T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ ANABİLİMDALI URARTU KRALLIĞI NDA TOPLU NÜFUS AKTARIMLARI VE BU

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ ANABİLİMDALI URARTU KRALLIĞI NDA TOPLU NÜFUS AKTARIMLARI VE BU"

Transkript

1 T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ ANABİLİMDALI URARTU KRALLIĞI NDA TOPLU NÜFUS AKTARIMLARI VE BU UYGULAMANIN URARTU KÜLTÜRÜNE ETKİLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Erim KONAKÇI Prof. Dr. Altan ÇİLİNGİROĞLU İZMİR

2 URARTU KRALLIĞI NDA TOPLU NÜFUS AKTARIMLARI VE BU UYGULAMANIN URARTU KÜLTÜRÜNE ETKİLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ GİRİŞ 1-12 I. BÖLÜM: YAZILI KAYNAKLAR IŞIĞINDA URARTU KRALLIĞI NDA TOPLU NÜFUS AKTARIMLARI A-İşpuini-Menua Ortak Krallık Dönemi Toplu Nüfus Aktarımları B. Menua Dönemi Toplu Nüfus Aktarımları C. I. Argişti Dönemi Toplu Nüfus Aktarımları D. II. Sarduri Dönemi Toplu Nüfus Aktarımları E. I. Rusa Dönemi Toplu Nüfus Aktarımları F. II. Argişti Dönemi Toplu Nüfus Aktarımları G. II. Rusa Dönemi Toplu Nüfus Aktarımları II. BÖLÜM: TOPLU NÜFUS AKTARIMLARININ URARTU KÜLTÜRÜNE ETKİLERİ A. Dış kentler B. Urartu Dini C. Hieroglif Yazı D. Fildişi Eserler E. Diğer Etkiler III. BÖLÜM: TOPLU NÜFUS AKTARIMLARININ NEDENLERİ VE SONUÇLARI 2

3 A-Ekonomik Nedenleri ve Sonuçları B-Siyasi Nedenleri ve Sonuçları IV. BÖLÜM: SONUÇ Kaynakça ve Kısaltmalar Levha ve Haritalar 3

4 ÖNSÖZ Urartu Krallığı nda Toplu Nüfus Aktarımları ve Bu Uygulamanın Urartu Kültürüne Etkileri başlıklı çalışma, Urartu Krallığı tarihi boyunca çok fazla önem verilen bir politikanın doğuşunu, gelişimini ve krallık üzerindeki etkilerini incelemiştir. Konunun araştırılmasını kolaylaştıracak yazılı kaynakların ve arkeolojik araştırmaların yetersizliği çalışmamız ile ilgili birçok tarihsel olayı karanlıkta bırakmaktadır. Bütün zorluklara rağmen çalışmamız ile ilgili bazı sonuçlara ulaşmak memnunluk verici olmuştur. Öncelikle, çalışmanın hazırlanmasında bana yardımcı olan, metni sabırla okuyan ve gerekli düzeltmeleri yapan, bana her konuda ve her zaman büyük destekler göstermiş olan hocam Prof. Dr. Altan Çilingiroğlu na teşekkür etmek isterim. Çalışmanın hazırlanma sürecinde düşüncelerinden ve yardımlarından sürekli yararlandığım hocam Yrd. Doç. Dr. Haluk Sağlamtimur a, çalışmanın kaynakçasına katkıda bulunan düşüncelerini benimle paylaşan hocam Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin e, bu çalışmadaki büyük yardımlarının yanı sıra her zaman yanımda olan Arş. Gör. Fulya Dedeoğlu na, ihtiyaç duyduğum kaynakça başta olmak üzere tüm birikimini benimle paylaşan dostum Ali Ozan a, çalışmayı büyük bir titizlikle okuyan Arş. Gör. Mücella Erdalkıran a, yardımlarından ve düşüncelerinden günün her saatinde yararlandığım Arş. Gör. Mahmut Bilge Baştürk e ve çalışmamı okuyan Arş. Gör. Atilla Batmaz a teşekkür ederim. Ayrıca bana her zaman yardımcı olan ve destek gösteren hocalarım Doç. Dr. Celal Şimşek, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Büyükkolancı, Yrd. Doç. Dr. Bilal Söğüt e ve tezi hazırladığım zamanın büyük bir bölümünde beraber olduğum, yardımlarından yararlandığım Arş. Gör. Bahadır Duman, Arş. Gör. Mehmet Okunak, Arş. Gör. Ayşem Tarhan ve Arş. Gör. Sedat Akyol a teşekkür ederim. Son olarak bana olan tüm katkılarından dolayı aileme sonsuz teşekkürler.. Erim Konakçı İzmir

5 Giriş Doğu Anadolu Bölgesi, Prehistorik dönemden itibaren farklı yoğunluktaki yerleşimlere sahne olmuştur. 1 Urartu Krallığı kuruluncaya kadar bölgenin iç dinamikleri ile oluşan yapılanmalardan çok dışarıdan gelen kültürlerin etkileri söz konusudur. M.Ö. VI. binyılda Halaf Kültürü toplulukları geniş bir coğrafi alan üzerinde ticaret yapabilecek durumdaydı. Van Gölü nün doğu kıyısındaki, bir tür ticaret kolonisi olarak nitelenen Tilkitepe, Mezopotamya ya yapılan obsidyen ticareti açısından Nemrut ve Süphan gibi kaynaklara yakınlığı nedeniyle önem taşımış olmalıdır. 2 M.Ö. III. binyılda siyah (koyu yüzlü) açkılı çanak çömlekle 3 temsil edilen Erken Transkafkasya Kültürü nün taşıyıcısı olan topluluklar bölgeye gelmişler; Doğu Anadolu dağlarından Malatya-Elazığ Bölgesi ne, Kura- Aras Vadisi nden Toros Dağlarına ve Güney Filistin e, Van Gölü Havzası ndan Urmiye Gölü nün güneyine yayılmışlardır. 4 M.Ö. III. binyılın sonlarına gelindiğinde ise bu kültür artık görülmemektedir. Yaşanan değişim, özellikle Yukarı Fırat Havzası ndaki Malatya- Elazığ Bölgesi nde boyalı keramik türünün ortaya çıkışıyla görülmektedir. M.Ö. II. binyılda Van Gölü Havzası nda belirgin ve baskın bir kültüre rastlanmamaktadır. 5 Bu dönemde yerleşimlerin sayısında büyük bir azalma olmuş ve buna paralel olarak Doğu Anadolu nun yüksek yaylalarında boyalı çanak çömlek kültürünün izleri görülmüştür. 6 M.Ö. 13. yüzyıla gelindiğinde bölgenin siyasi-ekonomik yapısı hakkındaki bilgilerimiz yazılı kaynaklarla da desteklenir hale gelmiştir. M.Ö yılları arasında hüküm sürmüş olan Asur kralı I. 1 Toker-Kulaçoğlu vd. 2005: 6. vd. 2 Sevin 2003: Özfırat 2001: Burney-Lang 1971: Çilingiroğlu 2001a:

6 Salmanasar, Asur Tapınağı nın yeniden yapımı sırasında yazdırttığı yazıtta ilk kez Uruadri adından bahsetmektedir. 7 Aynı yazıtın Qutiler üzerine yapılan seferin anlatıldığı bölümünde Uruadri den bir kez daha bahsedilmektedir. Bu, Uruatri adından ilk söz ediliş olsa bile metnin içindeki Uruadri Ülkesi benden yabancılaştı, 51 şehrini ele geçirdim. biçimindeki ifadeler bölge halkları ile Asur Krallığı arasındaki ilişkilerin en azından I. Adad-Nirari (M.Ö ) Dönemi ne dek uzandığını göstermektedir. 8 Van Gölü Havzası nda yaşayan kabileler M.Ö. 13. yüzyılın hemen başında Asur Krallığı nın sınır komşusu durumundaydılar. Uruatri Ülkesi M.Ö. 13. yüzyılda Van Gölü nün batı ve kuzey-batı yörelerini kapsamış olmalıdır. 9 I. Salmanasar ın birinci yılından sonra (M.Ö. 1274), Doğu Anadolu ile ilgili kaynakların otuz yıl boyunca sustuğu görülmektedir. M.Ö yılında tahta çıkan Tikulti- Ninurta da babası Salmanasar gibi iktidarının ilk yılında kuzeye bir sefer düzenlemeye gerek duyması bölgedeki hareketliliğin devam ettiğini göstermektedir. I. Tikulti-Ninurta, düzenlediği seferin kayıtlarında kendisini pek çok ülke ile birlikte Nairi Ülkesi nin de kralı olarak göstermektedir. 10 Yine I. Tikulti-Ninurta ya ait bir başka yazıtta, Nairi Ülkesi nin yanında, Yukarı Deniz ve Yukarı Deniz in kıyısındaki ülkeler deyimi geçmektedir. 11 Nairi ile ilgili en ayrıntılı bilgi M.Ö tarihleri arasında hüküm süren Asur Kralı I. Tiglath-Pilaser Dönemi yazıtlarından elde edilir. Söz konusu yazıtlarda kral Yukarı Deniz kıyısındaki Nairi ye düzenlediği seferden bahsetmektedir Özfırat 2001: 108. Bu konu hakkında detaylı bilgi için Çilingiroğlu 1990: 169. vd. 7 LAR I: Çilingiroğlu 1994: 3. vd. 9 Çilingiroğlu 1994: LAR I: 142, LAR I: LAR I:

7 M.Ö. III. binyıldan beri bölgede yaşamakta olan topluluklar ile Demir Çağ başlarında bölgeye gelen ve boyalı keramik geleneğini getiren halklar, M.Ö. II. binyılın ikinci yarısında Van Gölü Havzası nda yeni bir siyasi yapılanma oluşturmuşlardır. Bu kültürü oluşturan kavimler aralarında birleşerek güçlü birlikler kurmuşlar ve Asur un kuzeye doğru saldırılarına karşı koymaya çalışmışlardır. 13 Bu örgütlenmenin önemli nedenlerinden biri de yörede bulunan zengin demir yatakları olmalıdır. Bölgede oldukça gelişmiş olan demir işleme sanatının; demir cevherinin ocaktan çıkarılması, ergitilmesi ve işlenmesi aşamaları göz önüne alındığında tüm bu işlemlerin önemli bir organizasyon gerektirdiği 14 ve Van Gölü Havzası ndaki beyliklerin bu konuda rol üstlendikleri görülür. Tüm bu yaşanan kültürel ve siyasal süreç M.Ö. 9. yy da Urartu Krallığı nın kurulması ile sonuçlanmıştır. Bölge yaklaşık üç yüz yıl sürecek Urartu kültürü ve politikaları ile Yakındoğu tarihinde belirleyici bir rol üstlenmiştir. Urartu Krallığı nın gerek devlet yapısında gerek izlediği ekonomik ve siyasi politikalarında bölgenin coğrafyası önemli bir belirleyici olmuştur. Urartu Krallığı ve Doğal Çevresi Urartu Krallığı nın kurulup yayılım göstermeye başladığı Doğu Anadolu Bölgesi, coğrafi olarak batıda Fırat Nehri nin çizdiği kavis, güneyde Toros Dağları, kuzeyde Doğu Karadeniz Dağları, kuzeydoğuda Kura Çöküntüsü, doğuda Urmiye Platosu ile sınırlanmaktadır. 15 (Levha 1)Urartu Krallığı nın merkezini oluşturan topraklar ise krallığın tüm tarihi boyunca varlığı bilinen iki başkentin kurulduğu Van ve çevresidir. Bölgedeki dağlar arasında yer alan küçük ovalar doğa koşullarına uygun yeni yaşam biçimlerinin oluşumuna yol açmıştır. Van bölgesi düzgün olmayan bir üçgen şeklinde olup güneydoğuda Toros Dağları, batıda Nemrut, kuzeyde Süphan ve doğuda Tendürek Dağları önemli 13 Piotrovskii 1967: Çilingiroğlu 1994:

8 yükseltileri oluşturmaktadır. 16 Bölgenin önemli coğrafi unsurlarından biri olan Van Gölü, çevreden gelen nehirler ile beslenmesine rağmen gölün suyunu dışa akıtan bir nehir bulunmamaktadır. Bu nedenle suları sodalı bir yapıya sahiptir ve tarımsal faaliyetler için uygun değildir. 17 Göl suyu yazdan veya gündüzden aldığı sıcaklığı karalar gibi birdenbire kaybetmeyerek onu gece esnasında ağır ağır yayar ve çevresindeki ovaların birdenbire soğumasına engel olur. 18 Van Gölü çevresinde yer alan ovaların iklimlerine göl yumuşaklık vermekte, etrafını çevreleyen yüksek sıradağlar çok şiddetli soğuklara karşı önleyici bir görev üstlenmektedir. Bu nedenle ovaların yer aldığı Van Gölü çevresi sahip olduğu m. yüksekliğe rağmen sert bir iklime sahne olmaz. 19 Van Gölü çevresinde söz konusu doğal ve iklimsel koşullara uygun Muradiye ve Erçiş Ovaları vardır. Muradiye Ovası, Bendimahi aşağı yatağı üzerinde her iki tarafında yer alan Van Gölü ne doğru yayılır, etrafı yüksek dağlarla kuşatılmıştır. Van Gölü ne doğru yavaş yavaş alçalan ova çok düz bir yapıya sahiptir. 20 Van bölgesinde yer alan bir diğer ova Erçiş tir. Erçiş Ovası, Muradiye Ovası ndan biraz daha geniş ve onun gibi toplu ve düzgün şekilli değildir. 21 Urartu Krallığı kuruluşundan itibaren öncelikli olarak Van ve çevresi olarak tanımlayabileceğimiz topraklarda egemenlik sağladıktan sonra yayılımını kuzeydoğuda Ağrı- Aras üzerinden Ermenistan ve Kafkas dağlarına, kuzeyde Çıldır ve Sevan göllerine, 15 Çilingiroğlu 1997: Çilingiroğlu 1997: Çilingiroğlu 1997: Saraçoğlu 1989: Saraçoğlu 1989: Saraçoğlu 1989: Saraçoğlu 1989:

9 güneydoğuda İran içlerinde Urmiye Gölü Havzası na, batıda Erzurum-Erzincan Bölgesi üzerinden Fırat Nehri ne kadar genişletmiştir. 22 Urartu Krallığı gerek egemenlik altına aldığı bölgelerde iletişimin sağlanması gerek sefer düzenlediği bölgelere ulaşabilmesi gerekse başarılı bir seferin ardından alınan binlerce küçükbaş, büyükbaş hayvanın ve de insanın taşınabilmesi için kesintisiz ve güvenli bir yol güzergahına ihtiyaç duymuştur. Menua-İşpuini Dönemi ile birlikte yol şebekelerinin oluşması başlanmıştır. Urartu Krallığı tarafından oluşturulan Transkafkasya ya, Kuzeybatı İran ve Doğu Anadolu ya açılan tüm yol sistemlerinin kesişme noktası Van Ovası nda yer alan başkent Tuşpa dır. 23 Urartu kralları genişliği m arasında değişen yolları kurdukları karakol niteliğindeki kale sistemleriyle güvence altına alma yoluna gitmişlerdir. 24 Urartu, Urmiye Gölü üzerinde yer alan ülkelere düzenlediği seferlerinde 300 km uzunluğundaki Ordu yolunu kullanmıştır. Söz konusu yol, Menua-İşpuini ortak krallık Dönemi nde inşa edilmiştir. Urmiye Gölü nün güneybatısına açılan yol Van Ovası, Harami Gediği, Gürpınar Ovası, Çavuştepe, Hoşap Kalesi, Çuh Gediği, Sakaltutan Tüneli, Soran, Başkale, Yüksekova, Haruna Gediği güzergahını takip etmektedir. Ordu yolu ile Urartu Krallığı tarafından da büyük bir manevi değer taşıyan Musaşir Tapınağı na ulaşmaktaydı. 25 Urartu Krallığı nın Orta Anadolu ya ulaşımı sağlayan yol Menua Dönemi nde yapılmıştır. Başkent Tuşpa dan başlayan yol Erçiş, Patnos, Tahir Gediği, Horasan, Hasankale, Erzurum- Erzincan güzergahı üzerinden sağlanmaktaydı. 26 Yine Kral Menua Dönemi nde batı 22 Barnett 1982: Belli 2000a: Belli 2000a: Belli 2000a: Belli 2000a:

10 seferlerinde kullanılan Tuşpa, Erçiş, Ahlat, Tatvan, Muş, Bingöl üzerinden Elazığ-Malatya Bölgesine açılan yol inşa edilmiştir. 27 Urartu kralları kuzey seferlerinde Tuşpa, Anzaf kaleleri, Körzüt, Muradiye, Çaldıran, Doğubeyazıt, Iğdır üzerinden Gökçe Göle ulaşan güzergahı ve yol sistemini kullanmaktaydı. 28 Urartu Krallığı Kuzeybatı İran seferlerini Tuşpa dan başlayan Aşağı ve Yukarı Anzaf kalelerinin önünden geçerek Erçek, Özalp, Saray, Kotur Vadisi üzerinden gerçekleştirmekteydi. 29 Bu doğal yollar (Levha 2) Urartu ordularının sefer düzenlediği ülkelere ilerlemesine yardımcı olmuş, bu bölgelerden toplu nüfus aktarımları ile alınan insanların ve elde edilen diğer ganimetlerin Urartu nun merkezine taşınmasında kullanılmıştır. Söz konusu doğal yollar, bu işlevlerinin yanı sıra Urartu Krallığı nın ticari faaliyetlerinde de önemli rol oynamış olmalıdır. Örneğin, Kuzey Suriye den Orta Anadolu ya ve Urartu Ülkesi nden Akdeniz e giden yolların denetimini elde etme çabası Urartu kralı Menua ile başlayan batı seferlerinin nedenlerinden biri olarak kabul edilmektedir. 30 Tez İçerisinde Kullanılan Bazı Kavramlar ve Uygulanan Yöntem Bu noktada tezde sıklıkla kullanılan toplu nüfus aktarımı, karasal devlet, göç gibi kavramlara çok geniş olmamakla birlikte genel olarak değinmekte yarar görmekteyiz. Toplu nüfus aktarımı uygulamalarını devlet olgusu ile iç içe değerlendirmek gerekir. Bu uygulama tarih sahnesinde devlet organizasyonuna doğru atılan adımlara paralel bir biçimde ortaya çıkmıştır. Devlet yapısının oluşmasından önce sistemli bir biçimde yapılan toplu nüfus aktarımı uygulamalarından söz etmek mümkün değildir. Bu uygulamanın işlerlik kazanabilmesi için bürokratik, askeri ve yasal aygıtlar aracılığı ile alınan insanlardan 27 Belli 2000a: Belli 2000a: Belli 2000a: Çilingiroğlu 1997:

11 yararlanılabilmesi gerekmektedir. Kendi kaynak tabanını tüketmeden üretim sistemini geliştiremeyen ve az beslenmiş, bir düşman işgücünü sömürecek düzeyde örgütsel yetenekten yoksun bir toplumun tutsaklar alıp onları kullanması elverişli bir yol değildir. Devlet organizasyonun oluşmasından önce dar kapsamlı bir biçimde insanların esir olarak alınmasına dair örnekler görülmüş olabilir. Ancak bunlar belirli bir sistem ve organizasyonla gerçekleştirilmediğinden toplu nüfus aktarımı politikası olarak değerlendirilemez. Düzenlenen seferler sonucunda toplu nüfus aktarımı uygulamalarına gidilerek o bölgeden insan alma amacı, önemli bir etmen olmasına karşın tek başına söz konusu seferlerin belirleyicisi olarak düşünülmemelidir. Bunun sebebi, aslında ekonomik kazanç elde etme güdüsünün, belli bir amaca, daha çok devletin alt yapısını hazırlamaya hizmet etmesidir. Bir başka değişle, devlet düzeyindeki örgütün bürokratik, askeri ve yasal aygıtlara sahip olması, fetihle elde edilen yıllık vergi ve haraçların getireceği gelire ve insanlara gereksinim duymasına neden olmuştur. Sonuçta monarşik devletlerde kral, kendi egemenliğini sağlamak için bahsedilen seçkin sınıfa ekonomik olarak bazı hizmetler sunmak zorundadır. 31 Toplu nüfus aktarımının Yakındoğu daki ilk örneklerini Akkad Krallığı nda görürüz. Kral Rimus (M.Ö ), Babil ve Zagros bölgelerindeki kentlere düzenlediği seferlerden bahsederken öldürdüğü insanların yanı sıra sayıları birkaç binle ifade edilen esir aldığı insanlardan söz etmektedir. 32 Bu uygulama daha sonra Ur III sülalesinin kralları Bur-Sin (M.Ö ), Şu-Sin (M.Ö ) ve İbbi-Sin dönemi yazıtlarında da görülmeye devam eder. Söz konusu krallar seferleri sonucunda erkek, kadın ve çocukları toplu nüfus aktarımına tabi tutmuşlardır. 33 Anadolu da toplu nüfus aktarımı uygulamalarının ilk örnekleri Hititler ile birlikte görülmeye başlar. Hitit yazıtlarında, savaşlarda ele geçirilen insanlar NAM.RA olarak 31 Harris 1994: 63. vd. 32 Gelb 1973: Gelb 1973:

12 tanımlanmıştır. Toplu nüfus aktarımı politikaları ile alınan söz konusu insan grupları kralın malı olarak Hatti ülkesine getirilmektedir. Bununla birlikte Hitit askerleri ele geçirilen insanlardan pay da alabilmektedir. 34 Daha sonra Urartu Kralları tarafından uygulanan bu politika çalışmamız içerisinde tüm detayları ile değerlendirilecektir. Osmanlı İmparatorluğu nda da toplu nüfus aktarımı politikalarının çok yaygın ve sistemli bir biçimde uygulanmış olduğu bilinmektedir. 35 Söz konusu uygulama İslamiyet te mağlup edilen kafirlerden ganimet alma anlayışı ile uyuşmaktadır. Esir insan alma geleneğinin yanı sıra silah, binek hayvanları gibi tüm taşınabilir mallar bu kazanımlar içerisinde değerlendirilmekteydi. Ele geçirilen ganimetlerin 5/4 ünün savaşta hazır bulunanlar arasında paylaşılması İslami hukukta şeriatın bir emriydi. 36 Osmanlı dini temeli olan bu politikayı devletin bir gelişmesi için akılcı bir biçimde değerlendirmiş alınan ve Osmanlılaştırılan insanları yönetim dahil her kademede değerlendirmiştir. Urartu Krallığı idari yapılanması ve ekonomik nitelikleri ile karasal devletlere özgü özelliklere de sahiptir. Karasal devletlerde nüfusun büyük bölümü taşrada yaşamaktadır ve kurulu olduğu bölge coğrafi ve ekonomik yapısından dolayı düşük nüfus yoğunluğuna sahiptir. Bu tip devletlerin topraklarının verimsiz olmasından dolayı sulama büyük önem taşır ve bu işlev devlet aracılığı ile sağlanır. 37 Sürekli bir genişleme politikası güdüldüğünden merkezi birimler yoktur. Yerleşimler çok gelişmemiştir ve ekonomi ticaret üzerine kurulu değildir. 38 Kentler siyasi ve dini merkez olma eğilimi gösterirler. Yönetimsel merkezlerde yaşayan nüfusun büyük çoğunluğunu yönetici sınıf, idareciler, hizmetkarlar ve zanaatkarlar 34 Dinçol 1982a: İnalcık 1999: 127. vd. 36 Taneri 2003: Stone 1999:

13 oluşturmaktadır. 39 Karasal devletlerin en önemli niteliklerinden birisi de yönetim organizasyonunun güçlü yöneticiler temeline dayanmasıdır. 40 Karasal devletlerde egzotik malların teminine yönelinmesi ve uzun mesafeli ticaret faaliyetleri ekonomide birincil rol üstlenmez. 41 Bu tip yapılanmalar gelirlerini daha çok angarya, haraç ve vergi temini yoluyla sağlamışlardır. 42 Karasal devletin varlık nedeni toprakların fethedilip buradaki insanların boyunduruk altına alınmasıdır. Bu sebeple söz konusu yapıya sahip olan devletler doğal sınırları sıradağlar, çöl ya da denizler tarafından belirlenene veya kendi türünden egemenlik altına alamayacağı devletlerle karşılaşana dek büyümek zorundadır. 43 Bu yapıya sahip devletlerde yönetici gücünü topraklara ve insanlara sahip olmasından alır. Genişleme eylemleri içerisinde öncelikle sınırların genişletilmesi önemli bir rol üstlenirken aynı zamanda gidilen bölgelerden boş alanlara insanlar getirtilerek toprak geliri artırılmaya çalışılır. 44 Hitit, Asur ve Osmanlı devletleri de ekonomik yapısı ve devlet organizasyonu ile karasal devletlere özgü özellikleri de sergilemektedirler. Bu bağlamda değinilen devletlerinde toplu nüfus aktarımı politikalarını sistemli bir biçimde uygulamış olduğu görülmektedir. Söz konusu devletlerin Urartu ile en azından toplu nüfus aktarımı uygulamaları açısından gösterdiği yakın benzerlikler tez içerisinde örnekleri ile vurgulanacaktır. Toplu nüfus aktarımları bir başka bakış açısıyla ve özellikle günümüzde göç olgusunun içerisinde değerlendirilmektedir. Urartu Krallığı nda yaygın bir uygulama olan 38 Oppenheimer 1997: Stone 1999: Stone 1999: Stone 1999: Çevik 2005: 71. Karasal ve kent devletleri hakkındaki tartışmalar hakkında detaylı bilgi için bkz. Çevik 2005: Oppenheimer 1997: Oppenheimer 1997:

14 toplu nüfus aktarımı politikaları, temelinde krallık tarafından sürdürülen bir tür zorunlu göç hareketidir. Göç, sosyal bilimler tarihinde uzunca bir süre yalnızca coğrafyanın ilgi alanına giren bir konu olarak bilinmiştir. Ancak günümüzde coğrafya kadar sosyolojinin, demografyanın, iktisadın, hukukun, sosyal psikoloji gibi alanların genel bir değişle sosyal bilimlerin ortak ilgi alanı haline gelmiştir. 45 En temel anlamı ile göç insanların içinde yaşadıkları coğrafi ve sosyo-kültürel çevreden ayrılarak başka bir coğrafi ve sosyo-kültürel çevreye girmesidir. 46 Bir başka tanıma göre göç, belirli bir zaman içinde bir yerleşim biriminden başka bir yerleşim birimine yönelik yer değiştirmektir. Daha açık bir ifadeyle göç, birey ve grupların ekonomik, sosyal, kültürel vb. nedenlerden dolayı bir yerden başka bir yere gitmelerine denir. 47 Karakterine göre iç göç, dış göç, gönüllü ve zorunlu göç, kısıtlı ya da sürekli göç ayırt edilebilmektedir. 48 Ayrıca göç olgusunun daha basit bir sınıflandırmayla gönüllü ve gönülsüz göç olarak da ikiye ayrılması mümkündür. Zorunlu göç, bireylerin istekleri dışında çeşitli kuvvetlerin etkisi ve zorlaması sonucu gerçekleşmektedir. Örneğin, devletin çeşitli sosyal, ekonomik, güvenlik vb. konularda aldığı kararların yerine getirilmesi aşamasında, nüfusta oluşturulan hareketlilik zorunlu göçü oluşturmaktadır. 49 Urartu Krallığı nda Toplu Nüfus Aktarımları ve Bu Uygulamanın Urartu Kültürüne Etkileri başlıklı tezi hazırlama amacımız, Urartu Krallığı nın kuruluş yıllarından itibaren sistematik bir biçimde uyguladığı toplu nüfus aktarımlarının tüm krallık tarihi boyunca gelişimini ortaya koymaktır. Bu uygulamaların, Urartu Krallığı için taşıdığı önemin siyasal ve ekonomik nedenlerinin tespit edilmesi ve Urartu kültürü üzerinde yarattığı etkilerin belirlenmesi hedeflenen bir diğer amaçtır. 45 Bilgili-Aydoğan vd. 1997: Durugönül 1997: Gündüz-Yetim 1997: Durugönül 1997:

15 Bu amaçlar doğrultusunda başlanılan çalışmanın, Yazılı Kaynaklar Işığında Urartu Krallığı nda Toplu Nüfus Aktarımları başlıklı I. bölümünde tüm Urartu tarihi boyunca düzenlenen seferler incelenmiş ve bu seferleri anlatan yazıtlar orijinal biçimleri ile değerlendirilerek gerçekleştirilen toplu nüfus aktarımı uygulamaları açıklanmıştır. Bu bölümde, düzenlenen seferler; gidilen bölgelere göre detaylı bir biçimde sınıflandırılmış ve her bölgeden kaç kişinin alındığı, tespit ediliyorsa alınan insanların sosyal statüsü ve cinsiyeti ifade edilmiştir. Anlatılan toplu nüfus aktarımları aynı süreçte yaşanılan politik ve ekonomik gelişmeler ile iç içe değerlendirilmeye çalışılmıştır. Toplu Nüfus Aktarımı Politikalarının Urartu Kültürüne Etkileri başlıklı tezin II. bölümünde seferler sonucunda gerçekleştirilen toplu nüfus aktarımı uygulamalarının Urartu kültürü üzerinde yarattığı etkiler belirlenmeye çalışılmıştır. Burada kültür kavramı altında kabul edilen olgular açıklanmış ve ardından alt başlıklar halinde aktarılan insanların neden olduğu düşünülen kültürel etkiler açıklanmıştır. Urartu Krallığı nda Toplu Nüfus Aktarımı Uygulamalarının Nedenleri ve Sonuçları başlıklı III. bölümde Urartu krallarının bu politikayı uygulama nedenleri tartışılmıştır. Burada söz konusu uygulamanın Urartu Krallığı öznelinde ekonomik ve siyasi nedenleri-sonuçları alt başlıklar oluşturularak açıklanmıştır. Sözü edilen politikaların tetikleyicisi etkenleri diğer uygarlıklarda görülen paralellikler ile karşılaştırılmış ve Urartu daki uygulamaların gerekçelerinin aynı yapısal özelliklere sahip olan devletlerde ortak gerekçelere dayanabileceği örneklerle vurgulanmıştır. 49 Bilgili-Aydoğan vd. 1997:

16 IV. Bölüm olan Sonuç ta ise bu çalışma süresince elde edilen genel değerlendirmeler ve sonuçlar ortaya konulmuştur. 16

17 BÖLÜM I YAZILI KAYNAKLAR IŞIĞINDA URARTU KRALLIĞI NDA TOPLU NÜFUS AKTARIMLARI Urartu tarihi incelendiğinde krallığın oluşum sürecini tamamlamadan önce toplu nüfus aktarımı uygulamasının görülmediği bilinmektedir. Sürekli Asur saldırıları ile karşı karşıya kalan bölgenin sosyo-politik durumu sadece Asur yazılı kaynaklarından takip edilebilmektedir. Urartu Krallığı nın henüz tam olarak oluşmadığı erken dönemde bile bölgenin, onlarca şehir ve krali kente sahip olduğu bilinmektedir. Ancak söz konusu yıllar boyunca tam anlamı ile bir devlet organizasyonunun oluşmamış olması, toplu nüfus aktarımı politikasının bu beylikler tarafından uygulanabilme olasılığını da ortadan kaldırmıştır. Urartu Krallığı nın Asur baskısı altında devletleşme sürecini tamamlamasının ardından ise bu politikanın Urartu kralları tarafından sistematik bir biçimde uygulanmaya başlandığı görülür. Aşağıda ilgili yazılı kaynaklar ışığında kronolojik bir sıra doğrultusunda bu uygulamalar anlatılacaktır. A-) İşpuini-Menua Ortak Krallık Dönemi Toplu Nüfus Aktarımları Urartu tarihinde toplu nüfus aktarımı politikasının ilk defa uygulanmaya başladığı bu dönemde, İşpuini 50 krallığı oğlu Menua ile birlikte yönetmiştir. Urartu Krallığı tarihinde ilk ve son olarak bir kralın iktidarını oğlu bile olsa bir başka kişi ile paylaştığı görülmüştür. İşpuini ile Menua nın ortak hükümdarlık yürüttükleri dönemde Urartu Krallığı devletleşme sürecini tamamlayarak Yakındoğu da bir güç haline gelmeye başlamıştır. Bu dönemde doğu, kuzey ve güneye düzenlenen askeri seferler krallığın topraklarının genişletilmesi yolunda atılmış ilk 50 İşpuini nin Urartu Krallığı nın başına geçtiği tarih M.Ö olarak kabul edilmektedir. Çilingiroğlu 1994:

18 adımlardır. İşpuini-Menua ortak krallık döneminin en önemli noktalarından birisiyse düzenlenen seferlere paralel olarak ilk defa toplu nüfus aktarımı politikasının uygulanmaya başlamasıdır.(levha 3) Urartu Krallığı artık toplu nüfus aktarımı politikasını sistematik bir biçimde yürütebilecek devlet gücüne ulaşmıştır. İşpuini-Menua Dönemi nde devletleşme sürecinin tamamlanmasının bir diğer örneğini Meherkapı yazıtı 51 ile ilan edilen resmi din politikası oluşturur. 52 Bu yazıt içerisinde yer alan bölgesel tanrılardan da anlaşılacağı gibi krallık toplumun her kesimini dinsel anlamda benimseyip koruduğunu ve hatta kurbanlar sunarak kutsadığını ilan etmiştir. Urartu Devleti bu yazıtla yayılım gösterdiği bölgelerdeki tanrıları da panteonuna almıştır. Bu aynı zamanda toplu nüfus aktarımı politikası uygulanan insanların tanrılarının da devlet tarafından benimseneceğinin habercisidir. Yürütülen bu dinsel politika, toplu nüfus aktarımı uygulamaları ile birlikte krallık topraklarına getirilen insanların bir Urartulu olarak kabul edileceğinin ve krallık tarafından korunacağının resmi ilanı olarak değerlendirilebilir. 1-) Kuzey Seferleri ve Toplu Nüfus Aktarımları 53 Urartu Krallığı oluşum sürecinin tamamlamasının ardından uzun yıllar boyunca devam edecek kuzey seferlerine başlamıştır. Devletleşme sürecinin hemen ardından kuzey bölgelerine yönelinmesinde güneydeki güçlü Asur varlığı etkili olmuş olmalıdır. İşpuini ve Menua düzenledikleri seferler ile kuzey bölgeleri ve de özellikle kuzeye giden yollar üzerinde hakimiyet kurmaya başlamışlardır. Kars ta bulunan yazıtta geçen ifadeler, 51 UKN I: Meherkapı yazıtında ifade edildiği gibi Tanrı Haldi Urartu panteonunun baş tanrısıdır. Menua tarafından inşa edilen Aznavurtepe, Körzüt ve Yukarı Anzaf kalelerindeki tapınaklar Tanrı Haldi ye ithaf edilmiştir. Dinçol 1976: 19 vd., Belli 1998: 25 vd. 53 Ozan 2004: 1 vd., Urartu Krallığı nın düzenlediği tüm kuzey seferleri hakkında detaylı bilgi için bkz. Urartu Krallığı nın Kuzey Yayılımı ve Sonuçları başlıklı yüksek Lisans tez çalışması. 18

19 Egemen olan Tanrı Haldi ye, Sarduri oğlu Işpuini ve Işpuini oğlu Menua, Luşa boyunu ve Katarza 54 boyunu geri püskürttüler Aneşe 55 şehrine doğru ve büyük Kuquru şehrine kadar ilerlediler. Uiteruhi, Luşa, Katarza ve Etiuni Ülkesi nin krallarından onlara, yardıma geldiler. Tanrı Haldi silahlarıyla Uiteruhi, Luşa, Katarza ve Etiuni Ülkesi nin kralları onların yardımına geldiler. Tanrı Haldi güçlüdür, Tanrı Haldi nin silahları güçlüdür. Sarduri oğlu Işpuini (ve) Işpuini oğlu Menua sefere çıktılar. Uiteruhi boyunu, Luşa boyunu, Katarza boyunu ve Etiuni Ülkesi nin yardıma gelen krallarını püskürttüler. oradan Aneşe şehrine geldiler. x bin720 erkek, x bin 670 kadın, x yüz 26 at, büyükbaş hayvan, küçükbaş hayvan, 56 toplu nüfus aktarımı uygulamalarının başladığını göstermesinin yanı sıra, kuzey bölgelerine verilen askeri önemi; kullanılan savaş arabaları, süvariler ve piyade ile ortaya koymaktadır. 57 Yazıtlara yansıyan kuzey seferlerinin ve bu seferlere paralel olarak toplu nüfus aktarımlarının gerçekleştirildiği bölge genel olarak Gökçe Göl ün batısında kalan topraklar olarak değerlendirilebilir. 58 Anaşe, Uiteruhi, Luşa ve Katarza kabilelerinin ikamet ettikleri bölgelere doğru düzenlenen seferler ile Karaköse'den Ağrı Dağı'na kadar yayılan bölge Urartu sınırlarına dahil edilmiştir. Seferler sonucunda Muradiye Ovası nda tam anlamı ile hakimiyet sağlanmıştır. 59 Düzenlenen bu başarılı askeri sefer ile İşpuini ve oğlu Menua tarafından krallık sınırlarına dahil edilen bölgeler aracılığıyla Sevan Gölü havzasına doğru gerçekleştirilecek yayılımın önündeki engeller ortadan kaldırılmıştır Kars civarı olduğu önerilmektedir. Diakonoff-Kashkai: Bu kentin Eleşkirt civarında olduğu önerilmektedir. Diakonoff-Kashkai: UKN I: UKN I: Çilingiroğlu 1997: 30. Sefer düzenlenen bölgenin Ağrı-Karaköse Ovası, (Barnett 1982: 340.) Taşburun ve Iğdır ın batısı, Doğubeyazıt, Ağrı ve Eleşkirt arasındaki alan olabileceği belirtilmektedir. Sevin 1979: İşpuini ve Menua Dönemi nde başkent Tuşpa dan Patnos ve Çaldıran bölgelerine değin uzanan bölgeler krallık toprakları içerisindedir. Urartu Krallığı Muradiye Ovası üzerindeki egemenliğini Patnos ve Çaldıran Ovası üzerinden sağlamış olmalıdır. Çünkü Van Ovası ndan kuzeye çıkan veya bu ovaya kuzey, batı ve kuzeybatı yönlerinden gelen yolların tümü Muradiye Ovası nda birleşmektedir. Urartuluların genel anlayış olarak Van Gölü ne her bir doğal girişi en azından bir kale ile korudukları ve her kaleyi doğal olarak savunulabilir bir konuma inşa ettikleri bilinmektedir. Burney 1957:

20 Urartu Krallığı nın düzenlediği seferlere paralel olarak izlediği siyasi politika, alınan bölgelerdeki yerel tanrıların kutsanması ile de anlaşılmaktadır. Van Bölgesi nin kuzeydoğusundaki Muradiye Bölgesi nin yerel tanrısı olan Tanrı Ua 61, Meherkapı yazıtında 6. sıradadır. 62 Bu tanrı için Meherkapı yazıtında 2 sığır ve 4 koyun kurban edilmesi istenmektedir. Meherkapı yazıtında 7. sırada bulunan ve kendisine 2 sığır ve 4 koyun kurban edilmesi istenen Tanrı Nalaini tıpkı Tanrı Ua gibi Muradiye bölgesinin tanrısıdır. 63 Sefer kayıtlarında adı geçen şehirlerin coğrafi konumları Urartuların Aras Irmağı ve Transkafkasya yönünde, Van ın kuzeyine doğru ilerleyen önemli yolları kontrol altına aldığını gösterir. 64 Meherkapı yazıtında kutsanması istenen bu kutsal şehir ve tanrılaştırılmış dağların Muradiye Ovası ile ilişkili olmaları, bu yörenin İşpuini-Menua Dönemi nde Urartu egemenliği altına alındığının diğer kanıtlarıdır. Burada belirtmek istediğimiz önemli nokta hakimiyet kurulan bu bölgelerdeki yerel tanrıların krallığın resmi din politikasına yani Meherkapı yazıtına yansıtılmasıdır. İşpuini-Menua ortak krallık döneminde fethedilen kuzey bölgelerinin tanrıları artık Urartu Devleti nin de tanrıları olmuştur. Bu uygulama diğer krallar tarafından yürütülecek olan toplu nüfus aktarımlarındaki dinsel ve sosyal politikanın temellerini oluşturmaktadır. İşpuini-Menua Dönemi nde kuzey seferleri sonucunda aktarılan insanların sayısını tam olarak öğrenmek mümkün değildir. Aktarılan insanlar Anaşe kentinden olasılıkla Van ve çevresine yerleştirilmiş olmalıdır. Söz konusu sefer yazıtlarında aktarılan insanlar kadın ve erkek olarak sınıflandırılmıştır. 60 Burney-Lang 1971: İşpuini-Menua Dönemi nde Tanrı Ua nın adının geçtiği ve ön plana çıkartıldığı yazıtların sayısı dikkat çekecek ölçüde fazladır. UKN I: 27, Dinçol-Kavaklı 1978: 8-14, UKN II: Tanrı Ua hakkında bilgi için bkz: Salvini 1994: Belli 1998: Salvini 1994:

21 Menua- İşpuini Dönemi nde Kuzey seferleri sonucunda aktarılan insan sayısı Aktarılan insanların sınıflandırılması Yazıtta verilen sayı Olası en küçük sayı 65 Aktarılan Bölge -Erkek X (?) Uiteruhi, Luşa, Katarza, Etiuni ülkesi -Kadın X (?) Uiteruhi, Luşa, Katarza, Etiuni ülkesi Toplam insan? 3390 (?) 2-)Kuzeybatı İran Seferleri ve Toplu Nüfus Aktarımları İşpuini ve oğlu Menua, Tuşpa yı korumak amacıyla Van ın güneydoğusunda Zivistan Kalesi ni 66 kuzeydoğusunda Anzaf Kalesi ni 67 inşa etmiştir. Savunma için olduğu kadar saldırı için de bir üs olarak tasarlanmış bu büyük kalelerin varlığı İşpuini ve oğlu Menua nın ortak krallıkları döneminde uygulayacakları sefer politikalarının yönünü göstermektedir. 68 Bu dönemde Urartu Krallığı nın yayılım politikalarının önemli hedeflerinden biri Urmiye Gölü'nün güney kıyılarıdır. 69 Buradaki geniş otlaklarda yetişen atlar Asur ordusunun ihtiyacını uzun yıllardan beri karşılamaktadır. 70 Asur yazılı kayıtlarında bölgede yetiştirilen eğere alıştırılmış atlardan sıklıkla söz edilmektedir. 71 Bu bölge ayrıca geniş ve bereketli toprakları ile Urartu Krallığı nın ilgisini çekmiş olmalıdır. Urartu Krallığı bu bölgeye düzenli ordular ile yürüttüğü seferlerde toplu nüfus aktarımı politikasını da uygulamaya başlamıştır. Düzenlenen seferlerden önce bölgeye ilk yayılım Kelişin yazıtında 65 Bu ve tez içerisinde kullanılacak diğer tablolarda yapılan olası en küçük sayı hesaplamalarında yazıtın okunamayan yerine 1 değeri verilerek aktarılan insanların en az kaç kişi olabileceği hesaplanmaya çalışılacaktır. 66 Burney 1957: İşpuini Dönemi nde Aşağı Anzaf Kalesi, Menua Dönemi nde Yukarı Anzaf Kalesi kurulmuştur. Kalelerin inşa amacı Urartu Krallığı nın Tuşpa yı doğu ve kuzeydoğu yönlerden gelecek tehlikelere karşı korumaktır. Belli 1998: Anzaf kaleleri, başkent Tuşpa dan, İran ve Urmiye Gölü ne giden yolun üzerindedir. Barnett 1982: Barnett 1982: Salvini 1995: Çilingiroğlu 1994:

22 ifade edildiği gibi aslında askeri bir saldırı ile değil politik ve kültürel bir ziyaret ile yani Musaşir gezisi ile gerçekleşmiştir Menua güçlüydü, orduda 106 savaş arabası, 9174 süvari (ve) 2704 piyade vardı. 73 Egemen olan Tanrı Haldi ye Sarduri oğlu Işpuini (ve) Işpuini oğlu Menua bu yazıtı diktirdiler. Tanrı Haldi, kendi silahıyla sefere çıktı. Meişta 74 şehrini fethetti. Barşua 75. ülkesini fethetti...tanrı Haldi, Sarduri oğlu Işpuini (ve) Işpuini oğlu Menua nın önünden gitti(?). Meişta, Qua, Şaritu ve Nigibi şehirlerini (ve) Barsu Ülkesi nin (şehirlerini) fethettiler. Oradan xbin453, xbin6600, 1120 at, 1200 büyükbaş hayvan, xbin 65 deve xonbin 5000 küçükbaş hayvan çıktı. Tanrı Haldi nin kudretiyle Sarduri oğlu İşpuini (ve) İşpuini oğlu Menua bunları götürdüler. Fethedilmiş kaleleri geride bıraktıkları zaman, ülkelere pay ettiklerini 76 Menua ve İşpuini ortak krallık döneminde düzenlenen doğu seferlerinde de toplu nüfus aktarımı uygulamaları yazıtlara yansımıştır. Bununla birlikte söz konusu yazıtlarda aktarılan insanların tam olarak rakamı ve cinsiyetleri saptanamamaktadır. Yazıtlarda iki ayrı rakamsal ifadenin verilmesinden dolayı aktarılan insanların kadın ve erkek olarak sınıflandırılarak kayda geçirildiğini düşünmekteyiz. 77 Burada Menua ve İşpuini nin ele geçirdikleri insanları diğer ganimetlerle birlikte götürdükleri ifade edilmektedir. Bununla birlikte bu ülkeyi geride bıraktıktan sonra ülkelere pay ettikleri ifadesi olasılıkla güzergah üzerinde yer alan diğer bölgelere aktarılan insanların yerleştirildiğini ifade ediyor olmalıdır. 71 LAR I: 718, Musaşir in M.Ö. 9. yy dan itibaren bölgedeki önemli kutsal kentlerden biri olduğu bilinmektedir. Urartu kralının bu kente gelişi halk tarafından kutlanmış ve bu olayın anısına binlerce hayvan kurban edilmiştir. Pecorella-Salvini 1982: 3-6, Çilingiroğlu 1994: Krallığın erken dönemlerinden itibaren Urartu ordusunun en azından arabacılar, süvariler ve piyadeler olmak üzere üç sınıftan oluştuğu anlaşılmaktadır. 74 Meişta şehri, Hasanlu ile özdeşleştirilmektedir. Pecorella-Salvini 1982: Barşua ülkesinin Urmiye Gölü nün güneyindeki topraklar olduğu kabul edilmektedir. Bununla birlikte bölgeye henüz bu dönemde ulaşılacak güce erişilememiş olabileceğinden ve bu coğrafi adın biraz daha kuzeyi ifade edebileceği de belirtilmektedir. Pecorella-Salvini 1982: UKN I: Urartu yazıtları incelendiğinde bir bölgeye düzenlenen sefer sonucunda alınanlar sıralanırken genel bir kural olarak ilk sırada aktarılan insanlar ve ardından diğer ganimetler yer alır. 22

23 Krallık uygulayacağı bu yöntem ile Barşua Ülkesi nde sağlanan hakimiyete paralel ortaya çıkabilecek isyanları engellemeyi planlamış olmalıdır. Menua İşpuini Dönemi nde Kuzey Batı İran seferleri sonucunda Aktarılan İnsan Sayısı Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Olası en küçük Aktarılan Bölge sınıflandırılması sayı -?(Erkek ) X (?) Meişta, Qua, Şaritu, Nigibi Barsu -? (Kadın ) X (?) Meişta, Qua, Şaritu, Nigibi Barsu Toplam insan? 8053 (?) Menua-İşpuini Dönemi nde Tüm Seferler Sonucunda Aktarılan İnsan Sayısı Aktarılan insanların Bölgesi Yazıtta verilen sayı Kuzey Seferleri Toplam 3390 (?) Erkek 1720 (?) Kadın 1670 (?) Doğu Seferleri Toplam 8053 (?) Erkek 1453(?) Kadın 6600 (?) Tüm Seferler Toplam (?) B-) Menua Dönemi Toplu Nüfus Aktarımları Menua nın tek başına iktidara geçtiği dönemde 78 Urartu Krallığı artık merkezi yönetim sistemi, din politikası, ordusu, askeri saldırı ve savunma amaçlı inşa faaliyetleri gibi monarşik devletlere özgü birçok özelliği bünyesinde barındırmaktaydı. Bir başka değişle Urartu Devleti, devletleşme aşamasını tamamlamıştı. Kral, babası İşpuini ile başlayan yayılım politikalarını genişleterek devam ettirmiştir. Bu süreçte gerçekleştirdiği seferlerin yanı sıra ülkesinin kalkınması ve güçlendirilmesi amacı ile imar faaliyetlerine büyük önem vermiştir. Menua, başkent Tuşpa ya ulaşan tüm ana yolları özellikle de kuzey ve doğudan gelen yolları 78 Menua nın tek başına iktidarı ele aldığı dönem M.Ö. 810 olarak kabul edilmektedir. Sevin 1979:

24 savunmak için inşa faaliyetleri üstlenmiştir. Urartu kralı bu amaçlar doğrultusunda, Yukarı Anzaf 79 ve Giriktepe kalelerinin yanı sıra Körzüt 80, Muradiye 81, Karahan, ve Aznavurtepe, Bostankaya 82 Çaldıran, Sint 83, Hacıhatun 84, Kubik, Alikelle 85 kalelerini inşa etmiştir. 86 Bu dönemde kalelerin plan anlayışında da bir değişim yaşanır ve büyük planlı kale yapıları görülmeye başlar. 87 Menua imar faaliyetlerini çerçevesinde inşa ettiği kalelerin yanı sıra sulama tesislerine büyük önem vermiştir. Kral gerçekleştirdiği seferler için güçlü bir orduya ve imar faaliyetleri içinde yoğun bir işgücüne gerek duymuş olmalıdır. Menua nın insan gücüne duyduğu ihtiyaç, İşpuini-Menua ortak krallık döneminde başlayan toplu nüfus aktarımı uygulamalarının artarak devam etmesine neden olmuştur. İnsan gücü ihtiyacının yanı sıra ganimet, güvenlik, genişleme, yeni tarımsal arazilerin temini gibi bölgelere göre değişkenlik gösteren amaçlar Menua nın kuzey-doğu ve batı bölgelerine seferler düzenlemesini tetiklemiştir. 88 (Levha 4) Urartu Krallığı nda Menua gerçekleştirdiği büyük inşa projeleri ile birlikte anılır. Bu yapım faaliyetleri esnasında istihdam edilen insan sayısının bir hayli yüksek olduğunu 79 Bu kalenin inşa amacı Urmiye Gölü ve Erzurum civarına düzenlenecek askeri seferler ile de ilişkilidir. Çilingiroğlu 1997: Çilingiroğlu 1994: Bu kaleler Çaldıran Ovası ndan geçerek kuzeydoğudan gelen yolu korumak amacı ile inşa edilmiştir. Burney- Lang 1971: 139, Burney 1957: Malazgirt ve Bulanık tan geçerek Murat Vadisine giden yolu savunuyordu. Burney-Lang 1971: Burney 1957: Burney 1957: Burney 1957: Barnett 1982: Kral Menua ile başlayan imar faaliyetleri kale mimarisinde özellikle de sur inşa tekniklerine yansımıştır. M.Ö. 9. yüzyılın sonunda 8. yüzyılın başında inşa edilen kalelerin temellerinde kullanılan taşlar özenle işlenmiştir. Klasik yöntem adıyla anılan ve Menua Dönemi nde başlayan bir inşa yönteminde taşlar daha küçük boyutlu ve kareye yakın formdadır. Taşlar arasında boşluk yoktur ve dışa doğru bombelidir. Çilingiroğlu 1997: Menua nın gerçekleştirdiği seferler sonucunda denetimi aldığı yollarda yolculuk yapan tüccarlardan vergi alabilmiş olacağı önerilmektedir. Chanin 1987:

25 düşünmek mümkündür. Menua nın gerçekleştirdiği seferlerde ele geçirdiği insanları kalelerin yakınında kurduğu dış kentlere yerleştirmiş olmalıdır. Bu döneme tarihlenen Yukarı Anzaf 89, Körzüt 90, Aznavurtepe 91 ve Kancıklı 92 kalelerinde dış kentler bilinmektedir. 93 Menua inşa çalışmalarında toplu nüfus aktarımı politikaları ile bölgeye getirdiği insanlardan yararlandığını, Bu kanalı açtırdım. Bu şehri surlarla çevirttim. Menuahinili adını verdim. Orada hiçbir şey yapılmamıştı. Ahaliyi sürüp getirdim, oraya yerleştirdim. 94 ifadesi ortaya koymaktadır. Ayrıca krallığın, merkez bölgesi dışına otoritesini genişletme girişimlerinin başladığı bu dönemde ordunun aktarım yoluyla gelen insanlar tarafından güçlendirildiği düşünülebilir. Artı ürünle beslenmesi gereken insan gruplarının sayısının krallığın kuruluşundan sonra yükselmesi, Urartu Krallığı nı tarımsal kapasiteleri arttırma yönünde kimi girişimlerde bulunmaya zorlamıştır. Bu girişimler arasında inşa edilen Menua Kanalı, Süphan, Yukarı Anzaf, Süs, Çirişgöl 95, Ömer Gölü, Kevenli 96 barajları sayılabilir. Menua Dönemi nde gerek tarımsal üretim alanında gerekse tarım dışı faaliyetlerde istihdam edilen, yani bölgede ikamet eden toplam insan sayısında artışın söz konusu olması toplu nüfus aktarımları ile birlikte değerlendirilmesi gerekir. 89 Yukarı Anzaf Kalesi nin güney yamacında 14 hektarlık bir alanı kaplayan dış kent tespit edilmiştir. Belli 1998: Körzüt Kalesi nde 8-9 hektarlık bir alanı kaplayan dış kent belirlenmiştir. Çilingiroğlu 1997: Aznavurtepe Kalesi nin dış kenti 5-6 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Burney-Lawson 1960: Kancıklı Kalesi nin yamaçlarında tespit edilen terasların bölgedeki nüfusun ikameti için kullanıldığı belirtilmektedir. Burney-Lawson 1960: Urartu Krallığı nda inşa edilen dış kentler hakkında detaylı bilgi için tez içerisinde Bölüm II 94 Dinçol-Kavaklı 1978: Belli-Ceylan 2002: 121. vd. 25

26 1-) Kuzey Seferleri ve Toplu Nüfus Aktarımları Menua kuzey bölgelerinde yürüttüğü seferlerde Erzurum ve Gökçe Göl bölgelerinde hakimiyet sağlamayı hedeflemiştir. Menua hakimiyet kurmayı planladığı bu bölgeler üzerine seferler düzenlemiş ve bunları ilgili yazıtlarında ayrıntılı bir biçimde anlatmıştır. a-) Erzurum Bölgesi Menua stratejik bir noktada yer alan Erzurum Bölgesi ne gerçekleştirdiği seferleri Körzüt, Aznavurtepe, Ağrı, Pasinler yolu üzerinden düzenlemiştir. 97 Menua nın Diauehi Krallığı üzerine gerçekleştirdiği seferin öncelikli amacı Erzurum un hem Erzincan-Altıntepe yoluyla Orta Anadolu ya hem de Bayburt-Gümüşhane üzerinden Karadeniz Bölgesi ne ulaşan önemli ticaret yollarını kontrolü altına almaktır. 98 Bölgede varlığı bilinen altın ve gümüş gibi değerli madenleri elde etme isteği bu bölgeye düzenlenen seferleri tetikleyen bir diğer önemli etkendir. Tanrı Haldi silahlarıyla güçlü bir ülke olan Diauehi ye 99 karşı ilerledi Menua der ki: Diauehi Ülkesi ni fethettim, krali şehir Şaşilu yu savaşta yendim. Ülkeyi yıktım, kaleleri yaktım. Seşeti 100 Ülkesi ne kadar, Zua şehrine kadar ilerledim. Utuhai şehri Menua der ki: Diauehi kralı Utupurşini önüme çıktı, ayaklarımı kucakladı, yere kapandı. Merhamet ettim, haraç ödemesi (koşuluyla) hayatını bağışladım. Altın ve gümüş verdi, haraç verdi. Geri dönecek tutukluları tümüyle serbest bıraktı. Menua derki: oradan iki kral aldım, Baltulhi kabilesinin ülkesinin kralı ve Haldiriulhi şehrinin ülkesinin kralını. Sadece orada olan bölgeye özgü tahkimatlı kaleleri aldım Belli 1998: Çilingiroğlu 1997: Belli 1977: Diauehi Krallığı nın genel olarak Erzurum ve çevresine konumlandığı kabul edilmektedir. Diakonoff-Kashkai: 125.; Barnett 1982: 330.; Çilingiroğlu 1980: 193. Bu bölgenin lokalizasyonu hakkındaki tartışmalar için bkz. Köroğlu 2001: 719 vd. 100 Günümüz Şavşat dağları ile eşitlenmektedir. Diakonoff-Kashkai: UKN I:

27 Menua, Diauehi Bölgesi ne gerçekleştirdiği sefer sonucunda kral Utupursini yi altın ve gümüşten oluşan bir vergi ödemek zorunda bırakmıştır. Ayrıca krallığın otoritesine problem yaratan Baltulhi ve Haldiriulhi ülkelerinin krallarını esir alarak bölgede kurmaya çalıştığı otoritesini pekiştirmeye çalışmıştır. Seferler sonucunda Pasinler Ovası nda Hasankale 102 ve Erzurum Ovası nda Umudum Tepe Kalesi ni 103 inşa etmiştir. Ancak burada vurgulamak istediğimiz önemli nokta Menua nın bu bölgede aldığı vergilere ve inşa ettiği kalelere rağmen toplu nüfus aktarımı politikalarına devam edememiş olduğudur. Menua sefer düzenlediği ve başarı sağladığı tüm bölgelerden insan aktardığı halde Erzurum Bölgesi nde 104 bu uygulamayı devam ettirememesi aslında bölgede tam anlamıyla bir hakimiyetin kurulamadığını yansıtıyor olmalıdır. Bununla birlikte, toplu nüfus aktarımı politikasının uygulanmamış olması kurulmak istenen yönetim biçimi ile de paralel değerlendirilebilir. Menua, Erzurum Bölgesi ni tam anlamıyla hakimiyeti altına almak yerine bu bölgeyi ve burada bulunan beylikleri Urartu Krallığı na bağımlı kılmayı tercih etmiş ya da etmek zorunda kalmıştır. b-) Gökçe Göl Bölgesi Menua, kuzeye düzenlediği seferleri ile Aras Vadisi ne ulaşmayı ve kontrol altına almayı amaçlamıştır. Başkent Tuşpa yı korumak amacıyla Van ın güneydoğusunda Zivistan da ve İran-Urmiye Gölü ne giden yol üzerinde Anzaf kalesini inşa etmiştir. Bu savunma amaçlı politika aynı zamanda krallığın güçlenmesini ve gerçekleştirilecek seferleri 102 Zimansky 1985: 25, Slattery 1988: Çilingiroğlu 1980: Menua nın Erzurum üzerinden geçerek Trabzon üzerine ulaşan Mannai ticaret yolunu bu bölgeye bağladığı önerilmektedir. Barnett 1956:

28 kolaylaştırmıştır. Menua, Diauehi ve Etiuni seferlerinde askeri bir üs olarak Patnos 105 ve Aznavurtepe 106 yi kullanmıştır.... Irekua oymağına karşı sefere çıktım. Luhiuni şehrini 107, Irekua oymağının Ülkesi ni kuşattım. Etiuni şehrini yok ettim. Işpuini oğlu Menua der ki: Hiç kimsenin (önceden) kuşatmadığı Irekua oymağının Krali Luhiuni şehrini, Tanrı Haldi, Işpuini oğlu Menua ya verdi ve Luhiuni şehrini kuşattı. O yıl x yüz xx insanın haraç olarak verilmesi koşulu altında Etiuni Ülkesi ni bıraktım. Kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı aldım at, 7616 büyükbaş hayvan, küçükbaş hayvan, kralın aldıkları bunlardır fakat savaşçılarım aldıkları Tanrı Haldi nin kudretiyle Menua Işpuini oğlu Tuşpa şehrine Her zaman kral güçlü kadın (kraliçe?) Menua Işpuini oğlu, Luihuni şehrini Tuşpa şehri ile(?) Kadınlar erkekler Aelia şehri Siad Ülkesi nin Altuquia şehri 108 Kuzeye gerçekleştirilen seferlerde sağlanan başarı ve uygulanan toplu nüfus aktarımları daha bir çok yazıta yansımıştır. 109 Söz konusu yazıtlarda, Menua nın Irkuhai Ülkesi ne yaptığı seferleri ve burada ele geçirdiği Lihiuni kentinden sıklıkla söz edilmektedir. Menua, hakimiyet kurulan bölgede inşa çalışmalarına başlayarak yeni kaleler kurmuştur. Burada kuzey bölgesinde oluşabilecek tehlikelere karşı Verachram ı 110, Erikuahi de 105 Burney-Lang 1971: Burney-Lawson 1960: 192. Bu kale yazıtlarında Lihiuni ve Erikuahi den söz edilmemesinden dolayı Menua nın kuzey seferlerinden önce inşa edildiği ve bu seferlerde yararlanılacak bir ikmal üssü olarak tasarlandığı belirtilmektedir. (Çilingiroğlu 1994: 60.) Bu kalenin sur duvarlarında görülen mimari farklılık askeri yapılara ait bir örnek olduğunu ortaya koymaktadır. Çilingiroğlu 1983a: Lıhuini kenti Taşburun yazıtının konumuna dayanılarak Aras Irmağı nın güneyine lokalize edilir. (Diakonoff- Kashkai: 32, Slattery 1988: 177.) Ancak Salvini, Urartu yazıtlarının hakimiyet kurulan bölgeyi değil hakimiyet kurulan bölgeye giden yol üzerinde olduğunu ifade etmektedir. Bu sebepten dolayı burasının Aras Irmağı nın kuzeyine lokalize edilmesi gerektiğini belirtir. Salvini 2002a: Dinçol 1976: 19 vd. 109 Tanrı Haldi nin kudretiyle, Menua Işpuini oğlu der ki: Irekuahi boyuna karşı sefere çıktım, fethettim. Kimsenin hiç bir zaman (almadığı).kimilerini öldürdüm, kimilerini götürdüm UKN I: 35, Işpuini oğlu Menua der ki: Lihiuni şehrini Irekua (ki önceden hiç kimse) almamıştı, Tanrı Haldi (Menua ya) verdi. Aldım Tuşpa şehri UKN I: 34. ve ayrıca bkz. UKN I: Barnett 1982:

29 Lihiuni nin fethinin ardından Menuahinili Kalesi ni 111, Aras Nehri nin güney kıyısına Taşburun yakınına Çölegert Kalesi ni 112 kurmuştur. Menua nın bu bölgeye gerçekleştirdiği seferler sonunda binlerce insan ganimet olarak taşınmıştır. Ganimet olarak alınan insanlar olasılıkla Aelia ve Altuquia şehirlerine yerleştirilmiştir. 113 Seferlerden alınan insanların hakimiyet kurulan diğer bölge olan Urmiye Ovası na yerleştirilmesi, bir güvenlik politikası olarak değerlendirilmelidir. Menua gerçekleştirdiği bu uygulamayla Aras bölgesinde çıkacak olası isyanları engellemiş ve gerçekleştirilen direnişi cezalandırmıştır. Bu bölgeden alınan insanların yüzlerce kilometre uzaklıktaki Urmiye Ovası na yerleştirilmesiyle hem yaşam kaynağını Urartu Devleti nden alan bir halk topluluğu oluşturulmuş hem de bu bölgenin etnik yapısında bir değişim yaratılarak kurulan otorite pekiştirilmiş olmalıdır. Kuzey seferleri sırasında uygulanan toplu nüfus aktarımlarında dikkati çeken bir diğer nokta kralın ya da merkezi otoritenin payını aldıktan sonra savaşa katılan askerlerin de kendi mülkiyetine ganimetlerden pay alabildiğidir. Bu bölgeye gerçekleştirilen seferler sonucunda insanların haraç olarak alınması Diauehi Bölgesi nin tersine burada tam anlamı ile bir hakimiyetin kurulduğunu ifade ediyor olmalıdır. Gerek seferler sonucunda ele geçirilen gerekse haraç olarak alınan insanların yerleştirildiği bir diğer bölge ise Van ve çevresi olmalıdır. Van ve çevresinde bu dönemde yürütülen yoğun inşa 111 UKN I: 70. Bu kale, Aras Irmağı nın güney kıyısında bulunan diğer kıyıların yanına Aragats Dağı nın yamaçlarına Taşburun köyüne inşa edilmiştir. (Martirosyan 1964: 232.) Kalenin kuruluş amaçlarından biri de Urartu nun kuzey eyaletlerini korumak ve kuzeye yapılacak seferlerde lojistik sağlamaktır. (Çilingiroğlu 1994: 61.) Bu kaleye Menua nın isminin verilmesi ise bölgeye ve kaleye verilen önemi işaret eder. Slattery 1988: Barnett 1982: Altuquia şehrinin Sargon un sekizinci yıl seferinin anlatımlarında adını verdiği Urmiye Ovası ndaki Ualtuquia ile aynı yer olduğu düşünülmektedir. Salvini 1995:

30 faaliyetleri söz konusu uygulama için açıklayıcı bir gerekçe olacaktır. Sonuç olarak, Menua bölgede gerçekleştirdiği seferler ile Aras Vadisi nde büyük ölçüde hakimiyet sağlamıştır. 114 Menua Dönemi nde kuzey seferleri sonucunda aktarılan insan sayısı Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Olası en küçük sayı sınıflandırılması -??? -??? Toplam insan ) Kuzeybatı İran Seferleri ve Toplu Nüfus Aktarımları Menua nın Kuzeybatı İran a düzenlediği seferlerin amacı öncelikli olarak Urartu Devleti nin askeri ve siyasi gücünü bu bölgede hakim kılmak olmalıdır 115. Bölgenin tarım ve at yetiştiriciliğine dayalı ekonomik potansiyeli, Urartu kralının seferlerine etken olan nedenlerden bir diğeridir. Bu etkenlerin yanı sıra Urartu dış politikasının şekillenmesinde belirleyici bir yer işgal eden Asur un varlığı, Urartu Krallığı nın Kuzeybatı İran da etkin bir güce dönüşme çabalarının altında yatan bir diğer unsurdur. 116 Urartu nun güneydeki askeri varlığı, Asur ve Van Gölü arasında bir tampon bölge yaratacaktır ve bölge Asurlular ın Tuşpa'ya doğrudan bir sefer yapmadan önce saldırmak zorunda oldukları bir savunma hattı oluşturacaktır. 117.Bu bölgede kurulan hakimiyet ile ilgili olarak, 114 Biscione-Hmayakyan-Parmegiani 2002: Çilingiroğlu 1997: Menua Tuşpa ile Kuzeybatı İran arasındaki askeri ve ticari yolu korumak amacıyla Yukarı Anzaf Kalesi ni yaptırmıştır. Ayrıca inşa edilen Körzüt Kalesi de Urmiye Gölü Bölgesi ne düzenlenecek seferlerde önemli bir rol oynayacak konuma sahiptir. 117 Slattery 1988:

31 Meişta şehrini ele geçirdi. 118 Oradan Mana Ülkesi ne egemen oldu. Orada bıraktı. Buraya bazı piyadeleri bıraktım. Tanrı Haldi önden gitti. Menua der ki: Mana 119 Ülkesi ni ele geçirdim denmektedir. Urartu Kralı Menua bu bölgedeki hakimiyeti sırasında 121 Hasanlu yu ele geçirmiş 122 ve Kalatkah Kalesi nin inşasını tamamlamıştır. Kalatkah Kalesi 123, Menua-İşpuini ortak krallık döneminde Kuzeybatı İran seferleri sırasında inşa edilmeye başlamıştır. 124 Menua sefer yazıtlarında, ifade ettiği bu bölgede bırakılan piyadeler inşa edilen yeni kalelerle birlikte değerlendirildiğinde bölgede askeri bir hakimiyet sağlanmak istediği görülür. Kuzeybatı İran daki Urartu Kaleleri nin bir kısmı Menuahinili veya Yoğunhasan Kalesi gibi Aras Irmağı boyunca inşa edilmiştir. Aras Irmağı nın Kuzeybatı İran içerisinde akan bölümü üzerindeki kaleler, Urartu krallarının ırmak hattı boyunca oluşturmaya çalıştıkları savunma hattının bir parçası olarak görmek mümkündür. 125 Aras Irmağı üzerinde kurulmaya çalışılan savunma hattının Kuzeybatı İran topraklarındaki Urartu otoritesini 118 Bu kentin değinildiği bölge üzerindeki hakimiyet Menua-İşpuini ortak krallığı döneminde başlamış, söz konusu seferler Menua nın tek başına iktidar olduğu dönemde de devam etmiştir. Salvini, Meişta kentinin Hasanlu ile ilişkili olabileceğini önermektedir. Pecorella-Salvini 1982: Mana ülkesinin genel olarak Urmiye Gölü nün güneyini kapsadığı kabul edilmektedir. Bununla birlikte yapılan inşa faaliyetleri de göz önüne alındığında Menua Dönemi nde değinilen Mana ülkesinin Uşnu ve Solduz ovalarını içeren bölge olması gerektiği kabul edilmektedir. Çilingiroğlu 1994: UKN I: Bu bölgede sağlanan hakimiyet hakkında ayrıca bkz. UKN I: Urartu nun Hasanlu üzerinde kurduğu hakimiyet kesin bir biçimde IV b yapı katına M.Ö yıllarına tarihlenmektedir. Bu tarih radyo karbon örneklerinin yanı sıra metal eserlerin stilistik olarak değerlendirilmesi ile de elde edilmektedir. Burney 1994b: Bu kale, Uşnu Ovası nda yer alan düşman nüfusun sindirilmesi amacı ile inşa edildiği belirtilmektedir. Burney 1994b: Muscarella 1971: 44. vd. 125 Slattery 1988:

