ADEZİV VE TÜM SERAMİK İNLEY UYGULAMALARI SORUNLAR VE ÇÖZÜMLER
|
|
- Asli Renda
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı ADEZİV VE TÜM SERAMİK İNLEY UYGULAMALARI SORUNLAR VE ÇÖZÜMLER BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Elif Ezgi KAYA Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Hamit Serdar ÇÖTERT İZMİR-2015
2 ÖNSÖZ Adeziv ve Tüm Seramik İnley Uygulamaları Sorunlar ve Çözümler konulu tez çalışmamda yapmış olduğum araştırmalar ve klinik çalışmalarda benden desteğini hiçbir zaman esirgemeyen, karşılaştığım her türlü sorunda bana bilgi ve klinik deneyimlerini aktaran değerli hocam Prof. Dr. Hamit Serdar ÇÖTERT e, emeği geçen Dt. Merve Aytuğ a ve maddi manevi destekleriyle her zaman yanımda olan aileme teşekkürlerimi borç bilirim. İZMİR-2015 Stj. Diş Hekimi Elif Ezgi KAYA
3 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ GİRİŞ 2. GENEL BİLGİLER POSTERİOR DİŞ RESTORASYONU Amalgam Kompozit İnley Döküm Metal İnley İnleylerin Köprü Ayağı Olarak Kullanılması Kompozift Inley Yapım Teknikleri Klinikte Yapılan İnleyler Laboratuvarda Yapılan İnleyler Seramik İnley Porselenin Sınıflandırılması Metal Desteksiz Porselenler Porselen İnley Yapım Teknikleri Konvansiyonel Fırınlama Yöntemleri... 25
4 Platin Folyo Yöntemi Refrakter Day Yöntemi Döküm yolu ile elde edilen porselen inleyler A. Dicor Sistemi B. CeraPearl Isı ve presleme yolu ile elde edilen porselen inleyler (Lösit ile güçlendirilmiş metal desteksiz porselen sistemi) Yüksek alümina içeren altyapılı porselen inleyler Prefabrike porselen blokların CNC frezesi yolu ile elde edilen porselen inleyler Tüm Seramik İnley in Yapım Aşamaları Muayene ve anamnez Preparasyon Kavite Hazırlığında Yapılan Hatalar Paralel olmayan kavite duvarları Pürüzlü kavite tabanı ve duvarı Yetersiz kavite derinliği İnce kavite duvarı Keskin iç kenarlar Bizotaj yapılması İnley Kavitesinin Geometrisi Ve Giriş Yolu... 45
5 Eksensel yaklaşım açısı: Kavite derinliği: Kavite genişliği: Pürüzsüz kavite tabanı ve kavite duvarı Kavite duvarının kalınlığı Yuvarlatılmış iç kenarlar Keskin ve düzgün kavite bitiş çizgileri Seramik İnley Restorasyonlarında Kavite Hazırlama Teknikleri Ser-İnley Tekniği Kavite rehber frezi Kavite tabanı düzeltme frezi Kavite duvarı düzeltme frezi Gingival Retraksiyon ve Ölçü Diş Renginin Saptanması Renk Seçiminde Etkili Olan Faktörler Şunlardır Renk Seçimi Yapilirken Dikkat Edilmesi Gereken Faktörler Geçici Restorasyonlar Laboratuar İşlemleri Prova ve uyumlandırma Simantasyon Seramik İnleylerin Bakım Ve Kullanımı... 58
6 3. OLGU SUNUMU Olgu Olgu ÖZET KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ... 87
7 1. GİRİŞ Geçmişten günümüze koruyucu ve restoratif dişhekimliğinin temel işlevi, öncelikle dokuların devamlılığının ve bütünlüğünün korunması ve herhangi bir nedenle kaybedilmiş olan fonksiyon, fonasyon ve estetiğin iade edilmesi olmuştur. Ancak doku devamlılığı sağlanırken, mevcut dokulara verilebilecek zararın en az olması esas alınmalıdır (1). Günümüz dişhekimliğinde kavite preparasyonunda geliştirilen yeni ekipmanlar ve teknikler, ayrıca yeni geliştirilen restoratif materyaller ve adeziv sistemlerde elde edilmeye çalışılan en büyük başarı, materyallerin diş dokularına olan bağlantılarının gerçekleştirilmesi ve bu bağlantının dayanıklı ve uzun ömürlü olmasının sağlanmasıdır. Böylece hekim, kavite preparasyonu sırasında bir taraftan temel kavite prensiplerine uyarken diğer taraftan da diş dokusundan minimum madde kaldırıp, dişin dayanımını arttırarak maksimum fonksiyon, estetik ve tutuculuk sağlamaya çalışacaktır (1,2). Ayrıca hastaların doğal, sağlıklı görünme arzusu toplumun alerjik ve toksik maddelere karşı bilinçlenmesi, estetik beklentilerinin sadece anterior bölgeler için değil posterior bölgeler için de artması, seramik inleyleri gündeme getirmiş, adeziv sistemlerinin gelişmesiyle birlikte; çabuk, kolay ve standart uygulanabilir inley sistemlerinin gelişmesine neden olmuştur (3). Bu tezin amacı adeziv ve tüm seramik inleyler hakkındaki genel bilgilerin değerlendirilmesi ve bu bilgilerin ışığında diğer restorasyonlara göre avantaj/dezavantajlarının tartışılması ve uygulamaları sırasında karşılaşılabilecek sorunlar ve çözümlerinin değerlendirilmesidir.
8 2. GENEL BİLGİLER 2.1. POSTERİOR DİŞ RESTORASYONU Yüzyıllardan beri diş hekimleri restoratif tedavilerini anterior ve posterior restarasyonlar olarak ayırarak tanımlamaktadırlar. Birçok sebepten ötürü en büyük özen anterior dişlere yoğunlaşmaktadır. Posterior dişlere aynı özenin gösterilmemesine sıkça rastlanır. Hastaların diş dizilerini en uygun koşullarda koruyarak estetik ve işlevsel ihtiyaçlarını karşılamak için en doğru yaklaşımın hangisi olduğuna ilişkin tartışmalar hala sürmektedir. Tartışmaların çoğunluğu hangi metaryalin posterior dişlerde en iyi restarosyonu sağlayabileceği üzerine odaklanmıştır. Günümüzde, posterior bölge dişlerinin restorasyonu amalgam, kompozit rezinler, cam iyonomer simanlar veya indirekt olarak; altın, kompozit ve seramik inley-onleylerle gerçekleştirilmektedir (4) Amalgam Amalgam, diş hekimliğinde yıllardır en çok kullanılan restorasyon maddesidir. Ayrıca diğer restorasyon maddeleri ile karşılaştırıldığında en dayanıklısıdır. Bu özelliklerinden dolayı arka grup hem süt hem de sürekli dişlerde yaygın olarak kullanılmaya devam etmektedir. Amalgam restorasyonlar, metalik dental restorasyonların en büyük grubunu oluşturmaktadır. Amalgam; teknik olarak civanın diğer metallerle alaşımı olarak tanımlanmaktadır. Dental amalgam ise civa(hg) ile gümüşkalay (Ag-Sn) alaşımının sonucunda oluşmaktadır. Diş hekimliğinde, dental amalgam yerine amalgam teriminin kullanılması daha yaygındır (5). 2
9 Endikasyonları: Süt ve daimi dişlerde, küçük ve büyük azıların fissür ve kavitelerinde Küçük ve büyük azıların ara yüz kavitelerinde Estetik söz konusu olmadıkça küçük ve büyük azıların servikal üçlü kavitelerinde Mine-sement birleşimi veya sement üzerindeki ara yüz çürüklerine açılan kavitelerde Kron harabiyeti olan dişlere, pinler aracılığı ile Dişleri birbirine tutturmak için amalgam splint olarak Kök kanalının retrograd dolgularında (6). Avantajları: Amalgamın uzun yıllardır başarılı bir şekilde kullanılıyor olmasındaki nedenleri literatürde şu şekilde sıralanmaktadır: Uygulamasının kolay olması Çiğneme basınçlarına karşı dayanıklı olması Ağız sıvılarında çözülmemesi Aşınma direncinin yüksek olması Yapısal dayanıklılığından dolayı uzun yıllar ağız ortamında kalabilmesi Diğer restorasyon materyallerine göre daha ekonomik olması Biyolojik olarak uyumlu olması Raydyoopak olması (5). 3
10 Dezavantajları: Amalgamın önde gelen dezavantajı, estetik olmaması ve kavite hazırlığı esnasında diş yapısından fazla kaldırılması ile ilişkilendirilir. Buna ek olarak; Estetik değildir Kavite preperasyonu esnasında dişin sağlam dokusundan daha fazla alınması gerekir Mikrosızıntı görülebilir Kavite preparasyonu hazırlanması güçtür Isı ve elektrik akımını iletir Diş dokularına bağlanması zordur Korozyon, oksidasyona uğrayabilir Mercuroscopic genleşme gözlenir. Olası toksik etkisi ve antibiyotik inhibisyonu üzerine tartışmalar ise halen devam etmektedir (5) Kompozit Kompozit, terim olarak birbiri içinde çözünmeyen, kimyasal olarak birbirinden farklı iki ya da daha fazla materyalin birleşimi olarak tanımlanabilir (6). Kompozit malzeme oluştururken amaç, kompoziti oluşturan kısımların her birinin tek başına sahip olamayacakları özellikleri yapıya kazandırmaktır. Kompozit rezinler için ilk adımlar 1962 yılında Bowen tarafından BİSGMA nın (bisfenol A-glisidil dimetakrilat) bulunması ve bunun sonucu olarak da 1963 de ilk büyük dolduruculu dolgu materyallerinin kullanılmasıyla 4
11 atılmış ve geliştirilmiştir (8, 9, 10). İlk bulunduğu yıllarda pulpa hasarı oluşturabileceği düşüncesi, aşınma dayanımının yetersiz oluşu, radyolusent olması nedeniyle radyolojik kontrollerdeki yetersizlikler, dişe bağlanma yetersizliği sonucu kenar uyumsuzlukları ve akışkan olması nedeniyle kontakt sağlamadaki başarısızlıklar nedeniyle kullanımları sınırlı kalmıştır. Ancak adeziv teknolojisindeki gelişmeler neticesinde dentine bağlantı kuvvetlerinin arttırılması, materyalin doldurucu oranı ve kimyasal katkı oranları gibi özelliklerinin geliştirilmesi sonucunda günümüzde klinik kullanımları çok yaygındır (8, 11). Endikasyonları Restoratif dişhekimliğinde kırılmış dişlerin tedavisinde, Abrazyon ve erozyon nedeniyle oluşmuş servikal lezyonlarda, Renklenmiş dişlerin estetik amaçlı restorasyonlarında, Diastemaların kapatılmasında, Şekil ve boyut anomalisi olan dişlerin tedavisinde, Porselen kron tamirinde, Ortodontik braketlerin yapıştırılmasında, Direkt ve indirekt inley ve onley yapımında kullanılmaktadırlar. Rezin sistemlerin yüzey sertliğinin ve basınca dayanımının doldurucu içeriğinin artmasıyla yükseldiği belirtilmektedir. Yeni teknikler ve materyallerin gelişmesine rağmen kompozit rezinlerin özellikleri henüz optimum seviyeye ulaşamamıştır (7, 8). 5
