Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 13 Mart 2013 Sohbeti,

Transkript

1 İNSANIN SERMAYESİ Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 13 Mart 2013 Sohbeti, Yasin-i Şerif kalbi Kur'an'dır. Elhamdulillahillezi hedana li imanı vel İslam, ve şerrefena bi Nebiyyi Seyyidina Muhammedin Seyyidil Evvelin vel Ahirin ve Alihi ve Sahbihi Ecmain. Ne güzel başlangıçtır. Ey yârân! Hoşgeldiniz meclisimize dinleyenler. Bakalım bugün yârân meclisinde neler bize ikram olunur. Hoşgeldiniz, hayırla geldiniz. Hayırla dönesiniz. Günümüz hayırla başladı, hayırla hatmolsun. Ey yârân, ey ahbaplar. Biz bir aciz kuluz. Aczimize göre bize bir takviye gelir. Yürümeyen, yeni yürümeye başlayan çocuğu anası, babası ellerinden tutar böyle ağır ağır yürütür ya onun gibi biz de zayıf bir kimseleriz. Elimizden tutacak kimseler isteriz. Bu idraki taşımayan insanlar hepsi başını bir taştan bir taşa vurur. Düşer, kalkar, elini ayağını hatalar. Biz elimizi tutacak olan kimseyi isteriz. Ey yârân, ey ahbaplar. Kişi kiminle yarenlik ederse onunla yazılır Şeyh Mehmet Efendi. Günümüz hayır olsun. Şanımız yüce olsun. Rabbimiz'e olan kulluğumuz daha güzel olsun. Gayret edelim. Onun için sohbet ne içindir? Daha iyisini işitmek, bilmek ve Rabbimiz'e kulluğumuzu daha güzel takdir etmek içindir. Ey yârân, ey ahbaplar. Selamullahi Aleykum. Allah'ın selamı üzerinize olsun. Allah'ın selamı Habibi'ne olur. Habibin'den Şahı Merdan'a gelir. Şahı Merdan'dan onu sevenlere gelir. Onun yolunu tutanlara gelir. Biz de kendi halimize göre bize büyüklerin sünûhat derler. Kalbimize verdikleri ne ise biz bilip de söylemiyoruz; onların bize vereceklerinden yârân meclisidir. Şahı Merdan! Seyyidina Ali İbn Ebu Talib. Şahı Merdan'dır. Onun sevgisiyle imanımızı güçlendirmek isteriz. Saygı yollarını öğrenmek isteriz. Saygısı olmayan insan zibildir. Saygılı olan insan kıymetlidir. Bu sabah sabah elinizden gelen hizmeti sabah namazının evradını ezkarını bitirdikten sonra bir ufak bir meclistir meclisimiz. Diyelim biz de evvelul emir Bismillahirrahmanirrahim. Besmelesiz işe başlama. Bir bunu talim edin. "Kullu emrin zi balin lem yübde' fihi bismillahi fehüve ebter." Bunu bildirmek lazım. Hatırlatmak lazım. Hangi iş ki Besmele'yle başlamaz ebterdir, kısırdır. Kısır, evladı olmayana derler. Zürriyetsizdir. Allah bize salih zürriyet versin. Güzel zürriyetimiz olsun. Biz de nisbetimiz kime ise onun terbiyesinin altında olalım. Her bir mürşid her bir Mübarek zatın meclisi Bismillahirrahmanirrahim ile başlar. Besmele-i Şerife, Şeyh Muhammed Efendi deniz deryadır. Ne cevher istersen ondan alırsın. Orada olmayan birşey yok. Bismillahirrahmanirrahim. Yerlerin hazinelerini biz istemiyoruz. Bizim istediğimiz gökyüzünde, semalarda bir makam istiyoruz ki ilelebeddir. Page 1

