HÜRRİYET GAZETESİ...2 MİLLİYET GAZETESİ...6 SABAH GAZETESİ...13 HABERTÜRK GAZETESİ...16 DÜNYA GAZETESİ...18

Transkript

1 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ maddelik plan üzerine anlaştılar Kriz ödenekleri kesti, Yunanlılar evde doğum a döndü ABD'nin notu yeniden kırabilir Merkez Bankası 5 maddelik eylem planı açıklayacak Maliye Van'daki vergi ödemelerini erteledi MİLLİYET GAZETESİ...6 Sarkozy AMB konusunda geri adım attı Krizi sona erdirmek için zamanla yarış Kurtarma fonu AB nin en büyük bankası oluyor Körfez'in en zengini Denizbank'a talip Van'da bankacılık işlemleri durdu Aksa: Van'da doğal gaz arzı kesintisiz sürüyor SABAH GAZETESİ...13 Cameron Sarkozy ile çatıştı, Komşuda kiliseyi bile soydular HABERTÜRK GAZETESİ...16 Google gözünü Yahoo'ya dikti! Sıfırcı Hocaların gözü Paris'te! Dizel kıtlığı var! DÜNYA GAZETESİ...18 Adese halka açılıyor ÖTV gelirinin üçte biri, tütün ve alkolden Petkim rafineri temelini yarın atacak Citi, ticaret köprüleri kuracak

2 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ 5 maddelik plan üzerine anlaştılar AB zirvesinin ardından toplanan euro bölgesi liderleri, Avrupa'daki borç kriziyle kapsamlı mücadele için 5 maddelik kapsamlı strateji üzerinde uzlaştı. AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, detayları üzerinde çalışılarak çarşamba günü düzenlenecek euro bölgesi zirvesinde son halini alacak kapsamlı stratejinin ana başlıklarını şöyle anlattı: -Euro bölgesi hükümetleri kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini ve büyümenin güçlendirilmesi güzence altına almak için harekete geçecek. Bu kapsamda mali hedeflerin tutturulması ve yapısal reformların hızlandırılmasına tam saygı gösterilecek. Aşırı borçlu ülkeler taahhütlerini yerine getirecekleri konusunda euro bölgesinin kalan üyelerini ikna edecek. -Yunanistan'ın borç sorununa sürdürülebilir çözüm bulunacak. Çarşamba günü ilan edilecek yeni kurtarma paketinde özel sektörün de katkısıyla Yunanistan'ın borçları kırpılacak. -Borç krizinin yayılma riskine karşı yeterli 'ateş duvarı' örülecek. Bu kapsamda Avrupa Finansal İstikrar Fonu'nun yetki ve kaynakları azami ölçüde artırılacak. -Avrupa bankacılık sektörüne güven yeniden tesis edilecek. Bunun için bankalara koordineli sermaye enjeksiyonu yapılacak. -Euro bölgesinde mali entegrasyon derinleştirilecek. Kriz ödenekleri kesti, Yunanlılar evde doğum a döndü Krizin etkilerinin her geçen gün arttığı Yunanistan da halk internet üzerinden para yerine değiş tokuşla alışveriş yapmaya başlarken, devletin ödeneği kesmesiyle evde doğum yapan kadınların sayısı arttı. Yunanistan da ekonomik kriz yüzünden onbinlerce işyeri kapanırken, internet üzerinden para yerine değiş tokuşla alışverişin yapılabildiği sitelerin sayısı arttıyor. Değiş-tokuşla alışveriş sitelerinde Euro yerine eski para birimi ovolos ya da mecazi anlamı yardım demek olan kaereti kullanılıyor. İnternette değiş-tokuşla alışverişin Atina ve Selanik gibi büyük şehirlerde değil genellikle küçük şehirlerde yaygın olduğu belirtiliyor. Parasız alışveriş sistemi 160 bin nüfuslu Patras şehrinde Ovolos değiş tokuş sitesinin üyeleri 5 bini geçerken, Girit adasındaki İerapetra da ise kaerati sitesinin üyese sayısı 150 ye ulaştı. Volos şehrinde ise Tem adlı sitenin üyeleri 400 ü buldu. Beyaz eşyadan, bilgisayara, et ve peynirden mobilya, deterjan ve giyim eşyasına kadar pek çok ürününün para olmadan el değiştirildiği sistemin giderek yaygınlaşması bekleniyor.

3 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Türkçe öğrendi Edebiyat öğretmeni Lia Lianaki, Yunan hükümetinin memur maaşlarında üst üste yaptığı kesintiler yüzünden harcadığı tek bir Euro yu bile hasaplamak zorunda olduğunu belirtiyor. Lianiki, en büyük hayali olan Türkçe öğrenmek için Girit deki Kaerati sitesine Yumurta, şarap ve Girit rakısı karşılığında Türkçe öğrenmek istiyorum ilanı verdi. Lianaki nin hayali bu seyade gerçekleşirken, Etnos gazetesine Türkçe öğrebilmem için para ödemem imkansız. Şimdi tek bir euro ödemeden istediğim şeyi yapacağım açıklaması yaptı. Evde doğum artacak Diğer taraftan ekonomik kriz nedeniyle hamile kadınlar hastane yerine evde doğum yapmaya yöneliyorlar. Bir yıl öncesine kadar her 100 bin doğumun yüzde 45 inin özel hastanelerde sezaryenle yapıldığı Yunanistan da, devlet doğum için yaptığı ödeneği kısınca, anne adayları devlet hastanelerine akın etti. Ancak, devlet hastanelerindeki peşpeşe yapılan zamlar karşısında geliri düşük ailelerin tek çaresi evde doğum yapmak kaldı. Bir yıl öncesine kadar devletin ve sosyal isgorta sandıklarının doğum yardımı 2 bin Euro civarında idi. Doğum masrafları özel hastanelerde 1500, devlet hastanelerinde ise sadece 165 Euro idi. Ekonomik kriz nedeniyle yapılan zamlardan sonra devlet hastanlerinde doğum 750 Euro ya, özel hastanelerde ise 2 bin Euro nun üzerine çıktı. Buna karşı doğum yardımı 900 Euro ya düşürüldü. Devlet hastanelerinden Elena nın müdürü Yiannis Farmakidis Artık evde doğum yapan kadınların sayısı artacak dedi. Bir yılda Atina da 30 özel okul kapandı Ekonomik kriz Yunanistan da hemen her sektörde kendini gösteriyor. Eğitim sektöründe, özel okullar biri diğerinin ardından kapanıyor. Bir yıl içinde sadece Atina da 30 özel okul kapandı.sayısı 989 olan özel okullardaki 4 bin öğrenci de bu yıl devlet okuluna kayıt yaptı. Özel okullar, geçen ders yılından ücretlerinin yüzde 30 unu da hala tahsil edemediler. Üniversiteye hazırlık kursları da fiyatlarda yüzde 20 indirim yapmak zorunda kaldılar. Ekonomki kriz öncesi saati 50 Euro olan özel dersler ise 35 Euro ya indi ama kimse rağbet göstermiyor. Ev işlerinde çalışan kadınlar dönüşe geçti Bulgaristan, Rusya, Ukrayna ve Moydavya dan gidip Yunanistan da ev işlerinde çalışan kadınlar da işsizlik nedeniyle ülkelerine dönüyor. İki yıl öncesine kadar Euro maaşla evlerde çalışan yabancı uyruklu kadınlar artık 600 Euro ya bile iş bulamıyorlar. Çocuk ya da yaşlı bakıcılığı için iş bulma şirketlerine başvuran Yunanlı kadınların sayısı ise artıyor. Tayini çıkmamış Yunanlı öğretmenler geçinebilmek için evlerde dadılık yapmaya razı oluyor. İşsizliğin yüzde 20 ye dayandığı Yunanistan da göç başladı. Sadece Avustrulya ya gidebilmek için 12 bin Yunanlı başvuruda bulundu. Onbinlerce Yunanlı da Avrupa ülkelerinde şansını deniyor. Yüzlerce Yunanlı da Türkiye de çalışabilmek için İstanbul ve İzmir Başkonsolos-luklarından yardım istedi. Papandreu: Gördünüz mü kriz sadece bizim değil Avrupa Birliği (AB) devlet ve hükümet başkanları, Yunanistan başta olmak üzere Euro Bölgesi ndeki borç krizini ve zordaki bankalara sermaye enjeksiyonunu tartışmak için dün biraraya geldi. Yunanistan Başbakanı George Papandreu, zirveye girerken basına yaptığı açıklamada, Bu krizin Yunanistan krizi olmadığı ispatlandı. Bu Avrupa krizidir. O halde şimdi Avrupalıların kararlı ve etkin şekilde harekete geçmeleri gerekiyor şeklinde konuştu. Almanya Başbakanı Angela Merkel ise zirveye girişinde, Bugün önemli kararlar beklemeyin dedi. Merkel, önemli kararların çarşamba günü toplanacak olan Euro Bölgesi zirvesinde alınmasını isteyerek, Müdahale etmeye güçlü hakları olan daha fazla Avrupa (yetkisi artırılmış AB) istiyoruz. AB anlaşmaları değişiklik konusu tabu olmamalı ifadesini kullandı.

