ALÂADDİN BAŞAR. Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 321. SÖZLER DEN DERSLER-7 YİRMİ ÜÇÜNCÜ - YİRMİ DÖRDÜNCÜ SÖZLER Alâaddin Başar

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ALÂADDİN BAŞAR. Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 321. SÖZLER DEN DERSLER-7 YİRMİ ÜÇÜNCÜ - YİRMİ DÖRDÜNCÜ SÖZLER Alâaddin Başar"

Transkript

1 Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 321 SÖZLER DEN DERSLER-7 YİRMİ ÜÇÜNCÜ - YİRMİ DÖRDÜNCÜ SÖZLER Alâaddin Başar Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu Tashih: Şerif Ali Arslan İç Düzen ve Kapak: Nurullah Bilekli ISBN: Baskı: Eylül 2017 Copyright Zafer Yayınları, 2017 Zafer Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Talatpaşa Mah. İmrahor Cad. Terasevler Sitesi No: 1-A Kâğıthane/İstanbul Tel: (0212) Faks: (0212) zafer@zafer.com twitter.com/zaferyayinlari facebook.com/zaferyayinlari Baskı-Cilt: Çınar Matbaacılık Yayıncılık San. Tic. Ltd. Şti. Yüzyıl Mah. Matbacılar Cad. Ata Han No: 34 Kat: 5 Bağcılar/İstanbul Tel: (0212) Matbaa Sertifika No: Bu eserin tüm yayın hakları, sertifika numaralı, Zafer Basın Yayın Turizm ve Bilg. Ürün. San. Tic. Ltd. Şti. ye aittir. Eserde yer alan metin ve resimlerin Zafer Basın Yayın Turizm ve Bilg. Ürün. San. Tic. Ltd. Şti. nin önceden yazılı izni olmaksızın, elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılması, yayınlanması ve depolanması yasaktır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu nun (FSEK), 21, 22 ve 23. maddelerine göre bu eserin işleme, çoğaltma ve yayma hakkı sertifika numaralı Zafer Basın Yayın Turizm ve Bilg. Ürün. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından, yazılı bir izinle sertifika numaralı Çınar Matbaacılık Yayıncılık San. Tic. Ltd. Şti. ye verilmiştir. ALÂADDİN BAŞAR

2 Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim, şu mübarek kelime İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcûdâtın lisân-ı hâl ile vird-i zebânıdır. Sözler

3

4 YİRMİ ÜÇÜNCÜ SÖZ Şu Söz ün iki mebhâsı vardır. ب س م الل ه الر ح م ن الر ح يم ل ق د خ ل ق ن ا ال ن س ان ف ى ا ح س ن ت ق و يم ث م ر د د ن اه ا س ف ل س اف ل ين ا ل ال ذ ين ا م ن وا و ع م ل وا الص ال ح ات BİRİNCİ MEBHÂS Îmanın binler mehâsininden yalnız beşini Beş Nokta içinde beyân ederiz. BİRİNCİ NOKTA: İnsan, nûr-u îman ile âlâ-yı illiyyîne çıkar, cennete lâyık bir kıymet alır. Ve zulmet-i küfür ile esfel-i sâfilîne düşer, cehenneme ehil olacak bir vaziyete girer. Çünkü îman, insanı Sâni-i Zülcelâl ine nisbet ediyor. Îman bir intisâbdır. Öyle ise insan, îman ile insanda tezâhür eden sanat-ı İlâhiye ve nukuş-u esmâ-i Rabbâniye itibârıyla bir kıymet alır. Küfür, o nisbeti kat eder. O kat dan sanat-ı Rabbâniye gizlenir, kıymeti dahi yalnız madde itibârıyla olur. Madde ise, hem fâniye, hem zâile, hem muvakkat bir hayât-ı hayvânî olduğundan kıymeti hiç hükmündedir. Bu sırrı bir temsîl ile beyân edeceğiz. Mesela, insanların sanatları içinde, nasıl ki maddenin kıymeti ile sanatın kıymeti ayrı ayrıdır. Bâzen müsâvi bâzen madde daha kıymettar bâzen oluyor ki beş kuruşluk demir gibi bir maddede beş liralık bir sanat bulunuyor. Belki bâzen, antika olan bir sanat, bir milyon kıymeti aldığı hâlde, maddesi beş kuruşa da değmiyor. İşte öyle antika bir sanat, antikacıların çarşısına gidilse, hârikapîşe ve pek eski hünerver sanatkârına nisbet ederek, o sanatkârı yâdetmekle ve o sanatla teşhîr edilse bir milyon fiyatla satılır. Eğer kaba demirciler çarşısına gidilse, 9

5 Üstat hazretleri Üçüncü Söz de Evet her hakikî hâsenat gibi cesaretin dahi membaı îmandır, ubûdiyettir. buyurur. Konuya bu cümlenin ışığında baktığımızda îmanın güzelliklerinin sayılamayacak kadar çok olduğu anlaşılır. İbadetin bütün çeşitleri ve güzel ahlakın bütün şubeleri ayrı birer güzelliktirler. Haramların tümünden sakınmak, bütün ömrünü helal dairesinde geçirmek, istikamet, adâlet, edep, hayâ, tebeş kuruşluk bir demir pahasına alınabilir. İşte insan, Cenâb-ı Hakk ın böyle antika bir sanatıdır ve en nâzik ve nâzenin bir mu cize-i kudretidir ki insanı bütün esmâsının cilvesine mazhar ve nakışlarına medâr ve kâinâta bir misâl-i musağğar sûretinde yaratmıştır. Eğer nûr-u îman, içine girse üstündeki bütün mânidar nakışlar o ışıkla okunûr. O mümin, şuûr ile okur ve o intisâbla okutur. Yani Sâni-i Zülcelâl in masnuuyum, mahlûkuyum, rahmet ve keremine mazharım gibi mânalarla insandaki sanat-ı Rabbâniye tezâhür eder. Demek Sâni ine intisâbdan ibâret olan îman, insandaki bütün âsâr-ı sanatı izhâr eder. İnsanın kıymeti, o sanat-ı Rabbâniyeye göre olur ve âyine-i Samedâniye itibârıyladır. O hâlde, şu ehemmiyetsiz olan insan, şu itibârla bütün mahlûkât üstünde bir muhâtab-ı İlâhî ve Cennet e lâyık bir misâfir-i Rabbânî olur. Eğer kat -ı intisâbdan ibâret olan küfür insanın içine girse, o vakit bütün o mânidar nukûş-u esmâ-i İlâhiye karanlığa düşer, okunmaz. Zira Sâni unutulsa, Sâni e müteveccih mânevî cihetler de anlaşılmaz. Âdeta baş aşağı düşer. O mânidar âlî sanatların ve mânevî âlî nakışların çoğu gizlenir. Bâkî kalan ve göz ile görülen bir kısmı ise, süflî esbâba ve tabîata ve tesâdüfe verilip nihayet sukût eder. Her biri birer parlak elmas iken birer sönük şişe olurlar. Ehemmiyeti yalnız madde-i hayvâniyeye bakar. Maddenin gâyesi ve meyvesi ise dediğimiz gibikısacık bir ömürde hayvânâtın en âcizi ve en muhtâcı ve en kederlisi olduğu bir hâlde yalnız cüz î bir hayât geçirmektir. Sonra tefessüh eder, gider. İşte küfür, böyle mâhiyet-i insaniyeyi yıkar, elmastan kömüre kalbeder. Tîn Sûresinde geçen bu âyet-i kerîmelerin meâlleri şöyledir: Muhakkak ki, biz insanı en güzel bir biçimde yarattık. Son- ra onu, aşağıların aşağısına indirdik. Ancak, îman edip salih amel işleyenler başka. (Onlar için devamlı bir mükâfat vardır.) (Tîn Sûresi, 4-6) Bu Söz ün iki mebhâsında bu üç âyet-i kerîmenin manevî tefsiri yapılmıştır. En güzel biçimde yaratılmak (ahsen-i takvîm) ne demektir? İnsan âlâ-yı illiyyîne, yani manen en yüksek mertebelere nasıl çıkar ve esfel-i safilîn olan en aşağı derecelere nasıl iner? konuları on ayrı bahiste değişik yönleriyle açıklanmıştır. Burada sadece şunu ifade edelim ki, insan istidat yönüyle bütün mahlûklardan üstündür. Bu büyük sermayeyi Allah ın razı olduğu şekilde kullanan insanlar, hem dünyada manen yükselirler, hem de ahirette ebediyen mükâfat görürler. Bu sermayeyi nefsin arzuları ve şeytanın vesveseleri doğrultusunda kullananlar ise hem bu dünyada küfür ve isyan ehli olmak gibi en aşağı derekelere düşerler, hem de ahirette cehennem azabına maruz kalırlar. Her doğan çocuk İslâm fıtratı üzere dünyaya gelir. hakikatince, bütün insanlar ahsen-i takvîmde yaratılmışlardır. Esfel-i safilîne indirilmeleri onların kendi iradelerini yanlış kullanmaları sonunda olmuştur. Îmanın binler mehâsinine birkaç örnek 10 11

