BÖLÜM 1 N!Ç!N VAZGEÇEMEZLER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BÖLÜM 1 N!Ç!N VAZGEÇEMEZLER"

Transkript

1 Bölüm:1Niçinvazgeçemezler1 BÖLÜM 1 N!Ç!N VAZGEÇEMEZLER PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 1

2 Ben bir ba!ımlıyım diyebilmek gerçekten çok güçtür. Sokaklarda, köprü altlarında gördü!ünüz ve bugüne kadar da hep zavallılar diye dü"ündü!ünüz insanlarla artık aynı kefeye mi konacaksınız? Olamaz. Siz ba!ımlı olamazsınız. Evet, evet. Bir zamanlar, Nasıl bu kadar zayıf olabilirler? diye dü"ündü!ünüz bu insanlardan biri siz olamazsınız. Peki, öyleyse ele"tirdi!iniz bu insanlardan bazılarının öykülerini sizlere anlatayım. Sakin bir sonbahar ak"amıydı, kaldırımlar dökülen yapraklarla kaplanmı"tı. 39 ya"ında ba"arılı bir elektronik mühendisi olan Çetin, birkaç arkada"ı ile birlikte çalı"tı!ı holdingin plazasının kapısından çıkarken yüksek sesle kahkahalar atarak konu"uyorlardı. Bu ak"am evlerine gitmeden önce hep beraber günün yorgunlu!unu atmak için son günlerde giderek popülerle"ti!ini duydukları birkaç sokak ilerideki yeni açılan bir bara gidip birer içki içip sohbet edecekler ve daha sonra da evlerine da!ılacaklardı. Bara do!ru yürürlerken ak"amın so!u!u iyice hissediliyordu. Mavi gözlü, uzun boylu, sportmen görünümlü olan ve artık kırla"maya ba"lamı" saçlarını arkaya do!ru tarayan Çetin, gri ceketinin dü!melerini daha sıkı ilikledi. Arkada"larınca sevilen genç adam, holdingin yazılım firmasının en seçkin çalı"anlarının oldugu olan AR-GE bölümünü yönetiyordu. Aslında o ak"amüstü gitmekte oldukları türden kısa arkada" toplantılarını çok sevmesine ra!men son üç aydır bunlara katılmıyordu. Çünkü kendisi, bu toplantıların sonrasında genellikle arkada"ları evlerine da!ılınca barda kalmaya ve rahatlamasını sa!layan içkiyi içmeye devam ederdi. Ancak gecenin ilerleyen saatlerinde çok sevdi!i e"inin defalarca telefonla aramasından sonra sarho" bir vaziyette eve dönerdi. Neredeyse her ak"am tekrarlanan bu duruma sonunda iki yıl önce kendisi gibi mühendis olan e"i isyan etmi"ti. Artık tahammül edemeyece!ini ve böyle sürerse 7 ya"ındaki o!lunu da alarak ba"ka bir yere ta"ınıp hemen bo"anma davası açaca!ını söylemi"ti. Hâlbuki a"kları dillere destandı. Birlikte üniversitede okurken aynı siyasi grupta yer aldıkları için tanı"mı"lar ve eylemlerde birlikte yer almı"lardı. Hatta 12 Eylül döneminde birlikte tutuklanıp i"kence bile görmü"lerdi. #ki yıl kadar kaldıkları hapishaneden çıkar çıkmaz da evlendiler. Evliliklerinin ilk yıllarında o kadar mutluydular ki aralarına girmesin diye çocuk bile yapmadılar. Ancak Çetin in alkolü artıp kendisi ile daha az ilgilenmeye ba"ladı!ı donemde e"i Ay"e belki kendisi ile daha fazla ilgilenir diye çocuk do!urmaya karar verdi. Evliliklerinin sekizinci yılında o!ulları dünyaya geldi. Çetin yolda yürürlerken arkada"larından bir süreli!ine gerisinde kaldı. Ceketinin cebinden çıkardı!ı cep telefonuyla evi aradı. E"i Ay"e, telefonu daha ilk çalı"ında açtı. Konu"urlarken 7 ya"ındaki o!ullarının arka plandan sesi geliyordu. Ay"e ye gününün nasıl geçti!ini ve i"yerinde neler yaptı!ını sorduktan sonra Arkada"larının ısrarı üzerine onlara katılıyorum. Kesinlikle içki içmeyece!im En geç iki saat içinde evde olaca!ım. Mümkün olabildi!ince erken kaçaca!ım diye söz verdi. E"i dikkatli olmasını söyleyince, hafiften homurdandı. Bu tür "eylerin neye benzedi!ini bilirsin, dedi. $öyle bir u!rayıp hemen eve dönece!im. Seni seviyorum. 2

3 Bölüm:1Niçinvazgeçemezler3 Bara girdiklerinde duydu!u DJ in çaldı!ı soul müzi!i, içeride yayılan sigara dumanını ve alkolün kokusunu ne kadar özledi!ini fark etti. "çeride yanıp sönen ı#ıklar, beyaz örtülerle kaplı masaların etrafındaki insanların üzerine vuruyordu. Gözleri ile hızla tanıdık yüzleri aradı. Birden bara beraber geldi!i i# arkada#larının da!ılarak, çevredeki ki#ilerle konu#maya ba#ladıklarını fark etti. Bu esnada bir garson yanına yakla#ıp, ona ne içmek istedi!ini sordu. Hiç dü#ünmeden soda istedi. E#ine bir daha içmeyece!ini söz verdi!inden beri geçen iki yıl sürecinde soda içmeyi bir alı#kanlık haline getirmi#ti. Hatta dostlarına bunun yeni favori içkisi oldu!unu söyleyerek #akalar yapmı#tı. Ama barda masalarının üzerinde ve mü#terilerin ellerinde duran eskiden gözdesi olan rakıyla ve viskiyle dolu bardaklara bakmaktan da kendisini alamıyordu. Buraya geldi!i son ak#am a#ırı alkollü olarak bardan çıkmı#, o zaman yeni satın aldı!ı arabasını holdingin garajından çıkartırken yoldan geçen bir araca hafifçe çarpmı# ve sürücüsüne 300 TL verip anla#arak aracını evine do!ru sürmeye devam etmi#ti. Ancak ana caddede kontrol yapan trafik ekibine 290 promil alkol ile yakalanınca bu sefer hem iki yıllı!ına ehliyetini kaptırmı# hem de aracı parka çekildi!i için eve taksi ile dönmek zorunda kalmı#tı. Ehliyetinin trafik polisi tarafından ilk kez altı aylık süre ile alınmasının nedeni de bir hastanenin acil servisine kaldırılmasına yol açan yine alkolü iken yaptı!ı trafik kazasıydı. Araba tamamen pert olmu#, kendisi ise mucizevi biçimde kurtulmu#tu. Aslında en büyük mucize, ba#ka bir arabaya de!il de bir a!aca çarpmı# olmasıydı. Sonraları, bu ayrıntı üstünde çok durmu#tu. Ba#ka bir arabayla kafa kafaya çarpı#mak muhtemelen ölümcül olurdu ancak bu yine de en kötü senaryo de!ildi. Çetin biliyordu ki, bundan kötüsü kendisinin kazadan sa! çıkmasıyla birlikte bir ba#kasının yaralanması hatta ölmesine neden olmaktı. Böyle bir gerçekle ya#amını sürdüremezdi. "#te bu durum bile onu yeterince ayıltmaya yetmedi. Hem mecazi anlamda hem de sözcü!ün gerçek anlamında ayılamadı. Kaza esnasında alkollü oldu!u için ehliyetini kaptırdı ve bundan sonra daha dikkatli ve kontrollü olabilece!ini sanarak hem içmeye devam etti hem de alkollü iken araç kullanmaya. Ancak artık bu sefer Ay#e nin alkollü kocaya dayanabilme sabrı ta#mı# ve Çetin in yine a#ırı alkollü arabayı kullandı!ını duyunca çocu!unu da alıp evi terk etmeye karar vermi#ti. Ertesi gün ayılınca aklı ba#ına gelen Çetin, eve geldi!inde gece çocu!unu yanına alıp evi terk ederek bir arkada#larına giden Ay#e yi hemen aramaya çıktı. Bitmek tükenmek bilmeyen yalvarmaları, a!zına bir daha alkol almayaca!ına dair defalarca söz vermesi ve arkada#larının da araya girmesi üzerine Ay#e den kendisine bir #ans daha koparabilmeyi ba#armı#tı. Neredeyse kesintiye u!rayan i#yerindeki kariyeri iki yıldır alkol almadı!ı için yeniden yoluna girmi#ti. E#i ve çocu!u ile mutlu ve dolu dolu bir hayat ya#ıyordu. Alkolsüz geçen ilk günlerde biraz terlemi#, çarpıntısı olmu# hatta tansiyonu bile yükselmi#ti. "lk iki ay uykuya dalması çok güç olmu#tu ancak artık yatar yatmaz uyuyabiliyordu. Evet, gerçekten içmemekten memnundu ama ak#amları gitti!i barı ve içti!i içkileri de özlüyordu. Alkolsüz geçen bu iki yıl süresince i# saatleri dı#ında arkada#larından hep kaçmı#tı. Artık yeterince güçlü oldu!una, onlardan ve alkollü ortamlardan kaçması için bir neden kalmadı!ına inanıyor ve arkada# sohbetlerine tekrar katılmak istiyordu. Sodasını yudumlarken kendisine selam verenleri selamlıyor ama elindeki barda!ın içki olmadı!ının fark edilece!inden endi#eleniyordu. E#ini telefonla tekrar aradı PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 3

4 birazdan eve gelmek için bardan çıkaca!ını ve taksiye atlayıp hemen eve gelece!ini söyledi. O sırada gözüne bir "ey ili"ti. Sonraları onu "öyle tarif etti; Kenarda kalmı" bir masanın üstünde duruyordu. O an oradaki di!er her "ey insanlar, sesler, ı"ıklar hepsi kayboldu. Sanki beni sınıyorlardı. Beni kandıramazlar diye dü"ündüm. Beyaz bir masanın üstünde, kül taba!ının yanında sanki spot ı"ıkları tarafından özellikle benim dikkatimi çekmek için aydınlatılmı" gibi duran unutulmu" bir bardak viski vardı. Ona do!ru yürüdü, barda!ı eline aldı ve kokladı. Aklımdan milyonlarca dü"ünce geçti diye açıklamı"tı sonradan. Milyonlarca dü"ünce geçiyordu aklımdam ancak belirgin tek bir dü"ünce yoktu demi!ti ve dü"ünceli biçimde konu"maya devam etmi!ti; Parıldayan bal rengi sıvı. Ba"tan çıkartıcı koku. Özledi!im tahtakurusu kokusu ve co"ku. Belki o anda de!i"ik bir karar verebilirdi, belki de artık çok geçti. Aklım aynı anda hem kıpır kıpırdı hem de donmu"tu diyordu. #öyle dü"ündüm; iki yıldan sonra bir yudumdan bir "ey çıkmaz. Çok sıkıldım. Bu kadar güzel bir içkinin böyle heba olması ne yazık. Bunu hak ediyorum. Hem bir yudumdan bir "ey olmaz. Ben "anslı ki"ilerdenim. Harika bir çocu!um ve çok sevdi!im iyi bir e"im var. $ki yıl boyunca ayık gezdim ve "imdi sadece bir yudum. Tek bir yudum alaca!ım diyerek tamamlamı"tı. $lk yudumu aldı!ı andan itibaren her "ey de!i"ti. Artık kendisi de!ildi de sanki bir ba"kası onun yerine geçmi"ti ve o da heyecanlı bir filmi izler gibi onu izliyordu. Aklı bedenini terk etmi" gibiydi. Üstüne bir rahatlık duygusu gelmi"ti. Keyifli ve onunla ilgisi olmayan bir umursamazlık içinde viskiden bir yudum daha aldı. $"te ya"amak bu diye aklından geçirdi ve bardakta kalan içkiyi de bir diki"te içti. Artık tahtakurusu kokusu gitmi"ti. Bo"alan bardak sanki dünyanın en güzel parfümü gibi kokuyordu. Viskinin tadı da hâlâ damaklarında cennet gibiydi. Muhte"em diye dü"ündü. Bir kadeh evet ufak bir kadeh daha içebilirdi. Kafasının içi de aydınlandı. Sönmekte olan mangalın ate"i yeniden canlanmı"tı. Artık kendisini daha dinç ve güçlü hissediyordu. Garsonu ça!ırıp bir ufak kadeh viski söylemeyi dü"ünürken beklemeye tahammül edemedi. Yerinden kalkıp bara ula"tı!ında hemen barmene Merhaba, bana bir duble sek viski ver dedi. Eline alır almaz kafasına dikti!i bardak yarılanmı"tı. $"te hayat bu dedi, bardakta kalanı da bir diki"te içip yeni bir duble viski daha söylerken sessize aldı!ı üzerinde e"inin adının yanıp söndü!ünü gördü!ü cep telefonunu kapattı. Bardan ayrılırken saat gece yarısını geçmi"ti. Barmene Ho"ça kal dedi!inde barda kendisinden ba"ka kimse kalmamı"tı. Tekrar ceketine sarılmı" olarak taksiye do!ru yürürken dü"ünüyordu. $ki yılda bir içtiysem ne olmu". Zaten bir daha içemeyece!im. Düzelme dönemindeyim. $ki yıl içmedim. Kafam bulanmı" de!il. Hem alkollü araba da kullanmıyorum. Bu kadarı benim hakkım. Esir de!ilim ya canım diye içinden geçiriyordu. Bindi!i taksi eve do!ru giderken birden fikir de!i"tirdi. Gece geç saatlerde bile açık oldu!unu bildi!i bir meyhanenin adresini sürücüye söyledi. Nasılsa bugün içme günüydü. Biraz daha içebilirdi. Hem daha sarho" bile de!ildi. $çmeyi ba"ladı!ına göre sarho" olmalıydı. Taksi meyhanenin önünde durdu!unda zorlukla cebinden çıkardı!ı cüzdanından aldı!ı parayı uzattı. Aracın kapısını açıp inerken neredeyse yere kapaklanacaktı. Yalpalayarak meyhaneye girip kendisine bir duble rakı söyledi. $çkinin kralı rakı diye dü"ündü. Daha yeni ba"layacaktı içmeye. Bazı ba"ımlılar, ba"ımlısı oldukları maddeyi artık sürekli kullanmadıkları sürece arada bir almaktan zarar gelmeyece"ini dü!ünürler: Bir bira veya tek bir esrarlı sigara 4

