İÇİNDEKİLER. Kongre Nedir? Biz Kimiz?

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İÇİNDEKİLER. Kongre Nedir? Biz Kimiz?"

Transkript

1 AĞUSTOS 2012

2 İÇİNDEKİLER HDK den: Siyasal Durum Malatya Sivas Olmayacak HDK den Kampanya Ölüm Değil, Çözüm! Çatışma Değil, Müzakere! Roboski yi Unutursak Yüreğimiz Kurusun Söyleşi: Sırrı Süreyya Önder HDK Katliamın 19. Yılında Sivas taydı İstanbul KCK Davası Yeni Sezaryen Yasasına Karşı Mücadeleye Kürtaj Yasası Beklemeye Alındı 1. Kentsel Dönüşüm Çalıştay Raporu Barışa Susamışlarla Kana Susamışların Susuzluğu! Kıdem Tazminatı Gasp Edilemez Söyleşi: Pervin Buldan Parti Hazırlıkları Anayasa Komisyonundan İki Konu, İki Toplantı Urfa Cezaevi nde İsyan Samsun da TOKİ Faciası! AKP katilleri aklıyor HDK Pervin Buldan ve Büşra Ersanlı yı ziyaret etti ETHA ve Atılım a Polis Baskını Yürütme Kurulu Üyemiz Çiçek e Tutuklama Kararı İstanbul Meclis Toplantısı Yemek Bahane Maksat Dayanışma Basınla Buluştuk Kongre Nedir? Biz Kimiz? Halkların Demokratik Kongresi; emekçilerin, kadınların, köylülerin, gençlerin, emeklilerin, engellilerin, lgbt bireylerin, dışlanan ve yok sayılan bütün halkların, tüm inanç topluluklarının, yaşam alanları tahrip edilenlerin buluştuğu ortak bir mücadele zeminidir. Kongre; bir çok farklı parti, örgüt, kurum, inisiyatif ve bağımsız bireyin yanyana gelip güçlerini birleştirmesiyle oluştu. Bizler, aşağıda sayılan görüşlerde ortaklaşıyoruz. Elbette farklılıklarımız var, ama bunu zenginliğimiz olarak görüyoruz. Farklılıklarımızla bir arada olup, mücadele etmeyi önemsiyoruz. Kongre Neyi Amaçlıyor? Bizler, halklarımıza yöneltilmiş tüm baskı ve haksızlıkları ortadan kaldırmak, barış içinde ve insanca yaşayabileceğimiz bir Türkiye yi kurmak üzere bir araya geldik. Bugün halktan, ezilenden, yok sayılandan, doğadan, emekten, özgürlükten, eşitlikten, barıştan, adaletten ve demokrasiden yana olanların yeni bir toplum, insanca bir yaşam için ortak mücadeleyi örgütlemelerinin zamanıdır. Her türden baskı, sömürü ve ayrımcılığa karşı olan birey ve örgütlerin, halkın kendi yönetimini kurmasını sağlamak üzere, birlikte mücadele etmesinin zamanıdır. Birleşik ve güçlü bir mücadele hem gerekli hem de mümkündür. Kongremiz bunun temel gücü olacaktır. Nasıl Örgütleniyoruz? Biz, yerellerden başlayarak örgütlenmeyi esas alıyoruz. Bölge, il ve ilçe meclisleri dışında; işyerleri, okullar ve mahallelerimizde de meclisler halinde örgütleniyoruz. Ayrıca kadın ve gençlik meclisleri ile birlikte ihtiyaç duyulan alanlarda (emek, ekoloji, eğitim, anayasa, halklar ve inançlar, insan hakları vb.) komisyonlar kuruyoruz. Kongre bir parti kurma kararı aldı ve partileşme süreci işliyor. Ama Partimiz kurulduğunda Kongremiz dağılmayacak. Üstelik bütün Kongre bileşenleri partiye katılmak zorunda olmayacak. Parti, seçimlere katılma, seçimlerde birlikte hareket edebilmek ve birlikte faaliyet sürdürebilmenin aracı olacak. Yayın Türü Yaygın Süreli Yayın Basım Yeri ve Tarihi İstanbul - Ağustos 2012 Sahibi Ertuğrul Kürkcü Sorumlu Müdür Bircan Yorulmaz Yönetim Yeri Tel Sk. 28/4 Beyoğlu/İstanbul Tasarım / Uygulama Hayalgücü Tanıtım Basıldığı Matbaa Ezgi Matbacılık San.Tic. Ltd. Çobançeşme Mh. Sanayi Cad. Altay Sk. No:14, Yenibosna/Bahçelievler

3 Siyasal Durum Şimdi önümüzdeki yerel ve milletvekili genel seçimlerine, Cumhurbaşkanlığı seçimine parti ile hazırlanıp, iktidarı talep eden bir güç olarak siyaset sahnesine çıkma zamanıdır. Dünyanın çeşitli ülkelerinde ezilen ve sömürülen halkların adalet, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin ve muhalefetinin yükseldiği şu günlerde, başta ABD olmak üzere emperyalistler, bir yandan Arap dünyasındaki halkların isyanını bastırıp kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak yeni işbirlikçi rejimlerin oluşumunu sağlarken, diğer yandan da Lübnan, Suriye ve İran gibi ülkelere ait hesaplarından vazgeçmeyeceklerdir. Türkiye de ve bölgede bir çok gelişme yaşanıyor. Suriye ile yaşanan savaş uçağının düşürülmesi krizinde Türkiye, gerçek beyanda bulunmayarak uluslararası alanda inandırıcılığını da tartışma konusu yaptı. Suriye deki Kürtlerin yerleşim alanlarında özerk bölgeler oluşturmaya başlaması ise AKP ye Irak ın yanı sıra birde Suriye nin Kuzeyi sorunsalı ile yüz yüze bıraktı. Esad e karşı ayaklanma çağrısı yapan Erdoğan, kendi kendini yönetme ve kaderini tayin etme konusunda adım atan Suriyeli Kürtlere ne diyeceğini bilemez oldu! AKP Hükümeti içerde de halklara, farklı inanç gruplarına, işçi sınıfına ve emekçilere, kadınlara, köylülere ve gençlere saldırılarına devam ediyor. Roboski katliamının 7. ayının dolmasına rağmen hala sorumluları yargı önüne çıkartılmadı. Güvencesiz ve esnek üretim sürecinde olan işçiler, işten çıkarmalardan en çok nasiplerini alanlar oldu. Kadın bedenine Kürtaj açıklaması ile saldıran AKP, hemen her gün işlenen kadın cinayetleri konusunda sessiz. Gençler, üniversitelerde ve eğitim kurumlarında yaşanan haksızlıklar ve baskılar karşısında seslerini yükselttikçe, yüzlercesi cezaevlerine tıkıldı. Kentsel dönüşüm adı altında planlanan yeni rant alanlarının yaratılması çabası da AKP iktidarı ile birlikte şaha kalkmış durumda. Samsun da TOKİ nin çok övündüğü konutları insanlara mezar oldu. Bütün bu facialar karşısında doğal afet söylemine sarılan AKP, aslında kendi yarattığı çevre felaketi ile yeni insan ölümlerine de kapı aralıyor. İş kazaları artık Türkiye için o kadar sıradanlaştı ki, gazete sayfalarında yer bile bulamıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Çalışma Örgütü nün (ILO) yaptığı araştırmaya göre, yüksek bir işsizlik oranıyla karşı karşıya olan Türkiye, iş kazaları konusunda da başı çekiyor. İş kazalarında Avrupa da lider konumundaki Türkiye, dünya ölçeğinde de üçüncü sırada yer alıyor. AKP Hükümeti nin yıllardır sağlıkta reform adıyla propaganda ettiği sağlıkta soygun ise hız kesmeden devam ediyor. Artık bütün vatandaşların GSS nin yanında bir de TSS (Tamamlayıcı Sağlık Sigortası) yaptırmaları ve her iki sigorta için de prim ödemeleri gerekecek. Uzun süren tutukluluk sürelerini ortadan kaldıracağı iddiası ile çıkartılan 3. Yargı paketi ise ülkücü faşistlerin tahliyesini sağladı. Seçilmiş milletvekilleri ve binlerce KCK tutuklusu içerde asılsız iddialarla yatarken yapılan bu tahliyeler halkın vicdanına da çarptı kuşkusuz En son çalışanların kıdem tazminatına göz diken, onların kazanılmış haklarını sermaye lehine ortadan kaldırmaya çalışan AKP, ciddi bir krizin kapıda olduğu şu günlerde krizin yükünü emekçilere yıkarak bu süreçten kurtulmaya çalışıyor. Ancak hakkını yememek lazım, AKP nin başarılı olduğu bir konu var gerçekten: Gözbağcılığı ve cambaza bak kurnazlığı... Dersim katliam belgelerini açıklayıp CHP yi sıkıştırırken, aynı zamanda Roboski de kendi katliam yapıp, ardından 1

4 da buna sahip çıkabiliyor. Yıllardır açılmaması ancak ilkel milliyetçilikle açıklanabilecek olan Heybeli Ada daki Ruhban Okulu nu açmaya girişirken, Mardin de Süryanilere ait Mor Gabriel Manastırı nın topraklarına el koyabiliyor. Sivas katliamının zaman aşımına uğramasını seyrederken, Meclis te açılması istenen Cemevine Alevilik bir din değildir gerekçesiyle karşı çıkıp, milyonlarca Alevi ye ibadet için camilerin yolunu göstererek, dinde tekçi bir anlayışa sahip olduğunu ortaya koyuyor. Malatya Sürgü de Alevi Evli ailesine yönelik liç girişimi karşısında takındığı tutum da bunu gösteriyor. Kürt sorununda açılım derken, 1994 konseptinin bir başka türlüsüne dönüyor. Kuşkusuz bu gözbağcılığın bir sonu var ve AKP o sona hızla yaklaşıyor. 12 Haziran seçimlerinden hemen sonra serbest bırakılacakları beklenen KCK tutuklularının yanına binlercesi eklendi. Seçimlerde Kürt halkının oylarıyla seçilen 6 milletvekili hala içerde. Hatip Dicle nin milletvekilliği düşürüldü. Yoğun askeri ve siyasi operasyonlar hiç hız kesmiyor. Nusaybin sınırında onlarca tank ve binlerce askerle yapılan tatbikat ve Şemdinli de günlerce süren çatışmalar ve yeniden boşaltılmaya başlanan köyler, AKP nin açıkça Kürt sorununda ezme politikasında ve tasfiyede ısrar edeceğini ortaya koyuyor. Poliste özel kuvvetleri yeniden yapılandırarak ağır silahlarla donatıyor. Sınır ötesi operasyonlar tekrar devreye sokuluyor. Erdoğan ın Kürt halkını kandırma siyaseti, erteleme ve gerekçeler bulma siyasetidir ve onları aza ikna çabasıdır. Özerklik yok, ama yerel yönetimlerin haklarının genişletilmesi var! Anadilinde eğitim yok, ama seçmeli ders olarak Kürtçe var! Leyla Zana ile buluşup görüşecek, ama aynı gün 3 saat sonra katıldığı AKP il kongresinde diz çöktürmekten bahsedecek! AKP en son Diyarbakır da BDP nin yapmaya çalıştığı mitinge hunharca saldırdı. Seçilmiş belediye başkanlarına, vekillere ve halka acımasızca gaz bombası attı, su sıktı. Newroz gösterilerinin intikamını almaya çalıştı. Ama onun sahte yüzü de bu saldırılarla birlikte bir kez daha açığa çıktı. Önümüzdeki dönemde AKP Hükümeti ni bekleyen; izlediği genel politikaların kaçınılmaz olarak toplumun ezilen, dışlanan, sömürülen, horlanan kesimlerini; Kürtleri, Alevileri, farklı inanç gruplarını ve halkları, cinsiyet kimliklerini, kadınları, işçileri, emekçileri, gençleri, köylüleri harekete geçireceği ve hükümetin hırçınlaşarak kırılgan olan dengelerinin daha da bozularak, onay tabanının daralacağı gerçeğidir. Bizler, bir yıl önce 12 Haziran seçimlerinde oluşturulan Blok la azımsanmayacak bir başarı elde ettik ve Halkların Demokratik Kongresi ni birçok başka birikimle birlikte bu başarının üzerine inşa ediyoruz. HDK geleceğe taliptir. Dolayısıyla birleşmiş gücümüzün kıymetini bilmek ve onun hak ettiği mücadeleyi örgütlemek göreviyle karşı karşıyayız. Şimdi önümüzdeki yerel ve milletvekili genel seçimlerine, Cumhurbaşkanlığı seçimine parti ile hazırlanıp, iktidarı talep eden bir güç olarak müdahale zamanıdır. Kasım ayında gerçekleştireceğimiz genel kurul öncesi,1 Eylül gösterilerini de kapsayacak biçimde barış talebini yükseltmemiz gerekiyor. çatışma değil müzakere, ölüm değil çözüm çalışmasını da örgütlenmemizi güçlendirecek bir faaliyet olarak değerlendirmek için görev başına. 2

