ENDÜSTRİ ATIKSULARININ ARITILMASINDA İLERİ ARITMA TEKNİKLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ENDÜSTRİ ATIKSULARININ ARITILMASINDA İLERİ ARITMA TEKNİKLERİ"

Transkript

1 ENDÜSTRİ ATIKSULARININ ARITILMASINDA İLERİ ARITMA TEKNİKLERİ ProLDr. Ayşen Turkman Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Bornova İzmir L ENDÜSTRİ ATIKLARINDA BAZI ÖNEMLİ KİRLETİCİLER VE ETKİLERİ Endüstri atıklarının su ortamlarına boşaltılması, çevresel açıdan, evsel atıklara oranla çok daha büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Endüstri atıksuları genelde, debî ve içerdiği kimyasal maddelerin bileşimi yönünden büyük salınımlar gösterir, Su kalitesi gerek ayni bir endüstri için zaman içerisinde, gerekse endüstriden endüstriye büyük farklılıklar gösterir. Ayrışmaz ya da güç ayrışabilir türden maddelerin yanı sıra toksîk bileşenleri de içerebilen bu sular, zaman zaman çok kuvvetli (kirlilik konsantrasyonu yüksek) nitelik arzederler. Bazı durumlarda renkli» yüzer madde, köpük gibi maddelerin bulunması, suyun yanlızca estetik açıdan kullanım İmkanını bile ortadan kaldırabilmektedir. Endüstriyel atıksu içerisinde bulunabilen toksik maddeler, sudaki canlı yaşamın kısa sürede tükenmesine yol açmakta, bir sanayicinin İzmir yapımı bir televizyon programında söylediği gibi "yılan çıyan hiçbir şey bırakmayarak büyük yararlar sağlamaktadır". Canlıları öldürmeyecek düzeydeki toksik maddeler, bünyeden kolaylıkla uzaklaştınlamadıkları için besin zincirine girerek insana kadar ulaşabilmektedir, Bu tür birikim gösteren maddelerin uzun vadede muhtemel kanserojen etkisi pek çok araştırmaya konu olmuş, günümüzde ise bir kısmının kanserojen olduğu kesinlik kazanmıştın Endüstri atıkları içerisinde en önemli grubu tehlikeli ve zararlı maddeler oluşturmaktadır, Batı ülkelerinin gündemini son yıllarda yoğun bir biçimde meşgul eden tehlikeli ve zararlı maddeler (TZM) konusu, pek çok yeni araştırmanın yapılması zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Bu ülkelerde giderek daha sıkı yönetmelikler çıkarılması sonucunda, TZM'in gelişmekte olan ülkelere ihraç edilmesi gibi çözüm yollarına dahi başvurulmuş, ancak bu ülkelerin de çevre konusunda bilinçlenmeleri sonucunda daha kalıcı çözümler aranmaya başlanmıştır, # Tehlikeli atıkların adı ve tanımı ülkeden ülkeye çok büyük değişim göstermektedir. "Özel atıklar", "tehlikeli atıklar", "tehlikeli ve zararlı atıklar" (ülkemizde), "zehirli atıklar", "zor atıklar", "sakıncalı atıklar" gibi pek çok farklı isim altında ele alman tehlikeli atıklar; birçok ülkede kabul edildiği şekliyle aşağıdaki grupları içermektedir: - Metaller ve ağır metaller: Alüminyum, antimuan, arsenik, berilyum,kadmiyum, krom III, krom VI, bakır, kurşun, magnezyum, civa, nikel, talyum, çinko, - Asbest Boya atıkları - Fenol içeren atıklar - İlaç sanayi atıkları - Halojenürlü solventler - Klor Kükürt içeren atıklar 1

2 Organik peroksitler - PCBİer - Pcstlsitlcr Rafineri atıkları - Siyanürler Bu maddeler; toksik, patlayıcı, yanıcı ya da tahriş edici özelliklere sahip olduklarından özel bir takım önlemler alındıktan sonra üretilmeleri, saklanmaları, taşınmaları, arıtılmaları ve uzaklaştırılmaları gerekmektedir. Batı ülkelerinde tehlikeli maddeler konusundaki gelişme şu şekilde olmuştur, Avrupa ve Amerika kıtalarının bugün için sanayileşmiş ülkeleri henüz sanayileşme aşamasında tehlikeli maddelerin önemini ve kalıcılıklarını anlayamadıklarından, bu maddeleri çevresel ortamlara boşaltmakta bir sakınca görmemişlerdir. Aradan geçen zaman içerisinde araştırmaların katkısıyla bu maddelerin sakıncaları ve ortamlardaki hareketliliği anlaşılmıştır. Bu nedenle halen ABD, Kanada, Fransa, İngiltere, Almanya, Hollanda, İsviçre, İtalya gibi ülkeler hem geçmişte rasgele boşaltılmış ve günümüzde sorun oluşturan tehlikeli ve zararlı madddeleri zararsız hale getirmeye çalışmakta, hem de oluşmaya devam eden maddeleri kontrol altında tutmaya çalışmaktadırlar. Başka bir deyişle p andaki nesil, dedelerinin ve babalarını kendilerine bırakmış olduğu bu sevimsiz armağanla başetmek zorunda kalmıştır. Ayni hataları kendileri yapmamak İçin bazı durumlarda yönetmelikler o kadar sıkı yapılmaktadır ki tehlikeli ve zararlı maddele; hiçbir ortama boşaltılamaz duruma geldiğinden pahalı arıtma yöntemleri uygulanmak suretiyle arıtılmaya çalışılmaktadır. Bütün bu sözü edilen problemlere çözüm getirmek amacıyla gelişmiş batı ülkelerinde, yanlızca tehlikeli ve zararlı atıklarla uğraşan Özel kuruluşlar oluşturulmuştur, Devletin sıkı denetimi altında çalışan bu kuruluşlar, sanayide üretilen tehlikeli ve zararlı maddeleri önemli sayılabilecek bir bedel kargılığında alarak zararsız hale getirmektedirler. Bazı durumlarda sanayicilerin tehlikeli atıkların uzakla tmlması için ödedikleri bedel o kadar yüksek gelmektedir ki sanayi kuruluşları, zaman zaman bu maddeleri, çevre konusunda çok fazla bilinçli olmayan ya da standartları (veya denetimleri) çok sıkı olmayan ülkelere ihraç etme yolunu seçmektedirler. Ancak, dünyada genel olarak bir çevre bilinçlenmesi yaşandığından, tehlikeli maddelerin ihraç edildiği ülkelerde bu durum farkedîlmiş ve böyle usulsüz yollar kapanma noktasına gelmiştir. Ülkemiz de Karadeniz'e boşaltılan variller olayıyla bu uygulamadan nasibini almıştır. Ülkemizde Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin öngörmüş olduğu "Suda Tehlikeli ve Zararlı Maddeler Tebliği" Mart 1989'da yayınlanarak yürürlüğe girmiştir, Bu tebliğde suda tehlikeli ve zararlı olarak kabul edilen maddelerin tanıtımı ve sınıflandırılması ile ilgili ilkeler verilmiştir. Aşağıdaki bölümlerde endüstri atıksulannda bulunan bazı Önemli kirleticilerle ilgili değerlendirmeler verilmiştir. a) Atık ısı: Bazı endüstrilerden ve tüm termik santrallardan atılan atık ısı, sudaki yaşamın hassas dengesini bozmaktadır, Isıl kirlenme, su ortamında yaşayan türleri etkilemekte ve yumurtaların, henüz besin hazır olmadan açılmasına neden olarak neslin devamım güçleştirmektedir. Özellikle yaz aylarında sistemde yaşayan organizmalar, zaten çevredeki ısı nedeniyle kronik bir stres altında bulunurlar, Böyle durumlarda sıcaklığın yapay etkilerle daha da artırılması bazı organizmalar için Ölümcül olmaktadır. Sıcaklık, aşağıdaki mekanizmalarla oksijen yönünden sorunlar yaratmaktadır: k

3 a) Sıcaklıkla birlikte^ sudaki organizmaların solunum gereksinimi artar, b) Oksijenin sudaki çözünürlüğü azalır, c) Suda tabakalaşma oluşturarak, ya da var olan tabakayı daha da belirginleştirerek alt tabakanın oksijenlcnmcsine engel olur, b) PCB: Poliklorbifeniller 2U0 f dcn fazla insan eliyle yapılmış kimyasal maddeyi kapsamakta ve endüstride geniş bir kullanım alanı bulmaktadır. Renksiz olup^ ağır yağlı sıvılardan katılara kadar değişik özellik gösterirler. Ateşe dayanıklı ve ısı ve elektriği güçlükle iletme gibi özelliklere sahip olduklarından temel olarak elektrik sistemlerinde soğutucu sıvı olarak görev yapmaktadırlar. Ayrıca, yapıştırıcılarda, plastiklerde ve boyalarda dolgu maddesi olarak kullanılmaktadırlar, PCB'ler ISSl'de bulunmalarına rağmen, 1929 yılına kadar endüstriyel kullanımı ve üretimi başlamamıştır. Çevre sağlığı problemleri oluşturduğu 1960 f Iarda farkedilmiş, 1970lerde satış ve dağıtımına ilişkin bazı kısıtlamalar getirilmiştir. Çevresel ortamlarda hiçbir değişikliğe uğramadan uzun süre kalması ve uzun vadeli etkileri konusunda kuşkular ortaya çıkması nedeniyle ABD'de üretimi 1977 yılında yasaklanmıştır, ithal edilmek suretiyle kullanılmaktadır. PCB'ler insan ve hayvanlara toksik etki yapmaktadır. Çevresel ortamlarda çok uzun süre kaldığından, bütün dünyaya yayılmış durumdadır, Çeşitli şekillerde çevreye verilen PCB 3 besin zincirine girerek zararlı etki göstermektedir. Mikroorganizmalar ve bitkiler, hava, su ve topraktan küçük miktarlarda PCB'yi bünyelerine alabilmektedirler, Sudan balığa geçen PCB daha sonra balığı tüketen kuşlar ve memelilere geçmektedir. PCB yağ dokusunda birikime uğradığından, yüksek organizmalar daha çok etkilenmektedir, PCB'ler ısıtıldıklarında daha zehirli olan poliklor dibenzofuran gibi maddelere dönüşmektedirler. PCB'ler havaya buhar halinda ya da toz parçacıkları üzerine yapışmış olarak ulaşabilmektedir, ABD'de her yıl 100 ton PCB yağmur, kar ve tozların yere inmesi suretiyle havadan zemine taşınmaktadır. Hasar görmüş elektrik ekipmanları da PCB sızdırahilmektedir, PCBler insan bünyesine havadan solumayla, ya da besinlerin tüketilmesiyle girmektedir. PCB'nin kısa bir süre içerisinde ani olarak alınması durumunda insan sağlığı üzerine etkileri şunlardır: - Gözde tahriş -Baş ağrısı -Yorgunluk -Cilt üzerinde akneye benzer oluşumlar -Bulantı ve kusma - Sindirim bozuklukları -Karaciğerin etkilenmesi. Yukarıda sıralanan kısa süreli etkilerden daha önemli olanı uzun vadeli etkilerdir. (Çünkü ani zehirlenme, başka bir deyişle akut etki nadiren ortaya çıkmasına karşılık, düşük seviyeli doza her zaman maruz kalınmakta (kronik etki) ve etkilenen kişi sayısı çok büyük olmaktadır). PCB'nin kanser yapıcı olduğu bazı hayvanlar üzerinde yapılan denemelerle kanıtlanmıştır, PCB'nin diğer uzun vadeli etkileri bebeklerin zayıf doğması (anne maruz kalmışsa) ve karaciğer bozukluklanuıı. Bir insan günde 250 gram 2 ppm PCB içeren balık yediği taktirde, 500 mikrogram PCB almış olmaktadır (Department of Health, 1985), PCB'ler işyerleri için problem oluşturabildiklcrindcn, ABD'de işyeri hava standardı olarak 1000 mikrogram/metreküp limiti konulmuştur, Ancak PCB'lerin zararlı etkilerine ilişkin araştırmalar ilerledikçe, buna paralel olarak standartların sıklaştırılmasına çalışılmaktadır.". 3

