ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ"

Transkript

1 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Mehmet Nuri DÖLEK YÜKSEK LİSANS TEZİ DEĞİŞİK KARPUZ GENOTİPLERİNİN TUZ STRESİNE TOLERANS DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ TOPRAK ANABİLİM DALI ADANA, 2009

2 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DEĞİŞİK KARPUZ GENOTİPLERİNİN TUZ STRESİNE TOLERANS DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Mehmet Nuri DÖLEK YÜKSEK LİSANS TEZİ TOPRAK ANABİLİM DALI Bu Tez..24../..11../ Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oy Birliği/Oy Çokluğu İle Kabul Edilmiştir. İmza.. İmza.. İmza Doç.Dr. Selim EKER Prof. Dr. Nebahat SARI Yrd. Doç.Dr. K. Yalçın GÜLÜT Danışman Üye Üye Bu Tez Enstitümüz Toprak Anabilim Dalında Hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. İlhami YEĞİNGİL Enstitü Müdürü İmza ve Mühür Bu Çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No : ZF2007YL44 Not: Bu tezde kullanılan ve başka kaynakta yapılan bildirimlerin, Çizelge, Şekil ve Fotoğrafların kaynak olarak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı fikir ve sanat eserleri kanunundaki hükümlere tabidir.

3 ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ DEĞİŞİK KARPUZ GENOTİPLERİNİN TUZ STRESİNE TOLERANS DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Mehmet Nuri DÖLEK ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TOPRAK ANABİLİM DALI Danışman: Doç. Dr. Selim EKER Yıl : 2009, Sayfa: 60 Jüri : Doç. Dr. Selim EKER Prof. Dr. Nebahat SARI Yrd. Doç. Dr. Kemal Yalçın GÜLÜT Bu araştırmada, 15 farklı karpuz genotipinin tuz stresine karşı (75 ve 150 mm NaCl) reaksiyonları su kültürü koşullarında test edilmiştir. Genotiplerin tuz stresine toleransı, yeşil aksam ve kök kuru madde üretimi, simptom skala dereceleri, sodyum (Na), potasyum (K), kalsiyum, (Ca) konsantrasyonları, K/Na ve Ca/Na oranlarıyla ilişkilendirilmiştir. Bunun yanında, yaprakların klorofil konsantrasyonları ve oransal su içeriklerindeki değişimler de incelenmiştir. Ancak, kullanılan parametreler içinde genotiplerin tolerans düzeylerini, simptom dereceleri ve yeşil aksam Na konsantrasyon değerleri daha güvenilir bir şekilde ortaya koymuştur. Tuz stresi koşullarında yeşil aksamında düşük düzeyde Na içeren 216 nolu genotipin semptom derecesinin düşük olduğu ve sonuçta tolerans derecesinin yüksek olduğu bulunmuştur. Bununla birlikte, 150 mm NaCl de, 216 nolu genotiple benzer simptom derecelerine sahip olan 260 ve 98 nolu genotiplerin her ikisinin de Na u dışlayan ve tolerant genotipler olduğu anlaşılmıştır. 37 nolu genotiple birlikte, 59, 178, Crimson Sweet ve Crimson Tide genotiplerinin Na kabullenen ve hassas genotipler olduğu sonucuna ulaşılmıştır. 13 nolu genotip ise hassas ve orta düzeyde Na dışlayan bir mekanizmaya sahiptir. Yüksek tuz dozu dikkate alınırsa, 174, 242, 117, 181, 229 ve 249 nolu genotiplerin Na kabullenen ve orta düzeyde hassas genotipler olduğu söylenebilir. Sonuç olarak, yüksek tolerans yeşil aksamda düşük Na konsantrasyonuyla ilişkili bulunmuştur. Tolerant olarak seçilen genotiplerden, öncelikle 216 olmak üzere, 260 ve 98 nolu genotiplerin tuzluluk tehdidi altında olan alanlarda ekilmesi tavsiye edilebilir. İncelenen parametreler içinde, yeşil aksam Na konsantrasyonu ve simptom derecesinin genotiplerin tuz toleransına göre sınıflandırılmasında güvenilir parametreler olabileceği saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Karpuz, tuz stresi, tuz toleransı, K/Na oranı, Ca/Na oranı I

4 ABSTRACT MSc THESIS DETERMINATION OF SALINITY TOLERANCE LEVELS OF VARIOUS WATERMELON GENOTYPES Mehmet Nuri DÖLEK DEPARTMENT OF SOIL SCIENCE INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF CUKUROVA Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Selim EKER Year : 2009, Pages: 60 Jury : Assoc. Prof. Dr. Selim EKER Prof. Dr. Nebahat SARI Assist. Prof. Dr. Kemal Yalçın GÜLÜT In this study, reactions of 15 different watermelon genotypes were screened for salt stress (at 75 ve 150 mm NaCl) in nutrient solution culture. Tolerance of genotypes to salt stress was correlated by shoot and root dry matter production, symptom score degrees, sodium (Na), potassium (K), calcium (Ca) concentrations, K/Na and Ca/Na ratios. Moreover, changes of chlorophyll concentrations and relative water content of leaves were also studied. However, among the parameters used, the symptom scores and shoot Na concentration were more reliable parameters for salt stress tolerance of the genotypes. The genotype 216 which contained low Na concentration had lower symptom score in shoot under salinity which in turn had high tolerance degree. Moreover, at 150 mm NaCl, it was found that the genotypes 260 and 98 had also similar symptom scores with the genotype 216, and both were Naexcluder and tolerant. It was determined that the genotypes 59, 178, Crimson Sweet and Crimson Tide along with genotype 37, were Na-includer and sensitive types. The genotype 13 was sensitive and had semi-na-exclusion mechanism. Based on the high NaCl dose, the genotypes 174, 242, 117, 181, 229 and 249 were Na-includer and moderately sensitive types. As a result, the higher salt tolerance was related to the low Na concentrations in shoots. The genotypes, selected as tolerant, primarily 216 along with 260 and 98 can be recommended for cultivation at sites under salinity risk. Among the studied parameters, shoot Na concentration and severity of leaf symptom scores were reliable parameters for classification of the salt stress tolerance of genotypes. Key words: Watermelon, salt stress, salt tolerance, K/Na ratio, Ca/Na ratio II

5 TEŞEKKÜR Bu tez çalışmasının gerçekleştirilmesinde en önemli paya sahip olan danışman hocam Doç. Dr. Selim EKER e, genotiplerin seçimi ve temini için desteklerini aldığımız Prof. Dr. Nebahat SARI ve Arş. Gör. İlknur SOLMAZ a içtenlikle teşekkür ederim. Ticari çeşitlerin temininde yardımlarını gördüğüm Kudret YILMAZ ve Cemal KİBRİTÇİ ağabeylerime teşekkürlerimi sunarım. Yüksek Lisans Eğitimim süresince desteklerini aldığım değerli hocalarım, Prof. Dr. M. Rıfat DERİCİ, Doç. Dr. M. Bülent TORUN, Doç. Dr. Ayfer TORUN, Yrd. Doç. Dr. E. Bülent ERENOĞLU, Dr. Özlem ÇAKMAK, Öğr. Gör. Halil ERDEM ve Arş. Gör. Barış DERİCİ ye içtenlikle teşekkür ederim. Tezimin laboratuar çalışmaları sırasında değerli yardımlarını gördüğüm sevgili arkadaşlarım, Burcu ŞENTÜRK, Pınar YILMAZ, Reşit KUTLU, M. Besim KESER ve Osman ÖZDEMİR e gönülden teşekkürlerimi sunarım. Bu tez çalışmasında olduğu gibi üniversite yaşantım boyunca maddi manevi desteklerini hiç esirgemeyen çok değerli ve sevgili arkadaşım Pınar YARDIM a en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Hayatım boyunca beden desteklerini esirgemeyen sevgili halam, Tomris DEĞER e, sevgili annem Olcay DÖLEK e ve sevgili babam Armağan DÖLEK e hiç bitmeyecek gönül borcumu ve teşekkürlerimi sunuyorum. III

6 İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ... I ABSTRACT... II TEŞEKKÜR... III İÇİNDEKİLER... IV ÇİZELGELER DİZİNİ... VI ŞEKİLLER DİZİNİ... VIII SİMGELER ve KISALTMALAR. IX 1. GİRİŞ ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Toprakta Tuz Bitkide Tuz Tuz Stresinin Bitkide Oluşturduğu Zararlar Bitkilerin Tuz Stresine Karşı Oluşturdukları Temel Adaptasyonlar MATERYAL ve METOD Materyal Su Kültürü Denemesinde Kullanılan Karpuz Genotipleri Metod Karpuz Tohumlarının Çimlendirilmesi ve Fidelerin Saksılara Transferi Laboratuvar Çalışmalarının Yürütülmesi ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Araştırma Bulguları Kuru Madde Üretimi Yeşil Aksam ve Kök Sodyum (Na) Konsantrasyonları Yeşil Aksam ve Kök Potasyum (K) Konsantrasyonları Yeşil Aksam ve Kök K/Na Oranları Yeşil Aksam ve Kök Kalsiyum (Ca) Konsantrasyonları Yeşil Aksam ve Kök Ca/Na Oranları Yaprakların Oransal Su İçeriği 34 IV

7 Yaprakların Klorofil İçeriği Tartışma SONUÇ VE ÖNERİLER. 47 KAYNAKLAR. 48 ÖZGEÇMİŞ.. 60 V

8 ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 2.1. Deniz suyu ve iyi kalitede sulama suyunun özellikleri... 6 Çizelge 2.2. Farklı tuzluluk derecelerine bitkilerin tepkileri.. 7 Çizelge 2.3. Tuzluluk artışına bağlı olarak bazı bitki türlerindeki verim azalışları ve zararlanma sınırları Çizelge 3.1. Tez çalışmasında kullanılan genetik materyalin listesi ve toplandığı yerler Çizelge 4.1. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki yeşil aksam kuru ağırlıkları ve yeşil aksam semptom dereceleri (1-5 skalası) üzerine etkisi Çizelge 4.2. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki kök kuru ağırlıkları üzerine etkisi. 25 Çizelge 4.3. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki yeşil aksam ve kök Na konsantrasyonları (%) üzerine etkisi.. 27 Çizelge 4.4. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki yeşil aksam ve kök K konsantrasyonları (%) üzerine etkisi Çizelge 4.5. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki yeşil aksam ve kök K/Na oranları üzerine etkisi Çizelge 4.6. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki yeşil aksam ve kök Ca konsantrasyonları (%) üzerine etkisi Çizelge 4.7. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki yeşil aksam ve kök Ca/Na oranları üzerine etkisi.. 33 Çizelge 4.8. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki yeşil aksam oransal su içeriği (%) üzerine etkisi 34 VI

9 Çizelge 4.9. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının yaprakların klorofil konsantrasyonu üzerine etkisi Çizelge Tuz stresi (75 ve 150 mm NaCl) altındaki karpuz genotiplerinde incelenen parametreler arasındaki ilişkiler(r).. 36 VII

10 ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 3.1. Kontrollü iklim odasında yürütülen su kültürü denemesine ait bir görünüm Şekil 4.1. Tuzluluğa bağlı büyümede meydana gelen gerilemeler ve zararlanmalar. 23 Şekil 4.2. Tuzun toksik etkisi sonucu yaprakta oluşan nekrotik lekeler. 23 VIII

11 SİMGELER VE KISALTMALAR Na : Sodyum Ca : Kalsiyum P : Fosfor K : Potasyum CI : Klor Mg : Magnezyum Fe : Demir Zn : Çinko Cu : Bakır Mn : Mangan µm : Mikro molar mm : Mili molar ml : Mili litre µmol : Mikro Mol ds/m : Tuzluluk ölçü birimi ph : Asitlik-Alkalilik faktörü FAO : Dünya gıda ve tarım örgütü ha : Hektar mg : Miligram g : Gram kg : Kilogram 0 C : Santigrat derece % : Yüzde YA : Yeşil aksam YAKA : Yeşil aksam kuru ağırlık KKA : Kök kuru ağırlık OSİ : Oransal su içeriği IX

12 1. GİRİŞ Mehmet Nuri DÖLEK 1. GİRİŞ Tuzluluk, dünyanın birçok bölgesindeki tarım alanlarını neredeyse 3000 yıldan bu yana tehdit etmekte ve bu tehdit günümüzde de etkisini arttırmaya devam etmektedir (Flowers, 2006). Dünya nüfusu artarken insanların besin ve beslenme ihtiyaçları da artış göstermektedir. Bu ihtiyacın karşılanabilmesi, ancak dünya genelinde yeni işlenebilir tarım alanlarının açılması ve bununla birlikte birim alandan alınan ürün miktarının arttırılmasıyla mümkündür. Bu durum, çiftçileri tuzluluk oluşumu gösteren alanlarda yani marjinal alanlarda tarım yapmaya zorlamaktadır. Bunun yanında, kurak ve yarı kurak tarım alanlarında yapılan sulama, bu tür alanların tuzluluk açısından durumun kötüye gitmesine sebep olmaktadır (Pitman and Lauchli, 2002). Yeryüzünde tarım yapılan toplam alan ha olup bunun ha ında (%13) tuzluluk problemi görülmektedir. Tuzluluk oluşumunda yanlış sulama yöntemlerinin katkısı önemli olmakla birlikte; yeryüzünde toplam 240 milyon ha tarım alanı sulanmaktadır. Sulanan alanların 1.2 milyon ha ında ise (%50) tuzluluk problemi görülmektedir (Taiz ve Zeiger, 2002). Türkiye de 3 milyon hektara yakın tarım alanında drenaj problemi bulunmaktadır. Drenaj sorunu beraberinde tuzluluk sorununu da getirmektedir. Türkiye de yaklaşık 1,5 milyon hektarda tuzluluk ve alkalilik problemi mevcuttur. Bu da sulanılabilir arazilerin yaklaşık %32,5 ine denk gelmektedir. Tuzluluğa neden olan etmenler; okyanus ve deniz sularının tarım alanlarına doğru olan doğal hareketleri, deniz orijinli ana kayanın varlığı, taban suyu akışını engelleyen geçirimsiz tabakaların varlığı ve son olarak fazla miktarda yağış ve sulama suyudur (Ergene, 1982; Terry, 1997). Bir toprağın elektriksel iletkenliğini belirlemede en çok kullanılan ve kabul gören saturasyon çamuru süzüğünde okunan değerin 4 mmhos/cm -1 den daha yüksek, değişebilir sodyum (Na) yüzdesi 15 ten az ve ph değeri 8.5 den küçük ise bu toprak tuzlu olarak tanımlanmaktadır (Yeo, 1983). Toprak çözeltisinde kalsiyum klorür, magnezyum klorür, sodyum klorür, magnezyum sülfat, sodyum bikarbonat, sodyum sülfat ve kalsiyum sülfat gibi bir çok tuz formu bulunmaktadır (Marschner, 1995). Ancak bitkisel üretimde en fazla verim kaybına neden olan tuz formu NaCl dür. 1

