GENEL HUKUK BİLGİLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "GENEL HUKUK BİLGİLERİ"

Transkript

1 GENEL HUKUK BİLGİLERİ I. TOPLUMSAL (SOSYAL) DÜZEN KURALLARI Toplum yaşamı, düzen gerektirir. İnsan, sosyal (toplumsal) bir varlıktır; insan, toplum denilen bir sosyal çevre içerisinde doğar, yaşar ve ölür. Toplum içinde yaşamak zorunda olan insan, her an diğer insanlar ile ilişki içindedir. İşte insan, davranış ve ilişkilerinde kendisini belli bazı yetkilerle donatılmış veya bir takım yükümler ve ödevlerle bağlılık içinde görür. Örneğin, büyüklere saygı gösterilir, küçükler korunur, bir oyunda tüm oyuncuların oyun kurallarına uyması beklenir ve oyunda dürüst davranmayan, oyun kurallarına uymayan, hileler yapanlar bir daha oyuna alınmak istenmez. Sosyal ilişkilerde beliren bu ödevler ve yükümler toplumsal bir güce sahiptir; yani o yükümlerin veya ödevlerin yerine getirilmemeleri, toplumda, her zaman devlet otoritesinin harekete geçmesi biçiminde olmasa bile, sosyal tepkiler uyandırır. Hatta bazı yüküm ve ödevlerin yerine getirilmemesi, toplumda çok sert tepkilere yol açar ve toplumu temsil eden otoritelerin; devletin harekete geçmesine neden olur. Örneğin, bir adam öldürüldüğü, memur veya hâkim görevini kötüye kullandığı veya zaten yapması gereken bir işi yapmak işin rüşvet aldığı; yahut bir kimse satın aldığı bir malın bedelini ödemediği zaman; bunlar, doğrudan doğruya veya ilgililerin başvurması üzerine mahkeme yolu ile takip ve cezaya veya tazminata mahkum edilebilir. Devlet tarafından desteklenmiş olsun veya olmasın, toplum halinde yaşamaktan doğan ve sosyal ilişkilerimize bağlı olan bu yüküm ve ödevlere "sosyal (toplumsal) yükümler" veya "sosyal (toplumsal) ödevler" denilmektedir. Bunlar gelişi güzel olmayıp belli bir düzene bağlıdır. Tek tek oluşan birçok olayın aynı biçimde tekrarlandığını izleyen insan zekâsı, genellemeler yaparak soyut kurallara ulaşır ve böylece toplum yaşamı, kurallardan meydana gelen bir düzen içinde sürüp gider. Bu düzen, kişilere bazı ödevler, yükümler yüklediği gibi, bazı yetkiler de tanır. İşte toplum halinde yaşayan insanların yerine getirmek zorunda oldukları ödevleri ve kullanacakları yetkileri belirten kurallara "Sosyal (toplumsal) Düzen Kuralları" veya sadece Sosyal Kurallar (içtimai kaideler) denilmektedir. Yani "Sosyal Düzen Kuralları"nın en önemli özelliği insan davranışlarını düzenleyici olmasıdır. Bu kurallara aykırı hareket, başka bir deyişle kuralların düzenlediği yetki ve yüküm sınırlarını aşan bir davranış, bazı sosyal tepkilere yol açar. Çok değişik biçimlerde görünen bu tepkilere "sosyal yaptırım ya da sadece "yaptırım adı verilmektedir. Yaptırıma "müeyyide" de denmektedir. Sosyal düzen kuralları, insanların uymaları gereken bir emri veya bir ya- m ifade ederler. Emir, olumlu biçimde açıklanan ve uyulması gereken bir iradedir. Yasak ise, olumsuz biçime

2 bürünmüş bir emirdir. Örneğin, borcunu öde, iyi davran biçimindeki kural olumlu bir emri; yalan söyleme, suç işleme, ahlaksızlık yapma biçimindeki kurallar da olumsuz bir emri yani yasağı ifade ederler. Emir biçiminde olsun veya yasak biçiminde olsun, bütün sosyal kurallar toplu yaşamı düzenleme amacına yöneliktirler ve onlara uyulmaması, yaptırım (müeyyide) denen çeşitli sosyal tepkilere yol açar. Sosyal düzen kurallarının hepsi de toplum halinde yaşama zorunluluğundan doğmakta ve toplum içindeki ilişkileri düzenleyerek hep bir arada barış ve huzur içinde yaşamayı amaçlamaktadır. Sosyal düzen kuralları, genel olarak bireylerin hareket serbestliklerini, bir başka deyişle özgürlüklerini sınırlayıcı, kısıtlayıcı bir karakter taşırlar. Ancak, bu sınırlama ve kısıtlama, ölçüsü iyi ayarlanmak koşuluyla, hem bireylerin, hem de toplumun yararına uygun düşer. 2. SOSYAL DÜZEN KURALLARININ TÜRLERİ 1. Hukuk Kuralları 2. Din Kuralları 3. Ahlak Kuralları 4. Örf ve Adet Kuralları 5. Görgü (muaşeret) Kuralları Başlangıçta hepsi de dinsel biçimlere bürünmüş olup, uzun bir evrim sonucu bağımsız türlere ayrılan bu kurallar genel, sürekli ve yaptırımlı buyruklar niteliğindedir. Din kuralları, hukukun laik temellerine değil teokratik ilkelere dayanır ve tanrılar tarafından konduğu kabul edildiğinden dinsel karakter taşır. Ahlak kuralları, bir toplumda iyilik ve kötülük hakkında oluşan değer yargılarına göre, yapılması ve yapılmaması gereken davranışlara ilişkin kurallar bütünüdür. Hukukta dış davranış esas olduğu halde, ahlakta dış davranıştan çok iç düşünce, niyet ve maksat önemlidir. Ahlak kurallarını koyan toplumun kendisidir. Ahlak kuralları doğruluğunu, değerini ve geçerliliğini yine toplumun vicdanından alır: Ahlak, nesnel ve öznel olmak üzere ikiye ayrılır: Nesnel (objektif) ahlak, insanın diğer bireylere karşı olan ödevlerini bildirir. Buna "sosyal ahlak" da denilmektedir. Öznel (subjektif) ahlak ise, insanın kendisine karşı olan ödevleri ile meşgul olur. Hukukla ilişkisi bakımından bizi ilgilendiren kısım, sosyal ahlak, nesnel ahlak kurallarıdır. Sosyal Ahlak kurallarının çoğu, zamana ve ortama göre değişirler. Belli bir

3 yerde veya belli bir zamanda ahlaka uygun gözüken bir hareket diğer bir yerde veya zamanda ahlaka aykırı sayılabilir. Bunun nedeni, zaman içinde toplumun gelişmesi ve ahlak kurallarının da geleneğe, göreneğe ve toplumsal koşullara dayanarak değişmesidir. Belli bir toplumun hukuk ilkeleriyle ahlak anlayışları arasında sıkı bir bağlılık vardır. Bunun sonucu olarak toplumun genel ahlak anlayışına uygun olmayan kanunlar devamlı olamazlar. Zira hukukun bir ifadesi olan kanunun maddesel yaptırımı, devlet zoru; manevi yaptın mı ise toplumsal vicdan ve genel ahlaktır. Kanun koyucu bir hukuk kuralı koyarken topluluğun genel düşüncesini ve ahlak anlayışını göz önüne almak zorundadır. Aksi takdirde hukuk kuralı kendisinden beklenen sosyal işlevi gerçekleştiremez. Bu nedenle, bazen hukukun asgari ahlak olduğu veya devlet yaptırımına bağlanmış ahlak kurallarının hukuku oluşturduğu söylenir. Nitekim Türk Medeni Kanunumuzun bazı maddeleri ahlakın hukuk üzerindeki etkisini açıkça göstermektedir. Örneğin, Medeni Kanunun 2. maddesi "herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken doğruluk ve dürüstlük kurallarına (hüsnüniyet kaidelerine-objektif iyi niyet kurallarına) uygun davranılmasını" emretmiştir. Buradaki doğruluk ve dürüstlük de daha çok ahlak alanını ilgilendirir. Hatta bu kural, evrensel hukukun da bir ilkesi olup,.tüm hukuk kurallarının da üzerinde sayıldığı durumlar yargı içtihatlarında yer almıştır. Yine, Borçlar Kanunu'nun 19. ve 20. maddelerinde düzenlenen "konusu ahlaka aykırı olan sözleşmelerin geçersiz olacağı" ve yine "nafaka, yalancı şahitlik, adam öldürme, hırsızlık, zina, iftira gibi..." suçları düzenleyen hukuk kuralları da ahlakın hukuk üzerindeki etkisine örnek verilebilir. Örf ve adet kurallarının geçerli olmasının temel nedeni, bir şey daha önce belirli bir biçimde yapıldığı için o şeyin gelecekte de aynı şekilde yapılmasının gerekli olması inancıdır. Eğer toplum üyelerinin çoğunluğu belli bir davranış modelini uzun süreden beri benimsemiş bulunursa, bir örf ve adet kuralının oluştuğu söylenebilir. Çağdaş hukukta, örf ve adet hukuku, ancak kanunlar veya mahkeme kararları tarafından benimsendiği zaman, başka bir ifade ile devlet hukuku tarafından tanındığı ölçüde geçerlik kazanmaktadır. Hâkimin örf ve adet kuralını nazara almasının nedeni, onun taşıdığı psikolojik önemdir. Çünkü, örf ve adet kuralının benimsenmiş olduğunu ve bağlayıcılık taşıdığını bilmesi, hâkimi, kanunun cevapsız bıraktığı konularda örf ve adet kuralını kolaylıkla 'uygulamaya götürebilmektedir. Toplumda geçerli örf ve adet kurallarına tamamen ters düşen ve toplum tarafından benimsenmeyen yazılı hukukun, örf ve adet kuralları tarafından etkisiz hale getirilmesi, kanunun ölü kanun niteliğini kazanmasına neden olabilir. Ancak, bu durumun istisnai olduğu ve devlet hukukunun geçerliliğinin kural olduğu unutulmamalıdır. Devletler hukuku alanında