4 c) Siyanür: Siyanür ülkemizde altın madeni bulunmasıyla birlikte son zamanlarda gündemde kalan bir madde olması dolayısıyla aşağıda detaylı olarak açıklanmıştır. Zehirlilik etkisi herkesçe bilinen siyanürün anorganik bileşikleri iki grupta toplanır: basit siyanürler ve kompleks siyanürler. Demir siyanür kompleks iyonları oldukça kararlı olup, toksik değildirler. Toksisite (zehirlilik) ancak uzun süre beklemiş sularda görülür. Diğer taraftan, sodyum ve potasyum siyanürler, suda tamamiyle aynşabilmc özellikleri nedeniyle çok tehlikelidirler. Siyanürün en toksik hali HCN şeklinde ortaya çıkar. Endüstriyel işlemler sonucu çevreye verilen siyanür bileşikleri gaz 3 sıvı ve katı ortamında bulunanlar şeklinde sınıflandırılabilir. Gaz ortamında bulunanlar arasında en önemlisi HCN gazı olup kok ve havagazı fabrikalarında ; petrol rafinerilerinde ve petrolün damıtma işlemi sırasında ortaya çıkar, Siyanür ve bileşiklerini sıvı halde bulunduğu endüstri alanları şu şekilde sıralanabilir. - Petrol rafinerilerinde kraking işlemi ile oluşan ve soğutma sularıyla ortama verilen serbest, basit ve kompleks siyanürler - Kok ve havagazı fabrikalarında koklaşma fırınlarında oîuşan yıkama sularıyla ortama verilen siyanür bileşikleri - Maden işletmelerinde cevher zenginleştirme ve geliştirme amacıyla kullanılan kompleks siyanür bileşikleri - Metal sanayinde; maden işleme, eritme finolarından ortama verilen siyanür bileşikleri - Tekstil sanayiinde boya maddesi olarak kullanılan kompleks siyanür bileşikleri - Renkli fotoğraf ve film banyosu yapan laboratuvarlardarenk geliştirme ve sabitleştirme işlemi için kullanılan kompleks siyanür bileşikleri - Plastik» polimer ve sentetik kauçuk yapımında kullanılan basit siyanürler - Meyve ve tohum işleyen tesislerde oluşan serbest siyanürler - İlaç sanayinde üretilen basit ve organik siyanür bileşiklerinin pestisit olarak kullanılması ve hastanelerde cerrahi aletlerin dezenfeksiyonunda kullanılan inorganik basit siyanürlerin alıcı ortama verilmesi ile oluşan siyanür atıkları. Siyanür, kanalizasyon ve doğal sulara deşarj edildiğinde konsantrasyonunun toksik etki yapabilecek seviyenin altında tutulmasına özen gösterilmelidir. Aksi taktirde bakteriyolojik 'oksidasyonun gerçekleşmesini önler. Su ortamında siyanürün toksisitesi ph, sıcaklık, çözünmüş oksijen ve diğer minerallerin konsantrasyonuna bağlıdır (Küçûkgül^ 1985), Siyanürün toksisitesi, sıcaklıkla orantılı olarak yükselmekte, her 10 C sıcaklık artışı için, Öldürücü doz, 2-3 kat artmaktadır. Ayrıca çözünmüş oksijenin düşük seviyede bulunması toksikliği artıran bir diğer unsurdur. Siyanür (CN") kandaki oksijenin dokulara transferini engellemektedir, Toksisite, indirgenmiş, metabolizmaya moleküler oksijen transferinin durdurulması, yani sitokrom oksidaz sisteminin engellenmesi sonucu ortaya çıkmaktadır, Siyanürün balıklar üzerindeki toksik etkisi Tablo l f de verilmiştir. Siyanür konusu insan sağlığı açısından ele alınacak olursa, besinlerle az da olsa bir miktar siyanür bünyeye alınmaktadır. İçme suyu yoluyla, günde 4.7 mg siyanür alınması zararlı etki göstermemektedir. Normal olarak 2 litre su tüketen bir insan, bu suda 2.3 mg/1 siyanür konsantrasyonu bulunması halinde zarar görmeyecektir. İşleri nedeniyle devamlı düşük dozda siyanüre maruz kalan işçiler üzerinde yapılan vaka ve epidemiyolojik incelemeler bu kişilerin genel bir hastalık hali hissettiklerini, başağrısı, güçsüzlük baş dönmesi, burun, göz, ve boğaz irritasyonu ve bazen tiroid bezinde büyüme olduğunu göstermektedir. Siyanür tankının yanında 4

5 Tablo 1. Siyanürün balıklar üzerindeki toksik etkisi CN"(mg/l) Maruz Kalma Süresi Balık Cinsi Sonuç sa 27 gün Çay balığı Balık Alabalık Hepsi ölür Hızlı ölüm Canlı çalışan 40 kişi 22 kontrol grubu ile karşılaştırılmış ve maddeyle temas eden grupta uykusuzluk, titreme, dermatit, burun kanaması ve baş dönmesi olayları iki kat daha fazla bulunmuştur. Kanalizasyon ve endüstri atıksularının sonuçta yeraltısuyuna ulaşacağı düşünüldüğünden bunlar için de standart ve kriterler belirlenmiştir. Endüstriyel atıksulann kanalizasyona dcprimda siyanür konsantrasyonu hem arıtma tesisi açısından hem de kanalizasyonda çalışan işçi sağlığı açısından önemlidir, d) Ağır Metaller: Zehirli maddeler düşük konsantrasyonlarda bile insan sağlığı için zararlı olabilmektedirler* Eser (çok küçük) konsantrasyonlarda bile sakıncalı olabilen bu maddeler asında en önemli grubu ağır metaller adı verilen antimuan, gümüş, arsenik, berilyum, kadmiyum,»m, kurşun, cıva nikel, selenyum, uranyum, vanadyum ve çinko gibi maddeler oluşturur. Ağır metallerin yanışım kalıcı kirleticiler olarak nitelenen amyant ve bakır gibi maddelerle radyoaktif maddeler, bir organizmadan diğerine besin zinciri yoluyla geçerek yüksek organizmalarda birikirler. Çevre sağlığı açısından yeni problemler getiren bu kirleticilerin giderek artan konsantrasyonlarda biriktirmesi olayına "biyolojik konsantrasyon" denilmektedir. Sulu ortamda yaşayan bir organizma için konsantrasyon faktörü (KF) aşağıdaki şekilde tariflenmektedir: KF= Organizmadaki konsantrasyon/su ortamındaki Konsantrasyon Konsantrasyon faktörüne birkaç örnek vermek gerekirse, tüm değerler balık için olmak üzere; kurşun için KF, , çinko için , mangan için dir. Böylece su ortamındaki 1 mg'tlik kurşun konsantrasyonu, balıkta mg/tye ulaşabilmektedir (Arceivala, 1978), Ağır metallerin insan vücudundaki en önemli etkileri toksik olmaları ve uzun vadede kanser yapmalarıdır. Kurşun insan bünyesinde sürekli olarak biriktirilmcktedir. Akut kurşun zehirlenmesi yorgunluk, gerginlik ve kansızlık gibi belirtiler vermekte» çocuklarda ise davranış değişikliklerine neden olmaktadır. Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler kurşunun sinir sistemini ve üretim sistemini ve etkilediğini ortaya koymuştur, İçme suyu dağıtım şebekesinin kurşun olması durumunda suyun özelliğine de bağlı olarak kurşun suya geçmekte ve içme yoluyla İnsan bünyesine alınmaktadır. Doğal su ortamlarında çok küçük konsantrasyonlarda bulunan bu metal, sulara patlayıcı madde üretimi, fotoğrafçılık işlemleri ve boyalardan geçmekte ve kemik dokusunda birikerek kurşun zehirlenmesine yol açmaktadır. Cıva bünyeye alındığı zaman böbrekleri ve sinir sistemini etkilemekte ve genel toksik etkilere ilaveten mutajenik etkilere neden olmaktadır,- 5

6 Nikel ise diğer ağır metallere oranla daha az toksik olmasına karşılık bazı hayvan deneyleri bu maddenin kanserojen olduğunu göstermiştir, e) Petrol ve türevleri: Petrol içeren atıkların su ortamına ulaşması, rafineriler, petrokimya endüstrisi, tren yollan, garajlar ile taşıma ve kullanımdan kaynaklanmaktadır, İçme suyunda petrol ürünlerinin tcsbit edilebilmesine ilişkin insan duyarlılığı, benzin için mg/1, dizel yağı için m g/l ve daha inert yağlar için mg/l dir. Bu nedenle petrolün farkedihneksizin zararlı miktarlarda alınması sözkonustı değildir. Diğer taraftan, bu duyarlılık, küçük miktarlarda petrolün bile büyük su kaynaklarını içilmez hale getirebileceğini ifade etmektedir. Yeryüzcyine dökülen petrol ve ürünleri, uzun vadede yeraltı suyu kirliliği yaratabilmektedir, Su arıtma tesislerine giren suyun çok miktarda petrol içermesi koagülasyon, flokülasyon ve çökeltim proseslerini etkilemektedir. Yağla kaplanan flok, düzgün bir çökelme vermez. Ayrıca petrol kum filtrelerine ya da iyon değiştirme kolonlarına ulaşırsa, partiküllcrin üzerini kaplayarak süzme verimini düşürmekte ve büyük hasara yol açmaktadır, Suda petrol görünüm bozukluğu dışında ince film halinde bir yağ tabakası oksijenin havadan suya transferini kısıtlamakta ya ela tamamiyle durdurabilmektedir. Fiziksel, kimyasal ya da biyolojik yollarla uzaklaşmayan hidrokarbonlar ya kararlı aglomerlcr oluşturarak katran parçacıklarına dönüşürler ya da canlı organizmalarda birikime uğrarlar. Suda kalan diğer kısım, haftalardan yıllara kadar değişen bir zaman aralığında, kimyasal ya da biyolojik süreçlerle ayrışmaya uğrar. Kimyasal ayrışma temel olarak fotooksidasyonla olur. Fotoliz ile ortaya çıkan serbest radikaller oksijen ile reaksiyon verir. Bakteriler, aerobik koşullarda önce kolay ayrışan normal alkanlan daha sonra dallı ve halkalı alkanlan parçalayacak şekilde doğa! olarak gelişirler, Çökelmenin önemi büyüktür. Hidrokarbonların deniz dibine ulaşması okyanusun tabanındaki yaşam için zararlıdır. Biyolojik ayrışma ve fotooksitlasyonun büyük ölçüde yavaşlaması nedeniyle petrol ve bileşenlerinin toksik etkisi daha uzun süre kendini göstermektedir. Genellikle, kabuklular ve bazı bentik organizmalar, ham petrole karşı çok hassas (l-l()mg/l), balıklar İse orta derecede hassas (10-100mg/1) tır. En hassas larva ve yeni nesil canlılar için ölümcül konsantrasyon çok küçük olabilir (0.1-1 mg/1). Petrol kirlenmesinin ölçümcül olmayan etkileri çevresel açıdan çok daha önemli olabilir, Fek çok organizma milyarda bir orandaki aromatik hidrokarbon konsantrasyonundan bile etkilenmektedir. Hayvan ve bitkiler üzerine etkiler; fitoplanktonda hücre bölünmesinin gecikmesi, anormal yavru, balık beslenme aktivitesindeki azalma vd. şeklindedir, I) Dioksinler: Dioksin 2,3,7,8-TCDD, kanser yapıcı olma özelliği bakımından şu ana kadar bulunmuş en kuvvetli maddedir. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerle belirlenen etkilere gene.dioksinler bağışıklık sistemini bozmakta ve üreme sistemini etkilemektedir. Dioksinle ilgili olarak en önemli bulgu, birçok ülkede sütün dioksin içerdiğinin belirlenmesidir, Kloro-dibcnzodjoksinlerin bazı izomerlerinin toksisitcleıiuin çok yüksek olmaları nedeniyle bazı batı ülkelerinde toplumun tepkisine neden olmuş ve bu maddelerin yakılarak uzaklaştırılması tartışmalara yol açmıştır. Bu nedenle A.B.D.'de dioksinlerin uzaklaştırılması işlemlerinde Sağlık ve Emniyet bürosunun (aynı zamanda halkın) onayım alabilmek için bu maddenin sağlık etkileri ve zararsız olarak uzaklaştırılma yöntemleri pek çok araştırmaya konu olmuştur. 6

7 2. ENDÜSTRİ ATIKLARININ SINIFLANDIRILMASI Endüstriyel atıksular taşıdıkları kirletici yük ve türlerine göre başlıca dort sınıfta toplanabilir, a) Üretim işlemleri atıkları b) Soğutma sulan c) İşyeri ve çalışanların temizliğiyle ilgili atıklar d) Yağmur suları ve temizlik suları Birbirinden çok farklı kalitelerde olan bu dört sınıfa ait atıksular farklı yöntemlerle antılacaklanndan genellikle ayrı tutulup işlem görmeleri akonomik açıdan uygun olur, Atıksuların üretim işlemleri süresince atılış biçimleri de kirletici etkilerin belirlenmesi açısından önem taşır. Bazı tesisler sürekli atık boşaltırken, bazıları kesikli atık boşaltmaktadırlar. Arıtma tekniklerinin seçiminde sorun yaratan kesikli boşaltımları Önlemek veya en azından etkisini azaltmak amacıyla hacım ve yük dengelemesi yapmak yerinde olur (Şengül ), Endüstri atıksularının özellikleri çok değişken olmakla beraber uygulanan teknoloji bilindiğinde atıksuyun özelliğini yaklaşık olarak tahmin etmek mümkün olabilmektedir. Bazı kitaplarda endüstriyel atıksuîarda kirletici parametrelere ilişkin aralıklar tablolar halinde verilmektedir. Andüstri atıksulannda en çok analizi yapılan kirlilik parametreleri aşağıda verilmiştir. a) Fiziksel parametreler: Renk? koku, bulanıklık, toplam katı madde, çokebilen katı madde, radyoaktivite, b) Kimyasal parametreler: ph, alkalinite, asidite 5 Cl", SO 4e, azot (toplam, NH 35 NO 2 % NO 3 ")? fosfor, yağ ve gres, deterjan, KOI, BOÎ, ağır metaller, toksik.maddeler (fenol, CN% pestisitj. c) Biyolojik parametreler: Biyosmama deneyi, kolifornij ZSF (Şengül, 1991). 3, ENDÜSTRİ ÀTÏKSULARININ ARITILMASINDA İLERİ ARITMA YÖNTEMLERİ 3.1. Genel İleri atıksu arıtma teknolojisi klasikleşmiş ikincil arıtma yöntemlerinin yetesiz kaldığı durumlarda gerekli olur, ikincil aıtma ile giderilemeyen kiîetîciler azot, fosfor yada ağır metaller gibi anorganik maddeler olabildiği gibi, sentetik organik maddeler ya da renk 5 koku bulanıklık gibi parametreler de olabilir, ileri arıtma alıcı ortamın kirlenmesini önlemeye yönelik alıcı ortam ya da deşarj standartlarının sağlanamaması duumunda standartları sağlama amacıyla ya da atıksuyun yeniden kullanılabilmesi amacıyla uygulanabilmektedir. İleri arıtma ikincil arıtmadan sonra ya da ikincil arıtma yerine kullanılabilmektedir. Ülkemizde henüz klasikleşmiş ikincil arıtmanın bile yaygmlaşmadığı göz önüne alınırsa, ileri arıtma yöntemlerini uygulamanın gereksiz ya da lüks olduğu düşünülebilir. Ancak bir arıtma tesisi kurulurken belli bîr hedef gcrçekleştirilecekse ve bu hedef ikincil arıtma ile sağlanamıyorsa, ileri arıtma yöntemlerinin kullanılması zorunlu olacaktır, Diğer taraftan endüstriler tarafından kullanılan su miktarı hızla endüstrileşmekte olan ülkemizde giderek artmaktadır, Suya olan talebin sürekli artması yankurak * iklim kuşağında bulunan ülkemizde arıtılmış suyun yeniden kullanılması alternatifini gündeme getirmektedir. Deşarj /

