Cumhuriyet Halk Partisi

Transkript

1 1 Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekilleri Gök ile Çetin, polisler tarafından vurularak hayatını kaybeden Cem Aygün ü Meclis gündemine taşıdı. Tarih : Ankara Milletvekilleri Levent Gök ve İzzet Çetin, Keçiören de polis tarafından dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürüldüğü iddia edilen Cem Aygün ün babası İsmet Aygün ve 7 kardeşiyle basın toplantısı düzenledi. Ankara Milletvekili Gök, ailenin 7 si kız 8 çocuğu olduğunu belirterek, ailenin 30 Ağustos ta acı bir haberle sarsıldığını, tek erkek çocuklarının öldüğünün bildirildiğini söyledi. Baba İsmet Aygün ün inşaatlarda çalıştığını ifade eden Gök, Cem tek erkek çocuk ve 24 yaşında polisin kurşunlarına hedef oldu. Bu şekilde vurulmasının herhangi bir nedeni yok. Polisin acemi ve şaşkın davranışı, 24 yaşındaki genci aramızdan aldı, götürdü dedi. Ankara Milletvekili Gök, Cem in, aldığı hapis cezası nedeniyle denetimli serbestlikten yararlandığını ve bu çerçevede her gün karakola gittiğini kaydederek, ailenin, faillerin cezalandırılmasını istediğini söyledi. Gök, Cem in kardeşlerinin, failin ertesi gün serbest kalması üzerine gittikleri karakolda dövüldüklerini iddia ederek, 50 tane polisin saldırısına uğradılar. Kardeşler, çocukları gibi büyüttükleri erkek kardeşlerini vuran kişinin serbestçe dolaşmasını kabullenemiyorlar. Bu durumda aile karakola gitmekten başka ne yapabilirdi ki- diye konuştu. Ailenin adalete olan güvenlerinin sarsıldığını ifade eden Gök, baba Aygün ve kızlarının TBMM İnsan Hakları Komisyonu na dilekçe ile başvurduğunu bildirdi. Cumhuriyet Halk Partisi - 1 /

2 2 Baba İsmet Aygün, ağlayarak yaptığı konuşmada, fakir olduklarını belirtti ve Buna can dayanır mı, çocuğum onlara ne etti- Neden failini bir gün sonra serbest bıraktılar- diye sordu. Faillerin cezalarını çekmesini istediğini belirten Aygün, oğlunun nasıl öldürüldüğünü anlattı. Baba Aygün, Oğlum Onlara silah mı, bıçak mı çekti- dedi. Cem Aygün ün ablası Yasemin Aygün de gözyaşları içinde yaptığı konuşmada, Ben onun ablası değil, annesiydim. Nelerle büyüttük biz onu, el bebek gül bebek büyüttük. Gelin bu acıya dayanın. Bize hiç bir açıklama yapmadılar, biz de dayanamadık ve emniyete gittik. Orada dayak yedik. Biz onlara ne yaptık- Sabahlara kadar uyuyamıyoruz, balkonda yolunu gözlüyoruz, gelecek diye. Geri getirsinler benim kardeşimi. Suçluların cezalandırılmasını istiyoruz. Suçlu dahi olsa bunları hak etmedi benim kardeşim dedi. -Soru Önergeleri- Ankara Milletvekilleri Levent Gök ile İzzet Çetin, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin tarafından cevaplandırılması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi. -Ankara Milletvekili Gök ün Önergesi- Ankara Milletvekili Gök, GBT kontrolü yapan polisler tarafından vurularak hayatını kaybeden Cem Aygün isimli yurttaşı konu edindiği önergesinde şu ifadelere yer verdi: Geçen yıl karıştığı bir kavga nedeniyle tutuklandıktan sonra ceza alan, ancak 5 Temmuz da yürürlüğe giren yargı paketindeki denetimli serbestlik uygulaması kapsamında tahliye edilen Cem Aygün isimli 24 yaşındaki yurttaşımız GBT kontrolü yapan polisler tarafından vurularak hayatını kaybetmiştir.. Denetimli Serbestlik uygulaması kapsamında her akşam Keçiören de Atapark Polis Karakolu na giderek imza veren Cem Aygün, Keçiören Güçsüzler Yurdu nda uygulama kapsamında günde 4 saat çalışmaktaydı. 30 Ağustos 2012 tarihinde sabah saat 11 sularında meydana gelen olayda ölen Cem Aygün ün ailesi akşam saatlerine kadar oyalanmış ve ölüm haberi ondan sonra kendilerine bildirilmiştir. Kardeşlerinin öldürülmesi üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğüne giden Cem Aygün ün acılı yedi ablası polislerce darp edilmiş ve hakarete uğramışlardır. Yedi kızkardeş Yenimahalle Polis Karakolunda saatlerce gözaltında tutulmuşlardır. Polislerin silah kullanma yetkisini bu denli sorumsuzca ve yetki aşımı yaparak kullanması ve bu suretle 24 yaşındaki gencecik bir hayatın sona ermesi kamuoyunda büyük infiale neden olmuştur. Bu bağlamda; 1-Polisin silah kullanma yetkisini son derece basit ve sıradan rutin bir aramada dahi kullanabilecek cüreti kendinde görmesini nasıl açıklayabilirsiniz? Cumhuriyet Halk Partisi - 2 /