2 Onun için hazırlanmaya, o yedi göğün anahtarları yedi göğün kilidini açan anahtar; Bismillahirrahmanirrahim'dir. Dünya işi için Besmele çekmeye izin var ama asıl muminin taşıyacağı Alem-i Melekut'un anahtarıdır. Yazık dünya için Besmele çekmeye. Dünya işi için Besmele çekilmez. Ne için? Gerekli değil. Gerekli değil ki. Hazinenin üstünde kilit var. Bekçisi var. Dünyadaki ne olursa da olsun dünyanın hazineleri, onu bekleyen adamlar kıymeti yok. Bırak be alsın. Hazinen varsa açık bırak. İsteyen gelsin alsın. Yalnız tembih et. Bu hazineden alırsın, sonra sana sorulur "ne yaptın?" Bunu nefsin için mi yaptın? Yazık sana nefsin için yaptıysan cevahiri alıp da ayak altına sermene benzer. Yazık, yazık. Sen dünyada cevahir topla, bu cevahirlerin hazineleri Besmele-i Şerife'yle açılır. Burada ne olacak, dünya... Dünyanın hazinesinden ne yapacak? Dünyamızın hazineleri ne iş verecek bize? Zengin olan hazine sahipleri hadi diyelim bir kuzu yesin. Bir sabah, bir öğlen, bir akşam yesin. Başka ne yapacak? Yediğinin kıymeti yok. Yediğinin kıymeti. İnsanı hayvandan fark ettiren nedir? Hayvanın işi bellidir. İnsanın hizmeti yine bellidir. Kendini "Men teşebbehe bi-kavmin fe-hüve minhum" Kendini kime benzetirse o kavimdendir. Kelpler kemik arar, sevinir. Ustası et arar. Kebap ister. Kelp kemiği bulunca çok hoşuna gelir. E ayırt et kendini. Onun için ey yârân, ey ahbaplar. Meclisimizin Sultanı Şahı Merdan'dır. Salatu Selam olsun Kainatın Efendisine. Ondan sonra Şahı Merdan'a Salatu Selam olsun. Tazimatımız olsun. Öğrenelim. Öğrenelim, edeb öğrenelim. Edebsiz insanın ne dünyada kıymeti var, ne ahirette. İşte bu sabah namazından sonra yârân, ahbaplar birşey dinlemek ister. Sabah namazından sonra eskiler bir mahfelde otururlar, bir kahve içerler. O meclisi şenlendiren bir Mübarek zat kahvede mi bulunur, dergahta mı bulunur, tekkede mi bulunur, Cami-i Şerif de mi bulunur; oturur dinler, canlanır. Canlanır, kuvvet bulur. Sevgiyle dolar. İnsanın sermayesi nedir be? Sevgidir. Sevgi alabildin mi? Sevebildin mi? Senin kıymetin odur. E sen? "Biz atları severiz". Atlarla beraber haşrolursun. Biz şimdi yeni modadır köpekleri taşır insanlar. E köpekle insanın ne münasebeti var? "Ama severiz". "Yahşuru'l-mer'u mea men ehabbe". Bir şeyi seven sevdiğiyle beraber haşrolur. "Kıyamet gününde sen kimi sevdin?" denecek. Aha bu kelpi sevdim. Kelplerle alın bunu da götürün, bunun aklı o kadar. İşi o kadar. Yazıklar olsun. Dünya hayatında sevebileceği birşey bulamamış, boynuna zincir takmış kelp taşıyor. Kelpin hizmetkarı oluyor. Bre Allah'a hizmet et. Köpeğe hizmet mi edersin? Köpekten sana ne gelir? Salyası pis, hayvan kendisi pis. Har hur eder, hav hav eder. Başka şeyi yok hayvanın. Isırır, ya tepinir, başka işi yoktur. E ne bakarsın be ona sen? Vaktini ne için, ömrünü bunun peşinde gezersin? Ve tüketirsin. Bir hayır yap desen yapmaz. Arkasında koca köpek. Hırslanırsa sahibini yiyen köpekler de var. Allah'a sığındık. Page 2

3 Nefis de köpektir. Nefsine uyan, bir gün nefsi onu ısırır. Parçalar, şeytan yapar. Her kim nefsine uyarsa şeytan olur. Her kim Allah'ın velisine, Şahı Merdan'a uyarsa o da Şahı Merdan olur; itibar sahibi olur. Gördüm ben şeyde, Avrupa'da Avrupa'nın insanları hepsi ne temiz bilir, ne pis bilir. Bilmem bir şehirde geziyorduk Şeyh Mehmet Efendi. Baktım bir herif arkasında koca bir kelp omzunda bir de torba, bir de kürek. Dedim nedir bu techizatla beraber çıkması? E diyor Belediye yasak eder kelplerin pisliğinden dolayı şehirlerde gezmelerini. Onun için bu adamlar köpeklerin hizmetçileridir. Köpeklerini gözetmek