32 pekiştirmek amacına dönük olarak tasarlanmış olmasının yanında, kuzeyden gelebilecek tehlikelere karşı da planlanmış olduğunu düşünmek yanlış olmamalıdır. Menua nın gerçekleştirdiği Kuzeybatı İran seferlerinde toplu nüfus aktarımı uyguladığına dair elimizde hiçbir veri yoktur. Menua bu bölgede toplu nüfus aktarımı uygulamalarına devam etmemesinin yanı sıra bölgeye asker yerleştirerek buradaki egemenliğini güçlendirmeye çalışmıştır. Kral, bölgedeki güç dengelerini göz önüne alarak otoritesini artıracak inşa faaliyetlerine önem vermiş ancak buradaki halkları da karşısına almak istememiş olmalıdır. 3-) Batı Seferleri ve Toplu Nüfus Aktarımları Urartu Krallığı nın batı bölgelerine yayılımı Menua Dönemi ile birlikte başlamıştır. Batı seferleri sırasında burada yaşayan halklar toplu nüfus aktarımı uygulamaları ile nakledilmiştir. Menua batı seferlerini sistemli bir şekilde planlamış, kale hatları ve savunma noktaları ile geliştirmiştir. 126 Urartu Krallığı bu bölgeye gerçekleştirdiği seferleri Muş-Bingöl ve Elazığ üzerinden düzenlemiştir. Krallık bu hat üzerinde yol ve kontrol noktaları oluşturmuştur. 127 Menua nın batı bölgesine, Meliteialhe Krallığı na duyduğu ilgiyi Aznavurtepe, Palu 128, Bağın 129 yazıtları ile bilmekteyiz. Menua nın bu bölge üzerindeki amacı, Meliteialhe Krallığı nı egemenliği altına almaktır. Böylece Kuzey Suriye den Orta Anadolu ya ve Urartu Krallığı ndan Akdeniz e giden ticari yoldan faydalanılabilecek ve 126 Barnett 1982: Sevin 1988: 547 vd. Bu yol boyunca Zulümtepe, Bahçecik ve Norşuntepe de konaklama istasyonları oluşturulmuş ve bu hatta yani Bingöl-Elazığ arasında bir kara yolu kullanılmıştır. Sevin 1979: UKN I: UKN I:

33 burada yer alan ülkelerin zengin bakır ve demir madenlerini elde etme fırsatı yakalanabilecektir. 130 Menua batı yayılımını, Murat Vadisi ni ele geçirmeye yönelik bir politika izleyerek yürütmüştür. 131 Bugünkü Elazığ Bölgesi ne lokalize edilen Alzi Ülkesi ele geçirilerek seferler Hatti Ülkesi ne kadar genişletilmiştir. 132 Urartu kralı Menua, Fırat Nehri boyunca yöre halklarına hatta bu konuda en güçlü engel bildiği Meliteialhe Krallığı na 133 gücünü Şebeteria da 134 (Palu) gerçekleştirilen bir antlaşma ile göstermiştir. Palu 135 ve Perisu kenarındaki Bağın 136, Mazgirt, Kaleköy kaleleri 137, kaya tünelleri, kaya mezarları 138 ve yazıt gibi yapılanmalar Urartu etkinliğinin Palu nun güney ve batısına dek uzandığı ve Fırat kavsi içinde bir askeri egemenlik kurulduğunu göstermektedir e kadar yolculuk(?) yaptım. Qumenu bölgesinden Assur Ülkesi ne kadar 155 insan (bu) yılın insan sayısıdır. Kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm, o sayıdan erkekleri orduya geri gönderdim. Tanrı Haldi nin kudretiyle Işpuini oğlu Menua der ki: Mani Ülkesi ne karşı sefere çıktığım zaman, (bu) ülkeyi yakıp yıktım. Aynı yıl savaşçıları sefere çıkarttım savaşçılar fethetti. Şurişilini şehrinin ülkesini (ve) Tarhigamani şehrini yendiler. Şadalehini: Hatti Ülkesi ndeki kayalık(?) bölgesinden, Alzini Ülkesi nin bölgesinden, 2113 insan bu yılın insan (sayısı)dır. 130 Çilingiroğlu 1997: Yıldırım 1994: Menua nın Elazığ Bölgesi nde kurduğu hakimiyet Harput Kalesi ile sağlanmıştır. Bu kalenin, eyalet merkezi olabileceği ve Quteme kenti ile özdeşleştirilebileceği belirtilmektedir (Köroğlu 1996: 76.). Alzi Ülkesi hakkında detaylı bilgi için bkz. Köroğlu 1996: 55. vd. 133 Meliteialhe Krallığı na ait olabileceği düşünülen kaleler, Karakaya baraj alanında yürütülen çalışmalarda tespit edilmiştir. Köroğlu 1996: Diakonoff-Kashkai: Bu kale, Murat Nehri nin geçildiği noktayı denetimi altında bulundurmaktadır. (Köroğlu 1996: 15, 76.) Palu hakkında detaylı bilgi için bkz. Çevik 1992: 25. vd. 136 Bu kale, Mazgirt ve çevresine açılan yolları denetiminde bulundurmaktadır. Köroğlu 1996: Çevik 1992: Çevik 1992: Yıldırım 1994:

34 Kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm, o sayı içinden erkek olanları orduya geri gönderdim. 140 Menua nın batı seferlerinde sağladığı başarı ve bölgede kurduğu sistem yazıtlarda açık bir biçimde yansımaktadır. Menua, aldığı insanlar hakkında detaylı bir ayrım yapmamakla birlikte ana toprağından yüzlerce kilometre uzakta sağladığı başarıyı ifade etmektedir. Menua, Alzi Ülkesi nden toplam 2113 insanı ele geçirmiştir. 141 Burada değinilen en önemli nokta ise bu sefer sonucunda ele geçirilen insanların Urartu ordusunda görev almaya başlamasıdır. Menua gerçekleştirdiği seferlere paralel olarak ordusunu güçlendirmeye özen göstermiş ve bölgeden aldığı yetişmiş askerlerin bildikleri iş olan savaşmayı devam etmelerini sağlamıştır. Menua nın sağladığı hakimiyet, burada inşa ettiği kaleler, tapınak ve yönetime atadığı vali ile anlaşılmaktadır. 142 Ayrıca krallık burada tam anlamı ile bir başarı kazanamamış olsaydı toplu nüfus aktarımı politikasını uygulayabilecek gücü elde edemeyecekti; yukarıda değindiğimiz gibi Menua kuzey seferleri sırasında Erzurum Bölgesi nde askeri başarılar elde etmesine rağmen buradan hiç insan alamamıştır/almamıştır. Menua Dönemi nde Batı Seferleri Sonucunda Aktarılan İnsan Sayısı Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Olası en küçük sayı sınıflandırılması - Erkek?? -? (Kadın?)?? Toplam insan UKN I: Bu sayıda tüm seferlerde ele geçirilen tutsaklarda olduğu gibi kaç kişinin öldürüldüğü net değildir 142 Menua der ki orada vali olarak Titiani yi atadım. UKN I:

35 Menua Dönemi nde Tüm Seferler Sonucunda Aktarılan İnsan Sayısı Aktarılan insanların Bölgesi Yazıtta verilen sayı Kuzey Seferleri Toplam Erkek? Kadın? Doğu Seferleri Toplam (?) Erkek? Kadın? Batı Seferleri Toplam 2113 Erkek? Kadın? Tüm seferler Toplam C-) I. Argişti Dönemi Toplu Nüfus Aktarımları Urartu tahtını Menua dan sonra devralan kral, I. Argişti dir. Menua nın yazıtlarında yer alan oğlu İnişpua nın akıbeti ise belirsizdir. Bu konuda İnişpua nın Menua nın sağlığında öldüğü ya da I. Argişti nin tahtı kardeşini yenerek zorla ele geçirdiği konusunda iki ayrı görüş vardır. Hangi koşullar altında tahtı Menua dan devraldığını bilmediğimiz I. Argişti, Menua nın başarılı imar ve askeri faaliyetlerini devam ettirerek, krallığın ekonomik ve siyasi gelişimini sürdürmüştür. 143 I. Argişti gerçekleştirdiği seferler ile Erzurum, Gökçe Göl, İran ve Malatya-Elazığ bölgelerine kadar yayılan Urartu hakimiyetini pekiştirmiş ve buralarda yeni yerler fethederek krallığın sınırlarını genişletmiştir. Kralın gerçekleştirdiği seferler sırasında gidilen bölgenin öznel koşullarını ve krallığın çıkarlarını dikkate alarak farklı egemenlik stratejileri geliştirmiştir. Sefer yapılan bölgelerin ve izlenilen sefer politikalarının detaylı olarak anlatıldığı, Horhor kroniklerinde 144 Urartuluların toplu nüfus aktarımı politikasını düzenli olarak uygulamış olduğu görülmektedir.(levha 5) 143 I. Argişti Urartu Krallığı nı M.Ö. 786/764 yılları arasında yönetmiştir. Çilingiroğlu 1994:

36 1-)Kuzey Seferleri ve Toplu Nüfus Aktarımları I. Argişti kuzey seferleri sırasında Erzurum ve Gökçe Göl bölgelerinde, Kral Menua Dönemi nde sağlanan hakimiyeti pekiştirmeyi ve bu bölgede sağlanan egemenlik alanını genişletmeyi hedeflemiştir. a-) Erzurum Bölgesi Surp-Sahak Kilisesi ndeki yazıt ve Horhor Kronikleri ile birlikte I. Argişti nin Diauehi üzerine gerçekleştirdiği seferlerden söz edilir. I. Argişti iktidarının 2. ve 19. yıllarında bu bölgeye seferler düzenlemiştir: bia Ülkesi ne, Hushani Ülkesi ne kadar ilerledim. Didi Ülkesi ne 145 ve Diauehi nin krali Zua şehrine karşı sefere çıktım. Zua şehrini yaktım ve burada bir yazıt diktim. Ülkenin kapısından geçerek Askalasi Ülkesi ne karşı yürüdüm. 105 kaleyi yıktım, 453 şehri ateşe verdim. Oradan üç ülke aldım ve onların halkını ülkeme kattım: Qada Ülkesi, Askalasi Ülkesi, Şaşilu şehrinin ülkesi (?).181 delikanlı, 2734 erkek, 10(?).604 kadın, at, 10(?).478 büyükbaş hayvan, küçükbaş hayvan sürüp çıkardım. 4 kral hadım ettirdim: Saski, Ardarakihi, Baltulhi (ve) Kabiluhi kabilelerinin kralları. 147 Yerlerine valiler atadım. Diauehi kralını esir ettim. Haraç verme koşulu altında hayatını bağışladım. Diauehi kral Argişti ye bu haracı sundu: 41 mina altın, 37 mina gümüş, mina bakır, 1000 at, 300 büyükbaş hayvan, küçükbaş hayvan. Yıllık olarak ödemesi için Diauehi Ülkesi üzerine...mina altın, mina bakır,...boğa, 100 inek, 500 koyun, 300 binek atı vergi koydum 148 Diauehi seferi Horhor yazıtının I. Argişti nin saltanatının 2. yılına tarihlenen bölümünde ise: 144 I. Argişti seferlerini Horhor kroniklerinde birbirini takip eden bir sıra ile askeri bir takvim yılı içerisinde vermiştir. I. Argişti nin bu kronikleri aynı zamanda Urartu nun ayakta kalabilmiş en büyük kaya yazıtlarıdır. 145 Didi Ülkesi nin Diauehi ye komşu bir ülke olduğu kabul edilmektedir. Diakonoff-Kashkai: Diauehi ye bağlı şehirler olduğu düşünülmektedir. Diakonoff-Kashkai: 14, Diauehi konfederasyonuna bağlı kabileler olduğu belirtilmektedir. Diakonoff-Kashkai: 18, UKN I: 128 A-B. 36

37 Savaşçılarımı topladım ve Diauehi Ülkesi ne, Diauehi nin kralı Mannudubi ye karşı sefere çıktım. Seriazi Ülkesi ni fethettim 149 ; şehirleri yaktım, kaleleri yerle bir ettim. Pute şehrine, Salmathi şehrine, Biani Ülkesi ne 150, Hushani Ülkesi ne 151 kadar ilerledim. Tariuni Ülkesi nin 152 bölgesini bağışladım. Zabahae Sili Ülkesi ni fethettim 153. Uzinabitarna şehrine, dağlık bir ülke olan Sirimutara Ülkesi ne kadar ilerledim. Igani Ülkesi nin Makaltuni şehrinin bölgesini 154 bağışladım 155 biçiminde anlatılır. Düzenlenen başarılı seferler sonucunda Diauehi üzerinde hakimiyet sağlanmış ve bu birlikten düzenli olarak vergi alınmaya başlanmıştır. Diauehi Krallığı, uzun süre I. Argişti nin seferlerinde yer almadıktan sonra tekrar ayaklanmış ve kralın 19. saltanat yılında (M.Ö. 768) yeni bir askeri sefer ile karşı karşıya kalmıştır. Tanrı Haldi silahlarıyla sefere çıktı. Diauehi Ülkesi nin kralı Utupurşini yi, Abnuluani Ülkesi ni 156 yendi Argişti der ki: Diauehi Ülkesi yeniden ayaklandı. Savaşçılarımı topladım ve Diauehi Ülkesi ne karşı sefere çıktım. 157 I. Argişti tahta geçmesinin hemen ardından Diauehi bölgesine sefer düzenlemeye başlamıştır. Urartu kralı kuzeydoğu bölgelerine sefer düzenlemeden önce kuzeybatı bölgelerinde hakimiyetini ve güvenliğini tam olarak sağlamak istemiştir. 158 I. Argişti nin sefer düzenlediği bölgede yer alan kabile ve şehirlerin lokalizasyonları konusunda bazı fikir ayrılıkları olmakla birlikte kent ve ülkelerin Diauehi bölgesinde yer aldığı veya buraya komşu olduğu yani Erzurum ve Çıldır Gölü arasına yerleştirilmeleri gerektiği konusunda bir görüş 149 Erzurum un kuzeydoğusuna lokalize edilmektedir. Diakonoff-Kashkai: Çıldır Gölü nün güneybatısına lokalize edilmektedir. Diakonoff-Kashkai: Diauehi nin kuzeyine, Çıldır Gölü nün güneybatısına lokalize edilir. Diakonoff-Kashkai: Aşağı Çoruh Vadisi nde Diauehi nin kuzey eyaleti olabileceği önerilmektedir. Diakonoff-Kashkai: Çıldır Gölü nün güneybatısına lokalize edilir. Diakonoff-Kashkai: Çıldır Gölü nün Güneybatısı Taşköprü civarında olduğu önerilmektedir. Diakonoff-Kashkai: 43. Burası bir diğer görüşe göre ise Çıldır Gölü nün kuzeydoğusuna yerleştirilir. Köroğlu 2001: UKN I: Diauehi ye çok yakın bir bölge olduğu düşünülmektedir. Diakonoff-Kashkai: UKN I: 128 A1. 37

38 birliği vardır. 159 Diauehi Krallığı na karşı yürütülen egemenlik kurma politikasında sağlanan hakimiyete paralel olarak bu bölgeden ganimet ve vergi olarak yoğun miktarda altın, gümüş, bakır, hayvanın alındığı görülmüştür. 160 Urartu Krallığı uygulayacağı bu yönetim ve vergi politikası ile çaba sarf etmeden bölgenin zengin madeni kaynaklarından düzenli olarak yararlanma şansını elde edecek ve kuzeybatısında güvenliğini sağlayabileceği tampon bir bölge oluşturmuş olacaktır. Bölgede yapılan araştırmalarda da Urartu Krallığı döneminde kullanıldığı düşünülen gümüş, kurşun, bakır ve demir yataklarının önemli bir bölümü Erzincan-Erzurum- Bayburt-Gümüşhane-Artvin-Kağızman civarından sağlandığı belirlenmiştir. 161 I. Argişti, Diauehi de ayaklanmaların devam etmesi üzerine 19. yılında yeni ve son bir sefer düzenlemiştir. Diauehi üzerinde sağlanan hakimiyete rağmen söz konusu krallık üzerinden insan alınmaması, Menua Dönemi nde de karşılaşılan bir uygulamadır. I. Argişti nin, Diauehi kralının ülkesini yenmesine rağmen toplu nüfus aktarımı politikasını uygulamaması Urartu nun bölgede kurmaya çalıştığı egemenlik biçimi ile ilişkili olmalıdır. I. Argişti Diauehi den alacağı vergiler ile krallıktan düzenli olarak kazanç sağlamayı tercih etmiştir. Bununla birlikte düzenlenen seferler sırasında Diauehi ile birlikte ortak hareket eden kabilelere karşı toplu nüfus aktarımı politikasının uygulandığı; delikanlı, erkek ve kadın olarak sınıflandırılan insanların bu bölgelerden alındığı görülmektedir. I. Argişti Diauehi ye bağlı veya bu konfederasyon ile ortak hareket eden Qada, Askalasi, Şaşilu ülkesinden binlerce insan toplu nüfus aktarımları ile karşı karşıya kalmıştır. I. Argişti Dönemi nden sonra bu bölgeden Urartu yazılı kayıtlarında bir daha 158 Slattery 1988: Bu kent ve ülkelerin lokalizasyon önerileri hakkında detaylı bilgi için bkz: Köroğlu 2001: UKN I: 128 A ve B. 161 Belli 2000b:

39 söz edilmeyecek oluşu 162 ise I. Argişti tarafından Diauehi nin doğrudan Urartu yönetimine kralın 19. yılında bağlandığını ortaya koyar. 163 Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Alınan Bölge 164 sınıflandırılması Delikanlı Qada, Askalasi, Şaşilu (Erzurum ve çevresi) Erkek 2734 Qada, Askalasi, Şaşilu (Erzurum ve çevresi) Kadın Qada, Askalasi, Şaşilu (Erzurum ve çevresi) Toplam insan b-) Gökçe Göl Bölgesi I. Argişti, babası Menua gibi Gökçe Göl Bölgesi nde yaşayan kabileler üzerine düzenlenen seferlere devam etmiş ve bu seferlerin alanını ve şiddetini artırmıştır. Kral kuzey bölgelerine gerçekleştirdiği seferler sırasında toplu nüfus akarımı politikalarına devam etmiş bölgenin etnik yapısında büyük değişimler yaratmıştır. Argişti, Diauehi seferlerini anlattığı ikinci yıl kroniklerinin devamında kuzey ülkelerinden söz etmektedir. Eriahi Ülkesi ne vardım, Apuni Ülkesi ne karşı yürüdüm, Uiteruhi nin krali şehri Urieiuni şehrini fethettim delikanlı, canlı savaşçı, kadın, insan bu yıl boyunca ele geçirdim, kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm at, büyükbaş hayvan, 1x1829 küçükbaş hayvan sürdüm Burney-Lang 1971: Çilingiroğlu 1994: 63. Diauehi nin Urartu yönetimine bağlanması ile birlikte Urartu Krallığı nın yeni ticaret yollarına kavuşmuş olduğu da önerilmektedir. Barnett a göre Elam ve Mana ülkelerinden gelen mallar batıya Trabzon üzerinden gitmektedir. Barnett 1982: I. Argişti Dönemi nde aktarılan bu insanlar Diauehi ülkesinden değil bu federasyon ile ortak hareket eden kabilelerden alınmıştır. 39

40 İşpuini-Menua Dönemi nde hakimiyet sağlanan Uiteruhi nin Ülkesi nin, I. Argişti Dönemi nde tekrar seferlere konu olması bölgede Urartu yayılımına ve hakimiyetine rağmen buradaki kabilelerin hala güç teşkil ettiğini göstermektedir. I. Argişti bu bölgedeki sağlanan hakimiyeti tam anlamı ile pekiştirmek ve burada meydana gelen isyanları cezalandırmak amacıyla toplu nüfus aktarımı politikasını uygulamış ve burada yaşayan toplam insanı aktarmıştır. Yazıtta aktarılan insanlar delikanlı, canlı savaşçı ve kadın olmak üzere üç grup halinde sınıflandırılmıştır. Bir sefer ile bu kadar yüksek sayıda insanın aktarılması, I. Argişti nin kuzey ve kuzeydoğu ülkelerindeki sorunu bütünüyle çözmek niyetinde olduğunu göstermektedir. 166 Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Delikanlı Eriahi, Apuni, Uiteruhi Canlı Savaşçı Eriahi, Apuni, Uiteruhi Kadın Eriahi, Apuni, Uiteruhi Toplam insan I. Argişti iktidarının üçüncü yılında kuzey ülke ve kabilelerine karşı yürüttüğü seferlerine ve toplu nüfus aktarımı politikalarına devam etmiştir. Tanrı Haldi silahlarıyla ilerledi, Abiliane Ülkesi ni 167, Anisterga Ülkesi ni 168, Kuarza Ülkesi ni ve Ultuza yı yendi. Argişti önüne serdi. Tanrı Haldi güçlü,tanrı Haldi nin silahları güçlüdür. Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle Menua oğlu Argişti der ki: Etiuni Ülkesi ni yendim, Uduri-Etiuni ye 169 kadar ilerledim, buradan erkek ve kadınları aldım. 170 I. Argişti 3. saltanat yılında Sevan Gölü Bölgesi ne kadar gerçekleştirdiği seferlerinde başarı sağlamıştır. Bu bölgede toplu nüfus aktarımı politikalarına devam eden I. Argişti 165 UKN I: 127 I. 166 Çilingiroğlu 1994: Aras ovasındaki bir kabile ve bu kabilenin yaşadığı ülke olduğu önerilmektedir. Diakonoff-Kashkai: Arpaçay ın Aras Irmağı ile birleştiği bölge olduğu düşünülmektedir. Diakonoff-Kashkai: Sevan Gölü Bölgesi nde karşılaşılan ülkelere verilen genel addır. Diakonoff-Kashkai:

41 buradan erkek ve kadınlar aldığını belirtmekle birlikte aktarılan insanların toplam kaç kişi olduğunu yazıtlardan öğrenememekteyiz. Urartu kralı aldığı insanları erkek ve kadın olarak sınıflandırmaktadır. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Erkek? Etiuni (Sevan Gölü Bölgesi) Kadın? Etiuni (Sevan Gölü Bölgesi) Toplam insan? Argişti bir senelik aradan sonra iktidarının 5. yılında (M.Ö. 782) tekrar kuzey ülke ve kabilelerine karşı seferlerine başlamıştır. Tanrı Haldi silahlarıyla sefere çıktı, Etiuni Ülkesi ni yendi, Qehuni şehrinin ülkesini yendi 171, Onları Argişti nin önüne serdi..menua oğlu Argişti der ki: gölün yanında bulunan Qehuni şehrinin ülkesini fethettim. Alistu şehrine 172 ulaştım. Erkekleri ve kadınları sürdüm. Tanrı Haldi nin emriyle Menua oğlu Argişti der ki: Biainili Ülkesi nin güçlendirilmesi ve düşman ülkesinin bastırılması için Irpuni şehrini inşa ettim. Toprak yabandı ve daha önceden orada hiçbir şey inşa edilmemişti. Orada büyük işler başardım. Buraya Hate ve Supani Ülkeleri nden 6600 savaşçıyı iskan ettirdim. Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle Menua nın oğlu Argişti der ki: Uburda Ülkesi ne 173 karşı sefere çıktım. Uburdalhi Ülkesi nin kralı Is[ ]luburani den Ülkesi ni aldım. Uishushini nulustubi Ülkesi nin krali şehri Irdua şehrini yendim. Buradan kadın ve erkekleri sürdüm. Hahi Ülkesi ne karşı ilerledim. Kaleleri yerle bir ettim, şehirleri ateşe verdim; Bi[..]hau[..]zuni şehrinin 174 halkını yaktım delikanlı, 2655 canlı erkek, 8497 kadın, toplam kişi bu yılki insan sayısıdır, kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm, 232 at, x.bin 803 büyükbaş hayvan, (?) küçükbaş hayvan sürüp çıkardım demektedir. 170 UKN I: 127 I. 171 Sevan Gölü ne ulaşmak için tek geçiş noktasını oluşturan Hrazdan bölgesini ifade ettiği önerilmektedir. Salvini 2002a: Sevan Gölü nün kuzey kıyılarına yakın bir yer olduğu önerilmektedir. Diakonoff-Kashkai: Diauehi nin güney ve güneydoğusuna lokalize edilmektedir. Diakonoff-Kashkai: Sevan Gölü bölgesinde bir kent olarak lokalize edilmektedir. Diakonoff-Kashkai: UKN I: 127 II, UKN I: 128 A 2. 41

42 I. Argişti kuzey ülkelerine gerçekleştirdiği seferlerde sağladığı hakimiyete paralel olarak Erebuni Kalesi ni inşa etmiştir. Kaleyi I. Argişti nin 4. yıl batı seferleri sonucunda ele geçirdiği insanlar ile bir sene içerisinde inşa etmiş olmalıdır. Ayrıca I. Argişti nin 4. yıl batı seferleri sonucunda ele geçirdiği 6600 savaşçı yine burada ikamet ettirilmiş olmalıdır. Toplu nüfus aktarımı politikası ile bölgeye getirilen insanların bu kale inşasındaki ve içerisindeki varlığı Erebuni Kalesi nde 176 ortaya çıkartılan, Kuzey Suriyeli bir tanrı olan İvarşa ya adanan kule tipli tapınak ile de kanıtlanmaktadır. 177 Bu bölgeye yerleştirilen Hate-Supanili yerleşimcilerle, Aras Nehri nin suladığı geniş verimli arazilerden yararlanılmış ve bölgenin barındırdığı zengin madeni kaynaklar kullanılmaya çalışılmıştır. Ayrıca oluşturulan merkezlere 6600 savaşçının yerleştirilmiş olması 178 Kuzeyden gelen atlı kavimler tehlikesine karşı bir önlem oluşturmuş olmalıdır. Bu istihdam politikası ile hedeflenen bir diğer amaç, bölgenin etnik yapısında bir değişim yaratılarak yaşam kaynağını krallıktan alan bir halk topluluğu yaratmak olmalıdır. I. Argişti bölgeye düzenlediği seferler sırasında Sevan Gölü kuzeyinde yer alan Alistu şehrinde toplu nüfus aktarımları gerçekleştirmiştir. Buradan aldığı insanların sayısı belirtilmemekle birlikte erkek ve kadın olarak sınıflandırılmışlardır. I. Argişti, Sevan Gölü bölgesine düzenlediği seferlerin devamında Urartu yazıtlarının sadece birkaçında yer alan bir uygulamaya yer vermiş yani Bizuni şehrinin halkını yakmıştır. Asur yazılı kayıtlarında bir şehrin halkının tamamının yakılması, kafaların koparılması, koparılan kafalardan piramit yapılması gibi işkenceye dayalı uygulamalarla sık sık karşılaşılmaktadır. 179 Ancak Urartu 176 Erebuni Kalesi nin inşası ile ilgili olarak bkz: UKN I: 127, UKN I: 138, UKN II: Bu konuda detaylı bilgi için bkz. Tez içerisinde Bölüm II 178 Bu politik uygulamaya Asur tarafından da sık sık başvurulmaktadır. (Burney-Lang 1971: 144, Oded 1979: ) 179 Örnek bir uygulama için bkz LAR I:

43 yazıtlarında bu denli yoğun işkence yapıldığını ifade eden cümleler yer almaz. I. Argişti bu kentte karşılaştığı isyanları cezalandırmak amacı ile uyguladığı egemenlik politikasında şiddet öğesini artırmış olduğu görülmektedir. I. Argişti, Sevan Bölgesi ne düzenlediği seferler sonucunda toplu nüfus aktarımı uyguladığı insanları delikanlı, canlı erkek ve kadın olarak sınıflandırmıştır, sefer sonucunda toplam kişiyi nakletmiştir. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Delikanlı 8648 Uburda, Hahi (Sevan Gölü ve kuzeyi) Canlı Erkek 2655 Uburda, Hahi (Sevan Gölü ve kuzeyi) Kadın 8497 Uburda, Hahi (Sevan Gölü ve kuzeyi) Toplam insan I. Argişti 5. iktidar yılının ardından başladığı kuzeybatı İran seferleri sonucunda bölgede istediği başarıyı elde edememiş olmalıdır. Bu sebepten dolayı kral 11. yılında tekrar kuzey bölgelerine yönelmiştir. Kroniklerde gerçekleştirdiği imar faaliyetlerinden söz edilmekte birlikte gerçekleştirdiği bir sefer ve sefer sonucunda toplu nüfus aktarımlarına uğrayan insanlar hakkında herhangi bir bilgi yer almamaktadır. Urartu kralı bölgede gerçekleştirdiği imar faaliyetleri çerçevesinde Argiştihinili Kalesi ni inşa etmiştir. 181 Argişti, 13. saltanat yılına ait sefer kayıtlarında.etiuni Ülkesi ni yendi. (Onları) Argişti önünde serdi. Menua oğlu Argişti der ki: Astiv Etiuni Ülkesi nin Ardini şehrinden zirbilani duydum. Aynı yıl ordularımı topladım Etiuni Ülkesi ne karşı sefere çıktım, Eriahi Ülkesi ni yendim, Katarza Ülkesi ni yendim, İşkigulu Ülkesi ne kadar ilerledim; oradan Biainili Ülkesi ne kadın ve erkekleri götürdüm. Argişti der ki: Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle Uiteruhi Ülkesi ne karşı ilerledim, Uiteruhi Ülkesi ni yendim, ülkeyi harap ettim, şehirleri yaktım,.ameru[] şehrini.uiteruhi Ülkesi ni bir yazıt diktirdim kimilerini 180 Yazıtta verilen rakamlar toplandığında çıkmaktadır. 181 UKN I: 127 4, UKN I: 128 B 2. 43

44 öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm. 12xx at, büyü kbaş hayvan, 60.xxx küçükbaş hayvan sürüp çıkardım 182 demektedir. I. Argişti kuzey bölgelerine karşı yürüttüğü seferlerinde ilk kez İşkigulu Ülkesi 183 tanımı yer almaktadır. İşkigulu Ülkesi adı daha sonraki yıllarda sadece Urartu için değil, tüm Yakındoğu için önemli problemler yaratacak olan İskitlerin bölgedeki varlığından ilk defa söz edilmiş olur. 184 İşkigulu Ülkesi, Melikhisvili tarafından günümüzdeki Leninakan ın kuzeyi, Diakonoff-Kashkai tarafından Yukarı Pambak Vadisi nde, Leninakan ın kuzeyinde günümüzdeki Spitak ve Kirovakan arasında bir ülke 185 olarak tanımlanmıştır. İşkigulu Ülkesi ne kadar yürütülen seferler sonucunda sayısı belirtilmeyen kadın ve erkekler Biainili ülkesine götürülmüştür. Kralın kuzeye yayılımını anlatan yazıtın son kısmında yer alan ancak okunamayan bölümde yine aktarılan insanlardan ve olasılıkla bu insanların sayısından söz edilmektedir. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Erkek? İşkigulu (Leninakan ın kuzeyi) Kadın? İşkigulu (Leninakan ın kuzeyi) Toplam insan?? I. Argişti nin saltanatının 14. yılına (M.Ö. 773) tarihlenen yıllıklarında kuzey bölgelerin de yürütülen seferlere ve toplu nüfus aktarımlarının devam ettiği görülür. Tanrı Haldi silahlarıyla sefere çıktı. Dağlık Tariuni Ülkesi ni yendi. Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle Argişti derki: Tariuni Ülkesi ne karşı ilerledim. Tahkimatlı 11 kaleyi güç kullanarak 182 UKN I: İşkigulu Ülkesi nden söz eden bir diğer yazıtta Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle, Argişti konuşur: Eriahi Ülkesi ni fethettim, İşkigulu Ülkesi ne kadar Irdaniv şehrini fethettim. ifadeleri yer almaktadır. UKN I: Çilingiroğlu 1997: Diakonoff-Kashkai:

45 yendim. bir çok kaleyi ve yapıyı yıktım. Orada bir yazıt diktirdim. Oradan erkek (ve) kadınları sürüp çıkardım. Argişti derki: aynı yıl üçüncü kez savaşçıları topladım. 186 I. Argişti Sevan Gölü ve çevresine düzenlediği seferlerinin 14. yılında bölgede yer alan yerel kabilelere ait 11 kaleyi yıkmış ve hakimiyetini sembolize eden bir yazıt dikmiştir. Argişti burada toplu nüfus aktarımlarına devam etmiştir. Bölgeden aktardığı insanları kadın ve erkek olarak sınıflandırmaktadır. Ancak buradan alınan insanların kaç kişi olduğu yazıtta bildirilmemektedir. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Erkek? Tariuni (Sevan Gölü Çevresi) Kadın? Tariuni (Sevan Gölü Çevresi) Toplam insan?? I.Argişti Kuzey seferleri sonucunda elde ettiği askeri başarıya paralel olarak imar faaliyetlerine de büyük önem vermiştir. Kral iktidarının 5. yılında, Erebuni Kalesi ni yılında Argiştihinili Kalesi ni 188 ve olasılıkla Kuzey Horom Kalesi ni 189 inşa etmiştir. Urartu kralı kendi adını taşıyan kalenin inşasına ilişkin olarak şu sözleri dile getirmiştir...görkemli bir kale yaptırdım. Argiştihinili adını verdim. O yer çoraktı. Orada hiçbir şey yapılmamıştı. Irmaktan dört kanal inşa ettim. Üzüm bağı ve meyve bahçesi diktirdim 190 Kralın bölgede inşa ettiği kaleler askeri bir hakimiyetin simgeleri olmalarının yanı sıra oluşturulan yeni ekonomik ve siyasi merkezleri temsil etmektedirler. Burada oluşturulan 186 UKN I: UKN I: 127 II. Erebuni Kalesi içerisindeki standart planlı olmayan tapınak mimarisi, duvar resimleri, gömü alanı ve farklı etnik kimlikleri simgeleyen buluntuları ile diğer Urartu kalelerinden farklılık göstermektedir. Burney-Lang 1971: 146, Martirosyan 1964: 237 vd., Piotrovskii: 1969: UKN I: 128 B Smith 1999: UKN I:

46 sulama kanalları, üzüm bağları ve meyve bahçeleri 191 ile yeni ekonomik merkezler oluşturulmaya çalışılmış ve bu bölgenin eyalet merkezi konumuna getirilmesini sağlamış olmalıdır. Gerek yer aldığı coğrafi konumu 192 gerek boyutları ile Argiştihinili Kalesi bölgenin askeri, yönetimsel, dinsel ve ekonomik merkezi konumuna getirilmiştir. 193 I. Argişti tarafından Diauehi Ülkesi ve Gökçe Göl bölgelerine düzenlenen seferlerde elde edilen askeri başarılara paralel olarak on binlerce insan toplu nüfus aktarımları ile karşı karşıya kalmıştır. Yazıtlarda kuzey bölgelerinden alınan insanların nereye götürülmüş oldukları konusunda detaylı bir açıklama yapılmamıştır. Bu bölgelere düzenlenen seferler sonucunda delikanlı, 5389 erkek, savaşçı, kadın olmak üzere kişi toplu nüfus aktarımı politikaları ile nakledilmiştir. Ayrıca bu bölgelere düzenlenen farklı yıllara ait seferlerde aktarılan kadın ve erkeklerden söz edilmekle birlikte ya yazıtta belirtilmemiş olmasından ya da ilgili bölümün kırık olmasından dolayı sayılarını bilememekteyiz. Anlaşıldığı kadarıyla kuzey bölgelerinden aktarılan insanların sayısı sayısından çok daha yüksek olmalıdır. Yazıtlarda verilen rakamsal ifadelerde dikkati çeken önemli noktalardan birisi de kuzey bölgelerinden alınan genç erkeklerin fazlalığıdır. Kuzey bölgelerine düzenlenen seferlerde aktarılan erkeklerin sayısının yaklaşık üç katı kadar genç erkek alınmıştır. Bu durum kuzeyden bölgelerinden alınan çocuk yaştaki insanların Urartu devleti çatısı altında yetiştirildiğini gösteriyor olmalıdır. Çocuk yaşta alınan bu insanlar Urartu ordusu başta olmak üzere çeşitli kademelerde yetiştirilip, çalıştırılıyor olmalıdır. Ayrıca bu bölgedeki genç nüfusun aktarılması ileriki yıllarda doğabilecek yeni isyanları şimdiden bastırma girişimi ile de paralel değerlendirilmelidir. 191 Burney 1972: Smith 2003: Martirosyan 1964: 233, Smith 1999: 58, Chanin 1987:

47 2-) Kuzey-Batı İran Seferleri ve Toplu Nüfus Aktarımları I. Argişti babası Menua gibi Kuzeybatı İran da Urartu nun askeri ve siyasi gücünü hakim kılmayı hedeflemiştir. Bölgede hakimiyetin sağlanabilmesi amacıyla Asur ve Asur yandaşları ile mücadele edilmiş ve başarı sağlanmıştır. Asur, bu bölgede yer alan kabileleri Urartu ya karşı isyana teşvik etmiş ancak tam bir başarı sağlayamamıştır. I. Argişti Urartu ya karşı yürütülen bu politikayı düzenlediği seferler ve seferler sonucunda gerçekleştirdiği toplu nüfus aktarımları ile ağır bir şekilde cezalandırmıştır. I. Argişti saltanatının başında kuzey bölgelerine önem vermiş ve burada sağlanan hakimiyeti pekiştirerek genişletmiştir. Kral, 5. yılında gerçekleştirdiği batı seferlerinin ardından 8 yıl boyunca İran bölgesine düzenli olarak seferler düzenleyecektir. I. Argişti 6. yıl seferinde, Tanrı Haldi silahlarıyla sefere çıktı. Assur un yandaşlarını fethetti. Arsitani Ülkesi ni fethetti. Onları Argişti önüne serdi. Menua oğlu Argişti der ki: Assur yandaşları ülkem aşdu. Savaşçılar topladım Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle Dadi ülkesi önünde ari tabzi, dağlık Kulaşhini Ülkesi delikanlı orada öldürdüm. Savaşçılar topladım kendi ülkemden götürdüm. Savaşçılar topladım. Aynı yıl ülkemden, Menabşhuni şehrine 195 ve Duqama şehrine 196 karşı sefere çıktım. Ülkenin krali şehrini fethettim. Buştu Ülkesi nin 197 Şharara şehrini yendim. Babilu Ülkesi ne 198 karşı, Baruata Ülkesi ne 199 (ve) Barşua Ülkesi ne karşı sefere çıktım. Barşua ülkesini yok ettim. Şehirler yaktım. 5(?).040 kişi o yılın insan sayısıdır. Kimilerini öldürdüm. Kimilerini 194 Urmiye Gölü nün güneyinde yer alan dağlık alandır. Asur a oldukça yakın bir bölgedir. Modern Kolar dağları ile özdeşleştirilir. Diakonoff- Kashkai: Urmiye Gölü nün güneyine konumlandırılan bir kenttir. Diakonoff- Kashkai: Urmiye Gölü nün güneyine konumlandırılan bir kenttir. Diakonoff- Kashkai: Diyala Nehri ne kadar uzanan topraklardır. Manea ve Parsua ülkeleri arasına lokalize edilmektedir. Diakonoff- Kashkai: Urmiye Gölü nün güneyine lokalize edilmektedir. Diyala Bölgesi nde yer alan Namri ile özdeşleştirilmektedir. Diakonoff- Kashkai: Urmiye Gölü nün güneyine konumlanmaktadır. Diakonoff- Kashkai:

48 canlı götürdüm. at, 9(?)87 büyükbaş hayvan (ve) küçükbaş hayvan (da sürüp çıkardım) demektedir. Sefer kayıtlarında Asur un yandaşları olarak söz edilen topluluklar Asur desteği ile Urartu ya karşı hareket eden kabileler olmalıdır. I. Argişti, Urmiye Gölü nün güneyinde yer alan ve Asur ile ortak hareket eden bu topluluklara Urartu kayıtlarında görmeye alışık olmadığımız biçimde sert karşılık vermiştir. I. Argişti sefer sırasında delikanlıyı öldürmüştür. Yine rakamı ile ifade edilen ancak sınıflandırmasını bilmediğimiz insanlar ise olasılıkla öldürülen erkekler olmalıdır. Kralın sefer sırasında bu kadar yüksek sayıda genç erkeği öldürmesi, Asur ile ortak hareket eden topluluklara vermek istediği göz dağının büyüklüğünü gösterir. Ayrıca I. Argişti bu toplulukların gelecekteki askeri gücünü oluşturacak insanları yok ederek iktidarının ilerleyen yıllarında aynı bölgede karşılaşabileceği olası sorunları engellemeyi hedeflemiş olmalıdır. Barşua Ülkesi nin bir bölümünü ve Mana Ülkesi nin tamamını Urartu ya terk etmek durumunda kalan Asur, bu yıllarda Urartu ya doğrudan saldırma gücünü kendisinde bulamamış 200 ve kendisiyle ortak hareket eden kabilelerle Urartu Krallığı nı durdurmaya çalışmıştır. I. Argişti, Barşua 201, ülkesine düzenlediği seferler sırasında toplam 5040 kişiyi nakletmiştir. Bu göç ettirilen insanların sınıflandırması yazıtın okunabilen kısımlarında yer almamaktadır, ayrıca söz konusu insanların nereye götürüldükleri konusunda da bir veri yoktur. 200 Çilingiroğlu 1994: Parsua nın coğrafi konumu tartışmalara açıktır. Genel olarak Urmiye Gölü nün güneyi olarak kabul edilen bölge bazı araştırmacılar tarafından farklı lokalize edilir. Bu durum Urartu güçlerinin Parsua'ya her saldırısında, Parsua Urartu'dan daha uzağa hareket etmiş ve daha güneyi ifade eden bir coğrafi bölge olarak tanımlanmıştır. (Burney 1994b: 31. vd.) I. Argişti Dönemi nde yazıtlara yansıyan Parsua ülkesi Urmiye Gölü nün güneyini ifade ederken Menua-İşpuini Dönemi nde bu kadar uzak bir noktaya gelinememiştir. Parşua tanımlaması ile Urartu kralları kademe kademe genişleyen bir yayılım göstermiştir. Pecorella-Salvini 1982:

49 Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması?? Barşua (Urmiye Gölü nün güneyi)?? Barşua (Urmiye Gölü nün güneyi) Toplam insan 5040 I. Argişti iktidarının 7. yılında da İran üzerine düzenlediği seferlerine devam etmiştir. Tanrı Haldi silahlarıyla sefere çıktı. Assur un yandaşlarını yendi. Bushtu ülkesini (ve) Tariuni 202 Ülkesi ni fethetti. Argişti önüne serdi. Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle Argişti der ki: Kaleler yaptırdım, Şuruşilini 203 Ülkesi ni mutlu ettim. Assur ordularına ülkem Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle komutanlar sefere yolladım(?). Assuru. Dada ülkemden komutan amubi. Aynı yıl, ülkesine (ve) Arhue 204 Ülkesi ne karşı sefere çıktım. ülkesinin orada krali şehrinden ve 60 şehirden erkek ve kadınları esir aldım. Bushtu ülkesine karşı sefere çıktım. Aburzani şehrini 205, [ ]gini şehrini (ve) Kaduqaniuni şehrini 206 fethettim. ülkesini fethettim. Argişti der ki: dağlık Mana Ülkesi ne kadar ilerledim kişi o yılın insan sayısıdır. Kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm. 606 at, 184 deve, büyükbaş hayvan (ve) küçükbaş hayvan sürüp çıkardım I. Argişti, 7. yılında düzenlediği seferlerinde Asur sınırlarına oldukça yakınlaşmış ve bölgede Asur ile ortak hareket eden kabilelerle karşı karşıya kalmıştır. I. Argişti bu güçlere karşı yürüttüğü savaşlarda başarı sağlamıştır. Kral bölgede sağladığı askeri hakimiyeti inşa ettirdiği kalelerle sürekli kılmaya çalışmıştır. Kale inşası gibi oldukça büyük bir organizasyonu gerektiren faaliyetlerin Urartu Krallığı tarafından gerçekleştirilebilmiş olması burada sağlanan siyasi ve askeri egemenliğin en büyük sembollerini oluşturmaktadır. I. Argişti, Urmiye Gölü nün güneyindeki seferlerinde erkek ve kadınlardan oluşan sayısını 202 Erzurum un kuzeydoğusuna lokalize edilen kent ile ilişkili olmamalıdır. Kesin yeri bilinmemektedir. Diakonoff- Kashkai: Olasılıkla Yukarı Mezopotamya dadır. Diakonoff- Kashkai: Urmiye Gölü nün güneyinde Buştu Ülkesi nin yakınındadır. Diakonoff- Kashkai: Urmiye Gölü nün doğusuna lokalize edilir. Buştu Ülkesi ne bağlı bir kenttir. Diakonoff- Kashkai: Urmiye Gölü nün doğusuna lokalize edilir. Buştu Ülkesi ne bağlı bir kenttir. Diakonoff- Kashkai:

50 bilemediğimiz insanları toplu nüfus aktarımları ile bir başka bölgeye nakletmiştir. Urmiye Gölü nün doğusundan Mana Ülkesi ne kadar devam ettiği askeri seferlerinde ise toplam kişiyi ele geçirmiştir. Alınan insanların sınıflandırmasına ilişkin bilgiler yazıtta yer almamaktadır. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması?? Barşua (Urmiye Gölü nün güneyi)?? Barşua (Urmiye Gölü nün güneyi) Toplam insan I. Argişti düzenlediği seferlerinin 8. yılında Tanrı Haldi kendi silahlarıyla sefere çıktı. Iani Ülkesi ni yendi. Mana Ülkesi ni yendi Buştu Ülkesi ni yendi. Argişti önüne serdi.. Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle Iani Ülkesi ne karşı sefere 208 çıktım. Ülkeyi yendim, kaleleri yerle bir ettim (ve) şehirleri yaktım: Eratele şehrini yendim. Oradan erkek (ve) kadınları götürdüm. Aynı yıl, Mana Ülkesi ne karşı (ve) Buştu Ülkesi ne karşı sefere çıktım. Tura Nehri 209 kayalıktaki kaleyi(?) güç kullanarak aldım. Oradan erkek (ve) kadınları götürdüm. kadar ilerledim(?) kişi o yılın insan sayısıdır. Kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm. 790 at, 100 deve, büyükbaş hayvan (ve) küçükbaş hayvan sürüp çıkardım ifadelerini kullanmaktadır. Argişti 8. yıl seferlerinin başlangıcında Iani ve Eratele şehirlerine seferler düzenlemiştir. Bu kentlerin coğrafi konumları konusunda kesin bir bilgi olmamakla birlikte önceki yıllarda düzenlenen seferlerin güzergahı dikkate alınırsa Urmiye Gölü çevresinde yer almaları gerekir. I. Argişti aynı yıl düzenlediği seferlerin devamında Diyala Irmağı bölgesine kadar ilerlemiş ve buradan kadın ve erkeği götürmüştür. 207 UKN I: Iani ülkesinin ve Eratele kentinin lokalizasyonları yapılamamaktadır. Diakonoff-Kashkai: 28, Modern Diyala ırmağıdır. Diakonoff- Kashkai: UKN I:

51 Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması?? Mana, Buştu. Tura (Urmiye Gölü nün Güneyi-Diyala Irmağı)?? Mana, Buştu. Tura (Urmiye Gölü nün Güneyi-Diyala Irmağı) Toplam insan I. Argişti düzenlediği seferlerin 9. yılında Tanrı Haldi kendi silahlarıyla sefere çıktı. Mana Ülkesi ni (ve) Irkiuni Ülkesi ni Argişti önüne serdi Mana Ülkesi ne karşı sefere çıktım. Irkiuni Ülkesi ni 211 fethettim. Assur dağlarına kadar ilerledim kişi o yılın insan sayısıdır. Kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm. 286 at, 2251 büyükbaş hayvan ve 8205 küçükbaş hayvan sürüp çıkardım demektedir. I. Argişti Urmiye Gölü nün güneyine düzenlediği seferle hakimiyet alanını Asur ülkesine kadar genişletmiştir. Yazıtta cinsiyeti belirtilmeyen toplam 6471 kişi sefer sonucunda toplu nüfus aktarımı politikaları ile karşı karşıya kalmıştır. Seferde I. Argişti nin, Asur dağlarına kadar ilerleyebilecek askeri güce sahip olması Urartu Krallığı nın bu yıllardaki Asur karşısındaki gücünü ortaya koyar. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması?? Mana, Irkiuni, Asur Dağları (Urmiye Gölü nün güneyi)?? Mana, Irkiuni, Asur Dağları (Urmiye Gölü nün güneyi) Toplam insan 6471 I. Argişti İran a düzenlediği 10. yıl sefer kayıtlarında, Tanrı Haldi kendi silahlarıyla sefere çıktı. Buşhtu Ülkesi ni yendi. Argişti önüne serdi. Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle Buştu Ülkesi ne karşı sefere çıktım. Aşqaia Ülkesi nin 213 vadisini 211 Urmiye Gölü nün güneyine lokalize edilir. Asur ile komşu olmalıdır. Diakonoff- Kashkai: UKN I: Urmiye Gölü nün güney kıyılarına lokalize edilir. Tebriz in batısında yer alan modern Uskı ile ilişkilendirilir. Diakonoff- Kashkai:

52 fethettim. Ugishtini Ülkesi nin Şhatiraragani bölgesini 214 yendim. Ushini Ülkesi nin. Dağlık Alateie Ülkesi ne kadar ilerledim 215. Ülkeyi yaktım. Şehirleri yerle bir ettim. Oradan erkek ve kadınları sürüp çıkardım kişi o yılın insan sayısıdır. Kimilerini öldürdüm, Kimilerini canlı götürdüm. 290(?) at, 101 deve, 4909 büyükbaş hayvan (ve) küçükbaş hayvan sürüp çıkardım. Argişti der ki: Tanrı Haldi uğruna bu kahramanlıkları bir yılda yaptım. 216 demektedir. I. Argişti iktidarının 10. yılında Urmiye Gölü bölgesine düzenlediği seferlerine devam etmiştir. Kral gölün güneyine ilerlemiş ve bölgedeki kentlerde yaşayan kadın ve erkekleri sürmüştür. 10. yıl seferleri sonucunda toplam 7873 kişi toplu nüfus aktarımı politikaları ile karşı karşıya kalmıştır. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Erkek? Alateie (Urmiye Gölü nün güneyi) Kadın? Alateie (Urmiye Gölü nün güneyi) Toplam insan 7873 tekrar saldırmıştır. I. Argişti Horhor kroniklerinde ifade ettiği seferlerinin 11. yılında Mana Ülkesi ne Mana Ülkesi nin ordularını yendi. Onları Argişti önüne serdi Argişti der ki: ordunun bir bölüğü(?) Mana Ülkesi ne geldi. Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle... kaleleri yendim. O yerde(?) ülkeyi harap ettim, şehirleri yaktım kişi o yılın insan sayısıdır. Kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm. 170 at, 62 deve, 2411 büyükbaş hayvan (ve) 6140 küçükbaş hayvan (da) sürüp çıkardım. 217 I. Argişti nin 11. yılı sefer kayıtlarında Aras Irmağı kıyısında kale ve sulama kanalı inşasından sonra Mana Ülkesi ne düzenlediği seferden söz edilmektedir. Yazıtın bu kısmında okunamayan birçok kelime olmasından dolayı seferin detayları hakkında bilgi almak mümkün 214 Buştu Bölgesi içerisinde yer almalıdır. Diakonoff- Kashkai: Urmiye Gölü nün güneyindeki dağlık bölgelerdir. Diakonoff- Kashkai: UKN I:

53 değildir. Bununla birlikte, I. Argişti bölgeden, toplam 3270 kişiyi toplu nüfus aktarımları ile karşı karşıya bırakmıştır. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması?? Mana (Urmiye Gölü nün güneyi ve doğusu)?? Mana (Urmiye Gölü nün güneyi ve doğusu) Toplam insan 3270 I. Argişti İran a 12. yılında düzenlediği sefer hakkında, Tanrı Haldi silahlarıyla sefere çıktı. Tuaratsini Ülkesi nin 218 vadisini(?) (ve) Gurku Ülkesi ne kadar yendi. Mana Ülkesi nin ordularını yendi. Dainalatini den bir kanal açtım. Krallığıma zenginlik getirdim Savaşçılar topladım. Mana Ülkesi ne karşı sefere çıktım. Ülkeyi harap ettim, şehirleri yaktım. Buştu Ülkesi nin Uikika şehrine kadar ilerledim(?). Oradan erkek (ve) kadınları sürüp çıkardım kişi o yılın insan sayısıdır. Kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm. 308 at, 8.x21 büyükbaş hayvan (ve) küçükbaş hayvan sürüp çıkardım. 219 demektedir. I. Argişti iktidarının 12. yılında Mana Ülkesi ne karşı yürüttüğü seferlerine devam etmiştir. Kral Mana Ülkesi ne saldırılarına devam ederken kuzey bölgelerinde de yaptığı gibi yeni fethettiği bölgeleri hoşnut edecek sulama kanalları inşa etmektedir. I. Argişti İran bölgesine seferlerinin 7. yılında kale inşası ve 12. yılında su kanalı inşası projelerini yürütmesi, bu bölgeden ekonomik anlamda düzenli gelir sağlama isteği ile paralel değerlendirilmelidir. Ayrıca inşa faaliyetleri ile bölge halkının desteğini sağlayarak bölgede kalıcı olmayı da hedeflemiş olmalıdır. Seferler sırasında Buştu Ülkesi nin Uikika şehrine kadar ilerleyen I. Argişti toplam kişiyi toplu nüfus aktarımı uygulaması ile karşı karşıya bırakmıştır. Yazıtta aktarılan insanlar kadın ve erkek olarak sınıflandırılmaktadır. 217 UKN I: Van Gölü nün kuzeybatısına Murad su yakınlarına lokalize edilmektedir. Diakonoff- Kashkai: UKN I:

54 Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Erkek? Mana, Buştu (Urmiye Gölü nün güneyi ve doğusu-diyala Irmağı na kadar uzanan topraklar) Kadın? Mana, Buştu (Urmiye Gölü nün güneyi ve doğusu-diyala Irmağı na kadar uzanan topraklar) Toplam insan I. Argişti iktidarının 13. yılında İran bölgesine seferler düzenlemeye devam etmiştir Mana Ülkesi ne karşı sefere çıktım, Ülkeyi harap ettim, şehirleri yaktım. Tahkimatlı, krali, Şhimerihadiri şehrini 220 güç kullanarak fethettim. Oradan erkek (ve) kadınları sürüp çıkardım. 221 Urartu kralı 13. yılı seferleri ile ilgili olarak yazıtında Mana Ülkesi ne tekrar bir sefer düzenlediğini bu ülkede başarı sağladığını belirtmektedir. I. Argişti başarı sağladığı her seferde olduğu gibi bu ülkede yaşayan insanları da toplu nüfus aktarımı politikaları ile karşı karşıya bırakmıştır. I. Argişti bölgeden aldığı insanları erkek ve kadın olarak sınıflandırmış ancak kaç kişi olduklarını ifade etmemiştir. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Erkek? Mana (Urmiye Gölü nün güneyi ve doğusu) Kadın? Mana (Urmiye Gölü nün güneyi ve doğusu) Toplam insan? I. Argişti İran a düzenlediği seferler sonucunda sınırlarını Asur u fazlasıyla rahatsız edecek ölçüde genişletir. Urartu kralı gücünü büyük oranda Batı İran toprakları üzerinde gelişen olaylara ve bu yöredeki Urartu varlığının sürekliliği için çaba harcamıştır. I. Argişti 220 Manea Ülkesi ndeki krali şehirlerdendir. Diakonoff- Kashkai: UKN I:

55 ele geçirdiği yeni topraklarda kale ve sulama sistemleri gibi o bölgeleri ekonomik anlamda geliştirecek inşa faaliyetlerine önem vermiştir. Kral, fethettiği bölgelerde toplu nüfus aktarımı politikalarını uygulayarak hakimiyetini pekiştirmeyi hedeflemiştir. Ayrıca bu tutumuyla, Asur ile ortak hareket eden kabile ve ülkeleri ağır bir biçimde cezalandırmıştır. IV. Salmanasar Dönemi nde M.Ö. 782, 781, 780, 779, 777 ve 775 yıllarında Urartu üzerine 6 sefer düzenlenmiştir. Bu seferlere Shamsi-ilu önderlik etmiştir. Shamsi-ilu Til Barsip'te, Quti'ye (Mana bölgesi) sefer düzenledikten sonra, I. Argişti'nin uğradığı bir yenilgiden söz eder. Bu yenilgi ile kralın kampı ele geçirilmiştir. 222 Asur kayıtlarında Urartu ya karşı kazanılan zaferden söz edilmesine rağmen Menua Dönemi nde olduğu gibi I. Argişti de Asur gücünden çekinmemiş ve seferlerinde Asur a karşı birçok başarı elde etmiştir. I. Argişti, İran Bölgesi ne düzenlediği seferlerin sonucunda toplam kişiyi bir başka bölgeye nakledilmiştir. Bölgeye düzenlenen 8 seferi ifade eden yazıtların hiçbirinde aktarılan insanların kadın, erkek ve genç erkek olarak rakamsal sınıflandırılması yapılmamıştır. Urmiye Gölü ne düzenlenen seferlerde toplu nüfus aktarımına uğrayan insanların cinsiyetlerine dayalı sayılarının belirtilmemiş olması bu bölgeden insanların kuzey seferlerinden farklı bir biçimde yani bir hedef doğrultusunda aktarılmadığı düşüncesini uyandırmaktadır. Urmiye Gölü nün güneyinde yaşayan toplulukların Asur ile işbirliğine girmiş olması aktarımların en önemli nedenlerinden biri olmalıdır. I. Argişti zaten 6. yıl seferinde delikanlıyı Asur ile işbirliğine girmesinden dolayı öldürmüştür. Bu örnek, I. Argişti nin bölgede hakimiyet kurmak için kararlılığını ve sert tutumunu göstermektedir. I. Argişti olasılıkla bu bölgeden aktardığı insanları detaylı bir biçimde sınıflandırmamış ve cezalandırmak amacı ile bir başka bölgeye götürmüştür. 222 Barnett 1982:

56 3-) Batı Seferleri ve Toplu Nüfus Aktarımları I. Argişti, Menua tarafından başlatılan batı seferlerine 223 ve burada gerçekleştirilen idari düzenlemelere devam etmiştir. Düzenlenen seferlerin amacı, M.Ö. 8. yüzyılda canlanan batı ticaretinden pay alma girişimleri olarak tanımlanabilir. Bu faaliyetler içerisinde, doğuya Van dan ulaşan malların güven içinde Al Mina 224 gibi koloni kentlerine ulaştırılması önemli bir yer tutmalıdır. Urartu krallarının batı dünyasına gönderilmesi için yoğun çaba sarf ettikleri malların krallık için değeri büyük olmalıdır. Bununla birlikte I. Argişti nin tüm seferleri içerisinde batı bölgesine sadece bir kere gitmesi bölge denetiminin Menua Dönemi nde sağlandığını gösteriyor olmalıdır. 225 I. Argişti Horhor kroniklerinde yer alan 4. yıl seferinde (M.Ö. 783) bu bölgede gerçekleştirdiği fetihlerden söz eder Hate Ülkesi ni fethetti, kral Hilaruda nın ülkesini fethetti. Menua oğlu Argişti der ki: Hate Ülkesi ne karşı sefere çıktım. Niribai Ülkesi nin vadisini(?) yendim, ülkesinin tahkimatlı [ ]urmani şehrini aldım. Krali [ ]adani şehrini yendim. Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle Hate Ülkesi ne karşı sefere çıktım. Tuatehe ni boyunu ve ülkesinin 226 çevresini, güneyindeki Melitea şehrini bağışladım. Meliaini nehrinin havzası, Piteira şehrine, Marmuani Ülkesi ne (ve) Qa[ ] ülkesine kadar ilerledim(?). Erkek ve kadınları götürdüm. Kaleleri yerle bir ettim, şehirleri yaktım delikanlı, 8698 canlı erkek (ve) kadınları götürdüm, toplam kişi o yılın insan sayısıdır. Kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm. at, büyükbaş hayvan (ve) küçükbaş hayvan sürüp çıkardım. 227 Yazıtta, Meliteia Ülkesi nin düzenlenen sefer sonucunda Menua Dönemi nde olduğu gibi haraç verme koşulu altında bağışlandığı anlaşılmaktadır. Bu uygulama kuzey seferlerinde 223 Çilingiroğlu 1997: Çilingiroğlu 1984a: 23, Al Mina hakkında detaylı bilgi için bkz. Boardman 1999: 44 vd. 225 Yıldırım 1994: Tuatehe ile Tabal kralı Tuwatis in aynı kişi olabileceği önerilmektedir. Köroğlu 1996:

57 Diauehi nin fethedilmesinin ardından başvurulan politikanın bir benzeridir. I. Argişti bölgeyi kendisine bağlayarak hiçbir çaba göstermeden düzenli olarak gelir sağlamayı hedeflemiştir. Ayrıca kral bölgede uyguladığı toplu nüfus aktarımlarıyla Fırat kıyısında bulunan bölgelerdeki etnik grupların askeri potansiyellerini zayıflatmış olmalıdır. Bu uygulamayla kabilelerin birliğiyle oluşturulacak ittifaklar önlenmiştir. Bu bölgeden alınan 8698 erkek olasılıkla I. Argişti nin 5. yıl seferleri sonucunda kurulan Erebuni Kalesi ne yerleştirdiği Hate ve Supaneli askerler olmalıdır. Ayrıca buradan alınan diğer insanlarda Erebuni Kalesi nin inşa edileceği bölgeye götürülerek kalenin inşasında kullanılmış olmalıdır. Belirtilmesi gereken bir diğer önemli nokta 4. yıl sefer kayıtlarında batı bölgesinden aldığı insanların sınıflandırılmasını ve sayısını belirtmesine rağmen insanların nereye götürüldüğüne değinilmemesidir. Söz konusu bilgiyi ancak 1 yıl sonraki sefer kayıtlarında öğrenmek mümkün olacaktır. I. Argişti ve diğer Urartu kralları yazıtlarını genelde belirli standart kalıplar doğrultusunda ortaya koymalarından dolayı toplu nüfus aktarımına uğrayan insanlar çok uzak bir bölgeye götürülmüş olsalar dahi bu bölgenin adını öğrenmek çoğu zaman mümkün olmamaktadır. I. Argişti Dönemi nde düzenlenen seferler sonucunda rakamsal değer verilen yazıtların tamamında aktarılan erkeklerin sayısı kadınların sayısından fazla olduğu görülmektedir. Ancak 4. yıl seferinde aktarılan kadınların sayısındaki artış dikkat çeker. Seferde delikanlı ve erkek olmak üzere toplam kişi alınmışken aktarılan kadınların sayısının gibi çok daha yüksek bir rakama ulaştığı görülmektedir. Bu durumun birbirinden bağımsız birden fazla nedeni olabilir. Bölgeden alınan insanların tamamının Erebuni ve çevresine yerleştirildiğini kabul edecek olursak, yeni bölgede kuzeyli olmayan nüfusun arttırılması girişimleri ile paralel değerlendirilebilir. Hakimiyetin pekiştirilmesi 227 UKN I:

58 düşünülen bir bölgeye çok sayıda kadının götürülecek olması burada kısa vadede nüfusun artışına da neden olacaktır. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Delikanlı 2539 Hate, Tuatehe, Melitea, Marmuani (Malatya Elazığ Bölgesi) Canlı Erkek 8698 Hate, Tuatehe, Melitea, Marmuani (Malatya Elazığ Bölgesi) Kadın Hate, Tuatehe, Melitea, Marmuani (Malatya Elazığ Bölgesi) Toplam ) Urme Ülkesi ve Toplu Nüfus Aktarımları I. Argişti iktidarının 14. yılında düzenlediği üçüncü seferinde güzergahını tamamen değiştirerek güneye yönelmiştir.... Urme Ülkesi ne karşı sefere çıktım. Urme Ülkesini yendim, ülkeyi harap ettim.... ülkesine kadar ilerledim(?) şehirleri yaktım. Oradan Biainili ülkesine erkek (ve) kadınları götürdüm. Toplam kişi o yılın insan sayısıdır. Kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm. 25 at, x744 büyükbaş hayvan, küçükbaş hayvan sürüp çıkardım... Urartu tarihinde ilk defa I. Argişti Dönemi ile birlikte Diyarbakır ın kuzeyine lokalize edilen Urme 228 bölgesine sefer düzenlenmiştir. Urartu krallarının sistematik olarak sefer düzenledikleri güzergahların dışında kalan bu bölgede öncelikli hedef Asur a gözdağı vermek olmalıdır. Bununla birlikte düzenlenen sefer sonucunda, elde edilen zengin ganimet listesi seferin bir başka önemli gerekçesidir. Düzenlenen sefer sonucunda cinsiyete dayalı sınıflaması yazıta yansımayan insan, Biainili ye yani olasılıkla Van ve çevresine götürülmüştür. 228 Diakonoff-Kashkai:

59 Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Erkek? Urme (Diyarbakır ın kuzeyi) Kadın? Urme (Diyarbakır ın kuzeyi) Toplam Argişti iktidarda kaldığı süreçte gerçekleştirdiği toplu nüfus aktarımları ile insanı bir başka bölgeye nakletmiştir. Aktarılan insanlar arasında yazıtlarda da ifade edildiği gibi öldürülen insan sayısı oldukça fazla olmalıdır. Ancak yazıtların hiçbirinde öldürülen insanların rakamsal değerleri vermediğinden söz konusu insanların sayısı hakkında herhangi bir çıkarımda bulunmak mümkün gözükmemektedir. I. Argişti Dönemi nde seferlerde elde edilen başarıya paralel olarak bu kadar yüksek sayıda insanın bölgeler arasında hareket ettirilmesi Urartu Krallığı nın toplu nüfus aktarımı politikasına verdiği önemin en açık kanıtını oluşturur. Aktarılan insanların yaşam alanlarının oluşturulması, çalıştırılması gibi büyük organizasyon gerektiren faaliyetlerin I. Argişti tarafından düzenlenebilmesi, Urartu Krallığı nın ulaştığı siyasi, idari ve askeri gücün büyüklüğü ile paralel bir sonuçtur. I. Argişti Dönemi nde ulaşılan gerek idari gerekse askeri sistem, binlerce kilometrekarelik bir alanda krallığın çıkarları doğrultusunda değişimler yaratabilme gücünü sergiler. 59

60 I. Argişti Dönemi nde Tüm Seferler Sonucunda Aktarılan İnsan Sayısı Aktarılan insanların Bölgesi Yazıtta verilen sayı Kuzey Seferleri Toplam Delikanlı Savaşçı Erkek 5389 Kadın Doğu Seferleri Toplam Delikanlı? Erkek? Kadın? Batı Seferleri Toplam Delikanlı 2539 Erkek 8698 Kadın Urme Seferleri Toplam Erkek? Kadın? Toplam D- II. Sarduri Dönemi Toplu Nüfus Aktarımları II. Sarduri, Urartu tahtına M.Ö. 764 yılında geçmiştir. Babası I. Argişti nin düzenlediği batı, kuzey ve doğu seferlerindeki başarılarının üzerine iktidarını şekillendirmiştir. I. Argişti Dönemi nde özellikle kuzey ve doğu bölgelerinde elde edilen başarılar, II. Sarduri yi öncelikle batı ve kuzeybatı bölgelerine düzenlenecek seferlere yönlendirmiştir. 229 (Levha 6) 1-)Kuzey Seferleri ve Toplu Nüfus Aktarımları II. Sarduri iktidarının ilk yıllarında batı bölgelerine düzenlenen seferlere önem vermesinden dolayı kuzey ülkelerine ilk seferini ancak iktidarının 10. yılında düzenlemiştir. II. Sarduri nin kuzey ülkelerine düzenlediği seferler hakkındaki bilgileri fethedilen bölgelere 229 Çilingiroğlu 1994:

