Primer sklerozan kolanjit

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Primer sklerozan kolanjit"

Transkript

1 DERLEME Hacettepe Tıp Dergisi 2004; 35: Primer sklerozan kolanjit Rengin Elsürer 1, Yusuf Bayraktar 2 1Araştırma Görevlisi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Ankara 2Prof. Dr., Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Gastroenteroloji Ünitesi, Ankara SKLEROZAN KOLANJ T Sklerozan kolanjit intrahepatik ve ekstrahepatik safra kanallarının patchy inflamasyonu, fibrozisi ve daralmasıyla karakterize kronik kolestatik bir hastalıktır. Hastalığın doğal seyri sırasında safra kanallarının progresif tıkanması, biliyer siroz, hepatik yetmezlik ve kolanjiyokarsinom görülmektedir. Primer sklerozan kolanjit (PSK) En sık görülen sklerozan kolanjit şeklidir. Tek başına veya diğer hastalıklarla, en sık inflamatuvar bağırsak hastalıkları (İBH) ile birlikte görülen idiyopatik bir hastalıktır. Sekonder sklerozan kolanjit Bilinen bir nedene ikincil gelişen sklerozan kolanjit şeklidir. Obstrüksiyon, staz veya postoperatif biliyer strüktür, koledokolitiyazis, paraziter hastalıklar, konjenital biliyer anomaliler, kistik fibrozis zemininde gelişen tekrarlayıcı bakteriyel kolanjite ikincil olabilmektedir [1]. Sklerozan kolanjit sınıflaması Tablo 1 de gösterilmiştir. PR MER SKLEROZAN KOLANJ T (PSK) Tanım PSK, etyoloji veya hastalık ilişkisi bulunmayan, İBH, sistemik fibrozis ve diğer otoimmün hastalıklarla birliktelik gösteren sklerozan kolanjit olarak tanımlanmaktadır [1]. Epidemiyoloji Batılı toplumlarda PSK prevalansının 6-8/100,000 olduğu tahmin edilmektedir [1]. Amerika Birleşik Devletleri nde tahmin edilen prevalans 6.3/100,000 dir. Gerçek popülasyon taraması sadece Norveç te yapılmıştır ve PSK insidansı 1.3/100,000 olarak bulunmuştur. Olguların %75-90 ında İBH hastalığa eşlik etmektedir. Ülseratif kolit (%87), Crohn hastalığından (%13) daha sıktır [2]. İBH bulunan olguların çok az bir kısmında PSK bulunmaktadır (ülseratif kolitte %3-5.6, Crohn hastalığında %1.2). PSK olgularında İBH nin histolojik bulguları, kolon mukozasının displazisi de dahil olmak üzere, semptomların başlangıcından yedi yıl kadar önce tespit edilebilmektedir. Ülseratif kolit, beraberinde PSK bulunan olgularda bulunmayanlara göre daha hafif seyretmektedir. PSK nedeniyle karaciğer transplantasyonu yapılan olgularda immünsüpresif zeminde İBH gelişebilmekte- Cilt 35 Say

2 Elsürer ve Bayraktar Tablo 1. Sklerozan kolanjit sınıflaması* PRİMER (PSK) Eşlik eden hastalık yok veya inflamatuvar bağırsak hastalığı ile birlikte Ülseratif kolit (ÜK) Crohn hastalığı (CH) Sistemik idiyopatik fibrozis ile birlikte Retroperitoneal fibrozis ve retraktil mezenteritis Reidel s tiroidit Mediastinal fibrozis Orbital psödotümör İnflamatuvar psödotümör Peyroni hastalığı İdiyopatik otoimmün veya kollajen vasküler hastalıklarla birlikte Sistemik lupus eritematozis Sistemik skleroz Tip 1 diabetes mellitus Sjögren sendromu Çölyak şupru Otoimmün hemolitik anemi Membranöz nefropati Rapidly progresif glomerülonefrit Romatoid artrit Kronik sklerozan sialadenit ALLOİMMÜN TİP Hepatik allogreft reddi Kemik iliği naklinde graft versus host reaksiyonu İNFİLTRATİF TİP Histiyositoz X Sarkoidoz Sistemik mastositoz Hipereozinofilik sendrom (eozinofilik kolanjit) İMMÜNYETMEZLİK TİPİ Konjenital immünyetmezlik Kombine immünyetmezlik Disgamaglobulinemi X e bağlı agammaglobulinemi * 1 no lu kaynaktan alınmıştır. Kazanılmış immünyetmezlik Selektif immünglobulin A eksikliği AIDS Anjiyoimmünoblastik lenfadenopati SEKONDER Obstrüktif kolanjit Koledokolitiyazis Cerrahi strüktür Safra yolları parazitleri Rekürren piyojenik kolanjit Fungal infeksiyonlar Kistik fibrozis Pankreatit Konjenital hastalıklar Caroli hastalığı Koledok kistleri Toksik İntraduktal formaldehid veya hipertonik salin İntraarteryel floksiüridine (FUDR) İskemik Vasküler travma Toksik vaskülit (FUDR) Hepatik allogreftin arteryel oklüzyonu Paroksismal noktürnal hemoglobinüri Neoplastik Kolanjiyokarsinom Hepatoselüler karsinom Metastatik kanser Lenfoma dir. İBH ile PSK yakın ilişkili olmasına rağmen her iki hastalığın progresyonunun birbirlerinden bağımsız olduğu düşünülmektedir [1]. PSK nadiren retroperitoneal fibrozis veya mediastinal fibrozis ile birlikte görülebilir [2]. PSK olgularının %70 i erkeklerden oluşmaktadır. Ortalama tanı yaşı 40 tır. Beraberinde İBH olmayan PSK olgularının çoğunluğu kadındır [2]. Sigara içenlerde insidans içmeyenlere göre daha azdır. Tanı anında olguların %44 ü asemptomatiktir. Olguların çoğunda intrahepatik ve ekstrahepatik hastalık birlikte bulunmaktadır. Olguların %27 sinde intrahepatik, %6 sında ekstrahepatik tutulum ön plandadır [1]. 128 H ACETTEPE T IP D ERG S

