T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI"

Transkript

1 T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI ESAS NO :2009/191 CELSE NO :19 CELSE TARİHİ : BAŞKAN :KÖKSAL ŞENGÜN ÜYE :HASAN HÜSEYİN ÖZESE ÜYE :SEDAT SAMİ HAŞILOĞLU C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL C. SAVCISI :NİHAT TAŞKIN KATİP :BATTAL İNAL Mahkeme Başkanı Köksal Şengün ile Üye Hakimler Hasan Hüseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu ndan oluşan mahkeme heyeti tarafından tarihli oturum açıldı. Tutuklu sanıklardan Durmuş Ali Özoğlu, Levent Ersöz, Fatih Hilmioğlu, Mehmet Haberal ve Mustafa Dönmez dışındaki tutuklu sanıklar, cezaevinden getirildi. Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı. Tutuksuz sanıklardan Ahmet Hurşit Tolon, Muhittin Erdal Şener, Ünal İnanç, Vural Vural, Erol Mütercimler ile bir kısım sanıklar müdafilerinden, Sanıklar Ahmet Tuncay Özkan, Hüseyin Nazlıkul ve Mesut Özcan müdafi Av. Gizem Öcalan, sanıklar Ahmet Tuncay Özkan, Birol Başaran, Hüseyin Vural Vural, İlyas Çınar, Adil Serdar Saçan müdafi Av. Celal Ülgen, sanıklar Ahmet Tuncay Özkan, Birol Başaran, Hüseyin Vural Vural, İlyas Çınar, Adil Serdar Saçan müdafi Av. Hüseyin Ersöz, Sanık Mustafa Ali Balbay müdafi Av. Aydın Metin, Sanık Mustafa Ali Balbay müdafi Av. Mehmet İpek, Sanıklar Erdal Şener, Mustafa Koç müdafi Av. Gülçin Kaya, Sanılar Erdal Şener, Mustafa Koç müdafi Av. Abdullah Kaya, Sanık Mustafa Özbek müdafi Av. Mustafa İsar, Sanık Gürbüz Çapan müdafi Av. Özlem Durdağı, Sanık Gürbüz Çapan müdafi Av. Uğur Alacakaptan, sanıklar Gürbüz Çapan, Tanju Güvendiren müdafi Av. Armağan Güner, Sanıklar Fatih Hilmioğlu, Tanju Güvendiren müdafi Av. Tarık Kale, sanık Emcet Olcaytu müdafi Av. Osman Aydın Şahin in geldikleri görülmekle, huzurdaki yerlerine alındı Açık yargılamaya devam olundu tarihli oturumda Asma tavanda meydana gelen çökmenin hafta sonu itibariyle yapılan tamir sonucu eski haline getirildiği, buna dair ilgili şirketin yazı suretinin dosyaya konulduğu anlaşıldı. Sanık Mustafa Ali Balbay huzura alındı. Sanık Mustafa Ali Balbay sorgu ve savunmasına devam olundu. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 169 daki Cumhuriyet savcılığınca alınan ek savunmasının 49. sayfasından itibaren tekrar kendisine soruldu. Dizi 121 deki cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet efendim, yine bu notta dikkatinizi çekmiştir sayın başkan, yine yarım bir not yani 3.hali sizin önünüze getirilmiş efendim başı altı belli değil. Yani o aşamada o anda hatırladığım şekliyle bizde o konuşmalarımızda genel anlamda demokrasi içinde bütün sorunlar nasıl çözülür onun dışında bir arayışımızda olmadı efendim. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 120 deki 1 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 120 deki 2 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Ama o şahısla bir konuşmam da gerçekleşmedi efendim yani o anlamda.

2 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:2 Mahkeme Başkanı: Doğruya 59, doğruya 60,60 doğru doğru doğru Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet bende evet tekrarı, Mahkeme Başkanı: Yanlış, 67,68 doğru yanlış kıvırmışız işaretleri de koydum hatta. Sanık Mustafa Ali Balbay : Bende sorgudan kaçıyor durumuna düşmek istemedim efendim bir an şey yaptım acaba siz mi? Mahkeme Başkanı: Evet evet haklısınız 69.sayfada kalmışız 69.sayfada kalmışız. Sanık Mustafa Ali Balbay : Bende 69 u işaretlemiştim. Mahkeme Başkanı: 69. sayfada kalmıştık. Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet Efendim. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 101deki cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 100 deki 1 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Sonradan inceledim sayın başkan, altında üstünde her hangi bir gizli ibaresi de yoktu bu notun. Sanıyorum büroya da gelmiş haber notlarından biri olabilir. O iddianamenin eklerinde yer alıyor. Her hangi bir gizlilik ibaresi de yok efendim. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 100 deki 2 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Ana hatlarıyla öyledir efendim. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 99 daki cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Büyük olasılıkla doğrulatamamış olabiliriz efendim. İçeriğini yani o tür anlarda haber yapmıyoruz. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 98 deki 1 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet efendim, bu 19 Şubat 2006 bu, Yasin Hayal, yani Hırant Dink cinayeti herkes gibi gazeteci olarak bizi de çok etkilemişti. Bütün kaynaklardan Trabzon nasıl bir şehir? Hatta ben iddianamenin eklerine baktım bu belgeyi koymuşlar evet Emre Taner de dahil olmak üzere konuşmuşum ve siz nasıl görüyorsunuz demişim. Trabzon şehri hasta demişler ne yapmak gerekir kafa yormalıyız demişler. Bizde gazeteci olarak sorumluluk üstlenmişiz. O dönem çok yazı yazdığımı hatırlıyorum. Anadolu da bu tür gerilimli kentler var mı yok mu o çerçevede bir notun parçalarıydı efendim. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 98 deki 2 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet efendim, bu vesileyle tekrar altını çizmek isterim. Net olarak iddiayla söylüyorum ben Hurşit Tolon, Şener Eruygur, Hasan Atilla Uğur dan hiçbir belge almadım. Belge bu anlamda hiçbir ilişkim olmadı ve bu açılamayan dijital veri bence çok tartışmalı bir veridir. Delil değeri taşıdığını takdirinize bırakıyorum taşıyıp taşımadığını, bende böyle bir şeyin olması da ben hatırlarım genel anlamda olmadığını düşünüyorum. Ben hangi haberleri yaptığımı biliyorum. Hangi konularla ilgilendiğimi biliyorum efendim. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 198 deki 3nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet tanımıyorum efendim. yani buda bence yani bendeki belgeler onlarda vardır yoktur. Onlarda belgeler bilmiyorum bendeki belgelerde biraz önce söyledim zaten gösterilmedi bana. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 97 deki cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet, bizler kamuoyuna açık insanlarız. Benim e- mailim yazımın altında var efendim. her gün en az yani cumhuriyet okuru kadar bin kişi onu görüyor. Oraya herkes öneri getiriyor. şunu yapmalı diyor bunu yapmalı diyor. En az günde en az 10 tane alırdım benzer notlardan. Yani onlardan biri efendim. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 96 daki 1 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Gerçekten efendim burda gördüm ben, bana sorulduğunda gördüm. ler bazen alınıp toplu halde farklı yerlere gönderilebiliyor. O çerçevede bir şey olabilir. İlk defa burda gördüm bu isimleri. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 96 daki 2 ve 3 nolu cevapları okundu soruldu. 2

3 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:3 Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 95 deki 1 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Bu şekilde sorulunca hatırlamadım efendim. daha sonra bana ait veriler ekler getirilince gördüm Devlet Bahçeli ile ilgili olarak Derviş Günday bana bir mektup yazmış, mektubu sadece sen oku demiş. Dönemin başbakan yardımcısı Devlet Bahçelinin kimi uygulamalardan ve kimi beklentilerinden söz etmiş. Bilmiyorum sizlerde o dönem anımsar mısınız sayın başkan TESK in Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonunun kimliği ile ilgili bir tartışma vardı o çerçevede bir haber yapmamızı istemiş. Başına da kişiye özel diye koymuş. Sonradan gördüm tabi şu anda hatırlamıyorum demişim ilk karşılaşınca ama eklerde gördüm bir mektup efendim CHP Çorum milletvekili olan Derviş Günday ın MHP genel başkanı Devlet Bahçeli ye gönderdiği yakınmalarını içeren mektubun kopyasını bana göndermiş sayın Kemal, Derviş Günday. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 95 deki 2 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Efendim yine le gelen, pek çok şeyden biri yani, bilgiden biri. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 95 deki3 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Yine onlarca gelen den biri efendim. yani seçmişler isteseler bu tür bir milyon belge bulabilirlerdi bende. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 93 deki cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Efendim bunlar şöyle bu şekilde sorulunca kesilmiş ucundan kıyısından daha sonra ben eklerde de gördüm. Daha dünkü gazetelerde de örneğin Aydın Doğan ın holdingiyle ilgili yada gazeteyle ilgili bir dizi tartışma vardı. Kimileri Almanları sattı satmadı demiş. Ona benzer bir düzü tartışma yaşanıyor. Zaman zaman kimi ekonomik gelişmelerle ilgili haberler ve bilgiler bize de gelirdi. Benim gördüğüm burda Vakıfbank la ilgili Vakıfbank bana gönderen e mail sahibine göre batıyor denmiş zor durumda denmiş. Ona benzer bilgiler. Biz bu tür şeyler haber malzemesidir. Ben ilgili muhabire veririm haber yapar bazılarını, bazılarını doğrulamaz haber yapmaz o çerçevedeki bir kimi haber kaynaklarından gelen veriler efendim. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 92 deki 1 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Ben huzurunuzda da efendim geçen Perşembe günü belgeler konusunu bütün hatlarıyla aktardım. Onlara ekleyecek yeni bir şeyim yok efendim. belgeleri enine boyuna aktardığımı düşünüyorum. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 92 deki 2 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Ben, Özden Örnek le ilgili belgeler nokta dergisinde günlerce yayınlandı. Daha sonra bir dizi olay oldu. O dönem bende anımsıyorum pek çok yerde vardı o günlük tartışması. Ben sonradan eklerde görünce de tekrar konuyu muhakeme ettim. Yani pek çok kişide olan belgenin parçası efendim. ben bugün gazetecilerin bu konuyla ilgili gazetecilerin nerdeyse tümünde ben bunun olduğunu tahmin ediyorum. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 91 deki 1 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet efendim, bir gazeteci ilk defa gittiği bir yeri tanımlar benim tanımlamalarım oralara çok gitmediğimi de göstermekte. Zaman zaman gittiğim yerler ilk defa karşılaşınca da neler var zaman zaman not eder insan. Bir gazeteci olarak bundan doğal bir şey olamaz diye düşünüyorum. Her halde bulunduğunuz yani okura bir şey aktaracağınız zaman nasıl bir mekan olduğunu aktarmak da görevimiz bizim. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 91 deki 2 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet Efendim sizin de dikkatinizdedir. Hep makamlarda yapılmış görüşme yani burda Kara Kuvvetleri komutanlığı yada Genelkurmay makamı terör merkezi mi yani bunlarla ben o makamda görüşmeyecektim de hani gizlice bir yerde mi buluşacaktım. 3

4 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:4 Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 78 deki 1 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet Sayın başkan, çok da zaman almadan 5-6 dakikalık bir zaman dilimi içinde, çünkü ben 5-6 dakika içinde özetleyeceğim ama bütün bu iletişim tespit tutanakları burda sıralananları tek tek okuyup satır aralarını bir şey var diye bakmak doğrusunu isterseniz 5-6 günümü aldı benim çünkü tümünü okudum. burda gerçekten bir gazetecinin yada bir yurttaşın, hani gazeteciden öte telefon görüşmelerinden böyle bir suç üretmenin nasıl girişilebileceğine dahi hayal etmek bile zordur düşüncesindeyim. Son derece olağan ve insanların günlük o çabaları içinde yaptıkları görüşmelerden bir anlam çıkarmak ve bu kadar zorlamak karşısında pes diyorum doğrusunu isterseniz. Şimdi burda çok kısa bu görüşmelerde bir, Mustafa Özbek le ilgili görüşmeler, ben Mustafa Özbek i 2004 yılında tanıdım ve bütün açıklığıyla söylüyorum, yani bu ülkeyle nefes alıp veren bu ülkenin sorunlarını sanki kendi başına bir şey gelmiş gibi düşünen bir insandı. Yani işte bir şey olmuş ne yapacağız ne olabilir bu konuda bu kaygıda bir insandı. Ve çıkış yolları aradığında da burda da var bu görüşmelerde var çünkü bir partiyle mi olur. Mevcut partilerden biriyle mi olur buna kafa yormuş bir insan. Sendikası güçlü o gücü bu ülke yararına nasıl kullanabiliriz diye kafa yoran bir insan. Zaman zaman bunu siyasete de siyasete de yararlı olabilir mi diye tarttı. Evet bu konuşmalarda da var. Diyor ki adaşım sen çıksan diyor. Bende diyorum ki yine konuşmada sayın başkan ben cumhuriyetteyim cumhuriyete aitim. İbrahim Yıldız ve ben bu gazetedeyiz artık diyorum. Bunun dışında hiçbir şey yok. tekrar tekrar irdeledim. Ve Özbek le ilgili konuşmalarımla ilgili değerlendirmelerim bu efendim. yine burda özellikle 2-3 tutanak var ki bir, 5506 da örneğin, bizim Fırat Kozuk isimli bir muhabirimiz başbakanlık muhabirimiz Şaban Sevinçle yani RTÜK üyesiyle konuşuyor ve o konuşma sırasında da RTÜK çok tartışma konusu oldu. Sizde takdir edersiniz hala tartışma konusu, ve bu soruda aralarında ne konuştular diye bana soruluyor. Bu soru ortaçağda sorulmaz. 2 kişi telefonda konuşmuş ve amacı ne olabilir diye soruluyor. Yine devam ediyorum yine bizim İlhan Selçuk la yaptığımız bir görüşme burda konu edilmiş. Günlük tartışma içinde Öcalan yargılanıyor ne olacak diye sormuş, önümüzdeki dönem neler yapılabilir diye sormuş, ben ilhan Selçuk la ve en çok da İbrahim Yıldız la görüşmelerim var. İbrahim Yıldız la ben günde en az 5 kez konuşurdum. Gazetemizin genel yayın yönetmeni ve bugün hangi haberi büyüteceğiz. Ne yapacağız? O tartışmalar var efendim. onun dışında yine burda İbrahim Yıldız zaten telefon tapelerinde var Gürbüz Barlas isimli bir tanıdığımızın çocuğu televizyona işe girmek istiyor ne yapabiliriz diye bana soruyor. Bende diyorum ki, Özbek in Ahmet Özbek le konuşuruz diyorum Ahmet Özbek kim diye soruyorlar çünkü ART nin yöneticisi, İstanbul da merkez açacaklar belki orası olabilir diyorum. Nebil Özgentürk ü tanıyorum televizyoncu belki orda konuşabiliriz diyorum. Eğer kadrolaşmaysa bu yani bir tanıdığınızın çocuğu işe girecek. Bugün işsizlik sorunu kimde yok. ve öyle bir işsizlik sorunu var ki efendim Türkiye de ben eskiden hani gelsin gitsin asgari ücret olur diye biliyordum. Ben gazetenin Ankara temsilcisi olarak haftada 2-3 tane para da istemez çocuğum işte görünsün diyen insan tanıyorum. Ve bizim gazeteci gücümüzle biraz abartanlar diyorlar ki, sen yardımcı olabilir misin? O görüşmeyi koymuşlar. Yine devamında Emin Çölaşan la biz, Pazar günü program yapıyoruz 85. sayfada örneğin Ahmet Küflü nün yerinden diyor, Emin Çölaşan bilgi yayın evinde şu anda oturuyor, kitapları ordan çıkıyor. Ve bu Pazar neleri konuşacağız onları konuşmuşuz. 85. sayfada örneğin şu konuya gireriz demişiz. Emin Çölaşan kendi üslubuyla Tayyip ve AKP hakkında bazı laflar var onları konuşacağız demiş o çerçevedeki görüşmeler. Ali Rıza Selman Pakoğlu, Hacıbektaş belediye başkanı, Ankara ya gelecek şeyle ilgili neler yapabiliriz bir panel yapabilir miyiz? Hacıbektaş bu görüşme Aralık ayında 2008, yerel seçimlerde başkan adayı kim olsun siz haber yapar mısınız onları konuşmuşuz. Yine İbrahim Yıldız la uzun uzun görüşmelerimiz var. Sabih Kanadaoğlu bir yazı yazmış gazetede manşetten koyalım demişiz. Ertesi gün de gazetede manşetten girmiş bunu yine sizi manşet ve şeyinde boğmak istemedim geçen sefer bütün ayrıntılarıyla anlattım zaten o çerçevede. Yine benim dışımda yapılan konuşmalarla ilgili İlhan 4