5 30 Temmuz 2012 Pazartesi akşamı Taksim-Tünel yürüyüşünde HDK pankartı arkasında binler yürüdü. Malatya Sivas Olmayacak Malatya da yaşanan Alevi Düşmanlığına Karşı Ses Çıkardık: Alevilik Haktır! Aleviler Vardır! 28 Temmuz Cumartesi günü ve 29 Temmuz Pazar günü Malatya Doğanşehir ilçesinin Sürgü Beldesi nde, Alevi yurttaşların yaşadığı yerde sahur davulu çalınmasına itiraz eden Kürt Alevilere saldırılması üzerine Alevi örgütlerinin çağrısıyla Taksim Meydanı nda miting gibi bir yürüyüş gerçekleşti. Halkların Demokratik Kongresi olarak bu eyleme kitlesel olarak katıldık. Taksim Meydanı nda on binlerce insanın katıldığı eylem alevi örgütlerinin ve siyasi parti ve hareketlerin Tünel Meydanı na kadar yaptığı yürüyüşle sona erdi. Halkların Demokratik Kongresi olarak Alevilere ve farklı inanç gruplarına yönelik yürütülen bu tekçi, asimilasyoncu politikalara karşı mücadele edeceğiz. Sürgün politikalarına, katliamlara izin vermeyeceğiz! Eylemde HDK kortejinden; Alevilik haktır, Aleviler vardır, Malatya Sivas olmayacak!, Katil devlet hesap verecek!, Yaşasın halkların kardeşliği sloganları yükseldi. 3

6 KAMPANYA HDK den Kampanya: Ölüm Değil, Çözüm! Çatışma Değil, Müzakere! HDK, Ağustos ve Eylül ayları boyunca sürecek olan çalışmanın esasını Acıyı Değil Barışı Paylaşalım!, Çatışma Değil Müzakere; Ölüm Değil Çözüm çağrılarıyla, Kürt sorununda çözüm mücadelesi oluşturuyor. Kürt sorunu tüm Türkiye halklarının sorunu olarak çözüm bekliyor. Kan ve şiddetin devre dışı bırakıldığı, diyalog ve müzakereler yoluyla, halklarımızın eşit ve kardeşçe yaşayabilecekleri bir yaşam pekala mümkün. Elbette bunun yolu halklarımızın gelişmelere seyirci kalmadan ve egemenlerin politikalarına alet olmadan tutum almalarıyla, mücadele ederek, demokrasiyi kazanmalarıyla mümkün olacaktır. Kürt halkı yıllardır, inkârı ve asimilasyonu kırmak için didinip duruyor. Onca badire atlatıldı. Büyük bedeller ödendi. Bu süreç halklarımıza büyük acılar yaşattı; egemenlerin yanlış politikaları ve bunda ısrarı ülkeyi kan gölüne çevirdi. Bugün hala bu koşullar ortadan kalkmış değil. AKP iktidarı on yıllardır denenen ve halklarımıza acıdan başka bir şey sunmayan politikalarda ısrar ediyor. Halkların Demokratik Kongresi olarak biz, her ulustan, her dilden ve her inançtan halklarımızın hiç bir ayrıma tabi tutulmadan, hiçbir baskıya maruz kalmadan ve hiçbir özgürlükten mahrum bırakılmadan yaşadığı eşit ve özgür bir ülke için mücadele etmekteyiz. Bu imkânsız değil. Bu bir hayal değil. Bunu hep birlikte gerçekleşebiliriz. Ancak bunun sistem partileri tarafından sağlanamayacağı açık. Savaşı, sömürüyü ve baskıyı bir yönetme tarzı olarak benimseyen ve buradan beslenenlerin halkların özgürlüğü, inançların eşitliği temelli bir yaşamı kurmalarını beklemek, ölü gözünden yaş beklemekten farkı yok! Kürt Sorunu Türkiye Halklarının Sorunu Kürt sorununun çözümü aynı zamanda Türkiye nin girift hale gelmiş sorunlarının önemli bir bölümünün çözümünü de içinde barındırıyor. Demokratik hak ve özgürlüklerin kazanılması, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması, inançlar üzerindeki baskının ve ayrımcılığın son bulması ve bunların demokratik bir Anayasa tarafından güvence altına alınması, sadece Kürt halkı için değil, Türkiye ve tüm Türkiye halkları için önemli bir kazanım olacaktır. Zira Cumhuriyet tarihi boyunca uygulanagelen tekçi yaklaşımdan sadece Kürtler acı çekmedi; her dilden ve her inançtan halklarımız da acı çekti. Birlikte yaşadığımız topraklarda akan bunca kan, alınan bunca candan, insanım diyenlerin etkilenmemesi mümkün değil. Ezilen halklar ve inançlarla birlikte, ırkçı ve şoven politikalardan rahatsız olan, devletin dayattığı Türk-İslam Sentezi ni benimsemeyen Türk ve Sünni milyonlarca yurttaşımız da bu politikalardan dolayı acı çekti, çekiyor. Egemen sınıflar tarafından inkar ve asimilasyona tabi tutulan Kürt halkının eşit haklar mücadelesi, ezilen ve sömürülen tüm halkların sorunudur. Süregelen yok sayma, ezme ve asimile etme politikalarının iflas ettiği günümüzde Kürt sorununu barışçı ve demokratik çözümü tüm halklarımız için yakıcı bir sorun halindedir. İnkar ve asimilasyonun ortaya çıkardığı direniş, artık toplumsal bir boyut kazanmış ve çözümü dayatmıştır. Kan ve göz yaşının bir an önce dinmesi, halklarımızın ayrım ve ayrıcalıktan uzak, eşit koşullarda birlikte yaşamaları için adımların atılması gerek. Sadece Kürt halkının ezici çoğunluğu tarafından değil, tüm halklarımız tarafından da dile getirilen Silahlar sussun, 4

7 Acıyı Değil, Barışı Paylaşalım barış ve demokratikleşme için adımlar atılsın talebi her geçen gün daha çok konuşuluyor. Gerçek şu ki, halkların eşit ve özgür olarak kardeşçe yaşamalarının yolunu açmak için, demokratik bir çözüm elzem hale gelmiş bulunuyor. Milyonlarla ifade edilen, Türk halkı ve diğer halklarla eşit bir statüye sahip olmak için kararlı bir tutum sergileyen ve taleplerinin karşılanması için tüm mücadele yollarını kullanan Kürt halkını duymazlıktan gelmenin daha büyük ve daha derin yarılmalara yol açacağı görülüyor. Barışın ve Eşitliğin Meşalesi: Halkların Demokratik Kongresi HDK olarak Temmuz ayında duyurduğumuz, Ağustos ve Eylül ayları boyunca sürecek olan çalışmanın esasını Acıyı Değil Barışı Paylaşalım!, Çatışma Değil Müzakere; Ölüm Değil Çözüm çağrılarıyla, Kürt sorununda çözüm mücadelesi oluşturuyor. Her mahallede, her beldede, her ilçede ve ilde bu yönlü çalışma yürütecek ve etkinlikler düzenleyeceğiz. 1 Eylül Dünya Barış Günü nde her tarafta, her dilden barış sesi yükselecek, yükselteceğiz. Bu kez Mısır daki sağır sultanın duyacağı denli yüksek sesle Barış diye haykıracağız. Eylül ayı boyunca Türkiye nin dört bir yanı Acıyı Değil Barışı Paylaşalım sesleriyle yankılanacak. Bu sesin Çankaya dan, Başbakanlık konutundan, TBMM den duyulması için ne gerekiyorsa onu çalacağız! Barışı, eşitliği ve özgürlüğü kazanıncaya kadar, bu mücadelemiz sürecek. Bu topraklarda yaşayanların dilleri, inançları ve kültürleri binlerce yıldır farklıdır. Birimiz diğerimize benzemek zorunda değiliz. Zorla benzetmeye çalışmanın zıtlık ve çatışma yarattığını görüyoruz, yaşıyoruz. Halbuki farklı dillere, inançlara ve kültürlere sahip halklar olarak eşit koşullarda ve barış içinde yaşamak, ekmeği ve suyu bölüşmek pekala mümkündür. Artık çatışmaları durdurmak ve barışı sağlamak için konuşmalıyız. Artık acıyı değil, barışı paylaşmak için uğraşmalıyız... Yanlış politikaların faturası bize çıkıyor... Uygulanan yanlış politikalardan dolayı büyük acılar yaşanıyor. Ölümlerden ve acılardan ders çıkarmak, barış için adım atmak yerine, savaşmak için yeni yalanlar ve bahaneler üretiliyor. Üstelik Türkiye de yaşayan herkes bu yalanlarla zehirleniyor. Faturayı ise bizler ödüyoruz. Artan vergiler, silaha, tanka, topa harcanan kaynaklar... Şu çok açık ki, barış sağlanmadığı sürece, soframızdaki ekmek daha da küçülüyor; sağlığa ve eğitime, kamu hizmetlerine daha az para ayrılıyor. Adalet duygusu yok ediliyor... Daha dün Roboskî - Uludere de 34 Kürt köylüsü F-16 uçaklarıyla bombalandı. Üzerinden 7 ay geçti, hâlâ vur emrini verenler belli değil. Hiçbir soruşturma açılmadı. Bu bir insanlık ayıbı, bir insanlık suçu değil mi? Savaş hukuku her yerde etkisini gösteriyor. Demokratik haklar kullandırılmıyor. Özel Yetkili Mahkemeler eliyle binlerce siyasetçi, belediye başkanları, seçilmiş insanlar hapiste tutuluyor. Avukatlar, milletvekilleri, gazeteciler, sendikacılar, öğrenciler hala tutuklu. AKP Hükümeti, yıllardır denenen güvenlik politikaları ile bu sorunu çözeceğini sanıyor, çatışmaları tırmandırıyor, yeni kayıplara yol açıyor. Oslo Müzakereleri unutturuluyor. Diyalog yolları kapatılıyor. İmralı nın irtibatı kesiliyor. Hemen her gün askeri operasyonlar yapılıyor. Sınır ötesi müdahalelerle dağ taş bombalanıyor. Kürt sorununda demokratik çözüm ve barış için ağzını açanlar susturuluyor. Artık bu sorunun bu yolla çözülemeyeceği görülmeli, barış için hızla adım atılmalıdır. Çözüm için diyalog başlatılmalı, barış iklimi yaratılmalı... Kürt halkı da bu savaşın son bulmasını istiyor. Kendi kimliğiyle, kültürüyle, haklarıyla eşit ve özgür yaşayacağı bir ülke istiyor. Anadilinde eğitim istiyor... Anayasal yurttaşlık istiyor... Yerinden yönetim, demokratik özerklik istiyor... Peki bu konular müzakere edilemez mi? Elbette edilebilir. Öncelikle askeri operasyonlar durdurulur, silahlar susturulursa ve rehin tutulan tüm siyasi tutuklular serbest bırakılırsa bir diyalog ortamı kurulabilir. Gerçek barış halkların kucaklaşmasıyla; savaş ve çatışma diline karşı barış, eşitlik ve kardeşlik sözlerinin artmasıyla gerçekleşebilir. İstersek bu savaşı durdurabiliriz... Sessiz kalırsak, savaş politikaları pervasızca sürecek... Gelin hep birlikte BARIŞ talebini yükseltelim. 1 Eylül Dünya Barış Günü nde sokaklarda, meydanlarda, salonlarda barış talebimizi yükselteceğiz. 5

