GAZÂLI VE PRAGMATIK İMAN ANLAYIŞI ARŞ. GÖR. ABDULKADIR TANIŞ. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Felsefesi Anabilim Dalı

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "GAZÂLI VE PRAGMATIK İMAN ANLAYIŞI ARŞ. GÖR. ABDULKADIR TANIŞ. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Felsefesi Anabilim Dalı"

Transkript

1 GAZÂLI VE PRAGMATIK İMAN ANLAYIŞI ARŞ. GÖR. ABDULKADIR TANIŞ Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Felsefesi Anabilim Dalı Al-Ghazali and The Pragmatic Conception of Faith It has been argued many different reasons to show that belief in God is rational. One of them is Pascal s wager which depends on the utilities of religious belief. The wager is not an argument or evidence to show that God exists. Rather, it is an attempt to justify belief in God on the basis of pragmatic/ non-evidential reasons. Many thinkers have argued that Al-Ghazali defended a kind of wager before Pascal. Especially, they indicate some books of al-ghazali such as Ihya and Mizanu l-amel. I will examine the claim that al-ghazali advocates the pragmatic conception of faith, which means the defence of faith based on pragmatic reasons, in the same way as Pascal. I will argue that the claim is false because their positions are considerably different. While Pascal admits a fideistic stand point about the existence of God, al-ghazali follows entirely a different way because he thinks that there are sufficient evidential reasons to show that God exists. More importantly, al-ghazali uses the wager to show the rationality of belief in afterlife instead of belief in God while he believes that there is also a demonstrative (burhân) way for the existence of afterlife. Then, I will argue that the significance of wager is secondary in Ghazali s philosophy. Also, I will indicate some important differences between al-ghazali and Pascal in the essay. Keywords: Evidential reasons, al-ghazali, Pascal, pragmatic faith, pragmatic reasons, wager Giriş Tanrı nın varlığına inanmanın rasyonel olduğunu savunmak amacıyla düşünce tarihinde birçok değişik argüman veya gerekçeye başvurulmuştur. Başvurulan bu gerekçelerin temel hedefi, çeşitli yollarla Tanrı vardır önermesi lehinde bir destek tesis etmektir. Öncelikli olarak, bu araçları epistemik ve epistemik-olmayan gerekçeler şeklinde ikiye ayırmak mümkündür. Epistemik gerekçeler, Tanrı vardır önermesinin doğruluğunu göstermeyi amaçlayarak O na inanmanın rasyonelliğini sağlamaya çalışmaktadırlar. Teistik gelenek içerisinde şekillenmiş olan ontolojik, kozmolojik, teleolojik argümanları bu amaca matuf olan araçlardır. İster a priori isterse de a posteriori düşünceleri kendisine çıkış noktası olarak almış olsun, epistemik gerekçelerin temel hedefi, bir Tanrı nın varlığının doğru olduğunu ortaya koyabilmektir. Epistemik-olmayan gerekçeleri ise, doğruluk dışındaki bazı 157

2 öğeleri (ahlak, estetik, fayda vb.) temele alarak Tanrı nın varlığına inanmanın rasyonelliğini göstermeye çalışan araçlar şeklinde tanımlamak mümkündür. Epistemik-olmayan gerekçelerin bir örneği olan pragmatik gerekçeler, temel olarak Tanrı ya inanmanın kişi veya toplum için sağladığı faydaları vurgulayarak, bu tür bir inanca sahip olmanın bir temellendirmesini yapmaya çalışmaktadır. Bu tür gerekçelerle desteklenmeye çalışılan bir dini inancı pragmatik iman şeklinde adlandıracağım. Pragmatik iman düşüncesinin etkili bir örneğini, ünlü Fransız filozof Blaise Pascal ( ) Bahis (Wager) adlı argümanıyla ortaya koymuştur. Bahis argümanını Pascal ın ifadeleriyle şu şekilde ortaya koyabiliriz: Ya Tanrı vardır ya da yoktur. Ancak hangi görüşe meyledeceğiz? Akıl bu soruya karar veremez. Sonsuz bir kargaşa bizi ayırır Fakat sen bahse girmelisin. Başka bir seçeneğin yok (çünkü) zaten bahsin içindesin Tanrı nın varlığı lehinde bahse girmeyle ilişkili kayıp ve kazancımızı tartalım. Şu iki durumu değerlendirelim: Eğer kazanırsan, her şeyi kazanırsın; eğer kaybedersen, kaybın bir hiçtir. O zaman tereddüt etme; Tanrı nın var olduğu lehine bahse gir (Pascal, 1995: )! Görüldüğü üzere Pascal ın çıkış noktası, Tanrı nın varlığı konusunda aklın bir karar veremediğidir. Yani, Tanrı nın varlığıyla ilgili olarak ortaya konulan epistemik gerekçeler, ne Tanrı vardır önermesinin doğru olduğunu gösterecek ne de insanın bu konuda karar vermesini sağlayacak yeterliktedir. Bu yüzden, o, kendisine başlangıç noktası olarak imancı bir pozisyonu almaktadır. Onun bu konudaki birçok ifadesi, Tanrı nın varlığının çeşitli epistemik gerekçelerle ortaya konulamayacağına ya da Tanrı nın varlığı lehinde oluşturulan kanıtların işe yarar olmadığına işaret etmektedir (Pascal, 1995: 58-57, 122). Peki, epistemik açıdan konuyu çözüme kavuşturamıyorsak o zaman ne yapmamız gerekir? Pascal ın önerisi, kişinin kazanç ve kaybını hesaba katarak en fazla faydayı sağlayan seçeneği tercih etmesi yani bir taraf lehine bahse girmesidir. Bu kararın alınmasında temel olarak karar teorisi (decision theory) rehber alınmıştır. Pascal ın keşfettiği kabul edilen karar teorisi, bir konu hakkında bilgi açısından yetersiz olduğumuz bir durumda, alınacak kararın nasıl olması gerektiğiyle ilgilidir. Bu tür bir durumda, meseleyle ilgili alınabilecek kararlar, meselenin hakikatinin ne olabileceğiyle ilgili seçenekler ve her bir seçeneğin tercih edilmesi durumunda elde edilecek sonuç/ faydaların değerlendirilmesi sonucu en iyi karar verilmeye çalışılır (Bermúdez, 2009: 12). Bahis argümanında karar teorisi temelinde en fazla ön plana çıkartılan öğe Beklenti İlkesi (Expectation Rule) dir. Bu ilke, meselenin epistemik açıdan çözülemediği ancak tercih edilebilecek seçeneklere olasılık ve fayda değerlerinin atanabildiği durumlarda, en fazla faydanın beklenildiği seçeneğin tercih edilmesini ifade eder (Jordan, 1998: 420; Martin, 1983: 58-59). Bu düşünceler çerçevesinde bahis argümanını şu şekilde ifade edebiliriz: Tanrı vardır Tanrı yoktur 158

3 Tanrı nın varlığı lehine bahis f1 Tanrı nın varlığı aleyhine bahis f2 f3 Karar teorisi temel alınarak oluşturulan argümana göre, meselenin hakikatinin ne olabileceği konusunda iki olasılık vardır: Ya Tanrı vardır ya da yoktur. Durumla ilgili olarak alınabilecek iki karar vardır: Tanrı ya inanmaya ya da inanmamaya karar vermek. Verilecek karara göre değerlendirilebilecek dört tane çıktı vardır: Tanrı nın varlığına inanmaya karar verdiğimiz birinci durumda (i) eğer Tanrı varsa sonsuz bir kazanç ( ), (ii) eğer Tanrı yoksa sınırlı bir kayıp ortaya çıkar (f1). Tanrı nın varlığına inanmamaya karar verdiğimiz ikinci durumda ise, (iii) eğer Tanrı varsa sınırlı bir kazanç (veya sonsuz bir kayıp) (f2), (iv) eğer Tanrı yoksa sınırlı bir kazanç elde edilir. En fazla kabul gören bahis yorumuna göre, (i) seçeneği dışındakiler, kişinin perspektifine göre değerleri değişebilir durumlardır ve bunlar genellikle sınırlı bir kayıp ya da kazancı ifade etmektedir. Hatta (iii) seçeneğinin çıktısı sonsuz kayıp da olabilir. Ancak burada önemli olan nokta, (i) seçeneğinde sonsuz faydanın ifade edilmiş olmasıdır. Çünkü beklenti ilkesine göre, Tanrı nın varlığına çok az da olsa pozitif bir değer atadığımız sürece, bu seçeneğin sonucu her zaman sonsuz fayda çıkar ve bu şekilde diğer seçeneklerin beklenilen faydasını aşar. Diğer bir ifadeyle, mantıksal olarak Tanrı nın var olması imkân dâhilinde olduğu sürece, Tanrı ya inanmanın beklenilen faydası sonsuzdur ve bu sonsuz fayda diğer seçeneklerdeki sınırlı kazanç ve kayıplarla karşılaştırıldığında seçilme açısından en rasyonel seçenektir. Bu yüzden, kişinin verebileceği en rasyonel karar, Tanrı nın varlığına inanmaya karar vermek olmaktadır. İslam düşüncesinde de Gazâli nin ( ) Pascal dan çok daha önce bahis argümanını ileri sürdüğü ve bu konuda Pascal ı etkilediği iddia edilmiştir (Bayrakdar, 2013: 21-42; Bedevî, 2012: 29-30; Ülken, 1962: 22-24). Gazâli, özellikle İhyâ ve Mîzânu l-amel adlı eserlerinde bahis argümanına çok yakın düşünceler ileri sürmektedir. Bu çalışmada, her ne kadar Gazâli nin bahis konusunda Pascal ı etkilemiş olması mümkün olsa da, benzer yönlerinden ziyade farklı fikirleri üzerinde durarak iki düşünür arasında hayati derecede önemli farklılıkların olduğuna işaret edilecektir. Çünkü Pascal, yukarıda ifade etmiş olduğumuz gibi, bahis argümanını ileri sürerken Tanrı nın varlığı konusunda aklın veya epistemik gerekçelerin yetersizliğini sıkça vurgulamakta ve imancı bir pozisyonu başlangıç noktası olarak kabul etmektedir. Buna karşın, Gazâli, her ne kadar bazı çalışmalarında aklın yetersizliklerine işaret etmiş olsa da, Tanrı nın varlığı meselesinde epistemik gerekçelerin var olduğunu kabul ederek Pascal dan ayrılmaktadır. Daha da önemlisi, o, bahis argümanını Tanrı nın değil ahiretin varlığı için kullanmakta ve bu nokta çoğunlukla göz ardı edilmektedir. Gazâli ve Bahis Argümanı Gazâli, bahis konusundaki düşüncelerini İhyâ ve Mîzânu l-amel adlı eserlerinde genişçe işlemektedir. Ayrıca Kimyâ da da meseleyi ele almasına karşın, burada dile getirdikleri büyük oranda Mîzân da ifade edilmiş olanla- 159

