MÜSİAD AGİK MÜNİH. 15 Şubat Genel Başkan Yardımcılarım, YK Üyelerim, Şube Başkanlarım,

Transkript

1 MÜSİAD AGİK MÜNİH 15 Şubat 2019 Sayın Başkonsolosum (Mehmet Günay), Türk ve Alman İş Dünyasının Değerli Temsilcileri, Genel Başkan Yardımcılarım, YK Üyelerim, Şube Başkanlarım, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve Dostları Kıymetli Basın Mensupları, Hanımefendiler, Beyefendiler, Münih Avrupa Genel İdare Kurulu Toplantımızda sizleri saygıyla selamlıyorum; hoş geldiniz, şeref verdiniz. MÜSİAD olarak, Türkiye deki teşkilatlanmamızı, ülkemizin her noktasına ulaşabilecek şekilde kurarken, yurt dışında da bölge ayırt etmeden, dünyanın her bölgesine ulaşmayı hedefledik. İlk şubemizi, 1993 yılında yine Almanya da açtık ve 26 yılda 10 şubeye ulaştık. İlk şubemize ev sahipliği yapmasının da etkisiyle, Almanya nın bizler için özel bir yeri var. Almanya, ticari ilişkilerimiz dolayısıyla Türkiye için de önemli bir ülke. Türkiye nin yabancı ülkelerle olan ikili ekonomik ve ticari ilişkileri dikkate alındığında, en yoğun ilişkilerin Almanya ile olduğunu görüyoruz. 1

2 Almanya, önceki yıllarda olduğu gibi 2018 yılında da 16,1 milyar dolar ile ülkemizin ihracatında 1 inci sırada, ithalatında ise 2 inci sırada yer almıştır. Türkiye den Almanya da yapılan doğrudan yatırımlara baktığımızda da yine memnuniyet verici bir tablo görüyoruz: yatırımlar, yılları arasında, 2,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde Almanya, Türkiye nin en çok doğrudan yatırım yaptığı 5 inci ülke olmuştur. Aynı dönemde, Almanya dan Türkiye ye yapılan doğrudan yatırım tutarı ise yaklaşık 9,5 milyar dolar düzeyindedir. Özellikle 1980 yılından sonra Alman yatırımcıların ülkemize ilgisi büyük ölçüde artmıştır. Nitekim 1980 yılına kadar ülkemizde sadece 24 Alman firması faaliyet gösterirken, bu rakam 2018 yılında 7 bini aşmış durumda. Bugün, 3 milyona yakın Türk ün yaşadığı Almanya da, yaklaşık 80 bin de Türk kökenli girişimci bulunuyor. Bu işverenler, Almanya ekonomisi için yadsınamayacak bir gelir ve istihdam sağlıyorlar. Almanya da yaşayan Türklerin yıllık gelirlerinin yaklaşık 18,4 milyar Euro olduğu tahmin ediliyor; ciddi bir oran. Yakın gelecekte firma sayısının 160 bini bulacağı, bu işletmelerde yaklaşık 720 bin kişiye iş imkânı sağlanacağı, yatırım hacminin 15 milyar Euro ya ulaşacağı ve firmaların yıllık toplam cirolarının 66 milyar euro civarında gerçekleşeceği öngörülüyor. Bildiğiniz gibi Türkiye, Alman vatandaşları için önemli de bir turizm noktası oluyor. Dolayısıyla Türkiye ve Almanya nın, yalnızca sınırlı bir alanda değil, sosyal, kültürel ve ekonomik olmak üzere birçok yönden köklü ve sağlam bağları bulunuyor. MÜSİAD olarak biz de bu kuvvetli bağlara istinaden, kendi ticaret ve iletişim ağlarımızı kuruyoruz. 2

