İSTANBUL DA YERİNDE KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARI VE KENTSEL YAŞAM KALİTESİ 6306 SAYILI KANUN A GÖRE

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İSTANBUL DA YERİNDE KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARI VE KENTSEL YAŞAM KALİTESİ 6306 SAYILI KANUN A GÖRE"

Transkript

1 T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İSTANBUL ARAŞTIRMALARI ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ İSTANBUL DA YERİNDE KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARI VE KENTSEL YAŞAM KALİTESİ 6306 SAYILI KANUN A GÖRE ONUR YILMAZ TEZ DANIŞMANI PROF. DR. AHMET KAL A İSTANBUL 2015

2

3 ÖZ İSTANBUL DA YERİNDE KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARI VE KENTSEL YAŞAM KALİTESİ 6306 SAYILI KANUN A GÖRE ONUR YILMAZ Bu çalışmada, 6306 Sayılı Kanun a göre İstanbul da gerçekleştirilen kentsel dönüşüm uygulamalarının, kentsel yaşam kalitesi açısından irdelenmesi yapılmıştır. Literatürde kentsel dönüşüm ve kentsel yaşam kalitesi kavramları taranmış, 6306 Sayılı Kanun un maddeleri ve uygulanma şekli incelenmiştir. Daha sonra İstanbul da 6306 Sayılı Kanun kapsamında yapılan çalışmalar derlenerek, bu çalışmaların kentsel yaşam kalitesi bakımından irdelenmesi gerçekleştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: 6306 Sayılı Kanun, Kentsel Dönüşüm, Kentsel Yaşam Kalitesi iii

4 ABSTARCT MASTER THESIS URBAN TRANSFORMATION IN ISTANBUL AND URBAN QUALITY OF LIFE ACCORDING TO LAW NO ONUR YILMAZ In this study, according to Law No held in Istanbul implementation of urban transformation was performed to examine the urban quality of life. In the literature, the concept of urban renewal and urban quality of life scanned, 6306 Law No. agents and application form were examined. Later studies made under Law No in Istanbul compiled was conducted to examine in terms of urban life quality of these studies. Keywords: Law No. 6306, Urban Transformation, Urban Quality Of Life iv

5 ÖNSÖZ Yüzlerce yıldır kentleşmenin olduğu Anadolu da, kentlerin günümüz gereklerine uygun olarak yeniden düzenlenmesi artık bir zorunluluk halini almıştır. Bunun en güncel uygulanma şekli kentsel dönüşüm çalışmalarıdır. Şüphesiz kentleşme geçmişi ve nüfus yoğunluğu en yüksek olan İstanbul, ülkemizde gerçekleştirilen kentsel dönüşüm çalışmalarının merkezi konumundadır. Bu çalışmada, İstanbul da gerçekleştirilen yerinde kentsel dönüşüm uygulamaları, kentsel yaşam kalitesi açısından irdelenmiş ve konuyla ilgili çözüm önerileri, sonuç ve öneriler kısmında belirtilmiştir. Bu eser, 6306 Sayılı Kanun un bina bazında gerçekleştirilen dönüşüm uygulanmasını, kentsel yaşam kalitesi açısından irdeleyen, az sayıdaki çalışmadan birisi olma özelliğini taşımaktadır Sayılı Kanun un henüz iki yıllık bir kanun olmasından dolayı, halihazırda yeterli literatür olmadığından, konuyla ilgili olarak tablolar, resimler ve değerlendirmeler tarafımca derlenerek teze dahil edilmiştir. Yeni bir literatür ortaya koyma sürecinde, en güncel rakamları edinmek için irtibata geçtiğim Çevre ve Şehircilik Bakanlığı na bağlı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü, İletişim Koordinasyon ve Finansman Dairesi Başkanlığı ve Riskli Yapılar Daire Başkanlığı yetkililerine, bu akademik çalışmada kullanmam için, konuyla ilgili olan bilgileri en güncel şekilde tarafıma paylaştıklarından dolayı teşekkür ederim. Tez yazım sürecinin belki de en önemli kaynağı olan motivasyon konusunda beni sürekli cesaretlendiren ve çalışmamı hazırlarken beni sınırlamayarak, kendi vizyon çerçevemde tez içeriğimi oluşturmama imkan veren, güler yüzlü ve engin tecrübeli Sn. Hocam Prof. Dr. Ahmet KAL A ya teşekkürü bir borç bilirim. v

6 İÇİNDEKİLER ÖZ..iii ABSTRACT...iv ÖNSÖZ.. v İÇİNDEKİLER.vi TABLOLAR, FOTOĞRAFLAR, ÇİZİMLER, PROJELER LİSTESİ...xi GİRİŞ. 1 BİRİNCİ BÖLÜM KENTSEL DÖNÜŞÜM KAVRAMI 1.1. Kentsel Dönüşümün Tanımı Kentsel Dönüşümün Amaçları Dünya da Kentsel Dönüşümün Ortaya Çıkışı ve Aşamaları Arası Dönem Arası Dönem Arası Dönem ve Sonrası Dönem Türkiye de Kentsel Dönüşümün Ortaya Çıkışı ve Aşamaları Arası Dönem Arası Dönem Arası Dönem ve Sonrası Dönem Kentsel Dönüşüm Boyutları Fiziksel Boyut Sosyal Boyut...25 vi

7 Ekonomik Boyut Kentsel Dönüşüm Uygulanma Şekilleri Kentsel İyileştirme (Rehabilitation) Kentsel Yenileme (Renewal) Yeniden Canlandırma (Revitalization) Alansal Temizleme (Urban Clearance) Yeniden Geliştirme (Redevelopment) Kentsel Koruma (Preservation-Conservation) Soylulaştırma (Gentrification) Kentsel Dönüşüm Uygulama Alanları Kent Merkezlerinde Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Sanayi Alanlarında Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Afet Risklerini Azaltmak Amaçlı Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Gecekondu Alanlarına Yönelik Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Kentsel Dönüşümde Rol Alan Aktörler Kamu Kurumları Özel Teşebbüsler Bölgede Yerleşik Vatandaşlar Sivil Toplum Kuruluşları vii

8 İKİNCİ BÖLÜM KENTSEL YAŞAM KALİTESİ KAVRAMI 2.1. Kentsel Yaşam Kalitesinin Tanımı ve Amacı Kentsel Yaşam Kalitesi Kavramının Dünyada ve Türkiye de Gelişimine Genel Bir Bakış Beş Yıllık Kalkınma Planlarında Kentsel Yaşam Kalitesi Kavramı Avrupa Kentsel Şartı Kentsel Yaşam Kalitesi Bileşenleri Ekonomik Bileşenler Sosyal Bileşenler Fiziksel Bileşenler Kentsel Yaşam Kalitesi Ölçütleri ve 3194 Sayılı İmar Kanunu Sayılı İmar Kanunu Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği İstanbul Tarihi Yarımada Yönetim Planı.68 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 6306 SAYILI KANUN Sayılı Kanunun İncelenmesi Sayılı Kanunun Uygulama Aşamaları Vatandaşın Risk Tespiti Yaptırması Riskli Olduğu Tespit Edilen Yapıların Bildirilmesi Maliklere Tebligat Gönderimi viii

9 Riskli Yapı Tespitine İtiraz Edilmesi Riskli Yapıların Yıktırılması Yıkım Süreci ve Kontrol Bakanlıkça Yıkım Kararı Yıkım Sonrası Uygulama Nitelikli Çoğunluğun Sağlanması Satış ve Tahsis İşlemleri Sayılı Kanun ile Sağlanan Finansal Destekler Faiz Desteği Kira Yardımı Yıkım Kredisi Yapım Kredisi Tespit Kredisi Sayılı Kanun Kapsamında Riskli Yapıların Tespiti İçin Yetkilendirilmiş Kurumlar Sayılı Kanun un Sağladığı Finansal Muafiyetler Sayılı Kanun İle 5393 Sayılı Belediye Kanununun Arasındaki Kentsel Dönüşüm Uygulama Farklılıkları Sayılı Kanun a Yapılan Eleştiriler..87 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM İSTANBUL DA YERİNDE KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARINA KENTSEL YAŞAM KALİTESİ AÇISINDAN BİR BAKIŞ 4.1. Yerinde Kentsel Dönüşümün Tanımı ve Amacı İstanbul un Kentleşme Sürecine Bir Bakış ix

10 4.3. İstanbul da Yerinde Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Yerinde Kentsel Dönüşümün Kentsel Dönüşüm Olarak Değil Binasal Dönüşüm Olarak Uygulanması Durumu SONUÇ VE ÖNERİLER.117 KAYNAKÇA x

11 TABLOLAR, HARİTALAR, FOTOĞRAFLAR, ÇİZİMLER, PROJELER LİSTESİ Tablo 2.1: Uluslar arası Kuruluşların Kullandığı Ölçütler 61 Tablo 2.2: Yabancı Ülkelerde Yeşil Alanlara İlişkin Önerilen Standartlar...63 Tablo 2.3: Yabancı Ülkelerde Sosyal Kültürel Alanlara İlişkin Önerilen Standartlar.64 Tablo 2.4: Yabancı Ülkelerde Sağlık Kurumu Alanlarına İlişkin Önerilen Standartlar.64 Tablo 2.5: Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği 67 Tablo 3.1: 6306 Sayılı Kanunun Uygulanma Süreci Tablo 3.2: Faiz Destek Oranları Tablo 4.1: Kanun Kapsamında İstanbul da Gerçekleştirilen Çalışmalar..102 Tablo 4.2: Kanun Kapsamında Riskli Yapıların İlçelere Göre Gösterilişi Tablo 4.3: Yıkılan Binaların İlçelere Göre Dağılımı 104 Tablo 4.4: Kanun Kapsamında Yapılan Kira Yardımları.105 Tablo 4.5: Kanun Kapsamında Kullandırılan Kredi Tutarı Harita 4.1: Mahallenin Kapladığı Alan. 92 Fotoğraf 4.1: Mahallenin Uydu Fotoğrafı. 93 Fotoğraf 4.2: Mahallenin Yakınlaştırılmış Uydu Fotoğrafı..93 Fotoğraf 4.3: Mahalleden Bir Kesitin Ada ve Parsel Olarak Gösterilişi..94 Fotoğraf 4.4: Yenilemesine Başlanmak Üzere Olan Bir Yapı.109 Fotoğraf 4.5: Yenilenmesi Devam Etmekte Olan Binalar 110 Fotoğraf 4.6: Üzerindeki Binaları Tamamen Yenilenmiş Sokak.111 Fotoğraf 4.7: yenilemenin fayda etmeyeceği bir sokak 112 Fotoğraf 4.8: Binasal Yenilemenin Fayda Etmeyeceği Bir Sokak Fotoğraf 4.9: Otopark Sıkıntısı Yaşanan Bir Sokak Çizim 1: Kanun a Göre Parsel Bazında Dönüşümün Sonucu..119 Çizim 2: Kent Ölçeğinde Dönüşümden Bir Kesit 120 Proje 1: Kentsel Dönüşüm Proje Örneği..121 xi

12 GİRİŞ Artan refah ve gelişen teknolojiyle birlikte, kuruluşu pek yakın olmayan kentlerin yenilenmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Kentsel dönüşüm olarak adlandırılan bu yenileme çalışmalarının geçmişi, dünyada son yüzyılı biraz aşkın olmakla birlikte, ülkemizde özellikle 1980 lerden sonra gündeme gelmeye başlamış ve öneminin en çok anlaşıldığı dönem ise 17 Ağustos 1999 depreminin hemen sonrası olmuştur. Dünyada kentsel dönüşümün birçok uygulaması ve amacı olmasına rağmen, ülkemizde temel amaç olarak depreme karşı dayanıklı konut stoğunun arttırılması hedeflenmiştir. Bu yaklaşımı, kentsel dönüşüm çalışmalarına zemin hazırlayan kanun maddelerinin isimlerinde de görmek mümkündür. Kentsel dönüşüm çalışmaları özellikle son yıllarda ülkenin ana gündem konularından birisini oluştururken, beraberinde bu çalışmalar için çok büyük bütçelerin ayrılmasına ve kamu-özel ortak yatırımların gerçekleşmesine de sebebiyet vermektedir. Hatta kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birlikte ortaya çıkan hızlı inşaatlaşma sürecinin, müteahhitlik sektörünü Cumhuriyet tarihimizin en parlak dönemine ulaştırdığı da söylenebilir. Ülke gündeminde kendine bu kadar yer bulan ve özellikle son on yıldır ekonomik büyümenin en önemli ayağı olan bu inşaat sektörünün, ranta dayalı bir ekonomik gelişim sağladığı da ortadadır. Kentlerimizin yeniden inşası konusunda başı hiç kuşkusuz kentleşme geçmişi sekiz bin yıl öncesine dayanan ve üç imparatorluğa başkentlik yapmış olan İstanbul çekmektedir. Özellikle İstanbul un birçok alanda ülkemizin lokomotifi konumunda olması, bu kente yönelik gerçekleştirilen her türlü çalışmanın önemini daha da arttırmaktadır. İstanbul, nüfus yoğunluğu, konut sayısı, gecekondu bölgeleri, kentsel çöküntü alanları ve hiç kuşkusuz rant potansiyeli ile Türkiye nin kentsel dönüşüme en çok ihtiyaç duyan kentidir. Bu özelliklerinden dolayı da kent, doğal olarak inşaat sektöründeki girişimcileri adeta bir mıknatıs gibi kendisine çekmektedir. 1

13 Fakat bütün bu dönüşüm çalışmaları neticesinde ortaya çıkan kent dokusunun istenilen düzeyde kentsel yaşam kalitesi bileşenlerini barındırmaması önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Kentsel dönüşüm çalışmalarının ülkemizde daha çok depreme karşı dayanıklı yapı meydana getirmek olarak uygulanması, kentlerimizin zaten var olan fiziksel sorunlarının aşılamamasına neden olmaktadır. Bu eser, halk arasında kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun un amacını, uygulanma sürecini, vatandaşa sağladığı kolaylıkları açıklarken, aynı zamanda kanunun kentsel yaşam kalitesi bakımından irdelemesini yapmaktadır. Kentsel yaşam kalitesi kavramı henüz bizim kamu uygulamalarımızda kendisine gerektiği kadar yer bulamasa da, ülkenin geçirdiği önemli ekonomik ve teknolojik değişim-gelişim ile birlikte önemi mutlaka anlaşılacak bir konudur. Başta Amerika ve Avrupa kentlerinin planlanması ve gelişimlerinin temel basamağı olan kentsel yaşam kalitesi kavramı, ülkemizde yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarında henüz istenilen düzeyde ele alınmamaktadır. Bunda ülkemizde yürütülen kentsel dönüşüm uygulamalarının merkezinde, depreme dayanıklı yapı stoğunun arttırılmak istenilmesi en büyük etkendir. Bu bakış açısı belki de yüzyılda bir gelen, kentleri günün yaşam koşullarına göre düzenleyebilme şansının elimizden kayıp gitmesine sebep olmaktadır. Artık dünya kentleri birbirleriyle hiç olmadığı kadar uyum sağlamakta, küreselleşme olgusu bütün kentlerin yaşam koşullarında değişimlere sebep olmaktadır. Hiç kuşkusuz dünya ekonomisinin ve siyasetinin önemli bir parçası olan Türkiye nin de, kentlerini yeniden yapılandırma sürecinde olduğu bu yüzyılda, kentsel yaşam kalitesini merkeze alarak çalışmalarını yürütmesi gelecek nesillerimiz için de çok büyük önem taşımaktadır. 2

14 Bütün bu gelişmeler göz önüne alınarak hazırlanan bu çalışmada kentsel dönüşüm ve kentsel yaşam kalitesi kavramları tüm boyutlarıyla incelenmiş, yerinde kentsel dönüşüm çalışmalarının eksik yönlerine değinilmeye çalışılmıştır. Tezin birinci bölümünde kentsel dönüşüm kavramı detaylı şekilde ele alınarak tanımlanmış, uygulama alanları ve şekilleri belirtilmiş, dünyada ve ülkemizde ortaya çıkışı ve gelişimi açıklanmıştır. Tezin ikinci bölümünde kentsel yaşam kalitesi kavramı detaylı bir şekilde ele alınarak tanımlanmış, bileşenleri belirtilmiş, dünyada ve ülkemizde ortaya çıkışı ve gelişimi açıklanarak ölçütlerine yer verilmiştir. Tezin üçüncü bölümünde 6306 Sayılı Kanun detaylı bir şekilde ele alınarak kanunun maddeleri açıklanmış, uygulanma şekilleri ve süreçleri tanımlanarak kanuna yönelik eleştiriler belirtilmiştir. Tezin dördüncü bölümünde ise yerinde kentsel dönüşüm kavramı tanımlanmış, İstanbul da gerçekleştirilen yerinde kentsel dönüşüm çalışmaları açıklanmış ve yerinde kentsel dönüşümün olumlu ve olumsuz yönleri irdelenmiştir. 3

15 BİRİNCİ BÖLÜM KENTSEL DÖNÜŞÜM KAVRAMI 1.1. Kentsel Dönüşümün Tanımı Kentsel dönüşüm ile ilgili olarak birden fazla tanım bulunmaktadır. Bunun sebebi olarak kentsel dönüşüm kavramının birçok amaç ve çalışma için kullanılması gösterilebilir. Kentsel dönüşüm ile bir kentin bütün olarak dönüştürülmesi tanımlanabileceği gibi; bir kentin sadece bir bölgesinin dönüştürülmesi de tanımlanabilir. Kentsel dönüşüm çalışması topyekûn bir kentin dönüştürülmesi olabileceği gibi, kent içindeki kısmi dönüşümleri de kapsayabilmektedir. Kentlerin son derece uzun bir tarihsel, sosyal ve kültürel değişimlerden geçerek bugüne gelmeleri, onları karmaşık birer yapı haline getirmiştir. Kentler her ne kadar içinde yaşayan insanlar tarafından oluşturulmuş olsalar da, kentlerin içinde yaşayan insanlar üzerine de çok önemli etkileri olmaktadır. Yani karşılıklı bir etkileşim söz konusudur. Kentsel dönüşümün tanımı, amaçlanan hedef, yapılacak çalışmanın içeriği ve kullanılan yöntemlere göre değişiklik göstermektedir. Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü ne göre kentsel dönüşüm, belediyelerce, kentin yıpranan ve özelliğini yitirmeye yüz tutmuş, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurullarında sit alanı olarak tescil ve ilan edilen kent bölgeleri ile bu bölgelere ait alanlarının, kentin gelişimine uygun olarak yeniden yapım ya da özüne uygun bicimde yenilenerek, bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm ve toplumsal donatı alanları oluşturulması, doğal afet risklerine karsı önlemler alınması, kentin tarihsel kültürel dokusunun yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması amacıyla gerçekleştirilen eylemlerin tümü 1 olarak tanımlanmıştır. 1 Türkçe Bilim Terimleri Sözlüğü, (Çevrimiçi)

16 Kentsel dönüşüm çalışmaları her ülkede ve her şehirde farklı uygulamalar gerektirdiğinden dolayı, anlam olarak ta değişkenlik gösterilebilir. Özellikle sanayileşmeyle birlikte, yoğun göçler alan kentlerde meydana gelen ticari ve barınma amaçlı yapılaşmalar, şehirleri son derece plansız ve düşük yaşam standartlı hale getirmiştir. 2. Dünya Savaşı sonrası yıkıma uğrayan kentlerin yeniden kurulması da kentsel dönüşüm kavramının hayatımızda daha çok yer almasına sebebiyet vermiştir. Dönüşüm kelimesi, Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlüğünde, olduğundan başka bir biçime girme, başka bir durum alma, şekil değiştirme, tahavvül, inkılâp şeklinde tanımlanmıştır. Kentsel dönüşüm kelimesi ise, Kentin imar planına uymayan, ruhsatsız binaların yıkılıp, planlara uygun olarak toplu yerleşim alanlarının oluşturulması 2 olarak betimlenmiştir. Uygulanma amaçlarına bağlı olarak kentsel dönüşüm kavramı farklı anlamlar ifade etmesine rağmen en temelinde eskiyen kent dokusunun yenilenmesini ifade etmektedir. Bu kavram farklılıklarının sebebinde ise, kentsel dönüşümün farklı kentlerde ve kent dokularında değişik uygulama biçimleri ile hayata geçirilmesi yatmaktadır. Kavram olarak kentsel dönüşümün ortaya çıkışı 20. yüzyıl başlarına rastlamaktadır. Sanayi Devrimi sonrasında Avrupa nın büyük kentlerinde işçi sınıfının içinde bulunduğu insanlık dışı koşullar birçok düşünürü ve mimarı etkilemiş, var olan kentin daha iyiye, daha yaşanabilir bir hale dönüştürülmesi gerekliliği üzerine tartışmalar yapılmaya başlanmıştır. 3 Kentsel dönüşüm birden fazla şekilde tanımlanabilmektedir. Fakat dünyanın her yerinde kentsel dönüşüm tanımları ve uygulamaları aynı amaçlarla ve yöntemlerle 2 Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlüğü, (Çevrimiçi) Savaş Zafer Şahin, İmar Planı Değişiklikleri ve İmar Hakları Aracılığıyla Yanıltıcı ( Pseudo ) Kentsel Dönüşüm Senaryoları: Ankara Altındağ İlçesi Örneği, TMMOB Şehir Plancıları Odası, Kentsel Dönüşüm Sempozyumu, İstanbul, 2003, s

17 gerçekleşmektedir. Kentsel dönüşüm tanımlarına literatürde bakıldığında, ayrıca aşağıdaki güncel tanımların yapıldığı da görülmektedir. Kentsel dönüşüm; kent içindeki niteliksiz, sağlıksız ve kaçak yapılaşmış alanların yenilenmesi, işlevini yitirmiş mekânlara yeni fonksiyonlar kazandırılması, doğal afetlerden etkilenecek yapıların farklı kullanım alanlarına dönüştürülmesi, kentsel işlevlerin doğru tanımlanarak bir plan çerçevesine dönüştürülmesi, kentsel alt yapının bu gelişim süreci içinde yenilenmesidir. 4 Kentsel dönüşüm çalışmaları zaman içerisinde bozulma yaşamış kent dokularının yenilenmesi için en etkin yöntem olarak uygulanmaktadır. Kentin günün gereklerine göre yeninden canlandırılmak istenmesi kentsel dönüşümü ortaya koyarken, kentin bir bütün olarak gelişim göstermesi için de en etkili yöntemdir. Çünkü içinde yaşayan insanlarla birlikte gelişim gösteren kentlerin, içindeki yaşamın gerisinde kalması kentsel dönüşümü ortaya çıkartmaktadır. Kentsel dönüşüm; çeşitli nedenlerle zaman içinde eskimiş, yıpranmış ya da kimi durumlarda terk edilmiş ya da aşırı nüfus artısının getirdiği gecekondulaşmayla ve çarpık yapılaşmayla oluşan kentsel dokunun, günün koşulları göz önünde tutularak değiştirilmesi, dönüştürülmesi, ıslah edilmesi, yeniden canlandırılması ya da tamamen yeniden yapılanması ile tekrar kent bütününe kazandırılması olarak da ifade edilebilir. 5 Kentsel dönüşüm çalışmaları, hâlihazırda kurulmuş olan ve içerisinde yaşanmakta olan kentleri kapsadığından dolayı, uygulanma gerekliliği kuruluşu eski tarihlere dayanan kentleri kapsamaktadır. Fakat kentsel dönüşümün en etkin şekilde hayata geçirilmesi için tek gerekçe kentin eskimiş olması değildir. İçinde bulunduğumuz 4 Gaye Nurengin Kocamemi, Kentsel Dönüşüm Süreci Kızılçeşme Örneği, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2006, s Onur Dayıoğlu, Kentsel Gelişimde Dönüşüm Projeleri: Süreç ve Aktörlerin Tanımlanması, Zeytinburnu Örneği, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006, s

18 çağın ortaya koyduğu yeni yaşam standartları ve ekonomik düzen de kentlerin yenilenmesi için birer gerekçe olabilmektedir. Kentsel dönüşüm; farklı nedenlerden dolayı zaman içinde eskimiş, terk edilmiş, değer kaybına uğramış ve köhneleşme eğilimine girmiş olan kent alanlarının günün sosyo-ekonomik ve fiziksel koşullarına uygun olarak yeniden canlandırılması ve kente kazandırılmasıdır. 6 Kentsel dönüşüm, kentin tamamının ya da bir parçasının ekonomik, sosyal ve fiziksel etmenlerin olumsuz baskıları neticesinde yapısal fonksiyonel değişimin söz konusu olduğu süreçtir Kentsel Dönüşümün Amaçları Kentsel dönüşüm; kentin var olan sorunlarını çözmeyi ve geleceğini daha planlı geliştirmeyi hedefleyen bir süreçtir. Kentsel dönüşüm ihtiyacı, var olan sorunları çözmek için çıkabileceği gibi, kentin gelecekte istenilen yönde gelişmesini sağlamayı da hedefler. Kentsel dönüşüm; kuruluşu eskilere dayanan kentlerin günümüz sosyal ve ekonomik yapısına uygun hale getirilmesi için ortaya konulan fiziksel değişim sürecidir. Kentlerin geçirdiği değişim süreci içerisinde kentin gelişiminin farklı alanlara kaymasından dolayı, bazı kısımlarında gelişimin durması yaşanmaktadır. Ekonomik olarak değerini geliştiremeyen, nitelikli göç alamayan, altyapı ve üstyapı koşullarını iyileştiremeyen kent kısımları, zamanla kentin diğer bölgelerinin gerisinde kalmaya başlamaktadır. İşte bu geride kalan bölgeler kentsel çöküntü alanlarını oluşturmakta ve kentsel dönüşüm ihtiyacını ortaya çıkartmaktadır. Dolayısıyla kentsel dönüşüm 6 Pelin Pınar Özden, Kentsel Yenileme Uygulamalarında Yerel Yönetimlerin Rolü Üzerine Düşünceler ve İstanbul Örneği, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, İstanbul, 2001, s Mustafa Gönen, Tanzimat tan Cumhuriyet e Kentsel Kamusal Mekândaki Dönüşüm ve Bayezid Meydanı Örneği, Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2002, s

19 ihtiyacının doğmasının başlıca sebepleri arasında bu kentsel çöküntü alanları gösterilebilir. Kentler, hem fizikî açıdan hem de sosyo-kültürel açıdan çok çeşitli ve birbirlerinden çok farklı mahalle ve yerleşimlerden oluşmaktadır. Kişiler, ekonomilerinin ve sosyal çevrelerinin etkisiyle, kentin çeşitli bölgelerinde farklı yerleşimler kurmaktadırlar. Ancak kimi zaman, ekonomik açıdan oldukça geri seviyede olan kişiler; yasadıkları kent parçası üzerinde, sosyal çevrelerinin de etkisiyle, yaşanması oldukça güç olan, donatı bakımından yetersiz, altyapısı gelişmemiş alanların oluşmasına da sebep olmaktadırlar. İste bu alanlar kentsel çöküntü alanları ya da sosyal ve ekonomik açıdan çöküntü içindeki bölgeler olarak adlandırılmaktadır. 8 Günümüzde çöküntü alanlarının en önemli belirleyicisi ekonomik değerler olmuş durumdadır. Ekonomik katma değer bakımından ve rantsal açıdan kentin diğer kısımlarının gerisinde kalan alanlar çöküntü bölgesi olarak belirlenerek, kentsel dönüşüm yoluyla istenilen seviyeye çekilmek istenmektedir. Bu sebeple kentsel dönüşüm süreci için sadece eskimiş yapılardan oluşan bir alan tek belirleyici etken olmamakla birlikte o alanın ortaya çıkarttığı ekonomik değere de dikkat edilmektedir. Kentsel alanların çöküntü bölgeleri haline gelmelerinin en önemli nedenlerinden birisi, bu alanların ekonomik canlılıklarını yitirmesidir. Kentsel dönüşüm projeleri, fiziksel ve toplumsal çöküntü alanları haline gelen kent parçalarında ekonomik canlılığı yeniden getirecek stratejileri geliştirmeyi ve böylece kentsel refah ve yaşam kalitesini arttırmayı amaçlar. 9 8 Hans Andersen, Experiences with deterioration of housing & with strategies for housing renewal in Europa and USA, Aktaran, Tumar Nurakova, Türkiye de Kentsel Dönüşüm Projeleri (Altındağ Belediyesi Örneği), Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetim Anabilim Dalı, Kentleşme ve Çevre Sorunları Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2010, s Zeynep Müge Akkar, Kentsel Dönüşüm Üzerine Batı daki Kavramlar, Tanımlar, Süreçler ve Türkiye, Planlama Dergisi, TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını, Ankara, 2006, S. 2., s

20 Kentsel dönüşümün amaçları, kentte oluşan çöküntü alanlarını tespit etmeyi, bu çöküntü alanlarının yaşanılabilir kent dokusuna nasıl dönüştürülebileceğini belirlemeyi ve bu dönüştürme sürecine ilişkin çalışmaları gerçekleştirmeyi kapsamaktadır. Fakat bu çöküntü alanlarının oluşumu sadece kentin fiziki yapısıyla oluşmamaktadır. Çöküntü alanlarının başlıca oluşum sebebi, içinde yaşayan kent sakinlerinin yaşam biçimleri ve tercihleridir. Dolayısıyla çöküntü alanları, içinde yaşayan insanlarla doğrudan bağlantılıdır. Kentin, fiziksel koşulları ile toplumsal sorunları arasında doğrudan bir ilişki vardır. Kentlerde, fiziksel çöküntünün kaynağı, toplumda yaşanan bozulmadır. Kentsel dönüşüm uygulamaları da bu bozulmanın nedenini araştırır, önerilerde bulunur. Kentsel dönüşümün amaçlarından biri de budur. Kentsel dönüşümün amaçlarından ikincisi: kentsel alanların geliştirilmesi ya da üretilmesi sürecinde tercih edilecek kentsel politikaların ne olacağının belirlenmesidir. Üçüncüsü: hem fiziksel hem de toplumsal açıdan çöküntü alanı haline gelmiş, kent parçalarında, ekonomik canlılığı sağlayacak stratejiler geliştirerek, orada yaşayan insanların yaşam kalitesini arttırmaktır. Amaçlardan dördüncüsü de: şehirlerin kültürel, tarihi kimliklerinin korunması, canlandırılması, doğal yapısının korunması ve gelecek nesillere aktarılmasıdır. 10 Kentsel çöküntü alanlarının ıslah edilmesi ayrıca ekonomik dengelerin zorlamasıyla da gerçekleşmektedir. Gerek çöküntü alanında yaşayan kent sakinlerinin, gerekse çöküntü alanını oluşturan yapıların ekonomik anlamda kentin diğer kısımlarına entegrasyonu, ancak çöküntü alanlarına uygulanacak dönüşüm çalışmalarıyla aşılmaktadır. Çöküntü alanlarına dönüşüm yoluyla sağlanan rant imkanı, yarattığı katma değer ile bölgesel kalkınmaları da beraberinde getirmektedir. Ülkemizdeki kentsel çöküntü oluşumuna sebep veren yapılaşmalarının başında iki önemli sebep gösterilebilir. Birincisi kentlerimizin kuruluşundan yakın geçmişimize kadar plansız olarak gelişim göstermesine izin verilmesi, ikincisi ise kentlere hızlı 10 A.e. 9

21 göçlerin yaşanması neticesinde ortaya çıkan gecekondulaşmadır. Özellikle arası gerçekleşmiş olan gecekondulaşma sorununun doğru bir şekilde yönetilememesi ülkemizde önemli bir kentsel çöküntü unsuru olmuştur. Gecekondu, bayındırlık ve yapı kurallarına aykırı olarak, gerçek ya da tüzel, kamusal ve özel kişilerin toprakları üzerine, toprak iyesinin istenç ve bilgisi dışında, onamsız olarak yapılan, barınma gereksinmeleri devletçe ve kent yönetimlerince karşılanamayan yoksul ya da dar gelirli ailelerin yaşadığı barınak türü 11 olarak tanımlanmaktadır. Gecekondu, tarımda pazara yönelik üretime geçişin ve kentlere nüfus yığılmalarının hızlanmasına rağmen, sanayileşmesini çok yavaş gerçekleştiren toplumlarda ortaya çıkmaktadır. 12 Gecekondulaşma süreci günümüzde durmuş olsa da, yaratmış olduğu kentsel çöküntü dokuları henüz tam anlamıyla giderilmiş değildir. Bu sebeple günümüzde yürütülmekte olan kentsel dönüşüm çalışmalarının büyük bir kısmı, zamanında gecekondulaşmayla oluşmuş olan kentsel çöküntü alanlarına yönelik olarak gerçekleştirilmektedir. Her geçen gün daha karmaşık hale gelen kentler, kentsel yenileme/dönüşüm çalışmalarına daha çok ihtiyaç duyar hale gelmiştir. Plansız ve gelişigüzel gelişim, artık kentlerin istenilen düzeyde yaşam kalitesi sunmasına imkân vermemektedir. Bu sebeple dünyanın çeşitli kentlerinde, çeşitli amaçlarla kentsel dönüşüm çalışmaları uygulanmaktadır. Kentsel dönüşüm projeleri, yaşanabilir planlı kentlerin oluşturulması hedefiyle birlikte; 1) Kaçak yapılaşmış alanların yasal ve kabul edilir standartlarda konutlara dönüştürülmesi, 11 Ruşen Keleş, Kent Bilim Terimleri Sözlüğü, İmge Yayınları, Ankara, 1998, s Mübeccel Belik Kıray, Gecekondu, Az Gelişmiş Ülkelerde Hızlı Topraktan Kopma ve Kentle Bütünleşememe, Toplumbilim Yazıları, Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F. Toplumbilim Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 1982, s

22 2) Doğal afetlerde doğrudan etkilenecek olan sakıncalı alanlarda yer seçmiş konut veya başka kullanım alanlarının dönüştürülmesi, 3) Kent içinde kalan kullanımı sakıncalı çalışma alanlarının dönüştürülmesi, 4) Kent içinde niteliksiz, sağlıksız alanların ve yaşanabilir kent standartları dışında kalan alanların dönüştürülmesi, 5) İşlevini yitirmiş tarihi mekânların koruma alanlarının dönüştürülmesi konularını içerir. 13 Görüldüğü üzere kentsel dönüşümün amaçları dikkatle incelendiğinde, durumun keyfi tercihlerden ziyade bir zorunluluk olduğu ortaya çıkmaktadır. İnsanlar gibi kentlerin de yaşayan varlıklar olduğu göz önüne alınırsa, dönüşüm uygulamalarının da kentin devamlılığı için bir gereklilik olduğu anlaşılabilir. Sanayileşme neticesinde ortaya çıkan plansız kentleşme ve yine sanayileşmeyle birlikte kentlere yoğun göçlerin gerçekleşmesi neticesinde kentsel dönüşüm kavramı Batı merkezli olarak hayata geçmiştir. Bu sebeple de kentsel dönüşümün uygulanma gerekçeleri için Batılı ülkelerin gözlemlenmesi doğru olacaktır. Gelişmiş ülkelerde kentsel yenileme (kentsel dönüşüm) baslıca üç amaç doğrultusunda gerçekleştirilmektedir. Bunlardan ilki, yoksulluk yuvalarının temizlenmesi, ikincisi, kent merkezlerinin, anakentlerin öteki kesimleri ve yöre kentler ile aralarındaki ekonomik canlılık ayrımlarını gidermek üzere bu kesimlerin yenilenmesi, üçüncüsü de, kent merkezlerindeki yerel yönetimlerin mali olanaklarının artırılmasıdır. 14 Kentsel dönüşüm ile amaçlananlar, uygulamanın yapıldığı kente göre çeşitlilik gösterse de, kentsel dönüşüm uygulamalarının amaçlarını sosyal, fiziksel ve ekonomik amaçlar olarak üç başlık altında incelemek mümkündür. Her ne kadar kentsel dönüşümün uygulama şekilleri birbirinden farklı olsa da, amaçlanan 13 Erdoğan Bayraktar, Gecekondu ve Kentsel Yenileme, Ekonomik Araştırmalar Merkezi Yayınları, 1. Basım, Ankara, 2006, s Ruşen Keleş, Kentleşme Politikası, İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, 2006, s

