editör Sevgilerimle Turan Türkmen

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "editör Sevgilerimle Turan Türkmen"

Transkript

1

2

3

4 15 Temmuz 2016 günü, onu yaşayan, sokakta, yolda ya da televizyon başında ona tanık olanların belleklerinden ve Türkiye mizin tarih kayıtlarından hiçbir zaman silinmeyecek. Ancak yaşananlar ve belki de daha yaşanacaklar ne kadar olumsuz olursa olsun, şu anda tüm karanlıklardan ve belirsizliklerden yeni bir gelecek, yeni bir oluşum yaratma zamanı. Ancak hepimizin katkısıyla gerçekleşebilecek bu oluşumun ekonomik ve endüstriyel ayağında, sektör yöneticilerine ve sivil toplum kuruluşlarına kuşkusuz önemli görevler düşecek. Alanın paydaşları ve uzmanları olarak, hükümete öneri ve çıkış yolları sunmaları gerekecek. Siyasî anlamda gösterilen birlikteliğin ekonomik ve endüstriyel alanlarda da gerçekleşmesi halinde, sadece siyasî krizlerin değil, son dönemde yaşanan üretim ve teknolojik ilerleme darboğazlarının da aşılabileceğine inanıyoruz. Daha somut örnekler verebilmek için, sektörlerle ilgili olarak neler yapılabileceğini düşününce, ilk adımda, endüstride dünya pazarlarında hakimiyeti sağlamak üzere yakın zamanda hazırlanan bir planda Almanya nın başı çektiği, hatta bizzat Almanya başkanı Merkel tarafından yürütülen bir yapı (üniversiteler, sanayiciler, teknoloji merkezleri, mühendisler, bilim adamları) ile geleceğin teknolojileri uygulamalarını biran önce hayata geçirme çabaları ve Endüstri 4.0 geliyor akla. Bugün bu yönde, Almanya, Japonya ve Amerika başta olmak üzere, bazı ülkelerin ciddî yol kat ettiği görülmekte yılında Davos un gündemini zorunlu olarak işgal eden terör konusunu saymazsak, ana gündem Endüstri 4.0 idi. O zaman biz de, gündemimize zorunlu olarak giren siyasî ve idarî olağanüstü halin ötesinde, bilimde, sanayide, teknolojide de olağanüstü hal ilan etmeliyiz. Sözün özü; bu ülke bizim, başka bir yere gitmeye niyetimiz yok. O zaman hep birlikte aklın, vicdanın, hukukun, adaletin, sevginin, kardeşliğin yeniden inşasına girişelim. Kader birliğimizin bir kez daha farkına varmış olarak darbesiz ve krizsiz, demokrasiyle kardeşliğin hemhal olduğu müreffeh bir Türkiye için sorumluluk üstlenelim... Sevgilerimle Turan Türkmen editör EKSEN Yay nc l k Fuarc l k Tan t m Hiz. Ltd. fiti. Ad na imtiyaz sahibi ve Sorumlu Yaz flleri Müdürü Turan Türkmen turan@eksenltd.com Genel Yayın Yönetmeni: Prof. Dr. Ya mur Denizhan denizhan@boun.edu.tr Rek lam ve Halk la İlişki ler Md.: Birsen Salman birsen@eksenltd.com Yayın Kurulu: Prof. Dr. Abdülkadir Erden / At l m Üniversitesi Mekatronik Müh.Böl.Bşk. Prof. Dr. Me tin Gö ka flan / TÜ. Kon trol Müh. Böl. Bflk. Prof. Dr. Galip Cansever / Y.T.Ü. Elek trik Elek tro nik Müh. Fak. Dek. Kurumsal İletişim Uzmanı: Giray Karanlık giray@eksenmedyagrup.com Yayın Danışmanları: Prof. Dr. Alinur Büyükaksoy / Geb ze le ri Tek. Ens. Rek. Prof. Dr. Ayşegül Akdoğan Eker / YTÜ Makina Müh. Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Eker / Namık Kemal Üniversitesi Biyosistem Müh. Böl. Prof. Dr. Er sin Tu lu nay / ODTÜ Prof. Dr. Gök sel De mi rer / ODTÜ Çevre Mühendisli i Prof. Dr. Gü ven Ön bil gin / 19 May s Üniversitesi Prof. Dr. Mübeccel Demirekler / OD TÜ Elk. Elek tro nik Müh. Böl. Prof. Dr. Mu am mer Er mifl / OD TÜ Elk. Elek tro nik Müh. Böl. Prof. Dr. Muhsin Kılıç / Uludağ Üniversitesi Prof. Dr. Sa vafl Ay berk / Ko cae li Ü. Çev re Müh. Böl. Bflk. Prof. Dr. Tun cel Öz den / TÜ B TAK Enst. Ana liz Lab. Böl. Bflk. Prof. Dr. U ur Çel tek li gil / Sakarya Üniversitesi Prof. Dr. Se ta Bo gos yan / TÜ. Kon trol Müh. Böl. Prof. Dr. Yu suf Tan / Bo aziçi Ü. Medical Engineering Prof. Dr. Kemal Leblebicio lu / OD TÜ Elk. Elek tro nik Müh. Böl. Doç. Dr.. Hak k Çav dar / Karadeniz Teknik Ü. Doç. Dr. Yu suf A. Us ka ner / Özçelik A.fi. Prof. Dr. Hakan Yavuz / Ç.Ü. Müh. Mim. Fak. Mak. Müh. Böl. Yrd. Doç. Dr. Si bel Ulu da De mi rer / Çan ka ya Ü. End. Müh. Böl. Sevtap İnan / Siemens M. Halil Başaran / Rockwell Otomasyon Levent Fadıloğlu / Schneider Cengiz Meriç / Hipafl Emin Ol cay / Akbil A.fi. Çağrı Hekimoğlu / Esit Gök tu Gür / Schneider H. Cen giz Ce lep / Entek Otomasyon Hasan Basri Kayak ran / EMF Motor brahim Erkan Yenel / Norm Enerji smail Obut / Hidroser Mahmut Bertan / Weidmüller Niyazi Sar maden / Medel Oral Av c / Piomak Özkal Güner / Schneider Electric Sedat Sami Ömero lu / E3Tam Gökhan Yücel / Phoenix Contact fiahnur Agaik / GSD Osman Kutan / ABB Talat Avc / P nar Müh. T. Ha kan Özer / SOD Yön. Krl. Bflk. Tuncay Soydafl / Festo Yavuz Çopur / Pilz Sırrı Kardeş / Kardeş Elektrik Tolga Bizel / Mitsubishi Electric Hakan Aydın / Mitsubishi Electric Dr. Hüseyin Halıcı / Halıcı Elektronik Tunç Atıl / HKTM Teknik Editör: Emeç Erçelik editor@eksenmedyagrup.com Editör: Alper Öz editor@eksenmedyagrup.com Taluy Denizhan info@eksenmedyagrup.com Grafik Tasarım: Ülgen Güneş ulgen@eksenmedyagrup.com Şükran Pala sukran@eksenmedyagrup.com Esra Satır esra@eksenmedyagrup.com Reklam Koordinatörü:Cahide Avflar Demir cahide.avsar@eksenmedyagrup.com Reklam Satış : Taha Aydın taha@@eksenmedyagrup.com Halkla İlişkiler ve Tanıtım: Onur Narinoğlu onur@eksenmedyagrup.com Abo ne ve Ma li İşler: Şerife Yılmaz finans@eksenltd.com Uluslararası İlişkiler:Serdal Doğan info@eksenmedyagrup.com Temsilciliklerimiz: Ne jat Cofl kun Tel: N G L TE RE info@eksenmedyagrup.com Gülden Ela Yalçın Tel: Münih - AL MAN YA info@eksenmedyagrup.com z mir Tem sil ci li i: Fatma Boyraz Tel: Merkez: EKSEN Yay nc l k Fuarc l k Tan t m Hiz. Ltd. fiti. Mefl ru ti yet Cad. Kıblelizade Sk. Tepe Han No: 1 Kat: 2 D: Beyo lu- stanbul / TÜRKİYE Tel : Faks : info@eksenmedyagrup.com Baskı: Doğa Basım Yıllık abonelik: TL. Yıllık yurtdışı abonelik: 100 Euro Endüstri ve Otomasyon Yayg n süreli bir yay nd r, Ayda bir yay nlan r Dergimizde yer alan ilanlar n sorumlulu u ilan verenlere, makalelerdeki fikirler ve yorumlar yazarlar na aittir. Tüm haklar Eksen Yay nc l k a ait olup, izinsiz kullan lamaz ve yay nlanamaz. Eksen Yay nc l k; bas n ve yay nc l k ilkelerine uymay taahhüt eder. ENDÜSTRİ OTOMASYON DERGİSİ ENDÜSTRİYEL OTOMASYON SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYESİDİR.

5

6

7

8 82 ÜRÜN ve UYGULAMALAR Yeni ABB SACE binası SACE Emax 2 ve Ekip Güç Kontrolü fonksiyonu ile Yük Yönetimi ABB Sezgisel robotların ve yapılandırılabilir modüler paketleme hatlarının geleceği OMRON Bina uygulamalarında yıldırım ve aşırı gerilim koruması ABB Kilitleme-Etiketleme (LOTO) ile Tehlikeli Enerjilerin Kontrolü PILZ Omron un NX Serisi I/O sistemi ile Makine Kontrol Performansı ve Kolaylığı OMRON 08 TEKNOLOJİDE YENİLİKLER Basit Bileşenlerle Atık Isıdan Enerji Kazanmak 10 DOSYA İlaç Sektörü Daha İleri Adımlar Bekliyor! İlaç Sektörünün Yakın Geleceği Kimya Sektörü Olağanüstü Büyümeye Hazır! Kimya Sektörü nün Projeksiyonu Tekstil Sektörünün Büyük Potansiyeli Tekstil Sektörlerin Bölgesel Yapısı & Kümelenmeler Tekstil Sektörünün Yarını Boya Sektörü Büyüyecek

9 96 ÜRÜNLER BOSCH REXROTH Endüstri 4.0 dünyasına hazırlık MEDEL ELEKTRONİK Medel Yüksek Frekanslı E C evirici (DC-AC) NETES MÜHENDİSLİK Fluke TiS20 Kızılötesi Kamera ABB Gemi panoları için küçük hacimlerde yüksek kısa devre BR AUTOMATION IO-Link 1.1 ile Industry 4.0 in kapsanmasıb&r dijital haberleşmede kullanılacak yeni master modüllerini tanıtıyor PILZ Pilz in yeni nesil ışık perdesi PSENopt II GIT Emniyet Ödülleri Finalinde NSK AIP programı şekerleme tesisinin yılda tasarruf etmesine yardımcı oluyo 116 HABERLER Uzer Makina Rockwell Automation 9 yıldır Uzer Makina nın çözüm ortağı Endüstriyel Kontrol Sistemleri Siber Saldırı Tehditlerine Açık İhracatçılar yurtdışındaki iş ortaklarıyla güven tazeleyecek Siemens Bina Teknojileri Partner Konferansı düzenlendi Türkiye de Plastik Geri Dönüşümü Avrupa nın Odağında Sanpa Elektronik,1 Yılda 2. Bayi Toplantısını Gerçekleştirdi!

10 TEKNOLOJİDE YENİLİKLER ENDÜSTRİ OTOMASYON 8

11 ENDÜSTRİ OTOMASYON TEKNOLOJİDE YENİLİKLER 9

12 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON İLAÇ SEKTÖRÜ DAHA İLERİ ADIMLAR BEKLİYOR! İlaç Sektörü dosyamıza Milliyet Gazetesi nin Haziran 2016 tarih ve İlaç endüstrisi 16,9 milyar liraya ulaştı başlıklı haberi ile başlayalım. Habere göre, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS), ilaç endüstrisi pazarı büyüklüğünün geçen yıl 16,86 milyar liraya yükseldiğini, kutu bazında ise 1,94 milyarlık hacime ulaşıldığını bildirdi. İEİS tarafından hazırlanan ve ilaç endüstrisinin 2015 yılı verilerinin analiz edildiği Türkiye İlaç Sektörü 2015 Raporu yayımlandı. Rapor sonuçları, ilaç endüstrisinin Ar-Ge, üretim ve ihracat alanlarında gelişme kaydettiğini ortaya koydu. Rapora göre, 2010 yılında 4 olan akredite Ar-Ge merkezi sayısı geçen yıl 15 e yükseldi. Biyoteknolojik ilaçlar, geçen yıl 2,57 milyar lirayla reçeteli ilaç pazarının yüzde 17 sini oluşturdu. Türkiye ilaç endüstrisi, uluslararası standartlardaki 67 ilaç ve 12 ham madde üretim tesisiyle hizmet sunuyor. Son altı yılda sanayi üretim endeksi verileri incelendiğinde, üretimin, imalat sanayinde yüzde 43, kimya sektöründe yüzde 47 arttığı, ilaç sektöründe bu oranın yüzde 61 e ulaştığı görülüyor. İlaç ihracatında da son altı yılda yüzde 96 artış elde 10

13 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL edilirken geçen yıl 160 ülkeye 921 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Böylece ilaç endüstrisinin Türkiye ihracatındaki payı, yüzde 0,46 dan yüzde 0,64 e yükseldi. İlaçta dış ticaret açığı ise 2015 yılında 3,68 milyar dolara gerilerken ihracatın ithalatı karşılama oranı altı yılda 9 puan artarak yüzde 20 ye ulaştı. İlaç endüstrisi pazarı büyüklüğü 2009 da 13,2 milyar lira iken bu rakam geçen yıl 16,86 milyar liraya yükseldi. Öte yandan 2009 da 1,49 milyar kutu olan pazarda, 2015 te 1,94 milyarlık hacime ulaşıldı. Söz konusu verideki gelişme, artan ve yaşlanan nüfus, ortalama yaşam süresindeki yükselme ve kamu sağlık hizmetleri ile ilaca erişimdeki artıştan kaynaklandı. Son 6 yılda değerde onkoloji ve kan ürünleri artma eğilimindeyken antibiyotikler ve antiromatizmal ürünler düşüş gösterdi. Global bütçe uygulaması kapsamındaki fiyat odaklı politikalar, ilaç sektörünün finansal verilerini olumsuz etkiledi. İlaç sektörünün faaliyet kârlılığı arasında geriledi. Net satışlar reel olarak düştü, varlık yaratma kabiliyeti azaldı. Son dönemde kamu otoritesi tarafından fiyatlandırma ve geri ödeme alanında atılan olumlu adımlar endüstrinin üzerindeki baskıyı azalttı. İEİS Genel Sekreteri Turgut Tokgöz, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede, kamu otoriteleri tarafından ilaçta Ar-Ge alanında atılan destekleyici adımları memnuniyetle takip ettiklerini belirterek, endüstri, üniversite ve kamu iş birliğiyle ilaçta Ar-Ge alanında bir sıçrama yaşanmasını umut ettiklerini dile getirdi. Endüstrinin kilogram başı ihracat değerinin yaklaşık 27 dolar olduğunu aktaran Tokgöz, Türkiye nin kilogram başına ortalama ihracat değerinin yaklaşık 2 dolar olduğu göz önüne alındığında, sektörümüzün katma değerinin ne kadar yüksek olduğu anlaşılıyor ifadesini kullandı. Sektöre ilişkin ikinci veri, haberde de atıfta bulunulan İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) sitesinde yer alan Haziran 2016 tarihli ve Türkiye İlaç Endüstrisi nin Ar-Ge, üretim ve ihracattaki ilerlemesi devam ediyor başlıklı basın açıklaması. Açıklamanın devamında şöyle deniliyor: İEİS, ilaç endüstrisinin 2015 yılı sektör verilerini ve analizlerini içeren Türkiye İlaç Sektörü 2015 Raporu nu yayınladı. Rapordaki bulgulara göre, ilaç endüstrisi; Ar-Ge, üretim ve ihracat alanlarında önemli atılımlar yapıyor. Endüstri, Ar-Ge yetkinliğini artırmayı ve özellikle biyoteknoloji alanında daha yüksek katma değerli ürünler üreterek, küresel bir ilaç üreticisi ve ihracatçısı konumuna gelmeyi hedefliyor. İlaç firmaları, sadece kendi sektörlerindeki gelişimi sürekli kılmak adına değil, sektörün Türkiye ekonomisi için sahip olduğu potansiyeli de dikkate alarak, büyük bir motivasyonla yollarına devam ediyor. İlaç endüstrisinde Ar-Ge alanında son yıllarda, umut verici gelişmeler kaydedildi yılında 4 olan akredite Ar-Ge merkezi sayısı, 15 e yükseldi yılında Ar-Ge harcamaları 2010 daki harcamaların 2,5 katına ulaştı. Dünya ilaç pazarındaki yeri gittikçe artan biyoteknolojik ilaçların Türkiye de de Ar-Ge ve üretimine yönelik çalışmalar başladı. Biyoteknolojik ilaçlar, 2015 te 2,57 milyar TL ile reçeteli ilaç pazarının %17 sini oluşturuyor. Bu ilaçların geliştirilmesi ve üretilmesiyle, hastaların bu ilaçlara erişiminin artması, dış ticaret açığının azalması ve teknolojik birikim yaratılması hedefleniyor. İEİS Genel Sekreteri Turgut Tokgöz, Kamu otoriteleri tarafından ilaçta Ar-Ge alanında atılan destekleyici adımları memnuniyetle takip ediyoruz. Endüstri, üniversite ve kamu işbirliğiyle ilaçta Ar-Ge alanında bir sıçrama yaşanmasını umut ediyoruz dedi. Türkiye ilaç endüstrisi, uluslararası standartlardaki 67 ilaç ve 12 hammadde üretim tesisiyle hizmet sunuyor. Son altı yılda sanayi üretim endeksi verileri incelendiğinde, üretimin, imalat sanayinde %43, kimya sektöründe %47 arttığı gözlenirken, ilaç sektöründe bu oranın %61 e ulaştığı görülüyor. Kamunun yurtiçi üretimi destekleyen politikalarıyla üretimin daha da artması bekleniyor. İlaç ihracatında son altı yılda önemli bir ivme yakalandı yılında 470 milyon dolar seviyesinde olan ilaç ihracatı 6 yılda yüzde 96 düzeyinde arttı te 160 ülkeye 921 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Aynı dönemde, Türkiye nin toplam ihracatı yüzde 41 oranında büyüdü. İhracatı, toplam ihracattan iki kat daha fazla büyüme gösteren ilaç endüstrisinin Türkiye ihracatındaki payı, yüzde 0,46 dan yüzde 0,64 e yük- 11

14 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON seldi. İlaçta dış ticaret açığı, 2015 yılında 3,68 milyar dolar seviyesine geriledi ve ihracatın ithalatı karşılama oranı altı yılda 9 puan artarak %20 ye ulaştı. Tokgöz, Endüstrimizin kilogram başı ihracat değeri yaklaşık 27 dolar. Türkiye nin kilogram başına ortalama ihracat değerinin yaklaşık 2 dolar olduğu göz önüne alındığında, sektörümüzün katma değerinin ne kadar yüksek olduğu anlaşılıyor dedi. Raporda ilaç pazarına ilişkin öne çıkan bazı bulgular * 2009 da 13,2 milyar TL olan pazar, 2015 te 16,86 milyar TL oldu. Bu büyüme, bileşik bazda yıllık (CAGR) %4,2 düzeyinde bir artış ifade ederken, üretici fiyatları bazında %16 oranında reel bir gerilemeye işaret ediyor. *Pazar, 2009 da 1,49 milyar kutu iken 2015 yılında 1,94 milyarlık hacme ulaştı. Kutu ölçeğinde bileşik bazda yıllık büyüme %4,5. Bu genişleme, artan ve yaşlanan nüfus, ortalama yaşam süresindeki yükselme ve kamu sağlık hizmetlerine ve ilaca erişimdeki artıştan kaynaklanıyor. * Eşdeğer ve referans ilaçların pazar payları 6 yıllık dönem içerisinde önemli bir değişiklik göstermedi. * Son 6 yılda değerde onkoloji ve kan ürünleri artma eğilimindeyken antibiyotikler ve antiromatizmal ürünler azalma eğilimi gösteriyor. * Global bütçe uygulaması kapsamındaki fiyat odaklı politikalar, ilaç sektörünün finansal verilerini olumsuz olarak etkiledi arasında ilaç sektörünün faaliyet kârlılığı geriledi, ilaç sektörü imalat sanayi ve kimya sektörünün gerisinde kaldı. Net satışlar reel olarak düştü, varlık yaratma kabiliyeti azaldı. Son dönemde kamu otoritesi tarafından fiyatlandırma ve geri ödeme alanında atılan olumlu adımlar endüstrinin üzerindeki baskıyı azalttı. Endüstri, bu adımların daha ileri taşınmasını bekliyor. Sözü edilen ileri adımlar konusunda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nın İlaç Sektörü Raporu (2016/1) ya bakıyoruz. Raporda şöyle deniliyor: İlaç sektörü, beşeri ve veteriner hekimlikte tedavi edici, koruyucu ve tanı amaçlı olarak kullanılan sentetik, bitkisel, hayvansal ve biyolojik kaynaklı kimyasal maddeleri farmasötik teknolojiye uygun olarak üreterek tedaviye sunan bir sanayi dalıdır. Halk sağlığının korunması, sağlık hizmetlerinin kaliteli ve etkin bir şekilde sunulabilmesi güçlü bir ilaç sektörü ile mümkündür. Bunun yanı sıra, sektör yoğun Ar-Ge faaliyetlerini içermesi sebebiyle katma değeri yüksek ürünler üretilmesini sağlamaktadır. Ayrıca, ekonomik kalkınma açısından çok önemli katkılar sağlamasının yanında, savaş, epidemik hastalıklar ve olası bir ambargo gibi faktörler karşısında ülkenin ilaç ihtiyacını karşılayacak üretim yapabilen bir ilaç sektörüne sahip olması gerekmektedir. Bu bağlamda Türkiye İlaç Sektörü incelendiğinde gelişmiş bütün ülkelerde olduğu gibi bazı ürünlerin nihai ürün şeklinde ithal edildiği görülmektedir. İthal edilen ilaçlar ise genellikle yeni ve yüksek teknoloji gerektiren, biyoteknolojik olarak üretilen, implante edilen ilaçlar, yeni ilaç taşıyıcı sistemler, aşılar, kan ürünleri, değiştirilmiş salım özelliği gösteren ilaçlar, insülin, kanser ilaçları, bazı hormonlar, radyonüklidler, bazı oftalmolojik preparatlar ve antidotlardır. Üretim genellikle jenerik/eşdeğer ilaçlar üzerinde yoğunlaşmıştır. 12

15 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL Ayrıca, ilaç etken madde üretimi de yapılmaktadır. Dünya standartlarında üretim kapasitesine sahip olmasına rağmen Türkiye İlaç Sektörü, dünya pazarında yeterli rekabet gücüne ulaşamamıştır. Türkiye ilaç pazarı 2015 yılında bir önceki yıla göre %15,5 oranında büyüme göstermiş ve üretici fiyatlarıyla 16,87 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Ülkemizde 311 adet ilaç firması, 71 adet ilaç üretim tesisi (58 i yerli) ve 11 hammadde tesisi (8 i yerli) bulunmaktadır yılında ithalat 4,6 milyar ABD doları, ihracat 932 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiş olup ihracatın ithalatı karşılama oranı yaklaşık % 20 dir. SEKTÖRÜN DÜNYADAKİ MEVCUT DURUMU Demografik değişim, ortalama yaşam süresinin artışı, hastalık paternlerindeki değişimler, sosyal küreselleşme, sağlık hizmetlerine erişimdeki anlamlı artış ve sosyal devlet olgusunun doğuşu dünya ilaç sektörünün büyümesinde önemli rol oynamıştır. Toplam ilaç pazarı 2014 yılı itibariyle 1 milyar ABD Doları nın üzerinde gerçekleşmiştir. çok satışı gerçekleşen ilaçların tedavi alanları dikkate alındığında onkoloji, diyabet ürünleri, antiromatizmal ürünler, anti viraller ve aşıların ön plana çıktığı görülmektedir. Bunun yanı sıra özellikle son yıllarda, dünya ilaç pazarında biyoteknolojik ilaçların payının giderek arttığı görülmektedir. EvaluatePharma nın dünyadaki 500 büyük ilaç firması verilerini kullanarak gerçekleştirdiği analize göre, 2014 yılında 781 milyar Dolar lık toplam reçeteli ve OTC ilaç satışlarının %23 ünü biyoteknolojik ilaçlar oluşturmaktadır. Aynı yıl itibariyle biyobenzer ilaç pazarı yaklaşık 2,5 milyar Dolar dır. Bu da biyoteknolojik ilaçlar piyasasının yaklaşık %1,4 üne tekabül etmektedir. Ancak, 2020 yılına kadar satışı en çok gerçekleşen biyolojik ilaçların patent sürelerinin dolmasıyla, biyobenzer ilaçlar için yaklaşık 80 milyar Dolarlık pazar açılacaktır. Avrupa da Dünya ilaç pazarının %95 ine uluslararası alanda faaliyet gösteren şirketler sahiptir. Gelişmiş ülkelerdeki yoğun tüketim yine gelişmiş ülkelerdeki üretimle karşılanmaktadır. EFPIA verilerine göre, 2014 yılında dünya ilaç satışlarının %44,5 ini Kuzey Amerika (ABD ve Kanada), %25,3 ünü Avrupa oluşturmaktadır yılında dünya ilaç sektöründe onkoloji, diyabet, ağrı, hipertansiyon ve antibakteriyal gibi tedavi gruplarının satışlarının diğer tedavi gruplarına göre daha yüksek olduğu görülmektedir yılı Forbes Global 2000 listesinden derlenen, satış rakamına göre dünyanın ilk 10 ilaç ve biyoteknolojik ilaç firmaları Tablo da sunulmuştur. Söz konusu firmalar, dünya ilaç sektörünün halka arz edilmiş ticari liderleri konumundadır. İlaç sektörü, yüksek maliyetli ve uzun süren Ar-Ge çalışmaları içermesi sebebiyle dünyada yapılan toplam Ar-Ge harcamalarında %14,4 payla ilk sırada yer almaktadır. Dünya reçeteli ve OTC ilaç pazarında en başlayan biyobenzer ilaç üretimi günümüzde gelişmekte olan ülkelerde (Çin, Hindistan, G.Kore) yoğunlaşmakta olup, Brezilya ve Meksika gibi ülkelerde de biyoteknolojik ürünlere yönelik kaynak ayrılmaktadır. SEKTÖRÜN TÜRKİYE DEKİ GENEL DURUMU Türkiye İlaç Sektörü önemli miktarlarda ve çeşitlilikte üretim ve ihracat olanağına sahip ve katma değeri 13

16 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON yüksek olan sektörlerden biridir. Uluslararası norm ve standartların uygulandığı Türkiye İlaç Sektörü, özel üretim teknolojisi gerektiren ürünler (biyoteknoloji vb.) dışında her türlü ürünü üretebilen, AB ülkeleri ile kıyaslanabilir bir teknolojik düzeye ulaşmıştır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen ve ülkemizde 1984 yılından itibaren yürürlüğe giren İyi Üretim Uygulamaları (GMP) çerçevesinde gerekli yatırımları yaparak teknolojik alt yapısını güçlendirmiştir. Türkiye toplam ilaç pazarı, 2015 yılında bir önceki yıla göre %15,5 oranında büyüme göstermiş ve üretici fiyatlarıyla 16,87 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Kutu bazında ise pazar, bir önceki yıla göre %6,7 lik büyüme göstermiş ve 1,95 milyar hacim olarak gerçekleşmiştir itibariyle Türkiye reçeteli ilaç pazarı dağılımı değer bazında (TL) incelendiğinde, pazarın yaklaşık %70 ini yenilikçi/referans ilaçlar; yaklaşık %30 unu eşdeğer/jenerik ilaçların oluşturduğu görülmektedir. Kutu bazında ise pazarın yaklaşık %52 sini eşdeğer/ jenerik, %48 ini yenilikçi/referans ilaçlar oluşturmaktadır. Türkiye ilaç pazarı, ithal ürünlerde yoğunluklu olarak yenilikçi/referans, yurt içinde üretilen ürünlerde ise ağırlıklı olarak eşdeğer/jenerik ilaçlardan oluşmaktadır. IMS verilerine göre Türkiye ilaç pazarı 2014 yılında dünya ilaç pazarında 17. sırada yer almıştır yılında Türkiye ilaç pazarının dünyada 16. sırada yer alacağı öngörülmektedir. Türkiye de ilaç tüketimi yıllar itibariyle artış göstermiş olup 2014 yılında yaklaşık milyon kutu ilaç tüketilmiştir. Tedavi gruplarına göre hacim bazında en çok tüketilen ilaçlar gastrointestinal kanal ve metabolizma, solunum sistemi, sistemik antienfektifler, sinir sistemi, kas ve iskelet sistemi hastalıkları tedavisinde kullanılmaktadır yılında Türkiye ilaç pazarındaki pazar payları incelendiğinde, Abdi İbrahim, Novartis, Pfizer, Sanofi ve 14

17 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL Bayer gibi firmaların sektörün önde gelen diğer firmalarıdır. Biyoteknolojik ilaçlar, 2015 te 2,57 milyar TL ile reçeteli ilaçların %15 ini oluşturmaktadır. Biyoteknolojik ilaçların toplam reçeteli ilaç pazarı içindeki payı, dünyadaki eğilime benzer şekilde giderek artmaktadır. IMS verilerine göre 2014 yılında ülkemizde değer bazında en çok satışı gerçekleşen ilk 10 ilacın 8 i biyoteknolojik ilaçtır yılında biyobenzer ilaç pazarı bir önceki yıla göre yaklaşık %30 oranında büyüyerek 70 milyon TL olmuştur. Sektördeki Üretim Eğilimleri ve Üretilen Başlıca Ürünler: Sektörde genellikle lisans altında üretim, fason üretim, jenerik/eşdeğer ilaç üretimi ve antibiyotikler, analjezikler başta olmak üzere birçok ilaç etken maddesi üretimi yapılmaktadır yılı itibariyle Türkiye ilaç pazarının kutu bazında yaklaşık %73 ü, değer bazında ise %42 si ülkemizde üretilmektedir. Ancak, bazı ilaçlar, ileri teknoloji gerektirdiği için yalnızca dünyadaki belirli merkezlerde üretilebilmektedir. Ayrıca, ülkemizde tüketimi az olan ve üretimi ekonomik olmayan bazı ilaçların üretimi de yapılmamaktadır. Bunun yanı sıra, dünyada biyoteknolojik ürünlere doğru yönelim görülmekte olup, sentez kimyasıyla üretilen ürünler gittikçe azalmaktadır. Ülkemizde de bu trende uygun olarak biyoteknolojik ürünlere yönelmesi büyük önem arz etmektedir. Sektörün Alt Sektörleri ve Etkileşim Halinde Olduğu Diğer Sektörler: İlaç sektörü kullandığı hammaddeler dolayısıyla kimya, gıda, tarım gibi sektörlerle etkileşim içerisindedir. Sektörün Bölgesel Yapısı ve Kümelenmeler: Sektördeki firmaların tamamına yakını İstanbul ve çevresinde faaliyet göstermektedir. Alt yapının daha uygun oluşu, ambalaj malzemeleri ve teknik personelin teminindeki kolaylıklar, ulaşım ve iletişim imkânları, sağlık kuruluşlarının Marmara Bölgesi nde yoğunlaşması gibi faktörler sanayinin büyük bir bölümünün İstanbul, Kocaeli, Tekirdağ illerinde kurulmasına yol açmıştır. İlaç sektörünün gelişmesi ve sektörün ülkeye değer katması açısından büyük öneme sahip olan kümelenme eğilimi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artmaktadır. Sektörün Kapasite Kullanımı: Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa İlişkin Malzemelerin İmalatı sektöründe yılları arasında kapasite kullanım oranı, yıllar itibariyle değişim göstermiş olup % 70 in üzerinde seyretmiştir yılında kapasite kullanım oranı bir önceki yıla göre artış göstererek ortalama %75,2 olarak gerçekleşmiştir. Sektörün İşyeri Sayısı ve İstihdamı: Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde 311 adet ilaç firması, 71 adet ilaç üretim tesisi (58 i yerli sermaye) ve 11 hammadde tesisi (8 i yerli sermaye) bulunmaktadır. Sektörde, istihdamın %50 den fazlasının eğitim seviyesi yüksektir. İstihdamın çoğunluğu üretim sürecinin dışında yani ruhsat, fiyatlandırma, satış ve pazarlama gibi alanlarda çalışmaktadır. TÜİK 2014 yılı verilerine göre, Temel Eczacılık Ürünleri İmalatı ve Eczacılığa İlişkin İlaçların İmalatını gerçekleştiren girişim sayısı bir önceki yıla göre %15,3 oranında azalarak 260 adet, çalışan sayısı ise yaklaşık %4,3 oranında artarak adet olmuştur yılı baz alındığında Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa İlişkin Malzemelerin İmalatı sektöründe takvim etkisinden arındırılmış sanayi istihdam endeksi, 2015 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık %0,4 oranında düşüş göstermiş ve ortalama 101,1 olarak gerçekleşmiştir. Sektörün Üretim Değeri: TÜİK verilerine göre Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa İlişkin Malzemelerin İmalatı üretim değeri 2014 yılında yaklaşık 9,5 milyar TL dir. Bu değer Türkiye İmalat Sanayi toplam üretim değerinin %0,99 unu, genel Türkiye toplamının ise %0,43 ünü oluşturmaktadır yılı baz alındığında, Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa İlişkin Malzemelerin İmalatı nda, takvim 15

18 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeks değeri yıllar itibariyle düzenli bir artış göstermiş olup, 2014 yılı sonunda 163,0 değerine ulaşmıştır. Sektörün Cirosu: TÜİK verilerine göre Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa İlişkin Malzemelerin İmalatı cirosu 2014 yılında 10,2 milyar TL dir. Bu değer, Türkiye İmalat Sanayi toplam cirosunun %1 ini, genel Türkiye toplamının ise %0,29 unu oluşturmaktadır Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa İlişkin Malzemelerin İmalatı sektöründe takvim etkisinden arındırılmış sanayi ciro endeksi, son 2 yıldır giderek artan bir eğilim sergilemekte olup, 2015 yılında bir önceki yıla göre % 22,2 oranında artış göstererek 142,4 olmuştur Sektörün Katma Değeri: İlaç sektörü, dünyada yüksek katma değer yaratan stratejik öneme sahip bir sektördür. İlaç sektöründe 2014 yılında Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa Ait Malzemelerin İmalatı ndan oluşan katma değerin imalat sanayi içindeki payı %1,70, Türkiye genel toplamı içindeki payı ise %0,60 olmuştur. Sektörün Ar-Ge Faaliyeti: İlaç sektöründe Ar-Ge, yeni bir molekülün keşfini içeren temel Ar-Ge çalışmaları, keşfedilen molekülün laboratuvar ortamında belli aşamaları geçtikten sonra insanların yararına kullanılabilecek güvenli ve etkin bir ilaç olabilmesini sağlayan klinik araştırmalar ve bunun yanında mevcut ürünler üzerinden geliştirilen yeni formülasyonlara ve kombinasyonlara dayalı olarak tedaviye farklı seçenekler sunan katma değerli eşdeğer ürünlere yönelik çalışmaları içermektedir. İlaç sektörü Ar-Ge sini diğer sektörlerden ayıran başlıca özellik, klinik araştırmalar sürecinin insan katılımlı olmasıdır. Genel olarak ilaç sektöründe Ar-Ge faaliyetleri, molekül bulma, var olan moleküllerin yeni kullanım alanlarını bulma ve yan etkisi olan bir ilacın tekrar değerlendirilmesini kapsayan temel araştırma, 16

19 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL klinik testlerin gerçekleştirildiği klinik araştırma kısmı ile birlikte uzun ve maliyetli bir süreci kapsamaktadır. İlaç sektöründe yeni bir molekülün bulunması, aslında hem referans/yenilikçi hem de eşdeğer/jenerik ilaç firmaları için bir başlangıç noktasıdır. Keşfedilen molekül uzun bir süreç sonucunda patent sahibi tarafından geliştirilerek insan sağlığının hizmetine sunulmakta, molekülün patent ve koruma sürelerinin sona ermesini takiben eşdeğer ilaç üreticisi firmalar tarafından üretilerek daha geniş kitlelere ulaşma imkânına kavuşmaktadır. Ülkemizde referans/yenilikçi ilaç üretimi ya da ithalatı yapılmakla birlikte, endüstrimizin temel faaliyet alanını eşdeğer/jenerik ilaçlar oluşturmaktadır. Ayrıca, ilaç araştırmaları daha çok, yeni bir molekül bulmak ya da yeni bir ilaç geliştirmek şeklinde olmayıp bulunan moleküllerin 2-3 lü kombinasyonlarını, farklı dozaj formlarını ya da eşdeğer/jenerik ürün geliştirmek yoluyla yapılmaktadır. Türkiye de henüz geliştirilmiş yeni bir molekül bulunmamaktadır. EvaluatePharma nın dünyadaki 500 büyük ilaç firması verilerini kullanarak gerçekleştirdiği analize göre ilaç sektörünün 2014 yılı sonu itibariyle küresel Ar-Ge harcamaları yaklaşık 142 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Bunun yanı sıra, 2014 yılında Türkiye de Temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatı sektöründeki Ar-Ge harcaması bir önceki yıla göre %4,3 oranında büyüyerek yaklaşık 219 milyon TL düzeyine ulaşmıştır. İlaç sektörü Ar-Ge harcamalarının İmalat sektörü toplam Ar-Ge harcamaları içindeki payı %4,83 tür yılı TÜİK verilerine göre Temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatı sektöründeki Ar-Ge çalışan sayısının tam zamanlı eşdeğeri (TZE) tür. İlaç sektörü Ar-Ge insan gücünün, imalat sektörü toplam Ar-Ge insan gücü içindeki payı ise %3,72 dir. İlaç endüstrisinin gelişiminin temel unsurları arasında yer alan uluslararası pazarlarda rekabet gücü olan mal ve hizmet üretimi ancak Ar-Ge faaliyetlerinin artırılmasıyla mümkün olacaktır. Ülkemizde ulusal ve uluslararası ilaç firmaları aktif olarak klinik araştırma faaliyetlerinde bulunmaktadır. Klinik araştırmalar ile ilgili 19 Ağustos 2011 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayınlanan Sağlık Bakanlığı Klinik Araştırmalar Hakkında Yönetmeliği, Uluslararası İyi Klinik Uygulamaları İlkeleri, Avrupa Birliği Direktiflerine uyumlu olarak hazırlanmıştır. Mart 2016 itibariyle Türkiye klinik araştırma sayısı (2.108 adet) bakımından dünyada 30 uncu, Avrupa da ise 17 inci sırada yer almış ve dünya klinik araştırma sayısı toplamı ( adet) içerisindeki payı %1 olmuştur. Dünyadaki toplam Ar-Ge harcamalarının %14,4 ü ilaç sektörü tarafından gerçekleştirilmektedir. İlaç Ar-Ge harcamaları uzun süreç ve yüksek maliyet gerektirmektedir. Bir molekülün beşeri ilaca dönüşmesi ortalama yılı bulabilmekte ve yüksek yatırım tutarları gerektirmektedir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Abdi İbrahim, Bilim İlaç, Zentiva, Deva Holding, Mustafa Nevzat, Koçak Farma, Sanovel İlaç, Nobel İlaç, Pharmactive İlaç, VSY Biyoteknoloji ve İlaç Sanayi, Helvacızade İlaç, Onko İlaç ve World Medicine İlaç olmak üzere 13 ilaç firmasına Ar-Ge merkezi kurma onayı verilmiştir. İlaç Ar-Ge merkezlerinin, toplam Ar-Ge merkezi (218 adet) içerisindeki payı %5,96 dır. Sektörün Üretim Endeksi Değerlendirmesi: 2010 yılı baz alındığında Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa İlişkin Malzemelerin İmalatı sektöründe, 2015 yılı takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ortalaması, bir önceki yıla göre yaklaşık %21,8 oranında büyümüş ve 163 olarak gerçekleşmiştir. Sektörün Dış Ticareti: Koruma altındaki ürünler, ileri teknoloji gerektiren ilaçlar ile Türkiye de üretimi ekonomik olmayan ve tüketimi az olan ilaçlar genellikle ithal edilmektedir. Türkiye de çoğunlukla yeni ve ileri teknoloji gerektiren preparatlar, bazı aşılar, kan ürünleri, bazı değiştirilmiş salım sistemine sahip olan ilaçlar, insülin ve kanser ilaçları gibi birçok tedavi grubundan ilaç ithalatı yapılmaktadır. İlaç endüstrisi gelişmiş 17

20 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON ülkeler de dâhil olmak üzere, bütün ülkelerde, ilaç ve ilaç hammaddesi ithalatı yapılmaktadır. İlaç sektörü için önemli olan ithalat miktarı değil, ihracatın sektör kapasitesinin gerisinde kalması ve dış ticaret dengesinin ithalat lehine olmasıdır. Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa İlişkin Malzemelerin İmalatı sektöründe 2015 yılında ithalat bir önceki yıla göre %2,6 oranında azalarak yaklaşık 4,6 milyar ABD doları, ihracat ise %9,9 oranında artarak yaklaşık 932 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiş olup ithalatı karşılama oranı %20 dir. Dış ticaret açığı 2014 yılında 3,86 milyar ABD doları seviyesine ulaşmış, 2015 yılında ise azalarak yaklaşık 3,65 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. TÜİK 2015 yılı Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa İlişkin Malzemelerin İmalatı sektörü ithalatı genel itibariyle, aylık olarak bir önceki yıl ile benzer bir eğilim göstermiştir yılında bir önceki yıla göre %2,6 oranında azalarak yaklaşık 4,6 milyar Dolar olarak gerçekleşmiştir yılı 207,2 milyar ABD dolarlık Türkiye toplam ithalatı göz önüne alındığında, 4,6 milyar ABD dolarlık tıp ve eczacılık ürünleri ithalatının toplam ithalat içerisindeki payı yaklaşık %2,21 dir. TÜİK verilerine göre, 2015 yılı Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa İlişkin Malzemelerin İmalatı sektöründe ithalat gerçekleştirdiğimiz ilk beş ülke Almanya, ABD, İsviçre, Fransa ve İngiltere dir. Türkiye reçeteli ilaç pazarında değer bazında %58 ithal, %42 imal ilaç bulunmaktadır. Kutu bazında ilaç dağılımı incelendiğinde ise, ilaçların %27 si ithal, %73 ü ise imal olduğu görülmektedir (İEİS). TÜİK 2015 yılı Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa İlişkin Malzemelerin İmalatı sektörü ihracatı genel itibariyle, aylık olarak bir önceki yıla göre artış göstererek büyümüştür yılında bir önceki yıla göre %9,9 oranında artış göstererek yaklaşık 932 milyar Dolar olarak gerçekleşmiştir yılı yaklaşık 143,9 milyar ABD dolarlık Türkiye toplam ihracatı göz önüne alındığında, 932 milyon ABD dolarlık Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa İlişkin Malzemelerin İmalatı sektörü ihracatının toplam ihracat içerisindeki payı yaklaşık %0,65 tir. Türkiye nin 2015 yılı Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa İlişkin Malzemelerin İmalatı sektörü ihracatında ilk sırayı Güney Kore almaktadır. Irak, Almanya, İsviçre ve ABD diğer kayda değer ihracat pazarlarımızdır. Türkiye nin ilaç ihracatında potansiyeli en yüksek pazarlarından ikisinin Irak ve İran olduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra, Ortadoğu ve Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkaslar, Rusya Federasyonu ve Avrupa ülkeleri de potansiyel pazarlardandır. Sektörün Maliyet Bileşenleri: İlaç sektörü ileri teknoloji gerektiren bir sektördür. Bu açıdan teknolojik yatırımlar ve ürün çeşitliliğinin yüksekliği ilaç maliyetlerini etkileyen ana bileşenlerdendir. Sektörün dünya Ar-Ge harcamalarında %14,4 oranla en yüksek harcama yapan sektör olması Ar-Ge harcamalarını ilaç sektörünün ana maliyet bileşenlerinden biri yapmaktadır. İlaç sektöründe Ar-Ge süreci beş temel adımdan oluşmaktadır. Bu safhalar araştırmanın başlamasından ruhsatın alınması ve pazarlama ile satış stratejilerinin oluşturulmasına kadar olan süreci kapsadığından yüksek Ar-Ge maliyetlerini ve uzun bir süreci gerektirmektedir. Diğer yandan kimyasal hammaddeler ve üretilen ilaçların lisans ve ruhsat maliyetleri üretimi etkileyen diğer unsurlardır. İlaç endüstrisi gelişmiş ülkeler de dâhil olmak üzere, bütün ülkelerden ilaç ve ilaç hammaddesi ithalatı yapılmaktadır. İlaç sektörü için önemli olan ithalat miktarı değil, ihracatın sektör kapasitesinin gerisinde kalması ve dış ticaret dengesinin ithalat lehine olmasıdır. 18

21

22

23 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL İLAÇ SEKTÖRÜNÜN YAKIN GELECEĞİ İlaç Sektörü Raporu (2016/1) raporunun Sektörün Projeksiyonu bölümüne göre, sektörün yakın gelecek vizyonu şöyle: yılları arasında küresel ilaç piyasasının yıllık bileşik büyüme oranının %5,3 olması öngörülmektedir. Türkiye ilaç pazarında ise yılları arasında ortalama %1,6 oranında artış gösteren net satışın yılları arasında ortalama %6 oranında artarak pazarın yaklaşık 20 milyar TL ye ulaşacağı öngörülmektedir. İlaç sektörünün 2014 yılı sonu itibariyle küresel Ar-Ge harcamaları yaklaşık 137 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiş olup 2020 yılında yaklaşık 160 milyar ABD dolarına ulaşabileceği tahmin edilmektedir. Önümüzdeki dönemde, gelişmiş ülkelerde büyümenin yavaşlaması ve gelişmekte olan ülkelerde sektöre verilen teşviklerin artmasıyla Ar-Ge harcamalarının daha büyük kısmının Brezilya, Rusya ve Çin gibi gelişmekte olan ülkelere kayması beklenmektedir. İlaç sektöründe yeni fırsatlar içeren biyoteknoloji, nanoteknoloji gibi inovatif alanlar, dünyada az sayıda firmanın faaliyet gösterdiği, yatırım yaptığı alanlar olarak kabul edilmektedir. Katma değerli ilaç üretiminin desteklenmesi halinde, uygun koşullara sahip endüstrimizin küresel ilaç pazarında rekabet üstünlüğü yakalayabileceği olası görülmektedir. Dünyada sentez kimyasıyla üretilen ürünler gittikçe azalmakta, büyük çok uluslu firmalar bu pazara girmek için biyoteknoloji firmalarını satın almaktadır. Ülkemizde de dünyadaki 21

