TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI"

Transkript

1 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Haki ELİK DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA FARKLI EKİM ZAMANLARININ DEREOTU (Anethum graveolens L.) NDA BAZI AGRONOMİK ve TEKNOLOJİK ÖZELLİKLER ÜZERİNE ETKİSİ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI ADANA, 2010

2 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA FARKLI EKİM ZAMANLARININ DEREOTU (Anethum graveolens L.) NDA BAZI AGRONOMİK VE TEKNOLOJİK ÖZELLİKLER ÜZERİNE ETKİSİ Haki ELİK YÜKSEK LİSANS TEZİ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI Bu Tez 24/09/2010 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oyçokluğu ile Kabul Edilmiştir Prof. Dr. Menşure ÖZGÜVEN Doç. Dr. Süleyman KIZIL Prof. Dr. Cengiz DARICI DANIŞMAN 2.DANIŞMAN ÜYE Doç. Dr. Nazım ŞEKEROĞLU Doç. Dr. Yeşim YALÇIN MENDİ ÜYE ÜYE Bu Tez Enstitümüz Tarla Bitkileri Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. İlhami YEĞENGİL Enstitü Müdürü Bu Çalışma Ç. Ü. Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No:ZF2009YL37 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

3 ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA FARKLI EKİM ZAMANLARININ DEREOTU (Anethum graveolens L.) NDA BAZI AGRONOMİK VE TEKNOLOJİK ÖZELLİKLER ÜZERİNE ETKİSİ Haki ELİK ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI Danışman(lar) :Prof. Dr. Menşure ÖZGÜVEN :Doç. Dr. Süleyman KIZIL Yıl : 2010, Sayfa: 55 Jüri : Prof. Dr. Menşure ÖZGÜVEN Prof. Dr. Prof. Dr. Cengiz DARICI Doç. Dr. Süleyman KIZIL Doç. Dr. Yeşim YALÇIN MENDİ Doç. Dr. Nazım ŞEKEROĞLU Bu çalışma, yetiştirme sezonunda Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü deneme alanlarında farklı ekim zamanlarının dereotu bitkisinin bazı agronomik ve teknolojik özeliklerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada bitki boyu, dal sayısı, şemsiye sayısı, şemsiye çapı, şemsiyede meyve sayısı, 1000 meyve ağırlığı, meyve verimi, taze ve kuru herba verimi, uçucu yağ oranı, uçucu yağ bileşenleri ve herba mineral madde içeriği incelenmiştir. Araştırma sonunda; bitki boyu cm, dal sayısı adet/bitki, şemsiye sayısı adet/bitki, şemsiye çapı cm, şemsiyede meyve sayısı adet/şemsiye, meyve verimi kg/da, meyvede uçucu yağ oranı % arasında değişmiştir. Dereotu uçucu yağının ana bileşenleri R-(-)-carvon %51.42, D-limonene %38.9, -phellandren %2.02, 3,6- dimethtyl-2,3,3a,4,5,7a-hexahydrobenzofuran %1.21 ve apiol %1.91 olarak belirlenmiştir. Carvon oranı kışlık ve yazlık ekimlerde sırası ile %51.42 ve %55.56 olarak belirlenmiştir. Dereotu kuru herbasında ise Ca, Fe ve Mg miktarları sırası ile mg/kg, mg/kg ve mg/kg arasında değişmiştir. Anahtar Kelimeler: Anethum graveolens L., Dereotu, Farklı ekim zamanları, uçucu yağ, carvon I

4 ABSTRACT MSc THESIS EFFECTS OF DIFFERENT SOWING TIMES ON SOME AGRONOMICAL AND TECHNOLOGICAL CHARACTERISTICS OF DILL (Anethum graveolens L.) IN DIYARBAKIR ECOLOGICAL CONDITIONS Haki ELİK ÇUKUROVA UNIVERSITY INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES DEPARTMENT OF FIELD CROP Supervisor(s) :Prof. Dr. Menşure ÖZGÜVEN :Assoc. Prof. Dr. Süleyman KIZIL Year :2010, Pages: 55 Jury :Prof. Dr. Menşure ÖZGÜVEN Prof. Dr. Cengiz DARICI Assoc. Prof. Dr. Süleyman KIZIL Assoc. Prof. Dr. Yeşim YALÇIN MENDİ Assoc. Prof. Dr. Nazım ŞEKEROĞLU This study was conducted to determine the effect of different sowing times on the agronomical and technological characteristics of dill (Anethum graveolens L.). The study was carried out at the experimental area of Department of Field Crops, Agriculture Faculty, Dicle University during growing season under Diyarbakır ecological conditions. In the study, plant height, branch number, umbel number per plant, umbel diameter, fruit number per umbel, thousand fruit weight, fruit yield, fresh and dry herbage yield, fruit essential oil content, essential oil components and mineral content of dry herbs were investigated. In the research, plant height was varied between cm, branch number between per plant, umbel number between per plant, umbel diameter cm, fruit number per plant between , fruit yield between kg/da and fruit essential oil content varied between %. The main component of dill essential oil were found as R-(-)-carvone 51.42%, D-limonene 38.9, -phellandrene 2.02%, 3,6 dimethtyl-2,3,3a,4,5,7a-hexahydrobenzofuran 1.21% and, apiole 1.91%. Carvone content was determined as for winter sowing and 55.56% for summer sowing, respectively. Ca, Fe and Mg content of dry herb were determined as between and mg/kg, and mg/kg, 1833 and 2347 mg/kg, respectively. Key Words: Anethum graveolens L., carvone, Dill, Different sowing time, essential oil, II

5 TEŞEKKÜR Bu çalışma konusunun belirlenmesi ve sonuçların yorumlanması, bilgi ve önerileri ile yol gösteren danışmanım Sayın Prof. Dr. Menşure ÖZGÜVEN e, çalışmanın tarla denemesinin planlanması, literatür ve materyal temini, hasat zamanlarının belirlenmesi, tarla denemesinde fotoğrafların çekilmesi, herba ve uçucu yağ analizlerinin yapılması, sonuçların yorumlanması konularında her türlü destek ve yardımlarını gördüğüm ikinci danışmanım Sayın Doç. Dr. Süleyman KIZIL a, arazi çalışmalarımda yardımlarını esirgemeyen meslektaşlarım İslam Emrah SÜER e ve İbrahim ABA ya, eğitimimin her aşamasında maddi ve manevi destek sağlayan anneme, babama ve sevgili eşime teşekkürü bir borç bilirim. Haki ELİK EYLÜL 2010 III

6 İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ..I ABSTRACT.II TEŞEKKÜR...III İÇİNDEKİLER...IV ÇİZELGELER DİZİNİ...VI ŞEKİLLER DİZİNİ.. X RESİMLER DİZİNİ...XII 1. GİRİŞ ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 5 3. MATERYAL VE METOD Materyal Deneme Yerinin Coğrafi Konumu, Toprak ve İklim Özellikleri Metod Araştırmada İncelenecek Özellikler Agronomik Özellikler Teknolojik Özellikler Verilerin Değerlendirilmesi ARAŞTIRMA ve BULGULAR Agronomik Özellikler İçin Yapılan Araştırmada Elde Edilen Bulgular Bitki Boyu Dal Sayısı Şemsiye Sayısı Şemsiye Çapı Şemsiyede Meyve Sayısı Meyve Ağırlığı Meyve Verimi Taze Herba Verimi Kuru Herba Verimi Taze Herba Nem İçeriği. 33 IV

7 4.2. Teknolojik Özellikler İçin Yapılan Araştırmada Elde Edinilen Bulgular Uçucu Yağ Oranı Taze Herba Uçucu Yağ Oranı Meyvede Uçucu Yağ Oranı Meyve Uçucu Yağ Bileşenleri Kuru Herba ve Meyve Örneklerinde Mikro Element Analizi Bulguları SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sonuçlar Öneriler Araştırmadan Görüntüler...47 KAYNAKLAR..51 ÖZGEÇMİŞ...55 V

8 ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 3.1. Deneme Alanı Toprağının Bazı Kimyasal ve Fiziksel Özellikleri 14 Çizelge 3.2. Diyarbakır İl Merkezi Uzun Yıllar 2008 ve 2009 Yılına Ait Meteorolojik Değerler...15 Çizelge 3.3. Çizelge 3.3. Dereotu Bitkisi Tarla Denemesinde Ekim, Herba ve Meyve Hasadı Tarihleri Çizelge 4.1. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Bitki Boyuna İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi...20 Çizelge 4.2. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Bitki Boyu Ortalamaları (cm) Çizelge 4.3. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Dal Sayısına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi Çizelge 4.4. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Dal Sayısı Ortalamaları (adet/bitki)...21 Çizelge 4.5. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiye Sayısına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi...22 Çizelge 4.6. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiye Sayısı Ortalamaları (adet/bitki) Çizelge 4.7. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiye Çapına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi..24 Çizelge 4.8. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiye Çapı Ortalamaları (cm).24 Çizelge 4.9. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiyedeki Meyve Sayısına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi 25 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiyedeki Meyve Sayısı Ortalamaları (adet/şemsiye)...26 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin 1000 Meyve Ağırlığına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi...27 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin 1000 Meyve Ağırlığı Ortalamaları (g) VI

9 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyve Verimine İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi...29 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyve Verimi Ortalamaları (kg/da).29 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Verimine İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi 31 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Verimi Ortalamaları (kg/da)...31 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Kuru Herba Verimine İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi 32 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Kuru Herba Verimi Ortalamaları (kg/da)...32 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Nem Oranına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi.33 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Nem Oranı Ortalamaları (%). 34 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Uçucu Yağ Oranına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi...35 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Uçucu Yağ Oranı Ortalamaları (%)..36 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyvedeki Uçucu Yağ Oranına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyvedeki Uçucu Yağ Oranı Ortalamaları (%)...38 Çizelge Dereotu Bitkisi Ekim Ayı Ekimine Ait Meyve Uçucu Yağının Gaz Kromatografi Analiz Sonuçları (%)..39 Çizelge Dereotu Bitkisinin Mart Ayı Ekimine Ait Meyve Uçucu Yağının Gaz Kromatografi Analiz Sonuçları (%)..39 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyve Uçucu Yağında Bulunan Ana Bileşenlerinin Ortalamaları (%)...39 VII

10 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Kuru Herbasında ve Meyvelerinde Mikro Element Analizi Ortalamaları VIII

11 IX

12 ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 4.1. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Bitki Boyu Ortalamaları (cm)...20 Şekil 4.2. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Dal Sayısı Ortalamaları (adet/bitki)...22 Şekil 4.3. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiye Sayısı Ortalamaları (adet/bitki)..23 Şekil 4.4. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiye Çapı Ortalamaları (cm) Şekil 4.5. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiyedeki Meyve Sayısı Ortalamaları (adet/şemsiye) 26 Şekil 4.6. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin 1000 Meyve Ağırlığı Ortalamaları (g)...28 Şekil 4.7. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyve Verimi Ortalamaları (kg/da) Şekil 4.8. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Verimi Ortalamaları (kg/da) Şekil 4.9. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Kuru Herba Verimi Ortalamaları (kg/da) Şekil Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Nem Oranı Ortalamaları (%) 34 Şekil Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Uçucu Yağ Oranı Ortalamaları (%)...36 Şekil Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyvedeki Uçucu Yağ Oranı Ortalamaları (%) Şekil Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyve Uçucu Yağında Bulunan Ana Bileşenlerinin Ortalamaları (%)...40 X

13 XI

14 RESİMLER DİZİNİ SAYFA Resim 5.1. Dereotu Bitkisinin Herba Hasat Dönemi Başlangıcından Bir Görünüm 47 Resim 5.2. Dereotu Bitkisinin Kışlık ve Yazlık Ekimlerinden Görünüm...47 Resim 5.3. Taze Herbanın Kurutma İşleminden Bir Görünüm...48 Resim 5.4. Uçucu Yağ Oranının Neo-Clevenger Cihazında Volumetrik Yöntemle Tespitinden Bir Görünüm 48 Resim 5.5. Derotu Bitkisinin Çiçeklenme Döneminden Bir Görünüm.49 Resim 5.6. Dereotu Bitkisinin Meyve Bağlama Döneminden Bir Görünüm.49 XII

15 XIII

16 1.GİRİŞ Haki ELİK 1.GİRİŞ Yaklaşık yedi bin yıldan beri bilinen baharatlar, diğer ürünlerin hiçbirine benzemeyen çok uzun, romantik, aynı zamanda savaşlar, fetihler ve göç mücadelesiyle dolu bir tarihe sahiptir. Çin, Hindistan, İran, Mezopotamya, Mısır, Anadolu, Yunan ve Roma gibi eski uygarlıklarda baharatların üretimi, ticareti ve kullanımıyla ilgili belgeler günümüze dek ulaşmıştır. Baharatlar ilk çağlardan itibaren kötü ruhları yok etmek, dinsel törenlerde tütsü olarak ve hastalıkları iyileştirmek için, daha sonraları da mutfakta kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde baharatlar gıda maddelerinin kalitesini arttırmak, görünümünü zenginleştirmek, raf ömrünü uzatmak gibi amaçlarla kullanılmaktadır (Akgül, 1993; URL, 1; URL, 2). Baharatlarda bulunan biyoaktif maddeler çoğunlukla antifungal ve antibakteriyel etkili olduğundan gıda ürünlerinin bozulmasını geciktirirler. Yavan ve tatsız olan birçok gıdaya lezzet vermektedirler. Baharatların çoğu yapılarında bulunan uçucu yağlar sayesinde tat verici özellik gösterirler (Baydar, 2007; URL, 1). Dünya baharat üretimi yıllık 5 milyon tondan fazladır. Dünya ticareti içerisinde baharatlar fazla yer işgal etmezse de (%0.1) parasal değeri çok fazla olup, son 10 yılda milyar ABD doları arasında değişmiştir. Dünya baharat ihracatının %25 ni Hindistan yapmaktadır (Akgül, 1993; Baydar, 2007). Dünya çapında bilinen ve kullanılan 70 baharattan 9 u miktar ve parasal değer açısından ticarette ilk sıraları alır. Bunlardan karabiber/akbiber miktar ve değer olarak tek başına %30 u, karanfil, kakule, tarçın ve küçük Hindistan Cevizi %40 ı, besbase, zencefil, kırmızıbiber ve yenibahar ise %20 yi oluşturur. Hardal, kırmızıbiber, kimyon, susam, frenk kimyonu, kişniş, mercanköşk, kekik, dereotu ve adaçayı gibi baharatların çoğu iç üretim ve tüketimi söz konusu olduğundan, dünya ticaretindeki yerleri kesin şekilde belirlenememektedir. Ayrıca baharatların ilaç ve parfümeri sanayilerinde ham madde olarak kullanılmaları gerçek rakamların ortaya çıkmasını engellemektedir (Akgül, 1993). Türkiye, baharat ticaretinde dünyanın önemli ülkeleri arasındadır. Türkiye de her yıl milyon ABD doları değerinde yaklaşık 30 bin tonluk baharat ihracatı 1

17 1.GİRİŞ Haki ELİK gerçekleşmektedir. Türkiye nin en önemli pazarları ABD ve Almanya ya yapılan baharat ihracatı, toplam ihracat miktarının %50 sini oluşturmaktadır (Baydar, 2007). Tek yıllık bir baharat bitkisi olan dereotu uçucu yağ üretimi için Almanya, Hollanda, Macaristan, Rusya, İsveç ve Güney Amerika da yetiştirilmektedir (Agarwall, 2008). Hegi botanik yönden dereotunun 3 formunun bulunduğunu belirtmektedir. Bunlar form minus, form submarginatum ve form hortorum dur. Islah edilmiş kültür çeşidi hortorum formuna dahildir (Ceylan, 1997). Dereotunu balık ve diğer su ürünleri dahil, çorba, et ürünleri, içeceklerde (alkollü ve alkolsüz) kanatlı av etlerinde, salata, sebze, pirinç ve kuru baklagillerde, soslarda, şekerli ürünlerde, yumurtada kullanılmaktadır (Ceylan, 1995). Sabit ve uçucu yağ, tanen, reçine, uçucu yağda carvon ve phellandren gibi maddeleri içeren dereotu (Anethum graveo/ens) kabak ve domatesler üzerindeki çeşitli lepidopter larvalarını uzaklaştırmaktadır (URL, 3). Dereotu bitkisinin ASTA kimyasal standardına ve USDA besin komposizyonuna göre minimum uçucu yağ oranı %2.5, maksimum su oranı %10.0, enerji değeri 305 kcal, protein içeriği 16.0 g/100g, yağ içeriği 14.5 g/100g, karbonhidrat içeriği 55.2 g/100g ve 6.6 g/100g kül içermektedir (ASTA, 1997 ve USDA, 1977: Baydar, 2007 den). Dereotu bitkisi sap, yaprak ve meyvelerinde uçucu yağ bulundurmaktadır. Uçucu yağı carvon, limonen ve önemli miktarda α-phellandren den oluşmaktadır. Uçucu yağı belirgin bir şekilde tohumundan daha yeşilimsidir. Dereotu herbası uçucu yağı Avrupa ve Hindistan da yoğun olarak gıda, çeşni verici ve parfüm endüstrisinde yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Dereotu tohumu uçucu yağı yüksek oranda carvon ve limonen içermektedir. Avrupa kökenli dereotu uçucu yağı, %5-20 arasında değişen dillapiol içermekte, dillapiol bakımından daha zengin olan Hindistan kökenli dereotuna nazaran eczacılıkta daha fazla tercih edilmektedir. Zehirli bir bileşen olan dilapiol Avrupa derotu tohumunda az miktarda bulunmaktadır. Dillapiol kokusuz bir bileşik olup sudan daha ağırdır. Avrupada üretilen dereotu, bitkinin herbasından yağ üretimi için üretilmektedir. Önemli bir üretici ve ihracatçı ülke olan Hindistan, Avrupa ve Amerika kıtası ülkelerine dereotu ihraç etmektedir (Agarwall, 2008). 2

