Hüseyn Cavid - Iblis

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Hüseyn Cavid - Iblis"

Transkript

1 Hüseyn Cavid - Iblis Hüseyin Cavid (Nahcıvan, 24 Ekim İrkutsk/Rusya, 5 Aralık 1941) XX yy. Azerbaycan Edebiyatı'nda büyük romantik şair, dram yazarı ve inançlı bir Türkçümilliyetçi olarak tanınır. Hüseyin Cavid Resizade 24 Ekim 1882'de Nahçıvan'da doğdu. Cavid evvelce mollahanede okumuş, sonra büyük kardeşi Abdulla'dan Arap ve Fars dillerini öğrenmişti. Bunun ardından Mirze Mehemmedtağı Sidki'nin, 1895'te Nahçıvan'da açtığı "Mekteb-i Terbiye"nin ilk öyrencilerinden olmuştu. Eğitimini tamamlamak isteyen Cavid, 1902'de Güney Azerbaycan'ın kültür merkezi olan Tebriz'e gitmiş, burada tarih, Edebiyat ve Şark felsefesi hakkında bilgiler elde etmeye çaba göstermişti. Ama bir yandan Tebriz medreselerindeki tahsil sistemi hoşuna gitmediğinden, öbür taraftan ise dünyevi eğitim almak istediğinden, 1905'te Tebriz'i terkederek İstanbul'a gelmiş, burada şair ve yazarlarla, gazeteciler ve politika adamlarıyla tanışmış, serbest dinleyici olarak İstanbul Darülfünun'un Edebiyat Fakültesinin çalışmalarına katılmıştır. O dönemdeki İstanbul edebi muhiti ile sıkı ilişkiler kurmuş, Tevfik Fikret'le tanışmış, Rıza Tevfik'ten felsefe ve Edebiyat dersleri almıştı. İlk şiirlerini henüz Tebriz'deyken, eski Divan Edebiyatının etkisi altında Fars dilinde yazmıştı. Lakin kısa zamanda XX. yy.da Divan şiiriyle bir başarı elde edemeyeceğini anlamış ve Azeri Türkçesi ile, hem biçim, hem de konu açısından çağdaş şiirler yazmaya başlamıştı. 1910'da tahsilini tamamladıktan sonra, İstanbul'dan Nahçıvan'a döndü. Bir süre burada yaşadıktan sonra Tiflis'e giderek şehirdeki Azeri mektebinde öğretmen olarak çalıştı yılları arası

2 öğretmenlik faaliyetini Tiflis, Gence ve Baku şehirlerinde sürdürdü. 1910'da ilk dram eseri olan "Ana" piyesini yazdı. 1912'de Bakü'de ilk şiirler kitabı yayınlandı. Bu kitapla Cavid, XX. yy. Azerbaycan şiirine yenilikçi ve orijinal bir şair sıfatıyla dahil oldu. 1918'de Bakü'de olan Cavid, burada Ermeni katliamının bütün dehşetlerini yaşamış, onun kendi hayatı da ciddi bir tehlikeye girmişti. Bir mucize^sonucu kurtulmuş ve kurtarıcı olarak şehre giren Azeri-türk askeri birliklerini büyük şükranlarla karşılamıştı. Bu devirden başlayarak hayatı Bakü'de geçmişti. Cavid, evvelce orta okullarda, daha sonra ise Baku Darülmüellimatı'nda Edebiyat öğretmenliği yapmıştı. Bu faaliyet, tutuklandığı 1937'ye kadar devam etmişti. 1926'da şair gözlerini tedavi ettirmek için altı aylık bir süreyle Paris'te ve Berlin'de kalmıştı. Avrupa gezisi onun pek çok yeni eserine konu yönünden kaynaklık etmiştir. Azerbaycan'daki Bolşevik işgalinin gerçekleştiği 1920'de Cavid, artık kendi konusunu, üslubunu, Edebiyat yolunu bulmuş bir şair ve dram yazarıydı. Ayrıca o, kendi inancından, tapındığı hakikatlerden kolaylıkla yüz çeviren iradesizlerden değildi. Cavid'in 1920'ye kadar yazdığı "Ana", "Maral", "Şeyh Senan", "Şeyda", "Uçurum" gibi dram eserleri, bu arada alevli, ihtiraslı ve düşündürücü şiirleri onu Ede-biyatseverlere ve genellikle, Azeri Türklüğüne, bir milliyyetçi ve Türkçü yazar olarak tanıtmıştı. Cavid için sanatkarın özgürlüğü, onun konu seçimindeki hürriyeti her şeyden üstündü ve bu açıdan da Bolşeviklerin iktidara geldikleri günden itibaren Edebiyatı kontrol altında tutmaya çalışmaları, onu kendi ideolojilerinin hizmetinde görmek istemeleri Cavid'in ciddi bir tepkisi ile karşılaşmıştı. 1920'den evvel olduğu gibi, Sovyet rejimi döneminde de o, yalnız kendi sevdiği ve seçtiği konularda eserler yazmıştı. Yirminci yıllarda yazdığı "Peygember", "Topal Teymur" dramları, bu arada el yazmaları, KGB arşivlerinde mahvedilen, yahud da gizletilen "Atilla", "Cingiz Han" gibi dramlar, onun bir şair ve düşünür olarak hangi problemlerle ilgilendiğini, Türk dünyasının büyük ve şanlı tarihini, bu tarihden her zaman uzakta tutulmuş Azerilere anlatmak niyetinde olduğunu göstermektedir. 1937'de Stalin'in "büyük terroru" başladığında Cavid en başta tutuklananlar arasındaydı. Hayatının birkaç yılını Türkiye'de geçirdiğinden, onu Türk casusluğuyla, pantürkizm ve panturanizmle suçladılar. Sovyet ceza makinesinin bütün dehşetlerini yaşasa da, Cavid ona karşı ileri sürülen iddiaların hiç birini kabul etmedi. İnsanları birbirinin eliyle mahveden ikiyüzlü Sovyet savcılarına hiç kimsenin adını vermedi. Suçsuz şaire sekiz yıl hapis cezası verdiler ve 1938'de cezasını çekmek için onu dünyanın altıda birini kapsayan Sovyetler Birliği'nin bir ucundan öbür ucuna -Magadan'a- gönderdiler. Burası eskiden Rusya'nın büyük cezaeviydi. Sıfırın altında elli derece soğuk, ulaşım zorluğu, ebedi buzluklar ve geçilmez tayga ormanları buraya gelenler için dönüşü imkansız kılardı. Cavid, 1940'da Ma-gadan'dan başka bir sovyet tutsak kampına-irkutskasevkedildi. Hassas, ince ruhlu şair burada, neredeyse bütün hayatını cezaevlerinde geçiren tutsaklar arasında kendini cehennemdeki gibi hissediyordu. Bir mucize sayesinde uzak İr-kutsk ve Magadan'dan Azerbaycan'a gelib çatan ve şairin hayatının son yıllarını anlatan mektupları onun cezaevlerinde karşılaştığı dehşetleri göstermeye yetmektedir. Cavid 5 Aralık 1941'de İr-kutsk vilayeti Tayşet bölgesinin cezaevi hastanesinde vefat etmiş ve Tayş et köyü yakınlarındaki tutsak mezarlığında adsız bir mezarda defnolunmuştur. Uzun yıllar boyu Azerbaycan'da Cavid'in hayatının son dönemi hakkında hiç bir bilgi yoktu. Edebiyat tarihlerinde, bu arada şairin hayatı ve edebi kişiliği ile ilgili kaynaklarda onun 1944 de öldüğü bildirildi. Ama 1981'de, Cavid'in doğumunun 100. yıl kutlamaları genişletildiği zaman, KGB arşivlerinden alman bilgiler onun ne zaman öldüğünü ve nerede defnolunduğunu ortaya çıkarmaya

3 imkan yerdi. 1982'de Cavid'in cenazesi, uzak ve soğuk İrkutsk'dan vatanına getirildi ve Nahçıvan'da büyük törenlerle toprağa verildi. Hüseyn Cavid, Azerbaycan Edebiyatı tarihinde bir şair ve dram yazarı olarak meşhurdur. Dram eserlerinin ekseriyetini şiirle yazmış, şairlik istidadını ve başarısını bu alanda göstermiştir. Cavid lirik ve romantik bir şairdi. O, dünyaya ve insanlara güzellik ölçüsü ile bakar, güzel olanı kamil, olgun olarak kabul ederdi. Cavid'in "Menim tanrım güzellikdir, sevgidir" inancı, onu insan güzelliğinin, manevi güzelliğin, kalp ve fikir güzelliğinin dünyayı olumsuzluklardan, kötülüklerden kurtaracağı düşüncesine getirib çıkarmıştı. Cavid'in birinci dünya savaşma kadar yazdığı şiirlerde aşk önemli yer tutar. "Me-hebbetdir yegane din" diyen şair, sonraki eserlerinde de, insan sevgisinin dünyayı değiştirmek, hayatı daha yaşanılır bir hale getirmek kuvvetine malik olduğuna inanmıştı. Lakin dehşetli savaş, bunun ardınca kanlı Ermeni katliamları, evini, yurdunu terketmek zorunda kalan binlerce insanm acı ve kederli talihi, Bolşevik devriminin getirdiği huzursuzluklar ve manevi değerlerin kaybolması, tedricen Cavid'de bir bedbinlik, umutsuzluk ve güvensizlik yaratmıştı. Bu yüzden de Cavid, kendisini düşündüren suallere, tarihin sehifelerinde cevab aramayı tercih etmiş, 1920 den sonra yazdığı eserlerde, tarihi konulara sıkı şekilde sarılmıştır. Tarihi konulara ilgi, ona bir taraftan kendini düşündüren suallara cevap aramak imkanı verirken, öbür taraftan da onu yeni, çağdaş hayatla ilgili konularda eserler yazmak azabından kurtarıyordu. Cavid'den ise böyle eserler istiyorlardı. XX yy. Azerbaycan Edebiyatının en çok tanınan ve sevilen temsilcilerinden birinin susması, Bolşevik tenkitçilerden birinin yazdığı gibi, "Bolşevik trenine oturmak istememesi", onların canını sıkıyordu. Bu sebeple de 1920 sonrası, Cavid'in yazdığı her bir yeni eser mikroskop altında incelenir, çoğu zaman bu eserlerdeki bedii düşünce ve sonuçlardan yazarı politik açıdan suçlama aracı olarak istifade edilirdi. Ama bütün takib ve sıkıntılara rağmen Cavid, arası yazdığı eserlerde de ideal ve inançlarına sadakatini korumuştu. Onun bu dönemde yazdığı "Topal Teymur", "Peygember", "Siyavuş", "Knyaz", "Heyyam" dramları, "Azer" manzum romanı ve birçok şiiri Edebiyatseverlerin büyük ilgisini çeken, Azerbaycan Edebiyatını Bolşevik propogandası haricinde tutan değerli sanat örnekleriydi. Bugün Cavid Azerbaycan Kültürü ve Edebiyatı tarihinde öz yerini yeni bulmaya başlamıştır. Cavid'in Türklük duygularının büyüklüğü ve kutsallığı, onun Türk dünyasının geleceği ile bağlı fikirlerin ilerigörüşlülüğü bugün bütün gerçekliği ve ciddiliği ile ortaya çıkmaktadır. Eserleri: Ana, Tiflis, 1913; Keçmiş Günler, Tiflis, 1913; Bahar Şebnemleri, Tiflis, 1914; Maral, Bakı, 1917; Şeyda, Bakı, 1917; Şeyx Se nan, Bakı, 1917; Edebiyat Dereleri (Abdulla Şaiq'le birlikte), Bakı, 1919; Peygember, Bakı, 1922, 1926; Şeyx Se nan, Bakı, 1926; Uçurum, Bakı, 1926; Topal Teymur, Bakı, 1926; İblis, Bakı, 1927; Siyavuş, Bakı, 1935; Seçilmiş Eserleri, Bakı, 1958; Piyesler, Bakı, 1963; Seçilmiş Eserleri, 3 cildde, c. I-III, Bakı, ; Seçilmiş Eserleri, 4 cildde, c.i-iv, Bakı, Kaynakça: Azerbaycan Edebiyatı Tarixi, c.ii, Bakı, 1960, s ; Cefer Ceferov. Azerbaycan Dramteatrı, Bakı, 1959; Memmed Cefer. Hüseyn Cavid, Bakı, 1960; Memmed Cefer. Azerbaycan Edebiyatında Romantizm, Bakı 1963; Ali Sultanlı, Azerbaycan Dramaturgiyasının İnkişaf Tarixinden, Bakı, 1964; Yaşar Qarayev. Facie ve Qeh-reman, Bakı, 1965; Ebülfez İbadoğlu, Hüseyn Cavid in "İblis" Faciesi, Bakı, 1969; Mes'ud Ali-oğlu. HüseynCavid in Romantizmi, Bakı, 1975; Müşkünaz Cavid. Hüseyn Cavid i Xatırlarken, Bakı, 1976; Zahid Ekbreov. Hüseyn Cavid in "Şeyx Se nan" Faciesi, Bakı, 1918; Refik Zeka, Hüseyn Cavit Seneti, Bakı, 1981; Cavid i Xatırlarken Meqaleler ve Xatireler Mecmuesi. Tertib edeni Turan Çavid. Bakı, 1982; Ejder İsmayılov. Dünya Romantizminin En aneleri ve Hüseyn Cavid, Bakı, 1983; Eziz Şerif. Keçmiş Günlerden, Bakı, 1977;

