SANAT METINLERI. Hikaye (Öykü)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SANAT METINLERI. Hikaye (Öykü)"

Transkript

1 SANAT METINLERI Hikaye (Öykü)

2 HİKÂYE (ÖYKÜ) Yaşanmış veya yaşanması mümkün olan olayların okuyucuya haz verecek şekilde anlatıldığı kısa edebî yazılara hikâye (öykü) denir. Hikâye, insan yaşamının bir bölümünü, yer ve zaman kavramına bağlayarak ele alır. Hikâyede olay ya da durum söz konusudur. Olay ya da durum kişilere bağlanır; olay ya da durumun ortaya konduğu yer ve zaman belirtilir; bunlar sürükleyici ve etkileyici anlatımla ortaya konur.

3 Hikâyelerde düşündürmekten çok, duygulandırmak ve heyecanlandırmak esastır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatı türlerinden ayrılır.

4 HIKÂYENIN ÖĞELERI a. Olay Öykü kahramanının başından geçen olay ya da durumdur. Hikâyede temel öge veya durumdur. Öyküdeki her olay, insanın eyleme dönüşmüş tutkuları, özlemleri, düşleri veya istekleridir. Öyküde her olay giderek bir soruna dönüşür; yazar okuyucunun ilgisini bu sorun üzerinde odaklaştırmaya çalışır.

5 b. Çevre (yer) Hikâyede sınırlı bir çevre vardır. Olayın geçtiği çevre çok ayrıntılı anlatılmaz, kısaca tasvir edilir. c. Zaman Hikâye kısa bir zaman diliminde geçer. Hikâyeler geçmiş zamana göre (-di) anlatılır. Konu, yazarın kendi ağzından veya kahramanın ağzından anlatılır. Öyküdeki olaylar belli bir yerde ve zamanda geçer. Olay ve durum, yer ve zaman öğesinden bağımsız düşünülemez. Olay değiştikçe yer ve zamanda da değişmeler olur.

6 d. Kişi Hikâyede az kişi vardır. Bu kişiler tip olarak karşımıza çıkar ve ayrıntılı bir şekilde tanıtılmaz. Hikâyede kişiler sadece olayla ilgili çalışkanlık, titizlik, korkaklık, tembellik gibi tek yönleriyle anlatılır. Kişiler veya tipler, belli bir olay içinde gösterilir. Bu tiplerin de çoğu zaman sadece belli özellikleri yansıtılır.

7 e) Öyküde (Hikâyede) Anlatıcı Öyküyü anlatan kişi (yazar), çeşitli anlatım yöntemleri kullanabilir. Anlatıcı, anlattıklarını kendi benine indirgeyerek anlatabilir. Bu durumda çevresindeki kişileri, bu kişilerin duygu ve düşüncelerini anlatıcının gözüyle görürüz. Bu yönteme birinci kişili anlatıcı denir. Kimi zaman yazar öyküden kendisini çıkarır; bir gözlemci gibi davranır. Öykü ile okuyucu arasına girmez. Buna da üçüncü kişili anlatıcı denir. Üçüncü kişi anlatıcı ilahi anlatıcı da olabilir.

8 HİKÂYEDE PLÂN 1. Serim: Hikâyenin giriş bölümüdür. Bu bölümde olayın geçtiği çevre, kişiler tanıtılarak ana olaya giriş yapılır. 2. Düğüm: Hikâyenin bütün yönleriyle anlatıldığı en geniş bölümdür. 3. Çözüm: Hikâyenin sonuç bölümü olup merakın bir sonuca bağlanarak giderildiği bölümdür. Ancak bütün hikayelerde bu plân uygulanmaz, bazı öykülerde başlangıç ve sonuç bölümü yoktur. Bu bölümler okuyucu tarafından tamamlanır.

9 HIKÂYE TÜRLERI a. Olay Öyküsü Bu tarz öykülere klasik olay öyküsü de denir. Bu tür öykülerde olaylar zinciri, kişi, zaman, yer öğesine bağlıdır. Olaylar serim, düğüm, çözüm sırasına uygun olarak anlatılır. Olay, zamana göre mantıklı bir sıralama ile verilir. Düğüm bölümünde oluşan merak, çözüm bölümünde giderilir. Bu teknik, Fransız sanatçı Guy de Maupassant tarafından geliştirildiği için bu tür öykülere Maupassant tarzı öykü de denir. Türk edebiyatında bu tarz öykücülüğün en büyük temsilcisi Ömer Seyfettin dir. Ayrıca Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu da olay türü öykücülüğünün temsilcileri arasındadır.

10 b. Durum Öyküsü Bu tarz öykülere modern öykü de denir. Her hikâye olaya dayanmaz. Bu tür öykülerde merak öğesi ikinci plandadır. Yazar, bu öykülerde okuyucuyu sarsan, çarpan, heyecana getiren bir anlatım sergilemez. Günlük hayattan bir kesit sunar veya bir insanlık durumunu anlatır. Bu öykülerde kişisel ve sosyal düşünceler, duygu ve hayaller ön plana çıkar. Durum öyküsü ünlü Rus edebiyatçı Anton Çehov tarafından geliştirildiği için bu tür öykülere Çehov tarzı öykü de denir. Türk edebiyatında bu tarz öykücülüğün öncüsü Memduh Şevket Esendal dır. Sait Fait Abasıyanık da bu tarzın başarılı temsilcilerindendir.

11 c. Ben Merkezli Öykü Durum hikâyesine benzeyen ancak kahramanın daha çok kendi ruh hâli ve hayal dünyasını yansıttığı hikâyelere ben merkezli hikâye denir. Bu hikâyelerde olaylar kahraman anlatıcı bakış açısıyla verilir. Hikâyenin ana kahramanı yazarın kendisidir. Yazar, yaşadığı olayları kendini merkeze koyarak, kendisini birey olarak ele alarak anlatır. Bu hikâye türünde yazar, gözlemlerden ve olaylardan hareketle bireysel bunalım ve çıkmazlara yönelir. Bu nedenle bu hikâyelere bireyi birey olarak ele alan hikâyeler de denir.

12 Hikâye kahramanı dış dünyayı içinde bulunduğu ruh hâline göre algılar ve anlatır. Hikâye kahramanı genellikle düş dünyasına sığınır. İlk defa batıda görülen bu tarz hikâyenin önde gelen temsilcisi Franz Kafka dır. Ben merkezli öykünün Türk edebiyatındaki ilk temsilcisi Haldun Taner dir. Bilge Karasu, Oğuz Atay ve Nezihe Meriç de bireyi birey olarak ele alan (ben merkezli) hikâyeler yazmışlardır.

13 HIKÂYE ÖZELLIKLERI Olay kişi yer ve zaman unsurlarından oluşur. Olay ve kişiler gerçeğe uygundur. Yaşanılan yer ve zaman bellidir. Yer betimlemeleri ile kahramanların ruhsal ve kişisel özelliklerine yer verilir. Ele alınan bir olay ya da durum seri düğüm ve çözüm planına uygun işlenerek sonuçlandırılır. Açık yalın ve akıcı bir dil kullanılır. Gerçek ya da düş ürünü olabilir. Kısa düz yazı şeklindedir. Anlatım özlü ve yoğundur.

14 Karakterler belli bir olay içinde gösterilir, Karakterlerin de çoğu zaman sadece belli özellikleri yansıtılır. Genellikle ironik bir rastlantı yoluyla yaratılan özel bir an üzerindeki yoğunlaşma sürpriz sonlara olanak verir Kapladığı alan kısa (4-5 sayfa gibi) İnsan yaşamından kısa kesitler sunar. Yer, zaman, olay, kişiler az. Öyküde romandaki gibi uzun psikolojik çözümlemelere, çevre, ortam, kişi tasvirlerine yer yoktur. Öykü seçilmiş bir olaya, bir duruma, özel bir ana, bireyin iç dünyasında belli bir duyarlık noktasına, dikkatlerden kaçan bir ayrıntıya yoğunlaşarak hayatla, insanla, toplumsal olanla ilgili önemli farkındalıklar yaratır.

15 Hikâye Roman Farkı Hikâye anlatım olarak romana benzer; ama aslında onun romandan çok farklı yanları vardır: Hikâye türü, romandan daha kısadır. Hikâyede temel öğe olaydır. Romanda ise temel öğe karakter, yani kişidir. Hikâyeler olay üzerine kurulur, romanlar ise kişi üzerine kurulur. Hikâyede tek olay bulunmasına karşılık romanda birbirine bağlı olaylar zinciri vardır. Romandaki olaylardan her biri hikâyeye konu olabilir.