5 Bölüm:1Niçinvazgeçemezler5 içmek tekrar eski duruma dönmelerine neden olaca!ına inanmazlar. Ancak Çetin örne!inde oldu!u gibi ufak bir yudum ya da birkaç nefes esrar veya herhangi bir uyu"turucunun çok az miktarı bile alındı!ında tekrar eski duruma geri dönmek çok kolay olur. Birol, asla kabul edemezdi alkolik oldu!unu. Evet, biraz fazla içiyordu. Ama istedi!i zaman bıraktı!ı da oluyordu. Geçen seneye kadar Ramazan ayında içmemi"ti. Hem bir keresinde midesi için gittikleri doktor alkol almamasını söyledi diye üç ay içmemi"ti. Aradan kaç yıl geçti!ini hatırlamıyordu. Olsun bırakabilmi"ti ya. Zaten gençken de arkada"larına uyup esrar içerdi. Askere gitti!inde bırakmı"tı ve bir daha da içmemi"ti. #çen arkada"larına da içmemelerini, kendisi gibi bırakmalarını söylüyordu. Söyledikleri ve abarttıkları gibi alkolik filan de!ildi. Sadece içmeyi seviyordu. Hem alkol onu rahatlatıyordu. Stresini alıyordu. Ne zararı vardı. Çok ileri gidiyorlardı. Bugün önce meyhanede birkaç kadeh içmi", çıktı!ında otobüs dura!ına do!ru yürürken önünden geçti!i büfeden ufak bir cep kanya!ı almı"tı. Hava so!uktu içi ısınsın diye otobüs beklerken birkaç yudum alacaktı. Evinin bulundu!u soka!a gelmeden bir durak önce otobüsten inerek yoku"u tırmanmaya ba"ladı!ında geride kalan yolcular hâlâ arkasından söylenmeye devam ediyorlardı. Her ne kadar uzaktan sarho" oldu!u anla"ılmasa da zaten a"ırı alkollü olarak bindi!i otobüste ceketinin içinde sakladı!ı cep kanya!ını yol boyunca birkaç kez gizlice çıkartıp kafasına dikmi"ti. Onu görüp söylenmeye ba"layan ya"lı kadına bıçkın bir delikanlı arka çıkınca, tüm yolcular birden kendisine yüklenmeye ba"lamı"tı. Önce içki içti!ini inkar etmi", içti!inin hasta oldu!u için kullanmak zorunda oldu!u öksürük "urubu oldu!unu iddia etmi"ti. Ancak a"ırı alkol kokan nefesi çabasını bo" çıkarmı" ve bindi!i otobüsten yolcular tarafından neredeyse yaka paça atılmı"tı. Artık evine kalan bir duraklık mesafeyi yoku" yukarı yürümek zorundaydı. Nefes nefese kalarak ula"tı!ı son bir yıldır ya"adı!ı apartmanın kapısını hızla iterek içeri girerken son yudumu aldı!ı kanyak "i"esini de alt kattaki kom"usunun kapısının önünde bıraktı!ı çöp sepetine fırlattı. Çarpmanın "iddeti ile devrilen çöp sepetinin içinden dı"arı yayılan karpuz kabuklarının üzerindeki yemek artıklarının ek"i kokusu, kom"uların birinin mutfa!ından yayılan a!ır yemek kokusuna karı"maya ba"ladı. Ayaklarını sürerek basamakları çıkarken bir yandan da ceplerini karı"tırıp anahtarlarını arıyordu. Oturdu!u dairenin önüne geldi!i sırada içeriden kapıyı açarak kenara çekilen kadın, üzerinde eskimi" ye"il ipekten elbisesi ile ayakta durarak onu süzmeye ba"ladı. Artık dayanamıyorum her gün bu "ekilde eve gelmene. Dayanamıyorsan çeker gidersin. Evde içki var mı? Saçmalama. Ayakta bile duramıyorsun. Zaten doktorlar sana içemezsin demediler mi? Bo"ver onları, para aldıkları için hep aynı "eyi söylerler. Ayakkabılarını bile çıkarmadan do!rudan mutfa!a yöneldi. Kapısını hızla açtı!ı buzdolabında içki bulamayınca karısına dönerek. Aysel, yine sakladın mı? Ne saklaması. Zaten dün ak"am "i"enin tamamını bitirdin ya. PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 5

6 Bana bak hep aynı yalanı söylersin sen. Ben kanepede uyuya kaldı!ımda sen yine "i"eyi alıp saklamı"sındır. #imdi çıkart onu yoksa son kalan bilezi!ini de bakkala verip yeni bir "i"e alaca!ım. Ba"ka çaresi kalmayan kadın yatak odasına giderek daha önce hazırladı!ı bavuluna baktı. Gardırobun kapısını açarak içinden dün ak"am kocası sızdı!ında önünden alarak sakladı!ı içinde en fazla bir kadehi dolduracak kadar rakı kalan "i"eyi çıkarıp e"ine götürürken gözlerinden ya"lar süzülüyordu. Al da zıkkımlan yine. Sus be kadın zaten kafam bozuk. Elindeki barda!a bo"alttı!ı rakısına avucundaki buzları döktü. Öyle severdi. Birol koltu!una çöküp tekrar içmeye ba"ladı!ında elindeki mendille gözlerini silerken çeyizinden kalan son birkaç parça e"yasını da bavuluna yerle"tiren karısı, durumunu bir kez daha dü"ünmekteydi. Kocası evi gerçekten terk edece!inin farkında bile de!ildi. Hâlbuki Aysel, ilk tanı"tıklarında mahallenin tüm kızlarının pe"inde oldu!u uzun boylu, ela gözlü, yakı"ıklı kocasına hemen â"ık olmu"tu. Evlenmeden önce de mahalle arasında her görü"tüklerinde Birol un nefesi hafiften alkol kokuyor olsa da o zaman bundan kendisi de çok zevk alırdı. Çünkü bu durum ona çocuklu!undan beri iki yıl öncesinde hacca gidene kadar evde her ak"am sadece bir kadeh rakı içen çok sevdi!i babasını anımsatırdı. $lk bulu"tuklarında Birol, onu o yıllarda moda olan biracılara götürürdü. Neredeyse her seferinde kendisi bir barda!ı bile zor içerken, o en az dört be" bardak bira içerdi. Kıskanç olan Birol, birkaç bardak içtikten sonra çevresindeki masalarda oturan erkeklerle u!ra"maya ba"lar ve hatta kavga ederdi; yi!it çocuktu. Kimseden korkmazdı. Ancak bu davranı"ları mahallede bilindi!i için Aysel in babası ili"kilerine kar"ı çıkmı"tı. Kızını istemeye gelmelerine bile izin vermedi. Aysel, ailesinin kar"ı çıkmasına ra!men hepsine kafa tutarak, ba"arılı bir "ekilde sürdürdü!ü okulunu da yarım bırakarak, evden kaçarak Birol la evlendi. Evden kaçtı!ı için halen daha kendisine kırgın olmasına ra!men bunu hiçbir zaman belli etmemeye özen gösteren kendisini çok seven babası, annesi ile Aysel e haber yollatarak damat ile birlikte el öpmeye ça!ırınca barı"tılar. Birol, sanat okulunu bitirmi"ti ama iyi bir motor ustası olmasına ra!men kayınpederinin de yardımı ile açtı!ı tamir atölyesini hiçbir zaman geli"tiremedi. Çünkü çok iyi bir usta olmasına ra!men genellikle ö!le saatlerinde içmeye ba"ladı!ından muhafazakâr bir çevrede de oldukları için mü"terilerce de pek tercih edilmedi. Birkaç kere alkollü olarak kendi aracı ile kaza yaptı ve bir seferinde ehliyetine altı ay el konuldu. Daha sonra da atölyesine tamir için bırakılan bir aracı kendi i"i bittikten sonra uzak bir semtteki sanayiye boya yapılması için kaportacıya götürürken, direksiyonda bira içerken bir yayaya çarparak a!ır yaraladı. Kaza mahallinde a"ırı alkollü yakalandı!ı için çıkartıldı!ı mahkemede tutuklandı ve altı ay hapiste kaldı. Bütün bu süreç Birol un ekonomik olarak tamamen tükenmesine neden oldu. Zaten Aysel, çok istemesine ra!men evliliklerinin on yedinci yılında halen anne de olamamı"tı. Gittikleri doktorlar e"inin sperm sayısının yetersiz oldu!unu söylüyorlardı. Aysel de bunun sorumlusunun kocasının içti!i alkol oldu!unu dü"ünüyordu. Gerçekten de evlilikleri süresince Birol un vücudundaki tüyler zamanla döküldü, memeleri neredeyse kadın memesi gibi büyüdü ve testisleri küçüldü. Bu durum da Aysel in hayatta en çok sahip olmak istedi!i çocuk sevdasından vazgeçmesine neden oldu. Hâlbuki kendisi halen 6

7 Bölüm:1Niçinvazgeçemezler7 37 ya!ında düzenli adet gören çok sa"lıklı bir kadındı. Aysel in annesi zaman zaman kendisine; Bu alkolik adamdan bo!anırsan yeni bir evlilik yaparak çocuk sahibi olabilirsin yoksa zaten karaci"eri giderek bozulan kocan siroz olup yakında ölecek sen de dul kalacaksın diyordu. Elinde bavulu ile sokak kapısından çıkarken Aysel, kanepede yine sızmı! olan Birol a baktı. Bavulunu kapının dı!ına bırakarak tekrar eve girdi ve masanın üstüne çok sevdi"i e!ine hitaben yazdı"ı kısa mektubu bıraktı. Birol un yanına yakla!tı, alnını öperken gözlerinden ya!lar damlıyordu. Sessizce birkaç kelime mırıldandı. Seni çok sevdim ama aramızda hep alkol vardı. Seni de, beni de bitirdi. Ho!ça kal sevgilim. Bu hikayelerden de anla!ılabilece"i gibi istemli alkol veya madde kullanımı davranı!ı zamanla kaçınılmaz zorunlu kullanıma dönü!mesi söz konusudur. Yani kullanıcılar her ne kadar alkol veya madde kullanmaya ba!ladıklarında kendilerini kontrol edebileceklerini sansalar da bu mümkün olamamaktadır. Bunun en önemli nedeni ba"ımlıların beyninde ya genetik olarak ta!ıdıkları ya da alkol veya madde kullanma nedeni ile sonradan olu!an yapısal ve nörokimyasal de"i!ikliklerdir. Kitabımızın ileriki bölümlerinde ba"ımlıların beyinlerinde ilgili bölümlerde olu!an belli de"i!iklikler daha detaylı olarak anlatılacak ve bunu gösteren birçok kanıttan bahsedilecektir. Ba"ımlılı"ın geli!mesinde çe!itli etmenlerin etkisi bilinse de en önemli temel nokta alkol veya madde kullanma davranı!ının kendisidir. Bu bölümde yazılan hikayelerde oldu"u gibi ki!ilerin alkol veya madde kullanma kararı, kullanıcının geçmi! öyküsünden oldu"u kadar ruhsal durumundan ve yakın toplumsal ili!kilerinden de etkilenir. Ki!ilerin madde kullanma davranı!ı, ö"renme süreci yolu ile ödüllendirici veya tiksindirici bir dizi davranı!ın sonucudur. E"er ki!i, aile içinde veya yakın çevresinde alkol veya madde kullanma davranı!ını görüyorsa, bu davranı!ı az ya da çok tekrar edebilir. Bunu duyarlıla!ma, tolerans geli!imi, psikolojik ve fiziksel ba"ımlılık süreçleri takip eder. Kullanıcılarının ilk deneyimlerinden sonra alkol veya maddeye kar!ı motivasyonel sistemleri uyarılır. Bu uyarılma nedeniyle olu!an duyarlıla!maya ba"lı olarak aynı etkiyi sa"layabilmek için giderek artan dozlarda tekrarlayan kullanımlar olur. Buna tolerans geli!imi denir. Tolerans geli!imi ile alkol veya maddenin daha yüksek dozların kullanılması önce psikolojik sonra da fiziksel ba"ımlılık geli!imini hızlandırır ve kuvvetlendirir. Belli bir e!ik düzeyin üzerine çıkıldı"ında, alkol veya madde kullanımı azaltılır veya durdurulursa çekilme belirtileri ortaya çıkar. Kültürel etmenler, toplumsal tutumlar, akran davranı!ları, kanunlar, maliyet ve bulunabilirlik gibi!artlar tütün dahil bütün alkol veya maddelerin ilk kullanımına neden olan etmenlerdir. Bu etmenler toplumsal olarak daha az onaylanan alkol ve esrar veya hiç kabul görmeyen eroin ve kokain gibi maddelerin ilk kullanımlarını da etkileyecektir. Ancak kullanıcıların psikolojik durumu ve ki!ilikleri ile ilgili özelliklerin de önemli rolü oldu"u unutulmamalıdır. Bireysel yatkınlık ve psikopatoloji, ba"ımlılık geli!iminde daha önemli belirleyiciler oldu"u halde toplumsal ve çevresel etmenlerde kullanımın devam etmesini etkilerler. Genel olarak bakıldı"ında toplumsal açıdan daha kolay kabul edilebilen alkol ve hatta esrarın kullanımının daha a"ır uyu!turucular olan eroin ve kokain gibi maddelere geçi!te öncülük etti"ini söyleyebiliriz. Sadece ba"ımlıların veya ailelerinin de"il herkesin, kabullenilmesi çok zor olan bir gerçekle yüzle!mesi gerekir. Hepimizin anlaması gereken!udur; Ba"ımlılık uzakta, PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 7