4 ra yakındır. O yüzden, burada daha çok İhyâ ve Mîzân da dile getirilmiş olan düşünceleri değerlendirilecektir. İhyâ da, kâfirlerin aldandığı konulardan bahsederken onların ahiret yaşamını inkâr ettiklerini ve bu konuda iki argümana sahip olduklarını ifade etmektedir. Bu argümanlardan birincisi, ahirette verilecek karşılığın geleceğe yönelik (veresiye) olması, diğeri ise bu karşılığın şüpheli olması üzerine kurulmuştur. Tabi bu argümanlar dünya nimetleriyle karşılaştırma yapılarak ileri sürülmektedir. Yani, ahiret nimetleriyle karşılaştırıldığında dünya nimetleri şimdiye yönelik (nakit) ve kesindir. Birinci argümana göre: 1. Dünya şimdi elde olan (nakit), ahiret ise geleceğe yönelik (veresiye) olandır. 2. Şimdi elde olan (nakit), geleceğe yönelik olandan (veresiye) daha hayırlıdır. 3. O halde, dünya ahiretten daha hayırlıdır. İkinci argümana göre ise: 1. Kesin olan şüpheli olandan daha hayırlıdır. 2. Dünya nimetleri kesin, ahiret nimetleri ise şüphelidir. 3. O halde, dünya ahiretten daha hayırlıdır (Gazâli, 2012b: 814). Birinci argümanın ilk öncülü, Gazâli ye göre doğrudur. Çünkü dünya nimetlerinin faydası şu anda elde edilebiliyorken, ahirette elde edileceği varsayılan nimetlerin faydası gelecekte öte bir yaşamda görülecektir. Ancak inanmayanların, şimdi sahip olunanın gelecekte sahip olunacak olandan daha hayırlı olduğunu iddia ettikleri argümanın ikinci öncülü hatalıdır. Gazâli ye göre, argümanın bu öncülü gündelik tecrübelerimizle uyuşmamaktadır. Ona göre, eğer gelecekte elde edilecek olan, miktar olarak şimdi elde olanla eşitse, o zaman argüman doğrudur. Ancak eğer gelecekte elde edilecek olan, miktar açısından şu anda elde olandan fazlaysa, o zaman bu argüman çöker. Örneğin, deniz ticareti yapan ve zahmetli yolculuklara katlanan bir tüccarı düşünelim. Eğer şimdi elde olan gelecekte elde edilecek olandan daha hayırlı olsaydı, bu tüccarın gelecekte ortaya çıkacak bir fayda için çektiği zahmetlere katlanmaması ve şu anda elinde olan parasını koruması gerekirdi. Ancak bu tüccar, gelecekte ortaya çıkabilecek ve miktar olarak şu anda elde olandan daha fazla olabilecek bir fayda için bu zahmetli yolculuklara katlanmaktadır. Bu tür bir hareket, açıktır ki insan için rasyoneldir. Aynı şekilde, ahiret ile dünya nimetlerini karşılaştırdığımızda, dünya nimetleri sonlu ve sıkıntılarla çevriliyken, ahiretin nimetleri ise sonsuz ve her türlü sıkıntıdan uzaktır. Görüldüğü üzere, ahirette elde edilecek olan fayda, miktar olarak dünyada elde edileni aşırı bir biçimde aşmaktadır. Dolayısıyla, eğer miktar olarak gelecekte olan şimdi elde olanı aşıyorsa, o zaman kişinin gelecekteki faydasını takip etmesi rasyoneldir. Bu açıdan argümanın ikinci öncülü doğru değildir. O yüzden, dünyanın ahiretten daha hayırlı olduğunu ifade eden argümanın sonucu da yanlıştır (Gazâli, 2012b: 816). İkinci argümana geldiğimizde ise, Gazâli ye göre, her iki öncülü de 160

5 yanlış olduğu için bu argüman birincisine göre daha az sağlam olan bir argümandır. Kesin olanın şüpheli olana göre daha tercih edilebilir olduğunu ileri süren ilk öncülün, yukarıdaki örneği tekrar düşündüğümüzde yanlışlığı açıktır. Çünkü tüccarın masraf yapması, zahmetlere ve tehlikelere katlanması kesin olduğu halde, ticaretinde kâr elde etmesi şüphelidir. Ancak burada tüccarın bu riskleri göze alması yine de makuldür. Çünkü elde edeceği umulan kâr, miktar olarak tüccarın elinde mevcut olandan daha büyüktür. Bundan dolayı, elde edilecek şüpheli faydanın miktarı elimizde var olan kesin faydanın miktarını aşıyorsa, şüpheli olanı elde etmek için bazı riskleri almak rasyoneldir. O yüzden, argümanın birinci öncülü yanlıştır. İkinci öncül de, ahiretin inananlar için şüpheli değil kesin olmasından dolayı yanlıştır. Gazâli ye göre, bu kesin inancın iki tane yolu vardır. Bunlardan birincisi, peygamber veya âlimleri taklit yoluyla inancı elde etmektir. İnsanların çoğunluğu dini inancı benimsemede bu tür bir yolu takip etmektedirler. Bu durum, derdini bilmeyen ancak konu hakkında uzman olan doktorların verdiği tedavi yöntemine hiçbir kanıt talep etmeden inanan kişinin içinde bulunduğu şartlara benzemektedir. Çünkü bir doktor, hastalığın tedavisi konusunda uzmanlaşmış bir kimsedir ve onun hastalık konusundaki öğütlerine uymamanın irrasyonel olduğu ortadadır. Aynı şekilde, ahiretin varlığı konusunda insanlığa haber veren peygamber ve âlim kişilerin düşünce ve eylemlerine bakıldığında, bu kişilerin insanların en üstünü oldukları görülmektedir. Dolayısıyla, bu kişilerin haber verdikleri ahirete inanmak gereklidir. Ahirete yönelik kesin inancın ikinci yolu, peygamberlere yapılan vahiy ve velilere yapılan ilhamdır. Ancak bu yol, bir öncekinden farklıdır. Çünkü taklit yoluyla elde edilen birincisi, geçerli bir iman olmasına rağmen marifete dayanmamaktadır. Buna karşın, bu ikinci yol marifete dayanmaktadır (Gazâli, 2012b: 817). Gazâli, bahis argümanı konusundaki düşüncelerini Mîzânu l-amel adlı eserinde daha ayrıntılı bir biçimde dile getirmektedir. Eserin başlarında, ölüm sonrası yaşam ve bu yaşamda yaşanılacak bedenî ve ruhî zevklere yönelik birbirinden farklı dört inanç grubu saymaktadır. İlk üç grup, öte bir yaşamın olduğuna inanan kişileri (filozoflar, mutasavvıflar ya da Müslümanların geneli) kapsamaktadır. Ancak son grup, öte bir yaşamın ve burada yaşanılacak zevk ya da cezanın varlığına inanmayan kimseleri dile getirmektedir. Gazâli ye göre, ahirete inanmayan bu grup, daha çok dünyevi zevklere bağlı, ahiretin olmadığını kabul ederken herhangi bir kanıta dayanmayan cahil bir zümredir. Hatta bunlar belirli bir inanç sistemine dayanan bir zümreyi bile oluşturamamaktadır (Gazâli, 1964: ). Gazâli nin hedefi, ahiret yaşamına inanmayan bu grubun durduğu noktanın dayanaktan ne kadar yoksun olduğunu etraflı bir şekilde göstermektir. Bahsi de, bu dördüncü grubu ahiretin varlığına inanma konusunda ikna etmek için kullanmaktadır. Gazâli, kişinin, ahirete veya bu yaşamda yaşanılacak ödül ve cezalara inanmayanların durumlarına yani dördüncü grubun anlayışına karşılık dört farklı tutum sergileyebileceğini belirtmektedir. Diğer bir ifadeyle, Öte bir yaşam veya bu yaşamda ortaya çıkabilecek herhangi bir ödül ve ceza yok- 161