16 Hikâyede kahramanların tanıtımında ayrıntıya girilmez, kahramanlar her yönüyle tanıtılmaz. Romandan farklı olarak hikâyede kişiler sadece olayla ilgili yönleriyle anlatılır. Bu yüzden hikâyelerdeki kişiler bir karakter olarak karşımıza çıkmaz. Öyküde, olayın geçtiği yer (çevre) sınırlıdır ve ayrıntılı olarak anlatılmaz. Romanlarda olaylar çok olduğu için olayların geçtiği çevre de geniştir. Bu çevreler çok ayrıntılı olarak anlatılır. Hikâyeler kısa olduğu için anlatım yalın, anlaşılır ve özlüdür. Romanlarda ise anlatım daha ağır ve sanatlıdır.

17 HIKÂYE TARIHÇESI Dünya Edebiyatı Eski Yunan da fabllar, kısa romanlar, Binbir Gece Masalları ilk hikâyemsi örneklerdir. Batıda ilk hikâyeler İtalyan edebiyatında Boccaccio nun Dekameron adlı kitabıyla başladı. On sekizinci yüzyılda Voltaire bu türde yazmaya çalıştı. Gerçek hikâyeler ise 19. yüzyılda Fransız edebiyatında Mauppassant, Rus edebiyatında Çehov, Amerikan edebiyatında O Henry gibi realistler tarafından yazıldı ve bugüne ulaştı.

18 Türk Edebiyatı Türk edebiyatında roman kavramı ortaya çıkana dek, kısa veya uzun; nesir ya da nazım her yazıya hikâye denmiştir. Buna rağmen hikâye, Türk edebiyatına yabancı bir tür değildir. Özellikle Dede Korkut Hikâyeleri, aşk ve savaş hikâyeleri Türk toplumunda asırlarca anlatıla gelmiştir. Manzum yazılan destan lar, destansı halk hikâyeleri (Dede Korkut Kitabı), halk hikâyeleri (Tahir ile Zühre, Kerem ile Aslı, Arzu ile Kamber), Âşık Garip, Köroğlu hep birer hikâye dir. Ancak bu hikâyeler Batılı, modern mânâdaki hikâyelerden farklıdır. Uzun zaman romana hikâye, hikâyeye de küçük hikâye denmiştir.

19 Tanzimat Döneminde Fransız edebiyatının etkisiyle romanla tanışılınca, romanın kısa olanına hikâye denmiştir. Türk edebiyatında Batılı anlamdaki ilk öyküler Tanzimat Döneminde 1870 lerden sonra yazılmıştır. Batılı anlamda ilk öykü örneğini ise adlı eseriyle Ahmet Mithat Efendi vermiştir. Aynı yıllarda Emin Nihad, Müsâretnâme ( ) kitabını yazar. Sâmipaşâzâde Sezâi nin yazdığı Küçük Şeyler (1892) başarılı bir eser sayılır. Dönemin diğer bir hikâye yazarı da Nâbizâde Nâzım dır.

20 Türk hikâyesini olgun bir seviyeye çıkaran yazar Halid Ziyâ Uşaklıgil dir. Fransız edebiyâtından Maupassant ve Daudet yi örnek alan Hâlid Ziyâ, yalın dili, titiz gözlemciliğiyle realist hikâyenin en güzel örneklerini verir. Edebiyât-i Cedîde nin diğer önemli hikâyecileri arasında Hüseyin Rahmi Gürpınar, Mehmed Rauf, Ahmed Hikmet Müftüoğlu sayılabilir. II. Meşrutiyet in ilanından sonra gelişen yeni edebiyat akımıyla birlikte Ömer Seyfettin, Türk öykücülüğünde yeni bir çığır açmıştır. Cumhuriyet Döneminde Sait Faik Abasıyanık alışılmışın dışında bir öykü dünyası kurmuştur.

21 Manzum Hikâye nin Özellikleri Manzum hikâyeler edebi metinlerdir. Konu ve özellik bakımından hikâye ile aynı özellikleri gösterirler. Manzum hikâyelerde şair ya bir olayı anlatır ya da bir öğüt verme çabası güder. Manzum hikâyeler genellikle bir çevre tasviriyle başlar, ardından o çevrede bulunan kişiler anlatılır. Daha sonra ise olay anlatılır. Amaç okuyucuya bu bölümde ders veya öğüt vermektir. Giriş, gelişme ve sonuç bölümleri hikâye ile benzer özellikler gösterir.

22 Manzum hikâyeler düşündürücü ve eğiticidir. Manzum hikâyeler birçok bölümden oluşur. İlk bölümde anlatılmak istenen olaydan ve kişilerden bahsedilir. İkinci bölümde ise olaylar anlatılır ve örneklerle tasdik edilir. Üçüncü bölümde ise olay son bulur ve okuyucuya ders vermeyi güden cümleler yer alır. Manzum hikayede her olay işlenebilir. Sıradan olaylar, sosyal olaylar vs. Manzum hikayeler dörtlük, beyit, bent şeklinde de yazılabilir.

23 Mensur hikayeden (düzyazı) hiçbir farkı yoktur. Kişiler, zaman, mekan, olay bu hikayelerde de vardır. Tek farkı şiirselliktir. Dizelerdir. Kafiye ve rediftir. Toplumu ilgilendiren olaylar işlenir. Daha çok ders veren, eğitici, öğretici, etkileyici konular seçilir. Ölçü ve uyağa dikkat edilir. Anlam, alttaki dizelerde devam eder. Karşılıklı konuşmalara yer verilir. Dizelerin uzunlukları aynı olmayabilir. Bu nazım şekli edebiyatımıza Tanzimat Dönemi nden sonra girmiştir.

24 Örnek Manzun Hikaye-1 NAZAR -Yahya Kemal Beyatlı Gece, Leylâ yı ayın on dördü, Koyda tenhâ yıkanırken gördü. Kız vücûdun ne güzel böyle açık! Kız yakından göreyim sâhile çık! Baktı etrâfına ürkek, ürkek Dedi: Tenhâda bu ses nolsa gerek, Kız vücûdun sarı güller gibi ter! Dedi: Tenhâda bu ses nolsa gerek? Aranırken ayın ölgün sesini, Soğuk ay öptü beyaz ensesini. Sardı her uzvunu bir ince sızı; Bu öpüş gül gibi soldurdu kızı. Soldu, günden güne sessiz, soldu! Dediler hep: Kıza bir hâl oldu! Tâ içindendi gelen hıçkırığı, Kalbinin vardı derin bir kırığı. Yattı, bir ses duyuyormuş gibi lâl. Yattı, aylarca devâm ett bu hâl. Sindi sîmâsına akşam hüznü. Böyle, yastıkda görenler yüzünü, Avuturlarken uzun sözlerle, O susup baktı derin gözlerle. Evi rüzgâr gibi bir sır gezdi,

25 Herkes endîşeli bir şey sezdi. Bir sabah söyledi son sözlerini, Yumdu dünyâya elâ gözlerini; Koptu evden acı bir vâveylâ, Odalar inledi: Leylâ! Leylâ! Geldi köy kızları, el bağladılar... Diz çöküp ağladılar, ağladılar! Nice günler bu şeâmetli ölüm, Oldu çok kimseye bir gizli düğüm; Nice günler bakarak dalgalara, Dediler: Uğradı Leylâ nazara!

26 Halk Hikâyesi Destanların, zaman içerisinde biçim ve öz değişikliğine uğramasıyla oluşan ürünlerdir. Halk hikâyelerinde olağanüstü unsurlar azalmış, kişiler ve olaylar doğal boyutlarına gelmiştir. Halk hikâyeleri ilahi bakış açısı ile oluşturulur. Yani hikâyelerin anlatıcısı her şeyi bilmektedir. Bu hikâyelerin metinleri kurmacadır ve bu metinlerde dil şiirsel işleviyle kullanılmıştır.

27 Halk Hikâyelerinin Genel Özellikleri Aşk, sevgi ve kahramanlık gibi konular işlenir. Ortaya çıktıkları dönemin sosyal, siyasal ve kültürel özelliklerini yansıtır. Olaylar halkın anlayacağı, sade bir dille anlatılır. Âşıklar, olayları saz çalarak taklitler yaparak anlatırlar. Kişiler ve olaylar gerçeğe yakındır; olağanüstülükler oldukça sınırlıdır. Anlatıcıları halk ozanları, şairler, âşıklar gibi kültürü olan kişilerdir. Anlatımda nazım ve nesir birlikte kullanılır. Hikâyelerde olayın anlatımını hızlandırmak için nesre başvurulurken, duyguları daha etkili yansıtmak için nazım kullanılmıştır.

28 Halk hikâyeleri sözlü gelenek ürünleridir, yani anonimdir. XVI. yüzyıldan itibaren destanın yerini almıştır. Nazım-nesir karışıktır. Anlatmaya ve olaya dayanan bir türdür. Masallarda olduğu gibi kalıplaşmış ifadeler vardır. Halk hikâyesinin içinde masal, efsane, fıkra, dua, beddua, deyim, atasözü, bilmece vb. örneklerine rastlanabilir. Özel anlatıcıları vardır. Meddahlar veya âşıklar tarafından anlatılır. Anlatıcıları okur-yazar, az çok kültürlü kişilerdir. Genellikle mutlu bir biçimde biter. Kahramanların yaptığı dua ve beddualar mutlaka kabul edilir. Kahramanın en büyük yardımcısı Hz. Hızır, ondan sonra attır.

