yöntemleri Kristalizasyon Veri toplama Difraksiyon şiddetlerinden moleküler yapıya Kristal yapıların sınırları ve içerdiği bilgiler

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "yöntemleri Kristalizasyon Veri toplama Difraksiyon şiddetlerinden moleküler yapıya Kristal yapıların sınırları ve içerdiği bilgiler"

Transkript

1 Proteinlerin Üç Boyutlu Yapılarının Tayini X-IŞINLARI KRİSTALOGRAFİSİ Süheyla ÖZBEY Hacettepe Üniversitesi i i Fizik Mühendisliği Bölümü 1

2 ÖZET Girişi Tarihsel gelişim Atomları nasıl görürüz? Protein kristalografisinin temel ilkeleri ve yöntemleri Kristalizasyon Veri toplama Difraksiyon şiddetlerinden moleküler yapıya Kristal yapıların sınırları ve içerdiği bilgiler Örnekler: İki bitkisel lektin proteini 2

3 Giriş Aminoasitler, peptitler, steroidler, lifli ve hücresel proteinler, yağlar gibi biyolojik makromoleküller organizmaların temel yapıtaşıdır ve moleküllerinde atom bulunur Bir molekülün fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri onun üç-boyutlu yapısı ile ilişkilidir. Makromoleküllerin yapısı ve fonksiyonu hakkında, çeşitli teknikler farklı ve birbirlerini tamamlayıcı bilgiler verir Moleküllerin üç-boyutlu yapılarının elde edilmesinde kullanılan deneysel teknikler: -X-ışınları difraksiyonu - elektron ve nötron difraksiyonu - NMR spektroskopisi 3

4 X-ışınları difraksiyon yöntemleri ile küçük moleküllerin yanında proteinler gibi, biyolojik makromoleküllerin de 3- boyutlu yapısını büyük bir doğrulukla hesaplamak olanaklıdır Protein moleküllerinin primer yapısı biyokimyasal yöntemlerle, dördüncü yapısı (toplam biçimi) ise küçük açı x-ışını saçılması" yöntemi (SAXS) ve elektron mikroskobu kullanılarak l k elde edilebilir İkincil ve üçüncül yapı hakkında ayrıntılı bilgi, g,protein içindeki atomların düzenlenimlerinin bilinmesini gerektirir. Bu amaçla kullanılan temel yöntem protein kristalografisidir ve bu sayede atomik çözünürlüğe (1.0Å) kadar bilginin kaydedilmesi sağlanır 4

5 Tarihsel gelişim Kristal yapı analizinin dönüm noktaları X-Işınlarının bulunuşu 1895 Wilhelm Conrad Röntgen Nobel ödülü (fizik) 1901 Nature 53, 274 (1896) X-Işınlarının difraksiyonu (kırınımı) 1912 Max Theodor Felix von Laue Nobel ödülü (fizik) 1914 Sitzungsber. Bayer. Akad. Wiss. Munchen p. 303 (1912) Yapı belirlenmesi 1913 William Henry Bragg & William Lawrence Bragg Nobel ödülü (fizik) 1915 Proc. Roy. Soc. A89, 248 (1913) 5

6 1913 Sodyum ve potasyum klorür ün difraksiyon desenleri KCl NaCl KCl, NaCl a a göre daha büyük birim hücreye sahiptir ve bu nedenle difraksiyon çizgileri daha yakındır 6

7 X-ışını kristalografisi biyolojik prosesleri anlayışımızı değiştirdi 1950 yılında DNA nın çift sarmal yapısının X-ışınlarıyla Crick ve Watson tarafından aydınlatılması, DNA replikasyonunun anlaşılması lmas ile ilgili çalışmalara büyük ük katkı sağladı 1960 yılında Kendrew ve Perutz miyoglobin ve hemoglobinin yapılarını çözerek, ilk kez proteinlerin mimari yapılarındaki karmaşıklığı ortaya koydular, orak hücreli anemianın moleküler temeline de ışık tutarak büyük bir başarı elde ettiler Proteinler, enzimler, DNA kompleksleri ve virüsler gibi çok büyük biyolojik moleküllerin yapısı XRD yöntemi kullanılarak çözüldü 7

8 DNA difraksiyon deseni 1950 Fiber form Kristal form 8

9 1959 myoglobin in 3D yapısı(alfa helisler) myoglobin in difraksiyon deseni Myoglobinin üç boyutlu yapısı J. C. Kendrew tarafından çözüldü 9

10 Teknoloji ile birlikte gelişen ş süreçte, sinkrotron radyasyon kaynaklarının gelişimi alan detektörlü veri toplama cihazları krayokristalografinin gelişimi ( K de veri toplama) kristal yükleme ve veri toplamada robotik sistemlerin kullanılması faz belirlemede yeni yaklaşımlar veri işleme, yapı çözümü ve arıtımında kullanılan bilgisayar yazılımlarının geliştirilmesi kristalografik yapı hesabının etkinliğini dramatik olarak arttırdı. Son yıllarda, çeşitli enzim-inhibitör komplekslerini de içeren farklı yapılar atomaltı rezolusyonda (0.85Å) çözülmüştür. Bu çalışmalar, ş ko-faktör tanımlama ve inhibitör bağlama ğ gibi enzimatik mekanizmalardaki yapısal özelliklerin içyüzünün anlaşılmasında yeni katkılar sağlamıştır. 10

11 11

12 Bugün gelinen noktada: Protein Veri Bankasında (PDB) kullanılabilir durumda yaklaşık kristal yapı depolanmıştır. Protein Veri Bankasındaki üç boyutlu makromoleküler yapılara ait verilerin çoğunluğu üç yöntemle elde edilmiştir: X-ışınları kristalografisi ( %86), nükleer manyetik rezonans ( %13), ve elektron mikroskobu ( %0.4) Protein Nukleik Asid Protein/DNA Kompleksleri Diğer Toplam X-ışınları NMR Deneysel Yöntem Elektron Mikroskobu Hibrid Diğer Toplam Tablo 1 RCSB Protein Veri Bankasında (PDB) depolanan makromoleküllerin analizi ( Son güncelleme : Haziran 23, 2009) 12

13 Atom ve molekülleri nasıl görürüz? Atom ve molekülleri çok küçük oldukları için bilinen yöntemlerle görmek mümkün değildir. İdeal bir süpermikroskop molekülleri görmemizi sağlayabilir, ancak böyle bir mikroskop yapılsa bile çözünürlük (rezolusyon) atomları görmemiz için yeterli değildir. Bir nesnenin detaylarını, eğer bu detaylar kullanılan radyasyonun dalgaboyunun yarısından daha küçük aralıklarda ayrılmamışsa mikroskopla göremeyiz. ( e.g. Mavi ışık için 200 nm) Moleküldeki atomlar birbirlerinden 10-8 cm (0.1nm) mertebesindeki uzaklıkta olduğu için dalgaboyu 4-8x10-5 cm olan görünür ışık kullanılamaz. Atomları görmek için uygun radyasyon nanometre boyutunda dalgaboyuna sahip X ışınlarıdır. ş Bu nedenle atomları görebilmeyi sağlayacak süpermikroskop yapılırsa görünür ışık ş değil ğ x-ışınları ş kullanılmalıdır. Böylece moleküllerin biçimlerini ve birbirleriyle etkileşimlerini görme olanağı doğacaktır. 13

14 Işık mikroskobu ve X-ışını kristalografisi aynı temel ilkeye dayanır Optik mikroskopi X-ışınları kırınımı Glusker & Trueblood Crystal Structure Analysis (2nd ed.) Oxford Univ. Press,

15 Protein kristalografisinin temel adımları Kristalleştirme Veri toplama Faz belirleme Elektron yoğunluğu haritasının yorumlanması Moleküler modelin arıtımı

16 kristal Difraksiyon deseni Elektron yoğunluğu haritası Atomik model + X-ışını Faz problemi Model kurulması arıtım Son harita ve model 16

17 Kristalizasyon Proteinin 3-boyutlu yapısını çözebilmek için ilk koşul, x-ışınlarını difrakte edebilecek iyi kalitede kristaller üretmektir Protein kristalizasyonu, temelde protein çözeltisinden kristallerin yavaşça çöktürülmesine dayanan bir denemeyanılma işlemidir ve karmaşıktır. Kristallerin oluşumu protein konsantrasyonuna ( 5-10 mg/ml ), saflığına (s %95) ve proteine eklenen ligand ve iyonların varlığına ğ da bağlıdır. ğ Protein kristalini büyütme, makromolekülün süper- doymuş bir çözeltisinden i başlar. Süper- doyum koşulları ise çöktürme ajanlarının eklenmesi ve çözeltinin ph ve sıcaklık gibi, bazı iç parametrelerinin değiştirilmesi ile elde edilebilir. 17

18 Protein kristalizasyon deneyleri, genellikle bu parametrelerin birkaçının kombinasyonun denenmesini i gerektirir. i Kristalizasyon robotları ve ticari olarak bulunan kristalizasyon kitleri sayesinde çok sayıda kristalizasyon deneyi otomatik ve hızlı bir şekilde yapılabilmektedir. Kristalizasyon deneylerinde kullanılan protein miktarı genelde çok azdır. En iyi kristalizasyon koşullarını belirlemek için çok sayıda deney yapmak gerekir. Bir protein tek kristalinin uygun boyutu 0.3x0.3x0.3 mm dir ve yaklaşık olarak 15μg dır. Bu nedenle 1mg saf protein yaklaşık 65 kristalizasyon deneyi yapmaya yeterlidir. 18

