapsamında "Ayrık Nizam 2 katlı konuk alına" olarak planlanmış olup yapılaşma koşulları TAKS 0,20- KAKS 0,40 dır. Kıymeti : ,00 TL KDV Oranı : %18 Kaydındaki Şerhler 1. Satış Günü : 01/07/2013 günü 11:00-11:05 arası 2. Satış Günü : 26/07/2013 günü 11:00-11:05 arası Satış Yeri : Ankara Gölbaşı Adliyesi İcra Müdürlüğü önünde Satış şartları : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20'si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın ayrımdan doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde haklan tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsiien mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/32 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.02/05/2013 BASIN: ( Resmi ilanlar de T.C. ANKARA (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU na izafeten ANKARA 22. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ 2011/186-İŞ SAYILI DOSYASI TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri : 1 NO LU TAŞINMAZIN Özellikleri : Arsa Bağımsız Bölüm, Ankara İli Yenimahalle İlçesi Yeşilevleı mahallesinde imarın Ada, 3 parselini teşkil eden, m2 yüzölçümünde boş arsa vasıflı taşınmaz, Ortaklığın giderilmesi amacıyla açık artırma suretiyle satılacaktır. Gayrimenkulün geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. Adresi : Yenimahalle İlçesi Yeşilevler mahallesi 926 ve 521 Sokaklara cepheli Yüzölçümü : m2 Arsa Payı : Tamamı İmar Durumu : E: 1,60, Hmax : m yapılaşma koşulları orta yoğun konut alanı Kıymeti : ,00 TL KDV Oranı : %18 Kaydmdaki Şerhler : Tapu kaydındaki gibidir 1. Satış Günü : 18/06/2013 günü 10:00-10:10 arası 2. Satış Günü : 19/07/2013 günü 10:00-10:10 arası Satış Yeri : Ankara Adliye 2 Nolu mezat salonu Satış şartları : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamanı ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan Resmi ilanlar de sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamım ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20 si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masraftan alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2011/186 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.07/05/2013 BASIN: (