4 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ ABD'nin notu yeniden kırabilir Bank of America Merrill Lynch ın bir çalışmasına göre, ABD bu yılın sonuna kadar diğer kredi derecelendirme kuruluşlarından da not darbesi alabilir. Bank of America, ABD nin bütçe açığı sorunu nedeniyle, Moody s ve Fitch in de Ağustos ayında ülkenin AAA olan notunu tarihinde ilk kez kıran Standard & Poor s u takip edebileceğini söyledi. Banka aynı zamanda ABD Kongresi nin uzun vadede sürdürülebilir bir plan oluşturmamasının not indirimini tetikleyeceğine de dikkat çekti. Bank of America, ükenin ikinci bir kurumdan AAA notunu kaybetmesi, halihazırda durgun olan ekonomiyi daha da aşağı çekeceğini ifade etti. KASIM YA DA ARALIK DA KIRILABİLİR Bankanın raporunda, Kongre den bütçe açığını azaltacak bir plan çıkmadığı takdirde, AAA olan notların kaybı kaçınılmaz gibi görünüyor ifadesi kullanıldı. Bununla birlikte, banka analistleri Kongre den beklenen planların çıkmaması durumunda en geç Kasım ya da Aralık gibi ülkenin AAA olan notunun kırılmasını beklediklerini belirtti. Merkez Bankası 5 maddelik eylem planı açıklayacak Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 26 Ekim Çarşamba günü beş maddeli eylem planını açıklayacak. Merkez Bankası açıklamasına göre, enflasyon raporunun sunumu amacıyla aynı tarihte 10.00'da TCMB İdare Merkezi Konferans Salonunda bir basın toplantısı düzenlenecek. Toplantıda Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı tarafından sunum yapılacak. Ayrıca Türk lirasının değerini önemli ölçüde güçlendirecek fiyat istikrarı, faiz politikası, döviz rezerv politikası, zorunlu karşılık politikası ve finansal istikrardan oluşan beş maddeli bir eylem planı hakkında da bilgi sunulacak. Maliye Van'daki vergi ödemelerini erteledi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Van'da meydana gelen deprem nedeniyle ilin tamamında vergi uygulamaları bakımından mücbir sebep hali ilan edildiğini ve vergilerin ertelendiğini açıkladı. Şimşek, Van'da mücbir sebep haliyle ilgili şunları kaydetti: "Bakanlığımızca 23 Ekim 2011 tarihinde Van İlinde meydana gelen deprem felaketi mücbir sebep hali olarak kabul edilmiş ve Van İlinin tamamında vergi uygulamaları bakımından mücbir sebep hali ilan edilmiştir. Söz konusu mücbir sebep halinin 23 Ekim 2011 tarihinde başladığı kabul edilmiştir. Mücbir sebep halinin sona erdiği tarih ise depremin etkilerinin ne kadar süreceği bilinemediğinden ileride Bakanlığımızca belirlenecektir.

5 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Buna göre, 23 Ekim 2011 tarihinden itibaren verilmesi gereken tüm beyannameler ile bildirimlerin verilme ve ödeme süreleri ileride belirlenecek bir tarihe kadar, mücbir sebep halinin başladığı 23 Ekim 2011 tarihinden önce tahakkuk etmiş olup, vadesi bu tarihten sonrasına rastlayan her türlü vergi, ceza ve gecikme faizinin ödeme süresi ileride belirlenecek bir tarihe kadar; ikmalen, re;sen veya idarece tarh edilen ve vadesi mücbir sebep ilan olunan tarihten sonrasına rastlayan her türlü vergi, ceza ve gecikme faizinin ödeme süresi ileride belirlenecek bir tarihe kadar uzatılmıştır."

6 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ MİLLİYET GAZETESİ Sarkozy AMB konusunda geri adım attı Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, AMB'nin krizle mücadelede rol alması talebinden geri adım attı Avrupa Birliği (AB) liderleri, dün yapılan AB zirvesinde Euro Bölgesi'nin borç kriziyle mücadele stratejisi konusunda ilerleme kaydetti. Ancak Avrupa Finansal İstikrar Fonu'nun (EFSF) gücünün artırılması ve Yunanistan'ın borcuyla ilgili kararlar çarşamba günü yapılacak ikinci AB zirvesine kaldı. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bölgede krizle mücadelede Avrupa Merkez Bankasının (AMB) fonlarının sınırsız kullanılması talebinden Almanya'nın amansız muhalefeti karşısında vazgeçmek zorunda kaldı. Euro Bölgesi'nin sıkıntılı tahvil piyasasına destek için Çin ve Brezilya gibi gelişmekte olan ekonomilerden yararlanmayı değerlendirebileceği belirtildi. AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, dün 12 saat süren AB zirvesinden sonra yaptığı açıklamada, ''Daha fazla çalışmak gerekiyor ve bunun için kararları takip eden zirvede alacağız'' dedi. İtalya'ya, büyüme potansiyelini artırmak için yapısal ekonomik reformları uygulama konusunda bu hafta daha ikna edici bir planla gelinmesi gerektiğinin söylendiğini ifade eden Rompuy, ''Şimdi ve çarşamba arasında, AB Konseyinin bazı üyeleri ülkelerinin söz verdiği önlemleri uygulama konusunda diğer ülkeleri ikna etmek zorunda olacaklar'' diye konuştu. Sarkozy, Fransa'nın EFSF'nin ateş gücünün artırılması için fonun bir bankaya dönüştürülmesi ve AMB'den borçlanmasına olanak yaratılması yönündeki önerisinin, ne Almanya ne de AMB'nin kabul etmemesi nedeniyle şimdilik işe yaramayacağını söyledi. Almanya Başbakanı Angela Merkel ile düzenlediği ortak basın toplantısında Sarkozy, ''Eğer Avrupalı kuruluşların tamamından destek almazsa hiçbir çözüm uygulanamaz'' dedi. Sarkozy, EFSF'nin güçlendirilmesi konusunda kapsamlı bir anlaşmanın biçimlendiğini belirtti. Merkel de, Fransa'nın EFSF'nin bankaya dönüştürülmesi fikrinin öldüğünü, EFSF ile ilgili geriye fonun, Euro Bölgesi tahvillerini elinde bulunduranlara garanti vermede kullanılması ve bazı gelişmekte olan ülkelerin destekleyebileceği ''fon içinde fon'' yaratılması gibi önerilerin kaldığını söyledi. Almanya Başbakanı Merkel, çarşamba günü düzenlenecek zirvede alınacak kararların krizin aşılmasında son adım olmayacağını ifade etti. Berlusconi'ye baskı Bu arada Merkel ve Sarkozy, piyasada güveni sağlamak amacıyla reformları hızlandırması için İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi ile 30 dakika süren özel bir görüşme yaptı. Berlusconi'nin, büyümeyi destekleyici önlemleri görüşmek için bugün bakanlar kurulunu toplaması bekleniyor.