19 Protein kristalleştirme dört önemli adımda gerçekleşir: Kristal oluşturmak için proteinin saflığı belirlenir Kristal formuna uygun olan bir çözeltide protein çözülür Çözelti aşırı doyurulmuş hale getirilir Çekirdek oluştuğunda gerçek kristal büyümesi başlar

20 EN BASİT KRİSTALLEŞTİRME YÖNTEMLERİ Buhar Difüzyon Yöntemleri Hanging Drop Buhar Difüzyon Yöntemi Sitting Drop Buhar Difüzyon Yöntemi Batch Kristalleştirme Yöntemleri Tohumlamayla Kristalleştirme Yöntemleri Diyaliz Yöntemleri Sıvı / Sıvı Difüzyon Yöntemi

21 Asılı damla buhar difüzyon yönteminin prensibi: Protein çözeltisi (0.1 1 μl lik) ile kristalizasyon bufferinin karışımıyla (genelde 1:1 oranında) oluşan damla, aynı kristalizasyon bufferini ( ml) bulunduran bir rezervuarın üzerine asılır Rezerv çözelti ile damlacık arasında reaksiyon dengesine buhar difüzyonu yolu ile ulaşılır. Damlacıkdaki protein ve çözelti konsantrasyonu, su molekülünün uzaklaştırılmasıyla ş artar Süper saturasyon noktasına gelindiğinde d, ph ve sıcaklık k gibi diğer parametrelerde doğru ise, damlacık içinde protein kristalleri oluşmaya başlar. 21

22 Damlacık ve haznenin buhar dengesi, protein çözeltisinin çekirdeklenme ve ilk büyümenin gerçekleştiği bir aşırı doyma seviyesine ulaşmasına neden olur.

23 Sitting Drop Buhar Difüzyon Yöntemi Bütün kimyasal reaksiyonlar ayni olmasına rağmen Sitting Drop yönteminin Hanging Drop yöntemine göre tek farkı, mikro-köprülerin kullanılmasıdır. Mikro-köprüler maksimum 40μl hacminde damlacıkların konulabileceği kuyulara sahiptirler. Bu damlacıklar çöktürücü ü ü ile tampon içindeki i protein çözeltisinin belirli oranda karıştırılmasıyla elde edilir Protein damlası H 2O (5μl protein+5μl precipitant) it t) H 2O Mikro-köprü Precipitant Son zamanlarda, buhar difüzyon deneyleri 96-kuyulu mikrotiter plate lerde ve otomatik sistemlerde yapılmaktadır

24 High throughput screening (HTS) kristalizasyon [Farklı ph, iyonik ik özellikler v.b. sahip çözücülerde ül çözülen protein 96- kuyuya sahip plate lerde soğutma, buharlaştırma ve antiçözücü eklenmesi gibi endüstriyel işlemlerle kristalleştirilir]. 24

25 X-Işınları ş Kristalografisi: Sanat ve bilimin bileşimi 25

26 Veri toplama Protein kristalleri %50 solvent içerdikleri için havada kururlar ve parçalanırlar. l Oda sıcaklığında ğ yüksek k şiddette x-ışınları ile ışınlanırsa radyasyon hasarı nedeniyle difraksiyon güçlerini kaybederler. Kristal ömrünü uzatmak ve veri kalitesini arttırmak için x-ışını ölçümleri K de yapılır. Kristal önce μm çapında ince naylon ilmeklere (loop) monte edilir ve sıvı azota gömerek hızlıca dondurulur. Buz kristali oluşumunu önlemek için kristalin çevresindaki ana sıvıya gliserol, l düşük ük molekül ağırlıklı ğ polietilen glikol l veya yüksek tuz, krayo-protektan olarak eklenir. Kristal, gonyometre başlığına yerleştirilir. Laboratuvarda döner anot x-ışını kaynağı ile, veya Sinkrotron radyasyon kaynağında ölçümler yapılır. 26

27 Demet durdurucu Gelen x ışını Kristal Alan detektörü Difrakte x ışınları demeti Kollimatör X ışını ş jeneratörü Monokromatör Gonyometre başlığı Gonyometre X-ışını deney düzeneği 27

28 Veri toplama sırasında, kristal yavaşca döndürülür, Bragg koşulu sağlandığında difraksiyon gerçekleşir. Difraksiyon deseni genellikle, CCD detektörlerine veya görüntü plakalarına (image plate) kaydedilir. Yüksek kalitede x-ışını veri setinin toplanma süresi iyi kristaller ve yüksek şiddette SR ışını ş için birkaç saat, zayıf kristaller ve konvansiyonel x-ışını jeneratörleri için birkaç gündür. Bu detektörlerden alınan difraksiyon desenleri bilgisayar aracılığıyla yansıma şiddetlerine dönüştürülür. Kristalin kalitesine ve birim hücrenin büyüklüğüne bağlı olarak, kristal başına binlerce, yüzbinlerce yansıma kaydedilir. 28

29 Difraksiyon çalışmaları Laboratuvar tipi CAD4 Tek kristal difraktometresi H.Ü., Fizik Müh. Böl. Kristalografi Lab. 29

30 Benzimidazole id türevleri 30

31 İndol türevleri 31

32 1a 1 a İndol-thiosemicarbazone türevleri 1b 1c 2a 2b 1b 1b 1c 2a 2b Moleküllerin kristal içindeki düzenlenimleri N H O/F ve N H S hidrojen bağları ile C H S etkileşmeleri tarafından yönetilmektedir. 2a hariç, tüm moleküllerde C H π kontaklarının da stabilizasyonda etkin bir rolü vardır. Ayrıca, N H O ve N H N molekül içi hidrojen bağları, indolethiosemicarbazone sistemini düzlemsel tutmaktadır. 2c 2c 32

33 Sinkrotron Radyasyonu (SR) Sinkrotron kaynağı, parçacık hızlandırıcıları teknolojisine dayanan çok güçlü bir ışık kaynağıdır. Bir sinkrotronda, elektronlar vakum altında uzun-halka biçimli tüplerde (storage ring), ışık hızına yakın hızlarda dönerler. Bu dönü sırasında elektronlar, özel magnet sistemlerinin etkisine bağlı olarak, dalga boyları infrared radyasyonundan X-ışınlarına kadar değişen skalada, sinkrotron ışınımı yayınlarlar. Yayınlanan ışın, halkaya bağlı farklı beamline lar (optiksel sistemler) tarafından toplanır ve deney odalarına taşınır. Böylece, bir çok deney aynı anda yapılabilir larda gözlendiğinden beri SR, bilimsel ve teknolojik ilerlemenin vazgeçilmez bir aracı haline gelmiştir. ş

34 Bir SR demet hattı Deney alanı Focus SAXS Camera(~64m) Mirror (32m) Phase plate Mono sets Mirror (27m) Çıkış Undulator Diffractometers Optiksel bölüm Storage Ring

35 SR kaynağının spektrumu

36 Difraksiyon çalışmaları SR de İstasyon donatımı: detektor, kamera, yan gereçler.. 36

37 Difraksiyon şiddetlerinden moleküler yapıya X-ışınlarının kristallerden difraksiyonu X-ışınları kristal ki lüzerine geldiğinde d elektronlar l tarafından soğurulur, ve elektronlar salınım (osilasyon) yapmaya başlar. Salınan bu elektronlar bir x-ışını kaynağı gibi davranarak her yöne x-ışını fotonları yayar. Kristalin farklı bölümlerinden saçılan bu fotonlar, toplanarak ölçülebilir bir x-ışını ş şiddeti oluştururlar. Kristalde paralel düzlem takımları olduğunu varsayan Bragg koşulunun sağlandığı bu durumda, saçılan x-ışınları yapıcı girişim yaparak birbirlerini güçlendirmiştir 37

38 Gelen demet Dalga cephesi Yansıyan demet 2dsinθ=nλ Bragg Yasası Her difraksiyon i noktası (spot), x-ışınlarının ki kristaldeki kiözel bir düzlem setinden (hkl) yansımasıyla oluşur. Kristal aynı daralığına ve yönelime sahip düzlemler üzerinde çok sayıda atom bulundurursa, Bragg koşulu sağlandığında karşı gelen difraksiyon noktası çok şiddetli olacaktır, sadece birkaç atom varsa bu düzlemden oluşanş yansıma zayıf olacaktır. 38

39 Faz problemi Kristalde var olan karmaşık yapı, difraksiyon olayı ile düzlem setlerine karşı gelen difraksiyon noktaları setine (daha açık olarak, sinüzoidal yoğunluk dalgalarına) dönüştürülür. Bu durum müzik dinlediğimizde kulağımızın, karmaşık ses sinyallerini bir seri sinüzoidal tonlara dönüştürmesi olayına benzer. Karmaşık kbir fonksiyonun basit sinüs ve kosinüs fonksiyonlarına çevrilmesi Fourier dönüşümü olarak bilinmektedir. Orijinal fonksiyon, aslında kristaldeki elektron-yoğunluğu dağılımı, ters Fourier dönüşümü yapılarak yeniden oluşturulabilir; bu ise, tüm yansımalar için karşı gelen yoğunluk dalgalarının (Yapı faktörü) toplanmasıyla yapılır 39

