FELSEFE DERS NOTLARI Felsefenin m.ö. 6. yüzyılda Eski Yunan da ortaya çıktığı kabul edilir. Özellikle ege kıyıları, Milet, Efes, Selçuk, Bergama,

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "FELSEFE DERS NOTLARI Felsefenin m.ö. 6. yüzyılda Eski Yunan da ortaya çıktığı kabul edilir. Özellikle ege kıyıları, Milet, Efes, Selçuk, Bergama,"

Transkript

1 FELSEFE DERS NOTLARI Felsefenin m.ö. 6. yüzyılda Eski Yunan da ortaya çıktığı kabul edilir. Özellikle ege kıyıları, Milet, Efes, Selçuk, Bergama, Atina gibi yerlerde ilk felsefi çalışmalar yapıldığı kabul edilir. M.Ö. 6. Yüzyılda Thales isimli bir Yunan lı acaba bu dünyanın, alemin kendisinden türediği bir varlık ( arkhe) var mıdır? Diye düşünmüş ve her şeyin su dan türediğini iddia etmiştir. Önemli olan bunun doğru ya da yanlış olması değil, ilk defa bir kişinin kendi aklına, gözlemlerine dayanarak açıklamalarda bulunmasıdır. İlk defa bir kişi dinden, efsanelerden farklı olarak kendi aklıyla, gözlemleriyle açıklamalarda bulunduğu için felsefenin bu şekilde başlamış olduğu, felsefenin babasının da Thales olduğu kabul edilir. İlk çağ filozoflarının bir çoğu arkhe nin ne olduğu konusunda düşünmüş, kimi ateş, kimi su, kimi hava demiştir. Önemli olan bunların hangisinin doğru olduğu değil, insanın kendi aklıyla, gözlemleriyle açıklamalarda bulunmuş olmasıdır. Peki felsefe niçin Eski Yunan da ortaya çıkmıştır? 3 temel sebebi vardır: a) Eski Yunan da özgürlük hakimdi, demokrasi vardı. Bireyler özgürce düşünebiliyorlardı. b) Çoğu Yunanlı gezgindi, tacirdi. Diğer ülkelerde edindikleri bilgi birikimini oraya taşıyordu, böylece farklı kültürler, bilgiler Yunan şehir devletlerinde kaynaşıyor, toplanıyordu. c)yunanlılar zenginlerdi, felsefeye, sanata, bilime zaman ayırabiliyorlardı. ( Bu cümle 2 defa üniversite sınavında çıkmıştır. Bir insanın sanatçı, filozof olabilmesi için temel ihtiyaçlarının karşılanmış olması, boş zamanlarının bulunması gerekir. Aç, sabahtan akşama kadar ekmek elde etmek için çabalayan bir gariban oturup şiir yazamaz, yaşamı felsefi açıdan sorgulayamaz.) Felsefeyi bir çok değişik şekilde tanımlamışlardır. Genel anlamda felsefe insanın kendi aklıyla yaşamı, varlığı, değerleri sorgulamasıdır. Felsefe ile Arapça hikmet kelimesi bazen aynı anlamda kullanılsa da aralarında fark vardır. Hikmet bilgelik anlamındadır. Bilge kişi anlamında da hakim kullanılır. Fakat felsefe bilgelik, filizof da bilen kişi demek değildir. Felsefe bilgiyi aramak, filozof ise bilgiyi arayan, bilgiyi seven kişi anlamındadır. Yani Filozof hikmet sahibi değildir, hikmeti arayan kişidir. Felsefenin Temel Konuları, Disiplinleri Hemen her konun felsefesi yapılabilir. Fakat filozofların uğraştığı temel konular varlık, bilgi, değer, sanat, siyaset din, ahlak, dil dolayısıyla da temel felsefi disiplinler: bilgi felsefesi (epistemoloji), varlık felsefesi ( ontoloji), siyaset felsefesi, ahlak felsefesi, din felsefesi, bilim felsefesi, dil felsefesi, sanat felsefesi Bilgi felsefesine başlamadan önce bilginin ne olduğu ve türleri üzerinde biraz duralım. Bilgi ve Çeşitleri Bilgi kısaca süjenin ( özne), obje ( nesne, insanın dışındaki varlıklar) ile bağ kurması sonucu ortaya çıkan ürün olarak tanımlanır. Görüldüğü gibi bilginin oluşması için 3 temel unsura ihtiyaç var; Suje obje, bağ. Suje (ben) yani bilen, obje bilinen, bağ ise bu ikisi arasında kurulan ilişkidir. Bu 3 unsurdan birisi olmazsa bilgi de olmaz. Bir çok bilgi türü vardır: gündelik bilgi, bilimsel bilgi, teknik bilgi, dinsel bilgi, felsefi bilgi, sanatsal bilgi. Gündelik bilgi: Bireyin günlük yaşamı sonucu edindiği kesin olmayan, öznel ( kişiden kişiye değişebilen), sonuçları yararlı da olabilen zararlı da olabilen, yöntemsiz, sistemsiz bilgilerdir. Örneğin dişimiz ağrıdığında sarımsak koymak, tuz koymaz. Çay daha iyi olsun diye demliğe şeker atmak. Bilimsel bilgi: Deneyler, gözlemler sonucu ulaşılan, kesin, evrensel, yığılan ve ilerleyen, nesnel ( kişiden kişiye değişmeyen), sistematik, yöntemsel bilgilerdir. Örneğin su 100 derecede kaynar. Hız = Yol/ zaman. Üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir.

2 Bilimsel bilginin temel özellikleri.insanın merak ve hayretinden kaynaklanır. Akla dayanır. Bilimin bulguları insan aklına uygundur. Sistemlidir. Yöntemlidir. Yığılarak (birikerek) ilerleyen bilgidir. Nedensellik ilkesine dayanir. Eleştireldir. Öngörülerde bulunur. Evrenseldir. Nesneldir. Genellenebilir bilgilerdir. Teknik bilgi: Herhangi bir aracın yapımında tamirinde kullanılan bilgidir. Örneğin tv. bozulduğunda tamiri için teknik bilgi kullanılır. Teknik bilginin kökeninde gündelik bilgi de olabilir, bilimsel bilgi de olabilir. Mesela bir köylü ağaç kütüğünün suyun üzerinde yüzdüğünü görüp onları bir araya getirerek sal yapabilir. Bir bilim adamı ise suyun kaldırma kuvvetini hesaplayarak büyük gemiler inşa edebilir. Teknik bilginin temel amacı insanın günlük yaşamını kolaylaştıran icatlar ortaya koymaktır. Dini bilgi: İnsanın inandığı dinin ortaya koyduğu, kesin, şüphe duyulmayan, eleştiriye kapalı, dogmatik ( her zaman her yerde kesin geçerli, şüphe duyulmayan) bilgilerdir. Örneğin meleklere inanmak, ölünce cennete, cehenneme gidileceğine inanmak Sanatsal bilgi: İnsanın coşkun duygularının sonucu olarak ortaya çıkan, ilhama, hayal gücüne dayalı bilgilerdir. Özneldir. Ürünleri somuttur. Felsefi bilgi: Felsefe kelimesi Yunanca philia ( sevgi), sophia( bilgi) kelimelerinden türemiştir. Kısaca bilgi sevgisi, bilgelik sevgisi olarak çevrilebilir. Felsefe temelde varlık, bilgi, değer, din, ahlak, sanat konularında sistematik bir sorgulama ( eleştiri) sonucu ortaya çıkan en genel bilgilerdir. Filozof Ayşe yi, Fatma yı, Hasan ı sorgulamaz, insanı sorgular. Elmayı, armutu, cevizi sorgulamaz, varlığı sorgular yani teker teker varlıklarla uğraşmaz, genel anlamda varlığı sorgular. Felsefe bir sonuca ulaşmak değildir, sürekli yolda olmaktır. Bu yüzden felsefede cevaplardan çok sorular önemlidir. Felsefi sorunlar kesin olarak çözümlenemeyen, dolayısıyla kişiden kişiye değişen öznel cevapları olan konulardır. Bu yüzden Kant felsefe öğrenilemez, felsefe yapmak öğrenilir demiştir. ( Üniversite sınavında çıktı). Felsefi Bilginin Özellikleri : Insanin anlama isteginden kaynaklanir. Akla dayanir. Evrenseldir.

3 Sistemlidir. Elestireldir. Özneldir (sübjektif). Sonuçlari kesin degildir. Yığılan (biriken) bilgidir. Sınırlı bir alanın bilgisi değildir. Bütün bilimler felsefeden doğmuştur. Bütün bilimlerin ana kucağı felsefedir. (Üniversite sınavında çıktı). Peki felsefe bir bilim midir? Bu konuda bazı düşünürler evet felsefe bir bilimdir derken, bazıları ise hayır felsefe bir bilim değildir derler. Çünkü felsefenin bilimlerle ortak yanları da vardır, farklı yanları da. İlla da bir cevap verilmesi gerekirse bence felsefe bir bilim değildir. Çünkü bilimlerin en temel özelliği deneye, ölçmeye dayalı olması, sonuçlarının kesin olmasıdır. Oysa felsefede kesinlik yoktur, sürekli bir arayış, sorgulayış vardır. Felsefe ile Bilimin Ortak Yanları 1-Her ikisi de eleştiricidir. 2- sistemlidir. 3- mantıksaldır, akla dayanır. 4- tutarlıdır. 5- insanın merak ve hayretinden kaynaklanır. 6-Her ikisinin de amacı evreni ve insanı anlamaktır. Felsefe ile Bilimin Farklı Yanları 1-Bilim nesneldir, felsefe özneldir. 2-Bilim deney ve gözlem yöntemini kullanır. Felsefe akıl ve mantıkla düşünerek yapılır. 3-Bilimin sonuçları kesindir, felsefenin sonuçları tartışmalıdır. 4-Felsefe bilimden daha geneldir. 5-Bilimin sonuçlarından bir teknoloji geliştirilebilir. Felsefede ise kesin bir sonuç yoktur. 6-Bilimde cevaplar önemlidir, felsefede ise sorular daha önemlidir. 7-Bilim nasıl ı araştırır, felsefe niçin i. 8-Bilim olanı, felsefe olması gerekeni araştırır. Felsefe- Din İlişkisi Din kaynağı bakımından ilahidir, felsefe ise beşeri ( insan yapısı). Dolayısıyla felsefenin sonuçları tartışmalıdır, kişiden kişiye değişir. Din ise dogmatiktir, her zaman her yerde geçerlidir, kesindir, kişiden kişiye değişmez. Dinde eleştiri ve şüphe yoktur, felsefenin ise temeli sorgulama, eleştiridir. Dinde akıl pasiftir, çünkü doğrulara zaten ulaşılmıştır. İnanana düşen o doğruları kabul etmek, öğrenmektir. Ama felsefede sürekli bir arayış, doğruya ulaşma çabası vardır. Felsefe-Sanat ilişkisi Sanatta amaç güzele ulaşmaktır, felsefede amaç doğrulara ulaşmaktır. Sanat ürünleri somuttur, felsefe ürünleri soyuttur. Sanat hayal gücü, ilhamla yapılır, felsefe akılla, düşünmeyle yapılır. Felsefenin Geregi Madem felsefede sonuç yok, kişiden kişiye değişiyor, o halde niçin felsefe yapıyoruz? Çünkü, felsefe ; Insanin anlama ihtiyacini karsilayarak insan olmanin bilincine vardirir.

