T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GAZETECİLİK ANABİLİM DALI ÇOK PARTİLİ DÖNEME GEÇİŞE YEREL BASININ BAKIŞI YENİ ASIR GAZETESİ ÖRNEĞİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GAZETECİLİK ANABİLİM DALI ÇOK PARTİLİ DÖNEME GEÇİŞE YEREL BASININ BAKIŞI YENİ ASIR GAZETESİ ÖRNEĞİ"

Transkript

1 T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GAZETECİLİK ANABİLİM DALI ÇOK PARTİLİ DÖNEME GEÇİŞE YEREL BASININ BAKIŞI YENİ ASIR GAZETESİ ÖRNEĞİ ( ) YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Ceyda AKTAŞ Tez Danışmanı Prof. Dr. Nurettin GÜZ Ankara, 2012

2

3 i ÖN SÖZ 1950 li yıllarla ilgili araştırmam sırasında o dönemlere yolculuğumun kesintisiz sürmesi için özel çaba sarf ettim. Çünkü dönemin ruhunu inceleyebilmek adına kesintisiz bir inceleme dönemi gerekli olduğunun bilinciyle araştırmalarımı sürdürdüm. Ancak iş ve özel yaşam şartları içerisinde bu pek de mümkün olmamakla birlikte tez yazım aşamasında engellerle karşılaştım. Tüm bu sorunlarla baş etmemde varlığını hissettirerek yardımcı olan herkese teşekkür etmek istiyorum. Öncelikle araştırmamda gerekli olan Yeni Asır Gazetesi arşivinin kapılarını ardına kadar açarak bana yardımcı olan başta Yeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı ve arşiv incelemelerime katkıda bulunan arşiv çalışanları Kemal Sağlam ve Alaattin Avcı İle tüm Yeni Asır Gazetesi ailesine teşekkür ederim. Tezin araştırma kısmını tamamladıktan sonra yazım aşamasına adapte olmamda motive edici konuşmalarıyla benimle itinayla ilgilenen Yeni Asır Gazetesi Sayfa Sekreteri Birkan Yüksel akademik çalışmalara verdiği önemden ötürü teşekkür ediyorum. Ders ve tez dönemimde varlığını her zaman hissettiren, bana olan inancı ve güveniyle onur duyduğum ve motive olduğum, en ince ayrıntılarına kadar tezim ile bire bir ilgilenen tez danışmanım Prof. Dr. Nurettin Güz e teşekkür ederim. Ve elbette ki tezimi tamamlamamı sabırsızlıkla bekleyerek maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen annem ve babam Nevin ve Niyazi Dinçbakır a teşekkürü bir borç bilirim. Son olarak tezimi hazırlamamı sabırla bekleyen, araştırma ve düzenleme çalışmalarımdaki bilfiil desteklerinden dolayı Erden Aktaş a çok teşekkür ederim.

4 ii İÇİNDEKİLER KISALTMALAR DİZİNİ v GİRİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM CUMHURİYET DÖNEMİNDE SİYASAL YAPI VE BASIN 1.1. TÜRKİYE DE SİYASAL YAPI Çoklu Parti Sistem Denemeleri Tek Partili Dönem Yeni Muhalefet Partisi Demokrat Parti Yeni Bir Partinin Kurulmasına Doğru Demokrat Parti nin Doğuşu SİYASAL YAPILANMA VE BASIN Demokratik Mücadele Basın Demokratik Mücadele Ulusal Basın Demokratik Mücadele Yerel Basın İzmir Basını ve Yeni Asır Gazetesi İzmir Basını Demokrat İzmir Gazetesi Sabah Postası Gazetesi Ege Ekspres Gazetesi Demokrat Ege Gazetesi Ege Güneşi Gazetesi Ticaret Gazetesi 20

5 iii Yeni Asır Gazetesi Demokrat Parti ye Basın Desteği Demokrat Partiye Ulusal Basından Destek Demokrat Parti ye Yeni Asır Gazetesi Desteği Seçimleri ve Basına Yansıması Seçimlerinin Ulusal Basına Yansıması Seçimlerinin Yeni Asır Gazetesi ne Yansıması 32 İKİNCİ BÖLÜM 1950 SEÇİMLERİ VE SONRASINDA BASIN SEÇİMLERİ VE BASIN Seçim Öncesi Siyasal Mücadele ve Basın Seçim Öncesi Siyasal Mücadele Seçim Öncesi Yeni Asır Gazetesi ne Yansıyanlar Seçimleri ve B asındaki Değerlendirmeler Seçimleri ve Sonuçları Seçimlerin Ulusal Basında Değerlendirilmesi Seçimlerin Yeni Asır Gazetesi nde Değerlendirilmesi Demokrat Parti Hükümetinin Kuruluşu ve Basındaki Değerlendirmeler Yeni Hükümetin Kuruluşu Yeni Hükümetin Yeni Asır Gazetesi nde Değerlendirilmesi DEMOKRAT PARTİ İKTİDARI VE BASIN Demokrat Parti Hükümeti ve Basın 48

6 iv Demokrat Parti İktidarının İcraatları Basına Yönelik Yenilikler Sayılı Basın Kanunu Sayılı Kanun Basın Destekleri Hükümetin İcraatlarının Yeni Asır Gazetesi ne Yansıması Hükümetin Çatırdaması ve Basındaki Ayrışmalar 58 SONUÇ 62 KAYNAKÇA 66 EKLER 70 TÜRKÇE ÖZET SAYFASI 72 İNGİLİZCE ÖZET SAYFASI 74

7 v KISALTMALAR ABD CHP DP IMF TBMM TC TCF SCF : Amerika Birleşik Devletleri : Cumhuriyet Halk Partisi : Demokrat Parti : Ulusal Para Fonu : Türkiye Büyük Millet Meclisi : Türkiye Cumhuriyeti : Terakkiperver Cumhuriyet Fıkrası : Serbest Cumhuriyet Fıkrası

8 1 GİRİŞ Bu çalışma Çok Partili Döneme Geçişe Yerel Basının Bakışı nı tespit amacına yöneliktir. Ancak bu geniş araştırma alanı, yılları arasındaki Yeni Asır Gazetesi Örneği nden yola çıkılarak incelenecektir. Cumhuriyet döneminin önemli olaylarıyla birlikte siyasal yapının ortaya dökülmesi gerçekleştirilmeden, basına yansıyan unsurlar derinlemesine anlaşılamaz. Bu yüzden çalışmanın temeli, Cumhuriyet dönemindeki siyasal yapıya ve bu dönemdeki basının demokratik mücadelesine oturtulmaya çalışılmış, ardından 27 yıllık tek parti iktidarı döneminin sonlanması ve basına yansıması ortaya konulmuştur. Böylece Türkiye nin çalkantılı ve buhranlı yıllarındaki baskıcı iktidarın halka, dolayısıyla da basının yanlı tavrına yönelişine açıklık getirilmek istenmiştir. Şüphe yoktur ki, bir ülkenin basın organlarına tanınan hürriyetler ile siyasi iktidar ve siyasi rejimin karakteri arasında sıkı bir ilişki vardır. 1 Çalışmanın ortaya koyduğu tespitlerle birlikte bu ilişki de gözler önüne serilecektir. Ayrıca aynı tespitlerle birlikte basın organları; sadece haber verme, eğiten, oyalayan birer vasıta olmanın yanında kamuoyunu oluşturan ve açıklayan, tarihe mal olan olayların incelenmesinde ve dönemin çalkantılı ruhunu yansıtıcı, siyasi yapının değiştirilmesinde önemli bir rol oynayıcı özellik taşıdığına örnek teşkil edecek bir kaynak olarak da karşımıza çıkacaktır. 2 Türk siyasal hayatında yılları arasında yaşanan dönemde Türkiye savaş sonrası kurulan düzende yerini alma çabasına girmiş, Cumhuriyetin kuruluşu ile başlayan siyasal rejim değişerek çok partili siyasal yaşama geçilmiştir. Ancak 27 yıllık tek parti iktidarının değişerek ülke yönetiminin Demokrat Parti ye geçmesi 1950 yılında gerçekleşmiştir. Bu nedenle, iktidarın el değiştirip muhalefet partisinin iktidar, 27 yıllık iktidar partisinin ise muhalefet partisi konumuna geçmesi, demokrasi tarihine sancılı bir süreç olarak geçmiştir yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti nde ilki 1924, ikincisi 1930 yılında olmak üzere iki kez çok partili siyasi hayata geçiş adımı atılmış, ancak 1 Nurettin Güz, Türkiye de Basın ve İktidar İlişkileri, 2. Baskı, Turhan Kitabevi, Ankara, 2008, s Güz, a.g.e., s Kemal Karpat, Türk Demokrasi Tarihi, 2. Baskı, İstanbul, Timaş Yayınları, 1967, s. 92

9 2 ikisinden de sonuç alınamamıştır. 4 İkinci Dünya Savaşı sonrasında yeni dünya düzeni Türkiye de de rejim değişikliğini zorunlu kılmış ve çok partili siyasal hayat başlamıştır. Cumhuriyetin kurucusu Atatürk ün son başbakanı, liberal ekonomi yanlısı Celal Bayar ve üç arkadaşı tarafından kurulan Demokrat Parti, benzeri görülmemiş biçimde halkı peşinden sürüklemiş ve 1950 yılında 27 yıllık tek parti iktidarına seçimle son vermiştir. Beyaz ihtilal olarak da adlandırılan bu seçimden sonra girdiği bütün seçimleri kazanan Demokrat Parti, 1960 yılında yapılan bir darbe ile iktidardan uzaklaştırılmış, parti genel başkanı ve Başbakan Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edilmiştir. 5 DP iktidarı döneminde siyaset, seçkinler uğraşı olmaktan çıkarak, geniş halk kitlelerine ulaşmış, böylelikle Türk siyasi kültürüne olumlu etkide bulunulurken, bürokratik-baskıcı devlet geleneğinin yumuşaması ve milli bir ticaret-sanayi burjuvazisinin doğması sağlanmıştır. Tarım reformu, barajlar ve hidroelektrik santraller, eğitim ve ulaşım hizmetlerinin yaygınlaştırılmasının sonucu olarak siyasi yapının katı kalıpları yıkılmış ve Türkiye, tarihinin en önemli değişimini yaşamıştır. 6 İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra değişen bölgesel ve uluslararası dengelerin Türkiye'yi demokratikleşmeye zorlaması ve Türkiye içinde tek parti iktidarına karşı çıkan toplumsal grupların muhalefeti siyasal anlamda yeni bir dönemin açılmasına neden olmuş, siyaset ve siyasi iktidar tek parti tekelinden alınarak toplumsal tabana yayılmıştır. Böylece Cumhuriyet çok partili siyasal hayatla birlikte asli manasına kavuşabileceği bir zemine kavuşmuştur. 7 Demokratik eğilime basının da destek vermesiyle güçlenen Demokrat Parti, parti programı çerçevesinde özgürleşme ve demokratikleşmeyi esas alan bir yapı sergilemiştir. Basının tek partiden bıkkınlığının verdiği hararet de özgür basın isteğiyle birlikte demokrat bir Türkiye özlemiyle yeni kurulan bu partiye sonuna kadar destek verilmiştir. 4 Güz, a.g.e. s Sina Akşin, v.d., Yakınçağ Türkiye Tarihi ( ), I. Cilt, Milliyet Kitaplığı, 2003, s Karpat, a.g.e. s Güz, a.g.e., s. 198

10 3 Tek parti iktidarının seçkinci özelliğine ve kökten modernleşme anlayışına bir tepki olarak da değerlendirilebilecek olan Demokrat Parti'nin yükselişi bu yönüyle dikkate değerdir. Kitle iletişim araçlarının kamuoyu oluşturma ve kitleler üzerindeki gücünü göz önüne alacak olursak bu dönemin basın organları üzerinden incelenmesi daha da önem kazanacaktır. Araştırmanın amacını ortaya koymak için öncelikle tek parti döneminde siyasal yapıya ve basın kuruluşlarının genel durumuna temas edilecektir. Bu dönem siyasetin, ekonominin ve kültür politikalarının tek parti iktidarının tekelinde olduğu bir dönemdir. Bu dönemi iyice anlamadan Türkiye'nin demokratikleşme sancısını ve basına yansımasını kavramak güçtür. Ardından Türkiye'de 27 yıllık iktidar partisinin muhalefet partisi haline geleceği 1950 seçimleri ve değerlendirilmesi ortaya konmaya çalışılacaktır. Bu konu çerçevesinde basındaki yansımalar da siyasal yapının değişmesine katkısını gözler önüne serecektir. Ve son olarak 1 yıllık iktidar partisi DP nin icraatları ve basındaki ayrışmalar tespit edilmeye çalışılacaktır. Tüm bu araştırma konuları içerisinde özelikle kapsam, iç siyaset yapısıyla sınırlandırılmıştır. Zira çalışmanın verdiği sınırlılıklarla dönemin tüm siyasal yapısını sergileyebilmek, araştırmak mümkün görünmemektedir. Ayrıca araştırma konusunu kapsayan dönem içerisindeki siyasal yapının basına yansıması araştırılırken, ulusal basının değerlendirilmesine belli ölçüde yer verilebilmiş, araştırma Yeni Asır Gazetesi baz alınarak şekillendirilebilmiştir. Nitekim araştırma konusu da buna yönelik olarak Yeni Asır Gazetesi örneği şeklinde isimlendirilmiştir. Çok partili döneme geçiş süreci, tarihsel anlamda her ne kadar Demokrat Parti nin kuruluş tarihi olan 1946 yılıyla birlikte başlamış olsa da, araştırma konusunu arşiv incelemesi açısından bakacak olursak yılları gibi iki yıl içerisinde sınırlamak da araştırmanın güvenilirliği açısından önemlidir. Çalışmanın konusu içerisinde geçen demokratikleşme sürecinde basının önemli bir rol oynadığı varsayılmaktadır. 27 yıllık bir tek parti iktidarı dönemindeki ülkenin baskıcı yapısı içerisindeki basın organlarının ne kadar demokratik bir platform oluşturabilecekleri tartışılır. Ancak ülkenin siyasal yapısından hoşnutsuzluk, baskıcı tutumdan yakınma ve özgürleşme isteği, siyasal rejimin demokratik temellere oturması talebi ilk olarak basın

11 4 organlarında yer bulacağı düşünülmektedir. Özgür basın isteğiyle birlikte siyasal rejimde de değişiklik yapılması için muhalefetten yana yanlı bir tavır sergileyeceği düşünülen basın organlarının, iktidara karşı özgür bir yapı ancak muhalefet yanlısı bir tavır sergilediği varsayılmaktadır. Böylece basının siyasal yapının değişikliğinde büyük rol oynadığı da bilinmektedir. Araştırma konusu, tüm bu varsayımlar doğrultusunda inceleme altına alınırken dönemin siyasal yapısını yansıtan farklı kaynaklara başvurulmuş, basın organlarının arşiv taraması yapılmıştır. Tüm bu araştırmalar sırasında dönemin siyasal yapısının ortaya konulmasının ardından dönem içerisinde durum tespiti yöntemine başvurulmuştur. Araştırma konusunun çizilen sınırlılıkları içerisinde basın organları değerlendirilmeye alınmış ve tarihsel ve siyasal boyutları ele alınarak durum tespiti yöntemi uygulanmıştır. Araştırma konusu seçilirken dikkat edilmiştir ki, bugüne kadar yapılmış tez çalışmaları arasında Yeni Asır Gazetesi nin araştırma alanı olarak seçilmesi ender rastlanan bir konudur. Doğrudan tez konumla ilgili daha önce bir tez çalışması yapılmamış olmakla birlikte, iki önemli tez çalışması araştırmamda öncülük etmiştir. Bunlardan ilki Nilgün Gürkan ın yıllarını kapsayan Türkiye de Demokrasiye Geçişte Basın isimli İletişim Yayınlarından yayınlanan çalışması olmuştur. Bir diğer çalışma ise Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı Genel Gazetecilik Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi olan Yeni Asır Gazetesi ve Ege de Bölge Gazeteciliği konulu 2007 de Ali Dur tarafından hazırlanan çalışmadır. Bu konu çerçevesinde araştırma iki bölümde incelenmiştir. Cumhuriyet Döneminde Siyasal Yapı ve Basın başlığı altında toplanan birinci bölümde Türkiye nin tek partili dönemlerinden ele alınmak suretiyle siyasal yapısı incelenmiş, çok partili geçiş sürecine kadar olan demokratik mücadele ve bu süreç içerisindeki yerel ve ulusal basın gözler önüne serilmeye çalışılmıştır. Bu bölüm içerisinde çalışma örneğini oluşturan Yeni Asır Gazetesi nin de içerisinde bulunduğu İzmir basını da detaylı olarak incelenecektir. Yine aynı bölümde çok partili sistemin ilk seçimleri olarak tarihe geçen 1946 seçimleri de yer alacaktır. İkinci bölümde ise 27 yıllık iktidar olan CHP nin muhalefet partisi konumuna geçerek tek partili sistemin yıkıldığı 1950 seçimleri ve sonrasında

12 5 yaşanan gelişmeler incelenecektir. Bu bölümde seçimlerin basına yansıması ve Yeni Asır Gazetesi nde ayrıntılı olarak yer alması konu edilecektir. Seçimler sonrasında yeni hükümetin kuruluşu bu dönemde iç siyasetin durumu ve basındaki yansımaları yine bu bölümde ele alınacaktır. Ve son olarak hükümetin icraatları ve özellikte basın tarihi için önemli görülen yasaların yenilenmesinin de inceleneceği bu bölümde, hükümetin çatırdamasına değinilecek derinlemesine durum tespitleriyle basına yansımaları yer alacaktır.

13 6 BİRİNCİ BÖLÜM CUMHURİYET DÖNEMİNDE SİYASAL YAPI VE BASIN 1.1. TÜRKİYE DE SİYASAL YAPI Çoklu Parti Sistem Denemeleri Türkiye de demokratikleşme hareketlerinin başladığı çok partili sistem denemelerini irdelemeden önce ülkedeki tek partili sistemin siyasal yapısının incelenmesi gereklidir. Tez konusunu oluşturan Çok Partili Döneme Geçiş sürecini hazırlayan bu tek partili dönemin ve çok partili sistem denemelerinin yaşandığı sürecin özellikleri ortaya konmadan Türkiye nin demokratikleşme sürecini anlamak güçtür. Bu amaçla başarısızlıkla sonuçlanan çok partili sistem hareketlerinin ve siyasetin, ekonominin ve kültür politikalarının tek parti iktidarının tekelinde olduğu bu dönem öncelikle incelenecektir. Türkiye de Millî Mücadelenin başarıyla sonuçlanmasını izleyen birkaç yıl devlet yapısının cumhuriyetçi ve modern esaslara göre yeniden kurulması çabalarıyla geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu nun siyasi ve bürokratik mirası üzerine, ondan oldukça farklı ilkeler doğrultusunda yeni bir yapılaşmanın gerçekleştirilmesi kolay olmamıştır. Yüzyıllarca mutlak bir idare altında yaşadıktan sonra, milli egemenlik sistemine geçmek sancılı bir süreçtir. Bu bakımdan Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulduktan ve Cumhuriyet ilan edildikten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi nin çalışmaları, tek parti sistemine dayanmaktaydı. Ancak bu dönem içerisinde, başarısızlıkla sonuçlanmış olsa da çok partili sistem denemeleri gerçekleştirildi. Cumhuriyet Halk Fırkası, 9 Eylül 1923`te Mustafa Kemal (Atatürk) tarafından kurulmuş olan, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk siyasi partisidir. Parti 1923'te kurulmasının ardından cumhuriyeti ilan etmiş ve inkılapların gerçekleşmesini sağlamıştır. Başlangıçta adı "Halk Fırkası" olan parti, 1924 yılındaki kurultayda adını "Cumhuriyet Halk Fırkası" olarak değiştirdi yılında "Cumhuriyetçilik", "Halkçılık" ve "Milliyetçilik" ilkelerini tüzüğüne ekledi yılındaki kurultayda daha önceki üç ilkeye "Devletçilik",

14 7 "Devrimcilik" ve "Laiklik" ilkeleri de eklenerek ilkeler altıya çıkarıldı ve partinin adı "Cumhuriyet Halk Partisi" oldu. 8 Cumhuriyet Türkiye sinin kurucusu Kemal Atatürk kendi modernleşmeci toplumsal-siyasal projesini 1922 yılından itibaren gerçekleştirmeye başlayınca, bazı eski silah arkadaşlarıyla yolu ayrılmaya başlamıştı. İlk sıkıntılar daha Lozan barış görüşmeleri sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisi nde beliren direnişle ortaya çıktı. Bu nedenle daha uyumlu bir Meclis kompozisyonu sağlanması amacıyla Mustafa Kemal in düşüncesi doğrultusunda TBMM 1 Nisan 1923 te kendini feshetti. Yeni Meclis te Mustafa Kemal in taraftarları çoğunluktaydı. Böyle bir meclis manzarası hem Lozan Antlaşması nın onaylanmasını (23 Ağustos 1923) hem Cumhuriyet in ilanını (29 Ekim 1923), hem de Hilafet'in kaldırılmasını (3 Mart 1924) mümkün kıldı. 9 Aynı gün Şer iye ve Efkaf Vekâleti nin kaldırılması ve Tevhid i Tedrisat Kanunu nun kabul edilmesiyle birlikte bu reformist yöneliş muhafazakâr çevrelerde tepki uyandırdı. Böyle bir ortamda Kazım Karabekir, Ali Fuat (Cebesoy) ve Refet Paşalarla, Rauf (Orbay) Bey ve Adnan (Adıvar) Bey Halk Partisi nden ayrılarak 17 Kasım 1924 te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası nı kurdular. 10 Türkiye Cumhuriyeti'nin 2. siyasi partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, 5 Haziran 1925 te kapatılmıştır. Bu fırka Cumhuriyet tarihinin ilk organize muhalefet hareketidir. Fırka Cumhuriyet rejimine karşı değil, bazı inkılaplara ve ilan ediliş tarz ve zamanlarına muhalefet etmiştir. Fırkanın başında dönemin önemli isimleri yer almıştır. 11 Genel Başkanı Kazım Karabekir, yardımcıları Rauf Orbay ve Adnan Adıvar'dır. Genel sekreter ise Ali Fuat Cebesoy'dur. TCF kuruluş tarihinden itibaren halk tarafından ilgi görmüş, mevcut siyasetle arası bozuk olan her kesimden insanın desteğini almıştır Tamer Timur, Türkiye de Çok Partili Hayata Geçiş, İstanbul, İletişim Yayınları, 1991, s Güz, a.g.e., s Güz, a.g.e., s Karpat, a.g.e., s Karpat, a.g.e, s.127

15 8 Şubat 1925'te baş gösteren Şeyh Sait isyanı dolayısıyla Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası iktidar tarafından eleştirilere maruz kalmıştır. Dönemin başbakanı Fethi Okyar istifa etmiş ve güvenoyu alarak başbakan olan İsmet Paşa Takrir-i Sükun kanununu yürürlüğe koyarak basına ciddi cezalar kesilmesinin yolunu açmıştır. 13 Bu arada TCF'nin kapatılması süreci hızlanır. Bu hareket, yönetici seçkinler arasındaki ilk ciddî çatlak olmuştur. Liberaldemokrat bir programa sahip olan parti kendini Kemalist kadronun otoriter yönelişine karşı çıkan bir oluşum olarak takdim ediyordu. Fakat bu parti uzun ömürlü olmadı; 1 Şubat 1925 te patlak veren Şeyh Sait isyanı ile bağlantısı olduğu iddia edilerek 5 Haziran da kapatıldı. 14 Kâzım Karabekir Paşa dahil İstiklâl Mahkemesi nde yargılanan parti önderleri beraat ettiler. Fakat bu arada (4 Mart 1925 te) çıkarılmış olan Takrir-i Sükûn Kanunu nun da yardımıyla yönetim daha katı ve müsamahasız bir nitelik kazandı; rakipsiz kaldı. 15 Yeni şartlar devrimci yönetimin laikleşme ve modernleşme doğrultusundaki reformlarını rahat bir ortamda gerçekleştirmesine imkân verdi. Altı-yedi yıllık bir dönem içinde devrimci proje aşağı-yukarı tamamlanmış gibiydi. Fakat bu arada toplumsal huzursuzluk ve muhalefet yaygınlaşmaya başlamıştı; bunun bir sebebi Kemalist reformlar ise, bir başka sebebi de iktisadî durgunluğun yarattığı hoşnutsuzluk idi. İşte bu şartlar altında Mustafa Kemal eski arkadaşı ve başbakanı Fethi (Okyar) Bey'e bir muhalefet partisi kurmasını önerdi. Fethi Bey 12 Ağustos 1930 da Serbest Cumhuriyet Fırkası adlı partisini M. Kemal in manevi himayesi ve kefaleti altında kurdu. Ne var ki, bu partinin ömrü bir öncekinden de kısa oldu. SCF kurulduğu andan itibaren halk tarafından gerçek bir muhalefet partisi gibi algılanmaya başladı; büyük ilgi ve destek gördü. Tahmin edilebileceği gibi, partiye yönelen halk desteği kültürel ve ideolojik açıdan homojen değildi ve geniş muhafazakâr halk kitleleri de partiye akın edenler arasındaydı. Ayrıca, Halk Partisi çevreleri Fethi Bey'i Mustafa Kemal e karşıymış gibi göstermeye çalıştılar ve Mustafa Kemal le karşı karşıya gelmek zorunda bırakılan Fethi Bey oldukça buruk ve muhtemelen Mustafa Kemal e kırgın bir şekilde 13 Güz, a.g.e, s Güz, a.g.e, s Karpat, a.g.e., s. 138