24 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON gelişmelere paralel olarak biyoteknolojik ilaçların üretimine geçilmesi zorunlu gözükmektedir. SON DÖNEMDE SEKTÖRE İLİŞKİN TÜRKİYE VE DÜNYADAKİ GELİŞMELER Ülkemizde 2000 dolayında kimyasal ilaç molekülü piyasada bulunmaktadır. Keşfedilen yeni ilaç kimyasallarının sayısı azalmaktadır. Buna karşın, biyoteknolojiye dayalı ilaçlar günümüzde toplam ilaç pazarının %20 sini oluşturmakla birlikte, yakın gelecekte %50 sini oluşturması beklenmektedir. Diğer yandan 2014 yılında 2,5 milyar Dolarlık pazara sahip olan biyobenzer ilaçların pazar paylarının giderek artacağı, böylece doktor ve hastalara alternatif tedavi seçenekleri sunacağı ve tedavi maliyetlerini azaltarak hastaların ilaca erişimini artıracağı öngörülmektedir yılına kadar birçok biyoteknolojik ilacın patent süresinin dolmasıyla yaklaşık 80 milyar Dolarlık pazar açılması beklenmektedir. Diğer önemli bir konu da nadir hastalıklar/yetim ilaçlardır. Dünya üzerinde bilinen yaklaşık ila nadir hastalık mevcut olup, bunların ancak %1 i için onaylanmış bir yetim ilaç bulunmaktadır. Genellikle yaşamı tehdit edici, kronik, yıkıcı hastalıklar olup çoğunun altta yatan sebebi halen bilinmemekte ve çoğunlukla tanıda ciddi gecikmeler ve hatalar olmaktadır. Az sayıda hastaya rağmen toplumun yaklaşık % 6-8 ini etkilemekte ve görülme sıklığı oldukça düşüktür. ABD de 1983 te, AB de ise 2000 de ilk regülasyonlar oluşturulmuş ve bu grup ürünlerin Ar-Ge si için çeşitli teşvikler verilmektedir. Özellikle son dönemde, nadir hastalıklar ve yetim ilaçlar ile ilgili çalışmalara hız verilmiş olup, ABD de 2014 yılında 19 adet yeni yetim ilaç FDA tarafından onaylanmıştır. EvaluatePharma Orphan Drug Report 2015 te yer alan küresel reçeteli yetim ilaç satışları incelendiğinde 2015 yılında 102 milyar ABD doları olduğu görülmekte olup, 2020 yılında bu rakamın 178 milyar ABD dolarına ulaşması beklenmektedir. Ayrıca 2020 yılında yetim ilaç satışlarının toplam ilaç satışlarının %20,2 sine tekabül edeceği öngörülmektedir. Bunların yanı sıra, tüm dünyada kişiye özel tedaviler önem kazanmaktadır. Aynı teşhis konmuş iki ayrı hasta aynı tedaviye farklı yanıtlar oluşturabilmektedir. Yan etkileri minimize etmesi, daha güvenli olması, hasta yararının artırılması ve daha etkin maliyetli olması sebebiyle kişiye özel tedavi ve kişiye özel ilaç yaklaşımlarının sağlık sektöründe büyük bir potansiyele sahip olduğu düşünülmektedir yılı ve sonrası yeni etkin maddelerin, ilaçların ve biyolojik ilaç onaylarında artış olmuştur. ABD de FDA in geliştirmiş olduğu son uygulamalarla (Fast Track, Breakthrough Therapy, Accelerated Approval, Priority Review), yeni etkin maddelerin ve biyolojik ilaçların onay süreçlerinin hızlandırılarak, onaylanan ürün sayısının artmasına sebep olmuştur. PhRMA 2015 Profile raporuna göre, 2014 yılında, 51 yeni ilaca FDA tarafından onay verilmiştir. Ayrıca 2015 yılında, FDA tarafından onaylanan ilk biyobenzer Zarxio (Filgrastim) ABD pazarına çıkmıştır yıllarını kapsayan Onuncu Kalkınma Planında belirlenmiş olan, 25 adet öncelikli dönüşüm programlarından biri de Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı dır. Bu programla yüksek katma değerli ürün üretebilen, küresel pazarlara ürün ve hizmet sunabilen ve yurtiçi ilaç ve tıbbi cihaz ihtiyacının daha büyük bir kısmını karşılayabilen bir üretim yapısına geçilmesi amaçlanmaktadır. Programın 1. Kamunun Yönlendirme Kapasitesinin Güçlendirilmesi, 2. Ar-Ge ve Yenilik Alanının Geliştirilmesi, 3. İş ve Girişim Ekosisteminin Geliştirilmesi ve 4. Üretim ve İhracatın Desteklenmesi bileşenleri bulunmakta olup, 2 ve 3 üncü bileşenlerinde Bakanlığımız sorumlu kurum olarak belirlenmiştir. Söz konusu bileşenlere yönelik eylem planı oluşturulmasına dair çalışmalar Bakanlığımız tarafından gerçekleştirilmiştir. 16 Şubat 2015 tarihinde YPK kararıyla onaylanan 25 adet Öncelikli Dönüşüm Programına (ÖDÖP) ait Eylem Planlarının uygulama izleme ve değerlendirme süreçleri başlamıştır. Her 3 ayda bir belirlenmiş farklı zaman dilimlerinde ÖDÖP Eylem İzleme Sistemi ne Bakanlığımız sorumluluğundaki bileşen ve eylemler ile ilgili gelişmelere dair girişler gerçekleştirilmektedir. Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı Eylem Planı içinde yer alan Sağlık Endüstrileri Yönlendirme Komitesi oluşturulacaktır eylemi doğrultusunda, 2015/19 Sayılı Başbakanlık Genelgesi ile Sağlık Endüstrileri Yönlendirme Komitesi kurulmuştur. İlgili kamu kurum ve kuruluşlarının üst düzey bürokratlarından oluşan Komite ilaç ve tıbbi cihaz sektörlerinin gelişimine yönelik çalışmalarına başlamış olup yatırım, üretim, ihracatın artırılması, teknolojinin geliştiril- 22

25 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL mesi için fiyatlandırma, geri ödeme, ruhsatlandırma, kamu alımları, kamu destekleri, sağlık teknolojisi politikaları, veri yönetimi gibi hususlar komite toplantılarında bütüncül bir şekilde değerlendirilmektedir. Komite çalışmaları gerekli olduğu hallerde EKK ya sunulacak, uygulama için karar gerektiren durumlarda gerekli karar mekanizmaları çalıştırılacaktır. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan, 19/11/2014 tarih ve 6569 Sayılı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanun a göre sağlık bilim ve teknolojileri alanında ülkeye ve insanlığa hizmet etmek amacıyla; Türkiye nin rekabet gücünü artırmak ve sürekli kılmak, kalkınma planı hedefleri ile Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun belirlediği öncelikleri de dikkate alarak ülkemizin ileri teknoloji ve inovasyon ihtiyacını karşılamak, yeni ürünlerin üretimini ve var olanların geliştirilmesini sağlamak, araştırmacılara bilimsel ortam temin etmek, kamu hukuku ve özel hukuk tüzel kişileri ile iş birliği yaparak bilimsel araştırmalar yapmak, yaptırmak, bu araştırmaları koordine etmek, teşvik etmek, Ar-Ge lere katkı sağlamak, sağlık bilim ve teknoloji kültürü ile ekosistemlerin geliştirilmesinde öncülük yapmak, sağlık hizmetlerinde akreditasyon faaliyetlerini yürütmek üzere Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı ve ona bağlı enstitüler kurulacaktır. Bu kapsamda, ABD nin Ulusal Sağlık Enstitüsü ne (NIH) benzer bir yapılanma olan TÜSEB bünyesinde, Türkiye Kanser Enstitüsü ve Türkiye Biyoteknoloji Enstitüsü nün de içinde bulunduğu 6 adet enstitü kurulmuştur. Ayrıca Bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla, TÜSEB in 23

26 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON merkezi dışındaki illerde de olmak üzere yeni enstitüler kurulabilmektedir. TÜSEB ve enstitülerin başkanları atanmış olup, yönetim yapılanma süreci devam etmektedir. Bakanlığımızca, ilaç sektöründeki mevcut durumumuz ve Türkiye nin sanayi vizyonu çerçevesindeki hedefleri göz önüne alınarak, hükümetin kamu sağlığı ve kalkınma hedeflerini destekleyecek, ülkemiz ilaç sektörünün sürdürülebilir ve etkili bir yapıya kavuşturulmasını sağlayacak Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı hazırlanmıştır. Bir yıl süren çalışma sonucunda ilgili kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve üniversite temsilcilerimizin katılımı ile hazırlanan strateji belgesinin, ilaç sektörünün gelişimine ışık tutacak dört yıllık bir yol haritası niteliğinde olması amaçlanmıştır. Tüm paydaşların görüş ve değerlendirmeleri göz önünde bulundurularak sektörün ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde hazırlanmıştır. Eylem Planı 6 hedef altında 36 adet eylemden oluşmaktadır. Nihai şekli verilen Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı ( ), 17 Haziran 2015 tarihinde YPK ya sunulmak üzere Kalkınma Bakanlığı İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü ne gönderilmiş ve YPK tarafından onaylanan belge, 09 Ağustos 2015 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Uygulama, İzleme ve Değerlendirme süreci Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. 10 Temmuz 2015 tarihli ve sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Karar ile Euro kurunun, bir önceki yıl boyunca TCMB döviz satış kuru ortalamasının %70 ine denk gelen uyarlama katsayısı ile çarpılması kararlaştırılmıştır. Kararname nin 2. Maddesinin 1. Bendine göre Fiyat Değerlendirme Komisyonu her yılın Ocak ayının ilk 5 işgünü içerisinde toplanarak yukarıda belirtilen usuller dâhilinde beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılacak 1 (bir) Avro değerini ilan eder. Fiyatlama kararnamesindeki geçici maddeyle, 2015 yılı sonuna kadar esas alınacak Euro kuru için Nisan- Temmuz ayları arasındaki TCMB satış kuru ortalamasının yüzde 70 inin esas alınması kararlaştırılmış, buna göre uygulanan kur Eylül 2015 itibariyle yılsonuna kadar 2,07 olarak sabitlenmiştir. Euro kuru 2016 yılı başında 22 Şubat 2016 dan itibaren geçerli olmak üzere 2,16 ya çıkarılmıştır. Bunun yanı sıra, TÜBİTAK ın açıklamış olduğu Medikal Biyoteknoloji Yol Haritası kapsamında, biyomedikal ekipman, biyomalzeme, aşı ve ilaç alanlarına yönelik olarak, 1003 (Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı), 1007 (Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı) ve 1511 (Öncelikli Alanlar Araştırma Teknoloji Geliştirme ve Yenilik Projeleri Destekleme Programı) destek programları ile çağrılara çıkılmaktadır. Bu kapsamda 2015 yılında 1003 kapsamında ilaç alanında Biyoteknolojik/Biyolojik/Sentetik Yeni Aday İlaç Moleküllerin Geliştirilmesi, Patentlenmesi ve Preklinik Çalışmaları çağrısına çıkılmıştır. Aynı yıl itibariyle 1007 kapsamında ilaç alanında, Monoklonal Antikor veya Antikorun Bir Kısmını İhtiva Eden Biyobenzer Ürün Geliştirilmesi ve Üretilmesi, Rekombinant Protein İçeren Biyobenzer Ürün Geliştirilmesi ve Üretilmesi, İnsulin veya İnsulin Analoglarının Biyobenzer Olarak Geliştirilmesi ve Üretilmesi ve Kuduz Aşısının Geliştirilmesi ve Üretimi çağrılarına çıkılmıştır. 24

27

28 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON KİMYA SEKTÖRÜ OLAĞANÜSTÜ BÜYÜMEYE HAZIR! Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı -Invest in Turkey sitesinde yer alan Kimya sektörü bilgileri şöyle: Plastik, kozmetik ve tıbbi ilaç gibi nihai ürün üretmenin yanı sıra sayısız farklı sektöre yönelik ara ürünler tedarik eden kimya endüstrisi, imalat sektörü içinde benzersiz bir konuma sahiptir. Türkiye, tüketime dayalı endüstrilerden gücünü alan güçlü pazar büyümesiyle birlikte, kimya şirketleri için cazip bir yatırım noktasıdır. Türkiye deki müşteri endüstrilerindeki büyümenin sürdürülebilir olması hiç kuşkusuz bir güç kaynağıdır. Aşağıdaki faktörler de Türkiye yi cazip bir yatırım noktası haline getirmektedir: *Gelişmiş ulaşım altyapısı, üreticiler için esneklik, rahatlık ve maliyetten ek tasarruf sağlamaktadır. *Türk plastik sektörü, Avrupa nın en büyük 2. dünyanın ise en büyük 7. üreticisi konumunda olup 2016 yılında Avrupa da bu alanda ilk sırada yer almayı hedeflemektedir. *Türkiye, petrokimyasalların dünyadaki en büyük 2. net ithalatçısı konumundadır *Güçlü bir imalat ve dönüşüm merkezi olarak Türkiye, tekstil ve yapı kimyasalları alanında Avrupa nın en büyük tüketicilerinden biri konumundadır *Türkiye, büyük ve gelişmekte olan ticari pazarlara yakın bir konumdadır. Türk kimya endüstrisi, 2023 yılı itibarıyla 50 milyar ABD dolarına varacağı tahmin edilen ihracat hacmiyle, önümüzdeki yıllarda olağanüstü bir büyümeye hazır durumdadır. Türkiye nin, hükümetin 2023 yılına yönelik iddialı vizyonu gereği, altı adet stratejik hedefi bulunmaktadır: katma değeri yüksek ürün imalatı, yüksek katma değerli üretim için tesislerin dönüştürülmesi, Ar-Ge politikalarının yapılandı- 26

29 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL rılması, yüksek nitelikli iş gücünün eğitimi, iş birliği ortamının sağlanması ve geliştirilmesi ve yerli ürünlere yönelik talebin artırılması. Sektörle ilgili en yeni verilerden bir kısmını Ticaret Gazetesi nin Temmuz 2016 tarihli ve Kimya sektörü nden yılın ilk yarısında 7 milyar dolarlık ihracat başlıklı haberinde görüyoruz. Haberin devamı şöyle: Kimya ihracatı Haziranda yeniden yükselişe geçti. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre Haziran ayında kimya ihracatı geçtiğimiz yılın aynı ayına göre miktarda yüzde 5,34 artış ile 1 milyon 479 bin ton, değerde ise yüzde 6,41 düşüş ile 1 milyar 332 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yılın altı ayında miktarda 8 milyon 492 bin ton, değerde ise 7 milyar 40 milyon dolarlık ihracat yapan kimya sektörü, yılın ikinci yarısına umutlu başladı. Küresel ekonomideki yavaşlama ve bölgesel siyasi istikrarsızlıkların baskısını üzerinde yoğun bir şekilde hisseden kimya sektörü Haziran ayı ihracat rakamlarındaki miktar bazında yaşanan yükselişle rahatladı yılı Haziran ayı kimya ihracatının geçen yılın aynı ayı ile kıyaslandığında miktarda yüzde 5,34 artış ile 1 milyon 479 bin ton, değerde ise yüzde 6,41 düşüş ile 1 milyar 332 milyon dolar olarak gerçekleştiği görüldü. Değer bazındaki düşüşte emtia fiyatları etkili oldu. Geçen ay dikkat çeken bir gelişme ise ABD den geldi. Son aylarda kimya ihracatından aldığı payı artıran ABD, Haziran ayı ihracatında zirveye oturan ülke oldu. ABD ye yapılan ihracat miktarda yüzde 387,22; değerde ise yüzde 155,72 artarak 75,1 milyon dolarla en fazla ihracat gerçekleştirilen ülkeler arasında liderliğe taşıdı. ABD yi sırasıyla Almanya, Irak, Mısır, İran, İngiltere, İtalya, Yunanistan, Romanya ve Azerbaycan izledi. Kimya sektörü yılın ilk yarısında ise toplamda 7 milyar 40 milyon dolarlık ihracata ulaştı. Bu dönemde miktar bazında kimya ihracatı yüzde 2,72; değer bazında ise yüzde 11,79 geriledi. İlk yarıda en fazla ihracat yapılan ülkeler şu şekilde sıralandı: Almanya, Mısır, Irak, İran, İtalya, ABD, Hollanda, İngiltere, Suudi Arabistan ve Yunanistan. İlk yarı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, Yılın başından bu yana ihracatımızı sekteye uğratacak pek çok olumsuzlukla karşılaştık. Buna rağmen Haziran ayında kimya ihracatımız yeniden yükselişe geçti. Rakamlar açıklanmadan hemen önce İsrail ve Rusya ile olan ilişkilerde yeniden normalleşmenin sağlanması adeta ikinci yarı için ihracatçılarımıza umut oldu. Bu ülkelere olan ihracatımız birden bire çok artmasa da birkaç ay içinde rakamlara olumlu bir şekilde yansımaya başlayacağını düşünüyoruz. En önemli ihracat pazarlarımız arasında yer alan Mısır ile yaşanan gerginliğin sona ermesi ve iki ülke arasındaki ilişkilerin yumuşaması da şu an en büyük beklentilerimiz arasında. Komşu ülkelerin ihracatımızdaki payı yadsınamaz. Küresel pazarlardaki daralma ve dünya ticaretindeki yavaşlamadan olumsuz etkilenen ihracatçımızı önemli oranda rahatlatacaktır inancındayım. Böylece daha dengeli bir pazar stratejisini de yeniden sağlamış oluruz dedi. Bu süreçte İran pazarının da önem kazandığını vurgulayan Akyüz, şöyle konuştu: İran ile ambargonun sona ermesini ülkemiz açısından avantaja dönüştürecek adımların da hızlı şekilde hayata geçirilmesi gerektiği kanaatindeyim. Başta Avrupa olmak üzere birçok ülkenin iştahını kabartan İran da küresel oyunun dışında kalmamamız lazım. İran ın sanıldığı kadar kolay bir ihracat pazarı olmadığının da altını çizmek gerek. Temmuz ayı sonunda İKMİB olarak kozmetik sektöründen firmalarımızla İran ı ziyaret edecek ve ülkedeki son durumu yerinde inceleyeceğiz. İran, en fazla kozmetik ihracatı yaptığımız ülkelerin başında geliyor. Türk ürünlerinin kalite ve marka algısının yüksekliğine rağmen, Türk firmalarından Avrupa ya ihracat yapma şartı aranabiliyor. Bunlar ihracatımız açısından olumsuz gelişmeler. Öte yandan Kimya Sektörü nün olağanüstü büyümeye hazır olduğunu doğruluyor olmasa da, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği-TOBB sitesinde yer alan Mayıs 2016 tarihli ve Kimya sektörü katma değer peşinde başlıklı bir haberi aktarmakta fayda var, sektörün hedefleri konusunda fikir sahibi olmakta. Haverib devamında şöyle deniliyor: TOBB Türkiye Kimya Sanayi Meclisi nde yeniden başkanlığa seçilen Timur Erk, sektörün katma değeri yüksek ileri teknolojik ürünlerin geliştirilmesi için üniversite-sanayidevlet işbirliğine inandığını belirterek, ara girdide ithalat 27

30 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON fazlalığından yakındı... TOBB Türkiye Kimya Sanayi Meclisi, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Burkay ın da katıldığı seçimli toplantısını Ankara da gerçekleştirdi. Sektör meclisinin başkanlığına tekrar seçilen Timur Erk burada yaptığı konuşmada, kamu ve özel sektörün katkılarıyla yaptıkları çalışmalarda fark yarattıklarına işaret ederken, Meclisimiz kimya sektörünü alakadar eden tüm gelişmelerde direk danışılan ve görüşlerine önem verilen bir oluşum haline dönüştü dedi. Katma değeri yüksek ileri teknolojiye sahip ürünlerin geliştirilmesinde, üniversite- sanayi - devlet işbirliğinin ve sektördeki ara girdi ithalatının azaltılmasının önemli rol oynayacağını ifade eden Erk, Ar-Ge, İnovasyon ve Tasarım Alt Komitesi nin çalışmalarına devam edeceğini söyledi. Meclis Başkanı Timur Erk, yatırımın önündeki engellerin kaldırılmasının ve üretimde katma değerin önemine işaret etti. TOBB Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Burkay da konuşmasında yatırım yeri eksikliğine değindi. Burkay, Ülkemizde maalesef mekânsal planlama yok. Biz sanayiciler sadece mesafe kat etmiş bölgelerde iş yapabiliriz. Türkiye artık zengin olmak istiyor dedi. Meclislerin temsil gücünün ve etkisinin arttırılması için, firmaların üst düzeyde temsil edilmesinin önemli olduğunu bildiren İbrahim Burkay, Kimya Meclisi nin bu güne kadar sağladığı başarı ve istikrarlı ilerleyişinin de bundan kaynaklandığını vurguladı. Toplantıda ayrıca Ar-Ge Merkezi Kanunu, ara elemanı sıkıntısı, piyasa gözetimi ve denetimine kadar sektörü ilgilendiren konular ele alındı. Sektörün 2016 yılının ilk çeyreğinde olumlu şeyler yaşadığının da altı çizildi. Peki Devlet açısından durum nedir? Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nın Kimya Sektör Raporu (2016/1) e bakıyoruz. Rapora göre, Kimya sanayi tarafından üretilen (plastikten kozmetiğe, ilaçlardan boyalara ) ürünlerin %30 u doğrudan tüketiciye ulaşırken %70 i ise diğer sektörlerde (tekstil, elektrikli eşya, metal, madeni ürünler, inşaat, otomotiv, kâğıt, hizmet sektörü) ara mal veya hammadde olarak kullanılmaktadır. Bu özelliği nedeniyle kimya sanayi hem yaşamımız hem de diğer sektörler için vazgeçilmez öneme sahip bir sanayi dalıdır. Kimya sektörü oldukça geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Sektör, temizlik ürünleri, boya, kozmetik ürünleri, ilaçlar 28

31 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL gibi tüketim mallarının yanı sıra, tarım sektörü için gübreler ve tarım ilaçları, kimya sanayinin de dâhil olduğu imalat sanayinin ihtiyaç duyduğu organik ve inorganik kimyasallar, boyalar, laboratuvar kimyasalları, termoplastikler ve benzeri ürünleri üretmektedir. Kimya sektörü, sanayi sektörleri arasında en fazla ithalat yapan sektörlerdendir. Yurtiçi üretimin yetersizliği, sanayiciyi ithalata yönlendiren en önemli faktördür. Kimya sektöründe ithalatı yapılan ara mallara baktığımız zaman büyük bir bölümünü petrokimyasal ürünlerin oluşturduğu görülmektedir. Petrokimyasal ürünlerin ithalatında son beş yılda miktar bazında polimerlerde %35, elyaf hammaddelerinde %18, lastik hammaddelerinde %47 ve diğer petrokimyasal ürünlerde %31 oranında artış olmuştur. Türkiye Petrokimya Sektörünün en önemli sorunu, hızla artan yurtiçi talebe karşın, yatırımların çok sınırlı yapılmasından dolayı yurtiçi üretim arzının son derece yetersiz kalmasıdır. Bu ise bir yandan sektörün hem yurtiçindeki hem de dünyadaki rakipleri karşısında rekabet gücünü olumsuz yönde etkilerken, diğer taraftan da çok yüksek olan petrokimya sektörü katma değerinin yurtdışında kalmasına neden olmaktadır. Sektörün önemli sorunlarından bir diğeri de yatırım yapılacak yer konusunda sıkıntı yaşanmasıdır. Bilindiği gibi sektör tarafından üretilen birçok kimyasal madde çevre ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etki göstermekte ve bu tür kimyasallar tehlikeli kimyasallar olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle kimya sektöründe yapılacak yatırımlar çevre kirliliği ile özdeş tutulduğu için yatırım konusunda ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Ancak organize sanayi bölgelerinde, bilhassa ihtisas organize sanayi bölgelerinde bu tür sorunları en asgari seviyeye indirgemek mümkün olmaktadır. Bu nedenle sektörün gelişmesi açısından ihtisas organize sanayi bölgelerinde yapılacak yatırımlar çok önemlidir. Diğer önemli bir konu da organize sanayi bölgelerinin, hammadde kaynaklarına, pazarlara, limanlara, demiryolu ve karayolu bağlantısı bulunan lojistiği uygun alanlarda kurulmasıdır. Hammadde kaynaklarına, pazarlara ve limanlara yakın olan kimya organize sanayi bölgelerinin çoğalması, kimya sanayinde yerli ve yabancı sermaye yatırımlarının artmasında önemli bir unsur olarak görülmektedir. İşletmelerin rekabet gücünün artırılmasında başarılı bir yöntem olarak kümelenme yaklaşımı son yıllarda oldukça yaygınlaşmıştır. Teknolojinin hızla gelişmesi, coğrafyayı sınırlayıcı bir unsur olmaktan çıkarmıştır. Gelişmekte olan ülkelerin küresel ortamda rekabetçi konumlarını sürdürebilmeleri, büyümelerini verimlilik artışlarına dayandırmalarına ve yeni mukayeseli üstünlük alanları yaratabilmelerine bağlıdır. Bu nedenle ölçek ekonomisinin öne çıktığı kimya sektöründe kümelenme yaklaşımı son derecede önemlidir. Endüstri bölgelerinin ve ihtisas organize sanayi bölgelerinin lojistiği uygun alanlarda, kümelenme modeli ile desteklenerek yatırıma açılması durumunda, sektörün çevre sorununun çözümlenmesi yanında, rekabetçi şartlarda yatırım yeri de sağlanmış olacaktır. AB mevzuatında kimya sanayine ilişkin çevre konulu birçok düzenleme bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi 17 Kasım 2005 tarihinde Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilen REACH (Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi ve İzni) direktifidir. Avrupa Birliği Kimyasallar Politikasını teşkil eden REACH Tüzüğü 1 Haziran 2007 de yürürlüğe girmiştir. Söz konusu tüzüğe göre, AB+AEA (İzlanda, Norveç ve Lihtenştayn) ülkelerinde faaliyet gösteren ve yılda 1 ton veya daha fazla miktarda kimyasal madde üreten veya ithal eden firmaların söz konusu kimyasal maddeleri AB örgütlenmesi içerisinde yer alan Avrupa Kimyasallar Ajansı (AKA) yönetimindeki merkezi bir veri tabanına kaydettirmesi zorunludur. Tüzüğün tüm uygulamalarından AB deki üreticiler veya ithalatçılar sorumlu olsalar da, bu yükümlülüklerin AB dışından mal tedarik edilen firmalarla paylaşılmak zorunda olunması nedeniyle AB dışındaki pazarlar da REACH ten etkilenmektedir. İnsan sağlığının ve çevrenin korunmasının yanı sıra piyasanın rekabetçi ve etkin yapısının korunmasının da hedeflendiği direktif, hem kimyasallardan kaynaklanan risklerin yönetiminde, hem üretilen kimyasallar hakkında sağlıklı bilgilerin sağlanması konusunda, sanayiye büyük sorumluluklar yüklemektedir. Söz konusu durumun, sektör firmalarımıza, AB mevzuatını ve geçiş sürecini takip edebilecek yetkin personel istih- 29

32 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON dam etmeleri ve daha önemlisi, geçiş sürecinde yapılacak düzenlemelere ilişkin maliyet unsurlarına katlanmaları yönüyle önemli zorluklar doğuracağı öngörülmektedir. REACH in getirdiği mali ve idari yükümlülükler bir takvime bağlanmıştır. Bu takvime göre 1 Haziran 2008 tarihinde başlayan ön kayıt süreci, 1 Aralık 2008 de son bulmuştur. Ön kayıt işlemlerini tamamlayan şirketler, kayıt işlemlerini üretim/ithalat tonajına ve maddenin risk sınıflandırmasına göre kademeli olarak belirlenen tarihlerde (2010, 2013, 2018) yaptıracaklardır yılında, kimya sektörü ithalatı 35,2 milyar ABD doları, ihracatı ise 14 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. TÜİK verilerine göre kimya sektöründe 2014 yılında kişi istihdam edilmektedir. Kimya sektörü istihdamının imalat sanayi içindeki payı 2014 yılında %8,5 olmuştur yılı itibariyle kimya sektöründe girişimci bulunurken bu rakam 2014 yılında %3 azalarak girişimciye düşmüştür. Kimya sektörü işyeri sayısının imalat sanayi içindeki payı 2014 yılında %6,6 olmuştur Sektörün Türkiye deki Genel Durumu: Plastikten kozmetiğe, ilaçlardan boyalara kadar birçok alanda sağladığı nihai ürünlerin yanı sıra, pek çok sektöre de ara mal ve hammadde temin eden bir sanayi dalı olan kimya sektöründe üretim değeri 2013 yılında bir önceki yıla göre % 14 oranında artmıştır. Kimyasal madde ve ürünleri imalatı sektöründe üretim endeksi 2014 yılında 117,5 olarak gerçekleşmiştir yılına göre 2015 yılında %3,6 oranında artarak 121,8 değerine ulaşmıştır. Kimya sektöründe kapasite kullanımı, diğer sektörlere verdiği girdileri de göz önünde bulundurursak, ülkenin genel eğilimine bağlı olarak gelişme göstermiştir. Son dört yılda ağırlıklı kapasite kullanım oranı %74,5 olmuştur. Kimya sektörü sermaye-teknoloji yoğun bir sektör olduğu için işgücü yoğunluğu düşüktür. Bu nedenle sektörün imalat sektörü istihdamı içindeki payı son beş yıldır ortalama %8 düzeyinde seyretmiştir yılında 196 ülkeye 14 milyar dolarlık ihracat yapan sektör, 146 ülkeden 35,2 milyar dolarlık ithalat yapmıştır. Kimyasalların ve Kimyasal Ürünlerin İmalatı sektöründe Irak (404,4 milyon dolar),italya (379,5 milyon dolar), ve İran (360,4 milyon dolar), Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa Ait Malzemelerin İmalatı sektöründe G.Kore 30

33 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL (225,4 milyon dolar), Irak (55 milyon dolar) ve Almanya (48,5 milyon dolar) ve Kauçuk ve Plastik Ürünlerin İmalatı sektöründe ise Almanya (686,4 milyon dolar), Irak (492,9 milyon dolar) ve İngiltere (298,3 milyon dolar) ile ihracat yapılan ülkeler arasında ilk üç sırayı almıştır. Kimyasalların ve Kimyasal Ürünlerin İmalatı sektöründe Almanya (2,8 milyar dolar), Çin (2,3 milyar dolar) ve Suudi Arabistan (1,7 milyar dolar), Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa Ait Malzemelerin İmalatı sektöründe Almanya (816,7 milyon dolar), A.B.D (549,8 milyon dolar) ve İsviçre (418,7 milyon dolar) ve Kauçuk ve Plastik Ürünlerin İmalatı sektöründe ise Çin (781,3 milyon dolar), Almanya (755,8 milyon dolar), ve İtalya (398,3 milyon dolar) ile ithalat yapılan ülkeler arasında ilk üç sırayı almıştır yılında 2,2 milyar dolar olan ihracatımız her yıl kademeli bir şekilde artarak 2014 yılında 15,5 milyar dolar, 2015 yılında 13,95 milyar dolar olmuştur. Kimya sektörü girişimcisi, çalışanı olan ve madde ve müstahzarın üretildiği dev bir sektör haline gelmiştir. Kimya sektöründe son yıllarda ihracatta gösterilen başarıda küresel ekonomik kriz nedeniyle kaybedilen pazarların, yeni pazarlarla telafi etme yoluna gidilmesi önem arz etmiştir. Kimya sektörü içerisinde plastik ve kauçuk ürünleri sektörü önemli bir yere sahiptir. Kimya sektöründe çalışanların %66,6 ı ve girişimcilerin %81,7 si plastik ve kauçuk ürünleri imalatı sektöründe faaliyet göstermektedir. TÜİK in verilerine göre, 2013 yılında sektörün yarattığı yeni pazarlar etkisini göstermiş ve 2015 yılında kimya sektörü ihracatının %46,6 sı plastik ve kauçuk ürünleri sektörü tarafından gerçekleştirilmiştir. Mevcut TÜİK kayıtlarına göre, kimya sektörü girişimcilerinin %38,6 sı İstanbul, %6,6 sı İzmir, %6,5 i Ankara, %5,4 ü Bursa da yer almaktadır. Türkiye genelinde ilk on il %72 sini oluşturmaktadır. İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa daki girişimci %57 dir. Kimya sektöründe bulunan girişimcilerin %83 ü Mikro Ölçekli, %14 ü Küçük Ölçekli, %2,5 i Orta Ölçekli, %0,5 i Büyük Ölçekli işletmelerdir. ISIC Rev. 4. göre 23 alt sektör ihracat içindeki payları açısından değerlendirildiğinde; 2015 yılında Kimyasal Madde ve Ürünleri Sektörü %4,8 lik payla 9 uncu sırada, Plastik ve Kauçuk Ürünleri Sektörü %4,78 lik payla 10 uncu sırada, yer almaktadır. ISIC Rev. 4. göre 23 alt sektör ithalat içindeki payları açısından değerlendirildiğinde; 2015 yılında Kimyasal Madde ve Ürünleri Sektörü %15,5 lik payla 1 inci sırada, Plastik ve Kauçuk Ürünleri Sektörü %2,8 lik payla 12 uncu sırada yer almaktadır. İmalat sanayinde yaratılan toplam katma değer içerisinde Plastik ve Kauçuk Sektörü 10 uncu sırada, Kimyasal Madde ve Ürünleri Sektörü 11 inci sırada, yer almıştır. Sektördeki Üretim Eğilimleri ve Üretilen Başlıca Ürünler: Kimya sektörü oldukça geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Sektör, temizlik ürünleri, boya, kozmetik ürünleri, ilaçlar gibi tüketim mallarının yanı sıra, tarım sektörü için gübreler ve tarım ilaçları, kimya sanayinin de dahil olduğu imalat sanayinin ihtiyaç duyduğu organik ve inorganik kimyasallar, boyalar, laboratuvar kimyasalları, termoplastikler ve benzeri ürünleri üretmektedir. Bu ürünlerin %83 ü mikro ölçekli firmalar tarafından üretilmektedir. Geriye kalan firmalar Türkiye standartlarına göre büyük firmalar olarak kabul edilebilir. Kimya sektöründe yaklaşık 2600 kimyasal madde ve müstahzar üretilmektedir. Bu üretimlerde kullanılan yöntem ve teknolojilerin bir kısmı küresel rekabete ayak uydurabilecek seviyededir. Plastik sektörünün birinci öncelikli sorunu plastik hammaddede yerli üretiminin yetersiz oluşudur yılında Türkiye de ton petrokimyasal ürün üretilmiştir. Yaklaşık tonu ihraç edilmiştir tonu iç piyasada tüketilmiştir ton petrokimyasal ürün ithal edilmiştir. Yurt içi petrokimyasal üretim talebin ancak %18 i karşılamaktadır. Bu nedenle sektör hammadde temininde büyük oranda dışa bağımlı hale gelmiştir. Hammaddede ithal bağımlılığı firmaların hem iç hem de dış pazarlarda rekabetçi üretim olanaklarını azaltmaktadır. Bunun sonucu olarak plastik mamullerinde iç pazarda ithalatın payı artmakta ve yerli üretim potansiyelinin kullanımı yerine ithal mamullere döviz ödenerek dış ticaret açığının artmasına neden olunmaktadır. 31

34 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON Plastik sektöründe 2015 yılında üretim, ithalat ve yurtiçi tüketimde miktar bazında artış olmasına rağmen ihracat değer bazındaki gerilemiştir. Bu gerilemeye Dünya plastik sektöründe rekabetin giderek artması, en büyük ihracat pazarlarına ve komşu ülkelere yapılan ihracatın gerilmesi ve petrol, plastik hammaddeler ve dolayısı ile plastik mamullerde birim fiyatların gerilemesi neden olmuştur. Deterjan ve temizlik maddeleri sektörünün hammadde açısından dışa bağımlı olduğunu söylemek mümkündür. Önemli girdilerden LAB, STPP, enzim, optik ağartıcı ve parfüm ithalata dayalıdır. Bunların dışında ambalaj olarak yerli üretim kullanılmakla beraber bunun hammaddesi de önemli ölçüde ithal edilmektedir. Sabun sektörünün önemli girdileri donyağı ve tropik bitkisel yağlar, ambalaj sanayi ürünleri, kostik soda ve tuz olarak tanımlanabilir. Bunlardan en önemli ithal kalemini teşkil eden donyağı genellikle ABD den, tropik yağlar ise Malezya veya Endonezya dan ithal edilmektedir. Üretimin yaklaşık olarak %40 kadarı ülke içinde tüketilmekte, %60 ı ise ihraç edilmektedir. Sektörün ülke ekonomisi içindeki yeri miktar ve değer olarak çok önemli olmamakla birlikte üretiminin yarıdan fazlasını ihraç eden ender sanayi kollarımızdan biridir. Ülkemizde 311 adet ilaç firması, 71 adet ilaç üretim tesisi (58 i yerli) ve 11 hammadde tesisi (8 i yerli) bulunmaktadır Lastik sektörünün en önemli girdileri, tabii ve sentetik kauçuk ve karbon karasıdır. Özellikle tabii kauçukta %100 ithalat bağımlılığı bulunmaktadır ve 2008 yıllarında ekonomik nedenlerle Stiren Bütadien Kauçuğu (SBR), Cis Polibütadien Kauçuğu (CBR), Karbon Siyahı (KS), Bütandien 1,3 (BDX) ve polistiren (PS) fabrikaları kapanmış ve kauçuk sektörü tamamen dışa bağımlı hale gelmiştir. Lastik sektörünün çıktısını talep eden kullanıcı sektör ise otomotiv endüstrisidir. Otomotiv endüstrisinin krizde olduğu dönemlerde, lastik sektörü de dolaylı olarak olumsuz yönde etkilenmektedir. Lastik sektörünün rekabet gücü, iç piyasadaki çok düşük fiyatlarla Uzakdoğu ülkelerinden ithal edilen lastikler sebebi ile azalmaktadır Sektörün Alt Sektörleri ve Etkileşim Halinde Olduğu Diğer Sektörler: Kimya sanayi, plastikten kozmetiğe, ilaçlardan 32

35 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL boyalara kadar birçok alanda sağladığı nihai ürünlerin yanı sıra, pek çok sektöre de ara mal ve hammadde temin eden bir sanayi dalı olarak, ekonomide önemli bir role sahiptir. Sektör hayat standardımızı arttıran, hastalıklara karşı korunmayı ve tedaviyi sağlayan, temizlik ve hijyen konularında katkıda bulunan, giyinme ve beslenmede insanlığın ihtiyacını karşılayan bir sanayi dalıdır. Kimya sanayi; tarım ilaçları, sentetik gübreler, veteriner ilaçları, sentetik elyaflar, sabun, deterjan, temizleyiciler, plastik hammaddeleri, beşeri ilaç sanayi, kozmetik sanayi, boya, yardımcı maddeler, deri, tekstil, inşaat (boru, levha, kapı, pencere vb.), yapıştırıcı, derz, dolgu maddeleri, izolasyon malzemeleri, fotoğraf malzemeleri, barut ve patlayıcılar gibi birçok sanayi alanına nihai ve ara ürün sağlamaktadır. Sektörün Bölgesel Yapısı ve Kümelenmeler: Kimya sanayi, lojistik önemi açısından çoğunlukla ülkenin kıyı bölgelerinde lokalize olmuştur. Petrol ve petrol ürünleri, deterjan, sabun, ilaç kimyasalları, boya gibi ürünleri üreten kimya firmalarının çoğu Marmara Bölgesinin üç büyük sanayi ili olan İstanbul, Kocaeli ve Sakarya da, Ege Bölgesinde İzmir de yerleşim gösterirken, gübre ve petrol ürünleri firmalarının çoğu Akdeniz Bölgesinde toplanmıştır. Ayrıca Akdeniz bölgesinde ana ham maddelerden olan soda, bikromat gibi önemli üretim merkezleri de bulunmaktadır. Karadeniz Bölgesinde ise yine gübre fabrikaları göze çarpmaktadır. İşletmelerin rekabet gücünün artırılmasında başarılı bir yöntem olarak kümelenme yaklaşımı son yıllarda oldukça yaygınlaşmıştır. Teknolojinin hızla gelişmesi, coğrafyayı sınırlayıcı bir unsur olmaktan çıkarmıştır. Gelişmekte olan ülkelerin küresel ortamda rekabetçi konumlarını sürdürebilmeleri, büyümelerini verimlilik artışlarına dayandırmalarına ve yeni mukayeseli üstünlük alanları yaratabilmelerine bağlıdır. Bu nedenle ölçek ekonomisinin öne çıktığı kimya sektöründe kümelenme yaklaşımı son derecede önemlidir. Endüstri bölgelerinin ve İhtisas organize sanayi bölgelerinin lojistiği uygun alanlarda, kümelenme modeli ile desteklenerek yatırıma açılması durumunda, sektörün çevre sorununun çözümlenmesi yanında, rekabetçi şartlarda yatırım yeri de sağlanmış olacaktır. Bu nedenle 32 yatırımcı sanayici ile harekete geçen Chemport Kümelenme teşebbüsü kimya sektörünün geleceğini yönlendirme açısından son derecede önemlidir. CHEMPORT arazisinin yer aldığı 1/ ölçekli Çevre Düzeni Planı 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname nin 7.Maddesi uyarınca, Bakanlık Makamının tarihli ve sayılı Olur u ile onaylanmıştır. Eylül 2014 tarihinde ise askıya çıkmıştır. Askı süresi biten planla ilgili itirazlar değerlendirme aşamasındadır. Bölgede CHEMPORT için hektarlık bir alan ayrılmıştır. Ayrılan bu alan gerekirse planlama aşamasında büyütülebilecektir. Kimya sektörünün en önemli sorunu lojistiği uygun yatırım alanlarının yeterli olmamasıdır. Kimya sektöründe; temel kimyasal maddeleri üreten firmalar ile petrokimya sektörüne yönelik yatırımların hammadde kaynaklarına, pazarlara, limanlara, demiryolu ve karayolu bağlantısı bulunan bölgelerde kurulması, yatırımcı açısından son derecede önemlidir. Ancak bu tür bölgelerde kıyı ve zeytin kanunundan kaynaklanan sorunlar çıkmaktadır. Zeytin kanunundan kaynaklanan sorunların aşılması konusunda çalışmalar ilgili Bakanlıklar tarafından başlatılmıştır. Chemport Projesinin uluslararası pazarda kabul gören bir kümelenme olabilmesi için, bu konuda deneyimi olan şirketlerle görüşmeler devam etmektedir. Chemport un 2023 yılına kadar özel yatırımlarda piyasa liderlerinden 5-8 milyar Euro çekmesi hedeflenmektedir Sektörün Kapasite Kullanımı: Kimya sektöründe kapasite kullanımı, diğer sektörlere verdiği girdileri de göz önünde bulundurursak, ülkenin genel eğilimine bağlı olarak gelişme göstermiştir. Son beş yılda ağırlıklı kapasite kullanım oranı %75,12 olmuştur. Sektörün İşyeri Sayısı ve İstihdamı: TÜİK verilerine göre 2010 yılında kimya sektöründe kişi istihdam edilirken bu rakam dört yılda %22,8 artarak 2014 yılında a ulaşmıştır. Kimya sektörü istihdamının imalat sanayi içindeki payı 2010 yılında %8,8 iken, 2014 yılında %8,5 olmuştur. 33

36 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON 2014 yılı itibarıyla kimya sektöründe girişimci bulunmaktadır. İmalat sanayindeki firmaların %6,6 sı kimya sektöründe yer almaktadır. Sektörün Üretim Değeri: TÜİK verilerine göre kimya sektörünün 2014 yılındaki üretim değeri 109 milyar TL olmuştur. Bu değerin %43,2 i Kimyasalların ve Kimyasal Ürünlerin, %8,7 i Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa Ait Malzemelerin ve %48,1 i ise Kauçuk ve Plastik Ürünlerinin İmalatı sektörü tarafından gerçekleştirilmiştir. Sektörün Cirosu: TÜİK verilerine göre kimya sektörünün 2014 yılındaki cirosunun %44,4 ü Kimyasalların ve Kimyasal Ürünlerin, %8,7 si Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa Ait Malzemelerin ve %46,9 u ise Kauçuk ve Plastik Ürünlerinin İmalatı sektörü tarafından gerçekleştirilmiştir. sektördeki anket sonuçları ile devlet üniversitelerinin bütçe ve personel dökümlerine dayalı olarak yapılan hesaplamalara göre Türkiye de Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge Harcaması 2014 yılında bir önceki yıla göre %18,8 artarak 17 milyar 598 milyon TL olarak hesaplanmıştır. Türkiye de Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge harcamasının Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYİH) içindeki payı 2014 yılında %1,01 e yükseldi. Bu oran 2013 yılında %0,95 dır. Gayrisafi yurtiçi Ar-Ge harcamalarında ticari kesim %49,8 ile en büyük paya sahipken bunu %40,5 ile yükseköğretim kesimi ve %9,7 ile kamu kesimi takip etti. Bir önceki yıl ticari kesim %47,5 ile yine ilk sırada yer alırken, bunu %42,1 ile yükseköğretim, %10,4 ile kamu kesimi takip etti. Kimya sektöründe ticari kesim Ar-Ge harcaması 2014 yılında bir önceki yıla göre %1,9 oranında azalarak 673 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Sektörün Katma Değeri: Kimya sektörünün 2014 yılı faktör maliyeti ile katma değerinin imalat sanayi içindeki payı %12,40 olmuştur. Burada dikkati çeken Kauçuk ve Plastik Ürünlerinin İmalatı sektörünün katma değerinin Kimyasalların ve Kimyasal Ürünlerinin İmalatı sektörünün üzerinde olmasıdır. Sektörün Ar-Ge Faaliyeti: 2014 yılı Ar-Ge Faaliyetleri Araştırması kapsamında kamu kuruluşları, vakıf üniversiteleri ve ticari Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) cinsinden 2014 yılında toplam kişi Ar-Ge personeli olarak çalıştı. Bir önceki yıla göre TZE cinsinden Ar-Ge personeli sayısındaki artış %2,2 oldu. Ar- Ge personelinin sektörler itibarı ile dağılımına bakıldığında ise, TZE cinsinden toplam Ar-Ge personelinin 2014 yılında %53,7 si ticari kesimde, %35,7 si yükseköğretim kesiminde ve %10,6 sı kamu kesiminde yer aldı. Kimya sektörü Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge harcamasının Gayri Safi 34

37 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki payı 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında %0,04 olarak gerçekleşmiştir. Kimya sektörünün Ticari kesim Ar-Ge harcaması içindeki payı ise 2014 yılında %7,7 olarak gerçekleşmiştir. Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğünün destek programları aşağıda belirtilmiştir. 1- San-Tez Programı: Şubat arasında 950 proje desteklenmiştir. Bu projelerden 127 si Kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı 38 i Temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatı, 13 ü kauçuk ve plastik ürünlerin imalatı sektörüne yönelik projelerdendir. 2- Tekno girişim Sermaye Desteği: Şubat arasında 1943 işletme desteklenmiştir. Bu güne kadar kimya sektörü ile ilgili iş fikri sunan 134 girişimci Tekno girişim Desteği almaya hak kazanmıştır. Alt sektörlerle ilgili bilgi bulunmamaktadır. 3- Ar-Ge Merkezleri: 2016 Şubat ayı itibariyle ülkemizde 244 adet Ar-ge Merkezi faaliyet göstermektedir. Bu Ar-Ge merkezlerinden 15 i Kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı 13 ü Temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatı sektöründe faaliyet göstermektedir. 4- Teknoloji Geliştirme Bölgeleri: 2016 Şubat ayı itibariyle 63 adet Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulmuş olup, bunlardan 49 sı faaliyete geçmiştir. Faaliyet gösteren bölgelerde firma olup, bunların 96 adedi kimya sektöründe faaliyet göstermektedir. Alt sektörlerle ilgili bilgi bulunmamaktadır. 5- Teknolojik Ürün Tanıtım ve Pazarlama Destek Programı: Şubat arasında bugüne kadar 230 işletme desteklenmiş olup, bunlardan 17 si Kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı 9 u Temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatı, 3 ü kauçuk ve plastik ürünlerin imalatı sektörüne aittir. 6- Teknolojik ürün Yatırım Destek Programı: Şubat arasında bu güne kadar 131 proje desteklenmiş olup, bunlardan 13 adedi kimya sektörüne aittir. Alt sektörlerle ilgili bilgi bulunmamaktadır. Sektörün Maliyet Bileşenleri (enerji, işgücü, hammadde vb. genel değerlendirmeler, oransal veriler, tespitler vb.): Bilindiği gibi kimya sektörü tarafından üretilen birçok kimyasal madde çevre ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etki göstermekte ve bu tür kimyasallar tehlikeli kimyasallar olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle kimya sektöründe yapılacak yatırımlar çevre kirliliği ile özdeş tutulduğu için yatırım konusunda ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Fabrika yeri bulmak ve yatırımı bütün bürokrasiyi tamamlayarak gerçekleştirmek daha yatırım aşamasında maliyetleri etkilemektedir. Kimya sektörü gerek hammadde gerek teknoloji olarak ithalata bağımlıdır. Üretimde hammadde ithalatı önemli bir maliyet unsurudur. Gümrük vergi oranları sıfır dahi olsa hammadde ithalatı yüzde on maliyet yaratmaktadır. Kimya sektörü çok fazla düzenlemeye tabi olan bir sektördür. Bütün bunların sektördeki firmalara büyük maliyetler yaratması kaçınılmazdır. Özellikle AB regülasyonları nedeniyle uyulması gereken mevzuatın ülkemiz mevzuatına uyarlanması ve Avrupa Birliği standartlarında bir çevre kalitesine ulaşmamız için yapılması gereken yatırımlara, KOBİ ler ancak %30 seviyesinde uyum sağlayabilmektedir. REACH Tüzüğü 2007 yılında uygulamaya girmiştir. Söz konusu tüzüğe göre, AB+AEA (İzlanda, Norveç ve Lihtenştayn) ülkelerinde faaliyet gösteren ve yılda 1 ton veya daha fazla miktarda kimyasal madde üreten veya ithal eden firmaların söz konusu kimyasal maddeleri AB örgütlenmesi içerisinde yer alan Avrupa Kimyasallar Ajansı (AKA) yönetimindeki merkezi bir veri tabanına kaydettirmesi zorunludur. Bu durum ihracatının yarısına yakın bir kısmını AB ülkelerine yapan kimya sektörünü yakından ilgilendirmektedir. Her bir kimyasal maddenin kaydı için, maddenin niteliği ve madde sayısına göre, tahmini harcama tutarı 15 ila 30 bin avro arasında değişmektedir. Bu tutarın ürün sayısı artıkça firmalar üzerinde ciddi bir maliyeti olacaktır. Kimya sektöründe birçok ürünün depolama ve taşıma maliyetleri diğer sektörlere göre daha yüksektir. Tehlikeli maddelerin insan sağlığına, diğer canlı varlıklara ve çevreye zarar vermeden güvenli ve düzenli bir şekilde taşınmasını sağlamak amacıyla yürürlüğe konulan her mevzuat, sektörün üretim maliyetlerini artırmaktadır. 35

38 yılından itibaren ekonomik krizin etkilerini atlatan sektörün ithalatı 2011 yılında 37,7 milyar ABD dolarına yükselmiştir yılında bir önceki yıla göre %4 oranında azalmıştır yılında ise 2012 yılına göre %6,3 artarak 38,5 milyar ABD dolarına, 2014 yılında ise bir önceki yıla göre %3,8 artarak 40 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. Geçici dış ticaret verilerinden hesaplanan 2010=100 temel yıllı dış ticaret endekslerine göre; 2015 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, ithalat miktar değer endeksi %1,4, Haziran ayında ise %7 artışmış ve Aralık ayında 145,7 olarak gerçekleşmiştir. Kimya sektöründe çalışanların saat başına ücreti imalat sanayi ortalamasının üzerindedir. Sektörün, birçok alt sektöründe yüksek ve teknik öğretim görmüş personel kullanılmaktadır. İstihdam edilen personel okullarda aldıkları eğitimlere ek olarak çalıştığı birime göre ayrıca eğitim almaktadır. Bu durum kimya sektöründeki ücretleri dolayısı ile üretim maliyetlerini etkilemektedir. Sektörün Üretim Endeksi Değerlendirmesi: Kimya sektöründe aylık sanayi üretim endeksi 2015 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %2,16, Haziran ayında %12,44 artış, Aralık ayında ise %3,8 artış gerçekleştirilmiştir. Sektörün Kapasite Kullanım Oranı Değerlendirmesi: Merkez Bankası verilerine göre kimya sektöründe ağırlıklı kapasite kullanım oranı 2015 yılında %74,7 olmuştur. Son dört yılın ortalaması ise %74,4 dür yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 1,2 puan artış, Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 2,3 puan azalış, Haziran ayında ise bir önceki yılın aynı ayına göre 0,3 puan artış olmuştur yılı Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 1,7 puan artış, Aralık ayında ise bir önceki yılın aynı ayına göre 0,8 puan azalış, gerçekleşmiştir. Sektörün Dış Ticareti: Kimya sektörü günümüzde sanayileşmiş ülkelerde enerji, tarım, sağlık, ulaştırma, gıda, inşaat, elektronik, tekstil ve çevre koruma gibi alanlara sağladığı yüksek katma değer içeren ürünler ve bu sektörlere sağladığı teknolojik yenilikler nedeniyle lokomotif sektör konumundadır. İthalat: Kimya sektörü ithalatı 2010 yılından itibaren her yıl artarak 2014 yılında 40 milyar ABD dolarına ulaşmıştır yılında kimya sektöründe en fazla ithalat yaptığımız ülke grubu 16,6 milyar dolarla AB-28 olmuştur. AB-28 i 9,2 milyar dolarla Diğer Asya ülkeleri izlemiştir yılında en fazla ithalat yaptığımız alt sektör 9,8 milyar dolar ile Birincil Formda Plastik ve Sentetik Kauçuk İmalatı sektörü olmuştur. Bu sektörü 6,9 milyar dolar ile Temel Kimyasal Maddelerin İmalatı, 4,6 milyar dolar ile Eczacılıkla İlgili Ürünlerin, Tıbbi Kimyasal ve Bitkisel Ürünlerin İmalatı sektörü izlemiştir. İhracat: Kimya sektörü ihracatı 2010 yılından itibaren her yıl artarak 2014 yılında 15,5 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. Ekonomik krizin etkilerini atlatan sektörün ihracatı 2011 yılında, 2010 yılına göre %22,4 oranında artarak 13 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir yılında ise ihracatımız bir önceki yıla göre %5,3 oranında artarak 15,5 milyar ABD doları olmuştur. Geçici dış ticaret verilerinden hesaplanan 2010=100 temel yıllı dış ticaret endekslerine göre; 2015 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, ihracat miktar değer endeksi %5 azalmış, Haziran ayında %4,8 artmış ve Aralık ayında %6,1 artarak 135,3 olmuştur yılında kimya sektöründe en fazla ihracat yaptığımız ülke grubu 5,3 milyar dolar ile AB- 28 ülkeleri olmuştur. AB-28 i 3,3 milyar dolarla Yakın ve Ortadoğu ülkeleri, 1,6 milyar dolarla Diğer Asya ülkeleri izlemiştir. Kimya sektörü 2015 yılında en fazla ihracatı 4,4 milyar dolar ile Plastik Ürünlerin İmalatı sektöründe yapmıştır. Bu sektörü 1,9 milyar dolar ile Temel Kimyasal Maddelerin İmalatı, 1,4 milyar dolar ile Sabun ve Deterjan, Temizlik ve Parlatıcı Maddeleri; Parfüm; Kozmetik ve Tuvalet Malzemeleri İmalatı sektörü izlemiştir.