6 tur önermesine karşılık dört farklı pozisyondan birini onaylayabiliriz. Bunlar, bu inancın; (i) kesin yanlış olduğunu kabul etmek, (ii) yanlış olduğuna yönelik galip zanna sahip olmak, (iii) doğru olduğuna yönelik galip zanna sahip olmak veya (iv) kesin doğru olduğunu kabul etmektir. Gazâli ye göre, (i) durumunu konuşmaya gerek yoktur. Çünkü bu kişi ahiretin olmadığını kabul etmemekte yani onun varlığını onaylamaktadır. (ii) durumunda ise, kişi ahiretin olmamasını yanlış kabul etmekle birlikte, düşük bir ihtimal olsa bile ahiretin yokluğunu da düşünmektedir. İki karşıt görüşten birinin lehine güçlü bir kanaate sahip olmakla birlikte diğer görüşün (uzak bir ihtimal olsa da) doğru olabileceğini düşünmek galip zannı ifade etmektedir (Daha geniş bilgi için bkz: Çağrıcı, 2013: ). Burada kişi, her ne kadar ahiretin varlığına yönelik galip zanna sahip olsa da, düşük bir ihtimal olarak var olmamasını da kabul etmektedir. Gazâli ye göre, akıl, bu tutum içerisinde olan kişinin hemen ahiret için çalışmasını talep ettiğini belirtmekte ve kişiyi ikna etmek için çeşitli örneklere başvurmaktadır. Buna göre, insan kâr elde etmek amacıyla çeşitli deniz yolculukları yapmakta ya da ileride iyi yerlere gelme amacıyla zamanını ilim yolunda harcamaktadır. Bu tür durumlarda, kişi, herhangi kesin bir bilgiye dayanarak hareket etmemekte, aksine zan üzerine hüküm vermektedir (Gazâli, 1964: 187). Bu örneklerdeki ana düşünceye göre, kişinin ileride elde edeceği önemli faydalar için zan üzere hareket etmesinde herhangi bir irrasyonellik yoktur. İhyâ daki düşüncelerle birleştirerek ifade edersek, kişinin ileri elde edeceği fayda miktar olarak şu anda mevcut olan faydayı aşıyorsa, o zaman bazı bedelleri ödeme veya hiçbir şey elde etmeme ihtimali de olsa kişinin zanna dayanarak hareket etmesinde herhangi bir yanlışlık yoktur. Buna benzer olarak, kişi, ahirete yönelik bazı şüphelere sahip olsa da, kişinin dünya yaşamında çekeceği sıkıntılar sınırlı, buna karşın öte yaşamda elde etmesi umulan faydalar sınırsızdır. O yüzden, bu faydaları elde edemeyeceğine yönelik bir ihtimal görüyor olsa dahi, faydanın büyüklüğünden dolayı kişinin inanması daha rasyoneldir. (iii) durumuna geldiğimizde ise, kişi, ahiretin olmadığına yönelik galip bir zanna sahip olmakla birlikte ahiretin var olduğuna az da olsa bir ihtimal vermektedir. Gazâli ye göre, kişi, bu durumda peygamberlerin ya da âlimlerin iddia ettikleri ahiretin varlığına bir ihtimal veriyor demektir. Bu durumda akıl, kişiden en az tehlikeli yolu takip etmesini talep etmektedir. Peki, daha az tehlikeli olan yol hangisidir? Gazâli, durumu daha iyi açıklamak için yine örneklere başvurmaktadır. İlk olarak, bir kralın yanında önemli bir konuma sahip olduğumuzu ve birçok yetkiyle donatılmış olduğumuzu varsayalım. Bir gün, bu geniş yetkimizi kullanabileceğimiz bir durum ortaya çıkıyor. Durum karşısında yetkimizi kullandığımızda, kralın övgülerini alıp çeşitli paralarla ödüllendirilmemizin ihtimali yüksektir. Buna karşın, düşük bir ihtimal de olsa, bu yetkiyi kullanma durumumuza kralın 162

7 kızıp bizi cezalandırması ve bunun sıkıntısını bir ömür boyu çekme ihtimali de mevcuttur. Böyle bir durumda, rasyonel kişinin yapacağı şey, yüksek ihtimal de olsa kralın kendisine vereceği sınırlı mükâfatı bırakıp daha düşük ihtimalli ancak sonucu bir ömür boyu kişiyi etkileyecek bir hareketten kaçınmasıdır. Dolayısıyla, yetkisini kullanmamasıdır. İkinci örnek olarak, bir adamın gelip yiyeceğimiz yemeğin zehirli olduğu ve yemememiz konusunda bizi uyardığını düşünelim. Söz konusu adamı tanımıyoruz ve güvenilirliği hakkında da bir bilgiye sahip değiliz. Ayrıca bu kişi, yüksek ihtimalle yalan söylemektedir. Peki, akıllı kişinin nasıl hareket etmesi gerekir? Gazâli ye göre, kişi burada, zehirli olma ihtimali ne kadar düşük olursa olsun yemeği yemekten kaçınmalıdır. Çünkü yemekten elde edeceği fayda sınırlıyken, eğer yemek zehirliyse o zaman kişinin zararı ölümü olacaktır. Dolayısıyla, zarar faydadan çok daha büyük olduğu için kişi burada yemeği yemekten kaçınmalıdır. Aynı şekilde, Gazâli ye göre, peygamberlerin ve âlimlerin verdiği haberin doğruluğunu düşük bir ihtimal olarak kabul etsek bile, onların haber verdiklerinin doğru çıkması durumunda ortaya çıkacak zararın boyutu, kişinin bu sınırlı yaşamda elde edecekleriyle karşılaştırıldığında çok büyüktür. Çünkü kişi, tanımadığı ya da tam olarak güvenmediği bir adamın verdiği haber karşısında bile ihtiyatlı davranıyorsa, birçok mucizelerle desteklenmiş ve daha güvenilir olan peygamberlerin haber verdiği ahiretteki cezaya yönelik daha ihtiyatlı davranmalıdır. O yüzden, kişinin ortaya çıkacak bu büyük zarardan kaçınması için, düşük ihtimalli olsa da ahiretin varlığını kabul ederek hareket etmesi gerekir. Gazâli ye göre, Hz. Ali nin ahirete inanmayanlara yönelik ifade ettiği Eğer sizin söylediğiniz doğru çıkarsa, o zaman hepimiz sonsuz azaptan kurtulacağız. Ancak bizim söylediğimiz doğru çıkarsa, o zaman siz sonsuz azapta olacaksınız ancak biz kurtulacağız şeklindeki sözleri bu durumu dile getirmektedir. Hz. Ali nin bu düşünceye başvurması onun ahiret konusunda şüphe içinde olduğu anlamına gelmemektedir. Daha ziyade o, kanıtı (burhân) anlamaktan aciz olan muhatabının durumunu düşünerek bu tür bir düşünceye başvurmaktadır. Gazâli, kendisinin de burhân yolunu takip ettiğini ancak cahil veya anlama konusunda aciz olan kişilerin daha kolay düşünüp anlayabilmesi için bu yola başvurduğunu belirtmektedir (Gazâli, 1964: ). Son olarak, ahiretin olmadığına yönelik (iv) tutumu, ahiret yaşamının veya buradaki ceza veya ödülün olmadığına yönelik kesin bir inanca sahip olmayı dile getirmektedir. Gazâli, bu tutumu benimseyen kişilere kendi cehaletleri ölçüsünde sesleneceğini ifade etmekte ve bu tür kişileri en azından (iii) tutumunu kabul etme konusunda ikna etmeye çalışmaktadır. Çünkü o, bu kişilerin, ahiretin varlığına az da olsa bir ihtimal vermeleri durumunda, aklın onlardan ahirete inanmalarını talep edeceğini düşünmektedir. Ona göre, bu dördüncü tutuma sahip insanlar, yukarıda ifade edilmiş olduğu gibi, ahiretin olmadığını iddia etme konusunda herhangi bir kanıta veya gerekçeye sahip değildirler. Aksine bu grup, herhangi bir kanıt talep etmeden dünyevi zevkleri takip eden kişilerden oluşmaktadır. Diğer taraftan, peygamberleri ve âlimleri hesaba kattığımızda, (iv) tutumunun rasyonellikten ne kadar uzak olduğunu ortaya koyabiliriz. Çünkü herhangi bir 163

8 kanıta dayanmadan ahiretin olmadığını kesin olarak kabul eden bu görüşün aksine, yukarıda saydığımız peygamber veya âlimler çok daha fazla güvenilir kimselerdir ve onlar gelecek bir yaşam konusunda bize çeşitli haberler vermektedirler. Bu durumda, en azından peygamber ve âlimlerin söylediklerinin doğruluğuna bir ihtimal vermek zorundayız. Onların söylediklerinin doğruluğuna ihtimal verildiğinde, kişi, yukarıdaki (iii) tutumunu kabul etmiş olacaktır. Peygamber ya da âlimlerin söylediklerinin doğruluğuna az da olsa ihtimal verildiğinde ise, ahirete inanmamanın temelsizliği zaten yukarıda gösterilmişti (Gazâli, 1964: ). Sonuç olarak, Gazâli, ahiretin varlığı konusunda en rasyonel adımın ahireti kabul etmek olduğunu iddia etmektedir. Burada o, özellikle cennet ve cehennemde ortaya çıkacak olan fayda veya zararlar üzerine düşüncelerini inşa etmektedir. Yukarıdaki (ii) tutumunu ele alırken cennet düşüncesine başvurarak kişinin kesin olmayan hükümler üzerine de olsa saadetini/ faydasını takip etmesinin irrasyonellik barındırmadığını gündelik yaşantımızdan getirdiği örneklerle açıklamakta ve bunun tecrübelerimize aykırı olmadığını iddia etmektedir. Bu tür bir durumda, ahiretin olmadığına bir ihtimal veriyor olsak bile, ödenecek bedel sınırlı ancak elde edilecek fayda sınırsız olduğu veya gelecekte elde edilecek olan fayda şimdi elde olanı aştığı zaman, kişinin zan içeren seçeneği tercih etmesi makuldür. (iii) tutumunda ise, cehennem düşüncesinden yararlanarak kişinin ihtimali çok düşük de olsa ortaya çıkabilecek son derece büyük bir olumsuzluktan kaçınmasının en rasyonel karar olduğunu belirtmektedir. Çünkü ihtimal ne kadar düşük olursa olsun, gelecekte ortaya çıkacak olan zarar şimdi sahip olunan faydayı çok fazla bir biçimde aştığı için, kişinin ihtiyatlı davranarak bu tür bir zarardan kaçınması gerekmektedir. Diğer taraftan, kişinin, peygamber ve âlimlerin söylediklerinin doğru olma olasılığının en azından ihtimal dâhilinde olduğunu kabul etmek zorunda olduğunu dile getirerek, ahiretin varlığına kesin olarak inanmayan kişileri en azından (iii) tutumunu benimsemeye sevk etmeye çalışmakta ve bu tür bir durumda yine kişinin ahirete inanmasının gerekliliğini vurgulamaktadır. Dolayısıyla, Gazâli ye göre, kişinin önünde ahirete inanmaktan daha rasyonel bir tercih bulunmamaktadır. Pragmatik Temellere Dayalı Bir İmanın Gazâli Felsefesindeki Yeri Peki, Gazâli nin bu ifadelerine dayanarak onun da Pascal gibi pragmatik bir iman anlayışını onayladığını ifade edebilir miyiz? İki düşünürün arasındaki benzerliklerin fazlalığı çok dikkat çekicidir. Bazen deniz ticareti türündeki aynı örneklere bile işaret etmektedirler (Gazâli, 1964: 187; Pascal 1995: 197). Ancak bu çalışmanın amacı, aralarındaki benzerlikleri ortaya koymak değil, daha ziyade iki düşünürün felsefelerindeki farklılıklara işaret ederek onların farklı pozisyonları benimsediklerini göstermektir. Bundan dolayı, iki düşünürün arasındaki farklar ön plana çıkartılacaktır. İlk olarak, iki düşünür açısından bahis ile hangi inancın desteklenmeye çalışıldığı konusunda önemli bir farklılık vardır. Buna göre, Pascal, bahis ile Tanrı nın varlığına inanmanın rasyonelliğini temellendirmeye çalışırken, Gazâli bundan farklı olarak ahiret inancını desteklemeye çalışmaktadır. Bahsin 164