4 T.Efendiyev. Hüseyn Cavid in İdiyalar Alemi, Bakı, 1986; Kamran Eliyev. Azerbaycan Romantiklerinin Edebi-Estetik Görüşleri, Bakı, 1986; Veli Osmanlı. Azerbaycan Romantikleri, Bakı, 1986; Mes'ud Alioğlu. Hüseyn Cavid. Eserlerine Müqeddime, Hüseyn Cavid, Seçilmiş Eserleri, 3 cildde, c.i, Bakı, 1968, s.3-24; Memmed Cefer. Hüseynn Cavid (Rus, İngiliz, Alman, Fransız dillerinde), Bakı, 1982; Yaşar Çjarayev. Hüseyn Cavid, Bakı, 1982 (Rus dilinde). ŞİİRLERİ BAKU'DE (Hüseyin Cavid, Eserleri, Üç cilt, Bakü-1968, c.i, s.30-33) Balaxanı neft me'derilerine gederken Me'sud ile Şefiqe arasında bir müsahibel. Şefiqe biraz xeyalperverdir, uzaqdan neft Buruqlarmı2 görerek sevinçle Mesud'a gösterir. ŞEFİQE Uzaq, uzaq, çox uzaq yerde işte bir orman. Nasıl da xoş, ne qeder şairane servistan3. Bax, işte bax. Nedir onlar? Ne söyledinse yalan, Gezib-dolaşsa deyirdin, bu şehri bir insan, Çiçekli bir kiçicik bağçadan eser bulmaz. O servler seni tesdiq üçün mü? Ay qurnaz... Nedir o menzere? Bir bax, nasıl da cazibedar Ki, her baxışda doğar qelbe bir sürur-i bahar4. O servlikde gezenler deyil mi hep mesud? Deyil mi-allah üçün söyle,-hepsi vecdaluds? (birden-bire heyretle) Deyişdi bet-benizin, böyle zehrxendinle6, Ne söylemek dileyirsen? Aman, çapuq söyle. MESUD Ne söyleyim, ne düşündünse hepsi neşepezir?, Gözel, sevimli, feqet şairane bir tesvir... Bu bir heqiqete benzer xiyal-i müzlimdir8, Ki, pişgah-i nigahmda9 böyle dalgalanır. "Xeyal içinde beşer daima seadet arar, Heqiqetin üzü lakin gülümsemez, ağlar'l O servler ki, uzaqdan sana tebessüm eder, Biraz da yaklaşalım: bax hemen tecessüm ederlo. Önünde bir sürü dehşetli, sisli abideler, Ki, daima saçar etrafa kirli rayiheler. O servlikde çayırdan, çiçekden iz yoxdur, Görürken anlayacaqsan ki, hep bataqlıqdır. Gözel, temiz su bulunmaz, cehennimi bir çöl, Ki, zift axır, birikir, her teref olur göl-göl. Bu "servlik" dediyin hep mülevvesiı ehramlar, Çamurlu, hisli buruqlardır öyle menzeredar. Yığmyığm beşeriyyet o muzlim ormanda, Yaşar, qoşar, çalışar zift içinde her yanda. Heyatı güldürecek bir ümide bağlanarak, İş arxasmca qoşuşmaqda hepsi çırpmaraq. Biraz da yaklaşalım, gör zavallı insanlar, Neler çekir yaşamaqçün? Nasıl yaşar onlar? Görünce tab edemezsin, acırsın, ağlarsın, Nedir bela-yi meişetl2 bilersin, anlarsın. ŞEFİĞE Hayır, o lövheyiis men görmek istemem, dönelim. MESUD Feqet necin eceba? Söylemez misin, gözelim? ŞEFİĞE Necin mi? Köksümü gel dinle, sonra halimi bil, Bax işte eyle tamaşaye var mı taget-i diu4? Birerbirer mana anlatdığın o menzereden, Könülde hasil olur sade, gizli bir şiveni. Hemen dönüb gedelim, mence fazla seyr etmek, Yazıq... Bela-yi meişet heyatı mehv edecek.

5 Ağır demirlerin altında hep ezilmek için, Uzaq, feqet çox uzaq, çox yabancı ölkelerin, Feqir, zavallı, felaketkeşidel6 övladı, Qoşub gelir iş için hepsinin bu mö'tadıl17. Çoluq-çocuq, ana, hemşire, qız, nişanlı, gelin, Vetende hep gözü yollarda müzterib, qemgini8. Melal-i hesretel9 düşkün kederli aileler Bu gün, yarın deye hep intizar içinde meler. Yarınki gün, kimi me'yus20 olub teverrüm eder2!, Sönüb geder, yaşamaz, cümle kainata küser. Feqet yaşar kimi, ye's ü ümid içinde, yaşar. Soluq heyatı ile axşam, seher yanar, sızlar. O binevaları yad eyledikçe hep bunlar, Cefaye, zehmete qarşı köküs gerib çapalar. Bu rezmgah-i meişetde çıpranır22 hepsi, O zift axan quyular onların ecel qapısı. Seqetlenir çoxu belden, qabırgadan, qoldan, Yarım cesed, yarım insan qalıb düşer dilden. İkinci bir yeni zulmet temeshür eyleyerek23, Güler zavallıya, bedbext adam ne yapsa gerek... Xayır, bu hali düşündükçe artıyor kederim, O qanlı mezhebe getmekden ehtiraz ederim. O servler ne imiş indi anladım, bildim, Birer mezar daşıdır, hep kedernuma24, muzlima Uzaqdan öyle gözelken teqerrüb etdikce26, Xeyali, hissi üzer cangüza2 bir işgence. Xayır, bu kirli, mülevves muhite men varamam, Hemen çabuq dönelim, her şey anlaşıldı tamam... MESUD Feqet çox aklanıyorsun menim gözel meleyim, Düşündüyün gözel, amma yanılma, sevdiciyim. Bu ne'şesiz, bu kederli, bu müzlim alemden, Ziyalanır28 bütün alem, cahan olur rövşen. O zift axan quyular menbe-yi seadetdir, Axıb geden sular altundur, eyn-i ziynetdir. 1. sohbet 2. kuyularını 3. selvi ülkesi i. bahar neşesi 5. coşku verici 6. içindeki zehirle. 7. neşe verici 8. karanlık, hayal 9. huzurlu bakışında 10. şekillenir 11. pis 12. hayat, geçim 13. manzara 1i. gönül gücü 15. yaş, inleme 16. felakete uğramış 17. alışkanlığı 18. gamlı 19. hasret hüzünü 20. kederli 21. verem olur 22. çmpınır, yüzer 23. maskaralık ederek 2i. keder verici 25. karanlık 26. yaklaştıkça 27. öldürücü 28. aydınlanır Bax, işte hep o buruqlar birer böyük bütdür, Ki, pişqahinei çox kimse varmadan bükülür. Bu şehr içinde görüb duyduğun o hiss-i neşat, Bütün o debdebeler, hep o anlı, şanlı heyat. Bütün o tenteneler, hep o süslü heykeller, Bu sisli, hisli buruqlarla iftixar eyler. ŞEFİĞE Evet... O servet ü saman2 içinde zenginler, Keder ne bilmeyerek istirahet etsinler? Feqet zavallı feqir orta yerde qehr olsun, Zeherli qazları udsun da yıpranıb solsun Sebeb ne? Sehhete düşmen o nemli yerlerde-feqir olan çürüsün... Hakki e'dalet nerde? MESUD Bu anlaşılmayacaq bir sual-i müşküldür, Ki, hell edilmesi mence qeyr-i qabildir. Bu fikre qarşı ne mazi cavab verdi, ne hal, Senin bu fikrini keşf eyler ancaq istiqbal Q ADIN (c. I, s.43-44)

6 Qadm. Ey sevgili hemşire, oyan. Ana! Ey nazlı qadm, qalx! Uyuyan Daima mövtle3 hemduş4 oluyor, Zili ü möhnetles hemağuş oluyor. İşte sıyrılmada hep zulmetler, Ağarır dan yeri, qalx, işte seher. Oyan, etrafını seyr et de, düşün, Bütün övlad-i veten işte bu gün, Yalınız senden umar derde sefa, Yalınız sende bular ruha qida. Ana övladım besler, böyüdür, Anasız millet evet, öksüzdür. Senin alemde vezifen, hissin, Ne böyük... Hem ne ağırdır bilsen... Qadm. Ey sevgili, şefqetli melek, Bu qeder sebr ü tehemmül ne demek? O letafeta, o necabetle? sana, Bu esaret, bu heqaret ne reva? Sen neşen? Kendini bil, ze'fi8 burax, Hep nesibin mi senin sille, dayaq? Çekme ah öyle mükedder, mezhun, Ağla göz yaşların axsm, coşsun. Ağla, feryadını duysun erler, Belke insafa gelib rehm edeler. "Ağla, hep ağla!" dedim, çox yanılış, Çınlansın, mövclenib? yükselsin, O sesin qüvveti, te'siri böyük... Ağla, ta lerzeyeio gelsin yer, gög. 1. Huzur 2. Varlık ve zenginlik 3. Ölümle 4. Omuz omuza 9. Dalgalanıp 10. Titreyiş 11. Çiğnenmiş, ayak altına alınmış ve sıkıntılı 16. Azarlama ve öfke Bax, bu insan ne qeder aldamyor? Hayır, esla meni sen dinleme, dur. "Ağla, hep ağla!" dedim, çox yanılış, Ağlamaqdan ne çıxar sanki? Çalış! Oluyor işte hüququn pamalu, Çalış, öyren, ara, bul, hakkını al. Perde-yi zulmet içinden sıyrıl, Qehramanlar kimi qovgaya atıl. Fezl ü irfanla mücehhez olaraq, Cehli yıx, qefleti yıx, eczi burax. Kimseden gözleme yardım esla, Yalınız kendine kendin ağla OKSUZ ENVER (c. I, s ) Doqquz yaşında zeki, uslu bir çocuq-enver... Sinifde tam iki ildir, birincilikde onun Şerefli bir adı var-daima müellimler, Severdiler onu. Lakin o imdi çox yorgun. O imdi çox mütefekkir... cahanda işte onun, Heyatı, neşesi ümmidi tek bir annesi var, Feqet o, belke üç ay var ki, haste, giryenümunl2, Nezerleri ile üzer binevayii3 leyi ü nahari4. Zavallı annesi söndükçe yavrucuq yanıyor, Yanıb da qovruluyor; en büyük düşünceleri Yarınki matemi güldürmek üzre aldamyor, Feqet qadm erimiş, onda yox heyat eseri. Çocuq devam eleyir derse her sabah, lakin,

7 Ne söyleyirse müellim, o bir şey anlamayır. Dalıb, dalıb gediyor ders üçün, vezife üçün, Tokat yeyirse de biçare susmuş, ağlamayır. Sekkiz gün oldu ki, artıq xeber yox Enver'den O imdi derse davam etmeyir, qadmcığazm, Qoşar mezarına öksüzce ağlar, inlerken, Gelince hatire mazi düşüb qalır baygın. Sorar sinifde müellim o kimsesiz çocuğu, Qızar da söylenerek her gün arxasmca onun. "Aman, nasıl yaramaz! Bax bu hefte keçdi, daha, Ne bir xeber, ne bir iz var. Demek o bir çapgm... Yarınki gün o soluq çöhre pürmelal-i teebl5, Sinifde erz-i vücud etdi. Derse başlanaraq, Müellim ekşi, çatıq üzle pür'itab ü qezebl6, Görünce Enver'i qaldırdı: Sıkıntıyla, dertle 6. Güzellikle 7. Soyluluk 8. Güçsüz, zayıf 12. Gözyaşı döken 13. Çaresizi 14. Gece ve gündüz 15. Kederli -Ey çocuq, mene bax. Sen indi hansıi cehennemde, söyle nerden idin? Düşünme, söyle. -Efendim, şey... -Ah, deni2, yaramaz. Nasıl da bax dalıyor, sanki tülküdür qurnaz! Çocuqcağızda cavab, işte bir sükut-i hezin3, Gözünde dalgalanır ince bir bahar buludu, O hep baxıb duruyor, yoxdur onda hiyle ve suç... Sükuta qarşı müellim qezeble bir, iki, üç Tokatlayınca çocuq birce kerre hiçkırdı, "Aman, vay anneciyim!"-sonra qeşş olubi getdi, Bu ses sinifde olan cümle qelbi titretdi QIZ MEKTEBİNDE (c. 1, s.49) -Qızım, yavrum, adın nedir? -Gülbahar. -Peki, senin anan, baban var mı? -Var. -Nasıl, zengin midir baban? -Evet, zengin, beyzade... -Öyle ise geydiyin geyim necin böyle sade? Yox mu senin incilerin, altun bilerziklerin? Söyle yavrum, heç smlma... -Var, efendim, var, lakin... Müellimem her gün söyler onların yox qiy-meti, Bir qızın ancaq bilgidir, temizlikdir ziyneti5. -Çox doğru söz... Bu dünyada senin en çox sevdiyin Kimdir quzum, söyler misin? -En çox sevdiyim ilkin O Allah ki, yeri, göyü, insanları xelq eler. -Sonra kimler? -Sonra onun gönderdiyi elçiler. -Başqa sevdiklerin nasıl, yok mu? -Var... -Kimdir onlar? -Anam, babam, müellimim, bir de bütün insanlar...