29 Kahramanlar genellikle dört şekilde âşık olur: o o o o Bade içme, Resme bakarak âşık olma, İlk görüşte âşık olma, Aynı evde büyüyen kahramanlar kardeş olmadıklarını öğrenince.

30 Halk hikâyeleri konularına göre üçe ayrılır: 1. Aşk hikâyeleri: Toplum hafızasında uzun süre yaşayan aşkların hikâyeleştirildiği sevgi temalı halk hikâyeleridir. Bu hikâyelere Elif ile Mahmut, Derdiyok ile Zülfü-siyah, Âşık Garip, Kerem ile Aslı, Arzu ile Kanber, Tahir ile Zühre, Ercişli Emrah ile Selvihan vb. örnek verilebilir. 2. Dinî temalı kahramanlık hikâyeleri: Tarihe mal olmuş kahramanları veya dinsel açıdan önemli kabul edilen erdemli kişileri konu edinen halk hikâyeleridir. Bu hikâyelere Danişment Gazi ile ilgili hikâyeler, Hayber Kalesi, Van Kalesi gibi Hz. Ali ile ilgili hikâyeler vb. örnek verilebilir. 3. Destanî halk hikâyeleri: İçinde destana ait bazı özellikleri barındıran halk hikâyeleridir. Bu hikâyelere Dede Korkut Hikâyeleri ve Köroğlu Hikâyesi örnek gösterilebilir.

31 Türk halk hikâyeleri genel olarak beş bölüm halinde düzenlenir: 1. Fasıl: Âşık bu bölümde dinleyiciyi hazırlamak, ustalığını göstermek veya dinleyenlerin isteklerine cevap vermek için bir divani söyler. Ardından cinaslı bir türkü, bunun ardından da olağanüstü bir konunun yer aldığı bir tekerleme söylenir. 2. Döşeme: Manzum veya mensur cümlelerden oluşan kalıplaşmış bir giriştir. Hikâyenin geçtiği yer ve zaman, hikâyenin kahramanları ve bunların aileleri tanıtılır. 3. Hikâyenin Asıl Konusu: Aşk hikâyelerinde aşığın sevgilisine kavuşmak için çektiği sıkıntılar; dini-destanî hikâyelerde ise, din ve kahramanlık konuları ağır basar.

32 4. Sonuç ve Dua: Aşk hikâyelerinin büyük bir çoğunluğu sevgililer vuslata ermeden biter. Hikâyenin sonunda dua edilerek hikâye bitirilir. 5. Efsane: Hikâye ile ilgisi olmayan bu efsanede, vuslatın gerçekleşmediği hikâyelerde sevgililerin öbür dünyada vuslata ereceklerine işaret edilir. Halk hikâyeleri; Türk, Arap ve İran-Hint kaynaklı olmak üzere üç grupta toplanır:

33 1. Türk kaynaklı hikâyeler: Dede Korkut Hikâyeleri, Kerem ile Aslı, Âşık Garip, Emrah ile Selvihan 2. Arap kaynaklı hikâyeler: Yusuf ü Züleyha, Leyla ile Mecnun 3. Hint-İran kaynaklı hikâyeler: Ferhat ile Şirin, Kelile ve Dimne

34 HALK HIKAYESI ÖRNEĞI Aslı ile Kerem Asıl adı Ahmet Mirza olan Kerem, Islahan Şahının oğludur. Şahın hazinedarlığını yapan Ermeni Keşişinin kızı Aslı ile Kerem birbirlerini severler. Şah Keşişten kızı oğluna ister. Keşiş, bir müslümana kız vermek istemez. Fakat hükümdarın isteğini reddedemez; bir mühlet ister ve bu mühletin içinde gizlice memleketten kaçar. Kerem de Aslı nın peşinden yola düşer. İşte, Kerem in sevdiği kızın ardınca bütün Anadolu yu baştan başa gezmesi böylece başlar. Kerem artık yanında sadık arkadaşı Sofu (Kerem in dilinden: Sofu Kardeş), omuzunda sazı ile bir Âşık olmuştur. Her gittiği yerde, her rasladığına sazıyla ve yanık türküleriyle, Aslı nın izini sorar, ona haber verenler de olur, vermeyenler de...

35 Bazı defa nehirlere, dağlara, kayalara, dağlardaki hayvanlara derdini döker; yolunu bağlayan karlı, boranlı bellerden yol ister. Onun önüne çıkan engeller, bir defa inkisarına uğradılar mı iflah olmazlar. Kerem aşk ateşinde pişe pişe kemale erer, keramet sahibi olur. Allah onun her dileğini yerine getirir. Bazı şehirlerde Kerem, Aslı Han a bir zaman kavuşur. Keşişten habersizce bir müddet birbirlerine sevgilerini anlatırlar, dertlerini dökerler: Erzincan Bağlarında ve Kayseri de olduğu gibi...sonunda Kerem Aslı sının peşinden Halep e varır. Halep Paşasına kendini sevdirir: Paşa, Keşişi tehdit ederek kızını Kerem e vermeye razı eder. İki sevdalının nikâhları kıyılır. Fakat kötü ruhlu Keşiş onlara son fenalığı yapar: Kızına sihirli bir gerdeklik gömlek giydirir. Bu gömlek son düğmesine kadar açılır, tekrar kapanır imiş. Kerem sevdiğinin düğmelerini bir türlü çözemez. yüreğinden kopup gelen ateşle yanar, kül olur.

36 Kerem in külleri dağılmasın diye bekleyen Aslı Han ın saçları, küllerin içinde kalmış bir kıvılcımla tutuşur; iki âşığın ancak külleri birbirine kavuşur. Sevgililerin birbirine kavuşmasıyla sona ermeyen bir macera olduğu için Kerem hikâyesi toy, düğün ve kış geceleri muhabbetlerinde eğlence vasıtası olan halk hikâyeleri arasında, çok sevildiği halde, başından sonuna kadar anlatılmaz, hattâ birçok yerlerde bunun anlatılmasını günah sayarlarmış. Kerem Erzurum da hasta yatarken, Aslı Han ın üç gün sonra geleceğini haber verirler.

37 O zaman şu türküyü söyler: Bir han köşesinde kalmışam hasta Gözlerim kapıda kulağım seste Kendim gurbet elde gönül heveste Gelme ecel gelme üç gün ara ver Al benim sevdamı götür yâre ver. Erzurum dağları duman dildedir Başım yastıktadır gözüm yoldadır Aslı hayın yârdır adam aldadır Gelme ecel gelme üç gün ara ver Al benim sevdamı götür yâre ver.

38 Erzurum dağları kardır geçilmez Gizli sırdır her adama açılmaz Ayrılık şerbeti zehir içilmez Gelme ecel gelme üç gün ara ver Al benim sevdamı götür yâre ver. Felek sen mi kaldın bana gelecek Akıttın göz yaşım kimler silecek Kerem e dediler Aslı n gelecek Gelme ecel gelme üç gün ara ver Al benim sevdamı götür yâre ver.

39 DURUM (KESIT) ÖYKÜSÜNE ÖRNEK OTLAKÇI (Memduh Şevket ESENDAL) Efendim, tütün tabakasını ortada unutmaya gelmiyor, insafsız herif, tütünün ne kadar saçak yeri varsa içti, tozlan bana kaldı. Çok otlakçı gördüm ama böylesine hiç rasgelmedimdi. Bizim rahmetli llhâmi de otlakçı idi ama hiç olmazsa bir inceliği vardı, adamı eğlendirirdi.karşınıza oturdu mu, gözleri ile tütün paketini arar, sokulur, tabakayı, cebime koyanm, sözlerini şaşırır, cebimden çıkanp masanın üstüne bırakınm, sevinir. Saatlerce gözleriyle tabakanın arkasından koşar, sonra bir fırsatını düşürüp bir ağara yakınca keyiflenir, güler, söyler, dinleyenleri de eğlendirirdi. En çok hoşlandığı da fırsatını düşürüp cıgarayı kendi eliyle almasında idi. Siz ona paketinizi uzatırsanız alır ama, kendi eliyle aldığı cıgaradan duyduğu haram tadını duymazdı. Bu otlakçıya canım kurban, kardeşim! Bu herif öylesi değil ki..

