MEDENİ USUL HUKUKU I. (İkinci Kısım)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "MEDENİ USUL HUKUKU I. (İkinci Kısım)"

Transkript

1 Yrd. Doç. Dr. Mustafa Göksu Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi MEDENİ USUL HUKUKU I Bu sunumun hazırlanmasında aşağıdaki eserlerden yararlanılmış, eserlere metin içerisinde ayrıca atıf yapılmamıştır: (İkinci Kısım) Bu sunum dosyası Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi nde okutulan Medeni Usul Hukuku I dersi için hazırlanmıştır. İzinsiz kullanılamaz Pekcanıtez, Atalay, Özekes, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, 5. Baskı, İstanbul Arslan, Yılmaz, Taşpınar Ayvaz, Medeni Usul Hukuku, 3. Baskı, Ankara Baki Kuru, İSTİNAF Sistemine Göre Yazılmış Medenî Usul Hukuku (Ders Kitabı), Ankara Süha Tanrıver, Medeni Usul Hukuku, Cilt I, Ankara Timuçin Muşul, Medeni Usul Hukuku, 3. Baskı, Ankara Bilge Umar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, 2. Baskı, Ankara Ejder Yılmaz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, 2. Baskı, Ankara Yetki Kuralları Genel Yetki Kuralı Görevli mahkeme belirlendikten sonra, o davaya hangi yer mahkemesinde bakılacağı tespit edilmelidir. Bunu belirleyen kurallara yetki kuralları adı verilir. Mahkemeler sadece kendi yargı çevrelerinde (ilçe idari sınırları) faaliyet gösterebilirler. MADDE 5- (1) Mahkemelerin yetkisi, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak üzere, bu Kanundaki hükümlere tabidir. MADDE 6- (1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (2) Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir. Yetki kuralları prensip olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Bazı hallerde ise HMK ve diğer kanunlar tarafından kesin yetki kuralı belirlenmiştir. TMK. Madde 19- Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz. Bu kural ticarî ve sınaî kuruluşlar hakkında uygulanmaz. Madde 51- Tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir. 3 4

2 Genel Yetki Kuralı Özel yetkili mahkeme, genel yetkili mahkemeyi ortadan kaldırmaz, genel yetkili mahkeme de yetkilidir. Kesin yetki kuralı ise genel yetkiyi ortadan kaldırır. Genel yetki kuralı dava açıldığı an için önemlidir, davalı yerleşim yerini değiştirse bile davaya devam edilir. Ancak tebligatlar yeni yerleşim yerine yapılır. Türkiye de yerleşim yerinin bulunmaması hâlinde yetki: MADDE 9- (1) Türkiye de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili mahkeme, davalının Türkiye deki mutad meskeninin bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak, diğer özel yetki hâlleri saklı kalmak üzere, malvarlığı haklarına ilişkin dava, uyuşmazlık konusu malvarlığı unsurunun bulunduğu yerde de açılabilir. Türkiye de yerleşim yeri veya mutad meskeni olmayanlar hakkında MÖHUK (Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun) hükümleri uygulanır. (TMK. Madde 168- Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.) 5 Genel Yetki Kuralı Davalının birden fazla olması hâlinde yetki MADDE 7- (1) Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. (Kesin yetki kuralıdır, örn: haksız fiilin işlendiği yer) (2) Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir. (Dürüstlük ilkesi çerçevesinde mahkemenin resen de değerlendirme yapılabilmesi gerekir) 6 Kesin Olmayan (Özel) Yetki Kuralları (HMK) Kesin Olmayan (Özel) Yetki Kuralları (HMK) Şubeler ve tüzel kişilerle ilgili davalarda yetki MADDE 14- (1) Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Bir yerde geçici olarak oturanlara karşı açılacak davalarda yetki MADDE 8- (1) Memur, işçi, öğrenci, asker gibi, bir yerde geçici olarak oturanlara karşı açılacak alacak veya taşınır mal davaları için, orada bulunmaları uzunca bir süre devam edebilecekse, bulundukları yer mahkemesi de yetkilidir. Sözleşmeden doğan davalarda yetki MADDE 10- (1) Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Bu kural borçlar hukukuna tabi sözleşmeler içindir. Sözleşmenin feshi halinde bu özel yetki kuralı uygulanamaz. İfa yeri davacıya göre belirlenir (yani davalının ifa etmesi gereken yer). Taraflar ifa yerini belirlememişlerse Borçlar Kanununa (m. 89) bakılır: 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde ödenir. 4. Kambiyo senetleri ise aranacak borçlar olduğu için 1. madde uygulanmaz. 7 8

3 Kesin Olmayan (Özel) Yetki Kuralları (HMK) Kesin Olmayan (Özel) Yetki Kuralları (HMK) Haksız fiilden doğan davalarda yetki MADDE 16- (1) Haksız fiilden doğan davalarda, 1. haksız fiilin işlendiği veya 2. zararın meydana geldiği yahut 3. gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da 4. zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Mirastan doğan davalarda yetki MADDE (2) Terekede bulunan bir mal hakkında açılmak istenen istihkak davası, terekenin yazımı ve tespiti zamanında mal nerede bulunuyorsa, orada da açılabilir. (3) Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Sigorta sözleşmelerinden doğan davalarda yetki (Deniz sigortaları hariç) MADDE 15- (1) Zarar sigortalarından doğan davalar, sigorta, bir taşınmaza veya niteliği gereği bir yerde sabit bulunması gereken yahut şart kılınan taşınıra ilişkinse, malın bulunduğu yerde; bir yerde sabit bulunması gerekmeyen veya şart kılınmayan bir taşınıra ilişkinse, rizikonun gerçekleştiği yerde de açılabilir Kesin Yetki Kuralları (HMK) Kesin Yetki Kuralları (HMK) Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki MADDE 12- (1) Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. (2) İrtifak haklarına ilişkin davalar, üzerinde irtifak hakkı kurulan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. (3) Bu davalar, birden fazla taşınmaza ilişkinse, taşınmazlardan birinin bulunduğu yerde, diğerleri hakkında da açılabilir. (İlçe sınırlarının değişmesi vb. gibi bir sebeple mahkeme yetkisiz hale gelirse, davayı derhal yetkili mahkemeye göndermelidir. Bu durum teknik anlamda bir yetkisizlik kararı değildir.) Şubeler ve tüzel kişilerle ilgili davalarda yetki MADDE 14- (2) Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Sigorta sözleşmelerinden doğan davalarda yetki (2) Can sigortalarında, sigorta ettirenin, sigortalının veya lehtarın leh veya aleyhine açılacak davalarda onların yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir

4 Kesin Yetki Kuralları (HMK) Mirastan doğan davalarda yetki MADDE 11- (1) Aşağıdaki davalarda, ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir: a) Terekenin paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliğine, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine, miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar ile mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalar. b) Terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm davalar. Yetki Sözleşmesi Kesin yetki olmayan hallerde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda taraflar kanun gereği yetkisiz olan bir mahkemeyi, aralarında anlaşarak yetkili hale getirebilirler. Buna yetki sözleşmesi adı verilir. Yabancı mahkemelerin yetkili kılınması da mümkündür (MÖHUK m. 47) Yetki sözleşmesi bir usul sözleşmesidir, bu yüzden Türk Mahkemelerini yetkili kılmak için yurt dışında yapılan yetki sözleşmelerinin geçerliliği de Türk Hukukuna tabidir. Yetki sözleşmesi sadece tacirler ve kamu tüzel kişileri tarafından yapılabilir. Bunlar dışındaki kimselerin yaptıkları sözleşmeler geçersizdir Yetki Sözleşmesi Yetki Sözleşmesi Yetki sözleşmesi MADDE 17- (1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. MADDE 18- (1) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. (2) Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için: yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır. Yetki Sözleşmesinin Şartları 1. Kesin yetki olmamalıdır. 2. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir uyuşmazlık olmalıdır. 3. Yazılı Olmalıdır (Ancak davacı yetkisiz bir mahkemede dava açmış, davalı da itiraz etmemişse bu da bir yetki sözleşmesi gibi değerlendirilebilir. Fakat bu herkes için geçerlidir, tacir veya kamu tüzel kişisi olmak gerekli değildir). 4. Uyuşmazlık belli veya belirlenebilir olmalıdır. 5. Mahkeme(ler) belli olmalıdır. Yetki sözleşmesi aksi belirtilmemişse münhasır kabul edilir, sadece bu mahkeme veya mahkemelerde dava açılabilir

5 Yetki Kuralları Yetki Kurallarına Aykırılık ve Sonuçları Yetki Kuralları Yetki Kurallarına Aykırılık ve Sonuçları Kesin Yetki varsa: Dava şartı olduğu için her aşamada ileri sürülebilir. Hakim resen değerlendirebilir. Kesin Yetki Yoksa: Dava şartı değil, dava engelidir. Bu sebeple davanın başında ilk itiraz olarak (cevap dilekçesi ile) öne sürülmelidir. Öne sürülmediği taktirde daha sonra öne sürülemez. Yetki itirazı yapılırken mutlaka yetkili mahkeme de belirtilmelidir. Hakim resen değerlendiremez. Yetkinin kesin olmadığı davalarda davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir. Her Durumda: Hakim dosya üzerinden veya ön inceleme duruşmasında tarafları dinleyerek de bir karar verebilir. Tahkikat aşamasına geçilmeden yetki(sizlik) konusunda karar verilmelidir. Mahkeme, yetkili olduğu kanısına varırsa itirazı reddeder ve davayı görmeye devam eder. Hakim davadan el çekmediği için bu bir ara karardır. Ara kararlara karşı derhal bir kanun yolu yoktur. Nihai kararla birlikte kanun yoluna gidilebilir Yetki Kuralları Yetki Kurallarına Aykırılık ve Sonuçları Her Durumda: Yetkisizlik kararı ise davadan el çekildiği için usule ilişkin nihai bir karardır. Nihai karar olduğu için kanun yoluna gidilebilir. Hakim yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de belirtir ve dosyanın bu mahkemeye gönderilmesine karar verir fakat bu sadece bir karardır, kendiliğinden göndermez. Dava konusu 2017 için 3110 TL den fazla olan yetkisizlik kararları için istinaf kanun yoluna başvurulabilir. BAM nin vereceği karara karşı temyiz yolu kapalıdır. Görevsizlik veya Yetkisizlik Kararı Üzerine Yapılacak İşlemler MADDE 20- (1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, (Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi) süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. (2) Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir

6 Görevsizlik veya Yetkisizlik Kararı Üzerine Yapılacak İşlemler Bu süreye uyulup uyulmadığını mahkeme resen değerlendirir. Süre içinde başvurulmuşsa, dava eski davanın devamı sayılır, yeniden harç ödenmesi gerekmez. Bu sebeple davanın açılması ile meydana gelmiş sonuçlar (örn: zamanaşımının kesilmesi) korunur Süreye uyulmamış ise, önceki dava açılmamış sayılır ve bütün sonuçları ile ortadan kalkar. Yeniden harç yatırarak dava açılabilir. Fakat bu dava yeni bir dava olduğu için davanın açılmasının sonuçları bu tarihten itibaren yeniden oluşur. Görevsizlik veya Yetkisizlik Kararı Üzerine Yapılacak İşlemler TBK. MADDE 158- Dava veya def i; mahkemenin yetkili veya görevli olmaması ya da düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması yahut vaktinden önce açılmış olması nedeniyle reddedilmiş olup da o arada zamanaşımı veya hak düşürücü süre dolmuşsa, alacaklı altmış günlük ek süre içinde haklarını kullanabilir. (2 Hafta + 60 gün) Görevsizlik veya Yetkisizlik Kararı Üzerine Yapılacak İşlemler Görevsizlik veya Kesin Yetkinin olduğu hallerde Yetkisizlik kararı kanun yolu denetiminden geçerek kesinleşirse, kendisine gönderilen mahkeme bu kararla bağlıdır, aynı kararı veremez. Kanun yolu denetiminden geçmemişse, kesin olmayan yetki halleri hariç, aynı kararı verebilir. Bu durumda yargı yeri belirtilmesi (merci tayini) gerekir: MADDE 21- (1) Aşağıdaki hâllerde, davaya bakacak mahkemenin tayini için yargı yeri belirlenmesi yoluna başvurulur: c) İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse. ç) Kesin yetki hâllerinde, iki mahkeme de yetkisizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse. Görevsizlik veya Yetkisizlik Kararı Üzerine Yapılacak İşlemler MADDE 22- (2) İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir. Eski davada yapılan taraf usul işlemleri geçerlidir, mahkeme usul işlemleri ise kural olarak geçersizdir, ancak görevli mahkeme bu işlemin usul ekonomisi ilkesi çerçevesinde tekrarlanmamasına karar verebilir

7 TARAF TARAF Dava, iki taraf sistemi üzerine kuruludur. Her davada mutlaka iki taraf vardır. Hukuki korunma talep eden kişi davacıdır. Kendisine karşı hukuki korunma talep edilen ise davalıdır. Davacı ve davalı sıfatları aynı kişide birleşemez. Birleşirse (örn. Miras yoluyla) dava sona erer. Bununla birlikte davacı veya davalı tarafı birden fazla kişi oluşturabilir. Ancak bu durum, ikiden fazla taraf olduğu anlamına gelmez. Çekişmeli Yargı: Davacı / Davalı Çekişmesiz Yargı: İlgili Geçici Hukuki Korumalar: Talep Eden / Talebin Karşı Tarafı TARAF TARAF Davanın tarafları her zaman eşittir (silahların eşitliği ilkesi adil yargılanma hakkının bir unsuru) Dava açılırken davalı tarafın kim olduğu gösterilmek zorundadır, aksi taktirde dava dilekçesi işleme konulmaz. Mahkemenin hiç belirtilmemiş tarafı araştırma yükümlülüğü yoktur. Aslında hakkın (hukuki ilişkinin) tarafı olmayan bir kişiye dava açılırsa o kişi maddi hukuk anlamında taraf haline gelmez. Fakat dava açısından artık davalı sıfatını taşır. Yanlış kişiye karşı açılan davalarda tarafın değiştirilmesi gerekir. Taraf olmanın önemi, hem davada yapılacak usul işlemleri, hem de davanın sonunda verilecek hükmün bağlayıcılığı (hem icrai hem de kesin hüküm) açısındandır. Taraf kavramı maddi değil, şekli olarak düşünülmelidir. Her bir tarafın mutlaka hakkın tarafları olması gerekmez, bazı durumlarda hakka taraf olmayan kişiler de davada taraf sıfatı taşıyabilirler