8 Roboski yi Unutursak Yüreğimiz Kurusun. Roboskî Katliamının 6. Ayında HDK Her Yerde Protesto Etti: Roboskî İnsanlığa Karşı İşlenmiş Bir Suçtur. AKP Ne Yaparsa Yapsın, Sorumluluktan Kaçamayacak. HDK olarak Roboskî Katliamı nın üzerinden aylar geçmesine rağmen sorumluların bulunmaması ve soruşturmada bir mesafe katedilmemesini İstanbul, İzmir, Ankara, Mersin, Adana, Bursa, Hakkari, Bitlis in de aralarında bulunduğu bir çok ilde protesto eylemleri gerçekleştirdik. Katliamın 6. ayında yapılan açıklama da HDK Meclisleri miz, hükümetin katliamı örtbas etme çabası içerisinde olduğuna dikkat çekti. Şırnak ın Uludere ilçesine bağlı Roboskî köyünde 28 Aralık 2011 de savaş uçaklarının bombardımanı sonucu çoğu çocuk 34 köylünün katledilmesinin ardından geçen zamana rağmen sorumluların cezalandırılmaması ve hükümetin tutumu pek çok kentte protesto edildi. Çocuklarımızı Unutmayacağız İstanbul da Taksim Meydanı nda bir araya gelen HDK liler ve Roboskîli aileler Roboskî, Sivas, katil devlet hesap verecek, Unutursak kalbimiz kurusun, Roboskî de katleden devlettir pankartları taşıdı. Kitleye seslenen HDK İstanbul Yürütmesi nden Erdal Demirhan, Başbakanın katliamdan sonraki açıklamalarını eleştirerek, Başbakan Erdoğan ın, katliamı sahiplenip orduya teşekkür etmesi vicdan sahibi herkesi derinden yaraladı. Başbakan, kürtaj konusunda yaptığı açıklamayla Roboskî de ölenlerin istenmeyen çocuklar olduğunu ilan etti. Roboski olayı bize faşizmin bilinç altını göstermiştir dedi. BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu da Kürtçe yaptığı konuşmasında, Tarihte Kürtleri sindirmek için Dersim, Zilan, Sason, 33 Kurşun gibi birçok katliam yapıldı. Biz Roboskî yi unutmayacağız. Orada ölen çocuklarımızı unutmayacağız. Unutursak yüreğimiz kurusun dedi. Katliamın Sorumlusu AKP dir İzmir de de katliamın 6. ayını yürüyüşle protesto etmek için AKP İzmir İl Binası na yürümek isteyen HDK İl Meclisimiz polis engeline takıldı. Yürüyüşü engelleyen ve kalabalığın çevresini saran polisle yapılan görüşmelerin sonuç vermemesi üzerine yolu kapatarak bir süre oturma eylemi yapan HDK liler, sık sık Roboskî yi unutma unutturma, Baskılar bizi yıldıramaz, Katil Erdoğan sloganları attı. Katliamda ölenlerin fotoğrafları ve kırmızı karanfillerin yer aldığı siyah bir pankartı taşıyan kitleye seslenen BDP İl Eş Başkanı Fuat Mikailoğlu, Roboskî nin planlı bir katliam olduğunu belirterek, acılı ailelerin ve vahşet karşısında vicdanı aralanan tüm kesimlerin Başbakan Erdoğan dan hâlâ bir özür beklediğini söyledi. Ancak Başbakan ve İçişleri Bakanının özür dilemek bir yana katliamda parçalanan insanları suçlu gösteren demeçler verdiğini söyleyen Mikailoğlu, Roboskî ve Urfa Cezaevi Katliamı, insanlığa karşı işlenmiştir. Katliamın sorumlusu AKP dir, hesap vermelidir dedi. Failler Ortaya Çıkarılsın HDK liler Ankara da da Yüksel Caddesi nde bir araya 6

9 geldi. Roboskî katliamını unutturmayacağız pankartı açan kitleye seslenen BDP Ankara İl Eş Başkanı Ahmet Aday da AKP Hükümeti nin katliamın üstünü örtmeye çalıştığını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: Hükümet katliamı açığa çıkartmamanın yanı sıra Kürtleri hedef alan operasyonları da sürdürüyor. Türkiye üniversitelerinde okuyan Kürt öğrencileri, Kürt doktor, avukatlar, Kürt sendikacılar tutuklanıp cezaevlerine konuluyor. Operasyonlara son verilmesini, Roboskî, Sivas ve Urfa Cezaevi katliamlarının faillerinin artık ortaya çıkarılmasını istiyoruz Katliam Bir Devlet Geleneği HDK lilerin Mersin de yaptığı eylemde konuşan BDP Mersin İl Eş Başkan Yardımcısı Fatma Bozaner, Türkiye de tarihten bugüne benzer katliamlar yaşandığını belirterek, Buradan Sayın Erdoğan a soruyoruz; Genelkurmay, Jandarma, MİT size bağlı değil mi? dedi. Böyle bir operasyonun Başbakandan habersiz gerçekleşemeyeceğini ifade eden Bozaner, KCK adı altında süren operasyonlara da tepki göstererek, AKP Hükümeti nin Türkiye yi adeta bir açık cezaevine dönüştürdüğünü söyledi. HDK Bursa İl Meclisi üyeleri de BDP binası önünde Susturulamayacağız, direneceğiz, baskılar gözaltılar tutuklamalar bizi yıldıramaz pankartı açarak katliamın 6 ayında sorumluların hâlâ açığa çıkarılmamış olmasını protesto etti. Katiller Değil Mağdurlar Yargılanıyor Hakkari de BDP il binası önünde bir araya gelen HDK bileşenleri, Roboskî sorumluları hesap versin-bila berpirsyarên Roboskîyê hesab bidin pankartıyla belediye binasına yürüdü. Burada konuşan BDP Merkez İlçe Başkan Vekili Yavuz Aksaç, Roboskî olayı ile daha önce 10 Haziran 1992 yılında Bitlis Karükan köyünde katledilen 13 köylü, Ocak 1996 yılında Şırnak Güçlükonak ta minibüste taranan 11 yolcu, 9 Eylül 2007 de Beytüşşebap Hemkan köyünde bir minibüste taranan 12 köylü ve 16 Eylül 2010 da Geçitli de (Peyanis) köyünde havaya uçurulan minibüste yaşamını yitiren 9 yurttaşın katledilmesi gibi onlarca olayda iktidarların yaklaşımı hep aynı oldu. Katliam sorumluları yerine mağdurlar yargılandı dedi. Anaların Gözyaşını Dindirelim HDK liler Bitlis te de Adilcevaz ilçesindeki Ulu Cami önünde bir araya geldiler. Burada kitleye seslenen BDP Bitlis Merkez İlçe Başkanı Hasan Osmanoğlu, Olaydan sonra hükümet yetkililerinin Genelkurmay Başkanına teşekkür etmesi, hükümetin katliam karşısında aldığı pozisyonu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Kürt sorunu bir asayiş sorunu olarak ele alındığı sürece, bu tür katliamların yaşanacağı aşikar. Kürt sorununu demokratik ve barışçıl, yollarla çözelim. Anaların gözyaşlarını birlikte dindirelim dedi. Urfa da Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde buluşan HDK bileşenleri açıklama yaptı. Eylemde konuşan BDP Urfa İl Başkan Vekili Mehmet Çiçek de katliamın Türkiye nin tarihinde kara bir leke olarak iz bıraktığını belirterek, Katliamı unutmadık, unutturmayacağız dedi. HDK liler Mardin in Kızıltepe ilçesinde yaptıkları eylemde de Roboskî Katliamı nın sorumlularının bir an önce açığa çıkarılmasını istediler. 7

10 Sırrı Süreyya Önder: Esas Hacir Altında Olan Türklerdir Bu nefret iklimine maviyi de kırmızıyı da sarıyı da yeşili de turuncuyu da moru da öğretmek bizim elimizde. Barış, karşılıklı niyetlerin samimiyeti kadar, niyetleri dinleme samimiyetiyle de ilgili. Meclisin en popüler vekillerindensiniz. Bu hayatınızı nasıl etkiliyor? Meclis te popüler olmak aslında çok tehlikeli bir şey. Düşünsenize, o Meclis teki diğer popüler isimleri. Popülerliğin ne zaman iyi ne zaman kötü olduğunu bilemeyiz, üstelik sanırım önemli olan bunun bizim hayatımıza değil de, başkalarının hayatına etkisi. Belki de ilk olarak; Popüler olan avantajlı konumda mıdır? diye sormalı. Meclis te popüler olmanın iyi yanı, kameranın size daha çok dönmesi, söylemlerinizin daha geniş bir kitle tarafından duyulmasıdır. Ama bunun tek başına harika bir şey olduğunu söylemek zor. Söylediklerinizi düşünen bir kitlenin olması, sloganlaştıran bir kitle olmasından her zaman daha önemlidir. Bu nedenle konuşmalarımda kullandığım örnekleri abartılı bir dilin de ötesinde, bir amaca bağlamayı deniyorum hep. Hayatımın nasıl etkilendiği meselesine gelince, daha önce de tanınıyordum; ama HDK li, BDP li bir vekil olmak daha farklı bir anlama geliyor. Seçmenimiz 60 kadar vekili Meclis e taşıyabilecek kadar oy verdi. Sistem hukukuyla, kurallarıyla daha doğrusu gaspçı tavrıyla, baraj olsun, cezalar olsun bizi sayıca azalttığını düşünüyorum. Ama biz temsil ettiğimiz kitle kadar kalabalığız, ben sadece hakkı gasp edilen diğer vekil arkadaşları, baraj yüzünden kaybettiğimiz temsilcileri değil, bana oy veren, bize inanan herkesi temsil ediyorum. İşte bize atfedilen popülerlik bir işe yarıyorsa da, orada yarıyor. Yine de, hani Metin Altıok diyor ya: Önümüz karanlık ve ağır tuğrası alnımızda padişah yalnızlığın... Ama yine de umudumuz kalabalık. Umudumuz ve yol arkadaşlarımız kalabalık. Hayatımıza etkisi bu kalabalığı daha yakından hissetmek, daha çok sorunla yüz yüze gelip; umuda, devrimci iyimserliğe daha fazla inanmak. Sokakta da çok sevildiğinizi biliyoruz. Gittiğiniz yerlerde nasıl karşılanıyorsunuz? Bir kaç anekdot aktarır mısınız? İki gözlemimi paylaşmak istiyorum. Hep karayoluyla seyahat ediyorum malum. Daha hiç bir yol lokantasında tek başıma yemek yiyemedim. İlla birileri yanıma geliyor. Gelenlerin içinde her siyasal düşünceden insanlar var. İnsanların zannettiğinin aksine, taleplerimizi merak ediyorlar. Rasgele sarf ettiğiniz bir sözün bile kitlelerde nasıl yansıma bulduğunu görme şansınız oluyor. Diğeri, gençlerin bize dönük ilgisi, sevgisi ve merakı... Bu o kadar böyle ki, yaşını başını almış insanlar, oğlu, kızı ya da yeğeni için birlikte fotoğraf çektiriyor ya da telefon açıyor, bak o sizin vekil var ya... diye başlayan bir muhabbet başlıyor. Seçim çalışmanız sırasında Beyoğlu nda bir standda bildiri ve broşür dağıtılırken, her akşam olduğu gibi, İstiklal Caddesi nde okula gidip, Tarlabaşı nda oturan çocuklar okul çıkışı stand başına geldiler. Biri sizin fotoğrafınızı gösterip O bizi barıştıracak değil mi? diye sordu. Hakkınızdaki bu denli büyük bir beklenti, aynı zamanda çok büyük bir sorumluluk değil mi? Bu sizi nasıl etkiliyor? Barış beklentisinin HDK vekilleri üzerinde böylesine yoğunlaşması üzerine iyi kafa yormak lazım. Bu, vekillerini özellikle Kürt illerinde yoğunlukla çıkaran BDP nin en büyük Kürt şehirlerinden biri diyebileceğimiz İstanbul daki varlığının getirdiği bir durum. BDP, birilerinin değil; barışı, eşitliği ve özgürlüğü arzulayanların partisi olduğunu ele güne karşı duyurmuş bir parti. Benden böylesine bir beklenti olması, belki de tersine asimilasyon diye şakayla anlattığım, Kürtlerin arasında Kürtleri tanımak, onlarla aynı ruhu taşıyabilmek gibi bir şansım olmasından. Mesele, beklentinin büyüklüğü olduğu kadar, bu sürecin artık bir beklentiler sürecine dönüşmesi. Zulmedenlerin zulmetmekten yorulmadığı bu dünyada, kolayca zalim olabilecek, Kürt diye bir şey yok yoktur deyip geçebilecek insanlar 8