16 9 partisini kapatmak zorunda kaldı (17 Kasım 1930). Böylece çok partili siyasî hayata geçmek için yapılan ikinci deneme de başarısızlıkla sonuçlandı Tek Parti Dönemi 10 Kasım 1938 tarihinde Atatürk ün ölümünün ardından Cumhurbaşkanlığına İsmet İnönü seçildi. Bu süreç içerisinde çok partili süreç denemelerinde bulunulmuş olunsa da, 1950 seçimleriyle birlikte Cumhuriyet Halk Partisinin 27 yıllık iktidar dönemi kapanacak çok partili döneme geçiş gerçekleşmiş olacaktır. Atatürk ün ölümünden sonra Millî Şef İsmet İnönü döneminde rejim daha da katılaştı. Atatürk döneminde gözden düşen Millî Mücadele nin önde gelen liderlerinden bazıları iade-i itibar görmeye başladı. Bu arada Halk Partisi nde otoriter eğilimli, devrimlerin zora dayanarak yerleştirilmesi gerektiğini savunan Recep Peker in, dönemin siyasi hayatındaki etkinliği de artmaya başladı. Esasen, Peker in zor kullanmayı ön plana çıkaran devrimci siyaset anlayışı daha 1931 yılından itibaren Halk Partisi nde egemen olmaya başlamıştı; Partiyi devlet ve milletle özdeşleştiren otoriter yöneliş Türk siyasetine egemen duruma gelmişti. Bu eğilim Atatürk ün ölümüyle daha da belirginleşti Kasım 1938 de Cumhurbaşkanı seçilen İnönü, Atatürk ün resimlerini paralardan, devlet dairelerinden kaldırarak onun yerine milli şef sıfatıyla kendi resimlerini koydurttu seçimlerinde ilk defa bağımsızlara da aday olma hakkı tanınmıştı. Seçilen 423 milletvekilinin 13 nü kadınlar oluşturmuştu. 18 Bu seçimlerde İnönü, Atatürk ün arkadaşlarını listelere almazken Atatürk e karşı olanların tamamını milletvekili yaptı. 19 İkinci Dünya Savaşı yılları yönetimi daha da sertleştirdi. Savaş şartları bir yandan özgürlüklerin daha da kısıtlanması sonucunu doğurmuş (örneğin İstanbul da sıkıyönetim savaş bittikten çok sonra yılında- kaldırılmıştır), öte yandan iktisadî bunalım halkı hayatından bezdirmişti. Mal kıtlığı, fiyat artışları, yeni vergiler yanında, bir tür vurguncu taifesi olan yeni savaş 16 Güz, a.g.e., s Karpat, a.g.e., s Ali Öztekin, Siyaset Bilimine Giriş, Ankara, Siyasal Kitabevi, 2007, s Metin Aydoğan, Türkiye Üzerine Notlar ( ), 30. Baskı, İzmir, Umay Yayınları, 2006, s.78

17 10 zenginleri türemişti yılında çıkarılan ve bir kısım halka çalışma yükümlülüğü getiren Millî Korunma Kanunu köylüler arasında büyük bir hoşnutsuzluk yarattı. Bu durum halkta Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı büyük bir memnuniyetsizliğin doğmasına yol açtı; halk bu partiyi baskı politikasıyla, yokluk ve kıtlıkla özdeşleştirmeye başlamıştı yılında çıkarılan 4320 sayılı Seçim Yasası, her ilin bir seçim bölgesi olmasını getirmişti yılında yapılan genel seçimlerde CHP, tek parti olarak seçimlere girmişti. Bu seçim tek partili dönemin son seçimleri oldu. 21 Türkiye, 24 Ekim 1945 te kurulan BM ye üye olmuş ve yine aynı yıl ABD nin isteği üzerine çok partili hayata geçerek çok sayıda ikili anlaşmayı ABD ile yapmıştır. 22 Ayrıca Türkiye, 100 milyon dolar dış ticaret fazlasına sahipken 1947 yılında IMF ve Dünya Bankası'na üye olmuştur 23. Böylece Atatürk döneminde kazanılan ekonomik bağımsızlık kaybedilmeye başlandı. Türkiye hiçbir inceleme yapmadan 22 Nisan 1947 de ABD nin Truman Doktrini, 4 Temmuz 1948 de Marshall Planı na katıldı. Ayrıca 27 Aralık 1949 tarihli Türkiye ve ABD Hükümetleri Arasında Eğitim Komisyonu Kurulması Hakkındaki Anlaşma, nedeniyle Türk milli eğitiminde bozulmaya gidildiğine dair görüşler oluşmuştur. 24 Nitekim İnönü, Atatürk ten sapmayı kendisi şöyle itiraf etmiştir: Demokratik rejime karar verdiğimiz zaman, büyük otorite ile büyük reformların hemen yapılabileceği dönemin değiştiğini, değişmesi gerektiğini kabul etmiş oluyorduk sonrası dışa bağımlılık döneminin bir başka özelliği kredi veya yardım anlaşmalarının şarta bağlanması ve bu şartın her zaman üretimden uzak durmayı içermesidir. Türkiye nin tek parti iktidarındaki tüm bu gelişmeler, yeni bir muhalefet partisinin oluşmasına zemin hazırladı. Bu baskıcı rejimin yansıması halkın da yeni bir muhalefet partisine olan eğilimini kuvvetlendirdi. 20 Mustafa Erdoğan, Liberal Toplum ve Liberal Siyaset, Türkiye de Demokrasiye Geçişin Deneyimi ( ), Ankara, Siyasal Kitabevi, 1992, s Öztekin, a.g.e., s Aydoğan, a.g.e, s Korkut Boratav, Türkiye de İktisat Tarihi ( ), 6. Baskı, Gerçek Yayınları, 2006, s Erdoğan, a.g.e., s Cüneyd Arcayürek, Atatürk ten Sonra Bugünlere Nasıl Geldik?, İstanbul, Detay Yayıncılık, 2008, s. 179

18 Yeni Muhalefet Partisi Demokrat Parti Yeni Bir Partinin Kurulmasına Doğru II. Dünya Savaşı sonrası dünyanın görünümünde çok büyük değişiklikler göze çarpıyordu. Almanya ve İtalya da faşist yönetimler yıkılmıştı; demokrasi ve uluslararası barışın çekiciliği yaygınlaşıyordu. Türkiye, savaş sırasında izlediği oportünist sayılabilecek tarafsızlık politikasının yarattığı gediği kapatmak için oldukça geç bir kararla, mihver devletleriyle ilişkilerini 1944 yılında keserek savaşın sonucu belli olduktan sonra bir bakıma durumu kurtarmak için- 2 Şubat 1945 te Almanya ya karşı savaş ilân etti ve hemen ertesi gün Birleşmiş Milletler Beyannamesi'ni imzaladı. Bu durum Türkiye yi Batı dünyasına yaklaştıran önemli bir adım oldu. Ama bu adım, aynı zamanda yaklaşık 25 yıldır devam eden otoriter tekparti yönetimini ciddî olarak gözden geçirmek ihtiyacını da ortaya çıkardı. 26 II. Dünya Savaşıyla birlikte bütün devletlerin dikta rejimlerinden dili yanmıştı. Dinamik olmadığı için beğenilmeyen demokrasi, savaş sonrası yeni dünyanın gözdesiydi. Bu, Türkiye için de geçerliydi. Türkiye, Milli Şef rejimini terk edip çok partili hayata geçmek zorundaydı. İsmet İnönü, yeni dünya tarafından dışlanırsa, iktidarını kaybedeceğini biliyordu. Öte yandan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Fırka denemelerinden rahatsızdı. Çok partili hayata geçmek CHP nin de sonu olabilirdi. Bu nedenle İnönü ve yakın çevresi, Kontrol edilebilir muhalefet yaklaşımıyla çok partili hayata yeşil ışık yaktı. 27 Çok partili siyasal hayat, 18 Temmuz 1945 te Milli Kalkınma Partisi nin kurulmasıyla başladı. Ancak bu parti bir varlık gösteremedi. Konjonktüre uygun söylemler yine CHP içinde dillendiriliyordu. 28 Türk yönetiminin yeni uluslararası platformlarda Türkiye yi karşı karşıya getirdiği tercihin neredeyse kaçınılmaz olduğunu kavradığı anlaşılıyor. Nitekim bu sıralar uluslararası platformlarda Türkiye yi temsilen yapılan bazı konuşmalarda ve verilen demeçlerde Türkiye nin demokrasi yoluna girmek niyetinde olduğu belirtilirken, içte de Cumhurbaşkanı İnönü 26 Arcayürek, a.g.e, s Feroz Ahmad, Türkiye'de Çok Partili Politikanın Açıklamalı Kronolojisi ( ), Bilgi Yayınları; Ankara, 1976, s Güz, a.g.e, s. 142

19 yılında 19 Mayıs Bayramı münasebetiyle yayınladığı mesajda Türkiye siyasî hayatında demokrasiye gitgide daha fazla yer verileceğini müjdeliyordu Demokrat Parti nin Doğuşu Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin dünyanın yeni şartlarına uyum sağlamak niyetinde olduğunu belli eden bir tutum almaya başlaması, içte de bir yumuşama ortamının doğuşunu hazırladı. Muhalif sesler daha bir güvenle yükseltilmeye başladı. Nitekim 1945 yılının Mayıs ayında Toprak Reformu Kanunu tasarısı Meclis'te görüşülürken CHP Aydın Milletvekili Adnan Menderes, tasarıyı eleştiren bir konuşma yaparak Başbakan Saracoğlu ile tartıştı. Bu arada Cumhurbaşkanı İnönü de 19 Mayıs ta yayınladığı bayram mesajında ülkede halk idaresi nin gelişeceğini açıkladı. Daha sonra, başta Celal Bayar, Refik Koraltan, Fuat Köprülü ve Adnan Menderes olmak üzere bazı CHP milletvekilleri bütçe aleyhine oy verdiler (29 Mayıs). Bunu, bu dört milletvekilinin 7 Haziran da CHP meclis grubuna verdikleri bir muhtıra izledi. Bayar, Menderes, Köprülü ve Koraltan daha sonra Dörtlü Takrir diye adlandırılan- bu önerge ile özgürlükleri kısıtlayan rejimi daha fazla sürdürmenin doğru olmayacağı ve anayasada gösterilen hak ve özgürlüklerin artık tanınması, çok partili bir siyasî hayata geçirilmesi ve hükümetin TBMM tarafından denetlenebilmesi isteniyordu. Önerge CHP grubunca reddedilmekle beraber, kamuoyunda iyi izlenim bırakmıştı; bundan cesaret alan Köprülü ve Menderes muhalefetlerini basında hükümeti eleştiren yazılar yayınlatarak sürdürdüler. Ağustos ayında Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın onaylanması için yapılan görüşmelerde Menderes aynı doğrultuda konuşarak tek parti yönetimini sert bir dille eleştirdi ve Türkiye nin uluslararası düzeyde girdiği bu taahhüde uygun olarak siyasî sistemini demokratik esaslar doğrultusunda yeniden şekillendirmesi ve özgürlükleri kısıtlamaktan artık vazgeçmesi gerektiğini söyledi. 29 Bu gelişmeler üzerine Menderes ve Köprülü, 21 Eylül de partiden çıkarıldılar; bu kararı eleştiren Koraltan da aynı muameleye tabi tutuldu. Bunu Celal Bayar ın önce İzmir milletvekilliğinden, sonra da Halk Partisi'nden istifa etmesi (3 Aralık 1945) izledi. Bu arada Cumhurbaşkanı İsmet İnönü 1 29 Erdoğan, a.g.e., 146

20 13 Kasım da yaptığı Meclis'i açılış konuşmasında Cumhuriyet in diktatörlüğü ilke olarak reddettiğini belirttikten sonra şöyle diyordu: Bizim tek eksiğimiz hükümet partisinin karşısında bir parti bulunmamasıdır. Bu yolda memlekette geçmiş tecrübeler vardır. Hatta iktidarda bulunanlar teşvik olunarak teşebbüsse girişilmiştir. İlk defa memlekette çıkan tepkiler karşısında teşebbüsün muvaffak olmaması bir talihsizliktir. Fakat memleketlerin ihtiyaçları sevkiyle hürriyet ve demokrasi havasının tabii işlemesi sayesinde başka siyasî partilerin de kurulması mümkün olacaktır. ( ) Tek dereceli olmasını dilediğimiz 1947 seçiminde milletin çoklukla vereceği oylar gelecek iktidarı tayin edecektir. O zamana kadar bir karşı partinin kurulabilip kurulamayacağını ve kurulursa bunun Meclis içinde mi dışında mı ilk şeklini göstereceğini bilemeyiz. Şunu biliriz ki, bu siyasî kurul içinde prensipte ve yürütmede arkadaşlarına taraftar olmayanların hizip şeklinde çalışmalarından fazla, bunların, kanaatleri ve programları ile açıktan durum almaları, siyasî hayatımızın gelişmesi için daha doğru yol, milletin menfaati ve siyasî olgunluğu için daha yapıcı bir tutumdur. 30 Görülüyor ki, İnönü ve CHP liderliği bir muhalefet partisinin kurulup faaliyete geçmesini istemekte, hatta teşvik etmekteydi. Nitekim Cumhurbaşkanı İnönü nün bu konuşmasından bir ay sonra Celal Bayar yeni bir parti kuracaklarını basına açıklamış, nihayet 7 Ocak 1946 da Bayar ın liderliği altında Demokrat Parti resmen kuruldu. İzmir Milletvekili Celal Bayar, Kars Milletvekili Fuat Köprülü, İçel Milletvekili Refik Koraltan, Aydın Milletvekili Adnan Menderes tarafından kurulan DP nin programı, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası nın hemen aynısı idi. Programın 20 ve 21. maddelerinde, yerel yönetimlere yetki devri, 24. maddesi devletin küçültülmesi, 43. maddede liberalizm, 48. maddede KİT satışları, 51. maddede devlet tekellerinin özelleştirilmesi, 74. maddede ise iç ve dış borçlanma gerekliği vurgulanıyordu. 31 Demokrat Parti her ne kadar İnönü nün teşviki sayesinde kurulmuşsa da, bunu bir danışıklı-döğüş olarak görmek doğru değildir. Büyük ihtimalle, İnönü ve CHP liderliği bir muhalif partinin kısa zamanda güçlenip iktidara 30 Şeref Bakşık, Demokrasi, DP ve İnönü- Tarih ve Toplum, 9. cilt, İstanbul, İletişim Yayınları, 1988, s Aydoğan, a.g.e., 201

21 14 gelebileceğine ihtimal vermemişlerdi; belki de istenen, kontrollü çok partili siyaset, sınırlı bir demokrasi idi. 32 CHP yönetimi bu sonucun güvencesini, Demokrat Parti kurucu ve önderlerinin de aynı yönetici zümre içinden çıkmış olmasında görüyordu. Esasen, başta Celal Bayar olmak üzere Demokrat Parti önderleri ile CHP yöneticiliği arasında Cumhuriyet in temel değerleri bakımından ideolojik bir fark olduğu da söylenemezdi; her iki grubun da ideolojik ortak paydası Kemalizm idi. Şu farkla ki, Demokrat Parti daha liberal bir Kemalizm yorumundan yana görünüyordu. Mamafih, CHP de 1946 dan itibaren gerek parti yönetiminde gerekse ülke yönetiminde bazı liberalleşme adımlarını atmaya başlamıştır. Parti, her alanda liberalizmi savunuyordu. DP, kuruluşundaki haliyle liberal-sol bir çizgiye oturmuştu. TBMM den partiye katılanların sayısı dört kurucu ile birlikte 6 da kalırken Anadolu nun her köşesinde DP ye olağanüstü bir ilgi, olağanüstü bir kayma söz konusu oldu. Çığ gibi büyüyen yeni partinin gördüğü sevgi, -CHP için- endişe verici idi SİYASAL YAPILANMA VE BASIN Demokratik Mücadelede Basın Demokratik Mücadelede Ulusal Basın Cumhuriyetin ilan edildiği 1923 ten çok partili sistemin işlemeye başladığı 1946 yılına kadar, ülke tek parti yönetimiyle idare edilmiş, özgürlükçü plüralist demokrasiyle pek bağdaşmayan bu yönetimin biçimi, tam özgürlüğe sahip bir basına olanak tanımamıştır. 34 Cumhuriyetin ilan edildiği günlerde Türk basını oldukça özgür bir ortamda yayınına devam etmiş ancak kısa bir süre sonra rejime muhalif 32 Karpat, a.g.e., Orhan Cemal Fersoy, Bir Devre Adını Veren Başbakan: Adnan Menderes, Mayataş Yayınları; İstanbul, 1971, s Ali Gevgili, Türkiye de Yenileşme Düşüncesi, Sivil Toplum, Basın ve Atatürk, Bağlam Yayıncılık, İstanbul, 1990, s. 13.

22 15 ayaklanmalar olunca, siyasal alandaki kısıtlamalar basına da uygulanmış, basın özgürlüğü ortadan kaldırılmıştır Mayıs 1935 e gelindiğinde Birinci Türk Basın Kongresi toplanmış, kongrede hükümetçe teşvik edilen mecburi meslek örgütü kurulması teklifi kabul edilmiş, 27 Haziran 1938 de Basın Birliği ni kuran kanun kabul edilmiştir. Bu dönemin en önemli gazeteleri Cumhuriyet, Akşam, Tan, Son Posta ve Ulus tur. 36 Bu devrede basın yavaş fakat devamlı bir gelişme içinde olmuştur te Türkiye de 243 süreli yayın çıkmış, bunlardan 38 i günlük yayınlanmıştır. Artan şekilde Anadolu ya yayılan bu gazete ve dergiler alt tabakalar arasında yeni fikirler yaymış, hükümet ve devlet mekanizmasının arkasında bulunan sosyal gruplar konusunda aydınlatmıştır. Böylece yığınlarla seçkinler arasında tek parti rejimi sebebiyle devam eden uçurum siyasi bir şuurun doğmasına neden olup bizzat rejimin karakterinde değişikliğe yol açmıştır. 37 İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye de demokratikleşme takvimi işlemeye başlayınca basın özgürlüğünü yok eden Takrir-i Sükun Kanunu (1925) çıkarıldıktan sonra ilk kez siyasi iktidarın basına karşı yaklaşımı değişmiş, iktidar partisi CHP ve muhalefet partisi DP, yapılacak ilk demokratik seçimlerde basının desteğine sahip olabilmek için basınla olan ilişkilerini yeniden belirleme gereği duymuşlardır. Bu devre, basın açısından Türkiye de yüksek tirajlı gazetelerin doğması anlamını taşımıştır. 38 İlk olarak 1931 tarihli Basın Kanunu yeniden düzenlenirken, hükümetçe kontrol edilen Basın Birliği yerini Gazeteciler Cemiyeti ne terk etmiştir. Muhalefet Ahmet Emin Yalman ın çıkarttığı liberal görüşlü Vatan ve Zekeriya Sertel in yayınladığı sosyalist Tan gazetesinde görüşlerini açıklamaya başlamış; 7 Ocak 1946 da kurulan Demokrat Parti geniş ölçüde Türk basını tarafından desteklenmiştir dönemi, DP'nin basına yaklaşımı açısından liberal olarak değerlendirilebilir. 1939'da başlayan, önce bir aylık olarak düşünülen ama daha sonra üçer aylık uzatmalarla Kasım 1947'ye kadar süren sıkıyönetim dönemlerinde 35 Nurettin Güz, Serbest Cumhuriyet Fırkası Sonrası Basında Muhalefet, Ankara, 1993, sf Hıfzı Topuz, Türk Basın Tarihi, 1. Baskı, İstanbul, Remzi Kitabevi, 2003, s Nermin Abadan, "Gazeteciliğin Gelişim Safhaları", SBF Dergisi, cilt: 16, No: 1, Mart 1961, s Topuz, a.g.e., s. 188

23 16 hükümet olağanüstü yetkilere sahip olmuştur. Bu dönemde Bakanlar Kurulu gerekli bulduğu gazeteyi gerekli gördüğü süreyle kapatmış, kararlar Basın Yayın Umum Müdürlüğü tarafından gazetelere bildirilmişti. Basının denetimi bu müdürlüğün yanı sıra meslek kuruluşu olarak bugünkü Gazeteciler Cemiyeti'nin ilk biçimi olan Basın Birliği'yle de sağlanıyordu. Ayrıca parti üyesi gazeteciler için önlemler alınmaktaydı. Örneğin 1939'da CHP Nizamnamesi'nin bir maddesi, sahibi partili olan, gazete ve dergilerin parti görüşlerine ters düşen yayınlar yapmasını yasaklamıştı. Hükümetin bu gücü yürürlükteki 1931 Matbuat Kanunu'nun gazete kapatma yetkisini hükümete veren 50. maddesinden kaynaklanıyordu. 1946'ya kadar geçen süre içinde iktidar, basının demokratik düzen, çok partili yönetim isteklerinin karşısına yasaklarla çıkmıştı, muhalif basına uygulanan baskılar yalnızca yasal sınırlarda kalmamış, iktidar yanlılarının saldırgan tavırlarıyla da kendini göstermiştir da çok partili döneme geçilirken CHP hükümeti basına bazı ödünler vermek zorunda kaldı. O dönemde gazetelerin büyük çoğunluğu DP yi destekliyordu. CHP nin seçim öncesi desteğe ihtiyacı vardı. DP ise basının desteğini kazanmak için yıllarında basın özgürlüğünün en büyük savunucusu oldu. Hükümet yeni seçim kararını açıklamadan önce havayı yumuşatacak basın kanunu tasarıları getirdi. Basın Birliği nin kaldırılması ve Basın Kanunu nun 50. maddesindeki gazete kapama yetkisinin kaldırılmasını da kapsayan bu tasarılar 1 Haziran 1946 da Meclis te kabul edildi ve 50. madde kaldırıldı da aniden büyük bir gazete ve dergi artışı oldu. Günlük tirajları 100 bine yaklaşan 202 gazete ve 302 dergi yayınlanıyordu. 41 Radyonun tek yönlü yayını gazete tirajlarını artırıyordu, gazeteler habere, resme ve yoruma önem vermeye başlamıştı. Demokrasiye geçişten 10 yıl sonra toplam tiraj bir milyona ulaşmıştır da bin kişiye 5.2 gazete düşerken, 1955 te bu oran binde 28 e çıktı Topuz, a.g.e., s Topuz, a.g.e, s Arcayürek, a.g.e., s Arcayürek, a.g.e, s. 213

24 17 Çok partili döneme geçiş sürecinde basın CHP ye bağımlı durumdaydı. Gazeteler kağıt temini, makine ve malzeme ithali için iktidarın kararına bağlıydılar. Resmi ilan ve reklamların dağıtımı iktidarın kontrolü altındaydı. Bu dönemin en önemli gazeteleri; Cumhuriyet, Vatan, Tasvir, Akşam, Yeni Sabah, Tanin, Ulus, Zafer, Hürriyet ve Milliyet tir. 43 Cumhuriyet, Vatan, Tasvir-i Efkar, Zafer gazeteleri DP yanlısı görünmekteydi. Cumhuriyet ve Vatan gazetelerinin baskıları o yıllarda bin kadardı. Akşam Gazetesi demokrasi yanlısıydı ve baskısı on bini geçmemekteydi. Ulus Gazetesi CHP yanlısıydı, fakat aydın ve okuryazarların çoğu CHP ye karşı olduğundan gazetenin satışı oldukça düşmüştü. Buna rağmen diğer gazetelerden daha çok ilan ve reklam alıyordu. Bu arada 1 Mayıs 1948 de Hürriyet Gazetesi Babıali de bir çığır açarak çıkmaya başladı. Gazeteyi Sedat Simavi çıkartıyordu. Parti çalışmalarının en ateşli olduğu bu dönemde Hürriyet tarafsızlık ve bağımsızlık ilkesiyle yayınlanıyordu. İlk yıl Hürriyet in tirajı 30 bin kadardı da tiraj 56 bine, 1950 de 83 bine, 1951 de 100 bine, sonra da yarım milyona yükseldi. 3 Nisan 1950 de ise Babıali ye yenilikler getiren bir başka gazete olarak Milliyet doğdu. Milliyet i Ali Naci Karacan kurdu. Çok modern bir teknikle ve güzellik endişesiyle basılan Milliyet, Hürriyet ten farklı olarak, değişik konularda her gün bol yazı, haber ve zengin bir özle aydın ve yarı aydın kitleleri kazanmaya yönelmiş bir gazete oldu Demokratik Mücadelede Yerel Basın Yerel gazete kavramındaki yerel sözcüğü, dar bir yerleşim alanını belirtmek için kullanılmaktadır. Yerel gazeteler bir anlamda yerel halkın kulağı, gözü ve sesidir. Bu gazeteler halkın kimi zaman günlük yaşamını düzenler. Toplum hayatında önemli rolleri bulunan yerel gazeteler, yayınlandıkları şehirlerin, hatta ilçelerin insanları ile iç içe ve onların bir parçası haline gelmektedir. 45 Kurtuluş Savaşı'nda çok büyük bir rol oynayan ancak akabinde duraksama dönemini yaşayan yerel basın ancak 1946 yılından sonra; çok partili döneme geçildiğinde hareketlenmiştir. Demokrat Parti nin kurulması ve 43 Arcayürek, a.g.e., s Topuz, a.g.e., s Erkin Usman, Ege de Yerel Basın ve Toplumdaki Yeri, Yeni Türkiye Dergisi Medya Özel Sayısı, cilt 2, yıl 2, sayı 11, Ankara, 1996

25 18 yurtiçinde örgütlenmesine koşut olarak, bu partiyi ve programı destekleyen gazeteler, yurdun her ilinde ve köşesinde yayınlamaya başlanmıştır. Böylece Türk düşünce dünyasına yeni bir canlılık gelmiştir li yıllarda siyasal yapının da hareketlenmesiyle kamuoyu oluşturulmasında hatta siyasete müdahil olma özgürlüğünü veren yerel basın güçlenmiştir. O döneme kadar geçici tatil cezalarıyla susturulmamış, sansüre veya baskıya uğramamış gazete yok gibidir. Ancak demokratikleşme hareketleriyle birlikte yükselen muhalif sesler yerel basına da yansımakta ve yerel basında yeni bir partinin kurulmasına olan desteği görülmektedir İzmir Basını ve Yeni Asır Gazetesi Ege Bölgesi nde özellikle İzmir in yayın hayatı incelendiğinde gazete türlerinden teknolojiye kadar birçok ilk e imza atıldığı, Ege nin Türk basınına öncülük ettiği görülmektedir. İzmir in en önemli özelliği yerel basının en kuvvetli olduğu bölge olmasıdır. İzmir in geçmişinde bugünlere nazaran çok daha canlı ve hareketli bir basın hayatı vardı yılları arasında İzmir de dördü Fransızca, üçü Rumca, üçü Türkçe, biri İspanyolca olmak üzere tam 11 gazete yayınlanmıştır. Kurtuluş Savaşı ndan sonra sadece Türkçe yayınlanan gazeteler kalmıştır. Bunlar Hizmet, Anadolu, Ahenk ve Yeni Asır gazeteleridir. Hizmet ve Ahenk in bir süre sonra kapanmasının ardından 1948 de Demokrat İzmir, 1951 de Sabah Postası ve Ege Ekspres çıkmaya başlamıştır te Anadolu nun kapanmasının ardından 1965 e kadar İzmir de dört gazete yayın hayatına devam etmiştir te Sabah Postası, 1979 da Demokrat İzmir ve 1980 de de Ege Ekspres gazetelerinin kapanmasının ardından Yeni Asır gazetesi, tek bölge gazetesi olma noktasına gelmiştir İzmir Basını Demokrat İzmir Gazetesi 1946 da İzmir adıyla yayın hayatına başlayan gazetenin sahibi Dr. Ekrem Hayri Üstündağ dır. Daha sonra gazetenin sahibi Adnan Düvenci olmuştur. Gazete önceleri dört sayfa olarak çıkarken daha sonra altı sayfa 46 Topuz, a.g.e. s. 241