39

40 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON KİMYA SEKTÖRÜ NÜN PROJEKSİYONU Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nın Kimya Sektör Raporu (2016/1) e göre Kimya sektörünü temsil eden özel sektör kuruluşları, kamu kuruluşları ve üniversite temsilcilerinin katkıları ile hazırlanan Türkiye Kimya Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı, 15 Eylül 2012 tarihinde gerçekleştirilen Ekonomi Koordinasyon Kurulu Toplantısındaki görüş ve değerlendirmeler doğrultusunda nihai hale getirilerek Yüksek Planlama Kurulu nun tarih ve 2012/26 sayılı kararı ile onaylanmış ve 20 Kasım 2012 tarihli Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Türkiye Kimya Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı; dünyada ve ülkemizde değişen ekonomik ve sosyal koşullar, Dokuzuncu Kalkınma Planı Stratejisi ( ), Orta Vadeli Program ( ), 2010 yılı programı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Planı ve Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi nde ( ) yer alan temel ilkeler, vizyonlar, amaçlar ve hedefler dikkate alınarak hazırlanmıştır yıllarını kapsayan Türkiye Kimya Sektörü Stratejisi Belgesinin genel amacı Yüksek katma değerli, çevreye ve insan sağlığına duyarlı süreç ve 38

41 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ürünlerle, kimya sektöründe sürdürülebilir ve rekabetçi bir şekilde dış ticaret dengesini ülke lehine geliştirerek dünyada söz sahibi bir konuma gelmek şeklinde belirlenmiştir. Bu genel amacı gerçekleştirmek üzere, kimya sektörünün öncelikli sorun alanlarından da yola çıkılarak, altı hedef tespit edilmiştir. Tespit edilen altı hedefe ulaşmak için 36 eylemin hayata geçirilmesi planlanmaktadır. Türkiye Kimya Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı 2016 yılının sonunda tamamlanacaktır. Bu nedenle dönemini kapsayacak yeni strateji belgesinin hazırlıklarına başlanmıştır. yeni strateji belgesi ile ilgili ilk toplantının Nisan 2016 tarihinde yapılması planlanmıştır. Türkiye nin İhracat Stratejisi İçin Küresel ve Sektörel Öngörüler 2023 çalışması yapılmıştır. Yapılan bu çalışma ile dünya ekonomisi, dünya ticareti, dünya ihracat pazarları ve sektörleri için 2023 yılına kadar olan döneme ilişkin sayısal öngörüler hazırlanmıştır yılında; 2012 yılında 4 milyon ton olan polimer talebinin, %175 artışla 11 milyon ton, 690 bin ton olan elyaf hammadde talebinin, %8 artışla 742 bin ton, 216 bin ton olan lastik hammadde talebinin %179 artışla 603 bin ton olması beklenmektedir yılında Türkiye ekonomisi %4 oranında büyürken, imalat sanayinin büyüme oranı %3,8 de kalmıştır. Temel eczalık ürünlerin imalatı sektörü 2015 yılında bir önceki yıla göre imalat sanayi alt sektörleri arasında en fazla büyüyen sektör olmuştur. Kimyasal ürünler imalatı sektörü imalat sanayi ortalamasına yakın büyürken, kauçuk ve plastik beklentilerin altında büyümüştür. Kimya sanayisi, yılları arasında küresel ölçekte yıllık ortalama yüzde 5 büyümüştür (büyüme toplam satışlar itibariyle). Bu dönemde yıllık ortalama büyüme AB ve NAFTA bölgesinde yüzde 4, Asya da yüzde 6 ve Ortadoğu da yüzde 9 olmuştur yılına kadar olan dönemde ( dönemi için) kimya sanayinde küresel ölçekte büyüme oranı yıllık ortalama yüzde 4,4 olarak öngörülmektedir. Büyümeler AB de yüzde 3,7, NAFTA bölgesinde yüzde 3,2, Asya da yüzde 5,9, Ortadoğu da yüzde 7,5 olacaktır. Bu büyüme öngörülerine bağlı olarak 2007 yılında 3,6 trilyon dolar olan satış hacmi 2015 yılında 5,1 trilyon dolara, 2020 yılında 6,3 trilyon dolara ulaşacaktır. Küresel ölçekte kimya sanayinde önümüzdeki dönemde kimyasal ürünler satışlarında en hızlı pazar büyümesi Çin, Uzak Doğu ve Güney Amerika pazarlarında görülecektir. Kimyasallar ve kimyasal ürünler imalatı sanayinde ve kimya sanayinin genelinde talebin daha hızlı arttığı ve iç pazarın daha hızlı büyüdüğü bölgelerde ve ülkelerde yatırımların arttığı, üretim kapasitelerinin genişlediği ve üretim hacminin tüketim hacmini karşılayarak öz yeterliliklerin arttırıldığı görülmektedir. Küresel kimya sanayinde ticaretin gelişmekte olan ülkelerde ve katma değerli ürünler etrafında gelişmesi ve şekillenmesi beklenmektedir Kimyevi madde ve mamullere yönelik kuvvetli talep artışı, ilave kapasite ihtiyacını da tetiklemektedir yılına kadar olan dönemde ilave kapasitelerin önemli bir bölümü Çin başta olmak üzere Asya da ve Ortadoğu da kurulacaktır. Çin hızla genişleyen iç talebi karşılamak için büyük kapasiteli yatırımları sürdürecektir. Japonya ve G.Kore nin çevre kısıtları ile ilave yatırımları sınırlandırması yeni kapasitelerin Çin ve diğer bölge ülkelerinde toplulaşmasına yol açacaktır. Körfez ülkeleri de ham petrol ürünleri ile birlikte 39

42 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON işlenmiş ürünlerin üretimi ve ihracatını da hedeflemektedir. Bu nedenle Ortadoğu da işleme kapasitesi genişleyecektir. Kimya sanayinde teknolojik yenilikler alt sektörlerde ve ürünlerde gelişmeleri önemli ölçüde şekillendirecektir. İmalat sanayi içinde teknolojik ilerlemelerin en çok etkili olacağı sektörlerin başında kimya sanayi gelmektedir. Teknolojik gelişmeler ilaç ve eczacılık ürünlerinin çeşitlenmesi ve çok sayıda yeni ürün üretimi, yeni organik ve inorganik kompozit ürünler yaratılması, polimer-monomer, etilen tabanlı yeni malzemeler yaratılması ve üretilmesi, polimer tabanlı malzeme üretimi ve tüketiminin genişlemesi, fonksiyonel ve sentetik yeni ürünlerin yaratılması ve üretilmesi alanlarında yoğunlaşacaktır. özelliklerini de kullanarak, yüksek katma değerli üretim yapısına geçerek ve ara girdi ithalatını azaltarak, ihracatın ithalatı karşılama oranını 2023 yılı itibariyle % 71 e çıkarması beklenmektedir. SON DÖNEMDEKİ SEKTÖRE İLİŞKİN TÜRKİYE VE DÜNYADAKİ GELİŞMELER Dünya kimya sanayinde önceki yıllarda süren Avrupa Birliği hâkimiyeti, son yıllarda Uzak Doğu ve Asya ya geçmiş bulunmaktadır yılında dünyadaki toplam kimyasal madde satışı milyar avro olmuştur yılı satışların milyar avroluk bölümünü Asya ülkeleri, 630 milyar avroluk bölümünü Avrupa daki ülkeler, 528 milyar avroluk bölümünü NAFTA, 144 milyar avro Latin Amerika, 44 milyar avro diğer ülkeler tarafından gerçekleştirilmiştir. Teknolojik gelişmeler ile birlikte temel kimyevi maddelerin yerine sentetik ürünlerin ve yeni malzemelerin kullanılması ve özellikle bunların sürdürülebilir büyüme, enerji verimliliği, çevre koruma hassasiyetlerine bağlı taleplerin artması ile birlikte temel ürünlerin tüketim ve üretim artışları sınırlanacaktır. Yine bu hassasiyetlere bağlı olarak geri kazanma ve yeniden kullanım eğilimlerinin de kuvvetlenmesi üretim artışını sınırlandıracaktır. Tüm bu öngörüler doğrultusunda kimya sektörünün, Türkiye nin dünyadaki petrol ve doğal gazın % 70 inin bulunduğu bölge ile en büyük enerji tüketen bölge arasında, adeta bir enerji koridoru üzerinde bulunma Kimya sanayinin yapmış olduğu satışlara ülkelerde kişi başına düşen satış açısından bakılacak olursa, Türkiye nin AB ülkelerinin çok gerisinde olduğu görülür. AB ülkeleri içinde en çarpıcı örnek İrlanda dır. Küresel ölçekte devam eden ekonomik durgunluk ve buna bağlı Türkiye ekonomisindeki büyümenin beklentilerin gerisinde kalması, kimya sektörünün hedeflerini de etkilemiştir. Buna birde kimya sektörü ihracatının yoğun olarak yapıldığı, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde devam eden siyasal çatışmalar eklenince sektörün hem iç hem de dış pazarda büyümesi öngörülen rakamlarını gerisinde kalmıştır yılında kimya sektöründe en fazla büyüyen sek- 40

43 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL tör Temel Eczacılık Ürünleri üretimi sektörü olmuştur. Kimyasal ürünler imalatı sektörü %3,5 büyüme ile imalat sanayi ortalamasına yakın büyürken düşük petrol fiyatlarının etkisi, Dünya plastik sektöründe rekabetin giderek artması ve komşu ülkelerde yaşanan sorunlar nedeniyle kauçuk ve plastik sektörü ancak %1,6 oranında büyüyebilmiştir. Ekonomi Bakanlığınca Resmi Gazete de yayımlanan yatırım teşvik belgesi listesine göre; 2014 yılında 10 adedi komple yeni yatırım olmak üzere toplam 19 adet; 2015 yılında ise 13 adedi komple yeni yatırım olmak üzere toplam 22 adet ilaç ve temel eczacılık alanındaki firma yatırım teşvik belgesi almıştır. 10. Kalkınma Planı, 16. Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı kapsamında yürüten eylemler bu büyümeye ivme kazandıracak şekilde devam etmektedir. Tüm Bakanlıklar eylemlerin gerçekleşmesine yönelik en üst düzeyde sağlamaktadır. Rafineri-Petrokimya-Enerji-Lojistik entegrasyon zincirinin en önemli halkası olan STAR Rafinerisi, ülkemizin en kapsamlı yerlileştirme projesi olmasının yanı sıra, yılda 10 milyon Ton ham petrol işleme kapasitesi ile Türkiye nin tek noktaya yapılan en büyük yatırımı olacaktır. PETKİM in hammadde tedarikinde çok yüksek oranda dışa bağımlı olma durumuna bütünüyle son verecek rafineri projesinin konsept tasarımı, fizibilite etüdü, teknoloji ve lisansör seçimleri ile temel mühendislik çalışmaları 2012 yılında sonlanmış; böylece STAR Rafinerisinin hafriyat çalışmalarına 2013 yılında başlanmıştır. Tüm hızıyla devam eden rafineri yatırımı kapsamında 2014 yılsonu itibarıyla saha hazırlama çalışmalarının yüzde 87 sı tamamlanmıştır. STAR Rafinerisi Türkiye nin ilk stratejik yatırım teşvik belgesini almıştır. 5.6 milyar dolara mal olacak rafineriye 3.29 milyar dolar proje finansmanı kredisi sağlanırken, yatırımın 2.4 milyar dolarlık kısmı ise öz kaynakla karşılanacaktır. STAR Rafinerisinin 2018 yılı ilk çeyreğinde devreye alınması ve yıllık 10 milyon ton ham petrol işleme kapasitesine ulaşması öngörülmektedir. STAR Rafinerisi nde naftanın yanında ultra düşük kükürtlü motorin, jet yakıtı, Petrokok, Reformat, Karışık Ksilen, LPG ve Kükürt üretilecek ve Türkiye nin bugün net ithalatçı olduğu bu mamullerde Türkiye nin cari açığının milyarlarca dolar azalması sağlanacaktır. Kimya sektörü ara malı ithalatında enerji kaynakları ve madenlerden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Ülkemizdeki cari açığın kimya sektörüne düşen payının azaltılması düşüncesiyle Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD), TOBB Türkiye Kimya Sanayi Meclisi ve Kimya Sektör Platformu (KSP) tarafından, Türkiye de üretilmesi düşünülen katma değeri yüksek kimyasalların tespiti için bir çalışma yapılmıştır. Yaklaşık iki yıl süren bu çalışma 5 Aralık 2012 tarihli TOBB Türkiye Kimya Sanayi Meclisi toplantısında tartışılarak 10 kimyasala düşürülmüştür yılında yapılan çalışmalar neticesinde bu 10 kimyasaldan ilk beş ve ikinci beş kimyasal olmak üzere önceliklendirme çalışması yapılmıştır. İlk beşe giren Stiren Bütadien Kauçuk, Poliamid 6.6, Metil Selüloz, Selüloz Asetad ve Poliakrilik Asit ile ilgili hazırlanan ön fizibilite raporları yerli ve yabancı yatırımcılara sunulmak üzere ilgili Bakanlıklara gönderilmiştir. Kimya sanayinin kümelenme faaliyeti ile ilgili olarak yapılan çalışmalar Kimya Sektör Platformu öncülüğünde devam etmektedir. Kimya Sektöründe geleceği yönlendirmeye bugün başlamak amacıyla 19 yatırımcı sanayici ile harekete geçen Chemport Kümelenme teşebbüsü Nisan 2013 te çalışmalarına başlamış ve Aralık 2013 tarihi itibariyle master planını tamamlamıştır. CHEMPORT arazisinin yer aldığı Balıkesir-Çanakkale Planlama Bölgesi 1/ ölçekli Çevre Düzeni Planı Eylül 2014 tarihinde ise askıya çıkmıştır. Çevre Düzeni Planı, askı sürecindeki itirazların değerlendirilmesi sonrasındaki son hali, tarihinde Bakanlık Makamınca onaylanmıştır. Onaylanan çevre planı eski plandan çok farklı ve beklentileri karşılamaktan uzaktır. Bu nedenle CHEMPORT projesi için yeni yerleşim yeri için çalışmalar devam etmektedir. 41

44 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN BÜYÜK POTANSİYELİ Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği OTİAD sitesinde yer alan Tekstil Sektöründe Türkiye nin Potansiyeli Büyük başlıklı ve Nisan 2016 tarihli habere göre, Tekstil Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri panelinde konuşan OTİAD Başkanı İlker Karataş ve Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, tekstil sektöründe Türkiye nin potansiyelinin büyük olduğunu, moda ve tasarım bakımından İstanbul kadar dinamik bir şehir bulunmadığına vurgu yapılarak sektörün geleceğine olan inancı ifade etmişler. Dünya da ve Türkiye de tekstilin durumunun değerlendirildiği panelde tekstildeki potansiyel ve fırsatlar ile sektörün karşılaştığı sorunlar ve çözüm önerileri konuşulmuş. Tekstil sektörünün durumunu değerlendiren Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, tekstil sektöründe İstanbul un büyük potansiyeli olduğunu, moda ve tasarım bakımından İstanbul kadar dinamik bir şehir olmadığını söylemiş. Türkiye Tekstil Sektörü nü doğru konumlandırmak babında haberin devamı önemli: Dünyada Türkiye den başka 1 ayda 5 tır ürün üretecek ülke yok. Çin ve Amerika Türkiye için büyük pazar değil. Türkiye nin hitap ettiği iki tür pazar var. Birinci pazar AB pazarı AB de fiyatlar rekabetçi. Almanya daki küçük mağazalar kayboluyor. AB pazarına hitap edeceksek, küçük mağazalarla iş yapmamız çok zor. Türkiye nin rekabet yapısını AB pazarına uydurursak iş yaparız şeklinde konuşan Şahin, ikinci pazarın Rusya, Çin ve Ortadoğu olduğunu belirterek, Rusların ambargolarla ve petrol fiyatlarından dolayı alım gücü düştü. Asgari ücret arttı. Ücretler yüzde 30 yükseldi. Ortadoğu ya ve iç piyasaya yönelik ucuz iş gücü ve üretimle satış yapılabilir. Bu pazarda da çok fırsat var ama siyaset işimizi çok etkiliyor demiş. Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği (OTİAD) Başkanı İlker Karataş ise sektörün çoğunluğunu KOBİ lerin oluşturduğunu belirterek, Nasıl bir sektörün mensubuyuz önce bunu içselleştirmemiz lazım. Sektörün temsilcilerinin özgüven eksikliği var. Bu sektörün mensubu olarak yüksek özgüven sahip olmamız gerekiyor. Tekstil sektörünün ihracatın hacmi 414 milyar dolar. Türkiye yüzde 4 lük payı olarak dünyanın 6. büyük tedarikçisi konumunda. Ev tekstilinde ise 75 milyar dolarlık hacmi var, 42

45 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL Türkiye dünyada 4. büyük tedarikçi konumunda. Çorap sanayisinde Çin den sonra dünyanın en büyük tedarikçiyiz. İç giyimde de ön sıralardayız. Bu rakamlar bizim yüksek özgüvene sahip olmamız için yeterli değerlendirmesinde bulunmuş. İşte bir başka önemli nokta: Karataş, sektörün sorunlarının büyük olduğu gibi kazançlarının da büyük olduğunu belirterek, Sektördeki sorunları birkaç başlıkta sınıflandırabiliriz. Bu sorunlar sadece dışarıdan kaynaklanan sorunlar değil. Bazen kendimizden kaynaklanan sorunlar da var. Birincisi bu sektörün yapısal sorunları mevcut... Ulusal bir tekstil politikamız yok. Fasonculuktan kurtulamadık. Bir marka üretemedik tekstilde. Tekstil ve hazır giyim sektörü hala Türkiye nin en büyük sektörü, alternatifi yok. Her iki sektörde bir milyona yakın kayıtlı istihdam var ifadelerini kullanmış. İyi planlama yapmadan stratejiler belirlenmesinin boşa kaynak harcamaya sebep olacağını kaydeden Karataş, Kaliteli bir KOBİ yapısına sahip değiliz. Sektörde bin civarında firmanın varlığından bahsediliyor. 20 bin civarındaki firma üretici ve ihracatçı konumunda. Kaliteli KOBİ yapısını yakalarsak, 2023 hedeflerini gerçekleştiririz demiş. Karataş, şirketlerin basit yöntemlerle yönetildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetmiş: Büyümek için iyi bir ekiple çalışmak lazım. İş sahiplerinde bu ekibi kurma noktasında güven eksikliği var. Yanımızda çalıştığımız insanlara güvenmeliyiz. Şirketi iyi yönetmek için şirketin verilerine sahip olmak lazım. Strateji belirlemeden hareket edersek, rüzgara göre iş yapmış oluruz. Büyümeyi kafaya koyduysanız mutlaka kaynak kullanımı devreye girmeli. Öz sermaye ile bir yere kadar büyürsünüz. Kaynak kullanımını da kaliteli KOBİ yapısına ulaştıktan sonra yapmalıyız. Osmanbey bölgesi 1,6 milyar dolar ihracat yaptı hazır giyim ve tekstilde. Sektörün ileri gitmesi için verilen teşvik ve desteklerden yararlanma noktasında da sıkıntılar yaşıyoruz. Sektörün diğer sorunlarından biri ise kalifiye eleman. Sektör şu anda tıkanma noktasına geldi. Kalifiye eleman bulunmuyor. Bu sektörden gelecek beklemeyin söylemleri gençlerin bu sektöre girmesine engel oldu. Kaliteli eğitimli insanların sayesinde sektörü bir yerlere taşıyacağız hedeflerine ulaştıracak şeylerden biri inovasyon. İnovasyonun tekstil sektöründeki karşılığı tasarım. Kendi özgün tasarımlarımızla markalaşma evresini tamamlarız. İkinci olarak sektörün rekabeti engelleyici finansal sorunları var. Rekabetçi fiyata sahip ham madde ve yarı mamule ulaşma noktasında sıkıntı yaşıyoruz. Şirketlerin sermaye yetersizlikleri var. Şirketi büyütmek yerine farklı yerlere yatırım yapılıyor. Bu şirketlerin büyümesine ve sürdürülebilirliğine engel oluyor. Siyasi alanda yaşanan olaylar siyasi risk primlerini artırıyor. Hem siyasi hem ekonomik istikrara ihtiyacımız var. Son olarak sektörün vize problemi konjonktürel açıdan sorun. Irak, Libya ve Suriye vatandaşlarına uygulanan vizelerden kaynaklanan sorunlar da tekstil sektörünü etkilemekte. OTİAD ın olumlu değerlendirmesinin devamında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Tekstil, Hazırgiyim Ve Deri Ürünleri Sektörleri Raporu (2016/1) e bakalım. Rapora göre, Tekstil, Hazırgiyim ve Deri ürünleri (THD) sektörleri ülkelerin ekonomik kalkınma süreçlerinde önemli rol oynamıştır. Ülkelerin genel ekonomileri elbette ki THD sektörlerini de etkilemektedir yılında Çin dâhil olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde büyüme ivme kaybederken, AB ülkeleri ve Japonya da ekonomik büyüme oldukça kırılgan bir görünüme sahip olmuş, ABD ekonomisi güçlü bir toparlanma eğilimi sergilemiş, ABD ile diğer ülkeler arasındaki büyüme eğilimi artan oranda farklılaşmıştır yılının ikinci çeyreğinden itibaren AB üyesi ülkelerin büyümesinde kısmi toparlanma yaşanmaya başlanmış, Çin ekonomisindeki yavaşlamaya ilişkin endişeler ve emtia fiyatlarında oluşan aşağı yönlü eğilim, gelişmekte olan ülkeler üzerinde yılın üçüncü çeyreğinde önemli ölçüde etki yapmıştır. Ülkemiz açısından bakıldığında; Rusya, Ukrayna ve Ortadoğu ülkeleri kaynaklı dış talepteki zayıflamaya, Euro/ Dolar paritesinin aşağı yönlü seyri de eklenmiş ve THD sektörlerinin pazar çeşitlendirmesi konusu ön plana çıkmıştır. Dış talepteki zayıflamaya rağmen ülkemiz THD sektörleri toplamda 72,5 milyar dolar cirosu, 26,5 milyar dolar ihracatı ve 960 bin kişiye sağlamış olduğu (kayıtlı) istihdamla ülkemizdeki en önemli sektörlerden biri durumundadır. Sektörlerin kalite, moda, yenilikçilik ve tasarım anlamında bugün ulaştığı nokta küçümsenemez 43

46 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON boyuttadır. Bu hali ile sektörler, küresel pazarda bizi ön sıralara taşımakta ve ülke imajını güçlendirmektedir. Ülkemiz, THD sektörleri açısından; bilgi birikimi, işgücü, pazarlama ve hammadde faktörleri dikkate alındığında Çin, Hindistan ve Güney Kore ile birlikte dünyanın en rekabetçi ülkeleri arasında yer almaktadır. Dünya tekstil ve hazırgiyim sektörleri toplam ihracatı içinde%3,5 lik paya sahip olan ülkemiz, sermaye yoğun tekstil sektöründe Avrupa nın en büyük üretim kapasitelerine sahiptir. Örneğin Türkiye, makine halısında dünya ihracat lideridir. Sürekli değişen rekabet ortamında sektörler, nasıl ayakta kalacaklarını öğrenmiş, ihracat odaklı büyüme hedefiyle AB ile mevzuat uyumu sağlanmış, kalite ve verimlilik noktasında dünyada iddialı bir noktaya ulaşılmıştır. Ülkemiz THD sektörleri, küresel krizden etkilense de dünyanın önemli alıcılarını, kaliteli ve hızlı teslimat talebi beklentilerini karşılayarak, ülkemize çekmeyi başarmışlardır. Türkiye ekonomisi içinde çok güçlü ileri ve geri bağlantıları olan bu sektörlerdeki rekabet gücünün sürdürülmesi büyük önem taşımaktadır. Geçmişin köklü geleneklerinden yola çıkılarak başlanan bu uzun yolculukta, küresel pazarda söz sahibi olan ülkemiz THD sektörleri, son dönemde katma değeri yüksek, yenilikçi, bilgi ve teknoloji içeren ürün ve hizmet sunumları ile ihracat kapasitesi yüksek sanayiler olmayı hedeflemektedir. Sektörlerin Türkiye deki Genel Durumu: Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki pay, sağlanan istihdam ve yüksek ihracat potansiyeli, THD sektörlerinin ülke ekonomisinin lokomotif sektörleri olduğunun göstergesidir. Ülkenin imalat sanayi üretim değeri toplamının %16 sını ve imalat sanayinde yaratılan katma değerin %18 ini bu sektörler sağlamaktadır yılı sonrasında AB pazarına tekstil ve hazırgiyim 44

47 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL sektörlerinde kotasız ihracat yapmaya başlayan Çin karşısında Türkiye, kaliteyi düşürerek fiyatta rekabet etme yolunu değil, moda/marka eksenli ve katma değeri yüksek ürünler üreterek var olma yolunu seçmiştir. Türkiye rekabeti, moda ve trendleri belirleme gücüne sahip tasarımlar ve yüksek teknolojiyle sağlamaya çalışmış, yeni tecrübeler elde ederek dünyada kendine ileri düzeyde hedefler koymuştur. Son dönemde ülkemizdeki büyük perakende şirketlerinin belli orandaki hisselerinin uluslararası yatırım şirketlerine satışı neticesinde şirketlerimizin yurtdışında mağazalaşma süreci hızlanmıştır. Uluslararası yatırım şirketlerinin Türk şirketlerine ortak olma isteği aynı zamanda Türk şirketlerinin başarılarının takip edildiğinin de bir göstermektedir. Sektörlerde Üretilen Başlıca Ürünler ve Üretim Eğilimleri: Tekstil sektörü, hazırgiyim sektörünün tedarik zinciri altında da yer alan geniş kapsamlı üretim yelpazesine sahiptir. Elyaf, iplik, örme/dokuma kumaş, keçe ve tufting yüzeylerin dâhil olduğu dokusuz yüzeyler, ev tekstili ürünleri, halılar, bunların yanında ağ, ip, tekstil kablo, taşıyıcı tekstil bandı, branda, koruyucu bez, filtre, paraşüt, fren bezi gibi teknik kullanıma yönelik ürünler tekstil sektöründe yer almaktadır. Türk Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) nun50-60 arası fasılları ve 63 fasıl grubunun büyük bir kısmı bu grupta değerlendirilmektedir. Örme ve dokuma kumaştan imal edilmiş tüm giyim ürünleri ise hazırgiyim sektöründe üretilmektedir. GTİP in fasıl grupları bu grupta değerlendirilmektedir. Hazırgiyim sektörü emek yoğun bir sektör olup, tekstil sektöründe üretilen ürünlerin moda sektörüne yönelik olarak işlendiği, katmadeğer yaratan, ancak emek yoğun olması dolayısıyla genelde işçiliğin ucuz olduğu gelişmekte olan ülkelerin yatırım yaptığı bir sektör olarak değerlendirilmektedir. Hayvan derileri ve kürkleri, deri ve kürkten imal edilmiş valiz, çanta, sandık, eldiven, kemer, koşum takımları gibi aksesuarlar ile deri ve kürkten imal edilmiş giyim ürünleri ve ayakkabılar deri ürünleri sektöründe üretilmektedir. GTİP in arası fasıl grupları ile 64 grubundaki deri ayakkabılar bu grupta değerlendirilmektedir. Geniş bir üretim alanında faaliyet gösteren bu sektör daha çok el emeğine dayanan ancak yüksek uzmanlık gerektiren bir sektördür. Her üç sektörde de standart basit ürünlerin üretiminin ya da yüksek katma değerli ürünlerdeki basit aşamaların sanayileşmekte olan ülkelere bırakıldığı, üstün nitelikli tekstillerin, moda/marka ürünlerin ve teknik tekstillerin gelişmiş ülkelerce tasarımlandığı görülmektedir. Küresel eğilimler incelendiğinde; yenilikçi ürünlere, spor kıyafetlere ve performans kumaşlarına ilginin artmaya devam edeceğini söylemek mümkündür. Bunun yanında özel seri veya sınırlı sayıda üretim, tasarımcı imzası taşıyan koleksiyonlar gibi belirli sayıda üretimi içeren kavramların, perakende sektöründe önemi her geçen gün artmaktadır. Markalar tarafından sunulan bu özel tasarımlar, standart müşteri kitlelerinin dışında farklı tüketici kitlelerine erişimi ve müşterinin marka bağlılığını arttırmaktadır. İnternet satışlarında da hızlı bir büyüme trendi görülmekte, gelişmiş ülkelerce, kişiselleştirilebilen tasarımlar için teknolojik alt yapı çalışmaları hayata geçirilmektedir. Teknik tekstiller alanında gelişmeler yaşanmakta, tıbbi alanda tekstil malzemelerinden yapay organ yapımı konusunda çalışmalar devam etmekte, teknik tekstillerin araçlarda, yol yapımında, inşaatlarda yalıtım malzemesi olarak, nemden koruyucu sıva malzemesi olarak kullanımına sıklıkla rastlanmaktadır. Fotovoltaik (güneş ışığından elektrik enerjisi üreten) tekstiller ise giyilebilir teknolojiye örnektir. Askeri alanda uygulamalara başlanmış olan fotovoltaik tekstiller için günümüzde ağırlıklı olarak silikon esaslı güneş pilleri kullanılmaktadır. Ernst&Young Telekomünikasyon Raporu na göre 2020 yılında giyilebilir teknolojiler pazarının dünyada 169 milyon cihaza ulaşması beklenmektedir. İngiltere de nano teknoloji ve fotokatalist teknolojisi kullanılarak üretilen elbise ve denim pantolonlar, içerdiği titanyum dioksit nano partikülleri sayesinde havayı temizlemekte, kullanım esnasında yani güneş ışığı gördüğünde havadaki zararlı emisyonları parçalamakta, 45

48 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON ardından nötralize olmakta ve giysi üzerindeki kirlilik yıkamayla uzaklaştırılmaktadır. Türkiye de bir yandan yurtdışında güçlü marka imajı olan firmalara üretim yapılmakta diğer yandan markalaşma, pazarlama ve stratejiye daha fazla önem verilmektedir. Yüksek teknolojiye yönelik üretim çalışmaları yapılmakta, teknik ve fonksiyonel tekstilde yaşanan gelişmelerle sektör; tasarım, moda ve üretimin dışında yeni alanlara da taşınmaktadır. Örneğin karbon fiber ipliklerin örülüp reçine ile kaplanması sonucu ortaya çıkan kompozit malzeme, hafifliği ve dayanıklılığı ile ön plana çıkmakta, bu özelliği ile otomotiv ve havacılık sektörlerinde lastik ve gövdenin hafifletilmesinde kullanımı konusunda çalışmalar yapılmaktadır.( yılları arasında küresel karbon elyaf talebi yıllık %8 artarken, yılları arasında talep %13 artmıştır) TÜBİTAK tarafından desteklenen projelerde ise askeri amaçlı kullanıma yönelik teknik tekstillere (mikrodalga frekansındaki radara yakalanmayan tekstil gibi) yönelik ciddi çalışmaların gerçekleştirildiği görülmektedir. Son yıllarda geri dönüşüm oldukça önemli hale gelmiştir. Üretim ve tüketim dünya genelinde artmakta, ekolojik ve ekonomik sebepler üretimin ve tüketimin her aşamasında geri dönüşümü zorunlu kılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde atık malzeme, ikincil hammadde olarak görülmektedir. Ülkemizde de kullanılmış pamuğun geri dönüşümü ve pet şişelerden polyester iplik üretimi Uşak ta gerçekleştirilmektedir. Dünyada tüketici talepleri doğrultusunda çevre dostu tekstillerin üretimine yönelik yenilikçi projeler sürdürülebilirliğin sağlanması adına ön plana çıkmıştır. Sürdürülebilir tekstil üretimi (STeP) kavramı ülkemizde de üzerinde durulan önemli bir kavramdır. Soya liflerinden 46

49 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ve mısır dekstrozunun fermantasyonuyla elde edilen liflerden üretilmiş kumaşlar kullanılmaya başlanmıştır. Bir üniversitemizde, atık çaydan boyarmadde üretimi konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Sektörlerin Alt Sektörleri ve Etkileşim Halinde Olduğu Diğer Sektörler: Birbirleriyle yakın ilişki içinde olan THD sektörleri, moda kavramıyla tüketiciye ulaşan ürünlerden oluşmaktadır. Tekstil ve hazır giyim birlikte değerlendirildiğinde elyaftan başlayarak mamul giysi veya kullanım eşyasına kadar oldukça uzun bir üretim zincirine sahiptir. Her iki sektör genel itibariyle elyaf, iplik, dokuma, örme, dokusuz yüzey, boya-terbiye, hazır giyim ve konfeksiyon alt sektörlerinden oluşmaktadır. Tekstil sektörü pamuk, yün gibi ihtiyaç duyulan doğal elyaflar nedeniyle tarım ve hayvancılık sektörüyle, sentetik elyaflar nedeniyle petro-kimya sanayii ile etkileşim halindedir. Boya-terbiye kimyasalları açısından kimya sanayii ile etkileşen sektör, hazır giyim ve konfeksiyonda aksesuar sanayii ile iç içedir. Ayrıca bu sektörler otomotivden, inşaata, ağır sanayiden tıbba kadar pek çok sektörle teknik açıdan ilişki içindedir. Deri ürünleri sektörü tabaklama ve deri işleme, saraciye ürünleri, deri giyim eşyası, kürkten eşya ve ayakkabı üretimi olmak üzere geniş alt sektör grubuna sahiptir. Üretimde ham deri ve kürk ihtiyacı sebebiyle hayvancılık sektöründen beslenen deri ürünleri sektörü, kullanılan deri işleme ve arıtma kimyasalları nedeniyle de kimya sektörüyle yakın ilişki içindedir. Her üç sektörün ne üreteceğini belirleyen ve ürünlerin tüketiciyle buluşma noktasında etkili olan perakende ve mağazacılık bu üç sektörün tedarik zincirinin son halkaları olup sektörlerde katma değerin en yüksek olduğu alanlardır. Bu alanların kontrolü ise güçlü lojistik sektörü ile sağlanmaktadır. Ülkemizin coğrafi konumu nedeniyle sağladığı avantajlar lojistik sektörünün de güçlenmesine katkı sunmaktadır. Dünyanın önde gelen tekstil ve hazır giyim üreticilerinden biri olan ülkemiz bu avantajını yeni nesil üretim teknolojilerine ve makinelerine yaptığı yatırımlarla devam ettirmektedir. Bu sebeple makine sektörü ile yakın ilişki içinde olan TH sektörlerinin makine ithalatına ilişkin değerlendirmeler aşağıda yer almaktadır (sadece yeni makine sevkiyatı); 2014 yılında bir önceki yıla oranla %15 düşüş gösteren küresel kısa elyaf (pamuk tipi) eğirme makineleri sevkiyatında Türkiye, 594 bin iğ ile 4. büyük yatırımcı konumundadır. Küresel düşüşe rağmen Türkiye nin yatırımı bir önceki yıla oranla %5 artış göstermiştir yılında bir önceki yıla oranla %70 artış göstererek iğ seviyesinde gerçekleşen küresel uzun elyaf (yün tipi) eğirme makineleri sevkiyatında Türkiye,2013 yılında olduğu gibi en büyük yatırımcı konumundadır. Türkiye nin sevkiyatı 2014 yılında bir önceki yıla oranla %95 oranında artmış ve iğ seviyesinde gerçekleşmiştir ki bu da küresel ticaretin %49 una tekabül etmektedir yılında Türkiye, 3. büyük alıcı olduğu openend makinelerinde, rotorluk küresel yatırımın ini gerçekleştirmiştir yılı mekiksiz dokuma makinesi küresel sevkiyatı bir önceki yıla oranla %14 oranında azalarak tezgâh seviyesinde kalmıştır. Bu alanda 5. büyük alıcı olan Türkiye nin mekiksiz dokuma makinesi sevkiyatından aldığı pay tezgâhtır. Küresel geniş en yuvarlak örme makinesi sevkiyatı 2014 yılında bir önceki yıla oranla %22 düşüş göstererek seviyelerinde seyretmiştir. Türkiye 2014 yılında küresel ticaretten aldığı %4,6 lık pay ile 3. sırada yer almış ve adet geniş en yuvarlak örme makinesi yatırımı gerçekleştirmiştir. Yuvarlak örgü makineleri ithalatımız ağırlıklı olarak Almanya, Çin ve İtalya dan yapılmaktadır yılında dünyada elektronik düz örme makinesi yatırımı yapılmış,2.790 makine ile Türkiye, 3. büyük yatırımcı konumunda yer almıştır.2014 yılında küresel ticaret %31 artmış ve makine sevkiyatı gerçekleştirilmiştir yılında Türkiye makine ile 4. büyük yatırımcıdır. 47

50

51 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL Tekstil Sektörlerin Bölgesel Yapısı ve Kümelenmeler: Sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin ağırlıklı üretimleri bölgesel özellik göstermektedir. İplik üretimi Kahramanmaraş, İstanbul, Gaziantep, Bursa gibi illerde yoğun olarak yapılırken, Denizli de havlu, bornoz, ev tekstili imalatı, Uşak ta iplik, battaniye, geri dönüşüm, Çorlu ve Çerkezköy de terbiye, Adana da pamuklu dokuma ve terbiye, Gaziantep te dokusuz yüzey, makine halıcılığı, İstanbul da konfeksiyon ve örme imalatı ön plana çıkmaktadır. Sadece yuvarlak örme üretim kapasitesi dikkate alındığında ise İstanbul u sırasıyla Tekirdağ, Maraş ve Bursa izlemektedir. Şanlıurfa pamuk üretiminde ön sıradadır. mevzuatına yönelik harita bazlı açıklama aşağıda yer almaktadır. Tablo: Yatırım Teşvik Yapısı Bölgesel: Her bölgede desteklenecek sektörler ve asgari sabit yatırım tutarı ayrı ayrı belirlenmektedir. Genel: Bölge ayrımı yapılmaksızın, 1-2. bölgeler için 1 Tablo: THD Sektörleri Ağırlıklı Üretim Haritası ve Kümelenmesi milyon TL, bölgeler için 500 bin TL asgari sabit yatırım tutarını karşılayan projeler desteklenmektedir. Kaynak: SGK, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 6 ncı bölgede Şanlıurfa İkinci Organize Sanayi Bölgesi içinde, sektörel bazda bir kümelenmeyi destekleyen Hazır Giyim Organize Sanayi Bölgesi (HOSAB) projesi hayata geçirilmiş, 2015 yılı Mayıs ayı itibariyle de temel atılmıştır. Yine 6 ncı bölgede yer alan Diyarbakır da, bir tekstil kent(tekstil ihtisas organize sanayi bölgesi)oluşturma planı mevcuttur. Kahramanmaraş ta ise Tomsuklu Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi,2015 yatırım planına girmiştir yılının Haziran ayında yayımlanan son teşvik mevzuatına göre emek yoğun THD sektörlerinin özellikle 6. bölgeye doğru genişlemesi hedeflenmektedir. Teşvik Sektörlerin Kapasite Kullanımı: Krizlerin olduğu dönemlerde kapasite kullanım oranlarında (KKO) düşüşler yaşanmış, krizden sonraki dönemde KKO da genel bir toparlanma gözlenmiştir yılında KKO ları tekstil sektöründe%76,5, hazırgiyim sektöründe %76,6 ve deri ürünleri sektöründe %60,3 tür. İmalat sanayi ortalama KKO su ise 2015 yılında %74,7 dir. Sektörlerin İşyeri Sayısı ve İstihdamı: THD sektörlerinde kayıtlı toplam işyeri sayısındaki azalma devam etmektedir. Lokomotif görevi gören büyük şirketlerden ve çok sayıda küçük şirketten oluşan ekosistem, yüksek istihdam yaratarak, ülkemizin sosyoekonomik dengesini sağlamada etkili rol oynamaktadır Ocak ayı SGK kayıtlarına göre sigortalı çalışan arasında i imalat sanayinde kayıtlı olup, bunlardan kişi tekstil imalatında ( firmada), kişi hazır- 49

52 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON giyim imalatında ( firmada), kişi ise deri ürünleri imalatında (6.407 firmada) istihdam edilmektedir. Buna karşılık sektörlerde kayıt dışılık dikkate alındığında, 2-2,5 milyon civarında kişinin çalıştığı tahmin edilmektedir. Sektörlerin emek yoğun yapısı ve küresel düzeyde işçilik maliyetlerinde yaşanan yoğun rekabet, kayıtdışı istihdamın sebepleri arasındadır. Kayıtdışı çalışmalar ve yan sanayi ile birlikte THD sektörlerinin tüm sektörler içindeki toplam istihdam oranı %10 civarındadır. Tablo: Yıllara Göre Ciro Endeksi (2010=100) 2014 yılında tekstil ve hazırgiyim sektörlerinde istihdam artışı olmuş, ancak deri ürünleri sektöründe tekstil ve hazırgiyimin aksine istihdam azalmıştır yılında ise her üç sektörde istihdam kaybı yaşanmıştır. Sektörlerin Üretim Endeksi: krizinde üretimde yaşanan düşüş sonrası, THD sektörlerinde 2010 yılından 2013 yılına kadar genel bir toparlanma görülmüş ancak kriz öncesi dönemin üretim endeksi değerlerine ulaşılamamıştır yılında tekstil ve hazırgiyimde artış, deri ürünlerinde düşüş, 2015 yılında yalnızca hazırgiyimde artış yaşanmıştır. (2015 yılı imalat sanayi üretim endeksi ise 121,7 dir) Tablo: Yıllara Göre Üretim Endeksi (2010=100) Sektörlerin Katma Değeri: THD sektörleri birlikte değerlendirildiğinde ülkemizde en çok katma değer yaratan sektör olması dikkate değerdir yılı TÜİK katma değer (faktör maliyeti) verilerine göre; imalat sanayinde üretilen katma değer, ülkede üretilen toplam katma değerin % 35,5 ini oluşturmakta, THD sektörlerinin ürettiği katma değer imalat sanayi katma değerinin % 18 ine, ülkede üretilen toplam katma değerin % 6,4 üne tekabül etmektedir. Sektörlerin Ar-Ge Faaliyetleri: Rekabet giderek yoğunlaşmakta, dünya genelinde ülkelerin araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) harcamaları artmaktadır yılı itibariyle GSYH içinde Ar-Ge harcaması payı en yüksek olan ülkeler sırasıyla Güney Kore (4,3), İsrail, Japonya, Finlandiya, İsveç, Danimarka, Tayvan, Avusturya, İsviçre ve Almanya(2,8) dır. (OECD ortalaması 2,37) Türkiye de 2014 yılı itibariyle GSYH içinde Ar-Ge harcaması payı %1,01 dir hedeflerinde GSYH içinde Ar- Ge harcaması payı; Avrupa 2020 Stratejisi hedeflerinde olduğu gibi %3 olarak belirlenmiştir. Sektörlerin Cirosu: 2009 yılından sonra kaydedilen cirolarda dikkat çekici bir artış söz konusudur. İhracata dayalı üretim yapılan THD sektörlerinde gözlenen ciro artışının en önemli sebeplerinden biri dolar ve Euro nun, Türk Lirası karşısında değerlenmesi olarak gösterilebilir yılında da sektör cirolarında artışın devam ettiği, 2015 yılında ise deri ürünlerinde düşüş gerçekleştiği görülmektedir. Ar-Ge harcaması 2014 yılında bir önceki yıla göre %18,8 artarak 17 milyar 598 milyon TL olarak hesaplanmıştır.2014 yılında ticari kesim Ar-Ge harcamasının toplam Ar-Ge harcamasına oranı %49,8 dir (8.760 milyon TL). THD sektörleri için küresel düzeyde Ar-Ge harcamaları incelendiğinde bu sektörlerde Ar-Ge ye en çok harcama yapan ülkelerin Çin, Japonya, İtalya, Güney Kore ve Almanya olduğu görülmektedir. Türkiye de 2014 yılında imalat sanayinde çalışan Ar-Ge 50