13 1. GİRİŞ Mehmet Nuri DÖLEK Toprakta NaCl tuzluluğu sonucunda bitkilerin büyüme ve gelişmesinde önemli derecede gerilemeler görülürken NaCl kompleksleri bitki içerisine alındığında bitkinin fizyoloji ve metabolizmasında önemli değişikliklere sebep olur (Hilal ve ark., 1997). Ancak bilinçli tarımsal uygulamalar torağın tuzlulaşmasını önlemede önemli rol oynamaktadır ve bu önlemler iki ana başlık altında toplanmaktadır. Bilinçli toprak ve su yönetimi: Dengeli ve yeterli gübreleme, toprak strüktürü ve ph sına uygun bitkileri seçme, toprak yüzeyini bir çok ürün çeşidi ile boş bırakmamak, malçlama tekniğiyle toprak neminin muhafazasını sağlamak, derin köklü bitkiler ile derinden su alımını arttırmak, ürün rotasyonu yapmak, toprak sürümünü azaltmak ve toprağı nadasa bırakmamak iyi bir toprak yönetimini örneklendirirken, toprak nem durumunu tespit ederek tam ve etkili sulama yapmak, arazi ve toprak özellikleri göz önünde bulundurularak drenaj sisteminin kurulması, suyun topraktan buharlaşmasını önleyici biodrenaj bitkilerinin kullanılması, drenaj sularının sulama sularına ve çevre arazilere karışmasının önüne geçmek ise iyi bir su yönetim şeklini göstermektedir (Anonymous, 2005). Tuz zararı bitkilerde farklı belirtilerle kendini gösterebilmektedir. Tuzluluk, bitkinin morfolojisi ve anatomisini de kapsayan tüm metabolizmasını etkileyen bir faktördür (Levitt, 1980). Toprak çözeltisindeki tuz konsantrasyonu arttığında ve su potansiyeli azaldığında, bitki hücrelerinin ozmotik potansiyeli düşer ve bitki hücrelerinin bölünmesi ya da uzaması birden yavaşlar. Bu stres koşulları altında genellikle stomalar kapanır ve sonuç olarak fotosentez azalır. Stres koşullarının devam etmesi durumunda bitki büyümesi tamamen durabilir (Ashraf, 1994). Tuz stresi, tarımı yapılan bir çok bitki türünde verim azalmalarına ve kalitede düşüşlere neden olmaktadır. Özellikle sebze tarımında önemli bir yer tutan karpuz bitkisi de tuzluluktan olumsuz etkilenmekte ve topraktaki tuzluluk düzeyi 2 ds/m nin üzerine çıktığında verimde azalmalar başlamakta, tuzluluk 4,5 ds/m olunca % 50 oranında ürün kaybı olmaktadır (Maas, 1990). Karpuzun anavatanı Orta Afrika olarak bilinmektedir. Fakat, bazı araştırıcılar karpuzun anavatanının Anadolu, İran, Orta Asya ve Amerika olabileceğini açıklasalar da, bahsi geçen bölgelerde, Orta Afrika da olduğu gibi yabani karpuz 2

14 1. GİRİŞ Mehmet Nuri DÖLEK formlarına rastlanmamıştır. Karpuz Cucurbitaceae familyası bitkileri içerisinde Citrullus cinsine bağlı bir sebzedir. Dört adet alt türü olmasına karşın, ekonomik yönden en çok Citrullus calocynthis ve Citrullus lanatus dan söz edilir (Vural, 2000). Kabakgillerden olan karpuz tek yıllık bir bitkidir. Derin köklü bir sebze olan karpuzun gövdesi ve dalları toprak yüzeyine yayılmıştır. Yaprakları girintili, çıkıntılı ve mat yeşildir. Kromozom sayısı 2n:22 dir. Bitki üzerinde dişi çiçek erkek çiçekten biraz daha büyük, kalın saplı ve tüylüdür. Meyveleri, oval, basık ve yuvarlak şekilli olabilir. Çiçek renkleri ve şekilleri de farklıdır (Kütevin, 1994). Karpuz, sıcak ve ılıman iklim bitkisidir. Bu nedenle, yetişme devresinde don tehlikesi olmamalıdır. Tohum ekiminde toprak sıcaklığı 12 C nin üzerinde olmalıdır. Nem oranının yüksek olduğu yerlerde hastalıklardan etkilenebilir. Karpuz yetiştiriciliği için; derin, geçirgenliği ve su tutma kapasitesi yüksek, iyi havalanan, kumlu-tınlı veya tınlı kumlu tekstüre sahip topraklar uygundur. Ağır killi topraklar ve hafif bünyeli topraklarda ancak çok iyi bir gübreleme ile karpuz yetiştiriciliği yapılabilir. Drenajı yetersiz ve taban suyu seviyesi 1m nin altında olan alanlar ise yetiştiricilik için uygun değildir. Karpuz bir çok kültür bitkisine kıyasla asidik toprak reaksiyonuna dayanıklıdır. Karpuz yetiştiriciliği için en uygun toprak ph sı dir (Saygılı,2005). Karpuz, güzel kokusu ve lezzetinin yanı sıra C ve A vitaminlerini, potasyum, demir ve kalsiyum gibi mineralleri ve önemli bir antioksidant olan likopeni içermesinden dolayı tüketiciler tarfından tercih edilmektedir (Fraser and Bramley, 2004). Dünya karpuz üretiminin %87 si ( ton) Asya Kıtası tarafından karşılanmaktadır. Çin tonluk yıllık üretimle dünyanın en büyük karpuz üreticisidir. Çin den sonra tonluk üretimle Türkiye, ton ile İran gelmektedir. Avrupa Birliğinde başlıca karpuz üreten ülkeler Akdeniz e kıyısı olan İspanya ( ton), Yunanistan ( ton) ve İtalya (528,084 ton) dır (Ellul ve ark. 2007). Ülkemizde sebze üretim miktarı dikkate alındığında karpuz, domatesten sonra en çok üretilen sebzeler arasında yer alır. Karpuz üretimi genellikle geniş alanlarda turfanda veya tarla sebzeciliği şeklinde yapılır (Vural, 2000). Türkiye, 140 bin hektar 3

15 1. GİRİŞ Mehmet Nuri DÖLEK alan üzerinde yaklaşık 4,250,000 ton karpuz üretimi ile Çin den sonra dünyanın en büyük karpuz üreticisidir (FAO, 2003). Türkiye deki bu üretimin %16,3 ü Çukurova Bölgesin de yapılmaktadır (Gül ve ark., 2004). Bu çalışmayla, ülkemiz sebze tarımında bu denli önemli yer tutan karpuzun değişik genotiplerinin tuz stresine karşı test edilmesi ve tolerant olabilecek genotiplerin, tuzluluk tehdidi altında olan üretim alanlarında kullanımının teşvik edilmesi planlanmıştır. Bununla birlikte, ileride planlanacak karpuz genetik kaynaklarının tuzluluğa reaksiyonlarının belirlenmesi konusunda hızlı ve güvenilir bir değerlendirmesi parametresinin ortaya konmasına çalışılmıştır. 4

16 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Nuri DÖLEK 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2.1. Toprakta Tuz Bütün topraklar bünyelerinde az da olsa suda çözünebilir tuzları bulundurur. Bitkiler kendi yaşam döngüleri için gerekli olan bitki besin elementlerini toprak çözeltisinde çözünmüş olan tuzlardan temin eder (Blaylock, 1994). Tarımı yapılan bitkiler genellikle toprak yüzeyinden 10 cm e kadar bir derinliğe ekilirler ve bu kısım yüksek oranda tuz içermektedir (Esechie, 1995). Bitkilere zarar verecek düzeyde çözünen tuz veya değişebilir sodyum ya da bunların ikisini birden içeren topraklar tuzlu topraklar olarak isimlendirilmektedir. Tuzlu toprak terimi, yüzeyden itibaren 125 cm derinlik içerisinde (kaba bünyelilerde 125 cm, orta bünyelilerde 90 cm ve ince bünyelilerde 75 cm) tuzlu horizona sahip ve ya 0-25 cm katmanında 2 ds -1 den fazla elektriksel iletkenliğe sahip toprakları ifade etmektedir. Eğer bu topraklarda ph 8.5 ise elektriksel iletkenlik 15 ds -1 den fazla olmalıdır (Munsuz ve ark., 2001; Anonymous, 2006). Tuzluluk, oluşum şekline göre birincil tuzluluk ve ikincil tuzluluk olarak nitelendirilmektedir. Eğer tuzluluk doğal sebeplerden (anakaya, iklim,taban suyu vb.) dolayı meydana geliyorsa buna birincil tuzluluk; insan faaliyetleri sonucu (sulama, drenaj vb.) oluşuyorsa buna ikincil tuzluluk denilmektedir (Anonymous, 2005b). Dünya üzerindeki tuzluluğun en önemli kaynağı ana materyaldir. Nitekim yüzey ve taban suyu akışı sırasında veya fiziksel ve kimyasal etkiler sonucunda ana materyaldeki çözünebilir tuzların yeraltı ve yerüstü sularına karışması tuzluluğun temel kaynağıdır. Deniz kenarlarındaki delta ovalarda ise gelgit olaylarıyla veya taban suyunun aşırı kullanılması sonucu deniz suyunun tarım topraklarına girişi bu alanlarda tuzluluğun görülmesine neden olur (Terry, 1997). Tuzluluğun oluşmasında diğer önemli bir faktör ise topoğrafyadır. Kapalı havzalar genellikle tuzlulaşma eğilimindedir. Özellikle, taban suyu akışını engelleyen geçirimsiz tabakalar yüksek taban suyunun ve dolayısıyla tuzluluğun başta gelen sebeplerindendir (Ergene, 1982; Terry, 1997). Kurak ve yarı kurak iklime sahip bölgelerdeki tarım alanları tuzluluk probleminin en çok görüldüğü yerlerdir. Çünkü, yeterli yağış olmadığı için tuz bitki 5

17 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Nuri DÖLEK kök bölgesinden yıkanarak taban suyuna oradan da açık denizlere ulaşamaz (Ergene, 1982). Kurak ve yarı kurak iklime sahip bölgelerin tuzlulaşmasında en büyük etmenlerden bir diğeri de bu tür tarım alanlarının aşırı sulanır durumda olması ve kullanılan sulama suyunun evapotranspirasyonla kaybı sonucu, suda çözünmüş haldeki tuzların toprak yüzeyinde ve bitki kök bölgesinde birikmesidir (Mahajan ve Tuteja, 2005). Çizelge 2.1. Deniz suyu ve iyi kalitede sulama suyunun özellikleri (Taiz and Zeiger, 2002). Özellik Deniz suyu İyi kalite sulama suyu İyonların konsantrasyonu (mm) Na <2.0 K <1.0 Ca Mg CI <2.0 SO 4 2- HCO <1.5 Ozmotik Potansiyel (MPa) Toplam Çözünmüş Tuz (mg L -1 ) Bitkide Tuz Fiziksel bir terim olarak stres, bir cismin birim alanına uygulanan mekanik kuvvet olarak tanımlanır. Uygulanan bu kuvvete karşılık olarak cisimler boyutlarında bir değişim gösterirler, bu olay zorlama olarak ta bilinir. Bitkilerde oluşan biyolojik stres ise bitkilerin normal yaşam fonsiyonlarını kısıtlayacak bir güce veya koşullara maruz kalması olarak tanımlanabilir (Jones, 1989). 6

18 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Nuri DÖLEK Bitkilerin maruz kaldığı stres faktörleri iki ana başlık altında toplanmaktadır: Abiyotik stres faktörleri (soğuk, sıcaklık, tuzluluk, kuraklık, besin elementi eksikliği vb.) ve biyotik stres faktörleri (patojenler, böcekler vb.) (Mahajan ve Tuteja, 2005). Tuzluluk nedeniyle bitki dokularında iki türlü stres görülmektedir: Bunlardan ilki toprakta yüksek oranda çözünmüş durumdaki iyonların osmotik potansiyeli arttırması sonucu topraktaki suyun bitkiler tarafından kullanılamaması, ikincisi ise Na + ve CI - konsantrasyonlarının artışı ile K + /Na + oranının değişmesi sonucu görülen spesifik iyon stresidir (Apse, 2002). Tuz stresine dayanım açısından bitkiler sınıflandırıldığında, tüm bitkiler iki temel sınıfa ayrılmaktadır: Halofitler, tuz içeriği % 20 olan topraklarda yaşam dayanıklılığı gösteren ve % 2-6 oranında tuz içeren topraklarda sorunsuz bir şekilde yetişebilen bitkilerdir (Strogonov, 1964). Glikofitler ise sodyum tuz içeriği % 0.01 den yüksek olan toparklarda çeşitli derecelerde hasara uğrayan ve gelişimi sekteye uğrayan bitkilerdir (Waisel, 1972; Flowers ve ark., 1977; Munns ve ark., 1983; Ungar, 1991). Glikofitler, hassas, orta derecede toleranslı ve toleranslı bitki türlerini içerirken; halofitler, dünyadaki tüm bitki türlerinin yalnızca % 2 sini içerirler (Glenn ve ark.,1999). Farklı tuzluluk düzeylerine karşı bitkilerin tepkileri Çizelge 2.2 de görülmektedir. Çizelge 2.2. Farklı tuzluluk derecelerine bitkilerin tepkileri (Black, 1973) Tuzluluk derecesi saturasyon ekstraktında mmhos/cm 25 0 C de Bitki tepkisi 0-2 Tuz stresi genelde ihmal edilebilir 2-4 Çok hassas bitkiler etkilenebilir 4-8 Çok hassas bitkilerin gelişimini sınırlandırır 8-16 Sadece tuza dayanıklı bitkiler yetişebilir >16 Tuza dayanıklı çok az sayıda bitki yetişebilir 7

19 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Nuri DÖLEK Tuz Stresinin Bitkide Oluşturduğu Zararlar Tuzun bitki hücresine girişinden, hücre içinde birikmeye başlaması sürecinde, hücre içerisinde birçok değişim meydana gelir. İyonik dengenin bozulması: Na + iyonunun hücre içerisine akışıyla birlikte hücre membran geçirgenliğinin bozulması ve Cl - un hücre içerisine girmesi ve kimyasal gradientin düşmesi (Mahajan ve Tuteja 2005) Na + iyonunun hücre metabolizması üzerindeki toksik etkisinden dolayı bazı enzimlerin fonksiyonlarının zarar görmesi (Niu, 1995) Yüksek konsantrasyondaki Na + iyonu, hücre içerisindeki ozmotik dengenin ve membran bütünlüğünün bozulmasına, hücre bölünmesi ve gelişmesinin sınırlandırılmasına sebep olur (Mahajan ve Tuteja, 2005) Hücre içerisindeki yüksek düzeydeki Na + aynı zamanda fotosentezin azalmasına ve reaktif oksijen türevlerinin oluşmasına sebep olur (Flowers, 1977 ve Yeo, 1998) Tuz stresinde bir çok fizyolojik etmen bitki gelişimini olumsuz etkilemektedir. Sürgün gelişimi, tuzluluğun büyüme noktalarında hücre bölünmesi ve gelişimi üzerindeki engelleyici etkileri sebebiyle olumsuz yönde etkilenmektedir (Mccue ve Hanson, 1990). Aşırı tuz stresinde hücrelerin ölmesi sonucu köklerde, tomurcuklarda, yaprak kenarlarında ve büyüme uçlarında sarı lekeler (nekrozlar) oluşmaktadır (Larcher, 1995) Mass ve ark., (1989) nın buğdayla yaptıkları, Rawson (1986) un buğday ve arpa bitkileriyle yaptığı çalışmada; tuz stresi altındaki bitkilerin çiçeklenmenin erken dönemlerinde kuru madde verimlerinin düştüğü, kök-sürgün oranının arttığı ve yaprak boyutlarının küçüldüğü belirtilmiştir. Nieman (1962) a göre tuz stresinden dolayı bitkide büyümenin kısıtlanması, büyüme için kullanılan enerjinin bitkinin korunması yönünde kullanılmasıyla ilgilidir. 8

20 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Nuri DÖLEK Tuzun toksik etkisi sonucu bitkide enzimatik faaliyetlerin ve hormonal dengenin bozulduğu, bunun ise tuzun yaprak yüzeyinde yüksek miktarda birikmesi sonucunda, yüksek transpirasyon faaliyetinden kaynaklandığı düşünülmektedir (Dodd ve Donovan, 1999). Turhan ve Eriş (2006) tarafından iki farklı çilek çeşidinin farklı tuz dozlarındaki (0, 8, 5, 17 ve 34 mm) stoma hareketliliği ve transpirasyon oranı incelenmiş, tuz ilavesiyle Camarosa çeşidinde stoma iletkenliği ve transpirasyon oranı düşmüş, Chander çeşidinin ise 34mM dozuna kadarki tuz uygulaması ile stoma iletkenliği etkilenmemiş; ancak 34mM NaCI uygulaması stoma iletkenliği ve transpirasyon oranını belirgin şekilde arttırmıştır. Camarosa çeşidinde stoma iletkenliği ve transpirasyon oranında görülen azalmanın tuza toleransta adaptasyon mekanizmasının bir parçası olduğu belirtilmiştir. Yüksek tuz konsantrasyonlarında iyon birikimi ve stomaların açılıp kapanmasındaki düzensizlikler nedeniyle toplam klorofil miktarında azalmalar olmakta ve bunun sonucu olarak fotosentez etkinliği azalmakta ve bitki gelişiminde gerilemeler ortaya çıkmaktadır (Seemann ve Critchley, 1985; Aranda ve Syvertsen, 1996). Birçok çalışma göstermiştir ki, ekonomik değeri olan pek çok bitki, toprakta tuzluluğun derecesi arttıkça verimde düşüşler göstermektedir. Çizelge 2.3. de bazı tarım ürünlerinin tuzlu koşullarda verim düşüşleri ve tuzlu koşullara hassasiyeti gösterilmiştir. Çizelge 2.3 den de anlaşılacağı gibi farklı türlere ait bitkiler tuza dayanıklılık veya hassasiyet açısından farklı tepkiler göstermektedirler. Bu durum, sadece farklı bitki türlerinde değil, aynı zamanda bir türün değişik genotipleri arasında da görülmektedir. 9