40 Bu toplamayı yapabilmek için sadece yoğunluk dalgasının genliğini bilmek yetmez, onun tüm diğer yoğunluk dalgalarına göre bağıl konumunu da (faz) bilmek gerekir Birim hücre içinde herhangi bir x,y,z noktasındaki elektron yoğunluğu, yoğunluk dalgalarının (yapı faktörünün) genliği IF(hkl)I yi ve bağıl faz açısı α(hkl) yi bulundurur, ve atom merkezleri yakınında en yüksek değeri alır. 1 V hk l ρ (xyz) = F ( hkl ) cos 2π [ hx + ky + lz α ( hkl ) ] Genlik ölçülebilir, çünkü karşı ş gelen difraksiyon noktasının şiddetinden hesaplanır; fakat fazları doğrudan ölçmek mümkün değildir. Faz problemi olarak adlandırılan bu durum, farklı tekniklerle çözülebilir. 40

41 Çoklu izomorf yerdeğiştirme (Multiple Isomorphous Replacement, MIR) : Kristal, ağır atom tuzlarının (Hg, Pt, Au v.b) bulunduğu çözelti içinde bırakılır; böylece, birkaç ağır atom protein molekülünde iyi tanımlanmış konumlara bağlanabilir. Bu ağır atomların konumları, orijinal kristal ile ağır atom katkılanmış kristallerin difraksiyon desenleri arasındaki fark analiz edilerek bulunur. İki ya da daha fazla uygun ağır atom türevi bulunduğu zaman, öncelikle fazlar tahmin edilir, sonra elektron yoğunluğu haritası hesaplanır. 41

42 Anormal saçılma (Anomalous Scattering, AS): Ağır elementlerin iç elektronlarının, belirli x-ışını dalgaboyu aralığında soğurma kenarlarına sahip olduğu bilinmektedir. Bu yöntem, bir tek ağır atom türevinin faz bilgisini elde etmek için kullanıldığı gibi, selenomethionine (selenium içeren aminoasit) ile etiketlenmiş tl i proteinlerden tam faz bilgilerini i i elde etmek için i de kullanılır. Çoklu-dalgaboyu anormal dağınım ğ (MAD) denilen bu yöntem, yeni proteinlerin yapılarının hızlı çözümünde çok popüler olmuştur. İyi difraksiyon veren kristallerde, doğal proteinde var olan cysteine ve methionine den gelen anormal kükürt sinyallerini kullanmak da mümkündür. MAD yönteminde tek kristal kullanılır, ama sinkrotron radyasyonu gereklidir. Ayrıca, selenomethionine-etiketli proteinler üretilmeli, saflaştırılmalı ş ve kristalleştirilmelidir. ş 42

43 Moleküler yerdeğiştirme (Molecular replacement) Bilinmeyen kristal yapının uygun bir modeli kullanılırsa, faz problemi çözülebilir. - İnsan trombin yapısının, bovine thrombin yapısının bulunmasında -bir enzimin yapısının, aynı enzimin farklı bir kristal forma sahip inhibitor kompleksinin yapısının bulunmasında kullanılması örnek olarak verilebilir. Genellikle PDB dan alınan uygun Model, dönme ve ötelenme fonksiyonlari ile, bilinmeyen kristalin birim hücresinde yönlendirilir ve konumlandırılır. Oriente edilen bu model, ardışık olarak fazların ve elektron yoğunluğu haritasının bulunmasında kullanılır. 43

44 Model oluşturmavearıtım arıtım İlk elektron yoğunluğu haritası elde edildiğinde kristalograf tarafından yorumlanır: Bir MIR(AS) haritası durumunda, proteinin tam bir modeli elektron yoğunluğuna fit edilir. Önce C α atomları yerleştirilir, sonra ardışık olarak ana zincir ve yan zincirler inşa edilir. Son yıllarda, özellikle yüksek çözünürlüklü veri olduğu durumda, bu işlem gittikçe otomatik hale gelmiştir. Moleküler yer değiştirme durumunda ise, kullanılan modelin kristalde var olan molekülü aksettirecek şekilde geliştirilmesi gerekir. Model çoğunlukla benzer bir proteindir, ama bazı amino asitler yer değiştirmiş olabilir, eklentiler ve kaybolan gruplar vardır, bazı looplarda küçük değişiklikler gerekebilir. 44

45 Yeniden model oluşturma işleminden sonra, model arıtılır. Arıtım, gözlenen difraksiyon genlikleri (Fo) ile model yapıdan hesaplanan difraksiyon genlikleri (Fc) arasındaki fark en küçük olacak şekilde iteratif olarak yapılan bir süreçtir, böylece yapının geometrisi aynı anda optimize edilmiş olur. 45

46 Her arıtım aşamasının sonunda arıtılan modelden hesaplanan fazlar yeniden, iyileştirilmiş elektron-yoğunluğu haritasının hesabında kullanılır, ve bu haritalar kristalograf tarafından modeli daha iyiye götürmek üzere analiz edilir. Arıtım adımları ve modelin yeniden inşası, yapısal parametrelerin ve atomik koordinatların en iyi değerlerine ulaşılıncaya kadar sürdürülür. Yapı çözümü sonucunda kristalin birim hücresindeki her bir atomun konumunu belirleyen koordinatlar ile atomik yerdeğiştirme parametreleri elde edilir. Atomik koordinatlardan bağ uzunluk ve açıları hesaplanabilir, molekülün konformasyonu saptanabilir, molekül içi ve moleküller arası etkileşmeler belirlenebilir (e.g. Disülfit ve H-bağları, Van der Waals,...) En son aşamada koordinatların son seti PDB depolama için hazırlanır. 46

47 Kristal yapıların sınırları ve içerdiği bilgiler Küçük moleküllerin atomaltı çözünürlükteki (<1 Å) x-ışını analizi oldukça doğru geometrik parametreler (bağ uzunlukları, valans ve dihedral açılar) ile anizotropik yer değiştirme parametreleri (sıcaklık elipsoidleri) verir. Protein kristalleri, genelde atomik veya atomaltı çözünürlükte difraksiyon vermezler. X-ışını çalışmalarının büyük bir kısmı orta ve yüksek çözünürlükte (3.0 Å and 1.50 Å aralığında) yapılır, ve yapısal ayrıntılarda üstte tanımlanan düzeye ulaşılamaz. ş Bazı amino asitlerin (His, Asn, Gln gibi) yan zincirlerinin doğru yönelimleri l i ve protonlanma durumları, her zaman mümkün olan potansiyel hidrojen bağı etkileşmelerinin varlığından çıkarılabilir. 47

48 Kalite göstergeleri Deneysel verinin kalitesi Kristal yapının kalitesi, dayandığı deneysel verinin kalitesinden daha iyi olamaz. Difraksiyon verilerinin kalitesini göstermek üzere yaygın olarak kullanılan istatistiksel göstergeler şunlardır: Çözünürlük. Düzlemler arasındaki en kısa uzaklığa (d), en büyük saçılma açısına karşı gelir. Bu değerde yansımalar hala ölçülebilir ve harita hesabında ve arıtımda kullanılabilir. Yüksek çözünürlükte (< 2.0 Å ) protein ve bağlı su molekülleri gayet iyi tanımlanır ve yapı ciddi hatalar içermez. Düşük çözünürlükte ( Å) su moleküllerinin güvenilir bir doğrulukla ğ tayini mümkün olamaz, önemli hatalar modelin doğruluğunu etkiler. 48

49 Çözünürlük (Rezolusyon) : d = 0.5 / (sinθ / λ) 4Å 3Å 2Å 1Å Tryptophan (W) 49

50 Verinin tamlığı. Belirli bir çözünürlüğe kadar ölçülebilen toplam yansıma sayısı, bazı nedenlerden dolayı tam yansıma sayısına ulaşamaz. Yansımaların küçük bir kesri (%10) kaybolur, ve zayıf olan bu yansımalar elektronyoğunluğu ğ ğ haritasını etkiler. R-sym. Aynı yansımanın çoklu ölçümlerindeki uyumsuzluğu yansıtır, bu nedenle düşük R-sym değeri daha iyidir; genelde %10 dan daha düşük olmalıdır. l 50

51 Modelin kalitesi R-faktörü. Bu değer, gözlenen genlikler (F o ) ile modelden hesaplanan genlikler (F c )arasındaki uyumun bir ölçüsüdür. Çözünürlüğe ve verinin kalitesine bağlı olarak, iyi artılmış yapılar için R-faktör %20-25 in altındadır. Serbest R-faktörü. Arıtım programları gözlenen ve hesaplanan genlikler arasındaki farkı minimize etmeyi amaçladığından, arıtımın ilerleyişini izlemek için bir başka objektif kriter daha gereklidir. Bu nedenle bir grup yansıma arıtım dışı bırakılır ve bunlar sadece Serbest R-faktörü nün hesabında kullanılır. Eğer arıtım doğru ilerliyorsa, Serbest R-faktörü düşer, eğer model ciddi hatalar içeriyorsa %35 in üzerinde kalır. Doğru yapılar için bu değer genelde %30 un altındadır. 51