11 Sırrı Süreyya Önder, 1 Mayıs 2011 de Orhan Dink ve Sebahat Tuncel ile Taksim Meydanı nda Kürt hareketinin bugüne kadar süregelen mücadelesi sonucu Kürtleri tanımak zorunda kaldı. Barış ise, kişilerin şahsında gerçekleştirilebilecek bir süreç değil. Keza, demokrasi bir şahıslar meselesi değildir, blok adaylarının böylesine umut olmalarının ardında barışa olan ihtiyaç var. Biz barış için gerçekçi bir projesi olan tek siyasi eğilimi temsil ediyoruz. Bu beklenti büyük bir sorumluluk, ama barış artık bir beklenti değil, bir talep hiç değil. Barış bir hak ve onu almak önemli oranda bizim elimizde. Bazen dil sertleşse de eylemin, asıl sözün hep barış için olduğu ortada. Ama beklentinin de tek başına hiçbir şeyi çözemeyeceği de ortada. Bizden bir şey bekleyenler barışmak için ne yapıyorlar? Karşılıklı gerçekleşen ölümler için kimler sokağa çıkıyor? Bu nefret iklimine maviyi de kırmızıyı da sarıyı da yeşili de turuncuyu da moru da öğretmek bizim elimizde. Barış, karşılıklı niyetlerin samimiyeti kadar, niyetleri dinleme samimiyetiyle de ilgili. Kürt sorunu halkların barışma sorunu mudur? Bu halkların küs olduğunu iddia etmek, bu halkların birbirlerine mesafeli olduğunu iddia etmek bir kere imkânsızdır. Bir Kürt ile bir Türk arasındaki mesafe ne kadar çok olabilir ki? Hele ki, kendimize sosyalist diyorken, bir Kürt işçi ile bir Türk işçi arasındaki fark nedir? Halklar küs değil, berbat bir devlet propagandasının kurbanı durumundalar. Ulus devlet projesinin kurbanı onlar. E diyeceksiniz ki; faşizmi arzulamak diye bir şey demiş el adamı, doğrudur; ama linç psikolojisi bambaşka bir nokta. Kim bu noktada halklara barışın diyorsa o iyi niyetlidir; ama kim sözde açılıp, özde bomba yağdırıyorsa ve bu bombaları meşrulaştırmak için 24 saat medyada propaganda yapıyorsa, onun ağzında barış kelimesinin bir anlamı yoktur. Bal demekle de ağız tatlanmıyor. Halkların barış istiyoruz demeleri kadar, hâkim ulus egosundan sıyrılınması, bu ülkede Kürt olmaya, Kürtçe sevmeye, Kürtçe yaşamaya izin verilmesi gerekmektedir. Bu bir yönüyle Türk Sorunu dur. Çünkü Türk ün ötekisi, başta Kürtler olmak üzere cümle ötekileştirilen lerdir. Ama mesela Kürt ün Türk diye bir ötekisi yoktur. Esas hacir altında olan Türkler dir. Çünkü önünde Kürde düşmanlıktan başka hiç bir alan bırakılmamıştır. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku olarak girdiğiniz seçimlerde büyük bir başarı sağladınız. Peki, son bir yılda ne oldu? Kazanılan başarı korunabildi mi? Başarının en önemli göstergesi onun sürerliği galiba... Öte yandan, Türkiye, siyasetin hep beklenmedik şekilde gittiği bir yer. Kürtaj, düşen uçak, sezaryen, tek din vs. Bu yıl daha neler konuştuk? Peki ya Uludere? Peki ya savaşta sadece bu yıl başından bu yana her gün ortalama 1 gencin öldüğü gerçeği? Son 1 yılda, seçimlerde sandığa gidenler kendileriyle yüzleştiler. Ben bugün seçim olsa şu olur, bu olur demekten yana değilim; ama örneğin Has Parti ve BBP nin AKP ye yanaşması gibi örnekleri düşününce, bizim en büyük rakibimiz olan, siyaset olarak AKP dışında yürüyen sağ, tartışmayı içeriye çekme ihtiyacı güttü. Bu bir şeylerden korktukları, çözülmekten çekindikleri anlamına geliyor. Bizse; HDK ile, DTK ile derken genişlemeye ve etkimizi büyütmeye devam ediyoruz. Üstelik biz tartışmayı sansürlemek için değil, alevlendirmek ve bir arada kolektif bir hareket oluşturmak için birleşiyoruz. İstatistikleri bilmem, ama asıl başarı göstergesi budur. Halkların Demokratik Kongresi ne gelirsek, ne oldu? Yarattığı umuda uygun ilerliyor mu? HDK katılımcı bir topluluk, kolay kolay da Türkiye de hızla oturmasını kimsenin beklemediği bir süreç. Dünyada kapitalistler kendilerini think thank lerle büyüttüler. Biz ise yılda bir yaptığımız toplantılarla tartıştık meseleleri; ama HDK bambaşka bir güç. LGBT hareketi ve anarşistler başta 9

12 Sırrı Süreyya Önder Söyleşi Devam olmak üzere solun uzun yıllar yan yana yürürken acaba? dediği örgütlerin ne kadar aktif, ne kadar birikimli ve muhalif hareket içinde ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu bize gösterdi. Türkiye sol siyasetinin homofobik, transfobik, sekter tavrı, hatta Kürtler e yönelik önyargıları bile HDK yle büyük bir yenilgiye uğruyor. HDK nin yarattığı umudu büyütecek olan HDK projesini insanlara daha büyük bir çabayla anlatmaktır. İnsanların HDK nin otoriter yahut merkeziyetçi değil, çok yönlü bir süreç olduğunu görmeleri şart. Umutlar kalabalık demiştik ya, HDK nin umutları daha da kalabalık kılması şart. Çünkü HDK, eldeki en hareketli, en entelektüel kadroları da barındıran çok önemli bir birliktelik. Alacağı şekil ve çizeceği rota bizim yeni siyaset rotamız olacak kapasitede Bir yönüyle eylemsellikten daha çok perspektif oluşturmak ve geliştirmek bahsinde yol açıcı olmalı. TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesisiniz. Çalışmaların başında sonuçtan umutlu olduğunuzu ifade etmiştiniz. Son açıklamalarınız ise bunun bittiği yönünde. Başlangıçta cidden umut var mıydı? Yani yeni anayasa demokratik anayasa olabilecek miydi? Unutulmaması gereken çok önemli bir şey var: Bir anayasanın tamamen demokratik olması için böylesine komisyonların, konseylerin vereceği kararlar yeterlilik teşkil etmez. Ama asgari bir demokratik tavır beklentimiz vardı ve asgari müşterekler konusunda elbette ki olumlu düşünüyorduk. Ama zamanla gördük ki, komisyondaki diğer partiler özünde 1980 lerden kalma anayasadan fazlasıyla memnunlar. CHP ve MHP nin hassasiyetleri ile AKP ninkiler, konu hak ve özgürlükler olduğunda hemen örtüşüyor. Neoliberal programın başarısı nedir? diye sorarsanız, böylesine bir statükoculuğa, yenilikçilik ve demokratlık derisini giydirmesidir derim. Yeni anayasa süreci bitti demek uzaktan olumsuz, her şeyin bittiğine dair bir mesaj olarak görünebilir; ama biz yeni anayasa sürecini bir talep ve propaganda süreci olarak gördük. Usulüne göre davrandık ve taviz de vermedik. Temsil işlevimizi yerine getirdik ve söze ses olduk diye bakıyorum ben sürece. Ama devletin sopasını ezilenin omzundan indirmeyen, gözetim toplumunu besleyen bir anayasaya da durumdan habersiz sokakta imza atan insan gibi yeni olan iyidir diyerek yaklaşamazdık. BDP umut kalmadı diye mi komisyondan izin talep etti? Hayır. Temel hak ve özgürlükler bahsinde, diğer siyasi partilerin geri ve baskıcı anlayışını halklara teşhir etmek için yapılmış bir şeydi. Nitekim karşılığını da buldu. Kamuoyu basın özgürlüğü maddesi için AKP nin yaptığı öneriyi tartışmaya başladı. Kaytarmak zorunda kaldılar. Sokağı sürece dâhil ettiğimiz oranda netice alabiliriz. Yoksa cam fanus bizi havasızlıktan boğar. Aynı zamanda TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu üyesisiniz. Ne yapar bu komisyon? Komisyonun Meclis teki sayfasına girerseniz ne yaptığı yakışıklı cümlelerle anlatılıyor. Ancak komisyonların problemi hep aynı, komisyonu oluşturan kişilerin niyetleri örneğin. Mesela Süleyman Demirel e soru sorma meselesinde bu kadar nazik olunmasına gerek var mı? AKP nin tabanı dâhil, bu ülkede Demirel den alacaklı olmayan kimse var mıdır? Kendisinin Türkiye den çaldıklarını sorma, attığı imzaların, idamlara kalkan ellerin hesabını sorma hakkımız yok mu? Komisyonları komisyon yapan, komisyon sürecinin ardından gelecek hukuki süreçlerin de takibidir. Hukuk, hak için değil, iktidar ve devletin geleceği içinken, yazılacak rapor sonucunda gelecek hukuki süreçlerin takibini nasıl yaptığımız ve oradan çıkacak sonuç asıl mesele. Bir darbeyle hesaplaşma komisyonu kuruyorsunuz, ama darbeye şakşakçılık eden sermayeye dair tek bir itirazınız yok. 12 Eylül iddianamesine bakın, bu sağcılar ve solcular yapmış hep dersiniz. Devlet tüm kurumlarıyla haklı çıkmaktan yanadır. Devlet kendiyle ve halkla yüzleşmek istemedikçe komisyonlar da devletin kendini temizleme çabası olarak kalmaya mahkûm olur. Bu da AKP nin görüntüyü kurtarma çalışmalarından biri mi? Türkiye de baraj varken, ön seçim yokken, ulus devlet varken demokrasiden söz edemeyiz. Türkiye şu an bir propaganda etkisi altında ve AKP bu iletişimsel süreci acımasızca politikalarının yanında ustaca yönetiyor. AKP bir billboard ve ekonomik çıkar cemiyeti partisidir. AKP nin elinden yerel yönetimleri alın, altının erimeye başladığını göreceksiniz. AKP nin elinden medyayı alın, üstünün eridiğini göreceksiniz. Ama AKP altta ve üstte açılımlar ve her şeyin başına yeni koyma hamleleriyle günü, kendini, hatta torunlarını kurtaracak kadar rant elde etmiş durumda. Bu siyasal rantı ekonomik ranta çevirmeleri bir yana, elde edilen siyasal rantın ideolojik yayılmacılığı bizim açımızdan bir korku rejiminin ayak sesleri gibi. Seçmenlerinizle hangi kanallarla iletişim kuruyorsunuz? İletişimin tek yönlü olan tüm türleri berbat bir otorite yaratır taraflardan birinin üstünde; ben seçmen kitlemle aramda böyle bir bariyer olduğunu düşünmüyorum. Her ne kadar kendimizi anlatmak için çoğunlukla seçmenin sözüne yer verilmeyen büyük medyada ses çıkarmaya çalışsak da, HDK gibi, DTK gibi iletişimsel kanallarla asıl iletişim sürecini kuruyoruz. Ben HDK den yahut bu tür birlikteliklerden daha önemli bir iletişim alanı göremiyorum. Keza çağımızda mecraların tamamı garip bir otoriterizm üstüne kurulu ve bu otoriterizmi ancak böyle büyük mekanizmaların demokratikleştirilmesiyle yenebiliyoruz. 10

13 HDK Katliamın 19. Yılında Sivas taydı. Gelin Canlar Bir Olalım Madımak Katliamı nın 19. yılında katliamın yapıldığı Madımak Oteli önünde gerçekleştirilen eylemde, 2 Temmuz 1993 yılında Madımak ta katledilen canlarımızın aileleri, ülkenin ve Avrupa nın dört bir yanından katılan on binlerce kişi ile birlikte siyasi parti ve kitle örgütleri, meslek odaları ve sendikalar da yer aldılar. HDK olarak bizler de, katiller için zaman aşımı kararı verenleri ve Bu karar Türkiye ye hayırlı uğurlu olsun! diyen zihniyeti kınamak için oradaydık. Anma öncesinde her yıl olduğu gibi bu yılda Sivas Valisi nin yaptığı Madımak önüne sokmayacağız açıklaması, yerel basının olumsuz haberlerine rağmen, katılımcıların yoğunluğu ve olağanüstü sağduyusu; eşitlik, özgürlük ve adalet için, çok kimlikli, çok kültürlü, çok inançlı laik, demokratik Türkiye için, dayanışma ve birliktelik içinde Madımak Utanç Müzesi olana dek bu mücadelenin süreceğini açıkça gösteriyordu. Bu güne kadar mecliste gurubu bulunan siyasi partilerin alevi vekillerinin katılım sağladığı anmalara, genel başkanlık düzeyinde ilk kez Barış ve Demokrasi Partisi Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ın katılımı ile gerçekleştirdi. Milletvekilleri yanı sıra Genel Meclis Yürütme Kurulu üyelerimiz Hatice Altınışık ve Ferhat Tunç da Madımak Oteli önüne yürüyerek Madımak Hala Yanıyor! Madımak Utanç Müzesi Olacak! Zaman Aşımı Kararını tanımıyoruz! Yaşasın Halkların Kardeşliği sloganlarını paylaştılar. Ali Baba Mahallesi Hacı Bektaş Veli Vakfı önünden hareket eden kitle, yoğun bir güvenlik ekibi eşliğinde Madımak Oteli ne yürüyüşü geçti. Ancak Valilik binasına yaklaşınca kitlenin önü kesildi, güvenlik güçlerince yürüyüşün sonlandırılması istendi, daha ileriye gitmelerine izin verilmeyeceği bildirildi. Yaklaşık iki saat süren oturma eylemi ile kararlı olduğunu gösteren kitlenin direngenliği karşında polis barikatını geri çekmek zorundu kaldı ve Madımak Oteli önünde anma gerçekleşti. Devletin ve AKP iktidarının geleneksel inkar, nefret ve şiddet içeren uygulamalarının ayyuka çıktığı bir dönemde Madımak ta inancımız, kimliğimiz, cinsiyetimiz ne olursa olsun Madımak Katliamı insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve karşısında durmak; zaman aşımına karşı mücadele vermek, Madımak Utanç Müzesi talebini güçlendirmek insani bir sorumluluk, vicdani bir görevdir. Gelin canlar bir olalım Madımak katliamını unutmayalım, unutturmayalım. 11