12 Avantajları Renk seçenekleri içeren ve doğal dişlerle mükemmel uyum gösteren kompozit rezinler geliştirmişlerdir. G.V. Black tarafından amalgam restorasyonlar için tanımlanan kavite preparasyon teknikleri, günümüzde adeziv tekniklerin gelişmesi ile daha konservatif bir özellik kazanmıştır. Mevcut preparasyon tekniği, sağlıklı diş dokusunun korunması ve gereksiz madde kaybının önlenmesi üzerine planlanmıştır. Bond uygulanan kompozit rezin restorasyonların klinik başarısı, yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Adeziv sistemleri ile elde edilen kompozit ile diş arasında oluşan bağlantı, kalan diş dokusunun güçlendirilmesi ve marjinal kenarlardaki bağlanma için önemlidir. Kompozitlerin ısı iletkenliğinin düşük olması, hastaların post-operatif hassasiyetinin azalmasını sağlar. Rezin kompozitler metal içermezler, bu sayede galvanik akımı başlatmaz ya da galvanik akımda rol almazlar. Restoratif materyallerin radyoopak olması; diş dokusu ile çürüğün ayırt edilebilmesi, marjinal adaptasyon ve konturların değerlendirilebilmesi, restorasyon ile diş arasındaki çürüklerin tespiti gibi sebeplerden dolayı önemlidir (12). Dezavantajları Günümüzde, polimerizasyon büzülmesi hala tüm kompozit materyalleri için asıl ve en büyük eksikliktir (5). 6
13 Posterior kompozit restorasyonlardaki başarısızlıkların en önemli nedenlerinden biri, ikincil çürüklerdir. Posterior kompozit restorasyonların polimerizasyon büzülmesi göstermesine bağlı olarak, marjinal sınırlarda boşluklar meydana gelmektedir. Karyojenik bakteriler de bu boşluklardan restorasyon ile diş arasında sızarak, ikincil çürüklere neden olmaktadır. Posterior kompozit restorasyonların bir başka dezavantajı, restorasyon uygulandıktan sonra hastalarda görülen hassasiyettir. Bir klinik çalışma, kompozit restorasyon uygulanan dişlerin %29 unda hassasiyet görüldüğünü belirtmiştir. Ancak son yapılan çalışmalarda, dentin adezivlerindeki gelişmeler sonucu, uygulama sonrası hassasiyet şikayetlerinde belirgin bir azalma olduğu tespit edilmiştir. Posterior kompozit restorasyonların aşınma direnci ile ilgili önemli gelişmeler gerçekleşmesine rağmen, hala istenilen seviyeye ulaşılamamıştır. Son yapılan çalışmalar, posterior kompozit restorasyonların aşınmaya uğramaları sebebiyle, 7 ya da 8 yıl sonra değiştirilmesi gerektiğini göstermiştir. Kompozit rezinlerin klinik performansını olumsuz etkileyen bir faktör de, su emilimidir. Su absorbsiyonu sonucu kompozit restorasyonlar bozunma gösterirler. Polimerizasyon büzülmesi, kompozit restorasyon ile kavite kenarları arasında boşlukların oluşmasına neden olmaktadır (12). Posterior kompozit restorasyonların klinik başarısızlık nedenlerinden biri de, yerleştirme tekniğinin zorluğudur. Uygulama tekniği, restorasyonun iyi bir adezyon sağlaması için oldukça önemlidir. Uygulama teknikleri 7
14 arasındaki farklılıklar, kompozit restorasyonların başarısına büyük etki etmektedir. Klinik çalışmalar, kompozit restorasyonların uygulama süresinin, amalgam restorasyonların uygulama süresinden daha fazla olduğunu göstermiştir. Günümüzde, cıva içeriği ve estetik olmayan görünümü nedeniyle, amalgam kullanımı azalmıştır. Amalgam restorasyonların içerdiği cıva oranının sağlığı etkilemeyeceği bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış olmasına rağmen cıva hakkındaki endişelerin devam ediyor olması, bu endişelerin bilimsel olmaktan çok, psikolojik olduğunun göstergesidir. Yapılan birçok araştırmalara rağmen, hastalar amalgam hakkında endişe duymakta ve amalgam yerine cıva içermeyen restoratif materyaller talep etmektedir. Devletlerin cıvayı tehlikeli atık olarak sınıflaması ve muayenehanelerdeki cıva içeren atık suları arıtmak için pahalı sistemlerin kurulması gerekliliği, hekimlerin de amalgama olan ilgisini azaltmıştır. Bunun sonucu olarak posterior kompozit rezin restorasyonların kullanımı yaygınlaşmıştır (12, 13) İnley Eksik diş dokularını restore ederken geride kalan diş yapısı, yapılacak restorasyonu yerinde tutabilecek ve dişi çiğneme kuvvetine karşı koruyabilecek durumda ise intrakoronal bir restorasyon yapılır. İntrakoronal restorasyonların yapımında direkt veya indirekt restoratif teknikten yararlanılır (14). Direkt teknikte, prepare edilen kaviteye yumuşak veya plastik haldeyken konulan restorasyon metaryali, sertleştikten sonra andırkatlar yardımıyla 8
15 mekanik olarak veya adezyon yardımıyla tutunur. İndirekt teknikte ise laboratuarda metal, seramik veya kompozitten hazırlanan restorasyon ikinci randevuda hastanın dişine simante edilir (15). Yapım şekilleri ilk kez 19. yüzyılda Philbrook tarafından tanımlanmış olan inleyler, ağız dışında hazırlanarak kavitelerine siman aracılığı ile yapıştırılan restorasyonlar olup uygulanan kavitenin boyutlarına göre inley, onley ve overley olarak adlandırılmakta olan İndirekt hazırlanan intrakoronal restorasyonlardır (16). İnleyler, okluzal, gingival ve proksimal lezyonların restorasyonunda kullanılan en basit simante restorasyonlardır. Dişin çiğneme yüzeyinin tamamı restorasyon metaryali ile örtülmez. Çiğneme yüzeyinin tamamı restorasyon metaryali ile örtülüyora onley, bukkal ve lingual yüzeyler örtülüyorsa overlay restorasyon adını alır (15). İnley tarzı restorasyonlar kalan diş yapılarını maksimum derecede korumakta ve bir kron protezi uygulamasını geciktirmektedir. İnleyler, diş preparasyonlarının oldukça konservatif olması, yani daha az madde kaybı gerektirmesi, kalan diş dokularını yeterince desteklemesi, periodonsiyumun korunması, estetik olması ve maliyetlerinin daha uygun olması gibi faktörlerden dolayı oldukça önemli avantajlar sağlamaktadır. Bir inley materyalinde aranılan özellikleri şu şekilde sıralayabiliriz : Dokularla uyum içerisinde olabileceği özelliklere sahip olmalı, Şeklini uzun zaman koruyabilmeli, Aşınmaya dirençli olmalı, 9
16 Fiziksel ve kimyasal özellikleri doğal diş yapısına uymalı, sağlamalıdır. Dentin ile yeterli ve kalıcı bir bağlantı yapıp güvenilir bir kenar uyumu İnley restorasyonlar son yıllarda adeziv sistemlerinin gelişmesiyle tekrar gündeme gelmiş ve bu sistemde kullanılacak materyaller konusu da önem kazanmıştır. Bugün dişhekimliğinde metal dökümden, kompozit ve porselene kadar çeşitli tiplerde inley restorasyonlar yapılmaktadır. Hastaların estetik taleplerinin artması ve metal restorasyonlardaki alerjik reaksiyonlara karşı bilinçlenmeleri, yeni geliştirilen teknik ve materyaller ayrıca adeziv sistemlerdeki gelişmeler günümüz dişhekimliğinde kompozit ve porselen inleyleri daha popüler hale getirmiştir (17). Endikasyonları Aşırı harabiyete uğramış, diğer dolgu maddeleri ile restorasyonunda problem çıkacak dişlerde, Bağlanma için yeterli ve uygun diş dokusu bulunan ve geniş restorasyon gerektiren dişlerde restorasyonun dişin geride kalan dokularını koruyup güçlendirebileceği dişlerde, Kondansasyon ve polisaj zorlukları yüzünden dişetinin altına, yaygın bir şekilde uzanan kavitelerde, Amalgam ve kompozit gibi dolgu maddelerine karşı duyarlılık veya alerjik reaksiyon gösteren hastalarda, Ağızda farklı metallerden yapılmış restorasyonların olduğu ve galvanik akımın meydana gelebileceği vakalarda, 10
17 Kapanış ve oklüzyon bozuklukları nedeni ile yeni oklüzyon düzenlemeleri yapılacak hastalarda, İleri derecede abrazyon ve atrisyon gösteren hastalarda Uzun dönem kullanılmış arka grup kompozit rezin restorasyonların başarısızlığında, kırık, aşınma veya sekonder çürük nedeniyle bir yenilenme gerektiğinde, Mevcut metalik restorasyonların estetik nedenlerle yenilenmesinde, İleride kron yapılacak dişlerde ara bir onarım şekli olarak inley restorasyonlar endikasyon alanı bulabilir (18). İntrakoronal restorasyonlardan olan inley ve onleyler genellikle döküm yolu metalden (altın) yapılan döküm dolgulardır. Altın varak kullanılarak da inley restorasyon elde etmek mümkündür. Ancak yeni geliştirilen teknik ve materyallerle, metal restorasyonların yerini seramik ve kompozitler almıştır. Bir inley, zamanla bozulmayacak çok iyi bir materyal gerektirir. İnleyler, çürük oranı düşük olan ağızlarda kullanılmalıdır (19). İnleyler protetik tedavi uygulamalarında genel olarak şöyle sınıflandırılabilir: I. Döküm metal inley II. III. İndirekt kompozit inley Porselen inley 11
18 Döküm Metal İnley Altından imal edilmiş döküm metal inleylerin diş hekimliğinde kullanımı Taggart ın altın dökümleri ortaya koyduğu 1907 yılına rastlar. Altın inleyler, alt ve üst çenede 4, 5, 6 numaralı dişlerde uygulanır. 7 numaralı dişlerde, oklüzal ya da çok yüzlü kavitelerin yapılacağı durumlarda, geniş bir kullanım alanı bulur. Endikasyonları, amalgam restorasyonunkiler ile hemen hemen aynıdır. İnleyler, estetik yönden olumsuz bir görünüm ortaya çıkmayacaksa 1, 2, 3 numaralı dişlerdeki sınıf 3 kavitelerde de uygulanır. Kontağında kron bulunan kavitelerde de endikasyon üstünlüğü vardır. Dişte madde kaybı büyük olduğu zaman ya da aksi bir durumda çok küçük kavitelerde ve devital dişlerde kontrendikasyon söz konusudur. Devital dişlerde özellikle MOD kavitelerde, inley pulpa odasına kadar uzandığından ve normale oranla hacimli olduğundan, diş dokusunun çatlaması ve inleyin kuvvetli bir kama etkisi ile dişin kırılmasına neden olması kaçınılmazdır. Bu tür dişlerde, tüberküllerde güvence altına alınamamaktadır. Böyle vakalarda önlem olarak onley düşünülmelidir. Aşınmaya karşı dirençlerinin yüksek olması, kırılma oranlarının az olması, toksik etkilerinin bulunmaması, iyi polisaj yaplabilmeleri ve özelliklerini uzun yllar boyunca bozulmadan koruyabilmeleri, soy metal olmaları nedeniyle korozyona uğramamaları döküm inleylerin önemli avantajlardr. Ayrıca oligodinamik etkileri nedeniyle bakteri birikimine de izin vermezler. Estetik olmayışları, yüksek maliyetleri ve yapım aşamasındaki teknik hassasiyete bağlı olarak ortaya çıkabilecek hataların fazlalığı günümüzde tercih edilmemelerine neden olan dezavantajlardır (20, 21). 12