8 1913 MENİM TANRIM (c. I, s.58) Her qulun cahanda bir penahı var, Her ehl-i halin bir qiblegahı var, Her kesin bir eşqi, bir Allah'ı var, Menim Tanrım gözellikdir, sevgidir. Gözel sevimlidir, cellad olsa da, Sevgi xoşdur, sonu feryad olsa da, Uğrunda menliyim berbad olsa da, Son dildarım gözellikdir, sevgidir. Gözelsiz bir gülsen zindane benzer, Sevgisiz bir başda eqrebler gezer, Ne görsem, hansı bezme etsem güzar, Hep duyduğum gözellikdir, sevgidir QAÇQIN (c. I, s. 97) Örtünme, dur. Kimsen? Nerelisen sen? Gözel qaçqın6, başı belalı qaçqm. Gülümse, nur saçılsın üzgözünden, Ey her hali melek edalı qaçqın. Zülfünü qoynunda beslemiş gece, Süzgün gözlerin, gül üzün pek ince. Könül mest olur sen gülümsedikce, Ey nazlı dağlann maralı qaçqm. Men isterem ömrüm seninle gülsün, Söyle, ne derdin varsa anlat bütün, Aman ne oldu ki, sen böyle düşdün, Yurdundan, elinden aralı qaçqın. Ah, seni gördüm de dağıldı huşum?, Vuruldum sene, sanki bir serxoşam. Men de senin kimi bir qerib quşam, Gel mene ey könlü yaralı qaçqın TÜRK ESİRLERİ (c. I, s. 93) Erkek, qadm, esger, çocuq, ixtiyar -Esir-deye minlerce Türk övladı. İssız bir adanın qoynunda sızlar, Sorulmaz derdi, duyulmaz feryadı. 1. Hangi 2. Alçak 3. Hüzünlü sessizlik i. Kendini kaybedip 5. Süsü 6. Muhacir, kaçak 7. Aklını İşte kinli bir mezarlıq ki, her gün, Yığm-yığm insan udar* da, doymaz. Sağlam vücudlar bele düşkün, ölgün, Ümidsiz bir heykelden ferq edilmez. Gülümserler, feqet hep gözlerinde, İntiqamlı şimşekler çaxar, durar. Çırpmırlar, solmuş benizlerinde, Bir çox gizli, sönük emeller uyur. Yalnız soyuq, yağmur, boran, fırtına, Oxşar durur bu mehzun könülleri. Üryanlıq, xestelik, aclıq bir yana, Susuzluqdan hep qurumuş dilleri. Amansız qartalm vehşi dırnağı, Mesum yavruları didib-parçalar. İşte edalet. İlanlar yatağı, İnsanlara mesken verilmiş qerar. Nerde o serxoşlar ki, hep "qardaşhq, Birlik, beraberlik" deye sayıqlar. İşte bir vehşet ki, çekilmez artıq, Dost deyil, düşmen bele görse ağlar. Ey Türk eli! Ey milyonlar ölkesi, Saqın, duyma nedir bu hal, bu dehşet? Titretmesin, seni bu qardaş sesi, Korluq, sağırlıq, o da bir seadet SEVİNME, GÜLME QUZUM...

9 (c. I, s. 72) PENBE ÇARŞAF (c. I, s. 73) Pembem, şeffaf, ipekli bir çarşaf, Lerziş-i sefvetile her saet, Ruh-i mecruhe eyler ithaf, Nazenin bir ferişte, bir afet. Bu tesettür nasıl da cazibedar. Bunda çox ince bir letafet var. Sanki bir növşüküfte gül fidanın, Penbe tüller ehate qılmışdır. Ya ki, bir kövkeb-i direxşanın, Üstünü hep şefeqler almışdır. Men açıq şe'rden de hezz ederem, Feqet en gizli şe'ri çox severem. Açaraq sivrilir çox afetler, Saf ve azade sanki bir zanbaq. Sen emin ol ki, ey şükufe-yi ter, Güle çox başqa fer verir, yarpaq. Söyle. Dünyada hansı senetkar, Kölgesiz bir resmde senet arar? O vücud-i letifi qoy sarsın, Nurdan işlenen ipek teller. Mence meğrur-i möhteriz baxışm, Ruhu teltif için kifayet eder. Örtün. Örtün. Feqet, unutma, saqın, Senin açmaq zamanm-işte yarın. VEREMLİ QIZ (c. I, s. 80) Sevinme, gülme quzum kimsenin felaketine, Bu hal, evet, iyi bir şey deyil, sevinme, saqm. Sevinme başqasmm hal-i pürsebaetine2 Toxunma qelbine bikeslerin3, zavallıların. İnan ki, bir acı söz, bir baxış, bir ince gülüş, Kederli, sıtmalı bir qelbi durmalar, yaralar. O qelb ovunsa da, aldanma, incinib küsmüş, Sağalmazi işte o, iller de keçer hep sizlar. Toxunma, ruhum. Evet kinlidir felek, bir gün, Qızar, hem gücenib intiqam alar senden. Bu gün gülen yarın ağlar, saqın, öyünme, düşün-düşün de, munis ol5, incitme, qırma kimseyi sen. Sarı gül, Ey şikeste, solgun nur, Necin alude-yi xeyal oldun? Çeşm-i nazinda başqa resm oxunur, Söyle, bir söyle, sen necin soldun? Düşünüb durma böyle ince, derin, İncelik, ya derinlik afetdir. Nerde evvelki dadlı cilvelerin? Bu ne halet, nasıl qiyafetdir? Ah... bilmem ne sehr var sende? Könül ancaq seninle neş'e bular? Sen meleksen, teverrüm etsen de, Yene ruhum senin esirin olur Yutar 2. Düşkün halime 3. Kimsesizlerin i. İyileşmez 5. Canayakın ol AZER DÜŞÜNÜRKEN (c. II, s ) Azer düşünür... Belke otuz ildir o her an, Düşkün beşerin eşqini, feryadını inler. Yaxdıqca yaxar beynini bir kölgeli böhrani, Eflake2 sorar derdini, yıldızları dinler. Göz qırparaq ancaq ona ulduzlar3 eder naz, Dilsiz ve sağır göyler onun halını duymaz. Beslendi kiçik4 duygusu azade5 çocuqken, Çox ince terennümler öten6 neyler içinde. Vurgundu o hep şe'r ile ahenge ezelden, Ağlar ve gülümserdi tegenniler7 içinde. Her gün yaralar qelbini bir sıtmalı rö'ya, Her gün uyudar derdini bir neşeli xülya.

10 AteşgedelerS, fırtınalar yavrusu Azer, Coşduqca alovlar ve köpükler kimi çılgın. Bezen bayılıb ser'eli9 bir heykele benzer, Yorgun gözü hesretli üfüqler kimi dalgın. Be'zen o baxışlar yene şimşek kimi parlar, Qesvet sovuranl heçliyi bir anda yaxarlar. Yalnızlığa imrendi, uzaqlaşdı beşerden. Bir qülbeye saxlandı ki, ıssısca mezardı, Mehrum idi dünyanı saran xeyr ile serden. İllerce dalıb getdi o böhranlı qefesde, İnsanları özlerdi her ateşli nefesde. "Sersem, deli, xudbinii"-deye itham ile her kes, Behs etdiler Azer'den, o, aldırmadı esla. Hep onca bir alqışla söyüşden!2 köpüren ses, Arif keçinenler ona yan baxmada hala. Mö'minlere sorsan edecek küfrüne ferman, Dinsizlere get, onda bulur şübheli iman. Azer daha çox zövq alır aydın gecelerden, Hetta sarışın ay ona gülmüşdü bir axşam. Gülmüşdü bulutlar arasından süzülürken, "Hürr ol" deye qelbinde doğurmuş yeni ilham. Artıq o sönük çerçive şen Azer'i sıxmış, Seyyah olaraq ayla beraber yola çıxmış... ŞEYXSEN'AN (c. I, s ) 4 perdeli facie KONU: Facienin.konusu xalq efsanesinden alınmışdır. Hadiseler Erebistan da ve Qaf qaz da cereyan edir. Öz fezileti ve ürfanı ile tanınan gene Şeyx Sen'an'a böyük ümidlerle baxılır. Din başçısıl3 Şeyx Kebir onun sımasında öz devamçısını görür. Şeyx Kebir in qızı gözel Zehra ona äşiqdir. Şeyx Sen an ise rö yasında Xumar ı görür ve ona vurulur. Yuxusunu Şeyx Kebir e açdıqda mürşidi onun öz fezileti ile şöhretleneceyini, lakin ehtiras ucbatındanl4 her şeyi itirerek alçalacağını bildirir. Şeyx Sen an and içir ki, qadınlara heç zaman baxmayacak, bütün heyatmı yalnız İslam dininin yayılmasma hesr edecek. On il erzinde bu vedine emel edir, fazil ve müdriki5 bir şeyx kimi meşhurlaşır. İslamı tebliğ ede-ede Qafqaz a gelib çixır ve burada yuxulannda gördüyü, ürekden sevdiyi Xumar ı görür. Mehebbet her şeye üstün gelir. Şeyx Sen an ve dini unudur. Lakin Xumar m atası ve Gürcü papazı Şeyx in Müselman, Xumar m ise Xristian olduğunu bildirerek, onu redd etmek isteyirler. Me-hebbetdir yegane din -deyen Şeyx Sen an öz eşqi yolunda her şeye hazır olduğunu bildirir. Bir şeyx olduğu halda papazın telebi ile şerab içir, xaç taxır, nelıayet onların sertini qebul ederek Xumar a qo-vuşmaq üçün hetta iki il domuz otarmağal6 razılıq verirl7. Xumar ı seven Gürcüler onun heyatına qesd etmek isteyirler. Lakin bir teref den yerli Türk ler yardımcı olur, o biri teref den ise artıq Xaliq in nezerinde müqeddesleşen Şeyx Sen an artıq ölümsüzlük qazanmışdır. Şeyx Sen'an'dan üz çevirib Erebistan a qayıdanl8 şeyxler de Şeyx Hadi nin tezyiqi!9 ile onun kimliyini derk ederek20 yeniden Qaf qaz a dönürler.lakin iki ilin tamamı müddetinde Xumar ın atası ve papaz ve dlerini pozaraq qızı ona vermek istemirler. Bele olduqda Şeyx Sen an la Xumar biri-birine qovuşaraq oradan uzaqlaşırlar. Gürcü deliqanlılan onları te qib edirler. Hamı21 sıldırım22 qaya üzerinden Kür nehrine tullanan23 Şeyx Se nan la Xumar m meleklere çevrilerek semaya pervazlandıqlannı24 görür. Belelikle heqiqi eşq bütün dini ve milli f erqleri üsteleyir. I perde Şeyx Sen an yerinden qalxaraq rö'yasını söylemeye başlar. Şeyx Kebir onun sözlerini dinleyerek yeri geldikçe başı ile tesdia ve davam elametleri gösterir. ŞEYX SEN'AN Ey böyük Şeyx! Gördüm etrafı, Sarıyor ince, xoş bir aydmlıq.

11 Gecenin sanki xende-yi safi25, Saçıyor kainata baygmlıq. Ruhu teshir26 eden gözel mehtab, Dem-be-dem27 neşr ederdi mövce-yi nur Sıkıntı, buhran 2. Feleklere, göklere 3. Yıldızlar 4. Küçük 5. Özgür 6. Veren 7. Ezgiler 8. Ateşperestler 9. Saralı 10. Sıkıntı saçan (savuran) 11. Bencil 12. Sövmekten 13. Din büyüğü (Şeyhülislam) 14. Şaşkınlığından 15. Faziletli ve akıllı 16. Otlatmaya 17. Rıza gösterir 18. Geri dönen 19. Baskısı 20. Anlayarak 21. Hepsi 22. Yalçın 23. Atlayıp 24. Kanatlandıkları 25. Saftebessüm 26. Büyüleyici 27. Zaman zaman 28. Nar dalgası Geldi bir şeyx o dem üzünde niqabl, Meni ta gördü, oldu pek mesrur2. Sanki bir tifl3 idim... Qucaqlayaraq, Bir zaman öpdü, sevdi, hoplatdı. Sonra omuzunda çox atıb-tutaraq, Gah gezdirdi, gah oynatdı, Aqibet men o möhterem şeyxin, Silleler endirib de üz-gözüne, Eylenirdim... Xilas edilmek üçün, Xeyli yalvardı, baxmadım sözüne, Azacıq keçdi, şeyx-i name'lumi, Bir de gördüm ki, deyir: "Bax, Sen'an, Bax, ne müdhiş, nasıl derin uçurum. İşte son menzil, işte Gürcüstan." Baxdım, eyvah da atıb boynundan, Meni bir an içinde mehv edecek. Bağırıb Haq'dan isteyince aman, Qoşdu imdada bir ziyalı melek. ŞEYX KEBİR Sonra? ŞEYX SEN'AN Ta şeyxe eyledim diqqet, Meni titretdi bir derin heyret... ŞEYX KEBİR Eceba kimdi şeyx? ŞEYX SEN'AN Sorma... ŞEYX KEBİR Necin? ŞEYX SEN'AN Sen idin, ah, evet o şeyx sen idin. Her kesde böyiik bir heyret. Şeyx Kebir ise me 'nalı bir terzde başını tehrikle bir qeder sükut ixtiyar eder. ŞEYX KEBİR (Sen 'ana) Oğlum. Er-gec tutacaq cahanı adın, Söylener ictihad ü irşadm. Cahil-arif, böyük, kiçik, yekser, Seni özler, sever, perestiş5 eder. Meni bir gün de geler xalq unudub, Sene hep ehl-i hal6 olar meczub7. Her kesde qibteli8 bir heyret. ŞEYX HADİ (Arkadaşlarına) Bu ne tale9, nasıl meziyyetdir?

12 ŞEYX SEDRA Şübhesiz, en böyük seadetdir. EBÜLULA Kimse bir böyle şanlı gün görmez... ŞEYX KEBİR Bu seadet feqet uzun sürmez (Sen 'an 'a) Çünki rö'yada gördüyün uçurum, Seni eyler bu feyzden mehrum. Baş verer senden öyle bir hereket, Ki, bütün xalq eder hemen nifret. Alçalar, ruhun alçalar... Ancaq, Seni alçaldan ehtiras olacaq. ŞEYX MERVAN (Neim 'e) Bu fezilet deyil, rezaletdir... ŞEYX NEİM (Mervan 'a) Bu seadet deyil de, zilletdirio. Şeyx Sen'an mehbutn bir halda azacıq düşünür. Sonra ağlayacaq derecede bir tutqunluqla Şeyx Kebir'in ayaqlarma qapanır. Şeyx Kebir onun qolundan tutub qaldırır ve elini omuzuna qoyur. ŞEYX KEBİR Seni annen doğurdu Turan'da, Yaşadın bir zaman da İran'da. Kesb-i irfan!2 için, fezilet için, Sonra İran'ı terk edib geldin, Erebistan'ı ixtiyar etdin!3, Gene iken kesb-i iştihar etdinii. Lakin en son yerin zeki Sen'an, Olacaq son nefesde Gürcüstan, Çjapılıb hisse, olmasan gümrah, Olacaq meqberin ziyaretgah. ŞEYX SEN'AN Şeyxim, efv et, feqet bir erzim var. l.örtü 2. Mutlu 3'Çocuk i. Bilinmeyen 5. İtibar 6. Halden anlayan 7. Tutkun, deli-divane 8. İmrenen, gıpta eden 9. Şans, talih 10. Alçaklık 11. Şaşkın 12. İlim kazanmak 13. Seçtin 1i. Şöhret kazandım ŞEYX KEBİR Söyle, yavrum, smlma, yox icbari. ŞEYX SEN'AN Hankı şeydir sebeb felaketime? Onu mümkünse söyle, gizletme. ZEHRA Ah... ŞEYX KEBİR O yalnız qadındır, işte qadm. ŞEYX KEBİR Söyle Zehra'ya: gözlerin aydın. ŞEYX MERVAN (istehzalı2 bir tövr ile Şeyx Ebuzer'e) Söyle Zehra'ya: "Gözlerin aydın."

13 ŞEYX SEN'AN Ey böyük Tanrı, ey böyük yaradan. Her qulun hali, fikri sence eyan3. Meni senden gözel bilen, tanıyan, Var mı ey xaliq-i zemin ü zaman4? (Şeyx Kebire) Men otuz il cahanda zahidvar5, Bilmedim qız nedir, qadın nedir zinhara Ne qeder mende varsa hiss ü heyat, Ehtirasata düşmenem, heyhat. Mene bigane zövq-i nefsani, Sevdiyim yalnız eşq-i ruhani7. Daha könlümde qeyri eşqe inan, Yer bulunmaz xayır, xayır... Bu sırada tekrar sehnenin ışığı azalır, ikinci perde qalxaraq ta ucda evvelki behişti? menzere görünmeye başlayır XUMAR (sıtmalı bir ahengle) Se'nan Ne çabuq çıxdı xatirinden? ŞEYX SEN'AN Aman! Men şaşırdım. Saqm, inanma UÇURUM (c. I. s ) 4 perdede iacie KONU: Eserin konusu esrin evvellerindeki Türkiye heyahndan almmışdır. Müellif burada yaxşı beled9 olduğu bah tipli, modern Türk gencliyinin heyatmı eks etdirmişdir. Pyesin esas qa-yesi batı heyatının, batı kültürünün Türk gencliyine öldürücü te sirini göstermektedir. İste dadlılo ressam Celal ve onun eşi Göverçin biri-birlerini _ ürekden sevirler. Celal Avropa ressamlığı ile daha yaxından tanış olmaq üçün Fransa ve İtaliya ya gedir. Burada o, gene ve gözel Fransız qızı Anjel le tanış olub vetenini, sevimli Göverçin ini ve istekli qızı Menekşe ni unudur. Göverçin in mehebbet dolu mektublannı cavabsız qoyur. Bir müddet sonra artıq içki düşkününe çevrilen ve senetle bağlı evvelki arzularını yerli-diblill unu d an Celal Anjel le birlikde İstanbul a dönür. Göverçin in babası Uluğbey, qardaşı Yıldırım onu Anjel den uzaqlaşdırmağa çalışırlar. Hetta Yıldırım özünü Anjele vurgun kimi gösterir. Lakin Celal arhq özünü tamamile qeyb etmişdir. Göverçinin yegane tesellisi olan sevimli Menekşe de onun eli ile helak olur. Eserin sonunda çocuğunu itiren, Göverçin in nifretini qazanan Celal Anjel in de ona her adımbaşı xeyanet etdiyini, en başlıcasi ise bir senetkar ve bir Türk kimi qeyb olduğunu başa düşüb!2 özünü uçuruma ataraq helak edir. Eserin adındaki "Uçurum" kelmesi daha çok remzil3, simvolik!4 bir me na daşıyır ve öz kökünden uzaqlaşmam, yad kültürün, yadl5 exlaqm te siri altına düşmeni bildirir. O gün ki, İstanbul'da, Gençlik Fransızlaşdı, Türk övladı get-gede, Uçuruma yaxlaşdı. Yurdumuzu sardıqca, Düşkün Paris modası, Herkese örnek oldu, Sersem Fireng edası. Serxoşluq, iffetsizlika, Sardı bütün gençleri, Dördüncü perde ULUĞ BEY

14 (Qafasını sallayaraq son derece sinirli ve cjizgın) Zeherlendi getdikce, Memleketin her yeri. Qehreman Oğuzların, Böyük Ertoğrulların, Sarsılmaz xeleflerii7, İmdi hep sapgmis, azgın. Avropa dan fazilet, Himmet a, ciddiyyet, vüqar20, Dururken yalnız çürük, Bir züppelik aldılar. 1. Zorlama 2. Ayaklı 3. Açık 4. Zaman ve zeminin yaratıcısı 5. Dindar 6. Asla 7. İlahi aşk 8. Cennet 9. İyi tanıdığı 10. Yetenekli 11. Kökünden 12. Anlayıp 13. Simgesi, rumuzu 14. Yabancı 15. Yabancı 16. Namussuzluk, arsızlık 17. Varisleri, oğulları 18. Yoldan çıkmış 19. Çaba, emek 20. Ağırbaşlılık Bu sırada Yıldırım Aydemirle birlikde gelir. Aydemir çekilib gedir, Yıldırım ise durduğu yerde donaqalır. Yıldırım, gel, yaxm gel, Gel, baxalım, nerdesen? Eşitdim Celal kimi, Başqa alemlerdesen. Men seni ta kiçikken, Öz ruhumla besledim. Menim oğlum da bir gün, Azarmış... Heç bilmedim. (acı tebessümle) Söyle, sevgilin nerde? Nerde Paris töhfesil? O felaket bayquşu, O sokak süpürgesi... YILDIRIM Bey baba! Efv edersen, Qebahetli olsam da. Me'zuram işte, çünki, Menim niyyetim başqa... Men istedim ki, suçsuz, Bir aile sevinsin. İşkenceden qurtulub, Mesud olsun Göverçin. Yoxsa menim Anjel'e, Esla toxunduğum yox. Emin ol, senin oğlun, Deyil azgın bir çocuq. GÖVERÇİN'İN SESİ Söndü parlaq emeller, Men ağlaram, el güler. Yaralı, mehzun könül, Hep çırpınar, hep inler. ULUĞBEY (Yıldırımın aolundan tutaracj)

15 İşte dinleyir misen? Durma, artıq, gel beri. Seni görse, şübhesiz, Coşar eski derdleri. Her üçü görünmez bir terefe çekilirler. Sonra Göverçin gelir. GÖVERÇİN (yaralı sesle) Menekşem, ah nur yavrum. Seni aldı mı Tanrı'm? Gel mene, uf, nerdesen? Sensiz qan oldu bağrım. (arxa terefe baxar, Celal'ın geldiyini görünce) Ah, yene o, nerde yavrum? CELAL Merhemet. GÖVERÇİN Menden ne isteyirsen, get, çekil get! CELAL Efv et meni, bir divaneyem, suçum çox, Feqet düşün, divaneye qelem yox. Efv et, cürmüm2, qebehetim çoxsa da, Efv et, gerçi Ieyaqetim3 yoxsa da... GÖVERÇİN Heç zerer yox, men efv eyledim seni, Feqet sen de bu haldan qurtar meni. Gel, yaxm gel, köksümü, gel, parçala. Belke ruhum işkenceden qurtula. İmdi Menekşe'm, o sönmüş pembe nur. Meni ıssız mezarında bekliyor... CELAL Göverçin, qanatma könlümü, yeter. Çekdiyim ezablar ölümden beter. İşletdiyim suçun cezası neyse, İtaet eylerem başım da getse... GÖVERÇİN (usanmış ve çılgınca birferyad ile) Yavrum... Nerde yavrum? CELAL Efv et. GÖVERÇİN Ah, çekil. CELAL Göverçin. Göverçin... GÖVERÇİN (Celal'a) Çekil, get sefil... (Deye sinirli ve nifretli bakışlarla içeri girir. Celal ise şaşaın bir heykel kimi yerinde donaaalır).

16 Hediyesi 2. Suçun 3. Layık olma, yararlılık İBLİS (c. II. s. 9-14) 4 perdeli f acie KONU: Müellifin simvolik-felsefi mezmunlu eserlerindendir. Esas qayesi insanların bütün felaketlerine onların özlerinin bais olması, her xain qelbde potensial bir iblis giz-lenmesidir. "İblis nedir? -Cümle xeyanetlere bais... Ya her kese xain olan insan nedir? - İblis"-İblisin son monoloqundakı bu sözler eslinde eserin bütün mezmununu özünde ehtiva edir. Eserdeki hadiselerin merkezinde Arif adh bir gene dayanır. O, daim heqiqet axtaranl laubali bir insandır. Xaver adlı gözel bir qız onu ürekden sevir. Lakin Arifin qelbi Re naya bağlıdır. Re na ise yalnız babasının qatilini tapıb cezalandıran adama ere gedeceyine and içmişdir. Qatil ise Türk ordusunun zabiti olan, lakin üreyinin derinliklerinde Türk lerin cebhelerdeki meğlubiyyetlerine sevinen İbn Yemin adh bir Erebdir. Qatili Türk ordusunun Vasif adlı gene ye igid2 zabiti tapıb3 cezalandırır. Lakin hemin4 ana qeder töretdiyi bütün cinayetleri yalnız İblisin adı ile bağlayan Arif gözel Rena ya sahib olmaq üçün Vasifi öldürür ve yalnız bundan sonra onun uzun illerden beri arayıb-axtardığı doğma qardaşı olduğunu bilir. Eser boyu her bir felaketin, xeyanetin törediyi sehnede bir müşahideçi sifeti ile İblis de iştirak edir ve insanların öz cinayetlerini nece onun adı ile bağladıqlarım görerek acı qehqehelerle gülür. Eserde müharibelerin xalkların ve insanların heyatına getirdiyi dehşetlere ve Türkçülük ruhunun dirçeldilmesines mühüm diqqet yetirilmişdir. İLK PERDE ARİF (Uyqudan oyanır kimi alnını ve gözlerini ovuş-durur. Yerinden galxır, göye doğru) Dünyaları yoxdan yaradan ey ulu Tanrı. Ey xaliq-i hikmetö. Duyduqca, düşündükçe olur qelbime tan7, Min şübheli illet. Duyduqca evet perdeli hikmetleri her an, Min dürlü heqiqet, Min dürlü, müemmalı heqiqet mene xendan8, Hepsinde de zulmet. Bülbüllerin elham9, çiçeklerdeki elvan, Ya şö'le-yi ecramio. Olmaz bu menim cıldıracaq könlüme el'an, Bir menbe-yi ilhamdı. Ey varlığı yox, yoxluğu vardan daha dilber, Ruhum seni izler. Lütf et, o gözel çöhreni bir an mene göster. Ruhum seni özler. Uydum da peygemberlere, qanuna, kitabe, Duydum yene qesvetl2. Başdan-başa hep qehr ü, qezeb, tövbe, inabea, Hep ze'fe elamet. Her felsefe bir velvele, hep dadlı*i xeyanet, Yox rehber-i vicdan. Sensiz doğamaz qelbime, vicdanıma heyhat,

17 Bir şö'le-yi irfani5. En, gel mene, yaxud meni yükseklere qaldır, Dindir qucağmda. Qaldır meni, bir seyr eleyim, qoş mu, gözel mi, Cennetde melekler? Qaldır meni ta görmeyim insandaki zulmü Bax, yer üzü inler. Ya Rebb, bu cinayet, bu xeyanet, bu sefalet, Bulmaz mı nehayet? İnsanları xelq etmede var belkei6 de hikmet, İblise ne hacet? Y orgun ve düşünceli bir halda iskemleye oturur. Derhal sehnenin ışığı azalır. İblis sürekli ve istehzalıl7 qehqehelerle yerden-alovlar içinden çıxar. Yıldızlı ve eflatuni ridasınına8 etekleri hereket et-dikee ateşreng sima ve elbisesi parlar, durur. İBLİS Arif! Mana bax, sende mi övhamei9 qapıldın? Biçare cocuq, sende mi İblise taqıldm? Dahiler, ului'ezm nebiler bele menden, Heç veehle texlis-i giribanao edemezken, Daim meni tehqir ederek eyleniyorsun, Hep söyleniyor, söyleniyor, söyleniyorsun. Bir gün geler, elbette, bu i'zan2i ile sen de, Bazice olarsan qoca iblisin elinde. İblis, o böyük qüdret, o ateşli müemma, Bir gün seni de kendine eyler köle, amma Heyhat, olamaz derdine bir kimsede imdad, İmdade qoşar, qoşsa feqet ah ile feryad. Ridasmm eteklerini Arifin üzüne sürer, laubali qehqehelerle çekilib geder. Sehne aydmlaşır. ARİF (Şaşqın, sinirli bir tövr ile saçlarını cjanşdmr, içeri girmekde olan ixtiyara heyecanlı ve müzterib) Gel, gel mene. Gel, eyle menim derdime çare. İXTİYAR Oğlum, yene derdin ne imiş, söyle ne çare? I. Arayan 2. yiğit 3. bulup i. aynı 5. canlandırma 6. hikmet yaratan 7. karanlığı 8. güleç 9. şakımaları 10. cansız, kuvvetsiz ışıklar II. ilham kaynağı 12. sıkıntı, kasavet 13. bağlılık 1i. adaletli 15. bilgi, irfan ışığı 16. belki 17. alaylı 18. hırka 19.korkuya vehime 20. yakayı kurtaramazken 21. anlayışla ARİF (acı tebessümlerle) Yar beynimi, aç qelbimi. Eyvah, açamazsan. Qaç, menden uzaqlaş, xayır, esla gaçamazsan. Men çılğmam artıq, mene yaxlaşma, kenar ol, Gel qaçma, xayır, derdime lütf et de deva bul. İXTİYAR Oğlum, medeni alemi nifretle buraxdm, ARİF (acı tebessümlerle) Yar beynimi, aç qelbimi. Eyvah, açamazsan. Qaç, menden uzaqlaş, xayır, esla gaçamazsan. Men çılğmam artıq, mene yaxlaşma, kenar ol, Gel qaçma, xayır, derdime lütf et de deva bul. İXTİYAR Oğlum, medeni alemi nifretle buraxdın, Geldin, bu cedelsiz, bedevi aleme çıxdın. İnsandaki haqsızlığı, zulmü nut artıq, Gelbindeki nifretleri, vehşetleri yax, yıx.

18 Yü'min deyil İblis'e uyan...hep beşeriyet Etmiş bu gün ev yıxmağa, qan tökmeye adet. Arif, unut oğlum, unut artıq meni dinle, Sen kendini mehv eyleyeceksen bu gedişle. ARİF (acı qehqehelerle) Mümkün mü unutmaq? Dayanılmaz buna esla, Esla dayanılmaz bu böyük dehşete, zira, Yalnız deyil insanlara, vehşilere sorsan, Onlar bele insandaki vehşiliye heyran. (göye doğru, sinirli ve heyecanlı) Bilmem bu cinayet, bu xeyanet, bu felaket, Bitmez mi ilahi? Bu qeder sebre ne hacet? (çılgın) Ver, bir buyuruq ver de cehennemler açılsın, Coşsun, bütün ateşleri dünyaya saçılsın. Yaxsm da, bu zalim beşerin yurdunu yaksın, Hep yer üzü bir ah olaraq göylere çıxsm Bu şırada dehşetli göy gurultusuл başlar. Gurultu ile beraber İblisin şiddetli qehqeheleri eşidilir.htiyar me yus ve düşünceli bir halda qülbeden çıxır. Arif eli alnında olaraq gurultu ve c\ehqeheleri dinler. Eyni zamanda sehnenin İşığı azalır, iblis Arifin qarşısına keçi verir. ARİF (fesini qoyaraq, şaşqın) Kimsen, neçisen? Söyle, nedir fikrü meramın? Nerden geliyorsun, ne imiş şöhret ü namın? İBLİS (meğrur qehqehelerle) Men imdi bir ateş, feqet evvelce melekdim, Hep Xaliq'e tesbeh idi, tehlil idi virdim2. İlk önce melek meni teqdis ediyordu, Adem kimi bir saygısız axır leke vurdu. Alçalmadı, yükseldi feqet şöhretü şanım, Allah ile bir zikr edilir namü nişanım. ARİF Artıq yetişir, anladım, izaha ne hacet? Qarşımdakı İblis imiş, eyvah ne dehşet. Hep qehr oluyorken bu cahan xain elinle, Bilmem neye geldin, neye geldin, mene söyle... İBLİS Baxdım eziyor ruhunu hep qeyd-i esarets, Geldim ki, edim ta seni hürriyyete de'vet. Baxdım seni mehv etmede min dürlü xeyanet, Geldim ki, verem qelbine bir nuri-heqiqet. ARİF Uymam sene, her mel'unetüv* mence eyandırs, Defol da get, azgınları sapgınlarıa qandır. Hürriyyete esla meni sen irdiremezsin, B i r zulm et iken nur-i heqiqet veremezsin. İBLİS (İstehzah qehqehelerle) Lakin bu xeta... Ateşi zulmet sanıyorsun. Sen Arif iken halbuki çox aldanıyorsun. Zulmet deyilem, işte menim her sözüm ateş... Ateş! özüm ateş, üzüm ateş, gözüm ateş. ARİF Men nure feqet talibem, ateş neme lazım?

19 İBLİS Ateşsiz inan nur olamaz sabitü qaim7. Ateş, güneş, ateş, beşeriyyet bütün ateş, Her bir hereket, mebde-i xilqet8 bütün ateş... Zerdüşt'ü düşün, felsefesi, fikri, dehası, Hep ateşe tapşırmaq idi zümre-yi nasr?. Yalnız bunu derk etdi o ellame-yi meşhur, Yalnız o böyük baş bu böyük keşfle meğrur ARİF (sinirli) Mehv olsa da hep menliyimio uymam sene, defol. İBLİS Durmam, gederem... (qehqehe ile çekilir) ARİF Haydi, çekil, işte açıq yol... (Fesini bir terefe atıb esebil hallar keçirir. Sehne aydınlaşır.) gürültüsü 2. okuduğum 3. tutsaklık bağı 4. kötülüğün 5. ayan, bilinmektedir 6. yoldan çıkmışları 7. ayakta duran 8. yaratılışın başlangıcı 9. insan topluluğu 10. benliğim 11. sinirli PEYĞEMBER (c. III, s ) Dram, 4 perdede Bİ'YET, DE'VET, HİCRET, NÜSRET KONU: İslam dininin banisil böyük Mehemmed in heyatı haqqında yazmaq Cavidin en böyük arzusu olmuşdu. Hemin2 arzu bu eserde reallaşmışdı. Eserin esasında Mehemmedin yeni din uğrunda mübarizesi tesvir olunur. Mehemmed bütperestlik eleyhine tekbaşına mü-barizeye başlayır. İlk vaxtlar ona heç kim inanmır, hezret Peyğember def elerle ölüm tehlükesi qarşısında qalır. Peyğembere qarşı dayanan esas qüwe3 gözel Şemsadır. O, bir terefden Me-hemmed i delicesine sevir, o biri terefden ise dini müçadilelerde helak olan qohumlaruun4 in-tiqamını ondan almaq baresinde5 düşünür. Romantik üslubda, yüksek poetik senetkarhqla yazılmış eserin sonunda yeni dinin feziletlerini yalnız Müselmanlığa tapınanlar deyil, Xris-tianlar ve yehudiler de qebul edirler. Mehemmed in bir din te sisçisinden Peyğemberliye yükselmesinin bütün merhelelerini gösteren eser İslamın zefer yürüşü ve her yeri titreden "Al-lahüekber" sedaları ile bitir. Bİ'YET Aydın ve yıldızlı bir gece. Mekke yaxınlığında Hira dağı. Etrafda mağaralar, yalçın aayalar, sarp enişler, qorxunç uçurumlar... Peyğember eli alnında derin düşüncelere dalmış. O, gecenin sükutunu oxşayan hezin ve bayıldıcı bir ud zümzümesi6 dinleyerek uyuyur kimi özünden keçmiş. Bu sırada penbe, mavi, henövşeyi nurlar içinde altun aanadlı, füsunkara bir melek ener ve ilahi bir ahengle Peyğembere xitab etmeye başlar. MELEK Ulu dahi, sen ey böyük rehber. Qalx, oyan. İşte her teref, her yer. Hep tebiet dalıb da rö'yaye, Celb eder ruhu şe'rü sevdaye. Gece yıldızlar ile pürxülya,

20 Seni dinler, sükut içinde feza. PEYĞEMBER (başını qaldınr, heyret ve iztirab ile) Yene rö'ya mı gördüyüm, eceba? Sen neşen, söyle? MELEK Men mi? Heç sorma. Ezeliyyet şefeqlerinde açan, Taze bir gönce, penbe bir yıldız. Ebediyyet üfüglerinde uçan, Tanrı qoynunda beslenen bir qız. Şe'r ü hikmet, zeka ilahesiyem, Ulu dahilerin nedimesiyems. Ayrı olsaq da işte her ikimiz, Bir rübabın? inildeyen sesiyiz. PEYĞEMBER Ne için geldin, anlamam, yene sen? MELEK (göye doğru) Ona qaldırmaq isterem seni men. PEYĞEMBER Ah, sen daima gelir de mana, Sonra hep gösterirsen istiğna. Men kimem, söyle? Sen neşen, göster. MELEK Men melek, sen de, sen de peyğember. PEYĞEMBER (şaşqın, geri çekilir) Ya! Demek sen melek misen? Heyret! MELEK Men senem, sen de men, şaşırma, Men senin eqlinem, feqet daim, Bu qiyafetle zahir olmalıyım. evet. PEYĞEMBER Gel, yaxm gel, aman, ne dilbersenio. Yox, saqın, gelme, dur, ne söylersen. Yene sarsıldı müzterib ruhum, Dur, aman, sanki qelb-i mecruhumla. Şövq ü hesretle reqs eder, sızlar, Onu bir qehr-hendei2 yıldızlar. Qopuyor ta içimde bir tufan, Beynim ateş saçıb durur her an. Yanıyor menliyim, düşüncelerim, Çare bul, yoxsa mehv olub gederim. MELEK En gözel çare işte ezmü sebat, Olma esla esir-i hissiyyat. Buraxıb eczi durmadan yüksel, Yüksel, ey şanlı qehreman, yüksel. Erş-i Iahutel3 doğru aç şehber1*, Daima yüksel, ey böyük rehber.