14 İstanbul KCK Davası nda Sıkıyönetim Görüntüleri Halk, bir kez daha siyasi temsilcilerine sahip çıktı. Engellemelere rağmen Silivri ye ulaştı ve kızgın güneşin altında 10 gün boyunca bekledi. Duruşma salonundaki görüntüler, 12 Eylül darbe günlerinin sıkıyönetim mahkemelerini hatırlattı. Sanıkların çoğunluğu, 12 Eylül döneminin kitlesel tutuklamalarının fotoğrafını sundu. Kürt siyasetçiler, akademisyenler ve üniversite öğrencilerinin yargılandığı İstanbul KCK Ana Davası ndaki 10 günlük duruşmanın bütün özeti; bir halkın anadilde savunma talebi ve bu talep karşısında gösterilen direnç oldu. Silivri deki duruşma salonunda Kürt halkının 4 kuşağı buluştu; dedeler, neneler, çocuklar, torunlar. Kimi sanık, kimi tanık, kimi olanlardan bihaber küçük çocuk. Bir yanda sömürgeciliğin esir aldıkları, diğer yanda esirlerine sahip çıkan bir halk. Yargılamayı anlatmak için ise tiyatro kelimesi bile yetersiz. Vekillerimiz, Genel Meclis üyelerimiz, bileşen parti başkan ve yöneticilerimizle beraber çok sayıda HDK lilerin takip ettiği ve 2 Temmuz-13 Temmuz günlerinde görülen İstanbul KCK Ana Davası, Prof. Dr. Büşra Ersanlı nın da aralarında olduğu 16 kişinin tahliye edilmesiyle sonuçlandı. Savunma Hakkı Mücadelesi ile Başladı 10 gün süren duruşma, avukatların duruşma salonuna ulaşmasının önünde çıkarılan engelle karşı mücadele ile başladı, anadilde savunma hakkı mücadelesi ile devam etti. Davanın görüldüğü salonda, cezaevi güvenlik kuralları geçerli olduğu için avukatlar da yakalarına jandarmanın verdiği avukat kimliğini takmaya, X-ray cihazından geçmelerinin yanı sıra çantalarını aratmaya ve cep telefonlarını kontrol noktasında bırakmaya zorlandı. Buna itiraz eden avukatlar darp edildi, gerginlik duruşma solununa taşındı. Avukatlar, uygulamaları protesto etmek için bir gün duruşmalara girmedi. Jandarmanın güvenlik algısı, davayı izlemek üzere Belçika dan gelen felsefe profesörü ve aktivist Lieven de Cauter ın soyunarak protesto eylemi yapmasına neden oldu. Anadilde Savunma Talebinin Reddine gün boyunca neredeyse her gün dile getirilen anadilde savunma talebi, reddedildi. İlk gerekçe; Sanıklar, Türkçe biliyor. Daha da ilginç olanı ise Lozan Anlaşması üzerine yürütülen tartışmalardı. Avukatlar, söz konusu anlaşmaya atıfta bulunarak, anadilde savunma talebinin kabul edilmesini istedi. Mahkemenin bu kez ret gerekçesi ise, Lozan anlaşması azınlıklar içindir. Kürtler ise asli unsurdur oldu. Ancak mahkeme heyeti, asli unsurların, anadillerini duruşma salonunda kullanamamalarının trajikliği üzerinde durmadı. Kürtçe nin yanı sıra Arapça savunma ve Türk avukatların müvekkillerini daha ili anlayabilmek için Kürtçe tercüman talebi de kabul edilmedi. Biri Dışında Bütün Talepler Reddedildi Mahkeme heyetinin sadece anadilde savunma talebi değil, biri dışında bütün talepleri reddetti. Kabul ettiği tek talep ise uzun tartışmaların sonunda 2 bin 399 sayfalık iddianamenin okunması oldu. 3. Yargı Paketi kapsamında örgüt propagandası ndan yargılamanın ertelenmesi, paketin geçici 1 ve 2. maddelerinin Anayasa nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu için Anayasa ya götürülmesi, hukuk dışı delillerin dosyadan çıkarılması kabul edilmeyen taleplerden. Savunma avukatlarının üzerinde durduğu bir başka nokta ise, iddianamede suç olarak gösterilen tüm faaliyetlerin 12

15 BDP nin siyasi faaliyetleri olduğu yönündeki değerlendirmesi oldu. Avukatlar, sık sık, Burada yargılanan BDP dir. Bir siyasi partinin yargılanmasını ancak Anayasa Mahkemesi yapabilir diyerek yargılamanın durdurulmasını ve dosyanın Anayasa Mahkemesi ne gönderilmesini istedi. Ancak bu talep de kabul edilmedi. Gizli Tanık Açığa Çıktı Gizli tanık ifadeleri ile yasa dışı bir şekilde toplanan deliller üzerine kurulu olan iddianame çöktü. Avukatlar dosyada yer alan bir belgede, gizli tanık Haydar ın kimliğinin Erkan Yanık olarak yazılı olduğunu hatırlattı. Erkan Yanık davanın ayrıca açık tanığıydı. Mahkeme heyetinin bu gerçeğin açığa çıkması karşısındaki tutumu ise, iki avukat hakkında dava açılması için başvuruda bulunacağını söylemesi oldu. Mahkeme heyeti, diğer avukatlar hakkında da mahkeme heyeti ve savcıya hakaret ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunacak. Silivri de halk siyasi temsilcilerine sahip çıktı. Halk Temsilcilerine Sahip Çıktı Halk, bir kez daha siyasi temsilcilerine sahip çıktı. Engellemelere rağmen Silivri ye ulaştı ve kızgın güneşin altında 10 gün boyunca bekledi. Sıkıyönetim Görüntüsü Gibi Duruşma salonundaki görüntüler, 12 Eylül darbe günlerinin sıkıyönetim mahkemelerini hatırlattı. Sanıkların çoğunluğu, 12 Eylül döneminin kitlesel tutuklamalarının fotoğrafını sundu. Ayrıca spor salonu tarzında düzenlenen salonda, avukatsız ve izleyicisiz bir şekilde yapılan yargılama, 30 yıl öncesinin görüntüsünü 2012 yılına taşıdı. 2 Temmuz 2012 de Silivri duruşma salonu önünde Ertuğrul Kürkü açıklama yapıyor 13

16 KADIN Yeni Sezaryen Yasasına Karşı Mücadeleye Biz kadınlar sezaryen konusunda ya da bir başka deyişle kadınların nasıl bir doğum yapacakları konusunda kararın, doktorların verdiği bilgiler üzerinden son noktada kadınlar tarafından vermesi gerektiğini savunuyoruz. artık ne kadınlar, ne de doktorlar karar vermeyecek, iktidar partisi karar verecek. Nitekim böyle de oldu. İktidar partisinin doğal doğum ısrarından çekinen doktorlar sezaryen demeyince, bir bebek hayatını kaybetti. Başbakan ın açıklamaları bundan böyle doktorların vereceği doğum kararları üzerlerinde kılıç gibi sallanıp duracak, böylece hayati tehlikeyle kadınlar ve bebekler karşı karşıya kalacak. Biz kadınlar sezaryen konusunda ya da bir başka deyişle kadınların nasıl bir doğum yapacakları konusunda kararın doktorların verdiği bilgiler üzerinden son noktada kadınlar tarafından vermesi gerektiğini savunuyoruz. Sezaryen doğum sadece tıbbi zorunluluk halinde yapılabilecek. Anne ve bebekte meydana gelebilecek istenmeyen sonuçlardan hekimler sorumlu olmayacak. Gazete haberleri böyle diyor yeni sezaryen yasası için. Yani sezaryen ancak tıbbi gereklilik olursa söz konusu olacak. Doğuracak olan kadının doğum korkusu, psikolojisi, duygusal durumu bu tıbbi gereklilik kapsamında mı? Belli değil. Sözel olarak bundan bahsetmişti Sağlık Bakanı, o kadar! Ama bu durum somut olarak tıbbi gereklilik başlığı altında tanımlı mı? Elbette değil. Doğum dediğin sıradan bir şey Yırtılmak, dikilmek, sakat olmak, ilerleyen yaşlarınızda sorun yaşamak, ölmek Bunların bahsi bile geçmez. Sancınız gelir, suyunuz gelir, doğumhaneye kaldırılırsınız, pat diye çocuk doğar. Bu kadar basit. Başbakan Erdoğan ın sezaryene ilişkin konuşmaları ve bu konuda çıkartılan yeni yasadan sonra (12 Temmuz 2012) kadınların hangi yöntemle doğum yapacaklarına Çünkü söz konusu olan doğum yapacak olan kadının hayatı. Bu kadar hayati bir konuda başta erkek siyasi iktidar olmak üzere, hiçbir kurum ya da kişi kadınlar adına karar verip uygulayamaz. Kadınlara şöyle doğum yapınız diye dayatılamaz. Kadınlar kendi bedenleri üzerinde kendileri söz hakkı sahibidirler. Bundan dolayıdır ki, sezaryen hakkında 12 Temmuz 2012 tarihinde Resmi Gazete de çıkan karar meşru değildir. Kadınlara rağmen çıkartılmıştır, kadın karşıtı bir karardır. Kadınlar olarak bu yasanın iptal edilmesini istiyoruz. Aksi takdirde doğumlarda kadın ve bebek ölümlerinin yükseleceğini biliyoruz. Yeni yasayla sezaryen resmen olmasa da fiilen yasaklanmış durumdadır. Bu durumun değişmesi için haydi kadınlar sokaklara, mücadeleye, direnişe. Bedenimiz bizimdir! 14

17 KADIN Kürtaj Yasası Beklemeye Alındı Başbakan ın, kürtaj hakkında yapmış olduğu açıklamaların ardından gelen kürtaj yasasının değiştirileceği haberiyle beraber isyan edip ayaklanan kadın örgütlerinin çabaları sonucuyla kürtaj hakkında yapılması düzenlenen yeni yasa, açıklandığı gibi haziran ayının sonunda yapılamadı. Hükümetin kaşla göz arasında çıkarmayı planlandığı ve kürtajı dört hafta ile sınırlamaya çalıştığı, böylece aslında pratikte kürtajı engelleyecek olan planı tutmamış oldu. Ancak kadın hareketinin ve feminist hareketin, AKP nin kürtajı yasaklama taktiğini engelleyen duruşu ekim ayında açılacak meclise dek ertelenmiş olsa da, bu durum bize kürtajı yasaklamaya çalışanların bu heveslerinden vazgeçtiklerini gösterir mi? Başta kadın hareketi ve feminist hareket olmak üzere, demokrasi ve özgürlük mücadelesi verenlerin bu mücadelenin bitmediğini görmesi süreç açısından oldukça kritik. Zira şimdilik AKP nin arzu ettiği şekliyle çıkarılması planlanan yasa geri püskürtülmüş de olsa hâlâ mevcut mücadelenin taraflar arasında devam ettiği aşikar. Neredeyse hafta bir gazete ve televizyonlarda geçen nüfus planlama haberleri, 2050 yılında genç nüfusun nasıl azalacağına dair yapılan araştırma sonuçlarının yayımlanmasını görünce ekimde meclis açıldığında kadınlar açısından neler olacağını tahmin etmek kehanet sayılmaz. Uzun lafın kısası, AKP ve onun yandaş basınının şimdiden kurup yaygınlaştırmaya başladığı kürtaj yasasını işaret eden söylemlerinin biz kadınların gözünden kaçmaması, kürtaj yasasının kadınların ihtiyaçları doğrultusunda çıkıp çıkmayacağı konusunda rahat olmamıza neden olacak bir gidişatın olmadığını görmemiz gerekiyor. Kürtaj konusunda verdiğimiz mücadelenin bu ve benzeri haber ve çabaları da göz önüne alıp, bunların nasıl taraflı ve gerçek dışı olduğunu anlatarak, mevcut mücadelemizi daha da yükselterek devam etmemizin zaruri olduğunu göstermektedir. Zaten Kürtaj Haktır Platformu nun durmak bilmez toplantıları ve eylemleri bu konuda biz kadınların kararlılığını ve ısrarını göstermektedir. Platformun bileşenlerinden olan HDK Kadın Meclisleri olarak bulunduğumuz her yerde Kürtaj haktır karar kadınların şiarıyla kürtaj yasasını kadınların arzu ettiği şekilde geçirinceye kadar mücadelemizi sürdürmek için yola koyulduk çoktan. Ve bu mücadeleyi daha yükseltmek boynumuzun borcu. 15