6 vazu, merhamet, ikram ve ihsân gibi sayısız güzellikler hep îmanın meyveleridirler. Âlâ-yı illiyyîn ve esfel-i sâfilîn Âlâ-yı illiyyîn, yücelerin yücesi, yüksek mertebelerin en üstünü demektir. Bu ifade öncelikle, cennetteki en yüksek saâdet menzilleri ve en ileri mükâfat mertebeleri olarak anlaşılmaktadır. Ancak, insan o makâmlara bu dünyada liyakat kazanır. Bu yönüyle baktığımızda insan âlâ-yı illiyyîne bu dünyada çıkar, yüksek mânevî mertebelere bu dünyada erer. Türkçemizdeki yaygın kullanılışıyla büyük adam olur. Esfel-i sâfilîn de bunun zıddı olup aşağıların aşağısı demektir. Bu da cehennemdeki en aşağı menzilleri ve en büyük azapları hatıra getirmekle birlikte, insan o azaplara bu dünyada işlediği kötü amelleriyle maruz kaldığına göre esfel-i sâfilîne bu dünyada düşülmekte ve o azaplar da burada hazırlamaktadır. Nûr-u îman Nur, zulmetin zıddıdır. En büyük karanlık küfür karanlığıdır. Kendi varlığını ve bütün bir âlemi sahipsiz, yaratıcısız kabul etmek kalbin ve aklın karanlıkta kalması demektir. Göz nuruyla eşyanın varlığı göründüğü gibi, îman nuruyla da bütün varlık âlemini yaratan, tanzim eden, bütün canlılara hayat bahşeden Cenâb-ı Hakk ın varlığı görülür. İlim de bir nurdur. O nur ile cehâlet karanlıkları ortadan kalkar. Akıl, ilim nuruyla bu kâinâtın sahipsiz olamayacağını görür, kalp de O nun varlığına inanmakla nurlanır. İnsan maddî gözüyle sadece karşısındaki eşyayı görebilir- ken ve ilmiyle ancak hazır zamandaki varlıkları ve olayları bilirken îman nuruyla meleklerin ve ruhanîlerin varlığını görür; kabrin ötesini, mahşeri, mîzanı, cennet ve cehennemi bilir. Îmanın intisâb olması İntisâb, insanın Allah a inanması, kendisini O nun kulu olarak bilmesi, O na sığınması ve O nun emirleri dairesinde hareket etmeye karar vermesidir. Nisbet ve intisâb arasında şöyle bir fark vardır. Süleymaniye Camii için Bu cami Mimar Sinan ın eseridir. dediğimizde o camiyi Sinan a nisbet etmiş oluruz. O cami, şuurlu olsa da Ben Sinan ın eseriyim. dese bu bir intisaptır. Yani kendini Sinan a nisbet etmiş, onun eseri olduğunu bilmiş ve kabul etmiştir. İnsanın da Ben Allah ın kuluyum, O nun eseri, O nun sanatıyım. Her şeyim O nun ihsân ve ikramıdır. demesi onun Allah a îman etmesi demektir ve bu îman aynı zamanda bir intisaptır. İnsan bir âlimden ders aldığında onun talebesi olur, bu talebelik bir intisaptır. O kişiden söz edilirken falanın talebesi derler ve onu hocasına nisbet ederek tanıtırlar. Keza bir mürşide intisâb eden kişi de onun müridi olmuş olur ve bu intisâb ile bilinir ve tanınır. Îman en büyük intisaptır. Yaratılışlarını hiç düşünmeyen kimseler yanında, kendilerini batıl ilâhlara nisbet eden, onlara tapan ve onlardan medet dileyen kimseler de vardır. Îman, Allah a O nun bildirdiği gibi inanmakla kalbe yerleşir. Bundan dolayı batıl inançlara, gerçek mânasıyla, îman denilmez

7 Bu intisâb sayesinde insanın, sanat-ı İlâhîye ve nukuş-u esmâ-i Rabbaniye itibâriyle bir kıymet alması İnsanın gerçek kıymeti, Allah ın ahsen-i takvîmde yarattığı en güzel ve en mükemmel mahlûk olmasındadır. Îman etmekle bu büyük kıymetin farkına varan insan, kendinde tecelli eden İlâhî isimlerin her birini düşündükçe hem Rabbine şükreder, hem de Allah katındaki kıymeti bu tefekkürle daha da artar. Allah ın ihya (hayat verme) fiilinin ve Muhyi (hayatı veren) isminin de yine en güzel ve mükemmel şekilde insanda tecelli etmesi insana ayrı bir kıymet kazandırır. Balıklardan aslanlara, cinlerden meleklere kadar bütün canlılara hayat ihsân eden Allah, bu en büyük nimetini, en mükemmel şekilde insanda sergilemiştir. Keza, rızıklandırma fiili ve Rezzak ismi de en ileri derecede insanda icra edilmiş ve kendini okutmuştur. İnsana ihsân edilen rızıklar saymakla bitmez. Bazı hayvanlar, miktar olarak, insandan daha fazla yeseler bile, bu kadar çeşitli ve lezzetli nimetler hiçbir hayvana ihsân edilmemiştir. Bir bütün olarak bedeninin ve ona takılı her bir organının şekline bakan mü min, Allah ın tasvir fiilinin ve Musavvir isminin en mükemmel olarak bu bedende tecelli ettiğini düşünür. Anne rahminde kendinden hiç haberi yokken, iç içe karanlıkların ötesinde ona bu mükemmel bedenin ihsân edilmesinden dolayı kalbi şükür ve minnet duygularıyla dolar. Diğer esmâ-i İlâhiyeyi de aynı şekilde düşündüğümüzde, insanın her bir ismin tecellisiyle ayrı bir şeref kazandığını ve ayrı bir kemâl bulduğunu anlar ve Rabbimize esmâ-i İlâhîyenin tecellileri sayısınca hamd ve şükrederiz. Biz İlâhî sanatlardan ancak gözümüze çarpan ve nazar sahamıza girenleri bir derece tefekkür ediyor ve Allah ın ne kadar büyük ve üstün bir sanatı olduğumuzu anlamaya çalı- şıyoruz. Rabbimizin çok daha derin ve ince sanatlarını göremiyoruz. İlgili bilim adamlarımızın kendi sahalarında verdikleri örnekler hem onları, hem de dinleyen herkesi hayretler içinde bırakıyor. Bin defa büyütüldüğünde ancak küçük bir nokta kadar görülebilen bir hücrede, beş bin tane gen bulunduğunu ve yine insanın her hücresinde bütün organlarının mânevî planının mevcut olduğunu dinlediğimizde Allah ın sonsuz kudreti gibi sonsuz ilim ve hikmetine de akıl erdiremeyeceğimizi çok iyi anlıyoruz. İnsanın gerçek kıymeti, ruhunun melekleri çok gerilerde bırakan istidatlarla donatılmış bulunmasında ve onun hanesi olan bedeninin, yaklaşık, yüz trilyon hücreden yapılmış bir kudret ve hikmet mu cizesi olmasında aranmalıdır. İnsanın makâm ve servet yönüyle başka insanlardan üstün olması ve onların nazarında büyük addedilmesi, bu gerçek kıymet yanında kayda değmeyecek kadar küçük ve önemsiz kalır. Küfür zulmetinin sanat-ı Rabbaniyeyi gizlemesi Nur larda geçen, Vezaif-i Eşyâ tabir edilen hidemat-ı meşhude, onların ubûdiyetlerinin ünvanlarıdır. hakikati, kâfirlerin bütün organları, hücreleri ve duyguları için de geçerlidir. Bunların her birinin kendine mahsûs bir tesbîhi ve ibadeti vardır. Şu var ki, inanmayan insanlar bu tesbîhlerin farkında değildirler. Karanlıkta kitap okunamaması gibi, onlar da ruhlarındaki küfür karanlığı sebebiyle kendi vücutlarında sergilenen esmâ ve sıfat tecellilerini okuyamazlar. Sadece dünya için çalışır, menfaat peşinde koşar, sefih bir hayat sürerler. Düşünmeden yaşar, şükretmeden yer ve içerler. Ve âyet-i kerîmede haber verildiği gibi, hayvan gibi hattâ onlardan daha aşağı bir hayat geçirirler