40 Dün artık dayanamadım, söyledim: Ama Mahmud Efendi, dedim, bu kadar da olmaz. İçiyorsun, neyse, iç. Ama hiç olmazsa tozunuda katık et! O, alışmış, aldırmıyor. Yan gözle bana baktı: Bir cıgara sardım diye mi söylüyorsun? dedi. Hangi bir cıgara birader, dedim, bak gene bir tutam saçak tütün kalmadı. Bana yalnız tozlan kalıyor. Kayıtsızca: Senin tütün de içimli bir şey değil ya! dedi, bunu nasıl içiyorsun? Kaçak içsen bundan daha iyi! Kızdım: A birader, dedim, iyiye kötüye baktığımız yok,sen benden çok içiyorsun. Fena ise niçin içiyorsun? Ne yapayım, dedi, daha iyisi olsa onu içerim.. Neden yok, dedim, tütüncü dükkânlan dolu!

41 Yüzüme dik dik baktı: Ben, dedi, bu zıkkıma para vermem. Mundar şey Mekruh. Kalkıp üste de para vereceğim! İşim yoktu da Çok iyi buyuruyorsun, dedim, ama biz para ve riyoruz! Ben de onu söylüyorum ya, dedi, para verdin verecek, bari iyisine ver. Bunun böylesini içecek olduktan sonra hiç içmesen daha iyi! Sen, dedim, kırk yaşından sonra benim huyumu mu değiştireceksin? Kayıtsızca omuzlarını kaldırdı: Benim neme gerek, dedi, ben kimsenin keyfine kanşmam. Sen bana karışıyorsun da ben de söylüyorum. Canım, dedim, senin kuruyasıca huyunun bana ziyanı olmasa ben de kırk yıl söylemem. Ziyanın bana dokunuyor.

42 Benim sana ne ziyanım dokunuyor? diye sordu, bu sözleri hep bir cıgara için mi söylüyorsun? Ziyan olmuş da dünya batmış Ben içmeseydim de sen içseydin, daha mı kâr edecektin? Bari başkalarının yanında söyleme, seni ayıplariar. Tepem attı: Neden ayıplıyoriarmış? diye sordum. Neden olacak, dedi, bir cıgaralık tütün için bu kadar lâkırdı ediyorsun. Canım birader, dedim, hangi bir cıgara, hangi beş cıgara? Haydi on cıgara olsun, dedi, yirmi cıgara, otuz cıgara olsun daha diyeceğin yok ya! Yok tütünün saçak yerini içmişim, sana tozu kalmış bunları söylemek ayıp. Tozu kaldı ise bir paket al, saçak tütün iç. Bunun kemâli altmış para! Bunu ben alacağıma sen alsan ne olur, dedim, şu neden almak bize düşüyor da, içmek size?

43 Ben âdet etmemişim, dedik ya! Böyle zehire para vermem, dedi. Sen âdet etmişsin, ben içsem de alıyorsun, içmesem de. Benim için tütün almıyorsun ya. Benim için alıyorsan bir daha alma. Hem bir cıgara için adama böyle kahve ortasında bu kadar söz söylemek ayıp değil mi? Bu sana yakışır mı? Çıldıracağım, dedim, sen altmış para verip bir paket tütün almaz, herkesin tabakasından geçinirsin, bu ayıp değil; ben tütünü katık et, saçağından bana da kalsın, dedim, bu ayıp öyle mi? Bana neden ayıp oluyormuş? dedi, hırsızlık etmiyorum ya, zorla da almıyorum, tütünün saçağı dururken tozunu içecek kadar ahmak değilim Biz tütünün tozunu içip ahmak mı oluyoruz? dedim. Doğrusu çok da kızdım. Onun da cıgaradan sararmış parmakları titremeye başladı, ama sözünü kesmedi:

44 Sen, dedi, denlinden beri bana o kadar söz söyledin, ben sesimi çıkardım mı? Tütünün saçağı dururken tozunu içmek ahmaklıktır dedimse niçin kızıyorsun? Kahvede olanlara bakarak: Yalan mı söylüyorum, efendiler, dedi. Bana bir cıgara verdi diye bu kadar söz söylenir mi, bu neredegörülmüş şey? Karşı peykede oturan Miralay Esat Bey bana işaret etti. Kendimi topladım: Sen, dedim, birader bir daha benim yanıma gelme, benimle de konuşma. Bir gün öfke ile kafana bir şey vururum, başıma belâ olursun, anladın mı? İşte bu kadar! İş buraya vannca Esat Bey cebinden tabakasını çıkardı : Mahmut Efendi, dedi, gel sen buraya, bak ben sana bir tütün vereyim, nasıl beğenirsin Tabakayı görünce kalktı, karşıya gitti. Bana da:

45 Benim kabadayılığım yok, dedi, kimseye de bir fenalık etmedim, gene de etmem. Bütün suçum nedir: Bir cıgara sarmışım! Sanki tufan olmuş Bir yandan söylendi, bir yandan da Esat Bey in tabakasında ne var ne yok içti. Ben artık cevap vermedim. Ancak Mahmut Efendi bana darıldı, ben de ondan kurtuldum sanmayınız. Ertesi sabah erken çocuk haber verdi ki, bir efendi gelmiş, beni görmek istiyormuş. Aşağı odaya indim. Baktım, Mahmut Efendi. Beni görünce dedi ki:

46 Birader, dün sizin hatınnızı kırdım. Sonradan ben de pişman oldum. Sizden özür dilemeye geldim. Kusura bakmayın, insanlık hâli İnsan bazen boş bulunuyor Siz olsanız ne yaparsınız? Özür dileyen bir adam. Kalkıp evinize kadar da gelirse Benim yüzüm tutmaz. Buyurun dedik. Kahve de pişirttik, önüne bir dolu kâse de tütün koyduk. Kardeşim, emin olun, kalem vaktine kadar kâsenin dibinde yalnız tozlar kaldı, cıgara tablası da ağzına kadar doldu!

47 OLAY HİKAYESİ ÖRNEK nın SIFIRI (Tarık BUĞRA) Fatih taraflarında -amca derim- bir uzak akrabam oturur. Hali vakti yerindedir. Üstelik bir radyosu, küçücük, bebek yastığı gibi bir kedisi ve on altı, on yedi yaşlarında da bir kızı vardır: Kumral saçlı, taptaze, kadife tenli, iri, yeşil gözlü, canlı, cana yakın bir şey. Adı da Ic-lâl. Bana gelince, ben işte böyle, yirmi üç yaşımda, bütün varlığı ve avuntusu sık saçlar, sağlam dişler ve kırmızı bol, kocaman düğümlü kravatı olan, pansiyoner bir tıp talebesiyim. Akraba canlısıyım; bu yüzden de sık sık amcamlara taşınınm. Bu ziyaretlerimden birisinde ve yılbaşından bir hafta kadar önceydi; söz döndü, dolaştı, şans meselesine geldi. Ben;

48 Hiç şansım yoktur benim dedim. Iclâl; Benim de dedi. Şanssızlığımız bize dünyanın en tatlı şeyini, sitemle kanşık övünmeyi veriyordu. Ve bu, tabiatiyle, yengeye vız geliyordu. O; Ne biliyorsunuz denediniz mi? diye sordu ve; Ortaklaşa bir bilet alın yılbaşı için dedi. Ben, lâf olsun diye, hakkınız var der demez, Iclâl in öbür odaya fıriayıp yepyeni bir on liralıkla dönmesi bir oldu. Ve biz, daha sonra, amca yatmaya çekilince, büyük ikramiye ile neler yapılabileceğini uzun uzun konuştuk: Ben, iç hastalıkları ihtisasından ve bir röntgen makinesinden söz ediyordum; Iclâl ise, küçük bir bahçe, üç oda, bir mutfak, havagazı ve banyodan dem vuruyordu. Ne tatlı şey!

49 Amma bunun için bir on lira da benim katmam gerekti. Oysa ayın bilmem şu kadarıydı, kırmızı renkli havale kağıdının gelmesine daha uzun, upuzun günler vardı. Ve zavallı pansiyoner talebe için aşçı borca işliyordu. On lirayı nereden bulmalı? Borç arkadaştan alınır; ama, gel gör ki, arkadaşların en kabadayısı, kahvemizin garsonuna takmaya başlamamış olanl Adam sende, diyorum. Bu derde daha çok katlanmakta., ve yoktan yere artırmakta ne mâna var? Alırım bir yarım bilet ve; İşte senin payın diye, veririm iki yüz elli bin lirayı, olur biter. Hem bu işi hemen, yarın yapmalı; Iclâlciğin yepyeni ve cana yakın on lirasına, sevgiliden gelen ilk resme bakar gibi bakıp bakıp da içimin eridiği yetmezmiş gibi, bir de bu sıkıntıyı artırmakta ne mâna var sanki?

50 Ertesi günü, hemen, bir yarım bilet alınacaktı, ama Ayın yirmi dokuzu demeden, o yepyeni, o sevgiliden gelen ilk resme benzeyen on liralık da, birtakım hesaplar ve umutlarla gitti. Bunlarla beraber ben hâlâ avutabiliyordum kendimi: Şimdi artık, kırmızı renkli havale kâğıdı gelene kadar amcalara gidilmeyecek, sonra da Iclâlciğe; Biletimize amorti çıktı, al on lira diye sırıtılacak! Tut ki, borç almışım! Ama benim kalleş, benim gaddar şansım bu kadarcık dürüstlüğe olsun imkân bırakır mı?