18 1.GİRİŞ Haki ELİK Dereotu ülkemizde de yaygın olarak bilinen ve kullanılan bir baharattır. Türkiye de dereotu üretimi yılları arasında ton arasında değişmiştir (TUİK, 2009). Ülkemizde yaygın biçimde tarımı yapılan dereotu (Anethum graveolens L.) ın meyveleri drog olarak kullanılır. Özellikle carvonca zengin uçucu yağ, sabit yağ, fenolik maddeler taşıyan meyveleri sakinleştirici, spazm çözücü, diüretik ve bebeklerde gaz giderici olarak kullanılır. Taze yaprakları ise yemek ve salatalara tat ve koku vermek için kullanılır. Yapraklarından elde edilen uçucu yağda da carvon ve limonen ana bileşikler olarak tespit edilmiş, ayrıca az miktarda apiol ve miristisin rastlanmıştır (Öztürk ve ark., 2004) Dereotu meyvesi bir şizokarp meyve olup çift karpellidir, olgunlaşma ile birlikte iki merikarpe ayrılır ve yaygın olarak buna meyve denilmektedir. Yağı birbirine paralel kanallardan meyve boşluğuna akar. Dereotu bitkisi tek bir gövdeye bağlı tepe kısmı şemsiye şeklinde çiçekle son bulur. Daha sonra gelişme dönemine bağlı olarak ikincil ve daha fazla şemsiye oluşur. Dereotu uçucu yağının kalitesi içerdiği carvon ve α-phellandren oranlarına bağlıdır. Dereotunun yaprak ve gövdesinin tohum oluşturmadan önceki aroması phellandren ve dill-ether den kaynaklanmaktadır. Bitki taze iken phellandrene nin kokusu, tohumundan elde edilen uçucu yağdaki karakteristik carvondan dolayı kimyon kokusu olarak tanımlanmaktadır. Limonen ve α-pinen yağ aromasına taze turunçgil aroması ve çam kokusu vermektedir. Carvon gün içinde phellandrenden sentezlenmektedir (Callan ve ark., 2007). Carvon un patates yumrularında filizlenmenin kontrolünde etkili bir inhibitör olduğunun belirlenmesinden sonra bu madde Avrupa da Talent adıyla patateste filizlenme inhibitörü olarak piyasaya sunulmuştur (Baydar, 2007). Dereotu bitkisi sekonder madde içeriği bakımından morfogenetik varyasyon göstermektedir. Yaprak ve gövdeden elde edilen uçucu yağ olgun tohumlardan elde edilen yağdan farklıdır. Şemsiye, yaprak ve bitki gövdesinden elde edilen yağlar kıyaslandığında yağ kaynağının birincil şemsiyeler olduğu görülmektedir. Uçucu yağ kompozisyonu bakımından değerlendirildiğinde; carvonun en yüksek oranda şemsiyeciklerde bulunduğu, tohum olgunlaşmasına doğru giderek arttığı, buna karşın phellandren ve limonen oranının yaprak ve saplarda en yüksek düzeyde olduğu 3

19 1.GİRİŞ Haki ELİK belirlenmiştir. Phellandren oranının çiçeklenmenin hemen sonrası en yüksek düzeye çıktığı ancak, daha sonra yapraklar dışında diğer organlarda azaldığı, limonen oranının tohumların olgunlaşmaya başladığı dönemde en yüksek düzeye ulaştığı bildirilmektedir (Callan ve ark., 2007). Dereotu yetiştiriciliğinde uygulanan kültürel işlemler verim ve uçucu yağ oranını olumlu veya olumsuz etkileyebilmektedir. Dereotu bitkisi bitki sıklığından etkilenmektedir. Dar sıra aralığı mesafelerinin yaprak üretimi için uygun olduğu, bunun yanı sıra geniş sıra aralığı mesafelerinde şemsiye sayısının arttığı, yüksek bitki sıklıklarında dallanmanın az olduğu bu, nedenle şemsiye sayısının ve verimin az olduğu belirtilmektedir (Callan ve ark., 2007). Diyarbakır koşullarında dereotu ile ilgili yapılmış araştırmaya rastlanmamıştır. Bilindiği gibi tıbbi-aromatik ve baharat bitkileri yetiştikleri ekolojik koşullara bağlı olarak oldukça geniş bir varyasyon göstermektedirler. Çiftçilere herhangi bir önermede bulunabilmek için temel agronomik araştırmalara gereksinim duyulmakta bunun başında da ekim zamanı, ekim sıklığı, gübre dozu vs. gibi çalışmalar gelmektedir. Bu çalışma ile; Farklı ekim zamanlarının dereotu bitkisinin bazı agronomik ve teknolojik özelliklerine etkilerinin, Dereotu bitkisinde yapılacak kışlık ve yazlık ekimler ile taze herba verimi, tohum verimi ve uçucu yağ verimi için uygun ekim zamanının, Dereotu herbasının mikroelement içerikleri ve Dereotu tohumlarının uçucu yağ içeriklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. 4

20 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Haki ELİK 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Dereotu bitkisi ile ilgili çalışmalardan tez konusu ile ilgili bazıları yayın yılı esasına göre aşağıda verilmiştir. Hornok (1980), azot, fosfor ve potasyumun dereotuna etkisini incelediği çalışmasında gübre kullanılmayan parsellerde taze herba veriminin 896 kg/da, taze herbadaki uçucu yağ oranının %1.18, meyve veriminin 56 kg/da, meyvedaki uçucu yağ oranının %3.61 olduğunu, azot ve fosfor kullanıldığında da taze herba veriminin 1469 kg/da, uçucu yağ oranının %1.32, meyve veriminin 75 kg/da ve meyvedeki uçucu yağ oranının %3.54 olduğunu bildirmiştir. Baytop (1984), dereotu bitkisinin 60 cm kadar boylandığını, tüysüz, tek yıllık bir bitki olduğunu, çiçeklerin şemsiye şeklinde sarı renkli, yaprakların çok parçalı, meyvasının ise 3-4 mm uzunluğunda esmer renkli ve tüysüz olduğunu bildirmiştir. Araştırıcı, bitkinin rezin, sabit yağ, uçucu yağ oranının %3-4 arasında olduğunu, uçucu yağın özellikle carvon bakımından zengin olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, halk arasında dereotu bitkisinin meyveleri yatıştırıcı, gaz söktürücü ve hazmettirici, taze yapraklarının ise salata ve yemeklere tad ve koku vermek amacıyla kullanıldığını belirtmektedir. Clark ve Menary (1984), sulanan koşullarda dereotunun uçucu yağ veriminin 4.3 ile 10.4 kg/da arasında değiştiğini, uçucu yağ bileşenlerinden carvonun %35 ten daha düşük bulunduğunu, bununla birlikte hasat zamanına göre değişmekle birlikte yağ veriminin 5.7 ile 7.3 kg/da arasında değiştiğini bildirmektedirler. Sulanmayan koşullarda ise yağ veriminin 4.1 ile 7.7 kg/da arasında değiştiğini bildirilmişlerdir. Dereotunda uçucu yağın temel bileşenlerinin carvon (% ), -phellandren (% ), -phellandren (% ), limonen (% ) ve dimethyl-hexa hydrobenzofuran (% ) olduğu belirlenmiştir. Houpalahti (1985), Finlandiya da farklı alanlarda yürüttüğü ve üç ticari (Dura Sv, Dukat OE ve Mamut WW) çeşit kullandığı çalışmada, dereotu bitkisinin olgunlaşmanın erken dönemlerinde (filiz verme dönemi) uçucu yağ bileşenlerini belirlemeye çalışmıştır. Araştırıcı çeşitler arasında büyük farklılıklar tespit etmiş, toplam 22 adet aromalı bileşen belirlemiş ve bunlardan 5 tanesinin temel bileşenler 5

21 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Haki ELİK olup bunların; phellandren, 3,6-dimethyl-2,3,3a,4,5,7a-hexahydrobenzo-furan, flphellandren, limonen ve p-cymen olduğunu ve ayrıca bu 5 bileşenin toplam aromalı bileşenlerin %70-90 nını oluşturduğunu bildirilmiştir. Garrabrants ve Craker (1987), farklı sıra aralığı ve sıra üzerine ektikleri derotu bitkisi çalışmalarında; geniş sıra aralıklarında bitki başına taze herba verimi ve şemsiye çapı artarken, bitki boyunun düşük olduğunu bildirilmişlerdir. Araştırıcılar ortalama bitki boyunu cm olduğunu, 15 cm sıra aralığında ana şemsiye çapının cm, 50 cm sıra aralığında ise ana şemsiye çapının cm arasında değişim gösterdiğini bildirmişlerdir. Randhawa ve ark. (1987), dereotu bitkisini sulanabilir koşullarda 30 Eylül-15 Ekim-30 Ekim-15 Kasım-30 Kasım ve 15 Aralık ta ekmişlerdir. Dereotunun meyve veriminin ekimin gecikmesine bağlı olarak azaldığını, Ekim ayı ortasında yaptıkları ekimlerden en yüksek düzeyde meyve verimi aldıklarını, farklı tarihlerde yaptıkları ekimlerde, meyve veriminin kg/da'a kadar değişim gösterdiğini, bitki başına düşen şemsiye sayısında da aynı durumun görüldüğünü ve bitki başına adet/şemsiye düştüğünü, buna karşın meyvelardaki uçucu yağ oranında tam tersi bir durum yaşandığını, en yüksek uçucu yağ oranının erken (30 Eylül) yapılan ekimlerden alındığını, daha sonra yapılan ekimlerde uçucu yağ oranının %2.72'lerden %1.68'lere kadar düştüğünü saptamışlardır. Bu durumun vejetasyon süresiyle ilgili olduğunu ve erken ekilen bitkilerin daha uzun süre fotosentez yaparak meyveların uçucu yağ oranını arttırdığını, ancak, meyvedaki uçucu yağ oranının sıra aralıklarından ve ekilen meyveluk miktarından etkilenmediğini, bunun yanında artan azot dozlarının, meyvedaki uçucu yağ oranını olumsuz etkileyerek düşürdüğünü bildirmişlerdir. Singh ve ark. (1987), dereotu taze herbasında uçucu yağ oranının, tam çiçeklenme döneminde %0.07 ile %0.08 arasında değiştiğini bildirmişlerdir. Bitkide, olgunlaşmayla birlikte taze herbadaki uçucu yağ oranının doğru orantılı olarak arttığını ve taze herbadaki en yüksek uçucu yağ oranının meyve süt olum döneminde %0.45'lere kadar çıktığını, daha sonraki dönemlerde bu oranın %0.35'lere kadar düştüğünü saptamışlardır. Araştırıcılar uyguladıkları azot ve fosfor dozlarının 6

22 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Haki ELİK artmasıyla taze herbada uçucu yağ oranının düzenli bir artış gösterdiğini bildirmişlerdir. Sychev ve Shmanaeva (1989), dereotunun sebze olarak kullanılması durumunda bitkilerin 20 cm boylandığında biçilmesi gerektiğini, kısa gün koşullarında yetiştirildiğinde 6.5 ay sonra şemsiyelerin oluştuğunu, Moskova şartlarında sonbahar ve erken ilkbaharda, farklı dereotu çeşitleriyle yaptıkları çalışmada, erken ilkbaharda ekimin, sonbahara göre daha avantajlı olduğunu, rozet dönemindeki bitkilerde uçucu yağ oranının çeşitlere göre değişmekle birlikte, %0.07 ile %0.12 arasında, şemsiye ve taze meyve oluşum döneminde ise bu oranın %0.84 ile %1.04 arasında değiştiğini bildirmişlerdir. Boelt (1990), dört farklı ekim zamanında (Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos), üç farklı miktarda meyve (0.5, 1 ve 2 kg/da) ektikleri çalışmada, ilk şemsiye görüldüğünde, tam şemsiye oluşumunda ve bitkinin %10 şemsiye oluşturduğu dönemde biçimler yapmıştır. En yüksek taze herba veriminin 1770 kg/da ile, dekara 2 kg tohum kullandığı parsellerde olduğunu, yazlık ekimlerde en yüksek taze herba veriminin ikinci ekim zamanında kg/da olarak alındığını, optimum hasat zamanının genel olarak şemsiye oluşturma başlangıcında olduğunu bildirmiştir. Badoc ve Lamarti (1991), 35 farklı bölgeden topladıkları dereotu meyvelarında % oranında uçucu yağ tespit ettiklerini, uçucu yağ oranı ve bileşenlerinin bölgelere göre büyük farklılıklar gösterdiğini, bununla beraber başlıca uçucu yağ bileşeninin limonen ve carvon olduğunu bildirmişlerdir. Singh ve Randhawa (1991), ve kış sezonunda değişik agronomik faktörlerin dereotunun meyve verimi ve bitki gelişimi üzerine etkisini araştırmışlardır. Çalışmada en yüksek meyve verimini 14 Ekim tarihli ekimden 30cm sıra aralığında 5 kg/da meyve uygulaması ve 9 kg/da azot uygulamasından elde etmişlerdir. Bitki gelişimindeki artış oranı erken ekimlerde (Eylül, Ekim) geç ekimlere nazaran (Kasım, Aralık) daha fazla olmuştur. Ekim normu ve sıra aralığı bitki gelişimini etkilememiş, azot ihtiyacı erken dönemlerde az, büyümenin ilerleyen dönemlerinde daha fazla olmuştur. Bitki gelişimindeki artış, azot uygulamasının olduğu parsellerde kontrole göre daha fazla olmuştur. 7

23 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Haki ELİK Blank ve ark. (1992), taze herba uçucu yağından en fazla koku verme özelliğine sahip olan beş bileşen ile yaptıkları çalışmada; epoksi-l-p-mentin (dill eter) in en etkili koku verme özelliğine sahip olduğunu, miristisin, metil 2- metilbutonat ve limonen in çok az etkili olduklarını bildirmektedirler. Mahran ve ark. (1992), Dereotu ile yaptıkları çalışmada, 70 adet uçucu yağ bileşeni tespit ettiklerini, limonen oranının %30.3, dillapiol %26.8 ve carvon oranını %22 ve bu bileşenlerin uçucu yağın %79 unu oluşturduğunu belirlemişlerdir. Araştırıcılar, piperiton un %8.2 oranı ile en fazla bulunan dördüncü bileşen olduğunu ve ayrıca dereotu uçucu yağında D8-dehydro-p-cymen, kamfor ve linalylacetat bulunduğunu belirtmişlerdir. Akgül (1993), Dereotu bitkisinin yaprakları mutfakta turşu, sirke, salata, sos, balık, peynir, sandviç, çorba, dolma, pilav, tereyağı, kabak ve baharat karışımlarında, meyveleri turşu, salamura sebze, ekşi krema sosu, mayonez, salata sosu, krema, kek, bisküvi, krem peynir, salata, yumurta, su ürünü ve sosu, sebze suyu, börek ve sebzelerde kullanıldığını, gıda sanayinde çeşni, et ve fırın ürünleri, sos, alkollü ve alkolsüz içecek, şekerleme, puding, jelatin, çiklet, dondurma ve çorbalarda, gıda dışında ise parfümeri ve kozmetikte kullanıldığını bildirmektedir. Araştırıcı 100 g yaprak ve meyveda sırasıyla kcal enerji, g su, g protein, g, yağ, g karbonhidrat, g lif, g kül olduğunu ve, mg Ca, mg Fe, mg Mg, mg P, mg K, mg Na, 3-5 mg Zn, 3 mg niasin içerdiğini, meyve uçucu yağının ise %30-50 limonen, %17-57 carvon, %6-3 dilapiol, %0.20 miristisin içerdiğini bildirmektedir. Singh ve ark. (1993), farklı ekim ve hasat zamanlarının dereotunda herba verimi ve besin maddesi alımı üzerine etkilerini inceledikleri çalışmada; ekim zamanının 15 Eylülden 30 Eylüle doğru geciktirilmesinin herba verimini önemli oranda artırdığını ancak daha fazla olan gecikmelerde verimin azaldığını bildirmişlerdir. Araştırıcılar, en yüksek besin elementi (azot, fosfor ve potasyum) alımının eylül ekimlerinde gerçekleştiğini, en yüksek herba verimini çiçeklenme başlangıcı döneminde elde ederken, bu dönemden sonra hasadın gecikmesiyle verimde önemli azalmalar meydana geldiğini belirtmektedirler. Bununla birlikte N, P 8