8 bizden ötede olan bir!ey de"ildir. Ba"ımlılı"ın birçok yüzü vardır. Siyah, beyaz ve bu iki uç rengin arasında kalan bütün renkler. Kırsalda da görülebilir!ehirde de, e"itimliler de olabilir cahiller de, zenginleri de etkiler fakirleri de. Bu bir hastalıktır. Sosyoekonomik gruplarla veya belirli bölgelerle sınırlı de"ildir. Her ba"ımlının farklı özellikleri ve farklı hikayesi vardır. Kendi hikayenizi di"erleri ile mukayese ederek ba"ımlılık gerçe"inden kaçamazsınız. Evet, ba"ımlılı"ın herkes için farklı birçok yüzü olmasına ra"men yine herkes için genellenebilecek sonuçları da vardır. Ne olurlarsa olsunlar kullanılan alkol veya maddelerin olu!turdu"u plastik dü!lerin çökü!ü ile ortaya çıkan sonuçları ba"ımlılar ve yakınları zaten çok iyi tanırlar. Günümüzde alkol veya uyu!turucu ba"ımlılı"ı artık bir salgın halini almı!tır. Ancak yine de hakkında açıkça konu!mayı nadiren ba!arabildi"imiz bir konudur. Neden? Bu durum ile ili!kilendirilen utanç duygusu, ba"ımlıları ve yakınlarını derin kriz anlarında insanlardan yalıtan görünmez bir duvar in!a eder. Ba"ımlılı"ın nedenleriyle veya tedavi edilip edilememesi ile ilgili yanlı! kavramlar zaten kafalarımızda var olan karı!ıklı"ı artırırlar. Di"er taraftan toplumdaki önyargıların ve yanlı! anlamaların maliyeti çok yüksektir. Ba"ımlıların alkol veya madde kullanımları, sadece bireysel olarak kendi hayatlarının mahvolmasına veya yitirilmesine sebep olmaz sanki bunlar yeterli de"ilmi! gibi aynı zamanda toplumda akıl hastalıklarının artması, ba!ta AIDS ve sarılık olmak üzere bula!ıcı hastalıkların yaygınla!ması, ailelerin parçalanması, i! gücü kaybı, trafik kazaları ve suçların artması gibi çok ciddi sosyoekonomik kayıplara yol açar. Ba"ımlılık, çok karma!ık bir sorundur. Ba"ımlıların alkol veya madde kullanmalarının kendi sa"lıkları ve ya!am kaliteleri üzerine oldu"u kadar çevresindeki ki!iler ve toplumun geneli üzerinde de sayısız olumsuz etkileri vardır. Günümüzde ba"ımlılık sorununa yönelik çözüm arayı!ları ba!ta psikiyatri olmak üzere nöroloji, psikoloji, pedagoji, sosyoloji, antropoloji, hukuk ve genetik bilimlerinin ara!tırma konusu haline gelmi!tir. Yanlı! olan yaygın inanı!a göre, ba"ımlılar zihinsel ve ki!ilik yapısı olarak zayıf insanlardır. #rade eksikli"i ba"ımlıların en büyük sorunu olarak gösterilir veya kasıtlı olarak kendilerini mahvediyorlar diye dü!ünülür ya da tahammül edilemez derecede bencildirler. Böyle olmaları gerekir. Yoksa kendilerine ve ba!kalarına zarar vermeye bir son verirlerdi. De"il mi? Hâlbuki üst düzey bilim insanlarının ortaya koydu"u veriler bunun tersini gösteriyor. Bu durumu daha açık olarak incelersek; irade eksikli"i olarak bahsedilen durum ba"ımlı olunan alkol veya maddelerin kullanımı sonucunda olu!an beyindeki de"i!imler yüzünden meydana gelmi!tir. Yani alkol veya madde kullanımı bu de"i!imlerin gerçek sebebidir. Ba"ımlının do"ru kararlar verememesi ya da verdi"i kararların arkasında duramaması, tam olarak onun kurtulmaya çalı!tı"ı hastalı"ın sonuçlarıdır. Günümüzün ba"ımlılık uzmanları bu bilmeceyi her zamankinden daha iyi biçimde çözüyorlar. Alkol ve uyu!turucuların sürekli kullanımı, beynin çalı!ma biçimini de"i!tirir. Bu de"i!imler!u anda en küçük ayrıntısına kadar gözlemlenip tarif edilmektedir. Bu durum ba"ımlılıkla ilgili fikirlerimizde ve uygulanan tedavilerde büyük de"i!imler getirmi!tir. Yani ba"ımlılık zayıflık, irade eksikli"i, bencillik de"ildir. Kendili"inden 8

9 Bölüm:1Niçinvazgeçemezler9 geçebilecek bir a!ama da de"ildir. Aynı!ekilde durulmadan önce kurtlarını dökmek ile de ilgisi yoktur. O halde atılabilecek ilk adım; nazik, canı sıkılmı! veya haklı olarak korkmu! insanların yıllardır kullandı"ı kli!e ifadeler yerine ba"ımlılı"ın ne oldu"unu söylemektir. Ba"ımlılık, madde kullanıcısının beyninde yapısal ve nörokimyasal de"i!ikliklere ba"lı olarak istemli alkol veya madde kullanımı davranı!ının zorlantılı madde kullanımına dönü!mesi biçiminde sonuçlanan kronik ve tekrar edebilen bir beyin hastalı"ı dır. Tıpkı di"er hastalıklarda oldu"u gibi uygun tedaviyle ba"ımlılık yönetilebilir ve ba"ımlı, madde kullanımının olmadı"ı bir hayatı sürdürebilir. Ancak iyile!meye giden yol, bazıları için kısa süreli bazıları içinse ömür boyu süren zorluklarla doludur. Ba"ımlılık sürecinde ciddi!ekilde zarar gören sa"lık, itibar, ekonomik durum ve ki!iler arası ili!kiler iyi bir tedavi süreci ile eski haline döndürülebilen alanlardan sadece birkaçıdır. Buradan Çetin ve Birol un hikayelerine geri dönüp devamlarını izleyelim. Sabaha kar!ı Çetin in eve dönü!ü gerçekten bir trajediydi. "çki içmek için girdi#i meyhanede tesadüfen rastladı#ı, ö#rencilik dönemlerinde birlikte eylemlere katıldı#ı okul arkada!ı Hilmi tarafından yarı koma halinde taksiye konularak evinin kapısına getirilmi!ti. Zaten uyumadan, tela!lı bir!ekilde pencerenin önünde bekleyen Ay!e, taksiden inerken kendilerini görmü!tü. Kom!uların bir!ey fark etmesinden korktu#u için tela!la merdivenlerden inip, bir an önce kocasını eve ta!ımayı dü!ünüyordu. "çine dü!tü#ü tela!tan kocasının yanındaki, kendisinde gayet iyi tanıdı#ı okul arkada!ı Hilmi yi fark etmemi!ti. Yeter artık, bu son oldu, her!eyi bitirdi diye söylenerek Çetin in koluna girerek yukarı ta!ımaya ba!ladı#ı sıra da Hilmi, kendisine seslendi. Merhaba Ay!e, Birol biraz fazla kaçırmı!, üzülme sabaha biraz istirahat ederse bir!eyi kalmaz. $a!kın bir!ekilde eski okul arkada!ını fark eden Ay!e; Merhaba Hilmi, sen nereden çıktın? dedi. Birlikte Çetin i yukarı ta!ıyıp yata#ına yatırdıktan sonra Hilmi ye bir kahve ikram eden Ay!e, yaptıkları sohbet esnasında Hilmi nin bir kez alkol tedavisi gördü#ünü ve 3,5 yıllık ayıklıktan sonra ilk kez geçen hafta tekrar içti#ini ö#rendi ve ertesi gün tekrar hastaneye yatarak yeniden tedavi olaca#ını ö#rendi. Önce alkolizmin tedavi edilemeyen ve tekrarlayan bir!ey oldu#unu dü!ünerek umutsuzlu#a kapıldı. Fakat Hilmi nin tekrar tedavi olarak yeniden alkolü bırakmak için istekli oldu#unu görünce, bırakamadı#ına göre bo!una niye u#ra!tı#ını sordu. Aldı#ı yanıt önce onu ikna etmedi fakat alkolizmin bir hastalık oldu#unu ve bazen bir kez bazen de daha fazla kez tedavi denemesi ile tamamen ayık ya!ama dönüldü#ünü ö#renince arkada!ına nerede tedavi olaca#ını sordu. Ertesi gün Ay!e ve Çetin, Hilmi nin daha önce tedavi oldu#u klini#e birlikte gittiler. Aradan geçen iki yıllık sürede zaman zaman zorlansa da Çetin, ayık ya!amını devam ettirmekte, aile ve i! ya!amını mutlu ve ba!arılı bir!ekilde sürdürmektedir. Çetin, tedavi sürecinde ö#rendi#i en önemli!eyin Bir daha ne olursa olsun içmemek oldu#unu söylemekte ve bunun için de sürekli olarak ayık destek grup toplantılarını ve ba#ımlılık uzmanı ile görü!melerini sürdürmeye itina göstermektedir. E!i Ay!e nin ve ayıklı#ını kendisi gibi sürdüren eski arkada!ı Hilmi nin de kendisine olan deste#ini her zaman vurgulamaktadır. PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 9

10 Çetin in hikayesi bu!ekilde devam etmekte iken Birol un ba!ından geçenlere bir göz atalım. Ertesi sabah Birol uyanınca ilk i!i tela!la evin içinde karısını aramak oldu. Aslında bir önceki ak!am e!inin kendisi ile vedala!masını hayal meyal hatırlıyordu. Ama biliyordu ki artık yapaca"ı tek!ey kalmı!tı. Masaya uzandı zarfı eline aldı ve açtı. Ya alkol ya ben? Tedavi olmazsan bo!anaca"ım. Seni çok seven karın Aysel yazıyordu. Gözlerinden ya!lar bo!andı. Çok sevdi"i e!ine cevap verdi. Tabii ki sen a!kım. Tedavi olaca"ım ve her!eyi düzeltece"im. Yatak odasına yöneldi. Bavulunu hazırladı. Ba!ucundaki komodinin çekmecesini açıp daha önce e!i ile bana geldi"inde kendisine verdi"im acil yatı! notunu alarak hastaneye gitmek üzere yola çıktı. Geçenlerde ofisimde e!i ile ele ele birlikte geldikleri kontrolde Birol; hiç alkol almadı"ını, alkol alınan hiçbir yere gitmedi"ini, kayınpederinin deste"i ile dükkanını tekrar açtı"ını, i!lerinin her geçen gün düzeldi"ini ve!imdi de tüp bebek için tedaviye ba!layacaklarını söyledi. Çok mutluydu. BA!IMLILI!IN BOYUTLARI Ba"ımlılık tedavisi uzmanları bir ba"ımlının 4 ila 14 arası sayıdaki ki!i üzerinde do"rudan olumsuz etkisi oldu"unu söylerler. Bu durumu sınamak için size çok yakın olan ve do"rudan sizden etkilenen insanları sayın. E!ler ve çocuklar. Sizin ve e!inizin anne ve babaları, karde!leriniz, kuzenleriniz, gelinleriniz, yengeleriniz, ye"enleriniz, amcalarınız, dayılarınız, teyzeleriniz, halalarınız. Ayrıca devam ederseniz; ortaklarınız, patronunuz, i! arkada!larınız, kom!ularınız. Çocu"unuzun arkada!ları, sınıf arkada!ları, takım arkada!ları. Üye oldu"unuz dernekler, kitap, gezi ve spor kulüpleri. Zannetti"inizden çok daha fazla ki!i. Hatta böyle sayınca belki 50 ya da 100 ki!i sayabiliriz. Bu sayıyı ba"ımlıların sayısı ile çarpınca ula!tı"ı boyut, ba"ımlılı"ın yıkıcı etkisini ortaya koyar. Nereye gidersek gidelim mutlaka ba"ımlılıkla ve onun getirdi"i sorunlarla kar!ıla!ıyoruz. Öncelikle bu sorunun kendimizde veya yakın çevremizde ya!andı"ını kabul etme cesaretimiz var mı? Bunu kabullenmek hiç de kolay de"il. Ba"ımlılık sorunun boyutlarını ortaya koymak için klini"imizde yatarak tedavi gören hastaların e!lerinin katıldı"ı bir anket çalı!ması yaptık. Katılımcılarının yakla!ık # ünde bu durumun kendi duygusal sa"lıkları üzerinde ciddi olumsuz etkisi oldu"u sonucunu saptadık. Ayrıca katılımcıların yakla!ık yarısı, ailelerinde bir ba"ımlı oldu"u için utanç duyduklarını bildirdiler. Ba"ımlı hastaların e!lerinin neredeyse hemen hepsi bu sorunun evliliklerini oldu"u kadar, kendi ruh ve beden sa"lıklarını da etkiledi"ini söylediler. Ço"unun kullandı"ı sözcükler son derece olumsuzdu: yıkıcı, korkunç, yıpratıcı. Çalı!maya katılan e!lerin çok azı!imdilik durumlarının katlanılmaz olmadı"ı vurguladılar. Her ba"ımlı, ailesi ve toplum üzerinde belirgin bir iz bırakır. Kim olduklarına, ne kullandıklarına, onları nasıl elde ettiklerine, ba"ımlılı"ın neden oldu"u davranı!lara ba"lı olarak ba"ımlılık, yava! yava! geli!en bir yıkımdan açık bir tehlikeye kadar de"i!ik sonuçlara yol açar. Ba"ımlı, ister ailesinin maddi durumunu zora sokan bir çocuk olsun, isterse uyu!turucu alabilmek için suç i!leyen bir yeti!kin olsun, ailesi ve yakın çevresine 10

11 Bölüm:1Niçinvazgeçemezler11 çe!itli olumsuz etkilerde bulunur. Ancak sorun üstü örtülmü! bir utanç, inkar, kısık sesle konu!ulan bir lekelenmi! olma durumu içerisinde kalabilir. Ba"ımlılık hastalı"ından dolayı acı çeken ki!iler, bu durumun sorumlusu gibi algılanırlar. Ne de olsa bu belaya bula!anlar kendileri de"il midir? Yanıt hem evet hem hayırdır. Ba"ımlılık, Amerikan Tıp Derne"i tarafından ilk olarak 1956 yılında bir hastalık olarak tanımlandı"ından beri bu konuda çalı!an uzmanlar, bu hastalara eskiden beri yapı!tırılan olumsuz damgalardan kurtulmaları için çalı!maktadırlar. Ancak yine de neredeyse insanlık tarihinin ba!langıcından beri süren bu eski hastalı"ı gerek hastalar gerekse toplum yeni bir gözle görmekte güçlük çekmekte ve saklama e"ilimi göstermektedir. Bu durum hastalı"ın günümüzde ula!tı"ı gerçek boyutu bilmemize engel olmaktadır. YAYGIN YANLI!LAR Gerek alkol ve uyu!turucu maddelerin kullanılmasına neden olabilecek gerekse geli!en ba"ımlılıkla ilgili etkili bir yardım arayı!ına engel olacak yaygın yanlı!ları içeren çe!itli efsaneler vardır. Bu efsaneler daha ziyade çocuk ve gençleri etkisi altına alır, alkol ve uyu!turucuların daha yaygın kullanılmalarına neden olurlar. Peki, bu efsaneler nasıl olu!uyorlar? Ne yazık ki insan ya!amının en önemli renkleri olan çe!itli sanatlar bile buna alet olmaktadır. Müzik, edebiyat, sinema ve tiyatroda ba"ımlılıkla ilgili resmedilen kaosa ra"men temelde neredeyse romantik bir melankoliden bahsedilir. Ba"ımlık hakkında aynı anda hem çekici hem de itici olan karı!ık mesajlar verilir. En acınası ba"ımlı bile genellikle acıların içinde bir kahraman veya asil olarak anlatılır. Bir ba"ımlı olan trajik sanatçı motifi, müzik ve edebiyatta her zaman ilgi çeker. Ernest Hemingway, William Faulkner, Charles Bukowski ve Gerald Fiztgerald gibi yazarlar, Kurt Cobain, Brian Jones veya Jim Morrison gibi müzisyenler ayık olmanın yaratıcılıklarını öldürece"ini dü!ünerek kaygılanıyor ve alkol veya uyu!turucuların ilham perisi için gerekli oldu"unu dü!ünüyorlardı. Peki, biz onları nasıl görüyoruz? Yaratıcılıkları için uyu!turuculara ihtiyaç duyan, acı çeken sanatçılar olarak mı? Yoksa bir!ekilde madde sarho!lu"u içinde kendilerinde zaten var olan yeteneklerini yeteri kadar sergileyemeyen ve ba"ımlılık sürecinde yok oldukları için verebileceklerinden çok daha azını veren dahiler mi? Peki, çocuklar, içkiyi ve uyu!turucuyu ve dobra konu!mayı öven hip-hop parçaları gibi birçok müzik eserlerini dinlediklerinde bunların etkisinde mi kalıyorlar yoksa bunları reddediyorlar mı? Özellikle ünlü ki!ilere yönelik büyük hayranlık, bu ki!ilerin davranı!larını taklide neden oluyor. Uyu!turucuların övüldü"ü!arkıları dinleyen 18 ya! veya üzerindeki bir birey gerçek sorunlarının uyu!turucular ile çözülmeyece"ini anlamada muhtemelen bir sorun ya!amaz. Ancak 14 ya!ındaki birisi bunu yapabilir mi? Popüler kültürün alkol ve uyu!turucu kullanımına yönelik bu sakat yakla!ımından belki de daha zarar verici olan onun tedavi ve rehabilitasyon süreçlerine olan çarpık bakı!ıdır. Örne"in ünlü sinema oyuncusu ve yönetmen Mel Gibson, sarho! haldeyken polis tarafından gözaltına alındı"ında Yahudi dü!manı sözler söyledi ve daha sonra kamuoyundan özür dileyip ba"ımlılık sorunu oldu"unu ve yardım alaca"ını belirtti. Hikaye çok tanıdık geliyor. Ünlü bir film yıldızı veya politikacı muhtemelen kariyerini bitirebilecek bir davranı!ta bulunuyor. Daha sonradan bunun alkol veya PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 11

12 uyu!turucu kaynaklı oldu"u ortaya çıkıyor. Ardından bir rehabilitasyon merkezinde gözlerden uzakta geçen bir dönem geliyor. Tüm bu döngü, düzelme ve yeniden dirili!in garanti oldu"unu ima ediyor. Halbuki gerçek böyle de"ildir. Kronik ve tekrarlayan bir hastalık olan ba"ımlılıkta hastaların yeniden dirili!leri garanti de"ildir. Kimin ba"ımlılıkla sava!tı"ına veya sava!madı"ına dair tiyatronun, kamuoyu önünde defalarca sahnelenmesi gerçekçi tedavi arayı!larının önünü kesmektedir. Her zaman tedaviye ba!vuran hastanın bedensel ve sosyal tüm kayıpları geri döndürülemez. O zaman da ba"ımlı hasta,!öhretli ki!i gibi ba!arılı bir tedavi süreci geçiremedi"i için kendisini haksız yere suçlayabilir. Ya da bir ba!ka olasılıkta tedavi ile yeniden dirilen!öhretli ki!inin tekrar kullanmaya ba!ladı"ı bilgisi, ba"ımlı ki!ide tedavinin yararsızlı"ı dü!üncesini olu!turabilir. GERÇEK HAYATTA BA!IMLILIK Bir ki!inin, en dibe vurduktan sonra aynaya bakıp hayatına çeki düzen vermeye karar verebilece"i ve daha sonra bir tedavi programıyla tamamen iyile!ebilece"i ba!tan çıkartıcı bir dü!üncedir. Bu sadece ba"ımlılıkla ilgili yaygın yanlı!ları içeren inatçı efsanelere dayanan bir görü!tür. Bu dü!üncenin gerçek hayatta ba"ımlılı"ın ömür boyu süren etkileriyle sava!ırken, kullandıkları maddeyi bırakmaya çabalayanlara pek yardımı dokunmaz. Alkol veya uyu!turucu ile sorunu olan bir ki!inin yardım almadan önce en dibe kadar vurması gerekti"ine dair görü!, kesinlikle yanlı!tır. Aslında tüm hastalıklarda oldu"u gibi ki!inin ya!ayaca"ı daha çok!ey varken iyile!mesi daha kolaydır. Yani ki!i henüz sa"lı"ını, e!ini veya i!ini kaybetmemi!ken, suç i!lememi!ken daha kolay iyile!ir. Gerçek hayatta ba"ımlılık tedavisi nadiren tamamen iyile!me veya kesin zaferle sonuçlanır. Harap olan karaci"erler, AIDS li bedenler, parçalanan aileler, kötü muameleye maruz kalan çocuklar, açık artırmada satılan evler, sarho!ken geçirilen kazalarda ölen insanların acıları tedavi ile ne yazık ki geri çevrilemez. Bu nedenle tedavi için geri dönü!ü olmayan durumlar hasıl olmadan müracaat edilmesi daha iyi olur. Tedavide neler i!e yarar, neler, niçin i!e yaramazla ilgili ayrıntılara girmeden önce!unu hatırlatmak önemlidir. Her ba"ımlı, kendi ko!ullarına ve ba"ımlılı"ına uygun olarak düzenlenmi! bir tedaviyi hak eder. Ba"ımlılı"ın nedenleri, ba"ımlıların kendileri kadar çe!itlidir. Her vakanın kendine özgü psikolojik durum, fiziksel sa"lık, e"itim düzeyi, ailesel destek, i! ve sosyal çevre, ekonomik düzey gibi de"i!kenleri vardır. Bu de"i!kenlerin her biri tedaviye farklı etki edebilir. Fakat hiçbirinin etkisi tek ba!ına belirleyici de"ildir. Bazı ba"ımlılar, alkol veya uyu!turucu kullanımının adeta kader oldu"u genetik yüklü ailelerden gelirken, bazıları da genetik yükleri olmayıp di"er risk faktörlerinin hepsinden arınmı! olarak tam destekle donanmı! oldukları halde ba"ımlılı"ın pençesine dü!erler. De"i!ik özelliklerdeki ki!ilerin ba"ımlı"a yol açan ko!ullarının çe!itlili"i dü!ünülünce bu konuda kesin karar vermenin yanlı!ı açıkça gözükür. Bazıları için ba"ımlılık, hiçbir geçerli nedeni veya belirtisi olmadan bir anda ya!amlarının ortasında ortaya çıkan bir olaydır. Bazı ki!ilerin ise kullandıkları alkol veya uyu!turucuyu bırakmaları için sıradı!ı bir durumla kar!ıla!maları gerekir. A!a"ıda hikayesini yazdı"ım Hakan için de böyle oldu. 12

13 Bölüm:1Niçinvazgeçemezler13 So!uk bir Aralık ak"amıydı. Hakan, elindeki cep telefonuna dalgın dalgın bakarak, güçlükle yürüyerek #stiklal Caddesi nde ilerliyordu. Daha önceleri hiç çekmedi!i kadar dikkat çekiyordu. Elindeki cep telefonu ne kadar hafif olsa da sanki çok a!ır bir yük ta"ıyormu" gibi yorgun görünüyor ve de yalpalıyordu. Caddenin yeni dö"enmi" granit ta"larının parlaklı!ı, önünden geçti!i müzik dükkanından gelen Justin Timberlake in son albümündeki hit parçası Cry Me A River ın ritmi, vitrinlerdeki cansız mankenlerin yüzlerindeki donuk gülümsemeler, yeni açılan sucuk dönercisinden yayılan a!ır ya!lı baharat kokusu ve o sırada yanından geçen üniversite ö!rencilerinin gürültülü söyle"ileri beyninde yankılanıyordu. Derin bir sıkıntıyla çattı!ı ka"ları, a!lamaktan kızarmı" gözleriyle Hakan, büyük bir konfeksiyon dükkanına do!ru yürüyordu. Bu dükkanı seçmi"ti çünkü orası adeta ma!aza hırsızlarına davetiye çıkarıyor gibiydi. Neredeyse tüm ba!ımlı arkada"ları zaman zaman bu dükkana girip çaldıkları e"yaları Beyo!lu nda satar ve kendilerine uyu"turucu sa!larlardı. #ki eliyle sıkıca sardı!ı cep telefonu ile birkaç saniye dükkanın vitrininin dı"ında durdu. Ardından elindeki cep telefonunu tüm gücüyle aynalı vitrin camına fırlattı. Kırılan camların sesi ve öten alarm, içerideki be" altı mü"teriyi ürküttü. Dükkandakiler "a"kın bir biçimde Hakan a bakıyorlardı. Hakan ise önlerinde öfkeli gözlerle duruyordu. Kasiyer para kasasını gürültüyle kapatarak dı"arı fırladı. Allahın belası, naptı!ını sanıyorsun sen. Seni manyak, camı kırdın! Hey, hiçbir yere ayrılma. Ba"ın büyük belada. Allahın belası a""a!ılık... Hap falan mı aldın yoksa... Dur kaçma! Hey birileri polis ça!ırsın! diyerek hiç durmadan ba!ırmaya ba"ladı. Tamam tamam. Merak etme, hiçbir yere gitmiyorum dedi Hakan adamı hor görerek. Sesinde dokunaklı bir alay vardı. Kasiyer, Hakan la arasındaki mesafeyi korumayı gözetmekle birlikte kaçmasını da önlemeye çalı"ıyordu. Oysa Hakan umursamazca, parlak ı"ıklarla aydınlatılmı" ma!azada bir süre bo" bo" gezindikten sonra sırtını duvara dayadı, a"a!ı do!ru kaydı ve yere oturdu. Ardından çantasından çıkardı!ı "ekerlemeleri a!zına atmaya ba"ladı. Gelen iki polis memuru oldukça "a"kındı. Onu ekip otosuna do!ru götürürlerken birisi sordu. Vitrinden içeri bir cep telefonu fırlattın ha... peki neden? Hakan sadece omuzlarını silkmekle yetindi, sanki verilecek en iyi cevap buymu" gibi. Zaten onlara duydu!u seslerden bahsetse, o seslerin kendisine, dünyadaki bütün günahkarların affedilmesi için birtakım emirler verdi!ini, bu emirlere göre davrandı!ını söylese, anlamazlardı ki... Karakolda polisler Hakan dan aldıkları numaradan babasını aradılar. Yarım saat içinde kızgın ve bezgin babası ile birlikte peri"an bir halde a!layarak gelen annesi karakoldaki polislere yalvarmaya ba"ladı. Babası tüm zararı fazlası ile ödendikten sonra dükkan sahibi "ikayetini geri aldı. Annesinin yalvarmalarına acıyan karakoldaki polisler de yasal i"lem yapmadan Hakan ı tedavi için hastaneye götürmeleri "artı ile ailesine teslim ettiler. Ailesi hemen yeti"meseydi 18 ya"ına kadar hiç hapishaneyle tanı"mamı" olan Hakan, en azından bütün geceyi so!uk demirlerin arkasında geçirecekti. Halbuki varlıklı bir aileden geliyordu, üniversite de endüstriyel tasarım bölümünde birinci sınıf ö!rencisiydi. Bundan önce hiçbir zaman adalet sistemiyle kar"ı kar"ıya gelmemi"ti. Hep beraber eve döndüklerinde Hakan hemen odasına çıkmak istedi. Anne ve babası salonda bir müddet sessizce oturduktan sonra konu"maya ba"ladılar. Ne olmu"tu da daha 18 ya"ına yeni giren, pırlanta gibi o!ulları uyu"turucuya ba"lamı"tı. Hayatı hep PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 13