5 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:5 Selçuk Emre Kongar la konuşuyor. Artı biz ilhan Selçuk la konuşuyoruz. Gazetenin haberlerini aktarıyoruz. Mustafa Özbek Mehmet Suipek le benim dışımda konuşuyor. Ben bunu nerden bilebilirim. Benim dışımda yapılmış bir konuşmayı. Şimdi bu telefon tapeleri efendim, bir, gerçekten bu görüşmelerden örneğin Özbek sendikasının örgütlü olduğu Uzel makinede sorun çıkmış, yeni şafakta haber yapmış gerçeği yazar mısınız diye soruyor bana. Bir gazeteci gazetecilik faaliyeti dışında bence olabilirdi de bir gazeteci insan başka birileriyle görüşemez mi? ama gazetecilik faaliyetinin dışında hiçbir şey yok. tek tek okudum. Bu telefon görüşmeleri konusunda birincisi, gerçekten şu anda benim dışımda yapılmış görüşmeler konu edilerek hukukta tanımlaması zor bir yola girilmiş. İkincisi, yine burda öyle bir şey yapılmış ki efendim sizin kayıtlarınızda ben mart 2008 den itibaren dinleniyorum. Yani şuanda savcılık makamının dinleme kayıtlarında. Yeni şafak gazetesi paşalardan Balbay a özel randevu, ben bir paşayla Ergün Saygun la görüşmüşüm ve bana bilgi vermiş. Neden Balbay a bilgi verildi diye haber yapmışlar. Ama 2007 yılı Haziranına ait bir telefon görüşmesi efendim. sizin kayıtlarınızda var mı, yok. şu anda sizin önünüzde olmayan bende olmayan bu gazetede nasıl var? Kayıtlarda mart 2008 den itibaren dinlendiğim söyleniyor. Demek ki çok daha önceden biz dinlenmeye başlanmışız. Ve bu da bu şekilde randevu diye haber yapılıyor. Yani burda meslektaşlarıma da sitemim yani beni eleştiren Ankara temsilcisi ne deyim? Diyor ki görüştü ve Balbay a hap gibi haber verdi diyor. Hani çok öncesinden de dinlenilmeye başlanmış böyle bir mağduriyet söz konusu. Üçüncüsü de efendim, yer yer öyle bir yine ayrıntıya boğmak istemiyorum. Öyle yanlış kaydetmeler var ki, örneğin iddianamenin 952.sayfasında efendim. ben İbrahim Yıldız la görüşüyorum. Bir kişi hakkında görüşlerimi aktarmışım demişim ki, o kişinin gradosu artık düştü. Grado sizde takdir edersiniz yani değeri kıymeti düştü anlamında. Tapeyi yapan arkadaşlar o kişinin Gladyosu düştü diye yazmışlar. Grado olmuş Gladyo ben şimdi godoyu bekliyoruz desem korkuyorum savcılık makamı Balbay uslanmadı, Gladyoyu bekliyoruz dedi diyecek. Yani bu kadar kafadaki niyete dayalı yerleştirmeler yapılmış. Buna benzer çok yanlış tanımlamalar var. Benim dediğimi başkası demiş gibi koymuş sizi boğmak istemiyorum o ayrıntılarda. Ama iddianamenin 952. sayfasında yer alan gradoyu dahi Gladyo yazmalarının takdirini size bırakıyorum. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 78 deki 2 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet efendim, bu kişilerden kimileriyle de örneğin Yalçın Küçük le de, şimdi telefon tapelerinde gördüm. Onu ayrıntılarıyla açıklamıştım. Santral telefonu benim üstüme yazıldığı için cumhuriyet Ankara bürosunun santralinden yapılan görüşmelerde bana ait gibi gösterilmiş. Bu da olağanüstü bir haksızlık efendim. yani roma hukukunda geçildi bunlardan, yani yüzlerce yıl önceki ortaçağda sorulmaz böyle bir soru. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 77 deki 1 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Bu konularla ilgili enine boyuna Perşembe günü anlattım efendim bu toplantıların hangi amaçları hangi çerçevede olduğunu, Tuncay Özkan ı da yıllarca cumhuriyette beraber çalıştık. Gönül umduğuna küser, yani iyi bir şey yapmış onu satınca da gerçekten hem üzüldüm hem kızdım. O çerçeve içinde o dönem bir birimize çok kızdık. Bu tür Babali dedikoduları kitap olmuştur. Elif Naci nin yani benim hatırladığım yani 7-8 tane kitap hatırlıyorum. Yani bu genel yapılanlarla ilgili bugün bile güncel tartışmalar var. Hafta sonu ben medyayla ilgili 2-3 tane bir birine kızan yazı okudum efendim. Mahkeme Başkanı: Klasör 70 dizi 77 deki 2 nolu cevabı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet efendim burda bana sorulan sorular içinde Ergenekon terör örgütü diye hiçbir belge gösterilmedi efendim. yoktu zaten buradaki sorularda da yok. ben burda yani terörle hiçbir alakam yoktur olamaz onu demiştim. Ergenekon terör örgütü tanımı da kullanmadım hiçbir terör örgütüyle ilgim alakam olamaz. Mahkeme Başkanı: Klasör 236 dizi 189, 188, 187 deki tarihli hakim ifadesi okundu soruldu. 5

6 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:6 Sanık Mustafa Ali Balbay : Evet sayın başkan, burda 7. sayfada 2.paragraf yine şüphelide diğer kırmızı klasör içinde Türk Silahlı Kuvvetlerine ait Cumhuriyet çalışma gurubu devre raporları, bilgisayar çıktıları, soruldu diyor, bende böyle bir rapor çıkmadı sayın başkan. Cumhuriyetçi çalışma gurubu adını ben bu soruşturmayla birlikte duydum. Zaman zaman ben ne tür notlar tuttuğumu ne tür konular olduğunu ayrıntılarıyla anlattım, şimdi çok ayrıntısına girmek istemiyorum. Ama bu konuyu bu şekilde açıklık getirmek istiyorum. yine burda mavi klasör içinde ehli dil gurubu, şuanda ben burda okurken bile o gruptakilerden 4 tanesi yaşamını yitirdi. Yani o kadar eski bir yani zama zaman bir araya geldiğimiz insanlar. Sanıyorum sizde hatırlayacaksınız Benar Cordan milli eğitim bakanlığı eski müsteşarı, Ömer Tarkan gazeteci, şu anda aramızda olmayan insanlar. Ankara gazeteciliğini çok kısa anlattım size Türkiyem topluluğu ile ilgili de burda burda söylediklerim çok özet yer almış. Ben Özbek le ilgili düşüncelerimi size aktardım. Bana bu soruyu sorarken Türkiyem topluluğunun yönetiminde misin, diye sordular, yönetiminde değilim gerçekten ama konferanslara çağırdıklarında gittim ben ADD nin, üniversitelerin, özellikle gençlerin konferanslarına gittim ve görüşlerimi kamuya da açık bir şekilde paylaştım efendim. Sanığa nüfus ve sabıka kaydı okundu soruldu. Sanık Mustafa Ali Balbay : doğrudur efendim. SANIK MUSTAFA ALİ BALBAY MÜDAFİ AV. AYDIN METİN SAVUNMASINDA: Sayın başkan sayın üyeler, müvekkilim Balbay yaklaşık 9 aylık bir sürenin, süreyi tutuklu geçirdikten sonra yüksek huzurda ifade verme şansına sahip oldu. İfadesinde hakkındaki iddialara, iddialara müstenit suçlara büyük bir içtenlikle, doğru bir şekilde cevaplar verdi. Bu cevaplarında mesleğini, gazeteciliği ve özellikle gazetecilik mesleğinin ülkemizde, başkentte, Ankara da nasıl icra edildiğini anlattı. Bizim müdafileri olarak bundan sonra çapraz sorguya geçildiği aşamada, çapraz sorguya geçilmeden önce bir takım hukuki taleplerimiz var. Ben bu talepleri arz etmek üzere söz aldım. Bu taleplerimi başlamadan önce müdafiler olarak bir inancımızı ve bu inancımız doğrultusunda yüce mahkemenizin alacağı kararları beklediğimizi arz etmek istiyorum. Buna yönelik olarak da Türk ceza hukuku derneğinin ceza muhakemesi kanununun 3. yılı münasebetiyle yayınlamış olduğu bir derleme kitapta, Türkiye barolar birliği başkanı Av. Özdemir Özok un konuşma metninden kısa bir bölümü okuyacağım. Bu bölüm temel olarak ceza muhakemesi kanunun önemini biz hukukçulara yeniden hatırlatır mahiyette, şöyle başlıyor efendim. Anayasanın 2. maddesinde Türkiye cumhuriyeti toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Devletimizin bu surette açık bir hukuk devleti olduğu açıkça vurgulanmaktadır. Bu bağlamda hukuk devleti, her eylem ve işlemi hukuka uygun insan haklarına saygı gösteren. Bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzenini kurup bunu geliştirerek tüm devlet organlarına egemen kılan, yasaların üstünde yasa koyucunun dahi bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve evrensel hukuk kuralları bulunduğu bilincinden uzaklaşıldığında işlemlerin geçersiz kalacağını bilen, faaliyetleri kanunların açık hükmünden önce hukukun bilinen ve tüm uygar ülkelerin benimseyip uyduğu ilkelere uyan devlet demektir. Bir hukuk devletinde aslolan hukukun üstünlüğüdür. Kısaca hukuk devleti insan haklarının yaşama geçmesini, adaletin sağlanmasını, güvenliğin temin edilmesini amaçlar. Hukuk devletinde yasama ve yürütmeyi hukuka ve hukukun üstünlüğüne bağlı kalan güç bağımsız yargıdır. Yargı bu görevini usul yasası olarak adlandırılan ve mahkemelerin kuruluşu görev ve yetkiler, delil toplama, iddia ve savunma haklarına ilişkin ilke ve hükümleri içeren yasalara uygun olarak yerine getirir. Çalışmasını ve kuruluşunu yasadan ve yasadaki açık usullerden almayan hiçbir kişi veya organ yargı görevi yapamaz. Yargılama hizmeti devlet yapısı içindeki örgütler ve kişiler tarafından belirli usul kurallarına uyularak yerine getirilen ve devletin tekelinde olan bir kamu hizmetidir. Bir toplumda düzen ve huzurun iç barışın sağlanması kargaşa ortamının yaratılmaması yargılama örgütün gücü ve verdiği hizmetin kalitesiyle yakından ilgilidir. Bu hizmetin toplumun beklentilerine ve 6

7 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:7 gereksinimlerine yanıt verebilmesi için etkin hızlı ve doğru olarak yürütülmesi gerekmektedir. Yargılama sonunda verilen karar adil olmalı yani adaletin gerçekleşmesini sağlamalıdır. Yargılamanın büyük bir bölümünü oluşturan ceza yargılamasının ilke ve kurallarını düzenleyen ceza muhakemesi kanunu bu konuda çok önemlidir. Şimdi sayın Özdemir Özok bu şekilde ceza muhakemesi kanununun önemini ve gerçekte ceza yargılamasında usulün işin esasına müessir eden bir düzenleme olduğuna işaret ediyor. Bizde aynı inançtayız. Ve yüce mahkemenizden müvekkilim hakkında ceza muhakemesi kanununun emredici hükümlerinin istisna gösterilmeksizin uygulanması talebindeyiz. Bu kapsamda çapraz sorguya geçilmezden önce delillere ilişkin bir kısım hukuki itirazlarımız var efendim. Bu itirazları kısaca arz etmek istiyorum. Öncelikle hazırlık soruşturmasını, hazırlık soruşturmasında müvekkilimin geçirdiği süreci kısaca aktarmak istiyorum. Müvekkilim yürütülen soruşturma kapsamında ilk olarak 1 Temmuz 2008 tarihinde gözaltına alındı 4 günlük bir gözaltı süresi kendisine uygulandı. 5 Temmuz 2008 günü cumhuriyet savcısına ifade verdi aynı gün tutuklama istemiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Sorgusu yapıldıktan sonra kendisi hakkında adli kontrol kararı uygulanmak suretiyle kendisi serbest bırakıldı. Aradan geçen yaklaşık 7 aylık bir süreden sonra 5 Mart 2009 günü müvekkilim ek ifadesi alınmak üzere yeniden gözaltına alındı. Bu süre zarfında adli kontrol kararının, hakkındaki adli kontrol kararının ihlaline ilişkin herhangi bir eylemi, herhangi bir usulsüzlüğü tespit edilmiş değil. İfadesi alındı aynı gün tutuklama istemiyle yeniden nöbetçi mahkemeye sevk edildi ve hakkında tutuklama kararı verildi ve bu günlere geldik. Şimdi biraz önce arz ettiğim gibi hakkındaki adli kontrol kararı kaldırılmadı, kaldırılması için ceza muhakemesi kanununun öngörmüş olduğu hükümler iddia konusu bir usulsüzlük olmadı. Ama kendisi hakkında bir tutuklama kararı verildi. O zaman bu tutuklama kararı neden verilmiş olabilir diye biz araştırdık, baktık ve dosyaya nüfuz ettikten sonra gördük ki dijital veriler olarak adlandırılan bir numaralı delilin bu tutuklamaya etkili olabileceği konusunda bizde görüş oluştu. Zira biraz önce zatı aliniz de savcılık ek ifadesini okurken bu ek ifade de ifadeye konu soruların hemen hemen tamamına yakınının bu dijital veri, veriler olarak adlandırılan 1 nolu delilden sorulmuş olduğunu hep birlikte gördük. Şimdi sayın başkanım sayın üyeler dijital veriler olarak adlandırılan yada bilgisayar ve bilgisayar kütüklerinden yapılan aramalar neticesinde ele geçirilen deliller bizim ceza yargılamamızda çok yeni bir düzenleme bu çok yeni olan düzenlemenin ne şekilde yasanın ruhuna özüne uygun bir şekilde ne şekilde yapılacağına dair uygulamada henüz tam olarak uygulamacıların bir birliği oluşmuş değil. Bu nedenle biz müdafiler olarak bilgisayarlardaki aramaların ve elde edilen delillerin hukuki değerinin ne şekilde olabileceğine dair konunun uzman olarak gördüğümüz Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyeleri sayın Prof. Dr. Feridun Yenisey ve Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu na müracaat ettik. Dedik ki bilgisayarlarda yapılacak aramalar ceza muhakemesi kanununa göre ne şeklide yapılmalı buradan elde edilen veriler kayıtlar hangi yöntemlerle usulüne uygun olarak ceza mahkemesinde delil olarak kullanılabilir. Bize bir yazılı mütalaa takdim ettiler. Ben onu yüksek mahkemenize sunmak istiyorum. Buradan da bir bölümünü size aktaracağım. Şöyle başlıyor efendim bizlere hitaben uluslar arası düzenlemelerde, mukayeseli hukukta ve hukukumuzda bilgisayarlarda arama ve bu arama sonucu elde edilen verilerin delil değeri konusunda görüş belirtmemiz için tarafımıza başvurduğunuzdan aşağıdaki görüş hazırlanmış ve zikredilen sonuçlara ulaşılmıştır. Bilgisayarlarda arama ve delil değeri, bilgisayarlarda kayıtlı veriler üzerinde arama yapılması hakkında genel bilgiler, bilgisayar verilerinin delil olması yeni bir olgudur. Devletin koruma tedbirleri içinde bilgisayar programlarında bulunan verileri saklayıp koruyarak mahkemede delil olarak kullanması bu tür verileri elde etmek üzere özel arama kararı verilmesi, bilgisayarların içinde ve birbirlerine ağ şeklinde bağlanmış bilgisayarların bağlı bulunduğu sistem içinde delil araması yapılması ve bunlara el konulması iletişimin sağlandığı sırada canlı olarak veri içeriklerine el konulması. Ağa bağlı bilgisayarlara sistem üzerinden girerek bilgisayarların içinde arama yapılması. Ve böylece yabancı bir ülkedeki bir bilgisayara yurtdışından girilerek uluslar 7