51 Yılın son günü pis ve uğursuz bir havada Bayezit Meydanı nda, havuzun etrafında, bir arkadaşla, bomboş ceplerle ve ezik ve yenik ve toplum tarafından horianmış.. dolaşırken., bilime, politikaya, sanata, hele hele paraya, yâni ekonomik kaderlere dair felsefeler yürütürken., bu şans bende iken başka ne olsun? hlâl le ve annesiyle burun buruna geliverdik. Çarşıdan dönüyoharmış. Şey almışlar.. Sonra şey de almışlar Niçin onlara uğram/yormuşum ve; Biletimizin numarası kaç? Hey ya Rabbi! beride bilime dair, politikaya dair, sanata dair, alınyazısına dair bunca muamma durup dururken başka bir şey kalmadı da, biletimizin numarası mı dert oldu? Salladım bir rakam:

52 Ve Iclâl, söylediğim numarayı, önemle saygıyla, ciddiyetle yazdı, sonra da bu işin bana verdiği azap yetmezmiş gibi; Hadi bize gidelim; çekilişi radyodan dinleriz., değil mi anne? dedi. Artık annesi de ısrar ediyordu. Ben son bir umutla, arkadaşıma baktım. Ama nerede? O budala, tabii Iclâl gibi bir kızın karşısında olduğu için, dişlerimi gıcırdatan bir centilmenlikle çekip gitti. Arkasından Hey budala, beni işkenceye götürüyorlar; arkadaşlık bu mudur, kur-tarsana diye bağırmak istiyordum. Bağıramadım elbette. Yolda nın her rakamı bir çekiç olmuş, ta beynimin içine vurup duruyordu: Alınyazım bu benim işte, şansım bu. Yüzbinlerce sayının içinde, sanki başkası yokmuş gibi dedirtecek bana tabii! 87956L

53 Ne ahenk., ne kompozisyon., ne mimari! Beş yüz bin lira buna çıkmayacak da gidip elin budala, şapşal rakamlarına mı çıkacak? Birdenbire ve can havliyle, Iclâl e; Kaç yazdın numarayı? diye soruyorum. O çoktan ezberlemiş bile: Yanlış diyorum. Neden? Sen öyle demedin mi? Hayır. Aaa.. vallahi dedin., hâlâ kulağımda. Haklı kızcağız; unutulur mu hiç? Bir mısra gibi ahenkli lanet! Ama ne olursa olsun diretmek, bu korkunç surette çekici rakamı değiştirmek, sonuna bir on üç, evet, on üç takmak lâzım. Boş ama dirensem çıkar da bak bakalım bilete diyebilir.

54 Alınyazısı değiştirilemez ki! Evde Iclâl; Sahi, biletin numarası değil mi? diye sordu. Artık her şey vız geliyordu bana: Yok canım; mahsus söyledim onu seni kızdı rayım diye. Elbette Bundan daha güzel olur mu ki, olmasın dedim. Ve radyo kazanan numaraları okumaya başladı: Bin lira, beş bin lira, on bin lira kazananlar! Arada sırada kalbim hoplamakla beraber, bu küçük şanslardan korkmuyorum ve eceli bekler gibi, beş yüz bin lirayı bekliyorum ben : Bana o çarpacak, buna, Iclâl kadar ben de eminim. Sonunda sıra bizim beş yüz bin liraya geldi. Spiker bir yığın mavaldan sonra: Evet muhterem dinleyiciler., evet, evet. işte tarihi an. Şimdi sizlere yılın rakamından birler hanesini söylüyorum: Altı!.. Ve kimsenin akıl edemeyeceği gevezeliklere devam ediyor:

55 Şimdi onlar hânesindeki sayıyı, yâni sondan bir önceki sayıyı söylüyorum: Beş! Demek ki, beş yüz bin lirayı alacak biletin sonu 56 oluyor. Elli altı dedim de aklı ma geldi: Galatasaray da bir arkadaşımız vardı; 56 Ali. Muzip, zeki, cin gibi bir çocuktu 56 Ali. 56 Ali bir gün Şu spiker de aman ne hoşsohbet şey öyle! Yüzler dokuz! Şimdi biletin sonu 956 etti. Aziz dinleyiciler, inşallah 956 yılını da böyle sağlıkla, mutlulukla! İdil le göz göze geliyoruz: Yeşil ve tertemiz, taptaze gözlerde üç oda, bir mutfak, banyo dairesi, havagazı, bahçe, bahçede çamlar, çamlann ardında masmavi deniz off Allahım ne spiker! 7956!..

56 Amca da, yenge de hattâ kedi bile şöyle bir doğruldular. Ve, Iclâl rüyalaşmış, Iclâl ballaşmış, bana gülümsüyor: Ev sonra Abant a, hattâ Finlandiya ya gidilebilir her sene Ve spiker esprili, hoşsohbet, radyofonik spiker, kahrolası spiker Söyle artık şu sekiz i de bitsin bu işkence! Ama neden onu bekleyecekmişim sanki? Amca, yenge, kedi hepsi, her şey vız gelir bana; ama İdil i bir an önce, yarım saniye olsun, önce, kaderi çizilmiş bir hayat için bir başka hayat kadar sürükleyici ümitten çekip kurtarmalıyım. Bu ümid şu spikerin gevezelikleri boyunca sürüp büsbütün yıkıcı olmamalı: Erenköy deki köşk çamlar mavi ufuk Abant bunların hepsi lâf hepsi lâf diye bağırmalıyım.

57 Ama geciktim ve spiker sekiz i de söyledi. Bitkin, yıkılmış ve namütenahi melûl bir sesle; Çıktı, değil mi? diye inledim. Kime sorduğumu bilmiyordum. Dünya bomboştu. Bu buz renkli ve sınırsız boşluğun kilometrelerce, kilometrelerce ötesinde, çam ağaçlarına, hattâ çamların altındaki bir çift şezlonga varıncaya kadar belli olan bir köşk görünüyor, başka hiç bir şey görünmüyordu. Amcam, bir asır sonra; İnşallah dedi. Ona boş gözlerie, aptal aptal baktım. Açıkladı: Yüz binler rakamı sıfır çıkarsa Birden bire kendime geldim ve; Çıkmayacak diye bağırdım. Fazla bağırmış olmalıydım; yenge; Ne oluyorsun öyle? dedi. Amca ve kapıya doğru gitti.

58 Gülümsemeye bile vakit bulamadılar ve spikerlerin en sevimlisi son rakamı da söyledi: Bilmem kaçmış! Buzlar dağılmıştı artık. Ama Iclâl bir parça üzgündü. Ve ben, içimdeki ferahlıktan hiç değilse yarısını ona vermeden yapamazdım. Bir hamlede yanına gittim; iradeye dair, çalışmaya ve hak etmeye dair bir uzun nutuk çektim ve nutkun bal gibi aşk ilânı olduğunu -sonralara doğru- değil yenge, değil amca, hattâ Iclâl bile, hattâ hattâ ben bile anladım.

Halk Hikayesi. Yazı Menu. - Halk Hikayesi Nedir. - Kapsamlarına Göre Halk Hikayeleri. - Konularına Göre Halk Hikayeleri.

Halk Hikayesi. Yazı Menu. - Halk Hikayesi Nedir. - Kapsamlarına Göre Halk Hikayeleri. - Konularına Göre Halk Hikayeleri. Yazı Menu - Halk Hikayesi Nedir - Kapsamlarına Göre Halk Hikayeleri - Konularına Göre Halk Hikayeleri 1 Aşk Hikayeleri 2 Kahramanlık Hikayeleri - Kerem ile Aslı Hikayesi - Halk Hikayeleri Özeti Halk Hikayesi

Detaylı

TÜRK HALK HİKAYELERİ DOĞUKAN SERİN KUŞADASI ŞEHİT KAYA ALDOĞAN ANADOLU LİSESİ

TÜRK HALK HİKAYELERİ DOĞUKAN SERİN KUŞADASI ŞEHİT KAYA ALDOĞAN ANADOLU LİSESİ TÜRK HALK HİKAYELERİ DOĞUKAN SERİN KUŞADASI ŞEHİT KAYA ALDOĞAN ANADOLU LİSESİ 1 Hikaye türünün en eski örnekleri olan ve destandan modern hikayeye geçişi sağlayan anonim eserlerdir. Başka bir tanım yapacak

Detaylı

OLAY ÇEVRESİNDE GELİŞEN METİNLER ANLATMAYA BAĞLI METİNLER

OLAY ÇEVRESİNDE GELİŞEN METİNLER ANLATMAYA BAĞLI METİNLER OLAY ÇEVRESİNDE GELİŞEN METİNLER ANLATMAYA BAĞLI METİNLER MESNEVİ Divan şiirinde, her beytinin dizeleri kendi arasında uyaklı, aruzun genellikle kısa kalıpları ile yazılan nazım biçimine ve bu biçimde