7 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Çarşamba günü yapılacak AB zirvesinde, Yunanistan'ın borç yükünün nasıl sürdürülebileceği ve Euro Bölgesi'nin üçüncü ve dördüncü büyük ekonomileri İtalya ve İspanya'yı, Yunanistan, İrlanda ve Portekiz'i AB ve Uluslararası Para Fonu (IMF) kurtarma paketlerine başvurmaya zorlayan krizden korumak için EFSF'nin gücünün nasıl artırılacağı konuları ele alınacak. AB, IMF ve AMB'nin hazırladığı bir rapor, Yunanistan'ın bu yıl gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) yüzde 160'ına ulaşması beklenen borcunun sürdürülebilmesinin, bankaların ve finans kuruluşlarının bu ülkenin borcunun yüzde 50 ila yüzde 60'ını silmesinden geçtiğini gösteriyor. Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu gazetecilere, ''Bu borç yükü ağır ve tekrar nefes almamız için hafifletilmeli'' dedi. Brüksel'de dün düzenlenen AB zirvesinde görüşmelere yakın Alman bir bankacı, bankaların Yunanistan'ın borcunun ''gönüllü olarak'' yüzde 40'ını silmeyi önerdiğini, ancak hükümetlerin Yunanistan'ın borcunun yüzde 60'ının silinmesini talep ettiklerini belirtti. AB'nin 21 Temmuz'da düzenlediği zirvede, ellerinde Yunan tahvilleri bulunduran bankacılar ve finans kuruluşları bu ülkenin borcunun yüzde 21'ini silmeyi kabul etmişti. Avrupa Bankacılık İdaresi (EBA), Avrupalı bankaların sermaye yeterlilik oranlarının yüzde 9 olması durumunda milyar euro yeni sermayeye ihtiyaçları olacağını açıklamıştı. AB kaynakları, bu rakamın, AB ve IMF'nin İrlanda, Yunanistan ve Portekiz için hazırladığı kurtarma paketlerinde bankalara destek için zaten ayırmış olduğu 46 milyar euroyu kapsadığını ifade ediyorlar. Avrupalı bankaların sermaye artırımının milyar euro olması halinde piyasaların hayal kırıklığına uğrayabileceği yorumları yapılıyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), Avrupalı bankaların sermaye açığının 200 milyar euro olduğu tahmininde bulunmuştu. Piyasa uzmanları ise bankaların sermaye ihtiyacının 275 milyar euro seviyesinde olacağını öngörüyor. AB Maliye Bakanları, Avrupalı bankalara yüzde 9'luk sermaye yeterlilik oranını sağlamak için ilk önce kendi kaynakları ya da piyasadan kaynak bularak, bu olmazsa hükümetlerin ya da son çare olarak EFSF'nin kaynaklarını kullanarak Haziran 2012'ye kadar zaman tanımayı kabul ettiler. Cameron ve Sarkozy çatışması Öte yandan BBC'nin haberine göre, İngiltere Başbakanı David Cameron, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ile Euro Bölgesi krizi konusundaki tartışmalara İngiltere'nin dahil olması konusunda ağız dalaşına girdi. Sarkozy, çarşamba günü yapılacak AB zirvesindeki nihai konuşmaların euro kullanan ülkelerle sınırlandırılması gerektiğine inanırken, Cameron, bütün AB liderlerinin o ya da bu şekilde kendilerini etkileyebilecek müzakere konularını sunması gerektiğini ifade etti. İki lider arasındaki atışma, AB liderlerinin Euro Bölgesi'ni borç krizinin çözümüne yardımda gerekirse AB anlaşmasını değişiklik yapılmasını kabul etmesini takip etti. Cameron, AB anlaşmasında değişiklik olacaksa İngiltere'nin çıkarlarını korumanın teminatını aradığını söyledi. Bunun üzerine Sarkozy, Cameron ve İngiltere Maliye Bakanı George Osborne'nun Euro Bölgesi için yaptığı tavsiyeleri gazetelerde okumaktan rahatsız olduğunu söyledi. Sarkozy'nin tartışma sırasında Cameron'a, ''Bizi eleştirmenizden ve bize ne yapmamız gerektiğini söylemenizden bıktım usandım'' dediği aktarıldı.

8 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Düzenlediği basın toplantısında, Euro Bölgesi ülkeleri büyük mali ve ekonomik birleşmeye doğru yöneldiği için AB içinde İngiltere'nin çıkarlarının korunmasını garanti etmeyi sağladığını belirten Cameron, ''Bu İngiltere'nin ulusal çıkarları pahasına olmamalı. Bugün, özellikle AB'nin 27 ülkesi için tek pazar bütünlüğü bakımından, avro dışında kalmak isteyen ülkelerin çıkarlarını korumamızı gerektiren bir taahhüdü güvenceye aldım'' dedi. Avrupa, Avro Bölgesinde krizin aşılması konusunda Fransa'nın Cannes kentinde 3-4 Kasım'da düzenlenecek G-20 liderler zirvesinde kapsamlı bir strateji ortaya koyması için baskı altına bulunuyor. Krizi sona erdirmek için zamanla yarış Avrupa, borç krizini sona erdirmek için zamanla yarışıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, görüşmelerde ilerleme kaydettiklerini, Almanya Başbakanı Merkel ise, beklenen sonuca çarşamba günü ulaşacaklarını söyledi. İki ayaklı AB liderler zirvesinin ilki dün tamamladı. Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy, görüşmelerde ilerleme kaydettiklerini açıkladı. Sarkozy, çarşamba gününe kadar kesin bir çözüm bulmaktan başka seçeneklerinin olmadığını dile getirdi. Almanya Başbakanı Angela Merkel ise beklenen sonuca çarşamba günü ulaşılacağını söyledi. Görüşmelerde, Fransa'nın, Avrupa Kurtarma Fonu (EFSF) konusunda geri adım atması dikkat çekti. Sarkozy, EFSF yi bir bankaya dönüştürüp, fonun Avrupa Merkez Bankası tarafından desteklenmesi yönündeki önerilerinin artık geçerli olmadığını söyledi. Sarkozy, geri adım atmalarına gerekçe olarak, Almanya ile Avrupa Merkez Bankası'nın muhalefetini gösterdi. Merkel ise, Fransa nın geri adım atmasıyla masada iki önerinin kaldığını açıkladı. Reuters a konuşan bir kaynak, bunlardan ilkinin, birincil piyasada satılan sorunlu ülke tahvillerinden doğacak yatırımcı zararının EFSF tarafından kısmen sigortalanması olduğunu kaydetti. İkinci seçenek ise, EFSF'nin özel amaçlı bir şirket kurup, bu şirketin ikincil piyasadan sorunlu ülke tahvili satın alması olacak. Kaynaklar, Avrupa'nın, her iki seçeneği de aynı anda devreye sokabileceğini ifade etti. Kurtarma fonu AB nin en büyük bankası oluyor Kriz zirvesi AB de net bir kamplaşmaya neden oldu. Fransa ve 17 ülke, Mali İstikrar Fonu nun banka haline dönüştürülmesi için ısrarcı. Almanya, Finlandiya ve Hollanda buna karşı. Gözler çarşamba günkü yeni zirvede Mevcut koşullarda ekonomisini döndürme şansı çok düşük olan Yunanistan ın borcunun düşürülmesi, Avrupa bankacılık sektörünün güçlendirilmesi ve krizin yayılmasını engellemek için Avrupa Mali İstikrar Fonu nun (EFSF) kapasitesinin maksimum düzeye çıkarılması gibi ağır bir gündemle Brüksel de bir araya gelen Avrupa Birliği liderleri, kıyasıya bir pazarlık sergiledi. Kamplaşma ve baskının uzlaşı ruhunu gölgede bıraktığı zirvede, nihai kararların alınmasının beklendiği çarşamba günkü zirveye giden yoldaki mayınlar temizlenmeye çalışıldı.