için, belediyenin emrini kırmamak için bu kürekle bu torbayı taşırlar. O köpekleri haşa minel huzur pisliğini attığında belediye yasak etti ya toplar onu torbaya koyar. Omzuna atar da yürür. E bu insanlık mı? Bu Avrupa'nın medeniyeti mi be? Kelplileşmek, yani köpekleşmek demektir. Yazıklar olsun koskoca Müslüman alemi her biri modadır köpek taşır. Onların küçücük küçücükleri vardır kadınlar göğüslerinde taşırlar, yataklarında yatırırlar. Çeşit pisliği yaparlar, yazıklar olsun. Buna vakitleri var. Yahşuru'l-mer'u mea men ehabbe. Kişi kimi severse onunla haşrolacaktır. Bunlar köpek sevenler, hayvan, hayvan kayıranlar mı derler? Hayvanları koruma. E ne var yahu, hayvanları korumaya. E biz ne yapalım diyor, hayvanımızdır. Yani sen de hayvan oldun. Senin şerefin var. İnsansın. Sen yapacağını bilmez misin? Hayvan sevilir mi be? Bilhassa köpek necistir, necesun. Yaladığı kaptan yemek yenmez. Üzerine değilmez. Salyası pistir. E kime anlatırsın? Koskoca insanlar arkasında torba Avrupa'da gezerler. Bir de ağzı bağlı köpek var. Çünkü saldırır. Köpek ya bu, köpeğe emniyet olmaz. Köpeğe inanılmaz. Ansızın hart der kapar. Sahibini yiyenler de var onlardan. İşte Avrupa medeniyeti. İşte garplılaşmak, işte biz de artık ne olduk? Sosyal bir cemaat olduk. Ya nasıl oldu? Bizim de devletimiz sosyalisttir. Sosyal devlettir. Bineanaleyh her işimiz sosyal kanunlarına uyacaktır. Herkes, e ben de derim be büyük meclise gidenler demek hepsi de kelp taşırsa ne yapacağız? E yanından ayıramazsın. Başbakan içeri girerken köpeği başkası alacak olsa köpek kavga çıkarır bağırır. Hav hav eder. İlla gelecek başbakanla dursun. Yahu bu nedir bu? E ne yapalım diyor. Köpeği bırak gelsin, başını okşayayım da ona göre. Okşar koca kurt köpeği, sonra gider. Yoksa bağıracak, köpek bu. Köpekle insan müsavi olur mu yahu? İşte garbın medeniyeti, batasıca. Bugün insanlar köpek olmuş, birbirlerini yiyor. Sosyal insan diyor. Sosyal devlet. Al devleti. Saltanatı kaldırdın vurdun. Bu dünya berbat oldu şimdi. Çünkü Sultan Bismillahirrahmanirrahim deyip Meded ya Şahı Merdan. Atına binerken Sultan, meded ya Şahı Merdan çağırırdı. Kılıncı çekti mi Avrupa titrerdi. Page 3

4 Şimdi biz Avrupa'nın kapısında koşturuyoruz. Neden? Besmele'yi unutturdular? Filan yerde yangın, filan yerde kasırga, filan yerde sel bastı, yangın yaktı, fırtına uçurdu. Soruyorum bunların evlerinde Besmele var mı? "E ne münasebet diyor Besmele. Cami mi bu?" Bak ne akılsız. Bismillahirrahmanirrahim de. İsmi Celali Cenab-ı Hakk'ın orada. Besmele Benim İsmi Azamım olan şerefli isimdir. Benim İsmimi astığını vakitte sizin üzerinize ne ateş gelebilir, ne sel basabilir, ne kasırga alabilir. Ne karın altında kalırsın. Kaldırdılar. Şimdi çekiyorlar. Bütün memleket suyun altındadır. Biraz daha bastırırsa bu gökdelen dedikleri binalar dibinden temeli oynayacak, yıkılacak başlarına. Cenab-ı Hak "İnne ardî vâsiatun fe iyyâye fa'budûn" "İnne ardî vâsiatun fe iyyâye fa'budûn." Yer, sizi üzerinde yaşamak için yeryüzünü geniş kıldım diyor. Dar değildir. Vâsiatun; tenvim tazim içindir. Yeryüzü çok geniştir diyor Cenab-ı Allah. Fe iyyâye fa'budûn; Bana kulluk ediniz. Ben yeryüzünü geniş yaptım. Hepsiniz bir yerde