8 standartlarını sağlama amacıyla ileri arıtma yapmak durumunda kalan endüstriler, suyu biraz daha arıtıp yeniden kullanma alternatifini gözden uzak tutmamalıdırlar. ABD'de kullanılmış suların yeniden kullanımı oldukça yaygın olup, nüfusun % 4()! ı daha önce evsel ya da endüstriyel amaçla kullanılmış su kullanmaktadır. 3.2* Nitrifikasyon-denitrifikasyon Bu işlem atıksudaki amonyum konsantrasyonunun belli bir değerin altına düşürülebilmesi için önce iki kademede nitrata dönüştürülmesini (nitrifikasyon), daha sonra ise nitratın azot gazına dönüştürülmesini içermektedir. Reaksiyonlar 264NIV + 440,! 4RG0,! I2HCO,"+ H,P(). ^ t 4RC0,» 12HCCV + H 3 P0 4 - C 6Ö H R7 () 28 N ]2 P+ 252N()r 24()H 7 O * NO, + 5/6 CI-M)H - -r - 1/2N 2 + 5/6 C() 2 + 7/6 H 2 () + OH" şeklindedir. Reaksiyon sonucu oluşan azot gazı zaten suda çözünmüş olarak ve havada bulunduğundan su kalitesi açısından sorun oluşturmaz. Nitrifikasyon işlemi iki bakteri türü taıafmdan gerçekleştirilmektedir. Nitrosomonas amonyağı nitrite çevirirken, nitrobakter de nititi nitrata okside etmektedir, Ortalama olarak tüketilen her mg/1 amonyak azotu için 0.05 mg/1 nitrosomonas oluşmaktadır, Nitrosomonas grubu bakterilerin iki katma çıkma süresi yaklaşık olarak 3.5 gün'dür (15 C). Endüstri atıklarında bulunan bazı bileşenler nitrosomonas'm aktivitesini inhibe etmektedir. Tablo 2! de aklimalize olmamış aktif çamurda amonyak oksidasyonunu % 75 İnhibe eden maddelerin konsantrasyonları görülmektedir (Downing, 1978). Tablo 2. AklimaLize olmamış aktif çamurun amonyak oksidasyonunu %75 inhibe eden maddelerin konsantrasyonları. m leşiic Tiyoüre Tiyoasetamla Potasyom tîyosiyanat Fenol 2j\ dini trofenoî S o d y u m s i y a11 ü r K a r b o n d i s ü 1 f \ i r Kloroform KonpfnıhrMRynn, mg/j. 0, ' Bu bileşenlerin atıksuda bulunması durumunda aklimatizasyon yapmak suretiyle inhibisyon etkisinin giderilmesi ve nilıifikasyon yeteneğinin tanıanıiyle kazandırılması mümkün olabilmektedir. Bu durumun nilrifikasyon bakterilerinin zamanla bu maddelere karşı dayanıklılık kazanmasından ziyade, inhibilörleri tüketen heterotrofik organizmaların gelişmesinden kaynaklandığı sanılmaktadır. 8

9 Bir gram amonyağın nitrifikasyon bakterileri tarafından tamamen okside edilmesi4,3 gram oksijen gerektirmektedir. Dcnitrifikasyon kademesinde nitratın azot gazına indirgcncbilmcsi için dışarıdan bir karbon kaynağı verilir, Nitrat indirgeyici olarak metanoî kullanılabildiği gibi, aîıksuda bulunan organik madde de kullanılabilmektedir. Şekil l'de nitrifikasyon ve dcnitrifikasyon akım şemaları görülmektedir. Şekil 1. Nitrifikasyon ve denitrinkasyon akım şemaları. 9

10 3.3. FHtrasyon Filtrasyon, atiksudan yüksek kalitede su elde etmek İçin kullanılan temel işlemlerden bir tanesidir. Uygun koşullarda gerçekleştirilen filtrasyon: i. Biyolojik ya da kimyasal arıtma İşlemlerinden geçmiş atıksudaki çüknıeyen partikül ya da kolloidleri uzaklaştırır, ii. Askıdaki maddeler, bulanıklık, fosfor, BOİ? KOİ, ağır metaller, bakteri virüs ve benzeri maddelerin uzaklaşmasını sağlar, iii. Askıdaki maddeleri ve diğer girişim yapan maddeleri uzaklaştırdığı için dezenfeksiyonun verimini artırır, maliyetini düşürür, iv. Tesisten çıkan suyun tekdüze olmasını sağlar. v, Biyolojik ve kimyasal arıtmada gözlenen düzensizlikleri ortadan kaldırarak tesisin güvenilirliğini artırır, vi. Granule aktif karbon ünitesinin önünde kullanıldığında aktif karbon kolonunun tıkanmasını geciktirerek adsorpsiyonun verimini artırır, vii. Berrak bir su ekle edildiğinden suyun estetik kalitesini artırır, viii.biyolojik denitrifikasyon ile birlikte kullanıldığında filtre ortamı biyolojik ortam olarak kullanılır. Filtrasyonun bu özellikleri,'1%0'ların ilk yıllarına kadar gösterilmemiştin Yaklaşık 100 yıl süre ile mühendisler atıksu arıtımı amacıyla pek başarı kazaııamadan" İnce İzgara, yavaş kum filtresi, diatom filtre ve diğer yüzey filtrelerini kullanmışlardır. Bu filtreler atiksudan uzaklaştırılması gereken çamur miktarının çok büyük oluşu ve yüzeyde toplanması nedeniyle başarılı olmamıştır. Yüzey filtrelerinde askıdaki maddeler kısa sürede bir çamur tabakası oluşturarak aşırı bir yük kaybı yaratmakta, sonuçta filtrenin çalışması imkansız hale gelmektedir. Bu tür sonuçların pratik çözümü derinlemesine filtrelerin geliştirilmesiyle gerçekleşmiştir. Akım ve polimer gibi filtre yardımcılarının kullanılması filtre malzemesinin inceden kabaya doğru sıralanması bu konuda olumlu adımların atılmasına neden olmuştur, Filtrasyonun mekanizması Filtrasyonda su gözenekli bir ortamda akarken içerisinde bulunan safsızlıklar filtre ortamı tarafından tutulmaktadır. Filtreler suyun akış yönüne göre yatay akışlı, düşey akışlı, yukarı akışlı ve radyal akışlı olarak isimlcndirilebilmektcdir. Kullanılan filtre malzemesine görö kum, antrasit, çok tabakalı, karışık malzemeli, diatom filtre gibi isimler almaktadır. Filtreler akış hızına göre de sınıflandırılmaktadır. Yavaş kum filtreleri, 0.1 m/saat İle 0,5 m/saat arasında filtrasyon hızına sahipken hızlı kum filtrelerinde bu hız, 5 m/saat dolaylarında olmaktadır. Filtrasyonla kirlilik uzaklaştırılmasında çeşitli mekanizmalar geçerlidir. Bunların bir kısmı fiziksel; diğerleri kimyasal niteliktedir. Etkin bir filtrasyon işleminde, kirleticilerin filtre malzemesinin tanecikleri arasında süzülmcyle tutulmaya ilaveten koagülasyona benzer olaylar gerçekleşmektedir. Filtre performansını etkileyen bir diğer önemli olay, askıdaki maddelerin adsorpsivonudiır Filtrasyonla giderilebildi safsızlıklar; bulanıklık, bakteriler, algler, virüsler, renk, denin ve mangan, radyoaktif maddeler ağır metaller ve diğer maddelerdir. Filtre verimi filtreye verilen suyun sıcaklığı ve süzülebîlirliği ile su içerisindekfaskıdaki ve kolloidal nitelikteki paıtiküllerin boyutu, özelliği ve konsantrasyonu ile yakından ilişkilidir, Soğuk 10

11 suyun süzülmesi sıcak suyun Büzülmesinden daha zor olmasına karşın genellikle su sıcaklığı pek kontrol edilememektedir. Bu nedenle, suyun süzülebilirliğini oluşturan su içerisindeki partiküllerin boyutu ve birbirine yapışma özelliği gibi özellikler önemlidir, Filtrasyon çıkış suyunun bulanıklığını Ölçmek suretiyle filtrasyona verilecek suyun kimyasal arıtımının ne şekilde yapılmasını gerektiği belirlenebilir, Fiİtrasyondan önce, maksimum süzülebilirliği oluşturmak bulanıklığı azaltmaktan daha büyük önem taşımaktadır, İyi koşullarda çalışan bir filtreden çıkan suyun bulanıklığı 0,2 JTU'dan küçük olmalıdır. Uygun ön arıtma yöntemleri kullanıldığında filtrasyondan çıkan su? renk, demir ve mangan, alg, diatom ve diğer büyük mikroorganizmaları içermemektedir. Atıksu arıtımında ince ortamlı filtrasyon, nitrat giderme ile birarada yürütülebilmektedir, Filtre malzemesi denitrifikasyon yapan mikroorganizmaların anaerobik koşullarda büyümeleri için elverişli bir ortam oluşturur, Metanol gibi ilave bir karbon kaynağı filtre giriş suyuna uygun dozda ilave edilir. Süzme denitrifikasyon işlemleri için karışık ortamlı yatak ya da kaba malzemeli derin yatak kullanılabilir, Normal geri yıkama işlemleri arasında azot gazı fazlasının ve bakteri kütlesinin uzaklaştırılması için de bir düzenek hazırlanmalıdır. Kolon denitrifikasyonu denilen bu nnîemle % 98! den fazla nitrat giderimi sağlamak mümkün olabilmektedir, Denitrifikasyon yapan ^anizmaların filtrede olduğu gibi tutunarak büyümeleri askıda büyümelerinden daha avantajlıdır, Denitrifikasyon bakterileri yavaş büyüdüğünden askıdaki sistemlerde kolaylıkla üniteden yıkanarak uzaklaşabilmektedir, Amerika'da filtrasyon ve denitrifikasyonu birlikte gerçekleştiren filtreler ticari olarak imal edilmektedir, Filtrasyon öncesinde kimyasal ve biyolojik arıtma Filtrasyonun temel amacı partikül halindeki maddelerin uzaklaştırılmasıdır. Uygulanacak filtrasyon prosesi seçimi yapılmadan Önce süzülebiîir katıların miktarlarındaki değişimin, uzaklaştırılması gereken madde miktarının ve Özelliklerinin belirlenmesi gerekir. Biyolojik arıtmadan çıkan katıların süzülme özellikleri kimyasal koagülasyondan çıkandan farklıdır. Biyolojik arıtma çıkış suyundaki katıların süzülebilirliği birleşik proseste oluşan floklaşmanın derecesine bağlıdır. Damlatmalı filtrede iyi bir floklagma olmadığı için bu üniteden çıkan suların filtrasyonu askıdaki katıların % SO'sini ya da adha azmi giderebilir. Aktif çamur prosesinde çok daha iyi bir floklaşma sağlandığından çıkış sularının filtre edilmesi halinde % 98! e varan askıda katı madde giderimi sağlanabilmektedir. Bu metinde tartışılan filtrasyon prosesleri iki grup olarak düşünülmüştür; 1, Derinlemesine filtrasyon aletleri: Akım yönüne göre kabadan inceye sıralanmış granule ortam 2, Yüzey filtrasyon aletleri: mikrosüzgeç, diatom filtre, yavaş kum filtresi ve hızlı kum filtresi. Derinlemesine filtrasyon Hızlı kum filtrelerinin yüksek askıda katı madde konsantrasyonlarına karşı hassasiyetinin nedeni, Şekil 1 a'da verilen tek ortamlı bir hızlı kum filtresinin kesitinden allaşılmaktadır. Filtre geri yıkanırken kum taneleri hidrolik olarak sıralanmaya uğradığından en küçük partiküller en üste çıkmaktadır, Sonuç olarak filtre tarafından gerçekleştirilen katı madde gideriminin büyük bir kısmı filtrenin yüzeye yakın bölgesinde olmaktadır. Yatağın çok küçük bir kısmı partiküllerin tutulması için kullanıldığından filtrede yük kaybı hızla artmaktadır. Filtreye giren suyun yüksek 11