3 3 2-Olaya karışan polis memurlarının isimleri gizli tutulmaktadır. Olaya karışan polislerin isimleri nelerdir? Haklarında ne gibi bir işlem yapılmıştır? 3-Cem Aygün ün ölümünden tam 7 saat sonra ailesine haber verilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? 4-Ailenin olaydan tam 7 saat sonra çocuklarının ölümünü öğrenmesi şüphesiz ailede ve kamuoyunda delillerin karartılması olarak değerlendirilmektedir. Bu konudaki düşünceniz nedir? 5-Olaya karışan polis memurlarının savcılıkça hemen serbest bırakılması adalet duygusunu zedeleyen bir davranış değil midir? 6-Kardeşlerinin ölümünün yarattığı büyük üzüntüyle sarsılan ve olaya karışan polislerin serbest bırakılmasıyla acıları daha da derinleşen ablalarının emniyet müdürlüğü önündeki hak arayışlarını insani ve masum bir talep olarak değerlendirmek gerekirken 50 ye yakın polisin 7 kız kardeşi darp etmelerini ve kız kardeşlerin saatlerce gözaltında tutulmalarını nasıl açıklayabilirsiniz? 7-Hiçbir emniyet yetkilisi aileyle ilgilenmemiş ve aileyi bilgilendirmemiştir. Böyle bir tutumu onaylıyor musunuz? -Ankara Milletvekili Çetin in önergesi- Ankara Milletvekili Çetin ise İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin e yönettiği önergesinde şu ifadelere yer verdi: İşlediği bir suçtan dolayı hapis cezası alan ve üçüncü yargı paketi kapsamında denetimli serbestlikten yararlanarak Keçiören Güçsüzler Yurdunda cezasını tamamlamaya çalışan bu arada her gün polis karakoluna giderek imza veren Cem Aygün, 30 Ağustos 2012 günü dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis tarafından vurularak öldürülmüştür. Saat sıralarında meydana gelen olayın ardından karakola alınan Cem Aygün ün babasına saat dan sonra çocuğunun öldüğü bilgisi verilmiştir. Olayın faili polisler serbest bırakılmıştır. Cem Aygün ün ailesi ve yakınları bu olayın üzerinin örtüleceği ve çocuklarını öldüren polis ya da polislerin korunup kollanacağı, hukuka uygun bir soruşturmanın yapılmayacağı endişesini taşımaktadırlar. Bu konuyla ilgili olarak; 1- Her gün karakola gidip imza veren Cem Aygün ün dur ihtarına uymadığı ve kaçtığı gerekçesiyle polis tarafından vurularak öldürülmesiyle ilgili yapılan soruşturma ve araştırma tamamlanmış mıdır? Doğrudan hedef alarak ateş ettiği ve Cem Aygün ü öldürdüğü anlaşılan polis memurları kimlerdir? Bu görevliler hakkında ne tür işlemler yapılmıştır? 2- Olay saat da olduğu halde Cem Aygün ün karakolda bekletilen babasına saat a kadar bilgi verilmemesinin nedeni nedir? Baba Keçiören Emniyet Müdürlüğü ve Ankara Emniyet Müdürlüğünde saatlerce neden bekletilmiştir? Beklenen bu uzun sürede delillerin karartıldığı ve olayın üstünün örtülmeye çalışıldığına ilişkin iddialar doğru mudur? Cumhuriyet Halk Partisi - 3 /

