geleceğe uğurladık Öğrencilerimizi Avrupa nın raketleri, BEÜ de buluştu 36 da MERKEZ KAMPÜS MEZUNİYET TÖRENİ

Transkript

1 36 da Avrupa nın raketleri, BEÜ de buluştu Bülent Ecevit Üniversitesi Bülent Ecevit Üniversitesi Mayıs - Haziran 2013 Yıl 3 Sayı 15 Bülent Ecevit Üniversitesinden akademik yılında mezun olan öğrencilerin mutluluğu, dört ayrı törenle paylaşıldı. Adeta şenlik havasında gerçekleştirilen törenlere, mezun olan öğrencilerin yurdun dört bir yanından Zonguldak a gelen aileleri de katıldı. Üniversitemizin akademik yılı mezuniyet töreni Kozlu Şehir Stad ında, 31 Mayıs 2013 tarihinde yapıldı. Şehir Stadında düzenlenen mezuniyet törenine Vali Erol Ayyıldız ve eşi Dr. Dilek Didem Ayyıldız, BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer ve eşi Nebahat Özer, Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Özbakır, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Bölge İdare Mahkemesi Öğrencilerimizi Başkanı Neşe Kurt, Jandarma Alay Komutanı Albay Ergün Özgün, Emniyet Müdürü Metin Seyfi Sazak ın yanı sıra, rektör yardımcıları, öğretim üyeleri, öğrenciler ve aileleri katıldı. Üniversitenin şehir kampüsündeki fakülte ve yüksekokullardan mezun olan iki bin öğrenci, Rektör Özer ve öğretim üyelerinin önderliğinde stada gruplar halinde girerek, protokol üyelerini ve tribünleri dolduran ailelerini selamladılar. Mühendislik Fakültesi öğrencileri kep yerine baret giyerek, geçişe katıldı. Bazı öğrenciler ise taşıdıkları uğurladık pankartlarla esprili mesajlar verdi. Öğrenciler adına bir konuşma yapan Tıp Fakültesi birincisi Mehmet Çelik, Bülent Ecevit Üniversitesi dönem birincisi olarak sizlere hitap etmekten büyük bir mutluluk ve gurur duymaktayım. dedi. Çelik şöyle konuştu: Ben ve öyle sanıyorum ki tüm arkadaşlarım, şu günlerde yaşamımızın en heyecanlı dönemindeyiz. Devamı 20 de geleceğe MERKEZ KAMPÜS MEZUNİYET TÖRENİ

2 2 Mayıs-Haziran 2013 HABER B ÜLEN T ECEVİ ÜNİVERSİTESİ BEÜ ye AB Diploma Eki Etiketi Ödülü AB Diploma Eki Etiketi almaya hak kazanan yükseköğretim kurumlarına etiket ve ödülleri, 6 Mayıs 2013 tarihinde Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi nde düzenlenen bir tören ile verildi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya ve davetlilerin katılımıyla gerçekleştirilen Diploma Eki Etiketi ve Avrupa Kredi Transfer Sistemi Etiketi Ödül Töreninde Üniversitemizi Rektör Prof. Dr. Mahmut Özer ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Haluk Güven temsiletti.törendediplomaekietiketiödülüsunulan on dokuz yükseköğretim kurumundan biri olan Üniversitemiz adına ödülü Prof. Dr. Mahmut Özer, YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya nın elinden aldı. Üniversitemizin 2012 yılının Haziran ayında yaptığı Diploma Eki Etiketi başvurusu, Avrupa Komisyonu tarafından değerlendirilerek onaylanmış ve bu kapsamda Üniversitemiz, Bologna sürecinin önemli basamaklarındanbiriolanuluslararasıdiplomaeki Etiketi almaya hak kazanmıştı. Türkiye de ve Avrupa da sayılı üniversitenin sahip olduğu Diploma Eki Etiketi, öğrencilerin diplomalarına ek olarak verilen tamamlayıcı bir belge niteliğinde olup uluslararası platformlardan akademik ve mesleki tanınırlığı sağlıyor. Türkiye de 19 üniversiteye verilen ödülü, Prof. Dr. Mahmut Özer, YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya nın elinden aldı. BEÜ Kampüsün Sesi Sayı:15 Yıl :3 Mayıs - Haziran 2013 Bülent Ecevit Üniversitesi adına İmtiyaz Sahibi BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer Genel Yayın Yönetmeni Yrd. Doç. Dr. Hasan Özer Yazı İşleri Müdürü Öğr. Gör. Özlem Bahadır Redaksiyon Öğr. Gör. Aysu Aysel Arş. Gör. H. Ulaş Güdek Grafik ve Görsel Tasarım Serkan Şeker Fotoğraf Birol Akbaba Mutlu Kabuk Halkla İlişkiler Esra Güner Adres Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörlüğü Zonguldak Telefon e-posta basin@beun.edu.tr adet basılmıştır. BULUŞ Tasarım ve Matbaacılık Hizmetleri San. ve Tic. - Ankara Üniversitemizden bilimsel çalışmalara önemli bir destek daha Ülkelerin bilimsel olarak ilerlemesinde öncelikli görevin üniversitelere düştüğü inancıyla pek çok yeni düzenleme getiren Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ), bu amaçla yeni bir uygulamaya daha imza attı. Yeni düzenleme sayesinde, ulusal ve uluslararası fonlardan projelerine destek alan, patent, faydalı model, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaretler tescili yaptıran, Erasmus Öğrenci Değişimi Programı kapsamında Üniversitenin lisans ve yüksek lisans programlarına yurt dışından öğrenci gelmesini sağlayan doktora derecesine sahip üniversitemiz öğretim elemanlarına aynı yıl içinde ikinci kez yurt dışı kongre desteği verilecek. Daha önce Bülent Ecevit Üniversitesi öğretim elemanları, yılda bir defa yurt dışı kongre için destek alabiliyorlardı. Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer şunları söyledi: Öğretim elemanlarımızın bilimsel çalışmalarını destekleme konusuna büyük değer veriyoruz. Çünkü toplumsal sorumluluğunun bilincinde, ülkemizin gelişmesine hizmet eden bir eğitim kurumu olarak, araştırma ve geliştirme konusunda atılan adımların ülkemizin geleceğine yapılan en önemli yatırım olduğu inancındayız. TÜBİTAK tan proje desteği alan öğretim elemanlarımıza sağlanan altyapı desteğini de sürdüreceğiz. Ülkemizin ve Üniversitemizin rekabet gücünün arttırılması yolunda üzerimize düşeni fazlasıyla yerine getirmeye kararlıyız.

3 BÜLEN ECEVİT ÜNİVERSİTESİ BAŞARI Karaelmas TÖMER, Mayıs-Haziran Ankara dan birincilikle döndü Öğrenci eğitimine bu yıl başlayan Bülent Ecevit Üniversitesi ne bağlı Karaelmas TÖMER de Türkçe öğrenimi gören Afgan öğrenci Helal Massomi nin büyük başarısı üniversitemize birincilik getirdi. Hacettepe Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen, Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, TRT gibi kurumların desteklediği 9. Türkçe Konuşma Yarışması ve Karamanoğlu Mehmet Bey i Anma Günü etkinlikleri, 13 Mayıs 2013 tarihinde Hacettepe Üniversitesi Konferans Salonu nda gerçekleştirildi. BEÜöğrencisiHelal Massomi birinciliködülü aldı. Farklı üniversitelerden 12 kurumun ve 33 öğrencinin katıldığı yarışmada, Bülent Ecevit Üniversitesi ne bağlı Karaelmas TÖMER de Türkçe öğrenimi gören Afgan öğrenci Helal Massomi birinci oldu. Helal Massomi ye birincilik ödülünü, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Murat Tuncer verdi. Yarışmaya Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Bülent Ecevit Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi, Konya Karatay Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Trakya Üniversitesi Türkçe Öğretimi Merkezleri katıldı. Tiyatro sanatçıları Semih Sergen ve Umut Oğuz, Kanal D Yayın Yönetmeni Ertuğrul Albayrak, Kanal D haber sunucusu İrfan Değirmenci, Kanal B haber sunucusu Bilgehan Varol, ses sanatçısı Azerin ile şair ve söz yazarı İlter Yeşilay gibi isimlerden oluşan jüri üyeleri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda, konuşmasıyla birinci seçilen BEÜ öğrencisi Helal Massomi, dakikalarca ayakta alkışlandı. Büyük beğeni toplayan konuşmasına, Bugün sizlere hayatımın kahramanı olan ve beni bugünlere getiren annemden bahsetmek istiyorum diyerek başlayan Massomi şunları söyledi: Annem dayanağım, güç kaynağım ve başarımın adıydı aslında. İşte bugün burada, karşınızda, annemin rüyalarından hiç değilse birini gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Teşekkür ediyorum anneciğim. Ama sadece anneme değil, tüm annelere selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum. Ellerinizden öpüyorum. Anneler gününüz kutlu olsun. BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer Karaelmas TÖMER in başarılı öğrencilerini ödüllendirdi Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Özer, Hacettepe Üniversitesinde Türkçe ve Yabancı Dil Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından 13 Mayıs 2013 tarihinde, 9. Türkçe Konuşma Yarışması ve Karamanoğlu Mehmet Bey i Anma Günü nde Üniversitemizi başarıyla temsil eden Karaelmas TÖMER öğrencileri ile bir araya geldi. Farklı üniversitelerden 12 Türkçe Öğretim Merkezinden 33 öğrencinin katıldığı yarışmada birinci olan ve BEÜ TÖMER de Türkçe öğrenimi gören Afganistanlı öğrencimiz Helal Massomi ye armağan veren Özer, Üniversitemizin adını büyük başarıyla temsil eden öğrencimiz Helal Massomi yi, ona destek veren tüm öğrencilerimizi ve bu başarının mimarı olan öğretim elemanlarımızı kutluyorum. dedi. Özer ayrıca, yarışmada Üniversitemizi temsil eden diğer öğrencilere de çeşitli armağanlar verdi. Afganistanlı öğrencimiz Helal Massomi ye Prof. Dr. Mahmut Özer çeşitli armağanlar verdi. Karaelmas TÖMER öğrencilerinden Türkçe şöleni Üniversitemizde öğrenim görmek amacıyla dünyanın farklı ülkelerinden ülkemize gelen yabancı uyruklu öğrencilerin Türkçe olarak gerçekleştirdikleri gösteriler, büyük beğeni topladı. Filistin, Afganistan, Kırgızistan, Somali, Ukrayna, Pakistan gibi 28 farklı ülkeden Zonguldak a gelen ve Üniversitemizde öğrenim gören yabancı uyruklu gençler, BEÜ Karaelmas Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (Karaelmas TÖMER) tarafından düzenlenen etkinlikte adeta Türkçe şöleni sundular. Zonguldak Belediye Kültür Merkezi nde, 14 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleştirilen etkinlikte öğrenciler, sahneledikleri tiyatro oyununun yanı sıra, okudukları şiir ve söyledikleri şarkılarla davetlilere coşkulu anlar yaşattılar.

4 4 Mayıs-Haziran 2013 ENGELSİZ BEÜ ECEVİT Üniversite eğitiminde engelleri kaldırdık Hakan Kalyon Doç. Dr. Aşkın Asan Prof. Dr. Mahmut Özer Zeliha Dereli Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sürekli Eğitim Merkezi ve Engelsiz BEÜ Koordinatörlüğünün işbirliğiyle düzenlenen Temsili Üniversite Eğitimi Programı kapsamında, bir gün boyunca BEÜ de eğitim alan otuz iki engelli birey, düzenlenen törenle Temsili Mezuniyet Belgelerini aldılar. Fen Edebiyat Fakültesinde, 28 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleştirilen derslerde katılımcılar; Prof. Dr. Orhan Uzun, Prof. Dr. Hasan Vergil, Prof. Dr. Şükrü Oğuz Özdamar, Prof. Dr. Hasan Gerçek, Prof. Dr.BakiHazer,Doç.Dr.HakanSarıbaş, Doç. Dr. Ayten Genç ve Sosyolog Hakan Kalyon dan,bilimtarihi,insanvetıptarihi, Mühendislik ve Toplum, Polimer Dünyası, Dünya Ekonomisi, Bilgi Felsefesi, Küreselleşme ve Uluslararası Çevre Politikaları ve Sosyoloji alanlarında eğitim aldılar. Eğitim sonrasında düzenlenen Temsili Mezuniyet Töreni, aynı gün Merkez Kampüs Tören Alanında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Aşkın Asan, Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız, RektörümüzProf.Dr.MahmutÖzer,ÖZEV Mütevelli Heyet Başkanı Saime Toptan, akademik ve idari personel ile eğitim alan bireylerin ailelerinin katılımları ile gerçekleştirildi. Törende İstiklal Marşını işaret dili ile söyleyen Uzun Mehmet İşitme Engelliler İlköğretim Okulu öğrencileri büyük beğeni topladılar. Mezun öğrenciler adına konuşan Zeliha Dereli, Ufak şeylerden mutlu olmayı bilen biriyim. Buraya sizlerin karşısına geldiğimdeaklımailkgelenşuoldu.heryılengelli erkek arkadaşlarımız bir gün de olsa temsili askerlik yaparak, asker olmanın gururunu yaşıyorlar. Sizlerin bu güzel ve anlamlı projesiyle ben de kendimi bugün onlar kadar şanslı ve gururlu hissettim. Umarım bu proje tüm Türkiye ye örnek olur. dedi. Engelsiz BEÜ Koordinatörü Hakan Kalyon ise, Üniversitemizde son dönemde engelli bireylerin erişimini kolaylaştırmaya dönük çalışmaları anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: Bülent Ecevit Üniversitesi engelli bireyler için tüm yerleşkelerinde her türlü imkânın ulaşılabilir olması için gerekli adımları atıyor. Biz de Engelsiz BEÜ Koordinatörlüğü olarak, üniversite içerisinde ve yurt çapında çeşitli etkinliklerle farkındalık uyandırmak adına yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bu anlamda bizlere destek olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer ise konuşmasında şu görüşlere yer verdi: Bülent Ecevit Üniversitesi olarak, engelliler konusundaki farkındalık ve hassasiyetimizin üniversitemizin fiziki ve sosyal yaşamına yansımaları artarak devam ediyor yılının bizim için en heyecan verici projesi olan Temsili Üniversite Eğitimi ve MezuniyetTöreniilebirgünlükdeolsaengelli bireyerin üniversite eğitimine dikkat çekmeyi ve engelliler konusundaki farkındalığı arttırmayı amaçladık. Elbette bu eğitim programı, örgün eğitim programlarından farklıdır; ancak engelli bireylerin yüzündeki o tebessüm, bizim için bir fakültenin mezuniyet törenine eş değerdir. Törende bir konuşma yapan Aile ve SosyalPolitikalarBakanYardımcısıDoç. Dr. Aşkın Asan, Türkiye de son dönemde engelli bireylerin yaşam şartlarını iyileştirmek adına yürütülen çalışmaları anlattı. Doç. Dr. Asan şöyle konuştu: Yükseköğretime ulaşmak ve buradaki imkânlardan eşit oranda yararlanmak tüm bireylerin hakkıdır diye düşünüyorum. Bu anlamda Bülent Ecevit Üniversitesi, daha önce duymadığım ve şahidi olmadığım bir törene imza atıyor. Ben de bu anlamlı günde sizlerle birlikte olmanın gurur ve mutluluğunu yaşıyorum. BaştaBülentEcevitÜniversitesiRektörü Prof. Dr. Mahmut Özer olmak üzere, bu anlamlı etkinliğe katkı sunan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Duygusal anların yaşandığı tören süresince çok heyecanlı oldukları gözlenen engelli bireyler, sevinçlerini aileleri ile paylaştılar. Tören, mezuniyet belgelerinin takdimi ve kep atma merasimi ile sona erdi. Tören öncesinde Prof. Dr. Mahmut Özer i makamında ziyaret eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Aşkın Asan, Üniversitemizin gösterdiği duyarlılığın kendisinde büyük bir heyecan ve mutluluk uyandırdığını ifade ederek bu örnek projeye katkı sunan herkese teşekkür etti. Prof. Dr. Mahmut Özer ise, nazik ziyareti ve Temsili Mezuniyet Törenini onurlandırması sebebi ile Doç. Dr. Asan a teşekkürlerini iletti. Prof. Dr. Özer, Bu anlamlı etkinlikte heyecanımızı paylaşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Aşkın Asan a şahsım ve üniversitem adına teşekkürlerimi sunuyorum. Umarım bugünkü etkinliğimiz tüm Türkiye ye örnek teşkil eder. Böyle anlamlı bir projenin hayata geçirilmesine katkıda bulunan Engelsiz BEÜ Koordinatörlüğümüz ve Sürekli Eğitim Merkezimiz başta olmak üzere, tüm sivil toplum örgütlerine, gönüllü şekilde çalışan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. şeklinde konuştu. Prof. Dr. Mahmut Özer tören sonrasında, Temsili Üniversite Eğitimi Programı çerçevesinde eğitim veren akademisyenlerimize birer teşekkür belgesi sunarak, bu anlamlı projeye verdikleri destek için teşekkürlerini iletti.