8 ... Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar. (Furkan Sûresi, 44) Bülbül bahsinde geçen şu ifadeler bir yönüyle, bunlar için de geçerlidir. Lâakal, saat gibi sana evkatını bildirir. Kendisi bilmiyor, ne yapıyor. Bilmemesi, senin bildiğine zarar vermez. (Sözler) Madde ise hem fânîye, hem zâile, hem muvakkat bir hayât-ı hayvânî olduğundan kıymeti hiç hükmündedir. Risalelerde insanın nebatî, hayvanî ve insanî olmak üzere üç ayrı cihetinin bulunduğu nazara verilir. Bir risalede ise bu üç cihete bir dördüncü olarak îmanî cihet ilave edilir. İnsanın nebatî ciheti, bitkilerle ortak olduğu özelliklerdir. İnsanın bedeni de bir çekirdeğin toprağa atılması gibi ana rahmine atılır. Orada rahim duvarına tutunarak büyümesini sürdürür. Bu dönemde bedene henüz ruh gelmediğinden ilk aylardaki büyümesi bitkilerle çok benzerlik gösterir. Ruhun ilka edilmesiyle hayvanî hayat başlar. İnsanın hayvanlarla ortak cihetleri yemesi ve içmesi, görmesi, işitmesi, yürümesi, hayvanlara benzer şekilde çoğalmasıdır. İnsanlık akılla başlar. Düşünme, fikir yürütme, delilleri bir araya getirerek hüküm çıkarma, kâinâttaki varlıkların faydalarını araştırma gibi özellikler hiçbir hayvanda bulunmaz. Bu düşünme nimeti, yerinde kullanılırsa insanı îmana ulaştırır. Üstat hazretleri bir risalesinde İnsaniyet-i Kübra olan İslâmîyet ifadesini kullanıyor. Bu risalenin bir dersinde de insaniyetin îman ile insaniyet olduğunu beyan ediyor. Muvakkat bir hayât-ı hayvânî ifadesi, insanın hayvanlarla ortak olan yönünün geçici olduğunu, dünyadan alacağı zevk ve lezzetlerin ölümle son bulacağını ders verir. İnsan nebatî ve hayvanî cihetlerin ötesine geçerek insanlık şerefine kavuştuğu ve bu büyük sermayeyi yerinde kullandığı takdirde, hayatı sadece bu geçici dünya hayatına münhâsır kalmaz. Bu kısa hayat ile ebedî bir saâdet kazanabilir. Yediğimiz gıdaların bir süre sonra ortadan kaybolmaları, öğrendiğimiz şeylerin ise devam etmeleri, insanın hayvanî cihetinin muvakkat olduğunu, ruhuna mal ettiği güzelliklerin ise devamlı olduğunu göstermektedir. İşte insan, Cenâb-ı Hakk ın böyle antika bir sanatıdır ve en nâzik ve nâzenin bir mu cize-i kudretidir ki insanı bütün esmâsının cilvesine mazhar ve nakışlarına medâr ve kâinâta bir misâl-i musağğar sûretinde yaratmıştır. Üstat hazretleri, Risale-i Nur un Kur ân ın mânevî bir tefsiri olduğunu beyan ediyor. Bu risalenin başında yer alan ilk âyet-i kerîmede insanın ahsen-i takvîmde yaratıldığı haber veriliyor. Ahsen-i takvîmin ne olduğunu Üstat hazretleri bu risalenin on ayrı bahsine serpiştirmiş bulunuyor. Yani risaleye konu olan âyet-i kerîmelerin mânevî tefsiri bu on bahiste çeşitli yönleriyle çok açık, geniş ve mükemmel olarak ortaya konuluyor. İşte bu cümlede de ahsen-i takvîmin tefsiri yapılmış oluyor. Şöyle ki, her varlık Allah ın bir sanat eseri olmakla birlikte insan için antika bir sanat ifadesinin kullanılmasıyla, onun diğer sanat eserlerinden üstünlüğüne işâret edilmiş, keza her mahlûk Allah ın bir kudret mu cizesi olduğu hâlde insan için en nâzik ve nâzenin bir mu cize-i kudretidir denilmekle hem ondaki sanat inceliklerine, hem de başka varlıkların onun nazıyla oynar gibi ona hizmet etmelerine dikkat çekilmiştir. Bu iki noktanın hemen arkasından ahsen-i takvîmin çok 16 17

9 önemli bir cihetine yer verilmiş ve insanın bütün İlâhî isimlerin cilvesine mazhar olduğu ifade edilmiştir. Allah ın her ismi güzeldir. Bir varlıkta bu güzel isimler ne kadar fazla tecelli ederse o varlık diğerlerinden o kadar üstün olur. Mesela, cansız varlıklarda Allah ın Hâlık, Mâlik, Sâni gibi birkaç ismi tecelli eder. Onlarda Rezzâk, Basîr, Semi, Şâfi gibi isimler tecelli etmediğinden canlı varlıklardan daha aşağı mertebede kalırlar. İnsan, kendisinde bütün İlâhî isimlerin tecelli etmesiyle meleklerden daha üstün bir mâhiyete sahip olmuştur. Meleklerde, Rezzâk, Şâfi, Ğaffar, Tevvab gibi birçok isim tecelli etmez. Buna göre ahsen-i takvîmin bir mânası, insanda bütün isimlerin tecelli etmiş olmalarıdır. Devamında nakışlarına medâr ifadesi geçiyor. Medâr, devir edilen yer, dönülen mekân demek ise de burada mecazî olarak şu mâna için zikredilmiş oluyor: İlâhî isimlerin nakışları insanda kendini gösteriyor. Bir doktor, hastasının bütün problemlerini tespit ettikten sonra çare arayışına girmekle, sanki o hastanın etrafında döner gibidir. Buradaki dönme ifadesi, maddî mânada devretmek değil, o problemin çözümü etrafında her türlü gayreti gösterme mânasındadır. İnsanın ahsen-i takvîmde yaratılmış olmasının üçüncü bir yönü olarak kâinâta bir misâl-i musağğar olduğuna dikkat çekiliyor. Misâl-i musağğar, küçültülmüş misâl demek olup, kâinâttaki bütün âlemlerin insanda küçük ölçüde temsil edildiklerini ifade eder. Mâhiyet-i insaniye, şu kâinâtın bir misâl-i musağğarı olduğundan, âdeta âlemde ne varsa insanda numunesi vardır. (Sözler) Bu konu Nur un birçok dersinde işlenmiş ve insanın hafızasının levh-i mahfuzdan, hayalinin âlem-i misâlden, kemiklerinin taşlardan, etlerinin topraktan, vücudundaki muhtelif akıntıların nehirlerden haber verdikleri, onların küçük misâlleri oldukları ifade edilmiştir. İnsan bedeninde yer alan elementler de, dış âlemde görev yapan elementler âleminden birer küçük numune gibidirler. Mesela, insan bedeninde bulunan dört gram demir, dünyadaki bütün demir madenlerinin bir küçük misâlidir. Eğer nûr-u îman, içine girse üstündeki bütün mânidar nakışlar o ışıkla okunur. O mümin, şuûr ile okur ve o intisapla okutur. Bir kitapta yazılan bütün ilmî hakikatler ancak ışıkta okunabilir. Karanlık, bütün bu mânaları perdeler ve okumayı engeller. Îman nuru da İlâhî eserlerin okunup anlaşılmalarını temin eder. Îmanlı bir insan, kendisini Allah ın eseri, O nun kudret kalemiyle yazılmış çok hikmetli bir mektup olarak değerlendirir. Bir harf kâtipsiz olamayacağından, insan gibi her organı hakkında ciltlerle kitaplar yazılmış bir ilim ve hikmet hazinesinin kendi kendine yazılmış olamayacağını bilir. Allah a intisâb etmekle bütün bu mânaları O nun ilim ve hikmet tecellileri olarak değerlendirir. Başkalarına da aynı hakikati ders verir. İnsanın kıymetinin sanat-ı Rabbâniyeye göre ve âyine-i Samedaniye itibârıyla olması Rab varlıkları kademeli olarak terbiye ederek son ve mükemmel şekline getiren demektir. Allah, Rabbü l-âlemîndir. Yumurtaları terbiye ederek kuşlar veya balıklar yarattığı gibi, çekirdekleri terbiye ederek ağaç mertebesine çıkarmakta, insan nutfelerini terbiye ederek gören, işiten, anlayan, konuşan canlılar hâline getirmektedir