4 Insanin çevresinde olup biten her seye elestirel yaklasmasini, böylece kendi düsünce gücüyle olaylari anlamasini saglar. Kisiye, baskalarinin görüslerine saygi duymayi, onlara karsi hos görülü olmayi ögretir. Bilimlere yol gösterir, bilimlerin gelismesinin dinamigini olusturur. Bilgi toplumu nun olusmasina ve bilginin üretilmesine katkida bulunur. Toplumsal yasamda baska insanlarla iletisim kurmada yardimci olur. Kisaca felsefe, evrende, düsünen, anlamaya çalisan, sorgulayan, elestiren, yorumlayan bir varlik olmamizin ayricalikli onurunu hissettirir. Bilgi Felsefesi ( Epistemoloji) Bilginin kaynaklarını, sınırlarını, doğru bilginin mümkün olup olmadığını araştıran felsefenin alt dalıdır. Bilgi felsefesinin temel kavramları arasında suje, obje, bağ, doğrulama, temellendirme, gerçeklik, doğruluk sayılabilir. Temellendirme: Bir önermenin doğruluğunu göstermek için açıklamalarda bulunmak, iddianın altını doldurmak, destekleyici fikirlerde bulunmaktır. Doğrulama: Bir önermenin doğruluğunu deneylerle, gözlemle, belgelerle ispat etmektir. Bir filozof görüşlerini sadece temellendirebilir. Bir bilim adamı ise görüşlerini hem temellendirebilir, hem de doğrulayabilir. Bilgi felsefesinin temel sorularının başında herkesin üzerinde uzlaştığı, genel geçer doğruların olup olamayacağı sorusu gelir. Bu konuda 3 temel yaklaşım vardır: Genel geçer doğruların olmadığını savunanlar, genel geçer doğruların olduğunu savunanlar, bunun bilinemeyeceğini savunanlar. A) Genel Geçer Doğruların Olmadığını Savunanlar Bunların başında sofistler, septikler ve ünlü bir filozof olan Demokritos gelir. Sofistlere göre her şeyin ölçütü insanın kendisidir. Yani bir şey bana sıcak geliyorsa sıcaktır, soğuk geliyorsa soğuktur. Herkesin üzerinde uzlaşabileceği ortak bir doğru olamaz. Bu görüşe relativizm (görecelilik) denir. Septiklere göre bizi bilgiye götüren duyu organlarımızdır. Fakat duyu organları kişiyi yanıltabilirler. Bu yüzden her zaman her türlü bilgiden şüphe duymak gerekir. Yani hiçbir bilgiye bu kesin bilgidir, doğru bilgidir diyemeyiz. Öyleyse herkesin üzerinde uzlaştığı kesin bilgiler de olamaz. Demokrit e göre her varlığın özünde milyonlarca atom vardır. Gerçek bilgi atomun bilgisidir. Atomun bilgisine ulaşılamayacağı için de herkesin üzerinde uzlaştığı genel geçer doğrular olamaz. B) Genel Geçer Doğruların Olduğunu Savunanlar ( Dogmatikler) Bunlara göre herkesin üzerinde uzlaştığı genel geçer bilgiler mümkündür. Fakat bu görüşü savunanlar kendi aralarında bilginin kaynağı, bilgiye nasıl ulaşıldığı konusunda farklılık gösterirler. Bu akımların başında rasyonalizm, empirizm, kritisizm, entüisyonizm, pozitivizm, analitik felsefe (neopozitivizm) sayılabilir. a)rasyonalizm: Genel geçer doğrulara akılla ulaşıldığını savunan görüştür. En ünlü rasyonalistler arasında Sokrates, Platon ( Eflatun), Aristo, Farabi, Descartes, Hegel sayılabilir. Sokrates Platon un öğretmenidir, yazılı hiçbir eser bırakmamıştır. Düşüncelerinden ötürü hapse atılmış ve ölüm cezasıyla cezalandırılmıştır. Sokrates in görüşlerini öğrencisi olan Platon kendi görüşleriyle kaynaştırarak eserler yazmıştır. Bu yüzden Sokrates in görüşleriyle Platon un görüşleri ile iç içedir. Bu yüzdendir ki Platon un isminin geçtiği her yerde

5 Sokrates in de adını anmak gerekir. Sokrates e göre ( Platon a göre) 2 ayrı alem vardır; İdealar alemi, görüntüler alemi. Gerçek alem idealar alemidir. Şu içinde yaşadığımız alem idealar aleminin gölgesinden, görüntüsünden başka bir şey değildir. Sokrates e göre insan bu dünyaya gelmeden önce idealar aleminde yaşamış, orada her şeyin en safını, en mükemmelini yani ideasını görmüştür. Fakat bu dünyaya gelirken bütün bunları unutmuştur. İnsan doğduğunda her şeyin en mükemmeli yani ideasının bilgisi zaten kafasında vardır, çünkü idealar aleminde bunları öğrenmiştir. O halde hiç kimseye bilgi veremeyiz. Çünkü doğuştan zaten aklında vardır. Sadece soru sorarak hatırlatabiliriz. İdeaların bilgisi kişiden kişiye değişmeyeceği için herkesin üzerinde uzlaştığı doğru bilgiler vardır ve bu bilgiler kişiden kişiye değişmez. Çünkü idea nın bilgisidir. Aristo ya göre ayrı bir ideler alemi diye bir alem yoktur. Gerçek şu içinde yaşadığımız alemdir. İde ( form) şu teker teker varlıkların içindedir. Aristo ya göre bir varlığı meydana getiren 4 temel sebep vardır. Maddi sebep, amaç, form, fail ( yapan). Örneğin bir mermer heykeli düşünürsek; Heykelin yapıldığı mermer maddi sebeptir, heykelin bir şekli vardır ( form), heykelin yapılış amacı vardır ve bu heykeli yapan bir heykeltıraş vardır. Aristo ya göre madde çok önemli değildir. Çünkü mermerden her şey üretilebilirdi. Asıl önemli olan o heykelin şekli yani formudur. Aristo ya göre doğuştan insan aklında bilgi yoktur, bilgi edinme gücü vardır. İslam felsefesinin kurucusu sayılan Farabi ye göre bilgiye ulaşmamızı sağlayan 3 unsur vardır; duyu organları, akıl, nazar. Duyu organlarımızla bu dünyanın bilgisine ulaşabiliriz ama asıl olan bu varlıkların gerisindekinin bilgisidir, özün bilgisidir. Buna da ancak hep etkin akılla ulaşabiliriz. Hep etkin akıl, insan aklının en yüksek seviyede mükemmelleşmesi, bilim, sanat ve felsefe ile uğraşmasıdır. Bu açıdan bakıldığında Farabi ye göre bilim adamı, sanatçı ve filozof arasında fark yoktur. Descartes her şeyden şüphe ederek işe başlamış, sonuçta şüphe edilmeyen doğrulara ulaşmıştır. Yani şüpheyi doğrulara ulaşmak için bir araç olarak kullanmıştır. Buna yani şüpheyi doğrulara ulaşmak için bir araç olarak kullanmaya methodik şüphe denir. Septiklerde şüphe amaçtı ama Descartes da şüphe doğrulara ulaşmak için bir araçtır. Düşünüyorum o halde varım sözü Descartes e aittir. Hegel rasyonalizmin en üst noktası olarak kabul edilir. Hegel e göre bütün varlıkların temelinde ideal bir varlık olan geist vardır. Bütün varlıklar gesitin tez, antitez ve sentez değişimi ile oluşurlar. Bu değişim sürecine yani alemdeki hiçbir şeyin durgun olmadığı, her şeyin zamanla zıddını yarattığına, sonra varlık ile bu zıddın çatışmasından yeni bir varlık meydana geldiği fikrine diyalektik denir. Hegel e göre benim aklımla alemdeki her şey bir ve aynıdır. O halde hiçbir organ kullanmadan sadece aklımla her türlü bilgiye ulaşabilirim. b) Empirizm (deneyimcilik) Empirizme göre insan aklında doğuştan bilgi yoktur. Bilgilerimiz insan doğduktan sonraki yaşamında tecrübeleriyle oluşur. En ünlü temsilcileri arasında John Locke ve David Hume sayılabilir. J. Locke a göre insan aklı doğuştan bomboştur ( tabular rasa). Aklımız daha sonraki tecrübelerimiz sayesinde dolar. Yani bilgiyi oluşturan tecrübelerimizdir. c) Kritisizm ( Eleştirici felsefe) En ünlü savunucusu Immanuel Kant tır. Kant rasyonalizm ve empirizm arasında denge kurmaya çalışmıştır. Kant a göre insan aklında doğuştan boş kalıplar vardır ( bu boş kalıplara kategori denir). Bu boş kalıplar tecrübelerimiz sayesinde dolarlar. Yani bilginin oluşumunda hem aklın hem de tecrübelerin rolü vardır.

6 d) Entüisyonizm ( Sezgicilik) İnsanı doğru bilgiye götürenin sezgileri olduğunu savunan görüştür. En ünlü temsilcileri arasında Gazzali ve Bergson sayılabilir. Gazzali ye göre 2 gözümüz vardır; Fiziksel gözlerimiz ve kalp gözümüz. Fiziksel gözlerimizle bu dünyanın bilgisine ulaşabiliriz, ama asıl olan bu dünyanın gerisi, özü, diğer dünyanın bilgisidir. Buna da ancak kalp gözü ile (sezgilerimizle) ulaşılabilir. Gazali bilim adamlarını küçümser. Çünkü bilim adamları bu dünyanın bilgisine ulaşabilirler, ama asıl olan öteki dünyadır ve bilimle, deneylerle, gözlemlerle öteki dünyanın bilgisine ulaşamayız. e) Pozitivizm ( Olguculuk) Doğru bilginin olguların bilgisi olduğunu ve olgulara deneylerle gözlemlerle ulaşılabileceğini savunan görüştür. Yani bizi doğru bilgilere deney ve gözlemlerin götürebileceğini savunan görüştür. En ünlü temsilcileri arasında Auguste Comte ve Saint Simon sayılabilir. f) Analitik felsefe ( Neo-Pozitivizm) Bu düşünceyi savunanlara göre hiçbir zaman kesin olduğu bilinemeyecek metafizik konular bir yana bırakılmalı, dil çözümlemeleri ( analizi) yapılmalıdır. Felsefenin görevi herkesin aynı şeyi anlayabileceği bir bilim dili geliştirmek olmalıdır. VARLIK FELSEFESİ ( Ontoloji) Varlığı felsefi açıdan en genel anlamıyla ele alan felsefenin alt dalıdır. Felsefenin konusu şu, bu varlık değildir. En genel olan varlıktır. Varlıkları ideal varlıklar ve reel varlıklar olarak ikiye ayırabiliriz. Reel varlıklar zamanla değişen, somut varlıklardır. Şu masa, kalem, gömlek. İdeal varlıklar ise soyut olan zamanla değişmeyen varlıklardır. Örneğin 3 sayısı, kare,üçgen, kafamızdaki ev idesi, elma idesi Felsefenin varlığa yaklaşımıyla bilimlerin varlığa yaklaşımı birbirinden farklıdır. Bilimin varlık anlayışı: 1-Bilimlere göre varlık vardır. 2- varlık maddedir. 3-Bilimler varlığın bilgisine deney ve gözlemle ulaşırlar. 4-Her bilim dalı varlığa kendi konusu açısından yaklaşır. Felsefenin varlığa yaklaşımını ise şu şekilde maddeleyebiliriz. 1-Kimi filozoflara göre varlık vardır, kimilerine göre varlık yoktur, kimilerine göre bilinemez. 2-Kimi filozoflara göre varlık maddedir,kimilerine göre ideadır, kimine göre oluştur. 3-Filozoflar varlığın bilgisine akılla, mantıkla ulaşmaya çalışırlar. 4-Felsefe varlığa en genel anlamıyla yaklaşır. Varlık felsefesinin temel sorularının başında varlık var mıdır? Var ise varlık nedir? Soruları gelir. Varlık var mıdır? Sorusuna bazı filozoflar yoktur, bazı filozoflar vardır, bazıları ise bilinemez cevabını verirler. a) Varlık yoktur diyenler Bunların başında nihilizm ve Taoizm gelir. Nihilizm ( hiççilik) : Bu akıma göre hiçbir şey gerçek değildir, hiçbir şey değerli değildir. Nihilistler sadece varlık konusunda değil, ahlak, din konularında da aynı görüşü savunurlar. Nihilizmin en güzel örneği sofist Gorgias ta görülür. Gorgias a göre, hiçbir şey var değildir. Olsa da bilemezdik, bilsek de anlatamazdık. Taoizm M.Ö. 6. yüzyılda Çin de Lao-Tse tarafından ortaya atılan bir görüştür. Bu düşünceye göre bir tek varlık vardır: Tao ( doğru olan yol, evrenin düzeni). Taonun bireysel bir varlık gibi olmaması sebebiyle varlık yoktur kısmında gösterilmiştir. Birey sukunet, eylemsizlik, zayıflık ile Tao ya ulaşabilir. Yani Tao bir çeşit idedir. b) Varlığın varolduğunu savunanlar ( Realizm) İnsan zihninin dışında varlığın nesnel bir şekilde ( Burada nesnel, benim dışımda, ben olmasam da olan, varlığı benim varlığıma bağlı olmayan anlamında