21 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Nuri DÖLEK Çizelge 2.3. Tuzluluk artışına bağlı olarak bazı bitki türlerindeki verim azalışları ve zararlanma sınırları (Mass, 1990). Bitki Kritik sınır %10 ürün kaybı %25 ürün kaybı %50 ürün kaybı Ec (dsm) Fasulye 1,0 1,5 2,3 3,6 Havuç 1,0 1,7 2,8 4,6 Çilek 1,0 1,3 1,8 2,5 Soğan 1,2 1,8 2,8 4,3 Biber 1,3 2,2 3,3 5,1 Marul 1,3 2,1 3,2 5,2 Tatlı patates 1,5 2,4 3,8 6,0 Tatlı mısır 1,7 2,5 4,0 6,0 Elma 1,7 2,3 3,3 4,8 Kereviz 1,8 3,5 5,8 10,1 Lahana 1,8 2,8 4,4 7,0 Karpuz 2,0 2,5 3,5 4,5 Kavun 2,2 3,6 5,7 9,1 Ayçiçeği 2,3 3,2 4,7 6,3 Kabak 3,9 4,9 5,9 7,9 Buğday 4,7 7,0 9,5 13,0 Arpa 8,0 9,6 13,0 17,0 Uygur ve Yetişir (2006) tarafından yapılan bir çalışmada; 7 farklı sukabağı genotipi ve bir karpuz (Crimison Tide) çeşidi, sera koşullarında, 0,5 (kontrol), 4, 8, 12 ve 16 ds m -1 konsantrasyonlarındaki tuzlu su ile sulanmıştır. Uygulamanın sonunda, tuzluluk seviyesi ile bitki çeşidinin, tuzluluğa dayanıklılıkta önemli iki faktör olduğu belirtilmiştir. Buna göre, su kabağı ve karpuz genotiplenin tuzlu koşullara karşı direnci; Cucurbita maxima > Cucurbita moschata > Lagenarai siceraria > Lagenarai siceraria Birecik > FR Gold > Luffa cylindrical > Crimson Tide > Benincasa hispida şeklinde olmuştur. Aktaş (2006) ın 102 biber genotipiyle yaptığı bir tarama çalışmasında, sera koşullarında bitkilerin besin çözeltisine 100 mm sodyum klorür eklenmiş ve uygulama sonucunda yapraklarda oluşan semptom derecelerine göre altı adet tolerant, altı adet tuza hasssas biber genotipi seçilmiştir. Ardından, seçilen bu 10

22 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Nuri DÖLEK genotipler, iklim odasında, su kültürü koşullarında yeniden denemeye alınmış ve besin çözeltisine 150 mm sodyum klorür eklenmiş, hassas olan çeşitlerde ciddi anlamda zararlanmalar görülmüş ve yapraklarda nekroz ve klorozlar oluşurken, tolerant olarak seçilen genotiplerde ise hafif zararlanmalar ortaya çıkmıştır. Eker (2006) tarafından 19 farklı hibrit mısır çeşidine büyümenin erken döneminde besin çözeltisine 250 mm sodyum klorür uygulanmış ve uygulama sonucunda yapraklarda oluşan toksisite semtomlarının şiddeti çeşitlere göre farklılıklar göstermiştir. Yaprak semptomlarının şiddetiyle tuza tolerans arasında negatif ilişkiler tespit edilmiştir. Daşgan (2002) tarafından 55 farklı domates genotipiyle yapılan çalışmada, gelişmenin erken döneminde besin çözeltisine 200 mm NaCl uygulanmış ve sonuçta bazı genotiplerin 1-5 skalasına göre en düşük değerleri aldığı ve bu genotiplerin bünyelerinde de daha az Na + a sahip oldukları belirlenirken, bazı genotiplerin ise diğer genotiplere göre bünyelerine daha fazla Na + alarak en çok zararlanma gösteren genotipler oldukları tespit edilmiştir. Yine yukarıdaki çalışmalara benzer şekilde, yirmi beş farklı CIMMYT heksaploid buğdayında yapılan tarama çalışmasında sera koşullarında kum kültürü ortamına uygulanan 150 mol m -3 sodyum klorür sonucunda Noreste 66 bünyesine en az sodyum ve klor alan genotip (en dayanıklı) olarak belirlenirken, Norin 10 ise bünyesine en yüksek sodyum ve klor alan ve (en çok zararlanan) genotip olarak tespit edilmiştir (Ashraf ve ark., 2005). Yetişme ortamında tuza maruz kalan kültür bitkilerinde, ilk ve en belirgin şekilde ortaya çıkan zararlanma şekli büyümenin gerilemesi ve buna bağlı olarak kuru madde verimlerinin düşmesidir. Bunu destekler bir çalışmada, Kaya ve İpek (2003) tarafından Aspir bitkisinin tuzlu koşullardaki gelişme durumu test edilmiş ve tuz konsantrasyonu arttıkça kök-yeşil aksam uzunlukları ve kök-yeşil aksam kuru ağırlıklarının azaldığı belirtilmiştir. Benzer sonuçlar iki farklı zeytin çeşitiyle yapılan çalışma sonucunda Demiral (2004) tarafından da bulunmuştur. Tuzluluk çimlenmeyi azaltmakta ve çıkışı geciktirmekte, bunun sonucunda bitki çıkışları düzensiz ve verim düşük olmaktadır (Kaya 2003). Atak ve ark. (2006) tarafından üç farklı tritikale çeşidine ait tohumların artan tuz 11

23 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Nuri DÖLEK dozlarındaki çimlenme yüzdeleri incelenmiş, tüm çeşitlerde artan tuz dozlarıyla birlikte çimlenme oranlarının düştüğü, bu düşüşün düşük su alımından çok, tohumda biriken aşırı Na + iyonunun etkisinden kaynaklandığı belirtilmiştir. Tuz stresiyle ilgili çalışmalarda ortamdaki K ve buna bağlı olarak bitkilerin K beslenmesinin özel bir yeri vardır. Sodyum ve potasyum peryodik cetvel 1.grup elementleri olup, birbirlerine çok yakın kimyasal özellikleri bulunmaktadır. Ancak bu iki element yüksek yapılı organizmaların yapısında farklı davranışlara sahip olmakla birlikte farklı mekanizmalarda yer almaktadırlar (Gorham, 2007). Hem tuz stresinin besin elementlerinin bitkideki düzeyini etkileyen hem de besin elementlerinin tuz stresinden daha az etkilenmesindeki rollerini ortaya koyan çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Tuz stresinde bitkilerde aşırı miktarlarda biriken Na, - K un alımını engellemekte (Siegel, 1980), Cl ise özellikle NO 3 alımı üzerine olumsuz etki yaparak (Kirkby ve Knight, 1977 ve Güneş ve ark., 1994) iyon dengesinde bozulmalara sebep olmaktadır (Lewitt 1980). Quintero ve ark. (2007) ayçiçeği bitkisine değişik potasyum dozlarına sahip büyüme ortamlarında 22 0 C sıcaklıkta, iki farklı dozda (25 ve 50 mm) kısa periyotta (9 saat) tuz uygulamış, potasyum açlığı çeken bitkilerin diğer bitkilere göre daha fazla sodyum aldığı ve gerek kökte gerekse yaprakta daha fazla sodyum biriktirdiği bildirilmiştir. Aynı ugulama 32 0 C sıcaklıkta tekrarlanmış sıcaklık artışı neticesinde bitkilerin, tüm uygulamalarda fazla miktarda sodyum aldığı ve biriktirdiği belirtilmiştir. Yetişir ve Uygur (2009), 7 farklı kabak çeşidi ve bir karpuz çeşidine artan oranlarda uyguladıkları tuzun (0, 4, 8, 12, ve 16 dsm -1 ) Ca 2+ /Na + ve K + /Na + oranlarını nasıl etkilediğini incelemiştir. Artan tuzluluk koşullarında tüm kabak çeşitlerinin ve karpuz çeşidinin Ca 2+ /Na + ve K + /Na + oranlarında düşüş görülmüştür. Uygur ve Yetişir (2009) karpuz bitkisini kabak anacı üzerine aşılamış, aşılı ve aşısız fidelerin farklı konsantrasyona sahip tuzlu ortamdaki fosfor ve azot alımlarını incelemiştir. Aşılı karpuz fidesinin gelişiminin aşısıza göre daha iyi olduğu, tuz stresinin yeşil aksamdaki fosfor miktarını arttırırken, toplam azot miktarını düşürdüğü belirlenmiştir. 12

24 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Nuri DÖLEK Lahaye ve ark. (1971) fasülye bitkisinin yetişme ortamına 50 mm NaCI eklemiş ve bitkilerin köklerinde hasarlar oluştuğunu gözlemişlerdir. Ancak, besi ortamına uygulanan 0,1 mm kalsiyum, köklerin tuz zararından etkilenmesini önlemiştir. Yine aynı çalışmada, kalsiyum eklenmemiş besi ortamında, sodyumun yüksek oranlarda yaprakta biriktiği gözlenirken, kalsiyum eklenmiş besi ortamında bu oran düşüş göstermiş ve hatta 3 mm lık CaSO 4 eklenmiş besi ortamında yaprağa taşınan Na miktarı neredeyse kontrol bitkisine eşit miktarda bulunmuştur. Tuzlu koşullarda potasyum (ve kalsiyum) elmentinin de ortamda bulunması Na + iyonlarının bitki hücresi içine akışını azaltmaktadır (Lazof ve Bernstein, 1999). Altı adet buğday ve altı adet çeltik çeşidinin tuzlu koşullar altında kasiyum, fosfor, demir, bakır, çinko ve mangan içeriklerindeki değişimler incelenmiş olup, tuzluluk Kızıltan buğday çeşitinin P içeriğinde düşmeye, çeltik çeşitlerinden Tri-445 ve Kros 424 ün P içeriğinde ise artışa sebep olmuştur. Kalsiyum içerikleri bakımından buğday çeşitleri incelendiğinde, tuz uygulaması ile bütün çeşitlerin Ca içeriği önemli miktarda artış göstermiştir. Çeltik çeşitlerinin Ca içerikleri ise Ribe çeşidi hariç diğer çeşitlerde tuz uygulamasıyla birlikte artış göstermiştir. Buğday çeşitlerinin Fe, Cu, Zn ve Mn içerikleri bakımından çeşitler arasında önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır. Tuz stresinde Gerek, Bolal ve Kıraç çeşitlerinin Fe içerikleri önemli oranda düşmüş, buna karşılık Kızıltan çeşidinin gerek tuzlu ortamda gerekse tuzsuz ortamda Fe içeriği değişmemiş, Çakmak ve Bezostoya çeşitlerinin ise Fe içerikleri tuz stresinde artmıştır. Gerek ve Kızıltan çeşitlerinin Zn içerikleri tuz stresinde azalırken diğer çeşitlerin Zn içeriklerinde artma olmuştur. Buğday çeşitlerinin Mn kapsamları genel olarak tuz uygulamasıyla artmıştır. Çeltik çeşitlerinden Ribe, Serhat 92, Kros-424 ve Baldo çeşitlerinin Fe içerikleri tuz uygulamasına bağlı olarak artmış, Tri-445 ve Rocca çeşitlerinin Fe içerikleri ise düşmüştür. Bütün çeşitlerin Cu, Zn ve Mn içerikleri tuz uygulamasıyla artmıştır (Alpaslan ve ark.,1998). Güneş ve ark. (1999) ise biber bitkisinin çinko beslenmesi üzerine NaCl tuzluluğunun ve artan oranlarda uygulanan fosforun etkisini araştırmışlardır. Tuzluluk ve artan oranlarda uygulanan P (300 mg P kg -1 hariç), bitkilerin Zn kapsamı ve alımını azaltmıştır. Özellikle, tuzlu koşullarda 300 ve 500 mg kg -1 P uygulamasında bitkiler, Zn noksanlığına ait belirtiler göstermiştir. Yaprakların P 13

25 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Nuri DÖLEK kapsamı artan düzeylerde uygulanan fosfora bağlı olarak artmıştır. Bu artışlar tuzlu koşullarda daha belirgin olmuştur. Tuzluluk ve artan düzeyde uygulanan P, bitki dokularının Na kapsamlarını arttırmıştır. Bitkilerin Cl kapsamları da tuzluluğa bağlı olarak artış göstermiştir. Aktaş ve ark. (2006) nın yapmış oldukları çalışmada tuz stresi altındaki biber bitkisine uygulanan çinkonun 1 kg toprak başına 2 mg dan 10 mg a arttırılması, yeşil aksam Na konsantrasyonunu azaltmış ve K konsantrasyonunu ise arttırmıştır. Bu etkilerin bir sonucu olarak, yüksek Zn uygulamasında bitkilerin K/Na oranlarının da yüksek olduğu, ayrıca tuz stresine karşı toleransın arttırılmasında Zn beslenmesinin önemli olduğu bildirilmiştir Bitkilerin Tuz Stresine Karşı Oluşturdukları Temel Adaptasyonlar Tuzluluk sorununa karşı bitkiler adaptasyon stratejilerinde bir veya birden fazla temel mekanizma kullanırlar (Levitt, 1972; Munns ve ark., 1983; Fitter ve Hay, 1989; Niu ve ark., 1995). Kaçınma (Yaşam dögüsünü, büyüme gelişimini en uygun vejetasyon mevsiminde tamamlama) Tuzu köklerinden içeriye almayarak tuzdan kaçınma; bitkiler bunu belirli iyonları (özellikle sodyumu) düşük kök geçirgenliği sayesinde başarabilmektedirler. Özel tuz cepleri veya keselerinde tuzu biriktirerek tuzun zararlı etkilerinden korunma Bitkinin büymesi sonucu yüksek tuz konsantrasyonunun bitki dokularında seyrelmesi (bu olayın gerçekleşmesinde hücre duvarlarının esnekliğinin ve başka faktörlerinde etkisi bulunmaktadır.) Tuzu vakuollerde biriktirerek bölümlere ayırma Biyokimyasal tolerans gösterme (hücre organelleri ve makro moleküler sistemler aracılığıyla) Besin toleransı; potasyum ve kalsiyum elementlerinin metabolik süreçlerde kullanılmasıyla sodyum iyonunun olumsuz etkisinin hafifletilmesi 14