21 1. kurucusu, peygamberi 2. aynı 3. güç, kuvvet 4. akrabaların 5. konusunda 6. sesi, ezgisi 7. büyüleyici 8. arkadaşıyım 9. sazın 10. güzelsin 11. yaralı kalbim 12. kahırlı gülümseme 13. ilahi alem 14. kanat PEYĞEMBER Yox, qanad yox. Men işte bir aciz, Yolçuyam, kimsesiz, tesellisiz. Çevrem issiz mağaralar, yalçın, Qayalar, sarp enişler, ah azğm, Uçurumlar, alov saçan ovalar, Ruhu qesvetle yıldıran havalar. Bir çemen yox, axar su yox, heyhat, Göz, qulaq burda duymaz eşq ü heyat. MELEK (göye doğru) Bax, bu engin feza, bu qutlu deniz.. Ne qeder xoş, nasıl gözel, lekesiz... Uçuşur her terefde yıldızlar, Behs edir sanki nazenini qızlar. Hep birer şe'r, sen de bir şair, Her tamaşası eşqe aiddir. PEYĞEMBER Ah, bu almazpareler2 serpen, Gece çox möhteşem, feqet onu men, Seyre daldıqça sanki mehv olurum, Qelbim oynar da, çırpınır ruhum. Anlamam bir bu ölçüsüz, bu derin, Bu qaranhq, çiçekli perde necin? Meni yalnız düşündüren bu meal, Hep bu, yalnız bu, daim bu sual. Bu siyah çarşaf en böyük engel, Uçabilseydim işte en evvel, Onu yırtar da, parçalar da hemen Qovuşardım o hüsn-i mütleqe3 men. MELEK Onu derk elemeki qolay... Ancaq Ver içinden gelen sedaya qulaq. Dinle hep kainatı, seyr eyle, Her güneş ondan işte bir şö'le... Her ufaq zerre, her kiçik yarpaq, Sene söyler, bu remzi5 çox parlaq. PEYĞEMBER Mence dünyada en sevimli dilek-ona qoşmaq, onunla birleşmek... MELEK O da mümkün, düşün de haqq yolu tut, Atalardan qalan ne varsa unut. Yıx xurafatı6, eski bütleri? qır. Kim yol azmışsa, Haqqa doğru çağır. NerdivanlarS yapıb könüllerden, Parla, yüksel vücud-i mütleqe sen. PEYĞEMBER Öyle bir esr9 içindeyem ki, cahan, Zülm ü vehşetle qovrulub yanıyor. Üz çevirmiş de Tanrıdan insan, Küfrü heq cehli me'rifet sanıyor. Dinlemez kimse qelbi, vicdanı, Mehv eden haqlı, mehv olan haqsız.. Başçıdır xalqa bir yığın cani, Hep münafiq, şerefsiz, exlaqsız. Gülüyor nura daima zulmet, Gülüyor fezle qarşı fisq ü ficürio, Ah, edalet, hüquq ve hürriyyet, Ayaq altında çığnanıb gediyor. MELEK

22 Elverir sende olsun ezm ü sebat, Bu qaranlıq muhiti get, parlat. Haqq'ı anlat da, olma heç me'yus. PEYĞEMBER Meni bir kimse dinlemez efsush. MELEK Tanrı fermanıdır bu, get, söyle. (Göye işaretle) Söyle ancaq onun lisanı ile. PEYĞEMBER Hankı mö'cüzle12? Men ki, çox aciz, Bir qulam kimsesiz, müdafiesiz. MELEK (altun qablı bir kitab verir) Haqq'ı tebliğ üçün senin ancaq, Rehberin senet-i kelamis olacaq. Saçma, hep saçma başqa mö'cüzeler, Bu kitab işte en büyük rehber. Behs eder buseden, mehebbetden, İnciler serper elm ü hikmetden. (dadlı tebessümlerle) Yene bilmem neçin-neçin daldın? Ne düşünüb, necin şaşıb qaldm? Sevgiden xoş mu sence ateş-i kin? Yox, qılmc söz qeder deyil keskin. Tanrı keçmişde hep qan isterken, İmdi memnun feqet mehebbetden. PEYĞEMBER Men mehebbet esiriyem, her an... Her zaman özlerem öyle bir cahan, Ki, bütün kainatı eşq olsun, 1. Cilve 2. Elmas parçaları 3. Mutlak güzellik i. Anlamak, kavramak 5. İşaret 6. Safsata 7. Put 8. merdiven 9. Asır, iaizyıl 10. Ahlaksızlık ve sefillik (zevk ve eğlenceye düşkün) 11. Yazık 12. Mucizeyle 13. Söz sanatı Könül uçduqca e'tila1 bulsun. Reqs edib orda möhteşem bir hiss, Yasa batsın, ağlasın da iblis. Qandan esla görülmesin de eser, Saçsın al qönçeler şefeqli seher. Orda üz bulmasın işkence, keder. Oxşasın ruhu penbe rö'yaler. Mene gülsen de hep o nazlı xeyal, Ah o yalnız, o qaye-yi amar.. Onu duymaq, duyurmaq isterken, Gerirem her belaya köksümü men. Daş, tiken, ox, qümc, tokat, yumruq, Hepsi xoş, her ne gelse dönmek yox. Kin, qerez, fışqırırsa vulkanlar, Büğz, edavet saçarsa tufanlar, Çarpışır, of demem evet meni sen, Çekiner sanma heç mabarizeden3. Çünki hep menliyim, kemalim4 onun, Her düşüncem, bütün xeyalım onun, Meni hep cezb eder o ince meal, Ah o, yalnız o qaye-yi amal... Peyğember son sözlerini söylerken ellerini köksünde çarpaz ederek diz çökür, meftun ve meczubs bir tövrle başını göye doğru qaldmr. Melek ise ilahi ve duyulmaz bir baxışla, ağır bir hereketle yükseklere çekilir TOPAL TEYMUR ( C. III. s ) Dram, 5 perdede KONU: Eser real tarixi hadiseler esasında qeleme alınmış, orada real tarixi şeh-siyyetlerin sureti yaradılmışdır. Onun esas gayesini Türk dünyası arasındaki parçalanmanın sebepleri ve nedenleri

23 teşkil edir. Böyük serkerdea Teymur (Tamerlan) Türk dünyasını birleşdirmek Türk qövmlerinin hamisinin temsil olunduqları qüd-retli bir dövlet yaratmaq isteyir. Lakin Osmanlı sultanı Yıldırım Beyazid ve onun te-refini saxlayan Çara Yusif Teymurun bu fikrinin heyata keçmesine imkan vermirler. Teymur Yıldırım a döne-döne mektublar yazır, ona bütün dünyanı Türk lüye güldürmemeyi teklif edir. Lakin Yıldırım hemin7 mektubları tam bir sayğısızhgla redde edir. Teymurun Yıldırım sarayına gönderdiyi adamlar onun zeif çehetlerini8 öz hökmdarlarına çatdırırlara. Açıq müharibede Teymur Osmanlı sultanına qalib gelir. Eser tarihi menbelerdeio qalmış meşhur bir dialogla bitir. Yıldırım m "Bu qelebe Türk eqvamınıil deyil, yalnız fürset bekleyen qonşu hökümetleri memnun etdi. Ah, daha doğrusu, İslam alemini başsız qoydu" sözlerinin müqabilinde Teymur acı-acı gülerek deyir: "Heç maraq etme, Xaqanım. Sen kor bir abdal, men de deli bir topal. Eğer dünyanın zerre qeder deyeri olsaydı, yığın-yığm insanlara ucu-bucağı yox memleketlere... senin kimi bir koriz, menim kimi bir topal müsellet olmazdı"-cavabını verir. DÖRDÜNCÜ PERDE HAZİM (gelir, eyilir) - Teymur elçisi. YILDIRIM. Gelsin, (sinirli) Yene mi elçi? Yene mi Teymur elçisi? SOBUTAY (yazlıq elbisede gelir, eyilir, mektubu verir). YILDIRIM. (Ali paşaya) Al, oxu. (Sobutay'a) Bu mektub nerede yazılmış? SOBUTAY. Azerbaycan'da. Qarabağ yaylasında. YILDIRIM. Çıx, bekle. Cavabını imdi alarsan. SOBUTAY. İtaet. (eyilir, çtxır). ALİ PAŞA (qısa bir mütaliedena sonra, heyretle etrafa) Dehşet, dehşet. YILDIRIM. Ne yazır, imdi!4 ne yazır? ALİ PAŞA. (oxur). Tanrı qulu Teymurdan Sul-tan-i Rum Yıldırım Beyazid'e. YILDIRIM. Uzun laf istemem, yalnız mektubun mealima söyle. ALİ PAŞA. Yazır ki, men sizi bir Türk xaqanı olaraq sayaram ve zatınıza qarşı hörmet beslerem, feqet siz meni saymazsanız, aramız soyuyarlö ve bu soyuqluğun neticesi çox acı olar. Örxan gelir. YILDIRIM. Sonra? Sonra? ALİ PAŞA (yanmbaxışla mektubu süzerek) İşte bu menim son mektubum ve son teklifimdir. Qaraqoyunlu emiri Qara Yusif oradan uzaqlaşmalı, Şahzadelerinizden biri me'muren yanıma gönderilmeli... Men ona övlad kimi baxacağımı indiden ve'd eylerem, feqet mektubuma müvafiq cavab gelmezse, hücum edeceyim şübhesizdir. Ona göre de hazırlanmanızı ihtar ederem. 1. Yükselme 2. İsteklerin amacı, emellerin gayesi 3. Çarpışmadan 4. Olgunluğun 5. Gönül verip ve cezbolmuş 6. Komutan 7. Aynı 8. Yanlan 9. Ulaştırırlar 10. Tarihi kaynaklardan 11. Kavimleri 12. Kör 13. Düşünceden 14. Şimdi 15. Özel anlamını 16. Soğuyor YILDIRIM. Muharibe mi? Ah, müharibemi? (Acı qehqeheyle). Gör bizi ne ile qorxudur? Zavallı Topal! Görünür ki, qarşısındakmı unudur. (Çox qız-ğın) Xayır, onun cavabı müharibeden başqa bir şey deyil. ŞEYX BUXARİ. Zennimce qezeb ve hiddet efendimizi yanlış mühakimelere sövq edirl. Tey-mur da sizin qeder qehreman, sizin qeder cesur ve sarsılmaz bir hökmdar. Boş yere Türk övladınm qanım tökdürmeyin ve etrafınızı saran düşmenleri öz felaketinize güldürmeyin. YILDIRIM. Xayır, mirim. Men indiye qeder senin acı nesihetlerini dinledim. Efsus2 ki, bundan sonra dinlemeyeceyem, çünki bu mektubun meali tehqirleri3n en acısıdır.

Memmed Arif (Bakû,1904 - Baku, 1975)

Memmed Arif (Bakû,1904 - Baku, 1975) Memmed Arif (Bakû,1904 - Baku, 1975) Tenkitçi, edebiyatçi, mütercim, pedagog, naşir, yabancı diller doktoru (1955), profesör (1955), Azerbaycan İlimler Akademisi asil üyesi (1958), "emekdar elm xadimi"

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam. Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Ehmed Cavad. (Seyfeli, 5 Mayıs 1892 -?, 1937)

Ehmed Cavad. (Seyfeli, 5 Mayıs 1892 -?, 1937) Ehmed Cavad (Seyfeli, 5 Mayıs 1892 -?, 1937) Ehmet Cavad (Cavad Ahundzâde), 5 Mayıs 1892'de Gence yakınlarındaki Şamhor bölgesinin Seyfeli köyünde doğdu. Ahund olan dedesi Güney Azerbaycan göçmeniydi.