53 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL personelinin %3 ü tekstil, %1 i hazırgiyim ve %0,3 ü deri ürünleri sektörlerinde çalışmaktadır. Sektörlerin kayıtlı istihdam oranları dikkate alındığında Ar-Ge personeli çalışma oranı düşük kalmaktadır. Sektörlerde Ar-Ge faaliyetleri daha çok nano-teknoloji ile üretilmiş üstün performanslı ürünler, fonksiyonel tasarımlar, ekonomik çevreci yaklaşımlar, farklı kullanım sahalarına yönelik gelişmiş teknik tekstiller, tekstil takviyeli kompozitler ve geri dönüştürülmüş ürünler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bakanlığımız kayıtlarına göre 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında muafiyetlerden yararlanan 245Ar-Ge merkezinin11 i tekstil, 2 si hazırgiyim ve 1 i deri ürünleri sektöründe faaliyet göstermektedir (2016 yılı Mart ayı itibariyle) yılı ilk altı ayında Türk Patent Enstitüsüne yapılan yerli patent başvuruları içinde en fazla patent başvurusu yapanlar listesinde ilk 10 içinde altıncı sırada bir tekstil firması yer almaktadır. Sadece üründe değil süreç ve kullanılan teknolojide de inovasyonu hedef alan şirketlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Sektörlerin Dış Ticareti: TH sektörü verdiği dış ticaret fazlası ile ihracatta ülkemizin mihenk taşlarından birini oluşturmaktadır. Ancak yüksek üretim kapasitesini karşılayamayan ara malı arzı sebebiyle girdiler açısından sektörlerde dış ticaret açığı oluşmaktadır yılı dünya tekstil ihracatında Türkiye %3,6 pay ile 7 nci büyük ihracatçı konumundadır yılı ikinci yarı tekstil ihracatı, 2014 yılı aynı dönemine ait değerin (6,5 milyar dolar) altında kalmış ve 5,8 milyar dolar düzeyinde seyretmiştir. Tekstil ithalatına bakıldığında ise 2014 yılı ikinci yarısında 4,7 milyar dolar olan değerin 2015 yılı ikinci yarısı için 4,2 milyar dolar olduğu görülmektedir. Lif, iplik ve kumaş toplam ihracatımız 2013 yılında 7,3 milyar dolar, 2014 yılında 7,4 milyar dolar ve 2015 yılında 6,5 milyar dolar seviyelerindedir. Ev tekstili, yer kaplamaları, teknik eşya ve etiket/tül toplam ihracatı Tablo: Aylar İtibariyle Tekstil Dış Ticareti ise 2013 yılında 5,5 milyar dolar, 2014 yılında 5,8 milyar dolar, 2015 yılında ise 5 milyar dolardır 2015 yılında ürün bazlı ihracat ve ithalat rakamları karşılaştırıldığında, dış ticaret dengesi pozitif yönde olan ürünler sırasıyla; halılar, ev tekstili ürünleri, örme mensucat, suni-sentetik mensucat, pamuklu mensucat ve etiket/tül/teknik eşyalardır yılında 34 milyar dolar olan dünya örme mensucat ihracatında Türkiye; 1,7 milyar dolar ile %5 paya sahiptir. Tüm bunlarla uyumlu olarak Türkiye bugün, 600 civarında tekstil terbiye fabrikası ile Çin den sonra ikinci büyük tekstil terbiye kapasitesine sahip ülke konumundadır. Türkiye tekstil ve hazırgiyim ihracatına bağlı hammadde ihtiyacını karşılamaya yönelik tekstil aramalı ithalatı sebebiyle dünya tekstil ithalatında ön sıralarda yer almıştır (6. büyük ithalatçı). Diğer yandan 15 Eylül 2011 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 2011/2203 sayılı İthalat Rejimi Kararına Ek Karar ile hazırgiyimde %17 - %30 arasında, kumaşta %11-%20 arasında ilave gümrük vergisi konmasıyla ve dünyadaki gelişmeleri müteakip 2012 yılında tekstil ithalatında önemli düşüşler kaydedilmiştir yılında 8,64 milyar dolarlık tekstil sektörü ithalatımızda; pamuk elyaf ve ipliği ile suni-sentetik elyaf ve ipliği en önemli ithalat kalemleridir. İplik ithalatımız 3 milyar dolarla tekstil sektörü ithalatımızın %34 ünü, pamuk ithalatımız 1,24milyar dolarla %14 ünü, sunisentetik elyaf ithalatımız 1,1 milyar dolarla %13 ünü 51

54 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON oluşturmuştur. İplik ithalatımız içinde en önemli kalem ise suni/sentetik iplik ithalatımızdır (2 milyar dolar). Yünde de 74 milyon dolarlık dış ticaret açığı mevcuttur. Tekstil iplikleri dış ticaret açığımız 1,3 milyar dolar düzeyindedir yılında Türkiye, dünya hazır giyim ihracatından aldığı %3,4 lük pay ile 7 nci büyük ihracatçı konumundadır. İmalat sanayi sektörleri içinde 2015 yılı net ihracatçı sıralamasında 1 inci sırada yer alan hazırgiyim sektöründe; 2014 yılında 13,48 milyar dolar olan dış ticaret fazlası, 2015 yılı itibariyle 15,02 milyar dolar ihracata karşılık 2,65 milyar dolar ithalat yapılmasıyla; 12,37 milyar dolara tekabül etmiştir yılı hazırgiyim sektöründe örülmüş fanila/tişört/iç giyim3 milyar dolarla en yüksek ihraç kalemidir. Örme kapasitemizin 52

55 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL yüksek olması bunun en temel sebebidir. Yine 2015 yılında örülmüş kazak/süveter/hırka, bayan/ kız çocuk pantolon/şort/tulum, bayan/kız çocuk örülmüş takım elbise/ceket/şort, erkek/erkek çocuk pantolon/şort/tulum ve örülmüş çorap/soket 1 milyar doların üzerinde ihracat yapılan kalemlerdir. Türkiye, çorap sanayinde AB nin en büyük tedarikçilerindendir. Ancak 2005 ten itibaren Çin in Türkiye deki maliyetlerin çok daha altında fiyatlarla pazara girmesi sektörü zorlamaktadır yılında dünya çorap ihracatında, Çin 5,9 milyar dolar ile birinci, Türkiye 1,02 milyar dolarla ikinci ve İtalya 0,8 milyar dolar ile üçüncü sırada yer almaktadır. Dünya çorap ihracatının %8,5 ini Türkiye gerçekleştirmiştir. İtalya nın çorap ihracatının birim fiyatı 27,7 dolar/kg, Türkiye nin 15,3 dolar/kg, Çin in 12,0 dolar/kg dir. İthalata bakıldığında ise 2015 yılı verilerine göre; örülmüş kazak/süveter/hırka, erkek/erkek çocuk pantolon/ şort/tulum, bayan/kız çocuk pantolon/şort/tulum, dokusuz/sıvanmış mensucattan hazırgiyim eşyası ithalatı 200 milyon doların üzerinde olan kalemlerdir yılı itibariyle Tekstil ihracatımızda Almanya, İtalya, ABD ve Rusya Federasyonu, hazırgiyim ihracatımızda Almanya, İngiltere ve İspanya, deri ürünleri ihracatımızda ise Rusya Federasyonu, İtalya ve Almanya en önemli ihraç pazarlarımızdır. TH sektörlerinde Türkiye den ağırlıklı olarak AB ülkelerine, deri ürünleri sektöründe Rusya ya yönelik ihracat gerçekleştirildiği, ithalatta ise Asya ülkelerinin yer aldığı görülmektedir. Ancak son dönemde yaşanan Euro/Dolar paritesinin aşağı yönlü seyri, petrol fiyatlarındaki düşüş, Rublenin değer kaybı ve Rusya ile uçak krizi, ana pazarların değişmesine neden olmaktadır yılında AB nin Çin ve Bangladeş ten sonra 3 üncü büyük hazırgiyim tedarikçisi olan Türkiye nin 2015 yılında AB ye hazırgiyim ihracatı 10 milyar dolardır. Bu rakam 2014 yılında 14 milyar dolar civarındadır ve 2015 yıllarında Rusya ya ihracatımız hem tekstilde hem de deri ürünlerinde azalmıştır. THD sektörleri yeni ekonomik düzende pazar arayışlarına girmişlerdir. Sektörlerin 2023 Projeksiyonu: Uluslararası pazarlarda kıyasıya rekabetin yaşandığı, bilgi ve teknolojinin hızla ilerlediği bu yeni dönemde sektörler, katma değeri yüksek, yenilikçi, bilgi ve teknoloji içeren ürün ve hizmet sunumları ile ihracat kapasitesi ve organizasyon yeteneği yüksek sanayiler olmayı hedeflemektedirler. Rekabetin giderek artması moda, marka ürünlere yönelik daha fazla girişime ihtiyaç olduğunu göstermektedir yılında uygulamaya giren Onuncu Kalkınma Planı nda ( ); Nitelikli insan, güçlü toplum, Yenilikçi üretim, istikrarlı yüksek büyüme, Yaşanabilir mekânlar, sürdürülebilir çevre, Kalkınma için uluslararası işbirliği hedefleri yer almaktadır. Onuncu Kalkınma Planı nda yer alan İmalat Sanayiinde Dönüşüm başlığı altında; Tekstil, hazır giyim ve deri sektörlerinin müşteri odaklı, hız ve esnekliği ile üretici özelliklerini geliştiren, tasarım, koleksiyon ve marka yaratabilen, yenilikçi, çevreye duyarlı, pazarlama ve üretim kanallarında etkin olan bir yapıya dönüşümü desteklenecektir hususları ifade edilmektedir. Ayrıca 2023 yılında dünya tekstil ticaretinin 550 milyar dolar, hazırgiyim ticaretinin 740 milyar dolar, deri ürünleri ticaretinin ise 300 milyar dolar civarında olacağı öngörülmektedir. Küresel konjoktür ve 500 milyar dolar olan 2023 yılı toplam ihracat hedefimiz göz önüne alınarak belirlenmiş olan THD sektörleri 2023 yılı ihracat hedeflerimiz ise tekstilde (halı ve konfeksiyon hariç) 20 milyar dolar, halıda 3,5 milyar dolar, hazırgiyimde (konfeksiyon dahil) 52 milyar dolar ve deri ürünlerinde 4,5 milyar dolar olarak belirlenmiştir. Sektörlerin 2023 hedeflerini en iyi şekilde gerçekleştirebilmeleri için mevcut avantajlarının yanında Onuncu Kalkınma Planı nın amaçları doğrultusunda, kamu-özel sektör işbirliği ile çalışmalar hızla yürütülmektedir. Bu doğrultuda THD sektörlerine yönelik olarak katılımcı bir yaklaşımla hazırlanan Türkiye Tekstil, Hazırgiyim ve Deri Ürünleri Sektörleri Strateji Belgesi ve Eylem Planı ( ),Yüksek Planlama Kurulu nun 18/06/2015 tarihli ve 2015/25 numaralı Kararıyla kabul edilerek, 53

56 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON 25/06/2015 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Türkiye Sanayi Strateji Belgesi nin ( ) Ortayüksek ve yüksek teknolojili ürünlerde Afro-Avrasya nın tasarım ve üretim üssü olmak şeklinde belirlenen uzun dönemli vizyonuna paralel olarak hazırlanan Türkiye Tekstil, Hazırgiyim ve Deri Ürünleri Sektörleri Strateji Belgesi ve Eylem Planı nın vizyonu Tekstil, hazırgiyim ve deri ürünleri sektörlerinde teknoloji ve tasarım içeren ürünlerde dünya pazarlarında lider ülke olmak tır. Bu vizyon çerçevesinde genel amaç ise; Tekstil, hazırgiyim ve deri ürünleri sektörlerini katma değeri yüksek, yenilikçi, bilgi ve ileri teknoloji içeren ürün ve hizmet sunumları ile rekabetçiliğini arttırarak dünya ticaretinden daha fazla pay alan sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak olarak belirlenmiştir. THD sektörlerinin güçlü ve zayıf yönleri ile sahip olduğu fırsatlar ve karşı karşıya kaldığı tehditler göz önünde bulundurularak Belge de 5 hedef tespit edilmiştir: *Sektörün uluslararası pazar payının ve rekabet gücünün artırılması, *Üretim altyapısının geliştirilmesi, *Ar-Ge, Ür-Ge, yenilikçilik faaliyetlerinin ve işgücünün geliştirilmesi, *Yurtiçi ve yurtdışı tanıtım - pazarlama faaliyetlerinin etkinleştirilerek sürdürülebilir hale getirilmesi, *Çevreye, insan ve hayvan sağlığına ve standartlara uygun üretimin sağlanmasına yönelik mevzuatın iyileştirilmesi. güç olacaktır. Organize sanayi bölgelerinde yatırımcılara anahtar teslim fabrika binaları yapılması ile ilgili düzenleme üzerinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından çalışılmaktadır. Yaşanan bir diğer önemli gelişme de Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun un 26 Şubat 2016 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmasıdır. Kanun ile tasarım merkezleri, Ar-Ge merkezlerinin yararlandığı her türlü destek ve muafiyetten yararlanabilecektir. Mevzuatta yapılan değişikliklere yönelik bazı alt başlıklar; *5746 sayılı Kanun kapsamına tasarım personeli dahil edilmiş ve doktora, yüksek lisans ve lisans mezunları için farklı oranlarda gelir vergisi istisnası getirilmiştir. *Siparişe dayalı olarak yürütülen Ar-Ge veya tasarım faaliyetleri, teknoloji geliştirme bölgelerinde yapılan tasarım faaliyetleri destek kapsamına alınmıştır. *Ar-Ge ve tasarım personelinin daha esnek çalışmasına olanak sağlanmıştır. *Ar-Ge, tasarım ve yazılım personelinin yüksek lisans ve doktorada geçirdiği sürelerin gelir vergisi stopajı kapsamında değerlendirilmesi için Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir. Bu bağlamda, Eylem Planı nda 32 eylem yer almaktadır. Sürdürülebilirlik konusu ve iklim değişikliği artık çok daha fazla gündemdedir. Ülkemiz hedefleri ucuz ürünlerle rekabet etmek değil dünya ölçeğinde kalite ve marka imajı uyandıran bir sektör inşa etmektir. Değişen küresel şartlarda sürdürülebilir rekabetçilik için gerçekleştirilecek çalışmalar, ülkemiz ekonomisinde önemli yere sahip olan THD sektörleri açısından itici 54

57

58 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN YARINI Tekstil Sektörü nün bugünden yarına uzanan görünümü konusunda da, yukarıda sözü edilen Türkiye Tekstil, Hazırgiyim Ve Deri Ürünleri Sektörleri Strateji Belgesi Ve Eylem Planı e bakıyor ve yer yer aktarıyoruz. Plana göre; sektörün durumu şöyle: Tekstil, hazırgiyim ve deri ürünleri (THD) sektörleri birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de öncelikli sektörler arasında yer almaktadır. THD sektörleri, imalat sanayi içinde istihdamda, üretimde ve ihracatta ilk sıralarda bulunmaktadır. Bu sektörler özellikle 1980 li yıllardan itibaren dışa açık ekonomik büyüme modeli içinde ihracat odaklı gelişerek dünya ticaretinde önemli bir üretici ve tedarikçi konumuna ulaşmıştır. rekabetin temel şartı haline gelmiştir. Küresel düzeyde bir dönüşümün gerçekleştiği bu yeni rekabet ortamında, THD sektörlerinin gücünü devam ettirebilmesi ve sürdürülebilir bir rekabet sağlayabilmesi ancak; ar-ge ve yenilik içeren katma değeri yüksek ürünlerle mümkün olacaktır. Katma değeri yüksek üretim için ise ülkemizde sektörlerin yapısal değişim sürecini geliştirerek sürdürmesine ihtiyaç vardır. Bu kapsamda, sektörün rekabet gücü ve katma değeri yüksek üretim yapmasını sağlamak, sorunlarını tespit etmek ve çözüm önerileri geliştirmek için ilgili tüm tarafların katılımıyla iki adet çalıştay düzenlenmiştir. Çalıştaylar sonunda ortaya çıkan eylemler düzenlenerek hazırlanan taslak belge ilgili kurum ve kuruluşların yazılı görüşlerine sunulmuştur THD sektörleri toplam olarak 65 milyar dolar cirosu, 29 milyar dolar ihracatı ve 1 milyon kişiye sağlamış olduğu (kayıtlı) istihdamla ülkemizdeki en önemli sektörlerden biri durumundadır. Sektörlerin kalite, moda ve tasarım anlamında bugün ulaştığı nokta küçümsenemez boyuttadır. Ancak emek yoğun faaliyetlerin yüksek düzeyde olduğu THD sektörleri, özellikle Uzakdoğu dan gelen düşük fiyatlı ve düşük kaliteli ürünlerin pazar payının artması sonucunda, sürekli bir rekabet baskısı ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle bu sektörde rekabet gücünün arttırılması ve sürdürülebilirliği büyük önem taşımaktadır. Günümüzde artık sadece üretmek değil en kaliteliyi en uygun maliyetlerle ve en hızlı şekilde üretmek de THD Sektörlerinin Makine Parkı ve Yatırım Değerlendirmesi: Türkiye, tekstil ve hazırgiyim sektörleri alanında yaptığı yatırımlarla dünyada ilk 10 içinde yer alarak, bu konumu itibariyle Çin in arkasından dünyanın tekstil makinelerine yatırım yapan en büyük ikinci ülkesi haline gelmiştir. Krizin etkileriyle, yıllarında dünya tekstil makine ticaretinde yaşanan keskin düşüşün ardından tekrar 2010 yılında yükselme eğilimine girilmiş, aynı yıllarda Türkiye de benzer bir durum gözlenmiştir. Türkiye iplik üretiminde oldukça yeni makine parkına sahiptir. İplikteki kadar olmasa da pamuklu dokuma sektöründe de makine parkı yenidir. Türkiye de 10 56

59 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL yaşından eski olmayan makine parkının toplam içindeki payı, dünya ortalamasının iki katıdır. ardından, 2012 yılında %5,8 lik (2.660 makine) payla, 2013 yılında %7,9 luk (2.791 makine) payla 3 üncü büyük yatırımcıdır. Türkiye; Kısa elyaf eğirme makineleri ticaretinde Çin, Hindistan ve Endonezya nın ardından, 2012 yılında %4,2 lik (441 bin iğ) payla, 2013 yılında %4,9 luk (570 bin iğ) payla 4 üncü, Uzun elyaf eğirme makineleri ticaretinde, 2012 yılında %41,2 lik ( iğ) payla 1 inci, Open-end makineleri ticaretinde Çin ve Hindistan ın ardından, 2012 yılında %3,9 luk ( rotor) payla, 2013 yılında %6,5 lik ( rotor) payla 3 üncü, Polyester elyaf çekim-tekstüre makineleri ticaretinde Çin, Hindistan, Tayland ve Japonya nın ardından, 2012 yılında %2,4 lük (17 bin iğ) payla 5 inci, Mekiksiz dokuma makineleri ticaretinde Çin, Hindistan ve Endonezya nın ardından, 2012 yılında %3 lük (2.570 tezgâh) payla, 2013 yılında %3,6 lık (3.010 tezgâh) payla 4 üncü, Geniş en yuvarlak örme makineleri ticaretinde, 2012 yılında Çin in ardından %3,9 luk (1.429 makine) payla 2 nci, 2013 yılında ise Çin ve Hindistan ın ardından %4,1 lik (1.489 makine) payla 3 üncü, Elektronik düz örme makineleri ticaretinde Çin ve Bangladeş in Ar-Ge Faaliyetleri: Dünya genelinde yılları arasında Ar-Ge harcamaları yaklaşık 3 katına çıkmıştır. Ar-Ge yapan ülkeler arasında ABD, Kanada, Çin ve Japonya ilk sıralarda yer almaktadır. Milli gelirlerinin %2-3 ünü Ar-Ge ye ayıran ABD gibi ülkelerin Ar-Ge ye ayırdıkları payın Türkiye nin gayrisafi milli hasılasına (GSMH) neredeyse eşit olduğu görülmektedir yılında dünya genelinde Ar-Ge harcamalarının GSYH ye oranı %2,08 olarak gerçekleşmiştir. OECD ortalamasının %2,32, AB ortalamasının ise %2,13 olduğu görülmektedir. Türkiye de ise 2012 yılında, 2011 yılındaki %0,86 oranından, 0,92 ye yükselmiştir. Hem ülkemiz 2023 hedeflerinde, hem Avrupa 2020 Strateji hedeflerinde bu oran %3 olarak belirlenmiştir rakamları incelendiğinde ülkemiz Ar-Ge harcamalarının %53 ü imalat sanayi tarafından gerçekleştirilmiştir. İmalat sanayi içinde Ar-Ge harcamalarının oranı ise tekstilde %2,89, hazırgiyimde %0,49, deri ürünlerinde ise %0,09 oranında gerçekleşmiştir 57

60 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON OECD tarafından ISIC Rev.3 faaliyet sınıflaması çerçevesinde hazırlanmış olan teknoloji yoğunluğu listesine göre, Tekstil, Hazırgiyim, Deri ve Ayakkabı Sektörleri düşük teknoloji düzeyinde yer almaktadır. Ancak sektör makine ve kimya sanayinden fazlaca etkilendiğinden sektörlere yönelik olarak bu alanlarda yürütülen teknoloji yoğun faaliyetler doğrudan sektörü ilgilendirmektedir. Sektörlerde Ar-Ge faaliyetleri daha çok nano-teknoloji ile üretilmiş üstün performanslı ürünler, fonksiyonel tasarımlar, ekonomik çevreci yaklaşımlar, farklı kullanım sahalarına yönelik gelişmiş teknik tekstiller, geri-dönüştürülmüş ürünler gibi konular üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı kayıtlarına göre 2014 yılı içinde 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında muafiyetlerden yararlanan 163 firmanın 8 i THD sektörlerinde faaliyet göstermektedir. Ayrıca Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nca 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında faal olan 34 adet teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyet gösteren 1859 firmanın 5 i tekstil sektöründe yer almaktadır. DESTEKLER Türkiye de destekler ekonomi politikasının önemli bir aracı olarak kullanılmakta ve birçok destek programı uygulanmaktadır. Ancak herhangi bir sektöre özgü olarak uygulanan bir destek bulunmamakta, destekler tüm sektörleri kapsamaktadır. Yatırım Teşvikleri: Ekonomi Bakanlığı tarafından 19 Haziran 2012 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre uygulanan Yeni Teşvik Sistemi; genel, bölgesel, büyük ölçekli ve stratejik yatırımların teşviki uygulamalarından oluşmaktadır. Teşvik uygulamaları kapsamında firmalar gümrük vergisi muafiyeti, katma değer vergisi (KDV) istisnası, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, yatırım yeri tahsisi, faiz desteği, gelir vergisi stopajı desteği, sigorta primi desteği, KDV iadesi şeklindeki destek unsurlarından yararlandırılmaktadır. Dahilde İşlemi Rejimi (DİR): DİR, ihracatçılara, ihraç mallarında kullanılmak kaydıyla dünya piyasa fiyatlarından hammadde sağlamak amacıyla oluşturulmuş bir destektir. Rejim, ihraç ürünlerinin üretiminde kullanılan, ithalatı vergiye tabi ürünlere yönelik esasları belirlemekte olup, ithalatta şartlı muafiyet ve ithalat esnasında alınan vergilerin geri ödenme sistemlerinden oluşmaktadır. Diğer yandan ithalat yerine yurt içi alımların özendirilerek döviz kaybının önlenmesi amacıyla Dahilde işleme belgesi sahibi firmaların ihraç edecekleri ürünlerin üretiminde kullanılan girdileri yurt içinden KDV ödemeksizin almaları olanağı sağlanmıştır. İhracatta Devlet Yardımları: Ekonomi Bakanlığı ve Eximbank tarafından uygulanmaktadır. Bu kapsamda Ar-Ge Yardımı, Yurtdışı Fuar ve Sergilere Katılım Desteği, Çevre Maliyetlerinin Desteklenmesi Yardımı, Pazar Araştırması Yardımı, Eğitim Yardımı, İstihdam Yardımı, Yurtdışında Ofis-Mağaza Açma, İşletme ve Marka Tanıtım Yardımı, Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması Yardımı (Turquality), Tasarım Yardımı ve Eximbank Kredileri kullandırılmaktadır. Öte yandan, 2010/8 sayılı Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Tebliği kapsamında Ekonomi Bakanlığı nın önemli destekleri bulunmaktadır. Türk Eximbank, Türkiye nin Resmi İhracat Finansman Kurumu sıfatıyla, kısa vadeli kredi imkânlarının yanısıra, 2023 ihracat stratejisi kapsamında tekstil sektörünü desteklemek üzere, ihracata yönelik üretim yapan veya döviz kazandırıcı faaliyetlerde bulunan firmalara ihracat hacimlerini ve kapasitelerini artırmalarına yönelik olarak gerçekleştirecekleri projelerinde orta ve uzun vadeli işletme sermayesi kredisi ve yatırım kredileri de kullandırmaktadır. KOBİ Destekleri: KOBİ ler farklı kurumların uygulamakta olduğu genel amaçlı devlet yardımlarından ve Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Ekonomi Bakanlığı, Halk Bankası tarafından sadece KOBİ lere 58

61 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL yönelik olarak farklı mevzuatlar kapsamında uygulanan yatırım ve işletme dönemi yardımlarından yararlanmaktadır. KOSGEB in geri ödemeli ve geri ödemesiz olarak sağladığı Ar- Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama, İşbirliği-Güçbirliği, KOBİ Proje, Tematik Proje, Girişimcilik, Genel ve Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ destek programları bulunmaktadır. Türkiye Halk Bankası tarafından, Kaynak Kullanım Destekleme Fonu ve Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi muafiyeti sağlanan KOBİ Sanayi Kredileri kullandırılmaktadır. Hazine Müsteşarlığı nın garantör olduğu Avrupa Yatırım Bankası KOBİ kredileri, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, Türkiye Kalkınma Bankası, Türkiye Vakıflar Bankası ve Türkiye Halk Bankası aracılığıyla KOBİ lerin kullanımına sunulmaktadır. Ar-Ge Destekleri: Başta Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nın, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu nun (TÜBİ- TAK) (patent başvurusu, bireysel girişimcilik, proje pazarı), Kalkınma Bakanlığı nın kapsamlı destek programlarına ek olarak, Ekonomi Bakanlığı ve KOSGEB tarafından kullandırılan Ar-Ge desteklerini mevcuttur. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 5746 sayılı Ar- Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında sağlanan destek ve muafiyetleri; Ar-Ge merkezi, teknoloji merkezi, rekabet öncesi işbirliği projeleri, teknogirişim sermaye desteği kapsamında yürütmektedir. Ar-Ge merkezleri, Ar-Ge faaliyetlerini yurt içinde gerçekleştiren şirketlerin ayrı bir birimi şeklinde örgütlenmiş, en az 30 tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam edilen merkezlerdir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nca 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında teknoparklara vergisel destek sağlanmakta, San- Tez Projelerinin Desteklenmesine İlişkin Yönetmelik kapsamında KOBİ-üniversite işbirliğine yönelik çalışma yürüten akademisyenlerin tez çalışmalarını katma değere dönüştürmelerine olanak sağlanmaktadır. Son olarak, Türkiye Tekstil, Hazırgiyim Ve Deri Ürünleri Sektörleri Strateji Belgesi Ve Eylem Planı in GZFT Analizi ve Sorun Alanları tablosunu aktaralım: GÜÇLÜ YÖNLER Büyük pazarlara (AB, Rusya ve Ortadoğu gibi) yakınlık AB Gümrük Birliği Hızlı teslimat Lojistik altyapısının güçlü olması Esnek üretim yapısı Deneyim ve bilgi birikimi Yeniliklere süratle uyum Entegre üretim yapısı Genç makine parkı Güçlü üretim altyapısı Gelişmiş bir tekstil terbiye sektörünün olması Nitelikli işgücü Genç nüfus Uluslararası alanda sektörlere duyulan güven Doğal hammadde varlığı Girdi temin kolaylığı Kaliteli hammadde temini Kaliteli üretim Pazarı anlamaya yatkınlık Hızlı moda yapabilmek Butik üretim yapabilme Tasarım ve özgün olabilme kapasitesi ZAYIF YÖNLER AB nin Türkiye den bağımsız STA ları Dış ekonomik politikalarda AB ye olan bağımlılık AB sanayi ve ticaret politikaları ile yaklaşım farklılıkları Küresel rekabette düşük fiyatlı ürünlerin varlığı Çin ve Brezilya gibi gelişen yeni pazarlara coğrafi uzaklık Mevcut yatırımlar hakkında veri eksikliği Türkiye nin coğrafi konumunun yeterince değerlendirilememesi Yüksek üretim girdi maliyetleri Asya ülkelerine kıyasla yüksek girdi maliyetleri (işçilik maliyeti vb.) Enerji maliyetleri Verimsizlik Üretime bağlı hammadde yetersizliği (pamuk, ham deri ve yapay elyaf) Verilen devlet desteklerinin sonuçlarının değerlendirilmemesi Sektörde faaliyet gösteren firmaların Ar-Ge eksikliği Sektörün Ar-Ge desteklerinden yeterince yararlanamaması Küçük işletmelerde Ar-Ge, Ür-Ge faaliyetlerinin yapılmaması Özgün ürün üretilememesi Sektör tarafından yeterli oranda yüksek katma değerli ürün geliştirilememesi Sektörün ihtiyaç duyduğu ileri teknolojili makine üretimi eksikliği 59

62 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON Kalifiye elemanların ve ara elemanların azalması Pazarı etkin kullanamama Pazarlama eksikliği Pazar çeşitliliğinin ve ülke çeşitliliğinin az olması Tanıtım zayıflığı Markalaşmada yetersizlik Ürün kalitesi konusunda yurt dışında yeterince tanınmama Hedef pazarların ve hedef ülkelerin yeterince tanınmıyor olması İhracat yapan firmalara tanınan imtiyazlar konusunda sorunlar yaşanması AB çevre mevzuatına uyum sorunu Temiz üretim maliyetleri Uluslararası standardizasyon sorunu Uluslararası ve bölgesel standardizasyona ilgisizlik Piyasa gözetimi ve denetiminde yetersizlik Merdiven altı üretimin denetimsizliği Kayıtdışı istihdam FIRSATLAR İstikrarlı ve büyüyen ekonomi Uluslararası platformlarda Türkiye nin olumlu imajının artıyor olması AB de yaşanan kriz neticesinde stoksuz çalışan alıcıların hızlı teslimat yapan ülkemize yönelmesi Arap ülkelerinde Türk dizilerinin yaygın izlenmesi neticesinde ortaya çıkan tüketici eğilimleri Gelişmekte olan Avrasya ve Orta-Doğu pazarlarına yakınlık Kamu-özel sektör işbirliğinin artıyor olması Sektörün stratejik yaklaşımla hareket ediyor olması Sektörel kuruluşların etkin olması Kümelenmelerin yaygınlaşması Moda, marka ve perakendecilikte gelişen sektör Üniversite-sanayi işbirliğinin artıyor olması TEHDİTLER AB nin halen yürütmekte olduğu bazı STA görüşmelerinde ülkemizin taraf olarak yer alamaması Uluslararası pazarlarda tarife dışı engellerin artıyor olması Kurdaki yüksek dalgalanma İran-ABD arasında yaşanan gerginlik neticesinde İran pazarında yaşanan sıkıntılar Bazı Asya ülkelerinin uluslararası pazarlarda ucuz işgücüne dayalı etkinliğinin artıyor olması (Bangladeş, Hindistan, Pakistan ve Vietnam) İşgücünün hizmet sektörü gibi diğer gelişen sektörlere kayması Küresel krizin devam ediyor olması neticesinde daralan AB pazarı AB nin yeni ticaret politikalarındaki TTA ları sonucu Pazar avantajımızın azalıyor olması Arap Baharı çerçevesinde bölge ülkelerinde derinleşen istikrarsızlık SORUN ALANLARI GZFT analizinin değerlendirilmesi sonucunda THD Sektörüne yönelik sorun alanları rekabet gücü politikaları, girdi maliyetleri ve üretim altyapısı, Ar-Ge, Ür-Ge, yenilikçilik ve nitelikli işgücü, pazarlama, tanıtım ve dış ticaret, sektörel mevzuatlar ve denetim başlıkları altında toplanmıştır. Sektörlere ilişkin sorun alanları gruplandırılarak verilmiştir. 60

63 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL SORUN ALANLARI REKABET GÜCÜ POLİTİKALARI ZAYIF YÖNLER - TEHDİTLER AB nin Türkiye den bağımsız STA ları Dış ekonomik politikalarda AB ye olan bağımlılık AB sanayi ve ticaret politikaları ile yaklaşım farklılıkları AB nin halen yürütmekte olduğu bazı STA görüşmelerinde ülkemizin taraf olarak yer alamaması Küresel rekabette düşük fiyatlı ürünlerin varlığı Uluslararası pazarlarda tarife dışı engellerin artıyor olması Çin ve Brezilya gibi gelişen yeni pazarlara coğrafi uzaklık İran-ABD arasında yaşanan gerginlik neticesinde İran pazarında yaşanan sıkıntılar Dalgalı kur politikası Mevcut yatırımlar hakkında veri eksikliği Türkiye nin coğrafi konumunun yeterince değerlendirilememesi ÜRETİM ALTYAPISI VE GİRDİ MALİYETLERİ Yüksek üretim girdi maliyetleri Asya ülkelerine kıyasla yüksek girdi maliyetleri (işçilik maliyeti vb.) Enerji maliyetleri Verimsizlik Bazı Asya ülkelerinin uluslararası pazarlarda ucuz işgücüne dayalı etkinliğinin artıyor olması (Bangladeş, Hindistan, Pakistan ve Vietnam) Üretime bağlı hammadde yetersizliği (pamuk, ham deri ve yapay elyaf) Verilen devlet desteklerinin sonuçlarının değerlendirilmemesi Hedef pazarların ve hedef ülkelerin yeterince tanınmıyor olması Küresel krizin devam ediyor olması neticesinde daralan AB pazarı İhracat yapan firmalara tanınan imtiyazlar konusunda sorunlar yaşanması AB nin yeni ticaret politikalarındaki TTA ları sonucu pazar avantajımızın azalıyor olması Arap Baharı çerçevesinde bölge ülkelerinde derinleşen istikrarsızlık AR-GE, ÜR-GE, YENİLİKÇİLİK VE NİTELİKLİ İŞGÜCÜ Sektörde faaliyet gösteren firmaların Ar-Ge eksikliği Sektörün Ar-Ge desteklerinden yeterince yararlanamaması Küçük işletmelerde Ar-Ge, Ür-Ge faaliyetlerinin yapılmaması Özgün ürün üretilememesi Sektör tarafından yeterli oranda yüksek katma değerli ürün geliştirilememesi Sektörün ihtiyaç duyduğu ileri teknolojili makine üretimi eksikliği İşgücünün hizmet sektörü gibi diğer gelişen sektörlere kayması Kalifiye elemanların ve ara elemanların azalması PAZARLAMA, TANITIM VE DIŞ TİCARET Pazarı etkin kullanamama Pazarlama eksikliği Pazar çeşitliliğinin ve ülke çeşitliliğinin az olması Tanıtım zayıflığı Markalaşmada yetersizlik Ürün kalitesi konusunda yurt dışında yeterince tanınmama SEKTÖREL MEVZUATLAR VE DENETİM AB çevre mevzuatına uyum sorunu Temiz üretim maliyetleri Uluslararası standardizasyon sorunu Uluslararası ve bölgesel standardizasyona ilgisizlik Piyasa gözetimi ve denetiminde yetersizlik Merdiven altı üretimin denetimsizliği Kayıtdışı istihdam 61

64

65 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ÜRÜN UYGULAMA Hızlı, hatasız ve kompakt tablet hap ambalajı için PC tabanlı kontrol BECKHOFF / PC tabanlı kontrol çözümü, ilaç endüstrisinde kullanılan blister ambalaj makinesine güç katıyor İsviçreli Rohrer AG, özellikle ilaç endüstrisi için tasarlanmış yeni R760 blister ambalaj makinesinde sadece Beckhoff un PC tabanlı kontrol sistemlerini kullanıyor. Rohrer, Beckhoff un güçlü ve son derece hassas EtherCAT I/O sisteminden ve kompakt sürücü bileşenlerinden yararlanarak, sadece hızlı ve hatasız bir şekilde çalışan değil aynı zamanda çok az yer kaplayan bir makine geliştirmeyi başardı. Rohrer AG, esnek film ve folyo geliştirme ve yapılandırmanın yanı sıra makine üretiminde de uzman. Özel alet ve makinelerini üretmek için şirket müşterileriyle ilk fikirden son gerçekleşme aşamasına kadar yakın işbirliği yapıyor. Hizmet yelpazesi numune geliştirmekten prototip oluşturmaya, üretim ekipmanını yapılandırmaya kadar uzanıyor. Modüler blister ambalaj makinesi Özelleştirilebilir R760 makinesi küçük ve orta ölçekli lot boyutlarında ambalaj üretmek için kullanılıyor. Esnek filmden üretilen blister ambalajların geliştirilmesinden seri üretimine kadar tüm aşamaları için kullanılabiliyor. Makine tüm üretim sürecini yönetiyor, bu blister ambalajlara ısıl şekil verebilmesi, kenetleyebilmesi, delebilmesi ve presleyebilmesi anlamına geliyor. 63

66 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ÜRÜN UYGULAMA ENDÜSTRİ OTOMASYON R760 makinesi tüm üretim sürecini kapsıyor, yani blister ambalajlara ısıl şekil verebiliyor, kenetleyebiliyor, delebiliyor ve presleyebiliyor. Beckhoff un güçlü PC tabanlı kontrol teknolojisi Rohrer in R760 makinesiyle ilk kez dakikada 40 çift blister ambalajı üretimini sağladı. Rohrer in yeni R760 blister ambalaj makinesi, ağızda eriyen tablet (ODT) olarak adlandırılan ilaçların ambalajı için geliştirme platformu olarak hizmet veriyor. Kamera sistemleri, paketlerin düzgün doldurulduğundan emin olmak için paketleri kontrol ediyor ve sorunlu olanları ayırıyor. Hacim azsa makine modüllerinin sayısı azaltılabiliyor. Ayrıca, GMP (Good Manufacturing Practice İyi Üretim Uygulamaları) uyumlu tasarımı sayesinde temiz odalara bile kurulabiliyor. R760 blister ambalaj makinesi, farmasötik, kozmetik ve sağlık uygulamaları için alüminyum folyo ve plastik film işleyebiliyor. Bu yazıda farmasötik sektörünün büyük bir hizmet sağlayıcısı tarafından kullanılan bir makinenin projesi hakkındadır. Makine, yeni ürün ve ambalaj tiplerini elde etmek için kullanılıyor. Ambalajlanan haplar, ağızda eriyen tabletler (ODT) olarak adlandırılan, patentli Lyopan prosesiyle dondurularak kurutulan ve susuz alınabilen tabletlerdir. Makinenin tasarımı ve otomasyon teknolojisi hız ve boyut bakımından çok yüksek gereksinimleri karşılamak zorundaydı. Sonuçta dakikada 40 çift blister ambalaj çıktısı kapasitesine sahip 40 döngülü bir sistem ortaya çıktı. defa 2008 yılında tecrübe etti. O yıl şirket ilk kez, entegre CP6200 Panel PC leri ve kabin montajlı C6920 Endüstriyel PC leri (IPC) kurdu yılında Rohrer tamamen PC Kontrollü sistemlere geçme kararını verdi. Rohrer in İşleme ve Paketleme ünitesinde kontrol yöneticisi olan Bernd Esch nedenlerini şöyle açıklıyor: Önceki kontrol mimarisinde bazı dezavantajlar vardı. Örneğin, birden fazla veriyolu sistemi gerektiriyordu. Ayrıca, emniyet gereksinimlerinin EN ISO standardının şart koştuğu performans seviyesinin karşılanmasını sağlamak oldukça karmaşık bir işti. Buna ek olarak, müşteriler daha kompakt sistemler talep ediyordu ki, o zamanki göreceli büyük sürücülerle ve ek olarak gerekli EMC filtreleriyle bunu sağlamak mümkün olmuyordu. Diğer taraftan, Beckhoff un AX5000 sürücüleri oldukça kompakt olması ve EMC filtrelerini tümleşik olarak içeriyor olması, bu sürücülerin pano hacmini yaklaşık yüzde 30 oranında düşürmeyi sağladı. Tüm kontrol teknolojisi PC tabanlı Rohrer, Beckhoff un PC tabanlı kontrol teknolojisini ilk 64

67 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ÜRÜN UYGULAMA R760 ın her şeyi kapsayan kontrolör çözümü olarak, PC Kontrolü tüm güvenlik fonksiyonlarını ve Ethernet iletişimini de yönetiyor. Ayrıca, ekranlı CP6200 serisi Panel PC ler ve C6920 IPC ler zaten otomasyon görevleri için gereken bilgi işlem gücünü sağlıyordu. Bernd Esch şöyle devam ediyor: TwinCAT otomasyon yazılımı gerekli PLC işlevselliğini sunmakla kalmadı, aynı zamanda yazılım tabanlı güçlü bir NC sistemi de sağladı. Bu, Beckhoff un yer tasarrufu sağlayan IPC sinin yanı sıra ekstra bir kontrolöre gerek olmadığı anlamına geliyordu. Beckhoff İsviçre nin PC Kontrol çözümü için çok iyi uygulama desteği sağladığından da ayrıca söz etmeliyim. Esch, diğer önemli bir avantajın ise PC tabanlı kontrol ün sağladığı açıklık olduğunu belirtiyor: Makine kontrolörlerimizi herhangi bir ağa bağlayabilmemiz gerekiyordu. Geniş yelpazeye sahip EtherCAT Bus Kuplörleri ve fieldbus terminallerinin çeşitliliği bize tam bir esneklik sunuyor. Aynı zamanda IT sistemiyle de entegre Ethernet arabirimi üzerinden TwinCAT ADS katmanıyla kolayca haberleşebiliyoruz ve PLC programında bir değişiklik yapmak zorunda kalmadan ihtiyacımız olan herhangi bir kontrol verisini çağırabiliyoruz. G örselleştirme sisteminin bağlanması da aynı derecede kolay oldu çünkü piyasadaki çoğu sistem gibi, hâlihazırda TwinCAT için de bir sürücü mevcut. Java tabanlı web görselleştirme programlarıyla, yığın parametreleri ve hata iletileri gibi bilgiler için bir MySQL veritabanı ile haberleşme de son derece iyi çalışıyor diyor Esch. R760 makinesinde PC Kontrol çözümünün merkezinde 1,9 GHz Intel Celeron işlemcisi, çok dilli Windows XP Professional işletim sistemi ve TwinCAT NC PTP li C6920 kontrol kabini tipi IPC bulunuyor. Operatör, asma kol yapısına sahip, 15 inç büyüklüğünde dokunmatik ekranı ile özelleştirilmiş ekran filmi ve özelleştirilmiş bir klavyeye sahip CP7902 serisi Kontrol Paneli vasıtasıyla makineyi kontrol ediyor. Hareket kontrol fonksiyonları, bir AX5805 TwinSAFE kartı ve 10 adet AM8000 serisi servomotoru da içeren AX5112, AX5140 ve AX5206 sekiz servo sürücü tarafından gerçekleştiriliyor. Yaklaşık 150 adet veri noktasından gelen veriler, yaklaşık 100 EtherCAT analog / dijital ve TwinSAFE terminal tarafından toplanıyor ve dört EK1100 EtherCAT Kuplör vasıtasıyla kontrol teknolojisine entegre ediliyor. Yüksek performanslı dinamik sürücüler minimum montaj işi gerektiriyor Beckhoff un servo sürücü teknolojisi son derece kompakt olmasının yanı sıra, olağanüstü dinamik özelliklere sahip, diyor Bernd Esch: Üretim parametrelerini uygun şekilde ayarlayarak dakikada 40 çift blister ambalaj çıktısı gibi olağanüstü bir sonucu çabucak elde edebildik. Bunu, makinenin servo sürücü teknolojisinin sınırlarına ulaşmadan yaptık. Rohrer bu düzeydeki performansı, en önemli özellikleri arasında düşük rotor ataleti ve beş kata kadar aşırı yük kapasitesine sahip olan AM8000 yüksek performanslı motorlar yardımıyla elde etti. Bunlar motorlar, presleri açmak ve kapatmak için üç servo ekseni, folyo taşıma için iki ekseni, tablaları makinenin içine beslemek ve konumlandırma için bir ekseni, blister çıktısını kontrol etmek için iki ekseni ve proses istasyonlarını ürüne bağlı olarak doğru konumlarına taşımak için ayar eksenlerini sürüyor. Rohrer aynı zamanda, güç kaynağı ve geri besleme sistemini tek bir motor kablosu içinde birleştiren, Beckhoff tarafından yapılan Tek Kablo Teknolojisinden (OCT) de 65

68 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ÜRÜN UYGULAMA ENDÜSTRİ OTOMASYON Rohrer AG nin İşleme ve Paketleme Teknolojileri ünitesinin Otomasyon Yöneticisi Bernd Esch, CP7902 Kontrol Panelinin özelleştirilmiş tasarımı sayesinde gereksinimlerini karşılayan en uygun biçimde uygulamaya koyabilmiş. Rohrer, tek kablo teknolojili (OCT) Beckhoff sürücü teknolojisini kullanarak daha düzenli bir kontrol kabini tasarımı yapabilmiş, bu sayede malzeme ve kurulum maliyetlerini yaklaşık yüzde 25 oranında azaltmayı başarmış. büyük ölçüde yararlandı. Tek kablo çözümü bilgiyi dijital bir arabirim üzerinden güvenilir bir şekilde ve girişimden koruyarak iletiyor. Bu, motor ve kontrolör taraflarında kablo ve konnektör ihtiyacını ortadan kaldırıyor ve bunun sonucunda bileşen ve devreye alma açısından belirgin tasarruf elde ediliyor. Bernd Esch de bunu fark etmiş: OCT, azalan kablo tesisatı gereksinimi sayesinde büyük tasarruf sağladı, özellikle iki sürücüde güç hattı zincirleri kullanıldığı için. Her şeyi biraz daha küçük yapmamızı sağladı; bu aynı zamanda tüm makine tasarımınıda kolaylaştırdı. Sonuç olarak, OCT kurulum ve malzeme maliyetlerinizi yaklaşık yüzde 25 oranında düşürdü. Aynı zamanda devreye alma işlemini de epeyce kolaylaştırdı. Daha önce, herhangi bir arıza oluştuğunda yeni bir enkoder kablosu çekmek gerekiyordu. Bunlar artık motor kablosuna entegre olduğu için, güç beslemesi için tekbir kablo çekmek yeterli olmakta. Entegre emniyet teknolojisi yeni seçenekler sunuyor Makinenin tasarımını kolaylaştıran diğer özellikler arasında otomasyon sistemine entegre emniyet fonksiyonları var. Bunlar, TwinCAT Safety Editor dan Safety over EtherCAT haberleşme protokolüne, TwinSAFE terminallerinden, isteğe bağlı AX5805 TwinSAFE sürücü kartına kadar uzanıyor. Bu özellikler Bernd Esch in emniyet fonksiyonlarını çok daha fazla esneklikle tasarlamasını sağlamış: Emniyet sistemini çok daha açık bir şekilde tasarlayabiliyoruz. Örneğin, her emniyet kapısının artık kendi TwinSAFE terminali var; böylece, önceden yaygın olan emniyet anahtarlarının ya da acil durdurma butonlarının seri bağlantısı ortadan kalkıyor. TwinSAFE sisteminin esnekliği, bireysel modüller için emniyet fonksiyonlarının seçilerek yürütülmesini kolaylaştırıyor. Örneğin, bir emniyet kapısı açık durumdayken makine çalışmaya başladığında, bazı makine bileşenleri güvenle kapatılırken diğerleri canlı kalabilir. Bernd Esch: Böyle bir şeyin uygulanması geçmişte son derece zordu ve ancak çok miktarlarda kablo bağlantısıyla mümkündü. TwinSAFE sayesinde, daha az bileşen gerektiren, daha az maliyetli, çok daha şık ve kompakt bir çözümle bunun üstesinden gelebiliyoruz. diyor. Hızlı ve yüksek dereceli belirleyici kontrol teknolojisi hassasiyet sunuyor Folyo, tablaları mühürlemek için kullanılıyor ve tablaların kendilerinde ölçüm işaretleri (görsel referans noktaları) var; bunlar makine boyunca hareket ettiği esnada okunuyor. Tablanın göreli konumuna bağlı olarak, makine konveyör sistemindeki tam uç konumu okuyor ve proses birimlerinin göreli konumunu hesaplıyor. Hızlı EtherCAT iletişim bileşenlerinin kullanımı sayesinde Rohrer ürünleri saniyede yaklaşık 250 mm (10 inç) gibi yüksek bir hızda hareket ettirmeyi başardı ve hatta Beckhoff extreme Fast Control (XFC) teknolojisiyle bu hızı iki katına çıkarabildi. Bernd Esch: XFC terminalleri ve uygun sensörlerle saniyede 500 milimetre (20 inç) gibi hızlara erişebiliyoruz. Bu muazzam hıza rağmen sistem ölçüm işaretlerini güvenilir biçimde okuyor ve hesaplamalarını ve kapalı çevrim kontrol işlemlerini hassasiyetle gerçekleştiriyor. XFC bizim için aynı zamanda çok ilginç bir özellik çünkü hareketli ürünlerin inceleme kameralarını olağanüstü hassasiyette tetiklemesini sağlamak için kullanılabiliyor. 66