14 ba!arılarla dolu ünlü bir cerrah olan baba hemen e!ine yüklenerek; Sen bu çocu"u çok!ımarttın, her istedi"ini verdikçe ne yapaca"ını bilemez hale geldi. Alkolden sonra!imdi bir de uyu!turucu belasına bula!tı baksana diyerek kalkıp kendine bir kadeh buzlu viski hazırladı. Hemen hangi arkada!ı vasıtası ile tedavi için en iyi uzmana ula!abilece"ini dü!ünmeye ba!lamı!tı bile. Bir bankanın finans yönetimi bölümünden sorumlu genel müdür muavini olan anne ise Çocu"u yeti!tirenin,!ımartanın aslında babaanne oldu"unu ve ölünce de!imdi o"lunun yalnız ve ilgisiz kaldı"ını söyledi. Bugüne kadar en e"itimli dadılarla, en iyi yuvalarda büyüttük, yabancı okullarda okuttuk. Ne oldu da bu çocuk, uyu!turucu kullanmaya ba!ladı? diye söylenmeye ba!lamı!tı. Halbuki Hakan, hâlâ beyninde zonklayan seslerden kurtulamadı"ı için kulaklarını tıkıyor ve parıldayan ı!ıklardan kaçmak içinse elektri"i kapatıp karanlıkta oturuyordu. Nasıl uyuyacaktı? Aklına yemek geldi. Hemen mutfa"a do"ru harekete geçti. Odasındaki e!yalara dokunmaktan kaçınarak salona çıktı. Ama aniden geri dönerek, odadaki kitapları birer birer yırttı, aynayı ve bir lambayı kırdı, kasetçaları parçaladı. Sonra, adeta kabına sı"amayıp da içinde patlayacakmı! gibi hissetti"i sıkıntıyla hızla mutfa"a indi. Evdeki hizmetçinin korkulu ba"ırı!larla kendisini kapı aralı"ından izledi"ini dahi fark edemeyecek haldeydi. Çılgın gibi buzdolabına do"ru ko!tu, kapısını açarak oradaki yiyeceklere göz attı, ketçapları ve mayonezleri yere bo!alttı. Ardından gizlenerek kendisini hayretler içinde sessizce izlemeyi sürdüren hizmetçiyi arkasında bırakarak, ko!arak odasına geri döndü. Hakan ın oturdu"u yerde sabit durması mümkün de"il gibi görünüyordu. Odadaki yata"ı ile masası arasını süratle adımlıyor, ruhsuz ve tekdüze bir sesle Norah Jones un Don t Know Why isimli!arkısından sözler mırıldanıyordu. Hizmetçinin haber vermesi üzerine, anne ve babası hemen odasına geldiler. Hakan a, neler oldu"u hakkında sorular sormaya ba!lamı!lardı ki onlara cevap vermek yerine tükürdü ve Fa!ist olduklarını söyledi. O gece cep telefonum çaldı. Babası beni arıyor ve o"lu için acil yardım istiyordu. Durumu anlatması üzerine geceleyin evlerine gönderdi"im genç psikiyatri uzmanı arkada!ım, nöbetçi hem!ire ve görevli yardımcı personelleri de yanına alarak hemen yola çıktılar. Eve ula!tıklarında her türlü uyu!turucu maddenin boyunduru"u altına aldı"ı hastaların saldırgan tutumlarına kar!ı deneyimli olan acil yardım ekibimizin ba!ındaki genç uzman arkada!ımız dikkatlice Hakan a yakla!ıp onunla ileti!im kurmaya çalı!tı. Kısa süren bir konu!madan sonra yalvararak kendisini kurtarmasını isteyen Hakan a doktorun talimatı ile hem!irenin yaptı"ı enjeksiyon, kısa sürede etkisini gösterdi. Acil yardım ekibi sakinle!en Hakan ı tedavi etmek amacıyla hastaneye götürmek için arabaya bindirdiler. Hâlâ!a!kınlı"ı süren Hakan ın ya!lı gözleri enjeksiyonu yaparak kendisinin sakinle!mesini sa"layan hem!ireye dikildi. Adeta bo"azı dü"ümlendi. Yakla!ık üç hafta süre ile hastanede kalarak tedavi gören Hakan ın be!inci günden sonra halüsinasyonları bir daha olmadı. Hastanede kaldı"ı sürece katıldı"ı bilinçlendirme programları, bireysel ve grup tedavileri sonrasında tekrar uyu!turucu kullanmama kararı verdi. #imdi artık haftada bir ofisime geliyor ve seanslarda ya!amında kar!ıla!tı"ı sıkıntılarla nasıl ba! edece"ini, ailesi ve arkada!ları ile ili!kisini nasıl düzenleyece"ini konu!uyoruz. Üniversite de devam etti"i bölümün ba!arı listesinin en ba!ında yer alıyor ve ayrıca uyu!turucu kullanan tüm arkada!larına bir an önce bırakmaları ve tedaviye girmeleri için yardımcı olmaya çalı!ıyor. Anne ve babası da 14

15 Bölüm:1Niçinvazgeçemezler15 o!ulları ile daha fazla birlikte zaman geçirmeye çalı"ıyorlar. Bu durum anne ve babasının bo"anmanın e"i!ine gelen evliliklerinde düzelmesini sa!ladı. EVRENSEL B!R SA"LIK SORUNU OLARAK BA"IMLILIK Tarih boyunca insanlar ya!amlarını tehdit eden sa"lık sorunlarına kar!ı mücadele ettiler. Akıl sa"lı"ı yerinde olan hiç kimse kendisini hasta edecek bir durumla isteyerek kar!ı kar!ıya kalmak istemez. Ancak böyle olmasına ra"men bu durumunda bir istisnası vardır. Bunun ba"ımlılık hastalı"ı oldu"unu söyleyebiliriz. Çünkü tüm hastalıklarda hastalar iyile!mek ister ve hastalık yapan etmenden uzak durmaya çalı!ırlar. Halbuki ba"ımlılık için durum böyle de"ildir. Her türlü kayıplarına ra"men ba"ımlıların sadece yüzde 10 luk küçük bir bölümü dı!arıdan bir zorlama gelmeden, kendiliklerinden tedavi olmak isterler. Di"erleri ise kafalarını kuma gömmeyi ve hastalıklarını küçümsemeyi ya da inkar etmeyi tercih ederler. Ço"u zaman bu hatalı davranı!a ba"ımlıların birinci derece yakınları da e!lik ederler ve hastalı"ı görmezden gelirler. Bu duruma kültürel etmenler ve toplumsal tutumlar neden olabilece"i gibi hasta yakınlarının kendi alkol veya uyu!turucu kullanımları veya ki!ilik özellikleri de neden olabilir. Ba"ımlılık genetik yükü yüksek olan bir hastalık oldu"u için hasta yakınlarında görülme olasılı"ı yüksektir. Özellikle son yıllarda tıp biliminde sa"lanan hızlı ilerlemeler sayesinde ba!ta geçmi! dönemlerin en önemli toplum sa"lı"ı problemi olan enfeksiyon hastalıkları ba!ta olmak üzere birçok hastalıkta yüz güldüren tedavi olanaklarını sa"lamı!tır. Tabii ki hastanın tedavi olmayı istemesi ön!arttır. Ancak ça"ımızın en önemli sa"lık problemlerinin ba!ında gelen ba"ımlılıkta, ekseriyetle hastalar tedavi olmayı istememektedir. Bu durum, ba"ımlı sayısının yıllar içerisinde artmasına neden olmaktadır. Ba"ımlı hasta sayısının artmasına neden olan bir ba!ka etmen de ba"ımlılık yapan maddelerin ticari de"eridir. Hepimizce bilindi"i gibi bu maddeler çok yüksek kâr oranları ile satıldıkları için her zaman yeni ve ba!tan çıkartıcı yöntemlerle pazarlanmaktadırlar. Bu maddelerin her ne kadar ço"u yasal olarak satılmasa da yaygın olarak yanlı! bilgilendirme ile yapılan propagandaları sayesinde özellikle gençler tarafından tüketilmeye te!vik edilmektedirler. Satıcıların kendilerine pazar olu!turmak için kullananlara sahte cennetler vaad ederek yaptıkları yanlı! bilgilendirmeler yüzünden ya!anan plastik dü!lerde aslında büyük yanılgılar vardır. Bu plastik dü!lerde mutluluk, huzur, rahatlama, aldırmazlık, ne!e, e"lence ve hatta seks vardır. Bunlara ula!mak için de ki!iler maddeleri rahatça kullanırlar. Bizse plastik dü!leri anlatan!arkıları, kitapları, resimleri, filmleri, söylentileri her yerde her zaman okur, duyar, izler ve takip edebiliriz. Bazen bir gazetede, bazen bir televizyon filminde, bazen bir arkada! sohbetinde bazense yanlı! yazılan bir reçeteden dolayı doktor ofisinde plastik dü!lerle kar!ıla!abiliriz. Ancak gerçek hayatta kullanılan maddelerin olu!turaca"ı plastik dü!ler kocaman yalanlardır. Hiçbir zaman madde kullanarak gerçek hayattan kaçamayız. Kullanılan maddenin etkisi geçince gerçek ya!amın kendisi ile yüz yüze kalırız. E"er madde kullanarak bu gerçekten kaçmaya çalı!mı!sak, bu kaçı!ı sa"lamak için hep daha fazla maddeye ihtiyaç duyaca"ımız ve sonunda ne kadar kullanırsak kullanalım olu!an olumsuz sonuçlardan kaçamayaca"ımız kesindir. Madde kullandıkça hem sa"lı"ımız, hem de psikolojik ve sosyal ya!antımız PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 15

16 bozulaca!ından kafamızı maddelerin olu"turdu!u kuma gömerek ya"amamız mümkün de!ildir. New York Times ta 2007 yılında yayımlanan bir makaleye göre orta sınıfa mensup insanlar, ABD de uyu"turucu ba!ımlılı!ının en çok arttı!ı nüfus grubunu olu"turuyor. Son verilere göre maddelerin kullanımı ve ba!ımlılı!ı ya"lı insanlar arasında da artmaktadır. Bir uzman bu durumu sessiz salgın olarak niteliyor. Çünkü bu durum nadiren anla"ılıyor ve tedavi ediliyor. Yine ABD de 2005 yılında yapılan Ulusal Uyu"turucu Kullanımı ve Sa!lık Ara"tırması na göre 12 ve daha ileri ya"taki yakla"ık 22,2 milyon Amerikalının uyu"turucu ve alkol ba!ımlılı!ı sorunu ya"adı!ı saptanmı"tır. Bunların 15,4 milyonu yalnızca alkol ba!ımlısı, 3,6 milyonu ise yasadı"ı maddelere ba!ımlıdır. Bu sayılar yaygın önleyici tedbirler alınmasına ve e!itsel programlar uygulanmasına ra!men günden güne artmaktadır. Sigara kullanımı ve obeziteden sonra en yaygın üçüncü önlenebilir ölüm nedeni olan a"ırı alkol kullanımı, her yıl 75 bin Amerikalının ölümüne yol açmaktadır. Ülkemizde yapılan çalı"malara göre son yıllarda madde kullanım yaygınlı!ının giderek arttı!ı söylenebilir. Ancak yine de Avrupa ülkeleri veya ABD ile kar"ıla"tırıldı!ında madde kullanım yaygınlı!ının daha dü"ük oldu!u dikkat çekicidir yılında S. I"ıklı ve arkada"larının Türk Psikoloji dergisinde yayımladıkları toplumumuzun genelini yansıtan örneklem grubu seçilerek 72 ilde yaptıkları çalı"mada ya"am boyu en az bir kez alkol hariç uyu"turucu madde kullandı!ını belirtenlerin oranı yüzde 1,3 olarak bulunmu"tur. Bu çalı"manın sonuçlarına göre erkeklerin kadınlardan, ya" grubundakilerin 25 ya" ve üstündekilerden daha yüksek oranlarda madde kullandıkları saptanmı"tır. UNODC tarafından 2003 yılında yine lise ikinci sınıf ö!rencileriyle yapılan ara"tırmada ya"am boyu en az bir kez esrar kullananların yaygınlı!ı yüzde 5,1, ekstazi kullananların yüzde 3,2, uçucu madde kullananların yüzde 5,2, sedatif hipnotik ilaçlar kullananların yüzde 5,4, eroin kullananların yüzde 2,8, flunitrazepam kullananların yüzde 3,1 dir. K. Ögel ve arkada"larının 2004 yılında yayınladıkları raporda ara"tırma yaptıkları #stanbul daki lise iki ö!rencisi arasında en az bir kez uçucu madde kullananların yaygınlı!ı yüzde 5,9, esrar kullananların yüzde 5,8, flunitrazepam kullananların yüzde 4,4, benzodiazepin kullananların yüzde 3,7, ekstazi kullananların yüzde 3,1 ve eroin kullananların yüzde 1,6 oldu!unu bildirdiler. Evrensel olarak uyu"turucu sorunu tartı"masında, dengeli ve kanıt esaslı bir yakla"ıma ihtiyaç vardır. Bu kanıtları her ülkeden temin etmek ne yazık ki mümkün olmadı!ı için burada verilerin en iyi toplandı!ı ABD den ve kendi gerçe!imizi içerdi!i için ülkemizden toplanabilen verilerden bahsedildi. Her ülke kar"ı kar"ıya oldu!u uyu"turucu sorununun ayrıntılarının farkında olmalı ve vatanda"larının en fazla yararlanabilece!i önlemeye yönelik çalı"maların uygulanması için kararlar almalı ve öncelikleri harekete geçirmelidir. Ayrıca dünyamızda uyu"turucu kullanımını azaltmak için bütün ülkelerin bilgi payla"ımı yaparak birbirleri ile i"birli!ine girmesi gerekmektedir. Aksi halde her geçen gün hızla artan uyu"turucu kullanımı evrenimizi çepeçevre saracaktır. 16