7 kullanılmıştır.) var olduğunu savunan filozoflar varlığın ne olduğu konusunda birbirinden ayrılırlar. Kimi filozoflara göre varlık maddedir ( materyalizm), kimi filozoflara göre varlık idedir ( idealizm), kimi filozoflara göre varlık hem ide hem maddedir ( dualizm), kimi filozoflara göre varlık oluştur, kimi filozoflara göre varlık fenomendir ( fenomenoloji). 1-Varlık Oluş olarak Kabul Edenler Bu filozofların başında Herakleitos gelir. Heraklit e göre alemde hiçbir şey durgun değildir. Her şey sürekli bir akış, değişim içindedir. Değişmeyen tek şey vardır: Değişim. Fakat bu değişim rastgele olmaz. Varlık ( tez) zamanla zıddını doğurur ( antitez), sonra varlık ile zıddı çatışır ve yeni bir varlık oluşur ( sentez). Zamanla bu oluşan sentez de kendi zıddını doğurur, onunla çatışır.. İşte bu görüşe yani alemdeki her şeyin sürekli tez, antitez ve sentez şeklinde bir savaşım, değişim içinde olduğu fikrine diyalektik adı verilir. Bu değişimi alem ruhu ( Logos) düzenler. Heraklit e göre bir ırmakta iki kere yıkanamazsınız. Çünkü ikinci kere geldiğinizde o ırmak artık eski ırmak değildir, suyu değişmiştir. Kısacası Heraklit e göre durgun hiçbir şey yoktur, her şey sürekli bir başka şeye dönüşmekte, bir başka şey olmaktadır. Yani varlık sürekli bir oluş, bir başka şeye dönüşüm içindedir. Bu yüzden bütün varlıklar içlerinde zıtlarını barındırırlar. Genç yaşlıyı, yaşlı genci, gece gündüzü, gündüz geceyi barındırdığı gibi. Dolayısıyla Heraklit e göre gerçekten var olan oluş tur, değişimdir. 2- Varlığı idea olarak kabul edenler ( İdealizm) Bu düşünceyi savunanların başında Sokrat, Platon, Aristo, Farabi, Hegel gelir. Bu düşünürlere göre gerçekten var olan İdeadır. Sokrates, Platon un görüşleri bilgi felsefesinde anlatıldığı için burada değinilmeyecektir. Aristo ya göre her varlığın bir sebebi vardır. Örneğin makarnanın sebebi un, unun sebebi buğday, buğdayın sebebi başak. İlk sebep, ilk hareket ettirici Tanrı dır. Farabi ye göre varlıklar ikiye ayrılır: mümkün varlıklar, zorunlu varlık (Allah). Mümkün varlıklar Zorunlu varlıktan akıllar halinde vücuda gelirler. Farabi ye göre Allah a en yakın varlık Hep etkin Akıl dır. En uzak olan ise madde yani bedendir. Hep etkin akıl, insan aklının en yüksek seviyede mükemmelleşmesi, bilim, sanat ve felsefe ile uğraşarak kendisinden geçmesi halidir. Bu açıdan bakıldığında bilim adamı, sançtı ve filozof arasında bir fark yoktur. Çünkü en son noktada hepsi hep etkin akla ulaşır. Hegel e göre her şeyin temelinde bir tek idea vardır: Geist. Her şey Geist ın diyalektik açılımıyla oluşur. 3-Varlığı madde olarak kabul edenler ( Materyalizm) En ünlü temsilcileri Demokrit, Karl Marx, La mettrie Demokrit e göre varlıkların özünde atomlar vardır. Yani atomların bir araya gelmesiyle maddeler oluşur. Atomlar da madde oldukları için varlık maddedir. La Mettrie ye göre idea diye ruh diye bir şey yoktur. Bütün varlıklar aslında birer makineden başka bir şey değildir. Bazı maddeler sadedir, bazıları daha karmaşıktır hepsi bu. Örneğin kalem sadedir. Ama insan karmaşık bir makinedir. Marx diyalektik materyalizmin kurucusudur. Marx a göre bütün varlıklar tez antitez sentez şeklinde bir değişim içindedir. Sürekli bir savaşım, değişim vardır. Marx a göre ideayı oluşturan maddedir. Düşünceyi oluşturan beyindir. Yani varlığın özünde madde vardır. Hegel de Marx da diyalektiği savunur. Fakat aralarındaki tek fark; Hegel ilk varlığın ide ( Geist) olduğunu savunur, Marx ise ilk varlığın madde olduğunu savunur. 4- Varlığın hem ide hem de madde olduğunu savunanlar (Dualizm) Bu görüşü savunanların başında Descartes gelir. Descartes a göre varlığın özünde hem ruh hem de madde vardır. Bu görüşe dualizm denir.

8 5-Varlık fenomendir diyenler ( fenomenoloj Edmund husserl tarafından ortaya atılan bir görüştür. Husserl e göre algıladığımız varlıkların özüne ait olmayan şeyler paranteze alınıp atılarak varlığın özüne ulaşılabilir. AHLAK FELSEFESİ ( ETHİC) Ahlak ı sorgulayan felsefenin alt dalıdır. Ahlak, insanların toplum içindeki davranışlarını ve birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen, yazısız olan ve uyulmadığında toplumsal bir yaptırımla karşılaşılan kurallar bütünüdür. Ahlak felsefesinin temel kavramları arasında iyi, kötü, vicdan, özgürlük, sorumluluk, erdem, ahlaki karar, ahlaki eylem sayılabilir. Özgürlük, bireyin bir baskı altında kalmadan kendi iradesiyle iyi veya kötüden birisini seçebilmesidir. Sorumluluk, kişinin özgür iradesiyle seçiminin sonuçlarına katlanabilmesidir. Bireylerin sorumlu tutulabilmesi için özgür olmaları gerekir. Eğer kişi özgür değilse yani belirli bir şeyi seçmesi isteniyorsa o zaman o kişi kendi tercihini kendisi yapmadığı için sorumlu da tutulmaması gerekir. Böylece ahlak felsefesinin ilk sorusu karşımıza çıkmaktadır: İnsan özgür müdür? Bazı filozoflar insanın özgür olduğunu savunurken bazıları da insanın özgür olmadığını savunmuşlardır. İnsanın özgür olduğunu savunanlara göre kim ne derse desin son noktada kararı veren bireyin kendisidir. Yani insan özgürdür. Ayrıca toplum, ahlak, hukuk bireylerden bazı davranışlarda bulunmasını ister. Eğer insan özgür olmasaydı yani seçme yetisi olmasaydı o zaman toplum, ahlak, hukuk bireyden böyle bir şey istemeyecekti. Çünkü insan zaten onu yapacaktı. Kişinin seçim yapabileceği seçenekler var olduğu için ahlak, hukuk,toplum bireylerden bazı davranışları bekliyor. Bazı filozoflara göre birey özgür değildir. Çünkü son noktada kararı veren bireyin kendisi imiş gibi görünse de aslında birey tek başına bir karar alamamaktadır. Çünkü kararı alırken acaba annem ne der? Babam nasıl bulur, arkadaşlarım, komşularım nasıl karşılar. Düşünür de karara verir. Yani birey son noktada kararı kendisi veriyormuş gibi görünse de aslında tek başına değildir, yani özgür değildir. Ayrıca hukuk,toplum, ahlak birey bazı davranışlarda bulunursa ödül,bazı davranışlarda bulunursa ceza vermektedir. Birey de ceza almamak, toplum dışına itilmemek için onların istediklerini yapmaktadır. Özgür olmak için seçeneklerin eşit seviyede olması gerekmektedir. Oysa seçenekler eşit sonuçlar doğurmamaktadır. Yani birey özgür değildir. Ahlak felsefesinin en önemli sorularından birisi de genel geçer ahlak yasası ( iyi-kötü) var mıdır? Sorusudur. Bazı filozoflar genel geçer ahlak yasasının olamayacağını savunurken bazı filozoflar genel geçer ahlak yasasının olabileceğini savunmuşlardır. a) Genel geçer ahlak yasasının ( iyinin, kötünün) olmadığını savunanlar Hedonizm ( Haz ahlakı): Hedonizm e göre iyi, insana haz verendir. Bana haz veren bir başkasına haz vermeyeceği için genel geçer iyi de olamaz. Egoizm: Bunlara göre iyi benim çıkarıma uygun olandır. Benim çıkarıma uygun olan başkasının çıkarına uygun olmayacağı için genel geçer bir iyi, ahlak yasası da olamaz. Pragmatizm ( Faydacılık): bunlara göre iyi fayda sağlayandır. Fakat bana fayda sağlayan başkasına fayda sağlamayabilir. Öyleyse evrensel iyi olamaz. Anarşizm: Bu akımı savunanlara göre her insan özünde iyidir. Fakat kurallar, kanunlar hem insanın özgürlüğünü kısıtlamakta hem de insanın kötü olmasına sebep olmaktadır. O halde her türlü kurala ve bu kuralı uygulayan devlete karşı gelmek gerekmektedir. Nihilistler de evrensel ahlak yasasının olmadığını savunurlar. Ayrıca burada özellikle gençler arasında popüler olan J. Paul Sartre dan (varoluşçulukexistansiyalizm) ve Friedrich Nietzsche den de söz etmek gerekir. Sartre a göre her varlığın önce özü gelir sonra kendisi var olur. Örneğin önce yazma düşüncesi vardır, sonra bu amaçla kalem ortaya çıkmıştır. Yani kalemin bütün kaderi, işlevi daha kendisi var olmadan belirlenmiştir. Kalem yazılacaktır ve atılacaktır. Bir tek varlık vardır ki önce kendisi bu

9 dünyaya gelen, sonra özü, kişiliği oluşan; insan. İnsanın sorumlu tutulabilmesi için özgür bırakılması gerekir. Yani bireylerin özgürlüğü kısıtlanmamalıdır. Nietzsch ye göre mevcut ahlak yapısı yanlıştır. Günümüzde ahlak insanı köleleştirmekte, güçsüzleştirmektedir. O na göre ahlak yeniden düzenlenmelidir. Temel amaç üstün insana ulaşmak olmalıdır. Üstün insan her türlü duygusunu, hazzını bastırabilen, cesur, güçlü insandır. Eşitlik diye bir şey olamaz. Nasıl ki doğada canlılar arasında bir savaş varsa ve güçlüler ayakta kalmaktaysa insanlardan da güçlü olanlar ayakta kalmalıdır. Güçlü insan enerji dolu, akıllı ve gururlu insandır. b) Evrensel ahlak yasasının var olduğunu savunanlar Evrensel ahlak yasasının var olduğunu savunanlar kendi arasında bu yasanın insanın içinde mi ( öznel), yoksa insanın dışında mı ( nesnel) olduğu konusunda ayrılırlar. Evrensel ahlak yasasının insanın içinde yani subjektif ( öznel) olduğunu savunanların başında Henry Bergson gelir. Bergson a göre evrensel ahlak yasası vardır ve bu yasanın temel ölçütü sezgidir. Yani sezgilerine uy. Sezgilerimiz insanın içindedir ve insanı iyiye götürür. Evrensel ahlak yasasının insanın dışında nesnel bir şekilde var olduğunu savunanların başında ilahi dinler, Sokrates, Platon, Kant sayılabilir. İlahi dinlere göre herkesin uymak zorunda olduğu evrensel ahlak yasası vardır ve insanın dışındadır. Bu kurallar toplumdan topluma, kişiden kişiye, zamandan zamana değişmez. Bu kurallar kutsal kitaplarda yazmaktadır. Yani iyi kutsal kitaplara uymakla olur. Sokrates, Platon a göre iyi ideası kişiden kişiye değişmez. İnsan bu dünyaya gelmeden önce idealar aleminde iyi ideasını tanımıştır. Sokrates e göre hiçbir insan bilerek kötülük yapmaz. Erdemli insan bilgili insandır. Kant a göre ahlaklı olmak ödevlerimizi yerine getirmekle olur. Bir davranış ödev duygusundan kaynaklanıyorsa ahlakidir, diğer sebeplerden ötürü davranılıyorsa o davranış ahlaki değildir. Örneğin bir dilenciye acıdığımız için para veriyorsak bu ahlaki bir davranış değildir, bir öğretmene yüksek puan almak için iyi davranıyorsak ahlaki değildir. Bir insan olarak ödevimiz olduğu için dilenciye yardım ediyorsak, bir öğrenci olarak bize bilgi veren bir büyüğümüze saygılı olmak ödevimiz olduğu için öğretmene saygı gösteriyorsak ahlaklı davranıyoruz. Kant a göre ödevlerimizin neler olduğu aklımızda vardır. Yani aklımız neyin iyi neyin kötü olduğunu bize bildirir. İnsan aklının ortaya koyduğu kurallar kişiden kişiye değişmez, doğuştan aklımızda vardır. SANAT FELSEFESİ Bize güzel gelen şeylerin ( heyecan veren şeylerin) incelenmesi ile ilgili olan felsefenin alt dalına estetik denir. Estetik, güzel olanın sorgulanmasıdır. Bazı filozoflar estetik ile sanat felsefesini birbirinden ayırırlar. Onlara göre güzellik doğada da vardır, sanatta da vardır. Sanat felsefesi sadece sanatın sorgulanması, irdelenmesidir. Oysa estetik hem sanatta hem de doğada nerede olursa olsun güzelin sorgulanmasıdır. Sanatın ne olduğu konusunda felsefede 3 temel yaklaşım vardır: a)taklit olarak sanat b) Yaratma olarak sanat c) Oyun olarak sanat. a) Taklit olarak sanat: ; Platon ve Aristo gibi bazı düşünürler sanatın aslında doğanın taklidinden başka bir şey olmadığını öne sürerler. Yani sanat doğanın resme, şiire, müziğe yansıtılmasından başka bir şey değildir. Platon a göre, elinize bir ayna alın ve güneşe, aya, denize, dağlara tutun işte size en güzel sanat. Yani ressam manzaraya bakıp manzara resmi çiziyor, müzisyen doğayı dinleyip onu eserlerine yansıtıyor Platon a göre bu dünya idealar aleminin gölgesinden, yansımasından başka bir şey değildir. O halde sanat, taklidin taklidi olduğu için, Platon sanatı ve sanatçıları biraz küçümser. Aristo ya göre ise idealar alemi diye bir şey yoktur. O na göre, sanat bu dünyayı ne kadar güzel yansıtırsa o kadar mükemmel sanat olur. b) Yaratma olarak sanat: Bu görüşe göre sanatçılar doğadan ilham alırlar ama doğaya kendi yaratıcılıklarını da ekleyerek yeni, daha güzel, mükemmel eserler üretirler. Belki hayatımızda hepimiz elma görmüşüzdür ama hiç birimiz mükemmel elmayı görmemişizdir. Oysa Ressam o kadar mükemmel bir elma resmi çizer ki bu dünyada böyle bir elma yoktur. Ressam o kadar

10 muhteşem bir manzara çizer ki dünyada böyle bir manzara yoktur. Yani sanat, sanatçının kendi yaratmasının bir ürünüdür. c) Oyun olarak sanat: Bu görüşe göre sanat aslında bir çeşit oyundan başka bir şey değildir. Yani ikisi de pratik bir yarar sağlama amacında değildir. İkisi de insanı günlük baskı ve sıkıntılarından kurtarır, özgür ve rahat kılar. Estetik deneyi yaşayan insan oyun oynayan insan gibi özgürdür, rahattır. Sanat eserinin temel özellikler: Tektir (biriciktir), pratik bir yararı yoktur, karşısında haz alınır, özneldir, içinde bulunulan toplumun yapısından, kültüründen etkilenir. Bazı filozoflara göre, doğanın güzelliklerini görebilmenin yolu sanattan, duygusallıktan geçer. Örneğin Delacroix Biz aşık olduktan sonra dağlar güzelleşti demiştir. Sanat felsefesin en önemli sorularının başında güzel nedir? Ve güzellik kişiden kişiye değişir mi, yoksa ortak estetik yargılar var mıdır? Soruları gelir. Güzel kavramını iyi, doğru, hoş kavramlarıyla karıştırmamak gerekir. Bazı filozoflara göre ( örneğin anarşitler, sofistler, nihilistler ) ortak estetik yargılar olmaz, kişiden kişiye değişir. Bazı filozoflara göre ise ( Platon, Aristo, Kant ) estetik yargılar ortaktır. Örneğin Platon a göre güzel olan idea dır ve kişiden kişiye değişmez, herkeste ortaktır. Aristo ya göre güzel matematiksel orantıyı yansıtan şeydir. Kant a göre güzel, hiçbir çıkarım olmadan haz aldığım şeydir. Yani güzellik özneyle ilgili değildir, nesneyle ilgilidir. Doğuştan ( apriori) olarak ortak estetik yargılara sahip oluruz. Din Felsefesi Dine felsefi açıdan yaklaşan, dinin temel kavramlarını nesnel bir şekilde tartışmaya, irdelemeye çalışan felsefenin alt dalıdır. Teoloji ( ilahiyat) ile din felsefesi çok farklıdır. İlahiyatçı ( teolog) temelde belirli bir dine inanır. Amacı o dini sorgulamak değil, o dini daha iyi anlamaya, anlatmaya çalışmaktır. Bu açıdan bakıldığında islam teoloğu ile Hristiyan teoloğu, Yahudi teoloğu da birbirinden farklıdır. Bir islam ilahiyatçısı islamiyete sonuna kadar inanır, temel amacı islamın değerlerini daha iyi anlamak, açıklamaktır. Bir hıristiyan ilahiyatçısı ise hıristiyanlığa inanır, temel amacı hıristiyanlığın ne kadar doğru bir din olduğunu anlamak ve anlatmaktır. Ama bir din filozofu bütün dinlere aynı mesafededir. Nesnel bir şekilde dinleri irdelemeye çalışır. Din felsefesi, dini inançla değil, akılla temellendirmeye çalışır. Dine dıştan, eleştirici bir gözle, nesnel olarak yaklaşır. Din felsefesinin temel kavramları arasında inanç, ibadet, iman, dini tecrübe, fıtrat, tevhit, kutsal, Tanrı, vahiy, peygamber gibi kavramlar sayılabilir. Din felsefesinin temel problemleri arasında Tanrının varlığı, evrenin yaradılışı, vahyin imkanı, ruhun ölümsüzlüğü gibi konular sıralanabilir. Tanrının varlığı konusunda 3 temel yaklaşım vardır: Tanrı vardır diyenler( teizm), Tanrı yoktur diyenler ( ateizm), Tanrının varlığının veya yokluğunun bilinemeyeceğini öne sürenler ( agnostisizm). a)tanrının var olduğunu savunanlar Bu görüşü savunanlar kendi arasında 3 kısımda ele alınabilir: Teizm, deizm, panteizm. Teizm: Evreni yaratan ve yöneten Tanrının olduğunu savunurlar. İslamiyet, yahudilik, hıristiyanlık gibi dinlerin yanı sıra politeizm ( çok tanrıcılık) inancı da bu düşünceyi savunan yaklaşımlar arasında gösterilir. Teistler Tanrının var olduğunu kanıtlamak için bazı kanıtlar öne sürerler. Ontolojik kanıt, kozmolojik kanıt, teleolojik kanıt, dini deneyim kanıtı gibi. Ontolojik kanıt: Kafamda mükemmel kavramı var. Oysa etrafımda mükemmel olan yok. Peki kafamdaki bu mükemmel kavramını kim yerleştirmiş olabilir? Kendisi mükemmel olan bir varlık yani Tanrı. Örneğin bir manava gittiğimizde elmalara baktığımızda elmaların hiç biri kafamdaki mükemmel elma kavramı kadar güzel değildir. Belki hiç birimiz hayatımızda mükemmel bir elmayı görmemişizdir. Kafamızdaki bu mükemmel elma nereden geldi?

11 Kozmolojik kanıt: Hiçbir şey yoktan var olmaz. Yani durup dururken önümde bir çanta ortaya çıkmaz. Çanta varsa onu yapan bir varlık da olmalıdır. Bu alemi var eden de bir Tanrı olmalıdır. Teleolojik kanıt: Evrene baktığımızda her şey belirli bir düzen içerisinde, belirli bir amaç dahilinde varlığını sürdürmektedir. Dünya dönmeseydi gündüzler ve gece olmayacaktı, dünyanın bir bölümü sıcaktan kavrulurken bir bölümü soğuktan donacaktı. Dünya güneşe biraz daha yakın veya uzak olsaydı yine bütün dengeler alt üst olacaktı Bu aleme bir denge veren güç olmalıdır. Yani Tanrı vardır. Dini deneyim kanıtı: Dinin buyruklarına göre yaşayan, ibadet eden insanlar zaten yüreklerinde Tanrının var olduğunu hissederler. Deizme göre, Tanrı vardır. Fakat Tanrı bu dünyayı yaratmış, belirli kurallar koymuş, sonra da kendi akışına bırakmıştır. Yani artık Tanrı dünyada olup biten hiçbir şeye müdahale etmez. Panteizme göre, bu evren ile Tanrı bir ve aynı şeydir Felsefe tarihinde 2 temel yaklaşım vardır: Natura naturata, natura naturans. Natura naturans: Doğa doğurur. Natura naturata : Doğmuş doğa. Yani birileri bu içinde yaşadığımız doğanın aslında Tanrı olduğunu ve her şeyi bu doğanın kendisinin yarattığını savunurken, bazı düşünürler bu doğanın ( alemin) dışında bir yaratıcı olduğunu ve bu doğanın o yaratıcı tarafından yaratılmış olduğunu savunurlar. İşte panteizme göre, doğadaki tüm nesneleri bir araya getirdiğimizde bu Tanrı nın kendisidir. Oysa bazı düşünürlere göre ise bu doğadaki tüm nesneleri bir araya getirdiğimizde Tanrı ya ulaşamayız, Tanrı bu nesnelerin hepsinin toplamının dışındadır, bunları aşan ( transandantal) bir yapısı vardır. Ateizm: Bu düşünceyi savunanlara göre, Tanrı yoktur. Ateistler de kendi görüşlerini temellendirmek, Tanrının olmadığını savunmak için bazı kanıtlar öne sürmüşlerdir. Bunların başında kötülük kanıtı, ahlak kanıtı, madde kanıtı gelir.(sayfa 171 okunacak.) Eğer Tanrı kötü ise Tanrı olamaz. Yok eğer iyi ise, dünyadaki bu kadar kötülüğün yapılmasına nasıl müsaade etmektedir? Ya Tanrı yoktur, ya güçsüzdür ( güçsüz olması mümkün olamayacağı için tanrı yoktur). Eğer Tanrı var ve kaderi yaratmışsa o zaman benim özgürlüğüm yoktur. Ben özgür değilsem o zaman günahlarımdan sorumlu da tutulmamam gerekir. Eğer her varlığın bir yaratıcısı varsa, Tanrı nın da bir yaratıcısının olması gerekmez mi? Yok eğer Tanrının kendi kendisini yarattığını düşünüyorsak, peki bu doğanın kendi kendisini yarattığını niçin düşünemiyoruz? türünden kanıtlar öne sürerler. Agnostisizm: Tanrının var olduğunun veya olmadığının bilinemeyeceğini savunan görüştür. SİYASET FELSEFESİ Siyaseti ( politikayı) sorgulayan felsefenin alt dalıdır. Siyaset ( politika) kelimesi Yunanca polis ( şehir develeti) ve cratos ( yönetim) kelimelerinden türetilmiştir. Siyaset bilimi, siyaset sosyolojisi de siyaseti siyaset felsefesi gibi siyaseti konu edinir. Fakat bunların siyasete yaklaşımları birbirinden farklıdır. Siyaset bilimi olan siyaseti araştırır. Siyaset sosyolojisi, siyasetin toplum yaşamı üzerindeki etkilerini araştırır. Ama Siyaset felsefesi, olması gereken siyaseti araştırır. Yani en mükemmel devlet yönetimini araştırır. Siyasetin temel kavramlarını sorgular. Örneğin Başbakanın görevleri siyaset biliminin konusudur. Kaç yılda bir cumhurbaşkanı seçildiği siyaset biliminin konusudur. Ama en mükemmel yönetim biçiminin hangisi olduğu, her insanın mutlu olacağı bir toplum düzenin nasıl olabileceği siyaset felsefesinin konusudur. Siyaset felsefesinin temel kavramları arasında politika, sivil toplum, adalet, hak, hukuk, bürokrasi, yönetim, meşruiyet, ütopya sayılabilir. Sivil toplum örgütleri, devletin isteği dışında, vatandaşların kendi arzularıyla kurdukları, temel amaçlarının kendi düşüncelerine taraftar bulmak, yöneticilere baskı yapmak, toplumda bilinç oluşturmak olduğu örgütlerdir. Örneğin İskenderun u güzelleştirme derneği, kanarya sevenler derneği, çevreye tükürmeyi önleme derneği gibi

12 Ütopya, olmayan yer anlamında Yunanca bir kavramdır. Günümüzde gerçekleşmesi imkansız olan, hayal ürünü düşünceler için kullanılır. Örneğin bütün vatandaşların zengin olduğu bir ülke çoğu insan için bir ütopyadır. Genel olarak ütopya, her şeyin mükemmel, ideal olduğu bir ülke, yaşam için kullanılır. Bürokrasinin bir çok değişik tanımı yapılabilir. Devleti oluşturan bir memurlar hiyerarşisi vardır. Örneğin okulları düşünürsek öğrenci, sınıf öğretmeni, müdür yardımcısı, müdür, ilçe milli eğitim müdürü, il milli eğitim müdürü, bakan Askeriyeyi düşünürsek er, onbaşı, çavuş, astsubay.genel olarak bu hiyerarşiyi anlatmak için bürokrasi terimi kullanılır. Meşruiyet, yasalara uygunluk olarak söylenebilir. Örneğin gayrı meşru yollardan zengin oldu dendiğinde, yasal olmayan yollardan zengin olunduğu anlatılmak istenir. Meşru yollardan hakkımızı arayacağız dendiğinde, yasal yollar anlatılmak istenir. Fakat günümüzde çoğu düşünür, meşru olmanın ölçütünün yasalar değil, vicdan, akıl, sezgi olduğunu savunur. Yani bir davranış yasalara uygun olsa da, vicdanlar tarafından kabul edilmiyorsa meşru olarak da kabul edilmez. Devlet ve hükümet arasındaki fark çoğu kişi tarafından bilinmemektedir. Hükümet devlet yönetimini belirli bir süre kullanan organ demektir. Örneğin Türkiye Cumhuriyeti devleti 29 ekim 1923 den beri vardır ama 61 tane hükümet değişmiştir. Seçimler sonucu hükümetler kurulur veya yıkılır ama devletin yıkılması isyanlarla, işgallerle olur. Siyaset Felsefesinin Temel Soruları Siyaset felsefesinin sorguladığı temel sorular arasında en önemlileri olarak iktidar kaynağını nereden alır? Meşruiyetin ölçütü nedir? Egemenliğin kullanılış biçimleri nelerdir? Bürokrasiden vazgeçilebilir mi? Birey devlet ilişkileri nasıl olmalıdır? Herkesin mutlu olduğu yönetimler, ideal devlet yapıları yani ütopyalar mümkün müdür? Soruları gelir. Her konuda olduğu gibi bu konularda da filozoflar arasında birçok değişik görüş vardır. Şimdi bunları anlatmaya çalışalım. İktidarın kaynağı konusunda farklı yaklaşımlar vardır: İktidar kaynağını insanların korunma ihtiyacından alır, ortak iradeden alır, yasalardan alır, Tanrıdan alır gibi. Meşruiyetin ölçütü sorununda yasalar, vicdan, akıl, sezgi gibi farklı yaklaşımlar vardır. Egemenliğin kullanılış biçimleri temelde 3 kısımda olur: Geleneksel egemenlik biçimi, Karizmatik egemenlik biçimi, Rasyonel/ yasal yönetim biçimi. Bürokrasinin çok fazla olması vatandaşların çoğunun haklı olarak çok büyük bir tepkisini çekmiştir. Örneğin bir kasap açmak istediğinizde yüz yerden yüz değişik evrak istenmekteydi. Özellikle teknolojinin gelişmemiş olduğu yıllarda bunların sağlanması ayları bulabilmekteydi ve bu da insanların çileden çıkmasına sebep olmaktaydı. Ama günümüzde hem bu bürokratik işlemler azaltılmış hem de teknik imkanlar geliştiği için belgelere ulaşmak çok daha kolay ve hızlı olmaktadır. Artık bir pasaport almak için aylarca uğraşılmamaktadır gibi. Bürokrasi olmadan devlet olmaz. Dolayısıyla bürokrasi olmalıdır. Ama bürokrasi de mümkün olduğunca azaltılmalıdır. Bazı düşünürler bireylerin temel görevinin devletin devamını sağlamak olması gerektiğini savunurlar. Yani birey devlet için olmalıdır. Devlet güçlendiğinde zaten vatandaşları da güçlenecektir görüşü hakimdir. Gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım anlayışı gelişmiştir. Bazı düşünürler ise devletin aslında insanlar için var olduğu, dolayısıyla asıl olanın vatandaşların mutluluğu olması gerektiğini savunurlar. Yani bazı düşünürler devleti ön plana çıkartıp vatandaşları ikinci plana iterken, bazı düşünürler ise insanların mutluğunun ön planda olması gerektiğini savunurlar. Sivil toplum örgütleri geliştiğinde demokrasi de gelişmiş olur. Bir ülkenin ne kadar demokratik olduğunu anlamak için sadece o ülkenin yasalarına bakmak yeterli değildir.

13 Bir ülkenin sivil toplum örgütleri ne kadar çoksa, güçleri ne kadar fazlaysa o ülke o kadar demokrasiye yakındır. Siyaset felsefesinin en önemli sorularından biri de devlet nasıl ortaya çıkmıştır sorusudur. Bazı düşünürlere göre devlet doğal bir kurumdur, bazı düşünürler ise devletin yapay bir kurum olduğunu savunurlar. Örneğin Platon a göre devlet doğal bir kurumdur. Platon a göre bir devlette 3 sınıf vatandaş olmalıdır: 1)Yöneticiler ( filozoflar), 2)Savaşçılar, askerler, bekçiler 3) İşçiler, köylüler. Platon a göre aslında bu devlet insanla aynı şeydir. Yani işçiler köylüler ( ayak), bekçiler, savaşçılar ( kalp), yöneticiler ( beyin). Bazı düşünürler insanların doğasının iyi olduğunu savunurken, bazı düşünürler insanların doğasının kötü olduğunu savunmuşlardır. (Örneğin T. Hobbes a göre insan insanın kurdudur.) İşte insanın bu kötü doğasının frenlenebilmesi, başka insanlara ve canlılara zarar verilmesinin önlenebilmesi için devletler yapay bir şekilde, bir toplum anlaşması şeklinde kurulmuştur. İdeal bir düzen, herkesin mutlu olduğu bir devlet olabilir mi? Sorusuna sofistler, anarşistler, nihilistler hayır olamaz derken, bazı düşünürler ise ideal bir düzenin mümkün olabileceğini savunmuştur. Bunlar kendi arasında ideal düzenin belirleyen temel ölçütün ne olacağı konusunda ayrılmışlardır. Kimilerine göre eşitlik, kimilerine göre özgürlük, kimilerine göre ise adalet ideal düzeni belirleyen temel ölçüttür. Ütopyalar Ütopya kelime anlamı olarak olmayan yer anlamına gelse de, çok farklı anlamlarda kullanılmaktadır. Felsefede genel olarak ütopya denildiğinde, insanın kafasında tasarlayabildiği ama gerçekleşmesi mümkün olmayan bir dünya, yaşam olarak kullanılır. Her ne kadar hem olumlu hem de olumsuz anlamda kullanılabilse de, genellikle olumlu anlamı daha kuvvetli bir şekilde kullanılır ve herkesin mutlu olduğu bir yaşamı, devleti anlatmak için ütopya terimi kullanılır. Felsefe tarihinde bir çok filozof kendilerine göre herkesin mutlu olduğu bir devleti, yaşamı anlatan kitaplar yazmışlardır. Bunlara iyi ( gerçekleşmesi istenen) ütopyalar adı verilir. Bunlar arasında özellikle Platon un devlet adlı eseri, Campanella nın Güneş Ülkesi, Thomas More un Ütopya adlı kitabı, Farabi nin Erdemli toplum, Francis Bacon ın Yeni Atlantis adlı kitabındaki görüşleri ön plana çıkanlardır. Karl Marx ın savunduğu komünist dünya görüşünün de bir ütopya olduğunu savunan çok sayıda düşünür vardır. Bazı filozoflar ise bu gidişle ilerde insanların çok mutsuz bir yaşama sahip olacağını savunmuşlar, bunları anlatan kitaplar yazmışlardır. Bunlara da gerçekleşmesi istenmeyen ( olumsuz ütopyalar) denir. Olumsuz ütopyalar arasında George Orwel ın 1984, Alex Huxley in Yeni Dünya adlı eserleri gösterilebilir. Platon a göre bir devlet insana çok benzer. Bir devlette 3 sınıf olmalıdır. 1-İşçiler, köylüler, 2-Bekçiler, savaşçılar, 3-Yöneticiler ( filozoflar). Böyle bir devlet zaten insan doğasına da uygundur. En üstte kafa( beyin, yönetici) bulunur, sonra cesaretin simgesi, kalp olur, en altta ise ayakları temsil eden işçiler, köylüler bulunur. Platon a göre çocuklar doğduktan bir süre sonra eğitime alınırlar. Sonra onlar belli bir yaşa geldiklerinde tekrar eğitim hayatına devam etmek isteyip istemediklerine bakılır. Eğer okuldan, eğitimden sıkılan, istemeyen varsa bunlar işçi köylü olurlar, eğitime devam etmezler. Böylelikle sadece bedensel güçleriyle yaşamlarını sürdürdükleri için mutlu olurlar. Bazıları bilgi eğitimine değil de cesaret, beden eğitimi, spor konularında yeteneklilerdir. Bunlar da asker, savaşçı, bekçi olarak kullanıldığında onlar da sevdikleri işi yapacakları için mutlu olurlar. Okumayı, eğitimi sevenler ise okuyabildikleri kadar okurlar. Zaten belli bir yaştan sonra bunlar o toplumun en bilge, en kültürlü bireyleri oldukları için (filozof) yönetici de bu insanların olması gerekir. Böyle bir devlette herkes mutlu olur, çünkü hem insan doğasına uygun bir yaşam olur, hem de her isteyen istediği yaşam tarzına sahip olur. Francis Bacon Yeni Atlantis adlı eserinde bilime dayanan bir toplumu anlatır. Farabi nin Erdemli Toplum adlı eserinde ahlaklı bir toplum yapısı, Thomas More un ve

