YÖNETİM KURULU

Transkript

1 TMMOB MİMARLAR ODASI KOCAELİ ŞUBESİ 4. DÖNEM GENEL KURUL GÜNDEM BİRİNCİ GÜN 1.Açılış 2.Başkanlık divanı seçimi ve saygı duruşu, 3.Konuk konuşmacıların dinlenmesi, 4.Şube Yönetim Kurulu Çalışma raporunun incelenmesi ve hakkında karar alınması, 5.Şube Yönetim Kurulu Mali raporun okunarak görüşülmesi, 6.Şube Yönetim Kurulunun ibrası, 7.Yeni yıl çalışmaları için ilkelerin saptanması, 8.Merkez Yönetim Kurulunun, Genel Kuruluna götürülmek üzere Şube önerilerin saptanması, 8.Dilek ve temenniler 9.Adayların belirlenmesi ve kapanış İKİNCİ GÜN Seçimler GENEL KURUL GÜNÜ VE YERİ Çoğunluk aranan Genel Kurul ve seçim Tarih : OCAK 2008 Cumartesi/Pazar Saat :10.00 Yer : Ankara cd. Ömerağa mh. Naci Girginsoy sk. TMMOB Binası No.15 Kat.2 Çoğunluk aranmadan yapılacak Genel Kurul ve Seçim 1.GÜN GENEL KURUL Tarih : 23 OCAK 2008 Cumartesi Saat : Yer : KYÖD sosyal Tesisleri 2.GÜN SEÇİM Tarih : 24 OCAK 2008 Pazar Saat : Yer : KYÖD sosyal Tesisleri Yeni Yönetim kurluna Başarılar Dileriz YÖNETİM KURULU Başkan Yalçın ERGEN Başkan Yrd. Tevfik İLTER Sekreter Turgay MUTİ Sayman İrfan YILDIZ Üye Hakan ÖZKUM Üye Gökay SAVAŞ Üye Yeşim ÖZGEN (2007) -Sadiye DİŞBUDAK (2008) 1

2 YEDEK ÜYELER Sadiye DİŞBUDAK FULYA EBRU ÖNDER FATİH KÜRŞAT DEMİR FATİH HAYRİ BOZKURT SORUŞTURMA VE UZLAŞTIRMA KURULU İMRAN TÜRKEŞ FAİZE KARAKUŞ İBRAHİM YILMAZ OĞUZHAN DİŞBUDAK NİLGÜN AKCAN DENETLEME KURUL ÜYELERİ ASİL ÜYELER RAHİME YİŞ İSMAİL SAĞIROĞLU VEDAT DENİZOĞLU GENEL KURUL DELEGE LİSTESİ ATALAY ÖZTUNÇ ELİF YEŞİM ÖZGEN EROL BAYINDIR HAKAN YALÇIN İRFAN YILDIZ İSMAİLSAĞIROĞLU MEHMET BEŞBIÇAK MUSTAFA SERDAROĞLU MÜFİT KARAKUŞ NİLGÜN AKCAN OKAN BONERİ ORHAN KADIOĞLU SALİH IŞIK

3 İÇİNDEKİLER DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI 2. SUNUŞ 3. TMMOB MİMARLAR ODASI 3. DÖNEM KOCAELİ ŞUBE FAALİYETLERİ 3.1. MİMARLIK HAFTASI ETKİNLİKLERİ MİMARLIK HAFTASI MİMARLIK HAFTASI 3.2. ATÖLYE ÇALIŞMALARI KENT KİMLİĞİ ATÖLYE ÇALIŞMASI AFET SONRASI BARINMA ATÖLYE ÇALIŞMASI 3.3. KENT ETKİNLİK KATILIMLARI- ÇALIŞTAYLAR-SEMPOZYUMLAR-PANELLER I.ULUSLARARASI KOCAELİ VE ÇEVRESİ KÜLTÜR SEMPOZYUMU BATI KARADENİZ DESTİNASYONU-ÇALIŞTAY İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN BUGÜNÜ VE GELECEĞİ KONULU SEKTÖR TOPLANTISI KOCAELİ ÖZELİNDE, BÜYÜKŞEHİRLERİN KENTSEL YAPILAŞMA VE ULAŞIM SORUNLARI SEMPOZYUMU ULUSLARARASI KOCAELİ DEPREM SEMPOZYUMU KOCAELİ KENT SEMPOZYUMU 3.4. MİMARLAR ODASI GENEL MERKEZİ AFET KOMİTESİ İLE ÇALIŞMALAR Ağustos.2006 AFET TOPLANTISI Ocak MİMARLAR ODASI AFET KOMİTESİ KOCAELİ TOPLANTISI TMMOB MİMARLAR ODASI AFET KOMİTESİ BASIN DUYURUSU Nisan PANEL/ATELYE Ağustos.2007-PANEL/FORUM AĞUSTOS ANMA ETKİNLİKLERİ AĞUSTOS AĞUSTOS DEPREM GÜNLÜĞÜ 4. HUKUK DANIŞMALIK HİZMETİ 5. DEPREM DAVALARI 6. SMGM EĞİTİMLERİ 7. KOCAELİ ŞUBE YAYINI-KMİM 8. WEB SAYFAMIZ 9. ŞUBE KÜTÜPHANESİ 10. KOMİTELER 11. İŞYERİ TEMSİLCİLERİ KOMİTESİ 12. ŞUBE GÖRÜŞ YAZI ÖRNEKLERİ KOCAELİ NDE GÖÇE SEBEP OLAN FAKTÖRLER VE GÖÇÜN SEBEP OLDUĞU SORUNLAR KBB İMAR YÖNETMELİĞİ İLE İLGİLİ UYGULAMADA TESPİT ETTİĞİMİZ NOKTALAR ESTETİK KURULU GENEL İLKELER TASLAĞI HK. ÖNERİLERİMİZ REKLÂM, İLAN VE TANITIM YÖNETMELİĞİ 3

4 13. KOCAELİ ŞUBE GEBZE VE SAKARYA TEMSİLCİLİK BİNALARI 14. MİMARLAR ODASI KOCAELİ ŞUBE BASIN AÇIKLAMA ÖRNEKLERİ ACISU PARKI PROJESİ DOĞAYI KORUMAK İÇİN TESCİL Mİ GEREKLİ? PLAN KARARLARIMIZ SÜREKLİ DEĞİŞMEK ZORUNDA MI? KENT BELLEĞİNİ TESCİL Mİ KORUR? 15. TMMOB İKK TEMSİLİYETİNDE YAPILAN BASIN AÇIKLAMALAR ORHAN MAHALLESİNDE YAŞANAN TARTIŞMALARA İKK DEĞERLENDİRMESİ TMMOB İL KOORDİNASYON KURULUNDAN KENTE VE İMAR KARARLARINA BAKIŞ TÜPRAŞ YANGINI İZMİT adı özelinde KENTSEL BELLEK ALİKAHYA BELEDİYESİ PLAN VE UYGULAMALARI HK. DEĞERLENDİRME RAPORU KIYILAR KAMUSAL ALANDIR KBB KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ HK. İKK DEĞERLENDİRMESİ DAN 2007 YE DEPREM SÜRECİ KÜRESEL ISINMA MESLEKİ İCRAATLAR, YASAL DÜZENLEMELER, UYGULAMALAR VE ENDİŞELER KOCAELİ NİN SU TÜKETİMİ DOĞAL TAŞ İSTİNAT DUVARI KOCAELİ ÇEKÜL VE TMMOB İKK DAN 16. TMMOB İL KOORDİNASYON KURULU BİRLİKTELİĞİNDE YAPILAN FAALİYETLER KENTSEL DÖNÜŞÜM GENEL BİLGİLENDİRME KONFERANSI KOCAELİ KENT SEMPOZYUMU 17. BASINDA KOCAELİ ŞUBE KOCAELİ ŞUBE BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 4