69

70 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON BOYA SEKTÖRÜ BÜYÜYECEK Dikkat çekici en yakın zamanlı veri, Posta Gazetesi nin Nisan 2016 tarih ve Boya sektörü bu yıl %5 büyüyecek! başlıklı haberi. Habere göre bu yıl tüm boya sektöründe yüzde 3-5 civarında bir büyüme tahmininde bulunan BOSAD Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Beklentimiz, kısa ve orta vadede bölgesel bir üretim ve yatırım merkezi olma hedefi ile bağlantılıdır demiş. Haberin devamında şöyle deniliyor: Boya Sanayicileri Derneği (BOSAD) Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, sektörün 2016 yılında genel ekonomik yapıya uygun olarak yüzde 3-5 arasında büyüyeceğini söyledi. Büyüme sürecindeki en önemli etkeni dış pazarlardaki değişimler olarak gösteren Yiğitbaşı, son yıllarda iç pazardaki kentsel dönüşüm çalışmalarının da pazardaki en önemli gelişim nedeni olduğunu bildirdi. Boya pazarındaki en önemli alan olan yenileme pazarındaki gelişmeler de büyümeyi etkileyen diğer bir faktördür diyen Yiğitbaşı, yurtdışı satışlarda da sektörün güçlü bir yapıya sahip olduğunu vurguladı. Orta Afrika ülkeleri denge sağlayacak Sektör için dış pazar arayışlarının öncelikli konular arasında yer aldığını ifade eden Yiğitbaşı, Kuzey Afrika da daralan pazarın, özellikle Orta Afrika ülkelerine yapılacak ihracat ile dengelenmesi ve daha uzak olan Asya ile Pasifik pazarlarına yönelik arayışların yoğunlaşması beklenmektedir dedi. Hedef 2 milyar dolar ihracat 2023 yılı için yıllık 2 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini ve bu rakama ulaşabileceklerini anlatan Yiğitbaşı, Boya sanayimiz ihracatta önemli gelişmeler kaydetmekte, 45 ülkeye çok çeşitli ürünlerini kalite-fiyat avantajıyla ihraç etmektedir, ihracatımız son yıllarda boya ve hammaddeleri ile yardımcı maddeler olarak 1 milyar dolara yaklaşmıştır. Son iki yıllık dönemde ise genel ihracatımızdaki trende bağlı olarak azalışlar görülmektedir. Sektörel ithalatın ise ortalama yıllık 1.5 milyar dolar civarında olacağı öngörülmektedir dedi. İkinci adımda Ekonomi Bakanlığı nın 2015 tarihli Boya Sektörü raporuna bakıyoruz. Rapora göre, Küresel boya pazarı, son dönemde dünya ekonomisindeki nispi iyileşme süreci ile beraber ekonomik büyümesini sürdürmüş ve entegre olduğu sanayi sektörlerinin büyüme süreciyle beraber önemli bir gelişim göstermiştir. Bu kapsamda yapılan çeşitli ekonomik analizlere göre küresel boya pazarının ekonomik ve ticari değerinin yılları arasında, yılda ortalama %3,5 büyümesi beklenmektedir. Küresel boya pazarının ekonomik büyüklüğünün ise 2030 yılında bugünkünün 2 katına çıkarak 134 milyar Euro ya ulaşması beklenmektedir. Bu gelişim içinde en büyük büyüme alanının ise %5 ile Asya da olacağı tahmin edilmektedir. Küresel ekonomideki iyileşmelere ve endüstrileşmenin hızlı bir şekilde artış göstermesine paralel olarak, boya sektöründe de üretim ve talep artış göstermiştir. Sektördeki artan sıkı pazarlık koşulları ile yeni teknolojilerin ve üretimde yeni buluşların gerekliliği, küresel pazarda artışı tetikleyen unsurlar olmuşlardır. Özellikle çevreye duyarlı ve sağlığa zararlı olmayan boya talebinde önemli artışlar gözlenmiş, bu büyüyen talebe paralel olarak da zararsız kimyasal maddelerin kullanım alanlarında ciddi yatırımlar gerçekleşmeye başlamıştır. Sektörde oluşan söz konusu eğilim reçine, katkı maddeleri ve pigment gibi ham maddelerin fiyatlarında 68

71 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL artışa ve dolayısıyla sektördeki büyük oyuncuların bu fiyat artışına göre pozisyon almalarına neden olmuştur. Dünya Boya Sanayicileri Birliği (World Paint and Coatings Industry Association (WPCIA)) nin Ocak 2013 te yayınlanan Dünyanın En İyi 10 Boya Firması 2012 Yıllık Raporu na göre; boya pazarının büyümesinin başlıca etkenlerinden biri de küresel inşaat sanayisinin hızlı gelişimidir. Küresel boya pazarının gelişen yeni trendi, çevreye duyarlı boyalar olacaktır. TÜRKİYE DE BOYA SEKTÖRÜ Türk boya sanayisi, son 10 yıllık dönemde ülkemizin genel ekonomik yapısı ile birlikte önemli bir gelişim sürecinden geçmektedir. Ülkemiz, Avrupa genelindeki 6. büyük boya üreticisi olmasının yanı sıra, giderek artan üretimi ve teknolojik alt yapısı ile kendi bölgesinde uluslararası boyutlu sektörel bir güç olma hedefi doğrultusunda ilerlemektedir. Türkiye, sektörel yapısı itibarı ile Avrupa nın 6. boya üreticisi konumundadır. Sektörün toplam üretim kapasitesi yaklaşık 800 bin ton/yıl olup, kapasite kullanım oranı %65 düzeyindedir. Toplam üretim kapasitesinin %55 ini su bazlı boyalar %45 ini solvent bazlı boyalar oluşturmakta olup, sektörde %35 yerli hammadde kullanılmaktadır. Ağırlıklı olarak inşaat boyaları ve ısı yalıtım sistemlerine yatırım yapmayı sürdüren Türkiye boya sektörü, bu yatırımlara 2013 yılında da devam etmiştir. Firmalar, çevreye olan olumsuz etkileri en aza indirmek ve müşterilerden gelen çevreci ürün talebini karşılamak amacıyla, çevre dostu ürünler geliştirmeye başlamış ve bu sayede yüksek solitli ürünlerin, toz boyaların ve VOC düşük ürünlerin sayısının giderek artmasını sağlamışlardır. Bunun yanında, yine çevreci özellikli su bazlı sistemlerin pazardaki payı da yükselmektedir yılı itibariyle inşaat boyaları pazarının %85 i su bazlı, %15 i solvent bazlı boyalardır. Boya sanayimizde 600 e yakın kuruluş bazında faaliyet göstermekte, gelişen ekonomik yapımız içinde özellikle; otomotiv, inşaat, genel sanayi boyaları, ahşap/mobilya boyaları vb. alt üretim alanlarında imalat sanayimize yönelik önemli entegre ürünlerin imalatı gerçekleştirilmektedir. Boya ve hammadde sektörü ihracatımızda, son yıllarda inşaat boyalarının yanı sıra özellikle yapı kimyasalları, hammadde ve yarı mamul ürünleri önem kazanmaya başlamıştır. Türk boya sanayisinin temsilcisi olan kuruluşlarımız, başta Orta Doğu, Yakın Doğu, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Kafkaslar olmak üzere çok geniş bir coğrafyada sektörel ihracatı artırmak için çabalarını sürdürmektedir. Son yıllarda, boya sektöründe geliştirilen yeni ürünlerin başında nanoteknolojik boyalar gelmektedir. Boya üretiminde kullanılan nanoteknoloji sayesinde yangın geciktirici, antimikrobiyel yapı, çizilmez, aşınmaz, korozyon direnci, ses izolasyonu, güneş ışığına dayanıklılık, kendi kendini temizleme, kolay temizlenebilme gibi birçok işlev sağlanabilmektedir. Ayrıca daha dayanıklı, servis ağırlıklı, kolay sürülen, yüksek performanslı, renk çeşitliliği bakımından zengin ve çevresel etkileri azaltılmış (düşük VOC, ağır metal içermeyen boya, vb) boya ürünlerine ilgi de artmaktadır. Raporun sonunda ilginç bir nokta var. BOSAD Başkanı Ahmet Yiğitbaşı nın 2 Milyar Dolar olarak ifade ettiği 2023 yılı ihracat hedefi rakamı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı raporunda2,5 Milyar Dolar olarak belirtiliyor. Raporda aynen şöyle deniliyor: Türkiye Boya Sektörü İhracatı: TİM 2023 İhracat Stratejisi kapsamında boya sektörü 2023 ihracat hedefi 2,5 Milyar ABD Dolarıdır. Söz konusu sektörler kapsamında ilgili İhracatçı Birliği Genel Sekreterliği, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği (İMMİB), ilgili İhracatçı Birliği ise yine İMMİB bünyesindeki 69

72 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ile Akdeniz İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğidir. Bu veriler, genel olarak, Boya Sanayicileri Derneği BOSAD ın Haziran 2015 tarihli Dünyada Ve Türkiye de Boya Sektörü sunumu ile de örtüşüyor. Sunuma göre, Türkiye de boya sanayi, ana kimya sektöründe önemli bir ekonomik büyüklüğe sahiptir yılında sektörde % 3-4 lük büyüme görülmüştür. İç pazardaki boya tüketimi 2,2 milyar dolar değerindedir. Türkiye, Avrupa nın en büyük 5. boya üreticisi olarak Dünya pazarının yaklaşık % 2 sine sahiptir. Avrupa nın ilk dört boya üreticisi sırasıyla; Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya dır yılında Türk boya ve hammaddeleri sektöründe yaklaşık 903 bin tonluk üretim gerçekleşti. Üretimin miktar bazında % 60 ını inşaat, %40 ını sanayi boyaları oluşturmaktadır. Değer bazında ise, üretimin % 60 ını sanayi boyaları, %40 ını inşaat boyaları oluşturmaktadır. Türk Boya Sektörü Avrupa nın en büyük boya pazarlarından biridir. Toplam pazar büyüklüğü yaklaşık 904 bin tondur. (2014) Toplam Pazar büyüklüğü (ihracat hariç) 2 milyar doları aşmıştır. Kişi başı boya tüketimi 11 kg dır. Uluslararası sermayenin güçlü varlığı bulunmaktadır. Türk boya sektöründe bugün 20 ye yaklaşan büyük ölçekli ve gelişmiş üretim teknolojisi yapısına sahip işletmeler yanında, sektörde yurt geneline dağılmış çok sayıda küçük ve orta ölçekli işletme faaliyet göstermektedir. Sektörün Gücü: *Türk boya sektöründe sürekli artan gelişim düzeyi *Teknolojik yapısı ve üretim kapasitesi ile önemli bir bölgesel güç *İç pazarı ve ihracatı ile yıllık 3 milyar dolarlık bir büyüklüğe yaklaşan bir sektör *Direkt ve dolaylı istihdamla birlikte yaratılan toplam 300 bin kişilik iş gücü *Giderek önem kazanan ihracatçı yapısı Yabancı Sermayenin Türk Boya Sektörüne Bakışı: *Uluslararası kökenli yatırımların gelişme göstermesi (boya ve hammaddeleri) *Türkiye deki kentleşme süreci ile birlikte başlayan ekonomik değişim ve yaşam standartlarının artması *Türk imalat sanayinin gelişmesinin boya ve ilgili üretim alanlarına olumlu etkisi 70

73 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL *Türkiye nin, Ortadoğu, Orta Asya, Kuzey Afrika, Balkanlar, Doğu Avrupa ve Sahra altı Afrika ülkelerine yakınlığı nedeniyle, bu ülkelere yönelik ihracat için önemli bir merkez olması Dünya Boya Sanayisindeki Yapısal Değişimler: Son dönemde dünya boya sanayisi önemli değişikliklere sahne olmaktadır. Sektörde konsantrasyon, uzmanlaşma, globalleşme ve çok yönlü ortaklıklar ağırlık kazanmıştır. Çevresel faktörlerin de sektöre etkisi daha çok hissedilmeye başlamıştır. Küresel Boya Pazarının büyümesinde aşağıdaki ana faktörler rol oynamaktadır: Günümüzdeki çalkantılı küresel ekonominin nispeten iyileşmesi Hızlı sanayileşme Otomotiv ve yapı sektörü gibi son tüketici sektörlerindeki talep artışı Bunlara ek olarak, yönetmeliklerin sıkılığı, rekabet artışı, formülasyonlardaki, teknolojilerdeki ve ürün geliştirmedeki ilerleme sektörü etkilemektedir. Sunuma göre, Dünya Boya Sanayisindeki Ana Trendler şöyle: Talep Kayması *Son kullanıcı sektörlerindeki coğrafi yer değiştirmeler boya pazarını doğrudan etkileyecektir. *Gelişmiş pazarlardaki inşaat ve diğer sektörlerdeki yatay gelişimi *Gelişen pazarlardaki sektörel büyüme yıllık %4-5 olup, GSYİH gelişiminin biraz üzerindedir. *Yükselen (emerging) ülkelerdeki sektörelbüyüme yıllık %10 a kadar olup, GSYİH gelişiminin üzerindedir. Yeni İş Modelleri * Boya sektörü daha çok (son) tüketici tarafından yönlendirilmektedir. *Ar-Ge ve ürün müşterek geliştirme çalışmaları tüketicilerin taleplerine paralel olarak yapılmaktadır. *Daha yakın işbirliği daha istikrarlı ilişkilere yön verir ve fiyat baskısını rahatlatabilir. İnovasyon *Akıllı fonksiyonlar, nanoyapılar ve çoklu fonksiyon kombinasyonları katma değerli özellikler olarak ortaya çıkmaktadır. *Endüstriyel boyalarda UV ile kürlenebilen teknolojiler geleceğin teknolojisi olarak görülmektedir. *Solvent bazlı boyalardan su bazlı boyalara geçiş hızlanmıştır. *İnovasyonun etkisi orta vadede çok güçlü, uzun vadede ise hafifleyecek gibidir. Yönetmeliklerin tetiklediği, çevre dostu yeşil boyalar sektörün gelecekteki gelişimine daha da katkıda bulunacaktır. 71

74

75

76 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜN UYGULAMA YENİ YOKOGAWA ROTAMASS TI (TOTAL INSIGHT) SERİSİ YOKOGAWA / Yokogawa tarafından piyasaya sürülen yeni 4 telli Rotamas TI (Total Insight) serisi ile fabrikanızda yapılan bakım maliyetleri minimuma indirilmektedir. Coriolis kütlesel debimetreler sadece yüksek hassasiyette kütlesel debi ölçümü ve yoğunluk ölçümü ile sınırlı kalmamakta, aynı zamanda gazlarda, yüksek viskoziteli akışkanlarda ve çift fazlı akışkanlarda proses kontrolünün gerçekleştirilmesini sağlamaktadır. Coriolis kütlesel debimetreler çok yönlü çalışması sayesinde Net Oil Computing (NOC) konsantrasyon ölçümlerine de olanak sağlar. Prosesi çok daha iyi anlama, düşük bakım maliyetleri ve her yeni seride gelişen teknolojisi ile Yokogawa TI serisi kullanıcılara gözle görülebilecek yeni faydalar sağlamaktadır. Ürün Özellikleri Yokogawa Coriolis kütlesel debimetre yeni serisinde 6 farklı dedike sensör seçeneğini (Nano, Prime, Supreme, Giga, Intense, Hygienic) ve 2 farklı modüler transmitter (Essential, Ultimate) seçeneklerini talebe göre konfigüre edilebilecek sekilde kullanıcılara sunmaktadır.hygienic seriye ait detaylı anlatımları makalemizin devamından ulaşabilirsiniz. Nano,Prime, Supreme, Intense, Giga serisine ait kısa özellikler ise şöyledir; ROTAMASS nano Yüksek hassasiyet ve düşük akışlar için, bent tip çift tüplü, dünyanın en küçük Coriolis Debimetre serisidir. Çift tüp tasarımı, yoğunluk, sıcaklık basınç ve çevresel nedenle oluşan dalgalanmaları dengeler, diğer küçük boyutlu Coriolis Debimetreler ile karşılaştırıldığında daha istikrarlı, tekrarlanabilir ve yüksek hassasiyetli ölçüm sağlar. Gerçek dünya koşullarında en iyi performans Çevresel faktörlerden bağımsız tekrarlanabilir ve doğru ölçüm Ortam sıcaklığı etkilerini ortadan kaldırmak için benzersiz in-line sıcaklık ölçümü Değişen proses koşulları altında bile optimum ölçüm sağlamak için bükülmüş çift tüplü dizayn En iyi sıcaklık ve basınç direnci için Alloy C-22 öl- 74

77 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ÜRÜN UYGULAMA çüm tüpleri. Endüstriyel olarak kanıtlanmış tasarım Ekstrem montaj koşullarında bile benzersiz endüstriyel tasarım Güvenliği arttırmak için tamamı paslanmaz çelik, kaynaklı ve gaz geçirmez sensör kaplaması Boru üzerinde modifikasyon yapmadan kolay kurulum ve en geniş proses bağlantısı yelpazesi En geniş proses sıcaklık aralığı Düşük ve çok yüksek proses sıcaklıklarında ölçüm Fabrikada montajı yapılan yalıtım ve ısı izleme sayesinde tüm akış yolu üzerinde sabit proses sıcaklığı Kullanım Alanları Batch Dozlama Karıştırma Kimyasal enjeksiyon Dozajlama sistemleri Yüksek basınçlı gazlar Düşük akışta sıvı ve gaz ölçüm Hassas kaplamalar Dozaj pompası kontrolü Metroloji Ar-Ge laboratuvarı Vakum ince film kaplama ROTAMASS prime serisi kütlesel debimetre fiyat oalrak avantajlı, çok yönlü, marketteki en düşük basınç kaybına sahiptir. Geniş uygulama alanı ve avantajlı fiyatları ile yüksek hassasiyette kütlesel akış ve yoğunluk ölçümü gerçekleştirir. Tube Healt Check (Tüb Sağlı Kontrolü) ve konsantrasyon ölçümü gibi opsiyonal özellikleri ile kullanıcının talebine göre modifiye edilebilir. Kullanım Alanları Batching Harmanlama (Blending) Kimyasal iyileştirme (Chemical recovery) Sürekli tepkimeler In-line konsantrasyon ve yoğunluk ölçümü Katalizör beslemesi Doldurma ve dozajlama Kütle denkliği Net oil computing Palm oil Proses kontrol ROTAMASS supreme serisi kütlesel debimetreleri yüksek ölçüm hassasiyetine sahip ve marketteki en iyi sıfır stabilitesine sahiptir. Rotamass serisi devamlı olarak geliştirilmiş ve son olarak supreme serisi ile son teknoloji ile donatılmıştır. Supreme serisi yüksek performansı ve kabarcıklı akışkanlara olan toleransı ile kritik uygulamalarda kullanılara çözüm sağlamaktadır. Kullanım Alanları Batching Ocak ve fırın kontrolü Besleme ve ürün kontrolü Doldurma ve dozajlama Gas void fraction In-line konsantrasyon ve yoğunluk Kayıp kontrolü Malzeme ve kütle denkliği Net oil computing Proses kontrol Solventler Water cut ölçümü ROTAMASS intense serisi kütlesel debimetre en güçlü ve dayanıklı ölçümü yüksek basınç uygulamalarında gerçekleştirmektedir. Güvenlik her zaman bir endişedir, özellikle de yüksek basınç uygulamalarında. Bu sebepte intense serisi en yüksek güvenlik önlemlerine sahiptir. Total Health Check (Genel Sağlık Kontrolü) opsiyonu ile operasyonu her zaman güvence altında tutar. Kullanım Alanları Kimyasal enjeksiyon Kompres (compressed) gazlar Yakıtlar Glycol TEG/MEG 75

78 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜN UYGULAMA Yüksek basınçlı gazlar Hidrolik yağları Hidrokarbonlar Sıvılaştırılmış gazlar Doğal gaz hidrasyonu Offshore ve onshore uygulamaları Rafineri prosesleri Solventler edilebilir Bu sayede kişisel bilgisayarlar üzerinde ölçülen veriler izlenebilir. Advanced Flexibility: Features on Demand özelliğinin aktive edilmesi sayesinde dinamik basınç kompanasyonu, gaz yoğunluk ölçümü, konsantrasyon ölçümü, API standartlarına göre Net Oil ROTAMASS giga serisi kütlesel debimetre kendi sınıfı ile karşılaştırıldığında en yüksek hassasiyeti ve yüksek debilerde esnek montajı ile ön plana çıkmaktadır. Bu seri uzun çalışma ömrü, düşük bakım maliyeti ile güvenilir bir ölçüm gerçekleştirmektedir. Kullanım Alanları Bitumen Dağıtım hatları Çamur (Drilling mud) LNG Tren, gemi ve kamyon, tanker yüklemeleri Zift Offshore ve onshore uygulamaları Petrol kuyuları çimentolanması ve hydrofracturing. Rotamass TI serisi ile yeni sensörler yüksek sıcaklık, yüksek basınç ve kriyojenik gibi özel uygulamalar için de tasarlanmıştır. Modüler transmitterler ise evrensel güç kaynağı, NAMUR uyumu ve monte edildikten sonra genişletilebilir özellikleri ile kullanıcıların geleceğe daha sağlam bir yatırım yapmasını sağlar. Rotamass TI yenilikçi özellikleri ile kullanım kolaylığı, azaltılmış toplam mülkiyet maliyetileri sağlamaktadır. Bu özellikler aşağıdaki gibi sıralanabilir: Expert Guide: Kolay ve hızlı devreye alma için dâhili yapılandırma sihirbazı Process Guards: Event Management özelliği sayesinde tam proses kontrol ve izlenmesini sağlar. Bu sayede data kaydı ve izlemesi, alarmların ayarlanması ve başlatılması ve aynı zamanda kök nedenine göre data ların kayıt altına tutulmasını sağlar. Maintanence Manager: Uzaktan servis yönetimi ve Tube Health Check (tüp sağlık kontrolü) gerçekleştirir. Aynı zamanda gereksiz rutin kalibrasyonları elimine ederek bakım maliyetlerini düşürür. Micro SD kartı sayesinde kolayca veriler transfer Hesaplaması, Batching fonksiyonları, viskozite ölçümleri gerçekleştirilebilir. ROTAMASS HYGIENIC SERİSİ ROTAMASS hijyenik serisi gıda, biyoteknoloji ve ilaç uygulamaları için özel olarak tasarlanmış ve sertifikalandırılmıştır. Bu seri, sürekli ürün kalitesinin sağlanması ve kayıpları en aza indirmek için hijyenik süreçlerin günlük kısıtlamalarına en uygun cevaptır. Bunun nedeni Multi-variable (çoklu ölçüm) özelliği ve bu uygulamaya has diğer özelliklerin toplamından gelir. Kesin hijyenik tasarım Sektördeki en düşük basınç kaybı Kompakt, boşaltılabilir ve CIP / SIP temizlenebilir tasarım Tümü paslanmaz çelik sensör gövdesi Herhangi bir conta olmayan pürüzsüz bir yüzey ve ölü alan bulundurmayan dizayn Geniş Hijyenik proses bağlantıları 76

79 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ÜRÜN UYGULAMA Hassasiyetle Ürün Görüntülemesi Sıvı özelliklerinin değişmesini engellemek için düşük akış hızı ve düşük uyarma frekansı Ürün kalitesinin sürekli kontrolü için tekrarlanabilir ve son derece hassasiyetle debi ve yoğunluk ölçümü Daha detaylı süreç gözetimi için önceden tanımlanabilen trend views Hijyenik Prosese Has Özellikler Batch üretimde olabilecek hızlı değişimlerin çoklu konfigürasyon ile ayarlanabilmesi Önceden tanımlanmış Brix, Vol% ve WT% ölçümü de dahil olmak üzere konsantrasyon ölçümü Ekstrem havalandırma koşullarında dahi kesintisiz ve güvenilir ölçüm sağlayan Rotamass Smart Güç Yönetimi Rotamass Hygienic serisinin genel özelliklerini aşağıda bulabilirsiniz.

80 DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜN UYGULAMA Serileştirme ve Tanımlama Sistemi Uygulaması TURCK / ŞEFFAF SERİLEŞTİRME TURCK Kore diğer partnerleri ile birlikte eczacılık ürünleri için üretim ambarından sevk ambarına kadar tam serileştirme ve tanımlama sistemi uygulaması gerçekleştirdi. Sağlık yetkilileri ve rekabet düzenleyicileri için sahte ilaç ürünleri büyük sorunlar oluşturmaktadır. Bu nedenle, ilaç ürünlerinin tüm üretim ve satış zinciri gelecekte tamamen şeffaf olacaktır. TURCK Kore diğer partnerleri ile birlikte ilaç üreticisi Daewon Pharm için serileştirme projesini tanıttı. İlaçlar bulut tabanlı bir çözüm ile üretim aşamasından merkez depoya kadar kaydedilir. Tanımlama için barkod, karekod gereksinimlere bağlı olarak OCR metin tanımlama veya RFID kullanılır. Ancak, tüm tanımlama teknolojileri merkezi veri bulutunun içindeki aynı veritabanına verileri iletir. Eczacılık ürünlerindeki sahtekarlıkları durdurmak için dünya çapında araştırmalar devam etmektedir. Mali kaybın(sadece Almanyada yıllık 50 milyar ) yanı sıra, sahte ilaçlar insane sağlığına ciddi zararlar vermektedir. Bu araştırmanın amacı geniş ekonomik alanda eczacılık ürünlerinin uçtan uca serileştirme uygulanmasıdır. Serileştirme, tüm üretim zinciri boyunca, tüm satılabilir tıbbi ürünlerin seri numaralar kullanılarak tanımlanması anlamına gelir. Seri numaraların belirlenmesini otomatik hale getirmek için sadece düz metin olarak değil aynı zamanda barkod, karekod veya RFID kodlar ambalaj paketlerine yapıştırılır yılında AB de serileştirme Bu tam serileştirme, AB nin 2019 yılına kadar tamamlaması gerekmektedir. Herhangi bir belirsizlik olmadan tüm ilaç ambalarını tanımlamak mümkün olmalıdır. Bundan başka, herhangi bir noktada üretim ve dağıtım zincirinin mümkün olması gerekmektedir. Bu tanımlama aynı zamanda toptancılar ve lojistik sağlayıcılar için büyük ambalaj paketlerinde mümkün olmalıdır. Eczanede satılan tek bir ilaçtan, depolarda muhafaza edilen paletlerdeki ilaçlara kadar hepsinin tanımlanabilir olması gerekmektedir. Bu tür sistemler göreceli olarak karmaşıktır. Farklı sistemler arasında çeşitli arabirimler gereklidir ve tüm okuma yazma cihazları gerçek zamanlı olarak aynı veritabanına erişmesi gerekmektedir. Serileştirmede pilot proje TURCK Kore diğer partnerleriyle birlikte Güney Koreli ilaç üreticisi Daewon Pharm için Avrupa da emsal teşkil edecek bir çözüm geliştirdi. Eczacılık ürünleri için otomatik serileştirme pilot proje için mükemmel bir örnektir. Bu barkodlar ya da RFID etiketleri ile daha çok gerçek bilgi içermektedir. Veriler, tek tek noktalarda sistemin son genişleme aşamasında tüm üretim ve dağıtım zinciri boyunca ve aynı zamanda kullanılabilir olması gerekmektedir. Serileştirme Daewon Pharma deposunda ilaç depolamak için kullanılır. Son genişleme safhasında, toptancılar ve her ilaç deposu veri bulut sistemine dahil edilecektir. TURCK pilot projesinde IT altyapısı, ERP ve MES sistemlerine veri bağlantısı için güçlü ortaklarını projeye dahil etmiştir. Hanmi / TURCK RFID toplu okuma makinesi Depolamadan önce küçük paketlerin daha büyük paketler haline getirilmesi gerekir ama küçük paketlerinde uçtan uca izlenmesini sağlamak için tanımlanması gerekmektedir. Bu yüzden TURCK ve Hanmi işbirliği içerisinde RFID toplu okuma makinesini geliştirdiler. Büyük paketler kapalı olsa dahi karton kutu içerisinde tüm paketleri tanımlamak için RFID kullandılar. RFID barkod teknolojisiyle karşılaştırıldığında büyük yararlar sağlamaktadır. Bu cihaz toplu okuma modunda karton içerisindeki 500 ayrı etiketi aynı anda okuyabilir. Bunu yapmak için sadece dolum makinesine karton kutu yerleştirilir ve okuma işlemi otomatik olarak başlar. 10 adet RFID anten karton içerisindeki etiketleri tespit eder. Ayrı bir anten ise yinelenen okumaları yada okunamayan paketlerin ambalajlanmasını engellemek için makine içerisinde hareker eder. Kimliklendirme aşamasından sonra, sevkiyat için ambalajlar üzerine yapıştırılacak olan barkod ve seri numaraların olduğu etiketler otomatik olarak yazdırılır. TURCK makinenin manuel modelinide gerçekleştirdi. Bu kompakt makine sadece 1.6 metre yüksekliğinde ve taşına- 78

81 ENDÜSTRİ OTOMASYON DOSYA / KİMYA, İLAÇ, BOYA ve TEKSTİL ÜRÜN UYGULAMA bilme özelliğine sahiptir. Forklift ile tanımlama Bir palet üzerinde birden fazla kutunun tanımlaması RFID etiketler kullanılarak gerçekleştirilir. Veriler birbirinden tamamen ayrılır. Tüm okuma cihazları Ethernet bağlantısı üzerinden bilgisayarlara bağlıdır. Bu bilgisayarlar merkezi bulut üzerinden eczacılık ürünlerinin gerçek zamanlı bilgilerine ulaşır. Bu uçtan uca tanımlama sistemi nakliyeden eczaneye kadar en sonundada ürünün satılıdığı müşteriye kadar tüm süreci kapsamaktadır. Bu uygulamanın gücü, güçlü optic sensor, kamera teknolojisi ve en son RFID teknolojisinin kombinasyonuna dayanmaktadır. Barkod, karekod optik tanımlamanın ve OCR metin tanımlama ile RFID teknolojisinin kendine has avantajları bulunmaktadır. Daewon Pharma için tasarlanan sistem çözümü performans ve süreç güvenilirliğinin hemde tanımlama sisteminin akıllı kombinasyonuna dayanmaktadır. Tek bir yerde tüm verilerin merkezileştirilmesi veri eşitleme hatalarını ve eş zamanlı olmayan çözüm dezavantajını ortadan kaldırmaktadır. Optik sensor ve kamera teknolojisi ile RFID teknolojisinin birleşimi güçlü ve güvenilir bir çözüm sağlar. Tanımlama Eğer sadece karşılaştırma olarak maliyeti göz önüne alırsak RFID tanımlama, karekod ve barkod teknolojisine gore yaklaşık 10 kat daha pahalı bir teknolojidir. Ama pilot proje göstermiştir ki; tüm maliyetler(işgücü, ekipman) göz önüne alındığı zaman RFID teknolojisi daha cazip gelmektedir. RFID nin faydaları süreçlerin hızlı ve güvenilir olarak tamamlanmasıdır. Hızlı olmasının yanı sıra karton açılmadan 500 kadar etiketin aynı anda okunabilmesidir. Bu arada, optik bazlı işlemlerde her durumda görüş hattı yeterli olduğu takdirde maksimum 200 adet etiket okumak mümkündür. Ancak bir lojistik zincirinin sonunda RFID okuma cihazı yoksa optic tanımlamada kullanılabilir. Pilot projede 10 toplu okuma makinesi ve yedi etiketleme makinesinin geliştirilmesini kapsamaktadır. Müşterilerin proje deneyimlerinden faydalanmak Bu pilot proje TURCK un eczacılık ürünlerinin serileştirme konusunda önemli deneyim kazanmasına olasılık sağlamıştır. Çeşitli partnerler ile işbirliği içerisinde bu büyüklükteki tam otomatik makine projelerinde oluşan know-how hem TURCK hemde müşterilerine değer katmaktadır. Daha sonraki 10 projede yalnızca Kore de gerçekleştirilmiştir. Avrupa,Amerika ve Asya da benzer projeler için görüşmeler devam etmektedir. RFID toplu okuma makinesi iki model halinde mevcuttur. Manuel kullanım için(solda), konveyör sistemlerde kullanılmak için(sağda) 79

82

83

84 ÜRÜN VE UYGULAMALAR Yeni ABB SACE binası SACE Emax 2 ve Ekip Güç Kontrolü fonksiyonu ile Yük Yönetimi ENDÜSTRİ OTOMASYON ABB / new.abb.com/tr Ekip Güç Kontrol fonksiyonu sayesinde 400kW a kadarki HVAC yükleri yılda yaklaşık tasarruf etmeyi sağlayacak şekilde kontrol edilebilir! Müşteri Alçak gerilim açık ve kompakt tip devre kesicilerin araştırma ve geliştirilmesinde öncü olan ABB SACE, şimdi de Bergamo daki (İtalya) yeni binasını gelişmiş otomasyon teknolojisi ile donatmaktadır. Talep Hedef, bu yeni bina ile şebekeden çekilen toplam gücü azaltarak maliyetlerden tasarruf etmek ve tüm elektrik sisteminin daha etkin çalışmasına fayda sağlamaktır. Elektrik tesisi 4 adet OG/AG transformatör içermektedir ve her biri için giriş şalteri olarak Emax 1.2 açık tip devre kesici kullanılmıştır. Amaç HVAC yüklerinin kolay ve otomatik bir yol ile kontrol edilmesidir. ABB Çözümü Talebi karşılamak için ABB, Ekip Güç Kontrolü fonksiyonunu önermektedir. Bu halihazırda aşırı akım koruması için kullanılan elektronik koruma ünitesinin içine gömülü bir yazılımdır; dolayısıyla ne karmaşık kontrol sistemlerine ne de harici özel yazılımlara ihtiyaç vardır. Sistemi hayata geçirmek için bu fonksiyona sahip, giriş şalteri olarak kurulu tek bir devre kesici yeterlidir; böylece bu uygulamada sadece 4 adet ana Emax 1.2 den sadece birisi Ekip Güç Kontrol fonksiyonu ile donatılmalıdır. Bu, ayarlanan değişkenlere ve şebekeden çekilen toplam enerjiye göre (4 adet Emax 1.2 üzerinden geçen enerjinin toplamı) ne zaman ve hangi yükün devreden çıkarılacağına karar veren devre kesicidir. Ekip Link adlı özel haberleşme sistemi, yük tarafındaki cihazlara uzaktan komut gönderilmesini ve toplam güç tüketimini elde 82

85 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜN VE UYGULAMALAR etmek için 4 ana Emax 1.2 arasındaki haberleşmeyi gerçekleştirmektedir. Bu sistem panolar arasındaki kablajın, sadece bir Ethernet kablosu olacak şekilde sadeleşmesine olanak sağlamaktadır. ABB ( kamu hizmetleri, sanayi, ulaşım ve altyapı alanlarında faaliyet gösteren müşterilerin performansını artırırken, çevre üzerindeki etkilerini azaltan güç ve otomasyon teknolojilerinin dünyada önde gelen üreticileri arasındadır. ABB Grubu yaklaşık 100 ülkede, çalışanıyla faaliyet göstermektedir. 2 x Ekip 10K Sinyalizasyon modülü Ekip 10K, SACE Emax 2 nin DIN rayına monte edilen sinyalizasyon modülüdür. Koruma cihazlarının zamanlama ve açmasına yönelik elektrik sinyalizasyonu için 10 kontak sağlar. Ekip 10K sinyalizasyon modülü AC veya DC kaynakla beslenebilir ve Ekip Touch ile Ekip Hi-Touch koruma ünitelerine iç veriyolu veya Ekip Link aracılığı ile bağlanabilir. 4 x Emax Ekip Hi-Touch koruma üniteli + 1 x Ekip Güç Kontrol fonksiyonu Ekip Hi-Touch, Ekip Measuring Pro ölçüm ve koruma modülünün özelliklerini taşımaktadır ve dahili modül ile harici aksesuarlar sayesinde ek özelliklerle donatılabilir. Ekip Güç Kontrolü ise çekilen gücü kontrol eden, böylece sistemin verimini arttıran yeni patentli fonksiyondur. 4 x Ekip Link modülü + 1 x Ethernet anahtar Ekip Link modülü SACE Emax 2 nin, Ekip Kontrol Paneli ile yerel olarak denetlenmesi için ABB haberleşme sistemine bağlanmasını ve Güç Yöneticisi olarak çalışmasını sağlar. Tüm Ekip koruma üniteleri ile uyumludur ve ne zaman istenirse, Ekip Com haberleşme modülleri mevcut olsa bile, devre kesicinin terminal kutusuna monte edilebilir. 83

86 ÜRÜN VE UYGULAMALAR Sezgisel robotların ve yapılandırılabilir modüler paketleme hatlarının geleceği ENDÜSTRİ OTOMASYON OMRON / atıyor. Robot bunu yapabiliyor çünkü yalnızca topu gördüğünde tepki vermekle kalmıyor, aynı zamanda topun pozisyonu ve rakibinin fiziksel hareketi gibi verileri baz alarak topun yörüngesini ve hızını da tahmin ediyor. Rakibin niyetini belirlemek için entegre görsel denetim teknolojimizi zekayla bir araya getiren bu teknolojik evrim, insanlarla makineler arasında yeni ve üretken ilişkiler kuruyor. Burada makineler programlanmış bir işlevi yerine getirmek için belirli bir hareket profilini kör bir şekilde izlemiyor, bunun yerine insan emsallerinin düşünme ve hareket şekillerine uyum sağlayarak, kendi eylemlerini de buna göre ayarlıyor. Bu çabaların tümü, robotların insanlarla aynı fiziksel alanda yan yana, nöbetçilerin ve çitlerin geleneksel kısıtlamaları olmadan çalıştığı yeni bir çağ açıyor. Algılama konusundaki bilgi birikimi ile Omron un Ping-Pong robotu da sergilediği gibi bu gelecek düşündüğünüzden de daha yakın ve gerçek anlamda zenginleştirilmiş bir toplum için çalışma ortamında insanlarla makineler arasındaki gerçek uyum potansiyeline dair anlık bir görünüm sağlıyor. Makinenin insan ortağının eylemlerine ve niyetine uyum sağlayabilme becerisi, insanlar için robotlarla yan yana çalışabilmenin yeni yollarını ortaya çıkaracak. Hali hazırda Omron robotun sınırlarının ötesinin farkında olmasını sağlayacak teknolojiler geliştiriyor. Robot güvenliği gibi sorunları gidermenin yeni yöntemleriyle ilgileniyor. İnsan rakibiyle uzun masa tenisi müsabakalarını sürdüren Omron un Masa Tenisi robotu sürekli olarak topu belirli bir noktaya ve rakibinin topa vurmasını kolaylaştıracak bir hızda Dün bağımsız bir üretim ünitesi olarak satılan makine, bugün birbirleriyle sorunsuz bir şekilde çalışan daha büyük bir makineler setinin bir parçası olan tak ve çalıştır özellikli bir alt sistem haline geliyor. Bu şekilde, aynı kontrol ekranını paylaşıyorlar, aynı güvenlik değişkenlerini izliyorlar ve değişen ortam koşullarına uyum sağlıyorlar. Ayrıca, toplam enerji tüketimini ve ekipman 84

87 ENDÜSTRİ OTOMASYON verimliliğini ölçüyor ve insanların varlığının farkında olarak onlarla etkileşime geçen akıllı tek bir sistem gibi hareket ediyorlar. kontrolördeyken, bir robot modülü, ana makine programına bir kutuyu işaretlemek kadar kolay bir şekilde eklenebilir. Makine ÜRÜN VE UYGULAMALAR Bu hayal, stratejileri temel makinelerinin hatlarının yukarı ve aşağı akışını genişletmek olan küçük ve orta büyüklükteki OEM ler açısından gittikçe daha da ulaşılabilir hale geliyor. Omron un otomasyon çözümleri robotları standart bir modüller setindeki bir modül olarak düşünmenize yardımcı oluyor. Paketleme hattına modüler bir yaklaşım, müşterilerinize makine portföyünüzdeki farklı makineler arasında köprü kurarak, eksiksiz bir paketleme hattı tasarlayabilme olasılığı sunuyor. Robotları ve görüntü teknolojisini, makinenin birincil, ikincil veya son paketlemeye ait olmasından bağımsız olarak, mevcut veya yeni edindiğiniz paketleme süreçlerinize sorunsuz bir şekilde entegre olan akıllı bir köprü/tampon sistem olarak düşünüyor. ve robotlar tümüyle Sysmac NJ Kontrolör programı tarafından kontrol edilir. Bunun sonucunda robotlar paketleme makinesinin kalanıyla yüksek oranda senkronize olurlar, bu da makine koordinasyonunu ve dolayısıyla paketleme hattını iyileştirir. Dün sistem entegratörünün işi olan şey, bugün aynı programlama araçları setiyle OEM ler tarafından kolayca sağlanabiliyor. Bir dizi işlevi yerine getiren özel donanımların yerine, Sysmac tek bir Intel işlemci tabanlı açık kontrol platformu çözümüdür. Bu çözüm; hareket, lojik sıralaması, görüntü, robot bilimi, güvenlik, veri yönetimi, ağ oluşturma ve makinenin görselleştirilmesi işlemlerinin tümünü aynı programlama ortamında birleştirir. Robot kinematiğinin ana makine kontrolörüne entegre edilmesi işlemi, makinelerinin maliyetini ve performansını optimize etmek isteyen OEM ler için fark yaratan temel bir faktördür. Yerleşik kinematik algoritması, hareket komutu ve lojik talimat tek bir 85

88 ÜRÜN VE UYGULAMALAR Bina uygulamalarında yıldırım ve aşırı gerilim koruması ENDÜSTRİ OTOMASYON ABB / new.abb.com/tr Aşırı gerilim koruması, elektrik sisteminin besleme noktasında başlar ve en hassas ekipmanın yakınında biter. Boşaltım enerjisi kademeli olarak azaltılır: İlk olarak daha dayanıklı parafudurlarda (Tip 1), ardından daha iyi korumayla (Tip 2) ve son olarak da hassas ekipmanın yakınında (Tip 3). Bu koruma düzeni, Yıldırımdan Korunma Bölgesi (LPZ) denilen konseptle temsil edilmektedir. Bu sayede yıldırım darbesinin yarattığı etkilerin temelindeki yapının bölümlendirilmesi sağlanır. Yıldırım akımlarının elektromanyetik etkilerine (LEMP, yıldırım elektromanyetik darbesi) karşı koruma amaçlı bir yapı, homojen elektromanyetik ortamlara, yani LPZ lere (Yıldırımdan Korunma Bölgeleri) bölünebilir. Bu bölgeler duvar, kat ve çatılarla kısıtlanmaz ve LPS (Yıldırımdan Korunma Sistemi), ekranlama ve parafudurların bütüncül koruma önlemleri sayesinde oldukça ideal bir hâl alır. Elektrikli ve elektronik sistemlerin türü ve LEMP ye karşı hassasiyetleri de bölgelerin tanımlanmasına yardımcı olur. Farklı seviyelerdeki elektromanyetik koşullar, korunma bölgeleriyle bağlantılıdır. Ekipman izolasyonunun darbe dayanımı gerilim seviyesiyle bağlantılı olarak yaşanan LEMP azalması söz konusudur. Bölgeler, IEC standardında aşağıdaki gibi tanımlanmaktadır: LPZ 0A: Açık bölge. Bu bölge, bileşenlerin doğrudan atmosferik boşaltımlara maruz bırakıldığı ve de kendileri tarafından üretilen ve elektromanyetik alanın tümüne maruz bırakılan toplam akımı desteklemeleri gereken harici bir Yıldırımdan Korunma Sistemi (LPS) tarafından korunmamaktadır; LPZ 0B: Harici LPS dâhilinde bulunan bölge. Bu bölgede doğrudan yıldırım darbelerine karşı mutlaka koruma sağlanır, fakat tehlikenin kaynağı elektromanyetik alana tamamen maruz kalınmasından doğmaktadır; LPZ 1: İç bölge. Bu bölgede objeler doğrudan yıldırım darbelerine maruz kalmaz ve endüksiyon akımları bölge 0A dan daha azdır. Ekranlamaya sahiptir ve de gelen hatlarda tip 1 parafudurlar kurulmuştur; LPZ 2, LPZ n: daha ileri seviye ekranlamaya ve de parafudurlara ( tip 2 veya 3) sahip bölgelerdir; farklı bölgelerin sınırlarında bulunduğundan ve uç ekipmanları koruduğundan, korunacak ekipmanın gereksinimleriyle bağlantılı olarak endüksiyon akımının azaltılması sağlanır. Teorik bilgileri bir otel uygulamasında netleştirelim. Yapılacak ilk şey bir risk analizi yürüterek insanların korunduğundan emin olmak adına binanın dış kısmının doğrudan yıldırım darbelerine karşı koruyacak bir LPS ye ihtiyaç olup olmadığının belirlenmesidir. Bunu yapmak için de yazılımlar bulunmaktadır. Bu yazılımlar, yorucu hesaplamaları önler ve de dış yıldırımlığın yakalayabildiği minimum bir akım seviyesi sağlanan binalarda belirli bir seviyede koruma sağlar. Yıldırım akımı bir top olarak düşünülebilir; top ne kadar küçük olursa yakalamak da o kadar zor olur. Buna karşın, parafudurun toprağa veya elektrik şebekesine yönlendirilebilmesi için gereken maksimum akım değeri de sağlanır. 86

89 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜN VE UYGULAMALAR Şekil-2: IEC e göre Yıldırım Koruma Bölgeleri (LPZ) 1 - Yapı ( LPZ 1 ekranlaması) 2 - Yakalama çubuğu sistemi 3 - İniş iletkenleri 4 - Yakalama çubuğu sistemi (toprak) 5 - Oda (LPZ 2 ekranlaması) 6 - Yapıya bağlı hatlar S1 - Yapıya gelen yıldırım S2 - Yapının yakınına gelen yıldırım S 3 Yapıya bağlı bir hatta gelen yıldırım S 4 Yapıya bağlı bir hattın yakınına gelen yılldırım r Yuvarlanan kürenin yarıçapı d s Çok yüksek manyetik alanlara karşı güvenli mesafe LPZ 0A Doğrudan yıldırım, tam yıldırım akımı, tam manyetik alan LPZ 0B Doğrudan yıldırım, kısmi yıldırım veya endüksiyon akımı yok, tam Risk değerlendirmesi, IEC yıldırımdan korunma standardına göre yapılmaktadır nın Nisan ayından beri geçerli olan uluslararası IEC yönetmeliği, bir binanın taşıdığı risklerin değerlendirilmesi ve de binalar, sistemler, insanlar ve de onlara bağlı hizmetlerin yıldırımdan korunmasını sağlayacak uygun önlemlerin belirlenmesi için gereken tüm öğeleri sağlamaktadır. Değerlendirme süreci, korunacak yapının analizinin yapılmasıyla başlar: binanın türü ve ölçüleri, binaya giren hizmet tesisatının sayısı, uzunluğu ve tipi, bulunduğu ortamın özellikleri ve de alandaki yıldırım şiddeti analiz edilir. Zararın temel kaynağı yıldırım akımıdır. Aşağıdaki kaynaklar darbe noktasına göre ayrılmaktadır (çizim 1 e bakınız): S1: yapıya gelen yıldırım, S2: yapının yakınına gelen yıldırım, S3: bir havai hatta gelen yıldırım, S4: bir havai hattın yakınına gelen yıldırım Yıldırımlar, korunacak yapının özelliklerine göre za- 87

90 ÜRÜN VE UYGULAMALAR rar oluşmasına neden olabilir. En önemli özelliklerden bazıları ise yapının türü, içerikleri ve uygulanışı, hizmet türü ve de sağlanan koruma önlemleridir. Bu risk değerlendirmesinin pratik bir şekilde uygulanması adına yıldırım sonucunda ortaya çıkabilecek üç tür temel zararın arasındaki ayrımı yapmak faydalı olacaktır. Bu temel zararlar ise şunlardır: D1: canlılarda elektrik çarpması nedeniyle ortaya çıkacak yaralanmalar, D2: fiziksel zarar, D3: elektriksel ve elektronik sistemlerin arızalanması. ENDÜSTRİ OTOMASYON Her kayıp için bir risk R si hesaplanmaktadır: R1 insanlarda hayat kaybı riskidir; R2 önemli toplum hizmetlerinin kaybı riskidir; R3 kültürel mirasın kaybı riskidir; R4 ise ekonomik kayıp riskidir. Her risk türü zarar sebebiyle (kişilerdeki adım ve temas potansiyellerinden kaynaklı zararlar; yangın, patlama vb. nedeniyle ortaya çıkan maddi zararlar; elektriksel sistemlerde gerilim darbeleri nedeniyle oluşan zararlar) ve kaynağıyla (binalara veya dış elektrik hatlarına doğrudan gelen yıldırım darbeleri, binaların veya hatların yakınına gelen dolaylı yıldırım darbeleri) ilgili olarak farklı öğelerin temelinde ifade edilebilir. Bir yapıda yıldırım nedeniyle oluşan zararlar yapının bir kısmıyla kısıtlı olabilir veya tüm yapıya yayılabilir. Buna etraftaki yapılar veya çevre de dâhil olabilir (örneğin, kimyasal veya radyoaktif yayılımlar). Her tür zarar tek başına veya başka bir türden zarar ile birlikte korunacak yapıda dolaylı olarak farklı zararlara neden olabilir. Oluşabilecek zararın türü ise yapının ve içindekilerin niteliklerine dayanmaktadır. Aşağıdaki zarar türleri göz önüne alınmalıdır (tablo 1 e bakınız): L1: insanlarda can kaybı (kalıcı sakatlıklar dâhil); L2: kamu hizmeti kaybı; L3: kültürel miras kaybı; L4: ekonomik değer kaybı (yapı, içerik ve aktivite kaybı). Bu üç riskin her biri için (R1,R2,R3) maksimum bir geçerli değer belirlenir: değer geçerli olan değerden daha fazlaysa, binayı korumak ve riskleri azaltmak adına gereken önlemler alınmalıdır (LPS, eşpotansiyel topraklaması, parafudurlar). Dördüncü risk öğesinde (R4) koruma her zaman opsiyoneldir. Maliyet/fayda analizi olumlu görünüyorsa tavsiye edilir. Risk analizi yapının korunmasını gerektirdiğinde düzenlemeler de kabul edilen risk değerlerinin altında kalan belirli risk öğelerini azaltmak adına uygun parafudurlar için seçim kriterleri sağlar. Risk değerlendirmesi otelin LPS ile korunmasını gerektiriyorsa, ana dağıtım panosuna tip 1 parafudur yerleştirmek zorunlu hâle gelecektir; zira bu ana panonun LPS den gelen yıldırım akımının bir kısmıyla uğraşmasının gerekmesi ihtimali oldukça yüksektir. Ardından da bu parafudurun doğrudan darbeyi toprağa aktarabilecek şekilde tasarlanması gerekmektedir (10/350 lik dalga biçimleri); yıldırımdan korunma bölgesi konseptini izleyerek yapının dışından ilk giriş noktasına, LPZ 0 dan LPZ 1 e gelen darbenin ilk giriş noktasının korunması gerekmektedir. Tablo-1: Yıldırım darbe noktasına göre bir yapıdaki zarar ve kayıp (IEC/BS EN Tablo 2) Ana pano tip 1 parafudur ile korunduğuna göre tesisata gelen darbe enerjisinin yaklaşık %90 ını toprağa boşalttık demektir; fakat aşırı gerilim seviyesi birinci kategorideki ekipmanlar için hâlâ fazla yüksek (elektronik ekipmanlar sadece 1.5kV a dayanabilir). 88