5 T ECEVİ Yarının liderlerinin eğitimleri devam ediyor ÜNİVERSİTE Mayıs-Haziran Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurumları Türkiye Öğrenci Konseyi Başkanlığının ortaklaşa düzenlediği, Yarının Liderleri Projesi kapsamında düzenlenen dersler devam ediyor. Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Rektör Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Gümüş koordinatörlüğünde yürütülen proje, öğrencilerin pek çok farklı alanda bilgilendirilmesine olanak sunuyor Nisan 2013 tarihlerinde gerçekleştirilen Yarının Liderleri eğitim programının konuk eğitimcilerinden biri de, Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Neşe Kurt oldu. Kurt, mesleki deneyim ve bilgilerini öğrencilerle paylaştı. Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Neşe Kurt, BEÜ öğrencilerinin büyük ilgi gösterdiği sunumunda, Bir hâkimdeki en önemli şey, onun duruşudur. Çünkü her insanın hayata karşı bir duruş u olmalıdır. dedi. Hukukçuların hukuka, kanuna ve vicdanlarına göre karar verdiklerini ifade eden Kurt, gençler için muhakeme gücünün ve karşılıklı iletişimin önemine de değindi. Öğrencileri, İdare Mahkemeleri hakkında detaylı olarak bilgilendiren Neşe Kurt, başarılı bir iş yaşamı için gençlere Yarının Liderleri Projesi kapsamında Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Neşe Kurt da, bilgi ve deneyimlerini öğrencilerimizle paylaştı. önerilerde de bulundu ve şöyle konuştu: Başarıya ulaşmak için çok okumalısınız, muhakeme yeteneğinizi ve iletişim becerilerinizi geliştirmeli ve iyi birer gözlemci olmalısınız. Gözlemci olun, kitap okumayı ihmal etmeyin ve kimseyi gözünüzde büyütmeyin. Unutmayın, yeni insanlarla tanışmadıkça, yabancı insanlarla karşılaşmadıkça kendinizi geliştiremez, eleştiremez ve kendinize çeki düzen veremezsiniz. Vizyonunuzun geniş olması için duruşunuzu iyi sergilemelisiniz. İş yaşamı içinde insanoğlu zamanla mesleğine göre bir kalıba bürünüyor, hatta karakteriniz bile bu kalıp doğrultusunda değişime uğrayabiliyor. Ama burada önemli olan, bu kalıba girerken kendi kişiliğinizi ve karakterinizi kaybetmemenizdir. Bu, dikkat etmeniz gereken en önemli noktadır. Yarının Liderleri Projesi kapsamında bu dönem içinde öğrencilere ayrıca; BEÜ Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Koordinatörü ve Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Özer Etkili İletişim, Etik-Tartışma Dili, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Nurşen Gök Kadim Uygarlıklar Tarihi ve Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü nde görev yapan Esra Güner ise Zarafet ve Görgü konu başlıklı dersleri vererek, öğrencilerin eğitim sürecine katkıda bulundular. BEÜ münazarada bölge birincisi MünazaraTurnuvasında Bülent Ecevit Üniversitesini temsil eden ve 4. bölge birincisi olarak, ulusalda bölgeyi ve üniversiteyi temsil etme hakkı kazanan öğrenciler, Prof. Dr. Mahmut Özer i ziyaret ettiler. Türkiye Öğrenci Konseyi nin Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ortak olarak, 25 üniversitede gerçekleştirdiği Yarının Liderleri Projesi kapsamında düzenlenen Münazara Turnuvaları nda, Bülent Ecevit Üniversitesi takımı, 4. bölgenin birincisiolarakulusaldabölgeyitemsiletmehakkıkazandı. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi nde düzenlenen münazara turundan birinci olarak çıkan Bülent Ecevit Üniversitesini Hanife Ekşi, Mehpare Babaoğlan, Yasemin Arslan ve Emre Urhan temsil ettiler. Kuraların çekilmesinin ardından, konular yarışma başlamadan iki saat önce üniversite takımlarına verildi. Münazara konusu olarak öğrencilere, Ülkelerin gelişmesinde kültürel değerlerin mi, yoksa ekonominin mi daha etkili olduğu sorusu soruldu. Başarılı bir performans sergileyen BEÜ takımı yarışma sonunda en yüksek puanı alarak bölge birincisi oldu. Ulusal münazara ise, 12 Mayıs 2013 tarihinde Ankara da yapıldı. Münazara Turnuvasında Bülent Ecevit Üniversitesini temsil eden ve 4. bölge birincisi olarak, ulusalda bölgeyi ve üniversiteyi temsil etme hakkı kazanan öğrencilere, BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer teşekkür belgesi verdi. Prof. Dr. Özer, Kendini ifade etme sanatının değerlendirildiği münazarada, üniversitemiz adına elde ettikleri başarıdan dolayı öğrencilerimizi kutlar, başarılarının devamını dilerim. dedi.

6 6 Mayıs-Haziran 2013 YATIRIM B Öğrencilerimizin yeni buluşma noktası KAMPÜS KAFE açıldı Merkez Kampüste kısa süre önce hizmet vermeye başlayan Kampüs Kafe nin açılış töreni, 24 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleştirildi. Kampüs Kafe açılışına BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer ve Rektör Yardımcılarının yanı sıra akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Törende konuşan Prof. Dr. Mahmut Özer şunları söyledi: Üniversitemiz, akademik ve fiziki gelişiminin yanında sosyal imkânlarını da artıran, tüm mensuplarının ihtiyaç ve beklentilerine cevap veren bir yükseköğretim merkezi olma yolunda önemli adımlar atıyor. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Kampüs Kafe de bu anlamda önemli hizmetler vereceğini umduğum bir noktada bulunuyor. Öğrencilerimiz ve tüm personelimizin kullanımına dönük olarak tasarlanan Kampüs Kafe nin Bülent Ecevit Üniversitesi ailesinin tüm mensuplarına hayırlı olmasını diliyor ve böyle bir merkezin ortaya çıkmasına katkı sunan herkese şahsım ve üniversitem adına teşekkürlerimi sunuyorum. Üniversitemize İŞKUR irtibat noktası ÜLEN T ECEVİ ÜNİVERSİTESİ Açılış nedeniyle kafede bir de kokteyl düzenlendi. Çaycuma Kampüsü Rekreasyon Alanı Açılış Töreni Prof. Dr. Mahmut Özer ve Çaycuma KaymakamıHasanYaman Açılışta Resim Kulübünün sergisi de gezildi. Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Çaycuma Kampüsünde yapımı tamamlanan Rekreasyon Alanının açılışı, 15 Mayıs 2013 tarihinde BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer tarafından gerçekleştirildi. Törene, Çaycuma Kaymakamı Hasan Yaman, Gökçebey Kaymakamı Bülent Hamitoğlu, Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen, siyasi partilerin Çaycuma ilçe temsilcileri, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Çaycumalı işadamları ve öğretim elemanları katıldı. Açılış töreninde rekreasyon alanının yapımına katkı sağlayanlara, Prof. Dr. Mahmut Özer tarafından plaketleri takdim edildi. Plaket töreninin ardından konuklara bir kokteyl verildi. Törende ayrıca, Çaycuma Meslek YüksekokuluResimKulübütarafındandüzenlenen resim sergisi gezildi. Bülent Ecevit Üniversitesi ile İŞKUR İl Müdürlüğünün imzaladığı protokol kapsamında, Bülent Ecevit Üniversitesinde İŞKUR irtibat noktası açıldı. Konuyla ilgili olarak, İŞKUR İl Müdürü Gönül Demirsu ve beraberindeki uzmanlar, BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer i makamında ziyaret etti. Prof. Dr. Mahmut Özer, Öğrencilerimiz, özgeçmişin nasıl hazırlanacağı, piyasadaki iş alanlarının takibi, iş görüşmeleri gibi konullarda bu ofisten bilgi edinebilecekler. Bülent Ecevit Üniversitesi olarak, bir kurumumuzla daha iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu ofiste görev alacak tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, işlerinde kolaylıklar diliyorum diye konuştu. Prof. Dr. Mahmut Özer ile birlikte protokolü imzalayan İŞKUR İl Müdürü Gönül Demirsu ise şöyle konuştu: Kurumumuzun rehberlik ve danışmanlık faaliyetlerinin etkinliğini ve ulaşabilirliliğini artırmayı amaçlıyoruz. İşbirliği kültürünün gelişmesine de katkıda bulunacak olan bu proje sayesinde, bireysel ve gruplar halinde öğrencilere yüz yüze danışmanlık hizmeti verilebilecek. İŞKUR İl Müdürü Gönül Demirsu ve Prof. Dr. Mahmut Özer

7 T ECEVİ HABER Mayıs-Haziran Uluslararası Kaya Mekaniği Derneği (ISRM) tarihinde bir ilk! Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen Cerchar Uluslararası Kaya Mekaniği Derneği (ISRM) İçin Kayaçların Aşındırıcılıklarının Cerchar Aşınma İndeks Deneyi Kullanılarak Belirlenmesi İçin Deney Yöntemi Önerisi Taslağının Hazırlanması (Preparation of the ISRM (International Society For Rock Mechanics Draft Suggested Method for Determining the AbrasivityofRockbytheUseofCercharAbrasivityIndexTest)başlıklı Uluslararası Çalıştay, 2-5 Mayıs 2013 tarihleri arasında Üniversitemizin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. ISRM Aşınma Komisyonu (Commission on Abrasivity of ISRM) Genel Sekreteri Doç. Dr. Olgay Yaralı başkanlığında (Bülent Ecevit Üniversitesi) gerçekleştirilen Çalıştaya katılan akademisyenler arasında; Almanya (Prof. Dr. Michael Alber; Ruhr-University, Dr. Heiko Käsling; Munich Technical University), İtalya (Prof. Dr. Marlena Cardu; Politecnico di Torino), Yunanistan (Prof. Dr.Theodore.N. Michalakopoulos; National Technical University of Athens),Avustralya(Prof.Dr.PaulHagan;TheUniversityofNew South Wales) ve Türkiye (Prof. Dr. Reşat Ulusay; President of the ISRM Commission on Testing Methods, Hacettepe Üniversitesi, Prof. Dr. Hanifi Çopur; İstanbul Teknik Üniversitesi, Prof. Dr. Hasan Gerçek; Bülent Ecevit Üniversitesi) yer aldı. Toplantıda bulunamayan komisyon üyeleri, Prof. Dr. Amund Bruland (Norwegian University of Science and Technology) ve Filip Dahl (SINTEF Laboratory Manager, Norveç) ise Çalıştaya internet aracılığı ile katıldılar. Uluslararası Kaya Mekaniği Derneği (International Society for Rock Mechanics) tarihinde bir ilk olan bu Çalıştay sonunda, Uluslararası Kaya Mekaniği Derneği (ISRM) için yeraltı ve yerüstünde kullanılan tünel açma ve kazı makinelerinin keski sarfiyatının önceden tahmininde, dünyada yaygın olarak kullanılan Cerchar aşınma indeks deneyi için bir deney yöntemi önerisi hazırlandı. ISRM her dört yılda bir, deney yöntemlerini içeren kitap yayımlıyor. Derneğin yeni kitabı Turuncu Kitap ın Eylül veya Ekim 2013 tarihleri arasında basılması planlanıyor. Dahaöncebasılankitaplarda şu ana kadar sadece iki Türk araştırmacının çalışmaları yer alırken; ISRM için büyük öneme sahip olan bu Çalıştayda, Maden Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerimiz Doç. Dr. Olgay Yaralı, Yrd. Doç. Dr. Hamit Aydın ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet Özarslan tarafından önerilen yöntemler de Turuncu Kitap ta yer alacak. 2. Yer Mühendisliği Çalıştayı BEÜ de yapıldı Üniversitemiz Madenciler Öğrenci Topluluğu tarafından düzenlenen 2. Yer Mühendisliği Çalıştayı, 24 Mayıs 2013 tarihinde, Tahir Karauğuz Konferans Salonu nda düzenlendi. Çalıştayda; Tokai Üniversitesi, Okyanus Araştırmaları Enstitüsü (Japonya) öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Aydan Yer Mühendisliği Yapılarına Deprem ve Tsunaminin Etkileri, Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Reşat Ulusay Kaya Şevlerinin Duyarlılığının Değerlendirilmesinde Mühendislik Jeolojisi ile Kaya Mühendisliğinin Harmonizasyonu ve Güncel Durum ve Bülent Ecevit Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Melih Geniş Yeni İshigaki Havaalanı (Japonya) Pisti Altında Bulunan Mağaraların Korunması İçin Yapılan Yer Mühendisliği Çalışmaları konulu sunumları gerçekleştirdiler. Çalıştaya Üniversitemiz öğretim elemanları, öğrencileri, kamu ve özel sektörden teknik personel katıldı. Doç. Dr. Melih Geniş, Prof. Dr. Hasan Gerçek ve Prof. Dr. Reşat Ulusay