26 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Nuri DÖLEK Tuzun Bitki Tarafından Alınmaması Tuzun alınmaması, kök bölgesindeki yoğun iyon alımından korunmasının en etkili, ancak karmaşık yoludur. Bitkilerin sahip oldukları bu savunma mekanizması, kök bölgesinde yüksek miktarlarda bulunan iyonların kökler tarafından düşük miktarda alınmasına ve bitki bünyesine düşük miktarlarda birikmesine olanak vermektedir (Dajic, 2006). Bir çok glikofit tuz stresine maruz kaldığında bu savunma mekanizmasını devreye sokmakta, tuzu köklerinden içeriye almamakta ve bitki bünyesindeki potasyumun oranını yüksek tutmaktadırlar (Zhu, 2001; Flowers ve Hajibagheri, 2001). Mısır ve fasülye gibi tuza hassas bitkiler bu mekanizmayı kullanan önemli bitkilerdir (Jacoby, 1994; Bayuelo-Jimenez ve ark., 2003). Tuzun Bitki İçerisinde Floem Aracılığıyla Farklı Noktalara Taşınması Bitki bünyesinde çeşitli noktalarda bulunan tuzun floem yolu ile yaşlı yapraklara taşınması ve burada birktirilerek genç yaprakları tuzun zararlı etkilerinden koruması, bitkilerin sahip oldukları önemli mekanizmalardan biridir (Jacoby, 1994). Tuz, floem aracılığla yaşlı yapraklara taşındığı gibi yine floem aracılığla köklere de taşınabilir. Greenway ve Munns (1980) bunu fasulyede, Lohaus ve ark. (2000) mısırda, Munns ve ark. (1986) ı arpada, Gouia ve ark. (1994) pamukta yapmış oldukları çalışmalarda göstermişlerdir. Tuzluluk nedeniyle büyümenin azalması ve yaprakta birikmeye başlayan sodyumun azalması yönünde bir gereksinim oluştuğunda, yapraklarda bulunan sodyumun neredeyse % 25 ine varan kısmı floem taşınımı aracılığıyla uzaklaştırılabilmektedir (Munns ve ark., 1983). Tuzun Atılması Bitkilerin bünyelerinde biriken tuzu bünyelerinden atabilme yeteneği, tuzun fotosentetik dokularda birikerek bitkiye zarar vermesi önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Bu mekanizmanın bitki tarafından işletildiğine dair en önemli görüntü, yapraklar üzerinde oluşan tuz kristalleridir (Popp, 1995). 15

27 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Nuri DÖLEK İyon Dengesi ve Na +, K + ve Ca +2 Seçiciliği İyon dengesi hücre veya organizmaların çevresel uyarıcılara karşı kendi içsel işleyişinin devamını sağlayabilmek amacıyla gösterdikleri eğilim olarak tanımlanabilir. İyon dengesi, hücre gereksimine göre kontrollü bir şekilde iyonların hücre içine ve dışına doğru meydana getirdikleri bir akış şeklinde gerçekleşir (Niu, 1995). Bazı bitkiler tuzlu koşullarda Na + iyonu yerine K + veya Ca +2 iyonlarını almayı tercih etmelerini sağlayan mekanizmalara sahiptirler ve bu sayede bünyelerinde K/Na ve Ca/Na oranlarını yüksek tutarak tuza karşı dayanıklılık gösterebilmektedirler (Muhammed ve ark., 1987; Maathuis ve Altmann, 1999). Buğday bitkisinin tuza karşı dayanıklı olması Na +, K + ve Ca +2 seçiciliğini geliştirebilmiş bir bitki olmasıyla ilişkilidir (Gorham, 1990). Çift çenekli bitkilerin tersine, tek çenekli bitkiler köklerinde K/Na oranını yüksek tutmayı başarabilmektedirler, buna sebep olan etken ise tek çeneklilerin sodyumu depo etmek için kapasitelerinin düşük olması buna karşılık yüksek miktarda potasyuma kendi organik yapılarında kullanmak için gereksinim duymasıdır (Glenn ve ark., 1999). Bitkilerin tuz stresine karşı oluşturdukları adaptasyon mekanizmalarına ek olarak insan kaynaklı kültürel (priming, prolin ve bazı besin uygulamaları) uygulamalar da bitkileri tuz stresine karşı dayanıklı hale getirebilmektedir. Sivritepe ve ark. (2003), kavun bitkisi tohumlarının bir kısmını 18 ds m -1 NaCI solüsyonu içerisinde 20 0 C de 3 gün boyunca ön çimlendirmeye (priming), bırakmış bu tohumları ve herhangi bir işlem yapmadığı tohumları, serada çimlendirme kaplarına ekmiş ve 4 hafta boyunca 5 farklı tuz konsantrasyonuna sahip sulama suyu ile sulamıştır. Uygulama sonucunda priming uygulaması yapılmış tohumlarının toplam çıkış miktarının ve kuru ağırlıklarının, priming uygulaması yapılmamış bitkilere göre daha fazla olduğu saptanmıştır. Bir başka çalışmada ise Kaya ve ark. (2007) tuzlu koşullarda kavun bitkisine uyguladıkları KNO 3 ve Prolin in tuzluluğun olumsuz etkilerini azalttığı, bitki gelişimini, meyve verimini ve fizyolojik bir çok parametreyi iyileştirdiğini belirlemişlerdir. Bu tez çalışmasıyla, Türkiye için önemli bir sebze olan ve tuzlulukla ilgili çalışmalara fazla konu olmamış karpuz bitkisinin farklı genotiplerinin tuz stresine tolerans düzeylerinin belirlenmesi, literatüre önemli bir katkı sağlayacaktır. Ayrıca, 16

28 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Mehmet Nuri DÖLEK tuzluluk sorunu gösteren, ancak halen üzerinde tarım yapılabilen veya yapılmak zorunda olunan tarım alanlarında kullanılabilecek tuza toleranslı karpuz genotipleri belirlenmiş olacaktır. Bu durum, tuz stresine bağlı verim kayıplarının önlenerek ülke bazında ekonomik kayıpların azaltılmasını sağlarken, diğer yandan artan nüfusun gıda gereksiniminin karşılanması konusunda gerek alan, gerekse verim potansiyeli açısından yetersiz kalan topraklarımızın efektif bir şekilde kullanılmasına yardımcı olacaktır. 17

29 3. MATERYAL VE METOD Mehmet Nuri DÖLEK 3. MATERYAL VE METOD 3.1. Materyal Su Kültürü Denemesinde Kullanılan Karpuz Genotipleri Bu tez çalışması Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü kontrollü bitki yetiştirme odaları ve bitki besleme laboratuarlarında gerçekleştirilmiştir. Su kültürü denemelerinde, Bahçe Bitkileri Bölümünden sağlanan 15 farlı karpuz genotipi kullanılmıştır. Bu genotiplerin no/adı ve toplandığı yerler Çizelge 3.1. de gösterilmiştir. Çizelge 3.1. Tez çalışmasında kullanılan genetik materyalin listesi ve toplandığı yerler Genotip No/Adı 13/Bilinmiyor 37/Halep Karası 59/TR /Bilinmiyor 117/Bilinmiyor 174/Bilinmiyor 178/K omando Karpuzu 181/Bilinmiyor 216/K ore Karpuzu 229/ /Bilinmiyor 249/Bilinmiyor 260/Bilinmiyor Crimson Sweet Crimson Tide Toplandığı Yer Viranşehir-Şanlıurfa Eski çeşit Menemen-İzmir (Türk. Gen Bank.) Birecik-Şanlıurfa Viranşehir-Şanlıurfa Akhisar-Manisa Akhisar-Manisa Akhisar-Manisa Elmacık-Çanakkale Hatay-Antakya Yayladağı-Antakya Şereflikoçhisar-Ankara Yakacık-Niğde Çeşit Çeşit 18

30 3. MATERYAL VE METOD Mehmet Nuri DÖLEK 3.2. Metod Karpuz Tohumlarının Çimlendirilmesi ve Fidelerin Saksılara Transferi Karpuz tohumları, içerisinde perlit bulunan 40x25x5 cm boyutlarındaki küvetlere ekilmiş ve 26 0 C de 3 gün boyunca çimlenmeye bırakılmıştır. Çimlenmeden sonra elde edilen bitkiler daha sonra perlit ortamından çıkarılarak su kültürü saksılarına her saksıda üç bitki olacak şekilde aktarılmıştır. Bitkiler su kültürü ortamında yetiştirilirken konsantrasyonları; 2.0 mm Ca(NO 3 ) 2 ; 0.88 mm K 2 SO 4 ; 1.0 mm MgSO 4 ; 0.2 mm KH 2 PO 4 ; 1.0 µm H 3 BO 3 ; 0.5 µm MnSO 4 ; 0.2 µm CuSO 4 ; 0.02 µm (NH 4 ) 6 Mo 7 O 24 ; 1.0 µm ZnSO 4, 100 µm M Fe-EDTA olan besin çözeltisi kullanılmıştır. Bitkilerin hava ihtiyacı ise elektrikli hava motoru ve slikon hortum aracılığıyla tüm saksılara 24 saat hava verecek şekilde sağlanmıştır. Bitkilerin bulunduğu ortamın sıcaklığı gündüz (16 saat) 24 o C de, gece (8 saat) 22 o C de ve oransal nem düzeyi ise % de tutulmuştur. Gündüz koşullarında iklim odasının ışık intensitesi 350 µmolm -2 s -1 düzeyine ayarlanmıştır. Şekil 3.1. Kontrollü iklim odasında yürütülen su kültürü denemesine ait bir görünüm 19

31 3. MATERYAL VE METOD Mehmet Nuri DÖLEK Tuz uygulamasına, bitkiler su kültürü ortamına transferden itibaren 5-7 günden sonra 25 mm NaCI dozu ile başlanmış ve tuz konsantrasyonu aşamalı olarak 75 ve 150 mm a yükseltilmiştir. Bitkilerde tuz uygulamasının neden olabileceği zararlanmaları belirleyebilmek için yeşil aksamda semptomolojik gözlemler yapılmıştır. Bu gözlemlerde 1-5 skalası kullanılmış olup 1: Bitkinin tuz stresinden hiç etkilenmemesi ya da çok hafif düzeyde etkilenmesini, 2: Hafif, 3: Orta, 4: Şidedetli, 5: Çok şiddetli düzeyde etkilendiğini ifade etmektedir Laboratuvar Çalışmalarının Yürütülmesi Yeşil Aksam ve Kök Kuru Ağırlıkları Tuz uygulamasının ardından beklenen simptomlar ortaya çıktıktan sonra bitkiler 13 günlük iken, bitkilerin yeşil ve kök aksamları hasat edilerek alınan örneklerin kuru ağırlıklarının belirlenmesi için etüvde 70 C de 48 saat kurutulmuştur. İyon Analizleri Etüvde 48 saat süresince kurutulan bitki örnekleri agat değirmende öğütülmüş ve öğütülen bu örneklerden 0.2 g alınarak 5-6 saat boyunca 550 C de kül fırınında yakılmıştır. Yakma işleminden sonra elde edilen kül 1/33 lük HCl de çözündürülmüş ve mavi bant filtre kağıdı kullanılarak filtre edilmiş ve ekstraksiyon süzüğü elde edilmiştir. Elde edilen süzüklerde Na, K ve Ca konsantrasyonları Atomik Absorbsiyon Spektrometre cihazında ölçülmüştür. Klorofil Analizi Taze yaprak örneklerinden yaklaşık 0.1 g alınarak, seramik havan içerisinde 10 ml % 80 lik aseton içerisinde homogenize edilmiştir. Bu işlemin ardından örnekler kaba filtre kağıdı ile süzülmüş, elde edilen süzüklerde spektrofotometrede 652 nm dalga boyunda absorbansları belirlenmiştir (Wellburn, 1994). 20

32 3. MATERYAL VE METOD Mehmet Nuri DÖLEK Oransal Su İçeriği Smart ve Bingham (1974) a göre belirlenen oransal su içeriği, örnekleme anında yaprağın dokusundaki suyun, tamamen turgid durumundakine oranı olarak açıklanmakta ve şu şekilde formülize edilmektedir. Oransal su içeriği= (( TA-KA)/(TuA-KA))*100 TA: Taze ağırlık, KA: Kuru ağırlık, TuA: Turgid durumundaki ağırlık Sonuçların Değerlendirilmesi Denemeler tesadüf parselleri deneme desenine göre yürütülmüştür. Üç paralelli olarak yürütülen denemenin sonuçları, Mstat-C paket programı yardımıyla istatistik analizine tabi tutulmuştur. 21

33 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Mehmet Nuri DÖLEK 4. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA 4.1. Araştırma Bulguları Kuru Madde Üretimi Tuz uygulamasını takip eden süreçte yapılan gözlemler ve yeşil aksam ve kök büyümelerinde meydana gelen gerilemeler, genotipler arasında farklılık olduğunu ortaya koymuştur. Tuz zararının yaşlı ve orta yaşlı yaprakların uç ve kenar kısımlarından başlayarak ilerlediği gözlemlenmiştir. Tuz stresi yeşil aksam ve kök kuru madde üretiminde önemli oranlarda azalmalara yol açmıştır. 75 mm NaCl uygulaması sonucu yeşil aksam kuru madde üretimi tüm genotiplerin ortalaması bazında % 31,6 düzeyinde azalırken, tuz dozunun 150 mm a çıkarılması sonucu söz konusu azalma % 53,8 düzeyinde gerçekleşmiştir. 75 mm düzeyindeki tuzluluktan 216 ve 242 nolu genotipler en az etkilenirken, bir diğer deyişle yeşil aksam kuru madde üretimleri sırasıyla % 24,3 ve % 24,6 düzeyinde azalırken; 37 ve Crimson Sweet genotiplerindeki azalmalar ise diğer genotiplere göre daha yüksek olmuştur (sırasıyla % 41,7 ve % 39,6). 150 mm NaCl uygulaması altında ise 98, 174 ve 229 nolu genotiplerin yeşil aksam kuru maddelerindeki azalmaların (sırasıyla % 48,1, % 48,0 ve % 48,5) tüm genotipler içinde en düşük düzeyde olduğu bulunmuştur. Crimson Tide ve Crimson Sweet genotiplerinde ise en yüksek düzeyde ( sırasıyla % 64,8 ve % 65,6) gerçekleşmiştir (Çizelge 4.1). Her iki tuz dozunda da yeşil aksam semptom dereceleri ile yeşil aksam kuru madde üretimi arasında negatif ilişkiler tespit edilmiş ve yüksek tuz dozunda bu ilişkinin önemli olduğu (r = -0,514***) bulunmuştur (Çizelge 4.10). Su kültürü koşullarında yürütülen denemede, tuz stresine bağlı olarak ortaya çıkan gerilemeler ve bitkilerin yapraklarında oluşan nekrotik lekeler Şekil 4.1 ve Şekil 4.2 de görülmektedir. 22

34 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Mehmet Nuri DÖLEK Şekil 4.1. Tuzluluğa bağlı olarak büyümede meydana gelen gerilemeler ve zararlanmalar (soldan sağa: mm NaCl) Şekil 4.2. Tuzun toksik etkisi sonucu yaprakta oluşan nekrotik lekeler 23

35 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Mehmet Nuri DÖLEK Çizelge 4.1. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki yeşil aksam kuru ağırlıkları ve yeşil aksam semptom dereceleri (1-5 skalası) üzerine etkisi. Yeşil Aksam Kuru ağırlık Kuru madde kaybı Genotip Kontrol 75 mm NaCl 150 mm NaCl 75 mm NaCl 150 mm NaCl g/bitki % 216 2,835 bc 2,145 g (1.0) 1,407 mn (2.0) 24,3 50, ,366 a 2,261 g (1.0) 1,605 j-l (2.0) 32,8 52,3 98 2,142 g 1,504 lm (1.0) 1,111 q (2.0) 29,8 48, ,515 f 1,666 jk (1.0) 1,309 no (3.0) 33,7 48, ,522 f 1,902 h (1.0) 1,245 n-q (3.0) 24,6 50, ,558 ef 1,871 h (1.0) 1,223 o-q (3.5) 26,8 52, ,626 d-f 1,902 h (1.0) 1,198 o-q (3.5) 27,6 54, ,708 c-e 1,881 h (1.0) 1,394 mn (3.5) 30,5 48, ,707 c-e 1,966 h (1.0) 1,283 n-p (3.5) 27,4 52,6 37 2,921 b 1,703 ıj (2.5) 1,304 no (4.0) 41,7 55,4 59 2,547 ef 1,694 ıj (1.3) 1,119 q (4.0) 33,5 56, ,743 cd 1,840 hı (1.3) 1,353 m-o (4.0) 32,9 50,7 C. Sweet 1,878 h 1,134 pq (1.3) 0,660 r (4.0) 39,6 64,8 13 2,631 d-f 1,662 j-l (1.3) 1,134 pq (4.5) 36,9 56,9 C. Tide 2,213 g 1,507 k-m(1.3) 0,761 r (4.5) 31,9 65,6 Ortalama 2,594 A 1,776 B 1,207 C 31,6 53,8 LSD 0.05 (NaCl) 0,042 LSD 0.05 (Çeşit) 0,094 LSD 0.05 (Int.) 0,162 *Parantez içindeki veriler genotiplerin semptom derecelerini göstermektedir. Aynı harfi paylaşan değerler arasındaki fark önemli değildir (LSD testi, %5) Düşük tuz dozunda (75 mm NaCl) tüm genotiplerin kök kuru madde üretimleri ortalama % 28,3 oranında azalırken, 150 mm NaCl uygulamasında söz konusu azalma ortalama % 76,6 olmuştur. 75 mm tuz uygulamasıyla 174 ve 249 nolu genotiplerin kök kuru madde üretimi tüm genotipler içinde en düşük düzeyde gerçekleşirken, en yüksek azalma ise % 53,4 ile 37 nolu genotipte görülmüştür. (sırasıyla % 17,3 ve % 22,6) (Çizelge 4.2). Tuz stresinin artmasıyla (150 mm NaCl) kök kuru madde üretimindeki düşüşlerde artmıştır. Buna göre, Crimson Sweet, 13 ve Crimson Tide genotiplerinde en yüksek azalmalar (sırasıyla % 81,7, % 78 ve % 80,2) olurken, 216 ve 260 nolu genotiplerdeki azalmalar düşük oranda (sırasıyla % 61,5 ve % 64,5) gerçekleşmiştir 24