19 İnleylerin Köprü Ayağı Olarak Kullanılması Genellikle köprü ayağı olarak inley yerine tam kronların yapılması önerilmektedir. Ancak estetik, periodontal ve hijyenik amaçlarla inleylerin köprü ayağı olarak kullanılması başarılı olmaktadır. İnleylerin köprü ayağı olarak kullanımı aşağıdaki endikasyonlarla belirlenir: Endikasyonları Gövde sayısının birden fazla olmadığı durumlarda Klinik kron boyu yeterli olan vakalarda Dişin vital ve tüm kavite duvarlarının dentinle desteklendiği durumlarda Kontrendikasyonları Rotasyona uğramış dişlerde Aşırı madde kaybına uğramış klinik kronu kısa dişlerde Oklüzal düzlemden yükselmiş olan dişlerde Devital dişlerde Servikalde geniş bir çürük veya restorasyon varlığında Abraze dişlerde ve yaşlılarda Köprü ayağı olacak inley boşluklarının yan duvarları paralel olmalı ve kavite denilen bu boşluklar, yeteri kadar geniş ve derin olmalıdır. İnley köprülerde, köprü ayağı ile gövdesi arasındaki ilişki sabit ve hareketli olabilir.sabit olması durumunda, döküm inley gövdeye lehimlenir veya tek parça döküm olarak inleyli köprü bitirilmiş olur. Bu tür köprülerde, bir süre sonra destek dişlerin periodontal dokular ile zararlı etkiler ve sonuçta 13
20 dişlerde oynama görülmekte ise de 20 yıl ve daha uzun süre kullanılan köprüler de tespit edilmiştir. Hareketli bağlantı, köprüye hareket serbestliği verir. Bu hareketlerden, üzerinde inley tutucuyu bulunduran ayak diş etkilense bile kavite ile inley arasında bir hareketlilik söz konusu olmadığından çürük olasılığı en aza indirgenmiş olmaktadır (19) Kompozit İnley Kompozit inley, direkt veya indirekt yöntemle kompozit rezinden hazırlanarak dişteki kaviteye solid bir kitle hâlinde simante edilen onarım şeklidir. Günümüzde estetik anlayışı süratle gelişmesiyle artık hastaların birçoğu arka grup dişlerine uygulanan restorasyonlarda da doğal görünüm ve estetiği tercih etmektedir. Gittikçe artan bu istek karşısında araştırıcılar ve üreticiler 1885 ten beri yaygın olarak kullanılan amalgamın yerini alacak, ideal özelliklere sahip restoratif maddelerin arayışı içerisindedir. Nitekim bu amaçla ışınla ve kimyasal olarak sertleşen direkt posterior kompozit rezinler ortaya atılmıştır. Ancak uygulama güçlüğü, bazı fiziksel özelliklerin yetersiz olması ve polimerizasyon büzülmesinin doğurduğu olumsuz sonuçlar nedeniyle bu maddelerin arka dişlerde kullanımı da sınırlı kalmıştır. Son senelerde ise, anılan sorunları ortadan kaldırmak için çalışmalar ekstraoral polimerizasyon üzerinde yoğunlaşmıştır. 14
21 Posterior kompozit inley tekniği olarak karşımıza çıkan bu uygulamalar, arka grup dişler için porselen kron çalışmalarına göre daha konservatif restorasyon alternatifi olarak literatürde yer almaktadır (19). Kompozit İnleylerin Endikasyonları Genel olarak inleyler MO, DO veya MOD inley olarak premolar ve molarlarda uygulanabilir. Spesifik olarak ise; Ağız hijyeni iyi olan vakalarda, Amalgama karşı aşırı duyarlılık veya alerjik reaksiyon gösteren hastalarda, Ağzında farklı materyallerden yapılmış restorasyonların olduğu ve galvanik akımın meydana gelebileceği vakalarda, Estetik kriterlerin ön planda olduğu vakalarda, Geniş madde kaybı olan dişlerde, ancak bağlanma için uygun ve yeterli diş dokusu olması ve rezin bağlı restorasyonun dişin geri kalanını koruyup güçlendirmesi şartı ile yapılabilir (8, 17). Kompozit İnleylerin Kontrendikasyonları Ağız hijyeninin yeterli olmadığı hastalarda, Kalan diş dokusunun yeterli olmadığı vakalarda, Tüberkül kırıklarında, Bruksizm ve benzeri hastalıklara meyilli olan hastalarda, Dişte andırkatlar varsa, kompozit inleyler uygulaması risklidir (17). 15
22 Yapım Teknikleri Kompozit rezin üreticileri, çok sayıda inley kompozit sistemlerini ve tekniklerini piyasaya sürmüştür. Bunlar, klinikte yapılan inleyler, direkt yöntem; laboratuvarda yapılan inleyler ise indirekt yöntem olarak bilinirler (19) Klinikte Yapılan İnleyler Direkt kompozit inleylerin yapılışında, preparasyon sonrası kaviteye agar alkol esaslı bir lak veya gliserin sürülür, bunun amacı kompozit materyalinin kaviteye yapışmasını önlemektir. Kaviteye kompozit koyulup çeşitli yönlerden ışık verilerek (6 dk.) sertleştirilir. Veya 100º C de 7 dk. ısıya maruz bırakılır. Böylece polimerizasyon gerçekleşmiş olur. Daha sonra preparasyon asitlenir ve inley materyali dual-cure rezin simanla yapıştırılıp polisajlanır. Direkt kompozit inleylerin posterior kompozitlere göre avantajı; kavitenin dışında daha uzun süre polimerizasyona tabi tutulması ve dolayısıyla polimerizasyon kontraksiyonunun daha az ve mekanik özelliklerinin daha iyi olmasıdır. Ayrıca inleylerde aproksimal ve gingival bölgelerde polisaj imkanı bulur (17, 22) Laboratuvarda Yapılan İnleyler İndirekt inleyler, kavite preparasyonu sonrasında ölçü alınıp ve model hazırlanıp laboratuarda model üzerinde yapılırlar. Laboratuarda 140º C de 85 psi de 10 dk. polimerize edilir. Bu ısı ve basınç altında polimerize olan 16
23 kompozit homojen mikrodolduruculu tip kompozittir ki bu ışıkla polimerize olan direkt kompozite göre daha az poröz ve daha iyi renk stabilizasyonu sağlar. Laboratuardan inley geldikten sonra preparasyon asitlenir ve dualcure rezin simanla yapıştırılır. Kompozit inleylerin indirekt uygulamasındaki amaç inleyin polimerizasyon sırasındaki büzülmesini azaltmaktır. İndirekt çalışma tekniğinde kompozit inleyin polimerizasyon büzülmesi restorasyonun laboratuar aşamasında oluşur, daha sonra oluşacak büzülme simantasyon sırasında yapıştırıcı rezinde meydana gelir ve kompozit inleyin polimerizasyonu sırasında meydana gelen büzülmeden daha azdır. İndirekt çalışma tekniği polimerizasyon büzülmesini azaltmanın yanı sıra polimerde arta kalan reaksiyona girmemiş artık monomerlerin miktarını da azaltmış olur. Böylece kompozit inleyin mekanik özellikleri (özellikle mikroporöziteler, renklenmeler ve çiğneme kuvvetlerine karşı direnç) ve marjinal adaptasyon iyileştirilmiş olur. İndirekt kompozit rezinler aşınmaya dirençlidirler, ayrıca karşıt dişte aşınmaya neden olmazlar. Kompozit inleyler konvansiyonel kompozitlere göre hastaların estetik beklentilerini daha çok karşılar (17). Kompozit İnleylerin Avantajları Estetiktirler. Polimerizasyon ekstraoral olarak gerçekleştiği için polimerizasyon büzülmesi direkt posterior kompozitlerdeki gibi fazla değildir. Eksik proksimal kontaktların ekstraoral olarak tamamlanması sadece bu rezin tekniklerde mümkündür. 17
24 Laboratuar işlemleri porselen inleylerdeki kadar uzun ve zahmetli değildir. Adeziv sistemlerle bağlandıklarından, dişe daha konservatif yaklaşımlarda bulunulabilir. Kalan diş dokusunu maksimum derecede korumakta ve dişin direncini arttırmaktadır (19, 23, 24). Kompozit İnleylerin Dezavantajları Direkt rezin uygulamalarındaki kadar kısa sürede olmasa da su emme özellikleri vardır. Zamanla renk değiştirirler. Aşınmaya karşı dirençsizdirler (19, 23) Seramik İnley Seramik inleyler restoratif materyaldeki estetik beklentilerin son yıllarda artmasıyla birlikte oldukça ilgi çekmektedir. Porselenin dişhekimliğinde 100 yıl öncesinden beri kullanıldığı bilinmektedir. Herbst 1882 de fırında pişirilen ilk seramik inleyi geliştirmiştir de Land ve Marra nın porselen inleyleri tanıttıkları bildirilmiştir. Land platin folyo üzerinde seramik inleylerin fırınlanarak hazırlandığı metodu geliştirmiştir (17) de Jenkins, Dental Cosmos adlı kitabında porselen inleylerin, diş yapısının korunması ve termal özellikleri gibi avantajlarından bahsetmiştir. Porselen inley ve kronlar 1923 e kadar geliştirilmeye devam etmiş ve Wain 18
25 erimiş porseleni, döküm porselenini geliştirmiştir. Bununla beraber porselenin kırılganlığı, yapıştırıcıdaki hatalar, interfasiyal sızıntı ve marjinal uyumsuzluk gibi nedenlerden dolayı, ayrıca uygulama kolaylığı nedeniyle popülarite kazanan silikat simanlar, akrilik rezinler ve asitle pürüzlendirme gibi teknikler porselen inleyin gelişimini etkilemiştir. Hızlı el aletleri ile kullanılan elmas frezler, elastomerik ölçü materyalleri, cam ionomer simanlar da porselen inleyin kullanımını zaman içinde artırmıştır li yıllara gelindiğinde; porselen restorasyonunun yapışma yüzeyinin asit ile pürüzlendirilip, porselen-kompozit bağlantısını sağlayan silan solüsyonunun, restorasyonun iç yüzeyine uygulanması ve restorasyonun asit ile pürüzlendirilmiş mine ile çevrili kaviteye dual-cure kompozit siman ile yapıştırılması kabul edilmiş bir teknik olarak görülmektedir. Yeni bağlantı tekniklerinin ve materyallerinin geliştirilmesi neticesinde dental seramiklerin dentin dokusuna bağlanması mineye olan bağlantı ile eşdeğer oranda elde edilebilmektedir. Kompozit rezin siman da çok incedir (~ 24 µm) bu da polimerizasyon büzülmesinin ve mikrosızıntının azalmasını sağlamaktadır. Ayrıca bonding sistemlerinin gelişimi ile seramik ile diş arasında başarılı bir bağlanma sağlanmıştır. Bu güçlü bağlanma ile kalan diş dokularının dayanıklılığını attırdıkları belirtilmektedir. Tüm bu gelişmelere rağmen, estetik porselen inley tipi restorasyonlar, özellikle porselenin kırılgan yapısı nedeniyle, posterior dişlerde 1980 li yıllara kadar yaygın olarak uygulanamamıştır. Ancak 1985 yılından itibaren iyon değişimi ve lösit kristalleri ile güçlendirilmiş mekanik direnci çok yüksek güçlü 19