9 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ EFSF kamplaşması Almanya ile Fransa arasında krize neden olan ve çarşamba günü ikinci bir zirve yapılmasını zorunlu kılan EFSF nin kaynaklarının artırılması konusu AB içinde de net bir kamplaşmaya neden oldu. Fransa, EFSF in banka haline dönüştürülmesi ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) kaynaklarından yararlanmasında ısrarcı davranırken Almanya buna karşı çıkıyor. Fransa, aralarında İtalya ve İspanya nın da bulunduğu 17 Euro Bölgesi ülkesinin desteğini alırken Finlandiya ve Hollanda gibi ülkeler Almanya nın yanında yer aldı. Ne Fransa nın ne de Almanya nın taleplerinin tümünün karşılanması ise söz konusu değil. Karar toplantısı olarak görülen çarşamba günkü zirve öncesinde masada iki ana opsiyon var. Bunlardan ilkini, EFSF in garantör olarak kullanılması, ikincisini ise Çin ve Brezilya gibi ülkelerden gelecek dış kaynakla kaynak artırımı sağlanması oluşturuyor. Almanya ya eleştiri Fransa - Berlin hattındaki pazarlıkların uzaması piyasaları rahatsız ettiği kadar Euro Bölgesi Başkanı Jean Claude Juncker in de tepkisini çekti. Juncker, Berlin in organize olma hızı diğer başkentlerden daha düşük dedi. Alman Parlamentosu nun bütçeyle ilgili konulardaki ağırlıklı rolüne atıf yapan Juncker, Berlin deki iç siyasi uygulamaların AB nin gerekli hızda karar almasını engellememesi gerektiğini söyledi. Berlusconi: Hiçbir sınavdan çakmadım AB nin en önemli endişelerinden birini krizin yayılması oluşturuyor. Bu bağlamda, zayıf halkalardan biri olarak görülen İtalya yakın markajda tutuluyor. Merkel ve Sarkozy, zirve başlamadan önce İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi yle yarım saat kadar süren özel bir görüşme yaptı. Görüşmenin amacı Berlusconi üzerindeki baskıyı en üst düzeye yükseltmek ve işgücü piyasasıyla ilgili reformları bir an önce hayata geçirmesini istemekti. Almanya ve Fransa, İtalya dan acil, inandırıcı ve somut adım talep etti. Zirve ve üçlü toplantı öncesi AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy la da bir araya gelen Berlsuconi ise Hayatımda hiçbir sınavdan çakmadım dedi. Körfez'in en zengini Denizbank'a talip Dexia'nın vitrine çıkardığı Denizbank'a Körfez'den ikinci talip çıktı Euro Bölgesi'ndeki borç krizinden olumsuz etkilenen Avrupalı finans devi Dexia'nın vitrine koyduğu Denizbank'a Körfez'den ikinci bir talip var. Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) en büyük bankalarından Mashreq bank, Denizbank'a göz kırptığını açıkladı. Ürdün'ün başkenti Amman'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) toplantısına katılan Mashreq bank'ın Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Abdul Aziz Al- Ghurair, Türkiye'yi uzun süredir yakından izlediklerini belirtti. Al- Ghurair, "Katar, Kuveyt, Mısır ve Nepal'de varız ancak büyüyen Türkiye'de yokuz. Türkiye ile uzun zamandır ilgiliyiz. Denizbank bir fırsat olabilir" dedi. Denizbank'ı alabileceklerini belirten Al-Ghurair, "Türkiye'de banka fiyatları biraz yüksek. Eğer uygun bir fiyat önümüze çıkarsa alabiliriz" diye konuştu. 41 YIL ÖNCE KURULDU 1971 yılında 7 emirin biraraya gelerek kurduğu Birleşik Arap Emirlikleri'nden 4 yıl önce bankacılık işlemine başlayan Mashreq bank, 1967'de finans sektörüne adım attı. Gıdadan telekomünikasyona gayrimenkulden çimentoya kadar bir çok alanda yatırımı bulunan Al-Ghurair Group'un finans alanındaki en büyük yatırımı olan Mashreq bank'ın Bahreyn, Hindistan, Bangladeş, Pakistan, ABD ve İngiltere'de de ofisleri bulunuyor.

10 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ AKTİFİ 23 MİLYAR $ 84 milyar dirhem, yaklaşık 23 milyar dolar aktif büyüklüğü bulunan Mashreq bank, Birleşik Arap Emirlikleri'nin en büyük özel bankalarından biri. Geçen yılı 800 milyon dirhem, yaklaşık 217 milyon dolar net kâr ile kapatan banka, ülkedeki bankacılık sektörünün yüzde 8'ini de elinde bulunduruyor. HSBC VE SBERBANK'IN DA ADI GEÇİYOR Satışa çıkan Denizbank ile ilgilenenlen arasında en ciddi isim Katar Emiri Al Thani'nin Qatar National Bank'ı (QNB) oldu. Katarlı banka Dexia'nın kârlı iştiraki olarak gösterilen Denizbank için masaya oturduğunu açıklamıştı. Dexia'nın satış için Bank of America, Merrill Lynch ve White & Case firmalarını görevlendirdiği Denizbank için dünya bankacılık devi HSBC, Rusya'nın en büyük bankası Sberbank ve İtalyan Intesa Sanpaolo'nun adı geçmişti. İtalyan banka, iddiaları yalanlarken, Rus Sberbank ise görüşme yapmadığını açıklamıştı. ÜLKENİN EN ZENGİN İŞADAMI 30 bin çalışanı bulunan Al-Ghurair Ailesi'nin iki üyesi Forbes'ın en zenginler listesinde yer alıyor. Finans yatırımlarının başında duran Abdul Aziz Al-Ghurair, 3.5 milyar dolarlık kişisel servetiyle Birleşik Arap Emirlikleri'nin en zengin, dünyanın da 258'inci işadamı. Ailenin bir diğer üyesi Saif Al Ghurair ise 1.7 milyar dolarla ülkenin ikinci, dünyanın da 736'ncı dolar milyarderi. Birleşik Arap Emirlikleri Parlamentosu Ulusal Konseyi'nin sözcülüğü görevini de yapan CEO Abdul Aziz Al- Ghurair, daha önce Türkiye'de yatırımı bulunan Emaar'ın yönetiminde yer aldı. Van'da bankacılık işlemleri durdu Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) Başkanı Mirza Nadiroğlu, deprem nedeniyle bankaların kapalı olduğunu sanayici ve tüccarın bankacılık işlemlerini yapamadığını belirterek, sanayici ve tüccarların bankalara olan borçlarının gün öteleneceğini ümit ettiklerini bildirdi. Nadiroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, deprem felaketini yaşayan insanların şu anda çevre illerden gelen yardımlar aracılığıyla ayakta durmaya çalıştığını, artçı depremler nedeniyle insanların dışarda kaldığını, fiziki anlamda yıkılmamış görünen evlerin yüzde inin aslında hasarlı olduğunu ve her artçı sarsıntıda bu evlerin hasar görmeye devam ettiğini söyledi. Mirza Nadiroğlu, depremin ildeki ekonomik hayata etkilerine ilişkin şunları kaydetti: "Şu anda ilimizde ekonomi çarkı, ticari anlamda hayat durmuş halde. Van Organize Sanayi Bölgesi nde 100 e yakın işletme var. Bu işletmelerde üretim yapılıyor. Buralara kimse gidemiyor. Orada şu anda ekonomi durmuş halde. Bankalar kapalı. Sanayicimiz ve tüccarımız bankacılık işlemlerini yapamıyor. İnsanlar kendi can derdine düşmüş durumda. Ayrıca Organize Sanayi Bölgesi dışında da sanayi üretimi yapan fabrikalarımız var. Un, yem, yapı, beton elemanları... Özellikle inşaat sektörüyle ilgili burada yoğunluktayız. Hayvancılıkta 20 yıl öncesinde Doğu Anadolu Bölgesi nde Van yurt dışına, Ortadoğu ya, Arap ülkelerine ihracat yaparken, geçmiş hükümetlerin politikalarıyla bu bitme noktasına geldi. Yeni yeni hayvancılıkla ilgili birkaç tesisimiz oldu. Bizim de bir projemiz var. Hayvancılığı bu bölgede tekrar canlandırmak istiyoruz. Ancak yaşanan deprem, yapılmak istenenlerin gerçekleşme süreçlerini olumsuz etkileyebilecektir." Van Organize Sanayi Bölgesi nde yer alan işletmelerin çok hasar görmediğini, diğer taraftan çok sayıda binanın hasarlı hale geldiğini, VATSO binasında ise 5. katın oturulamaz hal aldığını belirten Nadiroğlu, VATSO ya kayıtlı 12 bin 500 üye bulunduğunu, deprem nedeniyle ilde ciddi anlamda ekonomik bir kayıp olduğunu, ancak şu anda buna ilişkin bir rakamsal büyüklük vermenin mümkün olmadığını kaydetti.