3 Primer sklerozan kolanjit Prognoz Tanı anında semptomatik olan olguların sağkalım süreleri asemptomatik olgulardan daha kısadır. Tanı aldıktan sonra beklenen sağkalım süresi veya karaciğer transplantasyonuna kadar geçen tahmini süre yıldır [2]. On yıllık sağkalım süresi ortalama %68.8 dir. Hastalıkla birlikte İBH bulunan olgularda beklenen sağkalım süresi daha uzundur [1]. Yaş, serum total bilirubin, albumin, aspartat aminotransferaz (AST) düzeyleri ve varisiyel kanama hikayesi, dört yıllık sağkalım süresini belirlemede yararlıdır. Yaş, serum bilirubin düzeyi ve tanı anındaki histolojik evre kötü prognozun bağımsız belirleyicileridir. PSK da ikincil siroz gelişen olgularda Child-Turcotte-Pugh sınıflamasına göre sınıf A, B ve C de yedi yıllık sağkalım süreleri sırasıyla %89.8, %68 ve %24.9 dur [1]. Etyoloji ve patogenez Hastalığın etyolojisi ve patogenezi bilinmemektedir, ancak toksinler, infeksiyon, iskemi, genetik ve otoimmün faktörler suçlanan nedenler arasındadır [1]. Enterohepatik toksinler: PSK ile İBH, özellikle ülseratif kolit birlikte sık görülmektedir. İki hastalık arasındaki bu ilişki; inflamasyonlu kolonik mukozadan bakteriyel ürünlerin veya toksik safra asitlerinin safra yollarına geçmesi sonucunda kronik kolanjit gelişebileceği görüşünü doğurmuştur. İnsanlarda intraluminal formaldehid, hipertonik salin veya intraarteryel FUDR gibi kemoterapötik ajanların uygulanmasıyla PSK ya benzer morfolojik değişikliklerin geliştiği gösterilmiştir. Biliyer bir toksin olan α-naftilizotiyosiyanürün sıçanlara verilmesiyle insanlardaki sklerozan kolanjite benzer kronik kolanjit geliştiği gösterilmiştir. Ayrıca, PSK olgularının biliyer epitel hücreleri endotoksin için güçlü immün boyanma göstermektedir. Ancak ülseratif kolit ile PSK nın seyri, süresi ve şiddeti arasında herhangi bir ilişki gösterilememiştir. Kolektomi sonrasında veya ülseratif kolitten yıllar sonra da PSK gelişebilmektedir. Bu nedenle her iki hastalık arasındaki güçlü birliktelik, ortak nedene veya yatkınlığa iki ayrı organ cevabını akla getirmektedir [1]. İnfeksiyon: Biliyer sistem steril olmakla birlikte, sekonder infeksiyonlar PSK ya benzeyen sklerozan kolanjit benzeri bir tabloya yol açabilmektedir. Bunun en tipik örneği CD4+ lenfosit sayısı düşük AIDS olgularında PSK ya benzer radyolojik bulguların gösterilmesidir. Bu olgularda biliyer sistemden Cryptosporidium, Microsporidia ve sitomegalovirüs izole edilmiştir [1]. Genetik ve immünolojik faktörler: Hastalık HLA ile ilişkilidir ve ailesel bir yatkınlık bulunmaktadır. Diğer otoimmün hastalıkların bulunduğu ailelerde PSK, bulunmayanlara göre daha sıktır. HLA ilişkisi HLA B8, DR52a, Cilt 35 Say DRB1*0301, DRB1*1301, DRB*0101, Cw*0701 ile gösterilmiştir. PSK olgularında ayrıca tümör nekroz faktörü (TNF) polimorfizmi olduğu saptanmıştır. Olgularda bulunan HLA DR4 alleli hızlı progresyonun bir göstergesidir. Serum otoantikorlarının pozitif bulunma sıklığı artmıştır. En sık görülen otoantikorlar antinükleer sitoplazmik antikor (ANCA) (%84), antikardiyolipin antikor (ACA) (%66) ve antinükleer antikor (ANA) (%53) dur. Bu antikorlarda sadece ACA nın histolojik evreyle ilişkisi gösterilmiştir. Serum kompleman düzeyleri olguların %80-88 inde yüksektir ve kompleman klerensi düşmüştür. Dolaşımda C3d ve C4d kompleman fragmanlarının düzeyleri yükselmiştir. Bu bulgular, kompleman sisteminin klasik yolla aktive olduğunu göstermektedir. Serum interlökin (IL)-8 ve IL-10 düzeylerinin yüksek bulunması artmış humoral cevabı göstermektedir. Portal mononükleer infiltratta T-lenfositleri çoğunluktadır ve PSK olgularında serum ve portal alanlarda otoimmüniteyle ilişkili olan gama-delta T-hücrelerin sayısı artmıştır [1]. İskemi: Biliyer arteryel sistemde cerrahi sırasında meydana gelen travma veya hepatik allogreft reddine sekonder arteryel intimal hasar ve proliferasyon PSK ya benzer bir tabloya neden olmaktadır. Vaskülitlerde görülen ANCA, vasküler hasarın bir göstergesi olan antiendotel hücre antikoru (AECA) ve ACA ların PSK ile ilişkili olması, PSK patogenezinde immünolojik vasküler hasar olduğunu düşündürmektedir [1]. Tanı Tanı tipik kolanjiyografik bulgular, klinik, biyokimyasal ve hepatik histolojik bulgularla ve sklerozan kolanjite yol açan diğer nedenlerin ekarte edilmesiyle konulur. Tanı için endoskopik retrograd kolanjiyografi (ERCP) altın standarttır. Perkütan transhepatik kolanjiyografi (PTK) ile tipik duktal değişiklikleri göstermek mümkündür ancak intrahepatik safra yollarının genişlemediği olgularda yapılması güçtür [1]. Tanı için ERCP nin başarısız olduğu olgularda PTK uygulanır [2]. Karaciğer fonksiyon testleri bozuk, asemptomatik, medikal veya endoskopik tedavi planlanmayan olgularda ERCP endike olmadığından, manyetik rezonans kolanjiyografi (MRCP) tanıda yardımcıdır [1]. Sensitivitesi %83-88, spesifisitesi %92-98 olan MRCP, intrahepatik safra yollarının görüntülenmesinde kolanjiyografiye göre yetersiz kalmaktadır [2,3]. Karaciğer biyopsisi sıklıkla PSK ile uyumlu bulunmakla birlikte nadiren diagnostiktir. Biyopsi hastalığın evrelendirilmesi ve prognozunun belirlenmesinde yardımcıdır. Hastalığın şiddetini belirlemede histoloji veya kolanjiyografi tek başına yeterli değildir, semptomlar, fizik muayene bulguları, laboratuvar testleri, portal hipertansiyon için yapılan 129

4 Elsürer ve Bayraktar görüntüleme yöntemleri veya üst endoskopi ile birlikte değerlendirilmelidir [2]. Patoloji Laparotomide ortak safra kanalı kalınlaşmış ve serttir. Safra kanalı etrafında ve porta hepatiste inflamatuvar adezyonlar görülebilmektedir. Hilusta ve gastrohepatik ligament içinde büyümüş lenf nodlarına rastlanabilmektedir. Epitel ve safra bezleri etrafında mikst tipte inflamatuvar infiltrasyon mevcuttur. Ana kanallar içinde safra çamuru ve yumuşak pigment taşları bulunabilmektedir. Benzer fibroz kalınlaşma ve kronik inflamasyon safra kesesinde görülebilmektedir. Büyük intrahepatik safra kanallarının ince-duvarlı, tübüler veya sakküler dilatasyonu, semisirküler veya anüler fibrozisi, safra kanallarının fibroz bant halini alması ve tam veya kısmi luminal obstrüksiyon PSK için patognomoniktir [1]. Karaciğer biyopsisi Tablo 2. Primer sklerozan kolanjitin histolojik sınıflandırması Evre I Portal hepatit ± safra kanalı değişikliği ve kolanjit Evre II Periportal fibrozis veya hepatit Evre III Septal fibrozis veya köprüleşme nekrozu Evre IV Biliyer siroz Karaciğer biyopsisinde en sık görülen karakteristik bulgu interlobüler ve septal safra kanallarının soğan zarı şeklinde fibrozisidir. Periduktal fibrozise ek olarak lenfosit, nötrofil, plazma hücreleri ve eozinofillerden oluşan pleomorfik infiltrasyon bulunabilmektedir. Kronik hepatitte görülen güve yeniği nekrozu PSK olgularında da bulunabilmektedir ve kolanjiyografi yapılmaksızın karaciğer biyopsisine dayanarak olgulara yanlışlıkla kronik hepatit tanısı konulmasına yol açabilmektedir. İntrahepatik ve ekstrahepatik safra kanallarının etrafındaki peribiliyer bezlerde proliferasyon, nonspesifik inflamasyon, fibrozis ve destrüksiyon görülebilmektedir. Patogenezde iskeminin rolünün olduğu düşünülmesine rağmen damarsal patoloji nadirdir veya yoktur. Parankimde nonspesifik kolestatik değişiklikler mevcuttur. Bakır atılımının bozulması sonucu parankimde bakır boyanması artmıştır. Ludwig ve arkadaşlarının PSK için geliştirdikleri histolojik sınıflandırma Tablo 2 de gösterilmiştir. Histolojik evre her zaman semptomlarla ilişkili değildir [1]. Olguların bir kısmında, genellikle kronik İBH ile birlikte, kolestatik biyokimyasal bulgular ve safra kanallarının etrafında tipik konsentrik soğan zarı şeklinde fibrozis olmasına rağmen kolanjiyografi tamamen normal olarak bulunmaktadır ve hastalık küçük safra kanalı PSK sı olarak adlandırılmaktadır [4]. Bu olgularda tanı, artmış serum bilirubin ve alkalen fosfataz (ALP) düzeyleri ve periduktal fibrozisin görüldüğü karakteristik karaciğer biyopsi bulgularıyla konulur [6]. Uzun dönem prognozunun klasik PSK olgularından daha iyi olması, hastalığın PSK nın erken evresi olduğunu düşündürmektedir. Ancak hastalık progresif seyretmektedir ve bazı olgularda klasik PSK ya ve/veya karaciğer transplantasyonunu gerektiren son dönem kronik karaciğer hastalığına kadar ilerleyebilmektedir [6]. Radyolojik bulgular Ultrasonografide intrahepatik ve ekstrahepatik safra kanallarında dilatasyon, siroz bulguları, kitle lezyonu ve safra kesesi hacminde artış görülebilir. Tomografik bulgular nonspesifik olmakla birlikte dağınık, geniş ve ana safra kanalı ile ilişkisiz görülen intrahepatik safra yolları tipiktir. Olguların %66 sında lenfadenopati saptanır. MRCP, ERCP ye göre tutulan organları daha iyi gösterir [1]. Kolanjiyografik bulgular Genellikle ERCP ile yapılan kolanjiyografik görüntüleme tanı konulmasını sağlar, hastalığın yaygınlığı ve varsa dominant strüktür hakkında bilgi verir. Genellikle hem intrahepatik hem de ekstrahepatik safra kanalları yaygın olarak tutulmuştur. Tek başına ekstrahepatik tutulum, İBH olmayan olgularda olanlardan daha sıktır. Bölgesel duktal tutulum uzun süre stabil kalabilir veya tüm safra kanallarını tutan hastalığa dönüşebilir. Difüz, multifokal, genellikle kısa (0.2-2 cm), anüler ve bant şeklinde, normal veya geniş kanallarla birbirlerine bağlanan darlıklar, tespih tanesi görünümü tipiktir. Tam dolmayan intrahepatik safra kanalları, budanmış ağaç görünümüne neden olur [1]. Dominant strüktürler %7 olguda görülebilir ve en sık (%75) hepatik kanalın sağ ve sol ana hepatik dallara ayrıldığı bölgededir [1,2]. Olguların %15-20 sinde safra kesesi ve sistik kanal tutulur. Safra kesesinde taş veya mukozal dolma defekti görülebilir [1]. Bazı olgularda büyük safra kanallarında Crohn hastalığındakine benzer ülserasyonlar görülebilir [2]. PSK nın pankreas kanal anormallikleri ile ilişkisi tartışmalıdır. Olguların %5-77 sinde pankreatik kanalın tutulduğu bildirilmiştir. Pankreatik kanalın yan dallarında hafif değişiklikler sıktır [1]. Ayırıcı tanı Bazı diğer hastalıklar safra kanallarında değişiklik ve strüktür gelişmesine ve PSK ya benzer kolanjiyografik bulgulara neden olabilmektedir. Siroz, karaciğere metastaz, kolanjiyokarsinom ve multipl karaciğer apseleri 130 H ACETTEPE T IP D ERG S