8 TARAF 1. Kimler taraf olabilir? TARAF EHLİYETİ 2. Kimler davayı takip edebilir? DAVA EHLİYETİ 3. Taraf ve dava ehliyetleri olmasına rağmen talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisi olmayanların temsili yetkisi kime aittir? DAVA TAKİP YETKİSİ 4. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler gerçekten o dava ile ilgili midir? SIFAT (HUSUMET) TARAF EHLİYETİ (m. 50) Davada taraf olabilme, usuli hakkın süjesi olabilme ehliyeti, taraf ehliyetidir. Taraf ehliyetine sahip kişiler davada davacı ve davalı sıfatını taşıyabilirler. MADDE 50- (1) Medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir. TMK Madde 8 - Her insanın hak ehliyeti vardır. Buna göre bütün insanlar, hukuk düzeninin sınırları içinde, haklara ve borçlara ehil olmada eşittirler. TMK Madde 28 - Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. Çocuk hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla, ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde eder. (Cenin söz konusu ise: 427/3: Kayyım atanır) TARAF EHLİYETİ TMK Madde 48- Tüzel kişiler, cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehildirler. Devletin tüzel kişiliği vardır, fakat devlete karşı açılacak davalar Bakanlıklara açılır. Bakanlıkların tüzel kişiliği olmamasına rağmen devleti temsil etmeleri sebebiyle Taraf Ehliyetleri vardır. Ayrı tüzel kişiliği olan Genel Müdürlüklere karşı açılacak davalar bunlara karşı açılmalıdır. İl özel idaresi, köyler ve belediyelerin de tüzel kişilikleri vardır. Bunlara karşı dava açılması gerekir. Miras ortaklıkları ve adi şirketlerin tüzel kişiliği olmadığı için, taraf ehliyetleri de yoktur. TARAF EHLİYETİ Taraf ehliyeti dava şartıdır. Taraf ehliyeti taraf usul işleminin geçerlilik şartıdır, yoksa işlem geçersizdir. Davacının davanın başında taraf ehliyeti yoksa dava, dava şartı eksikliğinden (usulden) reddedilir. Davalının taraf ehliyeti yoksa: Davanın başında yoksa m. 124 çerçevesinde taraf değişikliğine gidilebilir. Dava devam ederken ortadan kalkarsa (ölüm yoluyla), davaya mirasçılara karşı devam edilebilmesi için hakimin davacıya süre vermesi gerekir. Ancak bunun için mirasçılara karşı devam edilebilecek (mal varlığına ilişkin) bir dava olması gerekir. Mirasçılara karşı devam edilmezse, dava reddedilir. Taraf ehliyeti olmadan bir dava görülürse kanun yollarında denetlenir, kesinleşmiş ise bir yol yoktur. Bu hüküm, etkisiz bir hüküm olarak varlığını sürdürür

9 DAVA EHLİYETİ (m. 51) DAVA EHLİYETİ (m. 51) Dava ehliyeti, kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci (vekil) ile bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usul işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Dava şartıdır. Medeni Kanuna göre fiil ehliyetine sahip olan kişiler, dava ehliyetine de sahip olurlar. TMK Madde 10 - Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır. TMK Madde 49- Tüzel kişiler, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanırlar. Sınırlı fiil ehliyetine sahip olan kimselerin dava ehliyeti yoktur, kanuni temsilcileri onlar adına bu ehliyeti kullanır. Ancak bunun üç istisnası vardır: 1. Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, kişilik hakları ile ilgili hakları kendi başlarına kullanabilirler. 2. TMK Madde 453- Vesayet altındaki kişiye vesayet makamı tarafından bir meslek veya sanatın yürütülmesi için izin verilmiş ise, o kişi bununla ilgili her türlü olağan işlemleri yapmaya yetkilidir ve bu tür işlemlerden dolayı bütün malvarlığı ile sorumludur. 3. Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, tasarruf hakkı kendilerine bırakılmış olan serbest mal ve alacaklar üzerinde (TMK m. 359, 455) dava ehliyetine sahiptirler DAVA TAKİP YETKİSİ (m. 53) TARAF SIFATI (HUSUMET) MADDE 53- (1) Dava takip yetkisi, talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisidir. Bu yetki, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, maddi hukuktaki tasarruf yetkisine göre tayin edilir. Dava takip yetkisi, kural olarak, hakkın tarafındandır. Bir hakkı ihlal edilen veya bir hukuki koruma isteyen kimsenin bu davayı takip etme yetkisi de bulunur. Diğer kimselerin kural olarak böyle bir yetkisi yoktur. Dava şartıdır. Bazı hallerde ise, hakkın tarafı olmayan bir kimse, hakkın sahibi adına bu davayı açıp yürütebilir. Davayı bu kimse takip etmesine rağmen, hüküm asıl taraf hakkında verilir. Dava takip yetkisi, şekli taraf kavramının bir sonucudur. Dava takip yetkisi, temsilden farklıdır, çoğunlukla kanundan doğan istisnai durumlarda tanınmış olan bir yetki söz konusudur (İİK m. 94/II, 120; TMK m. 550, 551, 562; TTK m. 555, 556). Sıfat, dava konusu sübjektif hak ile taraflar arasındaki ilişkidir. Davanın tarafları şekli anlamda taraftırlar, fakat davanın konusunu oluşturan maddi hukuk ilişkisinin tarafları olup olmadığı sıfat ile tespit edilir. Uygulamada, davacının sıfatına aktif husumet, davalının sıfatına pasif husumet de denilmektedir. Sıfat bir dava şartı değildir. Diğer itirazlar gibi dosyadan anlaşıldığı ölçüde hakim tarafından değerlendirilir. Bir kimsenin bir hukuki ilişkinin gerçekten tarafı olup olmadığını tespit edebilmek için kural olarak işin esasına girmek gerekir. Bu yüzden sıfat bir dava şartı değildir. Sıfat yokluğu söz konusu olursa, dava esastan reddedilir. Bu yüzden söz konusu hüküm kesinleştikten sonra aynı kişiler arasında aynı sebebe ve konuya dayanan bir dava açılamaz

10 TARAFLARIN DEĞİŞMESİ TARAFLARIN DEĞİŞMESİ Tarafların değişmesi iki şekilde olabilir: Mevcut tarafa yeni kişiler eklenmesi ve mevcut tarafın değişmesi. Değişiklik iradi veya kanunen olabilir. Kanunen değişiklik ölüm (taraf ehliyetinin ortadan kalkması) ile söz konusu olur: Mirasçıların devam edebilecekleri türde bir dava söz konusu ise, davacı veya davalının ölümü ile mirasçılar tarafından veya mirasçılara karşı davaya devam edilebilir. Ayrıca tüzel kişiliğin ortadan kalkması durumunda da bir halef varsa (örn. Hazine) yine bu şekilde bir değişiklik olur. Dava sırasında taraflardan birinin ölümü MADDE 55- (1) Taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir. Buradaki süreler hakkında TMK m. 605 vd hükümleri uygulanır TARAFLARIN DEĞİŞMESİ TARAFLARIN DEĞİŞMESİ İradi değişiklik de iki şekilde olabilir: Müddeabihin (dava konusunun) devri (HMK m. 125) ve tarafta iradi değişiklik (HMK m. 124) maddedeki hallerde, dava dilekçesinin yeniden gönderilmesi gerekir, eski tarafın yaptığı işlemler geçersiz olur. Dava konusunun devri MADDE 125- (1) Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir: a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur. b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür. (2) Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder

11 TARAFLARIN DEĞİŞMESİ Tarafta iradî değişiklik MADDE 124- (1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. (2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. (4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder. KANUNİ TEMSİL Dava ehliyeti olmayan tarafların temsili: Velayet varsa, anne ve baba birlikte temsil etmek zorundadır, velayet sadece birinde ise, o kimse tek başına temsil edebilir. Evlat edinen kimse velayet haklarını kullanabilir, evlatlığı temsil edebilir. Vesayet varsa vasi sadece atanmış olması yeterli değildir, sulh mahkemesinden husumet yetkisi verilmiş olması gerekir (TMK m. 462/8). Kayyım atanmasını gerektiren bir durum varsa, sadece o iş açısından kayyım tarafından temsil edilir, diğer haller için kişinin dava ehliyeti devam eder. Dava ehliyeti olmayan bir kimse dava açarsa, hakimin kanuni temsilciye icazet vermesi için bir süre tanıması gerekir. Verilmediği taktirde davayı dava şartı eksikliğinden (usulden) reddeder. Davalının dava ehliyeti yoksa, dava dilekçesi kanuni temsilciye tebliğ edilir, kanuni temsilcisi yoksa bir kanuni temsilci atanır KANUNİ TEMSİL MADDE 54 - (1) Kanuni temsilciler, davanın açılıp yürütülmesinin belli bir makamın iznine bağlı olduğu hâllerde izin belgelerini, tüzel kişilerin organları ise temsil belgelerini, dava veya cevap dilekçesiyle mahkemeye vermek zorundadırlar; aksi takdirde dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamazlar. Şu kadar ki, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mahkeme, kanuni temsilcilerin veya tüzel kişilerin organlarının, yukarıda belirtilen eksikliği gidermeleri şartıyla dava açmalarına yahut davayla ilgili işlem yapmalarına izin verebilir. (2) İzin belgesinin alınması için mahkemeye müracaat edilmesi gerekiyorsa ilgiliye, müracaatı için kesin süre verilir. Bu süre içinde mahkemeye başvurulması hâlinde bu konuda karar verilinceye kadar beklenir. (3) Süresi içinde belgelerin ibraz edilmemesi veya mahkemeye başvurulmaması hâlinde, dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır. KANUNİ TEMSİL Kanuni temsilci atanması sebebiyle yargılamanın ertelenmesi MADDE 56- (1) Taraflardan birinin vesayet altına alınması veya kendisine yasal danışman atanması talebi mahkemece uygun bulunur ya da mahkemece gerekli görülürse, bu konuda kesin bir karar verilinceye kadar yargılama ertelenebilir. (2) Taraflardan biri kanun gereğince tedavi, gözlem veya koruma altına alınmış yahut başkalarıyla görüşmekten yasaklanmış olup da kendisi veya vekilinin mahkemede bulunması mümkün değilse, o kimse hakkında davayı takip için kayyım atanıncaya kadar yargılama ertelenebilir

12 İRADİ TEMSİL (VEKALET) Dava ehliyetine sahip olan herkes kendisinin açtığı veya kendisine karşı açılan her davayı kendisi takip edebileceği gibi, bir vekil de atayabilir. MADDE 71- (1) Dava ehliyeti bulunan herkes, davasını kendisi veya tayin ettiği vekil aracılığıyla açabilir ve takip edebilir. İstisna: MADDE 80- (1) Hâkim, taraflardan birisinin, davasını bizzat takip edecek yeterlikte olmadığını görürse, ona uygun bir süre tanıyarak, davasını vekil aracılığıyla takip etmesine karar verebilir. Verilen karara uymayan taraf hakkında, yokluğu hâlindeki hükümlere göre işlem yapılır. İRADİ TEMSİL (VEKALET) Davaya vekâlet hakkında uygulanacak hükümler MADDE 72- (1) Davanın vekil aracılığıyla açılması ve takip edilmesinde, kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak üzere, Türk Borçlar Kanununun temsile ilişkin hükümleri uygulanır. Birden fazla vekil görevlendirilmesi MADDE 75- (1) Dava için birden fazla vekil görevlendirilmiş ise vekillerden her biri, vekâletten kaynaklanan yetkileri, diğerinden bağımsız olarak kullanabilir. Aksi yöndeki sınırlamalar, karşı taraf bakımından geçersizdir. Vekilin vekâlet veren huzurundaki beyanı MADDE 78- (1) Kendisinin de hazır olduğu duruşmada, vekili tarafından yapılan açıklamalara derhâl ve açıkça itiraz etmeyen taraf, bu açıklamalara rıza göstermiş sayılır İRADİ TEMSİL (VEKALET) Davaya vekâletin kanuni kapsamı MADDE 73- (1) Davaya vekâlet, kanunda özel yetki verilmesini gerektiren hususlar saklı kalmak üzere, hüküm kesinleşinceye kadar: vekilin davanın takibi için gereken bütün işlemleri yapmasına, hükmün yerine getirilmesine, yargılama giderlerinin tahsili ile buna ilişkin makbuz vermesine ve bu işlemlerin tamamının kendisine karşı da yapılabilmesine ilişkin yetkiyi kapsar. (2) Belirtilen bu yetkiyi kısıtlamaya yönelik bütün sınırlandırıcı işlemler, karşı taraf yönünden geçersizdir. İRADİ TEMSİL (VEKALET) Davaya vekâlette özel yetki verilmesini gerektiren hâller MADDE 74- (1) Açıkça yetki verilmemiş ise vekil; 1. sulh olamaz, 2. hâkimi reddedemez, 3. davanın tamamını ıslah edemez, 4. yemin teklif edemez, 5. yemini kabul, iade veya reddedemez, 6. başkasını tevkil edemez, 7. haczi kaldıramaz, 8. müvekkilinin iflasını isteyemez, 9. tahkim ve hakem sözleşmesi yapamaz, 47 48

13 İRADİ TEMSİL (VEKALET) 10. konkordato veya sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması teklifinde bulunamaz ve bunlara muvafakat veremez, 11. alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına başvuramaz, 12. davadan veya kanun yollarından feragat edemez, 13. karşı tarafı ibra ve davasını kabul edemez, 14. yargılamanın iadesi yoluna gidemez, 15. hâkimlerin fiilleri sebebiyle Devlet aleyhine tazminat davası açamaz, 16. hangileri hakkında yetki verildiği açıklanmadıkça kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez. NOT: İkrar için özel bir yetki gerekmez. Ancak ikrar davayı sona erdirecek bir nitelik taşıyorsa, davayı kabul veya feragat gibi değerlendirilmelidir. İRADİ TEMSİL (VEKALET) Avukat olmayan kişilere de vekalet verilebilir. Ancak Avukatların tekel yetkisi çerçevesinde bu vekilin bir avukat tutması gerekir, davayı bizzat takip edemez. Görevlendirilen avukat vekaletini ibraz etmek zorundadır: MADDE 76- (1) Avukat, açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanan ya da düzenlenen vekâletname aslını veya avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini, dava yahut takip dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorundadır. (2) Kamu kurum ve kuruluşlarının avukatlarına, yetkili amirleri tarafından usulüne uygun olarak düzenlenip verilmiş olan temsil belgeleri de geçerli olup, ayrıca noterce onaylanmasına gerek yoktur İRADİ TEMSİL (VEKALET) İRADİ TEMSİL (VEKALET) Vekâletnamesiz dava açılması ve işlem yapılması MADDE 77- (1) Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır. (2) Vekâletnamesiz işlem yapmasına izin verilen ancak haklı bir sebep olmaksızın süresi içinde vekâletname ibraz etmeyen avukat, celse harcı ile diğer yargılama giderleri ve karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye mahkûm edilir. Bunu kötüniyetle yapan avukat aleyhine, ceza ve disiplin soruşturması açılmasını sağlamak üzere, Cumhuriyet başsavcılığına ve vekilin bağlı olduğu baro başkanlığına durum yazıyla bildirilir. Vekâletnamesiz dava açılması ve işlem yapılması (3) Bir tarafın avukat tutmak istemesi sebebiyle, yargılama hiçbir şekilde başka bir güne bırakılamaz. (4) Avukatın istifa etmesi, azledilmesi veya dosyayı incelememiş olması sebebiyle yargılama başka bir güne bırakılamaz. Ancak, dosyanın incelenmemiş olması geçerli bir özre dayanıyorsa, hâkim bir defaya mahsus olmak üzere, kısa bir süre verebilir. Verilen süre sonunda, dosya incelenmemiş olsa bile davaya devam olunur