24 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Haki ELİK ve K alımı süt olum döneminde maksimum düzeye ulaşırken, daha sonra giderek azaldığını bildirilmişlerdir. Hälvä ve ark. (1993), gün uzunluğu, gündüz ve gece sıcaklıklarının kontrollü koşullarda dereotuna etkisini inceledikleri çalışmada; uçucu yağ miktarının yüksek sıcaklıklar ve uzun fotoperyod sürelerinde önemli derecede arttığını bildirmektedirler. Ayrıca, kısa fotoperyod süresideki yüksek sıcaklıkların yağ oluşumunu arttırdığını, düşük sıcaklıklar ve kısa fotoperyod süresinde daha yüksek herba veriminin alındığını bildirmektedirler. Randhawa ve ark. (1996), dereotunun %2 ile %4 arasında uçucu yağ içerdiğini, 30, 45 ve 60 cm sıra aralığında yaptıkları çalışmada ortalama bitki boyunun sırasıyla 119.3, ve 117 cm, şemsiye sayısının 26.3, 27.0 ve 26.6 adet/bitki, ana dal sayısının 5.6, 5.6 ve 5.36 adet/bitki ve meyve veriminin 101.4, 91.9 ve 74.5 kg/da olduğunu saptamışlardır. Bitkinin kış aylarında alternatif ürün olarak yetiştirilebileceği, kültürel işlemlerin, metrekare başına düşen bitki sayısının ve azot gübrelemesinin, meyve verimi üzerine önemli bir etki yaptığını, ancak azot dozunun 9 kg/da'dan sonra meyve verimine olumlu bir etki yapmadığını bildirmişlerdir. Bayram ve ark. (1996), Bornova ekolojik koşullarında yıllarında yürütülen çalışmalarında 6 farklı ekim zamanı (Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mart, Nisan), iki farklı ekim yöntemi (sıra ve serpme) ele alınmıştır. Ortalama olarak yeşil herba verimi, ilk yıl kg/da ile kg/da, ikinci yıl kg/da ile kg/da arasında varyasyon göstermiştir. Serpme ekim yöntemi sıraya ekim yöntemine göre daha yüksek yeşil herba verimi vermiştir. Araştırmada ortalama drog herba verimleri, ilk yıl ile kg/da, ikinci yıl 79.3 ile kg/da arasında varyasyon göstermiştir. Bu çalışmada uçucu yağ oranları, ilk yıl drog herba ortalaması %0.14 ile %0.81 arasında, ikinci yıl ortalaması %0.10 ile %1.02 arasında değişmiştir. En yüksek uçucu yağ oranları Şubat vc Mart aylarında elde edilmiştir. Sıraya ekimle ektikleri kışlık ekimlerde % arasında yazlık ekimlerde ise % arasında değişim gösterdiğini bildirmektedir. Bu çalışmada uçucu yağın en önemli bileşeni phellandren olarak belirlenmiştir. Phellandren oranı ilk yıl % ikinci yıl % arasında değişmiştir. 9

25 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Haki ELİK Ceylan (1997), Dereotu bitkisinin 120 cm'ye kadar boylanabileceğini, kültürü yapılan dereotunun, çiçek salkımının büyük ve ortalama çapının 20 cm'ye kadar çıkabildiğini, meyve 1000 tane ağırlığı kökene bağlı olarak g, meyve veriminin ise kg/da arasında değişim gösterdiğini bildirmektedir. Taze yaprak tüketimi amacıyla yetiştirilen dereotunun ilkbahardan sonbahara kadar ekilebileceğini, taze herba veriminin kg/da ve kuru herba veriminin ise kg/da arasında değişim gösterdiğini belirtmektedir. Araştırıcı yaptığı çalışmada drog herbada uçucu yağın düşük olduğunu (%0.53), buna karşın meyvedeki uçucu yağın %2.5 ile %4 arasında değiştiğini bildirmektedir. Wander ve Bouwmeester (1998), farklı dozlarda kullandıkları azot gübresinin (0, 3, 6, 9, 12 kg/da) dereotu bitkisine etkilerini inceledikleri çalışmada, azot dozunun 6 kg/da kadar artmasıyla verimin arttığını, daha yüksek azot dozunun verimi arttırmadığını saptamışlardır. Çalışmada, azot dozlarındaki değişimin meyve verimi ve 1000 meyve ağırlığı üzerine önemli bir etki yapmamakla birlikte, meyve veriminin kg/da ve 1000 meyve ağırlığının g arasında değiştiğini bildirmektedirler. Araştırıcılar carvon içeriğinin azot dozlarından olumsuz etkilendiğini, azot dozlarının azalmasıyla carvon oranlarının azaldığını, en yüksek carvon içeriğinin 3 6 kg/da azot uygulamasından elde edildiğini bildirmişlerdir. Jirovetz ve ark. (2003), uzun süre depolanmış dereotu meyvelarını uçucu yağ ve antimikrobiyal etkilerini incelemişler, yaklaşık 40 adet yağ bileşeni belirlemişlerdir. Dereotuna özgü hoş kokunun D-limonen, acımsı kokunun D- carvon dan kaynaklandığını, aromaya etkili D-carvon oranını %50.1 ve D-limonen oranını %44.1 olarak belirlemişlerdir. Araştırıcılar dereotu uçucu yağının Aspergillus niger, Saccharomyces cerevisiae ve Candida albicans a karşı güçlü antimikrobiyal etki gösterdiğini bildirmişlerdir. Özcan (2004), Dereotu meyvelerinde Al miktarı 85.8 mg/kg, B 40.0 mg/kg, Ba 111 mg/kg, Ca mg/kg, Cd 0.14 mg/kg, Cr 8,97 mg/kg, Cu 6,98 mg/kg, Fe 161 mg/kg, K mg/kg ve Li 0,49 mg/kg olduğunu bildirmektedir. Özdemir (2005), Dereotunda (Anethum graveolens L.) bitki ve meyve verimi için uygun hasat zamanını belirlemek amacı ile dört farklı gelişme döneminde (rozet, sapa kalkma, çiçeklenme ve çiçeklenme sonrası) hasat yapmıştır. Çalışmada, farklı 10

26 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Haki ELİK gelişme dönemlerinde taze ve kuru herbada sırası ile en yüksek uçucu yağ oranları %0.78 ve %1.29 ile çiçeklenme sonrası dönemde yapılan hasatlardan elde edilmiştir. Meyve örneklerinde ise en yüksek uçucu yağ oranı %4.31 olarak belirlenmiştir. Singh ve ark. (2005), dereotu uçucu yağının antioksidan, antifungal ve antibakteriyel potansiyelleri incelemişler, uçucu yağın 6 µl dozunda Fusarium graminearum gelişimini durdurduğunu, ayrıca Penicillium citrinum ve Aspergillus niger büyümesini kontrol ettiğini bildirmişlerdir. Araştırıcılar dereotu uçucu yağında ana bileşen olarak belirledikleri carvon miktarının %55.2 bunu sırasıyla limonen %16.6, dill apiol %14.4, ve linalol %3.7 olarak belirlemişlerdir. Dereotu uçucu yağının doğal antimikrobiyal ve antioksidant olarak kullanılabileceğini bildirmişlerdir. Zehtab-Salmasi ve ark. (2006), üç farklı ekim zamanında dört sulama uygulamasının farklı gelişme dönemlerinde meyve verimi ve kalite özelliklerine etkilerini incelemişlerdir. Elde edilen sonuçlar en yüksek meyve veriminin erken ilkbahar ekiminden (3-18 Nisan) elde edildiğini, ekim zamanları arasında önemli farklılıklar oluştuğunu göstermişlerdir. Erken ekimlerden elde edilen tohumların çimlenme yüzdesinin yüksek olduğunu, sapa kalkma ve şemsiye oluşumu döneminde sulama uygulamalarının meyve ağırlığı üzerine etkisinin olmadığını bildirmişlerdir. Meyve oluşturma dönemindeki su eksikliğinin meyve canlılığını önemli oranda düşürmüştür. Yüksek kalitede dereotu meyvesi üretmek için meyve doldurma döneminde yeterli sulama yapılmasının gerektiğini bildirilmektedirler. Yili ve ark. (2006), Amerikan kökenli dereotunda uçucu yağın temel bileşeni limonen, Avrupa kökenli dereotunda carvon, Çin kökenli dereotunda ise yağın temel bileşenlerinin n-penthacosan %27.96, 1.2-benzenedikarboksilik asit dioktil ester %25.21 ve octacosan %13.81 olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca uçucu yağ bileşenlerinde meydana gelen değişimlerin yetiştirme koşullarından kaynaklandığını bildirmişlerdir. Callan ve ark. (2007), Dereotu bitkisinin gelişimi, yağ üretimi ve kalitesi üzerine bitki yoğunluğu ve meyve olgunluğunun etkilerini araştırmışlar, meyve olgunlaşmasının erken döneminde ve meyvenin pigment oluşturduğu dönemde yaptıkları hasatta yağ ve meyve veriminin düştüğünü, yağın carvon miktarının ise 11

27 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Haki ELİK arttığını, bitki çiçeklenme döneminden meyve bağlama dönemine geçtiği için α- phellandren oranının düştüğünü, maksimum carvon oranlarının meyveların çoğu renklendiğinde elde edildiğini, fakat kuru ve tamamen olgun olmadığını, kg ha -1 oranlarında meyve ve ortalama bitki m -2 bitkinin ekili olduğu alanlardan bu sonuçları elde ettiklerini bildirmişlerdir. Toplam biomas üretimi ve yağ veriminin genel olarak bitki yoğunluğundan etkilenmediğini, fakat bitki populasyonu, bitki yapısını ve yağ bileşimini etkilediğini gözlemişlerdir. Uçucu yağda phellanderen, a-pinen ve dill eter oranı (3,9-epoksi-1-p-menten) düşük iken, carvon oranın yüksek olduğunu, uçucu yağ bileşimine hasat tarihinin ve bitki yoğunluğunun etkili olduğunu bildirmişlerdir. Agarwal (2008), Dereotu herbası ve meyve uçucu yağının ana bileşenleri α ve β phellandren, 1.8 cineol, limonen, aromadendren, allo-aromadendren, farnesol, ledol, eudesmol ve elemol dereotuna özgün karakteristik tat ve aromayı veren bileşenler olduğunu bildirmiştir. Dereotu herbasının uçucu yağ oranın % , meyve uçucu yağ oranın ise %1.5-5 arasında değiştiğini, bitkinin sap ve yapraklarında %4.36 α-pinen, %27.8 α-phellandren, %29.6 p-cymen, %15.53 limonen, %14.3 cis-limonen oxid, çiçekli herbasında %23.1 α phellandren, %12.9 p- cymen, %22.4 limonen, %8.59 cis-limonen oxid ve %16.92 dillapiol, meyvelerinde ise %28.8 limonen, %59 oranında carvon olduğunu bildirmiştir. Ekpong ve Sukprakarn (2008), Dereotu üretimi için uygun hasat zamanını belirlemek amacıyla meyve olgunlaşma fizyolojisini incelemişler, meyvenin fizyolojik olgunluğa çiçeklenmeden 35 gün sonra ulaştığı ve bu dönemde çimlenme yüzdesinin %37.5 olduğu, meyve nem içeriğinin hasat için çok yüksek ve çimlenme yüzdesinin düşük olduğunu bildirmişlerdir. Araştırıcılar, meyvenin fizyolojik olgunlaşması için en uygun hasadın meyvenin dökülmeye başlamadan hemen önce, çiçeklenmeden gün sonra yapılması gerektiğini, bu dönemde meyve renginin koyu kahverengi ve nem içeriğinin %9-12 arasında değiştiğini bildirmişlerdir. Araştırıcılar, en yüksek çimlenme oranının çiçeklenmeden 70 gün sonra meyvenin dökülmeye başladığı dönemde %68.5 olarak tespit etmişlerdir. 12

28 3.MATERYAL ve YÖNTEM Haki ELİK 3. MATERYAL ve METOD 3.1. Materyal Bu çalışma, bitki yetiştirme sezonunda Dicle Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü deneme alanında yürütülmüştür. Çalışmada kullanılan dereotu bitkisi tohumları Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Tıbbi İlaç ve Baharat Bitkileri Tohumluk Koleksiyonundan temin edilmiş olup, bitki materyali karışık populasyondan oluşmaktadır. Tek yıllık olan dereotu bitkisinin kökleri iğ şeklinde ve beyazımsıdır. 120 cm ye kadar boylanabilen sap, yuvarlak beyaz ve yeşil uzunlamasına çizgilidir. Esas yapraklar genellikle 3-4 parçalıdır. Alt yapraklar saplı, üst yapraklar sapsızdır. Yaprak kısmı beyaz kenarlı, kısa ve ucunda iki kulakçık oluşturur. Kültürü yapılan dereotunun çiçek salkımı oldukça büyük ve ortalama çapı 20 cm dir. Görünüşü her yana dağılmış ışınımsıdır. Çiçekler küçük, hermafrodittir. Çanak yapraklar dumura uğramış, taç yapraklar kirli ve sarı renktedir. Meyve yumurta şeklinde dar veya geniş eliptik şekle kadar değişir. Sırt taraftan hafif basık, 3-5 mm uzunlukta, mm genişlikte sarı kahve renginden kırmızı kahverengine kadar farklılık gösterir. Kenarları geniş ince düz ve sarımsı kanatla çevrilmiştir. Ayrılmış olan meyve sırt taraftan kuvvetlice basıktır. 5 esas damardan 3 tanesi sırt tarafındadır. Meyve büyüklükleri çok değişiktir. Küçük formlarda uzunluk mm, genişlik mm, büyük formlarda ise uzunluk mm, genişlik mm kadardır (Ceylan, 1997) Deneme Alanı Coğrafi Konumu, Toprak ve İklim Özellikleri Tarla denemesi Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü deneme alanında yetiştirme sezonunda sürdürülmüştür. Deneme alanı Kuzey enlemleri ve Doğu boylamları ile sınırlı olup denizden yüksekliği 680 m dir. 13

29 3.MATERYAL ve YÖNTEM Haki ELİK Deneme alanı toprağı killi-tınlı tekstüre sahip olup, 0-30 cm derinlikte toprak örnekleri alınarak Diyarbakır İl Tarım Müdürlüğü Toprak Analiz Laboratuarında analiz edilmiştir cm derinlikte alınan toprak örneklerinin ph sı 7,46 tuz içeriği %0,16 dır. Bitkilere yarayışlı besin maddeleri P 2 O 5 1,45 kg/da, K 2 O 8,2 kg/da dır. CaCO 3 içeriği %11,02 dir. Organik madde içeriği %0,48 dir. Deneme alanı toprağı orta düzeyde tuzlu, hafif alkali, orta derecede kireçli, P 2 O 5, K 2 O ve organik madde içeriği düşük olduğu analiz sonuçlarında bulunmuştur. Deneme yeri toprağına ait bazı özellikler Çizelge 3.1. de verilmiştir. Çizelge 3.1. Deneme Alanı Toprağının Bazı Kimyasal ve Fiziksel Özellikleri Der. Su ile Elek.ilet. ph Kireç Top. Bitkilere yarayışlı Org. (cm) Doy. E.C.X10³ (CaC0₃) Tuz besin maddeleri Mad.(%) (%) (m/hos) (%) (%) (Kg/da) Fosfor Potasyum P 2 O 5 K 2 O , Deneme alanı Güneydoğu Anadolu bölgesinde olup karasal iklim özellikleri göstermektedir. Diyarbakır, yazları sıcak ve kurak, kışları ise nispeten soğuk ve yağışlı bir iklime sahiptir. Gece gündüz sıcaklık farkları yüksektir. Araştırmanın yapıldığı dönemde Diyarbakır da yaşanan en düşük sıcaklık tarihinde C olarak kaydedilmiştir. Bu düşük sıcaklıklardan Kasım döneminde ekilen dereotu bitkisi zarar görmüştür. Şubat ayında ekilmesi planlanan dereotu bitkisi Şubat ayında iklim koşulları el vermediğinden Nisan ayında ekilmiştir. Nisan ayında ekilen dereotu bitkisi de yine düşük sıcaklıklara maruz kalmıştır. Karasal iklim özelliklerin yanında gece gündüz sıcaklık farklarının yüksek oluşu nedeniyle Nisan ayında ekilen parselimiz soğuklardan zarar görmüş ve bu parseldeki gözlemler önemsenmemiştir. En yüksek sıcaklıklar ise meyve hasadının yapıldığı Temmuz ayında ( C) olarak ölçülmüştür. Maksimum yağışlar Şubat ayında 70.0 kg/m 2 olarak kaydedilmiştir. Dereotunun meyve bağlamaya başladığı Mayıs ayında yağışlar 9,1 kg/m 2 olmuş, bu dönemde yağış yetersizliğinden sulama yapılmıştır. En yüksek nisbi nem (% 83) Şubat ayında 14

30 3.MATERYAL ve YÖNTEM Haki ELİK ölçülmüştür. Denemenin yürütüldüğü Diyarbakır ilinin yetiştirme sezonuna ve uzun yıllara ilişkin iklim verileri Çizelge 3.2. de verilmiştir. Çizelge 3.2. Diyarbakır İl Merkezi Uzun Yıllar 2008 ve 2009 Yılına Ait Meteorolojik Değerler Ort.Sıc.( C) Yağış (kg/m²) Nisbi Nem(%) Aylık Aylık Aylar Uzun Yıllar Aylık Uzun Yıllar Aylık Uzun Yıllar Aylık Min.Sıc. Günü Max.Sıc. Günü Ekim ,1 16,8 31,1 59,2 48,0 50, Kasım ,6 10,1 54,1 50,5 68,0 51, Aralık ,1 2,2 71,5 52,2 77,0 57, Ocak ,7-1,4 73,6 12,4 77,0 73, Şubat ,5 5,6 67,0 70,0 73,0 83, Mart ,2 7,9 67,9 63,9 66,0 74, Nisan ,8 11,8 70,5 43,7 63,0 71, Mayıs ,2 18,2 42,1 9,1 56,0 52, Haziran ,0 25,9 6,9 25,8 31,0 32, Temmuz ,0 29,5 0,6 1,4 27,0 26, Kaynak: Devlet Meteoroloji İşleri, Diyarbakır Bölge Müdürlüğü 3.3. Metod Dereotu bitkisine ait tarla denemesi yetiştirme sezonunda Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümü deneme alanında yürütülmüştür. Tarla denemesi Tesadüf Blokları Deneme Desenine göre üç tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Ekimler 24 Ekim 2008, 19 Kasım 2008, 16 Mart 2009 ve 17 Nisan 2009 tarihlerinde yapılmıştır. Tarla denemesinde parseller 10 sıradan oluşmuş, parsel boyu 5 m, sıra arası mesafe 30 cm olacak şekilde kurulmuştur. Her bir parsel boyutu 15 m 2 (3 m x 5 m) dir. Ekim ile birlikte dekara 6 kg/da saf azot ve 6 kg/da saf fosfor gelecek şekilde DAP ( ) formunda 15 m 2 ye 0,45 kg verilmiştir. Parseller dekara 3 kg gelecek şekilde tohum atılmıştır. Deneme parsellerinde düzenli olarak yabancı ot temizliği yapılmış, sıra araları el çapası, sıra üzerleri el ile temizlenmiştir. Ekim ayı için taze herba hasadı 12 Nisan 2009, meyve hasadı, 1 Temmuz 2009, Mart Ekimi taze herba hasadı 26 Mayıs 2009, meyve hasadı ise 4 Temmuz 2009 tarihlerinde yapılmıştır. Denemede iklim koşullarına bağlı olarak, özellikle yağışların yetersiz olduğu durumda yağmurlama yöntemi ile ilave sulama yapılmıştır. 15