61 bırakılan yazıtlardan, Van Kalesi ndeki Analı Kız kutsal alanından 230 ve devşirme malzeme olarak Surp Pagos Kilisesi duvarında yer alan stel üzerinden edinmekteyiz. II. Sarduri M.Ö yıllarında kuzey bölgelerine düzenlenen ilk seferinde Sevan Gölü nün batısına kadar ilerlemiştir. Yazıttan sefer sırasında elde edilen başarılara rağmen toplu nüfus aktarımı ile insan nakledilmediği anlaşılmaktadır. 231 II. Sarduri, M.Ö. 752 yılında kuzey ülkelerine düzenlediği sefer ile ilgili olarak Aynı yıl ikinci kez Etiuni Ülkesi ne karşı, Liki Ülkesi ne karşı sefere çıktım. Abiani 232 kabilesinin yöneticisinin krali şehri tahkimatlı Edia 233 şehrini fethettim; Irkua kabilesinin yöneticisinin tahkimatlı krali şehri Iruia yı 234 yendim. Ueirda 235 kabilesinin yöneticisinin tahkimatlı krali şehri Irdua yı fethettim. Puinialhi 236 şehrinin kralını esir aldım, kral Sarduri ye haraç ödemesi koşuluyla bağışladım. Ülkedeki bu dört kaleyi yendim. Oradan erkek ve kadınları sürüp çıkardım delikanlı, kadın ve 4000 savaşçı sürüp çıkardım büyükbaş hayvan, küçükbaş hayvan götürdüm. 237 ifadelerini kullanmaktadır. II. Sarduri nin Güney Transkafkasya üzerine düzenlediği seferinde değindiği ülke isimlerine ilk defa bu yazıtta karşılaşırız. Daha önce krali yazıtlarda değinilmeyen bu yeni ülke ve kentlere sefer düzenlenmesi kuzey bölgelerindeki sınırların genişletilme çabaları olarak yorumlanabilir. II. Sarduri başarı sağladığı yeni bölgelerde toplu nüfus aktarımı 230 UKN I: 155 A-G. 231 UKN I: 156 DI-DII. 232 Güney Transkafkasya da yer alan bir kabilenin ismidir. Diakonoff-Kashkai: Liqui Ülkesi nde yer alan Abiani hanedanlığının krali şehridir. Diakonoff-Kashkai: Liqui Ülkesi nin krali şehridir. Diakonoff-Kashkai: Güney Transkafkasya da yer alan bir kabilenin ismidir. Diakonoff-Kashkai: Güney Transkafkasya ya lokalize edilir. Diakonoff-Kashkai: UKN I: 155 A. 61

62 gerçekleştirmiş ve kentten 3500 delikanlı, 4000 savaşçı ve kadın almıştır. Buradan alınan kadın sayısı, erkek ve genç erkek sayısının iki katından fazla bir sayıya ulaşmaktadır. Urartu yazıtlarında II. Sarduri den önce de kuzey ülkesinden erkeklerden çok daha fazla sayıda kadının alındığı görülmüştür. 238 Bölgeden alınan insanlar arasında gösterilen 4000 savaşçı da Urartu yazıtlarında çok sık karşılaşılan standart bir uygulama değildir. Alınan savaşçılar olasılıkla bir başka bölgeye yerleştirilerek Urartu Krallığı nın yapacağı seferlerde kullanılmıştır. II. Sarduri bu seferleri ile aynı yıl bir başka coğrafyaya, Urme ye sefer düzenlemiştir. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Delikanlı 3500 Irkua, Ueirda, Puinialhi(Güney Transkafkasya) Kadın Irkua, Ueirda, Puinialhi(Güney Transkafkasya) Savaşçı 4000 Irkua, Ueirda, Puinialhi(Güney Transkafkasya) Toplam insan II. Sarduri nin M.Ö yılları arasına tarihlenen yıllıklarında: Qulha 240 Ülkesi ne karşı ilerledim. Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle Huşa Ülkesi nin 241 kralı Hahani yi ve halkını esir aldım, onları sürdüm ve kendi ülkeme yerleştirdim. Sarduri derki: Aynı yıl ordularım Abiliane 242 Ülkesi ne karşı sefere çıktı. Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle ülkeyi bir gün içinde ele geçirdim. Kaleleri yerle bir ettim. Şehirleri yaktım ve ülkeyi tahrip ettim. Sarduri derki: delikanlı, 3496 canlı erkek ve 6408 kadın götürdüm. Toplam 9904 kişi sürgün ettim. Kimilerini 238 Benzer bir uygulama II. Sarduri nin babası, I. Argişti Dönemi nde de görülmektedir. 239 Yazıtta toplam alınan insan sayısı yer almadığından tarafımızca cinsiyete dayalı verilen rakamlar toplanmıştır. 240 Rioni nin kuzeyinden Aşağı Çoruh a kadar yayılmış olabileceği kabul edilen Kolkhis Krallığı nın bir parçasıdır. Diakonoff-Kashkai: Huşa ülkesinin Diauehi nin kuzeyinde, Çıldır Gölü nün güneybatısında veya Diauehi nin batısında olabileceği önerilmektedir. Diakonoff-Kashkai: Aras ovasındaki bir kabile ve bu kabilenin yaşadığı ülke olduğu önerilmektedir. Diakonoff-Kashkai: 2. 62

63 öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm. Ayrıca 65 at, X.090 büyükbaş hayvan ve küçükbaş hayvan sürüp çıkardım denmektedir. II. Sarduri, kuzey bölgelerine düzenlediği seferlerinde toplu nüfus aktarımı politikalarına devam ettiği görülmektedir. Yazıtta alınan insanların sayısı belirtilmemekle birlikte Urartu kralının ülkesinde iskan ettirilmek üzere götürüldükleri belirtilmiştir. Yazıtta adı geçen Qulha Ülkesi nin 244 lokalizasyonu hakkındaki tartışmalarda bu bölgenin Kolkhis Krallığı ile eşdeğer olduğu konusunda görüş birlikteliği vardır. 245 Söz konusu görüşün temelinde Doğu Karadeniz kıyısında M.Ö. 3. yüzyıldaki varlığı anlatılan Kolkhis kenti ve burası ile ilişkili Argonuatlar efsanesine dayanır. Bu, altın ve post öğelerine dayalı hikaye M.Ö. 7. yüzyıla Homeros dönemine kadar uzanmaktadır. 246 Kolkhis bölgesi daha sonra M.S yıllarında Flavius Arrianus Roma imparatoru Hadrianus a yazdığı mektuplarda anılmaya devam edecektir. 247 II. Sarduri nin seferleri sonucunda Karadeniz kıyılarına kadar ulaştığı kabul edilmektedir. Barnett, Urartu Krallığı nın bu yayılım ile Grek kolonileri ile ilişkiye geçtiğini öne sürmüştür. 248 Bununla beraber Köroğlu önerilen lokalizasyona gerek Urartu ordusunun izlediği güzergahı dikkate alarak gerekse Urartu kralının ganimet listesinde yer alan verilerde değişim yaşanmadığı gerekçelerine dayanarak karşı çıkmaktadır. Köroğlu, Qualha nın Ardahan ve çevresine yerleştirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bugünkü Göle 243 UKN I: 155 C. Bu seferin M.Ö. 749 yılında (Salvini 1995: 77.) veya M.Ö. 750 yılında olduğu önerilmektedir. Barnett 1982: Diauehi Ülkesi nin II. Argişti tarafından ortadan kaldırılmasının ardından, Kolkhis ile direk bağlantıya geçildiği belirtilmektedir. Burney-Lang 1971: Diakonoff-Kashkai: 69, Çilingiroğlu 1994: 83, Salvini 1991: 6, Barnett 1982: 349, Chanin 1987: Argounatlar hakkındaki bilgileri M.Ö. 3. yüzyılda yaşayan Rodos lu Apollonios dan öğreniriz. Bu hikayenin temelini oluşturan altın ve post bir zamanlar Athamas ın çocukları, Phiriksos la Helle yi sırtına alıp Yunanistan dan Karadeniz de ki Kolkhis ülkesine kaçıran kanatlı koçun pöstekisidir. Erhat 1978: 56. vd. 247 Arslan 2005: 83. vd. 248 Barnett 1982: 366. Urartu nun Miletos ile kurduğu ilişki hakkındaki öneriler için ayrıca bkz. Chanin 1987:

64 ilçesinin Orta Çağ daki adının Kola olduğuna dikkat çekmekte ve bu ismin Qualha ile benzerliğini belirtmektedir. 249 II. Sarduri, bölgeye düzenlediği seferlerin devamında Abiliane bölgesine ilerlemiş ve buradan 1890 delikanlı, 3496 canlı erkek ve 6408 kadın olmak üzere 9904 kişiyi nakletmiştir. II. Sarduri nin bu bölgeye naklettiği insanlar arasında kadın sayısındaki fazlalık dikkati çeken bir özellik olmaya devam etmiştir. II. Sarduri aynı seferde Huşa Ülkesi ne saldırmış, ülkenin kralını ve halkını esir alarak kendi ülkesine getirmiştir. Bu uygulama Huşa Ülkesi nin kralını bir cezalandırma girişimi ve onun yerine olasılıkla Urartu Krallığı ile işbirliği içerisinde hareket edecek birisinin tayin edilmesi ile sonuçlanmıştır. Kral Hahani nin halkının yazıtta esir aldığını belirtilmesine rağmen bu insanların sayısını vermemiştir. Bu durum belki de kral Hahani nin yakın çevresinde yer alan iktidar hakkı talep edebilecek az sayıdaki kişinin nakledilmesinden kaynaklanmış olmalıdır. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Delikanlı 1890 Abiliane (Aras ovası) Canlı Erkek 3496 Abiliane (Aras ovası) Kadın 6408 Abiliane (Aras ovası) Toplam insan II. Sarduri nin M.Ö yıllarına tarihlenen seferlerini bir önceki seferlerine konu olan bölgelerin üzerine gerçekleştirmiştir. II. Sarduri söz konusu sefer ile ilişkili olarak, Tanrı Haldi silahlarıyla ilerledi, Eriahi Ülkesi nin kralını yendi, Abilianihi Ülkesi ni yendi, Argişti oğlu Sarduri önüne serdi. Sarduri der ki: Eriahi Ülkesi ne karşı ilerledim, Eriahi Ülkesi ni yendim, bir gün içinde ele geçirdim erkek ve kadın esirler aldım. Oradan bir sürü sığır getirdim, şehirleri yaktım, ülkeyi tahrip ettim, Biainili Ülkesi ne kadın ve erkekleri sürüp çıkardım. Sarduri derki: geri döndüğümde Abilianihi Ülkesi ne karşı ilerledim. Abilianihi kralı Murini geldi, Sarduri nin ayaklarına sarıldı, yere kapandı, merhamet ettim. Yerine yerleştirdim, haraç ödeme koşulu altında hayatını bağışladım Bir yılda 7150 kişiyi taşıdım, kimilerini öldürdüm, kimilerini 249 Köroğlu 2001: 728. vd. 250 Yazıtta verilen delikanlı ve kadın rakamları tam olarak okunamadığından alınan toplam insan sayısı farklı bir değer (11.794) vermektedir. 64

65 canlı aldım. 500 at, 8560 büyükbaş hayvan, küçükbaş hayvan sürüp çıkardım. Bu krala yeterdi fakat ülkeyi terk ettiğim zaman, savaşçılar aldıklarını ayrı götürdü 251 demektedir. II. Sarduri, Abilianihi, Eriahi ülkelerine karşı düzenlediği seferlerinde rakamsal olarak belirtmediği erkek ve kadınları toplu nüfus aktarımları ile nakletmiştir. Buradan aldığı insanları Biainili ve çevresine yerleştirmiştir. Urartu krali yazıtlarında genellikle insanların alındığı yer belirtilmekle beraber nereye götürüldükleri çok ender ifade edilir. Ancak Kral II. Sarduri, yazıtında insanları Biainili ye yani olasılıkla Van ve çevresine götürmüş olduğunu ifade etmektedir. Aynı yıl düzenlenen seferin devamında Abilianihi Ülkesi kralı Murini nin vergi ödemesi koşulu ile bağışlandığı anlaşılmaktadır. II. Sarduri Murini yi bağışlamasına rağmen ülkesinde yaşayan 7150 kişiyi toplu nüfus aktarımları ile karşı karşıya bırakmıştır. Burada değerlendirilmesi gereken en önemli nokta II. Sarduri Dönemi nde yazıtlara tekrar yansıdığını gördüğümüz bir uygulama olan savaşa katılan askerlerin ganimetlerden pay almasıdır. II. Sarduri bu yazıt ile birlikte askerlerin ganimet listelerinden belirli bir pay aldığını ifade etmiştir. Bu uygulama farklı bakış açıları ışığında değerlendirilebilir. Askerlerin ganimet sahibi olabilmesi özel mülkiyetin bir göstergesi olmalıdır. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Erkek? Abilianihi (Aras ovası) Kadın? Abilianihi (Aras ovası) Toplam insan 7150 II. Sarduri, M.Ö yılları arasında Etiuni Ülkesi ne sefer düzenlemiştir. Sefer kayıtlarında insan aktarımına dair bir bilgi yoktur. M.Ö yıllarına tarihlenen seferlerini anlatan kroniklerde, orayı ziyaret etmedi tanrılar kulak verdiler, bana yol gösterdiler. Puluadi Ülkesi ne karşı ilerledim. Düşman ordusu savaş için önüme geçti. Onları geri attım, Libliuni 252 şehrine kadar 251 UKN I: 155 C İran Azerbaycan ındaki modern Seghendel Köyü ne lokalize edilir. Diakonoff-Kashkai:

66 kovaladım. Tahkimatlı krali şehir Libliuni yi savaşta fethettim. Orada bir yazıt diktirdim. Sarduri derki: bu yıl üçüncü kez Eriahi Ülkesi ne karşı ilerledim. Kadın ve erkekleri Biainili Ülkesi ne sürdüm. Kaleler inşa ettim, ülkeyi ülkeme bağladım oradan 6436 delikanlı, kadını sürüp çıkardım, toplam kişi. Kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm at, 115 deve, büyükbaş, küçükbaş hayvan sürüp çıkardım. 253 denmektedir. II. Sarduri nin kayıtlarından kuzey bölgelerinde otoritesini sarsan bazı problemlerin ortaya çıktığı ve bu problemleri çözmek amacıyla sefer düzenlediği anlaşılmaktadır. Düzenlenen sefer sonucunda Libliuni üzerinde hakimiyetini yeniden sağlanmış olduğu ifade edilmektedir. II. Sarduri aynı yıl içerisinde Eriahi Ülkesi ne düzenlediği seferlerinde 6436 delikanlı ve kadın olmak üzere toplam kişi Biainili çevresine yerleştirilmiştir. II. Sarduri, Kuzey bölgelerinde düzenlemiş olduğu bu seferinde de aktardığı kadınların sayısındaki çokluk dikkati çekecek ölçüdedir. II. Sarduri aktardığı toplam erkek sayısının iki katından fazla sayıda kadını bölgeden nakletmiştir. Ayrıca buradan sadece genç erkeklerin alınmasını ve kadın sayısındaki fazlalığı dikkate alırsak bu uygulamayı ortaya çıkan isyanları cezalandırma girişimi olarak değerlendirilebiliriz. II. Sarduri sefer düzenlediği bölgenin demografik yapısında büyük değişimler yaratarak hem o bölgenin güvenliğini sağlamış hem de gelecek yıllarda da çıkacak olan olası isyanları engellemek istemiş olmalıdır. Ayrıca ulaşılan sınırların Urartu Krallığı nın gittiği en kuzey nokta olması ve alınan ganimetlerin arasında devenin yer alması uzun mesafeli ticareti göstermektedir. 254 Eriahi de elde edilen başarıya koşut olarak burada kalelerin inşa edilmesi bölgedeki Urartu Krallığı nın kurmaya çalıştığı hakimiyet stratejisi açısından ayrı bir önem taşır. Tüm bu veriler ışığında II. Sarduri nin bölgede otoritesini tam anlamıyla sağlayabilmek için birçok farklı girişimde bulunduğu anlaşılmaktadır. 253 UKN I: 155 E. 254 Barnett 1982:

67 Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Delikanlı 6436 Eriahi (Leninakan bölgesi) Kadın Eriahi (Leninakan bölgesi) Toplam insan II. Sarduri M.Ö yıllarına tarihlenen yıllıklarında yeni bir isyanı bastırmak için bir kez daha kuzeye yönelmek zorunda kaldığı görülmektedir. Bu yıl üçüncü kez Eriahi Ülkesi ne karşı savaşçılar yolladım 3225 delikanlı, 4928 kadın götürdüm, toplam 8153 kişi. Kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı aldım, 412 at, 6665 büyükbaş, küçükbaş hayvanı sürüp çıkardım. 255 II. Sarduri, Eriahi Ülkesi ne düzenlediği seferlerinde toplu nüfus aktarımı politikası ile naklettiği insanların delikanlı ve kadın olarak sınıflandırmıştır. Kral, bölgeden toplam 8153 kişiyi nakletmiştir. Alınan insanlar arasında kadınlar yine ganimet listesinde ön sırada yer almaktadır. II. Sarduri bu bölgede otoritesini sağlamlaştırmak adına giriştiği inşa faaliyetleri ve gerçekleştirdiği toplu nüfus aktarımlarına rağmen bölgedeki hakimiyetini tam anlamıyla sağlayamamış olmalıdır ki yeni bir sefer düzenlemek zorunda kalmıştır. II. Sarduri çıkan isyanları bastırmak amacı ile bölgeden yine genç erkek ve çok sayıda kadın aldığı görülmektedir. Kral, Eriahi bölgesine düzenlediği sefer sonucunda 3225 delikanlı, 4928 kadın olmak üzere toplam 8153 kişiyi nakletmiştir. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Delikanlı 3225 Eriahi (Leninakan Bölgesi) Kadın 4928 Eriahi (Leninakan Bölgesi) Toplam insan 8153 Eriahi (Leninakan Bölgesi) II. Sarduri M.Ö yılları arasına tarihlenen yıllıklarında düzenlediği seferlerini, 255 UKN I: 155 B

68 Sarduri der ki: Qulha Ülkesi nin tahkimatlı krali şehri Ildamuşa yı güç kullanarak ele geçirdim ve halkını yaktım. Qulha Ülkesi nin sadece orada bulunan adamlarını öldürdüm. Demir bir mühür hazırlattım. Ildamuşa şehrinde bir yazıt diktirdim. Şehirleri yakıp yıktım ve ülkeyi tahrip ettim. Erkek ve kadınları sürgün ettim 256 biçiminde ifade eder. II. Sarduri, Qualha Ülkesi ne tekrar yönelmiştir. Seferin yazıtlara yansıyan içeriği bölgede sağlanan hakimiyetin ardından bir isyanın ortaya çıktığı ve bunun üzerine kralın egemenliğini yeniden kurduğunu ortaya koymaktadır. II. Sarduri düzenlediği seferinde Kolkhis ve başkentini ele geçirmiştir. Sarduri bu eylemleri sırasında toplu nüfus aktarımı gerçekleştirmesinin yanı sıra başkente yaşayan insanları yakmıştır. Urartu Krallığı nın çok sık başvurduğu bir yöntem olmayan insanların yakılması bu yeni ele geçirilen ülkedeki hakimiyet kurma isteğindeki kararlılık olarak değerlendirilebilir. Sefer sırasında hazırlatılan demir mührün sembolik anlamı bir yana, Urartu yazıtlarında ilk defa demir madeninin anılmış olması açısından da ayrı bir önem taşır. Bu yeni ele geçirilen bölge diğer madenlerin yanı sıra ihtiva ettiği demir kaynakları açısından krallık için önem taşıyor olmalıdır. Aktarılan insanların Aktarılan Bölge sınıflandırılması Yazıtta verilen sayı Erkek? Qulha (Doğu Karadeniz) Kadın? Qulha (Doğu Karadeniz) Toplam insan? II. Sarduri M.Ö yılları arasına tarihlenen yıllıklarında; Sarduri derki: bu yıl üçüncü kez Uiteruhi 257 Ülkesi ne karşı ilerledim. Üç eyaletin yöneticisi çağrıldı, üç yerde seferi tamamladım Uraiani şehrinde bir kale inşa ettim, orada irdi bıraktı, Uiteruhi Ülkesi nin sia sını oraya yerleştirdim delikanlı götürdüm kadını sürüp çıkardım, toplam kişi. Kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı aldım at, büyükbaş, küçükbaş hayvanı sürüp çıkardım 258 ifadeleri yer alır. 256 UKN I: 155 D. 257 Arpaçay ın Aras Irmağı yla birleştiği yerin güneybatısına lokalize edilir. Salvini 2002a: UKN I: 155 D

69 II. Sarduri kuzey ülkelerine düzenlediği seferlerinde her zaman merkezi bir orduyla hareket etmemiştir. Urartu ordusunun en önemli birimlerinden birisi de eyalet yöneticilerinin kontrolünde olan ve savaş durumunda sefere katılan eyalet ordularıdır. Bu bölgeye düzenlenen seferlere de üç eyaletin yöneticisi ordusu ile birlikte katılmıştır. Urartu kralı II. Sarduri bölgede ki hakimiyetini tam anlamı ile sağlayabilmek için inşa faaliyetlerinde de bulunmuştur. Düzenlenen sefer sonucunda 8100 delikanlı ve 9100 kadını bu bölgeden nakletmiştir. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Delikanlı 8100 Uiteruhi (Arpaçay ın Aras Irmağı yla birleştiği yerin güneybatısı) Kadın 9100 Uiteruhi (Arpaçay ın Aras Irmağı yla birleştiği yerin güneybatısı) Toplam insan II. Sarduri nin M.Ö yıllarına tarihlendirilen yıllıklarında Sevan Gölü nün güney kıyısına 259 gerçekleştirdiği sefer anlatılmaktadır. Urartu Kralı II. Sarduri nin kuzey seferlerinde başarılar elde ettiği yıllarda Asur tahtında bir değişim yaşanmış ve M.Ö. 745 yılında III. Tiglat-Pilaser yönetimi ele almıştır. Asur Kralı M.Ö. 742 yıllarına tarihlenen 3. yıl seferinde Kishtan da Urartululara karşı büyük bir zafer kazandığını iddia etmektedir. III. Tiglat-Pilaser kazandığı bu zafere ilişkin olarak; "Saltanatımın üçüncü yılında Urartulu Sarduri bana karşı başkaldırdı...mati-ilu yla birlikte...onların birçoğunu esir aldı. Dağların boğazlarını ve uçurumlarını onların bedenleriyle doldurdum Sarduri hayatını kurtarmak için, gece yarısı kaçtı ve daha fazla görünmedi...sarduri'yi ülkesinin sınırı Fırat'ın üzerindeki köprüye kadar kovaladım 260 demektedir. 259 Sarduri bu sefer sırasında Ueduri-Etiuni ülkesinin dört kralını yendiğinden söz etmektedir. UKN I: 155 D. 260 LAR I:

70 Asur kayıtlarında anlatıldığı kadarı ile yapılan savaşta Urartu ordusu büyük bir yenilgi ile karşı karşıya kalmıştır. Asur ordusu, Urartulu binlerce askeri öldürmüştür. Alınan yenilgi karşısında Urartu kralı II. Sarduri savaş alanını terk ederek kaçmış ve Asur kralının takibinden de kurtulmuştur. Asur karşısında alınan bu ağır yenilgiler Urartu kralı II. Sarduri nin tahttan inmesine yol açacak en önemli gelişmelerin başlangıcıdır. Urartu Kralı II. Sarduri nin M.Ö yıllarına tarihlenen sefer kayıtlarında Sarduri der ki: Etiuni Ülkesi ne karşı yürüdüm, Etiuni Ülkesi ne karşı çıktığım zaman, Eriahi Ülkesi nin ili, Quriani Ülkesi ni 261 bağışladım. Igani 262 Ülkesi ne karşı ilerledim. Tanrı Haldi silahlarıyla ilerledi, Igani Ülkesi nin kralı Qapurini yi yendi. Haldi güçlüdür, Tanrı Haldi nin silahları güçlüdür. Sarduri der ki: bir gün içinde 35 kale, 200 şehir ele geçirdim; kaleleri yerle bir ettim, şehirleri yaktım. Ülkeyi tahrip ettim. Erkek ve kadınları Biainili Ülkesi ne sürüp çıkardım. Aynı seferde Puzunia Ülkesi ne karşı, Alqania şehrine karşı, Tsudala şehrine karşı gittim 263 Geri dönüşümde Eriahi Ülkesi ne karşı ilerledim; şehirleri yaktım, erkek (ve) kadınları oradan götürdüm. Oradan geri döndüm, Işteluani Ülkesi ne karşı, Qadiaini Ülkesi ne karşı, Apune Ülkesi ne karşı, Abilianihi Ülkesi ne karşı ilerledim. Sarduri der ki: orduları yolladım, eyaletlerin tek bir yöneticisini çağırmadan (ve) tek bir bölükle Uelikuhe 264 Ülkesi ne karşı ilerledim. Uelikuhe Ülkesi ni yendim, 22 tahkimli kaleyi savaşta yendim, şehirleri yaktım, ülkeyi tahrip ettim, erkek (ve) kadınları Biainili Ülkesi ne götürdüm. Sarduri der ki: Uelikuhe Ülkesi nin kralı Nidini huzuruma çıktı, yere kapandı, onu esir ettim, haraç ödeme koşulu altında onu bağışladım Sarduri der ki: bu yıl üçüncü kez Arquqini 265 Ülkesi ne karşı ilerledim, Arquqini Ülkesi ni, Adahuni 266 Ülkesi ni, Luipruni Ülkesi ni, Eshumuai 267 Ülkesi ni, Kamniu Ülkesi ni, Qu albani Ülkesi ni, Uhuni 268 Ülkesi ni, 261 Yukarı Kura Havzası nda modern Axalqalaqi ve Axalcixe arasındaki bölgedir. Diakonoff-Kashkai: Çıldır Gölü nün güneybatısına Taşköprü civarına lokalize edilmektedir. Diakonoff-Kashkai: 43. Bir başka görüşe göre bu ülke Kısır ve Akbaba dağı arasındaki bölge olmalıdır. Köroğlu 2001: UKN I: 155 F. 264 Sevan Gölü nün batı kıyısına lokalize edilir. Diakonoff-Kashkai: Sevan Gölü nün güney kıyılarında yaşayan bir kabile ve bu kabilenin yaşadığı ülkedir. Diakonoff-Kashkai: Sevan Gölü nün kuzeybatı kıyısına modern Kamo-Nor-Beyazet köyüne lokalize edilmektedir. Diakonoff- Kashkai: Sevan Gölü nün batı kıyısına lokalize edilir. Diakonoff-Kashkai: Sevan Gölü nün yakınında olan bir ülke olarak tanımlanmaktadır. Diakonoff-Kashkai:

71 Teriani 269 Ülkesi ni yendim. Savaşta 20 tahkimatlı kaleyi aldım, bir gün içerisinde 120 şehri ele geçirdim; kaleleri yıktım, şehirleri yaktım, ülkeyi tahrip ettim, erkek ve kadınları sürüp çıkardım. Sarduri der ki: silahımın önünden kaçan (ve) Uskia (ve) Bamni Dağları nı 270 işgal eden insanları çevirdim ve öldürdüm, kaçan diğerlerini Tanrı Teişeba yaktı. Erkek ve kadınları savaşçılarıma geri verdim. Sarduri der ki: böyle kahramanlıkları orada yaptım: delikanlı, 4600 canlı erkek (ve) kadını sürüp çıkardım, toplam kişi, kimilerini öldürdüm kimilerini canlı götürdüm at sürüp çıkardım, büyükbaş (ve) küçükbaş hayvan sürüp çıkardım. Tanrı Haldi uğruna bu kahramanlıkları bir yıl içinde yaptım. 271 Denmektedir. II. Sarduri nin Leninakan bölgesine düzenlediği seferlerinin hemen başlangıcında Quriani Ülkesi ni bağışlaması burada İskitler ile ilişkili olmalıdır. Urartu kralı oluşturacağı bu tampon bölge ile düşman güçleri krallık sınırından uzak tutmayı planlamış olmalıdır. II. Sarduri Igani Ülkesi ne doğru devam ettiği seferlerinde birçok kenti ele geçirdikten sonra bu bölgede yaşayan insanları Biainili ülkesine getirmiştir. II. Sarduri nin Sevan Gölü nün Batı kıyısında daha önce hakimiyet altına alınmış Uelikuhe ülkesine sefer düzenlemesi bu bölgede meydana gelen isyanları gösteriyor olmalıdır. Bu bölgeye karşı düzenlediği seferlerin de hiçbir eyalet yöneticisini ve dolayısıyla eyalet ordusunu savaşa dahil etmemiştir. Bu ifade, sefer sırasında Urartu ordusunun farklı birimlerden oluştuğunu bir kez daha göstermektedir. Sarduri Sevan Gölü nün batısında meydana gelen isyanları cezalandırmak amacı ile alınan insanları Biainili çevresine yerleştirmiştir. Eriahi üzerine düzenlenen seferde de toplu nüfus aktarımları gerçekleştirilmiş ancak alınan insanların sayısı yazıtların ilgili bölümünde yer almamıştır. II. Sarduri aynı seferinde Uelikuhe Ülkesi nin kralı Nidini nin ülkesinden sayısını belirtmediği erkek ve kadınları nakletmiştir. Urartu kralı bölgede toplu nüfus aktarımlarıyla insan almakla birlikte kralın hayatını haraç verme koşulu altında bağışlamıştır. Bölgede meydana gelen isyanlar karşısında Sarduri farklı stratejiler geliştirmiştir. Kral ortaya çıkan 269 Sevan Gölü nün güneydoğusunda bir bölge olarak tanımlanmaktadır. Diakonoff-Kashkai: Sevan Gölü yakınında yer alan dağların adıdır. Diakonoff-Kashkai: UKN I: 155 F. 71

72 isyanlar karşısında zaman zaman şiddet unsurunu yoğunlaştırmıştır. Sarduri nin Bamni Dağları çevresine çıkan isyanlarda oradaki insanları öldürdüğü görülmektedir. Bu eylemi sırasında isyana katılan insanlar Tanrı Teişeba tarafından yakılmıştır. Bu ifade ile birlikte ilk ve son defa Urartu yazıtlarında Urartu panteonunda ikinci sırada yer alan Tanrı Teişeba nın insanları yaktığı görülmüştür. Meherkapı yazıtında Tanrı Haldi dışında sadece Teişeba nın savaşçı özelliği vurgulanarak Teişeba nın savaşçılığına 2 boğa 4 koyun kurban edilmesi gerektiği belirtilmektedir. 272 Aynı yazıtın devamında ele geçirilen insanların savaşçılar arasında paylaşıldığı II. Sarduri Dönemi nde yazıtlara yansıyan bir özellik olarak tekrar karşımıza çıkar. Urartu kralı bu isyana katılan insanlar arasından genci, 4600 canlı erkek ve kadın olmak üzere toplam kişiyi nakletmiştir. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Delikanlı Arquqini, Adahun, Luipruni, Eshumuai, Kamniu, Qu albani, Uhuni, Teriani, Bamni (Sevan Gölü batı ve kuzey kıyıları) Canlı Erkek 4600 Arquqini, Adahun, Luipruni, Eshumuai, Kamniu, Qu albani, Uhuni, Teriani, Bamni (Sevan Gölü batı ve kuzey kıyıları) Kadın Arquqini, Adahun, Luipruni, Eshumuai, Kamniu, Qu albani, Uhuni, Teriani, Bamni (Sevan Gölü batı ve kuzey kıyıları) Toplam İnsan Sayısı II. Sarduri düzenlediği kuzey seferlerine koşut olarak çeşitli inşa faaliyetleri gerçekleştirmiştir. Söz konusu inşa faaliyetleri arasında Taşköprü Kalesi 273 ve Atamchan Kalesi sayılabilir. II. Sarduri yeni inşa ettiği kalelerin yanı sıra daha önce inşa edilen kalelerin geliştirilmesine önem vermiştir. Erebuni Kalesi nde gerçekleştirilen inşa faaliyetleri bunun 272 UKN I: Köroğlu 1998:

73 örneğini oluşturur. 274 Yine bu dönemde Urartu kalelerinde ilk defa dış cepheye estetik kazandırma özelliği Çavuştepe Kalesi 275 örneğinde olduğu gibi görülmeye başlar. 276 Kuzey Seferleri Sonucunda Tüm Bölgelerden Alınan Toplam İnsan Sayısı Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Delikanlı Kuzey Seferleri Erkek 8096 Kuzey Seferleri Kadın Kuzey Seferleri Savaşçı 4000 Kuzey Seferleri Toplam İnsan Sayısı ) Kuzeybatı İran Seferleri ve Toplu Nüfus Aktarımları II. Sarduri nin tahtta olduğu yıllarda doğudaki Güçlü Medler her geçen gün biraz daha örgütlenmesine rağmen henüz Urartu Krallığı için önemli bir tehlike oluşturmuyordu. 278 Daha önce büyük bir bölümü egemenlik altına alınmış olan Urmiye Bölgesi ne tekrar seferler düzenlemiştir. Tanrı Haldi kendi silahıyla(?) sefere çıktı. Mana Ülkesi ni fethetti. Argişti oğlu Sarduri nin önüne serdi. Sarduri der ki: Babilu 279 Ülkesi ne karşı sefere çıktım. Babilu Ülkesi ni fethettim. Baruata 280 Ülkesi ne kadar ilerledim. Bir gün içinde yirmi üç şehir ele geçirdim. Kaleleri yerle bir ettim. Şehirleri yaktım. Ülkeyi tahrip ettim. Oradan erkek ve kadınları sürüp çıkardım delikanlı, kadın ve 6000 savaşçı götürdüm at, büyükbaş hayvan ve küçükbaş hayvan sürüp çıkardım. Bunlar krala yeterdi fakat ülkeyi terk ettiğim zaman savaşçılarım aldıklarını ayrı aldılar Piotrovskii 1969: Erzen 1978: 4 vd. 276 Çilingiroğlu 1997: Belirtilen toplam insan sayısında kuzey seferlerinde verilen toplam değerler baz alınarak bulunmuştur. Cinsiyete dayalı yapılan ayrımın toplamının söz konusu rakamla tutarlılık göstermemesi bazı seferlerde sadece alınan toplam insan sayısının belirtilmesinden kaynaklanmaktadır. 278 Çilingiroğlu 1994: Urmiye Gölü nün güneyine lokalize edilir. Diakonoff-Kashkai: Bit-Barru ile özdeşleştirilmektedir. Diakonoff-Kashkai: UKN I: 155 A. 73

74 Urmiye Bölgesi ne yapılan seferler sonunda Mana Ülkesi, Babilu ve Baruata ülkeleri bir kez daha Urartu topraklarına katılır. Bu bölgede aynı kentlere tekrar sefer düzenlenmesi meydana gelen ayaklanmalar ve ganimet edinme isteğinden kaynaklanıyor olmalıdır. Daha önce Urartu Krallığı nın İran üzerine düzenlediği seferlerde bölgeden alınan insanların sayısı hakkında bilgi verilmemektedir. Bununla birlikte II. Sarduri nin İran üzerine düzenlediği sefer sonucunda alınan insanların sayısı ifade edilmiştir. II. Sarduri İran üzerinden 8135 delikanlı, kadın ve 6000 savaşçı aldığını belirtmektedir. Alınan insan sayısının belirtilmesi Urmiye ve çevresinde Urartu Krallığı nın otoritesini ve egemenliğini tam olarak sağladığını ve burada bir sistem doğrultusunda organizasyonlara girişebildiğini gösteriyor olmalıdır. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Delikanlı 8135 Mana (Urmiye Gölü nün güneyi ve doğusu) Kadın Mana (Urmiye Gölü nün güneyi ve doğusu) Savaşçı 6000 Mana (Urmiye Gölü nün güneyi ve doğusu) Toplam İnsan Sayısı II. Sarduri M.Ö yıllarına tarihlenen seferlerinde İran üzerine tekrar yönelmiş bu sefer ile ilgili olarak: Sarduri der ki: Yola koyuldum. Mana Ülkesi ne karşı sefere çıktım. Ülkeyi yendim şehirleri yakıp yerle bir ettim. Ülkeyi tahrip ettim. Biainili Ülkesi ne erkek ve kadınları sürüp çıkardım. Tahkimatlı Darbani Şehri nin Kalesi ni güç kullanarak yendim. Irdi adamları orada bıraktım. Ülkeyi benim ülkeme ekledim. 283 ifadelerini kullanmıştır. 282 Toplam insan sayısı yazıtta yoktur, rakamların toplamı tarafımızca yazılmıştır. 283 UKN I: 155 B. 74

75 II. Sarduri, Mana Ülkesi ne karşı düzenlediği sefer sonucunda aldığı ganimetlerin listesini detaylı olarak vermemektedir. Bununla birlikte bu ülkeden alınan kadın ve erkeklerin Urartu Krallığı nın ana toprakları olan Biainili ye götürdüğü anlaşılmaktadır. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Erkek? Mana (Urmiye Gölü nün güneyi ve doğusu) Kadın? Mana (Urmiye Gölü nün güneyi ve doğusu) Toplam İnsan Sayısı? 3-) Urme Seferi Ve Toplu Nüfus Aktarımları İlk defa I. Argişti Dönemi nde sefer düzenlenen ve toplu nüfus aktarımı politikalarının uygulandığı görülen Urme Bölgesi, II. Sarduri Dönemi nde Urartu yazıtlarına tekrar yansır. Aynı yıl üçüncü kere(?), Urme 284 Ülkesi ne karşı, sefere çıktım. On bir kale yenip yerle bir ettim. Erkek ve kadınları sürüp çıkardım delikanlı, 6500 kadın, 2000 savaşçı, 2538 büyükbaş hayvan ve 8000 küçükbaş hayvan götürdüm. Urartu Krallığı nın egemenlik alanının dışında kalan bu bölgeye düzenlenen seferlerin gerekçesi Asur a karşı yürütülen mücadelenin bir parçası şeklinde değerlendirilebilir. Söz konusu bölgeye gerçekleştirilen sefer sonucunda, tıpkı babası I. Argişti Dönemi nde olduğu gibi zengin bir ganimet listesine sahip olunması seferi tetikleyen bir diğer önemli unsurdur. Urme üzerine düzenlenen sefer sonucunda, 1100 delikanlı, 6500 kadın ve 2000 savaşçı olmak üzere toplam 9600 kişi toplu nüfus aktarımları ile nakledilmiştir. Söz konusu seferle özellikle II. Sarduri Dönemi nde sık sık karşılaşılan bir uygulama olan kadın nüfusunun ağırlıklı olarak nakledildiği görülür. Buradan alınan kadınların sayısı, erkek ve genç erkelerin sayısının iki katından fazla bir rakama ulaşmaktadır. 284 Diyarbakır ın kuzeyine lokalize edilir. Diakonoff-Kashkai:

76 Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Delikanlı 1100 Urme (Diyarbakır ın kuzeyi) Savaşçı 2000 Urme (Diyarbakır ın kuzeyi) Kadın 6500 Urme (Diyarbakır ın kuzeyi) Toplam İnsan Sayısı ) Batı Seferleri ve Toplu Nüfus Aktarımları II. Sarduri nin batı bölgelerine düzenlediği seferler hakkındaki bilgileri, Van ın Surb Pogos Kilisesi içerisinde yer alan yazıttan 285 ve İzoli yazıtından 286 öğrenmekteyiz. II. Sarduri nin iktidarının ilk yıllarında güneyden gelebilecek bir tehlikenin olmaması, Gökçe Göl ve Erzurum Bölgesi ndeki ayaklanmaların bastırılmış olması ve Kuzeybatı İran da denetimin sağlanmış olması batı seferlerine yönelmesinin nedenleri arasındadır. II. Sarduri iktidarının başında düzenlediği sefer hakkındaki bilgileri Fırat Irmağı nın doğu kıyısında Kömürhan-İzoli olarak bilinen Urartu Krallığı nın en batıdaki yazıtından alırız. 287 Melitealhi Ülkesi nin kralını Şaşu nun oğlu Hilaruada yı yendi. Argişti oğlu Sarduri nin önüne serdi. Tumeiski 288 önünde askerlerimin arasında karşıya geçtim. Aynı gün ülkeye karşı sefere çıktım. Kawala nın güneyini aldım, Meliteia nın kuzeyindeki dağlık bölge olan Karnişi ye dek vardım. Zaşpa nın gerilerindeki Muşani ye dek gittim. Bir gün içinde 14 kale (ve) 70 şehir ele geçirdim. Kaleleri yerle bir ettim. Şehirleri yaktım. 50 savaş arabasına el koydum. Savaştan geri döndüm. Sasini şehrini kuşattım(?). Tahkimatlı bu kenti aldım. sığır(?), erkek (ve) kadınları oradan sürüp çıkardım. Sarduri der ki: İçeri girip emrettim: Meliteia şehri alınsın. Hilaruda huzuruma çıktı, ayaklarıma kapandı. Merhamet ettim(?). Oradan altın ve gümüş götürdüm. Haraç ödemesi koşulu altında hayatını bağışladım. Dokuz kale oradan kazanıp kendi ülkeme ekledim: Hazani 289, Gaurahi, 285 UKN I: UKN I: UKN I: Modern Kömürhan dır. Olasılıkla Roma Dönemi nde Tomisa olarak geçer. Barnett 1982: Günümüz Hozat ilçesi olabileceği önerilmektedir. Köroğlu 1996:

77 Tumişki 290, Asini 291, Maninu, Aruşi, Qulbittarrini 292, Taşe, Queraitaşe (ve) Melviani şehirlerinkini II. Sarduri nin düzenlediği bu sefer ile birlikte ilk defa bir Urartu Kralının Fırat Nehri ni aşmış olduğunu yazılı kanıtlar ışığında öğrenmiş oluruz. II. Sarduri nin düzenlediği seferin öncelikli amacının Hilaruada yönetimindeki Meliteia krallığı olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen savaşta II. Sarduri başarı elde etmekle birlikte, Urartu Krallığı nın Menua Dönemi nden beri uygulamakta olduğu politikaya bağımlı kalarak bu bölgeyi kendisine vergi vermekle yükümlü bir krallık haline getirdiği görülür. Bölgeden haraç olarak altın ve gümüş alınmıştır. II. Sarduri, krallığı Urartu ana toprakları içerisine dahil etmese bile bölgenin insan gücünden daha önceki krallarda olduğu gibi yararlanmaya devam etmiş ve toplu nüfus aktarımlarıyla bu bölgedeki insanları nakletmiştir. Bölge üzerine yürütülen seferde rakamsal değerler verilmemekle birlikte kadın ve erkek olarak sınıflandırılan insanlar alınmıştır. Aynı seferi anlatan bir diğer yazıtta ise batı bölgelerinden alınan insanların rakamsal değerleri ifade edilmiştir. Söz konusu yazıtta, Rihaşa Ülkesi ülkesi Hura şehri 293 savaşta geldiler(?). Bi[ ] şehrini yendim. ülke yakıp yıktım. Başateni yi hadım ettim. Bir sürü(?) sığır(?) oradan götürdüm. Erkek ve kadınları sürüp çıkardım. Orada bir yazıt diktirdim delikanlı, 1829 canlı erkek, 7751 kadın, toplam kişi götürdüm. Kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm. (ayrıca) 352 at, 5747 büyükbaş hayvan ve küçükbaş hayvan sürüp çıkardım. Bu krala yeterdi fakat savaşçıların aldıklarını ayrı aldılar. denmektedir. II. Sarduri batı bölgelerine düzenlediği seferler sırasında lokalizasyonları tam olarak yapılamayan ancak Malatya-Elazığ Bölgesi nde yer alması muhtemel birçok kabile ve 290 İzoli/Habibuşağı na lokalize edilir. Köroğlu 1996: Tomisa, Tumeiski eşdeğerliği kabul edildiğinde, Asini nin Malatya nın kuzeyindeki Sinis ile özdeşleştirilebileceği önerilmektedir. Barnett 1982: Bu kentin Cholmedara ile özdeşleştirilebileceği önerilmektedir. Barnett 1982: Rihaşa ülkesi ve Hura şehrinin lokalizasyonları tam olarak yapılamamaktadır. Diakonoff-Kashkai: 41,

78 bunların kralları ile savaşmıştır. Düzenlediği seferler sonucunda, delikanlı, 1829 erkek, 7751 kadın olmak üzere toplam kişi nakletmiştir. Bu bölgeden alınan insanlar arasında delikanlı olarak tanımlanan genç yaştaki erkeklerin sayısı daha önceki kralların düzenlediği seferlerde olduğu gibi oldukça fazladır. Sefer sonucunda alınan genç erkek sayısının fazla olmasını Urartu Krallığı nın çocuk yaştaki insanları alıp kendi bünyesinde yetiştirmesi politikasının yanı sıra, II. Sarduri nin diğer seferlerinde karşılaştığımız gibi askerlerin alınan insanlardan pay alması ile de paralel değerlendirilebiliriz. Savaşa katılan askerlerin elde ettiği insanların genç yaşta olacak olması ganimet sahiplerine uzun yıllar yarar sağlayacaktır. Urartu Krallığı nın bölge üzerinde sağladığı askeri ve politik başarı burada bazı yeni inşa faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ile sonuçlanmıştır. Bu doğrultuda bölgede Maltepe, Kaleköy ve İzoli kaleleri kurulmuştur. 294 Urartu Krallığı nın batı bölgelerinde sağladığı bu başarı Asur ile karşı karşıya gelmesine yol açmıştır. M.Ö. 753 yılında Kuzey Suriye de savaşan iki ordunun savaşında galip gelen II. Sarduri olmuştur. Bu savaş hakkında Asur yazılı kayıtlarında hiçbir bilgi yer almaz. Urartu kayıtları ise bu zaferi Adadnirari nin oğlu Asur 295 kralı Assurnirari yi mağlup ettim cümleleri ile ifade eder. Elde edilen bu başarılar Urartu Krallığı na Akdeniz e ulaşan yolları açmıştır. Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Delikanlı Rihaşa, Hura (Malatya-Elazığ Bölgesi) Kadın 7751 Rihaşa, Hura (Malatya-Elazığ Bölgesi) Erkek 1829 Rihaşa, Hura (Malatya-Elazığ Bölgesi) Toplam İnsan Sayısı Köroğlu 1996: Çilingiroğlu 1997:

79 5-)Güneybatı Seferleri ve Toplu Nüfus Aktarımları II. Sarduri Meliteia üzerinde sağladığı askeri ve politik başarının üzerine güneybatıya sefer düzenlemiştir. II. Sarduri, M.Ö yılları arasında Kuzey Suriye Kent Devletleri ne karşı başarılı seferler yapmıştır. 296 Tanrı Haldi silahlarıyla sefere çıktı. Qumahahali Ülkesi ni yendi 297 (ve) Argişti oğlu Sarduri nun önüne serdi.. Sarduri der ki: Qumahalhi Ülkesi nin kralı Kuştaşpili bağımsızdı(?). Hiç bir Urartu kralı oraya gitmemişti.. Qumahahali Ülkesi ne karşı sefere çıktım. Tahkimatlı krali Wita şehrini güç kullanarak yendim. Krali Halpa 298 şehrini fethettim. Krali Paralani şehrini aldım. Qumahalhi Ülkesi nin kralını Kuştapili huzuruma çıktı yere kapandı. Onu kaldırdım. Bana haraç verdi: 40 mina saf altın, 800 mina saf gümüş, 3000 giysi, 2000 bakır kalkan, 1535 bakır kase verdi 299 II. Sarduri nin Akdeniz e açılma çabalarının devamı niteliğinde olan bu askeri seferinin başarı ile sonuçlandığı anlaşılmaktadır. Urartu kralı II. Sarduri nin bu sefer sonucunda elde ettiği askeri başarısına rağmen Qumahalhi Ülkesi nin kralı Kuştaşpili yi haraç ödeme koşulu altında bağışlaması, Meliteia kralı Hilaruda ya karşı yapılan uygulamanın bir benzeridir. Daha öncede değinildiği gibi söz konusu kralların bağışlanması bir iyi niyet gösterisi olmayıp bu bölgelerde kurulmaya çalışılan yönetim sisteminin bir sonucudur. Kumahalhi Ülkesi üzerine düzenlenen bu sefer sonucunda, toplu nüfus aktarımı gerçekleştirilmemiş olması da bölge üzerinde kurulmaya çalışılan egemenlik politikası ile eşgüdüm içerisinde değerlendirilmelidir. II. Sarduri, bu bölgede askeri bir hakimiyet kurmayı hedeflemediğinden toplu nüfus aktarımları ile bölgenin etnik yapısı içerisinde bir değişim yaratmamıştır. Burada uygulanan politika, bölgenin ekonomik zenginliklerinden yararlanmak ve Asur a karşı yürütülen mücadelede bir müttefik kazanmaktır. 296 Çilingiroğlu 1994: Adıyaman civarına lokalize edilmektedir. Diakonoff-Kashkai: Bugünkü Adıyaman/Gölbaşı na lokalize edilmektedir. Köroğlu 1996:

80 Yazıtta değinilen Kumahalhi Ülkesi daha önceki Asur yazılı kaynaklarındaki Kummuhi ve geç dönemdeki Kommagene Ülkesi ile aynı olmalıdır. 300 Bölge maden açısından oldukça zengindir. Bu zenginlik Urartu kralının 40 mina saf altın, 800 mina saf gümüş, 2000 bakır kalkan, 1535 bakır kaseden oluşan ganimet listesine yansımıştır. Asur un bu bölgeye önem vermesi Urartu ile aynı gerekçeye yani zengin madeni kaynaklara dayanmaktadır. Kuzey Suriye de egemenlik kurulan bu bölge ile Urartu nun Akdeniz e açılmasına önemli katkılar sağlanır ve Asur un en önemli ekonomik kaynakları Urartu denetimine girer. Ele geçirilen bu kentin kralı Kuzey Suriye de Urartu tarafından organize edilen Arpad, Melid, Kutmuhi ve Gurgum kentlerinden oluşan Asur a karşı olan birliğe katılır. Söz konusu Kent devletlerini bu kadar önemli kılan faktörler ekonomik zenginliklere açılan coğrafi konumlarıdır. Urartu Krallığı nın önderliğinde oluşturulan bu birlik anlaşıldığı kadarıyla Asur karşısında başarılı olamamıştır. 301 Bu askeri başarısızlığa rağmen, Urartu krallarının Kuzey Suriye Kent Devletleri nin desteğini ortak bir savaş çerçevesinde Asur a karşı ortak hareket kabiliyetinde sağlamış olması bu bölgelere karşı uyguladığı politikanın uzun vadede elde edilen başarılı sonuçları olarak değerlendirmek gerekir. Urartu kayıtların eksik olmasına rağmen, Asur metinleri III. Tiglat-Pilaser in onbirinci yılında Sarduri'nin yönetiminin sonunu getirmiş görünen bir zaferden bahseder. "Urartulu Sarduri bana karşı başkaldırdı...onu yendim ve ondan tüm kampını aldım. O silahlarımın şiddetinden korktu ve hayatını kurtarmak için tek başına kaçtı. Onun şehri Turuspa'da, onu kapattım ve şehrinin kapılarının önünde bir çok savaşçısını öldürdüm Turuşpa nın önüne kendi krali tasvirimi diktim UKN I: 155 E. 300 Çilingiroğlu 1994: Bu konu hakkında detaylı bilgi için bkz. Köroğlu 1996:

81 II. Sarduri nin ilk yıllarında bölgede başarılı seferler gerçekleştirmesine rağmen iktidarının sonlarında bu istikrarı sürdürememiştir. Urartu kralı, Kuzey Suriye Kent Devletleri ile oluşturulan koalisyondan alınan yenilginin ardından yeni bir saldırıyla karşı karşıya kalmıştır. Asur kralına göre II. Sarduri savaşı kaybetmiştir. Canını kurtarmak için kaçan kralın arkasından başkent Tuşpa kuşatılmış ve ülkenin birçok yeri yağmalanmıştır. 303 Bu olay, M.Ö. 735 yıllarına tarihlenir. Bu yenilginin ardından ise tahta I. Rusa geçer. II. Sarduri Dönemi nde Tüm Seferler Sonucunda Aktarılan İnsan Sayısı Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Bölgesi Kuzey Seferleri Toplam Delikanlı Erkek 8096 Savaşçı 4000 Kadın Doğu Seferleri Toplam Delikanlı 8135 Savaşçı 6000 Kadın Batı Seferleri Toplam Delikanlı Erkek 1829 Kadın 7751 Urme seferi Toplam 9600 Savaşçı 2000 Delikanlı 1100 Kadın 6500 Tüm seferler Toplam II. Sarduri yi diğer Urartu krallarından farklı kılan özellikler dikkati çekmektedir. Bunların başında Sarduri nin kendisini tanımlayışı gelmektedir. Kral, Urartu da görmeye alışık olmadığımız kralların kralı 304, dünyanın kralı 305 gibi unvanlar ile kendisini ifade 302 LAR I: Asur a karşı alınan yenilgilerin yanı sıra Asur kayıtlarında Kimmerler karşısında alınan yenilgilerden söz edilmektedir. Urartu sınırlarına giren Kimmerler Urartu dan vergi almışlardır. Slattery 1987: UKN I:

82 etmiştir. Bunlar Sarduri nin tahta geçtiği dönemde Urartu Krallığı nın ulaştığı coğrafi sınırlar değerlendirildiğinde oldukça abartılı söylemlerdir. II. Sarduri Dönemi nde toplu nüfus aktarımı politikalarına I. Argişti Dönemi nde olduğu gibi büyük önem verilmiş ve binlerce insan çok büyük coğrafi alanlar içerisinde hareket ettirilmiştir. II. Sarduri Dönemi nde aktarılan insanların, I. Argişti Dönemi ile karşılaştırıldığında yazıtlara yansıyan bazı önemli değişikler söz konusudur. Bu kral ile birlikte özellikle kuzey seferleri başta olmak üzere aktarılan kadın sayısında çok büyük bir artış görülmektedir. Tüm seferlerde alınan kadınların sayısı den fazla bir rakama ulaşmıştır. II. Sarduri ile birlikte uygulanan bu politikanın farklı sebepleri olmalıdır. Toplu nüfus aktarımlarıyla nakledilen kadınların büyük çoğunluğunu Urartu otoritesine karşı isyan girişimlerinde bulunan kuzey bölgelerinde yaşayanlar oluşturmuştur. Urartu Krallığı bu uygulama ile bölgede yaşayan insanlara o yıl büyük bir manevi zarar vermekle birlikte bölgedeki nüfusun kontrolünü uzun vadede sağlamış olacaktır. Ayrıca aktarılan kadınların yerleştirileceği bölgelerde uzun vadeli olarak nüfus artışının yaşanacağı da bir diğer gerçektir. Bununla beraber, II. Sarduri Dönemi nde, Menua Dönemi nden sonra tekrar savaşçıların elde edilen ganimetlerden pay aldığı/alabileceği yazıtlara yansımıştır. E-) I. RUSA DÖNEMİ TOPLU NÜFUS AKTARIMLARI I. Rusa, Urartu tahtına M.Ö. 734 yılında geçmiştir. Babası II. Sarduri nin son yıllarında yaşadığı başarısızlıkların ardından meydana gelen bir isyanla tahta geçmiş olması olasıdır. Bu görüşün temelinde II. Sargon un Musaşir i yağmaladığında bulduğu İki atım ve savaş arabam ve iki elimle Urartu Krallığını fethettim. biçimindeki ifadeleri içeren yazıt vardır. Bu sözler yaşanılan kargaşa ortamında ortaya çıkan isyanların bastırılması ve 305 UKN I: 156 A II+I

83 kaybedilen eyaletlerin yeniden fethedilmesi sonucunda söylenmiş olmalıdır. 306 I. Rusa nın ismi dilbilimsel açıdan incelendiğinde ise R harfi ile başladığından Urartuca olmadığı görülür. Asur kayıtlarında Ursa adı ile anılan Rusa muhtemelen halkı tarafından da bu şekilde tanınmaktaydı. 307 Tahta hangi koşullar altında çıktığını tam olarak bilemediğimiz I. Rusa nın iktidarında Urartu yazıtlarının sayısında görülen büyük azalma bu dönem faaliyetleri hakkında edinilen bilgilerin sınırlı kalmasına yol açmıştır. 1-) Kuzey Seferleri ve Toplu Nüfus Aktarımları Kuzey bölgelerinde ortaya çıkan isyanlar ve gittikçe etkisini artıran Kimmer tehlikesi I. Rusa nın bu bölgelere düzenlediği seferleri ve gerçekleştirdiği inşa faaliyetlerini tetiklemiş olmalıdır. Sevan Gölü nün batı kıyısında Nor-Beyazet de yer alan yazıtta, Sarduri oğlu Rusa der ki: Uelikuhi Ülkesi nin kralını yendim, esir aldım, ülkesinden sürdüm. Orada vali bıraktım. Tanrı Haldi nin kapılarını ve görkemli bir kale yaptırdım. Tanrı Haldi nin şehri adını verdim. Biainili Ülkesi nin güçlendirilmesi (ve) düşman ülkesinin bastırılması için yaptırdım denilmektedir. I. Rusa nın kuzey seferlerini anlatan iki yazıttan diğeri ise Sevan Gölü nün güneybatı kıyısında Tsovinar Kalesi nin kalıntılarının yanında bulunmaktadır. Söz konusu yazıtta, Sarduri oğlu Rusa der ki: Tek bir seferde bu ülkeleri ele geçirdim. Adahuni, Uelikuhi, Lueruni (ve) Arquqiv ülkelerinin esir aldım.. Teriuisaini, Risuaini, []zuaini, Ariani, Zamani, Irqimaini, Elaini, Erieltuaini, Aidamaniuni, Guriaini, Alzirani, Piruaini, Silaini, Uiduaini, Atezaini, 306 Barnett 1982: Zimansky 1995: 103 vd. 308 UKN I:

84 Eriani ve Azemeruni yi fethettim. Gölün ötesinde ki yüksek dağdan on dokuz krala boyun eğdirdim. Toplam yirmi üç kralın hepsini tek bir yılda esir aldım. Erkek ve kadınları Biainili Ülkesi ne sürüp çıkardım. Onların üzerine vergi koydum. Tanrı Teişeba nın görkemli kalesini yaptırdım. Tanrı Teişeba nın Şehri adını verdim. Biainili Ülkesi nin güçlendirilmesi ve düşman ülkelerinin bastırılması için yaptırdım 309 denilmektedir. I. Rusa daha önceki Urartu kralları gibi Sevan Gölü çevresinde yer alan kuzeyli kabileler üzerine seferler düzenlemeye devam etmiştir. Bu seferler sonucunda gölün güney kıyısında hakimiyetini sağlamıştır. 310 I. Rusa nın sefer düzenlediği 23 kralın 19 unun Sevan Gölü nün doğusuna 311, dördünün ise güneybatı kıyılarına ait olduğu düşünülmektedir. 312 II. Sarduri Dönemi nde Urartu denetiminde olan Adahuni, Uelikuhi, Lueruni, Arquqinu ülkelerinin başlattıkları isyan girişimlerini bastırmak söz konusu seferlerin öncelikli hedefi olmalıdır. II. Sarduri Uduri-Etiuni ye düzenlenen son seferde delikanlı, 4600 canlı erkek, kadın olmak üzere toplam kişiyi nakletmişti. Bölgede gerçekleştirilen bu büyük demografik baskıya rağmen, Arquqiuni, Kamaniu, Adahuni bölgelerinde yeni isyanların ortaya çıktığı görülmektedir. I. Rusa, meydana gelen isyanları cezalandırmak amacıyla toplu nüfus aktarımı politikalarını devam ettirerek sayısını belirtmediği insanları Biainili ülkesi ne taşımıştır. İsyanların bastırılmasının ardından Tanrı Teişeba ya ithafen Tsonivar Kalesi inşa edilmiştir. 313 I. Rusa, gerçekleştirdiği seferler ve inşa ettiği kaleler ile bölgedeki Urartu hakimiyetini yeniden güçlendirdiği anlaşılmaktadır. I. Rusa yaptırdığı kalenin inşa amacı olarak Biainli Ülkesi nin güçlendirilmesi ve düşman ülkesinin bastırılması, ifadelerini kullanarak bölgede sonu getirilemeyen isyanlara son vermek amacı ile ekonomik ve askeri denetim sağlayabileceği üsler kurduğunu açıklamaktadır. Uelikuhi Ülkesi nin kralını 309 UKN I: Hmayakyan 2002: Barnett 1982: Burney-Lang 1971: Çilingiroğlu 1994:

85 yenip esir alan Rusa, buraya bir vali atayarak bölgenin yönetimini kontrolü altına almıştır. Bu bölgede Tanrı Haldi ye ithafen inşa edilen kale, Nor Beyazed da 314 yer almaktadır. I. Rusa nın kuzey bölgelerinde bastırdığı ve toplu nüfus aktarımı ile naklettiği insanların Urartu Krallığı üzerindeki etkisi iki bakış açısı altında değerlendirilebilir. Bu bölgede I. Rusa ve daha önceki krallar tarafından da gerçekleştirilen büyük demografik değişimler, kuzeyden gelen Kimmer akınlarını kolaylaştırmış olabileceği ilk varsayımdır; yada I. Rusa nın bu bölgedeki kabilelere vermiş olduğu önem yaklaşan Kimmer saldırılarına karşı bir önlem çabasıdır. Diğer bir değişle, yapılan toplu nüfus aktarımları standart bir uygulama olarak devam etmiş ise bu politika Kimmerlerin bölgeye girişini kolaylaştırmış olmalıdır. Ulaşılmak istenen amaç ne olursa olsun Asur yazılı kayıtlarından Kimmer akınlarının önlenemediğini ve art arda başarısızlıklar yaşanıldığını görmekteyiz. Geliştirilen casusluk sistemine bağlı olarak Asur kralına sunulan raporlar 315 bu dönemde Urartu Krallığı nın karşı karşıya kaldığı Kimmer 316 yenilgilerini aydınlatır. I. Rusa alınan yenilgiler karşısında Tuşpa ya dönmeden burada çıkan bir isyanla karşı karşıya kalmıştır. I. Rusa Tuşpa ya ulaştıktan sonra isyana katılan komutanları, yirmi yüksek memuru ve 100 askeri idam ettirerek isyan girişimine çok sert bir karşılık vermiştir. 317 Bu durum Urartu kralının aldığı yenilgilere rağmen hala sahip olduğu gücü göstermektedir. Urartu kralı I. Rusa nın Kimmerler karşısında aldığı yenilgiye rağmen, onları sınırlarından uzaklaştırmış ve Karadeniz üzerinden hareket etmelerini sağlamış olmalıdır Piotrovskii 1969: Barnett 1982: Herodotos, kalabalık bir barbar kabile olan Kimmerlerin, İskitler tarafından baskıya uğrayarak evlerini bırakıp Anadolu ya girdiklerini belirtir. Ayrıntılı bilgi için bkz: Herodotos I.: 6, 15 IV: 11, Piotrovskii 1969: 87.; Çilingiroğlu 1997: 42, 85

86 Aktarılan insanların Yazıtta verilen sayı Aktarılan Bölge sınıflandırılması Erkek? Teriuisaini, Risuaini, []zuaini, Ariani, Zamani, Irqimaini, Elaini (Gökçe göl kıyıları) Kadın? Teriuisaini, Risuaini, []zuaini, Ariani, Zamani, Irqimaini, Elaini (Gökçe göl kıyıları) Toplam insan? 2-) İran Seferleri ve Toplu Nüfus Aktarımları I. Rusa nın Asur karşısında Queli Urikki ve Muşkili Mita ile işbirliği içerisinde hareket etmiştir. 319 I. Rusa iktidarının hemen başında Ardini de de Urzana yı tekrar görevinin başına bir Urartulu yöneticiyle birlikte geçirmiştir. Bu ittifak Urmiye Gölü nün güneybatısındaki Topzava Dağ Geçidi yakınındaki sınırı gösteren Asur ve Urartu dilleri ile yazılan bir stelde belgelenmiştir. Bu dönemde Urartu Krallığı nın Urmiye Gölü Bölgesi nde faaliyetlerinin artmış olduğu anlaşılmaktadır. 320 I. Rusa, Mannea kralı Ianzu ve Zikurtulu Metatti nin egemenlik kavgalarından yararlanarak bölgeye müdahale etmiştir. I. Rusa nın Asur karşıtı isyancıları desteklemesine rağmen II. Sargon un bölgeye müdahalesi başarılı olmuş ve isyan bastırılmıştır. İsyana katılanlar Asur kralı tarafından gerçekleştirilen toplu nüfus aktarımları ile Kuzey Suriye ye sürülür. M.Ö. 716 yılında Asur yandaşı olan yeni Mannea kralı Aza nın yine Zikurtulu Metatti nin desteklediği bir isyanla karşı karşıya kaldığı ve öldürüldüğü görülür. Bunun üzerine tahta çıkan Ullusunu nun, Urartu kralı I. Rusa ile işbirliği içerisinde hareket ettiği bilinir. Kuzeybatı İran da uzun yıllardan beri devam eden egemenlik mücadelesi II. Sargon un 318 Slattery 1982: 181 vd. 319 Barnett 1982: Barnett 1982:

87 M.Ö. 714 yılına tarihlenen 8. seferine yol açmıştır. 321 Urartu Krallığı nın Kimmerlerle yaptığı savaşlarda aldığı yenilgiler, II. Sargon un seferini düzenlemesini tetiklemiştir. 322 II. Sargon, Kimmer akınları karşısında zor günler yaşayan Urartu Krallığı nın bu durumundan yararlanarak Mannea toprakları üzerinden büyük bir sefere başlar Sargon un Sekizinci Seferi olarak bilinen bu seferin tüm detayları Asurlu katip Nabi-şallim-şunu tarafından tanrıların babası Asur a sunulan bir mektupla anlatılır. 323 II. Sargon M.Ö. 714 yılına tarihlenen kayıtlarında I. Rusa nın Şahpur yakınındaki Haftavan Tepe 324 ile özdeşleştirilen Ulhu sakinlerine suların nerede köpük köpük aktığını gösterdiğini, bu akan suları alacak bir kanal kazdırdığını, Fırat Nehri kadar bollukta su getirdiğini, birçok barajlar yaptığını, meyve bahçelerini suladığını, çorak memleketi bol meyvelik haline getirdiğini ve yağmur kadar çok şarap elde ettiğini, orman gibi bol ağaçlar diktirdiğini, araziyi çimenliğe çevirdiğini, atlar ve sürüler için otlak sahaları haline getirdiğini anlatır. 325 II. Sargon un kayıtlarından da açık bir biçimde anlaşıldığı gibi, I. Rusa bölge sakinlerinin desteğini sağlamak amacı ile burada birçok imar faaliyetine girişmiştir. Ancak II. Sargon nun Mannea üzerinden Urartu ya karşı düzenlediği bu büyük sefer, bölgede sağlanan hakimiyetin sonunu getirmiştir. II. Sargon Mannea da sağladığı başarıların ardından Urmiye Gölü nün güneydoğusuna konumlanan Uauş Dağı çevresinde Urartu ordusu ile karşı karşıya gelmiş ve büyük bir zafer kazanmıştır. I. Rusa nın, Asur kralı karşısında aldığı yenilginin ardından hastalanarak öldüğü veya demir bir hançerle yaşamına son verdiği biçiminde iki farklı anlatım söz konusudur. 326 II. Sargon düzenlediği seferin sonunda ise Musaşir e girer, burada 321 Salvini 1995: Çilingiroğlu 1997: Çilingiroğlu 1997: XI. 324 Burney 1972: 182, Çilingiroğlu 1984b: Barnett 1982:

88 Urzana yı, karısını, kızlarını ve 6110 vatandaşını toplu nüfus aktarımıyla başka ülkelere sürgün eder. Kentte içerisinde çok zengin armağanları barındıran Musaşir tapınağını yağma eder. Bu yağma eylemi sonucunda çok zengin ganimetlerle II. Sargon yurduna geri döner. II. Sargon un İran üzerinden başlayan ve Urartu merkez topraklarına kadar devam eden seferinde yol açılan zararlardan bahsetmekle birlikte alınan yenilginin boyutları tartışmaya açıktır. Urartu Krallığı nın birbirinden bağımsız kale birimlerinden oluşan yönetim sistemi büyük yenilgiler alınmasını engellemiş olmalıdır. Düşman bir ülkenin düzenlediği sefer ile kaybedilen kaleler aslında Urartu Devleti nin gücünü ve otoritesini ciddi anlamda sarsmamış olmalıdır. Buna rağmen, I. Rusa Dönemi nde kuzeyden gelen Kimmer saldırıları, İran da Asur tarafından düzenlenen sefer bir anlamda Urartu nun yayılım sürecine de son vermiştir. I. Rusa Dönemi nde düzenlenen seferler ve buna bağlı olarak gerçekleştirilen toplu nüfus aktarımları değerlendiğinde ise bu dönemde aktarılan insan sayısının yazıtlara yansıtılmamasından dolayı bir çıkarımda bulunmak güç gözükmektedir. Kuzey bölgelerine gerçekleştirilen sefer sonucunda erkek ve kadınların alındığını, bu insanların Biainili ye yerleştirildiğini ifade eden cümle dışında elimizde hiçbir veri yoktur.(levha 7) I. Rusa Dönemi nde, I. Argişti ve II. Sarduri dönemlerinde olduğu gibi onbinlerce insan üzerinde toplu nüfus aktarımı politikasının uygulanabildiğini görmemekteyiz. Bu toplu nüfus aktarımı politikalarında görülen gerilemenin nedeni ise kuzeyden gelen Kimmer ve İran üzerinden gelen Asur saldırıları olmalıdır. I. Rusa, bu bölgelerden gelen baskılara karşı koymaya çalıştığından yeni seferler düzenlemeyi başaramamış ve buna paralel olarak toplu nüfus aktarımları yapamamış olmalıdır. 88

89 F-) II. ARGİŞTİ DÖNEMİ TOPLU NÜFUS AKTARIMLARI I. Rusa nın ölümünden sonra Urartu tahtına M.Ö. 714 yıllarında 327 oğlu II. Argişti geçmiştir. I. Rusa Dönemi nde olduğu gibi oldukça az sayıda yazıtın elimizde olması kralın politik, ekonomik ve askeri eylemleri hakkındaki bilgilerimizin oldukça sınırlı kalmasına yol açmaktadır. II. Argişti Dönemi hakkında bilgi veren yazıtlar Urartu Krallığı nda olduğu gibi Asur da da oldukça azdır. II. Argişti nin adının geçtiği II. Sargon a ait bir yazıtta:...vicdansız, kötü niyetli ve tanrılardan korkmayan bir insan olan Kummuhlu Mutallu, onu kurtaramayan destekçisi Urartu kralı Argişti ye güvenmekteydi. Vergilerini durdurdu hediyelerini vermedi. 328 denmektedir. Yazıtta yer alan ifadelerden II. Argişti nin Güneydoğu Anadolu, Kuzey Suriye Kent Devletleri ni yanına çekmek için uğraş verdiğini ve bu girişimlerinde başarılı olduğu anlaşılmaktadır. 329 Ancak oluşturulan ittifak Asur kralı II. Sargon tarafından sekteye uğratılır ve bu bölgeye onun tarafından getirilen yeni insanlar yerleştirilir. II. Argişti nin aldığı yenilgi karşısında Urartu ile işbirliği içerisinde hareket eden Muşkili Mita da saf değiştirerek Asurla ortak hareket etmeye başlar. Yaşanılan tüm bu gelişmeler, Urartu Krallığı nın batı bölgeleri üzerinde sağladığı hakimiyeti önemli ölçüde etkisiz kılmıştır. II. Argişti babasının II. Sargon karşısında yaşadığı yenilgiye rağmen İran üzerinde varlığını genişleterek sürdürür. Batı İran da Ardebil den Hazar Denizi ne giden yol yakınlarındaki Savalan Dağı eteklerinde Sarab ta bulunan iki yazıt Urartu sınırlarının bu 327 Çilingiroğlu 1994: LAR II: Çilingiroğlu 1997:

90 yörelere kadar genişlediğini göstermektedir. II. Argişti Arhu Ülkesi ne doğru çıktığı seferinde Uşulu, Buqu ülkelerini ele geçirmiş ve Muna Nehri ne kadar ilerledikten sonra buradan geri dönmüştür. II. Argişti kuzey bölgelerine düzenlediği seferler de Aras Bölgesi nin kontrolünü sağlamayı başarmıştır. Ancak II. Argişti de kuzeyden gelen Kimmer akınları ile karşı karşıya kalmaktan kurtulamamıştır. Atlı kavimlere karşı yürütülen mücadelede tıpkı babası gibi bir yenilgi almıştır. 330 II. Argişti olasılıkla aldığı bu yenilgi sonrasında Erzincan ın doğusunda Altıntepe Kalesi ni 331 kurmuştur. Urartu nun kuzeybatı sınırında yer alan kalenin inşa amacının geri dönecek olan Kimmer kabileleri ile ilişkili olarak oluşturulan bir savunma merkezi olabileceği önerilmektedir. 332 Yazılı kaynaklara göre II. Argişti, üzüm bağı, tarlaların ekilmesi, sulama sistemlerinin inşası gibi faaliyetlere önem vermiş gözükmektedir. Kralın bu faaliyetleri hakkındaki bilgiler Çelebibağ 333 ve Hacı stelleri üzerinde yer almaktadır. II. Argişti bu yazıtta Erçiş yakınlarında kurulan bir şehir, yaptırılan kanal ve gölden söz edilmektedir. Zernaki Tepe veya Deliçay Kalesi konumu itibari ile bu imar faaliyetleri sırasında inşa edilmiş olabilir. II. Argişti, tarafından inşa edilen Tahtumia kentinin sulanması amacı ile Meydan Boğazı Barajı nı inşa etmiştir. 334 Söz konusu krala ait bir başka yazıtta ise Rusa oğlu Argişti, bu yerden Gilurani önünden, Batu oğlu İshpili nin bahçesine kadar 950 lokot ok attı Burney-Lang 1971: 129, Özgüç 1966: 3. vd. 332 Burney-Lang 1971: 158, Çilingiroğlu 1994: UKN I: Belli 1994: UKN I:

91 yazılıdır. Bu ifadeden meyve bahçeleri ve bağların yalnızca krallığın kontrolünde değil bazı özel mülkiyete sahip kişilerinde olabileceği görülmektedir. II. Argişti Dönemi nde kuzey ve doğu bölgelerine gerçekleştirilen seferlerde Aras Vadisi nde ve İran da yeni toprakların Urartu sınırlarına dahil edildiği anlaşılmaktadır. Sefer düzenlenen bölgelerde kazanılan yeni topraklara rağmen toplu nüfus aktarımı politikasının uygulandığına dair bir kayıt, yazıtlara yansımamıştır. Menua dan itibaren her Urartu kralının yazıtlarında yer alan toplu nüfus aktarımları ilk defa II. Argişti Dönemi ile birlikte Urartu tarihinden kaybolur. G-) II. Rusa Dönemi Toplu Nüfus Aktarımları II. Argişti den sonra tahta çıkan II. Rusa nın iktidarda olduğu dönem Urartu Krallığı nın yeniden yapılanma süreci olarak kabul edilmektedir. Bu dönemde ağırlıklı olarak imar faaliyetlerine önem vermiştir. 336 Söz konusu imar faaliyetleri çerçevesinde Karmir- Blur 337, Bastam, Toprakkale 338, Kef 339 ve Ayanis 340 kalelerinin inşasını gerçekleştirilmiştir. II. Rusa tarafından yürütülen bu inşa faaliyetlerinin temelinde kuzey ve doğudan gelebilecek güçlü bir tehlike ile karşı karşıya olunması vardır. 341 Bununla beraber, inşa edilen kalelerin yeni idari ve ekonomik işlevler üstlendiği de anlaşılmaktadır. II. Rusa, atlı kavimler tehlikesi ve krallığın yeni doğan ihtiyaçları doğrultusunda başkenti oldukça dik bir yapısı olan Zimzim 336 II. Rusa nın M.Ö yıllarında tahtta olduğu kabul edilmektedir. Çilingiroğlu 1994: Barnett 1952: Burney 1957: Burney-Lawson 1960: Çilingiroğlu 2001b: 37. vd. 341 Salvini 1995:

92 Dağı nın ovaya uzanan burnu üzerinde inşa ettiği Toprakkale ye taşımıştır. 342 Ayrıca Kimmer tehlikesi ve kuzey bölgelerinde hakimiyeti sağlamak amacı ile kurulan Karmir-blur Kalesi kuzey eyaletinin Erebuni yerine oluşturulan yeni merkezidir. 343 Van Gölü çevresine inşa edilen Kef Kalesi ve Ayanis Kalesi de atlı kavimler tehlikesi karşısında oluşturulan savunma hattının bir parçası olarak değerlendirilebilir. II. Rusa Dönemi nin inşa ve politik hareketlerinin şekillenmesinde Yakındoğu da yaşanan önemli gelişmeler büyük rol oynamıştır. Urartu Krallığı gibi Asur Krallığı nın da bu dönemde yaşadığı en büyük problem atlı kavimlerin bölge içerisindeki tehditleri olmuştur. Asur yazılı kaynakları Kimmerlere karşı kazanılan askeri başarılardan söz etmesine rağmen, 344 uzun yıllar bölgede kaybettiği denetimini yeniden sağlamak için uğraş vermiştir. Verilen uğraşlar sonucunda, Esherhaddon un kazandığı zafer İskit ve Asur arasında bir yakınlaşmanın başlamasına yol açmış ve bu yakınlaşma İskit kralı Partutua nın Esherhaddon un tek kızı Seru a-etarat ı istemesi ile 345 olasılıkla bir kan bağına dönüşmüştür. Urartu Krallığı, II. Rusa Dönemi nde Asur ile barışçıl ilişkiler kurmaya önem vermiştir. Asur kayıtlarında, Urartu kralı Rusa, efendim tanrıların kudretini duydu ve efendimin korkusu altında ezildi. Beni selamlamaları için Arbela ya soylularını gönderdi 346 ifadeleri yer alır. Ancak bu siyasi politika, Urartu ve Kimmer arasında kurulan ittifak ile bozulmuştur. 347 II. Rusa yaklaşan Kimmer saldırılarından kaçınmak amacıyla bu topluluklara Gökçe Göl civarında iskan izni vermiş olmalıdır. Bu uygulama ile hem Kimmerlerin bölgenin güneyindeki Urartu ana yerleşim yerlerine ilerlemesini engellemiş hem de kuzeyden 342 Burney 1957: Salvini 1995: LAR II: 517, Çilingiroğlu 1994: 109. dipnot LAR II: 871. II. Rusa nın Asur a gönderdiği soylular için ayrıca bkz: LAR II:

93 gelebilecek yeni göçebe kavimlere engel olmuş olmalıdır. Urartu Krallığı için tehlike taşıyan bir diğer atlı kavim olan İskitler içinde benzer bir uygulamaya başvurularak bu toplulukların Mana Ülkesi civarına yerleşmelerine izin verildiği önerilmektedir. 348 II. Rusa nın askeri faaliyetlerini anlatan sefer yazıtlarının elimizde olmaması kralın geçekleştirdiği toplu nüfus aktarımları hakkındaki bilgilerin sınırlı kalmasına yol açmıştır. Bununla birlikte inşa yazıtlarında yer alan bazı ibareler kralın gerçekleştirmiş olduğu seferleri ve bu seferlere paralel olarak uyguladığı toplu nüfus aktarımı politikaları hakkında fikir verir.(levha 8) II. Rusa nın seferleri hakkında Ayanis Kalesi kazılarında ortaya çıkartılan Haldi tapınağı yazıtında bilgi almaktayız. Argişti oğlu Rusa der ki: Lulu ülkelerden ( düşman, barbar ) Asur, Targuni, Etiuni, Tablani 349, Qainaru 350, Hate, Muşki, Şiluquni 351 ülkelerinden kadın, erkek, büyükbaş hayvan getirttim. Ustalarla bu kaleyi ve yerleşimi kurdum. Bu kaleyi yaptım. Bu kaleyi planladım (organize ettim); hiç kimse, hiç kimse bu emirlere karşı koymamalı (?). Argişti oğlu Rusa der ki: Haldi bana mutluluk/huzur, savaşta güç ve eril kudret(?) bahşetti. Haldi sayesinde bu girişimleri başardım 352 Yazıtta yer alan ülke isimleri değerlendirildiğinde, II. Rusa nın farklı coğrafyalardan insanlar getirdiği anlaşılır. Yazıtta değinilen Şiluquni, Etiuni kuzey seferleri hakkında bilgi verirken, Muşki ve Hate den alınan insanlar kralın batı seferlerini ortaya koyar. Yazıtta 347 Salvini 1995: 104, Çilingiroğlu 1994: 103, Elazığ ın kuzeybatısında yer alan Tabal Bölgesi. 350 Geç Hitit ülkelerinden biri olmalıdır. Çilingiroğlu-Salvini 2001: Sevan Gölü nün güneyine lokalize edilir. Stone-Zimansky 2003: Çilingiroğlu-Salvini 2001: 20, Salvini 2001a:

94 düzenlenen bir seferden bahsedilmemesine rağmen değinilen bölgelerden toplu nüfus aktarımlarının yapılmış olması, II. Rusa nın tahtta olduğu süreçte birden fazla askeri sefer düzenlediğini göstermektedir. 353 Yazıtta değinilen ülkelerden kaç insan alındığına dair bilgi verilmemekle birlikte, toplu nüfus aktarımları ile alınan insanlar kadın ve erkek olarak sınıflandırılmaktadır. Urartu kralı II. Rusa nın uyguladığı toplu nüfus aktarımı politikası hakkında bilgi alınabilen bir diğer yazıtta ise bu işler Ziuquni 354 Ülkesi ndeki Tanrı Haldi nin şehrini Rusa Argişti oğlu yaptırdı. Rusa Argişti oğlu der ki: Düşman ülkesinden kadınlar götürdüm. Muşkini, Hati ve Halitu ülkelerinden insanları bu kale, ayrıca bu kaleyi çeviren şehirleri bu kaleye ekledim. 355 denmektedir. Kef Kalesi nde yer alan yazıtın ilgili bölümünün tam olarak okunamamasına rağmen Muşki, Hate ve Halitu ülkelerinden insanlar getirildiği ve bu kale civarına yerleştirilmiş olabileceği anlaşılmaktadır. Ayanis ve Kef kaleleri yazıtlarının her ikisinde de Muşki ve Hate ülkelerine karşı seferler düzenlendiğinin ve buradan insanların alınmış olduğunun belirtilmiş olması, II. Rusa nın krallığın batısına olan ilgisini ortaya koymaktadır. Batı bölgeleri üzerine düzenlenen seferler ve bu bölgedeki Urartu hakimiyeti konusunda I. Rusa ve II. Argişti nin krallıkları sırasında hemen hiçbir verinin yer almamasının ardından bu bölgenin II. Rusa Dönemi nde toplu nüfus aktarımları ile birlikte anılması oldukça önemlidir. II. Rusa krallığın hemen her döneminde ilgi duyduğu bu bölgenin nüfus potansiyelinden, inşa ettiği kalelerde 353 Çilingiroğlu 2002: Adilcevaz yakınlarındaki bölgedir. UKN I: Yazıt, Van Gölü nün kuzeybatısındaki Adilcevaz ın 4 km batısında, Kafirkale adı verilen bir Urartu kalesine ait bir taş blokta bulunmuştur. UKN I:

95 işgücü olarak kullanmak ve de kuzeyden gelebilecek olası bir İskit saldırısı karşısında savunma gücünü artırmak amacı ile yararlanmış olmalıdır. 356 II. Rusa Dönemi nde uygulanan toplu nüfus aktarımı politikası, krallığın ihtiyaçlarının önceden hesaplanmasına dayanmış olmalıdır. Bir plan doğrultusunda gerçekleştirilen bu uygulamalar, özellikle dış kentlerde gördüğümüz simetrik mimari anlayışını açıklayan etkenlerden biri olarak belirtilebilir. II. Rusa inşa ettiği alanlarda kurmaya çalıştığı yeni ekonomik sistemde Urartu halkının dışındaki halklardan sistemli bir biçimde yararlanmış olmalıdır. Bu dönemde kurulan dış kentlerin planlarının düzgün olması 357 ve hatta bizzat kral tarafından planlanmış olması 358 II. Rusa nın dış kentlere krallığın ekonomik çıkarları açısından verdiği önemi gösteriyor olmalıdır. 359 II. Rusa Dönemi sonrası toplu nüfus aktarımı politikasının Urartu Krallığı nda ortadan kalktığı dönem olarak kabul edilebilir. Zaten bu tarihten sonra Urartu krallarının askeri ve politik faaliyetleri hakkında uzun ve sağlıklı bilgiler almak mümkün olmamıştır. Tespit edilen bazı kanıtlar, II. Rusa dan sonra Sarduri isminde iki kralın hüküm sürdüğünü 356 Batmaz 2004: 1 vd. II. Rusa Dönemi hakkında detaylı bilgi için bkz. Urartu Krallığı nın II. Rusa Dönemi ndeki Tarihi ve Kültürü başlıklı tez çalışması 357 II. Rusa Dönemi nde inşa edilen dış kentler düzgün plan sergilemekle beraber bu kentlerin tamamının ızgara plan göstermediği ve farklı mimari anlayışları içerisinde barındırdığı da ifade edilmektedir. Stone-Zimansky 2004: 233 vd. 358 Ustalarla bu kaleyi ve yerleşimi kurdum. Bu kaleyi yaptım. Bu kaleyi planladım (organize ettim);.. (Salvini 2001: 260.); orada şehrin yapılmasını üzerime aldım UKN I: II. Rusa Dönemi nde uygulanan ekonomik politikalarda bir değişime gidildiği arkeolojik verilerle de anlaşılmaktadır. Bu dönemde krallık tarafından ovalardan elde edilebilecek ürün miktarı önceden hesaplanmış ve kalelerin inşasından önce yerleştirilen büyük pithoslarla ürünün depolanması sağlanmış olmalıdır. Bu pithoslar üzerinde yer alan çivi ve hiyeroglif yazılı ölçü birimleri depolama ve yeni hesaplama sistemine verilen önemin simgelerini oluşturur. 95

96 göstermektedir. 360 Arin-Berd de bulunan eserler üzerinde yer alan Erimena oğlu III. Rusa ifadesi de Urartu tahtında yer alan bir diğer kralı göstermektedir. III. Rusa nın bir isyan sonucu ya da bir başka bölgeden gelerek Urartu tahtına geçmiş olabileceği önerilmektedir. 361 Ayrıca Karmir-Blur da bulunan iki mühür baskı üzerinde Rusa oğlu Rusa geçmektedir. Bu kişinin de bölgede hüküm süren bir prens olması mümkündür. Ayrıca IV. Rusa tanımlaması altında bir başka kralın varlığı da belirtilmektedir. 362 II. Rusa Dönemi nden sonra ise eldeki yazılı kaynaklar yeni inşa edilen kaleler ya da gerçekleştirilen seferler hakkında bilgi vermez. Olasılıkla Urartu Krallığı nın devlet organizasyonu Med ya da atlı kavimlerin saldırıları sonucunda büyük zararlar görmüştür. Yine aynı dönemde meydana gelen büyük bir deprem bölgeler arasında sağlanan iletişim sisteminde bir çöküşe neden olmuş olabilir. Urartu Krallığı nın çöküş nedenleri konusunda birbirinden farklı olan birçok öneri olmasına rağmen ortada olan gerçek şudur ki; II. Rusa Dönemi sonu ile birlikte krallığın bir daha toparlanamayacak bir biçimde çöküş içerisine girmiş olduğudur. Yine II. Rusa nın iktidarının sonu ile birlikte yüzyıllardır sürdürülen toplu nüfus aktarımı politikası da Urartu Krallığı tarihinden silinir. 360 Salvini 1995: Çilingiroğlu 1997: Çilingiroğlu 1997:

97 BÖLÜM II: TOPLU NÜFUS AKTARIMI UYGULAMALARININ URARTU KÜLTÜRÜNE ETKİLERİ Kültür 363 insanların kendilerini geliştirmeleri sonucu ortaya çıkan bir niteliklerin dışında aslında o toplumdaki her şeydir. 364 Bir başka deyişle insanın, yaşayarak, yaparak öğrendiği ve aktarıp öğrettiği maddi manevi her şeyden oluşan karmaşık bir bütündür. Tüm insan gruplarının bir kültürü vardır. Kültürü alet, araç, giyim, süs, gelenekler, kurumlar, inançlar, törenler, mitler, oyunlar, sanat eserleri, dil vb gibi bir çok öğeyi kapsar. 365 Genellikle kültür ve sanat kavramlarının günümüzde iç içe geçmiş anlamından dolayı bir kültür hakkında gerekli açıklamalar yapılırken sadece o toplumun sanatı hakkında bazı görüşlerde bulunma yaygın bir yanılgıdır. Her sanat olayı, doğru anlamda belki bir kültür olgusu sayılır da her kültür olgusu veya varlığı sanat değildir. Bu noktada toplu nüfus aktarımları politikalarının Urartu kültürü üzerinde yarattığı etkileri mimari, keramik, din başlıklarında olduğu gibi geniş bir perspektif içerisinde değerlendirmek gerekmektedir Bu kelime etimolojik açıdan kökenini Latince de tarım anlamına gelen Cultura sözcüğünden almaktadır. Çeçen 1984: Kottak 2001: Kottak 2001: Bu geniş kültür kavramının hangi öğeleri bünyesinde barındırdığına yönelik çeşitli sınıflamalar yapılmıştır. Gerçekleştirilen temel sınıflandırmada 1-)Töreler-Kaynaklar 2-) Aile, akrabalık ilişkileri 3-)Bilgi (bilim, sanat, felsefe) 4-) Yerleşmeler (köy, kent) 5-) Üretim-Tüketim 6-) Din-devlet ve iletişim 7-) İnsan, Dil ve iletişim 8-) Doğal çevre öğelerini kapsadığı kabul edilmektedir. (Güvenç 2002: 74.) Daha geniş anlamı ile yapılan bir diğer sınıflandırmada ise kültür kavramı içerisinde yer alan 888 öğe belirtilmektedir: nüfus, nüfusun yapısı, doğumölüm hızları, iç göç, dış göç, nüfus politikası, dil, gramer, yazılı tarih, yazı malzemesi, toplama, avcılık, tarım bilgileri, tahıl üretimi, hayvan kesimleri, dokuma, yemekler, dericilik, dokuma ürünleri, tekstil, hayvancılık, otlatma, normal giyim eşyası, özel giyim eşyası, kişisel aksesuarlar, giyim eşyası üretimi, süs eşyası, ahşap malzeme, ahşap inşaat, keramik, taş malzeme, metal malzeme, metal endüstrileri, mimarlık, meskenler, meskendışı yapılar, konutlar, kanalizasyon, su, silahlar, üretim ve ikmal, iç ticaret, dış ticaret, depolama, ulaşım yolları, dekorasyon, müzik aletleri, kastlar, sınıflar, köleler, işçiler, evlilik, akrabalık, mitoloji, kutsal yerler ve eşyalar, 97

98 A-) Dış Kentler Urartu krallığında toplu nüfus aktarımı uygulamaları sonucunda başka bölgelerden getirilen on binlerce insanın Urartu kültürü üzerinde yarattığı önemli bir etki bu bağlamda oluşturulan dış kentlerdir. Urartu Krallığı nın sistematik bir biçimde dış kent kurma ve toplu nüfus aktarımı uygulamaları ile düşman ülkelerden getirilen insanları bu kentlere yerleştirme politikası 367, devlet yapısı ile eşgüdüm içerisinde değerlendirilmelidir. Urartu Devleti, karasal devlet özelliklerini bünyesinde barındırmaktadır. 368 Urartu devleti gibi karasal devlet özellikleri de gösteren Asur 369, Hitit 370 ve Osmanlı 371 imparatorlukları değerlendirildiğinde, bu devletlerinde dış kentler kurdukları ve bu birimlere sistematik bir biçimde insan aktardıkları görülür. kutsal sistemler, sayılar, ölçüler gibi bir kısmını sayabildiğimiz bu öğelerin tümü kültür içerisinde değerlendirilir. Murdock 1965: 4. (Güvenç 1979: ek: b den alınmıştır) 367 Urartu Krallığı nın uyguladığı bu politikanın nedenleri ve sonuçları bkz. tez içinde Bölüm III. 368 Stone-Zimansky 2003: 214. dipnot: 4, Speakman-Stone-Glascock-Çilingiroğlu-Zimansky-Neff 2004: 119, Çilingiroğlu 2004b: Asur Krallığı nda uygulanan toplu nüfus aktarımı politikaları ile yaşadıkları bölgeden esir alınan binlerce insan kentlerde iskan ettirilmiştir. Örneğin I. Tiglat-Pilaser, başkent Asur a, Aşağı Zap yoluyla dağlık bölgelerden ve Fırat ın dağlık bölgelerinden ve batısındaki kesimlerden çok sayıda tutsağı getirip yerleştirdiğini belirtir. Ayrıca, III. Salmanasar ın Bit Adini den tutsağı Asur kentine getirterek onları Asur yurttaşı olarak kabul ettiği kayıtlarında geçmektedir. Oded 1979: I. Murşili nin Halep e yaptığı seferde ele geçirdiği kişileri Hattuşa ya getirdiği bilinmektedir. Bryce 1983: The Major Historical Texts of Early Hittite History, Brisbane. 371 II. Mehmet ( ), İstanbul un fethini gerçekleştirdikten sonra bu yeni başkente refahı arttırmak amacıyla; Sırbistan, Arnavutluk, Mora ve Kefe den birçok insanı, toplu nüfus aktarımı politikası ile buraya getirmiştir. İnalcık 1999:

99 Urartu Krallığı nın kurulduğu bölgenin, düşük nüfus yoğunluğuna sahip olması ve tarımsal alanların doğal coğrafi sınırlarla belirlenmiş bulunması, krallık politikasını belirleyen önemli unsurlar arasındadır. Urartu Krallığı nın karşılaştığı bu sorunları aşabilmek için kullandığı yöntemlerden birisi de kurduğu dış kentlerdir. Krallık dış kentler aracılığıyla, hem ovaların tarımsal potansiyelini tekelinde tutmuş hem de bu işleri gerçekleştirebilmek için ihtiyaç duyduğu nüfusu düşman ülkelerden getirerek, krallığın yarattığı imkanlar ile yaşamalarına olanak sağlamıştır. Urartu Krallığı, bölgede göçebe olarak yaşayan halkları bir arada tutmak için veya merkezi otoritenin denetimi dışında davranmalarını engellemek için de dış kentlerin yapımına önem vermiştir. Urartu üzerine yapılan arkeolojik araştırmaların ve kazı çalışmalarının büyük çoğunluğu uzun yıllar boyunca kalelerde yürütülmüştür. Bu nedenle, dış kentler hakkında elde bulunan veriler sınırlıdır. Bu veri sınırlılığına rağmen yapılan araştırmalar ve eldeki yazılı kaynaklar, krallık tarafından oluşturulan dış kentlerdeki merkezi planlama anlayışını 99

100 göstermektedir. 372 Gerçekleştirilen çalışmalarda, tespit edilen ızgara planlı kentler merkezi planlama anlayışının en açık örnekleridir. 373 Elimizde olan yazılı kaynaklardan Urartu Krallığı nı oluşturan halkların M.Ö. II. binyılın ikinci yarısında yerleşik düzende yaşadıkları ya da yaşamaya başladıkları anlaşılmaktadır. 374 Asur kralı I. Salmanasar ın M.Ö yılına ait sefer kayıtlarında yer alan Onların 51 şehrini ele geçirdim. 375 ibaresi bu gerçekliği ortaya koyar. III. Salmanasar ın tahta geçtiği yılın (MÖ. 858) anallerinde yer alan Urartulu Arame nin krali şehrine yaklaştım. Şehre saldırdım ve ele geçirdim Şehrinin önünde, kesilmiş başlardan bir sütun yaptım. Civardaki 14 şehri ateşe verdim. 376 ifadesinden Urartu Krallığı nın henüz tam olarak oluşmadığı erken dönemde bile bölgenin, onlarca şehir ve krali kente sahip olduğu 372 Merkezi planlama anlayışı Urartu Krallığı nın yanı sıra Osmanlı Devleti nde de görülmektedir. Osmanlı Devleti, 1877 yılına kadar gelen göçmenlerin yüksek memur, ilmiye sınıfı mensubu veya zanaatları ancak kentlerde yapabilenlere kentlerde yerleşme izni vermiş, diğerlerinin, kent merkezlerine yerleşmesini önlemiştir. Ancak göçmenlerin sayısının artmasından dolayı birçok kunduracı, marangoz, berber ve benzeri küçük esnaf ile kent hayatına ve ticarete alışmış olan pek çok göçmen yerleştirdikleri köy ve kasabalara uyum sağlamadıkları için kentlere göç etmek zorunda kalmışlardır. Ayrıca özellikle kırsal kesimdeki halkın tepkisinin giderek büyümesi ve rahatsız edici boyutlara ulaşması Osmanlı Devleti ni 1878 yılında yeni bir karar alma gereği ile karşı karşıya bırakmış ve yayınlanan talimatla göçmenlerin kentlerin çevresine yerleşmelerine izin verilmiştir. Bu karardan sonra Anadolu kentlerinde kısa bir süre içinde göçmen mahallesi olgusu ortaya çıkmıştır. Ankara daki Boşnak, Eskişehir deki Tatar mahalleleri bu gelişmenin en iyi örnekleridir. Anadolu da 19. yy ikinci yarısına kadar süregelen geleneksel dokunun organik görünüşüne karşın göçmen mahalleleri çok daha düzenli, geometrik bir görünüme sahiptirler. Bu yerleşmeler çıkartılan yönetmelikler doğrultusunda kamu eliyle yapılan bir plan tipine göre tümünün birden yapılması şeklinde gerçekleştirilmiştir. Doğanay 1997: Birbirine paralel ve onlara dikey sokaklardan oluşan ilk gelişkin ızgara planı, Miletos da M.Ö. 479, Pire de M.Ö. 475 yıllarında uygulanmıştır. Hippodamos Sistemi olarak bilinen düzenli kent anlayışı Yunanlılardan üç yüz yıl önce Urartulular tarafından uygulandığı anlaşılmaktadır. 374 Van Bölgesi nde varlığı Erken Demir Çağı na ait Yoncatepe, Panz, Avzini, Şorik ve Evditepe kaleleri Urartu Krallığı öncesinde yerleşik yaşamı temsil eden yerleşimlerdendir. (Belli 2000c: 180.) Yoncatepe Kalesi kazı çalışmalarında, akropol alanı dışında sivil yerleşime ait yapıların tespit edilmesi bölgede Erken Demir Çağ da da dış kentlerin inşa edildiğini göstermektedir. Belli-Konyar 2000: LAR I:

101 anlaşılmaktadır. Urartu Krallığı nın kurulmasından sonra ise, Urartu kralları bir devlet politikası olarak şehirleşmeye önem vermişlerdir. Bu durumu kronolojik olarak ele almak, Urartu Devleti nin uyguladığı toplu nüfus aktarımı politikasının etkilerinin değerlendirilmesi açısından önemlidir. 1-) I. Sarduri Dönemi M.Ö. 832 yılının biraz öncesinde 377 Sarduri, kendinden önceki kral Arame den tahtı ele geçirmiş veya birliği oluşturan diğer beyler tarafından kral seçilerek yeni bir hanedanlığın temelini atmıştır. 378 I. Sarduri nin hanedanlığın merkezi olarak tayin ettiği Van Kalesi nde bir dış kent yer almaktadır. a-van Kalesi Dış Kenti Van Kalesi, I. Sarduri den önce de tahkimatlı bir kale olarak Turuşpa adı ile Asur kaynaklarında yer almaktadır. 379 Tuşpa Kalesi dış kentinde, halkın yaşadığı konut alanları kalenin eteklerindeki düzlükte yer almaktadır. Urartulular tarafından ilk iskan edilen alanın kalenin güney tarafındaki düzlükler olduğu, bu bölgenin güçlü surlarla çevrildiği, M.Ö. 9. yy dan sonra nüfus artınca kalenin kuzeyindeki alanların da yerleşime açıldığı düşünülmektedir. 380 Van Kalesi dış kenti, M.Ö. 8.yy a tarihlendirilen Erken Evre ve M.Ö. 376 LAR I: Çilingiroğlu 1994: Çilingiroğlu 1997: LAR I: Tarhan-Sevin 1990:

102 7. yy a tarihlendirilen Geç Evre olmak üzere iki yapı katına sahiptir. Çok dik olan güney yamaca göre oldukça yumuşak bir eğimle yukarı kalenin yakınına kadar yükselen Erken Evre konutları oldukça geniş bir alana yayılmıştır. Bu alandaki M.Ö. 8. yy a ait olduğu belirlenen konutlarda saraya yakın zengin ailelerin oturduğu düşünülmüştür. Taş döşeli avluları olan bu konutların planları Karmir-blur dakilerle benzerlik göstermektedir. 381 Tuşpa da M.Ö. 7. yy a ait olduğu belirlenen Geç Evre yapı katından elde edilen bulgular, bu tarihlerde söz konusu alanın farklı topluluklar tarafından mezarlık olarak kullanıldığını ve bu sebepten dolayı yoğun bir tahribata uğradığını göstermektedir. 382 Yerleşimin kapladığı alan ve konut dokusu düşünüldüğünde kentin en parlak döneminde kişiden fazla bir nüfusa sahip olduğu önerisi getirilmiştir ) İşpuini Dönemi Sarduri oğlu İşpuini 384 kendi krallığının yanı sıra oğlu Menua ile ortak bir çok askeri ve inşa faaliyetinde bulunmuştur. Tek başına krallık yaptığı döneme ait tespit edilmiş bir dış kent olmamakla birlikte Karahan da bulunan yazıt, kralın inşa çalışmalarını ortaya koyar..şehrinde.bunu Tanrı Ua nın teribi silahına adadı. Orada Tanrı Haldi nin şehrinde (önceden) hiçbir şey yapılmamıştı. İşpuini Sarduri oğlu hem yeni bir kale hem de yeni bir şehir yaptırdı. Yeni bir bağ kurdu, bir otlak (ve) yeni bir meyve bahçesi kurdu Tarhan 2000: Tarhan 2000: Burney 1972: UKN I:

103 Van Kalesi nin Urartu Krallığı ndan önce kurulmuş olduğu düşünüldüğünde, İşpuini Dönemi ne ait olan bu yazıt ile birlikte krallık tarihinde ilk defa devlet denetimi altında bir dış kentin inşası gerçekleştirildiği anlaşılır. 3-) Menua Dönemi Menua Dönemi ne tarihlendirilen yazıtlar ve mimari yapılar incelendiğinde bu kralın imar faaliyetlerine oldukça önem verdiği görülmektedir. Menua nın daha önce yerleşim kurulmamış bölgelere, kentler kurduğu ve bu kentlere toplu nüfus aktarımı politikaları sonucunda insanlar yerleştirdiği bilinmektedir. Menua, iskan ettirdiği bu insanları baraj, kanal, bahçe yapımı gibi diğer imar faaliyetlerinde de yoğun olarak kullanmış olmalıdır. Menua Dönemi ne tarihli aşağıdaki yazıtlar kralın uygulamış olduğu toplu nüfus aktarımı ve kent inşa projelerini açıkça göstermektedir..bu kanalı açtırdım. Bu şehri surlarla çevirttim. Menuahinili adını verdim. Orada hiçbir şey yapılmamıştı. Ahaliyi sürüp getirdim, oraya yerleştirdim 386 Tanrı Haldi nin kudretiyle İşpuini oğlu Menua bir tulurini binası (ve) görkemli bir kale yaptırdı (ve ) hiçbir şeyin önceden yapılmadığı bir yerde kale ve bir şehir yaptırdı. 387 İşpuini oğlu Menua, güçlü kral, büyük kral, Biainili Ülkesi nin kralı, Tuşpa şehrinin hükümdarı. Tanrı Haldi nin kudretiyle, Menua İşpuini oğlu bu kanalı ülkede açtı. Alia şehrinin yöresinden, Querainili (şehrinin) Taramanili yöresinden, Dainalitini ye kadar götürttü. Menua hem bu kanalı açtı, hem de bir şehir yaptırdı Dinçol-Kavaklı 1978: Dinçol-Kavaklı 1978: UKN I: UKN I:

104 Menua Dönemi ne tarihlendirilen aşağıdaki yerleşimler ile kralın uyguladığı inşa faaliyetleri örneklenebilir. a- Yukarı Anzaf Kalesi Dış Kenti: Tanrı Haldi nin kudretiyle Menua İşpuini oğlu, egemen olan Tanrı Haldi ye bir susi binası ve görkemli bir kale yaptırdı. 389 Yazıtta, Menua nın yaptırdığı dış kent hakkında bilgi olmamakla birlikte, araştırmalar Yukarı Anzaf Kalesi 390 ile birlikte planlanarak yapılan dış kentin varlığını ortaya koymuştur. 391 Kalenin güney yamacına inşa edilen dış kent 14 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. 392 Surlarla çevrili dış kentin batıda, kuzeyde ve doğuda üç kapıya sahip olduğu düşünülmektedir. Yapılan çalışmalarda kentin 4.30 m genişliğindeki doğu kapısı gün yüzüne çıkartılmıştır. 393 Çift kanatlı olduğu anlaşılan kapı, kent içine doğru açılmakta ve kalenin doğu eteklerinde yer alan tarım alanları ve Yukarı Anzaf Barajı na giden bölgeye bakmaktadır. 394 (Levha 9 a-b) 389 UKN II: Anzaf kaleleri, başkent Tuşpa dan, İran ve Urmiye Gölü ne giden yolun üzerindedir. Barnett 1982: 340. Aşağı Anzaf Kalesi nin 500 m güneyinde yüksek bir tepe üzerinde bulunan Yukarı Anzaf Kalesi nin inşa amacı Urartu Krallığı nın Tuşpa yı doğu ve kuzeydoğu yönlerden gelecek tehlikelere karşı korumaktır. Belli 1998: Belli 1998: 16, Belli 1998: Kentin doğu kapısı Karmir-Blur kentinin kuzey kapısı gibi, iki duvar arasındaki bir boşluktan oluşmaktadır. Belli 2000h: 204, Belli 1998: Belli 2000h: , Belli 1998:

105 b- Körzüt Kalesi Dış Kenti: Muradiye Ovası nın güneydoğu köşesinde yer alan Körzüt Kalesi nin 395 güneydoğu ve kuzey eteklerinde, etrafının bir sur sistemi ile çevrili olup olmadığı belirlenemeyen bir dış kent yer almaktadır. 396 Söz konusu dış kent 8 9 hektarlık bir alan kaplamaktadır. Kentin bir kısmı teraslar üzerine kurulmuş olup planı toprak üzerinden görülebilmektedir. Körzüt Kalesi nin dış kentinde yer alan evlerin duvarları 1 m kalınlığındadır. Kentin planı incelendiğinde, sokakların dar ve düzensiz yapılmış olduğu görülür. Yüzeyden yapılan incelemelerden anlaşıldığı kadarıyla, kentin belirli bir plana bağlı kalınmaksızın gelişen ihtiyaçlar doğrultusunda genişlediği anlaşılmaktadır. 397 c- Aznavurtepe Kalesi Menua tarafından inşa edilen dış kentlerin bir diğeri de Aznavurtepe Kalesi dış kentidir..tanrı Haldi sefere çıktı. Menua İşpuini oğlu için Quteme şehrinde bir kale yaptırdı. Tanrı Haldi Tanrı Teişeba, Tanrı Şivini ve bütün tanrılar Sebze bahçeleri Meyve bahçeleri Şurilipi ülkesinde Menua nın krallığına ait olayları taşa yazdı. 398 Aznavurtepe Kalesi nin dış kesiminde surlarla çevrili 5-6 hektarlık bir alan yer almaktadır. Bu alan içerisinde konut olarak nitelendirilebilecek yapı izlerinin yer almaması ve 395 Körzüt Kalesi nin M.Ö. 9. yy. sonlarında kral Menua tarafından Çaldıran Ovası'ndan geçerek kuzeydoğudan Van Gölü'ne ulaşan yolu korumak amacıyla inşa edildiği kabul edilmektedir. Burney-Lang 1971: Burney 1957: Çilingiroğlu 1997: UKN II:

106 çok az sayıda keramiğin tespit edilmesi, iskan amaçlı bir alan olmadığı ve ordunun ikamet etmesi için inşa edildiği önerisini getirmiştir. 399 d- Kancıklı Kalesi Bostankaya 400 ve Aznavurtepe gibi Patnos çevresinde yer alan Kancıklı Kalesi nin yamaçlarında teraslar belirlenmiştir. Bu teraslara dayanarak bölgedeki nüfusun burada toplandığı düşünülmüştür ) I. Argişti Dönemi I. Argişti Dönemi nde uygulanan geniş çaplı yayılım politikaları, yeni dış kentlerin inşa edilmesiyle sonuçlanmıştır. I. Argişti Dönemi nde inşa edilen Erebuni, Armavir kaleleri ve dış kentlerinin de gösterdiği üzere Urartu Krallığı nın kuzeyinde büyük, yönetsel ve ekonomik merkezler kurulmuş, kuzey eyaletinin çeşitli bölgelerinde de kalelerin çevresine yerleşimler inşa edilmiştir. Bölgedeki yerleşimler ayrıca askeri birer nokta olarak da kullanılmıştır. Urartulular Ermenistan Platosu nda, dinsel ve politik olarak esnek bir yapı oluşturmuş, getirdikleri çeşitli etnik kökenlere sahip insanlar ile hakimiyetlerini pekiştirmiştir. a- Erebuni (Arin-Berd) Tanrı Haldi nin buyruğuyla Argişti Menua oğlu der ki: Biainili Ülkesi nin güçlendirilmesi (ve) düşman ülkenin bastırılması için Irpuni şehrini kurdum. Yer çorak idi, orada hiçbir şey yapılmamıştı. 399 Burney-Lawson 1960: Menua Dönemi ne tarihlenen bu yerleşimde bir dış kentin varlığı bilinmektedir. Çilingiroğlu 1983a: Burney-Lawson 1960:

107 Orada büyük işler yaptım. Oraya Hati ülkesinin (ve) Şupani ülkesinin 6600 savaşçısını iskan ettirdim. 402 Tanrı Ivarşa ya Argişti Menua oğlu bu susi binasını yaptırdı. Argişti der ki: o yer çoraktı, orada hiçbir şey yapılmamıştı. Argişti, güçlü kral, büyük kral, Biainili ülkesinin kralı, Tuşpa şehrinin hükümdarıdır. 403 Erebuni sitadelinde gerçekleştirilen kazılarla, bu kalenin inşa tekniği, planı ve arkeolojik envanteri hakkında bir çok veri elde edilmiştir (Levha 4). Erebuni Kalesi nde ortaya çıkartılan, Kuzey Suriyeli bir tanrı olan İvarşa ya adanan kule tipli olmayan tapınak, yazıtlarla birlikte değerlendirildiğinde, bölgenin etnik yapısı ve Urartu Krallığı nın uyguladığı politikalar açısından ayrı bir önem taşır. Erebuni dış kentinde ise kazı çalışmaları yapılmamıştır. Bu dış kentin konutlarının izleri sitadelin doğu, güney ve kuzeyinde yer alan üç tepe üzerinde, doğrudan Arin-berd Tepesi nin eteklerinde ve ova üzerinde, gömü yeri ile yukarıda anılan tepeler arasında takip edilebilmektedir. Bu kalenin dış kent kazıları yapılmadığından kale burada yaşayan halkın dini inanış biçimleri hakkında net veriler tespit edilmemiştir. Bununla birlikte Arinberd Kalesi nde, Urartu panteonunda yer almayan Tanrı İvarşa ya tapınak yapılması ile bölgeye getirilen insanların dini inanışlarının krallık otoritesi tarafından korunması bir yana bizzat krallığın siyasi ve ekonomik gücü ile desteklendiği görülmüştür. b-armavir Kalesi Urartu Krallığı nın Aras Ovası ndaki önemli yerleşim merkezlerinden biri olan Armavir, Aras Nehri nin 5 km kuzeyine kurulmuştur. Urartu merkezi, David Tepeleri olarak bilinen geniş bir dağ sırasını ve 2.5 km. doğudaki Armavir Tepesi olarak bilinen koni 402 UKN I: UKN II:

108 şeklindeki bazalt kaya çıkıntısını kapsar. Bu kalenin dış kenti, Davti blur ve Armavir e 2-3 km lik bir uzaklıkta yer alır. Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle Menua oğlu Argişti bu kanalı açtırdı. O yer boştu. Orada hiç kimse yaşamıyordu 404 Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle Argişti Menua oğlu der ki: Argiştihinili yi kurdum. Nehirden Aza Ülkesi ne kadar bir kanal açtırdım. 405 Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle, Argişti Menua oğlu der ki: Görkemli bir kale yaptırdım. Argiştihinili adını verdim. (o) yer çoraktı. Orada hiçbir şey yapılmamıştı. Nehirden dört kanal açtırdım. Üzüm bağı ve meyve bahçesi diktirdim. Bu icraatları orada yaptırdım. 406 Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle Menua oğlu Argişti der ki: Argiştihinili yi yaptırdığım zaman (o) yer boştu 407 Kazı çalışması gerçekleştirilmeyen şehrin planı, ana ve yan caddeleri, büyük ve küçük yapıları yüzey üzeriden takip edilebilir. Burada yapı duvarlarının üzerinde kullanılan kerpiç izleri tespit edilmiştir. 408 Argiştihinili, Teişebani ve Erebuni kaleleri ile ilişkili bir diğer şehir, Echmiadzin'de Aragats köyünde yer alır hektarlık bir alana yayılan bu şehirde Teişebani deki sıradan yapıların tipinde küçük evler yoğundur. Kentte yer alan evlerin temel izleri yüzeyden gözlemlenebilmektedir UKN I: UKN I: UKN I: UKN II: Martirosyan 1964: Martirosyan 1964:

109 5-) II. Sarduri Dönemi II. Sarduri Dönemi ne tarihlenen bir dış kentin varlığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, Norgüh Kalesi dış kent yerleşimi bu dönemde iskan edilmiş olmalıdır. a- Norgüh Kalesi Dış Kenti: Gürpınar Ovası ndaki tek idari merkez olan Çavuştepe Kalesi, II. Sarduri Dönemi nde inşa edilmiştir. Çavuştepe Kalesi nin çevresinde dış kent yer almamaktadır. Çavuştepe nin kuzeyinde yer alan Norgüh Kalesi ise dış kenti ile ovadaki nüfusun ikametinin sağlandığı yer olmalıdır. Bu kalenin ve dış kentin II. Sarduri Dönemi nde veya hemen öncesinde inşa edildiği belirtilebilir. 410 Norgüh Kalesi nin 411 dış kenti, kalenin doğu, güneydoğu ve kuzeydoğu eteklerinde yaklaşık 20 hektarlık bir alana yayılmaktadır. Yerleşme alanının içerisinden akan dere yerleşimi ikiye ayırmaktadır. Kent içerisinde yer alan yapıların duvarlarının kalınlıkları 1 metreyi bulmaktadır. Bu yerleşimde de Körzüt Kalesi nde olduğu gibi kerpiç izine rastlanılmamıştır. Kentin planı incelendiğinde, düzenli bir planlama anlayışından söz etmek mümkün değildir. Anlaşılan bu yerleşim de ihtiyaç doğrultusunda gelişigüzel bir biçimde gelişim göstermiştir. Bununla beraber bazı alanlarda, daha düzgün plan gösteren anıtsal 410 Yüzeyinde klasik kırmızı perdahlı Urartu keramikleri ele geçmediği için, Norgüh ün tam olarak hangi dönemde iskan edildiği ya da mevcut boyutunun hangi dönemle ilişkili olduğu tartışmalıdır. Tarhan-Sevin : Van-Hoşap karayolu üzerindeki Çavuştepe Kalesi ne 1 km uzaklıktadır. Kale, Erek Dağı nın Gürpınar Ovası na uzanan alçak bir burnu üzerine kurulmuştur. Çilingiroğlu 1997:

110 yapıların varlığı görülebilir. Bu yapılardan birinin boyutu 30.0x2.0 m. olarak ölçülmektedir. 412 Kentte bir ön avlu ve iki odadan oluşan konutlar yer almaktadır ) I. Rusa Dönemi I. Rusa Dönemi ne tarihlendirilen bir dış kent tespit edilmemiştir. Bununla birlikte I.Rusa nın Ulhu da gerçekleştirdiği yoğun faaliyetler bilinmektedir. II. Sargon sekizinci sefer kayıtlarında, Ulhu sakinlerinin yiyip içmediklerini, Rusa nın onlara suların nerede köpük köpük aktığını gösterdiğini, bu akan suları alacak bir kanal kazdırdığını, Fırat Nehri kadar bollukta su getirdiğini, birçok barajlar yaptırdığını, meyve bahçelerini suladığını, çorak memleketi bol meyvelik haline getirdiğini ve yağmur kadar çok şarap elde ettiğini, orman gibi bol ağaçlar diktirdiğini, araziyi çimenliğe çevirdiğini, atlar ve sürüler için otlak sahaları haline getirdiğini anlatır. 414 I. Rusa nın söz konusu bölgede gerçekleştirdiği tüm bu faaliyetler ve burada yer alan kentler, büyük çaplı dış kent projeleri ve toplu nüfus aktarımlarımı uygulamalarından ziyade bölgenin kendi dinamikleri ile sağlanmış olmalıdır. 7-) II. Argişti Dönemi II. Argişti nin bu yazıtında Erçiş yakınlarında kurduğu bir şehir, yaptırdığı kanal ve gölden söz edilmektedir. Zernaki Tepe veya Deliçay Kalesi konumu itibari ile bu imar faaliyetleri sırasında inşa edilmiş olduğu önerilebilir. 412 Çilingiroğlu 1997: Tarhan-Sevin 1977: Çilingiroğlu 1984b:

111 a- Deliçay Kalesi Van Gölü nün hemen kuzeyinde Erciş Ovası nda yer alır. Sitadelin dışında, 3 hektardan daha küçük bir alan surla çevrilidir. Surla çevrili alanın küçük boyutta olması, burasının bir aşağı kentten ziyade bir liman olabileceği ve Urartu Krallığı ndan daha geç bir döneme de tarihlenebileceği düşüncesini getirmiştir. 415 b- Zernaki Tepe Zernaki Tepe düz olmayan bir tepe üzerinde, Erçiş e bakacak şekilde konumlanmaktadır. 416 Yerleşim 100 hektarlık bir alana, düzenli ızgara planına göre inşa edilmiştir. 417 Sokak ve caddelerin kesişmesiyle ortaya çıkan düzgün dikdörtgen yapı adaları içinde, planları ve büyüklükleri aynı olan evler inşa edilmiştir (Levha 10). Bir yapı adası, ince uzun bir koridor ile ikiye ayrılmış ve her iki bölüme aynı ölçüde iki ev inşa edilmiştir. Evler kare bir oda, iki adet dikdörtgen oda ve iki dar odadan oluşmaktadır. 418 Izgara plana sahip her bir blok yaklaşık 18 m olup kare şeklindedir. Yerleşimdeki yapıların duvarları 1.20 m kalınlığa sahiptir. 419 Kenti oluşturan sokaklar 5 m, ana cadde ise 7 m genişliğe sahiptir. 420 Zernaki Tepe yapılarında duvarlar, her iki yana büyük taş blokların, ortalara ise ufak taşların doldurulması ile inşa edilmiştir. Tipik bir Urartu inşa tekniği olan bu yöntemin 415 Burney-Lawson 1960: Nylander 1966: Burney-Lawson 1960: 185 te yerleşimin yayılımını 1 kilometrekare olarak belirtirken, Sevin 1997: 173 de bu yerleşimin yayılım alanını 20 hektar olarak ifade etmektedir. 418 Çilingiroğlu 1997: Nylander 1966: Burney 1957: 49, Burney-Lawson 1960: 187, Sevin 1997:

112 kullanılmış olması, kentin Urartu Dönemi ne tarihlenmesine yol açmıştır. 421 Duvarların üzerinde kullanılan kerpice dair hiçbir iz tespit edilmemiştir. 422 Yüzey araştırmalarında toplanan az sayıda keramiğin büyük çoğunluğunu el yapımı ve kaba mallar oluşturmaktadır. 423 Zernaki Tepe nin Urartu yerleşimi olduğu konusunda görüş birliği olmasına rağmen, tespit edilen kireçtaşı parçası, boya parçaları gibi arkeolojik buluntulara dayanarak bu alanın Urartu Krallığı döneminde iskan edilmediği ve M.S yılında Sasani kralı I. Shapur ile çağdaş olabileceği de önerilmektedir. 424 Zernaki Tepe içerisinde yer alan yapıların duvarlarının yüksekliğinin her yerde bir taş yüksekliğinde olması, sokaklardaki ana kaya çıkıntılarının eşdeğer seviyede yer almaması bu alanın inşasının tamamlanmamış olduğunu göstermektedir. 425 Ayrıca yerleşim üzerinde çok az sayıda çanak-çömlek örneğinin belirlenmesi 426 bu kentte yaşanılmamış olduğunun 427 bir diğer göstergesi olarak kabul edilmektedir. Kentin kare formundaki yapı adalarının her birinde 4 yapı olduğu dikkate alınarak, konutların tek katlı olması durumunda 7000, iki katlı olması durumunda insanın ikameti amacı ile planlandığı önerisinin yapılmasına neden olmuştur. 428 Zernaki Tepe gerek sahip olduğu mimari özellikleri gerekse tespit edilen keramik buluntuları ışığında bir Urartu kenti olarak değerlendirilmelidir. Kentin inşasının hangi kral 421 Burney 1957: 49. C.Nylander yerleşimi M.Ö. 8 yy a tarihlendirmektedir. Nylander 1966: Sevin 1997: Nylander 1966: Sevin 1997: Burney 1957: Burney-Lawson 1960: Öğün 1984: Burney-Lawson 1960:

113 tarafından gerçekleştirildiği konusunda iki ayrı olasılık ortaya konulabilir. Bunlardan ilki elimizdeki yazılı kanıtlara dayanarak II. Argişti tarafından inşa edilmiş olduğudur. II. Argişti nin Erciş yakınlarında inşa ettiği kent ile ilgili olarak Argişti der ki: Taktumnia asuni Yer çorak(?) idi, orada hiç absiei yoktu. Ne ekilmiş tarla, ne üzüm bağı, ne meyve bahçesi ne de kanal orada yapılmıştı. Tanrı Haldi nin buyruğuyla göl yaptım. orada şehir yaptım biçiminde ifade ettiği cümleler kral ile kent arasında bir ilişki olduğu görüşünü beraberinde getirmektedir. Bu görüş doğru kabul edildiğinde ise karşımıza cevaplanması gereken yeni bir soru çıkmaktadır. Daha öncede değindiğimiz gibi II. Argişti Dönemi nde sefer düzenlenen bölgelerde toplu nüfus aktarımı politikasının uygulandığına dair bir kayıt mevcut değildir. II. Argişti Dönemi ne kadar her Urartu kralının büyük bir övgü ile yazıtlara yansıttığı aktarım insanlarının bu dönemde kayıtlardan kaybolması çok sayıda insanın Urartu topraklarına getirilmediği gerçeğini de ortaya koymaktadır. Bu durumda söz konusu kentin toplu nüfus aktarımı uygulamalarına diğer krallara nazaran büyük önem vermemiş/verememiş bir kral tarafından inşa edilmesi mümkün müdür sorusunu sormak gerekir. Ayrıca yine II. Argişti Dönemi nde simetrik mimari anlayışa önem verildiği konusunda elimizde hiç bir arkeolojik ve yazılı kanıt yoktur. Toplu nüfus aktarımı uygulamalarına yönelen bir diğer kral olan II. Rusa Dönemi nde Urartu Krallığı nın kültürel politikasında, idari yapısında ve ekonomi politikasında önemli değişiklikler yaşanmıştır. Yaşanılan bu değişim kalelerin planlarına, kalelerin üstlendiği görevlere, arazi kullanımına, vergi toplanmasına, ürün dağıtımına ve kent planlama anlayışına yansımıştır. 430 II. Rusa nın oluşturduğu dış kentlerde simetrik mimari anlayışa önem verildiği özellikle Ayanis Kalesi dış kenti örneğinde açık bir biçimde 429 UKN I: Çilingiroğlu 1997: 80 vd. 113

114 görülmektedir. 431 II. Rusa Dönemi nden önce dış kentlerin ihtiyaçlara paralel büyüdüğü görülürken bu dönem ile birlikte planlama sonrasında inşa edildiği anlaşılmaktadır. Zernaki Tepe gibi merkezi otorite altında planlanarak inşa edilen bir kentin II. Rusa Dönemi inşa çalışmalarının bir parçası olarak değerlendirmek mümkündür. Kentin inşasının II. Rusa tarafından gerçekleştirildiği konusunda hiç bir yazıtta bilgi olmaması da kralın iktidarının son yıllarında, belki de son inşa çalışması olmasından kaynaklanmış olabilir. Bu görüşü doğru kabul ettiğimizde, II. Rusa Dönemi nden sonra krallığın çöküş sürecine girmesi ve Rusa nın ardılları kralların hiç bir inşa çalışması gerçekleştirememiş olması bu kentin neden daha sonra tamamlanamadığını da açıklayacaktır. Doğu Anadolu Bölgesi nde Urartu Krallığı nın yıkılmasının ardından merkezi otoritenin organizasyonu altında inşa çalışmasına başlayacak bir yönetim mekanizması ne Ahamenidler ne de Roma tarafından oluşturulmamıştır. 432 Bir başka değişle Urartu Krallığı dışında 14 bin kişinin bir plan doğrultusunda yaşamasını isteyecek bir devlet mekanizması bu bölgede hakimiyet kurmamıştır. Belki hiç bir zaman hangi kral tarafından inşa çalışmasının başlandığı bulunamayacak Zernaki Tepe nin Urartu kültürünü yansıtan keramik ve mimari bulguları göz ardı edilse bile; bölgenin geçirdiği tarihsel süreç incelendiğinde bu yarım kalmış kentin bir Urartu eseri olduğu anlaşılmaktadır. 8-) II. Rusa Dönemi: II. Rusa ile birlikte krallığın politikasında ve ekonomik yapısında bir çok değişim yaşanmıştır. Yaşanan bu değişimler, gerek yazılı kaynaklardan gerekse arkeolojik kanıtlardan anlaşıldığı kadarı ile dış kent inşa projelerine de yansımıştır. 431 Çilingiroğlu 1997:

115 Birçok iyi eser yaptım.. Buna Rusa Gölü adını verdim. Oradan Rusahinili şehrine bir kanal açtırdım.biainili ülkesi.düşman ülkelerinin Onun egemeni olan Tanrı Haldi ye Argişti oğlu Rusa bu steli diktirdi. Tanrı Haldi nin kudreti ile, Argişti oğlu Rusa der ki: Quarlini Vadisi nin (?) yeri ekilmemişti (?). Orada hiç bir şey yoktu. Tanrı Haldi nin buyurduğu üzere (?) ben bu üzüm bağını diktirdim. Ekilecek tarla (ve) meyve bağının orada yapılmasını (?) buyurdum. Orada bir şehrin yapılmasını üzerime aldım. Ildaruniyaı Irmağı ndan bir kanal açtırdım. 434 II. Rusa tarafından inşa edilen Karmir-blur, Bastam, Ayanis, Adilcevaz-Kef kalelerinin etrafında dış kentler tespit edilmiştir. Söz konusu kalelerin etrafında dış kentin yer alması, kralın bu şehirlere ekonomik ve askeri açıdan verdiği önemi göstermektedir. II. Rusa Dönemi nde inşa edilen dış kentleri değerlendirirken krallığın ekonomik yapısında yaşanan değişimi birlikte ele almak gerekir. II. Rusa Dönemi ne ait elimize geçen sefer yazıtlarının olmamasına rağmen, bu kralın inşa ettiği Ayanis Kalesi nin dış kentine; Asur, Targuni, Etiuni Tablani, Qainaru, Hate, Muşki, Şiluquni ülkelerinden insan aktarması, Kef Kalesi ne Muşki, Hate ve Halitu 435 ülkelerinden insanları getirmesi kralın gerçekleştirdiği geniş çaplı seferlerin, yazıtlara yansıyan izleri olarak görülebilir. II. Rusa bu inşa ettiği alanlarda kurmaya çalıştığı yeni ekonomik sistemde Urartu halkının dışındaki halklardan da sistemli bir biçimde yararlanmış olmalıdır. Bu dönemde kurulan dış kentlerin planlarının oldukça düzgün olması 436 ve hatta bizzat kral tarafından planlanmış olması 437 II. Rusa nın dış kentlere krallığın ekonomik çıkarları açısından verdiği önemi gösteriyor olmalıdır. 432 Çilingiroğlu 1997: UKN I: 268.(Keşiş göl yazıtı) 434 UKN I:281.(Zvartnos yazıtı) 435 UKN I: II.Rusa Dönemi nde inşa edilen dış kentler düzgün plan sergilemekle beraber bu kentlerin tamamının ızgara plan sergilemediği ve farklı mimari anlayışları içerisinde barındırdığı da ifade edilmektedir. Stone-Zimansky 2004:

116 a- Karmir-blur Kalesi Dış Kenti (Teişebaini) Argişti oğlu Rusa, efendisi Tanrı Haldi ye bu Susi binasını inşa etti ve Aza Ülkesi nin Teişeba şehrinde Tanrı Haldi nin görkemli (?) kapılarını yaptırdı (ve) Tanrı Haldi ye adadı. Rusa der ki: Kaya (?) dik (?) idi. Yer çoraktı. Orada hiçbir şey yapılmamıştı 438 Karmir-blur Kalesi dış kenti, 45 hektarlık bir alanda yayılım göstermektedir. Kentin çevresi 3 m kalınlığında, kuleler ve payandalarla destekli savunma duvarları ile çevrilmiştir. 439 Bazalt bloklardan oluşan 200 m uzunluğundaki duvarın bir-iki sırası günümüze kadar ulaşabilmiştir. Sur duvarlarının üzeri kerpiç bloklarla örülüdür. 440 Bu duvarlar 441 doğal engellerin olduğu alanlarda kesintiye uğramaktadır. 442 Karmir-blur, dış kentinde 6 m genişliğinde, batıdan doğuya ve kuzeyden güneye doğru giden düz sokaklar boyunca evler sıralanmıştır. Izgara plan olarak nitelendirilen bu yapılar, kesişen sokaklar ve geniş sokaklara açılan tali sokaklar arasına yerleştirilmiştir. Karmir-blur dış kenti planı incelendiğinde, önceden planlanarak inşa edildiği anlaşılmaktadır. 443 Bununla beraber Karmir-blur da yürütülen kazılar, ızgara planlı kentin inşasından önce yapılan bazı evlerin varlığını ortaya koymuştur. Daha erken bir dönemde yapılan evler ızgara plana uymamaktadır Ustalarla bu kaleyi ve yerleşimi kurdum. Bu kaleyi yaptım. Bu kaleyi planladım (organize ettim);.. Salvini 2001a: 260 (Ayanis kalesi yazıtı), orada şehrin yapılmasını üzerime aldım UKN I: UKN II: Martirosyan 1964: Forbes 1983: Piotrovskii sur duvarlarının özenli bir yapı göstermemesi ve gelişigüzel inşa edildiği izlenimi vermesinden dolayı kentin aslında sursuz bir yapıya sahip olduğunu ve fark edilen bir tehlikeye karşı inşaatın sonradan yapıldığını önermektedir. Forbes 1983: Martirosyan 1964: Martirosyan 1964: Çilingiroğlu 1997:

117 Karmir-blur dış kentinde gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, sivil yerleşime ait üç ev tipi belirlenmiştir. Bunlardan ilki, üç odalı ve avlulu ev tipidir. 2. tip ev, merkezi bir hol ve bununla ilişkili odalardan oluşmaktadır. 3. tip ev ise tek odalı ve ön avluludur. 445 Birinci ev tipine dahil edilen yapıların her birinde, avlu ve ahşap destekli duvarlara yakın bir ocak yer almaktadır. 5x10 m boyutundaki avlunun üzerinin açık olduğu düşünülmektedir. Söz konusu avluda, taş kaidelere basan ahşap direkli ve zemini taş döşeli bir sundurma, ocak ve çöp çukuru açığa çıkarılmıştır. Avlunun yaz aylarında ev halkı tarafından ikamet alanı olarak kullanıldığı düşünülmüştür. Evin diğer alanlarının, oturma odası, mutfak işlerinde kullanılan alan, günlük işlerin 446 gerçekleştirildiği çalışma ve depo odaları olduğu ileri sürülmüştür. 447 Birinci ev tipinin büyük ve küçük boyutlu örnekleri vardır. Bu evler, alt sınıfa ait toplum bireylerinin yaşadığı alanlar olarak belirtilmiştir. Karmir-blur daki ikinci ev tipi, dış kentin güneydoğu kesiminde, yerleşimin en korunaklı alanında yer almaktadır. Bu alanda 6 büyük yapı kompleksi bulunur. Bu yapılardan biri, 4 bölümden oluşmaktadır. Bölümler 500 m² lik bir alan üzerinde, farklı boyutlarda 10 oda içermektedir. Odalar, düzenli olarak dağıtılmış 4 hol ve koridorlardan oluşmaktadır. 448 Bu alanda belirlenen çok büyük ve diğer yapılara göre farklı özellikleri barındıran 6 yapı kompleksi, alanın farklı bir amaçla kullanıldığını ya da şehrin ekonomik anlamda üst düzey kişileri ile ilişkili olduğunu gösterebilir. Karmir-blur da çatı sistemlerine ilişkin sağlam verilerin olmamasına rağmen 445 Çilingiroğlu 1997: Günlük işlerin gerçekleştirildiği düşünülen odada, ev işlerinde kullanılan aletler, el değirmeni ve dibek taşları bulunmuştur. van Loon 1966: Forbes 1983: Martirosyan 1964:

118 çatının bir veya birkaç direk ile desteklendiği kabul edilmiştir. 449 Ayrıca söz konusu evlerinin çatılarının düz oldukları ve üst yapısının kereste, hasır ve ince dallar ile örtüldüğü belirtilmektedir. 450 Karmir-blur Kalesi dış kentinde ortaya çıkartılan mimari unsurların ve arkeolojik verilerin değerlendirilmesine dayanarak, farklı statüdeki kişilerin dış kent içerisinde yaşamış olduğu önerilmiştir Üç ikamet odası bulunan evlerde, orta düzey gelire sahip zanaatçı veya tarımla uğraşan kişilerin oturduğu belirtilmiştir. Bu kompleksler içerisinde tarımsal ürün depolamak veya hayvanlar için bir odanın ayrılmamış olması, kişisel ekonominin olmadığı, halkın merkezi otorite tarafından verilen ürün ile yetinmek durumunda kaldığı önerisinin yapılmasına da neden olmuştur. 451 Sıradan halka nazaran yüksek hayat standardına sahip olan kişileri ise Urartu garnizonunda görev yapan askerlerin oluşturduğu 452 ayrıca sıradan halk ve askerlerin dışında kentte refah düzeyi yüksek zengin bir sınıfın olduğu önerilmiştir. 453 b- Kef Kalesi Dış Kenti Kef Kalesi nin kuzeyinde ikametgah alanlarının varlığı bilinmektedir. 454 Kalenin güneyi ve güneye doğru gittikçe alçalan geniş kısım dış kent sahasını oluşturmaktadır. 455 bu işler Ziuquni 456 Ülkesi ndeki Tanrı Haldi nin şehrini Rusa Argişti oğlu yaptırdı. Rusa Argişti oğlu der ki: Düşman ülkesinden kadınlar götürdüm. Muşkini, Hati ve Halitu ülkelerinden insanları bu kale, ayrıca bu kaleyi çeviren şehirleri bu kaleye ekledim Martirosyan 1964: 265, Piotrovskii 1952: Martirosyan 1964: Öğün 1984: Bu alanda her bir ev birbirine bağlı 3 yaşam odasından oluşmaktadır. Bu yapıların kendine has özelliği, tarımsal ürün depolamak için bir odanın bulunmamasıdır. Martirosyan: Martirosyan 1964: Burney-Lawson 1960:

119 Kef Kalesi dış kenti, sur duvarları içerisinde yer alan 7 hektar büyüklüğünde bir alanı kaplamaktadır. 458 Bu dış kent C.Burney tarafından kasaba alanı olarak tanımlanmıştır. 459 c- Bastam Kalesi Dış Kenti (Rusai-Uru-Tur) Bastam Kalesi dış kenti kalenin kuzey eteklerinde yer almaktadır. Kent kuzeyden güneye yaklaşık 18 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Egemen olan Tanrı Haldi ye Argişti oğlu Rusa bu tapınağı yaptırdı. Tanrı Haldi nin kudretiyle, Argişti oğlu Rusa der ki: Kaya (?) dik (?) idi. Orada hiçbir şey yapılmamıştı. Tanrı Haldi nin buyruğu üzerine (?) ben yaptım. Rusa nın Küçük Şehri adını verdim Bu alan üzerinde yer alan yapıların planları ve uzanış yönleri yüzey üzerinden seçilebilmektedir. Bastam Kalesi dış kentinin özellikleri Karmir-blur ile benzerlik göstermektedir. 461 Söz konusu dış kentin sahası kuzeyde Kuzey Binası, doğuda Doğu Binası olarak adlandırılan alanlar ile güneyde kalenin kuzey kapısı ile sınırlanmıştır. 462 Bastam Kalesi dış kenti yapılarında, barınma ve günlük ev işlerinin gerçekleştirildiği odaların yanı sıra taş döşeme, kanal, lavabolar gibi su tesislerini içeren mekanlar ortaya çıkartılmıştır. Taş duvar temelleri ile sınırlanan ocak yerlerinin, kolay tahrip olabilen malzemeden yapılmış geçici konutlara ait olduğu düşünülmüş ve bu mimarinin Bastam 455 Bilgiç-Öğün 1965: UKN I: UKN I: Burney-Lawson 1960: Burney 1957: UKN I: Kleiss 1978: Kleiss 1979:

120 Kalesi nin inşası sırasında çalışan işçiler tarafından kullanıldığı önerilmiştir. 463 Bastam kazılarında ortaya çıkartılan kare formundaki bir odada platform içerisine gömülü olan iki pithos, mekanın bir dükkan veya ambar olduğu belirtilmektedir. Açığa çıkartılan evlerdeki ocak yerleri ve duvar boyunca uzanan sekiler, taş döşeli tabanlar yemek odaları veya barınak işlevi görmüş mekanlar olmalıdır. Bu odaların duvarlarının ortalama 1.20 m kalınlığa sahip olması yapıların iki katlı olabileceği önerisini getirmiştir. 464 Bastam da yer alan yapı birimlerinin dış duvarlarında rizalitler tespit edilmiştir. Kale yapılarında sıkça uygulanan bir yöntem olan rizalitlerin dış kent mimarisinde de uygulanmış olması estetik amaçlı bir uygulama olarak yorumlanmıştır. 465 Bastam Kalesi nde ortaya çıkartılan bazı evler ise diğer konutlardan farklılık göstererek, özel statülü kişilere ait olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte dış kent kazılarında, az sayıda arkeolojik materyal tespit edilebilmiştir. 466 d- Ayanis Kalesi Dış Kenti (Rusahinili.Eiduru-kai) Ayanis Kalesi nin dış kenti ve kalenin inşası hakkında önemli bilgilere elimizdeki yazılı kaynaklar ile de ulaşabilmekteyiz. Argişti oğlu Rusa der ki: Lulu ülkelerden (düşman, barbar) Asur, Targuni, Etiuni Tablani, Qainaru, Hate, Muşki, Şiluquni ülkelerinden kadın, erkek, büyükbaş hayvan aktardım. (getirttim) Ustalarla bu kaleyi ve yerleşimi kurdum. Bu kaleyi yaptım. Bu kaleyi planladım (organize ettim); hiç kimse, hiç kimse bu emirlere karşı koymamalı (?). Argişti oğlu Rusa der ki: Haldi bana mutluluk/huzur, savaşta güç ve eril kudret(?) bahşetti. Haldi sayesinde bu girişimleri başardım 467 Haldi nin gücüyle, Argişti oğlu Rusa, muhteşem Eiduru Dağı önünde bu kaleyi inşa etti. Rusa der ki: Daha önce buraya hiçbir şey inşa edilmedi. Buraya kusursuz bir kale inşa ettiğim gibi bir de tapınak 463 Kleiss 1988: Kleiss 1979: Kleiss 1979: Kleiss 1978: Ayanis yazıtı, toplam 16 m uzunluğa sahip olup Urartu Krallığı na ait en uzun tapınak yazıtıdır. Salvini 2001a:

121 yaptım. Burada yeni bir kent kurdum ve bağlar, bahçelerle donattım. Burada üstün başarılar gerçekleştirdim. 468 Yazıtta açık bir biçimde ifade edildiği gibi, II. Rusa nın Targuni, Etiuni, Tablani, Qainaru, Hate, Muşki, Şiluquni ve Asur ülkelerinden esirler aldığı ve bu insanlar için Ayanis Kalesi nin etrafında bir kent ile bağ ve bahçeler yaptırdığı bilinmektedir. Gerçekleştirilen manyotemetre çalışmaları ile Ayanis Kalesi etrafında yer alan iskan alanları tespit edilmiştir. Buna göre Ayanis Kalesi dış kenti, 80 hektarlık bir alanda yayılım göstermektedir. Kalenin doğusunda teraslar üzerine dizilmiş düzenli konutların varlığı saptanmıştır. 469 Ayanis Kalesi nde gerçekleştirilen çalışmalarda, dış kenti çeviren bir sur sistemine ait izler tespit edilmemiştir. 470 Ayanis Kalesi dış kenti, Pınarbaşı ve Güneytepe olarak adlandırılan iki farklı alan üzerinde yer almaktadır 471 (Levha 11). Güneytepe de evler ana sokak üzerinde yer almaktadır. Bu alandaki evlere ait atık hayvan kemikleri, keramik ve kullanılmayan eşyaların sokağa atıldığı belirlenmiştir. 472 Dış kente ait yapılardaki duvar temelleri kireç taşından yapılmıştır. Bu taş temel, bazı kesimlerde ana kaya üzerine bazı kesimlerde ufak taşlarla doldurulmuş bir dolgu içerisine gömülmüştür. Temelleri oluşturan taşlar işlenmemiş olup kenarlara büyük ortalara ufak taşların yerleştirilmesi ile inşa edilmiştir. Güneytepe de günışığına çıkartılan 1 Nolu Bina olarak adlandırılan yapıdaki büyük bir odanın doğu duvarı boyunca yer alan seki ve atık su kanalı kentin alt yapı sistemi hakkında bilgi edinilmesini sağlamıştır. 473 Bu alanda tespit edilen keramikler 474 arasında iyi kalitede ki 468 Salvini 2001a: Çilingiroğlu-Sağlamtimur 1998: Stone-Zimansky 2004: Çilingiroğlu 2003: Stone-Zimansky 2001: 360, Stone-Zimansky 2004: Stone-Zimansky 2001: Güneytepe de %8 oranında, Pınarbaşı nda ise %2 oranında kırmızı perdahlı Urartu keramiği tespit edilmiştir. Speakman-Stone-Glascock-Çilingiroğlu-Zimansky-Neff 2004:

122 kırmızı mallar, Pınarbaşı alanına nazaran daha yoğundur. 475 Kırmızı malların büyük bir kısmını kaseler oluşturmaktadır. Kaba malları ise çoğunlukla büyük depolama kapları, tepsiler ve geniş kaseler temsil eder. Güneytepe de tespit edilen kaliteli keramikler, bronzlar, boya maddeleri ve %50 ye yakın bir oranda sığır kemiği bu alanda yaşayan halkın daha üst bir sınıfa ait olduğu düşüncesini akla getirmiştir. 476 Pınarbaşı olarak adlandırılan alanda yer alan yapıların bir kısmı resmi binalar olarak tanımlanmıştır. Bu yapıların, iç duvarları 1.5 m, dış duvarlarının ise 2 m kalınlığa sahip olmasından dolayı domestik yapılar olmadıkları düşünülmektedir. Aynı alandaki 2 Nolu Bina olarak adlandırılan yapının dış tarafına bazı noktalarda destek duvarları yapılmıştır. Duvarların çok kalın olması ve duvarlarda çok büyük taşların kullanılmış olması yapıların çok katlı olduğunu göstermektedir. 477 Ayanis Kalesi dış kenti içerisinde tespit edilen bulgularla burada yaşayan etnik kimlikler ve dolayısıyla toplu nüfus aktarımı uygulamaları arasında bazı ilişkiler kurmak mümkündür. Güneytepe de tespit edilen hayvan kemikleri arasında, bazı mekanlarda köpek ve domuz kemiklerinin yoğunluk göstermesi farklı beslenme alışkanlıklarına işaret etmektedir. 478 Söz konusu alanlarda tespit edilen köpek kemikleri tüm hayvan kemikleri arasında %15 gibi yüksek bir rakama ulaşmaktadır. Köpek kemikleri üzerinde yapılan incelemelerde birçok kemiğin kesici bir alet ile kesilmiş olduğu belirlenmiştir. 479 Bu kanıtlar bize Güneytepe de bazı mekanlarda köpek eti tüketimi olduğu konusunda veriler 475 Stone-Zimansky 2003: Stone-Zimansky 2001: Stone-Zimansky 2001: Stone-Zimansky 2003: A. Çilingiroğlu ile özel görüşme. 122

123 sunmaktadır. 480 Yaklaşık aynı yıllarda Batı Anadolu da köpek eti tüketildiği konusunda bazı bilgilere sahibiz. Lidya da yılları arasında egemen olduğu belirtilen Heraklid- Tylonid sülalesinin son kralı, Yunanlılar ın Myrsilos adını verdikleri Kandaules in adı; Ephesoslu Hipponax a göre köpek boğan anlamına gelmektedir. Sardes te yürütülen kazı çalışmalarında 11 adet kap içinde, yeni doğmuş köpek yavrularına ait iskeletler bulunmuş, bu buluntuların bir Hint-Avrupalı savaş tanrısı niteliğindeki Kandaules onuruna verilen yemekler sırasında yenildiği anlaşılmıştır. 481 Burada bulunan köpek kemikleri üzerinde kesme izlerinin yer alması 482 Ayanis Kalesi dış kenti ile ortak bir özelliktir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta söz konusu tüketimin kültsel bir işlevinin olduğudur. 483 Toplu nüfus aktarımı ile Ayanis ve çevresine yerleştirilmiş olan insan topluluklarının farklı etnik kimliklere dayandığı bilinmektedir. Bu insan toplulukları yeni geldikleri bir coğrafya da eski beslenme alışkanlıklarına devam etme eğilimi gösterecekleri kabul edilmelidir. 484 II. Rusa nın insan aktarımı uygulamalarına gittiği en batıdaki bölge olan Muşki Ülkesi nde yaşayan halkların söz konusu geleneği devam ettirmeleri muhtemel gözükmektedir. Yine, ileriki sayfalarda detaylı olarak tartışacağımız gibi Ayanis Kalesi dış kentinde tespit edilen ve Asur 480 Antik Dönemde köpek eti tüketiminin çok yaygın olmamakla birlikte Yunanlılar, Romalılar, Traklar ve Kartacalılarda olduğu bilinmektedir. Ayrıca köpek eti tüketme geleneği günümüzde Kuzey Afrika, Kanarya Adaları, Meksika, Kuzey Amerika ve Çin geniş bir coğrafi alanda yaşayan bazı etnik topluluklarda görülmeye devam etmektedir. Greenewalt 1976: no lu dipnot. 481 Sevin 1982: Greenewalt 1976: Greenewalt 1976: Örneğin günümüzde özellikle Antalya-Burdur yörelerinde yaygın olarak keçi eti tüketen insanlar koyun etini tercih etmemektedir. Yine Doğu Anadolu bölgesinin beslenme alışkanlıkları dikkate alındığında burada doğup büyüyen insanların özellikle günlük beslenmesinin büyük bir bölümünü küçük baş hayvan eti ve bu hayvanların ürünleri oluşturmaktadır. Bu insanlar başka bir bölgede yaşadıklarında da beslenme alışkanlıklarını devam ettirme eğiliminde oldukları bilinmektedir. 123

124 ile ilişkili olabileceği düşünülen bazı keramik türleri Asur dan aktarılan insanların yaşadığı mekanlar ile özdeşleştirilebilir. 485 Konutlar ve Höyükler Bölgede bulunan birçok höyük üzerinde Urartu Dönemi ne tarihlenen tabakalar ve yapılar vardır. Giyimli 486, Gövelek 487, Ağaçlık 488 gibi münferit evlerin yanı sıra, Karagündüz 489, Dilkaya 490, Verandanis, Sint, Gümüştepe 491 İremir gibi höyük yerleşimlerinin 485 Söz konusu keramikler tipolojik anlamda incelendiğinde, Kuzey Suriye deki Asur şehri olan Tell Ahmar ile karşılaştırılabilir. Bununla birlikte yapılan kimyasal analizler, söz konusu keramiklerin kuzeybatı İran da ya da Güney Ermenistan da üretildiklerini ortaya koymaktadır. Speakman-Stone-Glascock-Çilingiroğlu-Zimansky- Neff 2004: Bu ev, Giyimli plakaları olarak bilinen bronz levhalarla tanınmaktadır. Giyimli evi, Van-Gürpınar ilçesinde yer alan Giyimli köyünün yaklaşık 4 km güneydoğusunda yer almaktadır. Urartu Krallığı na tarihlendirilen ön avlu ve iki odadan oluşan yapının duvarlarının iç ve dış yüzleri kaba taşlarla örülmüş iç kısmı ufak moloz taşlarla doldurulmuştur. Yapının dört köşesinde daha iri bloklar kullanılmıştır. Dikdörtgen bir plan veren yapının doğusu ve güneyi kavisli olarak inşa edilmiştir. Tarhan-Sevin 1977: Gövelek evi, Van-Merez ilçesine bağlı olan Gövelek köyünün 1 km doğusunda yer almaktadır. Bu bölgede yüksek bir kayalık üzerinde genişçe bir alana yayılmış bir kent kalıntısı yer almaktadır. Tepe üzerinde yer alan yapıların planları toprak üzerinden açık bir şekilde izlenebilmektedir. Bu alan üzerinde yer alan diğer mekanlarla bir bağlantı göstermeyen bir ön avlulu ev yer almaktadır. Ev, gerek plan gerek inşa tekniği açısından giyimli evi ile benzer özellikleri göstermektedir. Ön avlu ve iki odadan oluşan mekanın çevre duvarları m kalınlığındadır. Tarhan-Sevin 1977: Ağaçlık evi, Van-Çatak ilçesine bağlı Ağaçlık köyündeki kazılarda tespit edilmiştir. Kent, bu alanda yer alan tepelerin doğu eteğinde bulunmaktadır. Tepenin eteğine konumlanan mekanlar uğradıkları tahribattan dolayı düzgün bir plan vermezken tepe üzerinde yer alan yapılar oldukça sağlam durumdadır. Ağaçlık evi söz konusu sağlam yapıların yer aldığı tepenin üst bölümünde yer alır. Yapı büyük bir açık avlu ve iki odadan meydana gelmektedir. Ağaçlık evinin, dış ve iç yüzleri iri bloklarla örülmüş, orta kısımları ufak taşlarla doldurulmuş duvarların kalınlığı 2 m dir. Odaları birbirinden ayıran duvarlar ise m kalınlığındadır. Dış duvarların son derece kalın olması evin iki katlı olduğunu düşündürmektedir. Yapının kuzey duvarı dik olmayıp, hafif kavisli bir şekil gösterir. Öğün 1984: Karagündüz Höyüğü nün 4b katı yapı katı Urartu Krallığı na tarihlenmektedir. Höyüğün kuzey kesiminde kuzeydoğu-güneybatı yönlerinde uzanan yapı kompleksi 400 m² genişliğinde bir alana yayılmaktadır. Yapının duvarları m arasındadır. Yapı Urartu nun klasik kapalı avlulu büyük konutlarıyla ilişkilidir. Söz konusu yapının kazısı sırasında, ağırşak, boncuklar, bronz yüzük, halkalar ve insan yüzü betimli bir levha tespit 124

125 varlığı bilinmektedir. Bu yerleşim birimleri toplu nüfus aktarımı politikaları sonucunda getirilen insanlardan ziyade ağırlıklı olarak bölgenin yerel nüfusu tarafından iskan edilmiş olmalıdır. Gerçekleştirilen çalışmaların öncelikli olarak Urartu kalelerine yönlendirilmesi, nüfusun büyük bir kısmının gerçekte nerede ve nasıl yaşadığı sorununun tam anlamı ile cevaplanamamasını beraberinde getirmektedir. Ayanis Kalesi çevresinde yapılan yüzey araştırmalarında belirlenen höyükler 492 ve İran da Urartu tabakası içeren birçok höyük 493 göz önüne alınarak Urartu nüfusunun bir kısmının da höyükler üzerinde yaşamış olduğu belirtilmelidir. Urartu krallarının oluşturdukları dış kentlerin her birinin inşa edildikleri bölgede birden çok nedeni vardır. Özellikle Van Gölü ve çevresinde oluşturulan dış kentlerin temel inşa amacı, bölgedeki tarımsal ve maden kaynaklarına dayanan ekonomik potansiyelden yararlanmak olmalıdır. Ayrıca bu alanda inşa edilen çok sayıda kentin askeri savunma açısından büyük yararlar getireceği açıktır. Bununla birlikte krallığın kuzey bölgelerinde, I. Argişti Dönemi nde oluşturulan eyalet merkezleri olan Erebuni, Armavir kalelerinin etrafına yerleştirilen Hate-Supanili yerleşimcilerle, Aras Nehri nin suladığı geniş verimli arazilerden yararlanılmış ve bölgenin barındırdığı zengin madeni kaynaklar kullanılmaya çalışılmıştır. Bu edilmiştir. Tespit edilen çanak çömlekler arasında kırmızı astarlı yonca ağızlı testiler, yüksek ayaklı kap parçaları da yer almaktadır. Ayrıca yerleşimde Urartu çömlekçiliğinden bilinen işaretli keramikler ve mühürlerin tespiti yerleşimin Urartulu karakterini gösteren diğer niteliklerdir. Sevin-Özfırat 2000b: Dilkaya Höyüğü nde Urartu Krallığı na tarihlendirilen mimari kalıntıları, keramikler ve mezarlar ortaya çıkartılmıştır. Çilingiroğlu 1992: Burney-Lawson 1960: Ayanis Kalesi 2004 çalışmalarında kazı heyeti tarafından gerçekleştirilen yüzey araştırmalarında Urartu Dönemi ne ait olduğu düşünülen höyükler belirlenmiştir. 493 Zimansky 1985:

126 bölgede oluşturulan merkezlere 6600 savaşçının yerleştirilmesi kuzeyden gelen atlı kavimler tehlikesine karşı bir önlem oluşturmuş olmalıdır. (Levha 12) 494 Uşniye Ovası ndaki Kalatgah, Hasanlu, Urmiye Ovası ndaki Kale İsmail Ağa gibi yerleşim yerlerinde 495 Urartu Krallığı nın fiziksel varlığı kesinlikle bilinmektedir. Bu bölgede gerçekleştirilen büyük çaplı imar faaliyetleri, güçlü bir krali otoritenin simgesi olmalıdır. Ancak burada yer alan dış kentler hakkında veriler oldukça azdır. Bununla birlikte Bastam 496, Verachram ve Kale Haidari deki çalışmalarda kalelerin eteklerinde dış kentler saptanmıştır. 497 Dış kentlerin az sayıda olması söz konusu inşa faaliyetlerinde toplu nüfus aktarımından çok bölgenin kendi iç dinamiklerinden yararlanıldığını göstermektedir. İnşa edilen kalelerin planlarındaki farklılık, bu alanların insanların sığınabileceği birer askeri üs olabileceğini düşündürmektedir. Dış kentlerin mimari anlayışları genel anlamda değerlendirildiğinde ise diğer evlere nazaran gerek plan gerekse içerisinde barındırdığı buluntular açısından farklılık gösteren yapıların, yani zengin evi olarak adlandırılan mekanların kalelere yakın biçimde konumlandığı görülmektedir. Tuşpa ve Ayanis Kalesi nde üst sınıfa ait kişilerin evlerinin kaleye yakın bir biçimde konumlandığı, dış kent planlarından anlaşılmaktadır. Ayrıca Karmirblur Kalesi nde üst sınıfa ait olduğu düşünülen yapı komplekslerinin dış kentin en korunaklı 494 Urartu krallarının inşa ettikleri dış kent sayıları ve bu dış kentlerin büyüklükleri için bkz levha Burney1994a: Bastam Kalesi ve bu kalenin dış kenti Urartu çekirdek bölgesine yakınlığından İran bölgesinden ayrı olarak değerlendirilmelidir. Örneğin, Ayanis Kalesi çalışmalarında Bastam dan gelen keramiklerin tespit edilmesi Bastam Kalesi keramiklerinde de Ayanis ten gelen keramik örneğinin yer alması bu yakın iki bölge arasındaki karşılıklı değişimi göstermektedir. Speakman-Stone-Glascock-Çilingiroğlu-Zimansky-Neff 2004: Zimansky 1985:

127 alanında yer alması, sınıfsal ayrımların mekansal dağılıma yansımasının bir başka örneğini oluşturur. Urartu dış kentlerinin çevresinin genellikle bir sur duvarı sistemi ile çevrili olduğu bilinmektedir. Van Kalesi, Yukarı Anzaf Kalesi, Aznavurtepe ve Karmir-blur Kalesi dış kentleri, etrafı sur sistemi ile korunan kentlere örnek olarak verilebilir. Kalelerin hemen eteklerine kurulan bu kentlerin etrafına inşa edilen sur duvarı sistemleri ve hatta kentin kendisinin varlığı, kalelerin savunma sistemi içerisinde güvenliği sağlayan önemli unsurlardan biri olarak değerlendirilmelidir. Urartu Krallığı nda tespit edilen dış kentlerin mimarisi incelendiğinde bazı benzer nitelikler dikkati çeker. Urartu dış kent ve konut kazılarında ortaya çıkartılan yapıların büyük çoğunluğunu bir ön avlu ve buna bağlı odalardan oluşan evler oluşturmaktadır. Önünde bir avlusu ile arkada iki odası bulunan aşağı yukarı dikdörtgen planlı evler, özellikle Orta Anadolu için karakteristiktir. Anadolu da en az M.Ö. III. binyıldan beri görülen bu tür evler, özellikle Kültepe I a ve Boğazköy de Hitit İmparatorluk Çağı na ait evler, önü avlulu iki odalı Anadolu evlerinin tipik örnekleridir. Urartuluların Menua Dönemi nden itibaren Kuzey Suriye ve Güneydoğu da yer alan Geç Hitit devletleri ile ilişki içerisinde olduğu bilinmektedir. Hate ve Supani ülkelerinden alınan binlerce insan yeni inşa edilen kentlere yerleştirilmiştir. 498 Urartu krallarının toplu nüfus aktarımı uygulamaları sırasında inşa ettikleri evlerin planlarını bu yeni insanların alışkanlıklarını dikkate alarak yaptıkları kabul edilebilir. 498 Çilingiroğlu 1997: 85, Öğün 1984:

128 Bu noktada Urartu Krallığı nda dış kentler ile toplu nüfus aktarımı politikaları arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklamak gereklidir. Urartu Krallığı nın dış kent inşa çalışmalarını iki yarı kategori altında değerlendirebiliriz. Bunlardan ilki II. Rusa Dönemi öncesinde eklentili bir plan sergileyen dış kentler ve II. Rusa Dönemi ile birlikte görülen simetrik bir plan sergileyen dış kentlerdir. Dış kentleri sadece Urartu Krallığı nın uyguladığı toplu nüfus aktarımı politikaları sonucunda ortaya çıkan bir kültürel öğe olarak kabul etmek yetersiz kalacaktır. Urartu dan önce bölgede dağınık topluluklar halinde yaşayan nüfus, krallığın kuruluşunun ardından sistematik bir biçimde merkezi otorite altına alınmaya çalışılmış ve bu insanlar oluşturulan dış kentler çevresine yerleştirilerek hem merkezi gücün kuvvetlendirilmesi hem de bölgede tam anlamıyla hakimiyetin kurulması hedeflenmiş olmalıdır. Urartu Krallığı tarihinde ilk örneklerini gördüğümüz dış kentler temelde bölgede kurulan egemenliğe paralel olarak dağınık yaşayan nüfusun bir araya getirilme çabaları sonucunda ortaya çıkmış olmalıdır. Bu olgunun yanı sıra bölgede nüfusun artırılmasını hedefleyen Urartu kralları sefer düzenledikleri bölgelerde ele geçirdikleri insan topluluklarını da yine bu kentlere yerleştirmiştir. Krallığın erken dönemine ait Körzüt, Norgüh kaleleri dış kentlerinde bir ön avluya bağlı iki odadan oluşan evler yer almaktadır ve yine erken dönem dış kent planlarının, gelişen ihtiyaç doğrultusunda eklentili olarak genişlediği ve çok düzgün bir görünüm sergilemediği bilinmektedir. Dış kent planlarının ortaya koyduğu bu düzensiz mimari anlayış aslında çarpık bir kentleşmeyi değil, bu kentlerde yaşayan insan sayısının sürekli olarak artış göstermesinin bir sonucu olarak değerlendirmekteyiz. Buralarda yaşayan nüfusun gerek zaman içerisinde artması, gerekse göçebe olan toplulukların yerleşik düzene geçmesi ve toplu nüfus aktarımı uygulamaları sonucunda alınan insanların yine kalelerin etrafındaki dış kentlere yerleştirilmiş olması ortaya eklentili ve düzensiz dış kent planlarını ortaya çıkarmıştır. 128

129 II. Rusa Dönemi ön avluya bağlı oda sayısında bir artış olması ve kentin planlamasının düzgün olması ile dikkati çeker. Olasılıkla bu dönemde inşa edilen dış kentlerde ovanın tarımsal potansiyeli, kale kentin ekonomik gereksinimleri gibi birçok etken göz önüne alınmıştır. Doğu Anadolu coğrafi koşulları altında yürütülen yaşam mücadelesi ve Urartu Krallığı nın ekonomik gelişimi için duyduğu yoğun insan gücü ihtiyacı da bu gerçekliğin içine katıldığında düzenlenen seferler sırasında hangi kale için kaç insana ihtiyaç duyulacağının önceden hesaplandığı ve dış kentlerin bu doğrultuda inşa edilmiş olabileceği belirtilebilir. Dış kentlerin Urartu tarihi içerisinde konumunu ve gelişimini değerlendirdiğimizde bu yapıları krallığın nüfusu merkezlerde toplama eğiliminin bir sonucu olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Krallık öncelikle bölgede dağınık olarak yaşayan insan gruplarını kale merkezleri etrafında toplama yoluna gitmiş ve buradaki istihdamı toplu nüfus aktarımı uygulamaları ile genişletmiştir. Tüm Urartu tarihi boyunca görülen dış kent anlayışı sadece toplu nüfus aktarımı uygulamalarının bir sonucu olarak açıklamak yetersiz kalmakla birlikte bu mimari yapıların oluşumunda ve gelişiminde insan aktarımlarının çok büyük bir rol üstlenmiş olduğu da kabul edilmelidir. 129

130 B- Urartu Dini Urartu Krallığı, çağdaşı Asur, Kuzey Suriye Kent Devletleri, Grek kentleri, Frigler gibi çok tanrılı bir dini inanışa sahiptir. Urartu Krallığı ile çağdaş olan diğer devletlerin dinsel inanışları hakkında birçok bilgiye sahip olmamıza rağmen 499 yazılı kaynakların yetersizliğinden dolayı Urartu Krallığı nın dinsel yapılanması, tanrıları, tanrıların ikonografik özellikleri ve mitolojileri konusunda birçok bilgi eksikliği mevcuttur. Söz konusu bu veri eksikliği, gerçekleştirilen kazılarda ortaya çıkartılan eserler üzerinde yer alan betimlemelerin ikonografik 500 çözümlemelerinin çok detaylı yapılamamasına ya da tartışmalara açık bir biçimde yapılmasına yol açmaktadır. Urartu Krallığı nın din anlayışında Tanrı Haldi nin diğer tanrılara nazaran oldukça ön planda tutulduğu görülür. Hemen bütün yazıtların Tanrı Haldi nin adı ile başlayıp son bulması ve kaleler içerisinde yapılan tapınakların büyük çoğunluğu nun Haldi ye ithaf edilmiş 499 Örneğin Yunan mitolojisinde Zeus un; çocukluğu, babasının yerine geçişi, titanlarla savaşı, çocuğu, aşkları, Europa nın kaçırılışı, tufan efsanesi, görünümü gibi birçok bilgi günümüze farklı kaynaklarda tekrar edilerek tüm detaylarıyla gelmiştir. Sinanoğlu 1999: İkonografi kelimesinin kökeni ikona kelimesinden gelmektedir. İkona dar anlamıyla Doğu Ortodoks dünyasındaki taşınabilir, çeşitli ebatlardaki genellikle çam ve ıhlamur ağacından yapılan ahşap panolar üzerindeki Hz. İsa, Meryem ve Aziz tasvirlerini içeren dini konuları içerir. (Saltuk 1997: 83.) İkon kelimesinin kökenini ise Grekçe; resim, suret, tasvir anlamlarına gelen Eikon kelimesi teşkil eder. Bu kelime kullanım gören anlamı ile aynı zamanda her türlü dini tasviride içerisinde barındırmaktadır. Sanat tarihi metodunda bu kelime geniş anlamı ile kullanılmaktadır. Bir başka deyişle aynı konuyu gösteren çeşitli sanat yapıtlarının konularının, temalarının, ve simgelerinin bilimsel olarak tanımlanması, sınıflandırılması ve değerlendirilmesidir. (Rona 1997: 837.) İkonoloji ise bir eserin değerlendirilirken ortaya çıktığı ulusun, dönemin, sınıfın, dinsel ya da anlayışın niteliklerinin belirlenip o doğrultuda değerlendirilmesi temeline dayanır. Yani eserin çağına ve ortamına göre değerlendirilmesi, insanlığın ulaştığı düşünce ve beğeni aşamasındaki yerinin belirlenmesi, yani gerçek anlamda algılanıp, estetik bir bütünlük içinde yaşanılması, insanın öteki etkinlikleriyle uyum içinde bir ilişkiye sokulmasının sağlanması için uygulanan işleme ikonoloji adı verilir. Cömert 1980: III-VI. 130

131 olması bu durumun en açık göstergeleridir. 501 Bununla birlikte bahsettiğimiz veri eksikliğinden kaynaklanan Urartu halkının ve toplu nüfus aktarımları ile Urartu topraklarına getirilen yüz binlerce insanın dini inanışı hakkında hemen hiçbir bilgiye sahip değiliz. Bu durumun ortaya çıkmasına olasılıkla inanışlar ve davranışların yönetenler ve yönetilenlerin inanışlarını ve buna bağlı davranışlarını farklı mekanlarda farklı biçimlerde uygulamasından kaynaklanmaktadır. Halk arasında yaratılan efsaneler veya geliştirilen tanrısal ikonografiler krali yazıtlarda yer bulmamış, büyük olasılıkla okuma yazması olmayan halk arasında yazıya geçirilmeden sadece dilden dile aktarılmıştır. 502 Urartu Krallığı nın panteonu hakkında ki bilgileri sefer, tapınak ve inşa yazıtlarının ilgili bölümlerinden ve Meherkapı yazıtından alırız. Meherkapı yazıtı 503, Zimzim Dağı nın Van Gölü ne bakan eteklerinde bir kaya nişi içerisinde yer almaktadır(levha 13). Söz konusu yazıt, 4 m yüksekliğinde olup 2.70 m genişliğindedir. 504 Yazıtta, Urartu panteonunda kutsanan 79 tanrı ve tanrıça adına kurban edilecek hayvanların sayıları belirtilmiştir. Meherkapı yazıtı Urartu panteonunda yer alan tüm tanrılar için kaç adet kurban edileceğini belirtmesine rağmen, bu sayıların hangi merasim için hangi zaman dilimi içerisinde kesileceğine değinmemektedir. Örneğin baş tanrı Haldi için 17 sığır ve 34 koyunun bir gün de mi, bir hafta da mı, bir ayda mı yoksa bir yılda mı kesileceği bilinmemektedir. 505 Ancak Urartu Krallığı nın ekonomisinde hayvancılığın taşıdığı önem düşünüldüğünde, bu kurban kesimi törenlerinin yılda bir kere yapıldığı kabul edilebilir. 506 Kesilen çok sayıdaki kurban etinin 501 Tanrı İvarşa ve Tanrı İrmuşini ye ithaf edilen iki tapınak dışında tespit edilen bütün tapınaklar Tanrı Haldi ye ithaf edilmiştir. 502 Çilingiroğlu 1997: Bu yazıt halk arasında Kör Kapı, Hazine Kapısı, ve Yalancı Kapı olarak da isimlendirilmektedir. Çilingiroğlu 1997: Çilingiroğlu 1997: Çilingiroğlu 1998: Çilingiroğlu 1997: 159., Çilingiroğlu 1998:

132 nasıl değerlendirildiğine dair bir bilgi Sargon un 8. sefer kayıtlarından alınmaktadır. Sargon, Musaşir de düzenlenen törenleri anlatırken Çok sayıda besili sığırı, besili koyunu onun önünde kurban ettiler. Şehrin tümüne ziyafet hazırladılar 507 cümlesi ile tanrılar adına kesilen hayvanların etlerinin tüm halka dağıtılarak değerlendirildiğini ortaya koymaktadır. Olasılıkla Meherkapı yazıtında belirtilen kurban edilecek hayvanlar düzenlenen merasimin ardından Urartu halkına dağıtılmış olmalıdır. gibidir. 508 Meherkapı yazıtı ile ilan edilen ve adlarına kurbanlar sunulan tanrılar aşağıdaki 1 Haldi 2 Teişeba 3 Şivini 4 Hutuini 5 Turani 6 Ua 7 Nalaini 8 Şebuti 9 Arsimela 10 Anapşa 11 Dieduaini 12 Şielardi 13 Haldi nin silahlarına 14 Atbini 15 Kuera 16 Elipri 17 Taraini 18 Adaruta 19 İrmuşini 20 İlu aluse uruliliue şiuali 21 Alaptuşini 22 Erina 23 Siniri 24 Unina 25 Airaini 26 Zuzumaru 27 Hara 28 Araza 29 Ziukuni 30 Ura 31 Arsibedini 32 Arni 33 Haldi'nin gençliğine 34 Haldi'nin erişkinliğine 35 Haldi'nin yaşlılığına 36 Haldi'nin savaşçılığına 37 Teişeba'nın savaşçılığına 38 Artuaraş 507 LAR II: UKN I:

133 39 Ardini kenti tanrısına 40 Kumenu kenti tanrısına 41 Tuşpa kenti tanrısına 42 Haldi nin kentinin tanrılarına 43 Artsuniuinu kenti tanrılarına 44 Haldi'nin deişe sine 45 Şuba 46 Haldi kapılarına 47 Eridia kentinde Teişeba kapılarına 48 Uişini Kenti Şivini Kapılarına 49 Elia 50 Haldi nin arnie sine 51 Haldi'nin gücüne 52 Haldi'nin susi lerine 53 Talapura 54 Kilibani 55 Ebani -Ülkeler tanrısına 56 Sınırlar tanrısına 57 Suinina-Göller - denizler tanrısına 58 Athananau tanrısına tanrısı na 60 İLANİ Gamruti 61 Haldi nin nirible sine 62 Nişi kentindeki tanrı Ua kapısı na 63 Babania-dağlar tanrısına 64 Arubani 65 Huba 66 Tuşpea 67 Aui 68 Aia 69 Sardi 70 Şinuiardi 71 İphari 72 Bartşia 73 Silia 74 Ara 75 Adia 76 Uia 77 Ainau 78 Ardi 79 İnuanau Urartu Krallığı tarafından devletleşme sürecinin tamamlanmasından sonra oluşturulan panteon incelendiğinde devletin yönetim mekanizmasını elinde bulunduran sınıfın ideolojisine bağlı olarak belirli tanrıların ön plana çıkarıldığı görülür. Krallığın baş tanrısı Haldi kabul edilirken ardından Teişeba ve Şivini gelmektedir. Bu üç tanrının adları, Urartu Kralları tarafından yazdırılan hemen her sefer yazıtının başında ve sonunda yer alan tanrılara sesleniş ve lanetleme bölümünde anılır. 133

134 Argişti der ki: Tanrı Haldi, Tanrı Teişeba, Tanrı Şivini (ve bütün) tanrılara yalvardım. Tanrılar bana kulak verdiler 509 Sarduri der ki: Her kim bu yazıtı tahrip ederse, her kim suç işlerse, her kim saklarsa, her kim bunları bir başkasına yaptırıp Gel Tahrip et! derse, Tanrı Haldi, Tanrı Teişeba, Tanrı Şivini (ve bütün) tanrılar onu güneşin altından yok etsinler 510 Tanrı Haldi, Urartu Krallığı ile birlikte tarih sahnesine çıkmış ve krallığın yıkılması ile birlikte adı bir daha anılmamıştır. 511 Haldi adının Urartu Krallığı nın kuruluşu ile birlikte krallık adına yapılan tüm savaş, inşa ve tarımsal faaliyetlerde ön plana çıkması, bu tanrının Urartu Krallığı nın yönetimini elinde bulunduran etnik sınıfın kökeni ve dinsel inancı ile ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Bu tanrıya Urartu Krallığı içerisinde verilen önemi gösteren sayısız epigrafik ve arkeolojik kanıt mevcuttur. Meherkapı yazıtında kutsanan tanrılar arasında ilk sırada yer alırken daha sonra; 13. sırada silahları, 33. sırada gençliği, 34. sırada erişkinliği, 35. sırada yaşlılığı, 36. sırada savaşçılığı, 42. sırada şehir kapıları, 44. sırada deişe si, 46. sırada kapısı, 50. sırada arnie si, 51. sırada gücü, 52. sırada susi leri, 61. sırada nirible si olmak üzere toplam 13 kez kutsanmaktadır. Meherkapı yazıtında 13 kere adı geçen tanrının tüm özellikleri için toplam 29 boğa 62 koyun kurban edilmekteydi. Tanrı Haldi nin konsortu ise Meherkapı yazıtında 64. sırada adı geçmeye başlayan tanrıçaların ilki olan Arubani dir. Haldi nin kutsal hayvanı ise aslandır. 512 Baş tanrının en önemli özelliklerinden birisi elinde bir kılıç veya mızrakla ordunun en önünde ilerleyen Urartu ya zafer kazandıran bir tanrı olmasıdır. 513 Tanrı Haldi nin savaşçı özelliği hemen her sefer yazıtında birkaç kez vurgulanarak belirtilmiştir. Bu tanrıya ithaf edilen tapınakların içerisinde tespit edilen yüzlerce ok ucu, kalkan, mızrak ucu, sadak ve miğfer Tanrı Haldi nin savaşçı niteliğini ortaya 509 UKN I: 30. (Aras ırmağı yakınlarında Solagert Kalesi kalıntıları içerisinde bulunan yazıt) 510 UKN I: 158.(Habibuşağı yazıtı) 511 Tanrı Haldi nin ismine bugüne kadar ne Hurri panteonunda ne de diğer etnik toplulukların panteonlarında rastlanılmamıştır. Sadece bazı Asur yazılı kayıtlarında Haldi adının geçtiği şahıs isimleri söz konusudur. 512 Çilingiroğlu 1997:

135 koymaktadır. 514 Bununla birlikte Haldi yi sadece savaşçı bir tanrı olarak tanımlamak yetersiz kalacaktır. Çünkü baraj, bağ, bahçe yapımı gibi verimliliği artırıcı tüm faaliyetlerde yine bu Tanrı adına yapıldığından aynı zamanda tarım ve hayvancılık tanrısıdır. 515 Tanrı Haldi adına sunulan silahların içine akdarı tohumlarının konulması bu tanrının bereketlilik kavramı ile ilişkisini ortaya koyar. 516 Değinildiği gibi Urartu panteonunda ilk sırada yer alan Haldi ye diğer tüm tanrılardan çok daha fazla önem verilmekte ve adına bir çok girişim gerçekleştirilmekteydi. Urartu Krallığı nın yönetimini elinde bulunduran sınıf kendi iktidarının gücünü ve tartışılmazlığını bir tanrı ile somutlaştırmaktaydı. Bir başka deyişle bu çaba yönetici sınıfın bir tanrı aracılığı ile iktidarını benimsetmesi ve bir üst kimlik yaratmasıdır. Bu politikada, Tanrı Haldi nin tartışmasız büyüklüğü benimsetildikten sonra Urartu halkının diğer tanrıları da korunup kutsanıyordu. Urartu panteonunda en çok kutsanan ikinci tanrı olan Teişeba, Teşup adı ile Hurri panteonundan bilinir. Hurri etkili Hitit panteonunun izlendiği Yazılıkaya kabartmalarında baş tanrı olarak Teşup panteonun ilk sırasında yer almaktadır. 517 Teişeba nın Hurri ve Hitit dinlerindeki Teşup ta olduğu gibi kutsal hayvanı boğadır. 518 Meherkapı yazıtında 65. sırada yer alan Tanrıça Huba ise Hurri panteonundan bilinen Teşup un konsortu Hepat tır. Bu tanrı, Urartu panteonunda fırtına, gökyüzü ve şimşek tanrısı olup ayrıca savaşçı özelliği de bilinmektedir. Meherkapı yazıtında 37. sırada tanrının savaşçı özelliği, 2 sığır ve 4 koyun ile kutsanmaktadır. Aslında Haldi nin en büyük özelliklerinden biri olan savaşçılığı anlaşıldığı kadarı ile zaman zaman Teişeba ile paylaşılmaktadır. Teişeba nın savaşçı özelliği, II. 513 Çilingiroğlu 1997: 161, Belli 1998: 40 çizim; Çilingiroğlu 2004a: Salvini 1995: Çilingiroğlu 2004a: Macqeen 2001: Çilingiroğlu 1997:

136 Sarduri nin kuzey ülkelerine düzenlediği seferlerinde ifade ettiği silahımın önünden kaçan (ve) Uskia (ve) Bamni dağlarını 519 işgal eden insanları çevirdim ve öldürdüm, kaçan diğerlerini Tanrı Teişeba yaktı. 520 cümlesinde örneklenmektedir. Kurulan birçok kent Tanrı Teişeba ya ithaf edilmiştir. I. Rusa nın kurduğu bir Teişeba kenti 521 ve II. Rusa nın Teişeba Kenti adıyla Karmir-blur Kalesi ni kurduğu bilinmektedir. 522 Şivini, Urartu panteonunda kutsanan üçüncü büyük tanrı olmasına rağmen adına yapılmış bir tapınak ya da kale bilinmemektedir. 523 Bu tanrı, Hurriler de Güneş Tanrısı olarak kutsanan Şimigi ile aynıdır. Şivini ve Asurlu Güneş Tanrısı Şamaş ın sembolü aynı olup bu kanatlı güneş kursudur. 524 Tanrı Şivini nin konsortunun Meherkapı listesinde 66. sırada yer alan Tuşpea olması gereklidir. Tuşpea nın aynı zamanda başkent Tuşpa nın koruyucu tanrıçası olduğu bilinmektedir. 525 Kuşkusuz Urartu panteonu krallığın kuruluş yıllarında ilan edilen bu 79 tanrı ile sınırlı değildi. Krallığın siyasi ve askeri olarak büyümesiyle egemenlik altına alınan beyliklerin ve krallıkların tanrıları olan yeni tanrılar da krallık tarafından korunmuş ve kutsanmıştı. Urartu Krallığı, kuzey, doğu ve batı seferlerinde himayesi altına aldığı bölgelerdeki halkın çıkarları doğrultusunda hareket etmesini sağlamak amacıyla bu insanların inanışlarına müdahale etmemiş ve hatta kendisi korumuştur 519 Sevan Gölü yakınında yer alan dağların adıdır. Diakonoff-Kashkai: UKN I: 155 F. 521 Bu kentin bugünkü Tsovinar yakınlarındaki Odzaberd Kalesi olabileceği önerilmektedir. Salvini 1995: Salvini 1995: Belli 1998: Güneşli kurs motifi M.Ö. 2. bin yılda Mısır ın Krallık simgesidir. Bu motif Mitanni mühür sanatının gelişimi ile Suriye de önemli bir ikonografik eleman durumuna gelmiştir. Aynı Motif Hititler e de olasılıkla yine Mısır dan geçmiştir. Çilingiroğlu 1984a: Çilingiroğlu 1997:

137 Urartu Krallığı nın toplu nüfus aktarımları ile naklettiği insanların tanrılarını tanıdığının ve koruduğunun en açık örneğini yine Meherkapı yazıtından takip etmek mümkündür. İşpuini ve Menua krallığı beraber yürüttükleri dönemde düzenledikleri kuzey seferlerinde toplu nüfus aktarımı politikasına başvurmuştur. Kuzey seferlerinin düzenlendiği bölge genel olarak Gökçe Göl ün batısında kalan topraklar olarak değerlendirilmektedir. 526 Anaşe, Uiteruhi, Luşa ve Katarza kabilelerinin ikamet ettikleri bölgelere doğru düzenlenen seferler ile Karaköse'den Ağrı Dağı'na kadar yayılan bölge Urartu sınırlarına dahil edilmiştir. Seferler sonucunda Muradiye Ovası nda tam anlamı ile hakimiyet sağlanmıştır. Urartu Krallığı düzenlediği seferlere paralel alınan bölgelerdeki yerel tanrıları kutsamış ve oluşturduğu panteona dahil etmiştir. Van Bölgesi nin kuzeydoğusundaki Muradiye Bölgesi nin yerel tanrısı olan Ua 527, Meherkapı yazıtında 6. sırada yer almaktadır. 528 Bu tanrı için 2 sığır ve 4 koyun kurban edilmesi istenmektedir. Meherkapı yazıtında 7. sırada bulunan ve kendisine 2 sığır ve 4 koyun kurban edilmesi istenen Tanrı Nalaini de Muradiye bölgesinin tanrısıdır. 529 Muradiye Bölgesi nin yerel bir tanrısı olan Ua nın, bu alanda sağlanan hakimiyete ve uygulanan toplu nüfus aktarımlarına bağlı olarak adının birçok stelde Tanrı Haldi ile birlikte anıldığını görürüz. 526 Çilingiroğlu 1997: 30. Sefer düzenlenen bölgenin Ağrı-Karaköse Ovası, (Barnett 1982: 340.) Taşburun ve Iğdır ın batısı, Doğubeyazıt, Ağrı ve Eleşkirt arasındaki alan olabileceği belirtilmektedir. Sevin 1979: İşpuini-Menua Dönemi nde, Tanrı Ua nın adının geçtiği ve ön plana çıkartıldığı yazıtların sayısı dikkat çekecek ölçüde fazladır. UKN I: 27, Dinçol-Kavaklı 1978: 8-14., , UKN II: Salvini 1993: 547, Salvini 1994: Belli 1998:

138 Tanrı Haldi tarafından, Tanrı Haldi nin kapıları tarafından, Tanrı Ua tarafından, Sarduri oğlu İşpuini ve İşpuini oğlu Menua ya yaşam bağışlansın. Tanrı Haldi nin ve Tanrı Ua nın bağışlayıcılığı anuni olsun. 530 Tanrı Haldi nin kudretiyle, egemen olan Tanrı Haldi ye İşpuini oğlu Menua büyük Arşuniuni şehrinde Tanrı Haldi nin kapılarını yaptırdı. Bunu Tanrı Ua nın teribi silahına adadı.. Tanrı Haldi tarafından, Tanrı Haldi nin kapıları tarafından, Tanrı Ua tarafından Sarduri oğlu İşpuini ve İşpuini oğlu Menua ya yaşam bağışlansın. 531 Meherkapı yazıtında anılan bu tanrılardan Nalaini, Urartu Krallığı tarihinin pek bilinmeyen yıllarında Erimena oğlu Rusa iktidarında tekrar anılacak ve adına kurban kesilmesi emredilecektir. 532 Burada belirtmek istediğimiz önemli nokta hakimiyet kurulan bu bölgelerdeki yerel tanrıların krallığın resmi din politikasına yani Meherkapı yazıtına yansıtılmasıdır. İşpuini-Menua ortak krallık döneminde fethedilen kuzey bölgelerinin tanrıları artık Urartu Devleti nin de tanrıları olmuştur. Böylelikle bu bölgeden toplu nüfus aktarımı politikası ile alınan insanların tanrıları Urartu panteonuna girerek bir anlamda devlet güvencesi altına alınmıştır. Bu uygulama diğer krallar tarafından yürütülecek olan toplu nüfus aktarımlarındaki dinsel ve sosyal politikanın temellerini oluşturmaktadır. Muradiye Bölgesi nin yerel tanrısı olan Ua ve Nalaini hakkında bazı ikonografik özelliklere, Yukarı Anzaf Kalesi nde ortaya çıkartılan ve M.Ö. 9. yy ın son çeyreğine tarihlenen 533 bir kalkan parçası üzerinde rastlanılmıştır. (Levha 14a-b) Kalkan üzerinde sıralanan tanrıların, Meherkapı yazıtında yer alan sıraya paralel bir biçimde betimlendiği öne sürülmektedir. Bu durumda kalkan üzerinde betimlenen ilk beş tanrı Haldi, Teişeba ve Şivini, Hutuini, ve Turani dir. Bu tanrıların ardından ise Van ın kuzeydoğusunda sağlanan 530 Dinçol-Kavaklı 1978: Dinçol-Kavaklı 1978: Salvini 2002b: 115. vd. 533 Belli 1998:

139 hakimiyete ve bu bölgedeki toplu nüfus aktarımı politikalarının bir sonucu olarak Urartu panteonuna yansıtıldığı olası olan Tanrı Ua ve Nalaini betimlenmektedir. Tanrı Ua; balık, kuş, ve aslan organlarının birleşmesi ile oluşan kanatlı ejder üzerinde durmaktadır. Ua nın silahlarının ve giysilerinin betimlenmesi açısından kalkan üzerinde yer alan diğer tanrılardan bir farklılık göstermemektedir. Bununla birlikte, üzerinde betimlendiği kanatlı ejder ve taşımış olduğu silah, onun diğer tanrılardan ayrılan en önemli özellikleridir. Tanrı Ua, sahnede sağ elini gergin biçimde geriye uzatarak bir balta tutmaktadır. Burada tanrı kalkanı tutuşu, baltayı gergin bir biçimde havaya kaldırması ve altındaki kanatlı ejderin saldırı pozisyonundaki duruşu ile sanki düşman askerine saldıracakmış gibi betimlenmiştir. 534 Ua dan sonra yine aynı kalkan üzerinde betimlenen tanrı Nalaini diğer tanrılardan elinde taşıdığı silah ve üzerinde durduğu kanatlı at ile ayrılmaktadır. İleriye doğru uzattığı sol eliyle kalkan, saldırıya hazır bir biçimde arkaya uzattığı sağ eliyle kılıç tutan tanrı, altındaki kanatlı at ile düşman askeri üzerine saldırdığı görüntüsünü vermektedir. Menua-İşpuni ortak krallık döneminde kuzey seferleri dışında İran Bölgesi üzerine seferler düzenlediği ve Barsua Ülkesi ni ele geçirdiği bilinmektedir. Bu bölgeye düzenlenen seferler sırasında da toplu nüfus aktarımı politikalarına gidilerek bölgede yaşayan insanlar nakledilmiştir. 535 Bu bölge üzerinde uygulanan politikanın izleri Muradiye tanrılarında olduğu gibi yine Urartu panteonuna yansımış olmalıdır. Urmiye Bölgesi ne ait tanrılar olarak bilinen Şebuti ve Arsimela 536 Meherkapı yazıtında 8. ve 9. sırada yer almıştır. Urmiye Bölgesi nin tanrıları ikişer boğa ve dörder koyun kurbanı ile onurlandırılıp kutsanmıştır. Haklarında detaylı bir bilgiye sahip olmadığımız bu tanrıların ikonografik özellikleri hakkında bazı 534 Belli 1998: Bkz. tezde Bölüm I Menua-İşpuini ortak krallık dönemi. 536 Salvini 1994:

140 verileri yine Yukarı Anzaf Kalesi ndeki bronz kalkan üzerinden ediniriz. 537 (Levha 15 a-b) Bu kalkan üzerinde, Tanrı Şebuti insan yüzlü kanatlı bir boğa 538 üzerinde ayakta durur biçimde betimlenmektedir. Başındaki boynuzlu miğferi, ve yanaklığı kalkanda betimlenen diğer tanrılarla aynıdır. Bununla birlikte tanrının burnunun alnının devamı biçiminde işlenmiş olması Şebitu nun Urmiyeli bir tanrı oluşu ve bu yüzden farklı betimlendiği biçiminde yorumlanmaktadır. 539 Yine bu tanrının üzerinde durduğu insan yüzlü boğa betimlemesi de Tanrı Şebitu ya özgü olduğu anlaşılmaktadır. Aynı kalkan üzerinde betimlenen Urmiye Bölgesi nin bir diğer tanrısı ise Arsimela dır. Bu tanrı, kanatlı ejder üzerinde ayakta betimlenmiştir. Tanrı sol eliyle diğer tanrıların tuttuğu kalkanın bir benzerini tutarken sağ elinde kareye yakın bir biçimde sopaya geçirilmiş bir topuz tutmaktadır. 540 II. Sarduri tarafından inşa ettirilen Çavuştepe Kalesi nde, biri Tanrı Haldi ye, diğeri Meherkapı tanrılar listesinin 19. sırasında yer alan Tanrı İrmuşini ye ait olmak üzere iki tapınak vardır. 541 İrmuşini tapınağı Aşağı Kale de yer almaktadır. Meherkapı listesinde bir hayli alt sırada yer bulabilmiş bir tanrıya II. Sarduri tarafından tapınak inşa edilmesi dikkat çekicidir. Meherkapı listesinde onuruna bir sığır iki koyun kurban edilmesi istenen Tanrı İrmuşini olasılıkla II. Sargon un 8. yıl sefer kayıtlarında adı geçen Riar ın tanrısıdır. 542 Riar, Van Gölü ve Kuzeybatı İran arasına konumlanan kentlerden biridir. 543 Bu kent, Sargon un sekizinci sefer kayıtların da Yürüyüşüm sırasında Ursa nın babasının evi Arbu şehrine ve 537 Belli 1998: 36. vd. 538 İnsan başlı kanatlı boğa motifi ayrıca, Mezopotamya mitolojisinde de Erken Hanedanlık Dönemi nden Yeni Asur Dönemi sonuna kadar sık sık kullanılan ve sevilen bir motiftir. Black-Green 2003: Belli 1998: Belli 1998: Çilingiroğlu 1997: Çilingiroğlu 1997: Çilingiroğlu 1994:

141 iştarduri nin şehri Riar a geldim biçiminde anılır. 544 Irmuşini nin İran kökenli bir tanrı olarak kabul edildiğinde, bu tanrının Meherkapı listesinde 19. sıradaki konumu Menua ve İşpuini nin İran Bölgesi ne düzenlediği seferler ve burada gerçekleştirdiği toplu nüfus aktarımları ile ilişkilendirilebilir. II. Sarduri nin tahta çıkması ve İran Bölgesi ile olan olası manevi ilişkisi yapılan tapınağın İrmuşini ye ithaf edilmesine yol açmış olabilir. Urartu panteonunda 19. sırada yer alan İrmuşini ve adına yaptırılan tapınak, Urartu Krallığı nın uyguladığı egemenlik ve toplu nüfus aktarımı politikası ile ilişkili olarak değerlendirilebilir. Krallığın uyguladığı toplu nüfus aktarımı politikaları sonucunda Urartu panteonuna dahil edilen bir diğer tanrı ise Ivarşa dır. I. Argişti nin, Tanrı İvarşa adına tapınak yaptırmasının altında yatan tarihsel süreç yine Urartu yazıtlarından takip edilebilmektedir. I. Argişti 4. yılında batı bölgelerine düzenlediği seferin kayıtlarında, Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle Hate Ülkesi ne karşı sefere çıktım. Tuatehe ni boyunu ve ülkesinin 545 çevresini, güneyindeki Melitea şehrinin bağışladım. Meliaini Nehri nin havzası, Piteira şehrine, Marmuani Ülkesi ne (ve) Qa[ ] Ülkesi ne kadar ilerledim(?). Erkek ve kadınları götürdüm. Kaleleri yerle bir ettim, şehirleri yaktım delikanlı, 8698 canlı erkek (ve) kadınları götürdüm, toplam kişi o yılın insan sayısıdır. Kimilerini öldürdüm, kimilerini canlı götürdüm. at, büyükbaş hayvan (ve) küçükbaş hayvan sürüp çıkardım. 546 ifadelerini kullanmaktadır. I. Argişti nin batı bölgesine düzenlediği sefer sonucunda binlerce insanı toplu nüfus aktarımları politikası ile naklettiği bilinmektedir. Yazıtın bu bölümünde alınan insanların nereye götürüldükleri anlatılmamakta ancak sonraki yıl düzenlenen bir diğer seferde alınan insanların yerleştirildikleri bölge hakkında bilgi verilerek, 544 LAR II: Tuatehe ile Tabal kralı Tuwatis in aynı kişi olabileceği önerilmektedir. Köroğlu 1996: UKN I:

142 Tanrı Haldi nin buyruğuyla Argişti Menua oğlu der ki: Biainli Ülkesi nin güçlendirilmesi (ve) düşman ülkenin bastırılması için Irpuni şehrini kurdum. Yer kır idi, orada hiçbir şey yapılmamıştı. Orada büyük işler yaptım. Oraya Hati Ülkesi nin (ve) Şupani Ülkesi nin 6600 savaşçılarını iskan ettirdim. 547 denilmektedir. Erebuni ve çevresine yerleştirilen bu insanların dinsel inanışlarının Urartu panteonuna yansıtıldığı Tanrı Ivarşa ya Argişti Menua oğlu bu susi binasını yaptırdı. Argişti der ki: o yer çoraktı, orada hiçbir şey yapılmamıştı. Argişti, güçlü kral, büyük kral, Biainili ülkesinin kralı, Tuşpa şehrinin hükümdarıdır. 548 ifadeleri ile somutlaştırılmıştır. Adına tapınak yaptırılan Ivarşa Meherkapı listesinde yer almamaktadır. Tanrı İvarşa bir Luvi tanrısı olarak bilinmektedir. 549 Hitit dini metinlerinde adı geçen ve adına kurban kesilmesi istenen Luvili Tanrı Immarsia ile Ivarşa nın aynı tanrı olduğu önerilmektedir. Yine Luvi dili üzerine yapılan incelemelerde bu tanrının adının yazıtlara im-ra-as-sa biçiminde yansıdığı görülmektedir. 550 Bu tanrının bölgeye Hate ve Supani ülkelerinden savaş ganimeti olarak alınan savaşçılar ve yakınlarının Sevan Gölü yakınındaki Erebuni ye yerleştirilmeleri ile Urartu nun bu uç bölgesine gelmiş olduğu anlaşılmaktadır. 551 Uzun yıllar herhangi bir Urartu yazıtında adına tekrar rastlanılmayan Tanrı Ivarşa, II. Rusa Dönemi nde karşımıza çıkar. Erebuni Kalesi nin karşı kıyısına inşa edilen Karmir-blur Kalesi tapınak yazıtında Tanrıça Arubani ye inek, Tanrı Haldi nin silahlarına koyun, Tanrı Haldi nin kapılarına koyun ve Tanrı Iarşa ya koyun kurban edilsin. Rusa der ki: Tanrı Haldi için, siliştili onun 547 UKN I: UKN II: Çilingiroğlu 1997: Melikhisvili 1958: 40. vd., van Loon 1966: 48. dipnot: 23., Çilingiroğlu 1997: Çilingiroğlu 1997:

143 kapıları alzianai ifadeleri yer alır. Doğu Luvi kökenli olduğu ve bu bölgeye toplu nüfus aktarımları ile getirilen insanların tanrılarının aktarımdan yıllar sonra hala bu bölgede tapınım görmesi, Urartu Krallığı nın yürüttüğü dini ve siyasi politikanın anlaşılması açısından büyük önem taşır. Tanrı Ivarşa adına yaptırılan tapınak, kule tipli köşeleri rısalitli standart Urartu tapınaklarından büyük farklılıklar göstermektedir. 553 (Levha 16 a-b) Söz konusu tapınak, dikdörtgen planlıdır ve köşelerde rısalitler yoktur. Bu tapınağın cellası da diğer Urartu tapınaklarının aksine dikdörtgen planlıdır. 554 Tapınakta yapılan kazılarda bu alan ile ilişkili bir dizi halinde yerleştirilmiş odalar tespit edilmiştir. Bu odalar tapınak avlusuna açılmaktadır. Tapınak içerisinde korunmuş bir altar vardır. 555 Tapınağa doğudan tek bir kapı girişi vardır. Taş temel üzerine kerpiç örülü duvarlar sıvanmış ve boya ile bezenmiştir. 556 Ön cephe üzerinde yer alan kapı geçidinde tapınağın Ivarşa ya ithaf edildiğini ifade eden yazıt vardır. 557 Ivarşa tapınağı dikdörtgen biçimli planı ile farklı olmasına rağmen içerisinde yer alan fresklerle değerlendirildiğinde Haldi tapınağı ile büyük bir benzerlik görülür. 558 Burada değinmek istediğimiz en önemli nokta, Hate-Supanili yerleşimcilerin savaş ganimeti olarak alınmış olsalar da tanrılarına tapınak yaptırılması dini inanışlarının krallık otoritesi tarafından korunduğunu ve krallığın siyasi ve ekonomik gücü ile desteklendiğidir. Bir başka değişle, Urartu Krallığı tarafından yürütülen toplu nüfus aktarımı politikası 552 UKN II: van Loon 1966: Çilingiroğlu 1997: Martirosyan 1964: van Loon 1966: UKN II: Martirosyan 1964:

144 sonucunda bir başka bölgeye yerleştirilen insanların dini inançlarını yerine getirmeleri devlet tarafından organize edilmiş ve bunun alt yapısı sağlanmıştır. Urartu Krallığı nın panteona yeni tanrılar ekleme konusunda esnek yapılanmaya sahip politikasının mimariye olan yansımasını Erebuni kentinde standart planlı olmayan bir başka tapınakta da görürüz. Bu tapınak, önde sütunlu bir salon, bu portikonun arkasında ölçüleri 40x8 metreye ulaşan dikdörtgen planlı uzun bir mekan ve buna bağlı biri cella olan iki odadan meydana gelmiştir. Cella olarak tanımlanabilecek odanın ortasında kare planlı bir platform bulunmaktadır. Platform topraktan yapılmış ve üzeri taş ile kaplanmıştır. 559 Bu tapınak planı, ne Urartu ne de bir başka kültürde görülmektedir. Urartu dini mimarisinde hiçbir zaman gelenekselleşmemiş olan bu tapınak planının, Urartu nun kuzey eyaletlerinde çeşitli yollarla buraya getirilen veya burada Urartu dan önce yaşayan ve Urartulu olmayan bir halk topluluğu tarafından uygulanmış olduğu düşünülebilir. 560 Bugünkü bilgilerimiz dahilinde tapınağın bu bölgede yaşayan yerel halkla ya da bu bölgeye getirilen insanlarla ilişkili olup olmadığını bilememize rağmen, Urartu Krallığı nın hakimiyet kurduğu halkların tanrılarına ve de bu halkların mimari geleneklerine uygun bir biçimde tapınaklar inşa ettiği anlaşılmaktadır. Belirtilen bu tanrıların dışında daha sonraki yıllarda Urartu panteonuna eklendiğini bildiğimiz tanrılar da vardır. Ayanis Kalesi-Rusahinili Eiduru-kai, Rusa nın Eiduru karşısındaki kenti anlamına gelmektedir. Burada adından söz edilen Eiduru, Meherkapı yazıtında adı geçmediği halde Ayanis tapınak yazıtı içerisinde kutsanmış ve bir koyun kurban edilerek onurlandırılmıştır. Burada Eiduru adı ile anılan yer Ayanis Kalesi nin karşısındaki Süphan Dağı dır. Tanrı Eiduru olasılıkla bölge halkı tarafından Ayanis Kalesi nin inşasından önce de kutsanan yerel bir tanrıdır. Bu bölgeye II. Rusa tarafından Ayanis Kalesi nin 559 Çilingiroğlu 1997: Çilingiroğlu 1997:

145 yapılmasının ardından ise bu tanrı krallık tarafından Urartu panteonuna alınmış ve adına kurban kesilmesi ile de onurlandırılmıştır. Dağların tanrısallaştırılması geleneği Meherkapı yazıtında da bildiğimiz gibi Urartu tarihinin en erken yıllarında görülmesinin yanı sıra çok daha önce Hitit inancında da yaygın olarak yer bulmaktaydı. 561 II. Rusa Dönemi nde tek bir yazıtta 562 ilk ve aynı zamanda son defa adına rastladığımız Marduk un Urartu panteonundaki konumunun açıklanması oldukça güçtür. Marduk, Babil in baş tanrısıdır. 563 Marduk un, panteon içerisinde diğer tanrılara nazaran ön planda olduğu bilinmektedir. 564 Marduk, Babil Şehir Devleti nin yükselmesine paralel olarak güçlenmiştir. Hayvanı yılanlı-ejder olan Marduk, M.Ö. 14. yy dan itibaren Asur da da yaygın kabul görmüş bir tanrıdır. 565 (Levha 17 a) Asur tarafından kutsanan Marduk un adına bir çok yazıtta rastlanılmaktadır. Bu tanrı, III. Tiglat-Pileser yazıtlarında Tanrı Marduk a bir ok ve temiz kurbanlar sundum 566, Sargon un Sekizinci Sefer kayıtlarında Asur ve Marduk a ettiği yemine karşı günah işleyen Musasirli Urzana 567, yine Asur kralı Sargon a ait bir diğer yazıtta Ben Sargon, adaletin koruyucusu, Assur ve Şamaş a karşı günah işlemeyen, Nabu ve Marduk a sürekli tapan alçak gönüllü insan. 568 ifadeleri anılmaktadır. Yukarıda örnek verilen yazıtların dışında daha bir çok Asur metninde Tanrı Marduk un ismi geçmektedir Ünal 2003: UKN II: Kırschbaum 2004: Roaf 1996: Black-Green 2003: LAR I: LAR II: LAR II: Asur kayıtlarında Tanrı Marduk un adının geçtiği yazıtlar için bkz: LAR II: 72, 92, 142, 148, 169, 174,

146 Karmir-blur susi tapınağında bulunan yazıtta Argişti oğlu Rusa der ki: Her kim bu yazıtı tahrip ederse, her kim suç işlerse, her kim saklarsa, her kim bir başkasına bunları yaptırırsa, her kim ben yaptım derse, her kim bu yerden kaldırırsa, Tanrı Haldi, Tanrı Teişeba, Tanrı Şivini ve Tanrı Marduk onu yok etsinler. 570 denmektedir. Yazıt aslında her Urartu yazıtının sonu gibi Tanrı Haldi, Teişeba ve Şivini nin lanetleme kısmı ile bitmektedir. Ancak Urartu yazıtlarından alışık olduğumuz bu üç tanrının yanına bir dördüncü tanrının yani Marduk un eklendiği görülmektedir. Marduk un Urartu panteonunda adının anılması II. Rusa Dönemi nde Asur ile geliştirilen sıcak ilişkilerin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Bununla birlikte Urartu Kralı II. Rusa nın Asur ülkesinden insanları Urartu topraklarına getirdiği bilinmektedir. 571 Marduk un adının yazıtlara yansıması Urartu topraklarında yaşamaya başlayan Asurlu insanlar ile de ilişkilendirmek mümkündür. Meherkapı yazıtından sonra Urartu panteonuna eklenen yeni tanrılardan bir diğeri de Assur dur. Asur Devleti nin baş tanrısı olan Assur, 572 kendisi ile aynı adı taşıyan Asur şehrinin (Kal at Şarkat) de tanrısıdır(levha 17 b). Asur Devleti güçlendikçe değeri artan tanrı, Asur panteonunda Enlil ve Marduk un yerini aldı. Asur kralları, yetkisini tanrı Assur un rahibi olmasından alırdı. 573 Urartu Krallığı na ait yazılı verilerin iyice azaldığı bir dönemde Gövelek te, Erimena oğlu Rusa ya ait bir yazıt bulunmuştur. 574 Bu yazıtta, göl sularının yükseldiği zaman hangi tanrılara kaç tane kurban kesileceği ifade edilmektedir. Yazıtta adına kurban kesilecek olan tanrılar; Haldi, Fırtına Tanrısı, Güneş Tanrısı, Arubani, Aniqugi, Assur, Nalaini, Quera, Ura dır. Bu yazıt içerisinde adına bir besili ve bir koyun kesilmesi istenen 570 UKN II: Çilingiroğlu-Salvini 2001: Kırschbaum 2004: 138, Tanrı Asur ile güney Mezopotamya arasındaki kültürel ilişki; bu tanrının bir çok özelliğini Sümer ve Babil panteonundan almasından temellenir. Black-Green 1998: Roaf 1996: 148, Black-Green 2003: Salvini 2002 b: 115 vd. 146