8 8 Mart-Nisan 2013 ÜNİVERSİTE ECEVİT Üniversitemizde yeni doktora programları açıldı Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü bünyesinde Fizyoloji, Endodonti Diş Tedavisi ve Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dallarında üç yeni doktora programı açıldı. BEÜ İlahiyat Bölümü bu yıl ilk kez öğrenci alacak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) bünyesinde yeni kurulan İlahiyat Fakültesi İlahiyat Bölümü nde, akademik yılında normal ve ikinci öğretime sensener öğrenci alınarak eğitim faaliyetlerine başlanacak. Lisans düzeyinde öğrenim görecek yeni öğrencileri Üniversiteye ve Zonguldak'a kazandıracak olan Bülent Ecevit Üniversitesinde, Fakültenin ihtiyaç duyacağı fiziki ve teknik imkânların sağlanması adına çalışmalara hızla devam ediliyor. Tatbikat Camii on sekiz ay içerisinde hizmete açılacak BEÜ Merkez Yerleşkesi nde, hali hazırda İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Bölümüyle eğitim verenilahiyatfakültesibünyesinde yeni açılan İlahiyat Bölümü, bu yıl ilk kez öğrenci alacak. Zonguldak Müftülüğü ve İlahiyat Fakültesiişbirliğiileprotokolügerçekleştirilen Tatbikat Camii nin ise önümüzdeki günlerde temeli atılacak ve cami on sekiz ay içerisinde hizmete açılacak. Birinci ve ikinci öğretim olmak üzere, yüz altmış öğrenci ile yeni akademik yıla başlayacak olan İlahiyat Fakültesi İlahiyat Bölümü, din alanında topluma hizmet edecek elemanlar yetiştirecek. İlahiyat Bölümünden mezun olan öğrenciler, Müftülük, Diyanet İşleri gibi kuruluşlarda çalışma olanağına sahip olacak. Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Enstitüsü bünyesinde, Kocaeli Üniversitesi ile yapılan protokol gereği, Fizyoloji Ana Bilim Dalında; Gazi Üniversitesi ile yapılan protokol gereği ise Endodonti Diş Tedavisi ile Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dallarında toplam üç ortak doktora programı açıldı. Fizyoloji Ana Bilim Dalı ortak doktora programında, Üniversitemizden 1 profesör, 1 doçent ve 1 yardımcı doçent, Kocaeli Üniversitesinden 1 profesör, 1 yardımcı doçent olmak üzere 5 öğretim üyesi görev alacak. Endodonti Diş Tedavisi ortak doktora programında, Üniversitemizden 4 yardımcı doçent ve Gazi Üniversitesinden 1 profesör, 2 doçent olmak üzere 7 öğretim üyesi yer alacak Protetik Diş Tedavisi ortak doktora programında ise Üniversitemizden 1 profesör, 5 yardımcı doçent ve Gazi Üniversitesinden 1 profesör, olmak üzere 7 öğretim üyesi görev alacak. Yeterli donanım ve fiziki mekana sahip olan programlara, akademik yılı güz yarıyılı itibarıyla öğrenci alınacak. Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı ortak doktora programına 3, Endodonti Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı ortak doktora programına 3, Fizyoloji Ana Bilim Dalı ortak doktora programına ise 1 öğrenci kabul edilecek. Zonguldak ta artık oyuncu yetişiyor Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) DevletKonservatuvarı Sahne Sanatları Bölümü Tiyatro Ana Sanat Dalı Oyunculuk Sanat Dalına öğrenci almaya başlıyor. 10. yaşını dolduran ve üç ayrı bölümle öğretim hayatına devam eden BEÜ Devlet Konservatuvarı, yeni bir Ana Sanat dalıyla daha eğitimini güçlendirdi. Bülent Ecevit Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Sahne Sanatları Bölümü Tiyatro Ana Sanat Dalı Oyunculuk Sanat Dalına akademik yılından itibaren öğrenci alınacak. Tiyatro Ana Sanat Dalı,9-13Eylül2013tarihlerindeÖzel Yetenek Sınavı ile 16 öğrenciye kapılarını açacak. BEÜ Devlet Konservatuvarının Üniversitenin tüm bölümleri içinde ayrı bir değere sahip olduğunu vurgulayan BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer konuyla ilgili olarak şöyle konuştu: Konservatuvarımız hem kentimizin hem de Üniversitemizin sanat yaşamına büyük katkılarda bulunmaktadır. Hayatın izdüşümlerini sanatta ve genç sanatçılarda yakalamayı hedefleyen Tiyatro Ana Sanat Dalının, Zonguldaklı tiyatro severlerin de ilgi odağı olacağı inancındayım. Adaylar, Özel Yetenek Sınavı ile ilgili, ayrıntılı bilgilere adresinden ulaşabilirler. Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi yeni bölümlerine öğrencilerini bekliyor MolekülerBiyolojiveGenetikBölümü Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi bünyesinde açılan Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü, akademik yılından itibaren öğrenci almaya başlıyor. Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünün öğrenci kontenjanı 30 olarak belirlendi. BEÜ Fen Edebiyat Fakültesinde 2012 yılında kurulan Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü, 2013 yılında faaliyete başladı. İnsan Genom Projesinin tamamlanmasıyla beraber potansiyeli hızla artan ve gelişmiş ülkelerde büyük destek gören Moleküler Biyoloji ve Genetik bilim dalı, aynı zamanda biyoteknoloji, nanobiyoteknoloji, genetik mühendisliği ve biyomühendislik gibi diğer ileri bilim dallarına da bilimsel ve akademik altyapı oluşturuyor. Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü mezunları; enstitü ve araştırma merkezlerinde, ilaç sektörünün Ar-Ge, klinik araştırma, satış ve ruhsatlandırma birimlerinde, hastane veya özel laboratuvarların tıbbi analiz yapan birimlerinde, biyoteknolojik çalışma yapan kurum veya firmalarda, biyolojik ürünlerin (aşı, ilaç, serum vb.) üretiminin ve kalite kontrolünün yapılmasında ve bu tesislerin yönetiminde, adli tıp ve kriminoloji laboratuvarlarında, gıda, tarım, hayvancılık, çevre ve sağlık sektöründe ve ilgili bakanlık birimlerinde çalışma olanağına sahipler. Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, Fen Edebiyat Fakültemize, bilim dünyasında önemi her geçen gün artan Moleküler Biyoloji ve Genetik alanında bir bölümü kazandırmış olmaktan son derece mutluyuz dedi. BEÜ nün yeni açılan pek çok bölümüyle geleceğe daha güçlü adımlarla ilerlediğini kaydeden Özer; Yeni açtığımız bölümlerle Akademik Yılında 8000 yeni öğrenciyi Üniversitemize kazandırmayı düşünüyoruz. Böylece, Bülent Ecevit Üniversitesinin toplam öğrenci sayısı 26 binin üzerine çıkacak. şeklinde konuştu. Arkeoloji Bölümü BEÜ Fen Edebiyat Fakültesinde öğrenci almaya başlayan bir diğer bölüm de Arkeoloji oldu Akademik Yılından itibaren öğrenci almaya başlayacak olan Arkeoloji Bölümünün öğrenci kontenjanı 40 olarak belirlendi. Arkeoloji eğitimi alan öğrenciler sadece arkeolojik yani geçmişe ait bilgilerle donanmayıp bunun dışında fotoğraf, teknik çizim, mimari çizim, haritacılık, istatistik ve geniş kapsamlı bilgisayar programlarını kullanma alanlarında da kendilerini geliştiriyorlar. Arkeoloji Bölümü mezunları, birçok kurum ve kuruluşta görev alabildikleri gibi, genelde müzelerde, belediyelerde, üniversitelerde ve mesleki eğitim alanlarında doğrudan iş bulma olanaklarına sahipler. Bülent Ecevit Üniversitesinin fakülte ve yüksekokullarına her geçen gün eklenen yeni bölümleriyle büyümeye devam ettiğini belirten BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, Her açılan yeni bölüm, hem öğrenci sayımızın artmasına hem de arkeoloji gibi, bilim dünyasının değişik alanlarından birikimlerin Üniversitemize taşınmasına katkıda bulunmaktadır. şeklinde konuştu.

9 T ECEVİ ÇEVRE Mayıs-Haziran Geri dönüşüm hayat kurtarır! Bülent Ecevit Üniversitesi geri dönüşüm projesi ile tüm kurum ve kuruluşlara örnek oluyor BEÜ Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Süreyya Altın Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından, Üniversitenin merkez kampüsünde pilot ölçekli bir geri dönüşüm projesi hayata geçirildi. Projenin, Zonguldak ilinde ve tüm Türkiye de örnek alınması gereken önemli bir uygulama olduğunu kaydeden BEÜ Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Süreyya Altın, ambalaj atıklarının geri kazanılmasının gerekliliğine dikkat çekerek şu açıklamaları yaptı: Son yıllarda tüketim alışkanlıklarımızın artması ve çeşitlenmesi sonucu oluşan katı atıkların içindeki ambalaj atığı miktarı gün geçtikçe artmakta ve sorun oluşturmaktadır. Aslında, ambalaj atıkları ekonomik ömrünü tamamlamamış olan atıklardır. Bu nedenle henüz çöp değildir ve yeniden üretime dâhil edilebilir. Bir toplumun gelişmişliği, ürettiği atıkları iyi yönetebilmesi ile ölçülür. Atık yönetiminde en önemli adım ise atığın içindeki değerli, yani geri kazanılabilir bileşenlerin ayrılarak ekonomiye kazandırılmasıdır. Geri Dönüşüm için en uygun atıklar; kâğıt, metal, plastik ve camdır. Geri kazanılabilir atıkların diğer atıklarla kirlenmeden, temiz olarak biriktirilmesi yeniden kullanımını kolaylaştırır. Doç. Dr. Süreyya Altın, geri kazanım yapılmazsa ortaya çıkacak sonuçları ise şöyle sıraladı: Geri kazanıma yeterince önem vermezsek, pet şişe dağlarının ortaya çıkması, hammadde kaynaklarımızın tükenmesi, topraklarımızın çölleşmesi, ormanlarımızın yok olması, kirlenmiş bir atmosfer oluşumu kaçınılmaz olacaktır. Altın, geri kazanımın başarılması durumunda ise, doğal kaynakların ve ormanların korunacağının, enerjiden tasarruf edileceğinin, bertaraf edilmesi gereken atık miktarının azalacağının ve çevre kirliliğinin önleneceğinin altını çizdi. Doç. Dr. Süreyya Altın konuyu şu örneklerle açıkladı: Sadece 1 metal içecek kutusunun geri dönüşümünden elde edilen enerji ile 100 Watt lık bir ampul 20 saat çalıştırılabilir. Geri dönüştürülen1toncamatıkile100litrepetroltasarrufu elde edilebilir ya da geri dönüştürülen bir ton kâğıt atık ile 17 ağacın kesilmesinin önlenmesi mümkündür. Doğal kaynakların sınırlı olduğunun hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini ifade eden Altın, açıklamasını şöyle sürdürdü: Geri kazanılabilir atıkların toplanması ve değerlendirilmesi, ilgili yasal mevzuatlarla düzenlenen uygulamalar çerçevesinde yapılır. Yerel yönetimler katı atıklarının yönetiminin organizasyonundan sorumludur. Ambalajatıklarınıngerikazanılmasısadece yerel yönetimlerin çabaları ile değil, aynı zamanda toplumun destek ve katılımları ile gerçekleşir.toplumunbuyükümlülüğüyerine getirmesi için dikkatinin çekilmesi ve uygulamanın öneminin anlatılması gereklidir. Bu sorumluluğu yerine getirmek için cezalar ve yaptırımlar değil, gönüllülük esastır. Herkesin çok iyi bildiği gibi, bugünkü yaşam tarzı ve alışkanlıkları gelecek nesillerin yaşamını şekillendirecektir. O zaman günümüz nesline şunu sormak isteriz; Sizler, çocuklarınızın yeşil alanları görmesini, temiz bir hava solumasını, aç ve susuz kalmamasını ve en önemlisi mutlu olmasını istemez misiniz? Yoksa torunlarınıza bizim zamanımızda diye başlayan anılar anlatmayı tercih mi edersiniz? Dünyanın bize sunduklarını yerine koymadan tüketmeye devam edersek, gelecek nesiller eskiden dedelerinin gördüğü ormanları, annelerinin gördüğü su kaynaklarını, babalarının anlattığı mavi deniz ve gökyüzünü hayal etmekle yetinecekler. Sonuç olarak, atık yönetimine geri kazanım konusunda destek vermek, tüm tüketiciler için önemli bir görevdir. Geri kazanımın verimli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi ve amacına ulaşması için geri kazanılabilir ambalaj atıklarının iyi bilinmesi çok önemlidir. Uygun olmayan ve yanlış atılmış atıkların geri kazanıma katkısı yoktur. Bu nedenle, ambalaj atıklarının içi temizlenerek geri dönüşüm kutularına atılmalı, özelliklekâğıt-kartonatıklarıslatılmamalı, büyük hacimli atıklar katlanarak hacimleri mümkün olduğu kadar küçültülmelidir. Konuyla ilgili olarak bir değerlendirmede bulunan BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, Üniversiteler bulundukları bölgelerde sosyal, bilimsel ve kültürel faaliyetleri ile öncü olma ve örnek alınma ayrıcalığına sahiptir dedi. Bülent Ecevit Üniversitesi olarak, Şubat 2013 te geri dönüşüm çalışmasını başlattıklarını kaydeden Özer, açıklamalarında şu görüşlere yer verdi: Proje kapsamında bina içi ve dışlarına yerleştirilmek üzere konteynırlar hazırlanmıştır. Merkez kampüste 70 iç mekân ve 10 adet 650 litrelik plastik, 3 adet özel dizayn edilmiş büyük hacimli dış mekân geri dönüşüm konteynırı yerleştirilmiştir. Temizlik elemanlarımıza gerekli eğitim semineri düzenlenerek, uygulamanın başarısının artırılması amaçlanmıştır. Geri dönüşüm ile ilgili eğitici broşürler dağıtılmış, afişler asılmış ve konferans düzenlenmiştir. Tüm personelimizin ve öğrencilerimizin katkıları ile geri dönüşüm uygulamamız gelişmekte ve her geçen gün daha fazla benimsenmektedir. Artık, geri dönüşüm konteynırını gören tüm duyarlı personel ve öğrencilerimiz elindeki pet şişeyi, kullandığı GERİ KAZANILABİLEN KAĞITLAR Gazeteler Ofis kağıtları Dergiler Mektuplar-postalar Kese kağıtları Temiz yiyecek kutuları Kartonlar Sigara paketi kağıtları GERİ KAZANILABİLEN PLASTİKLER PET, PVC, PP, HDPE, LDPE, PS Plastik süt ve ayran kutuları Plastik torbalar, yoğurt kapları Plastik meşrubat şişeleri Şampuan, deterjan, çamaşır suyu şişeleri GERİ KAZANILABİLEN CAMLAR Geri kazanılamayan camlar haricinde bütün camlar GERİ KAZANILABİLEN METALLER Alüminyum içecek kutuları Alüminyum folyolar Konserve kutuları Mutfak malzemeleri (Çatal, bıçak, vs) kâğıdı, cam ve alüminyum kutuları çöpe atmak yerine, geri dönüşüm konteynırına atmayı tercih etmektedir. Çalışmalarımız sonucunda, üniversitemiz merkez kampüsünden 150 kg kâğıt, 100kg pet-plastik, 50 kg alüminyum ve 300 kg cam ve diğerleri olmak üzere günlük ortalama 600 kg ambalaj atığı geri dönüşüme kazandırılmaktadır. Biz tüketiciler ortaya çıkardığımız tüm atıkların doğru bir şekilde yok edilmesinden de sorumluyuz. Bizim için kullanılmaz olan her şeyi çöp kutularına atmak, onlardan kurtulmak anlamına gelmez; üzerimize düşen görevi yerine getirerek, geri kazanılabilir atıklarımızı ayrı toplama bilincine ulaşmalıyız. Bülent Ecevit Üniversitesi idaresi, çalışanları ve öğrencilerinin bunu başarabilmekte önemli bir ilerleme gösterdiğine inanıyorum. Bu uygulamamızda, gösterdiği anlayış, duyarlılık ve her türlü destek ile yanımızda olan Sayın Valimiz Erol Ayyıldız a gönülden teşekkür ederiz. Dileğimiz, tüm Zonguldak ta geri dönüşümün hayata geçirilmesidir. GERİ KAZANILAMAYAN KAĞITLAR Faks kağıtları Besin bulaşmış ve ıslanmış kağıtlar Yağlı kağıtlar Duvar kağıtları Yapıştırma bantları Kağıt havlu, tuvalet kağıdı Islak mendil Mumlu kağıtlar GERİ KAZANILAMAYAN PLASTİKLER Köpükler Pvc pipetler Oyuncaklar Elektronik cihazlar Motor yağı, boya kutuları GERİ KAZANILAMAYAN CAMLAR Ampüller Aynalar Pencere camları Seramikler Kristaller GERİ KAZANILAMAYAN METALLER Boya kutuları Deodorantlar Motorvemakineyağıkutuları Vernik kutuları

