BRUKSİZMDE EVA GOUTTIERE NİN ETKİNLİĞİ VE KLİNİK DEĞERLENDİRME

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BRUKSİZMDE EVA GOUTTIERE NİN ETKİNLİĞİ VE KLİNİK DEĞERLENDİRME"

Transkript

1 T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ CERRAHİ ANABİLİM DALI BRUKSİZMDE EVA GOUTTIERE NİN ETKİNLİĞİ VE KLİNİK DEĞERLENDİRME Bitirme Tezi Stj. Dişhekimi: Özlem ERAYDIN Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Erdoğan ÇETİNGÜL İZMİR-2008

2 ÖNSÖZ Doktora tezimin hazırlanmasında yol göstericiliği ve desteğinden dolayı öncelikle hocam sayın Prof. Dr. Erdoğan Çetingül e, tez çalışmamın her aşamasında bana çalışma olanakları sağlayan ve yardımlarını esirgemeyen değerli asistanlarıma, çalışmalarım sırasında bana çalışma olanağı sağlayan ÖZEL İSMET TALAY LABORATUVARI NA ve çalışmam sırasında desteklerini ve yardımlarını esirgemeyen aileme teşekkür ederim. İzmir, 2008 Stj. Dişhekimi Özlem ERAYDIN

3 İÇİNDEKİLER BÖLÜM I. GİRİŞ ve AMAÇ 1 GENEL BİLGİLER 2 1. Temporomandibuler Eklem (TME) in ve Fizyolojisi 2 2. Çiğneme Sistemi Fonksiyon Bozukluklarının Semptomları 5 3. Temporomandibuler Bozuklukların Sınıflandırılması 5 4. Bruksizm nedir? 8 -Bruksizmin belirtileri 9 -Bruksizmin sıklığı 9 -Bruksizm tanısı 9 -Bruksizmin nedenleri 10 -Bruksizmin çeşitleri 10 -Bruksizmin etyolojisi 13 -Bruksizmin çıkış mekanizması 14 -Bruksizm-uyku pozisyonu arası ilişki TME Hastalıklarında Konservatif Tedavi Yöntemleri Diyet Oklüzal Splint Tedavisi Stabilizasyon (Kas Gevşetici) Splint Anterior Repozisyon Splinti Anterior Isırma Plağı Posterior Isırma Plağı Pivoting Splint Yumuşak Splint 19

4 5.3. Fizik Tedavi Farmakolojik Tedavi 20 BÖLÜM II. MATERYAL VE METOD 21 BÖLÜM III. BULGULAR 35 ÖZET 37 KAYNAKLAR 38 ÖZGEÇMİŞ 42

5 BÖLÜM I GİRİŞ VE AMAÇ Günümüzde Temporomandibuler Eklem (TME) ile ilgili ağrı ve ses yakınmalarıyla çeşitli kliniklere başvuran hasta sayısındaki artış dikkat çekici boyutlara ulaşmıştır. Bu konunun bir çok araştırmacı tarafından üzerinde çalışılması, daha geniş popülasyonlarda ve geniş örneklerde çalışmalar yapılması gerektiği üzerinde durulmaktadır. Çoğu zaman üzerinde durulmayan ve basit bir olayken daha komplike boyutlara ulaşabilen, çeşitli yaş ve meslek gruplarında farklı etiyolojik nedenlerin ortaya çıkardığı çiğneme sistemi fonksiyon bozukluklarına sahip hastaların incelenmesi sonucunda hekimlere başvurduktan sonra eklemleri ile ilgili bir sorunları olduğu ve bu yönden incelenmesinin gerektiği önerilerek diş hekimliği fakültesine gönderilen hastalarla, rutin dental sorunların çözümü sırasında ağrı ve ses şikayeti olmaksızın fonksiyonel çiğneme sistemi düzensizliklerinin tesadüfen ortaya çıkarıldığı hastaların da var olduğu görülmektedir. Bu durum hastalara daha geniş perspektiften yaklaşılmasına neden olurken tanı ve tedavi yöntemleri ile kullanılacak materyallerin geliştirilmesine yol açmıştır.

6 GENEL BİLGİLER 1. TEMPOROMANDİBULER EKLEM İN (TME) FİZYOLOJİSİ Temporomandibuler eklem (TME), stomatognatik sistem içerisinde yer alır. Bu bölgede pek çok fonksiyona (çiğneme, konuşma, nefes alma, yutma vb.) katılır ve eklemin hareket tipinden dolayı ginglimoartroidal eklem olarak isimlendirilir. Çünkü menteşe hareketi yapmasından ötürü ginglimoid eklem, aynı zamanda kayma hareketli yapma özelliğine de sahip olduğu için artroidal eklem olarak kabul edilmektedir (1) Araştırmalar insanın çene eklemini bir günde kere kullandığını; bu organlar topluluğu ile kez yutkunduğumuzu, dakikada 6 8 kez nefes aldığımızı göstermiştir. Bu nedenle bu sistemin herhangi bir yerindeki sorun yalnızca o bölgenin fonksiyonlarını etkilemekle kalmaz, sisteme ait diğer bölge ve fonksiyonları da zincirleme olarak etkiler (2) Temporomandibuler eklemi iki kemik oluşturur; bunlar temporal kemik ve mandibuler kemiktir. Kemik komponentinin yanı sıra artiküler disk, çeşitli ligamentler ve ilgili kaslar da eklem yapısı içinde yer almaktadır (3,4,5,6) Şekil 1. Delaire e göre TME nin fizyolojisi (7) 2

7 1. İstirahat hali 2. M.pterygoideus externus un üst parçasının kasılmasıyla menisk progresiv olarak Gerilir, uzar ve aşağı iner. Cavite glenoidden mandibular kondile doğru uzaklaşır. 3. Menisk yukarıdan aşağı ve arkadan öne doğru oblik bir planda gerildikçe kondile baskı yapar ve onu aşağı iter. Bu safhada m.pterygoideus externus un alt parçası kasılır. 4. Mandibuler kondil gergin menisk altında öne ve aşağı doğru itilir. 5. Sappey ligamanının devreye girmesiyle mandibular kondilin temporal kondili aşması engellenir.(7) MANDİBULER HAREKETLER Mandibuler hareketler; üç boyutta birbiri ile ilişkili, tüm çiğneme kaslarının uyumlu olarak kasılması ve gevşemesi ile gerçekleşen, TME deki rotasyon ve translasyon hareketlerinden oluşan kompleks bir seridir (5). Mandibulanın fonksiyonel hareketleri açma, kapama, protrüzyon, retrüzyon ve lateral hareketler olarak sıralanabilir (5). Mandibula, yapabildiği hareketlerin ise üst en dış limitlerinde tekrar edilebilir ve tanımlanabilir bir sınır çizer. Bu hareketlere mandibulanın sınır hareketleri denir. Mandibuler hareketler; ligamentler, TME yüzeyleri, dişlerin morfolojisi, dizilimler, kas uzunlukları ve kasların başlangıç ve bitiş yerleriyle sınırlandırılır (5). TME, rotasyon ve translasyon hareketlerini yapabilme yeteneğindedir. Rotasyon hareketi, primer olarak eklemin alt bölümünde, translasyon hareketi üst bölümünde gerçekleşir. Fonksiyonel hareketler bu iki hareketin birleşiminden oluşur (5,8,9). Mandibula açma, kapama, protrüzyon ve retrüzyon hareketlerinde, her iki eklem simetrik olarak çalışır. Mandibulanın lateral hareketlerinde, eklem hareketleri simetrik değildir (9). Açma ve kapama hareketleri sırasında rotasyon ve translasyon hareketlerinin kombinasyonu görülür. Mandibulanın kendi ağırlığı ve hyoid grubu kasların çekimine bağlı 3

8 olarak çene bir miktar açılır. İkinci aşamada ise lateral pterygoid kasın etkisiyle mandibula harekete geçer ve maksimum ağız açıklığına ulaşır. Kapama hareketi ise açma hareketinin tersi olarak işler. Lateral pterygoid kasın gevşemesini takiben masseter kasının derin lifleri ve temporal kasın arka liflerinin etkisiyle mandibula yukarı doğru hareket eder (5,10). Protrüziv harekette kondil, disk ile birlikte öne kayar. Öne hareketin tersine retrüzyon hareketi denir. Retrüzyon hareketini sınırlayan, kapsüler ligamentin horizontal konumudur (10). Lateral harekette; mandibulanın horizontal yan hareketi sırasında, hareketin yapıldığı kondil, yönü genellikle laterale olan bir kayma ile rotasyon gösterir. Buna Bennett Hareketi denir. Karşı taraftaki kondil, artiküler tüberkül boyunca, öne aşağıya ve mediale doğru kayar (5,9,10). Artiküler disk ve kondil arasındaki ilişki, eklem fonksiyonlarının normal olarak devam ettirilebilmesi açısından önemlidir. Eklemdeki translasyon hareketi glenoid fossa ile diskkondil kompleksi arasında olurken, kondil ile disk arasında meydana gelen tek fizyolojik hareket rotasyondur. Rotasyonun miktarı, diskal ligament, posteriorda inferior retrodiskal ligament ve anteriorda, anterior kapsüler ligamentlerin uzunlukları ile sınırlıdır. Artiküler diskin kondil üzerindeki rotasyon miktarı, diskin morfolojisi, intrakapsüller basıncın derecesi, süperior lateral pterygoid kas ve süperior retrodiskal lamina tarafından belirlenir (10). Çene kapalı pozisyonda ve kondil glenoid fossa içinde iken, artiküler diskin posterior bandı, kondil başına göre süperior pozisyonda bulunur. Normal açma hareketi sırasında; kondil, lateral pterygoid kasın inferior bölümünün kasılmasıyla artiküler tüberkülün apeksine (anteriora) doğru rotasyon ve translasyon hareketini yaparken, disk kondili izler. Bu arada disk kondil üzerinde arkaya rotasyon gösterir ve diskin avasküler ve inerve olmayan ince orta bandı kondil ile tüberkül arsında kalır. Diskin posteriora rotasyonunu arka bağlantısındaki 4