12 konsantrasyonda askıda katı madde içermesi halinde kum filtresinin tıkanması yanhzca birkaç dakika alacaktır. Aktif çamur tesisi çıkış suyunun süzülmesi durumunda tipik olarak yük kaybının % 7;" -9()'ıfiltrenin üst 2.5 cnı'lik kısmında yer almaktadır. Etkin filtre derinliğinin artırılması için bir yöntem, iki ortamlı filtre kullanmaktır, Kum tabakası üzerine yerleştirilecek kaba kömür tabakası (Şekil 2) gözenek boyutu dağılımım değiştirdiğinden çalışma bölgesi genişleyecektir. Gene de her tabaka için tüm derinliğin kullanılması tabakalarda gerçekleşen sıralanma nedeniyle mümkün değildir (Culp, 1978). İki ortamlı filtrelerde kumun etkin boyutu Omm, kömürün ise mm kadardır, filtre ortamı olarak kullanılan kömür genellikle antrasit kömürüdür, İki ortamlı filtrede tıkanma olmaması için, kömürün (spesifik gravitesi 1.6) kaba olması kumun (spesifik gravitesi 2.6) ise iyi bir katı madde giderimi sağlayabilmesi için ince olması istenir. Ancak kumun kömüre oranla çok ince olması halinde geri yıkamada kömürün üstüne yükselerek orada kalması ihtimali vardır, Örneğin 0.2 mm kum 1 mm kömürün altına yerleştirilirse geri yıkamada tabakalar yer değiştirmektedir. Değişik ortamlardaki tabakalaşmanın giderilebilmesi için karışık ortamlı filtre yapımına geçilmiştir. En ince malzemenin alt tabakada tutulması, çok ağır materyal (garnet/spesifik gravitesi 4.2, ilmenit spesifik gravitesi 4.5) kullanılması ile mümkün olmaktadır Kimyasal Koagüîasyon Sonrası Filtrasyon Uygun şekilde koagüle edilmiş ikincil arıtma çıkış suyu, filtreden geçirildiğinde 0.1 TU bulanıklığa kadar bir arıtma sağlayabilmektedir. Filtrede aynı zamanda kolloidal boyuttaki maddelerde uzaklaştınlabildiğinden fosfor giderimi de sağlanmış olacaktır, Örneğin, ikincil arıtma çıkış suyuna uygun şekilde kimyasal koagüîasyon ve çöktürme uygulandığında 0,5-2 mg/1 arasında fosfat konsantrasyonuna ulaşılmaktadır. Bu suyun karışık ortamlı filtreden geçirilmesi sonucunda ise fosfat konsantrasyonu 0.1 m g/l ye inmektedir, Filtrasyon yardımcı maddesi olarak polimer kullanılması, kimyasal flokun özelliğini geliştirmektedir. Böylece daha yüksek filtrasyon hızları ve/veya kaba filtre kullanımı mümkün olabilmektedir. Karışık ortamlı filtrelerin, daha yüksek miktarlarda katı maddeye tolère edebilmesi nedeniyle, atık su koagülant ilavesinden sonra çökeltim yapılmadan doğrudan filtreye verilebilmektedir' Fosfat giderme için kullanılan koagülant miktarı yüksek olduğundan, arada çökeltim yapılması ekonomik olmaktadır, Ancak koagüîasyon, fosfor gidermeyi amaçlamıyorsa, 25-35mg/İ askıda katı madde içeren ikincil arıtma çıkış suyu, 40-50mg/l kadar varan koagülant dozlarıyla dozlanarak doğrudan filtreye verilebilir (direk filtrasyon), Koagüîasyon sonrasında direkt filtrasyon uygulanacaksa, pilot çalışması yapmak bir zorunluluktur. Filtrasyon yardımcıları büyük molekül ağırlığı polimcrlcrden oluşmuştur. Katyonik, anyonik ya da naniyonik olabilen filtrasyon yardımcıları, genellikle 0.1 mg/1 olan daha küçük dozlarda yeterli olmaktadır. Polimcrler, filtrasyon yardımcısı olarak suya ilave edildiğinde, kimyasal flokun özelliği gelişmekte ve filtre içerisinde ineceği derinlik kontrol edilmektedir. Polimerin ilavesinin nedeni, koagülasyonu arttırmak değil daha önce oluşmuş flokların kuvvetlenmesini sağlamak ve kırılmasını minimuma indirmektir. Filtrasyon yardımcısından en iyi faydayı sağlayabilmek için» kimyasal maddenin doğrudan filtre girişine İlave edilmesi uygundur. Ancak, koagülasyondan sonra çökeltim yardımcısı ilave edilmişse, filtrasyon yardımcısına gerek kalmayabilir. 12

13 13

14 Şekil 3! de filtrasyon yardımcısı olarak kullanılan polimerierin etileri görülmektedir. Şekil 3a f da flok kırılması ve flokların filtre içine nüfus etmesi sonucu oluşan durum, 3b f de polimer dozunun çok yüksek olması nedeniyle filtre içerisine nüfus etmemesi ve sonuçta yük kaybım aşın miktarda arttırması durumları görülmektedir. Optimum polimer dozu uygulandığında, bulanıklık değerinde ilk artışın gözlendiği anda, filtrede müsaade edilen yük kaybına ulaşıldığı görülmektedir (3c), 3*4* Aktif karbon adsorpsiyonu Aktif Karbon Absorbsijonu ve Rejenerasyonu Aktif çamur, damlatmaîı filtre gibi klasikleşmiş arıtma tesislerinde biyolojik oksidasyonla organik madde giderimi sağlanmaktadır, Bu işlemler, biyokimyasal oksijn ihtiyacı olarak Ölçülen organik maddenin giderilmesi için çok uygun olmasına karşın, kimyasal oksijen ihtiyacı deneyi ile belirlenen, aynşamayan özellikteki organik maddenin giderilmesi için çok etkin değildir. En iyi şekilde arıtılmış ikincil arıtma çıkış sularında bile mg/l organik madde bulunmaktadır. Bu maddeler tanın, lignin, eter, proteinsi maddeler, renk ve koku oluşturan organik maddeler, metilen mavisi aktif maddeler ve pestisitlerdir. Aktif karbon adsorbsiyonu evsel ve endüstriyel atık sulardan bazı anorganik ve çoğu organik maddelerin uzaklaştırılması İçin kullanılan en etkin yöntemlerden biridir. Aktif karbon adsorbsiyonu ile bazı toksit iz elementlerin de sudan uzaklaştınlabildiği bilinmektedir. Aktif karbon ile adsorbsiyon olayını etkileyen başlıca faktörler: (1) Aktif karbonun özelliği (2) Adsorbe edilen maddenin özelliği ve konsantrasyonu (3) Atık suyun özelliği (ph, askıda katı madde, vb) dir, Adsorbsiyon, bir maddenin konsantrasyonunun arayüzeyde (katıgaz arayüzeyi ya da katı sıvı arayüzeyi) artırılması şeklinde genelleştirilebilir. Her yerde karşılaşılan bir olay olmasına karşın, özgül yüzeyi (birim gram başına yüzey alanı) küçük olan maddeler için ihmal edilebilecek mertebededir. Özgül yüzey alanı partîkül boyutu ile ters orantılı olduğundan, yüzey özellikleri, ancak partikül boyutu çok küçüldüğünde önem kazanmaktadır, Küp ya da küre şeklinde uniform olarak bölünmüş bir maddenin özgül yüzey alanı S - 6/(5d bağıntısıyla verilmektedir ô maddenin yoğunluğu, d kürenin çapı ya da küpün kenar uzunluğudur. Yoğunluğu 2,0 ve partikül çapı 1,0 cm olan bir maddenin özgül yüzey alanı 3 cm 2 din Diğer taraftan, madde kolloid boyutuna getirilirse (10 mp = l*lü =6 cm çaplı), özgül yüzey alanı 300 m 2 ye yükselmektedir. Gözenekli ya da kolloidal pek çok maddenin özgül yüzey alam, bu değere eşit ya da daha yüksektir. Bir madde bir yüzeyde adsorblandığında, adsorbatm her molekülü, moleküler kesit alanı kadar bir yer kaplayarak, yüzeye tek tabaka hallinde yerleşir, N 2? N 2 O, CO 2î C 4 H 10 ya da C 6 H 5 OH gibi sıradan moleküller için kesit alanı x 10" 5 cm 2 /molekül kadardır. Yüzeyin tek tabaka halinde tamamen kaplanması için^ gram adsorban (adsorbe eden maddc)başına S/a molekül adsorban gereklidir, a, adsorbatm moleküler kesit alanıdır. Gram adsorban başına, yüzeyin tek tabaka halinde tamamen kaplanması suretiyle adsorbe edilen miktar, x m 14

15 Şekil 3 : Filtrasjon yardımcısı olarak kullanılan polimerlerin eikîsi 15

16 S.M 0N A bağıntısı ile verilir. N A, Avagadro sayısı, M adsorbatın molekül ağırlığıdır. Bu bağıntı, 8! nm bilindiği, durumlarda, özgül yüzeyin hesaplanmasında kullanılır. X, deneysel olarak "saptanır. Absorpsiyon olayı, Van der Waals kuvveti denilen moleküller arası çekimden kaynaklanmaktadır. Herhangi bir adsorbsiyon, en çok molcküllcrarası çekim kuvveti ve moleküllerarası mesafeleri benzeşim gösteren maddeleri adsorbe etmektedir. Bu nedenle karbon, diğer polar olmayan maddeleri Özellikle organik maddeleri tutmaktadır, Aktif karbon, özgül yüzeyi yaklaşık 1000 m 2 kadar olan çok gözenekli bir maddedir. Toz aktif karbon, pek çok karbonlu atık maddeden üretilebilmektedir. Ham madde ısı ile önce dehidrate, sonra karbonize edilmektedir, Daha sonra karbon, CO 2f O 2 ve H 2 O gibi hafifçe yükscltgcn gazlarla muamele edilerek kontrollü koşullarda aktivasyonu sağlanmaktadır. Aktivasyon aşamasının amacı, gözenek boyut ve ayışım arttırarak maksimum adsorpsiyon kapasitesinin kazandırılmasıdır. Granule aktif karbon da toz aktif karbona benzer işlemlerle hazırlanmasına karşın, ham maddenin yapısal olarak daha kuvvetli olması gerekir (bitümlü kömür gibi). Adsorpsiyon İzotermleri Adsorpsiyonun özellikleri, adsorpsiyonun gerçekleştiği ortamdaki adsorbant konsantrasyonu ile birim adsorban başına adsorbe edilen adsorban miktarının ilişkisini veren adsorpsiyon izotermleri ile belirlenir. Gazların katı üzerine adsorpsiyonuna ilişkin pek çok teorik izoterm geliştirilmiştir, Çözeltilerden adsorpsiyon konusunda yapılan çalışmalar, daha karmaşık oluşları nedeniyle daha anıprik olmuştur. Çözeltilerden adsorpsiyon konusunda, yanlızca iki izoterm yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunlardan daha eski oîan Freundich izotermi tamamiyle ampirik olup, baamtısı X - K C l/n şeklinde ifade edilir. X, bîrim adsorban ağırlığı basma adsorbe edilen madde miktarı; C 5 adsorbatın çözeltideki konsantrasyonu; K ve n verilen dataya uyan deneysel parametrelerdir, l/n, değişiminin, konsantrasyonunun kesitli bir sayı kadar kuvveti ile orantılı olduğunu ifade etmektedir, n genellikle 1 ile 10 arasında değişen bir sayıdır, Freundlieh bağıntısı genellikle logaritmik haliyle kullanılır. 1 log(x) = log K + log C n İkinci bağıntı, Langmuir bağıntısı olarak bilinmekte ve temel prensiplerden kaynaklanmaktadır. Ancak yapılan varsayımlar; izocnerjitik yüzey, yatay yönde moleküler etkileşimin yok sayılması ve tek tabaka halinde kaplanma, olayı o kadar basite indirgenmektedir ki, model bağıntı bazı durumlarda gerçek bir durumu temsil edememektedir, Gene dc? olayların açıklanması ve tartışılabilmesi açısından bağıntının katkısı büyüktür, 16