9 kullanıldığı öğeler bağlamında farklılaşması konusunda akla gelebilecek doğal bir yorum, bu inançların birbirini gerektiren inançlar olduğu ve bu açıdan söz konusu farklılığın bir öneminin olmadığı olabilir. Jordan ın ifade ettiği gibi, teistik inanç Tanrı vardır önermesinden daha fazlasını kapsamaktadır ve muhtemelen Pascal bahis argümanını ileri sürerken bu önermeden daha fazlasını düşünmekteydi (Jordan, 2006: 9-10). Aynı düşünceyi Gazâli nin bahsi dile getirdiği yerlerde de görmek mümkündür. Çünkü o, ahiretin varlığına inanmanın rasyonelliğini söz konusu ederken, aynı zamanda ruhun ölümsüzlüğünü de bu bağlamda dile getirmektedir (Gazâli, 2013: 90). Bu açıdan düşündüğümüzde, bahsi savunabilmek için Tanrı nın varlığı dışında ahiretin varlığı ya da ruhun ölümsüzlüğü şeklinde teist inanç sistemi için son derece önemli olan ilave bazı inançlara gereksinim duyduğumuzu ifade edebiliriz. Çünkü bahiste sözü edilen sonsuz mutluluğu elde edebilmemiz için ahiretin varlığı ve ruhun ölümsüzlüğü bir gerekliliktir. Aynı şekilde, bunları elde edebilmek için yine Tanrı nın varlığına inanmak da bir gerekliliktir. Dolayısıyla, her ne kadar bahsi bu inançlardan birini desteklemek için kullanıyor olsak da, aslında argüman birbirini gerektiren bu inançların her biri için ayrı ayrı kullanılabilir. O yüzden, Gazâli ve Pascal arasında bahsin hangi öğe bağlamında kullanıldığının bir öneminin olmadığı iddia edilebilir. Bu yorum bazı haklı noktalara işaret ediyor olsa da, yine Gazâli felsefesinde ihmal edilmemesi gereken önemli bir noktayı göz önünde bulundurarak ikinci bir yorum getirebiliriz. Buna göre, akıl yürütmeyle bilgisine erişme açısından Tanrı ve ahiretin varlığı Gazâli felsefesinde farklı bir tarzda değerlendirilmektedir. O, el-iktisâd fi l-itikâd adlı eserinde, zorunlu olarak bilinmeyen meseleleri akıl ve nakille bilinenler olmak üzere ikiye ayırmaktadır. Aklın bilgisine ulaşabildiği meseleler, evrenin yaratılmış olduğu, bir yaratıcısının var ve çeşitli sıfatlara sahip olduğudur. Gazâli ye göre, akılla bilinen bu hususlar dinin temelini oluşturduğu için son derece önemlidir. Çünkü bu konular temellendirilmediği sürece din de temellendirilemez. Diğer yandan, akılla bilgisine ulaşamadığımız ancak nakille bildiğimiz hususlar, öte bir dünyada bir hesabın, ceza ve ödülün olduğudur. Bu hususlarda akıl yetersiz kaldığı için peygamberlerin getirdiklerine dayanarak bu konularda bilgi sahibi olabiliriz (Gazâli, 2012c: ). Bu noktada, yapılan bu ayrımın bizim konumuzla ilgili hayati bir öneme sahip olduğu söylenebilir. Çünkü Gazâli, Tanrı nın varlığı konusunun vahiyden bağımsız olarak akılla bilinebileceğini düşünmektedir. Bunu göz önüne aldığımızda, bahsin hangi inancın desteklenmesi amacıyla ileri sürülmüş olduğu önem arz etmektedir. Buna göre, Tanrı nın varlığı akılla bilinebileceği ve bu konuda epistemik gerekçeler olduğu için, bahis, Tanrı yerine ahiretin varlığı lehinde ileri sürülmektedir. Bu bağlamda Gazâli, Tanrı nın varlığının gösterilmesi konusunda teizm için önemli olan bazı epistemik gerekçeleri kitaplarında sık sık dile getirmektedir. Örneğin, İhyâ ve el-iktisâd da, Tanrı nın varlığı lehinde, evrenin zamansal olarak bir başlangıca sahip olduğu düşüncesi üzerine kurulan kozmolojik argümanın bir versiyonunu (hudûs) bulmak mümkündür (Gazâli, 2012a: ; 2012c: 37). Ya da Kimyâ-yı Saâdet te, 165

10 teleolojik argümanın basit bir formunu öne sürmektedir (Gazâli, 2013: 43-44) Dolayısıyla, Gazâli nin, Tanrı nın varlığı lehinde epistemik gerekçelere başvurduğunu ve bu konuda Pascal gibi olumsuz bir tavır içerisinde olmadığını ifade edebiliriz. Bu yüzden, o, Pascal dan farklı olarak, bahsi Tanrı nın varlığı yerine ahiretin varlığı için öne sürmektedir. Şu ana kadar, Gazâli ve Pascal ın kullanmış olduğu bahis versiyonlarının Tanrı veya ahiretin varlığı konusunda kullanılmış olmasının Gazâli felsefesi açısından önemini irdeledik ve iki yorum olabileceğini ileri sürdük. Bunlardan birincisine göre, teist düşüncedeki inançlar birbirini gerektirdiği için, bahsin hangi öğeyi desteklemek amacıyla kullanılmış olduğunun bir önemi yoktur. Bundan dolayı, iki düşünürün argümanı farklı öğeler bağlamında kullanmaları olağan karşılanabilir. İkinci yoruma göre ise, Gazâli açısından Tanrı nın varlığının bilgisine akılla ulaşılabilmesine karşılık ahiretin bilgisine ulaşılamadığı için, onun, bahsi ahiretin varlığına inanmanın rasyonelliğini göstermek için kullanmasının bir önemi vardır. Çünkü ahiretin varlığı herhangi bir epistemik öğeyle haklılaştırılamadığı için, bahis gibi epistemik-olmayan (pragmatik) gerekçelere başvurarak ona inanmanın rasyonel olduğu ileri sürülebilir. Ancak burada işaret edilmesi gereken daha önemli bir mesele, bahse başvurma nedeni olarak Gazâli nin, muhatabının meseleyi burhân yoluyla (epistemik açıdan) anlamaktan aciz olması olarak ifade etmiş olmasıdır. Ona göre, dünyevi zevklere bağlı olan bu grup, meseleyi burhâni bir yolla anlamaktan aciz olduğu için, onların daha kolay anlayabilmelerini sağlayabilmek amacıyla bu tür pragmatik gerekçelere başvurulabilir (Gazâli, 1964: ). Şimdi buradaki düşüncelerin anlamı, ahiretin varlığı konusunda epistemik gerekçelerin veya burhânın bulunduğu ve bu yüzden de konu hakkında aklın bazı bilgilere ulaşabileceğidir. Ancak bu düşünce, Gazâli nin yukarıda ifade etmiş olduğumuz akıl ve nakille bilinen hususlar ayrımı açısından çelişki barındırmaktadır. Çünkü ona göre, öte bir yaşamda bir ceza veya ödülün var olduğu akılla bilinemez. Tabi burada, bu farklı düşünceler arasındaki gerilimleri aşmak için çeşitli çözümler üretebiliriz. Örneğin, Gazâli nin felsefesinde çeşitli akıl yürütme veya epistemik gerekçelerle Tanrı nın varlığı bilgisine ulaşılabildiği için, diğer geriye kalan inançlar da bunun üzerine inşa edilmektedir. Bu yüzden, diğer inançlar da dolaylı olarak burhâni yolla ortaya konulabilmektedir. Ya da Gazâli nin burada kullanmış olduğu burhân ifadesine farklı anlamlar yüklenebilir. Ancak bu çalışmadaki amacım, Gazâli felsefesindeki bu farklı düşüncelerin nasıl uzlaştırılacağı konusu değildir. Daha ziyade, Pascal ile karşılaştırıldığında epistemik gerekçelerin Gazâli felsefesinde çok daha önemli bir yer tuttuğudur. Gazâli ve Pascal ile ilgili ikinci bir fark olarak, yukarıda ifade etmiş olduklarımıza dayanarak iki düşünürün başlangıç noktaları açısından farklılaştıklarını ifade edebiliriz. Gazâli, Tanrı nın varlığının akılla bilinemeyeceğini düşünen ve imancı bir temeli kendisine başlangıç noktası olarak kabul eden Pascal dan açık bir biçimde ayrılmaktadır. Çünkü Pascal, Tanrı nın varlığının haklılaştırılması için herhangi akli bir temeli/ epistemik gerekçeyi mümkün görmezken, bundan farklı olarak Gazâli, akılla Tanrı nın var oldu- 166