9 süperior lamel sağlar. Diskin posterior kenarına bağlı bu lamel, elastik bağ dokusundan oluşmuştur (11). Mandibuler hareketler sırasında kondilin kapladığı aralık, çevre gevşek doku ve özellikle diskin posterior kısmındaki vasküler doku tarafından doldurulur. Ayrıca diskin anterior bağlantısı, kondil başının tüm rotasyonunu yapabilmesi için yeterince gevşek olmalıdır (11). 2. ÇİĞNEME SİSTEMİ FONKSİYON BOZUKLUKLARININ (ÇSFB)* SEMPTOMLARI TME bölgesiyle ilgili olarak değişik hastalık isimleri altında tanımlamalar yapılmıştır. Hatta bunların arasında malformasyonlar hastalık olarak da tanımlanmıştır. Oysa literatüre bakıldığında yayınların büyük çoğunluğu eklemin fonksiyon bozuklukları ile ilgili olduğu halde değişik hastalıklar da bu konu içinde ele alınmıştır (12). Biz çalışmamızda TME in fonksiyon bozuklukları ve bunlara neden olan etkenleri ele aldık. Bu nedenle çiğneme sistemi fonksiyon bozuklukları tanımlamasını kullanmayı uygun gördük. Çünkü iskelet sisteminin çiğneme, konuşma, yutma, nefes alma v.b fonksiyonların yapılmasında görev alan ve armonik çalışan tek eklemidir. Bu noktadan hareketle; eklem bölgesi bu sistemin bir parçasını oluştururken dişler, alveoler yapı, kaslar, tendonlar bu sistemin diğer elemanlarını oluşturmaktadır. Bir başka açıdan bakıldığında çiğneme sistemi fonksiyon bozukluklarının oluşmasında, ilerlemesinde ve tedavisinde psikolojik faktörler etkin bir rol oynamaktadır. Biyolojik nedenler, psikolojik-sosyal nedenler ve bunların birbiriyle ilişkisini göz önüne alınarak biyopsikososyal teori denen bir görüş ileri sürülmüştür. Çünkü bir patoloji olsa veya olmasa da ağrıyı aktive edebilmektedir (12). 3. TEMPOROMANDİBULER BOZUKLUKLARIN SINIFLANDIRILMASI Günümüze kadar temporomandibuler bozukluklar ile ilgili olarak etiyolojik faktörlere göre değişik araştırmacılar tarafından farklı şekilde birçok sınıflandırma yapılmıştır. 5

10 Bell (13), tarafından geliştirilen ve Okeson un (14), ilaveleriyle şekillenen sınıflandırma sistemiyle, Wilkes in (15) yalnızca internal düzensizliklerde klinik, radyografik ve artroskopik bulgulara dayanarak oluşturduğu sınıflandırma sistemi günümüzde yaygın olarak (*) Çetingül e göre eklem ve ekleri bir sistem kabul edilmektedir. kullanılmaktadır. Bunun dışında kullanılan bir başka sınıflama ise Michael E.Prater ve Byron J.Bailey e ait olan sınıflamadır(13) Bir başka araştırmacıya göre; A. Travmatik B. Fizyopatolojik C. Psikososyal D. Anotomik, şeklinde sınıflandırılmıştır (16). Michael E.Prater ve Byron J.Bailey e göre;(13) 1.MYOFASİAL BOZUKLUKLAR a. myositis b. kas spazmı c. kontraktür d. histerik trismus e. fibromyalji f. kollagen damarsal bozukluklar sistemik lupus eritematozus skleroderma sjögren sendromu 2.EKLEME BAĞLI BOZUKLUKLAR A.İNTERNAL DÜZENSİZLİKLER TİP 1 6

11 TİP 2 TİP 3 B.DEJENERATİF EKLEM HASTALIKLARI C.GELİŞİMSEL ANOMALİLER D.TRAVMA E.ARTRİT F.ANKİLOZ G.NEOPLAZM TME bozukluklarının oluşumundaki risk faktörleri şu şekilde açıklanabilir;(17,18,19) 1.STRES çenenin sıkılması gece ya da gün içinde diş gıcırdatma sürekli sakız çiğneme 2.MEDİKAL ŞARTLAR kapanışı olmayan dişler çeneye ait ya da fasial deformiteler osteoartrit ve romatoid artrit çene-yüz hastalığı hikayesi 3.YAŞ; yaş arasında daha sık görülür. 4.CİNSİYET; kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha fazla görülür. 5.ÇÜRÜK DİŞLER 7

12 TME bozukluklarına yol açan en önemli etkenlerden birisi ve en önemlisi BRUKSİZM dir. BRUKSİZM NEDİR? Diş sıkma ve gıcırdatma ile karakterize önemli bir rahatsızlıktır. Clencing (sıkma) devamlı ya da aralıklı olarak çenelerin dikey yönde basınç altında tutulmasıdır. RESİM 1. İleri derecede bruksizm görülen bir olguda dişlerdeki aşınma.(20) Yapılan terminolojik araştırmalar şu sonuçları ortaya koymuştur. Bruksomani terimi 1907 de MARIE ve PIETKIEWICZ(21) tarafından terminolojiye yerleştirilmiştir de TISCHLER(23) Nevrotik Okluzal Alışkanlıklar dan bahsetmiştir de ortaya atılan BRUKSİZM terimini FROHMAN a(22) borçluyuz da MULLER bruksizm ve bruksomaninin ayrımını yapmıs; gündüze ait olayların bruksomaniye,geceye ait olayların bruksizme eşlik ettiğini belirtmiştir.(24) Bruksizm birçok olumsuzluğa neden olur; dişlerde aşınma ve yıpranma baş ağrıları bucco-fasial ağrılar uyandıktan sonra eklem yüzeyi ve çenelerde ağrılar oluşan ses nedeniyle uyku bozukluğu ve huzursuzluk TME disfonksiyonu kas ağrıları 8

13 BRUKSİZMİN BELİRTİLERİ Dişlerde aşınma Özellikle ön dişlerde ve dolgularda kırıklar Gece uyurken partner tarafından duyulan gıcırtı sesi Temporomandibuler eklemde ve yüz kaslarında ağrı Eklemde açma kapama sırasında çıkan sesler Baş ağrısı Dişlerde sallanma ve aralanma Dişlerde hassasiyet(25) SIKLIĞI Bruksizmin erişkinlerde görülme sıklığı %8 olarak bildirilmiştir. Ebeveynlerin belirttiklerine göre dişlerini gıcırdatan çocukların %14 ü haftada birkaç kez bunu tekrarlamaktadır. Yaşla azalan bruksizmin sıklığı adolesan dönemde %10 12 ve 60 ve daha yukarı yaşlarda %3 oranında görülmektedir. TANI Dişlerdeki aşınmalar, eklem sesi, geceleri gıcırdatmaya bağlı oluşan sesler çiğneme kaslarındaki hacimsel artış ve bucco-fasial ağrılara bağlı olarak tanı koyulabilir. Uzun süren ciddi bruksizm vakalarında, laboratuar şartlarında uykunun incelenmesi (polysomnographique) ile tanıya varılabilir. Ev video kayıt sistemleri de sesli diş gıcırdatma varlığını ayırt etmeye olanak sağlayan sistemlerden biridir. BRUKSİZMİN NEDENLERİ 1. Duygusal stresler 2. Malokluzyon 3. Lokal etkenler 9

14 BRUKSİZMİN ÇEŞİTLERİ HARTMAN(1993) iki klinik form tanımlamıştır.(26) 1.SAGİTAL YÖNDE DİŞ GICIRDATMA Santrik bruksizm ile ilgi olarak bilinen terimler crispation ya da serrement de dents kasılma ya da dişlerin sıkılması, İngiliz ekolünde ise clenching sıkma dır. Kemikler deplase olmadan çiğneme kaslarının uzamış isotonik ve yoğun kasılmaları ile sonuçlanır kas kuvvetleri dişin büyük eksenine yakın bir eksene adapte olurlar fakat süre ve yoğunlukları aşırı derecede olup zarar vericidir. Santrik bruksizm gündüzleri geceden daha sık olarak gerçekleşmektedir. 2.ÖĞÜTME TARZINDA GICIRDATMA Dişin eksenine göre gelişen yatay kuvvetler ve eksantrik pozisyonlarda gezinmeler şeklinde oluşan ritmik mandibuler hareketler söz konusudur. Genellikle gece meydana gelir. REDİNG(15) ve arkadaşlarına göre(1968) farklı bilinçli durumlarda kendini gösteren iki bruksizm tipi mevcuttur: 1.GÜNDÜZ ÇENE SIKMASI Uyanık olunan saatlerde yapılan diş sıkmadır. Sessiz ve strese bağlı spesifik kassal bir yanıt işe karışmıştır ve genel otonom eksitasyona bağlı belirtiler yoktur. 2.GECE ÇENE SIKMASI Şuursuz durumda meydana gelir, kardiak frekansın varyasyonlarına paralel olarak dijital bir vazokonstriksiyon ve elektro-ansefalografik bir aktivite değişikliği gösterir. 10

15 ROZENCWEIG(1) bruksizmi klinik bakılara dayandırarak 4 bölüme ayırır. 1. BASAMAK; mine aşınması(3 çift dişten azı etkilenmişse) 2. BASAMAK; mine ve adacıklar şeklinde dentin aşınması(6 çift dişten azı) 3. BASAMAK; dentin tamamen görünür durumdadır( 6 çift dişten fazlası etkilenmişse) 4. BASAMAK; aşınma kronların ortasını geçmişse A. SERBEST KENAR AŞINMASI B. DENTİN ADALARI GÖRÜNÜMÜ C. BRYCOSE VAKASI ÖRNEĞİ C1. MAXİLLER KRONLAR TOTAL OLARAK AŞINMIŞ C2. MANDİBULAR DİŞLERİN KRONLARI AŞINMIŞ Resim 2. Değişik evrelere göre dişlerdeki aşınmalar (1) 11

16 KATO(27) ve arkadaşları vakalara göre iki bruksizm formu tanımlamışlardır. 1.PRİMER İDİOPATİK BRUKSİZM; ne görünen ne de medikal hiçbir sebebi bulunmaz. 2.SEKONDER İATROJENİK BRUKSİZM; farklı etkenler bir aradadır. Parkinson gibi nörolojik bozukluklar Uykunun periyodik hareketleri, uyku apnesi gibi uyku bozuklukları L-dopa, nöroepileptik, antidepresif ilaçlar Alkol, kokain, tütün gibi bazı maddeler Stres ve anksiyete ÇOCUKLARDA BRUKSİZM Birinci dişlenme ortaya çıktığında başlar ve 7 11 yaş arasında artar yani süt dişlerinden kalıcı dişlere geçiş dönemine uygun düşen bir periyotta gözlenir. Bruksizm bu yaşlarda normal kabul edilmektedir. Hatta birçok yazar diş kavislerinin gelişimi için diş aşınmasının rolünü bununla açıklar. Çocuklardaki aşınma fizyolojik olup kalıcı dişlenmenin yerleşmesiyle kaybolur. Diğer taraftan MILLER(24) in belirttiği gibi gece bruksizmi çocukta intestinal parazitler ya da üriner hiperasidite gibi organizmayla ilgili bir iritasyona bağlı olabilir. Dikkat eksikliği olan çocuklarda bruksizm olayının uyku bozukluklarına eşlik ettiği rapor edilmiştir. (THADA)(28) MALKİ ve arkadaşları (29) tarafından yapılmış bir araştırmada meditasyon altında ya da meditasyon olmadan THADA nın tedavi ettiği çocuklar arasında belirgin bir farkın mevcut olduğu gösterilmiştir. Böylece hiperaktif çocuklarda ilaçlı tedavide, özellikle santral sinir 12