147 Tanrı Assur un yer alması oldukça dikkat çekicidir. Urartu Krallığı nın kuruluşundan itibaren en büyük düşmanı ve rakibi olan Asur Devleti nin baş tanrısının Urartu panteonu içerisindeki varlığı kültürel bir etkileşim ile açıklamak yetersiz kalabilir. Bununla birlikte yine Urartu yazıtlarında, Argişti oğlu Rusa der ki: Lulu ülkelerden (düşman, barbar) Asur, Targuni, Etiuni, Tablani, Qainaru, Hate, Muşki, Şiluquni ülkelerinden kadın, erkek, büyükbaş hayvan getirttim. 575 biçiminde geçen ifadelerde Asurlu yerleşimcilerin II. Rusa Dönemi nde Ayanis ve çevresinde yaşadıkları bilinmektedir. II. Rusa Dönemi nde Urartu ana topraklarına getirilen bu Asurlu insanların tanrılarının Urartu panteonuna alınmış olabileceği önerilebilir. 576 Urartu Krallığı ndan önce Anadolu da güçlü bir devlet organizasyonu kuran Hititlerin panteonunu oluşturan tanrıların pek çoğu diğer kavimlerin dinlerinden alınmış yabancı kökenli tanrılardan oluşmaktadır. 577 Asur un da fethettiği ülkelerin tanrılarını panteonuna sistematik bir biçimde eklediği bilinmektedir. 578 Urartu Krallığı da Hitit ve Asur ile bir anlamda benzer politika izleyerek krallığın temellerinin atıldığı en erken yıllardan itibaren panteonunu hakimiyet alanındaki bölgelerin tanrıları ve toplu nüfus aktarımı politikası ile getirdiği insanların tanrıları ile oluşturmuş ve daha sonrada genişletmiştir. Yukarıda değinilen tanrılar elimize ulaşan bazı yazılı ve mimari kanıtlar ışığında 575 Çilingiroğlu-Salvini 2001: 20, Salvini 2001a: P. Zimansky 19 Kasım 2004 San Antonio da sunduğu konferansta, II. Rusa Dönemi nde Ayanis tapınak yazıtında yer alan Asurlular ile Gövelek Yazıtı nda yer alan Tanrı Asur arasındaki ilişkiye işaret etmektedir. 577 Ünal 2003: I. Tiglath-Pilaser Dönemi ne ait bir yazıtta Lullumu ülkesinin tümünü fethettim. Onların tanrılarından 25 tanesini şehrim Assur un tanrıları ve tanrıçalarına verdim denmektedir. (LAR I: 318.) II. Adad-Nirari Dönemi ne ait bir diğer yazıtta Qumanu üzerine düzenlenen sefer hakkında bilgi verildikten sonra Onun erkek kardeşlerini yığınlar halinde kestim. Onları bozguna uğrattım. Mallarını, eşyalarını, koyunlarını, sığırlarını şehrim Assur a götürdüm. Onların tanrılarını efendim Assur a hediye olarak verdim. (LAR I: 380. ). III. Salmanasar Dönemi ne ait bir diğer yazıtta Adini nin oğlu Ahuni den tanrılarını, ordularını, ülkesini, evinin eşyalarını ülkemin halkı için aldım denmektedir. LAR I:

148 tanımlanmaya ve toplu nüfus aktarımları ile olan olası ilişkileri açıklanmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte adlarına elimizde olan yazılı kanıtlar ışığında henüz ulaşamadığımız tanrılarında Urartu panteonunda yer almış olabileceği gözden kaçırılmamalıdır. Olasılıkla toplu nüfus aktarımı ile bölgeye getirilen insanlar tanrılarını evlerinde, doğa içerisinde yer alan tapım alanlarında 579 kutsamakta ve ritüellerini gerçekleştirmekteydi. Urartu Krallığı içerisinde varolduğu bizce mutlak olan diğer tanrıların da tespiti için yazılı kanıtların dışında özellikle dış kentler ve höyüklerde daha fazla kazının yapılmasını beklemek gerekecektir. C-) Hieroglif Yazı Urartu Krallığı nda yazı geleneğinin tüm krallık tarihi boyunca çok fazla gelişmediği ve yönetim ile sınırlı kaldığı anlaşılmaktadır. 580 Urartu Krallığı nda çivi ve hieroglif 581 olmak üzere iki yazı türünün kullanıldığı tespit edilmiştir. Krallık tarafından kullanılan çivi yazısının halka inmediği ve sadece belli bir kesimin tekelinde olduğu anlaşılmaktadır. 582 Bilinen yazılı belgelerin askeri sefer ve dini içerikli olarak belirli standart kalıplar halinde birbirini tekrarlar biçimde yazılması, Urartu çivi yazısının idari amaçlar için bile geniş çaplı kullanılmadığını göstermektedir. Bu yazı türünü krallığın gücünü ve otoritesini halk üzerinde yansıttığı bir araç olarak da değerlendirmek mümkündür. Urartu Krallığı nda kullanılan ikinci yazı türü olan hieroglif yazı dışarıdan gelmiştir. Urartu da hieroglif yazılı belgeler, çivi yazılı belgelere göre 579 Urartu Krallığı nda çok geniş bir coğrafi alana yayılım gösteren Anıtsal kaya işaretlerinin dini bir anlam taşıdığı kabul edilmektedir. Belli 2000e: 403 vd. 580 Gerçekleştirilen Urartu kazılarında henüz bir arşiv binası tespit edilmemiş olmasının bir tesadüf olması olasıdır. Bununla birlikte yazılı verilerin organik maddeler üzerinde yer almış olması da eldeki verilerin sınırlı kalmasına yol açmış olabilecek bir diğer etken olarak kabul edilebilir. 581 Hieroglif yazı ilk defa M.Ö lerde Mısır da kullanılmaya başlamıştır. Bray-Trump 1982: 109. Hieroglif, kutsal yazı anlamına gelir. Friedrich 2000: Yazının seçkin grupların tekelindeki ayrıcalıklı bir bilgi olması Hitit toplumunda da görülmektedir. Bryce 2003:

149 oldukça az sayıdadır. Bununla birlikte çok fazla örneği bilinmeyen bu yazı türünün Urartu Krallığı nda kullanılmaya başlaması ile krallığın batı seferleri sırasında gerçekleştirdiği toplu nüfus aktarımı uygulamaları arasında bir ilişki olması mümkündür. Luviler Demir Çağlar la birlikte olasılıkla deniz kavimleri olayı sonunda doğuya ilerleyerek Kilikya ve Suriye topraklarına yerleşmişlerdir. Luviler beraberlerinde getirdikleri dillerini de gerek günlük yaşamda ve gerekse yazı dilinde kullanmaya devam etmişlerdir. Bu nedenle Kuzey Suriye de kullanılan ve genel olarak Hitit hieroglif yazısı olarak adlandırılan yazının, Luvi hieroglifine çok yakın olduğu kabul edilmektedir. 583 Hitit hieroglifi olarak tanımlanan yazılı örneklerin büyük çoğunluğu M.Ö yy arasına tarihlenmektedir. Bu yazının daha çok Luvice ile yakın benzerlik gösterdiği kabul edilmektedir. 584 Söz konusu yazı, Karatepe-Aslantaş kazılarında bulunan, Fenike yazısı ve Luvi hierogliflerinden oluşan çift dilli bir yazıt sayesinde çözümlenmiştir. 585 Kuzey Suriye de görülen ve Luvi hieroglifi olarak tanımlanan yazı türü 586 Hitit Krallığı nın yıkılmasının ardından kullanılmaktaydı. 587 Urartu Krallığı nda kullanılan hieroglif yazı kendi içerisinde ikiye ayrılmaktadır. Bu yazı türünün birinci tipi Kayalıdere, Çavuştepe, Bastam, Ayanis kalelerinde gördüğümüz pithos ya da küplerin buğday, şarap ya da başka maddeler alabileceğini gösteren 583 Laroche 1971: 61, Çilingiroğlu 1984a: 40, Friedrich 2000: 115, Friedrich 2000: 115, 127. Melikhisvili 1958: 40. vd. 585 Çambel 2004: 72, Friedrich 2000: 125, Dinçol 2000: Ünal 2002: Bu yazı türü ideogramlar, fonetik işaretler ve bazen kelimenin önüne bazen de arkasına konulan determinatiflerden oluşmaktadır. Friedrich 2000:

150 işaretlerdir. 588 Urartu hacim ölçülerini ifade eden bu işaretler küçük tek noktalar, daire içinde yer alan noktalar, daire içerisinde yer alan üçgenler biçiminde yapılan işaretlerden oluşmaktadır. 589 Söz konusu işaretler kırmızı astarlı kaplar üzerinde görülmektedir. Bu işaretlerde daire içerisinde yer almayanların 1 ve 10 un katlarını, daire içerisinde bulunanların 10 ve 100 ün katlarını ifade ettiği belirtilmektedir. 590 Bununla birlikte kaptaki işaretlerin sayısının aynı boyuttaki kaplarda farklılık göstermesi söz konusu işaretlerin ürünün kapladığı alan ile ilişkili olabileceği önerisini getirmiştir. 591 Yine küpler üzerinde çivi yazısı ile aqargi ve terusi biçiminde ifade edilen ölçü birimleri, hieroglif yazıda küp ve tulum biçimindeki işaretler ile sembolize edilmiştir. 592 Hieroglif yazının ikinci türüne giren örnekler, bulunan gümüş eserler, çanak-çömlek, pithos ve mühürler üzerinde görülmektedir. Söz konusu yazı türüne ait en güzel örnekler Budin levhası 593 olarak bilinen tunç adak levhası üzerinde yer alır.(levha 18) Burada üç kişinin bir taht üzerinde oturan sakallı bir tanrıya takdim sahnesi yer almaktadır. Bu tip takdim sahnelerinin yakın örnekleri yine Kuzey Suriye sanatında görülmektedir. 594 Van Müzesi nde sergilenen üst kenarı testere dişi şeklinde olan kare bronz adak levhasında olasılıkla Tanrı Haldi ve eşi Arubani betimlemiştir. Tanrıça Arubani nin baş kısmının üzerinde ise hieroglif yazı vardır. 595 Ayanis Kalesi kazılarında tespit edilen bir yüzü çivi yazılı 588 Çilingiroğlu 1984a: Klein 1974: 79, Barnett 1974: Burney 1966: 88, Klein 1974: Kozbe-Çevik-Sağlamtemir 2001: Barnett 1974: Budin levhası 91 x 91 mm boyutlarındadır. Barnett 1974: Çilingiroğlu 1984a: 81. Budin levhası üzerinde görülen sunum sahnelerinin benzerleri Yakındoğu da daha öncede Sümer, Ur ve Eski Babil dönemlerinde ve çok uzun süreli olmasa da Asur sanatında kullanıldığı bilinmektedir. Barnett 1974: Belli 2000g: 228, Çilingiroğlu 1984a:

151 diğer yüzü hieroglif işaretli ya da sadece hieroglif işaretli bullalar 596 ve mühürler 597 vardır. Bu örnekler üzerinde insan ve hayvan sayılarını belirten resimler, insan siluetleri, hayvan kafaları, yabalar, rakamları ifade eden noktalar ve küçük daireler yer almaktadır. 598 Urartu Krallığı nda görülen hieroglif yazı stilinin Hitit İmparatorluk Dönemi geleneğinin devamı olduğu önerilmektedir. 599 Bu görüşe göre, Budin Levhası üzerinde yer alan yazı ile Hitit hieroglif yazısı arasında yakınlık vardır. 600 Öneriye göre, söz konusu yazı türü Urartu da herhangi bir dil bağlılığı olmadan ortaya çıkmıştır. Ancak Hitit İmparatorluğu nun yaklaşık M.Ö yıllarında yıkıldığı ve bu yazı türünün Urartu Krallığı nda M.Ö. 8. yy da kullanılmaya başladığı düşünüldüğünde ortaya 400 yıl gibi uzun bir zaman farkı çıkacaktır. Bununla birlikte bu yazı türünün Hitit İmparatorluk Dönemi nde çok yaygın bir kullanımı olmadığı göz önüne alındığında hieroglif yazının bu yolla Urartu Krallığı na gelmiş olması zor gözükmektedir. Urartu Krallığı nda hieroglif yazı türünün ortaya çıkmasını iki farklı bakış açısı ile açıklanabilir. Bunlardan birincisi, Urartu Krallığı nın Kuzey Suriye Kent Devletleri ile özellikle Asur a karşı oluşturulan ittifaklar sonucunda doğan yakın siyasi birlikteliğinin kültürel bir etkileşime yol açmış olmasıdır. Süreç içerisinde oluşan kültürel ve siyasi yakınlaşma hieroglif yazının Urartu Krallığı nda kullanım görmesini tetiklemiş olabilir. Bu olasılığın yanı sıra toplu nüfus aktarımları ile getirilen halk toplulukları da söz konusu yazı türünün Urartu Krallığı nda görülmesine neden olmuş olabilir. Örneğin, I. Argişti Dönemi nde Hate ve Supani ülkelerinden toplam kişinin toplu nüfus aktarımları 596 Salvini 2001b: 290. vd. 597 Detaylı bilgi için bkz. Abay 2001: 323. vd. 598 Salvini 2001b: 291. vd. 599 Barnett 1974:

152 sonucunda alınmıştır. Bu insanların Urartu topraklarında kendi yazılarını kullanmış ve öğretmiş olmaları mümkündür. Hangi kral tarafından inşa edildiği kesin olarak bilinmeyen Altıntepe Kalesi nde hieroglif yazılı buluntular tespit edilmiştir. 601 Kale nin bir tunç kap üzerinde yer alan awariku olarak okunan yazıta dayanarak Kue kralı Urukki ile çağdaş olduğu yani M.Ö. 8. yy ın son çeyreğine tarihlendiği önerilmiştir. 602 Bununla birlikte aynı yazıt kalenin valisine aittir: ölçek 2 terusi biçiminde de okunmaktadır. 603 Yazıtın okunuşunu bu biçimde kabul ettiğimizde, kalenin II. Argişti Dönemi nden daha erken bir tarihte kullanım görmüş olabileceği önerilebilir. Bu durumda ise kalenin kurulu olduğu bölgedeki Urartu hakimiyetinin daha erkene dayandığını dikkate almak gerekir. I. Argişti Dönemi nde, Hate, Supani ülkelerinden alınan insanların Altıntepe Kalesi nde kendi yazılarını kullanmış olmaları mümkündür. 604 Argişti Dönemi ile birlikte toplu nüfus aktarımları sonucunda Luvi dilini konuşan insanlar Urartu topraklarına gelerek hieroglif yazısını kullanmış ve yaymış olabilirler. Bu bağlamda söz konusu yazı türüyle toplu nüfus aktarımı politikaları arasında bir ilişkinin olabileceği savunulabilir. 600 Barnett 1974: Altıntepe hieroglif yazılı eserler hakkında detaylı bilgi için bkz. Klein 1974: 77. vd, Laroche 1971: 55. vd. 602 Özgüç 1961: Klein 1974: Klein 1974: 90, Çilingiroğlu 1984a:

153 D- Fildişi Eserler Toplu nüfus aktarımı uygulamaları ile Urartu kültürü üzerine etkide bulunan bir diğer unsur fildişi eserlerdir. Fildişi eserler 605, Yakındoğu da zenginliğin sembolü olarak seçkin ve yönetici sınıfa özgü bir materyal olarak karşımıza çıkmaktadır. 606 Bunun sebebi fildişi hammaddesinin temin edilmesinin oldukça güç olması ve dolayısıyla lüks bir meta olarak kabul edilmesidir. Nitekim, Asur kralları ele geçirdikleri bölgelerden aldıkları vergiler içerisinde fildişinin temin edilmesine önem vermişler, hammadde olarak aldıkları fildişlerini saraylarında işleyerek kullanmışlardır. 607 Kuzey Suriye Bölgesi, fildişi hammaddesinin 608 ve üretiminin olmasından dolayı bu konuda ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. 609 Urartu Krallığı nda ise M.Ö. 8.yy ortalarından itibaren fildişi eserler görülmeye başlar. 610 Fildişi eser örneklerinin kazılarda tespit edilmiş olmasına rağmen bu sanat dalının Urartu da çok geliştiği ve yaygın bir biçimde kullanıldığı söylenemez. Her ne kadar Asur kralı II. Sargon, sekizinci sefer kayıtlarında Musaşir i yağmalaması sırasında, altın ve gümüş kakmalı fildişleri, fildişi kanepe, 139 fildişi asa, fildişi masalar, fildişi sebze sepetlerinden oluşan zengin bir koleksiyonu ele geçirdiğini belirtiyorsa da 611 bu eserlerin Urartu üretimi olmaktan ziyade bölgenin kutsal tapınağına çevre yerleşimlerden gönderilen hediyeler olduğu düşünülmelidir Fildişi, tahta gibi oyulabilir ayrıca birkaç parça birleştirilerek daha büyük eşyalar da yapılabilir. Roaf 1996: Thomason 1999: Thomason 1999: 123, Roaf 1996: 156, Thomason 1999: Dinçol 1982b: Çilingiroğlu 1984a: LAR II:

154 Altıntepe Kalesi nde ve II. Rusa Dönemi ne tarihlenen Karmir-blur ve Toprakkale kalelerinde Urartu buluntu topluluğu içerisinde bulunan fildişi eserlerin büyük çoğunluğunu mobilya parçaları oluşturmaktadır. Mobilya parçalarının yanı sıra erkek ve kadın heykelleri, insan yüzleri, kale modelleri, kanatlı figürler, insan gövdeleri ve silindirik kaplar da tespit edilen diğer fildişi eserleri oluşturmaktadır. 613 Gerçekleştirilen kazı çalışmaları sonucunda bulunan fildişi aslan heykelleri, grifon motifleri ve güneş kurslarının Kuzey Suriye sanatı ile yakın ikonografik ve stilistik benzerlikler gösterdiği kabul edilmektedir. 614 Bu konuya örnek olarak Altıntepe Kalesi nde biri kalçaları üzerine oturan diğeri karnı üzerine yatmış olarak tasvir edilen aslan heykelcikleri 615 alınabilir. Kalçaları üzerine oturan aslan başı doksan derece yana çevrilerek betimlenmiştir. Yüzüne ürkütücü bir ifade verilmiştir. Dudaklar yiv ile gösterilmiş ve doğal bir görünüm verilmiştir. Burun altındaki kırışıklıklar palmet motifi şeklindedir. Burun uçları aşağıya doğru inen U şeklindeki beş çizgi ile ifade edilmiştir. Aslanın alnı üçgen biçiminde olup, yanakları dışa doğru çıkıntı yapmaktadır. Profilden verilen kulaklar kalp biçimlidir. Yele baklava dilimi motifleri ile yapılmıştır. Bacaklar cepheden ve kalın bir şekilde betimlenmiştir. 616 Söz konusu aslan stilistik özellikleri bakımından Kuzey Suriye sanatını yansıtan Sakçagözü 617 ve İran daki Ziwiye kabartmaları ile yakın benzerlik göstermektedir. 618 (Levha 19 a-b) Özellikle Sakçagözü aslanının açık ağzı, ağzındaki dişler, 612 Çilingiroğlu 1984a: Çilingiroğlu 1984a: 44. vd. 614 Çilingiroğlu 1984a: Özgüç 1974: Çilingiroğlu 1984a: Özgüç 1974: 860, Akurgal 2001: 228 fig127 a-b. 618 Çilingiroğlu 1984a:

155 badem biçimli gözleri, burun kırışıklıkları ve burun altındaki dört yapraklı palmet bu benzerliği vurgulayan en önemli unsurlardır. 619 Altıntepe kazılarında kanatlı kuş başlı adamlar, Toprakkale kazılarında ellerini yukarıya doğru kaldırmış kartal başlı grifon örnekleri gösterdikleri stilistik benzerlikler açısından oldukça önemlidir. Altıntepe de bulunan kanatlı ve kuş başlı adam sağa bakmaktadır. Uzun olan elbiselerinin kenarlarında saçak ve boncuklar vardır. Üzerlerinde betimlenen elbise sol omuzdan atılarak sol bacağı açıkta bıraktığından alttaki tunik görülmektedir. Sağ eliyle bir kova ve yukarı doğru kaldırıl sol eliyle bir meyve taşımaktadır. Açık olarak gösterilen ağzın üst çenesi kartal gagası at çenesi aslan çenesi biçiminde betimlenmiştir. Gözler badem biçimli olup, gözbebekleri çizgilerle yapılmıştır. Başın arkasında uçları boyun dibinde olan iki bukle vardır. Boynun arkası at yelesi şeklindedir. 620 Toprakkale kartal başlı grifonu ellerini yukarıya doğru kaldırmış ne olduğu belli olmayan bir nesne taşımaktadır. Uzun bir elbise ve altında tunik giyen kuş başlı adamın sırtı çift kanatlı olarak gösterilmiştir. Başın arkasında uçları boyun dibine uzanan bir çift bukle vardır. Boynun arkası Altıntepe kuş başlı adamında olduğu gibi at yelesi biçimindedir. Bu eserin Altıntepe kuş başlı adamından en büyük farkı iki kanadın oluşudur. Değindiğimiz eserlerin benzerlerine Mitanni mühürlerinde, Kaniş Karum II de, Konya Karahöyük te ulaşılmıştır. 621 Bu motif, Urartu Krallığı nın çağdaşı Kuzey Suriye Kent Devleti sanatında çok yaygın bir kullanım görmüştür. Altıntepe ve benzer örneklerine Zincirli 622, Sakçagözü 623, 619 Çilingiroğlu 1984a: Çilingiroğlu 1984a: Çilingiroğlu 1984a: Akurgal 2001: 225. fig: 121 a-c. 623 Akurgal 2001: 229. fig:

156 Kargamış 624 ve Karatepe kabartmalarında rastlanmıştır (20 Levha a-b). Sakçagözü kabartmalarında betimlenen grifon, kuş biçimli gagası, aslan çenesi, başının üzerinden boynunun arkasına inen buklesi ve elinde taşıdığı kovası ile Altıntepe kuş başlı adamıyla büyük benzerlik gösterir. Sakçagözü kuş başlı adamının çift kanatlı oluşu da Toprakkale eseri benzerlik gösterir. Ayrıca Sakçagözü kabartmalarında giyilen kısa tunik hem Altıntepe hem de Toprakkale eserleri ile benzerlik gösterir. Bununla birlikte değindiğimiz Urartu buluntularında ellerin yukarı kaldırılarak bir düzlemi taşıdığı görülmüştür. Bu betimleme Sakçagözü kabartmaların da olmasa da aynı konulu ifadeler Zincirli, Kargamış ve Karatepe kuş başlı adam motiflerinde görülmektedir. 625 Urartu fildişi eserleri üzerinde betimlenen ve Kuzey Suriye ile yakın benzerlik gösteren bir diğer motif kanatlı güneş kursudur. Anadolu ya daha önce Mısır yolu ile gelmiş olduğu düşünülen ve Hitit kabartmalarında sıklıkla betimlenen motif Kuzey Suriye örneklerinde Hitit güneş kursuna benzer bir biçimde kullanılmıştır. Urartu güneş kursları genel özellikleri açısından Kuzey Suriye sanatında kabartmalar üzerinde betimlenen güneş kursları ile yakın benzerlik gösterir. Özellikle Sakçagözü ve Nimrud da tespit edilen güneş kursları bu benzerliği açık bir biçimde ortaya koyan örneklerdir. 626 Urartu sanatında görülen fildişi eserlerin ithal edildiği konusunda görüşler olsa da kazılarda ortaya çıkartılan eserlerden bunların zamanla Urartu sanatının beğenileri doğrultusunda yerel üretime dönüştüğü söylenebilir. İşlenmemiş fildişinin Altıntepe kazılarında bulunmuş olması, Urartu topraklarında üretim yapıldığı konusunda en önemli 624 Akurgal 2001: 229. fig: Çilingiroğlu 1984a: Çilingiroğlu 1984a:

157 kanıtlardan biridir. Bununla birlikte Karmir-blur kazılarında yerel özellikleri ağır basan fildişlerinin bulunmuş olması ve Altıntepe Kalesi nde bulunan, üzerinde aslanların yer aldığı sehpanın ayaklarında sarkan palmet motifinin Urartu stilinde yapılmış olması Urartu da yer alan fildişi üretim atölyelerini kanıtlayan diğer unsurlardır. 627 Her ne kadar fildişi hammaddesi Doğu Anadolu da olmayıp Kuzey Suriye den gelmekteyse de, Urartulular zaman içerisinde kurulan yerel atölyelerde fildişi üretimi yapmaya başlamış olmalıdır. Bu atölyelerde çalışan Suriyeli ustalarla birlikte Urartulu ustalar olabileceği gibi Suriyeli ustalarında zamanla yerel özellikler taşıyan beğenilen motifler geliştirdiklerini de söylemek mümkündür. Daha önce de belirttiğimiz gibi Asur da tespit edilen fildişi örnekleri bu maddenin kullanımının her zaman seçkinlere ve yönetici sınıfa özgü olduğunu ortaya koymuştur. 628 Şimdiye kadar bulunan tüm Urartu fildişi eserlerin kaleler içerisinde yer alması bu üretimin merkezi otorite ile direk bir ilişkisi olduğunu ortaya koyar. Yakındoğu kültürlerinde fildişinin zenginliğin bir simgesi olduğu düşünüldüğünde, Urartu kralları bu üretimi saraylarında görmek istemiş olması doğaldır. Kral sarayını bu eserler ile süsleyerek hem gücünü gösterecek hem de propagandasını yapmış olacaktır. Urartu Krallığı nda M.Ö. 8. yy dan itibaren başlayan Kuzey Suriye egemenliğine ve bu ülkeler ile Asur a karşı oluşturulan ittifaklara paralel olarak gelişen yakın ilişkiler sanatın diğer kollarında olduğu gibi fildişi eserlerde de kültürel bir etkileşime neden olmuş olabilir. Burada cevaplanması gereken en önemli soru Kuzey Suriye ile çok büyük stilistik benzerlik gösteren eserlerin Urartu sanatına yansımasında toplu nüfus aktarımlarının bir etkisinin olup olmadığıdır. Hakimiyet kurulan yeni bir bölgede yaşayan zanaatçıların merkezi otorite 627 Çilingiroğlu 1984a:

158 tarafından alınıp atölyelerde çalıştırılması tarih boyunca Yakındoğu daki devletlerce sıklıkla başvurulan bir uygulamadır. Örneğin, Asur da II. Asurnasirpal yazıtlarında birçok yabancı zanaatkarın Kalah a getirtildiğinden söz edilir. Yine II. Salmanasar ve III. Adad Nirari dönemlerinde başkentte bu yabancı sanatkarların yerleştirildiği bilinmektedir. 629 Urartu Krallığı nda da toplu nüfus aktarımları ile bir başka bölgeden getirilen insanlar içerisinde yer alan zanaatçıların krallığa hizmet etmeleri için kullanıldığını belirtmek mümkündür. I. Argişti Dönemi nde Hate ve Supani ülkelerinden toplam kişinin toplu nüfus aktarımları sonucunda alındığı bilinmektedir. Hakimiyet altına alınan bu bölgedeki fildişi ustalarının Urartu ya bu sefer sonucunda getirilmiş olmalıdır. Urartu Krallığı nın coğrafyasına ve kültürüne yabancı olan bu sanat dalının gelişimini sadece kültürel etkileşim ile açıklamak yetersiz kalacaktır. Söz konusu sanat dalının Urartu Krallığı nda ilk defa görülmeye başlaması tıpkı Asur da olduğu gibi merkezi otorite altında krallığa getirilen zanaatçılar ile ilişkili olmalıdır. E- Diğer Etkiler Bu başlık altında değineceğimiz kültürel etkiler yukarıda anlatılan başlıklar kadar net verilere dayanmadığından ayrı ayrı kategorilendirilmemiştir. Diğer etkiler başlığı altında ölü gömme gelenekleri, bronz levhalar ve seramik üretimi konularında toplu nüfus aktarımı uygulamalarının neden olabileceği olası etkiler tartışılmıştır. Ölü gömme 628 Thomason 1999: Oded 1979:

159 Urartu Krallığı çeşitli bölgelerden farklı etnik kökenlere sahip insanları toplu nüfus aktarımı politikaları sonucunda yeni oluşturduğu alanlara getirmiştir. Yeni bir bölgeye yerleşen insanlar daha önce detaylarıyla değindiğimiz gibi inanış biçimlerini devam ettirme eğiliminde olmuşlardır. Bu insanların öldüklerinde de kendi geleneklerine uygun biçimde gömülmüş olmaları doğaldır. Günümüzde de ölen farklı inançlara sahip insanların kendi kültürlerine özgü bir biçimde gömülmektedir. Bu duruma örnek olarak büyük kentlerde var olan birbirinden bağımsız Müslüman, Hıristiyan ve Musevi mezarlık alanları verilebilir. Urartu Krallığı nda temelde iki ayrı tarzda ölü gömme geleneğinin varlığı bilinmektedir. Yakmadan ve yakarak yapılan gömüler 630, birbirinden farklı mimari plan ve karakterdeki mezarlar içinde yer almaktadır. 631 Urartu Krallığı nda yeraltı oda mezar, taşsandık mezar, küp mezar, urne mezar ve basit toprak mezar tipleri bilinmektedir. 632 Urartu daki ölü gömme geleneklerinde ve buna bağlı olarak mezar mimarilerinde gözlenen plan ve işçilik farklılıkları değişik etnik yapıdaki insanların geleneklerini uygulamalarının bir sonucudur. 633 Başkent Tuşpa da görülen I. Sarduri, İşpuini, Menua ve II. Sarduri ye ait, ana salon ve buna açılan odalardan oluşan mezarlar ve II. Argişti ye ait 5 odalı ve kremasyon geleneğinin uygulandığı mezar, Urartu Krallığı nın yönetimini elinde bulunduran sınıfın ölü gömme geleneğini yansıtmaktadır. 634 Bununla birlikte özellikle dış kentlerde ve höyüklerde tespit edilen basit kaya mezarlar, urne mezarlar ve toprak mezarlar 635, Urartu yerel halkının ve 630 Bu iki gömü tarzı Hititler tarafında da uygulanmıştı. Bryce 2003: Çilingiroğlu 1997: Sevin-Özfırat 2000a: 218, Çevik 2000: 6. vd. 633 Çilingiroğlu 1997: Tarhan 2000: Sevin-Özfırat 2000a:

160 bölgeye toplu nüfus aktarımları ile getirilen insanların gömme gelenekleri hakkında fikir vermektedir. Örneğin, Van Kalesi dış kentinde Altıntepe halk mezarlığı olarak tanımlanan alanda yürütülen çalışmalarda kaya mezarlar, urne mezarlar ve basit toprak mezarlar tespit edilmiştir. 636 Buradaki kaya mezarlar içerisinde kremasyon ve inhumasyon gömüler bir arada bulunmuştur. Urartu tabakası bulunan ve kazısı yapılan birkaç höyük yerleşiminden biri olan Van-Dilkaya Höyüğü nde yürütülen çalışmalarda da, kremasyon ve inhumasyon gömüler aynı mezarlık alanında tespit edilmiştir. 637 Urartu Krallığı nda özellikle kraliyete ait mezarların dışında bilinen mezar tipleri içerisinde görülen farklılıkların sınıfsal ayrımları gösterdiği kabul edilebilir. Bununla birlikte söz konusu mezarları aynı zamanda toplu nüfus aktarımı politikaları sonucunda bölgeye getirilen farklı etnik kimlikler ile de ilişkili bir biçimde değerlendirmek gerekir. Ancak dış kent ve höyük yerleşimlerindeki mezarlık alanı kazılarının sayısının azlığı ve ölü gömme geleneğinin krali mezarlar ile farklılık göstermemesi mezar tipleriyle aktarımı insanlarının etnik kimlikleri arasında net ilişkilerin kurulmasını engellemektedir. Bronz levhalar Urartu bronz üretimleri genellikle merkezi otoritenin denetiminde ve krallık adına çalışan atölyelerde yapılmıştır. Kazılarda bulunan kalkan, kemer ve levhalar üzerinde yer alan bezemeler krallığın ideolojisini sergileyen özellikler göstermektedir. Bu sebepten dolayı eserler üzerinde yer alan betimlemelerden Urartu Krallığı na toplu nüfus aktarımı politikaları sonucunda getirilen insanların inanışları ve gelenekleri hakkında bazı ipuçlarını ortaya koymak oldukça güç gözükmektedir. Bununla birlikte Giyimli de bulunan resimli adak 636 Sevin-Özfırat 2000a: Çilingiroğlu 1992:

161 levhalarının o bölgede yaşayan halkın gelenekleri hakkında bazı veriler sunmaktadır. Burada bulunan bazı levhaların orijinal resimlerinin silinerek yerine yeniden figürler işlendiği görülmektedir. Bu levhalar üzerinde aslan üzerinde duran Tanrı Haldi gibi krallığın erken yıllarından beri kullanılan bezemelerin olmasının yanı sıra Urartu Krallığı içerisinde yaşayan insanların geleneklerini gösteren bezemeler de vardır. Bu levhalar üzerinde genellikle cepheden kadın ve erkek yüzleri gösterilmiştir. Kazıma ve vurgu tekniği ile noktalarla yapılan üçgen biçimli başlar basit bir görünüme sahiptir. 638 Kadınların saçları ortadan ikiye ayrılarak taranmıştır. Göz, burun, ağız, küpe gibi ayrıntılar belirtilmiştir. Burada betimlenen tanrı ve tanrıçalar halk inanışlarının birer örneğini ortaya koymaktadır. 639 (Levha 21) Giyimlide bulunan eserler ile belirli bir etnik kimlik arasında ilişki kurmak oldukça güç gözükmekle birlikte söz konusu eserleri en azından halk tabakası üretimleri olması, bu eserlerin toplu nüfus aktarımlarıyla Van ve çevresine getirilen insanlar arasında ilişki olabileceği varsayımını getirmektedir. Bununla birlikte söz konusu eserlerin toplu nüfus aktarımı ile getirilen insanların dışında bölgede yaşayan yerel halklarla da ilişkili olması aynı oranda mümkündür. Seramik Urartu çanak çömlek geleneğinin en tipik üretimi genel olarak Kırmızı Açkılı Mallar 640 olarak tanımlanmaktadır. 641 Hamur, kahve ve kırmızımsı kahve renginden gri ve siyaha kadar pek çok farklı renkte olabilmektedir. İyi arıtılmış kil veya ince kum katkısı, çok 638 Giyimli levhaları değerlendirilirken bu eserlerin sahtelerinin de olduğu göz ardı edilmemelidir. 639 Belli 2004: 248 vd, Belli 2000g: 228 vd. 640 Burney-Lang 1971: Kırmızı Açkılı Mallar a ayrıca Toprakkale Malları (Burney 1957: 42.) ve Biainili Keramiği olarak tanımlanmaktadır. Tarhan-Sevin : dip not

162 iyi pişirilmesi, kabı saran kalın kırmızı astarı ve çoğunun çark yapımı 642 olması bu keramiğin tipik özellikleri arasındadır. Kırmızı Açkılı Mallar ın kap formları arasında derin ve alçak çanak, yonca ağızlı, tek kulplu testi, keskin profilli veya S şekilli tabak, kulpsuz ve alçak boyunlu küpçük, ayaklı kadeh, minyatür kap bulunmaktadır. 643 Özellikle Kırmızı Açkılı Mallar ın yayılım alanı, Urartu nun politik sınırlarının dışına çıkmamış ve yönetici sınıfın varlığı ile sınırlı kalmıştır. Kırmızı Açkılı Urartu keramiği krallık adına çalışan atölyelerde üretilmektedir. Yapılan analizler kalelerde bulunan Kırmızı Açkılı Mallar ın farklı kil yataklarına sahip olabileceklerini göstermektedir. Örneğin, Ayanis ve Bastam kalelerinde bulunan Kırmızı Açkılı Mallar ın kil analizleri bu iki kale arasında karşılıklı keramik değişimi yaşandığını göstermektedir. 644 Gerçekleştirilen kazılarda tespit edilen günlük kullanıma yönelik kaplar, genelde kaba yapım göstermektedir. Bu kaplar, daha az emek ve zaman harcanarak hazırlanmış hamura sahiptir. Kaba, gözenekli hamurun rengi, kahve-kızılkahve, siyah ve gridir. İnce uzun, alçak boyunlu ve düz dipli küpler, keskin veya S profilli kaseler, çanaklar ve tabaklar günlük kullanımda tercih edilen formları oluşturmaktadır. Urartu yerli halkının ve toplu nüfus aktarımları ile bölgeye getirilen insanların yaşadığı yerler olan dış kentlerde yürütülen çalışmalarda, Kırmızı Açkılı Mallar ın çok yoğun olmadığı anlaşılmaktadır. Örneğin Ayanis Kalesi dış kentinde Pınarbaşı nda yürütülen 642 Ayanis Kalesi nde Urartu Kırmızı Açkılı Mallar ın oranı 2005 yılı kazı çalışmaları istatistik sonuçlarına göre %25 lere kadar ulaşmaktadır. (A.Çilingiroğlu ile özel görüşme) 643 Çilingiroğlu 1997: Speakman-Stone-Glascock-Çilingiroğlu-Zimansky-Neff 2004:

163 çalışmalarda % 2, Güneytepe yürütülen çalışmalarda ise %8 lik bir oranda Kırmızı Açkılı Urartu keramiği tespit edilmiştir. 645 Ayanis Kalesi tapınak yazıtından kaleye Asur dan aktarılan insanların yerleştirildiği bilinmektedir. Ayanis Kalesi nde gerçekleştirilen dendrokronolojik çalışmalar, kesilen ağaçlardan en yaşlısının M.Ö tarihlerine gittiğini göstermektedir. 646 Kalede bulunmuş en erkene tarihlenen ağaç halkaları M.Ö ü gösterdiğine göre kalenin kullanım görmeye başladığı tarih M.Ö.673/2 yılları olmalıdır. II. Rusa nın krallığının, M.Ö. 645 yılında son bulduğu göz önüne alındığında 647 Ayanis Kalesi nin tüm Urartu tarihi boyunca 28 yıl civarında kullanım görmüş olduğu ve olasılıkla dış kentinde de benzer yıllara dayanan bir ikamet tarihinin olduğu ortaya çıkmaktadır. II. Rusa nın Asur ülkesine düzenlediği seferin yılı hakkında kesin bir çıkarım yapmak mümkün olmamakla birlikte alınan insanlar olasılıkla kalenin inşa sürecine paralel bir tarihte getirilmiş olmalıdır. Asurlu insan topluluklarının ve hatta diğer bölgelerden getirilen halkların Urartu merkezi otoritesi altında geçirdikleri sürenin 28 yıl olduğu kabul edildiğinde dış kentte yaşayan insanların en fazla 2 kuşağının burada ikamet ettiğini kabul etmek gerekecektir. Söz konusu insanların ana topraklarından ayrılmaları üzerinden uzun yıllar ve kuşaklar geçmediğinden kendi geleneklerini de güçlü bir biçimde korudukları kabul edilmelidir. Değinilen insan grupları yine beraberlerinde getirmiş oldukları bazı keramikleri kullanmış olmaları ve belki de kendi gelenekleri doğrultusunda bazı üretimlerde bulunmuş olmaları mümkündür. Ayanis Kalesi nin dış kentinde bulunan keramikler üzerinde yapılan analizler sonucunda bazı örneklerin Urartulu ustalar tarafından yapılmadığını ortaya koymuştur. 648 Bu keramikler 645 Speakman-Stone-Glascock-Çilingiroğlu-Zimansky-Neff 2004: Mannig-Kromer-Kuniholm-Newton 2001: Çilingiroğlu 1997: Speakman-Stone-Glascock-Çilingiroğlu-Zimansky-Neff 2004:

164 kaliteli devetüyü-portakal rengi olup, form ve stilistik özellikleri ile diğer Urartu keramiklerinden farklılaşmaktadır(levha 22). Asur ile ilişkili olabileceği düşünülen bu örnekler, Kuzey Suriye de yer alan Asur kenti Tell Ahmar gibi Asur kentleri keramikleri ile karşılaştırılabilmektedir. 649 Ayanis Kalesi nde bulunan ve Asur keramikleri ile hem kullanım yatakları hem de form açısından benzerlik gösteren bu eserler yazıtlara yansıyan Asurlu aktarım halklarının arkeolojik kanıtlarını temsil ediyor olmalıdır. Söz konusu keramiklerin bulunduğu yerler de olasılıkla Asurlu insanların yaşadığı mekanlar ile özdeştir Speakman-Stone-Glascock-Çilingiroğlu-Zimansky-Neff 2004: Yapılan kimyasal analizler söz konusu keramiklerin kuzeybatı Irak ya da güney Ermenistan da üretildiklerini ortaya koymaktadır. Speakman-Stone-Glascock-Çilingiroğlu-Zimansky-Neff 2004:

165 BÖLÜM III URARTU KRALLIĞI NDA TOPLU NÜFUS AKTARIMI UYGULAMALARININ NEDENLERİ VE SONUÇLARI Urartu Krallığı nda İşpuini-Menua ortak krallık dönemi ile birlikte başlayan toplu nüfus aktarımı politikaları, II. Rusa Dönemi sonuna kadar devam etmiştir. Bu uygulamaların sefer düzenlenen bölgenin öznel koşullarına ve krallığın ihtiyaçlarına göre değişim gösteren nedenleri vardır. Urartu krallarının düzenlediği seferler ve buna bağlı olarak uygulanan toplu nüfus aktarımları değerlendirilirken özellikle güneydeki Asur varlığı ve baskısı, kuzeyden gelen Kimmer tehlikesi ve Kuzey Suriye Kent Devletleri ile kurulan ilişkiler gibi sefer düzenlenen yıla göre değişkenlik gösteren birbirinden bağımsız birçok etken göz ardı edilmemelidir. Aşağıdaki başlıklar ile Urartu Krallığı tarafından düzenlenen seferlerin tüm gerekçelerini ortaya koymaktan ziyade söz konusu seferlerle toplu nüfus aktarımı politikaları arasındaki ilişki belirlenmeye çalışılmıştır. Burada hedeflenen bir diğer amaç, düzenlenen seferlerin nedenini ve sonucunu oluşturan faktörlerin bir tanesini diğer etkenleri de göz önüne alarak açıklamaktır. Gerçekleştirilen seferler sonucunda uygulanan toplu nüfus aktarımı politikalarında aşağıda değinilen ekonomik ve siyasi gerekçelerin bazen biri söz konusuyken çoğu zaman birden çok neden bu politikanın uygulanmasında etken olmuştur. Söz konusu uygulamaların ekonomik-siyasi anlamda nedenleri ve sonuçları aşağıda ki gibi alt sınıflara ayrılabilir. 165

166 A-) URARTU KRALLIĞI NDA TOPLU NÜFUS AKTARIMI UYGULAMALARININ EKONOMİK NEDENLERİ VE SONUÇLARI 1-Merkezi otorite altında yürütülen üretimlerde işgücü temini 651 a-)inşa alanında işgücü temini Urartu Krallığı nın kurulmasının ardından devlet gücüyle inşa edilen kale, saray, tapınak, baraj, gölet ve sulama kanalları gibi mimari projelere öncelik verilmiştir. Söz konusu inşa projelerinin her aşamasının gerçekleştirilebilmesi için çok sayıda insana ihtiyaç duyulacağı açıktır. Krallığın gereksinim duyduğu bu istihdam, toplu nüfus aktarımı politikaları sonucunda bölgeye getirilen insanlar aracılığıyla sağlanmıştır. Menua Dönemi nde başlayan geniş çaplı imar faaliyetleriyle toplu nüfus aktarımı politikalarının bu dönemde yoğunlaşmaya başlaması arasında paralel bir ilişki olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, Menua Dönemi ve sonrasında genişletilen sınırlara ve ulaşılan yeni ülkelerde de başlatılan onlarca kale, tapınak, sulama kanalı ve baraj inşası içinde sürekli artış gösteren işgücü ihtiyacı toplu nüfus aktarımı politikaları aracılığıyla karşılanmaya çalışılmıştır. Urartu Krallığı tarafından gerçekleştirilen inşa projelerinde kullanılan 6-8 ton ağırlığındaki kum taşı, andezit taşı ve kalker taşının yataklarından çıkarılması, işlenmesi ve kilometrelerce uzağa taşınması için çok büyük bir işgücü gerekeceği ortadadır. Örneğin kumtaşının temin edilmesinde kullanılan Yoncatepe, Kurubaş Gediği, Zimzim Dağı ve Pagazik ocakları, andezit taşı temini için kullanılan Nemrut, Süphan, Aladağ ve Tendürek volkanik dağlarının püskürükleri sonucunda oluşan geniş yataklar 652, kalker taşı temini için kullanılan; Beyaztaş Tepe, Zivistan, Köroğlu, Harapköy Tepe ve Alniunu taş ocakları ve atölyeleri 653 Urartu inşa projelerine oldukça uzak mesafeli yataklarıdır. 651 Çilingiroğlu 1983b: Belli 2000d: 416. vd. 653 Belli 2000d: 418. vd. 166

167 Ayanis Kalesi inşası sırasında kullanılan taş bloklar, kalenin 30 km uzağından getirilmiştir. 654 Bu taş blokların bir tanesinin ağırlığı 700 kg dır. Bunun anlamı, Ayanis Kalesi nin sadece güney surunda toplam 5400 ton ağırlığında taşın kullanılmış olduğudur. 655 Andezit kaynağından bir defada sadece iki taş bloğu getirilebileceği düşünülmektedir. Bu iş için 20 aracın kullanılması durumunda taşıma işleminin bir yıldan fazla süreceği, 40 taşıma aracı kabul edilirse, sadece güney sur duvarı için gereken andezit bloklarının getirilmesi işleminin 6 aydan fazla süreceği hesaplanmıştır. 40 aracın kullanılması durumunda dahi bu hesaplamaya gerekli kireç taşları da eklendiğinde toplam işin 1 sene kadar süreceği görülür. İş gücüne duyulan ihtiyaç yalnızca hammadde temininde değil kalelerin inşa aşamalarında da belirgin olarak örneklenebilir. Ayanis Kalesi nin inşasında 8 milyona yakın kerpiç blok kullanıldığı belirlenmiştir. 656 Bu sayıdaki kerpici üretim aşamasında farklı görevler alan 60 işçi bir yıldan fazla bir sürede yapabilecektir. Ayrıca kalenin inşasında gerekli olan ağacın temin edilebilmesi için hektar arasında ormanlık alana ihtiyaç duyulmuştur. 657 Tüm bu inşa sürecinin tamamlanması son derece büyük bir işgücünün gerekli olduğu rakamsal değerlerle de açık bir biçimde görülmektedir. Nitekim, Urartu Krallığı yazılı kayıtlarında inşa işçileri hakkında bazı bilgilere ulaşılabilmektedir. Örneğin, I. Argişti iktidarının 4. yılında Hate ve Supani üzerine düzenlediği askeri seferleri sonucunda buradan 2539 delikanlı, 8698 canlı erkek ve kadın olmak üzere toplam kişiyi 658 nakletmiştir. Bu bölgeden alınan insanların büyük 654 Söz konusu taşlar Timar köyü yakınlarından getirilmiştir. Çilingiroğlu 2004b: Çilingiroğlu 2004b: Çilingiroğlu 2004b: Çilingiroğlu 2004b: UKN I:

168 bir bölümü Erebuni Kalesi nin inşasında işgücü olarak kullanılmış olmalıdır. 659 Kalenin inşası sırasında Urartu panteonuna sonradan eklenen bir tanrı olan İvarşa adına standart planlı olmayan bir tapınak inşa edilmesi hem tapınağın hem kalenin bu bölgeye getirilen insanlarla ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. III. Tiglat Pilaser, Urartu kralı II. Sarduri yi yenilgiye uğrattığını anlattığı yazıtta kralın sayısız işçisini toplu nüfus aktarımı ile ele geçirdiğini ifade eder. 660 Kral adına çalışan işçilerin III. Tiglat Pilaser in yazıtında yer alması hem bir işte uzmanlaşmış insanlara yönelik aktarımların yapıldığını göstermesi hem de Urartu Krallığı adına çalışan işçilerden söz etmesi açısından önem taşımaktadır. I. Rusa Dönemi ne ait bir kil tablet üzerinde Kral der ki: Mühürcü Işpiliuqu ya kale işçisi Lubşuiani hakkında (şu) sözü de:. 661 ifadeleri yer almaktadır. II. Rusa Dönemi nde Ayanis Kalesi tapınak yazıtında.argişti oğlu Rusa der ki: Lulu ülkelerden (düşman, barbar) Asur, Targuni, Etiuni Tablani, Qainaru, Hate, Muşki, Şiluquni ülkelerinden kadın, erkek, büyükbaş hayvan aktardım. (getirttim) Ustalarla bu kaleyi ve yerleşimi kurdum. 662 yer alan bu sözler ile kalenin inşasında görev alan ustalara değinmektedir. Bununla birlikte yazıttan, Ayanis Kalesi nin inşasının adı geçen ülkelerden getirilen halklar tarafından yapılmış olduğu görülmektedir. 659 Çilingiroğlu 1983b: LAR I: Diakonoff 1989: 84. vd. 662 Salvini 2001a:

169 Krallığın son dönemlerinde III. Sarduri ye ait bir kil tablet üzerinde yer alan Rusa oğlu Sarduri bir buyruk verdi: Qudunu ülkesindeki toprak Didi boyundan bir memur (ve) Abilianihi boyundan bir taşçı, stelin (hazırlanmasına) baktılar. 663 ifadeleri inşa faaliyetlerinde görev alan yapım işçilerine değinmektedir. Yukarıda örnek verilen yazıtlarda kalelerin inşasında bu işle görevli özel statüde insanların olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, Ayanis Kalesi yazıtından toplu nüfus aktarımı politikaları sonucunda alınan insanların söz konusu inşa faaliyetlerinde görev aldığı görülmektedir. Krallığın ilk yıllarında Menua ile başlayan büyük mimari projelerde aktarım halklarından yararlanılması II. Rusa Dönemi sonuna kadar başvurulan bir uygulama olmuştur. Yakındoğu da da inşa çalışmalarında ihtiyaç duyulan insan gücünün toplu nüfus aktarımı politikaları aracılığıyla temin edildiği konusunda birçok örnek vardır. Örneğin, Ur III Dönemi nde Bur-sin in krali yazıtlarında sarayının inşasında toplu nüfus aktarımı ile getirilen kadınlardan yararlandığı belirtilmektedir. 664 Özellikle Asurluların inşa faaliyetlerinde toplu nüfus aktarımları sonucunda getirilen insanları çalıştırmış olduğu konusunda elimizde birçok bilgi vardır. Örneğin, III. Tiglat Pilaser, Urartu kralı II. Sarduri yi yenilgiye uğrattıktan sonra kralın diğer ganimetlerinin yanı sıra sayısız işçisini aldığını ifade eder. 665 Eserhaddon un düzenlediği seferlerinde ele geçirdiği işçileri toplu nüfus aktarımlarıyla almış ve çeşitli ülkelere dağıtmıştır. 666 II. Asurnasripal başkent Kalah ın özellikle sur duvarının inşası sırasında aktarım halklarından yaralanmıştır. 667 II. Sargon da yeni başkenti Durşarrukin in inşasında sadece Asurlu işçi ve ustaları değil feth ettiği ülkelerden getirttiği kişileri de 663 UKN II: Gelb 1973: LAR I: LAR II:

170 kullanmıştır. Sanherip, başkent Nineve nin tekrar inşasında çeşitli ülkelerden getirttiği işçi ve ustaları kullanmıştır. Kral, Kaldili Aramili, Manalı, Kueli ve Hilakkulu halkları boyun eğdirerek Asur a getirtip bu alanlarda çalıştırdığından söz eder. 668 Esherhaddon, Asur daki tapınakların onarımı ve yeniden inşası için Mısır ve Şubriya dan birçok ustayı başkente getirtir. Asurbanipal de Arap kabilelerinden Elam kentlerinden birçok sanatçı ve işçinin her türlü ağır işte çalıştırılmak üzere Asur ülkesine getirdiği bilinmektedir. 669 Yine Mykenai ve Tyrinis teki yoğun işgücü ihtiyacının temin edilmesinde izlenen bir yol da Batı Anadolu üzerine düzenlenen seferler olmuştur. 670 Urartu kalelerinin yapımında gerekli iş gücünde çalışan profesyonel ve yarı profesyonel işçiler olmalıdır. Bunlar kendi içerisinde taş kaynağında çalışanlar, taşıyıcılar, taş kesiciler, kerpiç yapıcılar, inşaat ustaları, kereste temin ediciler, marangozlar, dekorasyon ustaları, su işçileri gibi alt birimlere ayrılıyor olmalıdır. 671 Tüm bunları da göz önüne alarak Urartu Krallığı nda Menua-İşpuini Dönemi ile birlikte başlayan toplu nüfus aktarımları ve yoğun imar projeleri birbirine paralel bir biçimde değerlendirildiğinde alınan insanların inşa projelerinde çalıştırılmış olduğu görülür. Diğer bir değişle bu büyük yapıların inşasında gerekli olan insan gücünün büyük bir bölümü savaşta alınan esirlerle sağlanmıştır. b-) Maden alanında işgücü temini Urartu Krallığı nın sınırlarını genişleterek en büyük rakibi Asur Krallığı ile boy ölçüşebilecek kapasiteye ulaşmasında madencilik alanında gösterdiği gelişmenin büyük etkisi 667 Oded 1979: Oded 1979: Oded 1979: Bryce 2003:

171 olmuştur. 672 Doğu Anadolu Bölgesi nde Urartu Krallığı nın kurulmasından önce çeşitli madenlerden ve özellikle demirden yararlanılmakta olduğu bilinmektedir. 673 Bununla birlikte, Urartu Krallığı nın kurulmasının ardından tüm bu faaliyetlerin devlet organizasyonu ve denetimi altında yapılmaya başlaması söz konusu üretimlerin miktarı, kalitesi ve tekniğinde bir ilerlemeye neden olmuştur. Doğu Anadolu Bölgesi nde altın, gümüş, kurşun, bakır ve demir yataklarının varlığı bilinmektedir.yapılan araştırmalarda Urartuluların kullandığı çok sayıda eski işletme, ergitme merkezi, maden galerisi, cüruf depoları ve atölyeler tespit edilmiştir. 674 Urartu kalelerinde yapılan çalışmalarda karşılaşılan ortak nokta, bulunan yüzlerce maden eser olmuştur. Bu eserler arasında takı, heykel, at koşum takımları, araba parçaları 675, mızrak, ok ucu, miğfer, kalkan gibi askeri donanımlar ve silahlar sayılabilir. 676 Urartu Krallığı nın maden kaynaklar üç bölge halinde incelenmektedir. Bunlar, 1-Adıyaman, Malatya, Elazığ, Tunceli bölgesi. 2- Erzincan, Erzurum, Bayburt, Gümüşhane, Artvin, Kağızman bölgesi. 3- Van Gölü nün Güneyi dir. Van Gölü ve güneyindeki dağlık bölgede yüzün üzerinde ergitme merkezi ve cüruf deposu tespit edilmiştir. 677 (Levha 23)Uzun yıllar boyunca kullanım gördüğü anlaşılan önemli maden üretim merkezleri Siirt in 60 km doğusundaki Madenköy, Van Kalesi nin 59 km batısındaki Balaban ve 130 km güneyindeki Pürneşe dir. 678 Van Gölü çevresinde ve güneyinde tespit edilen yüzlerce maden üretimi alanı ve civarındaki yerleşim birimleri bu işte çalışan çok sayıdaki insan gücünü ortaya koymaktadır. Urartu Krallığı nın en büyük simgesi olarak değerlendirilebilecek madencilik 671 Çilingiroğlu 2004b: Belli 1987: Belli 1987: 98. Bu konudaki Asur yazıtları için bkz.: LAR I: 405, Belli 2000b: Belli 2000b: Ayanis Kalesi kazı çalışmalarında bulunan yüzlerce sadak, miğfer, kalkan, mızrak ve ok ucu Urartu Krallığı nın gelişmiş maden endüstrisini ortaya koymaktadır. Derin-Çilingiroğlu 2001: 163. vd, Derin- Muscerella 2001: 189. vd. 677 Belli 2000b: 372. vd. 171

172 faaliyetinin sürekliliğinin sağlanmasında bu alanda uzman bir istihdam gücünü sağlaması gerekeceği ortadadır. Krallığın karşılaştığı bu problemi aşabilmek için farklı yollara başvurduğu bilinmektedir. Örneğin, I. Argişti zengin maden kapasitesi olan Diauehi Krallığı nı fethettikten sonra bu bölgeyi krallık sınırları içine dahil etmemiş ve buradaki siyasi organizasyonu koruyarak vergi edinimi yoluna gitmiştir. Kral burayı fethettikten sonra 41 mina altın, 37 mina gümüş, mina bakır almıştır ve Diauehi ye yılık olarak mina bakır, ve tam olarak okunamayan miktarda altın ödemesi koşulunu getirmiştir. Yine I. Sarduri Dönemi nde düzenlenen batı seferleri sonucunda altın ve gümüş alınmış vergi ödemesi koşuluyla Meliteia kralı Hilaruda nın hayatı bağışlanmıştır. Bu örneklerde de görüldüğü gibi Urartu Krallığı çok geniş bir üretimde bulunduğu maden kaynaklarının kapasitesini artırmada her türlü girdiyi değerlendirme yoluna gitmiştir. Krallığın maden üretiminde gösterdiği bu geniş çaplı organizasyon beraberinde bu işte sürekli olarak çalışmayı gerektiren bir istihdam alanı yaratmış olmalıdır. Bu işgücünün teminini sağlanması için elimizde yazılı bir kanıt olmamasına rağmen Diauehi halkından yararlanıldığı önerilebilir. Bilindiği gibi Urartu Krallığı toplu nüfus aktarımı politikalarında pragmatist bir yaklaşım sergileyerek aldığı insanları bildikleri işi yapmalarını sağlamıştır. Diauehi bölgesinde yaşayan insanların maden üretimi konusunda ileri bir seviyede oldukları görülmektedir. Bu ülke isminin I. Argişti nin iktidarının 19. yılında düzenlediği sefer sonrasında bir daha anılmaması bu tarihten sonra söz konusu bölgedeki insanların Urartu denetiminde ve organizasyonunda kullanıldığını gösterebilir. Oldukça uzun ve farklı aşamaları bulunan maden üretiminde 1 ton demir cevherini ergitmek için 8 ton odun kömürüne gerek duyulduğu düşünüldüğünde orman alanlarından ağaçların kesilmesi, maden kaynaklarına taşınması işlemleri ve ayrıca madenlerin hammadde 678 Belli 2000b:

173 olarak ocaklardan çıkartılması, teknik olarak işlenip farklı ürünler haline getirilmesi işlemlerinin her biri için çalışacak insanlar ile bu bölgeye toplu nüfus aktarımlarıyla getirilenler arasında bir ilişki olacağı açıktır. Urartu Krallığı nda tüm iş kollarında toplu nüfus aktarımı politikaları sonucunda bölgelere getirilen insanlardan yararlanıldığı düşünüldüğünde, bu üretim alanında da aktarım halklarının kullanıldığı anlaşılmaktadır. c-) Zanaat alanında işgücü temini Urartu Krallığı, tarihi boyunca gerçekleştirilen toplu nüfus aktarımı politikalarında onbinlerce insanı bir başka bölgeye nakletmiştir. Aktarılan bu insanlardan özellikle belirli zanaat dallarında uzmanlaşmış kişiler krallık atölyelerinde çalıştırılmış olmalıdır. Aktarılan insanların atölyelerde çalıştırıldığına dair elimizde yazılı bir belge olmamakla birlikte bölgede köklü bir geleneğe sahip olmayan fildişi gibi bazı zanaat kollarının gelişimini bu politikayla ilişkili olarak değerlendirmek gerekir. 679 Urartu eserlerinin kendi içerisinde bir bütünlük ve yıllar zarfında stilistik açıdan çok az bir değişim sergilemesi söz konusu üretimlerin merkezi denetim altında yapıldığını ortaya koymaktadır. Urartu Krallığı nda adlarına krali yazıtlarda değinilen zanaat kolları içerisinde dokumacılık 680 ve marangozluk 681 sayılabilir Çilingiroğlu 1983b: Dönemi bilinmeyen bir tablet üzerinde yer alan Aza boyunun ülkesinde(ki) Tanrı A nın şehrine: 26 dana postu 12 yün kumaş, 14 yün 198 dana(?) postu (?), 26 yün kumaş, 172 koç postu, 18 dişi keçi postu. ifadeleri yer almaktadır. (UKN II: 463.) Ayrıca Urartu sarayında görev yapan kişilerin ifade edildiği Toprakkale tabletinde de 68 dokumacı kadın dan söz edilmektedir. (UKN I: 286.) Urartu krali yazıtlarının yanı sıra Asur kayıtlarında yer alan Urartu ve Kirhi nin kırmızı elbiseler için kullanılan mor ketenleri ve yünü,...taşıdım (LAR II: 213.) şeklindeki ifadeler Urartu Krallığı nda bu zanaat kolunun ününü göstermektedir. 681 Argişti oğlu Rusa Gilbani Dağı karşısındaki Rusahinili de tahta oturduğu o yıl, tahta parçaları. marangozlar Ala Ülkesi nin küçük Rusa şehrinde sergilendi. Salvini 1988:

174 Urartu da toplu nüfus aktarımlarıyla bir başka bölgeden getirilen insanlar arasında yer alan zanaatçıların krallığa hizmet etmeleri için kullanıldığını fildişi örneklerini değerlendirerek önermek mümkündür. Özellikle Kuzey Suriye ye özgü olan bu zanaat kolu Urartu ya yine bu bölgeden gelmiş olmalıdır. Söz konusu eserler M.Ö. 8. yy. ortalarından itibaren Urartu Krallığı nda görülmeye başlar. 683 Özellikle Altıntepe de tespit edilenler ile Kuzey Suriye fildişi eserleri arasında görülen yakın ikonografik ve stilistik benzerlikler kültürel etkileşim ile açıklanamayacak kadar fazladır. Bu yakınlık olasılıkla Kuzey Suriye den alınan tutsaklar arasındaki zanaatçıların Urartu Krallığı için çalışmasıyla açıklanabilir. 684 I. Argişti Dönemi nde Hate ve Supani ülkelerinden toplam kişinin toplu nüfus aktarımları sonucunda alındığı bilinmektedir. Hakimiyet altına alınan bu bölgedeki fildişi ustalarının Urartu ya söz konusu sefer sonucunda getirilmiş olmalıdır. 685 Yakındoğu daki devletler toplu nüfus aktarımı politikalarında alınan insanlar arasındaki zanaatçılardan yararlanmıştır. Hitit te toplu nüfus aktarımı politikaları ile alınan insanlar arasında herhangi bir zanaat dalında uzman olanlar varsa, ustalıklarından yararlanılmak üzere gerekli yerlere veriliyor ve böylece toplumsal tabakalanma içinde bir üst kademeye yükselebiliyorlardı. 686 Özellikle Asur un da düzenlediği seferler sonucunda toplu nüfus aktarım politikalarıyla aldığı insanlar arasında belirli zanaat kollarında uzman olanları ayırdığı ve bu kişileri yetenekleri doğrultusunda değerlendirdiği bilinmektedir. II. 682 Ayrıca Erimena Dönemi ne tarihlenen kil tablet üzerinde ekmekçilerden söz edilmektedir. Kral der ki: Temizleyici Haldi-ordusu na Aluani li ekmekçiler hakkında söyle: Yaşam tanrın hoş olsun gerçekten(?). Tek kızımı Muidai ya evlendirdim. Şimdi saraydan kral ekmekçiyi Aluani ye geri verdi. Gecikmeden UKN II: Çilingiroğlu 1984a: Çilingiroğlu 1983b: Bkz. tezde Bölüm II. fildişi eserler. 686 Dinçol 1982a:

175 Asurnasirpal Dönemi nde birçok yabancı sanatkar Kalah a getirtilmiştir. Aynı kral Elam Ülkesi ne düzenlediği seferlerde halktan kimseyi almamış ve sadece ustalarla önemli subayasker-memurları aktarıma tabi tutmuştur. 687 Yine II. Salmanasar ve III. Adad Nirari dönemlerinde başkentte yabancı sanatkarların yerleştirildiği bilinmektedir. 688 Senherib in M.Ö. 701 deki Filistin seferinden sonra Nineve ye birçok erkek/kadın müzisyen göndermiştir. II. Sargon, Esarhaddon ve Asurnasirpal inde düzenlediği seferler sonucunda bu tip müzisyenlerle döndükleri bilinir. Asurbanipal in hareminde Hititli, Arami ve Tyran lı birçok müzisyen yer almaktadır. 689 Osmanlı da da Kıbrıs ın fetih edilmesinin ardından Anadolu, Rum (Sivas), Karaman ve Dülkadiriye vilayetlerinden alınan zanaatçıların Kıbrıs a toplu nüfus aktarımları ile götürüldükleri bilinmektedir. 690 Urartu Krallığı devletleşme sürecini tamamlamasının ardından uygulamaya başladığı toplu nüfus aktarımı politikaları paralelinde sefer düzenlediği ülkelerden zanaatçılar almıştır. Urartu kazı çalışmalarının genellikle kaleler üzerinde yoğunlaşmış olması tespit edilen eserlerin krallığın denetiminde çalışan atölyelerin eserlerini gün yüzüne çıkarmıştır. Olasılıkla toplu nüfus aktarımı politikaları sonucunda bölgeye getirilen zanaatçılarda krallık atölyelerinde krallığın ideolojisi doğrultusunda ortaya konulan eserlerin üretiminde kullanılmış olmalıdır. 687 Oded 1979: Oded 1979: Oded 1979: İnalcık 1999:

176 2- İskan edilmemiş alanların nüfuslandırılması ve ekonomiye kazandırılması Urartu Krallığı nın egemen olduğu bölge yüzölçümü bakımından oldukça geniş olmasına karşın, bu toprakların büyük bölümünde tarım yapılamamaktadır. Bölgede nehir alüvyonlarının beslediği alanlar ve çöküntü ovalar dışında tarım için uygun topraklar oldukça sınırlıdır. 691 Burada tarımsal potansiyele sahip olan ovalar Taşrumi, Özalp, Erçiş, Çaldıran, Doğubeyazıt, Patnos ve Muradiye dir. 692 Söz konusu olumsuz koşullara ek olarak, kışların uzun ve soğuk geçtiği Doğu Anadolu Bölgesi ndeki toprakların, Kasım ve Mayıs ayları arasında kalın bir kar örtüsüyle kaplı olması nedeniyle yılda bir defadan fazla ürün alınamamaktadır. Urartu Krallığı nın kurulduğu bölge sahip olduğu olumsuz koşullar karşısında kentlerdeki nüfusun beslenme sorununu tarımsal faaliyetlere büyük önem vererek çözmeye çalışmıştır. Krallık bu amaç doğrultusunda öncelikle kıraç ve kuru toprakları tarıma elverişli hale getirmiştir. İskan edilmemiş alanlarda toplu nüfus aktarımı politikaları sonucunda getirilen insanların istihdamı ile Urartu tarımına, üretimine, ekonomisine kaynak ve destek sağlanmıştır. Bu noktada krallığın ekonomik ve siyasi gelişimi sonucunda ve yoğun olarak başvurulan toplu nüfus aktarımları ile nüfusun büyüdüğünü ve yine yeni tarımsal alanlara duyulan ihtiyacın sürekli bir genişleme eğiliminde olduğu görülmektedir. Ayrıca Urartu Krallığı nın gelişimine paralel olarak asker, işçi, zanaatçı, seçkinler gibi üretime doğrudan katkıda bulunmayan insanların sayısının artacağı açıktır. Söz konusu grupların besin ihtiyacının karşılanması içinde Urartu Krallığı tüm tarihi boyunca hem bölgelerin tarımsal kapasitesini artırmaya çalışmış hem de toplu nüfus aktarımı politikalarıyla aldığı insanları boş ve kıraç alanlara yerleştirerek söz konusu bölgelerin tarımsal potansiyellerini sonuna kadar zorlamıştır. Kara devletlerinin bir niteliği olarak sınırların genişletilmesi önemli bir rol 691 Saraçoğlu 1989: 435. vd. 692 Ardos 1984:

177 üstlenirken aynı zamanda sefer düzenlenen bölgelerden boş arazilere insanlar getirtilerek toprak gelirleri artırılmaya çalışılmıştır. 693 Urartu öncelikle krallığın merkezini teşkil eden Van Gölü ve çevresindeki tüm alanların tarımsal potansiyelinden yararlanma yoluna gitmiştir. Bu bölgenin yanı sıra özellikle kuzey seferleri sonucunda ele geçirdiği Ağrı ve Aras Ovası nın, Kuzeybatı İran ın hem alansal büyüklüğünü hem de iklimsel uygunluğunu değerlendirmiştir. 694 Urartu Krallığı nın Van, Urmiye, Sevan ve Çıldır gölleri arasındaki toprakların tarımsal kapasitesini artırma ve buralarda toplu nüfus aktarımı politikaları ile iskan edilmemiş alanların nüfuslandırılması yoluna gittiğini yazıtlardan öğrenmekteyiz. Urartu Krallığı yazıtlarının birçoğunda daha önce tarım yapılmayan yerleşim görmemiş ve kıraç alanların verimli hale getirilmesi ve nüfusunun artırılması doğrultusunda kullanılmaya başladığı ifade edilmektedir. Menua Dönemi nde Van Gölü çevresindeki alanların tarıma açılıp buralara seferler sonucunda aktarılan insanlar yerleştirilir. Arşaniuni şehrinde önceden hiçbir şey yapılmamıştı. İşpuini oğlu Menua hem yeni bir kale hem de şehir yaptırdı. Yeni bir bağ kurdu, bir otlak ve yeni bir meyve bahçesi kurdu. 695 Bu kanalı açtırdım. Bu şehri surlarla çevirttim. Menuahinili adını verdim. Orada hiçbir şey yapılmamıştı. Ahaliyi sürüp getirttim, Oraya yerleştirdim 696 I. Argişti Dönemi nde kuzey seferlerinde sağlanan askeri başarıya paralel olarak Aras Nehri ve çevresindeki bölgeler tarıma açılmıştır. I. Argişti kurduğu Arin-berd Kalesi nden söz 693 Oppenheimer 1997: Zimansky 1985: Dinçol-Kavaklı 1978: 8. vd. 696 Dinçol-Kavaklı 1978: 19. vd. 177