3 Dünyada temas ettiğimiz insan sayısını günden güne artırırken, diğer yandan da ülkemiz ile diğer ülkeler arasındaki ilişkileri geliştirerek, güçlü ticari ortaklıklar kurulmasını amaçlıyoruz. Bugün, Asya dan Avrupa ya, Afrika dan Amerika ya kadar dünyanın her bölgesinde; 92 ülkede, 222 irtibat noktasıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bizler, başarıyı yalnızca rakamsal verilere indirgeyen bir yapı değiliz. Fakat bu sayıları, hedeflerimizi ne kadar doğru aktardığımızı ve iş dünyasından gördüğümüz teveccühü özetlemesi bakımından önemsiyoruz. Bizler, güçlü bir ticaret ağı örerken, aynı zamanda dürüst, ahlaklı bir iş dünyası tasavvurunu da hayata geçiriyoruz. Her fırsatta, tek amacımız daha fazla para kazanmak değil diyoruz. İş insanlarından oluşan bir STK için, bu söylemin gerçekçi olmadığını düşünenler olabilir. Evet biz, her zaman daha çok çalışarak, ülkemize yaptığımız katkıyı artırmak için çabalıyoruz. Fakat bunu, agresif bir strateji veya büyüme hırsıyla değil, her zaman birlikte kazanmaya olan inancımızı diri tutarak yapıyoruz. Mayıs ayında 29 uncu yılımızı dolduracağız. Bizler, 1990 yılında başlayan MÜSİAD serüvenini, bir uzun yol olarak tanımlıyoruz. Bu tanım, uzun yıllar boyunca faaliyet gösterebilme temennisinin yanı sıra, benimsenen temel değerlerin de bir özeti, sembolüdür. MÜSİAD, bir yol arkadaşıdır. Bizler, üyelerimizle, ülkemizle, milletimizle ve tüm dünyadan aramıza katılan dostlarımızla yol arkadaşlığı kuruyoruz. Çünkü yol arkadaşı özeldir, kıymetlidir. Çıktığınız yol boyunca sizi nelerin beklediğini bilmezsiniz; tedbirlerinizi alırsınız fakat yol, her zaman iyi ya da kötü sürprizlerle doludur. Geçen 29 yıl boyunca MÜSİAD, birçok sürprizle karşılaştı, ağır sınavlardan geçti; fakat hiçbir zaman geri dönmeyi ya da birlikte yol aldığı dostlarını yarı yolda bırakmayı düşünmedi. 3

4 Bugün, bunun gururu ve bu birlikteliğin verdiği güçle, geleceğe umutla ve daha da güçlenerek yürüyoruz. MÜSİAD olarak, tespit ettiğimiz sorunlara ve iş dünyasının beklentilerini karşılamaya, ülke ekonomisine yapılan katkıyı artırmaya yönelik projeler geliştiriyoruz. Bu projelerimizden bazılarını kısa kısa hatırlatmak istiyorum: Orta Ölçekli Sanayi Siteleri Projesiyle, üretim alanları ve imkânları kısıtlı olan küçük sanayi sitesi üreticilerinin organize sanayi bölgelerine rahat geçiş yapabilmelerini sağlamak amacıyla, 81 ilde Orta Ölçekli Sanayi Siteleri kurmayı hedefliyoruz. Ülkemizin benimsediği çok boyutlu dış politika anlayışı, Türkiye yi, geçmişte ihmal edilen bölgelere açılımlar yapmaya yöneltmektedir. Bu açılımlar içinde en başarılı olanlardan biri Afrika açılımıdır. Bu anlayışla hayata geçirdiğimiz Afrika Türk Ticaret ve Kültür Merkezi nin ülkelerimiz ve halklarımız arasında önemli bir köprü işlevi görmesini temenni ediyoruz. Bu merkezlerimizin ilk örneğini Benin de kurmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tarım, Hayvancılık, Biyogazdan Elektrik Üretimi, Organik Ve Organomineral Gübre Üretimi Entegre Tesisleri projemizle, MÜSİAD üyelerinin ortaklık kültürünü geliştirerek, varlığı ve bilgiyi yaygınlaştıracak, yerli ve milli teknoloji kullanan, katma değeri yüksek, yaygın istihdam sağlayan, finansmanı kâr - zarar ortaklığı modeli ile sağlanan, nitelikli projeler gerçekleştirmelerini amaçlıyoruz. Faizsiz Konut Finansman Sistemi yle, finansal tüketicinin önceden kararlaştırılmış, belirli bir süre mevduat tutması karşılığında konut kredisi veya diğer gayrimenkul kredilerini alma hakkı elde ettiği bu faaliyet türünü daha yaygın hâle getirmeyi ve geliştirmeyi hedefliyoruz. Gücünü ortağından alan, ortağını ekonominin içine dâhil eden, onu bir müşteri olmaktan çıkartıp bir yatırımcı ve yönetici konumuna yükselten bir sistem olan Kooperatif Finans Sistemi SENYAP ile; katma değer sağlayan projelere finans 4