36 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Mehmet Nuri DÖLEK (Çizelge 4.2). İki tuz dozunda da kök kuru madde üretimi düşük olan genotiplerin yeşil aksam semptom derecelerinin yüksek olduğu (r = -0,418** ve r = -0,615***) bulunmuştur (Çizelge 4.10). Genel olarak değerlendirildiğinde, hem yeşil aksam hem de kök kuru madde üretimindeki azalmaların, yeşil aksamda ölçülen semptom derecelerinin artmasına bağlı olarak yükseldiği görülmektedir. Çizelge 4.2. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki kök kuru ağırlıkları üzerine etkisi Kök Kuru ağırlık Kuru madde Kaybı Genotip Kontrol 75 mm NaCl 150 mm NaCl 75 mm NaCl 150 mm NaCl g/bitki % 216 0,575 ab 0,424 g-ı 0,221 op 26,3 61, ,597 a 0,433f-h 0,212 p 27,5 64,5 98 0,330 l 0,241 no 0,102 u 26,9 69, ,411 h-j 0,340 kl 0,131 st 17,3 68, ,437 fg 0,330 l 0,132 s 24,4 69, ,477 de 0,333 kl 0,133 s 30,2 72, ,523 c 0,388 j 0,136 s 25,8 74, ,552 b 0,407 ıj 0,172 qr 26,3 68, ,453 ef 0,351 kl 0,125 s-u 22,6 72,4 37 0,562 b 0,262 mn 0,139 s 53,4 75,3 59 0,416 g-ı 0,284 m 0,104 u 31,7 75, ,439 fg 0,348 kl 0,147 rs 20,7 66,6 C. Sweet 0,277 m 0,175 q 0,051 v 36,9 81,7 13 0,482 d 0,345 kl 0,106 tu 28,3 78,0 C. Tide 0,358 k 0,260 mn 0,071 v 27,3 80,2 Ortalama 0,459 A 0,328 B 0,132 C 28,3 76,6 LSD 0.05 (NaCl) 0,007 LSD 0.05 (Çeşit) 0,015 LSD 0.05 (Int.) 0,026 Aynı harfi paylaşan değerler arasındaki fark önemli değildir (LSD testi, %5) 25

37 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Mehmet Nuri DÖLEK Yeşil Aksam ve Kök Sodyum (Na) Konsantrasyonları Genotiplerin yeşil aksam ve kök sodyum konsantrasyonlarının tuz stresinden (75 mm ve 150 mm NaCl) önemli düzeyde etkilendiği ve tuz stresinin artışına bağlı olarak yeşil aksam ve kökte sodyum düzeyinin yükseldiği tespit edilmiştir (Çizelge 4.3). 75 mm NaCl uygulamasıyla birlikte tüm genotiplerin ortalaması olarak yeşil aksam Na konsantrasyonunun % 0,29 dan % 2,15 e yükseldiği (7,4 kat arttığı) bulunurken, 150 mm NaCl uygulamasıyla yeşil aksam Na konsantrasyonu 23,3 kat artarak % 6,76 ya yükselmiştir (Çizelge 4.3). 75 mm NaCl düzeyinde yeşil aksam Na konsantrasyonu en yüksek olan genotip 37 nolu genotip olmuş ve bu genotipi 260, 98 ve 59 nolu genotipler takip etmiştir. Aynı tuz dozunda 216 ve 249 nolu genotipler ise en düşük Na konsantrasyonuna sahip olmuştur (Çizelge 4.3). 150 mm NaCl dozunda ise 37 ve 59 nolu genotiplerin yeşil aksam Na konsantrasyonlarının % 7,67, Crimson Sweet ve Crimson Tide genotiplerinde ise sırasıyla % 7,59 ve %7,61 olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu genotipler, çalışılan genotipler içinde 150 mm tuz dozu altında yeşil aksamda en yüksek Na konsantrasyonuna sahip olan genotipler olmuştur. Ayrıca, ilgili genotiplerin yeşil aksamlarında ölçülen semptom derecelerinin de 4.0 dan yüksek olduğu görülmektedir (Çizelge 4.3). Diğer yandan, yeşil aksam semptom değeri düşük olan 216 ve 260 nolu genotiplerin yeşil aksam Na konsantrasyonlarının tüm genotipler içinde en düşük düzeye sahip olduğu ve sırasıyla % 5,02 ve % 5,5 düzeyinde Na içerdiği bulunmuştur. Tuz uygulamasına bağlı olarak yeşil aksam Na konsantrasyonlarında ortaya çıkan farklılıklar kök Na konsantrasyonlarında ortaya çıkmamıştır. Ancak, hem 75 mm hem de 150 mm NaCl uygulamasıyla birlikte genotiplerin kök Na konsantrasyonlarının yükseldiği ve 75 mm da ortalama olarak % 2,86 düzeyinde Na içeren genotipler 150 mm NaCl uygulamasıyla % 8,65 düzeyinde Na a sahip olmuşlardır (Çizelge 4.3). 26

38 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Mehmet Nuri DÖLEK Çizelge 4.3. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki yeşil aksam ve kök Na konsantrasyonları (%) üzerine etkisi. Na konsantrasyonu Yeşil aksam Kök Genotip Kontrol 75 mm NaCl 150 mm NaCl Kontrol 75 mm NaCl 150 mm NaCl % 216 0,30 p 1,64 o (1.0) 5,02 h (2.0) 0,40 3,62 9, ,31 p 2,41 j (1.0) 5,50 g (2.0) 0,41 2,86 9, ,30 p 2,51 j (1.0) 6,10 f (2.0) 0,37 2,62 8, ,23 p 2,00 l-n (1.0) 6,72 d (3.0) 0,35 3,41 9, ,24 p 1,85 n (1.0) 6,80 cd (3.0) 0,46 3,08 9, ,28 p 2,04 k-m (1.0) 6,85 cd (3.5) 0,41 2,88 8, ,32 p 2,13 k-m (1.0) 6,36 e (3.5) 0,45 2,88 6, ,29 p 2,15 kl (1.0) 6,92 c (3.5) 0,40 3,05 6, ,37 p 1,53 o (1.0) 7,40 b (3.5) 0,47 2,99 8, ,27 p 3,32 ı (2.5) 7,67 a (4.0) 0,41 2,63 7, ,25 p 2,45 j (1.3) 7,67 a (4.0) 0,39 2,37 7, ,22 p 2,06 k-m (1.3) 6,91 c (4.0) 0,40 2,73 9,88 C. Sweet 0,28 p 1,96 mn (1.3) 7,59 a (4.0) 0,37 2,69 9, ,28 p 2,00 l-n (1.3) 6,23 ef (4.5) 0,41 2,33 9,01 C. Tide 0,36 p 2,21 k (1.3) 7,61 a (4.5) 0,40 2,79 8,69 Ortalama 0,29 C 2,15 B 6,76 A 0,41C 2,86 B 8,65 A LSD 0.05 (NaCl) 0,046 0,17 LSD 0.05 (Çeşit) 0,103 öd LSD 0.05 (Int.) 0,178 öd *Parantez içindeki veriler genotiplerin semptom derecelerini ifade etmektedir. Aynı harfi paylaşan değerler arasındaki fark önemli değildir (LSD testi, %5) Yeşil Aksam ve Kök Potasyum (K) Konsantrasyonları Bitkilerin potasyum konsantrasyonları tuz uygulamasına bağlı olarak belirgin ölçüde azalmıştır. Bu azalış, tüm genotiplerin ortalaması bazında yeşil aksamda 75 mm tuz dozunda % 28 olurken, 150 mm tuz dozunda ise çok fazla değişmeyerek % 29 olmuştur (Çizelge 4.4). Semptom derecelerinin genotipler arasında farklı değerler aldığı bulunmuş ve 150 mm NaCl dozunda yeşil aksam K konsantrasyonu ile semptom dereceleri arasında beklendiği gibi negatif ve önemli olmayan ilişki tespit edilmiştir (Çizelge 4.10). Genotiplerin kök K konsantrasyonlarında tuz uygulamasına bağlı olarak meydana gelen azalış, yeşil aksamda meydana gelen azalıştan daha yüksek olmuştur. Buna göre, kontrol uygulamasında K konsantrasyonu ortalama % 6,53 iken, 75 mm 27

39 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Mehmet Nuri DÖLEK tuz uygulamasında ise bu oran % 1,433 e (% 78 azalma), 150 mm tuz uygulamasında ise % 0,426 ya ( % 93 azalma) düşmüştür (Çizelge 4.4). Semptom dereceleri ile kök K konsantrasyonu arasındaki ilişkiler 75 mm dozunda negatif ve önemli olmazken, 150 mm tuz dozunda önemli (r= -0,480**) olmuştur (Çizelge 4.10). 150 mm tuz dozunda tuz stresinden en fazla etkilenen 13 ve Crimson Tide genotiplerinin kök K konsantrasyonlarının sırasıyla % 0,1617 ve % 0,3117 olduğu görülürken, zararlanmanın az olduğu 216, 260 ve 98 nolu genotiplerde bu değerlerin yüksek çıkma eğiliminde (sırasıyla % 0,7017, % 0,344 ve % 1,180) olduğu görülmektedir (Çizelge 4.4). Çizelge 4.4. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki yeşil aksam ve kök K konsantrasyonları (%) üzerine etkisi Genotip Yeşil aksam Kontrol 75 mm NaCl 150 mm NaCl K Konsantrasyonu % Kök Kontrol 75 mm NaCl 150 mm NaCl 216 4,138 bc 2,789 ı-m 2,924 h-j 6,641a-d 1,329 fg 0,7017 g-k 260 4,071 b-d 3,045 h 3,005 h-j 6,036 d 1,108 f-j 0,3440 k 98 4,264 b 2,917 h-j 2,361 o 6,169 d 1,589 f 1,1800 f-h 174 3,832 d-f 2,876 h-j 2,778 j-n 6,151 d 1,716 f 0,3640 k 242 3,996 c-e 2,806 h-l 2,817 h-l 6,717 a-d 1,425 f 0,4537 jk 117 3,622 fg 2,813 h-l 2,824 h-l 6,962a-c 1,591 f 0,4867 ı-k 181 3,771 ef 3,001 h-j 2,879 h-j 6,098 d 1,207 f-h 0,1593 k 229 4,079 bc 2,922 h-j 2,949 h-j 7,015 ab 1,410 f 0,1473 k 249 3,614 fg 2,605 k-o 3,008 h-j 7,142 ab 1,475 f 0,3437 k 37 3,670 f 3,033 hı 2,868 h-j 4,949 e 1,157 f-ı 0,3447 k 59 3,690 f 2,588 l-o 2,582 l-o 6,892 a-c 1,413 f 0,5853 h-k 178 3,381 g 2,838 h-k 2,878 h-j 6,281 cd 1,303 fg 0,2570 k C. Sweet 4,748 a 2,447 o 2,551 m-o 6,488 b-d 1,794 f 0,5513 h-k 13 3,615 fg 2,886 h-j 2,766 j-n 7,208 a 1,201 f-h 0,1617 k C. Tide 4,118 bc 2,538 no 2,582 l-o 7,195 a 1,775 f 0,3117 k Ortalama 3,91 A 2,81 B 2,78 B 6,53 A 1,433 B 0,426 C LSD 0.05 (NaCl) 0,06 0,18 LSD 0.05 (Çeşit) 0,14 0,40 LSD 0.05 (Int.) 0,25 0,69 Aynı harfi paylaşan değerler arasındaki fark önemli değildir (LSD testi, %5) 28

40 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Mehmet Nuri DÖLEK Yeşil aksam ve Kök K/Na Oranları Yeşil aksam Na konsantrasyonundaki artışla beraber genotiplerin ortalama K/Na oranının 14,66 dan, önce 1,35 e ve ardından da 0,42 ye düştüğü görülmektedir (Çizelge 4.5). Tuz stresine karşı toleransın bir göstergesi olarak sıklıkla kullanılan K/Na oranı parametresinin çalışılan genotiplerde birbirinden oldukça farklı olduğu ve bu farklılığın da özellikle yeşil aksamda semptom dereceleriyle güçlü negatif ilişkiler içinde bulunduğu (75 mm için r = - 0,593*** ; 150 mm için r = - 0,629***) tespit edilmiştir (Çizelge 4.10). Semptom dereceleri düşük olan genotiplerden 216 ve 260 nolu genotiplerde 150 mm tuz dozunda yeşil aksam K/Na oranlarının tüm genotipler içinde en yüksek ve sırasıyla 0,59 ve 0,55 olduğu dikkat çekmektedir (Çizelge 4.5). Kökler için hesaplanan K/Na oranının da yeşil aksamda olduğu gibi, tuz uygulamasına bağlı olarak ciddi oranda düştüğü görülmektedir. 150 mm tuz dozu için yeşil aksam semptom şiddeti ile kök K/Na oranları arsındaki ilişkinin negatif ve önemli (r = -0,415**) olduğu bulunmuştur (Çizelge 4.10). Tuz stresinden az etkilenen 98 nolu genotipte en yüksek kök K/Na oranının olduğu bulunmuştur (Çizelge 4.5). Bu durum, özellikle kök K oranının yüksekliğiyle daha yakından ilişkili bir durumdur (Çizelge 4.4). 29