14 Campanella nın eserlerinde ise sınıfların olmadığı, paranın olmadığı herkesin istediği işi yaptığı, istediğini alabildiği kısacası mutlu olduğu bir yaşam anlatılır. ( Daha ayrıntılı bilgi için sayfa okunacak). Olumsuz ütopyalardan George orwell ın 1984 adlı eserinde ( 1948 de yazılmıştır.) Dünya birbirine düşman 3 bloktan oluşur. Herkes birbirinin düşmanıdır. Yöneticiler halkı zorbalıkla yönetirler. Vatandaşların çoğu yöneticilerin ajanıdır. Herkes birbirinden kuşkulanır Alex Huxley in Yeni Dünya adlı eserinde bilim çok ilerlemiştir. İnsanlar normal doğum yapmazlar, kuluçka makinalarından istedikleri boyutta renkte, zekada... çocuklar alırlar. İnsan yolculukları bellerine bağladıkları roketlerle yaparlar, duygu diye bir şey yoktur, bütün varlıklar kuluçka makinalarından çıkmış bir tür robottur. Bütün dünyada gerçek olan sadece bir insan vardır. O da dayanamaz ve intihar eder. BİLİM FELSEFESİ Özellikle son 2 yüzyıldır bilim korkunç bir hızla ilerlemektedir. Felsefenin hala milattan önce 5.6. yüzyıldaki soruları irdelediğini gören bazı filozoflar, artık felsefenin sonucu olmayan metafizik konuları bir yana bırakması gerektiğini, doğrudan insanın yaşamının artık her noktasında olan bilimi irdelemesi gerektiğini savunmaya başlamışlardır. Böylece bilimi sorgulayan bir felsefe, bilim felsefesi doğmuştur. Fakat bilim yapmakla, bilimin felsefesini yapmak farklı şeylerdir. Bir bilim adamı ( kimyacı, fizikçi, doktor ) deneyler yapar, her yerde kesin geçerli bilimsel kanunlar bulmaya çalışır. Ama, acaba ben bilim yapıyor muyum? Bilim nedir? Bilimsel kanun nedir? sorularını sorgulamaz. İşte bunları bilim felsefesi sorgular. Bilimin tarih içindeki gelişimine baktığımızda ilk bilimsel çalışmaların daha çok insanın günlük yaşamını kolaylaştıran doğrudan pratik hayata dönük çalışmalar olduğunu görmekteyiz. Özellikle alış-veriş için hesaplama lazımdı matematik gelişti, yağmurun yağması, güneşin doğması, mevsimler ( tarım için) gerekliydi, astronomi, coğrafya doğdu Günümüz anlamındaki teorik bilimsel çalışmalar milattan önce 5-6. Yüzyılda ortaya çıkmaya başladı. Çünkü felsefe olmadan bilim olmaz. Şu unutulmamalıdır, Bütün bilimlerin ana kucağı felsefedir. Yani önce bir konuda felsefi görüşler oluşur, tartışılır, sonra bu görüşler deneye, gözleme tabi tutulur ve kesin bilgilere ulaşılır. Böylece o konuda bir bilim doğmuş olur. Ortaçağ a kadar ilerlemesini sürdüren bilim, Ortaçağ a ( skolastik döneme) girilmesiyle ilerlemesini durdurdu. Çünkü bu dönemde her konuya egemen olan kiliseler artık bilimin de önüne engel olmaya başlamıştır. Bilim yeni icatlar için değil, hıristiyanlığın ne kadar akla yatkın, bilimsel bir din olduğunu ispatlamak için yapılır oldu. Hıristiyanlığın, kiliselerin savunduğu görüşlerin aksi ortaya çıktığında bunu öne sürenler öldürüldü, yakıldı, aforoz edildi Yüzyıla gelindiğinde ( Renasans, Rönesans dönemi) kiliselerin baskılarına karşı artık insanlar isyan etmeye hem toplum yapısında hem de bilimde özgürleşmeye tekrar başlandı, laiklik doğdu günümüze kadar hızlı bir şekilde bilimler gelişme gösterdi. Bilime Farklı Yaklaşımlar Bilimi sorgulayan filozoflardan bazıları bilimin yapılış aşamasının, bilim adamının bilimsel kanunları ortaya koyuncaya kadar ne gibi faaliyetlerde bulunduğunun, bunları yaparken bilimsellikten uzaklaşıp uzaklaşmadığının, öznel duygularının çalışmalarına yansıyıp yansımadığının sorgulanması gerektiğini savunmuşlardır ( etkinlik olarak bilim görüşü). Bazı filozoflar ise felsefenin ortaya konan bilimsel sonuçları sorgulaması gerektiğini savunmuşlardır ( Ürün olarak bilim görüşü). Görüldüğü gibi bilim felsefesinde 2 temel yaklaşım bulunmaktadır: Ürün olarak bilim, etkinlik olarak bilim. a) Ürün Olarak bilim Bu görüşü savunanlara göre bilim olmuş, bitmiş, ortaya konmuş önermeler yığınıdır. Felsefenin görevi, bu önermeleri açıklamak, bunu yapabilmek için de herkesin üzerinde uzlaştığı bir bilim dili geliştirmek olmalıdır. Bu yaklaşımın başlıca iki hedefi vardır: 1-Bilimi teoloji, metafizik gibi ispatlanamayan unsurlardan arındırmak.

15 2-Felsefeye bilimsel bir kimlik kazandırmak. Öncelikle bilimsel olmak ne demektir? Bunun açıklanması gerekmektedir. Rudolf Karnap a göre bilimselliğin ölçütü doğrulanabilirliktir. Yani bir hipotezi, önermeyi deneylerle, gözlemlerle, belgelerle ispat edebiliyorsak bu önerme bilimseldir. Eğer bir teoriyi ispat edemiyorsak bilimsel değildir. Karl Pepper ise bilimselliğin ölçütünün yanlışlanamamazlık olduğunu savunmuştur. Yani bir hipotezin yanlışı ispat edilene kadar o hipotez doğru kabul edilmelidir. b) Etkinlik olarak bilim Bu görüşü savunanlara göre bilimi yapan bilim adamı da insandır; Duyguları, inançları, kültürü, zaafları vardır. Bilim adamı ister istemez araştırmalarına az da olsa bunları da katar. Bilim felsefesinin yapması gereken, bilimsel bulgulardan çok bilim adamının öznelliğinden yansımış olan bunları ayıklamak olmalıdır. Bu görüşün en ünlü savunucuları arasında Thomas Khun, S. Toulmin sayılabilir. Khun a göre, bilimler sürekli düz bir çizgi gibi ilerlemezler. Zaman zaman bocalar, geriye döner, daha sonra tekrar ilerler. Yani bilim şeklinde ilerlemez, şeklinde ilerler. Ayrıca paradigmalar da bilim adamının görüşlerini, bulgularını ister istemez etkiler. Bu yüzden bulgu kadar, o bulguya nasıl ulaşıldığı da önemlidir ve asıl araştırılması gereken de budur. Toulmin e göre bilimler arsında da Darwin in teorisindeki gibi ( Doğada güçlüler ve güçsüzler arasında sürekli bir savaş vardır ve güçlüler yaşamaya devam eder, güçsüzler yok olur.) bir savaş vardır. Bilim içinde de teoriler arasında veya bazı bilimler arasında bir savaş vardır. Güçlü bilimler, teoriler ayakta kalır, diğerleri yok olur gider. Bilimi güçlü yapan da onun doğruları yansıtma gücü değil, insanın karşılaştığı problemleri çözebilme gücüdür. Klasik Bilim Anlayışı ve Ona Yapılan Eleştiriler Genel anlamda bilimde kabul edilen temel ilkeler vardır. Buna klasik bilim anlayışı denir. Bazı düşünürler klasik bilim anlayışını savunurken, bazıları bunun tersini savunurlar. Klasik bilim anlayışının temel özellikleri şunlardır: 1-Bilim nesneldir. 2-Bilimler düz bir çizgi gibi ilerler. 3-Bütün bilimler sonuçta doğayı açıklamaya çalıştığı için hepsi fizik biliminin parçalarıdır. Yani asıl olan Fiziktir. 4-Bilimler bugün açıklayamamış olsalar bile doğadaki her şeyin bilimsel bir açıklaması vardır ve bir gün mutlaka açıklanacaktır. Bilim bir gün her sırrı çözecektir. Klasik bilim anlayışına yapılan eleştiriler ise şunlardır 1-Bilim adamı sanıldığı kadar nesnel değildir. O da insandır, az da olsa öznel olur. 2-Bilimler sonuçta ilerlese de düz bir çizgi gibi ilerlemezler, zig zaglar çizerek ilerler. 3-Her bilimin konusu, yöntemi farklıdır, hepsini sadece fiziğe indirgemek yanlıştır. 4-Ne kadar ilerlerse ilerlesin bilimin çözemeyeceği sorular mutlaka olacaktır. İnsan sadece bir makine değildir. Yani bilimsel bilgi sanatsal, dinsel, ahlaki bilgilerle tamamlanmalıdır. Sadece bilimle her şeyin biteceği düşünülmemelidir. Ayrıca özellikle şu unutulmamalıdır: Bilim tek başına bir şey ifade etmez. Onu kullanandır asıl olan. Siz atom teknolojisini enerji olarak insanlığın yararına da kullanabilirsiniz, atom bombası olarak da. HAZIRLAYAN: ALİ SERDAR GÜDEN İSKENDERUN ANADOLU LİSESİ

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 İÇİNDEKİLER Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 I. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 23 A. Eğitim ve Öğretim 23 B. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 24 II.

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı 1.ÜNİTE - FELSEFEYLE TANIŞMA A-Felsefe Nedir? Felsefenin

Detaylı

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) 12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri

Detaylı

EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL FELSEFENİN ANLAMI Philla (sevgi, seven) Sophia (Bilgi, bilgelik) PHILOSOPHIA (Bilgi severlik) FELSEFE

Detaylı

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI Ahlak ve Etik Ahlak bir toplumda kendisine uyulmaya zorlayan kurallar bütünü Etik var olan bu kuralları sorgulama, ahlak üzerine felsefi düşünme etkinliği. AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI İYİ: Ahlakça

Detaylı

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) Estetik sözcüğü yunanca aisthesis kelimesinden gelir ve duyum, duyularla algılanabilen, duyu bilimi gibi anlamlar içerir. Duyguya indirgenebilen bağımsız bilgi dalına estetik

Detaylı

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi GERÇEĞİ TÜMÜYLE ELE ALIP İNCELEYEN VE BUNUN SONUCUNDA ULAŞILAN BİLGİLERİ YORUMLAYAN VE SİSTEMLEŞTİREN

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV 2+0 2 2 Ön Koşul Dersler Yardımcıları Amacı Öğrenme Bu dersin genel amacı; felsefe adı verilen rasyonel faaliyetin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı,

Detaylı

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ 7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ Estetik ve Sanat Felsefesi Estetiğin Temel Soruları Felsefe Açısından Sanat Sanat Eseri Estetiğin Temel Kavramları Estetiğin Temel Sorunlarına Yaklaşımlar Ortak Estetik

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri BILGI FELSEFESI Bilginin Doğruluk Ölçütleri Bilimsel bilgi Olgusal evreni, toplum ve insanı araştırma konusu yapar. Bilimler; Formel bilimler Doğa bilimleri Sosyal bilimler olmak üzere üç grupta incelenir.

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

ESKİŞEHİR ATATÜRK MESLEK LİSESİ 2. DÖNEM 1. YAZILI YOKLAMA SORULAR.

ESKİŞEHİR ATATÜRK MESLEK LİSESİ 2. DÖNEM 1. YAZILI YOKLAMA SORULAR. SORULAR. 1. Anadolu bilgeliğinde ahlak anlayışının ortak özelliklerinden beş tanesini yazınız.(20 puan) 2. Ahlaki yargıları diğer yargılardan ayıran özellikleri karşılaştırmalı olarak yazınız.(16 puan)

Detaylı

DOÇ. DR. DOĞAN GÖÇMEN DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ

DOÇ. DR. DOĞAN GÖÇMEN DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ DOÇ. DR. DOĞAN GÖÇMEN DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ Felsefe neyi öğretir? Düşünme söz konusu olduğunda felsefe ne düşünmemiz gerektiğini değil, nasıl düşünmemiz gerektiğini öğretir. Mutluluk

Detaylı

Bilimsel Araştırma Yöntemleri AHMET SALİH ŞİMŞEK (DR)

Bilimsel Araştırma Yöntemleri AHMET SALİH ŞİMŞEK (DR) Bilimsel Araştırma Yöntemleri AHMET SALİH ŞİMŞEK (DR) Ders İçeriği Bilgi, bilgi edinme yolları, bilim, bilimsel bilgi Bilimsel araştırma süreci ve basamakları, araştırma problemi, hipotez Araştırma türleri

Detaylı

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler İçindekiler xiii Önsöz ı BİRİNCİ KISIM Sofistler 3 1 Giriş 6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler 17 K a y n a k la r 17 Sofistlerin G enel Ö zellikleri

Detaylı

FELSEFE BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL DERSLERİ

FELSEFE BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL DERSLERİ FELSEFE BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ I.YARIYIL DERSLERİ FEL-101 Felsefeye Giriş Felsefenin temel problem, kavram, akım ve alt disiplinlerine genel bir giriş. FEL-103 Eskiçağda Felsefe Kredi (Teorik-Pratik-Lab.)