26 porselenler ile ileri teknoloji ürünü yeni sistemler geliştirilmiş ve porselen inleyler tarihsel gelişimi içinde en yüksek popülariteyi 90 lı yıllarda kazanarak günümüzde posterior dişler için gerçek bir restorasyon alternatifi olmuşlardır. Porselen restorasyonların birçok mükemmel özellikleri vardır. Biyouyumlu, kimyasal olarak stabil, optik ve estetik özellikleri çok iyidir. Ayrıca aşınmaya dirençli olup renk değiştirmezler. Porselen sıkıştırma kuvvetlerine karşı iyi dirence sahipken, çekme kuvvetlerine karşı direnci daha azdır. Çünkü bu materyaller kırılgan yapıya sahiptirler. Teknolojik gelişmelerle birlikte asitleme, bonding ve rezin esaslı maddeler ile diş dokularına bağlanabilen porselenler üretilerek restorasyona iyi bir marjinal uyum sağlanmıştır. Ayrıca yeni geliştirilen dökülebilir cam seramikler ve en son ısı altında preslenebilen, lösit ile güçlendirilmiş porselen sistemleri [IPS Empress (Ivoclar), Finesse (Ceramco)] ile porselenler daha güçlü ve dayanıklı hale gelmişlerdir (17). Dental porselenler sabit restorasyonların en estetik şekilde yapılabileceği materyallerdir. Dört oksijen atomu arasına sıkışan bir silisyum atomunun oluşturduğu (SiO4) tetra hedra yapısında bir bileşim olup kristalize olmamış camlardır. Bütün seramikler doğal olarak aynı yapıdan meydana gelmişlerdir, temel yapı üç ana maddeden oluşur. Dental porselenlerde bu üç ana madde farklı oranlarda bulunur. Bu maddeler; Feldspat: Potasyum alüminyum silikat (K2O Al2O3 6SiO2) ve albit in (Na2O Al2O3 6SiO2) karışımıdır. 20
27 Porselene doğal bir tanslusenslik veren ana yapıyı teşkil eden maddedir. %70-85 civarında orana sahiptir. Bu maddenin bağlayıcı bir özelliği vardır. Fırınlama sırasında eriyerek kuartz ve kile matriks oluşturur. Ayrıca porselenin kitlesindeki ısıya dirençli elemanları birbirine bağlar º C de ergiyen feldspat, serbest kristalin fazında cama dönüşür, kuartz ve kaoline yapı olarak yardımcı olur. Eritici ve birleştirici olarak etki eder. Porselenin kitlesine akıcılık kazandırır ve şeffaflık verir (19, 23). Kuartz (Silika) (SiO3): Ergime ısısı diğer maddelere nazaran daha yüksek (yaklaşık 1700ºC) olan kuartz tutucu bir destek oluşturur. Silika yapısında olup, matriks içinde doldurucu görevi yapar. Porselenin sertliğini ve stabilitesini sağlar. Pişirme sonucu meydana gelebilecek büzülmeleri önler. Termal genleşme katsayısını kontrol etmeye yardımcıdır. %10-22 oranında bulunur. Porselenin dayanıklılığının artmasını sağlar, aynı zamanda materyale şeffaf bir görünüm verir. Fırınlama sonrası kontraksiyonları engeller (19, 23). Kaolin (Al2O3-2SiO2-2H2O): Dehidrate olmuş alüminyum silikattır. Çin kili olarak adlandırılır. Yapışkan bir yapıya sahip olduğundan diğer materyalleri bir arada tutar. Dolayısıyla porselenin modelajına yardımcı olur. Opak olduğundan çok az kullanılır. %1-5 oranındadır. Isıya oldukça dayanıklıdır. 1800º C ergiyen kaolin, bir alüminyum hidrat silikatıdır (19, 23). Bu üç ana maddenin dışında akışkanlar veya cam modifiye ediciler, ara oksitler, çeşitli renk pigmentleri, opaklaştırıcı veya flouresans özelliğini geliştiren çeşitli ajanlarda porselen yapıya eklenebilmektedir (17, 19). 21
28 Porselenin Sınıflandırılması Porselenler birçok şekilde sınıflandırılmaktadır (17, 25, 26). A) Bileşimlerine (içeriklerine) Göre: Feldspatik Porselen Metal Destekli Porselen Metal desteksiz Porselen B) Pişirme Isılarına Göre: Yüksek Isı Porseleni: º C Orta Isı Porseleni: º C Düşük Isı Porseleni: º C kullanılır. Porselen inleylerde yüksek sertliğe sahip olan düşük ısı porseleni C) Kullanım Bölgelerine Göre: Hareketli protezlerde kullanılanlar Jaket ve inleylerde kullanılanlar (Alumina) Veneer kronlarda kullanılanlar Metal Desteksiz Porselenler Estetik üstünlükleri nedeniyle tam porselen restorasyonlar aşağıda sıralanan özelliklerinden dolayı kullanım endikasyonları varsa metal destekli 22
29 porselen restorasyonların yerine yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır (26): Biyolojik uyumlulukları, ağız içinde kimyasal reaksiyona girme potansiyeli yüksek olan metallere oranla daha üstündür. Homojen yapıdadırlar. Renkte derinlik sağlarlar ve ışığı yansıtma özelliklerine sahip oldukları için, doğal diş yapısına daha yakın görünümdedirler. Doğal diş dokusuna yakın ısısal genleşme katsayısına ve ısı iletkenliğine sahiptirler. Sıkışma kuvvetlerine karşı çok dayanıklıdırlar. Hastaların estetik beklentilerine daha uygun olan tam porselen restorasyon sistemleri yapım tekniği yönünden 4 gruba ayrılabilirler (17, 26): 1. Dökülebilir (cam) porselen sistemleri: Dicor (Dentsply, A.B.D.), Cerapearl (Kyocera, A.B.D.). 2. Refraktör die lar üzerinde fırınlanan porselen sistemleri: Vitadur (Vita- Zahnfabrik, Almanya), Cerestore/ Alceram (Innotek Dental Corp., A.B.D.), Optec (Jeneric, Pentron Inc., A.B.D.), Hi-Ceram (Vita-Zahnfabrik, Almanya), In-Ceram (VitaZahnfabrik, Almanya). 3. Preslenebilir porselen sistemleri (Isı ile basınçlı olarak üretilen porselen sistemleri): IPS-Empress (Ivoclar, Schaan, İsviçre), Finesse (Ceramco, Almanya). 4. CAD-CAM Sistemi (Computer Aided Design- Computer Aided Manufacture): Cerec (Siemens, Almanya), Duret (Sopha, Fransa), Celay 23
30 (Mikrona, Almanya), Denticad (Bego, Almanya), Procera Al-Ceram (Procera, Sandvik, İsveç). Dişhekimliğinde porselenin avantaj ve dezavantajları aşağıdaki gibi sıralanabilir (17): Avantajları Mekanik etkilere (baskı kuvvetlerine) karşı dirençlidir. Ağız sıvılarından etkilenmezler. Renk ve boyutsal olarak stabildir. Isısal genleşme katsayısı diş dokusuna yakın değerdedir. İnternal ve yüzeysel olarak boyanabilir ve effektlenebilir. Su emme özelliği yoktur. Glaze yapılmış porselen yüzeyi üzerine plak birikimi minimum düzeydedir. Doğal dişlerdekine benzer şekilde renk ve ışık geçirme özelliğine sahiptir. Isı ve elektrik akımını zayıf iletir. Dezavantajları Porselen rijit bir maddedir, üzerine gelen ekstra yükleri tolere edemez (Gerilim ve makaslama kuvvetlerine karşı dirençsizdir). Metal alt yapı ile yeterince desteklenmediğinde kırılabilir. Rengi sabit kaldığından komşu dişlerin zamanla renklenmesi karşısında estetik uyumu bozulur. 24
31 Ekonomik değildir. Klinik uyum ve hataların düzeltilmesi risklidir. Yeniden şekillendirilmesi gerektiğinde metal destekli yapıdan ayırımı zordur. Çekme kuvvetlerine karşı dirençli değildir Porselen İnley Yapım Teknikleri Fırınlanmış porselenin mikroyapısı genellikle kristalin yapı ve onu çevreleyen camsı matriksten oluşur. Porselen inley yapımında kullanılan seramikler esas olarak güçlendirilmiş porselenlerdir. Bu tip materyallerin, metale bağlanan konvansiyonel porselen ile karşılaştırıldığında, daha yüksek oranda kristalin faz içerdikleri görülür. Porselene dayanıklılık veren bu fazdır. Güçlendirme, değişik işlemlerin sonunda olabilir. Bu işlemlerden en yaygın olanı alumina ve lösit gibi yüksek elastisite modülü olan kristallerin camsı matriks içine girmesiyle oluşan kristal -cam bileşkeleridir. Günümüz yüksek teknolojisinin dişhekimliğine sağladığı olanaklar sayesinde posterior dişlerde de başarı ile uygulanabilirler, çok yüksek dirençli porselen inley teknik ve sistemleri geliştirilmiştir (17, 26) Konvansiyonel Fırınlama Yöntemleri Platin Folyo Yöntemi % 50 Al 2 O 3 içeren Vitadur, MgO içeren Magnezyum Core bu gruba dahildir. Güdük üzerinde platin folyo uyumlandırılır. Bunun üzerine Al2O3 25
32 veya MgO ile güçlendirilmiş porselen yerleştirilir ve güdükten ayrılarak folyo ile birlikte fırınlanır. Kırılma dayanımın düşük olması ve restorasyon kenarlarında uyum bozukluklarına yol açması, kullanım alanını sınırlamıştır (17) Refrakter Day Yöntemi Günümüzde platin yaprağın yerini almış olan refrakter die materyali porselenin direkt olarak üzerinde fırınlanabileceği yüksek ısıya dayanıklı fosfat bağlı bir revetmandır. Bu materyal ile elde edilen dayların kenarlarında kırılma direnci yüksektir ve sertleşme genleşmeleri düşüktür. Ayrıca üzerinde pişirilen porselenin ısısal genleşmesi ile uyum gösterirler. Defalarca fırınlanmaya uygundurlar ve alüminyum oksit kumlaması ile kolayca bitmiş restorasyondan ayrılırlar. Refrakter day tozları genel olarak, amonyum fosfat, alumina, magnezya, silika ve zirkon gibi seramiklerin karışımından oluşurlar (17, 26) Döküm yolu ile elde edilen porselen inleyler A. Dicor Sistemi 1983 yılında Grossman ve 1984 yılında da Adair'in çalışmaları sonucunda dişhekimliğine kazandırılmış bir dökülebilir seramik sistemidir. Dicor, camsı yapıdaki çekirdekler halinde kullanıma sunulur ve mum eliminasyonu tekniği ile kullanılır. Kristalizasyon işlemi olarak adlandırılan ve 650 C ile 1075 C arasında uygulanan ısıl işlem esnasında cam matriks 26