10 Sanat-ı Rabbaniye ifadesinde, bu İlâhî sanatların insan sanatlarıyla bir mukayesesi nazara verilmektedir. Mesela, Mimar Sinan taşlardan kubbeler, mihraplar, köprüler, minareler yapmakla hârika sanatlar sergilemekle birlikte, taşları o terbiye etmiş değildir. Yerküresi önceleri güneşten kopmuş bir ateş kümesi iken o ateş, önce akıcı bir madde hâline getirilmiş ve o mayinin de farklı terbiyeler görmesiyle taşlar, topraklar, denizler, ormanlar yaratılmıştır. İşte insan bedeninin temel taşları olan elementlerin her biri farklı bir terbiyeden geçerek mevcut hâllerine kavuştukları gibi, bu elementler de yine farklı terbiyelerden geçerek et, kemik, kan, beyin, ciğer, göz, kulak, saç, deri hâline gelmişlerdir. Âyine-i Samedaniye ifadesine gelince: Bilindiği gibi Samed her şey kendisine muhtaç bulunan, kendisi ise hiçbir şeye muhtaç olmayan demektir. Samed ismi her varlıkta belli bir ölçüde tecelli eder. Ancak bu tecelli en ileri derecede insanda kendini gösterir. Mesela bir taş, var olmak için Allah a muhtaçtır, Allah ise onun varlığına muhtaç değildir. Bir ağaç ise meyve vermek için güneşe, havaya, suya muhtaçtır. Allah ise o ağaca ve meyvelerine muhtaç değildir. Muhtaç olma mânâsı, en ileri derecesiyle ve en geniş ölçüde insanda sergilenir. İnsan taşa da muhtaçtır, ağaca da; denize de muhtaçtır, balıklarına da... İnsanın ihtiyaçları kâinât ve içindeki eşyayı çok gerilerde bırakır. Onun en büyük ihtiyacı, kendisini ve ona hizmet eden bütün varlıkları yaratan Rabbini bilmek, tanımak, O na îman ve muhabbet etmek, O ndan yardım dilemek, O na tevekkül edip teslim olmaktır. İşte insan, özellikle bu yönüyle, âyine-i Samed olma noktasında bütün varlıkları çok gerilerde bırakır. İnsanın muhatab-ı İlâhî ve cennete layık bir misâfir-i Rabbanî olması Cenâb-ı Hak, kelam sıfatıyla meleklerle de konuşur, insanlar ve cinlerle de. Bu konuşma hayvanlar âleminde ilham şeklinde kendini gösterir. Her hayvan, İlâhî ilhamla rızkını arar bulur, düşmanlarını tanır, onlardan sakınır; hastalığına şifa olacak bitkileri yine aynı ilhamla bulur. Şu var ki, Cenâb-ı Hakk ın kelam sıfatı, en ileri derecede vahiylerle kendini gösterir. Kur ân daki İlâhî hitapların bir kısmında mutlak olarak bütün insanlara, bir kısmında ise îman eden insanlara mesajlar verilir. İnsanlarla cinlere ortak olarak yapılan hitaplar da vardır. İşte ahsen-i takvîmin bir yönü de insanın İlâhî kelamlara diğer varlıklardan daha fazla muhatap olmasıdır. Bu hitaplardaki esas maksat insanın, Üstat hazretlerinin ifadesiyle cennete layık bir kıymet almasıdır. Kâinâttaki güneş, yağmur, toprak gibi tekvinî âyetlerle bitkiler âlemini terbiye eden ve onları insanlara rızık olacak bir dereceye yükselten Cenâb-ı Hak, Kur ân-ı Kerîm in âyetleriyle de insanı cennete layık bir misâfir-i Rabbanî olarak terbiye etmektedir. Bu âyetler, temelde iki maddede toplanabilir; îmana ve salih amele dâir âyetler. Îman âyetleriyle kalbi nurlanan ve inkişaf eden bir mü min, salih amellerle de Allah ın itaatkâr bir kulu olduğunu sergilemekte ve kendisi için hazırlanmış bulunan cennete layık bir kul olmaya çalışmaktadır. İKİNCİ NOKTA: Îman nasıl ki bir nûrdur, insanı ışıklandırıyor, üstünde yazılan bütün mektubât-ı Samedâniyeyi okutturuyor. Öyle de kâinâtı dahi ışıklandırıyor. Zaman-ı mâzi ve müstakbeli zulümattan kurtarıyor. Şu sırrı, bir vâkıa

11 da ا لل ه و ل ال ذ ين ا م ن وا ي خ ر ج ه م م ن الظ ل م ت ا ل الن ور âyet-i kerîmesinin bir sırrına dâir gördüğüm bir temsîl ile beyân ederiz. Şöyle ki: Bir vakıa-i hayâliyede gördüm ki, iki yüksek dağ var, birbirine mukâbil. Üstünde dehşetli bir köprü kurulmuş. Köprünün altında pek derin bir dere... Ben o köprünün üstünde bulunuyorum. Dünyâyı da her tarafı karanlık, kesîf bir zulümât istilâ etmişti. Ben sağ tarafıma baktım, nihâyetsiz bir zulümât içinde, bir mezar-ı ekber gördüm, yani tahayyül ettim. Sol tarafıma baktım, müthiş zulümât dalgaları içinde azîm fırtınalar, dağdağalar, dâhiyeler hazırlandığını görüyor gibi oldum. Köprünün altına baktım, gâyet derin bir uçurum görüyorum zannettim. Bu müthiş zulümâta karşı, sönük bir cep fenerim vardı. Onu isti mâl ettim. Yarım yamalak ışığıyla baktım. Pek müthiş bir vaziyet bana göründü. Hattâ önümdeki köprünün başında ve etrafında öyle müthiş ejderhalar, arslanlar, canavarlar göründü ki Keşke bu cep fenerim olmasa idi, bu dehşetleri görmese idim. dedim. O feneri hangi tarafa çevirdim ise öyle dehşetler aldım. Eyvah! Şu fener, başıma belâdır. dedim. Ondan kızdım, o cep fenerini yere çarptım, kırdım. Güya onun kırılması, dünyâyı ışıklandıran büyük elektrik lambasının düğmesine dokundum gibi, birden o zulümât boşandı. Her taraf o lambanın nûru ile doldu. Her şeyin hakîkatini gösterdi. Baktım ki o gördüğüm köprü gâyet muntazam yerde, ova içinde bir caddedir. Ve sağ tarafımda gördüğüm mezâr-ı ekber; baştan başa güzel, yeşil bahçelerle, nûranî insanların taht-ı riyasetinde ibâdet ve hizmet ve sohbet ve zikir meclisleri olduğunu fark ettim. Ve sol tarafımda fırtınalı, dağdağalı zannettiğim uçurumlar, şâhikalar ise süslü, sevimli, câzibedâr olan dağların arkalarında azîm bir ziyâfetgâh, güzel bir seyrangâh, yüksek bir nüzhetgâh bulunduğunu hayâl meyal gördüm. Ve o müthiş canavarlar, ejderhâlar zannettiğim mahlûklar ise mûnis deve, öküz, koyun, keçi gibi hayvânât-ı ehliye olduğunu gördüm. Elhamdülillâhi ا لل ه و ل ال ذ ين ا م ن وا ي خ ر ج ه م م ن الظ ل م ت ا ل الن ور alâ nuri l-îman diyerek âyet-i kerîmesini okudum, o vâkıadan ayıldım. İşte o iki dağ; mebde-i hayât, âhir-i hayât yani âlem-i arz ve âlem-i berzahtır. O köprü ise hayât yoludur. O sağ taraf ise geçmiş zamandır. Sol taraf ise istikbâldir. O cep feneri ise, hodbîn ve bildiğine itimâd eden ve vahy-i semâvîyi dinlemeyen enaniyet-i insaniyedir. O canavarlar zannolunan şeyler ise âlemin hâdisâtı ve acîb mahlûkâtıdır. İşte enaniyetine itimâd eden, zulümât-ı gaflete düşen, dalâlet karanlığına mübtelâ olan adam, o vâkıada evvelki hâlime benzer ki o cep feneri hükmünde nâkıs ve dalâlet-âlûd ma lûmat ile zaman-ı mâzîyi bir mezâr-ı ekber sûretinde ve adem-âlûd bir zulümât içinde görüyor. İstikbâli gâyet fırtınalı ve tesadüfe bağlı bir vahşetgâh gösterir. Hem her birisi, bir Hakîm-i Rahîm in birer memûr-u musahharı olan hâdîsat ve mevcûdatı muzır birer canavar hükmünde bildirir. و ال ذ ين ك ف ر وا ا و ل ي اؤ ه م الط اغ وت ي خ ر ج ون ه م م ن الن ور ا ل الظ ل م ت hükmüne mazhar eder. Eğer hidâyet-i İlâhiye yetişse, îman kalbine girse, nefsin fir avuniyeti kırılsa, Kitabullah ı dinlese, o vâkıada ikinci hâlime benzeyecek. O vakit birden kâinât bir gündüz rengini alır, nûr-u İlâhî ile dolar. Âlem ا لل ه ن ور الس م و ات و ال ر ض âyetini okur. O vakit zaman-ı mâzi, bir mezar-ı ekber değil, belki her bir asrı bir nebînin veya evliyânın taht-ı riyasetinde, vazîfe-i ubûdiyeti îfâ eden ervâh-ı sâfiye cemâatlerinin vazîfe-i hayâtlarını bitirmekle Allâhü ekber diyerek makâmât-ı âliyeye uçmalarını ve müstakbel tarafına geçmelerini kalb gözü ile görür. Sol tarafına bakar ki dağlar-misâl bâzı inkılâbat-ı berzahiye ve uhreviye arkalarında cennetin bağlarındaki saâdet saraylarında kurulmuş bir ziyâfet-i Rahmâniyeyi o nûr-u îman ile uzaktan uzağa fark eder. Ve fırtına ve zelzele, tâun gibi hâdiseleri birer musahhar memûr bilir. Bahar fırtınası ve yağmur 22 23