26 19 olarak yayınlanmıştır te matbaanın yanması üzerine bir süre dört sayfa kalitesiz bir yayın yapan Demokrat İzmir gazetesi, 1954 te Avrupa dan getirilen makinelerle yeniden düzenlenmiş ve gazete bazı günler on sayfa yayın yapmıştır. Demokrat İzmir gazetesi, Ege Bölgesi illeriyle ilgili günlük haberleri Ege Bölgesi halkına duyurma politikası yürütmüştür. Günlük haberlerin yanı sıra yurttan ve dünyadan haberlere ilaveten ilan ve reklamlar da gazetede yer almıştır. Diğer bölge gazetelerinden biri olan Yeni Asır gazetesinin teknolojisini yenileyerek yüksek tirajlara ulaşması ve yarattığı rekabet ortamına daha fazla dayanamayan, kendini yenileme çabası içine girdiyse de bunda başarılı olamayan Demokrat İzmir Gazetesi, sahibinin ölümünden sonra eşi tarafından üç yıl daha yayınını sürdürmüşse de 1979 da kapanmıştır. Bu dönemde Yeni Asır gazetesinin sahibi Dinç Bilgin gazeteyi satın alarak adını Rapor olarak değiştirip ekonomi gazetesine dönüştürmüştür Sabah Postası Gazetesi 1950 li yıllarda İzmir in en çok okunan gazetelerinden biridir de yayın hayatına giren gazete, iki hafta yayınlandıktan sonra kapanmış, kapanmasının ardından Orhan Rahmi Gökçe tarafından satın alınmıştır. Sahibi yönetiminde Cumhuriyet Halk Partisi yanlısı yayın yapan Sabah Postası gazetesi Yeni Asır gazetesinin o yıllarda başlattığı rekabet ortamına dayanamayarak kapanan gazetelerden biri olmuştur Ege Ekspres Gazetesi Yayın hayatını tamamlamış bölge gazetelerinden bir diğeri de 1952 de yayın hayatına başlayan Ege Ekspres gazetesidir. Nihat Kürşat, Jerfi Yener ve Kemal Mete nin ortaklaşa çıkardıkları gazete yayın hayatı boyunca Demokrat Parti'nin yanında yer almıştır. Bu gazeteyi 1980 de Yeni Asır Gazetesi'nin sahibi Dinç Bilgin satın almış bir süre akşam gazetesi olarak çıkarttıktan sonra kapatmıştır Demokrat Ege Gazetesi İzmir in iki boyutlu ilk akşam gazetesi olan Demokrat Ege gazetesi 1956 da yayın hayatına başlamıştır. Manisa milletvekili Sezai Akdağ ın sahibi

27 20 olduğu gazete bir ara sahip değiştirerek Sezer Doğan tarafından altı sayfa büyük ebat olarak yayınlanmıştır. Daha sonra Hasan Soysal ın gazetenin imtiyazını alması ile Vatan ismiyle çıkmaya başlayan Demokrat Ege gazetesi, 1960 ihtilali ile kapanmıştır. Ancak ortaklar isim değiştirerek Ege Telgraf adıyla gazeteyi çıkarmaya devam etmişlerdir. Ege Telgraf gazetesi yıllarca öğleden sonraları düzenli olarak yayınlanmış ve bu alanda duyulan boşluğu doldurmuştur Ege Güneşi Gazetesi 1952 de Türkiye de ilk kez ofset tekniği ile Ege Güneşi gazetesi yayınlanmaya başlamıştır. İstanbul ve diğer basın merkezleri ofset teknolojisine ancak 10 yıl sonra ulaşabilmişlerdir. İzmir in kurtuluş günü olan 9 Eylül de Turhan Dilligil ve Sabri Süphandağlı tarafından yayınlanan ilk ofset baskılı Ege Güneşi gazetesi, bu atılımıyla bugünkü modern baskı tekniklerinin kullanıldığı Türk basınının öncülüğünü yapmıştır. Tesislerin sahibi olan Fahrettin Batur un Almanya dan getirdiği teknik elemanlar sayesinde ülkenin ilk ve tek ofset gazetesi 20 gün süreyle imkansızlıklar içinde yayınlanmış, ancak teknisyenlerin ülkelerine dönmeleri nedeniyle Ege Güneşi nin yayınlanma imkanı kalmamıştır Ticaret Gazetesi Gazetesi Ülkemizde ekonominin temeli, 1923 yılında 1. İktisat Kongresi ile İzmir de atılırken, yayın hayatına giren ekonomi gazeteleri ile ekonomi basınında en büyük pay yine İzmir in olmuştur. Nisan 1942 de yayın hayatına başlarken İzmir basını adına önemli bir görevi üstlenen Ticaret gazetesi, Türkiye de Ekonomi Basını kavramının da temelini oluşturmuştur. Uzun yıllar piyasa ve fiyatlarla ilgili başka yayın ve iletişim yolu olmadığı için tek olmayı başaran Ticaret gazetesi, bir okul gibi ekonomi gazeteciliğinde yıllarca pek çok eleman yetiştirmiştir. Ticaret gazetesinin ardından Gözlem, Yeni Ekonomi, Rapor ve Ekonomik Çözüm gazeteleriyle İzmir ve Ege Bölgesi, ekonomi basınından daima en büyük payı almayı başarmıştır Yeni Asır Gazetesi Türkiye nin en eski, en uzun soluklu ve pek çok yeniliğe önayak olmuş bu bölge gazetesi 19 Ağustos 1895 tarihinde Selanik te doğmuş ve 117 yıldır

28 21 yayın hayatına devam etmektedir. Yeni Asır Gazetesi'nin 117 yıldır var olmasında kuşkusuz pek çok etken vardır. Ama bu etkenlerden en önemlisi devamlı yenilenmek, gençleşmek, modernleşmek ve çağı yakalamaktır. İlk web ofset baskıyı kullanmaktan tutun da, ilk bilgisayar sistemini kurmaya kadar her türlü teknolojik hamleyi cesaretle uygulamıştır. Bu teknolojik yenilikleri Türkiye de hayata geçiren bir bölge gazetesi olunca incelenmesi daha da önem kazanmaktadır. Selanik de Asır ismiyle yayın hayatına başlayan Yeni Asır"ı İzmir'de, 1924'ten 1925'e kadar Ali Şevket ile Mehmet Behzat kardeşler çıkarmışlardı. Ali Şevket imtiyaz sahibi ve başyazar, Mehmet Behzat Arif yazardı. "Yeni Asır" bu dönemde Mehmet Sırrı (Sanlı) Bey'in "Sedayı Hak Matbaası"nda basılmıştı. 1925'te hükümet emriyle kapatılmış "Sedayı Hak"ın sahibi Mehmet Sırrı, yazarı Michel ile İsmail Hakkı Beyler, Ali Şevket ve kardeşi Mehmet Behzat'la bir "adi ortaklık" kurmuşlardı. O yıllarda soyadı olmadığı için isimlerin sonuna baba adı eklenirdi. İmtiyaz sahibi ve başyazar Ali Şevket Arif, mesul müdür ve başyazar İsmail Hakkı, yazarlar Mehmet Behzat Arif, Michel, Mehmet Sırrı. 1927'nin ortalarında Ali Şevket ile Mehmet Behzat geçim sıkıntısına düşmüşlerdi. Gazetecilikten gelen gelir, zaten yer yurt değiştirmeden dolayı zaruret içinde olan aileyi geçindirmemekteydi. Şimdiye kadar pek çok ek işler aramışlar, ancak durumlarına uygun bir uğraş bulamamışlardı. Sonunda öğretmenlik istekleri kabul edilmiş ve İzmir Erkek Lisesi'nde (Atatürk Lisesi) yabancı dil hocalığını kabul etmişlerdi. Her ikisi de gayet iyi Fransızca bilmekteydi. Üstelik hali ve vakti çok iyi olan diğer ortakları Mehmet Sırrı ile Michel de öğretmenlik yapmaktaydı. Ali Şevket ile Mehmet Behzat'a yaşı küçük meslektaşlarının "Hocam" demesindeki gerçek, işte onların hem okul ve hem de meslek öğretmenliğinden gelmesiydi. 1928'de Mehmet Behzat, Michel Kamber ve Mehmet Sırrı ortaklıktan ayrılmışlardı. 47 Ortaklığın bozulmasından sonra Ali Şevket ile İsmail Hakkı Beyler "Yeni Asır"ı İkinci Beyler'de üç katlı bir binaya taşımışlardı. İmtiyaz sahibi Ali Şevket'ti. Ortaklıktan başka bölüşülen bir husus daha vardı ki o da başyazarlık ve mesul müdürlüktü. Bir dönem Ali Şevket, bir dönem İsmail 47 Türkmen Parlak, Yeni Asır ın 110 Yıllık Tarihi, (Erişim) http// 26 Ağustos 2004

29 22 Hakkı Beyler bu görevi yürütmüşlerdi, yürüteceklerdi. "Bilgi Matbaacılık" 1928'in ikinci yarısında Gazi Bulvarı'ndaki dördüncü binasına taşınmıştı. Artık uzun yıllar yaşamları burada sürecekti. 48 Harf İnkılabı nda Yeni Asır ın özel bir etkinliği ve zamanın basın alemine örnek olan bir konumu vardı. Harf devrimi hareketinin başladığı 9 Ağustos 1928 gününden bir ay bile geçmeden, Yeni Asır gazetesinin uygulama hızı pek açık olarak görülür. Yeni Türk alfabesinin kabulünden hemen sonra, kendisini bu alfabeye adapte etmekle örnek olmuştur. Yeni Asır, verilen kanuni süreden altı ay önce, tamamen yeni alfabeyle çıkan başlıca gazetelerimizden biri olmuştur. CHP kanalıyla bütün devlet hizmetlerinin görülüp, yürütülmesi ve onun karşısında yapılan işlerin eleştirilmesini sağlayacak bir siyasi kuruluşun bulunmaması, denetim yöntemini eksik bırakmaktaydı. Mustafa Kemal 1930 un 2 Haziran günü Ankara dan İstanbul a gelirken, genç cumhuriyetimizin tek partili sistem yüzünden denetimsiz kalarak karşılaştığı buhranlardan sıyrılmanın, kurtulmanın zamanının geldiğine inanmıştı. Eski başbakanlardan ve Mustafa Kemal in eski arkadaşı Ali Fethi (Okyar) Bey bugünlerde Paris ten İstanbul a gelmişti. Paris Sefiri Ali Fethi Bey i bir gece evinde ziyaret eden Mustafa Kemal, O na bu konudaki düşüncelerini açmış sonra da teklifini yapmıştı. Bir parti kurulmalıydı. Bu parti SCF idi ve 12 Ağustos 1930 da kuruluşu ilan edilmişti. Yeni Asır, Ege de bu partinin sözcüsüydü. Yeni Asır Serbest Fırka yı tuttu diye sadece CHP nin yayın organları ve sempatizanlarının değil, işin ilginç yanı Serbest Fırka lı bazı gazetelerin, hatta İstanbul da yabancı dillerde yayınlanan faşist ve Nazi sözcülerin hışmına uğramıştı. Yeni Asır ın CHP nin önemli kalelerinden biri olan Türk Ocakları İzmir Şubesi yle kavgası vardı. Çünkü bu kurumun adı bazı skandallara karışmıştı. Hizmet ve Anadolu gazeteleri skandalı bile bile bu kurumun yanında yer almıştı. Serbest Cumhuriyet Fırkası nın kurulduğu günlerde kurum yöneticileri Yeni Asır ı mahkemeye vermişlerdi. Sonunda davayı kaybetmişlerdir un 11 Eylül günü İzmir deki Serbest Cumhuriyet Fırkası olayından sonra ortalığa tevkif haberi yayılmıştı. Başta Yeni Asır yazarları 48 Parlak, a.g.m. s.1 49 Parlak, a.g.m., s.1

30 23 olmak üzere, SCF yi destekleyen bütün gazetecilerin tevkif edileceği söylenmekteydi. Söylentiler gerçek olmuş ve Mehmet Behzat (Bilgin) Bey yazılarından, Abdullah Abidin (Oktay) Bey de sorumlu müdür olmasından dolayı tutuklanmışlardı. Mehmet Behzat Bey ve Abdullah Abidin Bey uzun süre cezaevinde tutuklu olarak kalacaklar, ama serbest bırakılacaklardı. Savaş yılları zorlu geçecekti ama Yeni Asır güçlüklere katlanacaktı. Gerek zaferi kazanan gerekse yenilgiyi kabul eden ülkeler savaş sonrası acı dolu perişan haldeydi. 50 Yeni Asır ın başyazarlarından M.Tuncer in (Behzat Bilgin) dediği gibi Zafer Yeni Asır ın dı. Savaşın son yılı 1945 in 24 Ağustos unda Yeni Asır da 50. yaş günü kutlanmıştı ve o dönemlerde ülkemizin en uzun ömürlü yegane gazetesiydi. 51 Yeni Asır Gazetesi, muhalif tutumunu İzmir basın tarihi içerisinde belli zaman dilimlerinde bu şekilde göstermiş olsa da, ilerleyen tarihlerde de bu özelliğini sürdürecekti. Tek partili dönemin içerisinde yaşam mücadelesi veren basın kuruluşlarına nazaran Yeni Asır, çok partili döneme geçişi destekleyen hatta öncülük eden bir konumda olacaktı Demokrat Parti ye Basın Desteği Demokrat Parti ye Ulusal Basının Desteği Demokrat Parti, kurulur kurulmaz ülkedeki bütün toplumsal ve entelektüel muhalefeti kendi etrafında toplamaya başladı. Parti kırsal kesimde, vatandaşların kendi girişimleri sonucu örgüt ağını genişletiyordu. Sadece muhafazakâr değil, liberal ve sol muhalefet de Demokrat Parti yi bir ümit olarak görerek onu desteklemeye başlamıştı. Kısaca, uzun yıllar süren baskıcı tek-parti yönetiminden hoşnutsuz olan bütün kesimler Demokrat Parti yi tutuyordu. DP kuruluşundan yaklaşık iki ay sonra 63 ilin 16'sının il merkezinde örgütlenmeyi başarmıştı. 52 Kasaba ve köylerde vatandaşlar bir araya gelip DP şubelerini açmaya başlamışlardı. Bazı görüşlere göre kısa sürede halk desteği ile örgütlenmenin halkın DP'nin gerçek bir muhalefet partisi olduğuna inanmaya başlamasından 50 Parlak, a.g.m., s Parlak, a.g.m., s Bakşık, a.g.e., s. 98

31 24 kaynaklandığı yönünde. 53 Böylece muhalefet sanal olmayan bir zeminde gelişmeye başlamış, DP de gerçek anlamda bir siyasal parti niteliğine kavuşmuştu. CHP, DP'nin ilk günlerinde dostluk ve hoşgörü çizgisinde bir politika takip etmiştir. Bunda DP'nin yurt genelinde çok fazla örgütlenmemiş olması ve CHP iktidarı için fazla bir tehlike hissettirmiyor olması önemli rol oynamıştı. Gerek CHP'li parlamenterlerin söylemlerinde, gerekse basında DP'yi CHP ile özdeşleştiren, her iki partinin aynı değerleri benimsemiş parti olduklarını vurgulayan beyanlara rastlanılmaktaydı. Böylece DP'nin CHP'ye esaslı bir muhalefet yapması engellenmek isteniyor, dolayısıyla DP'ye göstermelik bir rol biçiliyordu. Akşam gazetesinde 9 Ocak 1946 tarihinde neşredilen "Demokrat Parti'ye Hoşgeldin Deriz" başlıklı makalede Halk Partisi'nin 6 okunun DP tarafından da benimsendiği, DP'nin CHP'ye aykırı bir sosyal ve politik mezhep gütmeden, tatbikatta bir kontrol vazifesi görmek gibi bir milli kaygı ile doğduğu ileri sürülüyordu. 54 DP teşkilatı ülkede hızla gelişmeye başladı. Parti hem basında hem de halk katmanları arasında önemli destekler buldu. Bu güçlü destek CHP nin tek parti rejimi sırasında devlet yönetiminde çok fazla ağırlığı olmayan taşra burjuvazisinin tüccar ve esnaf sınıfıyla, nispeten, belirli bir gelişme düzeyi yakalamış köylü sınıfının siyasal iktidardaki paylarını artırma gayretine bağlanabilir. 55 Bunun yanında gelişen ticaret burjuvazisiyle birlikte büyük toprak ağaları arasındaki birlik, Demokrat Parti eylemini yurtiçinde destekleyen öğelerden biriydi. Ayrıca tek parti hükümetinden hoşnutsuz olan kitleler, umut olarak Demokrat Parti'yi görmüşlerdir. Sadece muhafazakar kesim değil solcu ve liberal diyebileceğimiz kesim de Demokrat Parti'yi bir ümit olarak görerek onu desteklemeye başlamıştır. 56 Demokrat Parti ise kurulduktan sonra halkla iletişim kurmanın yollarını aradı ve belirli kanallarla halka ulaşmaya çalıştı. Bu yollardan en önemlisi o dönemlerde mitinglerdi. İktidar olmadan önce DP halkla doğrudan ilişki kurduğu mitinglere ayrı bir önem vermişti. Bu mitingler parti kurucularının liderlerin hep beraber katıldığı 53 Karpat, a.g.e., s Bakşık, a.g.e., s Şaban Sitembölükbaşı, Parti Seçmenlerinin Siyasal Yönelimlerine Etki Eden Sosyoekonomik Faktörler, Nobel Yayın Dağıtım, İstanbul, 2001, s: Erdoğan, a.g.e., s. 275

32 25 önemli bir halkla ilişkiler aracı olarak iş gören etkinliklerdi. Mitingin yapılacağı tarihten önce basına duyurular yapılarak halk mitinge davet edilmekteydi. 57 Mitinglerin yanında DP nin halka bire bir görüştüğünü ve buluştuğunu da söyleyebiliriz. Bu doğrudan buluşmaları mitinglere giderken yol üzerindeki köy kahvelerine uğrayıp köylülerle dertleşme ve sorunlarını dinleme olarak belirtebiliriz. Hatta konaklamak için köylülerin evlerinin seçilmesini de bunlara ekleyebiliriz. Halkla doğrudan buluşmalar, gazete haberlerinden tanınan liderleri, sıradan birer insan olarak halkın karşısına getirmektedir. İnsanlarla el sıkışan, köy kahvesinde çay yudumlayan, memleketin gidişatı hakkında laflayan, hatta misafirliğe kalan kurucuların halkla ilişkilerini mitinglerdeki buluşmalardan daha bireysel hale getirmiştir. Bu buluşmalarla kamuoyunu belirli bir konuda bilgilendiriliyor ve kanaat lideri olarak maniple ediliyordu. İşte bu tavır o dönemde DP nin halk temelli bir parti olduğunu ve yöneticilerinin halktan daha doğrusu onların içinden birileri oldukları izlenimini ve düşüncesini yaratıyordu. Türk toplumunun da duygusal ve kendinden olanı destekleme güdüsünü hesaba katarsak izlenen bu yolun gayet mantıklı olduğunu söyleyebiliriz. 58 DP önderlerinin dört yıl boyunca bütün yurdu gezerek yürüttükleri mücadele, iktidar mücadelesinden çok bir demokrasi mücadelesi şeklindeydi. DP nin kurulduğu günlerde biz şimdi Hasolarla Memoların ayağına mı gideceğiz? diyen CHP nin katı zihniyeti de sürecinde kırıldı. 59 O tarihlere kadar büyük şehirlerin caddelerinde dolaşmasına bile izin verilmeyen, horlanan, aşağılanan köylüler, şimdi ayaklarına kadar gelen farklı partilere mensup politikacıları dinliyordu. Siyasilerin kendilerini beğendirme yolunda harcadıkları çabayı biraz da ironi ile karışık bir gururla seyrediyordu. 60 Bunların yanında Celal Bayar, "Atatürk'ün güvendiği adam" elbisesini giyerek neredeyse ona öykünerek büyük, babacan, mütevazı lider imajı çerçevesinde hareket etmiştir. İhtiyacı olanlara maddi yardımlarda bulunmak, yaşlılara, çocuklara kimsesizlere arka çıkmak, onların dertlerini dinlemek gibi yüce tutumlar içindeyken aynı zamanda sıradan bir adammış gibi mütevazı 57 Esra Keloğlu İşler, Demokrat Partinin Halkla İlişkileri Üzerine Bir İnceleme, İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, sayı:24, Kış-Bahar 2007, s Bakşık, a.g.e., s Bakşık, a.g.e. s Rıfkı Salim Burçak, Türkiye de Demokrasiye Geçiş , Ankara, Olgaç Matbaası, 1979, s.203

33 26 davranmaya gayret etmiştir. Bu nedenle halk arasında gerçekten onu çok seven bir hayran kitlesine sahip olmuştur. 61 DP nin kurulmasıyla Türkiye de yeni bir dönem başladı. Aynı gün yaptıkları basın toplantısında CHP ile DP arasındaki farkı soran gazetecilere Adnan Menderes DP için "Belki iki parmak daha soi'dur" yanıtını vermişti. DP, CHP iktidarının özellikle de sıkıyönetim altındaki yoğun baskıcı döneminde hızla örgütlenmiştir. DP'nin kısa sürede güçlenmesini, örgütlenme yeteneğine ya da birikmiş toplumsal muhalefete dayandırmanın ötesinde daha önce yaşanan başarısız bir 'çok partili yaşam' deneyiminin bulunmasıyla ilişkilendirmek gerekmektedir. İnönü, DP'yi hem çok partili sürecin temsilcisi, hem de en azından bir süre denetleyebileceği bir muhalefet partisi olarak desteklemiştir. 62 DP basın özgürlüğünün en büyük savunucusu olmuştur. Buna karşılık DP'nin iktidara gelmesinde basın; önemli rol oynamış, DP'yi kurtarıcı olarak kamuoyuna sunmuştur. CHP, bu gelişmeler karşısında 1947'de yapılması gereken genel seçimleri erkene alarak DP'nin beklenmeyen yükselişinin önünü kesmeye çalışmıştır. Bu dönemde CHP de basının desteğini sağlamak için seçim kararını açıklamadan önce, 1931 Matbuat Kanunu'nun 50. maddesindeki gazete kapatma yetkisinin hükümete verilmesine ilişkin hükmün kaldırılması hakkındaki tasarıları Meclis'e getirmiş, 'da bu tasarı kabul edilmiştir. Böylece gazete ve dergilerin hükümetler yerine mahkeme tarafından, bir aydan iki yıla kadar kapatılması karara bağlanmıştır. Bu tasarının görüşülmesi sırasında Menderes'in söylediği sözler, basına umut vermiştir: Gazete ve dergilerin kapatılabilmesi basın hürriyeti için gayet ağır bir baskıdır. Çünkü bir gazetenin kısa bir zaman için dahi kapatılması, onun mahvına kadar gidebilir." 63 Aynı Menderes kendi iktidarı döneminde bu düşüncesinden hareket ederek kapatma" cezasına sıkça başvuracaktır. 14 Haziran 1946'da kabul edilen bir yasayla da basın suçları affedilmiştir. CHP tarafından Üniversiteler Kanunu'nun kabul edilerek, üniversitelere özerklik sağlanması, Cemiyetler Kanunu'nda değişiklikler yapılarak "sınıf esasına dayanan" partilerin ve sendikaların kurulması olanağının sağlanması, basının ve DP'nin muhalefetini yumuşatma önlemleri arasındadır. 61 Bakşık, a.g.e. s Abadan, a.g.m. s Topuz, a.g.e., s. 170.

34 27 Aynı dönemde Cemiyetler Kanunu'nun oluşturduğu ortamda kurulan dernekler, basın özgürlüğünü daha iyi korurlar gerekçesiyle Basın Birliği kaldırıldı. 64 İktidar bunların yanı sıra DP'nin şiddetli muhalefetine yer veren gazeteler için soruşturmalar açtı, bazı gazeteciler (Yeni Asır ve Demokrat İzmir gazetelerinden Adnan Düvenci, Mithat Perin, Şevket Bilgin, Adnan Bilget) tutuklandı. Bu gazetecilerin duruşmaları büyük sansasyon yarattı ve basının DP yanında yer almasına haklılık kazandırdı. Gazeteciler hakkında beraat kararı verildi ancak CHP zor durumda kaldı. Demokrat Parti 1946 seçimleri sonrasında her gün bir il ya da ilçede miting ve toplantı yaparak basının dikkatini seçim kanunu üzerine çekmeyi başarmıştı. Basın yürürlükteki yasayla millete huzur ve güven veren bir seçim yapılamayacağını belirterek iktidarı kınamıştı Demokrat Parti ye Yeni Asır Gazetesinin Desteği Demokratik rejim Atatürk idaresinin amacı olmuştur. Ancak tek parti iktidarın baskıcı tavrı içerisindeki görünüm, demokratikleşmenin temellerinin atılamadığını kanıtlamaktadır. Millet hakimiyetinin göstergesi olan Batı ülkelerinin siyasal yapısından örnek alan basın, demokratikleşmenin gereğini Türkiye de dillendiren öncü kesimlerden olmuştur. Hatta dönemin ulusal basınıyla rekabet içerisinde olan Yeni Asır Gazetesi de henüz yeni partinin kurulması aşamasındaki desteğiyle demokratikleşmeye gönderme yapmaktadır. İktidara yönelttiği eleştirilerin yanı sıra, basının özgürleşmesini savunarak bunun bütün hürriyetlerinin timsali olacağına değinmektedir. 66 Demokrasilerde milletin sözünün geçerli olduğuna sık sık değinen Yeni Asır Gazetesi nde başyazar Şevket Bilgin 28 Ağustos 1945 günkü köşe yazısında şöyle demektedir: Parti kurmak davası körü körüne bir tecrübe yapmak davası değildir. Bu milletin mukadderatıyla ilgilidir. Bu derece azametli bir davanın mesuliyetini deruhte edebilecek şahsiyetler muhakkak suretle fikir, sevk ve idare kabiliyeti bakımından 64 Nilgün Gürkan, Demokrasiye Geçişte Basının Rolü ( ), Ankara, A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, 1994, s Gürkan, a.g.e., s Türkmen Parlak, Yeni Asır ın İzmir Yılları ( ), İzmir, Yeni Asır Yayınları, 1989, s. 551

35 28 yüksek vasıfları öteden beri tecrübe edilmiş şahsiyetler olmalıdır. 67 Nitekim bu yazının akabinde yeni parti söylentileri TBMM de de iyice dillere dolanmıştır. Demokrasinin tek parti ile olmayacağını bu dönem içerisinde sıkça dillendiren Yeni Asır Gazetesi denilebilir ki, yeni partinin kurulmasına ve muhalif seslerin yükselmesine de kapı açmıştır. Yeni Asır Gazetesi devrimci ruhlu bir gazeteydi. Demokrat Parti kurulmuştu ve bu demokrasi fidanını, daha filizlenmeden kesmek isteyenlerin karşısına geçmek, demokrasi adına büyük bir görevdi. İşte Yeni Asır da bu görevi yapmalıydı. 7 Ocak 1946 günü yeni partinin genel merkezinin açılışına katılan Yeni Asır Gazetesi başyazarı Behzat Bilgin, yıllardır kullandığı rumuzu M. Tuncer ile İkinci parti sevinçle karşılanan bir olaydır demişti. 68 Yeni Asır Gazetesi, DP nin kurulduğu günlerde, demokraside çok partili hayata geçişin gereği olarak bu partiyi savunanların arasına girdi. Çok partili düzene geçiş döneminde ( ) Yeni Asır DP'yi tutmaktaydı ama gazetenin başyazarı ve imtiyaz sahibi Ali Şevket Bilgin CHP ye kayıtlıydı. Ne var ki Ali Şevket Bilgin 1948 de CHP İzmir il yönetiminin kendisi hakkında bir komplo hazırladığını sezerek, bu partiden ve belediye meclisi üyeliğinden istifa etti. Fakat DP ye de katılmadı. 69 DP ye olan bağlılığın en önemli nedeni Adnan Menderes e duyulan özel sevgi ve ilgiydi. Çünkü Menderes halkın dilinde ve gönlünde halkın sevgilisi, halkın koruyucusu ve vatanın mimarı ydı sonrasından günümüze kadar Yeni Asır ın yayın hayatını, politik duruşunu, Yeni Asır gazetesinin İnceleme Araştırma Sorumlusu Türkmen Parlak şöyle anlatmaktadır: Selanik te iken Batı Trakya da, Trakya da kalan azınlıkların haklarını koruyan bir gazete durumuna geliyor; politika yok milliyetçilik var orada te Türkiye ye İzmir e gelince burada Atatürk ilkelerinin koruyucusu ve kollayıcısı durumunda oluyor, CHP'yi destekliyor da Serbest Fırka olayında muhalefet sözcüsü durumuna geliyor ama 6-7 ay sonra parti kapandıktan 67 Parlak, a.g.e, s Parlak, a.g.e, s Parlak, a.g.e. s Parlak, a.g.e., s. 602

36 29 sonra yine CHP ye dönüyor. 2. Cihan Savaşı ortalarında veya sonunda çok partili düzene geçiş döneminde CHP li olan Yeni Asır, DP li oluyor. Çünkü bir iki gazetenin dışında artık, CHP yi destekleyen gazete de yok, herkes DP li. Bu destek, Demokrat Parti nin iktidar yıllarında da sürüyor, gerekirse muhalefetini yapıyor, Menderes e karşı değil ama Demokrat Parti ye karşı, hükümete karşı yazabiliyor İhtilali nde ihtilalci oluyor mecburen, serbest seçimlerden sonra Adalet Partisi yanlısı oluyor, gene mecburen oluyor. Sebebi şu, dağılmış bir halkın, ihtilal ile dağılmış bir halkın sözcüsü, hemen hemen hep soldur fakat burada gerek Süleyman Demirel e karşı, gerek Demirel yanlısı bakanlara karşı muhalefete devam ediyor. Bu uzun bir süre devam ediyor, bu şekilde ve 1970 te Demirel gidince artık normal çizgisinde kalıyor. CHP iktidarına karşı veyahut Demirel in kurmuş olduğu koalisyonla kurduğu hükümetlere karşı muhalefetini de sürdürüyor. CHP yi de destekliyor, muhalefetini de sürdürüyor ve bugünkü yayın politikası 1974 ten sonra başlıyor Seçimleri ve Basına Yansıması Seçimlerinin Ulusal Basına Yansıması DP'nin hızlı şekilde güçlenmesinden endişe eden CHP, DP'nin örgütlenmeyi tam anlamıyla gerçekleştirememesinden ve meclis egemenliğini elinde bulundurmasından faydalanarak tek dereceli seçim yasasını ve genel seçimlerin 21 Temmuz 1946'da yapılmasını kabul etmişti. Böylece şok bir genel seçimle DP'yi meclisten uzak tutmayı hedeflemişti. Tarihe hileli seçimler olarak geçen 1946 seçimlerini Demokratlar, mazbataları Halkçılar kazandı. 72 Türkiye nin ilk çok partili seçimi olan 1946 seçimleri, açık oy, gizli tasnif ilkesine göre yapıldı. Seçimlere DP, Çiftçi ve Köylü Partisi, Türkiye Sosyal Demokrat Partisi ve Türkiye Sosyalist Partisi girdi. CHP 395, DP 66, Bağımsızlar 4 sandalye kazandı seçimlerinde açık oy, gizli tasnif sistemi uygulandığına göre seçim sonuçlarına nasıl güvenilecekti? Nitekim DP bunu dile getirmiş fakat sıkıyönetim sebebiyle eleştiri ve tartışmalar yasaklanmış ve bazı gazeteler kapatılmıştır Parlak, a.g.e., s Bakşık, a.g.e., s Gürkan, a.g.e., s. 158

37 30 Tek dereceli seçim esasını getiren 4918 No'lu Milletvekili Seçimi Kanunu 5 Haziran da kabul edildi ve bir yıl öne alınan genel seçimler 21 Temmuz 1946 tarihinde bu kanuna göre yapıldı. Ne yazık ki, gizli oy ve yargı denetimi ilkesi henüz getirilmemişti. Nitekim 1946 seçimlerinde dürüstlük sağlanamamıştı; pek çok yerde baskı ve hileler yapılmış ve bu şartlar altında CHP nin 395 milletvekilliğine karşılık DP 66 milletvekilliği kazanabilmişti. Her şeye rağmen alınan sonuç son derece önemlidir. Çünkü, Cumhuriyet tarihinde ilk defa iktidar partisinin karşısında güvence altında bir muhalefet grubu ortaya çıkmış ve bu sayededir ki dört yıl sonra iktidarın barışçı bir biçimde el değiştirmesi yolu açılmıştır. Yine ilk defa bu seçimde, öteden beri iktidarını fiilen halka borçlu olmayan CHP mensupları vatandaşlara kendilerini kabul ettirebilmek için seçim propagandası turlarına çıkmışlardır. Böylece siyasal iktidarın kaynağının halk iradesi olduğu fiilen de kabul edilmiş oluyordu. 74 DP ye bu seçimlerde umulandan daha fazla ilgi gösterilmesi basının içerisinde de muhalif seslerin artmasında etkili oldu. CHP'nin 21 Temmuz 1946 seçimlerini kazanmasının ardından Recep Peker'in başbakanlığında kurulan hükümetin programında, " bir taraftan vatandaşları din telakkisinde, vicdan kanaatlarında düşündüklerini söyleyip yazmakta,...tam serbest bırakan ve öte yandan memleketin asayişini Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin otoritesini, vatandaşların, zümrelerin ve siyasi partilerin şerefi ve haysiyetlerini masun tutan zihniyet, hükümetimize esas olacaktır....şurasını da bir dikkat noktası olarak arz etmek isteriz ki, hadiselerin ehemmiyetini ölçmekte vehimlere kapılarak günün işini kolaylaştırır görünen fakat ilerisi için zararlı tepkilere yol açan lüzumsuz sert tedbirlere başvurmaktan dikkatle kaçınacağız" 75 ifadesi yer almakta, gazete sütunlarından "süzülecek temiz istekleri" yerine getirmek için özel bir dikkat sarf edileceği açıklanmaktadır. Bununla birlikte, seçimlerden yalnızca üç gün sonra (24 Temmuz) hükümet, seçim sonuçları hakkında vatandaşları şüpheye düşürücü ve memleketin huzurunu sarsıcı her türlü neşriyatı yasakladı. 76 Ertesi gün, Celal Bayar'ın "İşte ben 74 Burçak, a.g.e., s Nuran Dağlı, Belma Aktork, Hükümetler ve Programları ( ), Ankara, TBMM Yay., 1988, s Burçak, a.g.e. s. 288

38 31 iddia ediyorum, hatta itham ediyorum; seçim işlerine fesat karıştırılmıştır. Seçimler memleketin hakiki iradesini göstermekten uzaktır" şeklindeki sözlerini yayımlayan Yeni Sabah ve Gerçek gazeteleri kapatıldı; aynı demeci aktaran Tanin'e dokunulmadı. Çünkü Tanin iktidar yanlısı bir gazeteydi. İzmir'de ise "Hayır! Biz bunları seçmedik" diye başlık atan İzmir ve İleri Demokrasi gazeteleri "seçimi ihlal", "halkı isyana teşvik" suçlarını işledikleri ileri sürülerek mahkemeye verildiler. 77 İktidarın basın üzerindeki bu baskıcı tutumu muhalif yayımları önlemek yerine artırdı. 16 Aralık 1946'da Sıkıyönetim Komutanlığı, Cemiyetler Kanunu'ndaki değişikliğe dayanarak kurulan kimi partilerle onları destekleyen gazete ve dergileri kapattı. Kapatılan Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi ile Türkiye Sosyalist Partisi'nin Sendika, Ses, Nor Or, Gün, Yığın ve Dost gazete ve dergileri ve bunların matbaaları kapatılmış, siyasi hukuki nizamı bozma yolunda propaganda yapan Yarın gazetesi ve matbaası dört ay için kapatılmış, irticai yayınlar yaptığı gerekçesiyle Büyük Doğu Dergisi ve matbaası dört ay için kapatılmıştır. 78 Seçim ortamında, CHP ve DP tartışmalarında basının önemli bir yer tuttuğu, bu tartışmalarda taraf olarak yerini aldığı, DP'yi destekleyici yazılar yayımladığı görülmektedir. İktidarın yayın organlarından olan Ulus gazetesinin başyazarı Falih Rıfkı Atay ise şöyle yazmıştı: "DP, bir siyasi parti olmaktan çıkmıştır. Bu bir yıkıcılar ve intikamcılar hareketidir." 79 Hileli seçimler sonrası Demokrat Parti ülkeyi karış karış dolaşarak halkın desteğini aldı. Partililer; ilki 1947 de, ikincisi 1949 da toplanan iki Büyük Kongre ile parti ismine yakışan şekilde davrandı. Özellikle Birinci Büyük Kongre'de esen demokratik hava, sabahlara kadar süren delege konuşmaları, Celal Bayar eleştirisinden başkanlık sistemi önerisine kadar konu zenginliği partinin iktidara hazır olduğunun sinyallerini veriyordu den sonra DP içinden başlarını Fevzi Çakmak ın çektiği önemli bir grup koptuysa da bu hareket tabanın desteğini alamadı. 80 Bu arada Demokrat Parti seçimlerin tam demokratik bir usule bağlanması yolundaki ısrarından vazgeçmedi; diğer belli başlı isteklerinin çoğu son bir-iki yıl içinde CHP ve hükümet tarafından gerçekleştirilmişti. Bunun yanında, 1949 yılı başlarında 77 Alpay Kabacalı, Türk Basınında Demokrasi, Ankara, Kültür Bakanlığı Yay., 1994, s Gürkan, a.g.e., s Ulus, 1 Temmuz 1946, s.1 80 Bakşık, a.g.e., s. 178

39 32 göreve gelen Günaltay hükümeti hem programı hem de uygulaması itibariyle liberal idi. Yeni bir seçim kanunu hazırlığı da başlattı Seçimlerinin Yeni Asır Gazetesine Yansıması Demokrat Parti yanlısı olan Yeni Asır Gazetesi incelendiğinde, seçimlere kadar olan dönemde gerçek demokrasi savaşına dikkat çekilmektedir. Gazetenin birinci sayfasındaki öncelikli haberleri Demokratlar almakla birlikte, mitingler ve partililerin vatandaşla bir araya gelişlerini ön plana çıkardığı görülmektedir. Özellikle parti lideri Celal Bayar ile Adnan Menderes in beyanatlarına geniş yer verilen gazetede, CHP hükümetinin sancılı bekleyişi de vurgulanmaktadır. Demokrat Parti'nin seçimler öncesindeki gerçekleştirdikleri mitinglere de ayrı bir önem verilmekte, hatta meydanı dolduran kalabalıklara dikkat çekilmek istercesine büyük fotoğraflarla haberler yayınlanmaktadır ve Halkın demokrasiden yana oluşu na dikkat çekilmek istenmektedir. Seçimler öncesinde gazetenin başyazarı Şevket Bilgin in birinci sayfadan yayınlanan makalesinin Bugünün iktidar partisi, yarının muhalefeti olabilir başlığı bu görüşlere örnek teşkil eder. 81 Muhalefet partisin seçimlere kuvvetli girdiğinin göstergesi olarak halkın demokrasiden yana oluşuna vurgu yapan haberlerin arasında yine aynı tarihlerde manşetten verilen haber de örnek verilebilir. Burada Celal Bayar ın Ödemiş ve Tire ye olan ziyaretlerinden bahsedilmekte ve Bayar ın Seçimleri Demokratlar kazanacak sözleri büyük puntolarla yer almaktadır. 82 Seçimlerin ardından ise yayınlanan haberler oldukça ilgi çekicidir. Seçimlerin demokratik bir ortamda cereyan etmediğini savunan Yeni Asır Gazetesi'nin haberlerinde de Celal Bayar ın aynı yöndeki beyanatlarına önem verdiği gözlenmiştir. Hatta seçim sonuçları Demokratlar cephesinden verilmekte, hileli olduğu tartışılan seçimlerde yine de DP nin önemli bir zafer kazandığına dikkat çekilmek istenmektedir. Buna en önemli örnek ise 81 Bugünün iktidar partisi, yarının muhalefeti olabilir, Yeni Asır Gazetesi, 17 Temmuz 1946, s Yeni Asır Gazetesi, 17 Temmuz 1946, s. 1-3

40 33 seçimlerin ardından verilen manşet haber görülebilir: En az 70 muhalif milletvekili seçildi 83 Demokrat Parti nin seçimlere fesat karıştırıldığına kani olduğu görüşleri, ilerleyen dönemde Bayar ve Menderes in 1950 seçimlerine kadar olan mücadelesinde de üst sıralarda yer alacak ve gazetenin sayfalarında da yer bulacaktır. Bu dönemde haberlerin yanı sıra Demokrat Parti ye verilen destek, köşe yazarlarının satır aralarında da kendini göstermektedir. Halkın ve basının demokrasiden yana oluşuna örnek teşkil eden makaleler arasında gazetenin başyazarı M. Tuncer in Basın hür olmazsa demokrasi hayal olur başlıklı yazısına dikkat çekmek gerekir: Hükümet tarafından basın kanununda teklif edilen tadillerin Türk basınının hürriyetini geniş ölçüde kısacağı muhakkaktır. Şimdi herhangi bir fikrin, milletin ve devletin menfaatlerine uygun olmadığı veya herhangi bir haberin doğru bulunmadığı iddiasıyla bu gazetenin takibata uğrayacağını, muharrirlerin ve sahiplerinin hapse mahkum olacağını, müessesenin kapanacağını düşünürseniz, böyle bir akıbetle karşılaşmamak için ihtiyaten birçok yazıların gazete sütunlarına geçmeyeceğini, birçok hakikatlerin gizli kalacağını ve birçok fikirlerin boğulacağını takdir edersiniz. 84 Nitekim, 19 Nisan 1947'de, DP Kütahya Milletvekili Adnan Menderes in Seçimlerde yolsuzluk olduğu nu vurguladığı konuşması, "Meclis'in manevi şahsiyetine hakaret ve meşruluğunu şüpheye düşürücü unsurlar bulunduğu gerekçesiyle Ulus'ta yayımlanmamış, konuşmayı yayımlayan Kuvvet, Tasvir, Demokrasi, Demokrat İzmir ve Yeni Asır gazetelerinden 8 gazeteci mahkemeye verilmişti. Bu tür sözler yeni değildi, gerek Meclis içinde, gerek Meclis dışında söylenmekteydi. Yeni Asır dan tutuklananlar, imtiyaz sahibi ve başyazar Ali Şevket Bilgin ile haberin yazarı Adnan Bilget ti. İzmir de Ağır Ceza Mahkemesi nde yargılama başlamış ve Ağustos un 9 unda tutuklu bütün gazeteciler beraat etmişlerdi. Bu gazetecilerden biri olan Samet Ağaoğlu, Menderes'ten mahkemeye gelmesini istemiş ve savunması sırasında Menderes'i göstererek "İşte, konuşan o, konuşmayı yayımlayan ben. Şayet ortada suç varsa, suçlu serbest, ama o suça sebep olan konuşmayı havadis diye veren gazeteci hapis. Konuşmayı yapan serbest ise, 83 Yeni Asır Gazetesi, 24 Temmuz 1946, s Yeni Asır Gazetesi, 15 Eylül 1946, s. 1-3

41 34 ortada suç yok demektir" şeklinde savunma yaptı. Ağaoğlu aynı olayla ilgili bir başka noktaya da dikkat çekerek her zaman suç unsuru yazılar yayımlamaktan çekinmeyen Ulus'un bu konuşmayı "suç unsuru bulunduğu" gerekçesiyle yayımlamamasının, sonuçları önceden bildiğini ve böylece iktidarla Ulus arasındaki gizli ilişkileri gözler önüne serdiğini belirtti. 85 Mahkemelerle sürekli mücadele içerisinde bulunan gazeteleri, başta Yeni Asır ı bu tip olaylar yıldırmamış, aksine demokrasi savaşına daha fazla sarılmalarına ve DP ye daha yakın durmalarına neden olmuştur. Çünkü basın, DP'yi özgürlükçü bir ortamı sağlayacağı gerekçesiyle destekliyordu. 85 Parlak, a.g.e., s

42 35 İKİNCİBÖLÜM 1950 SEÇİMLERİ VE SONRASINDA BASIN SEÇİMLERİ VE BASIN Seçim Öncesi Siyasal Mücadele ve Basın Seçim Öncesi Siyasal Mücadele DP, 7 Ocak 1947 tarihinde 1. Kurultayı'nı gerçekleştirdi. 86 Bu kurultayda DP siyasi çizgisini net bir şekilde ortaya koymuş, CHP'ye karşı yapmış olduğu muhalefeti özellikle hürriyet, demokrasi ve fiili otoriterlik gibi kavramlar üzerine bina etmişti. Kurultayın açılış konuşmasını yapan Celal Bayar, Türkiye'de demokrasinin gerçek anlamda yerleşebilmesi için üç şartın varlığının gerekli olduğunu vurguladı. Buna göre kişi hürriyetini sınırlayan anti-demokratik kanunların kaldırılması, oy güvenliğini sağlayacak yeni bir seçim kanununun kabul edilmesi ve cumhurbaşkanlığının parti başkanlığından ayrılması gerekli görüldü. Bayar bu önerisiyle hukuki olarak var gözüken demokratik rejimin fiiliyatta egemen olan CHP olgusundan ötürü gerçekleşmediğini ima ediyordu. Hürriyet meselesi, hükümetin kanunlarla ya da kolluk kuvvetleriyle temel hak ve özgürlükleri kısıtlaması, yoksulluk gibi konular DP'nin iktidarı eleştirdiği başlıklardı. Kurultayın sonunda "Hürriyet Misakı" olarak adlandırılan program kabul edildi. Bu misak Celal Bayar'ın açılış konuşmasındaki üç şartı içeriyordu: Anti-demokratik kanunların değiştirilmesi, mahkemeler tarafından uygulanacak bir seçim kanununun kabulü ve cumhurbaşkanlığının parti başkanlığından ayrılması. 87 DP muhalefetinin ana temasını Hürriyet Misakı'nda ele alınan bu başlıkların oluşturduğu ifade edilebilir. Nitekim bu kurultaydan sonraki parti propagandalarında hükümetin genellikle Hürriyet Misakı'nda kabul edilen ilkeler çerçevesinde eleştirildiği görülmektedir. Özellikle Recep Peker hükümeti ile oldukça sert tartışmalar gerçekleşmiştir. DP Hürriyet Misakı'ndaki ilkeleri hükümete kabul ettirmeye çalışırken, Recep Peker, DP'yi zaman zaman devlet düşmanlarını tahrik eden bir siyasi oluşum olarak göstermeye çalışmıştır. İki parti arasındaki bu gerginlikler İsmet İnönü'nün Bakşık, a.g.e., s Bakşık, a.g.e., s. 224

43 36 Temmuz Beyannamesi'ni yayınlamasıyla bir süre askıya alınmıştır. Siyasi partilerin Türk demokrasisinin olmazsa olmaz şartı olduğunu ifade eden bu beyanname ile iki parti arasında karşılıklı güven ilişkisi temin edilmeye çalışılmış, muhalefet partisinin faaliyetleri güvence altına alınarak siyasi istikrar sağlanmaya çalışılmıştır. Bu beyannameden sonra ülke yönetiminde tek söz sahibi olan CHP, muhalefete tahammül göstermeyen geleneksel politikasından uzaklaşmaya başlamıştır. Partinin otoriter niteliği Türkiye'nin iç dinamiklerinin zorlaması ile aşınmaya başlamış, demokratikleşme eğilimi artmıştır. 88 Cumhurbaşkanı İnönü 12 Temmuz Beyannamesi adıyla bilinen ve taraflar arasında hakemlik yapma amacına dönük olan bu bildiride; hükümetle muhalefet arasındaki ihtilafta Cumhurbaşkanı olarak tarafsız kalacağı güvencesini vermekte, hükümetin meşru siyasî partilere karşı hoşgörülü davranması gerektiğini ve muhalefetin güvence altında faaliyet gösterebilmesinin şart olduğunu belirtmekte, buna karşılık muhalefet partisinin de yasallık sınırları içinde hareket etmeye özen göstermesi gereğini hatırlatmaktadır. 89 Bu beyanname, hemen hemen bütün araştırmacıların dikkat çektikleri gibi, gerçekten tarihî değer taşıyan, Türk demokrasi tarihinde dönüm noktası teşkil eden bir olaydır. Nitekim kamuoyunda ve basında da bu şekilde değerlendirilmiştir. Böylece Cumhurbaşkanı, mensubu bulunduğu iktidar partisi ile Demokrat Parti arasında tarafsız bir konumu kendi girişimiyle benimseyerek, hem çoğulcu demokrasinin gerçekleşmesi hususunda içtenliğini göstermiş, hem de devlet sistemi içinde cumhurbaşkanlığı makamının demokrasinin gereklerine uygun bir kurumlaşmaya dönüşmesi yolunda ilk adımı atmıştır. Ayrıca siyasal muhalefet de herhangi bir baskıya uğramaksızın güvenceli bir statü içinde iktidar mücadelesi yürütebileceğinden emin ve rahat olacaktı. Cumhuriyet artık, hiç değilse siyasal çoğulculuğu resmen kabullenmiş oluyordu. Bu dönüşümde DP'nin ülke genelinde etkili muhalefet yapması da önemli bir etkendir. 90 DP'nin milli irade ile buluşarak hürriyet ve demokrasi eksenli bir politika geliştirmesi ve bunda başarılı olması otoriter CHP olgusunu da değişime zorlamıştır. Bu dönemde yüzeysel de olsa CHP'nin kitlelere sevimli 88 Gürkan, a.g.e., s Karpat, a.g.e, s Burçak, a.g.e., s. 293

44 37 görünmeye çalıştığı, otoriter özelliklerinden sıyrılma gayretine giriştiği görülmektedir. CHP teşkilatları da seçkinci özelliğinden uzaklaşarak tabana eğilme yönünde adımlar atmaya başlamıştır. Bu değişim parti içinde otoriterlikte ısrarcı olan siyasilerin etkisinin azalmasına da neden olmuştur. Nitekim partinin otoriter niteliğinde direten ve DP muhalefetini bir türlü içine sindiremeyen Recep Peker bir süre sonra istifa etmek zorunda kalacak, yerini daha ılımlı olan Hasan Saka'ya bırakacaktır. Hasan Saka hükümetinin istifasından sonra da Şemsettin Günaltay başbakan olmuştur. Güvenoyu aldığı gün yapmış olduğu konuşmada, "Bir tarihçi sıfatıyla sizi temin ederim ki, bu milletin istikbali için yegane çare, sağlam esaslara müstenit bir demokrasinin kurulması ve işlemesidir" şeklinde konuşarak hem DP'ye güvence veriyor, hem de demokratikleşme sürecinin artık geri döndürülemez bir olgu olduğunu ima ediyordu. 91 CHP milletvekili ve başbakan olan Günaltay'ın bu görüşü CHP'nin kısa süre içinde nasıl dönüşüme uğradığının çarpıcı bir örneğidir. Bu dönüşüm yüzeysel ve yetersiz de olsa demokrasi rüzgarının kısa sürede neler yapabileceğini göstermesi bakımından anlamlıdır yılı içinde DP içinde yeni bir siyasi partinin kurulmasına neden olacak olan bir kırılma gerçekleşti. Bu grup parti politikasını benimsemeyen kimselerden oluşmaktaydı. Grubun önderi toplum üzerinde önemli ağırlığı olan asker kökenli bağımsız milletvekili Fevzi Çakmak'tı. Partinin kurucuları DP listesinden bağımsız milletvekili adayı olup seçilemeyen Hikmet Bayur, DP İstanbul İl Başkanlığı'ndan ayrılan Kenan Öner, DP'den ihraç edilen İstanbul milletvekili Osman Nuri Köni, yine DP'den ihraç edilen Afyon Milletvekili Sadık Aldoğan ve DP müfettişi olan Osman Bölükbaşı idi. Partinin genel başkanı Hikmet Bayur, 20 Temmuz 1948'de MP'nin resmen kurulduğunu ifade etmiş, partisinin temel özelliğini devletçilik yerine ekonomik liberalizmi benimseyen bir parti şeklinde duyurmuştur. 92 Onursal Başkan Fevzi Çakmak da DP'nin etkili muhalefet yapamadığını, halkı oyaladığını bu boşluğu doldurabilmek için MP'yi kurmaya karar verdiklerini vurgulamıştır. Partinin amacını dürüst bir seçimle iktidarı 91 Erdoğan, a.g.e., s Erdoğan, a.g.e., s. 297

45 38 yeni bir hükümete devretmek, devleti vatandaşın hizmetine koymak, devlet kapitalizmine son vermek, vatandaşa çalışma ve ticari teşebbüs imkanları sağlamak, hayat seviyesini yükseltmek, aile bağlarını kuvvetlendirip gençliğe milli ve dini eğitim vermek suretiyle ahlak seviyesini yükseltmek şeklinde özetlemiştir. Millet Partisi her ne kadar yeni bir ümitmiş gibi ortaya çıkmış olsa da CHP ve DP kadar geniş bir sosyal taban oluşturamamıştır. Ancak çok partili hayata geçiş sürecinde CHP ve DP politikaları üzerinde önemli etkileri olmuştur. Kemal Karpat, MP'nin varlığının DP'yi ekonomik ve kültürel meselelerde daha ihtiyatlı ve ılımlı politikaya yönelttiğini ifade etmektedir. CHP üzerindeki etkisi de olumludur denilebilir. Her ne kadar CHP politikalarını eleştiren bir çizgide dursa da MP aslında CHP'nin işine yarıyordu. Çünkü muhalefeti parçalıyordu, bu da güçlü bir DP muhalefetinin önünü kesiyordu. 93 DP'nin ikinci kurultayı 20 Haziran 1949 tarihinde yapıldı. Genel seçimlerden yaklaşık bir yıl önce yapılan bu kurultayda DP, o dönemki genel siyasi çizgisini ve hedeflerini ortaya koydu. DP Genel Başkanı Celal Bayar'ın kurultayda yaptığı konuşma ve kurultay sonunda kabul edilen "Milli And" DP'nin siyasetteki hedeflerini ve çizgisini göstermesi bakımından önemlidir. Celal Bayar kurultayda yaptığı konuşmada, DP'nin hedefinin şiddete ve kavgaya bulaşmadan demokratik usullerle iktidara gelmek olduğunu vurguladı, her türlü aşırı akıma mesafeli durduklarını, parti olarak aşırılıklara izin vermeyeceklerini ifade etti. Temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alınmasının DP'nin ana hedeflerinden birisi olduğunu söyleyen Bayar, din özgürlüğünün de diğer özgürlükler gibi kutsal olduğunu vurguladı. Celal Bayar konuşmasının devamında laikliğin dinsizlik demek olmadığını, Türklerin Müslüman olduğunu ve bunun zorla değiştirilemeyeceğini vurguladı. Kurultay sonunda demokrasiye aykırı yasaların değiştirilmesi, seçimlerin hakim güvencesine dayanması ve partinin oylarına vatandaşların katılımıyla birlikte sahip çıkılması kararlılığını gösteren maddelerin bulunduğu "Milli And" kabul edildi genel seçimleri öncesinde Seçim Kanunu üzerinde önemli tartışmalar yaşandı. Bunda DP'nin şaibeli geçen 1946 seçimlerinden edinmiş 93 Karpat, a.g.e, Gürkan, a.g.e., s. 243

46 39 olduğu tecrübe önemli rol oynuyordu. DP muhalefetinin ve kamuoyu baskısının etkisi ile gizli oy ve açık tasnif ilkelerini getiren, partilere radyodan propaganda amacıyla eşit ölçüde yararlanma hakkı sağlayan Seçim Kanunu kabul edildi. Ayrıca seçimlerde mahkemelerin en yüksek denetleme organı olarak görev yapacağı da kanun ile getirilen düzenlemelerdendi Mayıs Genel Seçimleri öncesinde CHP saflarında ise, devletçiliğin sınırlandırılacağı, özel teşebbüsün teşvik edileceği, kredilerde kolaylık sağlanacağı, yabancı sermayeye uygun ekonomik adımların atılacağı, vergi sisteminin ıslah edileceği ve Türk parasının kıymetinin korunacağı vaat ediliyordu. Köylünün yaşam koşullarını düzeltecek toprak dağıtımı, okul, su, kredi ve ziraat aletleri temini gibi adımlar atılacağı, cumhurbaşkanın yetkilerinin yeniden düzenleneceği ve partinin 6 okunun anayasadan çıkarılacağı sözü veriliyordu. Buna mukabil DP üretimi arttırıp vergileri indirme, devlet tekellerini ortadan kaldırma, özel ve yabancı sermaye için siyasi ve mali güvenliği sağlama sözü veriyordu. Siyasi yönden ise demokratik ilkeler ışığı altında rejimi yeni baştan düzenlemeyi, anayasayı demokratik ilkeler ışığı altında tadil etmeyi vaat ediyordu. 96 İktidar ve muhalefet partileri böylece oldukça yatışmış bir siyasal hava içinde ilk defa gerçekten demokratik bir seçim ortamına girdiler Seçim Öncesi Yeni Asır Gazetesi ne Yansıyanlar Demokrat Parti, 14 Mayıs 1950 tarihinde yapılacak seçimler öncesinde demokrasi mücadelesini yurdun her köşesinde her koldan sürdürmekteydi. Önemli derecede basın kuruluşlarını yanına çeken partililer, ülkenin 27 yıldır süren tek parti iktidarının zulmünü de kuvvetli bir şekilde lehlerine çevirdiler. Basındaki yansımalardan görüldüğü gibi baskılardan yılan halkın haykırışı, Demokratlara iktidar yolunu açıyordu. Demokrat Parti nin İzmir deki kalesi konumundaki Yeni Asır da da hem haberler hem de köşe yazılarıyla bu mücadele desteklenmekteydi. İktidarı değiştirmek adına açık ve alenen bir savaş içerisinde bulunan gazetenin başyazarlarının yazıları bunlara örnek teşkil etmektedir. 95 Kabacalı, a.g.e., s Erdoğan, a.g.e., s. 311

47 40 M.Turcer in İktidarı değiştirmek için bin sebep var başlıklı başyazısıdır: Vatandaşlar bugün neyi isteyip neyi istemediklerini de çok güzel biliyorlar. İstemedikleri şey, kendilerini yalnız vergi vermekle mükellef, fakat karşılığını aramayacak ve bulamayacak bir yığın halinde tutan, halktan uzak idare anlayışıdır. Bu anlayış içerisinde vatandaş daima şüphe ile görülen, baskı altında tutulması, daima boyun eğmesi zaruri bir şahsiyettir. Çeyrek asırdan beri bu usulün mümkün olan her tecrübesini yaptık. Gördük ve anladık ki bunun değişmesi lazımdır. 97 Yine M. Tuncer in Demokrat ekip sıra sizde başlıklı başyazısıdır: Bir daha sabit olmuştur ki, iktidar partisi için milli kıymet diye bir şey yoktur. Yalnız parti değerleri vardır. Oradan ayrılanların şahsiyeti red ve inkar edilir. Hizmetleri unutulur. Hüviyetleri tezyif olunur. Bunun bir tek istisnasını göremedik. 98 Şevket Bilgin ise Muhalefetin zaferi halkın zaferi olacak başlıklı yazısında şöyle demektedir: Muvafakatla muhalefet, birbirinden çok farklı iki zihniyetin mümessilleri olarak sahneye çıkmışlardır. Muvafakat, vatandaşın insanca yaşama hakkına saygı mefhumunu bile keyfi ölçülere tabi bulunduran asyai bir otorite anlayışına sahip bulunduğu için, geriliğimizin başlıca sebebini teşkil eden bu anlayışla mücadele halindeyiz. 99 M. Tuncer, Hür yaşamak hakkımız onu elbet kazanacağız başlığını attığı yazısında Seçimi kim kazanacak. İki ihtimal var: ya millet kazanır ya da hükümet demektedir. 100 Şevket Bilgin, bir diğer yazısına Şimdi açıkça ümidimiz muhalefettir başlığını atmıştır. 97 Yeni Asır Gazetesi, 4 Nisan 1950, s Yeni Asır Gazetesi, 14 Nisan 1950, s.1 99 Yeni Asır Gazetesi, 17 Nisan 1950, s Yeni Asır Gazetesi, 20 Nisan 1950, s.1

48 41 Sayın İnönü, seçimleri at yarışlarına benzettiler. Klasik bir benzetiş olmakla beraber çok isabetlidir. Hakikaten seçimler, bir hür adamlar cemiyetinde, medeni insanların büyük heyecanla takip ettikleri at yarışlarını andırırlar. Atların sarf ettikleri muazzam enerjiye layık oldukları değeri vererek hile ve fesada yer vermeyen yarışların zevkine payan yoktur elbette Seçim bir partiyi her ne pahasına olursa olsun kazandırmak maksadiyle yapılmaz. Vatandaş, en mukaddes varlığını emanet edeceği partiyi ve onun politikasını seçmek hususunda, baskı korkusundan kurtulmuş olarak tam bir serbestlik, tam bir vicdan huzuru içinde reyini kullanabilmelidir. Batı modelinde demokrasi kurmanın başka yolu olamaz. Batıda asırlardan beri teşekkül etmiş bulunan bu itiyadın memleketimizde aynen teşekkül etmemesine sebep yoktur. Şimdiye kadar bunun aksine şayit olmuşsak kusur millete değil, onu zorla tahakküme alıştırmak isteyenlerdedir. Milletçe, siyasi terbiyemizin olgunlaştığından şüphe edenler demokrasi rejiminin inceliklerine intibak edemeyeceğimiz zehabında oldukları için muhalefetin en az 40 yıl iktidar geçmeyi hatırlarından bile geçirmemesi icap ettiğinden bahsetmekteydiler. Düşündükleri şey baştan başa uydurma bir demokrasi şekli idi. Halk hakimiyetine dayanan bir rejimde, yüksek mürakebe vazifesini omuzlarına alan muhalefetin iktidar için mücadele etmeden kendi fonksiyonunu hakkile başarmasının imkanı yoktu. 101 Ve son olarak M. Tuncer makalesine, Ya iktidar emrinda halk, ya halk için iktidar başlığını atmıştır. İki partinin seçim propagandasını da dinleyen halk, gördüklerimizde yanılmıyorsak iktidar partisinin sözlerini itimatsızlıkla, Demokrat Parti'nin açmak istediği yeni yolu ise açık bir sempati ile karşıladı. 102 Bu dönemde gazetenin birinci sayfasında yer alan manşetlerde ilgi çekici ve yönlendirici haberler yer almaktadır. Örneğin 10 Nisan 1950 deki 101 Yeni Asır Gazetesi, 5 Mayıs 1950, s Yeni Asır Gazetesi, 9 Mayıs 1950, s.1

49 42 gazetenin manşeti; 14 Mayıs ta iktidarı bizzat millet tayin edecektir başlığı altında verilmiş ve alt başlığında ise Demokratlar zaferlerine yüzde yüz inanıyorlar şeklindeki yorum haber metnine yer verilmiştir. Haberin alt metinlerinde ise şu cümleler yer almaktadır: Acaba iktidar müstakil grup gibi suni uysal bir muhalefet mi istiyor? Şahlanan millet iradesinin önüne hiçbir kuvvet geçemez Gazetenin 17 Nisan 1950 günkü manşet başlığı ise DP iktidara geçince ne yapacak tır. Partililerin beyanatlarına yer verilen haber metninde ise Evvela antidemokratik kanunları kaldıracağız. Sonra ekonomik ve mali vaziyeti ele alacağız Memleketin bugünkü mali ve iktisadi vaziyetinden kurtarılması, halkımızın refaha kavuşturulması büyük bir davadır. Bu çok çetin bir davadır denilmektedir. 28 Nisan 1950 de İstanbul DP Bölge Müfettişi'nin beyanatı ise Yeni Asır Gazetesi nin manşetini oluşturmaktadır: Seçimleri milletle beraber yürüyen DP kazanacaktır Seçimleri ve Basındaki Değerlendirmeler Seçimleri ve Sonuçları 14 Mayıs 1950 tarihinde yapılan seçimlere yedi parti katıldı. CHP bütün illerde, DP Hakkari hariç bütün illerde, Millet Partisi 22 ilde, Milli Kalkınma Partisi 3 ilde, Toprak Emlak ve Serbest Teşebbüs Partisi, Türk Sosyal Demokrat Partisi ve İşçi Çiftçi Partisi sadece İstanbul da seçimlere girdi. 103 Seçim sonuçlarına göre DP yüzde 53.3 oranla 408 milletvekilliğinin sahibi olurken CHP yüzde 39.9 oranla 69 milletvekilliği kazanmıştı. Seçime katılım ise oldukça yüksek bir oranla yüzde 89,3 tü. 104 CHP nin aldığı yüzde 40'a yakın oy aslında büyük başarı idi. CHP nin son iki yılda izlediği akıllı liberal politikalar bu başarıyı getirmişti. Eğer seçim 1948 de yapılsaydı CHP bu oyların ancak yarısını alabilirdi. 105 Bu seçim, her şeyden önce Türk halkının CHP yönetiminden ciddi anlamda memnuniyetsizliğini gösterdi. Çünkü 4 yıl önceki seçim sonucuna göre 103 M. Serhan Yücel, Demokrat Parti Kongreleri, Ankara, Emek Matbaası, 1997, s Gürkan, a.g.e. s Karpat, a.g.e., s. 310

50 43 Demokrat Parti nin oylarını bu kadar katlayarak seçimden zaferle çıkmasının başka bir açıklamasını bulmak güçtür. DP'nin kurulması ve kısa bir süre sonra iktidara gelmesi Türk siyasetinin bu yıllarda iki kutuptan oluştuğunu, CHP ve DP dışındaki partilerin tali parti niteliğinden kurtulamadığını ortaya koymuştur. Her ne kadar Millet Partisi gerek CHP'ye, gerekse DP'ye alternatif olabilme iddiası ile siyasete katılmışsa da geniş bir toplumsal taban oluşturamamış, halka yeterince inandırıcı görünememiştir. Seçimlerde almış olduğu netice de bunun bir ifadesi olarak yorumlanabilir. Bu yüzden 1950'li yıllarda Türk siyasetinin Cumhuriyetin ilk çeyrek yüzyılında siyasi iktidarı elinde bulunduran, kökten reformlarla ülkeye yeni bir kimlik dayatan ve ekonomik kalkınma konusunda sınıfta kalan otoriter bir parti ile, bu otoriterliğe karşı çıkarak demokratikleşmenin ve özgürlüklerin savunuculuğunu yapan, halkın değerlerine yakın ve nispeten demokrat olan bir partiden oluştuğu, bunun dışındaki siyasi oluşumların itibar göreceği toplumsal tabanın olmadığı söylenebilir. Bunun yanında DP iktidarı siyasette egemen olan seçkinlerin yetkisinin halkın seçtiği parlamenterlere devredilmesine neden olmuştur. Böylece tek parti iktidarı içinde asker ve sivil bürokratların ve sayısı sınırlı girişimcilerin tekelindeki iktidar az da olsa tabana yayılmıştır. Devleti baba olarak gören zihniyet, merkezden kontrol, yukarıdan aşağıya dayatılan reformculuk reddedilirken pazar ekonomisinin önündeki engeller de kaldırılsın istenmiştir. Ayrıca DP, CHP içinden çıkan milletvekilleri tarafından kurulan bir siyasi parti olduğu için CHP içindeki bir kırılmanın da ifadesidir. Özellikle SCF ile siyasete atılan liberal eğilimli milletvekilleri -örneğin Adnan Menderes- CHP'nin siyasi ve ekonomik yönden toplumun taleplerini karşılamada yetersiz kaldığını fark etmişler ve DP'yi kurmuşlardır Seçimlerin Ulusal Basında Değerlendirilmesi Demokrat Parti nin seçimlerdeki ezici galibiyeti ulusal basında da yankı uyandırdı. Ne kadar halkın desteği ve basında da genişçe yer alan Demokratların yükselişi bu dönem içerisinde fark edilmiş olsa da seçimlerde bu derecede bir başarı elde edilmesi yurdun genelinde şaşkınlıkla karşılandı. Özellikle Cumhuriyet Gazetesi sahibi ve başyazarı Nadir Nadi Abalıoğlu nun, 106 Gürkan, a.g.e., s. 279

51 44 seçim ile ilgili şu değerlendirmesi durumu daha çarpıcı bir şekilde ortaya koyar: 14 Mayıs seçimleri ile DP umulmadık bir zafer kazanıyordu. Kampanya boyunca hem aday hem de gazeteci olarak yurdun çeşitli bölgelerini gezerken, bu partiye daha büyük bir başarı şansı vermek gerektiğini adım başında gerçi kabul ediyordum, fakat 487 milletvekilliğinden 408 ini Demokratların elde edebileceklerine değil ben, en iyimser gözlemciler bile ihtimal vermezlerdi Seçimlerin Yeni Asır Gazetesi ne Yansıması 18 Şubat 1950 günü Yeni Asır, büyük bir atılım yaparak ilk defa siyasi olarak bir anket düzenledi. Anketin adı Yeni Asır Referandumu ydu. 107 Okuyuculara Adınız kim? başlığı altında kimleri milletvekilliğine laik gördüklerini sormuştu. Anket formu gazetenin sayfasının kesilecek bir köşesine konmuştu. Okuyucular bu formu keserek dolduracak ve zarfına 20 paralık bir pul yapıştırarak 361 numaralı posta kutusuna gönderilmek üzere postaya vereceklerdi. Bu formlar ve okuyucuya yapılan çağrılar günlerce gazetede yayınlandı. Anket büyük ilgi gördü, on binlerce mektup gazeteye aktı. Mektuplar önceleri tek tek gazetede yayınlanırken sonraları toplu olarak yayınlanmaya başlandı. Seçimlere yaklaşırken milletvekili adayları da belli olmuş, İzmir milletvekili adayları arasında Yeni Asır Gazetesi yazarları da vardı. Seçimlerde milletvekili olacak bu adaylardan Yeni Asır yazarı olanlar şunlardır: Refik Şevket İnce, Halide Edip Adıvar, Halil Özyörük, Vasfi Menteş, Osman Kapani, Muhittin Erener, Avni Başman, Mehmet Aldemir ve Behzat Bilgin Mayıs seçimleri öncesinde basının demokrasi savaşı, seçimlere katılımı da kuvvetlendirme yolundaydı. Bu döneme kadar oy kullanımının gözle görülür seviyede yüksek olmayışına nazaran 1950 seçimleri, seçimlere katılım oranının yüksekliğiyle de önem kazanmaktadır. Zira Yeni Asır Gazetesi de seçimler öncesindeki manşetleriyle, halkı seçimlere katılıma yönlendirmeye çalıştığı görülmektedir. 107 Parlak, a.g.e., s Parlak, ag.e., s. 607

52 45 Seçimlerin yapıldığı günün gazetesinde birinci sayfadan başlayan Şevket Bilgin in köşe yazısının başlığı aynen şu şekildedir: Millet iradesi bugün tecelli edecektir. Aynı gazetenin aynı tarihli sayısında manşet başlığı ise Vatandaş, vazife başına şeklindedir. Seçim yasaklarıyla birlikte parti isimlerine yer verilmemesine karşılık bugünkü gazetede, halkın seçime daveti ve seçimlere önem verilmesi gerektiğinin altı çizildiği görülmektedir Mayıs 1950 tarihli gazete ise iki baskı halinde çıkmış, ilk baskıda resmi olmayan sonuçlara yer verilmekle birlikte Demokrat Parti nin zaferi manşete oturmuştur. Ancak gazetenin başlıkları ve Celal Bayar ile partililerin resimlerinin büyükçe yer bulmasının yanı sıra halka mal edilen beyanatlar ile seçim sonuçları DP nin değil halkın zaferi olarak lanse edilmiştir. Zira ilerleyen tarihlerde partililer de halkı yanlarına çekmek adına bu savı kullanacaklar ve partinin kazandığı seçimleri halkın gücüne bağlayacaklardır. Bütün Türkiye demokrasiye oy verdi başlıklı Yeni Asır Gazetesi nin seçim sonuçlarını yayınladığı manşetinde DP yurtta seçimi büyük farkla kazandı denilmekte ve İzmir de Demokrat Partinin büyük zaferi şeklinde haber verilmiştir. Manşetin alt metninde ise CHP iktidarı yerine DP iktidarı kuruluyor. Bütün yurtta millet kazandığı zaferin neşesi içerisinde çalkalanıyor. Halk Partisinin hezimeti misli ender bir çöküntü halini aldı ve kadere boyun eğiyorlar. Milletin olgunluğu hayranlık yarattı cümleleri yer almıştır. 110 Seçimlerin ardından Yeni Asır Gazetesi nin manşetinde yine Seçimlerimizin dışarıdaki akisleri şeklinde verilmiş olan haberde Cesaret verici bir zafer nitelikleri yer almıştır. Aynı tarihli gazetenin başyazarı Şevket Bilgin, Türkiye de diktatörlüklerin tarihi kapanmıştır başlıklı yazısında şöyle demiştir: Niçin yıkıldılar? İnsancı ve hürriyetçi bir nizamın felsefesini hayatımıza mal etmek için, bunun sebepleri üzerinde büyük dikkatle durmak mecburiyetindeyiz Yeni Asır Gazetesi, 14 Mayıs 1950, s Yeni Asır Gazetesi, 15 Mayıs 1950, s Yeni Asır Gazetesi, 18 Mayıs 1950, s.1

53 46 Yine başyazar M. Tuncer Gerçek manasını bulan gençlik bayramı başlığını attığı yazısında şöyle demektedir: 19 Mayıs gençlik bayramına bugün yepyeni, öyle diyebiliriz ki, bugünün manasına en uygun hava içinde giriyoruz. Gerçekleşmiş ve bütünleşmiş milli hakimiyet havası Demokrat Parti Hükümetinin Kuruluşu ve Basındaki Değerlendirmeler Yeni Hükümetin Kuruluşu Yeni TBMM 22 Mayıs 1950'de toplanarak, TC nin Üçüncü Cumhurbaşkanlığı na Celal Bayar ı, TBMM Başkanlığı na da Refik Koraltan ı seçti. Celal Bayar, aynı gün yemin ettikten sonra Adnan Menderes le görüştü. Menderes e başbakanın kim olması gerektiğini soran Bayar, Menderes ten Fuad Köprülü cevabını aldı. Menderes parti başkanlığı ile başbakanlığın ayrılması gerektiğini, parti başkanlığı için parti içinde Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu nun adının geçtiğini, ancak uygun görülürse partiyle kendisinin ilgilenebileceğini söyledi. Ancak Bayar, Menderes i hem başbakan, hem de parti başkanı olarak atamaya çoktan karar vermişti. Çünkü gerek Köprülü nün gerekse Karaosmanoğlu nun dokularının milletle uyuşmayacağının farkındaydı. 113 Menderes in başbakanlığı demek Bayar ın siyaset iplerini Çankaya da elinde tutması anlamına geldiği gibi, milletle DP arasında güçlü bir bağ kurulması da demekti. Celal Bayar ın, Menderes i başbakanlığa getirmesi, kendisine de 10 yıl sürecek Çankaya Köşkü nün kapılarını açmıştır. Halk Partisi, iktidarı Demokrat Parti ye devretti; 12 yıllık cumhurbaşkanı ve bir zamanların millî şef i İnönü muhalefet lideri oldu. Adnan Menderes in başbakan olmasıyla on yıl sürecek Demokrat Parti dönemi başlamış oluyordu. Bu on yıllık sürede Demokrat Parti ile Menderes isimleri özdeşleşmiş, ikisinin de yükselişleri, düşüşleri ve sonları aynı olmuştur Yeni Asır Gazetesi, 19 mayıs 1950, s Bakşık, a.g.e., s Erdoğan, a.g.e, s. 302

54 Yeni Hükümetin Yeni Asır Gazetesi nde Değerlendirilmesi Yeni hükümetin kuruluş döneminde gazetenin Yeni Cumhurbaşkanımız seçildi başlığını taşıyan manşetin metinlerinde ise şunlar yer almaktadır: Halk iktidarı bugün başlıyor. Bayar 387 oyla cumhurbaşkanı seçildi. İsmet İnönü ancak 64 oy alabildi. Demokratların ilk kabinesini dün Adnan Menderes kurdu. 115 Gazetenin ilerleyen günlerdeki sayısındaki M. Tuncer in başyazısı ise dikkat çekicidir: Yazının başlığı Bir aylık halk idaresi bize neler getirebildi? 14 Mayıs tan önce biz hayat çok pahalı diyorduk. Hayır diyorlardı daha ucuz olamaz. Ekmek pahalı diyorduk. Ne münasebet diyorlardı on para bile ucuzlayamaz. Şeker pahalı diyorduk. Demagoji yapıyorsunuz diyorlardı. Şekeri yalnız bir kuruş ucuzlatmanın bile hazineye yılda bir milyon liraya mal olacağını bilmiyorsunuz. Başka yerden tasarruf edilse diyorduk. Bütçe israf dolu. Yine demagoji diyorlardı. Bütçenin neresinden tasarruf edeceksiniz? Arasanız, tarasanız belki bir milyon lira bulursunuz. O da zahmete değmez. Bu hayali bir huhavere değil, bütün vatandaşların hatırında canlı olan karşılıklı görüşlerdir. O kadar ki, halkımız nihayet kendi iktidarını iş başına geçirdiği vakit, karşı taraf ancak üç gün süren ağır başlı, objektif muhalefet ahdü peymanından sonra ayni ton üzerinden tezverlerine başladı. olmaz dedikleri tasarruf bir ay içerisinde 40 milyon liralık bir yekün üzerinde toplandı. Hem de başbakanın DP grubunda iftiharla söylediği gibi bu ilk hamledir. Arkasından daha başka tasarruflar muhakkak gelecektir. Bir milyon liraya imkan veremeyenler, acaba bu 40 milyon liraya ne diyecekler? 116 Şevket Bilgin ise başyazısına Bizim davamız halkın davası olmuştur başlığını atmıştır: DP, insan hakları davasını teminata kavuşturmak için mücadelenin muzaffer olması bir bakıma insan hakları 115 Yeni Asır Gazetesi, 23 Mayıs 1950, s Yeni Asır Gazetesi, 27 Haziran 1950, s. 1-2

55 48 beyannamesinin Türkiye de yeni bir zaferini teşkil etmektedir. Bilindiği gibi, medeni insanlığın müşterek hürriyet hazinesini teşkil eden bu haklar, vatandaşlara, birinci derecede serbest düşünmek, düşündüğünü söz ve yazı ile serbestçe ifade etmek imkanlarını vermektedir. Esasen anayasamızın da korkusuz yaşama hürriyetinin teminatı saydığımız bu temel haklar üzerine kurulduğu malumdür. Böyle iken 27 yıl süren diktatörlük rejiminde korkusuz yaşama hürriyetinden yalnız iktidarda bulunanlar faydalanmışlardır. Büyük kitle, ne istediği gibi düşünmüş, ne istediğini konuşabilmiş, ne de yazmaya muktedir olmuştur DEMOKRAT PARTİ İKTİDARI VE BASIN Demokrat Parti Hükümetinin İcraatları ve Basın Hükümetin İcraatları DP iktidar partisi olmasına rağmen CHP'ye, dolayısıyla İsmet İnönü'ye bağlı olan ordudan çekinmekteydi. Bu yüzden iktidarının ilk aylarında orduda önemli bir tasfiye hareketine girişmiş, askerler içinde seçilmiş iktidara problem çıkarmayacak bir kadro oluşturmuştur. DP'nin ilk olarak ordudaki CHP kökenli askerleri tasfiye etmesinin nedeni CHP'nin askeri DP aleyhine kışkırtması, dolayısıyla hükümeti tedirgin etmek istemesiydi. DP'nin yasal düzeyde yaptığı ilk icraat, ezanın Arapça okunmasını serbest bırakmak olmuştur. Tek parti iktidarı döneminde Türkçe okunmaya zorlanan ezan böylece asli şekline kavuşmuştur. CHP'liler ve bazı aydınlar tarafından irticaya cesaret verme olarak yorumlanan bu düzenleme halkın takdirini toplamıştır. 118 Arapça ezanın serbest bırakılmasının simgesel anlamı DP iktidarının laiklik anlayışının CHP'ninkinden farklı olduğudur. DP bu düzenlemesiyle siyasi iktidar ile ibadet alanı arasında bir çatışma yanlısı olmadığını, laikliğe ideolojik bir anlam yüklemediğini göstermiştir. Böylece dinin ve dini hayatın bürokratların kontrolüne alındığı, devletin dine müdahale ederek alternatif bir sentez meydana getirmeye çalıştığı laiklik politikalarına din ve inanç özgürlüğü güvencesiyle birlikte yeni bir açılım kazandırmıştır. Bu laiklik 117 Yeni Asır Gazetesi, 10 Temmuz 1950, s Bakşık, a.g.e., s. 267

56 49 anlayışının temel özelliğinin din ve devlet işlerinin ayrılması ile din ve inanç özgürlüğünün aynı oranda güvence altına alınması olduğu söylenebilir. Ancak bu sentez CHP'lilerin ve aydınların yoğun "irtica" ithamından dolayı sağlıklı bir şekilde gelişememiş, DP laiklik ilkesini ihlal etmekle suçlanmıştır. CHP'nin irtica konusunda çıkardığı gürültü DP merkezli bir değişimi yavaşlatmak yani statükoyu olabildiğince uzun süre korumak arzusundan kaynaklanıyordu. CHP'nin bu siyaseti yaklaşık 10 yıl süren DP döneminin siyasal gerginliklerin üst düzeyde olduğu bir dönem olmasını da kaçınılmaz kılmıştı. Her ne kadar DP'nin de zaman zaman demokrasiden saptığı, basın, fikir ve ifade özgürlüğü konularında temel politikası ile çelişen icraatlara imza atmış olduğu görülse de bu sapma CHP'nin statükocu siyasetinden bağımsız değerlendirilmemelidir. Ayrıca 1945'ten sonra izin verilen çok partili siyasal hayatın sağlam bir demokratik zeminden yoksun oluşu ve yıllardan beri CHP'ye karşı biriken siyasi öfkenin payı da gözden uzak tutulmamalıdır. 119 DP iktidarı 14 Temmuz 1950 tarihinde Genel Af çıkararak CHP döneminde tıka basa dolmuş cezaevlerini boşalttı. Genel Af, DP yandaşlarınca, yeni dönemde sosyal barışın sağlanması için atılan önemli bir adım olarak değerlendirilirken, karşıtları DP siyasal amaçları uğruna hırsızları, katilleri affetti yorumunu yapıyordu. 120 DP iktidarının ilk aylardaki hızı 25 Temmuz 1950 günü Kore Kararı ile zirveye çıktı: Hükümet, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nin talebi üzerine 4 bin 500 kişilik Türk Savaş Birliği nin Kore'ye gönderilmesine karar verdi. 121 Kore Savaşı na katılma kararı, Türkiye nin DP ile yeni bir dış politika belirlediğinin bir göstergesiydi. Türkiye, Cumhuriyet tarihinde ilk kez, hem de kendinden kilometrelerce uzakta, vatandaşlarının adını bile bilmediği bir ülkede savaşa giriyordu. Bu yeni dış politikaya kısa sürede sert tepkiler geldi. Millet Partisi Genel Başkanı Hikmet Bayur Bugün Birleşik Amerika Kore de savaşa atılmışsa bunu orada pek büyük Amerikan ideali olduğu için mi, Birleşmiş Milletler ülküsünü kurtarmak için mi yapmıştır sözleriyle Kore ye 119 Erdoğan, a.g.e., s Gürkan, a.g.e., s Akşin, a.g.e., s. 239

57 50 asker gönderilmesine karşı çıkıyordu. Yeni Sabah ve Ulus gibi gazeteler de ihtiyatsızca alınan bu kararı eleştiri bombardımanına tuttular. 122 Öte yandan CHP nin Kore Kararı na ilişkin tavrı net değildi. Böyle bir konuda niçin kendisine danışılmadığını soruyor, ama kararı onaylayıp onaylamadığını açıklamıyordu. Kore Kararı TBMM tatilde iken alınmış olduğu için kararın TBMM de onaylanması Kasım ayında gerçekleşebildi. 123 Yaz aylarının son flaş icraatı Türkiye Sınai Kalkınma Bankası nın kurulmasıdır. Ağustos ayının ilk günlerinde kurulan bu banka özel girişimi, özel sermayeyi teşvik etmek amacını güdecekti li yıllarda yerel organlara ayrı tarihlerde seçim yapıldığından, 1950 yılının Ağustos-Ekim dönemi yerel seçimlerle geçildi. Seçimlerde DP, CHP ye karşı ezici bir üstünlük sağladı. Öyle ki, 600 belediyenin 560 ını DP li adaylar kazandı. Başbakan Menderes seçim zaferinden sonra Türk milleti Halk Partisi ni 14 Mayıs ta iktidardan tasfiye etmişti, 3 Eylül de de muhalefetten tasfiye etti diyecekti. 125 Başbakan Adnan Menderes, 29 Mayıs 1950 de hükümet programını açıkladı. Dış politikanın esasını Ülkeye yabancı sermaye getirmek için ne gerekiyorsa yapılacağı şeklinde ifade ediyordu. 126 DP iktidarının ilk yılları kalkınma ve refah payını yükseltme yönünden oldukça parlak geçti. DP, geçmişin devletçilik politikasının sıkı denetimini gevşeterek ve özel girişimciliği özendirerek başarılacak hızlı bir ekonomik büyüme öngörmüştü. İktidarının ilk yıllarında da bunu büyük ölçüde başardı. Engellerin kaldırılması ile birlikte yatırımlar artmaya başladı, ekonomi hızlı bir büyüme sürecine girdi. Tarım sektörüne traktörlerin ve makinelerin girmesiyle birlikte toplam tarım üretimi iki katına çıktı. Karayolları kısa sürede gelişti, kömür üretimi arttı, küçük kent ve kasabalarda fabrika, konut ve diğer bina sayılarında büyük artışlar yaşandı Gürkan, a.g.e., s Cem Eroğlu, Demokrat Parti Tarihi ve İdeolojisi, Ankara, İmge Yayınları, 1990, s Mehmet Arif Demirer, Demokrat Parti, İstanbul, DP Yayınları, İstanbul, 1994, s Gürkan, a.g.e., Mükerrem Sarol, Bilinmeyen Menderes, cilt 1, İstanbul, Kervan Yayınları, 1983, s Eroğlu, a.g.e., s. 179

58 51 Okulların sayısında görülen artış okuma-yazma oranlarının da yükselmesine neden oldu. Bu büyük canlanmada Marshall Planı çerçevesinde alınan dış yardımlar ile borçlanma imkanının genişlemesi önemli rol oynamış, hükümetin rahat hareket etmesine imkan sağlamıştır. DP'nin ilk 4 yıllık dönemindeki bu başarılar 1954 seçimlerine DP'nin daha da güçlenmesi şeklinde yansımıştır. Seçimlerin sonucunda DP yüzde 56.6 oy oranıyla 541 milletvekilliğinin 505'ine sahip olmuş, böylece 1950'lerdeki başarısının bile üzerine çıkmayı başarmıştır. DP'nin en büyük rakibi olan CHP'nin oy oranı ise yüzde 34.8 idi. Meclis sandalye sayısı ise 31'idi Basına Yönelik Yenilikler DP iktidarı süresince basına yönelik liberal eğilimin somut göstergesi 5680 Sayılı Basın Kanunu ile 5953 Sayılı basın çalışanlarına yönelik kanun olmuştur Sayılı Basın Kanunu 14 Mayıs 1950 seçimleriyle CHP yerini DP'ye bırakmış, seçim sonuçlarıyla oluşan ortamda basın da yeni yasasına kavuşmuştu. Yeni hükümet, kuruluşundan çok kısa bir süre sonra 21 Temmuz'da Cumhuriyet döneminin ilk basın yasası olan 1931 Matbuat Kanunu'nu ve değişiklikleri yürürlükten kaldırmıştı. Yeni Basın Kanunu'nun bu kadar hızlı çıkmasının nedeni elbette, CHP'nin daha önce bu yönde yaptığı çalışmalardan yararlanılmasıdır. Yasa, 15 Temmuz 1950'de Meclis'te kabul edilerek 21 Temmuz'da yürürlüğe girmiştir Sayılı Basın Kanunu, 1931 Matbuat Kanunu'nun hükümete tanıdığı geniş yetkileri kaldırmıştı. Artık gazete çıkarmak için izin almak gerekmiyordu; bildirimde bulunmak yeterliydi. Basın suçları Toplu Basın Mahkemeleri'nde yargılanacak ve bu, basın için bir güvence niteliği taşıyacaktı. Gazete sahipleri, yayımlanan yazılardan dolayı ceza sorumluluğu taşımayacaklardı. Buna karşılık yazı işleri müdürleri, yazarla birlikte sorumluluk ve hapis tehdidi altındaydı. Öte yandan 1931 Kanunu'ndaki 51. Madde "demokratikleştirilerek" 31. Madde olarak alınmış ve yurtdışında 128 Demirer, a.g.e., s. 142

59 52 basılan yayınların Bakanlar Kurulu kararıyla sansür edilmesi öngörülmüştü yasasının getirdiği özgür ortam DP'nin iktidarının başlarında basın için oldukça memnunluk vericiydi. Hükümetle basın arasında yakın ilişkiler kurulmuş, önceleri CHP'yi destekleyen gazeteciler de Menderes'le yakınlaşmış ve Hükümeti desteklemeye başlamışlardı. Bununla birlikte, DPbasın ilişkileri ilk günlerden gerilmeye de başlamıştı. Bu dönemdeki gerilme nedenlerinden en önemlisi DP'nin dini, laikliğin karşısına alan tutumuydu. Ezanın yeniden Arapçaya döndürülmesini laikliğin gereği sayan DP'ye kendi listesinden milletvekili seçilen Nadir Nadi'nin "Atatürk Yasaları"ndan söz etmesi gerginliğin en önemli belirtilerindendir Sayılı Kanun 13 Haziran 1952'de, gazetecilerin çalışma koşullarını düzenleyen 5953 Sayılı yasa getirilmiştir. "Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun" adını taşıyan yasa, DP'nin basına verdiği o günkü önemi belirtmekteydi. Bu yasa 1954'te ve 1961'de geçirdiği iki değişiklik dışında bugün yürürlüktedir. Yasa dönemin çalışma koşullarına göre reform sayılabilecek hükümler içermekteydi. O güne kadar hiçbir yasa kapsamında tanımlanmamış gazeteciyi dolaylı da olsa tanımlıyor, o güne kadar yalnızca devlet memurlarına tanınan yıllık ücretli izin hakkını gazetecilere de tanıyordu. Yasayla gazetecilerin işverenle, içinde işin türü, ücret miktarı, gazetecinin kıdemi gibi kayıtların yer aldığı bir yazılı sözleşme yapması zorunluluğu, sözleşmenin feshi halinde önceden bildirilmesi ve tazminat ödenmesi zorunluluğu, haftalık tatil hakkı, sendika kurma hakkı ve sosyal sigortalara tabi olma zorunluluğu getirildi. Yasa gazetelerin dini bayramlarda yayımlanması konusunda bir yasak koyarak ortak tatil zamanı yaratmıştır Basın Destekleri DP'nin özgürleştirici iki yasa çıkarmasının yanı sıra özellikle yandaşı olan basına maddi destekler sağlaması ve bir ayrıcalık varsa bunun tüm 129 Kabacalı a.g.e., s Kabacalı, a.g.e. s Kabacalı, a.g.e., s. 239

60 53 basın organları için geçerli olduğu savına dayandırması nedeniyle olumsuz yönde de olsa liberal eğilimler arasında değerlendirilmelidir. Bu tür destekler yandaş basını ödüllendirmek, muhalif basını da özendirmek için tüm DP iktidarı süresince devam etmiştir. Destekler basın cezalarının uygulanması sırasında yandaş basını gözetmekten, kredi, arsa sağlama, kat çıkmaya izin verme, resmi ilan verilmesi, kağıt tahsisi vb. yoluyla gerçekleşmiştir seçimlerinden sonra Menderes, Basın Yayın ve Umum Müdürlüğü'nü ve Anadolu Ajansı'nı bağlamış ve şöyle demişti: "Gazeteci dostlarımız belalı sevgiliye benzerler, istekleri, ihtiyaçları, kaprisleri hiç tükenmez. İhtiyatlı ol kimseye angaje olma." 133 Menderes in destekle basını kendi yanında tutmasını anlamak ve gazetecilere yaklaşımını değerlendirmek açısından Enver Adakan'a söylediği şu sözler önemlidir: "Hangi gazetelerden bahsediyorsunuz. Vatan mı? Ben yarın Yeni Sabah sahibi Safa ile Ankara Palas'ta bir yemek yiyeyim, Ahmed Emin yazılarından derhal vazgeçer. Nadir Nadi mi? Ben ona Şili gibi küçük bir sefaretten, hele hele Viyana'dan bahsedeyim, ertesi gün Nadir benim istediğim gibi yazı yazar. Burhan Felek mi? Birkaç spor federasyon seyahati imkanına karşı mum olur. İçlerinde 20, 30 bin liralık paralara karşı kalemlerini satanlar da eksik olmaz." 134 Resmi ilanların dağıtımı ise hem destek hem de baskı aracı olarak kullanılmıştır. 1951'de resmi ilanların dağıtımının Bakanlığın takdirine bırakılması bu konudaki tartışmaların başlamasına neden olmuştur. İlan dağıtımının DP yanlısı basının lehine gerçekleşmesi muhalefeti kızdırmıştır. Aralık 1954'teki bütçe müzakereleri sırasında Sarol un "hangi siyasi kanaatte olursa olsunlar, ilan almaya hak kazanmış gazetelerin resmi ilanları kesilmemiştir" açıklaması komisyonca kabul görmekle birlikte CHP tarafından inandırıcı bulunmamıştır. Bu dönemde yeni radyo istasyonlarının kurulması için bütçeden ayrılan 25 milyon liranın çıkması için Sarol ve Menderes'in komisyona baskı yapması iktidar aracı olarak radyoya yöneldiklerini göstermektedir sonlarında Sarol, Devlet Bakanı olarak başta Türk Sesi 132 Kabacalı, a.g.e., Sarol, a.g.e., s Ahmed Emin Yalman, Yakın Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim ( ), (Baskı yeri ve tarihi belirtilmemiştir), s. 322.

61 54 gazetesi olmak üzere yandaş gazetelere sağladığı yardımın açıklanması için kendi aleyhinde bir soru önergesi verdirmiş ve bunu Menderes'e şöyle açıklamıştır:" Siz her zaman kirlenen çamaşırları aleniyete getirip yıkamak lazımdır demez miydiniz?" Gazeteler ancak İstanbul'dan topladıkları peşin satış parasıyla yaşadıklarından resmi ilan olmadan ayakta kalmaları olanaksızdı. CHP döneminde tirajı diğerlerinden az olduğu halde partinin sözcüsü Ulus hepsinden fazla ilan almaktaydı. CHP'nin desteğiyle 1947'de çıkan Tanin ve Memleket'e de yüksek ilan tahsisi yapılmıştır. DP iktidara gelince denge tümüyle tersine dönmüş, Ulus hiç ilan alamazken DP'nin destekçisi olan Zafer, Türk Sesi, Son Havadis, Son Posta gibi gazeteler çok ilan almaya başlamışlardı. Kağıt, makine, malzeme tahsisi de aynı durumdaydı. Milliyet de ilk çıkışında (1950) DP'yi desteklemeyi vaat ettiğinden büyük mali destek almıştır. 135 DP'nin devlet olanaklarını kendi propagandası için kullanmasının en iyi örneklerinden birini Güneş Matbaacılık Türk A.Ş. oluşturmaktadır yılında Zeki Rıza Sporel ve arkadaşları tarafından kurulan şirket aynı yılın sonlarında iflas noktasına gelmişken, DP iktidarı ile birlikte Neşriyat Anonim Ortaklığı'yla birleşmiş, böylece şirketin kaderi değişmiştir. DP adına İş Bankasından yüksek miktarlarda kredi alınmış ve bu parayla parti adına hissedarlardan pay satın alınmıştır. Ayrıca Resmi İlanlar Limited Şirketi'nden ortaklığın çıkardığı Havadis gazetesi aracılığıyla 3 bin liralık pay alınmıştır. En büyük hisseye sahip olan DP bu şirket aracılığıyla bankalardan borçlar almıştır Mart 1959 tarihinden sonra da paylarının tamamı DP'nin olmuştur Hükümetin İcraatlarının Yeni Asır Gazetesi ne Yansıması Yeni kurulan hükümetten beklentiler, verilen vaatlerle birlikte daha da yükselmişti. Hükümet programını açıklamasının ardından yeni kanunların yürürlüğe girmesi ile politikaların yeniden çizilmesi Yeni Asır Gazetesi nde de kapsamlı bir şekilde yer aldı. Ayrıntılı olarak verilen haberlerin düzenleniş şekillerinden anlaşılmaktadır ki, hükümetin ilk icraatlarında sözlerini tutuyor 135 Orhan Koloğlu, Osmanlı'dan 21. Yüzyıla Basın Tarihi, Pozitif Yayınları, 2006, s Korkmaz Alemdar, İletişim ve Tarih, Ankara, İmge Yayınları, 1996, s. 273

62 55 oluşu ve demokrasiye yönelik adımların atılışını göstermesi desteklediklerinin göstergesiydi. Hükümetin ilk icraatları arasında ye alan sigara ve toz şeker gibi fiyatlarda indirim yapıp yaşam koşullarında yaptığı düzenlemeler adı geçen gazetenin manşetlerinde üst bölümlerde yer almıştır. Ayrıca makalelerin başlıklarında da Müspet ve verimli adımlar atılacaktır denilerek hükümete verilen güven pekiştirilmeye çalışılmıştır. Ayrıca basın kanunundaki değişiklikler de gazetenin belirgin bölümlerinde yerini bulmuş, fikir hürriyetinin savunucuları olarak görülen yeni hükümete destek verilmiştir. İcraatlarında önlerine çıkan engellerle ilgili Demokrat Partililer eski hükümeti suçlamakta, gazetenin satırlarında da yer bulan demeçlerinde, tüm sistemi yeniden kurmak gerektiğini aksi takdirde engellerin aşılamayacağı belirtilmektedir. Cumhurbaşkanı Bayar ve Başbakan Adnan Menderes in Tekirdağ konuşmalarına yer verilen gazetenin manşetinde şöyle denilmektedir: Adnan Menderes diyor ki: Vatandaş siyasi istikrarının tesis edilmiş olmasından emin bulunmakta ve memleketin atisinden hiçbir suretle endişe duymamaktadır. Hiç kimsenin kalbinde bir siyasi irtica, bir siyasi teşevvüş vuku bulacağı yer etmemektedir. Yeni iktidarın vaatlerini yerine getirmediğine dair iddialar yersizdir. Seçimler yapılmadan önce Demokrat Parti iktidara gelirse memleket Rus işgaline uğrar. Memlekette anarşi çıkar. DP memleketi idare edemiz diye iddialarla ortalığı karıştırmaya çalışıyorlardı. İktisadi ve idari ve mali durum kötüye gitmekte değildir. İyiye doğru istikamet almış bulunuyor. 137 Başbakan Menderes in bu sözlerinin kendisini dinleyen kalabalıklar tarafından dakikalarca alkışlandığının yazıldığı gazetede yine başyazar Şevket Bilgin kendi makalesinde şöyle demektedir: CHP hala bir boş gurur buhranı geçirmektedir. Demokrasi çok partiler rejimidir. Fakat şu çok partiler tabiri üzerinde büyük dikkatle durmak lazımdır. Demokrasiler dünyasında birbiriyle her bakımdan boy ölçüşecek çapta büyük partiler yanında, küçük 137 Yeni Asır Gazetesi, 8 Ocak 1951, s. 1-3

63 56 azınlıkları temsil ettikleri veya zamanla bir inhitat devri geçirdikleri için manen ve maddeten küçülmüş partiler vardır. Demokrat parti karşısında tek mevcudiyet olarak gördüğümüz CHP nin bir daha kendini toplayamayacak kadar yıkılmasını demokrasimizin istikbali için hayırlı bir hadise saymayız. Temennimiz bu partinin havsalaya sığmaz bir gaflet ve dalalette ısrar ederek artık milli hayatımızda hiçbir tesir yapamayacak hale düşmesi değildir. Bunun tam aksine bugünkü muhalefetin geçmişteki hatalarından ders almak suretiyle gerçekten partileşmeye muktedir olmasıdır. 138 İl kongrelerinin düzenlendiği tarihlerde de yerel basında özellikle demokrasinin tartışma konusu yeniden gündeme gelmiş, söz konusu gazetede de dikkatle altı çizilmiştir. Başyazar M. Tuncer in İzmir Demokratları örnek olacaklardır başlıklı yazısında şöyle demektedir: Yarınki DP İzmir İl Kongresinin 14 Mayıs ruhunu bütün canlılığı ve asilliğiyle bir daha belirtmesini biz güvenle bekliyoruz. Bu bir defa milletin kayıtsız şartsız hakimiyeti ve ruhudur...demokrasi çoğunluğun idaresi olduğu kadar ve belki ondan ziyade azınlığın saygı rejimidir Bunu Demokrat Partiden daha iyi takdir edebilecek siyasi bir teşekkül düşünülemez. 139 İl kongresinin gerçekleşmesinin ardından aynı gazetede yayınlanan Başbakan Menderes in beyanatına göre; İktidara geçildikten sonra karşılaşılan güçlükler yenildi. Yeni bir hava ve yeni bir devir yaratıldı, muhalefete susturucu cevaplar verildi. Şimdiden pek çok vatandaşın tamamen kullanamadıkları kadar geniş bir hürriyet sahası açıldı. 140 Yeni Meclis'te bütçe görüşmelerinin gazeteye yansıması ise hayli ilginçtir. Bütçe müzakerelerine devam edildiğinin haberini veren satırlarda Yeni bütçe bugüne kadar yapılanların en güzeli denilmektedir. 141 Gazete 138 Yeni Asır Gazetesi, 24 Ocak 1951, Yeni Asır Gazetesi, 2 Şubat 1951, s Yeni Asır Gazetesi, 5 Şubat 1951, s Yeni Asır Gazetesi, 21 Şubat 1951, s.1-3

64 57 satırlarında Yeni kabine ve memlekette parti hayatı nı anlatan M. Tuncer in kalemine göz atmakta fayda vardır: Menderes kabinesinin TBMM sinde kazandığı itimat son derece tabiidir. Bu milletin DP ye ve DP nin de kendi kendine olan güveninin bir ifadesidir. 142 Şevket Bilgin de dün ve bugün arasındaki farklardan bahsettiği yazısında şöyle demiştir: Sayın Başbakanın son demeçlerinde iç durumun muhtelif safhaları üzerinde dururken maddi ve manevi ferahlık sebeplerinden bahsetmesi, CHP organlarında görmeye alışığımız reaksiyonu uyandırmıştır. İktidarın iyimserliğine iştirak etmeyen bir muhalefetin en mukaddes hakkı saydığımız tenkit silahına başvurması şaşılacak işlerden değildir. 143 Demokrasinin önündeki engellerin aşıldığına yönelik tespitlerine yer verdiği bir diğer makalesinde Şevket Bilgin şöyle yazmaktadır: CHP yazarları, sabit fikirlerinden henüz kurtulmamışlardır. Niçin böyle olduğunu tahlile lüzum görmüyoruz. Yalnız şunu söyleyebiliriz ki, yıkılan saltanat gibi şeflik sistemi de bir daha başkaldırmayacak surette tarihin sinesine gömülmüş bulunduğuna göre 144 İktidarın yanında olduğu açıkça görülen gazetenin satırlarında yine de basının icraatları denetim altında tutan ve gücünü halktan alan tarafını göstermesi kaçınılmazdır. Bu konuda Halkımıza daha fazla refah temin edilecektir başlıklı yazısında M. Tuncer şöyle demektedir: DP iktidarı muvaffak oluyor mu? Bu sualin sık sık zihinleri kurcalaması tabidir. Devletin idaresi artık halkın kendi işi olduğuna göre hükümet her an imtihan altındadır. Onun mümkün olanı yapmadığı, yapamadığı görülürse iş başında kalmasına imkan yoktur. DP iktidarı bu emniyeti yaratmış bulunmaktadır 142 Yeni Asır Gazetesi, 4 Nisan 1951, s Yeni Asır Gazetesi, 5 Mayıs 1951, s Yeni Asır Gazetesi, 11 Mayıs 1951, s.1-3

65 58 Eski ile yeni arasındaki farkı biz şu şekilde görüyoruz. Eskiden hükümet milletten ayrı idi. Halk mahrumiyet ve vasıtasızlık içinde çırpınırken hükümetin başka bir planda kendine mahsus planları vardı Şimdi bunun aksi düşünülüyor. Esas ve temel haktır. Halkın iştirakı olmayan her gayret güçsüz kalmaya mahkumdur Hükümetin Çatırdaması ve Basındaki Ayrışmaları 10 yıllık iktidar döneminde Demokrat Parti ile Menderes isimleri özdeşleşmiş, ikisinin de yükselişleri, düşüşleri ve sonları aynı olmuştur yılının Mart ayında, DP iktidarı henüz bir yılını doldurmadan, Başbakan Menderes le Tarım Bakanı Nihat Eğriboz arasında yaşanan bir tartışma yüzünden hükümet istifa etti, yeni hükümet yine Menderes tarafından kuruldu. 146 İkinci Menderes Hükümeti de, tıpkı ilk hükümet gibi özel sektörün gelişmesi, Anadolu da ticaret ve sanayi burjuvazisinin doğması için çaba gösterdi. Öte yandan dış politikada benimsediği yeni yolda da emin adımlarla ilerledi. NATO ya girmek için İnönü döneminden beri nabız yoklayan Türkiye, Kore Savaşı nın sağladığı avantajla ABD nin desteğini aldı. Ancak, İngiltere ve Fransa nın muhalefetini kıramıyordu yılının Mayıs ayında İngiltere Dışişleri Bakanı Morrison tarihe Morrison Mektubu olarak geçen belgeyi Türk hükümetine iletti. Morrison mektupla Türkiye nin Atlantik Paktı na alınmasına taraftar olduğunu belirtiyor ve diğer devletler nezdinde de gerekli girişimleri yapacağını taahhüt ediyordu. Ancak İngiltere bir şart öne sürüyordu: ABD, İngiltere, Fransa ve Türkiye arasında Ortadoğu nun savunmasını sağlamak üzere başka bir savunma sisteminin kurulması. 147 Hükümet, Morrison mektubuna verdiği cevapta, Türkiye için NATO nun önemine değinirken, Ortadoğu için önerilen yeni savunma sistemi için de görüşmelere hazır olduğunu bildirdi. Türkiye nin bu tutumu, Ottowa da yapılan Atlantik Konseyi nde ele alındı ve 1951 yılının Eylül ayında Türkiye nin NATO ya alınması kabul edildi. 145 Yeni Asır Gazetesi, 4 Haziran 1951, s TBMM Tutanak Dergisi, Dönem 9, Cilt 6, s Sarol, a.g.e., s.267

66 59 NATO ya giriş kararı DP ve CHP nin oylarıyla 18 Şubat 1952 günü TBMM de onaylandı. 148 Türkiye nin NATO ya girmesiyle birlikte dış politikasının yanı sıra iç politikasında da önemli değişikliklerin olacağı aşikardı. DP iktidarı, 1952 yılının ortalarından itibaren aşırı sağ ve sol akımlar olarak değerlendirdiği kurumların üstüne gitmeye başladı. Türk Milliyetçiler Derneği 9 Temmuz 1953 günü, Millet Partisi de 1953 yılının Ocak ayında kapatıldı. Köy Enstitüleri, Öğretmen Okullarına dönüştürüldü. CHP nin tek parti döneminde haksız yere edindiği mallar hazineye devredildi. Türkiye nin NATO ya girmesine çok sıcak bakmadığı bilinen Hava Kuvvetleri Komutanı Muzaffer Göksenin emekli edildi. Türkiye de iç ve dış politikada hararetli günler yaşanırken aynı zamanda ülkenin çehresi de değişiyor, karayollarına verilen önem artıyordu. Köylerin kasabalara ya da kentlere olan bağlantısı köylünün ürününü pazarda sergilemesini sağlıyor, bu da köylünün parayla tanışması sonucunu doğuruyordu. Para, Sümerbank tan pazen alınması, pabuç alınması, basma alınması demekti. Para, kaliteli tohum, gübre hatta traktör demekti. Para, bazı köylüler için de pavyon demekti, eğlence demekti. Para, köylünün kenti keşfetmesi demekti. Nitekim, 1950 yılında 1 milyar lira olan para arzı, 1960 yılında 5 milyar liraya çıkmıştı. 149 Demokrat Parti, iktidarda bulunduğu arası on yıllık dönemde sadece iki kongre gerçekleşti. Partinin en önemli şahsiyeti Celal Bayar artık cumhurbaşkanı idi. Partiye, -en azından- açıktan müdahale etmiyor, dolayısıyla teşkilatla ilgilenmiyordu. Toplantılarda, mitinglerde, kongrelerde yaptığı konuşmalarla siyaset dersleri veren, birçok defa kaybetmek üzereyken son anda yaptığı manevralarla kazanan Bayar ın yükü artık Menderes in omuzlarındaydı. Menderes ise Bayar dan farklıydı. O, mücadeleyi sevmiyordu. Hitap ettiği milyonlarla özdeşleşebilen, onların duygu ve düşüncelerini okuyan, ruh hallerini çözen Menderes in büyük bir eksiği vardı: Yüz binlere hitap ederken o insanların tek tek aralarında ne konuşabileceklerini biliyordu, ama hemen yanı başında duran 5-10 kişinin 148 Demirer, a.g.e., s Kabacalı, a.g.e., s. 377

67 60 ayak oyunlarının, dalkavukluklarının neler ifade edeceğini bir türlü çözemiyordu. Belki de çözmek istemiyordu. 150 Çocukluk yıllarında başlayan, özellikle iktidarının ilk yıllarında sıkça karşılaştığı ihanetler Menderes te güvensizlik duygusunu artırmıştı. Bu sebeple Menderes, kongre gibi hesaplaşma ortamlarını hiçbir zaman sevmedi. Hatta kongrelerden korktu. İktidarda bulunduğu on yıl içinde, biri 1951 diğeri 1955 yılında yapılan iki Büyük Kongre de de gereksiz polemiklere, mücadelelere girdi. Menderes in genel başkanı olduğu Demokrat Parti de kongre demek bundan sonra çatışma demekti, bölünme demekti. Demokrat Parti nin yılları arasında topladığı iki kongreden ilki olan Üçüncü Büyük Kongre, 15 Ekim 1951 de, Ankara da, Büyük Sinema da çalışmalarına başladı. İlk iki kongre gibi uzun süren ve 20 Ekim 1951 akşamı sona eren kongreye 1160 delege katıldı. Kongrede, Cumhurbaşkanı Celal Bayar da bulundu. Ancak o, artık sahnede değil, Cumhurbaşkanlığı locasındaydı. Kürsüde konuşan, hesap veren, savaşan artık Adnan Menderes ti. 151 Demokrat Parti Üçüncü Büyük Kongresi nde yaşanan en ilginç gelişme, hiç şüphesiz İçişleri Bakanı Halil Özyörük ü istifaya kadar götüren gazete haberi idi: Ulus gazetesi, bakanın eşine resmi bir araba tahsis edildiğini yazdı ve yayınladığı resimlerle de bu iddiasını ispat etti. 152 Bu haberler üzerine Halil Özyörük, 17 Ekim 1951 günü bakanlık görevinden istifa etti. 153 Demokrat Parti'nin 1950'lerin başlarındaki tutumunun 'beyaz devrim'den 'beyaz terör'e dönüşmesi başta basın, üniversite gibi toplumsal kurumlara yönelik baskıcı eğilimlerinin sonucudur. 154 DP'nin basına yönelik olumsuz gelişmeleri daha çok izlediği ekonomik ve siyasal politika ile ilgilidir. DP iktidarının özellikle ikinci yarısından itibaren toplumsal yaşamdaki değişmeler (köylerden kentlere göçler, kentlerin kapalı alan olmaktan çıkmaları, yeni varlıklılar sınıfının oluşumu vb.) her kesimde hoşnutsuzluklar yaratmaya başlamıştı. Toplumsal muhalefet potansiyelleri 150 Demirer, a.g.e. s Sarol, a.g.e., s Ulus Gazetesi, Ekim 1951, s Sarol, a.g.e., s Eroğlu, a.g.e., s. 188

68 61 artarken basına uygulanan yasaklar ülkeyi çözümsüzlüğe doğru götürmekteydi. İlerleyen dönemlerde eski hükümetin yaptırımlarının yeniden geri gelmesiyle birlikte ayrışmalar başladı. Basının bir kısmı DP iktidarının henüz başında sorumluluk anlayışıyla bağdaşması mümkün olmayan bir tavırla iktidarı önce eleştirmeye, daha sonra hakaretlere varan üsluplarla saldırmaya başladı. DP hükümeti kendisine karşı olan yazılı basına karşı radyoyu kullanmaya başlamış, gazete ve dergilerin bir çoğu mahkemelik olmuş çeşitli para ve hürriyeti bağlayıcı cezalara çarptırılmıştır. Basına getirilen kısıtlamalar, verilen cezalar, üniversite gençliğini harekete geçirdi. CHP'den hesap soracağını söyleyen Menderes'e karşı başta Ulus'un başyazarı Hüseyin Cahit Yalçın olmak üzere CHP'li basın saldırıya geçti. Şubat 1951'de Kırşehir'de Atatürk büstünün tahrip edilmesi üzerinde basının önemle durduğu bilinmektedir. "Bu dönemde Necip Fazıl Kısakürek'in şeriatçı bir çizgi izlemekte olan Büyük Doğu dergisine Başbakanlıkça "örtülü ödenekten yardım yapıldığı 27 Mayıs'tan sonra açıklanmıştır. 155 DP'nin iktidar döneminde sol düşünce şiddetle kovuşturulmaya başlanmış, "İşçiler Birleşiniz" başlıklı bir yazıyı yayımlayan Haftanın Sesi dergisinin Yazı İşleri Müdürü Yusuf Ahıskalı tutuklanmıştı. 156 Hatta bu dönemde sol basının, üzerindeki baskılar nedeniyle DP'ye karşı yazılar yazamaması nedeniyle DP'nin sol açıdan eleştirilemediği söylenmiştir yılına kadar baskıcı ortamda iktidarını sürdüren DP, başta muhalefet olmak üzere basın ve halk üzerinde uyguladığı yaptırımları şiddetlendirdi. Basın tarihinin bu dönemi; yaptırımlar, tutuklamalar, baskıcı yönelimler ve kuruluşların kapatılması olaylarıyla doludur arasında 867 gazetecinin mahkumiyetiyle sonuçlanan 2300 basın davası açılmıştır arasındaki dört yılda gazetecilere tam 57 yıllık hapis cezası verilmişti Kabacalı, a.g.e, s Cumhuriyet, 6 Şubat 1951, s Koloğlu, a.g.e., s Metin Toker, Demokrasimizin İsmet Paşalı Yılları-Demokrasiden Darbeye ( ), Ankara, Bilgi Yayınları,1991, s. 98

69 62 SONUÇ Türkiye Cumhuriyeti siyasi hayatının önemli bir dönüşüm noktası olan Demokrat Parti, belki de devletin geçmişindeki en çok tartışılan hükümetlerini kurmuştur. Bu anlamda Türk Siyasi Tarihindeki demokratikleşme çabaları içerisindeki ilk ciddi örneklemi teşkil etmektedir. On yıllık iktidar sürecinin sonunda ülkenin demokratikleşme adına pek de ilerleyemediği acı bir biçimde tarihe geçmiş olsa da mevcut denemelerden en uzunu, anlamlısı ve ülkenin sosyal, kültürel, siyasal gelişimi için nereden yola çıkılacağının farkına varılması adına, halkı tanımak adına içerisinden en fazla dersler çıkartılması gereken dönem olmuştur. Bu dönemin araştırma konusu edilen yılları arasındaki gelişmeler, basına yansıması açısından değerlendirilmiş ve görülmüştür ki, bu araştırma sınırlılığı içerisindeki süreçte basın demokratikleşmenin öncüsü olmuştur. Ve yine çok partili rejime geçiş sürecindeki değişim, yerel basın organlarına da yansımıştır. Tek parti iktidarından bunalan toplumsal yapı, yerel basın organlarında kendisini göstermiş, diğer taraftan da kanaat önderi gazeteciler, toplumsal yapının demokratikleşmesi açısından yönlendirmeler yapmışlardır. Birbirine yansıması olarak görülebilecek bu yapı, siyasal düzen içerisinde ikinci partinin kurulmasına zemin hazırlamış, basının desteğiyle de kamuoyunda DP nin yükselmesini sağlamıştır. DP, Türk demokrasi tarihinde geri döndürülemeyecek bir sürecin öncülüğünü yapmıştır. Kurulmasından kısa bir süre sonra elde ettiği büyük başarı tek parti iktidarının sona ermesine neden olmuş, Cumhuriyet tarihimizde ilk defa milli iradeyi temsil eden bir parti iktidar olmayı başarmıştır. Ancak bu süreç içerisinde görülmektedir ki, demokrasi mücadelesinin bayrağını siyasetçilerden önce basın açmıştır. Tek parti iktidarının baskıcı tavrından bunalan toplumsal hareket, basında da kendini göstermiş, 1946 yılından itibaren Demokrat Parti nin kurulmasıyla da muhalif seslerin yükselmesine ortam hazırlamıştır. DP ye basının desteği, incelemenin kapsamı içerisinde bulunan Yeni Asır Gazetesi nin makaleleri, manşet ve haberlerinden verilen örneklerle kendini açık ve net göstermiştir.

70 63 Basın ve iktidar ilişkilerinin de Türkiye açısından hareketlenmesi yine bu döneme tekabül etmektedir. Siyasal açıdan demokratikleşmeye yönelik değerlendirmelerin yer aldığı bu dönem, basın tarihi açısından da büyük önem taşır yılına kadar geçen süre içerisinde iktidar, basının demokratik düzen, çok partili yönetim isteklerinin karşısına yasaklarla çıkmış, muhalif basına uygulanan baskılar, yalnızca yasal sınırlılıklarla kalmamış, iktidar yanlılarının saldırgan tavırlarıyla da kendini göstermiştir. DP, basın özgürlüğünün en büyük savunucusu olurken halkın ve basının takdirini kazanmış, her kesimden destek toplamıştır. Öte yandan bu dönemin sancıları, muhalif basının çıkışlarıyla birlikte DP tarafından iyi değerlendirilmiştir. Demokrasi ve milli iradeyi ideolojik araç olarak her fırsatta kullanan demokratların, 1950 seçimlerindeki zaferleri de beyaz devrim olarak nitelendirilmektedir. Basının bu zaferdeki tartışmasız etkisini demokratlar, her gördükleri gazeteciye, Siz çalıştınız, siz kazandınız, sizin eserinizdir bu bayram diyerek göstermişlerdir. Araştırmanın sonucu gösteriyor ki; 27 yıllık iktidardan bunalan siyasal ortam, muhalifleri harekete geçirmiş, ancak kamuoyunu yönlendirme gücünü fazlasıyla kullanan basın, demokratlara haber, köşe yazıları ve iktidar eleştirileriyle destek vermiş, dördüncü kuvvet olma gücünü göstermiştir. DP; doğuşu, faaliyeti ve ruhu bakımından başlangıçta halkın isteklerine cevap vermiş ilk partidir, bunu da kamuoyunu daima dikkate alarak yapmıştır. Ancak CHP'nin sorunlu muhalefeti DP'nin halkçı politikasından sapmasına neden olmuştur. Ayrıca Türk demokrasisinin önemli zaaflarından birisi olan "seçkinci gelenek" DP iktidarı ile birlikte sarsılmış, halk kendi değerlerine yakın gördüğü DP'lileri destekleyerek modernleşme konusundaki tercihini de yapmıştır. Türk halkının kendi değerlerine sırt dönen seçkinlere pek fazla itibar etmediğini ortaya koymuştur. DP iktidarı ekonomik yönden de Türkiye'nin yeni bir açılım, yeni bir vizyon kazanmasına sebep olmuştur. Partinin dinamik ruhu ve halkla bütünleşmesi bu başarıda önemli rol oynamıştır. Ayrıca tarımda makineleşme, sanayi hamleleri, karayollarının geliştirilmesi yeni bir sosyal yapı, yeni bir şuur da doğurmuştur. Bunların yanında DP'nin soğuk savaş döneminin bir partisi olduğu da unutulmamalıdır. İkinci Dünya Savaşı'na kadar tarafsızlık ilkesi üzerine hareket eden Türkiye, büyük savaştan sonra

71 64 Sovyetler Birliği'nin yayılmacı siyaseti karşısında taraf tutma mecburiyetini hissetmiştir. İkinci Dünya Savaşının müttefikler tarafından kazanılması ile Batı'nın yeni gelişen siyasi felsefesi ve Türkiye'nin Birleşmiş Milletlere üye olması, Türk devletinin daha liberal ve demokratik olmasını gerektiren bir eğilimi doğurmuştur. İşte DP bu eğilimin Türkiye'deki yansımasıdır. Batı bloğunda meydana gelen demokratikleşme Türkiye'deki demokratikleşme talepleri ile birleşmiş, DP de bu değişimin uygulayıcısı olmuştur. Tüm bunların yanı sıra DP, toplumda demokratikleşmeyi hızlandırırken basın alanında da alışılan davranışları kırmıştır. Türkiye de bu dönem ve sonrasında sivil topluma özgü dinamikler çok daha özgürce işlemeye yönelmiştir. Basından sansürün kaldırılışının yıldönümü olan 21 Temmuz 1950 de DP, basın için liberal yanı ağır basan bir yasayı onaylamıştır. Yasa, yeni yayınlar için ön izin ve ruhsat zorunluluklarını kaldırmış; adı kötüye çıkan kişilerin basına girmesini yasaklayan maddeyi geçersiz kılmıştır. Ayrıca gazete sahiplerinin ceza sorumluluğuna son verilmiş, basınla ilgili yargılamalara bakmak üzere uzmanlaşmış Basın Mahkemeleri kurulmuştur. Yeni hükümetin icraatlarıyla birlikte 1950 sonrasında yaşanan özgür ortam, DP nin iktidarının başlarında basın için oldukça memnunluk vericidir. Hükümetle basın arasında yakın ilişkiler kurulmuş, önceleri CHP yi destekleyen gazeteciler de Menderes ile yakınlaşmış ve hükümeti desteklemeye başlamışlardır. Diğer yandan DP ile basın ilişkileri ilk günlerden gerilmeye de başlamıştır. Bu dönemdeki gerilme nedenlerinin en önemlisi DP nin dini, laikliğin karşısına alan tutumudur. Basın, DP iktidarı döneminde siyasi bir arena olma ve gündeme yön verme niteliklerini taşımıştır. Bu arada hem iktidar hem de muhalefet karşılıklı saldırılarda bulunmuştur. DP iktidarı süresince CHP'nin geçmişine saldırı sürmüş, kamuoyunda CHP'nin eski saygınlığını kazanması olasılığı arttıkça DP de baskıcı tutumunu artırmıştır. DP ve onun genel başkanı Adnan Menderes iktidarları süresince basından yararlanarak kamuoyunun desteğini kazanmak istemişlerdir. Fakat "demokrasi" bayrağı altında seçimleri kazanmasına rağmen ekonomik ve toplumsal vaatlerini gerçekleştiremeyip, toplumsal kriz yükseldikçe basının muhalefeti de artmıştır. Bunun üzerine Menderes tarihi yanılgılarından birini

72 65 yaşayarak baskıcı yasal düzenlemeler ve yöntemlerle basını susturma yoluna gitmiştir. Görülmektedir ki, demokratikleşme sürecinin temellerinin atıldığı bu yıllardaki değişimler, basın organları sayesinde olağan gösterilmekte hatta siyasal ve toplumsal gelişim için şart kılınmaktadır. Bu sayede çok partili hayata geçiş süreci memnuniyetle karşılanmış ve hatta destek bulmuştur. Ve yine görülmüştür ki, Yeni Asır Gazetesi, milli iradenin şart olduğu demokrasiye geçiş sürecini savunma görevi üstlenmiş, devrimci ruhunu Türkiye siyasal yapısına yeni katılan partiye destek vererek de perçinlemiştir. Ancak araştırmanın kapsamı açısında inceleme örneği Yeni Asır Gazetesi nin sınırlı bir zaman dilimindeki incelenmesi, çalışmayı da sınırlı kılmakta, çok partili sürecin başladığı 1946 yılından itibaren yapılacak genişletilmiş çalışmalarla, sürecin gelişimi daha da derinlemesine gösterilebilir. Yapılacak çalışmalar, bu dönemi etkisi altına alan dış siyaseti de kapsamı altına aldığı taktirde, liberal eğilimlerin ve demokratikleşmenin gereğinin ve de baskıların derinine inilebilir, toplumsal yapı daha da geniş çerçeveden incelenebilir.

73 66 KAYNAKLAR AHMAD, Feroz; Türkiye'de Çok Partili Politikanın Açıklamalı Kronolojisi ( ), Bilgi Yayınları; Ankara, AKŞİN Sina, v.b.; Yakınçağ Türkiye Tarihi ( ), I. Cilt, Milliyet Kitaplığı, ALEMDAR, Korkmaz, İletişim ve Tarih, Ankara, İmge Yayınları, ARCAYÜREK, Cüneyd; Atatürk ten Sonra Bugünlere Nasıl Geldik?, İstanbul, Detay Yayıncılık, AYDEMİR, Şevket Süreyya; Menderes in Dramı, İstanbul, Remzi Kitabevi, 1998 AYDOĞAN, Metin; Türkiye Üzerine Notlar ( ), 30. Baskı, İzmir, Umay Yayınları, AYSAN, Mustafa; Atatürk ün Ekonomi Politikası, İstanbul, Dönüşüm yayınları, BAKŞIK, Şeref; Demokrasi, DP ve İnönü- Tarih ve Toplum, 9. cilt, İstanbul, İletişim Yayınları, BAYAR, Celal; Başvekilim Adnan Menderes, İstanbul, Truva Yyaınları, 2010 BORATAV, Korkut; Türkiye de İktisat Tarihi ( ), 6. Baskı, Gerçek Yayınları, BURÇAK, Rıfkı Salim; Türkiye de Demokrasiye Geçiş , Ankara, Olgaç Matbaası, DEMİRER, Mehmet Arif; Demokrat Parti, İstanbul, DP Yayınları, İstanbul, ERDOĞAN, Mustafa; Liberal Toplum ve Liberal Siyaset-Türkiye de Demokrasiye Geçişin Deneyimi ( ), Ankara, Siyasal Kitabevi, EROĞLU, Cem; Demokrat Parti Tarihi ve İdeolojisi, Ankara, İmge Yayınları, FERSOY, Orhan Cemal; Bir Devre Adını Veren Başbakan: Adnan Menderes, Mayataş Yayınları; İstanbul, 1971.

74 67 GEVGİLİ, Ali; Türkiye de Yenileşme Düşüncesi, Sivil Toplum, Basın ve Atatürk, Bağlam Yayıncılık, İstanbul, GOLOĞLU, Mahmut; Tek Partili Cumhuriyet ( ) : Türkiye Cumhuriyeti Tarihi II, Ankara, İş Bankası Kültür Yayınları, 1974 GÜZ, Nurettin; Türkiye de Basın ve İktidar İlişkileri, Turhan Kitabevi, Ankara, GÜZ, Nurettin; Serbest Cumhuriyet Fırkası Sonrası Basında Muhalefet, Ankara, İĞNUR, M.Nuri; Basın ve Yayın Tarihi, Çağlayan Kitabevi, İstanbul, KABACALI, Alpay; Türk Basınında Demokrasi, Ankara, Kültür Bakanlığı Yay., KARAİBRAHİMOĞLU, Sacit; Demokrasimizin Kronolojisi, Ankara, Altan Matbaası, KARPAT, Kemal; Türk Demokrasi Tarihi, 2. Baskı, İstanbul, Timaş Yayınları, KIŞLALI, A. Taner; Kemalizm, Laiklik ve Demokrasi, Ankara, İmge Kitabevi Yayınları, KOLOĞLU, Orhan; Osmanlı'dan 21. Yüzyıla Basın Tarih, Pozitif Yayınları, KÖKER, Levent, Modernleşme, Kemalizm Ve Demokrasi, İstanbul, İletişim Yayınları, ÖZTEKİN, Ali; Siyaset Bilimine Giriş, Ankara, Siyasal Kitabevi, PAMUKOĞLU, Arif Hikmet; Türkiye de Demokrasi, İstanbul, Tuncer Kitabevi, SAROL, Mükerrem; Bilinmeyen Menderes, cilt 1, Yayınları, İstanbul, Kervan SİTEMBÖLÜKBAŞI, Şaban; Parti Seçmenlerinin Siyasal Yönelimlerine Etki Eden Sosyoekonomik Faktörler, Nobel Yayın Dağıtım, İstanbul, TEKELİ, Şirin; Cumhuriyet Döneminde Seçimler, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, C.8 (İstanbul: İletişim Yy., 1986), S )

75 68 TİMUR, Taner; Türkiye de Çok Partili Hayata Geçiş, İstanbul, İletişim Yayınları, 1991) TOKER, Metin; Demokrasimizin İsmet Paşalı Yılları-Demokrasiden Darbeye ( ), Ankara, Bilgi Yayınları,1991. TOPUZ, Hıfzı; Türk Basın Tarihi, 1. Baskı, İstanbul, Remzi Kitabevi, TUNÇAY, Mete; Türkiye Cumhuriyetinde Tek Parti Yönetiminin Kurulması: , Ankara, Yurt Yayınları, YALMAN, Ahmed Emin, Yakın Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim ( ), (Baskı yeri ve tarihi belirtilmemiştir). YÜCEL, M. Serhan, Demokrat Parti Kongreleri, Ankara, Emek Matbaası, TEZLER ARMAĞAN, Ahsen; Siyasal Davranışlar Üzerine Gazetelerin Etkisi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi, S.B.E., İzmir, GÜRKAN, Nilgün; Demokrasiye Geçişte Basının Rolü ( ), Ankara, A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, İÇİN, Selda; Ege de Yerel Yazılı Basın ve Bölge Gazeteciliği, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ege Üniversitesi, S.B.E., İzmir. DUR, Ali; Yeni Asır Gazetesi ve Ege de Bölge Gazeteciliği, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007 MAKALELER ABADAN, Nermin; "Gazeteciliğin Gelişim Safhaları", SBF Dergisi, cilt: 16, No: 1, Mart 1961, s DAĞLI, Nuran; AKTORK, Belma; Hükümetler ve Programları ( ), Ankara, TBMM Yay., KELOĞLU, İşler, Esra; Demokrat Partinin Halkla İlişkileri Üzerine Bir İnceleme, İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, sayı:24, Kış-Bahar TBMM Tutanak Dergisi, Dönem 9, Cilt 6.

76 69 PARLAK, Türkmen; Yeni Asır ın 110 Yıllık Tarihi, (Erişim) http// 26 Ağustos 2004 USMAN, Erkin; Ege de Yerel Basın ve Toplumdaki Yeri, Yeni Türkiye Dergisi Medya Özel Sayısı, cilt 2, yıl 2, sayı 11, Ankara, 1996.

77 EK.1: Yeni Asır Gazetesi, 15 Mayıs

78 EK.2: Yeni Asır Gazetesi, 10 Mayıs

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) 10. Hafta Ders Notları - 19/04/2017 Arş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Cumhuriyetin kuruluşu Anadolu insanının iman, namus, bağımsızlık, özgürlük, vatan ve millete sevgi ile bağlılığının inancı ve iradesi ile kendisine önderlik yapan Mustafa

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII I. BÖLÜM TBMM IX. DÖNEM ( )

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII I. BÖLÜM TBMM IX. DÖNEM ( ) IX İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII I. BÖLÜM TBMM IX. DÖNEM (1950 1954) A. 1950 SEÇİMLERİ... 3 Seçim Sonuçları... 3 Meclis Başkanlığı Seçimi... 4 Cumhurbaşkanlığı Seçimi...

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ Metin ÖZ Samsun, 2017 S E Ç İ M S İ S T E M L E R İ N İ N S E Ç M E N İ R A

Detaylı

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00 Türkiye de siyaset yalnızca oy kaygısı ile yapılıyor Siyasete popülizm hakimdir. Bunun adı ucuz politika dır ve toplumun geleceğine maliyet yüklemektedir. Siyaset Demokrasilerde yapılır. Totaliter rejimler

Detaylı

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem ÖZETLE Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem MiLLETiN ONAYIYLA Mevcut Anayasa da Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin başıdır. Sistemin işleyişi, devletin bekası ve vatanın bütünlüğü, Türkiye

Detaylı

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Açılış Tarihi Kapanış Tarihi Sona Eriş Nedeni 1 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 17.11.1924 05.06.1925

Detaylı

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM TBMM VIII. DÖNEM ( )

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM TBMM VIII. DÖNEM ( ) V İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... XIII GİRİŞ... 1 Muhalefetin İstekleri... 1 Demokratikleşme Adımları... 1 Milletvekilleri Seçimi Kanunu... 2 Hükûmetler... 2 Milletvekili Ara Seçimleri... 2 CHP ve DP nin Kurultay

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Bir Kahraman Doğuyor

Detaylı

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) 12. Hafta Ders Notları - 03/05/2017 Arş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ 07-08 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. Atatürk ün çocukluk dönemini ve bu dönemde içinde bulunduğu toplumun sosyal ve

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII I. BÖLÜM TBMM X. DÖNEM ( )

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII I. BÖLÜM TBMM X. DÖNEM ( ) IX İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII I. BÖLÜM TBMM X. DÖNEM (1954 1957) A. 1954 SEÇİMLERİ... 3 Seçim Sonuçları... 3 Meclis Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi... 4 X. Dönemde

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 BÖLÜM 1: SEÇİLMİŞ KAVRAMLAR BÖLÜM 2: BÜYÜK DÖNÜŞÜM VE OSMANLILAR BÜYÜK DÖNÜŞÜMÜN İZLERİ...11 DEVRİMLER ÇAĞI VE OSMANLILAR...14 a) Sanayi Devrimi... 14 b) Fransız Devrimi... 17 c)

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Ders Bilgi Formu

Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Ders Bilgi Formu Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Ders Bilgi Formu Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Yarıyılı Türk Siyasal Hayatı POL212 4 ECTS Ders

Detaylı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR ANAYASANıN TEMEL ILKELERI 2 1. madde Türkiye devleti bir cumhuriyettir. 2. Madde Cumhuriyetin nitelikleri Cumhuriyetçilik Başlangıç ilkeleri Atatürk

Detaylı

Anahtar Kelimeler: Laiklik, resmi ideoloji, askeri müdahale, bürokrasi, Demokrat Parti, ordu ÇOK PARTİLİ SİSTEME GEÇİŞ: DEMOKRAT PARTİ

Anahtar Kelimeler: Laiklik, resmi ideoloji, askeri müdahale, bürokrasi, Demokrat Parti, ordu ÇOK PARTİLİ SİSTEME GEÇİŞ: DEMOKRAT PARTİ ÇOK PARTİLİ SİSTEME GEÇİŞ: DEMOKRAT PARTİ Özgür ŞİRİN Atılım Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Yüksek Lisans Öğrencisi Özet Türkiye'de Demokrat Parti'nin kurulması Cumhuriyet Halk Partisi'nin

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı Fikret BABAYEV * Sayın Başkan, değerli katılımcılar! Öncelikle belirtmek isterim ki, bugün bu faaliyete iştirak etmek ve sizlerle bir arada bulunmak benim için büyük bir mutluluktur. Bu toplantıya ve şahsıma

Detaylı

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I Prof. Dr. Coşkun ÇAKIR Ders saati: Salı, 09.00 10.30 Perşembe, 09.00 10.30 Ders Asistanı: Mustafa Batman Ofis saati: Salı, 11.00-12.00 Perşembe, 11.00 12.00 Ders Tanımı

Detaylı

ATA - AÖF AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ FİNAL ÇIKMIŞ SORULAR

ATA - AÖF AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ FİNAL ÇIKMIŞ SORULAR TA - AÖF AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ FİNAL ÇIKMIŞ SORULAR ATATÜRK İLKE VE İNKİLAP TARİHİ 2 ZAFER FOTOKOPİ SINAVINIZDA BAŞARILAR DİLER. 0.332 353 78 75 Rampalı Çarşı 1 Kat No: 135 Meram/KONYA Sipariş ve Bilgi

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI TABLOLAR

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 SÖZCÜ / AKP de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler! Tarih : 06.01.2012 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem AKP deki tek adamlığı hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın üslubunu ve liderliğini

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II Dersin Adı Dersin Kodu 1200.9202 Dersin Türü Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi Haftalık Ders Saati (Kuramsal) 2 Haftalık Uygulama Saati 0 Haftalık Laboratuar Saati

Detaylı

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 29 EKİM TÖRENLERİ Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 1923 Cumhuriyet ilân edildi. Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk

Detaylı

Ders Adı : Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-II Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2. Ders Bilgileri

Ders Adı : Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-II Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2. Ders Bilgileri Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-II Ders No : 0690220054 : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

ÇOK PARTİLİ DÖNEMDE SİYASET Erol Tuncer - 23 Mart 2018

ÇOK PARTİLİ DÖNEMDE SİYASET Erol Tuncer - 23 Mart 2018 ÇOK PARTİLİ DÖNEMDE SİYASET Erol Tuncer - 23 Mart 2018 ÇOK PARTİLİ DÖNEME GEÇİŞ KOŞULLARI Demokrasi Kültürümüzün Yetersizliği Bedeli ödenmeden demokrasiye girmiş olmamızın sıkıntılarını çekiyoruz. Art

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ Sınırlı Oy Hakkı 1) Servete ve Vergiye Bağlı Seçme Hakkı 2) Yeteneğe Bağlı Seçme Hakkı (örneğin, İtalya da 1912 seçimleri, İngiltere de 1945 e kadar uygulanan seçimler)

Detaylı

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı. K.MARAŞ'TA SON ANKET Anket Sonuçları MHP yi İşaret Etti Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ANAYASA KAVRAMI

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ANAYASA KAVRAMI İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm ANAYASA KAVRAMI Soru 1 : "Anayasa" deyince ne anlaşılır, ne anlamak gerekir? 7 Soru 2 : Türk tarihindeki anayasa hareketlerinin başlıca aşamaları ve özellikleri nelerdir? 15 İkinci

Detaylı

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH SORU 1: MÖ 2450 yılında başlayan ve 50 yıl süren bir savaş kaç yılında sona ermiştir? İşlemi nasıl yaptığınızı gösteriniz ve gerekçesini belirtiniz. (2 PUAN) SORU 2: Uygurlar

Detaylı

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması I. AMAÇ Bu çalışmanın amacı, aylık periyotlar halinde düzenlediğimiz, Türkiye nin Siyasi Gündemine paralel konuların ele alınarak halkın görüşlerini tespit etmek ve bu görüşlerin NEDENİ ni saptamak adına

Detaylı

10 Ağustos. Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Yazılı Medya Araştırması. 18 Ağustos 2014. 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Yazılı Medya Araştırması

10 Ağustos. Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Yazılı Medya Araştırması. 18 Ağustos 2014. 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Yazılı Medya Araştırması 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Yazılı Medya Araştırması 18 Ağustos 2014 İÇİNDEKİLER 1. SUNUŞ... 3 2. ADAYLAR HAKKINDA ÇIKAN HABERLER NASIL SUNULDU?... 3-4 2.1 HABERLERİN ADAYLARA GÖRE DAĞILIMI...

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 15.02.2016 Türk Hukukunun Bilgi Kaynakları - Mevzuat, Yargı

Detaylı

6 Mayıs 1922 - Başkomutanlık kanunu süresinin meclisçe tekrar uzatılması. 26 Ağustos 1922 - Büyük Taarruzun başlaması

6 Mayıs 1922 - Başkomutanlık kanunu süresinin meclisçe tekrar uzatılması. 26 Ağustos 1922 - Büyük Taarruzun başlaması 6 Mayıs 1922 - Başkomutanlık kanunu süresinin meclisçe tekrar uzatılması 26 Ağustos 1922 - Büyük Taarruzun başlaması 30 Ağustos 1922 - Başkumandan meydan muharebesi 2 Eylül 1922 - Yunan orduları başkomutanı

Detaylı

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti Türkiye Cumhuriyeti nin 9. Cumhurbaşkanı, 40 yılı aşkın siyasi hayatında kendi deyimiyle altı kez gittiği başbakanlığa yedi kez gelen parti lideri, Devlet Su İşleri nin

Detaylı

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim 1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim Türkiye de 2007 genel milletvekili seçimlerine ilişkin değerlendirme yaparken seçim sistemine değinmeden bir çözümleme yapmak pek olanaklı değil. Türkiye nin

Detaylı

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 A. ANLATIM SORUSU (10 puan) Temsilde adalet yönetimde istikrar kavramlarını kısaca açıklayınız. Bu konuda

Detaylı

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, 29 Kasım Pazar günü yapılacak olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Kongresinde ilçe başkanlığına tekrar aday olduğunu

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU DERSİMİZİN TEMEL KONUSU 1 1. TÜRK HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARINI TANIMAK 2. TÜRKIYE DE NELER YAPABİLİRİZ SORUSUNUN CEVABINI BULABİLMEK DERSİN KAYNAKLARI 2 SİZE GÖNDERİLEN MATERYAL: 1. 1982 Anayasası: https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK SİYASİ TARİHİ I TST207 3 3 + 0 3 4

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK SİYASİ TARİHİ I TST207 3 3 + 0 3 4 DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK SİYASİ TARİHİ I TST207 3 3 + 0 3 4 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi

Detaylı

ANAYASA CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 13.00

ANAYASA CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 13.00 HİTİT ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ ANAYASA CEVAP ANAHTARI 2018-2019 GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI --- 9 Ocak 2019 saat 13.00 1. a) Demokrasi sandıktan

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : A.SEÇ.ATATÜRK İLK.VE İNK.TAR.SEMİNERİ Ders No : 0310400249 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

13. Aşağıdakilerden hangisi yeni Türk alfabesinin kabul edilme nedenlerinden biri değildir?

13. Aşağıdakilerden hangisi yeni Türk alfabesinin kabul edilme nedenlerinden biri değildir? 1. Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin diğer devletlerle ekonomik ilişkilerinde kolaylık ve uyum sağlamak için yapılan çalışmalardan A) Türk Tarih Kurumu'nun kurulması B) Tekke ve zaviyelerin

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...IX KISALTMALAR... XIII I. BÖLÜM SEÇİM DÖNEMİ

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...IX KISALTMALAR... XIII I. BÖLÜM SEÇİM DÖNEMİ I İÇİNDEKİLER SUNUŞ......IX KISALTMALAR... XIII I. BÖLÜM SEÇİM DÖNEMİ A. SEÇİM DÖNEMİNE GİRİŞ... 3 Cumhurbaşkanlığı Seçimi... 3 Erken Seçim Kararı... 4 B. SEÇİM DÖNEMİNDEKİ YASAL DÜZENLEMELER... 5 C. SEÇİM

Detaylı

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966 1-) 1921 Anayasası ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Milli egemenlik ilkesi benimsenmiştir B) İl ve nahiyelerde yerinden yönetim ilkesi kabul edilmiştir. C) Yasama ve yürütme kuvvetleri

Detaylı

HOCAİLYAS ORTAOKULU. ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-8

HOCAİLYAS ORTAOKULU. ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-8 1/11 ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor 1. Batıya Erken Açılan Kent Selanik 1.Atatürk ün çocukluk dönemini ve bu dönemde içinde bulunduğu toplumun sosyal ve kültürel yapısını analiz eder. 2. Mustafa Kemal Okulda

Detaylı

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

En İyisi İçin. Cevap 1: II. Meşrutiyet Dönemi Ne x t Le v e l Ka r i y e r 300ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Tar i h Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1. HAFTA: OSMANLI ANAYASAL GELİŞMELERİ [Türk Anayasa Hukukukun Bilgi Kaynaklarının Tanıtımı:

Detaylı

GLn ipisi için..." omülki A^mır. fark yaratmak istepenkre... Tarih. 300 Adet Tamamı Özgün Çözümlü Açık Uçlu Sorular.

GLn ipisi için... omülki A^mır. fark yaratmak istepenkre... Tarih. 300 Adet Tamamı Özgün Çözümlü Açık Uçlu Sorular. GLn ipisi için..." omülki A^mır "9 fark yaratmak istepenkre... // Tarih 300 Adet Tamamı Özgün Çözümlü Açık Uçlu Sorular n www.nextlevelkariyer.com 0312 418 99 99 09 EYLÜL 2017 KAYMAKAMLIK SINAVI HAZIRLIK

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER YILLIK PLANI

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER YILLIK PLANI . SINIF SOSYAL BİLGİLER YILLIK PLANI 08-09 Soru Bankası.hafta - Eylül BİREY VE TOPLUM Öğrendiklerimi Uyguluyorum... 6.hafta - 0 Eylül Olaylar ve Sonuçları....hafta 0-0 Ekim Biz Bu Toplumun Bir Üyesiyiz...

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... V İÇİNDEKİLER... XI I. BÖLÜM CHP NİN SON GENEL YÖNETİM KURULU

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... V İÇİNDEKİLER... XI I. BÖLÜM CHP NİN SON GENEL YÖNETİM KURULU XI İÇİNDEKİLER SUNUŞ... V İÇİNDEKİLER... XI I. BÖLÜM CHP NİN SON GENEL YÖNETİM KURULU A. SON GENEL YÖNETİM KURULU NUN SEÇİLMESİ... 3 Cumhuriyet Senatosu Üçte Bir Yenileme ve Milletvekili Ara Seçimleri...

Detaylı

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI CİFT BASLILIK BİTİYOR Cumhurbaşkanı ile Başbakanın yetkileri birleştiriliyor. Cumhurbaşkanı yürütmenin başı oluyor. Yönetimde çift başlılık ortadan kalkıyor. Cumhurbaşkanları

Detaylı

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ 07.11.2013 Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları MKYK üyemiz, Bakan Yardımcımız, Milletvekilimiz, Ana Kademe, Kadın Kolları,

Detaylı

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ-I Dersin Adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi-I Dersin Kodu 630909 Dersin Türü Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi Haftalık Ders Saati Zorunlu Önlisans 2 AKTS 2 (Kuramsal)

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF T.C. İNKILAPTARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF T.C. İNKILAPTARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF T.C. İNKILAPTARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı

Detaylı

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ.

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ. 1 ALTERNATİF AKIM Excellence and innovation built into every design. EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ. ALTERNATİF AKIM 2 1914-1918 Dünya Savaşı Bu savaş dünyada bazı şeylerin değişmesine sebep

Detaylı

Cumhuriyet in İlk Muhalefet Partisi : Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası

Cumhuriyet in İlk Muhalefet Partisi : Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Cumhuriyet in İlk Muhalefet Partisi : Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası KAYNAK : Serenti Kazım Karabekir in başkanlığında, Ali Fuat Cebesoy, Adnan Adıvar, Rauf Orbay, İsmail Cartbolat, Feridun Fikri Düşünsel,

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti Tarihi

Türkiye Cumhuriyeti Tarihi On5yirmi5.com Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Cunhuriyet'in ilanından günümüze kadar Türkiye'de siyaset nasıl ilerlemiş? Hangi partiler kurulmuş,hangi öneml, olaylara tanıklık etmiş? Gelin hep birlikte Cumhuriyet

Detaylı

DERS TANITIM BİLGİLERİ

DERS TANITIM BİLGİLERİ DERS TANITIM BİLGİLERİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl Teori Uygulama Labaratuvar Yerel Kredi AKTS Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi AİT 204 Bahar 2 - - 2 2 Önkoşullar - Dersin dili Türkçe Dersin Türü (Zorunlu/Seçmeli)

Detaylı

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x) Ne x t Le v e l Ka r i y e r 250ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Anayasa Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem NEDEN Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem YERLi VE MiLLi BiR SiSTEM Türkiye, artık daha büyük. Dünyada söz söyleyen ülkeler arasında. Milletinin refahını artırmaya başladı. Dünyanın en büyük altyapı

Detaylı

ANAYASA DERSĐ (41302150) (2010-2011 GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

ANAYASA DERSĐ (41302150) (2010-2011 GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI ANAYASA DERSĐ (41302150) (2010-2011 GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI ANLATIM SORULARI 1- Bir siyasal düzende anayasanın işlevleri neler olabilir? Kısaca yazınız. (10 p) -------------------------------------------

Detaylı

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi Murat Çokgezen Prof. Dr. Marmara Üniversitesi 183 SORULAR 1. Ne zaman, nasıl, hangi olayların, okumaların, faktörlerin veya kişilerin tesiriyle ve nasıl bir süreçle liberal oldunuz? 2. Liberalleşmeniz

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

Yüksek Öğretim ve İlk Özerk Üniversitenin Kurulması

Yüksek Öğretim ve İlk Özerk Üniversitenin Kurulması Atatürk ün Dünyası Cengiz Önal 86 Yüksek Öğretim ve İlk Özerk Üniversitenin Kurulması İsmet İnönü, özellikle İlköğretim ve Köy Enstitüleri ne verdiği desteği yükseköğretimden de esirgememiş, hatta artırarak

Detaylı

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 3.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER HUKUKUN KAYNAKLARI Yargı organları kararlarını, hukuka dayanan, hukuktan kaynaklanan, hukukun gerektirdiği kararlar olarak sunarlar. Bu açıdan yargı

Detaylı

2000 li Yıllar / 8 Türkiye de Eğitim Bekir S. GÜR Arter Reklam 978-605-5952-25-9 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

2000 li Yıllar / 8 Türkiye de Eğitim Bekir S. GÜR Arter Reklam 978-605-5952-25-9 Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011 Seri/Sıra No 2000 li Yıllar / 8 Kitabın Adı Türkiye de Eğitim Editör Bekir S. GÜR Yayın Hazırlık Arter Reklam ISBN 978-605-5952-25-9 Baskı Tarihi Ağustos-2011 Ofset Baskı ve Mücellit Ömür Matbaacılık Ömür

Detaylı

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013 Başkent Pekin Yönetim Şekli Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 Nüfus 1,35 milyar GSYH 8,2 trilyon $ Kişi Başına Milli Gelir 9.300 $ Resmi

Detaylı

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ 12 Eylül Darbesi 1973 seçimlerinden 1980 yılına kadar gerçekleşen seçimlerde tek başına bir iktidar çıkmadığından bu dönem hükümet istikrarsızlığı ile geçen bir dönem olmuştur.

Detaylı

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Kamuoyu Yoklaması Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi 2017 1 Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara

Detaylı

GENÇLİK KOLLARI YÖNETMELİĞİ

GENÇLİK KOLLARI YÖNETMELİĞİ GENÇLİK KOLLARI YÖNETMELİĞİ 195 BÖLÜM I GENEL HÜKÜMLER KURULUŞ Madde 1 - Cumhuriyet Halk Partisi Tüzüğü nde ifadesini bulan amac a yönelik olarak, Genel Merkez, il, ilçe ve gerek görülen beldelerde örgüt

Detaylı

DÜNDEN BUGÜNE ÜNİVERSİTELER

DÜNDEN BUGÜNE ÜNİVERSİTELER DÜNDEN BUGÜNE ÜNİVERSİTELER Prof. Dr. M. Tuba Ongun Ülke siyasetinin yakıcı gündeminin, yükseköğretim sistemi ve üniversitelerimizin sorunlarının çok önüne geçtiği günler yaşıyoruz. YÖK ün hazırladığı

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi-II Ders No : 0690130059 : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ GAZETECİLİK BÖLÜMÜ AJANS HABERCİLİĞİ HÜRRİYET GAZETESİ İÇERİK ANALİZİ ÖDEVİ

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ GAZETECİLİK BÖLÜMÜ AJANS HABERCİLİĞİ HÜRRİYET GAZETESİ İÇERİK ANALİZİ ÖDEVİ T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ GAZETECİLİK BÖLÜMÜ AJANS HABERCİLİĞİ HÜRRİYET GAZETESİ İÇERİK ANALİZİ ÖDEVİ ÖĞRETİM GÖREVLİSİ KEMAL ÖZTÜRK HAZIRLAYANLAR OĞUZ GÜLLEB 145112867 HATİCE COŞAR

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... VII 24 HAZİRAN 2018 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... VII 24 HAZİRAN 2018 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ VII İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... VII 24 HAZİRAN 2018 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ A. 1923 ten GÜNÜMÜZE CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ... 5 B. 10 AĞUSTOS 2014 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ... 6 C. CUMHURBAŞKANLIĞI

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : GK. SEÇ. I: BİLGİ TOPLUMU VE TÜRKİYE Ders No : 0310250040 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX BIRINCI BÖLÜM ANAYASA HUKUKUNUN KISA KONULARI 1. 1961 Anayasası ile 1982 Anayasası nın Hazırlanış ve Kabul Ediliş Süreçlerindeki Farklılıklar...1 2. Üniter, Federal ve Bölgeli

Detaylı

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016 İktisat Tarihi I 8/9 Aralık 2016 Kredi, Finans ve Servetler İslam dinindeki faiz yasağının kredi ilişkilerinin gelişmesini önlediği sık sık öne sürülür. Osmanlı kredi ve finans kurumları 17. yüzyılın sonlarına

Detaylı

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Cumhurbaşkanı Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu 2 3 Cumhurbaşkanı bir ülkede yönetim hakkının kalıtımsal, soya dayalı, kişisel olmadığını Kanyanğının dinsel kaynaklardan ilahi tanrısal

Detaylı

Sosyal Düzen Kuralları

Sosyal Düzen Kuralları TEMEL HUKUK Sosyal Düzen Kuralları Toplum halinde yaşayan insanların yerine getirmek zorunda oldukları ödevleri ve kullanacakları yetkileri belirten kurallara, sosyal düzen kuralları veya sadece sosyal

Detaylı

KARMA TESTLER 03. A) Yalnız l B) Yalnız II. C) Yalnızlll D) I ve II E) I, II ve III. 2. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesine,

KARMA TESTLER 03. A) Yalnız l B) Yalnız II. C) Yalnızlll D) I ve II E) I, II ve III. 2. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesine, KARMA TESTLER 03 1. Osmanlı Devleti'nde matbaanın kurulması, I. Sanayi II. Ticaret III.Kültür alanlarından hangileri ile ilgili değişikliğin hız kazanmasını sağlamıştır? A) Yalnızl B) Yalnız II C) Yalnızlll

Detaylı

11. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

11. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR A. İN HAYATI. Mustafa Kemal in çocukluk dönemini ve içinde bulunduğu toplumun

Detaylı

A-) Mudanya Ateşkesi; Doğu Trakya ve İstanbul un Kurtarılması. B-) Lozan a Kim Gidecek Tartışmaları ve Saltanatın Kaldırılması

A-) Mudanya Ateşkesi; Doğu Trakya ve İstanbul un Kurtarılması. B-) Lozan a Kim Gidecek Tartışmaları ve Saltanatın Kaldırılması HAFTALAR KONULAR 1. Hafta ATEŞKESTEN ANTLAŞMAYA A-) Mudanya Ateşkesi; Doğu Trakya ve İstanbul un Kurtarılması B-) Lozan a Kim Gidecek Tartışmaları ve Saltanatın Kaldırılması C-) Lozan Öncesi İçte ve Dışta

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ DİKKAT! BU BÖLÜMDE YANITLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 0 DİR. ÖNERİLEN YANITLAMA SÜRESİ 40 DAKİKADIR. ) I Vatan ve Hürriyet Cemiyetini kurdu. ) Mondros Ateşkesi

Detaylı

1. Demokrasilerde yasalar hiç bir kesime zümreye ayrıcalık tanımaz. Yukarıdaki tanıma göre aşağıda demokrasinin hangi özelliği vurgulanmaktadır?

1. Demokrasilerde yasalar hiç bir kesime zümreye ayrıcalık tanımaz. Yukarıdaki tanıma göre aşağıda demokrasinin hangi özelliği vurgulanmaktadır? 1. Demokrasilerde yasalar hiç bir kesime zümreye ayrıcalık tanımaz. Yukarıdaki tanıma göre aşağıda demokrasinin hangi özelliği vurgulanmaktadır? A. Kararların çoğunluk kararı olması B. Egemenliğin halka

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ...XI GİRİŞ... 1 İkinci Meclisler... 1 Osmanlı Âyan Meclisi ve 1924 Anayasaları... 3 Cumhuriyet Senatosu...

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ...XI GİRİŞ... 1 İkinci Meclisler... 1 Osmanlı Âyan Meclisi ve 1924 Anayasaları... 3 Cumhuriyet Senatosu... V İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ......XI GİRİŞ... 1 İkinci Meclisler... 1 Osmanlı Âyan Meclisi... 2 1921 ve 1924 Anayasaları... 3 Cumhuriyet Senatosu... 4 I. BÖLÜM OSMANLI DÖNEMİNDE İKİNCİ MECLİS Meclis-i Umumî...

Detaylı

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19 09/04/2010 BASIN BİLDİRİSİ Anayasa değişikliğinin Cumhuriyetin ve demokrasinin geleceği yönüyle neler getireceği neler götüreceği dikkatlice ve hassas bir şekilde toplumsal uzlaşmayla değerlendirilmelidir.

Detaylı