17 Bölüm:1Niçinvazgeçemezler17 BA!IMLILI!IN EKONOM"K BOYUTU Ülkemizde bu konuda yapılan ara!tırma olmadı"ı için bize fikir vermesi açısından ABD de ba"ımlı hastaların ekonomik maliyetleri üzerine yapılan ara!tırma sonuçlarından bahsetmekte yarar var yılını kapsayan son veriler uyarınca alkol ve uyu!turucu kullanımının Amerikalı i!verenlere maliyeti üretkenlik kaybı olarak 128,6 milyar dolardır. Çalı!anlar için yapılan sa"lık harcamalarından kaynaklanan masraf ise 15,8 milyar dolar olarak bulunmu!tur. Tek ba!ına ba"ımlılık nedeni ile her yıl 500 milyon i!günü kaybolmaktadır. #!yeri kazaları ve artan sigorta primleri de bir ba!ka boyuttur. Avrupa Uyu!turucu ve Uyu!turucu Ba"ımlılı"ını #zleme Merkezi nin verilerini de"erlendirdi"imizde 2004 yılı için uyu!turucu harcamaları rapor eden ülkeler arasında Çek Cumhuriyeti (11 milyon euro), #spanya (325 milyon euro), Kıbrıs (2,8 milyon euro), Polonya (51 milyon euro), Norveç (46 milyon euro), Lüksemburg (2005 te 6 milyon euro), Slovakya da, (14,5 milyon euro) ve Birle!ik Krallık (2004/05 te 2 milyar euro) bütçelenmi! kamu harcaması rapor etmi!lerdir. Ülkemizde yapılan kamu harcaması miktarı rapor edilmedi"i için bilinmemekle birlikte ulusal bütçede görülen ciddi bir ödenek olmadı"ı için çok az bir miktar oldu"unu dü!ünmemiz pek bir yanılgı getirmez. Bu rakamlardan yola çıkarsak ülkemizin nüfusunun ABD nin 1/3 oranında oldu"u ve ba"ımlı oranında onlara nazaran 1/3 oldu"unu dü!ünsek ve di"er unsurları da göz önüne alsak, sonuçta ülkemizdeki maliyetin ABD nin yüzde 5-10 arasında oldu"unu dü!ünsek bile yine de rakamlar çok büyük boyutlarda olacaktır. Ayrıca ülkemizde i!yerlerinde belki de en çok gözden kaçan ve en az tedavi edilen sa"lık sorununun ba"ımlılık oldu"unu rahatça görebiliriz. Bu sorun yüz i!çiden bir veya ikisini etkiliyor olabilir ama bu soruna sahip olan çalı!anların birço"unun ihtiyaç duydukları ve faydalanabilecekleri tedaviye rahatça ula!amadıkları gerçe"ini de unutmayalım. YEN" PARAD"GMA: UMUT VAR Burada hikayeleri anlatılan ki!iler ve 30 yıllık meslek ya!antımda!imdiye kadar gördü"üm tedavi için ba! vuran neredeyse tüm hastalar, kendileri farkına varmadan çok önce ba"ımlı olmu!lardı. Önceleri haz almak için kullandıkları maddeleri sonradan ba"ımlı oldukları için haz almak amacı ile de"il sadece günlük hayatlarını devam ettirebilmek için kullanmak zorunda kalmı!lardı. Yine de tedaviye ba!vurduklarında bile hastaların önemli bir kısmı ba"ımlılıklarını fazla ciddiye almıyorlardı. Hep kendilerinden daha kötü durumda olanları görüp, kendi durumlarındaki kötüye gidi!i göz ardı ediyorlardı. Halbuki sorunun adını koymak tedaviye yönelik ilk ve en önemli adımdır. Birçok ba"ımlı hasta için tedavi süreci hiç de kolay olmaz. Tedavi, fiziksel ve psikolojik anlamda acı dolu bir süreçtir. Ba"ımlılı"ın olu!turdu"u sonuçlar artık bıça"ın kemi"e dayanmasına neden olmu!tur. Ba"ımlı, fiziksel ve ruhsal sa"lı"ının bozulması yetmiyormu! gibi ailesel, sosyal ve ekonomik sorunlarla kar!ı kar!ıyadır. Ba"ımlı hastalar, tedavi sırasında çok acı verici bir gerçekle daha yüzle!mek zorunda kalırlar. Bu da e!i ve çocuklarının ihtiyaçlarına ra"men alkol ve uyu!turucu kullanmayı bırakmamı! olup elindeki tüm kaynakları buna harcamı! olmalarıdır. Ço"u PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 17

18 zaman tedavi ekibine, Utanıyorum çünkü çocuklarımın gözlerinin içine baka baka elde avuçta ne varsa içkiye ya da uyu!turucuya yatırdım derler. Tedavi ya hastaların suçluluk duyguları ile ba!lar ya da hâlâ ba"ımlılıklarını reddettikleri için tedavi kurumunda olmaktan dolayı öfkelidirler. E"er ba"ımlıysanız veya birini seviyorsanız, bırakmak genellikle imkansız bir rüya gibi görünür. Ancak e!ini, evini, arabasını, i!ini, itibarını kaybeden burada hikayelerini anlatılan Çetin, Birol ve Hakan gibi binlerce hastamız yıllardır hiçbir madde veya alkol kullanmadan ya!ıyorlar ve tekrar kaybettikleri de"erlere kavu!tular. #nsanlar, alkol ve uyu!turucuları muazzam ki!isel ve sosyal maliyetlerine ra"men kullanıyor. Hapse girebileceklerine, e!lerinin kendilerini terk edece"ini bilmelerine, çocuklarının ellerinden alınma riskine ra"men kullanmaya devam ediyorlar. Bu durum, ba"ımlıların böyle!eyleri önemsemedi"i anlamına gelmiyor. Aksine çok önemsiyorlar. Bunun anlamı ba"ımlıların beyinlerinde temel bir!eylerin dönü!üme u"radı"ıdır. Bu dönü!üme u"rayan!eyin ne oldu"u son 25 yıldır bilim insanlarınca ara!tırmaktadır. Özellikle görüntüleme tekniklerindeki büyük ilerlemeler sayesinde ara!tırmacılar beynin tam anlamıyla içine girdiler ve onun ba"ımlılık esnasında ve iyile!me döneminde neye benzedi"ini anladılar. Görüntüleme çalı!malarına yeni geli!tirilen teknolojilerle insan ve hayvanlarda yapılan genetik ve biyokimyasal çalı!maların eklenmesi sayesinde ba"ımlılık daha iyi anla!ılır hale gelmi!tir. Böylece alkol ve uyu!turucu ba"ımlılı"ının geli!imi ile ilgili beyin mekanizmalarının parçalarını birle!tirmeye ba!lanmı!tır. Ke!fedilen!ey ba"ımlılı"ın ilerleyen, kronik ve tekrarlayan bir beyin hastalı"ı oldu"udur. Bilimsel ilerlemeler de"i!ik tedavilerin ba!arı düzeyini nesnel biçimde ölçme ve klinik olarak ne i!e yaradı"ı kanıtlanabilen yeni tedavilerin geli!tirmesi anlamına geliyor. Bu çı"ır açıcı dönü!üm sayesinde ba"ımlılık sorunu ile ilgili ahlakçı açıklamaları bir kenara atma ve bu ülkedeki ba"ımlıların kaderini belirleyen cezalandırıcı dı!lamaya bir son verme umudu do"mu!tur. Hastalı"ın gerçek niteli"i çok iyi biçimde ortaya kondukça artık ba"ımlılardan bu sorunu tek ba!ına gö"üslemeleri beklenmeyecektir. Bu yeni anlayı! tüm ba"ımlılara!imdiden yardımcı olmaya ba!lamı!tır bile. Ba"ımlıların, kendilerinin ve ailelerinin çoktan kaybettikleri umutları artık yeniden geri dönmeye ba!ladı. Bilim insanlarının çalı!maları sayesinde ba"ımlılık yüzünden zarar görmü! beyinlerin onarılabilece"i anla!ılmaktadır. Bu tedavilerde birden fazla deneme gerektirebilir. Büyük ihtimalle kolay da olmayacaktır. Ancak bu yapılabilir. Belki de en!a!ırtıcı bilgi, yeni ilaçların beyni normal i!leyi!ine kavu!turabilece"i, belli uyu!turuculara ve alkole yönelik arzuyu kontrol edebilece"i veya giderece"i bilgisidir. MADDE KULLANIMINA BA!LI BOZUKLUKLAR Ya!amın herhangi bir döneminde çe!itli nedenlerle ve özellikle de çevreye uyum veya kısa süreli haz arayı!ı ile madde kullanımı deneyimini neredeyse herkes ya!ayabilir. Bu durum nadiren az miktarda alkol almak, birkaç kez tütün içeren sigara içmek ya da herhangi bir sa"lık sorunu nedeni ile doktorunuzun önerdi"i sakinle!tirici ilacı almak olabilir. Tabii ki her madde kullanım davranı!ını tıbbi bir tanı ile özde!le!tirmemek gerekir. Madde kullanmaya ba!layan bazı ki!iler sadece rastgeldikçe kullanmaya devam 18

19 Bölüm:1Niçinvazgeçemezler19 ederler. Ancak bazıları da kendilerini canlı hissedebilmek için madde kullanmaya gerek duyan ba!ımlılar haline dönü"ürler. Madde kullanımına ba!lı bozukluklar ba"lı!ı altında ele alınacak olan tanılar ve tanımların arasındaki sınırlar çok açık de!ildir. Ancak tıp profesyonelleri bir kriter seti kullanarak bu kategorileri birbirinden ayırabilirler. Yazar ile okurlar arasında terminoloji bütünlü!ünün sa!lanması ve kitabımızın bundan sonraki bölümlerin daha iyi anla"ılması için madde kullanımına ba!lı bozukluklar ba"lı!ı altında verilenen tanılar ve tanımlar burada açıklanacaktır. Tanılar ve Tanımlar Madde: Halk arasında uyu"turucu olarak da adlandırılan alkol, esrar, eroin, kokain,amfetaminler, tiner, tütün gibi ba"ka kullanım alanları olsa bile ki"iler tarafından ruhsal ve fiziksel bazı etkilerini ya"amak için kullanılan, bedensel, ruhsal ve toplumsal boyutlarda ciddi zararları olan ajanlardır. Ancak kitapta madde terimi, alkol ayırt edilerek ba!ımlılık yapan di!er psikoaktif maddeler için kullanılmaktadır. Kötüye Kullanım: Temel özelli!i olarak kullanıcı ki"ide zararlı sonuçlara yol açan alkol veya madde kullanımı olarak tanımlanır. Bir ba"ka tanımı ise ilgili alkol veya maddenin tekrarlı kullanımı sonucunda belirgin olumsuz sonuçları ile kendini gösteren kullanım örüntüsüdür. Bu tanı ba"lı!ı altında ele alınacak olan alkol veya maddenin kullanım bozuklu!u, ba!ımlılık ölçütlerini "imdilik kar"ılamaz. Ancak kullanım devam ederse ileride ba!ımlılık tanısına öncül olabilece!ine dikkat etmemiz gerekir. Ayrıca bu tanı içine ba!ımlılık yapmayan çok çe"itli ilaçların kullanımları ve geleneksel tedaviler dahil edilebilir. Burada özellikle doktor kontrolü olmaksızın alınan antidepresanlar, laksatifler, a!rı kesiciler, antiasitler, vitaminler, sedatifler ve hormonlar gibi ilaçları ele alabiliriz. Ayrıca bu gruba belirli bitkisel ve geleneksel tedavilerle ba!ımlılık yaratmayan idrar söktürücüleri de ekleyebiliriz. Uzmanlar, kötüye kullanımı tanısını koyarken bir ki"inin son 12 aylık dönemde a"a!ıdaki durumlardan bir ya da birden fazlası ile kendini gösteren klinik açıdan belirgin bozulma ya da sıkıntıya neden olan uygunsuz alkol veya madde kullanım davranı"ına bakarlar: 1. Yükümlülükleri yerine getirmemek; örne!in okula veya i"e gitmemek, ev halkını ihmal etmek. 2. Umursamaz hareketler yapmak; örne!in içkiliyken araba kullanmak. 3. Yasal sorunlarla kar"ıla"mak; örne!in tutuklanmak. 4. Ki"isel sorunlara, örne!in partneriyle olan kavgaya ra!men madde kullanmaya devam etmek. Ba!ımlılık: Çok daha ciddi bir durumdur. Ba!ımlılık için daha önceden de!er verilen davranı"ların yerine çok daha büyük bir öncelikle bir veya daha fazla maddenin kullanımının geçmesine neden olan davranı" örüntüsü diyebiliriz. Ba!ımlılık davranı"ı mutlak de!ildir ve farklı derecelerde niceliksel bir fenomendir. #yile"me ve tekrarlama dönemleri ile seyredebilen kronik bir hastalıktır. PLASTİK DÜŞLER Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu 19

