Türk basın web. Kapalıçarşı nın sesleri Amerika ve Avrupa dan sonra Türkiye de!

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Türk basın web. Kapalıçarşı nın sesleri Amerika ve Avrupa dan sonra Türkiye de!"

Transkript

1 SOKAKTA.COM INTERNET SİTESİ Türk basın web Kapalıçarşı nın sesleri Amerika ve Avrupa dan sonra Türkiye de! Ülkemizde elektronik müziğin genç ve başarılı temsilcilerinden Erdem Helvacıoğlu nun Kapalıçarşı nın seslerinden oluşan albümü "A walk through the bazaar" Amerika ve Avrupa dan sonra Türkiye de de piyasaya çıktı. Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği ni bitiren Erdem Helvacıoğlu nun Kapalıçarşı nın seslerini kaydederek oluşturduğu albümünün öyküsü oldukça ilginç. Albümün öyküsüne geçmeden önce kısaca Erdem Helvacıoğlu nu tanıyalım. Yıldız Teknik Üniversitesi ni bitirdikden sonra İTÜ MİAM, Tonmaysterlik ve Kompozisyon Master programına giren Helvacıoğlu, 2000 yılından bu yana besteci, ses tasarımcısı, aranjör veya tonmayster olarak pek çok projede yer almış bir isim. Bunlar arasında film müzikleri, uluslararası alanda gerçekleştirilmiş ortak performanslar, toplama albüm çalışmaları ve çeşitli yarışmalar yer alıyor. Ayrıca birçok festival ve bienale de katılan genç sanatçının kazandığı ödüllerde bulunuyor. Gelelim albümün öyküsüne; Helvacıoğlu nun internette araştırma yaparken rastladığı Chicago daki "Locustmusic" adlı plak şirketinin projesi hayli ilgisini çekiyor; şirket, tüm dünya kentlerinin seslerinin yer alacağı 12 albümlük bir seri yapmak istemektedir. Bunun üzerine İstanbul u en iyi ifade edecek sesler üzerine düşünmeye başlayan Helvacıoğlu, sonunda İstanbul u en iyi temsil edecek seslerin çarşı sesleri olduğuna karar veriyor ve Kapalıçarşı da ses kayıtları yapmaya başlıyor. Elbette o kalabalık içinde ses kaydı yapmak da pek kolay olmuyor. Kendisini televizyoncu zannedenler konuşmaya çalışıyorlar, hatta aralarında benim sesim çok güzeldir deyip türkü söylemeye (albümde bu konuşma ve türkü de yer alıyor) başlayan bile oluyor. Satıcıların bağırışları, zil sesleri, insanların konuşmaları, geçen araçların, cep telefonlarının sesleri, tartışmalar... Kayıtlar ve beste çalışmaları bittikten sonra şirkete yolluyor. Kısa zamanda çalışmanın beğenildiği ve albüm olarak çıkartılacağı haberi geliyor. Albümü dinlediğinizde, ortaya İstanbul un canlılığını, koşuşturmasını ve Doğu ya has renkliliği ve alaturkalığını yansıtan bir ses bütünlüğü çıkmış olduğunu farkediyorsunuz. Kayıtları yaptıktan sonra iki farklı düzenleme yapmış Helvacıoğlu. Yaklaşık 17 dakikalık ilk düzenlemede bu doğal sesleri montajlamakla yetinmiş. Yaklaşık 14 dakikalık ikinci parça ise bu sesleri bozarak ürettiği besteden oluşuyor. Bu beste İstanbul un gizemli, karmaşık atmosferini ve ritmini oldukça iyi yansıtıyor. Kaotik bir hava hakim parçaya. Bu yüzden dinlerken daha çok bir film için yapıldığı hissini uyandırıyor. Anlayacağınız Erdem Helvacıoğlu nun albümü her yönüyle ilginç bir çalışma. Albümün çıkış seyri bile farklı bir serüven izliyor. Öyküsü, yapısı ve malzemesiyle sıra dışı bir çalışmaya imza atan Erdem Helvacıoğlu, Amerika ya açılmak isteyen müzisyenlerimizin aksine Amerika da çıkardığı albümüyle Türkiye ye açılmaya çalışıyor. Soysal Demir - sokakta.com 07/08/2003

2 MAX DERGİ Lise yıllarında elektro gitar çalarak müzik macerasına start veren, İstanbul da pek çok rock ve caz grubunda çalan, sonraları elektronik müzik ve çağdaş klasikler üzerine ilgi geliştiren gerçekten genç bir müzisyen. Üniversite yıllarında kendi bestelerini yapmaya başlıyor ve elektroakustik müziği temel alarak son derece kendine özgü bir sound oturtuyor de MIAM da ses teknisyenliği ve beste konularında master a başlıyor. Anjelika Ajbar, Kerem Görsev ve Fahir Atakoğlu ile MIAM Stüdyoları nda birlikte çalışıyor. Geçmişte Kronos Quartet ile çalışmış olan Ken Valitsky nin de aralarında bulunduğu prestijli müzisyenlerle konserler veriyor. Nemrut, Living in Istanbul ve Journey to the broken dream ses getiren ilk besteleri oluyor. Film, tiyatro ve diğer performans sanatlarıyla müziklerini paylaşıyor. Oda orkestraları için besteler yapıyor. Bir multi enstrümantalist. Programlama, ses tasarımı ve bestecilikte son derece yetkin bir isim. Erdem Helvacıoğlu nihayetinde sınırları aşıyor ve müzik simyagerleri Locustmusic in Met Life kataloğuna dahil olan A walk through the bazaar albümünü çıkarıyor. İstanbul un pazar alanlarında duyabileceğiniz sesler, görebileceğiniz renkler A walk through the bazaar ın dokusunu oluşturuyor. San Francisco lu sample efendileri Matmos un da dahil olduğu Met Life serisinin belki de en ilgi çekici albümünü ortaya koymuş oluyor Helvacıoğlu. Buraya kadar herşey harika. Fakat yurt dışında ayakta alkışlanan bu ayrıksı albüm Türkiye de henüz yayıncı bulabilmiş değil. Elbette A walk through the bazaar dan mahrum kalmanıza böyle bir kılıf uydurmamalısınız. Helvacıoğlu nun özellikle ses düzenlemeleri açısından deneyselliğin ötesine geçen albümünü un yanı sıra Amazon ve CdNow gibi online alışveriş sitelerinden satın almanız mümkün. Özlem Gürel AKTÜEL DERGİ Miller Elektronik Müzik Platosu ndan tanıdığımız Erdem Helvacıoğlu nun Kapalıçarşı dan topladığı sesleri müziğiyle birleştirdiği albümü geçtiğimiz günlerde ABD de yayınlandı. Elektronik müziğin tanınmış isimlerinden Erdem Helvacıoğlu. Gitar, kemençe, sampler, beats ve laptop ile müzik yapıyor. Elektro-akustik tınılarla, çağdaş dans müziğinin ritmlerini ve geleneksel Türk melodilerini buluşturduğu HAZ ve E.H.P. isimli gruplarından tanıyoruz onu. Bir de 1999 yapımı Fasulye filminin müziklerine attığı imzadan. Fakat bu kez, tesadüf eseri başvurduğu bir proje ile gündemde. Chicago Locust Music şirketinin 12 serilik bir projesi bu. Çeşitli dünya şehirlerinin seslerini bir albüm haline dönüştüren Met Life projesinde önce Boston, Amsterdam ve Buenos Aires şehirlerinin ses kayıtlarından oluşan albümler basılmış. Erdem Helvacıoğlu nun çalışmasında ise, Kapalıçarşı nın sesleri var. Müşterileri çekmek için birbirinden yaratıcı çağrılarda bulunan tezgahtarlar, alışveriş yapanların konuşmaları, cep telefonlarının zil sesleri, çocuk sesleri ve çarşıda, geri planda duyulan müzikler. İstanbul u en iyi temsil eden seslerin Kapalıçarşı da olduğunu düşünen Helvacıoğlu, 2002 nin Eylül ayında bir gün boyunca çarşıda dolaşıp bu sesleri kaydetmiş, ardından da topladığı seslerin montajını yapmış. Albüm iki uzun parçadan oluşuyor. İlki sadece

3 bu seslerin bir kolajı, ikincisi ise bu seslerin üzerine yazılmış melodik ve ritm temelli, elektronik seslerin bolca kullanıldığı, dans müziğine yakın duran remiks versiyonu. A walk through the bazaar adını taşıyan bu çalışma, serinin dördüncüsü olarak çıktı. Gelecek albümlerde İran, Endonezya gibi ülkeleri de dinleyeceğiz, hatta sample müziğinin son günlerde çok bahsedilen isimlerinden San Francisco lu ikili Matmos da bu seriye konuk olacak... Albümü dinlemek isteyenler maalesef buradaki müzik marketleri taramasın boşuna, çünkü albüm sadece ABD ve Avrupa da bulunabiliyor. Tek yol internet üzerinden Amazon dan albümü satın almak ya da isterseniz, plak şirketi Locust Music in kendi web sitesinden albümün bir kısmını dinleyebilirsiniz. 8/10 Müge Turan AKŞAM GAZETESİ - 23 Temmuz 2003 Amerika bugünlerde Kapalıçarşı'nın seslerini dinliyor. Çarşının seslerini kayda alarak müziğiyle birleştiren Erdem Helvacıoğlu'nun albümü için Amazon.com 'Zarif seslerle harika bir müzik' tanımında bulundu Türkiye'nin ünlü müzisyenleri yurtdışına açılmaya çalışırken genç müzisyen Erdem Helvacıoğlu'nun Kapalıçarşı'nın seslerinden oluşan 'A Walk Through The Bazaar' adlı ilk albümü ABD'de yayınladı. ABD ile Avrupa'ya kendini dinleten müzisyen şimdi meslektaşlarının tersine Türkiye'ye açılmaya çalışıyor. Helvacıoğlu'yla albümü üze-rine konuşmak için seslerini kaydettiği Kapalıçarşı'da buluştuk. YTÜ Endüstri Mühendisliği'ni bitirdikten sonra müzik eğitimi alan Helvacıoğlu evine bir stüdyo kurmuş ve beste yapmaya başlamış. İnternette araştırma yaparken Chicago'daki 'Locust Music' adlı müzik şirketinin projesine rastlamış. Tüm dünya kentlerinin seslerinin olduğu 12 albümlük bir seri yapmak isteyen şirketin ilanını görünce başvurmaya karar vermiş. 'İstanbul'u en iyi temsil eden seslerin çarşı sesleri olduğunu düşündüm ve Kapalıçarşı'ya gelip buradaki sesleri kaydetmeye karar verdim. Taksim Meydanı'nda da yapılabilirdi ama bu kadar etkileyici olmazdı' diye anlatıyor projesini. Satıcı naraları, zil sesleri, telefonlar Helvacıoğlu, kocaman kulaklıklarını takmış, eline mikrofonunu almış ve kayıt cihazıyla birlikte bir arkadaşını da yanına alarak Kapalıçarşı'ya gitmiş. 'İnsanlar beni görünce önce uzaylı gibi baktı. Sonra 'Hangi televizyondansın, kameran nerede?' gibi sorular sordular' diye anlatıyor. Mikrofona müşterileri çağıran tezgahtarların sesi, birbirine çarpan zillerin melodisi, insanların konuşmaları ve elbette cep telefonlarının sesleri takılmış. Bir de misafirperverlik gösteren esnafın 'Hoş geldin, buyurun' nidaları. 'Bir kişi yanımıza gelip 'Benim sesim çok güzeldir' dedi ve başladı türkü okumaya. Onun sesi de var albümde' diyor. Kayıt işlemini bir günde bitirmiş. Çarşının bir ucundan girip bir ucundan çıkmış. Sonra kayıtları düzenlemiş, montajını yapmış. Beste aşaması da iki hafta sürmüş. Biri çarşının seslerinden diğeri de sesleri bozarak ürettiği besteden oluşan 31 dakikalık CD'yi ve fotoğrafları internetteki adrese