91 ENDÜSTRİ OTOMASYON Şekil-4: Direkt ve endirekt yıldırım darbe şekilleri Dolayısıyla, bu otelin her bir katına yerleştirilen kat dağıtım panolarında(lpz 1 den LPZ 2 ye geçiş) kalan darbe enerjisini boşaltmaya devam edecek ve de hassas ekipman için 2.5kV taki aşırı gerilimi (önceki tip 1 parafudurun koruma gerilimi) yeniden kabul edilebilir bir değere (1.5kV tan düşük) azaltacak Imax değeri 40kA olan (8/20 dalga formuna göre test edilmiş) tip 2 parafudur kullanacağız. Parafudurdan korunacak cihaza kadar olan mesafe10 metreyi aştığında koruma etkisinin azaldığını belirtmek gerekir. Bu yüzden her odanın dağıtım panosuna (sigorta kutusu) Imax değeri 20kA olan (LPZ 2 den LPZ 3 e geçiş) tip 2+3 veya tip 3 parafudur yerleştireceğiz. Bunu darbe enerjisinin %98 ini toprağa boşaltmış olsak da aşırı gerilim korumasını daha da iyi bir hâle getirerek koruma gerilim seviyesini düşürüp(1kv a kadar) nihai ekipman için iyi bir koruma sağlamak amacıyla yapıyoruz. İyi bir aşırı gerilim koruması her zaman adım adım yapılır: Her panoya bir parafudur yerleştirilir, binanın her bir yeni bölgesindeki giriş noktalarında bulunan darbe enerjisi azaltılır ve de nihai ekipmana yakın olacak şekilde düzgün bir koruma sağlanır. Koruma ekipmana ne kadar yakın olursa o kadar iyi! ÜRÜN VE UYGULAMALAR Parafudurlar sadece yıldırım darbelerinden korunma konusunda değil, aynı zamanda endüstriyel darbelerden korunma konusunda da kullanışlıdır. Bu endüstriyel darbeler de korunan binanın içerisinde ortaya çıkarabilir. Örneğin bir otelde bulunan asansörler, havalandırma sistemleri ve pompalar gibi fazla güç tüketen aletler, anahtarlama sırasında darbe oluşturabilir. 10/350 μs dalga formu, doğrudan bir yıldırım darbesi oluşturarak akımın oldukça yüksek bir enerji seviyesinde aniden ve sert bir şekilde artmasına neden olur. Yıldırım çok yüksek bir tepe değeri ile şebekeye doğru 10/350 μs lik bir akım darbesi oluşturduğundan ideal bir akım jeneratörü olarak değerlendirilebilir. İndirgenmiş enerjiye sahip 8/20 μs dalga formu, dolaylı bir yıldırım darbesini ve de elektrik şebekesindeki operasyonların ve de parazitlerin etkilerini temsil etmektedir. Bu dalga biçimiyle ilişkilendirilen enerji, eğri altındaki alana bağlıdır: Enerji 0 T i 2 dt. Dolayısıyla 10/350 μs lik dalga biçimi ile ilişkilendirilen enerji, 8/20 μs lik enerjiye sahip olandan çok daha fazladır (yaklaşık 10 kat daha fazla). 89

92 ÜRÜN VE UYGULAMALAR Kilitleme-Etiketleme (LOTO) ile Tehlikeli Enerjilerin Kontrolü ENDÜSTRİ OTOMASYON PILZ / Elektrik, mekanik, hidrolik, pnömatik, kimyasal, termal v.b enerji kaynakları, makine veya ekipman üzerinde çalışan personel için tehlikeli olabilir. Makine veya ekipmana yapılan, servis bakım ve temizlik gibi işlerde, beklenmeyen başlangıçların olması veya depolanan enerjinin kontrolsüz bir şekilde serbest kalması ciddi yaralanmalara hatta ölümlere neden olabilir. Kompakt şalterler, termik manyetik şalterler, v otomatlar, küresel vanalar, sürgülü vanalar, gibi birçok enerji kaynağına LOTO uygulanabilir. Kontrol Edilmesi Gereken Enerji Türleri Nelerdir? Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı nın (EU- OSHA) 2010 verilerine göre, işyerlerindeki tüm ölümlü iş kazalarının %10-15 i ve tüm iş kazalarının %15-20 lik kısmı bakım işleri ile alakalıdır. Bazı sektörlerde bu oran %50 ulaşmaktadır. OSHA-Amerika tarafından 89 ölümlü iş kazasının raporlarına dayanarak yapılan bir araştırmada, bu kazaların %60 ının bakım faaliyetleri esnasında gerçekleştiği saptanmıştır. Elektrik enerjisi Hidrolik enerji Pnömatik enerji Yer çekimi Su Termal su buhar Kimyasal enerji Depolanmış enerji LOTO (kilitleme/etiketleme) Lock Out Tag Out kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Makine veya ekipmanda beklemeyen başlangıçların önüne geçebilmek ve tehlikeyi enerjiyi kontrol altına alabilmek için kullanılan, iş kazalarını önlemede en etkin ve maliyeti en düşük yöntemdir. LOTO, makine veya ekipmanların enerji kaynaklarının kapalı konuma getirildikten sonra mutlaka uygulanması gereken bir prosedürdür. LOTO uygulamalarında makineye özgü bir prosedür hazırlanmalıdır. Prosedürlerde, ilgili makinenin hangi enerji kaynaklarından beslendiğini, yerlerinin nerede olduğunu, nasıl LOTO uygulanacağını adım adım yazması gerekmektedir. LOTO Gerektiren Faaliyetler Yağlama Temizleme Ayarlama Sökme Tamir Bakım Kalıp değişimi 90

93 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜN VE UYGULAMALAR LOTO prosedürünün makineye doğru bir şekilde uygulandığının kontrol edilmesi, LOTO analiz raporu, bütün bu adımların bir özet halinde sunulmasını kapsamaktadır. PILZ LOTO Yaklaşımı PILZ Türkiye vermiş olduğu LOTO hizmetlerinde müşterilerine, LOTO analizi ve prosedürü adında 2 farklı rapor sunmaktadır. LOTO analiz raporu: Mevcut enerji izolasyon ekipmanlarının LOTO ya uygunluğunun kontrol edilmesi, Varsa mevcut prosedürlerin kontrol edilmesi, Varsa mevcut LOTO ekipmanlarının uygunluğu kontrol edilmesi, LOTO prosedür raporu: Makine üzerine asılabilen ve o makineye özgü prosedür raporu hazırlanır. Hazırlanan prosedür raporunda, enerji kaynakları belirlenir, fotoğraflanır ve etiket numarası verilir. Prosedür raporu, kullanılacak LOTO ekipmanları ve hangi ekipmanın hangi enerji kaynağında kullanılacağını içerir. LOTO uygulayacak yetkili personele adım adım ne yapması gerektiğini anlatır. PILZ Türkiye ayrıca uzman danışmanlık kadrosu ile makinelerinize özgü LOTO prosedürleri hazırlamakta ve çalışanlarınıza prosedürleri kullanma konusunda saha eğitimi vermektedir. 91

94 ÜRÜN VE UYGULAMALAR Omron un NX Serisi I/O sistemi ile Makine Kontrol Performansı ve Kolaylığı ENDÜSTRİ OTOMASYON OMRON / 8 analog sinyal Kolay sistem montajı ve testi için çıkarılabilir kablo bağlantısı terminalleri EtherNet/IP ye de bağlanıyor Ürün ailesine yeni bir kuplörünün eklenmesiyle, Omron un NX serisi I/O (giriş/çıkış) sistemi artık bütün CJ ve CS serisi PLC lerde ve bununla birlikte EtherNet/IP iletişimini destekleyen başka herhangi bir kontrolör üzerinde kullanılabilir. EtherNet/IP, özel ağ teknolojileri kullanmak zorunda olmadan, kanıtlanmış ve güvenilir endüstriyel veri iletişimi temin eden standart Ethernet altyapısı üzerinden CIP ileti gönderimini kullanır. Omron un NX I/O sistemi, geniş bir I/O cihazı yelpazesi sunar. Ultra hızlı dahili veriyolu sistemi, EtherCAT ağı Dağıtılmış Saatiyle senkronize edilir. Bu senkronizasyonun sistem genelinde I/O çalışması belirliliği sağlayarak makine üreticilerinin makine üretim hızlarını ve son ürün kalitesini artırmasına olanak sağlar. EtherNet/IP veriyolu kuplörü, senkronize olmayan kullanımlar için mevcuttur, örn. CJ serisi PLC ler ile. NX serisi, standart ve yüksek hızlı I/O lardan analog I/O işlemlerindeki çeşitli performans seviyelerine, enkoder girişleri ve darbe çıkışlarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Bu ürün serisi, zaman damgalı I/O, emniyet amaçlı I/O, alternatif veriyolu sistemleri ve uygulamaya özel modüllerle sürekli olarak genişletilir. Sysmac Makine otomasyon kontrol cihazlarıyla mükemmel uyum 1 µs den daha az gecikme ile Senkron I/O güncellemeleri Yüksek yoğunluk: 12 mm genişlikte en fazla 16 dijital veya PLC nizle Uyumlu Yıllarca, CJ2 serisi PLC leri, PLC den PLC ye veri bağlantılarını kurmak için entegre EtherNet/IP portlarını kullandı. Artık NX-EIC202 kuplörü aynı ağ üzerinde giriş/çıkışlar ekliyor. NX serisi giriş/çıkış sistemi, geniş bir modül yelpazesiyle, CJ2 serisi PLC lere hassas modülarite, yüksek sinyal yoğunluğu ve uygun soketli giriş/çıkış devresi temin ediyor. Mevcut CJ2M serisi CPU birimleri, 32 adede kadar giriş/çıkış bağlantısı temin edebilir ve girişleri ve çıkışları bulunan 16 adede kadar giriş/çıkış istasyonunu destekleyebilir. Daha fazla giriş/çıkış kapasitesi için CJ2H serisi CPU lara kadar çıkabilir veya bir veya daha fazla CJ1W-EIP21 iletişim modülüne sahip standart CJ serisi CPU donatabilirsiniz. Bu, port başına 256 adede kadar bağlantı ve 0,5 ms ye kadar kısa çevrim süresi temin eder. Emniyet Destekli Bütün standart NX serisi giriş/çıkış modüllerinin yanında, EtherNet/IP kuplörü, NX-SL3300 emniyet kontrolörünü ve emniyet giriş/çıkış modüllerini destekler. Bunlar bir giriş/çıkış istasyonu içinde, standart PLC sistemi 92

95 ENDÜSTRİ OTOMASYON tarafından izlenebilen bir modüler emniyet kontrolörü oluşturur. Entegre emniyet sistemi bağımsız olarak çalıştığından, geçerli kılınmış ve onaylanmış emniyet konfigürasyonunuz etkilenmeden standart giriş/çıkışlarda ve kontrol programlarında herhangi bir zamanda değişiklik yapılabilir. Tak-Çalıştır veya Tam Konfigürasyonlu Standart giriş/çıkış konfigürasyonları ayrıca ayar gerektirmez; bütün varsayılan ayarlar kabul edilebilir ise, giriş/ çıkış istasyonu kutudan çıktığı haliyle monte edilebilir ve çalıştırılabilir. Kişisel ayarlar için veya register girişleri ya da emniyet fonksiyonları gibi daha ileri giriş/çıkış birimleri için, sistem, Sysmac Studio (tam sürüm veya sınırlı giriş/çıkış sürümü lisanslı) kullanılarak doğrudan USB bağlantısı üzerinden konfigüre edilir. Bu, EtherNet/ IP tarayıcı için giriş/çıkış boyutu ayarları da temin eder. - Ağlar Omron, Sysmac NJ Makine Kontrol Cihazı ürün serilerinde kontrol ağı olarak EtherCAT i tercih eder. Standart Ethernet kablo bağlantılarının, mükemmel hızlı ve anında veri alışverişiyle birleştirilmesi, yeni bir makine kontrol mimarisi ortaya çıkarmıştır. Mimarinin açıklığı, modülerliği ve sağladığı belirlilik günümüzün makine otomasyonu açısından vazgeçilmez bileşenlerdir. hareket eksenleri yenileme döngü zamanlarının yüksek I/O sayılarında bile en yavaş seviyede korunmasına yardımcı olur. Ayrıca bu durumda bir I/O ünitesinde meydana gelen yerel arıza veya hasar, hattaki diğer EtherCAT nodlarını etkilemez. NX serisi dahili veriyolu, Dağıtılmış EtherCAT Saatiyle tamamen senkronizedir. Bu senkronizasyon, monte edildiği konumdan bağımsız olarak, kontrol sistemindeki tüm giriş veya çıkış ünitelerinin 1 µs den daha az gecikme ve mükemmel bir zamanlamayla çalışmasını sağlar. - Tasarım NX serisini tasarlarken, dağıtılmış I/O sistemlerindeki deneyimimizi, müşterilerimizden gelen geri bildirimlerle birleştirdik. Ünite başına 12 mm standart genişliğe sahip olan bu üniteler kompakt yapılarına rağmen ünite başına 16 ya kadar kanal sunar Ön konektörler, 1,5 mm2 ye kadar kablolarda 8 mm ferrüllerle araçsız ve vidasız kablo bağlantısı sunar Terminal, ön kablo bağlantısı ve güvenli adım adım teste olanak sağlamak için çıkarılabilir olarak üretilmiştir Ünite ve konektör üzerindeki eşleştirme etiketleri yanlış montaj riskini azaltır Yanlış eşleşmeyi mekanik olarak önlemek için terminal ve üniteye 6 anahtar takabilirsiniz ÜRÜN VE UYGULAMALAR Programlama ve ağ için açık standartların kullanılması harici sistemlerle veri alışverişi ve birlikte çalışabilirlik sağlar Modülerlik, son kullanıcı gereksinimlerine hızlı şekilde uyum sağlamak için gerekli sistem yapılandırması esnekliğini sunar Belirlilik, makinenin kontrol altında tutulması ve performans ve doğruluğun artırılması için gereklidir EtherNet/IP, verimli olduğu kadar güvenilir de olan veri alışverişi sunmak için standart Ethernet altyapısı üzerinden CIP protokolünü kullanır. EtherNet/IP veriyolu kuplörü, NX serisi I/O - emniyet kontrolü de dahil olmak üzere CJ/CS serisi PLC lere bağlanabilir. - Performans NX serisindeki her bir I/O seti, EtherCAT kaplini üzerinde tek bir EtherCAT nodu olarak kabul edildiğinden, genel ağ performansı monte edilen I/O ünitesi sayısından doğrudan etkilenir. EtherCAT nodu sayısının minimumda tutulması, EtherCAT - Dijital I/O Üniteleri NX serisi, ekonomik standart I/O lar ve yüksek hızlı senkron modelleri bir arada kullanmanıza olanak sağlar. Standart dijital I/O larda ünite başına 16 konektör bulunur ve şu seçenekleri sunar: güç kaynağıyla 3 kablolu sensör bağlantısı (4 kanallı üniteler) 2 kablolu kontak girişler veya aktüatör çıkışları (8 kanallı üniteler) Ortak bir güç kaynağına zaten bağlı olan sensörler ve aktüatörler için 1 kablolu bağlantı (16 kanallı üniteler) Yüksek hızlı I/O ların tümü 3 kablolu bağlantı kullanır ve 300 ns nin altında Açma/Kapama yanıt süresine sahiptir. Dağıtılmış EtherCAT Saati kullanıldığında, tüm girişler ve tüm çıkışlar 1 µs nin altında bir gecikmeyle açılıp kapatılabilir ve senkron şekilde kontrol edilebilir Tam I/O zamanlaması üzerinde daha fazla kontrol sağlayan 93

96 ÜRÜN VE UYGULAMALAR zaman etiketi fonksiyonuna sahip I/O ların 2013 ün 3. çeyreğinden itibaren piyasaya sunulması planlanmaktadır. ENDÜSTRİ OTOMASYON ve üstü) kullanılabilmesi sayesinde, standart kontrol ve güvenlik bağımsız olarak ölçeklenebilir. - Makine otomasyonuna entegre güvenlik Sysmac otomasyon platformu, güvenlik çözümünü tek bağlantı ve tek yazılım konseptimize entegre eder. Tek bağlantı, EtherCAT Üzerinden Güvenli (FSoE) protokolü kullanılarak hayata geçirilir. Tek yazılım da, konfigürasyon, programlama ve bakım için Sysmac Studio kullanılarak elde edilir. NX güvenlik sistemi güvenlik kontrol cihazı ve güvenlik I/O ünitelerinden oluşur. Güvenlik kontrol cihazı ve güvenlik I/O, standart NX I/O ile tüm kombinasyonlarda birleştirilerek ağ boyunca bir I/O rafında serbestçe dağıtılabilir. - Analog I/O Üniteleri Analog sensörler, 4-20 ma vericiler, termokupllar ve direnç termometrelerinden gelen giriş sinyalleri kolayca bağlanabilir ve izleme, veri kaydı, trend belirleme ve PID kontrolü için kullanılabilir. Analog üniteler, kanal başına 10 µs den az örnekleme zamanı ve yüksek çözünürlükle (1:30.000) sunulur. Yerleşik filtreleme, offset düzeltme, kopuk kablo ve aralık dışı çalışma algılama fonksiyonları standart olarak bulunur. Kullanıcı 12 farklı termokupl özelliği ve 0,01 dereceye kadar C/ F gösterge çözünürlüğü arasında seçim yapabilir. Sadece 12 mm genişlikte sekize kadar girişe olanak sağlayan, NX serisi piyasada bulunan en kompakt modüller arasında yer alır. Güvenlik kontrol cihazı EN ISO e göre Kategori 4, PLe; IEC e göre de SIL3 gereksinimlerini karşılar Ünite başına en fazla 8 güvenlik giriş noktası IEC standardı programlamayla uyumlu Güvenlik Fonksiyon Blokları Güvenlik için PLCopen Fonksiyon Blokları Tek yazılımda entegrasyon: Sysmac Studio - Konum I/O Üniteleri Artımlı enkoderlerden, Senkron Seri (SSI) enkoderlere kadar birçok enkoder tipinden gelen sinyal bu üniteye bağlanabilir. Konum verilerini Dağıtılmış EtherCAT Saatiyle senkronize edebilme olanağı, enkoderin başlatma ve takip için hareket ekseni olarak kullanılabilmesine imkan tanır. Bağımsız kontrol ve konumlandırma için 500 khz e kadar darbe çıkışları kullanılabilir ve Sysmac NJ makine kontrol cihazıyla birlikte kullanıldığında hareket ekseni olarak yapılandırılabilir. - Entegre Güvenlik Güvenlik kontrol üniteleri ve güvenli giriş ve çıkış üniteleri, emniyet ve standart kontrolünü tek bir ağa tamamen entegre etmek amacıyla tüm NX serisi EtherCAT I/O istasyonlarında kullanılabilir. NX serisi PL a ve PL e arasındaki tüm güvenlik Performans Seviyelerini karşılar. Standart NJ serisi kontrolörler (V1.06 ve üstü) ve NX serisi veriyolu kaplinlerinin (V1.1 94

97

98 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Endüstri 4.0 dünyasına hazırlık Bosch Rexroth tan takım tezgâhlarında performansı artıran çözüm: IndraMotion MTX kadar kontrol etme özelliğine sahip bulunuyor. Bu sistem çözümü, çok çekirdekli işlemci aracılığıyla maksimum sayıda eksenle bile minimum çevrim süresi sunuyor ve kompleks döner transfer makineleri için gerekli olan ek kontrolörlerin yerini alıyor. Bu sayede, özellikle IEC ile uyumlu bir PLC tüm değişkenlerde otomasyon için entegre halde olduğu için makine üreticileri karmaşık sistemleri ekonomik olarak otomatikleştirebiliyor. Sistem, dönüş, öğütme, delme, taşlama, zımbalama ve jet kesim için önceden tanımlı teknolojik fonksiyonlarıyla genel kullanım için uygunluk gösteriyor. Performans ölçeğinin diğer tarafında, kompakt IndraMotion MTX mikro CNC çözümü aynı zamanda bileşenleri 5 eksenli işleme işini de kendi yapıyor. Dolayısıyla son kullanıcılar örneğin otomobil endüstrisindeki gibi çok düşük yatırım giderleriyle hassasiyet gereksinimlerini karşılayabiliyor. - Bosch Rexroth un tasarladığı IndraMotion MTX sistem çözümü performansı ve üretkenliği artırırken, tüm takım tezgâhları için en kısa çevrim süreleri sunuyor. Takım tezgâhları pazarında son dönemde iki trend dikkat çekiyor. Bir yandan, son kullanıcılar geniş çaplı üretim için bütünleşik dikey ve yatay ağ bağlantısı sistemine sahip kompleks üretim tesisleri talep ediyor. Bu nedenle, eksenlerin sayısı hızla artıyor. Diğer yandan da özellikle gelişmekte olan ülkelerde kompakt ancak hassas tezgâh takımlarına olan talep yükseliyor. Tahrik ve kontrol teknolojileri alanında dünyanın önde gelen üreticilerinden Bosch Rexroth un Endüstri 4.0 gereksinimlerine göre tasarladığı IndraMotion MTX CNC sistem çözümünün en güncel sürümü, her iki trend için de uygun çözümler sunuyor. Donanım ve yazılım ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılandırılabilen çözüm, en üst seviye yapılandırmada, tek bir kontrol donanımı kullanarak 60 bağımsız NC kanalında 250 eksene Endüstri 4.0 için hazırlandı IndraMotion MTX sistem ailesi, bütünleşik bir OPC UA web sunucusu ve Open Core Interface (Açık Kaynak Arayüzü) teknolojisiyle yatay ve dikey ağ bağlantısı için gerekli ön koşulların tümünü sağlıyor. Çoklu dokunmatik HMI, akıllı telefonlar ve tabletlerin kullanıcı dostu kullanımını CNC kontrol sistemine aktarıyor ve ek bilgilerle eğitim süresini kısaltıyor. Daha kısa çevrim süreleri için simülasyon Yapılandırılabilen simülasyon yazılımı ile Rexroth, çevrimiçi ve çevrimdışı olmak üzere, farklı karmaşıklık seviyelerinde NC programlarını test etme ve iyileştirme fırsatı sunuyor. Ücretsiz temel sürümü, çevrimiçi ve çevrimdışı olmak üzere 3 boyutlu kontur grafiği ve kesme çıkarma simülasyonu yaratıyor. Tam sürümde ise kullanıcılar makinelerin 3 boyutlu modellerini, stok değişkenleri, bağlantı elemanlarını ve aletlerini programa aktararak gerektiğinde bunları uyarlıyor ve bu şekilde takım tezgâhının ve işlemlerin komple sanal bir görselini elde ediyorlar. Bosch Rexroth / 96

99 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜNLER Eaton un Akıllı Dimmer i Her Tipteki Lamba ile Kullanılabiliyor Güç yönetimi şirketi Eaton, yaygın olarak kullanılan her tipteki lamba ile çalışan çığır açıcı yeni bir dimmer çözümünü tanıttı. Bu çözümün akkor telli ampuller, halojen ampuller, kompakt florasan lambalar (CFL) ve dim edilebilir LED lambaları içermektedir. Eaton Akıllı Dimmer, şimdiye kadar ışığının etkin ve güvenilir bir şekilde ayarlanması mümkün olmayan düşük güçlü LED lambalar ile kullanılmaya da uygundur. Elektrik müteahhitleri için cazip özel bir seçenek olan ve şimdi sadece bir ürün yelpazesi ile ışığı ayarlama gereksinimlerinin tümünü karşılayabilen yeni Akıllı Dimmer lerin boyutları küçük ve yerleştirilmesi kolay. Bütün standart uygulamalarda kullanılabilen altı dahili dim etme profili seçeneği de sunuluyor. Özel gereksinimleri karşılamak için geliştirilen özel ışık ayarlama profilleri kolaylıkla ve hızla belirlenebiliyor. Eaton Akıllı Dimmer ler, ışıkta titreme veya parlama olmaksızın mükemmel bir ışık ayarı sağlıyorlar. En küçük LED ampulleri ile kullanıldıklarında bile kulakla duyulabilir bir ses üretmiyorlar, ışık kapandığında da kalıcı bir parlaklık görülmüyor. Mümkün olan maksimum parlaklık aralığında mükemmel bir kontrol olanağı sağlıyorlar, ayrıca enerji tasarruflu bir teknolojiye dayanıyorlar. Eaton Ürün Müdürü Gerald Sessink, Düşük enerji harcayan ışık kaynakları gittikçe daha popüler bir seçenek oluşturuyorlar. Kesin olarak da para tasarrufu sağlıyorlar ve çevreyi koruyorlar. Bununla birlikte bir büyük dezavantajı, şu anda farklı tipteki dim edilebilir LED lambaların hepsinin, kendi dim karakteristiğine sahip olmasıdır. Diğerleri geçmişte sadece özel bir dimmer tipi ile kontrol edilebilirken, bazı ampul tiplerinin de aslında dim etmeye uygun olmadığı belirlenmiştir. Bu sorunların geçmişte kaldığını söyleyebildiğimiz için çok mutluyuz yeni Eaton Akıllı Dimmer, her tipteki lamba ile çalışan evrensel bir çözümdür. Bu sadece kurulumu gerçekleştirenler için değil, kullanmayı seçtikleri ampul ve aydınlanma tipine bakmaksızın, bütün odalarındaki aydınlatma üzerinde şimdi tam bir kontrole sahip olan ev sahipleri için de büyük bir kazançtır. Akıllı Dimmer lerin, akıllı bir görünümü garantileyen herhangi bir markanın standart bir elektrik anahtarı ile kurulumu da kolaydır dedi. Dimmer bir kere kurulduğunda, herhangi bir yere yerleştirilen bir veya daha fazla kablosuz anahtarla kolaylıkla çalıştırılabilir. Sadece birkaç tıklamayla kurulumu yapılırken, bir grup Akıllı Dimmer tek bir düğme ile kontrol edilebilir veya bir Akıllı Dimmer birden fazla anahtar ile kontrol edilebilir. Örneğin tek bir düğme ile evdeki tüm ışıkları kapatmak için de düzenlenebilirler. Eaton un dimmer leri ek akıllı fonksiyonellik sağlamak için, şirketin bina otomasyonu için sunduğu xcomfort kablosuz sistemi ile de uyumludur. Eaton Akıllı Dimmer lerin, sadece 18 mm derinlikli ve 250 W ta çalışan sıva altı versiyonları ile 250 W ve 500W da çalışan dahili versiyonları mevcuttur. Bütün modeller, kısa devreye, aşırı yüke ve aşırı ısıya karşı dahili otomatik reset korumasına sahiptirler. Eaton / 97

100 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Medel Yüksek Frekanslı E Çevirici (DC-AC) MEDEL E72-220, girişindeki doğru gerilimi, çıkışında istenen frekansta ve genlikte sinüzoidal gerilime dönüştürür. IPM (Akıllı Güç Modülü) ile oluşturulan çıkış, tek fazlı motorların kalkıştaki yüksek akım gereksinimlerimi de karşılayabilecek emniyet payına sahiptir. MEDEL TREN KATALOG 2016.indd Özellikler Transformatör yalıtımlı ve edilgen süzülmüş çıkış, Yumuşak kalkış, Motor yüküne uygun çıkış, 32-Bit mikrodenetleyici, 4 20kHz tetikleme frekansı aralığı, Anlık yük değişimlerinde hızlı çıkış yanıtı, 4*20 karakter sıvı kristal göstergede giriş/çıkış gerilim ve akımlarının gerçek RMS değerleri gösterilir, 10 sayısal +1 analog giriş, 3 sayısal +1 analog çıkış, Düşük/Yüksek Gerilim, Süreli Yüksek Akım ve Aşırı Akım koruma ve uyarıları, Arızaları kendiliğinden onaylayabilme; onaylama tekrar süresini ve tekrarı sayısını değiştirilebilme, Son 256 arıza ve durum bilgisini izleyebilme, Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca dil seçenekleri, PC üzerinden yapılandırabilme, Profibus-DP işlevselliği. Kullanım Alanları Lokomotiflerin makinist kabin beslemesi (klima, buzdolabı, priz,..) olarak kullanılmaktadır. Değişken giriş gerilim değer aralıkları (12Vdc..800Vdc), sabit çıkış gerilimi (110V-440V A.C.), çıkış anlık akım, çıkış sürekli akım ve sabit çıkış frekans (16,67 Hz, 20Hz, 60Hz) değerleri belirtilen ürünler için özel tasarımlar yapılmaktadır. MEDEL ELEKTRONİK / 98

101 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜNLER HONEYWELL ENTERPRİSE BUİLDİNGS INTEGRATOR, GERÇEK FAYDALAR İÇİN GERÇEK ZAMANLI TESİS VERİLERİ SAĞLIYOR Honeywell EBI R500 sürümü günümüzün akıllı binalarına daha fazla bağlantı kapasitesi ve zeka katıyor. Honeywell (NYSE: HON), bugün, öncü bina yönetim sistemi Enterprise Buildings Integrator ın (EBI) yeni sürümünü duyurdu. EBI R500, günümüz binalarının bağlantı kapasitelerini artırarak, akıllı binaların stratejik varlıklar haline gelmelerine yardımcı oluyor. Yeni özellikler, bina yöneticilerinin idare ve karar verme sürecini daha iyi kontrol etmelerine yardım ederek, iş verimliliğinin artırılmasını destekliyor ve operasyonlar üzerinde daha iyi kontrol sağlıyor. EBI R500, gerçek zamanlı sonuçlar elde etmek üzere bina yöneticilerinin bina verilerini kullanılabilir öngörülere dönüştürmelerine yardımcı oluyor. Yenilikler arasında özellikle aşağıdaki noktalar öne çıkıyor: Yüksek veri noktası kapasitesi EBI performans iyileştirmeleri, nokta kapasitesini yüzde 200 artırarak, daha az EBI sunucusu gereksinimiyle IT maliyetlerini azaltırken binanın genel bağlantı kapasitesini artırmaya yardımcı oluyor. Bina yöneticileri, oda sıcaklıkları, nem düzeyleri, hava kalitesi, erişim kontrol noktaları ve görüntülü izleme yayınları gibi bina verilerinin daha detaylı sonuçlarını elde edebiliyorlar. İyileştirilmiş IT Uyumu EBI en son Microsoft Windows işletim sistemi ve Windows 2012 Server ile uyumlu olup, güncel IT uyumluluğunu ve güvenliğini desteklemektedir. Bulut ve Mobil Bağlantı Uygulamaları EBI, bina yöneticilerine bina performansı ve operasyonları hakkında daha yüksek durum farkındalığı sağlayan yeni bir mobil uygulamaya sahip. Bina yöneticileri artık, sistem arızalarının veya kurumun operasyon aksamalarının öncesinde, akıllı telefonlarına ve tablet cihazlarına olası bina sistemi ve ekipman sorunları hakkında anlık bildirimler alabiliyorlar. Mobil uygulama aynı zamanda bina sistemlerinin ve verilerin uzaktan erişimine ve yönetimine imkân veriyor. Buna ek olarak, EBI, bulut-etkin olup, bina verilerini analiz ederek bina performansını iyileştirme ve enerji maliyetlerini azaltma ile ilgili kararları destekleyen bir dizi Honeywell bulut hizmetine bağlanabiliyor. Honeywell Bina Çözümleri başkanı John Rajchert, Binalar değer düşüklüğüne uğrayan varlıklar olmak zorunda değil. Doğru bina yönetim sisteminin uygulanmasıyla, kurumlar binalarını kurum misyonlarına katkıda bulunan akıllı öğelere dönüştürebilirler. diye konuştu. Son EBI özellikleri, kurumları, karmaşık verileri, gerçek zamanlı iş sonuçlarına dönüştürmelerine yardımcı olacak araçlarla donatıyor; bu da operasyon maliyetlerinin azalması, daha iyi kullanıcı deneyimi ve bina sakini güvenliği anlamına gelmektedir. Honeywell EBI; diğer işlevlerin yanında, güvenlik, konfor, yangın algılama ve enerji verimliliği ile ilgili sistemlerin entegrasyonunu sağlayan ödüllü bir bina yönetim sistemidir. Kullanıcının bir tesisi, yerleşkeyi ve çok sahalı operasyonu izleme, yönetme ve koruma kabiliyetini artıran kusursuz Nesnelerin Entegrasyonu özelliği sayesinde, kullanıcılara tek bir erişim noktası üzerinden bilgi ve kaynakların sürekli görüntülenmesini sağlar. Ayrıca EBI, müşterilerin üçüncü taraf yazılımlar ve donanımlar ile entegre olarak karşılıklı işletilebilir bir mimariyle gelen ölçeklenebilirlik ve esneklikten faydalanmalarına yardımcı olan BACNet, OPC ve LonWorks gibi sektör lideri açık protokoller ile iletişim kurabilmektedir. Son on yılda 160 tan fazla ülkede den fazla EBI sistemi kurulmuştur. Mevcut müşteriler, kendilerine yeni işlevler ve sürekli yatırım getirileri sağlayan son sürüme kolayca geçebilirler. HONEYWELL / 99

102 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Fluke TiS20 Kızılötesi Kamera 120x90 çözünürlüğe ve AutoBlend ile üç adet IR-Fusion ön ayarına sahip, uygun fiyatlı ve sabit odaklı termal görüntüleme cihazı; belgeleme sorunlarını hızla ve kolayca çözer. Günlük sorun giderme işlemleri için tasarlanmış performans Sabit odak basitliği ile geniş alanları hızlıca tarayın 193:1 D:S ile ayrıntıları görün Neyi incelediğinizi 3,5 inç, 320x240 LCD ekran ile net olarak görün - 3,0 inç LCD ekran ile karşılaştırıldığında %33 daha fazla görüntüleme alanı Sağlam ve güvenilir Görüntülerinizi güvenli bir şekilde saklayıp yönetin Dahili 4 GB bellek ile binlerce görüntü saklayın İsteğe bağlı 4 GB micro SD kart ile ek depolama ve kolay dosya transferi Akılı Pil Takılıp çıkarılabilir ve değiştirilebilir akıllı piller ve LED şarj seviyesi göstergesiyle beklenmeyen güç kaybının önüne geçin NETES MÜHENDİSLİK / 100

103 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜNLER Pilz in yeni nesil ışık perdesi PSENopt II GIT Emniyet Ödülleri Finalinde Yeni tip 3 ışık korumaları PSENopt II, GIT EMNİYET ÖDÜLLERİ 2017 de Emniyetli Otomasyon kategorisinde finale çıkmıştır. GIT EMNİYET ÖDÜLLERİ BHE, TÜV, VDMA, ZVEI ve kullanıcı temsilcilerinden oluşan tarafsız bir jüri üzerinden gerçekleştirilen oylama sonucunda, GIT EMNİYET ÖDÜLLERİ 2017 finalistleri belirlendi. Beş kategoriden en çok oy alan üç yenilikçi ürün seçildi. Yapılan bu oylama sonucunda Pilz in yeni nesil ışık perdesi PSENopt II Emniyetli Otomasyon kategorisinde finale çıkmaya hak kazanmıştır. Dünyanın ilk tip 3 ışık koruması PSENopt II Dünyanın ilk tip 3 ışık koruması PSENopt II, IEC/EN uyarınca kategori PL d uygulamaları için tasarlanmış bir ürün olarak parmak ve el koruması için emniyet sağlar. Ölü bölge olmamasından dolayı, PSENopt II montajı esnek bir şekilde yapılabilir. 50 g darbeye dayanıklı PSENopt II, son derece sağlamdır ve bu nedenle zorlu endüstriyel ortamlarda kullanıma uygundur. Operatörler makinenin neden durduğunu ve her türlü sistem arızasının nedenlerini değerlendirmek için LED leri kullanabilir. Bunun sonucunda, arızada kalma süreleri en aza iner. Pilz üretimi kumanda teknolojileri ile birlikte, PSENopt II tesisiniz için hem emniyetli, hem de ekonomik eksiksiz bir çözüm sağlar. PILZ / 101

104 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON TEKSMARTLAB TekSmartLab, laboratuvarlar konusunda verilen eğitimlerde en fazla deneyim kazanmanızı sağlayan endüstriyel sektörün network tabanlı tek cihaz yönetim çözümüdür. Eğitmenler, eskiden yaptıkları gibi laboratvuar cihazlarını manuel olarak ayarlamak yerine artık TekSmart-Lab aracılığı ile büyük konfigürasyonlarda yer alan cihazları tek tuşla tanımlayabilirler. Öğrenciler kablosuz cihazlar aracılığıyla test sonuçlarını, USB cihazları kullanmak yerine kullandıkları akıllı cihazlar üzerinden alabilir ve saklayabilirler. Eskiden laboratvuar yöneticile-rinin sadece tek cihazda oluşturdukları verileri manuel olarak kayıt etmeleri yerine, TekSmartLab ile yüksek doğrulukta otomatik olarak cihaz bilgilerini kaydedebilirsiniz. ÖNEMLİ ÖZELLİKLER Endüstriyel güvenilirlikle kolay kurulum Uzak erişim ile çoklu cihaz konfigürasyonu Merkezi izleme ve uzaktan destek Test sonuçlarını Online alma ve saklama Otomatik cihaz mevcudiyet bilgisi kaydı NETES MÜHENDİSLİK / 102

105 CompactLogix 5380 Kontrol Cihazı Yüksek Hız Uygulamalarının Doğruluğunu ve Performansını İyileştiriyor Daha yüksek kapasite ve yeni özellikler Connected Enterprise için gelecekte de çalışacak sistemler sunulmasına yardımcı oluyor. Üreticiler kaliteyi korurken üretim hızlarını ve miktarını arttırma konusunda sürekli baskı altındalar. Bunlar, aynı zamanda akıllı makineler için artan talepler oluşturuyor. Rockwell Automation yeni Allen-Bradley CompactLogix 5380 kontrol cihazı önceki CompactLogix versiyonlarına göre daha fazla hassasiyet, bağlanabilirlik özellikleri ve yüzde 20 ye kadar daha fazla uygulama kapasitesi sunarak bu talepleri karşılamaya yardımcı olur. 20 adede kadar hareket ekseni ile yüksek hız uygulamaları için ideal olan CompactLogix 5380 kontrol cihazı yüksek performanslı Rockwell Automation Integrated Architecture portföyünün avantajlarını CompactLogix ölçülerine getirir. Yeni Allen-Bradley 5069 Compact I/O sistemi ile birleştirildiğinde, programlı çıkışlar I/O talep süresini 0,2 milisaniye hıza kadar indirir. I/O modüllerinden gelen olay tetiklemeleri neredeyse anlık görev gerçekleştirmesi sağlar. Rockwell Automation Ürün Müdürü Dexter Leong: Bu yeni kontrol cihazı üretimin düzgün bir şekilde devam etmesi için hızlı tepki sürelerinin çok önemli olduğu yüksek hızlı paketleme uygulamaları için kullanışlıdır, diyor. CompactLogix ailesi için yeni olan programlı çıkışlar ve olay tetiklemeleri gibi özellikler mühendislerin daha yüksek doğruluk ve hassaslık sağlayan kompakt makineler tasarlamasına imkan tanır dedi. bağlamasına gerek bırakmadan problemleri hemen anlamalarına imkan tanır. Ek olarak, entegre sistem ve saha güç terminalleri I/O modüllerine kablolama ihtiyaçlarını azaltır. CompactLogix 5380 kontrol cihazı tesisleri, varlıkları ve fikri mülkiyeti korumaya yardımcı olmak için derinlemesine savunma yaklaşımının bir parçası olarak gelişmiş güvenliği destekler. Kontrol cihazı dijital imzalanmış ve şifrelenmiş aygıt yazılımı, kontrol cihazı tabanlı değişiklik tespiti ve denetim günlüğü dahil gelişmiş güvenlik teknolojilerine ve yazılım özelliklerine sahiptir. Ayrıca rutin ve ekleme talimatlarına rol tabanlı erişim kontrolü de sağlar. Diğer Logix kontrol cihazlarında olduğu gibi, mühendisler CompactLogix 5380 kontrol cihazını konfigüre etmek ve kontrol sisteminin tüm kısımlarını geliştirmek için Rockwell Software Studio 5000 tasarım yazılımını kullanabilir. Veriler birkez tanımlanabilir ve sonrasında sistem geliştirme ve devreye almayı hızlandırmak için kolayca ulaşılabilir ve tüm Studio 5000 ortamında tekrar kullanılabilir. Ek olarak, ikili yapılandırılabilir 1 gigabit Ethernet portu yedekli ring (device-level-ring) topolojileri veya çoklu IP adreslerinin kullanımına imkan tanır. Birden fazla IP adresi oluşturma özelliği fabrika sahası ile kurum seviyesinde trafik arasında bir ağ ayrımı yapmak isteyen üreticiler için kullanışlıdır. Diyagnostik lambaları haberleşme, modül sağlığı ve I/O modülü faaliyetlerinin durumunu gösterir. Bu, operatörlerin ve teknisyenlerin kontrol cihazını bir bilgisayara ROCKWELL /

106 ÜRÜNLER IO-Link 1.1 ile Industry 4.0 in kapsanması B&R dijital haberleşmede kullanılacak yeni master modüllerini tanıtıyor ENDÜSTRİ OTOMASYON B&R X20 sistemine IO-Link 1.1 entegrasyonu, veri tutarlılığını ekipman seviyesine çıkartırken sensörleri bağlamayı çok daha kolay bir hale gelir. B&R, 4 adet akıllı saha ekipmanı ile dijital olarak haberleşebilen ve her biri IO-Link 1.1 i kullanan iki yeni master modülünün tanıtımını gerçekleştiriyor: IP20 korumalı X20DS438A modülü ve kontrol kabini dışındaki çalışma ortamları için IP67 korumalı X67DS438A modülü. Industry 4.0 tarafından geliştirilen vizyona parçalar üretim prosesinde bağımsız olarak hareket eder ve kendi üretimini kontrol eder daha anlamlı veriler elde edilmesi amacıyla sensör teknololijisini genişleterek ulaşılabilir. Dijital parametre kümeleri ayarlanabilir potansiyometrelerin yerini almaya devam ederken, görece basit sensörler bile daha akıllı hale gelmektedir. Akıllı bağlantılar B&R uzun süredir, I/O modülü ile sensörler ve aktüatör arasındaki iletişimin kurulmasında IO-Link haberleşme standardına güveniyor. Bu iki yönlü dijital haberleşme arayüzü, parametre verilerinin değiştirilmesi ve diagnostik bilgisi alanlarında kullanılmaktadır. Böylelikle, sensörleri ve anahtarlama ekipmanlarını kontrol katmanına akıllı olarak entegre etmek mümkün hale gelir. Parametrelerin merkezi olarak yönetilmesi ile birlikte son ürünlerin entegrasyonu da, kullanılan haberleşme teknolojisi standardize edilerek büyük oranda basitleştirilir ve ayarlanması çok daha kolay bir hale gelir. Örneğin, IO-Link endüstriyel gerçek zamanlı Ethernet POWERLINK teknolojisi için mükemmel bir tamamlayıcıdır. BR AUTOMATION / 104

107 ENDÜSTRİ OTOMASYON Gemi panoları için küçük hacimlerde yüksek kısa devre ÜRÜNLER S800-SCL-SR, S800 teknolojisi ile üretilmiş kendi kendini resetleyebilen akım sınırlandırma modülüdür. Alt devresinde yer alan cihazlar korumaya geçene kadar kısa devre akımını limitler. Akım sürekliliği sayesinde grup korumalar için ideal koruma sağlar: Tüm paralel linyeler çalışmaya devam eder. Bu durum kısa devre kapasitesi sınırlı olan alçak gerilim kesicilerinin uygulama alanlarının genişlemesini sağlar. S800-SCL-SR, S800S yüksek performanslı otomatik sigorta veya motor koruma şalterleri ile kombine edilebilir. S800-SCL-SR aynı zamanda koordinasyon ile tek bir otomatik sigortayı veya bir grup otomatik sigorta veya bir grup motor koruma şalterini yedekleyebilir. Bağlantı terminalleri ve boyutlar S800 otomatik sigortalar ile aynıdır. Uygulama alanları S800S-SCL-SR ve S803W-SCL-SR yüksek kısa devre akımları için kullanılır. Aşağıda çizimde kısa devre sınırlandırmayı gösteren üç örnek sistem yer almaktadır. Kısa devre sınırlandırıcı, alt devrede yer alan motor koruma şalterleri kombinasyonu için tam selektivite sağlamaktadır. Devrenin herhangi bir uç noktasında kısa devre oluştuğu zaman, S800S-SCL-SR/ S803W-SCL-SR motor koruma şalterlerinin, üst devredeki koruma cihazlarını açtırmadan, hatayı kesmesine yardımcı olur. Alt devrede yer alan kısa devre durumunda S800S-SCL-SR /S803W-SCL-SR, örneğin bir grup motor koruma şalteri için, ilgili hatanın bulunduğu motor devresi açana kadar seçici olarak davranır. Grupta yer alan tüm diğer motor koruma şalterleri çalışmaya devam eder. Maksimum sistem sürekliliği sağlanır. Kombinasyon, yüksek kısa devrelerin gerektiği alçak gerilim şalterlerinin yer aldığı koruma devreleri için, çeşitli iş segmentlerinde geniş bir uygulama alanında kullanılabilir. Örnek uygulamalar: Çekmeceli MCC panoları Gemi inşaat sektörü Madencilik Petrol & Gaz Enerji üretimi Rüzgar Enerjisi Faydaları: -Maksimum sistem sürekliliği -En yüksek kısa devre akımlarında yedekleme koordinasyonu -Alt devrelerdeki motor koruma şalterleri ve otomatik sigortalar için tam selektivite (seçicilik) -Açmama / triplememe özelliği -Kompakt tasarım -Panolarda az yer kaplar -Maliyetlerden tasarruf sağlayan çözüm -Daha kolay kısa devre hesabı (bazı durumlarda kısa devre hesabına gerek bile olmayabilir) -Standart komponentlerin kullanımı ile daha düşük sistem maliyeti -Bir ürün ile alt devrede yer alan çok sayıda motor koruma şalteri veya otomatik sigortayı koruma -Tek bir ürün ile tüm dünya standartlarına uyum Güvenilirlik -Kanıtlanmış S800 yüksek performanslı otomatik sigorta teknolojisi -Bağımsız testler Güvenlik -Kartuş sigorta kullanmadan dağıtımın avantajı -Düşük özgül geçiş enerjisi -Sınırlandırılmış tepe akımları -Maksimum personel güvenliği -Bağlı bulunan otomatik sigorta veya motor koruma şalteri kombinasyonu için arttırılmış kesme kapasiteleri Esneklik -Tek bir boyut ile standartlara ait tüm uygulamalara uyum -DIN rayına uygun basit ve kompakt ürün yapısı ABB / new.abb.com/tr 105