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

Töfiq Mahmud (Nahavan, 9 Kasım 1931)

Töfiq Mahmud (Nahavan, 9 Kasım 1931) Töfiq Mahmud (Nahavan, 9 Kasım 1931) Mehdiyev Tevfik Mahmudoğlu, Nahçıvan'ın Şahbuz kasabasında doğdu. Aynı yıl ailesi Bakü'ye göçtü. İlk ve orta öğrenimini burada tamamlayan Tevfik, Azerbaycan Devlet

Detaylı

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 03.09.2018 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Abdulla Şaiq (Tiflis, 25 Şubat 1881 - Bakı, 28 Kasım 1959)

Abdulla Şaiq (Tiflis, 25 Şubat 1881 - Bakı, 28 Kasım 1959) Abdulla Şaiq (Tiflis, 25 Şubat 1881 - Bakı, 28 Kasım 1959) Şair, yazar, öğretmen ve XX. yy. Realist Azerbaycan Edebiyatı'nın tanınmış temsilcilerinden biridir. 25 Şubat 1881'de Tiflis'de doğmuştur. Kafkas

Detaylı

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 23.10.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Buse Akbulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Buse Akbulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 10.11.2010 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Nadirezheri. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Nadirezheri. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.11.2004 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

BEXTİYAR VAHABZADE TÜRK DÜNYASININ İSTİQLAL ŞAİRİDİR

BEXTİYAR VAHABZADE TÜRK DÜNYASININ İSTİQLAL ŞAİRİDİR BEXTİYAR VAHABZADE TÜRK DÜNYASININ İSTİQLAL ŞAİRİDİR Ramazan Qafarlı, Doktor-professor (Azerbaycan) Türk dünyasının ikinci minillikde yetirdiyi böyük şexsiyyetlerden biri, Azerbaycan edebiyyatının, bütövlükde

Detaylı

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR ÖTÜKEN Ârif Nihat Asya BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Şiirler: 1 BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR Servet Asya ya Armağanımdır. DESTAN O zaferler getiren atların Nalları altındanmış; Gidişleri akına, Gelişleri akındanmış.

Detaylı

Memmed Araz (Nahcıvan-Şahbuz, 14 Ekim 1933)

Memmed Araz (Nahcıvan-Şahbuz, 14 Ekim 1933) Memmed Araz (Nahcıvan-Şahbuz, 14 Ekim 1933) İbrahimov Memmed 14 Ekim 1933'te Nahcıvan Muxtar Respııblikası'nm Şahbuz bölgesinin Nurs köyünde doğmuştur. Babasının adı İnnTdir. Orta öğrenimini burada tamamladıktan

Detaylı

Akın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Akın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 28.11.2018 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi, Orhan Seyfi Orhon, 1919, (Şiirler 1970)

Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi, Orhan Seyfi Orhon, 1919, (Şiirler 1970) Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi, Orhan Seyfi Orhon, 1919, (Şiirler 1970) ORHAN SEYFİ ORHON(1890-1970). İstanbul da ilk ve lise eğitiminden sonra girdiği Hukuk Fakültesi den mezun olur (1914). Kısa süreli memurluktan

Detaylı

Neriman Hesenzâde (Kazak 1931)

Neriman Hesenzâde (Kazak 1931) Neriman Hesenzâde (Kazak 1931) Neriman Hesenzâde, Kazak bölgesinde, Poylu adlı bir demiryolu kasabasında doğdu. Babası Almehemmed bir demiryolu işçisidir. İlk öğrenimini doğduğu kasabada, orta öğrenimini

Detaylı

Ziya Gökalp. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ziya Gökalp. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yasal Uyarı: Bu ekitap, bilgisayarınıza indirip kayıt etmeniz ve ticari olmayan kişisel kullanımınız için yayınlanmaktadır. Şiirlerin

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Yüreğimize Dokunan Şarkılar On5yirmi5.com Yüreğimize Dokunan Şarkılar Gelmiş geçmiş en güzel Türkçe slow şarkılar kime ait? Bakalım bizlerin ve sizlerin gönlünde yatan sanatçılar kimler? Yayın Tarihi : 6 Ocak 2010 Çarşamba (oluşturma

Detaylı

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar Yýldýz Tilbe 1 Onaylayan Administrator Pazar, 06 Mayýs 2007 Son Güncelleme Perþembe, 14 Haziran 2007 Besteciler.org ADAM OLSAYDIN Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar Kendini arattý, beni bulmadý yar Düþtüm

Detaylı

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. İSTİKLÂL MARŞI'MIZ Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona. Küçümsemem ama, benzetirim

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı Atatürk ün Kişisel Özellikleri Atatürk cesur ve iyi bir liderdir Atatürk iyi bir lider olmak için gerekli bütün özelliklere sahiptir. Dürüstlüğü ve davranışları ile her zaman örnek olmuştur. Gerek devlet

Detaylı

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir. Şeyh Şamil (k.s) in Sözleri Kahrolsun Sefil Esaret! Yaşasın Şanlı Ve Güzel Ölüm! Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

Detaylı

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günü parlatan gözler. Havayı yumuşatan nefes. Yüzlere gülücük dağıtan dudaklar. Konuşmadan anlatan kaşlar. Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günaydın...

Detaylı

Memmed Emin Resûlzâde (Bakû/Novhanı, 31 Ocak 1884 - Ankara, 6 Mart 1955)

Memmed Emin Resûlzâde (Bakû/Novhanı, 31 Ocak 1884 - Ankara, 6 Mart 1955) Memmed Emin Resûlzâde (Bakû/Novhanı, 31 Ocak 1884 - Ankara, 6 Mart 1955) Türk-İslâm dünyasında ilk cumhuriyetin kurucusu, politikacı, gazeteci, yazar, edebiyat ve tarih uzmanıdır. 31 Ocak 1884'te Baku

Detaylı

Ay Yine Gecikti. Ferhat Şahnacı

Ay Yine Gecikti. Ferhat Şahnacı Ay Yine Gecikti Ferhat Şahnacı 4 TEŞEKKÜRLER Şiirlerimi okuyarak değerli görüşlerini okuyucuyla paylaşan Sayın Ataol Behramoğlu na, şiirlerimi yönettiği sanat ve edebiyat dergilerinde yayınlayan Sayın

Detaylı

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp. Sezen Aksu 2 Onaylayan Administrator Pazar, 20 Mayýs 2007 Son Güncelleme Perþembe, 14 Haziran 2007 Besteciler.org Çok Ayýp Söz - Müzik: Sezen Aksu Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun

Detaylı

En güzel 'Anneler Günü' şiirleri

En güzel 'Anneler Günü' şiirleri On5yirmi5.com En güzel 'Anneler Günü' şiirleri En güzel 'Anneler Günü' şiirlerini sizler için listeledik... Yayın Tarihi : 10 Mayıs 2013 Cuma (oluşturma : 1/17/2017) 12 Mayıs Anneler Günü... Sizin için

Detaylı

Samed Behrengi. Püsküllü Deve. Çeviren: Songül Bakar

Samed Behrengi. Püsküllü Deve. Çeviren: Songül Bakar Samed Behrengi Püsküllü Deve Çeviren: Songül Bakar Samed BEHRENGİ Azeri asıllı İranlı yazar Samed Behrengi, 1939 da Tebriz de doğdu. Öğretmen okullarında öğrenim gördükten sonra Tebriz Üniversitesi İngiliz

Detaylı

Qabil (Baku, 1926-) Saysız şer içinde adi şe'rsen Ancaq ne şeriyin, ne ortağın var. Böyük bir axında üzüb gedirsen, Xırdaca gemisen, öz bayrağın var.

Qabil (Baku, 1926-) Saysız şer içinde adi şe'rsen Ancaq ne şeriyin, ne ortağın var. Böyük bir axında üzüb gedirsen, Xırdaca gemisen, öz bayrağın var. Qabil (Baku, 1926-) Qabil İmamverdiyev 1926 yılında Bakü'de doğmuştur. Babası Qabil Allahverdiyev demiryollarında çalışan bir işçidir. 1944 yılında orta öğrenimini tamamladıktan sonra, Azerbaycan Pedagoji

Detaylı

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17 İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ... 15 MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17 SAFAHAT TA DEĞERLERİMİZ... 41 Adâlet... 43 Adamlık... 47 Ahlâk... 50 Azim... 42 Birleştiricilik...

Detaylı

Sevilen Oğul bir Köle Oluyor

Sevilen Oğul bir Köle Oluyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Sevilen Oğul bir Köle Oluyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Kerr ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı

X - Letif eler - Fıkralar

X - Letif eler - Fıkralar X - Letif eler - Fıkralar Molla Nesreddin Yeqin Dovşan Azıbdı Bir gün Molla Nesreddin bazara çıxır. Bazarda gezende görür ki, bir ovçu iki dovşan satır. Molla cebinde olan pulunu 1 verib dovşanlarm ikisini

Detaylı

Çileler sıkıntı yoldaşın oldu Ömrüne her zaman kahırlar doldu Henüz açan gülün çok çabuk soldu Dört mevsim bitmeyen kış mıydın anne

Çileler sıkıntı yoldaşın oldu Ömrüne her zaman kahırlar doldu Henüz açan gülün çok çabuk soldu Dört mevsim bitmeyen kış mıydın anne AYŞE BENEK KAYA Doğan kaya nın eşidir. 1956 da Sivas ta doğmuştur Tevfik ve Türkân Benek in kızıdır. Sivas ta Dört Eylül İlkokulu ve Selçuk Ortaokulunu bitirdikten sonra Sivas Merkez İlköğretmen Okuluna

Detaylı

Neriman Nerimanov (Tiflis, 14 Nisan 1870 - Moskova, 19 Mart 1925)

Neriman Nerimanov (Tiflis, 14 Nisan 1870 - Moskova, 19 Mart 1925) Neriman Nerimanov (Tiflis, 14 Nisan 1870 - Moskova, 19 Mart 1925) Tanınmış yazar, doktor ve devlet adamıdır. 14 Nisan 1870'de Tiflis'te doğdu. Babası Kerbelâyı Necef küçük esnaf, annesi Helime Hanım ise

Detaylı

Petrus ve Duanın Gücü

Petrus ve Duanın Gücü Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Petrus ve Duanın Gücü Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe Havari Petrus, ba kalarına sa hakkında anlatmak

Detaylı

Azrail in Bir Adama Bakması

Azrail in Bir Adama Bakması Mevlâna (1207 1273) Güçlü bir bellek, çağrışım yeteneği, üretkenlik, olağanüstü görüş ve anlatım gücü, derin duygusallık ve hüzün, her yönüyle İslam kültürüne hâkimiyet... İşte Mevlâna deyince akla gelen

Detaylı

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir.

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir. CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE Fiil Cümlesi *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir. İnsan aklın sınırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye erişemez. Seçilmiş birkaç kitaptan güzel ne olabilir. İsim

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 13.5.2006 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Bugün mihman gördüm gönlüm saz oldu. Mihman canlar bize safâ geldiniz. Kalktı gam kasavet bahar yaz oldu. Mihman canlar bize safâ geldiniz

Bugün mihman gördüm gönlüm saz oldu. Mihman canlar bize safâ geldiniz. Kalktı gam kasavet bahar yaz oldu. Mihman canlar bize safâ geldiniz CİNGEYLİ AŞIK BEKTAŞ GAZELOĞLU Yrd. Doç. Dr. Fatma Ahsen TURAN Bugün mihman gördüm gönlüm saz oldu Mihman canlar bize safâ geldiniz Kalktı gam kasavet bahar yaz oldu Mihman canlar bize safâ geldiniz Bizi,

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ ARALIK YENİ YIL Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Bizlere kutlu olsun Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Sizlere kutlu olsun Eski yıl sona erdi Bu

Detaylı

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri 1950 Sivas Gürün'de doğdu. 10 yaşlarında saz çalıp, türkü-deyişler okudu. 15 yaşında kendi yapıtı ilk plağıyla büyük üne kavuştu. Konser turneleri, kasetler, plaklar, uzunçalar, long playler ve günümüz

Detaylı

Shakespeare i. Görkemli şair ve oyun yazarı Hüseyin Cavid (Hüseyin. Edebiyat. Dr.Sebuhi Ahmedov Tarih Bilimci. 42 www.irs-az.com

Shakespeare i. Görkemli şair ve oyun yazarı Hüseyin Cavid (Hüseyin. Edebiyat. Dr.Sebuhi Ahmedov Tarih Bilimci. 42 www.irs-az.com Edebiyat Dr.Sebuhi Ahmedov Tarih Bilimci Türk dünyasının Shakespeare i Hüseyn Cavid Görkemli şair ve oyun yazarı Hüseyin Cavid (Hüseyin Abdulla oğlu Rasizade) 1882 yılında Azerbaycan ın kadim Nahçıvan

Detaylı

GÖKLERDE YÜKSELSİN UÇURTMAM 23 NİSAN'DA YANIMDA BABAM

GÖKLERDE YÜKSELSİN UÇURTMAM 23 NİSAN'DA YANIMDA BABAM GÖKLERDE YÜKSELSİN UÇURTMAM 23 NİSAN'DA YANIMDA BABAM Bahattin Kayalı ilkokulu Belgin Ataş Yaşasin 23 Nisan GÖklerde YÜkseldi Uçurtmam Hepimiz çok mutlu olduk Yanimizdaydi babam Muhteşem 23 Nisan Bayram

Detaylı

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Defne Öztürk: Atatürk ün herkes mutlu ve özgür olsun diye hediye ettiği bayramdır.