toplansanız bir adayı dolduramazsınız. Koca dünyayı verdim size her şeyleriyle. Doymadınız. Daha istersiniz. Daha istersiniz. Bir fırtına gelecek uçurtsun sizi. Yaptığınız Nemrut kuleleri başınıza yıkılacaktır. Temeli gevşeyip, başlarına çökecektir. Bunları söylemiyorlar. Ey Şahı Merdan! Ey yârân, ey ahbaplar! Şahı Merdan'ı sevenler dinleyiniz Allah için. Kendinizi toplayınız. Kendinizi insanlara güzellik göstermek değil. Marifet Kıyamet gününde yüzünüz nurlu olarak Allah divanına gelmenizdir. Yüzün nurlu olmak isterse Bismillahirrahmanirrahim de. Besmele-i Şerife unutuldu, yeryüzünün mihengi bozuldu. İnsanlar doymaz oldu. Şimdi açlık da gelecek. Açlık da geliyor bu bağırmaların arkasından bir de açlık gelecektir. Birbirlerini yiyecek insanlar. Hatta hatta haber var Şeyh Mehmet Efendi. Ahir zamanda açlık gelir de insanlar ne yapar? Duy. Kabristanları dolaşırlar. Derler ki bu yeni gömüldü açalım da bunun üzerinde et var. Daha çürümedi. Çıkaralım alalım etlerini, kemiklerini atalım buraya diyecek. Ey insanlar bu kelam, kelam-ı Haktır. Dinle. Besmele'yi unutma, unutursan her bela gelir. Beladan kurtulmak isteyen Bismillahirrahmanirrahim desin. Ya Rabbi Sana secde ederiz. Sen'in kulluğundayız Ya Rabbi. Ey Şahı Merdan! Bizi yârânından say, sevdiklerinden say. Cemaatinden say. Ki nasıl sayayım diyor. Benim gösterdiğim edebi tutmadınız. Sizi ben nasıl benden sayayım? Benim yaşadığım hayatı siz tevarih tariflerde görürsünüz. Siz nasıl yaşarsınız? Haramın içine batarsınız. Sonra bize bizden yardım, ne yapacağız? Kendinizi bitirmişsiniz. Ey kendini Alevi sayanlar. Veyahut Şii sayanlar, veyahut başka mezhepten Müslüman sayanlar. Dikkat ediniz. Yanlış yoldasınız. Yolunuzu doğrultun. Değilse başınıza geleceği hak edersiniz. Page 4

5 Cenab-ı Hak buyurdu, "inne ardî vâsiatun" Yerim geniştir. Bizim başımızdakiler İstanbul'a yığıyor. Kaç köprü olmuş? Şimdi beşinci köprüyü mü ne yapıyorlar. Ne yapacak be, bu köprüleri ne yaptırıyor? İnsandan çok araba var. Sığmıyor diyor. Bre herkesi yerine gönder. "İnne ardî vâsiatun." Cenab-ı Hak buyurdu: "Yeryüzü çok geniştir." "Fe iyyâye fa'budûn" Yalnız Bana kulluk ediniz, her şeyinizi vereyim. De Bismillahirrahmanirrahim. Ne güzel, ne güzel Allah Besmele-i Şerife'nin nurundan bizi, evlatlarımızı ihvanımızı mahrum etmesin. Kafirlere benzeme! "Men teşebbehe bi-kavmin fe-hüve minhum" Kim kendisini kime benzetirse ondandır. İslam'ın hey'etini, heybetini taşı. Ben İlahiyatçıyım, ben alimim deme. Bir adamın birisi cuma günü, camiyi temizleyen adam geldi, cuma namazından evvel gelmiş. Bakmış ki kimse yok. Ne yaparsın demiş burada. Kayımlık yapıyorum demiş burada. Camiyi temizlerim, bugün cumadır. İşin bu mu? Evet. E siz ne yaparsınız? Bir parça yardım et demiş. Bugün cami büyüktür, gel yardım et de bir parça temizleyelim. Demiş ki yahu sen ne adi herifmişsin. Ben diyor ilahiyaçtı alimim. İlahiyatçıysan camiyi süpürmesi yasak mı be ilahiyatta? Sus demiş, ben bu rütbede adamım, onu senin gibi adamlar yapar. El Azametu Lillah, Vel Kibriyau Lillah Allahu Zül Celal dir. Ben diyor ilahiyatçıyım camiyi süpüremem. Ay oğlum demiş sen ilahiyatçıysan cami süpüremeden nasıl ilahiyatçı oldun? Sus diyor bre