4 yollamış. Ardından bir gelmiş. Helvacıoğlu 'Bana CD'niz beğenildi. Albüm yapılacak' yazan bir cevap ve sözleşme yolladılar. 20 gün önce de ABD'den albümün geldi' diye anlatıyor. Albüm serinin dördüncüsü. İlk üçünde ise Boston, Amsterdam ve Buenos Aires'in sesleri var. Sertab'ın albümüyle Amazon'da satışta Gelecek albümlerde de Endonezya, İran gibi ülkeler olacak. 'Hatta içlerinden biri şu anda Bjork'le turnede olan Matmos grubu' diyor. Helvacıoğlu'nun albümü şu anda ABD'de ve Avrupa'da satılıyor ama kendisi hiç Amerika'ya gitmemiş. Her müzik şirketinin giremediği e-ticaret'in en büyük sitesinde Amazon.com'a da girmeyi başarmış. Helvacıoğlu 'Amazon'da bir benim bir de Sertab Erener'in albümü satılıyor' diye anlatıyor başarısını. Hatta si-tedeki eleştiride 'Zarif seslerle harika bir müzik. Ne çok sert ne de zor dinlenebilir bir elektronik beste' deniyor. Uluslarası alana açılmak ona yeni yollarda açmış. Aldığı bir teklif üzerine Paris'e gidecekmiş: 'Paris'in ve İstanbul'un seslerini kaydedeceğim. Görüntüler de olacak bu sefer' diyor. Ama onu en çok etkileyen internet aracılığıyla yaptığı bu başvurunun değerlendirilmiş olması 'Demek ki dünyada albüm yapmak çok zor değilmiş. Biraz araştırır ve iyi bir şeyler yaparsanız mutlaka değerlendiriliyor' diyor. Tek üzüntüsü albümünü dinlemek isteyenlerin buradaki müzik marketlerde bulamaması. Son olarak 'Umarım Türkiye'de de çıkabilir. İsteyenler Amazon'dan satın alabilir ya da linkinden bir kısmı dinleyebilir' diyor. Efnan ATMACA BLUE JEAN DERGİ A walk through the bazaar Erdem Helvacıoğlu Türkiye'de henüz plak sözleşmesi olmayan Erdem Helvacıoğlu özellikle Amerika'da el üstünde tutuluyor. Bu albümün Türkiye'de piyasaya verilip verilmeyeceği şu anda açıklığa kavuşmuş değil ama müzik sektörümüzün bu görmezden gelişlerini bahane haline getirmeyin. ve Amazon benzeri online alışveriş sitelerinden "A Walk Through The Bazaar"a ulaşabilirsiniz. Ha, değer mi? Evet, fazlasıyla değer ve verdiğiniz shipping ücretini falan hiç dert etmezsiniz. Hele ki elektronik müzik hakkında güzel duygularınız varsa bu genç dehanın o duyguları iyice körükleyeceğinden emin olabilirsiniz. 9/10 Özlem Gürel

5 VİZYON DERGİ Aralık 2003 Seslerden Hikayeler Kapalıçarşı'da kaydettiği sesleri, elektronik dokunuşlarla süslediği albümü "a walk through the bazaar"da toplayan erdem helvacıoğlu, belki de türkiye'de olduğundan çok yurtdışında ilgi uyandırdı... Yazı: Jim Catton Fotoğraf: Banu Demirci Müzikle olan geçmişinizden bahseder misiniz? Ortaokul yıllarında önce klasik sonra elektronik gitar çalmaya başladım. Rock, hard rock, blues, senfonik rock ve synth-pop dinlerdim. Lisede "Too Much" adlı grupta çaldım. Üniversitedeyken Kemancı, Sappho, Captain Hook gibi rock barlarda çaldık ve "Brave and Busy" parçamız "Sesimizi Yükseltiyoruz" toplama albümünde yayınlandı yılında Fasülye filminin müziğini yaptım. Bu dönemde elektronik müziğe ilgim daha da arttı. O yıl İTÜ Müzik İleri Araştırmalar Merkezi'nde ses mühendisliği ve elektronik müzik kompozisyonu master'ına başladım. Bu eğitim, elektronik müziğin daha derinine inmemi ve teorik bilgimi geliştirmemi sağladı ve 2003'te dünyanın en önemli elektronik müzik ödüllerinden biri olan Luigi Russolo Elektroakustik Kompozisyon Yarışması'nda ödüller aldım. Bestelerim İtalya, Fransa, Amerika, Kanada, Singapur, Günay Afrika gibi birçok ülkede seslendirildi. "A walk through the bazaar"ın çıkış fikri neydi? Albümün konsepti Amerikalı plak şirketi Locustmusic'e ait. Temmuz 2002'de internette, "Location Sound Series" adlı, dünyanın çeşitli şehirlerinin seslerinden ve bu kayıtlardan üretilen bestelerden oluşan, on iki albüm yayınlanacağını okudum. Bunun üzerine Kapalıçarşı ve çevresinin seslerini kaydedip bestemi yaptım. Şimdilik bu seri çerçevesinde beş albüm yayınlandı. İlk albüm Seattle'ın seslerini kaydedip ambient bir parça oluşturan Keith Fullerton Whitman'a ait. Serinin 3.'sü Arjantinli grup Reynols'ın. Benimki 4. albüm. Şu anda Björk ile dünya turnesinde olan Matmos grubunun hazırladığı ise 6. albüm olacak. Neden Kapalıçarşı'yı seçtiniz? Kapalıçarşı ve çevresi İstanbul'un kendine has ambiyansını, ses olarak en iyi belirten yerlerden birisi bence. Şu ana kadar ilgi nasıl? Gayet iyi. Albüm: Splendid, All Music Guide gibi yayınlarda çok iyi eleştiriler aldı. Wire dergisinin Aralık sayısında albüm hakkında uzun bir yazı çıkacak. Bestem, birçok Avrupa ülkesinde, Güney Afrika ve Singapur'daki radyolarda çalındı. Hatta Amerika kolej radyolarında, alternatif müzik sıralamasında 6. sıraya kadar yükseldi. Aklınızda başka projeler var mı? 2004 senesi için birkaç albüm projesi var. "Living in İstanbul"; İstanbul sokak sesleriyle geleneksel enstrümanlarımızın seslerinin işlenerek oluşturulduğu ambient bir albüm olacak Ekim ayında da Locustmusic firması, solo akustik gitar ve canlı elektronik ses işlemelerinin olduğu bir albümümü yayınlayacak. Müziğinizin oluşumunu sağlayan isimler arasında kimler var?

6 Çok farklı isimlerden etkileşimler var. Mouse on Mars, Brian Eno, The Orb gibi elektronik besteci ve grupların yanı sıra geleneksel Türk enstrümanlarımızın sesleri de etkili. Aynı sahneyi paylaşmak isteyeceğiniz kimse var mı? Björk ile aynı sahnede olmayı isterdim. Hem pop müzik yapıp, hem de alternatif ve yenilikçi olması heyecan verici. Albüm temelde Kapalıçarşı'daki seslerden oluşuyor. Sizin en çok sevdiğiniz ses hangisi? Sanırım dükkan sahiplerinin potansiyel alıcılara attığı laflar. Bu çok bize özgü ve komik. Elektronik müziğin dışına çıkmayı düşünüyor musunuz? Daha önce rock ve caz ile ilgilendiğimden, bu türlerin müziğimde daha etkili olacağını düşünüyorum. Kullandığınız müzik programları neler? PC'de Audiomulch, Cubase SX, Soundforge, Hog, Csound programları ve Smartelectronix, GRM Tools gibi plug-in'ler kullanıyorum. Mac de ise Max-Msp, Metasynth, Soundhack gibi programları tercih ediyorum. Her programın ve plug-in'in kendine has bir sesi var. Bestelerimi yaparken, o an kafamda nasıl bir ses oluşturmak istiyorsam, bu programlardan en uygununu seçiyorum. STÜDYO İMGE Erdem Helvacıoğlu : A Walk Through the Bazaar Erdem Helvacıoğlu günümüz Türkiye'sinin elektronik müzik alanında parlayan yıldızı konumunda. Bu alanda çok zengin bir üretim ve yapıtlara ilgi olmaması, genç müzikçinin başarısına halel getirmemeli: Tam tersine, son derece akıllıca planlanan yapıtlar bittikten sonra da verilen ciddî emekle duyurusunu, tanıtımını organize eden çoğu günümüz müzik insanı gibi Helvacıoğlu da kendi PR ı için çaba sarfedenlerden. Hem çalıştığı ortam olan elektronik müziğin dolaşım dinamiklerinin internet üzerinden olması hem de günümüz müzik teknolojisinin iletişim teknolojileriyle giderek artan dirsek teması, bu alanda çalışanların ulusal sınırları herkesten daha rahat ve meşru bir biçimde, doğallıkla aşıp, artık anlamı farklılaşan Uluslararası na adreslenmesini kolaylaştırıyor / hızlandırıyor. Bir de spesifik örüntüleri olan stüdyo kökenli elektronik müziğin ister istemez kendini ağırlar kaladuran öznel kitlesi için ilim neredeyse orada olmak misâli eser takip etmek / eser dolaştırmak, varoluş koşullarından biri: Tam da bu doğa gereği, sektörümüzün prestijli yarışmalarından olan Russolo - Pratella (İtalya) da yapıtlarını değerlendirmeye sokan, hattâ iki defa üçüncülük ödülüyle taçlandırılma başarısı gösteren; bu gibi yarışmaların geleneksel büyük ödülü, kazanan eserleri içeren iki ortak CD de yayınlanan yapıtlarıyla diskografyaya giren Helvacıoğlu, oyunun kurallarını ne denli iyi bilip uyguladığını da kanıtlıyor. Ama; son derece iyi tasarlanmış projeler; sıkı hesaplılık ve enternasyonel gramerin çok dikkatli kullanımı, ister istemez şeytanla yapılmış bir pazarlığı çağrıştırıyor: İşi / eseri o hesaplılıkla yola koyduktan sonra (mutlak) başarıyı beklemeye kalıyor mesele.

7 Bu o kadar da iyi bir şey değil, her zaman; hesaplılıktan yukarı çektikçe samimiyet kendiliğinden açıkta kalıyor (~görünebiliyor). [bkz.: Dünya yapıt tarihinde Faust teması / durumu ve müziğin unutulan doğası ve kendiliğindenlik bahisleri...] A Walk Through the Bazaar, locust music tarafından, location sound series 1:4 künyesiyle Chicago da yayınlanıyor (2003). Dünyanın belli merkezlerinden birer ses portresi diyebileceğimiz projenin İstanbul ayağı, seride 29 numarada. Her ne kadar Bazaar ilk duyuşta Kapalıçarşı yı imleyerek oryantalist, egzotist yüzeysel dışbakış paradigmalarını çağrıştırıyorsa da, yapıt dinlendikçe bu mefhumla sınırlanmayan genel bir çarşı - pazar imgesinin ele alındığı ortaya çıkıyor. (İsimlendirme gene direkt hedefe, sanırım!...) Sound scape buyrulanla ambient sound arası bir audio - art önermesi: Yaygınlaşıp oturması bir süre daha bekleyecek görünen günümüz (1970 sonrası, yeni) medyası için iyi kotarılmış bir örnek. İyiliği, ele alınan ses kolajının yabancı ya takip edilebilecek, nisbeten soyut müzikal doneler verebilirken, bu türün tanımına yabancı fakat ürünün konusunda da yerli olan dinleyicilere de somut denilebilecek espirilerle, sözel enformasyonla sunulan malzemesiyle başlıyor. Albümdeki iki yapıttan ilki daha az müdahaleliyken, ikincisi stüdyo teknikleri ve sayısal ortamın yöntemleriyle oldukça farklılaştırılmış ses nesnelerinden hareket edip müzikal kompozisyonun 1990 sonrası elektroakustik yapıtlarındaki gramerini örnekler bir tavırla yol alıyor. Bu parçada da ekranda kotarılmışlığını belli eder bir kontrollülük / hesaplılık ve popüler önermelerle bezeli bir deyiş var: Sanata doğru, neyi değil, nasıl söylediğin tezini takip etmesi halinde de gene iyi kotarılmışlık marifetiyle Helvacıoğlu lehine işleyen bir teknik faul daha: Özellikle ikinci parçanın ortalarından itibaren bütüne damgasını vuran dans tavrı. Yapıtlarına daha geniş bir dinleyici kitlesi oluşturma çabasını olumlu, bu çabadaki ince hesaplılık ve PR ağırlıklı manevralarını ise oluşacak kimlikte istenmedik geri dönüşsüzlükler oluşturabileceği endişesiyle, aslen peşinde olduğu müziği için tehlikeli bulduğum Erdem Helvacıoğlu ya, daha önce bizzat söyleme fırsatını bulmuş olduğumu tekrarlayarak: Eline sağlık, iyi iş! Yolun açık ama uzun - aman dikkat! 9/10 Alper Maral - 15 Aralık 2003 CUMHURİYET GAZETESİ Romantik ses manzaracısı Uzun süredir sürdürdüğü çalışmalarını çeşitli projelerle duyuran, festivaller çerçevesinde performanslar sunan genç elektronikçi müzisyen Erdem Helvacıoğlu, ilk albümü A walk through the bazaar ı Amerika da yayınladı. Chicago lu Locust Music tarafından yayınlanan Cd de, albümün adını taşıyan 17 dakikalık bir remiks versiyonu var. Başında kulaklık, elinde mikrofon ve kayıt cihazı ile Kapalıçarşı yı boydan boya gezerek kayıt yapan Erdem in amacı, şimdi albümü Türkiye de lisanslamak. Bugün adını çok az kişi biliyor olabilir, ama yarın elektronik müziğin bu topraklardan yetiştirdiği ender isimler listesindeki yerini alacağı kesin. Erdem, planladığı ses manzarasının malzemesini bir günde toplamış. Kapalıçarşı nın esnaf naralarını, hamal türkülerini, çeşitli konuşmaları ve uğultu halinde kulağımıza uzanan tüm sesleri albümünde kullanmış. Bir toplumun ses