33 içerisinde tetrasiklik flor mika kristalleri büyüme göstererek, dayanıklılığı arttırmada rol oynar. Normal seramiğin iki katı esneme dayanıklılığına sahiptir. Yüksek baskı kuvvetlerine karşı dayanıklılığı, sertliği, yoğunluğu, aşınmaya karşı direnci, ısısal genleşme katsayısı ve yarı şeffaflık özelliği doğal diş dokusuna benzer. Dökülebilir seramikler hakkında kimyasal yapılarının ağız ortamında stabil olmaması ihtimalinden dolayı çok az gelişme sağlanabilmiştir (27) B. CeraPearl Dökülebilir seramikler apatit ve cam seramikler olarak ikiye ayrılırlar. Hobo ve Iwata doğal diş yapısını taklit etmek için sentetik hidroksil apatitin en ideal restoratif materyal olacağı düşüncesiyle 1985 yılında indirekt bir teknik geliştirmişlerdir. Cera-Pearl adı verilen bu sistemin tekniği Dicor cam porselenine benzemektedir. Bu sistemde kalsiyum fosfat esaslı cam, kontrollü ısı uygulamasıyla kısmen kristalin bir yapıya dönüştürülür. Bu ilk kristalin faz oksiapatit yapısındadır. Suyun varlığında hemen hidroksil apatile çevrilir. Işığı kırma özelliği, yoğunluğu ve termal iletkenliği doğal mineye benzer bulunmuştur. Dökülebilir seramiklerin dezavantajı pahalı laboratuar sistemleri gerektirmesi ve renk uyumunun dıştan boyama ile sağlama zorunluluğudur (17, 26). 27
34 Isı ve presleme yolu ile elde edilen porselen inleyler (Lösit ile güçlendirilmiş metal desteksiz porselen sistemi) 1983 yılında geliştirilmiş bir sistemdir. IPS Empress (Ivoclar), Finesse (Ceramco) kayıp mum tekniği kullanılan bu sistemde, renklendirilmiş prefabrik cam-lösit tabletler ısıtılıp preslenmektedir. Bu teknik için geliştirilmiş olan cam porselen materyali esas olarak feldspatik porselen olup lösit kristalleri ile güçlendirilmiştir, iki farklı yapım tekniğine sahiptir, ilk teknikte renklendirilmiş dentin tabletleri kullanılarak restorasyonun altyapısı imal edilir. Restorasyonun son formu ise veneer porselen materyali ile tabakalama tekniği kullanılarak verilir. İkinci teknikte ise, doğrudan doğruya restorasyonun bitiş formu imal edilir. Günümüzde kron-köprü uygulamaları için kullanılmayan bu yöntem, tüm seramik inley uygulamalarında en yaygın olan uygulamadır (17, 26). İngot adı verilen, lösit ile güçlendirilmiş cam seramik tabletler ısı ile yumuşatılarak yavaş yavaş preslenir. Silikat cam matriks hacminin % kadarını 1-5µm. Büyüklüğünde lösit kristalin faz oluşturur. Materyalin yüksek yarı geçirgenliği ve aşındırma etkisi doğal dişinkine benzer. IPS Empress, ingot formundaki bir feldspatik porselen tipidir. Full kontur kron mum ile modele edilir, revetmana alınır 850 C ye kadar ısıtılarak mum uzaklaştırılır. Döküm yoluna seramik blok aluminyum piston yerleştirilir. Manşet, EP 500 adı verilen özel porselen fırınına konur. Isı 1150 C ye çıktıktan sonra 20 dk. süre ile yumuşamış seramik blok MPa basınç ile yavaş yavaş vakum altında preslenir. Revetmandan çıkarılan restorasyon kumlama ile temizlenerek model üzerinde kontrol edilir. Hastada da kontrol edildikten sonra daha iyi bir estetik için boyama veya tabakalama tekniği ile yeni bir 28
35 görüntü verilebilir. Estetiğin önemli olduğu ön bölge restorasyonların tabakalama, anatomik özelliklerin önem kazandığı arka bölge restorasyonlarında boyama tekniği kullanılır (17). Basınç altında pişirmenin ardından yapılan tabakalama veya boya uygulaması gibi fırınlama işlemlerinin, lösit kristallerinin, yoğunlaşması ile cam faz içinde daha homojen bir yapı sağladığı ve bunun da dayanıklılığı önemli ölçüde arttırdığı bildirilmekle birlikte ilave fırınlama işlemlerinin core materyali direncine bir etkisi olmadığı ifade edilmektedir. Ayrıca Sorensen ve arkadaşları, lösit ile güçlendirilmiş kronlarda bükülme dayanımının kron kalınlığı ile artmadığını belirtmişlerdir. Bununla birlikte, cam ve kristallerin termal genleşme katsayılarının ve camsı geçiş sıcaklıklarının (Tg) farklı olması nedeni ile porselen içinde oluşan streslerin, yapının dayanıklılığını arttırdığı bildirilmektedir (17, 26). Lösit ile güçlendirilmiş porselen çekirdekleri elde etmek üzere, öncelikle cam yapı eritilir. Kristalizasyon ve çekirdekleşme için ısıl işleme tabi tutulduktan sonra öğütülür. Toz halindeki yapıya, stabilize edici kimyasal katkı maddeleri, fluoresans bileşikler skalalardaki renkleri sağlayacak şekilde renklendiriciler katılır. Daha sonra tablet şeklinde preslenip yaklaşık 1200º C de ısıl işleme tabi tutularak kullanıma hazır hale getirilir. Boyama tekniği için yarı şeffaf hazırlanan çekirdekler º C de, kendilerine özgü fırınlarda preslenir (26). Lösit ile güçlendirilmiş porselen sistemininde, kontrollü yüzey kristalizasyonu söz konusudur. Kontrollü yüzey kristalizasyonununda kristaller, cam partiküllerinin yüzeyinden merkezine doğru büyüme gösterir. Temel yapıyı oluşturan camdaki kristalizasyon ve çekirdekleşmenin ilk 29
36 safhası, cam tozunun, gren sınırları içerisinde başlar, kısa bir ısıl işlemden sonra, yüzey kristalizasyonu sonucunda, küçük lösit kristalleri gelişir. Kristaller, kristalizasyonun merkezinden, çiçek yaprağı şeklinde büyümeye başlar ve 1200º C lik ısıl işlem sırasında da gelişmeye devam ederler. Taramalı Elektron Mikroskop çalışmaları, Empress tabletlerindeki lösit kristallerin kümeler halinde gruplaştığı ve camsı fazın geniş sahalarında yerleşmiş olduğu gözlenmiştir. Buna rağmen basınç fırınından çıkan restorasyonda, lösit kristallerinin daha iyi dağılım gösterdiği saptanmıştır. Bu farklılık; yumuşamış çekirdek üzerine basınç uygulandığında eriyen camın tijlerden geçerek salkım yapısındaki kristallerin ayrılması, böylece de, kristallerin camsı fazda tek tek dağılarak yerleşmesi ile açıklanabilir. Cam yapı içinde kristallerin bu dağılımı, porselenin dayanıklılığındaki artışı da açıklayabilir. Dayanıklılığın artışındaki diğer bir unsur ise, tekrarlanan fırınlama işlemleri esnasında, cam ile kristallerin farklı ısısal genleşme katsayılarından dolayı gelişen farklı gerilimlerdir. Lösit kristalleri, yüksek oranda ısısal genleşme gösterirler. Lösit kristallerinin; º C arasında 17x10-6/ºC, ºC arasında 65x10-6/ºC, ºC arasında 27x10-6/ºC oranında bir ısısal genleşme, katsayısı ise 10x10-6/ºC olarak belirlenmiştir. Soğuma esnasında, düşük ısısal genleşme katsayısına sahip cam yapı içinde yüzeysel sıkışma gerilimleri, yüksek ısısal genleşme katsayısına sahip lösit kristallerinde ise merkezden çevreye doğru gerilimler gelişir (17, 26). Daha sonra, yüzey enerjisi lösit kristalleri arasındaki bağlanma dayanıklılığından daha yüksek değere ulaştığında, küçük çatlaklar gelişir. Bu sırada, lösit kristallerinin bir kısmının, cam yapıdan ayrıldığı görülür. Başlangıçtaki kuvvetler dengesi, daha sonra yerini sıkıştırma kuvvetlerinin 30
37 egemenliğine bırakır. Cam yapının, sıkıştırma kuvvetlerine karşı dayanıklılığı, ara yüzlerdeki kuvvetleri karşılayacak kadar yüksektir. Lösit kristalleri ile cam ara yüzeyindeki stres dağılımı bir kubbe yapımı prensibine dayandırılabilir (26). IPS Empress 2: Restorasyonun altyapısı kayıp mum tekniği ile elde edilir. Altyapısının esas kristalin fazı lityum disilikattır. Lityum disilikat cam seramik, ilk kez 1959 yılında geliştirilmiş, ancak, bu materyal, düşük kimyasal direnç, yetersiz yarıgeçirgenlik, mikro çatlak oluşumunun kontrol edilememesi ve laboratuar aşamalarının karmaşık ve zaman alıcı olması gibi dezavantajları nedeniyle uygulama alanı bulamamıştır yılında lityum disilikat cam seramik kullanımı ısı ve basınç tekniği ile tekrar güncel haline gelmiştir. Isı ve basınç tekniğinin, lityum disilikat fazda, homojen yapı oluşumunu sağladığı, kontrol edilemeyen mikro çatlak oluşumunu engellediği, kısa sürede ve kolay restorasyon hazırlanmasına olanak sağladığı ifade edilmiştir Cam seramik yapının içine, kimyasal bozulmaya karşı direnci arttırmak için özel bileşimler ilave edilmiş ve kimyasal dayanıklılıktaki en önemli gelişme SiO2, LiO2 gibi esas bileşenler arasında kuvvetli bir bağlantı kurulması ile sağlanmıştır. IPS Empress 2 sisteminde, hazır lityum disilikat cam seramik tabletler EP 500 adı verilen özel fırınında 920º C de visköz akma özelliğine ulaşır ve basınçla revetman boşluğun içine yollanır. Isı ve basınç altında şekillendirilen kor yapıda, esas kristal faz olarak, 0.5-4µm. büyüklüğünde hacminin en az % 60 ı kadar lityum disilikat 31
