T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2522 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1493 MİTOLOJİ VE DİN. Yazarlar. Doç.Dr. Ahmet ÇAYCI (Ünite 1)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2522 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1493 MİTOLOJİ VE DİN. Yazarlar. Doç.Dr. Ahmet ÇAYCI (Ünite 1)"

Transkript

1 T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2522 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1493 MİTOLOJİ VE DİN Yazarlar Doç.Dr. Ahmet ÇAYCI (Ünite 1) Prof.Dr. Mehmet AKGÜL (Ünite 2) Doç.Dr. Güngör KARAUĞUZ (Ünite 3) Doç.Dr. Hasan Ali ŞAHİN (Ünite 4) Prof.Dr. Asuman BALDIRAN (Ünite 5) Prof.Dr. Remzi DURAN (Ünite 6) Yrd.Doç.Dr. Ahmet ARAS (Ünite 7,8) Editör Prof.Dr. Remzi DURAN ANADOLU ÜNİVERSİTESİ i

2 Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir. Uzaktan Öğretim tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz. Copyright 2012 by Anadolu University All rights reserved No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic tape or otherwise, without permission in writing from the University. UZAKTAN ÖĞRETİM TASARIM BİRİMİ Genel Koordinatör Doç.Dr. Müjgan Bozkaya Genel Koordinatör Yardımcısı Doç.Dr. Hasan Çalışkan Öğretim Tasarımcıları Yrd.Doç.Dr. Seçil Banar Öğr.Gör.Dr. Mediha Tezcan Grafik Tasarım Yönetmenleri Prof. Tevfik Fikret Uçar Öğr.Gör. Cemalettin Yıldız Öğr.Gör. Nilgün Salur Kitap Koordinasyon Birimi Uzm. Nermin Özgür Kapak Düzeni Prof. Tevfik Fikret Uçar Öğr.Gör. Cemalettin Yıldız Grafiker Gülşah Karabulut Dizgi Açıköğretim Fakültesi Dizgi Ekibi Mitoloji ve Din ISBN Baskı Bu kitap ANADOLU ÜNİVERSİTESİ Web-Ofset Tesislerinde adet basılmıştır. ESKİŞEHİR, Mayıs 2012 ii

3 İçindekiler Önsöz... iv 1. Kavramlar ve Tanımlar 2 2. Mit, Din ve Toplum İlişkisi Hitit Mitolojisi Sumer Mitolojisi Yunan Roma Mitolojisi Türk Mitolojisi Hint ve Uzakdoğu Kökenli Dinler Ortadoğu Kökenli Dinler iii

4 Önsöz Mitoloji ve Din dersi adı verilen bu kitap, insanlık tarihi ile yaşıt bir konuyu ele almaktadır. Dünyanın farklı bölgelerinde, geçmişten günümüze yaşayan bir çok din ve inanç bulunmaktadır. Şüphesiz bunların hepsini bir kitapta toplamak çok zordur. Kültürel Miras ve Turizm (Ön Lisans) öğrencileri için hazırlanan bu kitapta Ön Asya da hüküm sürmüş büyük kültürlerin mitolojileri, din ve inançları ele alınmıştır. Bu kitabın her ünitesi alanında yetkin öğretim üyeleri tarafından kaleme alınmıştır. Ünitelerin daha iyi anlaşılması açısından Kavramlar ve Terimler başlığını taşıyan birinci ünite Doç. Dr. Ahmet Çaycı tarafından; sosyolojik ve tarihsel perspektiften konunun anlaşılmasını amaçlayan Mit, Din ve Toplum İlişkisi başlığını taşıyan ikinci ünite Prof. Dr. Mehmet Akgül tarafından hazırlandı. Diğer dört ünite genel olarak Anadolu da yaşayan kültürlerin mitolojileri hakkında açıklamalı bilgileri içermektedir. Hitit Mitolojisi başlığını taşıyan üçüncü ünite Doç. Dr. Güngör Karauğuz, Sumer Mitolojisi başlığını taşıyan dördüncü ünite Doç. Dr. Hasan Ali Şahin, Yunan-Roma Mitolojisi başlığını taşıyan beşinci ünite Prof. Dr. Asuman Baldıran ve Türk Mitolojisi başlığını taşıyan altıncı ünite Prof. Dr. Remzi Duran tarafından hazırlandı. Yedinci ve sekizinci üniteler Hint ve Uzak Doğu Kökenli Dinler ve Orta Doğu Kökenli Dinler başlıklarıyla Yrd.Doç.Dr. Ahmet Aras tarafından hazırlanmıştır. Bu üniteler dünyada yaygın olan dinleri çok geniş olarak açıklamak yerine temel olabilecek bilgilerle tanıtmayı amaçlamaktadır. Kitabın hazırlanmasında teknik bilgi desteği sağlayan Dr. Nurdan Küçükhasköylü ye ve basımında emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Editör Prof.Dr. Remzi DURAN iv

5

6 1 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; Din ve Mitoloji Terimleri açıklayabilecek, Efsane ve Destan Terimleri tanımlayabilecek, Anadolu da Yaşayan Kültler konusunu açıklayabileceksiniz. Anahtar Kavramlar Tanrı Kamlık Türeyiş Ruh Kült Din Yaratılış Dünya Hayvan Totem İçindekiler Giriş Kavramlar ve Tanımlar Anadolu da Yaşayan Kültler 2

7 Kavramlar ve Tanımlar GİRİŞ Kavram; bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımıdır. Felsefi manada kavram, nesnelerin veya olayların ortak noktalarını kapsayan ve bir ortak isim altında toplayan genel tasarımdır. Fikir ve olayları sınıflandırmaya yarayan kelime veya kelime öbekleridir. Kavramlar ağaç, dergi, kitap, makas gibi çok somut olabilir ya da özgürlük, önyargı gibi çok soyut olabilirler. Kavramlar herkes için aynı manayı taşımayabilirler. Yaşayanların algı ve sosyal durumlarına göre değişkenlik arz edebilirler. Kavramlar, düşünce sürecimizin çok önemli bir parçasıdır. Çünkü onlar uğraşmak durumunda olduğumuz bir olay ve fikirden anlam çıkarmamıza yardımcı olur. Çevremizi oluşturan etmenleri kolaylıkla anlayabilmemizi sağlar. Kavramlar sosyal bilgiler için çok önemlidir. Sosyal bilgiler insanı ve sürdürdüğü yaşamı tüm boyutlarıyla anlamak için vardır. İşte kavramlar da insanı ve yaşamı anlamayı kolaylaştırır. Çünkü kavramlar yaşamın kategorileridir. Canlıların ortak özelliklerine göre sınıflanmış halini bitki, hayvan ve insan kavramları olarak anlamak ve öğrenmek mümkündür. Aşağıda ele alacağımız din, mit, mitoloji, efsane, destan, totem/ongun, masal, kutsal, kut, kam, kült gibi kavramlar sosyal bilimlerin içindeki kavramlardır. Muhtevasıyla birlikte farklı kültür çevrelerindeki anlamları üzerinde durulacaktır. KAVRAMLAR VE TANIMLAR Din Din ile ilgili bir çok tanımlama yapılmıştır. Bu tanımlamalara göre din, insanlara bir hayat tarzı sunan, onları belli bir dünya görüşü içinde toplayan, yaratıcıya isteyerek bağlanma, birtakım şeyleri duyma, onlara inanma ve onlara uygun iradi faaliyette bulunma olgusudur. Doğa üstü güçlere, kutsal kabul edilen varlıklara, ahlaki öğretilere sahip değerlere ve tanrıya inanmayı sistemleştiren ibadetler bütünüdür. Din, doğaüstü niteliklere haizdir. Değişmezlerin olduğu ve gönülden bağlanmayı gerektiren teslimiyettir. Çoğu zaman din kelimesi ile inanç kelimesi aynı amaçla kullanıldığı olmuştur. Arapça kökenli olan din kelimesi yol, hüküm, benimsemek, kabul etmek, ikrar etmek anlamlarına gelmektedir. Batı dillerinde din kelimesini karşılığı olarak religio tercih edilmiştir ki ibadet anlamını taşımaktadır. Din, bütün anlamıyla kutsalın ifadesi; fert ve sosyal teşekkülün kurumsal birlikteliğidir. Dinin kaynağı hususunda batılı araştırmacılar psikolojik ve sosyolojik teoriler ileri sürmüşlerdir. Psikolojik teoriler esin kaynağını tabiat mitolojilerin almıştır. Bu yaklaşıma göre tanrılar, kişileştirilmiş tabiat olgularından ibarettir. J. G. Frazer dini, ruhların kaprisine teslim edilmiş bir olgu olarak tanımlamaktadır. Sosyolojik teorisyenlerden Emile Durkheim e göre Din, sosyal bir olgudur. Bu sosyal olguyu besleyen faktörlerden biri de tecrübedir. E. Durkheim her ne kadar dinin kaynağını toplumda arıyorsa da dayandığı argümanlar büyük oranda totemizmden beslendiği görülmektedir. Herbert Spencer ise Her şey bizim bilgimizin üstüne çıkan bir kudretin tezahürü olarak ifade eder. Max Müller ise, İnsanın, çeşitli adlar ve değişen görünüşler altındaki sonsuzu kavramasını sağlayan zihni melekesi veya yeteneği şeklinde tanımlar. Rudolf Otto ise, Din, kutsalın tecrübesidir diye tanım yapmaktadır. Matthew Arnold, Din, duyguyla yükselmiş, alevlenmiş, yanmış bir ahlak ilmidir diyerek tanım yapar. H. 3