11 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ "Borç ötelemesi, psikolojik olarak rahatlatacaktır" İş dünyasının Van a olan desteğine işaret eden Nadiroğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nin (TOBB) acil olarak ihtiyaç listesi istediğini, bu kapsamda depremzedelerin battaniye, çadır, soba, çocuk maması, çocuk bezi, çamaşır, kaban gibi ihtiyaçları TOBB a bildirdiklerini ve istenilen yardım malzemesinin yola çıkarıldığını ifade etti. Nadiroğlu, "Bir de bizim tüccarımızın, sanayicimizin çeki, kredisi var. Sanayicimizin, tüccarımızın bankalara olan borçları var. Bu borçların gün öteleneceğini ümit ediyoruz. Bu yönde bir önlem gelecektir diye düşünüyoruz. Bu öteleme, deprem felaketi yaşayan sanayicimizi, tüccarımızı en azından psikolojik olarak da rahatlatacaktır" diye konuştu. Van ın İran ile coğrafi yakınlığına da işaret eden Nadiroğlu, ilin aslında ekonomisinin son yıllarda canlanmaya başladığını, özellikle turizm konusunda ciddi yatırımlar geldiğini ve planlandığını, bunun en iyi göstergelerinden birinin banka şubeleri olduğunu vurguladı. Nadiroğlu, "Burada bütün bankaların şubeleri vardı. Birer, ikişer şubeyle yetinmediler. Potansiyel o kadar yüksekti ki üçüncü, dördüncü şubelerini açmaya başladılar" dedi. İlin Hakkari, Bitlis, Muş ve Ağrı ya öncülük ettiğini ifade eden Nadiroğlu, bu durumun meydana gelen deprem felaketiyle durduğunu söyledi. Aksa: Van'da doğal gaz arzı kesintisiz sürüyor Aksa Van Doğal Gaz Dağıtım A.Ş, Van da dün meydana gelen deprem felaketinin ardından doğal gaz arzının kesintisiz sürdürüldüğünü bildirdi. Aksa Van Doğal Gaz Dağıtım A.Ş den yapılan açıklamada, hasarlı bina ve sokaklarda önlem amaçlı olarak uygulanan gaz kesintilerinin, yapılan tetkiklerin ardından gaz vermeye engel bir durum teşkil etmeyen binalarda ortadan kaldırılarak buralara yeniden gaz verildiği kaydedildi. Van da yaşanan deprem felaketinin ardından, Aksa Van Doğal Gaz acil ekiplerinin olay yerine intikal ettiği, acil müdahale yapılacak hasarlı bina ve sokaklarda doğalgaz kesintisi uyguladığı belirtilen açıklamada, doğalgaz acil müdahale ekiplerinin kurtarma çalışmaları esnasında doğabilecek doğalgaza bağlı diğer risklerin sıfıra indirilmesi amacıyla gerekli önlem ve müdahaleleri uyguladığı, Aksa Malatya Doğal Gaz ve Aksa Elazığ Doğal Gaz şirketlerinden de acil müdahale araç ve ekiplerinin bölgeye destek olarak sevk edildiği ifade edildi. Deprem esnasında ve sonrasında, bölgede hasarlı binalar ile kazı ve kurtarma çalışmalarının yapıldığı yerlerdeki zorunlu kesintiler dışında doğalgaz kesintisi uygulanmadığı, yapılan müdahalelerin sonrasında, şebekede gerekli kontroller yapılarak, alınan önlemlerle doğalgaz arzının kesintisiz sürdürülebilmesi için gerekli çalışmaların devam ettiği bildirildi. Açıklamada, doğalgaz kullanan vatandaşların, bölge afet koordinasyon merkezi yetkilerince evlerine girmelerinde bir sakınca görmemeleri durumunda, gerekli tetkikleri Aksa Van Doğal Gaz ekiplerine yaptırmalarının ardından doğalgaz kullanmaya engel bir durumun olmayacağı kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi: "Van doğalgaz şebekesinde deprem esnasında ve sonrasında hiçbir kesinti yaşanmamış, ancak deprem esnasında çalışır vaziyette bulunan Aksa Enerji Van Doğal Gaz Çevrim Santrali elektrik dağıtım şebekesinde meydana gelen hasar nedeniyle elektrik arzında kesinti uygulamak zorunda kalmıştır. Yapılan hasar tespit ve onarım çalışmalarının ardından, santral yeniden devreye girmiş ve akşam saatlerinde Van ın büyük bölümüne elektrik arzı da sağlanmıştır.

12 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Devletimiz, sivil savunma birimleri ve vatandaşlarımızın kenetlenerek kurtarma çalışmalarını sürdürdüğü bölgede, acil ekiplerimiz dışındaki tüm personelimiz ve ekipmanımızla, Aksa Van Doğal Gaz Dağıtım A.Ş. olarak kurtarma çalışmalarına tüm gücümüzle destek olmayı sürdürüyoruz."

13 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ SABAH GAZETESİ Cameron Sarkozy ile çatıştı Brüksel'de Euro bölgesindeki borç krizinin görüşüldüğü zirvede İngiltere ve Fransa'nın liderleri arasında gerginlik yaşandı. Anlaşmazlık, AB liderlerinin krizin çözümü için gerekli görüldüğü takdirde AB antlaşmasında bazı değişiklikler yapılmasını görüşmelerini izliyor. AB Başkanı Herman van Rompuy, dün sabah Brüksel'deki olağanüstü görüşmeler sonrası üye ülkelerin "sınırlı bir değişiklik olasılığını inceleyeceklerini" belirtti. Zirveye katılan liderler krizin aşılması için hala yapılması gereken pek çok şey olduğu yönünde görüş belirtirken Herman Van Rompuy, Çarşamba günü yapılacak ikinci zirvenin sonunda bir anlaşma sağlanabileceğini ifade etti. İngiltere Başbakanı David Cameron da bir değişiklik olacaksa İngiltere'nin çıkarlarını korumak için teminat isterken Euro bölgesindeki krizi çözmek için gereken önlemler konusunda AB üyesi 27 ülkenin tamamına danışılmasını istediğini söyledi. Çarşamba günkü toplantıya başta euro kullanan 17 ülke katılacaktı ancak şimdi tüm üyelerin katılacağı anlaşılıyor. Cameron'ın çıkışı karşısında Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, tepki gösterdi. Çarşamba günkü görüşmelerin sadece euro kullanan ülkelerle sınırlı olması gerektiğine inanan Sarkozy, İngiltere'nin diğer Avrupalı ülkeleri hem eleştirip hem de toplantılarına katılmaya çalışmasından usandığını belirtti. Sarkozy, "euro'dan nefret ettiğinizi söylüyor, sonra toplantılarımıza müdahale etmek istiyorsunuz" diye konuştu. AB üyesi 27 ülke dün sabah, Yunanistan'ın borç krizi, bankalara sermaye verilmesi ve kurtarma fonunun güçlendirilmesi gibi konuları ele aldı. Liderler, Yunanistan'ın borç krizine ''sürdürülebilir çözüm'' bulma konusunda uzlaştı. Euro Bölgesi Maliye Bakanları, Yunanistan'ın 110 milyar euroluk kurtarma paketinin sekiz milyar euroluk altıncı dilimini onaylamıştı. Avrupalı liderler İtalya'dan da 1,9 milyar euroluk borç yükünü azaltmak için daha sıkı önlemler almasını talep etti.

14 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Komşuda kiliseyi bile soydular Yunanistan'da ekonomik krizin etkisiyle doğumlar yüzde 15 azaldı. Geçim sıkıntısı çeken aileler çocuklarını devlet kurumlarına bırakıyor. Bir kilisenin vaftiz kazanı bile çalındı Ekonomik krizin olumsuz etkilerinin gün geçtikçe daha da belirgin hale geldiği Yunanistan'da, vatandaşlar daha önce ekonomik refahın sağladığı birçok alışkanlığından vazgeçmek zorunda kalırken, ülkenin birçok yerinde ilginç hırsızlık vakaları yaşanmaya başladı. Yunan basını, ekonomik kriz nedeniyle gelirleri azalan ailelerin günlük yaşamlarındaki tüm harcamalardan tasarruf etme yoluna gittiğini belirttiği haberlerinde, Yunanistan'da, son bir yıl içinde doğumlarda yüzde 15 oranında azalma kaydedildiğini bildirdi. Devletin doğum yardımlarını azaltması yüzünden daha önce özel hastanelerde sezaryenle doğum yapan anne adaylarının büyük bölümünün, devlet hastanelerine yöneldiği ifade edilen haberlerde, ekonomik kriz nedeniyle geçim sıkıntısı çeken çok sayıda ailenin de çocuklarını devlete ait bakımevlerine terk ettiği belirtildi. Bu arada, ekonomik krizin ortaya çıkmasıyla ülkenin birçok yerinde silahlı soygun vakaları gün geçtikçe artarken, daha önce görülmeyen ilginç hırsızlık vakalarının yaşanmaya başladığı bildirildi. Yunan medyasında çıkan haberlere göre, Larisa'daki bir kiliseden vaftiz kazanı çalındı. Bakırdan imal edilen ve değeri tahminen euro olan kazanın çalındığının, vaftiz töreni için kiliseye gelen papaz tarafından fark edildiği belirtilen haberlerde, kiliselerden daha önce de bazı eşyaların çalındığının görüldüğü, ancak vaftiz kazanının çalınmasına ilk kez tanık olunduğu ifade edildi. BAKIMEVİNİ YAĞMALADILAR Müze Müdürü Anna Kafetsi, yaptığı açıklamada, Atina'nın en işlek ve kalabalık yerlerinden biri olan Kocia meydanında art arda yaşanan hırsızlıklardan duyduğu şaşkınlığı ifade ederek, "Bir sanat eseri yapımı için getirilen malzemelerin herkesin gözü önünde çalınmasının ayıp olduğunu" söylemişti. Atina'da, geçen hafta da Holargos semtindeki bir yaşlılar bakımevine gelen kimliği belirlenemeyen kişiler, kasada bulunan paraları ve değerli eşyaları alıp kaçarken, gece yarısı bir tavernaya giren başka hırsızlar ise kasaya dokunmadan sadece buzdolabındaki etleri alıp kaçtılar. Bir süre önce, Batı Trakya'nın Gümülcine kentinde de yaşlı bir kadının bahçesinde baktığı yaşlı bir inek aç hırsızların saldırısına uğramıştı. Bahçeye, gece saatlerinde girdiği tahmin edilen hırsızlar, ineği öldürmeden kestikleri arka bacaklarından birini alarak kaçmışlardı. ATİNA'DA VERGİ DAİRESİ KUNDAKLANDI Yunanistan'da, Atina Vergi Dairesi'nin Eksarhia semtindeki şubesi kundaklandı. Yunan medyası, kimliği belirsiz kişilerin, vergi dairesinin bulunduğu binanın birinci katındaki balkon camlarını kırarak içeriye yanıcı madde atmaları sonucunda çıkan yangında ölen ya da yaralanan olmadığını duyurdu. WULFF: FİNANSTA LİBERALLEŞME FAZLA İLERİ GİTTİ Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, finans sektöründeki liberalleşmeyi eleştirerek, bunun mevcut finans krizine etkisi olduğunu savundu. Cumhurbaşkanı Wulff, bugün başlayacağı Japonya ziyareti öncesinde Nikkei adlı Japon ekonomi gazetesine verdiği demecinde, "Finans sektöründeki liberalleşmenin ve yeniden yapılan düzenlemenin fazla ileri gittiğini düşünüyorum" şeklinde görüş belirtti. Güncel borç krizinin sadece 2008 yılında yaşanan finans krizinden kaynaklanmadığını ifade eden Wulff, birçok ülkenin geçmişte "yüksek borçlarla ve ucuz kazanılan parayla refah sattın aldığını" söyledi.

15 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ AVRUPA'DA KRİZE ÜÇ AŞAMALI SENARYO AB devlet ve hükümet başkanları, Yunanistan başta olmak üzere EuroBölgesi'ndeki borç krizi ve zordaki bankalara sermaye enjeksiyonunu tartışmak için toplandı. Avrupalı liderler atılacak adımları büyük bir oranda belirledi. Üç aşamalı bir plan ile hareket edecek olan Avrupalı liderlerin öncelikli hedefi Yunanistan'ı kurtarmak. Ardından Yunanistan'ın bankalara olan borçlarının yarısı silinecek ve son olarak da bankaların sermaye yapısı güçlendirilecek. Almanya Başbakanı Angela Merkel ana hedeflerini borç krizinin İtalya ve İspanya'ya sıçramasını engellemek olarak açıkladı. Merkel aynı zamanda İtalya'ya da borçlarını ödeme konusunda örtülü bir mesaj da yolladı. Toplantının en dikkat çekici açıklaması ise Belçika Maliye Bakanı Didier Reynders'den geldi. Reynders, bir radyo programına verdiği röportajda 109 milyar euroluk paketin Yunanistan'a verileceğini açıkladı.

16 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HABERTÜRK GAZETESİ Google gözünü Yahoo'ya dikti! 190 milyar dolarlık Google, 20 milyar dolarlık Yahoo için teklif vermeye hazırlanıyor İnternet devi Google ın, arama motoru pazarındaki bir diğer güçlü oyuncu Yahoo yu satın almak için girişimde bulunacağı belirtildi. Wall Street Journal Gazetesi nin konuya yakın kaynaklara dayandırdığı habere göre Google, Yahoo ya teklif vermek için iki farklı girişim sermeyesi şirketiyle görüşmeler yürütüyor. Haberde, isimleri açıklanmayan iki farklı firmayla bir konsorsiyum oluşturmak için görüşen Goolge ın, bu görüşmelerden çıkacak sonuca göre Yahoo için ortak bir teklif vereceği ileri sürüldü. ANTİ-TEKEL YASALARI GÜNDEME GELEBİLİR Küresel arama motoru pazarında yüzde 90.6 lık pazar payı bulunan Google ın, yüzde 3.7 pazar payına sahip olan Yahoo yu satın almasına, anti-tekel yasalarının engel olabileceği de şimdiden konuşulmaya başlarken, Yahoo nun Asya bölümünün ayrı olarak satışa sunulabileceği de alternatifler arasında değerlendiriliyor. MICROSOFT İLE ALİBABA DA TEKLİF VEREBİLİR Yahoo'nun eski CEO'su Carol Bartz'ın görevine son verilmesinden sonra bazı firmalarla satış görüşmelerine başlandığı ve özellikle Microsoft'un satın almayla oldukça ilgili olduğu ileri sürülmüştü. Son yıllarda internet pazarında hızla kan kaybeden Yahoo'nun özellikle Asya pazarındaki gücü Google başta olmak üzere internet devlerinin ilgisini çekiyor. Yahoo ile ilgilenen bir diğer firma olan Çin'in en büyük e-ticaret platformu Alibaba da, Yahoo ile birlikte ABD pazarına girmeyi hedeflediğini açıklamıştı. Sıfırcı Hocaların gözü Paris'te! AB li yetkililerin borç sorununu çözme konusundaki maratonu sürüyor. Fransa olası bir anlaşmadan en az Yunanistan kadar etkilenecek Euro Bölgesi nin borç sorununa yönelik çözümlerin arandığı yeni bir haftaya daha girmiş bulunuyoruz. AB li liderler nasıl bir sonuca varacak bilinmez ama kesilecek fatura bakımından Yunanistan kadar etkilenecek önemli bir ülke daha var: Fransa. Mayıs 2012 de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağı ülkede ekonominin durumu hiç iyi değil. Fransa nın toplam borcunun GSYH ye oranı yüzde 85 i aştı. Tüketim son yılların en düşük seviyesinde, gelecek yıl için yapılan büyüme tahmini ise yalnızca yüzde 0.2. Ülkenin GSYH sinin yüzde 56 sının doğrudan devlet tarafından sağlanıyor olması ise diğer bir sorun. 360 MİLYAR EURO GEREKLİ Fransa nın korumacılık altında tuttuğu stratejik sektörlerde yeterli miktarda iş imkânı yaratamaması ülkenin rekabet gücünü hızla düşürüyor. Gençler arasındaki işsizlik daha şimdiden yüzde 20 lere ulaştı. Ancak Fransa nın asıl korkusu bankacılık sektörünün Yunanistan konusunda taşıdığı yüksek riskler. Yunan tahvillerinin adeta çöp e dönüşmesi elinde yüksek miktarda Yunan tahvili tutan Fransız bankalarını köşeye sıkıştırdı. Bu hafta Yunanistan ın borçlarının en az yüzde oranında silinmesi yönünde bir karar alınması halinde Paris sıkıntıya girecek. Zira böyle bir durumda büyük

17 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ darbe alacak Fransız bankaları likidite sorunu yaşayacak. Uzmanlar Fransız bankacılık sektörünün yaklaşık 360 milyar Euro luk bir desteğe ihtiyaç duyacağına işaret ediyor. Ancak oluşacak güvensizlik ortamı nedeniyle bankaların bu kaynağı piyasalardan borçlanamayacağı için gözlerin hükümete çevrileceği belirtiliyor. Fransa, Dexia örneğinde olduğu gibi bankalarına destek eli uzatabilir. Ancak bu sefer de derecelendirme şirketleri devreye girecek. Dexia operasyonundan sonra geçen hafta Fransa ya uyarıda bulunan Moody s benzer bir olay yaşandığında AAA olan ülke notunun kırılabileceği uyarısında bulundu. Bu durumda Paris in, IMF ile masaya oturması gündeme gelecek. Böyle bir senaryoya piyasaların göstereceği tepki ise Yunanistan ın borç sorununa yönelik geliştirilecek her türlü planın olumlu etkisini boşa çıkaracak. GÖZLER PARİS'TE - Yunanistan ın toplam borcunun en az yüzde 50 sinin kesilmesi planlanılıyor. - Bu kesilme sonucu Fransız ve Alman bankaları büyük kayba uğrayacak. - Fransız bankacılık sektörünün 360 milyar Euro luk desteğe ihtiyacı olacak. - Bankaların bu parayı piyasalardan edinmeleri mümkün değil. - Gözler Fransa hükümetinden yapılacak yardımlara çevrilecek. - Ancak hükümet yardım ederse bu sefer de Fransa nın notu kırılacak. Dizel kıtlığı var! Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin'de, büyük şehirler olmak üzere iç kesimlerdeki benzinliklerde de dahil dizel akaryakıt sıkıntısı yaşanıyor Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan ve buna bağlı olarak giderek enerji ihtiyacı büyüyen Çin'de, başta büyük şehirler olmak üzere iç kesimlerdeki benzinliklerde de dahil dizel akaryakıt sıkıntısı yaşanıyor. Ulusal basında yer alan haberlere göre, dünyanın en hızlı gelişen ekonomisi olan Çin, özellikle eylül ve ekim aylarında ciddi dizel akaryakıt sıkıntısı çekiyor. Çin Milli Kalkınma ve Reform Komisyonu bu yılki dizel yakıt kaynaklarının geçen yıllara oranla daha az olduğunu kaydederek, ülkede dizel akaryakıt fiyatlarının düşürüldüğünü belirtti. Ülkenin doğusundaki Cıciang eyaletinde özellikle fiyatların düşürülmesinin ardından benzin istasyonlarında dizel akaryakıt bulunmadığı ifade edilen haberlerde, mevcut stokların satıldığı kaydediliyor. Çin'de geçen yıllarda yaşanan dizel akaryakıt sıkıntılarında ülkenin gelişmiş ve zengin bölgeleri daha fazla etkilenirken, bu yıl ülkenin iç kesimlerindeki eyalet ve kentler de etkilenmeye başladı. Ülke içerisinde yapılan taşımacılığa tesiri olan yakıt sıkıntısı nedeniyle birçok kamyon sürücüsü uzun seyahatlere çıkmaya cesaret edemiyor. Ülkenin iki büyük akaryakıt tedarikçisi Petrochina ve Sinopec, akaryakıt piyasasının yüzde 80'ine hakim olması nedeniyle akaryakıt sıkıntılarında kamuoyu tarafından sorumlu tutuluyor. Zira Çin medyası da dahil olmak üzere birçok uzman hükümetin fiyatı düşürmesinin ardından bu iki devlet şirketinin hükümete baskı yapmak için dizel akaryakıtı stokladığını iddia ediyor. Bu suçlamalara karşın iki firma suçlamaları reddederek, rafinerilerin tam kapasite çalıştığını savunuyor.

18 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ DÜNYA GAZETESİ Adese halka açılıyor Taleplerin Ekim tarihleri arasında toplanacağı halka arzda fiyat aralığı 7.75 lira ile 9.75 lira olarak belirlendi. İttifak Holding'in perakende şirketi Adese halka açılıyor. Şirketin yüzde 29,39'unun, ek satışla birlikte yüzde 33,8'inin halka açılacağı arz sonrasında Adese'nin piyasa değeri ise 232,5-292,5 milyon lira olacak. Taleplerin Ekim tarihlerinde toplanacağı halka arzda fiyat aralığı 7,75 lira ile 9,75 lira olarak belirlendi. Ak Yatırım liderliğinde halka arz edilecek şirketin, halka arzla ilgili hazırlanan ve Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) ilan edilen fiyat tespit raporuna göre yüzde 22 ile yüzde 35 arasında bir halka arz ıskontosu bulunuyor. Şirketin yüzde 29,39'unun, ek satışla birlikte yüzde 33,8'inin halka açılacağı arz sonrasında Adese'nin piyasa değeri 232,5-292,5 milyon lira olacak. Halka arz edilecek hisselerin yüzde 40'ı yurt içi bireysel yatırımcılara, yüzde 20'si yurt içi kurumsal yatırımcılara, yüzde 40'ı ise yurt dışı kurumsal yatırımcılara ayrıldı. Adese halka arzının toplam büyüklüğü, ek satış hariç milyon lira aralığında olacak. İttifak Holding Üst Yöneticisi (CEO) ve Adese Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Keser, holdingin bünyesinde makarnadan alışverişe kadar toplam 17 iştirakin bulunduğunu bildirdi. Keser, bu iştiraklerinden olan ve alışveriş sektöründe faaliyet gösteren Adese'nin halka açılmasına karar verdiklerini açıkladı. Keser, halka arz sonrasında yeni mağazalar açmayı hedeflediklerini ifade ederek, önümüzdeki süreçte organik ve inorganik büyümelerle Adese'nin pazardaki konumunu daha da güçlendirmeyi hedeflediklerini vurguladı sonunda hedef 200 mağaza Ramazan Keser, halka arz gelirlerinin nerelerde kullanılacağına ilişkin bir soru üzerine, "Halka arz gelirlerini genel olarak büyümenin finansmanında kullanacağız çok çok ciddi bölümünü. Bir bölümünü borçlarımızın finansmanında kullanacağız" yanıtını verdi. Adese'nin mağazalaşmada Marmara bölgesine ağırlık vereceğini, orta ve uzun vadede ise Türkiye'nin sağında ve solunda genişlemeyi düşündüklerini dile getiren Keser, "2015 yılı sonunda 200 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz" dedi. "Adese'nin yatırım gündeminde gayrimenkul yok" Adese'nin gayrimenkul portföyü olduğu ve bu portföyün gayrimenkul projesine dönüşüp dönüşmeyeceğinin sorulması üzerine Keser, "Böyle bir yapımız kesinlikle yok. Gayrimenkul şu anda sıcak gündemimizde böyle bir şey yok. Orta ve uzun vadede bunlar değerlendirilebilir. Ancak Seha Yapı'da, Marmara Bölgesi'nde, onun özelinde İstanbul'un belli semtlerinde büyümek istiyor. Konut yapmak istiyor, ticari alanlarını değiştirmek istiyor. Onunla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor" diye konuştu.