18 EKOLOJİ 1. Kentsel Dönüşüm Çalıştay Raporu HDK Ekoloji Komisyonu olarak kentsel dönüşümle ilgili bilgiyi ve uygulamaların yaşandığı yerellerdeki gelişmeleri paylaşacağımız; benzer sorunu yaşamış olanların yaşanmışlıklarını aktaracakları halk toplantıları, çalıştay ve forumlar yapmaya devam edeceğiz. Anadolu nun her yerinde, dereler ve vadiler (su havzaları) sermaye birikimine hızlıca sokulmaya çalışılarak yaşam ve doğa yok olma tehdidi altına alınırken, kentlerde uygulamaya konulan kentsel dönüşüm adı altındaki sermaye projeleriyle insanlar yıllardır yaşadıkları mekânlarından, evlerinden barklarından sökülüp atılmak istenmektedir. Sadece İstanbul da 650 binden fazla evin yıkımı, 3 milyon insanın yerinden edilmesi söz konusudur. Bu sürece karşı koyabilmemiz için önce bu süreci tüm boyutlarıyla ortaya çıkarmamız gereklidir. Kent mekânlarının metalaştırılarak sermayenin birikim mekânı haline getirildiği günümüzde, sömürüye dayanan bir kentsellikten, insanoğlunun hak ettiği bir kentselliğe olan yolun açılması, sermayenin değil insanlığın yararına bir dönüşümün gerçekleştirilmesi, tüm sürecin sona erdirilmesinin biricik yolu olarak görülmektedir. Bunun için kentlerin ve doğal çevrenin değişim değerini değil kullanım değerini esas alan politikaları geliştirmek ve mücadele etmek hepimizin tarihsel bir görevdir. Bu görevi üstlenmiş olan HDK Ekoloji Komisyonu 30 Haziran 2012 tarihli kentsel dönüşüm çalıştayında; Kentsel dönüşümün insanları topraktan doğadan koparıp, yaşadıkları alanın onda biri (örneğin 300 bin metre karelik alanda yaşayan insanları 30 bin metre karelik alana sıkıştırarak) büyüklükteki apartman dairelerinde yaşama zorlayan uygulamalar; kültürsüzleştirme ve mülksüzleştirme projeleri olduğu ve kültürel yapıların hızla dağıtılarak gettolar oluşturulmaya çalışıldığı, Bu projeler ile hayatımıza, yaşam ortamlarımıza kastedildiği, sitelerle sokak çocuklarının ayrıştırıldığı, İstanbul da Derbent te, Esenler de, İzmir de 5,000 hektar alan, 26 mahalle; Ege Mahallesi, Alsancak, Roman Mahallesi, Kadifekale ve diğerleri, boşaltılıp halkın kentten sürgün edilmek istendiği belirtildi. Yerelde bu sürgünle karşı karşıya olan halk kentsel dönüşümün kapitalist saldırı olduğunu, AKP ya da CHP belediyelerinin bu politikalarda uzlaştıkları açıkça ifade etti. Toprak üzerinden bir rant ve iktidar alanının oluşturulduğu, bunun zihinlere yerleştirilmesi gerekliliği, KHK (kanun hükmünde kararname) ler ile bu merkezileşmiş erkin pratiğe geçirildiği belirtildi. Kentlerde halkın evlerden sökülüp atıldığı gibi küçük imalatçılarında bu bölgelerden sökülüp atılmaya çalışıldığını buna karşı küçük esnafla birlikte küçük imalatçıların haklarını ve çalışma ortamlarını sağlıklı bir biçimde sürdürmelerini sağlamak gerekliliği, Çıkarılan yasa ve yönetmeliklerle, kentsel dönüşüm politikalarına karşı hukuki kazanımların imkansız hale geldiği, bu nedenle halkın haklarının neler olduğunu çok iyi 16

19 EKOLOJİ anlatmak ve yaşam alanlarının dönüşüme değil yenilenmeye ihtiyacı olduğu vurgusuyla sürece müdahale etmek gerekliliği, Pragmatik, yararcı bir yaklaşımdan uzak durup, yaşam ve barınma hakkı üzerinden birlikte ele ele yürünmesinin önemi, Mahallelerde parti farklılığını öne çıkarmadan namuslu muhtar ve kitle önderleri ile birlikte olunması ve dayanışılması, Kentlerde yaşayanların yaşam alanlarını koruma adına mücadele ve direniş içinde oldukları Anadolu nun pek çok yerinden gelen temsilciler tarafından aktarıldı. HDK olarak mücadeleyi büyütmenin, gençlere ulaşmanın ve mücadeleleri birleştirmenin önemi vurgulandı. Açıktır ki sağlıksız koşullarda ve zar zor yaşamını sürdüren halk kentsel dönüşüm adı altında borçlandırılarak sistemin kölesi haline getirilmek istenmektedir. Çevreci olarak gösterilen TOKİ nin yaptığı evlerin Başıbüyük te olduğu gibi çöktüğü belirtildi. Bu durumu açığa çıkarıp Anadolu nun her yerinde yaşananları ve uluslararası örnekleri her yerde paylaşılması gerektiği belirtildi. HDK olarak; Kadın sığınmaevi, çocukevi, yeşil alanlar, afet, kentsel dönüşüm, maden, 2B için sözümüz ve görüşümüz net olarak ortaya koymalıyız. Hazırlanmış olan projelere yönelik pazarlık yapmak, planlama yerine yaşam alanlarımızı savunmalıyız. Mahallelerde sermaye ve yandaşları ile pazarlığa oturmamalı, bölünmemeliyiz. Biz barınma hakkı üzerinden herkese sağlıklı konut hakkını savunmak durumdayız. Yıllar önce gelip mahalleler yaratmış ve bu mahallelere yerleşmiş olanların artık hak sahibi olduğunu savunmalı ve söylemeliyiz. HDK bu mücadelede mücadelenin birleşeceği tek merkezdir. Bunu görünür kılmalıyız. HDK olarak kentsel dönüşüme karşı yapmaya çalışacaklarımızda, sermayenin ve iktidarın hızını aşan bir çalışmaya ulaşmalıyız. Bizler bir taraftan bu ranta karşı mücadele ederken, diğer yandan halkla buluşmalıyız. Bir izleme mekanizması oluşturmalıyız. Bilgiye ulaşıp hızlıca yaygınlaştırmalıyız. Ekoloji alanında mücadele edenler terörist olarak suçlanmaktadır ve suçlanmaya devam edileceği açıktır. Yaratılmaya çalışılan yasalarla güçlendirilen korku ve sindirme politikalarına karşı hazırlıklı olmalıyız. Marx ın dediği gibi kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser. Halk göç ile İstanbul a sürüldü. Şimdi de kent dışına sürülmek isteniyor. Nazım Hikmet diyor ki tahtakurusunun adını değiştirerek, onu güzelleştiremezsin. Kenti yerinde dönüştürdüğü iddiası ile ve alternatif sağlıklaştırma projesi olarak gösterilen Kentsel Dönüşüm, Toplumsal ve kentsel yenilenme projeleri sermayenin yeniden üretilmesidir. Bu projeyi desteklemek için çıkarılan Kentsel dönüşüm yasası da bir mülksüzleştirme geleceksizleştirme yasasıdır. Kentsel dönüşüm, sınıfların kentsel mekânda yeniden dağılımıdır. Kent mekanı içinde ve çevresinde var olan doğal alanların da kullanıma ve rant a açılma projesidir. Kentsel dönüşüme karşı dururken; Evrensel hak ve değerlere sahip çıkıyoruz İnsanı özne alıyoruz. Sağlıklı ve güvenli yaşam alanları istiyoruz. Barınma hakkını kullananlardan vergi alınmaması gerektiğini ve Kamu kaynaklarının eşitlik ve adalet çevresinde kullanılmasını savunuyoruz. Mülksüzleştirme ve geleceksizleştirme projelerine ve uygulamalarına karşı sözümüzü örgütlenme zeminlerinde söylemeye devam edeceğiz. Kentsel dönüşüme karşı verile(n)cek mücadele siyasi bir mücadeledir. HDK olarak siyaseti toplumsal kesimlerin kendi taleplerini siyasallaştıracakları süreci örmeliyiz: Barınma hakkı en temel insan hakkıdır. Kentsel dönüşüm gibi mülksüzleştirme geleceksizleştirme projeleri ve yaptırımlarına karşı verilecek mücadele halkın meşru mücadelesidir. Kentsel dönüşüm ile ilgili ve sermayenin tehdidi altındaki doğayı suyu ve yaşamı savunacağımız çalışmaları yaparken örgütlenmeye önem veriyoruz. Mücadelenin örgütlü olarak başarılacağına inanıyoruz. Bu nedenle çalışmalarımızı örgütlenme komisyonu ve ilçe meclisleri ile koordineli yürütmeyi sürdürmeyi, gerekirse yerellerde halk komiteleri kurulmasını önemsiyoruz. HDK meclislerinin temel mücadele alanlarından biri olarak Kentsel dönüşüm sorunu meclis toplantılarında sürekli gündeme alınıp mücadele büyütülmelidir. Mücadeleyi verecek olan yerellerdir, bilenler değil. Bize dayatılan projelere karşı alternatif üretmemeli neden karşı olduğumuzu net söylemeliyiz. Yerelden bilgiyi net almalıyız. Kendi içimizde toplantılar yapmalıyız. Toplantıları kayda almalı, bilgiyi paylaşabilmeli, dokümanları, kayıtları her yere ulaştırabilmeliyiz. Kentsel Dönüşümle ilgili pankartlar hazırlamalıyız. HDK Ekoloji Komisyonu olarak Kentsel dönüşümle ilgili bilgiyi ve uygulamaların yaşandığı yerellerdeki gelişmeleri paylaşacağımız, benzer sorunu yaşamış olanların yaşanmışlıklarını aktaracakları halk toplantıları, çalıştay ve forumlar yapmaya devam edeceğiz. İlkini yaptığımız çalıştayı Kentsel Dönüşüm tehdidi altındaki yerlerde bölge toplantıları olarak yapmayı sürdüreceğiz. 17

20 MEKTUP SUAVİ Barışa Susamışlarla Kana Susamışların Susuzluğu! Diyarbakır sanki stratejik bir işgalle karşı karşıya bırakılmıştı. Öfkemi bileyerek, öfkemi bilince dönüştürerek utandım! Daha çok da, tek tornadan çıkmış gibi canavara dönüştürülmüş! güvenlik güçlerini izledikçe utandım. 14 Temmuz öğlen öncesinde indik Batman havalimanına, Ferhat Tunç ve Saruhan Oluç arkadaşlarla. Karşılayan dostlar sıcak, hava kavurucuydu Diyarbakır a vardığımızda sıcaklık daha da artmıştı ve izlenimlerim havanın giderek daha da ısınacağına işaret ediyordu. Kent tam anlamıyla abluka altına alınmıştı. Yüzbinlerin kente girmesine izin vermemiş olan polislerin sayısı ise ürkütücü düzeydeydi. Zırhlı araçlar çok çeşitli plaka numaraları taşıyordu. İl dışından ciddi oranda takviye alındığı, planlamanın çok ayrıntı ile yapıldığı, Diyarbakır ın kuşbakışı karelajlandığı, sivil halkın sokağını bile geçmesinin engellendiği kesindi. Kısaca; kitlenin buluşmasına etten ve çelikten duvarlar çoktan örülmüştü İrili-ufaklı her grup müdahale görüyordu. Topluluklar psikolojik-mekanik tahrik edilerek ortam daha da gerginleştiriliyordu. Polis cihazlarından sözde anonslar yapılıp ve adeta deyip şu ya da bu dozda saldırı gerçekleşiyordu; ve giderek ortam, bu ortamı hazırlayanların arzu ettiği kıvama evriliyordu. Etki-tepki ikilisi müthiş çalıştırılıyor ve her doğal tepki sanki etki olmadan doğmuşçasına şiddete uğruyordu. Zaman ilerledikçe şiddetin dozu daha da artıyordu. Sıklıkla kullanılan tazyikli su, kaba kuvvet, jop ve gaz silahları ortalığı savaş alanına çeviriyordu. Gerçek silahın kullanıldığını ise kaçıncı kez görüyordum. Kimilerinin camiye kaçtığını ya da camidekilerce kendilerine tavır konduğunu iddia eden polis, park içerisindeki caminin etrafını ablukaya almıştı Camiye girmeye kararlı görünüyorlardı Bir görüşme sonrası tüm sivil halkın parka geçmesi kararı duyurulduğunda, cami de onlara kalmıştı..! Susuzluktan kavrulmuş güvercinler gibiydi, camii avlusunda suya kafalarını dayayışları. Oysa güvercinler barış simgeleriydi. Ama onlar; kanadını kolunu kırıyorlardı çocukların-gençlerin. Belki de en çok kadınların..! En az 3 çocuk temasını işlerken birileri; yeni çocuklar doğurmasınlar diye öfkeliydiler belki de Kürt kadınlarına bu denli! Kim bilir? Belki de; kitlenin camiyi boşaltmasını istemeleri stratejikti... Suyla buluşma arzusuydu. Belki de susuzluktu! Oysa; barışa susamışlarla, kana susamışların susuzluğu aynımıydı ki? Kalkan, cop, gaz silahı, tazyikli su ve gerçek silah enstrümanları ile kitlelere defalarca saldıran orkestrayı bir orkestra şefi gibi iyi yönettiğini zanneden şeflerin moral ve motivasyonları; her şeye rağmen müthiş bir direnç gösteren halkın kararlılığında, hüzne dönüşüyordu Orantı kavramı belki de ilk kez anlamından utanarak, nasıl bir orantısızlığa mahkum edildiğine ağlıyordu!!! Bu orantısızlık; tüm deneyimlerime karşın nadiren 18