5 DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI Bu dönemki çalışma programı hedeflerimiz, Kocaeli Şube 3. Olağan Genel Kurulunda alınan kararlar doğrultusunda, belirlenmiştir. Komiteler ve Çalışma Grupları: 3. dönemine başlayan şubemizde hala aktif olamayan komitelerin ve çalışma gruplarının oluşturularak odamızın mesleğimiz adına daha aktif hale gelmesi öncelikli hedefimizdir. Geçen Dönemde Başlanmış Olan Çalışmalar: Özellikle mesleki uygulama konusunda yaşanan sıkıntıların yerelde tespiti ve genele iletilmesi, çözüm arayışları ile daha kaliteli mimarlık hizmetlerinin üretilmesi ve mesleki saygınlığın, kazanımların artması tüm üyelerimizin dileğidir. Bu nedenle Mesleki Uygulama ve Denetim komitesi oluşturulmuştur. Gerek dergi ve gerekse sonrasında olabilecek diğer mesleki yayınlara ve basında yayınlanabilecek konularımızda destek olmak ve çalışmak üzere Basın Yayın Komitesini oluşturmuş bulunmaktayız. Geçen yıl başlattığımız ve ajans ile olan problemlerden dolayı 2 sayı yayınlayabildiğimiz Mimarizm dergisini bu yıl yeniden aktif hale getirdik ve yeni bir ajans ile çalışmaya başladık. Amacımız; mimarlığı tanıtmak, mimari eserleri ortaya koymak, kente katkı verecek mesleki konuları-örnekleri paylaşmak, kentsel güzellileri ve sorunları irdelemek, kentin tüm kesimlerinin de görüşlerinin yer alabileceği bir platform oluşturmak, sivil halkın da kentini ve kendini bulabileceği bir yayın haline getirmek. Üyelerle olan diyoloğumuzu pekiştirmek ve sosyal kültürel etkinliklerin organizasyonunu sağlamak, meslektaşlarla ve kentle bunları paylaşmak üzere Kültür Sanat Sosyal Etkinlikler Komitesi oluşturduk. Şubemizin işyeri temsilcisini belirledik ve yerelde tüm kamu çalışanlarının mesleki sorunlarına ilişkin tespitler ve çözüm önerileri yapması için (alt çalışma ekiplerini kurarak ) görevlendirdik. Şube kütüphanesinin düzenlenmesi için öğrencilerden oluşan bir çalışma grubu kuruldu. Öncelikli olarak oluşan bu komiteler toplantılar yapmak suretiyle, ana hedefler doğrultusunda çalışma akslarını belirleyecektir. Deprem sonrasında yoğun bir şekilde yaşadığımız hukuki problemlerimizde yerelde katkı sağlamak üzere, şubemizin danışman avukatı olması talebi genel kurulumuzda da çoğunlukla istenmiş idi. Aynı zamanda, üyelerimizin mesleki olarak karşılaşabilecekleri hukuksal sorunlarda da danışmanlık yapılması ve kentsel sorunlarda da hukuki destek alınabilmesi için Hukuk Danışmanı olarak bir avukat ile anlaşma yapıldı. Bugüne kadar karşılaşılan ve halihazırdaki sorunlar kendisine aktarıldı, merkez yönetimimizin ve bazı şubelerimizin de avukatları olduğu konusunda bilgilendirildi. Kentimizde ilk olarak 2006 Nisan ayında yapılan Uluslar arası Kocaeli Kültür Sempozyumu için odamız ve KOÜ mimarlık bölümü geçmişten günümüze kentimizin mimari gelişimini kent ve yapı ölçeğinde gelişimini, mimari envanterini ortaya koymak ve tüm kentli ile paylaşmak amacıyla bir çalışma programı ve sunum hazırlanmaktadır. Hedeflenen-Başlayacak Olan Çalışmalar: Meslek standartlarının geliştirilmesi amacıyla Meslek İçi Eğitim Komitesi oluşturmak için çalışmalara başlatmış bulunmaktayız. Proje, yapı, malzeme, kanun-yönetmelik gibi pek çok konuda zaman zaman şubemizde toplantılar yapılmaktadır. Ancak bu toplantıların disipline girmesi ve düzenlisürekli bir hale gelmesi yönetimimizce hedeflenmektedir. Aynı zamanda, diğer şubeler ile de 5

6 bağlantıya geçerek ortak programlar-seminerler düzenlenmesi amacıyla mesleki eğitime yönelik bir çalışma takvimi oluşturarak Eylül ayından itibaren gerçekleştirmeyi planlamaktayız. Afetle ilgili yerelde katkı verecek bir komite oluşturmayı hedeflemekteyiz. Bu komite aynı zamanda yaşanan afetle ilgili sorunlarımızın hukuki boyutlarını da araştıracak (mevcut dava örnekleri ile), merkez ve diğer şubelerdeki ilgili komiteler ile de ortak çalışma yaparak sorunları irdeleyecektir. Hızlı kentleşmenin getirdiği çarpık ve plansızlaşma karşısında odamızın kent ve çevre bağlamında duyarlılığı sürdürülecek ve geliştirilecektir. Kentimizde hızla değişen yapılı ve doğal çevreye katkı vermek amacıyla ilgili kurumlarla ilişki ve işbirliği güçlendirilecektir Haziran tarihlerinde Kocaeli Ulaşım Sempozyumu ve 2007 Mart ayında Uluslar arası Kocaeli Deprem Sempozyumu yapılacaktır. Bu sempozyumların hazırlık çalışma gruplarında şubemiz de yer almaktadır. Mimarlıkla ilgili ulusal ve uluslar arası sergilerin kentimizde yer almasının kent mimarlığına katkı vereceği kanısındayız. Hatta mimarlık haftası sürecinde Ekim ayında X.Ulusal Mimarlık Sergisi için gerekli yazışmalar yapılmış ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sanat Galerisinde sergilenmesi kesinleşmiştir. Bu ve benzeri görsel etkinliklerin devamlılığının sağlanması hedeflenmektedir. Üyelerimizin odamızdan beklentileri ile ilgili bir anket çalışması (psikolog akademisyenler ile) yapmayı ve oda-üye ilişkilerini pekiştirmeyi amaçlamaktayız. Zira toplantılara ve sosyal aktivitelere katılımın artması için sebeplerin ve taleplerin tespit edilip, çözüm getirilmesi gerekmektedir. Şube bünyesinde dergi-sms- ve internet gibi iletişim araçlarıyla üye iletişimi geliştirilecek, karşılıklı bilgilenme daha hızlı sürdürülecektir. Gündemdeki konuları görüşmek, tartışmak ve değerlendirmek üzere periyodik üye toplantıları yapılacaktır. İki yıldır devam eden Mimarlar Odası ve Üniversite birlikteliği daha kuvvetlendirilecek ve ortak faaliyetlerin artırımına gidilecektir. Öğrencilere staj yeri bulunması amacıyla üyelerimize duyuru yapılacak ve amaca yönelik staj uygulamalarının sağlanması için odamızca çaba gösterilecektir. Öğrenciler ile odayı ve mimarları tanıştırmak ve kaynaştırmak amacıyla, bir öğrenci çalışma grubu oluşturmayı planlamaktayız. Bu çalışma grubu serbest çalışan üyelerimizin ofislerine zaman zaman giderek; hem çalışma ortamını görecekler hem de yapılan mesleki faaliyetleri ve böylece mesleği bir başka açıdan da tanımaya çalışacaklar ve de staj yeri için alternatif geliştirecekler. Kimi zaman da, ziyaret edilen ofislerden ve yapılan işlerden fotoğraflar alarak ve mimarla röportajlar yaparak aynı zamanda mimarlık dergimizin öğrenci köşesine katkı verme imkanını yakalayacaklarını düşünüyoruz. Diğer şehirlerde düzenlenen yapı fuarlarına ve seminerlere katılım için organizasyon yapılmasına devam edilecek. Şubemizde yeni kurulan kütüphanemizin geliştirilmesi, üye ve öğrencilerin daha fazla yararlanabilmelerinin sağlanması amacıyla yeni yayınlar alınacak ve devam eden kütüphane tanzimi tamamlanacaktır. Alınacak kütüphane programı ile web ortamından da yayın izlenmesi yoluna gidilecektir. Üyelere katkı sağlamak amacıyla başlatılan, firma indirim protokolleri devam ettirilecek. 6

7 2. SUNUŞ Siz sayın üyelerimizin bizlere güveni ile döneminde Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi olarak üstlenmiş olduğumuz görevi, sorumluluklarımızın bilincinde olarak yapmaya gayret ettik. Bu dönemki çalışmalarımızda, öncelikle son olağan kurulda bu dönemin yönetiminden beklentilerin gerçekleştirilmesine çalışılmıştır. Şube etkinliklerinin artırılması, 3. Dönemde; panel, forum, atelye etkinlikleri arttırılmış ve özellikle deprem konusuna ağırlık verilmiştir. Hala yaşanan depreme dair hukuki açmazlar, mesleki sorumluluklarımızdaki karmaşa, afet yönetimi gibi bir çok konu hakkında toplantılar düzenlenmiştir. Özellikle Mimarlar Odası Genel Merkezi tarafından da incelemeye alınan deprem süreci ve sonrasındaki sorunlar hakkında bakanlıklara kadar ulaşan girişimler olmuş, hukukçular ve üniversiteler ile çalışmalar yapılmış ve genel merkezimizce yereldeki çalışmalarımız desteklenmiştir. Adliye sistemi içerisinde Bilirkişi olarak yer alınması, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 15. maddesine dayanılarak hazırlanan Kamulaştırma Davalarında Bilirkişi olarak Görev Yapacakların Nitelikleri ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 5.madde g bendinde belirtilen "İlgili ihtisas odasınca düzenlenen bilirkişi meslek içi eğitim kursunu başarı ile tamamlayarak bilirkişi yetki belgesi almış olması ve denkliği kabul edilen belgeye sahip olması gerekir " hükmü gereğince üyelerimizin her il için ayrı ayrı düzenlenecek meslek içi eğitim seminerlerine katılmaları zorunlu hale getirilmiştir. Ayrıca sertifikalı bilirkişi listeleri adli makamlara iletilmektedir. Meslek sevgisi,mimarlık mesleğinin tanıtımı, Mimarlık mesleğinin tanınması ve saygınlığının artırılması için yapılan her etkinlikte mesleki mesajlar ön plana çıkarılmış, gerek açılan sergiler gerekse basın ve televizyon programları aracılığı ile halka ulaşılmaya çalışılmış ve lise öğrencilerine meslek tanıtımları yapılmıştır. Mimarlık haftası etkinlikleri kapsamında kentimize getirilen ulusal sergiler ile de hem üyelerimize hem de topluma yeni mimari bakışlar sunulmaya çalışılmıştır. Görsel medya araçları ile mimarlık tanıtımları yapılmıştır. Mimarlık öğrencileri ile toplantılar yapılmış ve aday öğrencilik artırılmaya çalışılmıştır. Komitelerin faal hale getirilmesi, Şube bünyesindeki komitelerin faal hale geçmesi için çalışmalar yapılmış olsa da, sadece yayın komitesi aktif ve sürekli görev yapabilmiştir. Komiteler oda yönetimlerinin çok önemli bir ayağı olup, gelecek dönem için üyelerimizin duyarlılığını beklemekteyiz. Ayrıca bu dönem Genel Merkez bünyesindeki komitelere şube temsilcileri ile katılım yapılmıştır: Afet Komitesi, Mesleki Denetim Komitesi, İşyeri Temsilcileri Eşgüdüm Komitesi. Depreme ilşkin sorunlarımız, mesleki uygulamalardaki sorunlarımız, kamuda çalışanların sorunları bu komite temsilcileri tarafından merkez komiteye ve merkez yönetim kuruluna iletilmiş, üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Bu komitelerde görev yapan üyelerimize yönetim kurulumuz adına teşekkür ederiz. Şube hukuk danışmanı olması, Olağan kurulun hemen ardından şubemize bir hukuk danışmanı alınmıştır. Deprem davaları başta olmak üzere her türlü sorunu paylaşabildiğimiz bir avukatımız bulunmaktadır. İlk günden itibaren avukatımıza danışabilecekleri üyelerimize bildirilmiştir. Olağan kurulda üzerinde durulan bu noktalar dışında; 7

8 Mimarlık mesleğinin birey olarak herbirimize aşıladığı toplum, kent ve ülke yararı bilinci ile kamuoyuna kendi uzmanlığımızda bilgilendirme yapmayı da yine öncelikli görevlerimiz arasında yapmaya çalışmış bulunmaktayız. Kocaeli nin yetişmekte zorluk çektiğimiz hızlı değişiminde; kente dair kamusal gelişimler, projeler, planlar vb. hakkında, gerek Büyükşehir Belediyesi ile toplantılar yapılarak ve gerekse kamuoyu ile paylaşılarak önerilerimiz sunulmuştur. Bu dönem TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu Sekretarya sorumluluğunu da üstlenerek, diğer meslek odaları ile birlikte etkinlikler de gerçekleştirilmiştir. TMMOB çatısı altındaki tüm uzmanlıkların birlikte çalışabileceğini en iyi şekilde örnekleyen faaliyetler ile yaşama dair pek çok konuyu tartıştığımız platformlar oluşturulmuştur. Kentin TMMOB dışındaki diğer meslek odaları, toplum örgütleri ve dernekleri de çoğu zaman Mimarlar Odası ile birlikte aynı konularda çalışmış ve kendi bakış açılarından irdelenen konuya katkı vermişlerdir. Ya da Mimarlar Odasının uzmanlığında diğer disiplinlere danışmanlık yapılmış ve destek verilmiştir. Ve tabii ki Kocaeli Üniversitesi de her zaman her konuda gerek danışmanlık yaparak gerekse çalışmalara destek sunarak her zaman yanımızda yer almıştır. Bu dönem; Kocaeli Kenti için disiplinler arası çalışmanın gerçek bir örneği olmuştur. Ki, ilk kez yapılan Kocaeli Kent Sempozyumu nun başarısı da bu durumun bir başka göstergesidir. Tüm bu ortak çalışmalarda üyelerimiz de zaman zaman katkı sağlamıştır. Ancak, Kocaeli nde de Mimarlık mesleği için, her bir mimarın daha fazla katılmıcı olup katkı koyması gerekmektedir.mesleki sorunlarımızın çözümü ve beklentilerimizin gerçekleşmesi ancak ve ancak hep birlikte paylaşılarak, öneriler getirilerek yapılabilecektir. Yeni yönetim kurluna başarılar dileğiyle, Tüm üyelerimize saygılar sunarız... TMMOB MİMARLAR ODASI KOCAELİ ŞUBE DÖNEM YÖNETİM KURULU 8

9 3. TMMOB MİMARLAR ODASI 3. DÖNEM KOCAELİ ŞUBE FAALİYETLERİ 3.1. MİMARLIK HAFTASI ETKİNLİKLERİ MİMARLIK GÜNÜ/HAFTASI Her yıl Ekim ayının ilk Pazartesi günü kutlanan Dünya Mimarlık Günü bu yıl 2 Ekim Pazartesi günü kutlanıyor. Uluslararası Mimarlar Birliği tarafından bugün için belirlenen tema ise; KENTLER, UMUDUN MIKNATISLARI Bu seneki tema kentleri bir çekim merkezi olarak işlemektedir. Temanın seçilme sebebi, kentlere olan yoğun göçün göz ardı edilemeyecek boyutlarıdır de dünya nüfusunun üçte biri kentlerde yaşarken, 50 yıl sonrasına gelindiğinde bu oran yüzde elliye çıkıyor yılı için öngörülen ise üçte iki oranına ulaşmasıdır. Göç oranlarından da görüldüğü üzere; kentler insanlar için bir ÇEKİM MERKEZİ haline gelmiş, yaşam standartlarını yükselmek isteyenlerin veya yeni bir yaşam, yeni bir iş beklentisi içinde olanların ya da sadece cazibesinden dolayı kentler insanların UMUDU haline gelmiştir. Böylece kentler, farklı sosyo-kültürel yapıdaki insanlara bir arada yaşam sunmaya çalışır hale gelmiştir. Kendi kaynaklarının kendi mevcut nüfusuna yetemediği kentlerde ise, hızlı nüfus artışı ile kent kaynakları tahrip olmaya başlamıştır. Yani hızlı, plansız kentleşme ve göçler kentleri kent yapan ögelerin yitirilmesine yol açmıştır. Bu durum kentte yaşayanları kimi zaman mutsuz etmekte kimi zaman da başka yaşam yerleri aramaya zorlamaktadır. Çünkü kentlerin de toplumda yarattığı bellekleri vardır. Bulunulan kentte insanların niçin yaşadığı kent belleği ile bağlantılıdır. Her kent, kendine özgü nitelikleri ve belleklerdeki yeri nedeniyle orada yaşayan insan için dünyanın en beğendiği ve yaşamak istediği kentidir. Başka bir bakış açısıyla, çok göç alan bir kent; gelişmişliği ile imkanları ve potansiyelleri ile tercih edilen talep gören bir kenttir. Bu durum da göçü ağırlamaya çalışmak da bir çözüm olabilir. Ama kentin tüm planlamalarında göç için yeniden düzenlemeler yapılmalıdır. Kocaeli de göç gerçeğinin en iyi örneğidir ve göç almaya devam eden illerin başındadır. Göçün kentte yarattığı olumsuzlukları minimize etmek için, kentin mevcut nüfusuna yeten imkanları yaşam alanları, sosyal donatıları, altyapı ve üstyapı hizmetleri, eğitim, kültür, sağlık hizmetleri arttırılmalıdır. Çünkü kentin mevcut potansiyelleri artırılırsa, göçle gelen nüfusun da kent içinde hayat bulma, kentli şansı olacaktır. Ancak 50li yıllarda olduğu gibi planlamadan ve mimarlık değerlerinden uzaklaşmadan, planlı bir gelişim yaratmak kentin kaynaklarının korunması için önemlidir. 9

10 2006 MİMARLIK HAFTASI M.O.KOCAELİ ŞUBESİ PROGRAMI 2 Ekim Pazartesi : KOÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi ziyareti, Anıtpark Yerleşkesi-saat:11.00 Kentimizde yaklaşık 3 yıl önce açılan Kocaeli üniversitesi Mimarlık Bölümü, bu yıl MİMARLIK VE TASARIM FAKÜLTESİ olarak eğitim hizmetine başlamış bulunmaktadır. Her zaman mesleki alanımızda dayanışma içinde olduğumuz üniversitemize, mimarlık gününde ziyarette bulunarak, fakülte olma heyecanlarını paylaştık. Dünya Mimarlık günü ve mesleğimiz hakkında yaptığımız söyleşiyi, önümüzdeki yıl birlikte organize edeceğimiz sergi ve etkinlikleri de kısmen de olsa oluşturduk. 3 Ekim Salı : X. Ulusal Mimarlık Ödülleri Sergisi Açılışı, Kocaeli Büyükşehir Bel. Sanat Galerisi, Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri Programının amacı: "Ülkemizdeki mimarlık faaliyetinin tanıtılması, özendirilmesi, ödüllendirilmesi, mimarlığın kamuoyunun gündeminde bulundurulması, mimarlık ürünlerinin belgelendirilmesi ve güzel sanatların teşvik edilmesi" olarak tanımlanmaktadır. Aynı zamanda Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri, başarılı genç mimarların ortaya çıkmasına katkı sağlamakta ve Türk mimarlarının yurtdışında tanıtımına da olanak sağlamaktadır. Türkiye'yi yurtdışında temsil etmek üzere Mimarlar Odası'ndan aday gösterilecek mimarlar ve eserler, Ulusal Mimarlık Sergisi ödül ve ödül adayları arasından seçilmektedir. Kentimize ilk defa gelen bu sergi, mimarlık haftasında Kocaeli ndeki mimarlara ve kentin diğer disiplinlerine ulusal mimarlık faaliyetlerinden örnekler sunmuştur.. 4 Ekim Çarşamba : Mimarlık Haftası Buluşma Yemeği, Grand Yükseliş Otel 10

11 MİMARLIK GÜNÜ/HAFTASI Dünya Mimarları Uyarıyor: Küresel İklim Değişikliği Olgusunu Belirleyen Gaz Emisyonlarının Azaltılması Konusunda Küresel Seferberlik Gerekiyor!... Ekim ayının ilk pazartesi günü Dünya Mimarlık ve Habitat Günü birlikte kutlanmaktadır. Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) ve Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Örgütü tarafından bu yıl için açıklanan temalar günümüzün yakıcı sorunlarını dile getirmemizi, irdelememizi öneriyor. Bu bağlamda Uluslararası Mimarlar Birliği, mimarların, ekolojik planlama-tasarım ve yapım anlayışının yapı ve kentlerin sağlıklaştırılması için araç olarak kullanılmasını öngörmektedir. Mimarlık, yaşanılır kentler ve sağlıklı yaşam çevreleri yaratan bir meslek olarak, bu sorunları dikkate almakta, endişe duymakta ve çözüm üretmeye çalışmaktadır. Geçmişten bugüne geldiğimiz noktada ; İnsanları, refah içerisinde, doğal çevreyle barışık olarak,doğayı tüketen değil, birlikte yaşayabilmeyi hedefleyen bir toplum haline gelmesi gerekirken; giderek tüketim hırsının ve yok ederek sahiplenme güdüsünün, önlenemez yükselişinin var olduğu gözlenmektedir. Yerleşim alanlarını, doğal çevreyi ve yaşamı tehdit eden boyutlara ulaşan tamahkar kullanımlar, çözülmesi zor sorunlar meydana getirmiş, geleceğimiz için karamsar olmamıza neden olmuştur. Kimi zaman önemli rant aktarımı sağlayan, kent planına uygun olup olmadığına dahi bakılmayan veya plansız yapılan projeler ile kentlerimizde büyük imar etkinlikleri görülmektedir. Kentlerimizi yaşanmaz kılacak derecede biçimlendiren, ölçüsüz bir yapılaşma ile karşı karşıya bulunmaktayız. Sera etkisi yaratan zararlı gaz emisyonlarının % 50 sinin, inşaat ve ulaşım sektörleri tarafından oluşturulması karamsarlığa düşmemizin haklı nedenleri arasındadır. Halen Kyoto yu imzalamayan ülkeler arasında olma ayıbımızı ortadan kaldırmak, doğal kaynaklarüretim ve kentleşme politikasına yönelik bir programa kavuşmak durumundayız. Uzun süredir gündemde olmasına karşın yaz aylarında etkisini doğrudan hissettiğimiz kuraklık ve susuzluk ciddiye alınması gereken bir sorundur. Tarım topraklarının, orman ve su havzalarının yapılaşmaya açılmasına, su kaynaklarını kurutulmasına, tüm doğal kaynakların hiç tükenmeyecekmiş gibi kullanılmasına son verilmelidir. Yoksulluk, göçler, çevrenin neredeyse geri dönülemeyecek bir biçimde kirletilmesi gibi olumsuzluklar karşısında kentlerimiz ve yaşam bunalmakta, çözümsüz bir noktaya gelmektedir. Bu bağlamda; Bizden sonraki nesillere dünyamızı, ülkemizi, kentimizi dönüşü olmayan noktalara getirmeyecek yaşam alanlarının bırakılması, mesleğimizin kaçınamayacağı bir sorumluluktur. Mimarlar Odası, diğer meslek odaları ve demokratik kentli kuruluşlarla birlikte bu ve benzeri sorunlar karşısında, yaşanılır kent özlemi ile zorlu bir mücadeleyi yıllardır sürdürmektedir. İmar, kentleşme ve çevre sorunlarını dikkatli bir şekilde izleyen ana aktörlerden birisi olarak, Mimarlar Odası, gerek yerel yönetimlerin, gerekse merkezî yönetimin icraatlarını takip etme ve katkı verme görevini üstlenmeye devam edecektir. Önemli olan halkın da bu çabayı anlaması, benimsemesi, desteklemesi ve her geçen gün kentine daha da sahip çıkar hale gelmesidir. Ülkemiz ve yerelde de kentimiz, doğal kaynaklar ve kentleşme arasındaki bağı ve küresel iklim değişikliği olgusunu ciddiye almak durumundadır. Geleceğin dünyasına ilişkin bu ortak sorumluluğumuzu yerine getirmek için toplumsal dayanışmayı sağlamak zorundayız. Dünya Mimarlarının bu çağrısını, kamuoyuna saygıyla sunar, tüm meslektaşlarımızın mimarlık gününü kutlarız. 11

12 2007 MİMARLIK HAFTASI M.O. KOCAELİ ŞUBESİ PROGRAMI 1 Ekim Pazartesi : Kemal Türkler Anıt Mezar Projesi Fikir Yarışması Sergisi, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Sokaklar Konulu Fotoğraf Yarışması Sergisi KOÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Sergi Salonu 6 Ekim Çarşamba : Mimarlık Haftası Buluşma Yemeği, Antikkapı Restaurant 12

13 3.2. ATÖLYE ÇALIŞMALARI KENT KİMLİĞİ ATÖLYE ÇALIŞMASI Kocaeli merkez pilot bölgesinde yapılan Kent Kimliği çalışması ile, belleklerde gizli kalan kentsel imgelerin ortaya çıkarılmasına yoğunlaşılmış ve özellikle de geçmişte yaşamın bir parçası olan deniz ögesinin bugün kullanılamamasına rağmen toplumda bıraktığı izlenimler araştırılmıştır. Aynı zamanda birbirine benzeyen iki körfez kenti İzmir ve Kocaeli karşılaştırmalı olarak uzmanlarınca değerlendirilmeye alınmıştır. Ege üniversitesi çevre psikologlarının öncülüğünde, KOÜ Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi ve Saraybahçe Belediyesi birlikteliğinde gerçekleşen bu çalışma Prof. Dr. Melek Goregenli tarafından şöyle tariflenmiştir: Symirna dan Nicomedia ya; Suyun Bellekteki Yolculuğu: İzmir ve İzmit te Zihinsel Temsiller, Kent Kimliği ve Deniz Proje Yürütücüleri: Prof. Dr. Melek Goregenli Yrd.Doc.Dr.Elif Yesim Ozgen Ars. Gor. Mert Tekozel Psikolog Erdem Omuris Psikolog Pelin Karakus Mimar Nilgun Akcan(Tmmob Kocaeli Subesi Baskanı) Proje Özeti: Bu projenin teorik arka planı, çevre psikolojisi ve mimari psikoloji içinde zihinsel temsiller ve kent kimliği, kente bağlılık kavramları çerçevesinde geliştirilmiş olan yaklaşımlara dayanmaktadır. Bu teorik çerçevede mimari, çevre psikolojisi ve planlama alanlarının bakış açısıyla disiplinler arası bir çalışma öngörülmüştür. Kentlere, sokaklara sahip olamayız fakat onlara kendimizden çok şey katabiliriz; onlarda kök salabiliriz; bu aşinalık ilişkisi, onların kimliğini bizim kimliğimizle birlikte oluşturur ve kendiliğimizi, kimliğimizi onlarla birlikte tanımlarız. Bu anlamda mekanın kendilenmesi, mekanların anlamında ve onlarla kurulan ilişkilerin tarzında görülebilir. Kent kimliği ya da kentsel kimliklerin, bireysel benliklerin, kimliklerin ve yer kimliklerinin, kentsel mekanlarla kurulan ilişkiler boyunca oluşan karmaşık deneyimlerin bir sonucu biçiminde ortaya çıktığı söylenebilir. Kent, bireysel deneyim zenginliğinden ortaya çıkan genel semboller bütünüdür; bu anlayış kentsel mekanlara yönelik deneyimin basit bir yansıması anlamına gelmemekte, kişi, grup, topluluk ya da alt kültürler düzeyinde öznel, zamansal bir sürekliliği yansıtmaktadır. Kentler kişiler, gruplar ya da alt kültürler için tekil, biricik ve bir arada olma ihtiyacını aynı anda karşılar. Tıpkı bireysel kimliklerin oluşma sürecinde olduğu gibi, kentsel kimlikler de ötekinden farklı ve ötekiyle aynı olma süreci boyunca gelişir. Belirli bir yere ait olma, "biz" duygusunu üretir ve bu duygu aynı mekanda yaşanan bir grubun üyesi olmanın güvenliği ve konforunu sağlar. Bireysel bir deneyimin sonucunda, insanın yaşadığı mekanları kişiselleştirmesi, bu mekanları başka yerlerden farklılaştırmasını içermektedir. Farklılaştırma süreci, insanın bir burası noktası kurmasıyla başlamaktadır, yaşanan evin diğer evlerden, kentin diğer kentlerden ayırt edilmesi ve benim evim, benim kentim şeklinde nitelendirilmesiyle inşa edilmektedir. İnsanların, fiziksel alandaki kavramlar ve fizik mekanın parçaları boyunca oluşturduğu bir süreç ve fiziksel çevreyi; haz ve elem dengelerini, benlik saygısını ve kimliğinin karakteristiklerini düzenlemede kullanma süreci olarak tanımlanan "yer kimliği" olgusu, bir imajlar toplamı ya da salt fiziksel ortamlar hakkındaki duygular değildir; yer kimliğinin içsel bir mantığı ve tutarlılığı vardır; evle sınırlı değildir; yere olan psikolojik bağlılık ve bunun bilişsel öğeleri kavramın temelini oluşturmaktadır. Kent kimliği ve kente bağlılığın, işlevsel, estetik ve kentsel alanların kullanımı gibi algısal ve davranışsal süreçlerden beslendiği ve kentlilerin yaşadıkları kente ait zihinsel temsillerinde ifadesini bulması 13

14 söz konusudur. Zihinsel temsiller, burası noktalarımızdan hareketle kentleri zihnimizde örgütlememizi ve o temsiller aracılığıyla kenti yaşamamızı sağlar. Bu projede, iki deniz kentinde yaşayan insanların zaman içinde, yaşadıkları kente ilişkin zihinsel temsillerinin suya doğru ya da sudan uzağa nasıl bir serüven yaşadığı anlaşılmaya çalışılacaktır. Bu serüvenin, hem temsillerde hem de kent kimliğini ve kente bağlılığı belirleyen temel öğelerde su yun yolculuğu izlenerek anlaşılması amaçlanmıştır. İki şehirde iki farklı katılımcı grubuyla yapılacak çalışmalarda kente ait genel temsiller ve su ve asfalt a ilişkin temsiller, zihinsel haritalar (cognitive map) yöntemiyle elde edilecektir. Ayrıca iki şehirde de kent kimliği ve kente bağlılığın temel öğelerini anlamaya yönelik sözlü görüşme ve anket uygulamaları yapılacaktır. İki şehirde elde edilecek bulgular, bu iki deniz kentinde temsil ve kimlik düzeylerinde suyun, insanların belleklerindeki yolculuğu karşılaştırmalı olarak izlenecektir. Projeye Destek Verenler: Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Bölümü Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü TMMOB Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi İzmit Saraybahçe Belediyesi Etkinlik Tipi : İki etkinlik tipi planlanmıştır. İlk etkinlik atölye çalışması biçiminde gerçekleşecektir. Atölyenin amacı, katılımcılarla kent kimliği ve zihinsel temsiller konularının uygulamalı olarak paylaşılmasıdır. Atölyede önce katılımcılardan bulunulan mekanın bir zihinsel temsilini çizmeleri istenecek daha sonra bu temsiller üzerinden teorik yaklaşımlar çerçevesinde bireysel performanslar tartışılacaktır. Bu etkinlik için deniz kenarında açık bir alan uygun olacaktır. İkinci etkinlik olan sergi, önceden yapılmış olan iki şehirdeki çalışmalardaki haritalar ve diğer görsel biçimde hazırlanacak bulguların sergilenmesi amacını taşımaktadır. Her iki atölye çalışması tamamlanarak, Saraybahçe Belediyesine ve üyelerimize sunumu yapılmıştır. Bu atölyelerin yayına dönüşmesi için çalışılmaktadır AFET SONRASI BARINMA ATÖLYE ÇALIŞMASI: GEÇİCİ YERLEŞİM SÜREÇLERİNDE KONUT Geçici Yerleşme Süreçlerinde Konut Atölyesi Ekim 2007 tarihlerinde Kocaeli Uluslararası Deprem Sempozyumu 2007 kapsamında İzmit te gerçekleştirildi. Atölyeye, farklı disiplinlerden, lisans 3 ve 4. sınıf öğrencileri ile yüksek lisans ve doktora öğrencilerinden gelen 50 nin üzerinde başvuru arasından seçilen 22 katılımcı, afet sonrası barınma üzerine hazırlanan ve geçici konut aşamasına odaklanan altı günlük yoğun bir programın ardından, ürettikleri projeleri Kocaeli Uluslararası Deprem Sempozyumu 2007 kapsamında açtıkları sergi ve sunumları ile Sempozyum katılımcılarına aktardılar. Atölye Emine Komut, Prof.Dr. Yıldız Sey, Prof.Dr. Ahsen Özsoy ve Araş.Gör. Evren Uzer tarafından organize edildi ve Araş.Gör. Evren Uzer ve Araş. Gör. Ali Tolga Özden tarafından yürütüldü. Katılımcılar mimarlık, şehir planlaması, endüstri ürünleri tasarımı, iç mimari, sosyolojii, risk yönetimi ve kentsel tasarım alanlarındaki eğitimlerine İTÜ, ODTÜ, Kocaeli Üniversitesi, YTÜ, Marmara Üniversitesi, MSÜ, Anadolu Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi nde devam eden öğrenciler arasından seçildi. Afet sonrası konut uygulamaları, her afet, konum ve durum için farklı ihtiyaçlara cevap vermesi ve zamana bağlı olarak kendi içinde de dönüşmesi gereken dinamik tasarım tipolojilerine gereksinim duymaktadır. Deprem, tsunami, sel gibi doğal afetlerin hemen arkasından acil barınak ile başlayan konut üretim süreci, geçici ve kalıcı konut aşamaları ile devam etmekte ve geçici barınak ve konut süreçlerinin kalıcı konut ve yaşam çevresine orta ve uzun vadede olumlu ve olumsuz etkileri olmaktadır. Gerek yerel özelliklere ve afetin getirdiği duruma uyabilirliği, gerekse orta ve uzun vadedeki konut üretimindeki rolü açısından geçici konut aşaması, afet bölgelerinde kalıcı konut çalışmalarını da şekillendirebilecek bir potansiyel olarak kullanılabilir. 14

15 Çoklukla bir sorun olarak görülen maliyeti nedeniyle çok önem gösterilmeyen geçici konut aşaması, atölye çalışması kapsamında olasılıkları ve potansiyeli ile ele alınmaktadır. Senaryolaştırılan bir afet süreci içinde dinamik bir konut ve yakın çevresinin tasarımı atölyesi olarak düşünülen çalışma Kocaeli Uzuntarla Belediyesi sınırları içindeki bir kamu arazisi temel alınarak gerçekleştirilmiştir. Afet Sonrası Barınma, Geçici Yerleşim Süreçlerinde Konut başlığındaki atölye çalısması afet sonrası geçici konut tasarımının olasılıkları ve potansiyeline odaklanmıştır. Çalışma için Uzuntarla Belediyesi nden afete yönelik rezerve niteliği olabilecek bir alan tespit edilmiş ve çalışma alanın ve çevresinin görülmesi ile başlatılmıştır. Çalışmada gerçek zamanlı bir senaryo öngörülmüştür. Atölye kapsamında 18 Ekim 2007 saat 5:00 da gerçekleşen Richter ölçeğinde 6.2 şiddetindeki bir depremin arkasından Kocaeli-Uzuntarla Belediyesi sınırları içinde 3000 m2lik bir alanda önce acil barınak sonra da geçici konut çözümleri üretilmesi istenmiştir. Katılımcıların barınma sorununun yanısıra, tıbbi yardım, yiyecek hizmetleri ile tekrar bir topluluk oluşturma gibi afet sonrası olası durumları da gözönüne alarak tasarım yapmaları ve yapısal olan ve olmayan öneriler getirmeleri de beklendi. Afet rezerve alanının tespit ve görülmesi sonrasında, olası bir afet sonrası ilk etapta temel ihtiyaçların tespiti, hangi malzemelerin nerede, nasıl kullanılacağı ve tasarım kriterleri konusu üzerine seminerler yapılmıştır. Atölye yürütücüleri tarafından, zaman zaman senaryoda değişimler yapılarak, kritik olasılıkların tasarımlara etkisi sağlanmış, olası sorunları ve ihtiyaçları da barındıracak çözüm üretimlerine gidilmesi sağlanmıştır. Çünkü afetten hemen sonraki günlerde insanların ihtiyaçları günden güne değişmektedir. Bu nedenle yapılan tasarım çalışmalarında çevreye ve ekolojik siteme zarar vermeyecek malzeme ve biçimlenmeler esas alınmış, barınma yerlerinin, taşınabilir, katlanabilir, değiştirilebilir olmasına özen gösterilmiştir. Birinci Aşama: İkinci Aşama: Üçüncü Aşama: Geçici konut 100 kişi için 160 kişi için tasarımını çeşitlenen ihtiyaçlara göre acil barınak tasarımı geçici konut tasarımı uyarlamak 15

16 Atölyenin amacı, afet gibi acil durumlarda hedef kullanıcı tipine uygun, uyarlanabilen, esnek barınak ve konut tipolojileri yaratılmasıdır. Bu kapsamda atölyede, önemli potansiyeli olduğu düşünülen geçici konut aşamasına odaklanarak, geçici barınak ve konutların kalıcı konuta dönüştürülme olanakları da ele alınmaktadır. Atölyenin temel öngörülerinden birisi, afetin farklı disiplinlerin bakışını gerektiren çok yönlü yapısına müdahale için yine çok disiplinli bir katılımcı profili ve ortak çalışma üretimi idi. Atölye katılımcılarının oluşturduğu dört çalışma grubu aynı senaryo üzerinden dört farklı proje ürettiler. Afet Sonrası Barınma Atölyesi, afet sonrası barınma aşamalarında konut tasarım tipolojilerini geliştirmek için bir araç olarak ele alınmaktadır. Kocaeli Atölyesinde katılımcıların kendi konu ve çalışma alanlarına afete ilişkin edindikleri bilgileri taşımaları, sonuç ürünlere farklı bakış açılarını yansıtabilmeleri ve farklı disiplinlerden gelen diğer katılımcılarla ortak proje üretim pratiğini deneyimlenmeleri bu atölyenin kazanımlarından birkaçıdır. Katılımcıların afet gibi her alanda karmaşıklaşan ihtiyaçlar yaratan durumlar için değişken bir programa ayak uydurmaları gerekliliği ve farklı disiplinlerden gelen diğer katılımcılarla terminoloji ve araçlarını uygunlaştırma ihtiyaçları atölye süresince katkı olarak değerlendirilebilecek kazanımlara olanak sağlamıştır. Önerilen dört proje sürecinin ortak yanı, uyarlanabilir ve sürdürülebilir öneriler olmaları ve sadece fiziksel deği sosyal ve ekonomik yönleri ne ilişkin önerileri de ortaya koyma ihtiyacı duymalarıdır. Projelere ilişkin daha detaylı bilgi ve olası uygulama aşamalarına ilişkin gelişmeler adresinden takip edilebilir. 16

17 3.3. KENT ETKİNLİK KATILIMLARI- ÇALIŞTAYLAR-SEMPOZYUMLAR Nisan 2006 I.ULUSLARARASI KOCAELİ VE ÇEVRESİ KÜLTÜR SEMPOZYUMU I. Uluslararası Kocaeli ve Çevresi Kültür Sempozyumu nda, Halkbilimi (Folklor), Mimari, Tarih, Turizm, Türk Dili, Türk Edebiyatı, Felsefe, Eğitim, Güzel Sanatlar, Arkeoloji, Sanat Tarihi İletişim başlıkları altında, Kocaeli ve çevresinin kültürel zenginliğinin araştırılması, değerlendirilmesi, belgelenerek ve arşivlenmesi amacıyla Nisan 2006 tarihlerinde gerçekleştirildi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Valiliği ve Kocaeli Üniversitesi tarafından ilk kez düzenlenen sempozyumda, Kocaeli nin geçmişten günümüze tüm kültür değerleri akademik anlamda paylaşıldı. Bu sempozyumun bir başka özelliği ise; akademisyen olmayanların da kentle ilgili birikimleri ile katılım yapabilmesi idi. Üç gün süren sempozyuma Kocaeli nden şehir dışından ve yurt dışından pek çok bildiri ile katılım yapıldı. Kent her yönden değerlendirilerek, olası çözümler de önerildi. Kent tarihinden, yaşayan halkından, dil biliminden, folklörüne, yöresel yemeklerinden müziklerine, doğal ve tarihi varlıklarından, sanayi kentine ve diğer kent potansiyellerine ve de bunların nasıl değerlendirilebileceğinden, sorun tespitlerine kadar çok bakışlı bir sempozyum yaşandı. Kentimizde ilk olarak Nisan ayında yapılan Uluslar arası Kocaeli Kültür Sempozyumu için odamız ve KOÜ mimarlık bölümü geçmişten günümüze kentimizin mimari gelişimini kent ve yapı ölçeğinde gelişimini, mimari envanterini ortaya koymak ve tüm kentli ile paylaşmak amacıyla bir sunu hazırlamıştır. Dijital Soy Ağacı isimli bu sunu, kentin tüm ilgili disiplinlerinin katkı vererek sürdürebileceği ve web ortamında paylaşabileceği şekilde dijital olarak örneklenmiştir. Sempozyum katılımcıları tarafından kabul gören ve destekleneceği ifade edilen bu örnek çalışmanın yürütme görevi odamızca yapılacağından bir çalışma grubu oluşturularak ve disiplinlerle paylaşıldıkça genişletilmesi, sürdürülebilirliğinin sağlanması planlanmaktadır. Dileğimiz her disiplinin elinde mevcut olan verilerinin (bilimsellik çerçevesinde) aynı platformda paylaşılarak, bugüne kadar ortaya çıkmayan kültürel birikimin hazırlanması ve gelecekte de devam ettirilmesidir.bu projenin gerek içeriği ve gerekse örnek sunumu web sayfamızda yer almaktadır BATI KARADENİZ DESTİNASYONU Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizmin Türkiye ekonomisine katkısının arttırılması ve ekonomik yararının bölgeler arasında dengeli bir şekilde dağılmasını sağlamak amacıyla başlattığı Sakarya, Düzce ve Kocaeli illerini kapsayan "Batı Karadeniz Destinasyonu" çalıştay programı da başlatıldı. Kocaeli Kartepe de yapılan çalıştay, programının ilgili kurum ve sivil örgütlere geç iletilmesi, yapılacak çalışma hakkında detaylı bilgi içermemesi nedeniyle, katılımın az olmasına yol açtı. Yine de katılımın bazı kişiler ve kurumlarca sınırlı kalmasına rağmen, böylesi girişimler; gerek kent dışı katılımcılara ve gerekse hala kentin kimi özelliklerini tanıma fırsatı bulamamış kent içi katılımcılara en azından kentle ilgili küçük de olsa olumlu bilgiler verdi. Özellikle Kandıra sahilleri, Yuvacık doğal güzellikleri ve kent arkeolojisi yoğun bir şekilde tartışıldı, bakanlıktan destek istendi. 17

18 İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN BUGÜNÜ VE GELECEĞİ KONULU SEKTÖR TOPLANTISI 22 Haziran 2006 da, Kocaeli Sanayi Odası Konferans Salonu nda Sektör Toplantılarının ilki gerçekleştirildi. İnşaat Sektörü bugünü ve geleceğini tartıştı. Üç oturumda gerçekleşen toplantının ilk oturumunda İmar Planı ve Uygulamaları konusu işlendi. İnşaatta Standartlar ve Yeni Malzemeler konulu ikinci oturum ve İnşaat Sektöründe Yeni Fırsatlar konulu son oturumda, Büyükşehir Belediyesi, Mimarlar Odası, Kocaeli Üniversitesi,İnşaat ve Sanayi sektörü temsilcileri yer aldı. Davetli konuşmacılardan Prof. Dr.Önder Küçükerman Kocaeli nin dünya kentleri ile rekabet edecek potansiyeli olduğu üzerinde dururken, Mimar Tatsuya Yamamoto da; İnşaat sektörünün gelişmesinde insan beklentilerinin etkisini anlatarak, özellikle konut planlarındaki değişikliklere nasıl yansıdığını ifade etti. İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN BUGÜNÜ VE GELECEĞİ KONULU SEKTÖR TOPLANTISI Mimarlar Odası Kocaeli Şube Sunumu: Yapılaşma Sorunları Yapılaşmanın planlama ve tasarım ile başlaması gerektiği bilinmektedir. Ancak; bu bilinci zaman zaman unutmaktayız. Kocaeli kentinde bu sürecin başlangıcı ise sanayileşme ile olmuş ve bugünkü sorunlar ortaya çıkmıştır. Kentlerin bugün ortaya çıkan görüntüsü plansız, imarsız ve mimarsız bir oluşumu göstermektedir. Ancak bilinmektedir ki nitelikli bir çevrenin temelinde iyi etütlenmiş, analiz edilmiş tasarım kararları bulunmaktadır. Planlamayla başlayan bu yapılaşma sürecinin tabanında ise mimar bulunmaktadır. Öncelikle, acı da olsa şunu belirtmek isterim ki; meslek olarak hizmet alanları, yetkileri ve donanımı ile mimar hala kentte tanınmayan bir konumdadır. Bunun nedenleri sorgulandığında, karşımıza çıkan en önemli göstergelerden biri ise; mimarın bir dönem gösterdiği toplumsal varlığını artık gösteremiyor olmasıdır. Bu durum mimarlığın toplumda sıradan bir meslek gibi görünmesine neden olmuş ve neredeyse herkes mimar olmuştur. Bu durum sektörde yaşadığımız en ciddi sorunlardan biridir. Mimara ne gerek var tavrıyla şablon planlarla oluşturulan yapılı çevre, mesleğimizin icrasını zorlaştırmakta, yapılaşmadaki kaliteyi düşürmektedir. Bu ise hem biz mimarların özelde, hem de toplumun genelde çözümlemesi gereken bir problemdir. Mimarların bilgi ve becerileri ile iş yapması tercih ediliyor olması gerekirken, çoğu zaman düşük maliyeti, mimari kaliteye yeğleyen toplum ve diğer tarafta mesleki rolünü ikinci plana atarak sektördeki piyasa oyunlarında rol alan mimar ikilemi arasında kalite nin varlığı sorgulanmalıdır. Bu durumda Mimar-İşveren- Mal sahibi arasında gerçekleşmesi gereken diyalog ise; gerçek anlamda sağlanamamaktadır. Bir yapıyı kaliteli yapan şey öncelikle tasarımıdır, mekân kalitesidir ve tasarımın en doğru malzeme ile uygulanmasıdır. Gerek Piyasa koşullarının zorlaması gerek ise mimarın malzemenin ruhu nu aramaktan 18

19 vazgeçmesi ile yapılaşmalar sadece yapı maliyetleri tarafından belirlenir olmaya başlamıştır.. Tasarımın hizmet önceliği ve yeri nerdeyse yok sayılarak, mimari tasarım hizmeti ruhsat almaya yarayan kâğıt parçası olarak görülmeye başlanmıştır. Mimar olmayan ancak mimarca tasarım hizmeti veren pek çok teknik elemanın toplumca kabul edilmişiliği de; bunun en önemli göstergelerinden biridir. Ve bu yüzden çoğu yapı; ruhsatını alıp inşaat sürecini tamamladığı anda, yani kullanılabilir hale geldiği andan itibaren, yeniden bir başka inşaat aşamasına geçmektedir. Bunun nedeni ise mimari bütünlüğün olmadığı, teknik çizimlerin mimari tasarım mış gibi işlem görmesinde yatmaktadır. Aslında mimari hizmete gerçek değerini vermekten kaçan bu sığ bakış açısı sonucunda, yapının maliyeti direkt artmakta, zaman ve iş gücü kayıplarına yol açmaktadır. Mal sahibinden müteahhidine mimarına mühendisine kadar nerdeyse yapı sürecindeki tüm aktörler, mekan kalitesini çoğu zaman göz ardı etmektedir. Aslında, mesleki görev ve sorumluluğu gereği bu kaliteyi yaratması gereken kişi mimardır ve süreçteki diğer kişileri ikna ve organize etmekle de yükümlüdür. Bu da yapılaşmadaki mimar, mal sahibi ve müteahhit üçlüsündeki dengelerin bozulduğunu göstermektedir. Mimarlar odasında da yapılaşmadaki bu denge bozukluğu açıkça görülmektedir. Odamızda yapılan mesleki denetimlerde, gerek tasarım gerek yapılaşma sürecinde mimarsız mimarlığın izleri görülmektedir. Bunun yanında; mesleğini hak ettiği gibi yapan mimarlarımızın varlığı da yadsınamaz. Yaşadığımız deprem, bu kalitesizliğin somut gerçekliği olarak karşımıza çıkmasına rağmen kalite hala yeterince yükselmemiştir. Yapılaşmamızın eskiye göre daha kontrollü ve sağlıklı hale gelmesi için deprem sonrası sınırlayıcı yaptırımlar getirilmiştir. Deprem Sonrası gelen bir düzenleme de, Yapı Denetim Firmalarının kurulmasıdır. Yapılaşma sürecindeki denetim ve sorumluluklar, mimar ve mühendis özelinden alınarak teknik bir ekibe verilmiştir. Ancak, bu teknik ekipte de hukuki olarak mimarın dışlanması, yapıdan uzaklaştırılmak istenmesi mimarlığa bir başka darbe getirmiştir. Öyle ki, yapı denetim firmalarında görev almakla yükümlü birkaç inşaat mühendisi birkaç elektrik ve makine mühendisi zorunluluğu varken sadece bir mimar binlerce m2lik yapı kontrolü için yeterli kabul edilmiştir. Deprem konusunda hep örnek aldığımız Japonya sürekli teknolojisini geliştirmekte, mimar ve mühendislerinin donanımlarını geliştirmekte, yapılaşmalarını kısıtlamadan geliştirmekte ve sürekli kaliteyi yükseltmektedir. Oysa ülkemizde; deprem sonrası hazırlanan yasal düzenlemelerden, tasarım ve uygulamalara getirilen kısıtlamalardan bizim çıkarttığımız sonuç, yerelde ve ulusalda tüm ilgili birimlerce sorumluluktan kaçıştır. Ancak, güncel mimarlık ortamında eğitimden başlayarak, tasarım,projelendirme,uygulama ve denetim aşamalarının tümünde kalite nin arttırılmasına yönelik tartışmalar başlamıştır. Ülkemizde gerçekleşen Uluslararası Mimarlık Kongresi ile birlikte ivme kazanan bu farkındalık süreci, oda bünyesinde de farklı etkinlikler şeklinde kendini göstermektedir. Mimarlık ortamında, özelde değil genelde uygulama pratiğinin her aşamasında arttırılması hedeflenen kalite nin sağlanması için; tüm meslek odaları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve inşaat sektörü çalışanları aynı duyarlılıkla yeni yeni birlikte çalışmaya başlamıştır. Sanayi odasının daha önce yapmış olduğu kent vizyonu ve benzeri çalışmaları ile Büyükşehir belediyesince yapılan benzeri toplantı ve tartışma platformları bunun göstergelerindendir. Sonuç olarak, planlama ile başlayan ve diğer kademelerde de kendini açıkça gösteren kalite probleminin aşılmasına yönelik, kentin tüm birimlerinin koordinasyonunun sağlandığı bütünleşik çalışmaların başladığı; ancak kentin yapılaşmasında henüz yeterli etkisinin gözlenmediği de açıktır. Bu ve benzeri toplantılarda oda olarak beklentimiz, yapılı çevrenin iyileştirilmesine yönelik yasal kararların ve yaptırımların oluşmasıdır. Örneğin; teknik kadrosu yeterli olmayan belediyeler için, kadrolarının tamamlanması ve bunun yanında doğru danışmanlık hizmetlerinin ya da görüş alımlarının yapılmasına yönelik yaptırımlar beklentisi içindeyiz. Başka bir örnek vermek gerekirse, yapılı çevrenin en önemli aktörlerinden bir olan müteahhit in, yap-satçı üretimle birlikte ortaya çıkan ve mal sahibi,,müşteri arasındaki ilişkileri organize eden ve maksimum kar beklentisi içinde olan ve çoğu zaman mekan kalitesi nden haberdar olmayan bir şahıs olarak ortaya 19

20 çıkmasını yanlış buluyoruz. Müteahhitliğin teknik bir ekip tarafından, donanımlı bir yetkin kurum olmasını istemekteyiz. Diğer bir deyişle yapılı çevrenin oluşumunda uygulama ve denetim açısından daha kararlı ve yaptırımcı mekanizmaların devreye girmesini diliyoruz Haziran 2006 KOCAELİ ÖZELİNDE, BÜYÜKŞEHİRLERİN KENTSEL YAPILAŞMA VE ULAŞIM SORUNLARI SEMPOZYUMU Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) ve Genç Kocaelililer Derneği nin düzenlediği Kocaeli özelinde Büyükşehir lerin kentsel yapılaşma ve ulaşım sorunları konulu sempozyumun açılış bildirisi, Mimarlar Odası önceki dönem Genel Başkanımız Oktay Ekinci tarafından yapıldı. Sempozyumun açılış bildirisini Türkiye Mimarlar Odası Genel önceki dönem Başkanı Oktay Ekinci sundu ve Kocaeli Metropolleşme sürecinde, ulaşım konusunda başlayan deniz otobüsü seferleri ise mutluluk verici diyerek kentimizin ulaşımının İstanbul la da entegre olması gerektiğini vurguladı. Demiryolunun ve karayolunun yeraltına alınması konusunda Uia Kocaeli kongresinde söylediği dileğini yineleyerek kentin deniz ulaşımına ağırlık vermesinin istedi. Tüm dünyada araçlar mı kent mi tartışmasının yapıldığını ifade ederek, artık araçların kentlerin düşmanı olduğu yönündeki düşüncesini katılımcılarla paylaştı. Sempozyum ikinci gününün ilk yarısında Büyükşehir Belediyesinin ulaşıma yönelik çözüm önerilerini ve uygulamalarını içeren sunumuyla devam etti. Kent merkezinde ulaşımda yaşanan sorunun öncelikle ele alınması bizleri mutlu etti. Özellikle eski demiryolunun yani bugünkü yürüyüş yolunun iki yanındaki trafiğin kaldırılarak tamamen yayaya ve hafif raylı ulaşıma yönelik karar ve planlamalara başlanıyor olması gerçekten umut vericiydi. Sempozyumun ikinci günü öğleden sonraki oturumları bildiri sunumları ile geçti.bildiriler; ulaşımın sadece trafik planlaması olmadığı, yapılaşmanın sadece tekil yapılarla oluşamayacağı, çevre etkilerinin varlığı, ulaşımın ve kentleşmenin insan odaklı planlanması gerektiği, yaya akslarının ve yaya haklarının korunmasının muhakkak olduğu, ulaşımda engellilere çözüm getirilmesinin zorunluluk olduğu, ulaşım sorunlarının çevre koruma bilinci ile çözümlenmesi gerekliliği, ulaşım ve yapılaşmada kültürel miraslar ve doğal güzelliklerin korunması ve turizmin gelişmesine yönelik karar ve planlamaların da önemli olduğu noktalarında birleşti. Bildiriler sonrası mimarlar ve şehir plancılarının katılımı ile bir panel yapıldı. Panelde de yine yapılaşma ve ulaşım sorunlarının çözümünün insan ve çevre odaklı olması gerektiği konusu tartışılarak örneklemeler yapıldı. 20