52 Bağ uzunluk ve açılarının ideal değerlerinden sapmalar. Bağ uzunluk ve açılarının ideal değerlerinden önemli sapmalar yapıdaki problem işaret eder. İdeal değerlerden sapmanın kare-ortalaması karekökü [Root-mean-square (r.m.s.)], bağ uzunlukları için Å den, bağ açıları için 3º den büyük olmamalıdır. Ramachandran diyagramı. Sterik engel nedeniyle, protein molekülünün ana-zincirinin φ ve ψ dihedral açılarının ancak belli kombinasyonları izinlidir ve bu bazı aktif konumdaki rezidüler için fonksiyonel öneme sahiptir. Tüm rezidülerin belli bir yüzdesinden fazlasının φ ve ψ değerleri izinli bölgenin tamamen dışında kalıyorsa modeldeki hatalardan kuşku duyulmalıdır. 52

53 53

54 Protein Yapısı Space filling Ball-and-stick and Stick

55 Yapılan Çalışmalar: Lektinler Lektinler, yaşayan bütün organizmalarda bulunan ve karbohidrat bağlayan proteinlerdir. Lektin= haemagglutinin = agglutinin Legere seçmek Hücreleri kümeleştirme, glikoproteinleri çökeltme yetenekleri e e vardır. ad Hücrelerde e olağan oağa dışı ş mitoz bölünmeye neden olabilirler. Moleküler tanıma prosesleri ile ilgili çalışmalarda ş model sistemler olarak kullanılır Bazı bitkisel lektinler antiviral özellik gösterirler Soğanlı çiçekler, böceklere ve otoburlara karşı kendisini savunmak için lektinleri kullanırlar. 55

56 I. Lentil Lektin-Sukroz kompleksi Lentil lektin (LCA) Lens Culinaris tohumlarından affinity kromatografi kullanılarak saflaştırılmıştır. Lentil lektin-sucrose kompleksinin kristalleri sitting drop buhar difüzyon yöntemiyle büyütüldü. Saf lektin (7 mg/ml konsantrasyonda) eşit hacimdeki precipitant ile karıştırıldı. Plaka-biçimli kristaller 293 K de, iki hafta içinde elde edildi. (precipitant : 40% MPD su içinde, 100 mm Cacodylate ve 50 mm sukrose, ph 6.5) 56

57 LCA 57

58 İlmek (loop) içinde kristaller Loop (0.1 mm) X-ışını difraksiyon verisi, SRS Daresbury (İngiltere) Laboratuvarında, rotasyon yöntemiyle ve ADSC Q4 CCD detektör sistemiyle, 100º K de toplandı. 58

59 LCA Uzay grubu C222 1 (no. 20) Birim ii hücre üce( (Å) a=55.06, b=81.3, c= Å Asimetrik birim 1 lektin monomer (228 a.a.) + 1 sukrose M r (Protein / Protein+ligand) / Da Rezolusyon (Å) R-merge 48% 4.8% Ölçülen yansıma Arıtımda kul. yansıma Protein atomu 1758 Metal atomu 2 Şeker atomu 23 Su molekülü

60 LCA in yapısı Lentil lektin molekülü monomer şeklindedir. Her monomer iki ayrı polipeptit zincirinden oluşur: alfa ve beta. Alfa zinciri 181 aminoasit, beta zinciri 47 aminoasit içerir. Molekülde toplam 12 β-tabakası vardır. Her monomere, bir Ca+, ve Mn+ iyonu ile sukroz molekülü bağlıdır. Metal konumları ile su ligandlarının (4 tane) geometrisi gayet iyi tanımlanmıştır. Ca+ ve Mn+ iyonları, alışılmamış Ala-Asp cis-peptit bağının stabilizasyonunda etkin rol oynarlar. Bu bağ LCA in karbonhidrat tanıma bölgesi için belirleyicidir. Sukroz molekülünün glukoz kısmı bağlanma noktasında doğrudan lektine bağlanır. 60

61 LCA Sukroz çevresinde elektron yoğunluğu Monomer 61

62 LCA Asp 129 His 136 Asn 125 Ca Asp 121 Mn Glu 119 Ala B31 Asp 81 Gly 99 Ser 39 Bağlanma konumları

63 LCA Dimerizasyon ile β-tabakalarının β yayılması 63

64 II. Daffodil Lektin- Mannobiose Kompleksi (1.7 Å) Daffodil lektin (Narcissus pseudonarcissus lektin - NPL), monokot manoz bağlayan lektinler sınıfındandır. (Amaryllidaceae, Lilliacae, and Alliacae ailesi- kardelen, zambak, çan çiçeği...). Bu lektinler, kompleks glikanlara doğru büyük bir eğilim gösteren manozlar için çok özel proteinlerdir. NPL in de benzer özelliği nedeniyle HIV nin hücrelere bağlanmasını engellediği gösterilmiştir. NPL bir Fetuin-agarose kolonu kullanılarak, ionexchange kromatografisi ile elde edildi. Kristaller, saf NPL proteininden alınan 10-20μl (20 mm α 1-3 Mannobiose içeren) damlacıklar içinde, sitting drop- buhar difüzyon yöntemiyle büyütüldü. 64

65 NPL NPL kristalleri Daffodil çiçekleri NPL Fraksiyonlarının jel elektroforezi (SDS PAGE) Daffodil soğanları 13K 65

66 NPL Uzay Grubu C222 1 (no. 20) Hücre boyutları a=72.00, b=102.01, c=74.37 Å Asimetrik birim 2lektin monomer (218 a.a.) a + 6 α 1-3 mannobiose Hacim Å 3 Mr (Protein + Ligand) 2 x x 342 Da Rezolusyon Å R-merge 7.7% Ölçülen yansıma sayısı Arıtımda kull. yansıma Protein atomu 1716 Hetero atom 10 Şeker atomu 138 Su molekülü 202 PDB kod 3DZW 66

67 NPL in yapısı Daffodil lektin molekülü normal olarak dimer şeklindedir, yani asimetrik ik birimdei iki monomer bulunur. Her monomer (A ve B zinciri) 109 aminoasit ve 3 manoz molekülünden oluşur. Her bir monomer bir üçgen prizmanın yüzeyleri çevresinde yerleşmiş (merkezindeki 3-katlı yalancı bir eksene göre), üç tane 4-telli β-tabakasından (four-stranded β-sheets) ve α- helislerden oluşmuştur. Bütün tabakalar, non-polar yan zincirler prizmanın içinedoğru hidrofobik bir kor oluşturacak şekilde antiparalel l düzenlenmiştir. Prizmanın dış yüzeyleri iç bükeydir ve ligand bağlamak için uygun bir polarite ve yan zincir oryantasyonuna sahiptir. Her yüzey bir Karbohidrat Tanıma Bölgesi (Carbohydrate Recognition Domain, CRD) oluşturmaktadır, burada bağlanmayı sağlayan temel rezidü korunmuştur. 67

68 NPL in üçüncül yapısı CRD II CRD II CRD III CRD I CRD III CRD I α Mannobiose bağlı NPL dimerin i ribbon modeli 68

69 Kristalde tetramerik kümelenme gözlenmiştir. Interface 1 dönülerin değiş-tokuşu ile oluşmuştur Interface 2 amaryllidaceae lektinlerde var olan bir hidrofobik patch ile oluşmuştur. Her ikisi de çok kuvvetlidir ve bu özel etkileşmeler çözeltide de vardır. Böylece bu tür lektin familyasında tetramerik yapı korunur. Interface 3 iyoniktir ve yan tetramer kontakları arasındaki ilişkide rol oynar. NPL in asimetrik birimindeki ötelenme, komşu moleküllerin CRD1 ve CRD3 de bağlı şeker moleküllerini bir araya getirir. NPL in dördüncül yapısı 69

70 NPL NPL in birim hücrede paketlenme diyagramı (x-ekseni boyunca projeksiyon-ribbon model) 70

71 TEŞEKKÜRLER 71

X-IŞINLARI KIRINIM CİHAZI (XRD) ve KIRINIM YASASI SİNEM ÖZMEN HAKTAN TİMOÇİN

X-IŞINLARI KIRINIM CİHAZI (XRD) ve KIRINIM YASASI SİNEM ÖZMEN HAKTAN TİMOÇİN X-IŞINLARI KIRINIM CİHAZI (XRD) ve KIRINIM YASASI SİNEM ÖZMEN HAKTAN TİMOÇİN 2012 İÇERİK X-IŞINI KIRINIM CİHAZI (XRD) X-RAY DİFFRACTİON XRD CİHAZI NEDİR? XRD CİHAZININ OPTİK MEKANİZMASI XRD CİHAZINDA ÖRNEK

Detaylı

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER

BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER BİYOKİMYAYA GİRİŞ: ATOM, MOLEKÜL, ORGANİK BİLEŞİKLER Biyokimyanın tanımı yaşamın temel kimyası ile ilgilenen bilim dalı (Bios, Yunancada yaşam demektir.) canlı sistemin yapısını ve fonksiyonlarını kimyasal

Detaylı

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry Chapter 4: Biomolecules, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University Biochemistry/Hikmet Geckil Chapter 4: Biomolecules 2 BİYOMOLEKÜLLER Bilim adamları hücreyi

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin amacı, fizik mühendisliği öğrencilerine,

Detaylı

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ KİMYASALBAĞLAR BAĞLAR KİMYASAL VE HÜCRESEL REAKSİYONLAR Yrd. Doç.Dr. Funda BULMUŞ Atomun Yapısı Maddenin en küçük yapı taşı olan atom elektron, proton ve nötrondan oluşmuştur.