Detaylı

11. FELSEFE GRUBU FELSEFE SINIF TEST. Ünite 1: Felsefeye Giriş (Felsefeyle Tanışma)

11. FELSEFE GRUBU FELSEFE SINIF TEST. Ünite 1: Felsefeye Giriş (Felsefeyle Tanışma) 11. SINIF GRUBU Ünite 1: Felsefeye Giriş (Felsefeyle Tanışma) 1. Felsefeye yapılacak bir girişte önceden herkesin hemen dayanacağı bir tanım ileri sürülemez, örneğin felsefeye şu ve şu şeylerin bilimidir

Detaylı

ÜNİTE:1. Felsefe Nedir? ÜNİTE:2. Epistemoloji ÜNİTE:3. Metafizik ÜNİTE:4. Bilim Felsefesi ÜNİTE:5. Etik ÜNİTE:6. Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7.

ÜNİTE:1. Felsefe Nedir? ÜNİTE:2. Epistemoloji ÜNİTE:3. Metafizik ÜNİTE:4. Bilim Felsefesi ÜNİTE:5. Etik ÜNİTE:6. Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7. ÜNİTE:1 Felsefe Nedir? ÜNİTE:2 Epistemoloji ÜNİTE:3 Metafizik ÜNİTE:4 Bilim Felsefesi ÜNİTE:5 Etik 1 ÜNİTE:6 Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7 Estetik ÜNİTE:8 Eğitim Felsefesi 0888 228 22 22 WWW.22KASİMYAYİNLARİ.COM

Detaylı

BİLGİ FELSEFESİ Felsefenin, insan bilgisinin yapısını ve geçerliliğini ele alan dalına bilgi felsefesi denir. O, belli bir bilgi türünü değil de,

BİLGİ FELSEFESİ Felsefenin, insan bilgisinin yapısını ve geçerliliğini ele alan dalına bilgi felsefesi denir. O, belli bir bilgi türünü değil de, BİLGİ FELSEFESİ Felsefenin, insan bilgisinin yapısını ve geçerliliğini ele alan dalına bilgi felsefesi denir. O, belli bir bilgi türünü değil de, bilen özne ile bilinen obje arasındaki ilişki ile ortaya

Detaylı

FELSEFE DERSİ PROGRAMI (11. SINIF)

FELSEFE DERSİ PROGRAMI (11. SINIF) FELSEFE DERSİ PROGRAMI (11. SINIF) AÇIKLAMA: Ders Geçme ve Kredi Sistemine göre dönemler esas alınarak hazırlanan ve halen Sınıf Geçme Sisteminde uygulanmakta olan bu program, 2455 ve 2470 sayılı Tebliğler

Detaylı

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar Sosyoloji Konular ve Sorunlar Ontoloji (Varlık) Felsefe Aksiyoloji (Değer) Epistemoloji (Bilgi) 2 Felsefe Aksiyoloji (Değer) Etik Estetik Hukuk Felsefesi 3 Bilim (Olgular) Deney Gözlem Felsefe Düşünme

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB211 3 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü http://ogr.kocaeli.edu.tr/koubs/bologna/genel/listesi_prn.cfm?ed=0 1 / 5 22.05.2018 15:50 Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Adı 2017/2018 Listesi 1. YARIYIL TLU Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

EĞİTİM FELSEFESİ KISA ÖZET KOLAYAOF

EĞİTİM FELSEFESİ KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTE- LERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. EĞİTİM FELSEFESİ KISA ÖZET 1 KOLAYAOF

Detaylı

Matematik Ve Felsefe

Matematik Ve Felsefe Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ FELSEFE Felsefe, kavramlar yaratmayı içeren bir disiplindir.

Detaylı

BİLİM İLE BİLİMSEL YÖNTEM İLİŞKİSİ

BİLİM İLE BİLİMSEL YÖNTEM İLİŞKİSİ BİLİM İLE BİLİMSEL YÖNTEM İLİŞKİSİ Bilim Bilim, genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve sistemli bilgi açıklamasıdır. Bilimin Amacı: Doğayı ve doğa olaylarını anlamak, Daha iyi yaşama

Detaylı

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar 225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar Bilgi Nedir? Bilme edimi, bilinen şey, bilme edimi sonunda ulaşılan şey (Akarsu, 1988). Yeterince doğrulanmış olgusal bir önermenin dile getirdiği

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Law 221 3 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE CEVAP 1: (TOPLAM 7 PUAN) Galileo Galilei Dünya yuvarlaktır dediğinde, hiç kimse ona inanmamıştır. Bir dönem maddenin en küçük parçası molekül zannediliyordu. Eylemsizlik

Detaylı

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ AST101 ASTRONOMİ TARİHİ 2017-2018 Güz Dönemi (Z, UK:2, AKTS:3) 4. Kısım Doç. Dr. Kutluay YÜCE Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Antik Yunan Bilimi Sokrat Öncesi Dönem

Detaylı

Felsefeyle Tanışma Çözüm 1

Felsefeyle Tanışma Çözüm 1 Felsefeyle Tanışma Çözüm 1 1. Parçada felsefenin kelime anlamı ve tanımı üzerinde durulmuştur. Felsefe biriken fakat ilerlemeyen bir düşünme etkinliğidir. 4. Her filozofun çalışmasında farklı sonuçlar

Detaylı

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik 1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik ilkeleridir. Hakkaniyet, bütün kararların tutarlı, tarafsız ve

Detaylı

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine "asif philosopy/mış gibi felsefe" deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar var"mış gibi" hareket edeceksin.

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine asif philosopy/mış gibi felsefe deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar varmış gibi hareket edeceksin. Diğer yazımızda belirttiğimiz gibi İmmaunel Kant ahlak delili ile Allah'a ulaşmak değil bilakis O'ndan uzaklaşmak istiyor. Ne yazık ki birçok felsefeci ve hatta ilahiyatçı Allah'ın varlığının delilleri

Detaylı

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim.

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. 4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. Kazanımlar: 1- Immanuel Kant ın etik görüşünü diğer etik görüşlerden ayıran

Detaylı

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir. ÖRNEKLER DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHL. BİLGİSİ ÜNİTE: 1. ÜNİTE (KADER İNANCI) KONU: KAZA VE KADER İNANCI KADER: Kelime olarak KAZA: Kelime olarak kader; bir şeye gücü kaza, hükmetmek, - Su 100 yetmek, biçimlendirmek,

Detaylı

-Gündelik bilgi düzensiz bilgidir. Sistemli ve bilimsel değildir. Bununla birlikte gündelik bilgilerden her zaman yararlanılabilir.

-Gündelik bilgi düzensiz bilgidir. Sistemli ve bilimsel değildir. Bununla birlikte gündelik bilgilerden her zaman yararlanılabilir. 1)Bilgi nasıl oluşur? -Bilgi kavrama ve çıkarım yapma sonucunda oluşur. 2)Neden birden fazla bilgi türü vardır? -Doğal, sosyal hayat ve insan çok yönlü varlıktır. Bu varlıkların her yönden açıklanması,

Detaylı

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri ÜNİTE:4 Bilişsel Psikoloji 1 ÜNİTE:5 Çocuklukta Sosyal Gelişim ÜNİTE:6 Sosyal

Detaylı

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar 2.Sanat ve Teknoloji 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 5.Işık ve Renk 6.Yüzey ve Kompozisyon 1 7.Görüntü Boyutu

Detaylı

a) Ahlaksal Eylemin Amacı Nedir?

a) Ahlaksal Eylemin Amacı Nedir? AHLAK FELSEFESİ A- AHLÂK FELSEFESİNİN KONUSU 1- Felsefe Açısından Ahlâk (Etik) 2- Ahlâk Felsefesinin Temel Kavramları 3- Ahlâk Felsefesinin Temel Soruları B- ETİK'İN PROBLEMATİĞİ VE YAKLAŞIMLAR 1- Kişi

Detaylı

YGS Felsefe BİLGİ FELSEFESİ

YGS Felsefe BİLGİ FELSEFESİ Madde ve Özkütle 2 YGS Fizik 1 YGS Felsefe BİLGİ FELSEFESİ YGS Felsefe BİLGİ FELSEFESİ başlığı ile hazırladığımız yazıyı okuyarak bilgi ve bilgi çeşitlerini, doğru bilginin ne olduğu veya ulaşılıp ulaşılamayacağını,

Detaylı

2018 YGS Konuları. Türkçe Konuları

2018 YGS Konuları. Türkçe Konuları 2018 YGS Konuları Türkçe Konuları 1. Sözcük Anlamı 2. Söz Yorumu 3. Deyim ve Atasözü 4. Cümle Anlamı 5. Cümle Yorumu 6. Paragrafta Anlatım Teknikleri 7. Paragrafta Konu-Ana Düşünce 8. Paragrafta Yapı 9.

Detaylı

AŞKIN BULMACA BAROK KENT

AŞKIN BULMACA BAROK KENT AŞKIN BULMACA 18.yy'da Aydınlanma filozoflarıyla tariflenen modernlik, nesnel bilimi, evrensel ahlak ve yasayı, oluşturduğu strüktür çerçevesinde geliştirme sürecinden oluşur. Bu adım aynı zamanda, tüm

Detaylı

V. Descartes ve Kartezyen Felsefe

V. Descartes ve Kartezyen Felsefe V. Descartes ve Kartezyen Felsefe Rönesans tan sonra düşüncedeki salınım birliğe kapalılığa doğru bir yol aldı. Descartes la birlikte bilgi felsefesi ön plana çıktı ve kapalı bir sistem meydana geldi.

Detaylı

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri BİLİM TARİHİ Yrd. Doç. Dr. Suat ÇELİK Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim tarihi hangi bileşenlerden oluşmaktadır. Ders nasıl işlenecek? Günümüzde

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : FELSEFEYE GİRİŞ Ders No : 0070160018 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

VI. ÜNİTE DİN FELSEFESİ

VI. ÜNİTE DİN FELSEFESİ VI. ÜNİTE DİN FELSEFESİ A. DİN FELSEFESİ NEDİR? 1. Dine Felsefi Açıdan Bakış 2. Teoloji ile Din Felsefesinin Farkı B. DİN FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI C. DİN FELSEFESİNİN TEMEL PROBLEMLERİ Ç. TANRI NIN

Detaylı

İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal

İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal Test 5 1. İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan araştıran felsefi disipline ne denir?

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN

Yrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN Yrd.Doç.Dr. CENGİZ İSKENDER ÖZKAN Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri 1994-2000 Lisans Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Pr. 2000-2003 Yüksek Lisans Hacettepe Üniversitesi Edebiyat

Detaylı

Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 1 Sorumluluk-Ahlak-Etik-Etik Teorileri

Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 1 Sorumluluk-Ahlak-Etik-Etik Teorileri Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 1 Sorumluluk-Ahlak-Etik-Etik Teorileri Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Sorumluluk Sorumluluk; kişinin kendi davranışlarının veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını

Detaylı

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U)

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U) KISA

Detaylı

Laboratuvara Giriş. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBT 109 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (03.10.