14 İRADİ TEMSİL (VEKALET) DAVA ARKADAŞLIĞI Vekilin azli ve istifasının şekli MADDE 81- (1) Vekilin azli veya istifasının, mahkeme ve karşı taraf bakımından hüküm ifade edebilmesi için, bu konudaki beyanın dilekçeyle bildirilmesi veya tutanağa geçirilmesi ve gerektiğinde ilgilisine yapılacak tebligat giderinin de peşin olarak ödenmesi zorunludur. Vekilin istifası MADDE 82- (1) İstifa eden vekilin vekâlet görevi, istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süreyle devam eder. (2) Vekilin istifa etmiş olması hâlinde, vekâlet veren davayı takip etmez ve başka bir vekil de görevlendirmez ise tarafın yokluğu hâlinde uygulanacak hükümlere göre işlem yapılır. (3) Yukarıdaki fıkralarda yer alan hususlar, istifa eden vekilin istifa dilekçesi ile birlikte vekâlet verene ihtaren bildirilir. Vekilin azli MADDE 83- (1) Vekil ile takip edilen davada, vekilin azli hâlinde vekâlet veren, davayı takip etmez ve iki hafta içinde bir başka vekil de görevlendirmez ise tarafın yokluğu hâlinde uygulanacak hükümlere göre işlem yapılır. Davada iki taraf vardır. Fakat her bir tarafın birden fazla kişiden oluşması mümkündür. Böyle bir durumda dava arkadaşlığı söz konusu olur. Davacı taraf birden fazla kişiden oluşuyorsa aktif dava arkadaşlığı, davalı taraf birden fazla kişiden oluşuyorsa pasif dava arkadaşlığından bahsedilir. Dava arkadaşlığına sübjektif dava birleşmesi adı da verilmektedir. Dava arkadaşlığı maddi veya usuli olabileceği gibi, ihtiyari ve mecburi olabilir İHTİYARİ DAVA ARKADAŞLIĞI MADDE 57- (1) Birden çok kişi, aşağıdaki hâllerde birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir: 1. Davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması. 2. Ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri. 3. Davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması. Bu hallerden birisi olmamasına rağmen dava birden çok kişi tarafından veya birden çok kişiye karşı açılırsa, hakim davaların ayrılmasına karar verir. Bu hallerden biri olmasına rağmen ayrı ayrı açılmışsa, o zaman da davaların birleştirilmesi söz konusu olabilir. 55 İHTİYARİ DAVA ARKADAŞLIĞI İhtiyari dava arkadaşlarının davadaki durumu MADDE 58- (1) İhtiyari dava arkadaşlığında, davalar birbirinden bağımsızdır. Dava arkadaşlarından her biri, diğerinden bağımsız olarak hareket eder. Buna göre: Bu davalar birbirinden bağımsızdır, aslında dava arkadaşı sayısı kadar dava vardır. Her bir dava arkadaşı ayrı ayrı savunma yapabilir. Dava şartları ve engelleri ayrı ayrı incelenir. Ayrı ayrı taraf usul işlemleri yapabilirler, ayrı ayrı vekil atayabilirler, süreler ayrı ayrı hesaplanır. Ayrı hükümler verilebilir, yargılama giderlerine ayrı ayrı karar verilir. Taraflardan birisi temyize başvurursa ve hüküm bozulursa sadece kendisi yararlanır, diğer taraf yararlanamaz. Bu davaların birlikte görülmesinin faydası, tahkikat aşamasının tek olmasıdır. 56

15 MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI MADDE 59- (1) Maddi hukuka göre, bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hâllerde, mecburi dava arkadaşlığı vardır. Mecburi dava arkadaşlığı çoğunlukla maddi hukuktan kaynaklanmaktadır. Bazı hakların ve yükümlülüklerin bunun tüm süjelerince hep birlikte yerine getirilmesi gerekir. Bu durum birlikte hareket etme zorunluluğu (örn. İştirak halinde mülkiyet) veya bölünemezlikten (örn. Birden fazla kiracının tahliyesi) kaynaklanmaktadır. Mecburi dava arkadaşlarının davadaki durumu MADDE 60- (1) Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilir veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilir. Bu tür dava arkadaşlığında, dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorundadır. Ancak, duruşmaya gelmiş olan dava arkadaşlarının yapmış oldukları usul işlemleri*, usulüne uygun olarak davet edildiği hâlde duruşmaya gelmemiş olan dava arkadaşları bakımından da hüküm ifade eder. * Davaya son veren usul işlemleri (feragat, kabul, sulh) hariç MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI Şekli bakımdan mecburi dava arkadaşlığı: Bazı hallerde ise maddi hukuk bakımından böyle bir zorunluluk olmamasına rağmen bir kanun hükmü gereği davaların birlikte açılması zorunlu olabilir. Örneğin nesebin reddi davası anne ve çocuğa karşı birlikte açılır (TMK m. 286); asli müdahale davası her iki tarafa karşı açılır (m. 65); Yargıtay a göre alt işçilik halinde davalı olmaları halinde alt işveren ve asıl işveren arasında şekli mecburi dava arkadaşlığı bulunur. Ancak bu durumlar sadece davanın açılması bakımından söz konusudur. Davanın işleyişi bakımından bu arkadaşlar, ihtiyari dava arkadaşı gibi olurlar; ortak savunma yapmak zorunda değildirler. MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI Mecburi Dava Arkadaşlığı Hükümlerine Aykırılık: Aktif mecburi dava arkadaşlığının bulunduğu durumlarda: Tüm arkadaşlar birlikte dava açmak zorundadır. Bunlardan sadece biri veya birkaçı davayı açarsa, mahkeme, diğer mecburi dava arkadaşlarının da davaya (davacı olarak) katılmalarını veya muvafakat etmelerini sağlaması için davacıya veya davacılara bir süre verir. Davacı verilen kesin süre içerisinde diğer mecburi dava arkadaşlarının davaya katılmalarını veya muvafakat etmelerini sağlayamaz ise, dava sıfat yokluğundan (esastan) reddedilir

16 MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI FER İ MÜDAHALE Mecburi Dava Arkadaşlığı Hükümlerine Aykırılık: Pasif mecburi dava arkadaşlığının bulunduğu durumlarda: Tüm arkadaşlara karşı birlikte dava açılması zorunludur. Bunlardan sadece biri veya birkaçına karşı dava açılmışsa, mahkeme, diğer mecburi dava arkadaşlarına da davayı teşmil etmesi için davacıya bir süre verir. Davacı verilen kesin süre içerisinde davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil etmezse, dava sıfat yokluğundan (esastan) reddedilir. Hüküm sadece taraflara ilişkin olabilir. Fakat bununla birlikte verilecek hüküm üçüncü bir kişiyi etkileyecek olabilir. Örneğin davayı kaybeden tarafın üçüncü bir kişiye bunu rücu etme hakkı bulunabilir. Bu üçüncü kişiler taraf sıfatı ile (dava arkadaşı olarak) davada yer alamazlar, fakat davaya müdahil sıfatı ile katılmaları mümkündür. Müdahil mutlaka taraflardan birinin yanında yer alır ve ona yardım eder. Yardım ettiği taraf davayı kazanırsa, müdahil ile arasında bir dava ilişkisine gerek kalmayacağı için usul ekonomisi ilkesine katkıda bulunur FER İ MÜDAHALE FER İ MÜDAHALE Feri müdahilin bir takip yetkisi bulunmaz, yanında katıldığı tarafın takip yetkisini kullanır. Yanında katıldığı tarafa yardımcı olacak usul işlemleri yapabilir. MADDE 66- (1) Üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer î müdahil olarak davada yer alabilir. Şartları: Yürüyen (derdest) bir dava olmalıdır. Tahkikat aşaması bitene kadar yapılabilir, istinafta da tahkikat aşaması bitene kadar mümkündür. Temyizde tahkikat aşaması olmadığı için mümkün değildir. Mecburi dava arkadaşları feri müdahil olamazlar, çünkü dava arkadaşı olmak zorundadırlar, ihtiyari dava arkadaşları ise birbirlerinin davalarında feri müdahil olabilirler, çünkü bu davalar bağımsızdır. Feri müdahil dava ve taraf ehliyetlerine sahip olmalı; hukuki yararı bulunmalıdır (verilecek hüküm kişiyi etkileyecek olmalıdır). Hukuki yarar olayın özelliklerine göre değerlendirilir

17 FER İ MÜDAHALE FER İ MÜDAHALE Usulü: MADDE 67- (1) Müdahale talebinde bulunan üçüncü kişi, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebini ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkemeye başvurur. (2) Müdahale dilekçesi, davanın taraflarına tebliğ edilir. Mahkeme, gerekirse taraflarla birlikte üçüncü kişiyi de dinlemek üzere davet eder, gelmeseler dahi müdahale talebi hakkında karar verir. Fer î müdahilin durumu MADDE 68- (1) Müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahil, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebilir. Müdahil, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebilir; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabilir. Müdahale talebinin kabulü veya reddi bir ara karar olduğu için ancak nihai kararla birlikte kanun yoluna başvurulabilir. Herhangi bir itiraz vb. söz konusu değildir. (2) Mahkeme, katıldığı noktadan itibaren, taraflara bildirilen işlemleri müdahile de tebliğ eder FER İ MÜDAHALE DAVANIN İHBARI Fer î müdahalenin etkisi MADDE 69- (1) Müdahilin de yer aldığı asıl davada hüküm, taraflar hakkında verilir. (2) Fer î müdahilin, tarafla rücu ilişkisinde, asıl davadaki uyuşmazlık hakkında yanlış karar verildiği iddiası dinlenilmez. Ancak, müdahil, 1. zamanında ihbar yapılmadığı için davaya geç katıldığını veya 2. yanında katıldığı tarafın iddia ve savunma imkânlarını kullanmasını engellediğini ya da 3. kendisince bilinmeyen iddia ve savunma imkânlarının, tarafın ağır kusuru sebebiyle kullanılamadığını belirterek, yanında katıldığı tarafın yargılamayı hatalı yürüttüğünü ileri sürebilir. MADDE 61- (1) Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir. (2) Dava kendisine ihbar edilen kişinin de aynı şartlarda bir başkasına ihbarda bulunması mümkündür ve bu şekilde ihbar tevali ettirilebilir. İhbarın amacı, ihbar edilen kişinin feri müdahil olarak davaya katılmasını sağlamaktır. Bu durum feri müdahalenin etkisi (m. 69) ile bağlantılıdır. MADDE 64- (1) İhbar edilen davada verilen hükmün ihbar eden kişiye etkisi hakkında 69 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyasen uygulanır

18 DAVANIN İHBARI DAVANIN İHBARI Şartları: 1. Yürüyen (derdest) bir dava olmalıdır. 2. Tahkikat aşaması bitene kadar yapılabilir, istinafta da tahkikat aşaması bitene kadar mümkündür. Temyizde tahkikat aşaması olmadığı için mümkün değildir. 3. İhbar ancak üçüncü kişiye yapılabilir, davanın taraflarına yapılamaz. 4. İhbar edilecek kişi ile ihbar eden arasında rücu ilişkisi olması gerekir. İhbarın şekli MADDE 62- (1) İhbar yazılı olarak yapılır; ihbar sebebinin gerekçeleriyle birlikte açıklanması ve yargılamanın hangi aşamada bulunduğunun belirtilmesi gerekir. (2) Davanın ihbarı sebebiyle yargılama bir başka güne bırakılamaz ve ihbarın tevali etmesi gibi zorunlu olan durumlar dışında süre verilemez. Tek taraflı bir işlemdir, mahkemenin veya karşı tarafın bir etkisi yoktur. Mahkeme aracılığıyla yapılması da mümkündür. İhbar üzerine üçüncü kişi isterse mahkemeden feri müdahil olarak davaya katılma talep edebilir. Feri müdahale için gerekli koşullar varsa mahkeme kabul eder. Feri müdahil, şartları varsa, ihbarda bulunan taraf yerine diğer tarafın yanında da davaya katılabilir DAVANIN İHBARI FER İ MÜDAHALE Sonuçları: Maddi hukuka ilişkin sonucu, zamanaşımının kesilmemesidir (kambiyo senetleri hariç TTK m. 750). Usul hukukuna ilişkin sonucu ise ihbarın etkisidir. İhbar edilen davada verilen hükmün ihbar eden kişiye etkisi hakkında 69 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyasen uygulanır. Bu hüküm hem katılma hem de katılmama halleri için geçerlidir. Öngörülen sonuç her iki halde de doğar, yeter ki ihbar yapılmış olsun. Fer î müdahalenin etkisi MADDE 69- (1) Müdahilin de yer aldığı asıl davada hüküm, taraflar hakkında verilir. (2) Fer î müdahilin, tarafla rücu ilişkisinde, asıl davadaki uyuşmazlık hakkında yanlış karar verildiği iddiası dinlenilmez. Ancak, müdahil, 1. zamanında ihbar yapılmadığı için davaya geç katıldığını veya 2. yanında katıldığı tarafın iddia ve savunma imkânlarını kullanmasını engellediğini ya da 3. kendisince bilinmeyen iddia ve savunma imkânlarının, tarafın ağır kusuru sebebiyle kullanılamadığını belirterek, yanında katıldığı tarafın yargılamayı hatalı yürüttüğünü ileri sürebilir

19 ASLİ MÜDAHALE ASLİ MÜDAHALE MADDE 65- (1) Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir. (2) Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır. Gerçek anlamda bir dava olduğu için tüm dava şartları asli müdahale açısından da geçerlidir. İlk davanın tarafları arasında şekli mecburi dava arkadaşlığı söz konusu olur. Asli müdahale çekişmesiz yargıda da mümkündür. Çekişmesiz yargı işi asli müdahale ile çekişmeli hale geliyorsa, çekişmeli yargıya dönüşür ve bu şekilde görülüp karara bağlanır. Asli müdahil mutlaka taraflar dışında bir üçüncü kişi olmalıdır. Kendisine ihbar edilen kimse de asli müdahale davası açabilir. İlk davanın görüldüğü mahkeme görevli ve yetkilidir. Başka yerde de açılabilir, ama o zaman asli müdahale davası olmaz. Hakim her iki davayı birlikte görebilir, veya birini bekletici sorun yapabilir DAVA DAVA ŞARTLARI (HMK m ) Dava: Başkaları tarafından hakkı ihlal edilen veya tehlikeye sokulan kimsenin, yeniden tartışma konusu yapılmayacak şekilde ve geleceğe yönelik olarak, bu ihlalin ve tehlikenin bertaraf edilmesi için mahkemeden hukuki korunma talep etmesidir. Dava: Bir başkası (davalı) tarafından sübjektif hakkı ihlal edilen veya tehlikeye sokulan veya kendisinden haksız bir talepte bulunulan kimsenin (davacı), mahkemeden hukuki korunma istemesidir. Dava Hakkı: Bir sübjektif hakkın mahkemeler vasıtasıyla ileri sürülmesi yetkisidir. Dava hakkı asıl sübjektif haktan ayrı bir hak değildir. Sadece dava hakkı yalnız başına devredilemez veya haczedilemez, asıl hakla birlikte devir veya haczedilebilir. Dava şartları: Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve karar verilebilmesi için varlığı (veya yokluğu) mutlaka gerekli olan şartlardır. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı eksikliğini her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı eksikliğini tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı eksikliğini giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Usulden reddedilen dava, gerekli şartların tamamlanmasıyla yeniden açılabilir. Mahkeme dava şartlarını davanın başında, en geç ön inceleme duruşmasının sonunda incelemeli ve varlıklarından emin olmalıdır. Ancak bu aşamadan sonra da mahkeme davayı dava şartı yokluğu sebebiyle reddedebilir