Detaylı

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ Spektroskopiye Giriş Yrd. Doç. Dr. Gökçe MEREY SPEKTROSKOPİ Işın-madde etkileşmesini inceleyen bilim dalına spektroskopi denir. Spektroskopi, Bir örnekteki atom, molekül veya iyonların

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

Katılar & Kristal Yapı

Katılar & Kristal Yapı Katılar & Kristal Yapı Katılar Kristal katılar Amorf katılar Belli bir geometrik şekle sahip olan katılardır, tanecikleri belli bir düzene göre istiflenir. Belli bir geometrik şekli olmayan katılardır,

Detaylı

X-IŞINLARI FLORESAN ve OPTİK EMİSYON SPEKTROSKOPİSİ

X-IŞINLARI FLORESAN ve OPTİK EMİSYON SPEKTROSKOPİSİ X-IŞINLARI FLORESAN ve OPTİK EMİSYON SPEKTROSKOPİSİ 1. EMİSYON (YAYINMA) SPEKTRUMU ve SPEKTROMETRELER Onyedinci yüzyılda Newton un güneş ışığının değişik renkteki bileşenlerden oluştuğunu ve bunların bir

Detaylı

Her madde atomlardan oluşur

Her madde atomlardan oluşur 2 Yaşamın kimyası Figure 2.1 Helyum Atomu Çekirdek Her madde atomlardan oluşur 2.1 Atom yapısı - madde özelliği Elektron göz ardı edilebilir kütle; eksi yük Çekirdek: Protonlar kütlesi var; artı yük Nötronlar

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

Nanomalzemelerin Karakterizasyonu. Yapısal Karakterizasyon Kimyasal Karakterizasyon

Nanomalzemelerin Karakterizasyonu. Yapısal Karakterizasyon Kimyasal Karakterizasyon Nanomalzemelerin Karakterizasyonu Yapısal Karakterizasyon Kimyasal Karakterizasyon 1 Nanomalzemlerin Yapısal Karakterizasyonu X ışını difraksiyonu (XRD) Çeşitli elektronik mikroskoplar(sem, TEM) Atomik

Detaylı

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ 1. SPEKTROSKOPİ Bir örnekteki atom, molekül veya iyonların bir enerji düzeyinden diğerine geçişleri sırasında absorplanan veya yayılan elektromanyetik ışımanın,

Detaylı

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler MBG 111 BİYOLOJİ I 3.1.Karbon:Biyolojik Moleküllerin İskeleti *Karbon bütün biyolojik moleküllerin omurgasıdır, çünkü dört kovalent bağ yapabilir ve uzun zincirler

Detaylı

20.03.2012. İlk elektronik mikroskobu Almanya da 1931 yılında Max Knoll ve Ernst Ruska tarafından icat edilmiştir.

20.03.2012. İlk elektronik mikroskobu Almanya da 1931 yılında Max Knoll ve Ernst Ruska tarafından icat edilmiştir. SERKAN TURHAN 06102040 ABDURRAHMAN ÖZCAN 06102038 1878 Abbe Işık şiddetinin sınırını buldu. 1923 De Broglie elektronların dalga davranışına sahip olduğunu gösterdi. 1926 Busch elektronların magnetik alanda

Detaylı

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır.

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. KİMYASAL DENGE AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. TEORİ Bir kimyasal tepkimenin yönü bazı reaksiyonlar için tek bazıları için ise çift yönlüdür.

Detaylı

X-Işınları. 5. Ders: X-ışını kırınımı. Numan Akdoğan.

X-Işınları. 5. Ders: X-ışını kırınımı. Numan Akdoğan. X-Işınları 5. Ders: X-ışını kırınımı Numan Akdoğan akdogan@gyte.edu.tr Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fizik Bölümü Nanomanyetizma ve Spintronik Araştırma Merkezi (NASAM) X-ışını kırınımı 1912 von Laue

Detaylı

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU Fizyolojiye Giriş Temel Kavramlar Fizyolojiye Giriş Canlıda meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişikliklerin tümüne birden yaşam denir. İşte canlı organizmadaki

Detaylı

KRİSTAL KUSURLARI BÖLÜM 3. Bağlar + Kristal yapısı + Kusurlar. Özellikler. Kusurlar malzeme özelliğini önemli ölçüde etkiler.

KRİSTAL KUSURLARI BÖLÜM 3. Bağlar + Kristal yapısı + Kusurlar. Özellikler. Kusurlar malzeme özelliğini önemli ölçüde etkiler. KRİSTAL KUSURLARI Bağlar + Kristal yapısı + Kusurlar Özellikler Kusurlar malzeme özelliğini önemli ölçüde etkiler. 2 1 Yarıiletken alttaş üretiminde kullanılan silikon kristalleri neden belli ölçüde fosfor

Detaylı

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ Karbonun önemi Hücrenin % 70-95ʼ i sudan ibaret olup, geri kalan kısmın çoğu karbon içeren bileşiklerdir. Canlılığı oluşturan organik bileşiklerde karbon atomuna

Detaylı

Proteinlerin Primer & Sekonder Yapıları. Dr. Suat Erdoğan

Proteinlerin Primer & Sekonder Yapıları. Dr. Suat Erdoğan Proteinlerin Primer & Sekonder Yapıları Dr. Suat Erdoğan Sunum planı Proteinlerin moleküler yapılarını hangi kimyasal güçler belirler? Proteinlerin moleküler yapıları Primer yapı Sekonder yapı α-heliks

Detaylı

YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Termodinamik ve Isı Tekniği Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Radyasyon (Işınım) Isı Transferi Deneyi Çalışma Notu

YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Termodinamik ve Isı Tekniği Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Radyasyon (Işınım) Isı Transferi Deneyi Çalışma Notu YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Termodinamik ve Isı Tekniği Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Radyasyon (Işınım) Isı Transferi Deneyi Çalışma Notu Laboratuar Yeri: E1 Blok Termodinamik Laboratuvarı Laboratuar

Detaylı

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz.

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR İki atom veya atom grubu

Detaylı

8. Hafta Amino Asitler, Peptidler ve Proteinler: Prof. Dr. Şule PEKYARDIMCI PEPTİT BAĞI

8. Hafta Amino Asitler, Peptidler ve Proteinler: Prof. Dr. Şule PEKYARDIMCI PEPTİT BAĞI 8. Hafta Amino Asitler, Peptidler ve Proteinler: Prof. Dr. Şule PEKYARDIMCI PEPTİT BAĞI Bir amino asidin -amino grubu 2. bir amino asidin -karboksil grubuyla reaksiyona girince bir molekül su ayrılarak

Detaylı

X-Işınları. Çalışma Soruları. Doç. Dr. Numan Akdoğan Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fizik Bölümü. X1 (X-ışınları hakkında genel bilgiler)

X-Işınları. Çalışma Soruları. Doç. Dr. Numan Akdoğan Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fizik Bölümü. X1 (X-ışınları hakkında genel bilgiler) X-Işınları Çalışma Soruları Doç. Dr. Numan Akdoğan Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fizik Bölümü X1 (X-ışınları hakkında genel bilgiler) 1. a) Elektromanyetik spektrumu çizip, açıklayınız. b) X-ışınlarını

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 Elektron Kütlesi 9,11x10-31 kg Proton Kütlesi Nötron Kütlesi 1,67x10-27 kg Bir kimyasal elementin atom numarası (Z) çekirdeğindeki

Detaylı

Gelin bugün bu yazıda ilkokul sıralarından beri bize öğretilen bilgilerden yeni bir şey keşfedelim, ya da ne demek istediğini daha iyi anlayalım.

Gelin bugün bu yazıda ilkokul sıralarından beri bize öğretilen bilgilerden yeni bir şey keşfedelim, ya da ne demek istediğini daha iyi anlayalım. Kristal Yapılar Gelin bugün bu yazıda ilkokul sıralarından beri bize öğretilen bilgilerden yeni bir şey keşfedelim, ya da ne demek istediğini daha iyi anlayalım. Evrende, kimyasal özellik barındıran maddelerin

Detaylı

PROTEİNLERİN 3 BOYUTLU YAPISI

PROTEİNLERİN 3 BOYUTLU YAPISI PROTEİNLERİN 3 BOYUTLU YAPISI PROTEİNLERİN 3 BOYUTLU YAPISI PROTEİNLERİN 3 BOYUTLU YAPISI 1-Primer Yapı (1 o ) 2-Sekonder Yapı (2 o ) -Alfa heliks -Beta kırmalı tabaka -Beta bendler (kıvrım, dirsek) -Tesadüfi

Detaylı

ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ

ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Esentepe Kampüsü, 54187, SAKARYA Atomlar Arası Bağlar 1 İyonik Bağ 2 Kovalent

Detaylı

Biyokimya. Biyokimyanın tanımı ve önemi Organizmanın elementer yapısı Canlılık Su Kovalent olmayan bağlar (intermoleküler etkileşimler)

Biyokimya. Biyokimyanın tanımı ve önemi Organizmanın elementer yapısı Canlılık Su Kovalent olmayan bağlar (intermoleküler etkileşimler) Biyokimya Biyokimyanın tanımı ve önemi Organizmanın elementer yapısı Canlılık Su Kovalent olmayan bağlar (intermoleküler etkileşimler) Bölüm 1: Biyokimya ve önemi: 1. Biyokimya tanımı, önemi ve boyutsal

Detaylı

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar 5.111 Ders Özeti #12 Bugün için okuma: Bölüm 2.9 (3. Baskıda 2.10), Bölüm 2.10 (3. Baskıda 2.11), Bölüm 2.11 (3. Baskıda 2.12), Bölüm 2.3 (3. Baskıda 2.1), Bölüm 2.12 (3. Baskıda 2.13). Ders #13 için okuma:

Detaylı

X-IŞINI FLORESANS SPEKTROSKOPİSİ. X-ışınları spektrometresi ile numunelerin yarı kantitatif olarak içeriğinin belirlenmesi.