178 ederken O yer çoraktı, orada güçlü icraatlar yaptım Toprak yabandı ve daha önceden orada hiçbir şey inşa edilmemişti. Orada büyük işler başardım. Buraya Hate ve Supani ülkelerinden 6600 savaşçıyı iskan ettirdim. 698 demektedir. II. Sarduri, Dönemi nde kuzey bölgelerinin tarımsal kapasitesinin artırılmasına yönelik olarak ıssız alanların tarıma uygun hale getirilme politikasına devam edilmiştir. Armavir de yer alan yazıtta Yeni bir üzüm bağı ve meyve bahçesi diktirdim. Yeni ekilecek tarlalar oluşturdum 699 ve Armavir in hemen kuzeyinde yer alan Talis yazıtında da şehrinde yeni bir üzüm bağı ve meyve bahçesi diktirdim. 700 ifadeleri yeralmaktadır. I. Rusa, İran üzerinde sağladığı askeri ve politik egemenliğe paralel olarak burada tarımsal kapasitenin artırılması yönünde yeni yöntemler aradığını II. Sargon un sekizinci sefer kayıtlarından öğrenmekteyiz. I. Rusa nın Ulhu da yaptığı tarımsal faaliyetler hakkında onlara suların nerede köpük köpük aktığını gösterdiğini, bu akan suları alacak bir kanal kazdırdığını, Fırat Nehri kadar bollukta su getirdiğini, birçok barajlar yaptığını, meyve bahçelerini suladığını, çorak memleketi bol meyvelik haline getirdiğini ve yağmur kadar çok şarap elde ettiğini, orman gibi bol ağaçlar diktirdiğini, araziyi çimenliğe çevirdiğini, atlar ve sürüler için otlak sahaları haline getirdiğini anlatır UKN I: UKN I: 127 II., UKN I: 128 A UKN II: UKN I: Çilingiroğlu 1984b:

179 II. Argişti Dönemi ne tarihlenen yazıtta ise Taktumnia şehri çorak idi. Hiç Absiei yoktu. Ne ekilmiş tarla, ne üzüm bağı, ne meyve bahçesine de kanal yapılmıştı. 702 ifadeleri yer alır. II. Rusa Dönemi nde kuzey bölgelerinin tarımsal kapasitesinin artırılması politikasına devam edilmiştir. Karmir-blur da Kaya dik idi. Yer çoraktı orada hiçbir şey yapılmamıştı. 703 denmektedir. Ayrıca Van ın 35 km kuzeyinde Ayanis Kalesi yazıtında ise Haldi nin gücüyle, Argişti oğlu Rusa, muhteşem Eiduru Dağı önünde bu kaleyi inşa etti. Rusa der ki: Daha önce buraya hiçbir şey inşa edilmedi. Buraya kusursuz bir kale inşa ettiğim gibi bir de tapınak yaptım. Burada yeni bir kent kurdum ve bağlar, bahçelerle donattım. Burada üstün başarılar gerçekleştirdim. 704 ifadeleri yer almaktadır. Yukarıda örnek verilen yazıtlardan da anlaşılacağı üzere Urartu kralları daha önce tarım faaliyetleri yapılamayan bölgeleri işlenebilir hale getirmiştir. Krallık bu faaliyetlerini sadece Van ve çevresinde değil, doğu ve kuzey bölgelerine düzenlediği seferler sonucunda ele geçirdiği topraklarda da yapmıştır. Bu yeni tarımsal arazilere ise toplu nüfus aktarımları sonucunda ele geçirilen insanlar yerleştirilmiştir. Ekime açılan alanlarda; tarlalar, bağlar ve bahçeler oluşturulması yoluna gidildiği görülmektedir. Urartu Krallığı nın tarıma açtığı alanlarda arpa, buğday, kızılca buğday, akdarı, çavdar, bezelye, nohut, bakla, mercimek 705 gibi hububatın yanı sıra nar, erik, kavun, karpuz gibi meyvelerde üretmişlerdir. Bununla beraber Urartuluların susam yağı ve kekik kullandıkları da bilinmektedir UKN I: UKN II: Salvini 2001a: Belli 2000f:

180 Urartu Krallığı otoritesi altında oluşturduğu tarımsal alanlar yine krallığın gücü ile inşa edilen barajlar, gölet ve sulama kanalları ile sulanmıştır. Sulamalı tarım yöntemleri uygulandığında kuru tarıma oranla insanların saat başına 5 kat daha üretken olduğu bilinmektedir. 707 Urartu Krallığı nın kuruluş yıllarında İşpuini-Menua Dönemi nde Azab Göleti, Kevenli, Yukarı Ömer Gölü, Kilise Gölü, Kadim barajlarının son yıllarında ise Rusa, Köşebaşı barajları, Yakup, Kurubaş, Sıhke göletlerinin inşa edilmesi 708 krallığın tüm tarihi boyunca tarımsal üretimin artırılmasına verdiği önemi göstermektedir. Urartu yazıtların da tarım işlerinde görevli, özel statülü kimseler de yer almaktadır. II. Rusa Dönemi nden sonra kral olan Sarduri oğlu Sarduri ye ait kil tabletin arka yüzünde yer alan Yap, git, hepsini geri ver, ara, tohum ekici. 709 Dönemi bilinmeyen Karmir-blur da bulunan bir kil tablet üzerinde yer alan, Inuş-Şala buyruk verdi: Vali Urna ya söyle: Tohum ekici Aliau ve Urkia lı Alanuta ifadesi bağ, bahçe ve tarlalarda ekilen ürünleri tohumlarının belirli bir sınıfın denetimi altında olduğunu, tohumu ancak belirli kişilerin ektiğini ortaya koymaktadır. 711 Urartu dışında Asur 712, Hitit 713 ve Osmanlı İmparatorluğu nun 714 iskan edilmemiş alanların tarıma açılıp nüfuslandırılmasına büyük önem verildiği görülmektedir. Hitit krallarının düzenlediği seferler sonrasında alınan insanlar çoğunlukla yerleşimi seyrek olan ya 706 Öğün 1984: 707 Harris 1994: Belli 2000f: 394. vd. 709 UKN II: UKN II: Asur eyalet sisteminde yöneticiler başkent bahçelerine meyve fidanı toplama görevi ile yükümlüydüler. Sevin 2001: Oded 1979: 67, Bryce 2003:

181 da hiç yerleşimi olmayan bölgelerde nüfus oluşturmak amacı ile kullanılırdı. 715 Hitit de bu insanlar söz konusu bölgelerdeki tarlalarda işgücü olarak değerlendirilmişlerdir. 716 Asur da da II. Sargon, III. Tiglat-Pilaser ve III. Adad Nirari dönemlerinde Samaria, Ulluba ülkelerinden alınan insanların çeşitli kentlerde oluşturulan tarımsal alanlarda çalıştırıldıkları bilinmektedir. 717 Ayrıca Suriye, Halah, Gozan, Que ve Hatarikka dan toplu nüfus aktarımı yolu ile alınan birçok insanın tarımsal alanlarda çalıştırıldığı belirtilmektedir. 718 Eserhaddon düzenlediği seferlerinde ele geçirdiği çiftçileri, çobanları ve bahçıvanları tüm Asur ülkesi içinde dağıttığını belirtir. 719 Osmanlı da II. Mehmet Dönemi nde Sırbistan, Arnavutluk, Mora ve Kefe den savaşlar sonucunda alınan insanlar yeni başkent İstanbul un ekonomik seviyesini artırmak amacıyla bu kent civarındaki köylere yerleştirilmişlerdir. 720 Urartu Krallığı nın topraklar üzerinde kurduğu hakimiyet biçimi Osmanlı Devleti nin toprak sistemi ile benzerlikler göstermektedir. 721 Bu model, ekonomik anlamda Asya Tipi Üretim Biçimi ile de karşılaştırılabilir. Bu sistemde toprak devletindir, köylüler toprağı işler fakat sahibi olamaz. Devletin gönderdiği yüksek memurlar kendilerine verilen üretim birimlerini devlet adına yönetirler. Yöneticilik genellikle babadan oğula kalmaz. Devlet her fırsatta yenisini tayin edebilir. Devlete yaptığı hizmetler karşılığında, yönetici, devlet tarafından beslenir ve devlet gücüyle desteklenir. Yöneticiler bölgelerindeki artı ürünü, vergi ve kira olarak toplayıp devlete verirler. Devlet de memurlarına maaş dağıtarak onların 714 Halaçoğlu 1982: Dinçol 1982a: 59, Bryce 2003: Bryce 2003: 94, 95, 116, Oded 1979: 68. vd. 718 Oded 1979: LAR II: İnalcık 1999: Osmanlı Devleti nde topraklar, öşüre bağlı topraklar, haraca bağlı topraklar ve devlet toprakları olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Lybyer 2000:

182 artı üründen faydalanmasını sağlar, kasabalar ve kentler, memurlar ve devlet bu artı ürünle yaşar. Osmanlı devlet sisteminde üreticinin elde ettiği artı ürün üretimden öşür, çift akçası ve avarız vergileri şeklinde alınmıştır. Devlet toprağın gerçek sahibidir. Devletin doğrudan yönettiği toprakların yanı sıra dolaylı olarak yönetilen topraklar, haraca bağlanmış topraklar ve bağımlı devletlere ait topraklar; devletin denetimi ve himayesi altında olmalıdır. 722 Bununla birlikte Urartu Krallığı ndaki bazı toprakların özel mülkiyete ait olduğu bilinmektedir. Menua Dönemi ne ait olan yazıtta Bu bağ Menua nın kızı Tariria nındır. Adı Taririahinili dir. 723 denmektedir. II. Argişti Dönemi ne ait diğer bir yazıtta, Rusa oğlu Argişti, bu yerden Gilurani önünden, Batu oğlu İshpili nin bahçesine kadar 950 lokot ok attı. 724 yazılıdır. Bu ifadelerden bazı bahçelerin ve bağların özel mülkiyetin kullanımında da olduğu, bu mülke sahip olanların ise olasılıkla kral ve kraliyet ile bağlantılı kişiler bir başka deyişle saraylı kişiler olduğu anlaşılmaktadır. Urartu Krallığı ne tip bir sistem uygulamış olursa olsun hakimiyet kurduğu bölgedeki nüfusun besin temini karşılama gerekliliği en önemli problemlerden biridir. Bu yüzden tarımsal faaliyetler, krallık için en önemli ekonomik girdi kaynağını sağlamak durumunda olmalıdır. Urartu Krallığı nın yayılımı ile Van ve çevresinde İran, Transkafkasya ya ulaşan geniş topraklarda kontrol sağlamıştır. Urartu Krallığı nın güçlü bir biçimde varlığını sürdürmesi için bu toprakların tarıma açılması gerekmekteydi. Bununla birlikte özellikle Van Gölü çevresindeki nispeten küçük arazilerinde tarıma açılmasına da büyük önem verilmiştir. Urartu, söz konusu tüm bu alanları tarıma açarak ekonomik istikrar sağlayacak ve gıda kaynaklarını artırarak devlet hazinelerini güçlendirecektir. Urartu Krallığı 722 Lybyer 2000: UKN I: UKN I:

183 bahsedilen politikasını uygulayabilmek için çok sayıda insana ihtiyaç duymuştur. Krallık söz konusu insan gücü ihtiyacının büyük bir bölümünü, diğer işgücü gerektiren alanlarda olduğu gibi toplu nüfus aktarımı politikaları sonucunda elde edilen insanlar sayesinde temin etmiştir. Son olarak Urartu Krallığı nda tarımsal üretimlerin yanı sıra hayvan besiciliğinin de krallık denetiminde yapıldığını belirtmek gerekir. Hayvancılık faaliyetleri, bu işi sürekli yapan ve devlet adına çalışan insanlar tarafından yürütüldüğü Rusa buyruk verdi: Mühür tutucu li adama, baş çoban kulu hakkında söyle: Yaşam tanrın hoş olsun olan Tata kız kaçırdı. Gönüllü geri vermez. Şimdi, efendi, yap! gönder! bul! ver! 725 krallığın geç dönemine ait Karmir-Blur da bulunan kil tabletten de anlaşılmaktadır. Urartu Krallığı nın sahip olduğu yüz binlerce büyükbaş ve küçükbaş hayvan değerlendirildiğinde bu alanda da çok sayıda olmasa da bir insan istihdamının gerekli olduğu kabul edilebilir. 726 Örneğin, Hitit de çobanların büyük çoğunluğunu savaşlarda alınan esirler oluşturuyordu Orduya asker temin edilmesi 728 Urartu Krallığı ordusunun yapısı hakkındaki bilgilere krallığın erken dönemlerinden itibaren ulaşılmaktadır. Yazıtlarda çok geniş ve açıklayıcı ifadeler olmamakla birlikte oldukça önemli bazı noktalara da değinilmektedir. Urartu askerleri iki sınıfa ayrılmış olmalıdır. Bir grup sürekli askerlik görevini yerine getiren profosyenel ordudan oluşmaktadır. Bu gruba 725 UKN II: Örneğin I. Argişti nin 7 yıl boyunca İran bölgesi üzerine düzenlediği seferlerinde büyükbaş, küçükbaş hayvan olmak üzere toplam hayvanı aldığı görülmektedir (UKN I: 127.). Bu rakam 250 hayvana 1 çoban düşeceği çıkarımı doğrultusunda değerlendirildiğinde (Sağlamtemir 2001: 82, 291 nolu dipnot) bu seferlerde elde edilen tüm hayvanlar için 1014 çobana ihtiyaç duyulacağı görülür. 727 Bryce 2003:

184 dahil olan askerler sefer düzenlenmeyen dönemlerde kent içerisinde asayişin sağlanması ve işgücü gibi değişkenlik gösteren görevleri yerine getirmiş olmalıdır. Diğer ve önemli grup ise yıl içerisinde tarım, hayvancılık gibi ekonomiye katkı sağlayan başka işlerle uğraşan ancak sefer sırasında orduya katılan askerler olmalıdır. 729 Yazıtlarda sık sık belirtilen savaşçılar topladım 730 ifadeleri hem bu insanların orduya katılımını hem de eyalet askerlerinin orduya katılımını ifade ediyor olmalıdır. 731 Urartu ordusunun başında olan ve orduyu komuta eden kişi Urartu kralının kendisidir. Kral bu işleri Tanrı Haldi nin kendisine sağladığı güç ile yapmaktadır. Ancak bazı durumlarda kralın ordunun başında yer almayıp orduyu valilerin veya komutanların yönettiği de görülmektedir. Bu konuya ilişkin olarak I. Argişti, Tanrı Haldi nin büyüklüğüyle komutanları sefere yolladım 732 ifadesini kullanmaktadır. Olasılıkla Urartu merkezi denetimi altındaki eyaletlerin orduları o bölgeyi yöneten eyalet yöneticisinin komutası altında sefere katılmaktaydı. Yazıtlardan yansıdığı kadarıyla Urartu ordusu en azından arabacılar, süvariler ve piyadeler olmak üzere üç sınıftan oluşmaktadır. Menua Dönemi ne tarihlendirilen yazıtta yer alan Tanrı Haldi nin kudretiyle Luşa boyuna karşı İşpuini güçlüydü, Menua güçlüydü 728 Çilingiroğlu 1983b: Hitit te Silah Adamları olarak tanımlanan askere çağrılmadıkları sürelerde kendilerine tahsis edilen toprağı işleyen ve muhtemelen kendi yiyeceklerini üreten bir asker sınıfı vardır. (Bryce 2003: 92.) Osmanlı Devleti nin kurulmasının ardından Orhan Bey Dönemi nde kurulan yaya ordusu savaş olmayan dönemlerde tarımla uğraşırlardı. (Taneri 2003: 184.) Bu konu hakkında ayrıca bkz: Halaçoğlu 1982: UKN I: Örneğin Osmanlı Devleti nde Kanuni Sultan Süleyman Dönemi nde kişiden oluşan çekirdek ordu eyalet askerlerinin katımı ile 4 kat büyüyor kişiye ulaşıyordu. (Lybyer 2000: 102. ) Eyaletler ordularını sefere yollamadıklarında ise toplu nüfus aktarımı gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilmekteydiler. II. Murad Dönemi nde savaşa katılmayan Tatarlar sürgün edilip Filibe ve çevresine yerleştirilmişlerdir. Taneri 2003: UKN I:

185 orduda 66 savaş arabası,...bin460 süvari (ve) piyade (vardı). 733 Bir diğer yazıtta yer alan Tanrı Haldi nin kudretiyle Sarduri oğlu İşpuini ve İşpuini oğlu Menua Meişta şehrini yendiler. Işpuini güçlüydü, Menua güçlüydü orduda 106 savaş arabası, 9174 süvari (ve) 2704 piyade vardı. 734 bu ifadeler askeri sınıfları ortaya koymaktadır. Urartu ordusunun temel gücünü rakamsal verilerden de anlaşılacağı gibi yaya askerler oluşturuyordu. Orduda yaya askerlerin yanı sıra hızlı hareket edebilen vurucu güç bakımından etkili olan birlikler ise arabacı sınıfı olmalıdır. Arabacı savaşçıların beslenmesi, araba ve atların bakımı oldukça büyük harcama gerektiren işler için orduda ayrı bir düzenleme getirilmiş olmalıdır. Urartu ordusunu oluşturan bu askeri sınıflar tunç kemerler üzerinde sık sık işlenen konular arasındadır. Bu sahnelerde Urartulu askerler kısa kollu gömlek, uzun etek ve kısa tunik giymişlerdir, kalçalarında ise bu giysiyi sıkan tunçtan yapılmış kemer bulunmaktadır. Başlarına ise ters huni biçiminde Urartu miğferi giyen savaşçıların silahları ok-yay, uzun kargı, kısa kargı ve ortasında bir çıkıntı bulunan bir kalkandan oluşmaktadır. Süvariler de uzun etekli ve tünik giymiş bir biçimde resmedilmişlerdir. 735 Urartu Krallığı nın İşpuini-Menua ortak krallık döneminde sistematik olarak başlayan sınırlarını genişletme çabalarına paralel olarak Urartu ordusunun da büyüdüğünü belirtmek gerekir. Aşağıdaki örneklerde de açık bir biçimde görüldüğü gibi büyüyen sınırlarla toplu nüfus aktarımı politikaları sonucunda asker olarak alınan insanlar arasında bir korelasyon vardır. 733 UKN I: UKN I: Sevin 2004: , Belli 1982:

186 Menua batıya düzenlediği seferlerinde Alzini Ülkesi nden 2113 insanı almıştır. Söz konusu insanların arasında yer alan erkekler ise orduya gönderilmiştir. 736 I. Argişti kuzey seferlerinde Eriahi, Apuni, Uiteruhi ülkelerinden savaşçıyı almıştır. 737 I. Argişti yine Hate ve Supani ülkelerinden aldığı askerlerin aynı sosyal statülerini koruyarak Erebuni ye yerleştirdiği görülmektedir. Argişti asker statüsünde ele geçirdiği 6600 insanı anayurtlarından çok uzakta olan bir başka bölgeye yerleştirmiştir. Ele geçirilen askerler artık kendi yurtları için değil Biainili nin güçlendirilmesi için hizmet vereceklerdir. 738 II. Sarduri nin Mana ülkesine düzenlediği seferlerden , Irkua, Ueirda, Puinialhi ülkelerinden savaşçıyı alarak Urartu ordusuna katmıştır. Ayrıca yine bu dönemde Urme Bölgesine düzenlenen seferler sırasında buradan da 2000 savaşçı alınmıştır. 741 Uygulanan toplu nüfus aktarımı politikalarında alınan erkekler dışında ayrıca savaşçılara da değinilmesi bu bölgelerden ele geçirilen askerlerin diğer esirlerden ayrı olarak değerlendirildiğini göstermektedir. 736 Qumenu bölgesinden Asur ülkesine kadar insan......, Alzini ülkesinin 2113 insanı bu yılın insan sayısıdır. Kimilerini öldürdüm kimilerini canlı götürdüm. O sayı içinden erkek olanlarını orduya geri gönderdim. UKN I: Eriahi Ülkesi ne vardım, Apuni Ülkesi ne karşı yürüdüm, Uiteruhi nin krali şehri Urieiuni şehrini fethettim delikanlı, canlı savaşçı, kadın, insan bu yıl boyunca ele geçirdim UKN I: 127 I. 738 Biainili ülkesinin güçlendirilmesi (ve) düşman bir ülkenin bastırılması için, Irpuni şehrini kurdum. Yer kır idi, orada hiçbir şey yapılmamıştı. Büyük işler yaptım orada. Oraya Hati ülkesinin (ve) Şupani ülkesinin 6600 savaşçılarını iskan ettirdim. UKN I: erkek, kadın 6000 savaşçı götürdüm... UKN I: 155 A Oradan erkek ve kadınları sürüp çıkardım delikanlı, kadın ve 4000 savaşçı sürüp çıkardım UKN I 155 A. 741 Erkek ve kadınları sürüp çıkardım delikanlı, 6500 kadın, 2000 savaşçı, 2538 büyükbaş hayvan ve 8000 küçükbaş hayvan götürdüm. 186

187 Urartu ordusunda toplam kaç kişinin bulunduğu ve bu ordu içerisinde toplu nüfus aktarımı ile alınan insanların ne yoğunlukta olduğu cevaplanması güç bir konudur. Menua İşpuini ortak krallık Dönemi nde Meişta ya düzenlenen sefere katılan toplam asker sayısı kişidir. 742 Menua Dönemi nde ise kuzey seferlerine katılan toplam asker sayısı kişidir. Urartu askerlerinin toplam sayısı hakkında bilgi veren bir diğer yazıt II. Sarduri Dönemi ne ait olup Urartu savaşçılarının toplam kişi olduğu belirtilmektedir. 744 Urartu ordusunun toplam kaç kişi olduğunun öngörülmesinde, sefere katılan askerlerin sayısının temel alınması gerektiği ve toplam ordunun sefere katılan askerlerin en azından üç katı olacağı düşünülebilir. Urartu kralları bir bölgeye sefer düzenlerken hakimiyet sağladıkları tüm topraklarda ve burada bulunan kalelerde iç isyan ve dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı asker istihdamı sağlamış olmalıdır. Yine düzenlenen seferlere tüm eyaletlerin ordularının katılmamış olabileceği de göz önüne alındığında Menua Dönemi nde toplam asker sayısının bu hesaplamaya dayanarak kişi civarında olabileceği belirtilebilir. Bu asker sayısı özellikle I.Argişti ve II. Sarduri dönemlerinde düzenlenen geniş çaplı seferlere ve toplu nüfus aktarımı ile alınan insanlara paralel olarak artmış olmalıdır. Asker sayısının bu dönemlerde de bin kişi civarına yükselmiş olabileceği belirtilebilir. Bu çıkarımı doğru kabul ettiğimizde II. Sarduri nin ifade ettiği kişilik asker sayısının oldukça abartılı bir rakam olduğu görülmektedir. Hitit kralı II. Muvatalli nin II. Ramses ile Kadeş savaşında toplam kişilik bir orduyla savaştığı 746, Bizans ın en güçlü olduğu dönemde toplam ordunun kişi olduğu 747, Osmanlı 742 UKN I: Bu rakam yazıtta tam okunamayan x460 rakamına 1 değeri verilerek hesaplanmıştır. UKN I: UKN I: 155 G 745 Ortaya koyduğumuz hesaplama yöntemine göre x3: rakamı hesap edilmektedir. 746 Bryce 2003: Yıldız 1982:

188 İmparatorluğu nun 16. yy da ki tüm ordusunun yaklaşık civarında olduğu 748 göz önüne alınırsa, II. Sarduri nin ifade ettiği bu rakamın ne denli yüksek olduğu ortaya çıkacaktır. Urartu kralı bu yazıtında propaganda yapmış olabileceğinin yanı sıra olasılıkla ülkedeki savaşabilecek belirli bir yaş grubundaki tüm insanları ifade etmiş olabileceği de düşünülmelidir. 749 Söz konusu askerler Urartu ordusunda aktif olarak görev alan kişileri değil tüm Urartu ülkesinde savaşlarda görev alabilecek kişileri kapsıyor olmalıdır. Urartu ordusunda savaş esiri olarak alınan insanların tüm ordu içerisinde hangi oranda oldukları ise yine tartışmalara açık bir konudur. I. Argişti Dönemi nde toplam savaşçının esir alındığından söz edilmektedir. 750 II. Sarduri Dönemi yazıtlarında ise toplam savaşçının toplu nüfus aktarımı uygulamaları ile Urartu ordusuna alındığı bilinmektedir. 751 Bu rakama genç yaşta alınan ve olasılıkla belirli bir eğitim sisteminden sonra Urartu ordusuna katılmış insanları da ekleyecek olursak, bu dönemde bin kişiden oluştuğunu düşündüğümüz Urartu ordusunun yaklaşık dörtte birini toplu nüfus aktarımı ile Urartu yönetimine dahil edilen insanların meydana getirdiğini belirtebiliriz. Toplu nüfus aktarımı uygulamaları ile karşı karşıya kalan halklar arasında asker olan kişilerin fetheden ülkelerin ordularında asker olarak hizmet altına alınmaları sadece Urartu ya özgü bir uygulama değildir. Bu uygulamanın benzerleri Asur 752, Hitit 753 ve Osmanlı 748 Halaçoğlu 1982: 771 vd. Bir başka görüşte yine değindiğimiz rakama yakın bir değer vererek Kanuni Sultan Süleyman Dönemi nde kişiden oluşan çekirdek ordunun eyalet askerlerinin katımı ile 4 kat büyüdüğü ve kişiye ulaştığı belirtilmektedir. Lybyer 2000: Urartu ordusunu ve bu ordunun toplam nüfus içerisindeki konumunu değerlendirirken dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biride asker olarak tanımladığımız insanların olasılıkla yaşları arasında tüm erkekleri kapsayan bir olgu olduğudur 750 UKN I: UKN I: Oded 1979:

189 İmparatorluğu nda da 754 görülmektedir. Örneğin, Asur Kralı III. Salmanasar, Urartu Kralı Arame nin krali şehri Arzaşkun üzerine düzenlediği seferinde kralın 3000 askerini öldürmüş, savaş sonucunda savaş aletleri ve krali hazinenin yanı sıra Urartu süvarilerini almıştır. 755 Yine III. Salmanasar, Adini nin oğlu Ahuni den ordularını ülkesinin halkı için aldığını ifade eder. 756 II. Sargon, Sinuhtu lu Kiakki ye düzenlediği seferinde onun ailesini ve 7350 insanının yanı sıra tüm ordusunu da toplu nüfus aktarımları ile aldığını ifade etmektedir. 757 II. Sargon, Kargamış kralı Pisiris e karşı düzenlediği seferinde 300 yaya askeri seçtiğini ve bunları krali ordusuna kattığını ifade eder. 758 II. Sargon bir diğer Kuzey Suriye seferinde Hamat ı yenilgiye uğratır burada seçtiği 300 savaş arabasını, 600 süvariyi, kalkan ve mızrak taşıyıcıları krali ordusuna dahil eder. 759 Eserhaddon, düzenlediği seferlerinde ele geçirdiği arabacıları, piyadeleri, süvarileri, okçuları, istihkam askerlerini, kalkan taşıyıcılarını Asur ordusuna katarak tüm ülkeye dağıtmıştır. 760 Urartu yazıtlarında askerlerin ganimetlerden ve aktarılan insanlardan kendilerine pay alabildikleri görülmektedir. Bu krala yeterdi, fakat ülkeyi terk ettiğim zaman, savaşçılar aldıklarını ayrı götürdüler. 761, Sarduri der ki: erkek ve kadınları savaşçılarıma verdim 762 Kral tarafından devlet hazinesine alınan ganimetlerin dışında kalanların askerler tarafından paylaşılması, ele geçirilenlerin bir nevi özel mülkiyetin kullanımına sunulduğu biçiminde yorumlansa bile krallığın büyük çaplı işgücü ihtiyacı değerlendirildiğinde çok yaygın bir 753 Macqueen 2001: Taneri 2003: 186, Lybyer 2000: 56, Halaçoğlu 1982: LAR I: LAR I: LAR II: LAR II: LAR II: LAR II: UKN 155 c II. 189

190 uygulama olmadığı görülür. Savaşta ele geçirilen insanları sadece kralın değil savaşa katılan diğer insanlar arasında paylaşılması geleneği Hitit 763, Asur ve Osmanlı devletlerinde 764 de görülmektedir. Örneğin, II. Murşili düzenlediği sefer sonucunda uyguladığı toplu nüfus aktarımlarıyla sarayına insan alırken generallerin, piyadelerin ve arabaların aldıkları esirlerin sayılamayacak kadar çok olduğunu ifade eder. 765 Urartu Krallığı nda düzenlenen seferler ve bunun sonucunda uygulanan toplu nüfus aktarımı politikalarıyla alınan savaşçıların yanı sıra yazıtlar içerisinde sık sık erkek ve genç erkek olarak sınıflandırılan ve diğer ganimetlerle birlikte kral tarafından alınan insanlar da Urartu ordusunda görev almış olmalıdır. Çocuk yaşta krala bağlanacak ve kral tarafından beslenecek insanlar sahip olduğu her şeyi krala borçlu olacaktır. Urartu ordusunda görev alan bu insanların tek yaşam kaynağı yine Urartu Krallığı olacaktır. Urartu Krallığı nın uygulamış olduğu bu sistem Osmanlı İmparatorluğu nun uygulamış olduğu devşirme sistemi ile benzerlikler göstermektedir. Osmanlı devletinde ele geçirilen topraklarda eskiden çobanlık ve çiftçilik yapan Hıristiyan insanların çocukları yetiştirilerek farklı kademelerdeki askerliğin yanı sıra ordu komutanlığı dahi yapabilmekteydi UKN 155 f II. 763 Dinçol 1982a: 63, Macqueen 2001: Lybyer 2000: Bryce 2003: 121, Dinçol 1982a:

191 B-) URARTU KRALLIĞI NDA TOPLU NÜFUS AKTARIMI UYGULAMALARININ SİYASİ NEDENLERİ VE SONUÇLARI 1- Yeni fethedilen ülkelerde egemenlik sağlamak. Urartu Krallığı kuzey, doğu ve batı bölgelerine düzenlediği askeri seferlerinde özellikle ilk defa gittiği ülkelerde egemenliğini ve krallığın otoritesini kabul ettirmek amacıyla toplu nüfus aktarımı politikalarını uygulamıştır. Fetih ülkede uygulanan bu politika sayesinde Urartu Krallığı nın gücü gösterilip otoritesi kabul ettirilmiş ve gelecek yıllarda çıkabilecek olası isyanlar engellenmiştir. Urartu Krallığı nın özellikle İşpuini-Menua nın ortak krallık döneminde ve Menua nın tek başına krallığı yönettiği dönemde ilk defa sefer düzenlenen bölgelerde egemenlik sağlamak amacıyla toplu nüfus aktarımı politikalarına başvurduğu görülmektedir. Daha sonraki yıllarda özellikle, I. Argişti Dönemi nde yine aynı bölgelere sınırların genişletilmesine yönelik düzenlenen seferlerde ilk defa gidilen yeni ülkelerde de bu amaç doğrultusunda toplu nüfus aktarımı uygulamalarına gidildiği bilinmektedir. Yeni fethedilen ülkelerde egemenlik sağlamak amacıyla gerçekleştirilen aktarımlara örnek vermek gerekirse; İşpuini-Menua ortak krallık döneminde kuzey seferlerine yönelik Gökçe Göl ün batısına düzenlenen seferlerde ulaşılan Etiuni Ülkesi topraklarında 767 doğu seferlerinde ulaşılan Meişta, Qua, Şaritu Barsu ülkesinin şehirlerinde 768 sağlanan Urartu hakimiyetine paralel toplu nüfus aktarımı politikalarına başvurulmuştur. Menau nın tek başına krallığı 766 Lybyer 2000: UKN I: UKN I:

192 yönettiği dönemde ilk defa batıya düzenlenen seferler sonucunda Tatti ve Alzini ülkesinden 769 Urartu egemenliğinin sağlanmasına ve aynı zamanda asker teminine yönelik olarak söz konusu politikaya başvurmuştur. Urartu Krallığı kuruluşunun ilk yıllarında kuzeye, batıya ve doğuya düzenlediği seferlerin ardından yine aynı bölgelere sınırlarını genişletmeye yönelik seferlere devam etmiştir. Söz konusu seferler sonucunda aynı bölgelerde gidilen yeni ülkelerde bir başka değişle genişletilen sınırlarda egemenliğin sağlanmasına yönelik toplu nüfus aktarımı politikalarına devam edilmiştir. I. Argişti iktidarının 4. yılında batı bölgelerine seferler düzenleyerek Hate, Tuatehe, Meliteia, Marmuani ülkelerinden toplam kişiyi 770 bu bölgede genişlettiği hakimiyet alanını pekiştirmek amacıyla toplu nüfus aktarımları ile nakleder. I. Argişti iktidarının 7. yılında doğu seferlerine başlamıştır. Burada Mana Ülkesi üzerinde ilerleyerek krallığın sınırlarını genişletmiştir. Urmiye Bölgesi nde alınan bu yeni topraklarda egemenliğin sağlanmasına yönelik olarak kişi toplu nüfus aktarımı politikasına tabi tutulmuştur. 771 Urmiye Bölgesi ne düzenlediği seferlerinde sınırlarını sistematik bir biçimde genişleten I. Argişti, iktidarının 8. yılında Mana ve Buştu ülkelerinden , 9. yılında Mana ve Irkuini ülkelerinden , 10. yılında Alateie den , 769 UKN I: UKN I: UKN I: UKN I: UKN I: UKN I:

193 11. yılında Mana ülkesinden , 12. yılında Mana ve Buştu ülkelerinden kişiyi bölgede egemenliğini sağlamak amacıyla nakletmiştir. I. Argişti 13. iktidar yılında kuzey ülkelerine düzenlediği seferlerinde Urartu Krallığı nın kuzey sınırlarını İşkigulu Ülkesi ne kadar genişletir. 777 İskit adının da Yakındoğu tarihinde ilk kez geçtiği bu sefer sonucunda hakimiyet kurulan bu yeni bölgede toplu nüfus aktarımı politikalarına başvurulduğu görülür. II. Sarduri, M.Ö. 752 yılında Güney Transkafkasya üzerine düzenlediği seferinde ilk defa Irkua, Ueirda, Puinialhi ülkelerinin isimlerine değinir. Sınırların genişlemesi ile ulaşılan bu yeni ülkelerden toplam kişi bu amaç için nakledilir. 2- Fethedilen ülkelerde ortaya çıkan isyanların bastırılması ve cezalandırılması 778 Urartu Krallığı hakimiyet kurduğu ülkelerde sıklıkla isyan girişimleri ile karşılaşmıştır. Bu durum karşısında söz konusu bölgeye sefer düzenlenerek isyanın bastırılması yoluna gidilmiştir. Sağlanan askeri başarıya paralel olarak isyan çıkan bölgedeki halkın bir başka yere taşınması sıklıkla başvurulan bir uygulama olmuştur. 779 Asur, gerek yeni fethettiği gerekse isyan çıkan bölgelere düzenlediği askeri seferlerinde şehrin halkının 775 UKN I: UKN I: UKN I: Çilingiroğlu 1983b: Osmanlı Devleti isyan girişimleri karşısında bunları bastırmak amacıyla sık sık toplu nüfus aktarımı politikalarına başvurmuştur. İnalcık 1999:

194 tamamının yakılması, kafaların koparılması, koparılan kafalardan piramit ve kule yapılması, sağ kalanların kör edilmesi gibi işkenceye dayalı uygulamalarla sık sık başvurmuştur. 780 Buna karşın Urartu Krallığı yazıtlarında bu denli yoğun işkence yapıldığını ifade eden cümleler yer almaz. Ancak karşılaşılan isyanları cezalandırmak amacıyla uygulanan egemenlik politikalarında toplu nüfus aktarımlarının yanı sıra şiddet öğesinin zaman zaman artırılmış olduğu da görülmektedir. Krallığın ilk yıllarında sefer düzenlenen bölgelere ilk defa gidilmiş olduğu için isyan girişimlerini bastırma amacıyla başvurulan toplu nüfus aktarımı uygulamaları görülmemektedir. Daha sonraki yıllarda ise egemenlik kurulan bölgelerde ortaya çıkan isyanlar ağır bir biçimde cezalandırılmaya başlanır. Örneğin I. Argişti 5. hükümdarlık yılında Sevan Gölü çevresinde meydana isyanların cezalandırılması amacıyla kadın, erkek ve genç erkeklerden oluşan insanın nakledildiği görülmektedir. Bu bölgeye düzenlenen seferde Bihauzuni şehrinin halkının da yakıldığının 781 kayıtlara geçmesi isyanların şiddetle bastırılmasını örneklemektedir. I. Argişti aynı şekilde Urmiye Gölü nün güneyinde Asur ile işbirliği içerisinde hareket eden ve Urartu hakimiyetine isyan eden topluluklara karşı düzenlediği 6. yıl seferinde, Barşua Ülkesi nden 5040 kişiyi toplu nüfus aktarımları ile bu ülkeden götürmüştür. Yaptığı bu uygulamanın dışında ayrıca yazıtlarda pek karşılaşılmayan bir yola başvurarak delikanlıyı öldürmüştür. Yine rakamı ile ifade edilen ancak sınıflandırması belirtilmeyen insanlar ise olasılıkla öldürülen erkekler olmalıdır. Bu kadar çok sayıda insanın öldürüldüğünün kaydedilmesi, I. Argişti nin isyanları bastırmadaki kararlı tutumunu göstermektedir. Sadece öldürülen insanların kayıtlara geçirilmesi, Urartu tarihinde örneklerine rastlanan bir uygulama değildir. 780 Örnek uygulamalar için bkz. LAR I: 445, 447, 463, 499, UKN I: 127 II. 194

195 II. Sarduri Dönemi nde de arkası kesilmeyen isyanları bastırmak için seferlere ve bunun ardından toplu nüfus aktarımı uygulamalarına gidildiğini sıklıkla görmekteyiz. II. Sarduri krallığında kuzey ülkelerinde Urartu otoritesini sarsan pek çok isyanla karşı karşıya kalmıştır. Kral, söz konusu isyanları bastırmak amacıyla bölgeye birçok sefer düzenlemiştir. II. Sarduri, M.Ö yıllarında Eriahi Ülkesi ne düzenlediği seferinde M.Ö yılında , M.Ö yıllarında sayılarını belirtmediği insanları isyana katılmalarından dolayı nakletmiştir. II. Sarduri Dönemi nde Urartu denetiminde olan Adahuni, Uelikuhi, Lueruni, Arquqinu ülkelerinin başlattıkları isyan girişimlerini bastırmak amacıyla düzenlediği seferinde Uduri-Etiuni ye düzenlenen son seferde delikanlı, 4600 canlı erkek, kadın olmak üzere toplam kişiyi nakletmiştir. Söz konusu alanda gerçekleştirilen bu büyük demografik baskıya rağmen, Arquqiuni, Kamaniu, Adahuni bölgelerinde yeni isyanların ortaya çıktığı görülmektedir. 784 I. Rusa daha önceki Urartu kralları gibi Sevan Gölü çevresinde yer alan kuzeyli kabileler üzerine seferler düzenlemeye devam etmiştir. Bu seferler sonucunda gölün güney kıyısında hakimiyetini sağlamıştır. 785 I. Rusa nın sefer düzenlediği 23 kralın 19 unun Sevan Gölü nün doğusuna 786, dördünün ise güneybatı kıyılarına ait olduğu düşünülmektedir. 787 I. Rusa, bu bölgede meydana gelen isyanları cezalandırmak amacı ile toplu nüfus aktarımı politikalarını devam ettirerek sayısını belirtmediği insanları Biainili Ülkesi ne taşımıştır. 782 UKN I: 155 E. 783 UKN I: 155 B UKN I: 155 F. 785 Hmayakyan 2002: Barnett 1982: Burney-Lang 1971:

196 İsyanların bastırılmasının ardından Tanrı Teişeba ya ithafen Tsonivar Kalesi inşa edilmiştir. 788 Bu seferlerle ilişkili olarak Tanrı Haldi ve Teişeba ya ithafen kurduğu kalelerde Biainili Ülkesi nin güçlendirilmesi ve düşman ülkelerinin bastırılması için yaptırdım 789 sözleri bölgedeki isyanları ve bunlara karşı yürütülen mücadeleyi ortaya koymaktadır. 3- Fethedilen bölgeye nüfus nakledilerek güvenliğin sağlanması Urartu Krallığı fethettiği ülkelerde egemenliğini sağlamak amacıyla yukarıda değindiğimiz gibi toplu nüfus aktarımı politikalarına sıklıkla başvurmuştur. Bununla birlikte yazıtlarda çok fazla yer almayan ancak olasılıkla bilgimizin çok daha ötesinde uygulandığını düşündüğümüz fethedilen yeni bir bölgeye ele geçirilen bir başka ülkeden insan getirilmesi söz konusudur. Bu politika sayesinde olası isyanları engellenmiş olacaktır. Bir bölgeden alınan insanların yüzlerce kilometre uzaklıktaki bir başka yere yerleştirilmesiyle hem yaşam kaynağını Urartu Devleti nden alan bir halk topluluğu oluşturulmuş hem de bu bölgenin etnik yapısında bir değişim yaratılarak kurulan otorite pekiştirilmiş olacaktır. Menua Dönemi nde Gökçe Göl çevresinde Lihuini Ülkesi ne düzenlediği seferlerinde 790 bu ülkeden ganimet olarak alınan insanlar olasılıkla Aelia ve Altuquia şehirlerine yerleştirilmiştir. 791 Seferlerden alınan insanların hakimiyet kurulan diğer bölge olan Urmiye Ovası na yerleştirilmesi, güvenlik amaçlı politikaların örneğini oluşturmaktadır. 788 Çilingiroğlu 1994: UKN I: Dinçol 1976: 19. vd. 791 Altuquia şehrinin Sargon un sekizinci yıl seferinin anlatımlarında adını verdiği Urmiye Ovası ndaki Ualtuquia ile aynı yer olduğu düşünülmektedir. Salvini 1995:

197 Menua Dönemi nde, Mana Ülkesi ve Meişta şehrine düzenlenen seferler 792 sonucunda buraya bırakılan insanlardan söz edilmektedir. Ancak yazıtın ilgili bölümünün okunamaması bu insanların kaç kişi oldukları ve nereden alındıkları hakkında bilgi eksikliğine yol açar. Yine aynı seferde bölgede güvenliğin sağlanmasına yönelik burada piyadeler bırakıldığı görülmektedir. Bu uygulamanın bir diğer örneğini I. Argişti Dönemi nde Hate ve Supani ülkelerinden alınan yerleşimcilerin Erebuni ye yerleştirilmesiyle görürüz. 793 Söz konusu uygulamanın temelinde hedeflenen amaç, bölgenin etnik yapısında bir değişim yaratılarak yaşam kaynağını krallıktan alan bir halk topluluğu yaratmak olmalıdır. Hate-Supanili yerleşimcilerle, Aras Nehri nin suladığı geniş verimli arazilerden yararlanılmış ve bölgenin barındırdığı zengin madeni kaynaklar kullanılmaya çalışılmıştır. Ayrıca kuzeyden gelen atlı kavimler tehlikesine karşı bir önlem oluşturmuş olmalıdır. Görüldüğü gibi Urartu kralları fethettikleri ülkelerden insanları alarak yeni fethettikleri bir başka bölgeye yerleştirmeleri krallığın erken dönemlerinden itibaren güvenliğin ve otoritenin sağlanması amacıyla sıklıkla başvurulmuştur. 4- Kral ve krallığın propagandası Urartu krallarının uyguladığı toplu nüfus aktarımı politikaları, gerek henüz devletleşme aşamasını tamamlamaya çalıştığı dönemde gerekse yayılım gösteren bir devlet hüviyetine kavuştuğu süreçte propaganda yapma hedefini içerisinde barındırmaktaydı. Urartu Krallığı bu amaç doğrultusunda politik, coğrafi ve ekonomik etmenlerin elverdiği bölgeler 792 UKN I:

198 üzerine seferlerini aralıksız sürdürmüşlerdir. Gerçekleştirilen seferler sonucunda gidilen bölgeleri anlatan yazıtların hemen tamamında birbirine çok yakın ama övünç dolu cümlelerle kazanılan zafer ve alınan ganimetler anlatılmıştır. İşpuini-Menua ortak krallık Dönemi nden başlayarak II. Rusa dönemi sonuna kadar tüm sefer yazıtların başvurulan toplu nüfus aktarımı uygulamalarından söz edilmesi ve bu ifadelerde alınan insanların ganimet listesinin başında yer alması, bu uygulamanın krallık tarafından bir propaganda aracı olarak da görüldüğünün bir göstergesidir. 794 Urartu kralları sefer dönüşünde verdikleri genelde detaylı sayılabilecek rakamsal ifadelerle kazandıkları zaferi ve aldıkları ganimetin propagandasını yapma yoluna gitmişlerdir. Bununla birlikte gerçekleştirilen toplu nüfus aktarımı uygulamalarında gerek dinsel açıdan gerekse propaganda yapmak amacıyla insanların kurban edildiğine dair elimizde hiçbir veri yoktur UKNI: 127. II., UKN I 128. A Asur yazılı kayıtlarında gerçeği yansıtmadığı açık olan abartılı ifadelere, ganimet listelerine, askeri kayıp raporlarına sıklıkla rastlanılmaktadır. Bununla birlikte Urartu yazıtlarının kendi içerisinde tutarlılık göstermesi ve yazıtlar içerisinde yer alan rakamsal ifadelerin detaylı bir biçimde yazılmasından dolayı her zaman olmasa da büyük çoğunlukla gerçeğe yakın bilgileri içerisinde barındırdığını düşünmekteyiz. 795 Savaşlarda ele geçirilen tutsakların kurban edilmesinin örnekleri Anadolu da ve Urartu da görülmemekle birlikte Yunan uygarlığında çok sık olmamakla birlikte bazı örnekler bilinmektedir. Örneğin Homeros tarafından anlatılan Troia savaşında Akhilleus un ölen savaş arkadaşı Patroklos adına düzenlenen cenaze töreninde. sonra hıçkıra hıçkıra hızla attı yığının üstüne enseli dört tane at. Patraklos un 9 tane köpeği vardı, onlar artıklarla beslenirdi sofrasında, kesti Akhilleus ikisinin boğazını, attı yığına, yanlarına on iki Troialı çocuğu da kattı, on ikisini de tunçla öldürdükten sonra. (Homeros: 23. bölüm ) Yine Troia savaşlarının kazanılması amacıyla Agammemnon kızı Iphigenia yı tanrılara kurban olarak sunduğu bilinmektedir. (Lessing- Varone 1995: 150.) M.Ö. 480 yılında Yunanlılar ile Persler arasında yapılan Salamis Deniz savaşında Grek başkomutanı Themistocles zaferi kazanmak için üç İranlı tutsağın kurban edilmesini sağlamıştır. Bu uygulama Romalılar tarafından da devam etmiş, M.Ö. 226 yılında Gallilerin ve Greklerin, Roma Kentini hemen işgal edecekleri kehanetini önlemek için İki Galli ve İki Grek diri diri toprağa gömülmüştür. (Harris 1994: 172.) Savaşta ele geçirilen esirlerin öldürülme örnekleri ayrıca İskitlerde görülmektedir. Herodotos, İskitlerin geleneklerini anlatırken savaşta alınan esirlerin kurban törenleri için Savaşta esir aldıkları zaman, bunların yüz tanesinden birini kurban ederler, ama hayvanlar için yapılan töreni yapmazlar. Başının üzerine şarap serperler, kafayı bir lenger üzerinde keserler, lengeri odun bağlarının tepesinde taşıyıp içinde bulunan kanı palanın üzerine boşaltırlar. Yukarıda olan budur; o sırada aşağıda, kutsal tepeciğin yanında şu tören yapılır: Kurban edilen adamların sağ kollarını, elleriyle beraber, omuz başlarından keserler, gökyüzüne doğru fırlatırlar, 198

199 Düzenlenen başarılı bir seferin ardından toplu nüfus aktarımı uygulamalarına gidilerek alınan insanlar ile Urartu kralı iktidarını kuvvetlendirecek ve büyük bir prestij kazanacaktır. Söz konusu sefer, Tanrı Haldi başta olmak üzere diğer tüm tanrıların desteği ile düzenlenmiş ve zafer kazanılmış olduğundan krala aynı zamanda dini bir güçte sağlayacaktır. Kral başarılı bir sefer sonucunda Urartu halkının korumuş, ekonomiyi güçlendirmiş olacaktır. Tüm bunlar Krallığın otoritesinin daha da güçlenmesini ve iktidarın devamını sağlayacaktır. Toplu nüfus aktarımı uygulamaları sonucunda alınan binlerce insanın yerleştirilecekleri güzergah boyunca Urartu ordusu ile birlikte yaptıkları yürüyüş de Urartu Krallığı nın gücünün ve otoritesinin gösterilmesi açısından başlı başına bir propaganda niteliği taşır. Fethedilen ülkelerden alınan binlerce insanın Biainili ye getirilmesi, Urartu merkez bölgesinde yaşayan halk üzerinde yaratacağı psikolojik etki kesinlikle krallığın otoritesini artıracaktır. Urartu Krallığı tarafından uygulanan toplu nüfus aktarımı politikalarında alınan insanların bir güzergah doğrultusunda taşınması ve bu hat boyunca Urartu Krallığı na bağımlı insanların bu uygulamaları şahit olmasını da bir propaganda unsuru olarak kabul edilmelidir. öbürlerini de kurban ettikten sonra giderler. Kol nereye düştüyse orada, gövde de bir başka noktada, olduğu yerde kalır. ifadelerini kullanır. Herodotos: 4. kitap

200 IV. BÖLÜM SONUÇ Toplu nüfus aktarımı uygulamaları, oluşan devlet olgusuna paralel bir biçimde Yakındoğu da ve Anadolu da kabul gören bir anlayış olmuştur. Bir başka değişle toplu nüfus aktarımları tez içerisinde detayları ile açıkladığımız gibi, ancak devletin gücü ve kontrolü altında sistemli bir organizasyonla yürütülebilecek bir uygulamadır. Urartu Krallığı nın tüm yönetim ve ekonomik birimleri ile bir devlet kimliğine sahip olmasının ardından çevresindeki topraklara seferler düzenlemeye başlamış ve buna paralel bir biçimde toplu nüfus aktarımı uygulamalarına başvurmuştur. Elimizdeki verilere göre, bu uygulama ilk defa, babadan oğla geçen yönetim sistemi, Meherkapı yazıtı ile ilan edilen din politikası 796, seferler düzenleyen düzenli bir ordusu 797 ve devlet gücü ile gerçekleştirilen inşa çalışmaları gibi merkezi devletlere özgü birçok özelliğin görüldüğü Menua-İşpuini ortak krallık döneminde gerçekleştirilmiştir. Urartu Krallığı nın düzenlediği seferler ve toplu nüfus aktarımı uygulamaları hakkında bilgi veren kaynakları incelememiz sonucunda bu uygulamanın gerçekte her sefer sonucunda başvurulan standart bir anlayış olmasının çok daha ötesinde, sefer düzenlenen bölgenin siyasal ve ekonomik koşullarına uygun bir biçimde birbirinden bağımsız stratejilerden hareketle yürütüldüğü belirlenmiştir. Örneğin Menua ve I. Argişti dönemlerinde, Diauehi ülkesi üzerine düzenlenen seferlerde bu bölgeden altın, gümüş, bakır ve hayvandan oluşan vergi alımı yoluna gidilmiş ve burada toplu nüfus aktarımı uygulamalarına 796 Çilingiroğlu 1997: UKN I:

201 başvurulmamıştır. 798 Aynı şekilde, I. Argişti ve II. Sarduri dönemlerinde Meliteia Krallığı nın altın ve gümüşten oluşan bir vergi ödemesi koşulu altında bağışlandığı ve buradan hiç insan alınmadığı bilinmektedir. 799 Bununla birlikte söz konusu seferlerde gerek Diauehi ile ortak hareket eden kabilelerden gerekse Meliteia çevresindeki yerleşimlerden toplu nüfus aktarımı uygulamalarına gidildiği görülmektedir. Düzenlenen bazı seferlerde insan aktarımı yapılmamasına rağmen gerek tarımsal potansiyeli, gerek maden kaynakları gerekse dönemin siyasi koşulları altında krallığın güvenli bir biçimde yayılım gösterebileceği bir bölge olan kuzey ülkelerinde, mutlak hakimiyet sağlamak amacıyla toplu nüfus aktarımlarına sıklıkla başvurulduğu çalışmamızda ortaya konulmuştur. Menua ve İşpuini ortak krallık dönemi ile birlikte başlayan kuzey bölgelerinin egemenlik altına alma çabaları ve buradaki sınırların genişletilmesi, özellikle I. Argişti döneminde doruk noktasına ulaşmıştır. Mutlak hakimiyet sağlanmak istenen bu bölgede toplu nüfus aktarımları, dışarıdan insan getirilmesi ve burada yaşayan insanların bir başka bölgeye yerleştirilmesi biçiminde uygulanmıştır. Tüm Urartu kralları kuzey bölgelerinden toplam 279 bin kişinin üzerinde insan alarak bir başka bölgeye nakletmiştir. Bu rakam düzenlenen İran ve batı seferlerinin toplamından çok daha yüksek sayıdaki insanı ifade etmektedir. (Levha 24) Tez içerisinde tartıştığımız konulardan biri de toplu nüfus aktarımı uygulamaları sonucunda bölgeler arasında yer değiştiren onbinlerce insanın Urartu kültürü üzerinde etkisinin olup olmadığıdır. Gerçekte bu kadar geniş bir coğrafi alanda bu kadar yüksek sayıdaki insan hareketinden Urartu kültürü üzerinde yoğun bir biçimde etkilerin olması beklenmektedir. Bununla beraber söz konusu insan gruplarının Urartu materyal kültürü içerisinde yarattığı izlere dair sınırlı sayıda kanıta ulaşılabilmiştir. Kanımızca bu durumun 798 UKN I: 36, UKN I: 128 A-B, 201

202 temelde iki önemli gerekçesi olabilir. Bunlardan ilki Urartu üretimlerinin genelde merkezi otorite altında krallığın beğenileri ve gelenekleri doğrultusunda ortaya konmuş olması, diğeri ise Urartu üzerine yapılan çalışmaların büyük çoğunluğunun kale merkezleri ile sınırlı kalmasından ötürü toplu nüfus aktarımı ile getirilen insanların yaşam alanları hakkında yeterince bilgiye sahip olunamamasıdır. Çalışmamızda, Urartu krallarının yazıtlarında aktarılan insanların krallık tarafından planlanan kentlere yerleştirildiği şeklindeki ifadelerden hareketle bu insanların arkeolojik kanıtlarına dair verileri sorgularken özellikle kalelerin dış kentleri üzerine yoğunlaşılmıştır. Gerçekten de Zernaki Tepe nin ızgara planlı ve oldukça iyi planlanmış bir kent 800 olması ve özellikle II. Rusa dönemi dış kentlerinin yerleşim planlarının ortaya koyduğu simetrik yapı, toplu nüfus aktarımı uygulamaları ile getirilen insanların bir planlama çerçevesinde yerleştirildiğini ortaya koymaktadır. Aynı zamanda dış kentlerde yürütülen kazı çalışmalarıyla toplu nüfus aktarımı uygulamaları sonucunda bu kentlere yerleştirilen insanların gelenekleri ile ilişkili olabilecek bazı kanıtlara ulaşmak mümkün olmuştur. Örneğin, Ayanis Kalesi dış kentinde Güneytepe alanında bazı mekanlarda köpek ve domuz kemiklerinin yoğunluk göstermesi aktarılan insanlarla ilişkili olabilecek farklı beslenme alışkanlıklarına işaret etmektedir. 801 Aynı şekilde bu alanda tespit edilen ve Asur ile ilişkili olabileceği düşünülen bazı keramik türleri Asur dan aktarılan insanların yaşadığı mekanlar ile özdeşleştirilebilir UKN I: 127 2, UKN I: Nylander 1966: Stone-Zimansky 2003: Söz konusu keramikler tipolojik anlamda incelendiğinde, Kuzey Suriye deki Asur şehri olan Tell Ahmar ile karşılaştırılabilir. Bununla birlikte yapılan kimyasal analizler, bu keramiklerin kuzeybatı İran da ya da Güney Ermenistan da üretildiklerini ortaya koymaktadır. Speakman-Stone-Glascock-Çilingiroğlu-Zimansky-Neff 2004:

203 Çalışmamızda, toplu nüfus aktarımı ile bölgeye getirilen insanların Urartu kültürü üzerinde yarattığı etkiler, Urartu panteonunda yer alan tanrılar ve tapınak mimarisinde de izlenebildiği konusunda bazı veriler ortaya konulmuştur. Meherkapı yazıtında yer alan tanrılar, Ua ve Nalaini Muradiye bölgesinde kurulan hakimiyet, Şebitu ve Arsimela Urmiye bölgesine düzenlenen seferlere paralel bir biçimde Urartu panteonuna yansıtılmış olmalıdır. Tanrı İvarşa adına yaptırılan tapınak, Hate ve Supani ülkelerine düzenlenen seferler ve buradan alınan insanların Erebuni ye yerleştirilmeleri sonucunda Urartu kültürüne yansımıştır. Urartu panteonuna sonradan eklenen Tanrı Marduk ve Tanrı Asur da yine toplu nüfus aktarımı uygulamalarının bir yansıması olarak değerlendirebileceğimiz örneklerdir. Bu noktada Urartu Krallığı toplu nüfus aktarımı politikaları ile aldığı insanların krallık çatısı altında yaşamalarını sağlarken aynı zamanda manevi değerlerine saygı duymuş hatta krallığın maddi kaynakları ile desteklemiş olduğu görülür. Urartu nun devlet gücü ile sağladığı olanaklar aslında söz konusu insanların Urartululaştırılması için başvurulan bir yol olarak değerlendirilmelidir. Yine Urartu kültürüne dışarıdan gelen fildişi eserler ve hieroglif yazı olasılıkla batı bölgelerine düzenlenen seferler sonucunda alınan insanların Urartu kültürü üzerinde yarattığı bir etki olmalıdır. Urartu Krallığı nın uyguladığı toplu nüfus aktarımları, Urartu kralları tarafından düzenlenen seferlerin gerekçelerinden sadece biridir. Urartu kralları düzenledikleri seferleri planlarken ganimet elde etme isteğinin yanı sıra gidilen bölgenin tarımsal potansiyeli, maden kaynakları, elde edilecek vergiler ve Asur, Kuzey Suriye Kent Devletleri ile kurulan ilişkilerde olduğu gibi dönemin politik koşullarını dikkate alarak hareket etmişlerdir. Yani söz konusu uygulamanın taşıdığı önemin Urartu Krallığı nın bu insanlardan ekonomik ve siyasi çıkarları doğrultusunda yararlanabilme gücüne bağlı olduğunu düşünmekteyiz. 203

204 Urartu Krallığı sınırlarını genişletmesine paralel olarak özellikle Menua Dönemi nden itibaren inşa çalışmalarına büyük önem vermiştir. Büyüyen krallığın artan inşa çalışmalarında, maden üretiminde ve zanaatçılara dayalı üretimlerinde duyulan işgücü ihtiyacı düzenlenen seferler sonucunda alınan insanlar ile karşılanmaya çalışılmıştır. Urartu Krallığı nın yayılım gösterdiği alanlardaki toprakların büyük bir çoğunluğu tarım yapılmayan alanlardır. Bu toprakların tarıma açılması ve bu alanlarda nüfus istihdamının sağlanarak ekonomiye kazandırılmasında toplu nüfus aktarımı uygulamaları ile getirilen insanlardan yararlanılmıştır. Ayrıca, Urartu ordusunun büyütülmesinde de düzenlenen seferlerde ele geçirilen savaşçıların yanı sıra alınan genç yaştaki insanlardan da yararlanılmış olmalıdır. Urartu kralları bu politikayı aynı zamanda gittikleri bölgelerde egemenlik kurulması, isyan girişimlerinin cezalandırılması, güvenliğin sağlanması ve propaganda yapılması gibi ideolojik ve siyasi amaçlar doğrultusunda kullandığını düşünmekteyiz. Burada birbirinden bağımsız gibi görünen etkenlerin aslında birbiriyle iç içe geçmiş farklı derecelerde ilişkileri söz konusudur. Urartu Krallığı siyasal gelişimine ve ekonomik ihtiyaçlarına uygun bir biçimde sınırlarını genişletme politikası izlemiştir. Söz konusu politikaya uygun bir biçimde toplu nüfus aktarımı uygulamalarına önem verilerek alınan insanların sayısının yükselme eğilimi gösterdiği görülmüştür. Çalışmamızda, İşpuini ve Menua nın krallığı beraber yönettikleri dönemde , Menua nın tek başına kral olduğu süreçte , I. Argişti Dönemi nde ve II. Sarduri Dönemi nde kişinin toplu nüfus aktarımı politikaları ile yaşadıkları bölgeden bir başka bölgeye götürüldükleri ortaya konulmuştur. 804 (Levha 25) Aktarılan insanlar arasında yazıtlarda da ifade edildiği gibi öldürülen insan oldukça fazla 803 Bu rakam ortaya konulurken yazıtların ilgili kısmının okunamadığı yerlere 1 değeri verilmiştir ve alınan minimum insan sayısı hesaplanmıştır. 804 Bu konu hakkında detaylı bilgi için bkz tezde I. Bölüm. 204

205 olmalıdır. Ancak elimizdeki verilerin birçoğunda öldürülen insanların rakamsal değerlerinin belirtilmemiş olmasından dolayı söz konusu insanların sayısı hakkında herhangi bir çıkarımda bulunmak mümkün değildir. II. Sarduri Dönemi nden sonra Urartu tahtında yer alan kralların düzenledikleri seferler sonucunda başvurdukları toplu nüfus aktarımı uygulamalarına dair rakamsal verilere sahip değiliz. Bununla birlikte, I. Rusa dönemi nde düzenlenen kuzey seferlerinde 805 ve II. Rusa Dönemi ne ait yazıtlarda, krallığın farklı bölgelerine askeri seferler düzenlenip toplu nüfus aktarımı uygulamalarına gidildiği anlaşılmaktadır. Ancak I. Rusa Dönemi nde sonra tahta çıkan II. Argişti Dönemi nde bu uygulamaya gidildiğine dair elimizde hiçbir veri yoktur. II. Rusa Dönemi nde son olarak uygulanan bu politika krallığın çöküş sürecine girmesine paralel bir biçimde Urartu tarihinden kaybolur. Urartu Krallığı nın tüm tarihi boyunca sahip olduğu nüfus ve bu nüfus içerisinde toplu nüfus aktarımı ile getirilen insanların oranı cevaplanması gereken bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konu hakkında şimdiye kadar hiçbir kapsamlı çalışmanın yapılmamış olması krallığın nüfusunun hesaplanmasında temel alınacak coğrafi sınırların ve bu sınırlar içerisinde alınacak ölçütlerin belirlenmesi ve belirlenen ölçütlere ulaşılmasındaki güçlükten kaynaklanmaktadır. Urartu Krallığı nın nüfusu tespit edilirken kuzey Batı İran daki insanlarında bu hesaplama içerisine dahil edilmesi durumunda krallığın coğrafi sınırları oldukça genişlemiş olacaktır. Bu noktada da Urmiye Gölü nün güneyindeki insanların birer Urartulu olarak kabul edilmesi de tartışmalara açık olacaktır. İşpuini Dönemi nden, II. Rusa Dönemi ne kadar Urartu Krallığı nın başkenti olarak işlev görmüş Van Kalesi nin kapladığı alan ve konut dokusu dikkate alınarak en parlak 805 UKN I:

206 döneminde kişiden fazla bir nüfusa sahip olduğu önerilmiştir. 806 Bu görüşün yanı sıra Doğu Anadolu Bölgesi ndeki çevre, iklim ve coğrafi koşullarının günümüzde de değişmediği göz önüne alınarak Urartulu nüfusun bugün aynı coğrafyada yaşayan Doğu Anadolu nüfusuna sayısal olarak yakın bir değerde yani yaklaşık civarında olabileceği belirtilmektedir. 807 Bir başka görüşe göre Urartu Krallığı nın hakim olduğu tüm coğrafi alanlardaki toplam nüfusu 7-8 milyon kişiye ulaşmaktaydı. 808 Anadolu nun M.S. 350 de , M.S. 600 de , M.S. 800 de , M.S de , M.S de nüfusa sahip olduğu 809, Osmanlı Dönemi nde ise yılları arasında M.S yılları arasında yine tüm Anadolu da arasında insanın yaşadığı hakkında yapılan araştırmaları dikkate almak gereklidir yılında yapılan sayımlar Doğu Anadolu nun tamamında yaklaşık 2 milyon 812 kişinin, yıllarında Van ve çevresinde ise yaklaşık kişinin yaşadığı belirlenmiştir. 813 Urartu Krallığı nın toplam nüfusu hakkında bir çıkarımda bulunurken Anadolu nun ve özellikle Doğu Anadolu nun yüzyıllardır beslediği nüfus potansiyelinin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünmekteyiz. Osmanlı Dönemi nde toplam nüfusu 2 milyonu geçmeyen bu bölgenin, I. Argişti ve II. Sarduri dönemlerinde ulaştığı Urmiye Gölü nden Sevan Gölü ve çevresine uzanan geniş topraklar göz önüne alınsa dahi milyon kişiden fazla olamayacağını düşünmekteyiz. 806 Burney 1972: Sağlamtemir 2001: 152., 515 nolu dipnot. 808 Diakonoff 1993: 55 nolu dipnot 809 Laiou 2002: 47, 6 nolu dipnot 810 Barkan 1953: 11 tablo Karpat 2003: Karpat 2003: 64. Tablo: Bu nüfusun 1894 sayımların da kişiye yükseldiği belirlenmiştir. Karpat 2003: 160. lev: I.7.A. 206

207 Urartu toplumunda toplu nüfus aktarımı ile alınan insanların toplam nüfus içerisindeki oranı yine farklı görüşlere açık bir konudur. Burada öncelikle dikkat edilmesi gereken nokta Urartu nun toplu nüfus aktarımı uygulamalarına gittiği bölgelerin büyük çoğunluğunun zaten krallığın denetiminde olan topraklar olmasıdır. Urartu tarihinde en yoğun aktarımın uygulandığı I. Argişti tahtta kaldığı 22 yıllık süreçte den fazla insanın toplu nüfus aktarımı uygulamaları ile yaşadıkları coğrafyadan farklı bölgelere yerleştirildiği bilinmektedir. Bu rakam bize toplam Urartu nüfusunun yaklaşık %12 sinin yerlerinden hareket ettirilen insanların oluşturduğunu göstermektedir. Toplu nüfus aktarımı ile alınan insanların büyük çoğunluğunun krallık denetimi altında yürütülen tarım, zanaat ve askeri faaliyetlerde kullanıldığı düşünüldüğünde krallık egemenliği altında çalışan aktarım insanlarının tüm Urartu nüfusu içersinde ki oranı özellikle krallık merkezinde %20 gibi yüksek bir rakama ulaşabileceğini düşünmekteyiz. Urartu sefer yazıtlarında alınan insanların gruplandırılmasını ifade eden bilgiler çok sık yer almamaktadır. Bu sebepten dolayı tüm krallık tarihi boyunca alınan insanların cinsiyetlerine ve yaş grubuna dayalı çıkarımlara varmak güç gözükmektedir. Bununla birlikte özellikle I. Argişti ve II. Sarduri dönemlerine ait yazıtlar da bu bilgilere diğer krallara oranla daha yoğun bir biçimde ulaşılma şansı olmuştur. 815 I. Argişti düzenlediği seferler sonucunda aldığı insanların %51 ini kadınlar, % 10 unu erkekler, %7 sini savaşçılar ve %32 sini genç erkekler oluşturmaktadır. I. Sarduri düzenlediği seferler sonucunda aldığı insanların %60 ını kadınlar, %5 ini erkekler, %29 unu genç erkeler, %6 sını savaşçılar oluşturmaktadır.(levha 814 Bkz. Çilingiroğlu 1994: I. Argişti ve II. Sarduri dönemlerine ait ulaşılan cinsiyete ve yaşa dayalı gruplandırmalarda düzenlenen tüm seferlerde aynı bilgiler yer almadığından elimizde olan verilerden yararlanılarak hesaplama yöntemine gidilmiştir. 207