17 Langniuir bağıntısı, X = K X K C 1+KC şeklinde ifade edilmektedir. Bağıntıda sınır koşullar, C konsantrasyonunun çok büyük ve çok küçük olması halleridir. C çok büyükse, KC birden büyük olacağından, bağıntı X = XJc indirgenir, Konsantrasyonun çok büyümesi durumunda X w, monomoleküllcr adsorpsiyonu sınırlanmaktadır. Bu nedenle X» adsorbanm Özgül kapasitesi olarak isimlendirilebilir, Bazı durumlarda fenol ya da iyodür gibi özellikleri bilinen adsorbatlar kullanılarak X œ ölçümü yardımıyla karbonun özgül yüzeyinin hesaplanması yoluna gidilmektedir, C, KC çarpımını l'den çok farklandıracak kadar küçükse, Langmuir bağıntısı şekline dönüşmektedir. Aktif Karbon Adsorpsiyonu ile Gîderîlebilen Maddeler Aktif karbon adsorpsiyonda kullanılan yüzey alanının büyük bir kısmı, aktivasyon sırasında oiuşturulaln karbon partiküllerinin gözenekierindedir. Örneğin^ atık su arıtımında kullanılmak üzere üretilen aktif karbonların yüzey alam 1000 nr/g, ortalama partikül çapı 1.6 mm ve yoğunluğu 1.4 g/cm 3 kadardır. Küresel partiküller varsayımıyla, granule aktif karbon için toplam yüzey alanının yalnızca % ünün karbon partikülünün yüzeyinin alanı olduğu ortaya çıkmaktadır. Toz aktif karbon içinse, toplam yüzey alanının % 0.14 ü partikülün yüzeyinde bulunmaktadır, Atık sular ile yapılan adsorpsiyon çalışmaları, hu işlemin klorlu hidrokarbonlar, organik fosfor ve karbamat bileşikleri gibi pestisitler üzerine de etkin olduğunu ortaya koymuştur. Genellikle sudaki organik kirleticilerin adsorplanmasmda, giderme verimi ph dakî azalma ile artmıştır. Aktif karbon adsorpsiyonu ile giderilebilen diğer maddeler; fenil eter, ortonitroklorobenzen, naftalin, stren, fenoller, DDT, aldrin 5 alkil benzen sulfonat, alifatik ve aromatik hidrokarbonların pek çok türü ve toksafendir. Aktif karbon yöntemi ile bazı anorganik maddelerin de sudan uzaklaştırılması mümkün olabilmektedir. Örneğin, klorun karbon yüzeyinde C + 2C H 2 O CO 2 + 4HC1 reaksiyonu verildiği sanılmaktadır. Adsorpsiyon, endüstri atık su arıtımı için çok uygun görünmektedir. Ayrışmayan ve diğer arıtma yöntemleriyle giderilemeyen organik maddelerin giderilmesi, kaplama endüstrisi atık sularından metal giderme gibi işlemler için adsorpsiyon, önemli bir potansiyel niteliğndedir. 17.

18 Damlatmalı filtre çıkış suyu ile yapılan bir pilot çalışmada, granulé aktif karbonun, gümüş, kadmiyum, krom ve selenyum açısından çok iyi giderme sağladığı gözlenmiştir. Çalışmanın sonuçlan Tablo 3 j te özetlenmiştir: Tablo 3, Aktif karbon İle ağır metal giderimi* iz metal Ag (Ag + ) Cd (Cd t2 ) Cr (Cr 2 CT 2 ) Se (SeO," 3 ) Giderme Yüzdesi I 33-7 Damlatmalı filtre çıkış suyunda bu metallerin konsantrasyonları /^g/1 aralığındadır, Japonya'da anorganik iyonlarla yapılan bîr çalışmada, üzerinde çalışılan 50 anorganik iyondan, anyonik alanların kömür tarafından kolaylıkla adsorbe edildiği gözlenmiştir, Şekil 4 'te aktif karbon üzerine fenolün adsorpsiyonu görülmektedir, Şekil 4. Aktif karbon üzerine fenolün adsorpsiyonu, 18

19 3.5. Kimyasal Oksidasyon Kimyasal Oksidasyonun Kullanıldığı Yerler Kimyasal oksidasyon, bileşiğin yükscltgcnmc basamağının artmlma işlemidir* Basit anorganik yükscltgenme indirgenme (redoks) rcaksiyonlannda, bazı maddeler elektron vererek yükscltgcnmektc, diğerleri ise * elektron alarak indirgenmektedir. Organik maddelerin yükscltgenme indirgenme reaksiyonları daha karmaşık olup oksijen ilavesi ve hidrojen uzaklaştıniması gibi olaylar gerçekleşmektedir. Su ve atıksu arıtımında kimyasal oksidasyon, istenmeyen kimyasal maddelerin zararsız hale dönüştürülmesi amacıyla kullanılmaktadır. Kimyasal oksidasyon ile antılabilen maddeler ve uygulanan yükseltgen maddeler Tablo 4! tc görülmektedir, Kimyasal oksidasyonda kullanılan kimyasal maddeler klor ve klor içeren diğer bileşikler, ozon, hidrojen peroksit ve potasyum permanganattır. Su ve atıksu arıtımınnda uygun oksitleyici maddenin (oksidant) seçimi, kullanım amacı, arıtma verimi, maliyeti, taşıma ve saklama kolaylığı ve diğer arıtma işlemleri ile uyumu gibi faktörler dikkate alınarak yapılır, Kimyasal oksitlemede en çok kullanılan maddeler Cl 2 ve O 3 olduğu için, bu metinde bu iki oksidantın oksitleme mekanizması durulmuştur. a) Nitrit oksitlenmesi NO 2 > HOCİ NO? "+ H + + Cr reaksiyonu ile olur. Rcaksij^ıi alkali ortamda (ph >9) yavaştır, ancak atık sularda genellikle karşılaşılan ph değerlerinde hızlıdır. Reaksiyonun mekanizması, HOCİ den bir oksijen atomunun / ye transferidir. b) Sülfür oksitlenmesi Sülfürün oksitlenmesinde, kükürdün değişik oksidasyon basamaklarında bulunabilmesi nedeniyle, birden fazla reaksiyon vardır. BOCI + HS^ s + H 2 O + cr 4H0C1 + HS" - SO 4 + 5H + + 4CT İlk reaksiyon, hızlı ve tam olmasına karşın, ikinci reaksiyon, aşırı klor varlığında gerçekleşebilmektedir. 19

20 Tablo 4 : Atıksu arıtımında kimyasal oksidasyon kullanıldığı yerler Uygulama Korozyon kontrolü Fungi kontrolü Koku kontrolü Yağ giderme BOI giderme FeSO 4 Filtrede havuzlanma kontrolü Filtrede sinek kontrolü Çamur yüzmesi kontrolü Amonyak oksidasyonu Ayrişamayan organik maddelerin oksidasyonu Bakteri giderme Kimyasal Madde Cİ 2,H eı 2,H 2 o 2 Cl 2f H 2 0 2t 0 3 cı 2 cı 2t o 3 cı 2 cı 2 cı 2 Cl 2f H cı 2 3 Cl 2f H 2 0 2f 0 3 Görüşler Atık suların iletiminde kanallarda H 2 S f in parçalanması için kullanılır. Kanalların çeperlerinde fungi ve diğer bakterilerin büyümesine engel olmak amacıyla uygulanır. Özellikle pompa istasyonlarında gerekir Organik madde oksidasyonu Demir sülfat ya da demir klorür oluşturma Sineklerin olduğu mevsimde kullanılır Geçici olarak çamur yüzmesi halinde kullanılır Amonyağın azot gazına dönüştürülmesi için* Ayrışmayan organik maddelerin ayrışabilir hale dönüştürülmesi Tasfiye tesisi çıkış sularına uygulanır. Klor, daha çok endüstri atıklarında bulunan sülfürlerin oksitlenmesinde kullanıldığında: HSO3-+ HOCİ SO 4 S + 2H + + Cl" reaksiyonu gerçekleşir, Bazı durumlarda sülfit de fazla klorun giderilmesi için (dekloridasyon) kullanılmaktadır, c) Amonyak oksitlenmesi Çözünmüş klorr amonyak ile ardışık yer değiştirme tipinde reaksiyon vermektedir. 20

21 HOC! + NH, NH,C1 + H, HOC1 + NH 2 Cİ - NHCK + HUO HOC! + NHCİ2 NC1? + H 2 d) Siyanür oksitlenmesi Siyanür bileşiklerinin, alkali ortamda klorlanması ile siyanür zararsız hale dönüştürülmektedir. Reaksiyonun birinci kademesinde siyonojen klorür oluşur: NaCN + Cl 2 _ CNC1 + NaCl Bir birim siyanür için 2.73 birim klor gereklidir, Oluşan siyonojen klorür uçucu ve kokulu bir maddedir, Kostik varlığında sodyum siyanat oluşur: CNC1 + 2 NaOH NaCNO * 2H 2 O + NaCl Reaksiyon hızı ph a bağımlı ve ph in 3 den küçük olduğu durumlarda yavaştır. ph 8.5 in üstünde reaksiyon 30 dakika içinde tamamlanır. Reaksiyon sıcaklığa bağımlıdır ve klor fazlası kullanmak suretiyle hızı arttırılır. Gerekli kostik miktarı, bîrim Cl 2 başına 1.13 birim kostiktir, Organik bileşikler, yükseltgenebilir metaller ve kompleksleri bu reaksiyona girişim yapar. Ferro ve ferri siyanat yavaş bir hızla oksitlenmektedir, Bureaksiyonda oluşan siyanatın tokasitesi, siyanürün tokasitesinin binde biri kadardır. Ayrıca siyanat, akarsu ve göllerde asidik koşullarda amonyak ve karbondioksite dönüşünceye kadar reaksiyon vermektedir, Siyanatın klor ilavesiyle karbondioksit ve azota dönüşmesi 2 NaCNO + 4NaOH + 3 Cl 2 2CO 2 + 6NaCl + N 2 + 2H 2 O reaksiyonu gereğince olur. Reaksiyonda her birim CN"için birim Cl 2 ve 3,08 birim NaOH gerekli olmaktadır. Reaksiyon 6,5=6.8 arasında en hızlı olmasına karşın, genellikle ph 8.5 kullanılmaktadır. Bunun nedeni azot triklorür oluşumunu engellemek ve son iki reaksiyonun tek bir arıtma ünitesinde tamamlanmasını temin etmek içindir. ph 8,4 de reaksiyon 10 dakikada, ph 9.6 da ise 40 dakikada tamamlanmaktadır. Klor bileşiklerinin organik madde ile reaksiyonu genellikle yavaş olmaktadır. Alkolik ve aldehitik grup reaksiyonları, RCH 2 + 2HOC1 RCO 2 + 3H + + 2C1" + H 2 O RCHO + HOCİ RCO^ + 2H + + Çileklinde oksidasyon reaksiyonları olup, fenol ile olan reaksiyonlar yer değiştirme ve oksidasyon rcaksiyonlan eklindedir. C 6 H 5 OH + 2HOC1 C 6 H 3 C1 2 OH + 2H 2 O C 6 H 5 OH + 8HOC1 ~ C 2 H 2 (CO 2 ) 2 + 1OH + + 8C1" + H 2 O + 2CO 2 21

22 Organik maddelerin oksitlenmesi, genellikle klorlu hidrokarbon oluşumuna yol açmaktadır. Ozon ile Öksîdasyon Ozon, normal sıcaklık ve basınçta gaz halindedir, Oksijehle olduğu gibi, ozonun çözünürlüğü; sıcaklığa, ozonun gaz fazmdaki basmana ve ph'a bağlıdır. Ozon kararsızdır, ve kendi kendine ayrışması sıcaklık ve ph ile artar, Bozunma olayı; hidroksit iyonları, ozonun radikal ayrışma ürünleri, organik madde ayrışma ürünleri, alkaliler, geçiş elementleri, metal oksitleri ve karbon gibi maddeler tarafından katalizlenir. Pratik olarak yalnızca ozon, doygun hidrokarbonlar ve halojenörlü alifatik bileşiklerin tam ayrışmasını sağlamamaktadır, Ancak, son yıllarda gerçekleştirilen çalışmalar, ozonun, ilave bir enerji kaynağı kullanmak suretiyle (ulîraviyole ışığı gibi) ayrışamayan maddeleri de aynştırabildiğini göstermiştir. Organiklerin oksidasyonunda ozonun etki mekanizması aşağıda sıralandığı gibi olmaktadır, 1, Alkollerin Önce aldehitlere ve daha sonra organik aasitlere oksitlenmesi: O, O 3 RCHpH ^ = ^ RCHO _ RCOOH 2, Oksijen atomlarının aromatik halkaya girmesi 3, Karbon çift bağlarının kırılması Ozon, ozanator adı verilen bir odada kuru hava ya da oksijene yüksek voltajlı elektrik tatbik edilerek elde edilir. Teorik olarak, kilowat saat elektrik enerjisi basınç 1058 g ozon elde edilebilir. Ancak pratik uygulamalarda 150 g/kwh mertebesinde bir elde mümkün olabilmektedir. Ozon, üç atom oksijenin birleşmesiyle meydana gelmiştir. Ozonda iki atom oksijen bir molekül oluşturmaya çalışırken, üçüncü atom, bu iki atomdan ayrılarak, okside olabilen bileşiklerle birleşir. Ozonun oksitant olarak üstünlüğü, okside ettiği ortama oksijen vermesi, zararlı hiçbir madde vermemesidir. Ozon kararsız bir bileşik olduğu için depo edilmesi ve nakli çok zordur, Bu nedenle uygulanacağı yerde üretilmesi gereklidir. Ozon, renk giderme ve ayrışmayan maddelerin uzaklaştırılması için kullanılmaktadır, Şekil 6'da boya içeren bir atık suyun ikincil arıtmadan çıktıktan sonra ozonlanması durumunda elde edilen grafik görülmektedir,, Süzülmüş çıkış suyunun TOK (toplam organik karbon) değerinde azalma olmasına karşın çözünmüş BOI değeri 10 m g/l den 40 m g/l yi artmıştır. Bunun nedeni, uzun zincirli biyolowik domk ayrışmaz organiklerin ayrışabilir bileşiklere dönüşmesidir: Diğer endüstrilerin atık suları île yapılan çalışmalarda da benzer sonuçlar elde edilmiştir. TOK, organik karbon, CO 2 'ye oksitlenmeden azalmamasına karşı, KÖI herhangi bir oksidasyon işlemiyle azalmaktadır,. Doymamış alifatik ve aromatik bileşiklerin ozonlanması durumunda, bu bileşikler su ve oksijenle reaksiyona girerek, asitler^ ketonlar ve alkolleri oluşturmaktadır, ph'ın 9 dan büyük olduğu durumlarda, Fe, Mn ve Cu gibi redoks tuzlarının varlığı toksik hidroksiaromatik (fenolik) bileşiklerin oluşumuna yol açabilmektedir. 2?