Îmânın binlerle güzelliği vardır. Bu hutbede bunlardan yalnız beşini beyan edeceğiz: Bu beş noktayı evvela kısaca ifade ederek sonra izahına başlayacağız. 1 Îmân; insanı Sani-i Zülcelaline nisbet ettiren

Detaylı

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar Yayınevi Sertifika No: 14452 Yayın No: 238 HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu İç Düzen: Nurullah Bilekli Kapak Tasarımı: Cemile Kocaer

Detaylı

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ) KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ) ب ت خ ح ج ث Dil ucu ile üst uçlarından ا ذ ر ز Boğazın ağza en yakın olan kısmından Dil ucu ile üst diplerinden Peltektir. Boğazın orta kısmından Dudaklar

Detaylı

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua DUANIN ÖNEMİ Dua, insanda doğuştan var olan bir duygudur. Bu sebeple bütün dinlerde dua mevcuttur. Üstün bir varlığa inanan her insan, hayatının herhangi bir anında dua ihtiyacını hisseder. Çünkü her insan,

Detaylı

_MEYVENIN ÇEKİRDEĞİ AĞACIN ÇEKİRDEĞİN NE AYNDIR NE GAYRDIR..._

_MEYVENIN ÇEKİRDEĞİ AĞACIN ÇEKİRDEĞİN NE AYNDIR NE GAYRDIR..._ Haftasonu müzakeresine davetlisiniz HERKESİN ENESİ AYNI MI _MEYVENIN ÇEKİRDEĞİ AĞACIN ÇEKİRDEĞİN NE AYNDIR NE GAYRDIR..._ SUAL: *PEKİ MEYVELERİN ÇEKİRDEKLERİ BİRBİRİYLE AYNI MI?* MÜZAKEREDE FARKLI FARKLI

Detaylı

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu. س ي د ن ا و ن ب ي ن ا م ح م د صلى تعالى عليه و سل م İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu. 1 ا ب ى ب ك ر ب ن الص د يق 30 ث اب ت ب ن ا ق ر م 2

Detaylı

Yayınevi Sertifika No: 14452. Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

Yayınevi Sertifika No: 14452. Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS Yayınevi Sertifika No: 14452 Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu İç Düzen ve Kapak: Cemile Kocaer ISBN: 978-605-9723-51-0 1. Baskı:

Detaylı

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10 DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. 5-6, 1-), 5-6, 2-) 5-6 3-) 40 HADİS YARIŞMASI 5-6, 4-) 5-6, 5-) 5-6, 6-) 5-6, 7-) 5-6, 8-) 5-6, 9-) 5-6, 10-) 5-6, 11-) 5-6, 12-)

Detaylı

Fatiha Suresi ve Meali

Fatiha Suresi ve Meali Fatiha Suresi ve Meali 1 / 5 2 / 5 1- FÂTİHA SÛRESİ (1) [Mekke devrinde nâzil olmuştur, 7 âyettir.] Kovulmuş şeytadan Allah'a sığınırım! 1- Rahmân, Rahîm olan Allah ın ismiyle. (2) 2- Hamd, âlemlerin Rabbi

Detaylı

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır. - MAHMUT TOPTAŞ Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır. Rabbim, Adem aleyhisselamı yaratıp meleklere secde etmesini emrettiğinde yalnız İblis/şeytan secde etmemiş ve gerekçesini

Detaylı

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm 11 1 Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm Müslümanların, bilhassa idareci konumundakilerin

Detaylı

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur. 3 1 Değerli Kardeşim; Unutma! Dünya hayatı çabuk geçer, önemli olan bu dünya hayatında kendine, ailene, ümmete ve tüm insanlığa ne kadar faydalı olduğuna bakman ve bunun muhasebesini yapmandır. Toplumun

Detaylı

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi Allâhu Ekber Allâhu Ekber Allâhu Ekber Allâhu Ekber Lâ ilâhe illallâhü vallâhü Ekber. Allâhu Ekber ve lillâhil'hamd, Allâhu Ekberu kebiiraa velhamdülillahi kesiiraa ve sübhaanallaahi bükratev ve esıila

Detaylı

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz? Sorularlarisale.com Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz? "Şeriat" denildiğinde, daha çok dinin ahkâm kısmı anlaşılır. Kur'an-ı Kerîm,

Detaylı

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25 136. Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, uzak bir sapıklıkla

Detaylı

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Kolay Yolla Kur an ı Anlama بسم هللا الرحمن الرحيم Kolay Yolla Kur an ı Anlama Ders 15 #kuranianlama Bu derste Kur an: Övme, Rukü, secde غ ف ر & ص ب ر ظ ل م ض ر ب : bilgisi Dil Eğitim ipucu: Alışkanlık haline getirme ve davranışlara

Detaylı

Fatiha Suresi'nin Tefsiri ve Faydaları

Fatiha Suresi'nin Tefsiri ve Faydaları Fatiha Suresi'nin Tefsiri ve Faydaları Şeyh'ul İslam Muhammed ibni Abd'il Vehhab (rahimehullah), Mecmu a et-tevhid, 19-20 www.at-tawhid.org 1 Allah şöyle buyurmaktadır: {ال ح م د ل ل ه ر ب ال ع ال م ين

Detaylı

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Question Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Answer: Bazı özellikler değişik ve birçok şey ve bireylerde

Detaylı

Otuz Üçüncü Söz'ün Otuz Birinci Pencere'sini izah eder misiniz?

Otuz Üçüncü Söz'ün Otuz Birinci Pencere'sini izah eder misiniz? Sorularlarisale.com Otuz Üçüncü Söz'ün Otuz Birinci Pencere'sini izah eder misiniz? "Otuz Birinci Pencere" ["Muhakkak ki biz insanı en güzel bir ل ق د خ ل ق ن ا ا لا ن س ان ف ى ا ح س ن ت ق و يم و ف ى ا

Detaylı

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi İmam Tirmizi nin Sıfatlar Hususundaki Mezhebi İmam Ebu İsa Muhammed İbni İsa Tirmizi (209H-274H) Cami'u Sünen Tirmizi www.almuwahhid.com 1 بسم هللا الرحمن الرحيم İmam Tirmizi de kendi dönemindeki hadis

Detaylı

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Kolay Yolla Kur an ı Anlama بسم هللا الرحمن الرحيم Kolay Yolla Kur an ı Anlama Ders 18 #kuranianlama Bu derste Kur an: Dua ال : bilgisi Dil ق ق ام Eğitim ipucu: Başarının temeli Bu derste 7 yeni kelimeyle Kur'an da 2466 defa tekrar

Detaylı

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR Ders : 203 Konu : ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR Rıza kelimesi sözlükte; memnun olma, hoşnut olma, kabul etme ve seçme anlamlarına gelir. Genel olarak rıza; Allah ın hüküm ve kazasına

Detaylı

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Dr. Öğr. Ü. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com EĞİTİM Bireyin kendi iradesi ile belirli bir program dahilinde davranış kazandırma, davranış geliştirme, davranış değiştirme

Detaylı

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK Bakara Suresi 285-286 Ayetlerinin Tilaveti Ve Tecvid Tahvilleri Ünite 4 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK 1 Ünite 4 BAKARA SURESİ 285-286 AYETLERİ TİLAVET

Detaylı

AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ

AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ BİLİM ve İNSAN VAKFI ELMALILI HAMDİ YAZIR KUR AN AKADEMİSİ KUR ÂN-I KERÎM EĞİTİM ve ÖĞRETİM PROGRAMLARI TASHÎH-İ HURÛF DERSLERİ AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ Hazırlayan : Yrd. Doç. Dr. Fatih Çollak 1 ÂYETLERİN

Detaylı

118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ:

118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ: 118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ: الرحيم الرحمن الله بسم * ا ن ا ش ه ر ف ي ا ن ز ل ن اه ت ن ز ل ال ق د ر ل ي ل ة ال م ل اي ك ة و م ا و الر وح ا د ر اك م ا ل ي ل ة ال ق د ر * ل ي ل ة ال ق د ر خ ي

Detaylı

144. SOHBET ÖNEMLİ İMTİHAN: DİL

144. SOHBET ÖNEMLİ İMTİHAN: DİL 144. SOHBET 12.01.2018 ÖNEMLİ İMTİHAN: DİL Allah (cc), Rahman suresinde insanlara rahmetinin tecellisi olarak verdiği nimetleri zikretmektedir. Vermiş olduğu sonsuz nimetler içerisinde, insanı yaratıp

Detaylı

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır EYLÜL 2014 VE ÖNCESİ TARİH BASKILI ARAPÇA IV DERS KİTABINA İLİŞKİN CETVELİ Değiştirilen kelimeler yuvarlak içinde gösterilmiştir. 1. Ünite 1, sayfa 5, son satır 4. ت ض ع أ ن ث ى الا خ ط ب وط تم وت ج وع