8 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:8 arası alanda faaliyet gösteren suçlarda araştırma yapılması gibi klasik ceza muhakemesi hukukunun yakın dönemlere kadar hiç bilmediği tanımadığı yeni araştırma yöntemleri ortaya çıkmıştır. Maddi ceza hukuku alanında olduğu gibi bu araştırma yöntemlerinin de verinin özel yapısına uygun bir şekilde yeni düzenlemelere kavuşturulması gerekli olmuştur. Burada en önemli nokta delil hukukuna ilişkindir. Bilgisayarın içinde olan veya internet üzerinde dolaşan elle tutulmayan ve gözle görülmeyen veriler ceza muhakemesi hukukunda kendine özgü bir delil hukuku yaratmıştır. Bilgisayar teknolojisinin kullanılması suretiyle işlenen suçlarda yani siber suç alanındaki klasik yöntemler yeterli olmamaktadır. Bunun sebebi araştırma ve soruşturmanın konusunu oluşturan obje yani verinin elle tutulan ve gözle görülen bir nesne olmamasıdır. Bu veriler her gün değişen ve yenilenen teknoloji kullanılarak saklanmakta ve bir yerden başka bir yere gönderilmektedir. Avrupa konseyi tarihinde 185 sayılı bir siber suç sözleşmesi imzalamıştır. Ancak bu sözleşmeye ülkemiz henüz katılmamıştır. Bu sözleşmede yer alan bu yeni teknolojik araştırma yöntemleri bireyin özel hayat hakkını kısıtladığından, sözleşmede temel ilkeleri belirtilen yöntemlerin anayasanın 13. maddesi doğrultusunda kanun ile düzenlenerek yürürlüğe konulması gerekmektedir. Bütün yukarıda söylenen ceza muhakemesi hukukuyla ilgili yeni gelişmelerin insan hak ve özgürlükleriyle yakın bir bağlantısı olduğu açıktır. Devletin bireye ait hak ve özgürlükleri kısıtlarken anayasanın 13. maddesi uyarınca anayasada belirtilen amaçlar doğrultusunda bir kanun yapmış bulunması gerekir. Bu nedenle ceza muhakemesi hukukuna ilişkin olarak bilgisayarlarla bağlantılı bütün yetkilerin kanunlarla ve ayrıntılı olarak düzenlenmiş bulunması gereklidir. Ülkemizde böyle bir ayrıntılı yasal düzenleme henüz bulunmadığı için sadece ceza muhakemesi kanununun 134 de yer alan fakat birçok yönüyle eksik olan bu hükme dayanarak yapılan elde edilen veri şeklindeki delillerin hukuk devleti prensiplerine saygılı bir devlet olan Türkiye cumhuriyetinin ceza mahkemeleri tarafından özenle kullanılacağı inancındayız. Siber suç ile ilgili araştırmaların özel bilgi kullanılarak yapılması hızlı işleyen bir usul olması özel yasal yetkiler içermesi ve elde edilen verilerin ceza muhakemesini delil olarak yansıtılmasını sağlayacak ve temel insan haklarını koruyacak özel garantilerle donatılmış olmaları gerektiği açıktır. Diğer taraftan henüz bizde tam olarak yapılmış olmayan ancak ileride yakın bir gelecekte yapılacağını umduğumuz bu düzenlemede belirttiğimiz kriterlere uyulmamasının ötesinde Türkiye de elde edilen bir veriye dayanan delillerin uluslar arası alanda vatandaşlık sahibi olabilmesi için bu düzenlemelerin en azından Avrupa Birliğine dahil olan ülkelerdeki düzenlemelerle uyumlu olması da şarttır. Üçüncü başlık efendim bilgisayarlardan delil elde etme yöntemi olarak başlıyor. Bilişim sisteminde veya internette bulunan verilerin ceza muhakemesinde delil olarak kullanılması, kullanılması açısından bir ayrım yapmak gerekmektedir. İlk konu belli bir bilişim sisteminde kaydedilmiş saklanmış olan verilerle ilgilidir. Bu tür kayıtlarda delil en son yapılan kayıt tarihi esas alınarak belirlenir. Diğer bir ifadeyle failin daha önce kaydettiği veriyi artık değiştirme imkanına sahip olmaması gerekir. İkinci önemli husus ise, bir bilgisayardan başka bir yere nakledilen verilerle ilgilidir. Burada da iki konu ortaya çıkar birincisi verinin nakledildiği sırada aynı anda canlı olarak dinlenmesi veya algılanması, ele geçirilmesi meselesidir. Veri nakli yapılırken her biri bilgisayar ağı içerisinde bir akış izi bırakır. İletişim denetlenmesi açısından buna sinyal bilgisi ceza muhakemesi kanununun 135/1 adı verilmektedir. Sinyal bilgilerinin daha sonra kamu makamları tarafından analiz edilmek üzere uzunca bir süre saklanması özel bir yetkiyi gerektirir. Bu nedenle bir verinin bir yerden başka bir yere akışını tespit eden veriyle gönderilen verinin içeriğini oluşturan veriler arasında fark vardır. İşte bilgisayarlarda kayıtlı olan verilerin bilgisayarda arama yoluyla elde edilmesi sırasında yukarıda belirtilen veri tipleri arasında fark olduğu. Ve bu farklı veri tiplerinin farklı mahkeme kararları gerektirdiğine dikkat edilmelidir. Sinyal bilgisi niteliğindeki verilerin elde edilmesi için iletişimin dinlenmesi kararı, gönderilen verinin içeriğine ulaşmak açısından Prodakşın order denilen ceza muhakemesi 134 de düzenlenmiş olan ayrı bir karar tipi verilmesi gerektiği dikkat edilmelidir. Türk hukukunda şüphelinin kullandığı bilgisayar ve bilgisayar programlarında arama 8

9 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:9 yapılması, şüphelinin kullandığı bilgisayar ve bilgisayar programları ile bilgisayar kütüklerinde arama yapılması ceza muhakemesi kanunumuzun hukukumuza yeni kazandırdığı kurumlardandır. Bu arama için bilgisayara bilgisayar programı ve kütükleri incelenmek ve aranmak istenen kişi hakkında yürütülmesi, yürütülmekte olan bir soruşturma açılmış olması gerekmektedir. Kanun bu tedbire soruşturma aşamasında başvurulabileceğini açıkça belirtmiş yine maddede sanıktan değil sadece şüpheliden söz etmiştir. Bu bakımdan bu tedbire sadece soruşturma aşamasında başvurulabilir, kovuşturma aşamasında başvurulamaz. Bilgisayar üzerinde arama yapılabilmesi için başka surette delil elde etme imkanının bulunmaması gereklidir. Bilgisayarda arama yapılmasına karar verecek olan hakimin öncelikle makul şüpheyi değerlendiren ve başka suretle delil elde etme imkanının bulunmadığını ceza muhakemesi kanununun 134/1 saptayan gerekçe yazması gerekir. Mahkeme Başkanı: Avukat bey sözünüzü kesmek istemiyorum ama, biraz sürecek herhalde anladığım kadarıyla yarım saat. Sanık Mustafa Ali Balbay müdafi Av. Aydın Metin: 12 de biter efendim. Mahkeme Başkanı: Siz buyurun oturun. Onlar kalsın siz oturun. Buyurun. Sanık Mustafa Ali Balbay müdafi Av. Aydın Metin: Sağolun efendim. Hakim kararı bilgisayar üzerinde arama yapma kararı cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim tarafından verilir. Hakim kararı şüphelinin kullandığı bilgisayar ve bilgisayar programları ile bilgisayar kütüklerinde arama yapılmasına bilgisayar kayıtlarından kopya çıkarılmasına bu kayıtların çözülerek metin haline getirilmesine ilişkindir. C bendi, şüphelinin kullandığı bilgisayar ve bilgisayar programı ile bilgisayar kütüklerinde aramanın yöntemi. Kişinin kullandığı bilgisayarında özel hayatının parçası niteliğindeki özel yazılar, resimler, video filmleri gibi çeşitli veriler kayıtlıdır. Her bir dosya ayrı bir programdan üretilmiş olup belli bir başlık altında bilgisayarın içerisinde hafızada kayıtlıdır. Böylece belli bir bilgisayarın hafızasında yüzlerce hatta binlerce doküman bulunması doğaldır. Her bir doküman kendi içerisinde özel hayatın gizli alanından öğeler içeren kapalı birer kutu gibidir. Bu kapalı kutuda ne olduğunu anlamak için açıp içine bakmak bir tür arama sayılır. Dosyanın sadece ismi içindeki bütün bilgileri bize yansıtmaz. Dosya açılmaksızın içindeki ayrıntıların öğrenilmesi olanağı yoktur. Bu nevi dosya açma ve içeriğini öğrenme özel hayatın içine girmek anlamını taşıdığı için bilgisayar teknolojisine özgü özel bir karar verilmesi gereği duyulduğundan. Genel arama kararlarının dışında bilişim hukukunu da ilgilendiren özel bir karar tipi ortaya çıkmıştır. Görüldüğü gibi bilgisayar içinde arama yapmak, yani bazı dosyaların açılması suretiyle içeriğini okuyabilmek için somut o dosyanın içinde suç delili bulunduğunu gösteren makul şüphe mevcut bulunmalıdır. Bilgisayar programlarındaki arama motorları kelimeler kullanılarak dosyanın içinde aranan kelimenin yer alıp almadığını gösterebilmektedir. Bu nedenle mesela bir kişinin ismi şüphe sebep oluşturuyor ve bu ismin dosyalarda yer alıp almadığı araştırılmak isteniyorsa veya örgütlerin belli bir kelimeyi kendilerine göre somut bir anlam vererek kullandıkları biliniyorsa bu kelimenin hafızadaki dosyaları içeriğinden bulunup bulunmadığının tespit ederek arama motoruna verilen bu kelime üzerine bir liste ortaya çıkarsa devlet hakim kararıyla o dosyayı açıp okumak konusunda yetki kazanabilir. Doğaldır ki arama motoruna verilen kelime dışında da makul şüphe örnekleri söz konusu olabilir. Mesela ihbarda bulunan bir kişinin belli bir isim altına kayıtlı olan dosyada suç delili bulunduğunu bildirmesi gibi çok değişik hayat olaylarında makul şüphe ortaya çıkabilir. Devlet hakim kararıyla da olsa bir kişiye ait bilgisayar hafızasında kayıtlı bulunan bütün dosyaları tek tek açıp okuyarak belki bir tanesinden bir delil elde edebilirim düşüncesiyle inceleme yapamaz. Bunu yapması bir şehirdeki bütün evleri bir tek karar ile aramaya benzer. Halbuki ceza muhakemesinin 119. maddesinde belirtildiği üzere her bir arama kararı hangi konutun aranacağı belirtmek zorundadır. Toplu arama kararları verilemez. Bilgisayar içinde yapılacak olan aramanın hakim kararına dayanması gerektiği yasada açıkça düzenlenmiş. Gecikmesi tehlikeli olan hallerde cumhuriyet savcısına arama emri verme yetkisi tanımamış ve hele kolluğa bilgisayarda kendiliğinden arama yapma 9

10 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:10 yetkisi hiç verilmemiştir. Ceza muhakemesi kanununun kabul ettiği araştırma yöntemi 4422 sayılı kanunun kabul ettiğinden çok farklıdır. Ceza muhakemesi kanunu sadece şüphelinin kullandığı bilgisayar ve bilgisayar programları ile bilgisayar kütüklerinde arama yapılmasını düzenlemiş. Şüphelinin kullanmadığı fakat şüpheliyle ilgili verilerin yer aldığı genel bilgisayar programları ile bilgisayar kütükleri üzerinde indikatörden yola çıkarak yapılan araştırmayı düzenlemiştir. Şüphelinin kullandığı bilgisayarda arama yapılması hakim kararına bağlanmıştır. Hakimin arama kararı vermesi için bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmada başka suretle delil etme imkanının bulunmaması gerekmektedir. Bilgisayarda arama, kopyalama ve el koyma üç ayrı işlem niteliğindedir. Bilgisayar el koyma ve programında arama yapma konusunda sadece hakimin yetkili kılındığı gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcıya ve kolluğa herhangi bir yetki verilmediğine dikkat etmek gerekmektedir. Hakim kararı ile bilgisayar üzerinde arama yapılması ilk yöntemdir. Bu arama sırasında sistemdeki verilerin tamamının veya bir kısmının kopyası alınmalı kopyası alınan veriler kağıda yazılarak bu husus tutanağa kaydedilmeli ve ilgililer tarafından imza altına alınmalıdır. Kanun arama sırasında kopyalanacak olan dosyanın yazdırılması konusunu bir mecburiyet haline getirmişse de büyük hacimli dosyaların yazdırılması pratik bakımdan bir takım zorluklar meydana getirmektedir. Şifreli olması veya gizlenmiş bilgilere ulaşılmaması halinde istisnai bir yetki olarak el koyma kabul edilmiştir. Ancak şifre çözüldükten ve kopya işlemi, kopyalama işlemi yapıldıktan sonra cihazın gecikmeksizin iade edilmesi mecburiyet yüklenmiştir. El koyma işlemi sırasında bütün verilerin yedeklemesi yapılacak, yedekten bir kopya çıkarılarak şüpheliye veya vekiline verilecek bu hususta tutanak tutulacaktır. Bilgisayara el koyma, şifresinin çözülememesi dolayısıyla programlara girilemiyorsa veya gizlenmiş bilgilere ulaşılamadığı durumlarda, bilgisayarın kendisine el konulabilir ve gerekli kopya alınmasından sonra el konulan cihazlar geciktirmeden iade edilir. Bilgisayara ve bilgisayar kütüklerine el konulurken sistemdeki bütün verilerin yedeklemesi yapılır. Bu yedeklerin bir kopyası istediği taktirde şüpheliye veya vekiline verilir. Bilgisayarın kendisine veya bilgisayar kütüklerine el koymadan sadece sistemdeki verilerin tamamının veya bir kısmının kopyasının alınması da mümkündür. Bu gibi durumlarda, kopyası alınan veriler ayrıca bir kağıda yazılır ve bu konuda bir tutanak tutulur ve ilgililer tarafından imzalanır. Arama sonuna elde edilen bilgisayar verisinin delil olma özelliği, bilgisayar kayıtlarının şüphelinin imzasını taşımaması suretiyle bu kayıtlarda her zaman değişiklik yapılmasının mümkün olması nedeniyle, tek başına şüpheli aleyhine delil olarak kullanılmaması gerektiği diğer delillerle desteklendiği taktirde ceza muhakemesinin amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına hizmet edebileceği savunulmaktadır. Bilişim sistemindeki veri, elle tutulan ve gözle görülen bir nesne olmadığı için somutlaştırılarak esas hakkında hüküm verecek olan mahkemenin önünde ceza muhakemesi kanununun 206. maddesi doğrultusunda ikame edilebilecek veya ortaya konulabilecek yani elle tutulur, gözle görülür bir delil haline getirilmedikçe delil olma niteliğini taşımaz. Bilirkişi incelemesi yaptırma mecburiyeti, bilişim sistemindeki elektronik ortamdaki kayıtların ceza muhakemesi kanununun 206. maddesi anlamında delil olarak ikame edilebilmesi için önce bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekmektedir. Zira bilgisayar verisinin hangi tarihte, hangi kelimeler kullanılarak, nasıl bir akış içerisinde hazırlandığının belirlenmesi özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden, ceza muhakemesi kanununun 66. maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra ikame edilmelidir. Polisin adli görevlerinin yerine getirilmesinde delillerin toplanması muhafazasını ve ilgili yere gönderilmesi hakkındaki yönetmelikte delillerin bozulması, değişmesi, kaybolmasının önleneceği, olay yerinin incelenmesi sırasında tüm maddi delillerin bulundukları yerde etiketlenerek numaralandırılacağı, deliller toplanırken bozulmalarına, değişmelerine, kaybolmalarına meydan verilmeyecek tedbirlerin alınacağı, olay yerinde elde edilen deliller incelenmek üzere ilgili birimlere gönderilirken mühürlenmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Bu düzenlemeye benzer bir şeklide bilgisayarlara el koyma ve bilgisayarlardaki verileri ele geçirilmesi sırasında bilgisayar verilerinin yapılarına uygun delil toplama yöntemleri kullanılması 10