41 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Mehmet Nuri DÖLEK Çizelge 4.5. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki yeşil aksam ve kök K/Na oranları üzerine etkisi. K/Na Oranı Yeşil aksam Kök Genotip Kontrol 75 mm NaCl 150 mm NaCl Kontrol 75 mm NaCl 150 mm NaCl ,62 1,71 a 0,59 a 16,71 0,37 f 0,07 bc ,76 1,27 cd 0,55 a 14,93 0,39 f 0,03 d-f 98 14,60 1,16 de 0,39 c-e 16,79 0,61 a-c 0,14 a ,58 1,44 bc 0,41 b-d 17,52 0,51 b-f 0,04 d-f ,83 1,54 ab 0,41 b-d 14,76 0,46 c-f 0,05 c-e ,10 1,38 bc 0,41 b-d 16,91 0,56 a-e 0,06 b-d ,74 1,41 bc 0,45 b 13,63 0,42 ef 0,02 ef ,52 1,37 bc 0,43 bc 17,48 0,47 c-f 0,02 ef 249 9,71 1,70 a 0,41 b-d 15,52 0,51 b-f 0,04 d-f 37 15,69 0,93 f 0,37 d-f 12,19 0,44 d-f 0,04 d-f 59 15,91 1,05 ef 0,34 ef 17,77 0,59 a-d 0,08 b ,76 1,38 bc 0,42 b-d 15,84 0,49 b-f 0,03 ef C. Sweet 18,87 1,28 cd 0,33 f 18,20 0,69 a 0,06 b-d 13 13,78 1,44 bc 0,44 b 17,38 0,51 b-f 0,02 f C. Tide 11,39 1,15 de 0,34 ef 18,18 0,64 ab 0,03 d-f Ortalama 14,66 A 1,347 B 0,4196 B 16,25 A 0,51 B 0,05 B LSD 0.05 öd 0,17 0,05 öd 0,15 0,03 Aynı harfi paylaşan değerler arasındaki fark önemli değildir (LSD testi, %5) Yeşil Aksam ve Kök Kalsiyum (Ca) Konsantrasyonları Tuz uygulamasına bağlı olarak genotiplerin yeşil aksam ve kök Ca konsantrasyonlarında belirgin düşüşler ortaya çıkmıştır. Genotiplerin ortalamaları bakımından yeşil aksam için hesaplanan bu düşüş 75 mm tuz dozunda % 48 olurken, 150 mm tuz dozunda % 63 olmuştur (Çizelge 4.6). 75 mm tuz dozunda yeşil aksam Ca konsantrasyonu en düşük olan 37 nolu genotipin semptom derecesinin en yüksek (2.5) olmasına da bağlı olarak (Çizelge 4.3). Ca konsantrasyonu ile semptom derecesi arasında negatif ve önemli bir ilişki (r= -0, 367*) elde edilmiştir (Çizelge 4.10). Bunun yanında, bu ilişkinin önemli olmasında 75 mm da düşük düzeyde semptom dercesine sahip olan 59, 178, Crimson Sweet, 13 ve Crimson Tide genotiplerinin de rolü bulunmaktadır. Yeşil aksam Ca konsantrasyonu ile semptom derecesi arasındaki söz konusu negatif ilişkiler 150 mm tuz dozunda da ortaya çıkmış ancak önemli düzeyde olmamıştır (Çizelge 4.6 ve Çizelge 4.10). 30

42 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Mehmet Nuri DÖLEK Genotiplerin kök Ca konsantrasyonları 75 mm tuz uygulamasıyla % 50 azalarak % 3,06 dan % 1,52 ye düşerken, 150 mm tuz dozunda ise % 68 azalarak % 0,99 olmuştur. Tüm genotipler NaCl uygulamalarından farklı düzeyde etkilenmişler ve özellikle tuz stresinden fazla etkilenen genotiplerde köklerde Ca birikiminin arttığı bulunmuştur (Çizelge 4.6). 75 mm tuz dozunda kök Ca konsantrasyonu % 1,719 ile diğer genotiplere oranla en yüksek olan 37 nolu genotipte yeşil aksam semptom derecesinin de en yüksek (2.5) olduğu dikkat çekmektedir (Çizelge 4.6 ve Çizelge 4.3). 150 mm tuz dozunda ise semptom dereceleri düşük olan 216, 260 ve 98 nolu genotiplerin kök Ca konsantrasyonlarının sırasıyla % 0,840, % 0,773 ve % 0,898 olduğu, buna karşın zararlanmanın fazla olduğu Crimson Sweet, 13 ve Crimson Tide genotiplerinde ise köklerde Ca birikiminin meydana geldiği ve sırasıyla % 1,299, % 1,231 ve % 1,139 düzeyinde Ca konsantrasyonuna sahip oldukları belirlenmiştir (r= 0,659***) (Çizelge 4.6 ve Çizelge 4.10). Çizelge 4.6. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki yeşil aksam ve kök Ca konsantrasyonları (%) üzerine etkisi. Genotip Yeşil aksam Kontrol Na 75 mm NaCl Na 150 mm NaCl Ca Konsantrasyonu % Kök Kontrol Na 75 mm NaCl Na 150 mm NaCl 216 2,59 c-f 1,46 j 1,04 op 2,818 g 1,566 h-k 0,840 st 260 2,51e-g 1,26 k-n 0,91 pq 2,892 fg 1,429 ı-n 0,773t 98 2,72 b-c 1,36 j-m 0,96 pq 3,332 a 1,593 h-k 0,898 r-t 174 2,56 d-f 1,26 l-n 0,91 pq 3,268 ab 1,607 h-j 0,946 q-t 242 2,17 ı 1,23 mn 0,91 pq 3,029 c-f 1,518 ı-l 0,897 r-t 117 2,93 a 1,38 j-l 1,00 p 3,005 c-g 1,626 hı 0,920 r-t 181 2,53e-g 1,35 j-m 1,02 p 2,980 d-g 1,503 ı-l 1,056p-r 229 2,63b-e 1,32 j-m 1,01 p 2,924 e-g 1,448 ı-m 0,952q-t 249 2,37 h 1,32 j-m 0,96 pq 2,933 e-g 1,400 k-n 0,930 r-t 37 2,68 b-d 1,17 no 0,90 pq 3,029 c-f 1,719 h 0,991 q-s 59 2,75b 1,31 k-n 0,90 pq 3,147 a-d 1,494 ı-m 1,044p-r 178 2,39 gh 1,40 jk 0,92 pq 3,180 a-c 1,603 h-j 0,951 q-t C. Sweet 2,64 b-e 1,29 k-n 0,95 pq 3,098 b-e 1,321 l-o 1,299 m-o 13 2,53e-g 1,29 k-n 0,85 q 3,051 c-f 1,466 ı-m 1,231n-p C. Tide 2,47 f-h 1,40 j-l 0,98 pq 3,251 ab 1,424 j-n 1,139 o-q Ortalama 2,56 A 1,32 B 0,95 C 3,06 A 1,52 B 0,99 C LSD 0.05 (NaCl) 0,04 0,05 LSD 0.05 (Çeşit) 0,08 0,11 LSD 0.05 (Int.) 0,15 0,20 Aynı harfi paylaşan değerler arasındaki fark önemli değildir (LSD testi, %5) 31

43 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Mehmet Nuri DÖLEK Yeşil aksam ve Kök Ca/Na Oranları Tuz uygulamasına bağlı olarak genotiplerin ortalama Ca/Na oranları belirgin ölçüde azalmıştır. Bu azalış, yeşil aksamda 75 mm tuz dozunda 9,58 den 0,638 e düşerken, 150 mm tuz dozunda 0,143 e kadar düşmüştür (Çizelge 4.7). Bu yüksek derecedeki düşüşten, daha çok Na konsantrasyonundaki yüksek artış sorumlu görülmektedir (Çizelge 4.3). Her iki tuz dozunda da en yüksek yeşil aksam Ca/Na oranına sahip olan genotipin 216 nolu genotip olduğu bulunmuştur. Düşük tuz dozunda (75 mm) bile yapraklarda zararlanma belirtisi ortaya çıkan 37 nolu genotipin hem düşük hem de yüksek tuz dozunda çok düşük yeşil aksam Ca/Na oranına sahip olması önemli bir bulgudur (Çizelge 4.7). Genel olarak bakıldığında, zararlanmayla birlikte yeşil aksam Ca/Na oranlarının önemli ölçüde azaldığı (r = - 0,567*** ve r = - 0,750***) anlaşılmıştır (Çizelge 4.10). Kökler için hesaplanan ortalama Ca/Na oranlarının tuz uygulamasından önemli düzeyde etkilendiği, kontrol koşullarında 7,66 olan Ca/Na oranının 75 mm tuz uygulamasıyla 0,542 ye 150 mm tuz uygulamasıyla da 0,121 e düştüğü görülmektedir. Tuz uygulamaları altında genotiplerin kök Ca/Na oranlarının birbirlerinden önemli ölçüde farklı olduğu bulunmuştur (Çizelge 4.7). Zararlanmanın artışına bağlı olarak köklerde kalsiyum birikiminin arttığı (Çizelge 4.6) ve buna bağlı olarak köklerin Ca/Na oranlarının da yükseldiği görülmüştür. Söz konusu bu ilişki, 75 mm tuz dozunda r = 0,458** düzeyinde, 150 mm tuz uygulaması altında ise r = 0,492** olmuştur (Çizelge 4.10). 32

44 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Mehmet Nuri DÖLEK Çizelge 4.7. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki yeşil aksam ve kök Ca/Na oranları üzerine etkisi. Ca/Na Oranı Yeşil aksam Kök Genotip Kontrol 75 mm NaCl 150 mm NaCl Kontrol 75 mm NaCl 150 mm NaCl 216 9,58 0,897 a 0,207 a 7,14 0,436 e 0,086 cd 260 8,56 0,523 e 0,167 b 7,20 0,500 c-e 0,078 d 98 9,29 0,543 c-e 0,160 bc 9,05 0,607 a-c 0,106 b-d ,07 0,630 bc 0,137 c-f 9,32 0,473 de 0,118 a-d 242 9,60 0,667 b 0,133 d-f 6,66 0,504 c-e 0,095 b-d ,59 0,677 b 0,147 b-e 7,32 0,567 a-d 0,110 a-d 181 8,52 0,633 bc 0,157 b-d 6,67 0,525 b-e 0,162 a 229 9,36 0,623 b-d 0,147 b-e 7,28 0,477 de 0,144 ab 249 6,63 0,860 a 0,130 ef 6,35 0,471 de 0,109 a-d 37 11,25 0,360 f 0,120 f 7,47 0,654 a 0,125 a-d 59 11,82 0,533 de 0,117 f 8,13 0,650 a 0,147 ab ,13 0,680 b 0,130 ef 8,05 0,606 a-c 0,107 b-d C. Sweet 10,20 0,663 b 0,127 ef 8,64 0,501 c-e 0,137 a-c 13 9,56 0,643 b 0,137 c-f 7,36 0,628 ab 0,140 ab C. Tide 6,82 0,637 b 0,127 ef 8,23 0,523 b-e 0,144 ab Ortalama 9,58 A 0,638 B 0,143 B 7,66 A 0,542 B 0,121 C LSD 0.05 öd 0,091 0,026 1,523 0,118 0,053 Aynı harfi paylaşan değerler arasındaki fark önemli değildir (LSD testi, %5) Yaprakların Oransal Su İçeriği Yaprakların oransal su içerikleri tuz stresinden önemli ölçüde olumsuz etkilenmiştir. Genotiplerin ortalaması bazında, konrol koşullarında ortalama % 87,8 olan oransal su içeriği 75 mm tuz dozunda % 79 a ve 150 mm tuz dozunda da % 74,1 e düşmüştür. Uygulamaların ortalaması olarak bakıldığında, genotiplerin de oransal su içeriklerinin birbirlerinden farklı olduğu bulunmuştur (Çizelge 4.8). 150 mm tuz dozunda yetişen bitkilerin yapraklarında ölçülen oransal su içeriği değerlerinin yapraklarda semptom derecesi yüksek olan genotiplerde, örneğin Crimson Tide genotipinde düşük olduğu, buna karşın tuz stresinden az etkilenen 260 ve 98 nolu genotiplerde de yüksek olduğu göze çarpmaktadır (Çizelge 4.8). Bu sonucu destekler şekilde, söz konusu parametreler arasındaki ilişkinin düzeyinin 150 mm da negatif ve önemli olduğu ( r = - 0,437**) bulunmuştur (Çizelge 4.10). 33

45 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Mehmet Nuri DÖLEK Çizelge 4.8. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının bitki yeşil aksam oransal su içeriği (%) üzerine etkisi. Oransal Su İçeriği Değişim Genotip Kontrol 75 mm NaCl 150 mm NaCl 75 mm NaCl 150 mm NaCl % ,7 80,3 79,3-9,4-10, ,3 82,7 81,3-9,5-10, ,7 85,3 82,7 0,8-2, ,7 82,0 74,7-7,5-15, ,3 76,0 75,0-14,9-16, ,0 80,0 79,3-5,9-6, ,7 75,3 71,0-12,1-17, ,7 78,0 66,3-14,0-26, ,7 75,3 74,3-18,7-19, ,3 78,7 70,3-4,4-14, ,0 75,3 65,7-9,2-20, ,3 76,7 73,3-12,2-16,0 C. Sweet 91,7 79,7 77,7-13,1-15, ,3 84,7 79,3-8,3-14,1 C. Tide 84,3 75,0 60,7-11,1-28,1 Ortalama 87.8 A 79.0 B 74.1 C -10,0-16,0 LSD 0.05 (NaCl) 2,23 LSD 0.05 (Çeşit) 4,97 LSD 0.05 (Int.) öd Aynı harfi paylaşan değerler arasındaki fark önemli değildir (LSD testi, %5) Yaprakların Klorofil İçeriği Yaprakların klorofil içeriklerinin tuz stresinden önemli düzeyde etkilendiği bulunmuştur. Düşük düzeyde uygulanan tuz stresinin (75 mm NaCl) yaprakların klorofil konsantrasyonunu 260 nolu genotipte değiştirmediği, 37 ve 59 nolu genotiplerde azalttığı ve diğer tüm genotiplerde ise hafif düzeyde arttırdığı bulunmuştur. 37 nolu genotipte ortaya çıkan % 15,2 lik azalışın söz konusu genotipin 2,5 lik semptom derecesiyle (Çizelge 4.1) uyum içinde olduğu anlaşılmıştır (Çizelge 4.9). Tuz stresinin 150 mm a yükseltilmesiyle birlikte, semptom derecesi yüksek olan genotiplerde genel olarak klorofilin yüksek olduğu, büyümedeki gerilemeyle birlikte (Çizelge 4.9) klorofilin konsantre hale geldiği görülmüştür. Bu durumun bir sonucu olarak söz konusu ilişkinin derecesi pozitif ve önemli ( r = 0,302*) olmuştur (Çizelge 4.9 ve Çizelge 4.10). Yüksek tuz dozunda 34

46 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Mehmet Nuri DÖLEK klorofil konsantrasyonu en fazla azalan genotipler 242, 229, 249 ve Crimson Sweet genotipleri olmuştur. Çizelge 4.9. Farklı karpuz genotiplerinde mm NaCl uygulamalarının yaprakların klorofil konsantrasyonu üzerine etkisi. Klorofil Konsantrasyonu Değişim Genotip Kontrol 75 mm NaCl 150 mm NaCl 75 mm NaCl 150 mm NaCl mg klorofil/g TA % 216 0,692 ı-m 0,704 h-k 0,682 k-o 1,6-1, ,467 u 0,467 u 0,439 v 0,0-6,0 98 0,570 s 0,637 qr 0,635 qr 11,8 11, ,708 g-ı 0,733 e-g 0,667 m-p 3,5-5, ,745 d-f 0,786 c 0,654 pq 5,4-12, ,658 o-q 0,684 ı-n 0,652 pq 3,9-1, ,622 r 0,665 n-p 0,675 l-p 6,8 8, ,694 ı-l 0,724 f-h 0,545 s 4,3-21, ,654 pq 0,692 ı-m 0,495 t 5,9-24,3 37 0,668 m-p 0,566 s 0,656 pq -15,2-1,8 59 0,709 g-ı 0,686 j-o 0,725 f-h -3,2 2, ,707 g-j 0,771 cd 0,753 de 9,0 6,5 C. Sweet 0,559 s 0,634 qr 0,456 uv 13,4-18,5 13 0,819 b 0,891 a 0,818 b 8,9-0,1 C. Tide 0,624 r 0,666 n-p 0,620 r 6,6-0,7 Ortalama 0,6598 A 0,6867 B 0,6314 C 4,4-4,5 LSD 0.05 (NaCl) 0,007 LSD 0.05 (Çeşit) 0,015 LSD 0.05 (Int.) 0,026 Aynı harfi paylaşan değerler arasındaki fark önemli değildir (LSD testi, %5). 35

47

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi N, P, K ve Mg un 1:5 ekstraksiyon çözeltisindeki standard değerleri Çok az Az Yeterli Fazla Çok fazla Oldukça fazla N (meq/l)

Detaylı

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE TAŞINIMI Su, mineral elementler ve küçük molekül ağırlıklı organik bileşiklerin bitkilerde uzun mesafe taşınımları ksilem ve floemde gerçekleşir. Ksilemde