8 ve ritminin, bir müzik eserindekinden farklı olamadığını, hiç analitik bir uğraşıya girişmeden tüm basitliği içinde anlatıvermiş. Erdem in amacı yeni elektronik akımlar ile ambient ve house u birleştirerek glitch ambient olarak adlandırılabilecek bir tını yaratmaktı. Böylelikle çarşının hem sakin hem de yoğun atmosferini yansıtacak, ayrıca The Orb dan sonraki ambient tarzın ipuçlarını verecekti. Bunun için uzun ses öğeleri ile, çok kısa ses öğelerini yan yana ve art arda getirdi. Bu sesleri önce bilgisayarda ana programlar ile daha sonra pluginler kullanarak işledi. Çıkan sesleri cakewalk sonar içinde hardware efekt prosesörler aracılığı ile miksledi ve protools da mastering yaptı. Erdem adını ilk kez Ada Müzik ten çıkan Sesimizi Yükseltiyoruz adlı toplama albümde yer alan Too Much grubu ile duyurdu. Sonra elektronik pop grubu Haz ile Roxy de en iyi performans ödülü aldı. Ardından Fasulye filminin müziklerini gerçekleştirdi. Elektro-akustik müziğin steril seslerinden uzak, kirli tınıları işleyen ve B tipi eski Türk filmlerinden beslenen Erdem Helvacıoğlu Project i (E.H.P.) kurdu. Önemli elektronik müzik yarışmalarında ödül kazandı; birçok eseri Most Significant Bytes, Pulse Field International Soundart Exhibition, CEAIT Electronic Music Festival gibi pek çok bienal ve ses sanatı festivallerinde yer aldı. Erdem in hep bir ayağı yurtdışına basan projeleri var gelecek için; örneğin bir sonraki iş İstanbul dan başlayıp Karadeniz, İç Anadolu ve oradan Doğu ya uzanan ses kayıtları ile gerçekleşecek olan Doğu Ekspresi adlı albüm olacak. Erdem insan seslerinin birbirine karıştığı kalabalık yerleri seviyor; aslında birbirine karışan şey seslerden öte kültürler, hayat hikayeleri, seslerin sahiplerinin hayalleri, umutları ve korkuları belki de; en basitinden tepkileri. O yüzden yoğun bir kültür anarşisinin sese dönüştüğü cangıllara ilgi duyuyor. Doğu kültürünün işlendiği çalışmaların Batılıların ilgisine mazhar olduğu şu günlerde, çıkardığı albüm ile şimdiden Barnes&Noble, Tower ve Amazon gibi dünya satıcılarının satış listelerine girmiş ama, ülkemizde artık her köşe başında duyulan sıradan Doğu-Batı sentezi pazarlamayan, dünya müzikleri modasından nasiplenmeye çalışan ucuz ticari işlerden biri olduğunu düşünmeyin. Çünkü A walk through the bazaar, moda eğilimli bir iş değil. Tamamı Batılı bir konsept ile gerçekleştirilmiş, yaşadığı topluma ayna olma görevinin altından da alnının akıyla çıkan bir gözlem çalışması. Bize yeni bir ses şifresi sunan bir çalışma, nereyi nasıl gözlemlemek gerektiği konusundaki görüşlerimizi değiştirmeyi öneriyor. Fotoğraf biriktirmek, dünyayı biriktirmektir diyen Susan Sontag ı haklı çıkarırcasına, bir dünyanın seslerini biriktiriyor. Kapalıçarşı gibi özel ve bir okadar da toplumun aynası sayılabilecek bir dünyayı, sesler yoluyla süzerek zihinsel bir nesne haline getiriyor.

9 Tıpkı Walt Whitman gibi güzel ve çirkin, önem ve önemsizlik arasındaki farkın ötesini görmeye çalışıyor; tarihin gerçek kıldığı o yerde ve zamanda, en bayağı gibi görünenin içindeki gerçekliği arıyor. Asla didaktik olmaya çalışmadan, sadece gözlem ve yansıtma anlayışı ile alışılmışın dışında bir estetik anlayışının önsözünü yazıyor. Belki bir anlamda Dziga Vertov un Sinema-Göz kavramının elektronik müzik dünyasındaki karşılığını yaratıyor. Murat Beşer RADİKAL GAZETESİ 10 Ağustos 2003 Amerika da Kapalıçarşı nidaları Erdem Helvacıoğlu nun Kapalıçarşı nın sesleri ve bu sesler üzerine yaptığı besteden oluşan albümü A Walk Through the Bazaar çıktı ama, Amerika da... Şı sıralar Amerika da Kapalıçarşı nın sesleri yankılanıyor. Elektronik müziğin Türkiye deki genç isimlerinden 28 yaşındaki Erdem Helvacıoğlu nun yaptığı ses kayıtlarından oluşan A walk Through tha Bazaar albümü Chicago lu Locustmusic adlı plak şirketinden (ki bu şirket Björk gibi isimlerle de çalışıyor) çıktı. Albüm şimdilik Türkiye de yayınlanmadı, ama internet üzerinden satın almak isteyen meraklıların imdadına adresi ve Locustmusic in sitesi yetişiyor. Gerçi Türkiye de yaşayan bir müzisyenin albümünü Amerika üzerinden almak biraz sinir bozucu ama ne yazık ki bu da bir nevi beyin göçü işte. Mesela sanatçı şimdiye kadar Kırmızı Yorgunları oyununun müziğini, Yaşar ın Sevdiğim Şarkılar albümünün tonmaysterliğini, Fahir Atakoğlu nun As One albümünün tonmayster asistanlığını ve Fasulye filminin müziklerini yapmış Türkiye de. Fakat çeşitli bienallerde yer alan sanatsal işleri ve diğer performansları ile hep yurt dışında biliniyor. Bu son 30 dakikalık elektronik müzik albümünde ise, biri sırf Kapalıçarşı yla civarından kaydedilmiş seslerden diğeri de bu seslerin üzerine yapılmış bir besteden oluşan iki şarkı var. Belki içinde yaşarken insan fark etmiyor ama tüm bu sesler besteyle birleşince oldukça hoş bir sonuç çıkabiliyor ortaya. Ama Helvacıoğlu nun da hakkını yemeyelim şimdi, maharet seslerde değil, onu birleştirende tabii ki! Nereden çıktı böyle bir fikir? Amerika Chicago daki Locustmusic şirketinin bir projesiydi bu. Bu yıl 12 tane albüm çıkartıyorlar ve her albümde her sanatçı yaşadığı şehrin dakikalık seslerini alıp onun üzerine beste yapıyor. Mesela Björk ve Matmos grubu da var bu seride. Ben de geçen yıl internetten buldum bu şirketi ve hemen Kapalıçarşı nın seslerinin kayıt ettim. Neden Kapalıçarşı? Mesela Taksim de de çok ses var. Ben aslında hep Pazar seslerine çok meraklıydım. Kapalıçarşı ve civarının da kendine has bir ambiyansı var. Bence hem İstanbul u en iyi anlatacak yer orası hem de ses

10 verisi çok iyi. Ben daha önce Taksim de de kayıt yapmıştım ama o kadar yoğun bir müzik bombardımanı var ki orada, ses verisi işlenemiyor. Bir yanda Tarkan çalarken karşısından da Michael Jackson sesi yükseliyor çünkü. Peki kayıtlar kolay oldu mu? Çok ilginçti. İki kişi büyük bir mikrofon ve büyük kulaklıklarla yürüdük Kapalıçarşı da. Dikkat çekmemesi mümkün değildi tabii ki, çok meraklı bir millet olduğumuz için her gören soru sordu. Hangi televizyon kanalı veya ne söyleyeyim şimdi diyenler vardı. İstanbul da yaşayan biri olarak yer aldığınız projeler ve performanslarınızın çoğu yurtdışında. Sanki orada daha çok tanınıyorsunuz. Yaptığım müziğin orada daha çok alıcısı olduğu için durum böyle. Türkiye de talep yok. Yani dinleyiciden talep olsa bile plak şirketlerinin ilgisi olmuyor. Yurt dışındaki plak şirketleri yaptığın en deneysel albümü de çıkartabiliyor, en ticari olanı da. Satışlar nasıl Amerika da? Geniş bir dinleyici var. Bazı albümler 2 bin satarken bazısı 50 bin satıyor. Belli bir döngü olduğu için illa ki gidiyor müzik. Mesela bu türle ilgili dergiler var orada ve internetten takip etmek çok yaygın. Böyle farklı yollardan talep olunca geri dönüşü de rahat oluyor tabii. Sizin albümünüz de amazon.com da var mesela. Evet şimdilik Türkiye de yayınlanmadığı için oradan alınabiliyor. İngiltere ile Barnes&Noble ve Tower Records gibi başka yerlerde de var. Doğu müzikleri çekiuor onları. Üniversitede Endüstri Mühendisliği okumuşsunuz. Elektronik müzikle profesyonel olarak ilgilenmeye nasıl başladınız? Ortaokuldan beri hep müzikle içi içeydim. Too Much diye bir grubumuz vardı ve rock barlarda çaldık. Daha sonra üniversitenin sonunda Fasulye filminin müziklerini yaparak iyice elektronik müziğe kaydım. Kendi home studio umu kurdum ve İTÜ MİAM, Tonmaysterlik ve Kompozisyon Master programında elektronik müzik okudum. Ama Türkiye de çıkan hiç albümünüz yok. Kendi ismim altında yayınlanan bireysel bir albümüm hiç olmadı. Yalnızca Too Much grubuyla Ada Müzik ten çıkan Sesimizi Yükseltiyoruz diye toplama bir albüm var. Bir de çeşitli albümlerde yaptığım tonmaysterlik gibi diğer işlerim. Gelecek albümleriniz de hep yurt dışında mı yayınlanacak? Hollanda da bienal zamanında çıkacak bir albüm var. İstanbul un seslerini kullanarak yaptığım bitmiş bir albümüm de var yurtdışında yayınlanacak. İngiltere den bir plak

11 şirketinin ilgilendiği başka bir projem ve Amerika da Locustmusic in benden istediği bir albüm daha var. Yani şimdilik projeler hep yurtdışında gelişecek gibi görünüyor ama ilerde ne olur bilemem. Aslında Doğu Ekspresi adlı bir albüm yapma fikrim var. İstanbul dan başlayıp Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu ya gidip oralardaki sesleri kayıt etmek istiyorum. Bir sponsor bulunursa böyle bir albüm yapılabilir. A Walk Through the Bazaar albümünüze Türkiye den gelen tepkiler nasıl oldu? İlk olarak hiç Amerika ya gitmeden orada bir albüm çıkartmış olmama şaşırıyor herkes. İkincisi de bu konseptte bir albüm Türkiye de olmadığı için değişik geliyor. Belki kayıt edilmiş sesler var daha önce ama tamamen bunun üzerine kurulu bir albüm yapılmadı. Hem elektronik müzikle ilgilenenler, seslerin üzerine yaptığım bestemi de beğendikleri için hep çok güzel tepkiler geliyor. ROLL DERGİSİ Haziran 2004 KAYDETMEZSEK KAYBEDERİZ Erdem Helvacıoğlu ha bir gitar, ha bir laptop- sazıylayeni ifadebiçimleri arayan, kabiliyetini dört duvar arasına hapsetmek yerine umuma açan genç bir kompozitör. O festival senin, bu yarışma benim, dünyanın dört bir yanına koşturuyor, performanslar sergiliyor, ödüller alıyor, albümler yayınlıyor. Sokak sesleri, esnaf gürültüleri, kistch longplay ler de onun ilgi kaynağı olabiliyor, geleneksel bir çalgı, okyanusun derinlikleri, aynanın kırık parçaları veya Yaşar Kemal de... Helvacıoğlu nun ilginç dünyasında elektro-akustik bir yolculuğa çıktık.. Müziğe gitarla ve rockla başlamışsın.. Erdem Helvacıoğlu: Evet.. 11 yaşlarındayken abimin vasıtasıyla önce biraz klasik, sonra elektro gitara başladım. İlk Led Zeppelin, Deep Purple, AC/DC dinlemeler.. Biraz gelişince Al Di Meola, ohn McLaughlin cinsi şeylere merak salma.. Ve Satriani gibi biraz daha virtüözite durumlarına kafayı takma.. Progressive müzik, Yes ler, King Crimson lar.. Ortaokul-lise dönemi sürekli gitar çalışmayla geçti.. Üniversite başlarında vitüözite müziğinden iyice sıkılmıştım. Virtüöz olmuştun da mı sıkılmıştın, olamayacağını anlayınca mı sıkılmıştın, yoksa başka bir sebepten mi? Aslında Malmsteen ler, Stevie Vai ler çalıyordum bayağı.. Ama gideceği bir yer yoktu.. Kendini birilerine göstermek yerine, kendini nasıl ifade edeceğin önemli hale gelince, virtüözite anlamsız gelmeye başlıyor. Nirvana nın çıktığı dönemlerde hem grunge, hem de Clash gibi gitar punk grupları dinlemeye başladım. Tamam, çok da farklı şeyler söylüyorlar, Stevie Vai a oranla anlatımı çok daha doygun, ama bir noktadan sonra, o da insana kısıtlayıcı geliyor. Sonuçta, ana enstürmanın gitar olmadığı bir ülke burası.. O yılar Massive Attack, Tricky, Bjork le elektronik müziğin pop içinde ön plana çıktığı yıllardı.. Bunlar beni çok etkiledi.. İlk sampler ı edinme, ilk synthesizer dokunuşları derken,, Fasulye filminin müziğini yaparken elektronik müziğin detaylarına girmeye başladım 2000 yılında.. Üniversite sonunda, bu işi nasıl