4 örf ve adet kuralları oldukça önemlidir. Bir örf ve adet kuralının kabul edilebilmesi için aşağıdaki şartların olması gerekir;. a. Kesinlik: Örf ve adet kuralının anlam ve içeriği konusunda toplum üyelerince tartışma götürmeyecek biçimde bilinmesi ve benimsenmesi gerekir, b. Akla uygunluk: Örf ve adet kuralının akla ve mantığa uygun olması gerekir, c. Kanuna ve hukuk sisteminin genel esaslarına aykırı olmaması gerekir, d. Süreklilik, örf ve adet kuralının ezelden beri kesintiye uğramadan uygulanıyor olması gerekir, e. Eskilik: Örf ve adet kuralının çok eskiden beri uygulanıyor olması gerekir, öyle ki bu kuralın ne zamandan beri uygulandığının kimsece bilinmemesi gerekir. Bu durumu, "kadim odur ki onun evvelini kimse bilmeye" şeklinde ifade edebiliriz. f. Genel İnanç: Toplum üyelerinin bilincinde örf ve adet kuralının iyi ve doğru olduğu inancı yerleşmiş olmalıdır. Bu kurallara, toplum üyeleri, sırf alışkanlık, geleneklere bağlılık gereği değil, onlara uyulmasını haklı saydıkları için uymalıdırlar. Bir kuralın örf ve adet kuralı olması için bu altı şartın birlikte olması aranmaz. Bir kuralı örf ve adet kuralı olarak niteleyebilmek için, "kanunlara veya hukuk sisteminin genel esaslarına aykırı olmaması, sürekli olması ve genel inanç" şartlarının bulunması yeterlidir. Önemle belirtelim ki, pozitif hukuka aykırı örf ve adet kuralları hiçbir şekilde geçerlik kazanamaz. Görgü (muaşeretnezaket) kuralları, kişilerin kendi benzerleri ile karşılaştıkları zaman takınmaları gereken tavırlarını; konuşma, oturma, giyinme, yeme, içme yöntemlerini; topluluklarda bayram, düğün gibi törensel günlerde nasıl hareket edileceğini gösteren kurallardır. Görgülü insanlardan oluşan bir toplulukta sosyal ilişkiler daha yumuşak, daha zarif ve rahattır. Herkesin birbirlerine nezaket çerçevesinde davranması, dostların birbirini selamlaması, tanıdıkların sevinç ve üzüntülerine katılmak, insanlar arasında sevgi ve saygıyı çoğaltır ve sosyal bağlan güçlendirir. Bu kurallara aykırılık da, devlet otoritesini harekete geçirmeyip, kabalık, tuhaflık, nezaketsizlik, bilgisizlik şeklinde nitelendirilebilir. Fakat böyle bir nitelendirme de bir yaptırımdır, çünkü insanların yaşadığı toplumca dışlanılma tehlikesi de bir tür manevi yaptırımdır. Ancak bu tepkinin bir ahlak kuralının ya da örf ve adet kuralının çiğnenmesi halinde görülen tepki, daha az etkilidir. Özellikle milletlerarası yaşamda görgü kurallarının önemi büyüktür. Örneğin, Cumhurbaşkanlığı görevine seçilen kişiyi diğer ülkelerin devlet başkanlarının kutlamaları devletler hukuku ile ilgili bir görgü kuralıdır.

5 Hukuk kuralları, toplum halinde. yaşayan insanların kendilerini uymaya zorunlu saydıkları kuralların en önemlisidir. Bu kurallar doğrudan doğruya kişilerin dış ilişkilerini düzenler. Hukuk kuralları ile diğer sosyal düzen kuralları arasında sürekli bir ilişki, karşılıklı etki ve hatta karışma mevcuttur. Bir takım ahlak ve din kuralları belli bir zamanda ve belli bir ortamda hukuk kuralı vasfını da kazanmış olabilir. Herkesin üzerinde anlaşacağı bir tanımlama olmamakla birlikte hukuk, "toplum hayatında belli bir zamanda ve belli bir toplumda, kişilerin birbirleriyle ve toplumla olan ilişkilerini düzenleyen ve uyulması kamu gücü ile desteklenmiş bulunan sosyal kurallar bütünüdür" şeklinde tanımlanabilir. Hukuk kurallarıyla diğer sosyal düzen kuralları arasındaki temel fark, hukuk kurallarına bağlılık yaptırımının devlet zoruna dayanmasıdır. Hukuk kuralı olmayan ve böylece insan davranışları sınırlanmayan bir yerde düzenli bir toplum hayatı düşünülemez. İnsanların serbest davranışlarını sınırlar gözüken hukuk düzeni, onlara belki sınırlı, fakat devletin güvencesine bağlı gerçek bir özgürlük sağlar. Bu özgürlük, herkesin istediği gibi hareket etmesi biçiminde değil, hukuk düzenine uygun olan davranışlarda herhangi bir engele rastlamaması biçiminde ifade olunabilir. 3. HUKUKUN AMAÇLARI Genel olarak hukukun amaçlan, "toplum yaşamını düzenleme, sosyal gereksinimleri karşılama ve adalet düşüncesini gerçekleştirme" dir. ı. Hukukun toplum yaşamını düzenleme amacı: Toplum yaşamında güçlünün zayıfı ezmemesi, anarşinin egemen olmaması için bir düzen gereklidir. Hukuk kuralları da bu toplumsal yaşam kurallarını, sosyal ilişkileri düzenleyerek toplumda barışı, güvenliği ve hiç olmazsa biçimsel eşitliği sağlamayı amaçlamaktadır. Hukukun bu amacı, daha çok "hukukun biçimsel yönü" ile ilgilidir. 2. Hukukun toplumun ihtiyaçlarını karşılama amacı: Hukuk kuralından amaç, elbette ki toplumsal bir ihtiyacı gidermesidir. Bu nedenle hukuk, değişen toplum koşullarına göre kurallarını yenilemeli ve geliştirmelidir. Toplum ihtiyaçlarına cevap vermeyen hukuk kuralları düzen patlamalarına yol açar ve yaşayamaz hale gelir. Örneğin, Nisan 2005'te yürürlüğe giren yeni Ceza Kanunumuzda "bilgisayar ve internet gibi yeni teknoloji ile ortaya çıkan bilişim suçlarının ayrıntılı olarak düzenlenmesi" buna örnek gösterilebilir. Hukukun bu amacı, daha çok "hukukun maddesel yönü" ile ilgilidir.

6 3. Adaleti gerçekleştirme amacı: Adalet, hukukun tinsel veya düşünsel yönünü oluşturur ve bazen eşitlik ile aynı anlamda da kullanılmaktadır. Hukuk, toplumsal ihtiyaçları karşılamak için koyacağı kurallarda, adalete uygun biçimde düzenleme yapmalıdır. Hukukun aldığı tedbirler kamu oyuna, halk vicdanına güven ve esenlik telkin etmelidir. 4. HUKUKTA YAPTIRIM VE TÜRLERİ Toplum bireylerini hukuk kurallarına uymaya zorlayan tek unsur yaptın m korkusu değildir. Çünkü uygar insanlardaki hak ve adalet duygusu, haram helal - dürüstlük gibi ahlaki ve dini unsurlar da toplum bireylerini hukuk kurallarına uymaya zorlar. Ancak, bir toplumda hak ve adalet duygusuna, ahlaki ve dinsel duygulara hiç değer vermeyen insanlar da muhakkak olabilmektedir; işte bunlar hukuka aykırı eylemlerde bulunmaktan çekinmemekte ve toplumsal huzur, barış ve düzeni bozmaktalar. Bunları haksızlık yapmaktan ve başkalarının haklarına tecavüz etmekten alıkoyabilecek tek çare hukuk yaptırımlarının kendilerine uygulanacağı korkusudur. Hukukta yaptırım türleri şunlardır: 4.1. Ceza Hukuk kurallarını ihlal edenlere ağırlaştırılmış müebbet hapis, hapis, para cezası gibi uygulanan yaptırımlardır. Ancak, çağdaş hukuk verilecek cezaların "insanlık dışı" bir nitelik taşımasına izin vermez. Gerek İnsan Hakları 'Evrensel Beyannamesi, gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bu konuda açık hüküm içermektedir: "Hiç kimseye işkence yapılamaz; zalimce insanlık dışı ya da onur kıncı ceza verilemez ve davranışta bulunulamaz." 4.2. Zorla (Cebri) İcra Hukuk kurallarına aykırı olarak başkalarının haklarını ihlal edenlere karşı, devletin, araya girerek icra marifetiyle hakkın, haksız olandan zorla alınarak haklı olana teslimini sağlamasıdır. Örneğin, alacağını alamayan alacaklı, icra müdürlüğüne başvurur, icra müdürlüğü de İcra ve İflas Kanunumuz çerçevesinde borçlunun malvarlığından alacaklının alacağını zorla alır. Belirtmemiz gerekir ki, cebri icra sadece borçlunun malvarlığı üzerinde uygulanır. Yani, cebri icra organları sadece borçlunun malvarlığına el koyabilir. Çağdaş hukuk sistemleri ve Türk Hukuku, Anayasamızın 2001 yılındaki değişikliği ile "hiç kimse yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğünü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz." Para borcu dışındaki ödev ve yükümlülüklerini yerine

7 getirmeyenlere karşı da özel zorlama usulleri vardır. Örneğin, kiracı oturduğu evi mahkeme kararına rağmen boşaltmaz ise, icra zoruyla çıkartılır, eşyaları da boşaltılır. Yasal izin almadan açılan otel, gazino gibi yerler zorla kapatılır Zararın Tazmini Hukuka aykırı hareket eden kimseyi, bir başka deyişle haksız fiil sahibini, bu eylemden zarar gören kişiye tazminat vermeye yani para ödemeye zorlama biçiminde gözükür. Çünkü herkes haksız fiilinin neticelerinden sorumludur. Buna ilişkin hukuk sistemimizde çok düzenleme vardır Yapılan İşlemlerin Geçersizliği (Hükümsüzlük-Butlan) Hukuk kurallarının emir ve yasaklan ile istenen usule uyulmadan yapılan işlemlerin yok sayılması, yani hiç doğmamış sayılmasıdır. Örneğin, evlenme memurunun önünde yapılmayan evlilik yok hükmündedir, mümeyyiz olmayanın evlenmesi batıldır, tapu siciline işlenmeyen ipotek geçersizdir, yazılı olmayan bağış sözleşmesi geçersizdir. Kamu kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki kuruluşların, kısaca idarelerin hukuka aykırı yapmış oldukları işlem ve eylemleri idari yargı denetimine tabi olup, hukuka aykırı idari eylem ve işlemlerin yaptırımı da iptal olup; iptal edilen idari işlemler de geçersizdir. Bu iptal, yapılan idari işlem ya da eylemi ta baştan; yani tesis edildiği an öncesine götürür şekilde sonuç doğurur. Bir başka: deyişle iptal kararı ile idari işlem hiç dünya âlemine gelmemiş sayılır. Tüm organlar da mahkemenin bu iptal kararlarını 30 gün içerisinde yerine getirmek zorundadırlar. İptal edilen idari işlem nedeniyle zarar görülmüşse, tazminat davası ile bu maddi ve manevi zararlar da idareden istenebilir. Yine, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce yapılmış bir kanun, Anayasa Mahkemesi'nce Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilebilir. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin bu iptal kararının farklı bir özelliği "iptal edilen kanun, kanun hükmünde kararname ya da içtüzük baştan itibaren değil iptal anından sonra geçersiz olur ve iptal anma kadar o yasal düzenlemeye göre yapılan işlemler geçerli olur. 5. POZİTİF (MÜSBET) HUKUK Hukuku tanımlamaya çalışırken, hukukun belli 'bir toplumda, belli bir zamanda yürürlükte olan kurallardan oluştuğuna değinmiştik. Hukuk zamana ve yere göre bazen çok köklü değişiklikler gösterebilir. Hukukun, zaman ve mekân içindeki bu değişken niteliği, "pozitif hukuk" kavramına yol açmıştır. Belli bir ülkede ve belli bir zamanda yürürlükte bulunan hukuk, o ülkenin "pozitif hukuku" dur. Her ülkenin pozitif hukuku vardır. Bugün