cahiller. Cahil sensin oğlum demiş. Cenab-ı Hak koca İbrahim Peygambere dedi "Ve tahhir Beytiye lit tâifîne vel kâimîne". Cenab-ı Hak buyurdu koca İbrahim Peygambere Beytimi temizle, gelen ziyaretçilere, tavaf edenlere, Hüccacı Kiram'a, mutemir olanlara namaz kılacaklara, "Tahhir Beytiye lit tâifîne vel kâimîne". Sen nasıl söylersin, ben yapamam diyerekten. Sizin de ilminiz de şeytanın size verdiği büyüklük belasından başka birşey kaldırmaz. Yok sizde demiş. Kibir azamet yüklüsünüz siz. Git demiş ne istersen yap. Ben yaparım. Böyle yetiştiriyorlar. Bu zamanın okumuşları hepsi burunları Kaf dağında. Gel süpür burayı desen; süpüremem benim diplomam var. Başında parçalansın senin diploman. Ey yârân buyurun meclisine Şahı Merdan'ın. Şahı Merdan'dan edeb öğreniniz. Allahu Ekberul Ekber, Allahu Ekberul Ekber. Allahu Ekberul Ekber. Azamu Şanuhu Ya Rabbi. Bize edeb öğretecek kullarını gönder. İnsanlar şeytanı taklit ediyor. Peygamberleri taklit etmiyorlar. İslam'ı bıraktılar. Avrupa'nın modasını istiyorlar. Söylüyormuş bir çok zenginlerin hanımları diyorlarmış yahu bize izin verin araba sürelim. Oranın Meliki kimse demiş ki vermem. Onlar da illa musallat bize izin verin kendimiz arabamızı sürelim. Olamaz dedi. Aferin dedim o Melik'e. Aferin. Her günahlarımız, günahımızı çok. Sildirir, bu emri tamamdır. Araba sürecek gezmek için. Yok. Page 5

6 Allahu Zül Celal buyurdu, ne buyurdu Şeyh Mehmet Efendi? "Ve karne fî buyûtikunne. Evlerinizde oturun. "Vezkurne mâ yutlâ fî buyûtikunne min Ayâtillâhi". Müzakerenizi evinizde yapınız. Toplanınız evinizde. Ve Kur'an-ı Kerim'in hikmetlerini düşününüz. Allah'a nasıl güzel kulluk olur, buna bakınız diye emrediyor. Siz neredesiniz? İhtar ediyor, "Ve lâ teberrecne teberrucel câhiliyyetil ûlâ". Cahiliyet devrinin kadınları gibi olmayınız. İslam hanımları gibi olunuz. Allah bizi affeylesin. Ey Şahı Merdan! Salatu Selam Resulü Kibriya'ya olsun. Sonra Şahı Merdan'a, sonra Sahabe-i Güzin'e olsun. Sonra Sahabelere, sonra onların yollarını tutanlara olsun. Ya Rabbi bizi Besmele-i Şerife'nin hazinlerinden mahrum etme. Kuvvet ve heybetinden ve nurundan mahrum etme Allah'ım. Biz aciziz. Bize Sultan gönder, İslam'ı toplayacak, azametini bütün dünyaya gösterecek bize Sultan gönder ey Allahı'mız Şahı Merdan'ın soyundan. Merhaba ey yârân, ey ahbaplar. İşte bu sabah namazından sonra, namazı kılıp da oturan bir kaç kişi Tarikat usulü "Tarikatuna es sohbe vel hayrun fil cemiyye." Üç kişi olsa da konuş. Allah size büyüklerin yoluyla ilham gönderir. İlhamınız sahihtir. Ferahlanırsınız, Besmele-i Şerife'yle çıkınız. Yolunuz açık olsun. Besmele çekmeyenlerin her açık kapaları kapanır. Besmele-i Şerife çekenlerin her kapalı kapıları açılır. Ey Rabbımız Tübna ve Ricana İleyk. Tövbe Ya Rabbi, tövbe Ya Rabbi. Diyelim hepimiz Bismillahirrahmanirrahim. Ya Şahı Merdan Salatu Selam olsun. Ceddi alanıza Salatu Selam olsun. Sahabe Efendilerimize Salatu Selam olsun, Şahı Merdan'ın temiz zürriyetine. Allah bizi onların meclisinden ayırmasın. Allah bize kendinin hizmetiyle şeref ikram eyledi. Allah bizi köpeklere hizmetçi yapmasın. Amin diyelim ey yârân. Ol Habibi Ekrem'in hürmetine el Fatiha. Video Link: Page 6