108 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON APS SH Ankaray Araçları için Soğutma ve Havalandırma Sistemi Besleme ve Kontrol Ünitesi Özellikler Çevresel Sıcaklık: -25 C +45 C Depolama Sıcaklığı: -40 C +85 C Nem Oranı: 0.95% Koruma Sınıfı: IP 65/IP 20 Endüktif Malzeme Bölümü GİRİŞ DEĞERLERİ Giriş Voltajı: 750 V DC Nominal Giriş Voltaj Aralığı: 550V DC ile 930V DC Sürekli Pik Gerilimleri: EN e göre Nominal Giriş Gücü: 40 kw ÇIKIŞ DEĞERLERİ Kompresör Motoru İnverteri için 3 Faz İnverter (CVCF): Soft Start Çıkış Voltajları: 3x 50Hz +/-%10 sinusoidal form Çıkış Frekansı: 50Hz THD: < 7% Çıkış Voltaj dalgalılık: dv/dt < 20V/ μs (Nominal çalışma noktası ve omik yükte) Çıkış Filtresi: Sinus Filtre Total Çıkış Gücü (Nominal): 22 kw Fan Motoru İnverteri için 3 Faz İnverter (CVCF): Soft Start Çıkış Voltajları: 3x 50Hz +/-%10 sinusoidal form Çıkış Frekansı: 50Hz THD: < 7% Çıkış Voltaj dalgalılık: dv/dt < 20V/ μs (Nominal çalışma noktası ve omik yükte) Çıkış Filtresi: Sinus Filtre Total Çıkış Gücü (Nominal): 11 kw MEDEL ELEKTRONİK / 106

109

110 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON HPM-100A, WATTMAN AD POWER Multimetre Tipi Wattmetre WATTMAN Dünyayı ve sizi korur. WATTMAN ile standby konumundaki bütün cihazların çektiği gücü görebilir ve tedbir alabilirsiniz. Normal güç ölçen cihazlarla bu ölçüm yapılamaz. Elektrik faturalarının daha düşük gelmesini ve boşa enerji sarfiyatını engellemiş olursunuz. Eğitim için kolay kullanımlı ve ekonomik bir cihazdır. WATTMAN ile şu ölçümleri yapabilir ve bilgisayarınıza RS 232 ile yükleyebilirsiniz; V,A,W,Wh,Cos φ,co2. Ekranda bir çok ölçümü aynı anda görebilirsiniz, bir butona basarak sonuçlar ekranda görülebilir. Ayrıca 90V dan 260V a kadar geniş bir ölçüm aralığında test yapılabilir. SANPA ELEKTRONİK / 108

111 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜNLER TESİSİNİZDE OLUŞABİLECEK TEHLİKELİ DURUMLARI VE UZUN DURUŞLARI ÖNLEMEK İÇİN HİDROJEN SAFLIĞININ İZLENMESİNİ EXA GD402/GD40 İLE GERÇEKLEŞTİRİN. Yokogawa titreşim elementli hidrojen saflık izleme analizörü, elektrikli güç jeneratörlerinde kullanımı dünya çapında tecrübe edilmiş bir üründür. GD402/GD40 Hidrojen Saflık İzleme analizörü düşük bakım maliyeti, kendini teşhis edebilme yetenekleri ve kolay kullanımı ile Enerji sektöründe geniş bir skala üzerinde çözüm sunmaktadır. Çok yönlü olması sayesinde eski hidrojen izleme analizörleri ile herhangi bir problem yaşanmadan değiştirilebilir. Ayrıca bir çok jeneratör için direkt olarak uyumlu olan GD40 gaz detektörü ve GD402 sinyal çeviricisi olarak görev yapmaktadır. EXA GD402/GD40 Hidrojen saflık izleme analizörü yüksek hassasiyet ve kısa cevap süresi ile Yokogawa kalitesini enerji sektörü ile buluşturmaktadır. Ayrıca anlık agresif sıcaklık değişimlerinden etkilenmeyerek prosesinizin stabil kalmasını sağlamaktadır. YOKOGAWA / 109

112 ÜRÜNLER Tutucu Sistemleri Cobotlar için Hassas Tutucu ENDÜSTRİ OTOMASYON En gözde ödüllerden biri olan MaschinenMarkt dergisi tarafından düzenlenen MM ödüllerinde, JL1 ürünü en inovatif ve tutucu sistemleri kategorisinde birinci seçildi. SCHUNK ile özdeşleşen, JL1 tutucu, dünyanın insanlar ile direk olarak etkileşim ve iletişim içinde olabilen ilk tutucusudur. En ayirt edici özellikleri kavisli dis yüzeyi ile esnek yapısı ve insan arayüzü olarak kullanılan LED panelleri ve parça kaybina karsi etkilesimli korumasıdır. En temel seviyede dahi, SCHUNK JL1 tutucuları insan/robot işbirliği için gerekli en kritik ihtiyaçları karşılar: cisimlerin kavramasını asla kaybetmez, her zaman insanlarla iletişimi gözetir ve kavramada yaralanmaya izin vermez. Güvenli kullanım hem geniş tutma güç aralığı hem de fonksiyonel güvenlik sağlar. Eğer bir süreç sekteye uğrarsa, acil durum gibi, tutucu parçaya kenetli bir şekilde kalır. Tutucu çevresel sensörün yardımı ile, çevresindeki faktörleri belirler ve yazılımı kullanarak datayı analiz eder. Münih Automatica Fuarında Dünya Galası: Talaşlı imalat ve tutucu sistemlerin rekabetçi lideri, SCHUNK ile özdeşleşen JL1 tutucusu, yeni jenerasyon keskin kenarlı tutucular, özellikle insanlar ve robotlar arasındaki iş birliği için dizayn edilmiştir. SCHUNK un marka elçisi Jens Lehmann ın gücü ile kişiselleştirilen bu güç merkezi, fuarın ilk gününde ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekmiştir. Eğer sistem insanlar ile istenmeyen bir iletişime girerse, tutma gücü otomatik olarak durdurulur. Özel tasarlanmış tutucu tekniklerinin ve parmaklarındaki güç-ölçme çenelerinin yardımı ile, SCHUNK JL 1 tutucuları, tutulanın iş parçası yada insane eli olmasına bağlı olarak gerçek zamanlı davranışını değiştirir. Endüstriyel robotların DIN EN ISO güvenlik gereksinimleri üzerine kurulmuştur. 110

113 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜNLER Tutucular iletişim aracı oldu. SCHUNK aynı zamanada sistem kontrolü ve operator arasında iletişim aracı olarak kullanılabilen tutucu dizayn etti. LED ışıklar ve renk kodlama sistemi otomasyonel sistemin operasyon için hazır olup olmadığı ve doğru iş parçasını kavrayıp kavramadığı bilgisini iletir. Ancak çalışmalar bu özellerin ötesinde olarak gelecekte, SCHUNK JL1 tutucusu çeşitli sensor ve güvenlik mekanizmaları arasındaki compleks ilişkileri mümkün kılacaktır. Kuvvet-ölçme çeneleri ve görsel görüntülemenin, dokunsal deri ve kapasitif sensörler ile uyumlu çalışması sağlanacaktır. Genellikle çoklu hisleri bir durumu değerlendirmek için birleştiren insanlar gibi SCHUNK Co-act tutucu da çeşitli sensör kaynaklarından bilgi toplayarak, en doğru değerleri elde etmemizi sağlar. OPC UA arayüzleri SCHUNK tutucunun hem robotlar ile hem de yüksek kademeli donanım kontrolü ile birlikte çalışmasını sağlar. SCHUNK / us.schunk.com 111

114 ÜRÜNLER NSK AIP programı şekerleme tesisinin yılda tasarruf etmesine yardımcı oluyor ENDÜSTRİ OTOMASYON Hatalı rulmanların kullanılması veya rulmanların hatalı şekilde takılması bir makinenin verimini azaltabilir veya tesisinin tamamının durma noktasına gelmesine neden olabilir. Bunlar düşünülerek oluşturulan NSK AIP (Katma Değer Programı), rulmanların veya hareketle ilgili diğer öğelerin kullanıldığı yerleşmiş bir endüstri sorun çözme aracı haline geldi. Operasyonları ve bakım süreçlerini daha verimli ve kârlı hâle getirmek amacıyla tasarlanan AIP her adımda fayda ve tasarruf sağlar. rulmanların DDU keçeli olarak düzenlenmesinin ve rulman konfigürasyonunun yeniden tasarlanmasının rulman maliyetleri ile işçilik maliyetlerini azaltmanın yanı sıra üretimdeki duraklamaları önemli miktarda azaltacağını ortaya koydu. AIP nin sunabildiği avantajlardan faydalanabilenler arasında, NSK uzmanları ile çalışması sonucunda bir yılda fazladan tasarruf elde eden İngiliz büyük bir şekerleme ve sakız üreticisi de var. Şekerleme tesisinde daldırma tankı konveyörünün uç makarası NSK nın AIP programı, müşterinin özel uygulaması için ideal bir çözüm geliştirmek amacıyla denenmiş ve test edilmiş yöntemler kullanan, her detayı hesaba katmak için müşteri mühendisliği ve bakım ekipleri ile çalışan uzmanlar tarafından destekleniyor. NSK nın ömür boyu keçeli sabit bilyalı rulmanları şekerleme tesisindeki arıza sorunlarını çözmüştür. Bu şekerleme tesisinin daldırma tankı konveyörünün uç makarasında tekrarlayan arızalar meydana geliyordu. Bu giderek maliyetli hâle gelen sorunu değerlendirmeye NSK yı davet ettikten sonra kapsamlı bir denetleme başladı. AIP ekibi, NSK nın sabit bilyalı Şekerleme tesisindeki sorunun büyüklüğü, bakım mühendislerinin rulmanları yaklaşık her yedi haftada bir değiştirmesine yol açıyordu ve bu işlem nedeniyle plansız makine duraklamaları meydana geliyordu. İnsan gücünün ve kayıp üretim süresinin maliyeti, değiştirilen rulman takımlarının maliyeti ile birlikte çok fazla oluyordu ve sürdürülebilirlik sağlanmıyordu. NSK ilk olarak, kendi sabit bilyalı rulman serilerine geçilmesini önerdi. Bu rulmanlar ömür boyu keçeli (rulmanın her iki tarafına bir keçe yerleştirilmiştir) ve yüksek performans temas tasarımına sahiptir. Toz ve nem kontaminasyonu girişine karşı koruma sağlayarak çalışma ömrünü arttırmak için 112

115 ENDÜSTRİ OTOMASYON ÜRÜNLER NSK DDU keçesinde üç dudak vardır: biri iç bilezik oyuğunun yan yüzü ile temas ederken diğer ikisi temaslı keçe dudağının her iki yanında sıkı, temassız yapılar oluşturur. Daha da önemlisi eksenel keçe dudağı aynı zamanda özellikle dış bilezik döner uygulamalarında standart keçelere oranla gres sızıntısının azaltıldığı anlamına da geliyor. Rulman ömrü, malzeme taşıma ekipmanlarında önemli bir etkendir çünkü NSK ekibi tarafından belirtilen bir faktör olan üretim hizmet zamanı ile doğrudan bağlantılıdır. AIP taahhütünün bir kısmı kârlılığı arttırarak potansiyel kazançları belirlemek, işlemleri ve bakım süreçlerini optimize etmek, plansız makine ve tesis duraklamalarının önüne geçmek ve devamlı üretim süreçlerinin masrafını azaltmak suretiyle etkinliği arttırmaktır. DDU Temaslı keçe eksenel ön yükten etkilenirler. Sonuç olarak NSK, yerleşik bir endüstri uygulaması olarak her rulmanın arasına bir ara şimi yerleştirilmesini önerdi. Bu işlem, aslında bu şekilde kullanılması amaçlanmamış iki veya daha fazla rulmanın birlikte montajına izin veriyor. Çözüm gerekli ayrımı sağlıyor ve eksenel ön yüklemeyi önlüyor. Buna ilave olarak, çalışma esnasında daha fazla yük paylaşımı yapılmasını kolaylaştırıyor. NSK nin yeni rulman takımı ve ara şimi önerisine dayanarak konveyör çalışma zamanında ani iyileştirme ile sonuçlanan bir deneme gerçekleştirildi. Ayrıca makaranın hizmet aralıkları bir yıla uzatılabildi ve bakım ihtiyaçları azaltıldı. Azalan duraklama süresi ve işçilik maliyetlerinin yanı sıra daha az rulmanın değiştirilmesine bağlı olarak bir yılda toplam tasarruf elde edildi. Şekerleme ve sakız üreticisinin konveyörünün uç makarasında, NSK tarafından belirlenen bir başka sorun da üç rulman ünitesinin silindirin kenarında tek bir set gibi kullanılmasıdır. Ancak, rulmanlar bu tür bir düzende faaliyet göstermek için tasarlanmamıştır çünkü yükü eşit şekilde paylaşmazlar ve NSK / 113

116 ÜRÜNLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Nemli ve agresif ortamlara karşı koruma X20 kontrolörleri ve modülleri tüm çevresel koşullarla başa çıkabiliyor Kaplanmış (coated) X20 modelleri için yoğunlaşma artık bir problem değil X20c serileri ile birlikte B&R zorlu çevresel koşullara karşı koruma için yeni standartları ortaya koyuyor. Kompakt kontrolörün ve I/O modüllerinin kaplanmış (coated) çeşitleri, elektronik modül üzerindeki özel bir kaplama sayesinde yoğunlaşmaya ve korozif gazlara karşı korunaklı hale geliyor. Bu tarz özellikler de bu modülleri korozif çevre koşullarındaki çalışmalar için çok daha uygun bir hale getiriyor. Elektronik modüldeki kaplama, komponentleri ve devre kartını yoğunlaşmanın ve korozif gazların etkilerinden korur. Yoğunlaşmaya karşı korumanın etkinliği BMW GS de belirtilen test kullanılarak kontrol edilirken korozif gazlara karşı olan koruma ise EN (4. test yöntemi) standartında belirtilen ve 4 kısımdan oluşan korozif gaz testi ile kontrol edilmiştir. Testler tam olarak akredite olan bir kurum içi test laboratuvarında ve sertifikalı dış test tesislerinde gerçekleştirilmiştir. B&R modüllerini oluştururken standartlarda belirlenenlerden daha zorlu koşulları göz önünde bulunduruyor ve daha katı ve ek test süreçlerinden geçiriyor. Islak ortamlarda ve dondurucu soğuklarda Kaplanmış X20 modülleri fonksiyonellik açısından bakıldığında mevcut modeller ile tamamen uyumludur. Bu ürünlerin kullanıma girmesi B&R nin X20 sistemlerinin uygulama alanlarını üçüncü kez genişletmesi anlamına geliyor. Tüm X20 modülleri için çalışma sıcaklık aralığı yakın bir zaman önce -25 C ile +60 C arasına genişletilmiştir. X20 Sistemi ayrıca Germanischer Lloyd (GL) dan denizcilik uygulamaları için alınması fazlasıyla zorlu olan bir sertifika almıştır. BR AUTOMATION / 114

117

118 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON TÜRK KİMYA MÜHENDİSLİĞİ ÖĞRENCİLERİ HONEYWELL İN 2016 UNISIM TASARIM YARIŞMASINI KAZANDI İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünün Projesi ile Biyogaz Üretiminde Yeni Yöntem İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünden araştırma görevlileri Özgün Deliismail ve Okan Akın, Doçent Doktor Erol Şeker in koordinatörlüğünde biyodizelin bir yan ürünü olan gliserolü kullanarak biyogaz üretimi için yenilikçi bir çözüm tasarladılar. Unisim Design R440 ile Akın, Deliismail ve Dr. Şeker, yakıt performansını artırmak için kullanılan katkılar olmadan ulaşımda kullanılabilecek sentezlenmiş biyogaz üretimine ilişkin bir konsept tasarım ve simülasyon geliştirdiler. Çevre meseleleri ve ekonomik belirsizlikler alternatif yakıtlara küresel çapta bir ilgi yaratırken bizi de daha sürdürülebilir ulaşım araçları kullanmaya yönlendiriyor diyen HPS Gelişmiş Çözümler Başkan Yardımcısı Ali Raza şöyle devam etti: Gerçek dünyada yaşanan sorunların aşılması için dünyanın farklı yerlerindeki öğrencilerin yenilikçi yollara başvurmaları bizi heyecanlandırıyor. Enerji tasarruflu, entegre bir proseste biyodizel yan ürününün biyogaz üretiminde nasıl kullanılabileceğinin gösterilmesi için Honeywell in simülasyon yazılımını kullanan iki Türk kimya mühendisliği öğrencisi Honeywell (NYSE: HON) Proses Çözümlerinin (HPS) her yıl düzenlediği UniSim Tasarım Yarışmasını kazandı. Öğrenciler, San Antonio, Teksas ta Honeywell in müşterilerine yönelik olarak her yıl düzenlediği sempozyuma katıldılar. Deliismail ve Akın, Honeywell in proses imalat endüstrisinde faaliyet gösteren müşterilerinin bir araya geldiği en büyük platform niteliğindeki Honeywell Users Group (HUG) Americas Symposium da, ödüle layık görülen projelerini tanıtma fırsatı buldu. UniSim Tasarım Yarışması, dünya çapındaki üretim tesislerinde proseslerin tasarlanması ve modellenmesinde kullanılan ve Honeywell tarafından geliştirilen UniSim Design Suite yazılımı kullanılarak proses endüstrisindeki imalatçıların karşılaştığı gerçek problemlere öğrenciler tarafından sunulan çözümlerin ortaya konduğu bir platformdur. Bildikleri kadarıyla bu projenin UniSim Design Suite kullanılarak gliserolün biyogaza dönüştürüldüğü ilk simülasyon olduğu dile getiren Dr. Şeker, yazılımın benzersiz bir simülasyon ortamı sağladığını ve bunun da kendilerine ekonomik açıdan uygulanabilir ve üzerinde çalışmaya değer iki aşamalı bir reaksiyon prosesi geliştirme imkânı sunduğunu ifade etmiştir. UniSim Design Suite, mühendislerin kararlı hâlde ve dinamik modeller oluşturmasına olanak tanıyan ve dünya çapında tesis tasarımı, performans izlemesi, sorun giderme, operasyon iyileştirme, iş planlaması ve varlık yönetimi için yaygın olarak kullanılan interaktif bir proses sunmaktadır. UniSim Design modelleri, UniSim Operations, UniSim Optimization ve UniSim Competency yazılım paketlerinin sunduğu gelişmiş eğitim ve optimizasyon çözümlerinin geliştirilmesine katkı sağlayabilir. 116

119 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER Uzer Makina Rockwell Automation 9 yıldır Uzer Makina nın çözüm ortağı OEM Programı na dahil olarak global pazarda da büyüme hedefiyle ilerliyor yılına kadar sadece Türkiye pazarında çalıştıklarını belirten Uzer Makina Genel Müdürü Seyfullah Bozkurt Rockwell Automation hemen hemen her ürünü ile bize projelerimizde çözüm ortağı oluyor. Özellikle kontrolörler, operatör panelleri, drive sistemleri ve güvenlik ürünlerini kullandığımız Rockwell Automation, çalışmalarımızda bizi bir adım öteye taşıyor dedi. Uzer Makina 25 yılı aşkın bir süredir lastik endüstrisi için geliştirdiği ürün ve hizmetlerini dünya çapında firmalarla buluşturuyor yılından beri küresel bir başarı sergileyen Uzer Makina, iş birlikleri sayesinde dünyanın önde gelen makine üreticileriyle rekabet ediyor. Rockwell Automation ın 9 yıldan beri çözüm ortağı olduğu Uzer Makina Genel Müdürü Seyfullah Bozkurt, global pazarda Rockwell Automation ile yan yana yürümenin büyük bir güç olduğuna dikkat çekiyor. Endüstri 4.0 devrimi ile birlikte üreticiler için entegrasyon süreci başladı. Otomasyon profili çok çeşitli olan Türkiye nin mevcut üreticileri, global pazardan pay almak için birbirleriyle rekabet ediyor yılında Türkiye operasyonunu başlatan Rockwell Automation, çözüm ortağı olduğu firmalarla bir asırlık tecrübesini buluşturmaya devam ediyor. Rockwell Automaton ile 2007 den beri çalışmakta olan Uzer Makina, 2015 yılından itibaren Rockwell Autmarion ın çözüm ortağı olarak faaliyet göstermekte, 25 yılı aşkın süredir dünya çapında lastik endüstrisi için geniş bir yelpazede hizmet ve ürün sunuyor. Uzer Makina, 2015 yılında Rockwell Automation ın Global 2001 krizini fırsata çevirdik 1978 yılında Kocaeli nin önemli iki ismi Selahattin Uzuner ve Bahattin Ertuğ tarafından kurulan Uzer Makina nın, bugün kalıp alanında Amerika kıtasının tamamına ulaştığını vurgulayan Bozkurt, Formula 1 in lastik kalıplarını yapma başarısına ulaştıklarının da altını çiziyor. Uzer Makina ya Brisa dan transfer olan ve firmaya yeni bir vizyon kazandıran Bozkurt; Uzer Makina 1978 yılından beri inanılmaz bir başarı örneği göstererek büyümüştür yılında Türkiye de ekonomik kriz yaşanırken, sadece Türkiye pazarına çalışıyorduk. Ekonomik kriz sırasında ilk defa İtalya ile çalışmaya başladık. Krizi fırsata çevirerek hem yurt dışına açıldık hem de kriz dönemini büyüyerek geçtik dedi. Türkiye den Çin e uzanan başarı Ürünlerini şu anda yaklaşık olarak 25 ülkeye ihraç ettiklerini dile getiren Bozkurt, dünyanın önde gelen makina üreticileriyle rekabet halinde olduklarını belirtiyor. Avrupa ve Amerika standartlarında makina imalatı yaptıklarının altını çizen Bozkurt; Verimliliği yüksek, iş güvenliği bakımından oldukça güvenli makinalar imal ederek bu makinaları global pazara satabiliyoruz. 117

120 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Mevcut pazarımızı genellikle Avrupa firmaları oluşturuyor. Bunun yanı sıra Çin Halk Cumhuriyeti nde çalışan preslerimiz mevcut. Bu bizim tercih edilirliği yüksek bir makina imalatçısı olduğumuzu gösteriyor dedi. Firma ürettiği ürünlerle Türkiye ye yapılan ithalatı önlemekle kalmıyor, uluslararası bir imalatçı olarak, ihraç ettiği ürünlerle ülkeye döviz girişini sağlıyor. Araç Lastiği presi imalatı alanında Türkiye de tek üretici firma Press ve kalıp üretiminde uluslararası alanda önemli çalışmalara imza atan Uzer Makina, aynı zamanda Türkiye de araç lastiği presi imalatı alanında üretim yapan tek firma özelliğini de taşıyor. Ayrıca firma sadece imalatçı değil, kendi tasarımını yapan bir konumda ve uluslararası patentli bir lastik pişirme presine sahip. Bu alanda İtalya, İspanya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti, Çin, İsrail, Belarus ile çalıştıklarını söyleyen Bozkurt, kalıp alanında ise Amerika kıtasının neredeyse tamamıyla çalıştıklarını belirtiyor. Yıllarca daha profesyonel bir organizasyon yapısı için mücadele verdiklerini de ifade eden Bozkurt; 2002 yılından beri ISO 9001 standartlarına göre çalışıyoruz. Şu an Petlas ın tek bir fabrikasında Uzer Makina nın 200 e yakın presi bulunuyor. Profesyonel organizasyon yapımız sayesinde firmalara güven veriyoruz. Bizim tecrübemize, sözümüzde duracağımıza inanıyorlar. Burada en önemli nokta müşteri memnuniyeti. Müşteriyi ne kadar memnun edebiliyorsanız o kadar başarılısınız dedi. Yeni projeler yolda Uzer Makina nın projeleri arasında yeni fabrika yatırımı düşüncesi olduğunu da vurgulayan Bozkurt; Yurtdışında ve yurtiçinde yeni üretim fabrikası açmak gibi bir düşüncemiz var. Yurtiçinde çalıştığımız firmalara yakın olmak amacıyla Aksaray da bir fabrika açma planımız var. İlerleyen dönemlerde bunları değerlendirmeye çalışacağız dedi. İş hacimlerinin giderek büyüdüğünü ve kapasite artırmaya gittiklerini belirten Bozkurt; İmzaladığımız yeni anlaşmalar ile birlikte kapasitemizi artırıyoruz. Pres olarak 100 ün üzerinde kapasiteye sahibiz. Geçtiğimiz yıl teslimat oranlarımızın bu yıl yüzde 5 lik bir büyüme göstereceğini öngörüyoruz. Rockwell Automation partnerliğimiz ile global pazarda yan yana yürümek bize güç veriyor dedi. Rockwell Automation Türkiye OEM Satış Kanalı Müdürü Halil Koçak Uzer Makina ile olan partnerlikleri ile ilgili olarak; Son dönemlerde yaptığımız ortak çalışmalar ile partnerlerimizi çok farklı boyuta taşıdık. Uzer Makina Rockwell Automation ın Global OEM Partner i olarak katıldığı yerel veya uluslararası tüm organizasyonlarda bayrağımızı dalgalandırmaktadır. Hedefimiz geliştirdiğimiz stratejik ortaklık ile globalde Uzer Makina nın daha görünür olmasını sağlamak. Yakın zamanda birlikte Amerika kıtasında da ortak iş yapmak arzusundayız dedi. 118

121 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER Siemens Bina Teknojileri Partner Konferansı düzenlendi Siemens Bina Teknolojileri bölümü, Haziran da çözüm ortaklarını bir araya getirerek yeni işbirlikleri yaratmak ve sinerji oluşturmak amacıyla ilk Bina Teknolojileri Partner Konferansı nı düzenledi. Wyhdham Otel de düzenlenen etkinlik Siemens Türkiye Bina Teknolojileri Direktörü Levent Yıldırım ın açılış konuşmasıyla başladı. Açılış konuşmasından sonra, Siemens Bina Teknolojileri Kontrol Ürünleri ve Sistemleri (CPS) İş Birimi Yöneticisi Füsun Çağlar ve İş Birimi Ticari Yöneticisi Güçlü Sağnak, CPS in dünyadaki ve Türkiye deki durumunu paylaştılar, her geçen gün büyüyen CPS ekibini tanıttılar. Ardından Siemens Türkiye Satış Müdürü Mert Ulaş, CPS iş gruplarından ve stratejilerinden söz etti. Siemens i yakından tanıyan, uzun yıllardır çeşitli eğitimler veren BTO Eğitim ve Danışmanlık Firmasının sahibi Erhan İmamoğlu etkinlikte konuk konuşmacı olarak yer aldı. İmamoğlu, zor pazar koşulları ve partnerler arası işbirliği ile oluşacak sinerji konusunda interaktif bir söyleşi gerçekleştirdi.. Siemens partnerleri söyleyişi boyunca düşünce ve görüşlerini paylaştılar. Etkinlikte paylaşımı artırmak üzere partlerimizin yapmış olduğu başarılı işlerle ilgili Örnek Projeler Paneli düzenlendi. Siemens Türkiye KNX Ürün Grubu Satış Yöneticisi Can Murat Gül tarafından yönetilen panelde, Elektro Kalori den Levent Gelir OEM satış kanalında nasıl geliştiklerini başarı öyküsü olarak paylaştı. SCS Otomasyon dan Mert Çetin - FourWinds Göztepe Konut Projesi, Konsis Kontrol Otomasyon dan Kadir Kırımlı- Bakü Olimpiyat Stadı yla ilgili bilgi verdi. Senkron Güvenlik ten Kamil Aydemir ise, Ankara daki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hizmet Binası ndaki çalışmalarını aktardı. Oturumların ardından plaket töreni yapıldı. Hizmetleri 5 yılı ve 10 yılı aşan bütün partnerlere plaketleri takdim edildi. Etkinlik, Elif Çağlar ın caz dinletisi ve gala yemeğiyle son buldu. 119

122 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Endüstriyel Kontrol Sistemleri Siber Saldırı Tehditlerine Açık Siber saldırı ihtimallerini düşürmek için Endüstriyel Kontrol Sistemleri nin (ICS) fiziksel olarak korunaklı alanlarda bulunması gerekiyor. Ancak, bunu sağlamak her zaman mümkün olmayabiliyor. ICS tehdit haritası ile ilgili olarak hazırlanan raporda, Kaspersky Lab uzmanları internetteki güvenliği ihlal edilen hostun büyük bir kısmının kurumsal şirketlere ait olduğunu vurguluyor. Bu şirketler arasında, enerji, lojistik, uzay/havacılık, petrol ve doğalgaz, kimyasal, otomotiv, üretim, gıda, kamu, finans ve sağlık sektörlerinden pek çok şirket bulunuyor.bu ICS hostlarından %91.1 i dışarıdan manipule edilebilecek açıklara sahip. Daha önemlisi ise, bu ICS hostlarının %3.3 ü oldukça kritik açıklar taşımakta. Birbirine bağlantılı sistemler hızlı cevaplar gerektiren durumlarda esnek ve kullanışlı olmakla beraber güncellemelerin entegrasyonunu kolaylaştırıyor. Öte yandan, bu parçaların internetle kullanılması, siber suçlulara önemli ICS parçalarını kontrol etme şansı 120

123 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER vererek ekipmanlara fiziksel olarak zarar verilmesi ya da altyapının tamamı için tehdir oluşturulması riskini taşıyor. ICS sistemlerine yapılan karmaşık saldırılar yeni bir şey değil de BlackEnergy APT adlı bir hacker grubu Ukrayna daki bir elektrik firmasına saldırdı. Aynı yıl, siber saldırılarla ilgisi olduğu düşünülen 2 olay daha oldu. Bu olaylardan biri Almanya daki bir çelik fabrikasında diğeri ise Varşova da Frederic Chopin Havalimanı nda gerçekleşti. ICS sistemlerinin kullanımı yaygınlaştığı için, saldırı sayısında da artış olacağı düşünülüyor. 104 ülkede bulunan toplam 13,698 host, ICS parçalarının internet üzerinden uyumlu olduğu toplam host sayısının yalnızca çok küçük bir parçasını oluşturuyor. ICS sistemleri kullanan şirketlerin zayıf noktalarını bulmalarına yardım etmek için, Kaspersky Lab uzmanları ICS tehditleri ile ilgili bir araştırma yaptı yılına ait OSINT verilerini kullanan ekip, aynı zamanda ICS CERT gibi halka açık bilgi kaynaklarından da faydalandı. Endüstriyel Kontrol Sistemlerinin (ICS) Tehlike Haritası raporunda yayımlanan bulgular şu şekilde; ICS parçaları ile uyumlu 170 ülkede toplam host bulunmaktadır. Uzaktan kontrol edilebilen ve ICS ile uyumlu parçaları bulunan hostların büyük çoğunluğu Amerika Birleşik Devletleri (% ) ve Avrupa da bulunuyor. Avrupa ya bakıldığında ise, Almanya nın (% ) liderliği elinde bulundurduğunu ve onu takip eden ülkeler ise İspanya (% ) ve Fransa dır (% ). Uzaktan kontrol edilebilen ICS hostlarının %92 sinde ( ) açık bulunuyor. Bu hostların %87 si orta derecede zayıf nokta taşırken %7 sinin tehditlere açıklık oranı yüksek olarak belirlenmiştir. Son 5 yılda ICS parçalarının güvenlik zafiyeti 10 kat artmıştır yılında 19 zayıf noktadan bahsederken, 2015 verilerinde tam 189 zayıf nokta olduğu tespit edilmiştir. Tehditlere en açık ICS parçaları ise İnsan Makina Arayüzü (HMI), Elektronik Aygıtlar ve SCADA sistemleridir. Dıştan erişime açık ICS aygıtlarının %91.6 sı ( farklı host) zayıf internet protokelleri kullanıyorlar ve bu da, onları ortadaki adam tipi saldırılara karşı savunmasız kılıyor. Kaspersky Lab ın Kritik Altyapı Koruma Direktörü Andrey Suvorov ise yaptığı açıklamada şunları ifade etti; Yaptığımız araştırma sonucunda ICS altyapısının büyüklüğü ile tehditlere karşı sahip olduğu açıklar arasında doğru orantı olduğunu saptadık. ICS ortamı doğası gereği birbirine bağlı pek çok farklı parçalardan oluşur ve bu parçaların pek çoğu internet bağlantılı olduğu için çeşitli zafiyetler taşırlar. Bir ICS kurulumunun verilen herhangi bir zamanda en az bir tane zayıf noktası olmayacağını garanti etmek mümkün değil. Ancak, bu bir fabrikayı, santrali ve akıllı şehir yapılanmasına ait bir bloğu siber saldırılardan korumanın imkansız olduğu anlamına gelmiyor. İşletmenin kullandığı parçaların zayıf noktalarını da bilerek kullanması, güvenlik yönetiminin en temel adımıdır. Bu, aynı zamanda araştırmamızın motivasyonlarından da biriydi: konuyla ilgili kişilerde farkındalık yaratabilmek. Kaspersky Lab, ICS ortamını muhtemel siber saldırılardan korumak için şunları öneriyor: Güvenlik denetimi yapın: Endüstriyel güvenlik alanında uzmanlaşmış kişilerle çalışmak raporda bahsettiğimiz güvenlik açıklarını bulmak ve ortadan kaldırmak için en hızlı yoldur. Dışarıdaki bilgilerden faydalanın: Günümüzde, BT güvenliği potansiyel saldırı verilerine göre çalışmaktadır. Dışarıdan alınan bilgiler ise, şirketlerin gelecekteki saldırıları tahmin edebilmeleri endüstriyel altyapılarını korumalarını sağlar. Bulunduğunuz çemberin hem içinde hem de dışında tam koruma sağlayın. Hataların olması olağandır. Iyi bir güvenlik stratejisi saldırıları bulma ve önemli verilere ulaşmadan saldırıya müdahale etme konusunda iyi yatırımlar yapmalarıdır. Gelişmiş koruma yöntemlerini değerlendirin: SCADA sistemleri için baştan yasaklı senaryolar oluşturulması, kontrol birimleri için rutin entegrasyon kontrollerinin yapılması ve özelleştirilmiş bir ağ izleme sistemi ile bazı düğümler tamamen kaldırılamasa da şirketin genel güvenliğini sağlayabilir ve sistem açıklarından faydalanan tehlikelerden korunabilirsiniz. 121

124 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran: İhracatçılar yurtdışındaki iş ortaklarıyla güven tazeleyecek Makine sektörü yılın ilk yarısında yüzde 4 ihracat artışı sağlamayı başardı. Makine ihracatının Türkiye ortalamasının üzerindeki artışının sürdüğünü belirten Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, Türkiye nin istikrarına ve ekonomik potansiyeline zarar vermek isteyenlere verebileceğimiz en güzel cevap daha fazla üretmek ve uluslararası rekabette söz sahibi olmaktır. 15 Temmuz girişimi sonrasında alınan tedbirlerle hızlı bir normalleşme sürecinin başladığına inanıyoruz. Yurtdışındaki iş ortaklarımızla bir kez daha güven tazeleyeceğimiz bu dönemde atacağımız her adımın, yılsonu rakamlarımıza olumlu yansımaları olacaktır dedi. Türkiye sanayiinin lokomotif sektörleri arasında yer alan makine sektörü ihracat odaklı büyümesini sürdürdü ve yılın ilk yarısında dış ticaret açığının azalmasına büyük katkı sağladı. Türkiye nin toplam ihracatının azaldığı bu dönemde yurt dışındaki etkinliklerini sürdüren makineciler stratejik pazarları arasında üst sıralarda yer alan Rusya ile yılın ilk yarısında yaşanan sıkıntılardan etkilenmelerine rağmen, sektör tamamı itibarıyla toplamda 6,8 milyar dolar ihracata imza atarak yüzde 4,0 lük artış gerçekleştirdi. Sektör Rusya ile yeniden canlanan ilişkilerden memnun Sektörün ihracat artışında, Makine Tanıtım Grubu nun hedef pazarlara dönük olarak sürdürdüğü çalışmalarının önemli bir payı olduğunu ifade eden Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran dünya ticaretindeki daralma ile Rusya pazarındaki sıkıntıları, yılın ilk yarısında dikkatle sürdürdükleri hedef odaklı pazar stratejisiyle aşmaya çalıştıklarını belirtti. Dalgakıran şunları söyledi, Yılın ilk yarısında, Almanya ya 1 milyar doların üzerinde makine satışı gerçekleştirdik. Dünyanın en güçlü ülkelerinden ABD yılın ilk yarısında Türk makinelerine 500 milyon dolar ödedi. Pazar payımızı devamlı artırdığımız bu iki ülkeye, son dönemde ikili ilişkilerimizin yeniden düzeldiği Rusya da eklendi. Yılın ikinci yarısında bu ülkeyle geliştireceğimiz ekonomik işbirliğinin, makine sektörünün ihracat artışını daha da yukarı taşıyacağını düşünüyoruz. 122

125 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER 2015 Frost & Sullivan Ödülü Bina Teknolojileri Bölümü üstün hizmet ve çözümleri nedeniyle ödüle layık görüldü. Frost & Sullivan, Siemens in performansının örnek teşkil ettiğini vurguladı Danışmanlık firması Frost & Sullivan, Siemens Bina Teknolojileri Bölümü nü, üstün hizmet ve çözümlerini göz önüne alarak 2015 Yılı Avrupa Bina Teknolojileri Şirketi ödülüne layık gördü. Kuzey Avrupa Bölgesi Bina Teknolojileri Direktörü Peter Hallberg ödülü Haziran 2016 da Londra da Frost & Sullivan Global Başkanı ve Yönetici Ortağı Aroop Zutshi den aldı. Frost & Sullivan uzmanları, ödül kararının nedenlerini Siemens in tüm sektörün gelişmesinde öncü rol oynamasına dayandırdı. Zutshi, Bina teknolojileri sektöründe Siemens her şeyden öte müşteri odaklı inovasyona odaklanan örnek olacak bir performans sergiledi dedi. Siemens Bina Teknolojileri Bölümü nün güvenli, enerji tasarruflu ve çevre dostu binalar ve yapılar konusunda inovatif bir pazar lideri olma iddiası, kapsamlı çözümleri ve hizmet portföyü ile destekleniyor. Bunun en yeni örneği bulut tabanlı Navigator enerji yönetim platformu. Görüntüleme yazılımı olan Navigator, veri akışını sıkıştırılmış ve genellikle grafiksel bir formatta gösteriyor. Bunun sonucunda enerji ve operasyon performansının üst seviyede ve detaylı olarak tüm işletme çapında izlenmesi sağlanıyor. Özelleştirilebilen, ölçeklenebilen ve kullanımı kolay bir portal olan Navigator, bina sistemlerinin performansının, enerji talebinin ve enerji kaynağının verimli bir şekilde takip edilmesini sağlıyor. 123

126 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Wilo ya Altın Madalya Ödülü Alman Tasarım Konseyi ile Alman Marka Enstitüsü, pompa sistemleri sektörünün öncü markası Wilo ya Almanya Marka Ödülü Yarışması nda sektörünün en güçlü markası olarak Altın Madalya ödülünü verdi. Wilo, tüm katılımcılar arasında en yüksek derece olan Altın Madalya ile onurlandırılan tek marka oldu. 142 yıllık bir marka olan ve kendini sürekli yenileyerek tüm dünyada sektörünün lideri olan Wilo nun CEO su Oliver Hermes ödül hakkında şunları söyledi: Wilo nun gücünü, etkisini ve rekabet üstünlüğünü her gün artırarak yolumuza devam ediyoruz. Aldığımız bu ödülle gurur duyuyoruz. Çünkü bu ödül, markamızı güçlendirmek için çalışan ekibimizin uzun süredir devam eden çok yönlü çabalarının onurlu bir karşılığıdır. Bir markanın, iyi bir şirket kültürü, uluslararası düzeyde kalıcı bir marka imajı ve tüm çalışanların şirket değerlerine ilişkin ortak coşkusu ile mükemmelliğe erişebileceğini vurgulayan Hermes, Bu kapsamda Almanya Marka Ödülü bizim için sadece bir nişan değil, aynı zamanda Wilo markamızı daha da güçlendirmek için bir teşvik oldu dedi. Marka yönetiminin öneminin bilincine varan ve bunu etkin bir biçimde uygulayan şirketlerin ödüllendirildiği Almanya Marka Ödülü, alt kategorilere bölünmüş olarak üç ana klasmanda verildi. Wilo, Makine & Mühendislik klasmanında Markalaşmada Endüstri Mükemmelliği sınıfında yarıştı. Pompa sistemleri sektörünün öncü markası Wilo, Almanya daki marka yarışmasında sanayi sektörünün en güçlü markası olarak Altın Madalya kazandı. 124

127

128 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON TÜRKİYE DE PLASTİK GERİ DÖNÜŞÜMÜ AVRUPA NIN ODAĞINDA Türk plastik sektörü Ekonomi Bakanlığı ndan geri dönüşüm komisyonu kurulmasını istiyor Modern dünyada tüketim alışkanlıkları ve alışveriş eğilimleri giderek değişime uğruyor. Tüm ülkeler kullan-geri dönüştür-tekrar kullan anlayışını benimserken; tüketicilerde çevreye duyarlı ürünleri tercih ediyor. Firmalar ise kullandıkları malzemeleri orijinalden farkı olmayan, dönüştürülmüş doğaya saygılı ürünlere yönlendiriyor. Böylece hem ekonomiye hem de sürdürülebilir çevreye sağlanan katkı giderek artıyor. Başarılı geri dönüşüm çalışmaları ile bu yıl Avrupa nın odak ülkesi olan Türkiye de ise yasal sınırlamalar dönüşümlü malzeme ithalatını kısıtlıyor. Almanya da gerçekleştirilen 19. Uluslararası Plastik Geri Dönüşümü Konferansı nda Türkiye ve plastik sektörünü temsil eden PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, yasal sınırlamaların geri dönüşümü ve 126

129 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER dış ticaret açığını olumsuz etkilediğini belirterek ilgili kurumlarla ile birlikte geri dönüşümlü hammaddelerle ilgili kanunların yeniden düzenlenmesi için komisyon kurulması yönünde çalışma yürüttüklerini açıkladı. Türkiye de 2015 yılında 25,8 milyon ton atık üretildi. Üretilen miktardan yaklaşık yüzde 20 lik pay alan ambalaj atıkları 5 milyon tonunu üstlendi yılında bu atıkların 1 milyon 300 bin tonu ise yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından belgelendirilerek geri dönüşüme kazandırıldı. Tamamını geri kazanmak hedefiyle başarılı çalışmalar sürdüren Türkiye, Plastics Europe, Almanya Atık Yönetimi Birliği (BVSE) ve Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) işbirliğinde Geri Dönüştürülen Plastik Ekonomiye Güç Katar sloganı ile düzenlenen 19. Uluslararası Plastik Geri Dönüşümü Konferansı ndaodak ülkesi oldu. Türkiye ve Türk plastik sektörünü temsil eden PAGEV konferans süresince geri dönüştürülmüş ürünleri ve projeleri sergiledi. PAGEV konferansta ev sahipliğini üstlendiği Türkiye de Plastik Geri Dönüşümü başlıklı çalıştay düzenledi. PAGEV tarafından hayata geçirilen ambalaj atıkları belgelendirme yetkilendirilmiş kuruluşu PAGÇEV ise Türkiye deki yasal uygulamaları ele alırken; iki Türk geri dönüşüm firması da hem sektör hem çalışmaları ile ilgili katılımcılarla bilgiler paylaştı. Ayrıca programın sonunda geri dönüşüm konusunda oldukça ileri düzeyde olan Almanya daki geri dönüşüm tesisleri incelendi. Dünya geri dönüştürülmüş çevreci ürünleri tercih ediyor Geri dönüşüm konusunda üst düzey çalışmalara imza atan Avrupa ülkelerine Türkiye deki atık sektörünü ve yönetimianlatan PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, Türk plastik sektörü olarak bugün Avrupa nın ikinci, dünyanın ise altıncı büyük üreticisiyiz. Sektörümüz, 20 milyar dolara ulaşan dış ticaret hacmiyle dünya plastik dış ticaretinden yaklaşık yüzde 2 pay alıyor yılı ihracat hedefimiz 17 milyar dolar. Ayrıca Avrupa nın birinci büyük üreticisi olma yolunda da hızla ilerliyoruz. Ekonomiye sağladığımız katkının yanı sıra sektör olarak sorumluluklarımızın da bilincindeyiz. Bu doğrultuda gerek Türkiye genelinde gerekse PAGÇEV özelinde ambalaj atıklarının belgelendirilmesi, geri dönüşümü için çalışıyoruz. Sürdürülebilir bir çevre ve kaynakların kontrollü kullanılmasından yanayız. Dünyaya baktığımızda da artık tüm ülkelerin kullan-dönüştür-tekrar kullan anlayışını benimsediğini görüyoruz. Yalnızca tüketiciler değil, firmalarda bu bilinci kazandı. Tüketicilerine talepleri doğrultusunda ürün vermek istiyor. Türkiye gibi yılda 25,8 milyon ton atığa sahip bir ülkede bu bilincin artırılması gerektiğini düşünüyoruz. Türk plastik sektörü olarak hem kendi ürettiğimizi dönüştürüyoruz hem de geri dönüşmüş malzemeleri üretimimizde kullanmak istiyoruz. Böylece ekonomimize sağladığımız katkıyı daha da artıracağımıza inanıyoruz dedi. Plastik sektöründe artık geri dönüştürülmüş malzemeye olan talebin giderek arttığının altını çizen Yavuz Eroğlu, Teknolojinin ulaştığı yeni noktada geri dönüştürülmüş plastik hammaddelerle yapılmış ürünlerle, orijinal malzemeden yapılan ürünler arasında kullanım gereksinimlerini sağlamak noktasında kayda değer bir fark kalmadı. Dolayısıyla bunlar artık birçok ülkede orijinal malzeme gibi değerlendiriliyor. Hatta geri dönüşmüş granül ve çapak kullanımı birçok ülkede çevrecilik açısından teşvik ediliyor ve çevre vergileri daha az oluyor. Bu ülkelerdeki alıcılar ülkemiz üreticilerinden geri dönüştürülmüş hammadde ile üretilen malzeme istiyor. Ülkemizde de plastikten yapılmış bu ürünler tarım, otomotiv, altyapı gibi özellikle geniş toplum kesimlerini etkileyen sektörlerde metalin yerini aldığı gibi bu sayede daha güvenli ve kalıcı çözümler sunarken dış ticaret açığını azaltıyor diye devam etti. Şu an geçerli bazı uygulamalar sebebi ile Türkiye de geri dönüşüm malzeme ithalatının kısıtlandığını açıklayan PAGEV Başkanı Eroğlusözlerini şu şekilde bitirdi: Yasal prosedürler sektörü ve dış ticaret açığını olumsuz etkiliyor. PAGEV olarak bu sektörün gelecek potansiyelinin farkındayız ve bu doğrultuda Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci ile görüştük. Geri dönüşmüş hammaddelerin ithalatıyla ilgili kısıtlamaların ülke menfaatleri ele alınarak tekrar değerlendirilmesi için konuyla ilgili Ekonomi Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOBB Plastik, Kauçuk, Kompozit Sanayi Sektör Meclisi gibi kamu kurum ve kuruluşlarının bir araya geldiği bir komisyonunun kurulması yönünde talebimizi ilettik. Bu komisyonda geri dönüşümün ne olduğu, bugün geldiği nokta ve ekonomimize faydaları da göz önünde bulundurularak kanunların yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Yakın zamanda ülkemiz ve sektörümüz adına olumlu haberler alacağımıza inanıyoruz. 127

130 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON HMS Industrial Networks AB, İspanya daki Intesis Software S.L. şirketini satın alıyor iletişim alanında küresel pazar liderlerinden olan HMS in bir parçası olarak Intesis işlerini ve teknoloji platformunu bir sonraki seviyeye taşımak üzere büyük bir potansiyel görüyoruz. Ekibimiz için HMS içerisindeki yeni endüstriyel yuvamızı bulduğumuz için memnuniyet duyuyorum. Intesis CEO su José Cerón şunları paylaştı; Dünya çapındaki varlığı ve endüstriyel iletişim alanındaki bilgisi ile birlikte bizlere yeni boyutlar katacak olan ve bina otomasyonu alanındaki başarılı yolculuğumuzu daha stratejik olarak yönetecek olan HMS ile birleşeceğimiz için heyecanlıyız. HMS Industrial Networks AB, bina otomasyonu alanındaki Isıtma, Soğutma ve Havalandırma (HVAC) sistemlerinin entegrasyonunda önde gelen ağ geçidi çözümleri sunucusu olan İspanya merkezli Intesis Software S.L. şirketinin tüm hisselerini satın aldı. Intesis ve satın alma hakkında Intesis 2000 yılında kurulmuştur ve merkezi İspanya nın Barselona yakınlarındaki Igualada bölgesinde yer almaktadır. Intesis, bina otomasyonu alanı içerisinde iletişim için ileri düzeyde ağ geçitleri çözümleri ile arayüzleri sunmaktadır. Intesis in satışlarının büyük bir kısmı başarılı bir bina otomasyon iletişim çözümü olan IntesisBox ürününden gelmektedir. Intesis global düzeyde havalandırma ve bina otomasyon sistemlerinin çeşitli büyük üreticileri ile yakın bir şekilde çalışmaktadır. Şu anda şirketin 30 çalışanı bulunmaktadır. Intesis kurucusu Pedro Lumbreras bu konuda şunları kaydetti; Endüstriyel HMS Networks AB CEO su Staffan Dahlström; Intesis in protokol ve uygulamaya yönelik teknik bilgisi, pazarda kanıtlanan çözümleri ile birleştiğinde HMS için önemli eklentiler haline gelmektedir. Büyüme stratejimize mükemmel bir şekilde uymaktadır. Intesis in bina otomasyonundaki sistem entegrasyonuna yönelik iletişim çözümleri içerisindeki güçlü konumu HMS nin mevcut ağ geçidi sunumlarını mükemmel bir şekilde tamamlayacak. Intesis, HMS ye etkin bir kullanma alanı ve bina otomasyon sistemleri alanında bir pazar konumu verecek. Intesis köklü ve oldukça saygı değer bir endüstriyel şirkettir ve yakın zamanlarda satın aldığımız ewon ile birlikte HMS nin dünya çapındaki müşterilerimize, cihaz ve makine üreticilerine, sistem birleştiricileri ve kurucularına yönelik eşsiz değer sunumunu daha da 1 / 2 güçlendiriyor. 128