11 ğunu bilebileceğimizi düşünmektedir. O yüzden, Pascal, epistemik gerekçelere şiddetli bir muhalefet gösterip onları kitaplarında anmazken, Gazâli, Tanrı nın varlığının hudûs delili gibi çeşitli epistemik gerekçelerle haklılaştırılabileceğini kabul ederek bunları eserlerinde kullanmaktadır. Yukarıda belirtmiş olduğumuz Pascal ın Tanrı ya vardır ya da yoktur. Akıl bu konuda karar veremez şeklindeki ifadeleri ile teizm lehinde oluşturulmuş kanıtlara yönelik eleştirileri buna açık bir biçimde işaret etmektedir. Pascal, bahis argümanına giriş yaparken, aklın konu hakkındaki yetersizliğini özellikle vurgulamakta ancak pragmatik gerekçelere dayanarak Tanrı ya inanmanın rasyonel olduğunu ileri sürmektedir. Ancak Gazâli, bahsi (her ne kadar Tanrı nın varlığı yerine ahiretin varlığı için kullanmış olsa da) dile getirdiği bağlamda bu tür bir düşünceyi gündeme getirmemektedir. Daha da önemlisi, konu hakkında burhânî yol olduğu halde, muhatabın içinde bulunduğu şartlardan dolayı bu tür bir akıl yürütmeye başvurduğunu ifade etmektedir. Dolayısıyla, Pascal, imancı bir iddiayı kendisine başlangıç noktası olarak alırken, Gazâli için bunu söylemek son derece zordur. Bu noktada, Terkan ın da ifade ettiği gibi, Gazâli kolay bir şekilde imancı olarak nitelendirilemez (Terkan, 2007: ). İki düşünür arasındaki diğer önemli bir fark da, bahis argümanının farklı gerekçe türleri arasındaki değeriyle ilgilidir. Buna göre, Pascal, epistemik gerekçe yokluğunda bahsi, Tanrı inancına sahip olmanın rasyonelliği konusunda bir alternatif olarak sunarken, bunu Gazâli için ifade etmek çok doğru olmayacaktır. Çünkü Pascal, Tanrı vardır önermesinin doğruluğunu gösteremiyorsak, o zaman başka alternatif (pragmatik) gerekçelere başvurarak bu inanca sahip olmanın rasyonel olduğunu gösterebiliriz düşüncesine sahiptir. Buna karşın, Gazâli, epistemik gerekçelerin olduğunu kabul etmesine karşılık, bu gerekçeleri anlamaktan aciz olan muhatapları ikna etmek için epistemik-olmayan/ pragmatik gerekçelerin de kullanılabileceğini düşünmektedir. Yukarıda ifade etmiş olduğumuz üzere, Mizân adlı eserinde bahsi ele alırken, konu hakkında burhâni yolun var olduğunu ancak muhatabın meseleyi anlamaktaki acizlik veya cahilliğinden dolayı bu tür bir yola başvurduğunu açıkça ifade etmektedir. Bu açıdan, Gazâli nin farklı gerekçe türlerini hangi bağlamlarda dile getirdiğine bakmak faydalı olabilir. Buna göre, Gazâli, farklı eserlerinde muhatabın durumuna göre farklı akıl yürütme ya da gerekçe türlerine başvurmaktadır. O, bir meseleyi anlama konusunda düşük seviyeye sahip bir kişiyle daha nitelikli bir kişiye yönelik düşüncelerini ortaya koyarken farklı akıl yürütmelere başvurmaktadır. Örneğin, İhyâ gibi eserler halka yönelik olarak yazılmışken, Mişkâtu l-envâr gibi eserler daha ziyade ilim sahibi olan kişilere yönelik yazılmıştır (Deniz, 2011: 8-11). Özellikle, bahsin kullanılmış olduğu kitapların halka yönelik olarak yazılmış olmaları bu konuda dikkate değerdir. O yüzden, Gazâli, Tanrı ya da ahiretin varlığı konusunda -Pascal dan farklı olarak- her ne kadar epistemik gerekçelerin olduğunu düşünse de, muhatabın durumunu göz önüne alarak epistemik-olmayan/ pragmatik gerekçelerden de yararlanmaktadır. Dolayısıyla, Gazâli felsefesinde epistemik-olmayan gerekçelerin Pascal felsefesinde olduğu gibi birincil bir öneme sahip olmayıp daha çok 167

12 ikincil bir değerde kabul edildiğini ifade edebiliriz. Çünkü Gazâli, Pascal da olduğu gibi, epistemik gerekçelerin yokluğunda pragmatik gerekçelere başvurmamaktadır. Daha ziyade, bu epistemik gerekçelerin değerini anlamaktan aciz olan muhatabını farklı araçlarla ikna etmek amacıyla kullanmaktadır. Sonuç Bahis konusunda Gazâli ve Pascal arasında önemli benzerliklerin olduğunu söylemek mümkündür. Bu benzerlikler; argümanın ahiretten elde edilmesi umulan faydalar üzerine kurulması, mevcut olan karar seçeneklerine göre ortaya çıkabilecek faydaların karşılaştırılması, bu karşılaştırma neticesinde en makul seçeneğin belirlenmesi, sonsuz fayda fikrinin kullanılmış olmasından dolayı seçeneklerden birinin faydasının diğerlerine göre seçilme açısından baskın çıkması ilk bakışta sayılabilecek önemli benzerliklerdir. Ancak bu çalışmada, benzerliklerden ziyade bazı farklılıklara işaret edildi. Buna göre, iki düşünür savundukları pozisyon açısından birbirinden ayrılmaktadır. İlk olarak, Gazâli ve Pascal bahsi farklı inançları savunmak amacıyla kullanmaktadırlar. Gazâli, bahsi ahiretin varlığına inanmanın rasyonelliğini göstermek için kullanıyorken, bundan farklı olarak Pascal, Tanrı inancı için kullanmaktadır. Diğer taraftan, Gazâli, Tanrı nın varlığı konusunda epistemik gerekçelerin var olduğunu açıkça savunmaktadır. Ancak Pascal, Tanrı nın varlığı meselesinde yeterli epistemik gerekçenin olmadığını ve bundan dolayı aklın konu hakkında bir karara varamadığını düşünmektedir. Bu iki düşünce karşılaştırıldığında, Tanrı nın varlığıyla ilgili olarak Gazâli delilci bir pozisyonu onaylıyorken, Pascal ın daha çok imancı bir temeli kabul ettiğini ifade edebiliriz. Yine Gazâli, bahsi, ahiretin varlığı için kullanmış olsa bile, kendisi konu hakkında burhânî yolun var olduğunu ancak muhatabın durumunu göz önünde bulundurarak bu tür pragmatik gerekçelere başvurduğunu açıkça belirtmektedir. Bu noktada, özellikle, Gazâli, Pascal dan çok daha önce bahis argümanını ileri sürmüştür şeklindeki savunmacı yaklaşımlara dikkat etmek gerekir. Burada gerçekten Gazâli bahis konusunda Pascal ı etkilemiş olabilir. Hatta Pascal, bahsi bütünüyle Gazâli den de almış olabilir. Ancak bu durum, iki düşünür arasındaki bazı hayati farklılıkları göz ardı etmemize neden olmamalıdır. Çünkü iki düşünürün durdukları nokta birbirinden farklılık arz etmektedir. Dolayısıyla, aralarında kurulan benzerlik, birbirinden çok farklı noktalardan yola çıkan iki düşünürün bu farklı pozisyonlarının geri planda kalmasına neden olmamalıdır. Kaynakça: Bayrakdar, Mehmet. (2013). Pascal Oyunu: Hz. Ali, Gazzâlî ve Pascal a Göre Âhirete Zar Atmak. İstanbul: İnsan Yayınları. Bedevî, Abdurrahman. (2012). Batı Düşüncesinin Oluşmasında İslâm ın Rolü, çev. Muharrem Tan, İstanbul: İz Yayıncılık. Bermúdez, J. Luis. (2009). Decision Theory and Rationality. Oxford: Oxford University Press. Çağrıcı, Mustafa. (2013). Zan, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklope- 168