38 kristalleri, ikinci kristal faz olarak ise µm. büyüklüğünde lityum ortofosfat Li2PO4 içermektedir. Bu sistemde, lityum disilikat ile güçlendirilmiş cam seramik altyapı üzerine, restorasyonun son şeklini vermek için tabakalama tekniği ile yerleştirilen veneer seramiği floroapatit yapıdadır. Isısal genleşme katsayıları birbiri ile uyumlu olan lityum disilikat çekirdek ile üzerine pişirilen apatit cam seramik veneer materyalleri arasında oluşan bağlanmanın güvenilir yapıda olduğu gösterilmiştir. IPS Empress 2 sistemi ile, tek kron veya üç üyeli anterior veya posterior köprü hazırlanabilir ancak ikinci premoların en son distal destek olma şartı aranır. IPS Empress ve IPS Empress 2 nin asıl farklılığı, materyallerin kor kısmındaki kimyasal yapılarıdır, sırasıyla lösit ile kuvvetlendirilmiş cam seramik, lityum disilikat cam seramik içermektedir. Bu kor yapıdaki farklılık, IPS Empress 2 de cam matriks daha az olduğu için kırılmaya direncin fazla, mikro çatlak oluşum riski en azdır (17). IPS serisinin en modern türü IPS e.max Press dir. Empress II tüm seramik sisteminin daha gelişmiş versiyonu olan IPS e.max Press sisteminin ürünleri; lityum disilikat cam seramik içeriğe sahip olan ingotların preslenmesi ile elde edilmektedir. Yeni geliştirilen seramik altyapı ile elde edilen restorasyonların daha estetik oldukları ve 400 MPa lık mukavemet sayesinde konvansiyonel simantasyonuna izin verdikleri bildirilmiştir. Yine bu sistemden türetilen IPS e.max ZirPress sisteminin, florapatit içeriği ile zirkonyum altyapılı tüm seramik restorasyonların veneer porseleni ile kaplanmasına alternatif olarak geliştirildiği belirtilmiştir. Bu sistemde amaç 32
39 zirkonyum altyapılı seramiklerin flor apatit ingotların ısı-basınç yöntemi ile kaplanması ve optik özelliklerinin doğal dişe daha yakın hale getirilmesi amaçlandığı belirtilmiştir. İşlemin ardından restorasyona veneer porseleni eklenebildiği ya da ekstrensek olarak renklendirilebildiği bildirilmiştir (27). IPS e.max; lamina veneerlerde, inley-onley restorasyonlarda, anterior ve posterior kronlarda, 3 üyeli anterior köprülerde, ikinci premolara kadar olan 3 üyeli köprülerde, anterior ve posterior bölgede yer alan tek üye implant üst yapısında ve ikinci premolara kadar olan bölgede yer alan 3 üyeli implant üst yapısında kullanılabilir (28) Yüksek alümina içeren altyapılı porselen inleyler Hi-Ceram tekniği restorasyona ilave dayanıklılık kazandırmak amacıyla porselen inleylerde alt yapıyı oluşturmak için uygulanabilirler. Bu yöntemde elde edilen Hi-Ceram çekirdek materyali, geleneksel porselenden %25 daha serttir. Teknikte kullanılan day materyali, çekirdek porseleni ve bunun üzerinde pişirilen veneer porseleni ile eşit ısısal genleşme katsayısına sahip olduğundan, Hi-Ceram çekirdek porseleninin fırınlanmasına olanak verir. Böylece porselenin, direkt olarak day üzerinde oluşturulması sağlanır. Felspatik porselenlerin bükülme dayanımı MPa arasında değişirken, Hi-Ceram ın bükülme kuvvetlerine karşı dayanıklılığı 155 MPa olarak belirlenmiştir (17). 33
40 Prefabrike porselen blokların CNC frezesi yolu ile elde edilen porselen inleyler Bilgisayar teknolojisinde baş döndürücü hızdaki gelişmeler bilimin her dalında olduğu gibi dişhekimliği alanında da etkilerini göstermiştir. Sistem önceden üretilen porselen blokların bilgisayar destekli freze yardımı ile şekillendirilmesi esasına dayanır. Bilgisayar tarafından kontrol edilen bu freze makinaları, CNC (Computerized Numerical Controlled) olarak bilinirler. Kamera yardımı ile elde edilen veriler bilgisayara yüklenir. Daha sonra Bilgisayar Destekli Tasarımları (CAD) ve ardından Bilgisayar Destekli Üretimi (CAM) yapılır. Cerec, Duret, Celay, DentiCad, Procera Al-Ceram %100 Al2O3 içeren core materyalidir. Bu tür seramik restorasyonlar optik topografik tarama yöntemi kullanılarak tasarlanmaktadır. Optik tarayıcılardan elde edilen dijital veriler veya güdüğü düzenli hareketlerle tarayan hassas uçlardan alınan verilerden, bilgisayar yazılımları kullanılarak üç boyutlu tasarımlara ulaşılması ve sistemle bağlantılı CNC freze makinelerine bu bilgilerin aktarılması yoluyla prefabrike bloklardan oldukça hassas porselen restorasyonlar üretmek mümkün olmuştur. Restorasyon elde edildikten sonra anatomik form ve estetik, yüzey boyaması ile gerçekleştirilmektedir. Bu sistemin önemli avantajları bulunmaktadır. Öncelikle ölçü ve geçici restorasyon gerektirmez. Laboratuara bağımlı değildir. Restorasyon kısa bir süre içinde hasta yanında üretilir. Renk uyumu, aşınmaya direnci mükemmeldir ve uzun ömürlüdür. Bilgisayarlı tasarım ve bilgisayarlı üretim (CAD-CAM) uygulaması, tüm dental restorasyonlardan daha fazla, seramik 34
Dişhekimi. Telio. Tek elden geçici restorasyon. Telio CAD. Telio LAB. Telio CS
Telio Tek elden geçici restorasyon Dişhekimi Telio CAD Telio LAB Telio CS Telio Geçici restorasyonlar için 3 lü çözüm Her isteğe cevap verebilen komple bir sistem Geçici restorasyonların önemi gittikçe
DetaylıStructur. Structur 2 SC / Structur Premium. Structur İLE mükemmel GEÇİCİLER
Structur 2 SC / Structur Premium Structur İLE mükemmel GEÇİCİLER BASİT UYGULAMA Hastalarınızın protetik tedavilerinde güvenilir materyallere ihtiyaç duyarsınız, özellikle geçici tedavi döneminde. Hastanın
DetaylıBAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT www.dentram.com
BAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT www.dentram.com Yüzünüzü güldüren uzmanlık ve teknoloji DENTRAM Dentram Diş Tedavi Kliniği, 1994 yılında Bağdat Caddesi nde, Ortodonti Uzmanı Dr. Aylin Sezen Yalçın ve Çene
DetaylıKAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI
KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI PVD Kaplama Kaplama yöntemleri kaplama malzemesinin bulunduğu fiziksel durum göz önüne alındığında; katı halden yapılan kaplamalar, çözeltiden yapılan kaplamalar, sıvı ya
DetaylıDöküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN
Döküm Prof. Dr. Akgün ALSARAN Döküm Döküm, sıvı haldeki akıcı olan malzemelerin, üretilmek istenen parçanın biçiminde bir boşluğa sahip olan kalıplara dökülerek katılaştırıldığı bir üretim yöntemidir.
DetaylıT.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu Endodonti Uzmanlık Eğitimi Çekirdek Eğitim Müfredatı 2011 Ankara 1 TUK Endodonti
DetaylıÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ
ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ 1. DENEYİN AMACI Çökelme sertleştirmesi işleminin, malzemenin mekanik özellikleri (sertlik, mukavemet vb) üzerindeki etkisinin incelenmesi ve çökelme sertleşmesinin
DetaylıÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
447 ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR Hüseyin ÇAYCI Özlem YILMAZ ÖZET Yasal metroloji kapsamında bulunan ölçü aletlerinin, metrolojik ölçümleri dikkate alınmadan
Detaylı2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI
2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 1. hafta Konservatif Diş Tedavisine giriş, Diş yüzeyi terminolojisi 2. hafta Kavite sınıflandırması ve kavite terminolojisi (Sınıf I ve II kaviteler)
DetaylıYÜZEY SERTLEŞTİRİCİ BİR AJANIN ALÇI MODEL YÜZEYİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Caner YILMAZ*** GİRİŞ
G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt VI, Sayı 1, Sayfa 203-211, 1989 YÜZEY SERTLEŞTİRİCİ BİR AJANIN ALÇI MODEL YÜZEYİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Caner YILMAZ*** GİRİŞ Protetik laboratuar
DetaylıYapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi
Afet Yö netimi İnsan toplulukları için risk oluşturan afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere karşı hazırlıklı olunması, afet anında hızlı ve etkili bir kurtarma, ilk yardım, geçici barındırma
DetaylıSİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.
SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması
DetaylıİSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ
İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ Deneyde dolu alan tarama dönüşümünün nasıl yapıldığı anlatılacaktır. Dolu alan tarama
DetaylıSÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com
SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com Giriş Yönetim alanında yaşanan değişim, süreç yönetimi anlayışını ön plana çıkarmıştır. Süreç yönetimi; insan ve madde kaynaklarını
DetaylıVeri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün
Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi
DetaylıSinterleme. İstenilen mikroyapı özelliklerine sahip ürün eldesi için yaş ürünler fırında bir ısıl işleme tabi tutulurlar bu prosese sinterleme denir.
Sinterleme? İstenilen mikroyapı özelliklerine sahip ürün eldesi için yaş ürünler fırında bir ısıl işleme tabi tutulurlar bu prosese sinterleme denir. Sinterleme Mikroyapı Gelişimi Özellikler! Sinterlemenin
DetaylıTürkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1
Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık
DetaylıSaplama ark kaynağı (Stud welding) yöntemi 1920'li yıllardan beri bilinmesine rağmen, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır.
SAPLAMA KAYNAĞI Saplama ark kaynağı (Stud welding) yöntemi 1920'li yıllardan beri bilinmesine rağmen, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Arkın metalleri ergitme özelliğinden yararlanarak
DetaylıTopoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.
Yazıyı PDF Yapan : Seyhan Tekelioğlu seyhan@hotmail.com http://www.seyhan.biz Topolojiler Her bilgisayar ağı verinin sistemler arasında gelip gitmesini sağlayacak bir yola ihtiyaç duyar. Aradaki bu yol
DetaylıDİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI 2015-2016 KLİNİK STAJ BARAJLARI
DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI 2015-2016 KLİNİK SINIF PEDODONTİ ANABİLİM DALI Adet AÇIKLAMA 4. SINIF 5. SINIF Kompomer, Amalgam,Kompozit dolgu 30 Anterior ve posterior dişlere yapılan tüm amalgam,
Detaylıİş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?