5 sağlayan, ortağına helal ve adil kazanç sunan ortaklık yapısını canlı tutmayı hedefliyoruz. SENYAP iştirakleri olarak gerçekleşen Gayrimenkul Kıymetler Borsası GABORAS ile, gayrimenkul sektörünün büyümeyi sürdürürken, hakkaniyetli bir şekilde tüm paydaşlar için şeffaf, güvenilir ve ortak bir platformda toplanmasını amaçlıyoruz. SENPOLY projesiyle ise, sanayide geniş bir kullanım alanı bulunan poliol maddesini Türkiye de üreterek, bir ithalat kalemini minimuma indirmeyi ve uzun vadede tamamını yerli üretimle sağlamayı hedefliyoruz. MÜSİAD üyelerinin yatırım aşamasında desteklenmesi için çok ortaklı ve katılımlı bir sermaye oluşturma projesi olan Girişim Sermayesi Fonu ise, üreten ve üretim yatırımlarını geliştirmek isteyen girişimcilerin arkasında önemli bir güç olacak. Kadim bir geleneği sürdürme isteğiyle hayata geçirdiğimiz Karz-ı Hasen Sandığı projemiz, üyelerimiz arasındaki yardımlaşma ve dayanışma kültürünü kurumsal bir yapıya dönüştürerek, tüccarımızın ticaretini kolaylaştırmak düşüncesiyle oluşturduğumuz ve yardımlaşma ve dayanışma kültürünü kurumsallaştırmıştır. MÜSİAD olarak, yerli ürünlerin, kamu ve özel sektör başta olmak üzere iç piyasada kullanımını özendirerek, yerli üreticileri desteklemek üzere projeler geliştiriyoruz. Yerli Üretim Milli Marka Kampanyasıyla da, yabancı marka ve ithal ürün talebini en aza indirerek, yerli ve milli ürünlerin kullanımını teşvik etmeyi ve yerli üretimi artırmayı hedefliyoruz yılı, hem Türkiye hem de dünya ekonomi politiği tarihinde önemli virajlardan biri oldu. Farklı aktörler öne çıktı ve çetin ticaret savaşları yaşanacağının da sinyalleri alındı. Bu süreç, ülkelerin küresel ekonomi içerisinde edineceği yerleri belirlemeleri açısından son derece önemlidir ve büyük fırsatları da içinde barındırır. Türkiye bu süreci doğru okuyarak, daha rekabetçi bir yapıya kavuşmayı başarırsa, bu büyük fırsat alanını diğer ülkelere teslim etmeden, kendi payına düşene sahip olmanın ötesinde, o payı kendi belirleyecektir. 5

6 Güçlüklerle gelen bu atılım fırsatını iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Türkiye olarak 2018 in sert geçen ekonomik iklimi dolayısıyla güçlü bir muhasebe yaptık ve zayıf yönlerimizi, açıklarımızı tespit ettik. Bundan sonra artık kısa vadeli planlara ya da anlık gelişmelere değil, uzun vadeli politikalara odaklanmak zorundayız. İsabetli bir yol haritası, bizleri kalıcı ve sürdürülebilir başarıya taşıyacaktır. Bunları, Türkiye Ekonomisinin sağlam temelleri ve kendine özgü dinamikleri olduğunu bildiğimiz için rahatlıkla söylüyoruz. Çünkü Türkiye, bu bakımdan tecrübeli bir ülke. İşte bu tecrübe ve birikimle Türkiye, zor bir yıl olacağı öngörülen 2019 a, kendi siyasi ve ekonomik paradigma değişimini başlatarak, iyi bir hazırlık yaptı. Bu doğrultuda açıklanan Yeni Ekonomi Programı; Dengelenme, Disiplin ve Değişim ayakları üzerine oturuyor. Bugün içinde bulunduğumuz Dengelenme sürecini, başarıyla sürdürüyoruz. Programla açıklanan yol haritasına baktığımızda, şunu gönül rahatlığıyla ifade ediyoruz: bizler, üretmeye ve büyümeye devam edeceğiz. Bunun sonucunda kazanan yalnız biz olmayacağız; bizimle birlikte yürüyen tüm ülkeler de kazanacaktır. Çünkü artık şunu çok net görebiliyoruz değerli konuklar; Türkiye nin olmadığı bir küresel ekonomi, eksiktir. Almanya yla olan ticaret rakamlarını paylaştım; fakat biz, tüm Avrupa Birliği ülkeleri için çok önemli bir ticari partneriz. Dolayısıyla bugün madem Avrupa nın merkezlerinden birindeyiz, şunu söylemek isterim: Avrupa nın bize ihtiyacı var, bizim de Avrupa ya. Bu artık tartışma götürmez bir tespittir. Bizler siyasetçi değiliz; iş insanları olarak siyaset arenasında yaşanan gelişmelerden bağımsız kurduğumuz bu kıymetli bağı korumak zorundayız. Ülkelerimizin menfaatlerini önceleyerek, milletimize ve tüm dünyaya karşı bir sorumluluğumuz olduğu bilinciyle bunu yapmalıyız. Yurt dışında yaptığım konuşmalarımda zaman zaman yer veriyorum; hislerimizin tam olarak tercümesi olduğu için bir kere daha ifade etmek istiyorum: 6

7 Mevlana, Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir der. Bizler, bütün dünyadaki dostlarımızla aynı duyguları paylaşıyoruz. İnsanlık temelinde hareket ediyor, onlarla birer kardeşlik hukuku yürütüyoruz. Her fırsatta dile getiriyoruz, MÜSİAD olarak bizimle yan yana durmaktan çekinmeyen herkesle bir araya geliyoruz. Bizler, uzun yol arkadaşlarıyız. Ben sözlerimi burada tamamlarken, Avrupa Genel İdare Kurulumuzun ülkelerimiz ve iş dünyamız için hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Başta Yurt Dışı Teşkilatlanma Komisyonu Başkanım olmak üzere, Münih Şube Başkanım ve bu organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyor, hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Abdurrahman Kaan MÜSİAD Genel Başkanı 7