11 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:11 gerekir. Bu hususta olay yerinde delil toplanmasına ilişkin yönetmelikte olduğu hatta bundan daha ayrıntılı kurallara ihtiyaç bulunduğu açıktır. Bu nedenle mukayeseli hukuktaki düzenlemelerin yol gösterici olduğu düşünülerek aşağıdaki açıklamalar yapılacaktır. Adli bir işin yeni bir alan olarak bilgisayar kullanılması suretiyle araştırma ve soruşturma yapılmasını ilgilendirdiği gibi bilgisayar ortamında saklanan verilerin adli anlamda delil şekline getirilmesi konusu ile de ilgilenmektedir. Amaç bilgisayara verilerinin delil olarak algılanması, toplanması bunların daha sonra saklanması ve bilimsel analizden geçirilerek ceza mahkemesinde ceza muhakemesi kanununun 206. maddesi anlamında ortaya konulabilecek bir delil haline getirilmesidir. Bunu sağlayacak şekilde alet ve teknoloji geliştirmek bu branşın konusuna girmektedir. Adli bilişim alanında temizlik esastır. Burada temizlikten kastedilen bilgisayar alanında çalışan uzmanın bilgisayar içerisinden alacağı ve üzerinde çalışacağı veriyi çok detaylı ve metodik olarak incelemesi demektir. Başka bir ifadeyle uzmanın incelediği dosyanın değiştirilmeden muhafaza edilmesi şarttır. El konulan bir bilgisayar sistemi içerisinde yer alan herhangi bir dosya delil olmak üzere muhafaza altına alındığı veya el konulduğu andan sonra değişikliğe uğradığı belirlenecek olursa uzmanın temiz bir iş yapmadığı iddiası rahatlıkla ortaya atılabilecektir. Bilgisayar verilerinin ceza muhakemesinde kullanılabilecek nitelikler kazanabilen sağlam delil olarak kabul edilebilmesi için bunların ele geçirildiği ilk andan itibaren steril bir şekilde el değmeden korunarak incelemeyi yapacak olan uzman önüne kadar gitmesinin sağlanması gerekir. Ancak incelemeyi yapacak uzmanın da usul kuralları gereğince hukuka uygun bir şekilde görevlendirilmiş olması şarttır. Yani savcılık veya mahkeme tarafından bilirkişi olarak görevlendirilmiş ceza muhakemesi kanununun 63. maddesi uyarınca olmalı genel kural olarak kolluk memuru olmamalıdır. Belge ve kağıtları inceleme yetkisi kanunda ayrıca düzenlenmiştir. Ceza muhakemesi kanununun 122. maddesi buna göre kolluk belgeleri inceleyemez. Postalı el koymada ceza muhakemesi kanununun 129. maddesi uyarınca hakim kararı veya savcı emriyle el koyma işlemini yerine getiren kolluk memurları nasıl gönderilen, gönderilenlerin içinde bulunduğu zarfları ve paketleri açamıyorlar bunları mühür altına alıp kararı verene teslim ediyorlarsa arama sırasında ele geçen belge ve kağıtları inceleme yetkesi cumhuriyet savcısı ve hakime ait ise steril ortamda el değmeden toplanan kişisel veri kayıtlarının kolluk memuru tarafından incelenmemesi gerekir. Verilerin elde edilmeye başladığı an ileride bu verinin mahkeme önünde delil olarak kullanılıp kullanılmayacağı açısında büyük önem taşıdığından davanın bel kemiğine benzetilmektedir. Delil toplamanın bilgisayar verileri açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan bir yabancı yazar vücuttan alınan örneklerin DNA analizi yapılarak incelenmesi ile bilgisayar verilerinin incelenmesi arasındaki farkı belirtmektedir. Sağlıklı bir DNA analizi yapılabilmesi için vücuttan alınan örneğin orijinalinin bizzat kendisinin kullanılması gerekir. Bu incelemenin yapıldığı sırada çok az miktarda örnek varsa ve bu da inceleme sırasında tüketilirse incelemeyi yapan bilirkişi tanık bilirkişi konumuna girer. Bilgisayar verilerinde ise adli bilişim uzmanının orijinal metin üzerinde çalışarak onu bir şekilde harap etmesi kabul edilemez. Bu nedenle uzmanın orijinal verinin kendisi tarafından yapılan kopyası üzerinde incelemelerini yapması ve daha sonra bu belirlemelerin mukayesesinin yapılacağı orijinal verinin olduğu gibi saklanması gerekmektedir. Bu tespitten çıkan sonuç şudur ki orijinali elde edilmeyen bilişim verisinin sadece kopyası ele geçirilmiş ise kopya üzerinden kopya çıkarılarak bilirkişi incelemesi yapılması usule uygun değildir. Usule uygun olmamasının gerekçesi genel hukuk kurallarından çıkmaktadır. Belgeler üzerinde yapılacak olan sahtecilik incelemelerinin orijinal metin üzerinden yapılması gerektiği fotokopi üzerinden sahtecilik incelemesi yapılamayacağı yerleşmiş bir hukuk kuralıdır ve Yargıtay kararlarına da yansımıştır. Görüldüğü gibi bilgisayar verilerinin ceza muhakemesi hukukunda delil olarak kullanılabilmesi için üzerinde çok kolay oynama yapılabilen fakat bu tür oynamaların da teknik olarak belirlenmesi mümkün olan verilerin sağlamlığı kontrol edildikten sonra ve hiçbir şeklide değiştirilmeden mahkeme salonuna kadar getirilmeleri önemlidir. Bu husus bir ispat sorunu olarak karşımıza 11

12 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:12 çıkmaktadır. Yani mahkeme salonuna kadar gelmiş olan bir veri üzerinde oynama yapılıp yapılmadığı gerekli incelemeler yapıldığı halde kuşkulu kalabilir. Bütün kurallara riayet edilmiş verilere hiç el değmeden temiz bir şekilde mahkemenin ve bilirkişinin önüne gelmiş olması bu şekilde mahkemeye intikal etmiş olsa dahi üzerinde değişiklik yapılmış olduğu yine de iddia edilebilir. Bu gibi durumlarda delilin ikame edilmesine karşı çıkan tarafın söz konusu olayda güvenlik açısından ne gibi bir hata yapılmış olduğunu ve bu nedenle değişiklik yapıldığından kuşkulanması gerektiğini ortaya koyması gerekmektedir. Bu mütalaa kapsamında ve bu mütalaa devamında da konuya ilişkin bir kısım Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları var. Bu mütalaanın işaret etmiş olduğu kapsamda dijital veriler olarak adlandırılan bir numaralı delilin sayın mahkemeniz huzuruna el değmenden steril bir ortamda sağlam bir şekilde getirilip getirilmediği konusundaki görüşlerimizi ve bu konuda hazırlık soruşturmasındaki süreci kısaca size aktarmak istiyorum efendim. Sayın başkanım arkadaşlar bu konuda bize yardımcı olacaktı, bir flash bellek verdim onu taktılar emir buyurursanız orada bir numaralı arama belgesi bir. Evet efendim şimdi müvekkilim Balbay ın Ankara daki işyerinde yani cumhuriyet gazetesinin Ankara temsilciliğinde 1 Temmuz 2008 tarihinde yapılan arama sonucu düzenlenen tutanak bu. Bu tutanakta söz konusu yerde yapılan aramada el konulan bilgisayarlar 34, 35, 36 ve bir arka sayfada nolu başlıklarda sayılıyor. Bu arama tutanağına göre bir adet Acer marka poşet içerisinde bir bilgisayar kasası, bir adet Datron marka seri nolu Laptop bilgisayarı, yine bir adet Fujitsu Siemens marka numaralı Laptop bilgisayar ki bu üç bilgisayar üzerinde yapılan inceleme içerisinde soruşturma sırasında iddianameye konu olabilecek mahiyette herhangi bir veri ileri sürülmüş değil. Önemli olan,diğer sayfaya geçebilir miyiz, Önemli olan ve iddia konusu yapılan dijital verilerin elde edildiği belirtilen bilgisayar bu. Bir adet çalışma masası üzerinde Casper marka önce bir numara yazılmış onun üzeri çizilmiş daha sonra yeni bir seri numarası yazılmış o tespit edilmiş seri nolu bilgisayar kasası deniliyor. Şimdi soruşturmayı yapan ve soruşturma sırasında görevlendirilen kolluk görevlileri sadece bu bilgisayara ait seri numarasını yazmışlar. İçindeki hard diski sökmemişler hard diski belirlememişler ve hard diskin numarasını yazmamışlar. Bunun üzerine biz teknik konulardan anlamadığımız için bu ve ileride de arz edeceğim bir takım teknik sıkıntıların nelere mal olabileceğini bilmediğimiz için konunun uzmanı olabileceğini düşündüğümüz saygın bir üniversitemize, Boğaziçi Üniversitesine Müracaat ettik. Ve kendilerine dokuz adet soru yönelttik Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar mühendisliği bölümü bu sorularımıza cevaben bir teknik mütalaa hazırladı. Ben bu mütalaayı da arz etmek istiyorum ve bu kapsamda. Ve bu kapsamda teknik olarak soruşturma sırasında yapılan yanlışlıkları tek tek yüksek makamınıza arz etmek istiyorum efendim. Şimdi kolluk görevlileri bilgisayar kasasının seri numarasını yazmışlar. O zaman sorduk bilgisayar kasası bir anlam ifade ediyor mu? Nedir bilgisayar kasası? Bilgisayar kasası içerisindeki diğer aygıtlar olmaksızın tek başına veri depolama işlemine sahip midir diye sorduk. Bize cevap verdiler. Bilgisayar kasası genelde üzerinde bir güç kaynağı bir veya birkaç soğutma amaçlı hava üfleyici fan ve diğer bilgisayar birimlerinin takılabilmesini sağlayan yuvarlaklardan oluşan ince metal bir kutudur. İçinde belge bellek aygıtları takılı olmadan tek başına veri depolama işlemine sahip değildir. Yani bilgisayar kasasının bilgisayarın ilgili cihazlarını korumaktan başka hiçbir işlevi hiçbir kullanılır yönü yok. 3 numara olması lazım evet. Önemli olan neymiş bilgisayar kasasında. Bunu da sorduk. Bu tip bilgisayarlarda ve genel olarak aslında bilgisayarların tamamında hard disk olarak adlandırılan ünite sayın hocalara sorduk hard disk nedir. İşlevi nedir. Bize cevap verdiler 2 numaralı cevapta yazılı olduğu üzere. Basitçe bilgisayarda verilerin yada bilginin uzun bir süre için saklandığı yer hard disktir. Bilgisayarın girdi birimlerinden gelen veriler kısa bir süre için ana bellekte ve çok daha uzun süreler için hard diskte saklanır. İşlemci bir veriye gereksinim duyduğunda veri hard diskten ana belleğe okunur işlemci diske oranla çok daha hızlı çalışan ana bellekten verileri okur işlemleri yapar ve sonuçları ana belleğe yazar. Veriler ile iş bitince veriler tekrar diske geri yazılır. Ana bellek hızlı çalışmasını verileri elektronik olarak tutmasına borçludur. Fakat bu sebeple 12

13 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:13 maliyeti yüksektir. Ana belleğin bir dezavantajı bilgisayarın elektrik bağlantısı kesildiğinde ana bellekteki verilerin kendiliğinden silinmesidir. Bu açıdan hard disk daha avantajlıdır. Hard diskte veriler manyetik bantlardaki gibi manyetik ortamlarda tutulur. Elektrik kesildiğinde de kaybolmaz bu açıdan bakınca bilgisayar kapatılsa veya elektrik kesilse bile veriler uzun süreler için saklandığı yer hard disktir. Ayrıca hard diskler ana belleğe göre çok daha yüksek kapasitededir. Ana bellek daha pahalı bir bellek olduğundan hard disk kapasitesindeki bir ana bellek çok daha pahalı olacaktır bu yüzden günümüz teknolojisinde çok miktardaki verinin uzun süreler için saklanabileceği en uygun ortam hard disktir. Yani verilerin bilgisayar verilerinin bilgisayar bilgilerinin saklandığı ortam hard diskmiş. Şimdi bu kapsamda bir bilgisayar ve bilgisayar kasasına bilgisayar kütüğüne el konması sırasında hard diskin numarası yazılmazsa ne olur diye sorduk. Hard disk bilgisayar kasası, hard diskin değil de bilgisayar kasasının belirleyici özelliklerinin el koyma aşamasında düzenlenen tutanağa yazıldığı varsayımında hard diskin veya içerisindeki verilerin değiştirilmesi mümkün müdür? Cevabı şu şekilde verdiler. Bilgisayarın diski kasasından bağımsızdır bir bilgisayar kasasındaki hard disk çıkarılıp bir başka bilgisayar kasasında rahatlıkla kullanılabilir. Dolayısıyla bir disk orijinal kasasından çıkarılıp bir başka kasaya takılıp orada diskin içerisindeki veriler üzerinde değişiklik yapılabilir. Benzer şekilde orijinal kasaya da başka bir disk takılıp bu disk içindeki verilerde değiştirilebilir. Dolayısıyla bir hard diskin değil de bilgisayar kasasının belirleyici özelliklerinin el koyma aşamasında düzenlenen tutanağa yazıldığı varsayımında hard diskin ve/veya içerisindeki verilerin değiştirilmesi mümkündür. Şimdi efendim biz diğer şüphelilerle ilgili olarak, ilgili tarihlerde yapılan arama ve bu aramalar sonucunda düzenlenmiş olan tutanaklara da göz geçirdik. Bu tutanaklardan birkaç tanesini örnek olarak iki numaralı bu tutanaklar yani ilk örnek gördüğünüz Ahmet Şener Eruygur, Atatürkçü düşünce derneği, Hurşit Tolon, Erol Mütercimler, Durmuş Ali Özoğlu, Ercüment Ovalı gibi ve daha bu isimleri çoğaltmak ta mümkün Turgut Büyükdağ, Yaşar Tozkoparan, Hasan Hüseyin Uçar, Tanju Güvendiren, Emcet Olcaytu, Tuncay Özkan, Adil Serdar Saçan, Evrim Baykara, Necati Dağ, Merdan Yanardağ hemen hemen tüm şüphelilerin inceleme ve arama tutanaklarında hard diskler sökülmüş ve bu hard disklerin seri numaraları yazılmış. Ancak bizim müvekkilimize ait işyerinde ve evinde yapılan aramalarda hard diskler maalesef sökülmemiş ve her nedense bu hard disklerin numaraları arama ve inceleme tutanaklarına kaydedilmemiş. Şimdi bu husus adli arama, adli ve önleme arama yönetmeliğinin 11. maddesine de aykırı. Neden aykırı. Yönetmelik emrediyor diyor ki el koyduğun delillerin belirleyici özelliklerini tutanağa yazacaksın. Şimdi ben biraz önce bu teknik mütalaa kapsamında bir bilgisayarda belirleyici özelliğin bilgisayarın alelade kasasının değil hard diskinin olduğunu yani veri toplama veri depolama aygıtının olduğunu arz ettim. O zaman bu ciddi bir usulü eksiklik. Bu konuda soruşturma sırasında benim müvekkilim hakkında her nedense bu kanunu lazimiyeye, yönetmelik emrine aykırı davranılmış vaziyette. Şimdi hard disk konusundaki bu ayrıntıyı arz ettikten sonra usul ve yasaya uygun olarak, yapılması gereken bir arama ve bilgisayarlara el koyma işlemi ne şekilde olmalı onu tekrar sayın mahkemenize arz etmek ve bu konuda somut olarak müvekkilimin iş yerinde yapılan aramada ne gibi yanlışlıklar yapıldığını yapıldığı bilgisini size aktarmak istiyorum. Efendim ceza muhakemesi kanununun 134. maddesini biraz önce Feridun hocanın mütalaasından da okudum bilgisayar ve bilgisayar verilerine el koyma işlemi esnasında aslolan sistemdeki bütün verilerin yedeklemesinin yapılması. Ve istenmesi halinde bu yedeklemeden bir kopyanın da şüpheli vekilini huzurdaysa ve talep ediyorsa şüpheli vekiline verilmesi gerekiyor. Ancak bizimle ilgili olarak Balbay ın işyerinde yapılan aramada bu el konulan bilgisayarların hiçbirinin yedeklemesi ve kopyalaması yapılmamış. Bir imajı alınmamış. Aslında imajının alınmasının da ötesinde çok daha basit bir takım sağlamlaştırma delili güvence altına alma yöntemleri var onları şimdi arz edeceğim. Onlardan hiçbirisi de yapılmamış. Bunlar ne sorduk. Yani imajı almak sorunsa eğer daha başka yöntemlerle oradaki deliller güvenli bir şekilde alınabilir mi? Bize anlattı bilgisayar uzmanları ve 13