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Aydıncık CHP İlçe Yönetim Kurulu ve Belediye

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Anamur CHP İlçe Örgütünü ziyaret ederek ilçe yöneticilerinden

Detaylı

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB 2010-2012 ISBN 978-605-01-0372-4 Baskı Mattek Basın Yayın Tanıtım Tic. San. Ltd. Şti Adakale Sokak 32/27 Kızılay/ANKARA Tel: (312)

Detaylı

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 4.19.4 TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 1) Dosya No : 2013/551 E. : Ankara 17. Asliye Ceza si : 1- TMMOB YK Başkanı Mehmet Soğancı 2- TMMOB Genel Sekreteri N. Hakan Genç :2911 sayılı Toplantı ve Gösteri

Detaylı

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012 15 Mart 2012 Perşembe günü işlerinden atılan Asilçelik işçileri Bursa nın Orhangazi ilçesi cumhuriyet meydanında basın açıklamasıyla İşimizi İstiyoruz talebini dile getirdikleri ve işlerine geri dönene

Detaylı

AĞUSTOS 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

AĞUSTOS 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili AĞUSTOS 2016 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Mezitli İlçe Başkanlığı binasında yönetici

Detaylı

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için 8 MART TA ALANLARA! 8 Mart, kadın işçilerin daha iyi çalışma koşulları için verdikleri mücadeleyi yaşamlarıyla ödedikleri bir

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ 19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI 19.09.2014 Bugün 19 Eylül. Bugün bu ülkenin mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütü TMMOB nin mücadele dolu tarihi açısından

Detaylı

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ 07.11.2013 Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları MKYK üyemiz, Bakan Yardımcımız, Milletvekilimiz, Ana Kademe, Kadın Kolları,

Detaylı

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı İş ve aş için, Demokrasi ve özgürlük için, barış sürecinin ilerlemesi için, 7 Haziran seçimlerinde HDP yi desteklemek için, Haydin

Detaylı

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız 1 MAYIS Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Bayramı 1 Mayıs nedeniyle yayınladığı mesaj şöyle: İşçilerin birlik ve dayanışma günü olan, 1 Mayıs ın, tüm dünya ve ülkemiz

Detaylı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma

Detaylı

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ BASINA VE KAMUOYUNA Erkek egemen kapitalist sistemde kadınların en önemli sorunu 2011 yılında da kadına yönelik şiddet olarak yerini korudu. Toplumsal cinsiyetçi rolleri yeniden üreten kapitalist erkek

Detaylı

NİSAN 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

NİSAN 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili NİSAN 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mezitli Belediye Başkanı nı makamında ziyaret ederek

Detaylı

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 1 Av.Dr. M. SEZGİN TANRIKULU İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GİRİŞ 2015 yılı Ağustos ayından itibaren tekrar başlayan çatışmalar Türkiye tarihinde eşi az görülmüş bir yıkıma, sayısız

Detaylı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR ANAYASANıN TEMEL ILKELERI 2 1. madde Türkiye devleti bir cumhuriyettir. 2. Madde Cumhuriyetin nitelikleri Cumhuriyetçilik Başlangıç ilkeleri Atatürk

Detaylı

KASIM 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

KASIM 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili KASIM 2015 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 BASINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR 1. Kanal B ekranlarında Emre Saklıca nın konuğu oldu. (17.11.2015) 2. 24 Kasım Öğretmenler Günü nde basın

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Kılıçdaroğlu: İş adamı konuşuyor tehdit, gazeteci konuşuyor tehdit, belediye başkanı konuşuyor tehdit, ne olacak tehditlerin sonu? Tarih : 04.06.2011 -BATMAN MİTİNGİ- Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu,

Detaylı

BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK

BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK OLDU KOCADON: HALKIN İSTEMEDİĞİ PROJE, BODRUM DA OLMAZ BODRUM BELEDİYE BAŞKANI KOCADON, RES KONUSUNDAKİ TAVRINI KOYDU: MÜCADELEYE DEVAM KOCADON, ŞİRKETİN BELEDİYE BİZİ BAĞLAMAZ

Detaylı

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Yeni Seçilen Tarsus CHP İlçe Yönetimini ziyaret ederek

Detaylı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı / Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı / Temmuz - Ağustos 2013 - Sayı: 27 15 Temmuz 2013: Tuzhurmatu olaylarının araştırılması

Detaylı

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Ne getiriyor, Ne götürüyor? Onur Bakır Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Uzmanı

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Ne getiriyor, Ne götürüyor? Onur Bakır Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Uzmanı ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Ne getiriyor, Ne götürüyor? Onur Bakır Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Uzmanı TOPLUM BİR NOKTADA HEM FİKİR PEKİ AMA NASIL: ÜÇ TEMEL SORU Toplumun görüşleri alındı mı? Katılımcı

Detaylı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı Çalışma hayatında barış egemen olmalı Ocak 19, 2012-3:31:16 olduğunu belirtti. olduğunu belirterek, ''Bu bakış açısı çerçevesinde diyalog merkezli çalışmalarımızı özellikle son 7 aydır yoğun bir şekilde

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI 7 Ocak 2015 İstanbul, Sabancı Center Sayın Konuklar, Değerli Basın Mensupları,

Detaylı

Kazandı ama bu sonuç Erdoğan ı mutlu etmez

Kazandı ama bu sonuç Erdoğan ı mutlu etmez 1 / 8 2014/08/29 15:48 Ana Sayfa GÜNDEM DÜNYA EKONOMĐ SPOR KELEBEK YAZARLAR EMLAK AĐLE HÜRRĐYET TV myy@hurriyet.com.tr Hürriyet 11.08.2014 Pazartesi Kazandı ama bu sonuç Erdoğan ı mutlu etmez - A + Tak

Detaylı

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011 ARAŞTIRMA GRUBU Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011 Bu rapor Mayıs-2011 araştırmasının II. kısmıdır. Araştırmanın bu kısmında;

Detaylı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLÎ YARGI MAHKEMELERİ, BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ,

Detaylı

ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Mezitli CHP İlçe Örgütü ve Belediye Başkan

Detaylı

MART 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MART 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili MART 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. CHP Mersin Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarının

Detaylı

HDP li 11 Vekil Gözaltında

HDP li 11 Vekil Gözaltında HDP li 11 Vekil Gözaltında Demokratik Toplum Kongresi (DTK), KCK ve 6-8 Ekim olaylarına yönelik soruşturmalar kapsamında ifade vermeye gitmedikleri için aralarında HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş,

Detaylı

İsviçreli siyasetçi ve örgütler: Diktatörlüğe karşı Kürtlerle dayanışma büyütmeli

İsviçreli siyasetçi ve örgütler: Diktatörlüğe karşı Kürtlerle dayanışma büyütmeli İsviçreli siyasetçi ve örgütler: Diktatörlüğe karşı Kürtlerle dayanışma büyütmeli İsviçreli örgütler ve siyasetçiler, Erdoğan diktatörlüğüne karşı yürüyerek, Kürt halkıyla uluslararası dayanışmanın büyütülmesi

Detaylı

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili KASIM 2011 FAALİYET RAPORU Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. CHP Genel Merkezi tarafından Bingöl ilinden sorumlu Milletvekili

Detaylı

EKİM 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

EKİM 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili EKİM 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Aydıncık İlçesi nde meydana gelen dolu yağışı

Detaylı

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5 TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5 HAZİRAN 2012 Araştırmacılar Derneği üyesi olan GENAR, araştırmalarına olan güvenini her türlü denetime ve bilimsel sorgulamaya açık olduğunu gösteren Onur

Detaylı

MUĞLA DA ÇEVRE TALANINA TEPKİ

MUĞLA DA ÇEVRE TALANINA TEPKİ MUĞLA DA ÇEVRE TALANINA TEPKİ Muğla Çevre Platformu nun (MUÇEP) Milas buluşmasına damgayı; arka arkaya gelen çevre, imar, tarım alanları konularında çıkarılan kararlar ve Okluk Koyu nda yıkılan Cumhurbaşkanlığı

Detaylı

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10 Gül, ABD ile hizmet sözleşmesi yapmıştır İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, dün Ankara da bir basın toplantısı düzenledi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ü ABD ile yaptığı gizli anlaşmayı

Detaylı

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti SPoD un ve Uzman Psikiyatrist Dr. Seven Kaptan ın gönüllü işbirliğiyle düzenlenen Trans Terapi Toplantısı nın yedincisi 4 Eylül Çarşamba

Detaylı

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Erdoğan, "OHAL uygulaması kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı değildir" dedi. 21.07.2016 / 09:56 Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından

Detaylı

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Sorular Cevaplar

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Sorular Cevaplar ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ Sorular Cevaplar Soru 1. Halkın oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanı görevini yaparken taraflı mı olmalı? Tarafsız mı olmalı? Cevap 1. Tarafsız olmalı. Cumhurbaşkanı cumhur u yani milletin

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy Türkiye de temaslarına CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile görüşerek başladı. Görüşmeye katılan Loğoğlu açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Detaylı

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, 29 Kasım Pazar günü yapılacak olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Kongresinde ilçe başkanlığına tekrar aday olduğunu

Detaylı

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz Kasım 09, 2013-11:57:28 anda bulunduğu noktadan asla geri gitmez" dedi. anda bulunduğu noktadan asla geri gitmez, bunun teminatı AK Parti ve AK Parti hükümetleridir"

Detaylı

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Eylül 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Yenişehir İlçesi CHP Belediye Başkanı aday

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi:

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi: Günlük Haber Bülteni 09.03.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com Tarih:08.03.2015 (1) (2) İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com Tarih:08.03.2015 İNTERNET

Detaylı

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ - 4

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ - 4 TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ - 4 NİSAN 2012 Araştırmacılar Derneği üyesi olan GENAR, araştırmalarına olan güvenini her türlü denetime ve bilimsel sorgulamaya açık olduğunu gösteren Onur Sözleşmesini

Detaylı

Ocak 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Ocak 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Ocak 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. CHP Silifke Belediye Başkan Adayı ile birlikte esnaf

Detaylı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, DANIŞTAY - UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ - ANAYASA MAHKEMESİ

Detaylı

ACR Group. NEDEN? neden?

ACR Group. NEDEN? neden? ACR Group NEDEN? neden? CİNSİYET YÜZDE % Kadın Erkek 46,8 53,2 YAŞ - - - - - - 18-25 26-35 20,1 27,6 36-45 46-60 29,4 15,2 60+ 7,7 I. AMAÇ Bu çalışmanın amacı, aylık periyotlar halinde düzenlediğimiz,

Detaylı

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT İÇİ HAFTALIK BÜLTENİ YIL: 2013 SAYI : 198 22-29-TEMMUZ 2013 İstanbul, geleneksel iftarımızda buluştu Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak anlamına gelmez Ülkedeki

Detaylı

ALİ ÇAVUŞ: KİMİN IRKÇI OLDUĞUNU HEPBİRLİKTE GÖRDÜK Salı, 13 Aralık :23

ALİ ÇAVUŞ: KİMİN IRKÇI OLDUĞUNU HEPBİRLİKTE GÖRDÜK Salı, 13 Aralık :23 DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Bizler ırkçı bir parti değiliz. Yapılan bu saldırıyla birlikte bizlere Irkçı Parti diyenlerin ve hangi partinin ırkçı bir parti olduğunu hepimiz birlikte görmüş

Detaylı

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. YÜRÜYÜġ ve MĠTĠNGLER

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. YÜRÜYÜġ ve MĠTĠNGLER YÜRÜYÜġ ve MĠTĠNGLER 2010 ve 2011 1 MAYISLARINDA 1 MAYIS ALANINDAYDIK 2010 yılında, Taksim'de 32 yıl sonra kitlesel 1 Mayıs kutlamaları için yüzbinlerce emekçi meydanı doldurdu. Dolmabahçe, Şişhane ve

Detaylı

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TürkİYE KADIN DERNEKLERİ FEDERASYONU Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu 1976 Yılında kurulmuş ülke genelinde 50.500 üyesi

Detaylı

KKTC SİYASİ ARAŞTIRMA RAPORU

KKTC SİYASİ ARAŞTIRMA RAPORU KKTC SİYASİ ARAŞTIRMA RAPORU Ekim, 2017 1 Araştırmanın Amacı ve Önemi Bu araştırma Gezici Araştırma Merkezi tarafından, KKTC genelinde sosyal, ekonomik, politik konular ile ilgili seçmenin düşüncesini

Detaylı

EYLÜL AYI FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

EYLÜL AYI FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili EYLÜL AYI FAALİYET RAPORU Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Gülnar İlçesi Bozağaç Köy ünde yapılan Kültür ve Dayanışma

Detaylı

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

Koç Üniversitesi nde neler oluyor? Koç Üniversitesi nde neler oluyor? 27 Mart 2015 tarihinde, Koç Üniversitesi temizlik işçileri, öğrencileri, öğretim görevlileri, asistanları ve büro emekçileri bir araya geldiler ve bir forum gerçekleştirdiler.