20 DAVA ŞARTLARI (HMK m ) DAVA ŞARTLARI (HMK m ) Dava şartı eksikliği, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu eksiklik giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı eksikliğinden ötürü, dava usulden reddedilemez. Dava şartı olmamasına rağmen (hatalı olarak) esasa ilişkin karar verilmiş fakat bu eksiklik giderilmişse BAM kararı kaldırmamalı veya Yargıtay kararı bozmamalıdır, dava şartı eksikliği ortadan kalkmıştır. Dava şartı yokluğundan reddedilen davada temyiz sırasında eksik tamamlanırsa, Yargıtay kararı bozamaz, mahkemenin kararı doğrudur. Dava şartları için bir sıra yoktur, ancak bir dava şartının incelenmesi, diğerinin incelenmesini gereksiz kılıyorsa önce onun incelenmesinde fayda vardır. Bu sebeple önce mahkemeye ilişkin dava şartlarının, ondan sonra taraflara ilişkin dava şartlarının, en son da dava konusuna ilişkin dava şartlarının incelenmesi uygun olur. MADDE 114- (1) Dava şartları şunlardır: a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b) Yargı yolunun caiz olması. c) Mahkemenin görevli olması. ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. d) Tarafların*, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. * Maddede yazılmamış olmakla birlikte, iki tarafın varlığı da bir dava şartıdır DAVA ŞARTLARI (HMK m ) DAVA ŞARTLARI (HMK m ) e) Dava takip yetkisine sahip olunması. f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması. g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması. ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması. (Derdestlik) i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. (Maddi anlamda kesin hükmün önleyici etkisi) (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır. Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. Türk Mahkemeleri coğrafi olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde faaliyet gösterebilirler. Yabancı mahkemeler de, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde faaliyet gösteremezler. Böyle bir ihtiyaç olduğunda istinabe kurumuna başvurulur. Kural olarak (yerli yabancı) bütün gerçek ve tüzel kişiler, Türk Yargısına tabidir. Ancak bunun bazı istisnaları vardır. Bir devlet, başka bir devletin mahkemeleri önünde egemenlik işlemlerine ilişkin olarak yargılanamaz. Bir devlet, başka bir devletin mahkemeleri önünde özel hukuk ilişkilerinden dolayı ise yargılanabilir. Bu gibi uyuşmazlıklarda yabancı devlete karşı dava açılabilir, bu konudaki tebligat bu ülkelerin Türkiye deki diplomatik temsilcilerine yapılabilir

21 DAVA ŞARTLARI (HMK m ) DAVA ŞARTLARI (HMK m ) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. Türkiye deki diplomatik temsilciler ise ceza yargısından mutlak olarak muaf olmakla birlikte, hukuk yargısında bazı durumlarda muaf değildirler: a) Diplomatik temsilcilerin Türkiye de bulunan özel taşınmazıyla ilgili ayni hak davaları. b) Diplomatik temsilcilerin vasiyeti tenfiz memuru, mirasın idarecisi, mirasçı veya vasiyet olunan kişi sıfatıyla ilgili bulunduğu mirasa ilişkin davalar. c) Diplomatik temsilcinin, Türkiye de resmi görevleri dışında icra ettiği herhangi bir mesleki veya ticari faaliyet ile ilgili davalar. Bu kimseler tanıklık yapmak zorunda değildirler, fakat isterlerse yapabilirler. Bu kimselere karşı Türkiye deki kurumlar tarafından tebligat yapılamaz. Bu kimselere karşı icra takibi yapılamaz. Bu kimseler kendileri dava açabilirler veya açılmış olan davalara müdahale edebilirler. Böyle bir durumda bu kişilere karşı dava açılması mümkündür DAVA ŞARTLARI (HMK m ) DAVA ŞARTLARI (HMK m ) MADDE 114- (1) Dava şartları şunlardır: a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b) Yargı yolunun caiz olması. c) Mahkemenin görevli olması. ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. d) Tarafların*, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. e) Dava takip yetkisine sahip olunması. f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması. g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması. ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması. i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. * Maddede yazılmamış olmakla birlikte, iki tarafın varlığı da bir dava şartıdır. (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır

22 DAVA ŞARTLARI (HMK m ) DAVA ŞARTLARI (HMK m ) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması Davacı, yargılama harçları ile birlikte, her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Aslında bu şart yoksa zaten davanın açılamaması gerekir. Buna rağmen açılmışsa süre verilmeli, süre içinde yatırılmazsa dava reddedilmelidir. Kanun yürürlüğe girdiği tarihte ( ) devam eden davalarda da gider avansı yatırılmak zorundadır. Adli yardım kararı ile adli yardımdan yararlanan kimselerin yatırmasına gerek yoktur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi (30 Eylül 2017) Gider avansı MADDE 3 (1) Davacı, bu Tarifede gösterilen gider avansını dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Gider avansı her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri ile dosyanın bölge adliye mahkemeleri ve Yargıtay a gidiş dönüş ücretleri gibi giderleri kapsar. Gider avansı miktarı MADDE 4 (1) Davacı, a) Taraf sayısının beş katı tutarında tebligat gideri, b) Dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmış ve tanık sayısı belirlenmiş ise tanık sayısınca tanık asgari ücreti ve tebligat gideri; tanık sayısı belirtilmemiş ise en az üç tanık asgari ücreti ve tebligat gideri, c) Dava dilekçesinde keşif deliline dayanılmış ise keşif harcı avansı ile birlikte 85 TL. ulaşım gideri, ç) Dava dilekçesinde bilirkişi deliline dayanılmış ise Bilirkişi Ücret Tarifesinde davanın açıldığı mahkeme için öngörülen bilirkişi ücreti, (165 TL 330 TL) d) Diğer iş ve işlemler için 55 TL, toplamını avans olarak öder DAVA ŞARTLARI (HMK m ) DAVA ŞARTLARI (HMK m ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi MADDE 84- (1) Aşağıdaki hâllerde davalı tarafın muhtemel yargılama giderlerini karşılayacak uygun bir teminat gösterilir: a) Türkiye de mutad meskeni olmayan Türk vatandaşının dava açması, davacı yanında davaya müdahil olarak katılması veya takip yapması. b) Davacının daha önceden iflasına karar verilmiş, hakkında konkordato veya uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırma işlemlerinin başlatılmış bulunması; borç ödemeden aciz belgesinin varlığı gibi sebeplerle, ödeme güçlüğü içinde bulunduğunun belgelenmesi. (2) Davanın görülmesi sırasında teminatı gerektiren durum ve koşulların ortaya çıkması hâlinde de mahkeme teminat gösterilmesine karar verir. (3) Mecburi dava ve takip arkadaşlığında teminat gösterme yükümlülüğü, bu yükümlülüğün tüm davacılar bakımından mevcut olması hâlinde doğar. Teminat gerektirmeyen hâller MADDE 85- (1) Aşağıda sayılan hâllerde teminat istenemez: a) Davacının adli yardımdan yararlanması. b) Davacının, yurt içinde istenen teminatı karşılamaya yeterli taşınmaz malının veya ayni teminatla güvence altına alınmış bir alacağının bulunması. c) Davanın, sırf küçüğün menfaatlerini korumaya yönelik olarak açılmış olması. ç) İlama bağlı alacak için ilamlı icra takibi yapılmış olması

23 DAVA ŞARTLARI (HMK m ) DAVA ŞARTLARI (HMK m ) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması Dava hakkına sahip olmak tek başına yeterli değildir. Davacının bir davayı açabilmesi için, güncel ve korunmaya değer bir hukuki yararının olması gerekir. Davacının hakkına kavuşmak için mahkemenin kararına ihtiyaç duyuyor olması gerekir. Çok küçük bir alacak söz konusu ise de hukuki yarar vardır. Fakat alacağı küçük parçalara bölerek ayrı ayrı dava etmekte bir hukuki yarar yoktur. Hukuki yarar dava açıldığı anda bulunmalıdır, daha sonra doğacak bir alacak için dava açılamaz. Bununla birlikte hukuki yarar kanun maddeleri ile de var kabul edilebilir. Hukuki yarar tamamlanabilir bir eksiklik değildir, davanın başında (ve hüküm kesinleşinceye kadar) bulunması gerekir. Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması Eda Davalarında davacı, dava açmadan başka bir hukuki yol ile ve aynı güvende alacağına kavuşabiliyorsa, hukuki yarar yoktur. Örneğin ilamsız icra takibi yapılmış, borçlu itiraz etmemiş ve takip kesinleşmiş ise, dava açmakta bir hukuki yarar yoktur. Veya elinde ilam niteliğinde bir belge varsa (İİK m. 38), dava açmasına gerek yoktur, ilamlı takip yapabilir. Hukuki yarar davanın ve tarafların özelliklerine göre değerlendirilmelidir DAVA ŞARTLARI (HMK m ) DAVA ŞARTLARI (HMK m ) Eda davalarında hukuki yarar kural olarak var kabul edilir. Ancak mahkemenin hukuki yararın bulunup bulunmadığını araştırması gerekir. Tespit davalarında hukuki yarar özellikle arandığı için, davacının bunu ortaya koyması gerekir (m. 106/2). İnşai davalar sadece kanunda öngörülen hallerde açılabildiği için bu davalarda da kural olarak hukuki yararın varlığı esastır. Ancak bulunup bulunmadığı yine mahkemece araştırılır. Hukuki yarar sadece davalar için değil, her hukuki koruma için geçerlidir. Kanun yoluna başvurmada, feri müdahalede, delil tespitinde ve geçici hukuki korumalarda (örn. İhtiyati tedbir) hukuki yarar aranır. e) Dava takip yetkisine sahip olunması. f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması. g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması. ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması. i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır

24 DAVA ŞARTLARI (HMK m ) DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) Özel Dava Şartları Çeşitli kanunlarda, bazı davalar için özel bazı dava şartları öngörülmüş olabilir. Örnek: İİK e göre iptal davası açabilmek için alacaklının elinde borç ödemeden aciz belgesi bulunmalıdır. Borçtan Kurtulma davası açılabilmesi için davacı borçlunun %15 teminat yatırması gerekir. Diğer kanunlarda yazılmış bir şartın dava şartı olup olmadığını tespit etmek için bu şartın yaptırımına bakmak gerekir. Bu şart olmadan hakim davayı göremeyecekse, bu bir dava şartıdır. Talep Edilen Hukuki Korumaya Göre: Eda Davaları Tespit Davaları (Belirsiz Alacak Davaları) İnşai (Yenilik Doğuran) Davalar Talep Sonucunun Niceliğine Göre: Terditli (Kademeli) Davalar Seçimlik Davalar Davaların Yığılması (Objektif Dava Birleşmesi) Kısmi Davalar Mütelahik (Yarışan Haklara Dayalı) Davalar Topluluk Davaları DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) Eda Davaları MADDE 105- (1) Eda davası yoluyla mahkemeden, davalının, bir şeyi vermeye veya yapmaya yahut yapmamaya mahkûm edilmesi talep edilir. Eda davalarında şahsi veya ayni haklara ilişkin talepler öne sürülebilir. Davalıdan olumlu veya olumsuz bir edada bulunması istenilebilir. Eda davası sonunda mahkeme talebi reddederse, hakkın mevcut olmadığı tespit edildiği için bu bir tespit hükmüdür. Eda davası kabul edilirse, hak tespit edilmiş olur. Tespitin yanında, dava konusu talebin yerine getirilmesi davalıya emredilir. Buna eda hükmü adı verilir. Eda hükmü yerine getirilmediği taktirde ilamlı icra yolu ile zorla yerine getirilebilir. Bu sebeple hükmün icra yolunda problem çıkarmayacak şekilde açık ve net yazılması gerekir. HMK ndaki düzenlemeler büyük ölçüde bu dava türü üzerine kurulmuştur. DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) Tespit Davaları MADDE 106- (1) Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. (2) Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. (3) Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz. Diğer davalardan farklı olarak davacı tespit davası açmakta (güncel) hukuki yararı olduğunu açıkça ve ayrıca ortaya koymalı ve ispat etmelidir. Tespit davası ile elde edilecek olan yarara başka bir hukuki yol veya başka bir dava türü ile ulaşılabiliyorsa, tespit davası (kural olarak) açılamaz

25 DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) Tespit Davaları Tespit davaları olumlu (müspet) veya olumsuz (menfi) olabilirler. Örneğin İİK ndaki Borçtan Kurtulma Davası bir menfi tespit davasıdır. Bir borcun olmadığının tespiti istenmektedir. Tespit davasının konusunu mutlaka somut hukuki ilişkiler oluşturmalıdır, maddi vakıaların tespiti istenemez. Maddi vakıaların tespiti delil tespiti yolu ile istenebilir. Bu kuralın temel istisnasını belgelerin sahteliği yönündeki iddialar oluşturur. Mahkemenin esas incelemesi sonunda verdiği her iki karar da (red veya kabul), tespit hükmüdür. İlamlı icra yoluyla talep edilmeleri mümkün değildir. Çünkü edaya yönelik bir emir içermezler. Yargılama giderlerine ilişkin olan kısmı ise ilamlı icraya konu olabilir. Tespit davası sonunda verilen hüküm, daha sonra açılacak eda davasında kesin delil olarak kullanılır. DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) Belirsiz Alacak ve Tespit Davaları MADDE 107 (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir. (3) Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hâllerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) Belirsiz Alacak Davaları DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) Belirsiz Alacak ve Tespit Davaları Belirsiz alacak davaları aslında eda davalarıdır. Diğer eda davalarından farklı olarak, talep sonucunda istenilen alacak tam olarak belirlenememektedir. Eda davalarında dava dilekçesinde talep sonucunun tam ve açık olarak yazılması gerekir. Aksi taktirde iddianın genişletilmesi yasağı ile karşı karşıya kalınır. Bu durumda ancak karşı tarafın rızası veya ıslah ile arttırmak mümkündür. Kısmi davada zamanaşımı sadece ilk istenen miktar için kesilir. Belirsiz alacak davasında ise davacı, kendi bildiği ve tespit edebildiği kadarıyla alacağını belirtmek zorundadır. Geri kalan kısım yargılama sırasında ortaya çıkacaktır. Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir. Artık rıza veya ıslaha gerek yoktur. Ancak bu sadece bir kere yapılabilir. İkinci bir arttırma için yine rıza veya ıslah gerekir

26 DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) Belirsiz Alacak ve Tespit Davaları DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) İnşai Davalar Belirsiz alacak davaları sadece para alacakları için açılabilir. Konusu para olmayan alacaklar için açılamaz. Dava açıldığı zaman tam olarak tespit edilemeyen maddi tazminat talepleri ve manevi tazminat talepleri için de belirsiz alacak davası açılabilir. Belirsiz alacak davasında zamanaşımı, dava sırasında sonradan talep edilecek rakamı içerecek şekilde kesilir, sadece dilekçedeki kısım için kesilmez. Talep dava sırasında uygun şekilde arttırıldığı zaman eksik harç mahkemece tamamlatılır. Belirsiz alacak davası açılabilecek hallerde tespit davası da açılabilir. Bu durumda hukuki yarar var kabul edilir. MADDE 108- (1) İnşaî dava yoluyla, mahkemeden, yeni bir hukuki durum yaratılması veya mevcut bir hukuki durumun içeriğinin değiştirilmesi yahut onun ortadan kaldırılması talep edilir. (2) Bir inşaî hakkın, dava yoluyla kullanılmasının zorunlu olduğu hâllerde, inşaî dava açılır. (3) Kanunlarda aksi belirtilmedikçe, inşaî hükümler, geçmişe etkili değildir. Bir hukuki durumun kurulması, kaldırılması veya değiştirilmesi için, davacının tek taraflı iradesinin yeterli olmadığı veya bu konuda tarafların anlaşmasının mümkün olmadığı, bunun ancak bir mahkeme kararıyla sağlanabileceği durumlarda açılan davalara inşai dava veya yenilik doğuran dava adı verilir DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) İnşai Davalar Terditli(Kademeli) Davalar İnşai davalar mutlaka inşai bir hakka dayanırlar. İnşai haklar kural olarak tek tarafın iradesi ile de kullanılabilen haklardır. Eğer taraf inşai hakkını bu şekilde kullanabiliyorsa (örneğin sözleşmenin feshi), inşai dava açılamaz. İnşai davanın reddi tespit hükmüdür. Kabulü ise bir inşai hükümdür. Aksine düzenleme yoksa inşai hükümler geriye yürümezler (örneğin boşanma davası, tüzel kişiliğin feshi). Bazı durumlarda ise kanundan ötürü geçmişe yürür (örneğin ölüme bağlı tasarrufların iptali, nesebin reddi, babalık davası). İnşai hükümlerin icrasına gerek yoktur. Kesinleşme ile birlikte kendiliğinden sonuç doğururlar. Ancak inşai hükümle birlikte eda hükmüne de yer verilmişse (örneğin boşanma davasında nafakaya hükmedilmesi), hüküm ilamlı icraya konulabilir. Ayrıca yargılama giderlerini içeren kısım da yine ilamlı icraya konu olabilir. 103 MADDE 111- (1) Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik-ferîlik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır. (2) Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer î talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz. Taleplerin sebebini oluşturan vakıalar aynı olabileceği gibi (örneğin başkasının arsasına iyiniyetle inşaat durumunda önce mülkiyetin geçirilmesi, kabul edilmezse kullanılan malzemenin karşılığında tazminat), benzer de olabilir (örneğin ölüme bağlı tasarrufun iptali, iptal edilmediği takdirde yapılan bağışın tenkisi). Mahkeme önce asli talebi incelemeli ve karara bağlar. Her iki talep hakkındaki tahkikat birlikte yürütülür. Asli talep esastan reddedilecekse, feri talep hakkında karar verilir. Hüküm terditli olamaz (ya asli, ya feri, ya da red olmalı). 104

27 DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) Seçimlik Davalar MADDE 112- (1) Seçimlik borçlarda, seçim hakkı kendisine ait olan borçlu veya üçüncü kişinin bu hakkı kullanmaktan kaçınması hâlinde, alacaklı seçimlik dava açabilir. (2) Seçimlik davada mahkeme, talebin hukuka uygun olduğu sonucuna varırsa, seçimlik mahkûmiyet hükmü verir. (3) Seçimlik mahkûmiyet hükmünü cebrî icraya koyan alacaklı, takibinin konusunu, mahkûmiyet hükmünde yer alan edimlerden birine hasretmek zorundadır. Ancak, bu durum, borçlunun, diğer edimi ifa etmek suretiyle borcundan kurtulma hakkını ortadan kaldırmaz. Mutlaka seçimlik borç olmalı, ayrıca seçim hakkı borçluya veya üçüncü kişiye bırakılmış, bu kimseler de bu hakkı kullanmaktan kaçınmış olmalıdırlar. Seçme hakkı alacaklıya aitse, seçimlik dava açılamaz. Hüküm de seçimlik olarak çıkar, icra takibinde alacaklı bunlardan birini seçmelidir, fakat borçlu diğer edimi de yerine getirip kurtulabilir. DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) Davaların Yığılması (Objektif Dava Birleşmesi) MADDE 110- (1) Davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır. Şartları: 1. Davalı aynı olmalıdır. 2. Taleplerin her biri asli talep olmalıdır. 3. Aynı yargı çeşidi içinde bulunmalıdır DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) Davaların Yığılması (Objektif Dava Birleşmesi) 4. Tümü bakımından ortak yetkili bir mahkeme bulunmalıdır. 5. (Aynı mahkeme görevli olmalıdır.) Tarafların aynı olması dışında talepler arasında herhangi bir bağlantı olması gerekmez. Her bir asli talep aslında ayrı dava olduğu için mahkeme her biri hakkında ayrı ayrı karar vermelidir. Tahkikat aşaması birlikte olduğu için usul ekonomisine katkı sağlar. Mütelahik Dava (Yarışan Haklara Dayanan Dava) Davacının tek bir talebi vardır, fakat bu talep birden çok hukuki sebebe dayanmaktadır. Davanın konusu (vakıalar) tektir, fakat bu konuda birden fazla hukuki düzenleme olduğu için her biri uygulanabilecek durumdadır. Vakıaları taraf getirir, hukuku ise hakim uygular. Hakim olaya en uygun hukuki dayanağı uygulayacak ve buna göre bir hüküm kuracaktır s. T. Borçlar Kanunu Madde 60- Bir kişinin sorumluluğu, birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hâkim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verir. Örnek: (m. 417/son) İşverenin yukarıdaki hükümler dâhil, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir

28 DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) DAVA ÇEŞİTLERİ (HMK m ) Kısmi Dava Topluluk Davası MADDE 109- (1) Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir. (2) Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz. (6644 sayılı Kanun ile 2015 yılında yürürlükten kaldırıldı) (3) Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez. MADDE 113- (1) Dernekler ve diğer tüzel kişiler, statüleri çerçevesinde, üyelerinin veya mensuplarının yahut temsil ettikleri kesimin menfaatlerini korumak için, kendi adlarına, ilgililerin haklarının tespiti veya hukuka aykırı durumun giderilmesi yahut ilgililerin gelecekteki haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi için dava açabilir Davacının aynı hukuki ilişkiden kaynaklanan alacağının veya hakkının tümünü değil, belirli bir kısmını talep ederek açtığı dava kısmi davadır. Kısmi dava sadece niteliği itibariyle bölünebilir talepler için söz konusu olabilir. Davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamış olsa bile, bu dava tam dava sayılıp, geri kalan haklarından feragat etmiş sayılamaz. Feragat açık beyanla olmalıdır. Kısmi davada verilen kesin hüküm, ek davada (yapılan vakıa değerlendirmesi bakımından) kesin delil olur. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 73/6: Tüketici örgütleri, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile Bakanlık; haksız ticari uygulamalar ve ticari reklamlara ilişkin hükümler dışında, genel olarak tüketicileri ilgilendiren ve bu Kanuna aykırı bir durumun doğma tehlikesi olan hâllerde bunun önlenmesine veya durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı alınması veya hukuka aykırı durumun tespiti, önlenmesi veya durdurulması amacıyla tüketici mahkemelerinde dava açabilir DAVANIN AÇILMASI DAVANIN AÇILMASI Yazılı Yargılama Usulünde Davanın Aşamaları 1. Dilekçeler Aşaması Cevap Dilekçesi Cevaba Cevap Dilekçesi (Replik) İkinci Cevap Dilekçesi (Düplik) 2. Ön İnceleme Aşaması 3. Tahkikat Aşaması 4. Sözlü Yargılama Aşaması 5. Hüküm a) Mahkemenin adı. b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri. c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası. ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri. d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri. e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri

29 DAVANIN AÇILMASI DAVANIN AÇILMASI f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği. g) Dayanılan hukuki sebepler. ğ) Açık bir şekilde talep sonucu. h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası. Dava dilekçesinde eksiklik varsa, b, c, ç, ğ ve h bentleri için hakim bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksik tamamlanmamış ise dava açılmamış sayılır (m. 119/2). Diğer eksikler için ise farklı yaptırımlar düzenlenmiştir. Buna göre: a) bendi (mahkemenin adı) eksikse, dilekçenin işleme konması zaten mümkün değildir. d) bendi (dava değeri) eksikse, bunun yaptırımı Harçlar Kanununun 16. ve 30. maddelerinde bulunmaktadır. Buna göre: Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tesbit ettirilir. Tesbitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz. Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. (yani dosya işlemden kaldırılır, HMK m. 150) DAVANIN AÇILMASI e) bendindeki eksiklik (vakıalar) cevaba cevap dilekçesi ile tamamlanmazsa, iddianın genişletilmesi yasağı ile karşı karşıya kalınır. f) bendindeki eksikliğin (deliller) yaptırımı: m (1) Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir. g) bendindeki eksikliğin (hukuki sebep) bir yaptırımı yoktur, zira hukuku hakim uygular. Adli Dilekçeler 1. Mahkemenin Adı: Mahkemenin adının büyük harflerle ve tam olarak yazılması gerekir s.k. M. 5/son: Hukuk mahkemeleri bulundukları il veya ilçenin adı ile anılır. Görevli mahkemenin adının doğru yazılması gerekir. Aksi takdirde görevsizlik kararı ile karşılaşacaktır. Ancak bir ihtisas mahkemesinin görevli olduğu bir dava bakımından, o yerde söz konusu ihtisas mahkemesi yoksa ve dilekçe asliye hukuk mahkemesi ne hitaben verilmişse, bu mahkemenin davayı reddetmemesi ve fakat söz konusu ihtisas mahkemesinin sıfatıyla görmeye devam etmesi gerekir

30 Adli Dilekçeler 1. Mahkemenin Adı: Mahkeme o yerde tekse: ANAMUR İŞ MAHKEMESİNE, Mahkemenin birden çok dairesi varsa: ANKARA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİNE, İhtisas mahkemesinin görevli olduğu bir davada ihtisas mahkemesi bulunmuyorsa: İŞ MAHKEMESİ SIFATIYLA PASİNLER NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE, Dava dilekçesi bakımından mümkün olmamakla birlikte diğer bazı dilekçeler bakımından (örneğin istinaf veya temyiz dilekçeleri): BOZYAZI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMEK ÜZERE MERSİN 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE, Adli Dilekçeler 2. Davacı ile Davalının Adı, Soyadı, Adresleri ve Davacının TC Kimlik Numarası: Her bir dava arkadaşının bilgiler ayrı ayrı yazılmak zorundadır. Davacı kendisini vekille temsil ettiriyor olsa bile davacının adresi de ayrıca yazılmalıdır. Zira yemin, isticvap gibi bazı hususların bizzat tarafa tebliğ edilmesi gerekir. Dava dilekçesinde ad, soyad ve adresler eksiksiz şekilde yazılmalıdır. Adres eksik olduğu taktirde mahkemenin m. 119/2 ye göre bir haftalık kesin süre vererek eksikliği tamamlatması gerekir. Adres verilmiş fakat yanlış yazılmışsa tebligat konusunda sorun çıkacaktır. Mahkeme adresi tespit edemezse ilanen tebligat yapılması gerekebilir. Davacı ayrıca kendi TC kimlik numarasını da mutlaka yazmak zorundadır (yoksa bir haftalık kesin süre verilir) Adli Dilekçeler 2. Davacı ile Davalının Adı, Soyadı, Adresleri ve Davacının TC Kimlik Numarası: Davacı veya davalı yandaki tüm kişilerin ad-soyadları yazılmadığı takdirde ise özellikle husumet ve iddianın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı konularında sorun çıkabilir. Tüzel kişilerin ünvanları da mutlaka eksiksiz şekilde yazılmalıdır. Ad-soyad hataları ve eksiklikleri m. 183 (maddi hataların düzeltilmesi) ve m. 124 (tarafta iradi değişiklik) hükümleri çerçevesinde düzeltilebilir. Davalının adresi bilinmiyorsa meçhul yazılabilir. Ancak davacının bu konuda tarafların ve vekillerin dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğü (m. 29) ilkesine uygun şekilde davranmış ve üzerine düşen araştırma yükümlülüğünü yerine getirmiş olması gerekir. Adli Dilekçeler 2. Davacı ile Davalının Adı, Soyadı, Adresleri ve Davacının TC Kimlik Numarası: Davacı ve davalının taraf ve dava ehliyetlerinin bulunup bulunmadığına göre hareket edilmiş ve tarafların buna göre dilekçede belirtilmiş olması da çok önemlidir. Aksi takdirde davanın dava şartı yokluğundan usulden veya husumet yokluğundan esastan reddi söz konusu olabilir. Örneğin tüzel kişiliği olmayan bir genel müdürlük yerine, onun bağlı olduğu bakanlığa dava açılması gerekir; aksi takdirde taraf ehliyeti olmadığı için dava reddedilir. Yine tüzel kişiliği olan bir genel müdürlük yerine bağlı olduğu bakanlığa dava açılırsa, bu sefer de husumet sorunu ortaya çıkar. Benzer şekilde bir adi şirketin veya miras ortaklığının tüzel kişiliği olmadığı için, bu şirket veya ortaklığın tüm ortaklarının adlarının dilekçeye ayrı ayrı yazılması gerekir; aksi takdirde taraf teşkili sağlanmış olmaz

31 Adli Dilekçeler 3. Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri: Sınırlı fiil ehliyetine sahip olan kimselerin dava ehliyeti yoktur, kanuni temsilcileri onlar adına bu ehliyeti kullanır. Dolayısıyla kısıtlı kimselere karşı dava açılır. Ancak bunun üç istisnası vardır: Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, kişilik hakları ile ilgili hakları kendi başlarına kullanabilirler. TMK Madde 453- Vesayet altındaki kişiye vesayet makamı tarafından bir meslek veya sanatın yürütülmesi için izin verilmiş ise, o kişi bununla ilgili her türlü olağan işlemleri yapmaya yetkilidir ve bu tür işlemlerden dolayı bütün malvarlığı ile sorumludur. Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, tasarruf hakkı kendilerine bırakılmış olan serbest mal ve alacaklar üzerinde (TMK m. 359, 455) dava ehliyetine sahiptirler. Adli Dilekçeler 3. Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri: Bunlar dışındaki davalarda dava ehliyeti olmayan davacı veya davalının kanuni temsilcilerinin bilgileri de yazılmak zorundadır. Bu davalarda taraf sıfatı kanuni temsilcilerde değil, bizzat (dava ehliyeti bulunmayan) tarafta bulunur. Bu sebeple davacı veya davalı olarak yine asıl tarafların da bilgilerinin yazılması şarttır. Tarafın dava ehliyetinin olduğu davalarda veya kanuni temsilcinin tarafı temsil ettiği davalarda taraf veya kanuni temsilci bir vekil de (avukat) tayin etmiş ise, bu vekilin ad, soyad ve adresi de mutlaka yazılmaktadır. Bu husus özellikle önemlidir; zira Tebligat Kanununun 11. maddesine göre vekille tayin edilen davalarda tebligat (kural olarak) asıla değil, vekile yapılır. Davalının vekili hakkındaki bilgilerin ise yazılması gerek yoktur. Davalı bu bilgileri cevap dilekçesi ile verecektir Adli Dilekçeler 4. Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri: Bu husus dava dilekçesine ilk bakışta davanın konusunun ve değerinin ne olduğunun anlaşılmasına hizmet eder. Bunlara TL lik tazminat davası, TL değerindeki taşınır malın teslimi davası, boşanma davası, TL değerinde taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi davası, TL lik sebepsiz zenginleşme davası, TL konulu ilamsız icra takibinde itirazın iptali davası gibi örnekler gösterilebilir. Bu unsurun her iki alt-unsuru da mahkeme bakımından kural olarak bağlayıcı değildir. Adli Dilekçeler 4. Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri: Mahkeme dava sebebini, hakim hukuku resen uygular (HMK m. 33) ilkesi çerçevesinde kendisi tespit eder. Dava değerinin yazılması aynı zamanda harçlar bakımından da önem taşır. Davacı konusu para ile ölçülen davalarda peşin nispi harç yatıracağı için bu rakamın dava dilekçesinde belirtilmiş olması gerekir. Tesbitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz (Harçlar Kanunu m. 16/III). Ayrıca aynı Kanunun 30. maddesine göre hakim değeri resen değerlendirebilir. Ancak hiç kuşkusuz bu durum para alacakları bakımından söz konusu olmaz; hakim taleple bağlı olduğu için, bu davalarda bir değerlendirme yapamaz (HMK m. 26)

32 Adli Dilekçeler 5. Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri: Davaların aslında iki sebebi bulunur. Bunlar maddi sebep ve hukuki sebeptir. Yargıtay ın yerleşik içtihatlarına göre davanın asıl sebebi maddi sebebidir. Buna göre Türk hukukunda ferdileştirme teorisi değil, vakıalara dayandırma teorisi egemendir. Bu çerçevede taraflarca hazırlama ilkesi çerçevesinde davacının dava dilekçesi ile sunması gereken dava sebebini de maddi vakıalar oluşturur. Hukuki sebep ise hakimce belirlenir ve yanlış yazılmış olmasının da (kural olarak) bir hukuki yaptırımı bulunmamaktadır (HMK m. 33); ayrıca hakim de bu sebeple (yine kural olarak) bağlı değildir (istisna: TBK m. 60). 125 Adli Dilekçeler 5. Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri: İddianın dayanağı olan vakıaların daha iyi anlaşılabilmesi için HMK bunların düz yazı şeklinde değil, maddeler halinde yazılmasını öngörmüştür. Vakıaların bu şekilde yazılması bağlamında diğer önemli bir düzenleme de HMK m. 194/1 de bulunmaktadır. Buna göre: taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar. Dolayısıyla somutlaştırma yükünün birinci kısmını vakıaların mantık sırası içinde sayılması oluşturur. 126 Adli Dilekçeler 6. İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği: Bu zorunluluk da büyük ölçüde HMK m. 194/1 de bulunan somutlaştırma yükü ile bağlantılıdır. Buna göre: taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar. Resen araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda mahkeme tüm delillere resen başvurabilir. Taraflarca hazırlama ilkesinin uygulandığı davalarda ise bilirkişi ve keşif dışında bütün deliller taraflarca getirilmelidir; taraflar bu iki delile dayandıklarını da açıkça belirtmek zorundadırlar. Örneğin trafik kazası vakıası bilirkişi, tanık, keşif ve mobese kayıtları ile ; uğranılan zarar yazılı belgeler ve bilirkişi ile, şiddetli geçimsizlik vakıası tanıkla ispatlanacaktır gibi açıklama yapılması Kanunen zorunludur. Bununla birlikte davada tek bir temel maddi sebep (vakıa) varsa (örn: şiddetli geçimsizlik), deliller doğrudan da yazılabilir. Ancak uygulamada liste şeklinde delil sayılması geleneğinin devam ettiği görülmektedir. Adli Dilekçeler 6. İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği: HMK nın 145. maddesine göre, Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir. Bu hükümde delillerin hasredilmesi konusunda açık bir zaman verilmediği için iddia ve savunma araçlarının sunulma zamanlarına bakılması gerekir. Buna göre davacı, iddialarının konusunu oluşturduğu vakıaları sunduğu an (dava dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, ıslah veya karşı tarafın rızası ile) delillerini de göstermek zorundadır. Buna uymayan taraf 145. madde hükmünün sonucu ile karşılaşacaktır

33 Adli Dilekçeler 6. İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği: 119. maddenin tamamlayıcısı olan 121. maddeye göre de dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek, mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur. Bu madde delillerin hasrını değil, fiilen mahkemeye sunulmasını ifade etmektedir. Bu maddenin yaptırımı ise m. 140/5 hükmünde yer alır. Buna göre: Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir. 129 Adli Dilekçeler 7. Dayanılan Hukuki Sebepler: Türk hukukunda davanın sebebi konusunda ferdileştirme teorisi değil, vakıalara dayandırma teorisi egemen olduğu için, taraflarca hazırlama ilkesi çerçevesinde hakimin bağlı olduğu husus maddi vakıalardır. Hukuki sebep ise (kural olarak) hakim tarafından serbestçe değerlendirilir (HMK m. 33). Ancak bu kuralın özel düzenlemelerde istisnaları bulunabilir. Örneğin TBK m. 60 a göre bir kişinin sorumluluğu, birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hâkim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verir. 130 Adli Dilekçeler 7. Dayanılan Hukuki Sebepler: HMK m. 119 ve diğer maddelerinde, bu unsurun eksikliği bakımından herhangi bir yaptırım düzenlenmemiştir. Bu sebeple hukuki sebep eksik gösterilmiş veya hiç gösterilmemiş olsa bile dilekçe işleme alınmak zorundadır. İyi bir avukatın mutlaka bu konuda araştırma yapıp dava konusuna uyan kanun hükümlerini bu kısımda belirtmesi gerekir. Bu şekilde mahkemeye de yardımcı olmuş, hakkın yerine getirilmesinde etkin hareket etmiş olur. Uygulamada ise dilekçelere genellikle TMK, TBK, vesair mevzuat ya da Türk Ticaret Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri şeklinde geniş ifadeler yazıldığı görülmektedir. Adli Dilekçeler 8. Açık bir şekilde talep sonucu (neticei talep): Davacı bu kısımda mahkemeden talep ettiği hukuki korumaları tek tek ve ayrı ayrı yazmak zorundadır. Bunun istisnasını ise karşı tarafın yargılama giderlerine hükmedilmesi talebi oluşturur. Zira HMK m. 323 e göre mahkeme yargılama giderlerine kendiliğinden hükmeder. Ancak yine de bunun da yazılması uygun olacaktır. Neticei talebin dava türüne göre tespit edilmesi gerekir. Örneğin bir eda davasında davalının 100 bin TL tazminata mahkum edilmesi, bir tespit davasında davacının davalıdan 100 bin TL alacaklı olduğunun tespit edilmesi bir inşai davada boşanmaya ve çocukların velayetinin davacıya verilmesine karar verilmesi istenir

34 Adli Dilekçeler 8. Açık bir şekilde talep sonucu (neticei talep): Talep sonucunun birden fazla olduğu dava türleri bakımından da (objektif dava birleşmesi, terditli dava, seçimlik dava) taleplerin eksik olmamasına dikkat edilmesi gerekir. Buna göre örneğin bir tazminat davasında davacının dava dilekçesinin netice talep kısmına: Davalının: bin TL maddi tazminata bin TL manevi tazminata 3. Haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faize mahkum edilmesini ve tüm yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini (bilvekâle) talep ederim yazması gerekir. 133 Adli Dilekçeler 8. Açık bir şekilde talep sonucu (neticei talep): HMK m. 109/3 deki açık hüküm sebebiyle davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmasına gerek yoktur. Talep sonucu kısmı çok önemlidir; zira hem hakim bu talep sonucu ile bağlı olacaktır, hem de bunun değiştirilmesi veya genişletilmesi iddianın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağına tabi olacaktır. Alacak eksik yazılmış veya faiz istenmemiş ise, ayrı bir dava yoluyla istenebilir. Faiz talep edilmemiş ise hakim kendiliğinden faize hükmedemez. Ancak sadece faiz talep edilmiş ancak başka bir açıklama yapılmamış ise, mahkeme dava tarihinden itibaren yasal faizi hesaplayarak faize hükmeder. 134 Adli Dilekçeler 9. İmza ve Ekler: Dava dilekçesinin altında davacının (veya varsa kanuni temsilci ya da vekil) imzası bulunması zorunludur. Aksi takdirde mahkemenin bir haftalık kesin süre verilip eksikliği tamamlattırması gerekir. Dava UYAP üzerinden açılıyorsa güvenli elektronik imza ile imzalanır madde hükmüne göre, dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek, mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur. Dilekçeye eklenen tüm belgelerin ekler kısmında maddeler halinde tek tek belirtilmesi gerekir. Adli Dilekçeler Dilekçenin Verilmesi: BÖLGE ADLİYE VE ADLÎ YARGI İLK DERECE MAHKEMELERİ İLE CUMHURİYET BAŞSAVCILIKLARI İDARÎ VE YAZI İŞLERİ HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİNE DAİR YÖNETMELİK MADDE 197 (1) Dava dilekçesi, tevzi bürosu, ön büro veya tevzi işiyle görevlendirilen yazı işleri personeline teslim edilir. (2) Dava dilekçesi, dava harca tabi ise harç ve gider avansı, harca tabi değilse gider avansı tahsil edildikten sonra tevzi edilir ve tevzi formunun bir örneği başvuru sahibine verilir. (3) Tevzi işlemi tamamlandığında, dosya hangi mahkemeye gönderilmiş ise o mahkemenin esas kaydından numara alır ve sistem tarafından aynı anda tevzi formu düzenlenir. Tevzi formu, dava veya işlerin hangi mahkemeye veya hukuk dairesine gönderildiğini gösteren ve başvuru sahibine verilen alındı belgesidir. Tevzi formu, dağıtım yapılan mahkemenin adını, dosyanın esas numarası ile esas numarasının verildiği tarih ve saati, dosya türünü, tarafların ad ve soyadlarını, davanın konusunu ve varsa ilişkili dosya numarasını içerir

35 Adli Dilekçeler Dilekçenin Verilmesi: (4) Başka yer tevzi bürosundan açılan davalarda da yukarıdaki fıkralar uygulanır. Başka yer tevzi bürosu, ilgili mahkemeye doğrudan tevzi yapar ve teslim aldığı evrakı elektronik ortama aktarır, fizikî evrakı da gecikmeksizin ilgili mahkemeye gönderir. Posta ve havale masrafı düşüldükten sonra, gider avansından kalan miktar ilgili mahkemenin hesabına aktarılır. (5) Dava, dava dilekçesinin tevzi edilerek kaydedildiği tarihte açılmış sayılır. (6) Herhangi bir nedenle elektronik ortamda işlem yapılamaması halinde durum bir tutanakla tespit edilir ve işlem fiziki ortamda yapılır. Elektronik sistem açıldığında fizikî ortamda yapılan işlemler gecikmeksizin elektronik ortama aktarılır. Bu durumda dava, söz konusu tutanağın düzenlendiği tarihte açılmış sayılır. (7) Fiziksel ortamda gelen tüm belgeler derhal elektronik ortama aktarılır. Adli Dilekçeler Dilekçenin Verilmesi: (8) Gerçek kişilerin UYAP Vatandaş Bilgi Sistemi üzerinden, tüzel kişi temsilcilerinin UYAP Kurum Bilgi Sistemi üzerinden dava açabilmeleri için elektronik imza sahibi olmaları gerekir. Gerçek ve tüzel kişilerin elektronik ortamda açacakları davaların yargılama harçları ve gider avansı elektronik ortamda mahkeme veznesinin bağlı olduğu banka hesabına aktarılır. Bu işlemlerin kredi kartı ve benzeri ödeme araçları ile de yapılması sağlanabilir. Dava, dilekçenin sisteme kaydedildiği tarihte açılmış sayılır. İşlem sonucunda başvuru sahibinin elektronik ortamda erişebileceği bir tevzi formu oluşturulur. (9) Taraf vekillerince UYAP üzerinden güvenli elektronik imza ile dava açılabilir. Bu işler için ayrıca el ürünü imzalı belge istenmez. Avukatların UYAP Avukat Bilgi Sistemi üzerinden dava açabilmeleri için güvenli elektronik imza sahibi olmaları gerekir. Yargılama harçları ve gider avansı davanın açılması esnasında avukat tarafından elektronik ortamda mahkeme veznesi hesabına aktarılır. Ayrıca bu işlemlerin baro kartı veya kredi kartı gibi ödeme araçlarıyla yapılması sağlanabilir. Dava, dilekçenin sisteme kaydedildiği tarihte açılmış sayılır. İşlem sonucunda başvuru sahibinin elektronik ortamda erişebileceği bir tevzi formu oluşturulur. (10) Dava, fiziksel ortamda mesai saati, elektronik ortamda ise saat 00:00 a kadar açılabilir Örneği 1 Örneği

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1. kısım, 1. bölüm, 4. bölüm 1. ayrım, 6. bölüm 1. ayrım

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1. kısım, 1. bölüm, 4. bölüm 1. ayrım, 6. bölüm 1. ayrım 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1. kısım, 1. bölüm, 4. bölüm 1. ayrım, 6. bölüm 1. ayrım HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU Kanun Numarası: 6100 Kanun Kabul Tarihi:12/01/2011 Resmi Gazete Tarihi: 04/02/2011

Detaylı

DAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE

DAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE DAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Bu doküman eğitim amacıyla hazırlanmış ve öğrenciye verilmiştir. İzinsiz çoğaltılması ve satılması halinde gerekli cezaî

Detaylı

HUKUK YARGILAMASI USULÜNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKLİ USULİ İŞLEM, SÜRE, ŞART VE İTİRAZLAR (6100 sy. HMK)

HUKUK YARGILAMASI USULÜNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKLİ USULİ İŞLEM, SÜRE, ŞART VE İTİRAZLAR (6100 sy. HMK) DAVA DİLEKÇESİ İÇERİĞİ (MD.119) ÖNEMLİ NOT : CEVAP DİLEKÇESİ İÇERİĞİ (MD.129) ÖNEMLİ NOT : HUKUK YARGILAMASI USULÜNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKLİ USULİ İŞLEM, SÜRE, ŞART VE İTİRAZLAR (6100 sy. HMK) VAR YOK

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX 1- GİRİŞ... 1 I. Medenî Usul Hukukunun Konusu... 2 II. Medenî Usul Hukukunun Amacı... 3 III. Medenî Usul Hukukunun Tarihî Gelişimi ve Bugünkü

Detaylı

DAVA ŞARTLARI DAVA ÇEŞİTLERİ

DAVA ŞARTLARI DAVA ÇEŞİTLERİ DAVA ŞARTLARI DAVA ÇEŞİTLERİ Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Bu doküman eğitim amacıyla hazırlanmış ve öğrenciye verilmiştir. İzinsiz çoğaltılması ve satılması halinde gerekli cezaî ve hukukî

Detaylı

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : - YETKİ İTİRAZI : Usulüne uygun yapılmayan yetki itirazının kabulü, yetki itirazının yapılırken yetkili mahkemenin gösterilmemesi halinde geçerli bir yetki itirazının mevcut olmayacağı, buna rağmen

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/5846 Karar No. 2016/6871 Tarihi: 22.03.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27 HUKUKİ DİNLENİLME HAKKININ KAPSAMI

Detaylı

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Bu doküman eğitim amacıyla hazırlanmış ve öğrenciye verilmiştir. İzinsiz çoğaltılması ve satılması halinde gerekli cezaî ve hukukî yollara başvurulacaktır.

Detaylı

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007 Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007 13 Aralık 2006 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 26375 GENEL HÜKÜMLER Konu ve kapsam MADDE 1 (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri

Detaylı

İstihkak prosedürü sonunda, üçüncü kişinin bu hakkı kabul edilir, lehine sonuçlanırsa, o mal üzerindeki haciz kalkar veya mal o hakla birlikte

İstihkak prosedürü sonunda, üçüncü kişinin bu hakkı kabul edilir, lehine sonuçlanırsa, o mal üzerindeki haciz kalkar veya mal o hakla birlikte Borçlunun borcu için, borçluya yakınlığı ne olursa olsun 3. kişinin malvarlığına dahil unsurlar,haczedilemez. Bununla birlikte 3. kişilere ait bazı malların borçlunun olduğu kabul edilerek haczedilmesi

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/5173 Karar No. 2012/485 Tarihi: 24.01.2012 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21 MUVAZAALI ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ İŞE İADENİN ASIL İŞVERENE VERİLMESİ İŞE İADE

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2, 18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2, 18-21 582 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/1966 Karar No. 2012/6464 Tarihi: 05.04.2012 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2, 18-21 ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN

Detaylı

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : - KESİN YETKİ KURALI BULUNMAMASI : Kesin yetki kuralı bulunmayan eldeki davada, toplanan kanıtlar ışığında davanın esasına ilişkin bir karar verilmesi gereği gözetilmeksizin, yetkisizlik kararı

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 410 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/21152 Karar No. 2012/20477 Tarihi: 12.06.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 DAVA ŞARTI GİDER AVANSININ

Detaylı

Dr. Ayşe KÖME AKPULAT İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMANIN ÖZELLİKLERİ

Dr. Ayşe KÖME AKPULAT İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMANIN ÖZELLİKLERİ Dr. Ayşe KÖME AKPULAT İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMANIN ÖZELLİKLERİ İçindekiler Sunuş...VII Önsöz... IX İçindekiler...XIII

Detaylı

TARAFLAR. Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

TARAFLAR. Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI TARAFLAR Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Bu doküman eğitim amacıyla hazırlanmış ve öğrenciye verilmiştir. İzinsiz çoğaltılması ve satılması halinde gerekli cezaî ve hukukî yollara başvurulacaktır.

Detaylı

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI İİK. nun 277. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Her ne kadar İİK. nun 277/1 maddesinde İptal davasından maksat 278, 279 ve 280. maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmetmektir.

Detaylı

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : - YARGISAL DENETİME ELVERİŞLİ HÜKÜM KURULMAMASI : karar başlığı ve dava dilekçesinde işveren adı yer almadığı ve davanın niteliği gereği husumet yöneltilmiş işveren bulunmadığı halde, yargılama

Detaylı

1. BÖLÜM HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİRİNCİ KISIM:

1. BÖLÜM HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİRİNCİ KISIM: İÇİNDEKİLER Sayfa Önsöz 7 İçindekiler 9 Kısaltmalar Cetveli 15 Hukuk Muhakemeleri Kanununun Genel Gerekçesi 19 6100 sayılı HMK ile 1086 sayılı HUMK Maddeleri Karşılaştırma Tablosu 33 HMK nu Değiştiren

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA T.C YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/28980 Karar No. 2013/435 Tarihi: 23.01.2013 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA ÖZETİ 4857 sayılı

Detaylı

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010 Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010 T.C. Resmi Gazete Yayın Tarihi 24 Aralık 2009 PERŞEMBE Sayı : 27442 GENEL HÜKÜMLER Konu ve kapsam MADDE 1 (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat

Detaylı

MEDENİ USUL HUKUKU ÖZEL HUKUK YARGISI

MEDENİ USUL HUKUKU ÖZEL HUKUK YARGISI İsmail ERCAN Avukatlar ve Hâkimler için MEDENİ USUL HUKUKU ÖZEL HUKUK YARGISI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII BİRİNCİ KISIM USUL HUKUKUNA GIRIŞ BIRINCI BÖLÜM TEMEL KAVRAMLAR I. TERİM SORUNU... 3 II. USUL HUKUKUNUN

Detaylı

HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU

HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU 10873 HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU Kanun Numarası : 6100 Kabul Tarihi : 12/1/2011 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 4/2/2011 Sayı : 27836 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 50 BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/120,324

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/120,324 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/33535 Karar No. 2016/334 Tarihi: 12.01.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/4 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/120,324 DELİL DELİL İKAMESİ GİDER AVANSININ

Detaylı

MEDENİ YARGIDA CENİNİN TARAF EHLİYETİ

MEDENİ YARGIDA CENİNİN TARAF EHLİYETİ MEDENİ YARGIDA CENİNİN TARAF EHLİYETİ Halil İbrahim KOVAR A. CENİN KAVRAMI Cenini, genel olarak ana rahmine düşen ancak henüz doğmamış insan organizması olarak tanımlamak mümkündür. Tıp terminolojisinde

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3. T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/22557 Karar No. 2014/3546 Tarihi: 11.02.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/3 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3. İŞ MAHKEMELERİNDEN VERİLEN

Detaylı

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE SİSTEMLER VE İDARİ YARGININ GELİŞİMİ 23 A. İdarenin Yargısal

Detaylı

HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU

HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU 10873 HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU Kanun Numarası : 6100 Kabul Tarihi : 12/1/2011 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 4/2/2011 Sayı : 27836 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 50 BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler

Detaylı

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : - 1 GÜNLÜK ÇALIŞMA TESPİTİ : Zorunlu çalışma süresinin tespiti olmayıp, sadece 1 gün çalışıldığının tespiti istemini barındırmakta olup, bu tür davalarda işverenin davalı olarak gösterilme zorunluluğunun

Detaylı

KANUN HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU. Kanun No. 6100 Kabul Tarihi: 12/1/2011. BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler

KANUN HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU. Kanun No. 6100 Kabul Tarihi: 12/1/2011. BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler 4 Şubat 2011 CUMA Resmî Gazete Sayı : 27836 KANUN HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU Kanun No. 6100 Kabul Tarihi: 12/1/2011 BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Görev, Yetki ve Yargı Yeri Belirlenmesi BİRİNCİ

Detaylı

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI TEMEL AMAÇ: Yargılama öncesinde veya yargılamanın devamı sırasında alınan

Detaylı

2017 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

2017 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ A. SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVA VE İŞLER 1 Mirasçılık Belgesinin Alınması 2.200,00 TL 2 Tahliye Davaları 3 Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Uyuşmazlıklar 5.060,00 TL 4 Paydaşlığın Giderilmesi

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 7 İÇİNDEKİLER 9 KISALTMALAR CETVELİ 19 GİRİŞ 23 BİRİNCİ BÖLÜM DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ VE AYRILMASI HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 7 İÇİNDEKİLER 9 KISALTMALAR CETVELİ 19 GİRİŞ 23 BİRİNCİ BÖLÜM DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ VE AYRILMASI HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1. İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 7 İÇİNDEKİLER 9 KISALTMALAR CETVELİ 19 GİRİŞ 23 BİRİNCİ BÖLÜM DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ VE AYRILMASI HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1. Davaların Birleştirilmesi ve Ayrılmasının Önemi, Amacı

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/6153 Karar No. 2017/5875 Tarihi: 19.09.2017 İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88 ÜST DÜZEY YÖNETİCİNİN PRİM BORÇ- LARINDAN SORUMLULUĞU İÇİN HAKLI NEDEN OLMADAN

Detaylı

2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ 2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ 2018 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu nun 20.12.2017 gün ve 55/27 sayılı kararı ile kabul edilerek, meslektaşlarımıza

Detaylı

(4721 S. K. m. 28) (6100 S. K. m. 30, 50, 55, 114, 124, Geç. m. 3) (1086 S. K. m. 41) (14. HD. 17.09.2012 T. 2012/9222 E. 2012/10360 K.

(4721 S. K. m. 28) (6100 S. K. m. 30, 50, 55, 114, 124, Geç. m. 3) (1086 S. K. m. 41) (14. HD. 17.09.2012 T. 2012/9222 E. 2012/10360 K. T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu Esas: 2013/14-612 Karar: 2013/1297 Karar Tarihi: 11.09.2013 KONU: TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI - DAVACIYA DAVAYI MİRASÇILARA YÖNELTME İMKANI TANINMADIĞI - MİRASÇILARIN TESPİTİ

Detaylı

Kanun No Kabul Tarihi: 12/1/2011

Kanun No Kabul Tarihi: 12/1/2011 HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU Kanun No. 6100 Kabul Tarihi: 12/1/2011 BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Görev, Yetki ve Yargı Yeri Belirlenmesi BİRİNCİ AYIRIM Görev Görevin belirlenmesi ve niteliği

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/37925 Karar No. 2014/7 Tarihi: 13.01.2014 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,18-21 6356 S. TSK/25 GEÇERSİZ FESİH ALT İŞVEREN ASIL İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAAYA

Detaylı

Yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilmemesi halinde, Türk hukuku uygulanır.

Yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilmemesi halinde, Türk hukuku uygulanır. MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKINDA KANUN(MÜLGA) Kanun Numarası: 2675 Kabul Tarihi: 20/05/1982 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 22/05/1982 Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 17701 **12/11/2007

Detaylı

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA 24.05.2017 belce@eryigithukuk.com İtirazın iptali davası; takip konusu yapılmış olan alacağa karşılık borçlu

Detaylı

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ 01.01.2013-31.12.2013

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ 01.01.2013-31.12.2013 ANKARA BAROSU AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ 0.0.0 -..0 0 Ankara Barosu Yönetim Kurulu nun..0 gün ve / sayılı kararı ile kabul edilerek, meslektaşlarımıza tavsiye niteliğinde duyurulmasına

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/40952 Karar No. 2017/22871 Tarihi: 25.10.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 SENDİKANIN ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAALI OLUP OLMADIĞININ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/25068 Karar No. 2018/17398 Tarihi: 03.10.2018 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/25 818 S. BK/100 İŞÇİLERİN İŞVERENİN GÖREVLENDİR- MESİYLE GİTTİKLERİ BİR BAŞKA

Detaylı

SĐRKÜLER Đstanbul, 09.02.2011 Sayı: 2011/49 Ref: 4/49

SĐRKÜLER Đstanbul, 09.02.2011 Sayı: 2011/49 Ref: 4/49 SĐRKÜLER Đstanbul, 09.02.2011 Sayı: 2011/49 Ref: 4/49 Konu: 6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERĐ KANUNU YAYINLANMIŞTIR 04.02.2011 tarihli ve 27836 sayılı Resmi Gazete de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu

Detaylı

Arabuluculuk tarihinden itibaren açılacak davalar için Zorunlu hale geldi.

Arabuluculuk tarihinden itibaren açılacak davalar için Zorunlu hale geldi. BILGILENDIRME NOTU www.ak-denetim.com KONU: 7155 sayılı Kanun ile Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk 01.01.2019 tarihinden itibaren açılacak davalar için Zorunlu hale geldi. Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk

Detaylı

İçindekiler HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU. BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler

İçindekiler HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU. BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler İçindekiler Sunuş 5 İkinci Baskıya Önsöz 7 Yeni Eski Karşılaştırma Tablosu 29 Eski Yeni Karşılaştırma Tablosu 35 GENEL GEREKÇE (HÜKÜMET GEREKÇESİ) 43 ADALET KOMİSYONU RAPORU (ADALET KOMİSYONU RAPORUNDAKİ

Detaylı

HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU TASARISI. BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler. BİRİNCİ BÖLÜM Görev, Yetki ve Yargı Yeri Belirlenmesi. BİRİNCİ AYIRIM Görev

HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU TASARISI. BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler. BİRİNCİ BÖLÜM Görev, Yetki ve Yargı Yeri Belirlenmesi. BİRİNCİ AYIRIM Görev HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU TASARISI Görevin belirlenmesi ve niteliği BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Görev, Yetki ve Yargı Yeri Belirlenmesi BİRİNCİ AYIRIM Görev MADDE 1 (1) Mahkemelerin görevi,

Detaylı

VI. Cilt'in içindekiler Sayfa Kadastro mahkemeleri 5657 A) Genel bilgi 5657 B) Kadastro mahkemesinin teşkilâtı 5660 C) Kadastro mahkemesinin

VI. Cilt'in içindekiler Sayfa Kadastro mahkemeleri 5657 A) Genel bilgi 5657 B) Kadastro mahkemesinin teşkilâtı 5660 C) Kadastro mahkemesinin VI. Cilt'in içindekiler Sayfa 79-80. Kadastro mahkemeleri 5657 A) Genel bilgi 5657 B) Kadastro mahkemesinin teşkilâtı 5660 C) Kadastro mahkemesinin görevleri 5660 D) Kadastro mahkemesinin yetkisi 5671

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MEDENİ YARGILAMA HUKUKU FİNAL SINAVI (Çift Numaralı Öğrenciler Cevap Anahtarı) I- OLAY CEVAPLAR:

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MEDENİ YARGILAMA HUKUKU FİNAL SINAVI (Çift Numaralı Öğrenciler Cevap Anahtarı) I- OLAY CEVAPLAR: T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MEDENİ YARGILAMA HUKUKU FİNAL SINAVI (Çift Numaralı Öğrenciler Cevap Anahtarı) 22.06.2015 I- OLAY CEVAPLAR: 1. Somut olayımızda davacı vekili bu davayı hem Sürmeli

Detaylı

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : -SAĞLIK YARDIMLARI : 5434 sayılı Kanunun sağlık yardımlarına ilişkin hükümleri 5510 sayılı Kanunun 106/8'inci maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 5510 sayılı Kanunun Geçici 4'üncü maddesinde,

Detaylı

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU 2243 İŞ MAHKEMELERİ KANUNU Kanun Numarası : 5521 Kabul Tarihi : 30/1/1950 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 4/2/1950 Sayı : 7424 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 31 Sayfa : 753 Madde 1 İş Kanununa

Detaylı

BELİRSİZ ALACAK DAVASI

BELİRSİZ ALACAK DAVASI Dr. Cemil SİMİL İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medenî Usûl ve İcra İflâs Hukuku ABD BELİRSİZ ALACAK DAVASI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII TEŞEKKÜR... IX İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR CETVELİ...XXIII

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İDARENIN DENETLENMESI I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

Türkiye Adalet Akademisi HMK Toplantısı

Türkiye Adalet Akademisi HMK Toplantısı Türkiye Adalet Akademisi HMK Toplantısı HMK da GENEL HÜKÜMLERH Prof. Dr. Muhammet ÖZEKES Bu bir eğitim materyali olup, izinsiz kullanılması, çoğaltılması, atıf yapılmadan yararlanılması halinde gerekli

Detaylı

TAKİP HUKUKU EL KİTABI

TAKİP HUKUKU EL KİTABI İsmail ERCAN Avukatlar ve Hâkimler için TAKİP HUKUKU EL KİTABI İcra Hukuku İflas Hukuku İyi leştiṙme (Konkordato ve Yeniden Yapılandırma) Hukuku Alacaklıları Koruyucu Diğer Önlemler İÇİNDEKİLER Takip Hukukuna

Detaylı

DİLEKÇELER AŞAMASI. Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

DİLEKÇELER AŞAMASI. Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI DİLEKÇELER AŞAMASI Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Bu doküman eğitim amacıyla hazırlanmış ve öğrenciye verilmiştir. İzinsiz çoğaltılması ve satılması halinde gerekli cezaî ve hukukî yollara

Detaylı

(3) Bu Tarife hükümleri altında kararlaştırılan akdi avukatlık ücretleri, Tarife hükümleri üzerinden yapılmış olarak kabul edilir.

(3) Bu Tarife hükümleri altında kararlaştırılan akdi avukatlık ücretleri, Tarife hükümleri üzerinden yapılmış olarak kabul edilir. 2 Ocak 2017 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 29936 TEBLİĞ Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından: AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ GENEL HÜKÜMLER Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Mahkemelerde, tüm hukuki yardımlarda,

Detaylı

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler Giriş 1 Hukukumuzda 1950 yılından bu yana uygulanmakta olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ( Mülga Kanun ) 25 Ekim 2017 tarihinde yürürlükten kaldırılmış

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/841 Karar No. 2014/834 Tarihi: 24.01.2014 İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45 PROFOSYONEL SENDİKA YÖNETİCİSİNİN HİZMET ÖDENEĞİ HUKUKA AYKIRI BULUNARAK İPTAL

Detaylı

HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU TASARISI

HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU TASARISI BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METİN HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU TASARISI Görev, Yetki ve Yargı Yeri Belirlenmesi BİRİNCİ AYIRIM Görev Görevin belirlenmesi ve niteliği

Detaylı

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ T.C. Resmi Gazete Yayın Tarihi: 21 Aralık 2011 Çarşamba Sayı: 28149 GENEL HÜKÜMLER Konu ve

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI GENEL OLARAK Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinde yapılan değişiklik ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılmıştır. 23 Eylül 2012

Detaylı

ISTAC TAHKİMİNDE UYUŞMAZLIĞIN ÇÖZÜMLENMESİ. Dr. Candan YASAN TEPETAŞ ISTAC Genel Sekreteri

ISTAC TAHKİMİNDE UYUŞMAZLIĞIN ÇÖZÜMLENMESİ. Dr. Candan YASAN TEPETAŞ ISTAC Genel Sekreteri ISTAC TAHKİMİNDE UYUŞMAZLIĞIN ÇÖZÜMLENMESİ Dr. Candan YASAN TEPETAŞ ISTAC Genel Sekreteri ISTAC Örnek Tahkim Şartı Bu sözleşmeden kaynaklanan veyabu sözleşmeyle ilişkiliolan tüm uyuşmazlıklar, İstanbul

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İdarenin Denetlenmesi I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

TEBLİĞ AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ GENEL HÜKÜMLER

TEBLİĞ AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ GENEL HÜKÜMLER 30 Aralık 2017 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 30286 Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından: TEBLİĞ AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ GENEL HÜKÜMLER Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Mahkemelerde, tüm hukuki yardımlarda,

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/5438 Karar No. 2016/20280 Tarihi: 17.11.2016 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ ÖZETİ İşyeri devri halinde

Detaylı

Menfi Tespit Davasında Görevli - Yetkili Mahkeme ve Yargılama Usulü. İcra Takibinden Önce ve Sonra Açılan Menfi Tespit Davası

Menfi Tespit Davasında Görevli - Yetkili Mahkeme ve Yargılama Usulü. İcra Takibinden Önce ve Sonra Açılan Menfi Tespit Davası MENFİ TESPİT DAVASI İÇİNDEKİLER davası Menfi Tespit Davasında Görevli - Yetkili Mahkeme ve Yargılama Usulü İcra Takibinden Önce ve Sonra Açılan Menfi Tespit Davası Menfi Tespit Davasının Borçlu Lehine

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Görev, Yetki ve Yargı Yeri Belirlenmesi İKİNCİ AYIRIM

İÇİNDEKİLER. Görev, Yetki ve Yargı Yeri Belirlenmesi İKİNCİ AYIRIM IX İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM 6100 sayılı HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU 6100 sayılı HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNUNUN GENEL GEREKÇESİ...3 HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU... 19 BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR: ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru 1982 Anayasası nın 148. ve 149. Maddeleri ile geçici 18. maddesi hükümleri ve ayrıca 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu

Detaylı

DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ 4.700,00 TL

DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ 4.700,00 TL 01.01.201-31.12.201 DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ A- SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR 1 Kat Mülkiyeti Yasasından Kaynaklanan Uyuşmazlıklar 2 Mirasçılık belgesinin alınması

Detaylı

Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından:

Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından: 13 Aralık 2007 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 26729 TEBLİĞ Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından: AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ GENEL HÜKÜMLER Konu ve kapsam MADDE 1 (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat

Detaylı

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ İDER AVANSI, GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ YARGITAY 17. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2012/13494 KARAR NO : 2013/12373 GİDER AVANSI VE DELİL AVANSI ARASINDAKİ FARKLAR KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN

Detaylı

Resmî Gazete TEBLİĞ AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ GENEL HÜKÜMLER

Resmî Gazete TEBLİĞ AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ GENEL HÜKÜMLER 13 Aralık 2006 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 26375 TEBLİĞ Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ GENEL HÜKÜMLER Konu ve kapsam MADDE 1 (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat

Detaylı

21 Aralık 2015 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : TEBLİĞ

21 Aralık 2015 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : TEBLİĞ 21 Aralık 2015 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 29569 TEBLİĞ Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından: AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ GENEL HÜKÜMLER Konu ve kapsam MADDE 1 (1) Mahkemelerde, tüm hukuki yardımlarda,

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...IV İÇİNDEKİLER...VII KISALTMALAR CETVELİ...XXIII

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...IV İÇİNDEKİLER...VII KISALTMALAR CETVELİ...XXIII İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...IV İÇİNDEKİLER...VII KISALTMALAR CETVELİ...XXIII HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Görev, Yetki ve Yargı Yeri Belirlenmesi BİRİNCİ AYIRIM Görev Görevin

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/6057 Karar No. 2015/19194 Tarihi: 26.05.2015 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/3 İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22 ÇALIŞMA KOŞULLARINDA ESASLI DEĞİŞİKLİK

Detaylı

(Resmî Gazete ile yayımı : 21.5.1991 Sayı : 20877)

(Resmî Gazete ile yayımı : 21.5.1991 Sayı : 20877) 350 Türkiye Cumhuriyeti ile Avusturya Cumhuriyeti Arasında Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun (Resmî Gazete ile yayımı : 21.5.1991

Detaylı

ADLİ YARDIM HUKUK YARGILAMASI VE İDARİ YARGIDA. Türkiye de Adli Yardım Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi

ADLİ YARDIM HUKUK YARGILAMASI VE İDARİ YARGIDA. Türkiye de Adli Yardım Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. HUKUK YARGILAMASI VE İDARİ YARGIDA ADLİ YARDIM Türkiye de Adli Yardım Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İdarenin Denetlenmesi I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR

SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR 01- Mirasçılık Belgesi Alınması : 780,00. TL 02- Tahliye ve akdin feshi davaları (yıllık kira Bedeli 4.000,00.TL'den fazla ise) ( + dava değerinin %10'u ) 03-

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İDARENIN DENETLENMESI I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6,57 1475 S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi: 19.02.2015 İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİLİK ALACAKLARINA ETKİLERİ KIDEM TAZMİNATINDAN

Detaylı

İçindekiler. Önsöz III BİRİNCİ KISIM. Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM. Borç İlişkisinin Kaynakları BİRİNCİ AYIRIM. Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri

İçindekiler. Önsöz III BİRİNCİ KISIM. Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM. Borç İlişkisinin Kaynakları BİRİNCİ AYIRIM. Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri İçindekiler Önsöz III BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Borç İlişkisinin Kaynakları BİRİNCİ AYIRIM Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri A. Sözleşmenin kurulması 1 I. İrade açıklaması 1 II. Öneri

Detaylı

4.900,00 TL 5.500,00 TL

4.900,00 TL 5.500,00 TL 01.01.2017-31.12.2017 DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ A- SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR 1 Kat Mülkiyeti Yasasından Kaynaklanan Uyuşmazlıklar 4.900,00 2 Mirasçılık belgesinin

Detaylı

DOÇ. DR. CENK AKİL elektronik posta:

DOÇ. DR. CENK AKİL elektronik posta: DOÇ. DR. CENK AKİL elektronik posta: akilcenk@hotmail.com KİŞİSEL BİLGİLER Uyruğu Doğum Yeri : T.C : ÇANKAYA/ANKARA Doğum Tarihi : 06.08.1975 T.C. Kimlik No : 56194488094 Askerlik Durumu 2010 tarihinde

Detaylı

DÖNEMİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ. A- SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR 1 Kat Mülkiyeti

DÖNEMİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ. A- SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR 1 Kat Mülkiyeti 01.01.2016-31.12.2016 DÖNEMİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ A- SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR 1 Kat Mülkiyeti 4.700,00 Yasasından Kaynaklanan Uyuşmazlıklar 2 Mirasçılık belgesinin 2.500,00 alınması 3

Detaylı

MEDENİ HUKUKUN ALT DALLARI-TİCARET HUKUKU-ULUSLARARASI ÖZEL HUKUK. Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MEDENİ HUKUKUN ALT DALLARI-TİCARET HUKUKU-ULUSLARARASI ÖZEL HUKUK. Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MEDENİ HUKUKUN ALT DALLARI-TİCARET HUKUKU-ULUSLARARASI ÖZEL HUKUK Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi KİŞİLER HUKUKU Medenî Hukuk-Kişiler Hukuku Konusu: Hukuk bakımından hak sahibi

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/6250 Karar No. 2017/4721 Tarihi: 23.03.2017 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/1 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21 İŞÇİNİN DİSİPLİN CEZASININ İPTALİ

Detaylı

Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti

Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti Tebliğ Türkiye Barolar Birliği Başkanlığından: Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler Konu ve kapsam Madde 1 Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında yazılı ücret sözleşmesi yapılmamış

Detaylı

AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ 2004

AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ 2004 AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ 2004 RG: 04 Aralık 2004-25660 Konu ve kapsam Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler Madde 1 Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri arasında yazılı ücret

Detaylı

ADİL YARGILANMA HAKKININ TÜRK MİLLETLERARASI USÛL HUKUKU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

ADİL YARGILANMA HAKKININ TÜRK MİLLETLERARASI USÛL HUKUKU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Dr. Öğr. Üyesi A. İpek SARIÖZ BÜYÜKALP AİHS VE AİHM KARARLARININ DA İNCELENMESİ SURETİYLE ADİL YARGILANMA HAKKININ TÜRK MİLLETLERARASI USÛL HUKUKU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ İÇİNDEKİLER SUNUŞ...VII ÖNSÖZ... IX

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi: 05.02.2010 ÜCRET BORDROSUNUN GERÇEĞİ YANSITMAMASI ÜCRET ARAŞTIRMASININ GEREKMESİ ÖZETİ:

Detaylı

Medeni Yargı. Yrd.Doç.Dr. Mustafa Göksu - Medeni Usul Hukuku. ilgililerdir. lerdir.

Medeni Yargı. Yrd.Doç.Dr. Mustafa Göksu - Medeni Usul Hukuku. ilgililerdir. lerdir. Medeni Yargı YARGITAY BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ İLK DERECE HUKUK MAHKEMELERİ GENEL GÖREVLİ MAHKEMELER ÖZEL GÖREVLİ MAHKEMELER Asliye Hukuk Mahkemesi Sulh Hukuk Mahkemesi İş Mahkemesi Kadastro Mahkemesi

Detaylı

AVUK AT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

AVUK AT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ ANKAR A BAROSU AVUK AT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ 01.01.2018-31.12.2018 2018 Ankara Barosu Yönetim Kurulu nun 13.12.2017 tarih ve 64/18 sayılı kararı ile kabul edilerek, meslektaşlarımıza

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi: 28.04.2015 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN HAKLARIN İHLALİ DURUMUNDA ORTAYA ÇIKAN

Detaylı

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ ANKARA BAROSU AVUKAT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ (01.01.2008-31.12.2008) 2008 Ankara Barosu Yönetim Kurulu nun...12.2007 gün ve 12/... sayılı Kararı ile kabul edilerek, meslektaşlarımıza

Detaylı

AVUK AT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ

AVUK AT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ ANKAR A BAROSU AVUK AT - İŞ SAHİBİ ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ 0.0.0-3..0 Ankara Barosu Yönetim Kurulu nun..03 gün ve 63/ sayılı kararı ile kabul edilerek, meslektaşlarımıza tavsiye niteliğinde duyurulmasına

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/22, S. STSK/36

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/22, S. STSK/36 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/8311 Karar No. 2016/8126 Tarihi: 04.04.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/2 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/22, 35 6356 S. STSK/36 İŞÇİ LEHİNE

Detaylı

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : - SGK İLE ECZANELER ARASINDAKİ PROTOKOL / GÖREVSİZLİK : Eldeki davalara konu alacağın, sosyal güvenlik hukuku düzenlemelerinden değil, haksız fiil ve protokol hükümlerine aykırı işlem iddiasından

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/34978 Karar No. 2017/14058 Tarihi: 13.06.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 TİS VEYA İŞYERİ YÖNETMELİKLERİYLE BELİRLENMİŞ DİSİPLİN KURULUNU USULÜNE

Detaylı