X-IŞINI FLORESANS SPEKTROSKOPİSİ. X-ışınları spektrometresi ile numunelerin yarı kantitatif olarak içeriğinin belirlenmesi. X-IŞINI FLORESANS SPEKTROSKOPİSİ 1. DENEYİN AMACI X-ışınları spektrometresi ile numunelerin yarı kantitatif olarak içeriğinin belirlenmesi. 2. TEORİK BİLGİ X-ışınları, yüksek enerjiye sahip elektronların

Detaylı

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak X-IŞINI TÜPÜ X-IŞINI TÜPÜ PARÇALARI 1. Metal korunak (hausing) 2. Havası alınmış cam veya metal tüp 3. Katot 4. Anot X-ışın

Detaylı

BMM 205 Malzeme Biliminin Temelleri

BMM 205 Malzeme Biliminin Temelleri BMM 05 Malzeme Biliminin Temelleri XIşınları ile Kristal Yapı Analizi Dr. Ersin Emre Ören Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği Bölümü TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi

Detaylı

BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL

BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL Kromatografi, katı veya sıvı bir durağan fazın yüzeyine veya içine uygulanmış bir karışımdaki moleküllerin, sıvı veya gaz halindeki bir hareketli

Detaylı

X-Işınları. Çalışma Soruları

X-Işınları. Çalışma Soruları X-Işınları Çalışma Soruları Yrd. Doç. Dr. Numan Akdoğan Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fizik Bölümü Nanomanyetizma ve Spintronik Araştırma Merkezi (NASAM) X1 (X-ışınları hakkında genel bilgiler) 1. a)

Detaylı

X-IŞINI OLUŞUMU (HATIRLATMA)

X-IŞINI OLUŞUMU (HATIRLATMA) X-IŞINI OLUŞUMU (HATIRLATMA) Şekilde modern bir tip X-ışını aygıtının şeması görülmektedir. Havası boşaltılmış cam bir tüpte iki elektrot bulunur. Soldaki katot ısıtıldığında elektronlar salınır. Katot

Detaylı

Ahenk (Koherans, uyum)

Ahenk (Koherans, uyum) Girişim Girişim Ahenk (Koherans, uyum Ahenk (Koherans, uyum Ahenk (Koherans, uyum http://en.wikipedia.org/wiki/coherence_(physics#ntroduction Ahenk (Koherans, uyum Girişim İki ve/veya daha fazla dalganın

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Atom, birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacıktır. Atom, elementlerin özelliklerini taşıyan en küçük yapı birimi olup çekirdekteki

Detaylı

KATILARDA KRİSTAL YAPI. Hekzagonal a b c 90 o, 120. Tetragonal a b c 90 o. Rombohedral (Trigonal) Ortorombik a b c 90 o. Monoklinik a b c 90 o

KATILARDA KRİSTAL YAPI. Hekzagonal a b c 90 o, 120. Tetragonal a b c 90 o. Rombohedral (Trigonal) Ortorombik a b c 90 o. Monoklinik a b c 90 o KATILARDA KRİSTAL YAPI Kristal yapı atomun bir üst seviyesinde incelenen ve atomların katı halde oluşturduğu düzeni ifade eden birim hücre (kafes) geometrik parametreleri ve atom dizilimi ile tarif edilen

Detaylı

Genetik Bilgi: DNA Yapısı, Fonksiyonu ve Replikasyonu. Dr. Mahmut Çerkez Ergören

Genetik Bilgi: DNA Yapısı, Fonksiyonu ve Replikasyonu. Dr. Mahmut Çerkez Ergören Genetik Bilgi: DNA Yapısı, Fonksiyonu ve Replikasyonu Dr. Mahmut Çerkez Ergören Genetik materyal; Kendini çoğaltır. Bilgi depolar. Bilgiyi ifade eder. Mutasyonla varyasyonlara izin verir. Genetik Tarihçe

Detaylı

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H 2.Radyoaktif izotoplar biyologları için önemlidir? Aşağıda radyoakif maddelerin kullanıldığı alanlar sıralanmıştır.bunlarla

Detaylı

Paslanmaz Çelik Gövde. Yalıtım Sargısı. Katalizör Yüzey Tabakası. Egzoz Emisyonları: Su Karbondioksit Azot

Paslanmaz Çelik Gövde. Yalıtım Sargısı. Katalizör Yüzey Tabakası. Egzoz Emisyonları: Su Karbondioksit Azot Paslanmaz Çelik Gövde Yalıtım Sargısı Egzoz Emisyonları: Su Karbondioksit Azot Katalizör Yüzey Tabakası Egzoz Gazları: Hidrokarbonlar Karbon Monoksit Azot Oksitleri Bu bölüme kadar, açıkça ifade edilmese

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

ELEMENT VE BİLEŞİKLER

ELEMENT VE BİLEŞİKLER ELEMENT VE BİLEŞİKLER 1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri: a) Elementler: Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere

Detaylı

MOL KAVRAMI I. ÖRNEK 2

MOL KAVRAMI I.  ÖRNEK 2 MOL KAVRAMI I Maddelerin taneciklerden oluştuğunu biliyoruz. Bu taneciklere atom, molekül ya da iyon denir. Atom : Kimyasal yöntemlerle daha basit taneciklere ayrılmayan ve elementlerin yapıtaşı olan taneciklere

Detaylı

Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar

Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar Nötronlar kinetik enerjilerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar Termal nötronlar (0.025 ev) Orta enerjili nötronlar (0.5-10 kev) Hızlı nötronlar (10 kev-10 MeV) Çok hızlı nötronlar (10 MeV in üzerinde)

Detaylı

tayf kara cisim ışınımına

tayf kara cisim ışınımına 13. ÇİZGİ OLUŞUMU Yıldızın iç kısımlarından atmosfere doğru akan ışınım, dalga boyunun yaklaşık olarak sürekli bir fonksiyonudur. Çünkü iç bölgede sıcaklık gradyenti (eğimi) küçüktür ve madde ile ışınım

Detaylı

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi Kolloidler Bir maddenin kendisi için çözücü olmayan bir ortamda 10-5 -10-7 cm boyutlarında dağılmasıyla oluşan çözeltiye kolloidal çözelti denir. Çimento, su, agrega ve bu sistemin dispersiyonuna etki

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

PROTEİN. Mısırdan. İzolasyon Kiti. Öğretmen Kılavuzu. Öğrenci Kılavuzu

PROTEİN. Mısırdan. İzolasyon Kiti. Öğretmen Kılavuzu. Öğrenci Kılavuzu Mısırdan PROTEİN İzolasyon Kiti Öğretmen Kılavuzu a. Konu b. Kullanıcı Kitlesi c. Deney Süresi d. Materyaller e. Güvenlik f. Genel Bilgi g. Deney Öncesi Hazırlık h. Ön Bilgi i. Deneyin Yapılışı j. Deney

Detaylı

CANLILARIN KİMYASAL İÇERİĞİ

CANLILARIN KİMYASAL İÇERİĞİ CANLILARIN KİMYASAL İÇERİĞİ Prof. Dr. Bektaş TEPE Canlıların Savunma Amaçlı Kimyasal Üretimi 2 Bu ünite ile; Canlılık öğretisinde kullanılan kimyasal kavramlar Hiyerarşi düzeyi Hiyerarşiden sorumlu atom

Detaylı

Katılar. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006

Katılar. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006 Katılar Tüm maddeler, yeteri kadar soğutulduğunda katıları oluştururlar. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Oluşan katıların doğası atom, iyon veya molekülleri birarada tutan kuvvetlere

Detaylı

2. Işık Dalgalarında Kutuplanma:

2. Işık Dalgalarında Kutuplanma: KUTUPLANMA (POLARİZASYON). Giriş ve Temel ilgiler Işık, bir elektromanyetik dalgadır. Elektromanyetik dalgalar maddesel ortamlarda olduğu gibi boşlukta da yayılabilirler. Elektromanyetik dalgaların özellikleri

Detaylı

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER 1- Elementler ve Elementlerin Özellikleri a) ELEMENTLER Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere

Detaylı

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır:

Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır: Atomlar birleştiği zaman elektron dağılımındaki değişmelerin bir sonucu olarak kimyasal bağlar meydana gelir. Üç çeşit temel bağ vardır: İyonik bağlar, elektronlar bir atomdan diğerine aktarıldığı zaman

Detaylı

Malzeme muayene metodları

Malzeme muayene metodları MALZEME MUAYENESİ Neden gereklidir? Malzemenin mikroyapısını tespit etmek için. Malzemelerin kimyasal kompozisyonlarını tesbit etmek için. Malzemelerdeki hataları tesbit etmek için Malzeme muayene metodları