Detaylı

Ortak (Anonim) Halk Edebiyatı Türk Halk Düzyazısı - I

Ortak (Anonim) Halk Edebiyatı Türk Halk Düzyazısı - I Ortak (Anonim) Halk Edebiyatı Türk Halk Düzyazısı - I Yazar Yard.Doç.Dr. Muhsine HELİMOĞLU YAVUZ ÜNİTE 6 Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Atasözü, fıkra, halk hikayesi gibi ortak (anonim) Türk halk

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

METİNLERİ SINIFLANDIRILMASI

METİNLERİ SINIFLANDIRILMASI Türk ve dünya edebiyatında ortaya konan eserler, amaçları ve içerikleri açısından farklı özellikler taşırlar. Bu eserler genel olarak üç ana başlıkta toplanır. Ancak son dönemde bu sınıflandırmaların sınırları

Detaylı

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler OLAY ÇEVRESINDE GELIŞEN EDEBI METINLER Oğuz Türkçesinin Anadolu daki ilk ürünleri Anadolu Selçuklu Devleti

Detaylı

YAZI TÜRLERİ ŞENDA SOLMAZ KONUSUNU YAŞAMDAN ALAN YAZI TÜRLERİ OLAY YAZILARI

YAZI TÜRLERİ ŞENDA SOLMAZ KONUSUNU YAŞAMDAN ALAN YAZI TÜRLERİ OLAY YAZILARI YAZI TÜRLERİ ŞENDA SOLMAZ KONUSUNU YAŞAMDAN ALAN YAZI TÜRLERİ OLAY YAZILARI 1- MAKALE Herhangi bir konuda öne sürülen bilgi görüş ve düşünceleri kanıtlamaya yönelik yazı türüdür. Yazan öne sürdüğü görüş

Detaylı

TÜRK EDEBİYATI 9 SINIF II. DÖNEM II. YAZILI SINAVI SORULARI

TÜRK EDEBİYATI 9 SINIF II. DÖNEM II. YAZILI SINAVI SORULARI TÜRK EDEBİYATI 9 SINIF II. DÖNEM II. YAZILI SINAVI SORULARI Her şey birkaç saat içinde olup bitti. Önce bir yağmur boşandı. Sonra da dağlardan köye yaman bir sel geldi. Önüne ne çıktıysa aldı götürdü.

Detaylı

HİKÂYE (ÖYKÜ) Tarihçe ve İlkler Dede Korkut (Korkut Ata) Kimdir? Dede Korkut Hikâyeleri ve Eğitim Araştırma Sonuçları Yararlanılan Kaynaklar

HİKÂYE (ÖYKÜ) Tarihçe ve İlkler Dede Korkut (Korkut Ata) Kimdir? Dede Korkut Hikâyeleri ve Eğitim Araştırma Sonuçları Yararlanılan Kaynaklar HİKÂYE (ÖYKÜ) Tarihçe ve İlkler Dede Korkut (Korkut Ata) Kimdir? Dede Korkut Hikâyeleri ve Eğitim Araştırma Sonuçları Yararlanılan Kaynaklar Hikâye/ Öykü Nedir? Hikâye ya da öykü, gerçek ya da gerçeğe

Detaylı

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

2. Olay kişi mekân, zaman olağanüstüdür. Yer ve zaman

2. Olay kişi mekân, zaman olağanüstüdür. Yer ve zaman ANLATMAYA BAĞLI EDEBİ METİNLERİN ÖZELLİKLERİ 1. Olay çevresinde gelişir. 2. Yapı unsurları vardır(olay, kişi, zaman, yer). 3. Yazar eserini oluştururken ilahi, kahraman gözlemci bakış açısını kullanır.

Detaylı

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Yüreğimize Dokunan Şarkılar On5yirmi5.com Yüreğimize Dokunan Şarkılar Gelmiş geçmiş en güzel Türkçe slow şarkılar kime ait? Bakalım bizlerin ve sizlerin gönlünde yatan sanatçılar kimler? Yayın Tarihi : 6 Ocak 2010 Çarşamba (oluşturma

Detaylı

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır. BEŞ HECECİLER Milli edebiyattan etkilenen Beş Hececiler, milli kaynaklara dönmeyi ilke edinmişlerdir. Şiire I. Dünya Savaşı Milli Mücadele yıllarında başlayıp Mütareke yıllarında şöhret kazanan edebi topluluktur.

Detaylı

YAZILI KOMPOZİSYON TÜRLERİ

YAZILI KOMPOZİSYON TÜRLERİ 4. HAFTA YAZILI KOMPOZİSYON TÜRLERİ Birçoğu, aynı zamanda edebî bir ürünün de adı olan yazılı kompozisyon türlerini kısaca şöyle özetleyebiliriz: 1. OLAY YAZILARI A. Hikâye: Hikâye, insan yaşamının bir

Detaylı

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ Her yönüyle edip (edebiyatçý) ve öðretmen Ýbrahim Zeki Burdurlu nun ölümsüz bir yapýtý elinizi öpüyor. Burdurlu bu çalýþmasýnda, cennet Anadolu nun deðiþik yörelerinden

Detaylı

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR 1. İletişim 2. İnsan, İletişim ve Dil 3. Dil Kültür İlişkisi DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE TÜRKÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ 1. Dillerin Sınıflandırılması

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

Metin Edebi Metin nedir?

Metin Edebi Metin nedir? Metin Nedir? Metin, belirli bir iletişim bağlamında, bir ya da birden çok kişi tarafından sözlü ya da yazılı olarak üretilen anlamlı bir yapıdır. Metin çok farklı düzeylerde dille iletişimde bulunmak amacıyla

Detaylı

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir? 1) İnsanlar, dağlar gibi yerlerinden kımıldamayan cansızlar değildir. Arkadaşlar, tanışlar birbirlerinden ne kadar uzakta olursa olsun ve buluşmaları ne kadar güç olursa olsun, günün birinde bir araya

Detaylı

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut Havada bulut Sen bunu unut 8 TEK TEK TEKERLEME Öğrendiğim ilk tekerlemeyi hatırlamıyorum ama; çocukluğuma dönüp, baktığımda onlarca tekerleme arasından ikisinin öne çıktığını çok net görüyorum. Bir tanesi,

Detaylı

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat

Detaylı

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Gönderen admin - 31/01/ :14

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Gönderen admin - 31/01/ :14 MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Gönderen admin - 31/01/2012 23:14 1.Aşağıdaki sanatçılarımızdan hangileri Beş Hececiler grubunda yer alır? A) Orhan Veli Kanık Ahmet Kutsi Tecer B) Yusuf Ziya Ortaç Faruk Nafiz Çamlıbel

Detaylı

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır. İçindekiler 1 Efsane Nedir? 2 Efsanenin Genel Özellikleri 3 Efsanelerin Oluşumu 4 Oluşumuyla İlgili Kuramlar 5 Efsanelerin Sınıflandırılması 6 Efsanelerde Konu ve Amaç 7 Efsanelerde Yapı, Dil ve Anlatım

Detaylı

LYS EDEBİYAT ÖN SÖZ. LYS EDEBİYAT Liselere Yardımcı Ders Kitabı 978-605-4459-69-8. Sevgili Öğrenciler,

LYS EDEBİYAT ÖN SÖZ. LYS EDEBİYAT Liselere Yardımcı Ders Kitabı 978-605-4459-69-8. Sevgili Öğrenciler, II LYS EDEBİYAT LYS EDEBİYAT Liselere Yardımcı Ders Kitabı 978-605-4459-69-8 ÖN SÖZ EDİTÖR Turgut MEŞE YAZAR Hakan KAMAÇ 2012 Baskı Dönemi Tüm hakları DATA Yayınları na aittir. Yayıncının izni olmaksızın,

Detaylı

AKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI

AKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI AKŞEHİR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI DİL VE ANLATIM DERSİ 11. SINIFLAR 1.DÖNEM 1.YAZILI YOKLAMASI SORU-1) Gazete çevresinde gelişen öğretici metin türleri nelerdir? Yazınız.(10 Puan)

Detaylı

TLL Uygulama. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir?