8 yurdumuzda yürürlükte bulunan hukuk "Türk Pozitif Hukuku"dur. Pozitif hukuk, "olması gereken (ideal) hukuk"u değil, "olan hukuk"u belirtir. 6. YAZILI HUKUK-YAZILI OLMAYAN HUKUK Yazılı olan ve yazılı olmayan hukuk ayrımı, hukuk kurallarının ortaya çıkış biçimi ile ilgilidir. Bir ülkede yürürlükte olan anayasal sisteme göre yetkili organlar tarafından yazılı olarak konulan kurallardan oluşan hukuk, yazılı hukuktur. Örneğin ülkemizde, yasama organınca (Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce) çıkarılan anayasa, kanunlar, kanun hükmünde kararnameler; yürütme organınca veya yetkili idare organlarınca çıkarılan tüzük ve yönetmelikler yazılı hukuku oluşturan temel mevzuattır. Yazılı olmayan hukuk ise, belli bir organca konulmayan toplum içinde zamanla kendiliğinden oluşan kurallardan oluşan hukuktur. Yazılı olmayan hukukun en geniş uygulandığı ülkeler, Anglo-Sakson ülkeleridir. Bu ülkelerde, özellikle İngiltere' de hukuk düzeni, yargı organlarının yüzyıllar boyunca süren uygulamalarından oluşur. İngiltere'de bugün dahi yazılı anayasa yoktur. Kara Avrupa sı hukuk sistemleri, genel olarak, yazılı hukuk sistemleridir. Türkiye'de bu sistemlere bağlıdır. Belirtelim ki yazılı hukukta, yazılı olmayan hukuk kuralları da olabilir. Nitekim Türk Medeni Kanunu'nun ı. Maddesi açıkça "örf ve adet"in de hukuk olabileceğini belirtmiştir. Ancak, unutulmasın ki, Türk hukuk sisteminde gelenek (örf ve adet) hukuku kaynak olarak yazılı hukuktan sonra gelmektedir. Bunun tek istisnası Ticaret Kanunu'nda vardır. Türk Ticaret Kanunu'nun 1. maddesinin son fıkrası "hakkında ticari hüküm bulunmayan ticari işlerde, mahkeme, ticari örf ve âdete, bu dahi yoksa umumi hükümlere göre karar verir." denmektedir. Bu fıkradaki umumi hüküm tabirinden maksat, Medeni Kanunla Borçlar Kanunundaki ticari mahiyette olmayan hükümlerdir. Yazılı olarak konulmuş kurallara "mevzuat" da denilmektedir. Türk Hukuk Mevzuatı denildiği zaman "anayasa ve kanunlardan başlayarak Türkiye'de yetkili organlarca konulmuş tüm hukuk kuralları", yani anayasa, uluslar arası antlaşmalar, kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve talimatlar anlaşılır. Yazılı hukuk kuralları kendi içlerinde, düzenledikleri ilişkilerin alanının genişliği veya darlığı bakımından "genel kural" ve "özel kural" diye ikiye ayrılır. Örneğin Ticaret Kanunu, Kooperatifler Kanunu'na göre genel kanun, Medeni Kanuna göre ise özel kanun niteliğindedir. Borçlar Kanunu da Medeni Kanuna göre özel kanun, Ticaret Kanunu'na göre ise genel kanun niteliğindedir. Yazılı hukuk kurallarını genel ya da özel diye ayırmanın önemi, "aynı konu hakkında iki kanunda da

9 hüküm bulunduğu takdirde önce özel kanun hükmü uygulanır, ancak özel kanunda hüküm bulunmayan 'hallerde genel kanun hükmü uygulanır. Özel kanunda hüküm varken genel kanun uygulanmaz." 7. HUKUKUN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI Kaynak, sözcük anlamıyla bir şeyin ortaya çıktığı, kaynadığı yer demektir. Bu anlamda olmak üzere hukukun kaynağının da onu yaratan toplum olduğu söylenebilir; "Toplumun olduğu yerde hukuk da vardır" özdeyişinin bir anlamı da budur. Öte yandan, hukuk kurallarının topluma egemen belli bir takım ekonomik ilişkilerin ürünü olduğu, dolayısıyla o ilişkilerden ya da belli felsefi, ahlaki ve ideolojik görüşlerden kaynaklandığı da söylenebilir. Buna karşılık, bir de, hukukun "biçimsel kaynağı" denilen kavram vardır. Hukukun biçimsel kaynağı, hukuk kurallarının ortaya çıkarken büründükleri biçimdir. Bir hukuk kuralının "nerede bulunduğu" sorusuna karşı, "şu kanunda", "şu tüzükte", şu yönetmelikte" gibi cevaplar veririz. İşte, biçimsel kaynaktan anlaşılması gereken budur. Hukukun biçimsel anlamdaki kaynaklana :Hukukun Yürürlük Kaynaklan" da denilmektedir. Hukuk kuralları belli birtakım biçimlere bürünerek "yürürlük" kazanırlar. Kuralın yürürlük kazanması demek, toplumsal ilişkilerde uygulanabilir olması demektir., ) Hukukun üç çeşit yürürlük (biçimsel) kaynağı vardır. Bunlar; yasalar, gelenek (Örf ve' adet) hukuku ve mahkeme kararları (içtihatlar) ile Öğreti (doktrin)' dir. Hukukun bu biçimsel kaynaklarından yasalar ve gelenek hukuku asli, mahkeme karadan ile bilimsel görüşler ise hukukun yardımcı biçimsel kaynaklandır Gelenekler Belli koşullarla bir hukuk kaynağı sayılmaktadır. Bu, yetkili bir organ tarafından yapılmaz ve yayınlanmaz, toplum yaşamının akışı içinde, kendiliğinden oluşmuş kuralları gösteren bir hukuk kaynağıdır. Geleneğin, uyulması zorunlu bir hukuk kaynağı sayılabileceği Medeni Kanun'da belirtilmiştir. Medeni Kanun'un 1' inci maddesine göre "kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa hâkim örf ve adet hukukuna göre karar verir." Bundan başka çeşitli kanunlarda, mahkeme önüne gelen bazı sorunların, o konudaki örfler göz önünde tutularak çözüleceği belirtilmiştir. Örneğin satım sözleşmesinde, satılan şey bir başka yere gönderilecekse ve gönderme masraflarına kimin katlanacağı konusunda taraflar arasında anlaşma yoksa, sorun, bu konudaki örf ve adetlere göre çözüme bağlanır (Borçlar Kanunu m.l86). Kiranın ne zaman ödeneceği konusunda taraflar arasında anlaşma yapılmamış ise, kiracı kirayı örf ve adete

10 göre saptanan zamanda öder (Borçlar Kanunu m.257/l). Gelenek hukuku, Medeni Kanun' un 1' inci maddesinden de anlaşılacağı üzere, kanunlara oranla ikincil (tali) niteliktedir. Bunun anlamı, aynı, konuya ilişkin bir kanun kuralı ile gelenek çatışırsa, geleneğin değil, kanun kuralının öncelikle uygulanacağıdır. Gelenekler hukuk kuralı değildir. Geleneklerin, hukuk kaynağı sayılabilmesi için, ya yasalaşması ya da yasaların geleneklere yollama yapması gerekmektedir Mahkeme (Yargı) Kararları (İçtihatları) ile Öğreti (Bilimsel İçtihatlar-Doktrin) Hukukun yardımcı kaynaklandır. Bu kaynakların işlevi Medeni Kanun'un 1'inci maddesinde "hâkim karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır" şeklinde ifade edilmiştir. Mahkeme kararlarından kasıt, benzer uyuşmazlıklarda daha önce verilen kesinleşmiş mahkeme kararlandır. Yargıçlar, önlerine gelen hukuki uyuşmazlıkları çözerken uygun bulduğu takdirde, daha önce aynı sorunu ya da benzer bir sorunu çözmek için verilmiş karardan da yararlanabilecektir. Bu "yargı birliği" ilkesinin de bir gereğidir. Yargı birliği ilkesi, benzer olaylarda tüm mahkemelerin aynı kararlan vermesidir. Bu, hukuka güvenin de bir gereğidir. Yargı kararlarına mahkeme içtihatları da denir.. İstisnai nitelikte olan "İçtihadı Birleştirme Kararları" yardımcı kaynak niteliğini aşarak bağlayıcılık ölçüsünde etkilidir. Bu kararlar Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Askeri Yargıtay, Danıştay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Uyuşmazlık Mahkemesi gibi yüksek mahkemelerce verilir ve Resmi Gazete' de yayımlanır. Bilimsel Görüş (Doktrin. Öğreti), hukuk konularıyla uğraşan, öğretim üyesi, yargıç, savcı, avukat gibi hukuk mesleğiyle uğraşan kimselerin, hukuk sorunlarıyla ilgili olarak yaptıkları araştırmalar sonucunda ortaya koydukları bilimsel görüşlerden oluşur. Öğretinin amacı, belli somut ilişkiler içinde ortaya çıkan hak ve çıkar çekişmelerini yargıya bağlamak değildir. Öğreti, hukuk kurallarının nasıl yorumlanması gerektiği, hukukun bütünlüğü içinde yasaların birbiriyle ilişkilerini bilimsel yöntemlerle araştıran "şerhler, sistematik kitaplar, monografiler ve makaleler" ile bilimsel bildiri gibi yayınlarla seminer, sempozyum gibi toplantılarda yapılan tartışmalarla oluşur ve gelişir. Yargıç, öğretideki görüşlerden yararlanırsa da o görüşlerle bağlı olmak zorunda değildir Yasalar Yasalar, hukukun asli ve birincil yürütme (biçimsel) kaynağıdır. Yasa sözcüğünün bir geniş bir de dar anlamı vardır. Geniş anlamıyla yasa, aynasal rejime göre görevli ve yetkili kılınmış organların, hukuk kuralı biçiminde yaptıkları düzenlemelerin hepsini kapsar. Örneğin, yasama organının yaptığı "kanun", Bakanlar Kurulu'nun yaptığı "tüzük", bakanlıklar ya da