5 Primer sklerozan kolanjit biliyer sistemin dikkatli radyolojik incelemesi sonucunda PSK dan ayırt edilebilmektedir. Primer biliyer sirozda, PSK dan farklı olarak intrahepatik safra kanallarının düzgün daralması ve duktal irregülarite bulunmamaktadır. Ayrıca, olgularda yüksek titrelerde bulunan antimitokondriyal antikor pozitifliği ve orta yaşlı kadınlarda sık görülmesi de PSK dan ayırt edilmesinde yardımcı bulgulardır [1]. Klinik bulgular Hastalık en sık yaş arasında görülür [1]. Klinik bulgular değişkenlik gösterir. Olguların büyük çoğunluğu tanı anında asemptomatiktir ve kolestatik karaciğer fonksiyon bozukluğu nedeniyle araştırılırken tanı alırlar. Asemptomatik olguların bazılarında histolojik ve radyolojik olarak ileri evre hastalık bulunabilir. Olguların bazıları uzun yıllar asemptomatik kalabilir [2]. Tanı anındaki en sık görülen semptomlar sarılık, kaşıntı ve karın ağrısıdır [1]. Semptomlar geliştiği anda olguların çoğunda hastalık ileri evrededir. Histolojik ve radyolojik olarak erken evre hastalığın bulunduğu olgular asemptomatik olabilirler, ancak tüm olgular takipte semptomatik hale gelirler. Olguların %10-15 inde intermittant bakteriyel kolanjit epizodları bulunmaktadır [2]. Nadiren akut hepatit benzeri tablo ile seyredebilir. İntestinal malabsorbsiyon ve anoreksi aşırı kilo kaybına yol açabilir. Stabil olgularda ani kilo kaybı kolanjiyokarsinomu akla getirmelidir. Tanı anında siroz komplikasyonları ve portal hipertansiyon nadirdir [1]. En sık görülen fizik muayene bulgusu sarılık ve hepatomegalidir. Splenomegali olguların üçte birinde mevcuttur [1]. Serum ALP düzeyleri tipik olarak iki-beş kat artmıştır ve genellikle serum gamma glutamil transpeptidaz (GGT) ve 5 nükleotidaz düzeylerinde artışla birliktedir. Serum aminotransferaz düzeyleri artmış olmakla birlikte üç-dört kattan fazla artış nadirdir. Sarılığı olan olgularda serum direkt bilirubin düzeylerinde yüksektir [1]. Sıklıkla bilirubin düzeylerinde, erken evreler dahil, belirgin dalgalanmalar görülebilir [2]. Düşük serum albumin düzeyleri ilerlemiş hastalığın veya malnütrisyonun göstergesidir. Vitamin K eksikliğine veya malabsorbsiyona bağlı olarak protrombin zamanı uzayabilmektedir. Bakteriyel kolanjit atakları sırasında lökositoz (polimorfonükleer hücre hakimiyeti) bulunabilmektedir. Olguların çok az bir kısmında eozinofili görülmektedir, ancak bu bulgunun klinik anlamı bilinmemektedir [1]. Hipergamaglobulinemi olguların %30 unda mevcuttur. En sık immünglobulin M (IgM) düzeyi (%50) yüksek bulunur [1,2]. Olguların %65-84 ünde ANCA, %35 inde AECA pozitif bulunabilmektedir. Antimitokondriyal antikor tipik olarak negatiftir [1]. Komplikasyonlar Hastalığa bağlı pek çok komplikasyon gelişebilmektedir. Bu komplikasyonlar Tablo 3 te özetlenmiştir. Kronik kolestaz yağ ve yağda çözünen vitaminlerin malabsorbsiyonuna neden olur. Kalsiyum eksikliği gelişebilmektedir. İleri presirotik ve sirotik karaciğer hastalığında vitamin A, D, K ve E eksikliği görülebilmektedir. En sık gelişen komplikasyon gece körlüğü ve osteoporozdur. İleri yaş, uzun İBH süresi ve ileri evre karaciğer hastalığı osteoporoz için risk faktörleridir. Safra asitlerinin ve bakırın parankimal hücrelerde birikimi ve safra kanallarındaki fibroinflamatuvar olayın karaciğer parankimine doğru ilerlemesi, progresif karaciğer parankimin hasarına neden olur; porto-portal köprüleşme ve biliyer siroz gelişir. Olgularda varis kanaması, asit ve karaciğer yetmezliği gibi ileri evre karaciğer hastalığının komplikasyonları gelişir. Karaciğer yetmezliği PSK olgularında en sık görülen ölüm nedenidir. Ülseratif kolit nedeniyle opere edilen olgularda mortalite artmıştır ve en sık görülen postoperatif komplikasyon kanamadır. Opere edilen olgularda ileal poş infeksiyonuna daha sık rastlanmaktadır. PSK tanısı konulduktan sonra olguların %77 sinde biliyer taş tespit edilmektedir. Bu olgular endoskopik girişimden fayda görürler [1]. PSK olgularının %20 sinde kronik pankreatit gelişmektedir. Kronik pankreatit gelişmesinde safra çamurunun ve Oddi sfinkterinde meydana gelen fibrozisin dışında otoimmün mekanizmaların da rolü olduğu düşünülmektedir [7]. PSK premalign bir hastalıktır. Olguların %3-20 sinde kolanjiyoselüler karsinom gelişmektedir. Malignansi tanısı konulduktan sonra ortalama sağkalım süresi beş aydır. Tümör en sık ortak safra kanalında ve bifurkasyonunda gelişir. Alkol ve sigara kullanımı malignansi riskini arttırır [1]. Tanı sıklıkla PSK tanısı aldıktan sonraki ilk bir yılda konulmaktadır (%50). PSK tanısı sırasında sarılık, kaşıntı, karın ağrısı ve halsizlik semptomu olan Tablo 3. Primer sklerozan kolanjit komplikasyonları Nütrisyonel komplikasyonlar Sekonder biliyer siroz Kanama Biliyer taş oluşumu Pankreas hastalıkları Kolanjiyokarsinom Hepatoselüler karsinom Kolon neoplazileri İleal poş infeksiyonu Cilt 35 Say

6 Elsürer ve Bayraktar olgularda kolanjiyoselüler karsinom daha sıktır ve malignansi öncesinde bir yıldan uzun süren İBH hikayesi mevcuttur [8]. Malignansi gelişimini düşündüren kolanjiyografik bulgular arasında belirgin duktal dilatasyon, progresif strüktür gelişimi ve 1 cm den büyük polipoid kitle lezyonu sayılabilir. Serum CA 19-9 ve CEA düzeyleri tanıda yardımcıdır. ERCP sırasında sitolojik fırça örneklenmesi ile %50 olguda tanı konulur. Çoğunlukla eksplorasyon yapılmadan tanı koymak güçtür. PSK olgularında hepatoselüler karsinom daha sıktır ve hepatoselüler karsinom fibrolamellar varyantı bildirilen olgular mevcuttur. Ayrıca, bu olgularda kolon neoplazilerine daha sık rastlanmaktadır [1]. PSK olgularında hepatobiliyer malignansi (kolanjiyoselüler karsinom, hepatoselüler karsinom, safra kesesi karsinomu) gelişme oranı %13.3 tür ve en sık ilk bir yılda saptanmaktadır; hepatobiliyer malignansi 161, kolorektal karsinom 10, pankreas karsinomu 14 kat daha sıktır [9]. Tedavi PSK nın medikal, endoskopik veya cerrahi (karaciğer transplantasyonu dışında) tedavisi bulunmamaktadır (Tablo 4). Tedavi palyatiftir. Tedavinin amacı komplikasyonların tedavisi ve karaciğer transplantasyonu için optimal zamanın belirlenmesidir [1]. Kronik kolestaz ve komplikasyonlarının tedavisi Kaşıntı PSK da sık görülen bir semptomdur ve santral opiyoid reseptörlerinin artmasına bağlı olduğu düşünülmektedir. Tedavisinde kolestiramin yeterli safra asit akışı olduğu sürece etkilidir ve başlangıç dozu günde üç kez 4 gram dır. Doz hastaya göre ayarlanmalıdır ve tedavinin başlangıcından sonraki iki-dört gün içinde Tablo 4. Primer sklerozan kolanjitin medikal tedavisi* Etkisiz Antibiyotikler Azatioprin Kolestiramin Kolşisin Glikokortikoidler Siklosporin Budesonid D-Penisilamin Metotreksat Takrolimus Transdermal nikotin Pentoksifilin * 1 no lu kaynaktan alınmıştır. Muhtemel etkili Ursodeoksikolik asit (yüksek doz?) kaşıntı kaybolur. Kolestiramini tolere edemeyen olgularda kolestipol kullanılabilir. Diğer ilaçlarla birlikte kullanıldıklarında saat arayla alınmalıdırlar. Kaşıntının geçmediği olgularda rifampin (günde iki kez 150 mg) veya fenobarbital (geceleri mg) kullanılabilir. Antihistaminikler hafif kaşıntısı olan olgularda sıklıkla yararlıdır. Tüm tedavilere dirençli kaşıntıda naloksan veya naltreksan denenebilecek ilaçlardandır. Plazmaferez özellikle karaciğer transplantasyonu planlanan olgularda kullanılan tedavideki son seçenektir. Ayrıca, olgularda yağda çözünen vitaminlerin düzeyleri yakın takip edilmeli ve gerekirse yerine konulmalıdır. Tekrarlayan kolanjit atakları antibiyotik tedavisiyle etkili olarak tedavi edilmekle birlikte PSK nın progresyonunu yavaşlatmada antibiyotik tedavisinin etkili olduğu gösterilememiştir. Kolanjitin tedavi ve profilaksisinde safra yollarına geçişi iyi olan siprofloksasinin kullanılması önerilmektedir. Kullanılabilecek diğer ilaçlar arasında amoksisilin ve trimetoprim-sülfametoksazol (TMP-SMZ) sayılabilir. Dominant strüktürlerin balon dilatasyonu veya stentle genişletilmesi ile bakteriyel kolanjit ataklarının sayısı azalır, kolanjiyografik bulgularda ve biyokimyasal testlerde düzelme gözlenir [2]. Primer sklerozan kolanjitin tedavisi Hastalığın tedavisinde pek çok kloretik, immünsüpresif ve antifibrotik ilaç denenmiştir, ancak ilaçların hiçbirisi hastalığın doğal seyrini değiştirememiştir [2]. Ursodeoksikolik asit: Kolestatik hastalıkların tedavisinde kullanılan hidrofilik bir safra asitidir. Normalde safra asit konsantrasyonunun %3 ünü oluşturur. Farmakolojik dozda (10-15 mg/kg/gün) oral alımından sonra, pasif noniyonik difüzyon yoluyla esas olarak ince bağırsak, daha az kolondan absorbe edilir. Yemeklerle birlikte alındığında absorbsiyon artar. Karaciğerde glisin ve daha az olarak taurin ile konjuge edilerek safraya aktif halde salınır. Konjuge formları distal ileumdan, endojen safra asitleri ile yarışarak absorbe olurlar ve enterohepatik sirkülasyona karışırlar. Absorbe olmayan fraksiyonu kolonda dekonjuge edilerek litokolik asite dönüştürülür ve karaciğerde sülfolizasyon sonrası ekskrete edilir. Böbrekten eliminasyon %5 civarındadır [10]. Ursodeoksikolik asit kullanılması ile safranın hidrofilik özelliği arttığından hidrofobik safra asitlerinin hücre duvarında olan zararlı etkileri önlenir. Ayrıca, ursodeoksikolik asit, kalsiyum ve protein kinaz C aracılığıyla bazolateral sekresyonu arttırır ve kolanjiyoselüler hidrofobik safra asit miktarını azaltır. Sonuç olarak ursodeoksikolik asit; kolanjiyositleri sitotoksik safra asitlerinin etkisinden korur. İlacın bir diğer etki mekanizması safra asitlerinin biliyer sekresyonu arttırarak endo- 132 H ACETTEPE T IP D ERG S

7 Primer sklerozan kolanjit jen safra asit düzeyini ve serum bilirubin düzeyini düşürmektir. Safra asiti bağımlı ve bağımsız safra akışını arttırır. Bu etkisini taşıyıcı proteinler (Bsep, Mrp2) aracılığıyla meydana getirir. Hidrofobik safra asitlerinin birikimine bağlı apopitozis, kolestatik karaciğer hastalıklarında hepatosit ölümünün esas nedenidir ve ursodeoksikolik asit antiapopitotik etki göstererek safra asitine bağlı apopitozise karşı koruyucudur [10]. Sonuç olarak ursodeoksikolik asit kolestazı azaltır, biyokimyasal parametrelerde düzelme sağlar, ancak halsizlik, kaşıntı gibi semptomlara, histolojik progresyona, sağkalım süresine ve transplantasyon zamanına etkisi bulunmamaktadır [1]. Tedavi için önerilen doz mg/kg/gün dür. Safranın yetersiz alkalinizasyonu ilacın absorbsiyonunu azaltacağından, PSK olgularında ilacın daha yüksek dozlarda kullanılabileceği düşünülmektedir, ancak bunun için yapılmış kontrollü ve kapsamlı çalışmalar bulunmamaktadır [10]. Tablo 5 te ursodeoksikolik asitin PSK da kullanımı ile ilgili yapılmış olan kontrollü çalışmalar özetlenmiştir, bu çalışmaların hiçbirinde ursodeoksikolik asitin hastalığın doğal seyrinde etkili olduğu gösterilememiştir [2]. Ülseratif koliti olan ve steroid alan olgularda PSK gelişmektedir veya hastalık progresyon göstermektedir ve steroidlerle monoterapi etkili gibi görünmemektedir. Budesonid ile serum ALP ve AST düzeyleri düşerken, serum bilirubin düzeyleri yükselmektedir. Portal inflamasyonda belirgin düzelme olmaktadır, ancak steroidlerin fibrozis ve hastalığın evresine etkileri bulunmamaktadır. Steroidlerin ursodeoksikolik asit ve azatioprinle kombinasyonları ile ilgili yeterli veri bulunmamaktadır [11]. Ayrıca, steroidlerin osteoporoz gelişmesini ve ilerlemesini hızlandırıcı etkileri vardır [2]. Azatioprin, siklosporin A, metotreksat, takrolimus, kolşisin ve pentoksifilin ile ilgili kontrollü ve kontrolsüz çalışmalar ve vaka raporları bildirilmiştir. Ancak bu ilaçların hiçbirisi ile monoterapi önerilmemektedir [12]. Kolşisinin tek başına veya steroid ile birlikte kullanımının etkisiz olduğu gösterilmiştir. Siklosporinin kaşıntı, halsizlik, karaciğer fonksiyonları veya transplantasyonsuz sağkalım süresine etkisi bulunmamaktadır. Yapılan kontrolsüz bir çalışmada takrolimus (FK 506) un bir yıl sonunda karaciğer fonksiyonlarında iyileşme sağladığı gösterilmiştir, ancak kısa süreli kullanımı ve histolojik ve kolanjiyografik bulguların olmayışı ilacın kullanımını kısıtlamaktadır. Metotreksat kontrolsüz bir çalışmada karaciğer fonksiyonlarında ve histolojisinde iyileşme sağlamıştır, ancak yapılan çift-kör kontrollü bir çalışmada transplantasyonsuz sağkalım süresini uzatmadığı sonucuna varılmıştır. Pentoksifilin TNF üretimini önlemektedir, ancak semptomlar ve karaciğer fonksiyonlarında iyileşme sağlamamaktadır. Kapriüretik ve antifibrotik özelliği olan D-penisilaminin semptomlara, karaciğer fonksiyonlarına ve histolojisine, sağkalım süresine etkisi bulunmamaktadır [2]. Bir antifibrotik ilaç olan pirfenidon PSK olgularında bir yıl süreyle kullanılmış, karaciğer fonksiyonlarında, inflamasyon ve fibrozis derecesinde, histolojik evrede ve kolanjiyografik bulgularda iyileşme saptanmamıştır [11]. Bir antihiperlipidemik olan bezafibratın kullanıldığı PSK vakaları bildirilmiştir. Bezafibrat karaciğer fonksiyon testlerinde iyileşme sağlamıştır ancak kısa takip süresi ve histolojik iyileşme ile ilgili veri olmaması nedeniyle ilacın kullanımı için daha fazla çalışma gerekmektedir [13]. Yakın geçmişte spesifik antilenfosit aktiviteye sahip bir nükleosid analoğu olan Cladribine ile yapılan bir çalışmada, erken evre PSK olgularında hepatik lenfositik inflamasyonu azalttığı gösterilmiştir [12]. PSK da dominant strüktürün endoskopik dilatasyonu ve ursodeoksikolik asit tedavisi kombine edildiğinde, transplantasyonsuz sağkalım süresinin uzadığı gösterilmiştir [14]. Tekrarlayan dilatasyonlara ek olarak intermittant stent yerleştirilmesi veya nazobiliyer kateter perfüzyonu alternatif tedavilerdir. Bu nedenle ERCP tanı için altın standart olmanın yanında aynı zamanda önemli bir tedavi aracıdır. Dominant strüktüre ayrıca cerrahi olarak dilatasyon veya koledokojejunostomi uygulanabilir. Ancak bu tedavi şekli erken evre histolojik değişiklikleri olan ve semptomatik ekstrahepatik veya perihiler strüktürü olan olgularda tercih edilmektedir. Tablo 5. Ursodeoksikolik asitin primer sklerozan kolanjitte kullanımıyla ilgili yapılan kontrollü çalışmalar* Beuers Stiehl Lindor Mitchell Hasta sayısı UDCA dozu mg/kg/gün 750 mg/gün mg/kg/gün 20 mg/kg/gün Tedavi süresi 12 ay Ort= 45 ay Ort= ay 24 ay Semptomlar Değişiklik yok Değişiklik yok Değişiklik yok Değişiklik yok Karaciğer İyileşme Bilirubin dışında İyileşme İyileşme fonksiyon testleri iyileşme Histoloji İyileşme İyileşme Değişiklik yok İyileşme * 2 no lu kaynaktan alınmıştır. Cilt 35 Say

8 Elsürer ve Bayraktar Uygun yapılmayan cerrahi girişimler gelecekte yapılacak karaciğer transplantasyonunda komplikasyonlara neden olabilmektedir [12]. İleri evre PSK da karaciğer transplantasyonu etkili olan tek tedavi yöntemidir. Transplantasyon endikasyonları arasında varislere veya portal gastropatiye bağlı kanama, dirençli asit ve/veya bakteriyel peritonit, tekrarlayan bakteriyel kolanjit, progresif kas atrofisi ve hepatik ensefalopati sayılabilir. Transplantasyon sonrası üç yıllık sağkalım süresi %85-90 arasındadır. Transplante edilen safra kanallarında strüktür gelişimi sık karşılaşılan bir problemdir. Transplantasyon sonrası tekrar PSK gelişme sıklığı ve zamanı tartışmalıdır, ancak olguların ortalama %10-20 sinde PSK gelişmektedir [2]. Kaynaklar 1. Farrell RJ, Kelly CP. Sclerosing cholangitis and recurrent pyogenic cholangitis. In: Feldman M, Friedman LS, Sleisenger MH (eds). Sleisenger & Fordtran s gastrointestinal and liver disease pathophysiology/diagnosis/management. Vol 2. 7 th ed. China, 2002; Lee YM, Kaplan MM, and the Practice Guideline Committee of the ACG. Management of primary sclerosing cholangitis. Am J Gastroenterol 2002; 97: Textor J, Flacke S, Pauleit D, et al. Three-dimensional magnetic resonance cholangiopancreatography with respiratory triggering in the diagnosis of primary sclerosing cholangitis: comparison with endoscopic retrograde cholangiography. Endoscopy 2002; 43: Chapman RG. Small duct primary sclerosing cholangitis. J Hepatol 2002; 36: Bayraktar Y, Arslan S, Sağlam F, Uzunalimoğlu B, Kayhan B. What is the association of primary sclerosing cholangitis with sex and inflammatory bowel disease in Turkish patients? Hepatogastroenterology 1998; 45: Angulo P, Maor-Kendler Y, Lindor KD. Small-duct sclerosing cholangitis: a long-term follow-up study. Hepatology 2002; 35: Ichimura T, Kondo S, Ambo Y, et al. Primary sclerosing cholangitis associated with autoimmune pancreatitis. Hepatogastroenterology 2002; 49: Boberg KM, Bergquist A, Mitchell S, et al. Cholangiocarcinoma in primary sclerosing cholangitis: risk factors and clinical presentation. Scand J Gastroenterol 2002; 37: Bergquist A, Ekbom A, Olsson R, et al. Hepatic and extrahepatic malignancies in primary sclerosing cholangitis. J Hepatol 2002; 36: Paumgartner G, Beuers U. Ursodeoxycholic acid in cholestatic liver disease: mechanisms of action and therapeutic use revisited. Hepatology 2002; 36: Angulo P, MacCarty RL, Slyvestre PB, Jorgensen RA, Weisner RH, Larusso NA. Prifenidone in the treatment of primary sclerosing cholangitis. Dig Dis Sci 2002; 47: Holtmeier J, Leuschner U. Medical treatment of primary sclerosing cholangitis. Digestion 2001; 64: Kita R, Kita-Sasai Y, Hanaoka I, et al. Beneficial effect of bezafibrate on primary sclerosing cholangitis (three case reports). Am J Gastroenterol 2002; 97: Stiel A, Rudolp G, Klöters-Plachky P, Sauer P, Walker S. Development of dominant bile duct stenoses in patients with primary sclerosing cholangitis treated with ursodeoxycholic acid: outcome after endoscopic treatment. J Hepatol 2002; 36: H ACETTEPE T IP D ERG S

Tıkanma Sarılığı. Yrd. Doç. Dr. Zülfü Arıkanoğlu

Tıkanma Sarılığı. Yrd. Doç. Dr. Zülfü Arıkanoğlu Tıkanma Sarılığı Yrd. Doç. Dr. Zülfü Arıkanoğlu Normal serum bilirubin düzeyi 0.5-1.3 mg/dl olup, 2.5 mg/dl'yi geçerse bilirubinin dokuları boyamasıyla klinik olarak sarılık ortaya çıkar. Sarılığa yol

Detaylı

KOLANJİOKARSİNOMA. Sunum Planı. Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Sunum Planı. Sunum Planı. Kolanjiokarsinoma- Lokalizasyon

KOLANJİOKARSİNOMA. Sunum Planı. Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Sunum Planı. Sunum Planı. Kolanjiokarsinoma- Lokalizasyon KOLANJİOKARSİNOMA Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Safra kanalı epitelinden köken alır (en sık adenokarsinom) Anatomik olarak 3 gruba ayrılır icca (intrahepatik) pcca (perihiler)

Detaylı

Primer Sklerozan Kolanjit

Primer Sklerozan Kolanjit Primer Sklerozan Kolanjit Bilier sistemin her bölümünü tutabilir (intra- ve ekstrahepatik) Primer Sklerozan Kolanjit Ömer ŞENTÜRK Bilier siroza yol açabilir Portal alanda (zone 1) çok küçük safra kanallarının

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür.

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür. SİROZ Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür. İlerleyici ilerleyici karaciğer hastalıkları sonuçta siroz ile sonuçlanan progresif fibrozise neden olur. Safra kanalikülü

Detaylı

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ Kronik Pankreatit Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ Tanım Pankreasın endokrin ve ekzokrin yapılarının hasarı, fibröz doku gelişimi ile karakterize inflamatuvar bir olay Olay histolojik

Detaylı

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; KRİYOGLOBÜLİN Cryoglobulins; Soğuk aglutinin; Kriyoglobülin kanda bulunan anormal proteinlerdir ve 37 derecede kristalleşirler. Birçok hastalık sırasında ortaya çıkabilirler ancak vakaların %90ı Hepatit

Detaylı

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl Karaciğer ve safra yolu hastalıklar klarında laboratuvar bulguları Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı 5.Yarıyıl 2006-2007 2007 eğitim e yılıy Karaciğer ve safra yolu hastalıklarında

Detaylı

Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım

Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım Dr. Sıtkı Sarper SAĞLAM DR.SITKI SARPER SAĞLAM - KEAH ACİL TIP KLİNİK SUNUMU 04.10.2011 1 Netter in Yeri: DR.SITKI SARPER SAĞLAM - KEAH ACİL TIP KLİNİK SUNUMU

Detaylı

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr.

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr. 4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR,, GRUP 1 Stajyer Öğrenciler için Haftalık Çalışma Programı* 1. Hafta (16-20 Ekim 2017) Saat 16 Ekim 2017 Pazartesi 17 Ekim

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Gastroenteroloji BD Olgu Sunumu 26 Eylül 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Gastroenteroloji BD Olgu Sunumu 26 Eylül 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Gastroenteroloji BD Olgu Sunumu 26 Eylül 2017 Salı Uzman Dr. Nihal Uyar Aksu ÇOCUK GASTROENTEROLOJİ BD OLGU SUNUMU 26.09.2017

Detaylı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı

Detaylı

Crohn Hastalığı. İnflamatuar Barsak Hastalıkları. Patofizyoloji. Klinik. Dr. Erkan GÖKSU Acil Tıp A.D.

Crohn Hastalığı. İnflamatuar Barsak Hastalıkları. Patofizyoloji. Klinik. Dr. Erkan GÖKSU Acil Tıp A.D. Crohn Hastalığı İnflamatuar Barsak Hastalıkları Dr. Erkan GÖKSU Acil Tıp A.D. Kronik granülamatöz inflamatuar hastalık Etyoloji net değil Gastrointestinal Sistemde heryeri tutabilir 15-22 birinci zirve

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 03 Eylül 08 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 5 Nisan 09 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ A.D. BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ 2013-2014 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

Detaylı

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA 1. vaka S.P ERKEK 1982 DOĞUMLU YUTMA GÜÇLÜĞÜ ŞİKAYETİ MEVCUT DIŞ MERKEZDE YAPILAN ÖGD SONUCU SQUAMOZ HÜCRELİ CA TANISI ALMIŞ TEKRARLANAN

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 0 Şubat 09 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 0 Nisan 05 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

1. Kronik pankreatit tanım,sınıflama. 2. Patofizyoloji. 3. Etiyoloji. 4. Klinik bulgular. 5. Tanı. 6. Laboratuvar bulguları. 7. Radyolojik bulgular

1. Kronik pankreatit tanım,sınıflama. 2. Patofizyoloji. 3. Etiyoloji. 4. Klinik bulgular. 5. Tanı. 6. Laboratuvar bulguları. 7. Radyolojik bulgular Pankreatit Prof. Dr. Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ m Pankreasın endokrin ve ekzokrin yapılarının hasarı, fibröz doku gelişimi ile karakterize inflamatuvar bir olay Olay histolojik ve fonksiyonel

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 7 Kasım 0 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 09 Şubat 05 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

TÜMÖR MARKIRLARI. Dr. Ömer DİZDAR. Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı

TÜMÖR MARKIRLARI. Dr. Ömer DİZDAR. Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı TÜMÖR MARKIRLARI Dr. Ömer DİZDAR Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı TÜMÖR MARKIRLARI Tümör markırları kanserli hastaların dokularında, serumda, idrarda ya da diğer

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 0-05 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 08 Eylül 0 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

Mikroskopik Kolit. Dr. Taylan KAV. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi. İç Hastalıkları ABD Gastroenteroloji Bilim Dalı. Ankara

Mikroskopik Kolit. Dr. Taylan KAV. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi. İç Hastalıkları ABD Gastroenteroloji Bilim Dalı. Ankara Mikroskopik Kolit Dr. Taylan KAV Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD Gastroenteroloji Bilim Dalı Ankara Mikroskobik kolit (MK) kronik sulu ishalin sık görülen nedenlerinden biridir.

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 05-06 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 07 Eylül 05 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

KARACİĞER SİROZLU HASTALARDA ERCP : KOMPLİKASYONLARDAN KAÇINMA. Dr Erkan Parlak TYİH, Gastroenteroloji Kliniği, Ankara

KARACİĞER SİROZLU HASTALARDA ERCP : KOMPLİKASYONLARDAN KAÇINMA. Dr Erkan Parlak TYİH, Gastroenteroloji Kliniği, Ankara KARACİĞER SİROZLU HASTALARDA ERCP : KOMPLİKASYONLARDAN KAÇINMA Dr Erkan Parlak TYİH, Gastroenteroloji Kliniği, Ankara Safra kese taşı sıklığı yüksek Sekonder biliyer siroz CCA KC S ERCP HCC Alkol..Pankreas

Detaylı

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği 21.04.2013

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği 21.04.2013 Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği 21.04.2013 Kısa Kitaplar, Sunumlar.. Almanların yemek kitabı Amerikalıların tarihi Onkologların

Detaylı

AKUT GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI. Hemş.Birsel Küçükersan

AKUT GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI. Hemş.Birsel Küçükersan AKUT GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI Hemş.Birsel Küçükersan Graft vs Host Hastalığı (GVHH) Vericinin T lenfositlerinin alıcıyı yabancı olarak görmesi ve alıcının dokularına karşı reaksiyon göstermesi Allojenik

Detaylı

lanması Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı

lanması Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı Nonalkolik karaciğer yağlanmas lanması Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Cerrahpaşa a Tıp T p Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı 9-10 yarıyıl l 2006-2007 2007 eğitim e yılıy Tanımlamalar Karaciğer yağlanması

Detaylı

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik LAFORA HASTALIĞI Progressif Myoklonik Epilepsiler (PME) nadir olarak görülen, sıklıkla otozomal resessif olarak geçiş gösteren heterojen bir hastalık grubudur. Klinik olarak değişik tipte nöbetler ve progressif

Detaylı

Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı. Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı. Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit Aktivasyonunun Ayrımı Neden AHB ve KHB-A karışır? Neden AHB ve KHB-A

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dr. Koray TOPGÜL Medical Park Samsun Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü/ SAMSUN 35 yaşında erkek hasta, İlk kez 2007

Detaylı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı Tiroidit terimi tiroidde inflamasyon ile karakterize olan farklı hastalıkları kapsamaktadır

Detaylı

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı Dr. Zeynep Yazıcı Uludağ Üniversitesi, Tıp Fak., Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Bursa Primer karaciğer kitleleri Tüm pediatrik solid tm lerin %1-4 ü ~%65 i

Detaylı

Normal değerler laboratuarlar arası değişiklik gösterebilir. Kompleman seviyesini arttıran hastalıklar nelerdir?

Normal değerler laboratuarlar arası değişiklik gösterebilir. Kompleman seviyesini arttıran hastalıklar nelerdir? KOMPLEMAN C3 ve C4 Complement components; C3; C4; Kompleman 9 proteinden oluşan immün sistemin önemli bir parçasıdır. C3 kompleman sisteminin 3. proteinidir. C3 ve C4 en sık bakılan kompleman proteinleridir.

Detaylı

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı %20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı kaşıntılar (kc, bb, troid) Pemfigoid gestasyones Gebeliğin

Detaylı

K O L E S T A Z OLGU - ÖYKÜ-1 OLGU - ÖYKÜ-2 OLGU - ÖYKÜ-3 OLGU - LABORATUAR SONUÇLARI- OLGU - FİZİK MUAYENE- 66 yaşında erkek hasta

K O L E S T A Z OLGU - ÖYKÜ-1 OLGU - ÖYKÜ-2 OLGU - ÖYKÜ-3 OLGU - LABORATUAR SONUÇLARI- OLGU - FİZİK MUAYENE- 66 yaşında erkek hasta K O L E S T A Z - ÖYKÜ-1 66 yaşında erkek hasta Sağ üst kadran ağrısı ile kliniğe başvurdu Ağrı bazen sırta yayılım gösteriyor Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK Ayrıca idrar renginde koyulaşma ve kaşıntı (gece-gündüz

Detaylı

OLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

OLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. OLGU SUNUMU DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. GAZİANTEP MO; 44 yaşında sağlık çalışanı erkek hasta Şikayeti: Gün içerisinde

Detaylı

06 Şubat Nisan SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a

06 Şubat Nisan SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a TARİH 06.02.2017 07.02.2017 08.02.2017 09.02.2017 10.02.2017 09: 15 GEÇEN DERS UNUN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YENİ DERS UNUN TANITIMI Ders Kurul Başkanı Prof.Dr.Aysen AKALIN GÖRH Pre-Operatif Hastaların Genel

Detaylı

Dr. M. Gamze Aksu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

Dr. M. Gamze Aksu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD Dr. M. Gamze Aksu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD Hepatobilier sistem tümörleri Kolanjiokarsinom Hepatoselüler karsinom Safra kesesi tümörleri Ampulla Vater tümörleri Pankreas

Detaylı

SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a. Pre-Operatif Hastaların Genel Değerlendirilmesi Yrd.Doç.Dr.

SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a. Pre-Operatif Hastaların Genel Değerlendirilmesi Yrd.Doç.Dr. 1. H A F T A TARİH 06.02.2017 07.02.2017 08.02.2017 09.02.2017 10.02.2017 09: 15 GEÇEN DERS UNUN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YENİ DERS UNUN TANITIMI Ders Kurul Başkanı Prof.Dr.M.Nur KEBAPÇI GÖRH Pre-Operatif

Detaylı

KARACIGER HASTALIKLARI TANISI, TEDAVISI, ÖNLENMESI - HASTA VE HASTA YAKINLARI IÇIN BILGI

KARACIGER HASTALIKLARI TANISI, TEDAVISI, ÖNLENMESI - HASTA VE HASTA YAKINLARI IÇIN BILGI KARACIGER HASTALIKLARI TANISI, TEDAVISI, ÖNLENMESI - HASTA VE HASTA YAKINLARI IÇIN BILGI G.Babayeva Asistan Doktor Sunum 1. Karaciger nerededir ve görevi nedir? 2. Karaciğer hastalığı nasıl tespit edilir?

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem III - 5. Ders Kurulu. Gastrointestinal Sistem. Eğitim Programı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem III - 5. Ders Kurulu. Gastrointestinal Sistem. Eğitim Programı ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2017-2018 Dönem III - 5. Ders Kurulu Gastrointestinal Sistem Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü Dönem Koordinatörü Koordinatör Yardımcısı : Doç.Dr.Erkan

Detaylı

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller Dr. Dilara İnan 04.06.2016 Isparta Hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) HBV yüzeyinde bulunan bir proteindir; RIA veya EIA ile saptanır Akut ve kronik HBV

Detaylı

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD Kolon tümörlü olguların %40-50 sinde karaciğer metastazı gelişir ; % 15-25 senkron (primer tm ile /

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

Dr. Mustafa Hasbahçeci

Dr. Mustafa Hasbahçeci Dr. Mustafa Hasbahçeci Kaynaklar Tokyo Guidelines for acute cholangitis-2007 *Background: Tokyo Guidelines for the management of acute cholangitis and cholecystitis. J Hepatobiliary Pancreat Surg. 2007;14(1):1-10.

Detaylı

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu Sevcan A. Bakkaloğlu, Yeşim Özdemir, İpek Işık Gönül, Figen Doğu, Fatih Özaltın, Sevgi Mir OLGU 9 yaş erkek İshal,

Detaylı

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü Tip 1 diyabete giriş Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü ENTERNASYONAL EKSPER KOMİTE TARAFINDAN HAZIRLANAN DİABETİN YENİ SINIFLAMASI 1 - Tip 1 Diabetes

Detaylı

Hodgkin lenfoma tedavisinde Radyoterapinin Rolü. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

Hodgkin lenfoma tedavisinde Radyoterapinin Rolü. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD Hodgkin lenfoma tedavisinde Radyoterapinin Rolü Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD 15-30 yaş arası ve > 55 yaş olmak üzere iki dönemde sıklık artışı (+) Erkek ve kadınlarda en

Detaylı

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara H. K., 5 yaşında, Kız çocuğu Şikayet: Karında şişlik Özgeçmiş: 8 aylıkken karında

Detaylı

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR Akciğer kanseri olmak her şeyin sonu değildir. Bu hastalığı yenmek için mutlaka azimli, inançlı ve sabırlı olmanız

Detaylı

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı.

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı. GİRİŞ Süt rengi Şilus un peritoneal kaviyete ekstravazasyonudur. Oldukça nadir görülen bir durumdur. Asit sıvısındaki trigliserid seviyesi 110 mg/dl nin üzerindedir. Lenfatik sistemin devamlılığında sorun

Detaylı

Prof. Dr. Haluk ERAKSOY İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Prof. Dr. Haluk ERAKSOY İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Haluk ERAKSOY İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı HCV İnfeksiyonu Akut hepatit C Kronik hepatit C HCV İnfeksiyonu Akut Viral

Detaylı

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D. Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D. S A, 32 yaşında, Öğretmen, Trabzon Şikayeti: Karın ağrısı Hikayesi: 6 yıl

Detaylı

17 Nisan Haziran SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a

17 Nisan Haziran SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a TARİH 17.04.2017 18.04.2017 19.04.2017 20.04.2017 21.04.2017 09: 15 GEÇEN DERS UNUN DEĞERLENDİRİLMESİ YENİ DERS UNUN TANITIMI Ders Kurul Başkanı Prof.Dr.F.Belgin EFE Akut Pankreatit Pre-Operatif Hastaların

Detaylı

Kolestatik karaciğer fonksiyon testleri nasıl kullanılır? Dr. Yusuf Yazgan Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğt. ve Araş. Hst.

Kolestatik karaciğer fonksiyon testleri nasıl kullanılır? Dr. Yusuf Yazgan Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğt. ve Araş. Hst. Kolestatik karaciğer fonksiyon testleri nasıl kullanılır? Dr. Yusuf Yazgan Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğt. ve Araş. Hst. Biokimyasal karaciğer testlerini hangi amaçlarla kullanıyoruz; 1. Karaciğer hastalığı

Detaylı

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji HBV Neden Önemli? Dünyada yaklaşık 400 milyon kişi HBV ile

Detaylı

Multipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012

Multipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012 Multipl Endokrin Neoplaziler Dr. Tuba T. Duman-2012 Multipl Endokrin Neoplaziler Klinik gözlemlerle, endokrin bezleri içeren neoplastik sendromlar tanımlanmıştır. Paratiroid, hipofiz, adrenal,tiroid ve

Detaylı

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (Sonbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 27 AĞUSTOS 2017 Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun,

Detaylı

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR SPONDİLODİSKİTLER Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR Vertebra Bir dizi omurdan oluşur Vücudun eksenini oluşturur Spinal kordu korur Kaslar, bağlar ve iç organların yapışacağı sabit bir yapı sağlar. SPONDİLODİSKİT

Detaylı

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Non-viral kronik karaciğer hastalıkları S. Cihan Yurdaydın

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Non-viral kronik karaciğer hastalıkları S. Cihan Yurdaydın 1. HAFTA Stajın Tanıtımı A. İrfan Soykan Kronik diyare Necati Örmeci Non-viral kronik karaciğer hastalıkları Kanama diyatezi Kronik miyeloproliferatif hastalıklar Günhan Gürman Özefagus hastalıkları A.

Detaylı

Çocukluk çağında karaciğer nakli/ Endikasyonlar & Hazırlık

Çocukluk çağında karaciğer nakli/ Endikasyonlar & Hazırlık Çocukluk çağında karaciğer nakli/ Endikasyonlar & Hazırlık Prof Dr Özlem Durmaz İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Şişli/Ataşehir Memorial Hastanesi ozlem.durmaz@memorial.com.tr Karaciğer nakli, medikal tedaviyle

Detaylı

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama

Detaylı

Ursodeoksikolik asit düşük miktarlarda insan safrasında mevcuttur.

Ursodeoksikolik asit düşük miktarlarda insan safrasında mevcuttur. Ursofalk Süspansiyon FORMÜLÜ: Her 5 ml Ursofalk süspansiyon 250mg ursodeoksikolik asit içerir. Ayrıca koruyucu olarak benzoik asit, tatlandırıcı olarak gliserol, ksilitol ve sodyum siklamat, koku maddesi

Detaylı

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013 NEFROTİK SENDROM INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013 NEFROTİK SENDROM NEDİR? Nefrotik sendrom ; proteinüri (günde 3.5gr/gün/1.73 m2), hipoalbüminemi (

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz

ÜRÜN BİLGİSİ. CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz 1. ÜRÜN ADI ÜRÜN BİLGİSİ CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz 2. BİLEŞİM Etkin madde: Her 5 ml de; Amoksisilin Klavulanik asit 250.00 mg 62.5 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR

Detaylı

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ Cem Sezer 1, Mustafa Yıldırım 2, Mustafa Yıldız 2, Arsenal Sezgin Alikanoğlu 1,Utku Dönem Dilli 1, Sevil Göktaş 1, Nurullah Bülbüller

Detaylı

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar Dr. Dilek Çolak 10 y, erkek hasta Olgu 1 Sistinozis Böbrek transplantasyonu Canlı akraba verici HLA 2 antijen uyumsuz 2 Olgu 1 Transplantasyon öncesi viral

Detaylı

Transplantasyon Sonrası Viral Hepatit C Yönetimi. Dr. Dilara İnan UVHS, Malatya

Transplantasyon Sonrası Viral Hepatit C Yönetimi. Dr. Dilara İnan UVHS, Malatya Transplantasyon Sonrası Viral Hepatit C Yönetimi Dr. Dilara İnan 14.05.2017 UVHS, Malatya Hepatit C: Doğal seyir Thomas DL. Nat Med 2013;19(7):850 858 Nakil sonrası nüks Nakil sırasında saptanabilir HCV

Detaylı

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi Dr. Handan Onur XXI. Düzen Klinik Laboratuvar Günleri, Ankara, 23 Ekim 2011 MEME KANSERİ Meme Kanseri Sıklıkla meme başına

Detaylı

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Öğrenim hedefleri Mezenterik vasküler olay şüphesi ile gelen hastayı değerlendirmede kullanılan

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit NEFRİT Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Genel Bilgiler Böbreğin temel fonksiyonlarından birisi idrar üretmektir. Her 2 böbrekte idrar üretimine yol açan yaklaşık 2 milyon küçük ünite (nefron) vardır. Bir nefron

Detaylı

Prof.Dr.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 2006-2007 Eğitim yılı

Prof.Dr.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 2006-2007 Eğitim yılı ASİT Prof.Dr.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı 2006-2007 Eğitim yılı Ders programı Asitin tanımı Fizik muayene bulguları Asit miktarının ifadesi Asit yapan nedenler Asitli hastada ayırıcı tanı

Detaylı

İÇ HASTALIKLARI. Dahili Nörolojik semiyoloji ve endokrinolojik hastaya yaklaşım-tiroid muayenesi

İÇ HASTALIKLARI. Dahili Nörolojik semiyoloji ve endokrinolojik hastaya yaklaşım-tiroid muayenesi 1.GÜN 2.GÜN 4.GÜN 5.GÜN 6.GÜN 7.GÜN 8.GÜN Lökomotor sistem semiyolojisi Lökomotor sistem semiyolojisi Üriner sistem semiyolojisi Üriner sistem semiyolojisi Solunum sistemi semiyolojisi Solunum sistemi

Detaylı

Postpartum/Sessiz Tiroidit. Dr. Ersin Akarsu Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD

Postpartum/Sessiz Tiroidit. Dr. Ersin Akarsu Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD Postpartum/Sessiz Tiroidit Dr. Ersin Akarsu Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD Tanım Otoimmunite / Lenfositik infiltrasyon Geçici tirotoksikoz Hipotiroidi TFT değişiklikleri,

Detaylı

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD 1 2 3 4 ANTİRETROVİRAL TEDAVİ HIV eradiksayonu yeni tedavilerle HENÜZ mümkün değil

Detaylı

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu 29 yaşında erkek aktif şikayeti yok Dış merkezde yapılan üriner sistem ultrasonografisinde insidental olarak sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması üzerine hasta polikliniğimize

Detaylı

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ HEMOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU Önsöz... IX-X Türk Hematoloji Derneği Yönetim Kurulu... XI Hemofili Bilimsel Alt Komitesi Üyeleri (2014-2018 dönemi)... XI Kısaltmalar... XII I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANISI TANIM...

Detaylı

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların

Detaylı

24 Ekim 2014/Antalya 1

24 Ekim 2014/Antalya 1 Kronik Böbrek Hastalığının Kontrolü ve Yönetimi Doç. Dr. Öznur USTA YEŞİLBALKAN Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi İç Hastalıkları Hemşireliği o.u.yesilbalkan@ege.edu.tr 24 Ekim 2014/Antalya 1 SUNUM

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

Kardiyak Problemler ve Karaciğer Nakli

Kardiyak Problemler ve Karaciğer Nakli Kardiyak Problemler ve Karaciğer Nakli Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK Karaciğer Nakli Enstitüsü Problem Karaciğer nakli Kardiyak Problemler Hasta Sayısı Giderek Artıyor KC Problemi KPB New York Eyaletinde 1998

Detaylı

DETAYLI KADIN CHECK- UP

DETAYLI KADIN CHECK- UP DETAYLI KADIN CHECK- UP Detaylı kadın check-up programında : tam kan sayımı anemi ( kansızlık ), enfeksiyon hastalıklarının taraması, tam idrar tahlili, açlık kan şekeri, 3 aylık kan şekeri bilançosu,

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİNDE ONKOLOJİK TEDAVİ. Prof. Dr. Evin Büyükünal Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları. ABD Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİNDE ONKOLOJİK TEDAVİ. Prof. Dr. Evin Büyükünal Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları. ABD Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİNDE ONKOLOJİK TEDAVİ Prof. Dr. Evin Büyükünal Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları. ABD Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERLERİ MEME VE AKCİĞER KANSERİNDEN

Detaylı

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI Olgu 1: Yaşlı mide kanserli olgu OLGU 1: 77 yaşında, erkek hasta, 2 yıl önce antrum lokalizasyonunda mide kanseri tanısıyla opere edildi subtotal gastrektomi- D1 lenfadenektomi

Detaylı

6 ay önce kadavradan kalp nakli olan 66 yaşındaki kadın hastada inguinal bölgede 3X3 cm da lenf düğümü saptandı. Lenf düğümü cerrahi olarak eksize

6 ay önce kadavradan kalp nakli olan 66 yaşındaki kadın hastada inguinal bölgede 3X3 cm da lenf düğümü saptandı. Lenf düğümü cerrahi olarak eksize 6 ay önce kadavradan kalp nakli olan 66 yaşındaki kadın hastada inguinal bölgede 3X3 cm da lenf düğümü saptandı. Lenf düğümü cerrahi olarak eksize edildi. CD20 CD10 Bcl-6 Bcl-2 Ki-67 MUM-1

Detaylı

4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI

4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI 4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI (Grup 1) Amaç: Cerrahinin genel prensipleri ile ilgili temel bilgilerin verilmesi ve çeşitli cerrahi hastalıkların özeliklerinin, uygulamalı olarak cerrahi hastaya

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOMÜ 2016-2017 Eğitim Yılı Dönem III 5. Ders Kurulu Gastrointenstinal Sistem Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü Dönem Koordinatörü Koordinatör Yardımcısı Ders kurulu başkanı Başkan Yardımcısı :Prof.Dr.Hakkı

Detaylı

KRONİK BÖBREK HASTASINDA (HBV) TEDAVİ PROTOKOLU NASIL OLMALIDIR?

KRONİK BÖBREK HASTASINDA (HBV) TEDAVİ PROTOKOLU NASIL OLMALIDIR? KRONİK BÖBREK HASTASINDA (HBV) TEDAVİ PROTOKOLU NASIL OLMALIDIR? Dr. Ziya Kuruüzüm DEÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD 07.09.2013, UVHS, Güral Sapanca Otel, Sakarya Kronik böbrek hastası

Detaylı

ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM III GASTROENTESTİNAL SİSTEM ( IV. Kurul ) 03 ARALIK OCAK 2019

ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM III GASTROENTESTİNAL SİSTEM ( IV. Kurul ) 03 ARALIK OCAK 2019 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM III GASTROENTESTİNAL SİSTEM ( IV. Kurul ) 03 ARALIK 018 04 OCAK 019 Rektör : Prof. Dr. Mustafa ALİŞARLI Dekan : Prof. Dr. Ahmet URAL Dekan Yardımcısı

Detaylı

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Perinatal dönemde herpesvirus geçişi. Virus Gebelik sırasında Doğum kanalından Doğum

Detaylı

ANCA SAPTANMASI VE TANI KRİTERLERİ DR. NİLGÜN KAŞİFOĞLU

ANCA SAPTANMASI VE TANI KRİTERLERİ DR. NİLGÜN KAŞİFOĞLU ANCA SAPTANMASI VE TANI KRİTERLERİ DR. NİLGÜN KAŞİFOĞLU 1 Anti-nötrofil sitoplazmik antikor (ANCA) ANCA ilişkili vaskülitler Nötrofil aktivasyonu, endotelial hücre hasarı ve vaskülit 2 1982 Davies, nekrotizan

Detaylı

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan

Detaylı

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN 08.15-09.00 Genel muayene semiyolojisi N.YILMAZ SELÇUK 09.15-10.00 Genel muayene semiyolojisi N.YILMAZ SELÇUK 10.15-11.00 Kardiyovasküler sistem semiyolojisi M.YEKSAN 11.15-12.00

Detaylı