20 Alkol veya madde kullanımına ba!lı belirgin sorunların temel özellik olmasına ra!men ki"inin kullanımını sürdürece!ine i"aret eden bili"sel, davranı"sal ve psikolojik belirtilerin olmasını ba!ımlılık için yapılabilecek bir tanım olarak verebiliriz. Ba!ımlılık tanısı koymak için yine son 12 aylık bir dönemde, iki fizyolojik faktörü ve be" davranı" kalıbını içeren bir setten üç veya daha fazla kriterin kar"ılanıp kar"ılanmadı!ına bakırlır. Tolerans geli"imi veya geri çekilme belirtilerini saptamak tek ba"larına ba!ımlılık tanısı koymaya yetmez. Bütün davranı"sal i"aretler her maddenin kullanımı ile beraber ortaya çıkmaz. Fizyolojik Faktörler: Tolerans geli"imi; kullanıcın aynı miktarda alkol veya madde alması durumunda giderek etkinin azalması ya da istenilen etkiyi sa!lamak ya da sarho" olmak için artan miktarlarda alma gere!ini hissetmesidir. Çekilme belirtileri görülmesi; alkol veya madde kullanmaya son verildi!inde fiziksel ya da psikolojik bulguların ortaya çıkması ya da bu bulgular ortaya çıkmasın diye aynı maddeyi almaya devam etmektir. Davranı! Kalıpları: Alkol veya madde kullanmaya bir kez ba"layınca duramamak. Kendi koydu!u sınırları a"mak. Ba"ka aktivitelere ayrılan zamanı kısmak. Alkol veya madde kullanmaya veya elde etmeye a"ırı zaman harcamak. Ruhsal ya da fiziksel sa!lı!ın kötüle"tirmesine ra!men kullanmaya devam etmek. Yoksunluk Dönemi: Uzun süreli alkol veya madde kullanımından sonra aniden azaltılması ya da bırakılması halinde ortaya çıkan birtakım fiziksel ve ruhsal çekilme belirtileri ile karakterize bir dönemdir. Bu dönemde görülen bulgu ve belirtiler kullanılan maddenin cinsine, tüketilen miktara, kullanım süresi ve "ekline göre de!i"ir. Hekim müdahalesi ve hastane tedavisi gerekebilir. Uzun süreli ve yüksek dozda alkol veya madde kullanımından sonra ki"inin bırakma niyeti olursa öncelikle bir hekime danı"ılması önerilir. Zehirlenme (Entoksikasyon): Sarho"luk durumu olarak bilinen bu tablo, kullanılan maddeye ba!lı olarak kötü uyum göstermeye neden olan istenmeyen etkilerin ortaya çıkmasıdır. Yalnız bir davranı"ın kötü uyum özellikleri ta"ıyıp ta"ımadı!ını davranı"ın sergilendi!i topluma ve çevreye göre de!erlendirmek gerekir. Örne!in alınan alkol ki"iyi biraz konu"kan hale getirip sosyalle"mesine neden oluyorsa ya da bir aile toplantısında hafif denetimsiz kılıyorsa bunu kötü uyum gösteren davranı" olarak de!erlendirmememiz gerekir. Ama aynı davranı"lar resmi toplantılarda uygunsuz olabilir. Alkol veya Madde Kullanımı ile Tetiklenmi! Bozukluklar: Bu kategoride alkol veya madde kullanımına ba!lı tetiklenerek ortaya çıkan zehirlenme ve çekilme belirtilerine ek olarak organik ruhsal bozukluklar olarak adlandırılan yine alkol veya madde kullanımı ile tetiklenen bunama, unutkanlık, duygudurum bozuklu!u, kaygı bozuklu!u, psikotik bozukluk, cinsel bozukluk ve uyku bozuklu!u bulunmaktadır. Bırakma: Ba!ımlılık yapan maddeyi ki"inin artık kullanmamasıdır. Ba!ımlılık 20

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Bizi biz yapan degerli ogretmenlerimizin onunde saygiyla egiliyoruz...

Bizi biz yapan degerli ogretmenlerimizin onunde saygiyla egiliyoruz... Balikesir Kepsut 'tan Sevgili Fatih ogretmenimizin yazisini ogretmenlerimize, ozellikle de YIBOlarda gorev yapan ogretmenlerimize, yoneticilerimize armagan ediyor, ogretmenler gununuzu kutluyoruz... YIBOda

Detaylı

Nazlı Yürekler için!lk Adımım

Nazlı Yürekler için!lk Adımım Bu akşam Boğaziçi Üniversitesinden ilk projesine katılan Merve yazmış, Nazlı Yüreklere İlk Adim... Gönüllüler nasıl anlatılır... Gönüllülerin çocuklara sevgisi... Ve onların çocuklara ulaşma gayretleri...

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz

Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz 2006 YILLIK RAPORU: UYUTURUCU FYATLARINDA DÜÜ, YAKALAMALARDA ARTI Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz (23.11.2006, LZBON) Avrupa Uyuturucu ve Uyuturucu Baımlıı zleme Merkezi (EMCDDA), bugün

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20 Düğünlerde Takılan Sahte Paralar Yüksek eğitimini tamamlamış, babası ticaretle uğraşan, annesi ise bir bankada görevli bulunan bir ailenin tek kızıydı. Okul arkadaşı ile evlenmeye karar vermişlerdi. Damat

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

Degerli ILK YAR'larimizin Degerli Dostlari, Hepimizin yuregini yakan Soma faciasindan sonra cesitli teklifler ve sorular geldi...

Degerli ILK YAR'larimizin Degerli Dostlari, Hepimizin yuregini yakan Soma faciasindan sonra cesitli teklifler ve sorular geldi... Degerli ILK YAR'larimizin Degerli Dostlari, Hepimizin yuregini yakan Soma faciasindan sonra cesitli teklifler ve sorular geldi... ILKYAR olarak Soma'daki guzel cocuklar icin cesitli dusuncelerimiz var.

Detaylı

FRANSA DA OKULA GTME

FRANSA DA OKULA GTME Turc FRANSA DA OKULA GTME Fransa ya yeni gelen örencileri ve aileleri aırlama belgesi BU BELGE SORULARINIZI CEVAPLIYOR Çocuumu ilkokula, ortaokula veya liseye nasıl yazdırırım? Çocuum henüz fransızca konumuyor.

Detaylı

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi. Marifetli Çocuk Üç kadın ellerinde sepetleriyle pazardan dönüyorlardı. Dinlenmek için yolun kenarındaki kanepeye oturdular. Çocukları hakkında sohbet etmeye başladılar. Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli

Detaylı

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK? DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER SERBEST ZAMAN YAPTIK? Çocuklara sporun önemi anlatıldı ve her sabah spor yaptırıldı. Çocuklar ilgi köşelerinde öğretmen rehberliğinde serbest oyun

Detaylı

Esrar kullanımı dengeleniyor, gençler arasında gördüü rabetin azaldıına dair belirtiler var

Esrar kullanımı dengeleniyor, gençler arasında gördüü rabetin azaldıına dair belirtiler var YILLIK RAPOR 2007: ÖNEML NOKTALAR AB uyuturucu raporunun ilettii olumlu mesajlar, uyuturucuya balı ölümlerin yüksek düzeyi ve artan kokain kullanımıyla gölgeleniyor (22.11.2007, LZBON AMBARGO 10.00 CET)

Detaylı

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. TÜLN OTBÇER Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır. Ankara Hacettepe Üniversitesi Mayıs, 2004 ! - " $ - "%%&%$ - "%' $ - "(%' $ - "( ) (* $+,( $ - ") (',( $ - "- %./$ 0 1*&/1(2, %("%. 3/1(4""3%(/1-( /32 $$

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI VE PASİF ETKİLENİM TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ Başlıca tütün ürünleri nelerdir? SİGARA ELEKTRONİK SİGARA PİPO PURO NARGİLE ESRAR

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki

Detaylı

Güzellerden Güzellemeler...

Güzellerden Güzellemeler... Güzellerden Güzellemeler... Geçen hafta Tosya Y!BO ö"rencilerinin yaptıklarını anlatmı#tım, bu hafta da kolejlerde okuyan çocuklardan bir iki örnek verece"im Alev Okullarına gitmi#tim ilk dönem, Alev Okulları

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Kalbinize İyi Bakmak. Kalp Damar Hastalıklarından Korunmada Etkili Yöntemler Fikret Mert Acar SMMMO Bodrum

Kalbinize İyi Bakmak. Kalp Damar Hastalıklarından Korunmada Etkili Yöntemler Fikret Mert Acar SMMMO Bodrum Kalbinize İyi Bakmak Kalp Damar Hastalıklarından Korunmada Etkili Yöntemler Fikret Mert Acar SMMMO Bodrum Modern insanı temsilen muhasebeciler Tekerlekli sandalye ile ofiste ne kadar çok dolaştığının bir

Detaylı

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin kökünden kahverengi, pırıl pırıl bir şerit uzanıyordu.

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 1 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A.. 30.06.2013 Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu Sayfa No: 2 Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi

Detaylı

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir

Detaylı

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE

Detaylı

CEBİNİZ BIRAKIN DİYOR SMS TÜRKİYE PHASE ONE COMMUNITY-BASED QUESTIONNAIRE: SURVEY TURKISH VERSION

CEBİNİZ BIRAKIN DİYOR SMS TÜRKİYE PHASE ONE COMMUNITY-BASED QUESTIONNAIRE: SURVEY TURKISH VERSION CEBİNİZ BIRAKIN DİYOR SMS TÜRKİYE PHASE ONE COMMUNITY-BASED QUESTIONNAIRE: SURVEY TURKISH VERSION Ankara da Yetişkinlerde Sigara İçme Davranışının İncelenmesi Lütfen her soruda sizin için doğru olan yanıtı

Detaylı

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ www.armtr.org Yazan: Billur Demiroğulları Çizen: Yasemin Erdem Kontrol: Özlem Küçükfırat Bilgi (Çocuk Gelişim Uzmanı) Bu hikaye kitabının her türlü yayın hakkı Anorektal

Detaylı

Lütfen her maddeyi dikkatlice okuyun. Soruları boş bırakmayın, kendinizi en yakın hissettiğiniz tek bir şıkkı işaretleyin. Ortaokulu bitirmiş

Lütfen her maddeyi dikkatlice okuyun. Soruları boş bırakmayın, kendinizi en yakın hissettiğiniz tek bir şıkkı işaretleyin. Ortaokulu bitirmiş Lütfen her maddeyi dikkatlice okuyun. Soruları boş bırakmayın, kendinizi en yakın hissettiğiniz tek bir şıkkı işaretleyin. I Adınız soyadınız [..] II Doğum tarihiniz [ ] III Cinsiyetiniz? Kadın Erkek IV

Detaylı

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS Bu aratırma 2005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA

Detaylı

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN TEŞEKKÜR Kısa Film Senaryosu Yazan Bülent GÖZYUMAN Sahne:1 Akşam üstü/dış Issız bir sokak (4 sokak çocuğu olan Ali, Bülent, Ömer ve Muhammed kaldıkları boş inşaata doğru şakalaşarak gitmektedirler.. Aniden

Detaylı

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. TÜRKÇE 12-13: OKUMA - ANLAMA - YAZMA OKUMA - ANLAMA 1: Rezervasyon Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. Duşlu olması şart. Otel görevlisi: Tek kişilik odamız kalmadı

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

İyi Aksamlar, Bir gönüllümüzün annesinin mektubu da ekte yer alıyor... Bir de 12 sene sonra gelen mesaj...