208 26) Burada değinilmesi gereken önemli noktalardan birisi alınan insanlar içerisinde erkeklerin yanı sıra genç erkelerin ayrı bir kategori altında değerlendirilip rakamsal ifadelerle açıklanmış olmasıdır. Urartu Krallığı sefer düzenlediği bölgelerde aldığı genç yaştaki insanları belirli bir eğitimden geçirerek krallığın farklı kademelerinde değerlendirmiş olmalıdır. Genç yaşta alınıp Urartu krallık gücü altında yetiştirilen insanların tek yaşam kaynağının yine Urartu devleti olacağı açıktır. Urartu Krallığı toplu nüfus aktarımı uygulamalarını devletin gelişmesi için akılcı bir biçimde değerlendirmiştir. Farklı bölgelerden alınan ve sonra tekrar yerleştirilen tutsaklar dereceli olarak Urartu toplumuna entegrasyonu sağlanmıştır. Krallık, Urartululaştırılan insanları ihtiyaç duyduğu her kademede değerlendirmiş olmalıdır. Ancak burada bir kez daha vurgulamak istediğimiz temel düşünce bu insanların köle olarak değil, Urartululu olarak yaşamını sürdürmüş olduğudur. 208

209 KAYNAKLAR VE KISALTMALAR Abay 2001 E.Abay, Seals and Sealings, Ayanis I Ten Years Excavations at Rusahinili Eiduru-kai , (Ed A.Çilingiroğlu-M.Salvini), Roma, A.S.T. Araştırma Sonuçları Toplantısı AJA American Journal of Archaeology Akurgal 2001 E.Akurgal, The Hattian and Hittite Civilizations, Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara. AMI Archäologische Mitteilungen aus Iran An.Ar. Anadolu Araştırmaları Ardos 1984 M.Ardos, Türkiye Ovalarının Jeomorfolojisi, İstanbul. Arslan 2005 M.Arslan, Arrıaunus un Karadeniz Seyahati-Arrıani Periıplus Pontı Euxını, Odin Yayıncılık, İstanbul. AS Anatolian Studies 209

210 Balkan 1960 K.Balkan, Patnos Yakınında Anzavurtepe'de Bulunan Urartu Tapınağı ve Kitabeleri, Anadolu (Anatolia) 5, Barkan 1953 Ö.L.Barkan, Tarihi Demografi Araştırmaları ve Osmanlı Tarihi, Türkiye Mecmusı, X, , Barnett 1952 R.D. Barnett, Russian Excavations in Armenia, Iraq XIV, Barnett 1956 R.D.Barnett, Ancient Oriental Influences on Archaic Greece, The Aegean and the Near East: Studies Presented to Hetty Goldman, (Ed.S. Weinberg), New York, Barnett 1974 R.D.Barnett, The Hieroglyphic Writing of Urartu, AS Presented to Hans Gustav Güterbock on the Occasion of His 65 th Birthday, İstanbul, Barnett 1982 R.D.Barnett, Urartian Art and Archaeology, CAH Vol 3 Part I, Batmaz 2004 A.Batmaz, Urartu Krallığı nın II. Rusa Dönemi ndeki Tarihi ve Kültürü yayınlanmış yüksek lisans tezi, Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi, İzmir. 210

211 Belli 1977 O.Belli, Urartular Çağında Van Bölgesi Yol Şebekesi, İstanbul (Yayınlanmamış Doktora Tezi). Belli 1982 O.Belli, Urartular, Anadolu Uygarlıkları Görsel Anadolu Tarihi Ansiklopedisi 1, Görsel Yayınlar, Belli 1987 O.Belli, Demir Çağ'da Doğu Anadolu Bölgesi'nde Demir Metalurjisi, Anadolu Demir Çağları, (Ed.A.Çilingiroğlu), İzmir, Belli 1994 O.Belli, Doğu Anadolu Bölgesinde Urartu Baraj ve Sulama Sisteminin Araştırılması, 1992, AST XI, Belli 1996 O.Belli, Doğu Anadolu Bölgesinde Keşfedilen Urartu Barajlarına Toplu Bir Bakış, Belleten 60, Belli 1998 O.Belli, Anzaf Kaleleri ve Urartu Tanrıları, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul. Belli 2000a O.Belli, Doğu Anadolu da Urartu Yol Şebekesinin Araştırılması, Türkiye Arkeolojisi ve İstanbul Üniversitesi, (ed: O.Belli), Ankara, Belli 2000b O.Belli, Eskiçağ Dünyası nın En Büyük Madenci Krallığı: Urartular, Türkiye Arkeolojisi ve İstanbul Üniversitesi, (Ed.O.Belli), Ankara,

212 Belli 2000c O.Belli, Van Bölgesinde Bir Erken Demir Çağ Mezarlığı: Ernis-Evditepe, Türkiye Arkeolojisi ve İstanbul Üniversitesi, (ed: O.Belli), Ankara, Belli 2000d O.Belli, Urartu Krallığı Döneminde Van Bölgesi nde İşletilen Taş Ocakları ve Atölyeleri Türkiye Arkeolojisi ve İstanbul Üniversitesi, (ed: O.Belli), Ankara, Belli 2000e O.Belli, Doğu Anadolu da Urartu Krallığı na ait Anıtsal Kaya İşaretlerinin Araştırılması, Türkiye Arkeolojisi ve İstanbul Üniversitesi, (ed: O.Belli), Ankara, Belli 2000f O.Belli, Dünya nın En Büyük Hidrolik Uygarlığı: Urartular., Türkiye Arkeolojisi ve İstanbul Üniversitesi, (ed: O.Belli), Ankara, Belli 2000g O.Belli, Giyimli (Hırkanis) Kazısı, Türkiye Arkeolojisi ve İstanbul Üniversitesi, (ed: O.Belli), Ankara, Belli 2000h O.Belli, Aşağı ve Yukarı Anzaf Urartu Kaleleri Kazıları Türkiye Arkeolojisi ve İstanbul Üniversitesi (Ed. O. Belli), Ankara, Belli 2004 O.Belli, Urartu: Savaş ve Estetik, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul. 212

213 Belli-Ceylan 2002 Belli-Konyar 2000 O.Belli-E.Konyar, Van-Yoncatepe Kalesi ve Nekropolü Kazılar.ı Türkiye Arkeolojisi ve İstanbul Üniversitesi (Ed. O. Belli), Ankara, Bilgiç-Öğün 1965 E.Bilgiç-B.Öğün, Adilcevaz Kef Kalesi İkinci Mevsim Kazıları, Anadolu 9, Bilgili-Aydoğan 1997 vd. A.Bilgili-F.Aydoğan vd., Doğu Anadolu Bölgesindeki Zorunlu Göç Olgusunun Sosyolojik Çözümlemesi:Van Örneği, II. Ulusal Sosyoloji Kongresi Toplum Ve Göç, sosyoloji derneği yayın no: 5, Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası, Ankara, O.Belli-A.Ceylan, Kuzeydoğu Anadolu da bir Tunç Çağı ve Urartu Kalesi: Yoğunhasan, Tüba-Ar 5, İstanbul, Biscione-Hmayakyan- Parmegiani 2002 R.Biscione-S.Hmayakyan-N.Parmegiani, The Armenian- Italian Archaeological Survey in the Sevan Lake Basin, Campaigns , The North-Eastern Frontier and Non-Urartians in the Sevan Lake Basin The Southern Shores (ed.by: R. Biscione, S. Hmayakyan and N. Parmegiani), Rome, Boardman 1999 J.Boardman, The Greeks Overseas, Thames and Hudson, London. 213

214 Black-Green 1998 J.Black- A.Green, Gods, Demons and Symbols of Ancient Mesopotamia, British Museum Press. Black-Green 2003 J.Black-A.Green, Mezopotamya Mitolojisi Sözlüğü, Tanrılar, İfritler, Semboller, Aram Yayıncılık, İstanbul. Bray-Trump 1982 W.Bray-D.Trump, Dıctionary of Archaeology, The Penguin Press, London. Bryce 1983 T.R.Bryce, The Major Historical Texts of Early Hittite History, Brisbane. Bryce 2003 T.Bryce, Hitit Dünyasında Yaşam ve Toplum, Dost Kitapevi yayınları, Ankara. Burney 1957 C.Burney, Urartian Fortresses and Towns in the Van Region, AS. VII, Burney 1966 C.Burney, A First Season of Excavations at the Urartian Citadel of Kayalıdere, AS XVI, Burney 1972 C. Burney, Urartian Irrigation Works, AS XXII, Burney 1994a C.Burney, Contact and Conflict in North-Western Iran, Iranıca Antıqua, vol XXIX,

215 Burney 1994b C.Burney, Urartu and Iran: Some Problems and Answers, Anatolian Iron Age III (ed:a.çilingiroğlu-d.h.french), The British Institute of Archaeology at Ankara, Burney-Lang 1971 C.Burney-D.M.Lang, The Peoples of the Hills, Ancient Ararat and Caucasus, London. Burney-Lawson 1960 C.Burney-Lawson, Measured Plans of Urartian Fortresses, AS X, CAH Cambridge Ancient History Chanin 1987 M.Chahin, The Kingdom of Armenia, New York. Cömert 1980 B.Cömert, Mitoloji ve İkonografi, Metaksan, Ankara. Çambel 2004 H.Çambel, Karatepe-Aslantaş(Azativataya) Bir Keşfin Öyküsü, Toplumsal Tarih sayı 125, Çeçen 1984 A. Çeçen, Kültür ve Politika, Hil Yayınları, İstanbul. Çevik 1992 N. Çevik, "Murat Kovağı'nda Bir Urartu Kalesi: Şebeteria", Kültür 95,

216 Çevik 2000 N.Çevik, Urartu Kaya Mezarları ve Ölü Gömme Gelenekleri, TTK, Ankara. Çevik 2005 Ö.Çevik, Arkeolojik Kanıtlar Işığında Tarihte İlk Kentler ve Kentleşme Süreci Kuramsal bir Değerlendirme, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul. Çilingiroğlu 1980 A.Çilingiroğlu, Diauehi'de Bir Urartu Kalesi: Umudum Tepe (Kalortepe), An.Ar.VIII, Çilingiroğlu 1983a A.Çilingiroğlu, Urartu Sur Duvarları Üzerine Düşünceler, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Dergisi 2, Ege Ünv. Edebiyat Fak. Yayınları, Çilingiroğlu 1983b A.Çilingiroğlu, Urartu da Toplu Nüfus Aktarımları, An.Ar.9, Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul, Çilingiroğlu 1984a A.Çilingiroğlu, Urartu ve Kuzey Suriye Siyasal ve Kültürel İlişkiler, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları no:35, Bornova. Çilingiroğlu 1984b Tanrı Asur a Bir Mektup, Tarih İncelemeleri Dergisi II, Edebiyat Fakültesi Yayınları, İzmir,

217 Çilingiroğlu 1990 A.Çilingiroğlu, Van ve Urmiye Bölgeleri Arasındaki Kültürel İlişkinin Van-Urmiye Boyalıları Işığında Değerlendirilmesi, X. T.T.K., Ankara, 169 vd. Çilingiroğlu 1992 A.Çilingiroğlu, Van-Dilkaya Höyüğü Kazıları Kapanış XIV KST, Ankara, Çilingiroğlu 1994 A.Çilingiroğlu, Urartu Tarihi, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları No:77, Bornova. Çilingiroğlu 1997 A.Çilingiroğlu, Urartu Tarihi ve Sanatı, Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, İzmir. Çilingiroğlu 1998 A.Çilingiroğlu, Urartu da Tapınma ve Tapınma Yerleri, Karatepe deki Işık Halet Çambel e Sunulan Yazılar, Ege Yayınları, İstanbul, Çilingiroğlu 2001a A.Çilingiroğlu, Migration in the Lake Van Basin: East Anatolia in the Late 2nd.Millennium B.C. and the Foundation of a Kingdom, Migration und Kulturtransfer (ed.ricardo Eichmann und Hermann Parzinger), Bonn, Çilingiroğlu 2001b A.Çilingiroğlu, Temple Area, Ayanis I Ten Years Excavations at Rusahinili Eiduru-kai , (Ed A.Çilingiroğlu-M.Salvini), Roma,

218 Çilingiroğlu 2002 A.Çilingiroğlu The Reign of Rusa II: Towards the End of the Urartian Kingdom, Mauer Schau Band 1: Festschrift für Manfred Korfmann, Remshalden-Grunbach, (Ed. Verlag Berhard Albert Greiner), Çilingiroğlu 2003 Recent Excavations at the Urartian Fortress of Ayanis, Archaeology in the Borderlands Investigations in Caucasıa and Beyond (ed A.T.Smıth-K.S.Rubinson), Cotsen Instıtute of Archaeology University of California, Los Angeles, Çilingiroğlu 2004a A.Çilingiroğlu, Silah,Tohum ve Ateş, Fahri Işık a Armağan, Anadolu da Doğdu, Ege Yayınları, Çilingiroğlu 2004b A.Çilingiroğlu, How Was An Urartian Fortress Built? 2004, A view from the Highlands: Essay in Honor of Charles A. Burney, Çilingiroğlu- Sağlamtimur 1998 A.Çilingiroğlu-H.Sağlamtemir, Van Ayanis Urartu Kalesi Kazıları 1997, XX. KST, Ankara, Çilingiroğlu-Salvini 2001 A.Çilingiroğlu-M.Salvini, The Historical Backround of Ayanis, Ayanis I Ten Years Excavations at Rusahinili Eiduru-kai , Roma,

219 Derin-Çilingiroğlu 2001 Z.Derin, A.Çilingiroğlu, Armour and Weapons, Ayanis I: Ten Years Excavations at Rusahinili Eiduru-kai , (Ed. A.Çilingiroğlu-M.Salvini), Roma, Derin-Muscerella 2001 Z.Derin-O.Muscerella, Iron and Bronze Arrows, Ayanis I:Ten Years Excavations at Rusahinili Eiduru-kai , (Ed. A.Çilingiroğlu-M.Salvini), Roma, Diakonoff 1993 I.M.Diakonoff, "Sacrifices in the City of Teiseba Lights on the Social History of Urartu," AMI 24 (1991[93]) Diakonoff 1989 I.M.Diakonoff, On Some new trends in Urartu Philology and some new Urartian texts AMI, XXII, Berlin, Diakonoff-Kashkai I.M.Diakonoff-S.M.Kashkai, Geographical Names According to Urartian Texts, Wiesbaden. Dinçol 1976 A.M.Dinçol, Die neuen urartaeischen Inschriften aus Körzüt, IM XXVI, Dinçol 1982a A.M.Dinçol, Hititler, Anadolu Uygarlıkları Görsel Anadolu Tarihi Ansiklopedisi1, Görsel Yayınlar, Dinçol 1982b A.M.Dinçol, Geç Hititler, Anadolu Uygarlıkları Görsel Anadolu Tarihi Ansiklopedisi1, Görsel Yayınlar,

220 Dinçol 1994 A.M. Dinçol, Cultural and Political Contacts Between Assyria and Urartu, Tel Aviv 21, Dinçol 2000 A.M.Dinçol, Karatepe Kazıları ve Hitit Hiyeroglif Yazısının Çözümü Türkiye Arkeolojisi ve İstanbul Üniversitesi, (Ed.O.Belli), Ankara, 423 vd. Dinçol-Kavaklı 1978 Ali M.Dinçol-E.Kavaklı, Van Bölgesinde Bulunmuş Yeni Urartu Yazıtları, Die neuen urartaischen Inschriften aus der Umgebung von Van, An. Ar. ek yayın 1, İstanbul, Doğanay 1997 F.Doğanay, Türkiye ye Göçmen Olarak Gelenlerin Yerleşimi II.Ulusal Sosyoloji Kongresi, Toplum ve Göç, Sosyoloji derneği yayın no: 5, Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası, Ankara, Durugönül 1997 E.Durugönül Sosyal Değişme, Göç ve Sosyal Hareketler, II. Ulusal Sosyoloji Kongresi Toplum Ve Göç, sosyoloji derneği yayın no: 5, Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası, Ankara, Erhat 1978 A.Erhat, Mitoloji Sözlüğü, Remzi Kitapevi, İstanbul. Erzen 1978 Çavuştepe I, Ankara. 220

221 Forbes 1983 T.B.Forbes, Urartian Architecture, BAR International Series 170, Oxford. Friedrich 2000 J.Friedrich, Kayıp Yazılar ve Diller, çev: R.Tekoğlu, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul. Gelb 1973 I.J.Gelb, Prisoners of War Early Mesopotamia, JNES, Chicago, Greenewalt 1976 C.H.Greenewalt, Ritual Dinners in Early Historic Sardis, Berkeley, University of California. Gündüz-Yetim 1997 M.Gündüz-N.Yetim, Terör ve Göç, II. Ulusal Sosyoloji Kongresi Toplum ve Göç, sosyoloji derneği yayın no: 5, Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası, Ankara, Güvenç 1979 B.Güvenç, İnsan ve Kültür, Remzi Kitapevi, İstanbul. Güvenç 2002 B. Güvenç, Kültürün abc si, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul Halaçoğlu 1982 Y.Halaçoğlu, Osmanlı Tarihi, Anadolu Uygarlıkları IV, Görsel Anadolu Tarihi Ansiklopedisi, İstanbul, Harris 1994 M.Haris, Yamyamlar ve Krallar Kültürlerin Kökenleri, çev: M.F.Gümüş, İmge Kitapevi, Ankara. 221

222 Herodotos Herodotos, Herodot Tarihi, çev: M.Ökmen, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul. Hmayakyan 2002 S.Hmayakyan, The Urartians on the Southern Coast of the Lake Sevan The North-Eastern Frontier and Non- Urartians in the Sevan Lake Basin The Southern Shores (ed.by: R.Biscione, S.Hmayakyan and N.Parmegiani), Rome, Homeros Homeros, İlyada, Çev: A. Erhat-A.Kadir, Can Yayınları, 1998, İstanbul. Ist.Mitt. İstanbuller Mittellungen İnalcık 1999 H.İnalcık, Osmanlı Fetih Yöntemleri, Cogito, Osmalılar Özel Sayısı, sayı: 19, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, JNES Journal of Near Eastern Studies Karpat 2003 K.H. Karpat, Osmanlı Nüfusu, ( )Demografik ve Sosyal Özellikleri, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfi Yayınları, İstanbul Kırschbaum 2004 E.C.Kırscbaum, Asurlular (Tarih, Toplum, Kültür), İlya Yayınevi, İzmir. 222

223 Kleinn 1974 J.J.Klein, Urartian HieroglyphicInscriptions from Altıntepe, AS XXIV, Kleiss 1978 Kleiss 1979 W.Kleiss, Architektur, Bastam I: Ausgrabungen in den Urartäischen Anlagen , (Ed. W. Kleiss), Berlin, Kleiss 1988 W.Kleiss, Die Arckhitektur, Bastam II: Ausgrabungen in den Urartäischen Anlagen , (Ed. W.Kleiss), Berlin, Kottak 2001 Conrad Phıllıp Kottak,, Antropoloji İnsan Çeşitliliğine Bir Bakış, Ütopya Yayın Evi, Ankara. W.Kleiss, Bastam and East of Urartu, Atti del Primo Simposio Internazionale di Arte Armena- Venezia, Kozbe-Çevik- Sağlamtemir 2001 G.Kozbe-Ö.Çevik-H.Sağlamtemir, Pottery, Ayanis I:Ten Years Excavations at Rusahinili Eiduru-kai , (Ed. A.Çilingiroğlu-M.Salvini), Roma, Köroğlu 1996 K.Köroğlu, Urartu Krallığı Döneminde Elazığ (Alzi) ve Çevresi, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 223

224 Köroğlu 1998 K.Köroğlu, 1996 Yılı Artvin-Ardahan İlleri Yüzey Araştırması, XV. A.S.T. I, Ankara, Köroğlu 2001 K.Köroğlu, Urartu Krallığı nın Kuzey Yayılımı ve Qualha Ülkesi nin Tarihi Coğrafyası, Belleten CLXIV, Sayı 241, , Ankara. KST Kazı Sonuçları Toplantısı Laiou 2002 A.E.Laiou, The Human Resources, The Economic History of Byzantium: From the Seventh trough the fifteenth Century, Harvard University, LAR I D.D.Luckenbill, Ancient Records of Assyria and Babylonia, Vol I, 1968, Chicago. LAR II D.D.Luckenbill, Ancient Records of Assyria and Babylonia, Vol II, 1968, Chicago. Laroche 1971 E.Laroche, Les Hieroglyphes D Altıntepe, Anadolu (Anatolia) XV, İstanbul,

225 Lessing-Varone 1995 E.Lessing-A.Varone, Pompeii, Pierra Terrail editions, Paris. Lybyer 2000 A.H.Lybyer, Osmanlı İmparatorluğu nun Yönetimi, Çev: S. Cılızoğlu, Sarmal Yayınevi, İstanbul. Mannig-Kromer- Kuniholm-Newton 2001 S.W.Manning-B.Kromar-P.I.Kuniholm-M.W.Newton, Anatolian Tree Rings and New Chronology for the East Mediterranean Bronze-Iron Ages, Scienceexpress , 1-3. Martirosyan 1964 A.A.Martirosyan, Armenia in the Bronze Age and the Early Iron Age, Erevan. Mcqeen 2001 J.G.Mcqeen, Hititler ve Hitit Çağında Anadolu, Arkadaş Yayınevi, Ankara. Melikhisvili 1958 A.Melikhişvili, K voprusu o chetto-cupannijckich pereselencack v Urartu VDI 63, 2, Muscarella 1971 O.W. Muscarella, Qalatgah: an Urartian Site Northwestern İran Expedetion 3-4, Nylander 1966 C.Nylander, Remarks on the Urartian Acropolis at Zernaki Tepe, Orıentalia Suecana, vol XIV-XV,

226 Oded 1979 B.Oded, Mass Deportations and Deportees in the Neo- Asyyrian Empire, Wiesbaden. Oppenheimer 1997 F.Oppenheimer, Devlet, Çev: A.Şenel-Y.Sabuncu, İstanbul. Ozan 2004 A.Ozan, Urartu Krallığı nın Kuzey Yayılımı ve Sonuçları yayınlanmış yüksek lisans tezi, Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi, İzmir. Öğün 1984 B.Öğün Urartular, Türk Tarih Ansiklopedisi, Özfırat 2001 A.Özfırat, Doğu Anadolu Yayla Kültürleri, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul. Özgüç 1961 T.Özgüç, Altıntepe Kazıları, Belleten, cilt XXX, Sayı 98. Özgüç 1966 T.Özgüç, Altıntepe, Ankara. Özgüç 1974 N.Özgüç, The Decorated Bronze Strip and Plaques from Altıntepe, Mansel e Armağan I, Ankara, Pecorolli-Salvini 1982 P.E.Pecorelle-M.Salvini, Researches in the Region Between the Zagros Mountains and Urmia Lake, Persica 10,

227 Piotrovski 1967 B.B.Piotrovskii, Urartu: The Kingdom of Van and its Art, London. Piotrovski 1969 B.Piotrovskii, The Ancient Civilizations of Urartu, Geneva. Piotrovskii 1952 B.Piotrovskii, Karmir-blur II: resultaty raskopok godov (The Result of the Excavations of ), Erevan. Roaf 1996 M.Roaf, Mezopotamya ve Eski Yakındoğu, İletiş Yayınları, İstanbul. Rona 1997 Z.Rona, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi cilt 2.,Yem Yayın, Sağlamtemir 2001 A.H.Sağlamtemir, Urartu Krallığı nın Ekonomik Yapısı, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi, İzmir. Saltuk 1997 S.Saltuk, Arkeoloji Sözlüğü, İnkılap Kitapevi, İstanbul. Salvini 1988 M.Salvini, Die Urartäischen Schriftdenkmäler aus Bastam ( ), Bastam II: Ausgrabungen in den Urartäischen Anlagen , (Ed. W. Kleiss), Berlin,

228 Salvini 1991 M.Salvini, Historical Introduction, Urartu: A Metalworking Center in the First Millennium B.C.E (ed.rivka Merhav), Jerusalam, Salvini 1993 M.Salvini, Reflections about the Urartian Shrines of the Stelae, Salvini 1994 M.Salvini, The historical background of the Urartian monument of Meher Kapısı, Anatolian Iron Ages III, (Ed.A.Çilingiroğlu and D.H.French), Ankara, Salvini 1995 M.Salvini, Geschichte und Kultur der Urartäer, Darmstadt. Salvini 2001 b M.Salvini, The Inscription of Ayanis (Rusahinili Eidurukai) Cuneiform and Hieroglyphic: Inscriptions on Clay, (Ed. Çilingiroğlu-Salvini), Ayanis I: Ten Years Excavations at Rusahinili Eiduru-kai , Roma, Salvini 2001a M.Salvini, The Inscriptions of Ayanis (Rusahinili Eiduri= Kai) Cuneiform and Hieroglyphice, (Ed A.Çilingiroğlu- M.Salvini) Ayanis I Ten Years Excavations at Rusahinili Eiduru-kai , Roma,

229 Salvini 2002a M.Salvini, The Historical Geography of the Sevan Region in the Urartian Period The North-Eastern Frontier and Non-Urartians in the Sevan Lake Basin The Southern Shores (ed.by: R. Biscione, S. Hmayakyan and N. Parmegiani), Rome, Salvini 2002b M.Salvini, Una Stele di Rusa III Erimenahi dalla Zona di Van, SMEA 44/1, Saraçoğlu 1989 H.Saraçoğlu, Doğu Anadolu Bölgesi, Öğretmen Kitapları Serisi, İstanbul. Sevin 1979 V.Sevin, Urartu Krallığı nın Tarihsel ve Kültürel Gelişimi, İstanbul (Yayınlanmamış Doktora Tezi). Sevin 1982 V.Sevin, Lydialılar, Anadolu Uygarlıkları Görsel Anadolu Tarihi Ansiklopedisi 2, Görsel Yayınlar, Sevin 1988 V.Sevin, The oldest highway between the regions of Van and Elazığ in eastern Anatolia, Antiquity, Vol.62, Number:236, Sevin 1997 V.Sevin, Van Zernaki Tepe: On The Urartian Grid Plan Once Again, Anatolica XXIII,

230 Sevin 2001 V.Sevin, Urartu Bahçeleri, Belleten C.LXIV Sayı: 240, TTK, Ankara, Sevin 2003 V.Sevin, Eski Anadolu ve Trakya, Başlangıcından Pers Egemenliğine Kadar, Atlaslı Büyük Uygarlıklar Ansiklopedisi I, İletişim Yayınları, İstanbul. Sevin 2004 V.Sevin, Devlet ve Monarşi: İlk Adımlar, Palmet V, İstanbul, Sevin-Özfırat 2000a V.Sevin-A.Özfırat, Van/Altıntepe Kazıları, Türkiye Arkeolojisi ve İstanbul Üniversitesi, (ed: O.Belli), Ankara, Sevin-Özfırat 2000b Van-Karagündüz Kazıları, Türkiye Arkeolojisi ve İstanbul Üniversitesi (Ed. O.Belli), Ankara, Sinanoğlu 1999 N.H.Sinanoğlu, Grek ve Romen Mitolojisi, Kaynak Yayınları, İstanbul. Slattery 1987 D.J.G.Slattery, Urartu and the Black Sea Collonies: An Economic Perspective, Al-Rafidan Vol 8 Slattery 1988 D.J.G.Slattery, The Defence of the Urartian Northern Frontier, Al Rafidan 9,

231 SMEA Studi Micenei Ed Egeo-Anatolici Smith 1999 A.T.Smith, The Making of an Urartian Landscape in Southern Transcaucasia: A Study of Political Archicectonics, AJA, Vol.103 No:1, Smith 2003 A.T.Smith, The Political Landscape, London.. Spekman-Stone- Glascock- Çilingiroğlu- Zimansky-Neff 2004 R.J.Speskman-E.C.Stone-M.D.Glascock-A.Çilingiroğlu- P.Zimasky-H.Neff, Neutron Activation analysis of Urartian pottery from eastern Anatolia, Journal of Radioanalytical and Nuclear Chemistry, Vol. 262, No 1, Stone 1999 E.C.Stone, The Constraints on State and Urban Form in Ancient Mesopotamia, Urbanization and Land Ownership in the Ancient Near East, Ed:M.Hudson-B.A.Levine, Cambridge, Stone-Zimansky 2001 E.C.Stone-P.Zimansky, Survey and Soundings in the Outher Town of Ayanis, Ayanis I:Ten Years Excavations at Rusahinili Eiduru-kai , (Ed. A.Çilingiroğlu- M.Salvini), Roma,

232 Stone-Zimansky 2003 E.Stone-P.Zimansky, The Urartian Transformatian in the Outhern Town of Ayanis Archaeology in the Borderlands Investigations in Caucasia and Beyond,(ed:A.T.Smith, K.S.Rubinson), Stone-Zmansky 2004 E.C.Stone-P.Zmansky, Urartian Cıty Planning at Ayanis, Taneri 2003 A.Taneri, Osmanlı Devletinin Kuruluş Döneminde Hükümdarlık Kurumunun Gelişmesi ve Saray Hayatı- Teşkilatı, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul. Tarhan 2000 M.T.Tarhan, Tuşpa-Van Kalesi: Demirçağ ın Gizemli Başkentindeki Araştırma ve Kazılar, Türkiye Arkeolojisi ve İstanbul Üniversitesi, (ed: O.Belli), İstanbul, Tarhan-Sevin 1977 M.T.Tarhan-V.Sevin, Van Bölgesinde Urartu Araştırmaları (II) Konut Mimarlığı, An. Ar. IV-V, Tarhan-Sevin M.T.Tarhan-V.Sevin, Van Bölgesinde Urartu Araştırmaları (I): Askeri ve Sivil Mimariye Ait Yeni Gözlemler, An Ar IV-V, Tarhan-Sevin 1990 T.Tarhan-V.Sevin, Van Kalesi ve Eski Van Şehri Kazıları 1989, XII. KST, Ankara, c: 2,

233 Thomason 1999 A.K.Thomasoın, Capturing the Exotic: Royal Ivory collecting and the Neo-Assyyrian Imaganing of North Syria, Columbia Üniversitesi (Yayınlanmamış Doktora Tezi). Toker-Kulaçoğlu 2005 vd. A.Toker- B.Kulaçoğlu vd., Van Müzesi, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul. TTK Türk Tarih Kongresi Tüba-Ar Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi UKN I G.A.Melikişvili, Urartskie Klinoobraznye Nadpisi I, Moscow, UKN II G.A.Melikişvili, Urartskie Klinoobraznye Nadpisi II, Moscow. Ünal 2002 A.Ünal, Hititler Devrinde Anadolu, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul. Ünal 2003 A.Ünal, Hititler Devrinde Anadolu II, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul. 233

234 van Loon 1966 M.N.Van Loon, Urartian Art, Its Distinctive Traits in the Light of New Excavations, İstanbul. VDI Vestnik Drevnei İstroii Yıldırım 1994 R. Yıldırım, Urartu nun Batı Bölgesi, XI. TTK., Türk Tarih Kurumu Basımevi, Yıldız 1982 H.D.Yıldız, Bizans Tarihi, Anadolu Uygarlıkları Görsel Anadolu Tarihi Ansiklopedisi 3, Görsel Yayınlar, Zimansky 1985 P.Zimansky, Ecology and Empire The Structure of the Urartian State,Chicago. Zimansky 1995 P.Zimansky, The Urartian Frontier as an Archaeological Problem Neo-Assyrian Geography (ed.: M.Liverani), Roma,

235 Levhalar Listesi Levha 1: Doğu Anadolu Bölgesi fiziki görünüm-uydudan.(harita, Nasa nın, nasa Wind adlı uydu görüntülerini kullanıcılara sunan programdan oluşturulmuştur.) Levha 2: Hoşap Kalesi'nden güneye giden yol. (Çilingiroğlu 1997: 8.) Levha 3: İşpuini-Menua Dönemi nde toplu nüfus aktarımı uygulamalarına gidilen bölgeler. Harita da taralı olarak gösterilen alanlar Urartu kralının toplu nüfus aktarımı yaptığı bölgeleri temsil etmektedir. Levha 4: Menua Dönemi nde toplu nüfus aktarımı uygulamalarına gidilen ve bu uygulama sonucunda alınan insanların yerleştirildiği bölgeler. Harita da taralı olarak gösterilen alanlar Urartu kralının insan aktarımı yaptığı bölgeleri temsil etmektedir. Ok işareti ile gösterilen yerler alınan insanların yerleştirildiği bölgeyi ifade etmektedir. Levha 5: I. Argişti Dönemi nde toplu nüfus aktarımı uygulamalarına gidilen ve bu uygulama sonucunda alınan insanların yerleştirildiği bölgeler. Harita da taralı olarak gösterilen alanlar Urartu kralının insan aktarımı yaptığı bölgeleri temsil etmektedir. Ok işareti ile gösterilen yerler alınan insanların yerleştirildiği bölgeyi ifade etmektedir. Levha 6: II. Sarduri Dönemi nde toplu nüfus aktarımı uygulamalarına gidilen ve bu uygulama sonucunda alınan insanların yerleştirildiği bölgeler. Harita da taralı olarak gösterilen alanlar Urartu kralının insan aktarımı yaptığı bölgeleri temsil etmektedir. Ok işareti ile gösterilen yerler alınan insanların yerleştirildiği bölgeyi ifade etmektedir. Levha 7: I. Rusa Dönemi nde toplu nüfus aktarımı uygulamalarına gidilen ve bu uygulama sonucunda alınan insanların yerleştirildiği bölgeler. Harita da taralı olarak gösterilen alanlar Urartu kralının insan aktarımı yaptığı bölgeleri temsil etmektedir. Ok işareti ile gösterilen yerler alınan insanların yerleştirildiği bölgeyi ifade etmektedir. 235

236 Levha 8: II. Rusa Dönemi nde toplu nüfus aktarımı uygulamalarına gidilen ve bu uygulama sonucunda alınan insanların yerleştirildiği bölgeler. Harita da taralı olarak gösterilen alanlar Urartu kralının insan aktarımı yaptığı bölgeleri temsil etmektedir. Ok işareti ile gösterilen yerler alınan insanların yerleştirildiği bölgeyi ifade etmektedir. Levha 9: a- Yukarı Anzaf Kalesi topografik plan. (Belli 1998: syf 17, çiz: 7.) b- Yukarı Anzaf Kalesi Aşağı kent doğu kapısı. (Belli 1998: syf 19, çiz 8. ) Levha 10: Zernaki Tepe genel görünüm. (Çilingiroğlu 1997: 83.) Levha 11: Ayanis Kalesi dış kenti, Güneytepe ve Pınarbaşı alanları. Levha 12: a- Urartu dış kentlerinin krallara göre rakamsal dağılımı. b- Urartu dış kentleri boyut grafiği. Levha 13: Meherkapı yazıtı. Levha 14: a-anzaf kalkanı üzerinde Tanrı Ua. ( Belli 1998: 57 çiz: 23.) b-anzaf kalkanı üzerinde Tanrı Nalaini. (Belli 1998: 59 çiz: 24.) Levha 15: a- Anzaf kalkanı üzerinde Tanrı Şebuti. ( Belli 1998: 61 çiz: 25.) b- Anzaf kalkanı üzerinde Tanrı Arsimela. ( Belli 1998: 63 çiz: 26.) Levha 16: a- Arin berd Kalesi. ( sitesinden alınmıştır.) b-arin berd Kalesi planı. (Çilingiroğlu 1997: 71.) Levha 17: a- Tanrı Asur. (Black-Green 2003: 41.) b- Tanrı Marduk. (Black-Green 2003: 146.) Levha 18: Budin Levhası. (Belli 2004: 248.) Levha 19: a- Altıntepe Kalesi kalçaları ve karnı üzerine yatmış aslan heykelcikleri. (Çilingiroğlu 1997: 148.) b- Sakçagözü şehir kapısı aslanları. (Akurgal 2001: 228 fig127 a-b.) Levha 20: a- Toprakkale kazılarından ellerini yukarıya doğru kaldırmış kartal başlı grifon. (Çilingiroğlu 1997: 147.) 236

237 b- Zincirli rölyeflerinde kartal başlı grifonlar. (Akurgal 2001: 225. fig: 121 a, c.) c- Sakçagözü ve Kargamış tan kuş adamlar. (Akurgal 2001: 229. fig: 132, 133.) Levha 21: Budin levhaları. (Belli 2004: 248, 249, 251, 253, 254, 255, 258.) Levha 22: Ayanis Kalesi dış kenti nde bulunan Asur ile ilişkili olabileceği düşünülen keramikler. Levha 23: Doğu Anadolu Bölgesi nde tespit edilen maden, cüruf ve galerilerin dağılımı. (Belli 2004: 59.) Levha 24: Urartu Krallarının toplu nüfus aktarımı uygulamaları ile aldıkları toplam insan sayısı. Levha 25: Urartu krallarının doğu, kuzey ve batı bölgelerine düzenlediği seferlerinde alınan toplam insan sayısı. Levha 26: I. Argişti ve II. Sarduri dönemlerinde toplu nüfus aktarımı uygulamaları ile alınan insanların sınıflandırılması. 237

238 Doğu Anadolu Bölgesi fiziki görünüm-uydudan.

239 Hoşap Kalesi'nden güneye giden yol.

240 Levha 3 İşpuini-Menua Dönemi nde toplu nüfus aktarımı uygulamaları

241 Levha 4 Menua Dönemi nde toplu nüfus aktarımı uygulamaları

242 Levha 5 I. Argişti Dönemi nde toplu nüfus aktarımı uygulamaları

243 Levha 6 II. Sarduri Dönemi nde toplu nüfus aktarımı uygulamaları

244 Levha 7 I. Rusa Dönemi nde toplu nüfus aktarımı uygulamaları

245 Levha 8 II. Rusa Dönemi nde toplu nüfus aktarımı uygulamaları

246 Levha 9 a b a- Yukarı Anzaf Kalesi topografik plan. b- Yukarı Anzaf Kalesi Aşağı kent doğu kapısı.

247 Zernaki Tepe genel görünüm Levha 10

248 Ayanis Kalesi dış kenti, Güneytepe ve Pınarbaşı alanları Levha 11

249 Levha 12 Urartu Kralllarının İnşa Ettiği Dış Kent Sayıları II. Rusa; 4 I. Sarduri; 1 Menua; 4 I. Sarduri a II. Argişti; 1 II. Sarduri; 1 I. Argişti; 3 Menua I. Argişti II. Sarduri II. Argişti II. Rusa Urartu Dış Kentleri Boyut Grafiği Yukarı Anzaf (Menua) Körzüt (Menua) Aznavurtepe (Menua) Armavir (I.Argişti) Norgüh (II.Sarduri?) Zernaki Tepe (II.Argişti?) Karmir-Blur (II.Rusa) b Adilcevaz-Kef kalesi (II. Rusa) Bastam (II. Rusa) Ayanis (II. Rusa) a- Urartu dış kentlerinin krallara göre rakamsal dağılımı. b- Urartu dış kentleri boyut grafiği.

250 Meherkapı yazıtı. Levha 13

251 Levha 14 a b a-anzaf kalkanı üzerinde Tanrı Ua. b-anzaf kalkanı üzerinde Tanrı Nalaini.

252 Levha 15 a b a- Anzaf kalkanı üzerinde Tanrı Şebuti. b- Anzaf kalkanı üzerinde Tanrı Arsimela.

253 Levha 16 a b a- Arin berd Kalesi genel görünüm. b-arin berd Kalesi planı.

254 Levha 17 a b a- Tanrı Asur. b- Tanrı Marduk.

255 Budin Levhası. Levha 18

256 Levha 19 a b a- Altıntepe Kalesi kalçaları ve karnı üzerine yatmış aslan heykelcikleri. b- Sakçagözü şehir kapısı aslanları.

257 Levha 20 a b c a- Toprakkale kazılarından ellerini yukarıya doğru kaldırmış kartal başlı grifon. b Zincirli rölyeflerinde kartal başlı grifonlar. c- Sakçagözü ve Kargamış tan kuş adamlar.

258 Budin levhaları. Levha 21

259 Levha 22 Ayanis Kalesi dış kenti nde bulunan Asur ile ilişkili olabileceği düşünülen keramikler. a b

260 Levha 23

SINIRLARI, ŞEHİRLERİ, YAZITLARI VE KALELERİ İLE URARTULAR. Ahmet Özmen Tarih Öğrencisi

SINIRLARI, ŞEHİRLERİ, YAZITLARI VE KALELERİ İLE URARTULAR. Ahmet Özmen Tarih Öğrencisi 66 Ahmet Özmen Tarih Öğrencisi SINIRLARI, ŞEHİRLERİ, YAZITLARI VE KALELERİ İLE URARTULAR www.dogubatiekseni.com/dergi/index.php/tid Kendilerine Bianili diyen Urartular, Uruatri ve Nairi adıyla iki konfederasyon

Detaylı

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir. Çaldıran Tarihçesi: İlçe birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medler, Bizanslılar, Urartular, İranlılar ve son olarak Osmanlı devleti bu ilçede hâkimiyet sürmüşlerdir. İlçenin tarih içerisindeki

Detaylı

13. YY. DA ARAMİ KAVİMLERİ BET ZAMANİ: Qir ülkesi halkı daha Emar metinlerinde görülmeden önce, Arami kavimlerine eski Kaŝiyari Dağı olan Tur Abdin

13. YY. DA ARAMİ KAVİMLERİ BET ZAMANİ: Qir ülkesi halkı daha Emar metinlerinde görülmeden önce, Arami kavimlerine eski Kaŝiyari Dağı olan Tur Abdin 13. YY. DA ARAMİ KAVİMLERİ BET ZAMANİ: Qir ülkesi halkı daha Emar metinlerinde görülmeden önce, Arami kavimlerine eski Kaŝiyari Dağı olan Tur Abdin yakınlarında rastlanır. Gerçek tarihi belgeler MÖ 13.

Detaylı

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM URARTU UYGARLIĞI Gülsevilcansel YILDIRIM 120213060 Urartular MÖ birinci yüzyılın başında, Van Gölü ve çevresinde önemli bir devlet Kuran ve günümüze kadar buradaki uygarlıkları etkilemiş bir kavimdir.

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 7. II.Sargon Dönemi ( siyasi tarih, Anadolu-Assur ilişkileri, kabartmalar ve diğer sanat eserleri) II.Sargon, Strommenger,E., 1962, no.224 II. SARGON / II. Şarru-kin

Detaylı

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin ne zaman ve kimler tarafından hangi tarihte kurulduğu kesin bilinmemekle beraber, bölgedeki yerleşimin Van Bölgesinde olduğu gibi tarih öncesi dönemlere uzandığı

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında

Detaylı

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: DOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Ülkemizin doğusunda yer alan bölge kabaca üçgene benzer. Marmara ve Ege Bölgeleri hariç her bölge ile komşudur. Suriye hariç bütün doğu komşularımızla

Detaylı

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş Özalp Tarihçesi: Özalp ilçesi 1869 yılında Mahmudiye adıyla bu günkü Saray ilçe merkezinde kurulmuştur. 1948 yılında bu günkü Özalp merkezine taşınmış ve burası ilçe merkezi haline dönüştürülmüştür. Bölgede

Detaylı

VAN URARTU GÖLETLERİ

VAN URARTU GÖLETLERİ VAN URARTU GÖLETLERİ 2002 YILINDA DOGU ANADOLU BÖLGESi'NDE URARTU BARAJ, GÖLET VE SULAMA KANALLARININ ARAŞTIRILMASI Oktay BELLi* Prof. Dr. Oktay BELLi, İstanbul Üniversitesi, Avrasya Arkeoloji Enstitüsü

Detaylı

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir. Akadlar,Babiller,Asurlular ve Elamlılar Video Ders Anlatımı AKADLAR M.Ö. 2350 2150 Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir. Samiler tarafından Orta Mezopotamya da Kral Sargon

Detaylı

M.Ö. 8. yüzyıl Urartu belgelerinde, "Kolha" A. Mican Zehiroğlu Bronz çağının sonlarına doğru, silah ve savaş tekniklerindeki birkaç önemli gelişme, Anadolu ve çevresindeki siyasi güç dengelerinde önemli

Detaylı

2011 YILINDA DOĞU ANADOLU BÖLGESİN DE URARTU BARAJ, GÖLET ve SULAMA KANALLARININ ARAŞTIRILMASI ALİKÖSE KANALI

2011 YILINDA DOĞU ANADOLU BÖLGESİN DE URARTU BARAJ, GÖLET ve SULAMA KANALLARININ ARAŞTIRILMASI ALİKÖSE KANALI 2011 YILINDA DOĞU ANADOLU BÖLGESİN DE URARTU BARAJ, GÖLET ve SULAMA KANALLARININ ARAŞTIRILMASI Oktay BELLİ ALİKÖSE KANALI Aliköse Kanalı, Tuzluca İlçesi nin yaklaşık olarak 36 37 km. güneybatısında bulunmaktadır.

Detaylı

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ). MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: 850-500). Ö n e m l i M e d merkezleri: Nush-i Jan, Godin II Safha, ve Baba Jan

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı

Detaylı

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI Avusturya da un üretimi sağlayan 180 civarında değirmen olduğu tahmin edilmektedir. Yüzde 80 kapasiteyle çalışan bu değirmenlerin ürettiği un miktarı 500 bin

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi. 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar).

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi. 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar). PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar). Sanherib, Sennaherib, Sin-ahhe-riba ( 704-681) II. Sargon un 705 te ölümünde sonra, tahta oğlu Sanherib

Detaylı

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti.

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti. E T KİNLİK 5 URARTULAR U Y G A R L I K L A R T A R İ H İ - I A Y D A N D E M İ R K U Ş K AY N A K 1 : 178 (Lloyd, Seton, Türkiye nin Tarihi, Tübitak Yayınları, 2007, s. 106) K AY N A K 2 Hitit İmparatorluğu

Detaylı

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları KURTALAN İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 163 3.5. KURTALAN İLÇESİ 3.5.1. ERZEN ŞEHRİ VE KALESİ Son yapılan araştırmalara kadar tam olarak yeri tespit edilemeyen Erzen şehri, Siirt İli Kurtalan İlçesi

Detaylı

000579F.KULAKOĞLU 11/28 URARTU. ÖLÜ GÖMME GELENEKLERI ve MEZAR MİMARLIĞI F.KULAKOĞLU000579AÜ /28

000579F.KULAKOĞLU 11/28 URARTU. ÖLÜ GÖMME GELENEKLERI ve MEZAR MİMARLIĞI F.KULAKOĞLU000579AÜ /28 000579F.KULAKOĞLU 11/28 URARTU ÖLÜ GÖMME GELENEKLERI ve MEZAR MİMARLIĞI F.KULAKOĞLU000579AÜ00057911/28 ÖLÜ GÖMME GELENEKLERI 000580F.KULAKOĞLU 11/28 İki tarzda ölü gömme geleneği: 1.Yakmadan ve 2. yakarak.

Detaylı

İktisat Tarihi II. IV. Hafta

İktisat Tarihi II. IV. Hafta İktisat Tarihi II IV. Hafta İnsan Bilgisinde Devrim - devam Çağdaş yabanlarda olduğu gibi eski çağlarda tıp kuramının özü büyüydü. II. Devrimden sonra Babil de doktorlar aynı zamanda rahipti. Mısır da

Detaylı

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS 31. 32. Televizyonda hava durumunu aktaran sunucu, Türkiye kıyılarında rüzgârın karayel ve poyrazdan saatte 50-60 kilometre hızla estiğini söylemiştir. Buna göre, haritada numaralanmış rüzgârlardan hangisinin

Detaylı

HARPUT/ELAZIĞ YÖRESİNİN TARİHİ COĞRAFYASI Prof. Dr. Recep YILDIRIM

HARPUT/ELAZIĞ YÖRESİNİN TARİHİ COĞRAFYASI Prof. Dr. Recep YILDIRIM Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 297 HARPUT/ELAZIĞ YÖRESİNİN TARİHİ COĞRAFYASI Prof. Dr. Recep YILDIRIM Harput yöresi

Detaylı

URARTU KRALLIĞI NIN KUZEYBATI SEFERLERİ

URARTU KRALLIĞI NIN KUZEYBATI SEFERLERİ Uluslararası Karadeniz İncelemeleri Dergisi 9 URARTU KRALLIĞI NIN KUZEYBATI SEFERLERİ Veli ÜNSAL * ÖZ Çoruh Nehri nin kaynak kesimi ile Doğu Karadeniz dağlarına kadar olan bölge Urartu devletinin kuzey

Detaylı

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik Muradiye Tarihi: Muradiye, cumhuriyet ilanına kadar Kandahar ve Bargıri adıyla iki yerleşim birimi olarak anılırken cumhuriyet sonrası birleşerek Muradiye ismini almıştır. Tarihi ile ilgili fazla bilgi

Detaylı

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? 1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? a. Ova b. Vadi c. Plato d. Delta 2- Coğrafi bölgelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? a. Coğrafi özellikleri

Detaylı

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR B A S I N Ç ve RÜZGARLAR B A S I N Ç ve RÜZGARLAR Havadaki su buharı ve gazların, cisimler üzerine uyguladığı ağırlığa basınç denir. Basıncı ölçen alet barometredir. Normal hava basıncı 1013 milibardır.

Detaylı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı

Detaylı

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı İspanya da 120 un değirmeni olduğu bilinmektedir. Bu değirmenlerin çok büyük bir çoğunluğu yılda 2000 tonun üzerinde kapasiteyle çalışmaktadır. Pazarın yüzde 75

Detaylı

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: 244.110 km2 NÜFUSU: 57.411.000 RESMİ DİLİ: İngilizce

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: 244.110 km2 NÜFUSU: 57.411.000 RESMİ DİLİ: İngilizce İNGİLTERE DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: 244.110 km2 NÜFUSU: 57.411.000 RESMİ DİLİ: İngilizce DİNİ: Hıristiyanlık PARA BİRİMİ: Sterlin 1.

Detaylı

İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S )

İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S ) İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S. 226-652) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- Yazar: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altungök Yayınevi Editörü:

Detaylı

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI YUNAN ANADOLU MEZAPOTAMYA İRAN MISIR HİNT ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI GENEL ÖZELLİKLERİ: 1- Genellikle iklim

Detaylı

1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır.

1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır. 1. Yeryüzünde Yaşam 1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır. 1.2 MATEMATİK KONUM Dünya üzerindeki bir

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Çekerek ırmağı üzerinde Roma dönemine ait köprüde şehrin bu adı ile ilgili kitabe bulunmaktadır. Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Antik Sebastopolis

Detaylı

Urla / Klazomenai Kazıları

Urla / Klazomenai Kazıları Urla / Klazomenai Kazıları Oniki İon kenti arasında anılan Klazomenai, Urla-Çeşme yarımadasının kuzey kıyısında, İzmir Körfezi'nin ortalarında yer almaktadır. Klazomenai arazisinin (khora) doğuda Smyrna

Detaylı

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI Kelime anlamı İki nehrin arası olan Mezopotamya,

Detaylı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ŞANLIURFA YI GEZELİM ŞANLIURFA YI GEZELİM 3. Gün: URFA NIN KALBİNDEN GÜNEŞİN BATIŞINA GEZİ TÜRKİYE NİN GURURU ATATÜRK BARAJI Türkiye de ki elektrik üretimini artırmak ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki 9 ili kapsayan tarım

Detaylı

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI İlk Özbekistan-Türkiye uluslararası arkeolojik çalışmalar

Detaylı

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri Türkiye de Sıcaklık Türkiye de Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı Türkiye haritası incelendiğinde Yükseltiye bağlı olarak

Detaylı

İktisat Tarihi II. 2. Hafta

İktisat Tarihi II. 2. Hafta İktisat Tarihi II 2. Hafta İKİNCİ DEVRİMİN BAŞLANGICI İkinci bir devrim kendine yeterli küçücük köyleri kalabalık kentler durumuna getirmiştir. Bu dönemde halk yerleşiktir. Köyün kendisi toprak elverdikçe

Detaylı

2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları 2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Menderes İlçesi: Menderes ilçesine bağlı Oğlananası Köyü ne yakın, köyün 3-4 km kuzeydoğusunda, Kısık mobilyacılar sitesinin arkasında yer alan büyük

Detaylı

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 Türkiye de Arazi Kullanımı Türkiye yüzey şekilleri bakımından çok farklı özelliklere sahiptir. Ülkemizde oluşum özellikleri birbirinden farklı

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 2. II. Assurnasirpal dönemi. ( siyasi tarih, mimari, ortostatlar ve diğer sanat eserleri)

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 2. II. Assurnasirpal dönemi. ( siyasi tarih, mimari, ortostatlar ve diğer sanat eserleri) PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 2. II. Assurnasirpal dönemi. ( siyasi tarih, mimari, ortostatlar ve diğer sanat eserleri) II. Assurnasirpal Heykeli, Nimrud, İştar Sharrat-niphi mabedi. Reade,J.

Detaylı

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN EDİRNE UZUNKÖPRÜ MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI Yunanistan sınırına 6 kilometre uzaklıkta yer alan Edirne nin Uzunköprü ilçesi, Osmanlı İmparatorluğu nun Trakya daki ilk yerleşimlerinden biri. Ergene

Detaylı

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI Konya da Osmanlı ordusunun kenti fethettikten sonra yıktırdığı kabul edilen Gevale Kalesi nin kalıntıları bulundu. Buluntular kentin bilinen tarihini değiģtirecek nitelikte.

Detaylı

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu Prof. Dr. Bülent Yılmaz Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü E-posta : byilmaz@hacettepe.edu.tr

Detaylı

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ. NÜFUS ve KENTLEŞME

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ. NÜFUS ve KENTLEŞME TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ NÜFUS ve KENTLEŞME 211 İÇİNDEKİLER 1.NÜFUS... 1 1.1. Nüfus Büyüklüğü, Nüfus Yoğunluğu ve Nüfus Artış Hızı... 3 1.2. Yaş ve Cinsiyet Dağılım Özellikleri... 8 1.2.1. Nüfusun

Detaylı

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 BAYRAM MERAL 1 Genel Yetenek - Cihan URAL Yazar Bayram MERAL ISBN 978-605-9459-31-0 Yayın ve Dağıtım Dizgi Tasarım Kapak Tasarımı Yayın Sertifika No. Baskı

Detaylı

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı 1 Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Nüfus miktarı kadar önem taşıyan bir başka kriter de nüfusun yaş yapısıdır. Çünkü, yaş grupları nüfusun genel yapısı ve

Detaylı

KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir.

KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir. Araştırmanın Yapıldığı Kayacık Köyü Hakkında Genel Bilgiler KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER KAYACIK İSMİNİN KAYNAĞI Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle

Detaylı

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK İKLİM ELEMANLARI Bir yerin iklimini oluşturan sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem ve yağış gibi olayların tümüne iklim elemanları denir. Bu elemanların yeryüzüne dağılışını etkileyen enlem, yer şekilleri, yükselti,

Detaylı

İktisat Tarihi II

İktisat Tarihi II İktisat Tarihi II 23.02.2018 İkincil özeklerde yalnızca ekonomik yapı benimsenmekle kalmamıştır. - Biblos - Kapadokya uygarlıkları birincil özeklerin yapısı ile zorlanmıştır. İkinci devrimin yaygınlaşmasında

Detaylı

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ Erzurum, 2015 Proje adı Şenkaya ilçe merkezinin mekan olarak değiştirilmesi

Detaylı

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Sarı Irmak ın kuzeyi idi. Daha sonra Orhun ve Selenga ırmakları

Detaylı

MANİSA İLİ ŞEHZADELER İLÇESİ KARAAĞAÇLI MAHALLESİ TEKNİK TARIM ÜRÜNLERİ İTH. İHR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

MANİSA İLİ ŞEHZADELER İLÇESİ KARAAĞAÇLI MAHALLESİ TEKNİK TARIM ÜRÜNLERİ İTH. İHR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. MANİSA İLİ ŞEHZADELER İLÇESİ KARAAĞAÇLI MAHALLESİ TEKNİK TARIM ÜRÜNLERİ İTH. İHR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU ÖLÇEK:1/1000 Pafta No: 23 - O - I c Parsel No:

Detaylı

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik TARIM VE EKONOMİ Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlıdır. Bazı ülkelerde tarım tekniği

Detaylı

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı Birecik ilçesi Şanlıurfa Merkez ilçesine 80 km uzaklıkta olup, yüzölçümü 852 km2 dir. İlçe merkez belediye ile birlikte 3 belediye ve bunlara bağlı 70 köy ve 75 mezradan

Detaylı

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA COĞRAFİ KONUM COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA Yeryüzünün belli bir bölümünü FİZİKİ coğrafya BEŞERİ ve gösterir. EKONOMİK -Doğa olaylarını -Kıtalar coğrafya konu alır. -Ülkeler -İnsanlar ve -Klimatoloji

Detaylı

İktisat Tarihi II

İktisat Tarihi II İktisat Tarihi II 02.03.2018 Roma şehir devleti, başlangıcında aristokratik bir karakter arz ediyordu. Roma İmparatorluğu nun zirvede olduğu 1. ve 2. yüzyıllarda sınırları İskoçya dan Mısır a kadar uzanıyordu

Detaylı

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ SELMA KISA PLANLAMA MANİSA İLİ, AKHİSAR İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ 2304 ADA 1 PARSEL VE 2305 ADA 1 PARSELİN DOĞUSUNDAKİ 30 METRELİK YOLA İLİŞKİN 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA

Detaylı

Ekonomik Rapor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / 307

Ekonomik Rapor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /  307 2.9 Bölgesel Düzeyde Seçilmiş Özet Göstergeler Bu bölümde gerek İBBS Düzey-2, gerekse İBBS Düzey-3 e göre seçilmiş olan özet göstergeleri çok daha yalın bir şekilde yorumlayabilmek üzere, sınıf sayısı

Detaylı

Urartu Uygarlığı. Nezih Başgelen Arkeolog / Editör

Urartu Uygarlığı. Nezih Başgelen Arkeolog / Editör Urartu Uygarlığı Nezih Başgelen Arkeolog / Editör Eski Van Kalesi nin kuzeybatı ucunda, güçlü su kaynaklarının yanına yapılan Madırburç u oluşturan devasa kalker bloklarının üzerinde doğuda üç, batıda

Detaylı

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ Doğal, beşerî ve ekonomik özellikler bakımından çevresinden farklı; kendi içinde benzerlik gösteren alanlara bölge denir. Bölgeler, kullanım amaçlarına göre birbirine benzeyen

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

M.Ö. 1200' LERDEN GÜNÜMÜZE ANADOLU UYGARLIKLARI

M.Ö. 1200' LERDEN GÜNÜMÜZE ANADOLU UYGARLIKLARI M.Ö.. 1200' LERDEN GÜNÜMÜZE G ANADOLU UYGARLIKLARI M.Ö.. II. binin sonlarında, nda, boğazlar üzerinden Anadolu'ya olan Deniz Kavimleri GöçG öçleri köklk klü değişikliklere ikliklere neden olur. Anadolu'nun

Detaylı

İktisat Tarihi II. 1. Hafta

İktisat Tarihi II. 1. Hafta İktisat Tarihi II 1. Hafta İktisat tarihinin görevi ekonomilerin performanslarında ve yapılarında zaman içinde meydana gelen değişiklikleri açıklamaktır. Tarih Öncesi Çağların Bölümlenmesi Taş Çağı Bakır

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 1 632-1258 HALİFELER DÖNEMİ (632-661) Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, her biri İslam ın yayılması için çalışmıştır. Hz. Muhammed in 632 deki vefatından sonra Arap

Detaylı

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI Fen Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine yönelik olarak Arazi Uygulamaları VII dersi kapsamında Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi LİSANS YERLEŞTİRME SINAVI-3 COĞRAFYA-1 TESTİ 26 HAZİRAN 2016 PAZAR Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının

Detaylı

Finlandiya nın Tarihçesi

Finlandiya nın Tarihçesi Finlandiya Yüzölçümü :338.145 km 2 Nüfusu :5.175.783 İdare şekli :Cumhuriyet Başkenti :Helsinki Önemli şehirleri :Tampere, Espoo, Turku Dili :Fince Dini :Hristiyanlık Para birimi :Euro, Fin Markası Finlandiya

Detaylı

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI 5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ Prof. Dr. Atilla SANDIKLI Karadeniz bölgesi; doğuda Kafkasya, güneyde Anadolu, batıda Balkanlar, kuzeyde Ukrayna ve Rusya bozkırları ile çevrili geniş bir havzadır.

Detaylı

SAINT BENOIT FRANSIZ LİSESİ

SAINT BENOIT FRANSIZ LİSESİ COĞRAFYA NIVEAU / SEVIYE L-1 1-Coğrafya nedir coğrafyanın bölümleri. 2-Dünyanın şekli ve sonuçları. 3-Dünyanın hareketleri. 4-Harita bilgisi. 5-Atmosfer ve özellikleri. 6-İklim elemanları 7-Sıcaklık 8-Basınç

Detaylı

İstanbul Politikalar Merkezi. FUAT KEYMAN 13 Mayıs 2017

İstanbul Politikalar Merkezi. FUAT KEYMAN 13 Mayıs 2017 İstanbul Politikalar Merkezi FUAT KEYMAN 13 Mayıs 2017 Yerel Kalkınmada Yeni Dinamikler: Türkiye nin Kentlerinden, Kentlerin Türkiye sine raporu; 12 kentimize ilişkin sosyo-ekonomik verilerin derinlemesine

Detaylı

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri

Detaylı

Awan/Shimashki ve Sukkalmah (Epartid) Dönemi

Awan/Shimashki ve Sukkalmah (Epartid) Dönemi ESKİ ELAM ÇAĞI Awan/Shimashki ve Sukkalmah (Epartid) Dönemi Susa daki E. Babil kral listesi: 12 Awan kralı: ca. 2400-2100 B.C.E.=Sargon of Akkad (2334-2279 B.C.E.) Son kralı: Puzur Inshushinak =çagdası=ur-nammu

Detaylı

Üstte, Lagaş Kralı Ur-Nanşe yaptırdığı tapınağa küfe taşıyor, karşısında karısı Kraliçe Abda

Üstte, Lagaş Kralı Ur-Nanşe yaptırdığı tapınağa küfe taşıyor, karşısında karısı Kraliçe Abda E T KİNLİK 4 MEZOPOTAMYA DA YÖNETİM K a yn a k 1 : Kay n a k 2 : Yayınları, 2. Baskı, 2006, s. 80) Kay n a k 3 : Babil Kralı Hammurabi, kanunlarının yazılı olduğu bazalt anıt üzerinde resmedilmiş. Karşısında,

Detaylı

BİAİNİLÎ KRALLIĞI URARTU SANATI - SOSYAL YAŞAMI - AYANİS - ÇAVUŞTEPE - KEF - ALTINTEPE - REZAN HAS MÜZESİ URARTU HARİTASI HEDİYE T D

BİAİNİLÎ KRALLIĞI URARTU SANATI - SOSYAL YAŞAMI - AYANİS - ÇAVUŞTEPE - KEF - ALTINTEPE - REZAN HAS MÜZESİ URARTU HARİTASI HEDİYE T D URARTU HARİTASI HEDİYE BİAİNİLÎ KRALLIĞI ISSN 13D7-575Lj T 771307 575D URARTU SANATI - SOSYAL YAŞAMI - AYANİS - ÇAVUŞTEPE - KEF - ALTINTEPE - REZAN HAS MÜZESİ İçindekiler, İnsanlığın Hafızası Siliniyor!...

Detaylı

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Ülkemizin güney doğusunda yer alan bölge nüfus ve yüzölçümü en küçük bölgemizdir. Akdeniz, Doğu Anadolu Bölgeleriyle, Suriye ve Irak Devletleriyle

Detaylı

Diğer sayfaya geçiniz YGS / SOS

Diğer sayfaya geçiniz YGS / SOS 18. Doğal ve beşerî unsurlar birbirleriyle karşılıklı etkileşim içindedir. 19. Arazide yön ve hedef bulma sporlarında pusula ve büyük ölçekli haritalar sporcuların en önemli yardımcılarıdır. Sporcular

Detaylı

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti HALFETİ İLÇEMİZ Halfeti Şanlıurfa merkez ilçesine 112 km mesafede olan ilçenin yüzölçümü 646 km² dir. İlçe; 3 belediye, 1 bucak, 36 köy ve 23 mezradan oluşmaktadır. Batısında Gaziantep iline bağlı Araban,

Detaylı

DOĞU ANADOLU NUN GÜÇLÜ KRALLIĞI: URARTULAR. Hayrunnisa OKUR

DOĞU ANADOLU NUN GÜÇLÜ KRALLIĞI: URARTULAR. Hayrunnisa OKUR Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Mart 2017 March 2017 Yıl 10, Sayı XXIX, ss. 313-355. Year 10, Issue XXIX, pp. 313-355. DOI No: http://dx.doi.org/10.14225/joh1045 DOĞU ANADOLU

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 6. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI, KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 6. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI, KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY EKİM HAFTA DERS SAATİ KONU ADI OLAYLAR KİMLERİ NASIL ETKİLİYOR OLAYLAR KİMLERİ NASIL ETKİLİYOR OLGU VE GÖRÜŞÜ AYIRT EDİYORUM OLGU VE GÖRÜŞÜ AYIRT EDİYORUM ÇÖZÜM BULUYORUZ ÇÖZÜM BULUYORUZ 07-08 EĞİTİM

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Tarih / Terra Cotta Savaşçıları, Çin Halk Cumhuriyeti Kitap / Türkan Röportaj / Doç. Dr. Okan Gülbahar El Sanatları / Geleneksel

Detaylı

1. İnsan etkisi dışında, kendiliğinden oluşan her unsur doğayı oluşturmaktadır. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bir doğal unsurdur?

1. İnsan etkisi dışında, kendiliğinden oluşan her unsur doğayı oluşturmaktadır. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bir doğal unsurdur? COĞRAFYA, yeryüzünü oluşturan doğal ortamların özelliklerini, Dünya üzerindeki dağılışlarını; doğal ortamla insan toplulukları ve etkinlikleri arasındaki karşılıklı ilişki ve etkileşimi nedenleriyle birlikte

Detaylı

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine Menteşe Yöresi denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi MENTEŞE YÖRESİ MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi Bizanslıların elinde bulunuyordu. Bizanslıların

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: MEHMET SAİT ŞAHİNALP Doğum Tarihi: 21. 04. 1973 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Coğrafya Öğretmenliği Marmara Üniversitesi 1992-1996

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler...

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler... 4. ÜNİTE İÇİNDEKİLER Tarihteki Önemli Buluşlar... 6 Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor...21 Coğrafi Keşifler... 26 Rönesans... 32 Reform... 36 Mucitler... 43 Düşünce, sanat

Detaylı

Şekil 1: Planlama Alanının Bölgedeki Konumu

Şekil 1: Planlama Alanının Bölgedeki Konumu EDİRNE İLİ 1/25 000 ÖLÇEKLİ 1. PLANLAMA ALANININ GENEL TANIMI Planlama alanı, Edirne İli, Merkez İlçe, Tayakadın Köyü, Karakoltepe Mevkii, 34 Pafta, 164 Ada, 27 Parselin bulunduğu alanı kapsamaktadır.

Detaylı

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi KİMLİK KARTI Başkent: Roma Yüz Ölçümü: 301.225 km 2 Nüfusu: 60.300.000 (2010) Resmi Dili: İtalyanca Dini: Hristiyanlık Kişi Başına Düşen Milli Gelir: 29.500 $ Şehir Nüfus Oranı: %79 Ekonomik Faal Nüfus

Detaylı

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Eğitim Tarihi Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi Türk ve Batı Eğitiminin Tarihi Temelleri a-antik Doğu Medeniyetlerinde Eğitim (Mısır, Çin, Hint) b-antik Batıda Eğitim (Yunan, Roma)

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI KASIM EKİM 07-08 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı TARİH VE TARİH YAZICILIĞI

Detaylı

B-) Aşağıda verilen sözcüklerden uygun olanları ilgili cümlelere uygun biçimde yerleştiriniz.

B-) Aşağıda verilen sözcüklerden uygun olanları ilgili cümlelere uygun biçimde yerleştiriniz. A-) Aşağıdaki bilgilerden doğru olanın yanına (D), yanlış olanın yanına (Y) yazınız. 1-( ) Ege Bölgesi nde dağlar kıyıya paralel uzanır. 2-( ) Çarşamba ve Bafra Karadeniz kıyısındaki delta ovalarımızdır.

Detaylı

BÖLÜM 1. Eskipazar Dere ve Sırt Havzaları Sulama ve Tarımsal Dönüşüm Projesi Sayfa 3

BÖLÜM 1. Eskipazar Dere ve Sırt Havzaları Sulama ve Tarımsal Dönüşüm Projesi Sayfa 3 BÖLÜM 1 PROJE ALANININ TANITILMASI 1.1. DOĞAL COĞRAFYA 1.1.1 Projenin Yeri Proje Sahası; Karabük İli Eskipazar ilçesi, Merkez ve 49 köyü kapsayan Adiller-Göksu ve Haslı Sulama göleti havzasıdır. Yapımı

Detaylı

Aksaray Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü

Aksaray Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü Aksaray Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü TÜRKİYE DE YENİ İLLERİN KENTSEL GELİŞİM SÜRECİNİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE BELİRLENMESİ: AKSARAYÖRNEĞİ H.M.Yılmaz, S.Reis,M.Atasoy el

Detaylı