14 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:14 arz etmiş olduğum mütalaada üçüncü maddede bu yazılı aslında hash değeri olarak adlandırılan bir değer var. Şu bilgisayara el konma aşamasında teknik olarak bir işlem yapılıyor. 16 haneli harflerden ve rakamlardan oluşan bir küme oluşturuluyor buna hash değeri adı veriliyor teknik olarak. Bu değer bilgisayara el konma anında alındığı zaman, eğer bilgisayar üzerinde herhangi bir müdahale olursa daha sonraki tarihlerde o zaman ikinci kez alınan hash değeri kesinlikle ve kesinlikle birbirini tutmuyor. Arasında bir farklılık oluyor. Bunu da yapmamışlar. Biz ve o tarihlerdeki görev yapan saygıdeğer meslektaşlarım ısrarlı taleplerine rağmen bilgisayarların imajının alınması ve kendilerine de bir yedeğinin bir tanesinin verilmesine ilişkin talepleri sayın savcılık makamı tarafından kabul edilmesine rağmen kolluk tarafından bir türlü yerine getirilmemiş. Bunun üzerine baktık yani bu nasıl bir uygulamadır. Farklı uygulamalar olmuş mu diye baktık açıkçası, bir tane hemen dikkatimizi çekti. Sayın Ahmet Hurşit Tolon a ait muhtelif yerlerde yapılan aramalardan bir tanesi ki ikametinde ve benim müvekkilimle yapılan aynı tarihli arama o da 1 Temmuz 2008 tarihinde sayın Ahmet Hurşit Tolon un evinde Çankaya ilçesi Ankara daki evinde yapılan aramada 1 Temmuz 2008 tarihli, belge beş olarak geçmesi lazım belge beş. Beşe bir., Pardon belge dört belge dört, Evet tamam. Şimdi efendim bu aramada ki arama tutanağı şu anda ekranda, aynen okumak istiyorum size İstanbul cumhuriyet başsavcılığının 250. maddeyle görevli yetkili 1 Temmuz 2008 gün ve 2007/2023 soruşturma nolu faks yazılarında, elde edilen bilgisayar kasalarının imajlarının mümkünse mahallinde alınması talimatı gereğince Ankara emniyet müdürlüğü TEM şube müdürlüğü teknik büro amirliği kadrosunda görevli şu şu sicil sayılı polis memuru tarafından imaj master marka şu marka cihazla yukarıdaki bilgisayarın imajı alınmış ve ikinci sayfaya geçebilir miyiz, ve huzurda bulunan müdafi meslektaşımıza bu imaj bir tutanak mukabilinde takdim edilmiş. Yani şunu görüyoruz. Kolluk görevlileri isterlerse bunu yapabiliyorlar. Yani imajı olay mahallinde alıyorlar ve hazır bulunan şüpheli yada müdafiine şüpheli yada müdafiine istemleri doğrultusunda teslim ediyorlar. Bizde bırakınız anında teslim edilmeyi imajları tüm taleplerimize rağmen aylar sonrasında bile verilmedi. Birkaç kez talep edildi ve sayın savcılarımız bu konudaki taleplere olumlu derkenarlar yazdılar ve buna rağmen söz konusu bilgisayara ait imajlar içinden ne çıktığı ne gibi incelemeler yapıldığı neler olduğunu görmemizi ve bu konuda savunma hakkının kullanılması konusundaki imkanlarımızın neler olabileceği engellenmiş oldu. Şimdi bu farklı uygulamaları kolluğun imkansızlıkları yâda yapılacak olan işlemin zorluğu olarak açıklama imkanı da ortadan kalkıyor. Çünkü istenirse bu demek ki yapılabiliyor. Şimdi efendim o zaman baktık biz söz konusu bilgisayara ait imaj ne zaman alınmış? Şimdi bu belge 5 i açabilir miyiz, orayı büyütebilirsek bu önemli, alttakini evet., Şimdi efendim bu bölüm, Balbay ın bilgisayarındaki inceleme yani dijital veri 1 nolu delil olarak adlandırılan 206 pardon 204 ve 208 nolu klasörlerden alınmıştır, aynen buraya bunu yazdık. Burada tabi bizimde bunu anlamamız mümkün değil de bu kapsamda bilgisayar mühendisliği fakültesine sorduk, bu bilgileri kendilerine vererek. Dedik ki, bu hard diskin birebir kopyası imajı hangi tarihte alınmıştır? Devamındaki sayfada bize cevap verdiler. Hard diskin bire bir kopyası imajı aktüel değeri saat olduğundan 7 Temmuz 2008 saat da alınmıştır. Yani Balbay ın bilgisayarına 1 Temmuz 2008 tarihinde el kondu. Ankara dan yol çıktı, İstanbul a getirildi aynı gün. Aradan 7 gün geçti, 7 Temmuz 2008 tarihinde imajı alındı. peki sorduk bu hard diskin içeriğinde hangi tarihten itibaren bir değişiklik yapılıp yapılmadığı? Yapılmış olması halinde bunun nasıl tespit edileceği? Hangi tarihten önce bu tespitin yapılmasının mümkün olmadığı açıklanabilir mi? cevap verdiler bize, bu hard diskin içeriğinde biraz önce arz ettim efendim hash değeri olarak adlandırılan, hash valu hesaplama tarihi 7 Temmuz 2008 saat 4.16, bu tarihten sonra bir değişiklik yapılmadığı anlaşılabilir. Hard diskte değişiklik yapılmış olması halinde hesaplanan hash valu farklı olacaktır ve değişiklik yapıldığı anlaşılacaktır. Bu hard disk için hash hesaplama tarihi olan 7 Temmuz dan önce bir değişiklik yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi mümkün değildir. yani 1 Temmuz 2008 de bilgisayara el kondu, 7 Temmuz da imaj alındı, 7 Temmuzda bu bahsetmiş olduğumuz 14

15 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:15 hash değeri alındı. dolayısıyla 7 Temmuz la 1 Temmuz arasında bilgisayar içerisinde bir değişiklik yapılıp yapılmadığının tespit edilme şansı artık kalmadı. Bunu ancak 7 Temmuz 2008 den sonra söyleyebiliriz. Çünkü arz ettim bilgisayara el konma aşamasında imaj alınmadı. Hash değeri de alınmadı, bunlar 7 gün sonra alındı. o zaman ancak bu 7 gün sonraki tarihten itibaren yani 7 Temmuz 2008 den sonrası için bu verilerin sağlamlığı, temizliği steril bir ortamda saklanıp saklanmadığı söz konusu edilebilir ki bu konuda çok enteresan bir bölüm olacak o bir iki Dakka sonra arz edeceğim. Üçüncü sorumuz şu şeklideydi, bu hard diske 1 Temmuz 2008 tarihinde el konulduğu var sayımında el konulma tarihi ile hash değerin alındığı 7 Temmuz 2008 tarihi arasında hard diskin içinde her hangi bir değişiklik yapılması mümkün müdür? Belirtilen tarihler arasında herhangi bir değişiklik yapılmadığı kesinlikle söylenebilir mi? kesin olarak söylenebilir mi? verdikleri cevap, bu hard diske 1 Temmuz 2008 tarihinde el konulduğu varsayımında ki bizim olayımız da böyle. El konulma tarihi ile hash değerinin alındığı 7 Temmuz 2008 tarihi arasında hard disk içerisinde her hangi bir değişiklik yapılması mümkündür. Belirtilen tarihler arasında 1 Temmuz 2008 ile 7 Temmuz 2008 herhangi bir değişiklik yapılmadığı kesin olarak söylenemez. Şimdi efendim, bu bilgisayarın Casper marka bilgisayarın gerçekte durumu bu. birde şöyle bir steril olarak tutulması, el değmeden sayın mahkeme huzuruna getirilmesi konusunda çok önemli bir ihlal daha yapılıyor. Bunu da maalesef tabi dosyalar, klasörler çok fazla olduğu için geçen zaman içerisinde bu dosyaları, bu klasörleri inceledikçe bulduk. O da şu efendim kendiside ifadesi aşamasında şunu söyledi, dedi ki. Ben 1 Temmuz 2008 tarihinde gözaltına alındım. Bilgisayarın imajı ise 7 Temmuz 2008 tarihinde alınmış, fakat ben ayın 5 in de 5 Temmuz da ifade verdim ve bana bilgisayarımdan sorular sordular. Eğer imaj 7 sin de alındıysa ve incelemeye bu tarihten sonra başlandıysa bana nasıl sorular sordular dendi. Onu bulduk efendim, şimdi bu tarihler ile çok fazla kafanızı karıştırmak istemiyorum ama önemli bir husus. Aslında bu bilgisayara 1 Temmuz la 7 Temmuz tarihleri arasında müdahale edilmiş. Belge 7 yi oraya yansıtabilir miyiz? Evet biraz altı büyütebilirsek evet orayı. Şimdi efendim müvekkilimizin bilgisayarı 1 Temmuz da alındıktan sonra İstanbul a getiriliyor ve İstanbul da terörle mücadele şube müdürlüğü tarafından incelenmeye başlanıyor. Bu bölüm çok kısa okuyacağım. Tarafımızdan Mustafa Ali Balbay isimli şahsın cumhuriyet gazetesi Ankara bürosu şu, şu sokak adresinde elde edilen casper marka şu, şu seri nolu bilgisayar içerisindeki casper şu,şu marka 80 GB kapasiteli burada seri numarası yazılmış. Hard diskte yapılan incelemesi yukarıya çıkartılmış olup elde edilen belgeler bulunan isimler klasörü içerisine aktarılarak CD ortamına aktarıldığına dair tarafımızdan tanzim edilen 57 sayfadan oluşan hard disk inceleme tutanağı birlikte imzalanmıştır, tarih 4 Temmuz 2008 ve bu incelemeyi yapan terörle mücadele şube müdürlüğünde görevli polis memurları yada görevliler. Şimdi efendim, ben biraz evvel sayın Feridun Yeniseyin ve sayın Profesör doktor Ayşe Nuhoğlu nun bu konudaki mütalaalarını okudum. Hatırlanması bakımından somut olayı tekrar irdelemek bakımından, hatırlatmak istiyorum. İncelemeyi yapacak olan uzmanında usul kuralları gereğince hukuka uygun şekilde görevlendirilmiş olması şarttır. Yani savcılık ve mahkeme tarafından bilirkişi olarak görevlendirilmiş Ceza Muhakemesi Kanunda 63 olmalı, genel kural uyarınca kolluk memuru olmamalıdır. Daha da önemlisi belge ve kağıtları inceleme yetkisi kanunda ayrıca düzenlenmiştir. Ceza Muhakemesi 122. buna göre kolluk belgeleri inceleyemez. Postada el koyma Ceza Muhakemesi 129 uyarınca hakim kararı veya savcı emriyle el koyma işlemi yerine getiren kolluk memurları nasıl gönderilerin içinde bulunduğu zarfları ve paketleri açamıyorlar, bunları mühür altına alıp karar verene teslim ediyorlar ise Ceza Muhakemesi 129/2 arama sırasında ele geçen belge ve kağıtları inceleme yetkisi Cumhuriyet Savcısı ve hakime ait ise Ceza Muhakemesi 122/2 steril ortamda el değemeden toplanan kişisel veri kayıtlarının da kolluk memuru tarafından incelenmemesi gerekir. Şimdi amir hükümler bu çerçevede, buna rağmen soruşturma esnasında ne yapılıyor. Birinde bilgisayar alınıyor, 7 sine kadar imajı da alınmıyor ama 4 ünde kolluk görevlileri bu bilgisayarları açıyor, bakıyorlar içinde ne var, ne yok ve buna ilişkinde bir tutanak 15

16 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:16 tanzim ediyorlar 57 sayfadan oluşan yaptıkları bu işlem Ceza Muhakemesi Kanununun 122. maddesine açıkça aykırı, kanunun emri kanun şunu söylüyor, diyor ki. Sadece el koyabilir, el koyma işlemini yapar, mühür altına alır ondan sonra götürür kendisini görevlendiren makam olan cumhuriyet savcısına bunları teslim eder. Açıp içine bakamaz. Ancak ve ancak Cumhuriyet Savcısı veya hakim bu konuda bir inceleme yapabilir ki onların da bu incelemeyi yapması mümkün değil yani teknik anlamda mümkün usulüne uygun bir görevlendirme yapacaklar ve bilirkişi incelemesi yapılacak bu konuda. Var mı böyle bir şey? Yok efendim. şimdi bu müdahale tabi artık bu delillerin orijinalliği ve steril ortamda yüksek makamınızın önüne getirilme şansını da ortadan kaldırmış vaziyette bu tartışmasız. Yapılan işlemler hem Ceza Muhakemesi Kanununa aykırı hem de bu delillerin uzun uzadıya anlatmaya çalıştığım birazda teknik tabirler içeren bu işin özü kapsamında bu deliller artık steril bir ortamda orijinal, sağlam, güvenilir bir şekilde huzurunuza gelmiş değil. Maalesef bu yanlışlığı soruşturma makamları yapmış vaziyette. Şimdi, gene bu dijital veriler olarak adlandırılan bilgisayar verileri ile ilgili bir enteresan olan bir bölüm daha var, onu da kısaca arz edeyim efendim. önce şu belge 9 u açabilir miyiz? Evet biraz büyütebilirsek onu. Şimdi efendim bu tutanak 1 nolu delile ait inceleme raporundan alınmıştır. Sayın savcıların görevlendirmiş olduğu bilirkişiler tarafından yapılmış olan inceleme neticesinde düzenlenmiştir. Bu tutanakta müvekkilime ait casper marka diz üstü bilgisayar ki, kendisi de anlattı bu dizüstü bilgisayar ile normal masa üstü arasında ki ayrımı ve farklılığı neyse herhalde o maddi hatadan kaynaklanıyor. Vestern dijital marka şu seri numaralı hard disk üzerinde yapılan inceleme neticesinde çok sayıda txt uzantılı dosyanın bulunduğu diyor. Yapılan çalışmalar sonucu yukarıda bahsi geçen txt dosyalarının büyük harflerle MAC işletim sistemi vasıtasıyla oluşturulduğu anlaşılmıştır, diyor. Şimdi bu MAC İşletim sistemi nedir ne değildir tabi biz bilmiyoruz. Sorduk bunu? Makintoş olarak adlandırılan daha çok profesyonel kullanıcılara hitap eden bizlerin naçizane kullandığı bilgisayardan bilgisayar sisteminden bilgisayar işletim programından daha karmaşık, daha çok çizimler, grafik, tasarımlar konusunda kullanılan bir sistem. Şimdi bilirkişiler tarafından yapılan tespitte bu notlar MAC işletim sistemiyle yazılmış. Ama Balbay ın casper marka bu bilgisayarı da Windows XP ile çalışıyor. Sorduk dedik ki, Windows XP ile çalışan bir basit daha basit bir bilgisayarda MAC işletim sistemiyle bir dosya oluşturulabilir mi? çok zor yani bunu bir uzman yapabiliyormuş. O da çok ciddi bir takım çalışmalarla yapabiliyor, bunu bize söyleyen gene Boğaziçi üniversitesi bilgisayar mühendisliği şöyle diyor. Bilgisayar dosyaları sonuç olarak bir dizi ve sıfır ve birlerden oluşur. Bir uzman Windows XP ile ve MAC işletim sistemlerinden birinde oluşturduğunuz dosyanın içeriğinin aynısını diğer bir işletim sisteminde oluşturulabilir. Efendim, Balbay kendiside ifade etti. Bizim gibi bir kullanıcı hayatında Mekintoş işletim sistemi olan bilgisayarı olmamış ve Balbay ın böyle bir uzmanlığı, böyle bir bilgisayar bilgisi de yok. Yani böyle karmaşık bir işlemi yapsın MAC işletim sistemiyle oluşturduğu bir dosyaları Windows XP de yer alan bir yerde yazsın çizsin, bu bununda bizim açımızdan izahı anlaşılması mümkün değil efendim. şimdi belge 6 olarak adlandırılan bir şey onu açabilir miyiz? Belge 6. bu mütalaa da biz sorduk, dedik ki efendim. Standart bir kullanıcı aynı saniye içerisinde birden fazla dosya oluşturması mümkün müdür? Standart bir kullanıcının? Mümkün ise bu nasıl gerçekleşir? Bize cevap verdi, bilgisayar uzmanları, Standart bir kullanıcının aynı saniye içerisinde birden fazla dosya oluşturması mümkün değildir. hem disklerin erişim hızı hem de standart kullanıcının klavye ve mause kullanım hızı buna izin vermez. Ancak yukarıdaki soruların cevaplandığı gibi profesyonel bir kullanıcı istediği dosyaya istediği yaratılış zamanını vererek bunu gerçekleştirmiş gibi bir izlenim verebilir yada hızlı bir disk üzerinde aynı saniye içinde kopyalanarak birden fazla dosya oluşturulabilir. Şu 9 numarayı bir zahmet açabilir miyiz? Pardon 9 değil, 8, 8 pardon evet, biraz büyütebilirsek. Şimdi efendim bu metinler gene 1 nolu delil olarak adlandırılan dijital verilerin incelenmesine ilişkin bilir kişi raporundan alınmış, burada çözümü yada geri getirildiği belirtilen dosyalar ve bu dosyaların oluşturulma tarihleri yazılı mesela Timur txt dosyası 26 Şubat 2007 günü gece gene Timur 2 txt dosyası aynı tarihte 16