Defne Öztürk: Atatürk ün herkes mutlu ve özgür olsun diye hediye ettiği bayramdır. 30.10.2015 DENİZATI ndan Herkese Merhaba! Haftanın ilk günü sohbet saatimizde herkes hafta sonu neler yaptığını anlattı. Duvarda asılı olan Atatürk resimlerine dikkat çeken öğretmenimiz onu neden asmış

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures Yuhanna 15:9 Baba'nın beni sevdiği gibi, ben de sizi sevdim. Benim sevgimde kalın. Yesaya 43:1 Ey Yakup soyu, seni yaratan, Ey İsrail, sana biçim veren

Detaylı

, ERZİNCAN, TÜRKİYE.

, ERZİNCAN, TÜRKİYE. [ 0001 ] Bunca çilenin sonu değil mi bir avuç toprak Ölümden yana korkum yok Tek korkum unutulmak İsmail GÜN 1953-03-09; Mart, Pazartesi - 2000-07-11; Temmuz, Salı 2014-02-09; Şubat, Pazar :: 10.10.32

Detaylı

Yusuf Bulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yusuf Bulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 2.12.2004 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ 3 YAŞ

MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ 3 YAŞ MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ 3 YAŞ MAYIS AYI PSİKOLOJİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA YARDIMSEVERLİK Çocuklar küçük yaşlarda özellikle 3 yaşına kadar oldukça benmerkezci ve kendilerine yönelik

Detaylı

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

İntikam. Ölüm Allah ın Emri İntikam Bilir misin sen her gece Kendinle oturup konuşmayı Geceden uyanmamaya ant içip Gün ışığıyla yeniden doğmayı Bilir misin sen her güne hayata küskün başlamayı Anti sosyal kişilik olup da Şişelerin

Detaylı

Ye aya Gelece i Görüyor

Ye aya Gelece i Görüyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Ye aya Gelece i Görüyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Mary-Anne S. Türkçe 60. Hikayenin 27.si www.m1914.org Bible

Detaylı

Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen

Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Azerbaycan Masalı Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen Azerbaycan Masalı Var varanın, sür sürenin, vay haline izinsiz bağa girenin... Bir

Detaylı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Lyn Doerksen Türkçe Hanna, Elkana adındaki iyi bir

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu

Detaylı

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan 2010 16:15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 4075. 1 / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden, Çemberlitaş taki dedesinin konağında büyüyen şair, Amerikan ve Fransız kolejlerinde başladığı ilk ve lise öğrenimini Deniz Lisesi nde tamamladı. İ. Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü nü 1924 te bitirince

Detaylı

Cefer Cabbarlı (Baku, 1899 - Baku, 1934)

Cefer Cabbarlı (Baku, 1899 - Baku, 1934) Cefer Cabbarlı (Baku, 1899 - Baku, 1934) Cefer Cabbarlı 1899 yılında, Baku yakınlarındaki Xızı köyünde doğmuştur. Babasının adı Qafar'dır. Bakü'de, Rus-Tatar Mektebi'ni ve 3enaye Mektebi'ni (1920) bitirmiştir.

Detaylı

Haşim Terlan. (Baku, 1923)

Haşim Terlan. (Baku, 1923) Haşim Terlan (Baku, 1923) Baku'da doğdu, ailevî sebepler yüzünden orta okuldan ayrılmış, tahsilini yanda bırakmıştır. Daha beşinci sınıfta iken şiir yazmaya başlamış şiirleri "Pioner" dergisinde yayınlanmıştır.

Detaylı

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi. Malum ülkemiz son dönemde Globalleşen dünya ile birlikte oldukça sıkıntılı. Halk olarak bizlerde de pek çok sıkıntılar var. Ekonomik sıkıntılar, siyasi sıkıntılar, sabotaj planları, suikast planları. Darbe

Detaylı

Molla Veli Vidadî. (Şemkir, 1709 -Şıhlı, 1809)

Molla Veli Vidadî. (Şemkir, 1709 -Şıhlı, 1809) Molla Veli Vidadî (Şemkir, 1709 -Şıhlı, 1809) Görkemli şair Molla Veli Vidadî, 1709 yılmda Şemkir'de doğmuştur. Çocukluğu ve gençliği Şemkir'de geçmiştir. Babası Mehemmed Ağa, devrinin önde gelen bilgili

Detaylı

exlibrary 1. internet yayımı ağustos 2011 ali.riza.esin.net

exlibrary 1. internet yayımı ağustos 2011 ali.riza.esin.net exlibrary 1. internet yayımı ağustos 2011 ali.riza.esin.net sondan birinci şiirler 2010-2011 ali riza esin böylesi 2 ve bitmemiş şeylerin noktaya ihtiyacı dizin sözün özü 8 synopsis 9 bozuk para 10 bir

Detaylı

Elekberzade Ebulhesen (Şamaxı, 1906 - Şamaxı, 1986)

Elekberzade Ebulhesen (Şamaxı, 1906 - Şamaxı, 1986) Elekberzade Ebulhesen (Şamaxı, 1906 - Şamaxı, 1986) Ebulhesen Elekberzade, 1906 yılında, Şamaxı şehrinin Baskal köyünde, dokumacı bir ailenin çocuğu olarak doğmuş, ilk tahsilini Rus-Tatar mektebinde, orta

Detaylı

Sevda Altunsoy. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sevda Altunsoy. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 23.12.2006 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller yayın no: 117 PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN HİKMETLİ ÖYKÜLER Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU KASIM 2018 EĞİTİM BÜLTENİ 10 KASIM 10 kasım 10 kasım 10 kasım benim en büyük yasım Sen yüreğimde sen damarımda Sonsuzluğa akan kansın Yurdumu

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. lk Kilisenin Do u u. 60. Hikayenin 55.si.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. lk Kilisenin Do u u. 60. Hikayenin 55.si. Çocuklar için Kutsal Kitap sunar lk Kilisenin Do u u Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 55.si www.m1914.org Bible for

Detaylı

Administrator tarafından yazıldı. Çarşamba, 27 Temmuz :46 - Son Güncelleme Cuma, 19 Ağustos :53

Administrator tarafından yazıldı. Çarşamba, 27 Temmuz :46 - Son Güncelleme Cuma, 19 Ağustos :53 Selim Çürükkaya / Yeni yazdığım kitaba bir isim arıyordum. Gece uyumadan önce düşünüyordum. Susmak kelimesi üzerinde yoğunlaşıyordum. Dalmışım Kendimi bir bahçede buldum. Hava sıcaktı; çiçekler açmış,

Detaylı

Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor

Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for

Detaylı

Topluluk Zorlukla Kar ıla ıyor

Topluluk Zorlukla Kar ıla ıyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Topluluk Zorlukla Kar ıla ıyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 56.si www.m1914.org

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ

ya kın ol ma yı is ter dim. Gü neş le ısı nan top rak üze rinde ki çat lak la rı da ha net gö rür düm o za man. Bel ki de ka rın ca la rı hat ta yağ SAKARKÖY Uzun boy lu bir can lı ol ma yı ben is te me dim. Ben, doğ du ğum da da böy ley dim. Za man la da ha da uzadım üs te lik. Bü yü düm. Ben bü yü dük çe di ğer can lılar kı sal dı lar, kü çül dü

Detaylı

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 28.7.2009 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Aşıq Qerib (Azerbaycan Dastanları, Baku, 1977, s.423-448)

Aşıq Qerib (Azerbaycan Dastanları, Baku, 1977, s.423-448) Aşıq Qerib (Azerbaycan Dastanları, Baku, 1977, s.423-448) Size kimden ve ne yerden danışım, Tebriz vilayetinden. Tebriz vilayetinde Memmed Sövdekâr adında bir kişi vardı. Bunun dünya üzerinde bir qızı

Detaylı

Sabuhi Rahimov. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sabuhi Rahimov. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 21.1.2008 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55 Ramazan Manileri // Ahmet ağa uyursun uyursun Uykularda ne bulursun Kalk al abdest, kıl namaz Sabahleyin cenneti bulursun Akşamdan pilavı pişirdim Gene karnımı şişirdim Çok mani diyecektim ama Defteri

Detaylı

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKYESİ 8 Hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve aramaya

Detaylı

ATATÜRK'Ü ANIŞ. Adım-Soyadım:...

ATATÜRK'Ü ANIŞ. Adım-Soyadım:... ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Adım-Soyadım:... Önce kelimeleri tek tek okuyalım.her kelimeyi bir defada doğru okuyana kadar

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK YENİ YIL Bizlere kutlu olsun. Sizlere kutlu olsun. Eski yıl sona erdi, Yepyeni bir yıl geldi. Bu yıl olsun mutlu bir yıl, Bu yıl

Detaylı

Mirze İbrahimov (Serab, 1911-Baku, 1994)

Mirze İbrahimov (Serab, 1911-Baku, 1994) Mirze İbrahimov (Serab, 1911-Baku, 1994) Mirze İbrahimov, 1911 yılında, Güney Azerbaycan'ın Serab şehri yakınlarındaki Eve köyünde doğmuştur. Babasının adı Ejder'dir. 1918 yılında aileyi ile Bakü'ye gelmiş,

Detaylı

Yakup Şakir Ali MEKTEP VE MİLLİ DİL. Parlaq fikir, teren aqıl qazanılır mektepte, Bundan maxrum qalan adam aqir olur elbette.

Yakup Şakir Ali MEKTEP VE MİLLİ DİL. Parlaq fikir, teren aqıl qazanılır mektepte, Bundan maxrum qalan adam aqir olur elbette. Yakup Şakir Ali (Bahçesaray, 1890-1930) Yakup Şakir Ali 1890 yılında Bahçesaray'da doğdu. Babası esnaf olan şâir, bahçesaray'daki orta okulu bitirdikten sonra, 1905 yılında "Tercüman" gazetesinin matbaasında

Detaylı

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır. BEŞ HECECİLER Milli edebiyattan etkilenen Beş Hececiler, milli kaynaklara dönmeyi ilke edinmişlerdir. Şiire I. Dünya Savaşı Milli Mücadele yıllarında başlayıp Mütareke yıllarında şöhret kazanan edebi topluluktur.

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 28.5.2015 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

PİNOKYO EĞİTİM KURUMLARI MART AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI 1. HAFTA

PİNOKYO EĞİTİM KURUMLARI MART AYI AYLIK EĞİTİM PROGRAMI 1. HAFTA 1. HAFTA TARİH : 01 MART 2016 04 MART 2016 KONU : YEŞİLAY 1- Yeşilay nedir? Ne işe yara? Faaliyetleri nelerdir? Nefes akciğer yapalım. Vücudumuzu 2- Sigara ve alkolün zararlarını hep birlikte öğrenelim

Detaylı

Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1.

Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1. 1. Ekmek sözcüğü, sözlüklerde yukarıdaki gibi tanımlanıyor. Aşağıdaki görselin yanında yer alan tanımlar ise birbirinden farklı. Tanımları incele. 1. Sence, farklı insanların, farklı tanımlar yapmasına

Detaylı

Mehemmed Hadi (Şamahı, 1879 - Gence, 1920)

Mehemmed Hadi (Şamahı, 1879 - Gence, 1920) Mehemmed Hadi (Şamahı, 1879 - Gence, 1920) XX. yy. Azerbaycan romantik şiirinin önderlerinden biridir. 1879'da Şamahı'da küçük bir tüccar ailede doğdu. "Hadi" şiirlerinde kullandığı takma addır. Ailesinin

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

kural tanımayan cafer Adı-Soyadı:...

kural tanımayan cafer Adı-Soyadı:... ilkok Adı-Soyadı:... kural tanımayan cafer Cafer evden çıkmayı pek sevmeyen, gürültücü ve hareketli bir çocuktu. Annesini ve babasını sürekli üzüyordu. Kardeşi Elif ile durmadan kavga ediyorlardı. Elif'in

Detaylı

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ 5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ HAZIRLIK SINIFI EKİM AYI ŞARKILARIMIZ OKULUMA BAŞLADIM BİR DÜNYA BIRAKIN SONBAHARIN SESLERİ SEVİMLİDİR HAYVANLAR HOŞ GELİŞLER OLA Her gün erken kalkarım Önce yüzümü

Detaylı