Detaylı

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME (MARUL- ISPANAK- LAHANA) İnsan beslenmesinde büyük önemi olan sebzelerin yetiştirme teknikleri, ıslahı ve bitki koruma konularında ülkemizde bilimsel çalışmalar yapılmış

Detaylı

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi EMRE CAN KAYA NAZLI ZEYNEP ARIÖZ AYŞENUR ŞAHIN ABDULLAH BARAN İçeriklerine Etkisi 1. GİRİŞ Tarımda kimyasal girdilerin azaltılması

Detaylı

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok yerinde acı-tatlı taze biber, dolmalık, kurutmalık ve sanayi tipi (salçalık) biber yetiştiriciliği yapılmaktadır. Çeşitlere göre değişmekle birlikte

Detaylı

DEĞİŞİK KARPUZ GENOTİPLERİNİN TUZ STRESİNE TOLERANS DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

DEĞİŞİK KARPUZ GENOTİPLERİNİN TUZ STRESİNE TOLERANS DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ DEĞİŞİK KARPUZ GENOTİPLERİNİN TUZ STRESİNE TOLERANS DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Determination of Salinity Tolerance Levels of Various Watermelon Genotypes Mehmet Nuri DÖLEK Toprak Anabilim Dalı Selim EKER

Detaylı

Yerfıstığında Gübreleme

Yerfıstığında Gübreleme Yerfıstığında Gübreleme Ülkemizin birçok yöresinde ve özellikle Çukurova Bölgesi nde geniş çapta yetiştiriciliği yapılan yerfıstığı, yapısında ortalama %50 yağ ve %25-30 oranında protein içeren, insan

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Potasyum:

Detaylı

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME Ülkemizin Ege - Akdeniz ve Batı Karadeniz sahil kesimleri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç tüm diğer tarım alanlarında yetiştiriciliği yapılan şeker pancarında verim

Detaylı

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir? Magnezyum Sülfat Magnezyum Sülfat nedir? Magnezyum sülfat gübresi (MgSO4 7H 2 O) bitkilerdeki magnezyum eksikliğiniz gidermeye uygun, suda tamamen eriyebilen saf ve kristal bir gübredir. Bünyesinde % 15

Detaylı

4. Hafta Bahçe bitkilerinin ekolojik istekleri: İklim ve toprak faktörleri, yer ve yöney

4. Hafta Bahçe bitkilerinin ekolojik istekleri: İklim ve toprak faktörleri, yer ve yöney 4. Hafta Bahçe bitkilerinin ekolojik istekleri: İklim ve toprak faktörleri, yer ve yöney BAHÇE BİTKİLERİNİN EKOLOJİK İSTEKLERİ Bitkide büyüme ve gelişme, bitkisel üretimde çeşitlilik Bitkinin genetik yapısı

Detaylı

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ Düşük sıcaklık stresi iki kısımda incelenir. Üşüme Stresi Donma stresi Düşük sıcaklık bitkilerde nekrozis, solma, doku yıkımı, esmerleşme, büyüme azalışı ve çimlenme düşüşü gibi etkiler

Detaylı

Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı

Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı Docto-Zinc 15 Çinkonun Bitkilerdeki Fonksiyonu Çinko bitkilerde bulunan çoğu enzim sisteminde katalist olarak rol alır. Çinko içeren enzimler nişasta

Detaylı

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü KARE Mühendislik Çevre Teknolojileri Sanayi ve Tic. A.Ş. A.O.S.B. 23. Cadde no:28 ADANA /TURKEY Tel: +90 322 394 4464 E-mail: ahmet48@yahoo.com Web:www.kareeng.com

Detaylı

2014 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER

2014 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER NDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER SIRA NO TARİFENİN NEV'İ KARAR NO KARAR TARİHİ SAYFA NO 1 ANADOLU YAKASI PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ 1 Ağaç Budama Bedeli 1.1 Ağaç Budama Ücreti 2 Ağaç Kesim

Detaylı

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok bölgesinde yetiştiriciliği yapılan çilek bitkisi üzümsü meyveler grubunda olup meyvesi en kısa sürede olgunlaşmaktadır. İnsan beslenmesi ve sağlığı bakımından

Detaylı

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I asitleşme-alkalileşme (tuzluluk-alkalilik) ve düşük toprak verimliliği Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Toprak Kimyasal Özellikleri

Detaylı

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER,

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, mikrobiyal formülasyondan ve bitki menşeli doğal ürünlerden oluşur. Bu grupta yer alan gübreler organik tarım modelinde gübre girdisi olarak kullanılırlar. Bitkilerin ihtiyaç

Detaylı

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Işık Enerjisinin Kimyasal Enerjiye Dönüştürülmesi Fotosentez, karbon (C), oksijen (O) ve hidrojen (H) atomlarını

Detaylı

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza İçindekiler I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza 1. Sebzeciliğin Önemi... 3 1.1. İnsan Beslenmesindeki Önemi...4 1.1.1. Sebzelerin Besin Değeri... 5 1.1.1.a. Su... 5 1.1.1.b. Protein... 6 1.1.1.c. Karbonhidratlar...

Detaylı

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU TERRA FARM ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU ÜRÜNLERİN ORAN VE İÇERİK BİLGİLERİ BİR SONRAKİ SAYFADA VERİLMİŞTİR. Verilen değerler ürünlerimizde bulunan minimum değerlerdir Ürün İçerik Toplam

Detaylı

BİTKİ BESLEME ve GÜBRELEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 AKTS: 4 DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYESİ/ÜYELERİ

BİTKİ BESLEME ve GÜBRELEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 AKTS: 4 DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYESİ/ÜYELERİ DERSİN ADI DERSİN KODU DERSİN TÜRÜ DERSİN DÖNEMİ DERSİN KREDİSİ BİTKİ BESLEME ve GÜBRELEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 AKTS: 4 DERSİN VERİLDİĞİ Bölüm: Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Anabilim Dalı:

Detaylı

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 Sera nedir? Bitki büyüme ve gelişmesi için gerekli iklim etmenlerinin

Detaylı

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler.

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler. RİZOSFER-Besin maddeleri ve kök salgıları bakımından zengindir. Kökler, H+ ve HCO3- (ve CO2) salgılayarak ph yı, O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler. Düşük molekül

Detaylı

BİTKİ BESLEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 Bölüm: Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü

BİTKİ BESLEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 Bölüm: Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü DERSİN ADI DERSİN KODU DERSİN TÜRÜ DERSİN DÖNEMİ DERSİN KREDİSİ DERSİN VERİLDİĞİ BİTKİ BESLEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 Bölüm: Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Anabilim Dalı: AKTS: 4 DERSİ VEREN

Detaylı

Ato Serisi. Atofer TOPRAKTAN UYGULAMA PREPARATI ŞELATLI DEMİR. Demirin Bitkilerdeki Fonksiyonu. Demirin Topraktaki Yarayışlılığı

Ato Serisi. Atofer TOPRAKTAN UYGULAMA PREPARATI ŞELATLI DEMİR. Demirin Bitkilerdeki Fonksiyonu. Demirin Topraktaki Yarayışlılığı Ato Serisi Atofer TOPRAKTAN UYGULAMA PREPARATI ŞELATLI DEMİR Demirin Bitkilerdeki Fonksiyonu Demir çoğu bitki enziminin önemli bir parçasıdır. Kloroplastlarda bulunur ve fotosentez metabolizmasında önemli

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr GERBERA YETİŞTİRİCİLİĞİ-1 Anavatanı

Detaylı

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM

Detaylı

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ TÜRKĠYE NĠN BĠRLEġMĠġ MĠLLETLER ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ÇERÇEVE SÖZLEġMESĠ NE ĠLĠġKĠN ĠKĠNCĠ ULUSAL BĠLDĠRĠMĠNĠN HAZIRLANMASI FAALĠYETLERĠNĠN DESTEKLENMESĠ PROJESĠ ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ STRES KOŞULLARINA DAYANIKLILIK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ 25.02.2 TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ Yrd. Doç. Dr. YILMAZ BİTKİLERDE STRES Çevresel koşullardaki herhangi bir farklılık (stres)

Detaylı

Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi

Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi Stres nedir? Olumsuz koşullara karşı canlıların vermiş oldukları tepkiye stres denir. Olumsuz çevre koşulları bitkilerde strese neden olur. «Biyolojik Stres»: Yetişme

Detaylı

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Âlim Çağlayan 1 Ertan Demoğlu 1 Besinlerin rolü Yeterli bir gübreleme programı sadece bütün besinlerin temel görevleri açık bir

Detaylı

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER Dünya üzerinde çay bitkisi, Kuzey yarımkürede yaklaşık 42 0 enlem

Detaylı

selenyum durumu Nuray Mücellâ M Cafer TürkmenT rgızistan Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale

selenyum durumu Nuray Mücellâ M Cafer TürkmenT rgızistan Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale Biga (Çanakkale)( ilçesi tarım m alanlarının selenyum durumu Nuray Mücellâ M Müftüoğlu Cafer TürkmenT ÇOMÜ,, Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale 1-33 Ekim 2013 Bişkek KırgK

Detaylı

Meyve ağaçları, sebzeler, tarla bitkileri, narenciyeler, elma, armut, şeftali, erik ve süs bitkileri.

Meyve ağaçları, sebzeler, tarla bitkileri, narenciyeler, elma, armut, şeftali, erik ve süs bitkileri. Docto-Fer Topraktan uygulama preparatı Demirin Bitkilerde Fonksiyonu Demir çoğu bitki enziminin önemli bir parçasıdır. Kloroplastlarda bulunur ve fotosentez metabolizmasında önemli rolü vardır. Klorofil

Detaylı

Bitkide Fosfor. Aktif alım açısından bitki tür ve çeşitleri arasında farklılıklar vardır

Bitkide Fosfor. Aktif alım açısından bitki tür ve çeşitleri arasında farklılıklar vardır Fosfor alımı ve taşınımı Kök hücreleri ve > Bitkide Fosfor ksilem özsuyunun P kapsamı > toprak çözeltisinin P kapsamı (100-1000 kat) P alımı aktif alım şeklinde gerçekleşir Aktif alım açısından bitki tür

Detaylı

DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR

DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR Prof. Dr. Habil Çolakoğlu 1 Prof. Dr. Mehmet Yıldız 2 Bitkilerin yeterli ve dengeli beslenmesi ile ürün

Detaylı

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri Yavuz-1 CEVİZ (KR-2) Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Nisbi Periyodisite görülür. Meyvesi oval şekilli

Detaylı

POTASYUM Toprakta Potasyum Potasyum mineralleri ve potasyum salınımı

POTASYUM Toprakta Potasyum Potasyum mineralleri ve potasyum salınımı POTASYUM Toprakta Potasyum Potasyum mineralleri ve potasyum salınımı Yer kabuğunda % 2.3 oranında bulunur Primer mineraller ve sekonder kil minerallerine bağlı olarak bulunur Kil miktarı toprakta K Kilin

Detaylı

BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ, TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI

BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ, TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ, TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI Bitkiler geliştikleri ortamdan toprak altı ve toprak üstü organlarıyla çok sayıda element (74) alır. Ancak bu elementlerin çok

Detaylı

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ Sıra No: SULAMA SUYU ANALİZLERİ: 2014 FİYATI 1 ph 14,00 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 3 Sodyum (Na)

Detaylı

NPK GÜBRE SERİSİ. Formüller. Formüller. Formüller

NPK GÜBRE SERİSİ. Formüller. Formüller. Formüller NPK GÜBRE SERİSİ Techfert serisi bitkinin çeşitli dönemlerdeki ihtiyaçları göz önüne alınarak 7 farklı formülasyonda üretilmiştir. Her formülasyon dengeli besin içeriğine sahiptir. EC ve ph değerleri sayesinde

Detaylı

Antepfıstığında Gübreleme

Antepfıstığında Gübreleme Antepfıstığında Gübreleme Tam verime çok geç yatan (8-10 yıl) antepfıstığı uzun ömürlü bir meyve ağacıdır. Hiçbir meyve ağacının yetiştirilemediği kıraç, taşlık ve kayalık arazilerde bile yetişebilmektedir.

Detaylı

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin

Detaylı

POTASYUM Toprakta Potasyum

POTASYUM Toprakta Potasyum POTASYUM Toprakta Potasyum Yer kabuğunda % 2.3 oranında bulunur Primer mineraller ve sekonder kil minerallerine bağlı olarak bulunur Kil miktarı toprakta K Kilin tipi de önemlidir (> % 4) Toprak yaşı kil

Detaylı

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ 8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİ GELİŞMESİNİ KONTROL EDEN ETMENLER IŞIK TOPRAK (durak yeri) ISI HAVA SU BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİLER İÇİN MUTLAK GEREKLİ ELEMENTLER MUTLAK GEREKLİ

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 KALSİYUM

Detaylı

Soya Fasulyesi Yetiştiriciliğinde Gübreleme

Soya Fasulyesi Yetiştiriciliğinde Gübreleme Soya Fasulyesi Yetiştiriciliğinde Gübreleme Toprak isteği bakımından iyi havalanabilen pulluk tabanı olmayan (geçirimsiz toprak tabakası), derin yapılı,tınlı,killi tın ve kumlu tın gibi topraklarda iyi

Detaylı

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph)

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph) 10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph) Toprağın asitlik veya bazlık derecesinin göstergesidir Nötr veya nötral = 7.0 Asidik < 7.0 Alkali > 7.0 Bir toprağın asit veya alkali reaksiyon göstermesi toprak çözeltisindeki

Detaylı

Arpada Hastalıklara Bağlı Olmayan Yaprak Lekeleri

Arpada Hastalıklara Bağlı Olmayan Yaprak Lekeleri Arpada Hastalıklara Bağlı Olmayan Yaprak Lekeleri Hastalığa bağlı olmayan bu yaprak lekeleri, genelde yaprağın sadece bir tarafında fark edilebilmektedir. Nadiren klorozlarla çevrili olurlar ve renk değişimleri

Detaylı

GENEL BAKIŞ Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'

GENEL BAKIŞ Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu' ORGANİK GÜBRE GENEL BAKIŞ Günümüzde yaklaşık 7 milyar insanın yaşadığı dünyada 1 milyardan fazla insan açlıkla mücadele etmektedir. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun belirlemelerine göre dünya nüfusunun

Detaylı

Bitkideki fonksiyonu Bitkideki miktarı

Bitkideki fonksiyonu Bitkideki miktarı BOR (B) Bitkideki fonksiyonu Bor RNA sentezinde, bölünme, farklılaşma, olgunlaşma, respirasyon ve büyüme gibi pek çok hücre içi aktivitede görev yapmaktadır. Bunlara ilave olarak polenlerin çimlenmesi,

Detaylı

Catalogue of products

Catalogue of products ARKA KAPAK ÖN KAPAK Catalogue of products İTHALAT & DAĞITIM: NEWAGRİ KİMYA TARIM ÜR. PAZ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Aşağıoba Mah. S.S. Toptacılar Birliği Sitesi 128. Cadde B Blok No:2 Döşemealtı/ANTALYA Tel:

Detaylı

7 ve 8. hafta SEBZE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE EKOLOJİK FAKTÖRLER. ã Kök gelişimini engelleme. Optimum sıcaklık ( Optimum sıcaklık ( C)

7 ve 8. hafta SEBZE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE EKOLOJİK FAKTÖRLER. ã Kök gelişimini engelleme. Optimum sıcaklık ( Optimum sıcaklık ( C) 7 ve 8. hafta SEBZE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE EKOLOJİK FAKTÖRLER Verimliliği etkileyen ekolojik faktörler: 1. Abiyotik (İklim ve toprak) 2. Biyotik (Yararlı ve zararlı hastalık ve zararlılar, bitki ve hayvan

Detaylı

EC FERTILIZER TOPRAĞINIZA DEĞER KATAN GÜBRE

EC FERTILIZER TOPRAĞINIZA DEĞER KATAN GÜBRE TOPRAĞINIZA DEĞER KATAN GÜBRE AİLESİNİN YENİ ÜYELERİ Organomineral Taban ve Üst Gübreleri 2-4 mm Granül (50 kg) 2>3 SF. INDEX İÇİNDEKİLER 2016 01 02 03 04 05 5.0.30+(40So3) NK HARMANLANMIȘ GÜBRE Potasyum

Detaylı

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

Türkiye'de Toprakların Kullanımı On5yirmi5.com Türkiye'de Toprakların Kullanımı Türkiye de arazi kullanımı dağılışı nasıldır? Yayın Tarihi : 14 Kasım 2012 Çarşamba (oluşturma : 12/13/2018) Ülkemiz topraklarının kullanım amacına göre dağılımı

Detaylı

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ekolojik Etkileşimler. Ekolojik Sistemler

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ekolojik Etkileşimler.   Ekolojik Sistemler ÇEV 219 Biyoçeşitlilik Ekolojik Etkileşimler Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Ekolojik Sistemler Ekosistemler doğal sistemler olup Açık sistem niteliğindedir. Net enerji girişi gereklidir.