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI 9.Çözünmüş İnorganik ve Organik Katıların Giderimi Yrd. Doç. Dr. Kadir GEDİK İnorganiklerin Giderimi Çözünmüş maddelerin çapları

Detaylı

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon Azotlu bileşikler Ticari balık havuzlarında iyonize olmuş veya iyonize olmamış amonyağın konsantrasyonlarını azaltmak için pratik bir yöntem yoktur. Balık havuzlarında stoklama ve yemleme oranlarının azaltılması

Detaylı

MESS Entegre Geri Kazanım ve Enerji San. ve Tic. A.Ş.

MESS Entegre Geri Kazanım ve Enerji San. ve Tic. A.Ş. Sayfa : 1 / 12 1 ATIKLAR İÇİN NUMUNE SAKLAMA KOŞULLARI Parametre Numune Özelliği Numune Türü ICP ile Metal Tayinleri suları vb.), diğer her türlü sıvılar) Mikrodalgada (sıvı) yakılmış Minimum Numune Miktarı

Detaylı

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a) - Azotlu bileşikler Su ürünleri yetiştiricilik sistemlerinde oksijen gereksinimi karşılandığı takdirde üretimi sınırlayan ikinci faktör azotlu bileşiklerin birikimidir. Ana azotlu bileşikler; azot gazı

Detaylı

İ Ç İ NDEKİ LER. Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimyanın Temel Kavramları 1. Fiziksel Kimya ile İlgili Temel Kavramlar 52.

İ Ç İ NDEKİ LER. Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimyanın Temel Kavramları 1. Fiziksel Kimya ile İlgili Temel Kavramlar 52. İ Ç İ NDEKİ LER Ön Söz xiii K I S I M 1 Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimyanın Temel Kavramları 1 BÖLÜM 1 Giriş 3 1.1 Su 4 1.2 Atık Sular ve Su Kirliliği Kontrolü 5 1.3 Endüstriyel ve Tehlikeli Atıklar

Detaylı

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot Adı Metot Numarası ph Elektrometrik metot TS EN ISO 10523

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot Adı Metot Numarası ph Elektrometrik metot TS EN ISO 10523 Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/8 ph Elektrometrik metot TS EN ISO 10523 SU, ATIK SU 1,2 İletkenlik Elektrot Metodu TS 9748 EN 27888 Sıcaklık Laboratuvar ve Saha Metodu SM

Detaylı

Elektroflokülasyon Elektrokoagülasyon tekniği 1940 yılından bu yana bilinen ve sanayide kullanılan bir teknolojidir.

Elektroflokülasyon Elektrokoagülasyon tekniği 1940 yılından bu yana bilinen ve sanayide kullanılan bir teknolojidir. ENVİ-CLEAN Sistemi Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinde belirlenen kriterlere göre tesis atık sularının en iyi şartlara getirildikten sonra alıcı ortama verilmesi gerekmektedir. Bu konuda ülkemiz de Avrupa

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Karaman Mah. Atıksu Arıtma Tesisi İdari Binası Adapazarı 54290 SAKARYA/TÜRKİYE Tel : 0 264 221 12 23 Faks : 0 264 277 54 29 E-Posta

Detaylı

Katı Atık Yönetiminde Arıtma Çamuru. Enes KELEŞ Kasım / 2014

Katı Atık Yönetiminde Arıtma Çamuru. Enes KELEŞ Kasım / 2014 Katı Atık Yönetiminde Arıtma Çamuru Enes KELEŞ Kasım / 2014 İÇİNDEKİLER Arıtma Çamuru Nedir? Arıtma Çamuru Nerede Oluşur? Arıtma Çamuru Çeşitleri Arıtma Çamuru Nerelerde Değerlendirilebilir? 1. Açık Alanda

Detaylı

ÇERKEZKÖY ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ENDÜSTRİYEL ATIKSU ARITMA TESİSİ

ÇERKEZKÖY ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ENDÜSTRİYEL ATIKSU ARITMA TESİSİ ÇERKEZKÖY ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ENDÜSTRİYEL ATIKSU ARITMA TESİSİ Bölgemiz I. Kısım Atıksu Arıtma Tesisi (yatırım bedeli 15 milyon $) 1995 yılında, II. Kısım Atıksu Arıtma Tesisi ( yatırım bedeli 8 milyon

Detaylı

ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ 0010020036 KODLU TEMEL ĠġLEMLER-1 LABORATUVAR DERSĠ DENEY FÖYÜ

ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ 0010020036 KODLU TEMEL ĠġLEMLER-1 LABORATUVAR DERSĠ DENEY FÖYÜ DENEY NO: 5 HAVAANDIRMA ÇEVRE MÜHENDĠSĠĞĠ BÖÜMÜ Çevre Mühendisi atmosfer şartlarında suda çözünmüş oksijen ile yakından ilgilidir. Çözünmüş oksijen (Ç.O) su içinde çözünmüş halde bulunan oksijen konsantrasyonu

Detaylı

Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler

Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler Adsorpsiyon Kimyasal Temel İşlemler Adsorpsiyon Adsorbsiyon, malzeme(lerin) derişiminin ara yüzeyde (katı yüzeyinde) yığın derişimine göre artışı şeklinde tanımlanabilir. Adsorpsiyon yüzeyde tutunma olarak

Detaylı

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI 6.Endüstriyel Kirlenme Kontrolü - Nötralizasyon Yrd. Doç. Dr. Kadir GEDİK Birçok endüstrinin atıksuyu asidik veya bazik olduğundan alıcı ortama veya kimyasal ve/veya

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Yavuz Sultan Selim Cad. 118. Sokak No: 29 Dilovası 41455 KOCAELİ/TÜRKİYE Tel : 0 262 754 17 81 Faks : 0 262 754 19 84 E-Posta : EHSTurkey@sgs.com

Detaylı

TANIMI Aktif karbon çok gelişmiş bir gözenek yapısına ve çok büyük iç yüzey alanına sahip karbonlaşmış bir malzemedir.

TANIMI Aktif karbon çok gelişmiş bir gözenek yapısına ve çok büyük iç yüzey alanına sahip karbonlaşmış bir malzemedir. AKTİF KARBON NEDİR? TANIMI Aktif karbon çok gelişmiş bir gözenek yapısına ve çok büyük iç yüzey alanına sahip karbonlaşmış bir malzemedir. Bu nitelikler aktif karbona çok güçlü adsorpsiyon özellikleri

Detaylı

AKREDİTE ANALİZ LİSTESİ SU VE ATIK SU

AKREDİTE ANALİZ LİSTESİ SU VE ATIK SU AKREDİTE ANALİZ LİSTESİ SU VE ATIK SU Fiziksel ve Kimyasal Analizler - ph Değeri Elektrometrik AWWA 4500-H + B 21 st ed. 2005-103-105 o C de Toplam Katı Madde AWWA 2540-B 21 st ed. 2005 - İletkenlik AWWA

Detaylı

Normal derişimler için: PE- HD, PTFE Nitrik asit (ρ 1,42 g/ml) ile ph 1-2 olacak şekilde asitlendirilmelidir. Düşük derişimler için: PFA, FEP

Normal derişimler için: PE- HD, PTFE Nitrik asit (ρ 1,42 g/ml) ile ph 1-2 olacak şekilde asitlendirilmelidir. Düşük derişimler için: PFA, FEP Ek-1 Nnumunelerin Muhafazası İçin Uygun Olan Teknikler Yapılacak Tayin Kabın Tipi Muhafaza Tekniği En uzun Muhafaza Süresi Yüksek derişimde çözünmüş gaz içeren numuneler için, alındıkları yerde analiz

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2014 YILI ANALİZ LABORATUVARI FİYAT LİSTESİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2014 YILI ANALİZ LABORATUVARI FİYAT LİSTESİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2014 YILI ANALİZ LABORATUVARI FİYAT LİSTESİ A. NUMUNE ALMA/ÖRNEKLEME A.1.Emisyon Kapsamında Numune Alma/Örnekleme Uçucu Organik

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/12

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/12 EK LİSTE-1/12 ph Elektrokimyasal Metot SM 4500 H + B Bulanıklık Nefelometrik Metot SM 2130 B Çözünmüş Oksijen/ Oksijen Doygunluğu Membran Elektrot SM 4500 O G İletkenlik Laboratuvar Yöntemi SM 2510 B Koku

Detaylı

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Işık Enerjisinin Kimyasal Enerjiye Dönüştürülmesi Fotosentez, karbon (C), oksijen (O) ve hidrojen (H) atomlarını

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Deney Laboratuvarı Adresi : Sanayi Cad. No: 50/D Bornova 35100 İZMİR/TÜRKİYE Tel : 02324350548 Faks : 02324611147 E-Posta : info@deppolab.com Website : www.deppolab.com

Detaylı

Kırılma Noktası Klorlaması

Kırılma Noktası Klorlaması Kırılma Noktası Klorlaması AMAÇ Farklı oranlarda klor ile amonyağın reaksiyon vermesi sonucu oluşan kalıntı klor ölçümünün yapılması ve verilerin grafiğe aktarılarak kırılma noktasının belirlenmesi. ÖN

Detaylı

FİLTRASYON. Şekil 4.1. Bir kum filtresinin kesit görünümü 1 GENEL BİLGİ

FİLTRASYON. Şekil 4.1. Bir kum filtresinin kesit görünümü 1 GENEL BİLGİ FİLTRASYON 1 GENEL BİLGİ Filtrasyon adından da anlaşılacağı üzere filtre etmek anlamına gelir. Başka bir deyişle filtrasyon, bir akışkanın katı parçacıklar içerisinden geçirilerek bünyesindeki kirliklerin

Detaylı

Elçin GÜNEŞ, Ezgi AYDOĞAR

Elçin GÜNEŞ, Ezgi AYDOĞAR Elçin GÜNEŞ, Ezgi AYDOĞAR AMAÇ Çorlu katı atık depolama sahası sızıntı sularının ön arıtma alternatifi olarak koagülasyon-flokülasyon yöntemi ile arıtılabilirliğinin değerlendirilmesi Arıtma alternatifleri

Detaylı

Ekosistem ve Özellikleri

Ekosistem ve Özellikleri Ekosistem ve Özellikleri Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Ekosistem Belirli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle sürekli etkileşim halindeki canlılar (biyotik faktörler) ve cansız

Detaylı

HAZIRLAYAN-SUNAN İSMAİL SÜRGEÇOĞLU DANIŞMAN:DOÇ. DR. HİLMİ NAMLI

HAZIRLAYAN-SUNAN İSMAİL SÜRGEÇOĞLU DANIŞMAN:DOÇ. DR. HİLMİ NAMLI HAZIRLAYAN-SUNAN İSMAİL SÜRGEÇOĞLU DANIŞMAN:DOÇ. DR. HİLMİ NAMLI DÜNYADA yılda 40.000 km³ tatlı su okyanuslardan karalara transfer olmaktadır. Bu suyun büyük bir kısmı taşkın vb. nedenlerle kaybolurken

Detaylı

AEROBİK BİYOFİLM PROSESLERİ

AEROBİK BİYOFİLM PROSESLERİ AEROBİK BİYOFİLM PROSESLERİ Doç. Dr. Eyüp DEBİK 03.12.2013 GENEL BİLGİ Arıtmadan sorumlu mikroorganizmalar, sabit bir yatak üzerinde gelişirler. Aerobik biyofilm prosesleri : (1) batmamış biyofilm prosesler,

Detaylı

Su Numunelerinin Alınması, Muhafazası, Taşınması ve Saklanması ile İlgili Kontrol Listesi

Su Numunelerinin Alınması, Muhafazası, Taşınması ve Saklanması ile İlgili Kontrol Listesi Sayfa 1 / 6 Tekniği SU-ATIKSU-DENİZSUYU NUMUNELERİ AKM 500 1 C ile 5 C 4 C 2 gün ten fazla saklanmamalı. Gravimetrik Metot SM 2540:D - Numuneler analizden önce oda sıcaklığına getirilmelidir. Alkalinite

Detaylı

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ Su ürünleri yetiştiriciliği açısından önemli su kalite özellikleri ve bu özelliklere ilişkin sınır (standart) değerler uzun yıllar süren araştırma ve deneyimler

Detaylı

Deponi Sızıntı Sularının Arıtma Teknikleri ve Örnek Tesisler

Deponi Sızıntı Sularının Arıtma Teknikleri ve Örnek Tesisler Deponi Sızıntı Sularının Arıtma Teknikleri ve Örnek Tesisler Die technische Anlagen der Deponiesickerwasserreinigung und Bespiele Kai-Uwe Heyer* *, Ertuğrul Erdin**, Sevgi Tokgöz** * Hamburg Harburg Teknik

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/7

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/7 ÇED, İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/7 (1, 2, 3,4) SU, ATIK SU ph Elektrometrik Metot SM 4500 H+ B Sıcaklık Laboratuvar ve Saha Metodu SM 2550 B İletkenlik Elektrokimyasal Metot SM 2510 B Renk Spektrofotometrik

Detaylı

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ SU KALİTE ÖZELLİKLERİ Su kirliliği Su kaynağının kimyasal, fiziksel, bakteriyolojik, radyoaktif ve ekolojik özelliklerinin olumsuz yönde değişmesi şeklinde gözlenen ve doğrudan veya dolaylı yoldan biyolojik

Detaylı

Hazır Kit(HACH)-DPD pp. Metot /Spektrofotometrik.