17 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa: aynı saatte bir aşağı geçebilir miyiz? Örnek olması bakımından, gene farklı bir dosya NEC.TXT dosyası aynı tarihte 26 Şubat yani 1 saniye öncesinde devamı vardır herhalde onun bir sonraki sayfa evet. Gene sayın başkanı, sayın üyeler, gene bir dosya oradan büyütebilir miyiz? Evet KKT TXT dosyası gene aynı tarihte 26 Şubat yani bir öncekiyle aynı tarih aynı zaman dilimi, gene aynı tarihte çünkü bir ara verilmiş olarak görünüyordu. Bu sefer 29NIISS dosyası gene devamında KAP TXT dosyası aynı tarihte 26 Şubat 2007 gene saat dikkatinize sunuyorum efendim şimdi biz bunlara bakarsak bu dosyaların bir kere tamamı aynı tarihte oluşturulmuş görünüyor 26 Şubat zaman dilimleri de 1 saniye, 2 saniye gibi farklılıklar arz ediyor. Şimdi bu şunu gösteriyor, bu kimin yaptığı önemli değil. Kimin ne şekilde yaptığı ne olduğu konusunda idam yok ama şu çıkıyor meydana efendim, önemli olan şu, bu kopya her ne suretle olursa olsun bu kopya yani bu dosyalar, belgelerin tamamı bir yerden bir yere kopyalanmış nasıl olduysa olmuş. Flaş belleğe konmuş kopyalanmış, bilgisayar ortamında gönderilmiş kopyalanmış ama bir şekilde kopyalanmış yani bunlar orijinal metinler değil. Ben biraz önce arz ettim gene Sayın Profesör Doktor Feridun Yenisey in mütalaasından size ilgili bölümü okudum ve arz ettim, kendiside bunu söylüyor ve bizim hukukumuzda bizim Ceza Muhakememizde yerleşmiş tartışmasız belgeler üzerinde yapılacak olan incelemeler orijinali üzerinde yapılacak, kopya üzerinde inceleme yapılamaz. Dolayısıyla savcılığın yapmış olduğu bu inceleme kopya üzerinde yapılmıştır. biz bunu söylüyoruz, kimin kopyaladığı, ne şekilde kopyaladığı, ne olduğu bunlar tartışma konumuz değil ama şu kesin bunlar kopya dolayısıyla uzun, uzun anlattığım şeklide sağlam, güvenilir, mahkeme huzurunda delil niteliği taşıyabilecek özellikte değil. Dijital veriler olarak adlandırılan ve bir numaralı delil olarak adlandırılan bu delilin gerçekte durumu bu, bu delille ilgili olarak son bir hususu daha arz etmek istiyorum. Biz enine boyuna baktık bulamadık herhalde bu talebimden sonra yada bu açıklamamdan sonra sayın savcılık makamı buna ilişkin tutanakları ibraz edecektir. Eğer biz göremediysek de bu konuda şimdiden peşinen özür dilerim. Şimdi bu incelemeler 6 kişilik bir bilirkişi heyetine yaptırılmış. 208 nolu klasörün sonunda bu 6 kişilik bilir kişi heyetinin isimleri var, imzaları var. Ama ben yemin tutanağını görmedim. Yemin tutanağını bulamadım. Şeye de baktık dedik ki bu bilir kişiler adli komisyon bilirkişilik kapsamında görevlendirilmiş ve atanmış kişiler olabilir o zaman malum aliniz sene başında yemin ettikleri için her dosya için ayrı yemin etmelerine gerek yok. bu listeye de baktık bu isimleri bu listede göremedik. Şimdi bu incelemeleri yapan bu şekilde çözümleri yapan, bu delilleri oluşturan ve rapor tanzim eden bilir kişilerin yemin tutanağı yok kendileri adli yargı komisyonu tarafından görevlendirilmiş ve atamaları yapılmış bilirkişi listesinde de yer almıyor eğer göremediysek bu çok kapsamlı dosya içerisinde bu konuda ki itirazımızı sadece bir hatırlatma olarak yada bu konuda bizim bir yanlışlığımız olarak geçsin efendim. Fakat 204 nolu ve 208 nolu klasörde bu konudaki bir yemin tutanağını biz görmüş ve bulmuş değiliz. Şimdi sayın başkanım, bilgisayar ve bilgisayar kütükleri konusunda delillerin ve dijital verilerin durumu bu. Ceza Muhakemesi kanunun amir hükümleri çerçevesinde bu delilin hukuka aykırı demeyeceğim, bu çok daha üst ve çok daha geniş bir aykırılığı kapsıyor bu delillerin kanuna aykırı oldukları ve Ceza Muhakemesi Kanunun birçok maddesine aykırı olduğu bence kesin. Fakat bir delil daha var, iddianamenin 845, 846 ve 985. sayfalarında bu delile yer verilmek suretiyle bir takım yorumlar yapılıyor ve müvekkilim aleyhine de bir takım suçlamalar getiriliyor. Bu delil yüksek malumları olduğu üzere ve bir önceki, bir önceki sırada ifade veren sayın Hasan Atilla Uğur un da dillendirdiği üzere jandarma genel komutanlığında yapılan görüşmenin gizli kayıtları yada gizli olarak kaydedilmesine ilişkin iddianameye yanıysan delil. Şimdi bu görüşmenin kaydının gizli olarak yapıldığı tüm taraflarca açıkça ifade ediliyor. bu konuda bir tartışma yok. ha görüşme kayda alındığı tarihte, yeni Ceza Muhakemesi kanunu yeni Türk Ceza Kanunu yürürlükte değil o tarihte suç değil buda doğru. ancak iddianamenin yazıldığı tarihte böyle bir eylem suç. ve enteresan olan bölüm şu, ben sayın meslektaşlarımız bir takım sorulara cevap verirken şunu duydum soruşturma savcılarımızdan bir tanesi şöyle bir soru 17

18 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:18 sormuş ilgili taraflara hukuka aykırı olan bu eylemi kimin ne şekilde yaptırdığını biz biliyoruz, bu nedenle bunu açıklayın, demiş. Yani soruşturma savcıları da bu eylemin yürürlülük tarihi itibariyle iddianame yazıldığı tarih itibariyle yapılmış olsa kanuna aykırı olacağını biliyorlar ve kendileri de hukuka aykırı olarak nitelendiriyorlar. Zaten iddianamenin 985. sayfasında özür dilerim efendim bir saniye. Şüpheli Mustafa Ali Balbay ın cumhuriyet çalışma gurubu üyelerinden olan Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur la şu tarihte jandarma genel komutanlığı karargahında yaptıkları ve şüpheliler tarafından gizli kameraya çekimi yapılan görüşmenin dökümünde diyorlar. Yani kendileri de bu görüşmenin gizli olduğu konusunda ve nitelendirmelerinde bu olayın hukuka aykırı olduğu konusunda kanuna aykırı olduğu konusunda şüphe yok. o zaman soruyoruz, niçin bu olaya yada bu kayda delil olarak iddianamede yer verdiniz? Bu yapılan usule uygun mudur? kanuna uygun mudur? şimdi sayın başkanım, birkaç dakika süreyle gene Ceza Muhakemesi kanununun 3. yılının değerlendirilmesine ilişkin Türk Ceza Hukuku derneğinin ilgili kitabından bir bölümü okuyacağım, bu bölümde profesör doktor Bahri Öztürk tarafından kaleme alınmış çok önemli tespitler içeriyor yeni Ceza Muhakemesi kanununun ne şekilde algılanması, ne şekilde uygulanması konusunda çok ciddi tespitler yapıyor. Bu kapsamda ilgili bölümleri gerek kanuna aykırı delil konusunda gerekse somut olarak bu olaya ilişkin bilgilerinize arz etmek istiyorum. Şöyle başlıyor, yeni Ceza Muhakemesi kanununda savcının rolü yeniden tanımlanmıştır. Yeni Ceza Muhakemesi kanununun yeni savcısı kanunun 160. maddesinin 2. fıkrasında tanımlanmıştır, buna görü cumhuriyet savcısı maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılanmanın yapılabilmesi için emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin hakkını korumakla yükümlüdür. Görüldüğü gibi yeni savcı iddia faaliyetini uygulamada oldukça yaygın anlayışın aksine ağırlıklı olarak şüpheli veya sanığın aleyhine olacak tarzda yapamayacaktır. Bilakis soruşturma evresinde şüphelinin hukuki hamisi olacak onun haklarını da koruyacaktır. Maddi gerçeği araştıracak ancak bunu adil yargılanmanın hazırlanabilmesi için yapacaktır. Şüphelinin lehine olan tüm delilleri toplayacaktır, toplatacaktır. Yeni Ceza Muhakemesi kanununda delil yasakları en ileri noktaya taşınmıştır. Bilindiği gibi hukuk düzeninin kabul ettiği vasıtalar ispat vasıtaları delillerdir. Ceza Muhakemesinde ispat için kullanılmak istenen bir vasıtanın delil olarak nitelendirilmesi için 2 temel niteliğin bulunması gerekmektedir. bu bir, olayı temsil etmelidir, iki, bu olayı temsil eden vasıta akla, mantığa, maddi gerçeğe ve hukuka uygun olmalıdır. Olayı temsil etmekten maksat delil olarak kullanılmak istenen vasıtanın olayın bir parçası olması ve veya olayı yansıtmasıdır. Ne var ki, ispat aracına delil diyebilmek için olayı bir şekilde temsil etmesi olayı yansıtması yetmez bu yansıtmanın akla yani bilime maddi gereğe hukuka uygun olması şarttır. Bu vasıtaları taşımayan bir ispat aracına teknik anlamda delil denemez. Bu nedenle bu tür vasıtalara dayanılarak hüküm tesis edilemez. Ceza Muhakemesinde aranan maddi gerçektir, yani suç adı verilen olayın nasıl meydana geldiğinin en küçük ayrıntısına son noktasına kadar ortaya çıkarılması olayın gerçekten ne olduğunun tüm yönleriyle aydınlatılması ve olayın o şüpheli tarafından gerçekleştirildiğinin yüzde yüze yakın bir şekilde saptanmasıdır. Yargıtay ın 19 Nisan 1993 de verdiği son derece önemli bir karara göre ceza yargılamasının amacı hiçbir duraksamaya yer vermeden maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. bu araştırmada yani gerçeğe ulaşmada, mantık yolunun izlenmesi gerekir gerçek akla uygun ve realist olayın bütünü yada bir parçasını temsil eden kanıtlardan veya kanıtların bütün olarak değerlendirilmesinden ortaya çıkarılmalıdır. Yoksa bir takım varsayımlara dayanılarak sonuca ulaşılması ceza yargılamasının amacına kesinlikle aykırıdır. Bir hukuk devletinin ceza muhakemesinin hukukunda maddi gerçeği her ne pahasına olursa olsun aranmaz bir devlete hukuk devleti niteliği veren bazı kişisel değerler maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasından daha değerli kabul edilir. Bu kişisel değerler, temel hak ve özgürlüklerdir, insan haklarıdır işte aşağıda da belirtileceği gibi maddi gerçeğin aranmasına sınır teşkil eden bu insan haklarına ceza muhakemesi hukukunda delil yasakları denir, ve ancak bu yasaklar çerçevesinde aranan gerçeğe de adli gerçek denir. Aslolan elbet ki, 18

19 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:19 maddi gerçeğin araştırılmasıdır ancak bu insan hakları ihlallerine yol açmadan yapılacaktır. İnsan hakları ihlal edilerek elde edilen bir delilin gerçeğin aranmasında kullanılamayacaktır yılında 3842 sayılı ceza muhakemeleri usulü kanununda delil yasakları konusunda getirilen yeni düzenleme değerlendirme yasaklarına ilişkindir buna göre kovuşturma makamlarının hukuka aykırı şekilde elde ettikleri deliller, hükme esas alınmaz. Eski yasa 24/2 böylece her türlü takdir yetkisini ortadan kaldıran mutlak bir delil değerlendirme yasağı 3842 sayılı yasada yapılan değişiklikle eski yasamıza konmuştur. Yeni ceza muhakemesi kanunu 217/2 de bu düzenlemenin temel anlayışına uygun olarak yeni bir düzenleme yapılmıştır. buna göre yüklenen suç hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir. Avrupa birliğine uyum yasaları çerçevesinde yani Avrupa birliğine girmek uğruna 2001 yılında 4709 sayılı 1982 anayasasının bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkındaki kanununun 15. maddesiyle delil yasakları konusunda anayasada inanılması güç bir değişiklik yapılmıştır. söz konusu değişiklik anayasanın 38. maddesine yeni bir düzenleme eklenmiştir. Buna göre kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez. Şimdi efendim bu bölüm çok önemli, eski ceza muhakemesi 254/2 de hukuka aykırı olarak elde edilen delil hükme esas alınmaz derken, yeni düzenlemede atılı suçun hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delilli ispat edileceği açıklanmakla temel bir farklılık daha yaratılmıştır. Eski ceza muhakemesi kanununa göre kanuna aykırı olan delil hükme esas alınamıyordu. Ancak örneğin kamu davasının açılmasına, yakalamaya, tutuklamaya, aramaya, el koymaya esas alınabiliyordu. Bu da insan hakları ihlallerine yol açabiliyordu yeni düzenleme bu çarpıklığa son vererek kanuna aykırı delillerin hiçbir şekilde ispat ameliyesinde kullanamayacağını hüküm altına almıştır. Türkiye de suç artık sadece hukuka uygun yolla elde edilmiş delillerle ispatlanacaktır. Bu kuralın istisnası yoktur. Yeni ceza muhakemesi kanununda delil yasakları oya gibi işlenmiştir her türlü yanlış aramaları ortadan kaldıracak yeni düzenlemelere yer verilmiştir. Bu anlayış sadece yeni ceza muhakemesi kanununa değil yönetmenliklerde de ifadesinin bulmuştur. Nitekim yeni adli kolluk yönetmenliğinin 6. maddesi 6 fıkrasına göre, adli kolluk bir delilin kanuna aykırı elde edildiğini tespit ederse bunu fezlekeye geçirecektir. Yeni ceza muhakemesinin kanununun 170/5. maddesine göre de iddianamenin sonuç kısmında şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlarda ileri sürülür. Bir delilin kanuna aykırı elde edilmiş olması şüpheli veya sanığın lehine olduğundan böyle bir delil iddianamede mutlaka gösterilecektir. Gösterilmememsi ceza muhakemesi kanunun 174. maddesi kapsamında iddianamenin iadesi sebebidir. Zira ceza muhakemesi kanunun 160/2 maddesine göre savcı soruşturma evresinde şüphelinin haklarını da korumakla mükelleftir. Soruşturma evresinde delil toplarken kanunun öngördüğü kurallara harfiyen uyacaktır. Aksi halde onca emek boşa gitmiş olacaktır. Zira yeni ceza muhakemesi kanunu ve anayasanın 38/6. maddesi birlikte mütalaa edildiğinde delil yasakları özel kişiler dahil delil toplayabilen herkesi bağlamaktadır. Ne var ki şu ana kadar uygulamada bu kural, bu kuralın uygulanmadığı görülmektedir. Bunun temel nedeni yeni ceza muhakemesi kanunun uygulamada aradan geçen 3 yıldan fazla zamana rağmen hala tam olarak bilinmiyor olmasından kaynaklanmaktadır. Efendim işin özeti bu, yani savcılarımız biraz önce bahsetmiş olduğum delil ile ilgili olarak da en başından itibaren bu delilin kanuna aykırı olduğunu yani yürürlülükteki mevzuata iddianamenin yazıldığı tarihte aykırı olduğunu biliyor, buna rağmen ceza muhakemesinin amir hükümlerine rağmen iddianamede bu delilin kanuna aykırı olduğunu maalesef dercetmiyor. Delillerle ilgili olarak yani 1 nolu delil ve bu gizli görüşme kaydıyla ilgili olarak, sayın mahkemenize aktarmış olduğum çok ciddi usulsüzlükler ve kanuna aykırılıklar göz önüne alındığında talebimiz şu efendim. bu aşamadan sonra yüksek makamınız müvekkilimizin çapraz sorgulanması işlemine başlayacak yargılama dosyasında mevcut ve iddianameye de yazılmış olan 1 numaralı delilin ceza muhakemesi kanununa, ceza muhakemesi kanununun 134. maddesine ceza muhakemesi kanununun somut 122. maddesine aykırı olduğu tartışmasız. Bu nedenle gerek 1 numaralı delil ve gerekse gizli görüşme olarak adlandırılan gizli görüşme kaydı olarak adlandırılan söz konusu 19