131 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER Comau Türkiye Şirket Merkezi resmi olarak Bursa da açıldı Comau Türkiye şubesinin resmi açılışı 15 Temmuz 2016 da Bursa da gerçekleşti. Etkinlik, FCA Grup şirketi olan Comau nun, Güneydoğu Avrupa (SEE) ve sorumlu olduğu bölgesinde bir yıl boyunca sürdürdüğü başarılı çalışmalardan elde ettiği olağanüstü sonuçlar sonrasında gerçekleşti. Resmi adı, Comau Robot ve Sistemleri A.Ş. olan şube, Türkiye, Yunanistan ve Ortadoğu da çalışan tüm iş ortaklarına ürün satış, yedek parça, teknik destek ve eğitim hizmetlerinden sorumludur. Açılış etkinliğine, prestijli müşteriler ve yerel medya da dahil olmak üzere çok sayıda davetli katıldı. Katılımcılar, Comau nun küçük robotlarından neredeyse tüm Racer ailesi de dahil olmak üzere, 4 eğitim hücresini görme fırsatı buldular.ziyaretçiler, Racer 7-1,4, Racer ve dünyaca ünlü Racer 3 ü yakından görme fırsatı buldular. Etkinlik, katılımcılara Güneydoğu Avrupa (SEE) alanındaki Comau stratejilerini anlatmak için bir fırsat oldu. Açılışta, Comau Robotik Satış ve Pazarlama Başkan Yardımcısı Tobias Daniel, Comau Ülke müdürü Kandan Özgür Gök ile birlikte konuştu ve gelişimin gelecekteki trendlerini tanımladı. Tobias Daniel, Bizim yeni stratejimiz tamamıyla yeni bir portföy ve tamamıyla yeni fikirlerlere yönelmektir. Comau ürün gamını geliştiriyor. Sektörümüz değişiyor ve buna parelel olarak biz de yeni pazarlara giriyoruz. Benim için, robotik teknolojiyi kullanmaya başlamalarından dolayı çok önemli olan bazı pazarlar var ve Türkiye bunlardan biri dedi. Daniel ayrıca; Comau iş ortakları ve müşterilerine özel olarak konuşmasını şu sözlerle tamamladı. Şimdi biz, endüstride robotik alanındaki gelişime destek olmak isteyen iş ortakları arıyoruz. Robotiğin yeni uygulamaları bu günlerde başlıyor ve Türkiye,robotik teknolojiyi kullanacak büyük tesisler için hazır Etkinlik katılımcılar tarafından beğeniyle karşılandı ve medyada geniş bir yankı buldu. 129

132 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON Danfoss, Avrupa nın dört bir yanındaki çalışanlarını dinledi Isıtma, soğutma ve motor kontrol sistemleri alanında dünya lideri Danfoss, Avrupa Birliği direktifleri doğrultusunda geçtiğimiz yıl kurulan Danfoss Avrupa İş Konseyi ni (DWEC) Danimarka da topladı. Danfoss Avrupa İş Konseyi nde 22 ülkeden 12 bin Danfoss çalışanı temsil edildi Sektöre yön veren Danfoss, ısıtma, soğutma ve motor kontrol sistemleri alanında bir ilke daha imza attı. Danfoss un 2015 yılında Avrupa Birliği direktifleri doğrultusunda hayata geçirdiği Danfoss Avrupa İş Konseyi 22 ülkeden 12 bin Danfoss çalışanı temsil etmek üzere 26 delegenin katılımı ile toplandı. Danimarka da toplanan konseyde Danfoss Türkiye nin 123 çalışanını ise Danfoss Soğutma Sistemleri İş Geliştirme Müdürü Kıvanç Aslantaş temsil etti. Danfoss Avrupa İş Konseyi nde dönem değerlendirmeleri yapılırken finansal yapı detaylı olarak aktarıldı. Genel merkez ve fabrika ziyaretlerinin de yapıldığı konseye Danfoss üst yönetimi adına İnsan Kaynakları Kidemli Başkan Yardımcısı Anne Wilkonson ve Kuzey Avrupa Bölge Başkanı Leif Flogart da katıldı. Anne Wilkonson ve Leif Flogart delegelere çeşitli sunumlar yaparak sorularını cevaplandırdı. Delegeler seçimle belirlendi Danfoss ta her ülkeyi temsil eden delegeler seçimle belirlendi. Delege olma şartları taşıyan Danfoss çalışanları arasında seçim yapıldı. Direktör ve üzeri seviyede olmayanlar arasından 9 yıldır Danfossa hizmet eden ve iyi derecede ingilizce bilenler seçime katılma hakkına sahip oldu. Danfoss Avrupa İş Konseyi her yıl toplanacak. 130

133 ENDÜSTRİ OTOMASYON AMD den fotogerçekçi işleme için açık kaynaklı Radeon ProRender HABERLER AMD güçlü fiziksel temelli işleme motorunun kaynak kodlarını geliştiricilerle paylaşacağını duyurdu. GPUOpen ın bir parçası olan Radeon ProRender, yaratıcı profesyonellerin fotogerçekçi işleme ile zenginleştirilmiş yüksek performanslı uygulama ve iş akışlarını kullanarak fikirlerini hayata geçirmelerine yardımcı oluyor. Radeon ProRender kullanıcıları GPUOpen.com üzerinden sanal olarak herhangi bir platform ile GPU, CPU veya APU lar için yüksek verimli, yüksek performanslı ve heterojen bir ışın izleme arakesit kütüphanesi olan Radeon Rays e erişim sağlayabilecekler. Bir AMD girişimi olan GPUOpen, sunduğu maliyetsiz açık kaynak geliştirme araçları ve yazılımlar ile geliştiricilerin çığır açan oyunlar, profesyonel grafik uygulamaları ve yüksek performanslı GPU hesaplama uygulamaları yaratmaları için tasarlandı. Radeon ProRender eklentileri halihazırda Autodesk 3DS Max, Solidworks ve Rhino için hazır durumda ve yakında Autodesk Maya üzerinden de erişilebilecek. Radeon ProRender Windows, OS X ve Linux işletim sistemleri ile uyumlu olarak AMD GPU, CPU ve APU larına ve diğer markaların eşdeğer ürünlerine destek veriyor. Konu hakkında görüşlerini belirten AMD Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Radeon Teknoloji Grubu Baş Mimarı Raja Koduri, Radeon ProRender uzun yıllar süren bir mühendislik sonucu yarattığımız yüksek performanslı fotogerçekçi GPU temelli bir işleme teknolojisi. GPU hesaplama temelli işleme çözümlerini sarmalayıcı deneyimler yaratmak üzere fotogerçekçi işlemler yaratmaya en yakın çözüm olarak görüyoruz. Radeon ProRender ı GPUOpen kapsamında kullanıma sunmamız dünya çapında grafiğe yönelik yaratıcı zihinlerin İmkansızı Başarma Sanatı nı gerçekleştirmeye olan mücadelemize katkı sağlamasını sağlayacak. diye konuştu. OpenCL üzerinde inşa edilen Radeon ProRender bu açık kaynaklı standardı destekleyen her donanım üzerinde çalışıyor. Diğer işleyicilerin aksine Radeon ProRender tek sistem üzerinde aynı zamanda çoklu GPU ve CPU kullanımına izin verip hesaplama işlemlerini dengeleyebiliyor ve bu sayede en son teknoloji GPU hızlandırmaları ile hızlı ve kesin sonuçlar sunuyor. Radeon ProRender ın tarafsız ışın izleme motoru aynı zamanda geniş bir doğal fiziksel temelli malzeme ve kamera sistemini de içeriyor. Radeon ProRender SDK da sunduğu C++ kütüphanesi sayesinde hızlı fotogerçekçi işlemenin gerektiği noktalarda uygulamalar ile kolay bir entegrasyon sağlıyor. Erişilebilirlik Radeon ProRender a Eylül ayında donanım markası gözetmeksizin açık kaynak grafik kaynakları sunan GPUOpen kütüphanesi üzerinden erişilebilecek. 131

134 HABERLER ENDÜSTRİ OTOMASYON SANPA ELEKTRONİK, 1 YILDA 2. BAYİ TOPLANTISINI GERÇEKLEŞTİRDİ! Sanpa Elektronik, bu sene ikincisini düzenlediği Bayiler Toplantısını, Megger Satış Müdürü Simon Wood un da katılımıyla, Kaya Ramada Plaza da gerçekleştirdi. İki gün süren toplantıya İstanbul dan ve Türkiye nin çeşitli illerinden Sanpa bayileri katıldı. Katılan tüm bayilerin 2 gece İstanbul Beylikdüzü ndeki Kaya Ramada Plaza da ağırlandığı toplantı organizasyonu 22 Temmuz Cuma sabahı saat 10:00 da başladı ve 23 Temmuz Cumartesi toplu akşam yemeğiyle sona erdi. Hoş geldiniz açılış konuşması yapan Sanpa Genel Müdürü Şahap Dereli, bu yıl yapılan ilk bayiler toplantısının çok samimi ve oldukça verimli geçmesiyle önemli başarılar elde edildiğini açıkladı. Bu yılın ikinci toplantısının da oldukça verimli geçeceğini belirten Şahap Dereli, Sanpa Elektronik in özellikle Çok Fonksiyonlu Test Cihazları ve Termal Kameralar konusunda Türkiye de önemli markaların temsilcisi olduğunu vurgulayarak, başta Kyoritsu, Menger markaları ile birlikte pazar paylarını sürekli artırdıklarını söyledi. Megger Satış Müdürü Simon Wood un yaptığı tanıtıcı ve teknik sunum sonrasında bayiler, yeni test ve ölçü cihazları ile Termal Kameralar konusunda önemli bilgiler aldılar. Sanpa Elektronik, iki günlük toplantıda ayrıca bayilerle görüşmeler yaptı, önerilerini dinledi, yeni test ve ölçü cihazları ile ilgili genel bir eğitim yaptı. SANPA ELEKTRONİK HAKKINDA 1988 yılı başında kurulan Sanpa Elektronik, müşterilerine her zaman en iyi ürünü sunmaya gayret eden bir firmadır. Sanpa Elektronik, kurulduğu ilk günden bu yana, sürekli yeni teknolojileri görmek ve bunları müşterilerine de ulaştırmak amacı ile yurt içi ve yurt dışında Elektrik - Elektronik fuarlarına katılmış, sektördeki gelişmeleri yakından takip ederek portföyüne yeni ürünler dahil etmiştir. Sanpa Elektronik bu güne kadar genellikle, yurt dışından mümessilliğini aldığı firmaların mallarını 132

135 ENDÜSTRİ OTOMASYON HABERLER getirmeyi tercih etmiştir ve bundan sonra da aynı doğrultuda faaliyette olacaktır. Sanpa Elektronik Portföyündeki Ürünler: Sanpa Elektronik in mümessilliğini yaptığı firmalar dünyanın en ünlü ve ciddi firmalarıdır. Sanpa Elektronik, doğrudan üretici firmalarla temasa geçerek, fabrikalarını ziyaret edip üretim aşamalarını inceleyerek en doğru ürünü seçmeye çalışmıştır. Sanpa Elektronik in getirdiği bütün cihazlar en az bir yıl süre ile fabrikasyon hatalarına karşı garantilidir. Bilindiği gibi, dünyaca tanınmış firmaların ürünleri kalite ve fiyat olarak oldukça yüksektir. Sanpa Elektronik, kaliteli ve pahalı ürünlerinin yanı sıra müşterilerinin isteği doğrultusunda, fiyatta daha uygun kalitede eşdeğer olan Uzak Doğu menşeli (Çin, Kore, Tayvan) ürünleri araştırarak bu ürünleri portföyüne dahil etmiştir. Akü Test Cihazları Çevre Ölçüm Cihazları Çok Fonksiyonlu Test Cihazları ve Elektriksel Güvenlik Test Cihazları (CE Test Cihazları) Faz/Voltaj Kontrol Cihazları, Fonksiyon Jeneratörleri Güç Analizörleri Güç Kaynakları İzolasyon Test Cihazları(Megerler) Kablo İzleme Cihazları Kaçak Akım Kaydedicileri Kalibratörler LCR Metreler Loop/RCD Test Cihazları Mikroohmmetreler Multimetreler Osiloskoplar Pensampermetreler Termal Kameralar Termometreler Toprak Direnci Test Cihazları TTR Cihazları Yağ Test Cihazları Yüksek Gerilim Test Cihazları 133

136

137

138

139

140

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU İçindekiler DÜNYA ÜRETİMİ... 3 DÜNYA TİCARETİ... 4 TÜRKİYE DE İLAÇ ve ECZACILIK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ... 5 Türkiye de Sağlık Harcamaları... 5 TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET... 6 İhracat... 7 İthalat...

Detaylı

İLAÇ SEKTÖRÜ RAPORU (2015/1)

İLAÇ SEKTÖRÜ RAPORU (2015/1) 1 T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI İLAÇ SEKTÖRÜ RAPORU (2015/1) SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Sektörel Raporlar ve Analizler Serisi 2 İÇİNDEKİLER Şekiller Listesi... 3 Tablolar Listesi... 4 Kısaltmalar

Detaylı

Teori ve Uygulamalar 10 ENDÜSTRİ OTOMASYON

Teori ve Uygulamalar 10 ENDÜSTRİ OTOMASYON 10 ENDÜSTRİ OTOMASYON ENDÜSTRİ OTOMASYON 11 12 ENDÜSTRİ OTOMASYON ENDÜSTRİ OTOMASYON 13 Endüstri ve Otomasyon sektörünün Eylül ayına damgasını vuran en önemli etkinlik, kuşkusuz 10-12 Eylül 2015 tarihlerinde

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2016 0 İLAÇ VE ECZACILIK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ İlaç ve eczacılık ürünleri sanayi, Standart Uluslararası Ticari Sınıflandırmaya (SITC) göre 541. bölümde, Armonize Sisteme

Detaylı

AB, BDT, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere 160 ülkeye 921 milyon dolarlık ihracat

AB, BDT, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere 160 ülkeye 921 milyon dolarlık ihracat 2015 üretici fiyatlarıyla 16,9 milyar TL lik pazar (6,2 milyar $) 11 binden fazla ürün AB, BDT, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere 160 ülkeye 921 milyon dolarlık ihracat 15 akredite Ar-Ge

Detaylı

Türkiye İlaç Pazarı Ocak-Mart 2017

Türkiye İlaç Pazarı Ocak-Mart 2017 Türkiye İlaç Pazarı Ocak-Mart 2017 İLAÇ ENDÜSTRİSİ İŞVERENLER SENDİKASI 0 İçindekiler 1.1. Pazardaki Büyüme ve Kaynakları... 2 a. Fiyat... 2 b. Hacim... 3 c. Satış Dağılımı... 3 d. Yeni Ürün... 3 1.2.

Detaylı

İLAÇTA AR-GE SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAKIŞI

İLAÇTA AR-GE SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAKIŞI İLAÇTA AR-GE SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAKIŞI DR. MUSTAFA KURUCA SGK BAŞKAN YARD. EKİM 2014 1 o o o o AR-GE NEDİR? AR-GE DEN BEKLENENLER NELERDİR? İLAÇ AR-GE SİNDE NEREDEYİZ? -SGKİLAÇ HARCAMALARI -GERİ ÖDEME

Detaylı

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri plastik sanayi 2014 Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Türk ekonomisi 2014 yılının başında hızlı artırılan faiz oranlarıyla

Detaylı

TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU / 9 Ay PAGEV

TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU / 9 Ay PAGEV TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2016 / 9 Ay PAGEV YÖNETİCİ ÖZETİ Türkiye, plastik işleme makineleri ve aksam ve parçaları talebinin yıllar itibariyle değişmekle beraber yaklaşık

Detaylı

Türkiye`de Sağlıkta Dönüşüm ve Endüstrimizin Mevcut Durumu

Türkiye`de Sağlıkta Dönüşüm ve Endüstrimizin Mevcut Durumu Türkiye`de Sağlıkta Dönüşüm ve Endüstrimizin Mevcut Durumu II. Sağlık Ekonomisi Kongresi, 4-5 Aralık 2014 Ecz. Halil Tunç Köksal Genel Sekreter Yrd. Sağlıkta Dönüşüm Programı ve Sosyal Güvenlik Reformu

Detaylı

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri ÜLKE Dünya Seramik Kaplama Malzemeleri Üretiminde İlk 1 Ülke 29 21 211 212 212 Dünya /212 Üretiminden Aldığı Pay Değişim (%) (%) 1 ÇİN

Detaylı

Tü rkiye İ laç Pazarı Ocak-Haziran 2016

Tü rkiye İ laç Pazarı Ocak-Haziran 2016 Tü rkiye İ laç Pazarı Ocak-Haziran 2016 0 İçindekiler a)pazara Yeni Giren Ürünler... 2 b)ortalama Fiyat Dağılımı... 3 a)referans-eşdeğer İlaçlar... 4 b)ithal-imal İlaçlar... 4 c)biyoteknolojik İlaçlar...

Detaylı

PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU

PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2016 Ağustos PAGEV YÖNETİCİ ÖZETİ Türkiye, plastik işleme makineleri ve aksam ve parçaları talebinin yıllar itibariyle değişmekle beraber yaklaşık

Detaylı

TÜRKİYE DE BU HAFTA 7 11 EYLÜL 2015

TÜRKİYE DE BU HAFTA 7 11 EYLÜL 2015 TÜRKİYE DE BU HAFTA 7 11 EYLÜL 2015 PERAKENDE SATIŞ HACMİ ARTTI Perakende satış hacmi, temmuzda aylık bazda yüzde 1,3, yıllık bazda ise yüzde 7,1 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), temmuz ayına ilişkin

Detaylı

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter 2013 yılı, dünya ekonomisi için finansal krizin etkilerinin para politikaları açısından

Detaylı

Türkiye laç Pazarı Ocak-Haziran 2017

Türkiye laç Pazarı Ocak-Haziran 2017 Türkiye İlaç Pazarı Ocak-Haziran 2017 İçindekiler... 2... 2... 2... 3... 3... 3... 4... 4... 4... 4... 5... 6... 6 1 Türkiye ilaç pazarı yılın ilk yarısında hastane ve eczane kanalında toplam %16 artışla

Detaylı

1. Türkiye Tıbbi Ürün Pazarı Türkiye İlaç Pazarı Üretim Dış Ticaret Kamu İlaç Harcaması ve Reçete Verileri...

1. Türkiye Tıbbi Ürün Pazarı Türkiye İlaç Pazarı Üretim Dış Ticaret Kamu İlaç Harcaması ve Reçete Verileri... 1. Türkiye Tıbbi Ürün Pazarı... 2 a)pazara Yeni Giren Ürünler... 2 b)ortalama Fiyat Dağılımı... 3 1.1 Türkiye İlaç Pazarı... 3 a)referans-eşdeğer İlaçlar... 4 b)ithal-imal İlaçlar... 4 c)biyoteknolojik

Detaylı

Tü rkiye İ laç Pazarı Ocak-Mart 2016 0 İçindekiler a)pazara Yeni Giren Ürünler... 2 b)ortalama Fiyatlar... 2 a)referans-eşdeğer Ürünler... 3 b)ithal-imal Ürünler... 4 c)pazara Yeni Giren İlaçlar... 4 d)ortalama

Detaylı

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Günümüzde çok amaçlı bir kullanım alanına sahip olan Mısır, Amerika Kıtası keşfedilene kadar dünya tarafından bilinmemekteydi. Amerika Kıtasının 15. yüzyıl sonlarında keşfedilmesiyle

Detaylı

TÜRKİYE İLAÇ PAZARI OCAK - HAZİRAN2018 TÜRKİYE İLAÇ PAZARI OCAK - HAZİRAN 2018

TÜRKİYE İLAÇ PAZARI OCAK - HAZİRAN2018 TÜRKİYE İLAÇ PAZARI OCAK - HAZİRAN 2018 TÜRKİYE İLAÇ PAZARI OCAK - HAZİRAN2018 TÜRKİYE İLAÇ PAZARI OCAK - HAZİRAN 2018 İçindekiler 1. Türkiye İlaç Pazarı... 2 1.1. Pazardaki Büyüme ve Kaynakları...2 a. Fiyat...2 b. Hacim... 3 c. Satış Dağılımı...

Detaylı

İLAÇ ENDÜSTRİSİ İŞVERENLER SENDİKASI

İLAÇ ENDÜSTRİSİ İŞVERENLER SENDİKASI İlaç Paz zarı Ocak Haziran 2016 0 2... 3... 4... 4... 5... 5 1 tıbbi ürünler pazarı, ilaç ve ilaç dışı tıbbi ürünlerden oluşmaktadır. İlaç İ dışı ürünler; Sağlık Bakanlığı ndan ruhsatlı biyosidal ürünleri,

Detaylı

DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU PAGEV

DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU PAGEV DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU 2016 PAGEV 1. DÜNYA PLASTİK MAMUL SEKTÖRÜNDE GELİŞMELER 1.1. DÜNYA PLASTİK MAMUL ÜRETİMİ Yüksek kaynak verimi, düşük üretim ve geri kazanım maliyeti ve tasarım ve uygulama zenginliği

Detaylı

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 YILI DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılı Ocak-Mart döneminde, Türkiye deri ve deri ürünleri ihracatı % 13,7 artışla 247,8 milyon dolara yükselmiştir. Aynı dönemde

Detaylı

Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi

Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi Makine İmalatı Sanayi Temel Bazı Göstergelerdeki Gelişmeler 2018 İlk Yarı Eylül, 2018 Bilgi Notu 5/2018, Ruhi GÜRDAL (Doç. Dr.) Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı

Detaylı

Dış Ticaret Verileri Bülteni

Dış Ticaret Verileri Bülteni (Milyar $) 216 Haziran - 216 TÜİK dış ticaret verilerine göre ihracat 216 yılı Haziran ayında, 215 yılının aynı ayına göre %8,1 artarak 12 milyar 916 milyon dolar, ithalat %7 artarak 19 milyar 475 milyon

Detaylı

İlaç Sektöründe Ar-Ge ve İnovasyon

İlaç Sektöründe Ar-Ge ve İnovasyon İlaç Sektöründe Ar-Ge ve İnovasyon ITAM Toplantısı İstanbul, 11 Nisan 2013 Turgut Tokgöz Genel Sekreter İlaç endüstrisinde dinamik bir değişim var Yeni ürün portföyü giderek zayıflıyor. Küçük kimyasal

Detaylı

TÜRKİYE. PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2015 / 6 Ay PAGEV

TÜRKİYE. PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2015 / 6 Ay PAGEV TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2015 / 6 Ay PAGEV YÖNETİCİ ÖZETİ : Türkiye, plastik işleme makineleri ve aksam ve parçaları talebinin % 70 80 ini ithalatla karşılayan, bu mamullerde

Detaylı

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR 2013/101 (Y) Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] BTYK nın 2009/102 no.lu kararı kapsamında hazırlanan ve 25. toplantısında onaylanan Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin koordinasyonunun

Detaylı

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA Nurel KILIÇ Türk boya sektörü; Avrupa nın altıncı büyük boya üreticisi konumundadır. Türkiye de 50 yılı aşkın bir geçmişi olan boya sektörümüz, AB entegrasyon

Detaylı

TÜRKIYE'DE İLAÇ AR-GE EKOSISTEMI

TÜRKIYE'DE İLAÇ AR-GE EKOSISTEMI TÜRKIYE'DE İLAÇ AR-GE EKOSISTEMI Dr. Hakkı GÜRSÖZ Kurum Başkanı - TİTCK İlaç Tıbbi Cihaz TİTCK Kozmetik Satış Değeri Milyar (TL) Satış Hacmi Milyar (Kutu) Türkiye İlaç Pazarı 20 2,5 18 16 14 12 1,28 1,36

Detaylı

TÜRKİYE. PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2015 / 8 Ay PAGEV

TÜRKİYE. PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2015 / 8 Ay PAGEV TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2015 / 8 Ay PAGEV YÖNETİCİ ÖZETİ : Türkiye, plastik işleme makineleri ve aksam ve parçaları talebinin % 80 ine yakın kısmını ithalatla karşılayan,

Detaylı

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri plastik sanayi 2014 TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖR DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Türkiye

Detaylı

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi CAM SANAYİİ Hazırlayan Birsen YILMAZ 2006 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi TÜRKİYE'DE ÜRETİM Cam sanayii, inşaat, otomotiv, meşrubat, gıda, beyaz eşya, mobilya,

Detaylı

İçindekiler DÜNYA TİCARETİ... 3 TÜRKİYE DE KİMYA SEKTÖRÜ... 4 TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET... 6 İHRACAT... 6 İTHALAT... 8

İçindekiler DÜNYA TİCARETİ... 3 TÜRKİYE DE KİMYA SEKTÖRÜ... 4 TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET... 6 İHRACAT... 6 İTHALAT... 8 KİMYA SEKTÖR RAPORU İçindekiler DÜNYA TİCARETİ... 3 TÜRKİYE DE KİMYA SEKTÖRÜ... 4 TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET... 6 İHRACAT... 6 İTHALAT... 8 DÜNYA TİCARETİ Dünyada kimya sanayinin yaklaşık % 38 ini ana kimyasallar,

Detaylı

Uluslararası Eczacılık Ürünleri Buluşması 2017 Lansmanı 06 Mart 2017 tarihinde Radisson Blu Otel Şişli / İstabul da yapıldı.

Uluslararası Eczacılık Ürünleri Buluşması 2017 Lansmanı 06 Mart 2017 tarihinde Radisson Blu Otel Şişli / İstabul da yapıldı. Uluslararası Eczacılık Ürünleri Buluşması 2017 Lansmanı 06 Mart 2017 tarihinde Radisson Blu Otel Şişli / İstabul da yapıldı. Uluslararası Eczacılık Ürünleri Buluşması 2017' tanıtım toplantısı ile ilaç

Detaylı

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi Temmuz 2014 1 Milyar $ I. Cam Sektörü Hakkında 80 yıllık bir geçmişe sahip olan Türk Cam Sanayii, bugün camın ana gruplarını oluşturan düzcam (işlenmiş camlar dahil),

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Ağustos 2017 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Yılın İlk 7 Ayında

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi Haziran 2017 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 MAYIS İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Detaylı

W- İEİS olarak 50 nin üzerinde üyeniz var, bu hacmin rakamsal boyutlarını paylaşır mısınız?

W- İEİS olarak 50 nin üzerinde üyeniz var, bu hacmin rakamsal boyutlarını paylaşır mısınız? İ.E.İ.S. Genel Sekreter Turgut TOKGÖZ ile paylaşım; W- İEİS olarak 50 nin üzerinde üyeniz var, bu hacmin rakamsal boyutlarını paylaşır mısınız? T.T.- İEİS in, ulusal ve çokuluslu 51 üyesi bulunmaktadır.

Detaylı

Türkiye İlaç Pazarı Ocak-Eylül 2017

Türkiye İlaç Pazarı Ocak-Eylül 2017 Türkiye İlaç Pazarı Ocak-Eylül 2017 ... 3... 3... 3 1 Türkiye ilaç pazarında yılın ilk dokuz ayında hastane ve eczane kanalında değerde 17,9 milyar TL, hacimde ise 1,6 milyar kutu satış gerçekleşti. Kutu

Detaylı

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi AYLIK RAPOR İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi Ocak ayında başlıca pazarlara ihracat geriledi, enflasyonda gerileme beklentisi ile Merkez Bankası politika faizini indirdi. EKONOMİK VE SEKTÖREL

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE DE JENERİK İLAÇ ENDÜSTRİSİ 2 HAZİRAN 2005 ANKARA

AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE DE JENERİK İLAÇ ENDÜSTRİSİ 2 HAZİRAN 2005 ANKARA AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE DE JENERİK İLAÇ ENDÜSTRİSİ 2 HAZİRAN 2005 ANKARA GÜNDEM Türkiye - Genel Bilgiler Orijinal - Jenerik İlaç Türkiye İlaç Sektörü Diğer Ülkeler ile Karşılaştırma Değerlendirme ve

Detaylı

plastik sanayi MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU / 6 AY PLASTİK İŞLEME TÜRKİYE Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Plastik Sanayicileri Derneği

plastik sanayi MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU / 6 AY PLASTİK İŞLEME TÜRKİYE Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Plastik Sanayicileri Derneği plastik sanayi 2014 TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU / 6 AY Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Türkiye,

Detaylı

DÜNYA DA BU HAFTA 14 18 ARALIK 2015

DÜNYA DA BU HAFTA 14 18 ARALIK 2015 DÜNYA DA BU HAFTA 14 18 ARALIK 2015 AVRUPA'DA İNŞAAT ÜRETİMİ EKİMDE ARTTI Euro Bölgesinde inşaat üretimi yıllık yüzde 1,1 artış kaydetti Euro Bölgesinde inşaat üretimi ekim ayında aylık bazda yüzde 0,5,

Detaylı

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010 Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010 Avrupa kıtasından Amerika kıtasına, Orta Doğu Ülkelerinden Afrika ülkelerine kadar geniş yelpazeyi kapsayan 200 ülkeye ihracat gerçekleştiren

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi Mayıs 2017 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 NİSAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Detaylı

KİMYEVİ MADDELER, PLASTİKLER VE MAMULLERİ

KİMYEVİ MADDELER, PLASTİKLER VE MAMULLERİ KİMYEVİ MADDELER, PLASTİKLER VE MAMULLERİ SEKTÖR RAPORU EYLÜL 2015 TÜRKİYE DE KİMYA VE PLASTİK SEKTÖRÜ Türk kimya endüstrisi, ağırlıklı olarak petrokimya, sabun, deterjan, gübre, ilaç, boya-vernik, sentetik

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi Aralık 2017 Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017

Detaylı

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2009 yılında ülkemiz halı ihracatı % 7,2 oranında düşüşle 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk çeyreğinin sonunda

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU EYLÜL 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU EYLÜL 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU EYLÜL 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ İçindekiler Yılın İlk Sekiz Ayında %4 Artış Gerçekleşti...

Detaylı

EKONOMİ StxCm : 129 www.ieis.org.tr www.biopharma.org.tr www.trpharmaexporters.org.tr EKONOMİ StxCm : 49 EKONOMİ StxCm : 36 ANALİZ TÜRKİYE DE BİYOTEKNOLOJİK İLAÇLAR 2017 yılında 3,9 milyar TL düzeyinde

Detaylı

Türk Savunma ve Havacılık Sanayii 2012 Yılı Performans Özeti

Türk Savunma ve Havacılık Sanayii 2012 Yılı Performans Özeti 1 Türk Savunma ve Havacılık Sanayii 2012 Yılı Performans Özeti Genel Her yıl olduğu gibi Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SASAD) Üye firma ve kurum ve kuruluşlardan topladığı veriler ile

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ İçindekiler Yılın İlk On Bir Ayında %4,8 Artış Gerçekleşti...

Detaylı

TÜRKİYE İLAÇ SEKTÖRÜ NDE AR-GE

TÜRKİYE İLAÇ SEKTÖRÜ NDE AR-GE TÜRKİYE İLAÇ SEKTÖRÜ NDE AR-GE Süfyan EMİROĞLU Genel Müdür Sanayi Genel Müdürlüğü İlaç Temel Araştırma Merkezi (İTAM) Projesi Açılış Toplantısı, İstanbul 11 Nisan 2013 AR-GE ve İNOVASYON YENİ VEYA İYİLEŞTİRİLMİŞ

Detaylı

Dış Ticaret Verileri Bülteni

Dış Ticaret Verileri Bülteni (Milyar $) 3 216 Ağustos - 216 TÜİK dış ticaret verilerine göre ihracat 216 yılı Ağustos ayında, 215 yılının aynı ayına göre %7,7 artarak 11 milyar 867 milyon dolar, ithalat %3,7 artarak 16 milyar 554

Detaylı

İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI

İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI İHRACATTA VE İTHALATTA TL KULLANIMI Gizem ERİM Araştırma Raporu Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü KONYA Ekonomik Araştırmalar ve Proje Müdürlüğü Ağustos, 2017 1 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ... 3 2. DIŞ

Detaylı

Aylık Dış Ticaret Analizi

Aylık Dış Ticaret Analizi EKİM YÖNETİCİ ÖZETİ Bu çalışmada, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından her ayın ilk günü açıklanan ihracat rakamları temel alınarak Türkiye nin aylık dış ticaret analizi yapılmaktadır. Aşağıdaki analiz,

Detaylı

PAGEV TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2016 / İLK 9 AY

PAGEV TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2016 / İLK 9 AY PAGEV TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2016 / İLK 9 AY 1 YÖNETİCİ ÖZETİ: Türkiye, plastik makineleri ve aksam ve parçaları talebinin yıllar itibariyle değişmekle beraber yaklaşık

Detaylı

Bu toplantı, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası nın kuruluşunun 50 inci yılına denk gelmesi vesilesiyle bizler için ayrı bir öneme sahip.

Bu toplantı, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası nın kuruluşunun 50 inci yılına denk gelmesi vesilesiyle bizler için ayrı bir öneme sahip. Saygıdeğer Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcım, Sayın Kamu Temsilcilerimiz, Akademik Camiamızın Değerli Temsilcileri, Sektörümüzün Değerli Temsilcileri, Değerli Basın Mensupları, Sayın Konuklar, Hoş

Detaylı

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemiz halı ihracatı 2009 yılını % 7,2 oranında düşüşle kapanmış ve 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk ayında ise halı

Detaylı

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017)

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017) ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017) ÇELİK BORU İMALATÇILARI DERNEĞİ Sayfa 0 Çelik Boru Sanayi 1. Giriş 1.1. Sektörün Tanımı Çelikten mamul borular; kullanım alanlarına, boyutlarına ve üretim yöntemlerine göre

Detaylı

İLAÇ SEKTÖRÜ RAPORU (2013/1)

İLAÇ SEKTÖRÜ RAPORU (2013/1) T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI 1 İLAÇ SEKTÖRÜ RAPORU (2013/1) Sektörel Raporlar ve Analizler Serisi 2 İÇİNDEKİLER Tablolar Listesi... 3 Şekiller Listesi... 4 Kısaltmalar Listesi... 5 YÖNETİCİ

Detaylı

Şubat 2013, Sayı: 7 Intrade, Fatih Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü Aylık Dış Ticaret Bülteni 1 $24 $22 $20 $18 $16 $14 $12 $10 $8 $6 $4 $2 $0

Şubat 2013, Sayı: 7 Intrade, Fatih Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü Aylık Dış Ticaret Bülteni 1 $24 $22 $20 $18 $16 $14 $12 $10 $8 $6 $4 $2 $0 Şubat 2013, Sayı: 7 Intrade, Fatih Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü Aylık Dış Ticaret Bülteni 1 Tablo-1 Yıllık ve Kümülatif Dış Ticaret Rakamları Yıllık Aylık - Ocak Başlıklar 2005 2006 2007 2008

Detaylı

Dış Ticaret Verileri Bülteni

Dış Ticaret Verileri Bülteni (Milyar $) 3 216 Ekim- 216 TÜİK dış ticaret verilerine göre ihracat 216 yılı Ekim ayında, 215 yılının aynı ayına göre %3 azalarak 12 milyar 841 milyon dolar gerçekleşirken, ithalat ise %,5 artarak 17 milyar

Detaylı

Plastik, 1850'li yıllarda sert kauçuğun kullanılmasıyla birlikte doğal maddeler yerine kullanılabilen kimyasal bir maddeden elde edilmiştir.

Plastik, 1850'li yıllarda sert kauçuğun kullanılmasıyla birlikte doğal maddeler yerine kullanılabilen kimyasal bir maddeden elde edilmiştir. İÇİNDEKİLER PLASTİK SEKTÖRÜ... 2 Plastik Sektörüne Genel Bakış... 2 DÜNYA PLASTİK SEKTÖRÜ... 3 TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ... 4 Türkiye de Plastik Mamul Üretimi... 5 Plastik Mamul Üretiminin Sektörel Dağılımı...

Detaylı

Organizasyonumuz T.C. Ekonomi Bakanlığı alım heyeti destek programı kapsamında,

Organizasyonumuz T.C. Ekonomi Bakanlığı alım heyeti destek programı kapsamında, Evrensel Pazarın Yenilikçi Yüzleri Selen Kongre Organizasyon ve Turizm Şti. tarafından düzenlenen Uluslararası Eczacılık Ürünleri Buluşması 2017 nin proje başlangıcından itibaren 30 un üzerinde ilaç ve

Detaylı

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İlaç ve Farmasötik Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İlaç ve Farmasötik Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İlaç ve Farmasötik Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi BİLGİLENDİRME VE PAYDAŞ GÖRÜŞLERİ TOPLANTISI 13 Eylül 2018 Trabzon Hoş Geldiniz! Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İl

Detaylı

plastik sanayi MAKİNELERİ TÜRKİYE SEKTÖR İZLEME RAPORU PLASTİK İŞLEME Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

plastik sanayi MAKİNELERİ TÜRKİYE SEKTÖR İZLEME RAPORU PLASTİK İŞLEME Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri plastik sanayi 2014 TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Türkiye, plastik işleme makineleri ve aksam

Detaylı

FAO SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ FİYAT VE TİCARET GÜNCELLEME: KASIM 2014

FAO SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ FİYAT VE TİCARET GÜNCELLEME: KASIM 2014 FAO SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ FİYAT VE TİCARET GÜNCELLEME: KASIM 2014 FAO süt fiyat endeksi 184,3 ile Ekim ayında bir önceki aya göre %1,9 geriledi. Böylece geçen yıl aynı dönemin % 26,6 gerisinde kaldı. Tereyağı,

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı,

Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı, 217 15 147 12 16 7 132 182 295 399 191 135 618 22 358 416 195 34 3 222 17 14 143 32 43 31 3 35 44 464 841 1.42 1.392 1.3 1.615 1.782 ZEYTİNYAĞI SEKTÖRÜN TANIMI SITC

Detaylı

Lojistik. Lojistik Sektörü

Lojistik. Lojistik Sektörü Lojistik Sektörü Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar dincelg@tskb.com.tr Kasım 014 1 Ulaştırma ve depolama faaliyetlerinin entegre lojistik hizmeti olarak organize edilmesi ihtiyacı, imalat sanayi

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Ekim 2016 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2016 EYLÜL İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Yılın İlk 9 Ayında %2,6

Detaylı

Dış Ticaret Verileri Bülteni

Dış Ticaret Verileri Bülteni Milyon $ Milyon $ (Milyar $) 3 216 Kasım- 216 TÜİK dış ticaret verilerine göre ihracat 216 yılı Kasım ayında, 215 yılının aynı ayına göre %9,7 artarak 12 milyar 817 milyon dolar, ithalat %6 artarak 16

Detaylı

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ Seramik sektörünün en

Detaylı

ULUDAĞ HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATÇILARI BİRLİĞİ 2016 YILI HAZİRAN AYI DIŞ TİCARET DEĞERLENDİRME RAPORU

ULUDAĞ HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATÇILARI BİRLİĞİ 2016 YILI HAZİRAN AYI DIŞ TİCARET DEĞERLENDİRME RAPORU ULUDAĞ HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATÇILARI BİRLİĞİ 2016 YILI HAZİRAN AYI DIŞ TİCARET DEĞERLENDİRME RAPORU ULUDAĞ Ar-Ge ve Pazara Giriş Şubesi TEMMUZ 2016 GENEL DEĞERLENDİRME Türkiye İhracatçılar Meclisi

Detaylı

2016 İLK 3 AYLIK TÜRKİYE İLAÇ PAZARI

2016 İLK 3 AYLIK TÜRKİYE İLAÇ PAZARI 2016 İLK 3 AYLIK TÜRKİYE İLAÇ PAZARI 1) Türkiye Tıbbi Ürün Pazarı Türkiye tıbbi ürünler pazarı, ilaç ve ilaç dışı tıbbi ürünlerden oluşmaktadır. İlaç dışı ürünler; Sağlık Bakanlığı ndan ruhsatlı biyosidal

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2012, No: 29

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2012, No: 29 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2012, No: 29 i Bu sayıda; Şubat Ayı Dış Ticaret Verileri, Mart Ayı İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranları değerlendirilmiştir. i 1 Şubat Ayında Dış

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜRKİYE KİMYA SANAYİ MECLİSİ 2015 YILI FAALİYET RAPORU

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜRKİYE KİMYA SANAYİ MECLİSİ 2015 YILI FAALİYET RAPORU TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜRKİYE KİMYA SANAYİ MECLİSİ 2015 YILI FAALİYET RAPORU Türkiye Kimya Sanayi Meclisi; plastik, boya, soda ve krom kimyasalları, temizlik ürünleri, akrilik ve karbon elyaf,

Detaylı

GENEL EKONOMİK DEĞERLENDİRME

GENEL EKONOMİK DEĞERLENDİRME İZSİAD/ GENEL EKONOMİK DEĞERLENDİRME Ender YORGANCILAR EBSO Yönetim Kurulu Başkanı TOBB Yönetim Kurulu Üyesi İMALAT SANAYİSİ ÜRETİMİ EN BÜYÜK İLK 15 ÜLKE Türkiye nin %9,2 gibi çok yüksek bir oranda büyüdüğü

Detaylı

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ Hazırlayan ve Derleyen: Zehra N.ÖZBİLGİN Ar-Ge Şube Müdürlüğü Kasım 2012 DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİNDE ÜRETİM VE TÜKETİM yılında 9.546 milyon

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015) Hane Halkı İşgücü İstatistikleri 2014 te Türkiye de toplam işsizlik %10,1, tarım dışı işsizlik ise %12 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta ise işsizlik

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2014 MART AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU İİTKİİB GENEL SEKRETERLİİĞİİ AR & GE VE MEVZUAT ŞUBESİİ Niisan 2014 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi Mart 2017 2 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 ŞUBAT İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Detaylı

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Temmuz Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Temmuz Ayı İhracat Bilgi Notu 2017 Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Temmuz Ayı İhracat Bilgi Notu TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜMÜZÜN 2017 YILI TEMMUZ AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017

Detaylı

Ekonomik Ticari Gelişmeler

Ekonomik Ticari Gelişmeler Ekonomik Ticari Gelişmeler 3 Mayıs 2011 1 / 24 İçindekiler Giriş Sektör Haberleri Ülkelere Göre Çıkış Sayıları Haftalık Makroekonomik Gelişmeler 2 / 24 Yükselen Değerler Mart ayında İmalat Sanayi Genelinde

Detaylı

Aylık Dış Ticaret Analizi

Aylık Dış Ticaret Analizi YÖNETİCİ ÖZETİ Bu çalışmada, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından her ayın ilk günü açıklanan ihracat rakamları temel alınarak Türkiye nin aylık dış ticaret analizi yapılmaktadır. Aşağıdaki analiz,

Detaylı

TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU

TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2016 PAGEV YÖNETİCİ ÖZETİ Türkiye, plastik işleme makineleri ve aksam ve parçaları talebinin yıllar itibariyle değişmekle beraber yaklaşık % 60 80

Detaylı

HİDROLİK PNÖMATİK SEKTÖRÜ NOTU

HİDROLİK PNÖMATİK SEKTÖRÜ NOTU HİDROLİK PNÖMATİK SEKTÖRÜ NOTU Akışkan gücü, basınçlı akışkanların, ister sıvı ister gaz halinde olsun, enerjilerinden faydalanarak elde edilen güçtür. Sıvı veya gaz, yada somut olarak su veya hava, ancak

Detaylı

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemiz halı ihracatı 2009 yılını % 7,2 oranında düşüşle kapanmış ve 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk iki ayının

Detaylı

Biyoteknoloji Çağı. Yazar winally - 28 Aralık 2017

Biyoteknoloji Çağı. Yazar winally - 28 Aralık 2017 Biyoteknoloji Çağı Yazar winally - 28 Aralık 2017 W-İEİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Biyoteknolojik İlaç Platformu Başkanı Sn. Murat BARLAS dan Türkiye de biyoteknolojik ilaç konusundaki değerlendirmelerini

Detaylı

TR21 Bölgesinde ana harcama gruplarında bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış %22,61 ile Alkollü İçecekler ve Tütün grubunda gerçekleşti

TR21 Bölgesinde ana harcama gruplarında bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış %22,61 ile Alkollü İçecekler ve Tütün grubunda gerçekleşti TÜKETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ (TÜFE) 12,00 10,00 8,00 6,00 4,00 2,00 0,00 Türkiye TR21 TÜFE de (2003=100) 2016 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %0,52, bir önceki yılın Aralık ayına göre %6,78, bir önceki

Detaylı

TÜRKİYE İLAÇ SEKTÖRÜ ANALİZİ

TÜRKİYE İLAÇ SEKTÖRÜ ANALİZİ TÜRKİYE İLAÇ SEKTÖRÜ ANALİZİ Yazar Mehmet ATASEVER Y A Y I N L A R I Mayıs 2015, Ankara 1. Baskı Ön Söz "Türkiye İlaç Sektörü Analizi kitabında, Türkiye ilaç sektörünün, sektörü etkileyen gelişmelerin

Detaylı

HAZİRAN 2016 Gebze Ticaret Odası Ticaret Bölümü

HAZİRAN 2016 Gebze Ticaret Odası Ticaret Bölümü HAZİRAN 2016 Gebze Ticaret Odası Ticaret Bölümü Sayı: 2016/1 TÜRKİYE DE VE DÜNYA DA BOYA SEKTÖRÜ Son dönemde dünya boya sanayisi önemli değişikliklere sahne olmaktadır. Sektörde konsantrasyon, uzmanlaşma,

Detaylı

plastik sanayi PLASTİK AMBALAJ MALZEMELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU TÜRKİYE Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

plastik sanayi PLASTİK AMBALAJ MALZEMELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU TÜRKİYE Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri plastik sanayi 2014 TÜRKİYE PLASTİK AMBALAJ MALZEMELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri YÖNETİCİ ÖZETİ : Plastik ambalaj mamülleri üretimi, Dünyada bu sektörde söz sahibi

Detaylı

Sağlıkta Ar-Ge Faaliyetleri ve Sağlık Ekonomisi Açısından Önemi. Dr. Nejla CAN GÜLER, AB Uzmanı Aralık 2014, Ankara

Sağlıkta Ar-Ge Faaliyetleri ve Sağlık Ekonomisi Açısından Önemi. Dr. Nejla CAN GÜLER, AB Uzmanı Aralık 2014, Ankara Sağlıkta Ar-Ge Faaliyetleri ve Sağlık Ekonomisi Açısından Önemi Dr. Nejla CAN GÜLER, AB Uzmanı Aralık 2014, Ankara SUNU İÇERİĞİ GİRİŞ I-AR-GE II-DESTEK KAYNAKLARI III-SAĞLIKTA AR-GE IV-ÖRNEK V-HEDEF SONUÇ

Detaylı

ZEYTİNYAĞI SEKTÖR RAPORU-2013

ZEYTİNYAĞI SEKTÖR RAPORU-2013 Türkiye de Üretim Zeytin ağacında periyodisiteden dolayı zeytin üretimi yıllara göre inişli çıkışlı bir grafik izlemekte ve üretime bağlı olarak bir yıl düşük (yok yılı) bir yıl yüksek (var yılı) ürün

Detaylı

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Aralık Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Aralık Ayı İhracat Bilgi Notu 2017 Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Aralık Ayı İhracat Bilgi Notu TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜMÜZÜN 2017 YILI ARALIK AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017

Detaylı

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK Dünya Ekonomisine Küresel Bakış International Monetary Fund (IMF) tarafından Ekim 013 te açıklanan Dünya Ekonomik Görünüm raporuna göre, büyüme rakamları aşağı yönlü revize edilmiştir. 01 yılında dünya

Detaylı

TÜFE de Türkiye geneli yıllık enflasyon %7,76 TR21 Bölgesinde ise %7,65 olarak gerçekleşti

TÜFE de Türkiye geneli yıllık enflasyon %7,76 TR21 Bölgesinde ise %7,65 olarak gerçekleşti TÜKETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ (TÜFE) 12,00 10,00 8,00 6,00 4,00 2,00 0,00 Türkiye TR21 TÜFE de (2003=100) 2017 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %2,46, bir önceki yılın Aralık ayına göre %2,46, bir önceki

Detaylı

İlaç Temel Araştırma Merkezi (İTAM) Projesi Toplantısı Türkiye nin İlaç Ar-Ge sinde İlerlemesi için Somut Hedefler "

İlaç Temel Araştırma Merkezi (İTAM) Projesi Toplantısı Türkiye nin İlaç Ar-Ge sinde İlerlemesi için Somut Hedefler İlaç Temel Araştırma Merkezi (İTAM) Projesi Toplantısı Türkiye nin İlaç Ar-Ge sinde İlerlemesi için Somut Hedefler " Dr. Filiz SAYAR Sanayi Genel Müdürlüğü Kadir Has Üniversitesi, İstanbul 19 Aralık 2013

Detaylı