İyi Aksamlar, Bir gönüllümüzün annesinin mektubu da ekte yer alıyor... Bir de 12 sene sonra gelen mesaj... İyi Aksamlar, İLKYAR projelerinden dönerken proje değerlendirilir... Projeye ilk defa katılan "kelebekler" değerlendirmeye baslar, daha sonra 2., 3. nesil "kelebekler" konuşur... Konuşma o kadar sürer

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

BENMAR VE KURUTMA DOLABININ KULLANIMI

BENMAR VE KURUTMA DOLABININ KULLANIMI S.D.U. ARKKARAAAÇ MESLEK YÜKSEKOKULU GIDA LABORATUVARINDA BULUNAN BAZI MKROLEMCL ARAÇLARIN PROGRAMLANMASI VE ÇALITIRILMASI Mikroilemcili bir ekipmana program yapabilmek için ilemin yapılacaı anda herhangi

Detaylı

Ye aya Gelece i Görüyor

Ye aya Gelece i Görüyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Ye aya Gelece i Görüyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Jonathan Hay Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Mary-Anne S. Türkçe 60. Hikayenin 27.si www.m1914.org Bible

Detaylı

Topluluk Zorlukla Kar ıla ıyor

Topluluk Zorlukla Kar ıla ıyor Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Topluluk Zorlukla Kar ıla ıyor Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 56.si www.m1914.org

Detaylı

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

ğ ğ ş ğ ğ ğ ş ğ ğ ş ş ş

ğ ğ ş ğ ğ ğ ş ğ ğ ş ş ş ğ İ ğ ğ ğ ğ ğ ğ ğ Çocuğun bakımı için ie gitmediğinizde aağıdaki durumlarda anababalık geçici parası alabilirsiniz: Çocuk hastaysa veya bulaıcı hastalık kapmısa; Çocuğun normal bakıcısı hastaysa veya bulaıcı

Detaylı

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kayıp Kayıp, yaşam döngüsünün her evresinde yaşanır. bağımsızlık kaybı ilişki kaybı, sağlık kaybı, iş kaybı, ekonomik kayıp, evcil hayvan kaybı, organ

Detaylı

22.05.2014 Perşembe İzmir Gündemi

22.05.2014 Perşembe İzmir Gündemi 22.05.2014 Perşembe İzmir Gündemi GÜNAH KEÇİSİ BULUNDU! Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tancan Uysal, Soma daki kömür faciası hakkında çok tartışılacak bir yazı kaleme aldı.

Detaylı

Türkiye de Bağımlılık Epidemiyolojisi. Dr. Zehra Arıkan

Türkiye de Bağımlılık Epidemiyolojisi. Dr. Zehra Arıkan Türkiye de Bağımlılık Epidemiyolojisi Dr. Zehra Arıkan Araştırmacı: Danışman: Konuşmacı: Glaxo, Sanovel, Bilim Epidemiyoloji Tıbbi araştırmaların yöntem bilimi Sağlık sorunlarının tanımlanması, nedenlerinin

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

5A 5R KAVRAMLARI. Dr.Cengiz ÖZGE Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

5A 5R KAVRAMLARI. Dr.Cengiz ÖZGE Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı 5A 5R KAVRAMLARI Dr.Cengiz ÖZGE Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Genel İlkeler Tütün bağımlılığı kronik bir hastalıktır. Genellikle birkaç denemeden sonra bırakılır. Her

Detaylı

YARIŞÇI Senaryo - Kemal ÇİPE

YARIŞÇI Senaryo - Kemal ÇİPE YARIŞÇI Senaryo - Kemal ÇİPE Hızla gelen bir ambulans görürüz. Sirenleri durmadan çalmaktadır. Hastanenin kapısından içeri girer. Hastane bahçesi / Dış Gün / 01-01 Hızla gelen bir ambulans. Sirenleri çalmaktadır.

Detaylı

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, DEŞŞET ORMANI, YARATIKKÖY Anneciğim ve Babacığım, Mektubunuzda sevgili bebeğinizin nasıl olduğunu sormuşsunuz, hımm? Ben gayet iyiyim, sormadığınız için

Detaylı

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular hazır olun düşüyoruz diyor. Düşüyoruz ama ben dâhil

Detaylı

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır. Alzheimer hastalığı nedir, neden olur? Alzheimer hastalığı, yaşlılıkla beraber ortaya çıkan ve başta unutkanlık olmak üzere çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan ilerleyici bir beyin hastalığıdır.

Detaylı

9. Sigarayı bırakma zamanı

9. Sigarayı bırakma zamanı 9. Sigarayı bırakma zamanı 1 9. Sigarayı bırakma zamanı Dünyada 8 saniyede 1 can alan, yılda 4 milyon kişinin ölümüne neden olan, dünyada her 10 erişkinden birinin ölüm nedeni sayılan sigarayı bırakmak

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. lk Kilisenin Do u u. 60. Hikayenin 55.si.

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. lk Kilisenin Do u u. 60. Hikayenin 55.si. Çocuklar için Kutsal Kitap sunar lk Kilisenin Do u u Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe 60. Hikayenin 55.si www.m1914.org Bible for

Detaylı

ilkokul Yeşilcan la Temiz Hava

ilkokul Yeşilcan la Temiz Hava ilkokul Yeşilcan la Temiz Hava SUNUM İÇERİĞİ Bağımlılık Nedir? Tütün Ürünleri Nelerdir? Sigaranın Arttırdığı Riskler Kendimi Nasıl Korurum? Sigara İçmemenin Faydaları 2 3 4 5 Bağımlılık Nedir? Bağımlılık

Detaylı

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES Bu aratırma 005 yılında 1. Uluslararası zmir Özel Eitim ve Otizm Sempozyumu'nda poster bildiri olarak sunulmutur. OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN

Detaylı

Çin Konferansı Panel Bölümü Notları

Çin Konferansı Panel Bölümü Notları Çin Konferansı Panel Bölümü Notları Çin Konferansı kapsamında düzenlenen Çin ve Türkiye: Yatırımda ve Dı Ticarette Sorunlar, Fırsatlar, birlikleri konulu Panel, Çin ile ilikileri olan irketlerin temsilcilerini

Detaylı

Petrus ve Duanın Gücü

Petrus ve Duanın Gücü Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Petrus ve Duanın Gücü Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Ruth Klassen Türkçe Havari Petrus, ba kalarına sa hakkında anlatmak

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK

HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ ΙV ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70013 Γ) HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK DİNLEYELİM

Detaylı

1. Bütün Organizasyonlar için Risk De erlendirme ablonu... 2. Bütün Organizasyonlar için Yangın Riski De erlendirme ablonu...

1. Bütün Organizasyonlar için Risk De erlendirme ablonu... 2. Bütün Organizasyonlar için Yangın Riski De erlendirme ablonu... 1. Bütün Organizasyonlar için Risk Deerlendirme ablonu... 2. Bütün Organizasyonlar için Yangın Riski Deerlendirme ablonu... 3. Sıcak ler zin ablonu... 4. Organizatörler için Mekan Hakkında Soru Formu...

Detaylı

Turkcell 5228 e her mesajiniz 1 kitaba donusuyor.. --

Turkcell 5228 e her mesajiniz 1 kitaba donusuyor.. -- Iyi Geceler, tekrar yazabiliyoruz nihayet... Bu gece iki guzel insani tanitmak isteriz size... Biz kendilerini tanimaktan mutluluk duyuyoruz... Siz de ucundan tutar, siz de annesinden ayri yatili okuyan

Detaylı

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM Dr. Ayhan HELVACI *1924-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik

Detaylı

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. ÇAYLAK Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. Alt katta genel tıbbi muayene ve müdahaleleri yapılıyordu. Bekleme salonu ve küçük bir de laboratuar vardı. Orta katta diş kliniği ve ikinci bir muayene

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

Araç kullanmanın zorlukları

Araç kullanmanın zorlukları Araç kullanmak o kadar kolay değildir 32 Tek başına araç kullanan yeni sürücülere ilişkin bazı bilgiler 34 29 1200 Victoria'da her ay yaralanan veya ölen sürücü sayısı (6 yıllık bir dönem içinde) 1000

Detaylı

Saygilarimizla... ILKYAR -- Cocuklarimiz, ilk goz agrilarimiz, ilk yarimiz; hele ki uzaklardaki, YIBOlardaki cocuklarimiz, kardeslerimiz...

Saygilarimizla... ILKYAR -- Cocuklarimiz, ilk goz agrilarimiz, ilk yarimiz; hele ki uzaklardaki, YIBOlardaki cocuklarimiz, kardeslerimiz... Degerli ILKYAR Dostlari, ILKYAR sizlerle o kadar guzel ve baskalarina ornek isler basariyor ki... Bunlardan biri de "Bir Bebek Yapar misiniz?" projesi... Sevgili Nur Alpar bu isi baslatan kisi oldu...

Detaylı

Royal Visio Görme bozukluğu olanlar ve körler için uzmanlık merkezi

Royal Visio Görme bozukluğu olanlar ve körler için uzmanlık merkezi Royal Visio Görme bozukluğu olanlar ve körler için uzmanlık merkezi Geniş imkânlar Hollanda da binlerce insan, görme bozukluğu olarak adlandırılan kalıcı hâldeki kısmi veya tam görme kayıpları ile mücadele

Detaylı

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda...

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda... 4. ve 5. Değerlendirme Sınavları Puanlama Aşağıda... 4. Sınav Test Soruları 5 puan 6x5=30 Çetele tablosu 5 puan 10x5=50 Doğru-Yanlış 2 puan 5x2=10 Sayı örüntüsü 2 puan 5x2=10 5. Sınav Test Soruları 5 puan

Detaylı

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 Düzenleyen Administrator Salý, 15 Haziran 2010 Mersin Gazetesi KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 YAZIK Abidin GÜNEYLÝ-Mersin Küfürün adýný günah koymuþlar Etsem bana yazýk etmesem

Detaylı

Histeri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir.

Histeri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir. Konversiyon bozukluğu, altta yatan organik bir neden bulunmaksızın ortaya çıkan, bayılma, felç olma ve duyu kaybı gibi nörolojik belirtilerdir. Hastalar

Detaylı

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU ADI- SOYADI T.C. KİMLİK NUMARASI DOSYA NUMARASI İLK GÖRÜŞME TARİHİ Çocukla İlgili Genel Bilgiler Hukuki statüsü Suça Sürüklenen Mağdur Tanık Korunmaya

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com Acele karar vermeyin Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanıyormuş. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kral bu at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

Senin bir yaşlı piri fani mi yoksa pırıl pırıl istikbal vadeden bir delikanlı yada erkek mi kadın mı olduğunu bilmiyorum.

Senin bir yaşlı piri fani mi yoksa pırıl pırıl istikbal vadeden bir delikanlı yada erkek mi kadın mı olduğunu bilmiyorum. Sevgili hırsız dostum! Senin bir yaşlı piri fani mi yoksa pırıl pırıl istikbal vadeden bir delikanlı yada erkek mi kadın mı olduğunu bilmiyorum. Bildiğim, kesin ve kat i bir şey var ki, oda senin insan

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

Tanrı nın Güçlü Adamı

Tanrı nın Güçlü Adamı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar im on, Tanrı nın Güçlü Adamı Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Lyn Doerksen Türkçe 60. Hikayenin 14.si www.m1914.org

Detaylı

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu.

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu. İÇİNDEKİLER Yine Yeni Komşular 7 Korsanlar Ninjalara Karşı 11 Akari 21 Tükürme Yarışı 31 Mahallede Huzursuzluk 39 Korsanların Yasaları 49 Yemek Çubukları ve Terli Ayaklar 56 Korsan Atlet 68 Titanların

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

Zengin Adam, Fakir Adam

Zengin Adam, Fakir Adam Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Zengin Adam, Fakir Adam Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim

Detaylı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı

Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocu u Hizmetkarı Yazari: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Tercüme eden: Nurcan Duran Uyarlayan: Lyn Doerksen Türkçe Hanna, Elkana adındaki iyi bir

Detaylı

BİR BAKIŞTA SAĞLIK -AVRUPA 2010 -

BİR BAKIŞTA SAĞLIK -AVRUPA 2010 - BİR BAKIŞTA SAĞLIK -AVRUPA 2010 - (OECD ve Avrupa Birliği işbirliğinde hazırlanan Bir Bakışta Sağlık-Avrupa 2010 adlı yayının özetidir) AĞUSTOS 2011 ANKARA İçindekiler ÖZET 1 BÖLÜM 1- SAĞLIĞIN DURUMU...

Detaylı

RUSYA-UKRAYNA ENERJ KRZ STRATEJK BR DEERLENDRME

RUSYA-UKRAYNA ENERJ KRZ STRATEJK BR DEERLENDRME RUSYA-UKRAYNA ENERJ KRZ STRATEJK BR DEERLENDRME I. RUSYA NIN YEN STRATEJS OCAK 2005 1- Rusya, ekonomik, siyasi ve askeri açıdan yeniden güçlenmek ve öncelikle bölgesinde nüfus sahibi olabilmek stratejisinde

Detaylı

Babamın Sihirli Küresi AYTÜL AKAL

Babamın Sihirli Küresi AYTÜL AKAL Babamın Sihirli Küresi AYTÜL AKAL Babamın Sihirli Küresi 2011, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A.Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR YAZAR: Aytül Akal RESimleYen: Mustafa Delioğlu KAPAK TASarımı:

Detaylı

Lütfen cümleleri -me ekiyle dolayl anlat ma çeviriniz.

Lütfen cümleleri -me ekiyle dolayl anlat ma çeviriniz. Lütfen cümleleri -me ekiyle dolayl anlat ma çeviriniz. 1- Ahmet, bana Mehmet sana yard m etsin. dedi. 2- Ben, banka memuruna Paralar bozuk olsun. dedim. 3- E im Yemek fazla ya l olmas n. dedi. 4- Ö retmen,

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: 1. Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? (Hangi saatlerde) 2. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? 3. Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını

Detaylı

REHBERLİK VE İLETİŞİM 8

REHBERLİK VE İLETİŞİM 8 REHBERLİK VE İLETİŞİM 8 Yrd. Doç. Dr. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com İletişim Süreci KAYNAK Kodlama MESAJ Kod Açma ALICI KANAL Geri Besleme KANAL Sözsüz İletişim Beden dilimiz jestler, mimikler,

Detaylı

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΕΛΙΚΕ ΕΝΙΑΙΕ ΓΡΑΠΣΕ ΕΞΕΣΑΕΙ ΥΟΛΙΚΗ ΥΡΟΝΙΑ: 2012-2013 Μάθημα: Σοσρκικά

Detaylı