20 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:19 Sayfa:20 delil ceza muhakemesi kanunun 206/2. maddesi uyarınca reddedilmesini arz etmiş olduğum gerekçeler çerçevesinde reddedilmesini ve çapraz sorgu esnasında bu delillere dayalı olarak müvekkilime soru tevcih edilmemesini saygılarımla arz ve talep ediyorum. Sanık Mustafa Ali Balbay müdafi Av. Mehmet İpek söz istedi verildi:"sayın başkanım, sayın üyeler, meslektaşım maddi gerçeğin ceza hukukunun amacının maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olduğundan bahsetti ama bunun her ne pahasına olursa olsun anlamına gelmediğini ifade etti. Gerçekten de sayın mahkemenizin ortaya çıkarması gereken husus maddi gerçek ama bunu yasaya, kanuna uygun deliller ile çıkarmak. Zaten ceza muhakemesi hukukunun ve ceza muhakemesi kanununun önemi de burada ortay çıkıyor. şimdi ben tekrardan kaçınmak amacıyla meslektaşımın belirttiği hususlara girmeyeceğim gerçektende meslektaşımın bahsettiği müvekkilimizden elde edildiği iddia edilen dijital veriler ve kendisinin bilgisi olmadan kaydedilen kayıtların hukuka ve kanuna aykırı delil olduğunu çok kapsamlı şeklide izah etti. Gerçektende ceza muhakemesi kanunun 67. maddesi kapsamında kendi konularında Türkiye nin en önde gelen kurumlarından alınan iki tane çok önemli uzman görüşü var. Bu uzman görüşlerinde de Boğaziçi üniversitesi bizim müracaatımız Boğaziçi üniversitesi rektörlüğüne oldu bu konuda diğer üniversitelere de sorduk. Bu konuyu en iyi bilgisayarlar üzerindeki incelemeleri hangi teknik üniversite yapabilir diye. Bize söylenen Boğaziçi üniversitesi dendi biz Boğaziçi üniversitesi rektörlüğüne müracaat ettik ve burada Boğaziçi üniversitesinin görevlendirdiği bilgisayar mühendisliği fakültesinde konunun uzmanı 3 kişinin söz konusu verilerin müvekkilimizin sayın mahkemeniz huzurundaki, sorgusunda da belirttiği gibi gerçektende üzerinde bu verilerin 3 aşamadan geçerek kendisi defalarca bunu belirtti bunların ne gibi sakıncalar doğurduğu ve bunun hukuki anlamda bir delil niteliği taşımadığını raporda a ifade ediyorlar. Neden? Çünkü delilin bütünlüğü bozulmuştur delilin artık steril olması ortadan kalkmıştır. Bu yasal anlamda hash değer alınmamıştır, yasal anlamda bir delil niteliği taşımadığı belirtilmiştir. Yine bilgisayarlar üzerindeki incelemeler dünyada belki bizden biraz daha önce başlamış düzenlemeler ama Türk hukukunda malum çok yeni bir düzenleme olduğu için hukuki açıdan da bu delillerin nasıl değerlendirilmesine ilişkin usul hukuku alanında Türkiye de çok önemli bir yeri olan Profesör Doktor Feridun Yenisey ve Profesör Doktor Ayşe Nuhoğlu nun belirttiği görüşte de ceza muhakemesi kanunun 67. madde kapsamında müracaat ettiğimizde Bahçeşehir üniversitesine bize sunular görüşte ve sayın mahkemenize takdim ettiğimiz mütalaada da, söz konusu dijital verinin delil kabiliyeti taşımayacağı açıkça ortaya çıkmış bulunuyor. Şimdi bu çerçevede meslektaşımın beyanına aynen iştirak etmekle birlikte, anayasanın 38. maddesinde açıkça kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulguların delil olarak değerlendirilemeyeceği ifade edilmiştir. anayasanın bu hükmüne paralel olarak ceza muhakemesi kanunun 206. maddesi kanuna aykırı olarak elde edilmiş olan bir delilin ret olacağını ifade ediyor. Yine ceza muhakemesi kanunumuzun 217. maddesi de yüklenen bir suçun ancak hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delille ispat edileceğini hüküm altına almıştır. Ben çok fazla uzatmadan bu hükümlere uygun olarak Türk yargısında yüksek mahkemelerin verdiği 3 karardan mahkemenize bahsetmek istiyorum sayın başkanım. Bunlardan iki tanesi Anayasa Mahkemesi kararı bir tanesi Ceza Genel Kurulu kararı Anayasa Mahkemesinin tarihli refah partisi kapatma kararında yasa dışı yollarla yapılan video kayıtlarının delil olarak kabul edilemeyeceği belirtilmektedir. Çok kısa bir cümle bu karardan öğretide ve uygulamada doğruluğu her zaman kontrol edilebilen video bantlar yasadışı yollarla elde edilmediği sürece yargıda kanıt olarak kabul edilmektedir. Yani yasadışı yollarla elde edilen bu bulguların delil olamayacağını Anayasa mahkememiz kararında ifade ediyor. Yine Anayasa mahkemesinin bayındırlık ve iskan eski bakanı Koray Aydın hakkında yüce divan sıfatıyla yaptığı yargılamada verdiği tarihli kararında, hukuk devletinde bir delilin ceza muhakemesinde kullanılabilmesi için hukuka uygun yollardan elde edilmiş olması gerektiği açıkça belirlenmiştir. Bu iki karardan başka yine yüksek Yargıtay ın ceza genel kurulunun hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan bulguların delil değeri konusundaki kararları 20

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER 5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER İddianame içeriğinde müvekkilimize isnat edilen suçlara ilişkin olarak toplam 10 adet telefon görüşmesi yer almaktadır. Bu telefon görüşmelerinin; 2

Detaylı

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK Devletin yargı gücünü temsil eden adalet organlarının bir suçun işlenmip işlenmediği konuusnda ortaya çıkan ceza uyuşmazlığını çözerken izleyecekleri yöntemini gösteren normlar bütünündne oluşan hukuk

Detaylı

MURAT EĞİTİM KURUMLARI

MURAT EĞİTİM KURUMLARI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU DEĞİŞİKLİKLERİ KANUN NO: 6526 KABUL TARİHİ: 21.02.2014 MADDE 1- Terörle Mücadele Kanununun 10 uncu maddesi uyarınca görevlendirilen ağır ceza mahkemelerinin görevlerine son verilmiştir.

Detaylı

DERS 15: Adli Bilişim

DERS 15: Adli Bilişim DERS 15: Adli Bilişim HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU Kanun Numarası : 6100 Kabul Tarihi : 12/1/2011 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 4/2/2011 Sayı : 27836 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 50 İKİNCİ BÖLÜM

Detaylı

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA Av. Hüseyin ERSÖZ Eski Büyükdere Cad. No: 22 Park Plaza Kat: 11 Maslak 34398 Sarıyer Istanbul Tel: 0 (212) 345 06 06 Pbx Fax: 0 (212) 345 06 18 16 Ocak 2014 İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA SOR. NO

Detaylı

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR. DURUŞMA TALEPLİDİR. ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA DAVACI VEKİLİ DAVALILAR : Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı : Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av. Özdemir Özok

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17 2. Dersin amacı ve planı 18 3. CMH ve Hukuk

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası: 5320 Kanun Kabul Tarihi: 23/03/2005 Yayımlandığ Resmi Gazete No: 25772 Mükerrer Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 31/03/2005

Detaylı

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT Sirküler Rapor 07.10.2011/ 114-1 MİRASÇILIK BELGESİ VERİLMESİ VE TERK EDEN EŞİN ORTAK KONUTA DAVET EDİLMESİ İŞLEMLERİNİN NOTERLER TARAFINDAN YAPILMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI

Detaylı

KALEM MEVZUATI ADL108 KISA ÖZET

KALEM MEVZUATI ADL108 KISA ÖZET KALEM MEVZUATI ADL108 KISA ÖZET DİKKAT Burada ilk 4 sahife gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 1 1.ÜNİTE Kalem Sisteminin Yargı Örgütündeki Yeri ve Özellikleri GİRİŞ Yargılama

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/5846 Karar No. 2016/6871 Tarihi: 22.03.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27 HUKUKİ DİNLENİLME HAKKININ KAPSAMI

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali)

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali) Hata adı: Hata türü: (yönetim/operasyonel/stratejik/bilgi Teknolojileri/izleme ve raporlama) Hatanın gerçekleşme tarihi: Hatanın sebepleri/olası sebepleri: Hatanın etkilediği faaliyet/süreç adı: Sorumlu

Detaylı

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için)

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için) .././ İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için) Sayın: Rektörlük / Dekanlık/ Müdürlük Makamının. tarih ve.. sayılı yazısıyla konusundaki şikayetiniz ile ilgili olarak.. hakkında açılan disiplin ve ceza soruşturmasında

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM

CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1)

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI GENEL OLARAK Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinde yapılan değişiklik ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılmıştır. 23 Eylül 2012

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU 2016 / 2017 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI OLAY ÇÖZÜMÜ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU 2016 / 2017 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI OLAY ÇÖZÜMÜ KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU 2016 / 2017 ÖĞRETİM YILI BÜTÜNLEME SINAVI OLAY ÇÖZÜMÜ 1. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 58.nci maddesine göre Avukatların, avukatlık veya

Detaylı

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI) Sınav başlamadan önce Adınızı Soyadınızı T.C. HİTİT ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ Numaranızı okunaklı olarak yazınız. Sınav Talimatlarını okuyunuz. Dersin Adı : Ceza Usul Hukuku Adı

Detaylı

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI İÇİNDEKİLER I. GENEL AÇIKLAMALAR 1. Bireysel başvuru nedir? 2. Bireysel başvurunun temel nitelikleri nelerdir? 3. Bireysel başvuru yolu hangi ülkelerde uygulanmaktadır? 4. Ülkemizde bireysel başvuru kurumuna

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler 9333 CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 5320 Kabul Tarihi : 23/3/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 31/3/2005 Sayı : 25772 (M.) Yayımlandığı Düstur :

Detaylı

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 24 Şubat 2014 tarihli Kırkaltıncı Birleşiminde Oybirliğiyle kabul olunan Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası Anayasanın 94 üncü

Detaylı

: Av. Hüseyin ERSÖZ. Eski Büyükdere Cad. No: 22. Park Plaza Kat: 11 Maslak 34398 Sarıyer Istanbul. Tel: 0 (212) 345 06 06 Pbx Fax: 0 (212) 345 06 18

: Av. Hüseyin ERSÖZ. Eski Büyükdere Cad. No: 22. Park Plaza Kat: 11 Maslak 34398 Sarıyer Istanbul. Tel: 0 (212) 345 06 06 Pbx Fax: 0 (212) 345 06 18 Av. Hüseyin ERSÖZ Eski Büyükdere Cad. No: 22 Park Plaza Kat: 11 Maslak 34398 Sarıyer Istanbul Tel: 0 (212) 345 06 06 Pbx Fax: 0 (212) 345 06 18 İSTANBUL NÖBETÇİ SULH CEZA HAKİMLİĞİNE SORUŞTURMA NO : 2011/108558

Detaylı

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır?

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır? KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır? Bir suçun tanığı olmuş kişi, polise bilgi ve ifade vermek zorunda değildir. Ancak, ifadesine gerek duyulan kişilerin, polis

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 21 MAYIS 2007 TARİHLİ 26528 SAYILI RESMİ GAZETE DE YAYINLANAN DEĞİŞİKLİKLERİ DE KAPSAYAN CEZA MUHAKEMESİ KANUNU GEREĞİNCE MÜDAFİ VE VEKİLLERİN GÖREVLENDİRİLMELERİ İLE YAPILACAK ÖDEMELERİN USUL VE ESASLARINA

Detaylı

İSTANBUL 10. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

İSTANBUL 10. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA İSTANBUL 10. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA DOSYA NO: 2010/283 E İSTANBUL/12.10.2010 İSTEMDE BULUNAN SANIK VEKİLİ : ÇETİN DOĞAN : Av. Celal ÜLGEN ve Av. Hüseyin ERSÖZ DAVACI : K. H. KONU : Klasörler

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK HAKKINA İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE I. HAK...5 İNSAN HAKLARI...7 I

Detaylı

BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Güneş GÜRSELER * Hiçbir planlama yapılmadan birbiri ardına açılan hukuk fakültelerinin yılda ortalama

Detaylı

FETÖ cü polisler onlar hakkında da istihbarat toplamış

FETÖ cü polisler onlar hakkında da istihbarat toplamış FETÖ cü polisler onlar hakkında da istihbarat toplamış FETÖ nün okullarına mülki amirlerin ricasıyla 200 ton demir gönderen fabrika müdürü, şirketini eleştiren esnaf hakkında FETÖ ü polislere istihbarat

Detaylı

İkinci Bölüm CEZA MUHAKEMESİNİN EURELERİ UE YÜRÜYÜŞÜ 7. CEZA MUHAKEMESİ TEŞKİLATI CEZA MUHAKEMESİNİN ŞARTLARI... 56

İkinci Bölüm CEZA MUHAKEMESİNİN EURELERİ UE YÜRÜYÜŞÜ 7. CEZA MUHAKEMESİ TEŞKİLATI CEZA MUHAKEMESİNİN ŞARTLARI... 56 İçindekiler 9 ÇÖZÜMLÜ PRATİK ÇALIŞMALAR... 47 ÇÖZÜMLENMEMİŞ PRATİK ÇALIŞMALAR...51 ÇÖZÜMLENMEMİŞ SORU... 51 YARGITAY KARARLARI...52 7. CEZA MUHAKEMESİ TEŞKİLATI... 55 8. CEZA MUHAKEMESİNİN ŞARTLARI...

Detaylı

Sahte Banknotların İncelenmesi Ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

Sahte Banknotların İncelenmesi Ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Sahte Banknotların İncelenmesi Ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Adalet Bakanlığından: Resmi Gazete Tarihi : 09/08/2005 Resmi Gazete Sayısı : 25901 BİRİNCİ BÖLÜM :Amaç,

Detaylı

AKOFiS. Halkla İlişkiler Başkanlığı

AKOFiS. Halkla İlişkiler Başkanlığı Yargılama Sürelerinin Uzunluğu ile Mahkeme Kararlarının Geç veya Kısmen İcra Edilmesi ya da İcra Edilmemesi Nedeniyle Tazminat Ödenmesine Dair Kanun Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 17409 Karar No. 2014/19210 Tarihi: 21.10.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/4 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ İTİRAZI

Detaylı

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU GİRİŞ 1. Türkiye Barolar Birliği tarafından 11 Kasım 2017 tarihinde OHAL

Detaylı

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRK HUKUK SİSTEMİ İdari Yargı Adli Yargı Askeri Yargı Sayıştay Anayasa Mahkemesi İDARİ YARGI SİSTEMİ İdarenin eylem ve işlemlerine karşı açılan davaların görüşüldüğü,

Detaylı

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için)

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için) Sayı: Tarih:.././ Konu: Ceza Soruşturması İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için) Sayın: Rektörlük / Genel Sekreterlik / Dekanlık/ Müdürlük Makamının. tarih ve.. sayılı yazısıyla konusundaki şikayetiniz

Detaylı

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 31/10/2013-03/11/2013 SAMSUN

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 31/10/2013-03/11/2013 SAMSUN HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 31/10/2013-03/11/2013 SAMSUN Grup Adı Grup Konusu Grup Başkanı Grup Sözcüsü : 1. GRUP : CEZA HUKUKU : AYDIN ŞEN : MEHMET OĞRAŞ Raporlama

Detaylı

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU 1 MEVZUAT KRONİĞİ Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU 1) Avukatlık mesleği ile ilgili suçlar 1136 sayılı Avukatlık kanununda bir takım suçlar da yer almıştır. a) Yetkisi olmayanların avukatlık yapması suçu Levhada

Detaylı

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA: Sanık. 30/08/2014 tarihinde emniyet görevlileri tarafından yapılan üst aramasında uyuşturucu olduğu değerlendirilen madde ele geçirildiği, ekspertiz raporu uyarınca ele geçirilen maddenin uyuşturucu niteliğine

Detaylı

İstanbul 13 ncü Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı na

İstanbul 13 ncü Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı na İstanbul 13 ncü Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı na (CMK 250 nci Madde İle Görevli) Esas No : 2010/106 Talepte Bulunan Sanık : (Avukat) Serdar ÖZTÜRK, TCKN: 18689107606 Müdafiiler : Avukat Cahit Karadaş-

Detaylı

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır. Esas Sayısı : 2015/109 Karar Sayısı : 2016/28 1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır. Anayasa nın 2. maddesinde

Detaylı

10 Ocak 2013 BASIN AÇIKLAMASI

10 Ocak 2013 BASIN AÇIKLAMASI BASIN AÇIKLAMASI 10 Ocak 2013 1. 10 Ocak 2013 tarihli Star gazetesinde KARARGÂHTA 107 SAYFA başlığı atında ve Samanyolu Haber Televizyon kanalının yine 10 Ocak 2013 tarihindeki haber bültenlerinde Balyoz

Detaylı

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn "Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn T.C. YARGıTAY 13. HUKUK DAIRESI Esas No: 2015/1 0571 Karar No: 2015/8738 Karar

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/28964 Karar No. 2015/29704 Tarihi: 02.11.2015 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9 SENDİKALARIN DEMOKRATİK İŞLEYİŞE SAHİP OLUP OLMADIĞINI SENDİKA GENEL KURULLARININ

Detaylı

Kanuni (Doğal) Hakim İlkesi Hakimlerin Tarafsızlığı Genel Olarak Hakimin Davaya Bakmasının Yasak Olduğu

Kanuni (Doğal) Hakim İlkesi Hakimlerin Tarafsızlığı Genel Olarak Hakimin Davaya Bakmasının Yasak Olduğu İÇİNDEKİLER Giriş... 1 BİRİNCİ BÖLÜM CEZA MUHAKEMESİNE İLİŞKİN TEMEL BİLGİLER 1. Ceza Muhakemesi ve Ceza Muhakemesi Hukuku Kavramaları... 3 2. Ceza Muhakemesinin Amacı... 5 2.1. Genel Olarak... 5 2.2.