12 ileriye götürebilirim diye düşünürken, MİAM a (İTÜ ye bağlı İleri Müzik İleri Araştırmalar Merkezi) girdim. Tonmaysterlik ve elektronik müzik kompozisyonu okuyorum, doktoraya devam ediyorum şimdi. Gitarla aran bolzuldu mu? Az çalıyorum.. Bazen günde yarım saat dokunuyorum, bazen bir hafta elime almıyorum. Ama şimdi bir albüm projem var: akustik enstrümanlarla elektonik müzik nasıl birleşir sorusu üzerine kafa yorarken, akustik gitarla canlı elektronik, hem laptop hem de hardware ekipmanlarla yaptığım bir demo gönderdim Locust Music e. Çok beğendiler, benden öyle bir albüm bekliyorlar. İlk dönemde, gitarda bulamayıp da elektronik müzikte bulduğun neydi? Diyelim ki rock grubumuzla bir parça yaptık. Onun bir provasını yapmamız lazım önce. Prova stüdyosunda günlüğü 500 dolara kaydetmemiz lazım en azından. Epey paraların döndüğü bir iş. O paralar cebinde olmayınca, ister istemez başka anlatılar arıyordun, elektronik müziğin imkanlarını keşfediyorsun. Bilgisayarların, teknolojinin iyice ucuzladığı bir dönemdi o. Üretim kolaylığı ve ucuzluğu mu tek sebep, elektroniğe geçmende? Etkenlerden en önemlisi bu galiba. Bütün dünyada böyle. Kendi başına müziğini yapıp, CD ye basıp, yayınlama imkanın var. Böylesinin de, canlı grup müziğinin de ayrı tadı var. Geleceğin müziği elektronik müziktir gibi lafların uzantısı olarak, çağı yakalamak gibi bir derdin de var mıydı? Şu anda en çok heyecan veren müzik bu. Bundan sonra da heyecan verici olacak, çünkü belli bir limiti yok. Rock tıkandı.. Ama elektronik müzikte de iyi bir noktaya gelmek için, tıpkı gitarlı rock gibi, onu da seneler boyunca yapman gerekiyor. Her software i ya da synthesizer ı kullanan, pat diye bir iyi bir şey çıkartamıyor ortaya. Bunların hepsi bir enstrüman.verdiğin emek anlamında aralarında bir fark yok, piyano veya gitarla karşılaştırdığında. Dinleyici olarak nelere kulak kesilmeye başladın 2000 lerden sonra? Şu anda daha çok ambinet işler ve hem eski hem yeni klasik müzikler diniyorum. Ligeti, Stockhausen, Xenakis ya da Orb, Orbital, Brian Eno.. Brian Eno nasıl biri sence? Yolunu açanlardan biri o muydu? Rock müziğin içinden gelmiş, aynı zamanda prodüktörlük yapmış birisi, diğer yandan da çok uç fikirleri olan, elektronik müzikte önemli bir figür. İki dünyayı da bilmesi çok büyük avantaj. Senin de böyle bir avantajın var mı? Pop ve rock dan geliyorum. İnsanın içinde her zaman kalıyor, bu güzel bir şey. Konservatuar eğitimiyle gelseydim, dünyaya başka türlü bakacaktım. Büyük ihtimalle de daha dar bakacaktım. Demin ana enstrümanın gitar olmadığı bir ülkede yaşadığımızı söyledin. Ama sen de gitarı bırakıp uda geçmiş değilsin. Elektronik müzik yapıyorsun.. Gerçi tanbur çalmaya başladım şimdi.. Gitardan çıkacak yeni bir müzik olamayacağını düşünmüştüm, hala da öyle düşünüyorum. 300 yıl önce yaşasaydım, o dönemde varolan hangi yenilik varsa, büyük ihtimalle yine o tarafa yönelecektim.

13 Sonuçta hiçbir enstrümanı reddetmiyorum.. Ben Türkiye nin yeni müziğini yakalamak istiyorum: sokak seslerini ya da çevremizin seslerini alarak ordan yeni bir şey üretmek.. Sahaflara çok giderim, eski plakları toparlarım. Dj Shadow, Dj Spooky gibi adamların mantığında, bizim kültürümüzden bir şeyleri alıp yeni bir getirmek istiyorum. Bir de, çeng gibi kaybolan geleneksel enstrümanları elektronik müzikle yeniden biçimlendirmek, akustik öğe olarak onları kullanmka, tekrar kültürün içine katmak istiyorum. Fasulye nin müziğinde Türkiyelilik var mıydı? Minik sample lar olarak ney, kaval, wah-wah dan geçirilmiş tambur vardı. A Walk Through the Bazaar albümünün hikayesini anlatır mısın? Locust Music in location sound dedikleri, Met Life isminde 12 albümlük bir serisi var. Her sanatçı kendi şehrinin sesini kaydederek ve istediği şekilde manipüle ederek bir albüm oluşturuyor. En son Matmos un bir albümü çıktı. Bu serinin dördüncü albümünde, ben de Kapalıçarşı ve çevresini Dat recorder la kaydedip evde bilgisayar ortamında başkalaştırdım. Sen Kapalıçarşı ya giderken diğerleri ne yapmış? Reynolds, Buenos Aires te bir sokak kazısını kaydetmiş. Bu grup elektronik müzikle çok alakalı değil, gitarların, bozuk piyanoların olduğu, hafif psychedelic havalarda bir şey yapmıştır. Amerikalı Keith Fullerton Whtiman, metrodaki bir kayıttan ambient biriş yapmış. Hollandalı Au grubunun şehirlerinde bisikletle dolaşarak kaydettikleri psychedelic rock havasında albümleri var. O albümde iki track var. Birincisi, doğrudan doğruya 16 dakika boyunca Kapalıçarşı da kaydettiğin orijinal sesler. Bu sana ilginç geliyor mu? Kim oturup dinlesin ki bunu? Tam aksini düşünüyorum. İlk track e sadece bir sökümantasyon olarak da bakabiliriz, müzik olarak da. Buenos Aires in sesiyle, İstanbul un veya Diyarbakır ın sesi, kültürümüzden, konuştuğumuz dilden dolayı her zaman farklı. Yeni bir şey yaratmak istiyorsak, çevremizdeki seslerden alacağımız çok şey var. Bunun pek yakında farkında değiliz, çevremizdeki sesleri fazla dinlemiyoruz. Sen dinliyor musun? Bende CD ler dolusu kayıt var. Yürürken hep seslere kulak veririm. İnsanların gözleri açıktır, benimse kulaklarım.. İnsanlar ne konuşuyor, genel ses ambiyansı ne? Kültür dediğimiz şeyin bir parçası bu. Biz kaydetmezsek ve içinden yeni bir şey çıkarmazsak, bunu kaybedeceğiz. İkinci track deki besteni oluştururken bu Kapalıçarşı seslerinden ne ölçüde faydalandın? Bir kere, bu seslerin net duyulduğu, hiç process edilmemiş bölümler var. Yarı işlenmiş, hala o dış sesi kavrayabildiğin bölümler var. Bir de, tamamen bozup başka bir forma soktuğum bölümler var. Üç tane layer hem yan yana, hem üst üste. Ayrıca hiçbir dış ses kullanmadığım elektronik sesler de var tabii. Pink Floyd şarkılarındaki helikopter, yazar kasa, hayvan sesleri de, anlattığın dış ses mantığına yakın geliyor.

14 Özünde bir paralellik var. Benim de aklımda kalmıştır. Mesela money deki bozuk para sesleri. Elektronik müziğin soğuk olduğu söylenir. Sen dinledğin ve yaptığın müziği soğuk buluyor musun? Çok geyik bir tabir bu. Evet, bir enstrümanı çaldığında çok net bir insani boyut vardır ortada. Ama bu illa daha sıcak olduğu anlamına gelmez. Elektronik müzik soğuktur gibi laflar, insanı elektronik müzikten soğutmaya yarıyor. Halbuki bu da bir müzik formu işte. Ve bana bir his veriyor. Öyle bir elektronik beste olur ki, seni derdinden sarsabilir, ağlatabilir. İyi müzik, seni etkileyen müziktir. Biz genel olarak elektronik müzikle büyümediğimiz için, kulağımız alışık değil. Solo bir keman sesiyle klaptoptan çalınan ses arasında anlatım kabiliyeti olarak hiçbir temel fark yok.. Phonem kapsamında bir performansınız olmuştu 2003 yılında... Orada, analog seslere yakın synthesizer lar, eski drum machine sesleri ve en yeni software lerle yapılmış sesler bir aradaydı. Ayrıca gitar çalıyordum. Eski Türk plaklarından seslerin, minik sample ların konulduğu bir müzikti. Mesela hangi plaklar? Mesela Turgay ın tavernası 2 diye başlı başına enteresan bir plak var. Gel benden sample topla diyen bir albüm (çantasından, kapağında taverna görüntüleri ve Muppet Şov kahramanlarının olduğu bir LP çıkarıyor) Allah Allah! Şarkı listesinde Çling çling frigo buz, Alkışlar, Ankara misketini hiç böyle dinlemediniz gibi başlıklar var. Elektronik müzikteki dönüştürme mantığı ve dış sesler bu plakta da var galiba.. Bir parçanın adı da En nihayet reklamlar. Bu parçaya reklam alınmış. Dinarsu dinarsu diye söylüyorlar, kendi başına cingıl yapmışlar, inanılmaz bir şey.. Nil İbrahimgil in sivrizekalı Nil FM albümü bu konuda ilk değilmiş demek ki.. Başka bir konuya gelelim: sözlü müzik yapmak hiç ilgini çekmedi mi?. Dünyada da böyle örnekler az. Elektronik müziğin illa sözsüz mü olması gerekir? Genel olarak böyle belki. Ama vokalle birleştirilmiş pek çok parça var. Sound poetry denen bir kavram var mesela. Yazılı bir şiiri bir ses olarak kabul edip bozarak, yeninde bir ses havuzu ve yeni bir anlatım yaratmak.. İlhan Mimaroğlu nun Nazım şiirlerinden kayıtları var mesela.. Avusturya lı bir şirketten (Chmafu Nocords) çıkacak bir albüm var, benim de dahil olduğum.. Voices diye bir proje. Her katılan besteci, kendi dilinde en sevdiği kitabın ilk ve son cümlesini okuyor, kaydediyor. Kayıtlar internet ortamında belli bir yere upload ediliyor. Ve besteciler bu ses havuzundan istediğini alıp, onları manipüle edip kendi bestesini yaratıyor.. Ben de sekiz buçuk dakikalık bir parça yaptım, hem kendi kaydettiğimi, ayrıca 12 yazarı kullanarak.. Sen hangi kitabı seçin? Ben İnce memed i seçtim. Niye en sevdiğin kitap o? Çok beğendiğim bir roman. Hem de sembolik bir önemi var hayatımda. Türk kültürüyle barışmamın bir sembolü. Biz kolejlerde Batı kültürüyle okuyanlar