İş Sağlığı İş sağlığı denilince, üretimi ve işyerini içine alan bir kavram düşünülmelidir. İşyerinde sağlıklı bir çalışma ortamı yoksa işçilerin sağlığından söz edilemez. İş Sağlığı nedir? Bütün çalışanların
Detaylı1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ
1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına
DetaylıE.Ü. DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ SABİT VE HAREKETLİ (BÖLÜMLÜ, TOTAL) PROTEZLERİN LABORATUAR HİZMETİ ALIMI İHALESİ TEKNİK ŞARTNAMESİ
E.Ü. DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ SABİT VE HAREKETLİ (BÖLÜMLÜ, TOTAL) PROTEZLERİN LABORATUAR HİZMETİ ALIMI İHALESİ TEKNİK ŞARTNAMESİ AMAÇ : Resmi Gazete de 25 Mart 2010 tarih ve 27532 (Mükerrer) sayı ile yayınlanan;
DetaylıÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi
KİHG/İŞL-005 19.08.2009 07.08.2012 2 1/8 GÜNCELLEME BİLGİLERİ Güncelleme Tarihi Güncelleme No Açıklama 11.11.2009 1 Belge içeriğinde ve belge numarasında değişiklik yapılması 07.08.2012 2 Komite, başlık,
DetaylıSeramik, sert, kırılgan, yüksek ergime derecesine sahip, düşük elektrik ve ısı iletimi ile iyi kimyasal ve ısı kararlılığı olan ve yüksek basma
SERAMİK MALZEMELER Seramikler Metal veya yarı metallerin metal olmayan elementlerle yaptığı bileşiklere Seramik denir. Kimyasal açıdan inorganik özellik taşırlar. Atomlar arası bağlar; iyonik, kovalent
Detaylıİngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2
İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET DOI= 10.17556/jef.54455 Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 Genişletilmiş Özet Giriş Son yıllarda
DetaylıLİTYUM DİSİLİKAT SERAMİKLERDE REZİN SİMAN BAĞLANTISI VE BASKI DAYANIMININ İN VİTRO OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Hatice ÖZDEMİR
LİTYUM DİSİLİKAT SERAMİKLERDE REZİN SİMAN BAĞLANTISI VE BASKI DAYANIMININ İN VİTRO OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Hatice ÖZDEMİR Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Tez Danışmanı Prof. Dr. Lütfü İhsan ALADAĞ
DetaylıARAŞTIRMA RAPORU. Rapor No: 2012.03.08.XX.XX.XX. : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: 0.312.210 59 33 e-posta: gurbuz@metu.edu.tr
ARAŞTIRMA RAPORU (Kod No: 2012.03.08.XX.XX.XX) Raporu İsteyen : Raporu Hazırlayanlar: Prof. Dr. Bilgehan Ögel Tel: 0.312.210 41 24 e-posta: bogel@metu.edu.tr : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: 0.312.210 59 33
DetaylıNORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR
NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi TUĞLA Tanım Kil, killi toprak ile tuğla ve
DetaylıSİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç
SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama
DetaylıBu konuda cevap verilecek sorular?
MANYETİK ALAN Bu konuda cevap verilecek sorular? 1. Manyetik alan nedir? 2. Maddeler manyetik özelliklerine göre nasıl sınıflandırılır? 3. Manyetik alanın varlığı nasıl anlaşılır? 4. Mıknatısın manyetik
DetaylıAlasim Elementlerinin Celigin Yapisina Etkisi
Alasim Elementlerinin Celigin Yapisina Etkisi Karbonlu çeliklerden normal olarak sağlanamayan kendine has özellikleri sağlayabilmek amacıyla, bir veya birden fazla alaşım elementi ilave etmek suretiyle
DetaylıT.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ PEDİATRİK DİŞHEKİMLİĞİNDE FİBERLE GÜÇLENDİRİLMİŞ KOMPOZİTLERİN AŞIRI KRON HARABİYETİ GÖSTEREN DİŞLERDEKİ BAŞARISININ İNCELENMESİ Doktora Tezi Dişhekimi
Detaylıfırça, rulo, cırcır vasıtasıyla elyafa yedirilir. Maliyeti en düşük
Bu yazımızda daha önce sözünü ettiğimiz kompozit materyallerin uygulamasına değineceğiz. Laminasyon denilen işlem, elyaf ve reçinenin bir araya getirilerek kompozit materyale dönüşmesine verilen isimdir.
DetaylıDEVRELER VE ELEKTRONİK LABORATUVARI
DENEY NO: 1 DENEY GRUBU: C DİRENÇ ELEMANLARI, 1-KAPILI DİRENÇ DEVRELERİ VE KIRCHHOFF UN GERİLİMLER YASASI Malzeme ve Cihaz Listesi: 1. 10 Ω direnç 1 adet 2. 100 Ω direnç 3 adet 3. 180 Ω direnç 1 adet 4.
DetaylıPorselen Lamina Veneerler
Bilgi ve Kayıt 0212 481 02 20 bilgi@vyg.com.tr Eğitim Künyesi Eğitimin Adı Eğitmen Prof. Dr. Aslıhan Üşümez, Protez Uzmanı Doç. Dr. Gözde Çelik, Protez Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Özlem Kara, Protez Uzmanı Eğitim
DetaylıDEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog
DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,
DetaylıAnaliz aşaması sıralayıcı olurusa proje yapımında daha kolay ilerlemek mümkün olacaktır.
Analiz Raporu Kısa Özet Her geçen gün eczanecilik sektörü kendi içerisinde daha da yarışır hale geliyor. Teknolojinin getirdiği kolaylık ile eczane otomasyonu artık elinizin altında. Çoğu eczacılar hastalarına
DetaylıANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER
ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER Şekil-1: BREADBOARD Yukarıda, deneylerde kullandığımız breadboard un şekli görünmektedir. Bu board üzerinde harflerle isimlendirilen satırlar ve numaralarla
DetaylıLABORATUVARIN DÖNER SERMAYE EK ÖDEME SİSTEMİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu Gaziantep Üniversitesi
LABORATUVARIN DÖNER SERMAYE EK ÖDEME SİSTEMİNE ETKİSİ Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu Gaziantep Üniversitesi Bir etkinliğin sonucunda elde edilen çıktıyı nicel ve/veya nitel olarak belirleyen bir kavramdır.
DetaylıPLASTİK VAKUM TEKNOLOJİSİ DERSİ ÇALIŞMA SORULARI. b. Fanlar. c. Şartlandırıcı. d. Alt tabla. a. Rotasyon makinesi. b. Enjeksiyon makinesi
PLASTİK VAKUM TEKNOLOJİSİ DERSİ ÇALIŞMA SORULARI 1. Aşağıdakilerden hangisi kontrol panosundaki butonlardan birisi değildir? a. Sayıcı reset b. Tabla yukarı c. Maça d. Devir sayısı 2. Aşağıdakilerden hangisi
DetaylıÜç-fazlı 480 volt AC güç, normalde-açık "L1", "L2" ve "L3" olarak etiketlenmiş vida bağlantı uçları yoluyla kontaktörün tepesinde kontak hale gelir
Kontaktörler Röle kontakları üzerinden büyük bir miktar elektrik gücü anahtarlamak için kullanıldığında kontaktör terimi ile adlandırılır.. Kontaktörler tipik olarak çoklu kontaklara sahiptir ve kontakları
DetaylıTeknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği. Polimer Malzemeler. Polikarbonat (PC) www.sakarya.edu.tr
Teknoloji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Polimer Malzemeler Polikarbonat (PC) Polikarbonatlar, termoplastiklerin özel bir grubudur. İşlenmesi, kalıplanması ve ısıl olarak şekillendirilmesi
DetaylıMADDE 2 (1) Bu Yönetmelik, 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında yer alan işyerlerini kapsar.
18 Haziran 2013 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 28681 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: İŞYERLERİNDE ACİL DURUMLAR HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1)
DetaylıZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ
ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU / 15 2008 BU BİR TMMOB YAYINIDIR TMMOB, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL
DetaylıMUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ
MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Muş Alparslan Üniversitesi Uzaktan
DetaylıAraştırma Notu 15/177
Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon
Detaylı16. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı, Gazi Üniversitesi, 6 Kasım 2009 ÇAĞRILI KONUŞMALAR
ÇAĞRILI KONUŞMALAR Ç1 Manyetik Soğutma ve Devasa Manyetokalorik Etki Yalçın Elerman Fizik Mühendisliği Bölümü, Mühendislik Fakültesi, Ankara Üniversitesi, Beşevler, Ankara Modern toplumların temel bağımlılıklarından
DetaylıYrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ JDF329 Fotogrametri I Ders Notu 2015-2016 Öğretim Yılı Güz Dönemi
FOTOGRAMETRİ I Fotogrametrik Temeller Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ JDF329 Fotogrametri I Ders Notu 2015-2016 Öğretim Yılı Güz Dönemi Tanımlar Metrik Kameralar Mercek Kusurları
DetaylıINSURAL* ATL ALUMİNYUM VE ÇİNKO İÇİN YALITKAN POTA ASTARLARI. Kolay astarlama. Yüksek enerji tasarrufu. Yüksek mekanik mukavemet
BOYA FİLTRASYON BESLEYİCİ SİSTEMLERİ OCAK VE POTA ASTARLARI METALURJIK VE DÖKÜM KONTROL SISTEMLERI REÇİNELER POTALAR INSURAL* ATL ALUMİNYUM VE ÇİNKO İÇİN YALITKAN POTA ASTARLARI Kolay astarlama Yüksek
DetaylıKAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Senato: 2 Mart 2016 2016/06-6 KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1- Bu Yönergenin amacı, Kahramanmaraş
DetaylıEĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA
EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA Dersin Amacı Bu dersin amacı, öğrencilerin; Öğretmenlik mesleği ile tanışmalarını, Öğretmenliğin özellikleri
DetaylıEmilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ
Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü UYGULAMA VİDEOSU LİTERATÜR GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ SUPRATHEL Geçici Deri Eşdeğeri İle Yenilikçi Yanık ve Yara Tedavisi
DetaylıMALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
MALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ (Ders Notu) Manyetik Özellikler Doç.Dr. Özkan ÖZDEMİR MANYETİK ÖZELLİK Giriş Bazı malzemelerde mevcut manyetik kutup çiftleri, elektriksel kutuplara benzer şekilde, çevredeki
DetaylıTAŞIMACILIK ENDÜSTRİSİ İÇİN YAPIŞTIRICI ÇÖZÜMLERİ. Yapıştırmada güvenilir yenilik
TAŞIMACILIK ENDÜSTRİSİ İÇİN YAPIŞTIRICI ÇÖZÜMLERİ Yapıştırmada güvenilir yenilik Simson: taşımacılık endüstrisi için yapıştırıcı çözümleri Gelecekle bağlantınızı kaybetmeyin SIMSON: BİR DÜNYA MARKASI OLAN
DetaylıBaşbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan: 30.11.2015
Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan: 30.11.2015 BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİĞİN UYGULANMASINA İLİŞKİN GENELGE (2015/50) Bu Genelge, 25.05.2015
DetaylıAYDINLATMA DEVRELERİNDE KOMPANZASYON
AYDINLATMA DEVRELERİNDE KOMPANZASYON Dünyamızın son yıllarda karşı karşıya kaldığı enerji krizi, araştırmacıları bir yandan yeni enerji kaynaklarına yöneltirken diğer yandan daha verimli sistemlerin tasarlanması
DetaylıYAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ
YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ Savaş AYBERK, Bilge ALYÜZ*, Şenay ÇETİN Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar bilge.alyuz@kou.edu.tr, Tel: 262
DetaylıSTYROPOR ĐÇEREN ÇĐMENTO VE ALÇI BAĞLAYICILI MALZEMELERĐN ISIL VE MEKANĐK ÖZELLĐKLERĐ*
STYROPOR ĐÇEREN ÇĐMENTO VE ALÇI BAĞLAYICILI MALZEMELERĐN ISIL VE MEKANĐK ÖZELLĐKLERĐ* Yaşar BĐÇER1 - M.Şükrü YILDIRIM - Cengiz YILDIZ Fırat Üniversitesi ÖZET Son yıllarda gerek enerji talebi ve maliyetleri,
DetaylıYAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ
YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ Genel: Derz sözcüğü bir sistemi oluşturan parçaların birleştirildiği, yapıştırıldığı çizgi şeklindeki bölümleri tanımlar. Derzler dar ya da geniş, yatay ya
Detaylı01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436
01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBALAR ELEKTRİK AKIMI Potansiyelleri farklı olan iki iletken cisim birbirlerine dokundurulduğunda
DetaylıPATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim
PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim Kurulunun önerileri doğrultusunda bu çalışma yapılmıştır. GENEL KONULAR: Madde 1.Tanım: 1.1.
DetaylıYakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/7193278-00
Müşteri : Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sok. No: 14 K2 Plaza Kat: 11 Kadıköy 34742 İstanbul Türkiye Konu : Seçilen Yakıt Özelliklerin Belirlenmesi için Dizel Yakıtlara İlişkin Testlerin, Doğrulanması
DetaylıKİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ
Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (2012) 287-291 287 KİTAP İNCELEMESİ Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri Editörler Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice
DetaylıELEKTRİK ÜRETİM SANTRALLERİNDE KAPASİTE ARTIRIMI VE LİSANS TADİLİ
Hukuk ve Danışmanlık ELEKTRİK ÜRETİM SANTRALLERİNDE KAPASİTE ARTIRIMI VE LİSANS TADİLİ Türkiye de serbest piyasa ekonomisine geçişle birlikte rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren,
DetaylıPROJE ODAKLI İŞ GELİŞTİRME; Kent Atölyeleri örneği
PROJE ODAKLI İŞ GELİŞTİRME; Kent Atölyeleri örneği A.Faruk GÖKSU-ÇEKÜL Vakfı www.cekulvakfi.org.tr www.kentselyenileme.org ÇEKÜL Vakfı, kurulduğu günden bugüne kadar, Kendini Koruyan Kentler adı altında,
DetaylıKAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.
KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal
DetaylıİÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7
İÇİNDEKİLER 1 Projenin Amacı... 1 2 Giriş... 1 3 Yöntem... 1 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6 5 Kaynakça... 7 FARKLI ORTAMLARDA HANGİ RENK IŞIĞIN DAHA FAZLA SOĞURULDUĞUNUN ARAŞTIRILMASI Projenin Amacı : Atmosfer
DetaylıII. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI
II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI 1 Güç Kaynağı AC Motor DC Motor Diesel Motor Otto Motor GÜÇ AKIŞI M i, ω i Güç transmisyon sistemi M 0, ω 0 F 0, v 0 Makina (doğrusal veya dairesel hareket) Mekanik
DetaylıADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ
ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU / 16 2008 BU BİR TMMOB YAYINIDIR TMMOB, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
DetaylıYÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ
22 Mayıs 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28300 Kafkas Üniversitesinden: YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve
DetaylıMAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ. 6. Hafta Oda Akustiği
MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ 6. Hafta Oda Akustiği Sesin Oda İçerisinde Yayınımı Akustik olarak sesin odada yayınımı için, sesin dalga boyunun hacmin boyutlarına göre oldukça küçük olması gerekmektedir.
DetaylıDOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ PROGRAMI PROJE UYGULAMA EĞİTİMLERİ
DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ PROGRAMI PROJE UYGULAMA EĞİTİMLERİ PROJE UYGULAMA EĞİTİMLERİ 2 İÇERİK Eğitim temel olarak; Sözleşme yönetimini, Projelerin izleme çerçevesini, Proje yönetimi, uygulama usul ve
DetaylıKAMU İHALE KURULU KARARI. Toplantıya Katılan Üye Sayısı : 7 : Elektrik ihtiyacının temini.
Toplantı No : 2011/047 Gündem No : 2 Toplantıya Katılan Üye Sayısı : 7 Gündem Konusu : Elektrik ihtiyacının temini. Elektrik piyasası ve ilgili mevzuatındaki değişiklikler ve gelişmeler sonrasında, 4734
DetaylıAFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ
i AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ TRAKTÖR AKS MİLİNİN YORULMA ANALİZİ MUSTAFA PERÇİN 120712010 YALÇIN DEMİRER 120712021 DANIŞMAN PROF. DR. SÜLEYMAN TAŞGETİREN Afyon
DetaylıDoç. Dr. Eyüp DEBİK 10.12.2013
Doç. Dr. Eyüp DEBİK 10.12.2013 Ünitelerin fiziksel yerleşimi Arıtma ünitelerinin, Bağlantı kanallarının, Yol ve park alanlarının, Yönetim binasının, Bakım ve onarım kısımları vb dikkatle ele alınmalıdır.
Detaylı5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ
5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ KONULAR 1. Kumanda Devreleri 2. Doğru Akım Motorları Kumanda Devreleri 3. Alternatif Akım Motorları Kumanda Devreleri GİRİŞ Otomatik kumanda devrelerinde motorun
DetaylıDENTAL SERAMİKLER. Topraksı bir materyal olan seramik, genel olarak silikat yapısındadır ve ismini
DENTAL SERAMİKLER Dental Seramiğin Yapısı Topraksı bir materyal olan seramik, genel olarak silikat yapısındadır ve ismini Yunanca da yanık madde anlamına gelen keramikos kelimesinden almaktadır. Seramik
DetaylıİŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI
KAMUDA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ PANELİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI Uzm. Yusuf DUMAN İSG Koordinatörü / İş Güvenliği Uzmanı Mayıs/2016 (1/55) 6331 SAYILI İSG KANUNU İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
DetaylıOtizm lilerin eğitim hakkı var mıdır? Nedir ve nasıl olmalıdır?
Nisan, 01.04.2013 OTĠZM, EĞĠTĠM HAKKI VE UYGULAMALARI Nisan ayı otizm farkındalık ayı olarak belirlenmiştir. Gün, ay ve yıl olarak belli amaçlara hasredilen tema lar, toplumda dikkat çekmek, konunun önemini
DetaylıPolitika Notu. Yönetişim Etütleri Programı. Ekim 2005. Özelleştirme Gelirlerinin Kullanımı
e c o n o m i c p o l i c y r e s e a r c h i n s t i t u t e ekonomipolitikalarıaraştırmaenstitüsü Politika Notu Ekim 2005 Özelleştirme Gelirlerinin Kullanımı Yönetişim Etütleri Programı uğur mumcu caddesi
DetaylıBölüm 11 Soğutma Çevrimleri. Bölüm 11: Soğutma Çevrimleri
Bölüm 11 Soğutma Çevrimleri 1 Amaçlar Soğutma makineleri ve ısı pompaları kavramlarının tanıtılması ile etkinliklerinin ölçülmesi. İdeal buhar sıkıştırmalı soğutma çevriminin incelenmesi. Gerçek buhar
DetaylıMEVCUT OTOMATĐK KONTROL SĐSTEMLERĐNĐN BĐNA OTOMASYON SĐSTEMĐ ĐLE REVĐZYONU VE ENERJĐ TASARRUFU
MEVCUT OTOMATĐK KONTROL SĐSTEMLERĐNĐN BĐNA OTOMASYON SĐSTEMĐ ĐLE REVĐZYONU VE ENERJĐ TASARRUFU Erdinç S AYIN 1968 yılında Đstanbul'da doğdu. 1989 yılında Đstanbul Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği
DetaylıANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR
ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım
DetaylıEn İyi Uygulamalar ve Kullanım Kılavuzu
En İyi Uygulamalar ve Kullanım Kılavuzu Bu kılavuz, GBT En İyi Uygulamaları ve Kullanım Kılavuzu na bir tamamlayıcı kılavuz oluşturmak için tasarlanmıştır. Green Break Patlamasız Güvenlik Güç Kartuşlarının
DetaylıYÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-14/2/2014-28913) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim
DetaylıEKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85
EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 i Bu sayıda; 2013 Cari Açık Verileri; 2013 Aralık Sanayi Üretimi; 2014 Ocak İşsizlik Ödemesi; S&P Görünüm Değişikliği kararı değerlendirilmiştir.
DetaylıHEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ
HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ Doç. Dr. Ülkü TATAR BAYKAL İÜ Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Hemşirelikte Yönetim Anabilim Dalı ve Yönetici Hemşireler Derneği Yönetim Kurulu
DetaylıYÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,
27 Mart 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28246 Bingöl Üniversitesinden: YÖNETMELİK BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK ARAŞTIRMA VE REHBERLİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak
DetaylıSayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,
Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Orman ve Su İşleri Bakanımız Sn. Veysel Eroğlu nun katılımları ile gerçekleştiriyor olacağımız toplantımıza katılımlarınız için teşekkür ediyor,
Detaylı3201 Debagatte Kullanılan Bitkisel Menşeli Hülasalar Ve Türevleri. 3202 Debagatte Kullanılan Sentetik Organik, Anorganik Maddeler Müstahzarlar
SEKTÖRÜN TANIMI 32. fasılda ağırlıklı olarak çeşitli boyayıcı ürünler olmakla birlikte, deri ve deri işleme sektöründe (debagat) kullanılan malzemeler, macunlar vb. ürünler de söz konusu faslın içerisinde
DetaylıMakine Elemanları I Prof. Dr. İrfan KAYMAZ. Temel bilgiler-flipped Classroom Bağlama Elemanları
Makine Elemanları I Prof. Dr. İrfan KAYMAZ Temel bilgiler-flipped Classroom Bağlama Elemanları 11/22/2014 İçerik Bağlama Elemanlarının Sınıflandırılması Şekil Bağlı bağlama elemanlarının hesabı Kuvvet
DetaylıBÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI
1 BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI Ölçme sonuçları üzerinde yani amaçlanan özelliğe yönelik gözlemlerden elde edilen veriler üzerinde yapılacak istatistiksel işlemler genel
DetaylıÖzelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk.
Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk. Sayı: 64597866-120[94-2014]-131 Tarih: 28/08/2014 T.C. GELİR
DetaylıAtom. Atom 9.11.2015. 11 elektronlu Na. 29 elektronlu Cu
Atom Maddelerin en küçük yapı taşlarına atom denir. Atomlar, elektron, nötron ve protonlardan oluşur. 1.Elektronlar: Çekirdek etrafında yörüngelerde bulunurlar ve ( ) yüklüdürler. Boyutları çok küçüktür.
DetaylıYEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler
YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler Kurul, komisyon ve ekiplerin oluşturulması MADDE 107- (1) Okullarda, eğitim, öğretim ve yönetim etkinliklerinin verimliliğinin sağlanması, okul ve çevre işbirliğinin
DetaylıİLK$100$GÜN$ Alan(11:(Bologna(Sürecine(Uyum(Çalışmaları(
İLK$100$GÜN$ Yönetimegeldiğimizilkhaftaiçerisinde,şeffaflıkvehesapverebilirlikilkelerine dayananyönetimanlayışımızınbirürünüolarakbir AcilEylemPlanı yapılmış ve tüm üniversite ile paylaşılmıştır.$ Acil
Detaylıa) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,
NİĞDE ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu yönetmeliğin amacı, Niğde Üniversitesine bağlı olarak kurulan
DetaylıİZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM
İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- (1)Bu
DetaylıİLERİ YAPI MALZEMELERİ DERS-6 KOMPOZİTLER
İLERİ YAPI MALZEMELERİ DERS-6 KOMPOZİTLER Farklı malzemelerin üstün özelliklerini aynı malzemede toplamak amacıyla iki veya daha fazla ana malzeme grubuna ait malzemelerin bir araya getirilmesi ile elde
Detaylı