Hazır Kit(HACH)-DPD pp. Metot /Spektrofotometrik. 1-HAVUZ SUYU İ S.B. 15.12.2011 ve 28143 sayı ile yayımlanan " Yüzme Havuzlarının Tabi Olacağı Sağlık Esasları ve Şartları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik " Renk Tortu Bulanıklık

Detaylı

1. Kıyı Bölgelerinde Çevre Kirliliği ve Kontrolü KÇKK

1. Kıyı Bölgelerinde Çevre Kirliliği ve Kontrolü KÇKK 1. Kıyı Bölgelerinde Çevre Kirliliği ve Kontrolü KÇKK Kentsel Atıksu Arıtım Tesislerinde Geliştirilmiş Biyolojik Fosfor Giderim Verimini Etkileyen Faktörler Tolga Tunçal, Ayşegül Pala, Orhan Uslu Namık

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/7

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/7 ÇED, İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/7 SU/ ATIK SU 1 ph Elektrometrik Metot TS 3263 ISO 10523 Çözünmüş Oksijen Azid Modifikasyon Metodu SM 4500-O C İletkenlik Elektrometrik Metot SM 2510 B Renk Spektrometrik

Detaylı

Municipal Wastewater Recovery by Aerobic Membrane Bioreactor (AMBR): Antalya Case Study

Municipal Wastewater Recovery by Aerobic Membrane Bioreactor (AMBR): Antalya Case Study Municipal Wastewater Recovery by Aerobic Membrane Bioreactor (AMBR): Antalya Case Study Aerobik Membran Biyoreaktör (AMBR) ile Atıksu Geri Kazanımı: Antalya Örneği Yılmaz F 1., Otuzaltı M. M 2 1 Akdeniz

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Karaman Mah. Atıksu Arıtma Tesisi İdari Binası Adapazarı 54290 SAKARYA/TÜRKİYE Tel : 0 264 221 12 23 Faks : 0 264 277 54 29 E-Posta

Detaylı

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ Karada bir su ürünleri işletmesi kurulacaksa, su kaynağı olarak kaynak suyu, dere, ırmak, akarsu, göl, baraj suları veya yeraltı suları kullanılabilir. Yetiştiriciliğin

Detaylı

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.

Detaylı

FINEAMIN 06 kullanılan kazan sistemlerinin blöfleri yalnızca ph ayarlaması yapılarak sorunsuzca kanalizasyona dreyn edilebilir.

FINEAMIN 06 kullanılan kazan sistemlerinin blöfleri yalnızca ph ayarlaması yapılarak sorunsuzca kanalizasyona dreyn edilebilir. Kazan Kimyasalları FINEAMIN 06 Demineralize su kullanlan, yüksek basınçlı buhar sistemleri için korozyon ve kireçlenmeyi önleyici kimyasal Kullanıcı ve Çevre Dostu: FINEAMIN 06, doğada hemen hemen tümüyle

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Deney Laboratuvarı Adresi : İstanbul Yolu, Gersan Sanayi Sitesi 2306.Sokak No :26 Ergazi/Yenimahalle 06370 ANKARA / TÜRKİYE Tel : 0 312 255 24 64 Faks : 0 312 255

Detaylı

KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ

KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ Bu Çalışma Çevre Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Mustafa Öztürk tarafından 2006 yılında yapılmıştır. Orijinal

Detaylı

1.1 Su Kirliliği Su Kirliliğinin Kaynakları 1.2 Atıksu Türleri 1.3 Atıksu Karakteristikleri 1.4 Atıksu Arıtımı Arıtma Seviyeleri

1.1 Su Kirliliği Su Kirliliğinin Kaynakları 1.2 Atıksu Türleri 1.3 Atıksu Karakteristikleri 1.4 Atıksu Arıtımı Arıtma Seviyeleri 1. GİRİŞ 1.1 Su Kirliliği Su Kirliliğinin Kaynakları 1.2 Atıksu Türleri 1.3 Atıksu Karakteristikleri 1.4 Atıksu Arıtımı Arıtma Seviyeleri 1-1 1.1 Su Kirliliği Su Kirliliğinin Kaynakları (I) Su Kirliliği

Detaylı

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ 8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİ GELİŞMESİNİ KONTROL EDEN ETMENLER IŞIK TOPRAK (durak yeri) ISI HAVA SU BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİLER İÇİN MUTLAK GEREKLİ ELEMENTLER MUTLAK GEREKLİ

Detaylı

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI 8.Kolloid Giderimi Yrd. Doç. Dr. Kadir GEDİK Çapları 10-6 mm 10-3 mm ( 0.001-1μm) arasındadır. Kil, kum, Fe(OH) 3, virusler (0.03-0.3μm) Bir maddenin kendisi için

Detaylı

Ölçüm/Analiz Kapsamı Parametre Metot Metodun Adı

Ölçüm/Analiz Kapsamı Parametre Metot Metodun Adı Çevre Mevzuatı Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (devamı var) Her tür kapsam Gürültü Gürültü Kömür Çevre Mevzuatında

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Ek-9A T.C. ÇED İzin ve Denetim lüğü Kapsam : Su, Atık Su, Atık, Gürültü, Numune Alma Düzenleme Tarihi : 12.05.2015 Laboratuvar Adı : Gümüşsu A.Ş. Çevre Laboratuvarı Adres : Zafer Mah. Değirmen Cad. No:41

Detaylı

Atık yağlar ekotoksik özelliğe sahiptir ve bulunduğu ortamı kirleterek ortamda yaşayan canlılara zarar verir. Dolayısıyla toprağa ve suya doğrudan

Atık yağlar ekotoksik özelliğe sahiptir ve bulunduğu ortamı kirleterek ortamda yaşayan canlılara zarar verir. Dolayısıyla toprağa ve suya doğrudan Endüstriyel Kirlenme - Yağ endüstrisi Endüstride ve farklı alanlarda yağ kullanımı oldukça yaygındır. Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği nde atık yağ tanımı tekstil, metal işleme, ekipman yağlama ile endüstrinin

Detaylı

1- Aşağıdakilerden hangisi Aşındırıcı sembolüdür? a. b. c. d. CEVAP: D. 2- Aşağıdakilerden hangisi Yanıcı sembolüdür? a. b. c. d.

1- Aşağıdakilerden hangisi Aşındırıcı sembolüdür? a. b. c. d. CEVAP: D. 2- Aşağıdakilerden hangisi Yanıcı sembolüdür? a. b. c. d. 1- Aşağıdakilerden hangisi Aşındırıcı sembolüdür? 2- Aşağıdakilerden hangisi Yanıcı sembolüdür? 3- Aşağıdakilerden hangisi Zararlı Madde sembolüdür? 4- Aşağıdakilerden hangisi Oksitleyici (Yükseltgen)

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL Deney Laboratuvarı Adresi : Yakut Mah. Mustafa Kemal Paşa Bulvarı No:186 Kocasinan 38090 KAYSERİ/TÜRKİYE

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ;

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; NUMUNE ALMA T.C. Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/5 SU, ATIK SU 1 ph Elektrokimyasal Metot TS 3263 ISO 10523 İletkenlik Elektriksel İletkenlik Tayini TS 9748 EN 27888 Çözünmüş

Detaylı

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri : Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani

Detaylı

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı metallerin yeniden kazanımı Endüstriyel Atık Sulardan Metal Geri Kazanım Yöntemleri 2016-2017 güz yy. Prof. Dr. Gökhan Orhan MF212 Atıksularda Ağır Metal Konsantrasyonu Mekanik Temizleme Kimyasal Temizleme

Detaylı

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen ix xiii xv xvii xix xxi 1. Çevre Kimyasına Giriş 3 1.1. Çevre Kimyasına Genel Bakış ve Önemi

Detaylı

WASTEWATER TREATMENT PLANT DESIGN

WASTEWATER TREATMENT PLANT DESIGN WASTEWATER TREATMENT PLANT DESIGN Prof.Dr. Özer ÇINAR İstanbul, Turkey 1 2 Aktif Çamur Prosesi Kirleticilerin, mikroorganizmalar tarafından besin ve enerji kaynağı olarak kullanılmak suretiyle atıksudan

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1.1. ATIKSU ARITMA TESİSLERİNİN PLANLAMA VE PROJELENDİRME ESASLARI

İÇİNDEKİLER 1.1. ATIKSU ARITMA TESİSLERİNİN PLANLAMA VE PROJELENDİRME ESASLARI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1. GİRİŞ 1.1. ATIKSU ARITMA TESİSLERİNİN PLANLAMA VE PROJELENDİRME ESASLARI 1.1.1. Genel 1.1.2. Atıksu Arıtma Tesislerinin Tasarım Süreci 1.1.3. Tasarım İçin Girdi (Başlangıç)

Detaylı

Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı (BOİ) Doç.Dr.Ergün YILDIZ

Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı (BOİ) Doç.Dr.Ergün YILDIZ Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı (BOİ) Doç.Dr.Ergün YILDIZ Giriş BOİ nedir? BOİ neyi ölçer? BOİ testi ne için kullanılır? BOİ nasıl tespit edilir? BOİ hesaplamaları BOİ uygulamaları Bazı maddelerin BOİ si

Detaylı

Gaz arıtımı sonucu oluşan ve tehlikeli maddeler içeren çamurlar ve filtre kekleri dışındaki gaz arıtımı sonucu oluşan çamurlar

Gaz arıtımı sonucu oluşan ve tehlikeli maddeler içeren çamurlar ve filtre kekleri dışındaki gaz arıtımı sonucu oluşan çamurlar Düzenli Depolama - 1. Sınıf (Tehlikeli Atık Düzenli Depolama) 01 03 04* Sülfürlü cevherlerin işlenmesinden kaynaklanan asit üretici maden atıkları 01 03 05* Tehlikeli madde içeren diğer maden atıkları

Detaylı

DİĞER ARITMA PROSESLERİ

DİĞER ARITMA PROSESLERİ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ DİĞER ARITMA PROSESLERİ Oksidasyon Havuzları Oksidasyon Havuzları Sürekli kanal tipinde tam karışımlı uzun havalandırmalı aktif çamur proseslerinin

Detaylı

VIA GRUBU ELEMENTLERİ

VIA GRUBU ELEMENTLERİ Bölüm 8 VIA GRUBU ELEMENTLERİ Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler derste verilecektir. O, S, Se, Te, Po O ve S: Ametal Se ve Te: Yarı metal Po: Metal *Oksijen genellikle bileşiklerinde

Detaylı

Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ) Chemical Oxygen Demand (COD)

Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ) Chemical Oxygen Demand (COD) Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ) Chemical Oxygen Demand (COD) A. METODUN KAYNAĞI: Standard Methods, 1989, 5220 D. B. METODUN ÖZETİ-UYGULANABİLİRLİĞİ VE GENEL BİLGİLER Kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ) sudaki

Detaylı

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA ESER ELEMENTLER İnsan vücudunda en yüksek oranda bulunan element oksijendir. İkincisi ise karbondur. İnsan vücudunun kütlesinin %99 u sadece 6 elementten meydana gelir. Bunlar:

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Belge No Kapsam T.C. : Y 41/006/2016 Düzenleme Tarihi : 18.10.2016* : Kömür,Sıvı Yakıt,Atık Su,Atık Yağ,Numune Alma,Emisyon Laboratuvar Adı Adres : STANDART LABORATUARLAR İŞLETMECİLİĞİ A.Ş. : Atalar Mah.

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Deney Laboratuvarı Akreditasyon No: Adresi :Güvercinlik Mah. Okul Sok. No 221/C Bodrum 48400 MUĞLA / TÜRKİYE Tel : 0252 374 54 77 Faks : 0252 374 54 78 E-Posta

Detaylı

EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ

EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ Yrd. Doç. Dr. Şehnaz ŞENER Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Göl 482 km² yüzölçümü ile Türkiye nin 4. büyük gölü aynı zamanda 2.