Detaylı

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2)

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2) 150. Sohbet - 23.02.2018 TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2) Lûgatte tevhîd, "bir şeyin bir olduğuna hükmetmek ve onun bir olduğunu bilmektir." 1 İşte bu mânada tevhîd, her şeyi Bir e yani yegâne tek olan

Detaylı

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV) BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV) ي و ه و ال ذ ي م د األ ر ض و ج ع ل ف يه ا ر و اس اث ن ي ن ي غ ش ي الل ي ل الن ه ا ر إ ن ف ي ذ ل ك م ت ج او ر ات و ج ن ات م ن أ ع ن اب و ز ر ع و ن يل ص ن و

Detaylı

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK Yâsîn Suresi 13-27 Ayetlerinin Tilaveti Ve Tecvid Tahvilleri Ünite 6 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK 1 Ünite 6 YÂSÎN SURESİ 13-27 AYETLERİ TİLAVET VE

Detaylı

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) ا ي اك ن ع ب د و ا ي اك ن س ت ع ني (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) 1 و م ا ا م ر وا ا ل ل ي ع ب د وا الل م ل ص ني ل ه الد ين ح ن ف اء و ي ق يم وا الص

Detaylı

tyayin.com fb.com/tkitap

tyayin.com fb.com/tkitap 2. Dönem konu 7 İşaret isimleri tyayin.com fb.com/tkitap Yakın İçin Kullanılan İşâret İsimleri Cemi(Çoğul) Müsenna(İkil) Müfred(Tekil) ه ذ ا ه ذ ه ه ذ ان - ه ا ت ن - ه ذ ي ن ه ات ي ه ؤال ء هؤ ال ء Bunlar

Detaylı

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51 Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos 26 2015 06:14:51 Kainatı yoktan var eden ve bizlere rahmetiyle, sevgisiyle ve şefkatiyle muamele eden Yüce Mevla mıza bizlere bahşetmiş

Detaylı

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır. »ب ن ي ال س ل م ع ل ى خ م س : ش ه اد ة أ ن ل إ ل ه إ ل الل و أ ن م ح م د ا ر س ول الل و إ ق ام الص ل ة و إ يت اء الز ك اة و ال ح ج و ص و م ر م ض ان «İslam beş esas üzerine kurulmuştur: Allah tan başka

Detaylı

KAZA VE KADERE İMAN *

KAZA VE KADERE İMAN * Kaza ve kaderin anlamı ve tanımı KAZA VE KADERE İMAN * Sözlükte ölçü, miktar, bir şeyi belirli bir ölçüyle yapmak ve belirlemek anlamlarına gelen kader; Allah'ın, ezelden ebede olacak şeylerin zamanını,

Detaylı

helikopter degil Şebnem Güler Karacan Resimleyen: Ahmet Demirtaş Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 266 Ali Kopter-5 TATİLDE HAYAT NE GÜZEL

helikopter degil Şebnem Güler Karacan Resimleyen: Ahmet Demirtaş Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 266 Ali Kopter-5 TATİLDE HAYAT NE GÜZEL helikopter degil ALI KOPTER Yayınevi Sertifika No: 14452 Yayın No: 266 Ali Kopter-5 TATİLDE HAYAT NE GÜZEL Şebnem Güler Karacan Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu İç Düzen

Detaylı

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com HİDAYET Hidâyet kelimesi türevleriyle birlikte 316 âyet- i kerimede yer almaktadır. Arap dilinde "hedâ" kökünden gelir.

Detaylı

Nefsini Bilen Rabbini Bilir

Nefsini Bilen Rabbini Bilir Mehmedkirkinci.com Nefsini Bilen Rabbini Bilir Nefis, zat manasına gelir. Yani cisim ve ruhun ikisine birlikte nefis denilir. Nefis, insanın daire-i hayatı içindeki cisim, ruh ve kalbin ve onlar içindeki

Detaylı

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM ا لص ال ة و الس ال م ع ل ى م ن اع ت ب ر اهلل ط اع ت ه )ص ل ى اهلل ع ل ي ه و س ل م ( ط اع ة ل ذ ات ه )ج ل ج ال ل ه ) ب س م اهلل الر ح م ن الر ح يم ا ل ح م د ل ل ه ر ب ال ع ال م ين. و الص ال ة و الس ال م

Detaylı

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok uzun yıllar önce yazdığım bir yazıyı hatırladım. Onaltı yaşında, lisede iken yazdığım bir yazıyı. Cesaret edip, bir gazetenin araştırma merkezine göndermiştim.

Detaylı

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din DIN KAVRAMI ICERIK Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din SÖZLÜKTE DIN Cesitli sekilde anlasiliyor; Ilki hakimiyet, güc, üstünlük,

Detaylı

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi Kur an-ı Kerim in incelemesi, yorumlaması, tefsir edilmesi hususunda incelenen ve günümüzün en çok tartışılan konularından biri de kadının örtüsü meselesidir. Bu yazı da bu konu üzerinde duracağım inşallah...

Detaylı

EV SOHBETLERİ 133. SOHBET SOHBET HUZUR İSTİYOR MUYUZ?

EV SOHBETLERİ 133. SOHBET SOHBET HUZUR İSTİYOR MUYUZ? 133. SOHBET HUZUR İSTİYOR MUYUZ? Böyle bir sorunun cevabına evet demeyecek bir insanın olması mümkün değildir. Ancak arzulanan huzurun elde edilmesi için neler yapılabilir, diye sorulduğunda bir çok cevap

Detaylı

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız.

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız. ÂYETLERİN AÇIKLAMALI MEÂLİ : م ن ه ا خ ل ق ن اك م و فيه ا ن عيد ك م و م ن ها ن ر ج ك م ت ر ة ا خ ر ى 55 55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız. Biz sizi ilkin

Detaylı

İSİMLER VE EL TAKISI

İSİMLER VE EL TAKISI İSİMLER VE EL TAKISI Bu ilk dersimizde günlük hayatımızda kullandığımız isimleri öğreneceğiz. Bu isimleri ezberlememiz gerekmekte ancak kendimizi çokta fazla zorlamamıza gerek yok çünkü ilerleyen derslerimizde

Detaylı

bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile

bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile www.recepsahan.net و س ار ع وا إ ل ى م غ ف ر ة م ن رب ك م و ج نة ع رض ه ا السم او ات و األ ر ض أ ع دت ل ل م ت ق ي ن Rabbinizin mağfiretine ermek ve muttakiler için hazırlanmış

Detaylı

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني 1436 HİLALİN BİR YERDE GÖRÜLMESİYLE ORUCA BAŞLAMAK الصيام برؤية واحدة باللغة الرتكية Muhammed b. Salih el-useymîn اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني Çeviren Muhammed Şahin ترمجة حممد شاهني Gözden Geçiren

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI Ders : 107 Konu : İSLAMDA AİLE - BİREYLERİNİN SORUMLULUKLARI - 2 1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI Saygı Çocukların anne-baba üzerinde hakkı olduğu gibi, anne babanın da çocukları üzerinde hakkı

Detaylı

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

األصل الجامع لعبادة هللا وحده األصل الجامع لعبادة هللا وحده İBADETİN MANASI Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 2 بسم هللا الرمحن الرحيم Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) diyor ki: 1 Sana, tek olan Allah a ibadetin

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

EV SOHBETLERİ 135. Sohbet SOHBET BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR! 1

EV SOHBETLERİ 135. Sohbet SOHBET BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR! 1 135. SOHBET BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR! 1 Ebû Hureyre (ra) anlatıyor: Resûlullah (sav) (Medine pazarında dolaşırken) bir buğday yığınının yanına geldi. Elini o yığının içine daldırınca parmakları ıslandı.

Detaylı

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla ESMA-İ HÜSNA 01 ER-RAB

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla ESMA-İ HÜSNA 01 ER-RAB Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla ESMA-İ HÜSNA 01 ER-RAB ALLAH Alemlerin Rabbi Konuşuyor Nasıl Bir Allah sın İNSAN Nasıl Bir Allah sın? Sorusuna Allah ın verdiği cevap Alemlerin Rabbi olan bir Allah

Detaylı

NASIL BİR ALLAH A İMAN EDİYORUZ?

NASIL BİR ALLAH A İMAN EDİYORUZ? 143. SOHBET 12.01.2018 NASIL BİR ALLAH A İMAN EDİYORUZ? Mevcut olan âlemde, insanı diğer varlıklardan farklı kılan en önemli özelliklerden birisi de, kendisi dışında bir varlığa iman etme hissiyatıdır.