17 sistemi üzerine etki eden psikostimulanlar, çocuklarda bruksizmin gelişmesinden ve ortaya çıkmasından sorumludur. BRUKSİZMİN ETİYOLOJİSİ SİSTEMİK HASTALIKLAR PARAFONKSİYONLAR ARTİKÜLER BOZUKLUKLAR TMD PSİKOSOSYAL BOZUKLUKLAR KASSAL BOZUKLUKLAR TRAVMALAR DENTAL OKLUZAL BOZUKLUKLAR TABLO 1: E.ÇETİNGÜL SINIFLAMASI(30) Başka bir sınıflamaya göre: 1.OKLUZAL TEORİ 2.PSİKOLOJİK TEORİ (STRES VE ANKSİYETE) 3.HASTANIN KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ 4.DİĞER FAKTÖRLER sistemik faktörler alerjik duyarlılık genetik yatkınlık 5.POSTUR 13

18 BRUKSİZMİN ORTAYA ÇIKIŞ MEKANİZMASI Bruksizm gibi bir parafonksiyon olgusunda, sanki merkezi sinir sistemine ulaşmayan ve analize edilmeyen proprioseptif reseptörler tarafından gönderilmiş informasyonlar gelip geçer. Bu durumda reflex koruma mekanizmaları etkisiz kalır. Bu güvenlik mekanizmaları incelenmiş ve birçok hipotez öne sürülmüştür. Periferden gelen ağrı sinyallerinin bloke olması ya da önemli bir stres, öfke gibi diğer sinyaller tarafından etkilerinin azaltılmış olması mümkündür. Bruksizm hastası aşırı zorlamayla oluşan normal ağrının hissedilmediği stresin içinde olabilir. Bruksizmde çiğneme kasları kadar diğer kasların da olayın içinde olması mümkündür. Bu parafonksiyonun sadece proprioseptör kontrolü altında olmamasıyla izah edilebilir. Limbik sistemdeki değişiklerin de bruksizmin oluşmasında rolü olduğu şu şekilde açıklanmaktadır. CHAPOTAT a(31) göre; Limbik sistem beslenme, korunma, saldırganlık gibi vücudun kendi kendinin otokontrolünde rol oynar. Heyecansal ve davranış tepkilerinde gri madde, iletim ve limbik sistemde bir kavşak görevi görür. Heyecan limbik sistemin akışını harekete geçirir bu da bir savunma olarak diş gıcırdatmaya neden olur. DUPAS a(32) göre; strese bağlı durumlarda limbik sistemin ağımsı formasyonu etkilenir, düzenleyici yeteneğini kaybeder. Bu hiperaktivite korunma reflexlerini bozar. Kaslar sürekli olarak kasılır. Bruksizm, fiziki nedenleri ortaya çıkarılmadıkça yerleşik hale gelir. 14

19 Dopaminerjik sisteme ait alıcılardan D1 ve D5 bruksizmi kolaylaştırıcı etki yaparken D2 ve D4 bunlara ters bir etki oluşumuna yol açar. Parkinson gibi rahatsızlıklar da bruksizmin tetikleyicisi rolündedir.(31) Nöromastikatör sistem ve bruksizm arasındaki ilişki NAKAMURA ve KATATURA(20) tarafından incelenmiştir. Bu sistem sayesinde çiğneme kasları uyku sırasında kasılmaz, gevşek kalır, ancak bu sistemdeki kötü işleyişlerin bruksizmin tetikleyicisi olduğu belirtilmiştir. UYKU SIRASINDA BRUKSİZMİN ORTAYA ÇIKMASI Çiğneme kaslarının 2 tip faaliyeti vardır; 1. Kapatıcı kasların sürekli ve tekrarlama hareketleriyle kendini gösterir. 2. Daha geniş bir faaliyet söz konusudur, elevatör kasların genişlemesiyle sonuçlanır. Birinci tip faaliyet populasyonun %56 sını oluştururken bruksizm oluşum nedenleri içinde yer almaz. Buna karşın ikinci tip %6 lık bir kesimi içerirken bruksizmin oluşmasındaki asıl etken budur. Çiğneyici kasların ritmik faaliyetlerine populasyonun %60 ında rastlanır. Bu faaliyet bruksizm hastalarında 3 kat daha fazladır.(31) Uyku sırasındaki yutkunma sonucu oluşan temasa bağlı diş sürtünmeleri tamamen normal bir olaydır. Ancak bu sürtünmenin süresi ve yoğunluğu bozukluğun durumuna göre değişir. KYDD ve DALY e (33) göre bruksist hastalarda gece sürtünmeleri dakikanın üstündedir. Bu oran bruksist olmayanlarda 31 dir de NISHIGAVA bruksizmde ortak seyreden okluzal kuvvetleri bulmuştur. 22,5 kg ağırlıkla saniyede 7,1 dir. Sonuçta gündüz oluşan maximal sıkışma yoğunluğu gece oluşan okluzal gücün yoğunluğundan daha azdır.(34) 15

20 BRUKSİZM VE UYKU POZİSYONU ARASINDAKİ İLİŞKİ MIYAWAKI yutkunma ve uyku pozisyonunun bruksizm üzerindeki etkilerini araştırmıştır. Buna göre hastalar uyku süresinin %95 ini sırtüstü veya yan yatarak geçirmektedir. Sırtüstü yatışta çiğneme kaslarının ritmik faaliyeti kolaylaştığından bu ARMM oranın %74 ü sırtüstü yatışta %23 ü ise yan yatışta görülmektedir. Sırtüstü yatışta alt çene merkezi durumdadır ve diş temasları dengeli olarak her iki diş kavsine de yayılır. Ancak yan yatışta yatış tarafında aşınma tek taraflı ve simetrik olur. Dişlere en çok zarar veren yatış pozisyonu ise yüzüstü yatıştır.(35) Uyku bruksizmi iki nedenle dikkat çekmiştir; Uyanık haldekinin aksine uyku bruksizmi şuur kapalıyken ortaya çıkmaktadır. Uyku bruksizmi çiğneme kaslarının uyku sırasındaki normal faaliyetinde ortaya çıkar. Bu aşırı ritmik faaliyet patolojik bir durumdur. TEMPOROMANDİBULER EKLEM HASTALIKLARINDA KONSERVATİF TEDAVİ YÖNTEMLERİ TME hastalıklarının tedavisini konservatif ve cerrahi tedavi olmak üzere iki ana grupta incelemek mümkündür. Konservatif tedaviler üzerine yapılan bir araştırmaya göre dünya üzerinde tarif edilmiş 28 değişik konservatif tedavi metodu mevcuttur (31). PELTOLA ve arkadaşlarının (36) yaptıkları uzun dönem çalışmalarında, konservatif tedavi metotlarının uzun dönemde etkili oldukları ve hastaların subjektif olarak tatmin oldukları bildirilmiştir. OR un (38) yaptığı çalışmada 367 hasta incelenmiş ve bu hastalardan sadece 14 tanesine cerrahi uygulanmıştır. Konservatif tedavilerin özellikle protetik ve/veya restoratif tedavinin başarısına dikkat çekmişlerdir. Bu bilgilerin ışığı altında konservatif tedavinin önemi ortaya çıkmaktadır. 16

21 TME hastalıklarında sıklıkla kullanılan konservatif tedavi metotları; diyet düzenlenmesi, interoklüzal aygıtların uygulanması, fizik tedavi ve farmakoterapidir Diyet Hastalara başlangıçta hastalıklarıyla ilgili bilgi verilmelidir. Şikayetlerinin neden kaynaklandığı, hastalıklarının seyri, yapılacak olan tedaviler ve nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda detaylı açıklama yapılmalıdır. Temporomandibuler eklem rahatsızlığı olan her hastaya koruma programı anlatılmalıdır. Koruma programı aşağıdaki maddeleri içerir (14.39). 1. Yumuşak bir diyetle beslenmek. 2. Fındık, fıstık gibi sert kuruyemişleri yemekten kaçınmak. 3. Ufak lokmalar halinde yemek. 4. Tek taraflı çiğnemeden kaçınmak. 5. Sakız çiğnemek, kalem ısırmak, parmak emmek, dişleri sıkmak gibi parafonksiyonel aktivitelerden kaçınmak. 6. Esnerken, gülerken çeneyi desteklemek. 7. Ağızdan ve yüzeyel solunum yerine, burundan ve derin solunum yapmak. 8. Yüzüstü yatmaktan kaçınmak. 9. Baş ve omuzların dik pozisyonda durmasına dikkat etmek, öne eğik durmaktan kaçınmak, bunu engellemek için egzersiz yapmaya özen göstermek. 10. Dudaklar bitişik, dişler ayrı, dil ağız tavanında gevşek olan istirahat pozisyonunu sürekli hatırlamak. 17

22 5.2. Oklüzal Splint Tedavisi Oklüzal splint genellikle sert akrilikten yapılan, bir arktaki dişlerin oklüzal ve insizal yüzeylerini kaplarken karşıt arktaki dişlerle teması sağlayan, takılıp çıkarılabilen bir apareydir. Genel olarak ısırma koruyucusu, gece koruyucusu, interoklüzal aparey veya ortopedik cihaz olarak tanımlanır (40). Oklüzal splintlerin değişik kullanım alanları vardır. Bunlardan biri daha stabil veya fonksiyonel eklem pozisyonunu sağlamaktır. Optimum oklüzyon durumunun sağlanması ise nöromusküler refleks aktivitesini yeniden düzenleyerek anormal kas aktivitesini azaltır. Aynı zamanda yıkım ve aşınmaya neden olabilecek anormal kuvvetlerden dişlerin ve destek dokuların korunmasını sağlar (41). Birçok çalışmada oklüzal tedavi ağrıyı azaltmada ve çenedeki fonksiyonel bozukluğu düzeltmede etkili bulunmuş olup, ancak bu iyileşmeyi nasıl sağladığına dair ayrıntılı bilgi yoktur. Oklüzal splint tedavisi sonucunda en belirgin düzelme çiğneme kaslarındaki miyalji ve kaslardaki asimetrik kas hiperaktivitesindeki düzelme üzerinedir. Tedaviyi etkileyen en önemli faktörler ise uygun aperey seçimi, apereyin yapımı ve uygulanması ile hastanın uyumudur (16). Oklüzal splint tipleri Temporomandibular eklem hastalıklarının tedavisinde birçok farklı splint tipi kullanılabilir. En sık olarak şu ikisi kullanılır; 1. Stabilizasyon splinti ( kas gevşetici splint, düz yüzey splint) 2. Anterior repozisyon splinti (ARS) Bunların dışında; 3. Ön ısırma plağı ( anterior bite plane) 4. Arka ısırma plağı (posterior bite plane) 18