11 kamu kuruluşlarının yaptığı "yönetmelikler" hep bu geniş anlamdaki yasa kapsamındadır. Bu anlamda "yasalar" eski dildeki "mevzuat" sözcüğünün karşılığıdır. Buna karşılık dar anlamdaki yasa, yasama organının "kanun" adı altında yaptığı düzenlemelerden ibarettir. Yasadan söz edilirken daha çok bu dar anlam kastedildiği için, "kanun" yapan organa da "yasama organı" denir. "Kanun koyucu" deyimiyle de sadece yasama organı anlatılır. Kanunların Özellikleri Yasama organının yaptığı düzenlemelerin biçimsel anlamda kanun olabilmesi için, yazılı bir metin içinde, genel ve soyut nitelikte olması ve genellikle sürekli olarak geçerli olacak bir kural koyması gerekir. a. Kanunlar yazılı olmalıdır. Bu nitelik, kanunu örf ve adette (gelenekte).beliren hukuk kurallarından ayıran en belirgin özelliktir. Yazılı yasaların ortaya çıkmaya başlaması, toplumların "devlet" olarak nitelenebilecek düzeyde örgütlenmesiyle gözlenen bir olgudur. Mezopotamya'da "Hammurabi" adlı kralın tabletlere kazınmış yasası bu anlamda tarihte ilk örnektir. " Yazılı hukuk kaynaklarının, kamuya duyurulması veya ilgililerce bulunup, incelenebilmesi için yayımlanması gerekir; "Hukuku bilmemenin mazeret sayılmayacağı" ilkesinin gerekçesi de bu yayını zorunluluğudur. Yasama organı tarafından yapılan kanunların yürürlüğe girmesi için yayımlanması gerekir. Bunların yayımlandıkları yer, devletin resmi yayın organı olan T.C. Resmi Gazete" adlı bir gazetedir. Resmi Gazete'de yayımlanarak kamuya duyurulmadıkça, hiçbir metin tam anlamıyla yürürlükte olan bir kanun sayılamaz. Resmi Gazete'de öteki resmi nitelikteki düzenlemeler, işlemler ve ilanlar da yayımlanır. Meclis'te kabul edilen yasaların 15 gün içinde Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanması gerekir. Resmi Gazetede yayımlanmayan yasalar bağlayıcılık kazanamazlar; yasalaşma işlemi de tamamlanmış olmaz. Resmi Gazete ile yayımlanan kanunların hangi tarihte yürürlüğe gireceği yayımlanan yasanın yürürlük maddesi ile belirlenir. Eğer böyle bir yürürlük belirlemesi yapılmamışsa, yayımlanan kanun, yayımını izleyen günün başlangıcından hesap edilmek üzere, 45' inci günün dolmasından itibaren Türkiye'nin her yerinde aynı zamanda yürürlüğe girer. Resmi Gazete, Başbakanlık tarafından çıkarılmaktadır. Kabul edilen kanunun yürürlüğe gireceği tarihin belirlenmesinde yasama organını sınırlayan bazı ilkeler vardır. Örneğin "geçmişe etkili olarak suç yaratan kanun yapılamaz. " Nitekim Anayasamızın 38'nci maddesine göre de "Kimse işlendiği zaman yürürlükte bulunan

12 kanunun suç saymadığı bir fiil den dolayı cezalandırılamaz" hükmü düzenlenmiştir. Bir başka örnek ise; "Secim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanamaz (Any.m.67)." Kanunlar, sırasıyla "maddeler, fıkralar, bentler, alt bentler ve cümleler" den oluşur. Bentler harf ile alt bentler numara ile belirlenir. Genel olarak kanunların kendi içlerindeki bölümlemede şu formül kullanılır: Kanunlar "kısımlara", kısımlar "bölümlere" ayrılır. Ancak, bu sıralama Türk Medeni Kanunumuzda "kitap, kısım ve bölüm" şeklinde yapılmıştır. b. Kanunların Genel Olması: Kanunlarda yazılı kurallar geneldir; yani kanun, sadece belli bir kişiyi veya belli bir tek olayı değil, aynı durumda olan bütün kişileri ve aynı vasıflan taşıyan bütün olayları içerisine alır. Bundan başka bir kanun hükmü, devletin egemenliği altında bulunan bütün ülkede geçerli olur. Uygulamada, kanun adını taşıyan bazı kuralların bir tek kişiye veya bir tek olaya uygulanması haline de rastlanabilir. Örneğin, Mustafa Kemal'e Atatürk soyadının verilmesi: bir yangın, sel felaketi veya bir depremde harap olan bir şehir veya kasabaya yardım yapılması hakkında kanunlar da çıkarılabilmektedir. Ancak, bu tasarruflar, kanun çıkarılma usulleri ile düzenlendiği için sadece biçim olarak kanun sayılabilir. c. Kanunların Sürekli Olması: Bu özellik, kanunların kapsamlarına giren bütün kişilere ve olaylara her zaman uygulanacağını ifade eder. "Her zaman" ifadesi salt biçimde ve sonsuza dek anlamında anlaşılmamalıdır. Kanun hükmünün sürekliliği ancak, kanunun yürürlükte kaldığı süreye bağlıdır. Bu süre ise, kanunu doğuran ihtiyacın devam süresi ile sınırlıdır. İhtiyaçlar zamana göre değiştiği için kanunların da ihtiyaca bağlı olarak değişeceği doğaldır. Kanunların sürekli olması ilkesinin uygulamada istisnaları vardır. Belli bir zaman için uygulanmak üzere yapılan veya bir defa uygulandıktan sonra yürürlükten kalkan kanunlar da vardır. Bunlara "süreli kanunlar" denilir. Örneğin, bütçe kanunu bir yıl için yapılır, af yasaları adıyla anılan yasalar da süreli kanunlardır. Süresiz kanunlar, yürürlüğe girdikleri andan itibaren diğer bir kanunla açık veya kapalı bir şekilde yürürlükten kaldırılıncaya kadar uygulanırlar. Anayasa, Medeni Kanun, Ceza Kanunu, Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu süresiz kanunlara örnek verilebilir. Normlar Hiyerarşisi Yazılı hukuk kuralları arasında, bunları çıkaran organların devlet yapısı içerisindeki yeri ve önemi bakımından bir hiyerarşi bulunmaktadır. Bu normlar hiyerarşisinin gereği olarak altta

13 bulunan kural kendi üstündeki kurala aykırı olamaz. Türk Hukuku normlar hiyerarşisini "anayasa, uluslararası antlaşmalar, kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge, talimat" şeklinde sıralanmaktadır. Bu normlar hiyerarşisine göre, kanunlar anayasaya; tüzükler kanunlara ve anayasaya; yönetmelikler tüzüklere, kanunlara ve anayasaya aykırı olamazlar. 1. Anayasa: Hukuk normları hiyerarşisinde birinci sırada anayasa vardır. Anayasa, devletin şeklini, kişilerin haklarını ve ödevlerini, devlet organlarını ve bu organlar arasındaki ilişkileri belirten en soyut ve en genel hukuk kurallarını içeren yazılı kanun anayasadır. Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlar. Anayasa, bireyin devlet otoritesi karşısında hak ve özgürlüklerini düzenleyen kurallar bütünüdür. Devlet yapısının örgütlenmesi ile devletin temel organlarının görev ve yetkileri anayasa tarafından belirlenir. Ayrıca, anayasa vatandaşların hak ve hürriyetlerini güvence altına alır. Anayasa, devletin özüdür ve her devletin bir anayasası vardır. Anayasa, temel kanun olması nedeniyle diğer kanunlardan üstündür. Anayasa, gücünü ve desteğini milletten alır ve halkoyu (referandum) ile kabul edilir. Anayasa temel kurallarla ilgilenir. Anayasalarda bazı maddeler vardır ki bunlar hiçbir şekilde değiştirilemez. Nitekim 1982 Anayasası'nın da ilk üç maddesi değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Kanunlardan farklı usulle değiştirilebilen anayasalara katı anayasa, kanunlarla aynı şekilde değiştirilebilen anayasalara yumuşak anayasa denilir. Türkiye'de geçerli olan katı anayasa sistemidir. Anayasanın değiştirilmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri (550/3) tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler TBMM Genel Kurulu' nda iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclis'in üye tamsayısının beşte üç (550x 3/5) çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür. Cumhurbaşkanı, anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geri gönderebilir. Meclis geri gönderilen kanunu, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu kanunu halkoyuna sunabilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen anayasa değişikliği hakkındaki kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclis'e iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmi Gazete' de yayınlanır. Doğrudan veya Cumhurbaşkanı'nın iadesi üzerine, Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen anayasa değişikliğine ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulabilir. Halkoylamasına sunulmayan anayasa değişikliğine ilişkin

14 kanun veya ilgili maddeler Resmi Gazete'de yayınlanır. Örneğin; TBMM üyelerinin beşte üçünün yani 330 (550/5=llOx3=330) üyenin oyu ile kabul edilen bir ana yasa değişikliğini Cumhurbaşkanı'nın halk oylamasına sunması zorunludur, Buna karşı TBMM üye tamsayısının üçte ikisinin yani 367 üyenin kabul oyu verdiği anayasa değişikliğinin halk oylamasına sunulması Cumhurbaşkanının takdirine bırakılmıştır. Halkoyuna sunulan anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halk oylamasında kullanılan geçerli oyların yansından çoğunun kabul oyu olması gerekir. Anayasa tarafından başka şekilde düzenlenmediği takdirde TBMM, üye tam sayısının en az üçte biri ile yani 184 üye ile toplanır; bu sayıya toplanma (toplantı) yeter sayısı da denir. Karar yeter sayısı üye tam sayısının dörtte birinin bir fazlasından yani 139 dan az olamaz. 2. Kanun: Kanun, normlar hiyerarşisinde anayasadan sonra ikinci sırada yer alan bir hukuk kaynağıdır. Kanun hukukun en önemli kaynağı sayılabilirse de hukuku oluşturan öğelerden sadece biridir. Her kanun bir ihtiyaç üzerine ve bir gerekçeyle hazırlanır. Bu gerekçe, kanunun amacını, işlevini ve diğer kanun hükümleri arasındaki ilişkileri de açıklar. Kanun koyucunun anayasada gösterilen ilkelere uygun olarak ve anayasada belirtilen usulü göz önünde tutarak çıkardığı hukuk kuralları, normlar hiyerarşisinde yazılı hukukun anayasadan sonra gelen aşaması olan kanun hukukunu oluşturur. Kanun yapma yetkisi tek bir organa verilmiştir. Bu organ TBMM'nindir. Anayasanın 7"nci maddesine göre, yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir ve bu yetki devredilemez." Kanun yapma TBMM' nin, yasama organının tekelindedir. Kanunlar, yasama organı tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanı tarafından yayımlanarak yürürlüğe konulan yazılı hukuk kurallarıdır. Kanun koyma yetkisi TBMM'nindir. Kanun teklif etmeye Bakanlar Kurulu ve milletvekilleri yetkilidir (Anayasa, madde:88). Bir milletvekili, tek başına kanun teklifi sunabileceği gibi, bu yetkiyi başka milletvekillerinin katılmasıyla da kullanabilir. Anayasamıza göre "Bakanlar Kurulu" ve "milletvekilleri" dışında hiç kimse ya da hiçbir makamın, örneğin Cumhurbaşkanı'nın kanun teklif etme yetkisi yoktur. Bir milletvekili Cumhurbaşkanı seçilince, TBMM üyeliği sona erer (Any.m.101). Belli bir konuda kanun yapılmasını isteyen kişiler ya da kuruluşlar, bu isteklerini ancak Hükümet (Bakanlar Kurulu) ya da milletvekilleri aracılığıyla TBMM'ne sunulacak tasan ya da teklif yoluyla gerçekleştirebilirler. Uygulamada Bakanlar Kurulu'nca hazırlanan kanun önerilerine "Kanun Tasarısı", milletvekillerince verilen kanun önerilerine de "kanun teklifi" denilmektedir. Tasan ve teklifler, önce Millet Meclisi'nin yetkili komisyonlarında görüşülüp karara bağlanır. Millet Meclisi yetkili komisyonlarında (adalet, eğitim, sağlık gibi) kabul edilen metin Millet Meclisi'nin genel

15 kuruluna sunulur ve Tasan ve teklifler, Anayasa ve TBMM içtüzüğü uyarınca yapılan görüşmeler sonunda kabul edilirse Cumhurbaşkanı'nca yayımlanır. Cumhurbaşkanı, yayımlanmasını uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta göstereceği gerekçe ile birlikte TBMM'ne geri gönderebilir (Any. m:175). Cumhurbaşkanı'nın kanunları yeniden görüşülmek üzere geri gönderme yetkisine "veto" yetkisi demek doğru değildir. Cumhurbaşkanı bu yetkisini, onbeş gün içinde ve gerekçe göstererek kullanmak durumundadır. TBMM, Cumhurbaşkanı'nca geri gönderilen kanunu aynen kabul ederse (bunun için nitelikli çoğunluk gerekmez) bu kanunun Cumhurbaşkanı'nca yayımlanması artık zorunlu olur. Cumhurbaşkanı'nın "yeniden görülmek üzere meclise geri gönderme yetkisi" bütçe kanunları için kullanılamaz. Ancak, önemle belirtelim ki, anayasa değişiklikleri için anayasamızda özel bir düzenleme vardır. 3. Milletlerarası Antlaşmalar: Anayasa'nın 90. maddesinde düzenlenmiştir. Türkiye'nin yabancı devletlerle veya milletlerarası kuruluşlarla yaptığı bir antlaşmanın geçerlilik kazanması Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin sözü geçen antlaşmayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır. Ancak ekonomik, ticari ve teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı asmayan antlaşmalar, devlet maliyesi bakımından bir yükümlülük getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla yayınlanma ile yürürlüğe konulabilir. Yine de, bu antlaşmaların yayımlarından başlayarak iki ay içinde TBMM'nin bilgisine sunulması gerekir. Milletlerarası bir antlaşmaya dayanan uygulama antlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari, teknik veya idari antlaşmaların TBMM'nce uygun bulunması zorunluluğu yoktur. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir ve bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi'ne başvurulamaz. Anayasa'nın 90. maddesinde, Avrupa Birliği mevzuat uyarlama çalışmaları doğrultusunda 2004 yılında yapılan değişikliklere göre, "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır." Bunun anlamı şudur, kanunla onaylanan ve iç hukukun bir parçası haline gelen milletlerarası antlaşmalar anayasaya aykırı olsalar bile hüküm ifade ederler. 4. Kanun Hükmünde (Gücünde) Kararnameler: Anayasamızın 91'nci maddesine göre Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kurulu'na kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Yetki kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin amacını, kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve bu süre içinde birden fazla kanun hükmünde

16 kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir. Kanun hükmünde kararnameler, yayımlandıkları gün TBMM ne sunulur. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez. Ancak, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde, Cumhurbaşkanı nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu yetki kanununa gerek olmaksızın kanun hükmünde kararname çıkarabilir (Any. m:91, 121, 122). Yetki kanununa gerek olmamakla birlikte savaş, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde çıkarılan KHK lerin de yayınlandıkları gün onaylanmak üzere TBMM ne sunulması gereklidir. Kanun hükmünde kararnameler de tıpkı kanunlar gibi, şekil ve esas bakımından anayasaya uygunluk bakımından Anayasa Mahkemesi'nce yargı denetimine tabidir. Ancak, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde çıkarılan KHK'lere karşı anayasaya aykınlık nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açılamaz; bu halde Anayasa Mahkemesi'nin yargı denetimine tabi değildir (Any.m.148). Ancak, bu halde de yine KHK'ler TBMM"nin siyasi denetimine tabidirler. KHK' ler Resmi Gazete' de yayımlandıkları gün TBMM' ne sunulur ve TBMM komisyonlarında ivedilikle görüşülür. KHK'lerle getirilen kurallar, yasama organının incelemesi tamamlanıncaya kadar "kesinleşmemiş" ya.da "geçici" kurallar değildir. KHK'ler, kararnamenin yürürlüğe girmesiyle kesin olarak uygulanan kurallardır. Kararnamenin inceleme için sunulduğu yasama organı, bu inceleme sonunda kararnamenin "reddi ne karar verirse kararname ancak bu ret kararının Resmi Gazete' de yayımı tarihinde yürürlükten kalkar. Yürütme organına (Bakanlar Kurulu'na) bu kadar geniş ve yargı denetimi dışında kalan yetkiler tanınması, kanımızca, yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesiyle bağdaşmamaktadır. 5. Tüzükler: Tüzükler, yürütmenin düzenleyici işlemlerinden olup; Bakanlar Kurulu'nca çıkarılır. Bakanlar Kurulu, kanunların uygulanmasını göstermek veya kanunların emrettiği işleri belirlemek için kanunlara aykırı olmamak ve Danıştay' n incelenmesinden geçirilmek şartıyla tüzükler çıkarabilir. Tüzükler Cumhurbaşkanı 'nca imzalanır ve kanunlar gibi Resmi Gazete'de yayımlanır (Any.m.ll5). Tüzükler, kanunun uygulamasını veya kanunun emrettiği işleri belirtmek için çıkarıldığı için bir kanuna dayanmak zorundadırlar. Kanunlarla, 'yepyeni soyut kurallar konulduğu halde, tüzüklerle bu soyut kurallar somutlaştırılmaktadır. Normlar hiyerarşisi ilkesine göre tüzüğün kanuna aykırı olmaması gerekir. Kanuna aykırı hükümler taşıyan bir tüzüğün mahkemeler tarafından uygulanmaması gerekir. Kanuna aykırı bir

17 tüzüğün iptali için Danıştay'da dava açılabilir. Danıştay, kanuna aykırı bulduğu bir tüzüğü kısmen veya tamamen iptal edebilir. 6. Yönetmelikler: Yürütmenin düzenleyici işlemlerinden olup; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilirler. Bütün yönetmeliklerin Resmi Gazete'de yayımlanması zorunlu değildir. Hangi yönetmeliklerin Resmi Gazete'de yayımlanacağı kanunla belirtilmiştir (Any.m.124). Yönetmeliklerin ilke olarak bir kanuna ya da bir tüzüğe dayanması gerekmez; ancak yukarıda da belirtildiği gibi üst norm olan kanun ve tüzüklere aykırı olamazlar. Yönetmelik çıkarabilmek için, tüzüklerden farklı olarak, bu konuda kanunla özel bir yetki verilmesi ve Danıştay'ın incelemesinden geçmesi zorunluluğu yoktur. İdareler, kendi görevi ve iç işleyişi ile ilgili olarak yönetmelik çıkarabilir. Kanunlara ve tüzüklere aykırı olan yönetmelikler mahkemelerce uygulanmaz. 8. YÜKSEK DERECELİ MAHKEMELER Türk Hukuk Sisteminde "Anayasa Mahkemesi (Any.m arası)" dışındaki yüksek mahkemeler "Yargıtay (Any.m.154)", "Danıştay (Any. m. 155) ", "Askeri Yargıtay (Any.m.156) ", "Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AnY.m.157)" ve "Uyuşmazlık Mahkemesi. (Any.m.158)" dir. Anayasa, mahkemelerin kuruluşunun, görev ve yetkilerinin, işleyiş ve yargılama usullerinin, mahkemelerin bağımsızlığı ve yargıç güvencesi esaslana göre, yasa ile düzenleneceği kuralını benimsemiştir. Anayasa, yüksek mahkemeler açısından bununla da yetinmeyerek özelliklerini, üyelerinin kim tarafından ve nasıl atanacağını ya da seçileceğini ayrıca belirterek, yüksek mahkemelerin düzenlenmesini, yasama organının ya da yürütmenin takdirine bırakmamıştır. Anayasa, yüksek mahkemeleri sayma yolu ile belirtmiştir Anayasa Mahkemesi (Any.m.146, 147,148, 149, ISO, ISI, 152, ls3) Anayasa Mahkemesi on bir asıl ve dört yedek üyeden kurulur. Kanun, milletlerarası antlaşmayı onaylayan kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik hiyerarşik yapı içinde geçerliliklerini anayasadan almaktadırlar. En soyut ve en genel kuralları içeren anayasa ise geçerliliğini halkoylamasında (referandum) beliren halkın iradesinden almaktadır. Dolayısıyla hiyerarşik bir yapı oluşturan hukuk sistemi

18 geçerliğini en yüksek iktidarın sahibi olan milletten, milletin kabulünden almaktadır. Dolayısıyla bu hiyerarşide anayasa, ilk sırayı almaktadır. Böyle olunca, anayasa ile iç bünyeyi ilgilendiren diğer kanunlar arasında çatışma olursa ne olacak sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu soruna karşı bazı hukukçular ve siyasiler. yasa yapma yetkisinin millet adına yasama organının olduğunu ve bu yetkiyi devredemeyeceği, bu nedenle de, kanunların anayasaya aykırı olup olmadığı hususunda TBMM içindeki "siyasi denetim"in ve "Cumhurbaşkanı'nın tekrar görüşülmek üzere meclise geri göndermesinin" yeterli denetim olacağını savunmaktadırlar. Ancak, siyasal denetim denilen bu denetimin yeterli ve verimli olduğu söylenemez. Gerçekten, gerek Cumhurbaşkanının, gerek milletvekillerinin meclis içindeki siyasi partilerden birinin üyesi olması, onların tam tarafsız çalışmalarına engel teşkil edebilir veya hiç olmazsa vatandaş vicdanında bu hususta bir şüphe hasıl olabilir. Bu nedenle de siyasal denetlemeden beklenen sonuç elde edilemez. Bu düşünce nedeniyle de, batı demokrasilerinde siyasal kontrol yeterli görülmemiş yargı yolu ile denetim yollan aranmıştır. Anayasanın normlar hiyerarşisinde en üstün yere sahip bulunduğu anayasada "Anayasa hükümleri yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar anayasaya aykırı olamaz" hükmüyle düzenlenmiştir. Anayasanın üstünlüğü ilkesini gerçekleştirebilmek için kanunların, KHK'lerin, Meclis İç Tüzüklerinin anayasaya uygunluğu bağımsız ve anayasal bir kuruluş olan Anayasa Mahkemesi'nce denetlenir. Ülkemizde hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü konularında son sözü söyleyecek bir yargı organının varlığı yasama organının yanılabileceğini de göstermektedir Anayasası'nda, kanunların anayasaya uygunluğunun denetiminde, "siyasal denetim"den başka olarak ''Dava Yolu İle Anayasaya Uygunluk Denetimi" ve "İtiraz Yolu İle Anayasaya Uygunluk Denetimi" olmak üzere iki ayrı yargısal denetim mekanizması düzenlenmiştir. Dava yolu ile kanunların anayasaya uygunluğunun denetimi. "Kanunların, Meclis İç Tüzüğü'nün ve Kanun Hükmünde Kararnamelerin" tamamının veya bir kısmının anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle anayasanın belirttiği kişi ve mercilerce Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açılmasıdır. Bu davayı açma yetkisi, sadece "Cumhurbaşkanına, İktidar veya ana muhalefet partileri meclis gruplarına, Koalisyon iktidarlarında mecliste en çok üyeye sahip iktidar ortağı partinin meclis grubuna ve TBMM üye tamsayısının en az beşte biri (550/5=110) üyesine" aittir (Any.m.I50).

19 Anayasa Mahkemesi'nde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı iptali istenen kanun, içtüzük veya KHK' nin Resmi Gazete'de yayımlanmasından, başlayarak 60 gün içinde düşer. İtiraz yolu ile kanunların anayasaya uygunluğunun denetimi, "Belli bir konudaki bir davaya bakmakta olan mahkemenin, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, somut davayı bekletici yaparak, Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasıdır." Anayasa Mahkemesi yargı hakkını kullanırken kendiliğinden harekete geçmez, yukarıda belirtilen "iptal davası" ya da "itiraz" yolu ile Anayasa Mahkemesi' ne başvurulması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin kararlan kesin olup, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Kişileri ve devletin tüm organlarını bağlar. Ancak bilinmeli ki Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlan geriye yürümez (Any.m.153)., Önemle belirtelim ki, Anayasa Mahkemesi, yalnızca yasaların, yasa gücünde kararnamelerin, Meclis İç Tüzüğü'nün "şekil ve esas" bakımından anayasaya uygunluğunu denetleyen bir yüksek mahkeme değildir. Anayasa Mahkemesi, bunun yanında, "Yüce Divan" olarak görev yapar; "siyasal partileri mali yönden denetler"; "siyasal partilerin kapatılması için Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan davalara bakar".bu nedenledir ki Anayasa Mahkemesi sadece yargı hakkını kullanan bir yargı yeri değil aynı zamanda anayasanın bütünlüğünü koruyan, işlerliğini, sağlayan, hukuk devletinin, temel hak, özgürlüklerin koruyucusu olan bir organdır. Özetlersek, Anayasa Mahkemesinin a) Anayasaya uygunluk denetimi görevi, b) Yüce Divan'lık görevi, c) Siyasal partilerin denetimi ve kapatılması görevi vardır. Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı'nı, Bakanlar Kurulu Üyelerini, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek idare Mahkemesi Başkan ve üyelerini, Başsavcılannı, Cumhuriyet Başsavcıvekillerini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini, görevleri ile ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla, yargılar Yargıtay (Temyiz Mahkemesi) Genel olarak, ceza ve hukuk uyuşmazlıkları adli yargıda görülür. Adli yargıda yüksek mahkeme görevi, Yargıtay tarafından yerine getirilir. Yargıtay, adli mahkemelerin verdikleri kararların en üst inceleme yeridir. Yargıtay'ın ana görevi, adli yargıda temyiz yeri olarak, ilk

20 derece mahkemelerinin kararlarını incelemek, adli yargı içinde yer alan mahkemeler arasında içtihat birliğini sağlamaktır. Ancak, Yargıtay, yasada gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. Yargıtay, hukuk daireleri ve ceza daireleri olmak üzere iki kısımda teşkilatlanmıştır. Yargıtay da bir de başsavcılık teşkilatı vardır. Her daire bağımsız çalıştığı gibi, bazen de hukuk ve ceza daireleri kendi aralarında, bazen de hukuk ve ceza dairelerinin hepsi bir arada toplanıp çalışırlar. Daire kararlan, ilk derece mahkemelerince verilen bir karar temyiz edildiğinde, ilgili daire yerel mahkemenin hukuka uygunluğunu denetler, hukuka uygun bulursa "Onama Kararı", hukuka uygun bulmazsa yeniden inceleyip karar verilmek üzere "Bozma Kararı" verir; bazen de maddi hatalar denilebilecek hususlar da ise "Düzelterek Onama Kararı" verir. Bozma kararı verildiğinde, yerel mahkeme bozma kararının gerekçesi doğrultusunda ya yeniden karar verir; eğer yerel mahkeme kendi kararında direnirse, bu kez, mesele Yargıtay'ın aynı dairesinde değil, kararın niteliğine yani cezayı veya hukuku ilgilendirmesine göre ceza veya hukuk genel kurulunda görüşülür, Hukuk veya Ceza Genel Kurulları (Küçük Genel Kurul'ları) nın verdiği kararlara, yerel mahkemeler uymak zorunda olup, yeniden direnme kararı veremezler. Yalnız unutulmamalı ki, bu uyma, sadece incelenen somut dava bakımından, olup, başka davalarda uyulması zorunlu değildir. Yargıtayın iki türlü Genel Kurlu vardır. Bunlardan birisi hukuk dairelerinin veya ceza dairelerinin kendi aralarında toplanmasıyla oluşan "Küçük Genel Kurul" (Hukuk Genel Kurulu ve Ceza Genel Kurulu"; diğeri ise hukuk ve ceza dairelerinin hepsinin bir arada yaptıkları "Büyük Genel Kurul"dur. Büyük Genel Kurul' a "İçtihat Birleştirme Genel Kurulu" da denir. Küçük genel kurullar, hem yerel mahkemelerin direnme kararlarını incelerler hem de hukuk daireleri arasındaki çelişkili kararlan inceleyerek "İçtihat Birleştirme Kararı" verirler. Büyük ve Küçük Genel Kurullarınca verilen "içtihat Birleştirme Kararları" sadece adalet mahkemelerini değil bizzat Yargıtay' ın kendi dairelerini de bağlar. Bu nedenledir ki Küçük Genel Kurulların verdiği İçtihadı Birleştirme Kararlan kanunlar gibi Resmi Gazete'de yayımlanırlar Askeri Yargıtay Asker kişilerin askeri olan suçlarıyla, bunların asker kişilere karşı işledikleri veya askeri yerlerde ya da askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlar, askeri yargıyı oluşturan Askeri Mahkemeler ile askeri yargı alanında yüksek mahkeme görevini yapan

İŞ HUKUKU TEMEL HUKUK Kanunların Özellikleri

İŞ HUKUKU TEMEL HUKUK Kanunların Özellikleri İŞ HUKUKU TEMEL HUKUK Yrd.Doç.Dr. A. Erkan KARAMAN Kanunların Özellikleri Yasama organının yaptığı düzenlemelerin biçimsel anlamda kanun olabilmesi için, yazılı bir metin içinde, genel ve soyut nitelikte

Detaylı

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları TEMEL HUKUK Sosyal Düzen Kuralları Toplum halinde yaşayan insanların yerine getirmek zorunda oldukları ödevleri ve kullanacakları yetkileri belirten kurallara, sosyal düzen kuralları veya sadece sosyal

Detaylı

Sosyal Düzen Kuralları

Sosyal Düzen Kuralları TEMEL HUKUK Sosyal Düzen Kuralları Toplum halinde yaşayan insanların yerine getirmek zorunda oldukları ödevleri ve kullanacakları yetkileri belirten kurallara, sosyal düzen kuralları veya sadece sosyal

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? Hukukun kaynakları Normlar hiyerarşisi Hukukun Kaynakları Hukukta kaynak kavramı, hukukun varlık kazanabilmek ve yürürlüğe geçebilmek için hangi

Detaylı

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi KANUN (YASA) Kanun Geniş anlamda Dar/Gerçek anlamda Kanun, hukuk kaynaklarından sadece birisidir.

Detaylı

TEMEL HUKUK. Hukuk ve Kaynakları

TEMEL HUKUK. Hukuk ve Kaynakları TEMEL HUKUK Hukuk ve Kaynakları HUKUK NEDİR Hukuk, toplumsal yaşam içinde kişilerin birbirleriyle ve toplumu temsil eden güçle ilişkilerini düzenleyen ve uyulması, toplumu temsil eden güç tarafından yaptırıma

Detaylı

Hukukun Dalları Hukukun Kaynakları. Pozitif Hukuk: İdeal Pozitif Hukuk. Hukukun Dalları. Maddi Hukuk- Biçimsel Hukuk

Hukukun Dalları Hukukun Kaynakları. Pozitif Hukuk: İdeal Pozitif Hukuk. Hukukun Dalları. Maddi Hukuk- Biçimsel Hukuk Hukukun Dalları Hukukun Kaynakları Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN İdeal Pozitif Hukuk İdeal Hukuk: Doğal (tabii) veya olması gereken hukuktur. İnsanların zihinlerinde ve vicdanlarında yaşayan hukuka denir.

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN TEMEL HUKUK BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? Yargı nedir? Türk hukukunda yargının bölümleri Anayasa Yargısı İdari Yargı Adli Yargı TEMEL HUKUK YARGI Yargı, devletin hukuk

Detaylı

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 3.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER HUKUKUN KAYNAKLARI Yargı organları kararlarını, hukuka dayanan, hukuktan kaynaklanan, hukukun gerektirdiği kararlar olarak sunarlar. Bu açıdan yargı

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? Hukukun kaynakları (devam) Hukukun Kaynakları Hukukta kaynak kavramı, hukukun varlık kazanabilmek ve yürürlüğe geçebilmek için hangi yolları içermesi

Detaylı

Bir ülkede yürürlükte olan yasa, tüzük, yönetmelik vb. bütünü.

Bir ülkede yürürlükte olan yasa, tüzük, yönetmelik vb. bütünü. MEVZUAT Bir ülkede yürürlükte olan yasa, tüzük, yönetmelik vb. bütünü. NORMLAR HİYERARŞİSİ ANAYASALAR Dünya daki ilk Anayasa: 1787 ABD Anayasası İkincisi: 1791 Fransız Anayasası Türkiye'de anayasal hareketler

Detaylı

SAĞLIK KURUMLARI MEVZUATI

SAĞLIK KURUMLARI MEVZUATI SAĞLIK KURUMLARI MEVZUATI KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKAT Burada ilk 4 sayfa gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE- MEVZUAT

Detaylı

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI (Kavramlara Dair Bir Bilgilendirme) Akın Gencer ŞENTÜRK, Avukat İzmir, 16.11.2018 Anayasamız, Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı Yargı Örgütü Dersleri Türk yargı teşkilatının genel görünümü ve bunu oluşturan çeşitli yargı kolları ANAYASA YARGISI Anayasa Yargısı-1 Anayasa

Detaylı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLÎ YARGI MAHKEMELERİ, BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ,

Detaylı

EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ. 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ. 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİM VE HUKUK HUKUKUN AMAÇLARI HUKUKUN DALLARI EĞİTİM HUKUKU HUKUKUN KAYNAKLARI ULUSLARARASI BELGELERDE

Detaylı

KPSS 2007 GK (50) DENEME 3 / 52. SORU 50. Aşağıdakilerden hangisi hukuk devleti ilkesinin gereklerinden biri değildir? A) Yasal idare B) Devlet faaliyetlerinin belirliliği C) İdarenin mali sorumluluğu

Detaylı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, DANIŞTAY - UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ - ANAYASA MAHKEMESİ

Detaylı

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1. HAFTA: OSMANLI ANAYASAL GELİŞMELERİ [Türk Anayasa Hukukukun Bilgi Kaynaklarının Tanıtımı:

Detaylı

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x) Ne x t Le v e l Ka r i y e r 250ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Anayasa Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966 1-) 1921 Anayasası ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Milli egemenlik ilkesi benimsenmiştir B) İl ve nahiyelerde yerinden yönetim ilkesi kabul edilmiştir. C) Yasama ve yürütme kuvvetleri

Detaylı

J401 MESLEK HUKUKU TEMEL KAVRAMLAR

J401 MESLEK HUKUKU TEMEL KAVRAMLAR J401 MESLEK HUKUKU TEMEL KAVRAMLAR MESLEK HUKUKU Hukuk deyimi, h a k l a r anlamındadır; Devletçe yaptırıma bağlanmış kurallar bütünüdür. Meslek hukuku ; bu çerçevede, ilgili tarafların hak, görev ve yükümlülüklerinin

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO İnfaz ve Güvenlik Hizmetleri Programı Genel Hukuk-1 Dersleri HUKUKUN KAYNAKLARI ANAYASA ANAYASA Anayasa, devletin temel yapı ile yönetim biçimini, devlet