Detaylı

1. Öğretmen Kılavuzu. 2. Öğrenci Kılavuzu

1. Öğretmen Kılavuzu. 2. Öğrenci Kılavuzu 1. Öğretmen Kılavuzu a. Konu b. Kullanıcı Kitlesi c. Deney Süresi d. Materyaller e. Güvenlik f. Genel Bilgi g. Deney Öncesi Hazırlık h. Ön Bilgi i. Deneyin Yapılışı j. Deney Sonuçları k. Öğrenci Kılavuzundaki

Detaylı

YGS ANAHTAR SORULAR #1

YGS ANAHTAR SORULAR #1 YGS ANAHTAR SORULAR #1 1) Yıkımları sırasında Tüketilen O2 miktarı 2) H2O2 H2O2 H2O2 Grafikte bazı organik bileşiklerin yıkımları sırasında tüketilen oksijen miktarı verilmiştir. Buna göre organik bileşiklerin

Detaylı

h 7.1 p dalgaboyuna sahip bir dalga karakteri de taşır. De Broglie nin varsayımı fotonlar için,

h 7.1 p dalgaboyuna sahip bir dalga karakteri de taşır. De Broglie nin varsayımı fotonlar için, DENEY NO : 7 DENEYİN ADI : ELEKTRONLARIN KIRINIMI DENEYİN AMACI : Grafit içinden kırınıma uğrayan parçacıkların dalga benzeri davranışlarının gözlemlenmesi. TEORİK BİLGİ : 0. yüzyılın başlarında Max Planck

Detaylı

Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Kimya Anabilim Dalı. Prof. Dr. Esin AKI

Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Kimya Anabilim Dalı. Prof. Dr. Esin AKI -YALÇIN Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Kimya Anabilim Dalı 5000 in üzerinde ilaç etken maddesi var. 20000 in üzerinde farmasötik ürün var. ABD de Yaşam süresinin uzaması 2010 Kadınlarda

Detaylı

1. Amaç Kristallerin üç boyutlu yapısı incelenecektir. Ön bilgi için İnorganik Kimya, Miessler ve Tarr, Bölüm 7 okunmalıdır.

1. Amaç Kristallerin üç boyutlu yapısı incelenecektir. Ön bilgi için İnorganik Kimya, Miessler ve Tarr, Bölüm 7 okunmalıdır. 14 DENEY KATI HAL 1. Amaç Kristallerin üç boyutlu yapısı incelenecektir. Ön bilgi için İnorganik Kimya, Miessler ve Tarr, Bölüm 7 okunmalıdır. 2. Giriş Atomlar arası (veya moleküller arası) çekim kuvvetleri

Detaylı

ELEMETLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE SEMBOLLERİ

ELEMETLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE SEMBOLLERİ ELEMENTLER VE SEMBOLLERİ Elementler Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere element denir. Elementler çok sayıda

Detaylı

İÇİNDEKİLER TEMEL KAVRAMLAR - 2. 1. Atomlar, Moleküller, İyonlar...36. 1.2. Atomlar...36. 1.2. Moleküller...37. 1.3. İyonlar...37

İÇİNDEKİLER TEMEL KAVRAMLAR - 2. 1. Atomlar, Moleküller, İyonlar...36. 1.2. Atomlar...36. 1.2. Moleküller...37. 1.3. İyonlar...37 vi TEMEL KAVRAMLAR - 2 1. Atomlar, Moleküller, İyonlar...36 1.2. Atomlar...36 1.2. Moleküller...37 1.3. İyonlar...37 2. Kimyasal Türlerin Adlandırılması...38 2.1. İyonların Adlandırılması...38 2.2. İyonik

Detaylı

MALZEME BİLGİSİ DERS 6 DR. FATİH AY.

MALZEME BİLGİSİ DERS 6 DR. FATİH AY. MALZEME BİLGİSİ DERS 6 DR. FATİH AY www.fatihay.net fatihay@fatihay.net GEÇEN HAFTA TEMEL KAVRAMLAR BİRİM HÜCRE METALLERDE KRİSTAL YAPILAR YOĞUNLUK HESAPLAMA BÖLÜM III KATILARDA KRİSTAL YAPILAR KRİSTAL

Detaylı

İki ve üç kovalent bağa sahip moleküller doymamış olarak isimlendirilirler.

İki ve üç kovalent bağa sahip moleküller doymamış olarak isimlendirilirler. İki ve üç kovalent bağa sahip moleküller doymamış olarak isimlendirilirler. Her biri tek kovalent bağa sahip hidrokarbona, doymuş hidrokarbon denir ve mevcut bağlarından biri kopmadan yeni bir atom bağlanamaz.

Detaylı

Yüzey Gerilimi ve Temas Açısı Ölçümü

Yüzey Gerilimi ve Temas Açısı Ölçümü Yüzey Gerilimi ve Temas Açısı Ölçümü Bursa Teknik Üniversitesi DBMMF Kimya Mühendisliği Bölümü 1 1. Amaç Yapılacak olan deneyin temel amacı, farklı sıvıların yüzey gerilimlerinin ve farklı yüzeylerin temas

Detaylı

FİZ209A OPTİK LABORATUVARI DENEY KILAVUZU

FİZ209A OPTİK LABORATUVARI DENEY KILAVUZU T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ GAZİ EĞİTİM FAKÜLTESİ ORTAÖĞRETİM FEN VE MATEMATİK ALANLARI EĞİTİMİ BÖLÜMÜ FİZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALI FİZ209A OPTİK LABORATUVARI DENEY KILAVUZU TÇ 2007 & ҰǓ 2012 Öğrencinin Adı

Detaylı

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE VE İMALAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MÜHENDİSLİKTE DENEYSEL METOTLAR II DOĞRUSAL ISI İLETİMİ DENEYİ 1.Deneyin Adı: Doğrusal ısı iletimi deneyi..

Detaylı

Boya eklenmesi Kısmen karışma Homojenleşme

Boya eklenmesi Kısmen karışma Homojenleşme DİFÜZYON 1 Katı içerisindeki atomların hareketi yüksek konsantrasyon bölgelerinden düşük konsantrasyon bölgelerine doğrudur. Kayma olayından farklıdır. Kaymada hareketli atom düzlemlerindeki bütün atomlar

Detaylı

Bir kristal malzemede uzun-aralıkta düzen mevcu4ur.

Bir kristal malzemede uzun-aralıkta düzen mevcu4ur. Bir kristal malzemede uzun-aralıkta düzen mevcu4ur. Kristal ka8ların bazı özellikleri, malzemelerin kristal yapılarına, yani atomların, iyonların ya da moleküllerin üç boyutlu olarak meydana ge@rdikleri

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Atomsal Yapı ve Atomlararası Bağ1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

MMM291 MALZEME BİLİMİ

MMM291 MALZEME BİLİMİ MMM291 MALZEME BİLİMİ Ofis Saatleri: Perşembe 14:00 16:00 ayse.kalemtas@btu.edu.tr, akalemtas@gmail.com Bursa Teknik Üniversitesi, Doğa Bilimleri, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme

Detaylı

Soğutma Teknolojisi Bahar Y.Y. Prof. Dr. Ayla Soyer Gıdaların Dondurularak Muhafazası

Soğutma Teknolojisi Bahar Y.Y. Prof. Dr. Ayla Soyer Gıdaların Dondurularak Muhafazası Soğutma Teknolojisi Bahar Y.Y. Prof. Dr. Ayla Soyer Gıdaların Dondurularak Muhafazası İçerik Gıda dondurma ve donma olayı Gıda dondurma sistemleri 1 GIDALARIN DONDURULARAK MUHAFAZASI Bir gıdanın donması,

Detaylı

Fourier Transform Infrared Spectroscopy (FTIR) Spektroskopi Nedir?

Fourier Transform Infrared Spectroscopy (FTIR) Spektroskopi Nedir? Fourier Transform Infrared Spectroscopy (FTIR) Spektroskopi Nedir? Spektroskopi, atom ya da molekül tarafından absorplanan, yayınan ya da saçılan Elektromagnetik Radyasyonun (EMR) ölçülmesi ve yorumlanmasıdır.

Detaylı

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.

Detaylı

Kasetin arka yüzeyi filmin yerleştirildiği kapaktır. Bu kapakların farklı farklı kapanma mekanizmaları vardır. Bu taraf ön yüzeyin tersine atom

Kasetin arka yüzeyi filmin yerleştirildiği kapaktır. Bu kapakların farklı farklı kapanma mekanizmaları vardır. Bu taraf ön yüzeyin tersine atom KASET Röntgen filmi kasetleri; radyografi işlemi sırasında filmin ışık almasını önleyen ve ranforsatör-film temasını sağlayan metal kutulardır. Özel kilitli kapakları vardır. Kasetin röntgen tüpüne bakan

Detaylı

BİY 315 BİYOKİMYA GİRİŞ. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi

BİY 315 BİYOKİMYA GİRİŞ. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi BİY 315 BİYOKİMYA GİRİŞ Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ 2008-2009 Güz Yarı Dönemi 1 Anlatım Planı 1. Makromoleküller ve Su 2. Amino asitler ve Peptidler 3. Proteinler 4. Enzimler 5. Karbohidratlar 6. Nükleik

Detaylı

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER»

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» Uygun bir çözücü içerisinde bir ya da birden fazla maddenin çözündüğü veya moleküler düzeyde disperse olduğu tektür (homojen: her tarafta aynı oranda çözünmüş veya dağılmış

Detaylı

I. POLAR KOVALENT BAĞLAR/POLAR MOLEKÜLLER

I. POLAR KOVALENT BAĞLAR/POLAR MOLEKÜLLER 5.111 Ders Özeti #13 Bugün için okuma: Bölüm 3.1 (3. veya 4. Baskıda) Temel VSEPR Modeli, Bölüm 3.2 (3. ve 4. Baskıda) Merkez Atomu üzerinde Yalın Çiftli Moleküller. Ders #14 için okuma: Bölüm 3.8 (3.