TLL Uygulama. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir? TLL1004 4. Uygulama 38. Aşağıdakilerden hangisinin türü ötekilerden farklıdır? D. Ötelerin Çocuğu Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir? E) Tekniği kusursuz

Detaylı

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

KEREM ASLAN Her Şey Dahil KEREM ASLAN Her Şey Dahil KEREM ASLAN 1987 de Ankara da doğdu. TED Ankara Koleji ve Yahya Kemal Beyatlı Lisesi ni bitirdi, Uludağ Üniversitesi Felsefe Bölümü nden mezun oldu. Eğitimine devam etmek için

Detaylı

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com Acele karar vermeyin Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanıyormuş. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kral bu at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını

Detaylı

FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI

FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI AHMET HAŞİM ( 1884 1933 ) Fecriati topluluğunun en önemli şairi olup modern Türk şiirinin kurucularından biridir. Türk edebiyatında akşam şairi olarak da tanınır. Sanat

Detaylı

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını

Detaylı

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKYESİ 8 Hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve aramaya

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER YEDİ MEŞALECİLER Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan ilk edebi topluluktur. 1928 de Yedi Meşale adıyla ortaklaşa bir kitap çıkarıp bu kitabın ön sözünde şiirle ilgili görüşlerini açıklamışlardır. Beş Hececiler

Detaylı

Kategori: EDEBİYAT Öngörülen ders saati: 60 Alt Kategori Program İçeriği Özel Hedefler Kazanımlar. Edebiyatına

Kategori: EDEBİYAT Öngörülen ders saati: 60 Alt Kategori Program İçeriği Özel Hedefler Kazanımlar. Edebiyatına 23 Kategori: EDEBİYAT Öngörülen ders saati: 60 Alt Kategori Program İçeriği Özel Hedefler Kazanımlar 1. Edebi Türler Batı Etkisinde Gelişen Türk - Batı nın Türk Öğrenci: na - Türkçe yayınlanan ilk 2. Edebi

Detaylı

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır.

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır. 1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır. Cümlesinde altı çizili kelimenin zıt anlamlısı hangi cümlede vardır? 1. A. Bugün çok çalıştım. 2. B. Akşamları az yemek yemeliyiz. 3.

Detaylı

DÜZYAZI (NESİR) TÜRLERİ

DÜZYAZI (NESİR) TÜRLERİ DÜZYAZI (NESİR) TÜRLERİ Bu kaynakta belli başlı düz yazı (nesir) türleri ile ilgili kısa bilgiler bulunmaktadır. Her türle ilgili ayrıntılı bilgiler için, üst menümüzdeki Edebi Türler sekmesinden faydalanabilirsiniz..

Detaylı

4. HAFTA TÜR 102-Türk Dili II

4. HAFTA TÜR 102-Türk Dili II 4. HAFTA TÜR 102-Türk Dili II Amaçlar Bu bölüm tamamlandıktan sonra; Genel hatlarıyla sanatsal yazıların özelliklerinin kavranması, Edebi türler içinde sanatsal yazıların diğer türlerden farkının ayrıntılı

Detaylı

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN TEŞEKKÜR Kısa Film Senaryosu Yazan Bülent GÖZYUMAN Sahne:1 Akşam üstü/dış Issız bir sokak (4 sokak çocuğu olan Ali, Bülent, Ömer ve Muhammed kaldıkları boş inşaata doğru şakalaşarak gitmektedirler.. Aniden

Detaylı

GARİP AKIMI (I. YENİ)

GARİP AKIMI (I. YENİ) GARİP AKIMI (I. YENİ) Garipçiler: Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat Horozcu nun oluşturduğu bir topluluktur. 1941 yılında Orhan Veli, Oktay Rıfat, Melih Cevdet Garip adlı ortak bir kitap yayımladılar.

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim

Detaylı

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 EDEBİYAT TARİHİ / TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERE AYRILMASINDAKİ ÖLÇÜTLER 1.Edebiyat tarihinin uygarlık tarihi içindeki yerini.edebiyat tarihinin

Detaylı

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamını sağlayan kelime sıfat değildir? A) Kaç liralık fatura kesilecek? B) Oraya gidip de ne iş yapacaksın? C) Ne kadar güzel konuşuyor

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir. SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru

Detaylı

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam. Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TÜRKÇE

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TÜRKÇE YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TÜRKÇE CEVAP 1: (TOPLAM 2 PUAN) 1.1: Eylemin anlamını zaman kavramıyla sınırlayan belirteç tümlecidir. (1 puan) 1.2: Merak uyandırarak okurun ilgisini canlı tutmak için (1 puan)

Detaylı

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır Berk Yaman Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır / /20 YAZI ARKASINDA SİZİN FOTOĞRAFINIZ KULLANILMAKTADIR Evveel zaman içinde yaşayan iki âşık varmış. Kara sevdaları

Detaylı

gösteren gösterilen biçim anlam

gösteren gösterilen biçim anlam Anlam ve Kavram Her kelime bir göstergedir. Bir gösterge gösteren ve gösterilen olmak üzere iki ögeden oluşur. Gösteren, kelimenin kulakla işitilen sesi, yani kelimenin dış yapısıdır. Gösterilen ise kelimenin

Detaylı

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden Kavrama 1 ECE KAVRAMA 21102516 TURK 101 Ali TURAN GÖRGÜ SEVGİNİN GÜCÜ 1918 yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden biridir. Şiirlerinde genellikle değişim içinde

Detaylı

Kategori: EDEBİYAT Öngörülen ders saati: 55 Alt Kategori Program İçeriği Özel Hedefler Kazanımlar

Kategori: EDEBİYAT Öngörülen ders saati: 55 Alt Kategori Program İçeriği Özel Hedefler Kazanımlar Kategori: EDEBİYAT Öngörülen ders saati: 55 Alt Kategori Program İçeriği Özel Hedefler Kazanımlar 33 1. Edebi Türler 2. Edebi Akımlar 3. Edebi Metinler Batı Etkisinde Gelişen Türk Tanzimat Dönemi Türk

Detaylı

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Aşağıdaki şiiri okuyunuz. Soruları cevaplayınız. OKULUMUZ Her yerden daha güzel, Bizim için burası. Okul, sevgili okul, Neşe, bilgi yuvası. Güzel kitaplar burda, Birçok arkadaş burda, İnsan nasıl sevinmez,

Detaylı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Kübra YILMAZ, Yudum HACIOĞLU, Kadri ŞAHİN, Abdülkadir Arslan

Kübra YILMAZ, Yudum HACIOĞLU, Kadri ŞAHİN, Abdülkadir Arslan YAYIN KURULU Hazırlayanlar Kübra YILMAZ, Yudum HACIOĞLU, Kadri ŞAHİN, Abdülkadir Arslan YAYINA HAZIRLAYANLAR KURULU Kurumsal Yayınlar Yönetmeni Saime YILDIRIM Kurumsal Yayınlar Birimi Dizgi & Grafik Mustafa

Detaylı

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi. Malum ülkemiz son dönemde Globalleşen dünya ile birlikte oldukça sıkıntılı. Halk olarak bizlerde de pek çok sıkıntılar var. Ekonomik sıkıntılar, siyasi sıkıntılar, sabotaj planları, suikast planları. Darbe

Detaylı

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Magozwe Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Kalabalık bir şehir olan Nairobi de, sıcak bir yuvası olmayan bir grup evsiz çocuk yaşıyormuş. Her gün onlar için yeni ve bilinmeyen bir

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ ARALIK YENİ YIL Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Bizlere kutlu olsun Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Sizlere kutlu olsun Eski yıl sona erdi Bu

Detaylı

Sevda Üzerine Mektup

Sevda Üzerine Mektup 1 Ferda Çetin 21401765 Sevda Üzerine Mektup Sevgilim, Sana mektup yazmamı istiyorsun. Yazayım, tamam, ama hayal kırıklığına uğramazsın umarım. Ben senin gibi değilim. Şiirler yazamam, süslü sözler bilmem.

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ Türk pop ve rock müziğinin sevilen ismi Aydilge,mini konseri ve imza günü etkinliği ile Kahramanmaraş Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi nde hayranlarıyla buluştu.

Detaylı

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler. MASAL CADISI Masal Cadı sının canı sıkılıyordu. Ormandaki kulübesinde tek başına otururdu. Yıllardır insan yüzü görmemişti. Bu gidişle bütün yeteneklerim kaybolacak, diye düşünüyordu. Süpürgemle uçabileceğimi

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir.

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir. CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE Fiil Cümlesi *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir. İnsan aklın sınırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye erişemez. Seçilmiş birkaç kitaptan güzel ne olabilir. İsim

Detaylı

Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı. Büskivili pasta yapıyoruz.

Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı. Büskivili pasta yapıyoruz. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı Mutfak Etkinliği Sohbetler Yaşayan değerlerimizden Doğruluk ile ilgili sohbet ediyorum. Sağlığımızı korumak için neler yapmalıyız konulu sohbet

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir.

Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir. ŞİİR TÜRLERİ 1. EPİK ŞİİR Epik, destan niteliğinde olan, destansal demektir. Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir. Destanlar, epik şiirin

Detaylı

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK Geçen gün amcam bize koca bir kutu çikolata getirmişti. Kutudaki çikolataların her biri, değişik renklerde parlak çikolata kâğıtlarına sarılıydı. Mmmh, sarı kâğıtlılar muzluydu,

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 2 EDEBİ BİLGİLER (ŞİİR BİLGİSİ) 1. İncelediği şiirden hareketle metnin oluşmasına imkân sağlayan zihniyeti 2. Şiirin yapısını çözümler. 3. Şiirin

Detaylı

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil 1 Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez Senaryo: Sadık Şendil Müzik: Kemani Sebuh Efendi- Kürdilihicazkar Longa Filmin

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com Beterin Beteri Var Mehmet işten çıkarılır. Eve gelip durumu bildirince, hanımı içeri almaz. Gidecek yeri olmadığından Şeyhin dergahına gider. Bu sırada şeyh talebeleriyle sohbet etmektedir. Bu arada börek

Detaylı

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam SÖZCÜKTE ANLAM 1 Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam BADEM AÐACI Ýlkbahar gelmiþti. Hava bazen çok güzel oluyordu. Güneþ

Detaylı

Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan

Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan Mart 2009 Kendi Yaşam Öykünüzü Yazın Diyelim ki edebiyatla uğraşmak, yazı yazmak, bir yazar olmak istiyorsunuz. Bu

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

3. Yazma Becerileri Sempozyumu. Çağrışım: Senden Kim Çıkacak?

3. Yazma Becerileri Sempozyumu. Çağrışım: Senden Kim Çıkacak? Çağrışım: Senden Kim Çıkacak? AMAÇ Amacımız dört temel dil becerisinin bir ayağını oluşturan yazma becerisine farklı bir bakış açısı kazandırmak; duyan, düşünen, eleştiren, sorgulayan insanlar yetiştirme

Detaylı

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN 1) XI. Yüzyıl dil ürünlerinden olan bu eserin değeri, yalnızca Türk dilinin sözcüklerini toplamak, kurallarını ve

Detaylı

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI TANZİMAT DÖNEMİ EDEBİYATININ OLUŞUMU KAZANIMLAR.Osmanlı Devleti ni güçlü kılan sosyal, siyasi düzenin bozulma nedenlerini.batı düşüncesine,

Detaylı

UFUK GÜRBÜZDAL TURK 102-3

UFUK GÜRBÜZDAL TURK 102-3 UFUK GÜRBÜZDAL 21302411 TURK 102-3 (Ayhan Türker/ Çiçekçi / turkerart.com) BÜTÜN YEMİŞLER DALLARINIZDADIR Çiçekçi bir abi var kireci dökülen binamızın önünde, yaşı binanın kapısından bakınca kırk, kırk

Detaylı

Akıl Fikir yayınlarından yeni kitaplar

Akıl Fikir yayınlarından yeni kitaplar On5yirmi5.com Akıl Fikir yayınlarından yeni kitaplar Akıl Fikir Yayınlarından çocuk kitapları ve hikaye kitapları. Yayın Tarihi : 24 Şubat 2016 Çarşamba (oluşturma : 1/5/2017) Akıl Fikir yayınları yeni

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATININ OLUŞUMU CUMHURİYET

Detaylı

II. başarıya III. çalışmıyorsanız IV. ulaşmanız

II. başarıya III. çalışmıyorsanız IV. ulaşmanız SABEDİN TÜRKER İÖO 5.SINIF TÜRKÇE Cümlede Anlam TEST 37 1) V. mümkün değildir I. II. başarıya III. çalışmıyorsanız IV. ulaşmanız Yukarıda numaralandırılmış sözcüklerden anlamlı ve kurallı bir tümce oluşturulduğunda

Detaylı

İLERİ DÜZEY SENARYO YAZARLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI

İLERİ DÜZEY SENARYO YAZARLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI İLERİ DÜZEY SENARYO YAZARLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ ile ARDEV Vakfı nın birlikte düzen-lediği ileri düzey senaryo yazarlığı atölyesi 10 hafta sürecektir. Program hafta içi yapılacaktır.

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II. vii GİRİŞ / 1 ÇOCUK VE KİTAPLARI / 17

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II. vii GİRİŞ / 1 ÇOCUK VE KİTAPLARI / 17 İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ / 1 1. Çocuk Edebiyatının Tanımı, Niteliği ve Önemi / 1 Tanımı / 1 Niteliği / 3 Önemi / 5 / 8 Çocuk ve Kitapları / 8 Çocuk Edebiyatı ve Kitapları / 9 Çocuk ve Kitap / 12 Boş Zamanları

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri Sohbetler *Kendimi tanıyorum (İlgi ve yeteneklerim, hoşlandıklarım, hoşlanmadıklarım) *Arkadaşlarımı tanıyorum *Okulumu tanıyorum

Detaylı

11. Sınıf TÜRK EDEBİYATI. Mustafa CEYDİLEK Nuri CEYDİLEK. Redaksiyon. Burcu Yılmaz. Başak Kutucu. Esra Acar. Pınar Seyfittinoğlu

11. Sınıf TÜRK EDEBİYATI. Mustafa CEYDİLEK Nuri CEYDİLEK. Redaksiyon. Burcu Yılmaz. Başak Kutucu. Esra Acar. Pınar Seyfittinoğlu 11. Sınıf TÜRK EDEBİYATI Mustafa CEYDİLEK Nuri CEYDİLEK Redaksiyon Pınar Seyfittinoğlu Başak Kutucu Burcu Yılmaz Esra Acar Ankara 2015 Nitelik Yayınları 9 11. Sınıf Türk Edebiyatı Konu Anlatımlı / Mustafa

Detaylı

5. Et et içinde, et fit içinde Dünya dümeni, onun içinde.

5. Et et içinde, et fit içinde Dünya dümeni, onun içinde. 1. a) Bende yapışık, sende yapışık Çam ağacı çamda yapışık. b) Sende de var, bende de var Bir kuru çöpte de var. c) Arifsiniz, zarifsiniz Kendinizi neden bilirsiniz? 2. a) Ağzı var, dili yok Canı var,

Detaylı

İnanıyorum ki biraz daha gayret ederek planlı ve düzenli bir çalışmayla çok daha başarılı olacaksın

İnanıyorum ki biraz daha gayret ederek planlı ve düzenli bir çalışmayla çok daha başarılı olacaksın 4. sınıf öğretmenlerinin karne görüşleri şu şekildedir: Sevgili Nehir Nur, Bal arısı gibi çalışkan ve üretken bir öğrencisin güzel kızım. Aldığın her görevi başarıyla ve ciddiyetle yerine getirdin. Her

Detaylı

3. Yazma Becerileri Sempozyumu

3. Yazma Becerileri Sempozyumu YAZMA YOLCULUĞUNDA FARKLI YÖNTEM VE TEKNİKLER Gülsemin Ergün Kucba Türkçe Koordinatörü gulseminkucba@terakki.org.tr B.Aslı P.Şener Türkçe Öğretmeni basakpacaci@terakki.org.tr Yazar olmak istiyorsanız,

Detaylı

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi... İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR...11 GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi...13 BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...27 5 İKİNCİ BÖLÜM Husrev ü Şirin Mesnevisinin İncelenmesi...57

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU YENİ YIL Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Bizlere kutlu olsun Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl Sizlere kutlu olsun Eski yıl sona erdi Bu yıl olsun

Detaylı

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright 1 LİMONLU KEK Şule: Mutlu günler. Ahmet: Mutlu günler. Şule: Bugün nasılsın? Ahmet: Çok mutluyum. Şule: Bu harika bir haber. Eeee söyle bakalım, bugün hangi yemeği yapalım? Ahmet: Dur biraz düşüneyim Şule:

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015 ADI : SOYADI:. SINIF : NU.:.. TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015 KAHTA FEN LİSESİ 2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM I. YAZILI. 1. SORU 2. SORU 3. SORU 4. SORU 5. SORU 6. SORU 7. SORU 8. SORU

Detaylı

1. Çağımızda, toplumların mutluluk ve. refahlarının hatta bağımsızlıklarının; bilimin. ışığında sürdürülen araştırma ve geliştirme

1. Çağımızda, toplumların mutluluk ve. refahlarının hatta bağımsızlıklarının; bilimin. ışığında sürdürülen araştırma ve geliştirme 1. Çağımızda, toplumların mutluluk ve refahlarının hatta bağımsızlıklarının; bilimin ışığında sürdürülen araştırma ve geliştirme çabalarının teknoloji alanına aktarılmasına bağlı olduğu, tartışmasız kabullenilen

Detaylı

3. Bölüm: Çocuk Kitaplarında Bulunması Gereken Özellikler / 61

3. Bölüm: Çocuk Kitaplarında Bulunması Gereken Özellikler / 61 İÇİNDEKİLER Ön Söz / 7 1. Bölüm: Çocuk ve Edebiyat / 9 1.1. Çocuk / 9 1.2. Batıda çocukluğa bakış / 10 1.3. Bizde çocukluğa bakış / 11 1.4. Çocukluğun keşfinde masalların rolü / 12 1.5. Çocukta bilişsel/zihinsel

Detaylı