Detaylı

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I asitleşme-alkalileşme (tuzluluk-alkalilik) ve düşük toprak verimliliği Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Toprak Kimyasal Özellikleri

Detaylı

Çevre Biyolojisi

Çevre Biyolojisi Çevre Biyolojisi 115-02 Bölüm 03-02 Temel Ekolojik Kavramlar ve Süreçler Çağatay Tavşanoğlu 2017-2018 Güz Biyojeokimyasal döngüler ve madde geri kazanımı Ekosistem boyunca enerji akışı tek yönlü bir süreçtir

Detaylı

İçindekiler VII. Ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür XV XIX XXI. I. Kısım Su teminine giriş

İçindekiler VII. Ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür XV XIX XXI. I. Kısım Su teminine giriş Ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür XV XIX XXI I. Kısım Su teminine giriş 1 Su sektörü 3 1.1 Giriş 3 1.2 Su tüketimi 3 1.3 Kabul edilebilir su kalitesi 7 1.4 Su sektörü hizmetleri 10 1.5 Su koruma

Detaylı

ATIKSU ARITMA SİSTEMLERİ

ATIKSU ARITMA SİSTEMLERİ MAKİNA-İNŞAAT-ÇEVRE SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. ATIKSU ARITMA SİSTEMLERİ Gaziteknik-Waterline Atıksu Arıtma sistemleri evsel ve endüstriyel atıksuların arıtılmasında kullanılmak üzere prosese göre projelendirilmektedir.

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 5

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 5 ÇED, İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE 1 / 5 Atık Su Metaller ( Alüminyum, Bakır, Çinko, Demir, Kadmiyum, Krom, Kurşun, Nikel, Sodyum ) ICP-OES Metodu TS EN ISO 11885 Amonyak/ Amonyak Azotu; Amonyum/ Amonyum

Detaylı

İLERİ ARITIM YÖNTEMLERİNDEN FENTON REAKTİFİ PROSESİ İLE ENDÜSTRİYEL BİR ATIK SUYUN ISLAK HAVA OKSİDASYONU

İLERİ ARITIM YÖNTEMLERİNDEN FENTON REAKTİFİ PROSESİ İLE ENDÜSTRİYEL BİR ATIK SUYUN ISLAK HAVA OKSİDASYONU İLERİ ARITIM YÖNTEMLERİNDEN FENTON REAKTİFİ PROSESİ İLE ENDÜSTRİYEL BİR ATIK SUYUN ISLAK HAVA OKSİDASYONU Gülin AYTİMUR, Süheyda ATALAY Ege Üniversitesi Müh. Fak. Kimya Müh. Bölümü 351-Bornova İzmir ÖZET

Detaylı

İÇİNDEKİLER SI BASKISI İÇİN ÖN SÖZ. xvi. xxi ÇEVİRİ EDİTÖRÜNDEN. BÖLÜM BİR Çevresel Problemlerin Belirlenmesi ve Çözülmesi 3

İÇİNDEKİLER SI BASKISI İÇİN ÖN SÖZ. xvi. xxi ÇEVİRİ EDİTÖRÜNDEN. BÖLÜM BİR Çevresel Problemlerin Belirlenmesi ve Çözülmesi 3 . İÇİNDEKİLER SI BASKISI İÇİN ÖN SÖZ xv ÖN SÖZ xvi YAZARLAR HAKKINDA xix ÇEVİRENLER xxi ÇEVİRİ EDİTÖRÜNDEN xxiii K I S I M B İ R ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ 1 BÖLÜM BİR Çevresel Problemlerin Belirlenmesi ve Çözülmesi

Detaylı

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot Adı Metot Numarası

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot Adı Metot Numarası EK LİSTE-1/10 SU, ATIK SU 1 ph Elektrokimyasal Metot SM 4500 H + B Bulanıklık Nefelometrik Metot SM 2130 B Çözünmüş Oksijen / Oksijen Doygunluğu Membran Elektrot Limunisanse SM 4500-O G ASTM D 888 İletkenlik

Detaylı

KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR?

KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR? KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR? Prof. Dr. METİN ATAMER Dr. EBRU ŞENEL ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ SÜT TEKNOLOJİSİ BÖLÜMÜ Kaliteli süt üretimi için sağlanması gereken koşullar; Sağlıklı inek Özenli

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Deney Laboratuvarı Adresi : İncilipınar Mah. 3385 Sk. No:4 Pamukkale 21050 DENİZLİ / TÜRKİYE Tel : 0 258 280 22 03 Faks : 0 258 280 29 69 E-Posta : isanmaz_derya@hotmail.com

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 14

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 14 ÇED, İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE 1 / 14 Metaller ( Alüminyum, Antimon, Arsenik, Bakır, Baryum, Berilyum, Bor, Civa, Çinko, Demir, Gümüş, Kadmiyum, Kalay, Kalsiyum, Kobalt, Krom, Kurşun, Lityum, Magnezyum,

Detaylı

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ KĐMYA ÖĞRETMENLĐĞĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME 8. SINIF FEN VE TEKNOLOJĐ DERSĐ 3. ÜNĐTE: MADDENĐN YAPISI VE ÖZELLĐKLERĐ KONU: BAZLAR ÇALIŞMA YAPRAĞI

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ Çevre Mühendisliği Bölümü Fiziksel ve Kimyasal Temel İşlemler Laboratuvarı Dersi Güncelleme: Eylül 2016

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ Çevre Mühendisliği Bölümü Fiziksel ve Kimyasal Temel İşlemler Laboratuvarı Dersi Güncelleme: Eylül 2016 İYON DEĞİŞİMİ DENEYİN AMACI: Sert bir suyun katyon değiştirici reçine kullanılarak yumuşatılması ve reçinenin iyon değiştirme kapasitesinin incelenmesi TEORİK BİLGİLER İyon değiştirme benzer elektrik yüklü

Detaylı

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur). Bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere

Detaylı

TEHLİKELİ MADDE SINIFLANDIRMALARINDA TEHLİKE İŞARET VE LEVHALARININ ÖZELLİKLERİ

TEHLİKELİ MADDE SINIFLANDIRMALARINDA TEHLİKE İŞARET VE LEVHALARININ ÖZELLİKLERİ TEHLİKELİ MADDE SINIFLANDIRMALARINDA TEHLİKE İŞARET VE LEVHALARININ ÖZELLİKLERİ Hazırlayan Abdurrahman KAR Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı (TMGD) Ferhuniye Mah Mümtaz Koru Sok. Çetinkaya İş Merkezi

Detaylı

İyi kalitedeki yem seçimi ve yönetimi, Yoğun yetiştiricilik yapılan karides havuzlarında mekanik havalandırma yapılması, Mümkün olabildiğince su

İyi kalitedeki yem seçimi ve yönetimi, Yoğun yetiştiricilik yapılan karides havuzlarında mekanik havalandırma yapılması, Mümkün olabildiğince su SU KALİTESİ YÖNETİMİ Su ürünleri yetiştiriciliğinde su kalitesi yönetimi; su kalite özelliklerinin yetiştiricilik açısından uygun sınır değerlerde tutulmasını ve temel su kalite değerlerinden olan sapmalarda

Detaylı

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprakta bulunan katı (mineral ve organik madde), sıvı (toprak çözeltisi ve bileşenleri) ve gaz fazları sürekli olarak etkileşim içerisindedir. Bunlar

Detaylı

Dünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya

Dünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya Dünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya zorlamıştır. Mevcut Dünya topraklarından daha çok verim elde

Detaylı

BÖLÜM 4. TOPRAK KİRLİLİĞİ ve KONTROLU

BÖLÜM 4. TOPRAK KİRLİLİĞİ ve KONTROLU Toprak, İnsan ve canlı yaşam için gerekli BÖLÜM 4 TOPRAK KİRLİLİĞİ ve KONTROLU Toprakların kirlenmeye karşı korunması için gerekli maliyet ve işgücü, temizleme için gerekli olana göre çok azdır Toprağı;

Detaylı

ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ NDE KİMYASAL PROSESLER

ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ NDE KİMYASAL PROSESLER 9 ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ NDE KİMYASAL PROSESLER 1. Koagülasyon- Flokülasyon Prosesleri 2. Elektrokoagülasyon Prosesi 3. Kimyasal Çöktürme Prosesleri 4. Su Yumuşatma Prosesleri 5. Adsorpsiyon Prosesleri 6.

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Deney Laboratuvarı Adresi : Organize Sanayi Bölgesi 1. Bulvar No: 18 İstasyon 47100 MARDİN / TÜRKİYE Tel : 0 482 215 30 01 Faks : 0 482 215 30 09 E-Posta : info@martest.com.tr

Detaylı

İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü,

İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü, TOZ İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü, Termal Konfor gibi unsurlardan biriside Tozdur. Organik

Detaylı

KATI ATIKLARIN ARITILMASINDA MİKROORGANİZMALARIN KULLANIMI

KATI ATIKLARIN ARITILMASINDA MİKROORGANİZMALARIN KULLANIMI ÇEVREYE ZARAR VEREN MADDELERİN ORTADAN KALDIRILMASINDA MİKROORGANİZMALARIN KULLANIMI ÖZET Mikroorganizmalar, çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük ve tek hücreli canlılardır. Bakteriler, mayalar, küfler,

Detaylı

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ne göre atık su; evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş veya özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş sular ile maden

Detaylı

KÖMÜR MADENCİLİĞİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ VE ATIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Hazırlayan: Serkan YUMUŞAK

KÖMÜR MADENCİLİĞİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ VE ATIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Hazırlayan: Serkan YUMUŞAK KÖMÜR MADENCİLİĞİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ VE ATIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Hazırlayan: Serkan YUMUŞAK Kömür Madenciliğinin Çevresel Etkileri Kömür, organik maddelerin milyonlarca yıl boyunca basınç ve ısıya

Detaylı

Ca ++ +2HCO 3 CaCO 3(s) +CO 2 +H 2 O 2 CEV3352

Ca ++ +2HCO 3 CaCO 3(s) +CO 2 +H 2 O 2 CEV3352 Suyun sertliği, sabunu çökeltme kapasitesinin bir ölçüsüdür. Sabun suda mevcut kalsiyum ve magnezyum iyonları tarafından çökeltilir. Diğer çok değerlikli katyonlar da sabunu çökeltebilir. Fakat bunlar

Detaylı

İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI

İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI Behzat Balcı, F. Elçin Erkurt, E. Su Turan Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Giriş İçme sularında dezenfeksiyon,

Detaylı

ANALİZ LİSTESİ EKOSFER LABORATUVAR VE ARAŞTIRMA HİZMETLERİ SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. SU ANALİZLERİ. Toplam Çözünmüş Mineral Madde (TDS) Tayini

ANALİZ LİSTESİ EKOSFER LABORATUVAR VE ARAŞTIRMA HİZMETLERİ SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. SU ANALİZLERİ. Toplam Çözünmüş Mineral Madde (TDS) Tayini Kod : Yayın : 26.09.2014 Revizyon /: 00/00 Sayfa : 1/15 SU ANALİZLERİ 1 Su (*) (**) (T) ph Tayini Elektrometrik 2 Su (*) (**) (T) İletkenlik Tayini Laboratuvar 3 Su (T) Toplam Çözünmüş Mineral Madde (TDS)

Detaylı

Deney Adı. Bölüm 3: Numunelerinin Muhafaza, Taşıma ve Depolanması. Nehirlerden ve Akarsulardan Numune Alma. ph tayini Elektrometrik Metot

Deney Adı. Bölüm 3: Numunelerinin Muhafaza, Taşıma ve Depolanması. Nehirlerden ve Akarsulardan Numune Alma. ph tayini Elektrometrik Metot Su Kalitesi Numune Alma- Bölüm 3: Numunelerinin Muhafaza, Taşıma ve Depolanması Nehirlerden ve Akarsulardan Numune Alma TS ISO 5667-3 TS ISO 5667-6 Yeraltı Sularından Numune Alma TS ISO 5667-11 Göl ve

Detaylı

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ Tekrar dolaşımlı (resirkülasyonlu) su ürünleri yetiştiricilik sistemleri, günümüzde özellikle doğal su kaynaklarının tükenmeye başlamasıyla

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Osmangazi Mah. Gazi Cad. No:21 ESENYURT 34522 İSTANBUL/TÜRKİYE Tel : 0212 689 02 20 Faks : 0212 689 02 29 E-Posta : labinfo@bicakcilar.com

Detaylı

WASTEWATER TREATMENT PLANT DESIGN

WASTEWATER TREATMENT PLANT DESIGN ATIKSU ARITMA TEKNOLOJİLERİ Doç. Dr. Güçlü İNSEL İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Arıtma Hedefleri 1900 lerden 1970 lerin başına kadar Yüzücü ve askıda maddelerin giderilmesi Ayrışabilir organik madde arıtılması

Detaylı

Harran Üniversitesi Kısa tarihi

Harran Üniversitesi Kısa tarihi Harran Üniversitesi Kısa tarihi 1976 : Şanlıurfa Meslek Yüksek Okulu Kuruldu 1978: Dicle Üniversitesi ne bağlı Ziraat Fakültesi, 1984: Dicle Üniversitesi ne bağlı Mühendislik Fakültesi (İnşaat Mühendisliği

Detaylı

Çevre İçin Tehlikeler

Çevre İçin Tehlikeler Çevre ve Çöp Çevre Bir kuruluşun faaliyetlerini içinde yürüttüğü hava, su, toprak, doğal kaynaklar, belirli bir ortamdaki bitki ve hayvan topluluğu, insan ve bunlar arasındaki faaliyetleri içine alan ortamdır.

Detaylı