15 bunlardan mahrum yetişiyoruz, kendi toplumumuza pek yakın değiliz. Birçok arkadaşım hala Türk müziği dinlemez, reddeder, Türk filmine gilir mi hiç? gibi lafları çok duyarım. Ben de geçtim oralardan.. Benim için bunların kırılmasını temsil ediyor İnce Memed. Herhalde 19 yaşımda okumuştum ve çok etkilenmiştim. Türkçe müzik dinliyor musun? Haci Arif Bey, Itri, Dede Efendi eserlerini de dinliyorum, Zerrin Özer den İlhan İrem e eski 45likler de.. Bugünlerden de Aylin Aslım, Maya, 2/5 BZ gibilerini.. Bu sene Küba da katıldığın elektroakustik festivali Primavera en la Habana nasıldı? Ne yaptın orada? Fütürist besteci Luigi Russolo adına yapılan yarışmada ödül kazandığım parçalardan birini Blank Mirror ı çaldım..yirmi seneden beri, iki senede bir yapılan bir festival. Dünyanın her yerinden bestecileri çağırıyorlar. Videolu ve DVDli bir sürü iş vardı, canlı enstrümanlarla elektroniğin birleştiği işler vardı, canlı enstrümanlarla elektroniğin birleştiği işler vardı, tape music işleri de vardı.. Kübalılar devrimden sonra dünyadaki her yeniliği ülkelerine getirmeye çalışmışlar. Havana da elektroakustik bir stüdyo bile kurmuşlar, aletleri iyi olmasa da.. Ambargo kalksa, çok daha ileride götürebilecekler.. Küba dan edindiğin izlenim ne? Orada da sokak sesi kaydettin mi? Yoksulluğun getirdği bir hüzün var tabi. Çok heyecan verici bir kültür ce sıcak insanlar.. Her an, her yerde müzik yapıyorlar, inanılmaz iyi dans ediyorlar.. İki-üç CD dolusu ses kaybettim. Ara sokaklarda, bir anda, tahta bacaklar üzerinde yürüyen beşaltı kişiye rastladım, bir gösteriye hazırlanıyorlardı. Bir trompet, iki-üç perküsyon. Yanlarında mevzilenerek yürüdüm ve onları kaydettim mesela.. Galiba Belfast dan yeni döndüm. Oradaki Sonorities Contemporary Müzik Festivali nasıl geçti? Katıldığım en iyi festivaldi. Stockhausen açılışı yaptı. Deniz Smalley, Natasha Barrett gibi isimler de çalıyordu. Ben Russolo yarışmasında ödül alan diğer bestem Below the Cold Ocean la katıldım festivale. Mekanın adı Sonic Art Research Center dı, büyüleyici bir salondu. Kırk tane speaker yerleştirmişler. Salonun zemininde mazgallar var, beş metre boşluun dibinde sekiz speaker ve yukarıya tutulan ışıklar, ayrıca bizim seviyemizde ve on metre yukarıda yine speaker lar ve ışıklar.. Böyle etkileyici bir atmosfer.. Projelerinin bazılarından bahsetmiştin. Dahası da var mı önümüzdeki günlerde? Mayıs sonunda Tiyatro Festivali nde prömiyeri olacak Gökkuşağı oyununun müziklerini yaptım. Temmuzda Fransa da bir konser var, eylülde Milano da bir bienal.. John Wilson isminde Meat Beat Manifesto yla gitar çalmış, birçok film müziği yapmış Amerikalı bir müzisyen var. Onunla bağlantıya geçtim. Birlikte bir albüm çıkaracağız, yaz sonuna doğru.. Bir de Diyarbakır festivaline katılacağım, Zazaca söyleyen Venge Sodiri grubuyla ortak bir çalışma yapıyoruz.

16 TRENDSETTER DERGİ Eylül 2003 Seslerden Hikayeler Elektronik müzik kompozitörü ve müzisyen Erdem Helvacıoğlu, geçtiğimiz Elektronik Müzik Platosu nda ilgi çeken isimlerden biriydi. Helvacıoğlu na, Amerika da yayımlanan albümünün heyecanını taşıdığı şu günlerde, çalışmalarıyla ilgili sorularımızı yönelttik. Müzikle ilginiz nasıl başladı, klasik müzik tabanlı mı ya da daha farklı etkileşimler mi? Belki klasik olacak ama, müziğe ilgim ortaokul yıllarında rock ve pop müzik vasıtası ile oluştu. Evde abimin gitar çalmasından etkilendim ilk ve gitara yöneldim. Özellikle en çok 80ler in synth popundan ve 70ler in rock gruplarından etkilendim diyebilirim. Lisede iken Robert Kolej Tiyatro Kulübü nün birkaç oyununa müzik yaptım ve o yıllarda Alman Lisesi nden arkadaşların kurduğu Too Much isimli grup ile çalışmaya başladım. Psychedelic rock ve britpop tarzı besteler ve coverlar çaldık. Bu grup ile çalışmam üniversite yıllarımda da devam etti. Çeşitli klüplerde konserler verdik. Hatta o dönemlerde yaptıklarımıza ait bir demo albümümüz de var. Üniversitenin sonlarına doğru da elektronik müziğe ilgim yoğunlaştı. Fasulye filmine müzik yaptım. Haz isimli grubum ile, Türkçe elektronik pop tarzı besteler yaptım, hatta 2001 yılı Roxy Müzik Yarışması nda En iyi performans ödülü de aldık. Kendi home stüdyomun iyice oturmasıyla, daha da çok elektronik müziğin içindeyim artık. Özel projelere ve tiyatro eserlerine müzikler yapmaktayım. Ara ara da enstrümanımı kullanarak Yaşar, Rashit gibi sanatçı ya da grupların albümlerinde çaldım ve tonmaysterlik yaptım. Yakında da Anjelika Akbar ın bir remix ini yapacağım. Daha önce birlikte çalıştığınız müzisyenlerden bahseder misiniz? Kendinizi en çok hangi projede başarılı hissettiniz? Az önce bahsettiğim gibi, lise yıllarında birlikte çalıştığım Too Much grubu galiba bana en çok zevk veren dönemlerdi. Özellikle de grubun vokalisti ve söz yazarı Can Karadoğan ile hem ruhen ve hem de kafaca benzediğimiz için, zevkli ve güzel işler çıkardığımıza inanıyorum. O dönemler belki bizlerin de en naif ve kaygısız olduğu zamanlardı. Daha üretken olduğumuz dönemlerdi. Can ın Almanya ya gidişiyle ara verdik. Ama her zaman kaldığımız yerden devam edeceğimizi biliyorum. Benim ikinci grup denemem Haz adlı Türkçe synth pop ve rock grubu ile oldu. Burada da eskiden tanıdığım dostlarımla çalıştım. O dönem de çok zevkli idi. Ve en son olarak da E.H.P. grubunda, uzun yıllar tanıdığım Korhan Erel ile çalıştım. Onunla Phonem Elektronik Müzik Platosu na katıldık. Avusturya da bir soundart bienaline katıldık. Wire gibi dergilerde grup hakkında çeşitli olumlu yazılar çıktı. Fakat gruba zaman ayırmak ve ilişkileri itina ile yürütmek gerekiyor. Yoğun

17 dönemlerde de, bu kolay olmayabilir. Şu aralar, yine tek başımayım ve hızla yeni projeler üzerindeyim. Tek başına mı yoksa grupla mı çalışmayı tercih ediyorsunuz? İkisinin de hem artıları var hem de eksileri. Tek başına çalışırken ödün vermeden ve olabildiğince özgür hissedebiliyorsun. Özellikle elektronik müzikte tek başına herşeyi yapabilme özgürlüğü ve lezzeti ayrı. Hele ki home stüdyo imkanınız ve parçaları mix dahil son noktaya kadar getirme olanaklarınız varsa, tek başına olmanın avantajları daha fazla. Elektronikçilerde genelde bu böyle. Mesela aklıma ilk gelen Scanner veya Console. Esasında tek kişilerden oluşuyor. Albüm süreçlerinde 3-4 ay bir yerlere kapanıp kendi istediklerini son haline getirip oluşturabiliyorlar. Grup ile çalışmanınsa en büyük avantajı yaratılan sinerji. İki ya da daha çok kafa, aynı anda birçok farklı katkı sağladığı için hızla ilerleniyor. Ama kimi zaman devreye giren kişisel kaygılar ve egolar, grup ile çalışmayı zevkten çok dert haline getirebiliyor. Yani tercih yapmak oldukça güç. Elektronik müzik ve seslerle ilgili dünyada daha nasıl gelişmeler yaşanacak sizce? Nasıl ki rock müziği gelişimi içinde hem mainstream hem de deneysel kalabildiyse, elektronik müzik de kendini hem müzik marketlerinin ticari satış kategorisinde hem de deneysel kısmında bulacak. Birkaç sene öncesine kadar drum&bass heyecan verici ve yeni olarak adlandırılırken şu anda kendi kendine bir stil oldu. Bunun gibi clicks&cuts, microsound,glitch gibi birçok türde kendi başlarına ana türler olarak adlandırılacaklar. Teknolojinin çok hızla ilerlemesine paralel olarak da birçok yeni elektronik müzik türü oluşacak. 90lar ın ortalarına kadar müzik marketlerde electronica tür olarak yer almıyordu. Oysa şu anda özellikle Avrupa daki müzik dükkanlarında electronica, rock ve pop kadar çok ilgi topluyor. Bu ivme bence daha da devam edecek. Türkiye yi soracak olursan durumlar hayli ilginç ve karışık. 90lar a kadar hiç adı anılmayan elektronik müzik, bir anda yeni açılan klüpler, konser ve parti organizasyonları sayesinde daha çok dinlenmeye başlandı. Bu sayede the Orb, Scanner, Chemical Brothers gibi grupları İstanbul da görme imkanı bulduk. Artı geçen sene ilki düzenlenen Phonem Elektronik Müzik Platosu da ayrı bir kapı açtı bence. Bu sayede David Toop, Tarwater, Pan Sonic gibi devler geldi ve binlerce izleyici ile buluştu. Sanıyorum plak şirketleri de bunu görüp zaman içinde elektronik müziğe daha çok yer verecektir. Aldığınız eğitimin ne kadar gerekli olduğunu düşünüyorsunuz? İTÜ MİAM da almış olduğum tonmaysterlik ve elektronik müzik kompozisyonu eğitimi bana çok şey kazandırdı. İlk olarak müziğe bakış açımı çok genişletti. Özellikle elektronik müziğin akademik yönü ile ilgili eğitim aldığım hocalar sayesinde abstrak elektroakustik müziği, sadece sesler ile soyut bir hikayenin nasıl yaratılacağını öğrenmiş oldum. Ayrıca tonmaysterlik eğitimi sayesinde de parçalarımı, yabancı standartlarda prodükte etmeye başladım.

18 İstanbul un özellikle ses enstelasyonları ve düzenlemeleri konusunda geleceğini nasıl görüyorsunuz? Sizce yeterince anlaşılıyor mu? Bence İstanbul içerdiği sesler ile dünyanın belki de en zengin ve heyecan verici yerlerinden biri. Bence bu seslerin daha yoğun ve ilginç biçimlerde kullanılması gerekiyor. İstanbul un şehir olarak kullanılması ise zamanla daha çok olacak. Halen modern sanat ve modern kavramsal elektronik müzik yeterince ilgi görmüyor. Ancak bu ilgi yurt dışından gelen sanatçılar ile ortak yapılacak soundart projeleri sayesinde daha da artacak senesinde İstanbul da Avrupalı soundartçıların katılacağı bir sergi planlıyorum. Umarım bu gerçekleşebilir. Bir projeye müzik hazırlamak mı daha çok ilginizi çekiyor yoksa müziğinizin üzerine bir başka proje hazırlanması mı? İkisi de heyecan verici tabii ki. Kendi müziğimi yaparken elbette çok daha özgür düşünüyorum. Ancak bir tiyatro gösterisine veya videoya müzik yapmanın da çok büyük lezzeti var. Bu tip projelerde besteci olarak daha kavramsal düşünüyor insan. Elektronik müzik zaten doğası gereği görsel sanatlar içiçe bir müzik. Galiba ben projeye müzik üretmeyi daha heyecan verici buluyorum. Son albümünüze dair birkaç kelimelik açıklama yapabilir misiniz? Locustmusic tarafından yayınlanan a walk through the bazaar isimli albümüm Kapalıçarşı ve çevresinden alınan sesler ile o seslerden üretilen 14 dakikalık uzun bir remix i içeren 31 dakikalık bir çalışma. Aralık 2003 de yayınlanması planlanan living in istanbul isimli albümüm ise İstanbul seslerinin ambient müzik ile bir karışımı. Son dönem dinlemekten ya da performanslarını izlemekten zevk aldığınız müzisyenler kimler? Şu anda Matmos, Björk, Console, The Orb, Mouse on Mars, Scanner Cd çalarımda dönen CD ler. Performans olarak yakın zamanda etkilendiğim grup ise Mouse on Mars idi. Yakın zamanda gerçekleştirmek istediğiniz planlarınız neler? İlk olarak, Türkiye de çıkarmayı düşündüğüm elektronik müzik ve etnik enstrümanların kullanıldığı, eski 45 liklerden ve Türk filmlerinden seslerin bulunduğu bir albüm projem var. Ayrıca 2004 senesinde Cd si de yayınlanacak olan çarpıcı bir tiyatro müziği üzerinde çalışıyorum ve de Locustmusic tarafından bana ısmarlanan akustik gitar ve canlı elektronik elementleri barındıran bir albüm hazırlayıp onu konserlerde paylaşmak istiyorum. Mart 2004 de gerçekleşecek olan 10.Küba Elektroakustik Festivali ne Türkiye den davet edilen tek besteci olarak katılacağım. Yani 2004 oldukça yoğun geçecek. Aylin Güngör