Detaylı

2016 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER

2016 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER NDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER SIRA NO TARİFENİN NEV'İ KARAR NO KARAR TARİHİ SAYFA NO 1 ANADOLU YAKASI PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ UYGULANACAK İ 1 Ağaç Budama Bedeli 1.1 Ağaç Budama Ücreti

Detaylı

Türk Tarımı nda verimi ve kaliteyi arttırmak için Yerli organik kaynaklardan üretilen Organomineral gübre Hexaferm in kullanımı

Türk Tarımı nda verimi ve kaliteyi arttırmak için Yerli organik kaynaklardan üretilen Organomineral gübre Hexaferm in kullanımı Türk Tarımı nda verimi ve kaliteyi arttırmak için Yerli organik kaynaklardan üretilen Organomineral gübre Hexaferm in kullanımı Hexaferm, organomineral gübre olarak adlandırılan yeni nesil bir gübre cinsidir.

Detaylı

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI No: 217 Menşe Adı Tescil Ettiren BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Bu coğrafi işaret, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun Geçici 1 inci Maddesi uyarınca Mülga 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr KASIMPATI (KRZANTEM) YETİŞTİRİCİLİĞİ-1

Detaylı

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu.

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu. Toprağa Farklı Şekil ve Miktarlarda Uygulanan TKİ-Hümas ın Toprak Reaksiyonu ve luluğuna Etkisi, Bu Etkisinin Diğer Bazı Humik asit Kaynakları ile Karşılaştırılması Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN

Detaylı

MANGAN. Toprakta Mangan. Yer kabuğundaki miktarı 900 mg kg -1 dır Doğada; oksitler sülfitler halinde Fe ile birlikte bulunur

MANGAN. Toprakta Mangan. Yer kabuğundaki miktarı 900 mg kg -1 dır Doğada; oksitler sülfitler halinde Fe ile birlikte bulunur MANGAN Toprakta Mangan Yer kabuğundaki miktarı 900 mg kg -1 dır Doğada; oksitler sülfitler halinde Fe ile birlikte bulunur Volkanik kayalarda Fe/Mn oranı 1/60 dır Buralardaki topraklarda % 5-17 Fe, % 0.5-8

Detaylı

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ - Kayaların ayrışması + organik maddeler - Su ve hava içerir - Bitki ve hayvanlar barındırır - Mineral maddeler TOPRAKLARI OLUŞTURAN ANA MATERYAL TİPLERİ - Toprak tipi-ana materyalin

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BAZI KARPUZ GENOTİPLERİNİN (Citrillus lanatus var. lanatus ve Citrillus lanatus var. citroides) TUZA TOLERANS DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Mohammed Hazim Askar

Detaylı

- Zn 120. Çinkolu Gübre Çözeltisi. Lignosulfanate UYGULAMA ŞEKLİ VE DOZLARI

- Zn 120. Çinkolu Gübre Çözeltisi. Lignosulfanate UYGULAMA ŞEKLİ VE DOZLARI - Zn 120 Çinkolu Gübre Çözeltisi Suda Çözünür Çinko (Zn) : % 10 1 Lt/5 Lt Lignosulfanate Erken dönem uygulamaları ile meyve büyüklüğünde ve verimde artış sağlar. Nişasta sentezi, artar, azot metabolizması

Detaylı

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü HİDROLOJİ Buharlaşma Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü BUHARLAŞMA Suyun sıvı halden gaz haline (su buharı) geçmesine buharlaşma (evaporasyon) denilmektedir. Atmosferden

Detaylı

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Soğan insan beslenmesinde özel yeri olan bir sebzedir. Taze veya kuru olarak tüketildiği gibi son yıllarda kurutma sanayisinde işlenerek bazı yiyeceklerin hazırlanmasında da

Detaylı

BİTKİ BESLEME DERS NOTLARI

BİTKİ BESLEME DERS NOTLARI BİTKİ BESLEME DERS NOTLARI Dr. Metin AYDIN KONYA 2011 BİTKİ BESİN ELEMENTLERİNİN GÖREVLERİ, ALINIŞ FORMLARI ve KAYNAKLARI Besin Elementi Bitkideki Görevi Alınış Formu Kaynakları Karbon (C) Karbonhidratların

Detaylı

b) Bitkiye Uygulama Püskürtülerek uygulama (yaprak gübreleri, % 0,2-0,4) Tohuma bulaştırılarak (kaplama) uygulama (% 0,2)

b) Bitkiye Uygulama Püskürtülerek uygulama (yaprak gübreleri, % 0,2-0,4) Tohuma bulaştırılarak (kaplama) uygulama (% 0,2) b) Bitkiye Uygulama Püskürtülerek uygulama (yaprak gübreleri, % 0,2-0,4) Tohuma bulaştırılarak (kaplama) uygulama (% 0,2) 1 2 Püskürterek uygulama Bitkiler gereksinim duydukları besin maddelerinin büyük

Detaylı

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) SİSTEMATİKTEKİ YERİ Takım: Brassicales Familya: Brassicaceae Cins: Brassica Tür: B. oleracea var. italica SAĞLIK VE BESLENME YÖNÜNDEN Brokkoli, A ve C vitamini,

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER İsmail Güvenç* I. Kahramanmaraş'ta Sebze Tarımı 1Giriş Ülkemiz nüfusu, son sayıma göre 67 milyon

Detaylı

Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını

Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını belirlemenin en iyi yolu yaprak-toprak analizleridir.

Detaylı

Uygun koşullar altında gelişen bir bitkinin ilk çiçek taslaklarının görüldüğü zamana kadar geçen dönemi gençlik (juvenile) olarak isimlendirilir.

Uygun koşullar altında gelişen bir bitkinin ilk çiçek taslaklarının görüldüğü zamana kadar geçen dönemi gençlik (juvenile) olarak isimlendirilir. GENERATİF BÜYÜME VE GELİŞME Uygun koşullar altında gelişen bir bitkinin ilk çiçek taslaklarının görüldüğü zamana kadar geçen dönemi gençlik (juvenile) olarak isimlendirilir. Çiçek tohum ve meyve gelişiminden

Detaylı

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale Ekrem Yüce Dr. Turgay Turna Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Ali Kabaoğlu Safiye Pınar Özer Gökhan Tanyel ÇAYKUR Atatürk

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Kerim SÜYÜM KARPUZ GENETİK KAYNAKLARININ TUZLULUK VE KURAKLIĞA TOLERANS SEVİYELERİNİN BELİRLENMESİ BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİM DALI ADANA,

Detaylı

MAGNEZYUM. Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından

MAGNEZYUM. Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından Toprakta Magnezyum MAGNEZYUM Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından killi topraklarda fazla (% 0.5) kumlu topraklarda az (% 0.05) bulunur Klorit, vermikulit,

Detaylı

Elmada Acı Benek (bitter pit)

Elmada Acı Benek (bitter pit) Elmada Acı Benek (bitter pit) Bu hastalık meyve daha bahçede iken başlamakta olup kalsiyum eksikliği nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Kalsiyum hücre duvarının gelişiminde önemli bir role sahip olup eksikliğinde

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2010 Yılı Bitkisel Üretim ve Bitkisel Ürün Denge İstatistikleri I. Bitkisel Üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 25/03/2011 tarihinde açıklanan, 2010 yılı Bitkisel

Detaylı

Aktif ve pasif iyon alımı

Aktif ve pasif iyon alımı Aktif ve pasif iyon alımı Moleküllerin membranı geçerek taşınmaları için aktif proses her zaman gerekli değildir. Moleküllerin bir kısmı dış ortamdan membran içine konsantrasyon farkına bağlı olarak çok

Detaylı

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon Azotlu bileşikler Ticari balık havuzlarında iyonize olmuş veya iyonize olmamış amonyağın konsantrasyonlarını azaltmak için pratik bir yöntem yoktur. Balık havuzlarında stoklama ve yemleme oranlarının azaltılması

Detaylı

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GİRİŞ Sulamanın amacı kültür bitkilerinin ihtiyacı olan suyun, normal yağışlarla karşılanmadığı hallerde insan eliyle toprağa verilmesidir. Tarımsal

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2014 YILI Türkiye İstatistik Kurumu 25/12/2014 tarihinde 2014 yılı Bitkisel haber bültenini yayımladı. 2014 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre; Tahıllar ve diğer

Detaylı

BİTKİ BESLEME ÜRÜNLERİ KATALOĞU

BİTKİ BESLEME ÜRÜNLERİ KATALOĞU www.kilercioglutarim.com BİTKİ BESLEME ÜRÜNLERİ KATALOĞU İçindekiler 4 6 8 KLR FOSFOR- ÇINKO KLR NITROGEN KLR ZINC 10 12 14 KLR POTASYUM KLR AMINO KLR BOR-ÇINKO 16 18 20 KLR CYTO KLR HUMIK 20-20-20-TE

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON)

12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON) 12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON) STOMA Genellikle yaprakta bulunan bitkide gaz alışverişini sağlayan küçük gözeneklerdir. Bitkinin yaşadığı iklim koşuluna bağlı olarak konumu

Detaylı

ERKEN BİTKİ GELİŞME AŞAMASINDA KURAKLIK ve TUZLULUK STRESLERİNE TOLERANS BAKIMINDAN FASULYE GENOTİPLERİNİN TARANMASI *

ERKEN BİTKİ GELİŞME AŞAMASINDA KURAKLIK ve TUZLULUK STRESLERİNE TOLERANS BAKIMINDAN FASULYE GENOTİPLERİNİN TARANMASI * ERKEN BİTKİ GELİŞME AŞAMASINDA KURAKLIK ve TUZLULUK STRESLERİNE TOLERANS BAKIMINDAN FASULYE GENOTİPLERİNİN TARANMASI * Screening of the Bean Genotypes for Their Tolerans to Salinity and Drought Stresses

Detaylı

KALSİYUM. Çizelge Yeryüzü katmanının 16 km derinlikte ortalama kimyasal bileşimi Element % Ağırlık % Hacim Element % Ağırlık % Hacim

KALSİYUM. Çizelge Yeryüzü katmanının 16 km derinlikte ortalama kimyasal bileşimi Element % Ağırlık % Hacim Element % Ağırlık % Hacim KALSİYUM Toprakta Kalsiyum Kalsiyum içeren mineraller ve ayrışmaları Çizelge 15.1. Yeryüzü katmanının 16 km derinlikte ortalama kimyasal bileşimi Element % Ağırlık % Hacim Element % Ağırlık % Hacim O 46.46

Detaylı

PDF created with pdffactory trial version 1.1.Su Kaynakları ve Hidrolojik Rejim Üzerindeki Etkiler

PDF created with pdffactory trial version  1.1.Su Kaynakları ve Hidrolojik Rejim Üzerindeki Etkiler 1.1.Su Kaynakları ve Hidrolojik Rejim Üzerindeki Etkiler 1.2. Toprak Kaynakları Üzerindeki Etkiler 1.3. Atmosfer Üzerindeki Etkiler 1.2.Toprak Kaynakları Üzerindeki Etkiler Toprak Tuzluluğu ve Suya Doygunluk

Detaylı

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN AHUDUDU Ahududu, üzümsü meyveler grubundandır. Ahududu, yurdumuzda son birkaç yıldır ticari amaçla yetiştirilmektedir. Taze tüketildikleri

Detaylı

All from a Single Source. All from a Single Source. Products of Rotem Amfert Negev

All from a Single Source. All from a Single Source. Products of Rotem Amfert Negev Potash House P.O. Box 75 Beer-Sheva, 84100 Israel Tel: +972-8-6465731 Fax: +972-8-6465811 novapeak@iclfertilizers.com www.iclfertilizers.com All from a Single Source Products of Rotem Amfert Negev All

Detaylı

Toprağın katı fazını oluşturan kum, kil ve mil partiküllerinin toprak. kütlesi içindeki nispi miktarları ve bunların birbirlerine oranları toprağın

Toprağın katı fazını oluşturan kum, kil ve mil partiküllerinin toprak. kütlesi içindeki nispi miktarları ve bunların birbirlerine oranları toprağın TOPRAĞIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ 1. Toprağın Bünyesi (Tekstürü) Toprağın katı fazını oluşturan kum, kil ve mil partiküllerinin toprak kütlesi içindeki nispi miktarları ve bunların birbirlerine oranları toprağın

Detaylı

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

Buğday ve Arpa Gübrelemesi Buğday ve Arpa Gübrelemesi Ülkemizde en geniş üretim alanı bulunan buğday ve arpa çok farklı toprak tiplerinde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Toprak ph isteği bakımından hafif asitten kuvvetli alkalin

Detaylı

ARIKÖY TOPLU YAPI YÖNETİMİ BİTKİLER NE İSTER

ARIKÖY TOPLU YAPI YÖNETİMİ BİTKİLER NE İSTER ARIKÖY TOPLU YAPI YÖNETİMİ BİTKİLER NE İSTER Hazırlayan ZİRAAT MÜHENDİSİ:Murad Ali DEMİR İSTANBUL 2009 N (DAL) (AZOT) Bitkilerin en fazla ihtiyaç duyduğu besin maddelerinden biri olan azot vejetatif gelişmeyi

Detaylı

Prof. Dr. Berna KENDİRLİ

Prof. Dr. Berna KENDİRLİ Prof. Dr. Berna KENDİRLİ 1.İklim faktörleri - Işık - Sıcaklık - Nem - Sera havası ve CO 2 konsantrasyonu 2.Toprak ve topoğrafya faktörleri 3. Diğer faktörler Işık, bitkinin yaşamsal işlemlerini doğrudan

Detaylı

- Su hayatsal olaylar - Çözücü - Taşıyıcı - ph tamponlaması - Fotosentez - Mineral madde alınımı - YAĞIŞLAR

- Su hayatsal olaylar - Çözücü - Taşıyıcı - ph tamponlaması - Fotosentez - Mineral madde alınımı - YAĞIŞLAR OTEKOLOJİ SU - Su hayatsal olaylar - Çözücü - Taşıyıcı - ph tamponlaması - Fotosentez - Mineral madde alınımı - YAĞIŞLAR ÇİĞ VE KIRAĞI - Toprak yüzeyinin sıcaklığını kaybetmesi - Suyun yoğunlaşması - Çiy

Detaylı

Nasıl Kullanılır? Garanti Edilen İçerik;

Nasıl Kullanılır? Garanti Edilen İçerik; Azotlu Organomineral Sıvı Gübre MİKROSTİM HAKKINDA MİKROSTİM; gübreleme programının etkinliğini arttırmak ve genellikle topraklarımızda eksikliğine sıkça rastladığımız Fe-Zn-Mg-Mn besin elementleri noksanlığının

Detaylı

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) 1 Önemi, Kökeni ve Tarihçesi 1850 li yılara kadar dünya şeker üretiminin tamamı şeker kamışından elde edilmekteydi. Günümüzde ise (2010 yılı istatistiklerine

Detaylı

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA LİF BİTKİLERİ PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA Ön bitki pamuk ise toprak işlemesine çubuk kesme ile başlanır. Sap kesiminden sonra toprak pullukla 20-30 cm derinden sürülür. Kışa doğru tarlanın otlanması

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı