T.C. KONYA VALİLİĞİ SELÇUKLU İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ ÇOCUK GELİŞİMİ VE DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI HAZIRLAYANLAR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. KONYA VALİLİĞİ SELÇUKLU İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ ÇOCUK GELİŞİMİ VE DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI HAZIRLAYANLAR"

Transkript

1 T.C. KONYA VALİLİĞİ SELÇUKLU İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ ÇOCUK GELİŞİMİ VE DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI HAZIRLAYANLAR BELGİN KIZMAZ DERYA APBAK FATİH AKKAYA GALİP AKSOY HALİL ÖZBAK MEHMET ÇETİNKAYA NEZİHA ÜNAL ÖZLEM IŞIK FİDAN TOLGA SEKİ YUSUF KARAARSLAN DİKİLİTAŞ SAHİPATA İLKOKULU ALAEDDİN İLKOKULU AYŞE TÜMER İLKOKULU ÖĞRETMEN FETHİYE ONSUN İLKOKULU HOCACİHAN HÜSEYİN YILDIZ İLKOKULU ÖZEL İDARE 100. YIL İLKOKULU KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN İLKOKULU İHSANİYE İLKOKULU OĞUZ KAĞAN İLKOKULU BARBAROS İLKOKULU KONYA,

2 İÇİNDEKİLER GELİŞİM ÖZELLİKLERİ. 3 6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ. 3 7 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLER YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLER ÇOCUKLARDA SIK GÖRÜLEN DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI. 13 ÇALMA DAVRANIŞI ÖFKE VE SALDIRGANLIK. 16 YALAN SÖYLEME 20 TIRNAK YEME.. 24 ALT ISLATMA OLUMLU DAVRANIŞ KAZANDIRMA. 33 ÇOCUKLARDA OLUMSUZ DAVRANIŞLAR NE ZAMAN ORTAYA ÇIKAR? OLUMSUZ DAVRANIŞLARIN NEDENLERİ.. 34 OLUMSUZ DAVRANIŞLARI OLUMLUYA ÇEVİRME YÖNTEMLERİ ÖZGÜVEN. 37 ÇOCUKTA ÖZGÜVENİN OLUŞMASINI NELER ENGELLER.. 38 ÖZGÜVENİ GELİŞTİREN ETKENLER.. 39 OKUL FOBİSİ OKUL FOBİSİNİN ÖN BELİRTİLERİ. 41 OKUL FOBİSİNİN NEDENLERİ.. 42 TEDAVİSİ.. 44 ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER 44 EBEVEYNLERE ÖNERİLER 45 2

3 GELİŞİM ÖZELLİKLERİ 6 Yaş Gelişim Özellikleri Bu dönemle birlikte çocuk motor ve dil gelişimi açısından büyük aşamalar kaydetmiştir. Dengenin gelişmesi sonucu hızlı yürüyebilen, futbol oynayabilen, göz-el koordinasyonunun gelişmesi sonucu da iki elini bağımsız olarak kullanabilen bir birey haline gelmiştir. Ayakkabılarını bağlar. Kendi kendine giyinir ve soyunur. Topu belirlenen hedefe atar. Yerden cm yükseklikteki bir tahta üzerinde öne arkaya yürür. 10 saniyede metre koşar cm uzunlukta atlar. Basit geometrik şekilleri, harfleri ve rakamları kopya eder. Kurşun kalemi düzgün bir şekilde kullanabilir. Birçok ihtiyacını kendi karşılayabilir. Bu yaştan itibaren büyüme, öncesine göre yavaş seyreder. Zihin Gelişimi Çevresindeki eşyaların nelerden yapıldığını söyler. Rakamları sayabilir. Mesleklere göre yapılan işleri söyler. Zıt olanı söyler. Yaşadığı şehrin ve sokağın adını söyler. Nedene göre sonucu söyler. Sonuca göre nedeni söyler. Dün, bugün ve yarın ile ilgili konuşur. Kendine söylenen 5-6 kelimelik cümleyi tekrarlar. Sağını solunu bilir. Dil Gelişimi Anlamlı sorular sorar. Konuşulan bir konu hakkında fikirlerini söyler. Sorulara anlamlı cevaplar verir. Bazı kelimelerin anlamlarını açıklar. Birkaç olayı birbirine karıştırmadan anlatır. Nezaket kelimelerini kullanır Bir olayı ve hikâyeyi söz ve hareketlerle anlatır. Bazı sözcüklerin eş ve karşıt anlamlarını bilir. Duygusal ve Sosyal Gelişim Günlük işlerde sorumluluk alır. Oyunu kurallarına göre oynar. Başladığı işi bitirir. Kişileri ve eşyaları paylaşır. Büyüklerini memnun etmeğe çalışır. 3

4 Kendinden küçüklere karşı koruyucudur. Değişik arkadaşlar edinir. Haksızlığa uğradığı zaman kendini savunur. Adil olan cezayı kabul eder. Korkularını söyler. Kendine yetişkin gibi davranılmasından hoşlanır. Çok hızlı duygu değişiklikleri yaşar. Meraklıdır. Heveslidir. Okula gitme macerasından hoşlanır. 6 yaş çocuğu değişmekte olan bir çocuktur. Anneler çocuklarındaki bu ani değişikliği hayretle karşılar. Bu dönemde sevgiden ilgiden yoksun bırakılan, incitilen ve yalnız bırakılan çocuk; kendisini kuşatan hayallere kapılır, gerçeklerden süratle uzaklaşır ve yapayalnız kalabilir. Aile Nasıl Yaklaşmalı? Yapabilecekleri sorumluluklar vererek çocuklar desteklenmelidir. Çocukların soruları cevapsız bırakılmamalıdır. Ev ortamında öğrenmeleri için her türlü imkân tanınmalıdır. Onların düşüncelerine değer verilmelidir. Anlattıkları dinlenerek desteklenmelidirler. Yetişkinler tarafından onlara öyküler hikâyeler okunabilir. Çizgisel çalışmalarda desteklenmelidirler. Sanatsal etkinlikler ile ilgilenmeye başladıklarından çocuklara gerekli ortam sağlanmalıdır. ÇOCUKLARINIZLA YEDİ YAŞINA KADAR OYNAYIN, ON BEŞ YAŞINA KADAR ARKADAŞ OLUN, ON BEŞ YAŞINDAN SONRA İSTİŞARE EDİN. HZ. ALİ 7 Yaş Gelişim Özellikleri Beş yaşından yedi yaşına kadar, çocuklarda kilo artmasından ziyade boy uzaması ön plana geçer. Bu sırada çocuklar zayıfmış gibi görünürler. Sekiz yaşından itibaren çocuklar yine şişmanlamaya başlarlar. Bu dönemde meydana gelen önemli bir değişiklik ise dişlerde olmaktadır. Eksik olan azı dişleri de çıkmaya başlar. Dişlerde oluşan eksikler ve görüntü bozukluklarından dolayı çocuk etkilenir. Çocukla alay edilmemeli, ona bu durumun geçici olduğunu, düzeleceğini ve büyümesinin bir göstergesi olduğu anlatılmalıdır. 4

5 Dil gelişimi Yetişkin diline yakın bir konuşma yeteneğine sahiptir. Karşılıklı konuşma artar. Konuşmaktan zevk alır. Çocuksu konuşmayı tamamen terk eder. Yanlış öğrendiği kelimeleri, sesleri düzeltmeğe çalışır. Yetişkin insanlar gibi okuyabilir Önceleri tek taraflı gelişen anlatım yeteneği, yazının ilerlemesiyle tamamen değişir ve düşüncelerini başkalarına aktarmaktan zevk alır hale gelir. Zihin Gelişimi Mantıksal düşünme gelişmeye başlar. Bazı mecaz sözcükleri kavranmakta güçlük çeker Yaparak, yaşayarak, duyu organlarını kullanarak Kavram gelişimi hızlanır deneyim kazanır. Kuralları değiştirebileceklerini kabul eder. Kendisine kurallar koyabileceğini öğrenir. Bencillik (egosantrizm) fazlasıyla belirginleşir. Atasözleri ve deyimleri anlamayabilir Animizm ( çocuğun etrafındaki eşyaları canlı sayması) Duygusal Ve Sosyal Gelişim Hayalcidir. Benmerkezcidir Sıkılgandır Tanımadıkları ile iyi geçinemez. Yeteneklerini tekrar tekrar prova etmek ve geliştirmek ister. Arkadaş canlısıdır Kendi dünyasının kontrolünü elinde tutmak ister. Ana babasının sevgisine gereksinim duyar. Küçük düşmekten korkar. Şikâyet eder Olayların iç yüzünü kavrayabilir. Harekete geçmeden önce çekimserdir. Duyguları açısından tehlikeli çağlardadır. Küser. Kendini başkasının yerine koyabilir. Bu dönemde çocuk sosyal benliğini keşfeder. Ben kimim?, etrafımdaki bireyler kimdir?, benimle onlar arasındaki mesafe nedir? gibi sorulara sıkça başvurur. Aile ( sevgi + tolerans + otorite + sabır + inanma ) göstermelidir. Bu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatamaması halinde sosyal uyumsuzluk söz konusu olur. Bu durumda içe kapalı veya dışa dönük tabir edilen bireyler ortaya çıkar. 5

6 Aile Nasıl Yaklaşmalı? Evde fiziksel hareketi kısıtlayıcı aktiviteler yerine, enerjilerini yapıcı şekilde dışa vurabilecekleri etkinlikler düşünmekte yarar olabilir. Ev ortamının buna uygun düzenlenmesi gerekebilir. Küçük kas gelişimini hızlandırmak için, örneğin evde resim yapma çalışmaları yararlı olabilir. Logo türü oyuncaklar hem dikkat üzerinde hem de kas gelişimi üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Spor etkinliklerinde çok sert olanların seçilmemesi (karate, judo vs.) ya da en azından 10 yastan sonraya ertelenmesi uygun olabilir. Örneğin yüzme, bale, folklor, dans, atletizm gibi daha yumuşak ve kemik gelişimine olumlu katkıları olabilecek sportif etkinlikler seçilebilir. Arkadaşlarının düşüncelerini çok önemserler ama ilişkileri için verdikleri kararları çabuk unuturlar. Bu noktada anne baba olarak verdiği kararı hatırlatmak ya da öğütler vermek yerine, etkin dinleme yöntemini kullanarak kendi çözümlerini üretmesine fırsat tanımak yararlı olabilir. Evde becerileri ve iyi yapabildikleri üzerinde daha fazla durarak, eksiklerini kapatması yönünde motive edilebilirler. Kolayca motive olurlar. Sık sık ödüllendirilmeleri uygun olur. İlgi çekici, renkli ve kolay izlenebilen materyallerle çocukların ilgileri desteklenebilir. Bu yaş çocuklarını sınıfta öğretmenin, evde anne babanın sık sık sıraları geldiğinde konuşmaları ve sıralarını beklemeleri konusunda uyarılmaları gerekir. Somut düşünme döneminde oldukları için, çoğunlukla görerek ve yaparak öğrenirler. Bu nedenle söylediklerinizden çok davranışlarınızın önemli olduğunu unutmamak gerekir. Sözcükler ve dolayısıyla konuşma soyuttur. Ünlü Türk - İslam düşünürü Gazali, okula başlayan çocuğu olan anne babalara şu öneride bulunur: "Okuldan döndükten sonra, çocuğun güzelce oynamasına ve okul yorgunluğunu gidermesine izin verilmelidir. Çocuğun oyundan alı konması ve devamlı öğretim yükü altında ezilmesi; onun kalbini öldürür, zekâsını köreltir ve hayatı başına zindan eder. Hatta onu, dersten başını kurtaracak çare aramaya yöneltir." 8-9 Yaş Gelişim Özellikleri Bu dönemde çocuğun mikrobik hastalıklara yakalanma riski fazladır. Özellikle 9 yaşında, karın ağrısı, baş ağrısı, baş dönmesi, kol ve bacak ağrıları gibi bedensel rahatsızlıklardan çok şikâyet edilir. 6

7 Dil gelişimi Sözlü beceri artar. Dili hızla gelişir. Eski sözcük bilgisini zenginleştirir. Bunların çoğu sıfat ve edattır. Yalnızca olayların ve nesnelerin adlarını öğrenmekle yetinmez, özelliklerini, farklılıklarını, benzerliklerini de öğrenmek ister. Farklılıkların ve benzerliklerin farkına varır. Benzerlikleri öğrenmeden farklılıkları meydana çıkarır. Zihin Gelişimi Somut düşünce hâkimdir. Fakat zihin gücü sürekli bir gelişim içindedir. Sayı, zaman, mekân, boyut, hacim, uzaklık kavramları yerleşmeye başlar. Olayların, nesnelerin yüzeysel anlamlarını algılar, görünmeyen anlamları kaçırabilir. ( Örneğin atasözleri; sözcükleri kendi anlamlarıyla yorumlamaya çalışır.) Anlama, kavrama yeteneği, soyut düşünce kabiliyeti sınırlıdır. Yeni bir bilgiyi, ancak yaşantılarla ortak yan varsa hazmedebilir. Çevresini toptan algılar, fakat dünyayı keşfetme arzusu çok kuvvetlidir. Zaman, sayı gibi soyut kavramları oluşturmak için zihin gücünü ve belleğini güçlendirecek etkinliklere yer vermek (olayları kronolojik sıraya göre anlatmak, olayları anlatırken, zaman kavramına uyması konusunda çocuğu uyarmak vb.) Duygusal Ve Sosyal Gelişim Daha çok bir yetişkine benzer. Dağınıktır. Yeni fikirleri seve. Gösteriden hoşlanır. Coşkuludur. Ana babasına bağlıdır. Dik kafalıdır Giderek gelişen zekâ ve iç görüye sahiptir. Para ilgisini çeker. Kendini ilgilendirmeyen konulara kulak misafiri olur. Sevgisini gösterir. Büyüyünce ana babası gibi olmak ister. Övülmeyi bekler. Güvenilmeyi ister. Karşı cinse karşıdır Bağımsızlığının peşindedir başkalarını düşünür. Kendini kontrol eder. Aile Nasıl Yaklaşmalı? Kolayca motive olurlar. Bu hevesin devam etmesi için davranış ve çabalar ödüllendirilmeli, takdir edilmelidir. 7

8 Duyguları ile ilgili kızgın, kırgın, hayal kırıklığına uğramış gözükme, baskı yapma ya da görmezlikten gelme yerine başarısızlıklarda bile olumlu bir şeyler bulmak kendisine nasıl yardım edeceğini çocuğa sormak gerekir. Yeni fikirlerine değer vermek gerekir. Öğrenmeye, konuşmaya çok heveslidirler. Heveslerini kırmamak gerekir. Öğüt vermek yerine model olmak önemlidir. Çocuğu sevmek, şımartmak değildir. Çünkü mutluluğun ortamı sevgidir. Thomas Gray 9-10 Yaş Gelişim Özellikleri Bu yaşlarda çocuğun sağlık durumu genellikle iyidir. Çocuklar devamlı ve isteyerek yerler. Bu yaşa kadar genellikle az yemek yiyenler bile daha çok yemeye başlamıştır. Zihin Gelişimi Daha gerçekçi düşünmeye başlar. Hiç görmediği bir nesneyi zihninde canlandırabilir. Düşüncesini eleştirir, düzeltir. Deyimlerin, atasözlerinin anlamlarını sezmeye başlar. Zihinsel tartışmalar yapar. Duygusal ve Sosyal Gelişim Derin düşüncelere dalar. Gergindir, endişelidir, unutkandır. Güven duyabilir, dürüsttür, eli açıktır. Kuralları sever. Arkadaşlarına uyar. Kendini eleştirir. Sporu sever. Bir şeyler biriktirir. Kötü kelimeler kullanır. Ana-babaya ihtiyacı vardır. Bebeksi davranışlara geri döner. Kolaylıkla cesareti kırılır. Kendine güvenir, kendini harekete geçirir. Ev dışı etkinliklere bayılır. Dost tavırlı, içten, gözlemci, ısrarcıdır. 8

9 Yeni ufuklar peşindedir. Kendi düşünce ve tavırlarını tahlil edebilir. Karşı cinse karşıdır. Aile Nasıl Yaklaşmalı? Öğüt vermek yerine model olmak önemlidir. Çocukları anlamak için önce dinlemek gerekir. Duygu ve düşüncelerini rahatça ifade edebilmelerine izin vermek gerekir. Anne ve babalar gerçeklere dayalı açıklamalarda bulunmalı ve soruların cevaplarını geçiştirmemelidir. Çocukların şikâyet ve eleştirilerinin anlayış ile karşılanması gerekir. Çocuklara değer verildiği gösterilmelidir. Sert ve katı bir tutum sergilememek gerekir. Yargılamadan, eleştirmeden önce çocuğun düşüncelerinin önemsendiği gösterilmelidir. Her şeyden önce sevginin gösterilmesi büyük önem taşır. Çocukların, nasihatten çok iyi bir örneğe ihtiyaçları vardır. Salzmann Yaş Gelişim Özellikleri Zihinsel Gelişim Mantıklı ve soyut düşünme yeteneği önceki dönemlere kıyasla daha ileri düzeydedir. Fakat somut düşüncenin bazı özellikleri devam etmektedir. Zaman ve yer kavramları tamamıyla gelişmiştir. Kendi kendine çalışma, öğrenme ve araştırma yapma becerisi kazanmıştır. Tedirginlikler ve huzursuzlukların azaldığı sakin bir dönemdir. Benliklerini ve hayatı olduğu gibi kabul etme eğilimindedirler. Sosyal Gelişim Öğretmeni, arkadaşları ve özellikle annesiyle kurduğu yakın ilişkiler ön plana geçer. Dünyada en çok anne ve babasını sevdiğini söyler. Erkek çocuklar babaya yakındırlar ve her konuda otorite olduğuna inanarak babayı model alırlar. İlgi alanları oldukça çeşitlenmiş ve genişlemiştir. Evde anne-babanın yanında kendilerini çok güçlü hissederler. Bu yaştaki çocuklar benliklerini ve hayatı olduğu gibi kabul etme eğilimindedirler. Olayların üzerinde fazla durmazlar. 9

10 Ailesini bir önceki yaş döneminden daha fazla sever ve bağlıdır. Ailece yapılan her faaliyete bu yaşta katılmaya hazırdırlar. Duygusal Gelişim Çocukluk dönemi bitişi ile tanışır. Düşünmeden hareket eder. Ağlamaklıdır. Grup tarafından kabul edilmek ister. Duygusaldır. Kendinden küçükleri eleştirir. Duygusal patlamaları sık değildir, olduğunda da şiddetli ve anidir. Sosyaldir. Ahlak prensiplerine göre davranır. Meraklıdır. Dikkatsizdir. Bir kahramana aşırı sevgi gösterir. Doğal ve ani tepki gösterir. Gururludur. Başarı peşindedir. Grup çalışmalarına uyar. Uysaldır. Ne dediğini bilmez kararsızdır. Aile Nasıl Yaklaşmalı? Duygu ve düşüncelerini rahatça ifade edebilmelerine izin verilmelidir. Duyguların paylaşımı yapılmalıdır. Onunla ve sorunuyla ilgilendiğini göstermek gerekir. Kendisine inanıldığını ve güvenildiğini göstermek gerekir. Yanlışlar konusunda hemen suçlayıcı olunmamalıdır. Yıldırma, korkutma ve sindirme yoluyla davranışları kontrol altına almaya çalışılmamalıdır. Sorunun kötüye gittiği düşünüldüğünde yardım alınmalıdır. Sorunun temelinde psikolojik bir sorun olabileceği düşünülmelidir. Sabırlı ve anlayışlı olunmalıdır. Okul ve öğretmenler ile ilişki kurulmalıdır. Sert ve katı bir tutum sergilenmemelidir. Yargılamadan, eleştirmeden önce düşüncelerin önemsediğini gösterilmelidir. Çocuklar başkaları ile kıyaslanmamalıdır. Cezalandırma yolu kullanılmamalıdır. Öfkeli ise üzerine gidilmemelidir. Kendisine değer verildiğini göstermek gerekir. 10

11 Gözün bir anda gördüğünü, dil yüz yıl söylese anlatamaz. Mevlana Yaş Gelişim Özellikleri Bu dönemde büyüme yeniden hızlanmaya başlar. Çocukluktan çıkılmakta erinlik dönemine girilmektedir. Ergenlik öncesi dönem denilmektedir. Fiziksel ve psikolojik birtakım değişiklikler meydana gelir. Zihinsel Gelişim Mantıksal düşünmenin yetişkinler düzeyine eriştiği bir dönemdir. Bu evrede çocuklar görüşlerini haklı gösterebilecek düşünce kurallarını ve mantık yollarını bulmaya çalışırlar. Bu dönemde görüş alış-verişi (istişare) ve tartışma, çocuğun yaşamında önemlidir. Çocuğun anlayışı giderek gelişir ve bazı alışkanlıklar kazanır. o Bu gelişim özellikleri için aşağıdaki noktalara dikkat edilmelidir. Mantıklı ve soyut düşünme konularında çocuğun gelişmesine yardımcı olmak. Kendisinin ve çevresinde ki olaylar ve kişiler hakkında doğru değerlendirmeler yapabilmesi için onu yönlendirmek, bazı örneklerle karşı karşıya getirmek. Kendi kendine çalışma, öğrenme ve araştırma yapma, yazılı- sözlü anlatım yeteneğinin gelişmesine yardımcı olacak fırsatlar tanımak. İlgi alanlarını zenginleştirmek. Duygusal ve Sosyal Gelişim Ana-babadan ayrılmaya çalışır. Genellikle iyi kararlar verir. Rahat duramaz, kıpır kıpırdır. Huysuzluk ve aksilik yapabilir. Ergen gibi davranmak ister. Duygu durumu hızlı değişir. Kararsızdır, sakardır, taşkındır. Duygusaldır, vicdanlıdır, vericidir. 11

12 Benmerkezcidir, her şeyi para ile ölçer. Bilgi vermekten hoşlanır. Mizahı sever, meraklıdır ve rekabetçidir. Giyim ve davranışlarına özen göstermez. Eleştiriseldir, adil davranılmasını ister. Ana-babasının mükemmel olmadığını fark etmeye başlar. Aile Nasıl Yaklaşmalı? Bedensel değişiklikler hakkında bilgilendirme yapılmalıdır. Çocuklarda yeteneklerinin üstünde bir başarı ve sosyal beceri beklemek onların benliğine karsı olumsuz tutumlar geliştirmelerine ve yetersizlik duygularını yasamalarına neden olmaktadır. Kapasitesi ölçüsünde başarı bekleyip bunu önemsemek çocuklara başarı ve yeterlilik duygusunu sağlayacaktır. Çocuğunun sosyal kabul görebilmesi için gerekli ortam hazırlanmalıdır. Sosyal uyum alanında çocuklar desteklenmelidir. Anne ve babalar çocuklarını tanıyıp onların farklı bireyler olduğunu kabul etmelidirler. Anne ve babalar özellikle disiplin konusunda görüş birliğine varmaya özen göstermelidirler. Çocukların uygunsuz arkadaşlıklar kurdukları fark edildiğinde, yeni arkadaşlıklar edinmeleri için yönlendirilmelidirler. Çocuklar arkadaşsız kalmışsa bu konuda da gerekli kişilerden yardım istenmelidir. Her söylenen kelime, çocuğun şahsiyetine konan bir tuğladır. Yahya B. Muaz 12

13 ÇOCUKLARDA SIK GÖRÜLEN DAVRANIŞ PROBLEMLERİ ÇOCUKLARDA İZİNSİZ ALMA DAVRANIŞI Çocuklarda izinsiz alma davranışının büyük bir bölümü, mülkiyet kavramının ailede ve çevrede yeterince gelişememesinden ileri gelir. Çocukta doğuştan mülkiyet kavramı yoktur. Bu kavram çocuğun gelişimine uygun olarak ailece kendisine kavratılmalıdır. Küçük çocuklar genellikle çevrelerinde hoşlarına giden her şeye sahip olmak isterler. Bütün dünyanın kendilerine ait olduğunu düşünürler. Çalma olayı, çocukta beş yaşına kadar bir sorun oluşturmaz. Hatta bu eylemleri çalma anlamında kabul etmemek gerekir. Çoğu annebaba çocuğuna paylaşmayı öğretmek amacıyla, oyuncak ve eşyalarını kardeşine veya ondan küçük bir çocuğa vermesi konusunda çocuğuna baskı yapar. Zaten evde her şey ortaktır. Çocuğun oyuncakları da ortakmış gibi zorla ve izinsiz alınırsa ondaki mülkiyet duygusunun gelişimi gecikecektir. Her çocuk nesnelere sahip olmanın anlamını ve başkalarına ait olan şeyleri alamayacağını öğrenmelidir. Bunu öğretmenin en iyi yolu, çocuğun kendisine ait eşyaları olmasını sağlamaktır. Onun ayrı odası ve çekmecelerinin olması da zaman içinde mülkiyet duygusunun gelişmesini destekleyecektir. Çocuğun eşyaları izinsiz alınmadığı gibi, onun da ailenin diğer bireylerinin eşyalarını izinsiz almaması gerektiği hatırlatılmalıdır. Böyle bir girişimde bulunduğu zaman kendisine bu eşyanın kime ait oluğu hatırlatılmalıdır. Böylece çocuk bunları ancak izin verildiği zaman ödünç alabileceğini zaman içinde öğrenecektir. Anne babaların da çocuklarına iyi örnek olmaları gerekir. Çalma davranışını yapan çocukların bir kısmı sevilmediğini ya da az sevildiğini düşünür. Genellikle duygusal olarak eziklik hisseden çocuk çalmaya eğilim gösterir. İkinci bir kardeşin gelişi, anne-baba ayrılığı, üvey anne-baba, ihmalkârlık gibi durumlar çocuğun çalma isteğini ortaya çıkarır. Çocuk kendisinde bir şeylerin eksildiğini hissedip bunun acısını duyar. Bu boşluğu doldurabilmek için kendisi bir şeyler bulup alır. Çalınan şey istenilen, eksikliği hissedilen şeyin yerini tam olarak dolduramadığından çocuk onu bulabilmek için durmadan çalma davranışına devam eder. Bir yandan vicdan azabı, bir yandan da sürekli bir haz duyar. YAŞ DÖNEMLERİNE ÖZGÜ ÖZELLİKLER: 2 yaş çocukları: Sahiplik kavramı gelişmemiştir. Her şeyin kendisine ait olduğunu zanneder. Dolayısıyla, bir başkasının elinden bir şey almak isteyebilir. Zamanla kendine ait olanı ve olmayanı ayırt edebilir ama bencil tutumları bir süre değişmez, çünkü kendini engelleyemez. 3 4 yaş çocukları: Bu yaş döneminde çocuk izinsiz bir şey alınamayacağını bilir ama yine de alma isteğine karşı koyamaz. Ceplerinde de onlara ait olmayan oyuncaklar ya da parlak nesneler bulunur. 5 8 yaş çocukları: Bir şeyler aşırma, çalma davranışının bu yaş döneminde daha sık olduğu görülmektedir. Bu dönemde gösterişli olan her şey hoşlarına gider. Birbirlerine ait olan kokulu silgileri, renkli kalemleri alabilirler. Çoğu çocuk izinsiz aldıkları nesnelere, yolda buldum, arkadaşım verdi, kendim aldım ya da ödünç aldım şeklinde açıklama getirebilir. 13

14 Hangi yaşlar tehlikelidir? Çocuğunuz, hayatın ve sosyal çevrenin farkına varabildiği 3 yaşından itibaren çeşitli şekillerde çalma davranışını gösterebilir. Ama en tehlikeli yaş, yani bilinçli olarak çalma davranışının gerçekleştiği dönem ilköğretim çağıdır. Eğer önlem alınamazsa, yetişkinliğe kadar giden olumsuz bir davranış olarak devam eder. Okul çağlarında yinelenen çalmalar üzerinde önemle durulmalıdır. Çünkü bu çalmalar ruhsal birtakım sorunlardan ileri gelebilir. Şu olasılıklar üzerinde durulmalıdır: Çocuk, evden aldığı paralar veya nesneleri başka çocuklara dağıtarak kazanamadığı arkadaşlığı sağlamaya çalışıyor olabilir. Çocuk, durmadan almaya alışmış olabilir. Ne istediyse alındığı ve çocuğun istekleri kısıtlanmadığı için sürekli almakta sakınca görmez. Doyumsuzlaşmıştır. Sevgi eksikliği ile çalma davranışının arasında belirli bir ilişki vardır. Çocuk böyle bir eksiklik yaşıyor olabilir. Çocuğun anne babasından öç alma isteği olabilir. Başkalarını kızdırma, sinirlendirme, hatta intikam alma amacını taşıyan nedenlerden de kaynaklanabilir. NEDENLERİ Hatalı anne-baba tutumları: Anne-babaların aşırı disiplinli ve katı tutumları çocuklarda çalma davranışına neden olabilir. Çocuğun kardeşleriyle veya komşu, arkadaş ve akraba çocuklarıyla sıklıkla kıyaslandığı aile ortamları çalma davranışına zemin hazırlayabilir. Ailenin, çocuğun maddi ihtiyaçlarını karşılamayarak onu cezalandırması, ekonomik güçlükler nedeniyle çocuğun fiziksel ihtiyaçlarını giderememesi. Anne-babanın paraya aşırı düşkünlüğü veya cimriliği, parayı çocuğa karşı bir tehdit aracı olarak kullanması gibi hatalı tutumlar da çalma davranışının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Değersizlik duygusu ve öz-güven eksikliği: Çocuğun kendini değersiz hissetmesi bu davranışı destekler. Kendini yetersiz hisseden çocuk değerli gördüğü eşyaları çalarak kendini değerli kılmaya çalışır. Yetersizlik duyguları taşıyan çocuğun anne-babasının aşırı koruyucu tutumu ve çocuğu sürekli kontrol etmeye çalışır tavırları çocuğun bu duygularını pekiştirir. Böylece, kendisine güvenilmediğini düşünen çocuk giderek özgüvenini kaybetmeye başlar. Kıskançlık ve rekabet duyguları: Kardeşlerini veya başka çocukları kıskanan çocuklar yaşadıkları rekabet duygusunu bastırabilmek için çalma davranışı gösterebilirler. Bu nedenle uyum bozukluğu geliştiren çocuklarda çalmak, kıskanılan veya rekabet edilen kişiden öç almak anlamına gelmektedir. Sevgisizlik ve ilgisizlik Fiziksel ve maddi ihtiyaçların giderilmemesi gibi, manevi ihtiyaçların giderilmemesi de bu uyum bozukluğuna neden olabilmektedir. Yeterince sevilmediğini düşünen, duygusal anlamda yeterince ilgi görmeyen çocuk, başkalarına ait eşyaları çalarak elde edemediği sevgi açığını gidermeye çalışır. Bu sebeple, kimsesiz çocuklarda, sokak çocuklarında ve aileleri tarafından dışlanmış çocuklarda çalma davranışının görülme sıklığı fazladır. 14

15 Diğer Nedenler: Çocuğa yeterli harçlık verilmemesi: Çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmaması. Çocuğun hayatında önemli bir yoksunluk: Böylece çalma sembolik olarak ana-babanın sevgi, ilgi eksikliğinin yerini tutar Sevilmediğini düşünen çocuk, ilgi çekmek için çalabilir. Bazen ana- baba kaybından sonrada ortaya çıkabilir Genellikle çalma davranışı gösteren çocukların, alkolik veya suçlu ana-babalar tarafından yetiştirildiği ve ihmal edildiği belirlenmiştir Çocukta mülkiyet fikrinin gelişmemiş olması. İntikam almak: Ör; başarılı bir çocukla kıyaslanan bir çocuk, ondan intikam almak için eşyalarını alabilir Çocuk otoriter ana-baba yâda öğretmenden intikam almak için de çalabilir. Çocuk özdeşleşmek için kendine kötü örnek seçmiş olabilir: Çocuk bir grubun onayını almak için yapabilir Amaç çalmak değil, başkalarını yaranmaktır. Özgüvenini artırmak için: Bazı çocuklar kendi güçlerini, erkekliklerini kanıtlamak için yaparlar. Çocuğun anne-baba ile hesaplaşmasının bir yolu olabilir: Depresyon, yeni doğan kardeşe duyulan kıskançlık veya öfkenin çocukta yarattığı stresin göstergesi olabilir Ör; eşine kızan bir annenin çocuğa bağırması. NASIL ÖNLENİR? 1-Değerleri Öğrenmek: Çocuğa dürüstlük ve başkalarının mülküne önem verme öğretilmelidir Anne-baba örnek olmalıdır 2-Örnek oluşturma: Önce anne-baba çocuğa örnek olmalıdır Başkasına ait eşyalar alınmamalı, bulunmuş eşyalar geri götürülmeli, diğer insanlar kandırılmamalıdır 3-İletişimi güçlendirmek: Eğer evde çocuk yakın ilişkiden yoksunsa, yeterli zaman ayrılmıyorsa, aile bireyleri arasındaki ilişki güçlendirilmelidir 4-Çocuğa belirli bir miktarda harçlık verilmelidir Çocuğun gereksinimlerini karşılayabilecek belirli bir harçlık mutlaka verilmelidir Çocuk ihtiyacı olduğunda tekrar alabileceğini bilmelidir Kumbara anlat 5-Mülkiyet hakları: Çocuğa ihtiyacı olduğunda, kendisine ait olmayan bir eşyayı nasıl ödünç alabileceği ve bunu nasıl geri vereceği öğretilmelidir. 6-Etrafta bozuk para gibi cezbedici eşyalar bırakılmamalıdır. 7-Çocuğun kendisine ait eşyaları olmalıdır Çocuğun en azından bir kaç eşyası olmalıdır. Annebaba çocuğun eşyalarını kullanacağı zaman ondan izin almalıdır. NASIL DAVRANILIR? Aşırı tepki göstermemek gerekir. Kesinlikle fiziksel ceza verilmemelidir. Ana-baba bağırıp çağırmadan, olayı onaylamadığını göstermelidir, Çocuğu kötü olarak damgalamamak gerekir. Çocuğun sadece o andaki yaptığı davranış eleştirilmelidir. 15

16 Çocuğun aldığı eşyayı geri vermesi sağlanmalıdır. Çocuk aldığı eşyayı kendisi özür dileyerek geri vermelidir. Eğer eşya kırılmış yada bozulmuşsa yenisi alınmalı ve parası çocuğun harçlığından ödetilmelidir Çocuğun harçlığı tamamen kesilmemelidir. Çocukla konuşarak, sorun çözme yöntemi denenebilir Çocuktan bu durumu net bir şekilde tanımlaması istenir Ör; "eşyayı alırken aklından neler geçiyordu?" Diye sorabilirsiniz. Çocuğunuzun hatalı davranışı iş yaparak ödemesini sağlayın "Ali arkadaşının kalemini almana çok üzüldüm Kuralı biliyorsun Yalnızca sana ait eşyalara sahip olabilirsin Şimdi arkadaşına kalemini geri vereceksin Kuralı bozduğun için bazı işler yapmanı istiyorum Balkonu yıkayacaksın" Eğer çocuk yapmak istemezse o zaman sinirlenmeden "ya söylediklerimi yaparsın yâda istediklerini yapma hakkını kaybedersin "diyebilirsiniz. Şüphelenilen durumlarda çocukla konuşmak gerekir. "Benim cüzdanımdan para alıp almadığından emin değilim, fakat sana çok gerektiği için aldıysan ve eğer geri verirsen seninle gurur duyacağım Benim seninle gurur duymamdan daha önemlisi senin kendinle gurur duyman. "Şeklinde bir konuşma aldığı eşyayı geri vermesini sağlayabilir. ÖFKE VE SALDIRGANLIK Ebeveynlerin çocuklarına dair sorunlarından saldırganlık ve öfke çok sık rastlanan davranışlardır. Özellikle yaşı küçük çocuklarda saldırganlık bir tepki biçimi olarak ortaya çıkar. Duygularını tanımayan ya da ifade etmede zorlanan çocuk, saldırgan tepkiler geliştirerek öfke, mutsuzluk, hayal kırıklığı, heyecan gibi duyguları ile başa çıkmaya çalışır. Ancak bu tepkilerin dozunun artması çocuğun akranlarına ve aile bireylerine vurması, ısırması, eşyaları fırlatması, tekmelemesi, tükürmesi gibi istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Saldırgan tavırları olan çocuklar sinirli, huzursuz, geçimsiz, yaramaz gibi sıfatlarla tanımlanabilirler. Hemen öfkelenirler ve kavgaya hazırlanırlar. İlişkileri gergin ve sürtüşmelidir. Zaman ilerledikçe saldırgan tepkileri kuralları çiğneme davranışına dönüşür. Bu çocuklara çok sık ceza verilir ancak giderek cezadan etkilenmez hale gelirler. Önlem alınmazsa normal anlaşmazlıkları bile kavgayla çözmeye çalışırlar. Tepkileri olaylara göre aşırıdır. Öfkeleriyle başa çıkamadıkları için hep kendilerini haklı çıkarmaya çalışırlar. Yaşları büyüdükçe evde ve okulda sürekli sorun yaratan çocuklar haline dönüşürler. Araştırmalar erkek çocukların daha saldırgan davranışlar içinde olabileceklerini göstermektedir. 0-6 yaş fiziksel saldırganlığın sözel saldırganlığa nazaran daha net izlenebildiği dönemdir. 6 yaş sonrası okul dönemiyle birlikte, sözel saldırganlığın yükselişe geçtiği dönem başlar. Kız ve erkek ayrımını yapabildiğimiz ilköğretim yılları sonuna doğru erkeklerin kızlara nazaran daha saldırgan olduklarını görebilmekteyiz. Elbette saldırganlığın en büyük tetikleyicisi hormonal mekanizmadır. Kadın ve erkek davranışlarında ki farklılıkları da bu mekanizmadaki farklılıklar oluşturur. Çevremizde gördüğümüz bazı çocuklar mizaçlarından dolayı zor çocuklar olarak sınıflandırılırlar. Bu çocuklar çok ağlarlar, çok bağırırlar ve kolay kolay sakinleşmezler. Diğer çocuklara göre daha talep kardırlar. Araştırmalar göstermiştir ki zor çocuklar sınıfındaki bebekler ileriki yaşlarında, diğer bebeklere göre daha saldırgandırlar. Saldırganlığın yaş, cinsiyet, hormonlar ya da mizaç gibi fiziksel ve genetik sebeplerinin dışında sosyal ve çevresel 16

17 sebepleri de vardır. Çocuklardaki saldırganlık çocukların ebeveynleriyle ve kardeşleriyle olan iletişim şekillerinden kaynaklanabilmektedir. Saldırgan çocukların ebeveynlerinin disiplini, sözel açıklamalar yapmak ya da nedenler sunmak yerine, fiziksel cezalar uygulayarak sağladıkları görülmüştür. Bu tür bir ortamda çocuğun saldırgan olmasının iki sebebi vardır; Çocuk ebeveynlerini örnek alır ve bu nedenle saldırgan davranışlarda bulunması gayet normaldir. Evdeki iletişim şekli saldırganca olduğu için çocuğun saldırgan davranışları bir şekilde ödüllendirilmiş olur ve bu da çocukta pekişir. Bazı evlerde ebeveynlerin iletişim şekli, birbirlerini azarlayarak, engelleyerek ya da birbirlerine bağırarak bazı işleri yaptırabilme ya da yapılan bir şeyi durdurabilme şeklindedir. Anne çocuğa yemek yedirebilmek için onu azarlıyorsa ve kötüsü çocuk azar işittiği zaman yemek yiyorsa, azarlamak anne için bir çözüm yolu olmuştur. Çocuk da kardeşine tekme atarak istediğini yaptırıyorsa bu da çocuk için bir çözüm yolu olmuştur ve bu çocuk için son derece normal bir iletişim şeklidir çünkü annesi de babası da böyle yapmaktadır. Bunlar geçici ve kolay bulunan çözümlerdir. Doğru olan saldırganlığı önleyerek, daha sosyal ve daha yapıcı davranarak istenileni yaptırabilmektir. Televizyon programları çocuktaki bu saldırganlığın ne kadarında etkilidir? Bir çocuk uyku dışındaki zamanının büyük bir kısmını ki bu günde yaklaşık 3-4 saati bulmaktadır, televizyon karşısında geçirmektedir. Çocuklar saldırganlığın her çeşidini televizyondan öğrenebildikleri gibi, bunları uygulamak için ayrıca bir motivasyon ve telkin almaktadırlar. Araştırmalar göstermiştir ki televizyondaki şiddet içerikli programları izleyen çocuklar daha şiddet meraklısı ve daha şiddet uygular birer terminatöre dönüşmektedirler. Çocuklar TV ekranında gördükleri saldırgan hareketlerin aynılarını taklit etmektedirler. Eğer bu hareketler izledikleri programlardaki "iyi karakter" tarafından yapılıyorsa, çocuğun bu hareketleri taklit etme olasılığı daha da yükselmektedir. Bunların dışında, TV deki şiddet, çocuktaki her çeşit şiddet içerikli davranışın ortaya çıkmasına sebep olur. Çocuğun şiddete olan toleransı artar. Zamanla şiddet ve saldırganlık arasında döngüsel bir ilişki oluşur. TV'deki şiddet çocuğu daha şiddet içerikli davranmaya iterken, bu tür davranışların artması da çocuğun televizyonda şiddet içerikli programları daha fazla izlemesine yol açar. Çünkü çocuk artık şiddeti sevmektedir. Kayıt ve taklit etme yeteneği mükemmel, rafları boş bir kütüphane gibi bilgiye görgüye aç beyinlere, biz ne verirsek bunu farkında olarak yapmalıyız. İzlediğimiz haber programı, film, magazin programlarında yaşanan arabesk sahneler yetiştirdiğimiz o işlenmeye hazır mücevheri bozmamıza onun değerini yitirmesine neden olmaktadır. Kısacası saldırganlık çocuğun daha çok çevresinden öğrendiği bir davranış biçimidir. İnsan olarak hepimizin içinde bir saldırganlık güdüsü vardır. Tehlikeden kurtulmak ya da yakınlarımızı çocuklarımızı korumak için aldığımız gard gibi. Bunlar sadece fiziksel varlığımız tehdit altındayken ortaya çıkmaktadır. Bunun dışında kalan saldırgan davranışların büyük çoğunluğunun altında daha psişik nedenler yatmaktadır. Sonuçta çocuklarımız pek çok davranışı çevrelerinden gördüklerini taklit ederek öğrenir. Anne baba olarak evde sözel ya da fiziksel olarak bir şiddetten uzak durarak, şiddet içeren televizyon programlarından kaçınarak ve çocuklarınızı severken canlarını yakacak derece 17

18 sıkmadan yumuşak dokunuşlarla bir temas kurarsak çocukta meydana gelebilecek bu gibi olumsuz davranış özelliklerinin büyük ölçüde önüne geçmiş oluruz. NEDENLERİ VE ÇÖZÜM YOLLARI Çocuklarda ortaya çıkan öfke duygusunun kökenleri, aslında yetişkinlerin hissettiği öfke ve kızgınlığın kaynaklarıyla benzerdir. Çocuklar istekleri gerçekleşmediğinde ve bazı ihtiyaçları karşılanmadığında öfke hissederler. Tıpkı büyükler gibi çocuklarında temel bir takım ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçların kimileri fiziksel kimileri de duygusal motivasyonlardan kaynaklanır. Çocukların bazı temel ihtiyaçları şunlardır: Kendilerini güvende hissetmek Fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması Onaylanmak Kabul görmek Sevildiğini hissetmek Kendisine saygı duyulduğunu bilmek İlgi görmek Önemli olduklarını bilmek Yakın ve anlamlı ilişkiler kurmak Kendilerine ve yapabilecekleri şeylere güvenmek Bu ihtiyaçların karşılanmadığında ya da yetersiz düzeyde karşılandığında çocukta ortaya çıkacak duygulardan birisi de öfkedir. Çocuğun temel gereksinimleri doyurulmadığında kırgınlık, hayal kırıklığı gibi başka duygularda hisseder. Kimi zaman öfke duygusu, ifade edilemeyen engellenmişlik ve kırgınlık duygularının yansıması olarak ortaya çıkan ikincil duygusal tepkidir. Kimi zamanda çocuklar ihtiyaçları yeterli düzeyde karşılandığı halde, isteklerine ulaşma aşamasında yaşadıkları olaylara öfkeyle tepki verebilirler. Çocuklar istediklerinin onlara sunulması ve gereksinimlerini karşılanması konusunda yetişkinlerden farklı olarak daha sabırsız ve isteklerinin karşısındaki engellemelere karşı daha duyarlıdırlar. Dolayısıyla isteklerine ulaşmaya çalışırken karşılarına çıkan sınırlara karşı daha tepkiseldirler. Çoğu kez anne ve babalar, çocuklarında gözlemledikleri öfkeye karşı nasıl yaklaşacakları konusunda kararsız kalırlar. Anne babalar genellikle çocukları gözle görülür davranışlarına odaklanma ve bu davranışlarda ortaya çıkan sorunları çözmeye çalışma eğilimindedir. Örneğin öfkesinden dolayı ağlayan ya da saldırganlaşarak kardeşine vuran bir çocuğun sergilediği davranışlar bir sorun olarak görülür, dolayısıyla anne baba çocuğun ağlamaması ya da kardeşine vurmaması için önlemler almaya çalışır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, vurma ya da ağlama davranışlarının geride yatan öfke duygusunun açığa çıkardığı birer davranışsal sonuç olduğudur. Çocuğun öfkesinin kaynaklarını araştırmadığınız ve temel sorunlarını ele almadığınız sürece çocuğunuz hissettiği duyguları öfke ve saldırganlık gibi olumsuz biçimlerde dışa vurmaya devam edebilir. Anne babalar çocuklarının olumlu duyguları kadar kaygı ve öfke gibi olumsuz duygularına karşı da duyarlı olmalıdır. Unutmayın ki öfke çoğunlukla çocuğunuzun altta yaşadığı hayal 18

19 kırıklığının bir yansımasıdır. Çocuğunuzun öfkesini görmezden geldiğinizde isteklerini ve ihtiyaçlarını da görmekten de kaçınmış olursunuz. Çocuğunuz öfkeli olduğunda, bunu görmezden gelmeden sakin ve yapıcı yaklaşımı benimsediğinizde, ortaya çıkmış bu öfkenin kaynaklarını anlayabilmeniz ve altta yatan temel duygu ve ihtiyaçları fark ederek çocuğunuza yardım edebilme olasılığınız çok daha yüksektir. Temel bir duygu olan öfkenin şiddeti değişkenlik gösterir. Çocuğun hissettiği öfke duygusunun bir sonucu olarak sinir patlamalarına ve saldırgan davranışlar ortaya çıkabilir. Öfke ve saldırganlık arasındaki ayrımı yapmak önemlidir. Öfke duygusal bir yaşantı iken, saldırganlık yöneltildiği kişi ya da nesneye zarar verme amacını taşıyan bir eylemdir. Çocuğunuz saldırganlaştığında ve kendisine ya da etrafına zarar verme riski olan davranışlar gösterdiğinde bu davranışını kesin olarak sonlandıracak önlemler almanız gerekir. Çocuklar başkalarına zarar vermelerine izin vermeyeceğinizi kesin olarak öğrenmelidir. Çocuğunuza saldırgan davranışını sonlandırmasını kesin ve kararlı bir ses tonu ile ifade edin.eğer durmazsa gerekirse onu ortamdan fiziksel olarak uzaklaştırın. Örneğin başka bir odaya götürün ve sakinleşene kadar bekleyin. Bu bekleme süresinin uzunluğu çocuğun yaşıyla doğru orantılıdır. Çocuğunuz sinir nöbetlerine ve saldırgan davranışlarına karşı duyarlı olun ancak ilginizin aşırı düzeyde olmamasına dikkat edin. Aksi takdirde çocuk, böyle davranışların kendisine aşırı ilgi gösterilmesine neden olduğunu düşünür ve ilgiye ihtiyaç duyduğunda negatif yollara başvurur. Çocuğunuz etrafına saldırdığında ve başkalarına vurduğunda ona yaklaşmayı ve dokunmayı deneyin. Küçük çocuklar fiziksel dokunmaya ve kucaklanmaya çok duyarlıdırlar ve bunlara pozitif tepki verirler. Aşırı öfkelenmiş ve saldırganlaşmış çocuğunuzu asla vurarak cezalandırmayın. Ona vurduğunuzda, çocuğunuzun istenmeyen davranışını bu davranışın bir benzerini kullanarak engellemeye çalışmış olursunuz. Ayrıca böyle yaptığınızda, çocuğunuza sorunları çözmek için fiziksel şiddet kullanılabileceği mesajını verirsiniz. Sorunlarla ilgili başa çıkabilmeyi ona öğretmelisiniz. Karşısına çıkan sorunla ilgili olarak vurmak, kırmak, saldırmak, ağlamak yerine önce var olan sorunu tanımlamalı, yapacağı davranışların sorumluluğunu almasını öğrenmelidir. Enerjisini boşaltabileceği grup oyunlarına, spor dallarına yönlendirmelisiniz. Oyunda kazanmak kadar kaybetmenin de olduğunu ona anlatmalı, bunun çok doğal bir durum olduğunu çocuğunuza öğretmelisiniz. Çocuğunuzu medyanın kötü etkilerinden koruyun. Çocuk öfkeyi sadece anne baba ya da arkadaşlarından öğrenmez. Günde ortalama iki saat televizyon izleyen bir çocuğu düşünecek olursak, televizyonda izlediği her şiddet sahnesi onun dünyasında çok büyük yer eder. Dolayısıyla çocukların saldırgan davranışlarının büyük kısmının televizyonda izledikleri şiddet olaylarından kaynaklandığını düşünecek olursak, televizyonda çocuğunuzun ne izlediğine dikkat edin. Bir çocuğun tavrını değiştirmesi kolay değildir. 19

20 Ancak çocuğunuzun öfkesini kontrol altına almasına yardımcı olmalı ve kalıcı değişim sağlamak için onun her türlü çabasını desteklemelisiniz. YALAN SÖYLEME Çocuklar Neden Ve Ne Zaman Yalan Söylerler Yalan söylemek, insanın savunma mekanizmasıdır yani bir savunma davranışıdır. Kişi iç dünyasını tehdit eden ya da tehdit etme potansiyelinde olan dış etkenlere karşın, kendisini savunmaya geçer ve tepki gösterir. Yalan söyleme davranışı da, kişinin gösterdiği tepkilerin içerisinde yer alır. Yetişkinler savunma davranışlarına çok sık başvurmazlar, ancak kendilerini çok fazla bunaltan durumlar olduğunda savunma davranışları devreye girer. Savunma davranışlarına fazla başvurulduğu zaman, kişi iç dengelerini kaybedebilir, kendi gerçekliğini ve gerçeğini yadsıyıp, görmezden gelebilir ve sonunda davranış bozuklukları geliştirebilir. Çocuklar için durum biraz daha farklılık gösterir. Çocuklar, yetişkinler gibi ara sıra değil de, daha sık savunma davranışlarına başvururlar. Çocuk iç dünyasını koruma anlamında bir yetişkin kadar donanımlı olmadığı için savunma davranışlarını daha sık ortaya koyar. Çocuğun yalana başvurması da tıpkı yetişkin insanın yalana başvurması kadar, kendini, öz benliğini ve iç dünyasını koruma amaçlıdır. Çocuk korktuğu, kardeşini kıskandığı, herhangi bir sarsıntı sonucu içinde bulunduğu stresle başa çıkamadığı ya da çevrenin dikkatini çekmek, anne-babasının ve öğretmeninin onayını almak, takdir edilmek ve yeni bir yaşantıya uyum sağlamak için yalan söyler. Ancak çocuğun olayları ya da durumları değiştirerek ortaya koyduğu her anlatıma yalan demiyoruz. Çünkü çocuk belli bir yaşa kadar yalan söylediğinin farkında değildir. Bu davranışını çok da bilinçli yapmaz. Çocukların yedi-sekiz yaşa kadar söylemiş oldukları yalanları olayı değiştirme davranışı olarak değerlendirmek daha doğru bir tanımlama olmakta. Bu yüzden anne-babaların küçük çocuklarına ilişkin yalan söyleme kaygılarının bu yazıyı okuduktan sonra en aza ineceğini düşünüyoruz. Çocukta olayı değiştirerek anlatma davranışını diğer bir deyişle yalan söyleme davranışına iten nedenlere de tek tek bakacak olursak aşağıdaki başlıkları görürüz. Kıskançlıktan söylenen yalanlar:kıskançlık doğuştan genlerimizde şifrelenen bir duygumuzdur yani içgüdüseldir. Yetişkinler kıskançlıklarını farklı boyutlarda yaşar ve yansıtırlarken, küçük çocuklar bu içgüdüleri ile başa çıkmayıp, yalan söylemek diye nitelendirilen tepkiler gösterebilirler. Yeni kardeş sahibi olmuş bir çocuk annesine "kardeşim bana vurdu, arkadaşının giysisini kıskanan bir çocuk benim bu etekten bir sürü var arkadaşının oyuncağını kıskanan bir çocuk bu oyuncaktan babam bana on tane aldı ama okula getirmiyorum diyebilir. Çocuklar bu boyutta kıskançlık yalanları söyleyebilirler ve arkadaşları yalan söylüyorsun dediklerinde ise, sinirlenip ağlarlar. Yetişkinler çocukların bu kıskançlık alanlarını duymazdan gelerek çok fazla üstlerine düşmeyerek, bu sürecin geçmesine olanak tanıyabilirler. Aksi halde çocukla inatlaşmak doğru bir yaklaşım olmaz. Mutsuzluktan söylenen yalanlar:mutlu olmak, hem ruhumuz hem de organizmamız için en gerekli duygusal etkenlerin başında gelir. Mutlu olmak yaşamdaki amacımızdır. İnsan mutsuz bir ruh hali içindeyken, mutlu olmak için her yolu dener. Yetişkin insanların mutsuzlukla başa 20

21 çıkma yöntemleri farklıyken, çocuklar mutsuzluklarını dışarıya mutlu yansıtmak gibi davranış sergilerler. Anne- babası sürekli kavga eden bir çocuk, öğretmenine ve arkadaşlarına annebabasının hiç kavga etmediğini ve çok iyi geçindiklerini söyleyebilir. Çocuğun anne- babasından kaynaklanan mutsuzluğu, onu böyle bir savunma davranışına itebilir. Kreşte arkadaşlarıyla iletişim kuramayan, oyunlara alınmayan bir çocuk, anne- babasına sınıfta en çok sevilen çocuğun kendisi olduğunu anlatabilir. İlköğretim birinci sınıftaki bir çocuk, sınıf başkanı seçilemediği içi çok üzülüp-mutsuz olup, eve geldiğinde sınıf başkanı seçildiğini ifade edebilir. Anne- babası boşanan bir çocuk, arkadaşlarına çok mutlu bir aile tablosu çizebilir. Yine yedisekiz yaş sınırını kabul edip, bu yaşa kadar söylenen yalanları, kabul etmiyoruz. Böyle durumlarla karşılaşan anne- babalar ve eğitimciler çocuğun yalanını ortaya koymadan, sanırım çok üzüldüğün için böyle konuşuyorsun, hadi gel biraz sohbet edelim şeklinde çocuğa yaklaşabilir. Travma Sonrası Stresle Başa Çıkmak İçin Söylenen Yalanlar:Bu grupta en çok annebabanın birini ölümü sonrasında çocuğun bu travmanın oluşturduğu stresle başa çıkmak adına söylediği yalanları gözlemliyoruz. Anne ya da babasını kaybeden çocuklar, çoğu kez onları, hayattaymış gibi çevrelerine yansıtırlar. Bazen anneanne, babaanne, dede, büyükbaba, dayı gibi çocuğun duygusal anlamda çok bağlandığı yakınlarının ölümünde de, onlar hayattaymış gibi konuşabildiklerini görüyoruz. 17 Ağustos depreminden sonra evlerini kaybeden küçük çocukların, sanki evleri hatta çok güzel evleri varmış gibi anlatmaları da sarsıntı sonrası stresle başa çıkma davranışlarını ortaya koyuyor. Travma sonrası stresle başa çıkmak için söylenen yalanlarda, çocuk yalan söylediği için değil de, sarsıntının neden olduğu stresle başa çıkamadığı için ve yaşanan sarsıntının çocuğun iç dünyasında yarattığı zedelenmeler için kesinlikle psikolojik yardım almalıdır. Dikkat çekmek için söylenen yalanlar:çocuklar çevrelerindeki insanların ilgisini ve dikkatlerini kendi üzerinde toplamak için de yalana başvurabilirler. Çok büyük bir evde oturmadıkları halde, bizim iki tane köpeğimiz var diyen, kardeşi olmadığı halde, benim kardeşim doğdu diyen, okula gitmediği halde, ben okula gidiyorum diyen ya da tatilde Antalya ya gittik, annem beni hayvanat bahçesine götürdü diye aslında gitmediği halde gitmiş gibi anlatan ve senaryolaştıran pek çok çocuk vardır. Bu çocukların yaşı üç ile altı yaş arasında değişir ancak çocuğun kişilik yapısını ve gelişim sürecindeki değişimleri de göz önünde bulundurarak, çocukta yalanı, yalan olarak kabul etme yaşını yedi sekize çekebiliyoruz. Çocuklarında ve öğrencilerinde bu davranışa rastlayan yetişkinler, çok şakacısın, şaka yapıyorsun gibi yaklaşımlarla çocuğun kendi gerçekliğinin dışına çıkmasını önleyebilir. Korkudan söylenen yalanlar:çocuklar korktukları zaman sık sık yalana başvururlar yani durumu ve olayı değiştirerek anlatırlar. Annesinin çok sevdiği vazosunu kıran dört yaşındaki bir çocuk, vazonun kırıldığından haberi olmadığını ya da vazoyu kedinin kırdığını söylerken, aslında yalan söylemiyordur. Çünkü burada ne bilinçli bir zarar verme, ne de bilinçli bir kandırma davranışı vardır. Burada sadece ve sadece korku duygusundan kaynaklanan, çocuğun kendisini koruma davranışı vardır. Uyku sırasında altını ıslatan üç yaşındaki bir çocuğun, çişini yapmadığını söylemesi de yalan değildir. Sınıfta etkinlik sırasında kâğıdını istemeden yırtan beş yaşındaki çocuğun öğretmenine kâğıdı ben yırtmadım demesi de yalan değildir. Ancak on dört yaşındaki bir çocuğu öğretmenine hasta olduğunu bahane ederek ödevini yapmadığını 21

22 söylemesi yalandır. Küçük çocukların kendi dünyalarında kurguladıkları değişimleri yalan olarak kabul etmek hatalı olduğu kadar, çocuğa bu nedenle kızmak, yalan söylediğini yüzüne vurmak da, çocuğun kişilik gelişimi açısından büyük olumsuzluklar yaratır. Anne-babalar, çocuklarının bu tepkilerine karşın; sanırım yanlış hatırlıyorsun bir kez daha düşünsen ya da gel bunu bir kez daha düşünelim, hatırlamıyor olabilirsin şeklinde yaklaşabilirler. Ayrıca, korkuyu çocuk yetiştirmede ir araç olarak ailelerin çocuklarında yalan söyleme davranışına, diğer çocuklara oranla daha sık rastlıyoruz. O halde çocuklarımızı yetiştirirken korkuyu bir eğitim ve disiplin aracı olarak görmekten ve kullanmaktan en kısa zamanda vazgeçmeliyiz. Takdir edilmek için söylenen yalanlar:çocuklar da, biz yetişkinler gibi öz benliklerinin okşanmasından keyif alırlar. Bunu sonucunda da özgüvenleri artar. Biz yetişkinler özgüvenimizi geliştirmek için farklı yollara başvururuz ama çocuklar yalan söyleme davranışını seçebilir. Bu da küçük çocuklarda sık rastladığımız bir davranış şeklidir. Çocuk öğretmeni onu takdir etsin diye çok erken saatlerde uyuduğunu söyleyebilir. Anne-babası tarafından takdir edilmek için, sınıfta falanca yarışmasında birinci seçildiğini anlatabilir. Takdir edilmek adına söylenen yalanlar arasında çok cesur olmak, çok güçlü olmak, çok çalışkan olmak, en hızlı arabaya sahip olmak, en güçlü babaya sahip olmak, çok yemek yemek, en güzel anneye sahip olmak, zengin olmak, çok başarılı olmak gibi senaryolar gelmektedir. Çocukların bu söylemlerini de yalan kabul etmiyoruz. Çocuğun söylediği konunun çok fazla üstüne düşmemek, gerçek başarılarını hatırlatarak onu onaylamak yapılması gereken davranışlardandır. Örneğin bahçede çok yüksekten atladım Çocuk eliyle öyle bir yükseklik gösterir ki, atlayabilmesi mümkün değildir. hatırlıyor musun geçenlerde çok güzel resim yaptığın için, öğretmenin sana ödül vermişti. Şimdi aklıma geldi de ine seninle gurur duydum gibi bir yaklaşım çocuğu kendi gerçekliğine çekecektir. Model alınarak öğrenilen yalanlar:aileler, yalanı kusur olarak görmelerine rağmen, bazen çocuklara yalan söylemeleri için uygun ortamlar hazırlar. Pek çok ebeveyn ileride ne gibi sonuçlara varacağını düşünmeden çocuğundan yalan söylemesini ister. Büyükanneye bugün ben hasta olduğum için ona gidemediğimizi söyleyeceğiz, dün evdeydik diyeceksin ya da bunu yaptığımı babana söylemeyeceksin gibi tembihlerle çocuğu yalana iterler ve çocuğa nasıl yalan söylemesi gerektiği öğretilir. Anne babanın beklentisinin yüksek olduğu durumlarda, çocuk onları hayal kırıklığına uğratmama çabası ile yalan söyleyebilir:okulda ailesi tarafından yüksek performans beklenen öğrenci, başarısının düşük olmasına rağmen ailesini üzmemek ve onların tepkisini almamak için okulda durumunun çok iyi olduğunu söyleyebilir. Aileye aşırı bağımlılık sonucu anne babayı üzme ve sevgilerini kaybetme korkusuyla üzüntü ve sıkıntı veren bir gerçeğin reddedilmesi yalanı ortaya çıkartabilir: Aileye bağlılık, dayanışma, verilmiş söze saygı gibi durumlar yalan söylemeye neden olabilir(anne babasına söz verdiği halde düşük notlar alması ve bunu onlardan saklaması gibi). 22

23 Ebeveynler Olarak Neler Yapabiliriz? Çocuklarda yalan söyleme davranışı gözleyen anne-babaların hiç birisi durumdan memnun olmaz. Hatta bazıları çocuklarının ilerde sahtekâr, yalancı, dolandırıcı, soyguncu olmaya aday olduğunu bile düşünüp, şimdiden bu yalanları söyleyerek insanları kandırmaya çalışıyorsa, ilerde kim bilir neler yapabilir diye paniğe kapılmaktadırlar. Oysa anne ve babalar bu korkudan uzaklaşıp neler yapabilecekleri üzerine düşünmelidirler. Peki, anne-babalar olarak neler yapabilirsiniz; Çocuğa her durumda kabul edilip sevildiğini hissettirmek çok önemlidir. Çocuğun eğitiminde onu yalana itecek fiziksel ve sözel şiddet kullanılmamalıdır. Çocuk kapasitesi dışında zorlanıp, başaramadığı şeyler için suçlanmamalıdır. Korkuyu çocuk yetiştirmede bir araç olarak kullanan ailelerin çocuklarında yalan söyleme davranışına diğer çocuklara oranla daha sık rastlanmaktadır. Bu nedenle çocuk eğitiminde korkutmaya yer verilmemelidir. Çocuğa sürekli yapılmaması gereken davranışları hatırlatmak yerine, ondan beklenen davranışları konuşmak çocuk eğitiminde daha doğru bir yaklaşımdır. Çocuğa gerçeği söyleme konusunda cesaret verilmelidir. Dürüst davrandığında anne babanın memnuniyetini çocukla paylaşması iyi bir ödül olabilir. Çocuğun tutum ve davranışlarına karşı eleştiren ve yargılayıcı olmaktan kaçınmalı, yaramazlık ve hatalarının bir kısmı görmezlikten gelinmelidir. Çocuk yalan söylediğinde hemen cezalandırılmamalıdır. Çünkü çoğu kez sırf cezadan korktuğu için bu yola başvurmuş olabilir. Çocuğun yalanları kişisel saldırı olarak algılanmamalıdır. Çünkü çocuklar bazen ana babalarını saymadıkları için değil, hataları yüzlerine vurmasın diye yalan söylerler. Çocuk yalan söylediğinde bunu ona kanıtlama girişiminde bulunup, gerçeğe bağlı kalması konusunda ısrar etmek olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çocuğun yalanla yüzleşmesi sağlanmalı, ama söylediği yalanı kabul etmesi için baskı yapılmamalıdır. Yalanı ortadan kaldırmak için öncelikle yalana yol açan nedenlerin bilinmesi ve onların ortadan kaldırılması gerekir. Çocuğun söylediği yalandan çok yalanı söylemesine neden olan psikolojik faktörler dikkate alınmalıdır. Bu yapılırken olaylara sadece büyüklerin değil küçüklerin gözüyle de bakılmalıdır. Çocuğunuza her fırsatta onu sevdiğinizi, onun sizin için çok önemli olduğunu hissettirin. Bunu ifade eden cümleleri sık sık kullanmaktan korkmayın. Yalan söyleme davranışı bütün önlemlere rağmen hala devam ediyorsa mutlaka bir uzmandan yardım alın. 23

Çocuğum Yalan Söylüyor Bunu Nasıl Önleyebilirim?

Çocuğum Yalan Söylüyor Bunu Nasıl Önleyebilirim? Çocuğum Yalan Söylüyor Bunu Nasıl Önleyebilirim? Yalan, insanları aldatmak için uydurulmuş kasıtlı davranış veya sözdür. Kısaca, bilerek yanıltmadır. Beş-altı yaşlarına kadar çocuğumuzun yalan söyleme

Detaylı

1-Çocuğa yeterli harçlık verilmemesi:çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmaması

1-Çocuğa yeterli harçlık verilmemesi:çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmaması ÇALMA Çalma, kendine açıkça ait olmayan bir eşyayı izinsiz olarak alıp ona sahip olmasıdır.başlangıçda davranış bozukluğu ölçütlerini ele almıştık. Çocuğun dönem özelliklerini iyi bilmemiz gerekir. Ör;

Detaylı

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK 10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK İnsanoğlu yaşam boyu farklı gelişme dönemleri yaşar. Çocukları daha iyi tanımak için onların içinde bulundukları gelişme döneminin özelliklerinin bilinmesi aileyi rahatlatır,

Detaylı

II. KADEME) 11 14 Yaş Dönemi Özellikleri (ERİNLİK BULUĞ ÇAĞI)

II. KADEME) 11 14 Yaş Dönemi Özellikleri (ERİNLİK BULUĞ ÇAĞI) II. KADEME) 11 14 Yaş Dönemi Özellikleri (ERİNLİK BULUĞ ÇAĞI) Fiziksel Gelişim Bu dönemdeki çocukta, ilköğretimin II. Kademesine geç uyum sağlama görülebilir. Hem bedensel hem de psikolojik açıdan birçok

Detaylı

ÇOCUKTA ÇALMA DAVRANIŞI

ÇOCUKTA ÇALMA DAVRANIŞI ÇOCUKTA ÇALMA DAVRANIŞI Çalma davranışı; başkalarına ait olan herhangi bir şeyin izinsiz olarak alınması ve kendi ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmasıdır. Çocukta doğuştan mülkiyet kavramı yoktur, çevresinde

Detaylı

Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak

Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak (örneğin öğretmencilik oyununda) hem de kalem tutma ve yazı yazma becerisinin gelişimine katkıda

Detaylı

MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU KASIM AYI BÜLTENİ 3 YAŞ

MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU KASIM AYI BÜLTENİ 3 YAŞ MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU KASIM AYI BÜLTENİ 3 YAŞ KASIM AYI PSİKOLOJİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA ÇALMA DAVRANIŞI Çalma, kendine açıkça ait olmayan bir eşyayı izinsiz olarakalıp ona sahip olmasıdır. Çalma

Detaylı

Yalan aldatmak amacıyla bilerek ve gerçeğe aykırı olarak söylenen asılsız, uydurma sözlerdir. Yalan insanların doğruyu açıklamak istemediklerinde ya

Yalan aldatmak amacıyla bilerek ve gerçeğe aykırı olarak söylenen asılsız, uydurma sözlerdir. Yalan insanların doğruyu açıklamak istemediklerinde ya ÇOCUKLLARDA YALLAN Yalan aldatmak amacıyla bilerek ve gerçeğe aykırı olarak söylenen asılsız, uydurma sözlerdir. Yalan insanların doğruyu açıklamak istemediklerinde ya da bir olayı örtbas etmek istediklerinde

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU Yaş Dönem Özellikleri BÜYÜME VE GELİŞME Gelişme kavramı düzenli, sürekli ve uyumlu bir ilerlemeyi dile

Detaylı

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ; Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ; Anne babalar için çocuklarının ilk kelimelerini duymak heyecan verici bir deneyimdir. Duyduğu yeni kelimeleri

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI Anaokulu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - KASIM 2012 Çocuklarda Davranış Bozuklukları Çocuğun yaşamakta olduğu iç çatışmalarını, çeşitli

Detaylı

ile yalnız kalma, içe kapanma, sürekli öfke duyma ve yoğun çatışmalar ile kendini gösterir.

ile yalnız kalma, içe kapanma, sürekli öfke duyma ve yoğun çatışmalar ile kendini gösterir. C Bir çocuğun kardeşini kıskanması doğal bir duygu olarak tanımlanabilir. Her birey özel olmak, ilk olmak, öncelikli olmak, tercih edilmek, beğenilmek isteyebilir. Karşıdaki kardeş olsa bile bu duyguların

Detaylı

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö 0-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ KÜÇÜK ADIMLAR ANAOKULU Mehmet Gökay İÇEL. Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI Yalan, insanları aldatmak amacı ile uydurulmuş kasıtlı davranış veya sözdür. Çocuğun yalana başvurması tıpkı yetişkin insanın yalana başvurması kadar kendini,

Detaylı

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ Özgüven Nedir? Özgüven en basit tanımıyla kişinin kendisine güvenmesidir. Daha geniş anlatımla, kişinin yapabildikleri ve yapamadıklarıyla, olumlu

Detaylı

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ 1- Beni çok iyi tanımlıyor 2- Beni iyi tanımlıyor 3- Beni az çok iyi tanımlıyor 4- Beni pek tanımlamıyor 5- Beni zaman zaman hiç tanımlamıyor 6- Beni hiç tanımlamıyor

Detaylı

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ VELİ BÜLTENİ MAYIS -2012 ÇOCUK VE KİTAP "EĞİTİM YAŞAM İÇİNDİR" 2 ÇOCUK VE KİTAP Önceleri çocuk için kitap bir oyuncaktır.

Detaylı

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri Dil Gelişimi Yaş gruplarına göre g temel dil gelişimi imi bilgileri Çocuklarda Dil ve İletişim im Doğumdan umdan itibaren çocukların çevresiyle iletişim im kurma çabaları hem sözel s hem de sözel olmayan

Detaylı

ÖN ERGENLİK DÖNEMİ. Siz de Çocuktunuz. Sizde Ergendiniz

ÖN ERGENLİK DÖNEMİ. Siz de Çocuktunuz. Sizde Ergendiniz ÖN ERGENLİK DÖNEMİ Siz de Çocuktunuz Sizde Ergendiniz Çocuğum; Çok alıngan,derslerine olan ilgisi de azaldı. Son zamanlarda çok sinirli,her dediğime bağırarak cevap veriyor. Ve benzeri düşünceler içinde

Detaylı

Değerli anne ve babalar, Çocuklarımız 5-11 yaş döneminde hızla büyümektedirler. Okul Çağı olarak da geçen bu dönemde çocuklar, kendilerine sevgi gösteren, uyarıcı bir çevre ve sağlıklı gelişimini sağlayan

Detaylı

BÜYÜYORUM, DEĞĠġĠYORUM, GELĠġĠYORUM

BÜYÜYORUM, DEĞĠġĠYORUM, GELĠġĠYORUM BÜYÜYORUM, DEĞĠġĠYORUM, GELĠġĠYORUM ÇOCUĞUNUZ VE GELĠġĠMĠ NĠSAN 2014 İnsan, yaşamı boyunca sürekli bir gelişim ve değişim içindedir. Çocukların hangi gelişim döneminde neler yaşayacaklarını ve nasıl davranacaklarını

Detaylı

Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA

Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA 1. TIRNAK YEME Tırnak yeme, her yaşta ve her iki cinste de görülebilen, zaman içinde

Detaylı

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız? REHBERLİK SERVİSİ Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız? OKULA GİTTİĞİNİZ İLK GÜNÜ HATIRLIYOR MUSUNUZ? Hayatınızda yeni bir sayfa açılıyor. Bu başlangıç hem onun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin

Detaylı

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI Okul öncesi dönem genel anlamda tüm gelişim alanları açısından temellerin atıldığı

Detaylı

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR 1)ÖZELLİKLERİ 2)KARŞILAŞMA SIKLIĞI 3)TÜRKİYE VE DÜNYADA YAPILAN FAALİYETLER 4)EĞİTİMLERİ 5)AİLEYE VE ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER ÖZELLİKLERİ MOTOR GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ZİHİNSEL GELİŞİM

Detaylı

T.C ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Bölümü BÜLTEN. Ayın Konusu

T.C ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Bölümü BÜLTEN. Ayın Konusu T.C ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Bölümü NİSAN Ayın Konusu FARKLILIKLARLA YAŞAMAK İÇİNDEKİLER 1. FARKLILIKLARA SAYGI DUYMA 2. EMPATĠ

Detaylı

8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ

8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ 8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ ÇOCUKLARIMIZIN GELİŞİM DÖNEMİ ÖZELLİKLERİNİ BİLMEK NE

Detaylı

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak. Bu ayki rehberlik bülteni konumuz Kardeş Kıskançlığı hakkındadır. Sizlere çocuğunuza bu süreçte nasıl yardımcı olabileceğiniz ile ilgili önerilerimiz olacaktır. KARDEŞ KISKANÇLIĞI Neler olduğunu hiç anlamıyorum!

Detaylı

OKUL FOBİSİ. Bir çocuğun okul deneyiminin beyin işlevi ve anatomisinde gerçek değişimler yarattığı biliniyor Mel Levine

OKUL FOBİSİ. Bir çocuğun okul deneyiminin beyin işlevi ve anatomisinde gerçek değişimler yarattığı biliniyor Mel Levine OKUL FOBİSİ Okullar eğitim-öğretim süreçlerine başlarken çocuklarda en temel karşılaşılan sorunlardan biri okul fobisidir. İlk defa böyle bir durumla karşılaşan ebeveynler şaşırmış bir halde en uygun çözümü

Detaylı

Gelişim Analizi P P P P P P P P P P P P P P P P P ÖZ BAKIM BECERİLERİ BİLİŞSEL GELİŞİM Ocak. Tehlikeli olan durumları söyler.

Gelişim Analizi P P P P P P P P P P P P P P P P P ÖZ BAKIM BECERİLERİ BİLİŞSEL GELİŞİM Ocak. Tehlikeli olan durumları söyler. Gelişim Analizi Küçük Kaşifler Tehlikeli olan durumları söyler. 107 Yiyecek ve içeceklerin temizliğine dikkat eder. Giysi ayrıntılarını başarıyla açar ve kapar Ali ALIÇ Temizlik malzemelerini amacına uygun

Detaylı

ÇOCUKLARIMIZ VE KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI

ÇOCUKLARIMIZ VE KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI ÇOCUKLARIMIZ VE KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI Kitap okuma kişinin ihtiyaç hissetmesiyle başlar, arzu ve istekle birlikte gerçekleşir. Devam edebilmesi için de sabır ve okuma zevkinin oluşması gerekir. Hepsi

Detaylı

ÇOCUKLARDA VURMA DAVRANIŞI

ÇOCUKLARDA VURMA DAVRANIŞI ÇOCUKLARDA VURMA DAVRANIŞI VELİ BÜLTENİ ARALIK 2012 ATA KOLEJİ REHBERLİK SERVİSİ Sevgili Anneler ve Babalar, Bu ayki bültenimizde sizleri çocuklarda görülebilen olumsuz, istenmeyen davranışlar ve onları

Detaylı

Çocuklarla El Ele Ebeveynlik (Connection Parenting)

Çocuklarla El Ele Ebeveynlik (Connection Parenting) Çocuklarla El Ele Ebeveynlik (Connection Parenting) Programın Amacı Bu program Amerika da Connection Parenting/Çocuklarla El Ele Ebeveynlik kitabının yazarı Pam Leo tarafından anne ve babalar için hazırlanan

Detaylı

Kekemelik, konuşmanın akıcılığıyla ilgili bir iletişim bozukluğudur. Ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlar veya duraklamalarla

Kekemelik, konuşmanın akıcılığıyla ilgili bir iletişim bozukluğudur. Ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlar veya duraklamalarla Kekemelik Nedir? Kekemelik, konuşmanın akıcılığıyla ilgili bir iletişim bozukluğudur. Ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlar veya duraklamalarla ortaya çıkan konuşmanın akıcılığının bozulduğu durum

Detaylı

KARDEŞ KISKANÇLIĞI KARDEŞ KISKANÇLIĞININ NEDENLERİ

KARDEŞ KISKANÇLIĞI KARDEŞ KISKANÇLIĞININ NEDENLERİ KARDEŞ KISKANÇLIĞI Kıskançlık, sevilen birinin başkası ile paylaşılmasına katlanamamaktır. kıskançlığın içgüdüsel yani doğuştan getirdiğimiz genlerimize şifrelenmiş olduğu ileri sürülmektedir. Yaşamın

Detaylı

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Tiedot turkiksi DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Çocukların oturup konsantre olmakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları normaldir. Ancak DEHB li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu)

Detaylı

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak OYUN VE ÇOCUK Oyun oynamak çocukluk çağına özgü psikolojik, fizyolojik ve sosyal içerikli bir olgudur. Oyun hem zihinsel gelişimin aynası olan hem sosyal becerilerin öğrenildiği hem de duygusal boşalımın

Detaylı

Okul Dönemi Çocuklarda

Okul Dönemi Çocuklarda Okul Dönemi Çocuklarda Fiziksel ve motor gelişim Bilişsel açıdan gelişim Psikososyal gelişim Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Hasan Kalyoncu Üniversitesi Okul Dönemi Çocuklarda (7-11 yaş) Gelişimin Görevleri

Detaylı

OKUL KORKUSU VE OKULA UYUMDA AİLE

OKUL KORKUSU VE OKULA UYUMDA AİLE OKUL KORKUSU VE OKULA UYUMDA AİLE OKUL KORKUSU (FOBİSİ) NEDİR? Okula yeni başlayan bir çocuk için okul daha önce hemen hemen hiçbirini tanımadığı çok sayıda çocukla karşılaşma zorunluluğuyla, uyulması

Detaylı

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI Okulöncesi eğitim çevresini merak eden, öğrenmeye ve düşünmeye güdülenmiş çocuğun bu özelliklerini yönetme, teşvik etme ve geliştirme gibi çok önemli bir görevi üstlenmiştir.

Detaylı

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler. 0212 542 80 29 Uz. Psk. SEMRA EVRİM 0533 552 94 82 DUYGUSAL ZEKA Son yıllarda yapılan pek çok çalışma zeka tanımının genişletilmesi ve klasik olarak kabul edilen IQ yani entelektüel zekanın yanı sıra EQ

Detaylı

Hamileliğe başlangıç koşulları

Hamileliğe başlangıç koşulları Zeka aslında tek bir kavram değildir. Zekayı oluşturan alt yeteneklere bakıldığında bu yeteneklerin doğuştan getirilen yeteneklerin yanı sıra sonradan kazanılmış, gerek çocuğun kendi çabasıyla edindiği,

Detaylı

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Information på turkiska DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Çocukların oturup konsantre olmakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları normaldir. Ancak DEHB li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite

Detaylı

ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ. İLETİŞİM ve SÜRECİ

ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ. İLETİŞİM ve SÜRECİ ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ İLETİŞİM ve SÜRECİ İletişim Nedir? İletişim, yaşamımızın sesi soluğu olmakla birlikte, kendimizi özgürce ve bütünüyle ifade etme sanatıdır. İletişim hem iş, hem de özel hayatımızda

Detaylı

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016 ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016 AİLE İÇİ İLETİŞİM VE SINAV KAYGISI PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK BÖLÜMÜ İçindekiler Motivasyonu Arttırma ve Hedef Belirleme Hedef Belirlerken Göz Önünde Bulundurulacak

Detaylı

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI İZMİT RAHMİ SEYMEN YERLEŞKESİ 2017-18 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI STRES YÖNETİMİ VELİ BÜLTENİ Sayın Velimiz; Stres ile mücadele her gelişim dönemi için önemlidir. Fakat özellikle ergenlik

Detaylı

REHBERLİK BİRİMİ ÇOCUKLARDA PROBLEM ÇÖZME BECERİSİ

REHBERLİK BİRİMİ ÇOCUKLARDA PROBLEM ÇÖZME BECERİSİ REHBERLİK BİRİMİ ÇOCUKLARDA PROBLEM ÇÖZME BECERİSİ Anne babalar olarak hepimiz çocuklarımızın sorunsuz ve mutlu bir şekilde yaşamalarını sağlamak isteriz. Üzülmemeleri ve mutsuz olmamaları için elimizden

Detaylı

NEVŞEHİR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ PSİKOLOJİK DANIŞMANI

NEVŞEHİR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ PSİKOLOJİK DANIŞMANI (TANIMI-ÖZELLİKLERİ VE AİLELERE ÖNERİLER) PSİKOLOJİK DANIŞMANI ZEKÂ NEDİR? Bireyin gerek sorunları çözerken gerek çevreye uyum sağlarken var olan tüm yetenek ve becerilerini kullanması ile ortaya çıkan

Detaylı

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir? Özgüven Nedir? Özgüven; kendimiz ve yeteneklerimiz hakkında pozitif ve gerçekçi bir anlayışa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, özgüven eksikliği ise; kendinden şüphe duymak, pasiflik,

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08 Söz Dinlemeyen Çocuklara Nasıl Yardımcı Olunmalıdır? Çocuklarda zaman zaman anne-babalarının sözünü dinlememe kendi bildiklerini okuma davranışları görülebiliyor. Bu söz dinlememe durumu ile anne-babalar

Detaylı

OYUNLARLA EBEVEYİNLİK

OYUNLARLA EBEVEYİNLİK OYUNLARLA EBEVEYİNLİK Oyun, çocuğun zihinsel, bedensel ve sosyal gelişimini hızlandıran en önemli faaliyetlerden bir tanesidir. Oyun hem eğlenceli hem de eğitseldir. Çocuk, oyun aracılığıyla duygularını

Detaylı

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ AKRAN İLİŞKİLERİ VE AKRAN ZORBALIĞI AKRAN İLİŞKİLERİ Akran etkileşimi doğum itibariyle başlamaktadır. Ancak yaş ilerledikçe akranlarla geçirilen

Detaylı

DEĞERLER EĞİTİMİ ARKADAŞLIK

DEĞERLER EĞİTİMİ ARKADAŞLIK 2018-2019 YILI EKİM AYI REHBERLİK BÖLÜMÜ BÜLTENİDİR. DEĞERLER EĞİTİMİ ARKADAŞLIK Arkadaşlık, çocuğun gelişimini ve kişiliğini etkileyen ailesinden sonraki en önemli etkendir. Arkadaş ilişkileri çocukların

Detaylı

OSMANGAZİ RAM NİSAN AYI BÜLTENİ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ ÇOCUK VE ERGENLERDE STRES ÇOCUK VE ERGENLERDE STRES

OSMANGAZİ RAM NİSAN AYI BÜLTENİ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ ÇOCUK VE ERGENLERDE STRES ÇOCUK VE ERGENLERDE STRES OSMANGAZİ RAM NİSAN AYI BÜLTENİ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ 2017 ÇOCUK VE ERGENLERDE STRES ÇOCUK VE ERGENLERDE STRES Çocuğum bu hafta üç defa başının ağrıdığını söyleyerek ödevlerini yapmadı.

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ A u ok na lu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 ANAOKULLARI BÜLTENİ ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ Okul öncesi dönem, gelişimin hızlı olması ve

Detaylı

AİLE İÇİ ETKİLİ İLETİŞİM

AİLE İÇİ ETKİLİ İLETİŞİM AİLE İÇİ ETKİLİ İLETİŞİM "ÇOCUĞUNUZLA KONUŞUYOR MUSUNUZ? "TABİ ÇOCUĞUMLA KONUŞUYORUM. " ACABA BU KONUŞMANIN NE KADARINDA; EMİR VERMEK, AHLAK DERSİ VERMEK, TEHDİT ETMEK, SORGULAMAK, ELEŞTİRMEK, AD TAKMAK,

Detaylı

Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz

Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz İşitme Kayıplı Çocuğun Sosyal Çevresiyle Olan uyum Problemleri Tüm çocuklar okul döneminden önce, yaşıtlarıyla sınırlı bir etkileşim

Detaylı

sıklıkla kullanırız. Ancak bunların farkına varırsak değiştirebiliriz.

sıklıkla kullanırız. Ancak bunların farkına varırsak değiştirebiliriz. Sözlü iletişimde kullanılan ancak sorun çözmeye yardımcı olmayan etkisiz iletişim yollarını sıklıkla kullanırız. Ancak bunların farkına varırsak değiştirebiliriz. Sözlü iletişimde kullanılan ancak sorun

Detaylı

OKULA HAZIR MISINIZ? VELİ BÜLTENİ EYLÜL - 2012 ATA KOLEJİ REHBERLİK SERVİSİ

OKULA HAZIR MISINIZ? VELİ BÜLTENİ EYLÜL - 2012 ATA KOLEJİ REHBERLİK SERVİSİ OKULA HAZIR MISINIZ? VELİ BÜLTENİ EYLÜL - 2012 ATA KOLEJİ REHBERLİK SERVİSİ OKULA HAZIR MISINIZ? ÇOCUĞUNUZU KOLLARINIZA ALDIĞINIZ AN SANKİ DÜN GİBİ AKLINIZDAYKEN, MİNİK BEBEĞİNİZ BÜYÜDÜ VE BEBEĞİNİZİN

Detaylı

Bir gün bir öğrenci velisi, kızı Elif in tırnaklarını yemesi konusunda benimle görüşmek istediğini ve bu konuda yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi.

Bir gün bir öğrenci velisi, kızı Elif in tırnaklarını yemesi konusunda benimle görüşmek istediğini ve bu konuda yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Bir gün bir öğrenci velisi, kızı Elif in tırnaklarını yemesi konusunda benimle görüşmek istediğini ve bu konuda yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Öğrenci velisi, kızı Elif in önceleri kaşlarını yolduğunu

Detaylı

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları 2013 / 2014 SAYI: 17 Haftanın Bazı Başlıkları Çocukla İyi Zaman Geçirmenin 10 Yolu VI. Geleneksel Piyano Resitali Miniklere Anlamlı Hediye Okul Küçük Erkek Basketbol Takımı mızdan Başarı Çocukla İyi Zaman

Detaylı

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz.

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz. Çocuklar, yetişkinler gibi kaygılanabilir ve stres yaşayabilirler. Ölüm, hastalık, boşanma, taşınma gibi hayat değişimleriyle başa çıkmaya ek olarak özgüven ve aidiyet duygularıyla mücadele ederler. Herkes

Detaylı

Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK

Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK Evlilikte uyum ve Dayanışma Evilik, iki kişinin farklı değerler, farklı kültürlerle ve iki ayrı aile öyküsüyle bir araya geldikleri ve kendilerini

Detaylı

1/23/2015. Karne Ne Anlatır. Ocak 2015. Beylikdüzü A.K.Koleji Rehberlik Servisi Veli Paylaşımı

1/23/2015. Karne Ne Anlatır. Ocak 2015. Beylikdüzü A.K.Koleji Rehberlik Servisi Veli Paylaşımı 1/23/2015 Karne Ne Anlatır Ocak 2015 Beylikdüzü A.K.Koleji Rehberlik Servisi Veli Paylaşımı Başarılı Çocuklarımızı kutluyoruz. Kendilerini gerçekleştirme yolculuklarına tanıklık etmekten kıvançlıyız. Sözde

Detaylı

EĞİTİME İLK ADIM MODERN PDR

EĞİTİME İLK ADIM MODERN PDR EĞİTİME İLK ADIM MODERN PDR HAYATIMIZDA YENİ BİR SAYFA AÇILIYOR Bu başlangıç hem çocuğunuzun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin başlangıcı... Okul öncesi ve ilkokula başlama döneminde çocuk

Detaylı

Etkin Dinleme. Yönetici tarafından yazıldı Salı, 03 Mart :38 - Son Güncelleme Çarşamba, 18 Mart :25. Etkin Dinleme

Etkin Dinleme. Yönetici tarafından yazıldı Salı, 03 Mart :38 - Son Güncelleme Çarşamba, 18 Mart :25. Etkin Dinleme Etkin Dinleme DİNLEMEK Dinlemeyi öğrenen kişi, her konuşmadan olumlu bir mesaj alır... İnsan iletişiminin büyük bir çoğunluğu sözeldir. Sözel iletişimin ancak yarısı kısa bir süre sonra hatırlanabilir.

Detaylı

T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM

T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM BENİ KOŞULSUZ SEVİN! OTİZM NEDİR? O Bireyin sosyal iletişimini, dil

Detaylı

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU OKUL KORKUSU Her yıl milyonlarca çocuk okula başlayıp, neşeyle devam ederken

Detaylı

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları 1. Ay : İşte geldim, buradayım! 3. Ay : Harika bir oyuncağım var: Ellerim! 6. Ay : Ben bir enerji küpüyüm! 9. Ay : Güvenlik önlemlerini artırdınız mı? Emekliyorum! 12. Ay : Yürüyorum! Bağımsızım, Mutluyum,

Detaylı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

SEVGİ, SAYGI ve YARDIMLAŞMA

SEVGİ, SAYGI ve YARDIMLAŞMA SEVGİ, SAYGI ve YARDIMLAŞMA KAZANIMLAR Birlikte uyumlu yaşam kuralları Büyüklerine saygı, küçüklerine sevgi göstermek Sorun çözme becerileri Yardımlaşma 1 ÇOCUKLARDA ÖZSAYGIYI GELİŞTİRMEK İÇİN TAVSİYELER

Detaylı

iletişimin kurulamaması

iletişimin kurulamaması İLETİŞİM ENGELLERİ İLETİŞİM NEDİR? Genel anlamda ifade edildiğinde, İletişim iki birim arasındaki bilgi, duygu ve düşünce alışverişidir. Kişilerarası iletişim bir kişinin bir başkasına ya da başkalarına

Detaylı

IŞIK LI ANNE BABA REHBERİ

IŞIK LI ANNE BABA REHBERİ Rehberlik Bilgi Bülteni Ekim 2014 IŞIK LI ANNE BABA REHBERİ ERGENLE NASIL İLETİŞİM KURMALI? DERS ÇALIŞMANIN PLANLI BİR YOLU OLMALI! 1 Sevgili Velilerimiz, Çocuklarımız için güzelliklerle dolu, zaman zaman

Detaylı

ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ

ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ 1 Sevgili Velilerimiz; İstanbul Üniversitesi Vakfı Adıgüzel İlkokulu/Ortaokulu Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Birimi olarak bu postamızda Çocuklarda Benlik Saygısı

Detaylı

Tematik Yaklaşımla Çocuklarda Sosyal Becerilerin Kazandırılması

Tematik Yaklaşımla Çocuklarda Sosyal Becerilerin Kazandırılması Tematik Yaklaşımla Çocuklarda Sosyal Becerilerin Kazandırılması Prof. Dr. Esra ÖMEROĞLU Arş. Gör. Osman BASĠT Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi A.B.D Tematik Yaklaşım Tematik

Detaylı

Bizi Zorlayan Çocuklarımızla İletişim. Prof. Dr. Ayşegül Ataman Lefke Avrupa Üni. TÜZYEKSAV Mütevelli Heyet İkinci Başkanı

Bizi Zorlayan Çocuklarımızla İletişim. Prof. Dr. Ayşegül Ataman Lefke Avrupa Üni. TÜZYEKSAV Mütevelli Heyet İkinci Başkanı Bizi Zorlayan Çocuklarımızla İletişim Prof. Dr. Ayşegül Ataman Lefke Avrupa Üni. TÜZYEKSAV Mütevelli Heyet İkinci Başkanı Ana babaları zorlayan özellikler Soruları ile sizi çıldırtıyor mu? Sizin unutmak

Detaylı

Türkçe dili etkinlikleri, öğretmen rehberliğinde yapılan grup etkinliklerindendir. Bu etkinlikler öncelikle çocukların dil gelişimleriyle ilgilidir.

Türkçe dili etkinlikleri, öğretmen rehberliğinde yapılan grup etkinliklerindendir. Bu etkinlikler öncelikle çocukların dil gelişimleriyle ilgilidir. KİTAP VE ÇOCUK Türkçe dili etkinlikleri, öğretmen rehberliğinde yapılan grup etkinliklerindendir. Bu etkinlikler öncelikle çocukların dil gelişimleriyle ilgilidir. Türkçe dil etkinlikleri çocuğun kendi

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK k İl u ok l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI BABA ve ÇOCUK PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - OCAK 2013 Tarihsel Süreç İçinde Baba Olma Kavramı Sosyo-ekonomik ve bilimsel gelişmeler, geleneksel aile

Detaylı

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ Değerli anne babalar; Her insan, yaşamını sürdürmek ve gelişmek için başka insanlara ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaçları karşılamak için arkadaşlık ilişkileri, sosyal alandaki en önemli

Detaylı

14 12 Bu ifadenin ne zaman kaba olduğu ne zaman gerekli olduğu konusunda onunla konuşabilirsiniz. Annebaba yanındayken ona nazikçe teklif edilen bir şeyi istemediğini Hayır diye bağırarak ifade etmek doğru

Detaylı

ÖZEL EFDAL İLKÖĞRETİM OKULU REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ

ÖZEL EFDAL İLKÖĞRETİM OKULU REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ ÖZEL EFDAL İLKÖĞRETİM OKULU REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ Okulumuzda uygulanan rehberlik ve psikolojik danışmanlık anlayışı gelişimsel rehberlik üzerine şekillenmiştir. Gelişimsel rehberlik

Detaylı

Okul fobisi nasıl gelişir?

Okul fobisi nasıl gelişir? Eğer bir kelimenin sonuna "fobi" eklenmişse, hemen bir şeylerden korkulduğunu düşünürüz. Ancak okul fobisi gelişen çocukların okula gitmek istememelerinin tek nedeni okuldan korkmaları değil. Çocuğa bu

Detaylı

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN Biraz düşünelim... Alışverişe gittiniz; her zaman akıllı ve anlayışlı olan oğlunuz istediği oyuncağı alamayacağınızı söylediğinizde

Detaylı

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu TATİLDE ÇOCUKLA BİRLİKTE OLMAK

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu TATİLDE ÇOCUKLA BİRLİKTE OLMAK PDR BÜLTENİ Bülten Tarihi: Ocak 2017 Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu TATİLDE ÇOCUKLA BİRLİKTE OLMAK Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu Psikolojik

Detaylı

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ ------------------------------------------------------------------------------------------------- 1 KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ ------------------------------------------

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

BİREYSEL EĞİTİM PROGRAMI GÖRÜŞME FORMU

BİREYSEL EĞİTİM PROGRAMI GÖRÜŞME FORMU BİREYSEL EĞİTİM PROGRAMI GÖRÜŞME FORMU Formun Amacı: Bu form çocuğun sağlık durumu, psikomotor gelişimi, özbakım gelişimi, sosyal duygusal gelişimi ve davranışsal özelliklerine ilişkin bireysel gereksinimleri

Detaylı

DUYGUSAL GELİŞİM PDR BÜLTENİ SAYI:03

DUYGUSAL GELİŞİM PDR BÜLTENİ SAYI:03 DUYGUSAL GELİŞİM PDR BÜLTENİ 2018-2019 SAYI:03 Değerli Velilerimiz, Bu ay ki bültenimizde tüm bireylerin yaşamında önem bir yere sahip olan duygularımızı, duyguların ne anlama geldiğini, duyguları tanımanın,

Detaylı

Çocuklarda Çalma Davranışının Nedeni İlgisizlik mi? Pazartesi, 17 Ekim :25

Çocuklarda Çalma Davranışının Nedeni İlgisizlik mi? Pazartesi, 17 Ekim :25 Çalma; kişinin kendisine ait olmayan bir şeye sahip olmaya çalışmasıdır. Başka bir ifadeyle başkasına ait bir şeyi izinsiz almak ya da zimmetine geçirme anlamına da gelmektedir. Çalma davranışı, okul öncesi

Detaylı

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır.

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır. AİLE TUTUMLARI Eğitimciler olarak bizler çocukların gelecekte uyumlu ve başarılı olabilmeleri için en sağlıklı eğitim yollarının geliştirilmesi çabası içindeyiz. Öğrenci eğitiminde ve çocuğa karşı doğru

Detaylı

Çoklu Zekâ Teorisi Ek 2

Çoklu Zekâ Teorisi Ek 2 ÇOCUKLAR İÇİN ÇOKLU ZEKÂ GÖZLEM FORMU Öğrencinin Adı Soyadı: Cinsiyeti: Tarih: Sınıfı: Lütfen formda yer alan her ifadenin sizin için ne derece uygun olup olmadığını aşağıdaki beşli dereceleme ölçeği üzerinde

Detaylı

Kardeş Kıskançlığı Nedir?

Kardeş Kıskançlığı Nedir? 1 Kardeş Kıskançlığı Nedir? Kardeş kıskançlığının önlenebilmesi için, hamilelik döneminden başlanarak, çocukları kardeş olgusuna hazırlamak gerekir. Doğduğu günden itibaren ilgi odağı haline gelen ilk

Detaylı

DİKKAT KONTROLLERİ SİSTEMLERİ

DİKKAT KONTROLLERİ SİSTEMLERİ DİKKAT KONTROLLERİ SİSTEMLERİ Pek çok çocuk dikkat kontrolleriyle ilgili sorunlar yaşamasına rağmen, her bir çocuk bu konuda zayıf ve güçlü yanlarının oluşturduğu birbirinden farklı değişik modellere sahip

Detaylı

Kendi sorumluluklarımızı taşımayı öğrendikçe de gelişiriz. Burada karşılıklı bir ilişki söz konusudur.

Kendi sorumluluklarımızı taşımayı öğrendikçe de gelişiriz. Burada karşılıklı bir ilişki söz konusudur. SAYIN VELİ; Okul olarak amacımız, ruhsal, duygusal, fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden sağlıklı, kendine güvenen, sorumluluk sahibi, milli ve manevi değerlere sahip başarılı bireyler yetiştirmektir. Bu

Detaylı

1. Bir süre için hayatınızdaki iyi şeylerin artık olmadığını varsayın.

1. Bir süre için hayatınızdaki iyi şeylerin artık olmadığını varsayın. MUTLULUĞU ARTTIRMAK İÇIN BILIMIN KANITLADIĞI ON BASIT FAALIYET Bilimsel çalışmaların sonuçlarına kulak verdiğimizde mutluluğunuzu arttırmak için yol gösterebilirler. Aşağıdaki faaliyetleri 10 gün düzenli

Detaylı

Anne ve kız arasında en çok yaşanan iletişim sorunları nelerdir?

Anne ve kız arasında en çok yaşanan iletişim sorunları nelerdir? Anneler Çocuklarına En Çok Niçin Kızıyor? Acıbadem Sağlık Grubu Bağdat Caddesi Tıp Merkezi psikologlarından Ayşegül Topçu Aydın ve International Hospital psikologlarından Ferahim Yeşilyurt, anneler ve

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET k İl u ok l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - NİSAN 2014 AİLE İÇİ ŞİDDET Çocuğun sağlıklı bir gelişim göstermesi ve sağlam bir kişilik kazanması için

Detaylı

TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI VE SİBER ZORBALIK

TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI VE SİBER ZORBALIK TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI VE SİBER ZORBALIK Teknoloji hayatımızın her alanında yer almaktadır. Telefon, tablet, bilgisayar gibi teknolojik aletler hayatımızın vazgeçilmezleri arasındadır. Boş zamanlarımızı

Detaylı

ÇOCUKLARA SINIR KOYMA

ÇOCUKLARA SINIR KOYMA Bu ayki rehberlik bülteni konumuz Çocuklara Sınır Koyma hakkındadır. Sizlere bu konuda çocuğunuza nasıl yardımcı olabileceğiniz ile ilgili önerilerimiz olacaktır. ÇOCUKLARA SINIR KOYMA Yanlış davranışları

Detaylı

SINIF YÖNETİMİ Sınıfın İlişki Düzeni

SINIF YÖNETİMİ Sınıfın İlişki Düzeni SINIF YÖNETİMİ Sınıfın İlişki Düzeni NELER ÖĞRENECEĞİZ? Sınıfta ilk günlerin özellikleri Sınıfta ilişki politikaları ve tipleri Sınıfta iletişim SINIFTA İLK GÜNLERİN ÖZELLİKLERİ Sınıfta ilişki düzeni oluşturmada

Detaylı