10 10 Mayıs-Haziran 2013 HABER ECEVİT Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan öğrencilerle buluştu Köksal Toptan 23. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, eski Devlet, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlarından, Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan Uluslararası İşbirliği ve Diyalog Öğrenci Topluluğunun, Geleceğin Şekillenmesinde Gençliğin Rolü başlıklı söyleşisine konuk oldu. Toptan, öğrenciler tarafından yoğun ilgi ile takip edilen söyleşinin öncesinde BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer i makamında ziyaret ederek gördüğü yakın ilgiden duyduğu memnuniyeti iletti. Bülent Ecevit Üniversitesi Uluslararası İşbirliği ve Diyalog Öğrenci Topluluğunun (UİD) gerçekleştirdiği Geleceğin Şekillenmesinde Gençliğin Rolü konulu söyleşiye, 23. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, eski Devlet, Milli EğitimveKültürBakanlarından,Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan katıldı. Öğrenciler tarafından çiçeklerle karşılanan Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, söyleşi öncesinde BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer i makamında ziyaret etti. Tahir Karauğuz Konferans Salonu nda, 2 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleşen söyleşiyi, Prof. Dr. Mahmut Özer, öğrenciler ile akademik ve idari personel izledi. Bülent Ecevit Üniversitesinde düzenlenen bu söyleşide olmanın kendisi için büyük önem arz ettiğini kaydeden Köksal Toptan, Üniversitemizin ulusal ve uluslararası platformlardaki başarılarını yakından takip ettiğini, bu başarıların kendisini de gururlandırdığını ifade etti. Toptan, başarılı çalışmalarından dolayı, BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer e teşekkürlerini de iletti. Gençliğin üretken olması ve çok çalışması gerektiğini vurgulayan Toptankonuşmasınışöylesürdürdü: Bizler gençliğimize güveniyoruz. Gelecek kuşaklar, genç nesiller Ülkemizi dünyada en iyi şekilde temsil edeceklerdir. Bu kapsamda bizler gençliğimize her türlü imkânı sunmaya çalışıyoruz. Bilim ve araştırma ortamlarımızı genişletiyor ve geliştiriyoruz. Tüm bu çalışmaların yakın zamanda meyvesini vereceğine inanıyoruz. Gençlerin düşüncelerini özgürce ifade edebilmeleri için uygun zeminler oluşturuyor, genç kuşakların bilimsel ve ilimsel çalışmalarını daha rahat yapmaları için uygun ortamlar sağlıyoruz. Gençliğimizde karşılaştığımız zorluklara rağmen araştırmacı, bilimin ve ilimin peşinden koşan bir kuşaktık. Şimdi ise daha müreffeh ortamlar var. Bizler de inanıyoruzki,gençliğimizbufırsatlarıeniyişekilde değerlendirecektir. Uluslararası ve ulusal her alanda gençliğimizin başarıla- rıylaönplanaçıkmasıenbüyüktemenni- mizdir. Bu temennimizi gerçekleştirecek nesilleri bu salonda görüyorum. Geleceğimizi şekillendirecek gençliğimiz emin adımlarla ilerlemektedir. Bülent Ecevit Üniversitesi yönetimiyle ve öğretim kadrosuyla gelecek kuşaklara bilimi aşılamayı hedefleyen bir eğitim kurumumuzdur. Yani gençler, sizler bu fırsatı değerlendirmeli ve kendinizi geliştirmek için Üniversitemizin sunduğu imkânlardan istifade etmelisiniz. Söyleşi sonrasında Köksal Toptan a Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Özer tarafından teşekkür plaketi ve üniversitemiz armağanları takdim edildi. Mümtaz er Türköne ve A. Turan Alkan dan gelecek için bir demokrasi vizyonu Mümtaz er Türköne ve A. Turan Alkan, Kampüste Bahar 13 etkinlikleri kapsamında düzenlenen Gelecek İçin Bir Demokrasi Vizyonu başlıklı söyleşide BEÜ öğrencileriyle buluştu. Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu nda, 3 Mayıs 2013 tarihinde düzenlenen söyleşiye, öğrenciler başta olmak üzere, akademik ve idari personel yoğun ilgi gösterdi. Söyleşide ilk sözü alan Mümtaz er Türköne, demokrasi bilincinin insanın değerli bir varlık olarak kabul edilmesi ile başlayan vazgeçilmez bir süreç olduğunu belirtti. Demokrasiyi, Mimar Sinan ın ünlü eseri Süleymaniye Camisi ne benzeten Türköne, demokrasi vizyonunun emekle oluşturulduğunu, devamlılığınınsağlanmasıiçinher dönemde doğru ve geçerli olan değerlerle inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Geleceği belirlemek, geleceği tahmin etmek imkânsızdır. Burada önemli olan geleceği inşa etmektir. Biz nasıl bir gelecek istiyorsak, öyle bir geleceği, bir medeniyeti inşa etmeliyiz. Gelecek için inşa edeceğimiz yeni medeniyetin temel unsuru insan ve demokrasi olmalıdır. diyen Türköne, sözlerini geçmişteki başarılarımız gelecek için yapacaklarımızın garantisidir vurgusuyla tamamladı. Türköne nin ardından söz alan A. Turan Alkan, gelecek için bir demokrasi vizyonu denildiğinde değişen ve değişmeyen değerler üzerinde bir netlik sağlamanın gerektiğini vurgulayarak, konuşmasına başladı. İnsanların her zaman kendilerini yakın birinin yanında güvende hissetmek istediğini belirten Alkan, devletin en önemli görevinin bu güveni sağlamak olduğunu söyledi. Alkan ayrıca, demokrasinin temel anlamının adalet olduğunun altını çizerek, demokrasi bir enstrümandır, diyerek konuşmasını tamamladı. KöksalToptan ve Prof. Dr. Mahmut Özer Söyleşi sonunda öğrencilerin sorularını yanıtlayan Türköne ve Alkan a, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Orhan Uzun tarafından teşekkür plaketi ve armağanlar takdim edildi. Mümtaz er Türköne ve A. Turan Alkan

11 BÜLEN T ECEVİ ÜNİVERSİTESİ HABER Mayıs-Haziran Devrek Meslek Yüksekokuluna Modern Sınıflar Üniversitemiz Devrek Meslek Yüksekokulunda yapımı tamamlanan derslik ve kullanım alanları törenle hizmete açıldı. Devrek Belediye Başkanı Mustafa Semerci DevrekTSO Başkanı Zekayi Bükrü Devrek Esnaf Odası Genel Sekreteri İsmet Akdemir İş adamı Şakir Oktay adına Abdullah Oktay İş adamı Necdet Başoğlu adına Ramazan Başoğlu DMYO nun yeni sınıf ve kullanım alanları, Yüksekokul konferans salonunda düzenlenen törenle açıldı. Programda, Devrekli hayırsever işadamları ve vatandaşların katkıları ile hayata geçirilen Bir Sınıfta Senin Olsun kampanyasına destek veren işadamlarına ve hayırsever vatandaşlara teşekkür plaketi verildi. Törene, BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, Devrek Kaymakamı Cem Afşin Akbay, Devrek Belediye Başkanı Mustafa Semerci, İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdullah Turan, Çaycuma Meslek Yüksek Okulu ve Gökçebey Meslek Yüksek Okulu müdürleri, AK Parti İlçe Başkanı Özcan Özmekik, CHP Devrek Karaelmas Sosyal Hizmetler Org. Temizlik Yemek San. Tic. Ltd. Müdürü Ahmet Ceylan Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalına Türk Endodonti Derneğinden En İyi 2. Poster Ödülü Devrek Dost Bilgisayar Soner Bozgeyik Mesut Özil adına Engin Özil Dev-Tur Koop. Başkanı Haşim Deliacı İlçe Başkanı Şeref Aydınlı, MHP Devrek İlçe Başkanı Ayhan Danacı, TSO Başkan Yardımcısı Zekayi Bükrü, Devrek Esnaf Odası Genel Sekreteri İsmet Akdemir, Devrek Engelli Vatandaşlara Yardım ve Dayanışma Derneği Başkanı Songül Malkoç, üniversitemiz akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Üniversitemizin başlattığı Bir Sınıfta Senin Olsun Kampanyası çerçevesinde, Yüksekokula modern sınıflar yapımına destek veren Devrek Belediye Başkanı Mustafa Semerci,DevrekTicaretveSanayiOdasıBaşkanı Zekai Bükrü, Devrek Esnaf ve Sanatkarlar Odası Genel Sekreteri İsmet Akdemir, DEV-TUR Taşımacılık Koop. Başkanı Haşim Deliacı, iş adamı Abdullah Oktay ve Ramazan Başoğlu, Karaelmas Sosyal Hizmetler Org. Temizlik Yemek San. Tic. Ltd. Müdürü Ahmet Ceylan, Devrek Dost Bilgisayar adına Soner Bozgeyik ve Mesut Özil adına Engin Özil e teşekkür plaketi verildi. Törende konuşanprof.dr.mahmutözer, Yüksekokulumuzun çeşitli birimlerinin yenilenmesine ve sınıf yapımına destek olan tüm Devrekli hayırseverlere teşekkür ediyorum. Devrek i yüksekokul anlamında daha üst sıralarda tutarak, ilçemize her anlamda katkı sağlanması taraftarıyız. Kaymakamımızdan belediye başkanımıza kadar okulumuza her anlamda destek veren herkese, tekrar teşekkürlerimi sunuyorum dedi. Devrek Kaymakamı Cem Afşin Akbay ise, Devrek Meslek Yüksekokuluna yeni sınıfların ve kütüphanelerin kazandırılması anlamında desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür ediyorum. İlçemizin, Üniversitenin gelişmesi açısından oynadığı rolle, daha da üst sıralarda yer almasını canı gönülden arzu ediyoruz. şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından yeni sınıf ve kullanım alanlarının açılışı gerçekleştirildi. Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri Yrd. Doç. Dr. Sevinç Aktemur Türker, Yrd. Doç. Dr. Sibel Koçak, Yrd. Doç. Dr. Murat Koçak ve Yrd. Doç. Dr. Baran Can Sağlam tarafından hazırlanan Glide- path oluşturmanın WaveOne ve OneShape eğelerinin apikalden taşan debris miktarına etkisinin incelenmesi konulu araştırma ile 1-4 Haziran 2013 tarihlerinde düzenlenen Türk Endodonti Derneği 5. Bilimsel Sempozyumu nda En İyi 2. Poster Bildiri Ödülüne layık görüldü. Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri Yrd. Doç. Dr. Sevinç Aktemur Türker, Yrd. Doç. Dr. Sibel Koçak, Yrd. Doç. Dr. Murat Koçak ve Yrd. Doç. Dr. Baran Can Sağlam tarafından hazırlanan araştırma, En İyi 2. Poster Bildiri Ödülünü aldı.

12 12 Mayıs-Haziran 2013 BİLİM ve GENÇLİK HAFTASI ECEVİT Bülent Ecevit Üniversitesi 19. Uluslararası Bilim ve Gençlik Haftası Tiyatro oyunlarından illüzyon gösterilerine, klasik müzikten rock müziğe, resim sergilerinden ebru sanatına, bilimsel söyleşilerden şiir dinletilerine, spordan eğlenceye kadar geniş bir yelpazede pek çok değişik etkinliğin buluştuğu hafta, birbirinden renkli görüntülere sahne oldu Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) 19. Uluslararası Bilim ve Gençlik Haftası, BEÜ öğrencileri ve çalışanlarının katılımıyla, 5 Mayıs 2013 tarihinde, meşaleler eşliğinde gerçekleştirilen yürüyüşle başladı Mayıs 2013 tarihleri arasında düzenlenen 19. Uluslararası Bilim ve Gençlik Haftası etkinliklerinin açılış töreni ise, 6 Mayıs 2013 tarihinde düzenlenen kortej yürüyüşünün ardından yapıldı. BEÜSporSalonuönündedüzenlenenaçılıştörenindebir konuşma yapan BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhlis Bağdigen şunları söyledi: Bir eğitim-öğretim döneminin daha sonuna yaklaştığımız, yoğun çalışma hazırlıklarının yapılmaya başlandığı final sınavları arefesinde, hepimizin özlemle beklediği, baharla birlikte gelen, yeni bir şenlik haftasında daha sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyor; hepinizi Üniversitem ve Rektörüm adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Geleneksel olarak süregelen Bahar Şenlikleri, Üniversitemizin 11 ayrı kampüsünde eğitim-öğrenim gören siz sevgili öğrencilerimizin bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif çalışmalarını, hepbirliktepaylaşmamızafırsatsunanbirplatformolmakta; siz öğrencilerimizin bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif yeteneklerinin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. BEÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Samet Memişoğlu ise konuşmasında bu yılki bahar şenliklerinin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ettiğini belirterek, 19. Uluslararası Bilim ve Gençlik Haftasının coşkulu bir şekilde geçmesi dileğinde bulundu. Konuşmaların ardından halkoyunları gösterisi ile devam eden açılış töreni, öğrencilerin, akademik ve idari personelle birlikte halay çekmesiylesonaerdi. Sanat Sokağı na büyük ilgi Bu yıl organizasyon çalışmalarında büyük ölçüde öğrencilerin yer aldığı 19. Uluslararası Bilim ve Gençlik Haftası etkinlikleri, 6-11 Mayıs 2013 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Hafta boyunca; konserler, kültürel ve sanatsal etkinliklerin yanı sıra, çeşitli yarışmalar da yer aldı. Merkez Kampüste gerçekleştirilen çeşitli oyunlar sayesinde, öğrenciler final sınavları öncesinde eğlenceli anlar yaşayarak moral depoladılar. Bu yıl başlatılan Sanat Sokağı isimli uygulamada ise kültür ve sanat eserlerini sergileme olanağı elde eden öğrenciler, bol bol hatıra fotoğrafı çektirmeyi unutmadılar. Yoğun ilgi toplayan Sanat Sokağı nda öğrenciler yağlı boya, minyatür, tel kırma, ebru, ahşap boyama, ahşap yakma gibi el sanatlarını uygulama olanağını elde ettiler. Sanat Sokağı nda ayrıca, unutulmaya yüz tutmuş geleneksel lezzetler de tadıldı. BEÜ 19. Uluslararası Bilim ve Gençlik Haftası bu yıl da birbirinden renkli konserlere, sergilere, bilimsel toplantılara, tiyatro oyunlarına, illüzyon gösterilerine ve daha birçok etkinliğe ev sahipliği yaptı İşte Üniversitemizin Bilim ve Gençlik Haftası etkinliklerinden bazıları Prof. Dr. Uğur Tanyeli Mimarlık Düşüncesi Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Tanyeli nin, Mimarlık Düşüncesi başlıklı konferansı, 6 Mayıs 2013 tarihinde, Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonunda düzenlendi. İnsanoğlunun her çağda mimarlık düşüncesi ürettiğini, mimarlığın toplumsallığın dışında olmasının imkânsız olduğunu söyleyen Tanyeli şöylekonuştu: Herçağdaherkesmimarlıkdüşünür.Mimarların her çağda farklı düşünceleri vardır. Amprik hesaplar 17. yüzyılda başlayana kadar, mimari felsefeyi, yaklaşımı, düşünceyi tanımlamak olanaksızdır. İşte bu nedenle, Mimar Sinan ile Michelangelo aynı düşünmemiştir. Prof.Dr.UğurTanyelikonuşmasında çağınışaşırmışlık kavramını da anekdotlarla açıkladı. Mimarlık düşüncesinin yüzyıllarca aynı kültür, aynı toplumsallık ve aynı dille ifade eden örnekler verdiğini vurgulayan Tanyeli, konferansını soru-cevap şeklinde sürdürdü. Kahraman Tazeoğlu Şiir Üzerine Ünlü Şair Kahraman Tazeoğlu, Zonguldak'ta hayranlarıylabirarayageldi. Tazeoğlu, BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer i ziyaretinin ardından, Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu nda öğrencilerimizle buluştu. Konferans salonunda kalabalık bir toplulukla karşılaşan Tazeoğlu, kendisine yoğun ilgi gösterilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kahraman Tazeoğlu okumanın, kitabın, üniversitenin değerini vurgulayarak başladığı söyleşisinde şiirlerinden örnekler okudu. Şiirlerini ne zaman ve nasıl yazdığını, nelerden ilham aldığını da öğrencilerle paylaşan Tazeoğlu, gördüğü ilgi karşısında duyduğu mutluluğu ifade etti. Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu na sığmayan öğrenciler, dinletiyi sahneden izlediler. Öğrencilerimizin, akademik ve idari personelimizin izlediği dinleti sonunda, Fen Edebiyat Fakültesi DekanıProf.Dr.KemalBüyükgüzeltarafındanKahraman Tazeoğlu na teşekkür plaketi ve armağanlar sunuldu. Tazeoğlu na dinleti sonrasında da öğrencilerin yoğun ilgisi devam etti. Kitaplarını imzalayan Tazeoğlu ile fotoğraf çektirmek ve sohbet etmek isteyen öğrenciler uzun kuyruklar oluşturdu. Resim Sergisi Nostalji Zonguldak Ressam Mehmet Kılıç ın Nostalji Zonguldak adlı sergisi, Bilim ve Gençlik Haftası etkinlikleri kapsamında, Üniversitemizin Prof. Dr. Durmuş Günay Kütüphanesinde açıldı. Emekli Almanca öğretmeni olan Mehmet Kılıç ın, 1900 lü yılların başlangıcında kullanılan kraft renklerin tonlarını kullanarak hazırladığı 16 resimden oluşan serginin açılışı, 8 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleştirildi. Sergiye, BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Orhan Uzun ve BEÜ personeli katıldı Mayıs 2013 tarihleri arasında açık kalan sergi, Zonguldaklı sanatseverlerin de ilgisiyle karşılandı.

13 BÜLEN ECEVİT ÜNİVERSİTESİ Gençler Duman la coştu! Üniversitemiz tarafından 19. kez gerçekleştirilen Bilim ve Gençlik Haftası etkinlikleri kapsamında sevilen müzik grubu Duman da bir konser verdi. BEÜ nün merkez kampüsünde hayranlarının karşısına çıkan Duman Grubu, sevilen şarkılarını söyledi. Ünlü Türk rock müziği grubu, izleyenlere unutulmaz anlar yaşattı. Zonguldak ta Murat Dalkılıç rüzgârı Üniversitemizin merkez kampüsünde, 7 Mayıs 2013 tarihinde sahneye çıkan Murat Dalkılıç'a öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. İki saat sahnede kalan Murat Dalkılıç, yaklaşık iki bin kişiyi şarkıları ile coşturdu. Öğrenciler ön sıralarda yer bulabilmek için, konser alanına saatler öncesinden geldi. Murat Dalkılıç, alanı dolduran yaklaşık iki bin kişiyi şarkıları ile coşturdu. 'Bir Hayli', 'Bir Güzellik Yapsana', 'Kader' gibi sevilen şarkılarını seslendiren şarkıcıya öğrenciler coşkuyla eşlik etti. Murat Dalkılıç, şarkıları kadar dansçılarıyla birlikte sergilediği dans şovuyla da beğeni topladı. Murat Dalkılıç, konserinin ardından Zonguldak'taki coşku ve kalabalığı hiç unutmayacağını söyleyerek konserine son verdi. Haluk Levent, hayranlarıyla buluştu Üniversitenin merkez kampüsünde düzenlenen bahar şenliklerinde BİLİM ve GENÇLİK HAFTASI Mayıs-Haziran sahneye çıkan rock müzik sanatçısı Haluk Levent'e öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Konserden saatler öncesinde alanı dolduran öğrencilerin sevgi gösterileri arasında sahneye çıkan Haluk Levent, birbirinden güzel parçalarını hayranları için seslendirdi. İki bin kişinin izlediği konserde Haluk Levent, 'Aşkın Mahpushane', 'Düşündürdü Yine Beni Gözlerin', 'Elfida', 'Zifiri' gibi şarkılarını söylerken, öğrenciler de kendisine eşlik etti. Konser devam ederken, BEÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü Araştırma Görevlisi olarak görev yapan Mehmet Gümüş, sahneye çıkarak özel bir bankada çalışan kız arkadaşı Hilal Ergin'e bir sürpriz hazırladığını belirterek onu sahneye çağırdı. Sahneye çıkan ve şaşkınlığını gizleyemeyen kız arkadaşının önünde diz çöken Mehmet Gümüş, cebinden çıkardığı yüzüğü göstererek, öğrenciler önünde kendisine evlenme teklif etti. Öğrencilerin coşkulu tezahüratı üzerine, sanatçı Haluk Levent çifti sahneden indirmeyerek, dans etmelerini istedi. Çiftin dansının ardından Haluk Levent in Ergin'e dönerek, "Evlenme teklifinin cevabını duyamadık" demesi üzerine mikrofonu alan genç kız, "Ömür boyu evet diyorum." dedi. İki saat süren konserinin ardından Haluk Levent, öğrencilere teşekkür ederek konserini tamamladı.

14 14 Mayıs-Haziran 2013 HEMŞİRELİK HAFTASI B ÜLEN T ECEVİ ÜNİVERSİTESİ Hemşirelik haftası kutlandı BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, Hemşirelik Haftası nedeniyle BEÜ Hastanesinde görev yapan hemşirelere karanfil dağıttı Mayıs Hemşirelik Haftası dolayısıyla, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Emine Fidan a çiçek verip tüm hemşirelerimizin hemşireler gününü kutladı. Prof. Dr. Mahmut Özer, BEÜ Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Emine Fidan ve yardımcıları, Başhekim Doç. Dr. K. Varım Numanoğlu ve Başhekim Yardımcıları, Hastaneler Başmüdürü Osman Demir ve diğer müdürler eşliğinde hastanenin yataklı servislerini, ameliyathaneleri, yoğun bakımları, poliklinikleri, laboratuvar ve diğer birimlerini gezerek, görev başındaki hemşirelere karanfil dağıtıp hemşireler gününü kutladılar. Hemşirelik Haftası Sempozyumu Bülent Ecevit Üniversitesi tarafından düzenlenen Hemşirelik Haftası etkinlikleri kapsamında, 13 Mayıs 2013 tarihinde, Hemşireler Haftası Sempozyumu düzenlendi. 272 katılımcı ile gerçekleşen sempozyum, saygı duruşu ve İstiklal Marşı nın okunması ile başladı. BEÜ Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Emine Fidan, Sempozyum Başkanı Doç. Dr. Sevim Çelik, Zonguldak Sağlık Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ferruh Niyazi Ayoğlu ve BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhlis Bağdigen sempozyumda birer konuşma yaptılar. Açılış töreninde, Prof. Dr. Ayşe Ocakçı ya Yılın Akademisyeni Ödülü verildi. Meslekte 25. yılını dolduran hemşire Melek Bilge ye ise BEÜ Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Hemşirelik Hizmetleri Müdürlüğü tarafından plaket verildi. Törende ayrıca, Zonguldak Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü nün hemşirelik haftası nedeniyle öğrenciler arasında düzenlediği masa tenisi ve satranç turnuvalarında dereceye giren öğrencilere madalyaları ve ödülleri takdim edildi. Sempozyumun sabahki oturumunda, Prof. Dr. Ayşe Ocakçı Milenyum Hemşireliği ; Doç. Dr. Ferruh Niyazi Ayoğlu da Sağlıkta Dönüşüm ve İşgücüne Yansımaları başlıklı sunumlarını izleyicilerle paylaşırlarken; Yrd. Doç. Dr. Nurdan Yalçın Atar ve Yrd. Doç. Dr. Nurten Taşdemir ise Geçmişten Günümüze Hemşire ve Hemşirelik Hizmetleri konulu bir Dia Gösterisi sundular. Sempozyumun öğleden sonraki bölümünde, Prof. Dr. Ayşe Ocakçı başkanlığındaki Anne Çocuk Sağlığı konulu panel yer aldı. Panelde, Yrd. Doç. Dr. Müge Uzun Çocuk Ölümlerinin Azaltılması ; Doç. Dr. Ergül Aslan sa Anne Sağlığının İyileştirilmesi başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler. Öğleden sonraki oturumda ayrıca, hemşire Gülşah Yapıcı tarafından Hemşirelikte Yıpranma konulu konferans verildi. Sempozyum, Sözel Bildiri sunumlarının ardından, dinleyicilerden alınan değerlendirmeler ve katılım belgelerinin dağıtılması ile sona erdi. Sağlık Yüksekokulunun düzenlemiş olduğu sempozyumun konuğu olarak Zonguldak a gelen Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Ferda Ocakçı, BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer i ziyaret etti. Sempozyum sonrası Prof. Dr. Mahmut Özer i makamında ziyaret eden Prof. Dr. Ocakçı, Bülent Ecevit Üniversitesinin her geçen gün gelişerek büyüyen, modern bir üniversite olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Mahmut Özer ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, günün anısına Prof. Dr. Ocakçı ya üniversitemizin armağanlarını takdim etti. Sağlık Çalışanlarının Hukuki ve Cezai Sorumluluğu Tıp Hukuku Sempozyumu Hemşirelik Haftası Etkinlikleri çerçevesinde Üniversitemiz Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürlüğü tarafından, 15 Mayıs 2013 tarihinde Doç. Dr. Şebnem Kargı Konferans Salonunda Sağlık Çalışanlarının Hukuki ve Cezai Sorumluluğu Tıp Hukuku konulu bir sempozyum düzenlendi. Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Emine Fidan ın açılış konuşmasıyla başlayan sempozyumda Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu Cezai Sorumluluklar, Yrd. Doç. Dr. Aslı Makaracı Hukuki Sorumluluklar ve Doç. Dr. Sadık Toprak Tıbbi Malpraktis ve Uzman Mütaalası Hemşirelik Hizmetleri ile İlgili Dava Örnekleri konularında sunum yaptılar. Sempozyum, soru cevap bölümünün ardından sona erdi. Yazar-Şair Sertap Yar dan Söyleşi Yazar-Şair Sertap Yar Hemşirelik Haftası etkinlikleri kapsamında, Zonguldak Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü nün davetlisi olarak, 15 Mayıs 2013 tarihinde Üniversitemize geldi. Zonguldak Sağlık Yüksekokulu Konferans Salonu nda gerçekleşen söyleşi ve imza gününe öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Söyleşide kitap okumanın yaşamın vazgeçilmez bir parçası olduğunu ifade eden Sertap Yar, hayatından kesitlere de yer verdiği konuşmasında, kitaplarının konularını belirlerken nelerin kendisine ilham verdiğini dinleyicilerle paylaştı. Etkinlik sonrasında kitaplarını imzalayan Yar, öğrencilerimizin kendisine ve kitaplarına gösterdiği ilgi karşısında büyük mutluluk duyduğunu belirtti. Etkinliğin sonunda Zonguldak Sağlık Yüksekokulu Müdür Yardımcısı ve Hemşirelik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sevim Çelik, Sertap Yar a teşekkür belgesi ve hediyeler takdim etti. Hasta hemşire diyaloglarını konu alan tiyatro oyunu ve sempozyum Hemşirelik haftası etkinlikleri çerçevesinde Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi hemşireleri tarafından, 16 Mayıs 2013 tarihinde Doç. Dr. Şebnem Kargı Konferans Salonunda tiyatro gösterisi ve sempozyum düzenlendi. Hemşire Emel Ertuğrul un İletişim Dramatizasyonu konulu sunumuyla başlayan sempozyum hasta - hemşire diyaloglarını anlatan tiyatro skeçleriyle devam etti. Sempozyumun ikinci bölümünde Hemşirelik Hizmetleri Müdür Yardımcısı Uzm. Hem. Özlem Öztürk ün oturum başkanlığında; Üniversite Hastanesinde Çalışan Hemşirelerin Sağlıkta Dönüşüm Programına Yönelik Memnuniyet Algıları başlıklı sunumu ile Gülşah Yapıcı, Hemşirelik Öğrencileri İle Çalışan Hemşirelerin Servikal Smear Hakkında Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi başlıklı sunumu ile Vildan Kalkan Akyüz, Hemşirelik Öğrencileri Ve Çalışan Hemşirelerin Hpv Aşısıyla İlgili Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi başlıklı sunumu ile Hülya Eroğlu, Bipolar Affektif Bozukluğu Olan Hastaların Tedaviye Uyumlarının Arttırılmasında Psikoeğitimsel Modelin Etkinliğinin Değerlendirilmesi başlıklı sunumu ile Şirin Harkın ın yer aldığı sözel bildirim sunumları gerçekleştirildi. Prof. Dr. Ayşe Ocakçı ya Yılın Akademisyeni Ödülü nü Prof. Dr. Muhlis Bağdigen verdi.

15 BÜLEN T ECEVİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KAMPÜSÜ Mayıs-Haziran 2013 Zonguldak Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü Öğrencilerinin Ant İçme Töreni Üniversitemiz Zonguldak Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü öğrencilerinin Akademik Yılı Ant İçme Töreni, 31 Mayıs 2013 tarihinde BEÜ Hastanesindeki Doç. Dr. Şebnem Kargı Konferans Salonu nda gerçekleştirildi. 73 Hemşirelik Bölümü öğrencisinin mezun olduğu törene, Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Haluk Güven, Prof. Dr. Muhlis Bağdigen ve Prof. Dr. Orhan Uzun, dekanlar, enstitü müdürleri, yüksekokul müdürleri, akademik ve idari personel ile mezun öğrencilerin aileleri katıldı. Tören, mezunların salona alınmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı nın okunmasıyla başladı. Ant İçme Töreni, mezunlar adına Hemşirelik Bölümünden birincilikle mezun olan öğrenci Gonca Şahin, Hemşirelik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sevim Çelik, Zonguldak Sağlık Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ferruh Niyazi Ayoğlu ve BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer tarafından yapılan konuşmalarla devam etti. Konuşmasında, hemşireliğin ancak insan sevgisiyle dolu yüreklerin yapabileceği, son derece zor bir iş olduğunu belirten Prof. Dr. Mahmut Özer genç hemşirelere şöyle seslendi: İnsanların canlarının ve sevdiklerinin sağlığı tehlike altındayken ve bu nedenle mutsuz, umutsuz, yılgın ya da öfkelilerken onlara sabır, hoşgörü ve şefkatle yaklaşarak, sağlık hizmeti vermeye çalışacaksınız. Aldığınız eğitimle ve bundan sonra edineceğiniz bilgi ve tecrübelerle, her türlü sorunun üstesinden geleceğinize gönülden inanıyorum. Daha sonra öğrencilerin 5 yıllık öğrenim hayatlarını yansıtan sinevizyon gösterisi yapıldı. Yüksekokul Hemşirelik Bölümünden dereceyle mezun olan öğrencilere Prof. Dr. Mahmut Özer tarafından başarı belgeleri ve ödülleri takdim edildi. Dönem birincisi Gonca Şahin in kütüğe plaketini çakmasının ardından, törene katılan davetliler ve öğretim elemanları tarafından mezun olan tüm 15 öğrencilerimize başarı belgeleri verildi. Törende Zonguldak Sağlık Yüksekokulu nun 1000 inci mezununa da BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer ve Yüksekokul Müdürü Doç. Dr. Ferruh Niyazi Ayoğlu tarafından ödül takdim edildi. Hemşirelik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sevim Çelik eşliğinde Hemşirelik Andının söylenmesinin ardından tören, öğrencilerin keplerini fırlatmaları ile sona erdi. Hastane Enfeksiyonları eğitim paneli BEÜ Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi (HEKK) tarafından 29 Mayıs 2013 tarihinde Doç. Dr. Şebnem Kargı Konferans Salonunda Hastane Enfeksiyonları konulu eğitim paneli düzenlendi. Oturum başkanlığını Başhekim Yardımcısı ve HEKK Başkanı Doç. Dr. Güven Çelebi nin yaptığı panelde sırasıyla; Doç. Dr. Canan Külah Hastane Enfeksiyonları Niçin Önemlidir?, Sağlık Memuru Muhammet Ali Ünal Hastane Enfeksiyonları Nasıl Bulaşır?, Doç. Dr. Nihal Pişkin Hastane Enfeksiyonları Nasıl Kontrol Edilir? konulu sunumları gerçekleştirdiler. Panel karşılıklı soru cevap bölümüyle sona erdi. 5. Zonguldak Oftalmoloji Kursu Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından 5. kez düzenlenen Oftalmoloji Kursu, Mayıs 2013 tarihlerinde Tıp Fakültesi Konferans Salonunda yapıldı. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Aydın ve Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suat Hayri Uğurbaş ın açılış konuşmalarıyla başlayan kursta Üveitler, Kornea, Şaşılık, Göz Tümörleri, Göz Kapağı, Orbita Hastalıkları, Glokom ve Retina Hastalıkları konularında dinleyenlere bilgiler verildi. İki gün süren kursun sonunda BEÜ Tıp Fakültesi, Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri tarafından tüm konuşmacılara teşekkür belgesi verildi. Hayırseverlerden BEÜ Hastanesine destekler devam ediyor Üniversitemiz Hastanesi Kulak Burun Boğaz Servisinde, 29 Mayıs 2013 tarihinde Resmiye Tınkır ve eşi merhum Şükrü Tınkır adına tefriş edilen odaların açılışı yapıldı. Üniversitemize yapmış olduğu katkılardan dolayı Resmiye Tınkır a Başhekim Doç. Dr. K. Varım Numanoğlu tarafından teşekkür belgesi verildi. Paşalar Gıda Sanayi Tic. Ltd. Şti. tarafından, Hastanenin Jinekoloji Servisinde tefriş edilen odanın açılışı ise, 7 Haziran 2013 tarihinde yapıldı. Açılışa, Paşalar Gıda Sanayi Tic. Ltd. Şti. nin yöneticileri, Başhekim Doç. Dr. K. Varım Numanoğlu, Başhekim Yrd. Doç. Dr. Taner Bayraktaroğlu, Başmüdür Osman Demir ve diğer idareciler katıldı. Odaların açılışını Başhekim Doç. Dr. K. Varım Numanoğlu ile Paşalar Gıda Sanayi adına Lütfiye Zilan birlikte yaptı. Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi (HEKK) nden eğitim paneli Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi Hastane Enfeksiyon Kontrol Komitesi (HEKK) tarafından 8 Mayıs 2013 tarihinde, Doç. Dr. Şebnem Kargı Konferans Salonunda eğitim paneli düzenlendi. Oturum başkanlığını Eczacılık Fakültesi Dekanı ve Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tuğrul Atasoy un yaptığı panel, HEKK Başkanı ve Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Güven Çelebi nin yaptığı açılış konuşması ile başladı. Panelde sırasıyla; Anestezi ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı. Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Bengü Köksal Aydın Yoğun Bakım Enfeksiyonları Risk Faktörleri, Boyutu ve Mevcut Durumu, Hastane Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi Uzm. Hemş. Songül Demirok Yoğun Bakım Ünitesi Enfeksiyon Kontrolünde Hemşirenin Rolü, Başhekim Yrd. ve İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Endokrin Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Taner Bayraktaroğlu ve İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Arş. Gör. Dr. Taner Babür Yoğun Bakım Ünitesi Enfeksiyon Kontrolünde Asistanın Rolü, Başhekim Yrd. ve Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Uğur Emre Yoğun Bakım Ünitesi Enfeksiyon Kontrolünde Öğretim Üyesinin Rolü başlıklı birer sunum yaptılar.

16 16 Mayıs-Haziran 2013 HABER B BEÜ, Kocaeli II. Uluslararası Üniversite Tanıtım Fuarı ve Kariyer Günleri nde Üniversitemiz, 29 Nisan-1 Mayıs 2013 tarihleri arasında Kocaeli Valiliği, Belediye Başkanlığı ve Kocaeli Üniversitesinin destekleri ile Kocaeli Rehberlik Araştırma Merkezi tarafından Uluslararası Fuar Merkezi nde düzenlenen II. Uluslararası Üniversite Tanıtım Fuarı ve Kariyer Günleri ne katıldı. II. Kocaeli Uluslararası Üniversite Tanıtım Fuarı ve Kariyer Günleri, saygı duruşu ve İstiklal Marşı nın okunmasının ardından Kocaeli Üniversitesi Halk Oyunları ekibinin Artvin Yöresi folklor gösterisiyle başladı. Aralarında yabancı üniversitelerinde olduğu 48 üniversitenin yer aldığı fuarın açılışına, Vali Ercan Topaca, Milletvekili İlyas Şeker, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Kocaeli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Hasret Çomak, İl Emniyet Müdürü, İl Milli Eğitim Müdürü, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü, İŞKUR Müdürü, dekanlar, enstitü müdürleri, İl Jandarma Alay Komutanı, İlçe Kaymakamları, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, rehber öğretmenler, öğrenciler ve velileri katıldı. 30 bini aşkın öğrencinin ziyaret ettiği fuarda öğrenciler ve veliler Bülent Ecevit Üniversitesi standına yoğun ilgi gösterdiler. Üniversitemizin bölüm ve programları, bölümlerin puan türleri hakkında bilgi alan öğrenciler, ilgi ve yeteneklerine göre doğru tercih yapmaları konusunda da bilgilendirildiler. ÜLEN T ECEVİ ÜNİVERSİTESİ Ereğli Eğitim Fakültesi Türk Halk Müziği Korosu ilk konserini verdi Dekan Prof. Dr. Azar, konser sonunda koro şefi Berna Sinem Demir ile halk oyunları eğitmeni Nuray Nogay Zenger e hediyeler takdim etti. Ereğli Eğitim Fakültesi öğrencilerinin oluşturduğu Türk Halk Müziği Korosu, ilk konserini 18 Mayıs 2013 de, Erdemir Kültür Merkezinde gerçekleştirdi. Ereğli Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Azar, öğrenciler, akademik ve idari personel, ilçe protokolü ve Ereğli halkının beğeniyle izlediği konserde Şef Berna Sinem Demir yönetiminde koro, farklı yörelere ait türküleri seslendirdi. Ayrıca halk oyunları eğitmeni Nuray Nogay Zenger in yönetiminde hazırlanan gösteri de konsere renk kattı. Prof. Dr. Ali Azar, Türk Halk Müziği Korosunu öğretmen adayı öğrencilerin oluşturduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: Fakültemiz ilk olarak kendi kaynakları ile bir koro oluşturdu. Bu konserin bizim için önemi çok büyüktür. Öğretmen adaylarımız hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan, gece gündüz demeden, özveri ile çalışarak bu konseri düzenlediler. Bir eğitim fakültesi olarak öğretmen adaylarını geleceğe bilgili ve becerili bireyler olarak yetiştirmek istiyoruz. Güzel yurdumuzun, Anadolu topraklarının kültürünü ve sanatını tanıyan ve yaşatan öğretmenler yetiştiriyoruz. Bu konser ifade ettiğimiz hedeflerin güzel bir yansıması oldu. Emek veren herkese teşekkür ediyorum. Öğretim üyemizden teniste birincilik Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selçuk Oruç, arkadaşı Dr. Ahmet Bozkaya ile katıldığı Valilik Tenis Teşvik Turnuvası çift erkekler kategorisinde birinciliği elde etti. Aynı turnuva kapsamında ayrıca Bülent Ecevit Üniversitesi Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü personelinden Esra Güner de 35 yaş ve üzeri tek kadınlarda ikinci oldu. Zonguldak Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından Haziran tarihleri arasında düzenlenen Valilik Teşvik Turnuvası madalya töreni, 28 Haziran 2013 tarihinde, Zonguldak Tenis Deniz İhtisas Kulübü nde gerçekleştirildi. Madalya törenine Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Uğur Akdeniz, Zonguldak Tenis Deniz İhtisas Kulübü Başkanı Çetin Özçep ve Yönetim Kurulu üyeleri, Tenis İl Temsilcisi Murat Hut, sporcular ve tenis severler katıldı. 17 kadın, 36 erkek olmak üzere toplam 53 sporcunun katıldığı turnuva, tek kadınlarda ve tek erkeklerde 35 yaş ile 45 yaş üstü ve çift erkekler olmak üzere toplam beş kategoride gerçekleştirildi. Turnuvanın Başhakemliğini Engin Mocan, başhakem yardımcılıklarını ise Rahmi Üder ve Haşim Demirler yaptı. Turnuvada tek kadınlarda 45 yaş üstü kategorisinde birinciliği kazanan Emel Sazak ile ikinciliği kazanan Sabiha Köktürk ün madalyalarını Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Uğur Akdeniz, 35 yaş birinciliğini kazanan Hülya Tosun ile ikinciliği kazanan Esra Güner in madalyalarını Tenis Deniz İhtisas Kulübü Başkanı Çetin Özçep verdi. Tek erkekler 45 yaş üstü kategorisinin birincisi İlyas Çep ile ikinci Rahmi Üder madalyalarını önceki Tenis İl Temsilcisi Zafer Kalafat tan; 35 yaş kategorisinde birinciliği kazanan Bahattin Sayın ile ikinci olan Ali Özcan ise madalyalarını Tenis İl Temsilcisi Murat Hut tan aldılar. Çift erkekler kategorisinde birinciliği kazanan Prof. Dr. Selçuk Oruç - Dr. Ahmet Bozkaya çifti ile ikinciliği kazanan Hamdi Günvar - Yavuz Çetintaş çifti ise madalyalarını, Zonguldak Tenis Deniz İhtisas Kulübü Yönetim Kurulu üyesi Serdar Aydan dan aldılar. Madalya töreni sporcuların toplu fotoğraf çektirmesinin ardından son buldu. Prof. Dr. Selçuk Oruç

17 T ECEVİ HABER Mayıs-Haziran TÜBİTAK 2229-Geleceğin Bilim Eğitimcileri İçin Güncel Bilim ve Bilim Eğitimi TÜBİTAK ın burs ve destek programları tanıtıldı Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu TÜBİTAK ın akademisyenler ile öğrencilere yönelik burs ve destek programlarının bilgilendirme toplantısı, 2 Mayıs 2013 tarihinde Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonunda gerçekleştirildi. TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı uzmanlarından İlkay Erden ve Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı uzmanlarından Melih Güneş, lisans, lisansüstü ve doktora burs ve destek programları, bilimsel etkinliklerin desteklenmesi, konuk araştırmacılara verilen destekler konusunda bilgi vererek uygulamalar, içerikleri ve bunlara nasıl ve hangi şartlarda başvurulacağı hakkında bilgiler paylaştı. İki oturumdan oluşan toplantının ilk oturumunda akademisyenler, ikinci oturumunda ise öğrenciler bilgilendirildi. Toplantı sonunda Uzm. İlkay Erden ve Uzm. Melih Güneş e BEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Orhan Uzun tarafından teşekkür plaketi ve armağanlar verildi. TÜBİTAK 2229-Lisans ve Lisans Öncesi, Öğretmen ve Öğrencilerine Yönelik Bilimsel Etkinlikleri destekleme programı kapsamında koordinatörlüğünü Doç.Dr. Özlem Koray ın yaptığı Geleceğin Bilim Eğitimcileri için Güncel Bilim ve Bilim Eğitimi etkinliği 3-8 Haziran 2013 tarihleri arasında Kdz. Ereğli de gerçekleştirildi. Altı günlük bir eğitim olarak tasarlanan etkinlikte, Türkiye deki üniversitelerin eğitim fakültelerinde öğrenim gören Fen Bilgisi öğretmen adayları, fizik, kimya, biyoloji alanları ile ilgili en son bilimsel gelişmeler (biyoteknoloji, gen teknolojisi, insan genom projesi, nanoteknoloji, radyoaktivite, nükleer enerji, yüksek enerji fiziği, parçacık hızlandırıcılar) hakkında teorik ve uygulamalı olarak bilgilendirildi. Adaylara ayrıca, bilimsel bilginin merak ve ilgi uyandıracak şekilde nasıl öğretilmesi gerektiği ile ilgili çağdaş bilim eğitimi uygulamaları anlanında da bilgiler verildi. Boğaziçi Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Balıkesir Üniversitesi, Aksaray Üniversitesi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi ve Üniversitemizden öğrencilerin faydalandığı etkinlikte, güncel bilim ve bilim eğitimi derslerinin yanı sıra bisiklet turu, tekne turu gibi sosyal etkinlikler de yer aldı. Üniversitemizden Prof. Dr. Baki Hazer, Prof. Dr. Mustafa Sözen, Yrd. Doç. Dr. Gürkay Birinci, Yrd. Doç. Dr. Abdullah Koray, Yrd. Doç. Dr. Hasan Sait Tortop, Yrd. Doç. Dr. Meltem Maraş Atabay, Aksaray Üniversitesinden Doç. Dr. Özgül Keleş, Abant İzzet Baysal Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Fatih Aydın, İnönü Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. M.Serdar Köksal ve Uludağ Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Nilgün Demir ve Dr. Gizem Akkaya nın eğitimler verdiği etkinlikte, katılımcı öğrencilerden alınan geribildirimlerde, eğitimin çok verimli bir şekilde geçtiği ve etkinliğin tekrarlanması gerektiği gibi noktaların altı çizildi. 8 Haziran 2013 te gerçekleşen kapanış toplantısında, Kdz. Ereğli Milli Eğitim Müdürü Mehmet Naci Kılıç tarafından eğitime katılan öğrencilere katılım belgeleri verildi. Öğrenciler FARABİ Değişim Programları hakkında bilgilendirildi Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Öğrenci ve Öğretim Elemanları Değişim Programları Koordinatörlüğü tarafından, FARABİ Değişim Programı kapsamında, Eğitim-Öğretim yılında kabul edilip üniversitede öğrenim hakkı kazanan öğrencilere bilgilendirme toplantıları yapıldı. Bilgilendirme toplantıları, Ereğli Eğitim Fakültesi Kampüsü ve Merkez Kampus Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonunda, Koordinatör Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. İlhan Karataş tarafından gerçekleştirildi. Toplantılarda, değişim sürecinde yapılması gerekenler açıklanarak, öğrencilerden gelen sorular yanıtlandı. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği toplantılarda, bilgilendirme broşürleri dağıtıldı. TUBİTAK Uzmanı Melih Güneş Yrd. Doç. Dr. İlhan Karataş

18 18 Mayıs-Haziran 2013 RÖPORTAJ ECEVİT Prof. Dr. Ahmet İnam: Herkesin canı vardır ama herkesin gönlü yoktur 1947 yılında Sandıklı da dünyaya geldi. 1971'de ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. 1980'de Edmund Husrel'de Mantığın Yeri başlıklı teziyle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde felsefe doktorasını tamamladı. 1989'da felsefe profesörlüğüne atandı. 1980'den bu yana ODTÜ'de felsefe ve mantık dersleri veriyor. Altı yüzden fazla makalesi ve otuza yakın kitabıyla, bilim teknoloji, sanat konularında araştırmalar yapıyor. Edebiyat kuramı, eleştirisi ile ilgili çalışmalarını 1967'den beri sürdürüyor. Şiirimsi denemelerinin yanında yayımlanmış bir romanı da bulunuyor. Mantık, teknoloji felsefesi ve bilgi teorisi başta olmak üzere, bilim felsefesi, kültürlerarası iletişimde felsefî sorunlar, felsefe tarihi, etik ve duygu felsefesi alanlarında çalışmalarını sürdürüyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet İnam ile insana ve felsefeye dair keyifli bir söyleşi yaptık. Bilgileriyle her daim gönülleri zenginleştiren Prof. Dr. Ahmet İnam a bu güzel röportaj için teşekkürler Röportaj: Öğr. Gör. Ceyda Demir Bir felsefe profesörü olarak sizin baktığınız perspektiften günümüzde insanın hali size nasıl görünüyor? İnsan, varoluşunu insan gibi yaşayabiliyor mu? İlk bakışta bu soruya verilen cevap çoğunlukla olumsuzdur. Çünkü dünyanın birçok yerinde insan acılar içindedir, açtır, hastadır, sömürülmektedir, dayak yemektedir. Arzularına, umutlarına bir türlü kavuşamamaktadır. Mutsuzdur. Acı çekmektedir. Sürüklenmektedir. Kendi yaşamı hakkında karar alamamaktadır. Gönlündeki, düşündeki, arzularındaki, varmaya çalıştığı hedeflerindeki varlık olamamaktadır. Belki de insan tam ne olduğunun, nereden gelip nereye gitmekte olduğunun çok farkında değil. Çünkü hayatta kalma çabasına kendini o kadar kaptırmış ki şöyle bir geri çekilip ne yapıyorum? diye bakma olanağına sahip olamıyor. Hepimiz koşturmakla meşgulüz. Genellikle yaşam problemlerimizi bireysel düzlemde düşünüyoruz: Acaba bu sabah ne giysem? veya Daha iyi para kazanabileceğim bir işe girebilir miyim? Ya kaç gündür de sevgilim bana tweet atmadı! Yani hep böyle çok ufak şeyler düşünüyoruz. Bu çok dar ve sığ bir bakıştır. Yaşadığımız küçük problemlerin arkasında, dünyaya ve hayata bakışımızda bir sorun olabildiğini düşünemiyoruz. Dünya dediğimiz gezegen, gezegenin içinde bulunduğu sistem, onun içinde bulunduğu böyle genişleyen bir var olma alanı söz konusu, fakat genel düşünme eğilimimiz galiba çok az. Belki hani uçuk kaçık dediğimiz insanlar, birtakım sanatçılar, bazı düşünürler, tuhaf teorisyenler, siyasetçiler filan belki böyle düşünmeye çalışıyor; ama onun dışında yeryüzündeki insanların çok büyük çoğunluğu, yaşama dediğimiz çarkın içine kendilerini kaptırmışlar ve sürüklenip gidiyorlar! Yani bir anlamda yaşamıyoruz, yaşattırılıyoruz. Zaten anamız babamız bizi öyle yetiştirmiyor mu? Şu okulda oku, şunu bitir, şu dershaneye git, yüksek puanla şunu kazan, araban olsun, evin olsun, barkın olsun, kocan olsun, karın olsun, sigortan olsun... Hep sürünün bir parçası ol evladım. Yaşattırıl! Sakın kalabalığın gittiği yerin dışına çıkmayasın, sürüden ayrılanı kurt kapar! Dolayısıyla sürüye tam uyum sağladığın zaman mutlu, zengin, kendi geleceğini güvence altına almış bir insan olursun vurgusu günümüzde galiba çok fazla. İnsan çatışkan bir varlık diyorsunuz. Sizce nereden çıkıyor bu çatışma? Genetik birtakım yatkınlıklarla, yetilerle doğuyoruz. Belli bir kültürel çevreye doğuyoruz. Fakat insan yavrusunun şöyle bir özelliği var: Çok uzun diyebileceğimiz bir zaman diliminin içinde yaşadığı çevrenin ve kendisinin farkında değil. Hayvan cinsinden farklı olarak yürümesi bile daha sonra oluyor, gelişiminde bir gecikme var ve bu aciz durumunda, henüz yürüyemez, sıkıntılarını ancak ağlayarak ifade edebilen bir durumdayken, kimi teorisyenlere göre -mesela Freudyen bir bakışla yola çıkarsak- kendi irademize ve bilincimize egemen olamadığımız biçimde büyük ölçüde belirleniyoruz. Marksist bir perspektiften bakarsak; belli bir sosyo-ekonomik yapı içinde doğuyorsunuz ve belli bir ideolojiyle donatılıyorsunuz. Bu da sizin seçmeleriniz sonucunda size verilmiş bir şey değil ve siz, ben kimim, neyim, ne işe yararım, nerden geldim, nereye gidiyorum, hayatımın anlamı nedir? diye sorular sormaya başladığınız zaman birçok şey yerli yerine oturmuştur. Bu peder, bu valide, bu okul, bu dil, bu kültür ve ben buyum! Kendinizi fark ettiğiniz zaman, size verilmiş olanları üzerinizden atmak isteğiniz olabilir. Kendimi kabul etmiyorum! Ben bu değilim! İşte kendinizi aramaya, kendinize mahsus olmaya, kendinize özgü olmaya başlayınca çatışma başlıyor Bunun için özge yanlarımı görmem, anlamam, hesaplaşmam, onlardan beslenmem gerekiyor. İçimizde olumsuz enerji olarak birikebilecek bu sancılarımızı nasıl olumlayabiliriz? Yaşama ustasıysanız bunu bir şekilde halledersiniz. Çatışmalarımızı fark edip çatışma gücümüzün orkestrasyonunu yapmak, galiba fena bir şey değil. O çatışmalardan bir şiir çıkarabilirsiniz. Bir müzik, bilimsel bir araştırma veya entelektüel değilseniz, sıradan insan olarak da o çatışmalarımızla var olabiliriz. Boynu bükük, içindeki çatışmaları bastırmış, her zaman uyumlu, sevimli görünmeye çalışan, yapmacık bir insan değil de çatışmalarıyla barışık, çatışmalarından öğrenen, çatışmalarını aşmaya çalışıp daha farklı düzeylerde çatışmalar yaşayarak insanlara sunmaya çalıştığı yaşamını zenginleştirmeye çalışan bir insan olmak daha anlamlı gibi geliyor. Onun için içinizdeki çatışkanlığın kıymetini bilip onu güzel çatışmalara götürmeyi öğrenebilirsek, dünya belki biraz daha yaşanabilir hale gelebilir diye düşünüyorum. Çatışkanlığın felsefe literatüründe bir karşılığı da disharmoni dir. Disharmoni, insanın var olma özelliğidir ve çok güzel bir şeydir. Disharmonik yanınızı koruyunuz. Ne kadar konuşursak konuşalım, karşımızdakinin anladığı kadarız gerçeği hepimizin hayatında cereyan ediyordur. Sizce bu kaos neden kaynaklanıyor? İnsanın bu kaotik ilişkiler içerisinde yaşama ustası becerisini kazanabilmesi nasıl mümkün olabilir? Ustalık için çıraklıktan başlamak gerekiyor. Yaşamanın çırağıysanız, sonra kalfası, sonra da ustası olabilirsiniz. Bir defa öğrenebilme yetinizin, duyarlılığınızın gelişmesi lazım. Hayata karşı antenlerinizin olması lazım. Mesela bunu radyoya benzetirsek, hayattaki bir sürü frekanstan bize yayın geliyor; ama bizim alıcımız o frekansları çekmiyorsa, hiçbir şekilde bize ulaşmıyor o bilgi. Yani demek ki frekans spektrumunuzun, açıklığımızın çok geniş olması lazım. Hayata karşı çıplak durabilmek diye bir şey var. Oysa çağımızın insanı çok fazla gardını alıyor. Bu yüzden dışarıdan gelen mesajları duymuyor. Belli bir frekansa ayarlıyor ve sadece o frekanstan gelen yayınları alabiliyor. Hâlbuki birçok frekanstan yayınlar var, onlara kapalı kalınca gelişme şansını baştan kaybediyoruz.

19 T ECEVİ ÜNİVERSİTESİ BYani hamhalat insan olarak başlayıp hamhalat bir insan olarak ölüyoruz. Böyle hamhalat bir sürü ihtiyar vardır. Okullara gitmiştir, bir sürü ülke görmüştür, başından bin bir çeşit serüven geçmiştir; ama radyosu bir iki frekans çektiği için çok da gelişmemiştir. O yüzden alıcımızın bant genişliğini yükseltmek lazım. Ancak o zaman yaşama zenginliğini görebilir, öğrenebilir ve yaşama çırağı olarak başlayabiliriz. Yaşama ustası oluruz, olmayız, onu bilmiyoruz; ama yaşama çırağı olmak elimizdedir. Yaşadıklarımızı elimize ayağımıza bulaştırsak da yaşama çırağı olmak güzeldir. Hiç değilse onun farkındayızdır. Bir türlü istediğim gibi olmuyor be! demek de güzel bir şey ve öğrenmek! Her yaşadığımızdan bir şeyler öğrenebilmek Öğrenebilmek ne kadar büyük bir nimettir! Benim öğrenebileceğim hiç bir şey yok dediğiniz anda zaten mana olarak ölmüş oluyorsunuz. Bedeniniz yaşıyor olabilir, ama siz artık bir ölüsünüz. İnsanoğlu varlığının anlamını keşfedebilmek için kendisini uzay boşluklarına fırlatırken, Yunus Emre şu dizeleriyle, aradığımız cevabı dışımızda değil de içimizde bulabileceğimize dikkatimizi çekiyor: İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsen Ya nice okumaktır İnsan kendini nasıl bilebilir? İnsanın iç dünyasını siz nasıl yorumluyorsunuz? Kendini tanımak çok zor bir iştir, çünkü öteki ni tanımadan, içinde bulunduğumuz dünyayı, toplumu, kültürü, evreni tanımadan kendimizi tanıma imkânımız yok; ama haddimi bilmeyi belki bir şekilde öğrenebilirim. Haddimi, sınırımı kim koyacak? Neyi bileceğim? Yani haksızlıklara, yanlışlara karşı çıkmayacak mıyım? Dünyada sürüp gitmekte olan yalana, dolana karşı çıkmayacak mıyım? Kendimizi tanımak yaşarken olabiliyor. Kitabiyat bizi bir şekilde etkiler; ama insanlarla yüz yüze, onlara dokunarak, onlarla kavga ederek, onlarla şarkı söyleyip dövüşerek, çatışarak öğreniyorsunuz. Bize verilen eğitimde, seküler veya dini terbiye olsun hep monofonik bir iç ses yaratmaya çalışıyorlar. Hâlbuki insanın içi polofonik, çok sesli... Tamamen kendi egemenliğimde olan, bana ait olan hiçbir şey yok! Yani iç dünya diye bir dünya düşünürsek, ben onun sahibi değilim. Oranın tek yöneticisi değilim, içinde ötekiler var. Öteki, felsefede ben olmayana verdiğimiz bir addır. Ben ve ben olmayan öteki var. Hücrelerimin oluşmasında, düşüncelerimin, umutlarımın oluşmasında hep ötekiler var. Bir gün yatağa yatıyorum, içimdeki babam konuşuyor bir öteki olarak! İçimde yatmadan az önce okuduğum bir şair, bir fizikçi, bir düşünür, bir müzisyen veya bir arkadaşım İçimde ötekiler var! Tamamen egemenliği altında tuttuğum bir iç dünyaya sahip değilim. Ben iç dünyamın efendisi değilim! Zihnime istediğim şekli veremiyorum. Tamamen benim egemenliğimde yürütülen bir düşünme tarzım yok. Demek ki ben homojen bir varlık değilim. Ama öyle düşünmüyorum nedense, ben homojen, harmonik bir varlıkmışım gibi düşünüyorum. Bedenim benim değil, ama benim diyorum! Dini açıdan konuşursak, bu beden ve her şey emanettir. Biyolojik açıdan da öyle.! Hücrelerim, dokularım, sağlığım, ilişkilerim, bilgilerim emanettir. Bir yandan da onlara sahip olmaya çalışan, ben olduğumu ileri süren bir varlığım. Her şey benim elimdeymiş gibi bir hava içindeyim. Oysa bana ait olan hiçbir şey yok! Her şeyin kendi elinde olduğunu düşünebilen insanın tam karşısında hiç olduğunu düşünebilen insan modeli duruyor. Sizce düşünme serüvenimizde varılabilecek bir hiç noktası var mı? RÖPORTAJ Hiç olma diye bir şey var. Bunu mistik bir şey olarak algılamayın; çünkü bu bir egzistansiyel, yani insanın var oluşuyla ilgili bir şey. İçimizde o çok sağlam olduğunu düşündüğümüz ıvır zıvır, vıdı vıdı dünyanın dışına çıkmakla olabiliyor. Kendimizi hiç in anlamsızlığı içinde bulmakla olabiliyor. Büyük bir sarsıntıdır bu! Beni sürü insanı olmaktan alıkoyacak, beni kendime doğru yola çıkartacak belli bir yaşamsal veya ontolojik bir travma! Heidegger e sorarsanız, ancak bu travmayı geçirmiş insanlar has insanlar olabilir. Büyük sanat eserleri ortaya koyabilen, bilimsel, düşünsel kuramlar ortaya atabilen insanlar, belki de böyle var oluş sarsıntıları geçirmiş insanlardır. Bana bu, sahici bir şey gibi gelir. Bir biçimde hayatımızın belli bir döneminde sıradanlığın dışına taşma çabaları içinde değilsek, hangi anlamda çalışırsak çalışalım, o çalıştığımız alanın memuru oluyoruz. Size göre mutlu insanı ve mutsuz insanı tarif eder misiniz? Mutsuz insan demek, sürekli acı çeken insan demek değildir. Tersini düşünecek olursakta mutlu insan demek, hiç acı çekmemiş insan demek değildir. Mutlu insan ; acılarını güçlü bir şekilde çekebilen insandır. Yani acı çekerken de hep borçlu olduğunu düşünen, insanlara vermesi gerektiği duyguları, sevgisi, şefkati, ilgisi olduğunu düşünen insandır. Mademki varız bu evrende, o zaman vermemiz gereken bir şeyler var. Hayatın gelişmesi adına ne verebileceksek, insanlara onu vermek gerektiğini düşünüyorum. Bu mutlu insan karakteridir. Mutsuz insansa devamlı alacaklı olduğunu düşünür. İşte bu kadroyu hak ettim, vermediler, sevgiyi hak ettim, beni sevmediler, takdiri hak ettim, takdir etmediler... Devamlı mız mız, devamlı ıstırap çeken bir insan tipi. Bu tip insanların başına büyük belalar ve kayıplar geldiği zaman daha kötü oluyorlar. Hâlbuki mutlu bir insanın başına büyük kayıplar gelse de çok acı çeker; ama mutlu bir insan olarak acı çeker. Acı hayatta kaçınılmaz bir şey. Hepimiz bu acıyı çekeriz ama acı mesela bizi intihara götürmemeli. İntihar edenlere ben hep, tüymek yok derim. Mutsuzluk ahlaksızlıktır! diyorsunuz. Hayat size bu felsefeyi nasıl kazandırdı? Üniversiteyi bitirdim, evlendim. Eşim bir yerde memurdu, maaşlarımız düşüktü. Bir yerde tam gün mühendislik yapsam, felsefe derslerine gidemeyecektim. Ben dershanede öğretmen olayım dedim. Üniversiteye hazırlık dersleri vererek var olmaya çalıştım. Çok zor günlerdi, çok az para kazanıyordum. Mühendisler o zaman dershanede öğretmen olarak kabul ediliyordu, sonra kaldırdılar. Dolayısıyla ben hep kaçak çalışmak zorundaydım; bu yüzden yüksek ücret alamıyordum. Çok zengin öğrencilerin evlerine gidip dersler vermek durumunda kaldım. Sıkıntılı, zor bir hayattı ve asık suratlı, muzdarip bir insandım. Akademik hayata girdikten birkaç sene sonra, kendimi okulun koridorlarında kahkaha atarken buldum. Hayat mutsuzluktur, mutsuzluk ise hakikati araştıran bir insan için kaçınılmaz bir hayat tarzıdır diyen ben, değişmeye başladım. Bu, birdenbire olmadı elbette. Önce kahkaha attım, karamsar bakışım devam etti. On sene sonra filan, profesör olduktan sonra, gönül felsefesi meselelerini tartışmaya, yazmaya başladıktan sonra mutsuzluk ahlaksızlıktır diye bir yazı yazdım. Şunu anlamaya başladım: İnsanın mutsuz olmaya hakkı yok, çünkü mutsuz olan insan hayata çok az şey verebiliyor! İnsanlara vereceğimizi veremediğimiz için, bu durum bizi hep borçlu kılıyor, sorumluluğumuzu yerine getirmemizi engelliyor ve bu da ahlaksızlık yaratmış oluyor. Güzel insan olmak, en büyük sorumluluğumuz! Bu da bizi mutlu insan olmaya zorluyor. Mayıs-Haziran ten bu yana Gönül Felsefesi adını verdiğiniz çalışmaları yürütüyorsunuz. Size göre gönül ne demek? Her can bir gönül sahibi midir? 19 Gönlümüz; bedenimiz, duygularımız, aklımız ve çevremizden oluşuyor. Herkesin canı vardır, ama herkesin gönlü yoktur diye düşünüyorum. Gönül, inşa edilecek bir çaba sonucunda bizim olabilir; gönlümüz olabilir ama canımız bize verilmiştir. Yani kültürümüz tarafından, doğa tarafından, bedenimiz, duygularımız, düşüncelerimiz içinde yetiştiğimiz çevre ve ortam bizim canımızı oluşturuyor; ama canımızı belli bir duyarlılıkla geliştirebildiğimizde gönüle dönüştürmüş oluyoruz. Dolayısıyla gönül sahibi olmak, bütünsel olarak kendini, bedenini duya duya, duygularını yaşaya yaşaya, kendi aklını kullana kullana, çevremizdeki, kültürümüzdeki değerleri sindire sindire yaşanacak bir şeydir. Gönül kelimesinin Türkçe dışında başka hiçbir dilde karşılığı olmadığı doğru mu? Evet, öyle düşünüyorum. Heart diye çevirince olmaz. Almancadaki gemüt diye bir sözcük var, biraz ona yakın gibi gözüküyor; ama tam o da değil. Gönül Felsefesi ni felsefe camiasında duyurabildiniz mi? Gönül felsefesini çok geliştirebildiğimi söyleyemem. Henüz inşa halinde olduğu için, Batılılara gösterme imkânı mümkün değil gibi görünüyor. Mümkün olduğunda da Batılı insan bununla ilgilenir mi, onu da bilmiyorum. Düşünmek benim için bir serüven olduğundan, sonuçta şöyle bir şey çıkacaktır gibi bir öngörüm de yok. Çünkü ortaya çıkan şey konusunda Batılı, biz zaten biliyorduk, sen gönül demişsin, biz ona başka bir isim veriyoruz diyebilir veya çok uyduruk kaydırık bir şey yapıyorsun, bir de felsefe diye onun başına koymuşsun, senin yaptığın edebiyat diyebilir. Bütün bunları bilemiyorum. Yıllarca Batı insanının felsefesini dinledik, bizim kültürümüzden beslenen bir felsefe yapılabilir mi? Biz Anadolu topraklarında kaç yüz seneden beri varsak, o varoluşumuzun hikâyesini yazarak felsefesini yapabileceğimizi düşünüyorum; ama bunu yapabilecek miyim bilmiyorum. Belki de ömrüm yetmeyebilir. Bu iş yapılacaksa, bu bir kişinin yapacağı bir iş değildir. Bir gazetenin ekinde kendinizi tanımlar mısınız? sorusuna : Türküm, hıyarım, çaresizim demişsiniz. Yazılarında bizi içimizdeki güce dair uyandırmaya çalışan, kendimizden umudumuzu kesmememizi tavsiye eden Ahmet İnam neden çaresiz? O sözümün ben hala arkasındayım. Kendini inşa edememiş bir dil konuşan ve hayat yaşayan insanlar olarak hala incelmediğimiz; sanatta, bilimde edebiyatta düşüncede dünyayı etkileyecek eserler veremediğimiz için hıyarız! Hıyarı burada kabalık, gelişmemişlik, hamhalatlık anlamında kullanıyorum. Çaresizim sözü, hıyarlıktan kurutulmaya çalışan birisiyim; ama henüz buna bir çıkış bulamadım anlamında. Oradaki çaresizlik, çare arayan bir çaresizliktir. Çünkü hıyar olduğumuzu kabul etmeden incelme şansımız yoktur. Zaman zaman çareler bulup onu söyleyen, ama henüz nihai bir çareyi bulamamış bir arayışın getirdiği bir sözdür.

20 20 Mayıs-Haziran MEZUNİYET TÖRENİ ECEVİT Öğrencilerimizi ge Baştarafı 1 de Hayatımızın bir sayfasını acı tatlı anılarla kapatıyor, diğer sayfasını yeni beklentiler ve umutlarla açıyoruz. Bizlerin yetişmesinde ve olgunlaşmasında büyük rol oynayan siz değerli hocalarımıza tüm mezun arkadaşlarım adına şükranlarımı sunarım. Törende Akademik Yılına göre belirlenen Üniversitenin birinci, ikinci ve üçüncülerine çeşitli hediyeler verildi. BEÜ yü birincilikle bitiren Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Bölümünden Kenan Özel e diplomasını Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız ile Eşi Dr. Dilek Didim Ayyıldız verdi. Üniversite ikincisi olan Ereğli Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü mezunu Merve Hülya Kibar, diplomasını Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir den aldı. BEÜ den üçüncülükle mezun olan iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencisi Gülizar Soydemir ise diplomasını Jandarma Komutanı Alb. Ergün Özgün den aldı. Öğrencilerin sahadaki yerlerini almasının ardından bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Mahmut Özer, Akademik Yılında dört bine yakın öğrenciyi mezun etmenin haklı gururunu yaşadıklarını belirtti. Özer şöyle konuştu: Akademik Yılı sonunda yaklaşık dört bin öğrencimizi mezun etmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Bugün diplomalarını alacak olan sevgili öğrencilerimizi bu başarılarından dolayı kutluyorum. BEÜ olarak, eğitim ve öğretim kapasitemizi arttırmak için tüm eğitim birimlerimize hem çok sayıda yeni bölüm kazandırmaya hem de öğretim elemanı sayımızı önemli bir ölçüde arttırmaya devam etmekteyiz. Tüm bu gelişmelerin doğal bir sonucu olarak da son iki yıl içerisinde öğrenci sayımızı yüzde 30, öğretim elemanı sayımızı yüzde 24, yardımcı doçent öğretim üyesi sayımızı yüzde 25, doçent öğretim üyesi sayımızı yüzde 69 ve profesör öğretim üyesi sayımızı ise yüzde 54 arttırmış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz Akademik Yılı itibariyle 16 bin olan öğrenci sayımız 21 bine ulaşmıştır. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında 8 bin yeni öğrenciyi üniversitemize kazandırmayı, toplam öğrenci sayımızı da 26 bine yükseltmeyi hedefliyoruz.