23 hedeflerin genel olarak tüm dünya kentlerinde aynı olduğu söylenebilir. Aşağıdaki üç başlık altında genel olarak ulaşılmak istenilen hedefler ifade edilebilir; 15 Sosyal Amaçlar Sağlıklı ve güvenli, yaşam standartlarına uygun çevrelerin oluşturulması Mahalleler arası fiziki, sosyal ve ekonomik farklılıkların azaltılarak, sosyal köhnemenin engellenmesi Fiziksel Amaçlar Köhnemenin ortadan kaldırılması Bölgenin altyapı ve sosyal donatıları eksikse bunların oluşturulması Kent parçaları arasında yoğunluk dengelemesinin yapılması, Ulaşımın sorun halinden çıkarılması, Olası doğal afet (deprem, sel vs.) tehlikesine karsı fiziki çevrenin niteliğinin arttırılarak uygun hale getirilmesi, Ekonomik Amaçlar Ekonomik dengesizliğin azaltılması, İş hayatının canlandırılması, Yatırım açısından değeri düsen alanların tekrar kent ekonomisine katılması, Kent yönetiminin mali olanaklarının geliştirilmesi Yukarıda görüldüğü üzere kentsel dönüşümle elde edilecek kazanımlar için ortaya birçok amaç çıkmaktadır. Dolayısıyla kentsel dönüşüm uygulamalarının amaçları aynı anda birden fazla bileşeni içermektedir. Uygulama amaçlarının herhangi çıkar gruplarının etkisine bırakılmadan, kent sakinlerinin katılımıyla şeffaf bir ortamda ve en doğru bilimsel verilerle tespit edilmesi, kentsel dönüşümün etkin sonuçlar vermesi için son derece önemlidir. 15 Birol Baransü, Şehir Yenileme, Aktaran, Ali Kara, Kentsel Dönüşümlerde Kentsel Kimliğin Sürdürebilirliği :Trabzon Zağnos Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi Örneği, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Trabzon, 2013, s

24 Kentsel dönüşüm uygulamalarından en yüksek verimi alabilmek için kent dokusunu bozan sorunların doğru tespit edilmesi ve yenilemeyle birlikte elde edilecek yeni kent dokusuyla nelerin amaçlandığı doğru tespit edilmelidir. Bu sebeple kentsel dönüşüm amaçlarının doğru bir şekilde etüt edilerek, dönüşüm sonucunda kentsel yaşam kalitesini arttırıcı en donanımlı kentlerin oluşturulması amaçlanmalıdır. Çünkü kentsel dönüşüm sonucunda ortaya çıkan yeni kent dokusuna, gelecekteki onlarca yıl yeni müdahalenin yapılması mümkün olamamaktadır. Kentsel dönüşüm dünyanın hangi kentinde olursa olsun en temelinde insan hayatını daha kolaylaştırıcı çözüm önerilerini hayata geçirmek için uygulanmalıdır. İnsanların içinde yaşamaktan keyif aldığı kentler sayesinde, insanlık gelişimini çok daha sağlıklı ve çok yönlü sağlayabilir. Aksi halde çocukların sosyal hayata adapte olamadığı, yetişkinlerin sadece ev ile iş arasında trafikte yorulduğu bir kent dokusu ortaya çıkacaktır. Kentsel dönüşümün rant yaratmak amacıyla uygulanması, tamamen o kentte yaşayan insanların geleceklerine verilen zarardır. Bu sebeple kentsel dönüşüm uygulamaları tamamen kentte yaşayan insanların yaşam kalitelerini arttırmaya yönelik olmalıdır. Kentsel dönüşüm amaçları arasında ayrıca aşağıdaki tanımlar da gösterilebilir; 1. Kentin fiziksel koşulları ile toplumsal problemleri arasında doğrudan bir ilişki kurulmasıdır. Kentsel alanların çöküntü alanı haline gelmesindeki en önemli nedenlerden birisi toplumsal çökme ya da bozulmadır. Kentsel dönüşüm projeleri, temelde toplumsal bozulmanın nedenlerini araştırmalı ve bu bozulmayı önleyecek önerilerde bulunmalı. 2. Kentsel dönüşüm, kent dokusunu oluşturan birçok öğenin fiziksel olarak sürekli değişim ihtiyacına cevap vermelidir. Bir başka deyişle, kentsel dönüşüm projeleri kentin hızla büyüyen, değişen ve bozulan dokusunda ortaya çıkan yeni fiziksel, toplumsal, ekonomik, çevresel ve altyapısal ihtiyaçlara göre, kent parçalarının yeniden geliştirilmesine olanak sağlamalı. 13

25 3. Kentsel refah ve yaşam kalitesini artırıcı bir ekonomik kalkınma yaklaşımını ortaya koymalı. 4. Fiziksel ve toplumsal bozulmanın yanı sıra, kentsel alanların çöküntü bölgeleri haline gelmelerinin en önemli nedenlerinden birisi, bu alanların ekonomik canlılıklarını yitirmesidir. Kentsel dönüşüm projeleri fiziksel ve toplumsal çöküntü alanları haline gelen kent parçalarında ekonomik canlılığı yeniden getirecek stratejileri geliştirmeyi ve böylece kentsel refah ve yasam kalitesini artırmayı amaçlamalı. 5. Kentsel alanların en etkin biçimde kullanımına ve gereksiz kentsel yayılmadan kaçınmaya yönelik stratejilerin ortaya koyulmasıdır. Kentsel Dönüşüm projelerinde bölgenin sorunlarının ve potansiyel erinin niteliğine bağlı olarak, bu hedeflerden biri ve ya bir kaçı ön plana çıkabilmektedir. 16 Yukarıda görüldüğü üzere kentsel dönüşüm amaçları, çok boyutlu planlamaları gerekli kılmaktadır. Kentsel dönüşüm ile amaçlananlara tam anlamıyla ulaşabilmek için, ihtiyaçların doğru bir şekilde belirlenebilmesi ve doğru çözüm yollarının ortaya konulması önem arz etmektedir. Burada önemli bir diğer husus da kentsel dönüşümün amaçları belirlenirken, uygulamanın gerçekleşeceği bölgede yaşayan kent sakinlerinin, amaçların belirlenmesi sürecinde etkin olmaları gerekliliğinin göz ardı edilmemesidir Dünyada Kentsel Dönüşümün Ortaya Çıkışı ve Aşamaları Kentsel dönüşüm ve kentsel yenileme kavramının ilk çıkışı İngiltere başta olmak üzere Avrupa nın diğer sanayileşmeye başlamış ülkelerinde olmuştur. Sanayileşmeyle birlikte kentlere olan yoğun göçler, plansız kentleşmeye sebebiyet vermiş ve bunun sonucunda da sağlıksız yaşam koşulları ortaya çıkmıştır. 16 Peter Roberts, The Evolution, Definition And Purpose Of Urban Regeneration, Aktaran, Aziz Şişman, Didem Kibaroğlu, Dünyada ve Türkiye de Kentsel Dönüşüm Uygulamaları, TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası 12. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, Ankara, Mayıs 2009, s

26 19. yüzyıl sonlarında sanayileşmenin yaşandığı kentlere, farklı bölgelerden gerçekleşen göçler sağlıksız çalışma koşulları yaratmış, olumsuz yaşam koşulları bu bölgelerin sağlıklaştırılması yönünde projeler üretilmesine, yasal düzenlemelere gidilmesine neden olmuştur. 17 Sanayi devrimine kadar kırsal ağırlıklı yerleşimden oluşan yaşam alanları, makinenin icadı ve daha sonra sanayide kullanımıyla birlikte ortaya çıkan bu yeni dönemle birlikte kentsel alanların oluşumuna ve gelişimine yol açmış, bunun sonucunda da yeni bir üretim süreci ve buna bağlı olarak ta yaşam şekli ortaya çıkmıştır. Kentli nüfusun artması, o döneme kadar hiç yaşanmamış olan sağlıksız ve plansız yaşam koşullarının oluşumuna sebebiyet vermiştir. Dolayısıyla da kentlerin bu yeni üretim ve yaşam tarzına göre yeniden düzenlenmesi ihtiyacı ortaya çıkmış ve kentsel dönüşüm kavramının içeriği bu gelişmeler neticesinde oluşmaya başlamış ve ilk uygulamalar da yavaş yavaş hayata geçirilmiştir. İlk kentsel yenileme eylemleri, özellikle İngiltere de, hızlı sanayileşme, kırsal kesimden kente göç ve kentleşmenin hızla devam ederek kent dışına doğru yayılması nedeniyle oluşan sefalet yuvaları diye adlandırılan çöküntü alanları slum ların temizlenmesiyle (slum clearence) başlamıştır lara kadar devam eden bu yaklaşım, yoksul insanların barınma sorunlarını çözmekten öte, başka bir seçenek gösterilmeden, yerlerinden edildiği gerekçesiyle eleştirilere maruz kalmıştır. 18 Sanayi Devrimi sonrası, sanayi kentlerinde hızla artan çevre kirliliği, sağlıksız ve yaşam standartları düşük konut alanları ve yetersiz altyapı hizmetleri, sağlıksız kentler meydana getirmiştir. 19. yy. ikinci yarısında kenti daha sağlıklı, temiz ve yaşanabilir kılmayı amaçlayan Park Hareketi ni, kent merkezlerinde geniş cadde ve bulvarların açılmasını kapsayan kentsel yenileme projeleri izlemiştir İpek Özbek Sönmez, Kentsel Dönüşüm Süreçlerinde Aktörler-Beklentiler-Riskler, Ege Mimarlık Dergisi, İzmir, 2005, S. 1, s Pelin Pınar Özden, Kentsel Yenileme, İmge Kitabevi Yayınları, İstanbul, 2008, s

27 yılları arasında Baron Haussmann öncülüğünde Paris te gerçekleştirilen kentsel yenileme projesi, bu projelerin başında gelmektedir ile 1945 yılları arasında yaşanabilir kentlerin geliştirilebilmesi amacıyla kentsel yenileme (urban renewal) projeleri gerçekleştirilmiştir. 19. yy ın ikinci yarısında İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri nde Park Hareketi olarak bilinen kente doğayı getirmeyi amaçlayan hareket gerçekleştirilmiş; onu kent merkezlerindeki cadde ve bulvarların genişletilmesini içeren kentsel yenileme projeleri izlemiştir. Bu projelerin en bilineni yılları arasında Paris Valisi Baron Haussmann öncülüğünde gerçekleştirilen projedir. Kent merkezinde büyük yıkımlar gerçekleştirilerek yoğunluk, ulaşım ve çevre sorunlarına çözüm bulunmaya çalışılmıştır. Aynı dönemde Amerika da da Güzel Kent hareketiyle Paris tekine benzer olarak geniş bulvar ve caddeler açılmış ve önemli kamu binaları bu güzergâhlarda konumlandırılarak kent merkezlerinin yenilenmesi sağlanmıştır. 20 Kentsel dönüşümün ortaya çıkışındaki en önemli gerekçe sanayileşme neticesinde ortaya çıkan yeni kent dokusudur. Kent dokusunun hızla sağlıksız çöküntü alanlarına dönüşmesi, kent idarecilerini yeni tedbir arayışlarına itmiştir. Bu sebeple kentsel dönüşüm uygulamaları ilk olarak İngiltere, Fransa, Amerika gibi sanayileşmenin başlangıcını yaşamış ülkelerde ortaya çıkmıştır li yıllarda Avrupa da ve Kuzey Amerika da kırsal alanlardan, kentlere yoğun göçler gerçekleşmiş ve bu kentlerde artan nüfusun etkisi ile çeşitli sağlık sorunları, yerleşim sorunları, ekonomik ve sosyal sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu sorunlar zamanla kentlerde ciddi çöküntülere yol açmıştır. Bunun üzerine arasında Avrupa da tüm metropollerde geniş kapsamlı kent planları ile modern merkezler yaratılmaya başlanmıştır. II. Dünya Savası ndan sonra ise Avrupa da yıkılan 19 Arkitera, Kentsel Dönüşümün Tarihi, (Çevrimiçi) Akkar, A.g.e., s

28 kentlerin yeniden inşa edilmesi, ıslah edilmesi, canlandırılması zorunluluğu ortaya çıkmış ve kent planları daha da önem kazanmıştır. 21 Kentsel dönüşüm veya kentsel yenileme çalışmalarının seyrini etkileyen en önemli gelişmelerden birisi de hiç kuşkusuz İkinci Dünya Savaşı nın kentler üzerindeki yıkıcı etkileri olmuştur. Savaşın çok büyük alana yayılması ve uzun süreci kapsamasına bir de çok büyük tahribatların eklenmesi, savaşa maruz kalan kentlerin çok büyük yıkımlar geçirmesine sebep olmuştur. Savaş sırasında yıkıma maruz kalan kentlerin, savaş sonrasında planlanması ve yeniden inşası kentsel dönüşüm uygulamalarının da seyrini de etkilemiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında planlamanın ana konusu yıkılan hasar gören konutların fiziksel onarımı olmuştur. Bu dönemde izlenen strateji, kentlerin yeniden inşasıdır (urban recontruction). Amerika Birleşik Devletleri nde hiçbir şehir yıkım görmemiş olsa da, merkezi yönetimin öncülüğünde yeniden yapılandırma politikaları izlenmiştir. ABD de 1949 yılında çıkarılan Konut Yasası ile sosyal konut politikası genişletilmiş ve kentsel yenilemenin kurumsallaşması sağlanmıştır. Yerel yönetimlere merkezi yönetimce kentsel yeniden geliştirme planları hazırlamaları konusunda rehberler sunulmuştur. 22 Kısacası kentsel dönüşüme olan ihtiyaç, sanayileşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte kırsaldan kente doğru yaşanan yoğun ve plansız göçlerle meydana gelirken, özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası en çok ihtiyaç duyulduğu konuma gelmiştir denebilir. Sanayileşmeyle birlikte İngiltere ve Fransa da ortaya çıkan kentsel dönüşüm ihtiyacı, daha sonra 2. Dünya Savaşı nın kentlerde yarattığı büyük yıkımlarla birlikte başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, dünyanın diğer ülkelerinde uygulamaya konulmuştur. Dünyada kentsel dönüşüm sürecini her ülke kendi ekonomik, sosyal, kültürel ve devlet politikalarına göre farklı şekillerde geçirmiştir. 21 Gaye Nurengin Kocamemi, Kentsel Dönüşüm Süreci Kızılçesme Örneği, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2006, s Akkar, A.g.e., s

29 Kent planlarının önemlerinin artması kentsel dönüşüm alanında ABD, Almanya, İngiltere ve Fransa da bilinçli çalışmaların yapılmasını sağlamıştır. ABD New Heaven kentini yenilemek için, Almanya II. Dünya Savaşı nın ve Hitlerin izlerini silmek için, İngiltere Sanayi Devrimi nin etkisi ile oluşan isçi kentlerini yaşanabilir kentlere dönüştürmek için, Fransa, ülkesindeki isyanları önlemek ve kontrol altına almak için kentsel dönüşüm projeleri oluşturmuşlardır. 23 Kentsel dönüşümün dünyada geçirmiş olduğu süreci dört aşamalı olarak incelemek mümkündür; arası dönem, arası dönem, arası dönem, 1980 ve sonrası dönem Arası Dönem Özellikle Avrupa ülkelerinde yaşanan sanayileşme sonrası kentlere doğru yaşanan yoğun göçler, plansız şehirleşme yapısı meydana getirmiş ve bunun sonucunda oluşan son derece sağlıksız ve yaşam kalitesinden yoksun kent yapısının yeniden ıslah edilmesi gündeme gelmiştir. Endüstri devrimi ve sanayileşme, kentte, sanayi faaliyetlerinin yoğun olarak yer almaya başlamasına ve bu sebeple kentlerin var olan fiziki ve sosyal yapılarının değişim göstermesine neden olmuştur. Kente gelen yeni kullanım biçimlerinin doğurduğu ihtiyaçlar doğrultusunda, yeni düzenlemeler yapılmaya başlanmış, sanayi alanlarının yakınlarına yoğun bir şekilde artış gösteren işçi nüfusun barınabileceği konut alanları inşa edilmeye başlanmıştır. Fakat işçi sayısındaki artışa bağlı olarak maliyetlerin artması sebebiyle, konut büyüklükleri ve kalite standartları düşürülmüş, sağlıksız ortamlar oluşturulmuştur. 24 Ayrıca I. Dünya Savaşı sonucunda meydana 23 Fatih Eren, Kentsel Dönüşümlerde Kamu - Özel Ortaklıkları ve Özel Girişimin Dönüşümdeki Varlığı: Konya Örneği, Selçuk Üniversitesi, Fen bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2006, s Tan Yiğitcanlar, Kentsel Yenileme Olgusu ve Gelişim Süreci, Planlama Dergisi, Aktaran, Benay Çubukçuoğlu, Bursa Doğanbey Kentsel Dönüşüm Projesinin Tarihi Kent ve Kullanıcı Kimliği Üzerine Etkileri, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, 2013, s

30 gelen yeni ekonomik yapı, kentlerin gelişmesini ve sanayileşmesini etkileyici sonuçlar meydana getirmiştir Arası Dönem Bu döneme damgasını vuran en önemli gelişme II. Dünya Savaşı nın kentlerde sebep olduğu yıkımın temizlenerek şehirlerin yeniden inşa edilmesidir li yıllarda savasın yaraları sarılmaya çalışılırken Buldozer Dönemi olarak adlandırılan bu dönemde, isçilerin barınması için inşa edilen ve slum denilen sefalet yuvalarının tamamen yıkılması ile ilk yenileme eylemleri başlamıştır. Bu dönemde tüm bir alanın yıkılıp yerine her şeyi ile yeni bir şehrin inşa edilmesi politikası izlenmiştir. 25 İkinci Dünya Savaşı sürecinde gelişen ağır silah ve savaş aracı üretimi, sanayi üretiminde yeni gelişmeleri de beraberinde getirmiştir. Savaş sonrası yaraların sarılmasının ardından geçilen yeni sanayileşme dönemi ve ekonomik sistem de kentlerin şekillenmesinde çok önemli sonuçlara sebebiyet vermiştir. Sanayileşmeyle birlikte ortaya çıkan kentsel dönüşüm kavramı kısa bir süreliğine savaşın etkilerini gidermek için şekillense de, daha sonra tekrar sanayileşme sürecinin etkilerini gidermek için uygulanmaya devam edilmiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında kentler, kapitalist ekonomi sistemi doğrultusunda gelişme göstermiş, sermaye birikimine ve bölgesel endüstriye bağlı kentsel gelişim nedeniyle, merkez dışına taşınarak boşalan kent içi endüstri alanlarının rehabilitasyonu ve sosyal konut programları önem kazanmıştır Dilek Yaşar Erden, Kentsel Yenileşmede Bir Araç Olarak Dönüşüm Projeleri, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul, 2003, s Çubukçuoğlu, A.g.e., s

31 Arası Dönem Kentlerin büyümeye ve yoğun nüfus almaya devam etmesiyle birlikte, bu dönemde kentlerdeki çöküntü alanlarının yıkılıp yerine yenisinin yapılmasının maliyetli olduğu görülmüş, bu sebeple daha çok iyileştirme çalışmalarının yapıldığı görülmektedir. İkinci Dünya Savaşı ndan sonra neredeyse tüm Batı Avrupa ülkeleri, oluşturulan çöküntü bölgelerinden, kentleri temizleme ve yenileme uygulamalarıyla köhnemiş konut alanlarında oluşan problemlere çözüm bulmaya çalışmıştır ların sonunda kentleri çöküntü bölgelerden temizleme uygulamaları yerlerini koruma ve sağlıklaştırma kavramlarına bırakmıştır. 27 Bu dönemde teknolojik gelişmeler refahı da beraberinde getirmeye başlamış, artan refah koşulları da daha yaşanılabilir kent talebini ortaya çıkartmıştır. Bu sebeple kentleşmede refahın belirleyici olması bu dönemde yaşanmıştır ve Sonrası Dönem Bu dönemde gelişen uluslar arası piyasalar ve küreselleşmeye bağlı olarak ortaya çıkan teknolojik ve refahsal gelişmeler, kentlerin şekillenmesinde önemli rol oynamıştır sonrasında büyük konut alanlarında yaşanan sorunlar nedeniyle yeni kent yenileme konuları ortaya çıktığı ve kentsel dönüşüm politikalarının üretildiği, yenileme yaklaşımlarının; ekonomik, mekânsal ve sosyal açıdan ele alındığı bir dönem olmuştur. 28 Günümüzde kentsel dönüşüm çalışmaları artık dünyanın birçok ülkesinde kanunlaşmakta ve uygulamaya geçirilmektedir. Teknolojinin ilerlemesi, refah 27 A.e. 28 Nihan Öztaş, Türkiye de Kentsel Dönüşüm ve Haliç Örneklemesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2005, s

32 seviyesinin yükselmesi, savaşların ve çatışmaların her geçen gün azalması, küreselleşmesinin yaygınlaşması insanların daha rahat ve güvende yaşayabileceği, yüksek yaşam koşullarını barındıran kentlerin oluşturulmasını gerekli hale getirmektedir. Ayrıca yerel yönetimlerin kentsel dönüşüm çalışmalarının en önemli uygulayıcıları olmaya başladıkları dönem de bu dönemdir. Kentsel dönüşüm uygulamalarının merkezini sadece dünyanın bir ülkesine mal etmek mümkün değildir. Kentsel dönüşüm uygulamaları, kentlerin sorunlarının çözülmesi için uzun bir süreçte, farklı uygulamalarla hayata geçen birçok denemenin sonucunda başlamış ve bugünlere kadar gelmiştir. Kısacası kentsel dönüşüm, birçok ülkenin kendi sorunlarını aşmak için, dünyanın diğer kentlerinde uygulanan yöntemleri kendi kentlerine uygulama girişimleri sonucunda şekillenmiştir ve günümüzde hala gelişimini sürdüren bir uygulama olarak devam etmektedir Türkiye de Kentsel Dönüşümün Ortaya Çıkışı ve Aşamaları Gerek Osmanlı İmparatorluğu gerekse Türkiye Cumhuriyeti döneminde ülkemizde yaşanan kentleşme süreci diğer batılı ülkelerden farklı bir seyir izlediği için, ülkemizdeki kentsel dönüşüm uygulamaları da farklı bir yönde gelişim izlemiştir. Ülkemizin geçirdiği kentsel dönüşüm sürecinin diğer batılı ülkelerden farklı olmasının sebeplerinin başında, sanayileşme döneminin ve 2. Dünya Savaşının ülkemizde yaşanmamış olması gösterilebilir. Ülkemizde yaşanan kentsel dönüşüm süreci şu şekilde gerçekleşmiştir; arası dönem, arası dönem, arası dönem, 2000 ve sonrası dönem Arası Dönem Cumhuriyet rejimine geçilmekle birlikte kabul edilen yeni kanun ve yönetmelikler neticesinde kentlerimizin planlanma süreçlerinde değişiklikler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu dönemde, Cumhuriyet rejimi ile birlikte, kent mekânlarında arazi kullanım değişiklikleri, kamulaştırma, yıkıp yeniden yapma gibi imar faaliyetleri 21

33 gerçekleşmiştir. 29 Ayrıca bu dönemde ülke ekonomisinin tarımdan sanayileşmeye doğru bir geçiş yaşaması da kentlerin kullanım amaçlarında önemli değişiklikleri de beraberinde getirmiştir Arası Dönem Dünyada yaşanan sanayileşme ve teknolojik gelişmelere paralel olarak ülkemizde de sanayileşme girişimleri bu dönemde hızlanmış ve bunun sonucunda da kentlerin gelişimlerinde önemli bir değişiklik yaşanmaya başlamıştır lerde dünya çapında meydana gelen ekonomik büyümeler Türkiye yi de etkilemiştir. Sanayi kentlerinin oluşumu hızlanmış ve bu durum köyden kente göç faktörünü beraberinde getirmiştir. Yoğun yaşanan göçler ile birlikte, kentleşme kavramı hızlanmıştır. Kentlerin çeperlerinde kalan boş kırsal alanlar, kent mekânları haline gelmeye başlamıştır. Altyapı yetersizliği nedeniyle, göç ile gelen nüfus, kendi konutunu üretme çabası içerisine girmiş ve ilk gecekondular oluşmaya başlamıştır. Yerel yönetimler bu duruma karşı çözüm arayışlarına girmişlerdir. Göç ile gelen nüfus, elde ettikleri gelir, işteki konum ve ulaşım olanakları sayesinde sanayi çeperlerinde oluşan konut alanlarında veya apartmanlaşan gecekondu bölgelerinde ikamet etmeye başlamıştır. Ekonomik gelişmelere bağlı gelişimin gözlendiği tarihleri arasında, yerel kararların hâkim olduğu, tarihi mirası dikkate almayan yenileme hareketleri gerçekleştirilmiştir. 30 Görüldüğü üzere bu dönemin kentler üzerindeki en önemli etkisi sanayileşme neticesinde ortaya çıkan yoğun ve plansız göçün doğurduğu gecekondulaşmadır. Özellikle ülkemizin batısına doğru yaşanan bu göç hareketleri çok hızlı çöküntü alanlarının kentlerde oluşmasına sebebiyet vermiştir. 29 Anlı Ataöv, Sevin Osmay, Türkiye de Kentsel Dönüşüme Yöntemsel Bir Yaklaşım, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi Dergisi, 2007, S. 2, s A.e. 22

34 Arası Dönem Bu dönemin kentleşmesine etki eden en büyük gelişme ülke ekonomisinin uluslar arası ekonomik sistemle uyum sağlaması olmuştur. Yeni geçilen bu ekonomik sistemle birlikte üretim ve ticaret sistemlerinde yaşanan değişimler kent dokularının da seyrini etkilerken, kent sakinlerinin nispeten artan gelir durumları ve yeni imar düzenlemeleri hızla apartmanlaşmayı beraberinde getirmiştir lerden sonra hem gecekondular hem de kent merkezindeki eski konut alanları apartmanlaşarak dönüşmüştür. Dışa açılan Türk ekonomisi, uluslar arası pazarlara üretim yapmaya başlayınca, büyüme eğilimi gösteren sanayi kuruluşları kent dışında konumlanmaya başlamış, küçük ölçekli üretim birimleri kent içindeki tarihi merkezlerde konumlanmaya devam etmiştir. Kent çeperinde bulunan sanayi kuruluşlarının yakın çevresinde, bir kısmı ruhsatsız olan konut alanları oluşmaya başlamıştır. Kent içindeki küçük üretim birimlerini işleten kesimde, işyerlerine yakın yerlerdeki konut alanlarında ikamet etmeye devam etmişler ve zamanla bu bölgeler çöküntü bölgeleri haline gelmiştir. Diğer taraftan, kooperatif ve yönetimlerin işbirliği ile farklı gelir grupları için toplu konutlar yapılmaya başlanmıştır. Ayrıca, bu dönemde yasadışı gerçekleştirilen gecekondularda yaşayan gereksinim sahiplerine sosyal konut sunamayan devlet yasadışı yapılaşmalar için af yasaları çıkartmıştır sonrası yenileme, koruma, iyileştirme ve soylulaştırma gibi dönüşüm uygulamaları tüm Türkiye de gerçekleştirilmiştir ve Sonrası Dönem Dünyada yaşanan teknolojik gelişmeler doğal olarak yönetim şekillerini de etkilemektedir. Ülkemizde de kamu idare şeklinin kendini güncellemeye başlaması, yerel yönetimlerin yükümlülüklerinde ve uygulamalarında değişiklikleri de beraberinde getirmiştir. Bunun neticesinde de uygulamaya konulan yeni kentleşme politikaları ve kanunlar kentlerin gelişim seyrini yeni bir boyuta taşımıştır. 31 A.e. 23

35 Özellikle 1999 yılında yaşanan büyük deprem sonrasında kentlerin çok tehlikeli boyutlarda deprem felaketiyle karşı karşıya olduğunun anlaşılması, 2000 yılından günümüze hala devam etmekte olan kentsel dönüşüm çalışmalarını şekillendirmiştir. Depremin olası risklerini en aza indirmek için, kentsel dönüşüm en önemli çözüm önerisi olarak görülmüş ve bunun da kanunlarda yer alması sağlanarak, kentsel dönüşüm uygulamalarının önü açılmıştır sonrası dönemdeki en önemli gelişme kentsel dönüşümün yasalarda yer almasıdır. Buna paralel olarak daha önce yerel girişimlerle uygulanmaya başlanan katılımcı yaklaşım ve katılım araçları kentsel planlama gündeminde tartışılmaya başlanmıştır. 32 Görüldüğü üzere Türkiye de kentsel dönüşüm süreci hem ülke içi, hem de küresel gelişmelerle birlikte oluşmuştur. Cumhuriyetin getirdiği yeni vizyon, tek partili ve çok partili siyasi hayat, sanayileşme adımları, küresel piyasalara entegrasyon süreci, toplumsal refahın yükselmesi sonucu kentsel dönüşüm ülkemizde çeşitli süreçlerden geçerek her dönemin gereklerine göre kanunlarda ve uygulamalarda yer bulmuştur Kentsel Dönüşümün Boyutları Bir alanda kentsel dönüşüm çalışmaları uygulanırken, kentsel dönüşüm sonucunda ortaya sadece yapıların yenilenmesi durumu çıkmaz. Dönüşüm birden fazla sonucu ortaya çıkarmakta ve bu sonuçlar birbirleriyle yakın bağlara sahip olmaktadır. Etkin bir kentsel dönüşüm çalışmasının ortaya konulabilmesi için ekonomik, fiziksel, sosyal ve yönetimsel tüm boyutların önceden doğru bir şekilde hesaplanması ve kentsel dönüşüm planlarına dâhil edilmesi gerekmektedir. 32 A.e. 24

36 Fiziksel Boyut Kentsel dönüşümle elde edilecek olan yeni yapılaşmanın fiziksel değişimini ve gelişimini ifade etmektedir. Altyapı, ulaşım, kentin fiziksel görünümü, su bağlantıları, elektrik sistemleri, kaldırımlar, yollar, alt ve üst geçitler gibi kenti ilgilendiren bütün fiziksel çalışmaları kapsamaktadır. Mekânsal yapı faktörü; sokak-meydan birlikteliğinin oluşturduğu mekânlar, sınırlayıcılar, malzeme-renk-doku birleşimi, yeşille olan ilişkilerin tümü mekânsal yapıyı oluşturur Ekonomik Boyut Kentsel dönüşüm çalışması uygulanan alandaki istihdamı arttırmayı, yeni iş kolları yaratmayı, ticari faaliyetleri geliştirmeyi ve ekonomik değer yaratacak iş yerlerinin oluşturulmasını hedeflemektedir. Ayrıca kentsel dönüşüm sonucunda artan arsa ve konut fiyatları bölgesel ranta, dolayısıyla o bölgede yaşayan vatandaşların ekonomik durumlarının gelişmesine de katkı sağlamaktadır. Kentsel dönüşümün ekonomik-finanssal boyutu projenin kendini finanse edebilmesi, kaybolmuş ekonomik değerin yeniden üretilmesi, bölge halkının sosyo kültürel açılımlara kavuşması bağlamında vazgeçilmez bir bileşen olarak karşımıza çıkmaktadır Ali Kara, Kentsel Dönüşümlerde Kentsel Kimliğin Sürdürebilirliği :Trabzon Zağnos Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi Örneği, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Trabzon, 2013, s Mustafa Sami Demirsoy, Kentsel Dönüşüm Projelerinin Kent Kimliği Üzerindeki Etkisi (Lübnan- Beyrut-Solidere Kentsel Dönüşüm Projesi Örnek Alan İncelemesi), Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006, s

37 Sosyal Boyut Dönüşümün gerçekleştirildiği alanda ve çevresinde yaşayan vatandaşların yaşam kalitesini ve sosyal ilişkilerini geliştirmeyi konu alır. Bölgede yaşayan vatandaşların eğitim, sağlık, spor, sanat, kültürel etkinlikler, suç oranının azaltılması, gençlerin sağlıklı ve güvende yetiştirilmesi konularını kapsamaktadır. Kentsel dönüşüm uygulamalarında sosyal bileşen, insanların hayata bakış açılarının, yaşam biçimlerinin, etkileşim mekanizmalarını fizik-mekândaki yansıması olarak ortaya çıkmaktadır. Bilindiği üzere kent geçmiş dönemleri itibari ile farklı kültür değerlerini üst üste koyarak bir birikim oluşturmuştur Kentsel Dönüşüm Uygulanma Şekilleri Kentsel dönüşüm uygulamaları birden fazla şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Uygulamadaki bu farklı tercihler, kentin ihtiyaçları ve kamu tercihinden ileri gelmektedir. Kentsel dönüşüm ile bir kentin çehresinin tamamında değişiklik yapılacağı gibi, kısmi değişiklikler de söz konusu olabilmektedir. Söz konusu müdahale şekilleri fiziksel, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlardan dolayı çeşitlilik gösterebilirler Kentsel İyileştirme (Rehabilitation) Türkçe tanımla rehabilite etme olarak tanımlanabilecek bu kavram ile henüz özelliğini tam olarak yitirmemiş, ama olması gereken noktada olmayan kent dokusunun iyileştirilmesi hedeflenmektedir. Yani kentsel mekânın istenilen haline geri getirilmesidir. Daha çok tarihi dokuların mevcut olduğu kent kısımlarının iyileştirilmesi amacıyla gerçekleştirilmektedir. Kentsel iyileştirme, bir yerleşim yerinin ya da bir bölümünün, işlevlerini gereği gibi yerine getiremez durumdan kurtarmak, özellikle oturulabilirlik niteliklerini yitirmiş ve eskimiş konut alanlarını daha üstün iş görme standartlarına kavuşturmak olarak 35 A.e., s

38 tanımlanır. Kentsel alanın özgün niteliğine zarar veren, aykırı tüm oluşumların ayıklanması kentsel iyileştirmenin hedefleri arasındadır Kentsel Yenileme (Renewal) Sosyal ve ekonomik yönden istenilen düzeyde olmayan kent dokularının tamamen yıkılarak yerine yeni yapılaşmanın inşa edilmesidir. Bu yöntem ile kentin eskimiş olan dokusunun günün gereklerine uydurulması hedeflenmektedir. Gerek yerleşme düzeni, gerekse mevcut yapıların durumu bakımından yaşama ve sağlık koşullarının iyileştirilmesi olanağı bulunmayan ve bu nedenle, düzenlenecek bir tasarlamaya göre, yapılarının ve öteki kolaylıklarının tümü ya da bir bölümü ortadan kaldırılarak yeniden inşa öngörülen alandır Yeniden Canlandırma (Revitalization) Zamanla kentin diğer kısımlarının gerisinde bir çöküntü alan olarak ortaya çıkan dokunun, eksik ve sıkıntılı yanlarının tespit edilerek sorunlarının giderilmesini amaçlayan bir yöntemdir. Sosyo-kültürel, ekonomik ve ya başka sebeplerden dolayı boşalan, değerini yitiren, gelişimi duran kent kısımlarının yeniden cazibe merkezi haline getirilmesini sağlamak için ortaya çıkmıştır Alansal Temizleme (Urban Clearance) Kentin çöküntüye uğrayan alanının komple yıkılarak yerine yeni yapılaşmanın sağlanmasını ifade etmektedir. Özellikle yaşam koşulları çok düşük seviyede olan ve insan sağlığını, güvenliğini tehdit eder konumda olan kısımların yenilenmesini içermektedir. Temizleme yönteminde genellikle arazinin ve yapıların kamulaştırılması esastır. Kamulaştırma kararı kesinleştikten sonra, alandaki tüm yapıları yıkıp alanın 36 A.e., s Ruşen Keleş, Kentbilim Terimleri Sözlüğü, 2. Baskı, İmge Kitabevi, Ankara, 1998, s

39 kendisini yeniden geliştirmek ya da yeniden gelişim için satmak veya kiralamak yerel yönetimin yükümlülüğündedir. Yerel yönetim bunu olabildiğince çabuk bir şekilde gerçekleştirmek durumundadır Yeniden Geliştirme (Redevelopment) Son derece yüksek maliyetli olan bu yaklaşımda, geri kazanılması mümkün olmayan ve iyileştirme yöntemlerinin yeterli olmayacağı özellikle yoksul konutlarının oluşturduğu çöküntü alanlarının yeni bir imar planı çerçevesinde inşa edilmesidir. Yeniden geliştirme, ciddi olarak bozulmuş ve korunacak değeri olmayan yapıların bulunduğu bölgelerde kabul edilen bir yaklaşımdır. Yerel yönetimler için bu yaklaşım, arazinin maksimum kullanımı, daha yüksek zemin alanı ve şehir merkezine daha yüksek gelir grupları ve bunların aktivitelerinin gelmesi ile avantajlı görünmektedir. Yeniden geliştirme yaklaşımı, genellikle orijinal kent nüfusunun kentin başka bir kısmına yerleştirilmesini öngörmektedir. Bu da ağır sosyal ve çevresel maliyetler taşımaktadır. Gelişmiş ülkelerin büyük bir çoğunluğunun artık kullanmadığı bu yöntem, gecekondu mahallelerinin kentin başka bir yerde yeniden oluşmasını engelleyememektedir Kentsel Koruma (Preservation-Conservation) Kentin tarihi ve kültürel dokusunun olduğu gibi veya onu değerli kılan özelliklerini sergileyecek şekilde muhafaza altına alma çalışmalarını içermektedir. Özellikle tarihi kentlerde uygulanan bu yöntem ile hem kentin tarihi dokusu muhafaza edilebilmekte, hem de bölgenin turizm açısından bir değer olarak öne çıkması sağlanabilmektedir. Özgün niteliği ile koruma (preservation) ve sınırlı değişim ile koruma (conservation) olmak üzere koruma kavramı iki tür korumayı içermektedir. Özgün 38 Frances Heywood, The View From The Street, Aktaran, Kadir Kaan Sakaklı, Metropoliten Alanda Kentsel Dönüşüm Uygulamalarında Yoksulluk ve Mülkiyete Yönelik Bir Model Önerisi, Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı, Doktora tezi, Ankara, 2012, s Arkitera, Kentsel Dönüşüm, (Çevrimiçi)

40 niteliği ile koruma (Preservation) yapı ve yapı gruplarının özgünlüğüne zarar vermeden korumayı ifade etmekte, sınırlı değişim ile koruma (conservation) ise, yapıların veya yapı gruplarının ya da varlığın ekonomik kullanımında kalmasını sağlamak üzere karakterin ve ölçeğin korunarak günün koşullarına uyulması, eklentiler yapılması, geliştirilmesi ve çağdaşlaştırılması olarak açıklanmaktadır Soylulaştırma (Gentrification) Soylulaştırma, bir kentsel dönüşüm uygulama şekli olmamakla birlikte, kentsel dönüşüm sonucu alanda ortaya çıkan sosyal değişimi ifade etmektedir. Günün gereklerine uymayan kent dokusunda yapılan yenileme faaliyetleri sonucu, o bölgeye nispeten daha üst düzey gelir grubundan kişilerin gelip yerleşmesini ifade etmektedir. Genellikle gecekondu alanlarında karşımıza çıkan bu kavram ile, bölgede yapılan yenileme çalışmaları sonucu yıllar önce orada yerleşik olan dar gelirli kesimin yerlerini, gelir seviyesi daha yüksek kesimin almasıyla gerçekleşmektedir. Bazı gecekondu alanlarının ıslah imar planları yerine özel projeler yöntemi ile dönüşüm sürecine dâhil olmaları soylulaştırma kavramı çerçevesinde açıklanabilir. Soylulaştırma orta ve orta üstü gelir gruplarının, fiziksel müdahale yolu ile yenilenen alt gelir grubu konut alanlarına yerleşmesi olarak tanımlanabilir Kentsel Dönüşüm Uygulama Alanları Kentin geçirdiği tarihsel süreç içerisinde sahip olduğu çöküntü alanları sorunu, farklı kentsel dönüşüm uygulamaları ile çözülmektedir. Bir kentin birden fazla noktasında zaman içinde çöküntü alanları oluşabilmektedir. Bu sebeple farklı sebeplerden ortaya çıkan çöküntü alanları için kentin farklı noktalarında kentsel dönüşüm uygulamaları gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bir dönüştürme ya da canlandırma müdahalesi şu tür alanları hedefleyebilir: Kabul edilebilir bir yasam ve mekân standardının bulunmadığı gecekondu alanları, 40 Kocamemi A.g.e., s Nihan Özdemir Sönmez, Düzensiz Konut Alanlarında Kentsel Dönüşüm Modelleri Üzerine Bir Değerlendirme, TMMOB Şehir Plancılar Odası Yayını, Ankara, 2006, s

41 yıpranmış tarihi dokular, teknolojisi ve mimarisi eskidiği için çökmüş endüstriyel bölgeler. Her biri kendilerine özel sorunlara sahip olmakla birlikte, benzer bir kavramsal çerçevenin içinde tartışılabilirler Kent Merkezlerinde Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Kent merkezleri, kentin kuruluşundan bugüne var olmuş ve gelişim göstermiş alanları olduğundan dolayı, geçmiş tarihleriyle bağlantılı olarak kentin en eski ve en plansız alanlarını oluşturabilmektedir. Bu sebeple kentin en yoğun yapılaşmasının olduğu, trafik sorununun en yoğun yaşandığı, otopark ve çocuk parkı eksikliğinin en çok ortaya çıktığı alanların başında gelmektedir. Kentsel dönüşüm girişimleri kent merkezlerinde yaşanan olumsuzlukların giderilmesi, kent merkezlerinde yaşanan dönüşümün yönlendirilmesi, geleneksel kent dokusunun korunması, trafik problemlerinin çözümü, kent merkezlerinde yetersiz olan donatı alanlarının sağlanması gibi sebeplerden dolayı uygulanmaktadır. Ayrıca kent merkezlerine estetik bir görünüm kazandırmak için kentsel dönüşüm uygulamalarının hayata geçirildiği de ifade edilmektedir Sanayi Alanlarında Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Kent yakınlarında kurularak kentle birlikte gelişimini sürdüren sanayi alanları, zamanla kent sınırlarının genişlemesinden dolayı kentin içinde kalmakta ve çeşitli olumsuzluklara sebebiyet vermektedirler. Bunların başında sanayi işletmelerinin ihtiyacını karşılamak için yapılan sevkiyatların trafik sorunu yaratması, sanayi yapılaşmasının hemen yanındaki kent dokusuyla uyumsuz bir yapılaşma ortaya koyması, gürültü ve çevre kirliliğine sebebiyet vermesi gelmektedir. Ayrıca kent içerisinde kalan sanayi alanlarında ortaya çıkan rantın da dönüşüm sebepleri arasında gösterilmesi gerekmektedir. 42 Kentsel Dönüşüm Toplantıları, Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yayınları, İzmir, 2005, s Öztaş A.g.e., s

42 Kent içinde kalmış eski sanayi ve ticaret alanları kentsel çöküntülerin görüldüğü başlıca alanlardandır. Son yıllarda yaşanan hızlı ve köklü teknolojik gelişmeler sonucu yeni üretim biçimine cevap veremeyen sanayi tesislerinin bulunduğu bu gibi yerler kente yeniden kazandırılması gereken kentsel mekânlardır. Bu kentsel mekânlar kimi zaman bir liman veya tersane, kimi zaman akarsu kenarına kurulmuş deri atölyeleri gibi alanlar olabilir. Kentsel kalkınma planlaması da denilen bu gibi alanların dönüştürülüp canlandırılması ile kentte istihdam olanakları ve ticaret hacminin artması mümkün olacak ve kentsel mekân canlandırılmış olacaktır. Özellikle sanayi kentlerinde meydana gelen bu çeşit çöküntüleşme sürecinin önü alınmazsa kentler yaşanamaz yerler haline gelebilir ve bu çöküntüleşme kentin tümünü etkisi altına alabilir bir düzeye de gelebilir. Bu nedenle sanayi alanlarının kent dışına ve sanayinin yapısına uygun nitelikleri haiz kampuslara taşınması kent merkezinin rahatlamasına yol açacaktır. Ayrıca başarıya ulaşmış bu tür bir proje kentin imajına da çok büyük bir katkı sağlayabilir. Kamu ve özel sektör eliyle kentsel cazibe alanları oluşturulması hedeflenir Afet Risklerini Azaltmak Amaçlı Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Günümüzde kullanılan imar yönetmeliklerine uygun olarak yapılmamış olan yapılar, başta deprem olmak üzere birçok doğal afete karşı dayanıksız bir yaşam alanı oluşturmakta ve insan can güvenliğini büyük oranda riske atmaktadır. Bu plansız yapılaşmalar sebebiyle Türkiye gibi deprem kuşağında bulunan ülkelerde, kentsel dönüşüm çalışmalarının en önemli sebepleri arasında depreme dayanıklı konut üretimi gelmektedir. Ayrıca kırdan kente gerçekleşen yoğun göçlerin doğru yönlendirilememesi sonucunda meydana gelen plansız yapılaşma alanları, başta deprem olmak üzere birçok doğal afet sorunları için en büyük risk alanlarını meydana getirmektedirler. 44 Mehmet Emin Çakallı, Kentsel Yenilemede Bir Araç Olarak Kentsel Dönüşüm Projeleri ve İlgili idari Yargı Kararları, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Anabilim Dalı, Kentleşme ve Çevre Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2012, s

43 Dolayısıyla Türkiye gibi plansız kentleşme sorunu yaşayan ülkelerde çok yoğun bir şekilde bulunan bu tür deprem riski altındaki bölgelerin ıslah edilmesi, gelecek adına hem daha planlı ve sağlıklı, hem de depreme karşı daha dayanıklı kent dokularının meydana gelmesini sağlamaktadır. Kentlerin plansız büyümesi sonucu oluşan kaçak yapılaşmaların deprem gibi doğal afetler meydana geldiğinde ne kadar dayanıklı olacağı belirsizdir. Bunun için bu gibi dayanıksız yapıların tasfiyesi için nüfusun kentin başka bir bölgesine nakli ile daha sağlam ve dayanıklı yapılara ihtiyaç vardır. Dönüşümün bu tipinde amaç konut stokunun kalitesini artırmak yanında daha güvenli ve olası doğal afet durumlarında insan hayatını esas alan konut üretmektir. Afet öncesi yapılan hazırlıklarla afet sonrası muhtemel can ve mal risklerini azaltmaya yönelik olan dönüşüm bu kapsamdadır. 45 Günümüzde ülkemizde gerçekleştirilen kentsel dönüşüm çalışmalarının büyük bir kısmı depreme dayanıklı konut stoğunu artırmaya yönelik olarak gerçekleştirilmektedir. Bunda özellikle 17 Ağustos 1999 depremi büyük oranda etkili olmuştur. Deprem neticesinde beklenenin çok üstünde yıkımın ve can kaybının gerçekleşmesi, son yıllarda bu sorunun önüne geçilmek üzere dönüşüm çalışmalarının ortaya konulmasına sebebiyet vermiştir Gecekondu Alanlarına Yönelik Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Özellikle köylerden kentlere yaşanan hızlı göçlerle meydana gelen plansız yapılaşmanın başında gecekondulaşma sorunu gelmektedir. Bu tür yapılaşmanın olduğu çöküntü alanlarında, insan sağlığına uygun olmayan ve o bölgede yaşayanların sosyal ve kültürel ihtiyaçlarına cevap veremeyen bir yaşam koşulu oluşmaktadır. Bu tür çöküntü alanlarının planlanmış olan imar yönetmeliğine uygun hale getirilmesi de kentsel dönüşümün başlıca uygulama sebebini oluşturmaktadır. 45 A.e., s

44 İngiltere de 19 yüzyılda başlayan Sanayi Devrimi sonucu gereksinim duyulan ve kırsal alanda geçimini tarım ve hayvancılık gibi sanayi dışı sektörlerde çalışarak temin eden işgücünün kırsal alanlardan kentlere hareketi de bu tür bir kitlesel göç olmuştur. Sanayide çalışacak işgücünün ve beraberindekilerin kente gelmesi ile bunların barınmaya olan ihtiyaçlarının o dönem için öngörülememesi, kentin çeperlerinde aceleyle yapılmış ve gelişigüzel konut alanlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Türkçeye kenar mahalle, yoksul mahalle164 olarak geçen slum ların doğmasına neden olan bu süreç sonunda, zaten daha iyi şartlarda yaşama olanağı bulunmayan ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için bu tür yerlerde yaşamak zorunda olan işçi sınıfını gittikçe kötüleşen gayrisıhhî şartlarla karşı karşıya getirmiştir. Kentsel mekânın çöküntüye uğraması olarak adlandırılan bu süreç, bu gibi yerlerin ıslah edilerek insanların daha sağlıklı bir mekânda yaşamalarının yollarını arayan planlama anlayışlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Dönüşümün ilk örnekleri olan kentsel yenileme hareketlerinin görüldüğü bu dönem dönüşümün uygulama alanlarından ilki olmuştur. 46 Özellikle sanayinin ve ekonominin gelişmesiyle birlikte kırdan kente yaşanan yoğun göçlerin, kentte yaşanan plansız yapılaşmanın ana sebebi olmasının yanında, sürecin başından itibaren doğru planlanarak idare edilemediği için ortaya çıkan bu çöküntü alanlarının daha sağlıklı yapıya dönüştürülmesi, dönüşüm çalışmaları için önemli gerekçelerin başında gelmektedir. Ayrıca gecekondu bölgelerine uygulanan dönüşüm çalışmaları, o bölgeye yönelik rant akışı sağladığı için, orada yaşayan kent sakinlerine yönelik katma bir ekonomik değer de yaratmaktadır. Bu şekilde gecekondu alanlarında yaşayan insanların, kentin diğer bölgeleriyle ekonomik eşitlik yakalamaları da sağlanabilmektedir. 46 A.e., s

45 1.8. Kentsel Dönüşümde Rol Alan Aktörler Kentsel dönüşüm uygulama süreçleri, dönüşümün uygulanacağı her bölgenin ihtiyaçlarına göre değişiklik göstermektedir. Ortaya çıkan bu değişik süreçler de kentsel dönüşümde rol alacak aktörleri belirlemektedir. Kentsel dönüşüm uygulanacak alanlarda gerçekleştirilecek çalışmaya göre kamu kurumları, özel teşebbüs, o bölgede yaşayan vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları kentsel dönüşümü gerçekleştiren aktörler olarak bulunmaktadırlar. Doğru ve etkin bir kentsel dönüşüm uygulaması için yukarıda sayılan tüm bu aktörlerin sürece dahil edilmesi gerekmektedir. Kentler sadece o anda içinde yaşayanların değil, uzun yıllar boyunca oraya yerleşmeye devam edecek bireylerin de kullanımı için tasarlanmalıdır. Bu sebeple kentlerin sadece o günün sorunlarına göre kentsel dönüşüme tabi tutulması yeterli olmamakta, kentin gelecek yılların ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Bu da ancak farklı alanlardaki birçok paydaşın bir araya gelerek ortak karar verme mekanizmaları oluşturmalarıyla mümkündür. Kentsel dönüşüm projelerinin kent üstü ölçekte ve kentsel düzeyde iki grup aktörü içerdiğini ifade etmektedir. Çok uluslu şirketlerden ulusal ve bölgesel ölçekte faaliyet gösteren sermaye gruplarına, merkezi yönetime kadar uzanan görece güçlü aktörler ilk grupta ele alınırken ikinci grupta kentsel ölçekte faaliyette bulunan yerel yönetimler, yerel girişimciler, müteahhitler, kentsel toplumsal hareketler, örgütlenememiş kentli gibi sınırlı güce sahip aktörlerden bahsedilmektedir Kamu Kurumları Kamu kurumları, ülkemizde yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarının kanun ve yönetmeliklerinin belirlemesinin yanında, sürecin en önemli uygulayıcısı ve denetleyicisi de olduğu için, en önemli aktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Kamu kurumlarını da merkezi ve yerel yönetimler olarak ayırabiliriz. Merkezi açıdan 47 Tarık Şengül, Kentsel Çelişki ve Siyaset, İmge Kitabevi, Ankara, 2009, s

46 bakıldığında, yasama organı olan mecliste yasalar ortaya çıkarken, bakanlıklar ve yerel yönetimler uygulayıcı olarak çalışmaları yürütmektedirler. Kentsel dönüşümün etkin bir aktörü olan kamu sektörünün, arazi kullanımının tedarik ve planlaması, konut, belediye ve alt yapı hizmetleri konularındaki deneyimi, özel sektörün getireceği riskleri azaltması ve özel sektör halk ve gönüllü kuruluşlar arasında iletişimin kurulması ve sürdürülmesi açısından önemli katkıları söz konusudur. 48 Özellikle 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 6306 sayılı Kanun ile belediyelere kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında tanınan yetkilerden sonra, yerel yönetimlerin rolü daha da artmıştır Özel Teşebbüsler Kar amacı gütmek için faaliyetlerini sürdüren özel sektör kuruluşları, başta müteahhitlik firmaları olmak üzere birçok alanda kentsel dönüşüm sürecinde rol almaktadırlar. Kentsel dönüşüm çalışmaları çok büyük maliyetler içerdiğinden dolayı, kamu kurumlarının bu çalışmaları tek başına yapması mümkün değildir. Bu sebeple kentin yenilenmesi için uygulamadaki en önemli aktörlerden birisi de müteahhitlik firmaları olarak ön plana çıkmaktadır Bölgede Yerleşik Vatandaşlar Kentsel dönüşümün asıl amacını teşkil eden aktör, kentsel dönüşüm alanında yaşayan kişilerdir. Sonuç itibariyle kentsel dönüşüm ile elde edilecek bütün kazanımlarda amaç, o bölgede yaşayan kişilerin hayatlarını daha sağlıklı ve güvenli yaşayabilecekleri konutlar ürütmek olduğundan dolayı, kentsel dönüşüme konu olan alanda yaşayan vatandaşların, süreç hakkında en açık şekilde bilgilendirilmeleri ve beklentilerine kulak verilmesi son derece önemlidir. 48 Beste Gümüşboğa, Katılım Ekseninde Kentsel Dönüşüm: Altındağ Aktaş Mahallesi Örneği, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,, Ankara, 2009, s

47 Yerel halk, dönüşüm programlarına meşruiyet, güvenilirlik, yerel bilgi ve aidiyet katar. Güçlü bir sosyal boyuta sahip kentsel dönüşüm süreçlerinde yoğun bir yerel katılımın sergilenmesi önemlidir Sivil Toplum Kuruluşları Kentsel dönüşüm sürecinin başta hukuksal boyutu olmak üzere, mimari, mühendislik, sosyoloji ve diğer konularında önemli rolleri üstlenmekte ve sürecin daha demokratik, katılımcı, bilinçli yaşanmasına katkı sağlamaktadırlar. Bu alanlarda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının, başta yerel yönetimler ve bakanlıklar olmak üzere diğer kamu ve özel kurumlarla iş birliği içerisinde olması, kentsel dönüşüm çalışmalarının amacına daha rahat ulaşmasını sağlayacaktır. Gönüllü sektör olarak da adlandırabileceğimiz sivil toplum kuruluşları, çeşitli sosyal hedeflere gönül vermiş, kar amacı gütmeyen kurumlardır. Bunlar çeşitli kaynak ve becerilere sahip yerel, bölgesel veya ulusal ölçekli kuruluşlardır İskender Ayyıldız, Türkiye de Kentsel Dönüşüm: Kuzey Ankara Protokol Yolu Örneği, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Zonguldak, 2010, s A.e., s

48 İKİNCİ BÖLÜM KENTSEL YAŞAM KALİTESİ KAVRAMI 2.1. Kentsel Yaşam Kalitesinin Tanımı ve Amacı Özellikle 2. Dünya Savaşı sonrasında kentlerde refah düzeyinin artması ve birçok alanda yaşanan gelişmelerle birlikte, insanların yaşam kalitelerinde artış meydana gelmiştir. Yaşam kalitesi kavramının öneminin anlaşılmasıyla birlikte kamu idareleri, kentlerin gelişiminin belirli bir yaşam kalitesi standardının üzerinde seyretmesini sağlamak amacıyla kanuni düzenlemeleri hayata geçirmiştir. Basit bir tanımla, insanların yaşam koşullarından, ilişkilerinden ve içinde yaşadıkları çevreden duydukları doyum (tatmin) ve güven derecesi olarak bilinen yaşam kalitesi; eğitim, sağlık, aile, yönetim, ekonomik güvence, toplumsal hizmet ve konut gibi yaşam alanlarının tümünden duyulan hoşnutluk düzeyi olarak da tanımlanmaktadır. 51 Yaşam kalitesi; insanın sağlıklı bir maddi ortamda yaşayabilme, beslenme, korunma ve barınma gereksinimlerini karşılayabilme düzeyini yansıtır. 52 Günümüzde yaşam kalitesinin en yüksek seviyelerde olduğu ülkelerin refah seviyesi yüksek ülkeler olması bir tesadüf değildir. Yaşam kalitesinin ortaya çıkması ekonomik, teknolojik, sağlık, bilim, eğitim gibi birçok alanda yaşanan gelişmelerin bir araya gelmesiyle ve bunların bileşiminden etkin kanun ve uygulamaların ortaya çıkmasıyla gerçekleşmektedir. 51 Hüseyin Erkul, Yusuf Karakılçık, Belediye Zabıtasının Örgütsel Yapısı, Sorunları ve Kentsel Yaşam Kalitesine Etkileri, Çağdaş Yerel Yönetimler, Cilt 9, Sayı 4, Ekim 2000, s Cevat Geray, Kentsel Yaşam Kalitesi ve Belediyeler, Türk İdare Dergisi, İçişleri Bakanlığı Yayını, Ankara, 1998, S. 421, s

49 Yaşam kalitesi kavramının hayata geçirilmesi, ancak buna uygun olarak düzenleniş fiziksel bir altyapıyla, yani sağlıklı bir kentleşmeyle mümkündür. Bu bağlamda ortaya yaşam kalitesinin kentsel boyutu çıkmaktadır. Kentsel yasam kalitesi, dar anlamıyla, toplumsal, ekonomik ve mekânsal öğeler açısından kent tanımına giren yerlerde, kentsel altyapı, iletişim, ulaşım, konut ve benzeri olanakların sunulma düzeyinin önceden belirlenen ölçülerin üstünde olması durumudur. Geniş anlamıyla kentsel yasam kalitesi kavramı toplumsal, kültürel, siyasal öğe ve süreçleri de içerir. Kentin sunduğu olanak ve fırsatlardan örgütler ve katmanlar içinde yasayan bireylerin eşit, dengeli, gereksinimleri oranında yararlanması, eğitsel, sanatsal, kültürel, siyasal etkinliklere, süreçlere etkin biçimde katılabilme olanaklarına sahip olabilmesi söz konusudur. 53 Kentsel yaşam kalitesi, yaşam kalitesi bileşenlerinin kentin fiziksel ve sosyal ortamında hayata geçirilmiş halidir. Kentsel yaşam kalitesinin meydana gelebilmesi için öncelikle o ülkenin belirli bir gelişmişlik düzeyine erişmiş olması ve kamu idaresinin yaşam kalitesini artırıcı tedbirlere ağırlık veriyor olması gerekmektedir. Bu sebeple kentsel yaşam kalitesinin meydana gelebilmesi ancak kamu iradesiyle mümkün olabilmektedir. Kamusal düzenlemelerin vatandaşın yaşam kalitesini artırıcı şekilde gerçekleşmesi, beraberinde kentin yaşam kalitesini de artıracaktır. Kentler, sadece üzerinde yaşadığımız, ikamet ettiğimiz alanlar değildir. Kentler, bu özelliklerinin yanı sıra yaşamımızı sürdürmek için gerekli ihtiyaçlarımızı karşıladığımız yerlerdir aynı zamanda. Eğer kentlerimiz yaşam için gerekli ihtiyaçlarımızı karşılama kapasitesine sahip olmaz ise, kentlilerimizin mutsuzluğu ve sonuçta kenti terk etmeye başlamaları kaçınılmazdır. Bu süreç kentin ihtiyaç giderme kapasitesinde düşüşü tetikleyecek ve sürekli olumsuza giden kısır bir döngüye yol açacaktır. 53 A.e., s

50 Kentlerimizin gelişimi ve kalkınması için dört temel ve vazgeçilmez şart bulunmaktadır. Bunlardan birincisi kentin sağlıklı planlanması, ikincisi kentin fiziki gelişiminin sağlanması, üçüncüsü kent kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı, dördüncüsü ise kentlilerin yapabilirlik beceri ve kapasitelerinin geliştirilmesidir. 54 Kentsel yaşam kalitesinin önemini kavramış toplumların daha sağlıklı ve bilinçli nesiller yetiştirmesi, vatandaşlarının huzur ve güvenliğini daha da yukarıya çekmesi mümkündür. Ayrıca kentsel yaşam kalitesi kriterlerine uygun kentlerin oluşturulması, toplumun bilim, sanat, kültür ve spor gibi birçok alanda da ilerlemesine büyük katkı sağlayabilecektir. Evrensel geçerliliğe sahip tasarım esaslarına göre bir ülkenin ihtiyacı olan konutları gerçekleştirmek, bütün insanlara güzel bir çevrede yaşama imkânını sağlamak, bütün çocukların dünyayı bu güzel şekliyle anlamalarını temin etmek her neslin asil ve en büyük görevidir. 55 Görüldüğü üzere kentsel yaşam kalitesi çok boyutlu bir kavramdır ve birçok bileşenden meydana gelmekle birlikte, uygulanabilmesi için kamusal iradenin planlı bir şekilde ortaya koyulması gerekmektedir Kentsel Yaşam Kalitesi Kavramının Dünyada ve Türkiye de Gelişimine Genel Bir Bakış Bütün kentsel dönüşüm çalışmaları, kentsel yaşam kalitesini artırmaya yönelik olarak gerçekleştirilmektedir. Bu sebeple kentsel yaşam kalitesi kavramı, kentsel dönüşüm çalışmalarının başlangıcıdır. Dolayısıyla kentsel yaşam kalitesinin tarihsel süreciyle, kentsel dönüşüm çalışmalarının tarihsel süreci hemen hemen birlikte ortaya çıkmış ve birbiriyle bağlantılı olarak günümüze kadar gelişim göstermiştir. 54 Hasan Balaman, Kentsel Kalkınma ve Yaşam Kalitesi, Milsan Basın, İstanbul, 2008, s Turgut Cansever, İslam da Şehir ve Mimari, Timaş Yayınları, 2009, s

51 Kentsel çevrenin yaşanabilir hale getirilmesine yönelik ilk girişim, salgın hastalıklar sonucu 1832 de İngiltere de çıkarılan, sağlık koşullarını iyileştirici kanun olarak kabul edilmektedir te yayınlanan ve kentlerdeki mevcut durumu gösteren Kraliyet Komisyonu Raporu na göre; sağlık konusundaki görevlerin yerel yönetimlere devredilmesi, kanalizasyon sistemlerinin bitirilmesi, yolların genişletilmesi, konutlar için sağlık standartları konulması, sanayi kentlerinde parklar yapılması önerilmekteydi. Bu komisyon raporu sağlık yasalarının kent planlaması yaklaşımları ile iç içe geçeceğinin habercisiydi. 56 Kentsel yaşam kalitesi kavramının ortaya çıkışı, kentsel dönüşüm uygulamalarının da ortaya çıktığı başta İngiltere, Amerika ve Fransa olmak üzere sanayi devrimini ilk yaşamış ülkelerdir. Hızlı sanayileşme dönemi kırdan kente yoğun göçleri de beraberinde getirerek, kentlerde sağlıksız ve güvensiz çöküntü alanlarının oluşmasına sebebiyet vermiştir. Kentlerin içine girmiş olduğu bu sıkıntılı durumu aşmak isteyen kamu idarelerinin bu duruma çözüm arayışları, kentsel yaşam kalitesi kavramının da temellerini atmıştır. Kentsel yaşam kalitesi kavramını resmileştiren ve kamusal bir düzenleme haline getiren gelişmeler de aşağıdaki şekilde gerçekleşmiştir; 1933 de Atina da toplanan Milletlerarası Modern Mimari Kongresi nde temel şehircilik ilkelerinin belirlendiği Atina Antlaşması, 1941 de Alman işgali altında bulunan Paris te yayınlanmıştır. Atina Antlaşması, kent planlamasını insan merkezli olarak ele almakla birlikte, sağlıklı kentsel çevreler yaratılması için önemli ipuçları sunmaktadır. İnsanca yaşanılabilir koşullarda barınma gereksinimi olarak ifade edilen konut hakkı, Atina Antlaşması ile ilk kez ortaya atılmıştır. 57 Yapılan araştırmaların çoğunda, bireyin sosyal çevresi içinde yer alan öğeler ile yaşam kalitesi arasındaki ilişkiler araştırılmıştır. 10 Aralık1948 de imzalanan İnsan 56 İlhan Tekeli, Türkiye de Kent Planlamasının Tarihsel Kökleri, Türkiye de Kent Planlaması, Aktaran, Pınar Savaş Yavuzçehre, Sülün Evinç Torlak, Kentsel Yaşam Kalitesi ve Belediyeler: Denizli Karşıyaka Mahallesi Örneği, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl. 2, S. 4, 2006, s Kıvılcım Ertan Akkoyunlu, Kentli Hakları, Amme İdaresi Dergisi, Cilt 30, Sayı 3, Ankara, 1997, s

52 Hakları Evrensel Beyannamesiyle tanınan insan hakları,1992 de Avrupa Konseyince kabul edilen Avrupa Kentsel Şartı ndaki Avrupa Kentli Hakları Deklarasyonuyla geliştirilmiş ve yaşanan mekânda şekillendirilmiştir. Yerinden yönetimin açık, belirli ve vurgulanmak istenen ipuçlarını içeren Şart, her ülkede uygulanabilir. Şart metninde iyi bir kent yönetimi için gerekli ilke ve yükümlülükleri de tanımlanmıştır. Şartın hedefi, kentliler için yaşam kalitesinin yükseltilmesidir. 58 Kentsel yaşam kalitesi kavramının ortaya çıkışı ve gelişimi bir anda olmamakla birlikte uzun bir sürece yayılmış ve birden fazla devletin, kurumun ve uluslar arası işbirliklerin neticesinde günümüze kadar gelmiştir. Kentsel yaşam kalitesinin artırılması ne özel sektör ne de kent sakinlerinin kendi istekleri neticesinde ortaya çıkacak ve uygulanacak bir olgu değildir. Bu sebeple kentsel yaşam kalitesini artırıcı uygulamaların hayata geçirilmesinde kamu iradesi şarttır. Kamusal alanda yasalaşarak imar planlarına geçirilen uygulama planları, daha sonra gerekli bütçeleme ve yönetmeliklerle fiiliyat kazanabilir. Bu durumdan dolayı da kentsel yaşam kalitesini artırıcı uygulamalar ülkeler için birer işbirliği statüsü doğurabilmekte ve ortak hareket etme arzusu güden devletler için birer şart haline gelebilmektedir. Başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere, gelişimlerini birlikte sürdüren birçok ülke, kentlerindeki yaşam kalitelerini artırmayı karşılıklı taahhüt etme uygulamasına gitmektedirler. Bütün bu gelişmelerin ışığında kentsel yaşam kalitesinin kamusal bir statü kazanmasının önemli adımlarından birisi de İstanbul da atılmış ve Habitat II İstanbul Deklarasyonu yla uluslar arası bir metinle resmiyete dökülmüştür. HABITAT II İstanbul Deklarasyonu nun hedef ve ilkeler bölümünde yaşam kalitesi kavramı kentle ilişkilendirilerek şöyle tanımlanmıştır; Tüm insanların yaşam kalitesi, diğer ekonomik, sosyal, çevresel ve kültürel faktörlerin yanı sıra, köy, kasaba ve kentlerimizin fizik koşullarına ve mekânsal karakteristiklerine bağlıdır. Kentlerin 58 Göknur Ören Ersin, Kentsel Yaşam Kalitesi Göstergeleri: Büyükçekmece Örneğinde İrdelenmesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimler Enstitüsü, Şehir Bölge Planlama Anabilim Dalı, Kentsel Tasarım Programı, Yüksek Lisans Tezi, 2012, s

53 yerleşim düzeni ve estetiği, toprak kullanma biçimleri, nüfus ve yapı yoğunlukları, ulaşım, temel mal, hizmet ve kamu hizmetlerine erişim kolaylığı ve halka açık tesisler, yerleşmelerin yaşanabilirliğini hayati biçimde etkileyen unsurlardır. İnsan sağlığı ve yaşam kalitesi, sürdürülebilir insan yerleşmeleri geliştirme çabalarının merkezindedir. Bu nedenle kendimizi, kaliteli eğitimden evrensel ve eşit yararlanmaya, beden, ruh ve çevre sağlığında erişilebilecek en yüksek standartları gerçekleştirmeye, temel sağlık hizmetlerine eşit erişime, ırk, ulusal köken, cinsiyet, yaş ve özürlülük ayırımı gözetmeksizin, ortak ve özel kültürlerimize saygı duyarak ve geliştirerek, konut dâhil olmak üzere toplumsal ve ekonomik koşullara ilişkin eşitsizlikleri gidermek için özellikle gayret sarf etmeye adıyoruz. 59 Kentsel yaşam kalitesi kavramının gelişim geçirdiği süreçte kamusal idarenin en önemli belirleyici ve uygulayıcı aktör olarak ön plana çıktığı görülmektedir. Zaman içinde insanlara en yakın hizmeti ulaştırabilecek kurumların yerel yönetimler olarak ortaya çıkmasıyla birlikte de kentsel yaşam kalitesinin kentlerdeki en büyük uygulayıcıları olarak yerel yönetimlere önemli yetkiler ve bütçeler verilmeye başlanmıştır Beş Yıllık Kalkınma Planlarında Kentsel Yaşam Kalitesi Kavramı Uluslararası düzeyde kentsel yaşam kalitesi kavramının kazandığı statüler, Türkiye de de karşılık bulmuş ve ülkemizin yasal düzenlemelerinde bu konuda gelişmeler yaşanmıştır. Fakat ülkemizde kentsel yaşam kalitesi kavramının ele alınışı, dünyadan biraz daha geç olmakla birlikte, istenilen ciddiyette de gerçekleşmemiştir. Türkiye de yaşam kalitesi kavramının ortaya çıkışı, kentsel yaşam kalitesi konusundaki çalışmalar, pek çok konuda olduğu gibi dünyadaki gelişmelerin gerisinde kalmıştır. İlk olarak 1961 Anayasası ile ekonomik, sosyal ve kültürel haklar 59 Mustafa Görün, Mustafa Kara, Kentsel Dönüşüm ve Sosyal Girişimcilik Bağlamında Türkiye de Kentsel Yaşam Kalitesinin Arttırılması, Yönetim Bilimleri Dergisi, Cilt. 8, 2010, S. 2, s

54 ile tanınmıştır yılında Devlet İstatistik Enstitüsü nce ekonomik, sosyal ve kültürel konularda araştırmalar yapılmaya ve istatistikler tutulmaya başlanmıştır. 60 Ülkemizde yapılmış olan beş yıllık kalkınma planlarında şehirleşme ve kentsel yaşam kalitesini arttırıcı maddelere yer verilmiştir. Aşağıda, planlı kalkınma döneminin başlangıcından günümüze kadar geçen süreçte, kentsel yaşam kalitesini ilgilendiren kısımlar incelenmektedir; İlk üç plan dönemini kapsayan sürece bakıldığında, genel olarak kentsel yaşam kalitesi kavramına değinilmiş olduğu gözlemlenirken, uygulamalarda çok önemli atılımların gerçekleşmediğini söylemek mümkündür. Bunda genel olarak ülke ekonomisinin henüz gelişim aşamasında olması gösterilebilir. Ayrıca bu dönemde sanayileşmeyle birlikte kırsaldan kentlere yaşanan göçlerin gerçekleşmesi başlamış ve bu göçler devam etmekte olduğundan dolayı, kentlerde çöküntü alanlarının ortaya çıkmasını önlemeye yönelik tedbirlerin alınmaya çalışıldığı görülmektedir. Özellikle gecekondulaşma sorununun giderilmesi için çalışmalarda bulunulduğu dikkat çekmektedir. Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı nda ( ); doğrudan kentleşme sorunu ele alınmamış, toplum ve bölge kalkınması üzerinde durulmuş ve dengeli kalkınma, şehirleşme ve nüfus problemlerinin çözülmesi üzerinde durulmuştur. Ayrıca kentsel altyapının geliştirilmesi için belediyelere daha fazla kaynak aktarılmasının gerekliliğinden bahsedilmiştir. İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı nda ( ); konut, şehirlerin yerleşmesi, bölgesel gelişme, şehirleşme ve yerleşme gibi sorunlar üzerinde durulmuştur. Bu planda şehirleşme konusunda çeşitli temel ilkeler benimsenmiştir. Şehirleşmenin kalkınmada itici bir güç olarak desteklenmesi, kentleşmenin ortaya çıkardığı şehirçevre sorunlarının ele alınması, şehir planlarının üretilmesi, kamu arazi stoku 60 Adem Yavuz Ekşioğlu, Kentsel Yaşam Kalitesi ve İstanbul Örneği, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetim Anabilim Dalı, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2011, s

55 oluşturularak arazi politikasının yönlendirilmesi bu ilkelerden bazılarıdır. Bu planda ayrıca konut ve gecekondu sorunu incelenmiş ve arsa ofisi kurulması, gecekondu önleme bölgeleri oluşturulması gibi çözüm önerileri getirilmiştir. Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı nda ( ); şehirlerin mekansal değişimleri üzerinde durulmuştur. Bu planda mahalli idarelerin kaynak yetersizlikleri ve var olan kaynakların da öncekilere göre kullanılmadığından planlama ve uygulamada sıkıntılar oluştuğu belirtilmiştir. 61 Kentsel yaşam kalitesini ilgilendiren önemli bir gelişme Dördüncü Beş Yıllık Plan döneminde yaşanmış ve yerel hizmet birimlerinin görev ve teşkilatlanmasında önemli adımlar atılmıştır. Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı nda ( ); kentsel alanların yönetimiyle ilgili ilke ve politikalar ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Bu planda büyük şehirlerin yönetimine ilişkin sorunlar ve 1930 ların belediye modelinin yetersizliği değerlendirilmiştir. Metropoliten alanlara özgü yönetim birimlerinin oluşturulması ve öz kaynakların geliştirilmesinin gerekliliği belirtilmiştir. 62 Ülkemizde büyükşehir belediyelerin kurulması, planlarda da yeni yaklaşımları meydana getirmiştir. Bu dönemde ortaya çıkan yeni yerel yönetim idareleri, kentlere yönelik hizmet şekillerinde de önemli değişikliklerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Kent sakinlerine en etkin ve hızlı hizmetin yerel yönetim birimlerince sağlanabileceği göz önüne alındığında, bu dönemde ortaya çıkan yerel yönetim birimlerinin kentsel yaşam kalitesine etkileri de dikkat çekmektedir. Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı nda ( ); şehirlerde hizmet standardının yükseltilmesi, konut, arsa üretimi, ulaşım ve altyapı sorunlarının planlanması, şehirlerin fonksiyonları dikkate alınarak uzmanlaşma sağlanması, imar planlarının 61 A.e., s A.e. 44

56 modern şehircilik ilkelerine göre tamamlanması, dağınık yapılaşmanın önlenmesi gibi kentsel yaşam kalitesi açısından önemli konularda çeşitli öneriler getirilmiştir. 63 Altıncı Beş Yıllık Plan da, Avrupa Birliği etkilerinin daha öne çıktığı söylenebilir. Ülkemizin Avrupa ülkesi olma iddiasıyla kanunlarını ve yönetim standartlarını iyileştirme çabaları hiç kuşkusuz kentlerin de gelişimini etkilemiştir. Avrupa Birliği hedefi doğrudan kentlerimizin yaşam standartlarını yükseltici etkiler meydana getirmiştir. Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı nda ( ); Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı nın onaylanması, merkezi yönetim ve yerel yönetimler arasında koordinasyonu sağlayacak bir bakanlık kurulması ve yetki, görev ve sorumluluklar ile kaynak paylaşımına ilişkin yasa çalışmaları gibi önemli adımlar atılmıştır. 64 Yedinci ve Sekizince Beş Yıllık Planlarla birlikte, mahalli idarelerin önemi bir kez daha öne çıkartılmıştır. Bu dönemde mahalli idarelerin yetkileri ve bütçelerinde iyileştirmeler yapılmasının yanında, sayılarının da artırılması kentlere ulaştırılan hizmet kalitesinde de artışa sebep olmuştur. Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı nda ( ); hizmet üretiminde etkinliğin ve verimliliğin artırılması, mahalli idarelerin yeniden yapılanması, İller Bankası, yerel yönetimlerin ulaşım, altyapı, doğalgaz gibi projeler için plan, uygulama ve standartların belirlenmesi, finansman açıklarının merkezi yönetimce karşılanması, kentsel ulaşım konusunda ana planlar yapılması gibi konular üzerinde durulmuştur. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ( ); hazırlanırken Yerel Yönetimler ve Kentleşme Özel İhtisas Komisyonu, yerel yönetimler ve kentleşme-imar olmak üzere iki alt komisyon olarak çalışmıştır. Çalışmalarda yerleşme yapısında ölçek sorunu, yerel yönetim maliyesi, denetim sistemi, yerel yönetimlerde katılım yöntemleri, 63 A.e. 64 A.e. 45

57 demokratikleşme gereksinimi, dezavantajlı toplumsal kesimler ve doğal çevrenin korunması konusunda öneriler getirilmiştir. 65 Dokuzuncu Beş Yıllık Planla birlikte özellikle kentsel dönüşüm konuları ele alınmış ve kentsel yaşam kalitesini artırıcı tedbirlere nihayet kentin fiziki dokusu açısından bakılmış olup, bu konuda önemli kanunlar çıkartılmıştır. Kentsel dönüşüm çalışmalarının Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyelerine çıktığı bu dönemde tüm ülke çapında çok geniş çaplı kentsel dönüşüm uygulamaları hayata geçirilmiştir. Bu dönemde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kurulup, geniş yetkilerle donatılırken kentsel dönüşüm alanında çalışmalar yapmak üzere kurulan daire başkanlıkları ve müdürlükler de dikkat çekmektedir. Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı nda ( ); AB ile bütünleşme süreci dikkate alınarak kent ve kentleşme konusunda yerleşimlerin mekânsal analizi, merkezi yönetim-yerel yönetimler arasında yetki paylaşımı sorunu, yerel katılım mekanizmaları, kentsel yenileme ve dönüşüm alanları, kentsel kimlik ve kentlileşme, kaçak yapılaşmalar ve aflar, doğal, kültürel ve tarihi mirasın şehirleşme sürecinde korunması, çevre sorunları ve çevreyle ilgili planlama, alternatif enerji kaynakları, kentsel yaşam kalitesi ve kentsel altyapı üzerinde durulacak konular olarak belirlenmiştir. 66 Onuncu Beş Yıllık Planda, bir önceki plan döneminde kabul edilmiş alanlarda çalışmaların devam edeceği göze çarparken, kentsel dönüşüm çalışmalarının hız kesmeden devam edeceği de dikkat çekmektedir. Kuruluşu oldukça eski tarihlere dayanan kentlerimizin, günün yaşam kalitesi standartlarına uygun seviyeye gelmelerinin yolu hiç kuşkusuz onları dönüşüme tabi tutmaktır. Bu sebeple yeni kabul edilen bu kalkınma planında da kentsel dönüşüme önemli bir yer verilmesi kentlerimizin geleceği adına umut vericidir. 65 A.e. 66 A.e. 46

58 Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı nda ( ); Yaşanılabilir Mekânlar ve Sürdürülebilir Çevre başlığı altında yirmi iki sayfalık bir kısım ayrılarak, bölgesel gelişme ve bölgesel rekabet edebilirlik, mekansal gelişme ve planlama, kentsel dönüşüm ve konut, kentsel altyapı, mahalli idareler, kırsal kalkınma, çevrenin korunması, toprak ve su kaynakları yönetimi, afet yönetimi konuları çalışma yapılacak alanlar olarak belirlenmiştir. 67 Kalkınma planlarında görüldüğü üzere, ülkemizde elli yılı geçkin süredir kentsel yaşam kalitesini etkileyici düzenlemeler üzerinde durulmuş ve özellikle Dokuzuncu Kalkınma Planı ndan itibaren, Avrupa Birliği uyum süreci etkisiyle, kentin fiziksel koşullarını iyileştirici tedbirlere daha çok ağırlık verilmiştir. Son beş yılda gerçekleşmekte olan kentsel dönüşüm uygulamaları da, kentsel yaşam kalitesini arttırıcı çalışmaların önemli bir uygulamasıdır Avrupa Kentsel Şartı Özellikle gelişmiş ülkelerde, kentlerin fiziki yapısı, kentsel yaşam kalitesini artırıcı en önemli unsur olarak görülmektedir. Avrupa Birliği ülkelerini kapsayıcı nitelikte olan ve başta kentlerde yaşayan insanların kentsel yaşam kalitelerini artırmayı amaçlayan Avrupa Kentsel Şartı isimli belge, Avrupa Konseyi tarafından hazırlanmıştır ve yerel yönetimlerin onayına (imzasına) açıktır. Avrupa Kentsel Şartı-1, Avrupa Konseyi tarafından yılları arasında düzenlenen Kentsel Rönesans için Avrupa Kampanyası kapsamında geliştirilen kentsel politikalarından yola çıkılarak hazırlanmıştır. Şart-1, 20 maddelik bir deklarasyon ve kentsel gelişmenin farklı boyutlarına ilişkin açıklamalı paragraflarla desteklenen 13 maddelik kısa ve açık ilkelerden oluşmaktadır. 67 Kalkınma Bakanlığı, Onuncu Kalkınma Planı, (Çevrimiçi) %C4%B1.pdf,

59 Avrupa yı kapsayan; halk ve yerel yönetimlere yönelik olan bu kampanya, yerleşimlerdeki yaşamın daha da iyileştirilmesini amaçlamış ve dört temel konuya ağırlık vermiştir. Fiziki kentsel çevrenin iyileştirilmesi Mevcut konut stokunun iyileştirilmesi Yerleşmelerde sosyal ve kültürel olanakların yaratılması Toplumsal kalkınma ve halk katılımının özendirilmesi Avrupa Konseyi nin insan hakları konusundaki çağrılarına koşut olarak kampanya, yerleşmelerde daha iyi yaşam sloganıyla kentsel gelişmenin nicelikselden çok niteliksel yönleriyle ilgilendiğini ortaya koymuştur. 68 Avrupa Kentsel Şartı nın değindiği konulara bakıldığında, kentin yaşanılabilir bir kent statüsüne kavuşması için hem fiziksel hem de sosyal gelişim paralellik göstermelidir. Bu sebeple insanlara yetecek sayıda konutun inşa edilmesi, mevcut kent dokusunun fiziksel yönden iyileştirilmesi, insanların kendi aralarında ve kentle etkileşime girmelerini sağlayacak kültürel faaliyetlerin ortaya konulması, yönetim sistemlerine kent sakinlerinin de katılımının sağlanması kentsel yaşam kalitesini artırıcı unsurlar olarak belirlenmiştir. Avrupa Kentsel Şartı, sadece bu anlaşmaya uymayı kabul eden Avrupa şehirleri için değil, aslında dünyanın tüm kentlerine de yol gösterici bir belge olma niteliğindedir. Çünkü gelmiş olduğumuz teknolojik gelişmişlik düzeyi hayatlarımızı çok daha kolay hale getirirken, maalesef kentlerimizin fiziksel dokusu, sanat, spor, bilim, sosyal ve kültürel aktiviteler konusunda ihtiyaçlarımızı karşılamanın henüz çok uzağındadır. Dünyanın hem gelişmiş hem de gelişmemiş ülkelerine bakıldığında kentsel yaşam kalitesini ilgilendirici birçok ortak sorundan hala çok azının aşıldığı 68 Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, Avrupa Kentsel Şartı, (Çevrimiçi)

60 gözlemlenmektedir. Kentlerimizin yaşam kalitesini aşağı çekici sorunların başında hiç kuşkusuz trafik sorunları başta olmak üzere, kent merkezlerinin yeşil alandan yoksun kalması ve insanların yeterince sosyalleşmesini sağlayıcı mekânlardan yoksun olması gelmektedir. Aşağıda Avrupa Kentli Hakları Bildirgesi nin maddeleri yer almaktadır. Maddeler genel anlamda kent sakinlerinin yaşam kalitesi bakımından üst seviyelerde olan bir kentte yaşamalarını sağlayıcı içeriğe sahiptir. Fakat bu maddeler devletler için bir sözleşme statüsü taşımadığından dolayı, daha çok kent sakinlerinin kentsel yaşam kalitesi bakımından gelişmiş şehirlerde yaşamaları için sahip oldukları hakları bildirir niteliktedir. Bu maddelerin hayata geçirilmesinde tek sorumlu taraf sadece kamu iradesi değil, aynı zamanda haklarının farkında olması gereken kent sakinleridir. Çünkü yerel yönetimler başta olmak üzere, kamunun önemli ölçüde karar alma mekanizmaları kent sakinleri tarafından demokratik seçimlerle görev başına getirilmektedirler: 1. Güvenlik: Mümkün olduğunca suç, şiddet ve yasa dışı olaylardan arındırılmış emin ve güvenli bir kent; 2. Kirletilmemiş, sağlıklı bir çevre: Hava, gürültü, su ve toprak kirliliği olmayan, doğası ve doğal kaynakları korunan bir çevre; 3. İstihdam: Yeterli istihdam olanaklarının yaratılarak, ekonomik kalkınmadan pay alabilme şansının ve kişisel ekonomik özgürlüklerin sağlanması; 4. Konut: Mahremiyet ve dokunulmazlığının garanti edildiği, sağlıklı, satın alınabilir, yeterli konut stokunun sağlanması; 5. Dolaşım: Toplu taşım, özel arabalar, yayalar ve bisikletliler gibi tüm yol kullanıcıları arasında, birbirinin hareket kabiliyetini ve dolaşım özgürlüğünü kısıtlamayan uyumlu bir düzenin sağlanması; 6. Sağlık: Beden ve ruh sağlığının korunmasına yardımcı çevrenin ve koşulların sağlanması; 7. Spor ve dinlence: Yaş, yetenek ve gelir durumu ne olursa olsun, her birey için, spor ve boş vakitlerini değerlendirebileceği olanakların sağlanması; 49

61 8. Kültürler arası kaynaşma: Geçmişten günümüze, farklı kültürel ve etnik yapıları barındıran toplulukların barış içinde yaşamalarının sağlanması; 10. Kaliteli bir mimari ve fiziksel çevre: Tarihi yapı mirasının duyarlı bir biçimde restorasyonu ve nitelikli çağdaş mimarinin uygulanmasıyla, uyumlu ve güzel fiziksel mekânların yaratılması; Şartın ve 10. maddelerine bakıldığında, doğrudan kentin fiziki yönden geliştirilmesini amaçlayan maddeler olduğu dikkat çekmektedir. Bu maddelerden anlaşıldığı üzere kentsel yaşam kalitesinin artırılmasında, kent dokusunun fiziksel olarak belirli bir seviyeye getirilmesi önem arz etmektedir. Kent dokusunun fiziksel yönden geliştirilmesi de sadece bina yapmaktan ibaret olmamakta, insanlara sosyalleşebilecekleri ve gündelik yaşamlarını daha rahat devam ettirebilecekleri fiziksel imkânın sağlanmasını içermektedir. Kentsel yaşam kalitesini artırıcı nitelikte kentin düzenlenmesi sadece müteahhitlik hizmetleriyle mümkün olmamakla birlikte, kentleşmenin ilk basamağı olan imar planlarında başlamaktadır. Yaşam kalitesi düşük olan kentlere bakıldığında imar düzenlemelerinin insanların gündelik yaşayışlarını kolaylaştırıcı ve geliştirici olmaktan ziyade, sadece kentin içerisinde daha çok yapı yapılmasına yönelik olduğu dikkat çekmektedir. Dolayısıyla kentin yaşam kalitesini arttırmanın ilk basamağı Avrupa Kentsel Şartı nda da görüldüğü üzere sadece insanlara barınacak yerler imar edilmesi değil, kent sakinlerinin yaşamlarını birçok boyutta destekleyici nitelikte olmasıdır. Hiç kuşkusuz kent sakinlerinin sporda, sanatta, eğitimde, kültürde daha ileriye gitmesi doğru planlanmış bir kentsel dokuyla mümkündür. Kentin doğru planlanması kent sakinlerinin yaşadıkları kentten keyif almalarını sağlayacaktır. Bunun yanında o kentte doğru fiziksel çevre oluşturulması neticesinde, çöküntü alanlarının oluşması önlenerek, ekonomik kalkınmanın da önü açılmış olacaktır. 50

62 Bir ülkenin gelişmiş ülke statüsüne gelebilmesi sadece devletin sahip olduğu ekonomik güçle mümkün değildir. Gelişmişlik düzeyi göstergeleri bizlere göstermektedir ki; insanları sosyal, kültürel, bilim, sanat, spor gibi birçok alanda kendine faaliyet imkânı bulabilen ülkeler, gelişmişlik düzeyinde üst sıralara yükselmektedirler. Kentli Hakları Bildirgesi nin devam eden maddeleri aşağıdaki gibidir; 11. İşlevlerin uyumu: Yaşama, çalışma, seyahat işlevleri ve sosyal aktivitelerin olabildiğince birbiriyle ilintili olmasının sağlanması; 12. Katılım: çoğulcu demokrasilerde; kurum ve kuruluşlar arasındaki dayanışmanın esas olduğu kent yönetimlerinde; gereksiz bürokrasiden arındırma, yardımlaşma ve bilgilendirme ilkelerinin sağlanması; 13. Ekonomik kalkınma: kararlı ve aydın yapıdaki tüm yerel yönetimlerin, doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik kalkınmaya katkı konusunda sorumluluk sahibi olması; 14. Sürdürülebilir kalkınma: Yerel yönetimlerce ekonomik kalkınma ile çevrenin korunması ilkeleri arasında uzlaşmanın sağlanması; 15. Mal ve hizmetler: Erişilebilir, kapsamlı, kaliteli mal ve hizmet sunumunun yerel yönetimi, özel sektör ya da her ikisinin ortaklığıyla sağlanması; 16. Doğal zenginlikler ve kaynaklar: Yerel doğal kaynak ve değerlerin; yerel yönetimlerce, akılcı, dikkatli, verimli ve adil bir biçimde, beldede yaşayanların yararı gözetilerek, korunması ve idaresi; 17. Kişisel bütünlük: Bireyin sosyal, kültürel, ahlaki ve ruhsal gelişimine, kişisel refahına yönelik kentsel koşulların oluşturulması; 18. Belediyeler arası işbirliği: Kişilerin yaşadıkları beldenin, beldeler arası ya da uluslararası ilişlerine doğrudan katılma konusunda özgür olmaları ve özendirilmeleri; 19. Finansal yapı ve mekanizmalar: Bu deklarasyonda tanımlanan hakların sağlanması için, gerekli mali kaynakları bulma konusunda yerel yönetimlerin yetkili kılınması; 51

63 20. Eşitlik: Yerel yönetimlerin; tüm bu hakları bütün bireylere cinsiyet, yaş, köken, inanç, sosyal, ekonomik ve politik ayrım gözetmeden, fiziksel veya zihinsel özürlerine bakılmadan; eşit olarak sunulmasını sağlamakta yükümlü olması. 69 Şartın ve 20. maddelerine bakıldığında kentin fiziksel yönden geliştirilmesinin yanında, kent sakinlerinin de kültürel yönden geliştirilerek sosyalleşmelerinin sağlanmasına dikkat çekilmektedir. Ayrıca bu maddelerde kent sakinlerinin kent yönetimine katılımlarının sağlanmasının, kentin yaşam kalitesi açısından gelişiminde önemli rol oynayacağı vurgulanmaktadır. Yerel yönetimlerin kentsel yaşam kalitesini artırmadaki önemli rollerine de dikkat çekilen maddelerde, belediyelerin siyasal öncelikler yerine hizmet önceliğini benimsemeleri hususunda da önemli tanımlamalar yapılmaktadır. Hiç kuşkusuz kentlerin yaşam kalitelerinin artırılması sadece kentlerin fiziksel yönden geliştirilmesiyle sağlanamaz. Aynı zamanda kent sakinlerinin de kültürel ve sosyal yönden gelişimlerinin sağlanarak, kent yönetimlerindeki katılımlarının artırılması, kentin geleceği adına çok önemlidir. Çünkü kentler içinde yaşayan insanlarla birlikte gelişim gösterdikleri sürece yaşam kalitesi bakımından ilerleme gösterebilirler. Avrupa Kentsel Şartı nın maddelerinin dışında bir de ilkeler kısmı yer almaktadır. Şart ın ilkeler kısmını oluşturan başlıklara bakıldığında, kentsel yaşam kalitesini, kentin fiziksel yönden geliştirilmesi açısından ele alan birçok başlık olduğu dikkat çekmektedir. Bu başlıklar şu şekildedir; Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, Avrupa Kentsel Şartı, (Çevrimiçi) Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, Avrupa Kentsel Şartı, (Çevrimiçi)

64 İlkeler Kısmının Başlıkları; 1. Ulaşım ve dolaşım 2. Kentlerde çevre ve doğa 3. Kentlerin fiziksel formları 4. Kentsel tarihi mimari miras 5. Konut 6. Kent güvenliğinin sağlanması ve suçların önlenmesi 7. Kentlerdeki özürlü ve sosyo-ekonomik bakımdan engelliler 8. Kentsel alanlarda spor ve boş zamanları değerlendirme 9. Yerleşimlerde kültür 10. Yerleşimlerde kültürlerarası kaynaşma 11. Kentlerde sağlık 12. Halk katılımı, kent yönetimi ve kent planlaması 13. Kentlerde ekonomik kalkınma Dünyadaki gelişmiş ülkelerden birçoğunu barındıran Avrupa Konseyi ne üye ülkelerdeki şehirlerin yaşam kalitesinin artırılmasına yönelik olarak düzenlemiş olduğu bu bildirgede yer alan maddelere bakıldığında, kentin yaşam kalitesinin arttırılmasının en önemli basamağının, kentin fiziksel yönden doğru bir şekilde düzenlenmesi olduğu görülmektedir. Yani kentsel yaşam kalitesinin ilk ve en önemli basamağının, kentin fiziksel dokusu olduğu söylenebilir Kentsel Yaşam Kalitesi Bileşenleri Ülkemizde inşaat sektörünün yasal dayanakları ve uygulama süreci gayet açık bir şekilde kanun ve yönetmeliklerle düzenlenmiş olup, mevcut şartlarda işleyişini sürdürmektedir. Ülkemizde kentlerimizin gelişimi genel olarak kamunun belirlediği imar düzenlemelerine göre, teşebbüste bulunan özel sektör öncülüğünde gerçekleşmektedir. Bugün kentlerimizdeki imar ve yapı kurallarını belirleyen iki kabul var. Bunlardan birincisi kentsel toprak üstünde parsellere bölünmüş bir mülkiyet biçimi, ikincisi ise 53

65 bu arsa üzerinde yapılacak binaya ilişkin belirli bir yapı süreci. Bu yapı süreci ülkenin üst ve orta sınıflarının olanaklarına uygun bir süreçtir. Öngörülen süreçte konut yaptırmak isteyen kişi konutun planının yaptıracak, bu planın imar ve yapı kurallarına uygunluğunu bürokratik mekanizmada denetletecek, plan onandıktan sonra yapı izni alınacak, yapı inşa edilip bitirilecek, bitirildikten sonra da yine imar bürokrasisince denetlenerek oturma izni verilecek, bundan sonra içinde yaşanmaya başlanacaktır. Bu sürecin, sözünü çok açıkça etmese de öngördüğü bir varsayım, yerel yönetimin bu konut alanında altyapı ve kentsel hizmetleri getirmiş olmasıdır. 71 Görüldüğü üzere yapılaşma sürecimiz içerisinde belediyelerimiz, kentsel yaşam kalitesi kavramının kentlerde hayata geçirilmesi konusunu pek te olması gereken düzeyde ele almamakta, yapılaşma alanının hayati denebilecek ihtiyaçlarına yani elektrik, su, kanalizasyon ve yol gibi hizmetlerine yoğunlaşmaktadır. Yani yapılaşma alanına çok boyutlu yaklaşmak yerine, daha dar anlamda yaklaşmayı tercih etmektedir. Kentler, gelişim süreçlerini birbirlerinden farklı yaşadıklarından dolayı ve kentsel yaşam kalitesi ölçütlerinin de birçok bileşenin iç içe geçmesiyle ortaya çıkması sebebiyle, bu ölçütlerin her kente birebir uygulanması beklenmemelidir. Kentlerin yaşam kalitesinin artırılması çok yönlü bakış açılarını gerekli kılmaktadır. Kentlerin gelişimini ve mevcut kullanım durumlarını doğru okumak, geleceğe dönük çalışmalara da doğru rehberlik edecektir. Başta çöküntüye uğrayan kent dokularının ve kentin yeni gelişim gösteren merkezlerinin sorunları herhangi siyasi veya maddi çıkarlardan uzak olarak, olduğu gibi etüt edildikten sonra çalışmaların hayata geçirilmesi, en etkin sonuçların alınmasında hiç kuşkusuz büyük önem taşımaktadır. Eğer konutun toplumda tek bir işlevi olsaydı, konut sorununun bu işlev açısından tanımlanması kolay olurdu. Oysa konutun a)bir barınak olma, b)üretilen bir mal 71 İlhan Tekeli, Konut Sorununu Konut Sunum Biçimleriyle Düşünmek, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 2009, s

66 olma, c)bir tüketim malı olma, d)yatırım olarak spekülatif değer artışlarına el koyma, e)güvence sağlama, f)toplumsal ilişkilerin yeniden üretilmesinde bir araç olma, g)kentsel çevrenin oluşturulmasında bir kültürel artifact olma gibi çok değişik işlevleri vardır. Eğer böyle çok işlevlilik söz konusu ise her işlev açısından ayrı bir konut sorunu tanımlanabilir. Böyle birçok yönlü konut tanımlanması yerine, daha çok yapılan, konutun bu değişik işlevlerini görmezlikten gelerek onu daha çok sadece barınak olma işleviyle algılamak ve yeterli sayıda barınak sağladığında konut sorunun çözüldüğünü kabul etmektir. 72 Kentsel yaşam kalitesi birden fazla bileşenin bir araya gelmesiyle ortaya çıkmaktadır. Bu bileşenler kendi içinde birbirinden bağımsız gibi gözükse de, aslında birbirini tamamlayan önemli alt başlıklara sahiptirler ve bir bileşenin eksikliği kentsel yaşam kalitesini olumsuz yönde doğrudan etkilemektedir. Sosyal bir varlık olan insanın aynı zamanda duygusal çıkarımlarla hayatını şekillendirmesi, onu birden fazla bileşenle mutlu olmaya itmektedir. Bu sebeple yaşamsal yönden tatmin olması da, birden fazla bileşenin bir araya gelmesiyle mümkün olabilmektedir. Kenti bireyin onurlu yaşam hakkının pratiğe geçtiği yer olarak görmenin iki yüzü var. Bunlardan birincisi bireye, ikincisi topluma ilişkin. Bireysel düzeyde kent, insanların yaşam projelerini hayata geçirmesine olanak vermelidir. Bunun için kentler, insanların potansiyellerini oluşturmasına ve geliştirmesine olanak veren kurumsal altyapılara sahip olmalıdır. Potansiyelleri yükselmiş bu bireyler daha iddialı yaşam projelerine sahip olacaklardır. Ama bu tek başına yeterli değildir. Kent bu iddialı projelerini yaşama geçirme fırsatlarını da açık tutmalıdır. Yani kentler özgürlüğün ve hoşgörünün mekânı olmalıdır. 73 Kentsel yaşam kalitesini oluşturan bileşenlere bakıldığında birçok alt başlık ortaya çıkmakla birlikte, bunları üç ana bileşen altında toplamak mümkündür. Bu bakımdan kentsel yaşam kalitesi bileşenlerini şu şekilde açıklayabiliriz; 72 A.e., s İlhan Tekeli, Kent Kentli Hakları Kentleşme ve Kentsel Dönüşüm Yazıları, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 2011, s

67 Ekonomik Bileşenler Kentsel yaşam kalitesi bileşenlerinden birisi olan ekonomik bileşen, kentli insanların kent ortamında ihtiyaçlarını karşılayabilmelerini ve hayat standartlarını belirli bir seviyenin üzerinde tutabilmelerini sağlayacakları gelir ve gider dengelerinden oluşmaktadır. Ekonomik yönden tatmin olan kişiler gündelik ihtiyaçlarını rahatlıkla giderebilirken, gelecek adına da birçok kaygısından kurtulmuş olabilecektir. Ekonomik bileşenlerin alt başlıkları; 74 - aylık / haftalık / saatlik ücret - ortalama maaş - gıda harcamaları - kira gideri - hane halkı geliri / harcamaları - hayat pahalılığı - gayrisafi yurt içi hasıla, gayrisafi milli hasıla - yoksulluk - işsizlik - işgücüne katılım - yeni iş imkânları - iş çeşitliliği - iş güvenliği Sosyal Bileşenler Sosyal bir varlık olan insan, ekonomik yönden sıkıntılarını aşmasına rağmen manevi bir açlık duymaya devam edebilmektedir. Ekonomik yönden kişi ne kadar güçlenirse güçlensin, belki de ekonomik yönden güçlenmesiyle doğru orantılanabilecek bir 74 Zeynep Aslı Gürel Üçer, Kentsel Yaşam Kalitesinin Belediye Hizmetleri Kapsamında Belirlenmesine ve Geliştirilmesine Yönelik Bir Yaklaşım: Orta Ölçekli Kent Örnekleri, Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı, Doktora Tezi, Ankara, 2009, s

68 şekilde, sosyal yönden de tatmin olmaya ihtiyaç duymaktadır. Sosyal bileşenlerin alt başlıkları; 75 - ruhsal hastalık - intihar - ömür beklentisi - doğuşta beklenen yaşam süresi - fiziksel aktivite - bebek ölümleri - düşük doğum kilosu - uyuşturucu bağımlılığı - ölüm nedenleri - okul öncesi eğitim - halk eğitimi - okuryazarlık durumu - eğitim seviyesi - trafik güvenliği - toplum güvenliği (polis / itfaiye) - iş güvenliği - afet hazırlığı - temsiliyet - kararlara katılım - seçimlere katılım - kalabalıklık - grup ilişkileri - sosyal ağlar - toplum desteği - sivil toplumun gelişmişliği 75 A.e., s

69 Fiziksel Bileşenler İnsanlar ekonomik ve sosyal yönden istedikleri seviyelerde olsalar da, elde ettikleri bu kazanımları gündelik yaşamlarında kullanabilecekleri fiziksel mekânlara ve altyapıya ihtiyaç duymaktadırlar. Özellikle görsel etkileşimden ve fiziksel konfora bağlı olarak tatmin düzeyi artan insan için belki de en önemli yaşam kalitesi bileşeni, fiziksel bileşendir. Çünkü yaşadığı konuttan eğitim aldığı dersliğe, sağlık hizmeti aldığı hastaneden yemek yediği lokantaya, ulaşımda kullandığı duraklardan gezintiye çıktığı parka kadar bütün fiziksel ve mekânsal ortamlar, bu bileşenin içerisinde yer almaktadır. Dünya yaşam kalitesi indekslerinin en üstünde yer alan kentlerin, fiziksel yönden de en gelişmiş kentler olması bunun en önemli göstergesi niteliğindedir. Fiziksel bileşenlerin alt başlıkları; 76 - konut - eğitim - sağlık - kültür - park ve yeşil alanlar - alışveriş olanakları - trafik - ulaşım - haberleşme - teknik altyapı - sosyal altyapı - rekreasyon - sağlık koruma (temizlik) - gürültü kirliliği - çevre koruma - atık su - katı atık 76 A.e., s

70 - hava kirliliği - enerji - temiz su - gıda - flora - fauna - iklim - manzara kalitesi - doğal afet Görüldüğü üzere kentsel yaşam kalitesi bileşenleri birçok alt başlığı içinde barındırmaktadır. Bu sebeple kentlerin yaşam kalitesinin doğru bir şekilde tespit edilmesi ve bunların geliştirilmesi için yapılacak çalışmaların belirlenmesi, çok yönlü bakış açılarını da gerekli kılmaktadır Kentsel Yaşam Kalitesi Ölçütleri ve 3194 Sayılı İmar Kanunu Her şehir içinde yaşayanların kültürleri ve tarihleriyle birlikte şekillenirler. Şehirde yaşayan medeniyetin sahip olduğu yaşam tarzı, inanç şekli, sosyal tutumları kentin dokusunu da doğrudan etkilemektedir. Dolayısıyla kent dokuları her kültürde önemli ölçüde birbirinden ayrılmaktadırlar. Özellikle içinde bulunduğumuz bu teknoloji çağına paralel olarak gelişen refah seviyesi ve sosyo-kültürel değişimler kent dokularında da önemli değişimlere yol açmaktadır. Bütün bunlara denk şekilde gelişen bilim ve yönetim alanları da kendilerini günümüzün gereklerine göre yenilerken, şehirlerin yaşam kalitelerini belirleyen ölçütlerin de ortaya konulmasını sağlamaktadırlar. Günümüzde sağlıklı bir kent dokusunun sahip olması gereken yaşam kalitesi ölçütleri ülkelere göre değişiklik gösterse de, en temelinde birbirine yakın değerler ortaya koydukları görülmektedir. Kentsel yaşam kalitesi ölçütlerine bakıldığında, sağlıklı bir kent dokusunun sahip olması gereken ölçütlerde yeşil alan, otopark, çocuk parkı, yol-kaldırım oranı, spor alanı ve diğer sosyal donatı alanlarının belirli ölçülerde kent dokusunda yer almalarının beklendiği görülmektedir. 59

71 Yeterli düzeyde yeşil ve sosyal donatı alanlarını bünyesinde barındıran kent dokusu, üzerinde yaşayan kent sakinlerinin yaşam standartlarını arttırmasının yanında insanlara üzerinde yaşamaktan keyif alacakları bir ortam da sunacaktır. Başta İstanbul olmak üzere ülkemizin birçok büyük şehrinin en büyük sorunları olarak karşımıza çıkan trafik sorunları, otopark yetersizlikleri, yeşil alan eksiklikleri ve diğer sosyal donatı alanlarından yoksunluklar, kentlerimizi düşük yaşam standartlı hale getirmektedir. Şüphesiz istenilen düzeyde kentsel yaşam kalitesi sunmayan kent dokuları üzerinde yaşayan insanlar için birer sıkıntı kaynağı olmaktadır. Kent dokularının insan kültürüne ve yaşam tarzına etkileri göz ardı edilmemesi gereken bir konumda olduğundan dolayı, çocuk gelişimi, gençlerin güvenli sosyalleşmesi, ailelerin daha kolay sosyal çevre edinmeleri gibi birçok önemli sosyal ve kültürel konuları üzerine de etkileri dikkate alınmalıdır. Kentsel yaşam kalitesi ölçütlerinin içeriği de bu şekilde oluşmaktadır. Bütün bu değerlendirmelerin ışığında bakıldığında literatürde kentsel yaşam kalitesi ölçütlerini kesin olarak belirleyen bir tablonun bulunmadığı görülmektedir. Ulusal ve uluslar arası düzeyde yapılan tüm kentsel yaşam kalitesi ölçümlemelerinde farklı ölçütler temel alınarak sonuçlara ulaşılmaya çalışılmaktadır. Yaşam kalitesine ilişkin çok sayıda kriter öneren ve her kriter için 1-4 arası alt kriter ekleyen Findlay, Morris ve Rogerson çalışmasında şu kriterlere yer vermiştir; suç oranı, sağlık imkanları, hayat pahalılığı, alışveriş olanakları, kirlilik, eğitim olanakları, iş bulma düzeyi, maaş kademeleri, manzara durumu, işsizlik düzeyi, ev sahipliği düzeyi, iklim, sosyal konutların durumu, işe gidiş süresi, spor ve boş vakitleri değerlendirme olanakları, sosyal konut durumu ve kiralık ev. Türkiye de bu konuda çalışma oldukça azdır ve Batıdakilerden oldukça farklılık göstermektedir. Türksever, büyükşehirlerde yaşam kalitesinin değerlendirilmesi üzerine yaptığı çalışmasında, yaşam kalitesi kriterleri olarak; iklim özellikleri, çevre kirliliği düzeyi, kalabalık, konutun konfor şartları, komşularla ilişkiler, sağlık olanakları, suç oranları, trafik durumu (sıkışıklık, yoğunluk), sinema-tiyatro sayısı, iş 60

72 bulma olanağı, spor olanakları, hayat pahalılığı, eğitim olanakları, parklar, yeşil alanlar, alışveriş olanakları, işe gidiş geliş için sarf edilen süre, toplu taşıma olanaklarını kullanmıştır. 77 Yapılan araştırmalar incelendiğinde genel olarak araştırma yapıcıların belirlemiş olduğu kişisel ölçütlerin ön plana çıktığı görülmektedir, yani objektiflikten uzak ve ülkeden ülkeye değişen bir değerlendirmenin olduğu söylenebilir. Bu sebeple yapılan her çalışmanın birbirinden ayrı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca yapılan çalışmalara bakıldığında genel olarak yaşam kalitesi ölçütleri ile kentsel yaşam kalitesi ölçütlerinin belirgin bir şekilde birbirinden ayrılmadığı da gözlemlenmektedir. Bizim bu çalışmada üzerinde durduğumuz konu olan kentin fiziksel açıdan sağlıklı bir dokuya sahip olmasında geçerli olan ölçütlerde, uluslar arası düzeyde belirlenmiş resmi değerlerin olmadığı görülmektedir. Fakat uluslar arası düzeyde saygınlığı kabul edilen ve resmi çalışmalarda da kaynak olarak gösterilen üç kurumun ölçütleri aşağıda bulunan tablo 2.1 de gösterilmiştir. Tablo 2.1: Uluslar Arası Kuruluşların Kullandığı Ölçütler MERCER EUROPEAN COMMİSSİON OECD politik istikrar toplu taşıma konut yapım giderleri suç oranları sağlık tesisleri barınma koşulları hukuk sistemi spor tesisleri kişi başına düşen oda döviz standartları kültürel tesisler iş güvencesi bankacılık işlemleri eğitim tesisleri gelir oranı kişisel hak ve özgürlükler yolların ve binaların bakımı işsizlik süresi medya özgürlüğü dinlence alanları işsizlik oranı sağlık ve hastane hizmetleri alışveriş mekanları eğitim süresi bulaşıcı hastalıklar çalışma imkanları öğrenci yetenekleri 77 Sülün Evinç Torlak, Pınar Savaş Yavuzçehre, Denizli Kent Yoksullarının Yaşam Kalitesi Üzerine Bir İnceleme, Çağdaş Yerel Yönetimler, 17 Nisan s

73 kanalizasyon sistemleri barınma koşulları öğrenci başarı düzeyleri hava kirliliği güvenlik seçime katılım oranı eğitim koşulları idari kurumlar yaşam memnuniyeti eğitim standartları hava temizliği hobilere zaman ayırabilme uluslar arası eğitim olanakları gürültü seviyesi çalışma saatleri elektrik sistemi kent temizliği hanehalkı gelir durumu su sistemi yeşil alan miktarı sosyalleşebilme toplu taşıma sistemi iklim değişikliği ile mücadele temiz su olanakları trafik yoğunluğu iş imkanları hava kirliliği restoran hane giderleri hastalık durumları sinema tiyatro spor tesisleri hobi mekanları tüketici ürünlerine erişim günlük besinlere erişim yaşam süreleri suç oranları şiddet oranları güvenlik sağlık çevre ev kiralama ikmanları ev aletleri edinebilme mobilya edinebilme teknik servislere erişim iklim koşulları doğal afetler Kaynak: Mercer, Quality Of Living Survey (Çevrimiçi) survey.html, OECD, Better Life İndex (Çevrimiçi) European Commission, Quality Of Life İn Cities (Çevrimiçi)

74 Günümüzde sağlıklı bir kent dokusunda bulunması gereken alanların değerleri ön plana çıkmaya başlamaktadır. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın gelişmiş kentlerinin göze güzel gelmesinin yanında, üzerinde yaşayan vatandaşlarına da daha güzel imkânlar sunmaları tesadüf değil, doğru planlama yapma ve bunları taviz vermeden uygulayabilmelerinden geçmektedir. Kentlerin fiziksel yönden belirli standartlara ulaştırılması kentsel yaşam kalitesini arttırıcı en önemli düzenlemelerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü sağlık ve sosyal ihtiyaçlar yönünden asgari şartları taşımayan kent dokusunun yaşam kalitesinin ilerlemesini engelleyici en önemli etken olduğu ortadadır. Aşağıdaki Tablo 2.2 de yabancı ülkelerde yeşil alanlara ilişkin önerilen standartlar görülmektedir. Tablo 2.2: Yabancı Ülkelerde Yeşil Alanlara İlişkin Önerilen Standartlar YERLEŞME ÜLKE BÜYÜKLÜĞÜ Kişi/m2 A.B.D. Kent 40 Almanya Semt 15 Fransa Kent 25 Hollanda Kent 30 İngiltere Kent 40 İran Kent 20 İsviçre Kent 40 İtalya Kent 15 Kaynak: Melih Ersoy, Kentsel Planlamada Arazi Kullanım Standartları, Ankara, TMMOB Şehir Plancıları Odası, 2009, s

75 Tablo 2.3 de yabancı ülkelerde sosyal kültürel alanlara ilişkin önerilen standartlar görülmektedir. Tablo 2.3: Yabancı Ülkelerde Sosyal Kültürel Alanlara İlişkin Önerilen Standartlar YERLEŞME ÜLKE BÜYÜKLÜĞÜ Kişi/m2 Almanya Semt 1,90 Fransa Kent 1,27 İtalya Semt 0,9 Kaynak: Melih Ersoy, Kentsel Planlamada Arazi Kullanım Standartları, Ankara, TMMOB Şehir Plancıları Odası, 2009, s Tablo 2.4 de yabancı ülkelerde sağlık kurumu alanlarına ilişkin önerilen standartlar görülmektedir. Tablo 2.4: Yabancı Ülkelerde Sağlık Kurumu Alanlarına İlişkin Önerilen Standartlar YERLEŞME ÜLKE BÜYÜKLÜĞÜ Kişi/m2 Almanya ,20 Fransa Kent 2,11 İngiltere Kent 2,6 Kaynak: Melih Ersoy, Kentsel Planlamada Arazi Kullanım Standartları, Ankara, TMMOB Şehir Plancıları Odası, 2009, s. 81. Kentsel yaşam kalitesi kavramı ülkemizde oldukça yeni olan bir kavram olmakla birlikte, henüz kanun ve yönetmeliklerimizde de kendisine yer bulamamış bulunmaktadır. Bu çalışmanın önceki bölümlerinde görüldüğü üzere kentsel yaşam kalitesi kavramı isim olarak beş yıllık kalkınma planlarımızda yer almış olsa da henüz kanunsal düzenlemelerle uygulanabilir bir alana çekilememiştir. 64

76 Sayılı İmar Kanunu Kentsel yaşam kalitesi kavramının içine giren, kentin fiziksel dokusuyla ilgili kanunlarımıza bakıldığında, bu konuyla en yakın ilişkide olarak karşımıza imar kanunlarımız ve yönetmeliklerimiz çıkmaktadır tarihli 3194 Sayılı İmar Kanunu günümüzde halen geçerliliğini korumaktadır. Kanunun ilk uygulamaya konulduğu tarihten günümüze kadar geçen otuz yıllık süreçte maddelerinde ve yönetmeliklerinde değişiklikler yapılmıştır. Fakat kanun maddeleri incelendiğinde kentsel yaşam kalitesi kavramıyla ilgili olarak, kentin fiziksel dokusunu geliştirmeye yönelik yeterli seviyede düzenleme görülmektedir. Yani kanunda kentsel yaşam kalitesi ölçütleri ve bunların nasıl uygulanacağı yazmamaktadır. Kanunun Otoparklar başlıklı 37. maddesinde imar planlarının tanziminde planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile müstakbel ihtiyaçlar göz önünde tutularak lüzumlu otopark yerleri ayrılır. Otopark ihtiyacı bulunan bina ve tesislere lüzumlu otopark yeri tefrik edilmedikçe yapı izni, otopark tesis edilmedikçe de kullanma izni verilmez. denilmesine karşın, otopark alanlarının bile kentlerimizde henüz istenilen seviyelere çekilemediği ortadadır Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği Kanunun yönetmeliklerine bakıldığında da doğrudan kentsel yaşam kalitesiyle ilgili bir düzenlemeye rastlanılmamaktadır. Bu konuya en yakın ele alınabilecek yönetmelik Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Fakat bu yönetmelik, yeni imara açılan alanların planlanmasında temel kabul edilecek değerleri içerecek şekilde hazırlandığından dolayı, tezin üçüncü bölümünde ele alınacak olan 6306 Sayılı Kanun ile yeterli düzeyde bağlantılandırılamamıştır. Yönetmeliğin açıklamalar kısmının 10. maddesinde 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca yapılacak planlarda, plan kararı ile tayin edilen standartlar ve gösterimler, planda veya ilgili yönetmeliğinde tayin edilmemiş ise gerekli görülmesi halinde bu standartlar uygulanır. denilmiş ise de tezin dördüncü bölümünde ele alınacak olan 6306 sayılı kanun uyarınca gerçekleştirilen dönüşüm çalışmalarının, kentsel dönüşüm boyutunun dışında, binasal dönüşüm şeklinde uygulanmasından dolayı, istenilen fayda sağlanamamaktadır. 65

77 Ülkemizde yürürlükte olan Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği ile dünyanın gelişmiş ülkelerinde önerilen rakamları karşılaştırdığımızda, ülkemizde kullanılan düzenlemenin henüz yeterli düzeyde olmadığını söyleyebiliriz. Ayrıca bu rakamların mevcut kent dokumuzu yansıtmadığı, yeni yapılaşmalar için ortaya konulmuş düzenlemeler olduğu dikkate alınırsa, kentsel dönüşüm ile bu konunun ilişkisi ortaya daha net çıkmış olacaktır. Fakat günümüzde yürütülen yerinde kentsel dönüşüm çalışmalarıyla da maalesef bu rakamlara uyma konusunda bir ilerleme kaydedememekteyiz. Tezin dördüncü ve son bölümünde bu konuya değinilecektir. Tablo 2.5 te ülkemizde yürütülen şehir planlamalarında kullanılan ölçütler görülmektedir. Gayet detaylı ve açık bir şekilde belirtilen rakamlara bakıldığında bu planlara uyulması halinde ortaya gayet modern bir mimari düzenlemenin çıkacağını varsayabiliriz. 66

78 Tablo 2.5: Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği Kaynak: Resmi Gazete, Sayı 29030, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği, (Çevrimiçi) Yukarıda gösterilen Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği nin, kentlerimizin mevcut kentsel yaşam kalitesine etki ettiğini söylemek güçtür. Kendi içerisinde tutarlı ve oldukça makul kabul edilebilecek rakamlar ortaya koysa da, bu plan ile sadece yeni 67

79 imara açılacak alanların veya büyük ölçekte alanların kentsel dönüşüme tabi tutulması neticesinde yararlı olacağı ortaya çıkmaktadır, yani binasal bazda yerinde yapılacak olan kentsel dönüşüm uygulamalarında etkisiz kalmaktadır İstanbul Tarihi Yarımada Yönetim Planı Ekim 2011 tarihli İstanbul Tarihi Yarımada Yönetim Planı na bakıldığında da, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği nin, seçilen alanın kentsel yaşam kalitesinin artırılmasına istenilen ölçüde katkı yapmadığı görülmektedir. İstanbul Tarihi Yarımada Yönetim Planı nın 131. sayfasındaki Koruma, Planlama ve Yaşam Kalitesi başlığı altındaki yaşam kalitesi bölümünde, Alan da yaşayanların yaşamsal gereksinmelerinin yeterince karşılanamaması, koruma/kullanma dengesinin kurulamaması, Alan da çevre sorunlarının varlığıdır. şeklinde sorun tespiti yapılmıştır. Planda sorunun çözümüne ilişkin şu çözüm belirtilmiştir; Tarihi Yarımada da plan yapma ve proje geliştirme yetkisine sahip birden çok kurum olması nedeniyle plan bütünlüğünün sağlanamaması ve birbirinden bağımsız uygulamalar yapılması ve arazi kullanım planlaması, ulaşım planlaması ve ulaşım projelerinin birbirleriyle uyumsuz olması olarak belirlenen sorunları çözmeye yönelik hedef Tarihi Yarımada Yönetim Planı ile ilgili diğer planlama ve projelendirme çalışmaları arasında eşgüdümün sağlanması ve plan bütünlüğünün oluşturulmasıdır. Planda kentsel yaşam kalitesi ölçütleriyle ilgili olarak rakam veya ölçüt belirtilmemiştir. Çözüm önerisi olarak sadece kavramsal bakış açısı ortaya konulmuştur. Görüldüğü üzere sadece imar planlarımızda ortaya konulan rakamlar ile kentlerimizin kentsel yaşam kalitesi standartlarının arttırılması mümkün olamamaktadır. Ayrıca İmar Kanunu, Yönetim Planı ve diğer kentsel dönüşüm düzenlemeleri arasında da kentsel yaşam kalitesi açısından bir uyumun olmaması da bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Burada çözüm olarak hem kentsel yaşam kalitesi kavramıyla ilgili kanunların çıkması ve bu çıkan kanunların da konuyla ilgili diğer tüm kanun ve yönetmeliklere uygulanabilir hale getirilmesinin gerekli olduğunu söyleyebiliriz. 68

80 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 6306 SAYILI KANUN Sayılı Kanunun İncelenmesi Kentsel dönüşüm uygulamalarıyla ilgili çıkartılan kanun ve yönetmelikler kimi zaman belirli bir bölge için olabileceği gibi, tüm ülkeyi kapsayacak şekilde de düzenlenmektedir. Son yıllarda ülke gündemimizi önemli oranda meşgul eden kentsel dönüşüm çalışmalarına yeni ve önemli bir boyut kazandırmış olan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun, 2012 yılında yürürlüğe girdi. 78 Kanunun amacı; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir. 79 şeklinde tanımlanmıştır. (madde 1) Kanunda 2. riskli alanın tanımı zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan şeklinde yapılırken; aynı maddenin (d) bendinde riskli yapının tanımı Riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen olarak tanımlanmıştır. (madde 2) Kanunda riskli yapıların tespiti Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde masrafları kendilerine ait olmak üzere, öncelikle yapı malikleri veya kanuni temsilcileri tarafından, Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılır ve sonuç Bakanlığa veya İdareye bildirilir. Bakanlık, riskli yapıların tespitini süre vererek maliklerden veya kanuni temsilcilerinden isteyebilir. 78 Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun, Kanun No: 6306, Kabul Tarihi: , Resmi Gazete, Sayı: 28309, Tarih: Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun, Kanun No: 6306, Kabul Tarihi: , Resmi Gazete, Sayı: 28309, Tarih:

81 Verilen süre içinde yaptırılmadığı takdirde, tespitler Bakanlıkça veya İdarece yapılır veya yaptırılır. hükmü yer almaktadır. (madde 3) Tespite itiraz ve devamındaki süreç ise şu şekilde tanımlanmıştır; Bakanlıkça veya İdarece yaptırılan riskli yapı tespitlerine karşı maliklerce veya kanuni temsilcilerince on beş gün içinde itiraz edilebilir. Bu itirazlar, Bakanlığın talebi üzerine üniversitelerce, ilgili meslek disiplini öğretim üyeleri arasından görevlendirilecek dört ve Bakanlıkça, Bakanlıkta görevli üç kişinin iştiraki ile teşkil edilen teknik heyetler tarafından incelenip karara bağlanır. Bakanlık veya İdare tarafından yapılan tespit işleminin masrafı ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Tapu müdürlüğü, binanın paydaşlarının müteselsil sorumlu olmalarını sağlamak üzere tapu kaydındaki arsa payları üzerine, masraf tutarında müşterek ipotek belirtmesinde bulunarak Bakanlığa veya İdareye ve binanın ayni ve şahsi hak sahiplerine bilgi verir. (madde 3) Yine kanuna göre riskli yapılar hakkında, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere, tespit tarihinden itibaren en geç on iş günü içinde Bakanlık veya İdare tarafından ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Tapu kütüğüne işlenen belirtmeler hakkında, ilgili tapu müdürlüğünce ayni ve şahsi hak sahiplerine bilgi verilir hükmüne yer verilerek riskli yapının tapuda belirtilmesi konusu açıklanmıştır. (madde 3) Tahliye konusu ise riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir hükmü çerçevesinde açıklanmıştır. (madde 5) Riskli yapının yıkılması işlemi şu şekilde belirtilmiştir; Uygulamaya başlanmadan önce, riskli yapıların yıktırılması için, bu yapıların maliklerine altmış günden az 70

82 olmamak üzere süre verilir. Bu süre içinde yapı, malik tarafından yıktırılmadığı takdirde, yapının idari makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve tekrar süre verilerek tebligatta bulunulur. Verilen bu süre içinde de maliklerince yıktırma yoluna gidilmediği takdirde, bu yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ve yıktırma işlemleri, yıktırma masrafı ile gereken diğer yardım ve krediler öncelikle dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere, mahallî idarelerin de iştiraki ile mülki amirler tarafından yapılır veya yaptırılır. süresinde yıktırılmadığı tespit edilen riskli yapıların yıktırılması, Bakanlıkça yazılı olarak İdareye bildirilir. Buna rağmen yıktırılmadığı tespit edilen yapılar, Bakanlıkça yıkılır veya yıktırılır. Uygulamanın gerektirmesi hâlinde Bakanlık, yukarıdaki fıkralarda belirtilen tespit, tahliye ve yıktırma iş ve işlemlerini bizzat da yapabilir. veya İdare tarafından yapılan yıktırmanın masrafları, ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Tapu müdürlüğü, yıkılan binanın paydaşlarının müteselsil sorumlu olmalarını sağlamak üzere tapu kaydındaki arsa payları üzerine masraf tutarında müşterek ipotek belirtmesinde bulunarak Bakanlığa veya İdareye ve binanın ayni ve şahsi hak sahiplerine bilgi verir. (madde 3,4,5) Riskli yapının yıkılarak boş arsa haline getirilmesinden sonra, alanın üzerine yeni yapının yapılması için malikler arasındaki anlaşma usulü parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu karara katılmayanların bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları, Bakanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. Bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlıkça uygun görülenler TOKİ ye veya İdareye devredilir. Bu durumda, paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılır. 71

83 Üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın maliklerine yapılan tebligatı takip eden otuz gün içinde en az üçte iki çoğunluk ile anlaşma sağlanamaması hâlinde, gerçek kişilerin veya özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetindeki taşınmazlar için Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından acele kamulaştırma yoluna da gidilebilir hükmü çerçevesinde açıklanmıştır. (madde 6) Anlaşma ile tahliye edilen, yıktırılan veya kamulaştırılan yapıların maliklerine ve malik olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak en az bir yıldır ikamet ettiği veya bunlarda işyeri bulunduğu tespit edilenlere konut, işyeri, arsa veya dönüşüm projeleri özel hesabından kredi veya mülkiyet ya da sınırlı ayni hak sağlayan ve usul ve esasları Bakanlıkça belirlenen konut sertifikası verilebilir. Bunlardan konutunu ve işyerini kendi imkânları ile yapmak veya edinmek isteyenlere de kredi verilebilir. 20/7/1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununa göre yoksul veya dar gelirli olarak kabul edilenlere verilecek olan konut veya işyerleri; Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından, 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunda belirtilen usul ve esaslar uyarınca borçlandırma suretiyle de verilebilir hükmüne yer verilmiştir. (madde 6) Kanuna göre, riskli yapıların saptanması, Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılacaktır. Bakanlığın, kurulacak Yapı Denetim Şirketleri, Yeminli Teknik Bürolar, Gayrimenkul Değerlemesi yapan şirketler gibi uzmanlık sahibi firmalar aracılığıyla bu işleri yaptıracağı anlaşılmaktadır. Bir yapının riskli yapı olup olmadığıyla ilgili tespit masrafları yapı malikleri tarafından karşılanacaktır. Malikler yapılarının riskli yapı olduğunu kendileri tespit ettirebileceği gibi, Bakanlık da, riskli yapıların tespitini maliklerden isteyebilecektir. Bakanlık, belirlediği alanlardaki riskli yapıların tespitini belediyelerden de talep edebilecektir. Yapılan bu tespitlerin sonuçlarına karşı malikler, onbeş gün içinde itiraz edebilecektir. Yapılan itirazları, Bakanlığın oluşturacağı teknik heyetler inceleyip karara bağlayacaktır Çakallı, A.g.e., s

84 Yukarıda kanun maddelerinde görüldüğü üzere 6306 Sayılı Kanun riskli yapıların tespitini ve ardında da tespit edilmiş riskli yapılara uygulanacak süreci gayet açık bir şekilde ortaya koymaktadır Sayılı Kanun, ülkemizde gerçekleştirilen kentsel dönüşüm uygulamaları için son derece etkin bir kanunsal düzenleme olarak işlem görmektedir. Bu kanunla birlikte afetlere karşı dayanıksız yapılar tespit edilerek hızla yenilenmesi amaçlanmakta ve bunun için gerekli olan süreç ve destekler de hukuksal zeminde belirtilmektedir. Kanunun uygulamaya geçilmesinin ardından tüm ülke çapında başta deprem olmak üzere, risk altında bulunan yapıların dönüştürülmesi hedeflenmektedir. Kanun en temelinde başta İstanbul olmak üzere ülkenin her köşesinde depreme dayanıklı konut stoğunu arttırmayı hedeflemektedir. Bu bakımdan 6306 Sayılı Kanun depreme dayanıklı yapıların meydana gelmesi için ülkemizde çıkmış olan en kapsamlı ve uygulanabilir kanun olarak karşımıza çıkmaktadır. Tezin dördüncü bölümünde de rakamlarla ifade edileceği üzere şimdiye kadar depreme dayanıklı yapı stoğunu arttırmaya yönelik bu çapta büyük bir çalışmayı ortaya koyan bu kanun çıktığından beri, ülkenin hemen hemen her bölgesinde önemli bir şekilde uygulanmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının internet sitesinde yer alan bilgilere göre 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanununun getirdiği bir takım yenilikler vardır. Bunlar şu şekilde belirtilmiştir; 81 Kanunun temelinde can güvenliği olması nedeniyle riskli olduğu bilimsel verilere göre belirlenecek yapılar her ne olursa olsun mutlaka yıkılacaktır. Kanun un özü anlaşma usulüdür ve anlaşma yolu ile riskli yapısını yıktıranlara kredi, konut ve işyeri tahsisi, konut sertifikası gibi destekler verilecektir. 81 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler, (Çevrimiçi)

85 Uygulamanın temelde vatandaşlarca yürütülmesi amaçlanmış, devletin yardım ve destekler dışında mümkün olduğunca az müdahalesi temel alınmıştır. Üzerindeki yapı yıkılan parsellerde maliklerin 2/3 ünün anlaşması halinde uygulama bu anlaşmaya göre yapılacak olup bu durumda Bakanlık müdahil olmayacaktır. Uygulamanın etkin yürütülebilmesi için kanunun uygulanmasında özellikle yerel yönetimler etkin olarak yetkilendirilmiştir. Zorunlu hallerde kamu arazilerinin kanunun amacına uygun olarak kullanılmak üzere tahsisi gerçekleştirilebilecektir. Bu kanun can ve mal güvenliği temelinde insan odaklı özel bir kanun olup Kanun un uygulanmasında zorunlu hallerde kanunun gereklerine uygun iş ve işlemlerde bu kanunun uygulamasının ilgili diğer kanunlarla çeliştiği hallerde bu kanunun uygulanacağı. Bu kanun bu alanda çıkmış en güçlü ve kapsamlı bir kanundur. Kanunun öne çıkan bir diğer özelliği de uygulayıcı tarafın mülk sahipleri olması dolayısıyla, mülki idarenin sürecin uygulanma kısmının dışında kalması neticesinde sürecin hızlı işlemesidir. Başta müteahhitlik firmaları olmak üzere özel sektör eliyle yürütülen çalışmalar neticesinde riskli yapıların tespit edilmesi ve yenilenmesi süreci kanun yürürlüğe girdiği günden beri hız kesmeden devam etmektedir Sayılı Kanunun Uygulama Aşamaları Kanunda belirtildiği üzere, günümüzde riskli yapıların tespiti için maliklerden birinin bakanlıkça yetkilendirilmiş olan bir kuruma başvurarak, riskli yapı tespit tutanağını tutturması ile süreci başlatması hem kolay hem de hızlı bir hale gelmiştir sayılı Kanun, kentsel dönüşüm konusunda çıkartılmış en kapsamlı kanun olup, uygulama süreci de bütün vatandaşlar tarafından rahatlıkla anlaşılabilecek şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı internet sitesinde tablo halinde gösterilerek ayrıntılı açıklamaları da şu şekilde gösterilmiştir; 74

86 Tablo 3.1: 6306 Sayılı Kanunun Uygulanma Süreci Vatandaşın Risk Tespiti Yaptırması Riskli Olduğu Tespit Edilen Yapıların Bildirilmesi Maliklere Tebligat Gönderimi Riskli Yapı Tespitine İtiraz Edilmesi Riskli Yapıların Yıktırılması Yıkım Süreci ve Kontrol Bakanlıkça Yıkım Kararı Yıkım Sonrası Uygulama Nitelikli Çoğunluğun Sağlanması Satış ve Tahsis İşlemleri Kaynak: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Riskli Yapı Süreci, (Çevrimiçi) Vatandaşın Risk Tespiti Yaptırması Riskli yapının tespit edilmesi için hiçbir ön koşul aranmamaktadır. Türkiye nin her hangi bir kentinde, herhangi mahalle ve sokağında bulunan yapıya kat maliki, yapıda hak sahibi olan diğer maliklerin olurunu aramak zorunda olmadan risk tespiti yaptırabilmektedir. 75

87 Vatandaşlar yapılarını Bakanlığa, belediyelere, il özel idarelerine, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerine, büyükşehir ilçe belediyelerine veya Bakanlıkça lisanslandırılacak, kurum ve kuruluşlara tespit ettirebilirler. Bu aşamada herhangi bir çoğunluk aranmaz. Maliklerden birinin veya kanuni temsilcisinin müracaatı ile bu tespit yapılabilir. Müracaat için tapu belgesinin ve kimlik belgesinin fotokopisi gereklidir. Riskli yapılar 6/3/2007 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tespit edilir. 82 Risk analizinin yapımı sırasında, yetkili firma tarafından gelen kişilerce yapının zemin etüdü yapılmakta, röntgen cihazlarıyla veya sıyırma tekniğiyle demirlerin durumuna bakılmakta, karot makinesiyle kolonlardan beton ve demir numunesi alınmakta ve son olarak yapının, belediye tarafından onaylanmış olan projesiyle uyumluluğu gözden geçirilmektedir Riskli Olduğu Tespit Edilen Yapıların Bildirilmesi Riskli yapı tespit raporunun hazırlanma süresi, ilgili kuruma göre değişmekle birlikte ortalama iki hafta gibi bir süreci kapsamaktadır. Elde edilen raporun sonuçları eğer yapının riskli olduğu gösterir nitelikteyse, 6306 sayılı kanun neticesinde süreç resmi olarak başlamış olur. Yapılan tespitler neticesinde riskli olduğu tespit edilen yapılar, tespiti yapanlar tarafından Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne bildirilir. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri raporları inceler, raporlarda eksik veyahut yanlış hususların bulunması halinde raporlar ilgilisine iade edilir, diğer raporlar ise ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Riskli Yapı Süreci, (Çevrimiçi) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Riskli Yapı Süreci, (Çevrimiçi)

88 Maliklere Tebligat Gönderimi Riskli yapının tespit sürecinde bütün maliklerin risk tespiti konusunda girişimde bulunmasına gerek yoktur. Maliklerden sadece birisinin başvurması bütün yapının analize tabi tutulmasına yetmektedir. Bu sebeple yapıda oturmayan maliklerin gelişmelerden haberdar olması için, yapının riskli olduğu belirlendikten sonra maliklere yapının durumu ve sonrasında devam edecek süreçle ilgili bilgilendirici tebligat gönderilmektedir. İlgili tapu müdürlüğünce, tapu kütüğüne işlenen belirtmeler, riskli yapı tespitine karşı tebligat tarihinden itibaren on beş gün içinde riskli yapının bulunduğu yerdeki Müdürlüğe dilekçe ile itiraz edilebileceği, aksi takdirde tebligat tarihinden itibaren İdarece altmış günden az olmamak üzere belirlenen süre içinde yapının yıktırılması gerektiği de belirtilmek suretiyle, aynî ve şahsî hak sahiplerine tebliğ edilir ve yapılan bu tebligat Müdürlüğe bildirilir Riskli Yapı Tespitine İtiraz Edilmesi Bakanlıkça veya İdarece yapılan riskli yapı tespitlerine karşı, ilgili yapıda ayni ve şahsi hak sahibi olan malikler veya kanunî temsilcileri, on beş gün içerisinde riskli yapının bulunduğu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ne verilecek bir dilekçe ile itiraz edebilirler. İtirazları inceleyecek olan teknik heyet, üniversitelerden bildirilen dört üye ile en az ikisi inşaat mühendisi olmak üzere, Bakanlık teşkilâtında görev yapan üç üyenin iştiraki ile teşkil edilir. Riskli yapı tespitinin, itiraz üzerine değişmesi halinde, durum aynı şekilde ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Riskli Yapı Süreci, (Çevrimiçi) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Riskli Yapı Süreci, (Çevrimiçi)

89 Riskli Yapıların Yıktırılması Riskli yapılar tespit edildikten sonra yıktırılma işleminin gerçekleştirilmesi ilk olarak yapıda hak sahibi olan maliklerden beklenmektedir. Maliklerin kendi aralarında anlaşarak ve tahliye-yıkım sürecini kendi isteklerine göre gerçekleştirmeleri için maliklere altmış günlük bir süre verilmektedir. Riskli yapı olarak tapu kütüğüne kaydedilen taşınmazların maliklerine, altmış günden az olmamak üzere süre verilerek riskli yapıların yıktırılması istenilir Yıkım Süreci ve Kontrol Yapılarının riskli olduğu tespit edilen malikler eğer kendi aralarında anlaşarak altmış gün içinde yapılarını yıkmazlar ise, yapının yıktırılması için artık sorumluluk kamu kurumlarına geçmektedir. Burada amaç, riskli olduğu tespit edilen yapıda, insanların risk altında yaşamalarının önüne geçerek hızla yapıyı dönüştürmektir. Riskli yapıların altmış günlük süre içinde maliklerince yıktırılıp yıktırılmadığı, Müdürlükçe mahallinde kontrol edilir ve riskli yapı, malik tarafından yıktırılmamış ise, yapının idarî makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve otuz günden az olmak üzere ek süre verilerek tebligatta bulunulur. Bu süre sonunda da riskli yapıların maliklerince yıktırılmaması halinde, riskli yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ve yıktırma işlemleri; yıktırma masrafı öncelikle dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere, mahallî idarelerin de iştiraki ile mülki amirler tarafından yapılır veya yaptırılır Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Riskli Yapı Süreci, (Çevrimiçi) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Riskli Yapı Süreci, (Çevrimiçi)

90 Bakanlıkça Yıkım Kararı Genel olarak riskli olduğu tespit edilen yapılarda kendisi oturmayan malikler, sahip oldukları bağımsız bölümleri kiraya verdiklerinden dolayı, yapının yıkılması konusunda kira gelirlerinde sıkıntı yaşayacaklarını düşünerek, yıkım sürecinde gerekli sürati göstermemektedirler. Bunun önüne geçmek için de Bakanlık zaman kısıtlamalı bu uygulamayı gerçekleştirmektedir. Ayrıca sürecin işleyişi konusunda tam olarak bilgi sahibi olmayan malikler, kendilerinin mağdur olacaklarını düşündükleri için de süreci uzatabilmektedirler. Riskli yapının yine de yıktırılmadığı tespit durumlarda Bakanlıkça yazılı olarak İdareye bildirilir. Buna rağmen yıktırılmadığı tespit edilen yapılar, Bakanlıkça yıkılır veya yıktırılır. Bakanlık veya İdare tarafından yapılan yıktırmanın masrafları, ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Tapu müdürlüğü, yıkılan binanın paydaşlarının müteselsil sorumlu olmalarını sağlamak üzere tapu kaydındaki arsa payları üzerine masraf tutarında müşterek ipotek belirtmesinde bulunarak Bakanlığa veya İdareye ve binanın aynî ve şahsî hak sahiplerine bilgi verir Yıkım Sonrası Uygulama Yapının yıkılmasından sonra sürecin uzamaması için uygulanan bir diğer önemli uygulama da alınan kararlarda oy birliği yerine belirli çoğunluklarla sürecin ilerlemesini sağlamaktır. Yöneticinin veya denetçinin veya kat maliklerinin üçte birinin istemi üzerine, noter vasıtası ile yapılacak tebligat ile kat malikleri kurulu toplantıya çağrılır. Bu toplantıda yürütülecek uygulamalar konusunda bütün maliklerce oybirliği ile anlaşma sağlanamaması halinde, öncelikle riskli yapının değeri, Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirilir ve bu değer gözetilerek oybirliği ile anlaşmaya çalışılır, anlaşma sağlanamaması durumunda, yapılacak uygulamaya sahip oldukları hisseleri oranında 88 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Riskli Yapı Süreci, (Çevrimiçi)

91 paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu karar tutanağa bağlanır ve toplantıda bulunan bütün kat maliklerince imzalanır. Yıkım sonrası sürecini hızlandırıcı uygulamada da yeni yapının nasıl ve ne şartlarda yapılacağı konusunun üçte iki çoğunlukla belirlenmesi önemli bir kolaylık sağlamaktadır. Yapının değişimi sırasında kat malikleri doğal olarak kendi çıkarlarını ve beklentilerini ön plana çıkarttığı için, ortak karar alma süreçleri çok sıkıntılı hallere gelebilmektedir. En az üçte iki çoğunluk ile alınan karar, karara katılmayanlara ve kat malikleri kurulu toplantısına iştirak etmeyenlere noter vasıtasıyla tebliğ edilir ve bu tebliğde, onbeş gün içinde bu kararın kabul edilmemesi halinde bağımsız bölümlerine ilişkin arsa paylarının, Bakanlıkça tespit edilecek rayiç değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu payların, rayiç bedeli Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edileceği bildirilir Nitelikli Çoğunluğun Sağlanması Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapının yenilenmesi sırasında üçte iki çoğunluk uygulamasına başından sonuna kadar müdahil olmakta, varılan oy birliğine göre farklı seçenekleri uygulamaya koymaktadır. En az üçte iki çoğunluk ile alınacak kararlar ve anlaşma şartları Müdürlüğe bildirilir. Anlaşmaya katılmayan maliklerin bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları; Bakanlıkça tespit ettirilen arsa payı değeri üzerinden anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. Bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir 89 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Riskli Yapı Süreci, (Çevrimiçi)

92 ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır Satış ve Tahsis İşlemleri Oy birliği ile kat malikleri kendi aralarında anlaştıktan sonra sıra yapılarının yenilenmesi sürecine gelir. Eğer yeni yapının yapımı sürecinde oyçokluğu gerçekleşirse, çoğunluğa uymayan maliklerin sahip olduğu taşınmazlarının değerlemesinin ardından satışı gerçekleştirilir. Satış ve tahsis işlemleri sonlanınca uygulamaya geçilir Sayılı Kanun ile Sağlanan Finansal Destekler 6306 Sayılı Kanun ile kentsel dönüşüm çalışmalarını özendirici en önemli konu, kentsel dönüşüm ile yapısını yenileyen maliklere sağlanan finansal desteklerdir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı beş ayrı konuda maliklere maddi kolaylıklar ve yardımlar sağlamaktadır. Bakanlık, sağladığı tüm finansal desteklerin detaylarını Bakanlığın internet sitesinde yayımlanmaktadır. 92 Bakanlığın internet sitesinden belirttiği usul ve esaslara göre, kentsel dönüşüm kapsamında sağladığı finansal destekler şu şekildedir; faiz desteği, kira yardımı, yıkım kredisi, yapım kredisi, tespit kredisi Faiz Desteği Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla anlaşma sağlamış bankalardan kentsel dönüşümle ilgili olarak kredi kullanan maliklere faiz indirimi uygulanmasıdır. Banka, kanun kapsamında kredi faiz indiriminden yararlanmak için başvuran malikleri Bakanlığa bildirir. Bakanlık yaptığı inceleme sonucunda faiz desteğinden yararlanabilecek hak sahiplerini bankaya bildirerek işlemin başlatılmasını sağlar. Riskli olduğu tespit 90 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Riskli Yapı Süreci, (Çevrimiçi) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Riskli Yapı Süreci, (Çevrimiçi) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Finansal Destekler, (Çevrimiçi)

93 edilen binadaki her bağımsız bölüm için alınabilecek kredinin üst limiti TL. olmakla beraber, bina için alınabilecek en yüksek kredi miktarı da TL dir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı internet sitesinde faiz desteği aşağıdaki tablo ile gösterilmiştir. Kredi Türü Faiz Desteği Oranı Tablo 3.2: Faiz Destek Oranları Azami Ödemesiz Dönem (Yıl) Güçlendirme Kredisi % Konut Yapım Kredisi % İşyeri Yapım Kredisi %3 2 7 Azami Vade (Yıl) Kaynak: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Faiz Desteği, (Çevrimiçi) Kira Yardımı 6306 Sayılı Kanun kapsamında maliklere sunulan en önemli maddi desteğin başında kira yardımları gelmektedir. Riskli olduğu tespit edilerek yıkılan yapının yerine, yenisinin yapımı tamamlanıncaya kadar maliklere 18 ayı geçmeyecek şekilde, aylık 680 Türk Lirası kira yardımı yapılır. Yapılacak kira yardımının ilk 5 aylık kısmı taşınma masrafları dikkate alınarak peşin olarak ödenebilmektedir Yıkım Kredisi Riskli alanda yer alan ve ya riskli olduğu ilan edilen yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yıkım kredisi verilebilmektedir. İlgili yapıda hak sahibi olan malikin krediyi aldıktan sonra 6 ay içerisinde yapısını yıkması ve Bakanlığa bildirmesi zorunludur. Kredinin geri ödemesi 24 ay olup metre kare için Türk Lirasıdır. 82

94 Yapım Kredisi Hak sahibi, kredi kullanmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla kentsel dönüşüm kredisi kapsamında anlaşma sağlamış bankaya başvurduğu halde kredi kullanım talebi reddedildiğinde, bulunduğu yerdeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne başvurarak, Bakanlığın bu konu için oluşturmuş olduğu özel hesaptan kredi kullanmak için başvurabilmektedir Tespit Kredisi Yapısının riskli yapı olup olmadığını tespit etmek isteyen malikler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kentsel dönüşüm çalışmaları için oluşturmuş olduğu özel hesaptan kredi kullanmak için başvurabilmektedirler. Kredinin geri ödemesi 24 ay olup, 100 metre kare daire için 600 Türk Lirasıdır Sayılı Kanun Kapsamında Riskli Yapıların Tespiti İçin Yetkilendirilmiş Kurumlar 6306 Sayılı Kanun uyarınca, yapıların riskli olup olmadığının incelenmesi hususu Türkiye nin her yerini kapsayarak bölge, şehir, mahalle, sokak fark etmeyecek şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu sürecin hızlı gerçekleştirilebilmesi için her ilde ayrı ayrı kurum ve kuruluşları yetkilendirmiş ve vatandaşın kendisine en uygun gördüğü kurum ile yapısının risk analizini yaptırarak süreci başlatmasını öngörmüştür. Bu kapsamda Bakanlık, İstanbul da da yetki vermiş olduğu kurum ve kuruluşları kendi internet sitesinde gayet açık bir şekilde yayınlamıştır. Bakanlık internet sitesi verilerine göre, İstanbul da 6306 Sayılı Kanun kapsamında riskli yapıların tespiti için yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşlar aşağıdaki şekildedir; 1- Belediyeler: İstanbul Büyükşehir Belediyesi dâhil İstanbul da bulunan 39 ilçe belediye başkanlıkları 2- Kamu Kurumları: Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü 83

95 3-Üniversiteler: İstanbul Kültür Üniversitesi, Fatih Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi, Gelişim Üniversitesi, Okan Üniversitesi, İstanbul Esenyurt Üniversitesi 4- Özel Kuruluşlar ve Firmalar: İstanbul sınırları içerisinde hizmet veren ve isimleri internet sitesinde yazılı olan 200 den fazla özel firma Sayılı Kanunun Sağladığı Finansal Muafiyetler 6306 Sayılı Kanun ile riskli olduğu tespit edilen yapılarını, kentsel dönüşüme tabi tutan maliklere çok önemli finansal muafiyetler sağlanmaktadır. Bu kanun kapsamında belediyeler ve diğer kamu kurumlarınca alınmaması gereken harç ve ücretleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kendi internet sitesinde şu şekilde belirtmiştir; 93 a) İlgili kurum veya gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerince yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamalar, noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alman harçlar, damga vergisi, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden; kullandırılan krediler sebebiyle lehe alınacak paralar ise banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaftır. b) Riskli alanlarda gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerince, İlgili kurum adına değil de kendi adlarına uygulamada bulunulması halinde, riskli alanlardaki yapıların mevcut alanları için daha önce belediyelerce alman harç ve ücretlere ilave olarak, sadece kullanım maksadı değişiklikleri ile yapı alanındaki artışlar için hesaplanan harç ve ücret farkları alınır. c) Uygulama alanındaki mevcut yapıların İmar Mevzuatına uygun olup olmadığına bakılmaksızın, (a) ve (b) bentlerinde belirtilen vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanır. ç) Alınmaması gereken harç, vergi ve ücretler şunlardır: 93 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 6306 Sayılı Kanun Kapsamında Alınması Gereken Harçlar ve Ücretler, (Çevrimiçi)

96 1) 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 38 inci maddesi uyarınca alınan noter harçları. 2) Harçlar Kanununun 57 nci maddesi (4 sayılı tarife) uyarınca alınan tapu ve kadastro harçları. 3) 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 79 uncu, 80 inci, 84 üncü ve Ek 1 inci maddesi uyarınca belediyelerce alınan harçlar. 4) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca damga vergisine tâbi kâğıtlar sebebiyle alınan damga vergisi. 5) 8/6/1959 tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu uyarınca alınan veraset ve intikal vergisi. 6) Kurum ve kuruluşlarca döner sermaye ücreti adı altında alınan bütün ücretler; Belediye Gelirleri Kanununun 86 ncı, 87 nci, 88 inci ve 97 nci maddeleri ile 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 21 inci ve 23 üncü maddeleri uyarınca alınan her türlü ücret ve riskli olarak tespit edilen binaya ilişkin olarak 1/7/1993 tarihli ve sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Otopark Yönetmeliği uyarınca alınanlar da dahil olmak üzere, belediye meclisi kararı ile belirlenen ve alınan her türlü ücret. 7) Kullandırılacak kredilerden dolayı lehe alınacak paralar sebebiyle 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu uyarınca alınması gereken banka ve sigorta muameleleri vergisi. Görüldüğü üzere 6306 Sayılı Kanun kapsamında riskli olduğu tespit edilen yapısını, kentsel dönüşüm kapsamına sokan malikler, çok önemli vergi ve harç muafiyetlerinden yararlanabilmektedirler. Özellikle belediyelerce alınan ruhsat ve iskân harçları başta olmak üzere, tapu harç muafiyeti ve Katma Değer Vergisi muafiyetleri, vatandaşları kentsel dönüşüme özendirmek için uygulamaya konulmuştur. Riskli yapıların oluşturduğu çöküntü alanlarının genellikle dar gelirli vatandaşların yaşadığı bölgeler olduğu dikkate alınırsa, dönüşüm sürecinde sağlanan bu tür 85

97 yardımların dönüşüm sürecinin hızlanması için yapacağı katkılar daha iyi anlaşılabilecektir Sayılı Kanun İle 5393 Sayılı Belediye Kanun u Arasındaki Kentsel Dönüşüm Uygulama Farklılıkları 6306 sayılı kanun kapsamında riskli olduğu tespit edilen yapı yıkılarak, yeni yapının olduğu yerde deprem yönetmeliklerine uygun olarak yapılmasına yerinde kentsel dönüşüm denilmektedir. Yani bu kanun kapsamında gerçekleştirilen uygulamalarda, eğer Çevre ve Şehircilik Bakanlığı doğrudan bir alanı dönüşüm rezerv alanı ilan etmemiş ise, yapılar üzerinde çalışmalar tek tek yürütülmektedir. Aynı sokakta ve mahallede bulunan diğer yapıların çalışmaya dâhil edilme durumu bulunmamaktadır. Fakat bir diğer kentsel dönüşüm uygulama kanunu olan 5393 sayılı Belediye Kanununun 73. maddesine göre yürütülen dönüşüm çalışmalarında, bir alanın kentsel dönüşüm rezerv alanı olarak ilan edilmesi suretiyle, toplu halde tüm sokak ve mahallenin dönüşüme tabi tutulması söz konusu olmaktadır sayılı kanunda yapılan uygulamaların amacı ve içeriği 6306 sayılı Kanundan farklıdır. Bu kanun kapsamında yapılan çalışmalarda bir alanın büyük ölçeklerde kentsel dönüşüme tabi tutulması söz konusudur ve sürecin başlatıcısı, yapının sahibi değil ilgili belediyedir sayılı kanun ile 5393 sayılı Kanun arasındaki kentsel dönüşüm uygulama farklılıkları birbirinden tamamen ayrı amaç ve sonuçları içermektedir. Uygulamaların başlatılmasından, uygulanma sürecinin kendisine ve uygulamaların sonuçlarında ortaya çıkanlar da birbirinden çok farklı kanunlar olarak uygulanmaktadır. 86

98 Sayılı Kanuna Yapılan Eleştiriler 6306 sayılı kanun yürürlüğe girdikten kısa bir süre sonra uygulamanın şekline yönelik önemli eleştiriler de yapılmıştır. Eleştirilerin ağırlığı genel olarak sürecin yürütücülerinin tam anlamıyla konunun uzmanı olmadıkları, kanunun anayasal olarak yeterli düzeyde bulunmadığı, uygulama süreçlerinin herkesin oluruna ihtiyaç duymadan devam ettiği için insan haklarına aykırı olduğu, taşınmaz kültür varlıkları açısından olumsuz sonuçlar doğuracağı, bütüncül planlar yerine noktasal planların yetersiz olduğu, kamusal binalara yönelik bir düzenlemenin yapılmadığı, dönüşüm uygulamalarında belirleyicilerin belediyeler olması gerekliliği üzerindedir sayılı kanunda daha bütüncül planlar ortaya konulabilirken, 6306 sayılı kanunda daha küçük planların uygulamaya konuluyor olabilmesi bu iki kanun arasındaki en büyük farkı meydana getirmektedir. Bunun sonucunda da 6306 sayılı kanunun binasal ölçekte dönüşümlere zemin hazırlaması, kentsel yaşam kalitesini arttırıcı düzenlemelerin planlara dahil edilmesini engellemektedir. Yani 6306 sayılı kanun ile en temelde depreme dayanıklı konut stoğunun arttırılması hedeflenerek, kentin geleceğine yönelik yaşam kalitesini geliştirici tedbirler göz ardı edilmektedir. 87

99 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM İSTANBUL DA YERİNDE KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARINA KENTSEL YAŞAM KALİTESİ AÇISINDAN BİR BAKIŞ 4.1. Yerinde Kentsel Dönüşümün Tanımı ve Amacı Kentlerin kuruluş ve gelişim süreçleri her ülkede farklı bir seyir izlediğinden dolayı, ekonomik, sosyal, kültürel ve diğer konularda meydana gelen çöküntü alanları da farklılık göstermektedir. Dolayısıyla her ülke kendi kentlerini günün gereklerine yeniden uydurmak için farklı kentsel dönüşüm çalışmalarını uygulamaya koymaktadır. Ülkemizde özellikle 1980 lerden sonra daha çok gündeme gelen ve daha geniş uygulama alanları bulan kentsel dönüşüm çalışmaları, 2000 lerden sonra en hızlı ve en büyük bütçeli dönemine girmiştir. Artan kentsel dönüşüm ihtiyacını karşılamak için devlet eliyle özendirici, düzenleyici ve kolaylaştırıcı yasalar da bu kentsel dönüşüm çalışmalarına paralellik göstererek uygulamaya konulmaktadır. Kentsel dönüşüm uygulama alanları; yaşanabilir sağlıklı ve (sosyoekonomik ve çevresel bileşenler uyarınca) sürdürülebilir kentsel alanlar yaratmak genel hedefine koşut olarak, nitelik ve işlev kaybına uğramış atıl durumdaki çalışma ve sanayi alanlarının, kaçak yapılaşmış konut alanlarının, kimliğini yitirmiş tarihi mekânların, yapılaşma standartları bağlamında doğal veya yapay riskleri olan alt bölgelerin dönüştürülmesini kapsamaktadır. Diğer bir ifadeyle içerik ayrımı yapılmaksızın kent üzerindeki bütün sorunlu alanların ve/veya kentsel çöküntü alanlarının farklı model, strateji ve farklı mekânsal politikalarla kente-kentsel yaşama geri kazanımı, kentsel dönüşüm uygulamalarının kapsamını tarif etmektedir İbrahim Alp, Kentsel Dönüşüm- Kentsel Mekanın Yeniden Üretilmesi Sürecinde Yönetişim ve Uygulama Araçları, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2005, s

100 Ülkemizde kentsel dönüşüm çalışmaları kamu ve özel teşebbüs iç içe olmak üzere iki aktörle uygulanmaktadır. Yapılaşma sektörü çok büyük maliyetler içerdiğinden dolayı, devlet kurumları, müteahhitlik uygulamalarında özel sektörle iş birliğine gitmekte ve dönüşüm sürecinde doğal olarak ortaya çıkan rantı, müteahhitleri özendirici bir unsur olarak kullanmaktadır. Kamu kurumları öncülüğünde yürütülen çalışmalarda, kentsel çöküntü alanı, hizmet sınırları içerisinde olan ilgili belediye tarafından alanın kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesiyle süreç başlamakta ve büyük alanların toplu şekilde dönüştürülmesi söz konusu olmaktadır. Bu şekilde kamu eliyle yürütülen çalışmalarda büyük bütçeli ve binlerce metre kare alanı kapsayan dönüşümler ortaya konulmakta ve altyapı, yeşil alan, otopark, çocuk parkı, sosyal donatılar, daha geniş yol ve parkları içeren projeler ortaya çıkabilmektedir. Diğer yöntem olan özel sektör öncülüğünde yürütülen çalışmalarda müteahhitler, kamu kurumları tarafından yapılan düzenlemelere bağlı kalmak şartıyla, vatandaşlarla anlaşma sağlama sürecini gerçekleştirdikten sonra çalışmalarını daha dar alanlarda gerçekleştirmektedirler. Burada dikkat edilmesi gereken husus dönüşüm çalışmalarının kamu kurumları öncülüğünde yapılmasıyla, dönüşüm alanlarında daha çok sosyal donatı alanının ortaya çıkması durumudur. Özellikle parsel bazında gerçekleştirilen müteahhitlik çalışmaları ile riskli olduğu tespit edilen yapılar olduğu yerde yıkılarak yerine yenileri yapılmakta, fakat kamu eliyle yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları ile kente kazandırılan park, geniş kaldırım ve yollar, çocuk parkı, sosyal donatı alanları ve otoparklar kente kazandırılamamaktadır. Literatürde 6306 sayılı kanun açısından yerinde kentsel dönüşüm kavramıyla ilgili olarak şu ifadelere rastlanmaktadır; Hak sahiplerinin, gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm projesi sonrasında bulundukları çevreden uzaklaşmadan, proje alan sınırları içerisinde üretilecek sağlıklı, modern ve güvenilir konutlarda yaşamlarını devam ettirebilmelerini ifade ediyor İzmir Belediyesi, Kentsel Dönüşüm, (Çevrimiçi)

101 6306 sayılı kanun kapsamında yerinde dönüşüm, kentsel dönüşüm projesi kapsamında bulunan müstakil binalar için kullanılan bir terimdir. Örneğin; 20 konutlu bir binada daire sahibi iseniz ve söz konusu bina depreme dayanıklı değil ise, binanın bulunduğu arsanın mevcut imarında değişiklik yapılmadan, bina yıkılarak yerine depreme dayanıklı bir bina inşa edilmesi anlamına gelir. 96 Riskli olduğu tespit edilen yapılarda oturan kat maliklerinin, başka yere zorunlu olarak gönderilmelerine sebebiyet vermeden, yapılarının oldukları yerde yıkılarak güncel deprem yönetmeliklerine göre yeniden yapılmasına yerinde kentsel dönüşüm denilmektedir. Yani yerinde kentsel dönüşüm kavramının en belirgin özelliği hiçbir kat malikinin bulunduğu semtini, sokağını ve hatta binasının yerini terk etmek zorunda bırakılmamasıdır. Yapılan çalışma sadece eski yapının yıkılarak yerine yenisinin yapılmasını kapsamaktadır sayılı kanunun amacı; can ve mal kaybının meydana geldiği doğal afetler gerçekleşmeden önce gerekli tedbirlerin alınması, zararın oluşmadan engellenmesi ve vatandaşların sağlıklı ve güvenli bölgelerde ve binalarda yaşamasını sağlamaktır. Daha önce çıkan kanunlar afetlerden oluşan zararları gidermeye, yaraları sarmaya yönelikti sayılı kanunda öncelikle vatandaşların can güvenliği hedeflenmiştir. Riskli yapısı yıkılmış olan hak sahiplerine kredi, konut ve işyeri tahsisi, konut sertifikası gibi desteklerin verilmesi mümkündür. Kentsel dönüşümün etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi için de yerel yönetimler etkin bir biçimde yetkilendirilmişlerdir. 97 Yerinde kentsel dönüşümün avantajları olduğu kadar dezavantajları da bulunmaktadır. Yerinde kentsel dönüşüm ile yapısının riskli olduğu tespit edilen hiçbir kat maliki yaşamakta olduğu muhitini terk etmek zorunda kalmamaktadır. 96 Kentsel Dönüşüm ve Hukuk, Yerinde Kentsel Dönüşüm, (Çevrimiçi) Kentsel Dönüşüm ve Hukuk, Yerinde Kentsel Dönüşüm, (Çevrimiçi)

102 Ayrıca yerinde kentsel dönüşüm çalışmasıyla birlikte çok katlı ve dar bölgeye yığılmış yapılaşmanın da önüne geçilebilmektedir. Yerinde kentsel dönüşüm çalışmalarının dezavantajları da göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Bunların başında, aynı sokakta bulunan riskli olduğu tespit edilen yapıların kentsel dönüşüm çalışmasıyla yenilenmesi sürecinde, sokağın var olan eksiklerinin ve sıkıntılarının giderilememesi gelmektedir. Yerinde kentsel dönüşüm çalışması yürütülen bir sokakta, altyapı ve üstyapı çalışmaları istenilen düzeyde gerçekleştirilememektedir. Sokağın otopark sorunu, yeşil alan azlığı, çocuk parkı eksiği, spor alanı yokluğu ve kaldırım sorunları yerinde kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında giderilememektedir. Kentsel dönüşüm çalışmaları tüm Türkiye genelinde şu üç şekilde uygulamaya konulmaktadır; sayılı Belediye Kanunu nun 73. maddesi uyarınca belediyenin bir alanı meclis kararı ile riskli alan ilan etmesi sayılı kanun uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın bir gölgeyi riskli alan ilan etmesi sayılı kanun uyarınca kat maliklerinin bulundukları yapıya risk analizi yaptırarak mülklerini kentsel dönüşüm sürecine dâhil etmeleri, şeklindedir. Kentsel dönüşümün bu 3 aşaması da en büyük ölçekli olarak İstanbul da gerçekleştirilmekle birlikte, en büyük çaplı bütçeler ve planlamalar da bu kente yönelik olarak ortaya konulmaktadır sayılı kanun uyarınca vatandaşların kendi yapılarını kentsel dönüşüm sürecine dâhil etmeleri ile başlayan bu yerinde kentsel dönüşüm süreci İstanbul dan bir örnekle aşağıdaki şekilde açıklanabilir. Aşağıda Kâğıthane Belediyesi internet sitesinden alınmış olan uydu fotoğrafı kesitleri, sırasıyla Kâğıthane İlçesi Çeliktepe Mahallesi nin kapladığı alanı ve ardından da alanın daha yakınlaştırılmış şekline doğru gösterilmekte ve en son resimde de mahallenin küçük bir kısmı ada ve parsel ayrıntılarıyla gösterilmektedir; (Harita 4.1, Fotoğraf 4.1, 4.2) 91

103 Harita 4.1: Mahallenin Kapladığı Alan Kaynak: Kağıthane Belediyesi, Yeni Kent Rehberi, (Çevrimiçi)

104 Fotoğraf 4.1: Mahallenin Uydu Fotoğrafı Kaynak: Kağıthane Belediyesi, Yeni Kent Rehberi (Çevrimiçi) Fotoğraf 4.2: Mahallenin Yakınlaştırılmış Uydu Fotoğrafı Kaynak: Kağıthane Belediyesi, Yeni Kent Rehberi (Çevrimiçi)

105 Fotoğraf 4.3 te ada numaraları mavi renk ve büyük punto ile, parsel numaraları ise kırmızı renk ve küçük punto ile yazılmış ve tüm parseller kırmızı çizgi ile gösterilmiştir. Resimdeki herhangi bir yapıda ikamet eden veya hak sahibi olan mülk sahibi, binada bulunan bütün kat maliklerinin oluruna ihtiyaç duymadan, dilerse tek başına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 6306 sayılı kanun uyarınca, yapılara risk analizi yapmaya yetkilendirilmiş lisanslı bir kuruma başvurarak, ikamet etmekte olduğu yapının depreme karşı risk analizini yaptırabilmektedir. Yani bir binanın risk analizinin yapılabilmesi için ülkemiz sınırları içerisinde herhangi bir il, ilçe, mahalle, sokak; pafta, ada, parsel ayrımı bulunmamaktadır. Daha sonra süreç riskli olduğu tespit edilen yapının yıkılarak, imar yönetmeliklerine uygun olarak yerine yenisinin yapılmasıyla devam etmektedir. Yani yerinde kentsel dönüşüm ile aşağıda görülmekte olan herhangi bir parselin yıkılarak, diğer parsellerden bağımsız bir şekilde olduğu yerde yenisinin yapılması sürecidir. Fotoğraf 4.3: Mahalleden Bir Kesitin Ada ve Parsel olarak Gösterilişi Kaynak: Kağıthane Belediyesi, Yeni Kent Rehberi (Çevrimiçi)

106 4.2. İstanbul un Kentleşme Sürecine Bir Bakış Geçtiğimiz yıllarda yapılan Yenikapı metro çalışmaları kazılarında ortaya çıkan kalıntılar, bu kentin kentli yaşam tarihini sekiz bin yıl geriye götürürken, boğazın kenarına bir balıkçı kasabası olarak kurulan bu yerleşim yerinin, üç dünya imparatorluğuna başkentlik etmiş olması da kenti dünya üzerinde hemen hemen benzersiz kılmaktadır. Tarihi bu kadar eski, jeopolitik ve jeostratejik önemi bu kadar büyük olan ve yüzyıllarca dini inanışa merkezlik etmiş bu kentin, şehirleşme süreci de son derece karmaşık ve çok katmanlı gelişmiştir. Kent zaman içinde oluşur. Kentin yaşam ritmi insandan ve kuşaklardan daha ağırdır. Onun için büyük tarih kentleri tarihlerini, hatta biyolojik bir benzetme yaparsak, embriyolarını kendi içlerinde taşırlar. Bunlar bazen fiziksel görüntü olarak, bazen işlev olarak, bazen bir yolun yönü olarak, bazen efsane olarak yaşarlar. İstanbul bu açıdan dünyanın en yaşlı, fiziksel görüntüsünde en uzun zaman boyutlarını taşıyan kentidir. 98 Kent zamanla kuruluş amacının dışına çıkarak bir siyaset merkezi olmasıyla birlikte, gelişimini de imparatorların ve padişahların isteklerine göre sürdürmüştür. Zaman içerisinde yapılan surlar, Ayasofya, kiliseler, Kapalıçarşı, Topkapı Sarayı, Fatih Camii, Süleymaniye Cami, medreseler, yollar, devlet binaları gibi döneminin en öne çıkan örnekleriyle birlikte yeni kimlikler kazanan kent, hızlı değişimler de geçirmiştir. Kent doğrudan devletin ve sonuçta sultanın istekleri doğrultusunda biçimlenmiştir. Bu 20. yüzyıla kadar böyle olmuştur. Külliyeler, camiler, mescitler, medreseler, hamamlar, bedestenler, hanlar, kervansaraylar yaptıran, vakfeden devlet büyüklerinin isteklerine göre kent biçimlendirilmiştir. Boğaziçi nin bütün sarayları ya sultanların ya da onların lütfederek arsa bağışladığı devlet büyüklerinindir. Kent temelde sultan mülkü olduğu için, her yapılanma kişinin mülkiyet hakkını genelde fazla rahatsız 98 Doğan Kuban, Kent ve Mimarlık Üzerine İstanbul Yazıları, Yapı-Endüstri Merkezi Yayınları-43, İstanbul, 2010, s

107 etmeden, sultan kontrolünde bir tasarruf olmuştur. İstanbul un 19. yüzyıldaki sanayi tesisleri sultan saraylarının arsalarına kurulmuş, demiryolu sultanın sarayını parçalayıp geçmiş, gelişme planları sultanın isteklerine göre hazırlanmıştır. 99 Son dönem Osmanlı mimarisinin batılı tarzdan etkilenmesiyle girilen bir başka süreç, Cumhuriyet ilanıyla birlikte çok daha farklı bir boyuta taşınmış ve bu dönemde kente batılı planlamacıların planlarıyla yön vermesi gerçekleşmiştir. Fakat çok partili hayata geçiş ve sanayi alanlarında yapılan yatırımlarla birlikte kentin kaderi bir kez daha çok süratli bir değişim geçirerek, ülkenin en önemli göç çekim merkezi haline gelmesine sebep olmuştur. Sanayileşmeye yeni başlamış Türkiye de, Batı da 150 yılda gerçekleşen kentleşmeyi bir kırsal insan göçü şeklinde birkaç on yılda gören İstanbul un nüfusu, yarım yüzyıldan az bir zamanda on katına çıkmıştır. 100 İstanbul un ülkenin en önemli kenti olmasının yanında uluslar arası düzeyde de çok önemli bir konumda olması sebebiyle gelişimini ve değişimini dünyanın diğer kentlerinden biraz daha farklı bir seyirde yaşamıştır. Çok kısa sürelerde kentin bir balıkçı kasabasından bir imparatorluk başkentine evirilişini daha sonra başkentliğini kaybetmesi ve yeniden başkent olarak yoluna devam etmesi izlemiştir. Daha sonra kentin süratle ekonominin ve siyasetin merkezi olarak işlev görmesini, sanayi üretiminde yaşanan değişimler de etkilemiştir. Kısacası İstanbul un binlerce yıla yayılmış bu süratli gelişimi, kentin çok travmatik değişimler geçirmesini de beraberinde getirmiştir. Üç imparatorluk başkentinin görsel anılarını, 19. yüzyılın dokusunu, tarihi konutlarının bir bölümünü, Boğaziçi gibi özgün bir kentsel yerleşmenin temel boyutlarını ve doğal karakterini, Osmanlı İmparatorluğu nun son dönem burjuvazisinin düzenli büyük bahçeler içinde kendine özgü üsluplar geliştirmiş ilginç 99 A.e., s A.e., s

108 bir geleneğin örnekleri olan büyük konutlarını 2. Dünya Savaşı na kadar koruyan İstanbul, yarım yüzyıldan kısa sürede 2500 yıllık bir tarihi mirası hemen hemen unutarak bütünüyle kimlik değiştirmiştir. Kent nüfusunun bu süre içinde on kat artması bu değişmeyi zorunlu kılan en önemli faktördür. Böyle bir büyümenin sancısını çekmeyen bir dünya kenti yoktur. Ama İstanbul un alan ve nüfus olarak büyüme hızı, Batılı ülkelerde eşi olmayan ve örneği ancak yoksul Üçüncü Dünya ülkelerinde gösterilebilecek bir boyuttadır. Bu nüfusun kültürel yapısı da öz önüne alındığı zaman metropoliten İstanbul un içinden çıkılmaz görünen sorunları, yeni görüntüsü ve mekansal özellikleri anlaşılabilir bir içerik kazanmaktadır. 101 Osmanlı nın son dönemlerinde başlayan sanayileşme girişimlerinin merkezi olan İstanbul, Cumhuriyetin de sanayileşme merkezi olarak iş görmüştür. Ülkenin en önemli sanayi ve ekonomi merkezi konumunda olan kent, kırsal kente olan göçlerin en çok yaşandığı bir konumda olmuştur. Özellikle İstanbul un sadece bir Anadolu kentinden ziyade ulusalar arası bir kent statüsü taşıması, kentin plansız gelişiminde ve sağlıksız çöküntü alanlarına ev sahipliği yapmasına sebebiyet vermiştir. Ülke ekonomisinin ulusalar arası ekonomilerle ve üretim şekilleriyle entegre olması sürecinde, İstanbul un kent dokusu önemli bir değişime daha ev sahipliği yapmaya başlamıştır. Maalesef ki bu değişim İstanbul için olumsuz ve sağlıksız kent dokularını beraberinde getirmiştir. Bu tarihlerden sonra kentin siluetini gecekondular belirler olmuş ve daha sonraki süreçte de hızlı ve plansız bir apartmanlaşma kente damgasını vurmuştur. Kentin kullanımının ve fiziksel değişmesinin temel bileşeni olan göç, sadece gecekondu mahallelerinde, çöküntü alanı haline gelmiş eski eski kent alanlarında ya da kent çevresindeki bir orman ve su havzalarının işgal ve tahrip edildiği alanlarda gözlenecek bir olgu değildir. Kaçak yapılaşma adı altında, tek katlıdan altı yedi katlı apartmana ya da villalara kadar uzanan bir skala içinde, hiçbir zaman bitmeyen bir inşaat süreci, bugün metropoliten İstanbul un fizyonomisini belirleyen en büyük 101 A.e., s

109 görsel olgudur Uzun bir süre kentleşme olgusunun fizik görüntüsünü, çok büyük oranda gecekondu bölgeleri saptamıştır İstanbul fisyonomisinin ikinci öğesi hızla artan göç ve toprak spekülasyonuna dayalı apartmanlardır. Apartman, eski kent dokularını ortadan kaldıran, adı gibi ithal bir yapı ürünüdür. Türkiye ye Osman İmparatorluğu nun sol elli yılında çoğunlukla yüksek burjuva gösterisi olarak giren bu yapı türü, önce İstanbul a ve büyük kentlere, 2. Dünya Savaşı ndan sonra da Anadolu ya damgasını vurmuş, giderek köylere kadar uzanmıştır. Apartman, sayısız sosyal sorunları da beraberinde getirmiş ve toplum yaşantısına uygun bir tipoloji de henüz kendiliğinden ortaya çıkmamıştır. 102 Özellikle 1980 sonrası kentin, ekonominin merkezi haline gelmesi ve 2000 lerden sonra da kente küresel ekonomi merkezi vizyonunun verilmesi, kentin fiziksel gelişimini de doğrudan etkilemiştir. Artık kenti, Anadolu dan gelen köy kökenli göç dalgaları değil, uluslararası finans kuruluşlarını göz önünde bulunduran merkezi planlar şekillendirmeye başlamıştır. İstanbul bu tarihlerden sonra Anadolu ya göre değil, Avrupa nın ve dünyanın ekonomik sistemlerine göre kent dokusunu yaratmaya başlamıştır. Önceleri ekonominin sanayi üretim tercihlerine göre şekillenen kent dokusu, 1980 lerden sonra ekonominin uluslar arası piyasalara entegre olması neticesinde ortaya çıkan hizmet sektörleriyle birlikte bambaşka konuma gelmiştir. Yani İstanbul un kent dokusunda, ekonomik üretim tercihlerinin göz ardı edilemeyecek derecede etkili olduğu söylenebilir. Fakat bu değişimler maalesef plansız ve yeteri ciddiyette gerçekleşmediği için, kentin geçirdiği değişim süreçleri birçok çöküntü alanlarını da beraberinde getirmiştir. Günümüz küresel dünyasında, İstanbul un bu ölçekte bir büyüklüğe sahip olması, yarattığı günlük yaşam sorunlarından yakınılsa da, temelde Türkiye nin ekonomik büyüme ya da kalkınma hedefleri bakımından istediği, başarmaya çalıştığı bir şeydir da sosyalist bloğun çözülmesi sonucu, İstanbul, Birinci Dünya Savaşı 102 A.e., s

110 sonrasında kaybettiği dünya kenti olma işlevini tekrar ele geçirme olanağını elde etmiştir Türkiye yeni dünya ekonomisinin bütünleşmiş bir parçası haline gelirken yerleşme yapısında önemli değişiklikler yaşamaktadır Türkiye nin 1980 sonrasında yaşamaya başladığı dönüşüm yalnız yerleşme sistemlerinin yapısını değiştirmemiş, aynı zamanda da kentlerin yapısında önemli değişme yaşanmaya başlanmıştır Dünya kenti haline gelen İstanbul un uluslar arası emlak pazarının bir parçası haline gelmesi de kenti dönüştürmekte güçlü sermaye guruplarını çekmesine neden olmuştur. 103 İstanbul özellikle son 20. yüzyıldan 2000 lere kadar şehirleşmesini planlı bir merkezi kontrolden ziyade, kentte yaşayan vatandaşların plansız hareketlerine bağlı olarak geçirmiştir. Bu süreçte kentin gelişimiyle ilgili ortaya çıkan başıboşluk neticesinde kentin gelişimi planlı olamamış ve kentte çöküntü alanlarının ortaya çıkmasıyla karşı karşıya kalınmıştır. Özellikle kentin, ülkenin en stratejik kenti olması ve cumhuriyetle birlikte ülkesel çapta gelişmenin lokomotifi konumuna yükselmesi, kente olan yoğun ve plansız yapılaşmayı arttırmış, bunun neticesinde de kentin yaşam kalitesini düşüren on binlerce yapı meydana gelmiştir. Kimileri, kentleşmenin hızını ve biçimini arz ve talep yasalarının etkilerine açık tutmak eğilimdedirler. Kentleşmenin hızını ve biçimini etkilemenin güçlüğü mal oluşunun yüksek oluşu, bu görüşü savunanları kentleşme sürecine hiç karışmamayı salık vermeye yöneltmiştir. Oysa birçok toplumsal ve ekonomik politika alanında olduğu gibi, kentleşme konusunda da, geçen yüzyılın bırakınız yapsınlar felsefesi bugün hem kuramsal olarak, hem de uygulamada artık geçerliliğini yitirmiş durumdadır. Onun içindir ki, kentleşme sürecine türlü araçlarla karışılmakta, devletler bu sürecin ekonomik yararlarını arttırmanın, toplumsal sakıncalarını da azaltmanın yollarının aramaktadırlar. 103 İlhan Tekeli, Modernizm, Modernite ve Türkiye nin Kent Planlama Tarihi, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2009, İstanbul, s

111 Desantralizasyon politikasının karşıtı olan bir politika, kentleşmeyi büyük kentlere yöneltmek, büyük metropoller yaratmaktır. Özellikle az gelişmiş ülkelerde, bu politika bir ya da birkaç büyük kentin ülkenin tüm kaynaklarını ve nüfusunu emecek biçimde büyümesiyle sonuçlanmaktadır. M. Jefferson un Tek Büyük Kent teorisine uygun biçimde gelişen bu yerleşme yapısı, kalkınmanın ilk evrelerindeki ülkelerde, kimi ekonomik üstünlükler sağlamasına karşın, türlü toplumsal sorunlar da yaratmakta ve bölgesel dengesizliklerin büyümesine yol açmaktadır. 104 Özellikle sanayi devrimi sonrasında son derece plansız bir gelişim yaşayan İstanbul, çok yakın dönemlere kadar bu plansız şehirleşmenin merkezi olmaya devam etmiştir. Bu sebeple bugün bile yüzlerce yıldır meydana gelmiş çöküntü alanlarının sorunları giderilememiştir. Günümüzde ortaya konulan kentsel dönüşüm çalışmalarının temelinde de, yüzlerce yıldır İstanbul da meydana gelmiş çöküntü alanlarının ıslah edilmek istenmesi yatmaktadır. Hiçbir zaman planlı büyüyemeyen İstanbul da eski kent alanları, sosyal ve ekonomik statülerdeki değişikliklerle genişlemek eğilimi gösterdikleri zaman, kendilerini boğan gecekondu çemberini yok etmek zorundaydılar. Gecekondu mahalleleri yerlerini, görünüşte daha düzenli mahallelere terk etti. Fakat bu düzen, gecekondu mirası nedeniyle gerçek bir planlama niteliği kazanamadı. Planlar daha çok, gecekondu alanlarına yasal dört kat (genellikle yasal olmayan altı kat) verme amacına dönük; doğa, su ve tarih için kaygı duymayan, tümüyle spekülatif ve politik niteliklerle karara geçirilen kılıflardır İstanbul da Yerinde Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Kentsel dönüşüm çalışmaları, refah seviyesinin artması ve günümüz sosyo-kültürel gelişmelerin neticesinde çok boyutlu yönlerden ele alınması gereken bir hususa evrilmiş bulunmaktadır. Ülkemizde yürütülmekte olan kentsel dönüşüm çalışmalarının en büyük uygulanma yöntemi olan yerinde kentsel dönüşüm 104 Ruşen Keleş, Kentleşme Politikası, İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, Şubat 2012, s Kuban, A.g.e., s

112 çalışmaları, içinde bulunduğumuz bu dönemde çok hızlı bir şekilde ele alınmakta ve uygulanmaktadır. Başta İstanbul olmak üzere ülkenin dört bir köşesinde yerinde kentsel dönüşüm çalışmaları 6306 sayılı kanun uyarınca hayata geçirilmektedir. Ülkemizde yürütülmekte olan kentsel dönüşüm çalışmalarının büyük kısmı İstanbul da gerçekleştirilmekte olup, sadece bu kentte gerçekleştirilen çalışmaların boyutu tüm ülke çapında yürütülmekte olan çalışmaların yarısından fazlasına denk gelmektedir. Sadece bir kentte gerçekleştirilen böylesine geniş çaplı bir dönüşüm hareketi göz önüne alındığında, durumun ciddiyeti belirmekte ve böylesine önemli ve geniş çaplı değişim hareketinin çok daha planlı ve disiplinli bir şekilde yürütülmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. İstanbul da gerçekleştirilen kentsel dönüşüm çalışmaları tüm Türkiye genelinde olduğu gibi üç şekilde ortaya konulmaktadır sayılı Belediye Kanunu nun 73. maddesi uyarınca belediyenin bir alanı meclis kararı ile riskli alan ilan etmesi, sayılı kanun uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın bir bölgeyi riskli alan ilan etmesi, sayılı kanun uyarınca kat maliklerinin bulundukları yapıya risk analizi yaptırarak mülklerini kentsel dönüşüm sürecine dâhil etmeleri şeklindedir. Kentsel dönüşümün bu üç aşaması da en büyük ölçekli olarak İstanbul da gerçekleştirilmekle birlikte, en büyük çaplı bütçeler ve planlamalar da bu kente yönelik olarak ortaya konulmaktadır sayılı kanunun kabul edildiği tarihinden, 17 Kasım 2014 tarihine kadar geçen sürede, bu kapsamda tüm İstanbul ilçelerini kapsayacak şekilde riskli olduğu tespit edilen ve yıkımı gerçekleştirilen yapı sayısı aşağıdadır; 101

113 Tablo 4.1: Kanun Kapsamında İstanbul da Gerçekleştirilen Çalışmalar ŞİŞLİ ÜMRANİYE ÜSKÜDAR TUZLA ZEYTİNBURNU TOPLAM Kaynak: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Riskli Yapılar Daire Başkanlığı ndan Elektronik Posta İle Alınan Veriler BİNA KONUT DÜKKAN TOPLAM YIKILAN ADALAR ARNAVUTKÖY ATAŞEHİR AVCILAR BAĞCILAR BAHÇELİEVLER BAKIRKÖY BAŞAKŞEHİR BAYRAMPAŞA BEŞİKTAŞ BEYKOZ BEYLİKDÜZÜ BEYOĞLU BÜYÜKÇEKMECE ÇATALCA ÇEKMEKÖY ESENLER ESENYURT EYÜP FATİH GAZİOSMANPAŞA GÜNGÖREN KADIKÖY KAĞITHANE KARTAL KÜÇÜKÇEKMECE MALTEPE PENDİK SANCAKTEPE SARIYER SİLİVRİ SULTANBEYLİ SULTANGAZİ ŞİLE

114 Tablo 4.2 de 6306 sayılı kanun kapsamında İstanbul ilçelerinde tespit edilen riskli yapı sayıları, en çok riskli yapı tespit edilen ilçeden en az riskli yapı tespit edilen ilçeye doğru sıralama ile gösterilmektedir; Tablo 4.2: Kanun Kapsamında Riskli Yapıların İlçelere Göre Gösterilişi ESENYURT KÜÇÜKÇEKMECE EYÜP KADIKÖY KAĞITHANE SANCAKTEPE ÜMRANİYE MALTEPE KARTAL BAĞCILAR ÇEKMEKÖY SULTANGAZİ BAHÇELİEVLER ESENLER PENDİK ATAŞEHİR ÜSKÜDAR ŞİŞLİ BAYRAMPAŞA GAZİOSMANPAŞA ZEYTİNBURNU BAKIRKÖY FATİH BEYLİKDÜZÜ TUZLA AVCILAR BEYOĞLU GÜNGÖREN BEŞİKTAŞ ARNAVUTKÖY BÜYÜKÇEKMECE SARIYER SİLİVRİ BEYKOZ ÇATALCA SULTANBEYLİ ŞİLE BAŞAKŞEHİR ADALAR Seri 1 Kaynak: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Riskli Yapılar Daire Başkanlığı ndan Elektronik Posta İle Alınan Veriler 103

115 Tablo 4.3 te İstanbul ilçelerinde 6306 sayılı kanun kapsamında riskli olduğu tespit edildikten sonra yıkımı gerçekleştirilen binaların, ilçelere göre yüzdelik dağılımları gösterilmiştir. Bu tabloda dikkat çeken husus, kanun kapsamında riskli olduğu tespit edildikten sonra yıkımı gerçekleşen bina sayısının yüzde 82 lik kısmını 8 ilçenin oluşturmasıdır. Rakamlar bize riskli yapıların tespit edildikten sonra yıkım işlerinin çok kısa sürede gerçekleşmediğini göstermektedir denebilir. Tablo 4.3: Yıkılan Binaların İlçelere Göre Dağılımı BAHÇELİEVL ER 11% KADIKÖY 11% ESENYURT 15% 0%1%1%1%1% 1%1%1%1%1% 1%1%1% 2% 2% 3% KÜÇÜKÇEK MECE 8% BAĞCILAR 8% ÜMRANİYE 10% KARTAL 10% PENDİK 9% Kaynak: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Riskli Yapılar Daire Başkanlığı ndan Elektronik Posta İle Alınan Veriler 6306 sayılı kanun kapsamında gerçekleştirilen kentsel dönüşüm çalışmalarına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan en büyük ve özendirici desteklerin başında kira yardımları gelmektedir. Bu kapsamda Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm İstanbul İl 104

116 Müdürlüğü nden temin edilen rakamlar ile 17 Mart 2014 tarihine kadar gerçekleşen İstanbul ve Türkiye geneli kira yardımları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Bu tarihten sonra görevlerinin birçoğunu belediyelere devreden müdürlük ve belediyeler arasında yeni bir sisteme geçiş yaşanmış olup, belediyelerin henüz yeterli düzeyde nitelikli personele ve elektronik altyapıya sahip olmamasından dolayı güncel rakamlara ulaşmak mümkün olamamaktadır. Aşağıda gösterilmiş olan tabloya bakıldığında yapılan kira yardımlarının çok büyük bir bölümünün İstanbul da gerçekleştiği görülmekle birlikte, kira yardımı almaya hak kazanmış maliklere henüz ödenmemiş miktarın, ödenen miktarın birkaç katı büyüklüğünde olduğu görülmektedir. Şimdiye kadar dağıtılan kira yardımlarıyla birlikte İstanbul içerisinde yaklaşık civarında binada bulunan malik yararlandırılmıştır. Müdürlükten alınan bir diğer bilgiye göre günde ortalama 200 kira başvurusu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı na yapılmaktadır. Tablo 4.4: Kanun Kapsamında Yapılan Kira Yardımları Ödenen Tutar Ödenecek Tutar İstanbul'da Yapılan Kira Yardımları TL TL. Türkiye Geneli Yapılan Kira Yardımları TL TL. Kaynak: Altyapı ve Kentsel Dönüşüm İstanbul İl Müdürlüğü nden Elektronik Posta İle Alınan Veriler Tablo 4.5 te Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü nden alınan rakamlara göre tarihi itibariyle 6306 sayılı kanun kapsamında şimdiye kadar dağıtılan kredi miktarları gösterilmektedir. Rakamlara bakıldığında kullandırılan kredilerin yarısından fazlasının İstanbul için kullandırıldığı görülmektedir. 105

117 Tablo 4.5: Kanun Kapsamında Kullandırılan Kredi Tutarları Kredi Adedi Ödenen Tutar İstanbul'da Yapılan Kredi Yardımları TL. Türkiye Geneli Yapılan Kredi Yardımları TL. Kaynak: Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü nden Elektronik Posta İle Alınan Veriler 6306 sayılı kanun un kabul edildiği tarihinden, 17 Mart 2014 tarihine kadar yapıların risk tespitleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisanslandırılmış kurumlarca yapılarak, rapor haline getirilmekte ve daha sonra yapının bulunduğu ilde yer alan Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm İl Müdürlüğü ne ulaştırılmaktaydı. Bakanlıkça alınan karar ile, 17 Mart 2014 tarihinden itibaren riskli olduğu tespit edilen yapıların raporlarının, yapının bulunduğu ilçe belediyesine gönderilmesi uygulamasına geçilmiştir. Bu değişiklik ile riskli yapıların kentsel dönüşüme dâhil edilme süreçlerinin ilgili belediyelerce yerinde kontrol edilmesi sağlanarak, etkinliğin arttırılması amaçlanmış olmakla birlikte, bu geçiş sürecinin etkinlik açısından biraz zaman aldığı söylenebilir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın son dönemde ülkemizdeki en büyük ve geniş çaplı yatırımları düzenleyen bakanlıklardan birisi olduğu göz önüne alındığında, iş yükünün boyutları da ortaya çıkmaktadır. Tüm ülkeyi kapsamakta olan kentsel dönüşüm sürecini düzenlemek, koordine etmek ve yönlendirmek; ileri teknoloji, yetenekli personel ve etkin bir yönetim şekline ihtiyaç duymaktadır. Bu sebeple İstanbul da yürütülmekte olan kentsel dönüşüm çalışmalarına İstanbul Büyükşehir Belediyesi nin ve 39 ilçe belediyesinin dâhil edilmesi, süreç içerisinde birtakım sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Bunların başında verilerin düzenli ve güncel olarak tutulamaması ve yetkili personelin yeterince verimli hale getirilememesi gösterilebilir. Tüm bunlara rağmen İstanbul da kentsel dönüşüm çalışmaları büyük oranda yerinde kentsel dönüşüm olmak üzere, hızlı bir şekilde gerçekleştirilmekte ve bu sürecin önümüzdeki çok daha uzun bir dönüşüm sürecinin başlangıcı olduğu gözlemlenmektedir. 106

118 4.4. Yerinde Kentsel Dönüşümün Kentsel Dönüşüm Olarak Değil Binasal Dönüşüm Olarak Uygulanması Durumu Kuruluşu çok yakın tarihlerde olmayan bütün kentlerde küçük veya daha büyük ölçekli kentsel dönüşüm çalışmalarına ihtiyaç olabilmektedir. Burada amaç hem afet risklerine karşı daha dayanıklı yapılar ortaya çıkartmak, hem de kentlerimizin yaşam kalitesini günümüz koşullarına uydurmaktır. Kentsel dönüşüm çalışmaları, refah seviyesinin artması ve günümüz sosyo-kültürel gelişmelerin neticesinde çok boyutlu yönlerden ele alınması gereken bir konuma evirilmiş bulunmaktadır. Ülkemizde yürütülmekte olan kentsel dönüşüm çalışmalarının en büyük uygulanma yöntemi olan yerinde kentsel dönüşüm çalışmaları, içinde bulunduğumuz bu dönemde çok hızlı bir şekilde ele alınmakta ve uygulanmaktadır. Başta İstanbul olmak üzere ülkenin dört bir köşesinde yerinde kentsel dönüşüm çalışmaları 6306 Sayılı Kanun uyarınca hayata geçirilmektedir sayılı kanun ile uygulamaya geçirilmiş olan yerinde kentsel dönüşümün bina bazında yapılan dönüşüm çalışmaları, bir kentsel dönüşüm çalışması değildir. Bu uygulama ile sadece binalar dönüşmekte, kentin dokusunda bir dönüşüm ve gelişim gerçekleşmemektedir. Aşağıdaki fotoğraflar bu çalışmanın önceki bölümlerinde konumu ve alanı belirtilmiş olan Kâğıthane İlçesi, Çeliktepe Mahallesi sokaklarında çekilen fotoğraflar olup, yerinde kentsel dönüşüm çalışmasının kentsel yaşam kalitesi ile olan yakın ve bir o kadar da önemli ilişkisini göstermektedir. Fotoğraflarda, hâlihazırda yaşanan kent dokusu üzerindeki otopark sorunu dikkat çekmektedir. Ayrıca çocuk parkı, yeşil alan, spor alanı, kültürel faaliyet alanları, hobi alanları ve diğer sosyal alanların eksikliği de kent dokusunda öne çıkan eksiklikler olarak görülmektedir. İstanbul üzerinde geçmişi eskilere dayanan pek çok bölgenin de aynı mimari özellikleri sergiliyor olması, İstanbul un kentsel yaşam kalitesi bakımından içinde bulunduğu sıkıntıyı bizlere göstermektedir. 107

119 Kentin yaşam kalitesi bileşenlerindeki eksiklerinden dolayı, üzerinde yaşayan insanlar için içinde yaşamaktan keyif alınamayan bir yaşam ortamı sunması da kaçınılmaz olmaktadır. Özellikle yetişmekte olan yeni neslin de birçok sosyal ve kültürel fiziki alanlardan yoksun olması, ülke olarak geleceğimiz konusunda kaygı duymamız gereken bir sorun olarak önümüzde durmaktadır. Bu çalışmanın ikinci bölümünde gösterilen kentsel yaşam kalitesi ölçütleri göz önüne alındığında, kentlerimizin birçok açıdan yetersiz standartlarda olduğu görülmektedir. Sağlıksız kent dokusu beraberinde trafik sorunlarını, çevre kirliliğini, sosyalleşemeyen bireyleri, yetersiz alt ve üst yapıyı, suç oranlarını getirmektedir. Bu olumsuzlukların neticesinde de ortaya ekonomik, yönetsel, sosyal ve çevresel sorunlar çıkmaktadır. Dolayısıyla bu ölçütlere bakarak bir kentin gelişmişlik düzeyini ölçmek mümkün olabilmektedir. 108

120 Fotoğraf 4.4 te sarı kare içerisinde eski bir binanın yıkılarak, aynı parsel içerisinde yeni bir binanın yapımı için boş bir arsanın ortaya çıkartılmış hali görülmektedir. Arsanın mevcut durumuna bakıldığında çift daire üzerine beş katlı bir yapının bitişik nizam olarak yapılacağı, sokakta bulunan diğer binalara bakıldığında anlaşılmaktadır. Bu fotoğrafta, sokağın hâlihazırda kaldırım ve otopark sorununa sahip olduğu gözükmekte ve işaretli yerde yapılacak olan yapıyla birlikte, sokağa on kadar daha yeni ailenin yerleşeceği düşünüldüğünde, otopark sorununun daha da büyüyeceği anlaşılmaktadır. Fotoğraf 4.4: Yenilemesine Başlanmak Üzere Olan Bir Yapı 109

121 Fotoğraf 4.5 de sarı kare içerisine alınmış olan üç yapı bulunmaktadır. Bu yapılara bakıldığında eski binaların yıkılarak yerlerine yenilerinin yapım süreçleri görülmektedir. En solda bulunan yapının yapım süreci bitmiş olup, hemen yanında temelleri yeni atılmış bir yapı ve biraz ileride de kaba inşaatı bitmiş bir bina bulunmaktadır. Eski yapıların yıkılarak, olduğu yerde yenisinin yapımı ile sokağın yerinde dönüşüme tabi tutulmasını gösteren bu resimde görüldüğü üzere, sokağın kaldırım, yeşil alan, çocuk parkı ve otopark sorunlarında en ufak bir çözüm belirtisi bulunmamaktadır. Fotoğraf 4.5: Yenilenmesi Devam Etmekte Olan Binalar 110

122 Fotoğraf 4.6 da, bir sokağın baştan sona yerinde dönüşüme tabi tutulmuş hali gözükmekte olup, sokağın kentsel yaşam kalitesinde hiçbir gelişme olmadığı gözlemlenebilmektedir. Görüldüğü üzere motor bisiklet gibi son derece mobil ulaşım araçları bile yer olmadığı için kaldırımlara park edildiğinden, kaldırımların yapılış amaçları ortadan kalkmaktadır. Fotoğraf 4.6: Üzerindeki Binaları Tamamen Yenilenmiş Sokak 111

123 Fotoğraf 4.7 de şimdiye kadar hiçbir kentsel dönüşüm çalışmasına uğramamış bir sokak görülmektedir. Bu sokakta görüldüğü üzere, hâlihazırda otopark ve yaya yolu sıkıntısı dikkat çekmekte ve bu olumsuz gelişmelere rağmen, yerinde kentsel dönüşüm çalışmasının bu sokaktaki kentsel yaşam kalitesine hiçbir katkı yapmayacağı ve yeşil alan, çocuk parkı gibi önemli fiziksel alanların ortaya çıkmasına da etki edemeyeceği gözlemlenmektedir. Fotoğraf 4.7: Binasal Yenilemenin Fayda Etmeyeceği Bir Sokak 112

124 Fotoğraf 4.8 da yerinde kentsel dönüşüm çalışmasının kentsel yaşam kalitesine hiçbir katkısının olmayacağı gözlemlenmektedir. Fotoğraf 4.8: Binasal Yenilemenin Fayda Etmeyeceği Bir Sokak 113

125 Fotoğraf 4.9 da görüldüğü üzere, kuruluş aşamasında plansızlığın hâkim olduğu kentlerde, otopark ve yaya kaldırımlarının plansızlığı en büyük sorun olarak yer almakta ve çift şerit olarak kullanılması gereken yolların mevcut otopark yetersizliği sebebiyle tek yön olarak işlemesi ve karşılıklı denk gelen arabaların geçiş üstünlüğü için sıkıntı yaşamaları gözlemlenmektedir. Açık bir şekilde görülmektedir ki şimdiye kadar herhangi bir dönüşüm çalışması gerçekleştirilmemiş olan bu sokağa, yerinde kentsel dönüşüm çalışmasının uygulanması halinde mevcut sıkıntılarda bir çözüm elde edilemeyecektir. Fotoğraf 4.9: Otopark Sıkıntısı Yaşanan Bir Sokak 114

126 Şüphesiz başta İstanbul ve diğer kentlerimizin bu derece kentsel yaşam kalitesi standartlarından yoksun olmasında, doğru planlama sürecinin gerçekleştirilmemiş olması yatmaktadır. Planlamacılığın ve imar düzenlemelerinin önemini erken kavrayan ülke idarecileri kentlerini çağdaş birer kent olarak şekillendirirken, ülkemizde bu konular henüz yeni yeni göz önüne alınmaya başlanmaktadır. Bunda hiç kuşkusuz iki önemli gerekçe gösterilebilir. Birincisi, planlamacılığın bilimsel bir dal olmaktan ziyade siyasal bir çalışma olarak algılanması, ikinci ise rantsal kazanımın, kentsel yaşam kalitesi bileşenlerinden daha çok önemsenmesidir. Kentsel planlamanın başta politikacılar olmak üzere bu iş üzerinde önemli birikimler sahibi olmayan kişilerin kararlarına göre şekillenmesi, kentlerimizin üzerinde yaşayan insanlara değer katması yerine, insanların üzerinde yaşamaktan isteksizlik duyduğu birer sorun alanlarına dönüşmelerine sebebiyet vermektedir. Bunda hiç kuşkusuz kent sakinlerinin yeteri kadar kentsel yaşam kalitesi kavramından haberdar olmamaları ve kentin karar alma mekanizmalarında yeteri kadar etkin olmamaları önemli rol oynamaktadır. Kısacası düzensiz yapılaşmanın en temelinde o kentte yaşayan insanların, kentlerinin gelişimi üzerinde söz sahibi olmamaları etkindir diyebiliriz. Plancılar, kentsel durum daha kötüye gittiği için ve planlarını uygulayamadıkları için ufak iyileştirmeleri ve bölgesel başarıları abartmak zorundadırlar. Böylece tek olası uygulama yönteminin değişim hızını azaltmak olduğunu ve yalnızca küçük değişikliklerle yetinmek gerektiğini kendi pratikleriyle kanıtlamış olurlar. Bu durum, bir anlamda, kentsel ölçeğin unutularak, mimari ölçeğe geri dönülmesi anlamına gelir. Bu nedenle de biçimsel olgu bir kez daha önem kazanmış ve bu konuda duyarsızlık daha çok hissedilir olmuştur. Politikacılar ve plancılar, temel gereksinimlerin sürekli artan yükü altında, kentsel niteliğin yalnızca yeterli bir altyapıyla değil, aynı zamanda ayrıntıların 115

127 kusursuzluğuna verilen önemle elde edilebileceğini çoğu kez unuturlar. Bunun en basit ölçüsü kaldırımlardır. Yayaların öfkeli sürücüler tehlikesi olmadan, güvenle yürüyebilecekleri kaldırımların maliyeti hesaplanabilir, ama İstanbul da kaldırımlar belediye meclislerince hep göz ardı edilmiştir, çünkü kaldırımların kentsel yaşamın bir gereği olduğuna hala inanılmaz. Bu büyüklükteki bir kentin her gün yarattığı sorunları yanıtlayacak ne yeterli örgütlenme, ne de kültürel bilinç vardır. Bu, kentte yaşama kültürünün yetersizliği olarak algılanabilir. 106 Üzerinde yaşadığımız kentlerin daha sağlıklı ve kaliteli yaşam alanlarına dönüşmesi sadece yöneticilerin değil, üzerinde yaşayan tüm kent sakinlerinin ortak sorumluluğudur. 106 Doğan Kuban, İstanbul-Bir Kent Tarihi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2013, s

128 SONUÇ VE ÖNERİLER Binlerce yıldır birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Anadolu toprağı üzerindeki kentler için, kentsel dönüşüm artık bir gereklilikten daha ziyade bir zorunluluk halini almıştır ve özellikle ikinci milenyumla birlikte, kentsel dönüşüm çalışmaları hem kanunlarda hem de uygulamalarda çok daha geniş yer bulmuştur. Son yıllarda kabul edilerek uygulamaya konulan ve kentsel dönüşüm sürecini yerinde kentsel dönüşüm olarak ele alan kanunlar, her ne kadar nitelikli personel ve sistemin işleyişini düzenleyen teknolojik altyapıyla yeterli kadar desteklenemese de, dönüşüm sürecini kolaylaştırıcı ve hızlandırıcı olmuştur. Kentleşme geçmişi sekiz bin yıl öncesine dayanan İstanbul, kent dokusunun yeniden düzenlenmesi kaçınılmaz bir noktaya gelmiş bulunmaktayken, deprem riskinin de kendisini iyiden iyiye hissettirmesi, kentsel dönüşüm çalışmalarının merkezine doğal olarak bu kentin alınmasına sebebiyet vermiştir. Ülke çapında yapılan kentsel dönüşüm planlamalarının ve bütçelerinin yarıdan fazlası İstanbul için oluşturulurken, kentsel dönüşüm çalışmalarının gidişatına da bu kentin yön verdiğinin söylenmesi yanlış olmayacaktır. Kentsel dönüşüm çalışmalarının başta İstanbul olmak üzere, tüm Türkiye yi kapsayacak şekilde yerinde dönüşümü esas alarak yürütülmesi, binaların dönüşümü için son derece hızlı bir dönüşüm olmakla birlikte, bu uygulamaların yasal dayanağını oluşturan 6306 Sayılı Kanun da çözüme yönelik bir kanunsal düzenleme olarak iş görmektedir. Fakat ülkemizde gerçekleştirilen kentsel dönüşüm çalışmalarının merkezinde, depreme dayanıklı konut stoğunun arttırılması yer almakta ve kentsel yaşam kalitesi göz ardı edilmektedir. Özellikle kentsel dönüşüm çalışmalarının en çok dayanak gösterildiği kanun olan 6306 sayılı kanunda, kentsel yaşam kalitesini arttırıcı tedbirlerin yer almaması dikkat çekmektedir. Bu kanun kapsamında vatandaşların 117

129 kendi iradeleriyle mülklerini kentsel dönüşüme tabi tutmaları neticesinde ortaya çıkan sonuçlarda, kentsel yaşam kalitesinin geliştirilmesi alanında hiçbir çalışma ortaya konulmamaktadır. Yani vatandaşların kendi istekleri doğrultusunda yapılarını kentsel dönüşüm sürecine dâhil etmeleri, sadece depreme dayanıklı konut stoğunu arttırmakta ve doğal olarak kentsel rantın ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. Özellikle bu tür dönüşüm çalışmalarının merkezinde müteahhitlerin yer aldığı düşünülürse, kentsel dönüşümün daha çok bir rantsal dönüşüm olarak işlediğini söylemek hiçte yanlış olmayacaktır. Yerinde kentsel dönüşüm çalışmalarının, daha çok aşağıda gösterilen 1 numaralı çizimde olduğu gibi, eski yapıların olduğu yerde yıkılarak yerine yeni binanın yapılması, yani parsel bazında dönüşüm şeklinden çıkartılarak; 2 numaralı çizimde sadece bir kesitin gösterildiği şekilde kentin bütüncül planlarla ele alınarak dönüşüme tabi tutulması sağlanmalıdır. Yani kentsel dönüşüm sadece parsel dönüşümleriyle sınırlı tutulmadan tüm kenti kapsayacak şekilde ele alınmalıdır. Kentsel yaşam kalitesini arttırıcı otopark, çocuk parkı, spor alanları, kaldırımlar, yeşil alanlar, sosyal yaşam alanlarını barındıracak şekilde bir kentsel dönüşüm sürecinin, bu şekilde daha doğru gerçekleştirilebileceğini söyleyebiliriz. 118

130 Çizim 1: Kanun a Göre Parsel Bazında Dönüşümün Sonucu BİNA 1 BİNA 2 BİNA 3 BİNA 4 BİNA 5 ADA 1 BİNA 6 BİNA 7 BİNA 8 BİNA 9 BİNA 10 KALDIRIM YOL KALDIRIM ADA 2 BİNA 1 BİNA 2 BİNA 3 BİNA 4 BİNA 5 BİNA 6 BİNA 7 BİNA 8 BİNA 9 BİNA Sayılı Kanun Kapsamında Yenilenen Binalar 119

131 Çizim 2: Kent Ölçeğinde Dönüşümden Bir Kesit ADA 1 BİNA 1 (KAPALI OTOPARKLI) AÇIK OTOPARK OYUN ve SPOR SAHALARI İŞ YERLERİ KALDIRIM YOL KALDIRIM ADA 2 BİNA 2 (KAPALI OTOPARKLI) YEŞİL ALAN ve PARK BİNA 3 (KAPALI OTOPARKLI) Çizim 1 ve 2 de görüldüğü üzere, gerekli imar düzenlemeleriyle birlikte tüm kenti kapsayacak şekilde gerçekleştirilecek dönüşümlerde kentsel yaşam kalitesini arttıracak birçok sosyal yaşam alanı kentlerimize dâhil olabilmektedir. Bu şekilde çeşitli yatay ve dikey mimari modelleri ortaya çıkmakta ve kentlerimizin yaşamsal yönden daha kaliteli hale gelmesi mümkün olmaktadır. Proje 1 de görüldüğü üzere, parsel bazında dönüşüm yapılması halinde mevcut karmaşık yapılaşmada bir ilerleme elde edilemeyecek iken, daha büyük ölçekte dönüşüm yapılması halinde daha planlı ve kentsel yaşam kalitesini arttırıcı unsurları da içeren bir çalışma ortaya çıkabilmektedir. 120

132 Proje 1: Kentsel Dönüşüm Proje Örneği Kentsel yaşam kalitesinin artırılması elbette sadece birkaç imar düzenlemesiyle arttırılabilecek bir olgu değildir. Bu gelişimin sağlanabilmesi birden fazla bileşenin bir araya gelmesiyle mümkündür. Kentsel dönüşüm sürecinin, kentsel yaşam kalitesini artırıcı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için bazı öneriler aşağıda belirtilmiştir; 1- Belediyelerin imar düzenlemelerini, sosyal donatı mekânlarını içerecek şekilde gerçekleştirmelerini sağlamak 2- Kentsel dönüşüm çalışmalarının, depreme dayanıklı yapı stoğunu artırıcı bir çalışmadan ziyade, hem depreme dayanıklı, hem de kentin yaşam kalitesini artırıcı olarak kanunlaştırmak 3- Kentsel dönüşüm uygulamalarının, merkezinde sadece müteahhitlerin olduğu bir rantsal dönüşüm uygulamasından çıkartılarak, merkezinde peyzaj mimarlarının, sosyologların, psikologların, akademisyenlerin, meslek odalarının, sivil toplum 121

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ Ünite 11 KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ Prof. Dr. Sebahattin BEKTAŞ Kentlerimizde ilk dönüşüm dalgası Tazminat dönemi ile başlamaktadır. 1838 Osmanlı-İngiliz Ticaret Anlaşmasının özellikle liman

Detaylı

KENTSEL DÖNÜŞÜM VE TARİH

KENTSEL DÖNÜŞÜM VE TARİH KENTSEL DÖNÜŞÜM VE TARİH Kentsel dönüşüm tașınmazın yeniden üretimi anlamına gelmektedir ve sabit sermayenin yeniden üretimi söz konusudur. Bu yeniden üretim, kendiliğinden ve bilinçli șekilde olabilir.

Detaylı

Bursa Yakın Çevresi Deprem Tehlikesi ve Kentsel Dönüşüm

Bursa Yakın Çevresi Deprem Tehlikesi ve Kentsel Dönüşüm Bursa Yakın Çevresi Deprem Tehlikesi ve Kentsel Dönüşüm Oğuz Gündoğdu ACİL DURUMLAR PANELİ KalDer Bursa Şubesi Çevre ve İş Güvenliği Kalite Uzmanlık Grubu 27 Mayıs 2015 Ülkemizde çağdaş anlamda Afet Yönetimi

Detaylı

KENT ÖLÇEĞİNDE KORUMA ve YENİLEME KAVRAMLARI

KENT ÖLÇEĞİNDE KORUMA ve YENİLEME KAVRAMLARI KENT ÖLÇEĞİNDE KORUMA ve YENİLEME KAVRAMLARI YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA BÖLÜMÜ ŞEHİR YENİLEME KORUMA DERSİ Doç. Dr. İclal Dinçer KENT ÖLÇEĞİNDE KORUMA ve YENİLEME

Detaylı

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ Kentsel planlama toplum yararını esas alan güvenli ve sürdürülebilir yaşam çevresi oluşturmaya yönelik bir kamu hizmetidir. Kent planlama, mekan oluşumunun nedenlerini,

Detaylı

Konu: Askıdaki Plana İtiraz Tarih:

Konu: Askıdaki Plana İtiraz Tarih: Konu: Askıdaki Plana İtiraz Tarih: 11.01.2016 Sayı: 16.16.0011 YILDIRIM BELEDİYESİ İMAR VE ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ NE BURSA Yıldırım İlçesi, Mevlana ve Ulus Mahalleleri sınırlarındaki yaklaşık 14 ha lık Riskli

Detaylı

ALANSAL UYGULAMALAR. 6306 sayılıafet RİSKİALTINDAKİALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN ve UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

ALANSAL UYGULAMALAR. 6306 sayılıafet RİSKİALTINDAKİALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN ve UYGULAMA YÖNETMELİĞİ ALTYAPI ve KENTSEL DÖNÜŞÜM HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ALANSAL UYGULAMALAR 6306 sayılıafet RİSKİALTINDAKİALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN ve UYGULAMA YÖNETMELİĞİ İsmail TÜZGEN Şehir Plancısı 6306

Detaylı

Doğal Afetler ve Kent Planlama

Doğal Afetler ve Kent Planlama Doğal Afetler ve Kent Planlama Yer Bilimleri ilişkisi TMMOB Şehir Plancıları Odası GİRİŞ Tsunami Türkiye tektonik oluşumu, jeolojik yapısı, topografyası, meteorolojik özellikleri nedeniyle afet tehlike

Detaylı

TÜRKİYE DEKİ KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN AKTÖRLERİ VE ÖRNEKLER. Ayaz ZAMANOV-1700103 İrem BAHÇELİOĞLU-1603166

TÜRKİYE DEKİ KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN AKTÖRLERİ VE ÖRNEKLER. Ayaz ZAMANOV-1700103 İrem BAHÇELİOĞLU-1603166 TÜRKİYE DEKİ KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN AKTÖRLERİ VE ÖRNEKLER Ayaz ZAMANOV-1700103 İrem BAHÇELİOĞLU-1603166 İÇERİK Kentsel dönüşüme bakış Kentsel dönüşümdeki aktörler Kamu yönetimi Merkezi yönetim, Yerel yönetimler

Detaylı

Dr. GÜL ÜSTÜN Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN HUKUKİ BOYUTU

Dr. GÜL ÜSTÜN Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN HUKUKİ BOYUTU Dr. GÜL ÜSTÜN Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN HUKUKİ BOYUTU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii İÇİNDEKİLER... ix KISALTMALAR...xv GİRİŞ... 1

Detaylı

Planlama Kademelenmesi II

Planlama Kademelenmesi II Planlama Kademelenmesi II İMAR PLANLAMA SÜRECİ İmar Planı Elde Etme Yolları İmar planları İmar Planlarının Yapımını Yüklenecek Müellif ve Müellif Kuruluşlarının Yeterlilik Yönetmeliği nde tanımlanan niteliklere

Detaylı

KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMASI ŞUBAT 2015

KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMASI ŞUBAT 2015 www. bet i mar. com BURSA 1. KENTSELDÖNÜŞÜM Zİ RVESİ ARAŞTI RMA SUNUMU ŞUBAT2015 1. GİRİŞ Kentsel Dönüşüm, Kentsel gelişmenin toplumsal ekonomik ve mekansal olarak yeniden ele alındığı ve kentteki sorunlu

Detaylı

Yeni Yasal Düzenlemelerle Kentsel Dönüşüm New Regulations and Urban Renewal

Yeni Yasal Düzenlemelerle Kentsel Dönüşüm New Regulations and Urban Renewal 51 Planlama 2016;26(1):51-64 doi: 10.5505/planlama.2016.54254 ARAŞTIRMA / ARTICLE Yeni Yasal Düzenlemelerle Kentsel Dönüşüm New Regulations and Urban Renewal Hatice Selcen Seydioğulları Seydioğulları Harita

Detaylı

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞININ KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞININ KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞININ KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü Hakkında Kanun 5393 sayılı Belediye Kanunun 73. Maddesi 5366

Detaylı

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI DEPREM VE RİSK YÖNETİMİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI DEPREM VE RİSK YÖNETİMİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI DEPREM VE RİSK YÖNETİMİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK ve TANIMLAR Amaç Madde 1- Bu yönergenin

Detaylı

Yerleşik Alanlar, Yapılı Kentsel Çevre Çevre Düzeni Planları Nazım İmar Planları 3- Planlama Aşaması Gelişmeye Açılacak Alanlar

Yerleşik Alanlar, Yapılı Kentsel Çevre Çevre Düzeni Planları Nazım İmar Planları 3- Planlama Aşaması Gelişmeye Açılacak Alanlar 3- Planlama Aşaması Gelişmeye Açılacak Alanlar Gelişme alanlarında yapılacak planlarda jeolojikjeoteknik veriler, alanın yerleşime açılma önceliği, açılacak ise hangi kullanım türü için uygun olduğu, yerleşme

Detaylı

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Üçüncü Birleşmiş Milletler Konut ve Sürdürülebilir Kentsel Gelişme Konferansı Habitat III 17-20 Ekim 2016, Kito Sayfa1

Detaylı

Kentsel Dönüşüm ve Akciğer Sağlığı. Haluk C.Çalışır

Kentsel Dönüşüm ve Akciğer Sağlığı. Haluk C.Çalışır Kentsel Dönüşüm ve Akciğer Sağlığı Haluk C.Çalışır Kentsel Dönüşüm; Çökme ve bozulma olan kentsel mekanın ekonomik, toplumsal, fiziksel ve çevresel koşullarını kapsamlı ve bütünleşik yaklaşımlarla iyileştirmeye

Detaylı

KENTSEL SİSTEMLER ve ULAŞTIRMA SİSTEMLERİ YÖNETİMİ Tezli Yüksek Lisans Programı. Onur ACAR - 1164235 Şehir Plancısı

KENTSEL SİSTEMLER ve ULAŞTIRMA SİSTEMLERİ YÖNETİMİ Tezli Yüksek Lisans Programı. Onur ACAR - 1164235 Şehir Plancısı KENTSEL SİSTEMLER ve ULAŞTIRMA SİSTEMLERİ YÖNETİMİ Tezli Yüksek Lisans Programı Onur ACAR - 1164235 Şehir Plancısı Londra Paris Berlin Beyrut Hiroshima Guangzhou Rio de Janerio KENTSEL DÖNÜŞÜM SEBEPLER:

Detaylı

KENTSEL POLİTİKALAR II. Bölüm

KENTSEL POLİTİKALAR II. Bölüm MSGSÜ ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA BÖLÜMÜ PLN 703 KENTSEL POLİTİKALAR II. Bölüm 2014-2015 GÜZ YARIYILI Prof.Dr. Fatma ÜNSAL unsal.fatma@gmail.com TÜRKİYE NİN KENTLEŞME DİNAMİKLERİ Cumhuriyet öncesi Cumhuriyet

Detaylı

9.2.12. Beşiktaş Residence Tower 11.11.2008 / 28.10.14185. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

9.2.12. Beşiktaş Residence Tower 11.11.2008 / 28.10.14185. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi 9.2.12. Beşiktaş Residence Tower 11.11.2008 / 28.10.14185 Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Mesleki Denetimde Çevresel Etki Değerlendirmesi Çekince Raporu Projenin adı: Residence Tower Müellifi:

Detaylı

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI 2014-2015

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI 2014-2015 TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI 2014-2015 ENDÜSTRİYEL YAPININ YENİLİKÇİ VE BİLGİ ODAKLI DÖNÜŞÜMÜNÜN BURSA ÖRNEĞİNDE İNCELENMESİ PROJE RAPORU İÇİNDEKİLER

Detaylı

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri Bilgi toplumunda aktif nüfus içinde tarım ve sanayinin payı azalmakta, hizmetler sektörünün payı artmakta ve bilgili, nitelikli insana gereksinim duyulmaktadır. 16.12.2015

Detaylı

SANAYİ KENTİNİN SORUNLARINA ÇÖZÜM ARAYIŞLARI:

SANAYİ KENTİNİN SORUNLARINA ÇÖZÜM ARAYIŞLARI: SANAYİ KENTİNİN SORUNLARINA ÇÖZÜM ARAYIŞLARI: Pragmatik Yaklaşımlar - Altyapı Planlaması Doç. Dr. Zeynep Enlil Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Pragmatik Yaklaşımlar

Detaylı

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA M. SİNAN ÖZDEN 2 AĞUSTOS 2017 İSTANBUL PLAN Plan, yapılacak bir işin tasarıları toplamıdır. Plan, bir amaca ulaşmada izlenecek yol ve davranış biçimini gösterir. Plan, bir düşünceyi,

Detaylı

KENTSEL DÖNÜŞÜM ARAÇLARINDAN BİRİ OLARAK HUKUK. Prof. Dr. Gürsel Öngören www.ongoren.av.tr

KENTSEL DÖNÜŞÜM ARAÇLARINDAN BİRİ OLARAK HUKUK. Prof. Dr. Gürsel Öngören www.ongoren.av.tr KENTSEL DÖNÜŞÜM ARAÇLARINDAN BİRİ OLARAK HUKUK Prof. Dr. Gürsel Öngören www.ongoren.av.tr TARİHSEL SÜREÇ İÇİNDE KENTSEL DÖNÜŞÜM 1950 li yıllarda Sanayileşme ve kentlere GÖÇ Tepki: 1) 1966 yılında «Gecekondu

Detaylı

ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/5.000 ÖLÇEKLİ İLAVE NAZIM İMAR PLANI

ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/5.000 ÖLÇEKLİ İLAVE NAZIM İMAR PLANI ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, 13322 ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/5.000 ÖLÇEKLİ İLAVE NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU EKİM.2016 1 İçindekiler 1 PLANLAMA ALANININ

Detaylı

AYÇA EBRU CELEP YENİDEN İNŞA VEYA İMAR SEBEBİYLE TAHLİYE VE KENTSEL DÖNÜŞÜMDE KİRACININ DURUMU

AYÇA EBRU CELEP YENİDEN İNŞA VEYA İMAR SEBEBİYLE TAHLİYE VE KENTSEL DÖNÜŞÜMDE KİRACININ DURUMU AYÇA EBRU CELEP YENİDEN İNŞA VEYA İMAR SEBEBİYLE TAHLİYE VE KENTSEL DÖNÜŞÜMDE KİRACININ DURUMU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1 Birinci Bölüm 6306 SAYILI AFET

Detaylı

Doğu ve Batı Mekânsal Tasarım Sürecinin Aktif Yaşlanma Açısından Ele Alınışı

Doğu ve Batı Mekânsal Tasarım Sürecinin Aktif Yaşlanma Açısından Ele Alınışı Doğu ve Batı Mekânsal Tasarım Sürecinin Aktif Yaşlanma Açısından Ele Alınışı Yazar Dr. Nihal Arda Akyıldız ISBN: 978-605-2233-25-2 1. Baskı Aralık, 2018 / Ankara 100 Adet Yayınları Yayın No: 291 Web: grafikeryayin.com

Detaylı

Çözüm Kentsel Dönüşümdedir ve Zaman Kentsel Dönüşüm Zamanıdır

Çözüm Kentsel Dönüşümdedir ve Zaman Kentsel Dönüşüm Zamanıdır Çözüm Kentsel Dönüşümdedir ve Zaman Kentsel Dönüşüm Zamanıdır Kentsel dönüşüm sadece binaları yıkıp yeni binalar yapmak değildir. Erdoğan BAYRAKTAR Çevre ve Şehircilik Bakanı Dünya nüfusu sürekli bir artış

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (Deprem

Detaylı

KENTSEL DÖNÜŞÜM MEVZUATININ GELİŞİMİ. Prof. Dr. Nusret İlker ÇOLAK

KENTSEL DÖNÜŞÜM MEVZUATININ GELİŞİMİ. Prof. Dr. Nusret İlker ÇOLAK KENTSEL DÖNÜŞÜM MEVZUATININ GELİŞİMİ Prof. Dr. Nusret İlker ÇOLAK KENT KAVRAMI KENT KAVRAMI Kent kelimesi, farklı dillerden Türkçeye geçmiş olan bir kelimedir. Orta Asya da Türklerle birlikte yaşayan bir

Detaylı

DİKMEN BÖLGESİ STRETEJİK GELİŞİM PLANI 2012-2014

DİKMEN BÖLGESİ STRETEJİK GELİŞİM PLANI 2012-2014 DİKMEN BÖLGESİ STRETEJİK GELİŞİM PLANI 2012-2014 Eyül 2011 Bu yayın Avrupa Birliği nin yardımlarıyla üretilmiştir. Bu yayının içeriğinin sorumluluğu tamamen The Management Centre ve Dikmen Belediyesi ne

Detaylı

ANTALYA İLİ, KEPEZ İLÇESİ, ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI REVİZYONU AÇIKLAMA RAPORU

ANTALYA İLİ, KEPEZ İLÇESİ, ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI REVİZYONU AÇIKLAMA RAPORU ANTALYA İLİ, KEPEZ İLÇESİ, ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ 1/25.000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI REVİZYONU AÇIKLAMA RAPORU MAYIS 2016 1 İçindekiler 1 PLANLAMA ALANININ GENEL TANIMI... 2 2 MEVCUT PLAN DURUMU...

Detaylı

3568 ADA, SAYILI PARSELLER İLE 3570 ADA SAYILI PARSELLER VE TESCİL HARİCİ ALANA İLİŞKİN 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI

3568 ADA, SAYILI PARSELLER İLE 3570 ADA SAYILI PARSELLER VE TESCİL HARİCİ ALANA İLİŞKİN 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI İSTANBUL İLİ, GAZİOSMANPAŞA İLÇESİ, FEVZİ ÇAKMAK MAHALLESİ, 3568 ADA, 1-2-3-4-5-6 SAYILI PARSELLER İLE 3570 ADA 22-23 SAYILI PARSELLER VE TESCİL HARİCİ ALANA İLİŞKİN 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI

Detaylı

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR? YEREL KALKINMA POLİTİKALARINDA FARKLI PERSPEKTİFLER TRC2 BÖLGESİ ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR? BÖLGESEL GELIŞME ULUSAL STRATEJISI BGUS Mekansal Gelişme Haritası

Detaylı

PERŞEMBE PAZARI YENİLEME ALANI PROJESİ

PERŞEMBE PAZARI YENİLEME ALANI PROJESİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KÜLTÜR VARLIKLARI DAİRE BAŞKANLIĞI KÜLTÜR VARLIKLARI PROJELER MÜDÜRLÜĞÜ PERŞEMBE PAZARI YENİLEME ALANI PROJESİ ALAN HAKKINDA GENEL BİLGİLER Projenin amacı; Perşembe Pazarı

Detaylı

GAZİANTEP DE ARSA SORUNU

GAZİANTEP DE ARSA SORUNU GAZİANTEP DE ARSA SORUNU 1.0 KONU TANITIMI Şehirlerin fiziki bağlamada gelişmeleri, başta gelişme alanlarının varlığı olan arsalara, imar planlarına ve yapılaşma lejantına bağlı olarak şekillenmektedir.

Detaylı

FİRMA TANITIMI KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ GÜVENLİ GELECEĞE DÖNÜŞÜM

FİRMA TANITIMI KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ GÜVENLİ GELECEĞE DÖNÜŞÜM FİRMA TANITIMI KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ GÜVENLİ GELECEĞE DÖNÜŞÜM DİPU İNŞAAT PROJE VE UYGULAMA LTD. ŞTİ. DİPU İnşaat Proje ve Uygulama Limited Şirke Haziran 2012 tarihinde Sayın İnşaat Mühendisi Özcan ÖZ

Detaylı

Üst Ölçekli Planlar Mekansal Strateji Planı

Üst Ölçekli Planlar Mekansal Strateji Planı Üst Ölçekli Planlar Mekansal Strateji Planı Mevcut yasal düzenlemelere göre mekânsal planlama kademelenmesinin en üst düzeyinde yeni bir plan türü olarak mekânsal strateji planı yer almaktadır. Mekânsal

Detaylı

ÇANAKKALE NİN GELİŞME ALANLARINDA EKOLOJİK YAKLAŞIMLAR. İsmail ERTEN

ÇANAKKALE NİN GELİŞME ALANLARINDA EKOLOJİK YAKLAŞIMLAR. İsmail ERTEN ÇANAKKALE NİN GELİŞME ALANLARINDA EKOLOJİK YAKLAŞIMLAR İsmail ERTEN Çanakkale bölgesi düz damlı ve kırma çatılı yapılar dağılım Çanakkale kentinin yerleşim alanlarının 1. dönem dağılışı 1462-1500 Çanakkale

Detaylı

ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/1.000 ÖLÇEKLİ İLAVE UYGULAMA İMAR PLANI

ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/1.000 ÖLÇEKLİ İLAVE UYGULAMA İMAR PLANI ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, 13322 ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/1.000 ÖLÇEKLİ İLAVE UYGULAMA İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU EKİM.2016 1 İçindekiler 1 PLANLAMA ALANININ

Detaylı

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ŞEHZADELER İLÇESİ, YUKARIÇOBANİSAMAHALLESİ, 3582 ADA, 3 PARSELE İLİŞKİN 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI VE 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI

Detaylı

Top Tarihi Karar No Konusu : : :

Top Tarihi Karar No Konusu : : : 134 Kocasinan Belediyesinin, Uğurevler Mahallesi muhtelif ada ve parsellerdeki taşınmazların bulunduğu alanda Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı ilan edilmesi talebi. Meclis gündeminin 1. maddesinde

Detaylı

İnsan-Mekân İlişkisi Bağlamında Yaşlı Dostu Mekânlar

İnsan-Mekân İlişkisi Bağlamında Yaşlı Dostu Mekânlar İnsan-Mekân İlişkisi Bağlamında Yaşlı Dostu Mekânlar Yazar Dr. Nihal Arda Akyıldız ISBN: 978-605-9247-62-7 Ağustos, 2017 / Ankara 100 Adet Yayınları Yayın No: 234 Web: grafikeryayin.com Kapak ve Sayfa

Detaylı

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018 ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018 nin hizmet ve sorumluluk alanları nelerdir? Küresel ve teknolojik değişimlerle birlikte Şehir Yönetimleri nasıl değişmektedir? İdeal nasıl sağlanmalıdır? Ajanda 1. Mevcut Durum

Detaylı

KENTSEL DÖNÜŞÜM FAALİYETLERİNDE HARİTA MÜHENDİSLİĞİ NİN YASAL GÖREVLERİNE DAİR TEMEL HÜKÜMLER...

KENTSEL DÖNÜŞÜM FAALİYETLERİNDE HARİTA MÜHENDİSLİĞİ NİN YASAL GÖREVLERİNE DAİR TEMEL HÜKÜMLER... KENTSEL DÖNÜŞÜM FAALİYETLERİNDE HARİTA MÜHENDİSLİĞİ NİN YASAL GÖREVLERİNE DAİR TEMEL HÜKÜMLER... Prof. Dr. Tahsin YOMRALIOĞLU, İTÜ Son zamanlarda ülkemizde başlatılan kentsel dönüşüm projelerinin başarılı

Detaylı

ŞEHİTKAMİL İLÇESİ 15 TEMMUZ MAHALLESİ 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

ŞEHİTKAMİL İLÇESİ 15 TEMMUZ MAHALLESİ 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRE BAŞKANLIĞI KENT PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ŞEHİTKAMİL İLÇESİ 15 TEMMUZ MAHALLESİ 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU MAYIS

Detaylı

1 PLANLAMA ALANININ GENEL TANIMI 2 PLANLAMANIN AMAÇ VE KAPSAMI

1 PLANLAMA ALANININ GENEL TANIMI 2 PLANLAMANIN AMAÇ VE KAPSAMI 1 ANTALYA İLİ, MANAVGAT İLÇESİ ÇELTİKÇİ MAHALLESİ VE DEMİRCİLER MAHALLESİ MEVKİİNDE D-400 KARAYOLU ÇEVRESİNDE 1/5.000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ 1 PLANLAMA ALANININ GENEL TANIMI Planlama alanı

Detaylı

İZMİR İLİ, KONAK İLÇESİ, ALSANCAK MAHALLESİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

İZMİR İLİ, KONAK İLÇESİ, ALSANCAK MAHALLESİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU İZMİR İLİ, KONAK İLÇESİ, ALSANCAK MAHALLESİ 2334 ADA 33 PARSELE AİT 1/1.000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU ALAN TANIMI Planlama çalışması gerçekleştirilen alan; İzmir İli,

Detaylı

İZMİR İLİ, KONAK İLÇESİ, ALSANCAK MAHALLESİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

İZMİR İLİ, KONAK İLÇESİ, ALSANCAK MAHALLESİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU İZMİR İLİ, KONAK İLÇESİ, ALSANCAK MAHALLESİ 2334 ADA 33 PARSELE AİT 1/5.000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU ALAN TANIMI Planlama çalışması gerçekleştirilen alan; İzmir İli, Konak

Detaylı

ANTALYA İLİ, BATI ÇEVRE YOLU GÜZERGÂHI İLE KEPEZ İLÇESİ ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ YERLEŞİM ALANLARININ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN 1/100.

ANTALYA İLİ, BATI ÇEVRE YOLU GÜZERGÂHI İLE KEPEZ İLÇESİ ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ YERLEŞİM ALANLARININ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN 1/100. ANTALYA İLİ, BATI ÇEVRE YOLU GÜZERGÂHI İLE KEPEZ İLÇESİ ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ YERLEŞİM ALANLARININ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN 1/100.000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI AÇIKLAMA RAPORU MAYIS 2016 1 İçindekiler

Detaylı

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sevilay ARMAĞAN Mimar. Şb. Md. Tel:0312 4102355 KAPSAM

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sevilay ARMAĞAN Mimar. Şb. Md. Tel:0312 4102355 KAPSAM BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MİMARLAR ODASI İZMİR ŞUBESİ PLANLAMA VE YAPILAŞMAYA İLİŞKİN MEVZUAT VE UYGULAMA Sevilay ARMAĞAN Mimar Şb. Md. Tel:0312 4102355

Detaylı

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI İZMİR ŞUBESİ KÜLTÜRPARK İMAR PLANLARINA İLİŞKİN EK RAPOR TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu tarafından oluşturulan Kültürpark Projesi Değerlendirme Raporu nda belirtilen görüşlerimizin

Detaylı

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU Bilgi İşlem Daire Başkanlığı 2018 Birim Kalite Politikası Üniversitemiz ve birimimiz misyonu, vizyonu doğrultusunda; eğitim, araştırma ve yönetim faaliyetlerine

Detaylı

Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Şube Müdürlüğü

Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Şube Müdürlüğü Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Şube Müdürlüğü Şube Müdürlüğümüzün Genel Yapısı 1 1 1 1 1 ŞUBE MÜDÜRÜ İNŞAAT MÜHENDİSİ ŞEHİR PLANCISI HARİTA TEKNİKERİ SU ÜRÜNLERİ TEKNİKERİ ADİL BARTU GÜRDAL KOKUCU

Detaylı

KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANI İLAN EDİLEN YERLERDE YÜKLENİCİLERİN SORUMLULUKLARI

KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANI İLAN EDİLEN YERLERDE YÜKLENİCİLERİN SORUMLULUKLARI KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANI İLAN EDİLEN YERLERDE YÜKLENİCİLERİN SORUMLULUKLARI Salih ÇALAL* 27 ÖZ Toplumsal yaşam üzerinde olumlu sonuçlar yaratan kentsel dönüşüm süreci ve buna ilişkin uygulamalar, kentin biçimsel

Detaylı

Jeotermal Projelerinde Sosyal Risk ve Etkiler Türkiye Jeotermal Geliştirme Projesi

Jeotermal Projelerinde Sosyal Risk ve Etkiler Türkiye Jeotermal Geliştirme Projesi BURCU ERGIN SOSYAL KORUMA POLITIKALARI UZMANI DÜNYA BANKASI RSM TANITIM ÇALIŞTAYI IZMIR, 5 TEMMUZ 2018 Jeotermal Projelerinde Sosyal Risk ve Etkiler Türkiye Jeotermal Geliştirme Projesi Çevresel ve sosyal

Detaylı

AFYONKARAHĐSAR BELEDĐYESĐ BAYINDIRLIK VE ĐMAR KOMĐSYONUNUN 09-05-2011 TARĐHLĐ VE 87-106 SAYILI RAPORLARI 01 09/05/2011-87 02 09/05/2011-88

AFYONKARAHĐSAR BELEDĐYESĐ BAYINDIRLIK VE ĐMAR KOMĐSYONUNUN 09-05-2011 TARĐHLĐ VE 87-106 SAYILI RAPORLARI 01 09/05/2011-87 02 09/05/2011-88 01 09/05/2011-87 02 09/05/2011-88 03 09/05/2011-89 04 09/05/2011-90 05 09/05/2011-91 06 09/05/2011-92 07 09/05/2011-93 08 09/05/2011-94 09 09/05/2011-95 Belediye Meclisinin 02.05.2011 Tarih ve 278 sayılı

Detaylı

TEKİRDAĞ- MALKARA. G-17-b-13-b PAFTA. Kültür Merkezi Alanı Oluşturulması ve Yeşil Alan Yer Değişikliği NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

TEKİRDAĞ- MALKARA. G-17-b-13-b PAFTA. Kültür Merkezi Alanı Oluşturulması ve Yeşil Alan Yer Değişikliği NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU TEKİRDAĞ- MALKARA G-17-b-13-b PAFTA Kültür Merkezi Alanı Oluşturulması ve Yeşil Alan Yer Değişikliği NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU 1. PLANLAMA ALANININ GENEL TANIMI İlçemiz Yenimahalle,

Detaylı

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU Bilgi İşlem Daire Başkanlığı 2019 BİRİM KALİTE POLİTİKASI Üniversitemiz ve birimimiz misyonu, vizyonu doğrultusunda; eğitim, araştırma ve yönetim faaliyetlerine

Detaylı

Kentsel Dönüşüm ve Yapı Denetim İzmir Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü

Kentsel Dönüşüm ve Yapı Denetim İzmir Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü Kentsel Dönüşüm ve Yapı Denetim İzmir Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü Haziran 2013 GİRİŞ Resmi kayıtlara göre 17 bin 118 kişinin öldüğü 1999 daki büyük Marmara depreminde sadece bir kişinin depremin

Detaylı

GAZİOSMANPAŞA BELEDİYESİ 2014 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

GAZİOSMANPAŞA BELEDİYESİ 2014 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU GAZİOSMANPAŞA BELEDİYESİ 2014 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU TEMMUZ 2014 İÇİNDEKİLER I- OCAK HAZİRAN 2013 DÖNEMİ BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI... 3 A. Bütçe Giderleri... 3 01. Personel Giderleri...

Detaylı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ülkesel Fizik Planı Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı) Şehir Planlama Dairesi İçişleri Bakanlığı Lefkoşa - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2014 İçindekiler 1. Giriş...

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

Makbule Şiriner Önver. Konut ve Konut Politikası

Makbule Şiriner Önver. Konut ve Konut Politikası Konut ve Konut Politikası Makbule Şiriner Önver Konut ve Konut Politikası Konut ve Konut Politikası Makbule Şiriner Önver Dr. Makbule Şiriner Önver, Batman Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

Detaylı

ŞEHİTKAMİL İLÇESİ 15 TEMMUZ MAHALLESİ 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI PLAN AÇIKLAMA RAPORU

ŞEHİTKAMİL İLÇESİ 15 TEMMUZ MAHALLESİ 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI PLAN AÇIKLAMA RAPORU GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRE BAŞKANLIĞI KENT PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ŞEHİTKAMİL İLÇESİ 15 TEMMUZ MAHALLESİ 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI PLAN AÇIKLAMA RAPORU MAYIS 2018

Detaylı

3. ANA POLİTİKALAR 3.1 EKONOMİK POLİTİKALAR

3. ANA POLİTİKALAR 3.1 EKONOMİK POLİTİKALAR 1. BAŞLA NGIÇ 2. VİZYON, AMAÇ VE STRATEJİLER 3. ANA POLİTİKALAR 3.1 EKONOMİK POLİTİKALAR 1. Turizm Gelişim Yasası madde 13(5)(C) uyarınca, sosyal, ekonomik ve fiziksel taşıma kapasiteleri dikkate alınarak

Detaylı

içindekiler Bölüm I Planlama Sürecine İlişkin Öneriler... 15

içindekiler Bölüm I Planlama Sürecine İlişkin Öneriler... 15 içindekiler GEÇMİŞİMİZ İÇİN BİR GELECEK...VII GİRİŞ...IX Bölüm I KÜLTÜREL MİRAS KAVRAMI VE TARİHSEL ÇEVRE KORUMASININ ÖNEMİ Kültürel Miras Kavram ve Tanımları...4 Kültürel Mirasın Korunmasının Önemi...5

Detaylı

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ŞEHZADELER İLÇESİ MANİSA FARKLI SEVİYELİ OTOGAR KAVŞAĞINA İLİŞKİN ONAYLI KAVŞAK PROJESİNİN 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM VE 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA

Detaylı

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ KURTULUŞ MAHALLESİ ada 2 parsel- 10 ada 4, 5, 7 parsel -9 ada 12 parsel

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ KURTULUŞ MAHALLESİ ada 2 parsel- 10 ada 4, 5, 7 parsel -9 ada 12 parsel MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ- İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ KURTULUŞ MAHALLESİ 1264 ada 2 parsel- 10 ada 4, 5, 7 parsel -9 ada 12 parsel 1/5000 VE 1/1000 ÖLÇEKLİ

Detaylı

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi Doç.Dr.Tufan BAL Dersin İçeriği Kırsal Kalkınma Kavramının Tarihçesi Kırsal Kalkınmada Temel Amaç Kırsal Alan Kalkınma Politikaları Kırsal

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

Levent SÜMER, PMP, Torunlar GYO Planlama Müdürü, UPYE Kurucu YK Üyesi

Levent SÜMER, PMP, Torunlar GYO Planlama Müdürü, UPYE Kurucu YK Üyesi PMI Türkiye Proje Yönetim Zirvesi Eylül 27-28, 2013 Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Levent SÜMER, PMP, Torunlar GYO Planlama Müdürü, UPYE Kurucu YK Üyesi 1 Levent SÜMER (PMP) Torunlar GYO Planlama Müdürü

Detaylı

TOPLU KONUT İDARESİ BAŞKANLIĞI

TOPLU KONUT İDARESİ BAŞKANLIĞI T.C. BAŞBAKANLIK TOKİ TOPLU KONUT İDARESİ BAŞKANLIĞI Kamu Özel Sektör İşbirliği Modeli ve Kentsel Yenileme Uygulamaları Gürol KONYALIOĞLU Kentsel Yenileme Dairesi Başkanı TOKİ UYGULAMA ÖZETİ 30 / 10 /

Detaylı

Kentsel Dönüşüm ve Sulukule Çocuk Atölyesi

Kentsel Dönüşüm ve Sulukule Çocuk Atölyesi Kentsel Dönüşüm ve Sulukule Çocuk Atölyesi Cem Ergun Araş. Gör. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyoloji Bölümü E-posta: tusawi@hotmail.com Sulukule Çocuk Atölyesi İlanı Fotoğraf 1. Çocuk atölyesinin görünümü

Detaylı

ANKARA KALKINMA AJANSI. www.ankaraka.org.tr

ANKARA KALKINMA AJANSI. www.ankaraka.org.tr ANKARA KALKINMA AJANSI www.ankaraka.org.tr TÜRKİYE'NİN En Genç Kalkınma Ajansı Ankara Kalkınma Ajansı bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak, bölgenin rekabet gücünü artırmak ve gelişimini hızlandırmak

Detaylı

CITTASLOW (SAKİN ŞEHİR) OLMA YOLUNDA İLK ADIM

CITTASLOW (SAKİN ŞEHİR) OLMA YOLUNDA İLK ADIM CITTASLOW (SAKİN ŞEHİR) OLMA YOLUNDA İLK ADIM Yrd. Doç. Dr. Elif ACUNER Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Ardeşen Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi elif.acuner@erdogan.edu.tr Celepler Yayıncılık 1. Baskı

Detaylı

GAZİOSMANPAŞA BELEDİYESİ 2016 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

GAZİOSMANPAŞA BELEDİYESİ 2016 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU GAZİOSMANPAŞA BELEDİYESİ 2016 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU TEMMUZ 2016 İÇİNDEKİLER I- OCAK HAZİRAN 2016 DÖNEMİ BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI... 3 A. Bütçe Giderleri... 3 01. Personel Giderleri...

Detaylı

THE LONDON THAMES GATEWAY: OLİMPİYATLAR VE DAHA FAZLASI. Kevin Whittle. London Thames Gateway Geliştirme Şirketi

THE LONDON THAMES GATEWAY: OLİMPİYATLAR VE DAHA FAZLASI. Kevin Whittle. London Thames Gateway Geliştirme Şirketi THE LONDON THAMES GATEWAY: OLİMPİYATLAR VE DAHA FAZLASI Kevin Whittle London Thames Gateway Geliştirme Şirketi The Thames Gateway The Thames Gateway Doğu Londra dan başlayıp Kent ve Essex deki Thames

Detaylı

TÜRKİYE DE KORUMA VE YENİLEME UYGULAMALARI

TÜRKİYE DE KORUMA VE YENİLEME UYGULAMALARI TÜRKİYE DE KORUMA VE YENİLEME UYGULAMALARI YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA BÖLÜMÜ ŞEHİR YENİLEME KORUMA DERSİ Doç. Dr. İclal Dinçer TARİHİ KENT DOKUSUNUN DÖNÜŞÜM BASKISI

Detaylı

DESTEK Platformu DESTEK Platformu, Gönüllülük esaslı yerinde dönüşüm modelinin yaratılması için;

DESTEK Platformu DESTEK Platformu, Gönüllülük esaslı yerinde dönüşüm modelinin yaratılması için; 3 yaşamsal dokunuş DESTEK Platformu DESTEK Platformu, Gönüllülük esaslı yerinde dönüşüm modelinin yaratılması için; Demokrasi Ekonomi Strateji Toplum Eşitlik Katılım konularında yerel girişimlere DESTEK

Detaylı

KENT BİLGİ SİSTEMİ TASARIMI VE UYGULAMASI: PELİTLİ BELEDİYESİ ÖRNEĞİ Giriş İçindekiler Problemin Tanımı Çalışmanın Amacı Yapılan Çalışmalar Tasarım Uygulama Yazılım Güncelleme Test Bulgular Sonuç ve Öneriler

Detaylı

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur. Türkiye de Nüfusun Tarihsel Gelişimi Türkiye de Nüfus Sayımları Dünya nüfusu gibi Türkiye nüfusu da sürekli bir değişim içindedir. Nüfustaki değişim belirli aralıklarla yapılan genel nüfus sayımlarıyla

Detaylı

1: YÖNETİM-YERİNDEN YÖNETİME İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE...1

1: YÖNETİM-YERİNDEN YÖNETİME İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE...1 bölüm 1: YÖNETİM-YERİNDEN YÖNETİME İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE...1 1. Kavramsal Çerçeve: Yönetim-Yerinden Yönetim...2 1.1. Yönetim Kavramı...2 1.2. Yerinden Yönetim...4 2. Yerel Yönetimlerin Önemi ve Varlık

Detaylı

TEKİRDAĞ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENT ESTETİK KURULU ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

TEKİRDAĞ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENT ESTETİK KURULU ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK TEKİRDAĞ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENT ESTETİK KURULU ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK ( 14/10/2014 tarih ve 316 sayılı Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Meclis Kararı ile yürürlüğe girmiştir.)

Detaylı

Yeniden Yapılanma Süreci Dönüşüm Süreci

Yeniden Yapılanma Süreci Dönüşüm Süreci Yeniden Yapılanma Süreci 2010-2025 Dönüşüm Süreci 2025-2050 2025'te olmazsa olmazlar Geçiş dönemi kilit meseleleri Dönüşüm zamanının Başarı Dönüşüm ölçütleri zamanının Vizyon Herkese fırsat eşitliği sağlanarak

Detaylı

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur. Fabrika Sistemi Üretimde işbölümünün ortaya çıkması sonucunda, üretim parçalara ayrılmış, üretim sürecinin farklı aşamalarında farklı zanaatkarların (işçilerin) yer almaları, üretimde aletlerin yerine

Detaylı

BAĞCILAR BELEDİYESİ BİRLİKTE MODELLEME DEĞİŞKEN ÖNERİLERİ

BAĞCILAR BELEDİYESİ BİRLİKTE MODELLEME DEĞİŞKEN ÖNERİLERİ BAĞCILAR BELEDİYESİ BİRLİKTE MODELLEME DEĞİŞKEN ÖNERİLERİ İçindekiler SİSTEM DİNAMİKLERİ ALTERNATİF DEĞİŞKEN ÖNERİLERİ... 2 Aile Yapısı... 2 Çocuk ve Gençlerle ilgili Faaliyetler... 2 Eğitim Kültür...

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi Belediyelerin Engelliler Hakkındaki Yükümlülükleri Tarih : 07.09.2011 Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme Sözleşme nin 1 inci maddesinde amaç özürlülerin

Detaylı

BORNOVA (İZMİR) 3720 ADA, 5 (2,3,4) PARSEL NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

BORNOVA (İZMİR) 3720 ADA, 5 (2,3,4) PARSEL NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU 1-ALANIN TANIMI Planlama alanı; İmar Planı değişikliği yapılan alan, İzmir İli, Bornova İlçesi sınırları içerisindedir. Bornova İlçesi İzmir İlinin merkezinde yer alan bir ilçe konumundadır.(şekil 1,2).

Detaylı

Hepinizi Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu adına sevgiyle, saygıyla, dostlukla selamlıyorum.

Hepinizi Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu adına sevgiyle, saygıyla, dostlukla selamlıyorum. HKMO Kentsel Dönüşüm Sempozyumu 7-8 Ekim 2013 Ankara Mehmet Soğancı TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Değerli Konuklar Sevgili Arkadaşlar Hepinizi Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu adına

Detaylı

DAHA YAŞANABİLİR ŞEHİRLER İÇİN..

DAHA YAŞANABİLİR ŞEHİRLER İÇİN.. DAHA YAŞANABİLİR ŞEHİRLER İÇİN.. ÇİĞDEM ÇÖREK ÖZTAŞ KENTSEL GELİŞİM VE ERİŞİLEBİLİRLİK PROJELERİ YÖNETİCİSİ WRI Ross Sürdürülebilir Şehirler Merkezi tarafından hazırlanmıştır ULAŞIM VE KENTSEL ARAZİ KULLANIMI

Detaylı

KENTSEL DÖNÜŞÜM DEVAM EDİYOR

KENTSEL DÖNÜŞÜM DEVAM EDİYOR KENTSEL DÖNÜŞÜM DEVAM EDİYOR İşte sözümüz diye çıktık yola Bu söz, yıllardır süren dev şehircilik projelerinin vizyonu Kararlı ve azimli çalışmaların sembolü Yarınlarda gerçekleşecek büyük hamlelerin

Detaylı

ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR VE BAYINDIRLIK KOMİSYONU RAPORU

ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR VE BAYINDIRLIK KOMİSYONU RAPORU ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İMAR VE BAYINDIRLIK KOMİSYONU RAPORU BİRİM İMAR V E ŞE H İR C İLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI Tarih: 03.10.2016 TALEP SAHİBİ MECLİS TOPLANTISININ TARİHİ VE GÜNDEM MADDESİ TALEP KONUSU

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ VE PROJE ORTAKLIKLARI

KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ VE PROJE ORTAKLIKLARI KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ VE PROJE ORTAKLIKLARI A.Faruk GÖKSU Şehir Plancısı Geçtiğimiz yüzyılın, özellikle son çeyreğinde yaşanılan hızlı kentleşme sonucunda, oluşan kentsel dokuların, yeniden, bu kez, sosyal

Detaylı

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü İZLENEN ÇALIŞMA YÖNTEMİ Mekansal Adres Kayıt Sistemi Gündem İzlenen Çalışma Yöntemi Mevzuat Analizi Yetkili İdare Ziyaretleri Gereksinim Modellemesi Çalıştay

Detaylı

Yeni Büyükşehir Yasası ve Arazi Yönetimi

Yeni Büyükşehir Yasası ve Arazi Yönetimi Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon, 12-13 Mayıs 2014, IV. Arazi Yönetimi Çalıştayı Yeni (6360) Büyükşehir Yasası ve Arazi Yönetimi Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon, 12-13 Mayıs 2014 6360 sayılı

Detaylı

REKREASYON AMAÇLI KENTSEL YEŞİL ALANLARIN PLANLAMA İLKELERİ AÇISINDAN GIS ARACILIĞIYLA SORGULANMASI; TRABZON ÖRNEĞİ

REKREASYON AMAÇLI KENTSEL YEŞİL ALANLARIN PLANLAMA İLKELERİ AÇISINDAN GIS ARACILIĞIYLA SORGULANMASI; TRABZON ÖRNEĞİ REKREASYON AMAÇLI KENTSEL YEŞİL ALANLARIN PLANLAMA İLKELERİ AÇISINDAN GIS ARACILIĞIYLA SORGULANMASI; TRABZON ÖRNEĞİ Öğr. Gör. Dr. Cenap SANCAR Arş. Gör. Ebru SİNAN Arş. Gör. Sanem ÖZEN TURAN Karadeniz

Detaylı