Detaylı

MECLİS KARAR ÖZET TUTANAĞI Ü Y E L E R T.C. KARAPINAR BELEDİYE BAŞKANLIĞI KARAR TARİHİ : 09/05/2014 KARAR NUMARASI : 13

MECLİS KARAR ÖZET TUTANAĞI Ü Y E L E R T.C. KARAPINAR BELEDİYE BAŞKANLIĞI KARAR TARİHİ : 09/05/2014 KARAR NUMARASI : 13 KARAR NUMARASI : 13 AYDOĞDU, Belediye Meclisi 5393 Sayılı Belediye Kanunun 20. maddesi uyarınca 2014 yılı Mayıs ayı toplantısı için Belediye Hizmet binası, Başkanlık odasında toplandı. Toplantı başında

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM KANUN YOLU VE İSTİNAF HAKKINDA GENEL AÇIKLAMALAR, İSTİNAFIN TARİHİ GELİŞİMİ, İSTİNAFA İLİŞKİN LEH VE ALEYHTEKİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/1967 Karar No. 2014/1792 Tarihi: 10.02.2014 İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ İŞYERİNE YENİ ALINAN İŞÇİLERİN

Detaylı

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA Davanın Konusu : Uyuşmazlık, davacının 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere

Detaylı

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur. İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA Müşteki Vekilleri Şüpheli Konu Müsnet Suç : (T.C.:.)./ 3 Ümraniye İstanbul : Av. Aytekin TETİK & Av. Ahmet AYDIN - Adres Antette :...T.C.:2...2 Üsküdar İstanbul

Detaylı

MADDE 2 : Bu Yönetmelik, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince müdafi veya vekil görevlendirilmesi ile bu kişilere yapılacak ödemeleri kapsar.

MADDE 2 : Bu Yönetmelik, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince müdafi veya vekil görevlendirilmesi ile bu kişilere yapılacak ödemeleri kapsar. 21 MAYIS 2007 TARİHLİ 26528 SAYILI RESMİ GAZETE'DE YAYINLANAN DEĞİŞİKLİKLERİ DE KAPSAYAN CEZA MUHAKEMESİ KANUNU GEREĞİNCE MÜDAFİ VE VEKİLLERİN GÖREVLENDİRİLMELERİ İLE YAPILACAK ÖDEMELERİN USUL VE ESASLARINA

Detaylı

KPSS KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI

KPSS KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI 1341 KPSS KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI KAMU HUKUKU Öğretmenin Ders Notları Ceza Hukuku Bölümü 1341 kodlu Kamu Hukuku Öğretmenin Ders Notları kitabımızın, Ceza Hukuku bölümlerine ilişkin yasa değişiklikleri

Detaylı

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR T.C. YARGITAY 22. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2013/13336 KARAR NO : 2013/13573 Y A R G

Detaylı

Suça Sürüklenen Çocuklara Hukuki Yardım

Suça Sürüklenen Çocuklara Hukuki Yardım Ankara, 2010 Suça Sürüklenen Çocuklara Hukuki Yardım Eğitimci El Kitabı 3 YAZARLAR (İsimlerine göre sıralanmıştır) - Ahmet TÜYSÜZ (Avukat, Şanlıurfa Barosu) - Feridun YENİSEY (Prof. Dr., Bahçeşehir Üniversitesi)

Detaylı

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için)

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için) .././ İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için) Sayın: Rektörlük / Genel Sekreterlik / Dekanlık/ Müdürlük Makamının. tarih ve.. sayılı yazısıyla konusundaki şikayetiniz ile ilgili olarak.. hakkında Yükseköğretim

Detaylı

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Yorumluyorum Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Ersan ŞEN Hukuk Kitapları Dizisi: 1062 ISBN 978 975 02 1394 6 Birinci Baskı: Ocak 2011

Detaylı

BAŞVURUNUN REDDİNE İLİŞKİN KARAR

BAŞVURUNUN REDDİNE İLİŞKİN KARAR Priştine, 7 Kasım 2016 Nr. Ref.: RK996/16 BAŞVURUNUN REDDİNE İLİŞKİN KARAR Başvuru No: KI71/16 Başvurucu: Ramadush Mjaku Kamu otoritesinin belirtilmemiş olan kararı hakkında anayasal denetim başvurusu

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/25 1475 S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/25 1475 S. İşK/14 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/9842 Karar No. 2013/13792 Tarihi: 08.05.2013 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/25 1475 S. İşK/14 DEVAMSIZLIK NEDENİYLE

Detaylı

BİLİRKİŞİNİN DİNLENİLMESİ (Karşılaştırmalı Ara Kararı Eleştirisi)

BİLİRKİŞİNİN DİNLENİLMESİ (Karşılaştırmalı Ara Kararı Eleştirisi) BİLİRKİŞİNİN DİNLENİLMESİ (Karşılaştırmalı Ara Kararı Eleştirisi) Avukat Fahrettin Kayhan Tahkikat aşamasında, davanın aydınlatılması amacıyla başvurulan delillerden bir tanesi de bilirkişi beyanı dır.

Detaylı

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) ESAS N0:2009/191 03.08.2012 TUTANAK 27.07.2012 tarihli oturumda saat 19.27 sıralarında Mahkeme Başkanı tarafından duruşmanın

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI Sirküler Rapor 28.03.2013/84-1 ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi, 5.3.2013 tarihli ve 2012/829 sayılı Başvuru Kararında,

Detaylı

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için)

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için) .././ İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için) Sayın: Rektörlük / Dekanlık/ Müdürlük Makamının. tarih ve.. sayılı yazısıyla konusundaki şikayetiniz ile ilgili olarak.. hakkında açılan disiplin soruşturmasında

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ İÇİNDEKİLER Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ OLARAK CUMHURİYET SAVCISI VE ZORUNLU SAVCILIK 4 3. SORUŞTURMA EVRESİNİN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 410 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/21152 Karar No. 2012/20477 Tarihi: 12.06.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 DAVA ŞARTI GİDER AVANSININ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/7568 Karar No. 2014/13812 Tarihi: 21.05.2014 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8 İŞ SÖZLEŞMESİNİN VAR OLUP OLMADIĞI- NIN BAĞIMLILIK ÖLÇÜTÜNE GÖRE BELİRLE-

Detaylı

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Bu doküman eğitim amacıyla hazırlanmış ve öğrenciye verilmiştir. İzinsiz çoğaltılması ve satılması halinde gerekli cezaî ve hukukî yollara başvurulacaktır.

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2015/33) Karar Tarihi: 19/1/2015 BİRİNCİ BÖLÜM ARA KARAR Başkan ler : Serruh KALELİ : Burhan

Detaylı

Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemelerinin Tarihi Gelişimi

Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemelerinin Tarihi Gelişimi Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemelerinin Tarihi Gelişimi Yrd. Doç. Dr. Selman DURSUN İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Uluslararası Suç ve Ceza

Detaylı

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ 7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ Ceza ve hukuk yargılamasında 05.08.2017 tarihinden itibaren verilen kararlara karşı, (5 Ağustos 2017 Tarihli ve 30145 Sayılı Resmî Gazete Mükerrer yayınlanan

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNDA TUTUKLAMA

CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNDA TUTUKLAMA Yrd. Doç. Dr. HASAN SINAR İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNDA TUTUKLAMA İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...

Detaylı

Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler

Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler Yrd. Doç. Dr. Selman DURSUN İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/16110 Karar No. 2014/94 Tarihi: 13.01.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/3 İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176 ISLAHIN BİR HAFTALIK KESİN SÜREDE

Detaylı

ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ. sanıkların askerî cezaevinde işledikleri

ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ. sanıkların askerî cezaevinde işledikleri T#'C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ ESAS NO î 1988/37 KARAR NO î 1988/38 ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan sanıkların askerî cezaevinde işledikleri suça ait davanın,aynı

Detaylı

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler,

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler, ÇOCUKLARIN İNTERNET ORTAMINDA CİNSEL İSTİSMARINA KARŞI GLOBAL İTTİFAK AÇILIŞ KONFERANSI 5 Aralık 2012- Brüksel ADALET BAKANI SAYIN SADULLAH ERGİN İN KONUŞMA METNİ Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler,

Detaylı

Av. Ülkercan Özbey İlhan Ankara Barosu CMK ve Gelincik Merkezi Üyesi

Av. Ülkercan Özbey İlhan Ankara Barosu CMK ve Gelincik Merkezi Üyesi Av. Ülkercan Özbey İlhan Ankara Barosu CMK ve Gelincik Merkezi Üyesi Çocuk Kimdir? 18 yaşından küçük olmak Ayrımlar: 12 yaşından küçükse, ceza sorumluluğu yok! 12-15 yaş arasında, cezai sorumluluk araştırılır

Detaylı

İdari Yargının Geleceği

İdari Yargının Geleceği İdari Yargının Geleceği Av. Zühal SİRKECİOĞLU DÖNMEZ* * Ankara Barosu. İdari Yargının Geleceği / SİRKECİOĞLU DÖNMEZ Ülkemiz Hukuk Fakültelerinde iki Ana Bilim dalı vardır: Özel Hukuk ve Kamu Hukuku. Özel

Detaylı

KPSS KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI

KPSS KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI 1311 KPSS KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI KAMU HUKUKU Ceza Hukuku Bölümü 1311 kodlu Kamu Hukuku kitabımızın, Ceza Hukuku bölümlerine ilişkin yasa değişiklikleri çerçevesindeki düzeltme güncellemelerini içeren

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ GENEL KURUL KARAR N.B.B. BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2014/17143) R.G. Tarih ve Sayı: 22/3/

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ GENEL KURUL KARAR N.B.B. BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2014/17143) R.G. Tarih ve Sayı: 22/3/ IX TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ GENEL KURUL KARAR N.B.B. BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2014/17143) Karar Tarihi: 1/3/2017 R.G. Tarih ve Sayı: 22/3/2017-30015 Başvuru Numarası : 20 î 4/17143

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi: 05.02.2010 ÜCRET BORDROSUNUN GERÇEĞİ YANSITMAMASI ÜCRET ARAŞTIRMASININ GEREKMESİ ÖZETİ:

Detaylı

T.C. AYDIN ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMESİ ADALET KOMİSYONU BAŞKANLIĞI

T.C. AYDIN ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMESİ ADALET KOMİSYONU BAŞKANLIĞI T.C. AYDIN ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMESİ ADALET KOMİSYONU BAŞKANLIĞI Sayı :PERASCL/ AYDIN Sicil No : Konu : Faaliyete Geçirilen Ön Büronun Çalışma Esasları Hk. İLGİLİ TÜM BİRİMLERE GÖNDERİLDİ MAHKEME

Detaylı

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE SİSTEMLER VE İDARİ YARGININ GELİŞİMİ 23 A. İdarenin Yargısal

Detaylı

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz Kasım 09, 2013-11:57:28 anda bulunduğu noktadan asla geri gitmez" dedi. anda bulunduğu noktadan asla geri gitmez, bunun teminatı AK Parti ve AK Parti hükümetleridir"

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 25.5.2005 tarihli ve 5352 Sayılı Adli Sicil Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifim gerekçesi ile birlikte ektedir. Gereğini arz ederim. 29 Ocak

Detaylı

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için)

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için) .././ İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için) Sayın: Rektörlük / Dekanlık/ Müdürlük Makamının. tarih ve.. sayılı yazısıyla konusundaki şikayetiniz ile ilgili olarak.. hakkında Yükseköğretim Kurumları Öğrenci

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V VI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V BİRİNCİ BÖLÜM CEZA MUHAKEMESİNE GİRİŞ, CEZA MUHAKEMESİNİN TARİHÇESİ VE KAYNAKLARI 1- CEZA MUHAKEMESİNE GİRİŞ...1 I- Tanım, Terim... 1 II- Ceza Muhakemesinin Amacı... 3 III- Hukuk

Detaylı

Nüfus Kayıt Örneği Verilmesi

Nüfus Kayıt Örneği Verilmesi Nüfus Kayıt Örneği Verilmesi Nüfus kayıt örneği kişinin aile kütüğündeki nüfus kaydının çıkarılarak aslına uygunluğu onaylanmış ve aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olan resmi bir belgedir. Nüfus Kayıt

Detaylı

HÜKÜM GİYMEMİŞ BİR TUTUKLUNUN HASTANEYE SEVKİ (KISITLAMALI YA DA KISITLAMASIZ)

HÜKÜM GİYMEMİŞ BİR TUTUKLUNUN HASTANEYE SEVKİ (KISITLAMALI YA DA KISITLAMASIZ) HÜKÜM GİYMEMİŞ BİR TUTUKLUNUN HASTANEYE SEVKİ (KISITLAMALI YA DA KISITLAMASIZ) (1983 Ruh Sağlığı Yasası, Bölüm 48) 1. Hasta Adı 2. Bakımınızdan sorumlu kişinin ismi (sorumlu klinik tedavi uzmanınız ) 3.

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/37925 Karar No. 2014/7 Tarihi: 13.01.2014 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,18-21 6356 S. TSK/25 GEÇERSİZ FESİH ALT İŞVEREN ASIL İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAAYA

Detaylı

Hüseyin Yıldırım Danıştay şemasına Aslı gibidir' imzası atmıştı.

Hüseyin Yıldırım Danıştay şemasına Aslı gibidir' imzası atmıştı. Sahte Danıştay suikastı şeması, kumpas olduğu ortaya çıkan İstanbul ve İzmir Askeri Casusluk davaları Bu üç davanın altında Genelkurmay eski Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse ve Deniz Binbaşı Hüseyin Yıldırım

Detaylı

ÇİMKO ÇİMENTO VE BETON SAN.TİC.A.Ş. VERİ SAHİBİ BAŞVURU FORMU

ÇİMKO ÇİMENTO VE BETON SAN.TİC.A.Ş. VERİ SAHİBİ BAŞVURU FORMU 1 ÇİMKO ÇİMENTO VE BETON SAN.TİC.A.Ş. VERİ SAHİBİ BAŞVURU FORMU Veri Sahibi Başvuru Hakkı ve Başvuruların Kapsamı Veri sahipleri, KVK Kanunu nun 11. Maddesine dayanarak Şirketimize başvurarak kişisel verilerine

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/40952 Karar No. 2017/22871 Tarihi: 25.10.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 SENDİKANIN ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAALI OLUP OLMADIĞININ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/26324 Karar No. 2015/14105 Tarihi: 07.09.2015 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/4 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/36528 Karar No. 2009/16179 Tarihi: 01.06.2009 İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21 FESİH TARİHİNİ İŞÇİNİN KESİN OLARAK BELİRLEYECEK NİTELİKTE İŞLEM YAPMASI

Detaylı

Meclis'te sık sık. Babası yoksa

Meclis'te sık sık. Babası yoksa 4 NİSAN 2013 www.reisgida.com.tr Babası yoksa CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a yönelik sözleri TBMM Genel Kurulu'nda gerginliğe neden oldu. Genç, eleştirileriyle

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2, 18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2, 18-21 582 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/1966 Karar No. 2012/6464 Tarihi: 05.04.2012 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2, 18-21 ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI Priştine, 11 Ekim 2012 Nr. Ref.: RK 311/12 KABUL EDİLMEZLİK KARARI Başvuru No: KI 76/11 Başvurucu Avni Aliaj Yüksek Mahkeme nin Pkl. nr. 25/2011 sayı ve 22 Mart 2011 tarihli kararı ile Yüksek Mahkeme nin

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233) TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/233) Karar Tarihi: 22/3/2017 BİRİNCİ BÖLÜM KARAR Başkan ler Raportör Başvurucu : Burhan ÜSTÜN :

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19 09/04/2010 BASIN BİLDİRİSİ Anayasa değişikliğinin Cumhuriyetin ve demokrasinin geleceği yönüyle neler getireceği neler götüreceği dikkatlice ve hassas bir şekilde toplumsal uzlaşmayla değerlendirilmelidir.

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/34997 Karar No. 2017/13786 Tarihi: 12.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59 MEVSİMLİK İŞ MEVSİMLİK İŞTE ÇALIŞANLARIN YILLIK İZİN HAKLARININ BULUNMADIĞI

Detaylı

Semih DOKURER semih.dokurer@kpl.gov.tr

Semih DOKURER semih.dokurer@kpl.gov.tr Bilişim Suçları ve Adli Bilişim Semih DOKURER semih.dokurer@kpl.gov.tr Sunum Planı Bilgisayar Suçları Bilişim Suçları ile Mücadele Adli Bilişimi Digital Delil Adli Bilişim Süreçleri Bilişim Suçları Yöntemler

Detaylı