23 5. Pivoting splint 6. Yumuşak (resilient) splint (41). Herhangi bir tedaviye başlamadan önce tüm splintlerde geçerli olan, kas aktivitesi ve semptomları azaltan 5 genel özellik bilinmelidir (16). 1. Oklüzal durumun değiştirilmesi 2. Kondil pozisyonunun değiştirilmesi 3. Dikey boyutta artma 4. Kavrama (farkına varma) 5. Plasebo etkisi 5.3. Fizik Tedavi Ortopedik, muskuloskeletal ve nörolojik hastalıkların tedavisinde, fizik tedavi aygıtları oldukça uzun bir süredir kullanılmaktadır. Klinik olarak TME hastalıklarında tespit edilen problemlerle yukarıda sayılan hastalıklar arasında oldukça büyük benzerliklerin bulunması, fizik tedavi aygıtlarının TME hastalıklarında kullanımını yaygın hale getirmiştir (38). TME hastalılarında en yaygın olarak kullanılan fizik tedavi modaliteleri şunlardır; - Yüksek Voltaj Stimülasyonu - Transkutanöz Elektrik Sinir Stimülayonu (TENS) - İyontoforez - Ultrasound - Maniplasyon Isının direkt etkileri ile kapiller ve arteriollerde vazodilatasyon oluşur. Lokal vazodilatasyon, lokal metabolizmayı ve kan akımını artırır. Isı ve metabolizma artışı o 19

24 bölgede oksijen tüketimini de artırır. Yeterli oksijenasyonun olmaması ortamdaki karbondioksit ve laktik asit miktarını artırır. Bu metabolitler prekapiller sfinkterleri açarak dokuların kanlanmasına yardımcı olur. Kan akımı artınca kapiller basınç da artar. Kapiller aralıktan doku aralıklarına sıvı geçişi olur. Bu biriken sıvı lenfatik akımla uzaklaştırılır. Dokulara kan akışının artması hasarlı dokulara bol miktarda kan hücresinin gelmesine, metabolik ürünlerin ortamdan uzaklaşmasına, artan fagositoz ile kronik iltihabi doku artıklarının ortamdan temizlenmesine, artan oksijenasyon ile tamir işlemlerinin kolaylaşmasına yol açar. Metabolizmanın artması ile fagositoz ve enzimatik reaksiyonlar aktive olur. Hasarlı dokularda yenilenme artar. Enzimatik reaksiyonlar ºC de en fazladır. Bundan sonra kollajenaz aktivitesi başta olmak üzere enzimatik aktiviteler azalmaya başlar. Daha yüksek ısılarda protein matriksi harap olur. Isı, kollajen liflerinin uzayabilme yeteneğini artırır. Kollajenin uzayabilme yeteneği 45 derecede, 25 derecedekinden 5 kat daha fazladır. Isı kas spazmı sonucu ağrı ile birlikte gelişen lokal iskeminin düzelmesini sağlar ve kas spazmını azaltır (37) Farmakolojik Tedavi Akut TME hastalıklarında farmakolojik ajanlara sıklıkla başvurulmasına rağmen, pratisyen hekimlerin kronik durumlar için uyguladıkları medikasyonda dikkatli davranmalıdır (42). TME hastalıklarında sıklıkla kullanılan farmakolojik ajanlar şunlardır; Analjezikler a. Non-Steroid Antienflamatuarlar b. Narkotikler Kortikosteroidler a.iyontoforez b.intrakapsüller Enjeksiyon Hyaluronik Asit 20

25 Antidepresanlar Kas Gevşeticiler BÖLÜM II. MATERYAL VE METOD Bruksizm tedavisinde kullanılan okluzal splintleri inceleyecek olursak klinikte kullandığımız splintler, yapıldığı malzemeye göre şu şekilde sınıflanabilir; 1. Methyl methacrylate dan üretilen sert splintler(acrybell soft)(şekil 3) 2. 2mm kalınlıkta yumuşak gündüz koruyucusu(bioplast,scheudental)(şekil 2) 3. Etil vinil asetat tan üretilen elastik splintler(quattrotti firmasının flexidy ticari ismiyle piyasaya sürdüğü eva)(çetingül E. Tarafından dizayn edilen elastik splintler)(43) ŞEKİL 2: yumuşak materyalden yapılan splintlere örnek(20) 21

26 ŞEKİL 3: metil metakrilattan üretilen sert splintler(44) EVA GOUTTIERE İ(FLEXIDY) EVA nın açılımı Etil Vinil Asetat tır. Yapıldığı materyalin özelliği fleksible olmasıdır. Plağın etki mekanizması şu şekilde işlemektedir. Plağın yüzeyinde karşıt çenedeki dişlere ait izler bulunmaktadır ve bu geceleri uyku esnasında hastanın dişlerini sıktığı anda eşit ve dengeli okluzal kuvvet dağılımını sağlamaktadır. Bruksizm ne yöne olursa olsun, tam olarak dişleri saran bu aperey sayesinde hasta tek taraflı sıksa bile yapılan baskı sonucu esneyen aparey, karşı tarafı da aynı şekilde esnemeye zorlar ve böylece normal konumdaki kapanışı korur. Hastadan alınan kapanışta postural durumun korunmasına özen gösterilir. Özel bir mum kapanış yöntemiyle(at nalı ve tahta spatülle)(31) ölçü alınırken hastanın her yönde eşit kuvvetle ısırması sağlanır. Diğer apareylerde, örneğin sert materyalden yapılmış gece koruyucularının kullanımında sert plağın yüzeyinin düz olması nedeniyle hasta daha çok kaydırma hareketi yapmaktadır. Sert materyal hastanın sıkma kontrolünü elinde tutamamasına neden olur ve hasta yaptığı baskıyı fark etmediğinden sıkmaya devam eder. Eva apareyinde ise kullanılan materyalin esnek oluşu belli bir sınırı aşan sıkma kuvveti sonrası çeneyi açılmaya zorlar ve böylece dişlere ve ekleme gelecek gereksiz ve aşırı kuvveti önler.(31) 22

27 EVA APEREYİ NİN YAPIMI VE LABORATUVAR AŞAMALARI 1.ÖLÇÜ ALINMASI Ağız içinin modellere aktarılması bilinen standart yöntemle ölçü alınmasını içerir. Genellikle kullanılan malzeme aljinat olmakla birlikte modelin ölçüsü laboratuarda dökülecekse gidene kadar deforme olmaması amacıyla ölçü, silikon ölçü maddeleriyle de alınabilir.(resim 3 ) 2.MUM KAPANIŞIN ALINMASI Ağızdan mum kapanış almada at nalı mum ısırtma yöntemi kullanılır. Her yerde eşit ölçü kalınlığı sağlanabilmesi için ısırmada tahta parçaları kullanılarak son iki molar dişin olduğu kısımlara, at nalı mum hazırlandıktan sonra tahtalar ısıtılarak yerleştirilir.(e.çetingül yöntemi) Bunlar hastanın ısırması sırasında stoper görevi görür. Rahat çıkarılabilmesi ve deforme olmaması amacıyla ön kısmına da tahtadan sap yapılır ve ağızda hava spreyiyle soğutulan mum, hastaya ağzını tek seferde açması söylenerek ağızdan çıkarılır. Modeller arasına yerleştirilerek laboratuara gönderilir.(resim 4,5,6) 3.MODELLERİN ARTİKÜLATÖRE ALINMASI Standart yöntemle modeller artikülatöre bağlanır.(resim 7) 4.MUM MODELAJIN HAZIRLANMASI Artikülatör üzerinde, tercihen alt modele yapılacak olan modelin mum modelajı hazırlanır. Mum alt dişlerin üzerini örter ancak dişeti sınırına kadar uzatılmaz. Karşıt çeneye ait dişlerin izlerini de mum modelaj üzerinde izleyebiliriz. Tijler muflanın makineyle bağlantısının olduğu yöne doğru hazırlanır. İki yönde hazırlanmasının amacı silikonun tepilmesi sonucu diğer yönden kaçış yolunun sağlanmasıdır.(resim 8,9) 23

28 5.MUM MODELAJLI MODELİN MUFLAYA ALINMASI Mufla aşamaları da bildiğimiz yöntemlerle yapılmaktadır. Dikkat edilmesi gereken mum üzerine alçı parçalarının gelmemesinin gerektiğidir. Alt mufladaki alçı donduktan sonra 2 kat lak sürülür ve muflanın üst parçası yerleştirilerek üzerinin alçısı dökülür. Mufla 10 dakika preste bekletilir.(resim 10,11) 6.MUM ERİTME AŞAMASI 70 derecede 10 dakika mufla kaynatılarak mumum erimesi sağlanır. Mufla sudan çıkarıldıktan sonra mum kalıntıları sıcak suyla artık kalmayacak şekilde yıkanır ve mufla yan tutularak mumun akması sağlanır, kurutulan muflalar tekrar laklanır.(resim 12,13) 7.MALZEMENİN TEPİLMESİ Quattrotti firmasına ait döküm makinesi, 2 atm basınç ve 120 derece sıcaklığa gelene kadar beklenirken muflanın ve makinenin bağlantılarının hazırlanır ve döküm için son hazırlıklar tamamlanır. Sıcaklık ideal hale gelince döküm işlemine başlanır. Plastik çıkışı gözlenerek dökümün tamamlanır. Makine kapatıldıktan sonra muflanın soğuması beklenir ve mufla açılır.(resim 14,15) 8.TESFİYE AŞAMASI Mufladan çıkarılan apareyin tesfiyesi özel lastiklerle tamamlanır, hastanın ağzında son kontroller yapıldıktan sonra hastaya rahat takıp çıkarabilmesi için plağın kullanımı anlatılır ve her gece mutlaka kullanmasının gerekliliğinin üzerinde durularak aparey teslim edilir.(resim 16,17,18,19,20) 24

29 A B RESİM 3: Alt ve üst çene ölçüleri 25

30 RESİM 4: mum kapanış RESİM 5: at nalı şeklindeki mum kapanışın alınışı( E. ÇETİNGÜL yöntemi ) 26

31 RESİM 6 : alt-üst modellerin kapanışı RESİM 7: Artikülatörde mum modelaj aşaması 27

32 RESİM 8: mum modelaj RESİM 9: alt modelin mum modelajı 28

33 RESİM 10: mufla ve tijleme aşaması RESİM 11: muflanın üst alçısının dökülmesi 29

34 RESİM 12: mum eritme sonrası muflanın açılması RESİM 13: alt ve üst muflaların mum eritme sonrası görünümü 30

35 RESİM 14: Quattrotti firmasına ait döküm makinesi RESİM 15: preslenmiş mufladan çıkan apereyin tesfiye öncesi görüntüsü 31

36 RESİM 16: plağın tesfiye sonrası görüntüsü RESİM 20:plağın model üzerindeki görüntüsü 32

37 RESİM 17: kapanıştaki görüntü RESİM 18: apareyin ağız içi görüntüsü 33

38 RESİM 19: apareyin ağız içi görüntüsü RESİM 20: apareyin kapanıştaki görüntüsü 34

39 BÖLÜM III: BULGULAR 4 erkek(%13.3), 31 kadın(%86.7) toplam 35 hastada yapılan çalışmalar sonucunda aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir Kadın Erkek GRAFİK 1: Eva Gouttiere i kullanan hastaların yaş ve cinsiyete göre dağılımı Bu grafikten de anlaşıldığı gibi bruksizmin en çok görüldüğü yaş aralığı yaş arasıdır ve en çok kadınlarda görülmektedir Hasta Sayısı ay 6-12 ay ay ay ay ay GRAFİK 2: Hastaların yakınma sürelerinin dağılımı Yukarıdaki grafikten çıkarılacak sonuç, hastaların yakınma sürelerinin genel olarak 0 6 ay arası olduğu ve bu dönemlerde hekime başvurduklarıdır. 35

40 Yapılan çalışmalar sonucu hasta takipleri ve hasta geri bildirimlerinin değerlendirilmesi ile ortaya çıkan tablo ise Eva Gouttiere i kullanan hastaların ağrı ve ses ağırlıklı yakınmalarının 1 aylık süreçlerde sona erdiğidir. 1 hastada iyileşme belirtileri 2 aylık başka bir hastada ise 4 aylık bir sürece dağılmıştır. Genel olarak elde edilen sonuçlar bruksizmin zararlı etkilerinin önlendiği yönünde olsa da bir grup hastanın geri bildirimlerinden elde edilen sonuçlarda, hastaların apareyi düzenli kullanmamasına ya da başka nedene bağlı rahatsızlıklarının geçmemesi sonucu apareyin etkisiz olduğuna ilişkin bildirilerle de karşılaşılmıştır 164 kadın ve 46 erkek toplam 210 kişilik çiğneme sistemi fonksiyon bozukluğuna ilişkin rahatsızlığa sahip hastalardan oluşan bir çalışma grubundaki hastaların meslek dağılımları aşağıdaki gibidir.(43) MEMUR EV HANIMI ÖĞRENCİ EMEKLİ SERBEST TOPLA M KADIN ERKEK TOPLAM Tablo 2: çiğneme sistemi fonksiyon bozukluklarının meslek gruplarına dağılımı Bu tablodan da anlaşılacağı gibi 210 kişilik hasta grubunda 86 öğrenci, 48 ev hanımı, 28 serbest meslek sahibi ve 24 memur bulunmaktadır. En fazla soruna sahip hasta grubu öğrencilerdir. 36

41 ÖZET Bruksizm tedavisinde çeşitli splintler denenmiş ve sonuçları yukarıdaki literatürlerde aktarılmıştır. Çalışmamızda EVA dan yapılmış yumuşak elastik splintler (Flexidy) kullanımıştır. Kullanan hastalarda okluzyon bozukluğuna rastlanmamıştır. 3-4mm kalınlıkta flexidy kullanan hastalarda ağrı şikayetleri 1.haftadan itibaren geçmiştir. Amacımız bruksizmin kaslarda yarattığı spazmı engellemektir. Yumuşak plak kullanımındaki amaç ise gelen yüklerin bir kısmının absorbe edilmesidir. Sert splintlerde bu yükler direkt olarak kaslara iletilmektedir. Hastaların bu apereyi kullanmaması sonucunda semptomlar geri dönecektir. Çünkü bruksizm altında yatan nedenlerin tedavisi ancak bir psikolog tarafından yapılabilmektedir. Bu tarz hastaların yardım almaları için gerekli birimlere yönlendirilmeleri sorunların çözümünde büyük önem taşımaktadır.(43) Yapılan araştırmalar en çok bruksizm görülen grubun bayanlardan ve ağırlıklı olarak bayanları oluşturan meslek grupları içinde en fazla şikayetin öğrencilerden oluştuğunu göstermiştir. 37

42 KAYNAKLAR 1. ROZENCWEIG D. Algies et dysfonctionnements de l appareil manducateur. Propositions diagnostiques etthérapeutiques. Paris: éditions CdP, 1994; 481p 2. Kavuncu,V.(2002) TME Disfonksiyon Sendromu,Romatizmal Hastalıkların Tanı ve Tedavisi, Yüce Basımevi, İstanbul P: Bush,F.M., Dolwick M.F.(1995), The Temporomandibular Joint and Orofacial Disorders, J.B. Lippincott Company.Philadelphia, P: Dolwick M.F.(1997) Management of Temporomandibular Disorders in Principles of Oral and Maxillofasial Surgery Vol. I. J.B. Lippincott Company,Philadelphia, P: Okeson J.B. (1998) Management of Disorders and Occlusion,Second.Ed.C.V.Mosby comp.st.louis p: Sakul. B.U.(1999) Baş ve Boyunun Topografik Anatomisi, Ankara Üni. Basımevi, Ankara s: Çetingül E.(2002) Çene ve Yüz Travmatolojisi. Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova s: Bell,W.E. (1999) Temporomandibular Disorders, Classification, Diagnosis, Management, Third.ed, Year Book Medical Publications Inc. Chicago, p: Kaplan A, Assoel L.A.(1991)T.M.Disorders Diagnosis and Treatment First Ed.WB Saunders Comp.Philadelphia, p: Sarnat,B.G. Laskin.D.M.(1992) The TM Joint:A Biological Basis for Clinical Practice,Fourth Ed.W.B. Saunders Comp. Philadelphia, p: MC. Kay G.S. Yemm,R,Cadden S.W.(1992) The Structure and Function of TME Joint Br.Dent.J. 173:

43 12. Aksoy C.(2002)TME Rahatsızlıkları ve Ağrı İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fak.sürekli tıp etkinlikleri:baş,boyun,bel Ağrıları Sempozyum dizisi no:30 s: Michael E.Prater,M.D Byran J.Bailey,MD Temporomandibular Joint Disorders March 11; Aksoy C(2000) Temporomandibular Ağrı ve Disfonksiyon,Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon,Güneş Kitabevi, Ankara p: REDING G.R., ZEPELIN H., ROBINSON J.E., ZIMMERMAN S.O., SMITH V.H. Nocturnal teeth-grinding : all nignt psychophysiologic studies. J. Dent. Res. 1968; 47: Yengin, E(2000) Temporomandibular Rahatsızlıklarda Teşhis ve Tedavi, Dilek Matbaacılık, İstanbul S: American Academy of Otolaryngology Head and Neck Surgery 18. Temporomandibular Disorders: a clinical update;british Medical Journal,July 18, Griffith s 5 Minute Clinical Consult, 2001 edition Lippincott Williams&Wilkins, Pavone BW. Bruxism and its effects on the natural teeth. J Prosthet Dent 1985; 53(5): MARIE M.M., PIETKIEWICZ M. Fils La bruxomanie Rev. Stomatol. 1907; 14: FROHMAN A.S. The application of psychotherapy to dental problems. Dent. Cosm. 1931; 73: Lobezoo F. Lavigne G. Do bruxism and temporomandibular disorders have a cause - a effect relationship? J orofacial Pain 1997; Winter;11(1):

44 24. Nadler SC Bruxism,a classification,critical review J.Am.Dent.Assoc 1957; 54: Healthscout s partner site on diet&exercise,my diet exercise.com 26. Hartmann F.CUCCHİ 6.Les dysonctions craniomandibulaires(sadam): Nouvelles implications médicales Paris: Spingler-Verlog France éditions,1993; 180p 27. KATO T., THIE N.M.R., MONTPLAISIR J.Y., LAVIGNE G.J. Bruxism and orofacial movements during sleep. Dent. Clin. North Am. 2001; 45 (4) : HEDGER ARCHBOLDK. L. HERVİN R.D. Symptoms of sleep disturbances among children at two general pediatric clinics J.Pediatr.2002; 140(1): MALKIG A., ZAWAWI K.H,MELIS M., HUGHES C.V. Privalance of bruksizm in children receiving treatment for attention deficit hyperactivity disorder, a pilot study J.Clin. Pediatr. Dent. 2004; 29(1) Çetingül E. ile söyleşi 31. Chopatat B.Lin J-S Robin O. Jouvet M. Bruxisme du Sommeil:aspects fondamentaux et cliniques J.Paradontal İmplantol Orale 1999; 18: Dupas P-H Nouvelle approche du dysfonctionnement craniomandibulaire-du diagnostic a la gouttiére Paris éditions CdP, 2005; 203p 33. KYDDW. L.DALV. C Duration of nocturnal tooth contacts during bruxing J.Prosthet.Dent.1985; 53(5): Nishigowa K.Bondo,E Nokano M. Quantitative study of bite force during sleep associated bruxism J.Oral Rehabil. 2001; 28: Miyowaki S.Lavigne G.J. Pierre M.Guitard F. Mantplaisir J.S Kato.T. Association betweensleep bruxism swalloving_related laryngeal movement,and sleep pozitions Sleep 2003; 26(4)

45 36. Peltola. M.K.Salonen Maarit. A.M. Raustia,A.M(1996)The Effect of Stomatognatic Treatment;A Clinical Fallow-up Study Cranio 14: Aksoy. C. (2000) Fizik Tedavi Vasıtaları Soğuk Sıcak Uygulamalar. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon,Nobel Kitabevi,İstanbul p: Or.S.(1982) An Anallysis 367 of Temporomandibular Joint Dysfunction, Cranio 14: Copper BCC(1989) Craniomandibular Disorders, Management of Facial Head and Neck Pain,W.B. Saunders Co.Philadelphia p: Adlam,D.M.(1998) Temporomandibular Pain Syndrome, 2nd ed, Mosby International Lynton Hause, London p: Okeson J.P(1999) Management of Temporomandibular Rahatsızlıklarda Teşhis ve Tedavi, Dilek Matbaacılık, İstanbul s: Santos,J.(1995) Supportive Conservative Therapies for Temporomandibular Disorders, Dent.Clin.North Am. 39, Özkan S. Uzun Dental Tedaviler,Operatif Çekim ve Eksik Dişler Nedeniyle Değişikliğe Uğrayan Çiğneme Alışkanlıklarından Kökenli TME Fonksiyon Bozukluklarının Tedavileri,Doktora Tezi,Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fak Wilkes, CH(1989) Internal Derangements of the Temporomandibular Joint,Pathologic Variations,Arch Otolaryngoheat Neck Surg. 115:

46 ÖZGEÇMİŞ 1984 yılında Çorum un Sungurlu ilçesinde doğdum. İlkokulu Antalya da Barbaros İlkokulu nda tamamladım yılında Antalya Anadolu Lisesi ni kazandım. Ortaokul ve lise öğrenimimi burada sürdürdükten sonra 2003 yılında EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ Nİ kazandım.. 42

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Beyin Tümörleri Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi Sizde mi Diş Sıkıyorsunuz? Diş sıkma ve gıcırdatma, gece ve/veya gündüz oluşabilen istemsiz bir aktivitedir.

Detaylı

KAS FASYA FONKSİYONU BOZUKLUĞU (MPD)

KAS FASYA FONKSİYONU BOZUKLUĞU (MPD) G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt II, Sayı 2, Sayfa 231-235, 1985 KAS FASYA FONKSİYONU BOZUKLUĞU (MPD) Sevda SUCA* Cihan AKÇABOY* Temporomandibuler eklem hastalıkları ve fonksiyon bozuklukları eklemin stomatognatik

Detaylı

Çiğneme Kasları ve Çiğneme Fizyolojisi. Prof.Dr.Nurselen TOYGAR

Çiğneme Kasları ve Çiğneme Fizyolojisi. Prof.Dr.Nurselen TOYGAR Çiğneme Kasları ve Çiğneme Fizyolojisi Prof.Dr.Nurselen TOYGAR Çiğneme Kasları Masseter İç pterigoid Dış pterigoid Temporal Suprahyoid kaslar digastrik, geniohyoid ve stylohyoid Çeneyi Kapatan Kaslar Masseter

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

e-bülten İÇİNDEKİLER Şubat 2009-23 AYIN VAKASI EĞLENCE KÖŞESİ HABERLER Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent.

e-bülten İÇİNDEKİLER Şubat 2009-23 AYIN VAKASI EĞLENCE KÖŞESİ HABERLER Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent. Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent. Cem CANİKLİOĞLU e-bülten Şubat 2009-23 İÇİNDEKİLER ORTODONTİK SORUNLARIN SEBEPLERİ Beslenme bozuklukları,ağızdan nefes alma,parmak emme ve Yatış şeklinin

Detaylı

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış PEDODONTİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr DersSorumluları: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr Prof.Dr. Şaziye Aras, saziye_aras@yahoo.com Prof.Dr. Leyla Durutürk,

Detaylı

Prof Dr Gökhan AKSOY

Prof Dr Gökhan AKSOY Prof Dr Gökhan AKSOY 1 2 A-MANDİBULER KONUM 3 SİSTEMİN HAREKETLİ BÖLÜMÜ OLAN MANDİBULANIN, CRANİUMA ÖZELLİKLE DE MAXİLLAYA GÖRE UZAYSAL KONUMUDUR. 4 SENTRİK İLİŞKİ SENTRİK OKLÜZYON ALT ÇENENİN DİNLENME

Detaylı

Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri

Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri Dr. Levent Vahdettin Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri Ortodontik tedavilerin başlıca hedeflerinden biri de yüz estetiği ve güzelliğini sağlayıp, geliştirmektir. Yüz profilindeki değişiklikler,

Detaylı

T.M.E. FONKSİYON BOZUKLUĞU AĞRI SENDROMUNA DİŞHEK. FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ ARASINDA RASTLANMA SIKLIĞI* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Nezihi BAYIK***

T.M.E. FONKSİYON BOZUKLUĞU AĞRI SENDROMUNA DİŞHEK. FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ ARASINDA RASTLANMA SIKLIĞI* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Nezihi BAYIK*** G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt II, Sayı 2, Sayfa 25-32, 1985 T.M.E. FONKSİYON BOZUKLUĞU AĞRI SENDROMUNA DİŞHEK. FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ ARASINDA RASTLANMA SIKLIĞI* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Nezihi BAYIK***

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır.

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır. TARİHÇE Adıyaman Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 15/04/2011 tarihli ve 27906 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 04/04/2011 tarihli ve 2011/1595 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuştur. Yükseköğretim

Detaylı

Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri. Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy

Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri. Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy Dişler belirli bir düzene uyarak, ağızda karşılıklı iki grup meydana getirmişlerdir: Maksiller kemiğe ve böylelikle sabit olan

Detaylı

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle Doç. Dr. Onur POLAT Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle gelişirken, spor yaralanmalarında hem dış

Detaylı

AÇIK KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ

AÇIK KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ Dr. Levent Vahdettin AÇIK KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ Ön Açık Kapanış Anomalisinin Tanımı Ön açık kapanış, mandibula tamamen oklüzyona getirildiğinde, üst kesici dişlerin kronlarının

Detaylı

BİR PSEUDOPROGNATİ VAKASININ PROTETİK YOLLA TEDAVİSİ

BİR PSEUDOPROGNATİ VAKASININ PROTETİK YOLLA TEDAVİSİ G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt IV, Sayı 1, Sayfa 127-134, 1987 BİR PSEUDOPROGNATİ VAKASININ PROTETİK YOLLA TEDAVİSİ Y. BURGAZ* Prognatik anomaliler hasta üzerinde ciddi sosyal ve fonksiyonel bozukluklar yaratır.

Detaylı

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma Oral İmplantolojide Temel Kavramlar, Teşhis ve Tedavi Planlaması 13.30-15.00 Dental implantların kısa tarihçesi

Detaylı

DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ. Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi

DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ. Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi Dr. Levent Vahdettin DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi Derin örtülü kapanış, maksiller keserlerin mandibuler keserleri % 50 veya daha

Detaylı

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ OSTEOARTRİT Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ Eklem kıkırdağından başlayıp, eklemlerde mekanik aşınmaya ve dejenerasyona yol açan kronik bir eklem hastalığıdır. LİTERATÜRDEKİ İSİMLERİ ARTROZ DEJENERATİF ARTRİT Yavaş

Detaylı

ORTODONTİ ANABİLİM DALI

ORTODONTİ ANABİLİM DALI ORTODONTİ ANABİLİM DALI Ortodonti; Latince de "düzgün diş anlamına gelmektedir. Genel olarak; çocuklar ve yetişkin bireylerin diş ve çene yapılarında meydana gelen bozuklukların teşhisi, tedavisi ve önlenmesi

Detaylı

Prof. Dr. Gökhan AKSOY

Prof. Dr. Gökhan AKSOY Prof. Dr. Gökhan AKSOY * Çiğneme, Beslenme * Yutkunma, * Estetik, * Konuşma, * Psikolojik Kriterler * Sosyolojik Kriterler Mandibüler: alt çene kemiğine ait, alt çene kemiğiyle ilgili Örnek: * mandibüler

Detaylı

ORTODONTİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DOR 603 Ortodontik tanı yöntemleri, Fonksiyonel analiz,

ORTODONTİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DOR 603 Ortodontik tanı yöntemleri, Fonksiyonel analiz, ORTODONTİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy Ders Sorumluları: Prof. Dr. Zahir Altuğ altug@dentistry.ankara.edu.tr Prof. Dr. Hakan Gögen Doç.Dr. Çağrı Ulusoy DOR 601 Büyüme ve gelişim Z 3 0 3

Detaylı

Prof. Dr. Hatice GÖKALP Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı

Prof. Dr. Hatice GÖKALP Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı Prof. Dr. Hatice GÖKALP Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı İÇERİK 1. Kuvvet Kaynakları A. Doğal Kuvvet Kaynakları B. Mekanik kuvvet Kaynakları 2. Ortodontik Kuvvet Özellikleri

Detaylı

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Feridun ŞAKLAR ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ BAŞARI ORANLARI Kök kanal tedavisindeki başarı oranlarının belirlenmesi için bu güne kadar çok sayıda çalışma yapılmıştır.

Detaylı

PROF. DR. TÜLİN TANER

PROF. DR. TÜLİN TANER Uyku Apne Sendromunda Diş Hekimliği Uygulamaları PROF. DR. TÜLİN TANER Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti AnaBilim Dalı TTD Okulu Uyku Bozuklukları Merkezi Kursu Ankara 26 27 Mart

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

CERRAHİ SONRASI YUMUŞAK DAMAK DEFEKTLERİNİN PROTETİK REHABİLİTASYONU. Yavuz ASLAN* Mehmet AVCI** ÖZET

CERRAHİ SONRASI YUMUŞAK DAMAK DEFEKTLERİNİN PROTETİK REHABİLİTASYONU. Yavuz ASLAN* Mehmet AVCI** ÖZET G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt VII. Sayı 1, Sayfa 147-152, 1990 CERRAHİ SONRASI YUMUŞAK DAMAK DEFEKTLERİNİN PROTETİK REHABİLİTASYONU Yavuz ASLAN* Mehmet AVCI** ÖZET Bu makalede, cerrahi rezeksiyon sonucunda

Detaylı

FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ. Dr. Hüsnü YAVUZYILMAZ

FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ. Dr. Hüsnü YAVUZYILMAZ FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ Dr. Hüsnü YAVUZYILMAZ FONKSİYONEL OKLÜZAL MORFOLOJİ Dişlerin oklüzal yüzlerindeki anatomik oluşumların, mandibula hareketleri ile fonksiyonel uyum içinde şekillendirilmeleri.

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

VERTİKAL BOYUT KAYBINA BAĞLI OLARAK OLUŞAN ÇİĞNEME SİSTEMİ FONKSİYON BOZUKLUKLARI

VERTİKAL BOYUT KAYBINA BAĞLI OLARAK OLUŞAN ÇİĞNEME SİSTEMİ FONKSİYON BOZUKLUKLARI T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Hastalıkları Cerrahisi Anabilim Dalı VERTİKAL BOYUT KAYBINA BAĞLI OLARAK OLUŞAN ÇİĞNEME SİSTEMİ FONKSİYON BOZUKLUKLARI BİTİRME TEZi Stj.

Detaylı

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi- İstanbul

Detaylı

Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp günümüzde alışılagelmiş tıbbın içinde sayılmayan farklı sağlık sistemleri ve uygulamalardan oluşan bir grup

Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp günümüzde alışılagelmiş tıbbın içinde sayılmayan farklı sağlık sistemleri ve uygulamalardan oluşan bir grup DÖNEM I İYİ KLİNİK UYGULAMALAR KAPSAMINDA ALTERNATİF TIP DERSİ DERSİN İÇERİĞİ: Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp günümüzde alışılagelmiş tıbbın içinde sayılmayan farklı sağlık sistemleri ve uygulamalardan

Detaylı

BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS

BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt II, Sayı 1, Sayfa 205-211, 1985 BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS Yıldız BATIRBAYGİL* Alparslan GÖKALP** Cleidocranial Dysostosis veya «Marie and Sainton» Sendromu

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Protetik Diş Tedavisi Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu.

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Protetik Diş Tedavisi Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU Protetik Diş Tedavisi Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu Protetik Diş Tedavisi Uzmanlık Eğitimi Çekirdek Eğitim Müfredatı 2011

Detaylı

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI Prof. Dr. HALDUN İPLİKÇİOĞLU İmplant vakaları neden sınıflandırılmalıdır? İmplantoloji yüksek düzeyde bilgi ve deneyim gerektiren bir alandır. Bu konuda çalışmalar

Detaylı

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen hemen tüm insanlar değişik nedenlerle baş ağrısından

Detaylı

ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ

ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ ADEZİV KAPSÜLİT FZT NAZMİ ŞEKERCİ DONUK OMUZ - FROZEN SHOULDERADEZİV KAPSÜLİT Adeziv kapsulit omuz ekleminde, eklem kapsülünün kronik iltihabi bir durumu olup eklem kapsülünde kalınlaşma, sertleşme ve

Detaylı

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Prof. Dr. Önder Aydıngöz Spondilolistezis Bir vertebra cisminin alttaki üzerinde öne doğru yer değiştirmesidir. Spondilolizis Pars interartikülaristeki lizise verilen isimdir. Spondilolistezis

Detaylı

Santral (merkezi) sinir sistemi

Santral (merkezi) sinir sistemi Santral (merkezi) sinir sistemi 1 2 Beyin birçok dokunun kontrollerini üstlenmiştir. Çalışması hakkında hala yeterli veri edinemediğimiz beyin, hafıza ve karar verme organı olarak kabul edilir. Sadece

Detaylı

9.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 7.Ünite Yaşam Bulguları NABIZ. 17.18.19. Hafta ( 6-24 / 01 / 2014 )

9.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 7.Ünite Yaşam Bulguları NABIZ. 17.18.19. Hafta ( 6-24 / 01 / 2014 ) 9.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 7.Ünite Yaşam Bulguları NABIZ 17.18.19. Hafta ( 6-24 / 01 / 2014 ) NABIZ 2 Kalbin sol ventrikülünün kasılmasıyla aorta gönderilen kanın neden olduğu basınç artışına karşı,

Detaylı

GONARTROZ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ

GONARTROZ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ GONARTROZ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ Gonartroz, diz ekleminde progresif olarak ortaya çıkan kıkırdak yıkımı, osteofit oluşumu ve subkondral skleroz ile karakterize noninflamatuvar, kronik, dejeneretif bir hastalıktır.

Detaylı

FTR 207 Kinezyoloji I. Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem

FTR 207 Kinezyoloji I. Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem FTR 207 Kinezyoloji I Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu yrd.doç.dr. emin ulaş erdem GİRİŞ İki ya da daha fazla kemiğin pivot noktasına ya da kavşağına eklem denir. Vücudun hareketi kemiklerin bireysel

Detaylı

Alper ERKEN Metalurji Mühendisi, MBA

Alper ERKEN Metalurji Mühendisi, MBA Hastanın Anatomik Yapısı ile tam uyumlu, Temporomandibular eklem (TMJ-Alt çene eklemi) Protezi Geliştirme, Tasarım ve Üretimi 40 Biyo/Agroteknoloji 14 Tıp Teknolojisi Alper ERKEN Metalurji Mühendisi, MBA

Detaylı

Ortodonti. İlk Muayene zamanı:

Ortodonti. İlk Muayene zamanı: Ortodonti Ortodonti, diş, çeneler ve yüz bölgesinde oluşmuş bozukluk veya uyum sorunlarını tedavi eden branştır. Söz konusu bozuklukların önlenmesi ve ilerlemesinin önüne geçilmesi için de tedaviler yöntemleri

Detaylı

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz Skolyoz Prof. Dr. Önder Aydıngöz Skolyoz Tanım Omurganın lateral eğriliğine skolyoz adı verilir. Ayakta çekilen grafilerde bu eğriliğin 10 o nin üzerinde olması skolyoz olarak kabul edilir. Bu derecenin

Detaylı

BEL AĞRISI. Dahili Servisler

BEL AĞRISI. Dahili Servisler BEL AĞRISI Dahili Servisler İnsan omurgası vücut ağırlığını taşımak, hareketine izin vermek ve spinal kolonu korumak için dizayn edilmiştir. Omurga kolonu, birbiri üzerine dizilmiş olan 24 ayrı omur adı

Detaylı

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ İçerik Dolaşım sisteminin kısa anatomi ve fizyolojisi Egzersizde periferal dolaşımın düzenlenmesi-etkili mekanizmalar Damar endotelinin ve Nitrik Oksitin (NO) periferal

Detaylı

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI Protetik diş tedavisi, dişlerin şekil, form, renk bozuklukları ve diş eksikliklerinin tedavi edilmesinde, fonasyon, estetik ve çiğneme etkinliğinin sağlanmasında etkili

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Ortodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Ortodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU Ortodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu Ortodonti Uzmanlık Eğitimi Çekirdek Eğitim Müfredatı 2011 Ankara 1 TUK Ortodonti

Detaylı

Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı. Prof.Dr. Mustafa KARAHAN

Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı. Prof.Dr. Mustafa KARAHAN Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı Prof.Dr. Mustafa KARAHAN Kinesiyoloji Kinesiyoloji insan hareketiyle ilgili mekanik ve anatomik ilkelerin incelenmesidir. Kinesiyoloji anatomi, fizyoloji ve biyomekanik

Detaylı

DİZ MUAYENESİ. Prof. Dr. Bülent Ülkar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı

DİZ MUAYENESİ. Prof. Dr. Bülent Ülkar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı DİZ MUAYENESİ Prof. Dr. Bülent Ülkar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı Spor yaralanması nasıl değerlendirilmelidir? Hedefe odaklanmış ayrıntılı bir yaralanma öyküsü Hedefe

Detaylı

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; KRİYOGLOBÜLİN Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; Kriyoglobülin kanda bulunan anormal proteinlerdir ve 37 derecede kristalleşirler. Birçok hastalık sırasında ortaya çıkabilirler ancak vakaların %90ı Hepatit

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 EKLEM 2 EKLEM Vücudumuza stresle en çok karşı karşıya kalan yapılardan biri eklemdir. Kas fonksiyonundan kaynaklanan gerilim ve gravitasyonel reaksiyonlardan kaynaklanan

Detaylı

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR?

DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? DİSFONKSİYONEL İŞEME (İŞEME FONKSİYON BOZUKLUĞU) NEDİR? Tuvalet eğitimi döneminde, nörolojik olarak normal bazı çocuklarda yanlış edinilmiş işeme alışkanlıkları neticesinde ortaya çıkan işeme fazındaki

Detaylı

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde EPİLEPSİ Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal deşarjlar sonucu ortaya çıkar. Epilepsi nöbetlerinin çok değişik

Detaylı

30.10.2013 BOYUN AĞRILARI

30.10.2013 BOYUN AĞRILARI BOYUN AĞRILARI BOYUN ANOTOMISI 7 vertebra, 5 intervertebral disk, 12 luschka eklemi, 14 faset eklem, Çok sayıda kas ve tendondan oluşur. BOYNUN FONKSIYONU Başı desteklemek Başın tüm hareket

Detaylı

ESNEKLİK GELİŞTİRME VE PROGRAMLAMA

ESNEKLİK GELİŞTİRME VE PROGRAMLAMA ESNEKLİK GELİŞTİRME VE PROGRAMLAMA 1 ESNEKLİK Tanımlar Esneklik Bir eklem ya da bir dizi eklemin kendi hareket genişliğinde tamamen hareket edebilmesi Ya da bir eklemin ya da eklem dizisinin hareket genişliği

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği dalıdır. Periodontoloji,

Detaylı

Gerilim tipi baş ağrısı erişkin yaşta % oranında yaygın görülür.

Gerilim tipi baş ağrısı erişkin yaşta % oranında yaygın görülür. En sık görülen baş ağrısıdır. Boyun baş ağrısı birlikteliği olarak da bilinir. Başta sıkışma, ağırlık tarzında künt bir ağrı mevcuttur. Başın tümünde hissedilen ağrılar genelde başın ön ve arkasında lokalizedir.

Detaylı

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız ve Diş Sağlığı Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız sağlığı: Dişler ve onları

Detaylı

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü Prof.Dr.Mitat KOZ DOLAŞIMIN SİNİRSEL KONTROLÜ Doku kan akımının her dokuda ayrı ayrı ayarlanmasında lokal doku kan akımı kontrol mekanizmaları

Detaylı

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ MENİSKÜS ZEDELENMELERİ Diz eklemi uyluk (femur) ve kaval (tibia) kemikleri arasında kusursuz bir uyum içinde çalışır. Bu uyumun sağlanmasında, diz içerisinde yer alan menisküs denilen yarım ay şeklindeki

Detaylı

Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir!

Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir! On5yirmi5.com Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir! Mevsim değişimlerinde geniz akıntısı, burnunuzda tıkanıklılık ve bağ ağrılarınızdan şikayetiniz varsa, üst solunum yolu enfeksiyonlarınız 10

Detaylı

Total Kalça Protezi. Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

Total Kalça Protezi. Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Total Kalça Protezi Prof. Dr. Önder Yazıcıoğlu İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Koksartroz Primer Önceden geçirildiği bilinen bir hastalık yok Genelde yaşlanmaya bağlı Eklemde

Detaylı

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102 BR.HLİ.102 Serebral Felç (İnme) ve Spastisitede Botoks Spastisite Nedir? Spastisite belirli kasların aşırı aktif hale gelerek, adale katılığına, sertliğine ya da spazmlarına neden olmasıyla ortaya çıkan

Detaylı

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık PELVİS KIRIKLARI Prof. Dr. Mehmet Aşık PELVİS KIRIKLARI Pelvis, lokomotor sistemin en fazla yük taşıyan bölümüdür. İçindeki majör damar, sinir ve organ yapıları nedeniyle pelvis travmaları kalıcı sakatlık

Detaylı

TUKMOS PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ KOMİSYONU 1.DÖNEM ÜYELERİ

TUKMOS PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ KOMİSYONU 1.DÖNEM ÜYELERİ Tıpta Uzmanlık Kurulu (TUK), uzmanlık eğitiminde kullanılmak üzere çekirdek müfredat ve standartları belirlemek için Tıpta Uzmanlık Kurulu Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Sistemi (TUKMOS) çerçevesinde

Detaylı

Spor Yaralanmalarında Konservatif Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi

Spor Yaralanmalarında Konservatif Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Spor Yaralanmalarında Konservatif Tedavi Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Yumuşak doku injurisi Kas, tendon ve bağ yaralanmalarını kapsar. Strain: Kas ve tendonların aşırı yüklenmesi veya

Detaylı

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dişhekimliğinde MUM Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi MUM Dişhekimliğinde kullanılan mumlar genellikle 2 veya daha fazla

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Tanı ve Tedavi Planlaması Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Hastalıkların uygun ve doğru tedavisi için ilk koşul doğru

Detaylı

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS NEDİR? Omurga, omur adı

Detaylı

PROF. DR. ERDAL ZORBA

PROF. DR. ERDAL ZORBA PROF. DR. ERDAL ZORBA Vücut Kompozisyonu Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişkenlik göstermektedir. Bu değişimler, kemik mineral yoğunluğundaki artış, beden suyundaki değişimler,

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

Cumhuriyet Dental Journal. Treatment modalities of temporamandibular disorders

Cumhuriyet Dental Journal. Treatment modalities of temporamandibular disorders Cumhuriyet Dental Journal Volume 18 Issue 1 doi: 10.7126/cdj.58140.5000071453 available at http://dergipark.ulakbim.gov.tr/cumudj/ REVIEW ARTICLE Treatment modalities of temporamandibular disorders Kübra

Detaylı

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? VÜCUT BAKIMI 1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? A) Anatomi B) Fizyoloji C) Antropometri D) Antropoloji 2. Kemik, diş, kas, organlar, sıvılar ve adipoz dokunun

Detaylı

Osteoartrit. Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv.

Osteoartrit. Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv. Osteoartrit Uzm. Fzt. Kağan Yücel Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Grv. OSTEOARTRİT Primer nonenflamatuar artiküler kartilajın bozulması ve reaktif yeni kemik oluşumu ile karakterize,eklem ağrısı,hareket kısıtlılığı

Detaylı

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem Prof.Dr.Mitat KOZ Mikrodolaşım? Besin maddelerinin dokulara taşınması ve hücresel atıkların uzaklaştırılması. Küçük arteriyoller her bir doku

Detaylı

Alt santral-lateral diş kök kanal tedavisi. Alt kanin diş kök kanal tedavisi. Üst molar diş kök kanal tedavisi. Alt molar diş kök kanal tedavisi

Alt santral-lateral diş kök kanal tedavisi. Alt kanin diş kök kanal tedavisi. Üst molar diş kök kanal tedavisi. Alt molar diş kök kanal tedavisi KÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI PREKLİNİK PUANLARI ENDODONTİ ANABİLİM DALI 2. SINIF Üst santral-lateral diş kök kanal tedavisi Üst kanin diş kök kanal tedavisi Üst premolar diş

Detaylı

UYKU UYANIKLIK DÖNGÜSÜ. Dr.Ezgi Tuna Erdoğan İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D.

UYKU UYANIKLIK DÖNGÜSÜ. Dr.Ezgi Tuna Erdoğan İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D. UYKU UYANIKLIK DÖNGÜSÜ Dr.Ezgi Tuna Erdoğan İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D. Uyku tanımı Uyku Fizyolojisi (uyku evreleri) Sirkadiyen ritim Uyku yoksunluğu İdeal uyku Uyku ile ilgili bazı hastalıklar

Detaylı

Esneklik. Bir eklemin ya da bir dizi eklemin tüm hareket genişliğinde hareket edebilme yeteneğidir

Esneklik. Bir eklemin ya da bir dizi eklemin tüm hareket genişliğinde hareket edebilme yeteneğidir ESNEKLİK 1 ESNEKLİK Hareketleri büyük bir genlikte uygulama yetisi Hareketlilik olarak da bilinmektedir Bir sporcunun becerileri büyük açılarda ve kolay olarak gerçekleştirmesinde önde gelen temel gerekliliktir

Detaylı

MANDİBULA HAREKETLERİNİN OKLÜZAL MORFOLOJİYE ETKİLERİ

MANDİBULA HAREKETLERİNİN OKLÜZAL MORFOLOJİYE ETKİLERİ MANDİBULA HAREKETLERİNİN OKLÜZAL MORFOLOJİYE ETKİLERİ DR. HÜSNÜ YAVUZYILMAZ I- SAGİTTAL DÜZLEMDEKİ HAREKETLER 2- HORİZONTAL DÜZLEMDEKİ HAREKETLER 3- FRONTAL DÜZLEMDEKİ HAREKETLER I- SAGITTAL DÜZLEMDEKİ

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 2 Lokomotor sistemi oluşturan yapılar içinde en fazla stres altında kalan kıkırdaktır. Eklem kıkırdağı; 1) Kan damarlarından, 2) Lenf kanallarından, 3) Sinirlerden yoksundur.

Detaylı

YÜZ AĞRISI VE TME ŞİKAYETİ OLAN HASTALARDA KLİNİK MUAYENE

YÜZ AĞRISI VE TME ŞİKAYETİ OLAN HASTALARDA KLİNİK MUAYENE G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt III, Sayı 1, Sayfa 183-191, 1986 YÜZ AĞRISI VE TME ŞİKAYETİ OLAN HASTALARDA KLİNİK MUAYENE Sevda SUCA* Cihan AKÇABOY* Günümüzde yüz, boyun ağrısı ve eklem şikayeti ile dişhekimine

Detaylı

Ankilozan Spondilit Rehabilitasyonu. Prof. Dr.Hidayet Sarı

Ankilozan Spondilit Rehabilitasyonu. Prof. Dr.Hidayet Sarı Ankilozan Spondilit Rehabilitasyonu Prof. Dr.Hidayet Sarı Tanım Özellikle omurgayı tutan ve ankiloza götüren kronik iltihabi sistemik romatizmal hastalıktır. Sakroiliak eklem iltihabı oluşturmak ana bulgusudur.

Detaylı

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Doç. Dr. Onur POLAT Hasar Kontrol Cerrahisi 1992 yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Hasar Kontrol Cerrahisi İlk aşama; Kanama ve kirlenmenin

Detaylı

DONUK OMUZ. Ağrıyı Hafifletme ve Esnekliği Sağlama Yöntemleri

DONUK OMUZ. Ağrıyı Hafifletme ve Esnekliği Sağlama Yöntemleri Ağrıyı Hafifletme ve Esnekliği Sağlama Yöntemleri DONUK OMUZ Omzunuzda geçmeyen bir ağrı ve sertlik hissediyormusunuz? Eğer bu tarz bir şikayetiniz varsa, donuk omuz sorunuyla karşı karşıya olabilirsiniz

Detaylı

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI NA GİRİŞ KOŞULLARI : Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokullarının veya Yüksekokul ve Fakültelerin Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Detaylı

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ DR. FZT. AYSEL YILDIZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI Talasemi; Kalıtsal bir hemoglobin hastalığıdır. Hemoglobin

Detaylı

OTOLOG YENİLENME HIZLANDIRICISI KAS VE İSKELET SİSTEMİNİ ONARICI, SPOR TRAVMA VE ORTOPEDİK RAHATSIZLIKLARIN TEDAVİLERİNDE YENİLKÇİ BİR PROGRAM

OTOLOG YENİLENME HIZLANDIRICISI KAS VE İSKELET SİSTEMİNİ ONARICI, SPOR TRAVMA VE ORTOPEDİK RAHATSIZLIKLARIN TEDAVİLERİNDE YENİLKÇİ BİR PROGRAM OTOLOG YENİLENME HIZLANDIRICISI YENİLENMEK KENDİ İÇİMİZDE KAS VE İSKELET SİSTEMİNİ ONARICI, SPOR TRAVMA VE ORTOPEDİK RAHATSIZLIKLARIN TEDAVİLERİNDE YENİLKÇİ BİR PROGRAM DENSITY PLATELET GEL ONARICI TIPTA

Detaylı

3- Destek ve Hareket Sisteminin (Kasların) Çalışması :

3- Destek ve Hareket Sisteminin (Kasların) Çalışması : KAS SİSTEMİ İskelet sistemindeki kemiklerin üzerini örten, iç organların yapısına katılarak vücudun ve iç organların hareket etmesini sağlayan kasların oluşturduğu sisteme kas sistemi denir. a) Kasların

Detaylı

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalp kası beyinden sonra en fazla kana gereksinim duyan organdır. Kalp kendini besleyen kanı aortadan ayrılan arterlerden alır. Bu arterlere koroner

Detaylı

Alt Çene Küçük Azılara Endodontik Yaklaşımlar

Alt Çene Küçük Azılara Endodontik Yaklaşımlar Endodonti Kambiz Mohseni kambizmohseni@gmail.com Küçük Azılara Endodontik Yaklaşımlar Kök kanal sisteminde temizlenmeyen her alan, tedavinin başarısını doğrudan etkilemektedir. Alt çene küçük azılar gösterdikleri

Detaylı

diastema varlığında tedavi alternatifleri

diastema varlığında tedavi alternatifleri diastema varlığında tedavi alternatifleri Prof. Dr. L. Şebnem TÜRKÜN Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Etken Muayene Tedavi Planı Etiyoloji Süt/daimi diş geçiş

Detaylı

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum Yasemin ELİTOK Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum Tanı olanaklarının gelişmesi ve sağlık kuruluşlarından yararlanma olanaklarının artması, Toplumun bilgi seviyesinin

Detaylı

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ Prof.Dr.Ayşe Kılıç draysekilic@gmeil.com AMAÇ Lokomotor sistemin temel yapılarını ve çocuklarda görülen yakınmalarını, öykü, fizik muayene ve basit tanı yöntemlerini öğrenmek

Detaylı

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler F. Emir Biyolojik İmplant Başarısızlığı Cerrahi başarısızlık İyileşme Krestal Kemik Kaybı Periosteal Refleksiyon(kaldırma) Otoimmün (bakteriyel etki) Biyolojik mikro aralık Protez Komplikasyonları Vida

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 COLUMNA VERTEBRALİS 2 COLUMNA VERTEBRALİS 1) Columna vertebralis pelvis üzerine merkezi olarak oturmuş bir sütuna benzer ve destek vazifesi görerek vücudun dik durmasını

Detaylı