13 disi, c. 44, ss Deniz, Gürbüz. (2011). Gazâli yi Anlamanın Usûlü, Diyanet İlmi Dergi, 47 (3), ss Gazâli, Ebû Hâmid Muhammed. (1964). Mîzânu l-amel, thk. Suleymân Dunyâ, Kahire: Dâru l-maârif. Gazâli, Ebû Hâmid Muhammed. (2012a). İhyâu Ulûmi d-dîn, çev. Ahmed Serdaroğlu, C. 1, İstanbul: Bedir Yayınevi. Gazâli, Ebû Hâmid Muhammed. (2012b). İhyâu Ulûmi d-dîn, çev. Ahmed Serdaroğlu, C. 3, İstanbul: Bedir Yayınevi. Gazâli, Ebû Hâmid Muhammed. (2012c). İtikadda Orta Yol, neşir ve terc. Osman Demir, İstanbul: Klasik Yayınları. Gazâli, Ebû Hâmid Muhammed. (2013). Kimyâ-yı Saâdet, çev. A. Faruk Meyan, İstanbul: Bedir Yayınevi. Jordan, Jeff. (1998). Pascal s Wager Revisited, Religious Studies, 34 (4), ss Jordan, Jeff. (2006). Pascal s Wager: Pragmatic Arguments and Belief in God. Oxford: Clarendon Press. Martin, Michael. (1983). Pascal s Wager as an Argument for Not Believing in God, Religious Studies, 19 (1), ss Pascal, Blaise. (1995). Pensées, Trans. A. J. Krailsheimer, London: Penguin Books. Terkan, Fehrullah. (2007). Çatışmanın Dinamikleri: Din ve Felsefe Uzlaşmazlığı Üzerine. Ankara: Elis Yayınları. Ülken, Hilmi Ziya. (1962). İslâm Felsefe ve İtikadının Garba Tesiri, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, c. X, ss

14 170

Tanrı nın Varlığı Lehine

Tanrı nın Varlığı Lehine Tanrı nın Varlığı Lehine Bahse Girmek Tanrı nın Varlığı Lehine Bahse Girmek Abdulkadir Tanış* Öz: Tanrı nın varlığına inanmanın rasyonel ve ahlaki açıdan izin verilebilir olduğunu gösterme konusunda çok

Detaylı

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi Akts Felsefeye Giriş IV 2+0 2 2 Ön Koşul Dersler Yardımcıları Amacı Öğrenme Bu dersin genel amacı; felsefe adı verilen rasyonel faaliyetin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı,

Detaylı

Tanrının Varlığına İlişkin Argümanlar Atölye Çalışması (20-21 Mayıs 2011)

Tanrının Varlığına İlişkin Argümanlar Atölye Çalışması (20-21 Mayıs 2011) Tanrının Varlığına İlişkin Argümanlar Atölye Çalışması (20-21 Mayıs 2011) Tanıtan: Tamer YILDIRIM * 1Din Felsefesi Derneği ve İSAM işbirliği ile düzenlenen Tanrının Varlığına İlişkin Argümanlar adlı atölye

Detaylı

PRAGMATİK İMAN ANLAYIŞI

PRAGMATİK İMAN ANLAYIŞI T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ (DİN FELSEFESİ) ANABİLİM DALI PRAGMATİK İMAN ANLAYIŞI Doktora Tezi Abdulkadir TANIŞ Ankara-2017 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL

Detaylı

Ontolojik Yaklaşım (*)

Ontolojik Yaklaşım (*) DERS 2 İnanmak için Neden Tanrı Var mı/mevcut mu? 24.00 Felsefenin Sorunları Prof. Sally Haslanger Eylül 12, 2005 Ontolojik Yaklaşım (*) Soru ( ve cevaplar için çerçeve) -- Tanrı var mı? (Bu soruda,tanrının,

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ BÖLÜM DİN FELSEFESİ /...13 Mehmet Sait Reçber

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ BÖLÜM DİN FELSEFESİ /...13 Mehmet Sait Reçber İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 1. BÖLÜM DİN FELSEFESİ /...13 Mehmet Sait Reçber 2. BÖLÜM İMAN, AKIL VE BİLGİ İLİŞKİSİ / Ferit Uslu 1. Konuyla İlgili Temel Kavramlar...31 1.1. Aklilik...31 1.2. İman, Bilgi, Zan...32

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Allah

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

Yazılı Ödeviniz Hakkında Kendinize Sormanız Gereken Bazı Sorular

Yazılı Ödeviniz Hakkında Kendinize Sormanız Gereken Bazı Sorular 24.00/24.02 Güz Dönemi, 2005 Yazılı Ödeviniz Hakkında Kendinize Sormanız Gereken Bazı Sorular Bir Ödevi yazmaya başlamadan önce, hazırladığınız taslağınızı, bir de şu soruları aklınızda tutarak gözden

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

ONTOLOJİK KANIT VE AHLAK KANITI İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ. Prof. Dr. Metin YASA

ONTOLOJİK KANIT VE AHLAK KANITI İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ. Prof. Dr. Metin YASA 5 İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI DİN FELSEFESİ Prof. Dr. Metin YASA 1 Ünite: 5 Prof. Dr. Metin YASA İçindekiler 5.1.... 3 5.1.1. Genel Anlamda Tanrı nın Varlığını Kanıtlamaya Duyulan Gereksinim...

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL Önsöz Klasik ilimler geleneğimizin temel problemlerinden birine işaret eden tevil kavramını en geniş anlamıyla inanan insanın, kendisine hitap eden vahyin sesine kulak vermesi ve kendi idraki ile ilâhî

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : OSMANLI TÜRKÇESİ Ders No : 0070040023 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ, Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Ders No : 0070040072 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

UÇAK,HAVACILIK,UZAY MÜHENDİSLİĞİ ÖĞRENCİLERİNİN DURUM DEĞERLENDİRMESİ

UÇAK,HAVACILIK,UZAY MÜHENDİSLİĞİ ÖĞRENCİLERİNİN DURUM DEĞERLENDİRMESİ TMMOB Makina Mühendisleri Odası I. Ulusal Uçak Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kurultayı 12 Mayıs 2001 Eskişehir-Türkiye UÇAK,HAVACILIK,UZAY MÜHENDİSLİĞİ ÖĞRENCİLERİNİN DURUM DEĞERLENDİRMESİ Mehmet Nazım

Detaylı

Matematik Ve Felsefe

Matematik Ve Felsefe Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel

Detaylı

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية

Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI. Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Avrupa İslam Üniversitesi İSLAM ARAŞTIRMALARI Journal of Islamic Research البحوث االسالمية Yıl 3 Sayı 1 Mayıs 2010 .. / Özet: Hadislerin anlaşılmasında aklın putlaştırılması Batıyla geniş bir etkileşim

Detaylı

HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi

HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com Hikmet Yurdu, Yıl: 3, S.5 (Ocak-Haziran 2010), ss. 369-375 Pragmacılık İçin Yeni Bir İddia Anthony Robert

Detaylı

YASIYOR. MUYUZ. SASIYOR.. MUYUZ? Bismillahirrahmanirrahim MUHİDDİN YENİGÜN. (e-posta: muhiddin@yenigun.name.tr) yayınevi sertifika no: 14452

YASIYOR. MUYUZ. SASIYOR.. MUYUZ? Bismillahirrahmanirrahim MUHİDDİN YENİGÜN. (e-posta: muhiddin@yenigun.name.tr) yayınevi sertifika no: 14452 YASIYOR. MUYUZ yayınevi sertifika no: 14452 Yayın no: 11 YAŞIYOR MUYUZ ŞAŞIYOR MUYUZ? Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İSBN: 978 975 261 200 6 1. Baskı: Eylül,

Detaylı

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER Fowler ın kuramını oluşturma sürecinde, 300 kişinin yaşam hikayelerini dinlerken iki şey dikkatini çekmiştir: 1. İlk çocukluğun gücü. 2. İman ile kişisel

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Varlıklar Âlemi Meleklere İman Meleklerin

Detaylı

KAPSAYICI EĞİTİM. Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler

KAPSAYICI EĞİTİM. Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler KAPSAYICI EĞİTİM Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler Sınıfında Yabancı Uyruklu Öğrenci Bulunan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Eğitimi 1 Kapsayıcı Eğitim Eğitimde kapsayıcılık

Detaylı

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN IÇERIK ÖNSÖZ 13 Giriş DİN VE AKAİT Günümüzde Din Algısı Sosyal Bilimcilere Göre Din İslam Açısından Din Dinin Anlam Çerçevesi İslam Dini İslam ın İnanç Boyutu Akait İman İman-İslam Farkı İman Bakımından

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I

İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I Eleştirel Düşünme Nedir?... 1 Bazı Eleştirel Düşünme Tanımları... 1 Eleştirel Düşünmenin Bazı Göze Çarpan Özellikleri... 3 Eleştirel Düşünme Yansıtıcıdır... 3 Eleştirel Düşünme Standartları

Detaylı

Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü İyi ve kötü, yanlış ve doğru kavramlarını tanımlar, Etik bilincini geliştirmeye ve insanları aydınlatmaya

Detaylı

MİSYON, VİZYON VE DEĞERLER

MİSYON, VİZYON VE DEĞERLER MİSYON, VİZYON VE DEĞERLER KURUMSAL KÜLTÜRÜMÜZ VE DEĞERLERİMİZ KURUMSAL KÜLTÜRÜMÜZ VE DEĞERLERİMİZ GÜVEN Dürüstlüğümüz, doğruluğumuz ve etik iş uygulamalarımız ile güven kazanırız. Doğruluk ve yüksek

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU İLH322 6 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Türkçe Lisans Dersin Türü Yüz Yüze

Detaylı

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ Girişimcinin Gündemi GİRİŞİMCİLER VE KOBİ LER AÇISINDAN MARKA VE ÖNEMİ Günal ÖNCE Günümüzde markalara, Amerikan Pazarlama Birliği nin tanımladığının yanı sıra sadece sahip oldukları

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık 28

İÇİNDEKİLER. Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık 28 İÇİNDEKİLER Önsöz/ Ahmet Yıldız 5 Giriş 11 Psikoloji kökenli modeller 15 Davranışçılık 15 Bilişselcilik 17 Bilişsel Yapılandırmacılık 20 Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık

Detaylı

İNSAN FAKTÖRLERİ. 4. Hafta / Sosyal Uyum Tevfik Uyar

İNSAN FAKTÖRLERİ. 4. Hafta / Sosyal Uyum Tevfik Uyar İNSAN FAKTÖRLERİ 4. Hafta / Sosyal Uyum Tevfik Uyar Geçen Hafta Yanlış İzlenimler Hatalar: Bulunabilirlik Etkisi Öncelik Hatası Hâle Etkisi / Şeytan Etkisi Haftanın Safsatası: Adam Karalama Safsatası Bu

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İSLAM FELSEFE TARİHİ I Ders No : 0070040158 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 7. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 7.1. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Kelam; naslardan hareketle inanç esaslarını ve insanın düşünce yapısına ilişkin temel

Detaylı

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL.