Laboratuvara Giriş. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBT 109 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (03.10. ADÜ Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Laboratuvara Giriş Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBT 109 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (03.10.2013) Derslik B301 1 BİLGİ EDİNME İHTİYACI:

Detaylı

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Türk toplumlarında ilk kez medrese denen eğitim

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : GÜNÜMÜZ FELSEFE AKIMLARI (SEÇMELİ) Ders No : 0070040175 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

FELSEFE FÖY İZLEME TESTLERİ ÜNİTE 1: FELSEFEYLE TANIŞMA

FELSEFE FÖY İZLEME TESTLERİ ÜNİTE 1: FELSEFEYLE TANIŞMA FELSEFE FÖY İZLEME TESTLERİ 01/U UYGULAMA ÜNİTE 1: FELSEFEYLE TANIŞMA Felsefenin Anlamı, Doğuşu - Felsefe, Bilgelik ve Hikmet - Felsefi Düşüncenin Nitelikleri - Felsefe Nedir? 1. Her gün yeni olsun gördüğün,

Detaylı

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a BİLİMSEL YÖNTEM Prof. Dr. Şahin Gülaboğlu Mühendislik Fakültesi -------------------------------------------------------------------- BİLİM, ETİK ve EĞİTİM DERSİ KONUŞMASI 19 Ekim 2007, Cuma, Saat-15.00

Detaylı

Yakın Çağ da Hukuk. Jeremy Bentham bu dönemde doğal hukuk için "hayal gücünün ürünü" tanımını yapmıştır.

Yakın Çağ da Hukuk. Jeremy Bentham bu dönemde doğal hukuk için hayal gücünün ürünü tanımını yapmıştır. Yakın Çağ da Hukuk Yazan: Av. BURCU TAYANÇ Yakın Çağ, çoğu tarihçinin Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi ile başladığını kabul ettiği, günümüzde de devam eden tarih çağlarından sonuncusudur. Bundan dolayı

Detaylı

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ FELSEFE

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ FELSEFE YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ FELSEFE SORU 1: Tüm uzmanların aynı görüşte olmaları hepsinin birden yanılmaları anlamına da gelebilir. Bu görüşe bilim tarihinden bir örnek veriniz ve bilgi kuramı açısından

Detaylı

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır.

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır. DR.HASAN ERİŞ İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle yönetimin temel görevlerinden birisi, örgütü oluşturan

Detaylı

PYP VELİ MEKTUBU 1. SINIFLAR PRIMARY YEARS PROGRAMME EĞİTMEN KOLEJİ SORGULAMA HATLARI ÖĞRENEN PROFİLLERİ

PYP VELİ MEKTUBU 1. SINIFLAR PRIMARY YEARS PROGRAMME EĞİTMEN KOLEJİ SORGULAMA HATLARI ÖĞRENEN PROFİLLERİ PYP VELİ MEKTUBU EĞİTMEN KOLEJİ 1. SINIFLAR DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA : DÜNYANIN İŞLEYİŞİ ÜNİTENİN UYGULANMA SÜRESİ : 10 Aralık 2018 18 Ocak 2019 ANA FİKİR : DÜNYA MIZIN HAREKETLERİ CANLILARIN YAŞAMINI ETKİLER

Detaylı

I. KİTAP: BATI FELSEFE GELENEĞİ: ÖĞRETİ VE KAVRAMLAR AÇISINDAN YAKLAŞIM FELSEFEYE GİRİŞ

I. KİTAP: BATI FELSEFE GELENEĞİ: ÖĞRETİ VE KAVRAMLAR AÇISINDAN YAKLAŞIM FELSEFEYE GİRİŞ I. KİTAP: BATI FELSEFE GELENEĞİ: ÖĞRETİ VE KAVRAMLAR AÇISINDAN YAKLAŞIM FELSEFEYE GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM İnsan kültürünün biçimleri: Büyü, din, bilim ve sanat... 17 1. Büyü...17 2. Teknik...19 3. Din...21

Detaylı

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ, Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Ders No : 0070040072 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ

İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ Hayatın asıl etik anlamı, bizim iyi ve kötü sözcükleriyle tanımlayarak yol almaya çalıştığımız soyutluklardadır. Bu derece soyut ve kökenleri sıra dışı olan kavramlarla uğraşmak

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT 18. yüzyıl Aydınlanma Dönemi Alman filozofu ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT Yrd. Doç. Dr. Serap TORUN Ona göre, insan sadece çevresinde bulunanları kavrayıp onlar hakkında teoriler kuran teorik bir akla sahip

Detaylı

ÜNİTE:1. Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2. Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3. Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler

ÜNİTE:1. Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2. Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3. Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler ÜNİTE:1 Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2 Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3 Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler ÜNİTE:4 Siyaset ve Birey: Siyasal Katılma ÜNİTE:5 1 Çağdaş Yönetim

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Genel Kamu Hukuku I Law 151 1 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Lisans Zorunlu

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da

21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da 21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da geleceğin mimarı nesiller artık bizim ellerimizde, güvenle... Keşke Hep Çocuk Kalsak! Büyüyünce ne olacaksın diye sorarlar. Oysa çocuk kalmak en güzel şey değil midir?

Detaylı

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE DOKTORA PROGRAMI BİLGİ PAKETİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE DOKTORA PROGRAMI BİLGİ PAKETİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE DOKTORA PROGRAMI BİLGİ PAKETİ ANABİLİM DALI BAŞKANI VE AKTS KOORDİNATÖRÜ Prof. Dr. Saffet Babür Tel: (0216) 578 08 87 Faks: (0216) 578 08 99 E-mail: sbabur@yeditepe.edu.tr

Detaylı

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

SOSYOLOJİSİ (İLH2008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. DİN SOSYOLOJİSİ (İLH2008) KISA ÖZET-2013

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM FELSEFENİN AMAÇLARI VE DEĞERLERİ 7

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM FELSEFENİN AMAÇLARI VE DEĞERLERİ 7 İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM FELSEFENİN AMAÇLARI VE DEĞERLERİ 7 İKİNCİ KISIM YANLIŞ FELSEFİ TUTUMLAR DOGMATİZM, KRİTİSİZM, SEZGİCİLİK VE DOLAYSIZ ÖĞRETİLERİ 31 ÜÇÜNCÜ KISIM DİYALEKTİK MANTIK 73 DÖRDÜNCÜ KISIM

Detaylı

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; TASARIM ve ESTETİK ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; Plato( İ.Ö. 427-347) her alanda kusursuzu arayan düşünce biçimi içersinde nesnel olan mutlak güzeli aramıştır. Buna karşın, Aristoteles in (İ.Ö.

Detaylı

FELSEFE DERSKiTABI Komisyon

FELSEFE DERSKiTABI Komisyon ORTAÖ GRE TiM FELSEFE DERSKiTABI Komisyon DEVLET KiTAPLARI ÜCÜNCÜ BASKI Dergah Ofset - istanbul, 2012 i(indekiler I. ÜNiTE FELSEFEYLE TANI~MA A. FELSEFE NEDiR? 2 1. Fe1sefenin An1aml 2 2. Fe1sefenin A1an!.

Detaylı

TEKMAN LİSESİ 11. SINIF FELSEFE DERSİ DERS NOTLARI

TEKMAN LİSESİ 11. SINIF FELSEFE DERSİ DERS NOTLARI TEKMAN LİSESİ 11. SINIF FELSEFE DERSİ DERS NOTLARI 1- Bilgi ve Bilgi Türleri A- Bilgi Nedir? Bilgi edinme, merak eden, araştıran, sorgulayan insanın önemli bir özelliğidir. Bu tip özellikleri kendisinde

Detaylı

Economic Policy. Opening Lecture

Economic Policy. Opening Lecture Economic Policy Opening Lecture Neden buradasın? economic policy iktisat üniversite Neden buradasın? iktisat öğrenmek (varsayalım!) geleceğin için üniversite diploma bilgi Neden buradasın? bilgi bilmek

Detaylı

AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Antik Devir de eğitim, genel olarak müzik ve beden eğitimine önem verilmiştir.

Detaylı

Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, Mart 2011

Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, Mart 2011 Doç. Dr. Doğan GÖÇMEN Adıyaman Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Sanatsal Güzel, Estetik Yargı ve Toplumsal Geçerlilik Mersin Üniversitesi, 25-26 Mart 2011 «Her şey mümkündür.» «Zevkler

Detaylı

Sizin değerleriniz neler ve neden bu değerlerin önemli olduklarını düşünüyorsunuz? Neyin önemli olduğuna inanıyorsunuz?

Sizin değerleriniz neler ve neden bu değerlerin önemli olduklarını düşünüyorsunuz? Neyin önemli olduğuna inanıyorsunuz? 1 2 3 DEĞERLER Yrd. Doç. Dr. Müge YURTSEVER KILIÇGÜN Sizin değerleriniz neler ve neden bu değerlerin önemli olduklarını düşünüyorsunuz? Neyin önemli olduğuna inanıyorsunuz? 4 5 6 7 8 Eğlenmenin mi? Arkadaşlar

Detaylı

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 MİT VE DİN İLİŞKİSİ (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mit ve Din Mitolojiler genel olarak dinsel, ruhani ve evrenin ya da halkların oluşumu gibi yaratılış veya türeyiş gibi temaları içerirler.

Detaylı

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (1) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (1) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (1) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi HUKUKTA KAYNAK KAVRAMI MADDÎ KAYNAK-ŞEKLÎ KAYNAK MADDÎ KAYNAK: Hukuk kuralının kaynağı nedir? (Neden

Detaylı

Bilgisayar II, 2013-2014 Bahar, Kültür Üniversitesi, İstanbul, 08-15 Nisan

Bilgisayar II, 2013-2014 Bahar, Kültür Üniversitesi, İstanbul, 08-15 Nisan FİLOZOF BEYİN Yücel KILIÇ İstanbul Kültür Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı Bilgisayar II: «Konular ve Sunumlar» İstanbul, 08-15 Nisan

Detaylı

KAYNAK: Birol, K. Bülent. 2006. "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ

KAYNAK: Birol, K. Bülent. 2006. Eğitimde Sanatın Önceliği. Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ KAYNAK: Birol, K. Bülent. 2006. "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ Sanat, günlük yaşayışa bir anlam ve biçim kazandırma çabasıdır. Sanat, yalnızca resim, müzik,

Detaylı

YGS FELSEFE ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST - 1

YGS FELSEFE ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST - 1 YGS FELSEFE ÖZET ÇÖZÜMLERİ TEST - 1 1. Paragrafta felsefenin yerine getirdiği işle daha doğrusu işlevi ile ilgili açıklama vardır. A ve E seçeneklerinde felsefenin tanımı ile ilgili ifadeler yer almıştır.

Detaylı

Skolastik Dönem (8-14.yy)

Skolastik Dönem (8-14.yy) Skolastik Felsefe Skolastik Dönem (8-14.yy) Köklü eğitim kurumlarına sahip olma avantajı 787: Fransa da Şarlman tüm kilise ve manastırların okul açması için kanun çıkardı. Üniversitelerin çekirdekleri

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

Giorgio Colli, Felsefenin Doğuşu / Çev. Fisun Demir Dost Yayınları, Ankara, 2007, s. 94.

Giorgio Colli, Felsefenin Doğuşu / Çev. Fisun Demir Dost Yayınları, Ankara, 2007, s. 94. Giorgio Colli, Felsefenin Doğuşu / Çev. Fisun Demir Dost Yayınları, Ankara, 2007, s. 94. Dominique Folscheid, Felsefe Akımları / Çev. Muna Cedden Dost Yayınları, Ankara, 2005, s. 160. * Tanıtan: Tamer

Detaylı

ÜNİTE:1. Dil Nedir? ÜNİTE:2. Dil Kültür İlişkisi ÜNİTE:3. Türk Dilinin Gelişimi ve Tarihsel Dönemleri ÜNİTE:4. Ses Bilgisi ÜNİTE:5

ÜNİTE:1. Dil Nedir? ÜNİTE:2. Dil Kültür İlişkisi ÜNİTE:3. Türk Dilinin Gelişimi ve Tarihsel Dönemleri ÜNİTE:4. Ses Bilgisi ÜNİTE:5 ÜNİTE:1 Dil Nedir? ÜNİTE:2 Dil Kültür İlişkisi ÜNİTE:3 Türk Dilinin Gelişimi ve Tarihsel Dönemleri ÜNİTE:4 Ses Bilgisi ÜNİTE:5 1 Yapı Bilgisi: Biçim Bilgisi ve Söz Dizimi ÜNİTE:6 Türkçenin Söz Varlığı

Detaylı