Detaylı

Bölüm 5. Tıbbi Görüntüleme Yöntemlerinin Temel İlkeleri. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU

Bölüm 5. Tıbbi Görüntüleme Yöntemlerinin Temel İlkeleri. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU Bölüm 5 Tıbbi Görüntüleme Yöntemlerinin Temel İlkeleri Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU İÇİNDEKİLER X-ışınları Görüntüleme Teknikleri Bilgisayarlı Tomografi (BT) Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) Nükleer

Detaylı

Laboratuvar Tekniği. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 5. Hafta (14.03.

Laboratuvar Tekniği. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 5. Hafta (14.03. Laboratuvar Tekniği Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 5. Hafta (14.03.2014) 1 5. Haftanın Ders İçeriği DNA ekstraksiyonu DNA ekstraksiyonunun amacı

Detaylı

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi 1. Termometre Çimlenen bezelye tohumlar Termos Çimlenen bezelye tohumları oksijenli solunum yaptığına göre yukarıdaki düzenekle ilgili, I. Termostaki oksijen miktarı azalır. II. Termometredeki sıcaklık

Detaylı

HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI Dr. Yasemin Sezgin yasemin sezgin HÜRESEL BOYAMANIN TEMEL PRENSİPLERİ Hem fiziksel hem kimyasal faktörler hücresel boyamayı etkilemektedir BOYAMA MEKANIZMASı Temelde boyanın

Detaylı

GEÇĐRĐMLĐ ELEKTRON MĐKROSKOBU

GEÇĐRĐMLĐ ELEKTRON MĐKROSKOBU GEÇĐRĐMLĐ ELEKTRON MĐKROSKOBU GĐRĐŞ TEM (Transmission Electron Microscope) Büyütme oranı 1Mx Çözünürlük ~1Å Fiyat ~1000 000 $ Kullanım alanları Malzeme Bilimi Biyoloji ÇALIŞMA PRENSĐBĐ Elektron tabancasından

Detaylı

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU Güneş ışınımı değişik dalga boylarında yayılır. Yayılan bu dalga boylarının sıralı görünümü de güneş spektrumu olarak isimlendirilir. Tam olarak ifade edilecek olursa;

Detaylı

MALZEME BİLGİSİ DERS 5 DR. FATİH AY. www.fatihay.net fatihay@fatihay.net

MALZEME BİLGİSİ DERS 5 DR. FATİH AY. www.fatihay.net fatihay@fatihay.net MALZEME BİLGİSİ DERS 5 DR. FATİH AY www.fatihay.net fatihay@fatihay.net GEÇEN HAFTA BAĞ KUVVETLERİ VE ENERJİLERİ ATOMLARARASI BİRİNCİL BAĞLAR İKİNCİL VEYA VAN DER WAALS BAĞLARI MOLEKÜLLER BÖLÜM III KATILARDA

Detaylı

2- Bileşim 3- Güneş İç Yapısı a) Çekirdek

2- Bileşim 3- Güneş İç Yapısı a) Çekirdek GÜNEŞ 1- Büyüklük Güneş, güneş sisteminin en uzak ve en büyük yıldızıdır. Dünya ya uzaklığı yaklaşık 150 milyon kilometre, çapı ise 1.392.000 kilometredir. Bu çap, Yeryüzünün 109 katı, Jüpiter in de 10

Detaylı

NÜKLEER REAKSİYONLAR II

NÜKLEER REAKSİYONLAR II NÜKLEER REAKSİYONLAR II Doç. Dr. Turan OLĞAR Ankara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü Direkt Reaksiyonlar Direkt reaksiyonlarda gelen parçacık çekirdeğin yüzeyi ile etkileştiğinden

Detaylı

TARAMA ELEKTRON MİKROSKOBU SCANNING ELECTRON MICROSCOPE (SEM)

TARAMA ELEKTRON MİKROSKOBU SCANNING ELECTRON MICROSCOPE (SEM) GAZİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MEM-317 MALZEME KARAKTERİZASYONU TARAMA ELEKTRON MİKROSKOBU SCANNING ELECTRON MICROSCOPE (SEM) Yrd. Doç. Dr. Volkan KILIÇLI Arş.

Detaylı

Dihidroksiaseton hariç diğer monosakkaritler bir veya birden fazla karbon atomlarının dört bağında dört ayrı atom yada atom grubu bulundurmaktadır.

Dihidroksiaseton hariç diğer monosakkaritler bir veya birden fazla karbon atomlarının dört bağında dört ayrı atom yada atom grubu bulundurmaktadır. Dihidroksiaseton hariç diğer monosakkaritler bir veya birden fazla karbon atomlarının dört bağında dört ayrı atom yada atom grubu bulundurmaktadır. Bu şekildeki karbon atomuna, yani herhangi bir karbon

Detaylı

RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ

RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ RADYASYON ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ Prof. Dr. Doğan BOR ORANTILI SAYAÇLAR DERS 2 GAZ DOLDURULMUŞ DEDEKTÖRLERİN FARKLI ÇALIŞMA BÖLGELERİ N 2 = 10 000 N 1 = 100 İyonizasyon Bölgesi İyonizasyon akımı primer iyon çiftlerinin

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... III

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... III İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... III İÇİNDEKİLER... V 1. LABORATUVARDA KULLANILAN MALZEME VE ALETLER... 1 1.1. Tüpler... 1 1.2. Beher... 1 1.3. Erlenmeyer... 2 1.4. Balonlar... 2 1.5. Mezur... 3 1.6. Pipetler...

Detaylı

Hücre Üzerine Mikrocerrahi Uygulamaları Hücrenin altbirimlerine ayrılması Moleküllerin analizi. Prof. Dr. Müjgan Cengiz

Hücre Üzerine Mikrocerrahi Uygulamaları Hücrenin altbirimlerine ayrılması Moleküllerin analizi. Prof. Dr. Müjgan Cengiz Hücre Üzerine Mikrocerrahi Uygulamaları Hücrenin altbirimlerine ayrılması Moleküllerin analizi Prof. Dr. Müjgan Cengiz Canlı Hücrelerdeki Moleküllerin İzlenmesi Mikroskopla inceleme hücrede belli düzeyde

Detaylı

İÇİNDEKİLER -BÖLÜM / 1- -BÖLÜM / 2- -BÖLÜM / 3- GİRİŞ... 1 ÖZEL GÖRELİLİK KUANTUM FİZİĞİ ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ...

İÇİNDEKİLER -BÖLÜM / 1- -BÖLÜM / 2- -BÖLÜM / 3- GİRİŞ... 1 ÖZEL GÖRELİLİK KUANTUM FİZİĞİ ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ... İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ... viii -BÖLÜM / 1- GİRİŞ... 1 -BÖLÜM / 2- ÖZEL GÖRELİLİK... 13 2.1. REFERANS SİSTEMLERİ VE GÖRELİLİK... 14 2.2. ÖZEL GÖRELİLİK TEORİSİ... 19 2.2.1. Zaman Ölçümü

Detaylı

KATILARIN ATOMIK DÜZENI Kristal Düzlemleri, Dogrulari ve Yönleri

KATILARIN ATOMIK DÜZENI Kristal Düzlemleri, Dogrulari ve Yönleri Kristal Düzlemleri, Dogrulari ve Yönleri Bölüm İçeriği Kristal malzemelerin Özeliklerinin Belirlenmesi. Kristal Geometri! Kristal Yapı Doğruları! Doğrusal atom Yoğunluğu! Kristal Düzlemler! Kristal Düzlemlerin

Detaylı

MALZEME BİLGİSİ. Katı Eriyikler

MALZEME BİLGİSİ. Katı Eriyikler MALZEME BİLGİSİ Dr.- Ing. Rahmi ÜNAL Konu: Katı Eriyikler 1 Giriş Endüstriyel metaller çoğunlukla birden fazla tür eleman içerirler, çok azı arı halde kullanılır. Arı metallerin yüksek iletkenlik, korozyona

Detaylı

OKSİJENLİ SOLUNUM

OKSİJENLİ SOLUNUM 1 ----------------------- OKSİJENLİ SOLUNUM ----------------------- **Oksijenli solunum (aerobik): Besinlerin, oksijen yardımıyla parçalanarak, ATP sentezlenmesine oksijenli solunum denir. Enzim C 6 H

Detaylı

X-Işınları. 1. Ders: X-ışınları hakkında genel bilgiler. Numan Akdoğan. akdogan@gyte.edu.tr

X-Işınları. 1. Ders: X-ışınları hakkında genel bilgiler. Numan Akdoğan. akdogan@gyte.edu.tr X-Işınları 1. Ders: X-ışınları hakkında genel bilgiler Numan Akdoğan akdogan@gyte.edu.tr Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Fizik Bölümü Nanomanyetizma ve Spintronik Araştırma Merkezi (NASAM) X-Işınları

Detaylı