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL. İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya ISBN 978-605-4829-05-7 869 sayfa, 45 TL. VII. yüzyılın başlarında kadim medeniyet havzalarında canlılığını neredeyse kaybetmiş olan felsefe,

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA DİN FELSEFESİ TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM 8. TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM.

İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA DİN FELSEFESİ TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM 8. TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM. Ünite : 8 TEİZM, DEİZM, PANTEİZM, PANENTEİZM Prof. Dr. Metin YASA İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA DİN FELSEFESİ Sevgili Öğrenciler! Bugünkü dersimizde, Tanrı-evren ilişkisine açıklama gerektiren

Detaylı

III. Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi Bildiriler Kitabı - II (Felsefe - Tarih)

III. Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi Bildiriler Kitabı - II (Felsefe - Tarih) III. Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi Bildiriler Kitabı - II (Felsefe - Tarih) 15-18 Mayıs 2014, Sakarya ilmi etüdler derneği SAKARYA ÜNİVERSİTESİ İstanbul 2014 Tarafından Desteklenmiştir. İLMİ ETÜDLER

Detaylı

Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 1 Sorumluluk-Ahlak-Etik-Etik Teorileri

Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 1 Sorumluluk-Ahlak-Etik-Etik Teorileri Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 1 Sorumluluk-Ahlak-Etik-Etik Teorileri Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Sorumluluk Sorumluluk; kişinin kendi davranışlarının veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

Rusya Gümrüklerinde Uygulanan Gümrük Kıymetinin Düzeltilmesi (Referans Fiyat) Nedir?

Rusya Gümrüklerinde Uygulanan Gümrük Kıymetinin Düzeltilmesi (Referans Fiyat) Nedir? Rusya Gümrüklerinde Uygulanan Gümrük Kıymetinin Düzeltilmesi (Referans Fiyat) Nedir? Gümrük Kıymetinin Düzeltilmesi- GKD (referans fiyat) ithal edilen ürünlerin kıymetinin kontrol edilmesi sırasında ek

Detaylı

Başa-baş Noktası= (Alım varantı kullanım fiyatı + varant fiyatı *çarpan)

Başa-baş Noktası= (Alım varantı kullanım fiyatı + varant fiyatı *çarpan) Yatırımcının beklenti ve amaçlarına bağlı olarak varantlar, yatırım stratejileriyle ilgili geniş bir yelpazede kullanılabilir. Mevcut menkul kıymet portföylerinin riskten korunmasıyla ilgili olarak son

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

Tanrının Varlığının Ontolojik Kanıtı a

Tanrının Varlığının Ontolojik Kanıtı a Iğd Üniv Sos Bil Der / Igd Univ Jour Soc Sci Sayı / No. 8, Ekim / October 2015: 13-19 Entelekya / Entelecheia Tanrının Varlığının Ontolojik Kanıtı a Çeviren İLYAS ALTUNER b Geliş Tarihi: 01.10.2015 Kabul

Detaylı

KARİYER GELİŞİMİ VE MESLEKİ REHBERLİK

KARİYER GELİŞİMİ VE MESLEKİ REHBERLİK KARİYER GELİŞİMİ VE MESLEKİ REHBERLİK Kariyer gelişimi ve mesleki rehberlik bir süreçtir. Çünkü meslek seçimi insan hayatında ömür boyu sürecek tesirleri ile kendini hissettirir. İnsanlar Mesleklerini

Detaylı

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Mülheim an der Ruhr Fatih Camii Islam kelimesi üc manaya gelir 1. Yüce Allahın emirlerine itaat edip, yasaklarından kacınmak. 2. Bütün insanlarla diğer canlılar

Detaylı

Mantıklı Düşünme aktifken bilim ve matematik gündemdedir, yani ölçer, hesaplar, karşılaştırır, olasılıkları tahmin etmeye çalışırız.

Mantıklı Düşünme aktifken bilim ve matematik gündemdedir, yani ölçer, hesaplar, karşılaştırır, olasılıkları tahmin etmeye çalışırız. DÜŞÜNME BİÇİMLERİ Mantıklı Düşünme: Bu bizim mantıklı yanımızdır. Gerçeklere bakarız, nesnel (objektif) değerlendirmeler yaparız ve eyleme nasıl geçeceğimize karar veririz. Örneğin bu durumda bir araba

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

SOSYAL PSİKOLOJİ II KISA ÖZET KOLAYAOF

SOSYAL PSİKOLOJİ II KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SOSYAL PSİKOLOJİ II KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

AKIL VE İNANÇ: Din Felsefesine Giriş M. Peterson vd., trc: Rahim ACAR, Küre Yayınları, İstanbul 2006, 458 s. Zeynep KORKMAZ *

AKIL VE İNANÇ: Din Felsefesine Giriş M. Peterson vd., trc: Rahim ACAR, Küre Yayınları, İstanbul 2006, 458 s. Zeynep KORKMAZ * sakarya üniversitesi ilahiyat fakültesi dergisi 15 / 2007, s. 193-197 kitap tanıtımı AKIL VE İNANÇ: Din Felsefesine Giriş M. Peterson vd., trc: Rahim ACAR, Küre Yayınları, İstanbul 2006, 458 s. Zeynep

Detaylı

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23) Dedikodu (Gıybet) Gıybet Dedikodu (gıybet), birisinin yüzüne söylenmesinden hoşlanmadığı şeyleri arkasından söylemektir. O kimse söylenen şeyi gerçekten yapmış ise bu gıybet, yapmamış ise iftira olur (Hadis,

Detaylı

Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 7 İşletmelerin Sosyal Sorumlulukları ve Etik İlişki

Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 7 İşletmelerin Sosyal Sorumlulukları ve Etik İlişki Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 7 İşletmelerin Sosyal Sorumlulukları ve Etik İlişki Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 İşletmeler Açısından Sosyal Sorumluluk Kavramının Ortaya Çıkışı İşletmeler açısından sosyal sorumluluk

Detaylı

KUR AN DA AKIL ve BİLGİ

KUR AN DA AKIL ve BİLGİ KUR AN DA AKIL ve BİLGİ Memduh ÇELMELİ Aklın Dinî Sorumluluktaki Yeri ve Önemi Akıl, doğru ile yanlışı ayırt edebilme kabiliyetidir. Aynı zamanda her türlü sorumluluğun da ön şartıdır. Aklın özgürce işlevini

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Kader ve

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : KELAM TARİHİ Ders No : 0070040093 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

Pascal ın İddialı Bahsi ( Pascal s Wager )

Pascal ın İddialı Bahsi ( Pascal s Wager ) 5.Ders İnanmak İçin Neden Tanrı Var mı? Mevcut mu? 24.00 Felsefenin Problemleri Prof.Sally Haslanger Eylül 21, 2005 I. Gözden Geçirme Pascal ın İddialı Bahsi ( Pascal s Wager ) Tanrı Var mı? Rasyonel Teizm

Detaylı

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül 2009 22:27

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül 2009 22:27 İslâmî akideyi en net ve sağlam şekliyle kabul eden topluluk. Bu deyim iki kelimeden meydana gelmiş bir isim tamlamasıdır. Terkibin birinci ismi olan fırka kelimesi için bk. "Fırak-ı Dalle". Naciye kelimesi

Detaylı

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : 00004003 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM,

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM, Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : MANTIK Ders No : 0070040047 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi Ön

Detaylı

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Editörler Prof. Dr. İsmail Erdoğan - Doç. Dr. Enver Demirpolat İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ Yazarlar Prof. Dr. İsmail Erdoğan Doç.Dr. Enver Demirpolat Doç.Dr. İrfan Görkaş Dr. Öğr.Üyesi Ahmet Pirinç

Detaylı

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır.

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır. DR.HASAN ERİŞ İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle yönetimin temel görevlerinden birisi, örgütü oluşturan

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 06 07 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ AY EKİM KASIM HAFTA ARALIK DERS KONU ADI SAATİ Allah Her Şeyi Bir Ölçüye Göre Yaratmıştır Kader ve Evrendeki Yasalar İnsan İradesi ve Kader

Detaylı

MAĞAZA İMAJI, MAĞAZA MEMNUNİYETİ VE MAĞAZA SADAKATİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN TÜKETİCİLER AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ÖZET

MAĞAZA İMAJI, MAĞAZA MEMNUNİYETİ VE MAĞAZA SADAKATİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN TÜKETİCİLER AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ÖZET D.E.Ü.İ.İ.B.F. Dergisi Cilt:22 Sayı:1, Yıl:2007, ss:105-121 MAĞAZA İMAJI, MAĞAZA MEMNUNİYETİ VE MAĞAZA SADAKATİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN TÜKETİCİLER AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Murat Selim SELVİ * Hatice ÖZKOÇ

Detaylı

ÖNEMLİ PREPOSİTİONAL PHRASES

ÖNEMLİ PREPOSİTİONAL PHRASES ÖNEMLİ PREPOSİTİONAL PHRASES Bu liste YDS için Önemli özellikle seçilmiş prepositional phrase leri içerir. 72 adet Preposition 2 adet Toplam 74 adet Bu doküman, YDS ye hazırlananlar için dinamik olarak

Detaylı

Editör Doç. Dr. Rıfat Atay DİN FELSEFESİ

Editör Doç. Dr. Rıfat Atay DİN FELSEFESİ Editör Doç. Dr. Rıfat Atay DİN FELSEFESİ Yazarlar Doç. Dr. Ahmet Çapku Dr. Öğr. Üyesi Apdullah Pakoğlu Dr. Öğr. Üyesi E. Nur Erkan Balcı Dr. Öğr. Üyesi Ergin Ögcem Dr. Öğr. Üyesi Fatih Özkan Dr. Öğr. Üyesi

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU e-makâlât Mezhep Araştırmaları, IV/2 (Güz 2011), ss. 179-183. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU Halil İbrahim Bulut, Araştırma Yayınları, Ankara, Nisan 2011,

Detaylı

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine "asif philosopy/mış gibi felsefe" deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar var"mış gibi" hareket edeceksin.