Detaylı

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır? 1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır? A) Cumhurbaşkanlığı B) Başbakanlık C) Adalet Bakanlığı D) Halk E) HSYK 3-Aşağıdakilerden hangisi adli yargının

Detaylı

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI 16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI Değerli Arkadaşlar, Türkiye zor günlerden geçiyor. Ajan filmlerini aratmayan olaylar gün geçmiyor ki gündeme

Detaylı

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz İstanbul YDK: 1 Mayıs itibariyle başlamış olan Eme(K)adın kampanyamız kapsamında güvencesiz, görünmeyen ve yok sayılan kadın emeği üzerine araştırmalar yapmaya devam ediyoruz. Bu kez bu konuda sendikal

Detaylı

Trans Grup Terapisi Devam Ediyor. SPoD LGBTİ, Stajyer Avukat ve Hukuk Öğrencilerine Yönelik Bir Eğitim Düzenledi

Trans Grup Terapisi Devam Ediyor. SPoD LGBTİ, Stajyer Avukat ve Hukuk Öğrencilerine Yönelik Bir Eğitim Düzenledi Biz Kimiz? Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği, LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks) bireylerin insan haklarının yanı sıra sosyal ve ekonomik haklarıyla

Detaylı

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin CHP İl Kongresine katılarak bir konuşma

Detaylı

SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER EYLEM VE ETKİNLİKLER

SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER EYLEM VE ETKİNLİKLER SENDİKALAR VE DİĞER DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLER EYLEM VE ETKİNLİKLER Yaşanası güzel bir dünya için, emeğe, eşitliğe, özgürlüğe, barışa kardeşliğe, paylaşmaya ve dayanışmaya önem veren bir Oda

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Nisan 14, 2017-7:12:00 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Sincan ilçesi Lale Meydanı'nda mitinge katılarak vatandaşlara hitap

Detaylı

AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ

AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ Geçtiğimiz 28 Mayıs ta kendisinden ayrılan iki çocuğunun annesi dini nikahlı eşi 29 yaşındaki Ayşegül Aslan ı çalıştığı işyerinde silahla öldüren, işyeri sahibini

Detaylı

OHAL Bilançosu, Hak İhlalleri Raporu

OHAL Bilançosu, Hak İhlalleri Raporu OHAL Bilançosu, Hak İhlalleri Raporu 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonucu 241 yurttaşımız şehit oldu, 2bin 194 yurttaşımız yaralandı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası 17 Ağustos 2016 tarihinde hükümetin

Detaylı

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık Sendikamız Yapı-Yol Sen 12 Nisan 2012 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü önünde ve eşzamanlı olarak tüm şube binaları önünde, Otoyol ve Köprülerin özelleştirilmesi, görevde yükselme ve unvan değişikliği

Detaylı

Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçesi nde bulunan 92 Mahalle nin muhtarlarıyla ile bir araya geldi.

Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçesi nde bulunan 92 Mahalle nin muhtarlarıyla ile bir araya geldi. Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçesi nde bulunan 92 Mahalle nin muhtarlarıyla ile bir araya geldi. TESK Otelde gerçekleştirilen toplantıya Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş

Detaylı

DALKARA NURHAK VE ELBİSTAN DA

DALKARA NURHAK VE ELBİSTAN DA DALKARA NURHAK VE ELBİSTAN DA Partisinin düzenlediği miting için Elbistan a gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, yaptığı konuşmada, HDP nin ülke genelinde barajı aşacağına

Detaylı

10SORUDA AİLE SİGORTASI

10SORUDA AİLE SİGORTASI 10 SORUDA AİLE SİGORTASI T.C. ANAYASASI MADDE 60: Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. 1. AİLE SİGORTASI Nedir? Aile Sigortası,

Detaylı

MHP TURGUTREİS SEÇİM İLETİŞİM MERKEZİ AÇILDI

MHP TURGUTREİS SEÇİM İLETİŞİM MERKEZİ AÇILDI MHP TURGUTREİS SEÇİM İLETİŞİM MERKEZİ AÇILDI Tosun: Yaptıklarımız Yapacaklarımızın Teminatıdır Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Yarımada nın ikinci büyük beldesi olan Turgutreis te seçim iletişim merkezini

Detaylı

AÇIK AÇIK SÖYLEYELİM!

AÇIK AÇIK SÖYLEYELİM! AÇIK AÇIK SÖYLEYELİM! ^^Tek kişinin egemenliğine dayalı ^^Yasama Yürütme ve Yargının tek elde toplanacağı ^^Meclis in devre dışı bırakılacağı ^^Hukuk Devletinin ortadan kalkacağı ^^Fren, denge ve denetim

Detaylı

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN Muğla Gazeteciler Cemiyeti 12. Seçimli Genel Kurulu Konakaltı İskender Alper Kültür Merkezinde gerçekleşti. 23 yıldır cemiyet başkanlığını yürüten duayen gazeteci

Detaylı

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar?

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar? GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar? ARAŞTIRMA Araştırmayı nasıl yaptık? 6 7 Haziran Perşembe ve Cuma günleri Her 2 saatlik zaman diliminde 400 kişiyle görüşerek Gezi Parkı alanına

Detaylı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADINLARA DESTEK MEKANİZMALARI ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz Projesi 3. Projenin

Detaylı

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir.

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir. Haziran 25 Medya ve Güven 2013 Tüm hakları gizlidir. Gündem 1. Yöntem Bu araştırma Xsights Araştırma ve Danışmanlık, bu konu hakkında online araştırma yöntemiyle, toplamda 741 kişi ile bir araştırma gerçekleştirmiştir.

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

Kasım 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Kasım 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Kasım 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Mezitli İlçesi CHP Belediye Başkanı aday adaylarının

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi CHP ile, üniversitelerde okuyan gençlerin temsilcileri bir araya geldi, 15 sorun belirledi ve bu sorunların nasıl çözüleceği konusunda görüş birliğine vardı. Tarih : 04.12.2014

Detaylı

İstanbul 13. Müebbet çıktı

İstanbul 13. Müebbet çıktı 19 MART 2013 www.reisgida.com.tr Müebbet çıktı ERGENEKON davasında Savcı Pekgüzel, mütalaasını mahkemeye sundu. İlker Başbuğ dahil 64 sanık için ağırlaştırılmış müebbet istendi. İstanbul 13. Ağır Ceza

Detaylı

NKP

NKP 24 Haziran da Ülkemiz adım adım bir nükleer bataklığa doğru sürükleniyor. AKP, hayati önemdeki bu konuyu her türlü hukuksal ve siyasal denetimden kaçırıyor. Nükleer santrallerin ya da bu santraller gerekçe

Detaylı

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR BALIKESİR - 30.09.2014 HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR Balıkesir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hüseyin Gündoğdu, Ankara ve Hatay Tabip odaları üyelerinin Gezi Parkı olayları sürecinde hukuka aykırı

Detaylı

www.besiktas.com.tr Günlük Kent Gazetesi

www.besiktas.com.tr Günlük Kent Gazetesi 20 MAYIS 2013 0 212 260 23 60-0 212 260 52 29 %50 ye varan indirimler Federasyona katıldılar TÜRKİYE Spor Yazarları Derneği nde İstanbul Muhtarlar Federasyonu Yönetim Kurulu ve Beşiktaş Muhtarlar Derneği

Detaylı

Ağustos 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Ağustos 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Ağustos 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Tarsus CHP İlçe Örgütünü ziyaret ederek,

Detaylı

R A P O R. Doç. Dr. Fatih YARDIMCIOĞLU Arş. Gör. Furkan BEŞEL. Mayıs 2015

R A P O R. Doç. Dr. Fatih YARDIMCIOĞLU Arş. Gör. Furkan BEŞEL. Mayıs 2015 R A P O R 1 Doç. Dr. Fatih YARDIMCIOĞLU Arş. Gör. Furkan BEŞEL Mayıs 2015 Sunuş 4.264 kişi ile yüz yüze görüşme şeklinde yapılan anket bulgularına dayanan bu rapor, Mart- Nisan 2015 tarihinde Sakarya ilinin

Detaylı

SARACAĞIZ YARALARIMIZI

SARACAĞIZ YARALARIMIZI BİRBİRİMİZLE KONUŞARAK, DİNLEYEREK, SARACAĞIZ YARALARIMIZI 1 Tek adam rejimi kurulacak, tek adam herşey olacak, devletin tümüne hükmedecek. Bir kişi Başkan seçilecek ve o kişi hem hükümet, hem Meclis,

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ Haklarımız, Özgürlüklerimiz 15 temel maddeyi içeren T-şörtler Haklarımız, Özgürlüklerimiz Madde 2 Yaşama hakkı İnsan hakları herkese aittir: her erkeğe, kadına ve çocuğa

Detaylı

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? Toplu İş Sözleşmesi (TİS), çok genel anlamı ile emekçilerin temsilcisi sendika ile işveren temsilcilerinin, ekonomik, özlük ve çalışma koşullarını birlikte belirlemeleridir.

Detaylı

Bölüm 18. Demokrasi Mücadelesinde Odamız

Bölüm 18. Demokrasi Mücadelesinde Odamız Bölüm 18 Demokrasi Mücadelesinde Odamız 268 M M O 40. Dönem Çalışma Raporu M M O 40. Dönem Çalışma Raporu 269 TMMOB Makina Mühendisleri Odası bugüne dek olduğu gibi bu dönemde de kendi meslek alanları

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01.

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01. Günlük Haber Bülteni 01.02.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih:

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI TABLOLAR

Detaylı

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014 Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye ile Kürdistan arasındaki ekonomik ilişkiler son yılların en önemli rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bugünlerde petrol anlaşmaları ön plana

Detaylı

MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ!

MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ! MAYIS 2010 YAŞASIN 1 MAYIS ALANLARDAYIZ! İşçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs; tüm yurtta olduğu gibi İstanbul da da coşkuyla kutlandı.1978 1 Mayıs ın ardından ilk kez izin verilen

Detaylı

Seçmen sayısı. Böylesine uçuk rakamlar veren bir YSK na nasıl güvenilir?

Seçmen sayısı. Böylesine uçuk rakamlar veren bir YSK na nasıl güvenilir? Değerli arkadaşlar, 7 Haziran 2015 günü yapılacak olan 25. dönem Milletvekili seçiminin nasıl sonuçlanacağı haklı olarak büyük merak konusu... Bu nedenle aylardan beri kamuoyu yoklamaları yapılıyor, anketler

Detaylı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! Clara Zetkin haklı olarak Kadının özgürlüğünün, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, emeğin sermayenin

Detaylı

TÜRKİYE DE ETNİK, DİNİ VE SİYASİ KUTUPLAŞMA. Dr. Salih Akyürek Fatma Serap Koydemir

TÜRKİYE DE ETNİK, DİNİ VE SİYASİ KUTUPLAŞMA. Dr. Salih Akyürek Fatma Serap Koydemir TÜRKİYE DE ETNİK, DİNİ VE SİYASİ KUTUPLAŞMA Dr. Salih Akyürek Fatma Serap Koydemir 30 Haziran 2014 ÇALIŞMANIN AMACI Kutuplaşma konusu Türkiye de çok az çalışılmış olmakla birlikte, birçok Avrupa ülkesine

Detaylı

BURSA KENT KONSEYİ BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NİN KATKILARIYLA

BURSA KENT KONSEYİ BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NİN KATKILARIYLA BURSA KENT KONSEYİ BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NİN KATKILARIYLA KENT KONSEYİ MEVZUATI YASA 5393 SAYILI BELEDİYE KANUNU (TC Resmi Gazete Tarih: 13 Temmuz 2005, Sayı 25874) Kent Konseyi MADDE 76 Kent Konseyi

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı