TEKELİOĞLU İSYANI FAHRETTİN TIZLAK *

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TEKELİOĞLU İSYANI FAHRETTİN TIZLAK *"

Transkript

1

2 Giriş: TEKELİOĞLU İSYANI FAHRETTİN TIZLAK * XVIII. yüzyılın, klasik Osmanlı toplum ve devlet düzeni açısından bir takım farklılıkların boy göstermeye başladığı ve bu farklılıkların giderek bu düzeni tehdit eder hale geldiği bir dönem olduğu bilinmektedir. Bu farklılıklardan ilk göze çarpanın, merkezi devlet otoritesinin zayıflaması ve bu yüzden taşrada ayanların türeyerek otorite boşluğunu doldurmaları olduğunu söyleyebiliriz. Öyle ki, bunların, bulundukları yerlerde zamanla mütesellimlikleri geçirdikleri gibi, bazen bunun tam tersinin de olduğu ve önceden mütesellim olan kişilerin, sonradan ayanlıkları ele geçirdikleri bilinmektedir 1. Her iki halde de bunlardan bazılarının, merkezi devlet otoritesini hiçe saymaları ve fırsatını bulduklarında da devlete kafa tutarak kendi bölgelerinde hegomanya kurmaya çalışmaları veya istisnai de olsa bunu kısa bir süre için başarmaları mümkün olabilmiştir. Nitekim biz, daha XVII. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti'nde toprağın bazı bölgelerde devletin denetiminden çıkarak fiilen yerli güçlü ailelerin ve bu ailelerden çıkan beylerin malikaneleri haline gelmeye başladığını biliyoruz. XVIII. yüzyıla geldiğimizde bu durum kendisini iyice hissettirmeye başlayacak ve yüzyılın sonlarında imparatorluğun Doğu Anadolu toprakları bir yana, başka yerlerinde de ve özellikle Batı Anadolu'da derebeyleşme diyebileceğimiz eğilim artmaya başlayacaktır. Mesela Adana ve Payas bölgesinde Küçük Alioğlu, Milas ve Menteşe yöresinde İlyasoğlu, Rize dolaylarında Tuzcuoğlu, İzmir bölgesinde Katipoğlu, Manisa çevresinde Karaosmanoğlu, Yozgat, Çorum, Ankara, Kayseri, Sivas, Amasya ve Tokat çevresinde Çapanoğlu, Trabzon'da Cemşitoğlu, Bilecik'te Kalyoncuoğlu, Uşak'ta Acemoğlu, Isparta'da Yılanlıoğlu ve Samsun dolaylarında da Canikli Ali Paşa'nın, 2 Bolu'da Hacı Ahmetoğlu İbrahim'in 3 denetim sağlamış olduklarını biliyoruz. Aslında bulundukları yörede veya şehirde önce ayan olup sonra mütesellimliği ele geçiren veya bunun tam tersi olarak önce mütesellim olup da sonra ayanlığı ele geçiren bu kişiler sayesinde Türk şehirlerinde artık enderun kökenine dayalı idareciler yerine öz be öz yerli Türk ailelerine dayalı kişilerin idarecilik dönemi de başlamış oluyordu 4. Ancak, ne yazık ki bu kişiler ve onların ait oldukları aileler, mütesellimlik veya ayanlık görevinin kendilerine kazandırmış olduğu yetki sayesinde elde etmiş oldukları servet ile zamanla iyice kuvvetlenmişlerdir. Çünkü bazı yerlerde bir ailenin mütesellimlik görevini kırk veya elli sene boyunca yürüttüğü oluyordu 5. Ki, bu * SDÜ Burdur Eğitim Fakültesi, BURDUR. 1 Yücel Özkaya, XVIII. Yüzyılda Osmanlı Kurumları ve Osmanlı Toplum Yaşantısı, Ankara, 1985, s Musa Çadırcı, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal ve Ekonomik Yapıları, Ankara, 1991, s. 3 Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, c.v, Ankara, 1983, s Özkaya, a.g.e., s Özkaya, a.g.e., s. 198.

3 2 FAHRETTİN TIZLAK süre zarfında belirtilen görevleri elinde bulunduran kişilerin, devletin bozuk düzenini de fırsat bilerek yolsuzluklara başvurmaları ve kanun ve ferman gereği olmadığı halde halktan keyfi vergiler almalarını 6 da dikkate alacak olursak bunların zenginliğinin boyutu daha iyi anlaşılacaktır. Yukarıda isimlerini saydığımız kişiler veya aileler, bir yanda kendi bölgelerinde hakimiyetlerini tesis ederken bir yandan da bu hakimiyetin alanını genişletmek için zaman zaman birbirleri ile mücadeleye de girişiyorlardı. Tabii ki bunların kendi aralarındaki mücadeleleri esnasında bölgelerindeki halka her türlü zulmü yaptıklarını belirtmemize her halde gerek yoktur. Bütün bunlar ise, devletin gözü önünde oluyordu ama, devlet de bir şey yapamıyordu. Çünkü devletin bunlara karşı tedbir alabilecek gücü 7 ve iradesi de yoktu. Bu konuda belirli bir döneme kadar devletin yapabildiği veya başvurduğu en etkili yöntem, bu kişileri ve ait oldukları aileleri birbirlerinin üzerine saldırtmak ve bu yolla tehlikeli görülenlerinin etkisiz kılınması idi. Ancak şunu da ayrıca belirtmekte yarar var ki, saydığımız kişi veya ailelerin tamamının devlete karşı olduklarını söylememiz yanlış olur. Çünkü bunların içinde Çapanoğulları örneğinde olduğu gibi devlet yanlısı ayanların ve ailelerin varlığı bilinmektedir. Ancak, XIX. yüzyılın başlarında imparatorluk için yukarıda çizdiğimiz tablonun, sadece Anadolu için değil, imparatorluğun diğer bölgeleri için de geçerli olduğunu belirtelim ki, mesela Rumeli'de Serezli İsmail, Tepedelenli Ali Paşa ve Kara Mahmut Paşa hüküm sürmekte idiler. Yine bu dönemde, Mekke ve Medine bölgesinde de devlete karşı bir başkaldırı hareketinin vehhabiler tarafından başlatılmış olduğunu, Garp Ocaklarında dayıların sözünün geçmekte olduğunu ve Bağdat bölgesinde de kölemenlerin sözünün geçmeye başladığını biliyoruz. İstanbul'da da durum pek farklı değildi ve burada da zorbaların devlet yönetiminde etkili oldukları bilinmektedir 8. İmparatorlukta merkezi devlet otoritesinin yerine taşrada bazı güçlerin etkin olması durumunun biz, XIX. yüzyılın ilk başlarında da aynısı ile devam etmiş olduğunu biliyoruz. Nitekim II. Mahmut'u tahta geçiren Bayraktar Mustafa Paşa, imparatorluğun değişik yerlerinde yarı bağımsız şekilde hareket eden bu ayanları 9 devlete karşı zararsız hale getirebilmek ve devletin içerisine düştüğü acziyet durumuna bir son vermek düşüncesi ile ayanlarla Sened-i İttifak diye bildiğimiz bir metni imzalama yoluna gitmiştir. Fakat buna rağmen ileride bir vesile ile değinecek olduğumuz gibi Bayraktar'ın öldürülmesinden sonra yukarıda saymış olduğumuz ayanların veya onların ait oldukları hanedan diyebileceğimiz ailelerin, merkezi yönetimi hiçe sayarak hareketlerine devam etmiş olduklarını görüyoruz. Yukarıdakilere ilave olarak Dağdevirenoğlu'nu, Sarı Osman'ı, Dede Bey'i, Kara Feyzi'yi, Kel Mehmet'i, Emin Ağa'yı, Bülbüloğlu'nu, Pazvantoğlu'nu, Nasuhoğlu'nu, İshak Paşa ve bizim üzerinde duracak olduğumuz Tekelioğlu İbrahim'i bu dönemde yarı bağımsız hareket eden ayanlar cümlesinden sayabiliriz 10. Dolayısıyla, Bayraktar'ın giriştiği bu hareket bir çözüm olamadı, olması da mümkün değildi. Çünkü onun yaptığı uygulama, klasik Osmanlı merkeziyetçi yönetim anlayışına 6 Özkaya, a.g.e., s. 102, 197, Çadırcı, a.g.e., s Karal, a.g.e., s Karal, a.g.e., s Karal, a.g.e., s. 134.

4 TEKELİOĞLU İSYANI 3 aykırı idi. Bundan dolayı II. Mahmut'un, Bayraktar'ın öldürülmesini takip eden yıllarda devlet için baş belası olan ve ayan veya derebeyi diye isimlendirilen bir takım kişilerin nüfuzlarının kırılması ve ortadan kaldırılması için bir mücadeleye girişmiş olduğunu 11 ve bu çerçevede Teke yöresinde hakimiyet tesis etmiş olan Tekelioğullarının da etkisiz hale getirilmiş olduğunu görüyoruz. İşte burada ismini en son olarak zikretmiş olduğumuz Tekelioğullarının ve o sırada onların temsilcisi durumundaki İbrahim'in etkisiz hale getirilmesi, bizim araştırma konumuzu oluşturacaktır. A- Teke Sancağı ve Tekelioğulları: Teke sancağı, bizim konumuzu oluşturan Tekelioğlu İbrahim'in devlete başkaldırdığı XIX. yüzyılın ilk başlarında, Anadolu eyaleti sınırları içerisinde 12 mütesellimlik ile idare edilen 13 ve 1393 tarihinde teşkil olunan 14 bir sancaktır. Söz konusu sancak, ele aldığımız dönemde Antalya merkez kazanın yanında Elmalı, Kaş, Kalkanlı, Finike, Eğdir, Serik, Kızılkaya ve Germiği kazalarını içeren bir idari birimdir 15. Tekelioğulları da, bu sancağı kırk seneden fazla bir süre iltizam ederek yukarıda anlatıldığı şekilde idareyi elinde tutan 16 ve yörede Hacıosmanoğulları 17 diye de bilinen bir sülaledir. Aileye adını veren Hacı Osman'ın biz 1772 yılında Teke'de ayan olduğunu biliyoruz 18. Hacı Osman'dan sonra bu aileden sırasıyla Hacı Eyyüb, Ebubekir(Deli Bekir), Hacı Mehmed ve İbrahim'in Teke'de idarecilik yaptıklarını biliyoruz 19. Bu ailenin içerisinde Teke sancağında en fazla idarecilik yapan ve dolayısıyla Teke'de en meşhur olan kişi Hacı Mehmet Ağa'dır. Çünkü o, burada on dokuz yıl mütesellimlik yapmış ve doksan yaşında ölmüştür 20. Ancak bu şahısların idareciliklerinin zaman zaman ayanlık, mütesellimlik veyahut da biraz sonra özellikle İbrahim Bey örneğinde de görüleceği üzere zorbalık yolu ile olduğunu biliyoruz. Nitekim Tekelioğlu İbrahim, babasının ölümünden sonra türlü nedenlere dayalı olarak ve bu arada Teke'de mütesellimliği zorla ele geçirebilmek için devlete baş kaldıracak ve etrafına topladığı adamları ile Antalya kalesine sığınarak devlete karşı gelecektir. Öyle ki, devlet, bu kişinin girişmiş olduğu isyan hareketini yeri geldiğinde de görüleceği üzere bastırmakta hayli zorlanacaktır. B- Tekelioğlu İbrahim'in İsyanı: 1- İsyanın Temelleri: Tekelioğlu İbrahim'in devlete karşı isyan etmesinin bir takım tarihi temellerinin olduğunu biliyoruz. Bunların başında onun kendince bir takım sebeplere sığınması gelir. 11 Mustafa Nuri Paşa, Netayicü'l- Vukuat, c. IV, Uhuvvet Matbaası, 1327, s M. Çadırcı, a.g.e., s. 14; Tuncer Baykara, Anadolu'nun Tarihi Coğrafyasına Giriş I, Ankara, 1988, s Y. Özkaya, Osmanlı İmparatorluğu'nda Ayanlık, Ankara, 1994, s Baykara, a.g.e., s Antalya Şer'iyye Sicilleri(AŞS), Defter no. 1, s. 1, 6, 13, 50, 78; no. 5 varak Başbakanlık Osmanlı Arşivi(BOA), Hatt-ı Hümayun(HH), 47850, 47863; Süleyman Fikri Erten, Antalya Tarihi, İstanbul, 1940, s BOA, HH, BOA, Mühimme Defterleri(Müh. Deft.), no. 181, s. 200, belge, Erten, Tekelioğulları, İstanbul, 1955, s. 5, Erten, Antalya Livası Tarihi, İstanbul, Matbaa-i Amire, , s. 79,80.

5 4 FAHRETTİN TIZLAK Öte yandan, devlet de onun ait olduğu Hacıosmanoğulları ailesinin kendisine karşı geçmişten beri devam eden olumsuz tutum ve davranışlarına bir noktada sabrının taşması dolayısıyla yetti artık diyecek ve İbrahim'in kendi yaptığı yanlış hareketleri de bahane göstererek duruma müdahale edecektir. Bu müdahaleyi ise İbrahim Bey kabul etmeyerek isyan pozisyonuna geçecektir ki, isyan olayının gerçekleştiği 1810'lu yılların, II. Mahmut'un, o ana kadar iyice sarsılan devlet otoritesini yeniden sağlamak için merkeziyetçi devlet anlayışını tekrar hayata geçirme teşebbüslerini uygulamaya koyduğu döneme denk geldiğini de burada belirtelim. Yani sadece Tekelioğlu değil, ülkenin değişik yerlerinde yukarıda isimlerini saydığımız ailelerin veya bunların temsilcisi olan şahısların bazılarının II. Mahmut'un giriştiği hareketten rahatsız olması pek tabii idi. Dolayısıyla eski saltanatın devamı için eğer devlet ile anlaşılamıyorsa onlar için isyandan başka yol gözükmüyordu. Bu genel girişten sonra isyanın temelleri konusunda şunları belirtebiliriz: a- Devletin Emirlerini Yerine Getirmede Gevşek Davranma veya Karşı Çıkma: Bir kere, aileye adını veren gerek Hacı Osman'ın ve gerekse ondan sonra ileriki yıllarda Antalya'da idareyi elinde tutacak olan oğullarının, belki de dönemin şartlarının bir gereği olarak ülkenin değişik yerlerindeki ayan ve ileri gelenler gibi, devamlı surette devlete karşı bir tavır içerisinde bulundukları bilinmektedir. Mesela bizzat Hacı Osman'ın kendisi 1770'li yıllarda devam eden savaşlar dolayısıyla Teke'den asker istenmesi olayında üzerine düşeni yapmamış ve istenilen askeri Teke'den çıkarmamıştır. O, bundan dolayı 1778 yılında öldürülmüştür. Bu olay üzerine de oğullarından Deli Bekir diye de bilinen Bekir, babasının intikamını almak için aynı yıl devlete karşı kıyama kalkışır, üzerine kuvvet gönderilince Menteşe'ye kaçar, fakat bir süre sonra kendisini affettirir ve 1784 yılında Teke'de mütesellimliği ele geçirir 21. Ancak, onun bu olayla uslandığını zannetmeyelim, çünkü bu sefer de kendisinden 'larda istenilen askerleri Teke'den çıkarma konusunda gevşek davrandığını ve bu işi sıradan bir adamına havale ettiğini görüyoruz. Bundan dolayıdır ki, devlet yöneticilerinin, istenilen askerin temininden sonra onun terbiyesine bakılması kararına varmış olduklarını biliyoruz 22. Nitekim ondan aynı yıl orduya katılması istenilir, fakat o bunu da yapmaz 23. Takip eden yıllarda Deli Bekir'in bu türden hareketlerinin devam etmiş olduğu anlaşılmaktadır ki, devlet, 1811 yılında onun elinden Teke mütesellimliğini alarak kardeşi Hacı Mehmet'e verecektir. Fakat bunu içine sindiremeyen Deli Bekir, Antalya kalesini basarak devlete karşı isyan edecektir. İlginçtir onun bu isyan hareketinin bastırılmasında kardeşi Hacı Mehmet'i de görüyoruz 24 ki, bundan dolayı devletin Hacı Mehmet'i bir rütbe ile taltif etmeyi ciddi olarak düşünmeye başladığını görüyoruz 25. Nitekim ilerleyen yıllarda bu uygulamaya konulmuştur. Çünkü kaynaklarda Hacı Mehmet, dergah-ı ali kapıcı başılık rütbesine haiz olduğu görülmektedir 26. Fakat, buna rağmen Hacı Mehmet'in de merkezi yönetimin 21 BOA, Müh. Deft, no. 178, s. 272; no. 183, s BOA, HH, BOA, HH BOA, HH, BOA, HH, BOA, C Ask. 5753; AŞS, defter no. 1, s. 17.

6 TEKELİOĞLU İSYANI 5 emirlerini yerine getirme konusunda zaman zaman gevşek davranışlarının olduğunu biliyoruz 27. b- Tekelioğullarının Niyabetleri Ele Geçirmeleri ve Devlet Görevlilerini Kendi Çıkarları İçin Kullanmaları: Hacıosmanoğullları diye de bilinen bu ailenin Teke'de ayan ve mütesellim sıfatı ile görev yaptıkları sıralarda buraya gönderilen kadı ve naiblerin en fazla üç ay süre ile görev yapabildiklerini, hatta bu görevi tam olarak ifa edemediklerini, dolayısıyla kırk sene boyunca Teke'de umur-ı şer'iyyeyi ve mülkiyeyi berbat ettiklerini biliyoruz 28. Diğer yandan Teke'deki ilmiye sınıfının da onların baskısı ve etkisi altında olduğunu görüyoruz. Öyle ki Teke'de boşalan cihet-i ilmiyeler onların zamanında para ile alınır satılır hale gelmiş ve böyle olunca da ulema ve talebeye inkıraz gelmeye başlamış, bunun tabii sonucu olarak da cami ve mescitler kapanmaya yüz tutmuştur 29. İlmiye makamlarını para ile alınır satılır hale getirerek bundan da bir miktar pay alan, ayrıca kendi dediklerini yapar durumdaki kadı ve naibler vasıtası ile halktan da istediklerini alan veya toplayan bu ailenin idaresinde sancak dahilinde bulunan çeşitli makam sahibi kişiler de artık bunların dediklerini yapar hale gelmişlerdir. Akla gelebilecek her türlü yöntemi kullanarak halkın parasını ve malını mülkünü servetlerine katmak isteyen Tekelioğullarının bu tür davranışlarına ses çıkartamayan devlet görevlilerinin de sayesinde aile, kısa zamanda çok büyük miktarlarda haksız servet edinmiştir 30. Ki, yine bu aile, Teke'de istedikleri memurların görev yapmalarına izin verir, istemediklerini de görevden azlederdi. Eğer kendileri hakkında merkezi yönetime bir şikayette bulunmak isteyen olursa da, o kişiyi ya bir şekilde cezalandırırlar ya da sürgün ederlerdi. Onların yaptıkları bu hareketlerin İstanbul'da duyulması ve buna karşı bir tedbir alınması ihtimaline karşı da diğer bölgelerdeki hanedanlar gibi onlar da İstanbul'da kendi işlerini yürütecek ve devlet adamlarını çeşitli yollarla etkileyecek adamlar bulurlar ve böylece vezirleri etki altına alırlar, dolayısıyla da kendilerine hasımlık yapabilecek adamları etkisiz hale getirirlerdi. Tabii ki bu sürecin veya yöntemlerin başarısız olduğu durumlarda ise kullanılan yol, etraflarında topladıkları bir miktar asker ile devlete baş kaldırmaktı 31. c- Halka Karşı Yapılan Zulümler ve Haksız Yere Edinilen Servet: Yukarıda anlatmış olduğumuz sürecin tabii bir sonucu da, bölge halkının huzur ve güvenliğinin ortadan kalkmasıdır. Mesela Hacı Mehmet Ağa, etrafında beslediği iki bine yakın askere doğru dürüst yem ve yiyecek vermediği için bu askerler bulundukları yerde halkın mal ve mülküne taarruz ederek zorla gasp ediyorlardı. Bu ise halkın perişaniyetine sebep oluyordu. Gerçi, bu konuda Antalya şer'iyye sicillerinde kayda rastlamak zordur. Fakat Hacı Mehmet'in Teke dışında mütesellimlik görevini yürüttüğü Isparta'da benzeri tarihinde Teke'den istenilen askeri zamanında çıkarmaması konusunda bkz., BOA, C.Ask., BOA, HH, Erten, Tekelioğulları, s. 33 (Tekelioğlu'nun muhallefatını yazmakla görevli Vahit Efendi'ye gönderilen ferman kaydından). 30 BOA, HH, 47862, Müh. Deft., no. 235, s. 35, belge 3; ayrıca bkz, Erten, Ant. Liv. Tar., s Erten, Tekelioğulları, s. 6.

7 6 FAHRETTİN TIZLAK davranışları sergilemesi üzerine 1798 yılında yöre halkının İstanbul'a bir şikayet dilekçesi yazmış olduğunu biliyoruz 32. Buna göre Tekelioğullarının bölgede düzen dışı ve karşıtı hareketlerinden birinin de Osmanlı idari ve mali düzenlemesini zaman zaman muattal bırakmak olduğunu görüyoruz. Mesela bölgede yer alan Kalkan kazası, IV. Murat zamanından beri Haremeyn-i Muhteremeyn evkafına aittir ve burayı Havass-ı Terkemiş mütesellimleri iltizam etmektedirler. Fakat H (M ) yılına gelindiğinde burasını Tekelioğlu Hacı Mehmet'in, çeşitli hilebazlıklar neticesinde zorla tasarruf etmeye başladığını ve sonuçta söz konusu kaza halkının, burayı Teke'ye bağlatanların ve Hacı Mehmet'in elinden bizar olduğunu görüyoruz. Bu, aynı zamanda merkezi yönetimin bölgeden istediği vergilerin toplanamaması anlamına da geliyordu ki, yönetim, bu işi ancak isyan olayından çok sonraları Kasım 1821'in sonlarına doğru düzeltmek için harekete geçmiş ve bundan bir ay sonra bu düzensizlik ortadan kaldırılabilmiştir 33. Tekelioğullarının yukarıda anlatılan süreç çerçevesinde bir takım yollarla haksız yere mal mülk sahibi olduklarını 34 ve onların edindikleri servetin dillere destan olduğunu biliyoruz. Bu servete kaynaklık eden başlıca unsurun da, Teke yöresinin hem zirai açıdan hem de özellikle deniz ticareti açısından oldukça elverişli bir konumda bulunması dolayısıyla sahip olduğu zenginlik olduğunu biliyoruz. Çünkü kaynaklarda belirtildiğine göre Antalya limanına o dönemde sadece bir günde yüzlerce gemi girer çıkar ve buna bağlı olarak da bol miktarda deve katarları Antalya'ya gelir giderdi. Tekelioğulları da bu çok canlı ticari hayattan zorla kendi paylarını alırlardı 35. Ki, özellikle Teke'yi kendi arzu ve emelleri doğrultusunda yöneten Hacı Mehmet'in 36 zamanında Teke'nin O'nun mülkü ve çiftliği, Teke halkının da kölesi durumunda olduğu bilinmektedir 37. Dillere destan servetin edinilmesinde uygulanan bir başka yöntemin de resmi devlet görevlendirmesi ile etkisizleştirilen bir kişinin- ki, bu kişi biraz sonra üzerinde durulacak olan ve Tekelioğlu İbrahim'in isyanı olayında bardağı taşıracak olan son olaya konu olacak olan- Kadı Abdurrahman Paşa'dır- bütün mal ve mülküne ya doğrudan ya da dolaylı olarak el konulmasıdır 38. Tekelioğullarının, Teke elinde kırk yılı aşkın bir sürede edindikleri çok büyük miktardaki servetle ünlerinin de aynı derecede çok yaygınlaştığını biliyoruz. Öyle ki, merkezi yönetimin gözünde bile Hacı Mehmet Ağa, "...ashab-ı servet ve yesar..." sahibi olarak bilinmekte idi 39. Onlar, kazandıkları hesapsız servetle hayır ve hasenat işlerinde de geri kalmamışlardır. Biz bu yüzden Teke halkını maddi açıdan sömüren Mehmet Ağa'nın 32 Erten, Antalya Tarihi, İstanbul, 1940, s BOA, Cevdet Dahiliye(C. Dah.) Onların bu hususta uyguladıkları yöntemler hakkında ayrıntılı bilgi için bkz; BOA, Müh. Deft., no. 235, s.35, belge 3; HH, 47862; Erten, Ant Liv. Tar.. s Erten, Tekelioğulları, s. 11; Ant. Liv. Tar.. s. 77, BOA,HH, Erten, Ant. Liv. Tar.., s. 79, Adil Sivrikaya, Teke Sancağı Mütesellimi Hacı Mehmed Ağa, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Son Çağ Tarihi Kürsüsü, Mezuniyet tezi, s Erten, Tekelioğulları, s. 30. Hacı Mehmet'in serveti için bkz, aynı eser, s. 6-8.

8 TEKELİOĞLU İSYANI 7 kaynaklarda hayır ve hasenat sahibi kişi diye de zikredildiğini sıklıkla görmekteyiz 40. Böyle olunca da onların, civarlarında yer alan diğer mütesellimlere göre maddi açıdan daha zengin ve kuvvetli olduklarını, böyle olunca da ufak bir anlaşmazlık durumunda bu servete dayanarak devlete kafa tutmaya kalkıştıklarını biliyoruz. Tekelioğullarının bölge halkına yaptıkları zulümler ve uyguladıkları baskı düzeninin neticesinde Teke elinin tam bir harabiyet ve perişaniyet yaşamış olduğunu görüyoruz. Nitekim, Hacı Mehmet'ten sonra Teke'de idareyi bir şekilde ele alan oğlu İbrahim zamanında da bu düzen devam etmiş ve bunun neticesinde biraz sonra üzerinde duracağımız isyan teşebbüsü bastırıldıktan sonra 1815 yılında merkezi yönetimin bölgeden istemiş olduğu ağnam vergisinin tahsilinde büyük güçlükler yaşanmış ve Antalya kadısı, İbrahim Ağa'nın zulmünden dolayı bölge halkının elinde koyun ve keçi kalmaması nedeniyle istenilen vergiyi veremeyecek durumda olduğunu ve dolayısıyla af edilmelerini bir ilamla devlet merkezine bildirmiştir 41. Aynı şekilde, isyanın bitiminden sonra bölgede görevlendirilen Vahit Paşa da İstanbul'a yazdığı bir tahriratta, Tekelioğullarının yıllar boyu süren zulümlerine, isyan yılları olan 1813 ve 1814 yıllarında meydana gelen kuraklık da eklenince halkın sefilliğinin daha da artmış olduğunu ve eğer buraya yardım edilmez ise Teke dağlarının askersiz kalacağını ve halkın daha da perişan olacağını belirtmiştir 42. O'nun, bu tespitinde gayet haklı olduğunu görüyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki, Tekelioğlu'nun zulmünden bölge insanı yerini yurdunu terk ederek başka diyarlara göç etmiştir 43. Bu konuda son olarak, onların bölgede yürüttükleri baskının ve halka yaptıkları zulmün de belki bir göstergesi olması açısından Antalya şer'iyye sicillerinde bu konularda onların etkili oldukları dönemde kayıtlara rastlamanın zor olduğunu belirtelim. Çünkü yukarıda da değinildiği üzere Teke'deki niyabetler onların etkisi altındadır. Bu konularda şer'iyye sicillerine isyanın bitirildiği tarihlerden itibaren ancak 1814 ve 1815 yıllarından sonra kayıtlar yansımaya başlamıştır. Bu zamana kadarki gelişmeleri biz genelde merkeze ait kayıtlardan izleme imkanına sahibiz. d- Kadı Abdurrahman Paşa ve Tekelioğulları: Yukarıda da değinildiği üzere Tekelioğlu İbrahim'in devlete karşı isyan bayrağını açmasında, bardağı taşıran son damla, babası Hacı Mehmet'in ve en son olarak kendisinin de karışmış olduğu Kadı Abdurrahman Paşa olayıdır. Hemen belirtelim ki bu olay çok yönlüdür, bundan dolayı biraz da olsa üzerinde ayrıntılı olarak durmanın faydalı olacağı kanaatindeyiz. Kaynaklarda Kadı Paşa diye de zikredilen bu şahıs, devlet bürokrasisinde başlangıçta Kayseri naibliği yaparken, yeniçeriler tarafından öldürülen Bozkır Maden-i Hümayun müdürü olan amcasının katillerinin cezalandırılması ile görevlendirilen ve bu görevi 40 BOA, Rüus Defterleri, no. 136, s. 3; Erten, Tekelioğulları, s AŞS., no. 1, s. 12. Ama merkezi yönetim, Antalya'da bulunan kadılara ve iş erlerine gönderdiği bir emirle kuruşluk ağnam bedelinin Teke sancağından kesinlikle toplanmasını ve halkın sözlerine itibar edilmemesini istemiştir. 42 BOA, HH, BOA, Cevdet Dahiliye(C. Dah.), 1979.Tekeli İbrahim'in zulmünden kaçarak Isparta'ya giden Türkmenler hakkında bir ilam için bkz., H.T. Dağlıoğlu, Isparta Tarihine Ait Kısa Notlar, Ün, Isparta Halkevi Dergisi, c. 13, S , (Ekim-Aralık 1946), Ankara, s

9 8 FAHRETTİN TIZLAK başarı ile yaptığı için yönetim tarafından mir-i miranlık ve beraberinde Konya valiliği, Alaiye mutasarrıflığı gibi mansıplarla ödüllendirilen 44 III. Selim devri Nizam-ı Cedit komutanlarındandır. Bu kişi aynı zamanda Bayraktar Mustafa Paşa'nın ülke meselelerini görüşmek üzere yaptığı çağrıya katılarak İstanbul'a gelen ve onun faaliyetlerine gerektiğinde askeriyle destek çıkan birisidir de 45. Fakat, o, Bayraktar'ın faaliyetlerine karşı çıkan isyan olayının gelişmesi üzerine İstanbul'dan ayrılarak memleketi olan Alaiye sancağına bağlı İbradı nahiyesine emrindeki 2000'e yakın kuvveti ile gider 46. Ki, bu sırada oğlu Abdullah Paşa da Alaiye mutasarrıfıdır. Ancak, yeniçerilerin, Nizam-ı Cedit'e taraftar olanların ve özellikle Kadı Paşa'nın cezalandırılması konusundaki ısrarları söz konusudur ve II. Mahmut, bu ısrarlara karşı koyamaz. Bunun üzerine Kadı Paşa'nın ölü veya diri olarak yakalanması için fermanlar yayınlanır ve bu işle de ilginçtir Teke mütesellimi Hacı Mehmet en son olarak tek başına görevlendirilir 47. Hacı Mehmet Ağa, her ne hikmetse daha önceleri devletin kendisinden istemiş olduğu askeri çıkarmakta zorlanırken, bu sefer hemen harekete geçer ve topladığı on bine yakın kuvvetle Kadı Paşa'nın üzerine yürür. Mehmet Ağa, altı yedi aylık bir uğraştan sonra Kadı Paşa'yı yakalar ve 27 Ocak 1809 tarihinde İbradı'da bir medrese önünde idam eder 48. Bu olaydan birkaç gün sonra da Kadı Paşa'nın mutasarrıf ve müderris olan iki oğlu haklarında hiçbir ölüm fermanı yok iken Hacı Mehmet tarafından oğlu İbrahim'in telkinleri neticesinde idam edilir 49. Kadı Abdurrahman Paşa'nın ve oğullarının bu şekilde idam edilmeleri devlet nazarında önemli bir kayıp olarak algılanmış görünmektedir. Çünkü her şeyden önce II. Mahmut'un, kendisinden önceki yenileşme hareketlerine destek vermiş yenilikçi bir paşanın öldürülmesinden her halde memnun olması beklenemezdi. Sonra bu olay, Teke mütesellimi Hacı Mehmet'in zaten fazla olan şan, şöhret ve kuvvetinin daha da artmasına vesile teşkil etmiştir. Bu ise, kafasında ilk etapta kaybolan merkezi devlet otoritesini tekrar tesis etmeyi ve bu uğurda engel olarak gördüğü kişileri etkisizleştirmeyi düşünen II. Mahmut'un işini zorlaştıracaktır. Bütün bunlardan dolayı olmalı ki, Sultan Mahmut, Hacı Mehmet hakkında gayz ve kin sahibi olmuştur 50 ki, o, Kadı Paşa'nın intikamını almak için artık fırsat kollamaya başlayacaktır. Belki de ona aradığı fırsatı aşağıda zikredilecek olan muhalleffat olayı verecektir. Ama bu fırsatın bedeli devlet için çok pahalı olacaktır. e- Kadı Paşa'nın Muhallefatına Hacı Mehmet'in El Koyması: Bu idam olaylarının ardından Kadı Paşa'nın taşınabilir bütün varlığı Antalya'ya getirilerek sözde zabt-ı rabt altına alındığı Hacı Mehmet tarafından İstanbul'a bildirilir Erten, Ant. Liv. Tar., s. 75; Tekelioğulları, s Karal, a.g.e., s BOA, Mühimme Deft., no. 227, s. 167, belge, BOA, Mühimme Deft., no. 227, s. 198, belge, 2; Cevdet Paşa, Tarih-i Cevdet, c. 10, Matbaa-ı Amire, 1292, s BOA, HH, Antalya Vilayeti Tarihi, İstanbul, 1940, s Erten, Ant. Liv. Tar., s BOA, HH, 41753; Mühimme Deft., no. 227, s. 273, belge 1.

10 TEKELİOĞLU İSYANI 9 Ama aslında paşanın muhallefatının tamamına Hacı Mehmet tarafından el konulmuştur 52. Fakat burada bir oyun tezgahlanarak Kadı Paşa'nın mal varlığının görünürde saklandığı söylenen binada yangın çakırtılır ve İstanbul'a, Antalya halkının malları yağmaladığı hissi verilmeye çalışılır. Ardından da bunu önlemeye çalıştığına, ama başaramadığına dair Hacı Mehmet tarafından bir yazı kaleme alınarak gönderilir. Fakat olaylar planlandığı şekilde gitmez ve İbradı halkından birisinin İstanbul'a yazdığı bir yazı planı bozar. Bunun üzerine şüpheye düşen II. Mahmut, Mayıs 1809'da olayın araştırılmasını 53 ve yedi sekiz bin kese olduğu tahmin edilen Kadı Paşa muhallefatının ve iki bin kese civarındaki hayvan ve hububatının ortaya çıkartılmasını ister 54. Bundan sonra devlet, Hacı Mehmet Ağa'dan Kadı Paşa'nın emvalinin tamamını değişik kereler ister, fakat, o, her defasında bugün vereceğim yarın vereceğim diye bir oyalama taktiği izler. Nihayet zorla elinden alınması için üzerine kuvvet gönderilmesine karar verilir ve bu iş için de civar mütesellimlere emirler yazılmak üzeredir 55, fakat tam bu sırada Hacı Mehmet ecel-i mevudiyle 56 ama külliyetli servet sahibi olarak ölür 57. Böylece o, o ana kadar devlet emirlerini yerine getirme konusunda göstermiş olduğu inatçılığın cezasını da ödemekten kurtulur 58. f- Kadı Paşa'nın ve Hacı Mehmet'in Muhallefatının Yazım İşlemi: Aslında Hacı Mehmet'in ölümünü devlet, başına bela olan büyük bir mütesellimden ve köklü bir ailenin temsilcisinden kurtulduğu için sevinçle karşılamıştır. Bundan dolayı ölüm olayının ardından Teke'nin Hacıosmanoğulları ailesinin elinden alınarak başka birisine tefviz edilmesi düşünülmeye başlanır ve aynı yıl Teke sancağı mütesellimlikten çıkarılarak muhassıllık ile idare edilmesi şartı ile Karaman valisi Hacı Ali Paşa'ya ilhaken verilir 59. Ardından da Hacı Mehmet Ağa'nın muhallefatının miri için zabt ve tahriri ile mirahor-ı evvellerden İsmail isminde birisi 28 Mart 1812 tarihinde görevlendirilir 60. Fakat bu gelişmeler yaşanırken Hacı Mehmet'in oğlu İbrahim, Teke sancağının kendisine verilmesi için devlete başvurur 61, ancak onun bu isteği yeni bir gaile doğurur endişesi ile reddedilir 62. Bütün bu işlemler yürütülürken merkezi yönetim, Karaman valisi Hacı Ali Paşa'yı Hacı Mehmet'in oğlu İbrahim'i ölü veya diri olarak yakalamak üzere görevlendirir ; 52 BOA, Mühimme Deft., no. 227, s. 273, belge 1; Tarih-i Cevdet, c. 10, s. 165; Erten, Tekelioğulları, s. 53 BOA, Mühimme Deft., no. 227, s. 273, belge BOA, HH, Tarih-i Cevdet, c. 10, s. 165; Erten, Tekelioğulları, s BOA, Mühimme-i Mektum, no. 6, s. 74, belge, 2; BOA, HH, Tarih-i Cevdet, c. 10, s BOA, HH, Sivrikaya, a.g.t., s BOA, HH, 48767; Özkaya, Osm. İmp. Ayanlık, s BOA, Cevdet Maliye(C. Mal.) 14448; Erten, Tekelioğulları, muhallefat ferman kaydı, s. 30; Sivrikaya, a.g.t., s BOA, Müh. Mektum, no. 6, s. 74, belge BOA, HH, BOA, Cevdet Zabtiye, 903.

11 10 FAHRETTİN TIZLAK Fakat bu arada İbrahim Bey, bu hazırlıklardan haberdar olmuş ve Antalya kalesine sığınmıştır. O, sığındığı yerden İstanbul'a arizalar yazmayı da ihmal etmez ve eğer kendisine kapıcıbaşılık rütbesi ile birlikte Teke mütesellimliği verilirse devlete sadık kalacağını ve Teke'nin işlerini de iyi bir şekilde yürüteceğini belirtir. Ayrıca, o, kendisinden muhallefat bedeli olarak istenen meblağın oldukça yüksek olduğunu, bu miktarı ödeme gücünün olmadığını, ama bunu affedilmesi şartı ile yine de ödeyeceğini fakat etrafta kendisine karşı askerî hareket yapıldığını ve bundan dolayı kaleye sığındığını belirtir 64. Ama gerçekte o, bu hareketleri yapmayı düşündüğü isyanın hazırlıklarını yürütmek için yapıyordu 65. Ancak, o, isyan hazırlıklarını yürütürken belki de ileride kendisini haklı gösterebilmek için hükümetle anlaşma yollarını arar ve sadrazam Hurşit Paşa'ya bir şekilde ulaşarak rüşvet yolu ile işi halletmeyi de dener, fakat yaptığı teklifler kabul edilmediği gibi kendisine Teke'ye mütesellim olarak da atanmayacağı bir fermanla bildirilir Tekelioğlu İbrahim Bey'in İsyana Kalkışması: Yayınlanmış olan bu son fermanın İbrahim Bey'in devlete karşı isyan konusunda iyice karar kılmasına sebep olduğunu düşünüyoruz. Çünkü babası Hacı Mehmet'in muhallefatını yazmakla görevli heyetin Antalya'ya geldiğini duyunca onun tepesinden vurulmuşa döndüğü anlaşılıyor. Nitekim, heyetin Antalya'ya gelmesi üzerine o, en sadık adamları ile bir durum değerlendirmesi yapar. Neticede, kendi düşüncesine göre, babasının kar kış demeden bin bir türlü meşakkatle topladığı servetin, Sultan Mahmut'un sarayında zevk ve sefa içerisinde yaşaması için toparlanmadığını ve o andan itibaren kendisinin ve ailesinin yokluk içinde dilenci gibi yaşamasının mümkün olamayacağını dile getirir. Aynı şekilde ona göre artık Sultan Mahmut bu aileye bir şekilde kin bağlamıştır, kastetmiştir. Dolayısıyla bundan sonra af dilemenin, yalvarmanın veya özür beyan etmenin kendisi için bir zül olacağı kanaatini de dile getirir. Bütün bunlardan sonra o, son kararını verir ve rezil olmaktansa şereflice ölmek daha evladır der ve etrafındaki adamlara da girişecekleri mücadelenin kazanılması durumunda hepsinin mesut ve bahtiyar olacağını söyler, çünkü elindeki servet, yapılacak olan her şeye yetecektir. Toplantıda alınan bu kararlar gereğince, Tekelioğlu İbrahim Bey, muhallefatın yazımı için gelen heyete, yazım için izin vermeyeceğini ve babasından kalan serveti de başkalarına kaptırmayacağını söyleyerek onları geri döndürür 67. Tekelioğlu'nun bu hareketi açıkça padişaha karşı gelmek oluyordu ki, nitekim heyetin geri dönmesinin hemen ardından, o, sığınmış olduğu Antalya kalesinin burçlarını ve duvarlarını tamir etmeye, kaleye toplar yerleştirmeye, zahire depolamaya ve etrafına adamlar toplamaya başlar 68. Elindeki servete ve yörede sahip olduğu şan, şöhret ve nüfuza güvenerek Teke mütesellimliğini zorla ele geçirmek düşüncesinde olan İbrahim Bey'in devlete karşı baş kaldırı hareketi böylece 26 Kasım 1812 tarihinde başlamış oluyordu. Bundan sonra da İbrahim Bey'in hazırlıkları devam etmiştir. Nitekim, 64 BOA, HH, C, BOA, HH, BOA, HH, 47853, C; Güzide İnkaya, Mahmut II Devrine Ait İsyanlar Serisinden Tekelioğlu İbrahim Beyin İsyanı , Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Lisans Tezi, , s Erten, Tekelioğulları, s Erten, Tekelioğulları, s. 36.

12 TEKELİOĞLU İSYANI 11 Antalya'dan dışarıya zahire gönderilmesinin yasaklanması, yöreden kendi adına asker yazımına devam edilmesi ve ilginçtir. Antalya kalesinden gemilere nasıl ateş atılacağının öğretilmesi maksadı ile denize yerleştirilen varillere atış talimlerinin yaptırılması, giriştiği hareketin delice bir hareket olması nedeniyle bazılarınca Deli İbrahim diye de nitelendirilen İbrahim Bey'in bu maksatla yaptığı hazırlıklardan bazılarıdır Tekelioğlu İbrahim'in Tenkili: İbrahim Bey'in bu faaliyetleri devam ederken Karaman valisi Hacı Ali Paşa da, gerekli hazırlıkları yaparak kuvvetlerini Antalya üzerine gönderir. Ancak kendisi bir türlü kuvvetlerinin başında Antalya'ya gitmemektedir ve merkezi yönetim de bu işi merak etmeye başlamıştır 70. Nitekim o, Antalya üzerine önce adamlarından Derviş Mehmet Paşayı gönderir 71. Burada açıkça şu hissedilmektedir ki, bir asiyi tedip için devletin gönderdiği paşası, bu işle pek samimi olarak ilgilenmemektedir. Bundan dolayıdır ki, II. Mahmut bir hatt-ı hümayun yayınlayarak "...bu kadar tekid olunmuş iken Ali Paşa niçün hareket etmez bilemem..." diyerek "...bir gün evvel hareket eylemesi..." emrini verecektir 72. Ali Paşa'nın, ancak bundan sonra Antalya üzerine yürüdüğü ve işe sıkı sarıldığı anlaşılıyor. O, önce Isparta ve Burdur'a gelerek buralara isyanın sirayet etmesini önler 73. Bu arada İbrahim Bey'in biz çok uyanık olduğunu ve girişeceği hareketin meşru bir hareket olduğunu halka inandırabilmek için, bir başka deyimle, üzerine gelecek olan devlet kuvvetlerine karşı koyabilmek için fetva yoluna baş vurduğunu görüyoruz. Bunun için o, girişeceği hareketin tecvizi için müftülerden fetva ister, ama başlangıçta alamaz. Fetva vermeyen müftülerin kendisi tarafından öldürüldüğü iddiaları bir yana, sonuçta istediği fetvayı Antalya'da bulunan bir mevlevi şeyhinden alır 74. Ancak ne ilginçtir ki, bütün bunlar olurken Antalya'nın denizden de sarılıp kuşatılması için Rodos mutasarrıfı Hasan Paşa'dan istenilen gemiler de, çok yoğun kış şartlarından dolayı bir türlü Antalya'ya gelememektedir ve sığındıkları limanlarda havaların müsait olmasını beklemektedirler ve hatta bazıları bu yüzden geri dönmüşlerdir 75. Bu ise karadan yapılan saldırıların deniz desteği olmamasından dolayı etkisiz kalmasına ve dolayısıyla Tekelioğlu gailesinin ortadan kaldırılmasının gecikmesine sebep olmaktadır. Nitekim tekrar bu işi merak eden Sultan Mahmut, bir hattı hümayun daha yayınlayarak bu işin neden bir türlü başarılamadığının araştırılmasını istemiştir 76. Bunun ardından gemiler bir süre sonra Antalya'yı denizden kuşatır, fakat ne ilginçtir ki, bu sefer de gemilerin mühimmatı biter ve yeni mühimmatın tedariki beklenir 77. Bu arada Ali Paşa İstanbul'a gönderdiği bir yazıda Antalya kuşatmasında 69 Erten, Ant. Liv. Tar BOA, HH, BOA, HH, İnkaya, a.g.t., s. 8. Hatt-ı hümayun sureti. 73 Onun Isparta'ya gelişi ile ilgili olarak bkz., BOA, HH, B. 74 Erten, Tekelioğulları, s BOA, HH, İnkaya, a.g.t., s Hatt-ı hümayun suretinden. 77 BOA, HH,

13 12 FAHRETTİN TIZLAK Türkmenlerin ihanetine uğradığını ve bundan dolayı geri çekilmek zorunda kaldığını söyleyerek başarısızlığına kılıf uydurmaya çalışır 78. Tabii ki, bütün bu olumsuz gelişmeler İbrahim Bey'in işine yaramaktadır. Yukarıda verilen bilgilerden anlaşılan o ki, Tekelioğlu gailesi hala bir türlü halledilememektedir. Bunda da birinci planda Hacı Ali Paşa örneğinde olduğu gibi taşradaki mahalli otoritenin merkezi yönetimin emirlerine karşı lakayt davranması ve aşağıda gösterileceği üzere belki de merkezi otoritenin kuvvetlenmesini istememesi etkili olmuştur. İkinci olarak da- ki, bu da birincisi kadar önemli görünüyor- devletin içerisinde bulunduğu çok yönlü acziyet durumu, bu işin bir türlü başarılamamasında etkili olmuştur. Çünkü bir kere, donanmanın gemileri bırakalım açık denizleri, kış şartlarında bile sahil şeridini dolaşarak Antalya'ya ulaşabilecek kapasitede değildir. Nitekim Hacı Ali Paşa, 21 Ocak 1813 tarihinde İstanbul'a gönderdiği bir kaimesinde o ana kadar Antalya'ya hiçbir donanma gemisinin gelmediğinden ve kaleye bir tane bile top atılamadığından dert yanmıştır 79. Herhalde bu yazışma üzerine Antalya önlerine bir donanmanın gönderilmiş olduğunu, ama, bu donanmadaki gemilerin de Antalya açıklarında on ay beklemesine rağmen bir işe yaramadıklarını veya bir iş yapamadıklarını ve bundan dolayı Kabataş açıklarında bekleyen gemilerle değiştirildiklerini biliyoruz 80. Bütün bunlardan başka, Antalya üzerine gönderilen gemilere böyle önemli bir meselede yeteri kadar erzak ve mühimmatın yüklenmemesi veya hazır bulundurulmaması da ilginçtir. Belki de devletin bu alanlardaki eksikliklerini bildiği ve kendi gücüne de fazlaca güvendiği için Tekeli İbrahim, devlete rahatça baş kaldırmış görünüyor. Nitekim biz bu çatışmalar esnasında Antalya açıklarında ona ait iki tane geminin yakalanmış olduğunu biliyoruz 81. Bu da ona sahip olduğu gücü göstermesi açısından ilginç bir durumdur. 4- Kaptan-ı Derya Hüsrev Paşa'nın Tekelioğlu Gailesi Üzerine Serasker Tayin Edilmesi: Hacı Ali Paşanın bu işteki başarısızlığından dolayı bir süre sonra Aralık 1813'te seraskerlik görevinden alındığını, vezaretinin kaldırıldığını ve Limni adasına sürgüne gönderildiğini, 82 ardından da Tekelioğlu gailesi üzerine serasker olarak Kaptan-ı Derya Hüsrev Paşa'nın tayin edilmiş olduğunu görüyoruz. Tekelioğlu'nun etkisizleştirilmesinde pek istekli davranmayan Ali Paşa, bu sefer kendisine karşı yapılan hareketleri kabullenemez ve bulunduğu yerden İbrahim Bey'in taraftarı olan bir kısım yörük taifesini devlete karşı kışkırtmaya kalkışır 83. Bu da yukarıda değinildiği gibi acaba Ali Paşa'nın bu işin bitirilmesini istemediği gibi zihinlerde bazı soruların oluşmasına neden olmaktadır. Hüsrev Paşa'nın görevlendirilmesi ile durumun değiştiği görülmektedir. Nitekim, İbrahim Bey'in, affedilmesi için başarısız bir girişim daha başlatmasından sonra 1814 yılı 78 BOA, HH, BOA, HH, BOA, HH, İnkaya, a.g.t., s. 10. Hatt-ı hümayun suretinden. 82 BOA, HH, 16268, BOA, HH, 47834, C.

14 TEKELİOĞLU İSYANI 13 Ocak ayının ilk günlerinde II. Mahmut'un isteği üzerine Antalya kalesi, yeniden karadan ve denizden çok kuvvetli şekilde kuşatılır ve şiddetli çarpışmalar başlar 84. Fakat Hüsrev Paşa'nın da işlerinin değişik yerlerden gelmesi beklenen kuvvetlerin zamanında gelememesi ve çok çetin olan kış şartları nedeniyle zorlaştığını ve başarının bir türlü sağlanamadığını görüyoruz. Bundan dolayı Sultan Mahmut, yeniden meraklanır ve bu işi sual etmeye başlar. Bunun üzerine Hüsrev Paşa, 1814 yılının ilk başlarından itibaren değişik tarihlerde kaleme aldığı şukkalarında ve kaimelerinde aynen Ali Paşa'da olduğu gibi beklenen kuvvetlerin zamanında gelmemesinden, erzak ve zahirenin tükendiğinden ve çok şiddetli olan kış şartlarından şikayet ederek, eğer beklediği kuvvetler ile erzak zamanında gelirse ve kış şartları müsaade ederse bu işin başarılacağını bildirir 85. Nihayet gerekli tüm hazırlıklar yapıldıktan ve eksiklikler giderildikten sonra 26 Mayıs 1814'te Tekelioğlu'na öldürücü son darbenin vurulması için 86 yeni bir saldırı başlatılır ve on beş günlük muharebelerin ardından Antalya kalesi, artık içerideki insanların da Tekelioğlu'na güvenlerinin azalması ve onun şerrinden kurtulmak için kapıları açmalarından sonra 14 Haziran 1814 tarihinde ele geçirilir 87. Yani bir noktada Antalya kalesi Cevdet Paşa'nın da dediği gibi 88 ancak halkın aman dilemesi sayesinde ele geçirilir. Tabii ki Tekelioğlu da aynı tarihte sağ olarak ele geçirilir 89. Yakalandıktan sonra önce donanma gemilerinden birine Hüsrev Paşa'nın yanına getirilen İbrahim Bey 90, daha sonra idam edilmiş ve kesik başı İstanbul'a gönderilmiştir 91. Böylece yaklaşık on dokuz ay gibi uzun bir süredir devam eden isyan hareketi bastırılmış oluyordu. Bundan sonra sıra, içinde Kadı Paşanınkiler de bulunan ama bir türlü ele geçirilemeyen Hacı Mehmet'in ve şimdi de İbrahim Bey'in geride bıraktığı muhallefatın miri için zabt ve tahririne gelmiştir 92. C- Tekelioğullarının Muhallefatının Yazımı ve Teke'den Sürgün Edilmeleri: Tekelioğlu gailesinin bitirilmesinden sonra Hüsrev Paşa durumu bir şukka ile İstanbul'a bildirerek, Tekelioğullarının muhallefatının yazımı için müstakil bir memurun görevlendirilmesini 93 ve Antalya'da kadı bulunmadığı için de mütedeyyin birisinin kadı olarak atanmasını ister 94. Bu istek üzerine merkezi yönetim tarafından, görevlendirmiş olduğu Vahit Efendi'nin Antalya'ya varmasına kadar muhallefata göz kulak olması, Tekelioğullarının 84 BOA, HH, BOA, HH, G. 86 Bu konuda örnek bir kayıt için bkz., BOA, HH, C. 87 BOA, HH, A. 88 Tarih-i Cevdet, c. 10, s. 166; Ayrıca bkz, Erten, Ant. Liv. Tar. s BOA, HH, 31763, A. 90 BOA, HH, A. 91 BOA, HH, BOA, Cevdet Adliye(C.Adl.), BOA, HH, 47823, K. 94 BOA, HH,

15 14 FAHRETTİN TIZLAK sarraflarının ve onların sırlarını bilen diğer insanlar ile akrabalarının başka yerlere kaçmamalarına dikkat etmesi ve gizli saklı yerlerdeki hazineler ve paraların açığa çıkartılması için Hüsrev Paşa'ya ayrıca emirler gönderilir 95. Bu emirlerin gereğinin Hüsrev Paşa tarafından yerine getirilmiş olduğunu görüyoruz. Çünkü o, 1814 yılı Haziran ayının sonlarında İstanbul'a göndermiş olduğu şukkalarında Tekelioğullarına ait para ve eşya olması muhtemel olan yerlerin mühürlenerek elde ettiği para ve eşyaların da donanmaya konduğunu belirtmiştir 96. Bu gelişmelerden sonra Tekelioğullarının muhallefatının miri için zabt ve tahriri ile satılarak gelirlerinin Darphane-i Amireye teslimiyle 9 Temmuz 1814 tarihinde Tersane-i amire emini Vahit Efendi, yaptığı işi başarmasından dolayı hilat, nişan ve çeşitli hediyelerle taltif edilecek olan Hüsrev Paşa'ya bunları da vermek üzere görevlendirilir 97 ve 24 Temmuz'da görev yerine vararak götürdüğü hilat ve hediyeleri Hüsrev Paşa'ya teslim eder 98. Vahit Efendi'nin çok sıkı çalışmalarının neticesinde Tekelioğullarının bütün muhallefatı miri için zabt ve tahrir edilir. Ancak bu işin oldukça uzun sürdüğü anlaşılıyor. Çünkü isyanın bitiminden yıllar sonra bile mesela 1818 tarihinde bu hususla uğraşıldığı kaynaklardan anlaşılmaktadır 99. Ki, Kaptan-ı derya Hüsrev Paşa da, 1814 yılında kaleme aldığı bir şukkasında bu işin bir senede bitecek bir iş olmadığını belirtmiştir 100. Bu işlemlerin yapıldığı sıralarda Hüsrev Paşa'dan İstanbul'a bir teklif gider. Hüsrev Paşa bu teklifinde, Hacıosmanoğulları'nın Teke'yi ele geçirme niyetinde olduklarının artık ayan beyan ortaya çıktığını, dolayısıyla bundan sonra bunlardan devlete ve Teke eline bir hayır gelmesinin mümkün olamayacağını belirterek, bu aileden küçük büyük, kadın erkek ne var ise tamamının başka yerlere sürgün edilmelerinin uygun olacağını belirtir 101. Sultan Mahmut da bu teklifi uygun karşılar ve ardından Tekelioğullarının bütün aile fertlerinin başka yerlere sürgün edilmelerini emreder. Bu emir gereğince Eylül 1814'ten itibaren vezaret rütbesi ile kendisine Teke ve Hamid sancakları mutasarrıflığı tevcih edilen Vahit Efendi tarafından, yapılan sayım sonucunda kişi olduğu tespit edilen bu ailenin fertlerinden önce 36'sı sonra da geri kalanlarının tamamı gemiler ile Selanik tarafına sürgün edilirler 103. D- Teke Elinin Yeniden İmarı: Bütün bunlardan sonra devletin, yıllarca Tekelioğullarının elinde perişan olan Teke sancağının kalkınması ve eski düzenin burada yeniden sağlanması hususu ile ilgilenmeye başladığını görüyoruz. Nitekim 23 Ağustos 1814 tarihinde Vahit Efendi'den İstanbul'a bu konuda bir arzın yazılmış olduğunu görüyoruz. Vahit Efendi bu arzında Teke'de servet 95 İnkaya, a.g.t., s BOA, HH, L, BOA, HH, 52742; Sivrikaya, a.g.t. s. 47; Tarih-i Cevdet, c. 10, s. 166; Erten, Tekelioğulları, s BOA, HH, AŞS., no. 1 varak, 25, BOA, HH, 47845, Hüsrev Paşa, bu nedenle, muhallefatın yazımı ile ilgili mübaşir geldikten sonra kendisinin Teke'den ayrılmasına müsaade edilmesini istemiştir. 101 BOA, HH, Erten, Ant. Liv. Tar. s, 77; İnkaya, a.g.t., s BOA, HH, 47838, Aile fertlerinin isim listesi hk. ayrıca bkz, Sivrikaya, a.g.t., s

16 TEKELİOĞLU İSYANI 15 sahibi kimsenin kalmamış olduğundan ve Teke'nin masrafının gelirinden fazlalığından bahisle, halkın çift sürecek öküzünün bile olmadığını belirterek, halka çift sürecek öküzün devlet tarafından verilmesini teklif etmiştir 104. Vahit Efendi'nin bu tekliflerinin gereği yerine getirilmiş midir? Bunu şimdilik tespit edemedik ama, bildiğimiz bir şey varsa o da, devletin Teke'nin yeniden imarına olan ilgisinin epey uzun sürmüş olduğudur. Çünkü 1830 yılının ilk başlarında yayınlanmış olan bir ferman 105 bizi bu düşünceye sevk etmektedir. Aslında o sıralarda Teke mütesellimi olan Mehmet Seyyid'in bu konuda önceden yapmış olduğu teklifleri üzerine yayınlandığı anlaşılan bu fermanda her şeyden önce Teke'nin bir süreden beri mutasarrıf ve mütesellimler tarafından layığı ile gözetilmediği ve halkının fakirliğe yüz tuttuğuna, çünkü, belirtilen sebepten dolayı halkın ziraat ve ticaret yapamaz hale geldiğine değinilmiştir. Fermanda bu tespitler yapıldıktan sonra, Teke elindeki bütün iş erlerinin de dikkat etmesi ve yörede uygulanması istenilen hususlara geçilir. Bu konuda önce, yörenin aslında bol miktarda mahsul elde edilebilecek topraklara sahip olduğu ve denizden ve karadan da her tarafa ulaşımın müsait olduğu bir yer olduğuna değinilerek, buranın imarına el atıldığı takdirde devlet için çok faydalar doğuracağı ve dolayısıyla halkın refah seviyesinin de yükseleceği belirtilir. Fermanda bu genel girişten sonra Teke yöresinin imarı ve kalkınması için yapılacak olanlara sıra gelir ve şu hususlara yer verilir: Bir kere burada mütesellimlik makamına geçişlerin istikrara kavuşturulması gereklidir. Bundan sonra, bölge halkından ihtiyaç duyanlara, Teke'nin iltizam bedelinden gerektiği kadar sermaye verilmesi istenilir. Bundan başka Antalya'da ziraatin geliştirilmesi için alınacak tedbirlere sıra gelir ve bu konuda şehrin Kemiklik bölgesinde var olan turunç bahçelerinin imarı ve buralara bir miktar dut ve zeytin ağacının ektirilmesi tavsiye edilir. Ayrıca Teke yöresinin bazı yerlerine de pirinç, keten, şeker kamışı ve badem ağacı diktirilmesinin de yer aldığı fermanda devamla, Antalya Burdur yolu üzerinde bulunan Çeltikçi, Hacıköy, Fığla ve Istanos ile Elmalı kazaları ahalilerine de arpa buğday ve diğer hububatın ektirilmesinin sağlanması istenilir. Serik ve Karaözü kazaları halkına da duhan, pamuk, susam ve diğer uygun ürünlerin ektirilmesinin tavsiye edildiği fermanda, Kaş, Kalkan, İğdir ve Finike kazalarında yaşayan halkın da İstanbul'da bina ve gemi yapımında kullanılacak olan kerestenin ormanlardan kesilmesine alıştırılması istenilir. Bundan başka Tekelioğullarının şerrinden dolayı Menteşe, Isparta, Aydın ve Saruhan ile diğer yerlere dağılan Türk ve Türkmenlerin vatanlarına yeniden geri dönmeleri meselesi 106 ile burasının kanun ve şeriat dahilinde yönetilmesi hususuna da el atılmıştır 107. Çünkü yukarıda da belirtildiği üzere Tekelioğullarının niyabetleri ele geçirmesinden dolayı Teke'deki kazalar yıllarca doğru dürüst kadı ve naib görmemişlerdir BOA, HH, Ki, bu da Tekelioğullarının yörede yaptığı ve yukarıda anlatmaya çalıştığımız tahribatı göstermesi açısından ilginçtir. 105 Erten, Tekelioğulları, s. 56. Teke mütesellimine ferman kaydı. 106 BOA, C. Dah, BOA, HH, BOA, C. Adl., 3870.

17 16 FAHRETTİN TIZLAK Bu arada isyanın Teke elindeki izlerinin her boyuttan silinmesi için çalışmalara başlanması babında isyan sırasında zarar gören Antalya kalesinin de tamirine bakılmaya başlandığını görüyoruz 109. Sonuç: XIX. yüzyılın ilk başlarına doğru o ana kadar uğradığı çok boyutlu dejenerasyonu, merkeziyetçi devlet anlayışının kaybolması ve bu bağlamda taşrada sözünün geçmemeye başlamasıyla en açık şekilde yaşamaya başlayan Osmanlı, bu sürecin en belirgin göstergelerinden birini de Teke Türkmenlerinin yerleşim yeri olan Antalya'da yaşamıştır. Artık devlet bu dönemde taşraya kendi atadığı valiye ve yine kendi onayı ile ayan olan kişilere söz geçirememektedir. Öyle ki, Sened-i İttifak ile de taşradaki mahalli otoritenin varlığı ve nüfuzu bir noktada onaylanmış oluyordu. Ancak biz biliyoruz ki, II. Mahmut, saltanatının ilk yıllarında imzalanan bu senedi ve devletin otorite açısından içine düştüğü bu acziyet durumunu asla benimsememiştir. Dolayısıyla o, ilk fırsatta bu duruma son vermek istemiş ve kaybolan merkezi devlet otoritesini yeniden tesis etmek istemiştir. Bu arada ileride yapmayı düşündüğü yeniliklere de bir şekilde karşı çıkan ve aynı zamanda halkı bizar eden mahalli yöneticilere de zamanla tavır almıştır. Ama onun bu tavır alışı Teke yöresinde meyvesini hemen verememiştir. Çünkü yukarıda da görüldüğü üzere Tekelioğlu isyanı dolayısıyla devletin gerek otoritesinin zayıflaması ve gerekse teşkilat ve donanım açısından içinde bulunduğu zavallı durum da açıkça ortaya çıkmıştır. Çünkü Antalya kalesi on dokuz ay gibi neredeyse iki yıla yakın süren bir mücadelenin sonunda ancak yeniden devletin yüksek hakimiyetine sokulabilmiştir. Herhalde ki bu ve aynı yıllarda yaşanan diğer isyan olayları dolayısıyla devletin ortaya çıkan kötü hali, II. Mahmut'un ileride yapmayı düşündüğü yenilik hareketlerine de zemin teşkil etmiş olmalıdır diye düşünüyoruz. 109 Bu konuda örnek hükümler için bkz., AŞS, no 1, s. 11,12,13, vd.

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi DURAKLAMA DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU XVII.YÜZYILDA OSMANLI- AVUSTRYA VE OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ a-avusturya ile İlişkiler

Detaylı

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders XIX. YÜZYIL ISLAHATLARI VE SEBEPLERİ 1-İmparatorluğu çöküntüden kurtarmak 2-Avrupa Devletlerinin, Osmanlı nın içişlerine karışmalarını

Detaylı

İktisat Tarihi I

İktisat Tarihi I İktisat Tarihi I 11.10.2017 12. asrın ikinci yarısından itibaren Anadolu Selçuklu Devleti siyasi ve idari bakımdan pekişmişti. XII. yüzyıl sonlarından itibaren şehirlerin gelişmesi ile Selçuklu ekonomik

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TARİH BOYUNCA ANADOLU TARİH BOYUNCA ANADOLU Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle

Detaylı

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL OSMANLI DA 18. YÜZYIL GERİLEME DÖNEMİ DİR. Yaklaşık 100 yıl sürmüştür. 18. Yüzyıldaki Islahatların Genel Özellikleri -İlk kez Avrupa daki

Detaylı

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin? - Mutasarrıf demiş adam kabara kabara. - Sonra ne olacaksın? diye

Detaylı

II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ

II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ Halk arasında gâvur padişah ve püsküllü bela olarak adlandırılan padişah II.

Detaylı

Surre Alayı. Surre-i Hümâyun. Altınoluk. Surre Alayının Güzergâhları. Surre Alayının Güvenliği. Surre Alayının Yola Çıkması

Surre Alayı. Surre-i Hümâyun. Altınoluk. Surre Alayının Güzergâhları. Surre Alayının Güvenliği. Surre Alayının Yola Çıkması Surre-i Hümâyun Altınoluk Surre Alayının Güzergâhları Surre Alayının Güvenliği Surre Alayının Yola Çıkması Surrenin Vapur ve Trenle Yollanması Surre Alayının Dönüşü Kaynakça Surre Alayı Surre-i Hümâyun

Detaylı

Server Dede. - Server baba şu Bektaşilerin bir sırrı varmış nedir? Diye takılır, sula sorarlardı.

Server Dede. - Server baba şu Bektaşilerin bir sırrı varmış nedir? Diye takılır, sula sorarlardı. Server Dede Sultanahmet Meydanı nda Tapu ve Kadastro Müdürlük binasının arka tarafına geçerseniz, bir incir ağacının altında 1748 tarihli enteresan bir mezar görürsünüz. Mezarın baş kitabede buradan yatan

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH CEVAP 1: (TOPLAM 2 PUAN) Savaş 2450-50=2400 yılının başında sona ermiştir. (İşlem 1 puan) Çünkü miladi takvimde, MÖ tarihleri milat takviminin başlangıcına yaklaştıkça

Detaylı

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016 İktisat Tarihi I 8/9 Aralık 2016 Kredi, Finans ve Servetler İslam dinindeki faiz yasağının kredi ilişkilerinin gelişmesini önlediği sık sık öne sürülür. Osmanlı kredi ve finans kurumları 17. yüzyılın sonlarına

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2 İÇİNDEKİLER GİRİŞ 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2 BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI 1. OSMANLI SARAYLARININ TARİHİ GELİŞİMİ... 7 2. İSTANBUL DAKİ SARAYLAR... 8 2.1. Eski Saray... 8 2.2.

Detaylı

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845)

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845) AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845) C. Yunus Özkurt Osmanlı döneminde ilk genel nüfus sayımı, II. Mahmud döneminde 1831 (Hicri: 1246) yılında alınan bir karar ile uygulanmaya başlamıştır (bundan

Detaylı

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 18 Ekim 2017 Kuruluş döneminin muhafazakar-milliyetçi bir yorumuna göre, İslam ı yaymak Osmanlı toplumunun en önemli esin kaynağını oluşturuyordu. Anadolu'ya göçler İran daki Büyük Selçuklu

Detaylı

Osmanlı Devlet teşkilatında, gerek yönetim alanında,gerekse askeri alanda bazı değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin bir kısmı merkez

Osmanlı Devlet teşkilatında, gerek yönetim alanında,gerekse askeri alanda bazı değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin bir kısmı merkez Osmanlı Devlet teşkilatında, gerek yönetim alanında,gerekse askeri alanda bazı değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin bir kısmı merkez teşkilatında bir kısmı da taşra teşkilatında olmuştur.bilhassa

Detaylı

Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Merkezi idare, üstlendiği kamu hizmetlerini hizmetin gereklerine, ekonomik ve toplumsal koşullara, ülkenin coğrafya durumuna göre yürütmek, hizmetleri

Detaylı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14 Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Ders Notu OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ (1300-1453) 1. OSMANLI'DA DEVLET ANLAYIŞI Türkiye Selçuklu Devleti

Detaylı

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir? DÜNYA GÜCÜ OSMANLI 1. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında ve Osmanlı İmparatorluğu nun Yükselme döneminde Anadolu daki zanaatkarlar lonca denilen zanaat gruplarına ayrılarak yöneticilerini kendileri seçmişlerdir.

Detaylı

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ BAKİ SARISAKAL SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ 1880 yılının başında Samsun da açıldı. Üçüncü Ordu nun sorumluluğu altındaydı. Okulun öğretmenleri subay ve sivillerdi. Bu okula öğrenciler

Detaylı

Süleyman Demirel Üniversitesi Personel Disiplin Soruşturması İş Akış Şeması-1

Süleyman Demirel Üniversitesi Personel Disiplin Soruşturması İş Akış Şeması-1 Süleyman Demirel Üniversitesi Personel Disiplin Soruşturması İş Akış Şeması-1 İhbar ve şikâyet dilekçesinin alınması/olayın disiplin amirince (Rektör/Dekan/Müdür) öğrenilmesi. İnceleme sonucu hazırlanan

Detaylı

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik OSMANLI YAPILARINDA İZNİK ÇİNİLERİ Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik Çinileri, KültK ltür r Bakanlığı Osmanlı Eserleri, Ankara 1999 Adana Ramazanoğlu Camii Caminin kitabelerinden yapımına 16. yy da Ramazanoğlu

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray 1-MERKEZ TEŞKİLATI A- Hükümdar B- Saray MERKEZ TEŞKİLATI Önceki Türk ve Türk-İslam devletlerinden farklı olarak Osmanlı Devleti nde daha merkezi bir yönetim oluşturulmuştu.hükümet, ordu ve eyaletler doğrudan

Detaylı

SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI

SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI BAKİ SARISAKAL SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI Mümeyyiz 1 Kasım 1869 İzmir de Neşrolunan Empirasyon Gazetesinin Selanik ten Aldığı Tahriratın Sureti mütercimesidir:

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 88 OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK A N K A R A 2 0 0 7 1 P r o j e Y ö n e t i c

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı Hukuk Başlangıcı Dersleri HUKUK İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Hukuki İşlemler Hukuki İşlem Kavramı Hukuki işlemler, kişilerin hukuki sonuç doğurmaya

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi 78 ağaçları bulunan yer, Ermenek'e bağlı Görme! Köyü'nde 32 Paşaçukuru olarak bilinen yer, Ermenek'te Emir Ahmed mülkü civarındaki yer, Ermenek'e bağlı Gargara Köyü'nde 33 yer, Mut Medresesi yakınındaki

Detaylı

BİMEKS B.B.Bodrumspor a Teknoloji Sponsoru Oldu

BİMEKS B.B.Bodrumspor a Teknoloji Sponsoru Oldu BİMEKS B.B.Bodrumspor a Teknoloji Sponsoru Oldu B.B. Bodrumspor ile Ortakent Yahşi mahallesinde bulunan Bimeks Teknoloji Mağazaları arasında sponsorluk anlaşması yapıldı. B.B. Bodrumspor un Gümbet Mahallesinde

Detaylı

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK İLK TÜRK { DEVLETLERİNDE HUKUK Hukuk Anlayışı Hukuk fertlerin bir arada barış ve güven içinde yaşamasını sağlamak amacıyla oluşturulan hak ve kanunların bütünüdür. Bir devletin uzun ömürlü olabilmesi için

Detaylı

ESKİ GÜMÜŞHANE (SÜLEYMANİYE MAHALLESİ) VE PANAYIR ALANI

ESKİ GÜMÜŞHANE (SÜLEYMANİYE MAHALLESİ) VE PANAYIR ALANI ESKİ GÜMÜŞHANE (SÜLEYMANİYE MAHALLESİ) VE PANAYIR ALANI Tarihi geçmişi M.Ö. 3000 4000 lere ait olduğu belirtilen, Gümüş madeni yurdu Gümüşhane, Gümüş-hane, Kimişhane, vb. olarak bilinen bu diyarın bilinen

Detaylı

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum: T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU Ekonomik Durum: 1. Avrupa daki gelişmelerin hiçbiri yaşanmamıştır. Avrupa da Rönesans ve Reform

Detaylı

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com Acele karar vermeyin Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanıyormuş. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kral bu at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

AKDENİZ İN KUCAĞINDAKİ TARİH ;MAMURE Kapıdaki gişeye yaklaşıp kaleye girmek için ücret ödemek istedim. O sırada gişede oturan hanım görevlinin

AKDENİZ İN KUCAĞINDAKİ TARİH ;MAMURE Kapıdaki gişeye yaklaşıp kaleye girmek için ücret ödemek istedim. O sırada gişede oturan hanım görevlinin AKDENİZ İN KUCAĞINDAKİ TARİH ;MAMURE Kapıdaki gişeye yaklaşıp kaleye girmek için ücret ödemek istedim. O sırada gişede oturan hanım görevlinin elindeki Posta Gazetesi ne takıldı gözüm.görevli hanımın gözü

Detaylı

Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü

Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü http://www.iha.com.tr/balikesir-haberleri/mesleki-egitim-tanitim-ve-isbirligi-protokolu-balikesir- 1685591/ Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü Meslek lisesi Organize Sanayi Bölgesi ile İl Milli

Detaylı

KARAKO LAW OFFICE. 1- ŞİRKETLERİN KURULUŞU ve ŞİRKETLER TOPLULUĞU :

KARAKO LAW OFFICE. 1- ŞİRKETLERİN KURULUŞU ve ŞİRKETLER TOPLULUĞU : 1- ŞİRKETLERİN KURULUŞU ve ŞİRKETLER TOPLULUĞU : Limited Şirketlerin sermayesi 10.000.- TL, Anonim Şirketlerin sermayesi 50.000.- TL. ve kayıtlı sermaye sistemini kabul eden Anonim Şirketlerde 100.000.-

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 BİRİNCİ BÖLÜM İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EĞİTİM 1.1. HUNLARDA EĞİTİM...19 1.2. GÖKTÜRKLERDE EĞİTİM...23 1.2.1. Eğitim Amaçlı Göktürk Belgeleri: Anıtlar...24 1.3. UYGURLARDA

Detaylı

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ 1. Osmanlı İmparatorluğu nun Gerileme Devrindeki olaylar ve bu olayların sonuçları göz önüne alındığında, aşağıdaki ilişkilerden hangisi bu devir için geçerli

Detaylı

OSMANLI DEVLETİ DURAKLAMA DÖNEMİ ( XVII/17.YÜZYIL) ÖNEMLİ GELİŞMELERİ

OSMANLI DEVLETİ DURAKLAMA DÖNEMİ ( XVII/17.YÜZYIL) ÖNEMLİ GELİŞMELERİ OSMANLI DEVLETİ DURAKLAMA DÖNEMİ ( XVII/17.YÜZYIL) ÖNEMLİ GELİŞMELERİ SOKULLU MEHMET PAŞA'NIN ÖLÜMÜYLE DÖNEM BAŞLAMIŞTIR VE KARLOFÇA ANLAŞMASINA KADAR DEVAM ETMİŞTİR. DURAKLAMANIN NEDENLERİ YENİÇERİ OCAĞINDA

Detaylı

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası ÜNİTE:1 Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2 Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3 Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası ÜNİTE:4 1982 Anayasası na Göre Devletin Temel Nitelikleri

Detaylı

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / 50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / seckinmimarlik@ttmail.com Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / seckinmimarlik@ttmail.com MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ

Detaylı

İktisat Tarihi I. 15/16 Aralık 2016

İktisat Tarihi I. 15/16 Aralık 2016 İktisat Tarihi I 15/16 Aralık 2016 16. yüzyılda Osmanlı da para kullanımında büyük bir artış gerçekleşmiştir. Madeni sikkelere dayanan para sistemlerinde tağşiş işlemlerinin değişik amaçları olabiliyordu.

Detaylı

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil 1 Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez Senaryo: Sadık Şendil Müzik: Kemani Sebuh Efendi- Kürdilihicazkar Longa Filmin

Detaylı

Murat Dursun Tosun ŞEBİNKARAHİSAR TARİHİNDEN GÜNÜMÜZE YANSIYAN BİRKAÇ OLAY

Murat Dursun Tosun ŞEBİNKARAHİSAR TARİHİNDEN GÜNÜMÜZE YANSIYAN BİRKAÇ OLAY ŞEBİNKARAHİSAR TARİHİNDEN GÜNÜMÜZE YANSIYAN BİRKAÇ OLAY 1 1893 tarihli belgede Çeçezade Ömer isimli bir şahsa ait üç adet dükkanın yandığından yangından sonra Osman Bey isimli nüfuzlu birisinin yanan dükkânlardan

Detaylı

KURUM İDARİ KURULLARI, YÜKSEK İDARİ KURUL, KAMU İŞVEREN KURULU VE UZLAŞTIRMA KURULUNUN TEŞKİLİ İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

KURUM İDARİ KURULLARI, YÜKSEK İDARİ KURUL, KAMU İŞVEREN KURULU VE UZLAŞTIRMA KURULUNUN TEŞKİLİ İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: KURUM İDARİ KURULLARI, YÜKSEK İDARİ KURUL, KAMU İŞVEREN KURULU VE UZLAŞTIRMA KURULUNUN TEŞKİLİ İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK Dayandığı Kanun

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

BALIKÇI BARINAKLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA DAÝR YÖNET Perþembe, 30 Ekim 2008

BALIKÇI BARINAKLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA DAÝR YÖNET Perþembe, 30 Ekim 2008 BALIKÇI BARINAKLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA DAÝR YÖNET Perþembe, 30 Ekim 2008 28 Ekim 2008 SALI Resmî Gazete Sayý : 27038 YÖNETMELÝK Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðýndan: Taþpýnar Muhasebe BALIKÇI

Detaylı

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176 KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN ileti5176 Kanun Numarası : 5176 Kabul Tarihi : 25/5/2004 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 8/6/2004 Sayı :25486

Detaylı

SATIN ALMA DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar

SATIN ALMA DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar SATIN ALMA DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı; Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Satın Alma

Detaylı

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 9. HAFTA Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 2 Sağlık hizmetleri daha çok saraya ve orduya yönelik olarak yürütülmüştür. Devletin tek resmi sağlık örgütü sarayda yer

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

a. Merkez Yönetiminin Bozulması

a. Merkez Yönetiminin Bozulması Yazı İçerik Merkez Yönetiminin Bozulması Eyalet Yönetiminin Bozulması Ordu ve Donanmanın Bozulması Eğitim Sisteminin Bozulması Ekonomik Durumun Bozulması Toplum Yapısının Bozulması Osmanlı İmparatorluğunun

Detaylı

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR Bilgi Notu-3: Toplumsal Olay Mağduru Çocuklar Yazan: Didem Şalgam, MSc Katkılar: Prof. Dr. Münevver Bertan, Gülgün Müftü, MA, Adem ArkadaşThibert, MSc MA İçindekiler Tablo Listesi...

Detaylı

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B 1- XIX. ve XX. yüzyılın başlarında. Osmanlı. Devleti her alanda çöküntü içinde olmasına karşılık, varlığını ve bağımsızlığını uzun süre korumuştur. Bu durumun en önemli nedeni, aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

A- askeri Alanda : B- Hükümet ve Yönetim Alanında : II.MAHMUT DÖNEMİ ( )

A- askeri Alanda : B- Hükümet ve Yönetim Alanında : II.MAHMUT DÖNEMİ ( ) II.MAHMUT DÖNEMİ ( 1808-1839 ) A- askeri Alanda : Alemdar Mustafa Paşa tarafından " Sekban-ı Cedit" adında askeri ocak kuruldu.ancak yeniçerilerin isyanı sonucu bu askeri ocak kaldırıldı. Yeniçerilerden

Detaylı

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIġI GÖREV RAPORU. BOSNA-HERSEK ZĠYARETĠ GÖREV RAPORU 1. Konunun Evveliyatı

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIġI GÖREV RAPORU. BOSNA-HERSEK ZĠYARETĠ GÖREV RAPORU 1. Konunun Evveliyatı BOSNA-HERSEK ZĠYARETĠ GÖREV RAPORU 1. Konunun Evveliyatı Ormancılık alanında Bosna-Hersek ile işbirliğini geliştirmek amacıyla Başbakanlık Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı aracılığıyla iki

Detaylı

TASFİYE İŞLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TASFİYE İŞLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TASFİYE İŞLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MİSYON ÇALIŞMASI Tablo 1. Misyon Çalışması Sonuçları Konsolide Misyon Toplumun refahı, ekonomik kalkınmanın sağlanması ve kamu kurumlarının mali

Detaylı

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR 1. Osmanlı Devleti nde Yeniçeri Ocağı nı kaldırmak isteyen ilk padişah II. dır. Osman 2. Genç Osman saray ile halk arasındaki kopukluğu

Detaylı

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz Mescidi Aksa hatibi Şeyh İkrime Sabri, Filistinlilerin Mescidi Aksa daki haklarına bağlı olduklarını, bunun bir karışından bile taviz vermeyeceklerini

Detaylı

BÖLÜM I Genel Esaslar

BÖLÜM I Genel Esaslar 865 KARADA ÇIKABİLECEK YANGINLARLA, DENİZ, LİMAN VEYA KIYIDA ÇIKIP KARAYA ULAŞABİLECEK VE YAYILABİLECEK VEYA KARADA ÇIKIP KIYI, LİMAN VE DENİZE ULAŞABİLECEK YANGINLARA KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEME, SÖNDÜRME

Detaylı

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken Kerbela Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken ve dış tehlike belirtileri de baş gösterince

Detaylı

Tag Archives: chp döneminde yikilan camiler

Tag Archives: chp döneminde yikilan camiler Tag Archives: chp döneminde yikilan camiler Tek parti döneminde satılan Camiler ile ilgili M. Kemal Atatürk imzalı birkaç belge NİS 272012 Tek parti döneminde satılan Camiler ile ilgili M. Kemal Atatürk

Detaylı

ÜNİTE:1. Osmanlı Devleti nde Yenileşme Çabaları ÜNİTE:2. Türkiye de Reform Arayışları ( ) ÜNİTE:3. Türkiye de Meşrutiyet Dönemleri ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Osmanlı Devleti nde Yenileşme Çabaları ÜNİTE:2. Türkiye de Reform Arayışları ( ) ÜNİTE:3. Türkiye de Meşrutiyet Dönemleri ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Osmanlı Devleti nde Yenileşme Çabaları ÜNİTE:2 Türkiye de Reform Arayışları (1839-1908) ÜNİTE:3 Türkiye de Meşrutiyet Dönemleri ÜNİTE:4 Avrupa ve Türkiye (1838-1918) ÜNİTE:5 1 Mondros tan Lozan

Detaylı

ADRES KAYIT SİSTEMİ. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü

ADRES KAYIT SİSTEMİ. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ADRES KAYIT SİSTEMİ Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Sunu Planı Adres Kayıt Sistemi Dayanak Adres Kayıt Sistemi Nedir? Kapsamı İşlevi ve Kullanıcı Grupları Adres Çeşitleri Adres Bildirimi ve

Detaylı

/ GÜMRÜK VE TİCARET BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE

/ GÜMRÜK VE TİCARET BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI Gümrükler Genel Müdürlüğü Sayı :B.21.0.GGM.0.00.17.01-131.01.99.02.267 Konu :Antrepoda Memur Görevlendirilmesi 02.08.212 / 16670 GÜMRÜK VE TİCARET BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE İlgi:

Detaylı

YAPIM İŞLERİ MUAYENE VE KABUL YÖNETMELİĞİ İÇİNDEKİLER

YAPIM İŞLERİ MUAYENE VE KABUL YÖNETMELİĞİ İÇİNDEKİLER YAPIM İŞLERİ MUAYENE VE KABUL YÖNETMELİĞİ Birinci Bölüm Amaç, Kapsam ve Dayanak Madde 1- Amaç ve Kapsam Madde 2- Dayanak İkinci Bölüm Yapım İşlerinde Geçici ve Kesin Kabul İşlemleri İÇİNDEKİLER Madde 3-

Detaylı

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa. Elveda Rumeli Merhaba Rumeli İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa. Hamdi Fırat BÜYÜK* Balkan Savaşları nın 100. yılı anısına Kitap Yayınevi tarafından yayınlanan Elveda Rumeli Merhaba

Detaylı

KANUNEN OLMAYAN, AMA İLİMİZDE UYGULANAN HAYAT STANDARDI.? Yeni bir haftada yine beraberiz.geçen haftaki

KANUNEN OLMAYAN, AMA İLİMİZDE UYGULANAN HAYAT STANDARDI.? Yeni bir haftada yine beraberiz.geçen haftaki KANUNEN OLMAYAN, AMA İLİMİZDE UYGULANAN HAYAT STANDARDI.? Yeni bir haftada yine beraberiz.geçen haftaki yazımda Siirt Ticaret Sanayi odası Başkan Vekili Sayın Nedim KUZU Dostumun davetine icabet etmiş

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI Kazanımlar Osmanlı

Detaylı

T.C. TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HATA, USULSÜZLÜK VE YOLSUZLUKLARIN BİLDİRİLMESİNE DAİR YÖNERGE

T.C. TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HATA, USULSÜZLÜK VE YOLSUZLUKLARIN BİLDİRİLMESİNE DAİR YÖNERGE T.C. TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HATA, USULSÜZLÜK VE YOLSUZLUKLARIN BİLDİRİLMESİNE DAİR YÖNERGE Amaç ve kapsam Madde 1- (1) Bu Yönergenin amacı; Türkiye İş Kurumu merkez ve taşra teşkilatına 1/11/1984

Detaylı

İLLERE GÖRE NÜFUS KÜTÜKLERİNE KAYITLI EN ÇOK KULLANILAN 5 KADIN VE ERKEK ADI

İLLERE GÖRE NÜFUS KÜTÜKLERİNE KAYITLI EN ÇOK KULLANILAN 5 KADIN VE ERKEK ADI İLLERE GÖRE NÜFUS KÜTÜKLERİNE KAYITLI EN ÇOK KULLANILAN 5 KADIN VE ERKEK ADI İL KADIN ADI ERKEK ADI ADANA ADIYAMAN AFYONKARAHİSAR AKSARAY SULTAN SULTAN İBRAHİM RAMAZAN 1/17 2/17 AMASYA ANKARA ANTALYA ARDAHAN

Detaylı

VAKIFLAR İÇİN FİNANS KAYNAĞI OLARAK İCÂRETEYN. Doç. Dr. Süleyman Kaya

VAKIFLAR İÇİN FİNANS KAYNAĞI OLARAK İCÂRETEYN. Doç. Dr. Süleyman Kaya VAKIFLAR İÇİN FİNANS KAYNAĞI OLARAK İCÂRETEYN Doç. Dr. Süleyman Kaya İCÂRETEYN KAVRAMI Arapça icâre kelimesinin tesniyesi olan icâreteyn kavramı çift kira anlamına gelip kira sözleşmesinde kira bedelinin

Detaylı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Turizm Fakültesi

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Turizm Fakültesi Akademik Personel Alımı PERSONEL İŞLERİ Akademik Personel Görevlendirmeleri 2547 Sayılı Kanun 40/a-Maddesi Uyarınca Ders Görevlendirme İşlemleri Yükseköğretim kurumlarında öğretim üyeleri ve öğretim görevlileri

Detaylı

GAZĠANTEP BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞI

GAZĠANTEP BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞI GAZĠANTEP BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞI GÖREV YETKĠ VE SORUMLULUK ESASLARINI BELĠRLEYEN YÖNETMELĠK GAZĠANTEP-2011 GÖREV YETKĠ VE SORUMLULUK ESASLARINI BELĠRLEYEN YÖNETMELĠK BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ VE KAPSAM,

Detaylı

GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NÜN TARİHİ GELİŞİMİ

GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NÜN TARİHİ GELİŞİMİ KURUMSAL TANITIM GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NÜN TARİHİ GELİŞİMİ 1. Gelirler Genel Müdürlüğü'nün Tarihi Gelişimi Aşıkpaşazade Tarihi ne göre Osman Gazi Her kim pazarda satış yapıp para kazanırsa bunun iki

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

YAZI İŞLERİ VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI YAZI İŞLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

YAZI İŞLERİ VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI YAZI İŞLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE YAZI İŞLERİ VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI YAZI İŞLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK, İLKELER ve TANIMLAR Amaç Madde 1- Bu

Detaylı

SAYFA BELGELER NUMARASI

SAYFA BELGELER NUMARASI İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... SAYFA BELGELER NUMARASI 1. 27 Ekim 1922 tarihinde İsmet Paşa nın Dışişleri Bakanlığına ve Fevzi Paşa nın Batı Cephesi Komutanlığına atanması... 1 2. İstanbul daki mevcut

Detaylı

( TRT VAKFI ) TÜRKİYE RADYO TELEVİZYON KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MENSUPLARI SOSYAL DAYANIŞMA, TEDAVİ, EĞİTİM YARDIMLAŞMASI VE EMEKLİLİK VAKFI

( TRT VAKFI ) TÜRKİYE RADYO TELEVİZYON KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MENSUPLARI SOSYAL DAYANIŞMA, TEDAVİ, EĞİTİM YARDIMLAŞMASI VE EMEKLİLİK VAKFI ( TRT VAKFI ) TÜRKİYE RADYO TELEVİZYON KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MENSUPLARI SOSYAL DAYANIŞMA, TEDAVİ, EĞİTİM YARDIMLAŞMASI VE EMEKLİLİK VAKFI DELEGE SEÇİMLERİ YÖNETMELİĞİ ( TRT VAKFI ) TÜRKİYE RADYO TELEVİZYON

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY EKİM HAFTA DERS SAATİ KONU ADI YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI EDEBİYATININ OLUŞUMU ÖĞRETİCİ METİNLER 2 KAZANIMLAR 1. Osmanlı Devleti ni güçlü kılan sosyal, siyasi düzenin bozulma nedenlerini belirler.

Detaylı

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI OSMANLI DA TAŞRA TEŞKILATI TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI İstanbul un merkez kabul edildiği Osmanlı Devleti nde, başkentin dışındaki tüm topraklar için taşra ifadesi

Detaylı

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015 Türkiye Cezasızlık Araştırması Mart 2015 İçerik Araştırma Planı Amaç Yöntem Görüşmecilerin Dağılımı Araştırma Sonuçları Basın ve ifade özgürlüğünü koruyan yasalar Türkiye medyasında sansür / oto-sansür

Detaylı

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen Ekim 2017 Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen Boğaziçi Üniversitesi Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi nde bulunan, Haldun Özen tarafından bir araya getirilen Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu na

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET TAKDİR VE TEŞEKKÜR BELGESİ YÖNETMELİĞİ GİRİŞ

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET TAKDİR VE TEŞEKKÜR BELGESİ YÖNETMELİĞİ GİRİŞ LÜĞÜ HİZMET TAKDİR VE TEŞEKKÜR BELGESİ YÖNETMELİĞİ Amaç ve Kapsam GİRİŞ Madde 1-Bu Yönetmelik, Toprak Mahsulleri Ofisini ziyaret eden Devlet Başkanı ve Devlet Büyüklerine; Ofise katkıda bulunan yerli ve

Detaylı

İsmail E. Erünsal, Osmanlılarda Sahaflık ve Sahaflar, Timaş Yayınları, İstanbul 2013, 581 s.

İsmail E. Erünsal, Osmanlılarda Sahaflık ve Sahaflar, Timaş Yayınları, İstanbul 2013, 581 s. İsmail E. Erünsal, Osmanlılarda Sahaflık ve Sahaflar, Timaş Yayınları, İstanbul 2013, 581 s. Tarihî bilincin gelişmekte olduğu günümüzde, tarihimiz açısından karanlıkta kalan birçok konu araştır macılar

Detaylı

6. Bölüm. İdarî Yapı. Dünden Bugüne Antalya

6. Bölüm. İdarî Yapı. Dünden Bugüne Antalya 6. Bölüm İdarî Yapı 233 234 A L T I N C I Yat Limanı ve Kaleiçi - 2007 nın 5747 Sayılı Kanundan Önceki 14 İlçe İdari Haritası 235 A L T I N C I 236 A L T I N C I nın 5747 Sayılı Kanundan Sonraki 19 İlçe

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08 Söz Dinlemeyen Çocuklara Nasıl Yardımcı Olunmalıdır? Çocuklarda zaman zaman anne-babalarının sözünü dinlememe kendi bildiklerini okuma davranışları görülebiliyor. Bu söz dinlememe durumu ile anne-babalar

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ * ÇTTAD, X/23, (2011/Güz), s.s.187-232 Albüm KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ * Kurtuluş Savaşı nın bitmesinin hemen ardından, verilen bu büyük mücadeleyi kamuoyuna anlatmanın bir aracı

Detaylı

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze iç düzen/kapak: Zafer Yayınları Kapak illustrasyonu: Murat Bingöl isbn: 978 605 5523 16 9 Sertifika

Detaylı

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Çarşıları Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Edirne Çarşıları ve İş Merkezleri................ 4 0.1.1 Alipaşa Çarşısı(Kapalı Çarşı).............. 4 0.1.2

Detaylı

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS 2018 Afrika Ülkelerinin Değerli Büyükelçileri, Sayın Valim, Belediye Başkanım, İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, Değerli

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

Kavramların tanımları bulunmaktadır. Kaynaklar: http://www.yerelsiyaset.com/v4/sayfalar.php?goster=ayrinti&id=1175

Kavramların tanımları bulunmaktadır. Kaynaklar: http://www.yerelsiyaset.com/v4/sayfalar.php?goster=ayrinti&id=1175 1 Kavramların tanımları bulunmaktadır. Kaynaklar: http://www.yerelsiyaset.com/v4/sayfalar.php?goster=ayrinti&id=1175 https://www.turkiye.gov.tr/bilgilendirme?konu=sikcasorulanlar 2 e-devlet uygulamalarından

Detaylı

"medya benim ayağımın altına muz kabuğunu biraz zor koyar" vari açıklamalarda bulunuyordu ki Olanlar oldu

medya benim ayağımın altına muz kabuğunu biraz zor koyar vari açıklamalarda bulunuyordu ki Olanlar oldu - Aman ormancı, yaman ormancı Bıraktın bizde derin bir acı - Dua ile bisiklet gider mi?... - Özbek Paşa'dan AKP falı... Ve - Bush'tan "beni kimse sevmiyor" sendromu RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender

Detaylı