Detaylı

TEMEL HUKUK. Sosyal Düzen Kuralları

TEMEL HUKUK. Sosyal Düzen Kuralları Sosyal Düzen Kuralları TEMEL HUKUK Toplum halinde yaşayan insanların yerine getirmek zorunda oldukları ödevleri ve kullanacakları yetkileri belirten kurallara, sosyal düzen kuralları veya sadece sosyal

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ Ayrıntılı Bilgi ve On-line Satış İçin www.hukukmarket.com İSMAİL KÖKÜSARI Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii İÇİNDEKİLER...ix

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Adalet Programı Yargı Örgütü Dersleri ÜNİTE IV TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ VE BUNU OLUŞTURAN ÇEŞİTLİ YARGI KOLLARI TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI GENEL OLARAK Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinde yapılan değişiklik ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılmıştır. 23 Eylül 2012

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Adalet Programı Hukuk Başlangıcı Dersleri ÜNİTE II HUKUKUN KAYNAKLARI ANAYASA ANAYASA Anayasa, devletin temel yapısı ve yönetim biçimi ile devlet organlarını

Detaylı

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU İDARİ YARGILAMA AÇIK DERS MATERYALİ USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI İDARİ YARGININ GÖREV ALANININ ÖLÇÜTÜ Uyuşmazlığın idari işlevden kaynaklanması

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Adalet Programı Hukuk Başlangıcı Dersleri ÜNİTE I TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARI ve HUKUK Sosyal Düzen Kuralları 1.Hukuk Kuralları 2. Ahlak Kuralları 3. Din Kuralları

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX BIRINCI BÖLÜM ANAYASA HUKUKUNUN KISA KONULARI 1. 1961 Anayasası ile 1982 Anayasası nın Hazırlanış ve Kabul Ediliş Süreçlerindeki Farklılıklar...1 2. Üniter, Federal ve Bölgeli

Detaylı

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını denetleyen en yüksek organ ise devlettir. Hukuk alanında birlik

Detaylı

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) SORULAR İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) 1- İdarenin denetim yollarından biri olarak, idari yargının gerekliliğini tartışınız (10 p). 2- Dünyadaki idari yargı sistemlerini karşılaştırarak, Türkiye nin mensup

Detaylı

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem ÖZETLE Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem MiLLETiN ONAYIYLA Mevcut Anayasa da Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin başıdır. Sistemin işleyişi, devletin bekası ve vatanın bütünlüğü, Türkiye

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? Hukuk kurallarının unsurları (Konu-irade-emir/yaptırım) Hukuk kurallarının sınıflandırılması HUKUK KURALLARININ UNSURLARI KONU EMİR YAPTIRIM KONU

Detaylı

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA Davanın Konusu : Uyuşmazlık, davacının 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARI A- Hukuk ve Hak Kavramlarına Giriş... 1 B- Hukuk Kavramının Çeşitli Anlamları... 2 a-pozitif Hukuk... 2 b-doğal (Tabii) Hukuk... 3 c-şekil Açısından

Detaylı

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176 KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN ileti5176 Kanun Numarası : 5176 Kabul Tarihi : 25/5/2004 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 8/6/2004 Sayı :25486

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2015-2016 ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 15.02.2016 Türk Hukukunun Bilgi Kaynakları - Mevzuat, Yargı

Detaylı

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Cumhurbaşkanı Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu 2 3 Cumhurbaşkanı bir ülkede yönetim hakkının kalıtımsal, soya dayalı, kişisel olmadığını Kanyanğının dinsel kaynaklardan ilahi tanrısal

Detaylı

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır? 1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır? A) Cumhurbaşkanlığı B) Başbakanlık C) Adalet Bakanlığı D) Halk E) HSYK 3-Aşağıdakilerden hangisi adli yargının

Detaylı

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN ileti5176

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN ileti5176 8831 KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN ileti5176 Kanun Numarası : 5176 Kabul Tarihi : 25/5/2004 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 8/6/2004 Sayı

Detaylı

Anayasası na göre, TBMM aşağıdakilerden hangisini bir parlamento kararıyla gerçekleştirir? Anayasası na göre ara seçim ne demektir?

Anayasası na göre, TBMM aşağıdakilerden hangisini bir parlamento kararıyla gerçekleştirir? Anayasası na göre ara seçim ne demektir? 1. 1982 Anayasası na göre, TBMM aşağıdakilerden hangisini bir parlamento kararıyla gerçekleştirir? A) Genel ve özel af ilanına karar vermek B) Bir kanun hükmünde kararnamenin değiştirilerek kabulüne karar

Detaylı

TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi 1) CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİ Hukuka aykırılıklar çok çeşitli biçimde gerçekleşebilir. Her hukuka aykırılık

Detaylı

BİRİNCİ KISIM İDARE HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI

BİRİNCİ KISIM İDARE HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM İDARE HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI Birinci Bölüm: İdare Hukukunun Tanımı I. İdare... 3 II. İdari Fonksiyon... 4 A. Toplumun Genel ve Sürekli İhtiyaçlarının Karşılanmasına Yönelik

Detaylı

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu: Davacı şirket tarafından defter ve belgeler ile aylık ücret bordrolarının kanuna uygun düzenlenmediğinden bahisle 5510 sayılı Kanunun 102/l-e-4ve 5. maddelerine istinaden şirket adına kesilen toplam 3.064,50

Detaylı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR ANAYASANıN TEMEL ILKELERI 2 1. madde Türkiye devleti bir cumhuriyettir. 2. Madde Cumhuriyetin nitelikleri Cumhuriyetçilik Başlangıç ilkeleri Atatürk

Detaylı

TEMEL HUKUK (2013) Bu ders notu hazırlanırken önemli ölçüde aşağıdaki eserlerden yaralanılmıştır.

TEMEL HUKUK (2013) Bu ders notu hazırlanırken önemli ölçüde aşağıdaki eserlerden yaralanılmıştır. TEMEL HUKUK (2013) Bu materyal, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 30 uncu, 9/1/1985 tarihli ve 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 ve

Detaylı

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru 1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri 2. Suçun Yapısal Unsurları 3. Hukuka Aykırılık Unsuru 4. Ceza Sorumluluğunu Kaldıran ve Azaltan Nedenler 5. Suçun Özel Görünüm Biçimleri 1 6. Yatırım

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire Esas No : 2012/4237 Karar No : 2012/7610 Anahtar Kelimeler: Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi, Yatırım Teşvik Belgesi, Muafiyet Özeti: Yatırım teşvik mevzuatı koşullarına

Detaylı

İdari Yargının Geleceği

İdari Yargının Geleceği İdari Yargının Geleceği Av. Zühal SİRKECİOĞLU DÖNMEZ* * Ankara Barosu. İdari Yargının Geleceği / SİRKECİOĞLU DÖNMEZ Ülkemiz Hukuk Fakültelerinde iki Ana Bilim dalı vardır: Özel Hukuk ve Kamu Hukuku. Özel

Detaylı

5. Hafta: Hukukun Esas Kaynakları: Tüzükler, Kaide kararnameler, Yönetmelikler, Genelgeler, Yönergeler

5. Hafta: Hukukun Esas Kaynakları: Tüzükler, Kaide kararnameler, Yönetmelikler, Genelgeler, Yönergeler 5. Hafta: Hukukun Esas Kaynakları: Tüzükler, Kaide kararnameler, Yönetmelikler, Genelgeler, Yönergeler Türk hukukunun yazılı kaynaklarından beşincisi eski adı nizamname olan tüzüklerdir. Kanunun tanımının

Detaylı

ÖZEN ÜLGEN ANAYASA YARGISINDA İPTAL KARARLARININ ETKİLERİ

ÖZEN ÜLGEN ANAYASA YARGISINDA İPTAL KARARLARININ ETKİLERİ ÖZEN ÜLGEN ANAYASA YARGISINDA İPTAL KARARLARININ ETKİLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII GİRİŞ...1 Birinci Bölüm ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARLARININ ZAMAN BAKIMINDAN ETKİSİ

Detaylı

MEHMET UTKU ÖZTÜRK 1961 KURUCU MECLİSİ

MEHMET UTKU ÖZTÜRK 1961 KURUCU MECLİSİ MEHMET UTKU ÖZTÜRK 1961 KURUCU MECLİSİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX GİRİŞ...1 1. DEMOKR AT PARTI İKTIDARININ SONUNA DOĞRU...9 1.1. DP nin Muhalefete Karşı Tutumu...9 1.1.1.

Detaylı

16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Karşısında Mahalli İdareler Seçimlerinin Durumu

16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Karşısında Mahalli İdareler Seçimlerinin Durumu www.mevzuattakip.com.tr 16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Karşısında Mahalli İdareler Seçimlerinin Durumu 16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Karşısında Mahalli İdareler Seçimlerinin Durumu Halil Memiş Giriş

Detaylı

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı Yargıtay, tanımı Anayasa ile yapılan, işlevleri, mensupları ve bunların seçimi ve diğer kuruluş esasları, Anayasa'da

Detaylı

TURİZM HUKUKUNUN KAYNAKLARI:

TURİZM HUKUKUNUN KAYNAKLARI: TURİZM HUKUKUNUN KAYNAKLARI: TÜRKİYE TURİZM MEVZUATI DOÇ.DR. SABAH BALTA YAŞAR ÜNİVERSİTESİ İZMİR HUKUK NEDİR? Hukuk toplum düzenini sağlamak amacıyla devlet tarafından ortaya konulmuş uyma zorunluluğu

Detaylı

SPOR HUKUKU 1.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

SPOR HUKUKU 1.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER SPOR HUKUKU 1.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER SPOR KAVRAMI Spor; bireysel ya da takım halinde yapılabilen, belirli kuralları ve teknikleri olan; oyunlar, hareketler ve yarışmalar vasıtasıyla; fiziksel, zihinsel,

Detaylı

Lex specialis derogat legi generali

Lex specialis derogat legi generali 1 Lex specialis derogat legi generali Madde 91 devamı: Yetki kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin, amacını, kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla kararname çıkarılıp

Detaylı

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI Sirküler Rapor 26.07.2012/139-1 DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI ÖZET : Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığının E: 2010/6979 K: 2012/667 sayılı Kanun Yararına Bozma

Detaylı

Bölüm 6 DEVL ET ŞEKİLL ERİ I : MONARŞİ VE CUMHURİYET

Bölüm 6 DEVL ET ŞEKİLL ERİ I : MONARŞİ VE CUMHURİYET Birinci Kısım ANAYASA HUKUKUNUN GENEL ESASLARI Bölüm 1 ANAYASA HUKUKUNUN BİLGİ KAYNAKLARI I. Anayasalar II. Anayasa Mahkemesi Kararları III. Bilimsel Eserler IV. Kaynak Tarama Bölüm 2 ANAYASA HUKUKU KAVRAMI

Detaylı

TÜRK YARGI SİSTEMİ DERS NOTLARI

TÜRK YARGI SİSTEMİ DERS NOTLARI TÜRK YARGI SİSTEMİ DERS NOTLARI Hazırlayan : Tacettin ÇALIK Mail : tcttnhoca@gmail.com İnternet Sitesi : Facebook adresi : https://www.facebook.com/anahtarkelimelerlevatandaslik/ YARGI Yargıya İlişkin