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine asif philosopy/mış gibi felsefe deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar varmış gibi hareket edeceksin. Diğer yazımızda belirttiğimiz gibi İmmaunel Kant ahlak delili ile Allah'a ulaşmak değil bilakis O'ndan uzaklaşmak istiyor. Ne yazık ki birçok felsefeci ve hatta ilahiyatçı Allah'ın varlığının delilleri

Detaylı

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi GERÇEĞİ TÜMÜYLE ELE ALIP İNCELEYEN VE BUNUN SONUCUNDA ULAŞILAN BİLGİLERİ YORUMLAYAN VE SİSTEMLEŞTİREN

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

On Yedinci Yüzyılda Felsefe Descartes. Prof. Dr. Doğan Göçmen Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü Ders: 03/10/2016

On Yedinci Yüzyılda Felsefe Descartes. Prof. Dr. Doğan Göçmen Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü Ders: 03/10/2016 On Yedinci Yüzyılda Felsefe Descartes Prof. Dr. Doğan Göçmen Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü Ders: 03/10/2016 Yenilik Çabalarının, Keşiflerin, İcatların, Buluşların Kaynağı Tin kendisini kendinde

Detaylı

Aydın Topaloğlu. Bertrand Russell da Ahlâk Felsefesi. Osman Elmalı. İstanbul: Ataç Yayınları, sayfa.

Aydın Topaloğlu. Bertrand Russell da Ahlâk Felsefesi. Osman Elmalı. İstanbul: Ataç Yayınları, sayfa. Kitâbiyat tartışmalar bilimi, bilimsel bilgiyi ve rasyonalite kavramlarını ele almak durumunda olan Müslümanları, bazı kültürel sorunlar nedeniyle, temelsiz bir kuşkuculuğa, karşıtlığa ve izafîliğe sevk

Detaylı

HİTİT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2007 VE SONRASI MÜFREDAT PROGRAMI AKTS KODU

HİTİT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2007 VE SONRASI MÜFREDAT PROGRAMI AKTS KODU HİTİT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAÜLTESİ 2007 VE SONRASI MÜFREDAT PROGRAMI T U : Teorik ders saati : Uygulamalı ders saati : Dersin redisi : Avrupa redi Transfer Sistemi 1.SINIF 1.SINIF ODU I. YARIYIL/GÜZ

Detaylı

SEMBOLİK MANTIK MNT102U

SEMBOLİK MANTIK MNT102U DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SEMBOLİK MANTIK MNT102U KISA ÖZET KOLAY

Detaylı

KİTABIN TANITIM YAZISI Cuma, 12 Ekim 2012 14:57

KİTABIN TANITIM YAZISI Cuma, 12 Ekim 2012 14:57 Eğitimci yazar M. Emin KARABACAK ın BAYRAMLIK İSTEMEYEN ÇOCUKLAR (Çocukların Okul Başarısını Artırmada Anne Babalara Düşen Görevler) kitabından sonra ikinci kitabı BİLİNÇALTI APTALDIR ŞAKADAN ANLAMAZ kitabı

Detaylı

Çoklu Evrenlerin Varlığını Öne Süren 5 Teori

Çoklu Evrenlerin Varlığını Öne Süren 5 Teori Çoklu Evrenlerin Varlığını Öne Süren 5 Teori Yaşadığımız evren, dışarıdaki tek evren olmayabilir. Aslında evrenimiz, çoklu evreni oluşturan sonsuz sayıdaki evrenden biri olabilir. Bu düşünce sizi şaşırtabilir

Detaylı

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik

1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik 1.4.Etik Sistemleri Etik ilkelerin geliştirilmesinde temel alınan yaklaşımlar hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık ve bireysellik ilkeleridir. Hakkaniyet, bütün kararların tutarlı, tarafsız ve

Detaylı

İman. Çalışmanın ana fikri. İsa ya iman etmek, zihin, duygu ve iradeyle O na güvenmek, dayanmak demektir. Çizimler: Meghan Burns

İman. Çalışmanın ana fikri. İsa ya iman etmek, zihin, duygu ve iradeyle O na güvenmek, dayanmak demektir. Çizimler: Meghan Burns Müslümanlar da Hristiyanlar da İsa ya inanıyorum derler. Peki bu ifade ikisi için de aynı anlamı taşıyor mu? Taşımıyorsa, farklar nelerdir? Bu çalışmada Kutsal Kitap a göre iman sözcüğünün anlamını öğreneceğiz.

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 İÇİNDEKİLER Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 I. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 23 A. Eğitim ve Öğretim 23 B. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 24 II.

Detaylı

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye

Detaylı

YDÖ411 Dini Rehberlik ve Danışmanlık. Doç. Dr. Remziye Ege

YDÖ411 Dini Rehberlik ve Danışmanlık. Doç. Dr. Remziye Ege YDÖ411 Dini Rehberlik ve Danışmanlık Dinî Rehberlik ve Danışmanlığın Din Eğitimi ile İlişkisi Bu derste dinî rehberlik ve danışmanlık, bireyselleştirilmiş din eğitimi bağlamında ele alınacaktır. Bu çerçevede,

Detaylı

uzman yaklaşımı program geliştirme Branş Analizi Uzm. İrfan UYGAR

uzman yaklaşımı program geliştirme Branş Analizi Uzm. İrfan UYGAR Branş Analizi program geliştirme ÖSYM 2013 yılında yaptığı değişiklikle Eğitim Bilimleri Testi ndeki soru sayısını 120 den 80 e düşürmüştür. Bu bağlamda program geliştirmenin soru sayısını diğer alanlara

Detaylı

ALİ ÖRNEK 29 Haziran 2015 YETKİLİ KULLANICI STANDART RAPOR GENEL MUHAKEME TESTİ. Yetenek. Adapt-g. Psychometrics Ltd.

ALİ ÖRNEK 29 Haziran 2015 YETKİLİ KULLANICI STANDART RAPOR GENEL MUHAKEME TESTİ. Yetenek. Adapt-g. Psychometrics Ltd. 29 Haziran 2015 YETKİLİ KULLANICI STANDART RAPOR GENEL MUHAKEME TESTİ Yetenek -g RAPOR YAPISI Standart Rapor katılımcının sonuçlarını aşağıdaki bölümler çerçevesinde sunar: 1. Bu raporu kullanma rehberi

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı İnsanın Evrendeki

Detaylı

CEVAP ANAHTARI. Meleklerin Özellikleri ve Görevleri - Meleklere İman, Davranışların Güzelleşmesine Katkıda Bulunur

CEVAP ANAHTARI. Meleklerin Özellikleri ve Görevleri - Meleklere İman, Davranışların Güzelleşmesine Katkıda Bulunur Ünite 1 MELEKLER VE AHİRET İNANCI Varlıklar Âlemi - Meleklere İman 1- A 2-C 3-D 4-D 5-B 6-A 7-D 8-C 9-B 10-C Meleklerin Özellikleri ve Görevleri - Meleklere İman, Davranışların Güzelleşmesine Katkıda Bulunur

Detaylı

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a

BİLGİ EDİNME İHTİYACI İnsan; öğrenme içgüdüsünü gidermek, yaşamını sürdürebilmek, sayısız ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve geleceğini güvence altına a BİLİMSEL YÖNTEM Prof. Dr. Şahin Gülaboğlu Mühendislik Fakültesi -------------------------------------------------------------------- BİLİM, ETİK ve EĞİTİM DERSİ KONUŞMASI 19 Ekim 2007, Cuma, Saat-15.00

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ. ÜNİTE: KAZA VE KADER Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. Öğretmeni tanır ve dersin amacı, derste işlenecek konular ve ders işleme teknikleri hakkında bilgi sahibi

Detaylı

Doç.Dr. Musa Kazım Arıcan, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü Türk İslam Düşüncesi Tarihi Anabilimdalı, Öğretim Üyesi

Doç.Dr. Musa Kazım Arıcan, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü Türk İslam Düşüncesi Tarihi Anabilimdalı, Öğretim Üyesi Doç.Dr. Musa Kazım Arıcan, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü Türk İslam Düşüncesi Tarihi Anabilimdalı, Öğretim Üyesi Adı Soyadı (Unvanı) Musa Kazım Arıcan (Doç. Dr.) Doktora: Ankara Üniversitesi,

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Tefsir II ILH 204 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2 HAFTA 2 Bu haftaki ders önü sorularımız: 1. Size göre hak kavramı nedir? Çocukluğunuzu da göz önünde tutarak sahip olduğunuz/olmadığınız veya kullanabildiğiniz haklarınızı tartışınız. 2 Geçmişte çocuklar

Detaylı

Daha iyi, daha sorunsuz, daha kolay, daha cazip, daha ekonomik olana ulaşabilmek içinse;

Daha iyi, daha sorunsuz, daha kolay, daha cazip, daha ekonomik olana ulaşabilmek içinse; Soruna yol açan temel nedenleri belirlemek için bir yöntem: Hata Ağacı Sorun hayatta olmanın, sorunu çözmeye çalışmak daha iyiye ulaşma çabalarının göstergesi. Sorunu sıkıntı veren, olumsuz olay ya da

Detaylı