Detaylı

Okul Öncesi İçin DUÂLAR SÛRELER. Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

Okul Öncesi İçin DUÂLAR SÛRELER. Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN Okul Öncesi İçin DUÂLAR ve SÛRELER Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN KİTAPTAN SEÇİLMİŞ ÖRNEK SAYFALAR Okul Öncesi İçin DUÂLAR ve SÛRELER Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN OKUL ÖNCESİ İÇİN DUALAR VE SURELER 3 Melek

Detaylı

yoksa ziyana uğrayanlardan olursun." 7

yoksa ziyana uğrayanlardan olursun. 7 KUR'ÂN'A İMAN ETMEK, ONU TANIYIP, HÜKÜMLERİNE UYMAK * Yüce Allah, insanlara örnek ve rehber olsun diye ilk insandan itibaren peygamberler göndermiş, gerçeği ve doğruyu göstermesi için de kitaplar indirmiştir.

Detaylı

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet 95. SOHBET Merhamet ALLAH(CC) IN İNSANA MERHAMETİ Merhamet arapça bir kelime olup ra-ha-me kökünden gelmektedir. Yani rahman ve rahim kelimeleri ile aynı köktendir. Türkçede daha çok acımak anlamında kullanılsa

Detaylı

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi? Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi? ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 03-434 هل ستمر اب القرب إىل قيام الساعة» اللغة الرت

Detaylı

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? ] تريك Turkish [ Türkçe İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 هل خلق جگيب صىل

Detaylı

141. SOHBET. Nifak bir hastalıktır.

141. SOHBET. Nifak bir hastalıktır. 141. SOHBET Nifak bir hastalıktır. Nifak, dille inandığını ifade edip dost görünürken, hakikatte kalpten kâfir ve düşman olmak; ikiyüzlülük yapmak ve ara bozuculukta bulunmak gibi anlamlara gelir. Nifak

Detaylı

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS www.behcetoloji.com (40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS BİRİNCİ HADİS ف ض ل ت ع ل ى ا ل ن ب ي اء ب س ت أ ع ط يت ج و ام ع ال ك ل م و ن ص ر ت ل ي ال غ ن ائ م و ج ع ل ت ل ي ا ل ر ض ط ه ور ا و م س ج د ا و أ ر س

Detaylı

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2013-1434 الصلاة ىلع السقط

Detaylı

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349) »ا ل م س ل م م ن س ل م ال م س ل م ون م ن ل س ان ه و ي د ه و ال م ؤ م ن م ن أ م ن ه الن اس ع ل ى د م ائ ه م و أ م و ال ه م» Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Mümin

Detaylı

Cenab-ı Hakk neden insanları yarattı, imtihan olmadan cennete gönderseydi olmaz mıydı, insanın Yaratılış Gayesi Nedir?

Cenab-ı Hakk neden insanları yarattı, imtihan olmadan cennete gönderseydi olmaz mıydı, insanın Yaratılış Gayesi Nedir? Sorularlarisale.com Cenab-ı Hakk neden insanları yarattı, imtihan olmadan cennete gönderseydi olmaz mıydı, insanın Yaratılış Gayesi Nedir? Çevremize baktığımızda her varlığın belli bir amaca yönelik yaratıldığını

Detaylı

Tatil kavramını araştırdığımız da tatil için şu anlamların verildiğini görürüz:

Tatil kavramını araştırdığımız da tatil için şu anlamların verildiğini görürüz: Tatile Müslümanca bir bakış açısı geliştirebilmek için önce tatil kelimesini ve Müslümanı tanımlayalım arkasından bu iki kavramın kesişmiş olduğu yani her iki kavramın da tanımının içinde kalan, paylaşabildikleri

Detaylı

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24) ع ن ت م يم الد ار ى أ ن الن ب ص ل الل ع ل ي ه و س ل م ق ال :»الد ين الن ص يح ة «ق ل ن ا: ل م ن ق ال :»لل و ل ك ت اب ه و ل ر س ول ه و ل ئ م ة ال م س ل م ني و ع ام ت ه م.«Temîm ed-dârî anlatıyor: Hz. Peygamber

Detaylı

YASIYOR. MUYUZ. SASIYOR.. MUYUZ? Bismillahirrahmanirrahim MUHİDDİN YENİGÜN. (e-posta: muhiddin@yenigun.name.tr) yayınevi sertifika no: 14452

YASIYOR. MUYUZ. SASIYOR.. MUYUZ? Bismillahirrahmanirrahim MUHİDDİN YENİGÜN. (e-posta: muhiddin@yenigun.name.tr) yayınevi sertifika no: 14452 YASIYOR. MUYUZ yayınevi sertifika no: 14452 Yayın no: 11 YAŞIYOR MUYUZ ŞAŞIYOR MUYUZ? Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İSBN: 978 975 261 200 6 1. Baskı: Eylül,

Detaylı

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت ف إ ن ي ق د ت ر ك ت ف يك م م ا إ ن أ خ ذ ت م ب ه ل ن ت ض ل وا ب ع د ه : ك ت اب الل و س ن تي "Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız O emanetler, Allah ın kitabı

Detaylı

DUÂ-İ TERCÜMÂN-I İSM-İ Â ZAM DUÂ-İ İSM-İ Â ZAM

DUÂ-İ TERCÜMÂN-I İSM-İ Â ZAM DUÂ-İ İSM-İ Â ZAM DUÂ-İ TERCÜMÂN-I İSM-İ Â ZAM Mecmûatü l- Ahzâb, II, 333 de bulunan, sabah ve ikindi namazlarının akabinde Bediüzzaman ın hususî tesbihatlarından olan bu dua, belli başlı ve mütedâvil hadîs kitaplarında

Detaylı

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve إن ال ح م د ل ل ب س م االله الر ح م ن الر ح يم ذ و ع ي و س ت غ ف ر يى و س ت ع و ح م د ي ب ب ل ل م ه ش ر ر أ و ف س ىب م ه ئب ت سي أ ع م بل ىب م ه د ي ا ل ل ف ال م ض ل ل م ه ي ض ل ل ف ال ب د ي ل ي د أ ن

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

تلقني أصول العقيدة العامة

تلقني أصول العقيدة العامة تلقني أصول العقيدة العامة SORULU CEVAPLI AKİDE DERSLERİ Muellif: Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 2 بسم هللا الرمحن الرحيم Soru 1: Rabbin kimdir? 1 Cevap 1: Rabbim Allahtır!

Detaylı

Hamd ve Şükür. Einfache Übersetzung Hamd = tanriya övgü sunma, tanriya övgü olsun Şükür = tanriya övgü Övgü = Lob Övmek = loben, preisen

Hamd ve Şükür. Einfache Übersetzung Hamd = tanriya övgü sunma, tanriya övgü olsun Şükür = tanriya övgü Övgü = Lob Övmek = loben, preisen Hamd ve Şükür Einfache Übersetzung Hamd = tanriya övgü sunma, tanriya övgü olsun Şükür = tanriya övgü Övgü = Lob Övmek = loben, preisen İçindekiler Hamd ve şükür genel anlamında Hamd Fatiha suresinin ilk

Detaylı

7tepe7sanat Uluslararası İstanbul Klasik Sanatlar Yarışması Şartnamesi

7tepe7sanat Uluslararası İstanbul Klasik Sanatlar Yarışması Şartnamesi 7tepe7sanat Uluslararası İstanbul Klasik Sanatlar Yarışması Şartnamesi - 2019 Yarışma konusu ve metinleri Hat Uluslararası İstanbul Klasik Sanatlar Yarışması hat bölümünde aşağıdaki ayet ve sûreler yazılacaktır.

Detaylı

İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur:

İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur: İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur: و ا ذ ق ال ر ب ك ل ل م لا ي ك ة ا ن ي ج اع ل ف ي ا لا ر ض خ ل يف ة ق ال وا ا ت ج ع ل ف يه ا م ن ي ف س د ف يه ا و ي س ف ك الد م

Detaylı

Îman, Küfür ve Tekfir 2

Îman, Küfür ve Tekfir 2 Îman, Küfür ve Tekfir 2 Bizi yoktan var eden Allah Teâlâ ya sonsuz hamt eder, onu tanımamak ve ona karşı nankörlük etmekten ona sığınırız. Hakla batılı, helal ile haramı ayırmak için gönderilen Hz. Muhammed

Detaylı

EV SOHBETLERİ. (Allah) her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir. (Furkan, 25:2)

EV SOHBETLERİ. (Allah) her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir. (Furkan, 25:2) Ders: 13 Konu: Kader ve Kazaya İman (1) İmanın şartlarının 6.sı Kaza ve Kadere inanmaktır. Kader ne demektir? Kaza ne demektir? Önce kısaca bunların tarifini yapacağız, sonra da konuyu anlamaya çalışacağız.