19 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ ÖTV gelirinin üçte biri, tütün ve alkolden Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) gelirinin önümüzdeki yıl, 70,6 milyar lira beklenirken, bunun yüzde 33,6'sı tütün mamulleri ve alkollü içkiden gelecek. Toplam 23,7 milyar lirayı bulacak ÖTV tutarının, 19,2 milyar lirası tütün mamullerinden, 4,5 milyar lirası da alkollü içkilerden tahsil edilecek. Bütçe tasarısından yapılan hesaplamalara göre, 2012 bütçe gelirleri arasında, özel tüketim vergisi (ÖTV) toplamı 70 milyar 646 milyon 570 bin lira olarak öngörülüyor bütçesinde tütün mamullerinden tahsil edilmesi beklenen tutar, bir önceki yıla göre yüzde 21,7 oranında artacak ve 19 milyar 218 milyon 204 bin lira olacak. Önümüzdeki yılın bütçesinde alkollü içkilerden ise 4 milyar 501 milyon 650 bin lira ÖTV tahsilatı öngörülürken, bu rakamda da bir önceki yıla göre artış yüzde 25,9'u bulacak. Bütçeye katkı Son 5 yılda, tütün mamulleri ve alkollü içkiden bütçeye sağlanan gelir 75 milyar 976 milyon 326 bin lira olurken, 2012'de söz konusu ürünlerden alınacak ÖTV gelirleri de eklendiğinde bu rakam, 99 milyar 696 milyon 180 bin liraya ulaşacak. Bütçeye 5 yılda, tütün mamullerinin katkısı 62 milyar 923 milyon 358 bin lira, alkollü içkilerin katkısı da 13 milyar 52 milyon 968 bin lira oldu. Tütün mamullerinden, 2007 yılında 9,7 milyar lira, 2008 yılında 10,9 milyar lira, 2009 yılında 11,5 milyar lira, 2010 yılında 14,9 milyar lira gelir sağlanmıştı. Yıl sonunda ise söz konusu üründen sağlanacak vergi gelirinin 15,8 milyar lira olacağı tahmin ediliyor. Alkollü içkilerden alınan ÖTV'den ise 2007 yılında 1,9 milyar lira, 2008 yılında 2,1 milyar lira, 2009 yılında 2,1 milyar lira, 2010 yılında 3,4 milyar lira gelir edilirken, bu yıl sonunda da 3,6 milyar lira gelir öngörülüyor. Bütçeye konan rakamlarda, önceki yıllara ilişkin ekonomik gelişmeler, eğilimler ve 2012 yılına ilişkin beklentiler dikkate alınıyor ve 2012 yılında red ve iadeler ile mahalli idare payları da dahil ediliyor. Petkim rafineri temelini yarın atacak Türkiye'de tek noktaya yapılacak en büyük özel sektör yatırımı olan Petkim'in yeni petrokimya rafinerisi, cari açığı faaliyete geçeceği 2015'te, 2 milyar dolar azaltacak. Türkiye'nin net ithalatçı olduğu pek çok petrokimya ürününü Türkiye'de üretebilmek üzere kurulacak Petkim'in yeni petrokimya rafinerisi, 5 milyar dolarlık yatırım bedelini 10 yıldan önce amorti edecek. Yarın temeli atılacak rafinerinin, sadece Petkim'in global bir dev olmasını sağlayacak entegrasyonu sağlamakla kalmayacağı, Türkiye'nin cari açığını ilk yıldan itibaren 2 milyar dolar azaltacağı belirtildi. Star adı verilen yeni rafinerinin, faaliyete geçmesiyle birlikte, tüm sektörlerde kullanılan ara mallarında da rekabetçi bir yapı yaratacağı ve belirgin bir fiyat düşüşü sağlayacağı bildirildi. SOCAR&Turcas Grup Şirketleri CEO'su ve Petkim Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Yavuz, temel atma töreninin hemen öncesinde DÜNYA gazetesinin sorularını yanıtladı.

20 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in katılımıyla yarın temeli atılacak Star Rafinerisi, 5 milyar dolar yatırım bedeli ile Türkiye'de tek noktaya yapılacak en büyük özel sektör yatırımı olacak. Enerji Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Sanayi Bakanı Nihat Ergün, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan gibi bakanların da temel atma törenine katılması bekleniyor. Yavuz, 5 milyar dolarlık dev yatırımın 10 yıldan önce kendini amorti edeceğini ve cari açığı, tek başınahizmete girdiği 2015'te 2 milyar dolar azaltacağını belirterek "Bizim gibi 10 tane daha şirket olsun, ithalatı azaltacak böyle yatırımlar yapsın, cari açık biter" dedi. Ara malı üretmek şart Kenan Yavuz, Türkiye'nin en büyük probleminin ara malı ithalatı olduğunu vurgulayarak, sanayiye rekabet gücü katmak için ara malı üretmenin şart olduğunu söyledi. "Hammaddeyi ithal etmek zorundayız, çünkü yok. Ham petrole, doğalgaza dayalı ara malı da ithal etmek zorunda kalırsanız o zaman nihai ürün ithalatçısı haline dönüşüyorsunuz" diyen Yavuz, "Katma değer ara malında. Cari açığın zaten büyük bölümü de ara malı ithalatından kaynaklanıyor" diye konuştu. Bunun tek çözümünün sanayiye odaklanmış bir rafineri kurulması olduğunu belirten Yavuz, "İşte bizim rafinerimiz de bu. Bir petrokimya rafinerisi. Petkim'in ihtiyaç duyduğu hammaddeleri üreterek, Petkim'e rekabet gücü kazandıracağız. Petkim'in yüzde 100'ünü ithal etmek zorunda olduğu hammaddeleri yerlileştirmiş olacağız" dedi. Yavuz şöyle devam etti: 10 milyon ton ham petrol işleyeceğiz. Üreteceğimiz hammmaddelerin tamamını Türkiye ithal ediyor. Dolayısıyla tam bir ithal ikamesi projesi bu. Ne olacak, ham petrol fiyatı ile bizim üreteceğimiz ürünler arasındaki fark kadar Türkiye ekonomisi bir döviz tasarrufu sağlayacak. Aynı zamanda istihdam sağlanacak. Şu anda Türkiye 8 milyar dolarlık petrokimya ürünü, bir o kadar da rafinaj ürünü ithal ediyor." Bu yatırım olmasa Türkiye'nin petrokimya sektöründe kalmasının mümkün olamayacağını söyleyen CEO Yavuz, "Bu rafineri yapılmasa, bu entegrasyon sağlanmasa Petkim'in 2015'ten sonra ayakta kalması mümkün olmazdı. Çünkü hammaddesini yüzde yüz ithal ederek hiçbir petrokimya şirketi ayakta kalamaz" dedi. Hammadde, rafineri, petrokimya, enerji, lojistik ve dağıtım olarak saydığı zincirin tüm ayaklarında olacaklarını söyleyen CEO Yavuz, "Bu sektöre girmek isteyen tüm bu alanlara yatırım yapmak zorunda. Bunu biz yapmasak kimse yapamazdı. Türkiye'de yerli üretimin olmadığı ara malların dünya ortalamasının üzerinde fiyatla satıldığını vurgulayan Yavuz, "Petkim aynı zamanda Türkiye'nin üretim maliyetini belirliyor. Piyasayı regüle ediyor. Ne kadar az üretiyor olsak bile herkes Petkim'in fiyatına bakarak fiyat belirliyor. Ama yerel üretim olmadığında fiyatlar artıyor. Petkim'in üretim yapmadığı her petrokimya ürünü dünya fiyatlarından pahalı satılır" dedi. Petkim'in ürettiği her ürün ise dünya fiyatlarının altında satılıyor çünkü "Cazip Türkiye pazarına her girmek isteyen Petkim'in fiyatlarının altına düşmek zorunda kalıyor". Yavuz bu nedenle yeni yatırımlarıyla Türkiye sanayisine görünmeyen bir rekabet gücü kazandıracaklarının altını çizdi. Böylece 2015'ten sonra ara malında sanayicilerin ciddi bir ucuzluk yaşayacağını söyleyen Yavuz, "En azından dünya fiyatlarına paralel fiyatlar olacağı garanti altına alınmış olacak" şeklinde konuştu. Petkim kapasite artıracak Rafinerinin tamamlanmasından sonra Petkim'in kapasitesinin artırılması için yatırıma başlayacaklarını söyleyen Yavuz, "Bu yatırımın tamamını yapınca bile rafinajda Türkiye'nin ihtiyacının tamamını karşılayamayacağız. Biz 6 milyon ton üreteceğiz, Türkiye 8 milyon ton ithal ediyor yılında pazara girdiğimizde hala ithalat devam edecek. Şu anda Avrupa'da bu ölçekte bir yatırım yok" dedi. Türkiye'nin en büyük konteyner limanlarından birini inşa edeceklerini, rüzgar ve güneş enerjisine yatırım yapacaklarını da açıklayan Yavuz, grubun yürüttüğü yatırımların toplam tutarının 6 milyar doları bulduğunu söyledi. Bu rakamın 2023'e kadar 10 milyar dolara ulaşacağını da sözlerine ekledi.