8 Bradley, Din daha çok bütün mevcudiyetimizle iyiliğin tam gerçeğini anlatma çabasıdır. Şeklinde ifade eder. Michel Mayer ise, Din, Allah a insanlara ve kendimize karşı yapmamız gerekene dair öğütlerle inançların tamamıdır şeklinde tarif etmektedir.eski Türk dini konusunda Türkiye de ilk çalışmalar, Ziya Gökalp, M. Fuad Köprülü, Abdülkadir İnan, İbrahim Kafesoğlu, Emel Esin gibi bilim adamları tarafından yapılmıştır. Din konusunu ayrıntılı öğrenmek için Günay Tümer, Din, TDVİA, C.9, İstanbul (1994), s makalesinden okuyabilirsiniz. Din, tarihin her aşamasında insanlığı hem içten hem de dıştan kuşatan insanın duygu düşüncelerini şekillendiren evrensel bir olgu olmuştur. Din ile birlikte insanlıkta kutsal, sevgi, ulviyet, irade, şuur ve fazilet gibi kavramlar güçlenir. Dinlerin koyduğu ahlaki kurallarla toplumlarda adalet temini gerçekleşmiş olur. Bu sayede insanlık huzur içinde birlikte yaşamaya başlar. Dini tecrübe olarak kabul edilen oluşum insan şuurunda zamanla açık seçik bir şekilde teşekkül eden tanrı kavramıdır. Bunun oluşmasında tecrübelerle beraber heyecan, düşünce boyutu etkendir. Zira heyecan duymayan, düşünmeyen birinin din ve tanrı kavramlarına ulaşması mümkün değildir. Din sadece inanç ve ibadet boyutuyla sınırlı bir olgu değildir. Özellikle hukuki, ahlaki ve sosyal kuralları düzenleyen yönü vardır. İşte bu boyutlardan hareket eden bazı sosyologlar dini, toplumları bir araya toplayan en kaynaştırıcı unsur olarak ifade etmişlerdir. İbadetin birlikte gerçekleştirildiği toplumlarda bu sosyal boyut daha belirgin bir hal alır. Böylece din, hem dünyadaki düzenli oluşuma katkı sağlamasıyla hem de kişiyi uhrevi boyuta hazırlamasıyla iki taraflı görevini tamamlamış olur. Din olgusunun rasyonel bir çerçeveye dahil etme düşüncesinin sonucunda, Batıdaki Aydınlanma çağıyla paralel olarak, dini bilimler sınıflandırılmıştır. Bunlar; dinler tarihi, din fenomenolojisi, din sosyolojisi, din psikolojisi, din felsefesi gibi kategorilere ayrılmıştır. Dinleri ortaya çıkışı, muhtevaları gibi konular dinler tarihi disiplini tarafından ele alınmaktadır. Din fenomenolojisi dini olgular üzerinden sistematik bir biçimde inceler. Din sosyolojisinin temel konusu, din-toplum münasebetlerini karşılıklı olarak ele almaktır. Yani dinin toplumun oluşumuna, yapılanmasına, insanlar arası ilişkilerin teşekkülüne olan etkisi, aynı zamanda diğer toplumsal olguların da dinin algılanmasından başlayarak inanç, ibadet ve cemaatleşmelere kadar olan tesirlerini inceler. Din psikolojisi ise fert ile din bağlantılarını, bireyin zihin dünyasındaki din kavramlarını araştırır. Din felsefesi ise din ile ilgili ilkelere akli ve tecrübi bilgilerden faydalanarak dinleri tahlil etmekle meşguldürler. Din ve vicdan hürriyeti insanın temel hak ve hürriyetleri arasında yer almaktadır. Bütün yönetim birimleri kişilerin dinini seçme ve onu yerine getirmede hakkını temin etmekle mükelleftir. Bunun yapılmaması hem insan hakları sözleşmelerine aykırıdır, hem de hukuki bir ihlaldir. Vahye dayanan veya kitabi dinler olarak ifade edilen dinler; Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet olarak ifade edilebilir. İslam dini vahye dayanan dinlerin sonuncusu olarak kutsal kitabında, din kelimesi, Allah a boyun eğme, kurallara tabi olma şeklinde ifade edilmektedir. İslam a göre hak din sadece İslam dan teşekkül etmektedir. İslam anlayışında dinin kurucusu Allah tır. İslami anlamda dinle ilgili çeşitli tarifler bulmak mümkündür. Genel manada şöyle bir tarif yapılmaktadır: Din, akıl sahiplerini peygamberlerin bildirdiği gerçekleri benimsemeye sevk eden ilahi kanundur. Kuran-ı Kerim e göre, Allah katındaki dosdoğru din ve hak din İslâm dır. Mit- Mitoloji Kelime olarak mit, Yunancadaki Mythos kelimesinden gelmektedir. Mythos, söylenen veya duyulan söz, masal, öykü, efsane anlamlarını taşımaktadır. Mythos, tarihi değeri olmayan söylenti, uydurma, boş ve gülünç masal olarak tanımlanır. Diğer taraftan epos ; ölçülü ve dengeli söz olup tanrının insana 4

9 armağandır. Logos gerçeğin insan gözüyle görülmesi, doğruların keşfi, bilme giden yol olarak ifade edilmektedir. Bu durumda mit söylenen söz; logos ise bilimin keşfi olarak alınanca birbirinden farklı iki teşekkülün birlikteliği söz konusudur. Bu birliktelik mitin baskın olduğu mecrada devam edip gitmiştir. Öte yandan antik dönemin matematik ve doğa bilimcileri mitin sınırlarının tamamen dışında logosun hakim olduğu prensiplere bağlı kalarak eserler vermişlerdir. Bilindiği gibi mitoloji sözlü kültürün en önemli unsurlarından biridir. Dolayısıyla mitoloji söylenen sözün kişiden kişiye, nesilden nesile aktarılmasıyla neşet ettiği kadar başkalaşıma da uğramıştır. Böylece kelimelerden başlayarak temaya kadar her şey değişmiş ve başka değişik versiyonlara dönüşmüştür. Destan konusunu ayrıntılı öğrenmek için Mircea ELIADE nın Mitlerin Özellikleri, (1993), kitabını okuyabilirsiniz. Çoğu zaman kavramların birinin diğerinin yerinde kullanıldığı olmuştur. Mit, efsane, destan, usture, masal gibi kavramalar biri diğerinin yerine kullanılmıştır. Görülüyor ki terimler kullanılırken genellikle karıştırıldığı, hatta içinden çıkılmaz bir hâl aldığı olmuştur. Buradaki en önemli etken kelimelerin faklı dillerdeki ifadelerinin birlikteliği olarak ortaya çıkmaktadır. Farklı dillerle zenginleşen kavramlar yumağı zaman zaman kargaşanın sebebi durumundadır. Farklı kültür çevreleri de bu algılama biçimindeki çeşitliliğin sebepleri arasındadır. Mit, daha çok doğa ve doğaüstü varlıkların yaradılışını konu alır. Yani, bir anlamda mit, yaradılışın öyküsüdür. Yaradılış ve doğa içindeki mücadele ve insanlığın kazandığı deneyimler olarak görülmektedir. Mitlerde genelde doğaüstü varlıklar veya tanrılar görevlendirilmektedir. Bu mitler sayesinde insanın içinde bulunduğu ve onu sınırlayan tabiat ve âlemin anlamlandırılmasıyla insanların şüpheleri geçici de olsa manasını bulmuş oluyordu. Böylece şüpheler giderilmiş ve insanı meşgul eden harici unsurlar etkisiz hale getirilmiş oluyordu. Mitler büyük oranda aktarma işlemiyle ortaya çıkmıştır. Aktarım eyleminin öznesinde insan olduğundan her defasında kendi süjesinden birikintiler dahil etmiştir. Her aktarımla beraber yeniliklerle kendi içinde hayat bulmuştur. Aktarma işinde abartılar, eklemeler, çıkarmalar yapılmak suretiyle değişikliklere imkan sağlanmış oluyordu. Mitleri besleyen önemli kaynaklardan biri abartı unsuru olmuştur. Bu sayede mitler daha çekici ve cazibe kaynağı haline gelmiştir. Mitlerin yaradılışla ilgili boyutu hayatı şekillendiren unsurlar arasındadır. Âlemin yaratılışı, insan davranışlarının kazandırılması, kurumların teşekkülü belli gelişimin sonucu olduğuna göre, bunların şekillenişinde mitler, ilk veya başlangıç olarak kabul edilirler Mitler konu bakımından âlemin yaradılışı, insanların yaradılışı, hayvanlar ve bitkilerin geçmişini sorgulamaktadır. Sorgulama, mitoloji ve kozmogoni bağlamında ele alınmaktadır. Genel ifadesi ile kozmogoni, Evren + doğum demektir. Anlam açısından ele aldığımız zaman, daha çok bilimsel olmayan ve mitsel bilgilerle karşılaşırız. Bu ifade, çoğunlukla efsanelerin gizemi içinde örtülü kalmış ve yaratılış efsaneleri ya da olayları ile tarif edilmiştir. Bu tanımla, doğrudan meseleyi ifade eder tarzda olmasa bile, beşeri ve nesnel dünyayı yorumlayarak, nedensellik işlevlerine yanıt verilmiştir. Örneğin Bu durum, Altay yaratılış efsanesindeki Tanrı (Ülgen) ile İnsanoğlu (Erlik)nu tasvir eden düalist prensip ile değer bulur. Altay yaratılış efsanesi diğer Türk yaratılış efsanelerinden biraz ayrılarak, evrenin yaratılışında sadece iki varlık üzerinde yoğunlaşmıştır. Her ne kadar bu varlıklar tanrısal sıfatlara sahip olsalar bile, birinin iyiliği (Ülgen) diğerinin kötülüğü (Erlik) temsil etmesiyle birlikte; daha çok beşeri manadaki iki zıt etik prensibin birlikte telakki edilmesine işaret eder. Mit ve Mitoloji konusunu ayrıntılı öğrenmek için Bahaddin Ögel in Türk Mitolojisi, I, (1993) kitabını okuyabilirsiniz. Mitlerin içeriğinde algılanabilir âlemin önemli bir parçasını oluşturan göksel unsurlara görevler verilmiş veya onlar beşeri dünyanın bir parçası olarak görevlendirilmiştir. Örneğin Tao, gökyüzü ve 5