19 HÜRRİYET GAZETESİ A Walk Through the Bazaar Erdem Helvacıoğlu Alışverişi bile bilgisayarımızla yaptığımız şu günlerde, böyle bir olay bizi pek şaşırtmamalıydı belki ama albümün çıkış öyküsünün bir parça sıra dışı olduğunu da kabul etmeliyiz. Kendi çapında elektronik çalışmalar yapmakta olan genç bir adam, Internet üzerinden yakaladığı fırsatla bir anda yabancı müzik şirketlerinin dikkatlerini üzerine çekiyor. Locust Music adlı firma ondan Türkiye yi anlatan bir albüm yapmasını istiyor. O da kayıt cihazını eline alıp, ülkemizi en iyi anlatacağını düşündüğü yer olan Kapalıçarşı ya gidiyor. Burada ne var ne yok bütün sesleri kaydediyor ve bu sesler üzerinde iki hafta çalıştıktan sonra ise bunları beste haline getiriyor. Belki çarşı pazar sounduna aşina olanlar ortada çok parlak veya orijinal bir konsept yokmuş gibi düşünebilirler fakat gerek albümün çıkış öyküsü, gerekse yapılan aklı başında elektronik düzenlemeler, bu türü sevenlerin epeyce ilgisini çekecektir bize kalırsa. Tek sorun ise albümü gidip herhangi bir müzik marketten satın alamıyor olmanız; çünkü A Walk Through the Bazaar henüz ülkemizde yayınlanmadı. Yine de plak firmasının web sitesine girip dinleme ya da amazon.com dan sipariş etme şansına sahipsiniz. RADİKAL GAZETESİ Kırmızı Yorgunları İzmit Şehir Tiyatrosu, Özen Yula nın Kırmızı Yorgunları nı oynuyor ve ödenekli tiyatrolarda her zaman gerşekleştirilemeyen başarı çizgisini bu oyunuyla da sürdürüyor......bu kadroya yine iyi seçilmiş bir teknik ekip eşlik ediyor. Sahne ve giysi tasarımı ( Efter Tunç ); ses ve müzik tasarımı ( Erdem Helvacıoğlu ); ışık tasarımının da ( Yaşar Demirkıran ) erişilen düzeye önemli katkıları var. Hasan Anamur TİYATROONLINE BİR KÜLTÜREL GÖNDERMELER BÜTÜNÜ: "KIRMIZI YORGUNLARI" Red Kit, Tenten, Fatoş, Betty, Safinaz Bunların tümü çizgi roman kahramanları. Son dönemin fevkalade başarılı oyun yazarı Özen Yula, yepyeni bir tiyatro biçemi deneyerek yaşadıklarından yorgun düşmüş, küskün, ruhsal sorunlarıyla debelenen, bu arada kendini kanıtlamak için yollar arayan, öyle ya da böyle zorunlu sonlar üreten beş insanı konu edinmiş......erdem Helvacıoğlu'nun ses ve müzik tasarımı başarılı. Yaşar Demirkıran'ın ışıkları da amaca uygun. Üstün Akmen

20 Kırmızı Yorgunları...Ses ve müzik tasarımında Erdem Helvacıoğlu ilk girişte seslerle çok iyi bir Türkiye atmosferi yaratmıştı. Bir bütün olarak değerlendirildiğinde Kırmızı Yorgunları tiyatromuzda yeni olanın habercilerinden. Gerçek bir ilgiyi hak ediyor. Erbil Göktaş TIME OUT ISTANBUL Eylül 2004 İstanbul da ürettiğiniz müziği yeni müzik olarak tanımlıyorsunuz. Bu ne demek? İstanbul un farklı bir yaşamı, kültürü var. Yeni müzik için buradaki ses ve dokudan alarak evrensel bir müzik yapmayı düşünüyorum. Yeni müziği üç bölüme ayırıyorum.: Birincisi dış seslerle yeni bir yere gitmek. Türkiye de pek bilinmese de dünyada sokak sesleri kullanılarak yapılmış ambient albümler var. İkincisi eski plaklardan sample lar alarak hiphop mantığından yeni birşey yaratmak ve üçüncüsü de kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel enstrumanlarımızı elektronik müzik ile birleştirmek. Örneğin tek bir makam göre akorlanan ve çok akorlu, 20.yy da müzikte değişimle kullanım dışı kalmış olan çengi şu anın bir parçası yapabilmek. Yurtdışında birçok projede yer alıyorsunuz. Bu bağlantıları nasıl kurdunuz? Yurtdışıyla bağlantı kişisel çabalarımla oldu. Festivallerle yazışmaya başladım de Varese, İtalya daki Luigi Russolo Elektroakustik Beste Yarışması nda aldığım 3.lük sonrası ilişkilerim gelişti. Uluslararası arena için yaptığın müziğin çok iyi bir seviyede olması lazım te Babylon da yaptığımız ctrl-alt-del i gören ve çok beğenen Kim Cascone beni arayarak bana Avusturyalı bir plak şirketinin Voices adlı yeni bir projesini sundu. Ağustos ayında çıkan, Paul Yates in de aralarında bulunduğu 12 kadar sanatçının olduğu toplama bir albüm bu. Her sanatçı kendi dilinde en sevdiği kitabın ilk ve son cümlelerini kendi sesiyle okuyarak kaydediyor. Bütün sanatçılar ortak bir havuzda biriken bu seslerle başka hiçbir ses kullanmadan kendi bestesini oluşturuyor. Ben Yaşar Kemal in İnce Memed ini kullandım. Daha geniş bir dinleyici kitlesine ulaşabilmek için yurtdışına gitmeyi düşünüyor musunuz? Ben üretim için Türkiye deki verinin daha heyecan verici olduğunu düşünüyorum. Yapılacak çok şey var. Dinleyici daha az belki ama son 5-10 yılda çok gelişti ve gelişmeye devam edecek. Benim için önemli olan müzikte enteresan, kültüre yenilik katan bir örnek sunmak. Ben bunu yurtdışında değil ancak burada yapabileceğimi

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ Türk pop ve rock müziğinin sevilen ismi Aydilge,mini konseri ve imza günü etkinliği ile Kahramanmaraş Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi nde hayranlarıyla buluştu.

Detaylı

*2012 Mart ayı sonunda çıkardıkları albümleri ile müzik piyasasına Zımba gibi giriş yapan grup ;

*2012 Mart ayı sonunda çıkardıkları albümleri ile müzik piyasasına Zımba gibi giriş yapan grup ; *2012 Mart ayı sonunda çıkardıkları albümleri ile müzik piyasasına Zımba gibi giriş yapan grup ; *D&R Müzik Marketlerde Türkçe Pop / Rock Single Kategorisi ; Çok satanlar Listesi : 1.hafta 3 Numara!, 2.hafta

Detaylı

İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN

İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN Bodrum un beyaz perdedeki gülen yüzü İdil Dizdar, fotoğrafçılık ve oyunculuk kariyerine bir de yönetmenlik ekledi. Bodrum un yakından tanıdığı oyuncu, yönetmen ve fotoğraf

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO: A2 DÜZEYİ ADI SOYADI: PASAPORT NO: NOT OKUMA 1 KARADENİZ TURU Metin Bey: Merhaba! Görevli: Merhaba efendim, buyurun! Nasıl yardımcı.(1)? Metin Bey: Ben bu yaz ailem ile bir tura çıkmak istiyorum. Bana

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

Benim en büyük şansım Adnan Turani gibi hem iyi bir sanatçı hem de iyi bir eğitimci atölye hocamın olmasıydı.

Benim en büyük şansım Adnan Turani gibi hem iyi bir sanatçı hem de iyi bir eğitimci atölye hocamın olmasıydı. Mehmet Güler Türkiye de yetişen resim sanatının önemli isimlerinden Mehmet Güler ile Malatya dan Almanya ya uzanan yolculuğunu, resim kariyerinde rol oynayan isimleri, Almanya yı tercih etmesinde etkili

Detaylı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin

Detaylı

1) Mustafa Kemal Atatürk ve Latife Hanım ın Vals Dansı ile Festival Açılışı (Özel makyaj, kostüm, görsel efekt kurgusu ile) 2) Dans Yarışmaları *NTV

1) Mustafa Kemal Atatürk ve Latife Hanım ın Vals Dansı ile Festival Açılışı (Özel makyaj, kostüm, görsel efekt kurgusu ile) 2) Dans Yarışmaları *NTV 1) Mustafa Kemal Atatürk ve Latife Hanım ın Vals Dansı ile Festival Açılışı (Özel makyaj, kostüm, görsel efekt kurgusu ile) 2) Dans Yarışmaları *NTV Spor Canlı Yayını İle (90 Dakika) Türkiye Dans Sporları

Detaylı

FESTİVAL HAKKINDA. Magical Fest Türkiye'de en çok biletli seyircinin ağırlayacağı bir festival olacak.

FESTİVAL HAKKINDA. Magical Fest Türkiye'de en çok biletli seyircinin ağırlayacağı bir festival olacak. İÇİNDEKİLER Festival Hakkında... 3 Festival Programı... 4 Line Up (1.Gün)... 5 Line Up (2. Gün)... 6 Festival'in Tanıtımı... 7 Rakamlarla MagicalFest... 8 Festival Alanı... 9 Festivalin Mobil Uygulaması...

Detaylı

Gümüşlük Klasik Müzik Festivali Antik Tiyatro da başladı

Gümüşlük Klasik Müzik Festivali Antik Tiyatro da başladı Gümüşlük Klasik Müzik Festivali Antik Tiyatro da başladı 12. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, Bodrum Antik Tiyatro da sanatseverlerle buluştu. 12 yıldır Bodrum un Gümüşlük beldesinde gerçekleştirilen

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

Seyfi Teoman Kısa film çekmeyi düşünmüyorum, çünkü maliyeti çok yüksek, geri dönüşü yok.

Seyfi Teoman Kısa film çekmeyi düşünmüyorum, çünkü maliyeti çok yüksek, geri dönüşü yok. eyfi Teoman Kısa film çekmeyi düşünmüyorum, çünkü maliyeti çok yüksek, geri dönüşü yok. 14 Ekim 2004 de yönetmen eyfi Teoman ile Yamaç Okur un moderatörlüğünde bir söyleşi gerçekleştirildi. Teoman ın ilk

Detaylı

BURAY DAN 2 İNCİ ALBÜM MÜJDESİ

BURAY DAN 2 İNCİ ALBÜM MÜJDESİ BURAY DAN 2 İNCİ ALBÜM MÜJDESİ Türk pop müziğinin başarılı ismi Buray, Kahramanmaraş Piazza AVM de sevenleriyle buluştu. Düzenlenen mini konser ve imza günü etkinliğinin ardından gazetecilerin sorularını

Detaylı

Jamie Foxx J

Jamie Foxx J Jamie Foxx J - - - - - - - - - - - - - 62 Corinne Foxx 63 Biz müzik ve sinemayı bir araya getiren bir aileyiz. Babam hem eğitimli bir müzisyen hem de bir oyuncu. Gerçekten çok şanslıyım! Corinne Foxx Jamie

Detaylı

Kasım/Aralık fındığın başkenti. kirazın anavatanı

Kasım/Aralık fındığın başkenti. kirazın anavatanı Kasım/Aralık 2015 28 fındığın başkenti kirazın anavatanı BAŞARI ÖYKÜSÜ 54 www.doka.org.tr Dünyanın en büyük uzay araştırma merkezi olan NASA'da astrofizikçi olarak çalışan Ordulu Umut Yıldız, geleceğin

Detaylı

2016'nın ilk 5 ayını geride bırakıyoruz. Grup Göktürkler için bu dönem nasıl geçti?

2016'nın ilk 5 ayını geride bırakıyoruz. Grup Göktürkler için bu dönem nasıl geçti? Türkülere yeniden hayat veren, kitlelerin özgün müziğe bakış açısını değiştirecek çalışmalara imza atan Grup Göktürkler, başarı basamaklarını tırmanmaya devam ediyor. Grup Göktürkler'in üyeleri Alperen

Detaylı

Vizyon Tarihi: 12 Temmuz 2013 Yönetmen: Shawn Levy Oyuncular: Vince Vaughn, Owen Wilson, Rose Byrne, Max Minghella, Will Ferrel Yapımcı: Shawn Levy,

Vizyon Tarihi: 12 Temmuz 2013 Yönetmen: Shawn Levy Oyuncular: Vince Vaughn, Owen Wilson, Rose Byrne, Max Minghella, Will Ferrel Yapımcı: Shawn Levy, Billy (Vince Vaughn) ve Nick (Owen Wilson) dijital dünyaya yeni adım atan iki eski kafalı satışçıdır. Senelerdir emek verdikleri şirketin artık teknoloji karşısında ayakta duramaması nedeniyle kapatılması,

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΑΝΩΤΕΡΗΣ ΚΑΙ ΑΝΩΤΑΤΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΥΠΗΡΕΣΙΑ ΕΞΕΤΑΣΕΩΝ ΠΑΓΚΥΠΡΙΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ 2013

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΑΝΩΤΕΡΗΣ ΚΑΙ ΑΝΩΤΑΤΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΥΠΗΡΕΣΙΑ ΕΞΕΤΑΣΕΩΝ ΠΑΓΚΥΠΡΙΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ 2013 ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΑΝΩΤΕΡΗΣ ΚΑΙ ΑΝΩΤΑΤΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΥΠΗΡΕΣΙΑ ΕΞΕΤΑΣΕΩΝ ΠΑΓΚΥΠΡΙΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ 2013 ΜΑΘΗΜΑ: ΤΟΥΡΚΙΚΑ ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 10 Ιουνίου 2013 ΩΡΑ: 11.00 14.15 ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

Camel ve Progresif rock üzerine

Camel ve Progresif rock üzerine Camel ve Progresif rock üzerine Öncelikle şunu söylemeliyim ki tüm tavsiyelerin aksine bir müzik grubuyla ilgili blog yazısı yazma fikri bana çok çekici geliyor; özellikle bu müzik grubu gelmiş geçmiş

Detaylı

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi 66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi 2019 yılında kendimize daha fazla zaman ayırmak istiyoruz. Fotoğrafla olan iletişimimizi artırmak istiyoruz. Fotoğrafın bir sanat

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Yrd. Doç. Server ACİM İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi. Bir Besteci'nin Gözünden Özgür Yazılım ve Özgür Yaşam

Yrd. Doç. Server ACİM İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi. Bir Besteci'nin Gözünden Özgür Yazılım ve Özgür Yaşam Yrd. Doç. Server ACİM İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Bir Besteci'nin Gözünden Özgür Yazılım ve Özgür Yaşam NOTA YAZISI Müziğin Kodları Kendine özgü bir kod sistemi olan, her işaretin bir anlamı

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Halk arasında "Ufak atta civcivler yesin" diye bir deyim var. İşte bu söz aşağıdaki röportaja cuk oturmuş.

Halk arasında Ufak atta civcivler yesin diye bir deyim var. İşte bu söz aşağıdaki röportaja cuk oturmuş. Halk arasında "Ufak atta civcivler yesin" diye bir deyim var. İşte bu söz aşağıdaki röportaja cuk oturmuş. UĞUR YILDIRAN arkadaşımızın röportajını okuyunca aklıma nedense direkt bu söz geldi. Şimdi kendi

Detaylı

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü On5yirmi5.com KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü Kaç gündür bir 'vitamin' sorusudur gidiyor. İşte geçtiğimiz günlerde yapılan KPSS sorularında yer alan 'vitamin' sorusu ve çözümü... Yayın

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar

Detaylı

ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ BENİM GELECEĞİM OLDU. Sayın Yurduseven öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ BENİM GELECEĞİM OLDU. Sayın Yurduseven öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Çankaya Üniversitesi Bilgi İşlem Departmanı nda çalışan ve 2007 Bilgisayar Mühendisliği Bölümümüzden mezun olan Hakan Yurduseven ile bilgilendirici bir söyleşi gerçekleştirdik. ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ BENİM

Detaylı

2. En başarılı olduğunuzu düşündüğünüz dersler hangileri? 3. En başarısız olduğunuzu düşündüğünüz dersler hangileri?...

2. En başarılı olduğunuzu düşündüğünüz dersler hangileri? 3. En başarısız olduğunuzu düşündüğünüz dersler hangileri?... ANKET-1 (LİSE) Türk İşaret Dilinde izlemek için tıklayınız. Ad Soyad:. Okul -Sınıfı:. 1. Okul başarınızı nasıl yorumluyorsunuz? Kötü Orta İyi Çok iyi 2. En başarılı olduğunuzu düşündüğünüz dersler hangileri?

Detaylı

KIRILL ISTOMIN in. renkli dünyası ve DEKO TASARIM

KIRILL ISTOMIN in. renkli dünyası ve DEKO TASARIM DEKO TASARIM Senem ÖZTÜRK / senem.ozturk@alem.com.tr Biliyorum ki dekoratör sözcüğü bugün pek de popüler değil, hatta modası geçmiş bir ifade fakat yine de kendimi dekoratör olarak tanımlamak bana daha

Detaylı

Conceptos aprendidos a través de experimentos con la creación de contenido de realidad virtual

Conceptos aprendidos a través de experimentos con la creación de contenido de realidad virtual Conceptos aprendidos a través de experimentos con la creación de contenido de realidad virtual Yayınlanma tarihi: Nisan 2017 Konular Video, Reklam, Mobil Sanal Gerçeklik (VR) hikâye anlatma konusunda sınırsız

Detaylı

Blogger bunu uyguluyor!

Blogger bunu uyguluyor! Giriş Merhaba backlinkagi.com projemizin ilk adımını atmış bulunmaktasınız. Aramıza hoş geldiniz diyorum. Öncelikle sizlere bu projenin nasıl geliştiğini ve neye dayanarak oluşturulduğunu anlatacağım.

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Haziran 2010 SOSYAL MEDYA ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Proje Koordinatörleri: İndeks Araştırma Ekibi Simge Şahin, İstanbul Bilgi Üniversitesi Giriş:

Detaylı

KİŞİSEL "GÜÇ KİTABINIZ" Güçlenin!

KİŞİSEL GÜÇ KİTABINIZ Güçlenin! KİŞİSEL "GÜÇ KİTABINIZ" Güçlenin! Hangi alanlarda başarılıyım? Ne yapacağım? Okul hayatınız bittiğinde, önünüze gerçekleştirebileceğiniz çok sayıda fırsat çıkar. Kendi iş yerlerini açan insanların ne tür

Detaylı

2- Takside. Türk kadınla Alman kadın aynı yerden taksiye bindiler aynı mesafeyi gidip aynı yerde indiler.

2- Takside. Türk kadınla Alman kadın aynı yerden taksiye bindiler aynı mesafeyi gidip aynı yerde indiler. Alman televizyon kanalı RTL de pazartesi akşamı yayınlanan Ekstra Magazin (Extra-Das RTL-Magazin) adlı program, bir Türk ve bir Alman kadını Türkiye ye tatile gönderdi ve yaşadıklarını başından sonuna

Detaylı

Kıbrıs'ta öğrenci olmak

Kıbrıs'ta öğrenci olmak On5yirmi5.com Kıbrıs'ta öğrenci olmak Kıbrıs'ı tercih etmek isteyenler, bu haberimizi okumadan tercih formlarını doldurmayın! Yayın Tarihi : 2 Ağustos 2012 Perşembe (oluşturma : 4/13/2019) Zuhal Erkek'in

Detaylı

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: 1. Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? (Hangi saatlerde) 2. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? 3. Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını

Detaylı

AlkislarlaYasiyorum.com. Medya Kiti

AlkislarlaYasiyorum.com. Medya Kiti AlkislarlaYasiyorum.com Medya Kiti MYK MEDYA HAKKINDA Televidyon.com adresinde şu ana kadar 9 kategorideki 27 programda 2000'in üstünde yapımın hazırlanması, çekimi, montajı, yayını ve yönetimini gerçekleştirdik.

Detaylı

Fotoğraf Sevdalısı Bir Doktor:

Fotoğraf Sevdalısı Bir Doktor: Kültür ve Sanat Fotoğraf Sevdalısı Bir Doktor: NESRİN AKÇA AKOĞUL Nesrin Akça Akoğul Eyüp Devlet Hastanesinde. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak görev yapan Nesrin Akça Akoğul. 1992 yılında fotoğraf

Detaylı

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014 Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye ile Kürdistan arasındaki ekonomik ilişkiler son yılların en önemli rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bugünlerde petrol anlaşmaları ön plana

Detaylı

Turkish Jazz Week #5 Edition 2016 Official Concert Program

Turkish Jazz Week #5 Edition 2016 Official Concert Program - 12 Nisan 2016: Mercan Dede, Kırmızı Salon, Priştine - 14 Nisan 2016: Aydin Esen Trio, Kırmızı Salon, Priştine - 13 Nisan 2016: Eren Coşkuner Quarted, "Prenk Jakova" Music School, Yakova - 15 Nisan 2016:

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Simla nın seçimi ürünleri

Simla nın seçimi ürünleri TASARIM ve ALIŞVERİŞ Simla nın seçimi ürünleri MUTLU ŞEHİR ANNELERİNDEN Simla nın seçimi ürünleri Üsküdar markası şehirden olduğu kadar genç tasarımcıların vizyonlarından da ilham almayı seviyor. Yetenekleriyle

Detaylı

A NEW LIFE STYLE IN THE WORLD NEW S 15

A NEW LIFE STYLE IN THE WORLD NEW S 15 A NEW LIFE STYLE IN THE WORLD NEW S 15 index Mira Avangarde Trend Combo Angel 4-7 8-13 14-19 20-27 28-35 Nazar Eslem Ottoman 36-41 42-47 48-53 Chester Dilara Lady 54-61 62-67 68-73 4 5 Hayal kurmak önemlidir.

Detaylı

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an Ece Şenses 21001982 ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an oldu mu hiç? Louvre müzesi benim için tam olarak böyle oldu. Sadece benim

Detaylı

İzmirli girişimcinin hazin öyküsü!

İzmirli girişimcinin hazin öyküsü! İzmirli girişimcinin hazin öyküsü! İBRAHİM Erkarakaş isimli İzmir li bir genç 8 ay önce nitelikli kahveyi sokağa taşıma hayali ile yola çıkmış ve yenilikçi fikrini seyyar kahve aracıyla hayata geçirmek

Detaylı

Kobe: Beşiktaş ile Görüştüm

Kobe: Beşiktaş ile Görüştüm On5yirmi5.com Kobe: Beşiktaş ile Görüştüm Amerikalı NBA yıldızı Kobe Bryant, koşullar uygun olduğu takdirde Türkiye'de ya da başka bir ülkede oynayabileceğini belirtti. Yayın Tarihi : 1 Ağustos 2011 Pazartesi

Detaylı

Belmin Söylemez: Bütün mesele, bir şeyi anlatmaya çalışmak ve farklı yöntemler denemek

Belmin Söylemez: Bütün mesele, bir şeyi anlatmaya çalışmak ve farklı yöntemler denemek Belmin Söylemez: Bütün mesele, bir şeyi anlatmaya çalışmak ve farklı yöntemler denemek 2002 yılında da filmleriyle Film Merkezi ne konuk olan yönetmen Belmin Söylemez, 14 Aralık 2005 tarihinde Hayatımın

Detaylı

SİNOPSİS. Fragmanın Youtube Fragmanı: Fragmanın İndirme Linki:

SİNOPSİS. Fragmanın Youtube Fragmanı:   Fragmanın İndirme Linki: SİNOPSİS Çin in güneyindeki küçük bir kasabada sağanak bir yağış beklenmektedir Nişanlısının başarısız geçen estetik ameliyatını telafi etmek için para bulmaya çalışan Xiao Zhang, patronundan bir milyon

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

Necdet Yaşar 1953 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdi.

Necdet Yaşar 1953 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdi. Necdet Yaşar Müzik Yaşamı Necdet Yaşar 1953 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdi. Müziğe bağlama çalarak başladı. Mesut Cemil'in tambur çalışını dinledikten sonra, 20 yaşında tanbura

Detaylı

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 2 YAŞ MİNİK ARILAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 2 YAŞ MİNİK ARILAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 2 YAŞ MİNİK ARILAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI DİL BECERİLERİM VE BEN Hikâye / Öykü / Masal: Paylaşalım bunları adlı hikâyemizi biz hazırladık. Tekerlemeler:

Detaylı

zaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,

Detaylı

Bu şartnameyi senin için hazırladık. Gelecek seninle başlıyor sözünü laf olsun diye demiyoruz. Sürdürülebilir bir geleceğin ancak ardımızdan gelen

Bu şartnameyi senin için hazırladık. Gelecek seninle başlıyor sözünü laf olsun diye demiyoruz. Sürdürülebilir bir geleceğin ancak ardımızdan gelen Bu şartnameyi senin için hazırladık. Gelecek seninle başlıyor sözünü laf olsun diye demiyoruz. Sürdürülebilir bir geleceğin ancak ardımızdan gelen nesillerle birlikte yaratılabileceğine yürekten inanıyoruz.