31 3.MATERYAL ve YÖNTEM Haki ELİK Denemede Şubat ayında ekilmesi planlanan dereotu bitkisi iklim şartlarının el vermemesi nedeniyle Nisan ayında deneme kurulmuştur. Denemede kasım ayı dereotu bitkisi çimlenmiş fakat soğuklardan kaynaklı olarak bitki erken fide döneminde zarar görmüş ve gözlem alınmamıştır. Nisan ayında yapılan ekilişlerde de bitki çıkışı düşük olmuş ve yeterli gelişme göstermediğinden yapılan gözlemler önemsenmemiştir. Çizelge 3.3. Dereotu Bitkisi Tarla Denemesinde Ekim, Herba ve Meyve Hasadı Tarihleri Ekim Ayı Kasım Ayı Mart Ayı Nisan Ayı Ekim 24 Ekim Kasım Mart Nisan 2009 Tarihi Herba 12 Nisan Mayıs Hasadı Meyve Hasadı 1 Temmuz Temmuz Tarla denemesinde bitki boyu, dal sayısı, şemsiye sayısı, şemsiyede meyve sayısı, 1000 meyve ağırlığı, meyve verimi, uçucu yağ oranı, uçucu yağ verimi gibi agronomik özellikler ile birlikte herba mineral madde içeriği ve uçucu yağ bileşenlerinin analizleri yapılmıştır. Gaz Kromatografi/Kütle Spektrofotometre Koşulları: Dereotu uçucu yağı analizleri otomatik örnek alıcılı GC Clarus 600-MS Clarus 600 C (Perkin Elmer) cihazı kullanılarak yapılmıştır. Örnekler bir mikrolitre uçucu yağ olacak şekilde split metot (1/20) kullanılarak enjekte edilmiştir. Kromatografik ayırmada Elite 5-MS capillary column (5% Diphenyl)-Dimethylpolysiloxane, 0.25 mmx30 m, film kalınlığı 0.25 μm) kapilar kolonu kullanılmıştır. Analizlerde taşıyıcı olarak Helyum gazı kullanılmış, gaz akış hızı 1 ml/dak olacak şekilde ayarlanmıştır. Kolon sıcaklığı 60 ºC de 3 dakika bekletildikten sonra 4 ºC/dak lık artış ile 130 ºC ye çıkartılarak 3 dakika bekletildikten sonra, dakikada 20 ºC lik artış ile 240 ºC ye çıkarılmıştır. Enjeksiyon sıcaklığı 240 ºC olarak ayarlanmıştır. Ayrıştırılan bileşenler NIST, WILEY 8 ve NBS kütüphaneleri kullanılarak belirlenmiştir. Kantitatif miktarlar pik alanı üzerinden hesaplanmıştır. 16

32 3.MATERYAL ve YÖNTEM Haki ELİK Araştırmada İncelenen Özellikler Agronomik Özellikler Taze Herba Verimi (kg/da): Her bir parseldeki bitkiler sebze olarak tüketilecek olgunluğa (Pazar olgunluğuna; genelde cm ) geldiği zaman hasat edilerek taze bitkiler tartılır, parsel hasat alanının kg/da a çevrilmesiyle verim belirlenmiştir. Kuru Herba Verimi (kg/da): Taze herba verimlerinin 35 o C de 24 saat süre ile kurutulması ve elde edilen değerlerin parsel hasat alanı üzerinden kg/da a çevrilmesiyle ile belirlenmiştir Bitki Boyu (cm): Tam çiçeklenme döneminde her bir parselden tesadüfen seçilen 10 adet bitkide, bitkilerin toprak seviyesinden itibaren uç noktasına kadar olan kısmı cm olarak ölçülüp ortalaması alınmıştır. Dal Sayısı (adet/bitki): Her bir parselde tesadüfen seçilen 10 adet bitkide dallar tek tek sayılarak ortalaması alınmış adet/bitki olarak belirlenmiştir. Şemsiye Sayısı (adet/bitki): Her bir parselde tesadüfen seçilen 10 adet bitkide şemsiyeler tek tek sayılarak ortalaması alınmış adet/bitki olarak belirlenmiştir. Şemsiyede Meyve Sayısı (adet/şemsiye): Her bir parselde tesadüfen seçilen 10 adet bitkide şemsiyedeki meyve sayıları sayılmış ortalaması alınarak adet/şemsiye olarak belirlenmiştir. Şemsiye Çapı (cm): Her bir parselde dereotu bitkilerine ait olgunlaşmış şemsiyelerden tesadüfî olarak seçilen 10 adet şemsiyede ölçüm yapılarak değerlerin ortalaması cm olarak belirlenmiştir Meyve Ağırlığı (g): Her alt parselden elde edilen meyvelerden 100 x 4 adet sayılıp 0.01 duyarlılıktaki hassas terazide tartım sonuçları ortalaması g alınarak 2.5 sabit sayısı ile çarpılarak belirlenmiştir. Meyve Verimi (kg/da): Her bir parselde, hasat edilen bitkilere ait meyveler tartılarak parsel hasat alanının kg/da a dönüştürülmesi ile elde edilmiştir. Nem İçeriği (%): 100 g taze herba örneğinin 105 o C de 2 saat süre ile bekletilmesinden sonra örneklerin tartılarak kuru ağırlıklarının yaş ağırlıklarından çıkarılmasıyla belirlenmiştir. 17

33 3.MATERYAL ve YÖNTEM Haki ELİK Teknolojik Özellikler Uçucu Yağ Oranı (%): Her parselden elde edilen taze herba ve meyve örneklerinden alınan 20 g örnekte neo-clevenger cihazında volumetrik (ml/100g) yöntem ile saptanmıştır. Uçucu yağ oranı (%) = Uçucu yağ miktarı (ml) / Örnek miktarı (g) X 100 Uçucu Yağın Bileşenleri (%): Su buharı distilasyonu yöntemi ile elde edilen uçucu yağlar, mevcut olanaklar ölçüsünde GC/MS cihazı ile belirlenmeye çalışılmıştır. Kuru Herba ve Meyve Örneklerinde Mikro Element Analizi: Mineral madde içeriği Perkin Elmer Optima 2100 DV ICP OEMS marka cihaz ile belirlenmiştir Verilerin Değerlendirilmesi Yukarıda belirlediğimiz işlemlerden elde edilecek veriler Tesadüf Blokları Deneme Desenine göre MSTAT-C bilgisayar paket programında varyans analizine tabi tutulacak, incelenen özellikler üzerine istatistiksel olarak önemli etkili olan faktörler saptanarak bu faktörlere ait ortalamalar arasındaki farklılıklar LSD testine göre belirlenmiştir. 18

34 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR 4.1. Agronomik Özellikler İçin Yapılan Araştırmada Elde Edilen Bulgular Bitki Boyu Dereotu bitkisinde farklı ekim zamanlarında elde edilen bitki boyuna ilişkin varyans analizi ve ortalama değerleri Çizelge 4.1., 4.2. ve Şekil 4.1. de verilmiştir. Çizelge 4.2. ve Şekil 4.1. de görüldüğü gibi dereotu bitkisinin kışlık ve yazlık ekimlerinden elde edilen bitki boyu ortalamaları kışlık ekimde (Ekim) 79.3 cm olurken yazlık ekimde (Mart) 64.1 cm olmuştur. Kışlık ve yazlık ekimler arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Kışlık ekimde vejetasyon gün sayısı 251 gün olurken, yazlık ekimde vejetasyon gün sayısı 111 gün olmuştur. Ekim-Haziran periyodunda kg/m 2 yağış olurken, Mart-Haziran periyodunda kg/m 2 yağış olmuştur. Ekim zamanları arasında bitki boyunda meydana gelen farklar vejetasyon süresi uzunluğu ve özellikle yağış miktarı farkından kaynaklandığı düşünülmektedir. Ceylan (1987), dereotu bitkisinin 120 cm'ye kadar boylanabileceğini bildirmiştir. Bitki boyu ortalamaları araştırmacının bildirdiği bitki boyundan daha düşüktür. Baytop (1984), dereotu bitkisinin 60 cm kadar boylandığını bildirmektedir. Araştırmacının bildirdiği ölçüden, kışlık ekimlerdeki bitki boyu ölçümleri yüksek, yazlık ekimlerle uyumludur. Garrabrants ve Craker (1987) e göre dereotu bitkisinin ortalama bitki boyu cm dir. Araştırmada bitki boyu daha düşük bulunmuştur. Bayram ve ark.(1996), Randhawa ve ark. (1996), bitki boyunu daha yüksek olarak bildirmişlerdir. 19

35 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Çizelge 4.1. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Bitki Boyuna İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi Varyasyon Kaynakları Değişim Katsayısı.%6.93 *%5 Düzeyinde Önemli Çizelge 4.2. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Bitki Boyu Ortalamaları (cm) Ekim I Blok II Blok III Blok Ort. Zamanları Ekim a Mart b LSD (0.05) Serbestlik derecesi Kareler toplamı F değeri Tekerrür Ekim zamanları * Hata Şekil 4.1. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Bitki Boyu Ortalamaları (cm) Dal Sayısı Dereotu bitkisinde farklı ekim zamanlarında elde edilen dal sayısına ilişkin varyans analizi ve ortalama değerleri Çizelge 4.3., 4.4. ve Şekil 4.2. de verilmiştir. 20

36 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Çizelge 4.4. ve Şekil 4.2. de görüldüğü gibi dereotu bitkisinin kışlık ve yazlık ekimlerden elde edilen dal sayısı ortalamaları kışlık ekimde (Ekim) 6.3 adet/bitki olurken, yazlık ekimde (Mart) 3.2 adet/bitki olmuştur. Kışlık ve yazlık ekimler arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. Vejetasyon süresi, yağış ve toplam sıcaklığın farklarda etkili olabileceği düşünülmektedir Randhawa ve ark. (1996), yapmış oldukları çalışmalarında, kışlık ekilenlerin dal sayıları yüksek, yazlık ekilenlerin dal sayıları ise düşüktür. Çizelge 4.3. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Dal Sayısına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi Varyasyon Serbestlik derecesi Kareler toplamı F değeri Kaynakları Tekerrür Ekim zamanları Hata Değişim Katsayısı %28.00 Çizelge 4.4. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Dal Sayısı Ortalamaları (adet/bitki) Ekim I. Blok II. Blok III. Blok Ort. Zamanları Ekim Mart LSD (0.05) Ö.D Ö.D.: Önemli Değil 21

37 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Şekil 4.2. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Dal Sayısı Ortalamaları (adet/bitki) Şemsiye Sayısı Dereotu bitkisinde farklı ekim zamanlarında elde edilen şemsiye sayısına ilişkin varyans analizi ve ortalama değerleri Çizelge 4.5., 4.6. ve Şekil 4.3. de verilmiştir. Çizelge 4.6. ve Şekil 4.3. görüldüğü gibi dereotu bitkisinin kışlık ve yazlık ekimlerinden elde edilen şemsiye sayıları kışlık ekimde (Ekim) ortalama 9.8 adet/bitki olurken, yazlık ekimde (Mart) 4.4 adet/bitki olmuştur. Kışlık ve yazlık ekimler arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Şemsiye sayısı sayılarında oluşan farkların vejetasyon süresinin uzunluğuyla, sıcaklık ve nem ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Randhawa ve ark.(1987), Randhawa ve ark. (1996), yaptıkları çalışmalarında bitkide şemsiye sayıları bulguları araştırmada elde edilen bulgulardan daha yüksektir. Çizelge 4.5. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiye Sayısına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi Varyasyon Serbestlik derecesi Kareler toplamı F değeri Kaynakları Tekerrür Ekim zamanları * Hata 2 1,663 Değişim Katsayısı.%12.86 *%5 Düzeyinde Önemli 22

38 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Çizelge 4.6. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiye Sayısı Ortalamaları (adet/bitki) Ekim I. Blok II. Blok III. Blok Ort. Zamanları Ekim a Mart b LSD (0.05) Şekil 4.3. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiye Sayısı Ortalamaları (adet/bitki) Şemsiye Çapı Dereotu bitkisinde farklı ekim zamanlarında elde edilen şemsiye çapına ilişkin varyans analizi ve ortalama değerleri Çizelge 4.7., 4.8. ve Şekil 4.4. te verilmiştir. Çizelge 4.8. ve Şekil 4.4. görüldüğü gibi dereotu bitkisinin kışlık ve yazlık ekimlerinden elde edilen şemsiye çapı ortalamaları kışlık ekimde (Ekim) 7.3 cm olurken yazlık ekimde (Mart) 4.6 cm olmuştur. Kışlık ve yazlık ekimler arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Şemsiye çapı arasında oluşan farkların önceki araştırmalarda sıra aralıkları ve farklı gübre dozlarıyla değişebileceği bildirilmektedir. Sıra aralığı 30 cm ve saf olarak 6 kg azot ve fosfor kullanılmış olan araştırmada oluşan farkların sıcaklık ve nemle alakalı olabileceği düşünülmektedir. 23

39 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Ceylan (1997), kültürü yapılan dereotunun, şemsiyelerinin büyük ve ortalama çaplarının 20 cm ye kadar çıkabileceğini bildirmektedir. Kışlık ve yazlık olarak ekilmiş olan dereotu bitkisinin yapılan ölçümlerde en yüksek 8.5 cm, en düşük 4.3 cm olmuştur. Garrabrants ve Craker (1987), 15 cm sıra aralığında ana şemsiye çapının cm, 50 cm sıra aralığında ise ana şemsiye çapının cm arasında değişim gösterdiğini bildirmişlerdir. Araştırma bulguları araştırmacıların bildirdiği bulgulardan düşük olmuştur. Çizelge 4.7. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiye Çapına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi Varyasyon Kaynakları Değişim Katsayısı %11.24 * % 5 Düzeyinde Önemli Çizelge 4.8. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiye Çapı Ortalamaları (cm) Ekim I. Blok II. Blok III. Blok Ort. Zamanları Ekim a Mart b LSD (0.05) Serbestlik derecesi Kareler toplamı F değeri Tekerrür Ekim zamanları * Hata

40 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Şekil 4.4. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinden Elde Edilen Şemsiye Çapı Ortalamaları (cm) Şemsiyede Meyve Sayısı Dereotu bitkisinde farklı ekim zamanlarında elde edilen şemsiyede meyve sayısına ilişkin varyans analizi ve ortalama değerleri Çizelge 4.9., ve Şekil 4.5. te verilmiştir. Çizelge ve Şekil 4.5. te görüldüğü gibi dereotu bitkisinin kışlık ve yazlık ekimlerinden elde edilen şemsiyede meyve sayısı ortalamaları kışlık ekimde (Ekim) adet/şemsiye olurken yazlık ekimde (Mart) adet/şemsiye olmuştur. Kışlık ve yazlık ekimler arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. Şemsiyedeki meyve sayıları arasındaki fark önemli bulunmamasına rağmen kışlık ve yazlık ekimlerde oluşan sayısal farklılıkların vejetasyon süresi ve iklim koşullarının etkilemiş olabileceği düşünülen; dal sayısı, şemsiye sayısı ve şemsiye çapıyla alakalı olabileceği düşünülmektedir. Çizelge 4.9. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiyedeki Meyve Sayısına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi Varyasyon Serbestlik derecesi Kareler toplamı F değeri Kaynakları Tekerrür Ekim zamanları Hata Değişim Katsayısı %

41 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiyedeki Meyve Sayısı Ortalamaları (adet/şemsiye) Ekim I. Blok II. Blok III. Blok Ort. Zamanları Ekim 214,40 176,80 240,20 210,50 Mart 194,30 169,13 154,13 172,52 LSD (0.05) Ö.D Ö.D.: Önemli Değil Şekil 4.5. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Şemsiyedeki Meyve Sayısı Ortalamaları (adet/şemsiye) Meyve Ağırlığı Dereotu bitkisinde farklı ekim zamanlarında elde edilen 1000 meyve ağırlığına ilişkin varyans analiz çizelgesi ve ortalama değerleri Çizelge 4.11., ve Şekil 4.6. da verilmiştir. Çizelge ve Şekil 4.6. da görüldüğü gibi dereotu bitkisinin kışlık ve yazlık ekimlerinden elde edilen 1000 meyve ağırlığı ortalamaları kışlık ekimde (Ekim) ortalama 2.14 g olurken, yazlık ekimde (Mart) 1.76 g olmuştur. Kışlık ve yazlık ekimler arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. Dereotu bitkisinin 1000 meyve ağırlığının istatistiksel olarak farklılıklar olmamasına rağmen daha önce yapılan araştırmalarda dereotu bitkisinin kökenine bağlı olarak farklılıkların oluştuğu bildirilmiştir. Araştırmada aynı kökenden meyveler 26

42 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK kullanılmış olmasına rağmen kışlık ve yazlık ekimlerde oluşan sayısal farklılıkların vejetasyon süresine, sıcaklığa ve neme bağlı olabileceği düşünülmektedir. Ceylan (1997), dereotu tohumunun 1000 meyve ağırlığının kökene bağlı olarak g olduğunu bildirmektedir. Wander ve Bouwmeester (1998), yaptıkları çalışmalarında g olduğunu bildirmektedirler. Yapılan çalışmada kışlık ekimler araştırmacıların bulgularından daha yüksektir. Yazlık ekimler ise Wander ve Bowmeester in bulgularından yüksektir. Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin 1000 Meyve Ağırlığına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi Varyasyon Serbestlik derecesi Kareler toplamı F değeri Kaynakları Tekerrür Ekim zamanları Hata Değişim Katsayısı % 6.90 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin 1000 Meyve Ağırlığı Ortalamaları (g) Ekim I. Blok II. Blok III. Blok Ort. Zamanları Ekim Mart LSD (0.05) Ö.D. 27

43 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Şekil 4.6. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin 1000 Meyve Ağırlığı Ortalamaları (g) Meyve Verimi Dereotu bitkisinde farklı ekim zamanlarında elde edilen meyve verimine ilişkin varyans analiz ve ortalama değerleri Çizelge 4.13., ve Şekil 4.7. de verilmiştir. Çizelge ve Şekil 4.7. de görüldüğü gibi dereotu bitkisinin kışlık ve yazlık ekimlerinden elde edilen meyve verimi ortalamaları kışlık ekimde (Ekim) ortalama 73.2 kg/da olurken, yazlık ekimde (Mart) 35.6 kg/da olmuştur. Kışlık ve yazlık ekimler aralarındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Meyve veriminin daha önce yapılan araştırmalarda sıra aralıkları ve gübre dozlarıyla farklılıklar gösterebileceği bildirilmektedir. Araştırmada aynı sıra aralıkları ve aynı dozda gübre kullanılmasına rağmen, oluşan verim farklarının vejetasyon süresi, sıcaklık ve nem gibi doğrudan meyve verimiyle alakalı olabilecek diğer vejetatif organların gelişimine bağlı değişkenlik gösterebileceği düşülmektedir. Ceylan (1997), meyve veriminin kg/da arasında değiştiğini bildirmektedir. Hornok (1980), gübre etkinliklerini incelediği araştırmasında, araştırmadaki kışlık ve yazlık ekimlerden yüksek sonuçlar bulmuştur. Randhawa ve ark. (1987), sulanabilir koşullarda 6 farklı ekim zamanında yapmış oldukları ekimlerde kg/da arasında verim elde etmişlerdir. Bulguları kışlık ekim bulgularının bir kısmından, yazlık ekim bulgularından ise düşüktür. Randahawa ve 28

44 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Singh (1989), yapmış oldukları çalışmalarında, 30 cm sıra aralığında ve dekara 9 kg azot uygulamasıyla 102 kg/da meyve elde etmiş olup araştırmacıların bulguları her iki dönem ekimlerden yüksektir. Randhawa ve ark. (1996), cm sıra aralığında ve dekara 9 kg azot uygulamasıyla sırasıyla kg/da-meyve elde etmişlerdir. Bulguları hem yazlık hem de kışlık ekimlerden yüksektir. Wander ve Bouwmeester (1998), farklı dozlarda azot uygulamasıyla meyve veriminin kg/da arasında değişim gösterdiğini bildirmiş olup, araştırmacıların bulguları araştırma bulgularından yüksektir. Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyve Verimine İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi Varyasyon Kaynakları Değişim Katsayısı %10.84 * % 5 Düzeyinde Önemli Serbestlik derecesi Kareler toplamı F değeri Tekerrür Ekim zamanları * Hata Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyve Verimi Ortalamaları (kg/da) Ekim I. Blok II. Blok III. Blok Ort. Zamanları Ekim a Mart b LSD (0.05)

45 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Şekil 4.7. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyve Verimi Ortalamaları (kg/da) Taze Herba Verimi Dereotu bitkisinde farklı ekim zamanlarında elde edilen taze herba verimine ilişkin varyans analiz çizelgesi ve ortalama değerleri Çizelge 4.15., ve Şekil 4.8. de verilmiştir. Çizelge ve Şekil 4.8. de görüldüğü gibi dereotu bitkisinin kışlık ve yazlık ekimlerden elde edilen taze herba verimi ortalamaları kışlık ekim (Ekim) kg/da olurken, yazlık ekimde (Mart) kg/da olmuştur. Kışlık ve yazlık ekimler arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. Taze herba verimi istatistiksel olarak önemli olmamasına rağmen daha önce yapılan araştırmalarda gübrenin ve gübrenin uygulandığı dönemlerin verim üzerinde etkili olduğu bildirilmektedir. Araştırmada kullanılan azot ve fosfor dozları saf olarak 6 kg/da şeklinde ekimle birlikte uygulanmıştır. Taze herba veriminin kışlık ve yazlık ekimlerdeki farklılıkları vejetasyon döneminin kışlık ekimde uzun, yazlık ekimde ise kısa olması ve yağıştan kışlık ekimlerin daha fazla yararlanmasından ileri geldiği düşünülmektedir. Ceylan (1997), taze herba veriminin kg/da arasında değişebileceğini bildirmektedir. Bu araştırmadan elde edilen sonuçlar araştırmacının bildirdiği sınırlar içindedir. 30

46 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Verimine İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi Varyasyon Kaynakları Değişim Katsayısı %56.02 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Verimi Ortalamaları (kg/da) Ekim I. Blok II. Blok III. Blok Ort. Zamanları Ekim Mart LSD (0.05) Ö.D. Ö.D.:Önemli Değil Serbestlik derecesi Kareler toplamı F değeri Tekerrür Ekim zamanları Hata Şekil 4.8. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Verimi Ortalamaları (kg/da) Kuru Herba Verimi Dereotu bitkisinde farklı ekim zamanlarında elde edilen kuru herba verimine ilişkin varyans analiz çizelgesi ve ortalama değerleri Çizelge 4.17., ve Şekil 31

47 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK 4.9. da verilmiştir. Çizelge ve Şekil 4.9 da görüldüğü gibi dereotu bitkisinin kışlık ve yazlık ekimlerinden elde edilen kuru herba verimi ortalamaları kışlık ekimde (Ekim) verim ortalaması kg/da olurken yazlık ekimde (Mart) kg/da olmuştur. Kışlık ve yazlık ekimler aralarındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. Herba hasadı bitkilerin 25 cm boya ulaştığı dönemde yapılmıştır. Bitkiler herba hasadına kışlık ekimde 171 günde, yazlık ekimde 72 günde ulaşmıştır. Hasat edilen bitkiler yaş olarak tartılmış olup kurutma fırınında kurutulduktan sonra yeniden tartılmıştır. Yazlık ekimlerde daha hızlı bir şekilde bitkinin hasat olgunluğuna gelmesi sıcaklıklarla bitki gelişimi arasında önemli bir etkileşimin olduğu düşünülmektedir.. Ceylan (1997), kuru herba veriminin kg/da arasında olduğunu bildirmektedir. Araştırma bulguları araştırıcının bildirdiği aralıkta yer almaktadır. Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Kuru Herba Verimine İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi Varyasyon Kaynakları Değişim Katsayısı %49.45 Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Kuru Herba Verimi Ortalamaları (kg/da) Ekim I. Blok II. Blok III. Blok Ort. Zamanları Ekim Mart LSD (0.05) Ö.D. Ö.D.: Önemli Değil Serbestlik derecesi Kareler toplamı F değeri Tekerrür Ekim zamanları Hata

48 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Şekil 4.9. Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Kuru Herba Verimi Ortalamaları Taze Herba Nem İçeriği Dereotu bitkisinde farklı ekim zamanlarında elde edilen nem içeriği verilerine ilişkin varyans analiz çizelgesi ve ortalama değerleri Çizelge ve Şekil da verilmiştir. Çizelge ve Şekil da görüldüğü gibi dereotu bitkisinin kışlık ve yazlık ekimlerinden elde edilen nem içeriği ortalamaları kışlık ekimde (Ekim) ortalama %82 olurken, yazlık ekimde (Mart) %79.9 olmuştur. Kışlık ve yazlık ekimler arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Nem Oranına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi. Varyasyon Serbestlik derecesi Kareler toplamı F değeri Kaynakları Tekerrür Ekim zamanları Hata Değişim Katsayısı %

49 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Nem Oranı Ortalamaları (%) Ekim I. Blok II. Blok III. Blok Ort. Zamanları Ekim Mart LSD (0.05) Ö.D. Ö.D.: Önemli Değil Şekil Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Nem Oranı Ortalamaları (%) 4.2. Teknolojik Özellikler İçin Yapılan Araştırmada Elde Edinilen Bulgular Uçucu Yağ Oranı Taze Herba Uçucu Yağ Oranı Dereotu bitkisinde farklı ekim zamanlarında elde edilen herba uçucu yağ oranları verilerine ilişkin varyans analiz çizelgesi ve ortalama değerleri Çizelge 4.21., ve Şekil de verilmiştir. Çizelge 4.22.ve Şekil de görüldüğü gibi dereotu bitkisinin kışlık ve yazlık ekimlerinden elde edilen herba uçucu yağ oranları ortalamaları kışlık ekimde (Ekim) ortalama % 0.13 olurken, yazlık ekimde (Mart) %0.10 olmuştur. Kışlık ve yazlık ekimler arasındaki fark istatistiksel olarak önemli 34

50 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK bulunmamıştır. Herba hasadı dereotu bitkisinin 25 cm boylandığı dönemde yapılmıştır. Hornok (1980), gübre kullanmadığı parsellerde taze herbadaki uçucu yağ oranını %1.18, gübre kullandığı parsellerde ise herbadaki uçucu yağ oranı %1.32 olduğunu bildirmektedir. Araştırmacının bulguları çalışmadaki oranlardan yüksektir. Singh ve ark. (1987), dereotu taze herbasında tam çiçeklenme döneminde % meyve süt olum döneminde %0.45 lere kadar yükseldiğini daha sonraki dönemlerde düşüşler olduğunu bildirmektedirler. Çiçeklenme öncesi oranlar araştırmacıların tam çiçeklenme dönemi herba uçucu yağ bulgularından yüksektir. Sychev ve Shmanaeva (1989), bitkilerin rozet döneminde varyetelere göre uçucu yağ oranının değiştiğini herbadaki uçucu yağ oranının % olduğunu bildirmektedirler. Araştırıcıların bulguları araştırma bulgularına yakındır. Ceylan (1997), herbada uçucu yağ oranının %0.53 olduğunu bildirmektedir. Yapılan çalışmada herba ve meyvedeki uçucu yağ bulguları araştırıcının bulgularından düşüktür. Özdemir (2005), herbada en yüksek uçucu yağ oranının %0.78 olduğunu bildirmektedir. Agarwal (2008), herba uçucu yağ oranın % arasında değiştiğini bildirmektedir. Araştırma bulguları araştırmacının bildirdiği oranlar arasında yer almaktadır. Bayram ve ark (1996), sıraya ektikleri dereotu bitkisinde kışlık ekim herba uçucu yağ oranının % arasında olduğunu bildirmektedir. Araştırma bulguları bu oranlar arasında yer almaktadır. Yazlık ekimlerde ise herba uçucu yağ oranları % dir. Bu oranlar yazlık ve kışlık ekimlerdeki araştırma bulgularından yüksektir. Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Uçucu Yağ Oranına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi Varyasyon Kaynakları Değişim Katsayısı % Serbestlik derecesi Kareler toplamı F değeri Tekerrür Ekim zamanları Hata

51 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Uçucu Yağ Oranı Ortalamaları (%) Ekim I. Blok II. Blok III. Blok Ort. Zamanları Ekim 0,10 0,13 0,16 0,13 Mart 0,06 0,10 0,13 0,10 LSD (0.05) Ö.D. Ö.D.: Önemli Değil Şekil Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Taze Herba Uçucu Yağ Oranı Ortalamaları (%) Meyvede Uçucu Yağ Oranı Dereotu bitkisinde farklı ekim zamanlarında elde edilen meyvelerin uçucu yağ oranı verilerine ilişkin varyans analiz çizelgesi ve ortalama değerleri Çizelge 4.23., ve Şekil de verilmiştir. Çizelge ve Şekil de görüldüğü gibi dereotu bitkisinin kışlık ve yazlık ekimlerinden elde edilen meyvelerin uçucu yağ oranı ortalamaları kışlık ekimde (Ekim) ortalama %1.3 olurken yazlık ekimde (Mart) %1.55 olmuştur. Kışlık ve yazlık ekimler arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. Dereotu meyve uçucu yağında farklar istatistiksel olarak önemli olmamasına rağmen kışlık ve yazlık ekimler arasında uçucu yağ oranı ortalamaları farklı bulunmuştur. Dereotu bitkisinin kışlık ve yazlık ekimlerde bir 36

52 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK birine yakın tarihlerde meyve hasadına ulaşmıştır. Bu durum sıcaklığın bitki gelişimi üzerindeki etkilerinden kaynaklanmaktadır. Meyve uçucu yağ oranlarının daha önce yapılan araştırmalarda gübreli, gübresiz, sulu ve susuz koşullarda farklılıklar gösterdiği bildirilmektedir. Ceylan, (1997), meyvede uçucu yağ oranının %2.5-4 arasında olduğunu bildirmektedir. Hornok, (1980), azot, fosfor ve potasyumun dereotu üzerindeki etkilerini incelediği çalışmasında, gübre kullanmadığı parsellerde meyvede bulunan uçucu yağ oranının %3.61 olduğunu, gübre kullandığı parsellerde ise meyvede uçucu yağ oranının %3.45 olduğunu bildirmektedir. Randhawa ve ark. (1987), sulanabilir koşullardaki çalışmalarında meyvede bulunan uçucu yağ oranlarının % arasında olduğunu bildirmektedir. Araştırıcıların bulguları, meyve uçucu yağ oranı bulgularından yüksektir. Badoc ve Lamarti (1991), meyve uçucu yağının % arasında olduğunu ve bölgelere bağlı olarak uçucu yağ oranlarının değiştiğini bildirmektedirler. Randahawa ve ark. (1996), meyvede %2-4 arasında uçucu yağ içerdiğini bildirmektedir. Bulguları araştırma bulgularından yüksektir. Özdemir (2005), meyvede en yüksek uçucu yağ oranının %4.31 olduğunu bildirmektedir. Agarwal (2008), meyve uçucu yağ oranlarının %1.5-5 arasında olduğunu bildirmiştir. Bulguları kışlık bulgulardan yüksektir. Yazlık bulgular ise araştırıcının bildirdiği oranlar arasındadır. Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyvedeki Uçucu Yağ Oranına İlişkin Varyans Analiz Çizelgesi Varyasyon Kaynakları Değişim Katsayısı %16,27 Serbestlik derecesi Kareler toplamı F değeri Tekerrür Ekim zamanları Hata

53 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyvedeki Uçucu Yağ Oranı Ortalamaları (%) Ekim Zamanları Ö.D.: Önemli Değil I. Blok II. Blok III. Blok Ort. Ekim Mart LSD (0.05) Ö.D. Şekil Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyvedeki Uçucu Yağ Oranı Ortalamaları (%) Meyve Uçucu Yağ Bileşenleri Dereotu bitkisinin meyve uçucu yağ bileşenleri; kışlık ekimi Çizelge te ve yazlık ekimi Çizelge da verilmiştir. Ekimlerin meyve uçucu yağ bileşenlerinden önemli görülen 5 bileşen Çizelge ve Şekil te verilmiştir. Kışlık ekimde en yüksek oranda bulunan bileşen R)-(-)-carvon %51.42, D-limonen %38.9, -phellandren %2.02, 3,6 dimethtyl-2,3,3a,4,5,7a-hexahydrobenzofuran %1.21, apiol %1.91 olurken, yazlık ekimde R)-(-)-carvon %55.56, -phellandren, %2.38 D-limonen %26.37, 3,6 dimethtyl-2,3,3a,4,5,7a-hexahydrobenzofuran %0.85, apiol %9.09 olmuştur. Araştırmada kışlık ekime ait meyve uçucu yağında 8 bileşen, yazlık ekime ait meyve uçucu yağında ise 12 bileşen tespit edilmiştir 38

54 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Çizelge Dereotu Bitkisi Ekim Ayı Ekimine Ait Meyve Uçucu Yağının Gaz Kromatografi Analiz Sonuçları (%) Bileşenler RT I.BLOK II.BLOK III.BLOK Ort. α-phelladren D-Limonen ,6Dimethtyl ,3,3a,4,5,7ahexahydrobenzofuran (+)-Dihydrocarvon Trans-dihydrocarvon (R)-(-)-Carvon Thymol Isothymol Apiol Myrcen o-cymen 1R-à-Pinen Çizelge Dereotu Bitkisinin Mart Ayı Ekimine Ait Meyve Uçucu Yağının Gaz Kromatografi Analiz Sonuçları (%) Bileşenler RT I.BLOK II.BLOK III.BLOK Ort. α-phellandren D-Limonen 8,736 29,88 23,82 25,40 26,37 3,6Dimethtyl- 14,186 0,70 1,11 0,75 0,85 2,3,3a,4,5,7ahexahydrobenzofuran (+)-Dihydrocarvon 14,553 3,88 0,58 0,80 1,75 trans-dihydrocarvon 14,787 1,30 3,72 2,97 2,66 (R)-(-)-Carvon 16, Thymol Isothymol Apiol Myrcen o-cymen R-à-Pinen Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyve Uçucu Yağında Bulunan Ana Bileşenlerinin Ortalamaları (%) Bileşenler Kışlık (%) Yazlık (%) α-phelladren D-Limonen ,6 Dimethtyl-2,3,3a,4,5,7ahexahydrobenzofuran (R)-(-)-Carvon Apiol

55 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Şekil Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Meyve Uçucu Yağında Bulunan Ana Bileşenlerinin Ortalamaları (%) Baytop (1984), uçucu yağın özellikle carvonca zengin olduğunu bildirmiştir. Clark ve Menary (1984), dereotunda uçucu yağın temel bileşenlerinin carvon % , -phellandren % , -phellandren % , limonen % ve dimethylhexahydrobenzofuran % olduğunu bildirilmişlerdir. Houpalahti (1985), toplam 22 adet aromalı bileşen belirlemiş ve bunlardan 5 tanesinin temel bileşenler olup bunların; phellandren, 3,6-dimethyl-2,3,3a,4,5,7a-hexahydrobenzofuran, α-phellandren, limonen ve p-cymen olduğunu ve ayrıca bu beş bileşenin total aromalı bileşenlerin %70-90 nını oluşturduğunu bildirilmektedir. Mahran ve ark. (1992), dereotu ile yaptıkları çalışmada, 70 adet uçucu yağ bileşeni tespit ettiklerini, limonen oranını %30.3, dillapiol %26.8 ve carvon oranını %22 ve bu bileşenlerin uçucu yağın %79 unu oluşturduğunu belirlemişlerdir. Araştırıcılar, piperiton un %8.2 oranı ile en fazla bulunan dördüncü bileşen olduğunu ve ayrıca dereotu uçucu yağında D8-dehydro-p-cymen, camphor ve linalylacetat bulunduğunu belirlemişlerdir. Akgül (1993), meyve uçucu yağı %30-50 limonen, %17-57 carvon, %6-3 dilapiol, %0.20 miristisin içerdiğini bitki uçucu yağında %42 carvon, %25 limonen, %18 α-phelandren, %6 dilleter bulunduğunu ayrıca apiol, karveol, dihidrokarvon, esterler, monoterpenler, alkollerin bulduğunu bildirmektedir. Wander ve Bouwmeester (1998), carvon içeriğinin azot dozlarından olumsuz etkilendiğini 40

56 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK azot dozlarının azalmasıyla carvon oranlarının azaldığını en yüksek carvon içeriğinin kg/ha olduğunu bildirmişlerdir. Singh ve ark. (2005), dereotu uçucu yağında ana bileşen olarak carvon miktarının %55.2 bunu sırasıyla limonen %16.6, dillapiol %14.4, ve linalol %3.7 olarak bildirmişlerdir. Yili ve ark. (2006), Amerikan kökenli dereotunda uçucu yağın temel bileşeni limonen, Avrupa kökenli dereotunda carvon, Çin kökenli dereotunda ise yağın temel bileşenlerinin n-penthacosan %27.96, 1,2- benzenedicarboxylic acid dioctyl ester %25.21 ve octacosan %13.81 olduğunu bildirmektedir. Ayrıca uçucu yağ bileşenlerinde meydana gelen varyasyonların yetiştirme koşullarından kaynaklandığı belirtilmektedirler. Callan ve ark. (2007), phellandren, a-pinen ve dereotu eter (3,9-epoksi-1-p-menten) düşük iken, carvon yaygın olarak bitkilerdeki yağda daha yüksek olduğunu bildirmektedirler. Agarwal. (2008), dereotu herbası ve meyve uçucu yağının ana bileşenleri olan α ve β- phellandren, 1,8 cineol, limonen, aromadendren, allo-aromadendren, farnesol, ledol, eudesmol, ve elemol dereotuna özgün karakteristik tat ve aromasını veren bileşenler olduğunu, dereotu herbasının uçucu yağı % , meyve uçucu yağı ise %1.5-5 arasında değiştiğini, bitkinin sap ve yaprakları %4.36 α-pinen, % 27.8 α-phellandren, %29.6 p-cymen, %15.53 limonen, %14.3 cis-limonen oxid, çiçekli herbası %23.1 α- phellandren, %12.9 p-cymen, %22.4 limonen, %8.59 cis-limonen oxid ve %16.92 dillapiol, meyvelerinde %28.8 limonen, %59 oranında carvon içerdiğini bildirmektedir. Bayram ve ark (1996), uçucu yağın en önemli bileşeni phellandren olduğunu, phellandren oranın araştırmasında ilk yıl % arasında ikinci yıl % arasında değiştiğini bildirmişlerdir. Jirovetz ve ark. (2003), yaklaşık 40 adet uçucu yağ bileşeni belirlemişlerdir. Dereotuna özgü hoş kokuyu D-limonen, acımsı kokuyu D-carvon dan kaynaklandığını, aromaya etkili D-carvon oranını %50.1 ve D-limonen oranını %44.1 olarak belirlemişlerdir Kuru Herba ve Meyve Örneklerinde Mikro Element İçerikleri Dereotu bitkisinde farklı ekim zamanlarında elde edilen kuru herba ve meyvelerde mikroelement analizi ortalamaları Çizelge de verilmiştir. 41

57 4. ARAŞTIRMA ve BULGULAR Haki ELİK Akgül (1993), Ca miktarının mg/kg arasında olduğunu bildirmiş, araştırmada ise daha yüksek bulunmuştur. Fe miktarının mg/kg arasında olduğunu bildirmiş, araştırmada ise daha yüksek bulunmuştur. Mg miktarın mg/kg arasında olduğunu bildirmiş araştırmada ise daha yüksek bulunmuştur. P miktarının mg/kg arasında olduğunu bildirmiş araştırmada ise daha yüksek bulunmuştur. Zn miktarının 3-5 mg/kg arasında olduğunu bildirmiş araştırmada ise daha yüksek bulunmuştur. Özcan (2004), dereotu meyvelerinde Ca miktarını mg/kg, Cd miktarını 0.14 mg/kg, Cr miktarını 8,97 mg/kg, Cu miktarını 6,98 mg/kg, Fe miktarını 161 mg/kg olarak bildirmiştir. Bu araştırmadan elde edilen Ca, Cr, Cu yüksek, Fe miktarı ise düşük bulunmuştur. Bu çalışma ve diğer araştırıcıların sonuçları arasındaki farklılıklar toprak, çevre ve özellikle yağışlardan kaynaklı olabileceği düşünülmektedir. Çizelge Farklı Ekim Zamanlarında Dereotu Bitkisinin Kuru Herbasında ve Meyvelerinde Mikro Element Analizi Ortalamaları Mineraller mg/kg Kışlık Ekim Yazlık Ekim Kuru Herba Meyve Kuru Herba Meyve Ca Cd Co Cr Cu Fe Mg Mn P Se Zn

58 5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Haki ELİK 5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER 5.1.Sonuçlar Diyarbakır ekolojik koşullarında, vejetasyon döneminde, yazlık ve kışlık olarak ekilen dereotu (Anethum graveolens L.) bitkisinde incelenen bazı agronomik ve teknolojik özellikler ile ilgili sonuçlar aşağıda özetlenmiştir. Dereotu bitkisi dört farklı zamanda kışlık olarak ekim-kasım aylarında ve yazlık olarak mart-nisan aylarında ekilmiştir. 24 Ekim 2008 de kışlık ekimi yapılan dereotu bitkisi taze herba hasadı 12 Nisan 2009 da, 1 Temmuz 2009 da da tohum hasadı yapılmıştır. 19 Kasım 2008 de ekimi yapılan dereotu bitkisi erken fide döneminde soğuklardan zarar görmüş olduğundan gözlem alınmamıştır. Yazlık olarak 16 Mart 2009 da ekilen dereotu bitkisi 26 Mayıs 2009 da taze herba hasadı ve 4 Temmuz 2009 da da tohum hasadı yapılmıştır. Şubat ayında ekimi planlanan ekimlerin iklim koşullarının uygun olmaması nedeniyle 17 Nisan 2009 da yapılmış olup nisan ayında da bitkilerin vejetasyon dönemi kısalığı ve sıcaklıklardan kaynaklı olarak yeterli çıkış yapmamıştır. Bu nedenle nisan ayına ait ekilişler için gözlemler alınmamıştır. Araştırmada en yüksek bitki boyu kışlık ekimde 86.6 cm olarak ölçülmüş en düşük bitki boyu yazlık ekimlerde 57.9 cm olarak ölçülmüştür. Ekim ayı bitki boyu ortalamaları 79.3 cm olurken mart ayı bitki boyu ortalamaları 61.4 cm olmuştur. Dal sayısı bakımından en yüksek ekim ayında 7.8 adet/bitki, en düşük olarak mart ayında 3 adet/bitki sayılmıştır. Ekim ayı dal sayısı ortalamaları 6.3 adet/bitki olurken mart ayında ortalama 3.2 adet/bitki olmuştur. Bitki de en yüksek şemsiye sayısı 11.5 adet/bitki ile ekim ayında, en düşük mart ayında 3.8 adet/bitki olmuştur. Şemsiye sayısı ortalaması ekim ayı 9.8 adet/bitki olurken mart ayında 4.4 adet/bitki olmuştur. Araştırmada en yüksek şemsiye çapı ekim ayında 8.5 cm olurken en düşük çap mart ayında 4.3 cm olmuştur. Ekim ayına ait şemsiye çapı ortalaması 7.3 cm olurken mart ayı ortalaması 4.6 cm olmuştur. 43

59 5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Haki ELİK Şemsiyede tohum sayısı araştırmada en yüksek ekim ayında adet/şemsiye, en düşük mart ayında adet/şemsiye olmuştur. Ekim ayı ortalaması adet/şemsiye olurken, mart ayı ortalaması adet/şemsiye olmuştur. Araştırmada 1000 tohum ağırlığı en yüksek ekim ayında 2.18 g, en düşük mart ayında 1.6 g olmuştur. Ekim ayı 1000 tohum ağırlığı ortalaması 2.14 g olurken, mart ayı ortalaması 1.76 g olmuştur. Araştırmada en yüksek ekim ayında 78.3 kg/da en düşük mart ayında 32.3 kg/da tohum elde edilmiştir. Ekim ayı tohum verim ortalaması 73.2 kg/da olurken, mart ayı ortalaması 35.6 kg/da olmuştur. Ekim ayı taze herba verimi ortalaması 1270 kg/da, kuru herba verim ortalaması kg/da olmuştur. Mart ayı taze herba verim ortalaması kg/da olurken, kuru herba verim ortalaması kg/da olmuştur. Ekim ayı nem ortalaması %82, mart ayı ortalaması %79.9 olarak saptanmıştır. Herba uçucu yağ oranı en yüksek ekim ayında %0.16 olmuştur. Ekim ayı herba uçucu yağ ortalaması %0.13 olurken, mart ayı ortalaması %0.10 olmuştur. En düşük mart ayında %0.06 olmuştur. Tohum uçucu yağ oranı ise en yüksek ekim ayında %1.8 olurken en düşük yine ekim ayında %1.0 olmuştur. Ekim ayı tohum uçucu yağ oranı ortalaması %1.3 olurken, mart ayı ortalaması 1.55 olmuştur. Dereotu tohum uçucu yağ bileşenleri ekim ayında 8 bileşen, mart ayında 12 bileşen tespit edilmiştir. Bu bileşenlerden; α-phelladrene, D-limonen, 3,6 Dimethtyl- 2,3,3a,4,5,7a-hexahydrobenzofuran, R)-(-)-carvon, apiol olmak üzere beş bileşen önemli görülmüştür. Dereotu uçucu yağında hakim bileşen başta R)-(-)-carvon, D- limonen olmuştur. Uçucu yağda bulunan bileşenlerden R)-(-)-carvon oranı ekim ayında %51.42 mart ayında %55.56 olmuştur. D-limonen oranı ise ekim ayında %38.97 olurken, mart ayında %26.37 olmuştur. Tohum uçucu yağında ekim ayı α- phelladren oranı %2.02 olurken, mart ayında %2.38 olmuştur. 3,6 Dimethtyl- 2,3,3a,4,5,7a-hexahydrobenzofuran içeriği ekim ayında %1.21 olurken, mart ayında %0.85 olmuştur. Apiol içeriği ise ekim ayında %1.91 olurken, mart ayında %9.09 olmuştur. 44

60 5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Haki ELİK Dereotu bitkisinin kuru herba ve tohum örnekleri mikro element içeriği bakımından analiz edilerek ekim ayında Ca içeriği kuru herbada mg/kg, mart ayında ise mg/kg olmuştur. Ca un tohumda bulunan miktarı ekim ayında mg/kg olurken, mart ayında mg/kg olmuştur. Cd içeriği kuru herbada mg/kg, mart ayında ise mg/kg olmuştur. Cd un tohumda bulunan miktarı ekim ayında mg/kg olurken, mart ayında mg/kg olmuştur. Co içeriği kuru herbada mg/kg, mart ayında ise mg/kg olmuştur. Co ın tohumda bulunan miktarı ekim ayında mg/kg olurken, mart ayında mg/kg olmuştur. Cr içeriği kuru herbada mg/kg, mart ayında ise mg/kg olmuştur. Cr un tohumda bulunan miktarı ekim ayında mg/kg olurken, mart ayında mg/kg olmuştur. Cu içeriği kuru herbada mg/kg, mart ayında ise mg/kg olmuştur. Cu ın tohumda bulunan miktarı ekim ayında mg/kg olurken, mart ayında mg/kg olmuştur. Fe içeriği kuru herbada mg/kg, mart ayında ise mg/kg olmuştur. Fe in tohumda bulunan miktarı ekim ayında mg/kg olurken, mart ayında mg/kg olmuştur. Mg içeriği kuru herbada 1833 mg/kg, mart ayında ise 2347 mg/kg olmuştur. Mg un tohumda bulunan miktarı ekim ayında 3525 mg/kg olurken, mart ayında 3102 mg/kg olmuştur. Mn içeriği kuru herbada mg/kg, mart ayında ise mg/kg olmuştur. Mn nın tohumda bulunan miktarı ekim ayında mg/kg olurken, mart ayında mg/kg olmuştur. P içeriği kuru herbada 1431 mg/kg, mart ayında ise 1539 mg/kg olmuştur. P un tohumda bulunan miktarı ekim ayında 2434 mg/kg olurken, mart ayında 2517 mg/kg olmuştur. Se içeriği kuru herbada 6.47 mg/kg, mart ayında ise mg/kg olmuştur. Se un tohumda bulunan miktarı ekim ayında mg/kg olurken, mart ayında mg/kg olmuştur. Zn içeriği kuru herbada mg/kg, mart ayında ise mg/kg olmuştur. Zn nun tohumda bulunan miktarı ekim ayında mg/kg olurken, mart ayında mg/kg olmuştur. 45

61 5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Haki ELİK 5.2. Öneriler Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar ışığında, taze herba üretimi için kışlık ekimler tavsiye edilmektedir. Ancak, erken ilkbaharda yağış rejiminin düzensizliklerinden dolayı ilave sulama yapılmalıdır. Dereotu tohumu uçucu yağ bakımından daha zengindir. Bu nedenle uçucu yağ üretiminde tohumlar kullanılmalıdır. Tohum üretimi için kışlık ekimler yapılmalıdır. Bu çalışma Diyarbakır ekolojik koşullarında dereotu ile yapılan ilk çalışma niteliğindedir. Başlangıçta 4 farklı ekim zamanının planlandığı bu çalışmada Kasım ekimlerinin don zararından, Nisan ekimlerinin ise vejetasyon süresinin kısalığı ve geç ilkbahar dönemine denk gelmesi ile birlikte sıcaklıklardan dolayı yeteri kadar çıkış sağlanamamıştır. Bundan sonra yapılacak agronomik denemelerde erken sonbahar ve ilkbahar ekimleri dikkate alınarak yapılmalıdır. Dereotu uçucu yağ kalitesini olumsuz etkileyen dillapiol yapılan yağ analizlerinde rastlanmamıştır. Dereotu bitkisi açık ve güneşli ortamları ve iyi drene edilmiş toprakları tercih etmektedir. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde pamuk yetiştirilen alanlarda yeşil herba üretimi yapılmasına olanak sağlamaktadır. Bununla birlikte, dereotunun keskin kokulu aroması sabah erken saatlerde daha fazladır. Bu nedenle sabah saatlerinde meyveler esmer kahverengi renk aldığında hasat edilmelidir. Hasatta gecikmeler tohum kaybına neden olmaktadır. 46

62 5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Haki ELİK 5. Araştırmadan Görüntüler Resim 5.1. Dereotu Bitkisinin Sapa Kalkma Dönemi Başlangıcından Bir Görünüm Resim 5.2. Dereotu Bitkisinin Kışlık ve Yazlık Ekimlerinden Bir Görünüm 47

63 5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Haki ELİK Resim 5.3. Taze Herbanın Kurutma İşleminden Bir Görünüm Resim 5.4. Uçucu Yağ Oranının Neo-Clevenger Cihazında Volumetrik Yöntemle Tespitinden Bir Görünüm 48

64 5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Haki ELİK Resim 5.5. Derotu Bitkisinin Çiçeklenme Döneminden Bir Görünüm Resim 5.6. Dereotu Bitkisinin Tohum Bağlama Döneminden Bir Görünüm 49

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA FARKLI EKİM ZAMANLARININ DEREOTU (Anethum graveolens L.) NDA BAZI AGRONOMİK VE TEKNOLOJİK ÖZELLİKLER ÜZERİNE ETKİSİ *

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA FARKLI EKİM ZAMANLARININ DEREOTU (Anethum graveolens L.) NDA BAZI AGRONOMİK VE TEKNOLOJİK ÖZELLİKLER ÜZERİNE ETKİSİ * DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA FARKLI EKİM ZAMANLARININ DEREOTU (Anethum graveolens L.) NDA BAZI AGRONOMİK VE TEKNOLOJİK ÖZELLİKLER ÜZERİNE ETKİSİ * Effects Of Dıfferent Sowıng Tımes On Some Agronomıcal

Detaylı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı iii ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYDIN EKOLOJĐK KOŞULLARINDA FARKLI EKĐM ZAMANI VE SIRA ARALIĞININ ÇEMEN (Trigonella foenum-graecum L.) ĐN VERĐM VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐNE ETKĐSĐ Đmge Đ. TOKBAY Adnan Menderes

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Zekeriya ÖZDEMİR DEREOTU (Anethum graveolens L.) NDA BİTKİ VE TOHUM VERİMİ İÇİN UYGUN HASAT ZAMANLARININ BELİRLENMESİ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM

Detaylı

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi Selçuk Tar Bil Der, 3(2): 205-209 205 Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi Ankara (Gölbaşı) Şartlarında Farklı Ekim Zamanlarında Yetiştirilen Kimyon (Cuminum cyminum L.)'un Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.. TRIM VE KÖYİŞLERİ KNLIĞI KORUM VE KONTROL GENEL MÜÜRLÜĞÜ TOHUMLUK TESİL VE SERTİFİKSYON MERKEZİ MÜÜRLÜĞÜ TRIMSL EĞERLERİ ÖLÇME ENEMELERİ TEKNİK TLİMTI KOLZ (rassica napus oleifera L.) 2001 TRIMSL EĞERLERİ

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI KORUMA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğü TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI YEMLİK PANCAR (HAYVAN PANCARI)

Detaylı

Rüveyde TUNÇTÜRK 1* Effects of Different Row Spacings on the Yield and Quality in Coriander (Coriandrum sativum L.) Cultivars

Rüveyde TUNÇTÜRK 1* Effects of Different Row Spacings on the Yield and Quality in Coriander (Coriandrum sativum L.) Cultivars YYÜ TAR BİL DERG (YYU J AGR SCI) 2011, 21(2): 89-97 Geliş Tarihi (Received): 09.12.2010 Kabul Tarihi (Accepted): 21.12.2010 Araştırma Makalesi/Research Article (Original Paper) Kişniş (Coriandrum sativum

Detaylı

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI KIŞLIK KIRMIZI MERCİMEK

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI KIŞLIK KIRMIZI MERCİMEK DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI KIŞLIK KIRMIZI MERCİMEK (Lens culinaris Medic.) ÇEŞİTLERİNDE FARKLI EKİM SIKLIKLARININ VERİM VE VERİM İLE İLGİLİ ÖZELLİKLERE ETKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA* An Investigation

Detaylı

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER Dünya üzerinde çay bitkisi, Kuzey yarımkürede yaklaşık 42 0 enlem

Detaylı

BÖRÜLCE (Vigna sinensis) 2n=22

BÖRÜLCE (Vigna sinensis) 2n=22 BÖRÜLCE (Vigna sinensis) 2n=22 Kökeni, Tarihçesi ve Yayılma Alanı Filogenetik özellikler dikkate alınarak börülce nin kökeni olarak İran ve Hindistan arasındaki bölge gösterilmiş olmasına karşın; Vavilov

Detaylı

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Soğan insan beslenmesinde özel yeri olan bir sebzedir. Taze veya kuru olarak tüketildiği gibi son yıllarda kurutma sanayisinde işlenerek bazı yiyeceklerin hazırlanmasında da

Detaylı

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ HAŞHAŞ (Papaver somniferum L.) BİTKİSİNİN VERİMİ VE BAZI ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE GİBBERELLİK ASİDİN (GA 3 ) FARKLI DOZ VE UYGULAMA ZAMANLARININ

Detaylı

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN AHUDUDU Ahududu, üzümsü meyveler grubundandır. Ahududu, yurdumuzda son birkaç yıldır ticari amaçla yetiştirilmektedir. Taze tüketildikleri

Detaylı

Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Derim Dergisi, 2008, 25(1):40-47 ISSN

Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Derim Dergisi, 2008, 25(1):40-47 ISSN Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Derim Dergisi, 2, 25(1):-7 ISSN 13-396 OĞULOTU (Melissa officinalis L.) NDA FARKLI BİTKİ SIKLIĞI VE AZOT DOZLARININ DROG VERİMİ VE UÇUCU YAĞ ORANI ÜZERİNE ETKİLERİ

Detaylı

BROKOLĠ YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Gübreleme Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise ekim öncesinde dekara 1,5 lt gelecek şekilde Hum Elit

BROKOLĠ YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Gübreleme Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise ekim öncesinde dekara 1,5 lt gelecek şekilde Hum Elit BROKOLĠ YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Gübreleme Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise ekim öncesinde dekara 1,5 lt gelecek şekilde Hum Elit -18, 2-4 arasında ise 40 lt su ile Hum Elit 15 uygulaması

Detaylı

EDİRNE KOŞULLARINDA ANASONDA (Pimpinella anisum L.) FARKLI EKİM ZAMANLARININ VERİM VE KALİTEYE ETKİSİ. Erkan AKKAN. Yüksek Lisans Tezi

EDİRNE KOŞULLARINDA ANASONDA (Pimpinella anisum L.) FARKLI EKİM ZAMANLARININ VERİM VE KALİTEYE ETKİSİ. Erkan AKKAN. Yüksek Lisans Tezi EDİRNE KOŞULLARINDA ANASONDA (Pimpinella anisum L.) FARKLI EKİM ZAMANLARININ VERİM VE KALİTEYE ETKİSİ Erkan AKKAN Yüksek Lisans Tezi TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI Danışman: Yrd. Doç. Dr. Seviye YAVER 2016

Detaylı

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) SİSTEMATİKTEKİ YERİ Takım: Brassicales Familya: Brassicaceae Cins: Brassica Tür: B. oleracea var. italica SAĞLIK VE BESLENME YÖNÜNDEN Brokkoli, A ve C vitamini,

Detaylı

Orijin: Asya ve Avrupa (Mısır, Yunan ve Roma medeniyetleri döneminden beri biliniyor. Yabani form: Lactuca serriola x L.

Orijin: Asya ve Avrupa (Mısır, Yunan ve Roma medeniyetleri döneminden beri biliniyor. Yabani form: Lactuca serriola x L. SALATA- MARUL Asteraceae (=Compositae) Familyası Lactuca sativa (Salata- marul) Chichorium endivia (Yaprak çikori) Chichorium intybus (Başlı Çikori) Cynara scolymus (Enginar) Helianthus tuberosus (Yer

Detaylı

Yerfıstığında Gübreleme

Yerfıstığında Gübreleme Yerfıstığında Gübreleme Ülkemizin birçok yöresinde ve özellikle Çukurova Bölgesi nde geniş çapta yetiştiriciliği yapılan yerfıstığı, yapısında ortalama %50 yağ ve %25-30 oranında protein içeren, insan

Detaylı

Şanlıurfa Koşullarında Farklı Aspir Çeşitlerinin (Carthamus tinctorius L.) Uygun Ekim Zamanlarının Belirlenmesi

Şanlıurfa Koşullarında Farklı Aspir Çeşitlerinin (Carthamus tinctorius L.) Uygun Ekim Zamanlarının Belirlenmesi U. Ü. ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2012, Cilt 26, Sayı 1, 1-16 (Journal of Agricultural Faculty of Uludag University) Şanlıurfa Koşullarında Farklı Aspir Çeşitlerinin (Carthamus tinctorius L.) Uygun Ekim

Detaylı

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM

Detaylı

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi Selçuk Tar Bil Der, 3(2): 210-214 210 Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi Ankara (Gölbaşı) Şartlarında Farklı Ekim Zamanlarında Yetiştirilen Çemen (Trigonella Foenum Graecum L.)'un Verim ve Kalite Özelliklerinin

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.. TRIM VE KÖYİŞLERİ KNLIĞI KORUM VE KONTROL GENEL MÜÜRLÜĞÜ TOHUMLUK TESİL VE SERTİFİKSYON MERKEZİ MÜÜRLÜĞÜ TRIMSL EĞERLERİ ÖLÇME ENEMELERİ TEKNİK TLİMTI HŞHŞ (Papaver somniferum L.) 2005 İÇİNEKİLER Sayfa

Detaylı

Umbelliferae. Daucus carota L. (HAVUÇ) Apium graveolens var. dulce (YAPRAK KEREVİZİ) Apium graveolens var. rapaceum (KÖK KEREVİZİ) Anethum graveolens

Umbelliferae. Daucus carota L. (HAVUÇ) Apium graveolens var. dulce (YAPRAK KEREVİZİ) Apium graveolens var. rapaceum (KÖK KEREVİZİ) Anethum graveolens Umbelliferae Daucus carota L. (HAVUÇ) Apium graveolens var. dulce (YAPRAK KEREVİZİ) Apium graveolens var. rapaceum (KÖK KEREVİZİ) Anethum graveolens (DEREOTU) Foeniculum vulgare (REZENE) Petroselinum crispum

Detaylı

YURTİÇİ DENEME RAPORU

YURTİÇİ DENEME RAPORU YURTİÇİ DENEME RAPORU PERLA VİTA A+ UYGULAMASININ MARUL VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİ GİRİŞ Marul ve marul grubu sebzeler ülkemizde olduğu gibi dünyada geniş alanlarda üretilmekte ve tüketilmektedir.

Detaylı

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir?

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir? Macar Fiği Neden Önemlidir? Macar fiği, son yıllarda ülkemizde ekimi yaygınlaşan beyazımsı-sarı çiçekli bir fiğ türüdür (Resim 1). Bitkinin önemli olmasını sağlayan özellikler; yerli fiğe nazaran soğuklara

Detaylı

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI No: 217 Menşe Adı Tescil Ettiren BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Bu coğrafi işaret, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun Geçici 1 inci Maddesi uyarınca Mülga 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında

Detaylı

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME Ülkemizin Ege - Akdeniz ve Batı Karadeniz sahil kesimleri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç tüm diğer tarım alanlarında yetiştiriciliği yapılan şeker pancarında verim

Detaylı

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Önemli Fiğ Türleri Dünya üzerinde serin ve ılıman eklim kuşağına yayılmış çok sayıda fiğ türü vardır.

Detaylı

İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya Çeşitlerinin Önemli Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya Çeşitlerinin Önemli Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2016, 25 (Özel sayı-2):125-130 Araştırma Makalesi (Research Article) İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya Çeşitlerinin Önemli Agronomik ve

Detaylı

TARLA BİTKİLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TESCİL YILI:

TARLA BİTKİLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TESCİL YILI: COLFIORITO Başakları orta uzunlukta, kılçıklı ve beyaz 1000 tane ağırlığı 19.1-36.5 gr arasındadır. Yatmaya dayanımı iyidir. Kahverengi pas ve sarı pasa orta hassastır. DEMİR 2000 Sağlam saplı ve uzun

Detaylı

Bazı Bezelye (Pisum sativum L) Çeşitlerinin Tohum Verimi ve Verim Komponentlerinin Belirlenmesi

Bazı Bezelye (Pisum sativum L) Çeşitlerinin Tohum Verimi ve Verim Komponentlerinin Belirlenmesi Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 5 (1):44-49, 2010 ISSN 1304-9984, Araştırma M. ÖZ, A. KARASU Bazı Bezelye (Pisum sativum L) Çeşitlerinin Tohum Verimi ve Verim Komponentlerinin Belirlenmesi

Detaylı

MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER)

MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER) MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER) MALVACEAE Otsu, çalımsı veya ağaç şeklinde gelişen bitkilerdir. Soğuk bölgeler hariç dünyanın her tarafında bulunurlar. Yaprakları basit, geniş ve parçalıdır. Meyve kuru kapsüldür

Detaylı

Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi 5 (2): , 2012 ISSN: , E-ISSN: X,

Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi 5 (2): , 2012 ISSN: , E-ISSN: X, Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi 5 (2): 126-130, 2012 ISSN: 1308-3945, E-ISSN: 1308-027X, www.nobel.gen.tr Kızıltepe Ekolojik Koşullarında Bazı Macar Fiğ (Vicia Pannonica CRANTZ.) Genotiplerinin Ot Verimi,

Detaylı

: Menşe Adı : Kale Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı Başvuru Sahibinin Adresi : Hükümet Konağı Kale/DENİZLİ Ürünün Adı

: Menşe Adı : Kale Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı Başvuru Sahibinin Adresi : Hükümet Konağı Kale/DENİZLİ Ürünün Adı Koruma Tarihi : 18.12.2008 Başvuru No : C2008/049 Coğrafi İşaretin Türü Başvuru Sahibi : Menşe Adı : Kale Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığı Başvuru Sahibinin Adresi : Hükümet Konağı

Detaylı

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 20 (39): (2006) 58-62

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 20 (39): (2006) 58-62 www.ziraat.selcuk.edu.tr/dergi Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 20 (39): (2006) 58-62 KİŞNİŞ (Coriandrum sativum L.) BİTKİSİNDE FARKLI TOHUMLUK MİKTARLARININ VERİM, VERİM ÖZELLİKLERİ VE UÇUCU

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr GERBERA YETİŞTİRİCİLİĞİ-1 Anavatanı

Detaylı

Acurun anavatanı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya anavatanı olarak kabul edilmektedir.

Acurun anavatanı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya anavatanı olarak kabul edilmektedir. ACUR YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ 1.Black Strong Ürünlerinin Acur YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Acur organik maddece zengin topraklarda çok iyi yetişir. Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise

Detaylı

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA LİF BİTKİLERİ PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA Ön bitki pamuk ise toprak işlemesine çubuk kesme ile başlanır. Sap kesiminden sonra toprak pullukla 20-30 cm derinden sürülür. Kışa doğru tarlanın otlanması

Detaylı

ÜZÜM TANESİNİN GELİŞİMİ VE YAPISI

ÜZÜM TANESİNİN GELİŞİMİ VE YAPISI ÜZÜM TANESİNİN GELİŞİMİ VE YAPISI Tane sapı Sap çukuru Tane Ekzokarp Mezokarp Endokarp Çekirdek Üzüm tanesinin büyüme dönemleri, renk ve kimyasal değişime göre incelenebilir. Üzüm tanesindeki yeşil rengin

Detaylı

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) 1 Önemi, Kökeni ve Tarihçesi 1850 li yılara kadar dünya şeker üretiminin tamamı şeker kamışından elde edilmekteydi. Günümüzde ise (2010 yılı istatistiklerine

Detaylı

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi EMRE CAN KAYA NAZLI ZEYNEP ARIÖZ AYŞENUR ŞAHIN ABDULLAH BARAN İçeriklerine Etkisi 1. GİRİŞ Tarımda kimyasal girdilerin azaltılması

Detaylı

Antepfıstığında Gübreleme

Antepfıstığında Gübreleme Antepfıstığında Gübreleme Tam verime çok geç yatan (8-10 yıl) antepfıstığı uzun ömürlü bir meyve ağacıdır. Hiçbir meyve ağacının yetiştirilemediği kıraç, taşlık ve kayalık arazilerde bile yetişebilmektedir.

Detaylı

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok yerinde acı-tatlı taze biber, dolmalık, kurutmalık ve sanayi tipi (salçalık) biber yetiştiriciliği yapılmaktadır. Çeşitlere göre değişmekle birlikte

Detaylı

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME (MARUL- ISPANAK- LAHANA) İnsan beslenmesinde büyük önemi olan sebzelerin yetiştirme teknikleri, ıslahı ve bitki koruma konularında ülkemizde bilimsel çalışmalar yapılmış

Detaylı

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi Akide ÖZCAN 1 Mehmet SÜTYEMEZ 2 1 Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Afşin Meslek Yüksekokulu,

Detaylı

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir ŞEKER PANCARI Kullanım Yerleri İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir Orijini Şeker pancarının yabanisi olarak Beta maritima gösterilmektedir.

Detaylı

DUFED 4(2) (2015) 77-82

DUFED 4(2) (2015) 77-82 DUFED 4(2) (2015) 77-82 Dicle Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi dergi anasayfa: http://www.dufed.org Tek melez mısır genotiplerinin Diyarbakır şartlarındaki performanslarının belirlenmesi Determination

Detaylı

Çayın Bitkisel Özellikleri

Çayın Bitkisel Özellikleri Çayın Bitkisel Özellikleri Bir asırlık bir ömre sahip bulunan çay bitkisi doğada büyümeye bırakıldığında zaman bir ağaç görünümünü alır. Görünüş itibarı ile dağınık bir görünüm arz eden bitki yapısı tek

Detaylı

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU TERRA FARM ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU ÜRÜNLERİN ORAN VE İÇERİK BİLGİLERİ BİR SONRAKİ SAYFADA VERİLMİŞTİR. Verilen değerler ürünlerimizde bulunan minimum değerlerdir Ürün İçerik Toplam

Detaylı

Taksonomi. Familya: Compositea Tür : Cichorium endive Çeşit : Cichorium intybus (witloof)

Taksonomi. Familya: Compositea Tür : Cichorium endive Çeşit : Cichorium intybus (witloof) Taksonomi Familya: Compositea Tür : Cichorium endive Çeşit : Cichorium intybus (witloof) Anavatanı Hindistan Türkmenistan Baykal Gölü Çevresi Sibirya D.Akdeniz Türkiye Ülkemizde Şikori Akdeniz Böglesinde

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Muhittin BAĞCI ORTA ANADOLU KOŞULLARINDA MACAR FİĞ İNDE (Vicia pannonica Crantz. cv. TARMBEYAZI-98) SIRA ARASI VE TOHUM MİKTARININ OT VERİMİNE

Detaylı

TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu ( cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylü

TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu ( cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylü SUSAM HASADI TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu (30-125 cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylüdür. Ülkemizde tarımı yapılan yağ bitkileri

Detaylı

BÖRÜLCE YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Black Strong Ürünlerinin Börülce YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Besin maddelerince zengin toprakları sever. Organik madde oranı

BÖRÜLCE YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Black Strong Ürünlerinin Börülce YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Besin maddelerince zengin toprakları sever. Organik madde oranı BÖRÜLCE YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Black Strong Ürünlerinin Börülce YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Besin maddelerince zengin toprakları sever. Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise ekim öncesinde

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr KASIMPATI (KRZANTEM) YETİŞTİRİCİLİĞİ-1

Detaylı

Korunga Tarımı. Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi.

Korunga Tarımı. Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi. Korunga Tarımı Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi. Osman Dilekçi - Ziraat Mühendisi Teknik İşler Şube Müdürü 0248

Detaylı

BAZI FESLEĞEN (Ocimum basilicum L.) POPULASYONLARININ HERBA VERİMİ VE UÇUCU YAĞ ORANININ BELİRLENMESİ MEHMET KARACA

BAZI FESLEĞEN (Ocimum basilicum L.) POPULASYONLARININ HERBA VERİMİ VE UÇUCU YAĞ ORANININ BELİRLENMESİ MEHMET KARACA T.C. ORDU ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BAZI FESLEĞEN (Ocimum basilicum L.) POPULASYONLARININ HERBA VERİMİ VE UÇUCU YAĞ ORANININ BELİRLENMESİ MEHMET KARACA YÜKSEK LİSANS ORDU 2017 I ÖZET BAZI FESLEĞEN

Detaylı

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 43-48

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 43-48 www.ziraat.selcuk.edu.tr/dergi Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 43-48 KÜLTÜRE ALINAN ADAÇAYI(Salvia halophila Hedge) NIN BAZI AGRONOMİK VE KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE GÜBRELERİN

Detaylı

SEÇİLMİŞ OĞULOTU (Melissa officinalis L.) HATLARININ ANKARA KOŞULLARINDA HERBA VERİMİ VE BAZI ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI *

SEÇİLMİŞ OĞULOTU (Melissa officinalis L.) HATLARININ ANKARA KOŞULLARINDA HERBA VERİMİ VE BAZI ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI * AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2008, 21(1), 85 96 SEÇİLMİŞ OĞULOTU (Melissa officinalis L.) HATLARININ ANKARA KOŞULLARINDA HERBA VERİMİ VE BAZI ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI * Bilal GÜRBÜZ

Detaylı

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 36-42

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 36-42 www.ziraat.selcuk.edu.tr/dergi Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 3642 KONYA EKOLOJİK KOŞULLARINDA YETİŞTİRİLEN KİŞNİŞ (Coriandrum sativum L.) DE UYGULANAN ORGANİK VE İNORGANİK

Detaylı

Tescil Edilen Çeşitlerin Uygulamaya Aktarılması Bilgi ve İletişim Formu

Tescil Edilen Çeşitlerin Uygulamaya Aktarılması Bilgi ve İletişim Formu Tescil Edilen Çeşitlerin Uygulamaya Aktarılması Bilgi ve İletişim Formu Tescil edilen çeşidin ait olduğu tür: Fagopyrum esculentum Moench (Yaygın Kara Buğday) Çeşidin tescil edilen adı: GÜNEŞ Tescil yılı:

Detaylı

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22 S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22 KONYA YÖRESİNDE FARKLI EKİM ZAMANLARINDA YETİŞTİRİLEN BAZI HAVUÇLARDA KALİTE Tahsin SARI 1 Mustafa PAKSOY 2 1 Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü,

Detaylı

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale Ekrem Yüce Dr. Turgay Turna Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Ali Kabaoğlu Safiye Pınar Özer Gökhan Tanyel ÇAYKUR Atatürk

Detaylı

SAMSUN EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI BURÇAK (Vicia ervilia L.) HATLARININ OT VE TOHUM VERİMLERİNİN BELİRLENMESİ

SAMSUN EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI BURÇAK (Vicia ervilia L.) HATLARININ OT VE TOHUM VERİMLERİNİN BELİRLENMESİ OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 26,21(3): 318-322 J. of Fac. of Agric., OMU, 26,21(3): 318-322 SAMSUN EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI BURÇAK (Vicia ervilia L.) HATLARININ OT VE TOHUM VERİMLERİNİN BELİRLENMESİ İlknur

Detaylı

Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum Verimi ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri

Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum Verimi ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2002) 16(2): 127-136 Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri Mehmet SİNCİK*

Detaylı

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ HAZIRLAYAN YALÇIN YILMAZ ZİRAAT MÜHENDİSİ UZMAN TARIM DANIŞMANI Ülkemizde buğday yaklaşık 9.5 milyon hektar alanda ekilmekte, üretimde yıldan yıla değişmekle birlikte 20 milyon ton

Detaylı

DİYARBAKIR KOŞULLARINDA ÇÖRDÜK OTU (Hyssopus officinalis L.) NDA FARKLI GELİŞME DÖNEMLERİNDE VERİM VE MORFOGENETİK VARYABİLİTENİN SAPTANMASI*

DİYARBAKIR KOŞULLARINDA ÇÖRDÜK OTU (Hyssopus officinalis L.) NDA FARKLI GELİŞME DÖNEMLERİNDE VERİM VE MORFOGENETİK VARYABİLİTENİN SAPTANMASI* DİYARBAKIR KOŞULLARINDA ÇÖRDÜK OTU (Hyssopus officinalis L.) NDA FARKLI GELİŞME DÖNEMLERİNDE VERİM VE MORFOGENETİK VARYABİLİTENİN SAPTANMASI* Determination Of Yield And Morphogenetic Variabilty Of Hyssop

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KIRŞEHİR EKOLOJİK KOŞULLARINDA ÇÖREK OTU (NIGELLA SP.) POPULASYONLARININ BAZI TARIMSAL VE KALİTE ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ Meryem SELİCİOĞLU

Detaylı

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GİRİŞ Sulamanın amacı kültür bitkilerinin ihtiyacı olan suyun, normal yağışlarla karşılanmadığı hallerde insan eliyle toprağa verilmesidir. Tarımsal

Detaylı

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Korunga Önemli Bir Bitkidir Korunga, sulamanın yapılamadığı kıraç alanlarda, verimsiz ve taşlık topraklarda yetiştirilecek

Detaylı

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8 Ayvalık(Edremit Zeytini) Yağı altın sarısı renginde, meyve kokusu içeren, aromatik, kimyasal ve duyusal özellikleri bakımından birinci sırada yer alır. Son yıllarda meyve eti renginin pembeye döndüğü dönemde

Detaylı

Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ

Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ FARKLI ŞEKİL VE DOZLARDA UYGULANAN TKİ HÜMAS IN EKMEKLİK BUĞDAYIN BAYRAK YAPRAK BESİN ELEMENTİ KONSANTRASYONU, VERİM VE TANE PROTEİN KAPSAMINA ETKİLERİ Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ Bu

Detaylı

Farklı Soya Fasulyesi (Glycine max L. Merr.) Hatlarının Bursa Ekolojik Koşullarında Bazı Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

Farklı Soya Fasulyesi (Glycine max L. Merr.) Hatlarının Bursa Ekolojik Koşullarında Bazı Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi U. Ü. ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2008, Cilt 22, Sayı 1, 55-62 (Journal of Agricultural Faculty of Uludag University) Farklı Soya Fasulyesi (Glycine max L. Merr.) Hatlarının Bursa Ekolojik Koşullarında Bazı

Detaylı

Tohum yatağının hazırlanması:

Tohum yatağının hazırlanması: Toprak isteği: Yem bezelyesi tüm baklagillerde olduğu gibi, özellikle yeterli kireç bulunan ve PH değeri 6,5-7 olan toprakları sever. PH değeri 6-8 aralığında olan topraklarda da ekimi yapılabilir. Bu

Detaylı

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 Sera nedir? Bitki büyüme ve gelişmesi için gerekli iklim etmenlerinin

Detaylı

Kuru ve Sulu Koşullarda Farklı Bitki Sıklıklarının Bazı Nohut (Cicer arietinum L.) Çeşitlerinde Verim ve Verim Öğelerine Etkileri

Kuru ve Sulu Koşullarda Farklı Bitki Sıklıklarının Bazı Nohut (Cicer arietinum L.) Çeşitlerinde Verim ve Verim Öğelerine Etkileri TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2005, 11 (4) 417-421 Kuru ve Sulu Koşullarda Farklı Bitki Sıklıklarının Bazı Nohut (Cicer arietinum L.) Çeşitlerinde Verim ve Verim Öğelerine Etkileri Necat TOĞAY 1 Yeşim TOĞAY

Detaylı

BUĞDAY (Triticum spp.) Buğdayda Toprak Hazırlığı:

BUĞDAY (Triticum spp.) Buğdayda Toprak Hazırlığı: BUĞDAY (Triticum spp.) Buğdayda Toprak Hazırlığı: Toprak işlemenin sebebi, tohumların uygun çimlenme ve çıkış ortamını hazırlamak; su kaybını en aza indiren, toprağın yapısını en az bozan, erozyonu önemli

Detaylı

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Mahmut Tepecik 1 M.Eşref İrget 2 ÖZET Düzce ili merkeze bağlı Otluoğlu köyünde çiftçi koşullarında yürütülen bu denemede K un farklı

Detaylı

DİĞER FAMİYLALARDAN YEM BİTKİLERİ

DİĞER FAMİYLALARDAN YEM BİTKİLERİ DİĞER FAMİYLALARDAN YEM BİTKİLERİ 1. Yemlik Pancar (Beta vulgaris L. var. rapacea Koch.) Önemi ve Yararlanma Alanları Ülkemizde uzun yıllardan beri yetiştiriciliği yapılan yemlik pancar özellikle süt sığırcılığı

Detaylı

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ Yulafın Kökeni Yulafın vatanını Decandolle Doğu Avrupa ve Tataristan; Hausknecht ise orta Avrupa olduğunu iddia etmektedir. Meşhur tasnifçi Kornicke ise Güney Avrupa ve Doğu Asya

Detaylı

Manda Ürünlerini Ekonomik Değeri Nasıl Artırılabilir Yrd. Doç. Dr. Zeki GÜRLER

Manda Ürünlerini Ekonomik Değeri Nasıl Artırılabilir Yrd. Doç. Dr. Zeki GÜRLER Manda Ürünlerini Ekonomik Değeri Nasıl Artırılabilir Yrd. Doç. Dr. Zeki GÜRLER Manda Ürünleri Süt ve Süt Ürünleri Manda sütü Afyon kaymağı Lüle kaymağı Manda yoğurdu Dondurma Manda tereyağı Manda peyniri

Detaylı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı Nüfus ve İşgücü Katkısı Üretim ve Verim Katkısı Toplum Beslenmesine Katkı Sanayi Sektörüne Katkı Milli Gelire Katkı Dış Ticaret Katkısı Nüfus ve İşgücü Katkısı

Detaylı

Determination of Seed Rate on Winter Lentil (Lens culinaris Medik.) cv. Kafkas

Determination of Seed Rate on Winter Lentil (Lens culinaris Medik.) cv. Kafkas Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2008, 17 (1-2): Araştırma Makalesi Kafkas Kışlık Kırmızı Mercimek (Lens culinaris Medik.) Çeşidinde Tohum Miktarının Belirlenmesi Derya SÜREK 1, Erol

Detaylı

Ankara Koşullarında Kışlık Kolzada Uygun Ekim Zamanının Belirlenmesi

Ankara Koşullarında Kışlık Kolzada Uygun Ekim Zamanının Belirlenmesi Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2015, 24 (2):96-102 Araştırma Makalesi (Research Article) Ankara Koşullarında Kışlık Kolzada Uygun Ekim Zamanının Belirlenmesi *Mehtap GÜRSOY 1 Farzad

Detaylı

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

Buğday ve Arpa Gübrelemesi Buğday ve Arpa Gübrelemesi Ülkemizde en geniş üretim alanı bulunan buğday ve arpa çok farklı toprak tiplerinde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Toprak ph isteği bakımından hafif asitten kuvvetli alkalin

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI TARIMSAL ÜRETİM VE GELİŞTİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TOHUMLUK TESCİL VE SERTİFİKASYON MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI SORGUM (Sorghum spp.)

Detaylı

BAHRİ DAĞDAŞ ULUSLARARASI TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST. ALDANE TRAKYA TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST./EDİRNE

BAHRİ DAĞDAŞ ULUSLARARASI TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST. ALDANE TRAKYA TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST./EDİRNE AHMETAĞA Başak Özelliği: Beyaz, Kılçıklı Bitki Boyu (cm) : 80-100 Yatmaya Dayanıklılık: Dayanıklı Dane Rengi: Kırmızı Dane Verimi (kg/da): 400 900 Gelişme Tabiatı: Alternatif (Kışlık Yazlık) Kurağa Dayanıklılık:

Detaylı

Biological Diversity and Conservation. ISSN 1308-8084 Online; ISSN 1308-5301 Print 5/3 (2012) 48-53

Biological Diversity and Conservation. ISSN 1308-8084 Online; ISSN 1308-5301 Print 5/3 (2012) 48-53 www.biodicon.com Biological Diversity and Conservation ISSN 1308-8084 Online; ISSN 1308-5301 Print 5/3 (2012) 48-53 Research article/araştırma makalesi The effect of different sowing dates on yield and

Detaylı

Şanlıurfa Koşullarında Yetiştirilen Bazı Kırmızı Mercimek (Lens culinaris Medik.) Genotiplerinin Verim ve Verim Öğelerinin Belirlenmesi

Şanlıurfa Koşullarında Yetiştirilen Bazı Kırmızı Mercimek (Lens culinaris Medik.) Genotiplerinin Verim ve Verim Öğelerinin Belirlenmesi Nevşehir Bilim ve Teknoloji Dergisi Cilt 5(1) 27-34 2016 DOI: 10.17100/nevbiltek.56241 URL: http://dx.doi.org/10.17100/nevbiltek.56241 Şanlıurfa Koşullarında Yetiştirilen Bazı Kırmızı Mercimek (Lens culinaris

Detaylı

Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Koca Fiğ Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurları

Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Koca Fiğ Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurları TÜRK TARIM ve DOĞA BİLİMLERİ DERGİSİ TURKISH JOURNAL of AGRICULTURAL and NATURAL SCIENCES www.turkjans.com Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Koca Fiğ Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurları a Seyithan

Detaylı

The Effects of Different Phosphorous and Nitrogen Doses on the Yield and Quality of Fennel (Foeniculum vulgare Mill.) in Van Ecological Conditions

The Effects of Different Phosphorous and Nitrogen Doses on the Yield and Quality of Fennel (Foeniculum vulgare Mill.) in Van Ecological Conditions YYÜ TAR BİL DERG (YYU J AGR SCI) 2011, 21(1):19-27 Geliş Tarihi (Received):18.08.2010 Kabul Tarihi (Accepted):12.10.2010 Araştırma Makalesi/Research Article (Original Paper) Van Ekolojik Koşullarında Değişik

Detaylı

DİYARBAKIR ŞARTLARINDA ŞAHİN-91 VE SUR-93 ARPA ÇEŞİTLERİNDE UYGUN EKİM SIKLIĞININ BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

DİYARBAKIR ŞARTLARINDA ŞAHİN-91 VE SUR-93 ARPA ÇEŞİTLERİNDE UYGUN EKİM SIKLIĞININ BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA ANADOLU, J. of AARI 10 (2) 2000, 35-45 MARA DİYARBAKIR ŞARTLARINDA ŞAHİN-91 VE SUR-93 ARPA ÇEŞİTLERİNDE UYGUN EKİM SIKLIĞININ BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Hasan KILIÇ İrfan ÖZBERK Fethiye ÖZBERK

Detaylı

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin

Detaylı

ÖZET. İlhan TURGUT * Arzu BALCI **

ÖZET. İlhan TURGUT * Arzu BALCI ** Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2002) 16(2): 79-91 Bursa Koşullarında Değişik Ekim Zamanlarının Şeker Mısırı (Zea mays saccharata Sturt.) Çeşitlerinin Taze Koçan Verimi İle Verim Öğeleri Üzerine Etkileri

Detaylı

ÇUKUROVA KOŞULLARINDA BAZI Crambe TÜRLERİNİN VERİM ve YAĞ ORANLARININ SAPTANMASI *

ÇUKUROVA KOŞULLARINDA BAZI Crambe TÜRLERİNİN VERİM ve YAĞ ORANLARININ SAPTANMASI * ÇUKUROVA KOŞULLARINDA BAZI Crambe TÜRLERİNİN VERİM ve YAĞ ORANLARININ SAPTANMASI * The Determination Of Yield And Oil Content Of Some Crambe Species Under The Cukurova Conditions Özlem KÖYBAŞI Tarla Bitkileri

Detaylı

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Çanakkale

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Çanakkale Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Çanakkale Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü, 5. Ulusal Atatürk Bitki Çay ve Besleme Bahçe Kültürleri ve Gübre

Detaylı

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER,

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, mikrobiyal formülasyondan ve bitki menşeli doğal ürünlerden oluşur. Bu grupta yer alan gübreler organik tarım modelinde gübre girdisi olarak kullanılırlar. Bitkilerin ihtiyaç

Detaylı

DEĞĐŞĐK AZOT DOZLARININ FLORADAN TOPLANAN KARABAŞ KEKĐK (Thymbra spicata var. spicata L.) in BAZI AGRONOMĐK VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐ ÜZERĐNE ETKĐSĐ

DEĞĐŞĐK AZOT DOZLARININ FLORADAN TOPLANAN KARABAŞ KEKĐK (Thymbra spicata var. spicata L.) in BAZI AGRONOMĐK VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐ ÜZERĐNE ETKĐSĐ ANADOLU, J. of AARI 13 (1) 2003, 132-141 MARA DEĞĐŞĐK AZOT DOZLARININ FLORADAN TOPLANAN KARABAŞ KEKĐK Süleyman KIZIL Özlem TONÇER Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Diyarbakır/TURKEY

Detaylı

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İncirin iklim İstekleri İncir bir yarı tropik iklim meyvesidir. Dünyanın ılıman iklime sahip bir çok yerinde yetişebilmektedir. İncir

Detaylı

AÇIK TARLADA PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

AÇIK TARLADA PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİ AÇIK TARLADA PATLICAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Patlıcan her türlü yemeği kolayca pişirilen, garnitür ve salata olarak değerlendirilen bir sebzedir. Bunun dışında reçeli ve turşusu da yapılabilir. 100 gr

Detaylı