4 4 3- Olayın faili polislerin serbest bırakılması üzerine Emniyet Müdürlüğü önünde hak ve adalet arayan acılı kız kardeşlerin 50 kişilik kalabalık bir polis grubu tarafından saldırılarak darp ve hakaret edilmesi, gözaltına alınması ile ilgili bir işlem yapılmış mıdır? 4- Son yıllarda polisle tartıştığı, dur ihtarına uymadığı, direndiği için polis tarafından vurularak öldürülen vatandaşlarımızla ilgili haberler Basın-Yayın organlarında sıkça yer almaya başlamıştır. Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamakla görevli polislerimizin özellikle can güvenliğini tehdit eder noktaya gelmesinin nedenleri nedir? Bakanlığınızın bu tür olayları önlemeye dönük bir çalışması var mıdır? 5- AKP hükümetleri döneminde polis kurşunu ile can veren kaç yurttaşımız vardır? Bu nedenle ceza alan kaç polis vardır? -Dilekçe- GBT kontrolü yapan polisler tarafından vurularak hayatını kaybeden Cem Aygün isimli yurttaşın babası İsmet Aygün, Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı na bir dilekçe ile başvurarak, faillerin gereken cezayı almasını istedi. Aygün, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU BAŞKANLIĞI NA Oğlum 24 yaşındaki Cem Aygün, 30 Ağustos 2012 tarihinde Ankara Keçiören de polisler tarafından vurularak hayatını kaybetmiştir. Denetimli Serbestlik uygulaması kapsamında Keçiören Güçsüzler yurdunda her gün 4 saat çalışıp her akşam Keçiören Atapark Polis Karakoluna giderek imza veren oğlum Cem Aygün ün ölümünden tam 7 saat sonra haberim olmuştur. Olayın üzerinden saatler geçtikten sonra ailece haberimizin olması polisin delilleri karartma ve yapmış olduğu büyük hatanın izlerini örtme gayretinden başka bir şey değildir. Olaya karışan polis memurları sanki ortada bir ölüm yokmuş gibi alelacele savcılık tarafından serbest bırakılmışlardır. Adli makamlar tarafından gerek avukatımıza, gerekse bize dosya hakkında hiçbir bilgi verilmediği gibi olaya karışan polisler hakkında da hiçbir bilgi verilmemiştir. Sekiz çocuklu ailemizin tek erkek çocuğu olan oğlum Cem Aygün ün pisipisine vurularak öldürülmesi, polislerin serbest bırakılması üzerine ablaları Ankara Emniyet Müdürlüğüne gitmiş ve oğlum Cem in faillerinin hesap vermesini istemişlerdir. Büyük acımıza destek olunacağı yerde bu haklı feryadımıza Ankara Emniyetindeki polisler ve Çevik Kuvvet şiddetle karşılık vermiş, 50 kişilik polis gücü yedi kız çocuğuma saldırmış ve darp etmiştir.yasemin, Aynur, Döndü, Aylin, Songül,Sonay ve Nazlıcan isimli kızlarıma bu arada ağır hakaretler ve küfürler yapılmak suretiyle adeta bir terörist Cumhuriyet Halk Partisi - 4 /

5 5 muamelesi yapmışlardır. Kızlarımın hepsi yaralanmış olup raporları mevcuttur. Kızlarım bu darp edilme olayından sonra da Yenimahalle Karakolunda saatlerce gözaltında tutulmuşlardır. Hayatının baharında olan evladını kaybeden baba ve onu evlatları gibi büyüten ablalarının bu olay karşısında uğradığı mağduriyetin kelimelerle anlatılması söz konusu değildir. Hiçbir güvenlik yetkilisi acımızı paylaşmadığı gibi bizlere de bilgi vermemiş, sahipsiz bırakmışlardır. Polislerin olaydan hemen sonra sebest bırakılması adalet duygusuna olan güvenimizi sarsmıştır. Oğlumun bu kadar ucuz ölümü karşısında susacak değilim. Yasal yollardan hakkımı arayacağım gibi ulaşabildiğim her merciden oğlumun ölümünün aydınlatılmasını isteyeceğim. Gerek emniyette ve gerekse adliyede karşılaştığımız olumsuz tavırlar Yüce Meclisimize de başvurmayı zorunlu kılmıştır. TBMM İnsan Hakları Komisyonunun bu olayın üzerine giderek oğlumun faillerinin en ağır cezaya çarptırılması için gereğini saygılarımla arz ederim. İsmet Aygün Cumhuriyet Halk Partisi - 5 /