Detaylı

16 Aralık 2015 Çarşamba Borusan Müzik Evi BATI YAKASININ HİKÂYESİ KERESTENİN SESİ

16 Aralık 2015 Çarşamba Borusan Müzik Evi BATI YAKASININ HİKÂYESİ KERESTENİN SESİ 16 Aralık 2015 Çarşamba Borusan Müzik Evi 20.00 2015 2016 BATI YAKASININ HİKÂYESİ KERESTENİN SESİ BATI YAKASININ HİKÂYESİ KERESTENİN SESİ BATI YAKASININ HİKÂYESİ: KERESTENİN SESİ sa.ne.na PROGRAM MICHAEL

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl ÖZGEÇMİŞ Adı - Soyadı: Kutup Ata Tuncer Doğum Tarihi: 22/02/1980 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Sanatta Yeterlik/Doktora Türk Müziği Haliç Üniversitesi Tez Aşaması Yüksek Lisans Eğitim

Detaylı

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ PDR ÖĞRENCİSİ AHMET İSA SOYLAMIŞ RECEP YAZICIOĞLU BENİM İÇİN ÖRNEK ŞAHSİYETTİR

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ PDR ÖĞRENCİSİ AHMET İSA SOYLAMIŞ RECEP YAZICIOĞLU BENİM İÇİN ÖRNEK ŞAHSİYETTİR GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ PDR ÖĞRENCİSİ AHMET İSA SOYLAMIŞ RECEP YAZICIOĞLU BENİM İÇİN ÖRNEK ŞAHSİYETTİR.YAPTIĞIN İŞİ ADAM GİBİ YAPMAYI VE GELİŞİMİN ÖNEMİNİ ONUN HAYATINDA ÖĞRENDİM SORU-Bize kısaca kendinizi

Detaylı

Samsun Çocuk Hizmetleri İ l Koordinasyon Sekretarya Birimi

Samsun Çocuk Hizmetleri İ l Koordinasyon Sekretarya Birimi Samsun Çocuk Hizmetleri İ l Koordinasyon Sekretarya Birimi Veri Giriş Sistemi Klavuzu Amaç Veri Giriş Sistemi, koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının takibinde ve uygulamasında ilgili kurumları daha

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

"Gerçek tasarımcı elinde firca ile doğar" iç mimar Anna Malyakina'yı tam anlamıyla tanımlayan bir ifade. Anna çizim yapmaya konuşmayı öğrenmeden

Gerçek tasarımcı elinde firca ile doğar iç mimar Anna Malyakina'yı tam anlamıyla tanımlayan bir ifade. Anna çizim yapmaya konuşmayı öğrenmeden O O LY F RT L Kİ Ş E İS PO "Gerçek tasarımcı elinde firca ile doğar" iç mimar Anna Malyakina'yı tam anlamıyla tanımlayan bir ifade. Anna çizim yapmaya konuşmayı öğrenmeden başlamıştır. Çocukluk döneminde,

Detaylı

ĠSVĠÇRE DE DĠL EĞĠTĠMĠ

ĠSVĠÇRE DE DĠL EĞĠTĠMĠ ĠSVĠÇRE DE DĠL EĞĠTĠMĠ ALMANCA VE FRANSIZCA DĠL KURSLARI Avrupa'nın bir çok farklı dil konuşulan ülkesi Ġsviçre'de Almanca veya Fransızca dillerinden bir tanesini öğrenmeniz mümkündür. Kış sporlarının

Detaylı

Sevgi Başman. Resimleyen: Sevgi İçigen

Sevgi Başman. Resimleyen: Sevgi İçigen SEVGİ BAŞMAN: 1986 da Tokat ta doğdu. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünü bitirdi ve ardından İngiltere ye yerleşip üç yıl öğretmenlik yaptı. 2012 yılında Keele Üniversitesi

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

TANDEM - KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİM PROGRAMI TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ 2015-2016

TANDEM - KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİM PROGRAMI TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ 2015-2016 TANDEM - KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİM PROGRAMI TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ 2015-2016 SIK SORULAN SORULAR 1. TANDEM: Kültür Yöneticileri Değişimi Nedir? TANDEM Kültür Yöneticileri Değişimi Türkiye-Avrupa Birliği

Detaylı

İÇİNDEKİLER 00. ISINMA. Çorba Yapmaya Benzer 01. BOZ 02. BAK. 9 Sevgili Okur. 10 Sevdiğiniz Yaşamı Tasarlayın Hakkında. 16 Bu Kitap Neyin Nesidir?

İÇİNDEKİLER 00. ISINMA. Çorba Yapmaya Benzer 01. BOZ 02. BAK. 9 Sevgili Okur. 10 Sevdiğiniz Yaşamı Tasarlayın Hakkında. 16 Bu Kitap Neyin Nesidir? İÇİNDEKİLER 9 Sevgili Okur 10 Sevdiğiniz Yaşamı Tasarlayın Hakkında 16 Bu Kitap Neyin Nesidir? 18 Bu Kitap Nasıl Kullanılır? 20 Neden Tasarım? 22 Tasarımcı Gibi Düşünmek 24 Benim Sürecim 26 Ürün Tasarımı

Detaylı

GENÇ YETENEKLERİN KEŞFEDİLMESİ

GENÇ YETENEKLERİN KEŞFEDİLMESİ GENÇ YETENEKLERİN KEŞFEDİLMESİ YETENEK(KABİLİYET) NEDİR? 1.Bir kimsenin bir şeyi anlama ya da yapabilme niteliği, dışarıdan gelen etkiyi alabilme gücü. 2. Bir duruma uyma konusunda organizmada bulunan

Detaylı

1. Lütfen Araştırın!

1. Lütfen Araştırın! GENEL BİLGİLER Bu dokümantasyonu meydana getirmekteki temel amacımız, belirsizlikleri asgari düzeye indirgemek ve bazı konularda düşünmenizi sağlamaktır. Birçoğunuzun ilk defa duyduğu bu hizmetlerle ilgili

Detaylı

Koçluk Sürecini Amaçlara ve Sonuçlara Göre Yönetir. R. ŞAFAK KEKLİK

Koçluk Sürecini Amaçlara ve Sonuçlara Göre Yönetir. R. ŞAFAK KEKLİK L o g o Koçluk Sürecini Amaçlara ve Sonuçlara Göre Yönetir. R. ŞAFAK KEKLİK Değişim İhtiyacını Ortaya Çıkarma Farkındalık Karar Problem Çözümü Eylem Destek ve Güçlendirme 2 Farkındalık: Bu aşamada merakı

Detaylı

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ 9.11.2017 Sayın Bakanım, STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 1 İş Dünyamızın Değerli Temsilcileri, Kıymetli Basın Mensupları, Global

Detaylı

Festivalin Tarihçesi

Festivalin Tarihçesi Festivalin Tarihçesi Uluslararası İzmir Film Festivali ilk kez 1990 yılında düzenlenmeye başladı. 11 kez düzenlenen Festivale 2000 yılında ara verildi. İzmir Film Festivali, 11 yıl boyunca dünyadan ve

Detaylı

VEGA OKULLARI 2. SINIF SANAT SORGULAMA BÜLTENİ DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA

VEGA OKULLARI 2. SINIF SANAT SORGULAMA BÜLTENİ DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA VEGA OKULLARI 2. SINIF SANAT SORGULAMA BÜLTENİ DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA KENDİMİZİ İFADE ETME BİÇİMİMİZ: Düşünceleri duyguları, doğayı, kültürü, inançları, değerleri keşfetme ve ifade etme yollarını sorgulama,

Detaylı

BİR ACAYİP SOYGUN ADANA İŞİ. - Basın Toplantısı Haber Küpürleri. - 12.Ocak 2015 Adana Hilton Otel

BİR ACAYİP SOYGUN ADANA İŞİ. - Basın Toplantısı Haber Küpürleri. - 12.Ocak 2015 Adana Hilton Otel BİR ACAYİP SOYGUN ADANA İŞİ - Basın Toplantısı Haber Küpürleri - 12.Ocak 2015 Adana Hilton Otel 13.01.2015 Salı Adana İşi nde acayip soygun Bir Acayip Soygun Adana İşi adlı uzun metraj filmin çekimleri

Detaylı

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler. Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.de www.wahreliebewartet.de Avrupa ülkelerindeki gençlik denilince

Detaylı

Bir dil bir insan. Daha Fazla Kişiyle Bağlantıya Geçin

Bir dil bir insan. Daha Fazla Kişiyle Bağlantıya Geçin Bir dil bir insan. Muhtemelen bu atasözünü daha önceden duydunuz. Anladığım kadarıyla bu yabancı bir dili öğrenmenin sizi iki kat daha değerli kılacağı anlamına geliyor. Peki gerçekten NEDEN ikinci bir

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

SEDA ÜREN KURUMSAL

SEDA ÜREN KURUMSAL SEDA ÜREN 2 0 1 9 KURUMSAL ORGANIZASYON SEDA ÜREN KURUMSAL Kurumsal çalışmalar şüphesiz deneyim ve kalite ister... Yılların deneyimi, her daim güncellenen repertuvarı ve nefes kesen sahne performansıyla

Detaylı

Şimdi yukarıdaki karikatürden yola çıkarak küçük bir öykü yazın. Hayal gücünüzün derinliklerine inmeye hazır mısınız? Yalnız bazı kurallarımız var!

Şimdi yukarıdaki karikatürden yola çıkarak küçük bir öykü yazın. Hayal gücünüzün derinliklerine inmeye hazır mısınız? Yalnız bazı kurallarımız var! Aşağıdaki karikatürde bir aile tablosu yansıtılmaktadır. Karikatürü iyice inceleyin. Söz konusu durumu sınıfta canlandıracaksınız. Bunun için bir anne, bir baba ve bir çocuğa ihtiyaç var. Gönüllü olan

Detaylı

ANAVARZA BAL ÇOCUK TİYATROSU

ANAVARZA BAL ÇOCUK TİYATROSU ANAVARZA BAL ÇOCUK TİYATROSU BASIN DAVETİ ÖRNEĞİ 2 3 ANAVARZA BAL HAKKINDA 1979 yılında Süleyman Sezen'in kurduğu Sezen Gıda Ltd. Sti., 1995 yılında Anavarza Bal markasıyla bal sektörüne giriş yaptı. Adana'nın

Detaylı

SOSYALLEŞEBİLEN ÖĞRENCİNİN İLETİŞİMİ DE GÜÇLÜ OLUYOR

SOSYALLEŞEBİLEN ÖĞRENCİNİN İLETİŞİMİ DE GÜÇLÜ OLUYOR 2007 yılında Çankaya Üniversitesi İşletme Bölümü nden birincilikle mezun olan, ayrıca Uluslararası Ticaret Bölümümüzde çift ana dal yapan, 2010 yılında da İşletme Yönetimi Yüksek Lisans Programı ndan mezun

Detaylı

Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti

Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti SİNOPSİS Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Orhan Pamuk, 2012 de İstanbul da, 2008 yılında yayınladığı Masumiyet Müzesi romanı ile aynı adı taşıyan bir müze açar. Müzenin içindeki eşyalar, romana konu olan ve

Detaylı

TENORS MÜZİK SHOW. Tenors Müzik Show (Flash Mob)

TENORS MÜZİK SHOW. Tenors Müzik Show (Flash Mob) TENORS MÜZİK SHOW Tenors Müzik Show (Flash Mob) Yaşamın hızlı temposu içinde çalışmak kadar artık eğlenmekte hızlı olmak zorunda. Eski tarihlerde müzik dinlemek için aylar öncesinde bilet alınır ve bir

Detaylı

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (18 Ocak-11 Mart 2016 )

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (18 Ocak-11 Mart 2016 ) 2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (18 Ocak-11 Mart 2016 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN 21400752 MAKİNENİN ARKASI Fotoğraf uzun süre düşünülerek başlanılan bir uğraş değil. Aslında nasıl başladığımı pek hatırlamıyorum, sanırım belli bir noktadan sonra etrafa

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

KASIM AYI VELİ BÜLTENİ

KASIM AYI VELİ BÜLTENİ 2010-2011 KASIM AYI VELİ BÜLTENİ Sevgili ATAM; Minik kalplerimizde çoşku, Gözlerimizde ışıltı, dilimizde verilen içten bir söz; GELECEK BANA EMANET, ATAM SEN RAHAT UYU!... Ekim Ayı nı geride bıraktık.

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, bakım ve rehabilitasyon çalışmaları tamamlanarak dünya standartlarında bir tesis haline getirilen Bodrum Belediyesi

Detaylı

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 3 YAŞ DENİZYILDIZLARI SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 3 YAŞ DENİZYILDIZLARI SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 3 YAŞ DENİZYILDIZLARI SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI DİL BECERİLERİM VE BEN Hikâye / Öykü / Masal: Yardımlaşalım adlı hikayemizi biz hazırladık. Tekerlemeler:

Detaylı

7. VE SPONSORLUK DOSYASI.

7. VE SPONSORLUK DOSYASI. 7. VE SPONSORLUK DOSYASI www.miceodulleri.com NEDİR ACE of M.I.C.E. Awards Etkinlik ve Toplantı Sektörü Ödülleri; kongre, toplantı ve etkinlik faaliyetlerinin sürdürülebilir büyümesine yön vermeyi, sektörde

Detaylı

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 4 YAŞ GÖKKUŞAĞI SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI. Tekerlemeler: Kartal ve tırtıl tekerlemelerini öğreniyorum.

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 4 YAŞ GÖKKUŞAĞI SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI. Tekerlemeler: Kartal ve tırtıl tekerlemelerini öğreniyorum. FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 4 YAŞ GÖKKUŞAĞI SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI DİL BECERİLERİM VE BEN Hikâye / Öykü / Masal Tekerlemeler: Kartal ve tırtıl tekerlemelerini öğreniyorum. Bilmeceler:

Detaylı

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE Portal Adres AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE : www.gorelesol.com İçeriği : Gündem Tarih : 06.10.2014 : http://www.gorelesol.com/haber/haber_detay.asp?haberid=19336 1/3 AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE 2/3 AHMET ÖNERBAY

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz.

Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz. Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz. Beyazız. Bir rengin tarafı değiliz. Elimizden geldiğince iyilik

Detaylı