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Adalet Programı Yargı Örgütü Dersleri ÜNİTE V İCRA TEŞKİLATI İCRA TEŞKİLATI İcra Teşkilatı Cebrî icra, bir hakkın devlet eliyle zorla uygulanması, yerine

Detaylı

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır Doç. Dr. Tuğrul KATOĞLU* * Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ceza

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? İdare nedir? Organik anlamda idare-fonksiyonel Anlamda İdare Hukuk devleti İdare teşkilatı İdari davalar İDARE HUKUKU Devletin 3 fonksiyonu vardır:

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı Yargı Örgütü Dersleri Türk yargı teşkilatının genel görünümü ve bunu oluşturan çeşitli yargı kolları Diğer Yargı Kolları Ülkemizdeki diğer yargı

Detaylı

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 25540

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 25540 Resmi Gazete Tarihi: 01.08.2004 Resmi Gazete Sayısı: 25540 ASGARİ ÜCRET YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 Bu Yönetmeliğin amacı, asgari ücretin tespiti sırasında

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı Hukuk Başlangıcı Dersleri HUKUKUN KOLLARI VE ALT DALLARI Hukukun Kollara ve Dallara Ayrılması Hukuk eskiden beri iki temel kola ve bunların

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İdarenin Denetlenmesi I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Yardımcı Kuruluşlar Hükümete veya bakanlıklara görevlerinde yardımcı olmak, belirli konularda görüş bildirmek, bir idari

Detaylı

10. Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç kaç gün içinde yeni bakan atanır? A) 5 gün B) 10 gün C) 15 gün D) 20 gün E) 25 gün

10. Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç kaç gün içinde yeni bakan atanır? A) 5 gün B) 10 gün C) 15 gün D) 20 gün E) 25 gün 1. 1982 Anayasasına göre aşağıdaki organlardan hangisinin iptal davası açma yetkisi yoktur? A) Cumhurbaşkanı B) İktidar partisi meclis grubu C) Anamuhalefet partisi meclis grubu D) TBMM üye tamsayısının

Detaylı

KMÜ İİBF KAMU YÖNETİMİ VİZE SORULARI

KMÜ İİBF KAMU YÖNETİMİ VİZE SORULARI KMÜ İİBF KAMU YÖNETİMİ VİZE SORULARI -A Grubu- AÇIKLAMA : Sınav 25 sorudan oluşmakta olup her soru 4 puan üzerinden değerlendirilecektir. Yanlış cevaplar doğruyu götürmemektedir. Sınav süresi 30 dakikadır.

Detaylı

EĞİTİMİN HUKUKSAL TEMELLERİ YRD. DOÇ. DR. MELIKE YİĞİT KOYUNKAYA

EĞİTİMİN HUKUKSAL TEMELLERİ YRD. DOÇ. DR. MELIKE YİĞİT KOYUNKAYA EĞİTİMİN HUKUKSAL TEMELLERİ YRD. DOÇ. DR. MELIKE YİĞİT KOYUNKAYA HUKUK EĞİTİM HUKUKU Bir ülkede, eğitim söz konusu olduğunda devletin ve bireylerin uyması, uygulaması gereken kurallara denir Eğitim ve

Detaylı

II- UYGULANACAK YASA KURALI DEĞERLENDİRMESİ:

II- UYGULANACAK YASA KURALI DEĞERLENDİRMESİ: Davacı... vekili... tarafından, Manisa Yunusemre İlçe Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, ek göstergesinin jandarma personeli esas alınarak 3600 olarak düzeltilmesi talebinin

Detaylı

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA KANUN YOLLARI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA KANUN YOLLARI İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU İDARİ YARGILAMA AÇIK DERS MATERYALİ USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA KANUN YOLLARI KANUN YOLLARININ TASNİFİ Olağan Kanun Yolları İstinaf (İYUK, m. 45) Temyiz

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İdarenin Denetlenmesi I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN Kanun No. 4483 Resmi Gazete Tarih: 4.12.1999; Sayı: 23896 Amaç MADDE

Detaylı

GÖRÜŞ BİLDİRME FORMU

GÖRÜŞ BİLDİRME FORMU Konusu: İlgili Mevzuat: Bakanlığımız 4/B Sözleşmeli Personellerine ödenen Ek Ödemeden sigorta prim kesintisi kesilip kesilmeyeceği, 31.05.2006 tarihli 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası

Detaylı

TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ

TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ İdarenin Bütünlüğü İlkesi : Hiyerarşi Ünite 11 Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi / Yerel Yönetimler TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ Dr. Hande ÜNSAL 1 Ünite 11 İDARENİN BÜTÜNLÜĞÜ İLKESİ HİYERARŞİ Dr. Hande ÜNSAL

Detaylı

3.Meclisin faaliyetlerine ara vermemesi şeklinde olan meclisin her zaman açık olması yasamanın hangi ilkesi ile ilgilidir?

3.Meclisin faaliyetlerine ara vermemesi şeklinde olan meclisin her zaman açık olması yasamanın hangi ilkesi ile ilgilidir? 1.Aşağıdakilerden hangisi Anayasa Mahkemesinin sadece şekil olarak incelediği bir konudur? A) Anayasa değişiklikleri B) İç Tüzükler C) KHK D) Kanunlar E) Tüzükler 3.Meclisin faaliyetlerine ara vermemesi

Detaylı

İDARE HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI) SORULAR

İDARE HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI) SORULAR İDARE HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI) SORULAR 1., 2., 3. ve 4. 4 soruları cevaplamak zorundur. İstediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. 1- Đdarenin bütünlüğü ilkesini açıklayarak; hiyerarşi ve vesayet kavramlarını

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? Hukukun Dallara Ayrılması (Kamu Hukuku-Özel Hukuk) Kamu Hukuku Özel Hukuk Ayrımı Hukuk kuralları için yapılan eski ayrımlardan biri, hukukun kamu

Detaylı

ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI

ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI ULAŞ KARAN ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI NORM DENETİMİ İLE BİREYSEL BAŞVURU USULÜNDE VERİLEN KARARLAR ÖZELİNDE BİR İNCELEME İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...VII

Detaylı

1 Tarihimizdeki tek yumuşak anayasa aşağıdakilerden hangisidir? 1961 Cevap Aşağıdakilerden hangisi uyarınca tüm idari

1 Tarihimizdeki tek yumuşak anayasa aşağıdakilerden hangisidir? 1961 Cevap Aşağıdakilerden hangisi uyarınca tüm idari 1 Tarihimizdeki tek yumuşak anayasa aşağıdakilerden hangisidir? 1961 Cevap---1921 1876 1982 1924 2 Aşağıdakilerden hangisi uyarınca tüm idari kararlar yargı denetimine tabidir? Yasa devleti Sosyal devlet

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İDARENIN DENETLENMESI I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI 1.... ilkesi, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmez. Belli devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret olup bununla sınırlı medeni bir iş bölümü ve işbirliği olduğunu anlatır.

Detaylı

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T. 31.3.2014 AVUKATIN BAŞKA BİR AVUKATA KARŞI ASİL YA DA VEKİL SIFATIYLA TAKİP EDECEĞİ DAVA ( Barosuna Bir Yazı İle Bildirmemesi/Türkiye

Detaylı

3346 SAYILI KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İLE FONLARIN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNCE DENETLENMESİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN

3346 SAYILI KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İLE FONLARIN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNCE DENETLENMESİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN 3346 SAYILI KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İLE FONLARIN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNCE DENETLENMESİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ İLE FONLARIN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNCE DENETLENMESİNİN

Detaylı

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ İzmir/23.06.2015 DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ Amaç MADDE 1- (1) Bu yönergenin amacı, Dokuz Eylül Üniversitesinde 657 sayılı

Detaylı

YAHYA BERKOL GÜLGEÇ NORMLAR HİYERARŞİSİ TÜRK, ALMAN VE İNGİLİZ HUKUK SİSTEMLERİNDE KURAL İŞLEMLERİN VE MAHKEME KARARLARININ HİYERARŞİK GÜCÜ

YAHYA BERKOL GÜLGEÇ NORMLAR HİYERARŞİSİ TÜRK, ALMAN VE İNGİLİZ HUKUK SİSTEMLERİNDE KURAL İŞLEMLERİN VE MAHKEME KARARLARININ HİYERARŞİK GÜCÜ YAHYA BERKOL GÜLGEÇ NORMLAR HİYERARŞİSİ TÜRK, ALMAN VE İNGİLİZ HUKUK SİSTEMLERİNDE KURAL İŞLEMLERİN VE MAHKEME KARARLARININ HİYERARŞİK GÜCÜ İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASIYA ÖNSÖZ...VII ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI Sirküler Rapor 21.01.2013/33-1 AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI ÖZET : 23 Eylül 2012 tarihi itibarıyla Avrupa İnsan

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ Amaç MADDE 1- (1) Bu yönergenin amacı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak görev

Detaylı

İYİ İDARE YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM İyi İdarenin İlkeleri

İYİ İDARE YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM İyi İdarenin İlkeleri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 11 Kasım 2013 tarihli Onbirinci Birleşiminde Oybirliğiyle Kabul olunan İyi İdare Yasası Anayasanın 94 üncü maddesinin (1) inci fıkrası gereğince Kuzey

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2014 2015 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 15.09.2014 TANIŞMA DERSİ TANIŞMA DERSİ 17.09.2014 22.09.2014

Detaylı

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU İDARİ YARGILAMA AÇIK DERS MATERYALİ USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI ANAYASAL DÜZENLEME Anayasa, m. 138/4: Yasama ve yürütme organları

Detaylı

Yargı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler

Yargı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler Yargı ÜNİTE 9 Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Yargı bağımsızlığı kavramını tanımlayabilecek, Yargı içinde yer alan farklı mahkemeleri ve bunların görevlerini öğreneceksiniz. İçindekiler Yargı Yetkisi

Detaylı

ÜNİTE:1. Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler ÜNİTE:2. Vergi Hukukunun Kaynakları ÜNİTE:3. Vergi Kanunlarının Uygulanması ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler ÜNİTE:2. Vergi Hukukunun Kaynakları ÜNİTE:3. Vergi Kanunlarının Uygulanması ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler ÜNİTE:2 Vergi Hukukunun Kaynakları ÜNİTE:3 Vergi Kanunlarının Uygulanması ÜNİTE:4 Vergi Hukukunda Yorum ÜNİTE:5 1 Vergi Mükellefiyeti ve Sorumluluğu ÜNİTE:6

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Adalet Programı Hukuk Başlangıcı Dersleri ÜNİTE I TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARI ve HUKUK Toplu Yaşam, Toplumsal Düzen, Toplumsal Davranış Kuralları, Hukuk Kuralları

Detaylı

12 Mart 2016 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

12 Mart 2016 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK 12 Mart 2016 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 29651 YÖNETMELİK Türkiye Adalet Akademisinden: AVUKATLIK MESLEĞİNDEN ADLÎ YARGI HÂKİM VE SAVCI ADAYLIĞI İLE İDARÎ YARGI HÂKİM ADAYLIĞINA ATANANLARIN MESLEK ÖNCESİ

Detaylı