Detaylı

Ders : 57 Konu: Şeytanla Mücadele

Ders : 57 Konu: Şeytanla Mücadele Ders : 57 Konu: Şeytanla Mücadele Hani Rabbin (ezelde) Ademoğullarının sulblerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, Ben sizin Rabbiniz değil miyim? demişti. Onlar da, Evet,

Detaylı

Kur an şöyle buyurmaktadır: Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki,

Kur an şöyle buyurmaktadır: Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, Question Kur an şöyle buyurmaktadır: Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki, (Allah ın varlığını gösteren) delillerden yüz çevirmektedirler. (Enbiya, 32) Allah, gökleri görebileceğiniz

Detaylı

KUNUŞUYORUZ AMA. İnsanları hayvanlardan ayıran en önemli özelliklerden biri de konuşmadır. Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

KUNUŞUYORUZ AMA. İnsanları hayvanlardan ayıran en önemli özelliklerden biri de konuşmadır. Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: Ders : 187 Konu : KONUŞMA ÂDÂBI KUNUŞUYORUZ AMA İnsanları hayvanlardan ayıran en önemli özelliklerden biri de konuşmadır. Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: (Rahmân), insanı yarattı ve ona beyanı (açıklamayı)

Detaylı

İlk paragrafdaki uzun cümlede insanın farklı ve birbirinden önemli yönlerine dikkat çekilir.

İlk paragrafdaki uzun cümlede insanın farklı ve birbirinden önemli yönlerine dikkat çekilir. Sorularlarisale.com "Cenâb-ı Hak ve Mabud-u Bilhak, insanı şu kâinat içinde rububiyet-i mutlakasına ve umum âlemlere rububiyet-i âmmesine karşı en ehemmiyetli bir abd,.." ifadeleri ile başlayan On Birinci

Detaylı

Nefis ya da Nefs ( فس,(ن Arapça kökenli bir kelimedir. Sözlükte ruh, bir şeyin kendisi, akıl, insan

Nefis ya da Nefs ( فس,(ن Arapça kökenli bir kelimedir. Sözlükte ruh, bir şeyin kendisi, akıl, insan 157. Sohbet 13.04.2018 Nefis Terbiyesi Nefis ya da Nefs ( فس,(ن Arapça kökenli bir kelimedir. Sözlükte ruh, bir şeyin kendisi, akıl, insan bedeni, ceset, kan, azamet, arzu ve kötü istekler gibi manalara

Detaylı

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER İmran AKDEMİR 2013 (Güncelleme 2018) TEKRAR EDEN 97 AYET Kuran ın 97 ayeti diğer ayetler gibi Kuran da sadece bir kez bulunmaz, tekrar ederler. Bu 97 ayetten birçoğuna 2 kez

Detaylı

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir?

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde Çalışmak İbadet midir? 94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir? Neden ve Niçin Çalışırız? Çalışmak, bir iş meydana getirmek için zihnî ve bedenî güç sarf etmek, gayret etmek, uğraşmak demektir.

Detaylı

IGMG EV SOHBETLERİ DERSLERİ

IGMG EV SOHBETLERİ DERSLERİ 2. DERS: KONU: İMANIN ŞARTLARINA GENEL BAKIŞ Besmele, Hamdele ve Salveleden sonra... 1. İmanın Şartları konusuna geçmeden önce iman nedir, imanın kısımları nelerdir? Gibi soruları kısa kısa cevaplandırarak

Detaylı

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat 15 2018 14:23:10 Cihad İNDİR ي ا أ ي ه ا ال ذ ين آ م ن وا ه ل أ د ل ك م ع ل ى ت ج ار ة ت نج يك م م ن ع ذ اب أ ل يم : ت ؤ م ن ون ب الل ه و ر س ول ه و ت ج اه د &#16

Detaylı

REFERANS AYET: HİCR 87

REFERANS AYET: HİCR 87 REFERANS AYET: HİCR 87 Hicr Suresi nin 87 nci ayeti Tekrarlanan İkilinin verildiğini ve verilen iki sayıdan birinin 7 olduğunu bildiren tek ayettir. Ayrıca bu ayet peygambere indirilen vahyin hem sayısal

Detaylı

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 290. ALİ GEL VE MACERALARI Özkan Öze

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 290. ALİ GEL VE MACERALARI Özkan Öze Yayınevi Sertifika No: 14452 Yayın No: 290 ALİ GEL VE MACERALARI Özkan Öze Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Halil Temel Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu Tashih: Emine Aydın İç Düzen ve Kapak: Zafer Yayınları

Detaylı

ON EMİR الوصايا لعرش

ON EMİR الوصايا لعرش ON EMİR الوصايا لعرش ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ د صالح الجد Terceme: IslamQa koordinasyon: Sitesi Islamhouse رجة: وقع الا سلا سو ال وجواب تسيق: وقع IslamHouse.com

Detaylı

helikopter degil Şebnem Güler Karacan Resimleyen: Ahmet Demirtaş Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 249 Ali Kopter-2 OKULUN GÖZDE ÖĞRENCİSİYİM

helikopter degil Şebnem Güler Karacan Resimleyen: Ahmet Demirtaş Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 249 Ali Kopter-2 OKULUN GÖZDE ÖĞRENCİSİYİM helikopter degil ALI KOPTER Yayınevi Sertifika No: 14452 Yayın No: 249 Ali Kopter-2 OKULUN GÖZDE ÖĞRENCİSİYİM Şebnem Güler Karacan Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu İç

Detaylı

Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00

Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00 Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak 17 2018 00:00:00 İNDİR و ه و م ع ك م أ ي ن م ا ك نت م و الل ه ب م ا ت ع م ل ون ب ص ير Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah, bütün yaptıklarınızı

Detaylı

122. SOHBET Amellerimizi ve Hayırlı Hizmetlerimizi Ayakta Tutan Temel Esaslar (2)

122. SOHBET Amellerimizi ve Hayırlı Hizmetlerimizi Ayakta Tutan Temel Esaslar (2) 122. SOHBET Amellerimizi ve Hayırlı Hizmetlerimizi Ayakta Tutan Temel Esaslar (2) (Bir önceki dersin devamı) 6. İlim ve Hikmet Bunun manası temsil edilen davanın ve anlatılan meselelerin küçük-büyük herkese

Detaylı

AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ

AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ BİLİM ve İNSAN VAKFI ELMALILI HAMDİ YAZIR KUR AN AKADEMİSİ KUR ÂN-I KERÎM EĞİTİM ve ÖĞRETİM PROGRAMLARI TASHÎH-İ HURÛF DERSLERİ AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ Hazırlayan : Yrd. Doç. Dr. Fatih Çollak 1 5. HAFTA

Detaylı

DUA KAVRAMININ ANLAMI*

DUA KAVRAMININ ANLAMI* DUA KAVRAMININ ANLAMI* A. SÖZLÜK VE TERİM ANLAMI Sözlükte; çağırmak, seslenmek, davet etmek, istemek ve yardım talep etmek anlamlarına gelen dua, din ıstılahında; Allah ın yüceliği karşısında insanın aczini

Detaylı

Sevgili sanatseverler,

Sevgili sanatseverler, Sevgili sanatseverler, Bugüne kadar kültür ve sanat sahasında gerçekleştirdiklerimizi, kaliteyi yükselten, etki alanını genişleten, muhtevası daha zengin ve sürdürülebilir bir faaliyet haline getirmek

Detaylı

İsmi Tafdil. Alimde olan hilimden (yumuşaklıktan) daha güzel bir hilm hiçbir kimsede olmamıştır. Bu misalde ل الك ح lafzı, ismi tafdil olan

İsmi Tafdil. Alimde olan hilimden (yumuşaklıktan) daha güzel bir hilm hiçbir kimsede olmamıştır. Bu misalde ل الك ح lafzı, ismi tafdil olan İsmi Tafdil Alimde olan hilimden (yumuşaklıktan) daha güzel bir hilm hiçbir kimsede olmamıştır. Ben hiçbir adam görmedim ki, onun gözünde olan kuhlin güzelliği, Zeydin gözünde olan kuhlin güzelliği gibi

Detaylı

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek 124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek Kendisini ifade etmek için açıklamalarda bulunmak ve anlamlı bir şekilde söz söylemek sadece insana mahsustur. Söz ki, onu insan için yaratan Allahu Teala dır. Rahman suresinde

Detaylı

EV SOHBETLERİ AT. Ders : 6 Konu : Kitaplara İman. a) Kitaplara Topyekün İman

EV SOHBETLERİ AT. Ders : 6 Konu : Kitaplara İman. a) Kitaplara Topyekün İman Ders : 6 Konu : Kitaplara İman a) Kitaplara Topyekün İman İmanın şartlarından bir tanesi de Allah ın insanlara yine insanlar arasından seçtiği peygamberleri vasıtasıyla kitaplar gönderdiğine iman etmektir.

Detaylı

ARAPÇADA İSİMLER. Sonu ref ile biten sözcüğe ref edilmiş anlamında merfû adı verilir. Ref alametleri:

ARAPÇADA İSİMLER. Sonu ref ile biten sözcüğe ref edilmiş anlamında merfû adı verilir. Ref alametleri: ARAPÇADA İSİMLER Arapçada isimleri kimi zaman bir cümlenin öznesi ya da nesnesi olarak, kimi zaman bir tamlama içinde görmemiz mümkündür. Arapçada isimler cümle içinde harekelerine göre farklı isimler

Detaylı