10 yeryüzünü birleştirerek yeryüzüne eşit oranda su damlacıklarını insanların hizmetine göndermişti. Böylece, tabiattaki bütün flora ve fauna bu damlalardan hayat bulmuştu. Mitlerin konularını tabiat ve âlem oluşturmaktadır. Sumer mitolojisinde evren-doğum (kozmogoni) olayı üç aşamalı olarak; evrenin menşei, evrenin düzene konması ve insanın yaratılması şeklinde gerçekleşir. Evrenin menşei, diğer mitolojilerde de alışılageldiği üzere, suyun bir varyantı durumundaki deniz veya okyanus betimlemesi ile başlar, canlıların yaratılması ile devam eder ve gökyüzünün tekamülü ile birlikte evrenin düzen bulmasıyla son bulur. Mitlerde tanrı ve yarı tanrı unsurları görev alır. Hesiodos a göre, Grek kozmogonisinde her şeyden evvel kaos mevcut idi. Daha sonra, Gaia kişileştirilen kara parçasının yerini almıştır. Bundan sonra silsileler halinde, Eros (canlıların elini ayağını çözen, insanların akıllarını başından alan), Uranos vb. tanrıların yaratılması gerçekleşir. İnsanlık, mitler sayesinde nesnelerin kökenini bilir ve onu şekillendirmek suretiyle ona egemen olduğunu ortaya koymuştur. Mitlerin ortaya koyduğu konular gerçek ve kutsal olarak kabul görür ki bunları oluşumunda doğaüstü varlıklar egemen ise kutsallığı pekişmiş demektir. Mitlerin uygarlığın gelişmesine katkı sağladığı kabul edilir. Özellikle nesnelerin şekillenişi ve bunların ilk örnekleri ile gelişen numuneler arasında bağlantı kurmak mümkündür. Pratik bilgiden daha karmaşık bulgulara gidişte kılavuzluk etmektedir. Mitler bilgi dışı, pratikle denetlenemez inanç alanlarının kapsamında değerlendirildiği için söz ile sınırlı kalmaktadır. Bu yönüyle kadim kültürün günümüze intikal eden boyutunu oluşturmaktadır. Uygulama ve pratiğe aktarma imkanından uzaktır. Ama nostalji unsuru olarak benlikteki yerini korumuştur. Her ne kadar kavramlardan biri diğerinin yerini almış olsa da mitler daha çok âlemle ilgili yaradılış tarzı konuları ele alarak öncelikli konulara yönelmiştir. Diğerleri ise daha çok kahramanlık gibi toplumu teşkil edecek sosyal meselelere yönelmişlerdir. Mitlerin kutsallığı efsane ve diğerlerine göre daha ağır basmaktadır. Efsane Efsane kelimesi, Farsça fesâne ve çoğulu efsane şeklinde geçmiştir. Arapçadaki usture kelimesinin çoğulu esatir olarak kullanılmıştır. S. Veyis Örnek, efsane teriminin batı dillerindeki myth kelimesiyle eş anlamlı olarak algılamakta ve şöyle tanımlamaktadır: Tanrıların, insanların, kahramanların yaratılması; evrenin yaratılışı, tufanlar gibi meseleleri konu edinmektedir. Hayvanların yaratılması ve avcılığın toplumların bir parçası halini alışı, ayrıca toplumsal kurumların ortaya çıkışı gibi konuları doğrudan veya dolaylı biçimde manzum olarak aktarılan ve zamanla kutsallaşan bilgilere denilmektedir. Efsanelerin insanlığı doğrudan ilgilendiren kısmı onun ihtiva ettiği motiflerdir. Efsanenin içindeki motif veya en küçük ayrıntılar insanlığın selameti için mesajlar ihtiva etmektedir. Efsaneler kutsal olduğu kadar seküler unsurları da ihtiva etmektedir. Seküler oluşuyla beraber sanki gerçek ifadelermiş gibi aktarılır. Tanrı ve yarı tanrıların yanı sıra, beşeri kahramanların da görev aldığı görülmüştür. Efsanenin seküler oluşunun tabii sonucu olarak, mekanı da içinde bulunduğumuz coğrafyadan seçilmiş bulunuyordu. Efsanelerin mayalanması için zamana ihtiyaç vardır. Yani ilk kaynağından çıkan bir bilgi sözlü kültür sayesinde zamana bağlı olarak aktarılmasıyla yeni ilaveler kazanmış ve zenginleşmiş oluyordu. Efsanelerin mitolojilere göre daha gerçekçi olabilecekleri kabul edilir. Mitlerdeki fantastik unsurların miktarı efsanelerde mevcut değildir. Efsaneler büyük oranda cemiyeti konu edinmiştir. Dolayısıyla sosyolojik boyutları daha ağırlıklıdır. 6

11 Efsane konusunu ayrıntılı öğrenmek için Metin Ergun un Türk Dünyası Efsanelerinde Değişim Motifi, I, (1997), kitabını okuyabilirsiniz. Destan Efsaneleri mitlerden ayıran temel özellikler nelerdir? Destan, Farsça bir kelime olup milletlerin benliğinde derin tesirler bırakan savaş, göç gibi toplumsal; yangın, salgın hastalık, sel, deprem gibi doğal olayların etkisiyle söylenmiş hayali unsurlarla süslenmiş uzun manzum eserlerdir. Destan derin geçmişe sahip devletlere ait hikayelerdir. Çünkü savaş yaşamayan, doğal afetlerle karşılaşmayan milletlerde destan unsuru bulunmaz. Destanlar bir kavmin yada ulusun yurt edinme ve kimlik kazanma mücadelesini ihtiva eder. B. Ögel e göre destan, tarihte yaşadığını bildiğimiz kahramanlara ait efsaneleri destan kategorisinde ifade etmektedir. O, batı dillerindeki karşılığını legend olarak kabul eder. Destan veya masallarda olağanüstü kahramanlar ve hayvanlar görev üstlenmiştir. Destanda beşeri ve hayvani unsurlar esastır. Destanlar sözlü edebiyata kaynaklık etmiştir. Destan daha çok milletleri ilgilendiren boyutlara sahiptir. Destanlarda konu bütünlüğünün zaman zaman kaçtığı ve ilgisiz bağlantılar kurulduğu olmuştur. Destanlar toplumların ortak düşünce ve yaşayışlarının dışa yansımasıdır. Yani aynı şeylere ağlayan ve aynı şeylere gülebilecek insanların birlikteliğidir. Olağanüstü özellik ve motiflerden oluşmaktadır. Her ne kadar belli bir millete hitap etmekle birlikte olağanüstü motiflerle zenginleştirilerek ulaşılamaz kılınmıştır. Destan kahramanlarının bazen yarı tanrısal özellikler sergilediği de olmuştur. Destan kahramanları büyük oranda yönetici kitleden seçilmiştir. Bunlar kral, han, hakan, sultan gibi yönetimin tepesindeki isimlerden oluşmuştur. Sade ve ulusal dille ifade edilmiştir. Konu repertuarı oldukça uzun tutularak dolaylı anlatımlara fazlasıyla yer verilmiştir. Destanlar genellikle iki alt başlıkta ifade edilirler. 1- Doğal Destanlar 2-Yapay Destanlar. 1. Doğal destanlar yazarı belli olmayan eski çağlarda yaşanmış olayları konu alan sözlü destan türüdür. Türk edebiyatında doğal destanlar İslamiyet öncesi ve İslami dönem olmak üzere ikiye ayrılır. 2. Yapay destanlar ise yazarı belli olan daha çok günümüze yakın tarihlerde kaleme alınmış ve olağanüstü durumlara yer vermiştir. Destan konusunu ayrıntılı öğrenmek için Pervin Ergun un Türk Kültüründe Ağaç Kültü, (2004), kitabını okuyabilirsiniz. Totem/Ongun Destanın temel özellikleri nelerdir? Totem ve ongun kelimelerinden birinin diğerinin yerine kullanıldığı görülmüştür. Geçmiş toplumlarda kutsallık atfedilen ve insanların onlardan türediği kabul edilen hayvan, ağaç, rüzgar gibi tabiat unsurlarına dayandırılan kutsiyet unsurlarına totem veya ongun adı verilmiştir. Ziya Gökalp, Eski Türklerin toteme ongon dediklerini belirtirken Abdulkadir İnan, töz ün Türkçe olduğunu savunuyor. Ongun un Moğolca olduğunu bu nedenle Türklerin töz dediklerini ifade ediyor. 7

12 M. Eröz ise ongon un Moğolca bir kelime dahi olsa kullanım olarak Türkçeye iyice yerleşmiş olduğunu dile getiriyor. Bahaeddin Ögel de Şamanizmin bir kalıntısı olarak İslamiyetin kabulünden sonra Türklerde; dervişlerin istedikleri zaman bir hayvan şekline girebilme (donuna girme) inancını da totemizm izleri olarak değerlendiriyor. İlk Türk Müslüman dervişleri de zaman zaman bir kuş donuna girerlerdi. Ahmet Yesevi turna donuna; Hacı Bektaş Veli güvercin donuna, Abdal Musa ise geyik donuna bürünürlerdi. Totem bazı ilkel klan ve kabilelerden, onların atası sayılan hayvan, bitki ve nadiren de yağmur-su gibi tabiat güçlerine verilen isimdir. Totemizm klan dini olduğu için klanlar totemlerinin adıyla çağrılmışlardır. E. Drukheim'e göre ise ilkel bir dindir. Hatta araştırmacıların büyük kısmı totemizm her ırkın yaşam evreleri arasında yer aldığını kabul etmektedir. Totemizm, dünyanın birçok ülkesinde Kuzey Amerika ve Avustralya da da görülür. Onların inançlarına göre totem olan hayvana ne zarar verebilir, nede öldürebilir. Totem de insanın koruyucusu; zor durumlarda halkının yol göstericisidir. Avustralya da totem olan, hayvan için yıllık törenler yapılır. Totem olan hayvanın etini yemek yasaktır. Hatta halkı onu korumakla mükelleftir. Buna uymayanların cezalandırılacağına inanılır. Birçok yerde klan fertlerinin, totemlerine benzemek için totemlerinin resmini vücutlarına nakşederek merasimlerde totemin derisini giydikleri de görülmüştür. Konuya diğer bir açıdan bakılırsa totemin tabu olduğu görülür. Totem olan hayvanı öldürmek yasak olduğu gibi, totem olan ağacın gövdesinde oturmak, hatta odununu kırmak da yasaktır. Hatta totemi oluşturan hayvanların hareketlerini taklit ederek törenlerin gerçekleştirildiği bilinir. Totemle birlikte ifade edilen bir diğer sözcük tabu olmuştur. Asıl itibariyle Polinez diline ait olan kelime dünyanın farklı coğrafyalarında farklı biçimde ifade edilmiştir. Tabunun birbirine zıt iki anlam taşıdığı görülmektedir: Bir taraftan kutsal, kutsallaştırılmış kavramlar için kullanılırken; diğer taraftan tehlikeli, korkunç, kirli, yasak anlamlarını ihtiva etmektedir. Tabunun yasakları din ve ahlak prensiplerinin dışında teşekkül etmektedir. Yasaklar için makul sebep aramanın anlamı yoktur. Yasakların gerekçelerine bakılmaksızın zaruret olarak şart koşulur. Tabuların yazılı metinlere dayanmayan ancak dinler kadar eskiye giden yaptırımlar olarak ifade edilmektedir. Bu yaptırımlar genellikle kötü olana karşı korumacı bir kisve ile sunulmuştur. Mesela insanları, tanrıların ve cinlerin öfkesinden koruma ve diğer koruma amaçlı kullanılmıştır. Totem ve Tabu konusunu ayrıntılı öğrenmek için FREUD un Totem ve Tabu, (Çev. Niyazi Berkes), (1971), kitabını okuyabilirsiniz. Masal Masalların kahramanları olağanüstü yaratıklardır. Abartı unsurlarının bol olduğu ifade biçimleridir. İçeriği büyük oranda hayali unsurlarla doludur. Başarıya giden yolda motivasyon unsuru olarak tercih edilmiştir. Masallar konu itibariyle geniş coğrafyalara hitap edebilir. Dolayısıyla belli bir kültür çevresiyle sınırlı kalmadan milletlerin ortak malı haline geldiği olmuştur. İnsanların yararına olan motif hemen her çevrede ortak olarak kullanılmıştır. Masalların ihtiva ettiği konu dağarcığı geneli kapsayacak unsurlar ihtiva etmektedir. Bu yüzden aile ortamlarından daha geniş platformlara kadar bütün mahallede dillendirilebilir. Bu yönüyle sözlü boyutu daha güçlüdür. Masalların muhtevasında zaman ve mekan kavramına pek dikkat edilmemiştir. Zaman sınırlaması olmaksızın herhangi bir tarihte vuku bulması veya mekanın sınırları çok önem arz etmemektedir. Öyle ki masallarda masalın meydana geldiği zaman ve mekan çok önemsenmemiştir Konu bakımından masallar daha çok din dışı konuları içermektedir. Din dışı unsurların içinde abartı unsurlarının da katılmasıyla daha heyecan verici ve macera barındıran unsurlarla donatılmıştır. 8

13 Daha geniş bilgi almak için Metin Ergun un Türk Dünyası Efsanelerinde Değişim Motifi, I, (1997), kitabını okuyabilirsiniz. Kutsal Kutsal kelimesi, kut kelimesine -sel-sal eklenerek oluşturulmuş bir kelimedir. Kut ise eski Türkçede fırsat, hayır, bereket anlamındadır. Kutsal kelimesi Türk Dil Kurumu nun yayımladığı Türkçe Sözlük te tapınılacak, yolunda can verilecek mukaddes vaya karşı çıkılmaması gereken, Tanrıya adanmış olan, Tanrısal içerikli olan şeklinde tarif edilmektedir. Bu tanım bir anlamda Arapçadaki mukaddes kelimesiyle örtüşmektedir. Güçlü dini saygı uyandıran veya uyandırması beklenen kutsi ve mukaddes olan, dokunulmaması gereken, üstünde ısrarla titrenilmesi gereken değerlerdir. Felsefi anlamda tanrıya adanmış veya tanrısal olandır. İnsanlığın manevi bağlamda değer verdiği, koruduğu; dini görüş ve inançlardır. Daha geniş bilgi almak için S. Veyis Örnek in Budunbilim Terimler Sözlüğü, Ankara (1973) kitabını okuyabilirsiniz. Kut Kut/Kud kökünden türemiş olup temizlik anlamına geldiği kabul edilir. Farsça Hüda kelimesinin dönüşmüş biçimi olduğu öne sürülse de aslı Türkçe kut (kutsallık, kutluluk) kökünden türemiştir. Eski Türk idari sisteminde kut siyasi güç, iktidar, bereket, hayır demektir. Bu güç hanedan üyelerine de Tanrı tarafından bahşedilmiştir. Babadan oğula kan yoluyla geçer. Bu kanın kutsallığı Orta Asya Türk Devletlerinden Osmanlı Devletine kadar devlet geleneğinin hepsinde mevcuttur. Ayrıca yine kut anlayışı nedeniyle Devlet, tüm Türk devletlerinde hükümdar ailesinin ortak malı sayılırdı. Taht kavgalarının da temelinde tüm hanedan üyelerinde bu kut yetkisinin bulunmasıdır. Türk Hükümdar tipi Karizmatik Hükümdarlık tipine girer. Bu anlayışa göre yönetme yetkisi gelenek ya da kanunlardan değil doğrudan doğruya Tanrı nın kendisinden gelen ve yönetici hanedana verilen doğaüstü niteliklerden kaynaklanır. Bu anlayışı kabul etmiş bulunan halk, hükümdara bu yetkinin Tanrı tarafından verildiğini kabul eder ve onun verdiği her buyruğa uyar, çıkardığı kanunlara istisnasız riayet ederdi. Kut anlayışı sebebiyle hükümdar adil olmak zorundadır. Zira kendine bahşedilen ilahi kutun sonucu olarak adaletin merkezi ve hukukun timsali olmak durumundadır. Daha geniş bilgi almak için Orhan Hançerlioğlu nun Dünya İnançları Sözlüğü, (1993) kitabını okuyabilirsiniz. Kam Şaman ve kam kelimeleri birlikte kullanılmıştır. Öbür dünya ile beşer arasında şifa vermek amacıyla bağlantı kuran bir vasıta ve dini ayinleri tertip eden kişi olarak ifade edilmiştir. Rivayete gore, Tanrı Ülgen ilk şamana Senin adın bundan böyle Kam olacak diyerek adını vermiştir. Kamlamak veya Kammak fiili şamanlık yapmak ve/veya şaman ayini düzenlemek demektir. Kamın Gök Tanrı tarafından bu göreve getirildiğine ve üstün güçlerle donatıldığına ve ruhlaralemi ile insanlar arasında aracı olduğuna, bazı gizli bilgiler taşıdığına inanılır. Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe büyücü din adamı olarak adlandırılır. Daha çok sosyal topluluklarla doğaüstü güçler arasında iletişime geçebilen din adamıdır. Dualarıyla hastaları iyileştirebilir ve törenlerle kötü ruhları kovabilir. Aynı zamanda büyücü ve hekimdir. Değişik ritüelleri yerine getirir. M. Eliade göre, Şaman-kam kurban merasimlerinde karşımıza çıkmakta ve tanrıya adanan kurbanları sunmakla görevli idi. Şaman kamın görevi sadece bununla sınırlı olmayıp kötü ruhlarla şeytanlar 9

14 arasındaki mücadeleye müdahale etmekti. Kamın göğün ancak yedinci katına kadar çıkabildiği kabul edilir. Bu katta tüneyen kartalın tanrıdan aldığı bilgileri kamlara aktardığı kabul edilir. Kam kendi özel yöntemiyle ulaştığı vecd hali, yani kendinden geçme halinde, ruhunun göklere yükselmek, yeraltına inmek ve oralarda dolaşmak gibi yetenekleri bulunduğu kabul edilir. Coşkuya ulaşabilmek için müzik ve ritim büyük öneme sahiptir. Dans ederek kendinden geçer. Maddi dünya ile olan bağlar zihnen kopar. Bütün kamların çok derin sezgileri, geniş düş güçleri vardır. Şaman, gerektiğinde yardımcı ruhları dünyanın her yanına dağılmış olsalar bile olsalar çağırabilir. Bu çağrıyı davul veya tefini çalarak yapar. Kamın davul ve def çalarak coşkuya kapılması ve kendinden geçmesi sonucu farklı alemlere yolculuklar yaptığına inanılır. Şaman ayinlerinin hemen her kabilede farklı kuralları vardır. Ruhlar alemi ile iletişim, gelecekten haber verme, insan ömrünün çok ötesindeki geçmişi anlatma bu ayinde tanık olunabilecek durumlardır. Örneğin Kamıyak fal demektir ve kamlama ile alakalı olarak ortaya çıkmıştır. Kamların iki türü olduğu kabul edilmiştir. 1-Akkam (Aktoyun): İyi ruhlarla iletişim halindeki şamandır.2-karakam (Karatoyun) Kötü ruhlarla irtibat halindeki şamandır. Daha geniş bilgi almak için S. Veyis Örnek in Budunbilim Terimler Sözlüğü, Ankara (1973) kitabını okuyabilirsiniz. Kült Kült kelimesi Fransızca culte kelimesinden Türkçeye geçmiştir. Kelimenin aslı Latincedeki cultus yani tapınma anlamına gelmektedir. Kült kelimesi, tapma, tapınım, din, dini merasim ibadet, ayin gibi anlamlarda kullanılmıştır. Kült, belli ilahlara karşı sesli veya sessiz; hareketli veya hareketsiz; dua veya niyaz şeklinde olabileceği kabul edilir. Türk kültüründe kültler, doğrudan tanrılarda bağlantılı unsur olmamış ve tanrı ile irtibatı sağlayan vasıtalar olarak algılanmıştır ki bunun bariz örneği ağaç kültünde karşımıza çıkmaktadır. Kült konusunu ayrıntılı öğrenmek için Pervin Ergun un Türk Kültüründe Ağaç Kültü, (2004), kitabını okuyabilirsiniz. Kült din anlamında kullanılmasına karşın sosyolojik bağlamda toplumun genel inanç ve ibadetlerinin dışındaki uygulamaları olarak ifade edilebilir. Yani her ne kadar kült, genellikle din anlamında ele alınsa veya belirtildiği gibi dini bir grup olarak tanımlansa da, dini öğeler içermek zorunda değil folklorik unsurlar ihtiva edebilir. ANADOLU DA YAŞAYAN KÜLTLER Milletlerin teşekkülünün en önemli aşamalarından birini kültür oluşturmaktadır. Kültürün oluşumu ne kadar yavaş gerçekleşirse onun değişimi de o kadar ağır bir seyir içindedir. Değişimle beraber eskiye ait ne varsa tamamen ortadan kaldırılmamış ve bir müddet yeniliğe karşı direncini sürdürmüştür. Türkler Anadolu da hiç alışık olmadığı yeni bir kültür ortamıyla karşılaşmış, bu süreç bir hayli sıkıntıları beraberinde getirmiş ve yeni zenginliklerin de habercisi olmuştur. Örneğin Türklerin İslamlaşma öncesine ait çeşitli dinlere ait mirası ile Anadolu daki yerel unsurların bileşkesi, bu kültürel çeşitliğin temel sebepleri arasındadır. Türklerin Anadolu macerası sırasında tamamen İslamlaştığını ifade etmek güçtür. Zira bu sürecin XIV. yüzyıla kadar devam ettiği kabul edilir. Bu süreçte Budizm, Şamanizm, Maniheizm, Mazdeizm gibi İslam öncesi izlerden ayrıntılar bulunmaktadır. Bu izler daha çok şehirleşmemiş ve İslamı tam anlamıyla özümseyememiş kitlelerde hissedilir olmuştur. 10

15 Doğa bütün insanlığın ortak malı olarak kullanılmıştır. Eski çağlarda her kavim veya topluluk tabiat ile iç içe yaşamış ve kendini tabiatın içinden bir parça olarak algılamıştır. Bu algılama ile birlikte tabiattaki bazı unsurları kendisine kutsal atfetmiştir. İşte bu çerçevede Anadolu da yaşayan kültleri kısaca ele almaya çalışacağız. Atalar Kültü Geçmişi Hunlar zamanına kadar geri götürülmektedir. Coğrafya olarak da Kuzey ve Orta Asya kavimlerinde izlerine rastlanmıştır. Öz itibariyle atalara saygının yerine getirilmesine dayanır ve yılda en az bir kere tören düzenlenerek ataların ruhları için kurban kesildiği kabul edilir. Eski devirlerden başlayarak günümüze kadar intikal eden atalar kültü, büyük oranda ataerkil aile yapısıyla etkisini sürdürmüştür. Hatta atalar kültünün en önemli ayrıntısı olarak ölüler eşyalarıyla birlikte defnedilmiştir. Hunlar zamanında vefat eden büyüklere saygı ifadesinin gereği olarak İlkbaharda atalarının ruhlarına kurban sunmuşlardır. Günümüzde Anadolu da devam eden büyüklere saygı ifadesinin İslam öncesi döneme kadar uzanan geçmişin devamı olarak bakmak mümkündür. Zira aile içindeki hiyerarşide oturma düzeninden, toplu mekanlardaki konuşma adabına kadar geniş bir alanda var olan bu tür ayrıntılar bu kadim kültün devamı olarak yorumlanabilir. Ağaç Kültü Ağaç kültü, temelde ağaçlara saygı esası veya ağaçların taşıdığı ruha karşı saygı ve ağacın yararlılıklarına karşı duyulan saygı anlayışıdır. Türk yaradılış kozmogonisi içinde ilk insanın dokuz budaklı dalın altında yaratıldığına inanılmıştır. Ağacın yüksekliği ona ulviyet kazandırmış, hatta gökyüzündeki cennete kadar uzandığı kabul edilmiştir. Kozmik ağaç veya Hayat ağacı olarak ifade edilen ağaç, dünyanın tam ortasından yükselerek kökleri yer altına kadar iner ve dalları da dünya dağının zirvesine kadar yükselirdi. Ebedi canlılığın sembolüdür. Böylece bu kutsal ağaç, dünyanın her üç katını -gök, yer ve yer altı dünyaları arasında irtibat kurmuştur. Bu oluşum kimi zaman evrensel sütun kimi zaman da kozmik dağ olarak anlamlandırılmıştır. Bu yönüyle hayat ağacı, merkez kavramına karşılık gelmektedir. Hayat ağacının yedi dalı olduğu, bu dalların her birinin göğün katlarına tekabül ettiği ifade edilmektedir. Aynı ağacın yapraklarında insanların kaderi yazılı olduğu ve her bir yaprak düştüğü anda insan hayatı son bulmuş oluyordu. Hayat ağacı, canlıların hayat kaynağı olan öz suyunu bünyesinde barındırdığı kabul edilir. Hayat ağacının tepesinde çift başlı kartal tünemektedir. Hayat ağacı, aynı zamanda göğün direği olarak algılanmıştır. Göğün direği ile çadırın direği arasında benzetme yapılırdı. Türk inanç sisteminde tanrıya adak adamak, kurban kesmek gibi ayrıntılar bilinmektedir. Tek veya kutsal kabul edilen ağaçlara bez bağlamak suretiyle tanrıya niyazlar gerçekleştirilmiş oluyordu. İçinde bulunduğu felaketten kurtulmak isteyen insanoğlu, ağacı bir kurtuluş vesilesi veya vasıtası olarak görmüştür. Ulu ağaç kültü, Türk devlet geleneğine kadar sirayet etmiştir. Bu ulu ağaç, Osmanlı devletinin kurucusu Osman Bey in rüyasına konu olmuş ve kurulacak devletin dünyanın her tarafına dal-budak salacağı, gölgesinin dört bir tarafı örteceği müjdelenmiştir. Ağaç motifi olan kayın, Altaylarda şaman ayinlerinde, doğum, düğün ve bayramlarda önemli unsur olmuştur. Ataların hayatları bu ağaca bağlanırdı. Altay şamanlarının inancına göre, insanlar yaratıldıkları zaman ilk kayın ağacından Umay Ana ile beraber yere inmiştir. Türk kültüründe mezarlık ve türbeler civarındaki ağaçlardan meyve almak veya oradan ağaç kesmek yasaklanmıştır. Anadolu inanış biçimleri arasında Evliya Ağaç olarak adlandırılan ağaçlar dikkat çekmektedir. Bu ağaçların tek ve benzersizliği, onun sonsuzluğunun işareti olarak algılanmıştır. Bu kutsiyet sebebiyle olmalıdır ki, bu tür ağaçlara dokunmak yasaklanmış ve kesilmesi günah addedilmiştir. Cenaze defnedildikten sonra mezarın üzerine ağaç dikilerek onun canlılığı temin edilmiş oluyordu. 11

16 Menkıbelerde ağaç motifi yer almıştır. Mesela şeyhlerin veya evliyaların sıkça oturduğu kalktığı veya altında ibadet ettiği ağaç gölgelikleri belli müddet sonra kutsal mekan haline getirilmiştir. Yine menkıbe ve masallarda rastlanan bir diğer ayrıntı ağacın şeyhe kucak açması ve şeyhin onun içine gizlenmesidir. Örneğin Hacı Bektaş menkıbesinde böyle bir ayrıntı geçmektedir. Hacı Bektaş ın Hırka Dağı na çıkarak bir ağacın altına gizlenmiş ve ağaç onun için bir çadır haline almış ve onu uzun müddet insanlara karşı korumuştur. Bu hususta ayrıntılı bilgi için Ahmet Yaşar Ocak ın Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslam Öncesi Temelleri, (2007) adlı kitabını okuyabilirsiniz. Dağ ve Tepe Kültü Dağ ve tepeler, coğrafyanın yüksek noktalarını teşkil etmeleri sebebiyle yükseklik algısıyla birlikte telakki edilmiştir. Göksel yapılanmanın dışında yükseklik anlayışı dağ ve tepelerle anlamını bulmuştur. Böylece bu mekanlar gizem ve kutsal mekanlar olarak görülmüştür. Paganist inanç sistemlerinde yüksek dağlar, tanrıların mekanı olarak kabul edilmiş ve hatta buralarda tanrı ve tanrıçaların meclisleri tasavvur edilmiştir. Bu minval üzere, her bir kültür çevresi kendi bağlamında bir dağı kutsamış ve onu erişilmez olarak görmüştür. Örneğin; Yunanlıların Olimpos u, Türklerin Ötüken i sayılabilir. Türklerde dağlar, Gök Tanrı ya yakın olması ve bazen de ona ev sahipliği yapmasıyla kutsal mekanlar olarak kabul edilmiştir. Bu dağlar, evrenin merkezi olmaları sebebiyle kozmik işleve de sahip olmuşlardır. Ayrıca Türk mitolojisinde dağlar, etrafında yaşayan insanların koruyucusudur, onların vatan anlayışını şekillendiren en önemli tabiat unsurlarıdır. Eski Anadolu menkıbeleri ve velâyetnâmelerde dağ ve tepelerin kutsiyetine dair bilgiler mevcuttur. Hacım Sultan Velayetnâmesi nde, Hacım Sultan ın Germiyan ilindeki bir tepede yemeden içmeden günlerce kaldığı ifade edilir. Bu süre bazı kaynaklarda kırk gün olarak ifade edilmiştir. Yine Anadolu da bazı evliyadan bazı isimlerin dağ başına zaviyeler inşa ederek oralarda inzivaya çekildiği bilinmektedir. Hatta bazı örneklerde Evliyaların dağların zirvelerine defnedildiği aşikârdır. Anadolu da en çok bilinen Hacı Bektaş menkıbelerinde Hacı Bektaş ın Arafat Dağı nda inzivaya çekilmesi, İslami motifle bütünleşmesi olarak ifade edilebilir. Hac ibadetinin önemli bir kısmını teşkil eden Arafat, Hacı Bektaş için Allah a ibadet mekanı olarak tercih edilmiştir ki kutsal mekanın böyle bir menkıbenin parçasını teşkil etmesi, İslami boyutla örtüşmektedir. İslami içerikli menkıbelerde dağ motifi büyük oranda Hz. Muhammed in Hira Dağı na çıkışı ile bağlantılıdır. İslam öncesi betimlemesiyle Ötüken dağı ormanlarla kaplı ve Hakanın çadırının bulunduğu mekan olarak takdis edilmiştir. Dağ kültünün özellikle İslam öncesi Asya coğrafyasındaki Altay Dağları gibi örnekler, kurbanların sunulduğu ve törenlerin tertip edildiği yerler olmuştur. Dünya modelinde dağın, yerin ekseni olması inancı dünya dağlarının veya demir dağların varlığına inancı doğurmuştur ki, bu da genel anlamda dağ kültünün bir başka boyutudur. Ormanla birleşen dağ, eski Türklerin kutsal merkez anlayışını oluşturmakta ve devletin merkezi görevini üstelenmektedir. Nitekim Göktürkler ve Uygurlar döneminde dağlık ve ormanlık bölge olan Ötüken, devletin merkezi olmak görevini üstenmiştir. Merkez her zaman kutsal bir görev üstlendiği için, dağlar ve orada olan her şey kutsanmış olarak kabul edilmiştir. Dağ başında inşa edilen türbe veya yatır tarzı mekanların varlığına Anadolu nun çeşitli yerlerinde rastlamak mümkündür. A. Yaşar Ocak ın ifadesine göre bunlar daha çok sembolik mekanlardır. Bir başka yaklaşım tarzıyla dağlar kahramanların saklandığı yerdir. Köroğlu destanında kahramanlık vurgusunun cereyan ettiği mekandır. Dede Korkut kitabında kahramanlar ile dağlar arasında öyle bir ilişki kurulmaktadır ki bir anlamda dağ, insanlara çare üreten manevi merkez durumundadır. 12

17 Taş ve Kaya Kültü Taş ve kaya meselesi tabiatın bir parçasıdır. Dolayısıyla insanların ilgisini çekmiş ve taşın türü, büyüklüğü gibi unsurlar cazibe merkezi haline gelmiştir. Taşın şekli, büyüklüğü taş üzerinde farklı kültlerin doğmasına vesile olmuştur. Örneğin Taşın şeklinin bir hayvana benzetilmesi sonucu, benzetilen isimle anılmış veya taşın büyüklüğünün etkileyiciliği onu erişilmez mertebesine yükselttiği olmuştur. Ayrıca taşın yapısından kaynaklanan sert ve kalıcılığı sonsuzluk sembolü olarak algılamıştır. Türklerin yaradılış efsanelerinin içinde taşla ilgili ayrıntı dikkat çekmektedir. Yaratılış efsanesinde her taraf sularla kaplı iken insanın kaya üzerinden yükselerek hayata tutunması konu edilmektedir. Yine Türklerde gökten inen nur sütunu taşlaşarak yeşim taşı meydana getirmiş ve onun daha sonra Kutlu dağa dönüştüğü kabul edilir. Kutlu dağa saygı gösterildiği sürece de devletin baki kalacağına inanılmıştır. Taşla ilgili en çok karşılaşılan Yada taşı (Yağmur taşı) meselesi olmalıdır. Yada taşı, yağmur yağdırmak, kar yağdırmak, yangın söndürmek ve rüzgar estirmek amacıyla gerçekleştirilen bir tür kamlık olarak ifade edilmiştir. Bu taşa, aynı zamanda, Yağmur boncuğu da dendiği olmuştur. Aynı taşın insanları şimşek ve yıldırımlara karşı kuruduğuna inanılmıştır. Bu hususta ayrıntılı bilgi için Hikmet Tanyu nun Türklerde Taşla ilgili İnançlar, (1968) ve Abdülkadir İnan ın Tarihte ve Bugün Şamanizm (1954) adlı kitaplara bakabilirsiniz. Yine Türk kültüründe bazı taşların şifa bulmak amacıyla yararlanıldığı bilinir. Bazı taşların bazı hastalıkları iyileştirdiği kabul edilmiştir. Örneğin sırt rahatsızlıklarında Yılancık taşı denilen taştan şifa bulunulacağına inanılmıştır. Anadolu da özellikle Hacı Bektaşi Veli ile ilgili menkıbelerde kaya ve taş motiflerine rastlamak mümkündür. Mesela, Hacı Bektaşi Veli nin Evliyalığı nı kabul etmeyen birine bunu ispat etmek için bıçağını kayaya vurması ve onu iki parçaya ayırması gösterilebilir. Yine Evliyaların taşa binme motifi, menkıbelerde en çok rastlanan ayrıntılardan biri olmuştur. Örneğin Seyyid Harun ile Dediği Sultan ın karşılaşmasında Seyyid Harun un misafirini kayaya binerek karşılamaya çıkması anlamlıdır. Anadolu da Hz. Ali nin ayak izlerini ihtiva ettiği gerekçesiyle kutsallık atfedilen kayalar da mevcuttur. Buradaki kutsiyet Hz. Ali ye duyulan aşırı saygı ve sevginin somut bir objeye intikali şeklinde düşünülebilir. Bu sayede bazı taşlar, dolayısıyla mekânlar, ziyaret edilir olmuştur. Su Kültü Hayat suyu, bütün mitlerde kozmogonik bir motif olarak yer almıştır. Tüm tohumların taşıyıcısı olan bu su, her derde devadır, iyileştirir, gençleştirir, hayatı sonsuz kılar. Eski Türk inançlarında, yer gibi su da ıdık, yani kutsaldır. Bu kavramın içine bütün ırmaklar, göller, coşkun akan bütün sular ve pınarlar da dahil edilmektedir. Türkler suyu, kuvvet ve bereket kaynağı olarak kabul etmişlerdir. Bereket özelliği ile hayat kaynakları içinde yer aldığına inanılan su, çok sık söylenmese de toprak gibi ana(temel) olarak kabul edilmektedir. Yağmur şeklinde gökten nazil olması sebebiyle kutsallık ifade etmektedir. Kutsal yer-su ruhları, Göktürklerin kaderini tayin etmektedir. Tonyukuk yazıtlarında, vatanın korunmasında rol alan yer-su ruhlarının önemi açıkça ifade edilmiştir. Dünyanın yaratılışı ile ilgili mitlerin çoğunda, dünyanın başlangıçta bir okyanustan ibaret olduğuna inanılmaktadır. Sümer mitolojisinden Yunan mitolojisine kadar oldukça geniş repertuarda hep suya atıf bulunmaktadır. Türklerde suya bağlılık inancı, ona kutsallık vermekle birlikte ölümsüzlüğü de bahşettiğine inanılmaktadır. Fakat bu su diğer sulardan ayrılmakta ve Hayat suyu olarak anılmaktadır. Bu unsur, Eski Türk inanç sistemi içinde yer almakta ve bir çok Türk boyunda görülmektedir. Bazı Altay efsanelerine göre, göğün on ikinci katına kadar uzanan Dünya Dağı nın üzerinde bir Kayın ağacı vardır. 13

18 Hayat Suyu da bu kayının altındaki kutsal bir çukurda bulunmaktadır. Bu suyun başında yine kutsal sayılan bir bekçi ruh yer almıştır. Su kültüyle ilgili önemli ayrıntılardan biri pınarlardır. İyileştirici özelliklere sahip olduğu kabul edilen belli pınarlar bazı hastalıklara iyi geldiği kabul edilmiştir. Ateş Kültü Başta Hindistan ve İran olmak üzere birçok milletin kültüründe ateş kültü ile ilgili unsurlar bulunmaktadır. Zerdüştlik ve Mazdeizm gibi dinlerdeki dini muhteva ve Orta Asya ikliminin zorlamalarına bağlı olarak ateşle ilgili kültler doğmuştur. Hindistan da Agni, ateş ilahıdır. Agni, Ateşle ilgili tüm faaliyetlerin merkezinde bulunmaktadır. Hind kültüründe Agni, ocak ateşi ile ilgili bir kutsallık arz ederken, büyüye karşı da koruyucu bir özelliği dikkati çekmiştir. Ateşin, tedavi edici gücüne daima inanılmıştır. Düğünlerde ateş yakılmakta ve en önemlisi de cenazeler yakılmaktadır. Eski İran'da da ateş kültü önem arz eder. İran Mecusiliği ateş kültünün üstünde yükseliyordu. Eski İran'da ateşgede olarak adlandırılan tapınaklar vardı. Burada ateş söndürülmeden sürekli yanmaktaydı. Ateş, İran dini inancında çok önemli bir yeri olan Ahuramazda nın nuru olarak kabul edilmiştir. Zerdüşt ün dini prensiplerindeki Ahiret inancında kötüler ateşle cezalandırılacaklardır. Sasaniler döneminde de ateş İran milli birliğinin sembolü olarak düşünülmüştür. Eski Yunan ve Roma'da kutsal ateş fikri ve kültü vardı. Yunanda, Hestin kutsal ateşin korunduğu yerdi. Roma da ise Vestiya aynı görevi yerine getiriyordu. Bu mabette hizmeti, kutsal bakireler yürütmekteydi. Eski Yunan ve Roma da her evde kutsal bir ocak bulunmaktaydı, bu ocakta sürekli ateşler yakılıyordu. Bu ocağın o toplumun güvenliğini sağladığına, askeri koruduğuna inanılıyordu. Bu inançlar, Anadolu'da da görülmektedir. Frigya kalıntısı olan heykellerin ellerinde aydınlık tanrıçası olarak meşaleler bulunmaktadır. Eski Yunanda, olimpiyat ateşi ve onunla yakılan meşale kutsal bir anlam taşıyordu. Eski Mısır da ve Babil de de Ateş kültü vardı. Bu medeniyetlerde de ateş iki önemli özellik arz ediyordu: Cezalandırma ve temizleyicilik. Bunun için işkence genelde ateşle yapılıyordu. Hz. İbrahim in, kavmi tarafından ateşe atıldığını ve ateşle cezalandırılmak istendiğini Kur'an-ı Kerim den öğreniyoruz. Orta Asya Türk boylarından Yakutlar, Başkırtlar, Kırgızlar bu konuda önemli bir yer tutmaktadırlar. Tanrı Ülgen in yeryüzüne gönderdiği elçisine ateş yakmayı ve ateşte eti pişirmeyi öğrettiği anlatılmaktadır. Ateşle yakın ilişkisi olan ocak, Türk efsanelerinde Altay ve Yakutlarda saygı unsuru olmuştur. Ateşin su ile söndürülmemesi, tükürülmemesi gibi kurallar Altay boylarında önem arz etmiştir. Hacı Bektaş-ı Veli menkıbesinde Ahmed Yesevi nin halifelerini geniş bir avluda toplaması esnasında ulu ateş yakılarak halifeler burada oturmuşlar ve bu esnada Hacı Bektaş ın Anadolu ya gönderilişi aktarılmaktadır. Aynı menkıbedeki bir diğer olay Hırka Dağı nda geçmektedir. Hacı Bektaş müritleriyle Hırka Dağı na çıkar ve çalı-çırpı toplanarak büyük bir ateş yakılır. Hacı Bektaş-ı Veli bu ateşin etrafında sema a başlar, müritleri ona iştirak eder ve kırk defa döndükten sonra sema tamamlanır. Sonra Hacı Bektaş hırkasını çıkararak ateşe bırakır, yanan hırkanın külleri tepeye savrulur. Küllerin düştüğü yerlerden meşe ağaçlarının yetiştiğine inanılmıştır. Bu konuda Ahmet Yaşar Ocak ın Alevî ve Bektaşî İnançlarının İslam Öncesi Temelleri, (2007) adlı kitabını okuyabilirsiniz. Anadolu daki Türkler hâla ocak konusunda saygılı davranmaktadırlar. Her evin ocağının yanması, bacasının tütmesi, ata saygısının bir ifadesi olarak kabul edilmektedir. En kötü beddualardan biri, ocağın sönsün şeklindeki bedduadır. Bu neslin kuruması ve soyunun devanı etmemesi şeklindeki bir temenninin ifadesi olarak kabul edilmektedir. Ayrıca ateşin üzerine bitkiler koyarak tütsüleme uygulamaları hastalık ve kem gözlere karşı koruyucu olarak kabul edilmiştir. Hatta yanan ateşin üzerine su dökülmesi men edilmiştir. Ateşin üzerine bıçak tutulması yasaklanmıştır. 14

19 Anadolu da yaygın olan Alazlama adeti de, hastalıkların ateşle temizlenmesi amacını güden Kırgızlardaki Alazlama nın bir uzantısı olarak görülmektedir. Yine bazı Türk boyları, yemin merasimlerinde ateşi kullanırlardı. Kesilen kurbandan bir parçanın ateşe atılması ve ateşle fala bakma adeti Yakut Türklerinde görülmektedir. Eski Türk boylarında yas günü de ateş yakılırdı. Anadolu da hala, akşam evden eve ateş verilmemekte, eğlence günlerinde ateşin üzerinden atlanılmakta, hastaların ve yeni doğan çocukların ateş karşısında tutulma adetlerinin devam ettiği görülmektedir. İslam dininde ateş genelde cehennemle ilgili olarak kullanılmıştır. İslamiyet te ateş, bir kült konusu olmamıştır. Ancak, Müslümanlar ateşle ilgili kült kalıntılarını izlerini devam ettirmektedirler. Mesela, Hıdrellez ve Nevruz da ateş yakmak gibi ayrıntılar sayılabilir. 15

20 Özet Her araştırmada olduğu gibi bu çalışmada da öncelikle kavramların belirlenmesi gerekmekteydi Çünkü kavram ve terimler, o bilim dalının anahtarları durumundadır. Nasıl ki, anahtar olmadan kapıları açmak mümkün değilse, bilim dalının ayrıntılarının ve şifrelerinin çözülmesi de kavramlar yardımıyla olacaktır. Kavramlar konusunda çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bunlar arasında ansiklopedi ve sözlükler ilk sırada yer almıştır. Bunların yanında konuyu ihtiva eden çalışmalar da mevcuttur. Bunlar; B. Ögel, M. Eliade, J. P. Roux, H. Tanyu, A. İnan, A. Yaşar Ocak, M. Ergun, P. Ergun gibi araştırmacıların çalışmalarıdır. Kavramlar sıralamasında ilk sırada ele aldığımız din kavramı; insanlara bir hayat tarzı sunan, onları belli bir dünya görüşü içinde toplayan, yaratıcıya isteyerek bağlanma, birtakım şeyleri duyma, onlara inanma ve onlara uygun iradi faaliyette bulunma olgusu olarak tanımlanmıştır. Bu tanımın dışında başka tanımlamalara da rastlamak mümkündür. Bunlarda hep kutsal ve doğa üstü güçlerle, ahlaki değerlere bağlı tanımlamalar mevcuttur. En kısa tarifi ise, değişmezlerin olduğu ve gönülden bağlanmayı gerektiren teslimiyettir. Çoğu zaman kavramların birinin diğerinin yerinde kullanıldığı olmuştur. Mit, efsane, destan, usture, masal gibi kavramalar biri diğerinin yerine kullanılmıştır. Görülüyor ki terimler kullanılırken genellikle karıştırıldığı, hatta içinden çıkılmaz bir hâl aldığı olmuştur. Buradaki en önemli etken kelimelerin faklı dillerdeki ifadelerinin birlikteliği olarak ortaya çıkmaktadır. Farklı dillerle zenginleşen kavramlar yumağı zaman zaman kargaşanın sebebi durumundadır. Farklı kültür çevreleri de bu algılama biçimindeki çeşitliliğin sebepleri arasındadır. Mit ve mitoloji konusu da çok âlemin yaradılışı ve onun parametrelerini ele almaktadır. Totem ve Ongun geçmiş toplumlarda kutsallık atfedilen ve insanların onlardan türediği kabul edilen hayvan, ağaç, rüzgar gibi tabiat unsurlarına dayandırılan kutsiyet unsurlarıdır. İslam öncesi dönemin kırıntılarını barındıran Anadolu kültleri hala yaşamaktadır. Bu kültler, zamana bağlı olarak değişikliğe uğramakla birlikte, kültürün bir parçası olarak yaygındır. 16

Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Totemizm Totemizm totem, mana ve tabu fikirlerine dayanır. Bir klanın n bütün b n fertlerinin kutsal saydıklar kları yaratıklar ve şeyler olan

Detaylı

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 ŞAMANİZM Şamanizmin tanımında bilim adamlarının farklı görüşlere sahip olduğu görülmektedir. Kimi bilim adamı şamanizmi bir din olarak kabul etse de, kimisi bir kült olarak kabul

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mitlerin Sınıflandırılması Mitler ele aldıkları konular bakımından kendi içlerinde çeşitli şekillerde sınıflandırılırlar. Örneğin, İnsanın ve dünyanın geleceğini

Detaylı

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır. İçindekiler 1 Efsane Nedir? 2 Efsanenin Genel Özellikleri 3 Efsanelerin Oluşumu 4 Oluşumuyla İlgili Kuramlar 5 Efsanelerin Sınıflandırılması 6 Efsanelerde Konu ve Amaç 7 Efsanelerde Yapı, Dil ve Anlatım

Detaylı

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1 TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1 Çeşitli Türk topluluklarının mitolojileriyle ilgili malzemelerin bir çoğunu bilim adamları, misyonerler, seyyahlar ya da bazı yabancı araştırmacılar tarafından derlenmiştir.

Detaylı

T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3275 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2138 HAVACILIK EMNİYETİ

T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3275 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2138 HAVACILIK EMNİYETİ T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3275 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2138 HAVACILIK EMNİYETİ Yazarlar Doç.Dr. Ender GEREDE (Ünite 1, 5, 7, 8) Yrd.Doç.Dr. Uğur TURHAN (Ünite 2) Dr. Eyüp Bayram ŞEKERLİ

Detaylı

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Mitoloji ve Animizm, Fetişizm Dr. Süheyla SARITAŞ 1 Animizm Canlıcılık olarak da bilinin animizmin mitolojinin gelişmesinde önemli rolü vardır. İlkel devirde, eski insanlar her bir doğa olayının, eşyanın,

Detaylı

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 MİT VE DİN İLİŞKİSİ (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Mit ve Din Mitolojiler genel olarak dinsel, ruhani ve evrenin ya da halkların oluşumu gibi yaratılış veya türeyiş gibi temaları içerirler.

Detaylı

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS. 226 652) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK Eski İran da Din ve Toplum (M.S. 226-652) Yazar: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altungök Yayınevi Editörü: Prof. Dr. Mustafa Demirci HİKMETEVİ

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI 4. DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 4.1. DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Kültürler arası etkileşimin hızlandığı

Detaylı

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Yaratılış Mitleri Orta Asya ve Sibirya da yaşayan Türk toplulukları arasında yaygın olarak anlatılan efsaneler yaratılış mitlerini oluşturmaktadır. Daha çok Altay

Detaylı

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ Kültürü sanatı ve gelenekleriyle çok köklü bir geçmişi olan İran Zerdüşt ve onun öğretisi Zerdüştlük e de ev sahipliği yapmıştır. Zerdüşt

Detaylı

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi Dil - Kültür İlişkisi Kültür Nedir? 2 Bir milletin fertlerini ortak bir çatı altında toplayan maddi ve manevi değerler bütünüdür. Örf, âdet, gelenek ve inançlar kültürün manevi kısmına; giyim kuşam, yemek,

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI ÇUKUROVA ANONİM HALK EDEBİYATI VE ÂŞIK EDEBİYATINDA SÖZLÜ TARİH Esra ÖZKAYA YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA

Detaylı

EIS526-H02-1 GİRİŞİMCİLİK (EIS526) Yazar: Doç.Dr. Serkan BAYRAKTAR

EIS526-H02-1 GİRİŞİMCİLİK (EIS526) Yazar: Doç.Dr. Serkan BAYRAKTAR GİRİŞİMCİLİK (EIS526) Yazar: Doç.Dr. Serkan BAYRAKTAR SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir. "Uzaktan Öğretim" tekniğine

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Hayat Amaçsız

Detaylı

Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ

Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ Yazarlar Prof.Dr. Ahmet Onay Doç.Dr. Fahri Çaki Doç.Dr. İbrahim Mazman Yrd.Doç.Dr. Ali Babahan Yrd.Doç.Dr. Arif Olgun Közleme Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat

Detaylı

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya VAHYE DAYALI DİNLER YAHUDİLİK Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya nispetle verilmiştir. Yahudiler

Detaylı

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA (BIP116) Yazar: Doç.Dr.İ.Hakkı.Cedimoğlu SAKARYA ÜNİVERSİTESİ Adapazarı Meslek Yüksekokulu Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir.

Detaylı

BIP116-H14-1 BTP104-H014-1

BIP116-H14-1 BTP104-H014-1 VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA (BIP116) Yazar: Doç.Dr.İ.Hakkı.Cedimoğlu SAKARYA ÜNİVERSİTESİ Adapazarı Meslek Yüksekokulu Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir.

Detaylı

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR 1. İletişim 2. İnsan, İletişim ve Dil 3. Dil Kültür İlişkisi DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ 1. Dillerin Sınıflandırılması

Detaylı

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler OLAY ÇEVRESINDE GELIŞEN EDEBI METINLER Oğuz Türkçesinin Anadolu daki ilk ürünleri Anadolu Selçuklu Devleti

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

TARİHİN BİLİİMİNE GİRİŞ

TARİHİN BİLİİMİNE GİRİŞ Bu yazımızda tarihin tanımını, konusunu, yöntemini olay ve olgu kavramını, tarihi olayların özelliklerini ve bir tarihçide bulunması gereken özellikleri ele alacağız. Tarihin Tanımı İnsan topluluklarının

Detaylı

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ Her yönüyle edip (edebiyatçý) ve öðretmen Ýbrahim Zeki Burdurlu nun ölümsüz bir yapýtý elinizi öpüyor. Burdurlu bu çalýþmasýnda, cennet Anadolu nun deðiþik yörelerinden

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir. ÖRNEKLER DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHL. BİLGİSİ ÜNİTE: 1. ÜNİTE (KADER İNANCI) KONU: KAZA VE KADER İNANCI KADER: Kelime olarak KAZA: Kelime olarak kader; bir şeye gücü kaza, hükmetmek, - Su 100 yetmek, biçimlendirmek,

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler

kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler 1 Örgüt Kültürü Örgüt Kültürü kişinin örgütte kendini anlamlandırmasına fırsat veren ve onun inanış, düşünüş ve davranış biçimini belirleyen normlar ve değerler bütünüdür. 2 Örgüt kültürü, temel grupsal

Detaylı

İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ

İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ İYİ VE KÖTÜ NÜN KÖKENLERİ Hayatın asıl etik anlamı, bizim iyi ve kötü sözcükleriyle tanımlayarak yol almaya çalıştığımız soyutluklardadır. Bu derece soyut ve kökenleri sıra dışı olan kavramlarla uğraşmak

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı İnsanın Evrendeki

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK KÜLTÜRÜNDE HADİS (SEÇMELİ) Ders No : 0070040192 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Merkez Müdürünün Mesajı Orta Doğu ve Kafkasya Uygulama ve Araştırma Merkezi bağlı bulunduğu İstanbul Aydın Üniversitesi ve içinde bulunduğu ülke olan Türkiye Cumhuriyeti ile Orta Doğu ve Kafkasya ülkeleri

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ ARİF ÖZBEYLİ TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Anav Kültürü (MÖ 4000-MÖ 1000) Anav, günümüzde Aşkabat ın güneydoğusunda bir yerleşim

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak

Detaylı

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri

Detaylı

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 EDEBİYAT TARİHİ / TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERE AYRILMASINDAKİ ÖLÇÜTLER 1.Edebiyat tarihinin uygarlık tarihi içindeki yerini.edebiyat tarihinin

Detaylı

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ, Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Ders No : 0070040072 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

9.Sınıf Sağlık Hizmetlerinde İletişim. 3.Ünite Toplumsal İletişim GELENEK-GÖRENEKLER / DİNİ ve AHLAKİ KURALLAR 20. Hafta ( / 02 / 2014 )

9.Sınıf Sağlık Hizmetlerinde İletişim. 3.Ünite Toplumsal İletişim GELENEK-GÖRENEKLER / DİNİ ve AHLAKİ KURALLAR 20. Hafta ( / 02 / 2014 ) 9.Sınıf Sağlık Hizmetlerinde İletişim 3.Ünite Toplumsal İletişim GELENEK-GÖRENEKLER / DİNİ ve AHLAKİ KURALLAR 20. Hafta ( 10-14 / 02 / 2014 ) 2 3 Toplumda, uzun zaman içinde oluşmuş ve uyulması zorunlu

Detaylı

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ DANIŞMAN:Özer YILMAZ HAZIRLAYAN: Erşad TAN,Tacettin TOPTAŞ İÇİNDEKİLER GİRİŞ I-İNANÇ TURİZMİ A- İnanç Kavramı

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA (BIP116) Yazar: Doç.Dr.İ.Hakkı.Cedimoğlu SAKARYA ÜNİVERSİTESİ Adapazarı Meslek Yüksekokulu Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir.

Detaylı

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI Fen Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine yönelik olarak Arazi Uygulamaları VII dersi kapsamında Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Kader ve

Detaylı

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI. Analiz. Cilt 2. Ünite 8-14

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI. Analiz. Cilt 2. Ünite 8-14 ANADOLU ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI Analiz Cilt 2 Ünite 8-14 T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI NO: 1082 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINLARI NO: 600

Detaylı

Öğretim Görevlisi Murat KARACA İpek Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, kkaracamurat@gmail.com

Öğretim Görevlisi Murat KARACA İpek Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, kkaracamurat@gmail.com ISSN: 2149-9225 Yıl: 1, Sayı: 2, Aralık 2015, s. 135-141 Öğretim Görevlisi Murat KARACA İpek Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, kkaracamurat@gmail.com FATMA AHSEN TURAN (ED.), MERAL OZAN (ED.),

Detaylı

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran Ay tanrıçası Selene, Yunan mitolojisinde, Güneş tanrısı Helios un kız kardeşidir. Ay ı simgeler. Selene de Helios gibi bir arabayla dolaşırdı. Selene nin arabasını iki at, katır ya da boğa çekerdi. Zeus

Detaylı

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR!

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! Şehir ve Medeniyet İÇGÜDÜSEL DEĞİL, BİLİNÇLİ TERCİH: ŞEHİR Şehir dediğimiz vakıayı, olguyu dışarıdan bir bakışla müşahede edelim Şehir denildiğinde herkes kendine göre bir

Detaylı

MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya

MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya ÖTÜKEN MehMet Kaan Çalen, 07.04.1981 tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı. 2004 yılında Trakya Üniversitesi, Tarih Bölümü nden mezun oldu. 2008 yılında

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 GİRİŞ SOSYOLOJİ VE DİN SOSYOLOJİSİ Din Sosyolojisinin Konusu...11 Zeki Arslantürk Sosyolojik Din Tanımları...37 Kemaleddin Taş Din ve Toplum İlişkileri...43 Dini Tecrübenin İfade

Detaylı

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri) ARAŞTIRMA ALANLARI 1 Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı alanlarına dair araştırmaları kapsar. 1. Kur an tarihi 2. Kıraat 3. Memlükler ve

Detaylı

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN 1) XI. Yüzyıl dil ürünlerinden olan bu eserin değeri, yalnızca Türk dilinin sözcüklerini toplamak, kurallarını ve

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ KONU VE ININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ 1. ÜNİTE: KAZA VE KADER EYLÜL Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. Öğretmeni tanır ve dersin amacı, derste işlenecek

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ. ÜNİTE: KAZA VE KADER Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. Öğretmeni tanır ve dersin amacı, derste işlenecek konular ve ders işleme teknikleri hakkında bilgi sahibi

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : KELAM TARİHİ Ders No : 0070040093 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ KONU VE ININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ 1. ÜNİTE: KAZA VE KADER EYLÜL Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. İlk Ders Genelgesi 1. Allah Her Şeyi Bir Ölçüye

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Adalet Programı Hukuk Başlangıcı Dersleri ÜNİTE I TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARI ve HUKUK Toplu Yaşam, Toplumsal Düzen, Toplumsal Davranış Kuralları, Hukuk Kuralları

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 06 07 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ AY EKİM KASIM HAFTA ARALIK DERS KONU ADI SAATİ Allah Her Şeyi Bir Ölçüye Göre Yaratmıştır Kader ve Evrendeki Yasalar İnsan İradesi ve Kader

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Varlıklar Âlemi Meleklere İman Meleklerin

Detaylı

2015 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU. Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Hukuku

2015 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU. Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Hukuku 2015 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Hukuku DÜZENLEYEN Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü SEMPOZYUMUN AMACI VE GEREKÇESİ Etnik, dini ve siyasi

Detaylı

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Bacıyân-ı Rum (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Varlığı Neredeyse İmkânsız Görülen Kadın Örgütü Âşık Paşazade nin Hacıyan-ı Rum diye adlandırdığı bu topluluk üzerinde ilk defa Alman doğu

Detaylı

ELEKTRİK MAKİNELERİ (MEP 112) Yazar: Yrd. Doç. Dr. Mustafa Turan S1

ELEKTRİK MAKİNELERİ (MEP 112) Yazar: Yrd. Doç. Dr. Mustafa Turan S1 ELEKTRİK MAKİNELERİ (MEP 112) Yazar: Yrd. Doç. Dr. Mustafa Turan S1 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ Adapazarı Meslek Yüksekokulu Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir. "Uzaktan

Detaylı

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ Giriş Toplumsal Sosyalleşme ve Toplum Toplumsal Temel Olarak Eğitim

Detaylı

BULDAN ÖRNEĞİNDE DENİZLİ YÖRESİ ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜRÜ

BULDAN ÖRNEĞİNDE DENİZLİ YÖRESİ ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜRÜ BULDAN ÖRNEĞİNDE DENİZLİ YÖRESİ ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜRÜ Prof. Dr. Filiz KILIÇ *, Araş. Gör. Tuncay BÜLBÜL**, Uzm. Coşkun KÖKEL*** *Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü,

Detaylı

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Erken Dönem Halkbilimi Kuram ve Yöntemleri DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 KONULAR Mitolojik Teori Mitlerin Meteorolojik Gelişimi Teorisi Güneş Mitolojist Okul ve Güneş

Detaylı

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Eğitim Tarihi Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Türk ve Batı Eğitiminin Tarihi Temelleri a-antik Doğu Medeniyetlerinde Eğitim (Mısır, Çin, Hint) b-antik Batıda Eğitim (Yunan, Roma)

Detaylı

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : 00004003 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

Dilin Tanımı DİLİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ / DİL-MİLLET İLİŞKİSİ

Dilin Tanımı DİLİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ / DİL-MİLLET İLİŞKİSİ DİLİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ / DİL-MİLLET İLİŞKİSİ Dilin Tanımı 2 Türkçe Sözlükte; İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan. (1998/I:

Detaylı

DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri. I.

DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri. I. 1. DİN SOSYOLOJİSİ DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Felsefe ve Din Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Alan Dersleri 5159 Din Bilimlerinde Anlama ve Yorumlama Kuramları

Detaylı

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru 1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri 2. Suçun Yapısal Unsurları 3. Hukuka Aykırılık Unsuru 4. Ceza Sorumluluğunu Kaldıran ve Azaltan Nedenler 5. Suçun Özel Görünüm Biçimleri 1 6. Yatırım

Detaylı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

Zikir hareketleri, 1 li, 2 li, 3 lü ve 4 lü ritmlerden kuruludur. Bu ritmler, kendi içlerinde değişik hızlarda uygulanır.

Zikir hareketleri, 1 li, 2 li, 3 lü ve 4 lü ritmlerden kuruludur. Bu ritmler, kendi içlerinde değişik hızlarda uygulanır. Zikir, hareket (ritm), ses ve nefes unsurlarını içeren komplike bir yöntemdir. Bu değişik unsurlar bir ahenk içinde birlikte çalışarak İlâhî bir orkestrasyon oluştururlar. Zikir hareketleri, 1 li, 2 li,

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 2 EDEBİ BİLGİLER (ŞİİR BİLGİSİ) 1. İncelediği şiirden hareketle metnin oluşmasına imkân sağlayan zihniyeti 2. Şiirin yapısını çözümler. 3. Şiirin

Detaylı

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI ALANLAR ve ÖNCELİKLER AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI 1- Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı na dair araştırmaları 1. Kur an tarihi 2. Kıraat

Detaylı

ÜNİTE:1. Dil Nedir? ÜNİTE:2. Dil Kültür İlişkisi ÜNİTE:3. Türk Dilinin Gelişimi ve Tarihsel Dönemleri ÜNİTE:4. Ses Bilgisi ÜNİTE:5

ÜNİTE:1. Dil Nedir? ÜNİTE:2. Dil Kültür İlişkisi ÜNİTE:3. Türk Dilinin Gelişimi ve Tarihsel Dönemleri ÜNİTE:4. Ses Bilgisi ÜNİTE:5 ÜNİTE:1 Dil Nedir? ÜNİTE:2 Dil Kültür İlişkisi ÜNİTE:3 Türk Dilinin Gelişimi ve Tarihsel Dönemleri ÜNİTE:4 Ses Bilgisi ÜNİTE:5 1 Yapı Bilgisi: Biçim Bilgisi ve Söz Dizimi ÜNİTE:6 Türkçenin Söz Varlığı

Detaylı

penceremi ışığa açıyorum PARMAKLIKLAR ARKASINDAKİ YÜREKLERİ IŞIKLA BULUŞTURUYORUZ

penceremi ışığa açıyorum PARMAKLIKLAR ARKASINDAKİ YÜREKLERİ IŞIKLA BULUŞTURUYORUZ penceremi ışığa açıyorum PARMAKLIKLAR ARKASINDAKİ YÜREKLERİ IŞIKLA BULUŞTURUYORUZ Sosyal birer varlık olmaları itibarıyla insanlar, yeryüzünde var oldukları günden bu yana toplu halde yaşamakta ve birbirleriyle

Detaylı

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA (BTP104)

VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA (BTP104) VERİ YAPILARI VE PROGRAMLAMA (BTP104) Yazar: Doç.Dr. İ. Hakkı CEDİMOĞLU S1 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ Adapazarı Meslek Yüksekokulu Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir.

Detaylı

MEKATRONİĞE GİRİŞ (EEP251)

MEKATRONİĞE GİRİŞ (EEP251) MEKATRONİĞE GİRİŞ (EEP251) Yazar: Yrd.Doç.Dr. Durmuş KARAYEL S1 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ Adapazarı Meslek Yüksekokulu Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir. "Uzaktan

Detaylı

" Elimizde bulunan Kadim Bilgelik sırlarına ve ezoterik bilgilere göre; özellikle son 3500 yıldan beri dünya insanına, kapasitelerine

 Elimizde bulunan Kadim Bilgelik sırlarına ve ezoterik bilgilere göre; özellikle son 3500 yıldan beri dünya insanına, kapasitelerine " Elimizde bulunan Kadim Bilgelik sırlarına ve ezoterik bilgilere göre; özellikle son 3500 yıldan beri dünya insanına, kapasitelerine göre bilgi veren ve mitolojilerde İLAHLAR olarak ifade bulan yüce varlıkların

Detaylı

Türkiye'nin En Çok Satan. TARİH ten

Türkiye'nin En Çok Satan. TARİH ten Türkiye'nin En Çok Satan TARİH ten Editör: Suat DÜZ Zehra SAVAŞ ÖZTÜRK Selami REİSOĞLU KPSS TARİH DERS NOTLARI Yayın Yönetmeni: Arzu Batur Dizgi-Grafik Tasarım: Didem Kestek Kapak Tasarımı: Didem Kestek

Detaylı

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM URARTU UYGARLIĞI Gülsevilcansel YILDIRIM 120213060 Urartular MÖ birinci yüzyılın başında, Van Gölü ve çevresinde önemli bir devlet Kuran ve günümüze kadar buradaki uygarlıkları etkilemiş bir kavimdir.

Detaylı

Ü N İ T E L E N D İ R İ L M İ Ş Y I L L I K D E R S P L A N I

Ü N İ T E L E N D İ R İ L M İ Ş Y I L L I K D E R S P L A N I Ş U B A T 25.02.203 / 0.03.203 8.02.203 / 22.02.203 Tel : 0 26 39 59 38 Faks : 0 26 334 96 96 http://pamem.meb.k2.tr ÖĞRETİM YILI : 202 / 203 İN ADI : DİN KÜLTÜRÜ VE MESLEK AHLAKI ÖĞRETMENLERİ : YAVUZ

Detaylı

İ. ÇEŞMELİ, İskitler, Hunlar ve Göktürkler de Din ve Sanat. İstanbul Cinius Yayınları, 131 sayfa (27 resim ile birlikte). ISBN:

İ. ÇEŞMELİ, İskitler, Hunlar ve Göktürkler de Din ve Sanat. İstanbul Cinius Yayınları, 131 sayfa (27 resim ile birlikte). ISBN: www.libridergi.org Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations Volume III (2017) İ. ÇEŞMELİ, İskitler, Hunlar ve Göktürkler de Din ve Sanat. İstanbul 2016.

Detaylı

1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur.

1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur. 1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur. a) Tutsaklık düzeni b) Üretim artığının sağlanması c) Uzmanlaşmış zanaatçı sınıfı

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM FELSEFE TARİHİ I Ders No : 0070040158 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı