TÜBİTAK MAM ÇE Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜBİTAK MAM ÇE Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi"

Transkript

1 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 1 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İÇİNDEKİLER 1. SU KALİTESİNİN BELİRLENMESİ Yer altı Sularının Kalitesinin Belirlenmesi Yüzey Sularının Kalitesinin Belirlenmesi Göl Su Kalitesinin Belirlenmesi (Konvansiyonel Kirleticiler) Göl Suyu Örneklerinin Alınması ve Korunması Göl Suyu Analiz Yöntemleri Göl Su Kalitesine Ait Bulgular ve Tartışma Derelerin Su Kalitesinin Belirlenmesi Bakteriyolojik Parametreler Sediment Analiz Sonuçları Göl Su Kalitesinin Yönetmeliklere Göre İstatistiki Değerlendirilmesi Model Çalışmaları Matematiksel Modelleme Model Giriş Parametreleri Göl Su Dengesi Hidrodinamik Modeli Kurulan Hidrodinamik Modelinin Özellikleri Model Testi Model Sonuçları Su Kalitesi Modeli Su Kalitesi Modelinin Özellikleri Göle Ulaşan Kirletici Yükler Model testi Göl Su Kalitesi ve Model Sonuçlarının Genel Değerlendirmesi Eğirdir Gölü nün Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Ötrifikasyon Sınır Değerlerine Göre Değerlendirilmesi Senaryolar Senaryolar ve Sonuçları Ampirik Yöntem Sonucuna Göre Özümseme Kapasitesi Hesabı Göle Ulaşan Evsel Fosfor Miktarlarındaki Azalmanın Göl Su Kalitesine Etkisi Göle Ulaşan Azot Miktarındaki Azalmanın Göl Su Kalitesine Etkisi Senaryo Sonuçlarına Göre Değerlendirme ve Öneriler EĞİRDİR GÖLÜ HAVZA KORUMA PLANI VE PLAN ALTERNATİFLERİ İnsan Faaliyetleri Sonucu Eğirdir Gölü ne Olan Baskı, Etkiler ve Çözüm Önerileri Evsel Atıksu Deşarj Standartlarının Belirlenmesi Evsel Katı Atıklar Sızıntı Suyu Oluşumu Miktar, Karakterizasyonu ve Arıtma Alternatifleri Endüstriyel Faaliyetler Tarımsal Faaliyetler Havza Koruma Planı ve Alternatifler ile Ekonomik Analizleri Katı Atık Yönetimi ve Ekonomik Analizleri Planlanmakta Olan Düzenli Deponi Sahaları Düzenli Depolama Tesisi Yer Seçimi

2 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 2 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Planlanmakta Olan İlaç Hazırlama Üniteleri Yayılı Kaynak Kirliliği Yönetimi ve Ekonomik Analizleri Havza Genelinde Önerilen Kanaliçi veya Kanaldışı Sulakalan Sistemleri Havza Genelinde Önerilen Sediman Tutucu Yapılar Atıksu Arıtma Alternatifleri ve Ekonomik Analizleri Öneri Alternatifler Arıtma Alternatiflerinin Birlikte Değerlendirilmesi Havza Kapsamındaki Kirlilik Kaynaklarının ve Alternatiflerin Yönetimi Havza Koruma Planı Aşamaları Ve Oluşturulan Havza Koruma Planının Uygulama Programının Uygulanmasından Sorumlu Kurum Kuruluşlar Aşama I (Acil Düzenlemeler-Kısa Vade) Aşama II (Mevcut Durumun İyileştirilmesi-Orta Vade) Aşama III (Orta Vade) Aşama IV (Uzun Vade) Havza Koruma Planı İş Programı EĞİRDİR GÖLÜ KORUMA KUŞAKLARININ BELİRLENMESİ Havzanın Hidrodinamik Özelliklerine Göre Yeraltısularının Korunması İçin Alanların Belirlenmesi Eğirdir Gölü Kıyısında Yüzeyleyen Jeolojik Birimlerin Özellikleri Jeolojik Birimlerin Koruma Kuşaklarının Belirlenmesine Yönelik Değerlendirilmesi Eğirdir Gölü Doğal Azot Fosfor Tutucu Alan Olan Sulak Alanların Korunması Yüzeysel Akış İle Gölü Direk Etkileyecek Olan Kıyı Bölgesi, Arazi Kullanımı ve Filtrasyon Şeritleri Havza Koruma Planı Ve Özel Hükümler Kapsamında Genel Arazi Kullanımı ve Planlama Kararları YASAL VE İDARİ YAPI Görevli Kurum ve Kuruluşlar Yetki ve Sorumluluklar HAVZA KORUMA PLANI VE ÖZEL HÜKÜMLERIN DEVAMINLILIĞI KAPSAMINDA YAPILMASI GEREKEN ÇALIŞMALAR Eğirdir Gölünün Korunması için Öncelikli Stratejiler Eğirdir İçme Suyu Havzası CBS Altyapısı Çalışmaları İzleme Çalışmaları

3 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 3 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekiller Listesi Şekil 1: Proje kapsamında belirlenmiş olan yer altı suyu örnekleme noktaları haritası Şekil 2: Eğirdir Gölü havzasından Altınkale (2001) tarafından alınan örneklerin Piper diyagramı Şekil 3: Uluborlu-Senirkent havzasından Seyman (2005) tarafından alınan örneklerin Piper diyagramı Şekil 4: Soyaslan (2004) tarafından alınan örneklerin Piper diyagramı Şekil 5: Eğirdir gölü havzası hidrojeokimya haritası Şekil 6: Proje kapsamında Ekim 2009 tarihinde alınan örneklerin Piper diyagramı Şekil 7: Yeraltısuyu EC(µS/cm) değerleri dağılımları Şekil 8: Örnek noktalarında yeraltı suyu arsenik (ppb) konsantrasyonu (Ekim2009) Şekil 9: Örnek noktalarında yeraltısuyu arsenik (ppb) konsantrasyonu (Nisan-2010) Şekil 10: Örnek noktalarında yeraltı suyu krom (ppb) konsantrasyonu (Ekim-2009) Şekil 11: Örnek noktalarında yeraltı suyu krom (ppb) konsantrasyonu (Nisan-2010) Şekil 12: Örnek noktalarında yeraltısuyu Çinko (ppb) konsantrasyonu (Ekim-2009) Şekil 13: Örnek noktalarında yeraltı suyu Çinko (ppb) konsantrasyonu (Nisan-2010) Şekil 14: Eğirdir Gölü Örnekleme İstasyonları Şekil 15: Kurumlara (TÜBİTAK, DSİ, İÇOM) ait göl örnekleme noktalarının dağılımı Şekil 16: Göl suyu sıcaklığının dikey değişimi Şekil 17: Göl suyu sıcaklığının yüzeyde değişimi Şekil 18: İki farklı çalışma zamanına ait ( ) ortalama su sıcaklık değişimi Şekil 19: Göl suyu iletkenliğinin dikey değişimi Şekil 20: İletkenliğin yüzey suyunda değişimi Şekil 21: İki farklı çalışma zamanına ait ( ) ortalama iletkenlik değişimi Şekil 22: Secchi disk görünürlüğünün zamana ve istasyonlara bağlı değişimi Şekil 23: Ölçüm noktalarında zamana bağlı ortalama derinlik ve Secchi disk görünürlüğü Şekil 24: Göl suyu ph nın dikey değişimi Şekil 25: ph ın yüzey suyunda değişimi Şekil 26: İki farklı çalışma zamanına ait ( ) ortalama ph değişimi Şekil 27: Çözünmüş oksijenin dikey değişimi Şekil 28: Çözünmüş oksijenin yüzey suyunda değişimi Şekil 29: Çözünmüş oksijen doygunluğunun yüzey suyunda değişimi Şekil 30: Nitrat+nitrit azotunun dikey değişimi Şekil 31: Nitrat+nitrit azotunun yüzey suyunda değişimi Şekil 32: Amonyum azotunun dikey değişimi Şekil 33: Amonyum azotunun yüzey suyunda değişimi Şekil 34: İki farklı çalışma zamanına ait ( ) ortalama amonyum azotu değişimi Şekil 35: Toplam azotun dikey değişimi Şekil 36: Toplam azotun yüzey suyunda değişimi Şekil 37: Orto-fosfatın dikey değişimi Şekil 38: Orto-fosfatın yüzey suyunda değişimi Şekil 39: Toplam fosfatın dikey değişimi Şekil 40: Toplam fosfatın yüzey suyunda değişimi Şekil 41: İki farklı çalışma zamanına ait ( ) toplam fosfat değişimi Şekil 42: Eğirdir Gölü TN/TP oranı ( ) Şekil 43: Silikatın dikey değişimi Şekil 44: Silikatın yüzey suyunda değişimi Şekil 45: Toplam Organik Karbonun dikey değişimi Şekil 46: Toplam Organik Karbonun yüzey suyunda değişimi Şekil 47: Askıda Katı Maddenin dikey değişimi Şekil 48: Askıda Katı Maddenin yüzey suyunda değişimi Şekil 49: Toplam Çözünmüş Maddenin (TÇM) dikey değişimi Şekil 50: Toplam Çözünmüş Maddenin (TÇM) yüzey suyunda değişimi

4 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 4 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 51: Klorofil-a nın dikey değişimi Şekil 52: Klorofil-a nın yüzey suyunda değişimi Şekil 53: İki farklı çalışma zamanına ait ( ) klorofil-a değişimi Şekil 54: Renk parametresinin yüzey suyunda değişimi Şekil 55: KOİ parametresinin yüzey suyunda değişimi Şekil 56: Arsenik konsantrasyonunun Eğirdir Gölü yüzey suyunda değişimi Şekil 57: Toplam Pestisid parametresinin yüzey suyunda değişimi (Ekim 09) Şekil 58: Toplam PAH parametresinin yüzey suyunda değişimi (Ekim 09) Şekil 59: Toplam Pestisid parametresinin yüzey suyunda değişimi (Şubat 10) Şekil 60: Toplam PAH parametresinin yüzey suyunda değişimi (Şubat 10) Şekil 61: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen AKM konsantrasyonları Şekil 62: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen AKM yükü Şekil 63: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen toplam fosfat konsantrasyonları Şekil 64: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen toplam fosfat AKM yükü Şekil 65: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen toplam azot konsantrasyonları Şekil 66: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen toplam azot yükü Şekil 67: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen toplam azot konsantrasyonları Şekil 68: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen amonyum azotu yükü Şekil 69: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen TOK konsantrasyonları Şekil 70: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen TOK yükü Şekil 71: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen renk değerleri Şekil 72: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen BOİ konsantrasyonu Şekil 73: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen KOİ konsantrasyonu Şekil 74: : NO 3 +NO 2 -N ölçüm noktalarına bağlı değişimi Şekil 75: TN Ölçüm noktalarına bağlı değişimi Şekil 76: TP ölçüm noktalarına bağlı değişimi Şekil 77: CAEDYM Modelinin Yapısı (CWR, 2008) Şekil 78: Göl su seviyesindeki günlük değişimler (metre) Şekil 79: Haziran 2010 da yapılan arazi çalışmasında çekilmiş fotoğraflarda görülen dalgıç pompalar Şekil 80: Alt havza bölgeleri Şekil 81: Yıllık toplam yağış yükseklikleri (mm) Şekil 82: Yıllık toplam yağış yüksekliklerindeki değişim (mm) Şekil 83: Modelde kullanılan Batimetri Şekil 84: Batimetrilerin kıyaslaması Şekil 85: Modele girdi olarak verilen meteorolojik veriler Şekil 86: Modelden elde edilen göl su seviyesi ile ölçülen göl su seviyesi Şekil 87: Modelden elde edilen göl su seviyesinin ölçülen göl su seviyesi ile karşılaştırılması Şekil 88: Modelden elde edilen göl su sıcaklığının ölçülen verilerle karşılaştırılması Şekil 89: tarihinde elde edilen Model sonuçları Şekil 90: Ekim 2009 tarihinde gölde oluşan ortalama su hızı Şekil 91: A) , B) ve C) tarihli A-A Enkesitinde oluşan su hızları Şekil 92: A) Rüzgar hızı 16.6 m/s rüzgar yönü güney B) Rüzgar hızı 16.6 m/s rüzgar yönü kuzey batı akımlar 100 Şekil 93: A) , B) ve C) tarihli A-A En kesitinde Su Sıcaklığı ( C) Şekil 94: 3 nolu ölçüm istasyona ait modelden elde edilen su sıcaklığı Şekil 95: Modelin çalıştırıldığı iki makinanın CPU özellikleri Şekil 96: Besi elementleri ile klorofil-a miktarının kıyaslaması Şekil 97: TN/TP oranları Şekil 98: Secchi Disk Değerleri Şekil 99: Çekek yerleri ve göl kıyısında yapılan kazılar Şekil 100: 2001 ve 2010 yılı yapılan ölçümlerin yerleri Şekil 101: 1 ve 4 nolu ölçüm istasyonlarındaki ışık geçirgenlik katsayıları Şekil 102: 2001 ve 2010 yılı yapılan ölçümlerin kıyaslanması Şekil 103: TN ve TP için model-ölçüm verilerine ait saçılma diyagramları

5 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 5 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 104: 1 Ekim 2009 tarihinde TN ve TP miktarının göl yüzeyinde dağılışı Şekil 105: TP miktarının göl yüzeyinde değişimine örnek Şekil 106: Model Sonuçlarına göre 22 Haziran 2010 tarihinde TN ve TP miktarının göl yüzeyinde dağılışı Şekil 107: Model Sonuçlarına göre 2010 yılı (a) şubat - (b) mart - (c) haziran ayları Şekil 108: Ölçüm Değerleri TP ve TN ve kırmızı çizgi ile gösterilen ilgili yönetmelik Şekil 109: Değişik Göl su seviyesi için model sonucunda elde edilen göl su seviyesindeki değişim (metre) Şekil 110: Gerçekleşen göl su seviyesi Şekil 111: Bir su yılında göl su seviyesindeki değişim miktarı (metre) Şekil 112: İklim Değişikliğinin etkisi ( 127 Şekil 113: Kirlilik kaynakları Şekil 114: Düzensiz depolama alanlarının yol açtığı çevresel riskler Şekil 115: Katı atık düzenli depo sızıntı sularına uygulanabilecek arıtma prosesleri dizisi ve Şekil 116: Katı atık Miktarlarının Yıllara göre Değişimi Şekil 117: Yalvaç deri sanayi atık sularının deşarj noktası Şekil 118: Eğirdir Gölü Havzasında Yer Alan Akaryakıt İstasyonları, Soğuk Hava Depoları ve Şekil 119: Düzenli depolama sahasının yerleşim planı Şekil 120: Yalvaç Havzası düzenli depolama tesisi uygunluk haritası Şekil 121: Yukarıkaşıkara ve Kırkbaş köyleri arasında geçirimsiz ofiyolitli karmaşıkların yüzeylediği alanda seçilen düzenli depolama sahasından bir görünüm Şekil 122: Havza içerisinde planlanan katı atık aktarma istasyonları ve düzenli deponi sahasının yerleri Şekil 123: Havza genelinde Mevcut ve planlanan İlaç Hazırlama Üniteleri Şekil 124: Hayvansal atıkları arıtımı ve tarımsal amaçlı kullanımı (Öztürk ve diğ., 2009) Şekil 125: Uluborlu civarı Pupa çayı etrafında tarım ve doğal vejetasyon Şekil 126: Uluborlu civarı Pupa Çayı etrafında doğal vejetasyon kaybı Şekil 127: Pupa çayının her iki yakasında devam eden vejetasyon ve patika yollar Şekil 128: DSİ nin kanal ıslahı yaptığı bölgeler ve doğal vejetasyon kaybı Şekil 129: Pupa Çayının göle deşarj olduğu bölgede yapay sulak alan önerisi Şekil 130: Kumdanlı deresinin göle deşarj olduğu bölgede yapay sulak alan önerisi Şekil 131: Gelendost Çayı 1 noktası doğal vejetasyon durumu Şekil 132: Gelendost Çayı 2 noktası Bağıllı yerleşiminin içerisinden geçmekte Şekil 133: Gelendost ilçe merkezi ve dere kenarı doğal vejetasyonunun durumu Şekil 134: Gelendost çayı 4 noktası etrafında tarım alanları ve bitkisizleşen dere yatağı Şekil 135: Gelendost Çayının göle deşarj olduğu bölge ve mevcut doğal sulak alan Şekil 136: Silt tutucu ızgaraya bir örnek ( 176 Şekil 137: Saman balyası dolgusu ile hazırlanmış sediment tutucuya örnek ( 176 Şekil 138: Çakıl dolgusu ile hazırlanmış sediment tutucuya örnek ( 177 Şekil 139: Havza Genelinde önerilen tüm olası kanaliçi ve kanaldışı Sulakalan sistemleri Şekil 140: Ardışık Kesikli Reaktör Tipinde Paket Arıtma Sistemi Şekil 141: A 2 O Tipi Aktif Çamur Sistemi Şekil 142: kişi nüfuslu yerleşim bölgeleri için evsel atık su arıtma tesisi maliyetleri Şekil 143: Yüzey Altı Akışlı Yapay Sulak Alanlar (SKKY Teknik Usuller Tebliği, 2010) Şekil 144: Havzada bulunan yerleşim yerlerinin yıllarına ait nüfusları Şekil 145 Havza genelinde yerleşim birimlerinde mevcut arıtım altyapısı Şekil 146: Alternatif I e göre her bir yerleşim birimi için belirlenen Arıtma Önerileri Şekil 147: Uygun eğim ve mesafelere (1-5 km) göre birlikte arıtma altyapısı değerlendirmesi Şekil 148: Uygun eğim ve mesafelere (1-5 km) göre birlikte arıtma alternatifleri Şekil 149: Kısıtlayıcı arazi örtüsüne (orman ve su yüzeyleri) göre birlikte arıtma alternatifleri Şekil 150: Alternatif III e göre belirlenen Arıtma Önerileri Şekil 151: Arıtma Altyapısı ve Kirlilik Önleyici Önlemlere ait Öneriler Şekil 152: Eğirdir Gölüne boşalan karstik kaynakların önerilen korumu alanları Şekil 153: Taneli ortamda tipik bir zemin profili (Uluborlu-Senirkent havzası) Şekil 154: Uluborlu-Senirkent alüvyal alan şematik kesiti (ölçeksiz) Şekil 155: Uluborlu-Senirkent alüvyal alanı kuzey-güney şematik kesiti (ölçeksiz)

6 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 6 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 156: Kumdanlı alüvyal alan şematik kesiti (ölçeksiz) Şekil 157: Gelendost-Yenice alüvyal alan şematik kesiti (ölçeksiz) Şekil 158: Çalışma kapsamında kullanılan parametreler için hazırlanan ara verilere örnekler Şekil 159: Eğidir Gölü havzası mevcut arazi kullanım durumunda yeraltısuyu hassasiyet değerlendirmesi Şekil 160: Ulusal Sulak Alan Komisyonu 2008 Yılı I. Olağan Toplantısında belirlenmiş olan Şekil 161: Göl çevresinde bulunan doğal Sulak Alanlar Şekil 162: Öneri Koruma Bölgeleri Şekil 163: SKKY göre belirlenen koruma bantları Şekil 164: Göl çevresi direk etkileşimi olan kıyı alanı havzaları ve kıyı alanı alüvyol topraklar Şekil 165: Ağaç/çalıdan oluşan çit ile tasarlanan yeşil kuşakların Nutrient giderim Oranları Şekil 166: Göl çevresi genel arazi kullanımı ve eğim durumu Şekil 167: Yapılaşmaya bağlı olarak hidrolojik döngüde meydana gelen değişimler (EPA,1993) Şekil 168: Eğirdir ilçesi yapılaşma alanı Şekil 169: Sapanca Gölü Havzası Pilot Tesislerinden Görünüm (Gunes vd., 2010) Şekil 170: Havza İçinde Mevcut ve öncelikli Önerilen tüm sulak alan sistemleri - filtrasyon şeritleri ve Şekil 171: SKK ye göre Koruma kuşaklarında bulunan yerleşim yerleri Şekil 172: Eğirdir Gölü Güncel Arazi kullanımı Şekil 173: Eğirdir Gölü Çevresi İlçe ve Belde Belediyeleri İdari Sınırları ve İmar Planı Sınırları Şekil 174: Göl çevresi tarımsal amaçlı arazi kullanımı ile yoğun meyvecilik alanları Şekil 175: Maksimum su seviyesi olan 919.3m nin altına kalan tarım alanları ve Şekil 176: Göl batı bölgesi kıyı yoğun tarım alanları Şekil 177: Göl doğu bölgesi kıyı yoğun tarım alanları Şekil 178: Göl kuzey bölgesi kıyı yoğun tarım alanları Şekil 179: 2010 Mayıs göl alanı - maksimum su seviyesi olan 919.3m mutlak koruma alanı Şekil 180: yılları arasında yapılan uygulama alanları ve verilen kredilerin dağılımı Şekil 181: Göl çevresi yoğun mera alanları Şekil 182: Göl Çevresi Mera Alanları Şekil 183: Turizm faaliyet alanları Şekil 184: Göl içinde belirlenmiş olan Balıkçı Liman ve Barınma yerlerinin genel dağılımı Şekil 185: Havza geneli erozyon durumu Şekil 186: Eğirdir gölü havzası orman haritası Şekil 187: Eğirdir Göl çevresi karayolu çalışmaları ve kıyı morfolojisine olan etkileri Şekil 188: Yağmur suyunu drene eden örnek kaplama malzemeleri - Geoweb ( 341 Şekil 189: Eğirdir - Canada - Yeşilada bağlantısının göle olan etkisi Şekil 190: Eğirdir - Canada - Yeşilada bağlantısı ve oluşturulan balık havuzu ve çevresi Şekil 191: Konya Isparta Planlama Bölgesi 1/ Ölçekli Çevre Düzeni Planı Genel Arazi Kullanımı Şekil 192: "Eğirdir Gölü ve Çevresi" alt bölgesine ait 1/ Ölçekli Çevre Düzeni Planı Şekil 193: Eğirdir ilçesi Mevcut yapılaşma alanı Şekil 194: Göl Mutlak Koruma alanında bulunan yerleşim yerleri Şekil 194: Özel Hükümler kapsamında belirlenen koruma bantları şeması Şekil 196: Göl Çevresinde bulunan Mevcut Yerleşim Yerlerinin Şematik Gösterimi Şekil 197: Tapu ve kadastro ilçe müdürlüğünden alınmış köylere örnek kadastro verileri Şekil 198: Tapu ve kadastro ilçe müdürlüğünden alınmış köylere örnek kadastro verileri Şekil 199: Gençali Arazi Mülkiyet Durumları ve Yüzölçümü Payları Şekil 200: Barla Belde Belediyesi ve Bağören Köy Yerleşiminin Koruma Bantlarına göre merkez yerleşim Şekil 201: Barla Belde Belediyesi ve Bağören Köy Yerleşiminin Koruma Bantlarına göre yerleşim alanları Şekil 202: Kıyı yapılaşma alanlarına ait veri katmanları detayı Şekil 203: Ölçüm ve Örnekleme Noktaları

7 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 7 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tablolar Listesi Tablo 1: Egirdir Gölü Havzası Ekim 2009 Dönemi Kimyasal Analiz Sonuçları Tablo 2: Eğirdir Gölü Havzası Nisan 2010 Dönemi Kimyasal Analiz Sonuçları Tablo 3: Ekim 2009 Döneminde alınan örneklerin pestisit analiz sonuçları Tablo 4: Soyaslan (2004) tarafından alınan örneklerin analiz sonuçları Tablo 5: Uluborlu-Senirkent havzası Kimyasal Analiz sonuçları (Ekim, 2004) Tablo 6: Eğiridir Gölüne karışan bazı derelere ait anlık su debileri (m 3 /s) Tablo 7: Göllerin Beslenme Durumları (Thoman ve diğerleri, 1987) Tablo 8: Göl tabanından yapılan sediment örneklemesi analiz sonuçları Tablo 9: İçme Suyu Yönetmeliğine %95 i (Z) değerlerini sağlayabilen parametreler Tablo 10: SKKY ne göre A grubu bazı su kalite parametrelerinin sınıflandırılması Tablo 11: Göl Modellerininden bazılarının kıyaslaması (BMW, 2004) Tablo 12: Eğirdir Gölü nden çekilen sular ile ilgili olarak alınan verilerin eski raporla kıyaslanması Tablo 13: Göl sınıflandırması (Thoman ve Mueller, 1987) Tablo 14: Trofik durum indeksi Tablo 15: Göle ulaşan kirletici yüklerin mevcut duruma göre alt havza bazında % dağılımı Tablo 16: Göller, Göletler, Bataklıklar ve Baraj Haznelerinin Ötrofikasyon Kontrolü Sınır Değerleri Tablo 17: Eğirdir Gölü Ölçüm Değerleri ile Yönetmelikteki Ötrofikasyon Sınır Değerlerinin Kıyaslanması Tablo 18: Eğirdir Gölü Ölçüm Değerleri ile Yönetmelikteki Ötrofikasyon Tablo 19: Aynı modele girdi olarak verilen su seviyesi ve elde edilen göl su seviyesi Tablo 20: Senaryoların Göl Su Kalitesine Etkisi Tablo 21: Göle ulaşan Toplam Fosfor yükü (kg/yıl) Tablo 22: Senaryoların Göl Suyundaki Fosfor Yüküne Etkisi Tablo 23: Senaryoların Göl Suyundaki Azot Yüküne Etkisi Tablo 24: Deşarj Standartları Tablo 25: Doğal arıtma yapacak olan yerleşim yerleri için uygulanacak deşarj standartları Tablo 26: Sızıntı suyu özelliklerinin depo yaşı ile değişimi (Öztürk, 2007 & Öztürk, 2010) Tablo 27: Havza sınırları içerisinde yer alan mevcut karayollarından kaynaklanan emisyon miktarları Tablo 28: Birliğe bağlı ilçe ve belediyelerin düzenli depolama sahasına olan uzaklığı Tablo 29: Düzenli depolama sahası lot özellikleri Tablo 30: Düzenli Katı Atık Sahası yer seçiminde kullanılan parametreler Tablo 31: Havza genelinde mevcut ve planlanan ilaç hazırlama üniteleri Tablo 32: Havza genelinde mevcut ve planlanan tehlikeli atık depoları Tablo 33: En uygun atık su arıtım alternatiflerinin belirlenmesinde kullanılacak nüfus aralıkları Tablo 34: Merkezi Sızdırmasız Foseptiklerin Tipik Hacim ve Maliyetleri (Isparta İl Özel İdaresi, 2010) Tablo 35: Paket biyolojik arıtma tesisi maliyetleri (Piyasa fiyat araştırması sonuçları, 2010) Tablo 36: Farklı boru çapları için kanalizasyon maliyetleri (ÇOB, Atıksu Eylem Planı) Tablo 37: Nüfusu arasında olan yerleşimler için önerilen atık su arıtma sistemleri Tablo 38: Yatay Akışlı Yapay Sulak Alanlar için Tasarım Kriterleri Tablo 39: Dikey Akışlı Yapay Sulak Alanlar için Tasarım Kriterleri Tablo 40: Alternatif 1 için AAT önerileri Tablo 41 Alternatif-1 in Arıtma maliyet değerlendirmesi Tablo 42: Birlikte Arıtma Alternatifleri Tablo 43: Altenatif 2 için Arıtma Önerileri Tablo 44: Alternatif-2 nin arıtma maliyet değerlendirmesi Tablo 45: Altenatif 3 için Arıtma Önerileri Tablo 46: Alternatif-3 arıtma maliyet değerlendirmesi Tablo 47: Arıtma alternatiflerinin maliyet değerlendirmesi Tablo 48: İnfiltrometre deney sonuçları (Toprağın 2 saat ve 1 gün içerisindeki geçirgenlikleri) Tablo 49: Uluborlu-Senirkent alüvyal alandan el burgusu ile alınan numunelere ait deney sonuçları Tablo 50: Kumdanlı aluyal alandan el burgusu ile alınan numunelere ait deney sonuçları

8 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 8 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tablo 51: Yenice-Gelendost aluvyal alandan el burgusu ile alınan numunelere ait deney sonuçları Tablo 52: Parametreler ve Ağırlık Hesaplamaları Tablo 53: Yüzeysel akışın eşit dağılımı halinde yıllık toprak kaybına ve ve eğime göre Tablo 54: Eğime göre yüzeysel akış sınıflaması Tablo 55: Yüzeysel akışla taşınan kirleticileri açısından yüzey tipleri (Arnold & Gibbons, 1996) Tablo 56: Eğirdir Gölü ve Kıyı Alanı Arazi Kullanımı kararlarını etkileyen ilgili mevzuatlar Tablo 57: Göl Kıyı Çizgisi altında kalan tarım alanlarının % dağılımı Tablo 59: Göl Mutlak Koruma alanında merkezleri veya alt mahallelerine ait nüfus projeksiyonları Tablo 58: Senirkent İlçesi Hazine Alanlarına ait liste Tablo 60: Eğirdir Havza koruma Planı ve Özel hükümleri Kapsamında kurumların görev ve sorumlulukları Tablo 61: Ölçüm ve Örnekleme Noktaları Tablo 62: Düzenli Ölçülmesi Gereken Öneri Su Kalitesi Parametreleri Tablo 63: Modele girdi oluşturacak diğer Su Kalitesi Parametreleri Tablo 64 Hidrodinamik model için sürekli ve Düzenli olarak Alınması gereken Veriler

9 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 9 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 PROJE ELEMANLARI Adı Soyadı Çalıştığı Birim E-Posta Adresi Projedeki Sorumluluğu TÜBİTAK-MAM Dr. Kemal GÜNEŞ ÇE Kemal.Gunes@mam.gov.tr ProjeYürütücüsü (Koordinatörü) Yük.Şeh.Pl.Aslı S. Dönertaş ÇE Asli.Donertas@mam.gov.tr Uz. Araştırmacı Y. Müh. Emine Metin ÇE Emine.Metin@mam.gov.tr Araştırmacı Y. Müh. Cem Şenduran ÇE Cem.Senduran@mam.gov.tr Araştırmacı Y. Müh. Teoman Dikerler ÇE Teoman.Dikerler@mam.gov.tr Araştırmacı Y. Müh. Özen Arlı ÇE Özen.Arlı@mam.gov.tr Araştırmacı Dr. Arzu Olgun ÇE Arzu.Olgun@mam.gov.tr Uz. Araştırmacı Dr. Özgür Aktaş ÇE Ozgur.Aktas@mam.gov.tr Araştırmacı Dr. Cihangir Aydöner ÇE Cihangir.Aydoner@mam.gov.tr Uz. Araştırmacı Y. Müh. Özge Özdemir ÇE Ozge.Ozdemir@mam.gov.tr Araştırmacı Dr. Selma Ayaz ÇE Selma.Ayaz@mam.gov.tr Uz. Araştırmacı Göl Su Kalitesi Dr. Hüseyin Tüfekçi ÇE Huseyin.Tufekci@mam.gov.tr Ekip Lideri Dr.Vildan Tüfekçi ÇE Vildan.Tufekci@mam.gov.tr Uz. Araştırmacı Hakan Atabay ÇE Hakan.Atabay@mam.gov.tr Araştırmacı A. Mustafa Mantıkçı ÇE Mustafa.Mantikci@mam.gov.tr Araştırmacı Teknisyenler Özcan İnal ÇE Ozcan.Inal@mam.gov.tr Teknisyen Erdal Kara ÇE Erdal.kara@mam.gov.tr Teknisyen Yiğit Konya ÇE Yigit.Konya@mam.gov.tr Teknisyen Kenan Sapmaz ÇE Kenan.Sapmaz@mam.gov.tr Teknisyen Sedat Çelik ÇE Sedat.Çelik@mam.gov.tr Teknisyen Gülcan Enginsoy ÇE Gulcan.Engınsoy@mam.gov.tr Teknisyen Gülümser Yakupoğlu ÇE Gulumser.Yakupoglu@mam.gov.tr Teknisyen Mehtap Çelemen ÇE Mehtap.Celemen@mam.gov.tr Teknisyen İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Jeoloji Mühendisliği Çalışma Grubu Jeoloji Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Remzi Karagüzel Müh. Jeolojisi, Hidrojeoloji Doç. Dr. Tolga Yalçın Hidrojeoloji Dr. Dilek İnkaya Hidrojeoloji Dr. Muhterem Demiroğlu Hidrojeoloji Yük. Müh. Zeynep Aktuna Hidrojeoloji Model Çalışmaları Dr. Dilek Eren Akyüz İnşaat Müh. 9

10 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 10 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ Jeoloji Mühendisliği Çalışma Grubu Doç. Dr. Mahmut Mutlutürk Müh.Jeolojisi, Jeoloji Doç. Dr. Ayşen Davraz Hidrojeoloji Planlama Çalışma Grubu Yrd. Doç. Dr. Erkan Polat Şehir ve Bölge Planlama Halime Gözlükaya Şehir Plancısı Osman Yorulmaz Şehir Plancısı ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Ahmet Yakut Daire Başkanı Murat Turan Şube Müdür V. Gürsel Erul Jeoloji Mühendisi Mert Aydoğ Şehir ve Bölge Plancısı Ersin Yıldırım Çevre ve Orman Uzmanı Ahmet Doğan Çevre ve Orman Uzmanı CBS Şube Müdürlüğü Etem Akgündüz Şube Müd. V. Kamile Kalaycı Zıraat Mühendisi Gencay Serter Şehir ve Bölge Plancısı Diğer Şube Müdürlükleri Özlem Sıla Olğun ÇY Genel Müd.- Memur Erdem Mor Eğitim Yayın Daire Bşk. - Memur Sinan Deliduman Eğitim Yayın Daire Bşk.- Memur Isparta İÇOM Tayfun Büyükküpçü İÇOM Müdürü Mustafa Zorlu Şube Müdürü Hüseyin Demirekin Su Ürünleri Mühendisi Mediha Yeşildal Şehir ve Bölge Plancısı DSİ 18. Bölge Müdürlüğü Recep Özbal DSİ 18. Bölge Müdürü Yusuf Yalçın Baş Mühendis Hüseyin Bayram Sezgin Rasatlar Baş Mühendisi Muarrem Demir Harita Baş Mühendisi E. Birol Özgün Jeoteknik Mühendisi Bayram Uysal Kalite Kont. Ve Lab. Şb.Md. ISPARTA İL ÖZEL İDARESİ Mehmet Uçan Vedat Kaya Nuri Kılınç İmar ve Kentsel İyi. Müdürü Uzman Personel Uzman Personel 10

11 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 11 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Teşekkür Bu projede ücretsiz programı kullanma izni verdiği için CWR ekibine ve Prof. Dr. Jorg Imberger a, proje kapsamında değerli önerilerini sunan konu uzmanları; Prof. Dr. Osman Cetinkaya (SDÜ Su Ürünleri Fakültesi) Prof. Dr. Ramazan Küçükkara (Egirdir Su Ürünleri Arastirma Enstitü Müdürü) Süleyman Can (Eğirdir ve Kovada Gölü Çevre Koruma Birliği, EKO-BİR Müdürü) Orhan Tiryakioğlu (Iller Bankası 5. Bölge Müdürlüğü, Çevre Mühendisi) Dr. Taner Gökdağ (Isparta Tarım İl Müdürlüğü, Ziraat Mühendisi, Müdür Yrd.) Sedat Karakoyunlu (Isparta Tarım İl Müdürlüğü, Biyolog) Yük. Müh. Mehmet Gençer (Isparta Tarım İl Müdürlüğü, Proje ve İstatistik Şubesi, Harita Mühendisi) Dr. Sevda Altunbaş (Akdeniz Üniversitesi, UA Araştırma ve Uygulama Merkezi) Dr. Adnan Yılmaztürk (İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Orman Bölge Müdür Yrd.) Dr. Murat Aydoğdu (GAP Toprak Su Kaynakları ve Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Ziraat Mühendisi) Dr. Mehmet Dağcı (Köklü Mühendislik) ve projeye destek veren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ederiz : ( ) (047.3) = İÇM 2011 İçme ve kullanma suyu kaynağı olarak kullanılan Eğirdir gölü havza koruma planı ve özel hüküm belirlenmesi projesi. Proje sonuç raporu.proje no kemal Güneş [ve diğer.].- Gebze, Kocaeli: MAM, s. : şekiller (kimi rnk.), tablolar (kimi ktl.) ; 30 cm. (TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi. Çevre Enstitüsü) Konu :1) İçme suyu 2) Havza yönetimi-eğirdir gölü 3) Su kalitesi 4 ) Kirleticiler-Noktasal ve yayılı Yazışma Adresi: P.K Gebze KOCAELİ Tel: Faks: Web Adresi: 11

12 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 12 / 374 Güncelleştirme Sayısı: SU KALİTESİNİN BELİRLENMESİ 1.1 Yer altı Sularının Kalitesinin Belirlenmesi Proje kapsamında Eğirdir Gölü ve çevresinde, göle yakın ve göle boşalan suların kalitesini incelemek amacıyla Ekim 2009 ve Nisan 2010 tarihlerinde iki farklı mevsimde su örnekleri toplanmıştır (Şekil 1). SK kodlu kuyu suları ve K kodlu kaynak suları Ekim 2009 örnekleridir, NSK kodlu örnekler ise Nisan 2010 ayına ait kuyu ve kaynak sularıdır. Bu sularda majör anyon ve katyon ile minör element ve pestisit analizleri TÜBİTAK MAM laboratuvarlarında yapılmıştır. Kimyasal analiz sonuçları Tablo 1, Tablo 2 ve Tablo 3 te sunulmuştur. Şekil 1: Proje kapsamında belirlenmiş olan yer altı suyu örnekleme noktaları haritası Bu çalışmada derlenen su örnekleri dışında, Eğirdir Gölü civarında yapılan tez çalışmalarından da yararlanılmıştır. Bunlar; Fatma Seyman (2005) Isparta (Senirkent-Uluborlu) Havzası Hidrojeoloji İncelemesi SDÜ Yüksek Lisans tezi 12

13 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 13 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İ. İskender Soyaslan (2004) Eğirdir Gölü Doğusunun Hidrojeoloji İncelemesi ve Yeraltı suyu Modellemesi SDÜ Doktora tezi (Tablo 4) ve Selma Altınkale (2001) Eğirdir ve Burdur Göllerinin Hidrojeokimyasal ve İzotop Jeokimyasal Karşılaştırılması SDÜ Yüksek Lisans tezidir (Tablo 5). Bu çalışmada ve yukarıda bahsedilen önceki çalışmalarda toplanan su örneklerinin analiz sonuçlarına göre sular fasiyeslerine, ağır metal içeriklerine, EC ve ph gibi fizikokimyasal özelliklerine göre gruplandırılmıştır. Altınkale (2001) tarafından alınan ve analizi yaptırılan sular E1-E13 ile E18-E20 kodlu 17 adet ve YD1 kodlu 1 adet örnektir. E kodlu örneklerin hepsinin anyon açısından HCO 3 baskın su olduğu, katyon açısından ise E1,E13,E8 ve E19 Magnezyumca baskın, E6, E18, E22, E21 ve E12 Kalsiyum-Magnezyum karışık, diğer örneklerin ise Kalsiyumca baskın olduğu görülmektedir (Şekil 2). Magnezyum bikarbonatça zengin sular Bedre Koyu civarı (E1, E8), Yalvaç güneyi Madenli Köyü (E13) ve Eğirdir Gölü nün (E19) kendisidir. E1, E8 ve E13 yeraltı suları magnezyumca zengin mineraller içeren ofiyolitik kayaçlarla ilişkilidir. YD1 örneği ise Yalvaç deri sanayi ile ilişkili olup sodyum klorürlü bir sudur. E kodlu örneklerin EC (elektrik iletkenlik) değeri Kumdanlı civarı E11 de 263 µs/cm ile en düşük ve Gelendost civarı E18 de 755 µs/cm ile en yüksek değerdedir. YD1 kaynağı ise 1356 µs/cm ile en yüksek değere sahiptir. ph değerleri 7.20 ile 9.14 arasında değişmekte olup sular nötrden baziğe doğru çeşitlilik göstermektedir. Seyman (2005) tarafından alınan ve analizi yapılan sular S kodlu (S1-S11) Senirkent örnekleri ile U kodlu (U0-U5) Uluborlu örnekleridir. Toplam 17 adet örneğin analizi yapılmıştır (Şekil 3). Örneklerden U0, U1 ve U5 katyon açısından kalsiyumca baskın olup diğerleri Mg-Ca karışık tiptedir. Bunlardan yalnızca S9 örneğinde sodyumca bir zenginleşme göze çarpmaktadır. Anyonlar açısından ise U2, U4, U5 ve U7 HCO 3 -Cl karışık, S8 HCO 3 -Cl-SO 4 karışık tipte olup, diğerleri bikarbonatça baskın sulardır. Bu örnekler arasında en yüksek EC değeri S8 de 1050 µs/cm olup, diğerlerinde 240 ile 790 arasında değişmektedir. ph değerleri ise 7,24 ile 8,02 arasında olup nötr veya çok hafif bazik sular olarak nitelendirilebilir. Tezde suların tamamının tarımsal sulama için çok iyi özellikte olduğu saptanmıştır. Ağır metal konsantrasyonu açısından Fe konsantrasyonunun S5, S11 ve U3 no lu kuyu sularında, Zn konsantrasyonunun S5, S8 ve S11 kuyu sularında sınır değerlerden yüksek olduğu görülmüştür. İçme sularında bulunmaması gereken NO 2 ve NH 4, tüm sularda rastlanmıştır. Özellikle S kodlu örneklerin göle daha yakın olması ve bazı kirleticilerin özellikle S kodlu örneklerde bulunması, gölün içme suyu kalitesini koruması açısından sakıncalar içermektedir. 13

14 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 14 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 2: Eğirdir Gölü havzasından Altınkale (2001) tarafından alınan örneklerin Piper diyagramı 14

15 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 15 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 3: Uluborlu-Senirkent havzasından Seyman (2005) tarafından alınan örneklerin Piper diyagramı Yalvaç-Gelendost havzasından Soyaslan (2004) tarafından alınan ve analizi yapılan sular S ve G kodlu sulardır. G kodlu sular yeraltı suyu olup G1-G5 arası 5 adettir (Şekil 4). Alınan tüm örnekler Mg-Ca karışık ve bikarbonatça baskın sulardır. Yüzey sularından S9 ve S12 örneklerinde sodyum açısından bir zenginleşme göze çarpmaktadır. Yeraltı sularının EC değerleri 906 ile 385 µs/cm aralığında değişmektedir. ph değerleri ise 7,22-7,55 aralığında olup nötr karakterdedir. Yeraltı sularında Pb ve Cr konsantrasyonları sınır değerleri aşmakta, Cu ve Zn konsantrasyonları ise sınır değerlerin altında kalmaktadır. 15

16 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 16 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 4: Soyaslan (2004) tarafından alınan örneklerin Piper diyagramı Bu çalışma kapsamında Ekim 2009 tarihinde alınan örnekler, K kodlu kaynak suları (K1-K8), Sıg kodlu sığ kuyular (Sıg1, Sıg2 ve Sıg3) ve SK kodlu derin kuyular (SK1-SK8) olup, toplam 19 adettir (Şekil 1). Sıg1, K1, K2 ve K5 haricinde baskın katyon Mg, SK3 haricinde ise baskın anyon bikarbonattır. Sıg1 sodyum bikarbonatlı, SK3 ise Mg SO 4 -Cl-HCO 3 tipindedir (Şekil 5, Şekil 6). EC değerleri 242 ile 1580 µs/cm arasında değişmekte olup, yüksek EC değerleri sığ kuyularda yüksektir (Şekil 7). ph değerleri ise, 7,5 ile 8,6 arasında değişmekte olup, sular nötr ve hafif bazik karakterdedir. Ekim-2009 döneminde alınan çoğu sularda arsenik değerlerinin 20 µg/l değerinden fazla olduğu göze çarpmaktadır (Şekil 8). Ölçülen en yüksek As değeri SK4 kuyusunda 48 µg/l düzeyindedir. Aynı kuyuda Zn değeri de oldukça yüksek değerde olup, 554,5 µg/l düzeyindedir (Tablo 1). Yukarıda bahsedilen önceki 16

17 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 17 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 çalışmalardan Seyman (2002) tarafından yapılan As analizlerinin 1,4 ile 5,7 µg/l arasında değiştiği ve son 5-6 yılda bu değerlerin 10 kata yakın artması kirlilik kaynağının en azından Uluborlu-Senirkent havzasında jeolojik kökenli olmadığını göstermektedir. Ayrıca, inceleme alanında maksimum As konsantrasyonunun (48,02 ppb), tarımsal faaliyetin yoğun olarak sürdürüldüğü Yenice-Afşar bölgesinde kaydedilmesi (Şekil 8), kirliliğin tarımsal kaynaklı olduğunu düşündürmektedir. Sonuç olarak, Eğirdir Gölü havzasında kaydedilen sınır değerleri aşan As kirliliğinin izlenmesi ve olası kaynaklarının (jeolojik veya antropojenik) ayrıntılı olarak araştırılması gerekmektedir. Şekil 5: Eğirdir gölü havzası hidrojeokimya haritası Nisan 2010 yılında alınan NSK1-NSK17 kodlu örneklerde de As konsantrasyonunun 6,5 ppb ile 35,96 ppb arasında değişmesi, As konsantrasyonunun yağışlı dönem sonrası azaldığını fakat bazı noktalarda hala yüksek değerlerin gözlenebildiğini göstermektedir (Şekil 9). NSK örneklerinde, aynı noktada sığ kuyularda EC değerinin derin kuyulara nazaran 4 kata yakın artış göstermesi (Şekil 7), sulama yapılan alanlarda yeraltı suyuna intikal eden sulama suyunun buharlaşma ile ve yeterince drene olamamasından dolayı tuzlandığı görülmektedir. Proje çalışmasında Ekim 2009 tarihinde alınan SK1-SK5 ve Sıg1 örneklerinde yapılan pestisit analizleri Tablo 3 te verilmiştir. 17

18 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 18 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 6: Proje kapsamında Ekim 2009 tarihinde alınan örneklerin Piper diyagramı 18

19 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 19 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 7: Yeraltısuyu EC(µS/cm) değerleri dağılımları 19

20 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 20 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 8: Örnek noktalarında yeraltı suyu arsenik (ppb) konsantrasyonu (Ekim2009) 20

21 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 21 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 9: Örnek noktalarında yeraltısuyu arsenik (ppb) konsantrasyonu (Nisan-2010) 21

22 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 22 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 10: Örnek noktalarında yeraltı suyu krom (ppb) konsantrasyonu (Ekim-2009) 22

23 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 23 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 11: Örnek noktalarında yeraltı suyu krom (ppb) konsantrasyonu (Nisan-2010) 23

24 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 24 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 12: Örnek noktalarında yeraltısuyu Çinko (ppb) konsantrasyonu (Ekim-2009) 24

25 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 25 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 13: Örnek noktalarında yeraltı suyu Çinko (ppb) konsantrasyonu (Nisan-2010) 25

26 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 26 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Sonuç olarak; Yeraltı sularının çoğu CaHCO 3, CaMgHO 3 ve MgHCO 3 tipinde sulardır. Yeraltı suyunun dolaşım derinliği fazla olmayıp, bu nedenden dolayı suların sıcaklığında bir artış veya sodyum sülfatça zenginleşme görülmemektedir. Yeraltı suları izotop analizi sonuçlarına göre meteorik kökenli sulardır ancak göl suyunda buharlaşmadan dolayı izotopik açıdan bir zenginleşme görülmektedir. Sularda trityum izotopunun bulunması suların çoğunun 50 yıldan daha genç sular olduğunu göstermektedir. Gölün Mg-Ca bikarbonat karakterde olması, Magnezyumca zengin olan ofiyolit ve dolomitlerle temasta olan suların göle boşalımda oldukça etkin olduğunu göstermektedir. Soyaslan (2004) tarafından alınan yeraltı suyu örneklerde (Gölün doğusu) Pb ve Cr konsantrasyonları sınır değerleri aşmaktadır. Senirkent civarındaki yeraltı sularında ve SK4 kuyusunda Zn değerleri yüksek olup, içme sularında bulunmaması gereken NO 2 ve NH 4 bileşiklerine tüm sularda rastlanmıştır. Ekim 2009 ve Nisan 2010 örneklerinde rastlanan As artışlarının kökeni ayrıntılı olarak araştırılmalıdır. 26

27 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 27 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tablo 1: Egirdir Gölü Havzası Ekim 2009 Dönemi Kimyasal Analiz Sonuçları Analiz Su Noktası Sk-1 Sk-2 Sk-3 Sk-4 Sk-5 Sk-6 Sk-7 Sk-8 K-1 K-2 K-3 K-4 K-5 K-6 K-7 K-8 Sıg-1 Sıg-2 Sıg-3 T oc 12 11,7 12,1 13,7 15,7 13,1-16,9 13,7-11, ,1 12,3 11,4 11,2 15,8 12,9 15,8 ph 7,5 8,6 8 7,8 7,6 8,2-7,9 8,3-8 7, ,4 8,2 7,6 8,2 7,6 Ec(µs/cm) 242, Na(mg/l) 23,32 16,58 11,07 21,68 6,75 5,31 17,77 3,55 1,27 1,1 2,69 7,71 3,33 3,1 2,41 3,43 55,7 13,71 - K(mg/l) 2,25 1,22 9,35 1,06 2,19 0,84 1,9 1,43 0,24 0,14 0,84 1,12 0,67 0,92 0,49 1,16 1,57 7,76 - Ca(mg/l) 1,93 2,04 7,4 2,84 3,19 2,97 1,9 2,75 4,92 3,07 3,17 3,35 3,87 2,68 2,63 3,21 1,06 4,62 - Mg(mg/l) 47,42 38,32 23,28 50,55 17,46 16,55 48,42 9,08 3,56 1,44 23,33 15,36 5,28 16,13 15,91 19,89 11,28 20,98 - FLORÜR (mg/l) 0,1835 0,19 0,19 0,36 0,20 0,07 0,12 0,10 0,06 0,08 0,07 0,09 0,09 0,08 0,08 0,08 0,35 0,18 0,59 KLORÜR (mg/l) 11,73 6,23 45,13 32,38 6,11 5,37 14,04 2,37 1,39 1,24 3,14 7,02 3,81 3,37 2,20 3,91 81,59 16,76 8,04 NİTRİT(mg/l) <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 0,27 <0,2 NO2-N (mg/l) <0,06 <0,06 <0,06 <0,06 <0,06 <0,06 <0,06 <0,06 <0,06 <0,06 <0,06 <0,06 <0,06 <0,06 <0,06 <0,06 <0,06 0,06 <0,06 NİTRAT (mg/l) 32,03 24,30 7,05 5,23 7,91 7,14 4,19 6,21 5,42 1,59 9,91 6,68 6,77 4,07 3,73 1,80 <0,2 27,99 5,87 NO3-N (mg/l) 7,24 5,49 1,59 1,18 1,78 1,61 0,94 1,40 1,22 0,36 2,24 1,51 1,53 0,92 0,84 0,40 <0,05 6,32 1,32 FOSFAT (mg/l) <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 <1,0 SÜLFAT (mg/l) 32,58 26,35 137,48 17,69 11,52 18,92 21,97 5,13 2,14 1,49 3,27 15,63 5,52 4,72 4,54 5,31 51,16 19,08 44,26 CO3-2 (mg/l) 2,84 7,51 3,61 10,84 2,79 2,59 1,76 0,99 1,43 1,54 3,34 1,73 1,43 1,44 1,53 4,01 4,1 3,07 2,52 HCO3-1(mg/l) 0,36 0,31 0,19 0,39 0,20 0,25 0,39 0,14 0,13 0,12 0,22 0,25 0,24 0,22 0,18 0,24 0,72 0,23 0,267 Al(μg/l) < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 Cr (μg/l) 24,1 36,2 13,5 9,5 7,44 7,5 9,5 7 3,58 4,08 7,54 7,5 6,6 7,5 6, ,27 6,36 6,8 Mn(μg/l) 0,27 0,43 0,47 338,9 0,36 0,4 3,13 0,32 0,45 < 0,04 < 0,04 < 0,04 0,1 0,26 0,28 0,35 513,9 < 0,04 0,8 Fe(μg/l) < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 Co(μg/l) 0,51 0,77 0,84 0,97 0,61 0,63 0,78 0,55 0,46 0,42 0,49 0,66 0,64 0,59 0,53 0,63 1,47 0,47 0,77 ANALİZ SU NOKTASI Cu(μg/l) < 0,30 3,58 < 0,30 0,57 < 0,30 0,53 < 0,30 < 0,30 < 0,30 < 0,30 0,5 < 0,30 0,45 < 0,30 0,55 < 0,30 1,54 < 0,30 < 0,30 Zn(μg/l) < 0,20 333,2 10,78 554,5 3,09 1,08 0,41 1,35 197,1 2,36 2,82 < 0,20 < 0,20 < 0,20 1,32 0,6 3 0,65 < 0,20 As(μg/l) 19,38 21,77 27,74 48,02 17,56 16, ,92 25,96 22,34 22,56 29,32 26,55 19, ,91 20,2 21,67 Se(μg/l) 3,31 < 0,25 < 0,25 < 0,25 < 0,25 < 0,25 < 0,25 < 0,25 4,25 3,04 2,5 2,35 < 0,25 < 0,25 < 0,25 < 0,25 < 0,25 0,8 < 0,25 Cd(μg/l) 0,3 0,51 0,62 0,6 0,47 0,48 0,59 0,41 0,38 0,36 0,4 0,5 0,51 0,43 0,53 0,73 0,84 0,37 0,62 27

28 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 28 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Analiz Su Noktası Sk-1 Sk-2 Sk-3 Sk-4 Sk-5 Sk-6 Sk-7 Sk-8 K-1 K-2 K-3 K-4 K-5 K-6 K-7 K-8 Sıg-1 Sıg-2 Sıg-3 Ba(μg/l) , ,6 162,2 160, ,6 17,05 40,36 31,87 44,7 38,4 37,52 33,2 222,5 109,8 209,2 Pb(μg/l) < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 < 0,23 o-po4 (ppb) 9,50 28,76 21,01 36,35 7,01 5,72 3,38 4,08 4,17 13,70 11,15 8,96 11,13 11,18 6,80 24,42 18,00 2,40 17,32 TP(ppb) 12,88 29,77 30,39 39,74 12,44 10,85 10,11 14,66 15,18 60,00 28,27 17,83 30,58 18,82 11,75 29,87 23,19 7,24 72,65 NH4-N (ppb) 6,54 7,35 9,04 44,79 7,72 7,48 7,35 7,73 6,81 6,03 6,18 7,15 5,19 6,98 6,79 6,34 8,02 25,14 8,34 NO3+NO2-N 7610, , , , , , , , ,46 342, , , ,10 999,64 912,61 539, ,27 88, ,37 (ppb) TN (ppb) 9320, , , , , , , , , , , , , , , , , , ,44 Si (ppb) 13962, , , , , , , , , , , , , , , , , , ,55 TOC(ppm) 0,4132 0,3147 0,4682 1,25 0,26 0,29 0,25 0,19 0,45 0,46 0,45 0,38 0,33 0,23 0,21 0,37 2,20 0,41 0,20 X koordinatı Y Koordinatı

29 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 29 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 ANALİZ Tablo 2: Eğirdir Gölü Havzası Nisan 2010 Dönemi Kimyasal Analiz Sonuçları NUMUNE ADI NSK1 NSK2 NSK3 NSK4 NSK5 NSK6 NSK7 NSK8 NSK9 NSK10 NSK11 NSK12 NSK12 NSK13 NSK14 NSK15 NSK16 NSK17 T C 14,8 11,7 11,7 12,8 11,8 14,2 14,9 17,2 14,2 12,2 14,7 13,2 11,3 13,2 16,6 13,8 12,6 ph 7,6 8,2 8 8,1 7,6 8,4 7,8 7,6 7,8 7,8 7,6 7, ,2 7,7 7,6 7,8 Ec(µs/cm) Na(mg/l) - 1,385 2,345 25,62 15,03 6,505 30,71 6, ,3 313,6 9,838 16,3 122,6 58,26 2,946 19,26 11,49 10,36 K(mg/l) - 0,54 1,12 4,04 0,75 1,02 57,35 4,08 0,88 0,47 1,83 0,30 22,74 2,37 0,91 6,46 2,44 1,69 Ca(mg/l) - 23,45 35,47 16,53 82,38 46,22 83,35 50,87 74,34 65,24 52,76 53,31 120,8 53,64 30,64 73,07 62,82 52,9 Mg(mg/l) - 17,1 17,4 31,62 13,17 5,33 78,07 19,24 76,54 69,52 16,03 28,36 152,8 44,92 12,09 43,26 25,69 22,26 Al(μg/l) 1,0 1,0 1,0 <1,00 2, ,611 4,765 5,407 2,8 1,969 11,17 3,65 1,773 3,411 3,031 3,464 Cr (μg/l) - 0,529 1,322 0,045 0,025 1,604 0,042 2,21 0,984 0,054 0,549 0,017 0,548 0,027 0,875 0,059 0,684 0,075 Mn(μg/l) - 3, , ,8 0, ,7 0,221 11, ,54 65,52 585,1 46,63 1,765 14,2 0,568 3,813 Fe(μg/l) - 1,0 1,0 1,0 1,0 1,0 1,0 1,0 1,0 1,0 1,0 1, ,0 1,0 1,0 1,0 1,0 Co(μg/l) - 0,447 0,48 0,40 1,36 0,99 1,12 0,55 1,04 7,21 0,50 0,55 3,54 0,65 0,34 0,71 0,55 0,48 Ni(μg/l) - 2,956 0,90 1,13 5,03 1,13 2,69 2,2 4,05 10,77 2,10 1,67 14,75 2,17 2,17 4,65 1,89 1,56 Cu(μg/l) - 0,422 0,47 0,31 1,12 0,70 1,25 1,08 2,03 1,50 0,58 0,87 69,67 1,78 0,56 1,40 2,88 0,69 Zn(μg/l) - 102,1 3,88 2,58 8,67 3,29 22,70 3,07 3,17 2,34 1,25 30,35 278,90 4,02 7,39 8,34 11,37 19,47 As(μg/l) - 6,526 7,94 11,64 12,02 8,05 22,08 35,96 13,80 11,97 19,87 8,44 17,63 8,41 8,67 8,83 8,32 7,17 Se(μg/l) - 0,664 0,48 0,56 0,69 0,63 0,79 0,97 31,95 0,87 0,90 1,54 2,55 0,65 0,77 0,91 0,90 0,53 Cd(μg/l) - 0,016 0,005 0,007 0,014 0,005 0,018 0,013 0,037 0,049 0,015 0,011 0,122 0,027 0,016 0,019 0,013 0,014 Ba(μg/l) - 16, ,23 92,83 98,79 52,26 64,03 169,5 19,42 44,67 144,9 102,2 106,7 36,91 248,7 216,6 112,5 Pb(μg/l) - < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 < 1,00 X Koord Y Koord *NSK1: Nisan 2010 tarihinde numune alınan su kuyuları, YAS II. Sınıf sular sarı ile işaretlenmiştir. Diğer sular YAS I sınıfındadır. 29

30 Proje Adı: İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 30 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İstenilen analizler Tablo 3: Ekim 2009 Döneminde alınan örneklerin pestisit analiz sonuçları Sk-1 Uluborlu Sığ-1 Göl Sk-2 Sk-3 Turgaylar Sk-4 Çay Ağzı Kenarı Kamaç Shd Aktaşlar Sk-5 Hacılar (ppb) (ppb) 3(ppb) 4(ppb) 5(ppb) 6(ppb) Toplam Pestisit (Fosforlu+Klorlu μg/l) 0,8628 0,3545 0, ,3132 0,3755 0,4714 Toplam Pestisid 0,7585 0,1746 0,3114 0,2232 0,2186 0,4714 ALFA BHC 0, GAMA BHC 0,7466 0,1746 0,3114 0,2232 0,1688 0,4464 HEPTACLOR ,025 ALDRİN 0, BETA BHC 0, DELTA BHC 0, HEPTACLOR EPOKSİT , ENDOSÜLFAN DDE DİELDRİN ENDRİN DDD ENDOSÜLFAN DDT ENDRİN ALDEHİT ENDOSÜLFAN SÜLFAT METOKSİKLOR ENDRİN KETON Toplam Pestisid 0,1043 0,1799 0, ,09 0, DİCHLORVOS 0 0, MEVİNPHOS DİAZİNON DİMETHOATE 0,1043 0,0949 0, ,09 0, CHLORPYRİPHOS-METHYL ,068 0 PARATHİON-METHYL MALATHİON+FENİTROTHİON CHLORPYRİPHOS-ETHYL+TRİADİMEFON FENTİON BROMOPHOS-METHYL CHLORFENVİNPHOS BROMOPHOS-ETHYL TRİAZOPHOS PHOSALONE AZİNPHOS-METHYL AZİNPHOS-ETHYL

31 Sayfa/Toplam Sayfa: 31 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tablo 4: Soyaslan (2004) tarafından alınan örneklerin analiz sonuçları Analiz Parametreleri Numune Adı S1 S2 S3 S4 S5 S6 S7 S8 S9 S10 S11 S12 S13 G1 G2 G3 G4 T C 13,3 16,7 16, , ,2 13,5 13,3 21,8 18,4 17,9 19,8 11,4 13,4 13,5 13,4 ph 7,53 7,83 8,21 7,89 7,97 8,08 8,09 8,35 7,54 8,38 8,4 7,86 8,9 7,55 7,32 7,45 7,27 Eh(mV) Ec(ηs/cm) O2 (meq/l) 2,41 7,39 7,69 5,87 0 8,58 8,44 8, ,9 12,3 13,3 11,2 4,39 3,04 7,3 5,03 NH4(meq/l) NO2(meq/l) Na (meq/l) 1,721 0,664 0,53 0,637 0,659 0,616 0,637 0,642 1,907 0,841 1,126 1,956 0,744 1,424 1,084 1,285 0,744 K (meq/l) 0,309 0,053 0,059 0,071 0,095 0,095 0,095 0,058 0,926 0,219 0,487 0,357 0,107 0,059 0,119 0,063 0,143 Mg (meq/l) 1,251 1, ,201 1,218 1,16 1,012 1,366 1,374 2,263 1,654 1,884 1,67 1,893 2,37 1,777 1,67 Ca (meq/l) 3,04 3,174 1,156 1,385 2,975 3,175 3,174 3,174 2,478 3,372 2,478 2,478 1,385 4,267 4,267 4,366 2,975 Cl (meq/l) 0,79 0,451 0,141 0,197 0,931 0,367 0,395 0,367 1,692 0,677 0,903 0,79 0,282 1,269 0,959 0,777 0,338 SO4 (meq/l) 1,22 0,77 0,187 0,229 0,583 0,708 0,583 0,791 0,958 0,479 0,541 0,541 0,187 1,228 1,228 1,291 0,229 CO3 (meq/l) , , HCO3 (meq/l) 3,999 2,199 2,499 4,399 4,499 4,599 4,099 8,298 4,799 4,999 6,298 2,499 6,198 7,198 7,098 6,698 4,599 Mn (ppb) 16,09 0,45 0,18 0,88 55,5 1,2 0,55 2,72 3,44 0,91 69,09 0,16 2,33 1,31 5,29 15,66 0,77 Cu( pbb) 8,3 17,3 2,4 2,4 18,7 2,3 19 0,8 1,6 2 19,1 0,8 0,8 2, Zn ppb ,8 1, , ,8 0,7 2, ,7 1,2 4,8 0,9 1,4 11,7 Pb (ppb) 1,1 3,9 0,4 0,8 5,9 0,4 0,4 0,5 0,6 0,3 19,4 0,1 0,7 1,1 0,3 0,3 3 Hg (ppb) 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 0,1 Cd ppb 0,05 0,05 0,005 0,005 0,1 0,05 0,05 0,05 0,05 0,05 0,1 0,05 0,05 0,05 0,05 0,05 0,1 Se (ppb) 0,9 0,5 0,5 0,5 0,5 1,3 0,5 0,5 1 1,3 0,5 0,5 0,5 2,1 1,5 1,5 1 As (ppb) 2,2 1,4 1,4 1,1 3,7 2,8 3,2 4,8 5,7 3,3 3,6 2 2,7 3,7 3 3,7 2,8 Fe (ppb) Cr(pbb) 0,004 0,005 0,006 0,006 0,009 0,01 0,016 0,005 0,003 0,003 0,003 0,007 0,004 0,005 0,003 0,004 0,005 *S1: Yüzey suyu, G1: Su kuyuları 31

32 Sayfa/Toplam Sayfa: 32 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tablo 5: Uluborlu-Senirkent havzası Kimyasal Analiz sonuçları (Ekim, 2004) Numune No T C ph Ec(ηs/cm) NH 4 NO 2 Na + K + Mg 2+ Ca 2+ Cl - SO 4 2- CO 3 2+ HCO 3 - TDS Mn ppb Cu pbb Zn ppb Pb ppb Hg ppb Cd ppb Se ppb As ppb Fe ppb Cr pbb (meq/l) S1 12,30 7,82 480,00 2,55 0,03 0,52 0,03 2,36 3,36 0,04 0,31 0,00 4,23 0,250 16,090 8,300 4,000 1,100 0,100 0,050 0,900 2,200 69,000 24,600 S2 16,90 7,95 340,00 0,01 0,02 0,13 0,02 1,62 2,54 0,06 0,04 0,00 3,48 0,170 0,450 17,300 13,000 3,900 0,100 0,050 0,500 1,400 24,000 5,000 S3 9,70 7,90 300,00 0,02 0,01 0,03 0,01 1,99 2,28 0,10 0,04 0,00 3,07 0,160 0,180 2,400 1,800 0,400 0,100 0,005 0,500 1,400 10,000 0,900 S4 10,90 7,53 240,00 0,00 0,02 0,03 0,01 1,08 2,26 0,05 0,04 0,00 2,46 0,130 0,880 2,400 1,300 0,800 0,100 0,005 0,500 1,100 17,000 0,700 S5 13,20 7,78 710,00 0,01 0,02 0,46 0,14 1,30 6,09 0,21 0,15 0,00 6,56 0,360 55,500 18, ,900 0,100 0,100 0,500 3, ,000 3,200 S6 15,00 7,71 660,00 0,00 0,05 0,91 0,03 4,12 3,71 0,48 0,37 0,00 3,53 0,340 1,200 2,300 2,400 0,400 0,100 0,050 1,300 2,800 19,000 11,200 S7 10,07 7,63 410,00 0,00 0,06 0,14 0,03 2,26 3,16 4,01 0,00 0,00 4,10 0,210 0,550 19,000 2,000 0,400 0,100 0,050 0,500 3,200 10,000 2,200 S8 15,40 7, ,00 0,00 0,08 0,67 0,23 3,03 8,27 3,19 3,74 0,00 3,83 0,540 2,720 0, ,800 0,500 0,100 0,050 0,500 4,800 30,000 5,200 S9 14,50 7,98 400,00 0,00 0,02 0,78 0,70 1,43 2,13 0,43 0,31 0,00 3,28 0,210 3,440 1,600 0,700 0,600 0,100 0,050 1,000 5, ,000 15,700 S10 12,40 7,94 520,00 0,16 0,19 0,28 0,27 2,71 3,51 0,01 0,37 0,00 5,12 0,270 0,910 2,000 2,800 0,300 0,100 0,050 1,300 3,300 10,000 23,100 S11 13,50 7,24 6,57 0,00 0,03 0,47 0,17 2,02 5,60 0,22 0,42 0,00 5,64 0,330 69,090 19, ,400 0,100 0,100 0,500 3,600 ####### 27,700 U0 13,00 7,24 6,50 0,06 0,05 0,01 0,01 0,26 2,79 0,07 0,21 0,00 4,92 0,400 0,160 0,800 2,700 0,100 0,100 0,050 0,500 2,000 10,000 0,500 U1 14,30 7,93 380,00 0,01 0,03 0,13 0,05 0,79 3,53 0,07 0,15 0,00 4,30 0,190 2,330 0,800 1,200 0,700 0,100 0,050 0,500 2,700 10,000 1,800 U2 11,70 7,42 790,00 0,16 0,01 1,13 0,07 5,37 4,34 4,02 0,77 0,00 6,85 0,400 1,310 2,600 4,800 1,100 0,100 0,050 2,100 3,700 10, ,100 U3 11,30 7,43 650,00 0,03 0,02 0,74 0,01 4,49 3,74 0,19 0,44 0,00 6,45 0,330 5,290 1,000 0,900 0,300 0,100 0,050 1,500 3, ,000 30,600 U4 11,90 7,65 610,00 3,10 0,02 0,64 0,00 3,40 3,77 4,02 0,42 0,00 5,44 0,310 15,660 1,000 1,400 0,300 0,100 0,050 1,500 3, ,000 38,300 U5 11,70 8,02 560,00 0,07 0,07 0,46 0,00 2,81 4,14 4,01 0,50 0,00 4,51 0,290 0,770 14,000 11,700 3,000 0,100 0,100 1,000 2,800 25,000 21,600 32

33 Sayfa/Toplam Sayfa: 33 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Yüzey Sularının Kalitesinin Belirlenmesi Göl Su Kalitesinin Belirlenmesi (Konvansiyonel Kirleticiler) Göller bölgesinde yer alan Eğirdir Gölü; Türkiye nin ikinci büyük tatlı su gölü olup, Isparta ili, Eğirdir İlçesi nin Kuzeyinde, kuzey-güney doğrultusunda uzanan tektonik kaynaklı bir göldür. Eğirdir Gölü, orta kısımda doğu batı doğrultusunda bir daralma göstererek iki kısma ayrılır. Kuzeyde kalan kısım Hoyran Gölü, güneydeki ise Eğirdir Gölü dür. İki göl arasındaki en dar bölgede boğazın genişliği 2 km, kuzey-güney doğrultusundaki toplam uzunluğu 50 km dir (Hacettepe, 1999). Eğirdir Gölünün derinliği yıllara ve mevsimlere göre değişmekle birlikte, maksimum derinliğin 13,5-15 m arasında olduğu belirtilmektedir (Günay ve diğ., 1985; Hacettepe, 1999, Güneş ve Tüfekçi, 2001; Tüfekçi vd., 2002). Eğirdir Gölünü; irili ufaklı pek çok dere, göl içerisindeki kaynak suları ve yağışlar beslemektedir. Göle karışan önemli dereler; Uluborlu yöresinden gelen Pupa Çayı (Hopa Çayı), Hoyran Ovası ndan inen Değirmen Çayı ve Yalvaç tan gelen Akçay dır. Eğirdir gölünün su giderlerini ise; Kovada kanalı başta olmak üzere sayıları yirmiyi geçen düdenler, Bedre, Gençali, Gelendost ve pompaj istasyonları vasıtasıyla sulamaya verilen sular ve buharlaşmadan kaynaklanan su kayıpları oluşturmaktadır. Göl Havzası, Akdeniz iklimi ile İç Anadolu karasal iklimi arasında bir geçit teşkil eder. Bu nedenle bölgede kışlar sert ve bol yağışlı, yazlar sıcak ve kısmen kurak geçmektedir. Hemen hemen bütün yıl boyunca bölgede kuzey ve güney yönlerindeki rüzgârlar hâkimdir. Yıllık ortalama yağış en yüksek 748 mm, en düşük 512 mm ve ortalama nem %68 dir (Hacettepe, 1999). Eğirdir Gölünde değişik amaçlara yönelik çalışmalar gerçekleştirilmiştir (Numan, 1958; Günay ve diğ., 1985; Merter ve diğ., 1986, Güneş ve Tüfekçi., 2001; Tüfekçi vd., 2002). Bu çalışmalardan elde edilen bulgulara göre, Eğirdir gölü yakın zamana kadar besin tuzları bakımından oldukça fakir bir göl olmakla birlikte (Timur ve diğ., 1988; Okay ve diğ., 1991; Hacettepe, 1999) son zamanlarda sudaki besin tuzu seviyesinde ölçülebilir artışlar olduğu anlaşılmıştır (Güneş ve Tüfekçi, 2001; Tüfekçi vd., 2002). Mevcut durumda, göl etrafında küçük yerleşim yerleri dışında önemli endüstriyel kuruluşların yer almaması ve göl etrafının yerleşime uygun olmayan arazi yapısı nedeniyle evsel kaynaklı besin tuzlarının ve diğer kirleticilerin göl suyuna doğrudan karışımını engellemektedir. Ancak, yağışlı zamanlarda dereler yoluyla göl suyuna besin tuzları (azot, fosfor ve silikat) ve diğer kirleticiler (ağır metaller, pestisitler, vs.) karışmaktadır. Ayrıca, kurak mevsimlerde göle ulaşan derelerin kuruması ve/veya bu dere ağızlarının sulama amaçlı kapatılmasıyla göle olan su akışının kesilmesi, besin tuzu girişini azaltan bir diğer faktördür Göl Suyu Örneklerinin Alınması ve Korunması Eğirdir Gölünde belirlenen 14 adet örnekleme noktasından (Şekil 14), göl suyu örnekleri yatay örnekleyicilerle (Van Dorn tip) yüzeyden (0,5 m), orta bölgeden (2 m) ve alt sudan (dip) alınıştır. 33

34 Sayfa/Toplam Sayfa: 34 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 A) 2000 yılı örnekleme noktaları B) 2010 yılı örnekleme noktaları Şekil 14: Eğirdir Gölü Örnekleme İstasyonları Sıcaklık, iletkenlik, ph, çözünmüş oksijen ve toplam çözünmüş madde göl ortamında, YSI Model CTD çoklu probunun sensörü ile ölçülmüştür. Ayrıca arazi şartlarında okunan çözünmüş oksijen konsantrasyonlarının doğruluk testi için Iodometrik Winkler test metoduyla laboratuarda testleri yapılmıştır. Işık geçirgenliğinin göstergesi olan Secchi disk derinliği (görünürlüğü) 20 cm çapındaki siyah-beyaz boyalı disk yardımıyla gözden kaybolduğu derinlik olarak ölçülmüştür. 34

35 Sayfa/Toplam Sayfa: 35 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 15: Kurumlara (TÜBİTAK, DSİ, İÇOM) ait göl örnekleme noktalarının dağılımı 35

36 Sayfa/Toplam Sayfa: 36 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Göl Suyu Analiz Yöntemleri Besin elementleri tayini (nitrat+nitrit azotu, amonyum azotu, fosfat, silikat, toplam azot ve toplam fosfat) iki kanallı Skalar marka otoanalizör kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Stricland ve Parsons (1972), Grosshoff vd. (1983), Standard Methods (APHA, AWWA, WEF) 2005 de tanımlanmış bu analizler kolorimetrik olarak ölçülmüştür. Toplam azot ve toplam fosfor ise, su örneklerinin potasyum peroksidisülfat ile otoklavda yüksek sıcaklık ve basınç altında parçalanmasıyla otoanalizörün nitrat+nitrit modülü ile fosfat modülünde kolorimetrik olarak ölçülmüştür. Askıda Katı Madde analizi için su örnekleri, önceden distile su ile yıkanmış ve 105 C de 2-3 saat kurutulmuş ve sabit tartıma getirilmiş cam fiber filtre kâğıtlarından, sudaki madde miktarına bağlı olarak değişik hacimlerde süzülmüştür. Etüvde bir gece 105 C de tekrar kurutulan filtreler üzerindeki katı madde ile birlikte hassas terazide tartılarak litredeki toplam askıda katı madde (AKM) miktarı bulunmuştur (Standard Methods APHA, WEF, 1985). Klorofil-a analizi için 1-5 L değişen hacimlerdeki göl suyu örnekleri, 0,45 gözenek açıklığı ve 47 mm çap genişliğine sahip membran filtre kâğıtlarından 0,5 atm. vakum altında süzülmüştür. Süzülen filtre kâğıtları analiz gününe kadar petri kaplarında - 20 C de, derin dondurucuda saklanmıştır. Örnekler %90 lık aseton ilave edilerek, 24 saat buzdolabında bekletilmiştir. Buzdolabından çıkarılan örneklerde ezme işlemi uygulanmış, rpm de 10 dakika santrifüj edildikten sonra üstteki berrak sıvı otomatik pipetle alınarak spektrofotometre küvetine boşaltılmıştır. Okumalarda şahit olarak %90 lık aseton kullanılmıştır. Örnekler, 750, 663, 645, 630 nm dalga boyunda okunarak, 750 nm değeri düzeltme değeri olarak bulanıklıktan meydana gelebilecek hataların giderilebilmesi için diğer okunan değerlerden çıkartılmıştır. Sonuçlar mg/m 3 (veya µg/l) klorofil-a olarak hesaplanmıştır (Standard Methods APHA, WEF, 1985). Ağır metaller için Thermo marka X Series ICP-MS cihazı kullanılarak sonuçlar değerlendirilmiştir (EPA 6020A). Sülfat, Fosfat, klorür iyonu, Florür, nitrit ve nitrat azotları analizleri için SM-4110 B İyon Kromatografisi kullanılmıştır. Renk DR analizleri için 3800 Spektrofotometre kullanılarak 455 nm dalga boyunda renk parametresi okunmuştur. Cr 6+ analizleri SM-3500 Cr B isimli cihaz kullanılarak analiz sonuçları değerlendirilmiştir. Bor analizleri için SM-4500 C karmin metodu kullanılmıştır. Mineral yağ ve türevleri için ISO (GC-FID) metodu, Fenoller için SM 5530 C Kloroform ekstraksiyon metodu kullanılmıştır. Kloroformla ayrıştırılabilen maddeler DMS (2009) metoduyla, Çözünmüş ya da emülsifiye olmuş hidrokarbonlar ise ASTMD E 1 metoduyla analiz edilmiştir. 36

37 Sayfa/Toplam Sayfa: 37 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 BOİ analizi atıksu ve kirli suların relatif oksijen ihtiyacını tespit etmek için kullanılmaktadır. BOİ aynı zamanda organik materyalin biyokimyasal degredasyonu için belirli bir inkübasyon periyodu sırasında kullanılan oksijen ile inorganik materyali okside etmek için kullanılan oksijeni ölçer. Bu doğrultuda numuneler hava geçirmeyen, belirli büyüklükteki bir şişeye tümüyle doldurularak, belirli bir sıcaklıkta 5 gün inkübe edilmiştir. Başlangıçta ve inkübasyondan sonra ölçülen çözünmüş oksijen arasındaki farktan BOİ değeri hesaplanmıştır. (Standard Methods APHA, WEF, 2005). Sülfür analizlerinde kullanılan yöntem titrasyona dayanmaktadır. Bununla birlikte kullanılan iyot, asit çözeltisindeki sülfürü oksitlemektedir. Titrasyona dayanan bu metot metilen mavisiyle yapılan sülfür analizinin standardizasyonunda, ve taze olarak alınmış kuyu veya kaynak sularının analizi için uygundur (Standard Methods APHA, WEF, 2005). Kjeldahl azotu, organik azot ve amonyak azotunun toplamıdır. Yöntemin esası H 2 SO 4, K 2 SO 4 (potasyum sülfat) ve CuSO 4 (bakır sülfat) katalizörlerinin varlığında, bir çok organik maddenin amino azotunun amonyuma dönüşmesidir. Serbest amonyak da amonyuma dönüşebilir. Baz ilavesinden sonra amonyak alkali ortamdan distile edilir ve borik veya sülfürik asitte absorblanır. Amonyak kolorimetrik olarak, amonyak-seçici elektrot metodu veya standart bir mineral asit ile titrasyonla tespit edilebilir. Makro-Kjeldahl metodu, düşük ya da yüksek organik azot konsantrasyonu içeren, düşük konsantrasyonlar için nispeten daha fazla hacim gerektiren numuneler için uygundur (Standard Methods APHA, WEF, 2005). Göl çalışmalarına ilave olarak göl sularına karışan bazı önemli derelerde; Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (2004), (Tablo 1) ve İçme Suyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik te (2005), (79AB/ ile değişik 75/440/AB) tavsiye edilen parametrelerin ölçüm ve analizleri yapılmıştır. Çalışma süresinin tamamını temsil edecek zamanlarda göl ve göle karışan bazı derelerde ölçüm ve örneklemeler yapılarak bir yıla ait bütün mevsime ait veriler elde edilmiştir. Elde edilen veriler, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (SKKY, 2008) ve İçme Suları Yönetmeliği nde (İSY, 2005) tavsiye edilen değerlerle karşılaştırılmıştır Göl Su Kalitesine Ait Bulgular ve Tartışma Göl suyu sıcaklık değişimleri atmosferik hava koşullarına paralel özellik göstererek mevsim özelliklerini yansıtmıştır. Gölde sıcak ve soğuk mevsimlerde sıcaklık tabakalaşması saptanmamıştır. 37

38 Sayfa/Toplam Sayfa: 38 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Ölçüm yapılan tüm noktalarda yüzey ve alt su arasında sıcaklık oldukça homojen dağılarak belirgin olmayan çok nadir sapma göstermiştir. Göl suyunda ölçülen en yüksek sıcaklık değeri C ile Haziran (2010) ve en düşük sıcaklık değeri 3,86 C ile Şubat (2010) ölçüm zamanında saptanmıştır (Şekil 16). Ölçüm noktalarının tamamında yüzey suyunda sıcaklık değerleri hava koşullarına bağlı mevsimsel olarak değişim göstermiştir (Şekil 17) yılı çalışma sonuçları (Güneş ve Tüfekçi, 2001; Tüfekçi vd., 2002) ve bu çalışmadan ( ) elde edilen ortalama su sıcaklığı verileri karşılaştırıldığında atmosferik şartların göl suyu sıcaklığının dağılım ve değişimi için temel faktör olduğu anlaşılmıştır (Şekil 18). Çalışma süresince göl suyunda ölçülen sıcaklık değerlerinin Su Kirliliği Kontrolü ve Yönetmeliği (SKKY, 2008) Su Kalite Sınıfları Tablo 1 de tavsiye edilen değerlere uygun olduğu ve Kategorilere Göre Kalite Standartlarına göre de A1-K Kalite Standardını sağladığı anlaşılmıştır. Göl suyu iletkenliği, sıcaklık dağılımında olduğu gibi yüzeyden alt suya kadar oldukça homojen değerlere sahiptir. Mevsimsel şartlara bağlı olarak göl suyu iletkenlik değerleri artma veya azalma eğilimi göstermiştir. Kış mevsimini temsil eden Şubat (2010) ölçüm zamanında 412 µs/cm en yüksek iletkenlik değeri ölçülürken, Mart (2010) ölçüm zamanında 312 µs/cm ile en düşük değer kaydedilmiştir (Şekil 19). Aynı şekilde yüzey suyu ölçüm noktalarında da yaklaşık µs/cm mertebesinde iletkenlik değerleri ölçülmüştür (Şekil 20). Göl suyu iletkenlik değişiminde, su sıcaklığı ile birlikte yağmur sularının da göl için belirleyici olduğu anlaşılmıştır. Gölün sığ göl özellikte oluşu bu etkiyi daha hızlı yansıtmıştır. Önceki çalışmadan ( ) elde edilen ortalama iletkenlik değişimi bu çalışma sonuçlarıyla karşılaştırıldığında (6. İstasyondaki pik değerler dikkate alınmadığında), göl suyu iletkenliğinin artış eğiliminde olduğu anlaşılmıştır (Şekil 21). 38

39 Sayfa/Toplam Sayfa: 39 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 16: Göl suyu sıcaklığının dikey değişimi Şekil 17: Göl suyu sıcaklığının yüzeyde değişimi 39

40 C TÜBİTAK MAM ÇE Sayfa/Toplam Sayfa: 40 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Sıcaklık Tem.00 Eyl.00 Şub.01 May.01 Eki.09 Şub.10 Mar.10 May.10 İst.1 İst.2 İst.3 İst.4 İst.5 İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Şekil 18: İki farklı çalışma zamanına ait ( ) ortalama su sıcaklık değişimi Sucul ortamların ışık geçirgenliğinin göstergesi olarak kullanılan Secchi disk görünürlüğü, genel olarak su derinliğine bağlı olarak değişkenlik göstermekle birlikte, mevsimsel değişkenliklerin de oldukça belirgin olduğu anlaşılmıştır (Şekil 22). Özellikle Ekim 2009 ve Haziran 2010 ölçüm zamanlarında Secchi disk görünürlüğünün daha fazla olduğu anlaşılmıştır. Yağışlı mevsimlerde, yağmur sularıyla sürüklenen ve çözünen karasal kökenli maddelerle göl suyu saydamlığı azalmıştır. Secchi disk ve göl suyu derinliği birlikte irdelendiğinde, yüzey istasyonlarında Secchi disk görünürlüğü derinlikle paralel artış gösterirken, göl ortasına ait derin istasyonlarda aynı artış gözlenmemiştir (Şekil 23) dönemini temsil eden çalışma (Güneş ve Tüfekçi, 2001; Tüfekçi vd., 2002) sonuçları, mevcut sonuçlarla karşılaştırıldığında göl ortasına ait istasyonlarda oldukça belirgin Secchi disk görünürlüğü azalması olduğu anlaşılmıştır. Bu durum büyük olasılıkla göle dışarıdan karışan karasal kökenli madde girişinden kaynaklanmıştır. AKM parametresinin de Secchi disk görünürlüğünün düşük olduğu Şubat ve Mart aylarında yüksek olması bu düşüşü doğrulamaktadır. 40

41 Sayfa/Toplam Sayfa: 41 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 19: Göl suyu iletkenliğinin dikey değişimi 450 İletkenlik (µs/cm) İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 20: İletkenliğin yüzey suyunda değişimi 41

42 µscm TÜBİTAK MAM ÇE Sayfa/Toplam Sayfa: 42 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İletkenlik 500 ist:6 574 ist: Tem.00 Eyl.00 Şub.01 May.01 Eki.09 Şub.10 Mar.10 May.10 İst.1 İst.2 İst.3 İst.4 İst.5 İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Şekil 21: İki farklı çalışma zamanına ait ( ) ortalama iletkenlik değişimi 6 5 Secchi disk (m) İst.1 İst.2 İst.3 İst.4 İst.5 İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 22: Secchi disk görünürlüğünün zamana ve istasyonlara bağlı değişimi Secchi disk (m) Ortalama derinlik (m) Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Ortalama derinlik (m) Şekil 23: Ölçüm noktalarında zamana bağlı ortalama derinlik ve Secchi disk görünürlüğü 42

43 Sayfa/Toplam Sayfa: 43 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Göl suyu ph değerlerinde yüzey-alt su arasında benzer bir dağılım gözlenmiştir (Şekil 24 ve Şekil 25). 8-8,5 arasında değişim gösteren değerler, genel olarak yağışlı mevsimlerde artış göstermiştir. Göl suyundaki yüksek ph ın göl etrafındaki kireç taşlarından kaynaklandığı düşünülmüştür. Yaz ve kurak mevsimi temsil eden zamanlarda (Haziran 2010) göl suyu ph ın azaldığı anlaşılmıştır. Göl suyu ph değerleri SKKY de (2004) I. Sınıf sular için tavsiye edilen değerler ve Tablo 2: Göller, Göletler, Bataklıklar ve Baraj Göllerinin Ötrofikasyon Kontrolü Sınır Değerlerini aşmamıştır. İçme Suyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik (79/869/AB ile değişik 75/440/AB, tarih ve sayılı Yönetmelik) Kategorilere Göre Kalite Standartları nda tavsiye edilen A1-K değerlerine uygundur. Ölçüm süresi içinde sadece 13. İstasyonda bu değer çok sınırlı olarak (8,52 ph) aşılmıştır çalışma zamanına ait göl suyu ortalama ph değerleri, bu çalışmadan elde edilen ortalama ph değerleri ile karşılaştırıldığında belirgin bir düşüş saptanmıştır (Şekil 26). Bu durumun çalışma süresi içinde göl havzasının yoğun yağış almasından kaynaklandığı kanısına varılmıştır. Şekil 24: Göl suyu ph nın dikey değişimi 43

44 Sayfa/Toplam Sayfa: 44 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 9,0 ph 8,5 8,0 7,5 İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 25: ph ın yüzey suyunda değişimi ph 10,0 9,5 9,0 8,5 8,0 7,5 7,0 Tem.00 Eyl.00 Şub.01 May.01 Eki.09 Şub.10 Mar.10 May.10 İst.1 İst.2 İst.3 İst.4 İst.5 İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Şekil 26: İki farklı çalışma zamanına ait ( ) ortalama ph değişimi Çözünmüş oksijen konsantrasyonu değişiminde yüzey suyu ve alt su arasında önemli farklılıklar gözlenmemiştir (Şekil 27 ve Şekil 28). 4. istasyonda alt suda çok küçük bir sapma (azalma) gözlenmekle birlikte, azalma 8 mg/l nin altına düşmemiştir. Ölçülen değerler bütün mevsim süresince oldukça yüksek doygunlukta olup, özellikle soğuk mevsimde daha yüksek değerlere ulaşmıştır (Şekil 29). Çalışma süresinin tamamına ait sonuçlar dikkate alındığında göl suyunda ölçülen çözünmüş oksijen miktarı ve doygunluğunun, iyi bir su kalitesi için tavsiye edilen değerleri fazlasıyla sağladığı anlaşılmıştır. Kurak ve sıcak mevsimlerde dahi göl suyunda çözünmüş oksijen konsantrasyonu 8 mg/l nin altına inmemiştir. Bu parametre bakımından göl içinde tabakalaşma gözlenmemiştir. Göl yüzey alanının oldukça geniş ve hâkim rüzgârlara açık oluşu ve yıl boyunca esen rüzgârlarla göl suyu oldukça iyi karışmaktadır. Özellikle kış mevsimi süresince su-atmosfer etkileşiminden sudaki çözünmüş oksijen seviyesinin arttığı anlaşılmıştır. Çözünmüş oksijen seviyesinin artışında yüksek oluşunda su-atmosfer ilişkisinden ziyade göl tabanının büyük kısmına yayılan su içi bitkileri belirleyici olmuştur. Gölde ölçülen yüksek değerler (14 mg/l ve üstü) çok büyük olasılıkla su içi bitkilerinden kaynaklanmıştır. 44

45 Sayfa/Toplam Sayfa: 45 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 27: Çözünmüş oksijenin dikey değişimi 16 ÇO (mg/l) İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 28: Çözünmüş oksijenin yüzey suyunda değişimi 45

46 Sayfa/Toplam Sayfa: 46 / 374 Güncelleştirme Sayısı: ÇO (%) İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 29: Çözünmüş oksijen doygunluğunun yüzey suyunda değişimi Besin elementlerinden nitrat+nitrit azotu konsantrasyonunun ölçüm noktalarına ve zamana bağlı değişim ve dağılımında yüksek konsantrasyonlar gözlenmemekle birlikte, bazı istasyonlarda (İst ve 6.) daha yüksek değerler saptanmıştır (Şekil 30 ve Şekil 31). En yüksek nitrat+nitrit azotu değerleri yağışların fazla olduğu Şubat ve Mart (2010) ölçüm zamanında tayin edilmiştir. Bu ölçüm zamanlarında yağışlarla birlikte göl suyuna azotlu bileşiklerin taşındığı anlaşılmıştır. Özellikle Şubat (2010) ölçüm zamanında derin istasyonlardan olan 1. istasyondaki yüksek değer (148 µg/l), bu noktadaki nitrat azotu birikimini işaret etmektedir. 1. İstasyona yakın olan Taşevi ve civarındaki büyükbaş hayvan faaliyetlerinden dolayı hayvansal atıkların bu bölgeden göle karıştığı düşünülmüştür. Önceki çalışma sonuçları ( ) dikkate alındığında, bu noktada daha önce ölçülen 20 µg/l nitrat+nitrit azotu değerinin 150 µg/l seviyesine ulaşması göl suyu için dikkat edilmesi gereken bir husustur. Bu nedenle bu noktaya yakın bölgede yapılmakta olan hayvancılık faaliyetlerinin ve tarımdan dönen suların göl suyunu zenginleştirdiği dikkate alınarak gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Aynı şekilde 6. ve 12. istasyonlarda da saptanan göreceli yüksek nitrat+nitrit azotu konsantrasyonları da bu noktaların göl için potansiyel kirletici kaynaklar olduğunu işaret etmektedir. Göl suyunda ölçülen nitrat+nitrit azotu değerleri her ne kadar SKKY (2008) Tablo:1 de tavsiye edilen değerler itibariyle I. Sınıf su kalitesine dâhil olsalar da mevcut değerler alg üretimini teşvik edici konsantrasyonlardadır. Ayrıca bir başka önemli tespit olarak göl suyundaki nitrat+nitrit azotu değerlerinin önceki ( ) çalışma sonuçlarına göre ortalama 4-5 kat artış göstermiş olmasıdır. 46

47 Sayfa/Toplam Sayfa: 47 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 30: Nitrat+nitrit azotunun dikey değişimi 120 NO3 + NO2-N (µg/l) İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 31: Nitrat+nitrit azotunun yüzey suyunda değişimi 47

48 Sayfa/Toplam Sayfa: 48 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Nitrat+nitrit azotu konsantrasyonuna benzer durum olarak, amonyum azotu konsantrasyonu da yağışlı mevsimlerde artış göstermiştir. Ölçülen yüksek değerler Şubat ve Mart (2010) ölçüm zamanlarıdır. Göl ortasına ait istasyonlardan, 1. istasyon ve derin olmayan istasyonlardan 12. istasyon diğerlerinden göreceli yüksek değerler içermiştir (Şekil 32 ve Şekil 33). Yüzey ve alt su arasındaki amonyum azotu dağılımında fazla sapma göstermeyen bir durum saptanmıştır. Yüzey istasyonlarında Şubat (2010) ayı ölçümüne ait değerler oldukça belirgindir. 12. istasyondaki yüksek konsantrasyon, bu noktaya yakın olan 10. istasyonda da (85 µg/l) gözlenmiştir. Eğirdir Gölü amonyum azotu konsantrasyonu bakımından I. ve II. Sınıf su kalitesindedir. 12. istasyonda saptanan ve tekrarlanmayan maksimum değer dikkate alınmadığında II. Sınıf su kalitesini aşmamaktadır. Mevcut değerler itibariyle, ölçüm noktalarının tamamında göl suyu nitratlar (mg/l NO 3 olarak) bakımından (Kategorilere Göre Kalite Standartları bakımından) A1-K Kalite Standardında, amonyum azotu (mg/l Amonyak olarak) bakımından ise; 1. istasyon, 6.istasyon ve 12. istasyon A1- Z ve diğer ölçüm noktalarında A1-K Kalite Standardındadır. Zamana bağlı eğilimi saptamak için mevcut sonuçlar, çalışma dönemine ait sonuçlarla karşılaştırıldığında amonyum azotu seviyesinde azalma olduğu anlaşılmıştır (Şekil 34). Bununla birlikte, Hoyran Gölü olarak bilinen ve Eğirdir Gölü nün kuzey kısmını temsil eden 1., 10. ve 12. istasyonlardaki amonyum azotunun diğer istasyonlardan göreceli yüksek oluşu, bu bölgenin göl için potansiyel azot kaynağı olabileceğinin göstergesidir. Şekil 32: Amonyum azotunun dikey değişimi 48

49 µg/l TÜBİTAK MAM ÇE Sayfa/Toplam Sayfa: 49 / 374 Güncelleştirme Sayısı: NH3-N (µg/l) İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 33: Amonyum azotunun yüzey suyunda değişimi Amonyum azotu Tem.00 Eyl.00 Şub.01 May.01 Eki.09 Şub.10 Mar.10 May.10 İst.1 İst.2 İst.3 İst.4 İst.5 İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Şekil 34: İki farklı çalışma zamanına ait ( ) ortalama amonyum azotu değişimi Toplam azot sonuçları itibariyle de 1. ve 12. istasyonların diğer istasyonlara göre daha yüksek değerler içerdiği anlaşılmıştır (Şekil 35 ve Şekil 36). Bu değerler yağışlı mevsimlerde oldukça belirgin ise de, 1, 10. ve 12. istasyonlara yakın olan bölgede yoğun ziraat (özellikle kiraz) ve hayvancılık faaliyetleri ile göle çok yakın konumda olan yerleşim alanı (Karababa Mahallesi) dikkate alındığında göle, azotlu ve fosforlu bileşiklerin karışması yüksek bir ihtimaldir. Mevcut sonuçlar SKKY (2008) Tablo 2: Göller, Göletler, Bataklıklar ve Baraj Haznelerinin Ötrofikasyon Kontrolü Sınır Değerleri, Doğal Koruma ve rekreasyon için tavsiye edilen değerlerin (0,1 mg/l) üzerindedir. Bu nedenlerle buralarda yapılacak faaliyetlerin göl için risk oluşturmayacak şekilde ve gerekli tedbirler almak koşuluyla yapılması göldeki besin tuzu seviyesini ve dolayısıyla ötrofikasyonu kontrol etmek açısından son derece yararlı olacaktır. Benzer durum göle karışan tüm dere ve diğer karasal kaynaklar içinde geçerli olup, besin elementlerinin kaynağında kontrol edilmesi Eğirdir Gölü için rasyonel çözümlerden biri olacaktır. Göl su kalitesi için (azotla birlikte) belirleyici besin elementi olan orto-fosfatın ölçüm zamanına ve noktalarına bağlı dağılım ve değişiminde tespit edilen değerler oldukça düşük seviyelerdedir (Şekil 37 ve Şekil 38). Ölçülebilen en yüksek değer 4,19 µg/l 49

50 Sayfa/Toplam Sayfa: 50 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 (0,0041 mg/l) olup analitik ölçüm sınırındadır. Ekim (2009) ve Mart (2010) ölçüm zamanları diğer ölçüm zamanlarına göreceli yüksek değerler içerse de orto-fosfatın göl suyu için sınırlayıcı besin elementi olduğu anlaşılmıştır. Mevcut sonuçlar, (Güneş ve Tüfekçi., 2001; Tüfekçi vd., 2002) ölçüm zamanına ait sonuçlarla karşılaştırıldığında 6. istasyondaki yüksek değerlerin (40, 52 ve 70 µg/l konsantrasyonları) maksimum 4 µg/l seviyesine azaldığı saptanmıştır. Göl suyunda ölçüm sınırlarında tespit edilen orto-fosfat değerleri Eğirdir Gölü nün tipik özelliklerindendir. Göl etrafındaki yerleşim yeri ve endüstriyel faaliyetlerin sınırlı oluşu göle fosfat girişini sınırlayan önemi faktörler ise de, esas belirleyici faktörün yüksek miktarda göle karışan yeraltı sularından kaynaklandığı düşünülmüştür. Şekil 35: Toplam azotun dikey değişimi 50

51 Sayfa/Toplam Sayfa: 51 / 374 Güncelleştirme Sayısı: T-N (µg/l) İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 36: Toplam azotun yüzey suyunda değişimi Şekil 37: Orto-fosfatın dikey değişimi 51

52 Sayfa/Toplam Sayfa: 52 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 5 o-po4 (µg/l) İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 38: Orto-fosfatın yüzey suyunda değişimi Azotlu bileşiklerin tersi bir durum olarak, toplam fosfatın zamana ve ölçüm noktalarına bağlı değişiminde mevsimsel farklılıklar saptanmıştır. Yağışlı mevsimde göl suyu fosfat konsantrasyonunda beklenen artış gözlenmemiştir (Şekil 39 ve Şekil 40) Yüzey ve alt su arasında yüksek sapma göstermeyen dağılımlar saptanmıştır. Ölçülen değerler genel olarak 30 µg/l yi aşmazken 4. ve 5. istasyonlarda alt suda daha yüksek fosfat konsantrasyonu tayin edilmiştir (61 ve 67 µg/l toplam fosfat). Bu durumun sediment-su etkileşiminden kaynaklandığı düşünülmüştür. Eğirdir gölü orto-fosfat konsantrasyonu bakımından ultra oligotrofik özelliğe sahip iken, toplam fosfat konsantrasyonu bakımından bu özelliğini kaybetmiştir. Mezo-ötrofik özellik gösteren bu durumun (Wetzel, 1983) daha ileriki trofik kademeye ulaşmaması için, evsel ve hayvansal atıklarla özellikle gübre kullanımlarının kontrol altına alınması ve mümkün olduğu kadar göl suyuna karışmaması gerektiğini hatırlatmıştır. Göl suyunda ölçülen fosfat değerleri itibariyle SKKY (2008) Tablo 1: Su Kalite Sınıflarına göre I.ve II. Sınıf sular arasında özellik göstermektedir. Aynı değerler Kategorilere Göre Kalite Standartları (mg/l P 2 O 5 olarak) bakımından A1-K Kalite Standardına dâhil olmuştur. Yine aynı değerlere SKKY (2008) Tablo 2: Göller, Göletler, Bataklıklar ve Baraj Haznelerinin Ötrofikasyon Kontrolü Sınır Değerleri, Doğal Koruma ve rekreasyonunda tavsiye edilen (0,005 mg/l veya 5 µg/l) seviyenin üstünde olduğu anlaşılmıştır. Mevcut sonuçlar (Güneş ve Tüfekçi, 2001; Tüfekçi vd., 2002) çalışma sonuçlarıyla karşılaştırıldığında, genel olarak toplam fosfat seviyesinde belirgin artışlar olmamıştır. 6. İstasyonda saptanan yüksek değerler, bu çalışmada gözlenmiştir. Bununla birlikte Mart ve özellikle Mayıs (2010) ölçüm zamanında göl suyundaki toplam fosfat miktarının artış eğilimi gösterdiği saptanmıştır (Şekil 41). Göl suyunda tayin edilen fosfatlar Kalite Standardı bakımından A1-K değerini sağlamakta ise de, fosfat besin elementinin özellikle azotla birlikte göl su kalitesi için (alg üretimi ve ötrofikasyon açısından) son derece önemli olduğu ve bu parametrenin mutlak surette kaynağında kontrol altına alınmasının önemli olduğu dikkate alınmalıdır. Bilindiği üzere, ötrofikasyon sürecinde aşırı alg artışını sağlayan besin elementleri azot, fosfor, karbon ve silisyumdur. Karbon, fitoplankton için 52

53 Sayfa/Toplam Sayfa: 53 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 kolay elde edilebilmesi ve bol miktarlarda bulunması sebebiyle sınırlayıcı bir faktör olarak düşünülemez. Silisyum elementi ise fitoplankton oluşumunda gerekli bir element olmakla birlikte diğer elementlere göre çok daha az kullanıldığından ve ortamda her zaman mevcut olduğundan sınırlayıcı element olarak görülmemektedir. Bu durumda ötrofikasyon sürecinde sınırlayıcı besin elementleri azot (N) ve fosfordur (P). Bu iki besin elementinden hangisinin sınırlayıcı faktör olduğu ile ilgili karar aşamasında ise bilinmesi gereken temel faktör ötrofikasyona neden olan fitoplankton türünün stokiyometrisidir. Genel kabul olarak 1 µg Klorofil-a oluşumu için 1 µg P ve 10 µg N gerektiği şeklinde bir kabul yapılırsa N/P<10 durumunda fitoplankton büyümesi azot tarafından, N/P>10 durumunda sistem fosfor tarafından sınırlandırılıyor denilebilir. N/P=10 durumunda sistem ikisi tarafından da sınırlandırılmaz. Bu oranlar tüm fitoplankton için genişletilirse N/P>20 durumunda fosfor sınırlayıcı N/P<5 durumunda azot sınırlayıcı olarak kabul edilmesi daha emniyetli bir yaklaşım kabul edilmektedir (Muslu, 2001). Bu çalışmadan elde edilen azot ve fosfor (TN/TP) oranının mevsimsel değişimi incelendiğinde (Şekil 42), tüm mevsim süresince sınırlayıcı besin elementinin fosfor olduğu anlaşılmıştır. Şekil 39: Toplam fosfatın dikey değişimi 53

54 µg/l TÜBİTAK MAM ÇE Sayfa/Toplam Sayfa: 54 / 374 Güncelleştirme Sayısı: TP (µg/l) İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 40: Toplam fosfatın yüzey suyunda değişimi Toplam fosfat ist6: 119 ist6: 178 ist6: 136 İst10: 61 Tem.00 Eyl.00 Şub.01 May.01 Eki.09 Şub.10 Mar.10 May.10 İst.1 İst.2 İst.3 İst.4 İst.5 İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Şekil 41: İki farklı çalışma zamanına ait ( ) toplam fosfat değişimi TN/TP Eki.09 Ara.09 Şub.10 Nis.10 Haz.10 TN/TP Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 TN/TP Şekil 42: Eğirdir Gölü TN/TP oranı ( ) 54

55 Sayfa/Toplam Sayfa: 55 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Sucul ortamlarda azot ve fosforla birlikte önemli besin elementlerinden olan silikatın göl suyundaki dağılım ve değişiminde yağışlı mevsimler göl için besleyici olmuştur (Şekil 43 ve Şekil 44). Şubat ve Mart (2010) ölçüm zamanlarında yağışlarla birlikte göl suyuna silisyum taşınmıştır. Göldeki silikat konsantrasyonu yüzey ve alt su arasında fazla sapma göstermeyerek dağılım göstermiştir. Yağışların daha yoğun olduğu Mart (2010) ölçüm zamanında dahi en yüksek silikat konsantrasyonu 3 mg/l yi aşmayarak sınırlayıcı etki göstermemiştir. Şekil 43: Silikatın dikey değişimi 55

56 Sayfa/Toplam Sayfa: 56 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 3 Silikat (mg/l) İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 44: Silikatın yüzey suyunda değişimi Toplam organik karbonun (TOK) göl suyunda zamana ve ölçüm noktalarına bağlı değişim ve dağılımında önemli farklılıklar saptanmamıştır (Şekil 45 ve Şekil 46). Dikkat çekici bir husus olarak zaman bağlı TOK konsantrasyonunda artışlar gözlenmemiştir. Ölçülen değerler 2-3 mg/l civarında kümelenmiştir. Mevcut TOK değerleri itibariyle göl suyu, SKKY (2004) Tablo 1: Kıta İçi Su Kaynakları Sınıflarına göre I. sınıf sular için tavsiye edilen değerlerin (5 mg/l) altındadır. Mevcut sonuçlar ölçüm zamanında elde edilen değerlerle karşılaştırıldığında TOK konsantrasyonunda herhangi bir artış olmadığı anlaşılmıştır. Göl suyunda TOK konsantrasyonunda zamana bağlı artış olmaması göl su kalitesinin sürdürülmesi açısından olumlu bir gelişmedir. TOK ta gözlenen olumlu gelişmeye rağmen, Askıda Katı Madde (AKM) konsantrasyonunda tersi durum saptanmıştır (Şekil 47 ve Şekil 48). Ölçülen değerler 25 mg/l sınırına ulaşmıştır (8.istasyon Şubat 2010). Genel durum itibariyle askıda katı madde konsantrasyonları; İçme Suyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelikte (79/869/AB ile değişik 75/440/AB, 20/11/2005 tarih ve Sayılı) Kategorilere Göre Kalite Standartlarında tavsiye edilen üst limitin (25 mg/l) altında ise de, SKKY (2008) Tablo 2: Göller, Göletler, Bataklıklar, ve Baraj Haznelerinin Ötrofikasyon Kontrolü Sınır Değerleri, Doğal Koruma alanı ve rekreasyon için tavsiye edilen değerlerden (5 mg/l AKM) çok fazladır. Yağışlı zamanlarda (Şubat ve Mart 2010) göl suyundaki AKM konsantrasyonları oldukça belirgin olarak artış göstermiştir. Göl suyunda iki farklı zamana ait ( ) AKM sonuçları karşılaştırıldığında, AKM konsantrasyonlarında 4-5 kat artışlar meydana geldiği anlaşılmıştır. Bu artışlar özellikle; 6, 8 ve 13. İstasyonlarda oldukça belirgindir. 56

57 Sayfa/Toplam Sayfa: 57 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 45: Toplam Organik Karbonun dikey değişimi Şekil 46: Toplam Organik Karbonun yüzey suyunda değişimi 57

58 Sayfa/Toplam Sayfa: 58 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 47: Askıda Katı Maddenin dikey değişimi Şekil 48: Askıda Katı Maddenin yüzey suyunda değişimi 58

59 Sayfa/Toplam Sayfa: 59 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Toplam çözünmüş madde konsantrasyonu değişiminde yağışlı mevsimlerin etkisi oldukça belirgindir. Yağışlarla birlikte göl suyunda çözünmüş madde miktarı artış gösterirken, kurak mevsimlerde çökelmeyle birlikte çözünmüş madde konsantrasyonunda önemli azalmalar saptanmıştır (Şekil 49 ve Şekil 50). Yüzey ve alt su arasında farklılıklar olmaksızın homojen dağılım gözlenmiştir. Ölçülen değerler mg/l arasında değişim göstermiştir. Mevcut değerler SKKY (2008) Su Kalite Sınıflarına göre I. sınıf suları temsil etmektedir. Klorofil-a nın ölçüm zamanına ve mevsimlere bağlı değişiminde sıcak mevsimleri temsil eden ölçüm zamanlarında, diğer istasyonlara göreceli yüksek değerler ölçülmüştür (Şekil 51 ve Şekil 52). Göl suyunda yüzey ve alt su arasında tabakalaşma olmamasına da bağlı olarak homojen bir klorofil-a dağılımı gözlenmiştir. Klorofil-a konsantrasyonu bakımından göl ortası ve yüzey istasyonları arasında önemli fark gözlenmemiştir. Genel olarak ölçüm zamanına ait sonuçlar dikkate alındığında, bir ölçüm dışındaki (Haziran ,5 m) tüm ölçümlerde SKKY (2008) Tablo 2: Göller, Göletler, Bataklıklar ve Baraj Haznelerinin Ötrofikasyon Kontrolü Sınır Değerleri, Doğal Koruma alanı ve rekreasyonu için tavsiye edilen değerin (0,008 mg/l) altında olduğu saptanmıştır. Ancak mevcut sonuçlar çalışma zamanına ait değerlerle karşılaştırıldığında, klorofil-a konsantrasyonlarında 3-4 kat artışlar meydana geldiği anlaşılmıştır (Şekil 53). Ölçülen klorofil-a değerleri mevcut durumda göl suyu için risk oluşturmuyorsa da, önceki yıllara göre belirgin bir biyokütle (klorofil-a) artışının olduğu anlaşılmıştır. Bu artışın kontrolünde, göl tabanının önemli kısmında yayılan makrofitlerin etken olduğu tahmin edilmiştir. Bilindiği gibi sığ göllerde su kalitesi ve üretkenliği; besin tuzu seviyesi, yüksek su içi bitkileri, fitoplankton durumu, ışık geçirgenliği ve su seviyesine bağlı olarak değişim göstermektedir (Beklioğlu ve Tan., 2004; Muslu., 2001). 59

60 Sayfa/Toplam Sayfa: 60 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 49: Toplam Çözünmüş Maddenin (TÇM) dikey değişimi Şekil 50: Toplam Çözünmüş Maddenin (TÇM) yüzey suyunda değişimi 60

61 Sayfa/Toplam Sayfa: 61 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 51: Klorofil-a nın dikey değişimi Şekil 52: Klorofil-a nın yüzey suyunda değişimi 61

62 µg/l TÜBİTAK MAM ÇE Sayfa/Toplam Sayfa: 62 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Klorofil-a Tem.00 Eyl.00 Şub.01 May.01 Eki.09 Şub.10 Mar.10 May.10 İst.1 İst.2 İst.3 İst.4 İst.5 İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 Şekil 53: İki farklı çalışma zamanına ait ( ) klorofil-a değişimi Bu noktaya kadar olan kısımda hem yüzey hem de derinliğe bağlı olarak izlenen su kalitesi parametreleri incelenmiştir. Bu noktadan itibaren yalnızca yüzeyden yapılan örnekleme parametreleri ve bunlara ait sonuçlar irdelenecektir. Bunlardan ilki olan renk parametresi incelendiğinde (Şekil 54); oldukça düşük değerlerde tayin edilmiş olan renk parametresinin hem SKKY Tablo 1 de hem de İSY de belirlenmiş olan en yüksek kalite kıstaslarını 4 mevsim için de karşıladığı görülmektedir. Şekil 54: Renk parametresinin yüzey suyunda değişimi Eğirdir gölü üzerindeki istasyonlardan alınan numunelerde ölçülen BOİ değerleri tüm mevsimler için İSY de (2005) belirlenmiş en yüksek kalite sınıfını gösteren sınır değer olan 3 mg/l den (A1-K) düşük olduğu belirlenmiştir. 62

63 Sayfa/Toplam Sayfa: 63 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Benzer şekilde tüm göl yüzeyi için oldukça düşük değerlerde ölçülmüş olan KOİ parametresinin İSY de (2005) belirlenmiş olan en yüksek kalite kıstaslarını 4 mevsim için de karşıladığı görülmektedir (Şekil 55). Şekil 55: KOİ parametresinin yüzey suyunda değişimi Yukarıda daha detaylı olarak incelenmiş olan parametrelere ek olarak 4 mevsim için analizleri yapılmış olan koku, Bor, Florür, Klorür, Sülfat, Siyanür, Sürfaktantlar, Cıva, Krom ve TKN parametreleri İSY (2005) Kategorilere göre kalite standartları tablosunda belirtilmiş olan sınır değerleri en yüksek kalite sınıfları için sağlamaktadır. Kategorilere göre kalite standartları tablosunda yer alan ve analizi yapılmış parametrelerden olan Fenoller ve çözünmüş ya da emülsifiye olmuş hidrokarbonlar parametrelerine tüm mevsim örneklemelerinde göl suyunda A2-Z sınırının üzerinde rastlanmamıştır. Göl istasyonlarında tayini yapılan iz elementler olan Kadmiyum (Cd), Krom (Cr), Selenyum (Se), Mangan (Mn), Demir (Fe), Bakır (Cu), Çinko (Zn), Baryum (Ba) ve Kurşun (Pb) parametrelerinin tamamı 4 mevsim örneklemelerinde de 1. Sınıf su kalitesini sağlayan konsantrasyonlarda bulunmuştur. Eğirdir gölünden alınmış olan numunelerde yapılmış olan analizlerde Arsenik (As) konsantrasyonları göl suyunda İSY EK-I de (Kategorilere Göre Kalite Standartları) belirlenmiş 10 µgl -1 olan A1-K su kalitesi kılavuz değerinden yüksektir. Aynı yönetmelikte yer alan zorunlu değer olan A1-Z değerini ise aşmamaktadır. As sonuçları sözü geçen zorunlu değeri her ne kadar sağlıyorsa da, dünyanın çeşitli yerlerinde uygulanmakta olan içme suyu standartlarına ait sınır değerlerini aşabilmektedir (ABD, İngiltere, vs). 63

64 Konsantrasyon (µg/l) TÜBİTAK MAM ÇE Sayfa/Toplam Sayfa: 64 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Arsenik ile ilgili karşılaşılan çevresel sorunların çoğu doğal ortamda bulunan Arsenik in yine doğal yollarla taşınmasından kaynaklanmaktadır. Buna rağmen son yıllarda madencilik, fosil yakıtların kullanımı, Arsenik içeren pestisitlerin kullanımı, Arsenik ilave edilmiş hayvan yemlerinin kullanımı gibi insan faaliyetleri sonucunda doğal ortamda bulunan Arsenik konsantrasyonlarında önemli bir artış meydana gelmiştir (Smedley & Kinniburgh, 2002). Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenmiş olan içme suyunda bulunabilecek As kılavuz değerleri 1993 yılında 50 µgl -1 den 10 µgl -1 değerine indirilmiştir. Önerilen yeni değer As elementinin toksisitesi ve özellikle kanserojenliği hakkındaki farkındalığın ve bilincin artması ve ayrıca Arsenik ölçüm tekniklerindeki gelişmeler temel alınarak ortaya çıkarılmıştır (WHO, 1993). 25 As İstasyon No Ekim Şubat Mart Haziran Şekil 56: Arsenik konsantrasyonunun Eğirdir Gölü yüzey suyunda değişimi Özellikle Ekim 2009, Şubat 2010 ve Haziran 2010 sonuçlarına göre Arsenik (As) parametresinin göl yüzeyindeki dağılımına bakıldığında istatistiksel olarak neredeyse tüm göle homojen olarak dağılmış olduğu görülmektedir (aykırılıklar ayıklandığında standart sapması 1 civarındadır). İlk bakışta göl suyundaki homojene yakın dağılımı nedeniyle antropojenik kökenli bir kirletici kaynağından gelmiş olması izlenimi uyandırmayan Arsenik konsantrasyonları, model sonuçlarıyla da doğrulanmış olan gölün hidrodinamik açıdan çok aktif ve sürekli tam karışım halinde olması göz önünde bulundurulduğunda bu ihtimalin üzerinde durularak daha detaylı bir araştırma yapılması gereksinimini ortaya çıkarmaktadır. Göl suyundaki As konsantrasyonlarının gölün bulunduğu bölgenin jeokimyasal yapısı itibariyle kazandığı karakteristik bir özellik olma ihtimali ele alındığında ise bir önceki bölümde yeraltı su kalitesi çalışmalarında saptanmış olan As miktarlarında zamana bağlı artış nedeniyle dikkatleri yine antropojenik kaynaklara yöneltmektedir. Göl suyunda As parametresine diğer ağır metallere nazaran daha yüksek konsantrasyonlarda rastlanıyor olmasının bir başka nedeni olarak ise ph arttıkça çökelme eğilimi gösteren diğer bazı ağır metallerin (Örn: Pb 2+, Cu 2+, Ni 2+, Cd 2+, Co 2+, Zn 2+ ) aksine As metalinin 6,5 8,5 ph aralığında hem yükseltgenme hem indirgenme reaksiyonları sonucunda suda harekete geçebilir olması gösterilebilir (Smedley & 64

65 Konsantrasyon (mg/l) Konsantrasyon (mg/l) TÜBİTAK MAM ÇE Sayfa/Toplam Sayfa: 65 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Kinniburgh, 2002). Sonuç olarak özel hüküm gereğince Eğirdir gölünde su kalitesi izleme çalışmaları ile paralel olarak; As parametresinin tarımsal kaynaklı olma ihtimalinin anlaşılabilmesi için toprak analizleri yapılmalıdır. Ayrıca gölde yaşayan makro bentik organizmalar ve balıklarda da As parametresinin izlenmesi, sağlık açısından oluşturması muhtemel risklerin önlenebilmesi açısından önemlidir. Toplam PAH ve toplam pestisit parametreleri içme sularında bulunması istenmeyen kirleticilerdendir ve su kalite sınıfını belirleyen sınır değerleri oldukça kısıtlayıcıdır. Bu değer toplam pestisitler için 1 µg/l olarak belirlenmiş ve Eğirdir gölü üzerindeki 14 örnekleme istasyonundan hiç birinde bu sınır değer aşılmamıştır. Ancak toplam PAH parametresi için A1-K sınıfını belirleyen sınır değer olan 0,2 µg/l birçok defa aşılmıştır (Şekil 57, Şekil 58, Şekil 59 ve Şekil 60). 0,001 0,0009 0,0008 0,0007 0,0006 0,0005 0,0004 0,0003 0,0002 0, Toplam Pestisid ( mg/l) İstasyon Şekil 57: Toplam Pestisid parametresinin yüzey suyunda değişimi (Ekim 09) 1,2 1 0,8 0,6 0,4 0,2 0 Toplam PAH (µg/l) İstasyon Şekil 58: Toplam PAH parametresinin yüzey suyunda değişimi (Ekim 09) Ekim Ekim 65

66 Konsantrasyon (mg/l) Konsantrasyon (mg/l) TÜBİTAK MAM ÇE Sayfa/Toplam Sayfa: 66 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 0, ,0003 0, ,0002 0,00015 Toplam Pestisid Şubat 0,0001 0, Konsantrasyon Şekil 59: Toplam Pestisid parametresinin yüzey suyunda değişimi (Şubat 10) 0,8 Toplam PAH 0,6 0,4 Şubat 0, Konsantrasyon Şekil 60: Toplam PAH parametresinin yüzey suyunda değişimi (Şubat 10) Derelerin Su Kalitesinin Belirlenmesi Çalışma süresi içinde göl suyuna karışan derelerde mevsimsel ölçüm ve örneklemeler yapılarak, göle karışan kirletici yükleri hesaplanmıştır. Yağışların olmadığı kurak dönemlerde dere yataklarının önlerine set çekilerek derelerin sulama amaçlı kullanıldığı gözlenmiştir. Set çekilen derelerin durağan hale gelmesiyle ortam koşullarının değiştiği ve göle olan akışın durduğu saptanmıştır. Bu nedenle bu ölçüm zamanlarında tüm derelere ait düzenli su akış hızı (m/s) ölçülememiştir (Tablo 6). Bazı ölçüm noktalarında durgun şartların meydana gelmesinden dolayı elde edilen yüksek sonuçlar dikkate alınmamıştır. 66

67 Sayfa/Toplam Sayfa: 67 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Numune Alım Dönemleri Tablo 6: Eğiridir Gölüne karışan bazı derelere ait anlık su debileri (m 3 /s) Aksu Dere Pupa Çayı Yeşilköy Dere Gelendost Çayı Köydere Sarıidris Dere Ekim ,0954 Ölçülemedi Ölçülemedi Ölçülemedi Ölçülemedi Ölçülemedi Şubat ,05 0,10 0,07 7,48 2,32 Mart ,14 0,1836 0,0847 6,336 0,0525 Haziran 2010 Akış yok Akış yok 0,0893 Akış yok Akış yok Akış yok Aksu Dere ve Gelendost Çayı, Şubat ve Mart 2010 ölçüm zamanlarında yoğun yağışlar nedeniyle daha fazla miktarda su debisine sahip olmuştur. Aksu Dere, Pupa Çayı (Hopa Çayı), Yeşilköy Dere, Gelendost Çayı, Köydere ve Sarıidris Dere de mevsimsel alınan anlık su örneklerinde Askıda Katı Madde (AKM), Toplam Fosfat (TP), Toplam Azot (TN), Amonyum Azotu, Toplam Organik Karbon (TOK), Renk, BOİ, KOİ, Fenolik Maddeler, Bor, Sülfür, Florür, Klorür, Sülfat, Siyanür, Cıva, Krom ve TKN tayinleri yapılarak bu parametrelere ait konsantrasyon ve yükler hesaplanmıştır. Askıda Katı Madde (AKM) konsantrasyonunun, Yeşilköy Dere ve Gelendost Çayı nda diğer ölçüm noktalarından fazla olduğu saptanmıştır. Yaklaşık 40 mg/l seviyesinde olan değerler, Şubat ve Mart (2010) ölçüm zamanlarında ölçülmüştür. Aksu Dere (Aksu Çayı) diğer ölçüm noktalarından yüksek debiye sahip olmasına rağmen AKM konsantrasyonunu Yeşilköy Dere ve Gelendost Çayı ndan daha düşük seviyede içermiştir. Yeşil dere ve Gelendost Çayı, Köydere ve Şubat (2010) ölçüm zamanında Aksu Dere de ölçülen AKM konsantrasyonu SKKY (2004) Tablo 2. de tavsiye edilen (5 mg/l) değerlerden yüksektir. Yine aynı şekilde Kategorilere Göre Kalite Standartları bakımından Yeşilköy Dere ve Gelendost Çayı A1-K (25 mg/l) Kalite Standardının üstündedir. Ölçüm noktalarında debiye bağlı olarak hesaplanan AKM yükünde Gelendost Çayı nın yüksek seviyede AKM yükünü göle taşıdığı anlaşılmıştır. Aksu Dere (Çayı) diğer ölçüm noktalarından daha fazla su bütçesine sahip olmasına rağmen, Gelendost Çayı kadar AKM yükü taşımamıştır (Şekil 61). 50 AKM (mg/l) Aksu Dere Pupa Çayı Yeşilköy Dere Gelendost Çayı Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Köydere Sarıidris Dere Şekil 61: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen AKM konsantrasyonları 67

68 Sayfa/Toplam Sayfa: 68 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 AKM (kg/g) Aksu Dere Pupa Çayı Yeşilköy Dere Gelendost Çayı Köydere Sarıidris Dere Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 62: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen AKM yükü Göl suyuna karışan noktalarda (derelerde) toplam fosfor konsantrasyonunun genel olarak SKKY (2008) Tablo 1. (0,02 mg/l) ve Tablo 2. de (0,005) tavsiye edilen sınır değerlerden yüksek olduğu anlaşılmıştır (Şekil 63). Gelendost Çayı, Pupa Çayı ve Sarıidris Dere de belirgin fosfor pikleri ölçülmüştür. Özellikle Haziran (2010) ölçüm zamanında tüm istasyonlarda ve Mart (2010) ölçüm zamanında Yeşilköy Dere de Kategorilere Göre Kalite Standardının (mg/l P 2 O 5 olarak) A2-K Kalite Standardında olduğu anlaşılmıştır. Gelendost Çayı nın diğer ölçüm noktalarına göre yüksek oranda fosfat yükü taşıdığı ve Şubat (2010) anlık ölçüm zamanında kg/g fosfatı göl suyuna karıştırdığı anlaşılmıştır (Şekil 64). Bu nokta dışında Aksu Çayı ve Sarıidris Dere de diğer aylardan yüksek fosfat yükleri hesaplanmıştır. Bu çalışma kapsamında Eğirdir Gölü nde tayin edilen toplam fosfor konsantrasyonları, Thoman ve diğerleri (1987), tarafından geliştirilen Göllerin Beslenme Durumları değerleriyle karşılaştırıldığında (Tablo 7), göl suyunun fosfor bakımından oligotrofik-ötrofik çok geniş bir skala ölçeğinde olduğu anlaşılmıştır. Göl suyunda nitrat azotundaki artış dikkate alındığında, ötrofikasyona geçiş sürecinin kısa olacağı tahmin edilmiştir. Klorofil-a seviyesi bakımından da Thoman ve diğerleri nin (1987) aynı tabloda belirttikleri sınır değerler dikkate alındığında, Eğirdir Gölü nün mezotrofik seviyenin bu parametre bakımından (4-10) üst sınırda olduğu anlaşılmıştır. Mevcut durumda, Eğirdir Gölü nün ötrofikasyon sürecine geçişini yavaşlatan şartlar (göl suyunun yeraltı suyu ile seyrelmesi, göl etrafındaki sınırlı endüstrileşme ve düşük yoğunluktaki nüfus, sudaki yüksek doygunluktaki çözünmüş oksijen ve göl içi köklü su bitkileri) su kalitesi için avantajlı gibi görünse de, artış eğilimindeki azot, fosfor ve klorofil-a seviyesi yakın gelecekteki olumsuz süreci işaret etmektedir. Bu projede elde edilen ve trofik seviye belirlemede belirleyici olan bu üç değişken seviyeleri, Eğirdir Gölü gibi yüksek kaliteli su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı için yakın 68

69 Sayfa/Toplam Sayfa: 69 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 gelecekte bir risk işaret etmektedir. Bu nedenle göl kullanım planlamasında gelecekteki olası negatif değişimlerin dikkate alınması son derece önemli olacaktır. Tablo 7: Göllerin Beslenme Durumları (Thoman ve diğerleri, 1987) Su Kalite Parametresi Oligotrofik Mezotrofik Ötrofik Toplam fosfor (TP µg/l) < >20 Klorofil-a (µg/l) < >10 Secchi diski derinliği (m) >4 2-4 <2 Hipolimnetik oksijen (%doygunluk) < <10 2,50 TP (mg/l) 2,00 1,50 1,00 0,50 0,00 Aksu Dere Pupa Çayı Yeşilköy Dere Gelendost Çayı Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Köydere Sarıidris Dere Şekil 63: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen toplam fosfat konsantrasyonları TP (kg/g) Aksu Dere Pupa Çayı Yeşilköy Dere Gelendost Çayı Köydere Sarıidris Dere Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 64: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen toplam fosfat AKM yükü Toplam fosfat konsantrasyonu ve yükünde olduğu gibi, toplam azot konsantrasyonu ve yükü bakımından Gelendost Çayı diğer ölçüm noktalarından yüksek değerler içermiştir (Şekil 65 ve Şekil 69

70 Sayfa/Toplam Sayfa: 70 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 66). Haziran (2010) ölçüm zamanında bu noktada 10,7 mg/l toplam azot ve 688 kg/g toplam azotu göl suyuna taşımıştır. Toplam azot konsantrasyonu bakımından Gelendost Çayı ndan sonra, Yeşilköy Dere ikincil derece yüksek değerler içermekle birlikte, Aksu Çayı ve Sarıidris Dere deki yüksek debiye bağlı olarak bu noktalar ikincil ve üçüncül derecede yüksek toplam azot yükü taşımıştır. Ölçülen değerler SKKY (2008) Tablo:2 de tavsiye edilen değerden (0,1 mg/l) yüksektir. 12 TN (mg/l) Aksu Dere Pupa Çayı Yeşilköy Dere Gelendost Çayı Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Köydere Sarıidris Dere Şekil 65: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen toplam azot konsantrasyonları TN (kg/g) Aksu Dere Pupa Çayı Yeşilköy Dere Gelendost Çayı Köydere Sarıidris Dere Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 66: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen toplam azot yükü Amonyum azotunun ölçüm noktalarına bağlı değişiminde Gelendost Çayı nda Haziran (2010) ölçüm zamanında en yüksek değer (9,01 mg/l) saptanmıştır. Aynı noktada toplam azot değerinin çok büyük bir kısmının amonyum azotundan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bu noktada saptanan yüksek amonyum azotunun evsel ve tarımsal kaynaklı olduğu düşünülmüştür. Haziran (2010) ölçüm sonuçları itibariyle Gelendost Çayı nda ölçülen amonyum azotu değerleri SKKY (2008) Tablo 1. de tavsiye edilen değerler itibariyle IV. Sınıf su kalitesine dâhil olmuştur. Yine aynı şekilde Şubat 70

71 Sayfa/Toplam Sayfa: 71 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 (2010) sonuçları itibariyle de Pupa Çayı ve Yeşilköy Dere de IV. Sınıf su kalitesi özelliği taşımıştır. Derelerde ölçülen amonyum azotu konsantrasyonları Kategorilere Göre Kalite Standartları bakımından; Gelendost Çayı, Pupa Çayı ve Yeşilköy Dere de A3-K, Sarıidris Dere A2-K ve Aksu Çayı A1-K Kalite Standardına dâhil olmuştur (Şekil 67). Amonyum azotu konsantrasyonu ve su debisine bağlı olarak hesaplanan yüklerde Şubat (2010) ölçüm zamanı yüksek değerler içermiştir (Şekil 68). Gelendost Çayı maksimum amonyum azotuna (251 kg/g) sahip olurken, Sarıidris ve Pupa Çayı nda da yüksek yükler hesaplanmıştır. 10 Amonyum Azotu (mg/l) Aksu Dere Pupa Çayı Yeşilköy Dere Gelendost Çayı Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Köydere Sarıidris Dere Şekil 67: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen toplam azot konsantrasyonları Amonyum azotu (kg/g) Aksu Dere Pupa Çayı Yeşilköy Dere Gelendost Çayı Köydere Sarıidris Dere Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 68: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen amonyum azotu yükü Toplam Organik karbonun (TOK) ölçüm noktalarına ve zamana bağlı değişiminde, mevsimlerin etkisi belirgin olmuştur (Şekil 69 ve Şekil 70). Şubat (2010) ölçüm zamanında; Gelendost Çayı, Yeşilköy Dere, Aksu Dere ve Sarıidris Dere de 12 mg/l ye ulaşan yüksek değerler saptanmıştır. 71

72 Sayfa/Toplam Sayfa: 72 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Aksu Dere Pupa Çayı Yeşilköy Dere TOK (mg/l) Gelendost Çayı Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Köydere Sarıidris Dere Şekil 69: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen TOK konsantrasyonları TOK (kg/g) Aksu Dere Pupa Çayı Yeşilköy Dere Gelendost Çayı Köydere Sarıidris Dere Eki.09 Şub.10 Mar.10 Haz.10 Şekil 70: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen TOK yükü İzlenen derelerde renk parametresi açısından SKKY Tablo-1 in 2. Sınıfına karşılık gelen değerler yılın çeşitli zamanlarında ölçülmüştür. Özellikle Haziran 2010 değerleri Aksu deresi hariç tüm derelerde 2. Sınıf su kalitesini işaret etmektedir. İSY ye (2005) göre ise Haziran ayında Pupa ve Gelendost çayları A1 sınıfının zorunlu değeri olan 20 mg/l yi aşmıştır (Şekil 71). Derelerde ölçülen renk değerlerinin gölde ölçülen değerlere göre yüksek bulunmasının olası nedenleri arasında renk oluşturan maddelerin kaynağından göle ulaşıncaya kadar geçen süreçte biyolojik olarak bozunması ve akarsularda örnekleme yapılan ortamda daha fazla askıda katı madde bulunması sayılabilir. Renk verici maddelerin sedimana geçmesi ve de sedimanla çökelmesi nedeniyle göl suyunda düşük değerlere rastlanmış olması muhtemeldir. Ayrıca örnekleme yapılan 72

73 Sayfa/Toplam Sayfa: 73 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 bölgede akarsuyun çevresindeki toprakta bulunan demir miktarı, ph a bağlı olarak sudaki çözünürlüğü gibi faktörler de bu sonuçlara etki edebilir. Şekil 71: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen renk değerleri BOİ konsantrasyonu açısından incelenen akarsulardan Pupa çayı Ekim 2009 da, Sarıidris ve Yeşilköy dereleri ise 2010 yılı Şubat ve Mart aylarında SKKY Tablo-1 in 3. Sınıfına karşılık gelen değerler almıştır. Genel olarak BOİ parametresi açısından tüm derelerin kalitesinin yükseltilmesine ihtiyaç duyulmakla beraber, öncelikli olarak Pupa çayı ele alınmalıdır. Tüm dereler içerisinde en iyi sonuçlara Aksu çayından alınan örneklerde rastlanmıştır (Şekil 72). KOİ değerleri Ekim 2009 da Pupa çayı ve Köydere için SKKY Tablo-1 in 3. Sınıfı ve İSY A3 sınıfına girdiği belirlenmiştir. BOİ değerleriyle karşılaştırıldığında Pupa çayına biyolojik olarak ayrışabilir organik yükün katkısı görülebilmektedir (Şekil 73). Sarıidris çayı da Şubat 2010 da aldığı değerlerle İSY A3 sınıfına girmektedir. 73

74 Sayfa/Toplam Sayfa: 74 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 72: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen BOİ konsantrasyonu Şekil 73: Eğirdir Gölü ne karışan bazı derelerde ölçülen KOİ konsantrasyonu Bor, Sülfür, Florür, Klorür, Sülfat, Siyanür, Cıva, Krom ve TKN parametreleri açısından elde edilen bulgular Eğirdir gölüne drene olan akarsular üzerinde su kalitesi açısından ilgili yönetmeliklerin en yüksek standartlarını sağlamaktadır Bakteriyolojik Parametreler Bilindiği üzere, sularda patojen bakteri çeşidinin fazla olması yanında, bakteri konsantrasyonu da çok farklıdır. Bazen tayin edilemeyecek kadar düşük konsantrasyonlardaki bakteriler bile hastalık yapabilmektedirler. Bu nedenle sulardaki çeşitli bakterileri aramak yerine bakterilerin varlığını gösteren koliform bakteriler (koliformlar) aranır. Bu bakterilerin varlığı suya kanalizasyonun karıştığını göstermektedir. Sadece sıcak kanlı hayvanların sindirim sistemlerinde yaşayan, sayıları 74

75 Sayfa/Toplam Sayfa: 75 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 fazla olan ve yaşama süreleri de diğer bakterilere göre daha uzun olan koliformlara indikatör bakteriler de denir. Koliformlar zararsızdırlar, ancak suda koliform bulunması suyun patojen bakteri içerdiğini göstermektedir. Bir suyun içme suyu kalitesini sağlayabilmesi için koliform içermemesi gerekmektedir (Yaman, WEB). Eğirdir Gölü nde bakteriyolojik kirliliğin tespiti amacıyla bazı indikatör bakterilerin tayinleri yapılmıştır. Göl suyunda ve göle karışan derelerde su örnekleri alınarak Isparta İl Kontrol Laboratuvarında bakteriyolojik analizler gerçekleştirilmiştir. Ölçüm sonuçlarına bağlı olarak, su sıcaklığının düşük olduğu mevsimlerde (Ekim 2009 ve Şubat 2010) göl suyunda bakteri tespit edilememiştir. Bu mevsimlerde (su sıcaklığının, yağışların ve yeraltı sularının da etkisiyle) göl suyunda bakteri üremesi için şartların uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Tayini yapılan; Fecal coliform, Koliform grubu organizmalar, Salmonella ve Fecal streptokok lar bakımından göl suyu ve derelerin Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği nde (2008) tavsiye edilen değerler bakımından I. Sınıf Su Kalitesi ve İçme Suyu Kalitesi için tavsiye edilen Kalite Standartları (2005) bakımından da A1-K Standardında olduğu anlaşılmaktadır. Sıcak mevsimlerde (Mart ve Haziran 2010) göl suyunda ve derelerde bakteri sayısında belirgin artışlar saptanmıştır. Bunun nedeni olarak su sıcaklığındaki artışın bakteri üremesine imkân verdiği düşünülmektedir. Bu mevsimlerde bakteri konsantrasyonu bakımından göl suyu çoğunlukla I. Sınıfa dâhil olurken, zaman zaman I. Sınıfın üst sınırlarında değerler saptanmıştır. Aynı değerlerin İçme Suyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmeliği ne göre de A1-K ve A2-K Standardında olduğu tespit edilmiştir. Derelere ait sonuçlar aynı standartlarla karşılaştırıldığında, Koliform bakterilerin II. Sınıf ve A2-K Standardına uygun olduğu gözlenmiştir. Fekal koliform sonuçlarına Aksu Dere SKKY Tablo 1 göre; I. ve II. Sınıf Su Kalitesine sahipken, İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmeli ğe göre ise A1-K ve A2-K Standardında, Pupa Çayı III. Sınıf ve A2-K, Yeşilköydere I.ve III. Sınıf ve A1-K ve A2-K arasında, Gelendost III. Sınıf ve A2-K Standardında, Köydere I. Sınıf, A1-K ve A2-K, Sarıidris Dere I.ve III. Sınıf ve A1- K,A2-K Kalite Standardına sahip olduğu anlaşılmıştır. Mevcut sonuçlardan derelerde bakteriyolojik bir kirliliğin varlığı tespit edilmiştir (tüm analiz sonuçları genel EK'lerde verilmiştir) Sediment Analiz Sonuçları Eğirdir Gölü nde, toplam 6 farklı noktada sedimandan alınan numunelerde yapılan analiz sonuçları Tablo 8 de verilmektedir. TN ve TP sonuçları incelendiğinde sedimanda en yüksek TN konsantrasyonları Gençali yerleşimi ve Pupa Çayı uzantısındaki 12 numaralı istasyonda tespit edilmiştir. Ayrıca gölün en derin noktası olan 3 numaralı istasyonda da oldukça yüksek değerler saptanmıştır. Bu durumun gölün derin noktalarına taşınan kil ve silt gibi yüksek kohezyona (dane boyu 63 µm den küçük olan sedimentler) sahip malzemelerin kirleticileri tutması nedeniyle gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Bu tanım silt (dane boyu < 63 µm) ve kil (dane boyu < 2 µm) malzemelerini kapsamaktadır. Neves & Cancino, 1994`den McLaren & Little (1987) göre kohezif 75

76 Sayfa/Toplam Sayfa: 76 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 sediment yüksek iyon değişim kapasiteleri nedeniyle kimyasal kirleticileri de yüksek oranda adsorplayabilmektedir. Özellikle hidrokarbon ve ağır metallerin doğal kohezif sedimentlerle esas kirlilik kaynağından bağımsız olarak farklı noktalarda birikim gösterebildikleri bilinmektedir.kohezif sedimentin uzak mesafelere askıda halde taşınmasının en önemli nedeni çökelme hızının iri daneli (kum ve çakıl) sedimente göre çok yavaş olmasıdır. Kohezif sedimentin çökelme hızı flok oluşumuna, oluşan flokların boyutuna ve yoğunluğuna göre değişim göstermektedir (Willis & Krishnappan, 2004). Calisma kapsaminda gölün çıkış noktası olan 5 numaralı istasyondan alınan sediman örneklerinde yüksek TN ve TP konsantrasyonları ölçülmüştür. Bu durumun gölün hidrodinamik yapısı gereği sedimanın gölün çıkış noktasına sürüklenmesi sonucu oluştuğu düşünülmektedir. Tablo 8: Göl tabanından yapılan sediment örneklemesi analiz sonuçları TN mg/kg Sarıidris Eğirdir 6-7 Arası Eğirdir 3 Eğirdir 4 Eğirdir 5 Eğirdir ,5 1190,1 2259,4 1779, TP mg/kg Sarıidris Eğirdir 6-7 Arası Eğirdir 3 Eğirdir 4 Eğirdir 5 Eğirdir Deterjan Sarıidris Eğirdir 6-7 Arası Eğirdir 3 Eğirdir 4 Eğirdir 5 Eğirdir 12 <0,05 <0,05 <0,05 <0,05 <0,05 <0,05 mg/kg EGR-3 EGR-4 EGR-5 EGR-6-7 EGR-12 EGR-S.İDRİS Al Cr Mn Fe Co Ni Cu Zn As Cd Pb Göl suyundaki ağır metallerin çözünme çökelme reaksiyonları suyun ph ı ile yakın ilişkilidir. Ağır metaller düşük ph değerlerinde çözünürken yüksek ph değerlerinde çökerek sedimanda birikirler. Eğirdir Göl suyunun ph değeri çevresindeki kayaçların (kireçtaşı) özellikleri nedeniyle 8 civarında 76

77 Sayfa/Toplam Sayfa: 77 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 ölçülmüştür. Eğirdir Gölü bu bakımdan ph değişimlerine karşı doğal bir tamponlama kapasitesine ve korumaya sahiptir. Göl suyunun ph değerinin yüksek olması nedeniyle ağır metaller çökelerek birikmektedir. Ayrıca, sedimanda özellikle alüminyum yüksek değerlerde ölçülmüştür. Alüminyum balıklar için zehirli olup diğer ağır metaller de canlı bünyesinde birikim özelliği göstermektedir. Bu bakımdan suyun ph değerinin doğal değerinde kalması oldukça önem taşımaktadır. Bu nedenle Gölün etrafındaki kireçtaşı kayaçlarından oluşan bölgelerin ehemmiyetle korunması gerekmektedir Göl Su Kalitesinin Yönetmeliklere Göre İstatistiki Değerlendirilmesi İçme, kullanma ve sulama amacıyla kullanılan Eğirdir Gölü nde daha önce TÜBİTAK MAM tarafından yapılmış olan su kalite izleme çalışmaları mevcuttur. Ancak önceki dönemde yapılan parametrelerin bu proje kapsamında çalışılan parametrelerin tümünü kapsamamasından dolayı birçok kimyasal parametre bu projenin sonuçlarıyla karşılaştırmalı olarak değerlendirmeye alınmamıştır. Bu nedenle, yalnızca Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği nin (2008) Tablo-1 inde verilen A grubu (fiziksel ve inorganik kimyasal) parametrelerin analitik yöntem farklılığına bağlı olmayan bir kısmı yıllarında gerçekleştirilmiş olan ölçümlerden ve analizlerden elde edilen verilerle birlikte istatistikî analize tabi tutulmuştur. Parametre eksikliği sorunu İçme Suyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik (2005) için uygulanan su kalite sınıflandırma yöntemi için de geçerlidir. Bu yönetmeliğe dair kalite sınıfları belirlenirken yalnızca TÜBİTAK MAM tarafından bu çalışmada ( ) gerçekleştirilen ölçüm ve analiz sonuçları değerlendirmeye alınmıştır. Her iki istatistikî analiz yöntemi de ilgili yönetmeliklerin Madde 8 lerinde açıklandığı şekildedir. İçme, kullanma ve sulama amacıyla kullanılmakta olan Eğirdir Gölü su kalitesinin belirlenmesi için yapılan ölçüm ve analiz sonuçları İçme Suyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik in Madde 8 inde açıklanan yöntemle değerlendirmeye alınmıştır. Buna göre; a) İçme, kullanma ve sulama amacıyla kullanılmakta olan Eğirdir Gölü nde belirlenmiş olan 14 adet istasyondan 1 yıl içerisinde 3 er aylık düzenli aralıklarla toplam 4 kez örnekleme yapılmıştır. Alınan örneklerden %95 inin Yönetmeliğin Ek-I (Z) sütununda verilen değerlerin sağlandığı parametreler Tablo 9 da verilmiştir. Toplam 4 kez örnekleme yapıldığı için, her örnekleme zamanı %25 lik dilimi temsil etmiştir. Örneklemelerden her hangi birinde sapma olması durumunda %95 lik oran değişmektedir. Bu nedenle sınırlı sayıdaki verilerle yapılan istatistikî değerlendirmenin, sonraki çalışmalarda örnekleme sayılarının ve zamanının artmasıyla birlikte daha güvenilir olacağı dikkate alınmalıdır. 77

78 Sayfa/Toplam Sayfa: 78 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 b) %5 lik kısma giren parametreler arasında (sıcaklık, ph, çözünmüş oksijen ve mikrobiyolojik parametreler hariç) %50 den fazla sapma göstermeyen parametreler mevcut değildir. Bakır, Selenyum ve Kadmiyum parametrelerinin analiz sonuçları dikkate alındığında, 2 örnekleme zamanına ait konsantrasyonların A1 (K) sınırını sağladığı, bununla birlikte daha fazla analiz sonucuna ihtiyaç duyulduğu anlaşılmıştır. Benzer durum Baryum parametresi için de geçerlidir. Baryum analiz sonuçları incelendiğinde A1 (K) sınırının sağlandığı anlaşılmıştır. Fenoller ve Çözünmüş ya da Emülsifiye olmuş Hidrokarbonlar parametrelerinin tespit sınırları sırasıyla (<0,005 mg/l) ve (<0,03 mg/l) olduğundan her iki parametre için de yalnız A2 (Z) sınırının sağlandığı söylenebilir. Bununla birlikte her iki parametre için de A1 (Z) sınırının sağlanamadığını söylemek de doğru olmayacaktır. PAH parametresi E1 istasyonunda analiz yapılan 3 mevsimde de A1 (K) sınırını aşmıştır. E10 istasyonunda 1 kez A1 (K) ve 1 kez de A3 (K) sınırını aşmıştır. E10 istasyonundaki sapma %50 den fazla olmuştur. Yine de yukarıda açıklandığı gibi aynı istasyon üzerinde sınırlı (3-4 adet) örneklemeye bağlı istatistikî analiz yapmak yerine, analiz sayısının ve zamanının artırılarak gölün genel su kalitesini belirlemeye yönelik çalışmaların yapılması daha güvenilir sonuçlar verecektir. Mevcut durum itibariyle PAH parametresinin su kalitesi açısından öncelikle izlenmesi gereken parametrelerden biri olduğu anlaşılmıştır. Tablo 9: İçme Suyu Yönetmeliğine %95 i (Z) değerlerini sağlayabilen parametreler EK-1 Analiz Parametre Sınıfı Sıra No Sayısı * 2 Renk A1 4 7 Nitratlar A1 4 8 Florür A Çözünmüş Demir A Bakır A Çinko A Arsenik A Kadmiyum A T. Krom A Kurşun A Selenyum A Cıva A Baryum A Siyanür A Sülfat A Fenoller A2 ** 4 32 Çözünmüş ya da emülsifiye olmuş Hidrokarbonlar A2 ** 4 34 Toplam Pestisit A1 3 * Göl yüzeyindeki 14 istasyonun her birinde ilgili parametre için yapılan analiz sayısıdır. Toplam analiz sayısı değildir. ** Analitik yöntemin hassasiyeti nedeniyle A1 sınıfı olma ihtimali de mevcuttur. 78

79 Sayfa/Toplam Sayfa: 79 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Yukarıda da açıklandığı gibi, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği nin Madde 8 inde belirtilen Yöntemle %90 olasılık değerleri hesaplanmıştır. Bu çalışmada ( ) TÜBİTAK MAM tarafından Eğirdir Gölü üzerinde seçilen örnekleme noktaları ve önceki çalışmada ( ) örnekleme yapılan istasyonlar konum olarak örtüşmektedir. Dolayısıyla konum olarak örtüşen istasyonlara ait ölçüm ve analiz sonuçlarının karşılaştırılması mümkün olmuştur. Bu istatistikî yöntem sonrasında elde edilen su kalite sınıfları, gruplarına göre Tablo 10 da verilmiştir. A Grubu parametrelerin tamamının analitik yöntem farkı nedeniyle hesaba katılmadığı, ancak sınırlı sayıda uygulamaya katılan parametreler açısından göl su kalitesinin II. Sınıf olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte, yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı göl su kalitesinin II. Sınıf olduğunu kesin olarak söylemek mümkün olmamaktadır. Tablo 10: SKKY ne göre A grubu bazı su kalite parametrelerinin sınıflandırılması Tablo 1 Grubu Parametre Sınıfı Sıcaklık I. Sınıf ph II. Sınıf Çözünmüş Oksijen I. Sınıf A Nitrat I. Sınıf Toplam Fosfat II Sınıf Renk I. Sınıf Toplam Çözünmüş Madde I. Sınıf 79

80 Sayfa/Toplam Sayfa: 80 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 74: : NO 3 +NO 2 -N ölçüm noktalarına bağlı değişimi 80

81 Sayfa/Toplam Sayfa: 81 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 75: TN Ölçüm noktalarına bağlı değişimi 81

82 Sayfa/Toplam Sayfa: 82 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 76: TP ölçüm noktalarına bağlı değişimi 82

83 Sayfa/Toplam Sayfa: 83 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Model Çalışmaları Matematiksel Modelleme Matematiksel modelleme; günümüzde havza alanlarının yönetiminde oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Havza yönetiminde başarılı uygulamaları olmasına rağmen, yöneticiler bu konuda iki gruba ayrılmaktadır. Bu gruplardan birisi matematiksel modellemenin gerçeği olduğu gibi eksiksiz modellediği kanaatine sahip iken, diğer grup faydasız, gereksiz ve boşuna zaman ve para kaybı olduğunu savunmaktadır. Oysa iki görüşte doğru değildir. Eğer matematiksel modellerin sınırları iyi bilinmezse ve her derde deva şeklinde sunulursa, büyük hayal kırıklığı yaratacağı kesin olmasına rağmen, havzadaki olayların görselleştirilmesi, sunulması, daha anlaşılır olması bakımından çok faydalıdır. Zaten matematiksel modelleme havza yönetiminde farklı kültür ve bilimsel tabandan gelen grupların birbirini anlamasını sağlaması açısından kullanılması gerekmektedir (Westervelt, 2001). Dünyada havza modellemesinde kullanılan bir çok hidrolojik/hidrodinamik/ekolojik modeller mevcuttur. Bunlar; ücreti bakımından, genel veya bölgeye özel olması bakımından oldukça farklılıklar göstermektedir. Bu çalışma için aşağıdaki kriterlere uyan modellerin seçilmesi hedeflenmiştir. a) Ücretsiz olmalı, b) GIS tabanlı olmalı, c) Birçok modelle beraber çalışabilmeli (programın yapısı hibrid bir modelin kurulmasına izin vermeli), d) Bölgeye özel değil, genel bir model olmalı, e) Model benzer projelerde daha önce kullanılmış, denenmiş olmalı. Bu hedeflere ulaşmak için literatürlerde rastlanan mevcut model listesi Ek-A da verilmiştir ( Yaklaşık 700 adet modele her geçen gün bir yenisi eklenmektedir. Ayrıca iki veya daha fazla model birleştirilerek veya modellere eklemeler/değişiklikler yapılarak aynı modele yeni isim verilmesi de kafa karışıklığına ve kargaşaya neden olmaktadır (SMHI, 2002). Sayısı oldukça fazla olan modeller içerisinden doğru ve uygun modeli seçmek, havza yönetim planını oluşturacak ekip için yukarıdaki kriterlere ilave olarak bir de model bazlı kriterler belirlenmez ise oldukça zor olacaktır. Buna ek olarak, Türkiye nin Avrupa Birliği ne üye ülke konumunda olması dolayısıyla, model seçiminde Avrupa Birliğin yaptırımları dikkate alınmıştır. Avrupa Parlementosu ve Konseyinin 23 Ekim 2000 yılında yayınladığı 2000/60/EC nolu su alanları eylem planında (Community action in the field of water policy) 5. Ekte (Annex V), madde ile belirtilmiştir. Bu maddeye göre model parametreleri üç parçaya ayrılmış ve bu parametreler aşağıda verilmiştir. En çok kullanılan göl modelleri de bu kriterlere göre kıyaslanmış ve Tablo 11 da özetlenmiştir 83

84 Sayfa/Toplam Sayfa: 84 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 ( 1. Fiziksel Elementleri a. Miktar ve su akımları, dinamikleri b. Yenilenme zamanı c. Göl derinlik değişimleri d. Göl yatağının yapısı e. Geçirimlilik miktarı f. Isıl şartları g. Tuzluluk 2. Kimyasal Elementler a. Oksijen üretim durumu b. Asitlenme durumu c. Besi durumu d. Öncelikli Kirletici maddeler (nümunede açıkça tanımlanabilen) e. Diğer Kirletici maddeler (nümunede belirli miktarda bulunan) 3. Biyolojik Elementler a. Plakton biokütlesinin dağılımı, miktarı b. Suda bulunan diğer floranın dağılımı, miktarı c. Bentik omurgasız faunanın dağılımı, miktarı d. Balık faunasının dağılımı, miktarı ve/veya balıkların yaş durumları Tablo 11: Göl Modellerininden bazılarının kıyaslaması (BMW, 2004) Model Adı Lisans Modelin Çıktıları Durumu Fiziksel Kimyasal Biolojik Web sitesinin Adresi AQUASIM Paralı X X Kısmen CE-QUAL-W2 Ücretsiz X X Kısmen DELFT3D Paralı X X X DYRESM Ücretsiz X - - www2.cwr.uwa.edu.au/~ttfadmin/model/dyresm1d/ CAEDYM Ücretsiz - X X www2.cwr.uwa.edu.au/~ttfadmin/model/caedym/ ELCOM Paralı X - - www2.cwr.uwa.edu.au/~ttfadmin/model/elcom/ ERSEM Ücretsiz - X X /dow/ersem FOODWEB Ücretsiz - X - LakeState? X X X olli.malve@ymparisto.fi Mike 3 & Mike 21 Paralı X X X Description QUAL 2E Ücretsiz X X Kısmen qual2eu/ WASP Ücretsiz X X X Telemac Paralı X X - LakeWeb? X X X Lars.Hakanson@natgeog.uu.se Tablo 11 incelendiğinde en uygun modelin ELCOM-CAEDYM olduğu görülmektedir. ELCOM- CAEDYM modelinin seçilmesindeki diğer önemli nokta ise, bu proje için belirlenen model kriterlerine de uygun olmasıdır. Seçilen Model ve Özellikleri 84

85 Sayfa/Toplam Sayfa: 85 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Günümüzde tercih edilen yönetim için kullanılacak olan modellerde aranılan en önemli özellik; birçok modelle birlikte çalışabilmesidir. Yani modeller arası bilgi akışının sağlanmış olmasıdır. En çok kullanılan birleşim ise CBS, hidrodinamik ve su kalitesi modelidir. Bazen bu modellere havza akış modeli, yeraltısuyu modeli, erozyon modeli veya özel bir ekolojik modelde eklenebilmektedir (USA EPA, 2008). Bu çalışmada ise; ELCOM (Hidrodinamik Model)+CAEDYM (Su Kalitesi Modeli) beraberce kullanılmıştır. ELCOM modeli ücretli olmasına rağmen modeli hazırlayan yazar tarafından iletişime geçilerek model ücretsiz olarak temin edilmiş ve bu araştırma projesinde ücretsiz kullanılmak üzere özel izin alınmıştır (Jorg Imberger, CWR, 2010). Seçilen tüm bu modeller, literatürde sıklıkla kullanılan modellerdir. Bu modeller birbiriyle uyumlu ve bir bütün halde çalıştırılabilmektedir. Örneğin yüzeysel akışdan elde edilen sonuçlar su kalitesi modelinde girdi olarak kullanılabilecek ve bu durumdaki su kalitesi modellenebilecektir. Bu işlem birden fazla modelle yapılmasını gerektireceği için uzun süreceği ve daha karmaşık olacağı proje süresinin belirlenmesinde mutlaka dikkate alınması gerekmektedir (CWR, 2008) Model Giriş Parametreleri Seçilen modelleri çalıştırabilmek için gereken parametreleri önce iki ana başlıkta toplamak lazımdır. Birincisi ölçülmesi veya dışardan alınması gerekli olan parametreler ikincisi ise bu ölçümleri kullanarak hesaplanabilecek olan parametreler veya boyutsuz sayılardır. Burada ikinci gruptan bahsedilmeyecektir. Birinci grup ise; üç ana alt grup başlığı altında incelenmesi daha faydalı olacaktır. Bunlar; 1) Genel Parametreler 2) Hidrodinamik Hesabına Özel Parametreler 3) Su Kalitesi Hesabına Özel Parametreler Genel olarak, her projenin başında oluşturulacak olan senaryoların baştan hangi parametreleri kapsayacağı üzerinde çalışılmalı ve bu parametreler gözönüne alınarak bazı gerekmeyen (varsa) parametrelerin modellemesi yapılmamalıdır. Böylece hem gereksiz ölçümlerden hem de süreden kazanç sağlanmalıdır. Örneğin bir gölde asitlenme olayı olmadığı zaman bu konuda bir modelleme yapmaya gerek olmayacaktır. Benzeri bir durum belki de toksik maddeler içinde geçerli olabilmektedir. Bu projede süre kısıtlılığından dolayı sadece temel modül çalıştırılacaktır. Genel Parametreler Bu bilgiler tüm modellerde kullanılacağı için tekrar tekrar yazmamak amacıyla bu başlık altında verilmiştir. a) Suyun temel özellikleri (özgül ağırlığı, viskozite vb.) 85

86 Sayfa/Toplam Sayfa: 86 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 b) Gölün batimetrisi c) Göl havzasının ve alt havzaların sınırları d) Tüm havzanın digital yükseklik modeli (eş yükseltilerinden) e) Havza içinde kalan akarsu ağları ve bu akarsuların kesit alanları f) DMİ, DSİ ve EİE istasyonlarının yeri (nokta) g) Meteorolojik veriler (Havzada kalan tüm DMİ, DSİ ve EİE istasyonları için) a. Günlük ortalama Hava sıcaklığı b. Günlük ortalama Rüzgar hızı ve yönü c. Günlük max, min Hava sıcaklığı d. Günlük max, min Rüzgar hızı ve yönü e. Günlük ortalama nem f. Günlük ortalama buharlaşma g. Günlük ortalama güneşlenme süresi h. Günlük ortalama güneşlenme şiddeti i. Günlük basınç değerleri j. Günlük toplam yağış miktarı k. Günlük bulutluluk oranı l. Kar kalınlığı varsa buz kalınlığı m. Günlük ortalama göl su seviyesi h) Hidrolojik veriler (Havzada kalan tüm DSİ ve EİE istasyonları için) a. Tüm giren ve çıkan akarsuların günlük ortalama akım miktarı, su kalitesi parametreleri b. Çekilen veya iletilen tüm suların günlük ortalama akım miktarı, su kalitesi parametreleri c. Arada bir ölçülen müteferrik istasyonların günlük ortalama akım miktarı, su kalitesi parametreleri d. Yeraltısuyundan göle giren debilerin günlük değerleri, yerleri e. Gölden çıkıp yeraltısuyuna karışan debilerin günlük değerleri, yerleri i) Su kalitesi verileri (Havzada kalan tüm DSİ ve EİE istasyonları için) a. Hem gölün hemde akarsuların gölle birleştiği noktaların tuzluluk, su sıcaklık ve ph değerleri b. Varsa diğer su kalitesi ölçümleri Hidrodinamik Hesabı için Gereken Parametreler Hidrodinamik modellemesi için gereken temel parametreler aşağıda verilmiştir. a. Gölde belli noktalarda düşey boyunca su sıcaklığı b. Gölün belli noktalarında düşey boyunca su hızları c. Göle giren akarsuların su sıcaklıkları Su Kalitesi Hesabı için Gereken Parametreler Su Kalitesi modellemesinde kullanılacak CAEDYM modelinin yapısı da Şekil 77 de verilmiştir. Su kalitesi modeline girdi olarak verildiği için şemanın en üsttüne hidrodinamik model konulmuştur. 86

87 Sayfa/Toplam Sayfa: 87 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Hidrodinamik Model (ELCOM) Biyokimyasal Model (Caedym) DO, ph, Colour İnorganik Besinler Çözünmüş Organik Besinler Çözünmemiş Organik Besinler İnorganik askıda maddeler Bakteriler Algler Zooplanktonlar Sediment Şekil 77: CAEDYM Modelinin Yapısı (CWR, 2008) Su Kalitesi modellemesi için gereken temel parametreler aşağıda verilmiştir. Eğer modellenmesi planlanan temel besi elementleri dışında sediment gibi diğer parametreler var ise aşağıda listelenen verilere eklemeler yapılmalıdır, burada sadece temel olanlar alınmıştır. a. Seki disk değerleri b. Klorofill-a (mg/l) c. Çözünmüş Oksijen Değerleri DO d. Partiküler Organik Fosfor (mg P/L) POPL e. Çözünmüş Organik Fosfor (mg P/L) DOPL f. Reaktif Fosfor (mg P/L) PO 4 g. Patiküler inorganik fosfor (mg P/L) PIP h. Partiküler Organik Azot ( mg N/L) PONL i. Çözünmüş Organik Azot ( mg N/L) DONL j. Amonyum azotu NH4 (mg N/L) NH4 k. Nitrat =NO3, (mg N/L) NO 3 l. Patiküler İnorganik Azot (mg N/L) PIN m. Partiküler Organik Karbon (mg C/L) POCL n. Çözünmüş Organik Karbon (mg C/L) DOCL o. Çözünmüş İnorganik Karbon (mg C/L) DIC p. ph ph q. Silika (mg Si/L) Si0 2 Ayrıca çalıştırılacak ilave modüllere göre başka verilere de ihtiyaç olmaktadır. Projede yukarıda belirtilen veriler ile su kalitesi modeli kullanarak aşağıda verilen su kalitesi paremetreleri belirlenmiştir; 1. Toplam Azot 2. Toplam Fosfor Proje çalışmaları kapsamında hedeflenen hidrodinamik model ve su kalitesi modeli çalışmalarının tamamlanması için öncelikle göl su dengesi kurulmuştur Göl Su Dengesi Eğirdir Gölü nün su dengesi oldukça zor ve detaylı bir çalışmayı gerektirmektedir. Burada eski çalışmalar irdelenmiş, yaptıkları kabuller ve sonuçlar üzerinden modelin çalışma dönemini 87

88 Sayfa/Toplam Sayfa: 88 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 kapsayacak aralık için eldeki verilerle su dengesi kurulmuştur. Kurulan su dengesi eldeki verilerin yeterli olmadığını göstermiştir. Bu yüzden veriler konusunda gereken özen gösterilmelidir. Gölden Çekilen Su Miktarları Gölden çekilen su miktarları DSİ den alınmış ve alınan veriler DSİ 2002 hidroloji raporu ile kıyaslanmıştır. Bu kıyaslama sonucunda Tablo 12 de verildiği gibi ortalama % 25 lik bir fark mevcuttur. Bu yüzden alınan veriler 1.25 ile çarpılmıştır. Tablo 12: Eğirdir Gölü nden çekilen sular ile ilgili olarak alınan verilerin eski raporla kıyaslanması DSİ'den alınan DSİ Hidroloji Raporu Toplam Sulama (m 3 ) Sulama (m 3 ) Toplam (m 3 ) Katsayı Farkı (m 3 ) Mayıs 99 12,782,189 11,830,000 17,060, ,277,811 Haziran 99 33,076,010 33,870,000 40,340, ,263,990 Temmuz 99 41,469,914 41,940,000 51,010, ,540,086 Ağustos 99 46,141,613 46,800,000 58,770, ,628,387 Eylül 99 29,920,037 31,740,000 37,650, ,729, ,389, ,180, ,830, ,440,237 Mayıs 00 1,267,083 1,270,000 4,140, ,872,917 Haziran 00 20,885,485 24,520,000 29,030, ,144,515 Temmuz 00 52,232,258 53,860,000 62,270, ,037,742 Ağustos 00 52,097,184 53,920,000 63,130, ,032,816 Eylül 00 36,018,838 38,810,000 44,350, ,331, ,500, ,380, ,920, ,419,152 Gölden su çekiminin her yıl; 20 Mayıs ta başlayıp, 20 Eylül de de sona erdiği kabul edilmiştir yılının Mayıs ve Haziran aylarına ait su çekimlerine ulaşılamadığı için modelde 2009 yılında yapılmış olan su çekim miktarları 2010 içinde aynen alınmıştır. Bu kabule destek Şekil 78 de mevcuttur. Yıldan yıla su çekiminde artış olduğu bilindiği halde 2010 ait bu ilk iki ayda su çekiminde bir artış olmadığı kabul edilmiştir. Bunun en önemli sebebi 2010 yılının ilk sulama ayları olması ve bu ayların da yağışlı geçmiş olmasıdır. DSİ den alınan gölden çekilen su miktarları verileri sadece aylık olarak alınabilmiştir. Günlük verilere ulaşılamamıştır. Bu nedenle mevcut aylık veriler hergün aynı su çekiminin yapıldığı varsayılarak, her ay kendi içinde eşit parçalara bölünmüştür. 88

89 Sayfa/Toplam Sayfa: 89 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 78: Göl su seviyesindeki günlük değişimler (metre) Arazi çalışması sırasında pek çok özel pompa istasyonundan, birden fazla dalgıç pompa ile kontrolsüz bir şekilde gölden su çekildiği gözlenmiştir. Şekil 79 de verilen fotoğraflar 24 Haziran 2010 tarihinde yapılan arazi çalışması sırasında çekilmiştir. Şekil 79: Haziran 2010 da yapılan arazi çalışmasında çekilmiş fotoğraflarda görülen dalgıç pompalar (kırmızı elips içine alınmıştır) Gölden çekilen su miktarı ile ilgili hatalar için, bir yüksek lisans tezinde; Nitekim eldeki mevcut hidrolojik bilgiler ışığında sulama için çekilen ve enerji temin edilen su miktarı gölden çekilen debi 89

90 Sayfa/Toplam Sayfa: 90 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 olarak kabul edilirse, göldeki bekleme süresi 1984 yılı hacim değerlerine göre 11.8 yıl, 1991 verilerine göre ise 27.1 yıl olarak bulunmaktadır. Bu değerler böyle bir göl için oldukça büyüktür. denmektedir (Aydın, A. F., 1993, syf: 211). Bu noktada anlaşılacağı üzere, ölçüm değerleri, elde edilen sonuçları önemli bir şekilde etkilemektedir. Göle Ulaşan Su Miktarları Göle gelen akımlar; Aksu Yılanlı derivasyonundan gelen akım, Çaydere (9-60) Gelendost Deresi (9-75), Kumdanlı (9-57), Üyüllü Deresi (9-73) dir. Bu girişlerin dışında ayrıca yeraltısuyundan beslenim mevcuttur. Bu beslenimler özellikle doğu ve güney-doğu tarafından olmaktadır. Kemerdamları ve Tırtar tarafındaki kaynaklar 24 Haziran 2010 da yapılan arazi çalışmasında gözlemlenmiştir. Ayrıca balıkçılarla yapılan görüşmelerde; gölün ortasında da yağışlı dönemlerde kayıklarını döndürecek kadar güçlü bir beslenimin olduğu belirtilmiştir. Havza alanı DSİ tarafından beş alt havzaya bölünmüştür. Şekil 80 de bu alt havzalar verilmektedir. Şekil 80: Alt havza bölgeleri Şekil 80 te DMİ ve DSİ istasyonları için Thiessen poligonları oluşturulmuş, böylece her alt havza için ortalama yağış yükseklikleri hesaplanmıştır. Thiessen yöntemi ile hesaplanan ortalama yağış yükseklikleri, arazi kullanımı ve toprak yapısı özelliklerine göre her alt havzalar için ortalama SCS Eğri Numarası belirlenmiştir. Belirlenen bu eğri numaraları kullanılarak ortalama günlük toplam yağıştan akışa geçilmiştir. Eğer günlük yağış yükseklikleri; Ia dan büyük ise akış meydana gelmiş olup, yağış yükseklikleri Ia dan küçük ise akış meydana gelmemiştir (Ia=0.2S). Böylece her alt havza için o havzadaki yağıştan akışa geçilmiştir. DSİ den temin edilen akım istasyonlarındaki debilerle ve rasyonel metod ile elde edilen akış miktarı ile kıyaslanmıştır. Su bütçesinde oluşan hata payları akarsulara dağıtılmıştır. Ancak, bu çalışmanın sonunda, Eğirdir Gölü için daha hassas ölçülmüş veriler ile su bütçesinin hesaplanması gerektiği açıktır. 90

91 Sayfa/Toplam Sayfa: 91 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 81: Yıllık toplam yağış yükseklikleri (mm) Şekil 81 te soldaki düşey eksen istasyonları gösterirken, sağdaki düşey eksen tüm bu toplam yıllık yağış yüksekliklerini göstermektedir. Yapılan su dengesine göre göl yeraltısuyundan beslenmektedir. Kaçaktan daha fazla bir beslenim mevcuttur. Beslenim miktarları tam bilinmediğinden göle ulaşan akarsulara dağıtılarak modele girilmiştir. Mahmatlar, Yalvaç-Gelendost ve Kumdanlı alt havzalarından göle en fazla beslenim ulaşmaktadır. Gölden su çekimi ise Barla-Eğirdir ve Uluborlu-Senirkent alt havzalarından yapılmaktadır. DSİ raporunda göle ulaşan sular (düden kayıpları karşılanmış hali ile): 841,41 hm 3 olarak verilmiştir. Fakat göle ulaşan akarsuların akım debileri toplandığında bu rakamın ancak üçte birine ulaşılmaktadır. Sulamadan geri dönen sular düşünüldüğünde dahi bu rakama ulaşılamamaktadır. Bu durum düşündürücüdür. Bu rakam kullanılarak yapılan yenilenme (retention) zamanı 4.39 yıldır. Modelleme de kullanılan ortalama bir yıl olan 2009 yılında göle ulaşan akımların toplamı (734,38 hm 3 ) kullanılarak yapıldığında ise 5.03 yıl bulunmuştur. Diğer çalışmalarla beraber değerlendirildiğinde Eğirdir Gölü nün yenilenme süresi 5 yıl olarak kabul edilebilir. Yenilenme zamanı; ötrofik hale gelmiş bir göle yenilenme süresi kadar hiçbir kirletici ulaşmadığı taktirde, göl su kalitesinde iyileşmeler olabilir, ancak gölün oligotrofik olacağı anlamına gelmemektedir. Kurak ve Yağışlı Yılların Belirlenmesi Şekil 76 da havzadaki yağış istasyonlarının yıldaki toplam yağış yüksekliğindeki değişimin grafiği verilmiştir. Bununla birlikte, soldaki düşey eksen istasyonları gösterirken, sağdaki düşey eksen 91

92 Sayfa/Toplam Sayfa: 92 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 toplam yıllık yağış yüksekliklerindeki değişimi göstermektedir. Bu eklenik grafiğe göre kurak ve yağışlı dönemler belirlenmiştir. Kurak Yıl: 2008 (2001) Sulak Yıl: 2003 (1998) Ortalama Yıl: 2000 (2009) olarak belirlenmiştir. Bu yüzden modeller; 1 Ekim Mart 2010 tarihleri arasında çalıştırılmıştır. Şekil 82: Yıllık toplam yağış yüksekliklerindeki değişim (mm) Batimetri Modelde kullanılan batimetri verisi DSİ den alınmıştır (Şekil 83). 92

93 Sayfa/Toplam Sayfa: 93 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 83: Modelde kullanılan Batimetri Alınan batimetri verisi ile DSİ 2002 hidroloji raporunda kullanılan kot-hacim anahtar eğrisi karşılaştırıldığında, belirgin bir fark olduğu görülmektedir. Bu fark Şekil 84 de gösterilmiştir. Buna göre göl yüzey alanı yaklaşık 400 km 2 olduğu için hacim olarak çok büyük bir hacme karşılık geldiği belirlenmiştir. Buna ek olarak, ileride yapılacak çalışmaların hassasiyeti açısından yeni bir batimetri yapılması gerekmektedir. Şekil 84: Batimetrilerin kıyaslaması 93

94 Sayfa/Toplam Sayfa: 94 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Su Denge Hatası Göl su dengesi hem göle ulaşan tüm akımların hem de gölden çekilen tüm suların düzenli ölçülmüyor olmasından dolayı su dengesinde oluşan tüm hatalar akarsulara eklenmiştir. İleride yapılacak çalışmalar için daha sık aralıklarla özellikle yüksek bölgelerde yağış miktarları ölçülmeli ve yağış-akış mekanizmasını anlayabilmek için ölçümler yapılmalıdır. Su dengesi hatası, Eğirdir Gölü nde yeraltısuyundan beslenim olduğunu göstermektedir. Ayrıca T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Fransa C. Tarım ve Balıkçılık Bakanlığının ortaklaşa yaptığı bir projede de göl seviyesindeki artışın ve azalışın daha az ve yavaş olma sebebi olarak yeraltısuyu gösterilmiştir (Köy İşleri, 1995, syf 22-23) Hidrodinamik Modeli Modeller, Sun Mikrosistem Desktop grubundan Ultra 27 platformunda çalıştırılmıştır. Bu Workstation; Intel(R) Xeon (R) CPU 2.93GHz dört çekirdek, 8 thread işlemcisine sahiptir. Bu proje için alınan bu bilgisayarda bile modelin çalışması uzun süre almaktadır Kurulan Hidrodinamik Modelinin Özellikleri Kurulan hidrodinamik modelde batimetri 500mx500m ve düşeyde 0.5m lik dikdörtgen prizmalara ayrılarak çözülmüştür. Çözüm için zaman aralığı, t, 300 saniye seçilmiştir. Model çalışma aralığı; 1 Ekim Mart 2010 dur. Modele girdi olarak verilen meteorolojik şartlar Şekil 85 da verilmiştir. Modele girdi olarak aşağıdaki giriş ve çıkışlar tanımlanmıştır: Her alt havzada en az bir girişin olması su kalitesi modelinde tanımlanacak olan kirletici yüklerin sisteme girilmesi açısından gerekli olduğu için modelde Eğirdir-Barla alt havzasında fiktif bir akarsu tanımlanmıştır. Göle ulaşan akarsular: Aksu Çaydere Gelendost Hoyran Üyüllü, Pupa Çayı Eğirdir Barla fiktif giriş Gölden çekilen sular: Boğazova Gelendost Hoyran Senirkent Atabey Barla Kovada Çıkışı 94

95 Sayfa/Toplam Sayfa: 95 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Model Testi Şekil 85: Modele girdi olarak verilen meteorolojik veriler Modelde su dengesini test etmek için ölçülen göl su seviyesi ile modelden elde edilen göl su seviyesi kıyaslanmış, saçılma diyagramı Şekil 86 ve Şekil 87 de verilmiştir. Su dengesi belirlenmesi için, model birçok kereler çalıştırıldığı için göl su seviyesinde Şekil 86ve Şekil 87 den de açıkça görüleceği gibi oldukça iyi bir sonuç elde edilmiştir. Modelden elde edilen göl su seviyesi ile ölçülen göl su seviyesi arasındaki hatanın karesinin ortalamasının karekökü (RMSE) 0.02 ve R 2 (determination) belirlilik katsayısı ise elde edilmiştir. Bilindiği gibi model ne kadar ölçülen değerlere yakın ise belirlilik katsayısı da o kadar 1 e yakındır. 95

96 Sayfa/Toplam Sayfa: 96 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 86: Modelden elde edilen göl su seviyesi ile ölçülen göl su seviyesi Şekil 87: Modelden elde edilen göl su seviyesinin ölçülen göl su seviyesi ile karşılaştırılması Isı dengesi için ölçülen göl su sıcaklıkları ile modelden elde edilen göl su sıcaklıkları kıyaslanmış ve saçılma diyagramı Şekil 88 de verilmiştir. Şekil 88: Modelden elde edilen göl su sıcaklığının ölçülen verilerle karşılaştırılması 96

97 Sayfa/Toplam Sayfa: 97 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Model Sonuçları Şekil 89 da tarihinde gölde oluşan akımlar verilmiştir. Bu tarihte modelin çalıştırıldığı dönem için en hızlı 33.5 m/s ve yüzeyle 180⁰ lik bir açı rüzgar güneyden esmektedir. Şekilde göl yüzeyinde ve ortalamada gölde oluşan suyun hızı (m/s) olarak verilmiştir. Eğirdir bölgesinde gölün ortasında oluşan çevrim oldukça belirgindir. Gölün üst yüzeyinde de alt kısmında da bu çevrim etkilidir. A B C Şekil 89: tarihinde elde edilen Model sonuçları A) Ortalama su hızı B) Göl yüzeyinde su hızı C)Tabanda oluşan su hızı tarihinde; rüzgâr hızı 5,25 m/s kuzeyle yaptığı açı 45 derece, tarihinde; rüzgâr hızı 17,0 m/s kuzeyle yaptığı açı 203 derecedir. Bu dönemlere ait ortalama su hızları Şekil 90 de verilmiştir. 97

98 Sayfa/Toplam Sayfa: 98 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 90: Ekim 2009 tarihinde gölde oluşan ortalama su hızı 14 Ekim 2009 da rüzgâr hızı düşük olduğundan Şekil 90 de su hızı düşüktür, 17 Ekim 2009 da ise rüzgar hızı arttığı için gölde karışımlar meydana gelmektedir. 98

99 Sayfa/Toplam Sayfa: 99 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 A B C Şekil 91: A) , B) ve C) tarihli A-A Enkesitinde oluşan su hızları 99

100 Sayfa/Toplam Sayfa: 100 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 91 de Eğirdir Gölü nün en geniş ve en derin olduğu yerden yatay bir A-A kesiti alınarak kesitteki model sonuçlarına bakılmıştır. Şekilde üstte verilen grafik rüzgâr hızının şiddetini vermektedir. Şekil 92 da ise kesitteki su hızı verilmiştir. Şekilden rüzgâr hızı arttıkça göldeki karışımın arttığı görülmektedir. Eğirdir Göl ünde etkin rüzgar yönü güneydir, hem en fazla hıza sahip rüzgarlar güneyden esmektedir, hem de güney yönünden esen rüzgarın etkisi (gölde daha fazla akıntı oluşturması, karışıma sebep olması) daha fazladır. Bunun en önemli sebebi haritaya bakıldığından Kovadadan göle ulaşan bir rüzgar koridorunun mevcut olmasıdır. Böylece bu bölgeden gelen rüzgarlar göle dağ engellerine takılmadan ulaşmaktadır. Farklı açılarda aynı şiddetle göle ulaşan akımların gölde oluşturdurduğu çevrim aynı değildir, en büyük çevrimi Eğirdir Gölü nde güneyden esen rüzgarlar meydana getirmektedir (Şekil 92). Şekil 92: A) Rüzgar hızı 16.6 m/s rüzgar yönü güney B) Rüzgar hızı 16.6 m/s rüzgar yönü kuzey batıdan estiğinde oluşan akımlar Şekil 93 da Eğirdir Gölü de alınan yatay bir A-A kesitindeki su sıcaklığı ( C) verilmiştir. Yine aynı tarihlerdeki su sıcaklıkları bize gölde düşey tabakalaşmanın olmadığını ve oldukça zayıf bir yatay tabakalaşmanın olduğunu göstermektedir. 100

101 Sayfa/Toplam Sayfa: 101 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 A B C Şekil 93: A) , B) ve C) tarihli A-A En kesitinde Su Sıcaklığı ( C) Şekil 94 de Eğirdir Gölü arazi çalışmasında 3 no lu istasyona ait modelden elde edilen su sıcaklığının zamanla değişimi verilmiştir. 101

102 Sayfa/Toplam Sayfa: 102 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Su Kalitesi Modeli Şekil 94: 3 nolu ölçüm istasyona ait modelden elde edilen su sıcaklığı Su kalitesi modeli, kurulan hidrodinamik model ile birlikte çalışılmıştır. Bu yüzden birçok özellikleri aynıdır, ancak ilave sınır koşullar tanımlanmıştır. Su kalitesi modellemesinde; süre kısıtlı olduğu için Şekil 95 da özellikleri verilen iki makina ile çalıştırılmıştır. Böylece kullanılan makinalar; Sun Mikrosistem Desktop grubundan Ultra 27 platformunda; biri Intel(R) Xeon(R) CPU 2.93 GHz dört çekirdek, 8 thread işlemcisine ve diğeri Intel(R) Xeon(R) CPU GHz dört çekirdek, 8 thread işlemcisine sahiptir. Su kalitesi modelinin çalışma süresi ikinci makinada 11 saat ve diğer makinada ise 16 saattir Su Kalitesi Modelinin Özellikleri Şekil 95: Modelin çalıştırıldığı iki makinanın CPU özellikleri Kurulan hidrodinamik modeldeki gibi batimetri 500mx500m ve düşeyde 0.5 m lik dikdörtgen prizmalara ayrılarak çözülmüştür. Çözüm için zaman aralığı, t, 150 saniye seçilmiştir. Model çalışma aralığı; 1 Ekim Mart 2010 dır. Modelleme çalışması için öncelikle göldeki besi elementleri ve hangi besi elementinin sınırlayıcı olduğu ya da bir sınırlayıcı besin elementinin var olup olmadığı araştırılmış, bu proje kapsamında yapılan su kalitesi ölçümleri modelde sınır şartı olarak tanımlanmıştır. 102

103 Sayfa/Toplam Sayfa: 103 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Besi elementleri ile klorofil-a miktarlarının gidişatına bakılmak üzere saçılma diyagramları çizilmiş, bu diyagramlar Şekil 96 de verilmiştir. Buna göre azot ve silikatın sınırlayıcı besin elementi olmadığı, fosforun sınırlayıcı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca toplam azot ile toplam fosforun (TN/TP) oranlarına bakılmıştır. Literatürde değişik TN/TP oranları için hangi besi elementinin sınırlayıcı olduğu farklı kaynaklarda farklı oranlarda verilmektedir. Ama genel olarak TN/TP oranı 5 den küçük ise TN, 15 den büyük ise TP nin sınırlayıcıdır (Chapra, 2008). Bu oranlar TÜBİTAK MAM dan alınarak Şekil 97 te verilmiştir. 103

104 Sayfa/Toplam Sayfa: 104 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 96: Besi elementleri ile klorofil-a miktarının kıyaslaması Şekil 97 te verilen TN/TP oranları özellikle Ekim ve Haziran ölçüm vakitlerinde yani noktasal olmayan kirleticilerin yoğun giriş yaptığı dönemlerde TP kısıt olmaktan çıkmaktadır. Bu durum göl su kalitesinin belirlenmesi çalışmalarının sonuçlarına göre su kalitesini olumsuz etkilemektedir. Fitoplankton büyüme hızı başlıca üç etkene bağlıdır. 1) Sıcaklık, 2) Güneş Radyasyonu, 3) Besi elementleri. İlk iki madde kontrol edilememektedir. Ancak göle ulaşan besi elementleri kontrol edilebilmektedir. İyi bir yönetimle bu besi elementlerinin girişi azaltılarak su kalitesi kontrol altına 104

105 Sayfa/Toplam Sayfa: 105 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 alınabilmektedir (Muslu, 2001). Bu nedenle noktasal ve yayılı kaynaklarla göle ulaşan besi elementlerinin kontrolü önem kazanmaktadır. Şekil 97: TN/TP oranları Şekil 98 de Secchi disk ve toplam derinlikler verilmiştir. Ölçülen Secchi disk derinlikleri beklenenden daha düşük seviyededir. Göle karışan akarsuların taşıdığı malzemeler göl suyu bulanıklığını arttırarak Secchi disk görünürlülüğünün azalmasına neden olmuştur. Ayrıca göl kıyısında yapılan dolgu ve çekek yerleri için yapılan kazı çalışmalarının da görünürlüğü azalttığı düşünülmektedir (Şekil 99). Şekil 98: Secchi Disk Değerleri Şekil 99: Çekek yerleri ve göl kıyısında yapılan kazılar 105

106 Sayfa/Toplam Sayfa: 106 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Göl trofik yönden sınıflandırılmış ve elde edilen sonuçlar Tablo 13 ve Tablo 14 te verilmiştir. Tablo 13: Göl sınıflandırması (Thoman ve Mueller, 1987) Su Kalite Parametresi Eğirdir Gölü Oligotrofik Mezotrofik Ötrofik Değerleri Toplam fosfor (TP µg/l) < >20 Klorofil-a (µg/l) 3.37 < >10 Secchi diski derinliği (m) 1.71 >4 2-4 <2 Hipolimnetik oksijen (% doygunluk) > <10 Tablo 14: Trofik durum indeksi ( Su Kalite Parametresi Eğirdir Gölü Oligotrofik Mezotrofik Ötrofik Hyper-Ötrofik Değerleri Fosfor (µg/l) < Klorofil-a (µg/l) 3.37 < > 40 Secchi diski derinliği (m) 1.71 > Azot (µg/l) < >

107 Sayfa/Toplam Sayfa: 107 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 100: 2001 ve 2010 yılı yapılan ölçümlerin yerleri Şekil 101 de Eğirdir Gölü nde 2001 ve 2010 yıllarında TÜBİTAK-MAM tarafından yapılan ölçüm sonuçları verilmektedir. Bu ölçüm noktalarından en az ışık sönümleme katsayısı olan 1 nolu istasyon noktası ile en fazla ışık sönümleme katsayısı olan 4 nolu istasyon noktası kıyaslanmıştır. Su kalitesi çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen Toplam Çözünmüş Madde (TÇM) ölçüm sonuçları da bu ilişkiyi desteklemektedir. Şekil 101: 1 ve 4 nolu ölçüm istasyonlarındaki ışık geçirgenlik katsayıları 2001 ve 2010 yıllarında TÜBİTAK-MAM tarafından yapılan ölçümler karşılaştırmalı olarak Şekil 102 da verilmiştir. Bu veriler altında fosfor yükünün %50 arttığı görülmektedir. Toplam fosforda ve azotta önemli bir artış olmamasına rağmen kullanıma hazır ortofosfat nitrit ve nitrat miktarlarında artış olmuştur. Ayrıca askıda katı madde miktarları ise yaklaşık olarak 5 kat artmıştır. 107

108 Sayfa/Toplam Sayfa: 108 / 374 Güncelleştirme Sayısı: TP (µg/l) O-PO4 (µg/l) İst1. 2 ist ist.2 ist.3 ist.4 ist ist.2 ist.3 ist.4 ist Ölçüm (Temmuz 2000) 2. Ölçüm (Eylül 2000) 3. Ölçüm 4. Ölçüm (Şubat 2001) (Mayıs 2001) 5. Ölçüm (Ekim 2009) 6. Ölçüm (Şubat 2010) 7. Ölçüm (Mart 2010) 8. Ölçüm (Haziran 2010) 0 1. Ölçüm (Temmuz 2000) 2. Ölçüm (Eylül 2000) 3. Ölçüm 4. Ölçüm (Şubat 2001) (Mayıs 2001) 5. Ölçüm (Ekim 2009) 6. Ölçüm (Şubat 2010) 7. Ölçüm (Mart 2010) 8. Ölçüm (Haziran 2010) TN (µg/l) NO3+NO2 (µg/l) İst1. ist ist.1 ist ist.3 ist.4 ist ist.3 ist.4 ist Ölçüm (Temmuz 2000) 2. Ölçüm (Eylül 2000) 3. Ölçüm 4. Ölçüm (Şubat 2001) (Mayıs 2001) 5. Ölçüm (Ekim 2009) 6. Ölçüm (Şubat 2010) 7. Ölçüm (Mart 2010) 8. Ölçüm (Haziran 2010) 0 1. Ölçüm (Temmuz 2000) 2. Ölçüm (Eylül 2000) 3. Ölçüm 4. Ölçüm (Şubat 2001) (Mayıs 2001) 5. Ölçüm (Ekim 2009) 6. Ölçüm (Şubat 2010) 7. Ölçüm (Mart 2010) 8. Ölçüm (Haziran 2010) AKM (mg/l) TOK (mg/l) ist.1 2 ist.1 10 ist.2 ist ist.2 ist.3 5 ist.4 ist ist.4 ist Ölçüm (Temmuz 2000) 2. Ölçüm (Eylül 2000) 3. Ölçüm 4. Ölçüm (Şubat 2001) (Mayıs 2001) 5. Ölçüm (Ekim 2009) 6. Ölçüm (Şubat 2010) 7. Ölçüm (Mart 2010) 8. Ölçüm (Haziran 2010) 0 1. Ölçüm (Temmuz 2000) 2. Ölçüm (Eylül 2000) 3. Ölçüm 4. Ölçüm (Şubat 2001) (Mayıs 2001) 5. Ölçüm (Ekim 2009) 6. Ölçüm (Şubat 2010) Şekil 102: 2001 ve 2010 yılı yapılan ölçümlerin kıyaslanması 7. Ölçüm (Mart 2010) 8. Ölçüm (Haziran 2010) Göle Ulaşan Kirletici Yükler Göle ulaşan kirletici yüklerin hesabı TÜBİTAK-MAM tarafından hesaplanmış olup, verilen değerler değiştirilmeden modelleme çalışmasında kullanılmıştır. Değerler, Tablo 15 te verilmiştir. Sağdan ikinci sutunda toplam TP ve toplam TN miktarlarına her alt havzanın katkı miktarı yüzde olarak verilmiştir. Bu oranlar incelendiğinde en yüksek alana sahip olan Yalvaç- Gelendost alt havzasının en büyük orana sahip olduğu tespit edilmiştir. Tablo 15 te Eğirdir-Barla alt havzasının kirlilik payının havza alanına oranla düşük olmasının nedeni ise evsel atıksularının bir kısmının havza dışına deşarj edilmesidir. Mevcut durum ile beraber modelde çalıştırılan iki senaryonun uygulanması durumunda göle ulaşacak kirletici yükler Tablo 15 te verilmiştir. 108

109 Modelden Elde Edilen TP (μg P/L) Modelden Elde Edilen TN (μg N/L) TÜBİTAK MAM ÇE Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 109 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tablo 15: Göle ulaşan kirletici yüklerin mevcut duruma göre alt havza bazında % dağılımı Göle Ulaşan Toplam Azot (Arazi Kullanımı, Hayvansal Faaliyetler, Evsel ve Yayılı Kaynak, Sızıntı Suyu) Mevcut Durumda Göle Gelen Kirletici Yüklerin Azaltılması - Havza Kirlilik Katkı Oranı % Mahmatlar 9.13 Yalvaç Kumdanlı Uluborlu Barla 5.10 Toplam Tablo 15: Göle ulaşan kirletici yüklerin mevcut duruma göre alt havza bazında % dağılımı Göle Ulaşan Toplam Fosfor (Arazi Kullanımı, Hayvansal Faaliyetler, Evsel ve Yayılı Kaynak, Sızıntı Suyu) Mevcut Durumda Göle Gelen Kirletici Yüklerin Azaltılması - Havza Kirlilik Katkı Oranı % Mahmatlar 9.75 Yalvaç Kumdanlı Uluborlu Barla 9.07 Toplam Yukarıdaki Tablo'da kirletici yükler kg/yıl olarak verilmiş olup, mg P/L ve mg N/L birimde modele girdi olarak kullanılmıştır. Kirletici yüklerindeki değişimlere göre senaryolar detaylı olarak incelenmiş ve model ile çalışılmıştır Model testi Model sonuçlarından TP ve TN değerleri ölçüm değerleri ile kıyaslanmış, kabul edilebilir sınırlar içerisinde sonuç elde edilmiştir. Elde edilen saçılma diyagramları Şekil 103 de sunulmuştur Gölde Ölçülen TP (μg P/L) Gölde Ölçülen TN (μg N/L) Şekil 103: TN ve TP için model-ölçüm verilerine ait saçılma diyagramları 109

110 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 110 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 104: 1 Ekim 2009 tarihinde TN ve TP miktarının göl yüzeyinde dağılışı Genel olarak modelde Hoyran Gölü kısmı daha temiz iken yapılan arazi ölçümlerinde sadece 30 Mart 2010 tarihinde farklı bir durum gözlemlenmiştir. Şekil 105: TP miktarının göl yüzeyinde değişimine örnek 110

111 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 111 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Proje kapsamında elde edilen verilere bağlı olarak çalıştırılan model sonuçlarına göre Şekil 104 de göl yüzeyinde TN ve TP miktarındaki değişim gösterilmiştir. Şekil 105 de ise göl yüzeyinde miktarındaki değişime örnek verilmiştir. Güneyden esen rüzgâr ile Eğirdir Gölünden Hoyran Gölü ne geçiş olmaktadır. Hidrodinamik model sonuçlarına göre gölün Eğirdir bölümünde göl aynasında oluşan çevrim oldukça belirgindir. Gölün hem üst yüzeyi hem de alt kısmında bu çevrim etkilidir. Genel olarak iki ayrı göl gibi davranan Eğirdir ve Hoyran Gölleri su kalitesi yönünden de farklılıklar göstermektedir. Genelde Hoyran bölümü daha temiz iken, çevrimin etkisi ile özümseme kapasitesinin etkilerinin görüldüğü Şubat Mart dönemlerinde Eğirdir den daha kirli hale gelmektedir. Bu durum iki gölün özümseme kapasitelerinin farklı olması, ya da bu dönemde Hoyran bölümüne daha fazla kirletici yükünün ulaşması ile açıklanabilir. Farklı açılarda aynı şiddetle göle ulaşan akımların gölde oluşturduğu çevrim aynı değildir, en büyük çevrimi Eğirdir Gölü nde güneyden esen rüzgar meydana getirmektedir. 1.4 Göl Su Kalitesi ve Model Sonuçlarının Genel Değerlendirmesi Bu çalışmadan ( ) elde edilen sonuçlar ile TÜBİTAK MAM tarafından yıllarında tamamlanan çalışmaların sonuçları karşılaştırıldığında aşağıda belirtilen saptamalara varılmıştır. İletkenlik değerlerinde belirgin bir yükseliş, ph değerlerinde ise belirgin bir azalış saptanmıştır. Bu durum proje çalışma zamanının yağışlı bir döneme gelmesine bağlanabilir. Her iki çalışma süresince göl genelinde saptanan ph ve iletkenlik değerleri göl su kalitesi için istenilen seviyededir. Ölçüm sonuçlarına göre çözünmüş oksijen doygunluğu göl suyu kalitesi için istenilen seviyenin üstündedir. Bu durum göl yüzey alanının genişliği, yıl boyu hakim rüzgarlar ile su - atmosfer etkileşimi, göl içi karışımlar ve göl tabaındaki yüksek su içi bitkilerden (makrofit) kaynaklanmıştır. Nitrat+Nitrit azotu (NO 3 +NO 2 -N) konsantrasyonu genel olarak ilgili yönetmelikte tavsiye edilen standart seviyenin altında olmasıyla birlikte 1, 2, 6 ve 12 nolu istasyonlarda göreceli belirgin artışlar saptanmıştır. Özellikle 6 nolu istasyonun bir önceki ( ) ölçüm zamanında da yüksek konsantrasyonlarda olduğu dikkate alındığında, bu noktaya yakın göle karışan Yalvaç Dere ve Gelendost Dere'nin taşıdığı kirleticilerin kaynağında arıtılmasının gerekliliği bu çalışma sonuçlarına göre net olarak tespit edilmiştir. Ayrıca, 1 nolu istasyonda 111

112 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 112 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 saptanan Nitrat+Nitrit azotu konsantrasyondaki yüksek değerler, bu noktaya yakın olan Taşevi ve Aşağıtırtar civarındaki tarım ve hayvansal faaliyetlerden kaynaklandığı tahmin edilmiştir. Bu kirletici kaynaklarının göl suyuna karışımının önlenmesi gerekmektedir. Genel olarak göl suyunda tayin edilen Nitrat+Nitrit azotu değerleri su kalitesi bakımından I. Sınıf Su Kalitesi için tavsiye edilen değerleri sağlamakla birlikte, bir önceki ( ) çalışmada saptanan değerlere göre mevcut değerlerin 4-5 kat artış gösterdiği tespiti Eğirdir Gölü'nün su kalitesinin değişimi açısından çok önemlidir. Göl suyu Amonyum Azotu (NH 3 -N) bakımından I. ve II. Sınıf Su Kalitesi arasında olmakla birlikte, Hoyran Bölgesinde (1, 10 ve 12 nolu istasyonlar) bu parametre bakımından artış saptanmıştır. Bu durum Nitrat+Nitrit azotu konstantrasyonunda tespit edilen artış ile paralellik göstermektedir. Sucul ortamlarda fitoplanktonun öncelikli olarak Amonyum Azotunu tercih ettiği dikkate alındığında, bu parametrenin kontrolü ötrofikasyona geçiş sürecinde önemli bir basamağı oluşturmaktadır. Bu nedenle, fitoplankton üretimini kontrol edebilmek için Amonyum Azotunun suya geçişini azaltmak göl su kalitesi için son derece yararlı olacaktır. 112

113 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 113 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 106: Model Sonuçlarına göre 22 Haziran 2010 tarihinde TN ve TP miktarının göl yüzeyinde dağılışı 113

114 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 114 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Eğirdir Gölü, Orto-Fosfat (O-PO 4-2 ) konsantrasyonu bakımından ultra-oligotrofik özelliğini sürdürürken, Toplam Fosfor (TP) konsantrasyonu bakımından ise mezotrofik duruma geçiş göstermiştir. Göl suyu Toplam Fosfor konsantrasyonu bakımından zamana bağlı olarak SKKY (2008) Tablo 1'e göre I. ve II. Sınıf Su kalitesi arasında değişmekteyken, aynı değerler, SKKY (2008) Tablo 2'ye göre tavsiye edilen sınır değerlerin üstünde olmuştur. (a) (b) (c) Şekil 107: Model Sonuçlarına göre 2010 yılı (a) şubat - (b) mart - (c) haziran ayları TP miktarının göl yüzeyinde dağılışı 114

115 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 115 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Göl suyundaki Azot /Fosfor (TN/TP) oranının mevsimsel değişimi dikkate alındığında Eğirdir Gölü için sınırlayıcı besin elementinin fosfor olduğu anlaşılmış. Model çalışmalarıda bu tespiti desteklemiştir (Şekil 106 ve 107). Bu nedenle, su kalitesinin iyileştirilmesi için hazırlanan senaryo ve alternatifler öncelikli olarak fosfor azaltımını hedeflemiştir. Toplam Organik Karbon'nun (TOK) zamana bağlı değişimi bir önceki ( ) çalışma sonuçları ile karşılaştırıldığında bu parametre bakımından göl suyunda herhangi bir artış saptanmamıştır. Bu durum, göl su kalitesinin korunması açısından olumlu bir gelişme olarak kaydedilmekle birlikte, göle karışan Gelendost Çayı, Yeşilköy Dere, Aksu Dere ve Sarıidris Dere de zaman zaman III. ve IV. Su Kalitesi Sınıfına girecek kadar yüksek değerler saptanmıştır. Benzer şekilde Askıda Katı Madde'nin (AKM) zamana bağlı değişiminde de bir önceki ( ) çalışma sonuçlarına göre 4-5 kat artış belirlenmiştir. Göl su kalitesinin belirlenmesinde önemli bir parametre olan Klorofil-a konsantrasyonunda da zamana bağlı değişiminde bir önceki ( ) çalışma sonuçlarına göre 3-4 kat artış saptanmıştır. Belirlenen yüksek değerler; ilgili yönetmelikte (SKKY, Tablo 2, 2008) tavsiye edilen sınır değerleri aşmamakla birlikte trofik seviyenin artış eğilimi su kalitesi için mevcut durumda risk oluşturmaktadır. Ayrıca, bu değerler gölün birincil üretiminin (primary production) sınırlı olduğunu göstermekle birlikte, 10 yıl içinde gerçekleşen bu hızlı artış önemlidir. Bu artışın sınırlanmasında, gölde bulunan yüksek su içi bitkileri varlığı önemli etkendir. Eğirdir Gölü nde tayin edilen toplam fosfor konsantrasyonları, Thoman ve diğerleri (1987), tarafından geliştirilen Göllerin Beslenme Durumları değerleriyle karşılaştırıldığında (Tablo 7), göl suyunun fosfor bakımından oligotrofik-ötrofik bir skalada olduğu anlaşılmıştır. Göl suyunda nitrat azotundaki artış dikkate alındığında, ötrofikasyona geçiş sürecinin kısa olacağı tahmin edilmiştir. Klorofil-a seviyesi bakımından da Thoman ve diğerleri nin (1987) aynı tabloda belirttikleri sınır değerler dikkate alındığında, Eğirdir Gölü nün mezotrofik seviyenin bu parametre bakımından zaman zaman ölçülen değerler dikkate alındığında (4-10) üst sınırda olduğu anlaşılmıştır (Tablo 13 ve Tablo 14). Yukarıda genel olarak sonuçları değerlendirilen göl su kalitesi konvansiyonel parametreleri dışında, tayini yapılan diğer parametreler (ağır metaller, pestisitler, radyoaktivite ölçümleri vb.) açısından dikkate çeken bir durum saptanmamakla birlikte; Arsenik (As) konsantrasyonunda ilgili yönetmeliğe (İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik, 2005) göre A1-K seviyesini aşan değerler belirlenmiştir. Bu parametre konsantrasyonunun, yüzeysel su kalitesine ek olarak, yeraltı suyu kalitesi açısından da yüksek değerlere sahip olmasından dolayı risk oluşturmaktadır. Bu nedenle, göl suyunun gerek içmesuyu ve gerekse sulama suyu kullanımından dolayı canlı 115

116 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 116 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 organizmada birikim yapabileceği dikkate alınarak göl suyu, sediment, canlı organizmadaki birikimi sürekli izlenmelidir. Göl suyuna karışan derelerde Toplam fosfat konsantrasyonları genel olarak ilgili yönetmelikte tavsiye edilen sınır değerleri aşmaktadır. Özellikle, Gelendost Çayı, Pupa Çayı ve Sarıidris Dere'lerinde yüksek fosfat değerler ölçülmüştür. Benzer şekilde Toplam azot konsantrasyonları ve yükü açısından değerlendirdiğimizde; Gelendost Çayı, Aksu Çayı ve Sarıidris Dere'nin göl su kalitesi açısından kirletici kaynaklar olduğu saptanmıştır. Amonyum Azotu konsantrasyonu bakımından Gelendost Çayı, Pupa Çayı ve Yeşilköy Dere'si IV. Sınıf Su Kalitesine sahiptir. Ayrıca, Gelendost Çayı Amonyum Azotu ve Askıda Katı Madde bakımından göl suyu için kirletici kaynak olmaktadır. DSİ 18. Bölge Müdürlüğü tarafından düzenli olarak yapılan su analiz sonuçlarında (DSİ, 2002) izlenilen ve SKKY'de yer alan bazı parametrelere (Sülfat iyonu, sodyum ve Klorür iyonu) göre yılları arasında yapılan analiz sonuçlarına göre su kalitesinin I. Sınıf olduğu ancak ph parametresi bakımından I. Sınıf su kriterlerine göre üst seviyede olduğu tespit edilmiştir. Raporda, sulamadan dönen suların göl su kalitesine için potansiyel olumsuz etkisinin olacağı vurgulanmıştır. Proje çalışmalarında ortak izlenen parametreler açısından benzer sonuç ve değerlendirmeler yapılmıştır Eğirdir Gölü nün Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Ötrifikasyon Sınır Değerlerine Göre Değerlendirilmesi Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği nde (Tablo2) verilen göller, göletler, bataklıklar ve baraj haznelerinin ötrofikasyonkontrolü sınır değerleri Tablo 16 da verilmiştir. Tablo 16: Göller, Göletler, Bataklıklar ve Baraj Haznelerinin Ötrofikasyon Kontrolü Sınır Değerleri (SKKY Tablo 2) Kullanım alanı İstenen özellikler Doğal koruma alanı ve rekreasyon Çeşitli kullanımlar için (doğal olarak tuzlu, acı ve sodalı göller dahil) ph KOİ (mg/l) 3 8 ÇO (mg/l) AKM (mg/l) 5 15 Toplam koliform sayısı (EMS)/100 ml Toplam azot (mg/l) Toplam fosfor (mg/l) Klorofil-a (mg/l) Tablo 17 de Eğirdir Gölü ndeki ölçüm değerleri ile bu besi maddelerine denk gelen yönetmeliğin değerleri ise altta verilmiştir. Yönetmeliğin verdiği aralıkta kalan değerler koyu 116

117 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 117 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 renkle yazılmıştır. Şubat 2010 tarihinde yapılan toplam fosfor ölçümlerinde düşük değerler ölçülmüştür. Diğer ölçüm değerleri Tablo 18 de verilen oranlar kadar yüksektir. Örneğin TP için Ekim 2009 ölçüm değerinin ortalamasına bakılacak olursa 5 değeri görülür, yani ilgili yönetmelikteki sınırın 5 katı demektir. Tablo 17: Eğirdir Gölü Ölçüm Değerleri ile Yönetmelikteki Ötrofikasyon Sınır Değerlerinin Kıyaslanması Tarih İst.1 İst.2 İst.3 İst.4 İst.5 İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 ortalama Eki TP (μgp/l) TN (μgn/l) Şub Mar Haz Tavsiye edilen sınır değer Eki Şub Mar Haz Tavsiye edilen sınır değer Tablo 18: Eğirdir Gölü Ölçüm Değerleri ile Yönetmelikteki Ötrofikasyon Sınır Değerleri Arasındaki Oran Tarih İst.1 İst.2 İst.3 İst.4 İst.5 İst.6 İst.7 İst.8 İst.9 İst.10 İst.11 İst.12 İst.13 İst.14 ortalama TP Oranı Eki Şub Mar Haz TN Oranı Eki Şub Mar Haz Tüm bu ölçüm sonuçları, Tablo 17, Tablo 18 ve Şekil 108; gölde ötrofikasyona doğru bir gidiş olduğunu göstermektedir. Bu nedenle alınması gereken önlem ve koruma kararları sadece gölü değil, göle ulaşan suları da mutlaka kapsamalıdır. 117

118 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 118 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 108: Ölçüm Değerleri TP ve TN ve kırmızı çizgi ile gösterilen ilgili yönetmelik Genel olarak fosforun kaynakları gübre, sanayi atıkları ya da doğal olarak apatit dediğimiz fosfat kayasıdır. Ayrıca su kaynakları etrafında bulunan kireçtaşları yağmur suları ile zamanla çözünerek CaCO 3 Ca+CO 3 olarak ayrışabilmektedir. Göl yakın çevresinde tarımsal faaliyetler sonucunda çözünen fosfor bileşikleri ve diğer kaynaklar (kireç taşları) düşünüldüğünde sözü geçen kaynaklardan oluşan fosfor göle ulaşabilmekte ve çeşitli fosforlu bileşikler halinde su, biota ve sedimentte birikebilmekte, ayrıca Ca(PO 4 ) 2 oluşabilmektedir. Bu durumda su kaynağının ph değeri gibi yüksek değerlere ulaşmıs olması bu oluşumu desteklemektedir. Göldeki fosfat seviyesinin beklenen değerlerin altında olması bu mekanizmanın gerçekleşmesi ile oluşabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle Eğirdir Gölü ne ulaşan fosforlu bileşikler sedimente hızla çökelebilmekle ve tabanda reaktif hale geçebilmektedir. Bu birikinti fosfatların da tekrar suya geçişi; ph, çözünmüş oksijen ve sıcaklığa bağlı olarak değişebilmektedir. Sonuç olarak Eğirdir Gölü ne ulaşan inorganik fosfor bileşiklerinin hücre (canlı) içine girişi sınırlı olabilmektedir. Ancak bu oluşumların belirlenmesinde bölgede yapılacak olan jeokimyasal çalışmaların sonuçları önem taşımaktadır. Göle ulaşan kirleticilerin miktarına bağlı olarak göl suyunda saptanan toplam fosfor seviyesi beklenen değerlerin altında çıkması, göl etrafındaki kireç taşı ve kalsiyum karbonatın fosforla tepkimeye girerek fosforu çökeltmesi sonucuna bağlı olarak meydana geldiği saptaması, yukarıda anlatılan mekanizmanın olasılığını güçlendirmektedir. Mevcut durumda, Eğirdir Gölü nün ötrofikasyon sürecine geçişini yavaşlatan şartların (göl suyunun yeraltı suyu ile beslenmesi ve yenilenme süresinin kısa olması, göl etrafındaki sınırlı endüstrileşme, düşük yoğunluktaki nüfus ve kırsal yerleşim dokusu, göl suyunun bütün bir yıl süresince yüksek doygunlukta çözünmüş oksijen içermesi ve göl içi köklü su bitkileri) mevcudiyeti su kalitesinin korunması açısından kısa vadede avantaj oluştursada, artış eğilimindeki azot, fosfor ve klorofil-a seviyesi olumsuz süreci işaret etmektedir. Bu proje kapsamında da izlenen ve trofik seviyenin tespit edilmesinde belirleyici olan bu üç değişkene 118

119 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 119 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 (azot, fosfor ve klorofil-a) ait değerler, Eğirdir Gölü gibi yüksek kaliteli su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı için yakın gelecekte ötrofikasyon riskini işaret etmektedir. Çalışma kapsamında elde edilen verilere bağlı olarak göl su kalitesinin korunmasına ve iyileştirilmesine yönelik olarak aşağıdaki bölümde anlatılan senaryolar üretilmiştir Senaryolar Senaryolar ve Sonuçları Çalışma kapsamında elde edilen verilere bağlı olarak göl su kalitesinin korunmasına ve iyileştirilmesine yönelik olarak hidrodinamik modeller yardımıyla çeşitli senaryolar üretilmiştir. Bu çalışmalar kapsamında çalıştırılacak olan senaryolar; 23 Ağustos 2010 tarihinde Bakanlık'ta yapılan toplantıda alınan kararlar ve taslak sonuç raporunun tartışılması sırasında yapılan çalıştaylarda karar verilmiştir. Yapılan çalışmalar; 1. Gölde izin verilebilecek minimum su seviyesi nedir? 2. Senaryo1 Sadece havzadaki tarım alanlarından göle ulaşan azot ve fosfor miktarlarının azaltılması, Senaryo2 Evsel, Tarım ve Mera alanlarından göle ulaşan azot ve fosfor miktarlarının azaltılmasının göl su kalitesine etkisinin araştırılması, 3. Nüfus artışının su kalitesine etkisi nedir? 1. İzin Verilebilecek Minimum Göl Su Seviyesi Bu senaryo için; dış şartların değişmemesi koşulu ile sadece başlangıç göl su seviyesi değiştirilmiştir. Farklı göl su seviyelerine göre göl hidrodinamik modeli çalıştırılmış ve model sonucunda elde edilen göl su seviyeleri incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar Şekil 109 de ve Tablo 19 da verilmiştir. Grafikte göl su seviyesi belirli bir seviyede iken belirli bir sürede giren ve çıkan akımların etkisiyle artış gözlemlenmektedir. Ancak göl su seviyesi belli bir seviyenin altına düştüğünde ise yine aynı giriş çıkış akımlarının etkisi altında göl su seviyesinin azaldığı belirlenmiştir. 119

120 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 120 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Göl Su Seviyesindeki değişim (model sonucundan elde edilen- metre) Göl Su Seviyesi (model e girdi olarak verilen) Şekil 109: Değişik Göl su seviyesi için model sonucunda elde edilen göl su seviyesindeki değişim (metre) Ayrıca model sonucunda, elde edilen göl su seviyesindeki artış miktarı da gölde meydana gelen buharlaşma ile göl su seviyesi azalmaktadır. Göl daha sığ olduğunda daha çabuk ısınmakta ve buharlaşma daha kolay olmaktadır. Bu nedenle tüm dışsal şartlar altında göldeki etki artmaktadır. Bu bulgu T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Fransa C. Tarım ve Balıkçılık Bakanlığının ortaklaşa yaptığı projede de... mantıki gözükmese de, su daha yüksek bir seviyeye geri dönerken çok daha yavaş yükselmektedir. sözleri ile vurgulanmakta ama açıklanamamaktadır (Köy İşleri, 1995, syf:47). Bu durumun sebepleri buharlaşma miktarı ve meteorolojik şartların göl su sıcaklığı gibi buharlaşmayı etkileyen diğer (örneğin rüzgar) dışsal faktörleridir. Bu senaryo sonucuna göre; Eğirdir Gölü nün metreden aşağıdaki su seviyelerinde kurumaya başladığı belirlenmiştir. Bu seviye izin verilebilir minimum göl su seviyesi değildir. Ayrıca hiçbir şart altında bu seviyeye ulaşmamak gerekmektedir. Bu seviye Şekil 110 te verilen göl su değişim grafiğinden de görüleceği üzere hiç gerçekleşmemiştir ve minimum işletme göl su seviyesine yakındır ( m). Gerçekleşmesi durumunda ise yağışlı bir dönem sonrasında bile göl su seviyesi düşecektir ve göl kurumaya başlayacaktır. Daha önceki çalışmalar incelenmiş ve 913 metre seviyesi kuruma noktası olduğu belirlenmiştir (Köy İşleri, 1995, syf:54) kotunun altında yağışlı bir dönemde dahi gölün kurumakta olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle gölde izin verilecek minimum su seviyesi olmayıp gölün kurumaya başladığı su seviyesidir. Ayrıca bu seviyeye yaklaşıldığında dahi göle dışarıdan su takviyesi yapılmalıdır. Aksi halde bu değerli göl bir anı olacaktır. 120

121 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 121 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tablo 19: Aynı modele girdi olarak verilen su seviyesi ve elde edilen göl su seviyesi Başlangıç Su Kotu (metre) Bitiş Su Kotu (metre) Farkı (metre) Yıldan Yıla Farkı (metre) Şekil 110: Gerçekleşen göl su seviyesi Bu senaryo sonucuna göre; Tablo 19 da verilen model sonucu ile model giriş kotları arasındaki farklar bir yılı içermemektedir, model süresi 1 Ekim Mart 2010 dır. Bu yüzden Şekil 111 te verilen bir yıllık süre için su seviyesindeki değişim miktarından daha fazladır. 121

122 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 122 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 111: Bir su yılında göl su seviyesindeki değişim miktarı (metre) Sonuç olarak, Eğirdir Gölü için yapılacak işletme çalışmalarında izin verilebilir minimum göl su seviyesi metredir. Tablo 19 ve Şekil 110 incelendiğinde su seviyesinde belirgin bir düşüş olmaktadır. Bu yüzden altına düşmemek gerekmektedir. Zaten göl ortalaması olduğu düşünüldüğünde bu seviyeyi korumanın zor olmadığı, iyi bir yönetim planı ile bunun mümkün olacağı düşünülmektedir. Bütün mesele gölden çekilen suları kontrol altına alabilmektir. Burada şu noktayı belirtmek gerekmektedir ki göl yönetimi pek çok disiplini içermelidir. Yukarıda belirlenmiş olan minimum göl su seviyesi hidrolik açıdan değerlendirilmiştir ve ekosistem açısından örneğin balıklar için tekrar değerlendirilmeye alınması gerekmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki göl su seviyesi ekolojik açıdan değerlendirilecek olursa varılacak sonuçlar göl su seviyesinin arttırılması şeklinde olacaktır. Çünkü gölde daha az su seviyesi meydana geldiğinde göl dışsal şartlardan daha fazla ve hızlı etkilenmektedir. Göle Ulaşan Kirlilikler Açısından Hazırlanan Senaryolar Havza kapsamında mevcut durumun devam etmesi durumunda, göl su kalitesinin değişiminin belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda havza genelinde mevcut durumun devam ettirilmesinin dışında herhangi bir arıtım yöntemi önerilmemiştir. Yük azatlımı için önlemler alınmadığı öngörülmüştür. Tüm bu koşullar altında göl su kalitesinin değişimi araştırılmıştır. Senaryo-1 Havza genelinde sadece tarım alanlarından göle ulaşan azot ve fosfor yüklerinin azaltılmasının su kalitesine olan etkisini anlamak için senaryo oluşturulmuştur. Havza genelinde tarım alanlardan mevcut durumda gelen yayılı yük miktarı toplam azot ve toplam 122

123 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 123 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 fosfor olarak sırasıyla, 955 ton/yıl ve 29 ton/yıl dır. Söz konusu tarımsal alanlardan göle ulaşan azot ve fosfor miktarlarında sırasıyla (%70 ve %40) oranlarında bir düşüşün alınacak önlemler neticesinde gerçekleşebileceği öngörülmüştür. Bu önlemler; Havza genelinde, akar dere ve kanal yataklarının kenarlarında bulunan tarım arazilerinde yüzeysel akış ile alıcı ortama gelen tarımsal kaynaklı yükleri minimize etmek için; dere yatağı ile tarım arazisi arasında minimum 4 metre genişlikte çim veya diğer yüksek bitkilerden oluşan, filtrasyon şeritlerinin oluşturulması, Maksimum su kotundan başlamak üzere göl çevresinde minimum 30 m genişliğinde bir alanın göl yeşil kuşaklama bölgesi olarak belirlenmesi ve bu alanda bulunan ağaç ve tüm bitki türleri olduğu gibi korunarak, çıplak alanların ağaçlandırılması öngörülmüş olup, ayrıca bu alanda toprak sürümü, ot biçilme faaliyetlerinin yasaklanması, Mutlak koruma alanının göl yeşil kuşaklama bölgesi dışındaki alanlarında havza koruma planında belirtilen süreler dahilinde iyi ve organik tarım uygulamalarına geçilmesi ve bu amaçla su kullanım miktarı, gübre ve pestisit kullanımı daha az olan türler etüt edilerek, yaygınlaştırılması, Havza kapsamındaki mevcut doğal atıksu arıtma sistemlerinin işletimlerinin doğru bir şekilde yapılması, Havza kapsamında mevcut evsel AAT lerin nütrient giderimi yapacak şekilde revizyonlarının yapılması olarak sıralanabilir. Tüm bu önlemler ışığında hedeflenen oranlarda bir düşüş gerçekleşeceği öngörülmüş ve model run edilmiştir. Senaryo-2 Havza genelinde Cilt 1 de anlatıldığı üzere; evsel atıksu, tarım ve mera (hayvancılık) faaliyetlerinden oluşan toplam azot ve toplam fosfor yükleri sırasıyla; 221 ton/yıl ve 40 ton/yıl, 955 ton/yıl ve 29 ton/yıl, 182 ton/yıl ve 9 ton/yıl olarak hesaplanmıştır. Söz konusu yüklerden (evsel atıksu, tarım ve mera (hayvancılık)) faaliyetlerinden oluşan azot ve fosfor yüklerinin azatlımı ile göl su kalitesinin ne yönde değişeceğini anlamak için, her bir faaliyetten sırasıyla %55 azot ve %40 fosfor azaltımı yapılmıştır. Azatlımlar için alınacak önlemler; Havza genelinde dere ve kanal yataklarının kenarlarında bulunan tarım arazilerinde yüzeysel akış ile alıcı ortama gelen tarımsal kaynaklı yükleri minimize etmek için; öncelikle yıl boyu akar olan dereler için dere yatağı ile tarım arazisi arasında minimum 4 metre genişlikte çim veya diğer yüksek bitkilerden oluşan, filtrasyon şeritlerinin oluşturulması, Maksimum su kotundan başlamak üzere göl çevresinde minimum 30 m genişliğinde bir alanın göl yeşil kuşaklama bölgesi olarak belirlenmesi ve bu alanda bulunan ağaç ve tüm bitki türleri olduğu gibi korunarak, çıplak alanların ağaçlandırılması 123

124 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 124 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 öngörülmüş olup, ayrıca bu alanda toprak sürümü, ot biçilme faaliyetlerinin yasaklanması, Mutlak koruma alanının göl yeşil kuşaklama bölgesi dışındaki alanlarında, havza koruma planında belirtilen sürede (5 yıl) dahilinde iyi tarım uygulamalarına geçilmesi, bu amaçla su kullanım miktarı, gübre ve pestisit kullanımı daha az olan türler etüt edilerek, yaygınlaştırılması ve organik tarım uygulamalarına Tarım İl Müdürlüğünce belirlenecek olan süreler içersinde geçilmesi, Havza kapsamındaki mevcut doğal atıksu arıtma sistemlerinin işletimlerinin doğru bir şekilde yapılması, Havza kapsamında mevcut evsel AAT lerin nütrient giderimi yapacak şekilde revizyonlarının yapılması, Gelendost drenaj kanalı, Uluborlu-Senirkent Alt Havzası Pupa Çayı üzeri ve Yalvaç Çayı üzeri kanal içi yapay sulak alan sistemi inşa edilmesi, Havza kapsamında öncelikli olarak ortak arıtma yapması önerilen Senirkent-Uluborlu ve Gelendost-Bağıllı-Yaka yerleşim birimlerinin havza koruma planı kapsamında belirtilen sürelerde ortak AAT lerini inşa ederek işletmeye almaları öngörülmektedir. Buna göre 2 alternatif önerilmiştir. Uzun Havalandırmalı Aktif Çamur Sistemi (Azot Giderimli) + Kanal İçi Sulak Alan Konvansiyonel Aktif Çamur Sistemi+ Kanal İçi Sulak Alan + Sulak Alan Sistem Havza koruma planında Alternatif-1 kapsamında ilçe merkezleri dışında kalan ve ortak arıtma yapamayan, uygun bulunan tüm AAT lerin kurulması ve işletilmesi önerilmektedir. Bu proje için kurulan model testlerden geçirildikten sonra her senaryo için sınır şartlarda değişiklikler yapılmıştır. Model açıklanan farklı senaryolar için çalıştırılmış ve elde edilen sonuçlar ilgili kısımlarda özetlenmiştir. Sadece Tarım Alanlarından Göle Ulaşan Azot ve Fosfor Miktarının Azaltılmasının ve Evsel, Tarım ve Mera Alanlarından Göle Ulaşan Azot ve Fosfor Miktarlarının Azaltılmasının ve Nüfus Artışının Göl Su Kalitesine Etkisi Model Sonuçlarına göre yukarıda sunulan senaryolardan havzadaki tarımsal faaliyetlerin engellenmesi veya azaltılması anlaşılmamalıdır. Burada vurgulanan tarımdan geri dönen suların göle ulaşan kısmında bulunan besi ve diğer kirletici maddelerin azaltılmasıdır. Yeryüzünde mevcut suların kullanımının, tarımdaki payı 3/4, endüstrideki payı 1/5 ve belediyelerdeki (şehirlerdeki) payı ise 1/10 dur.görüldüğü gibi en fazla suyu tarım kullanmaktadır, yaklaşık su payı %70-80 arasındadır. Bu noktada şunu vurgulamak gerekmektedir, ne kadar su o kadar tarım veya ürün demek değildir. Örneğin Hindistan, aynı 124

125 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 125 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 miktarda mısır üretmek için Çin ve Amerika ya göre 3 kat daha fazla su kullanmaktadır. Başka bir örnek ise; 1 kg buğday üretmek için ortalama 1000 litre kullanılırken, bazı ülkelerde 1500 litre ve bazılarında ise; bu miktar 750 litredir. Bu durum verimli ve etkin sulamanın önemini ortaya koymaktadır ve istenildiği zamansulama yöntemi ve tarım teknikleri ile %30 su tasarrufu rahatça sağlanabilir (Yılmaz, 2009). Tablo 15 te tarımdan gelen kirletici yüklerin azaltılması durumunda göldeki mevcut besi maddelerindeki değişim % olarak verilmiştir. Tarımdan göle ulaşan kirleticilerin azaltılması gölde zaman içersinde olumlu bir etki yaratacaktır. Göl yönetiminde tek bir kurallar zincirinin tüm dönemlerde aynen uygulanması yerine yağışlı dönem ve kurak dönem için farklı uygulama planları olmalıdır. Buna göre yağışlı ve kurak dönemler için farklı ürün desenlerinin uygulanması bu örneklerden birisidir. Çalıştırılan modelin dış şartları her dönem için aynıdır, yani sadece göle ulaşan besi yükleri değiştirilmiştir. Meteorolojik ve hidrolojik veriler değiştirilmemiştir. Nüfus projeksiyonunun etkisinde evsel atıksulardan kaynaklanan yükler artırılmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 20 de özetlenmiştir. Bu tabloda verilen sonuçlar incelendiğinde senaryo 2 nin gölde hedeflenen su kalitesine ancak sağlayabildiği, diğer senaryonun ise yeterli gelmediği görülmektedir. Sonuç olarak; göldeki su kalitesinin iyileşebilmesi için hem noktasal hem de yayılı yükler kontrol altına alınmalıdır. Tablo 20: Senaryoların Göl Su Kalitesine Etkisi Modelden Elde Gelen Yükler Edilen Göldeki Ort. TP değeri kg/yıl % Azaltım g/m 2 -yıl μg/l Nufus Tahminine gore 2009 yılıevsel yükteki artış 111, Nufus Tahminine gore 2020 yılıevsel yükteki artış 116, Nufus Tahminine gore 2030 yılıevsel yükteki artış 120, Nufus Tahminine gore 2040 yılıevsel yükteki artış 123, Senaryo Çalışması 1 Sadece Tarım Azaltımı 99, Senaryo Çalışması 2 Tarım + Mera(Hayvan) + Evsel 69, Elde edilen sonuçların belli kabüller altında çözüme ulaşıldığı düşünüldüğünde, dünyadaki tüm uygulumalarda olduğu gibi elde edilen sonuçlar test edilmelidir, göl takip edilerek doğadaki değişim miktarları ölçülmeli, elde edilen bu yeni verilerle model ve model parametreleri güncellenmelidir. Modellemede kullanılan verilerde yapılan kabuller ve verilerin güvenilirliği gözönüne alındığında mutlaka göl düzenli ölçümlerle takip edilerek değişimler ve uzun dönem 125

126 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 126 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 karakteristiği modellenmelidir. Düzenli takip ile göl dinamikleri daha da iyi anlaşılacak, böylece senaryoların etkileri daha hassas şekilde hesaplanabilecektir. Ayrıca göldeki su kalitesindeki değişim hemen anlaşılacağı için göle ulaşan yüklerde acil bir durumda hemen müdahele edilmesine imkan verecektir. Bu yüzden dünyada pek çok gölde online olarak günlük su kalitesi parametreleri alınmakta, anlık değişimler hemen otomatik yorumlanarak, ani göle ulaşan bir kirletici durumunda havzadan kaynaklanan değişim tespit edilmektedir. Böylece göl su kalitesi daha da kötüleşmeden müdahele şansı olmaktadır. Örneğin Çin de bulunan Taihu Göl ünde 2007 den beri online su kalitesi ölçülmektedir. Ayrıca bu gölün koruma alanında bulunan fabrikalar devlet tarafından yıktırılmış, sıkı bir yönetim planı uygulanmaktadır. Tablo 20 de verilen senaryo 2 nin uygulanması sonucunda bir yenilenme süresi sonucunda gölde beklenen fosfor miktarı 8.8 μg/l dir. Bu değer şartların tamamı yerine geldikten sonraki bir yenilenme süresi sonundaki, tüm yıl boyunca gölün tamamına ait noktalardaki fosfor yükünün ortalamasıdır. Bu değer mevcut 14.0 μg/l değerinden yaklaşık % 60 daha azdır. Eğer senaryo 2 deki yaptırımlar tariflendiği gibi yapılır ve her türlü şartlar yerine getirilirse, suyun mevcut halinden daha iyi olacağı kesindir. Ayrıca göle noktasal kirletici girişlerinin miktarlarında da azalma olacağı da kesindir. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (Yayımlandığı Resmi Gazete: Tarih 31 Aralık Cuma 2004 Sayı :25687, Revizyon 2008) Tablo 2 de verilen göller, göletler, bataklıklar ve baraj haznelerinin ötrofikasyon kontrolü için verilen sınır değerleri bu değerden küçüktür. Ayrıca senaryo 2 nin uygulanması sonucunda gölde beklenen fosfor değeri Tablo 13 te verilen (Chapra, 2008, syf:538, Vollenweider 1976) oligotrofik sınır olan 10 μg/l olması şartından da küçüktür. Bu sınır dikkate alındığında senaryo 2 nin eksiksiz uygulanması ile Eğirdir Gölünün oligotrofik olacağı büyük olasılıktır. Vollenweider yaptığı çalışmalarda; bir gölün ortalama su derinliği arttıkça ötrofikasyona meyilimi artarken, yenilenme süresi kısaldıkça da ötrofikasyona eğilimi azaldığını göstermektedir. Kısa zamanda yenilenen bir gölün ötrofikasyon meyili de azalmaktadır. Gölün yenilenme süresi yıl olduğu ve bu özel hükümlerin geçerlilik süresinin 10 yıl olduğu dikkate alınırsa göl en az iki defa yenilenecektir. Bu yenilenmeler ile Eğirdir Gölü'nün su kalitesinin oligotrofik sevide olacağı düşüncesi desteklenmektedir. Ayrıca tüm bu hesapların gölde yapılan ölçümleri dikkate alarak yapıldığı ve Şekil 100 de, yapılan ölçüm noktalarına bakıldığında kirlilik yükü girişlerinin oldukça yakınında ölçüm yapıldığı görülmektedir. Tablo 17 de verilen ölçüm değerleri incelendiğinde en büyük fosfor değerlerin kıyıya yakın noktalarda (Ekim 2009: İstasyon 8: P=43 μg/l, Şubat 2010: İstasyon 1 :P=12 μg/l, Mart 2010: İstasyon 6: P=19μg/L, Haziran 2010:İstasyon 10 :P=61μg/L) olduğu görülmektedir. Elde edilen sonuçlar bu bölgelerden göle ulaşan kirletici yüklerin etkileridir. 126

127 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 127 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Senaryo 2 nin aynen uygulanması sayesinde bu değerler azalacak ve yönetmelikteki değerlere zamanla doğru orantılı olarak yaklaşacaktır. Özel hükümlerde amaç optimumu yakalamaktır. Eğer daha sıkı önlemler alınırsa şüphesiz göldeki fosfor oranı daha da düşük olacaktır. Ancak sosyo-ekonomik yapı dikkate alındığında daha fazla yaptırımın uygulanabilirliği sınırlıdır. Yönetmelikte belirtilen fosfor konsantrasyonunun 5 μg/l olması şartı senaryo 2 nin eksiksiz uygulanması halinde, bu hükümlerin geçerlilik süresinin sonunda sağlanması büyük olasılıktır. Bir başka önemli husus, çalışma alanımız olan Eğirdir Gölü bölgesinin yakın gelecekte yağış rejiminin değişeceğine ilişkin öngörüdür. Konuyla ilgili araştırma sonuçları Türkiye İçin İklim Değişikliği Senaryoları" TÜBİTAK KAMAG Projesinde yayınlanmıştır ( Bu sonuçlara göre; bu bölgede yağış azalacak ve ortalama sıcaklık özellikle yaz aylarında artacaktır (Şekil 112). Benzer sonucu başka kaynaklarda da görmek mümkündür (Önal ve diğ, 2009; Sırdaş ve diğ ) Şekil 112: İklim Değişikliğinin etkisi ( IPCC'nin raporuna göre; Türkiye'nin su miktarı şu andaki İklim şartları devam etse bile 2050 yıllında yarıdan daha fazla azalacaktır. IPCC Türkiye'yi gelecekte ciddi biçimde su sorunu yaşayacak ülkeler sınıfına sokmuştur ( Bu durum özellikle Eğirdir Gölü nün bulunduğu İç Anadolu yu etkilemektedir. Sonuç olarak; senaryo 2 de belirlenen şartlar mutlaka yerine getirilmelidir. Aksi takdirde bu bölgenin kuraklıkla yüzyüze geleceği çok açık anlaşılmaktadır. Bu proje sonuçları kısa sürede üretilen verilerin ışığı altında yapılmıştır. Araştırmanın zaman serisi verilerle ve daha detaylı parametrelerle desteklenmesi ideal bir yaklaşım olmakla birlikte, çalışma süresinin kısalığı, bölge insanının proje sonuçlarının hızla uygulamaya 127

128 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 128 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 geçileceği beklentileri vb. nedenlerle çalışma sınırlı olarak yapılabilmiştir. Projenin devamında bu çalışma kapsamında yapılamayan ölçümler yapılmalıdır. Böylece; ölçümler döngüleri kapsayacak ve alınan önlemlerin ne kadar işe yaradığı ve/veya önerilen önlemlerin ne kadar uygulandığı ifade edilebilecektir. Proje, Eğirdir Gölü için sonlandırılmış bir araştırma değildir. Eğirdir Gölü gibi çok büyük tehlike altında olan içme suyu kaynaklarının korunması için belirlenen önlemler ivedilikle alınmalı ve gerektiğinde yasal yaptırımlar uygulanmalıdır. Ayrıca su kaynaklarının dinamik özellikleri ve değişimleri ancak sık aralıkla yapılan ölçümlerle belirlenebilir. Eğer ölçümlerin devamı yapılmaz ve sürekliliği sağlanmaz ise, projenin hedefine ulaşıp ulaşmadığının kontrolü ve önlemlerin uygulanıp uygulanmadığının kontrolü yapılamadığı gibi, geçen sürede göldeki değişimde takip edilemez Ampirik Yöntem Sonucuna Göre Özümseme Kapasitesi Hesabı Ampirik yöntem uygulanırken gölün özümseme kapasitesi esas alınmıştır. Özümseme kapasitesi hesabı aşağıda sunulmuştur. Bu hesaplarda Volenweider modeli kullanılmıştır. ( ) Burada; Lc = kritik yük Ortalama Özümseme Kapasitesi; qs= Yüzey yükü [m/yıl] = Q/A=760,000,000[m 3 /yıl]/ 470,000,000[m 2 ] = [m/yıl] Z=ortalama derinlik = 7.23 [m] ( ) 50 mg P/m 2 -yıl = gp/m 2 -yıl Hacettepe Üniversitesinin hazırlamış olduğu raporda bu özümseme miktarı gp/ m 2 -yıl hesaplanmıştır. Aynı metod kullanılmasına rağmen fark oluşmasının sebebleri; a) ortalama derinlik 9 metre olarak, b) göle ulaşan su miktarı 338,000,000 m 3 /yıl alınmış olmasıdır. Burada yapılan hesapta ise; göl yüzeyine düşen yağış, yeraltısuyu ve sulamadan geri dönen sular da dikkate alındığındaki göl su dengesinden 760,000,000 m 3 /yıl alınmıştır. Bu değer 128

129 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 129 / 374 Güncelleştirme Sayısı: yılında hazırlanan Isparta Yöresindeki Göllerin Hidrolik Denge Analizi raporu (syf:42) ile de uyumludur. Göle ulaşan fosfor yükünün mutlaka gp/m 2 -yıl altında olması gerekmektedir. Göl alanı ile çarpıldığında 23,500 kgp/yıl olurken, en iyi senaryoda bile bu değerden en az üç kat fazladır (Tablo 21). Bu durum sadece evsel yüklerin azaltılmasının yeterli olmayacağını ve evsel yüklerin mutlaka 3. Senaryodaki gibi mümkün olan maksimum arıtma ile arıtılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Tablo 21: Göle ulaşan Toplam Fosfor yükü (kg/yıl) Göle Ulaşan Toplam Fosfor kg/yıl Mevcut Durum 142, Senaryo %40 fosfor %70 Azot 94, Senaryo %60 fosfor %80 Azot 86, Senaryo %80 fosfor %85 Azot 78, Göle Ulaşan Evsel Fosfor Miktarlarındaki Azalmanın Göl Su Kalitesine Etkisi Göle ulaşan kirleticinin konsantrasyondaki değişimin etkisini hesaplamak için bu çalışmada Thoman ve Mueller, 1987 önerdiği amprik metodlar kullanılmıştır. Denge Konsantrasyonları; Metod farkından dolayı, daha önce verilen 2010 yılı için çalıştırılan modelden elde edilen sonuçlarla birebir örtüşmesi mümkün değildir, bunun sebepleri; a) 2010 yılı sulak bir yıldır, amprik metod ortalama yıl için yapılmaktadır, b) Hidrodinamik etkileri gözönüne almayacaktır, c) Ortalamada doğruya yakın sonuç verecektir, d) Amprik metodta birinci dereceden sabit yarılanma süresi kullanılırken, modelde ölçüm verilerinden yarılanma süreleri daha gerçekçi olarak model tarafından hesaplanmaktadır, e) Amprik metodda sadece bir kaç parametere gözönüne alınırken modelde pek çok parametre dikkate alınmaktadır. 129

130 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 130 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Bu açıklama model sonucu ile amprik metod sonucunun kıyaslanmasının doğru olmayacağını ifade etmek için yapılmıştır. Tablo 20 deki sonuçlarla birebir uyuşmasını beklememek gerekmektedir. Yine de Tablo 21 de verilen mevcut duruma karşı gelen değerin ortalama ölçüm değerini verecek şekilde K (reaction rate) seçilmiştir. Bu değer literatürde 0.1 den 100 e kadar değişiklik göstermektedir. Tablo 22: Senaryoların Göl Suyundaki Fosfor Yüküne Etkisi Senaryolar W (lb/gün) Q (cfs) payda mg/l, TP mikrog/l, TP Mevcut Durum Senaryo Senaryo Senaryo Göle Ulaşan Azot Miktarındaki Azalmanın Göl Su Kalitesine Etkisi Göle ulaşan suda bulunan azot miktarındaki değişim etkisi aynı metod ile yapılmış ve elde edilen sonuçlar Tablo 23 de verilmiştir. Aşağıda verilen denklemde K değeri değişmiştir. Tablo 23: Senaryoların Göl Suyundaki Azot Yüküne Etkisi Senaryolar W (lb/gün) Q (cfs) paydası mg/l, TN mikrog/l, TN Mevcut Durum Senaryo Senaryo Senaryo Yapılan hesaplamalar sonucunda en kötü senaryonun 1 ve en iyi senaryo 3 olduğu belirlenmiştir. Ancak göle ulaşan TN % miktarları dikkate alındığında en etkin senaryo seçiminin maliyet değerlendirmesi sonucu ortaya çıkabilecektir Senaryo Sonuçlarına Göre Değerlendirme ve Öneriler Havza yönetimlerinde her şey bir bütün olarak değerlendirilmeli, çünkü tarım ürünü çeşidi, sulamanın tipi ve miktarı, havza alanında yapılan endüstriyel veya evsel herhangi bir değişikliğin etkisi gölde ve göl su kalitesini etkilemektredir. Bu yüzden model uygulamalarında ilk zamanlarda sadece göl modellemesi yapılırken, artık havza modellemesi 130

131 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 131 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 ve havza alanında gerçekleşen bütün olaylar modellenmektedir. Havzayı bir bütün olarak ele almak ve birçok meslek grubundan oluşan bir ekip ile uyumlu çalışmak havza yönetimi için kilit öneme sahiptir. Çünkü olayları tek bir açıdan değil, bir çok farklı noktadan sorgulamak ve değerlendirmek gerekmektedir. Havza yönetiminde temelde geçerli olan genel kurallara ek olarak gölün durumuna uygun kurallar da olmalıdır. Yani tek bir kuralın tüm dönemlerde aynen uygulanması yerine yağışlı dönem ve kurak dönem için farklı eylem planları olmalıdır. Göl su dengesi hem modelleme hem de göl yönetimi için oldukça önemlidir. Göl su dengesi kurulmasında da yağış verilerinin yeterli miktarda olması da çok büyük önem taşımaktadır. Bu yüzden yağış ölçüm istasyonlarının artırılması gerekmektedir. Özellikle yüksek yerlerdeki yağış miktarları düzenli olarak otomatik istasyonlarla ölçülmelidir. Yağıştan akışa geçileceği için havzanın değişik bölgelerinde yağış-akış deneylerinin yapılması faydalı olacaktır. Ayrıca farklı kuruluşlar tarafından işletilen birbirine oldukça yakın istasyonlar birleştirilmeli, havzanın daha yüksek yerlerinde meteorolojik parametreleri ölçmek için istasyonlar kurulmalıdır. Ayrıca, göl batimetrisinin yeniden çıkarılması, hem yapılan dolgular hem de sediment birikimi hakkında bir fikir vereceği gereklidir. Gölü iki parçaya ayırırsak Hoyran ve Eğirdir Gölü olarak, ortada en derin yerlerindeki iki noktada hem meteorolojik hem de su kalitesine yönelik temel parametreleri ölçmek için iki sabit istasyonun kurulması gerekmektedir. Tam karışımlı veya iyi karışımlı bir gölde modelleme için 3-6 saat süre ile yapılırsa gün içerisindeki değişimler ifade edilebildiğinden (Bowie ve diğ, 1985),bu iki sabit istasyon sayesinde göldeki değişimler takip edilebilmek için meteorolojik ve su seviyesi, çözünmüş oksijen, su sıcaklığı vb. ölçümleri saatlik olarak kaydedilmelidir. Böylece, edilen veriler ile ileride yapılacak modelleme çalışmasında daha hassas ve daha az kabullü çalışmalar yapılabilecektir. Gölden çekilen tüm sular düzenli olarak ölçülmeli ve günlük olarak hatta mümkünse saatlik olarak kayıt altına alınmalıdır. Göl kıyısından çekilen suyun miktarının yetkili kurumlarca kontrol altına alınması gerekmektedir. Böylece gereksiz su kullanımları azaltılarak, su seviyesinin yükselmesi sağlanacak ve geri dönen su miktarı ve/veya atıksu miktarı da azalacaktır. Bu durumun göl su kalitesine olumlu etkisi olacaktır. Eğirdir Gölü nde hidrodinamik olaylarda etkin olan parametre rüzgarlardır. Giren/çıkan akarsular bölgesel etkiye sahiptir. Eğirdir Gölü sığ ve geniş yüzey alanına sahip bir göl olduğundan bu durum literatürle uyum içerisindedir. Göl su kotu metrenin altına düştüğünde yağışlı bir dönemde dahi göl kurumaktadır, bu seviye kuruma seviyesidir. Bu seviyeye hiçbir şart altında ulaşılmamalıdır, bu seviyeye 131

132 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 132 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 yaklaşıldığında dahi gölden su çekimi yapılmamalı, göle dışarıdan su takviyesi yapılmalıdır. Aksi halde bu değerli göl buharlaşmanın ve dışsal şartların etkisiyle hızla kuruyacaktır. Gölde izin verilebilecek minimum göl su seviyesi dir. Bu seviyenin altına düşülmemelidir. Zaten göl ortalaması olduğu düşünüldüğünde bu seviyeyi korumanın -zor olmadığı, iyi bir yönetim planı ile bunun mümkün olacağı gözükmektedir. Bu seviye ekolojik ve diğer açılardan tekrar değerlendirilmeli fakat bu değerlendirmelerin sonucunda; göl su seviyesinin sadece artırılmasına izin verilmelidir, aksi taktirde azaltılması risklidir. Çünkü daha düşük birgöl su seviyesinde; göl dışsal şartlardan daha fazla etkilenmektedir. Gölde askıda katı madde miktarı fazla, secchi disk derinliği ise beklenenden azdır. Bunu açıklamak için ilk akla gelen sediment olayıdır, bu yüzden göl kıyısında kazı/dolgu, anroşman malzemesi yığmak gibi sediment olayını artırıcı ve littoral (kıyı bölgesine) zarar verici doğal olmayan tüm dışsal müdahaleler yasaklanmalıdır ve bu konu ile ilgili ciddi önlemler alınmalıdır. Halk arasında Hoyran Gölü ve Eğirdir Gölü diye adlandırılan gölün üst kısmı ile alt kısmı arasındaki boğaz sebebi ile bağlantıları kısıtlı ve dar bir su geçidi mevcuttur. Bu yüzden iki göl su kalitesinde farklılıklar mevcuttur, bu durum ölçüm verileri ve daha önce yazılmış olan raporlarla uyum içerisindedir. Gölde kısıt besi maddenin fosfor olması kontrol açısından tercih edilmektedir. Bu yüzden göle ulaşan özellikle fosfor yükleri kontrol altına alınmalıdır. Özellikle Haziran-Ekim dönemlerindeki göle ulaşan fosfor yükleri engellenmeli ve/veya azaltılmalıdır. Eğirdir Gölü suyu trofik bakımdan mezotrofik durumdadır ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde içmesuyu kaynağı olarak riskli durumdadır. Tarımdan göle ulaşan besi maddelerinin azaltılması, gölde olumlu etki yaparken, nüfusun artışı olumsuz etki yapmaktadır. Alt havzaların yüzey alanları incelendiğinde havzadaki en büyük alt havzanın Yalvaç-Gelendost alt havzası olduğu belirlenmiştir. Kirletici yüklerinin alt havzalara göre dağılımı incelendiğinde; hem TN hem de TP parametreleri için; Yalvaç- Gelendost alt havzasından oluşan kirliliğin diğer alt havzalara kıyasla daha fazla olduğu belirlenmiştir. Yalvaç-Gelendost alt havzasından göle ulaşan toplam kirletici yükler arasında TN kirletici yükünün büyük kısmı sırasıyla tarım, hayvancılık ve evsel kaynaklardan oluşmaktadır. Benzer şekilde TP yükü başta tarım olmak üzere, evsel atıksudan ve hayvancılıktan kaynaklandığı tespit edilmiştir. Bu nedenle özellikle Yalvaç-Gelendost alt havzasından göle ulaşan TN ve TP yüklerinin azaltılması gerekmektedir. Bu noktada eskiden sadece P kontrolünün yeterli olduğu görüşü hakim iken artık hem P hem de N 132

133 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 133 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 kontrolünün gerekli olduğu fikrinin hakim olduğunu vurgulamak gerekmektedir. Yani alışkın olduğumuz göle ulaşan P yükünü kontrol etmek/azaltmak iken, günümüzde yapılan çalışmalar hem P hem de N yükünün kontrol edilmesi gerektiğini göstermektedir (Paerl, 2009). Elde edilen sonuçların belli kabüller altında çözüme ulaşıltığı düşünüldüğünde, dünyadaki tüm uygulumalarda olduğu gibi elde edilen sonuçlar test edilmelidir, göl takip edilerek doğadaki değişim miktarları ölçülmeli, elde edilen bu yeni verilerle model ve model parametreleri güncellenmelidir. Proje süresinin bir yıl olmasından dolayı ilk arazi ölçümü ile son arazi ölçümü arasında bir yıllık süre yoktur. Bu yüzden bundan sonraki çalışmalarda en az iki yıl sürekli olarak göl gözlenmeli, ölçümler alınmalı ve yapılan model tekrarlanmalıdır. Daha uzun süreli ve düzenli ölçümler ile daha hassas ve göl döngülerini içeren modellerin çalıştırılması göl hakkında daha detaylı bilgiler verecektir. Yağışlı ve kurak dönemlerde göl hidrodinamiği ve su kalitesindeki değişimler farklı olacaktır. Bu farklar ancak uzun süreli modelleme ve uzun süreli güvenilir veri ile mümkündür. Bu yüzden öncelikle bu çalışmalar tamamlandığından Eğirdir Gölü için daha sonra ise tüm içme suyu kaynaklarımız için göl bilgi ve izleme sitemi geliştirilmeli, bu kapsamda öncelikle model çalışmaları için bir veri bankası oluşturulmalı ve bu veriler aynı formatta düzenli olarak saklanmalı ve veri bankası sürdürülebilir olmalıdır. Ayrıca depolanan verilerin farklı tekniklerle doğruluğu test edilmelidir. Bu projede karşılaşılan veri sıkıntısı böyle bir veri bankası ile çözülebilir iken, verileri tek tek ilgili kuruluşlardan birçok yazışmalarla istenmesi, işi zorlaştırmış ve zamanın etkin kullanılmasına engel teşkil etmiştir. Sonuç olarak; nufusun, kişi başı su kullanım miktarının, sanal su kullanım miktarının ve tarım alanlarının artması, suyun bir havzadan başka havzaya aktarılabilmesi, iklim değişikliği gibi birçok sebepten dolayı hayati öneme sahip suyun değeri giderek artmaktadır. Ayrıca suyu kullananlar, uzun süredir ücretsiz olarak aldığı için bitmeyecekmiş, sonu yokmuş, her zaman bir şekilde bir yerden bulunacakmış gibi düşünmektedir. Oysa giderek kullanılabilir su miktarı azalmaktadır. Özellikle iklim değişikliğinin kurak ve yarı kurak olan İç Anadolu, Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri için ormancılık ve su kaynakları açısından olumsuz etkileneceği öngörülmektedir (Sırdaş ve diğ., 2010). Bütün bu sebepler değerlendirildiğinde; Eğirdir Gölü Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi projesinin önemi ve görevi artarken, sürdürülebilirlik böyle projelerde kilit noktayı oluşturmaktadır. Sürdürülebilirlik içinde su kalitesinin iyileştirilebilmesi içinde izleme ve denetim çok önemlidir. 133

134 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 134 / 374 Güncelleştirme Sayısı: EĞİRDİR GÖLÜ HAVZA KORUMA PLANI VE PLAN ALTERNATİFLERİ Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından başlatılmış olan İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi tamamlanmıştır. Proje kapsamında, ülkemizin içme ve kullanma suyu kaynağı olarak kullanılan Eğirdir Gölü kapsamında, gerek kentsel ve endüstriyel oluşumlar açısından gerek ekolojik ve tarımsal açıdan, gerekse havza kapsamında oluşan yayılı ve noktasal kirletici yüklerin baskıları araştırılmış ve gelişmelerin çevreye olan etkileri gözden geçirilmiştir. Havza ölçeğinde kirlilikler, bunların kaynakları ve nedenleri incelenip tespit edilerek acil çözümler üzerinde durulmuş, bu çözümlerin uygulanmasında gerek duyulacak teknik, organizasyon, finansal ve yasal alanlarda atılması gereken adımlar yerel ve merkezi kategorilerde belirlenmiştir. "Eğirdir Gölü Havzası"nı kapsayan bu plan ile havza içerisinde kirlenmenin durumunun belirlenmesi ve çevre problemlerine kısa, orta ve uzun vadede uygulanabilecek bütüncül çözüm önerileri getirilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda havzada daha önce yapılmış tüm çalışmalar derlenerek coğrafi veri tabanında toplanmıştır. Eğirdir Gölü Havzasının üzerindeki baskıların belirlenmesi ve bu baskıların getirdiği yüklerin önlenmesi için öneriler incelenmiş ve tüm bu veri ve önerilerin birlikte değerlendirildiği bir su kalitesi yönetim modeli oluşturulmuştur. Türkiye nin 2. büyük içme suyu kaynağı olan Eğirdir Gölü artan tarım alanları ve kentleşmenin getirdiği yapılaşma ile bu baskılardan etkilenmiştir. Buna bağlı olarak artan küçük orandaki nüfus, Eğirdir Gölü havzasında kentleşmenin ve tarımın gelişmesine sebep olmaktadır. Bu durumun evsel ve yayılı yükle getirdiği kirlilik su kalitesinin mezotrofik olmasına neden olmuştur. Endüstriyel, evsel ve tarımsal kökenli atık suların tamamı doğrudan ya da dolaylı olarak Eğirdir Gölü ne deşarj edilmektedir. Ayrıca bölgenin yeraltısuyu beslenimi açısından büyük bir potansiyele sahip olması, yayılı ve noktasal kirleticiler zemin yapısının geçirimli olduğu bölgelerde yeraltısuyu ve ayrıca akarsular ve yüzeysel akış ile de göle ulaşabilmektedir. Eğirdir Gölü Havzasında 4 mevsin boyunca 20 adet istasyonda ve akarsularda yapılmış olan analiz sonuçlarına göre gölün trafik sınıfının mezotrofik olmaya başlamıştır. Bölgede yer alan köy, belde ve ilçe düzeyinde çok sayıda yerleşim merkezi tarımsal sulama amaçlı olarak Eğirdir Gölü nden faydalanmaktadır. Öncelikli olarak Eğirdir Gölü Havzası nda evsel atık su arıtma sularının bertarafını temin edecek olan Havza Koruma Planı, buna paralel olarak evsel ve katı atıklar, endüstriyel atıksular ve endüstriyel atıklar, tehlikeli atıklar su ve toprak kaynaklarının yönetimi (noktasal ve yayılı kirlilik kaynaklarının yönetimi) 134

135 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 135 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 ve bu çerçevede ilgili planlama faaliyetlerinin belirli bir takvim içerisinde yapılmasını öngören kurumsal bir rehber niteliğinde olacaktır. Havza Koruma Planı nda belirtilmiş olan faaliyetler ve ilgili takvim bir başlangıç noktası teşkil etmektedir. Bu takvim Çevre ve Orman Bakanlığı liderliğinde Havza içinde faaliyet gösteren tüm kurumlarla istişare içerisinde değerlendirilecek ve nihai şeklini alacaktır. Oluşturulan bu nihai takvim Çevre ve Orman Bakanlığı nın havza ölçeğinde yapılan çalışmaları takibi ve değerlendirmesi için kullanılacak bir rehber niteliğinde olacaktır İnsan Faaliyetleri Sonucu Eğirdir Gölü ne Olan Baskı, Etkiler ve Çözüm Önerileri Evsel Atıksu Şekil 113: Kirlilik kaynakları Eğirdir Gölü havzası kapsamında, evsel atıksu projeksiyonları yapılmış olup, Cilt 1 de detaylı olarak verilmiştir. Bölgedeki yerleşim birimlerinin atıksu alt yapıları ile ilgili mevcut durumları araştırılmıştır. Bunun yanı sıra yerleşim alanlarından kaynaklanan evsel baskı ve tehtidler ise kısaca, Senirkent-Uluborlu alt havzası yerleşimleri, Gelendost-Bağıllı ve Yaka yerleşim birimleri ve Yalvaç deresi (Akçay) üzerinde bulunan köy ve belde belediyelerinin evsel atık suları olarak sayılabilir. Havzada arıtılmadan deşarj edilen evsel atıksular gölde TN ve TP konsantrasyonlarında artışa neden olmaktadır. Göle gelen TN ve TP yükleri incelendiğinde, toplam yüklerin sırasıyla %10 ve %35 ini oluşturmaktadır. Buna göre göl için özellikle TP açısından önemli bir baskı unsurudur. Ayrıca bakteriyolojik analiz sonuçları 135

136 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 136 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 incelendiğinde, evsel kaynaklı kirliliğin bir göstergesi olan fekal koliform değerlerinin (Cilt 1 de verilmiştir) mikroorganizma büyümesine elverişli olan sıcak dönemlerde, önemli bir artış gösterdiği tespit edilmiştir. Aynı zamanda Pupa Çayı BOİ konsantrasyonu incelendiğinde yine organik kökenli kirletici yükünün su kalitesini SKKY Tablo 1 in 3. sınıf kalite limitinin altına düşmesine neden olduğu belirlenmiştir. Havza kapsamında Yalvaç ilçesine ait bir adet, Eğirdir İlçesinin evsel atıksularını arıtan ancak deşarjı havza dışına yapılan bir adet olmak üzere toplamda iki adet evsel atıksu arıtma tesisi bulunmakta olup, bu tesislerin mevcut durumları ile ilgili ayrıntılı bilgi Cilt 1 de verilmektedir. Ayrıca bu tesisler ile ilgili yapılan araştırmalar ve çalışmalar sonucu gerekli öneriler aşağıda verilmektedir. Havza kapsamı dışında bulunan ancak Eğirdir İlçesinin evsel atıksularını arıtan arıtma tesisi ile ilgili yapılan incelemeler sonucu revizyon projesinde bazı eksiklikler ve sorunlar tespit edilmiştir. Atıksu arıtma tesisinin deşarj limitleri nüfusu den büyük olması nedeniyle (Eğirdir:18340 kişi (TÜİK,2009) öngörülen TN<15 mg/l, TP<2 mg/l deşarj limitleri dikkate alınarak projelendirilmelidir. Buna göre AAT nin fosfor giderimi yapması temel alınmalıdır. Revizyon projesinde öngörülen yılın 8 ayı uzun havalandırmalı azot giderimli işletim ve mevsimsel olarak çalışan fabrikaların devrede olduğu 4 aylık konvansiyonel aktif çamur sistemi şeklindeki işletim yöntemi uygun bulunmamıştır. Bu tarz bir işletme tesisin yüksek yoğunlukta kirlilik alacağı dönemlerde azot giderimi yapamamasına neden olacaktır. Aktif çamur sistemlerinde çamur yaşının değiştirilmesi sistemin dengesini bozarak çıkış suyu kalitesinin olumsuz yönde etkilenmesine neden olmaktadır. Uzun Havalandırmalı Aktif Çamur Sistemlerinin çamur yaşı gün iken, Klasik Aktif Çamur Sistemlerinin çamur yaşı 3-5 gün olarak uygulanır. Klasik Aktif Çamur Sistemlerinde azot giderimi sadece mikroorganizma bünyesine geçen azot kadar gerçekleşir (%10-15). Bu nedenle sistem azot deşarj standartlarını sağlayamaz. Yine fosfor parametresi için aktif çamur sisteminin başına anaerobik bir bölme yerleştirilerek sistemin A 2 O konfigürasyonuna dönüştürülmesi uygun olacaktır. Fosfor biyolojik olarak giderilemeyecekse havalandırma havuzu çıkışına kimyasal dozlanarak, kimyasal çöktürme ile fosfor giderimi sağlanmalıdır. Revizyon projesinde öngörülen dengeleme tankı daha çok yük ve debi değişimlerinin fazla olduğu endüstriyel AAT lerde kullanılmaktadır. Büyük kapasiteli evsel atık su arıtma tesislerinde genellikle dengeleme tankı kullanılmaz. Tesis Eğirdir Gölü Havzası dışında kalmasına rağmen havzada oluşan evsel nitelikli atık suların uygun arıtımı için yukarıda belirtilen faktörlerin dikkate alınması gerekmektedir. Yalvaç İlçesi nde bulunan evsel atık su arıtma tesisi yapılan arazi çalışmaları ve Çevre İl Müdürlüğünden alınan veriler ile incelenmiştir tarihinde Isparta Çevre İl Müdürlüğü tarafından Yalvaç atık su arıtma tesisi çıkışından numune alınmış ve SKKY Tablo 136

137 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 137 / 374 Güncelleştirme Sayısı: de yer alan parametrelerin ölçümleri yapılmıştır. Buna göre tesis AKM parametresi bakımından standardı sağlayamamıştır ancak bu durum tek bir numuneye göre değil, numune sayısı arttırılarak değerlendirilmelidir. Eğirdir Gölü ne noktasal kaynaklardan ulaşan evsel atıksuların deşarj limitleri Tablo 24 te ve Tablo 25 da verilen arıtma standartlarına göre yapılmalıdır. Özellikle azot ve fosfor limitlerinin sağlanması bakımından tesiste gerekli olabilecek revizyon çalışmaları yapılmalıdır. Ayrıca tesis çıkışından düzenli olarak numune alınarak izleme çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Turizm Tesislerinden Kaynaklanan Evsel Atıksular Turizm faaliyetlerinin geliştirilmek istendiği bu bölgede, turizm tesislerinin yapılabileceği alanlarda alınacak önlemler oldukça önemlidir. Turistik bölgelerde ve tesislerde su kullanımları fazladır. Bu nedenle bu faaliyetlerden kaynaklanan evsel atıksular Havza Koruma Planında belirtilen standartlara göre atıksularını arıtmak zorundadırlar. Turistik tesislerden kaynaklanan evsel atık suların azot fosfor giderimi yapan tesislerde arıtılması gerekmektedir. Havza genelinde özel hükümler kapsamında izin verilen maksimum yatak kapasitesi 100 dür. Şehir merkezine uzak, kanalizasyon atıksu arıtma sisteminin bulunmadığı bölgelerde bulunan turizm tesislerinde, evsel atıksuların Tablo 24 te verilen arıtma standartlarına göre arıtılması zorunludur. Bu tesisler paket arıtma sistemleri ya da paket arıtma arkasına yapay sulak alan sistemi inşa ederek atıksularını arıtmalıdırlar. Ayrıca kanalizasyon altyapısı ile hizmet edilen ve ileri biyolojik atıksu arıtma sisteminin bulunduğu bölgelerde olan turizm tesisleri atıksularını bölgenin kanalizasyon sistemine deşarj edebilir. AAT lerin İzlenmesi ve Denetlenmesi AAT lerin izlenmesi ve denetlenmesi ve değerlendirilmesi için; Özel Hükümlerin ekinde verilen standartlara göre yapılmalıdır Deşarj Standartlarının Belirlenmesi Deşarj standartlarının belirlenmesi için öncelikli olarak analiz çalışmaları yapılması ve gölün mevcut su kalitesinin ortaya konması önem taşımaktadır. Su kalitesindeki değişimler farklı senaryolara bağlı olarak modellenmelidir. Bu noktada gölün özümseme kapasitesinin doğru bir şekilde belirlenmesi şarttır. Göl özümseme kapasitesinin belirlenmesinde hidroloji, göl jeolojisi ve göl içerisindeki fizikokimyasal ve biyolojik reaksiyonlar önemli parametre bileşenleridir. Göl özümseme kapasitesi mevsimsel ya da dönemsel olarak değişebilmektedir. Gölün özümseme kapasitesinin en düşük olduğu dönemde göle gelen azot ve fosfor bileşikleri 137

138 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 138 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 gölün mevcut kalitesini değiştirebilir. Belirlenecek olan deşarj standartları ile göl suyu kalitesinin bozulmaması ve istenen kullanım amaçları doğrultusunda sürdürebilir olması gerekmektedir. Bu amaçla Eğirdir Gölü havzasındaki yerleşim birimlerinden oluşan evsel atık suların deşarj standartlarının belirlenmesinde bölgenin sosyo ekonomik koşulları da göz ardı edilmemiştir. Bölge genelinde kırsal yerleşim birimleri sayısı kentsel yerleşim birimlerinden fazladır. Nüfus dağılımına bakıldığında ise, nüfusu 500 den küçük 32 adet köy, arasında 22 adet köy, arasında 15 adet köy ve arasında 7 adet belde belediyesi bulunmaktadır. Bu yerleşim birimleri dışında nüfusu 5000 den büyük 5 adet ilçe mevcuttur. Yerleşim birimlerinin göle olan etkileri ve nüfus dağılımları, bölgede arıtma alternatiflerinin belirlenmensinde önemli parametreler arasında yeralmaktadır. Bu noktada önerilen AAT lerinin arıtma verimleri göle olan baskının azaltılması açısından önem taşımaktadır. Pratikte beklenen giderim verimlerinin sağlanması göl su kalitesi üzerinde uzun vadede etkili olacaktır. Göl yenilenme süresi de göz önünde bulundurulduğunda istenen su kalitesinin sağlanmasında sadece önerilen AAT lerin doğru bir şekilde işletilmesi yeterli olmayacaktır. Bunun yanı sıra yayılı kirlilik yüklerinin kontrol altına alınması zorunludur. Bunun için alınacak önlemler ve alternatifler havza koruma planı kapsamında belirlenmiştir. Bölgedeki yerleşimlerin nüfusları ve arıtma teknolojilerine bağlı olarak belirlenen deşarj standartları Tablo 24 te verilmektedir. Ayrıca nüfusu kişi arasında olup doğal arıtma yapacak olan yerleşimler için deşarj standartları Tablo 25 da verilmiştir. 138

139 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 139 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tablo 24: Deşarj Standartları Nüfus Kompozit Numune (2 Saatlik) TN (mg/l) TP (mg/l) BOİ 5 (mg/l) KOİ (mg/l) AKM (mg/l) Kompozit Kompozit Kompozit Kompozit Kompozit Kompozit Kompozit Kompozit Numune Numune Numune Numune Numune Numune Numune Numune (24 Saatlik) (2 Saatlik) (24 Saatlik) (2 Saatlik) (24 Saatlik) (2 Saatlik) (24 Saatlik) (2 Saatlik) Kompozit Numune (24 Saatlik) <=84 * * * * * * * * * * * ph Tablo 25: Doğal arıtma yapacak olan yerleşim yerleri için uygulanacak deşarj standartları TN (mg/l) TP (mg/l) BOİ 5 (mg/l) KOİ (mg/l) AKM (mg/l) Nüfus Kompozit Kompozit Kompozit Kompozit Kompozit Kompozit Kompozit Kompozit Kompozit Kompozit Numune Numune Numune Numune Numune Numune Numune Numune Numune Numune ph (2 Saatlik) (24 Saatlik) (2 Saatlik) (24 Saatlik) (2 Saatlik) (24 Saatlik) (2 Saatlik) (24 Saatlik) (2 Saatlik) (24 Saatlik) * * * *

140 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 140 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Evsel Katı Atıklar Katı atıkların yol, nehir ve deniz kenarları ile terk edilmiş maden ve kum ocaklarına dökülmesi, günümüzde dahi Türkiye de ve dünyanın pek çok ülkesindeki yerleşim birimlerinde uygulanan, bir atık uzaklaştırma şeklidir. Özellikle cadde ve sokaklarda biriken atıkların, en ucuz uzaklaştırma yöntemi olan açık (vahşi yada düzensiz) dökümde, yüzeysel ve yer altı suyu kirlenmesi tehlikesi göz ardı edilmektedir. Yağışlı iklimlerde, düzensiz depolama adı verilen açık döküm sahalarının üzeri, doğal proseslerle hızlıca bitki örtüsü ile kaplanır ve kısa sürede kötü görsel görünümü kendiliğinden ortadan kaldıran bir doğal ıslah gerçekleşir. Ancak, bu sadece atık yüzeyinin üstü ile sınırlı bir ıslah sağlar. Üst kısım geçirimli olduğundan, yağış suları atık yığınının içine nüfuz ederek depolanan atık bünyesindeki (genellikle tehlikeli) kirleticileri çözüp sızıntı suyu halinde yüzeysel ve yer altı sularına taşıyarak, çevre için önemli bir tehlike ve kirlilik kaynağı oluşturur. Atığın düzensiz depolanması sonucunda maruz kalınan tehlike türleri Şekil 114 de topluca görülmektedir (Öztürk, 2010). Şekil 114: Düzensiz depolama alanlarının yol açtığı çevresel riskler Açık döküm sahalarına boşaltılan atık, esas itibariyle evlerden ve ticari alanlardan toplanan katı atıkları ihtiva eder. Atık içindeki organik veya biyolojik olarak parçalanabilir madde oranı %70-80 ve su muhtevası %50-70 dir. Büyükşehir ve sanayi bölgelerine yakın düzensiz depolama alanlarında evsel atıklar genellikle tehlikeli atıklarla karışık durumda bulunabilir. Atık döküm sahalarında oluşan metan gazı nedeniyle patlama tehlikesi de söz konusu olabilir. Bütün bu sıralanan riskler dolayısıyla (Öztürk, 2010); 140

141 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 141 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 modern düzenli depolama tesislerinin kurulması, açık atık döküm sahlarının ıslahı veya kapatılması, açık döküm sahalarının üzerinin yeterli emniyeti sağlayabilecek üst örtü tabakası ile kapatılması, eski atık döküm sahalarına ıslah sonrası, peyzaj uygulanıp çevresi ile uyumlu estetik bir görünüm kazandırılarak, sahaların zamanla çeşitli maksatla kullanımının sağlanması gerekmektedir. Atık döküm sahalarının minimum teknolojiyle ıslahı, saha üzerinin düşük maliyetli bir örtü ile kapatılması ve gaz/sızıntı suyu emisyonlarının kontrolünü gerektirir. Sızıntı suyu kontrolü için; oluşumu, miktar ve karakerizasyonu, ayrıca buna bağlı olarak arıtma alternatifleri ile ilgili bilgiler detaylı olarak aşağıda verilmektedir (Öztürk, 2007) Sızıntı Suyu Oluşumu Miktar, Karakterizasyonu ve Arıtma Alternatifleri Atık döküm sahalarından oluşan sızıntı suyu oluşumu, miktar ve karakterizasyonu bulunduğu alan çevre açısından kirlilik tehlikesi oluşturması nedeniyle belirlenmesi çok önemlidir. Katı atık depo sahasına düşen yağış sularının, buradaki katı atık kütlesi arasından süzülmesi esnasında çeşitli kimyasal ve biyolojik reaksiyonlar gerçekleşir. Bunun sonucu olarak, inorganik ve organik bileşikler atıktan sızıntı suyuna geçer. Depo gövdesinde gerçekleşen söz konusu bu tür karmaşık reaksiyonların son ürünleri, sızıntı suyu ve depo gazı ile taşınır. Sızıntı suyu, çok sayıda bileşen içerir ve kalitesi çok değişkendir. Sızıntı suyu kalitesi izlenerek, bir depolama sahasındaki çöpün yaşı ya da stabilizasyon durumu hakkında önemli bilgiler elde edilebilir. Sızıntı suyu miktarı ise, ampirik veri veya kriterler ya da yağış, buharlaşma, yüzeysel akış ve atığın su muhtevası bileşenleri dikkate alınarak, atık hücreleri üzerinde kurulacak su dengesi yöntemi ile tahmin edilir. Atık özellikleri, iklimsel özellikler, depolama alanı işletme yöntemi vb. şartlar, sızıntı suyu miktarını önemli oranda etkilemektedir. Bu proje kapsamında mevcutta düzenli depolama sahası olmadığından, sadece düzensiz katı atık sahalarından kaynaklanan sızıntı suyu miktarları alan ve iklimsel özelliklerden yararlanılarak hesaplanmıştır. Bu hesaplamalar Cilt 1 de detaylı olarak verilmektedir. Sızıntı suyu kalitesi veya özellikleri ise, oldukça değişken olup birçok endüstriyel atıksuya göre daha geniş aralıkta bir kirlilik yüküne sahiptir. Sızıntı suyu kalitesi, depolama alanındaki katı atığın derinliği ve türü, depolama yaşı, geri devreden sızıntı suyunun oranı, depolama alanı tasarımı ve işletilmesi, sızıntı suyunun çevresel etkileşimi gibi birbirine tesir eden pek çok faktöre bağlı olarak değişmektedir. 141

142 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 142 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Depo yaşı, depo sahasındaki havasız arıtma kapasitesine bağlı olarak, sızıntı suyu karakterini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Genç depo alanlarında oluşan sızıntı sularında, biyolojik olarak kolay ayrışabilen uçucu yağ asitleri oranı yüksektir. Depo yaşı arttıkça biyolojik ayrışma tamamlandığından, kolay ayrışabilen organik maddelerin oranı düşer. Bu sebeple, genç depo alanlarındaki sızıntı sularında BOİ/KOİ > 0,5 iken yaşlı depo alanlarındaki sızıntı sularında BOİ/KOİ < 0,2 dir (Öztürk, 2010). Sızıntı suyu özelliklerinin depo yaşı ile değişimi Tablo 26 de görülmektedir. 2-3 yıllık depolama alanlarında özellikle organik maddeler, mikroorganizma türleri ve inorganik kirlilik yükleri maksimuma ulaşır. Sızıntı suyu, organik ve inorganik iyonlar ile metaller dışında mikrokirleticileri de içerebilmektedir. Tablo 26: Sızıntı suyu özelliklerinin depo yaşı ile değişimi (Öztürk, 2007 & Öztürk, 2010) Sızıntı suyu arıtımı, istenilen arıtma seviyesini gerçekleştirebilmesi için bir dizi arıtma prosesinin birlikte kullanılmasını gerektirir. Atık depolama alanının yaşına göre, sızıntı suyunun debisi ve bileşimindeki değişimi karşılayacak proses zinciri oluşturulmalıdır. Arıtma prosesinin seçiminde ve tasarımında başlıca aşağıdaki faktörlerin dikkate alınması gerekir: Sızıntı Suyu Karakteri: Organik ve inorganik madde içeriği Zararlılık Potansiyeli: Organik ve inorganik zehirli kimyasal maddelerin yüksek konsantrasyonları Deşarj Alternatifleri: Yüzeysel sular, şehir atıksu kanal sistemi, arazide arıtma, depolama alanı üzerine geri devir Arıtma Derecesi: Sızıntı suyu bileşimi, deşarj standartları Arıtılabilirlik Çalışmaları: Elde edilen deneysel veriler, uygulanabilir teknolojiler İşletme: Ekipmanların bakım ve tamiri, personel güvenlik eğitimi, analitik testler 142

143 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 143 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Maliyet: Gerekli bütçenin bulunabilmesi, nihai örtü tabakası ihtiyacı Sızıntı suları için, iki tür deşarj standardı söz konusudur: Ön arıtmayı müteakip, şehir atıksu kanal sistemine deşarj standardı Alıcı su ortamlarına deşarj standardı Sızıntı suyu bileşiminin depo yaşına bağlı olarak değişmesi, farklı arıtma proseslerinin uygulanmasını gerektirir. Genç depolama alanlarından oluşan sızıntı suyunun fizikselkimyasal yöntemlerle arıtımı, biyolojik proseslerle kıyaslandığında organik madde giderimi bakımından yeterli değildir. Bununla birlikte yaşlı depolama alanlarından toplanan stabilize olmuş sızıntı sularında, fiziksel kimyasal arıtımın iyi sonuçlar verdiği gözlenmiştir. Katı atık düzenli depo sızıntı sularına uygulanabilecek arıtma prosesleri dizisi ve muhtemel deşarj ortamları, depo yaşı da dikkate alınmak suretiyle Şekil 115 te verilmiştir. Buna göre (Öztürk, 2010), genç depo sızıntı sularının şehir kanal şebekesine deşarjı için bile bir dizi ön arıtma uygulanması gerekmekte ve çoğu kez kanalizasyona deşarj limitlerinin sızıntı suları için özel protokolle belirlenmesi zorunluluğu ile karşılaşılmaktadır. Şehir atıksu kanal şebekesine deşarjına izin verilen atıksuların deşarj standartları Özel Hükümlerin ekinde verilmiştir. Genç sızıntı sularında söz konusu limitlere ulaşılabilmesi için; Dengeleme yüksek hızlı biyolojik (anaerobik veya aerobik) arıtma havalandırmalı lagün veya stabilizasyon havuzu sulak alan arıtması veya Dengeleme (Aerobik+Fakültatif Lagünlerde Arıtma) UF ve Ters Ozmos sistemi gibi çok kademeli ileri arıtma tekniklerinin uygulanması gerekmektedir. Bu alanda, dünyadaki genel eğilim aşağıdaki iki sistemden birinin kullanılmasıdır: Dengeleme (amonyak sıyırma) ileri biyolojik arıtma / çok kademeli ardışık kesikli reaktör sistemi sulak alan arıtması veya Dengeleme (amonyak sıyırma) anaerobik arıtma/aerobik arıtma (nitrifikasyon/denitrifikasyon) ultra veya nano filtrasyon (Ters Ozmos / Aktif Karbon Adsorpsiyonu) Her iki sistem de son derece pahalı bir arıtma tesisinin kurulup özenle işletilmesini gerektirmekte olup özellikle Top-N ve NH 4 -N limitlerinin sağlanması önemli bir sorundur. Bu yüzden sistem seçiminde Belediyelerin mali gücü, kalifiye personel durumu ve bu tür bir arıtmayı sürdürüp sürdüremeyeceği göz önünde tutulmalıdır (Öztürk İ., 2007). 143

144 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 144 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 115: Katı atık düzenli depo sızıntı sularına uygulanabilecek arıtma prosesleri dizisi ve muhtemel deşarj ortamları (Öztürk, 2010) 144

145 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 145 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 116: Katı atık Miktarlarının Yıllara göre Değişimi Eğirdir Gölü Havzası kapsamındaki yerleşim birimlerinin katı atık durumları Cilt 1 de detaylı olarak anlatılmıştır. Bu veriler doğrultusunda yerleşim yerlerinin büyük kısmında katı atıklar düzensiz olarak depolanmaktadır. Mevcut durumda söz konusu düzensiz deponi sahalarından kaynaklanan sızıntı suları yayılı kirletici yük olarak göle ulaşmaktadır. Bu sahalardan göle ulaşan toplam azot ve toplam fosfor yükleri sırasıyla 9 ton/yıl ve 0,1 ton/yıl olarak hesaplanmıştır. Bu veriler doğrultusunda içme suyu kaynağı olarak kullanılan Eğirdir Gölü nün, sözü geçen düzensiz deponi sahaları tarafından kirletilmemesi için yukarıda da açıklanmış olan sebepler doğrultusunda, bu sahaların havza koruma planı iş takviminde belirtilen sürelerde rehabilitasyonunun sağlanması gerekmektedir Endüstriyel Faaliyetler Havzada mevcut bulunan ve faaliyetini sürdürmesine izin verilen sanayi kuruluşları (organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri ve tekil sanayiler ve/veya endüstriler) oluşturdukları kirlilik ile gölü tehtid etmektedirler. Eğirdir Gölü havzasında bulunan endüstrilerin en önemli ve çevre açısından risk oluşturanlarının başında deri işleme ve gül yağı üretimi gelmektedir. Bu faaliyetlerin Eğirdir Gölü'ne olan etkilerini ortaya koyabilmek için bu tesislere ait literatür bilgileri ve atıksularından alınan numunelere ait analiz sonuçları genel EK`lerde verilmiştir. Bu sonuçlara göre Yalvaç Deri Sanayiden numune alındığı dönemde palamut (bitkisel sepi 145

146 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 146 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 maddeleri) kullanılması nedeniyle çok yüksek kirletici konsantrasyonlarına rastlanmamıştır. Ancak Gökçehöyük Belde Belediyesi'nde bulunan Gül yağı fabrikasından alınan örnekler için yapılan analizlerde (Cilt 1'de verilmiştir) çok yüksek kirletici konsantrasyonları ölçülmüştür. Her iki sanayi tesisi de uzun mesafeli koruma alanı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Ancak çıkış sularını alıcı ortam deşarj standartlarına uygun bir şekilde bertaraf etmemektedirler (Cilt 1'de detaylı olarak açıklanmıştır). Gül yağı üretim tesisi sezonluk çalıştığından, atık sularını sızdırmaz tankta biriktirdikten sonra kendisine uygun atıksu karakterizasyonu sahip ve en yakın (OSB) atık su arıtma tesisine göndermesi gerekmektedir. Yalvaç Deri Sanayi'den çıkan atık sular için ise detay bilgiler Cilt 1'de verilmiştir. Bu atıksular, çevrede bulunan bahçe sahiplerince, bahçelerine çevrilerek sulama suyu olarak kullanılmaktadır. Atık suların zaman zaman tarla sulamada kullanılması suların direk göle ulaşmasını engellemektedir. Ancak bu atıksuların arıtılmamış olması nedeniyle tarla sulamada kullanılması sakıncalıdır (Şekil 117). Şekil 117: Yalvaç deri sanayi atık sularının deşarj noktası Deri endüstrisi atık suları özellikle organik kirleticiler ve ağır metaller bakımından (Cr 6+ ), KOİ, AKM oldukça yüksek kirliliğe sahip atık sulardır. Deri sanayi atık suları hidrojen sülfür kokusuna benzeyen bir koku yayar. Bu sular mikrobiyolojik bakımdan çeşitli patojen mikroorganizmaları ihtiva etmektedir. Atıksulardaki toksik krom bileşikleri balıkların ve 146

147 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 147 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 diğer sucul canlıların yaşamlarını olumsuz etkiler. Cr 6+ bileşiklerinin yüksek konsantrasyonları canlılarda toksik etki yaratabilir. Deri atık suları ile gelen şarbon bakterilerinin varlığı alıcı suda enfeksiyona, hayvanlarda ve insanlarda bulaşıcı hastalıkların oluşmasına neden olur. Patojen bakteriler içeren, yüksek BOİ 5 'li, yüksek AKM'li ve toksik madde içeren deri atık suları alıcı sular, insan ve diger canlıların sağlığı için özellikle tehlikelidirler. Bu işletmeler alt yapısı tamamlanmış organize sanayi bölgesine alınmalı ve bu tesislerden kaynaklanan atıksular kimyasal ve biyolojik arıtmaya tabi tutularak, alıcı ortama deşarjı Özel Hükümlerin ekinde belirtilen deşarj standartlarına göre yapılmalıdır. Havzada mevcut durumda faaliyette bulunan ve gelecekte de faaliyet göstermesine izin verilen sanayilerin oluşturdukları kirletici parametreler başta ağır metal olmak üzere birikim özelliğine sahip, toksik ve zararlı etkileri olan maddelerdir. Bu bakımdan havzada mevcut bulunan ve faaliyetini sürdürmesine izin verilen sanayi kuruluşları (organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri ve tekil sanayiler ve/veya endüstriler) ağır metal ve toksik maddeler içeren endüstriyel nitelikli atık sularını uygun koşullarda ileri yöntemler ile arıtmaları koşulu ile faaliyetlerini sürdürmelerine izin verilmelidir. Eğirdir Gölü su kalitesinin 1. Sınıf su kalitesine getirilmesi ve sürdürülebilir olması için havza içersinde faaliyette bulunan ve ağır metal ve toksik maddeler içeren sanayi ve/veya endüstrilerde kapasite artışı ve/veya sayı artışı kesinlikle yapılmamalıdır. Kapasite artışına ancak temiz teknolojiler kullanmak (özellikle deri endüstrisi başta olmak üzere benzeri ağır metal ve toksik madde içerikli yüksek debilerde endüstriyel nitelikli atıksu oluşturan işletmelerde, gerekli görülmesi durumunda membran biyoreaktör ve/veya diğer membran uygulamaları v.b) ve belirlenen deşarj standartlarından daha iyi koşulları sağlamak kaydıyla izin verilmelidir. Bunun dışında bu işletmelerin üretimlerini arttırmak amacıyla teşvik edici hiçbir uygulama yapılmamalıdır. Mevcut ve planlanan küçük sanayi sitelerinin evsel nitelikteki atıksuları dışında diğer atıksularını organize sanayi bölgelerinde arıtılabileceği gibi düşük debide atıksu oluşması durumunda alıcı ortama sıfır deşarj yapabilecek tesisler de yapılabilir (Örneğin; evaporasyon havuz sistemleri ile). Ağır metal ve toksik madde içeren atıksu oluşturan tüm sanayi bölgelerinden yüzeysel akışla gelen suların da alıcı ortama direkt olarak deşarjı yapılmamalıdır. Bunlar için de uygun arıtma veya sıfır deşarj yapıları yapılarak bertarafı sağlanmalıdır. Tekil sanayilerden oluşan atıksuların evsel nitelikte olması durumunda deşarj standartlarını sağlamak kaydıyla kendi atıksu arıtma tesisini yapabileceği gibi civarındaki en yakın evsel atıksu arıtma tesisinde deşarj standartları sağlanmak kaydıyla bertaraf edilebilir. 147

148 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 148 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Havza kapsamında Yalvaç Çayı üzerinde çeşitli noktalarda önerilen kanal içi/kanal dışı yapay sulak alan sistemleri belirlenen uygun alanlarda mutlaka inşa edilmelidir. Böylece alıcı ortama doğrudan gelebilecek hem evsel, hem de endüstriyel kirletici kaynakların belli oranlarda tutulması ve arıtılması sağlanacaktır. Bilindiği üzere Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğine göre içme suyu havzalarında evsel ve endüstriyel atık sular arıtılmış olsa dahi havza içerisine deşarj edilmesi yasaktır. Bu kapsamda havza içersinde faaliyetlerine müsaade edilen endüstrilerden kaynaklı atıksuların arıtılması için gereken çalışmalar bir an önce yapılmalı ve bu arıtma sistemlerinden çıkan atıksuların arıtılma düzeyi denetlenmelidir. Uzun süreli elde edilen verilerin değerlendirilmesi sonucunda gerek görülmesi durumunda endüstriyel faaliyetlerin azaltılması ve gerekli olması durumunda bu kuruluşların havza dışına taşınması düşünülmelidir. Ayrıca havzada mevcut durumda faaliyetine izin verilen tüm sanayi kuruluşları (organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri ve tekil sanayiler ve/veya endüstriler) atıksularını OSB'de arıtarak, tekil ise en yakın OSB'ne taşıyarak arıtmalı ve arıtılmış suların OSB bünyesinde yeniden kullanımı hedeflenmelidir. Bu kuruluşlar arasında özellikle mevcut durumda faaliyetini sürdürmesine izin verilen deri endüstrisi ve tekil olarak faaliyet gösteren Gökçehöyük gülyağı fabrikası atıksularını membran biyoreaktörler gibi çok iyi kalitede çıkış suyu elde edilebilen ileri teknolojili prosesler ile arıtımı sonrası endüstri içerisinde yeniden kullanımı hem OSB'nin temiz su ihtiyacını azaltacak hem de çevreye olan etkisini minimuma indirecektir. Bu noktada OSB'de üretilen atıksuların yeniden kullanımı hedeflenmeli ve arıtma teknolojisi seçiminde bu yönde insiyatif kullanılmalıdır. Bu amaçla membran biyoreaktör ve/veya diğer membran uygulamaları önemli bir alternatif olarak değerlendirilmelidir. Soğuk Hava Depolama Tesisleri Soğuk hava depolarından kaynaklanabilecek önemli çevresel etkiler aşağıda ele alınmıştır. Soğutma sisteminde amonyak gazı kullanan soğuk hava depolarında amonyak tankları bulunmaktadır. Sistemler kapalı devre devir daim çalışmakta ve amonyak sadece arıza veya kaçak olması durumlarında gaz halinde atmosfere karışabilmektedir. Bu nedenle su kirliliği bakımından bir risk taşımamaktadır. Ancak, hava kirliliği riski bakımından bu depoların düzenli bakımlarının yapılması gerekmektedir. Soğuk hava depolarında yıkama yapılmasının amacı meyvelerin su sistemi ile taşınarak ezilmesini ve şeklinin bozulmasını önlemek ve aynı zamanda Tesiste yıkama amaçlı kullanılan yüksek debideki sular sistemde maksimum sayıda devir daim yapacak şekilde döndürülerek kullanılarak belirli periyotlarla alıcı ortama deşarj edilmektedir. Ancak yıkama 148

149 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 149 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 sularından kaynaklanabilecek olan pestisit ve gübre kalıntılarının yıkama suları ile alıcı ortama verilmesi sonrasında yüzeysel ve yer altı suları ile göle ulaşması mümkündür. Özellikle mutlak ve kısa mesafeli koruma alanlarında meyve yıkama işlemi yapılmaması ve herhangi bir tehlikeli atık oluşturacak faaliyette bulunulmaması gerekmektedir. Ayrıca sezonda ortalama 5 kişinin çalıştığı bu tesislerden kaynaklanan evsel atıksular Sağlık Bakanlığının 13/3/1971 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren, Lağım Mecrası İnşaası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik hükümlerine göre yapılacak olan sızdırmaz nitelikteki foseptiklerde toplanarak, atıksu arıtma tesisine gönderilmesi gerekmektedir. Orta ve uzun mesafeli koruma alanında bulunan ve yıkama işlemi yapan soğuk hava depolarında oluşan atıksular sızdırmaz tanklarda toplanarak periyodik olarak en yakın evsel atıksu arıtma tesisine taşınarak arıtılmalıdır. Eğirdir Gölü içme suyu temin projesinin yatırım programına alındığı tarihten önce yapılmış olan, mutlak ve kısa mesafeli koruma alanlarında kalan soğuk hava depolarında yıkama yapmama koşulu ile mevcut durum korunarak bu depo ve tesislerden kaynaklanan atık sular ve katı atıklar yukarıda belirtilmiş olan hususlar çerçevesinde bertaraf edilmelidir. Akaryakıt İstasyonları Akaryakıt istasyonları çevresel açıdan birçok tehlike arzetmektedir. Bu tehlikeler; tankların dolumları ve dolum esnasında meydana gelebilecek taşma ve akmalar, akaryakıtın araçlarla tanklara taşınması esnasında ortaya çıkan dökülmeler ve sızmalar, tanklarda ve borularda oluşabilen korozyona bağlı olarak dökülme ve sızmalar, patlamalar olarak sıralanabilir (Avrupa Çevre Koruma Ajansı, EPA). Tank ve boruların yapım malzemeleri, sızıntı algılayıcı sistemler, doldurma pompasından dolum esnasında ve sonrasında dökülmeleri engelleyici sistemler kullanılması çok önemlidir. Dolum tankerinin tankı doldurduktan sonra doldurma borusundan oluşabilecek akıntı ve sızmaların engellenmesi gerekmektedir. Ayrıca, tank ve depo dolumları sırasında taşmaların önlenmesi için yeterli mücadele ekipmanın mevcut bulunması gerekmektedir. Bu ekipmanlar dolum sonrası alarm veren sistemler, şamandralı valf kullanımı ve otomatik kapama aygıtları olarak tanımlanmıştır. Diğer önemli bir nokta ise genellikle yeraltında bulunan akaryakıt depo, tank ve borularının zamanla korozyona uğramasıdır. Korozyon sonucu oluşan delik ve çatlaklardan sızmalar ve dökülmeler gerçekleşir. Tüm bu riskler ve olası kazalar dikkate alındığında, içme suyu havzalarında akaryakıt istasyonlarının getireceği baskı ve tehtidlerin boyutları daha da iyi anlaşılacaktır (Avrupa Çevre Koruma Ajansı, EPA). 149

150 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 150 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Akaryakıt ve gaz dolum istasyonlarının alması gereken önlemler Türk Standardı, Akaryakıt İstasyonları-Emniyet Gerekleri, TS göre dikkate alınmalıdır. Tank ve boruların yapım malzemeleri, korozyonun önlenmesi ve kontrolü, akaryakıt depolama, tankların kullanımı, tankların havalandırılması, tanka yakıt doldurulması ve çekilmesi, tankların kullanılmayacak hale getirilmesi, tanklar için havalandırma sistemleri ve kapasiteleri, borular ve bağlantı sistemleri, yapım ve performans ile ilgili emniyet gerekleri, tesis etme ve konum, bakım onarım, işletme şartları, drenaj ve atıkların bertaraf edilmesi, yangın kontrolü, tankların devre dışı bırakılması v.b tüm önlemler bu standarta göre alınmalı ve kontrol edilmelidir. Tüm bu gereklilikleri yerine getirmeyen mevcut akaryakıt istasyonları kapatılmalıdır. Şekil 118 da havza içerisinde bulunan tüm akaryakıt istasyonları ve soğuk hava depolarının konumları, koruma alanları sınırlarıyla çakıştırılarak haritalanmıştır. Şekil 118: Eğirdir Gölü Havzasında Yer Alan Akaryakıt İstasyonları, Soğuk Hava Depoları ve Maden Ocaklarının Konumları 150

151 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 151 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Akaryakıt istasyonlarından kaynaklanan evsel atık sular sızdırmaz foseptiklerde toplanarak en yakın atık su arıtma tesisine taşınması ve evsel katı atık dışındaki atıkların ilgili yönetmelikler kapsamında toplanıp bertaraf edilmesi gerekmektedir. Bu alanlarda araç yıkama ve yağlama istasyonların kurulamsına veya araç yıkanmasına izin verilmemesi gerekmektedir. Ayrıca bu tesislerde oluşabilecek kazalar sonucunda tehlikeli atıkların sızması durumlarına karşın acil müdahale planları hazırlanmalı ve gerekli alet ve ekipmalar (bariyer, emici, yağ tutucu vb.) tesis tarafından sağlanmalıdır. Oluşacak bu tehlikeli atıklar özel hükümlerin ekinde belirtilen yönetmelik standartlarına göre bertaraf edilmelidir. Ulaşımdan Kaynaklanan Kirlilik Önemli hava kirliliği kaynakları arasında yer alan biri olan ulaşım, egzos gazlarının atmosfer yoluyla alıcı ortama taşınmasıyla alıcı ortamda kirliliğe neden olabilmektedir. Havza sınırları içerisinde sadece karayollarının yer alması nedeniyle kara taşıtlarından kaynaklanan emisyon miktarları emisyon faktörleri kullanılarak belirlenmiştir. Bu amaçla, araç cinslerine, yaşlarına göre belirlenmiş emisyon faktörleri ve araç sayıları kullanılarak hidrokarbonlar, karbon monoksit ve azot oksitlerin emisyon miktarları hesaplanmıştır. Ulaşımdan kaynaklanan kirliliğin değerlendirilmesi amacıyla, her bir aracın yılda km yol katettiği varsayımı kullanılmıştır. Emisyonların hesaplanmasında, EPA tarafından üretilmiş emisyon faktörleri ve hesaplama yöntemleri kullanılmış (EPA, 1985) ve sonuçlar Tablo 27 de verilmiştir. Tablo 27: Havza sınırları içerisinde yer alan mevcut karayollarından kaynaklanan emisyon miktarları Yolun Adı Araç Tipi Karayolu Karayolu Taşıt Emisyon (ton/yıl) Araç Sayısı Uzunluğu Genişliği Yoğunluğu (Km) (m) HC CO NOx 2008 verilerine göre toplam Yukarıda verilen sonuçlar doğrultusunda karayollarının genişletilmesi sonucunda oluşacak olan emisyonlar ve göle gelecek olan kirlilik yüklerinde araç sayısı artışına paralel olarak artacaktır. Bu noktada karayolları ile ilgili yapılacak çalışmalar için özel hükümlerde belirtilen husular dikkate alınarak ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri doğrultusunda hareket edilmelidir Tarımsal Faaliyetler Eğirdir Gölü etrafında yapılan tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan yayılı kirletici yüklerin hesaplamaları Cilt 1 de verilmektedir. Tarımsal kaynaklı azot ve fosfor yükleri sırasıyla 955 ton/yıl ve 29 ton/yıl olarak hesaplanmıştır. Buna göre toplam azot ve fosforun sırasıyla %45 ve %25 i tarımsal kaynaklıdır. Yapılan hesaplamalar ile tarımsal faaliyetlerden dolayı göle ciddi bir baskının olduğu belirlenmiştir. Ayrıca Eğirdir Gölü havzasında yapılan elma, kiraz, kayısı üretim alanları ve adı geçen ürünler başına tüketilen azot ve fosfor miktarları üzerinden 151

152 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 152 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 yapılan hesaplamalar sonucu göle ulaşan TN ve TP miktarları da Cilt 1 de verilmiştir. Yapılan arazi çalışmaları ve hesaplamalar sonucunda göle ulaşan azot ve fosfor yüklerinin önemli bir kısmının, sulu tarımın (meyvecilik) yoğun olarak yapıldığı tarımsal alanlardan kaynaklandığı tespit edilmiştir. 2.2 Havza Koruma Planı ve Alternatifler ile Ekonomik Analizleri Katı Atık Yönetimi ve Ekonomik Analizleri Havza kapsamında mevcut bir düzenli depolama sahası bulunmamakla birlikte havza sınırları içerisinde 15 adet düzensiz depolama sahası bulunmaktadır. Bu sahalarar ait detay bilgi ve değerlendirmeler Cilt I - Bölüm III'te verilmiştir Planlanmakta Olan Düzenli Deponi Sahaları Havza koruma planında alınacak önlemler arasında bölgedeki katı atıkların uygun bir şekilde bertaraf edilmesi önemli bir yer teşkil etmektedir. Bu amaçla Yalvaç İlçesi, Sücüllü Kasabası, Karadere Bağları Mevkiinde düzenli depolama sahası yapılması planlanlanmıştır. Planlanan bu tesisinin proje ömrü 40 yıldır. Proje 4 kademeli olarak tasarlanmıştır. Isparta ili sınırları içerisinde planlanmakta olan ikinci, havza kapsamında planlanan ilk, katı atık düzenli depolama tesisidir. Gelendost, Yalvaç, Şarkîkaraağaç ve bağlı beldelerini içine alan toplam 21 belediyeden oluşan yerleşim birimlerinin katı atık sorununu çözmek amacıyla GEYAŞA BİR adı altında katı atık birliği kurulmuştur. Müşavirlik hizmetleri için Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hibe kredi sağlanmış ve nihai ÇED kararı verilmiştir. Ancak uygulama projesi birlik tarafından ÇED taahhüdü verilmediği için onaylanmamıştır. Düzenli deponi sahası için bölgede yapılan çalışmalar sonucunda Yalvaç İlçesi Sücüllü Mevkii nde yaklaşık 13 hektarlık bir alana entegre katı atık bertaraf tesisi kurulması öngörülmüştür (Şekil 119). Proje alanının 5 hektarlık kısmı hazine arazisi, 8 hektarlık kısmı ise Maden İşleri Genel Müdürlüğü ne aittir. Proje kapsamında GEYEŞA-BİR e üye olan 21 belediyenin evsel katı atık, evsel nitelikli endüstriyel atık ve tıbbi atıkları düzenli olarak depolanarak bertaraf edilecektir. Birliğe bağlı ilçe belde belediyelerinin düzenli depolama sahasına olan uzaklıkları Tablo 28 da verilmektedir. GEYAŞA-BİR adına yapılması planlanan katı atık düzenli depolama tesisi saha koordinatları genel Ek`lerde verilmektedir. 152

153 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 153 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 119: Düzenli depolama sahasının yerleşim planı Tablo 28: Birliğe bağlı ilçe ve belediyelerin düzenli depolama sahasına olan uzaklığı Belediye Bağlı olduğu Aktarma İstasyonuna Düzenli Deponi Yerleşim Uzaklık (m) Sahasına Uzaklık (m) Yalvaç Isparta Direkt 3,5 Ş.Karaağaç Isparta 8 33 Gelendost Isparta 2,5 33 Bağkonak Yalvaç 7,8 18 Çetince Yalvaç Dedeçam Yalvaç 1,7 29 Hüyüklü Yalvaç Direkt 12 Yukarıkaşıkara Yalvaç Direkt 40 Körküler Yalvaç Direkt 19 Kozluçay Yalvaç 6,1 28 Kumdanlı Yalvaç Direkt 23 Kuyucak Yalvaç Direkt 11 Özbayat Yalvaç Direkt 9 Özgüney Yalvaç Direkt 5 Sücüllü Yalvaç Direkt 3 Tokmacık Yalvaç Direkt 19 Çarıksaraylar Şarkikaraağaç Çiçekpınar Şarkikaraağaç Göksöğüt Şarkikaraağaç 4,5 28 Yaka Gelendost 4 33 Bağıllı Gelendost 1,

154 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 154 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tablo 29 da ise her bir lotun hacim, alan ve ömrü verilmektedir. Tablo 29: Düzenli depolama sahası lot özellikleri Lot Alanı Depolama (m 2 ) Hacmi (m 3 ) Ömür (yıl) 1. Lot Lot Lot Lot Düzenli Depolama Tesisine Kabul Edilecek Atıklar 1. Meskûn bölgelerden getirilen evsel katı atıklar 2. Park, bahçe ve yeşil alanlarda oluşan bitki atıkları 3. Evsel katı atık özelliklerine sahip sanayi ve ticarethane atıkları 4. Evsel su arıtma sistemlerinden atılan arıtma çamurları (katı madde muhtevası %35) 5. Tehlikeli atık sınıfına girmeyen sanayi arıtma tesisi çamurları 6. Hastanelerin, kliniklerin, laboratuvarların ve benzeri yerlerin tıbbi atıkları 7. Kül ve cüruf Düzenli Depolama Tesisine Kabul Edilmeyecek Atıklar 1. Sıvılar ve sıvı atıklar, 2. Akıcılığı kaybolmamış arıtma çamurları 3. Patlayıcı maddeler 4. Radyoaktif madde ve atıklar 5. Tehlikeli atık sınıfına giren katı atıklar 6. Hayvan kadavraları 7. Harfiyat ve moloz atıkları Birliğe üye belediyelerin sınırları içerisinde üretilen evsel nitelikli endüstriyel katı atık ve sterilize edilen tıbbi atıklar düzenli olarak depolanacaktır. Atık piller duvarları aside karşı dayanıklı malzeme ile kaplı bir geçici depolama hücresi içerisinde depolanacaktır. Ayrıca proje kapsamında kâğıt, karton, metal, cam, lastik gibi atıkların geri kazanılması planlanmaktadır. Geri kazanma işlemi, kaynağında ayrı toplama sistemi olarak gerçekleştirilecektir. Kül, cüruf vb. atıklar toplama-ayırma tesisine girmeden doğrudan katı atık bertaraf sahasına depolanmak üzere nakledilecektir. Atıkların depolanması sonucunda oluşacak sızıntı suları atık su toplama sistemi ile toplanarak sızıntı suyu havuzuna iletilecektir. Oluşacak sızıntı suyunun Eğirdir Gölü Özel Hüküm Belirleme Projesinde Havza koruma iş plan takviminde belirlenen sürelerde düzenli depolama sahası ile eş zamanlı yapılacak olan sızıntı suyu arıtma tesisinde arıtılması gerekmektedir. Yine Isparta Düzenli katı atık sahası her ne kadar havza dışında olsa da sızıntı suyu arıtma tesisinin bulunmaması bölge için önemli bir problem teşkil etmektedir. Bu nedenle bölgede bu sorunu giderecek 154

155 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 155 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 kapasitede, (20 m 3 /günlük sızıntı suyu oluşumunu göz önünde bulundurularak) bir sızıntı suyu arıtma tesisi inşa edilmelidir. Bölgede katı atıkların düzenli depolama sahasına taşınma maliyetlerini ve taşıma hattındaki trafik yükünü azaltmak için aktarma istasyonları kurulacaktır. Buna göre Gelendost ve Dedeçam da birer adet aktarma istasyonu kurulması planlanmaktadır. Gelendost ilçe merkezine 2,5 km uzaklıktaki Gelendost aktarma istasyonu yaklaşık 3451 m 2 büyüklüğünde bir orman sahasıdır. Dedeçam a 1,7 km uzaklıktaki Dedeçam aktarma istasyonu 1345 m 2 bir alan olup, orman sahasıdır. Aktarma istasyonları için Orman Genel Müdürlüğü nden gerekli izinler alınması gerekmektedir. Havza içerisinde mevcut olan düzensiz katı atık depolama sahaları ve planlanan alternatif düzenli katı atık depolama sahalarının konumları harita üzerinde işaretlenmiştir (Şekil 122) Gelendost aktarma istasyonunu kullanacak belediyeler; Bağıllı, Gelendost ve Yaka Belediyeleridir. Dedeçam aktarma istasyonunu kullanacak belediyeler ise; Şarkîkaraağaç, Çiçekpınar, Çarıksaraylar, Göksöğüt, Çetince, Dedeçam, Kozluçay ve Bağkonak Belediyeleridir. Ayrıca Yalvaç Kuyucak, Özbayat ve Özgüney, Hüyüklü, Yukarıkaşıkara, Körküler, Kumdanlı, Sücüllü ve Tokmacık ta toplanan katı atıklar doğrudan depolama sahasına götürülecektir. Havzada yapılan araştırmalar ve bölge yetkililerinden alınan veriler doğrultusunda; Eğirdir ve Kovada Gölü Çevre Koruma Birliği (EKO-BİR) nce, Eğirdir ilçesi Boğazova bölgesinden başlamak üzere, tüm göl havzasını kapsayacak şekilde köylerin katı atıklarını toplamak üzere çöp kamyonu siparişi verilmiş ve tarihinde teslim alınacağı belirtilmiştir. Eğirdir Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliğince yürütülmesi planlanan bu programla köylerdeki evsel katı atıklar toplatılarak Isparta Koçtepe katı atık deponi alanına sevk edilmesi planlanmıştır. Sonuç olarak havzada düzenli depolama sahalarının kurulması için uygun alternatif alanlar belirlenmiştir. Bu alternatifler arasından seçilen en uygun alana düzenli depolama sahası ve sızıntı suyu arıtma tesisi inşa edilmeli ve buna paralel olarak havzadaki tüm düzensiz deponi alanları kapatılmalı ve rehabilite edilmelidir. Zira bazı bölgelerde yapılan arazi çalışmalarında düzensiz depolama sahasının toprak örtü ile kapatıldığı halde atık dökümünün yapılmaya devam edildiği tespit edilmiştir. Düzensiz depolama sahalarının yol açtığı çevresel riskler Şekil 114 te özetlenmiştir. Bu alanlar halk sağlığını tehtid etmekte psikolojik ve görsel açıdan da rahatsız etmektedir. Özellikle Eğirdir Gölü gibi içme suyu elde edilen hassas alanlarda bu durum yukarıda belirtilen şartlar doğrultusunda risk ve tehlike arz etmektedir. 155

156 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 156 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Düzenli Depolama Tesisi Yer Seçimi Düzenli depolama tesisi yer tespit kriterleri dikkat edilmesi gereken faktörler incelendiğinde; atık üreten birimler, iklim, jeoloji, hidroloji, yüzey hidrolojisi, hava alanlarına yakınlığı, nüfus yoğunluğu, arazi kullanımı, bölge halkına etkisi ve diğer faktörleri kapsamaktadır. Temel mühendisliği açısından zemin profilinin ve özellikleri saptanmalı, yeraltı suyunun koşulları belirlenmeli, akiferler belirlenmeli, akiferlerde piyezometrik su seviyeleri tespit edilmeli, su niteliği ve jeokimyasal şartlar belirlenmeli, mevcut performans analizleri yapılmalıdır. Ayrıca, atık kaynağına yakınlık veya kolay ulaşılabilirlilik, taşkın yatağına ve düşük eğimli, geoteknik özellikleri tanımlanamayan heterojen araziye inşa edilmemesine dikkat edilmelidir. Depo tespitindeki öncelikli kriterleri olarak atık cinsi, atık işleme yöntemi, jeolojik özellikler, ulaşım, iklim, insan ve çevre, su, toprak ve hava kriterleri, hidrolojik, biyolojik özellikler sırasıyla gelmektedir. Tablo 30: Düzenli Katı Atık Sahası yer seçiminde kullanılan parametreler ve puanlama (Şener, Şener & Davraz, 2010) Yukarıdaki tablo da alternatif sahalar içerisinde görülmekte olan ve erozyon, yüzey sularından uzaklık, akifer türü, arazi kullanımı gibi kriterler açısından uygun olan Senirkent Uluborlu havzasında işaretlenmiş olan düzenli katı atık depo sahası, mesafe açısından uygun bulunmadığı için önerilmemektedir. 156

157 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 157 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Eğirdir Gölü havzasında düzenli deponi sahaları ve atık aktarma istasyonlarının yer seçiminde çeşitli kriterler göz önünde bulundurulmuştur. Bu alanların seçiminde akifer, yeraltı suyu, yüzey suları, bakı, arazi eğimi, jeoloji, çizgisel yapı ve arazi kullanımı haritaları hazırlanmış ve bu haritalar coğrafi bilgi sitemi kullanılarak değerlendirilmiştir. Bu veriler doğrultusunda her alt havza kapsamında alternatif düzenli depolama sahası ve katı atık aktarma istasyonlarının yer seçimi yapılmıştır (Şekil 120, Şekil 121). Şekil 120: Yalvaç Havzası düzenli depolama tesisi uygunluk haritası ÇED Raporu alınan depolama alanı ( ), Alternatif depolama alanı ( ). (Şener, Şener & Davraz, 2010) Alternatif Düzenli Depolama Alanları Yalvaç havzasında katı atık düzenli depolama tesisi yer seçimine etkiyen jeolojik, hidrojeolojik, hidrolojik, topoğrafik özellikler ile arazi kullanımı, ulaşım, yerleşim alanlarına uzaklık vb. konularında tematik haritalar hazırlanmıştır. Hazırlanan veri katmanları CBS teknolojilerinden de yararlanılarak değerlendirilmiş ve uygunluk sınıflaması yapılmıştır. GEYAŞA-BİR tarafından planlanan ve ÇED olumlu raporu aldığı belirtilen düzenli depolama tesisi sahası da bu çalışma kapsamında uygun olarak değerlendirilen bir bölgede yer almaktadır. Planlanan tesis hidrojeolojik özelliklerine göre yarı geçirimli olarak sınıflandırılan ve bünyesinde önemli miktarda yeraltı suyu bulundurmayan Miyosen çökellerinin geçirimsiz killi birimleri üzerinde yer almaktadır. Seçilen alanda Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği hükümlerine göre yapılacak bir düzenli depolama tesisinden su kaynakları, özellikle Eğirdir Gölü nün olumsuz etkilenmesi beklenmemektedir. 157

158 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 158 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Bu çalışma kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucunda havza içerisinde alternatif depolama alanı olarak; Yukarıkaşıkara Köyü ile Kırkbaş Köyü arasında bir bölge önerilmektedir (Şekil 121). Bu alanın önerilmesinde; Uluborlu-Senirkent ve Yalvaç-Gelendost havzalarında yer alan tüm yerleşim birimlerinin depolama gereksinimini karşılayacak merkezi bir lokasyon olması, Temel zeminin/kayanın geçirimsiz ofiyolitik karmaşıktan oluşması, Temel zeminin bünyesinde yeraltı suyu bulundurmaması, Yerleşim alanlarına uzaklık, En yakın yerleşim alanları ile arasında doğal yükseltilerin bulunması, Görsel olarak korunmuş olması, Kuru ve verimsiz tarım arazisi olması, Sınırsız depolama kapasitesinin bulunması belirleyici olmuştur. Bu alanın olumsuzlukları; Eğirdir Gölü uzun mesafeli koruma alanı içerisinde bulunması, Planlanan tesis alanına göre Eğirdir Gölü ne daha yakın olması, Atık taşıma mesafelerinin uzun olması, Sızıntı suları için arıtma tesisi yapılması. Şekil 121: Yukarıkaşıkara ve Kırkbaş köyleri arasında geçirimsiz ofiyolitli karmaşıkların yüzeylediği alanda seçilen düzenli depolama sahasından bir görünüm 158

159 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 159 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Mevcut durumda tıbbi atıklar düzensiz depolama sahalarında depolanmaktadır. Havza kapsamında önerilen düzenli depolama sahasının iş programı takviminde belirtilen süreler dahilinde devreye alınması ve düzenli depolama sahasında bertaraf edilmesi gerekmektedir. Sonuç Değerlendirme Düzenli deponi sahası için bölgede yapılan çalışmalar sonucunda Yalvaç İlçesi Sücüllü Mevkii nde yaklaşık 13 hektarlık bir alana entegre katı atık bertaraf tesisi kurulması öngörülmüştür. Toplamda 3 ilçenin katı atık sorununu çözecek olan bu atık sahası atık üreten birimler, iklim, jeoloji, hidroloji, yüzey hidrolojisi, hava alanlarına yakınlığı, nüfus yoğunluğu, arazi kullanımı, yeraltı suyunun koşulları,bölge halkına etkisi ve göle olan mesafesi açısından oldukça uygun bir alandır. Katı atık sahası ömrü 40 senedir. Bu süre sonucunda Sücüllüdeki alan tamamiyle kullanıldıktan sonra havza kapsamında önerilen diğer uygun 2 alternatif saha (Yukarıkaşıkara Kırkbaş köyü arası ve Uluborlu ilçesindeki yer) bu faaliyet için düşünülebilir. 159

160 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 160 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 122: Havza içerisinde planlanan katı atık aktarma istasyonları ve düzenli deponi sahasının yerleri 160

161 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 161 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Planlanmakta Olan İlaç Hazırlama Üniteleri Isparta Valiliği oluru ile Isparta İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Doğa Koruma Milli Parklar Müdürlüğü, EKO-BİR Müdürlüğü ile birlikte oluşturulan bir komisyonca İl ve İlçe Tarım Müdürlükleri ile birlikte yaptıkları işbirliği ile havza kapsamında 29 Ocak-1Mart 2010 tarihleri arasında 87 yerleşim birimi gezilerek bölgedeki ihtiyaçlar tespit edilmiştir. Buna göre bölgede gerekli konteynır sayısı, mevcut platform durumları ve ihtiyaç platform sayıları tespit edilmiştir (Tablo 31). İlçe Tablo 31: Havza genelinde mevcut ve planlanan ilaç hazırlama üniteleri Köy İlaç Hazırlama Ünitesi / Platform Durumu (Adet) Konteynır İhtiyacı (Adet) Çalışmayan İlaç Hazırlama Üniteleri İlaç Hazırlama Ünitesi / Platform İhtiyacı Olan Yerler (Adet) Eğirdir Ağılköy 1 11 Çalışmıyor (Su bulunmaması) - Eğirdir Akpınar Eğirdir Bağcık (Bağacık) yok Eğirdir Bağören yok 4-1 Eğirdir Barla Eğirdir Beydere (Gökçe) 1 4 Çalışmıyor (Su bulunmaması) Eğirdir Çayköy yok 12-2 Eğirdir Eğirdir yok Eğirdir Gökçehöyük yok Eğirdir Havutlu yok Eğirdir Mahmatlar 1 8 Çalışmıyor (Su bulunmaması) - Eğirdir Sarıidris yok 35 1 Eğirdir Sorkuncak 1 14 Çalışmıyor (Su bulunmaması) 2 Eğirdir Yılgıncak yok 2-1 Gelendost Afşar yok 14-1 Gelendost Akdağ yok 3-1 Gelendost Bağıllı yok 26-1 Gelendost Balcı yok 14-1 Gelendost Çaltı yok 11-1 Gelendost Esinyurt yok 6-1 Gelendost Gelendost yok Gelendost Hacılar yok 8-2 Gelendost Keçili Gelendost Köke yok 9-1 Gelendost Madenli yok 15-1 Gelendost Yaka yok 29-1 Gelendost Yenice yok 14-1 Gelendost Yeşilköy yok 25-1 Senirkent Akkeçili yok 4-1 Senirkent Başköy yok Çalışmıyor Senirkent Büyükkabaca 1 55 (Yeri bahçelere uzak) 3 Senirkent Garip yok

162 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 162 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Köy İlaç Hazırlama Ünitesi / Platform Durumu (Adet) Konteynır İhtiyacı (Adet) Çalışmayan İlaç Hazırlama Üniteleri İlaç Hazırlama Ünitesi / Platform İhtiyacı Olan Yerler (Adet) Senirkent Gençali Senirkent Ortayazı Çalışmıyor Senirkent Senirkent yok 0 (Tadilat gerekli) - Senirkent Uluğbey Çalışmıyor Senirkent Yassıören 1 12 (Su basıncı az) - Uluborlu Uluborlu yok Yalvaç Akçaşar yok 5-1 Yalvaç Altıkapı yok 4-1 Yalvaç Aşağıkaşıkara Yalvaç Aşağıtırtar Yalvaç Ayvalı yok 10-1 Yalvaç Bağkonak yok Yalvaç Bağlarbaşı yok 7-1 Yalvaç Bahtiyar yok Yalvaç Celeptaş yok 6-1 Yalvaç Çakırçal yok 4-1 Yalvaç Çamharman yok 9-1 Yalvaç Çetince Yalvaç Dedeçam yok Yalvaç Eğirler yok Yalvaç Eyüpler yok 12-2 Yalvaç Gökçeali yok 2-1 Yalvaç Hisarardı yok 6-1 Yalvaç Hüyüklü yok Yalvaç İleği yok 3-1 Yalvaç Kırkbaş yok 7-1 Yalvaç Koruyaka yok 16-1 Yalvaç Kozluçay yok Yalvaç Körküler yok 27-1 Yalvaç Kumdanlı yok 26-1 Yalvaç Kurusarı yok 5-1 Yalvaç Kuyucak yok Yalvaç Mısırlı yok 7-2 Yalvaç Özbayat yok Yalvaç Özgüney yok Yalvaç Sağırköy (Sağır) yok 4-1 Yalvaç Sücüllü yok 30-2 Yalvaç Taşevi Yalvaç Terziler yok 7-1 Yalvaç Tokmacık yok 23-1 Yalvaç Yağcılar yok Yalvaç Yalvaç yok Yalvaç Yarıkkaya yok 10-1 Yalvaç Yukarıkaşıkara yok 27-1 Yalvaç Yukarıtırtar Toplam

163 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 163 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Eğirdir de 5 adet ilaç hazırlama ünitesi mevcut bulunmakta olup, bunlardan 1 tanesinin çalışır durumda 4 tanesinin ise su sıkıntısı sebebiyle çalıştırılamadığı belirlenmiştir. Bununla birlikte Eğirdir bölgesinde havza kapsamındaki köylerde 7 adet, ilçe genelinde ise toplam 15 adet ilaç hazırlama ünitesine ihtiyaç duyulduğu tespit edilmiştir. Gelendost ilçesine bağlı Keçili köyünde 1 adet ilaç hazırlama ünitesi mevcut olup, bu ünitenin çalışmadığı ve tamirat gerektiği belirlenmiştir. Ayrıca bu ilçede toplamda 13 adet ilaç hazırlama ünitesine ihtiyaç duyulduğu tespit edilmiştir. Senirkent ilçesinde ise, toplamda 6 adet ilaç hazırlama ünitesi mevcut olup 3 tanesinin su sıkıntısı ve yer problemi nedeniyle çalıştırılamadığı belirlenmiştir. Söz konusu ilçe kapsamında Büyükkabaca Belediyesi için 3 adet, Akkeçili köyü için 1 adet olmak üzere toplamda 4 adet ilaç hazırlama ünitesine ihtiyaç duyulduğu tespit edilmiştir. Uluborlu ilçesi ve köylerine 2 adet ilaç hazırlama ünitesine ihtiyaç olduğu belirlenmiştir. Yalvaç ilçesinde 5 adet ilaç hazırlama ünitesi mevcut olup bu ünitelerin tamamının çalışır durumda olduğu belirlenmiştir. Ayrıca 28 adet daha ilaç hazırlama ünitesine ihtiyaç duyulduğu tespit edilmiştir. Ayrıca Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye) tarafından finanse edilmek üzere Gelendost ve Yalvaç ilçelerinde 5 adet daha zirai ilaç hazırlama ünitesi yapılması için EKO-BİR tarafından belediyelerle protokol yapılması sağlanmıştır. Bu ünitelerin tamamlanması için çalışmaların devam ettiği belirtilmiştir. Tablo 32: Havza genelinde mevcut ve planlanan tehlikeli atık depoları İlçe Tamamlanan Tehlikeli Atık Deposu Mayıs 2011 Tamamlanacak Eğirdir 1 - Yalvaç 1 - Gelendost 1 - Senirkent - 1 Uluborlu - 1 TOPLAM 3 2 Zirai ilaçlar hazırlandıktan sonra kalan ve tehlikeli atık sınıfına giren ilaç kutuları, bu hazırlama ünitelerinde uygun koşullarda kısa süreli depolanmalı ve EKO-BİR tarafından periyodik olarak toplanarak geçici tehlikeli atık depolarına nakledilmeli ve uygun şekilde bertaraf edilmelidir. Tehlikeli atıklar sınıfındaki zirai ilaç kutularının göle atılması engellemek amacıyla, Eğirdir-Gelendost-Yalvaç-Senirkent-Uluborlu ilçelerine geçici tehlikeli atık deposu yapılması için EKO-BİR tarafından İlçe belediyeleri ile protokol yapılmış, geçici tehlikeli atık depolarının 3 adet deponun tamamlandığı ve 2011 mayıs ayı içinde 2 adet deponun tamamlanması planlanmaktadır. Zirai ilaç hazırlama ünitelerinde ilaç ile temas etmiş olan suların toplanması için sızdırmaz foseptikler inşa edilmeli ve bu foseptiklerde biriken 163

164 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 164 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 atıksular EKO-BİR tarafından periyodik olarak toplanarak Çevre İl Müdürlüğü görüşü doğrultusunda arıtılması sağlanmalıdır. Şekil 123: Havza genelinde Mevcut ve planlanan İlaç Hazırlama Üniteleri Yayılı Kaynak Kirliliği Yönetimi ve Ekonomik Analizleri Eğirdir Gölü havzasında tarım ve mera alanlarından (hayvancılık faaliyetleri) ile oluşan yayılı kirlilik yükleri su kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu alanlardan kaynaklanan kirlilik yükleri hesaplanmış olup Cilt 1 de verilmiştir. 164

165 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 165 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Yayılı kirlilik yükleri arasında önemli yer teşkil eden hayvancılık faaliyetleri için aşağıda belirtilen hususlar dikkate alınmalıdır. Buna göre havzada yaşayan halkın zati ihtiyaçları için besleyebileceği hayvan sayısı Tarım İl Müdürlüğü tarafından belirlenmelidir. Hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan yayılı kirletici yüklerin önlenmesi için yapılması gereken işlemler Şekil 124 te verilmektedir. Entegre Hayvancılık Tesisi Biyogaz Hayvansal Atık Çürütülmüş Çamur Toprak İyileştirici Diğer organik katı atıklar (bitkisel) Anaerobik Çürütücü Katı Kısım Katı/Sıvı ayrımı (Santrifüj) Kompost Olgunlaştırma Sıvı Gübre Aktarmalı kompost Yığın Sıvı Kısım Sızdırmaz Lagün (>3 ay bekletme) Şekil 124: Hayvansal atıkları arıtımı ve tarımsal amaçlı kullanımı (Öztürk ve diğ., 2009) Uzun mesafeli koruma alanı ile havza sınırı arasında kalan bölgede entegre hayvancılık tesislerinin kurulmasında aşağıda belirtilen hususlar önem teşkil etmektedir. Bu tesislerde oluşan tüm hayvansal atıklar öncelikle anaerobik olarak çürütülerek stabilize edilmelidir. Hayvansal atıkların anaerobik olarak çürütülerek biyogaz elde edilmesi Danimarka başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde ve Amerika da yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu noktada merkezi biyometan tesisleri kurularak birbirine yakın bölgelerdeki atıkların toplanarak ortak bir arıtma sistemine taşınması da maliyetlerin ve işletme verimliliğinin optimizasyonu amacıyla kullanılabilecek bir alternatiftir. Anaerobik olarak çürütülen atık susuzlaştırıldıktan sonra oluşan katı kısım diğer bitkisel atıklarla birlikte kompostlaştırılarak tarımda toprak iyileştirici olarak kullanılabilir. Ayrıca azot ve fosfor bakımından zengin olan sıvı kısım tarımın yoğun olduğu ilkbahar ve yaz dönemlerinde Tarim İl Müdürlüğü görüşleri 165

166 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 166 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 doğrultusunda sulamada kullanılabilir. Kışın ise bu kısım ya uzun süreli olarak depolanarak bekletilmeli yada arıtıldıktan sonra (azot fosfor giderimli) deşarj edilmelidir. Havza genelinde zati ihtiyaçtan dolayı beslenen hayvanlardan oluşan atıklarının kompostlaştırılarak toprak iyileştirici olarak kullanılması önerilmektedir.. Bu amaçla Öztürk ve diğ., 2009, Suluova (Amasya) Besiciler Birliği Besi Organize Sanayi Bölgesi Merkezi Biyometan Tesisi için hazırlanmış fizibilite raporu örnek olarak kullanılabilir. Kompostlaştırma uygulamaları için Tarım İl Müdürlüğünün desteği ve görüşü alınmalıdır. Diğer önemli yayılı kaynak unsurları tarımsal faaliyetlerdir. Havzada topoğrafyanın eğimli olması ve çoğunlukla eğim yönünün göle doğru olması, havzada yapılan tarımsal faaliyetler sonucunda gübre kalıntılarının (azot, fosfor) ve tarımsal ilaç (pestisit) göle ulaşmasına neden olmaktadır. Bu nedenle mutlak ve kısa mesafeli koruma alanlarında yapılacak tarımsal faaliyetlerin çeşidi ve miktarı önem kazanmaktadır. Bu amaçla söz konusu koruma kuşaklarında ve özellikle göl yeşil kuşaklama alanında alınacak olan tedbirlerin önemi artmaktadır. Son yıllarda iklimdeki değişim ve artan hastalıklardan dolayı meyve yetiştiriciliğinin çok önemli bir kısmında ilaçlama zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Meyve yetiştiriciliği için gübreleme dışında ayrıca ilaçlama da yapılmaktadır. Göl mutlak ve kısa mesafeli koruma alanlarında yapılacak ve artacak tarımsal faaliyetler, Eğirdir gölü için her zaman risk oluşturacaktır. Mevcut durumda mutlak koruma alanında yerleşimler bulunmakta ve bu yerleşimlerde tarım yapılmaktadır. Göl yeşil kuşaklama alanında yetiştirilen tarımsal ürünlere uygulanan gübre ve tarımsal ilaçlamaların bir bölümü aynı mevsim içinde yüzey yağışları ve sulamadan artan atık sularla hızlı bir şekilde göle ulaşabilmektedir. Eğirdir gölü içme suyu amaçlı kullanılmasının yanı sıra gelecekte ülkenin diğer alanları için de stratejik içme suyu kaynağı görevi görecektir. Özellikle tarımsal kirlenmenin azaltılması veya önlenmesi için tüm tarımsal ve tarım dışı faaliyetlerin göl su kalitesini istenilen düzeyde korumak amacıyla, bu faaliyetlere karşı önlemlerin alınması gerekmektedir. Eğirdir Gölü havzası için yapılan çalışmalar sonucunda yayılı kirlilik yüklerinin önlenmesinde koruma bantlarındaki her türlü faaliyet önemli olmakla birlikte, kirlilik açısından en önemli alan mutlak ve kısa mesafeli koruma alanları dır. Özellikle mutlak koruma alanı ve bu alan içersinde yer alan göl yeşil kuşaklama bölgesinde alınacak olan tedbirler ile havza drenaj alanından gelen yayılı kirliliğin ve toprak erozyonunun göle olan etkisinin minimize edilmesini sağlanacaktır. Bu amaçla havzada uygulanabilir alternatif önlemler araştırılmıştır. Bu alternatifler şu şekilde sıralanmaktadır; Gelendost drenaj kanalı, Uluborlu-Senirkent Alt Havzası Pupa Çayı üzeri ve Yalvaç Çayı üzeri kanal içi yapay sulak alan sistemi inşa edilmesi önerilmektedir. 166

167 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 167 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Havza genelinde, dere ve kanal yataklarının kenarlarında bulunan tarım arazilerinde yüzeysel akış ile alıcı ortama gelen tarımsal kaynaklı yükleri minimize etmek için; DSİ görüş doğrultusunda havza koruma planında belirtilen bölgelerde ve uygun bulunan koşullar doğrultusunda, öncelikle taşkın alanlarında ve dere yatağı ile tarım arazisi arasında minimum 4 metre genişlikte çim veya diğer yüksek bitkilerden oluşan filtrasyon şeritlerinin oluşturulması önerilmektedir. Maksimum su kotundan başlamak üzere göl çevresinde minimum 30 metre genişliğindeki alan göl yeşil kuşaklama bölgesi olarak belirlenmesi ile, bu alanda bulunan ağaç ve tüm bitki türleri olduğu gibi korunarak, çıplak alanların ağaçlandırılması öngörülmektedir. Ayrıca bu alanda toprak sürümü, ot biçme faaliyetlerinin yasaklanması önerilmektedir. Mutlak koruma (jeolojik tabanlı koruma alanı ve göl yeşil kuşaklama alanı hariç) ve kısa mesafeli koruma alanında, havza koruma planında belirtilen sürelerde, rehabilite edilecek veya gelecekte oluşturulacak tarım alanlarında İl Tarım Müdürlüğü görüşleri doğrultunda organik tarım uygulamalarına geçilecektir, mevcut tarım alanlarında ise iyi tarım uygulamasına geçilmesi teşvik edilecektir. Bu amaçla bölgede yetiştirebilecek uygun türler etüt edilerek yaygınlaştırılması gerekmektedir. Mutlak koruma alanında hayvancılık faaliyetleri için sadece, yerleşik halkın zati ihtiyacını karşılamak için özel hükümler kapsamında belirtilen şekilde besicilik yapmaya izin verilmeli ve zati ihtiyacı karşılayacak olan hayvan sayısına göre kontrollü otlatmaya izin verilmelidir. Ayrıca Isparta İl Tarım Müdürlüğü nün koordinasyonunda hayvan kaynaklı atıkların kompostlaştırılarak tarımda iyileştirici olarak kullanılması sağlanmalıdır. Hayvansal atıkların Şekil 124 deki akım şemasına göre arıtılarak tarımsal amaçlı kullanımı önerilmektedir. Mutlak ve kısa mesafeli koruma alanlarında bulunan köy yerleşik alanı sınırları içerisinde yeni asfalt alanlarının inşasına izin verilmemelidir. Bu alanlarda gerektiği durumlarda kilit parke veya yağmur suyunu drene eden kaplama taşları kullanılmalıdır. Böylece yüzeysel akışla gelen yayılı yüklerin toprak tarafından drene edilmesi sağlanacaktır. Mutlak koruma alanında erozyonu ve sulama suyu tüketimini azaltıcı yöntemlerin uygulanması (basınçlı sulama sistemleri) sağlanmalıdır. Ayrıca, havza genelinde sediam tuıtucuların yaygınlaştırılması önerilmektedir. Yayılı kirletici kaynaklarından gelen yüklerin göle girişini azaltmak için mutlak koruma alanı ve kısa mesafeli koruma alanlarında alınması gereken tedbirler yukarıda özetlenmiştir. Buna ek olarak, göl drenaj alanındaki yayılı yüklerin büyük kısmını oluşturan tarımsal kökenli kirleticilerin kaynağında önlemesi/azaltılması göldeki nütrient ve pestisit kirliliğinin kontrolünde önem arz etmektedir. Bu amaçla havza içerisindeki organik tarıma geçişin 167

168 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 168 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 yaygınlaştırılması gerekmektedir. Havza kapsamında yayılı kirlilik yüklerinin azaltılmasında alınacak önlemlerin başında kanal içi sulak alan sistemleri gelmektedir. Aşağıda bu sistemin bölge özelinde uygulanabileceği dereler, şekilleri ve ekonomik analizleri verilmiştir Havza Genelinde Önerilen Kanaliçi veya Kanaldışı Sulakalan Sistemleri Eğirdir Gölü Havzası Pupa Çayı alt havzasında yer alan yerleşim birimlerinden kaynaklanan evsel atıksuların arıtımı için önerilen arıtma alternatiflerinin (uzun havalandırmalı aktif çamur sistemi ve konvansiyonel aktif çamur sistemi) inşası ile bu bölgeden kaynaklanan evsel atıksular belirli oranda arıtılabilecektir. Ancak bu arıtma sistemlerinden çıkan arıtılmış suların havza için belirlenen nütrient (TN, TP) limitlerini tek başlarına sağlamaları oldukça zordur. Ayrıca konvansiyonel aktif çamur arıtma sitemi ile birlikte kanal içi yapay sulak alan yeterli olmayacağından arkasına sulak alan sistemi inşa edilmesi önerilmiştir. Hangi alternatif seçilirse seçilsin, Pupa çayının taşkın kontrolünün yapılarak ve ana görevi olan drenaj fonksiyonunu bozmadan bu çay üzerinde kanaliçi sulakalan sisteminin yapılması zorunludur. Bu tür sulakalan sistemi hem arıtılan evsel atıksuların daha ileri bir arıtımını yaparak belirlenen standartları sağlayacak hem de tarımdan gelen drenaj sularını arıtarak tarımsal kaynaklı kirliliği önleyecektir. Pupa çayının Tokat dibi mevkiine ulaştığı bölgede de Pupa çayı kanaldışı sulakalan sisteminden geçirildikten sonra göle deşarjı sağlanmalıdır. Böylece en kritik dönem olan kış döneminde de hedeflenen su kalitesini yakalamak mümkün olabilecektir. Bununla birlikte kuvvetli yağışların olduğu dönemlerde sulakalan sistemleri, göle doğrudan ve ani olarak nutrient girişine engel olabileceği gibi yaz döneminde bu alanlar istenen deşarj limitlerini sağlayabilecektir. Benzer durum Gelendost ve civarındaki yerleşim birimleri için de geçerlidir. Gelendost bölgesinden kaynaklanan evsel atıksular arıtıldıktan sonra DSİ ye ait kurutma kanalında özel önlemler alınarak ve bu kanalın işlevine zarar vermeksizin yapılabilecek bir kanaliçi sulakalan sistemi ile istenilen deşarj standartlarına ulaşmak mümkün olabilecektir. Hem Pupa çayına evsel atıksu deşarjı olan yerleşim birimleri için hem de Gelendost ve Yaka yerleşim birimleri için kanaliçi sulak alan sistemleri projeleri daha önceden hazırlanarak Isparta Valiliği'ne sunulmuştur. Bu sistemlerin havza içinde diğer ihtiyaç olan alanlarda kullanılması ekonomi ve işletme kolaylığı açısından uygun bir yöntem olacaktır. Kanal içi/kanal dışı yapay sulak alan sistemleri diğer yapay sulakalan sistemleri gibi arıtma verimleri yüksektir. Sistemlerde kullanılan bitkiler de aynı özellikte olan bitkilerdir (Phragmites austrialis,thpha Latifolia gibi). Bu sistemlerin yatırım maliyetleri yerel koşullara göre büyük değişiklikler göstermektedir. En kötü koşullarda bile genel bir yaklaşım olarak bu sistemlerin maliyeti yapay sulak alan sistemlerinin (yatay akışlılar için) %70 i oranındadır. Sapanca Gölü Havzası için hazırlanan ve uygulamaya geçilen TÜBİTAK 168

169 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 169 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 KAMAG 1007 projesinde yayılı kaynaklardan akarsulara karışan kirleticilerin arıtımı için farklı tipteki kanaldışı sulakalan sistemlerine örnekler aşağıdaki şekilde verilmiştir. Şekil 121 : Sapanca Gölü havzası için hazırlanan kanaldışı sulakalan sistemleri projelerinden bir görünüm (Gunes vd. 2010) 169

170 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 170 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Yayılı kirleticilerin kontrolü için Eğirdir Gölü etrafındaki tüm dere/çay, akarsu ve kuru derelerden kaynaklanan kirleticilerin kontrol altına alınması gerekmektedir. Bu bakımdan aşağıda belirtilen öncelikli alanlardan başlamak üzere kanaliçi ve kanaldışı sulakalan sistemleri, dere kenarlarına yeşil kuşaklama bölgesi ve kuru derelerin göle yakın olan bölümlerinde sediman taşınımını önleyici yapıların oluşturulması önem arz etmektedir. Bu sistemlerin yerleri yaklaşık olarak verilmekle birlikte uygulama aşamasında daha detay saha çalışmaları gerekeceğinden koordinatları değişebilecektir. Pupa Çayı Eğirdir gölüne ulaşıncaya kadar yoğun tarım ve meyvecilik faaliyetleri yapılan alanlardan geçmektedir. Dereye ve dere aracılığıyla da göle yüzey akışıyla ulaşmakta olan yayılı kirlilik yükünün önlenmesi amacıyla tasarlanan yeşil kuşakların mülkiyet ve kamulaştırma sorunu nedeniyle uygulanmasında güçlük çekilebileceği düşüncesi hâkim olmuştur. Ancak dere akışının çok büyük bir kısmında doğal vejetasyon kanal çevresinde kimi zaman derenin her iki kıyısında da 10 ar metreye varan alanları kaplamaktadır. Dolayısıyla bu alanlardaki doğal bitki örtüsünün kesildiği yerlerde desteklenmesi ve zemininde yapılacak bir takım düzenlemelerle mülkiyet sorunları yaşanmadan bir çözüm bulunabileceği düşünülmektedir. Şekil 125 te Pupa Çayı 1 noktası Uluborlu civarında bahçecilik ve tarım alanlarının arasından geçmekte olan çay üzerinde işaretlenmiştir. Görüldüğü gibi doğal vejetasyon çayın her iki yakasında da mevcut olup, ekili alanlarla tarlalar arasında bir de servis yolu teşkil edilmiştir. Dere yatağında yapılacak küçük düzenlemelerle kuşaklama bölgesinin teşkil edilmesi ve işlevsel hale getirilmesi zor olmayacaktır. Şekil 125: Uluborlu civarı Pupa çayı etrafında tarım ve doğal vejetasyon 170

171 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 171 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 126 Pupa Çayı 1 noktasından birkaç kilometre uzaklıkta mansap tarafındaki durumu göstermektedir. Doğal vejetasyonda aralıklı olarak kesintiler meydana gelmiş, yer yer vejetasyon kayba uğramıştır. Bu alanlarda yapılacak olan bitkilendirme çalışmaları ile derenin kuşaklama alanının işlevselliği artırılmaya müsaittir. Şekil 126: Uluborlu civarı Pupa Çayı etrafında doğal vejetasyon kaybı Senirkent civarında bulunan Pupa Çayı 3 noktası etrafında (Şekil 127) ise vejetasyonun uzunca bir mesafede kesintisiz düzenli bir şekilde devam ettiği uydu görüntülerinden izlenebilmektedir. Bu doğrultu boyunca kanalın her iki yakasında devam eden patika yol çay yatağının tarımsal alanlara olan uzaklığını artırmaktadır. Ortalama mesafe metre arasında değişmektedir. Şekil 127: Pupa çayının her iki yakasında devam eden vejetasyon ve patika yollar Şekil 128 te görülen Pupa Çayı 4 noktasının etrafında bulunan alanlarda doğal vejetasyonun iyice seyrekleştiği görülmektedir. Pupa çayının regüle edilerek beton bir kanal içerisine alındığı noktadan itibaren bu değişimin meydana geldiği düşünülmektedir. Bu nokta çayın göle deşarj olduğu bölgeye oldukça yakın bir bölgede bulunmaktadır. Bu kısımda; akarsu yatağı boyunca ve etrafında yeniden bitkilendirme çalışmaları yapılması uygun olacaktır. 171

172 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 172 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 128: DSİ nin kanal ıslahı yaptığı bölgeler ve doğal vejetasyon kaybı Şekil 129 da ise Pupa Çayının Eğirdir Gölüne deşarj olduğu bölge görülmektedir. Bu alanda gölün kıyı çizgisi olan 919,3 kotunun altında kalan alanda ve/veya 920 kotuna kadar olan mesafede uygun yer bulunması durumunda kanal içi sulak alan sisteminin uygulanması göle ulaşan nütrient ve kirlilik yüklerinin bir miktar da olsa giderimi açısından yararlı olacaktır. Bu öneriye havza koruma planı hazırlanırken dikkate alınan senaryolarda yer verilmiş ve gölün su kalitesini olumlu yönde etkileyecek önlemler arasında gösterilmiştir. Şekil 129: Pupa Çayının göle deşarj olduğu bölgede yapay sulak alan önerisi Şekil 130 de Kumdanlı alt havzasından başta yayılı kirletici yükler olmak üzere evsel atıksuların da Kumdanlı deresine deşarjı sonucunda ortaya çıkan kirleticilerin bertarafı için kanaliçi/kanaldışı yapay sulakalan sistemi önerilmektedir. 172

173 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 173 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 130: Kumdanlı deresinin göle deşarj olduğu bölgede yapay sulak alan önerisi Pupa çayı için yapılan incelemenin bir benzeri Gelendost çayı için de tekrarlanmıştır. Yapılan tespitlerde Gelendost çayının Yalvaç çıkışından itibaren birkaç yerleşim merkezinin içerisinden geçiyor olması, karayolu ile kesişme noktalarının fazlalığı ve tarım/bahçecilik yapılan bölgelerde doğal vejetasyonun yoğun bir biçimde tahrip olmuş olması gibi nedenlerden dolayı Pupa çayında yapılması gereken düzenlemelerden daha zorlu bir uygulamaya ihtiyaç duyduğu ortaya konmuştur. Şekil 131 de görüldüğü gibi dere kanalının yanlarında bulunan doğal vejetasyonda özellikle işaretin bulunduğu orta kısımda seyreklikler oluşmuştur. Karayoluna olan mesafe nispeten yakındır. Şekil 132 de ise Bağıllı yerleşiminin derenin kıyısına kadar yaklaştığı görülmektedir. Geçirimsiz yüzey oranındaki artış ve dere kenarlarında tampon vazifesi gören doğal vejetasyondaki kayıplar nedeniyle yüzey akışından etkilenme oranı Gelendost çayı 2 noktasında yükselecektir. Şekil 131: Gelendost Çayı 1 noktası doğal vejetasyon durumu 173

174 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 174 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 132: Gelendost Çayı 2 noktası Bağıllı yerleşiminin içerisinden geçmekte Şekil 133 e bakıldığında Gelendost Çayı 3 noktasının Gelendost ilçe merkezine olan mesafesi görülmektedir. Burada söz konusu olan durum yukarıda Bağıllı için bahsedilen durumla aynı özelliktedir. Her iki durum için de özellikle asfalt yol ve yerleşim alanları ile derenin etkileşime girdiği bölgelerde yeşil kuşakların yeniden teşkil edilmesi gereklidir. Şekil 133: Gelendost ilçe merkezi ve dere kenarı doğal vejetasyonunun durumu Şekil 134 te görülen Gelendost Çayı 4 noktası ve çevresi incelendiğinde mansaba doğru yaklaştıkça çay üzerinde yerleşimlerin baskısı azalırken tarımsal faaliyetlerin baskısının ise arttığı belirlenmiştir. Doğal vejetasyonun özellikle bu bölgelerde tekrar işlevsel hale getirilmesi gerekmektedir. Şekil 135 de ise son olarak, yine Pupa çayında yapılmış olan öneriye benzer biçimde 919,3 kotu ile 920 kotu arasındaki mülkiyet durumu dikkate alınarak bir kanal içi veya kanal dışı sulak alan önerisi getirilmektedir. Uydu görüntüsü incelendiğinde bölgede bir doğal sulak alan varlığı tespit edilmiş olup yapay sulak alanın inşasının bu doğal sistemi bozmamasına 174

175 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 175 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 özen gösterilmelidir. Eğer mümkünse yapay sulak alanın inşası mevcut doğal sistemin işlerliğinin artırılmasını hedefleyecek şekilde tasarlanmalıdır. Şekil 134: Gelendost çayı 4 noktası etrafında tarım alanları ve bitkisizleşen dere yatağı Şekil 135: Gelendost Çayının göle deşarj olduğu bölge ve mevcut doğal sulak alan Havza Genelinde Önerilen Sediman Tutucu Yapılar Göl su kalitesinin bozulmasına ve dolaysıyla ötrofikasyona zemin hazırlamasına neden olan en önemli parametrelerden biri fosfordur. Bu sebeple genellikle sınırlayıcı besin elementi olarak öncelikle fosfor karşımıza çıkmaktadır. Göl ortamına ulaşan fosforun önemli bir bölümü göl etrafındaki şartların uygunluğuna göre (bitki örtüsü, eğim, yağış şiddeti, iklim, vejetasyonsuz alanın büyüklüğü vb.) daha çok erozyona bağlı olabilmektedir. Özellikle sonbahar ve ilkbaharda oluşan şiddetli sağanak yağışlarla erozyona uğrayan topraklardan kaynaklanan sedimente bağlı olan fosfor, doğrudan göl suyuna karışarak önemli bir kirlilik yükü oluşturabilmektedir. Alıcı ortama partiküllere bağlı fosforun taşınımının minimizasyonu için çeşitli yöntemler mevcuttur. Bunlardan en önemlisi ve kısa sürede önleme yöntemi; sediment tutucu yapıların yapılmasıdır. Bu yapılar çok değişik şekillerde özellikle kuru dereler ve diğer alanlara 175

176 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 176 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 yapılabilmektedir. Bu yapılar derelerle taşınıma geçen toprak partikülleri önünde hem filtre ve hem de çöktürme yapısı olarak işlev görerek sadece bulanıklığı büyük oranda giderilmiş yağmur sularının göle ulaşmasına müsaade ederler. Ancak bu sediment yapılarının ömrünün uzun olması ve suda çözünmüş besi maddelerinin de tutulması için çıplak alanların ağaçlandırılması ve vejetatif örtünün yaygınlaştırılması ana hedef olmalıdır. Eğirdir Gölü havzasında önerilen yerler dışında tüm kuru derelerde gerekli etüdler yapılarak en uygun sediment tutucu yapıların yapılmasında büyük yarar vardır. Şekil 136: Silt tutucu ızgaraya bir örnek ( Yağışlı havalarda yüksek eğimli arazilerden göle ve nehir yataklarına olan sediment taşınımını ve erozyon oluşumunu azaltmak amacıyla sediment tutucular kullanılabilir. Şekil 137'de sediment oluşumu ve kontrolüne örnek olarak bir sediment tutucu örnek olarak verilmiştir. Burada yüzeysel akışla gelen sediment nehir yatağına paralel olarak teşkil edilen bir sediment tutucu ile önlenmiştir. Sediment tutucu yapılar bir çok farklı şekilde oluşturulabilir. Genellikle nehir yatağına veya göl kıyı çizgisine paralel olarak bir kazı yapılarak hendek oluşturulur. Bu hendek su ile birlikte gelen sedimenti filtre edebilecek malzemeler ile (saman balyası, çakıl taşları v.b) doldurulur. Şekil 137: Saman balyası dolgusu ile hazırlanmış sediment tutucuya örnek ( 176

177 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 177 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 138: Çakıl dolgusu ile hazırlanmış sediment tutucuya örnek ( Şekil 139: Havza Genelinde önerilen tüm olası kanaliçi ve kanaldışı Sulakalan sistemleri ve Sediment Tutucu Yapılara ait Öneri Yerler 177

178 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 178 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Atıksu Arıtma Alternatifleri ve Ekonomik Analizleri Havza kapsamındaki yerleşimler için atık su arıtma alternatifleri belirlenmesi için 2009 ve 2040 yılı nüfusları değerlendirilmiştir. Evsel atık su arıtma sistemi önerilerinde mühendislik açıdan güvenli tarafta kalınabilmesi açısından N<2000 olan yerleşim bölgelerinde çok düşük nüfus artış hızı (p=0,2-0,4) kabul edilerek 2040 yılı nüfusları tahmin edilip değerlendirilmiştir. Tablo 33: En uygun atık su arıtım alternatiflerinin belirlenmesinde kullanılacak nüfus aralıkları Kategori Nüfus aralığı Tanım 1 N<84 Kırsal yerleşim yerleri 2 84<N<500 Kırsal yerleşim yerleri 3 500<N<2000 Kırsal yerleşim yerleri ve belde belediyeleri <N<10000 Belde belediyeleri ve ilçeler <N İlçeler Havzadaki yerleşim birimlerinin evsel atık sularının arıtımı için 3 temel alternatif incelenmiş ve ön fizibiliteleri yapılmıştır. 1.Tüm yerleşim birimlerinin atık sularının ayrık olarak arıtımı 2.Atık sularını birlikte arıtabilecek yerleşim yerleri için ortak arıtma 3.Seniirkent-Uluborlu ve Gelendost-Bağıllı-Yaka yerleşim birimlerinin AAT leri, aşağıda önerilen alternatifler arasından seçilerek ortak arıtma arkasına kanal içi yapay sulak alan inşa edilmesi, Buna göre 2 alternatif önerilmiştir. Uzun Havalandırmalı Aktif Çamur Sistemi (Azot Giderimli) + Kanal İçi Sulak Alan Konvansiyonel Aktif Çamur Sistemi+ Kanal İçi Sulak Alan + Sulak Alan Sistem Bu çalışma kapsamında havzadaki atık suların arıtımı için aşağıda özellikleri verilen arıtma teknolojileri değerlendirilmiştir. Eğirdir Gölü nün içme suyu kaynağı olarak kullanılması nedeniyle korunması gerekmektedir. Bu nedenle göle gelen besi maddelerinin (azot ve fosfor) mümkün mertebe sınırlandırılması gerekmektedir. Havzadaki tüm yerleşim birimleri evsel atık sularını Tablo 24 te ve Tablo 25 da verilen arıtma standartlarına göre yapmalıdır. Özellikle büyük atık su arıtma tesislerinde oluşan arıtma çamurlarının stabilize edildikten sonra tarımda kullanımı alternatifi değerlendirilmelidir. Ayrıca arıtılan suların sulama mevsiminde (özellikle yaz aylarında) sulamada kullanımı sağlanmalıdır. 178

179 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 179 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Sızdırmalı ve Sızdırmasız Foseptikler Özellikle kanalizasyon altyapısı olmayan kırsal yerleşimlerde atık suların bir septik tankta biriktirilerek toprağa sızdırılması ya da sızdırmaz bir merkezi foseptikte biriktirilerek belirli periyotlarda çekilip en yakın atık su arıtma tesisine götürülmesi bir alternatif olarak değerlendirilebilir. Kırsal yerleşimler için merkezi sızdırmasız foseptiklerin tipik hacim ve maliyetleri Tablo 34 de verilmektedir. Tablo 34: Merkezi Sızdırmasız Foseptiklerin Tipik Hacim ve Maliyetleri (Isparta İl Özel İdaresi, 2010) Kişi Hacim (m 3 ) Maliyet (TL) Aralık (TL) Ferdi sızdırmalı foseptiklerin maliyeti 1000 TL/adet olarak kullanılmıştır. Paket Biyolojik Arıtma Paket arıtma tesislerinin kanalizasyon şebekesi olmayan bölgelerde daha çok kullanılmasına rağmen kanalizasyonu olan küçük yerleşimlerde kullanılabilmektedir. Paket arıtma tesisleri genellikle m 3 /gün arasında değişen kapasitelerde yapılırlar. Hızlı kurulmaları, tasarım safhasında daha az mühendislik hizmeti gerektirmesi gibi üstünlükleri sebebiyle, birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda paket arıtma tesisleri yoğun olarak kullanılmaktadır. Muhtelif tiplerde paket arıtma tesisleri yapılmakla birlikte en çok uygulanan prosesler, aktif çamur işleminin uzun havalandırmalı, temas stabilizasyon ve ardışık kesikli reaktör tipleridir (Şekil 140). Bu sistemlerden ortaya çıkan çamurlar aerobik olarak çürütülür. Şekil 140: Ardışık Kesikli Reaktör Tipinde Paket Arıtma Sistemi ( 179

180 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 180 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Paket arıtmalar, fabrikadan tamamen monte edilmiş olarak çıkarılabileceği gibi, bazı kısımları arazide de monte edilebilir. Tesisin kurulması için arazinin hazırlanması, terfi merkezi emme haznesinin yapılması gereklidir. Paket arıtma tesisleri, inşaatı ve kurulması kolay ve çabuk yapılabilen tesislerdir. Türkiye de paket arıtma tesisleri hem evsel hem de endüstriyel atık su arıtımında tercih edilmektedir m 3 / gün debi aralığı için uygun sistemlerdir. Paralel bağlanmış paket arıtma sistemleri 200 m 3 /gün üzerindeki debilere de uygulanabilmektedir. Atık suyun karakterine göre, tesisler biyolojik veya kimyasal proseslere göre tasarlanabilmektedir. Paket atık su arıtma tesisler ile 95% üzeri BOİ ve KOİ giderimi yapmak mümkündür. Özellikle ardışık kesikli reaktör tipindeki tasarımlarda uygun işletme ve otomasyon koşullarının sağlanması halinde, tesis nitrifikasyon/denitrifikasyona yönelik çalıştırılarak azot giderimi de yapmak mümkündür. Paket biyolojik arıtma tesisi maliyetleri ile ilgili yapılan piyasa araştırması sonucu ulaşılan maliyet değerleri Tablo 35 te verilmektedir. Tablo 35: Paket biyolojik arıtma tesisi maliyetleri (Piyasa fiyat araştırması sonuçları, 2010) Birim Birim Nüfus m 3 Fiyat /gün fiyat fiyat eşdeğeri (TL) (TL/Kişi) (TL/m 3 ) İleri Biyolojik Arıtma Gün geçtikçe sıkılaşan deşarj standartları özellikle ötrofikasyon tehlikesi bulunan hassas su kütlelerine yapılan atık su deşarjlarında nutrient (azot ve fosfor) giderimini zorunlu hale getirmiştir. Ülkemizde Kentsel Atık Suların Arıtılması Yönetmeliği ile beraber hassas alanlara yapılan deşarjlarda azot ve fosfor parametrelerine sınırlandırmalar getirilmiştir. Atık sularda biyolojik azot fosfor giderimi anaerobik, anoksik ve aerobik ortam şartlarının bir araya getirildiği aktif çamur tesislerinde sağlanabilir. Öncelikle havalı şartlarda amonyum azotu nitrata dönüştürülmektedir. Oluşan nitratı denitrifiye etmek için anoksik reaktöre geri devrettirmek (Nitrat geri devri) ve atık sudaki organik madde ile tam karışmasını sağlanmak 180

181 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 181 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 gerekmektedir. Biyolojik azot giderimi prosesine ek olarak fosfor depolayan bakteriler için havasız şartların sağlanması gerekmektedir. Şekil 141 de biyolojik azot fosfor giderimi yapan sistemlerin en tipik örneklerinden olan A 2 O (Havasız (Anaerobik-Anoksik-Oksik) prosesi verilmektedir. Bu proseste nitrat geri devri anoksik reaktöre, çamur geri devri son çöktürme tankından havasız reaktöre yapılmaktadır. Şekil 141: A 2 O Tipi Aktif Çamur Sistemi Erdoğan ve diğ. (2006) kişi nüfuslu yerleşim bölgeleri için evsel atık su arıtma tesisi maliyetlerini belirlemiştir (Şekil 142). Burada AC; klasik aktif çamur sistemini, UAC; uzun havalandırmalı aktif çamur sitemini, BNR; azot giderimi yapan aktif çamur sistemini temsil etmektedir. Söz konusu çalışma 2006 yılında yapıldığından dönemin dolar kuru 1.35 TL olarak kullanılmıştır. Şekil 142: kişi nüfuslu yerleşim bölgeleri için evsel atık su arıtma tesisi maliyetleri Kanalizasyon Maliyetleri 181

182 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 182 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Eğirdir Gölü Havzası ndaki yerleşimler için birim kanalizasyon uzunluğu ortalama 7 m/kişi olarak hesaplanmıştır. Farklı tipteki borular için kanalizasyon döşeme maliyetleri Tablo 36 deaverilmektedir. Tablo 36: Farklı boru çapları için kanalizasyon maliyetleri (ÇOB, Atıksu Eylem Planı) Kanalizasyon Boru Çapı Birim Maliyet (TL/m) Ø150 mm entegre contalı, buhar kürlü (muflu) beton boru döşen. 18 Ø200 mm entegre contalı, buhar kürlü (muflu) beton boru döşen. 23 Ø300 mm entegre contalı, buhar kürlü (muflu) beton boru döşen. 41 Ø400 mm entegre contalı, buhar kürlü (muflu) beton boru döşen. 62 Ø500 mm entegre contalı, buhar kürlü (muflu) beton boru döşen. 83 Ø600 mm entegre contalı, buhar kürlü (muflu) beton boru döşen. 102 Ø800 mm entegre contalı, buhar kürlü (muflu) B.A. boru döşen. 154 Ø1000 mm entegre contalı, buhar kürlü (muflu) B.A. boru döşen. 227 Ø1200 mm entegre contalı, buhar kürlü (muflu) B.A. boru döşen. 289 Ø1400 mm entegre contalı, buhar kürlü (muflu) B.A. boru döşen. 373 Ø1600 mm entegre contalı, buhar kürlü (muflu) B.A. boru döşen. 511 Ø1600 mm entegre contalı, buhar kürlü (Lamba zıvanalı) B.A. boru döşen. 503 Ø1800 mm entegre contalı, buhar kürlü (Lamba zıvanalı) B.A. boru döşen. 657 Ø2000 mm entegre contalı, buhar kürlü (Lamba zıvanalı) B.A. boru döşen. 882 Ø2200 mm entegre contalı, buhar kürlü (Lamba zıvanalı) B.A. boru döşen Ø2400 mm entegre contalı, buhar kürlü (Lamba zıvanalı) B.A. boru döşen Havza içersinde nüfusu arasında bulunan yerleşim birimleri için önerilen atıksu arıtma sistemleri Tablo 37'de verilmektedir. Tablo 37: Nüfusu arasında olan yerleşimler için önerilen atık su arıtma sistemleri Önerilen AAT Avantajlar Dezavantajlar Yapay Sulak Alan Klasik Aktif Çamur Sistemi Nütrient Yapan Aktif Çamur Sistemi Yüksek Arıtım Yüksek Arıtım Yüksek Arıtım Kolay Dizayn Kolay Dizayn Nütrient giderimi Personel İhtiyacı az Az yer kaplama Az yer kaplama Tıkanma problemi Yüksek işletme maliyeti Yüksek işletme maliyeti Kalifiye personel ihtiyacı Yüksek inşaa maliyeti Fazla çamur oluşumu Kalifiye personel ihtiyacı Nütrient giderimi gerçekleşmiyor Fazla çamur oluşumu 182

183 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 183 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Yapay Sulak Alanlar Yapay sulak alan uygulamaları son zamanlarda oldukça önem kazanmıştır. Yapay sulak alanlar, doğal sulak alanlarda gerçekleşen sürecin kontrollü bir sistem içerisinde gerçekleştirilmesi nedeniyle önemli bir üstünlük taşımaktadır. Bu tür sulak alanlar atık suyun doğal koşullarda fiziksel, kimyasal ve biyolojik proseslerle genellikle derinliği 1 m den daha az olan havuz veya kanallarda, suda yetişen bitkilerin büyütülmesi ile arıtılması esasına dayanmaktadır. Yapay sulak alanlar geçirimsiz kil tabakası veya sentetik tabakalar ile izole edilen hacimlerin içine taş, çakıl ve kum gibi gözenekli maddelerin yerleştirilmesi ile oluşturulan, atık su akışının, bekletme süresinin ve atık su seviyesinin kontrol edildiği yapılardır. Bu tesisler, nüfus yoğunluğunun düşük olduğu ve düşük debilerin ileri arıtmaya ihtiyaç duyduğu yerlerde kullanılmaktadır. Yapay sulak alanlar, arazinin ucuz olduğu ve kalifiye personelin mevcut olmadığı yerleşimler için uygun bir teknolojidir. Hedeflenen arıtma ihtiyacı doğrultusunda çeşitli arıtma alternatifleri ile beraber uygulanabilir. Yapay sulak alanlar özellikle evsel yerleşimlerde yer alan septik tanklardan gelen atık sular ile havalandırmalı lagünler veya aktif çamur sistemlerinden çıkan atık suların 3. kademe arıtılmaları için kullanılabilir. Yüzey akışlı ve yüzey altı akışlı olmak üzere iki tip yapay sulak alan sistemi mevcuttur. Yüzey akışlı yapay sulak alanlarda atık su akışı, toprak tabakasının altına doğru kök salmış su bitkilerinin gövdesi ve yaprakları arasından geçerek, yüzey altı yapay sulak alanlarda ise akış, taş, çakıl ve kum gibi malzemelerin içerisinde yetiştirilmiş bitkilerin gövdesi ve kökleri ile atık su temas ettirilerek sağlanmaktadır. Yüzey altı akışlı yapay sulak alanlar, yatay ve düşey akışlı olmak üzere iki şekildedirler (Şekil 143). Yatay akışlı yapay sulak alanlarda, filtreler suya doymuş durumdadır. Atık su, filtre girişinden verilmekte ve daha sonra malzeme boyunca yatay yönde akmaktadır. Su seviyesi, yüzeyin 5 cm altında olmalıdır. 150 ile 300 mg/l lik BOİ 5 konsantrasyonları için kişi başına yüzey alanı 5 m², 300 ile 600 mg/l lik BOİ 5 konsantrasyonları için ise kişi başına yüzey alanı 10 m² dir. Yatak derinliği 60 cm olabilir. Bitki yoğunluğu ise 4 bitki/m² olarak alınabilir. a) Yatay akışlı yapay sulak alan b) Dikey akışlı yapay sulak alan Şekil 143: Yüzey Altı Akışlı Yapay Sulak Alanlar (SKKY Teknik Usuller Tebliği, 2010) 183

184 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 184 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Yatay akışlı ve düşey akışlı yapay sulak alanların tasarım kriterleri Tablo 38 ve Tablo 39 de verilmektedir. Yapay sulak alanlarda %30-80 toplam azot ve %20-70 toplam fosfor giderimi sağlanabilmektedir. Ancak özellikle bitki büyümesinin sınırlı olduğu soğuk dönemlerde sistemin besi maddesi giderimi azalmaktadır. Yapay sulak alanların işletmesi ve bakımı kolay olmasına rağmen tesisten yeterli verimin alınabilmesi için düzenli olarak bakımlarının yapılması gereklidir. Eğirdir Gölü Havzası nda uzun mesafeli koruma alanı ile havza sınırı arasında bulunan ve nüfusu ~2000 olan 5 adet yerleşim biriminden kaynaklanan evsel atık suların arıtımı için yapay sulak alan sistemi önerilmiştir. Ancak, nüfusu ~2000 olan yerleşim birimlerinin evsel atık sularının azot ve fosfor giderimini de sağlayan atık su arıtma sistemleri ile giderilmeleri gerekmektedir. Söz konusu bu yerleşim birimleri uzun mesafeli koruma alanı ile havza sınırı arasında kalmalarından dolayı yapay sulak alan sistemleri önerilmiştir. Bu sistemlerin istenen verimde giderim sağlayabilmeleri için doğru tasarlanıp inşa edilmeleri ve iyi işletilmeleri gerekmektedir. Tablo 38: Yatay Akışlı Yapay Sulak Alanlar için Tasarım Kriterleri Kriter Almanya, DWA 2004 US EPA 2000 EU Guidelines CEMAGREF İngiltere, Cooper 1996 Yüzey alanı 5 m 2 /kişi (minumum BOİ<300 mg/l için 5 m 2 /kişi 5 m 2 /kişi** alan 20 m 2 ) BOİ>300 mg/l için 10 m 2 /kişi 0,5 1 m 2 /kişi*** Hidrolik yüzey <50 mm/gün 40 mm/gün yükü <200 mm/gün Maksimum organik yük BOİ: 8 gr/m 2.gün* BOİ: 6 gr/m 2.gün Derinlik 0,5 0,6 *40 g/kişi gün için hesaplanmıştır ** İkincil arıtma için *** Üçüncül arıtma için Eğirdir Gölü Havzası nda kurulu bulunan doğal arıtma tesislerinin (yapay sulak alanların) tasarımında kullanılan ortalama birim yüzey alanı 5 m 2 /kişi dir. Tesislerin ortalama birim maliyetleri 25 TL/m 2 olarak hesaplanmıştır. Tablo 39: Dikey Akışlı Yapay Sulak Alanlar için Tasarım Kriterleri Kriter Almanya, DWA 2004 US EPA 2000 EU Guidelines CEMAGREF İngiltere, Cooper m 2 /kişi 1 2 m 2 /kişi BOİ>300 mg/l için 5 m 2 /kişi 5 m 2 /kişi** Yüzey alanı (minumum alan 16 m 2 ) (gri su arıtımı için) BOİ<300 mg/l için 10 m 2 /kişi 0,5 1 m 2 /kişi*** Hidrolik <50 mm/gün 80 mm/gün yüzey yükü <200 mm/gün Maksimum KOİ: 20 gr/m 2.gün* BOİ: 6 gr/m 2.gün organik yük Derinlik 0,5 0,6 184

185 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 185 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Kanal İçi Yapay Sulak Alan Sistemleri Bu sistemde atıksular veya tarımdan dönen sular organik karbon giderimi yanında N ve P giderimi için de etkili yöntemlerden birisidir. Bu sistemin en büyük avantajı birkaç kirletici kaynağının aynı anda bertarafının sağlanmasıdır. Sistemde evsel atıkuların arıtılabilirliği yanında tarımdan dönen drenaj sularının da etkili olarak arıtılması mümkündür. Bununla birlikte ayrı bir alanın istimlak edilmesine veya bu iş için ayrılması gerekmemektedir. Ayrıca ilk yatırım maliyetleri ve işletme açısından da büyük avantaj sağlamaktadır. Bunun nedeni hali hazırda bulunan bir kanalın veya derenin çeşitli mühendislik çalışmalarıyla düzenlenmesidir. Bu sistemde kullanılan bitkiler ortama kolay adapte olan Phragmites austrialis veya Typha latifolia türü bitkilerdir. Arıtma yatağının özelliklerine göre iki türden biri seçilebilmektedir. Eğirdir Gölü havzasında kanaliçi sulakalan sisteminin uygulanabileceği alanlar yoğun olarak evsel atıksu deşarjının yapıldığı Pupa çayı ile Gelendost ilçesi atıksularının deşarj olduğu DSİ kanalıdır. Pupa çayına doğrudan atıksu deşarjı olanlar Uluborlu, Senirkent, Büyükkabaca, Uluğbey yerleşim birimleri için kanaliçi sulakalan sistemleri diğer konvansiyonel sistemlerin uygulanmasının ilkyatırım ve işletme masrafları nedeniyle uygun olmadığı durumlarda alternatif ve etkili bir yöntemdir. Bu yöntem ile Gelendost ve kanalizasyon sistemi inşa edilmesi durumunda Yaka yerleşim birimi atıksularının hali hazırda deşarj olan kanalda arıtılması mümkündür. Hem Pupa çayına evsel atıksu deşarjı olan yerleşim birimleri için hem de Gelendost ve Yaka yerleşim birimlerinin kanaliçi ve doğal arıtma sistemleriyle arıtımı projeleri daha önceden hazırlanarak Isparta Valiliği'ne sunulmuştur. Bu sistemlerin havza içinde diğer ihtiyaç olan alanlarda kullanılması ekonomik ve işletme kolaylığı açısından uygun bir yöntem olacaktır. Kanal içi/kanal dışı yapay sulakalan istemleri için maliyetler bu sistemlerin inşa edileceği bölgenin fiziki koşulları, kum-çakıl ocaklarına uzaklığı ve bölgenin diğer ekonomik koşullarına bağlı olarak değişmektedir. Bu sebeple akar dere yataklarında veya civarında oluşturulacak olan yapay sulak alanlar için maliyetler ancak detay mühendislik projelerinin hazırlanması sırasında ortaya çıkarılabilecektir. Kurumumuzun daha önceki yapmış olduğu çalışmalar değerlendirildiğinde kanaliçi ve kanaldışı yapay sulakalanlar için yaklaşık bir maliyet vermek mümkündür. Bu bakımdan yukarıda adı geçen sistemler için maliyetleri minimum 15 TL/m 2, maksimum 50 TL/m 2 olarak inşa edilebileceği göz önünde bulundurulabilir. Kuru dereler için yapılması gereken sediman kontrol yapıları için de yukarıdaki maliyetler kullanılabilir. 185

186 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 186 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Öneri Alternatifler Havzadaki yerleşim birimlerinin evsel atık sularının arıtımı için mevcut altyapı durumları ve nüfus bilgileri değerlendirilererk 3 temel alternatif incelenmiş ve ön fizibiliteleri yapılmıştır. Söz konusu alternatif öneriler aşağıda detayları ile açıklanmıştır. Şekil 144: Havzada bulunan yerleşim yerlerinin yıllarına ait nüfusları 186

187 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 187 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 145 Havza genelinde yerleşim birimlerinde mevcut arıtım altyapısı 187

188 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 188 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Alternatif 1 Alternatif-1 kapsamında havza genelindeki her bir yerleşim birimi için önerilen AAT ler nüfus aralıkları ve göle olan mesafelerine göre ayrı ayrı değerlendirilmiş ve aşağıda verilmiştir. Kırsal Yerleşimler İçin (N<84) En Uygun Atık su Arıtım Alternatiflerinin Belirlenmesi Havza alanı içerisinde kalan nüfusu 84 den az olan yerleşim yerleri (köyler) sayısı 3 tür. Bunlar küçük köyler olup, tamamı 5000 m-havza sınırı arasında kalmaktadır. Bu köylerin mevcut durumları değerlendirilerek yapılan arıtma önerileri aşağıdadır. Senirkent/ Başköy Senirkent ilçesine bağlı olan Başköy ün kanalizasyon ve foseptiği bulunmamaktadır. Köy uzun mesafeli koruma bandı (5000 m) ile havza sınırı arasında bulunmaktadır. Köyün zemini Tüf Aglomera dır. Köyün göle olan uzaklığı, nüfusu, zemin özellikleri göz önünde bulundurularak atık sularının sızdırmalı foseptikte toplanması önerilmektedir. Köyde kanalizasyon sistemi bulunmadığından her hane için ayrı sızdırmalı foseptik inşa edilecektir. Eğirdir/ Havutlu Köy uzun mesafeli koruma bandı (5000 m) ile havza sınırı arasında bulunmaktadır. Köyün zemini Mesozoik karmaşık olup çok zayıf akiferlerden oluşmaktadır. Köyde kanalizasyon sistemi bulunmamakta olup, ferdi foseptik bulunmaktadır. Köyün göle olan uzaklığı, nüfusu, zemin özellikleri göz önünde bulundurularak köyde bulunan sızdırmalı foseptiklerin bakımları yapılarak, atık suyun toprağa sızdırılması planlanmaktadır. Uluborlu/İnhisar Köy uzun mesafe koruma bandı (5000 m) ile havza sınırı arasında bulunmaktadır. Köyün zemini fliş olup çok zayıf akifer (Uluborlu formasyonu) yapısındadır. Söz konusu yerleşim biriminin kanalizasyon sistemi ve foseptiği bulunmamaktadır. Köyün göle olan uzaklığı, nüfusu, zemin özellikleri göz önünde bulundurularak, atık sularının sızdırmalı foseptikte toplanması önerilmektedir. Köyde kanalizasyon sistemi bulunmadığından her hane için ayrı sızdırmalı foseptik inşa edilecektir. 188

189 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 189 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Kırsal Yerleşimler İçin (84<N<500) En Uygun Atık su Arıtım Alternatiflerinin Belirlenmesi Havza alanı kapsamında nüfusu 84<N<500 arasında olan yerleşim yerleri (köyler) sayısı 28 dir. Bunlar küçük köyler olup, bir kısmı göl kenarında kurulmuştur. Toplam 28 köyden en yüksek nüfusa sahip olan köy Yalvaç İlçesi ne bağlı Mısırlı köyü olup, 2009 yılı nüfusu 490 kişidir. En düşük nüfuslu köy ise, Eğirdir İlçesi ne bağlı Yılgıncak köyü olup, nüfusu 84 kişi dir. Eğirdir/Yılgıncak 2009 yılı nüfusu 84 kişi olan köy, Eğirdir Gölü Havzası nda uzun mesafeli koruma bandında kalmaktadır. Köyde kanalizasyon sistemi ve foseptik bulunmamaktadır. Köyün zemini Mesozoik karmaşık yapıdadır. Köyün göle olan uzaklığı, nüfusu, zemin özellikleri göz önünde bulundurularak atık sularının sızdırmalı foseptikte toplanması önerilmektedir. Köyde kanalizasyon sistemi bulunmadığından her hane için ayrı sızdırmalı foseptik inşa edilecektir. Gelendost/Keçili Eğirdir Gölü Havzası nda uzun mesafeli koruma bandı (5000 m) ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Köyün kanalizasyon sistemi ve foseptiği bulunmamaktadır. Bu yerleşim biriminin zemini kil, kum, çakıl taşıdır yılı köy nüfusu 102 kişidir. Köyün göle olan uzaklığı, nüfusu, zemin özellikleri göz önünde bulundurularak, atık sularının sızdırmalı foseptikte toplanması önerilmektedir. Köyde kanalizasyon sistemi bulunmadığından her hane için ayrı sızdırmalı foseptik inşa edilecektir. Yalvaç/Gökçeali Gökçeali Köyü, Eğirdir Gölü Havzası nda uzun mesafeli koruma bandı (5000 m) ile havza sınırı arasında yer almaktadır yılı köy nüfusu 162 kişidir. Köyün zemini alüvyondur (yerel akifer). Köyün göle olan uzaklığı, nüfusu, zemin özellikleri göz önünde bulundurularak, atık sularının sızdırmalı foseptikte toplanması önerilmektedir. Köyde kanalizasyon sistemi bulunmadığından her hane için ayrı sızdırmalı foseptik inşa edilecektir. Eğirdir/Akpınar Akpınar Köyü, Eğirdir Gölü Havzasında kısa mesafede yer almaktadır. Köy nüfusu 2040 yılında 172 olacağı tahmin edilmektedir. Köyün kanalizasyon sistemi bulunmamakta ancak ferdi foseptik bulunmaktadır. Köy zemini geçirimli kireçtaşları (zengin karstik) ile kaplıdır. Evsel atık suyun uzaklaştırılması için önerilen ilk alternatif Akpınar köyünün Eğirdir ilçe merkezine yakın konumda bulunması nedeniyle köyün kanalizasyon altyapısının tamamlanarak Eğirdir Belediyesi AAT ne bağlanmasıdır. Diğer alternatif ise ferdi sızdırmasız foseptikler yapılarak toplanan atık suların Eğirdir AAT ye taşınmasıdır. 189

190 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 190 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Eğirdir/Beydere Beydere Köyü, Eğirdir Gölü Havzasında orta mesafeli koruma bandında yer almaktadır. Köyün zemin yapısı kireç taşları ile kaplıdır. Köyde hali hazırda bir doğal arıtma sistemi bulunmaktadır. Bu sistemin mevcut durumu Cilt 1 de incelenmiştir. Buna göre tesisin doğru ve verimli bir şekilde işletilmesi bu bölgedeki atık su probleminin giderilmesinde yeterli olacaktır. Gelendost/Akdağ 2009 yılı nüfusu 172 kişi olan köy, Eğirdir Gölü Havzası nda uzun mesafeli koruma bandında kalmaktadır. Köyde kanalizasyon sistemi ve foseptik bulunmamaktadır. Köyün zemini tüf, aglomera yapısındadır. Köyün göle olan uzaklığı, nüfusu, zemin özellikleri göz önünde bulundurularak, atık sularının sızdırmalı foseptikte toplanması önerilmektedir. Köyde kanalizasyon sistemi bulunmadığından her hane için ayrı sızdırmalı foseptik inşa edilecektir. Yalvaç/İleği İleği Köyü, Eğirdir Gölü Havzası nda uzun mesafeli koruma bandı (5000 m) ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Köyün zemini kil, kum, çakıltaşı olup kanalizasyon sistemi mevcuttur. Köyde oluşan evsel atık sular, Eğirdir Gölü nü besleyen Yalvaç deresine ulaşmaktadır. Köyün atık sularının yapay sulak alan sistemi ile arıtılması önerilmektedir. Eğirdir/Bağören Bağören Köyü, Eğirdir Gölü Havzası nda uzun mesafeli koruma bandında yer almaktadır yılı köy nüfusu 192 kişidir. Köyde kanalizasyon sistemi ve foseptik bulunmamaktadır. Köyün zemini geçirimli kireçtaşıdır. Köyün göle olan uzaklığı, nüfusu, zemin özellikleri göz önünde bulundurularak, atık sularının sızdırmalı foseptikte toplanması önerilmektedir. Köyde kanalizasyon sistemi bulunmadığından her hane için ayrı sızdırmalı foseptik inşa edilecektir. Ayrıca mutlak koruma alanında bulunan, Bağören aşağı mahallesinin evsel atık sularının sızdırmaz foseptikte toplandıktan sonra vidanjörle çekilip Barla da inşa edilecek olan atık su arıtma tesisine gönderilmesi önerilmektedir. Yalvaç/Yukarıtırtar Yukarıtırtar Köyü, Eğirdir Gölü Havzası nda uzun mesafeli koruma bandında yer almaktadır. Köyün hali hazırda bir doğal arıtma sistemi bulunmaktadır. Bu sistemin mevcut durumu Cilt 1 de anlatılmıştır. Buna göre tesisin doğru ve verimli bir şekilde işletilmesi bu bölgedeki atık su probleminin giderilmesinde yeterli olacaktır. 190

191 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 191 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Senirkent/Akkeçili Akkeçili Köyü, Eğirdir Gölü Havzası mutlak koruma alanında yer almaktadır. Köyde kanalizasyon ve foseptik sistemi bulunmamaktadır. Köyün zemini Otistostrom kireç taşları ile kaplıdır. Köyün mutlak koruma alanında bulunması sebebiyle kanalizasyon altyapısı tamamlanılarak atık sularının sızdırmaz bir foseptikte toplandıktan sonra en yakın atık su arıtma tesisine gönderilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu yerleşim birimine bağlı olan Bülbül, Kayaağzı ve Karababa alt mahallelerininin evsel atık sularının da sızdırmaz foseptikte toplanarak, vidanjörle çekilip en yakın atık su arıtma tesisine taşınması önerilmektedir. Yalvaç/Çakırçal Çakırçal Köyü nün 2009 yılı nüfusu 249 olup, zemin yapısı Metamorfik şisttir. Eğirdir Gölü Havzası uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında bulunmaktadır. Köyün göle olan uzaklığı, nüfusu, zemin özellikleri göz önünde bulundurularak, atık sularının sızdırmalı foseptikte toplanması önerilmektedir. Köyde kanalizasyon sistemi bulunmadığından her hane için ayrı sızdırmalı foseptik inşa edilecektir. Yalvaç/Altıkapı Altıkapı Köyü, Eğirdir Gölü Havzası uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında bulunmaktadır yılı nüfusu 264 kişidir. Köyün zemini kil, kum, çakıltaşıdır. Köyde kanalizasyon sistemi ve foseptik bulunmaktadır. Köyün zemin yapısı, nüfusu ve göle olan mesafesi dikkate alındığında köyden kaynaklanan evsel atık suların, doğal arıtma sistemi ile arıtılması önerilmektedir. Yalvaç/Sağırköy 2009 yılı nüfusu 283 olan Sağırköy, uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Zemin yapısı kil, kum, çakıltaşıdır. Köyde kanalizasyon sistemi mevcut olup köye en uygun arıtma sisteminin doğal arıtma olduğu düşünülmektedir. Yalvaç/Akçaşar Akçaşar Köyü, Eğirdir Gölü Havzasında uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında yer almaktadır yılı nüfusu 285 olup, 2040 yılı nüfusu 303 olarak tahmin edilmektedir. Köyün kanalizasyon sistemi mevcuttur. Akçaşar Köyü nün zemin yapısı Kil, kum, çakıltaşıdır. Köyün zemin yapısı ve nüfusu göz önünde tutularak bu köyün atık sularının arıtılması için doğal arıtma sistemi önerilmektedir. Yalvaç/Aşağıtırtar Yalvaç Köyü, Eğirdir Gölü Havzası orta mesafeli koruma bandı içerisindedir. Aşağıtırtar Köyü nün zemin yapısı Kil, kum, çakıltaşıdır. Köyün hali hazırda bir doğal arıtma sistemi 191

192 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 192 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 bulunmaktadır. Bu sistemin mevcut durumu Cilt 1 de incelenmiştir. Bu tesisin doğru ve verimli bir şekilde işletilmesi bölgedeki atık su probleminin giderilmesinde yeterli olacaktır. Yalvaç/Taşevi Taşevi Köyü, kısa mesafeli koruma bandında yer almaktadır. Köyün 2009 yılı nüfusu 296 olup, 2040 yılı nüfusu 315 olarak tahmin edilmektedir. Köyde kanalizasyon sistemi bulunmamaktadır. Köyün zemin yapısı kil, kum ve çakıltaşından oluşmaktadır. Söz konusu yerleşim biriminin havza içerisindeki konumu mevcut ve ileride yapılması önerilen atık su arıtma tesislerine uzaktır. Bu bakımdan köyün atık sularının paket arıtma sistemi arkasına yapay sulak alan sistemi ile arıtılması uygun görülmektedir. Yalvaç/Kurusarı 2009 yılı nüfusu 300 kişi, 2040 yılı nüfusu ise 319 kişi olarak öngörülen köyün zemin yapısı kil, kum ve çakıltaşlarından oluşmaktadır. Köy uzun mesafe koruma bandı ile havza sınırı arasında olup, kanalizasyon sistemi de bulunmaktadır. Zemin yapısı, nüfusu ve Yalvaç deresine bağlı kol üzerinde bulunması göz önünde bulundurulduğunda bu köy için en uygun arıtma sisteminin doğal arıtma sistemi olduğu düşünülmelidir. Uluborlu/ İleydağı İleydağı Köyü, Eğirdir Gölü Havzasında uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. İleydağı köyünün zemin yapısı Jura kireçtaşları ile kaplıdır. Köyün hali hazırda bir doğal arıtma sistemi bulunmaktadır. Bu sistemin mevcut durumu Cilt 1 de belirtilmiştir. Bu tesisin doğru ve verimli bir şekilde işletilmesi bölgedeki atık su probleminin giderilmesinde yeterli olacaktır. Uluborlu/ Dereköy Uluborlu İlçesi ne bağlı Dereköy, Eğirdir Gölü Havzası uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Köyün 2009 yılı nüfusu 332 olup, 2040 yılı nüfusunun 353 olacağı tahmin edilmektedir. Köyde kanalizasyon sistemi mevcuttur. Köyün zemin yapısı fliş ile kaplıdır. Köyün bulunduğu mesafe, nüfus ve zemin yapısı göz önünde bulundurulduğunda atık sularının arıtımında doğal arıtma sisteminin uygun olacağı düşünülmektedir. Senirkent/ Ortayazı Ortayazı Köyü, uzun mesafe koruma bandı ile havza sınırı arasında bulunmaktadır. Köyün zemin yapısı alüvyondur. Köyde kanalizasyon sistemi mevcuttur. Köyün 2009 yılı nüfusu 341 kişi olup, 2040 yılı nüfusu 363 kişi olarak tahmin edilmektedir. Söz konusu yerleşim biriminin zemin yapısı, nüfusu ve göle olan mesafesi dikkate alındığında doğal arıtma sistemi ile evsel atık sularını arıtması ya da Senirkent İlçesi nin evsel atık sularını arıtacak bir ileri 192

193 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 193 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 biyolojik arıtma tesisi kurulması halinde köyün bu tesise bağlanması alternatifi de değerlendirilebilir. Uluborlu/Küçükkabaca 2009 yılı nüfusu 372 kişi olan köyün 2040 yılı nüfusunun 396 kişi olacağı tahmin edilmektedir. Küçükkabaca yerleşiminden kaynaklanan evsel atık sular Pupa Çayı ile Eğirdir Gölü ne ulaşmaktadır. Söz konusu yerleşim birimi için önerilen atıksu arıtma alternatiflerinden ilki doğal arıtma sistemidir. Bir diğer alternatif ise Uluborlu-Senirkent bölgesinde yapılacak ileri atık su arıtma tesisine bağlanmasıdır. Gelendost/Esinyurt Esinyurt Köyü, kısa mesafeli koruma bandında bulunmaktadır. Söz konusu yerleşim biriminin zemin yapısı kil, kum çakıltaşları ile kaplıdır. Köyün 2009 yılı nüfusu 376 olup, 2040 yılı nüfusu ise 400 olarak tahmin edilmektedir. Köyün göle çok yakın olması nedeniyle atık sularının paket biyolojik arıtma sistemi ve arkasına yapılacak yapay sulak alan ile arıtılması önerilmektedir. Ayrıca köyün aşağı mahallesinin atık sularının sızdırmaz foseptikte toplandıktan sonra belirli periyotlarla vidanjörle çekilip Esinyurt merkezde inşa edilecek olan paket atık su arıtma tesisine taşınması gerekmektedir. Yalvaç/Hisarardı Yalvaçta bulunan Hisarardı Köyü, Eğirdir Gölü ne oldukça uzak mesafede (5000 m Havza sınırı) bulunmaktadır. Köyün 2009 yılı nüfusu 381 olup, 2040 yılı nüfusu 405 olarak tahmin edilmektedir. Söz konusu yerleşimin zemin yapısı Metamorfik şisttir. Bu yerleşim biriminin atık sularının arıtılması için kot ve nüfus yapısı incelendiğinde iki farklı alternatif önerilmektedir. Bunlar; Yalvaç İlçe merkezine yakın olan bu köyün atık sularının kanalizasyon hattı ile Yalvaç atık su arıtma tesisine bağlanması ya da doğal arıtma sistemi ile atık sularının arıtılmasıdır. Yalvaç/Celeptaş Celeptaş Köyü, uzun mesafeli koruma bandı ile havza sırını arasında yer almaktadır. Köyün 2009 yılı nüfusu 399 olup, 2040 yılı nüfusu 424 olarak tahmin edilmektedir. Köyün zemini kireçtaşları ile kaplıdır. Köyde kanalizasyon sistemi bulunmaktadır. Göle olan uzaklığı, nüfus ve zemin yapısı göz önünde bulundurulduğunda köyün atık suların arıtımı için doğal arıtma sisteminin uygun olacağı düşünülmektedir. Yalvaç /Terziler Terziler Köyü, Eğirdir Gölü Havzası uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında yer almakta olup, 2009 yılı nüfusu 435 kişidir. Köyün kanalizasyon sistemi mevcuttur. Terziler 193

194 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 194 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Köyü nün zemin yapısı kil, kum ve çakıltaşlarından oluşmaktadır. Zemin yapısı ve nüfusu göz önünde tutularak bu köyün atık sularının arıtılması için doğal arıtma sistemi önerilmektedir. Yalvaç/Bağlarbaşı Yalvaç İlçesi ne bağlı Bağlarbaşı Köyü, uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasındadır. Köyün 2009 yılı nüfusu 452 kişi olup, 2040 yılı nüfusu 481 kişi olarak tahmin edilmektedir. Köyde kanalizasyon sistemi bulunmamaktadır. Köyün göle olan uzaklığı, nüfusu, zemin özellikleri göz önünde bulundurularak, atık sularının sızdırmalı foseptikte toplanması önerilmektedir. Köyde kanalizasyon sistemi bulunmadığından her hane için ayrı sızdırmalı foseptik inşa edilecektir. Bu yerleşimin atık sularının kendisine çok yakın mesafede bulunan Çamharman Köyü ile birlikte arıtması ikincil alternatif olarak değerlendirilebilir. Her iki köyün de dere yatağında bulunması sebebiyle kanalizasyon alt yapısının taşkınlardan etkilenmeyecek şekilde inşa edilmesi önem arz etmektedir. Yalvaç/Kırkbaş Kırkbaş Köyü, Eğirdir Gölü Havzasında uzun mesafeli koruma bandında kalmakla birlikte, 2009 yılı nüfusu 457 iken, 2040 yılı nüfusunun 486 olacağı tahmin edilmektedir. Köyün kanalizasyon sistemi ve foseptiği mevcuttur. Kırkbaş Köyü nün zemin yapısı kil, kum ve çakıltaşıdır. Bu yerleşim biriminin zemin yapısı ve nüfusu göz önünde tutularak, atık sularının arıtılması için doğal arıtma sistemi önerilmektedir. Yalvaç/Eğirler Yalvaç İlçesi Eğirler Köyü, uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında kalmaktadır. Köyün zemini kil, kum ve çakıltaşları ile kaplıdır ve köyden oluşan evsel atık sular Yalvaç Deresi ne karışarak doğrudan Eğirdir Gölü ne ulaşmaktadır. Köyün 2009 yılı nüfusu 477 kişi olup, 2040 yılı nüfusu 507 kişi olarak kabul tahmin edilmektedir. Köyden kaynaklanan evsel atıksuların, doğal arıtma sistemi ile arıtılması önerilmektedir. Yalvaç/Mısırlı Yalvaç İlçesine bağlı Mısırlı Köyü, uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasındadır. Köyün 2009 yılı nüfusu 490 kişi olup, 2040 yılı nüfusunun 521 kişi olacağı tahmin edilmektedir. Söz konusu yerleşim biriminin zemini kil, kum ve çakıltaşıdır. Köyde kanalizasyon ve foseptik mevcuttur. Köyün atık sularının doğal arıtma sistemi ile arıtılması uygundur. 194

195 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 195 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Kırsal Yerleşimler ve Belde Belediyeleri İçin (500<N<2000) En Uygun Atık su Arıtım Alternatiflerinin Belirlenmesi Havza alanı içerisinde nüfusu 500<N<2000 arasında olan yerleşim yerleri (köyler) sayısı 33 tür. Toplam 33 köyden en yüksek nüfusa sahip olan köy Yalvaç İlçesi ne bağlı Özbayat Köyü olup, nüfusu 1819 kişidir. En düşük nüfuslu köy ise, yine Yalvaç İlçesi ne bağlı Aşağıkaşıkara Köyü olup, nüfusu 510 kişidir. Yalvaç/Aşağıkaşıkara Aşağıkaşıkara Köyü, uzun mesafeli koruma bandında yer almaktadır. Köyün hali hazırda bir doğal arıtma sistemi bulunmaktadır. Bu sistemin mevcut durumu Cilt 1 de verilmiştir. Bu tesisin doğru ve verimli bir şekilde işletilmesi bölgedeki atık su probleminin giderilmesinde yeterli olacaktır. Eğirdir/Mahmatlar Mahmatlar Köyü yaygın bir yerleşim yapısıyla hem mutlak hem de kısa mesafeli koruma alanında yer kaplıyor olmasından dolayı gölü kirletme potansiyeli yüksek olan yerleşimlerden biridir. Bu köyün mutlak koruma alanında kalan alt mahallesinden kaynaklanan evsel atık suların ferdi sızdırmaz foseptiklerde biriktirildikten sonra belirli periyotlarla vidanjörle çekilip en yakın atık su arıtma tesisine gönderilmesi gerekmektedir. Bu yerleşim birimi için paket arıtma ve arkasına inşa edilecek doğal arıtma sistemi önerilmektedir. Gelendost/Hacılar Kanalizasyon ve foseptiği bulunan köyün 2009 nüfusu 548 kişi olup, 2040 nüfusu 601 kişi olarak tahmin edilmektedir. Köy kısa mesafeli koruma alanında kalmaktadır. Köyün zemini kil, kum ve çakıltaşından oluşmaktadır. Bu yerleşim biriminden kaynaklanan atık suların paket biyolojik arıtma sistemi arkasına inşa edilecek olan bir yapay sulak alan sistemi ile arıtılması önerilmektedir. Ayrıca köyün aşağı mahallesinin atık sularının sızdırmaz foseptikte toplandıktan sonra belirli periyotlarla vidanjörle çekilip Hacılar merkezde inşa edilecek olan paket atık su arıtma tesisine taşınması gerekmektedir. Eğirdir/Bağacık Kanalizasyon ve foseptiği bulunmayan bu köyün 2009 yılı nüfusu 549 kişi olup, 2040 yılı nüfusu 602 kişi olarak tahmin edilmektedir. Köy uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında kalmaktadır. Bu yerleşim biriminin zemini Mesozoik karmaşık yapıdadır. Köyün göle olan uzaklığı, nüfusu, zemin özellikleri göz önünde bulundurularak, atık sularının sızdırmalı foseptikte toplanması önerilmektedir. Köyde kanalizasyon sistemi bulunmadığından her hane için ayrı sızdırmalı foseptik inşa edilecektir. 195

196 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 196 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Gelendost/Köke Gelendost İlçesi nde bulunan Köke Köyü, uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırları arasındadır. Köyün zemin yapısı geçirimli kireçtaşıdır. Bu durum köyde evsel atık suların mümkün mertebe arıtılmasını gerektirmektedir. Köyün hali hazırda bir doğal arıtma sistemi bulunmaktadır. Bu sistemin mevcut durumu Cilt 1 de incelenmiştir. Bu tesisin doğru ve verimli bir şekilde işletilmesi bölgedeki atık su probleminin giderilmesinde yeterli olacaktır. Yalvaç/Çamharman Çamharman Köyü, Eğirdir Gölü Havzasında uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Köyün zemin yapısı Kil, kum ve çakıltaşlarından oluşmaktadır. Bu yerleşim biriminin kanalizasyon altyapısı mevcuttur yılı nüfusu 592 kişidir. Köyün evsel atık sularının arıtılmasında doğal arıtma sisteminin kullanılabileceği düşünülmektedir. Ancak bu yerleşimin atık sularının kendisine çok yakın mesafede bulunan Bağlarbaşı köyü ile birlikte arıtması ikincil alternatif olarak değerlendirilebilir. Her iki köyün de dere yatağında bulunması sebebiyle kanalizasyon alt yapısının taşkınlardan etkilenmeyecek şekilde yapılması önem arz etmektedir. Senirkent/Garip Garip Köyü, Eğirdir Gölü Havzasında uzun mesafeli koruma bandında yer almaktadır. Köyün zemin yapısı geçirimli alüvyondur. Köyün hali hazırda bir doğal arıtma sistemi bulunmaktadır. Bu sistemin mevcut durumu Cilt 1 de verlmektedir. Bu tesisin doğru ve verimli bir şekilde işletilmesi bölgedeki atık su probleminin giderilmesinde yeterli olacaktır. Yalvaç/Yarıkkaya Yalvaç İlçesi ne bağlı olan Yarıkkaya Köyü uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Köyün kanalizasyon sistemi ve foseptiği mevcuttur. Köy zemin yapısı kil, kum ve çakıltaşından oluşmaktadır. Köyden kaynaklanan evsel atık suların doğal arıtma sistemi ile arıtılması planlanmaktadır. Yalvaç/Ayvalı Mevcut durumda bir doğal arıtma sistemi bulunan köyün zemini kil, kum ve çakıltaşından oluşmaktadır. Köyün Eğirdir Havzası ndaki konumu 5000 metre ile havza sınırı arasındadır. Köyden kaynaklanan evsel atık suların mevcutta bulunan tesisin doğru ve verimli bir şekilde işletilmesi durumunda uygun koşullarda arıtılabileceği ve yeterli olabileceği düşünülmektedir. Yalvaç/Bahtiyar Uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında kalan köyün, 2009 yılı mevcut nüfusu 685 kişidir. Köyde kanalizasyon sistemi ve foseptik mevcuttur. Köyün zemin yapısı Kil, kum 196

197 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 197 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 çakıltaşıdır. Köyün evsel atık sularının arıtılmasında en uygun yöntemin doğal arıtma sistemi olduğu düşünülmektedir. Eğirdir/Ağılköy Eğirdir İlçesi ne bağlı olan köyün zemin yapısı, Mesozoik karmaşıktır. Köy uzun mesafeli koruma alanında bulunmaktadır. Köyde hali hazırda bir doğal arıtma sistemi bulunmaktadır. Bu doğal arıtma sistemi ile ilgili detay bilgiler Cilt 1 de incelenmiştir. Tesisin işletilmesinden kaynaklanan problemlerin giderilmesi ile köyden kaynaklanan evsel atık suların arıtılması sağlanabilecektir. Gelendost/Çaltı Çaltı Köyü, uzun mesafeli koruma alanı ile havza sınırı arasında kalmaktadır. Köyün kanalizasyon sistemi ve foseptiği mevcuttur. Köyün zemin yapısı Kil, kum ve çakıltaşıdır. Köyden kaynaklanan evsel atık suların doğal arıtma sistemi ile arıtılması önerilmektedir. Eğirdir/Çayköy Köy uzun mesafeli koruma alanında bulunmaktadır. Köyün 2009 yılı nüfusu 790 kişi olup, zemin yapısı, Mesozoik karmaşıktır. Köyde hali hazırda mevcut bir doğal arıtma sistemi bulunmaktadır. Bu doğal arıtma sistemi ile ilgili mevcut durum Cilt 1 de verilmektedir. Bu tesisin doğru ve verimli bir şekilde işletilmesi ile köyün atık sularının arıtımında yeterli olacaktır. Senirkent/Gençali Senirkent İlçesi ne bağlı köy, havzada kısa mesafeli koruma alanında bulunmaktadır. Köyün 2009 yılı nüfusu 795 kişidir. Köyde kanalizasyon sistemi ve foseptik bulunmamaktadır. Ancak ferdi foseptik mevcuttur. Köyün zemin yapısı kil, kum ve çakıltaşıdır. Kısa mesafeli koruma alanında bulunması nedeniyle bu köyden kaynaklanan atık suların paket arıtma arkasına inşa edilecek doğal arıtma sistemi ile arıtılması önerilmektedir. Bu köyün mutlak koruma alanında bulunan alt mahallelerinin atıksularını sızdırmaz bir foseptikte biriktirildikten sonra en yakın atık su arıtma tesisine gönderilmesi gerekmektedir. Senirkent/Yassıören Senirkent İlçesi ne bağlı Yassıören Beldesi nin 2009 yılı nüfusu 796 kişidir. Yassıören köyünün zemin yapısı alüvyondur. Yassıören yerleşiminden kaynaklanan evsel atık sular Pupa Çayı ile Eğirdir Gölü ne ulaşmaktadır. Yassıören Belde Belediyesi için önerilen atıksu arıtma alternatiflerinden ilki doğal arıtma sistemidir. Bir diğer alternatif ise Uluborlu- Senirkent bölgesinde yapılacak ileri atık su arıtma tesisine bağlanmasıdır. 197

198 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 198 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Yalvaç/Yağcılar Yalvaç İlçesi ne bağlı Yağcılar Köyü Eğirdir Gölü Havzasında uzun mesafeli koruma alanı ve havza sınırı arasında yer almaktadır. Köyün zemin yapısı alüvyon olup, kanalizasyon sistemi ve foseptiği mevcuttur. Söz konusu yerleşim biriminin 2009 yılı nüfusu 807 kişidir. Köyün evsel atık sularının arıtılmasında doğal arıtma sisteminin kullanılması planlanmaktadır. Yalvaç/Eyüpler Yalvaç İlçesine bağlı olan Eyüpler Köyü uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Köy zemini kireçtaşları ile kaplıdır. Köyün kanalizasyon sistemi ve foseptiği mevcuttur. Köyden kaynaklanan evsel atık suların doğal arıtma sistemi ile arıtılması planlanmaktadır. Gelendost/Yenice Yenice Köyü, Eğirdir Gölü Havzası nda uzun mesafeli koruma alanında yer almaktadır. Söz konusu yerleşim biriminin zemini kireç taşı ve alüvyondur. Köyün kanalizasyon sistemi ve foseptiği bulunmamakta olup ferdi foseptiği mevcuttur. Köyün alt mahallesi ve Kemerdamları mahallelerinden kaynaklanan evsel atık suların bir sızdırmaz foseptikte toplandıktan sonra Yenice merkezde kurulacak olan paket biyolojik arıtma sistemi arkasına teşkil edilecek yapay sulak alan ile arıtılabileceği düşünülmektedir. Diğer bir alternatif ise, bu yerleşim biriminden kaynaklanan evsel atık suların sızdırmaz foseptikte toplandıktan sonra belirli periyotlarla vidanjörle çekilip en yakın AAT ye gönderilmesi gerekmektedir. Senirkent/Uluğbey Senirkent İlçesine bağlı Uluğbey Belde Belediyesi uzun mesafeli koruma alanı ve havza sınırı arasında yer almaktadır. Yerleşimden kaynaklanan evsel atık sular Pupa Çayı ile Eğirdir Gölü ne ulaşmaktadır. Uluğbey Belde belediyesinin zemin yapısı alüvyondur. Bu yerleşimden kaynaklanan atık suların arıtılması için önerilen atıksu arıtma alternatiflerden biri doğal arıtma sistemidir. Bir diğer alternatif ise Uluborlu-Senirkent bölgesinde yapılacak ileri atık su arıtma tesisine bağlanmasıdır. Gelendost/Afşar Gelendost İlçesine bağlı Afşar Köyü nün 2009 yılı nüfusu 931 dir. Köyün zemin yapısı Alüvyon ile kaplıdır. Köy uzun mesafeli koruma alanında bulunmaktadır. Köyde bir doğal arıtma sistemi mevcuttur. Bu sistemin mevcut durumu Cilt 1 de incelenmiştir. Bu tesisin verimli bir şekilde işletilmesi gerekmektedir. 198

199 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 199 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Gelendost/Balcı Balcı Köyü, Eğirdir Gölü havzası kapsamında uzun mesafeli koruma alanı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Köyün 2009 yılı nüfusu 955 olup, zemin yapısı kil, kum ve çakıltaşıdır. Köyün kanalizasyon sistemi ve foseptik sistemi mevcuttur. Köyden kaynaklanan evsel atık sular Cevizdere ye verilmektedir. Köyün evsel atık sularının arıtılması için en uygun sistemin doğal arıtma sistemi olduğu düşünülmektedir. Eğirdir/Sorkuncak Eğirdir ilçesine bağlı Sorkuncak köyü uzun mesafeli koruma alanında bulunmaktadır. Köyün 2009 yılı nüfusu 960 olup, zemin yapısı Mesozoik karmaşıktır. Köyde bir doğal arıtma sistemi bulunmaktadır. Bu doğal arıtma sisteminin mevcut durumu Cilt 1 de verilmiştir. Bu tesisin verimli bir şekilde işletilmesi evsel atık suların arıtılması için yeterli olacaktır. Yalvaç/Özgüney Yalvaç İlçesi ne bağlı olan Özgüney Belde Belediyesi uzun mesafeli koruma alanı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Özgüney Belde Belediyesi nin kanalizasyon sistemi mevcuttur. Yerleşimin bulunduğu bölgenin zemin yapısı kil, kum ve çakıltaşıdır. Yerleşimden kaynaklanan evsel atık sular Kuruçay deresine deşarj edilmektedir. Bu yerleşim biriminden kaynaklanan evsel atık suların doğal arıtma ile arıtılması planlanmaktadır. Değerlendirilmesi gereken alternatiflerden bir diğeri ise, bu yerleşim biriminin atık sularını kendisine çok yakın mesafede bulunan Özbayat yerleşim birimi ile ortak bir doğal arıtma sistemi kurarak, arıtmalarıdır. Gelendost/Madenli Madenli Köyü, Gelendost İlçesine bağlı olup, zemin yapısı kireçtaşıdır. Köyün 2009 yılı nüfusu 1014 kişidir. Köy uzun mesafeli koruma alanı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Köyde doğal arıtma sistemi bulunmaktadır. Bu sistemin mevcut durumu Cilt 1 de incelenmiştir. Bu tesisin verimli bir şekilde işletilmesi evsel atık suların arıtılması için yeterli olacaktır. Yalvaç/Koruyaka Yalvaç İlçesine bağlı Koruyaka Köyü uzun mesafeli koruma alanı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Köyün kanalizasyon sistemi ve foseptiği mevcut olup, zemin yapısı kil, kum ve çakıltaşıdır. Köyden kaynaklanan evsel atık suların arıtımında doğal arıtma sisteminin kullanılması planlanmaktadır. 199

200 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 200 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Yalvaç/Kuyucak Kuyucak Belde Belediyesi, Yalvaç İlçesi ne bağlı olup, uzun mesafeli koruma alanı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Söz konusu yerleşim biriminin zemin yapısı kil, kum ve çakıltaşıdır. Kanalizasyon alt yapısı mevcuttur. Kuyucak yerleşim yerinden kaynaklanan evsel atık sular arıtılmadan Kuruçay Deresi ne deşarj edilmektedir. Kuyucak Belde Belediyesi nin atık sularının doğal arıtma sistemi ile arıtıldıktan sonra alıcı ortama verilmesi gerekmektedir. Eğirdir/Gökçehüyük Gökçehüyük belde belediyesinin kanalizasyonu mevcut olup, 2009 yılı nüfusu 1370 kişidir. Yerleşimden kaynaklanan atık sular arıtılmadan Banus Deresi ne deşarj edilmektedir. Atık sular bu dere ile Eğirdir Gölü ne ulaşabilmektedir. Gökçehüyük yerleşim birimi uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında kalmaktadır. Söz konusu belde belediyesinin zemini Mesozoik karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu beldede oluşan atık suların paket arıtma sistemi ile birlikte yapay sulak alan sistemi ile arıtılması önerilmektedir. Yalvaç/Tokmacık Tokmacık Belde Belediyesi, uzun mesafeli koruma alanı ile havza sınırı arasında bulunmaktadır. Tokmacık Belde Belediyesi nin kanalizasyon alt yapısı mevcuttur. Tokmacık yerleşim biriminin zemin yapısı, kireç taşları ile kaplıdır. Bu yerleşim biriminden kaynaklanan evsel atık suların arıtılması için doğal arıtma sistemi uygundur. Gelendost/Yeşilköy Yeşilköy Köyü, Gelendost ilçesine bağlı olup, uzun mesafeli koruma alanında bulunmaktadır. Köyün zemin yapısı, kil, kum ve çakıltaşıdır. Bu yerleşim biriminin kanalizasyon sistemi ve foseptiği mevcuttur. Söz konusu köyün üst kısmında yer alan yerleşim birimleri için doğal arıtma sisteminin uygun olacağı düşünülmektedir. Köyün alt mahallesindeki yerleşimlerin atık sularının sızdırmaz foseptikte toplandıktan sonra belirli periyotlarla vidanjörle çekilip Yeşilköy merkezde inşa edilecek olan doğal atık su arıtma sistemine taşınması gerekmektedir. Gelendost/Bağıllı Bağıllı Belde Belediyesi uzun mesafe koruma bandı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Bağıllı Belde Belediyesi nin kanalizasyon sistemi mevcuttur. Söz konusu yerleşim biriminin zemin yapısı, kil, kum ve çakıltaşıdır. Bağıllı Belediyesi nin evsel atık suları Gelendost ta inşa edilecek ortak bir atık su arıtma tesisinde arıtılabilir. Diğer bir arıtma alternatifi ise paket arıtma sistemi ardına yapay sulak alan inşası ile bu yerleşim biriminden kaynaklanan evsel atık suların arıtılmasıdır. 200

201 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 201 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Yalvaç/Kumdanlı Kumdanlı Belde Belediyesi geçirimli kireçtaşları üzerinde kurulmuştur. Uzun mesafeli koruma alanı ile havza sınırı arasında yer alan bir yerleşim birimidir. Bu yerleşim biriminin kanalizasyon alt yapısı mevcuttur. Beldenin 2009 yılı nüfusu 1798 kişidir. Söz konusu yerleşim biriminin zemin yapısı ve nüfusu göz önünde bulundurulduğunda atık suların arıtılması için paket biyolojik arıtma sistemi arkasına yapay sulak kullanılabileceği düşünülmektedir. Yalvaç/Çetince Yalvaç İlçesine bağlı Çetince Belde Belediyesi uzun mesafeli koruma alanı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Zemin yapısı alüvyondur. Bu yerleşim biriminden kaynaklanan evsel atık sular arıtılmadan Özdere Deresi ne deşarj edilmektedir. Söz konusu yerleşim biriminin atık sularının arıtılmasında paket biyolojik arıtma tesisi arkasına yapay sulak alan kullanılabileceği düşünülmektedir. Yalvaç/Özbayat Özbayat Belde Belediyesi uzun mesafeli koruma alanı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Özbayat Belde Belediyesi nin zemin yapısı alüvyondur. Söz konusu yerleşim biriminin kanalizasyon sistemi mevcuttur. Bu yerleşim biriminden kaynaklanan evsel atık sular hiçbir arıtma işleminden geçmeden Kuruçay Deresi ne verilmektedir. Bu yerleşim biriminin göle olan mesafesi dikkate alındığında doğal arıtma sisteminin yeterli olacağı düşünülmektedir. Diğer bir alternatif ise, bu yerleşim biriminin atık sularını kendisine çok yakın mesafede bulunan Özgüney yerleşim birimi ile ortak bir doğal arıtma sistemi kurarak, arıtmalarıdır. 201

202 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 202 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Belde Belediyeleri ve İlçeler İçin (2000<N<10000) En Uygun Atık su Arıtım Alternatiflerinin Belirlenmesi Yalvaç/Yukarıkaşıkara Yukarıkaşıkara Beldesi uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırları arasında yer almaktadır. Belde zemini Kil, kum ve çakıl taşından oluşmaktadır. Beldenin 2009 yılı nüfusu 1852 kişi olup, kanalizasyon altyapısı mevcuttur. Beldede oluşan evsel atık suların arıtımı için doğal arıtma tesisi önerilmektedir. Yalvaç/Dedeçam Dedeçam Beldesi uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırları arasında yer almaktadır. Belde zemini kil, kum ve çakıl taşından oluşmaktadır. Beldenin 2009 yılı nüfusu 1862 kişi olup, kanalizasyon altyapısı mevcuttur. Beldede oluşan evsel atık sular Kuruçay a deşarj edilmekte olup, atık suların arıtımı için doğal arıtma tesisi önerilmektedir. Yalvaç/Bağkonak Bağkonak Beldesi uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Belde zemini alüvyondur. Söz konusu yerleşim birimi yerel akifer üzerindedir. Beldenin 2009 yılı nüfusu 1862 kişi olup, kanalizasyon altyapısı mevcuttur. Beldede oluşan evsel atık sular Çamlıca mevkiine deşarj edilmekte olup, atık suların arıtımı için doğal arıtma tesisi önerilmektedir. Yalvaç/Körküler Körküler Beldesi uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırları arasında yer almaktadır. Belde zemini Kil, kum ve çakıl taşlarından oluşmaktadır. Beldenin 2009 yılı nüfusu 1886 kişi olup, kanalizasyon altyapısı mevcuttur. Beldede oluşan evsel atık sular yakından geçmekte olan dereye deşarj edilmekte olup, atık suların arıtımı için paket arıtma tesisi önerilmektedir. Gelendost/Yaka Yaka Beldesi uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırları arasında yer almaktadır. Belde zemini alüvyondur. Belde yerel akifer üzerindedir. Beldenin 2009 yılı nüfusu 2023 kişi olup, kanalizasyon altyapısı mevcut değildir. Bu beldenin atık su altyapısı en yakın zamanda tamamlanmalıdır. Beldede oluşan evsel atık suların arıtımı için doğal arıtma sistemi kurulması yada Gelendost İlçesi ne kurulacak artıma tesisine iletilmesi önerilmektedir. Yalvaç/Kozluçay Kozluçay Beldesi uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırı arasında yer almaktadır. Belde zemini kil, kum ve çakıl taşlarından oluşmaktadır. Beldenin 2009 yılı nüfusu 2032 kişi olup, 202

203 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 203 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 kanalizasyon altyapısı mevcuttur. Beldede oluşan evsel atık sular Cevizli dereye deşarj edilmekte olup, atık suların arıtımı için doğal arıtma tesisi önerilmektedir. Yalvaç/Sücüllü Sücüllü Beldesi uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırları arasında yer almaktadır. Belde zemini alüvyondur. Beldenin 2009 yılı nüfusu 2097 kişi olup, kanalizasyon altyapısı mevcuttur. Beldede oluşan evsel atık sular Yalvaç deresine deşarj edilmekte olup, atık suların arıtımı için paket biyolojik arıtma tesisi kurulması önerilmektedir. Eğirdir/Barla Eğirdir Gölü ne oldukça yakın olan Barla Beldesi uzun mesafeli koruma bandında yer almaktadır. Belde zemini Kil, kum ve çakıl taşından oluşmaktadır. Beldenin 2009 yılı nüfusu 2174 kişi olup, kanalizasyon altyapısı mevcuttur. Beldede oluşan evsel atık sular yakından geçmekte olan dereye deşarj edilmekte ve oradan da Eğirdir Gölü ne ulaşmaktadır. Atık suların arıtımı için paket biyolojik arıtma tesisi arkasına teşkil edilecek yapay sulak alan önerilmektedir. Ayrıca bu yerleşim birimine bağlı olan Çolak ve Boyalı alt mahallelerininin evsel atık sularının sızdırmaz foseptikte toplanarak vidanjörle Barla atık su arıtma tesisine taşınması önerilmektedir. Eğirdir/Sarıidris Sarıidris Beldesi uzun mesafeli koruma bandında yer almaktadır. Belde zemini Mesozoik karmaşık yapıdadır. Beldenin 2009 yılı nüfusu 2444 kişi olup, kanalizasyon altyapısı mevcuttur. Bu yerleşim biriminden oluşan evsel atık sular yakından geçmekte olan dereye deşarj edilmekte ve oradan da Eğirdir Gölü ne ulaşmaktadır. Atık suların arıtımı için paket biyolojik arıtma tesisi arkasına inşa edilecek bir yapay sulak alan sistemi önerilmektedir. Yalvaç/Hüyüklü Hüyüklü Beldesi uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırları arasında yer almaktadır. Belde zemini alüvyondan oluşmakta olup yerel akifer üzerindedir. Beldenin 2009 yılı nüfusu 2645 kişi olup, kanalizasyon altyapısı mevcuttur. Beldede oluşan evsel atık sular Yalvaç deresine deşarj edilmekte olup, atık suların arıtımı için paket biyolojik arıtma tesisi arkasına teşkil edilecek yapay sulak alan önerilmektedir. Senirkent/Büyükkabaca Büyükkabaca Beldesi uzun mesafeli koruma bandı ile havza sınırları arasında yer almaktadır. Belde zemini Alüvyondan oluşmakta olup yerel akifer üzerindedir. Yeraltı suyu akış yönü Eğirdir Gölü ne doğrudur. Beldenin 2009 yılı nüfusu 3816 kişi olup, kanalizasyon altyapısı mevcuttur. Beldede oluşan evsel atık sular Pupa çayına deşarj edilmekte olup, atık suların 203

204 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 204 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 arıtımı için Senirkent-Uluborlu ilçelerine kurulacak ortak arıtma tesisine iletimi ya da paket arıtma tesisi ve arkasına teşkil edilecek yapay sulak alan kurulması önerilmektedir. Eğirdir/Göktaş Mahallesi Mutlak koruma alanında bulunan Eğirdir İlçesine bağlı Göktaş mahallesinin bulunduğu konum nedeniyle her hane için sızdırmaz foseptik yapılması ve bu yerleşim biriminden kaynaklanan atık suların Eğirdir atık su arıtma tesisine taşınması gerekmektedir. İlçe Merkezleri Havzada Eğirdir ve Yalvaç İlçelerinin atık su arıtma tesisi mevcuttur. Gelendost, Senirkent ve Uluborlu İlçe merkezlerinin atık sularını arıtacak 3 adet ileri biyolojik atık su arıtma tesisi önerilmektedir. 204

205 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 205 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tablo 40: Alternatif 1 için AAT önerileri İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 1 Gelendost Afşar Kil, kum, çakıltaşı Uzun 72 Var/Var/Yok Çaydere Eğirdir Ağılköy Mesozoik karmaşık Uzun 55 Var/Var/Yok Çaydere Doğal arıtması bulunmaktadır Doğal arıtması bulunmaktadır Yalvaç Akçaşar Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m) - Havza Sınırı 21 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Gelendost Akdağ Tüf, Aglomera Uzun 13 Yok/Yok/Yok Sızdırmalı foseptik (ferdi) Senirkent Akkeçili Otistostrom kireçtaşı Mutlak-Kısa 18 Yok/Yok/Yok Eğirdir Akpınar Kireçtaşı Kısa 12 Yok/Yok/Var Yalvaç Altıkapı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m) - Havza Sınırı Sızdırmaz fosseptik+en yakın ATT'ye taşıma Kanalizasyon+ Eğirdir AAT'ye bağlanabilir / Ferdi Foseptik + En yakın ATT'ye taşıma 20 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Yalvaç Aşağıkaşıkara Kil, kum, çakıltaşı Uzun 39 Var/Var/Yok Yalvaç Aşağıtırtar Kil, kum, çakıltaşı Orta 22 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır Doğal arıtması bulunmaktadır Yalvaç Ayvalı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m) - Havza Sınırı 50 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır Eğirdir Bağacık Mesozoik karmaşık Gelendost Bağıllı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m) - Havza Sınırı Uzun (5000m) - Havza Sınırı 42 Yok/Yok/Yok Akdere Sızdırmalı foseptik (ferdi) 137 Var/ Paket Arıtma+Doğal Arıtma 205

206 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 206 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 1 Yalvaç Bağkonak Alüvyon Yalvaç Bağlarbaşı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m) - Havza Sınırı Uzun (5000m) - Havza Sınırı 148 Var/ Çamlıca mevki Doğal Arıtma 34 Yok/Yok/Yok Sızdırmalı foseptik (ferdi) Eğirdir Bağören Kireçtaşı Uzun 14 Yok/Yok/Yok Sızdırmalı foseptik (ferdi) Yalvaç Bahtiyar Kil, kum, çakıltaşı Gelendost Balcı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m) - Havza Sınırı Uzun (5000m) - Havza Sınırı 53 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 73 Var/Var/Yok Cevizdere Doğal Arıtma Eğirdir Barla Kil, kum, çakıltaşı Uzun 173 Var/ Paket Arıtma+Doğal Arıtma Senirkent Başköy Tüf Aglomera Uzun (5000m) - Havza Sınırı 4 Yok/Yok/Yok - Sızdırmalı Foseptik (Ferdi) Eğirdir Beydere Kireçtaşı Orta 12 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır Senirkent Büyükkabaca Alüvyon Yalvaç Celeptaş Kireçtaşı Yalvaç Çakırçal Metamorfik şist Gelendost Çaltı Kil, Kum, Çakıltaşı Yalvaç Çamharman Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m) - Havza Sınırı Uzun (5000m) - Havza Sınırı Uzun (5000m) - Havza Sınırı Uzun (5000m) - Havza Sınırı Uzun (5000m) - Havza Sınırı 304 Var/ Pupa çayı Paket Arıtma+Doğal Arıtma 30 Var/Yok/Yok Doğal Arıtma 19 Yok/Yok/Yok Sızdırmalı foseptik (ferdi) 59 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 46 Var/Yok/Yok Doğal Arıtma 206

207 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 207 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 1 Eğirdir Çayköy Mesozoik karmaşık Uzun 61 Var/Var/Yok Çaydere Doğal arıtması bulunmaktadır Yalvaç Çetince Alüvyon Yalvaç Dedeçam Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m) - Havza Sınırı Uzun (5000m) - Havza Sınırı 140 Var/ Özdere Paket Arıtma+Doğal Arıtma 143 Var/ Kuruçay Doğal Arıtma Uluborlu Dereköy Fliş Uzun (5000m) - Havza Sınırı 25 Var/Var/Yok İshaklar deresi, Pupa Doğal Arıtma Eğirdir Merkez Kireçtaşı Mutlak 2667 Var/ Kovada kanalı AAT mevcut Yalvaç Eğirler Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m) - Havza Sınırı 35 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Gelendost Esinyurt Kil, kum, çakıltaşı Kısa 28 Yok/Yok/Yok Paket Arıtma+Doğal Arıtma Yalvaç Eyüpler Kireçtaşı Uzun (5000m) - Havza Sınırı 63 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Senirkent Garip Alüvyon Uzun 46 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır Gelendost Merkez Alüvyon Uzun (5000m) - Havza Sınırı 779 Var/ İleri AAT Senirkent Gençali Kil, kum, çakıltaşı Mutlak-Kısa- Orta 61 Yok/Yok/Var Paket Arıtma+Doğal Arıtma Yalvaç Gökçeali Alüvyon Eğirdir Gökçehöyük Mesozoik karmaşık Uzun (5000m) - Havza Sınırı Uzun (5000m) - Havza Sınırı 9 Yok/Yok/Yok Sızdırmalı foseptik (ferdi) 105 Var/ Banus deresi Paket Arıtma+Doğal Arıtma 207

208 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 208 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 1 Gelendost Hacılar Kil, kum, çakıltaşı Kısa 42 Var/Var/Yok Paket Arıtma+Doğal Arıtma Eğirdir Havutlu Mesozoik karmaşık Yalvaç Hisarardı Metamorfik Şist Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 4 Yok/Yok/Var - Sızdırmalı foseptik (Bakım) 28 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Yalvaç Hüyüklü Alüvyon Yalvaç İleği Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 210 Var/ Yalvaç deresi Paket Arıtma+Doğal Arıtma Uzun (5000m)- Havza Sınırı 14 Var/Yok/Yok Doğal Arıtma Uluborlu İleydağı Kireçtaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 23 Var/Var/Yok Çayağzı deresi Doğal arıtması bulunmaktadır Uluborlu İnhisar Fliş Gelendost Keçili Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Kırkbaş Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Koruyaka Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Kozluçay Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 6 Yok/Yok/Yok - Sızdırmalı Foseptik (Ferdi) 8 Yok/Yok/Yok Üçdere Sızdırmalı Foseptik (Ferdi) 34 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 86 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 162 Var/ Cevizli deresi Doğal Arıtma Gelendost Köke Jura kireçtaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 45 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır Yalvaç Körküler Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 145 Var / Dere yatağı Doğal Arıtma 208

209 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 209 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 1 Yalvaç Kumdanlı Kireçtaşı Yalvaç Kurusarı Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Kuyucak Kil, kum, çakıltaşı Uluborlu Küçükkabaca Konglomera Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 138 Var/ Paket Arıtma+Doğal Arıtma 22 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 87 Var Kuruçay Doğal Arıtma 28 Var/Var/Yok Pupa Doğal Arıtma Gelendost Madenli Kireçtaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 78 Var/Var/Yok Yalvaç deresi Doğal arıtması bulunmaktadır Eğirdir Mahmatlar Mesozoik karmaşık Mutlak-Kısa 40 Yok/Yok/Yok Paket Arıtma+Doğal Arıtma Yalvaç Mısırlı Kil, kum, çakıltaşı Senirkent Ortayazı Alüvyon Yalvaç Özbayat Alüvyon Yalvaç Özgüney Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Sağır Tüf, Aglomera Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 36 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 25 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 140 Var/ Kuruçay deresi Doğal Arıtma 77 Var Kuruçay deresi Doğal Arıtma 21 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Eğirdir Sarıidris Mesozoik karmaşık Uzun 194 Var/ Düden Mevki Paket Arıtma+Doğal Arıtma Senirkent Merkez Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 1034 Var/ Pupa çayı İleri AAT 209

210 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 210 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 1 Eğirdir Sorkuncak Mesozoik karmaşık Uzun 74 Var/Var/Yok Karlıcak deresi Doğal arıtması bulunmaktadır Yalvaç Sücüllü Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 167 Var/ Yalvaç deresi Paket Arıtma Yalvaç Taşevi Kil, kum, çakıltaşı Kısa-Orta 22 Yok/Yok/Yok Paket Arıtma+Doğal Arıtma Yalvaç Terziler Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Tokmacık Kireçtaşı Uluborlu Merkez Alüvyon Senirkent Uluğbey Alüvyon Yalvaç Yağcılar Alüvyon Gelendost Yaka Alüvyon Yalvaç Merkez Kil, kum, Yalvaç Yarıkkaya Kil, kum, çakıltaşı Senirkent Yassıören Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 32 Var/Yok/Yok Doğal Arıtma 119 Var/ Doğal Arıtma 959 Var/ Pupa çayı İleri AAT 71 Var/ Pupa çayı Doğal Arıtma 62 Var/Var/Yok Yalvaç deresi Doğal Arıtma 161 Yok/ Doğal Arıtma 2988 Var/ Akçay AAT mevcut 50 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 61 Var/ Doğal Arıtma Gelendost Yenice Kireçtaşı+alüvyon Uzun 70 Yok/Yok/Var Paket Arıtma+Doğal Arıtma 210

211 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 211 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 1 Gelendost Yeşilköy Kil, kum, çakıltaşı Uzun 132 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Eğirdir Yılgıncak Mesozoik karmaşık Uzun (5000m)- Havza Sınırı 6 Yok/Yok/Yok Bakla deresi Sızdırmalı Foseptik (ferdi) Yalvaç Yukarıkaşıkara Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Yalvaç Yukarıtırtar Mesozoik karmaşık Uzun 16 Var/Var/Yok 142 Var/ Doğal Arıtma Doğal arıtması bulunmaktadır 211

212 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 212 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Proje kapsamında oluşturulan arıtma Alternatif-1 e göre havzadaki tüm yerleşim birimlerinin atıksularını tekil AAT lerde arıtması önerilmiştir. Bölge özelinde yapılmış olan tüm öneriler yapılacak olan detay mühendislik projeleri neticesinde karara bağlanmalı ve her yerleşim birimi için en uygun AAT seçimi yapılmalıdır. Özellikle kamu arazisinin olmaması, topografik ve morfolojik kısıtlardan dolayı alan problemi olan yerlerde doğal AAT yerine paket arıtma yapılması önerilmektedir. Alternatif-1 için yapılmış olan maliyet analizi Tablo 41 te verilmektedir. Tablo 41 Alternatif-1 in Arıtma maliyet değerlendirmesi Alternatif Kanalizasyon Maliyeti (TL) Arıtma Tesisi Maliyeti (TL) Toplam Maliyet (TL) Yapay Sulak Alan ile Giderim Oranı/İnşa Süresi %30-60N; %20-45P 1 yıl Paket AAT ile Giderim Oranı/ İnşa Süresi %70-80N; %30-60P 1 yıl İleri AAT İle Giderim Oranı/ İnşa Süresi %70-90N; %60-80P *Giderim verileri işletme şartlarına bağı olarak değişmektedir. ** AAT ve kanalizasyon maliyetleri ön fizifilite çalışmaları sonucunda hesaplanmıştır. Bölgede kurulacak olan AAT ler için detay mühendislik çalışmaları ve fizibiliteleri yapılması zorunludur. 3 yıl 212

213 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 213 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 146: Alternatif I e göre her bir yerleşim birimi için belirlenen Arıtma Önerileri 213

214 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 214 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Alternatif 2: Birlikte Arıtma Alternatifleri Alternatif -2 kapsamında Eğirdir Gölü Havzası nda bulunan yerleşimlerin atık sularını ortak arıtma alternatifleri değerlendirilmiştir. Atık suların ortak arıtımı sayesinde havza kapsamında yapılması gereken arıtma tesislerinin sayısı ve toplam maliyeti azaltılabilir. Ayrıca, atık suların merkezi arıtma tesislerinde arıtılması sayesinde izlenmesi gereken deşarj noktası sayısı da azalacaktır. Ancak, atık suların merkezi arıtma tesislerine iletilmesinde kullanılacak gerekli altyapı (kanalizasyon ve kolektör) için ilave maliyetler söz konusudur. Havza kapsamında inşa edilebilecek merkezi atık su arıtma tesisleri belirlenirken uygun eğim, mesafe (<5 km), kısıtlayıcı arazi koşulları ve su yüzeyleri değerlendirilmiştir (Şekil 148 ve Şekil 149). Belirlenen birlikte arıtma alternatifleri ve maliyetleri Tablo 42 de verilmektedir. Yarıkkaya ve Çakırçal köylerinin atık sularının birlikte arıtılması alternatifi değerlendirilmiş, ancak topoğrafya (eğim ve arazi kullanımı) açısından uygun bulunmamıştır. Körküler, Kırkbaş ve Mısırlı yerleşimlerinin atık sularının da birlikte arıtılması alternatifi değerlendirilmiş, ancak arazi kullanım ve nüfus açısından incelendiğinde uygun bulunmamıştır. Hüyüklü ve Yağcılar yerleşim birimlerinin atık sularını birlikte arıtması uygun bulunmuştur. Hisarardı köyünün, Yalvaç ilçesinin kanalizasyon sistemine bağlanarak atık sularını Yalvaç AAT ye göndermesi uygun görülmektedir. Çamharman ve Bağlarbaşı yerleşim birimlerinin birlikte arıtmaları ikincil bir alternatif olarak değerlendirilebilir. Acak bu yerleşim yerlerinin dere yatağında bulunması nedeniyle inşa edilecek kanalizasyon sisteminin su taşkınlarına uygun olarak yapılması gerekmektedir. Eyüpler, Kurusarı, İleği ve Akçaşar yerleşim birimleri birbirine yakın mesafede olmalarına rağmen nüfuları düşük olduğundan evsel atık sularını tekil arıtma ile arıtmaları uygun görülmektedir. Doğal arıtma tesislerinden çıkan çıkış sularının yönetmeliklere uygun olarak meralar da ve tarımda sulama amaçlı kullanmaları önerilmektedir. Bulundukları konum, birbirlerine olan mesafeleri, kotları, topoğrafya ve nüfusları açısından değerlendirildiğinde Gelendost, Bağıllı ve Yaka yerleşim yerlerinin atık sularının birlikte arıtması uygun görülmektedir. Gökçehöyük ve Bağacık yerleşim birimlerinin atık sularının birlikte arıtımı topoğrafya ve birbirlerine olan mesafeleri nedeniyle uygun görülmemiştir. Yağcılar ve Hüyüklü yerleşimlerinin birlikte arıtım yapması topoğrafya, nüfus, kot ve mesafe açısından değerlendirip uygun bulunmuştur. Her iki yerleşim biriminin kanalizasyonları mevcuttur. 214

215 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 215 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Özgüney ve Özbayat yerleşim birimlerinin atık sularını ortak arıtması uygundur. Ancak bu iki yerleşim biriminin arasından dere geçmektedir. Ortak arıtma için düşünülen kanalizasyon sistemi planlanırken dikkate alınmalıdır. Bağkonak, Kozluçay, Dedeçam ve Kuyucak yerleşim birimlerinin birbirlerine olan mesafelerin uygun olmamasından dolayı ayrık arıtım yapmaları uygun görülmektedir. Isparta İl Çevre ve Orman Müdürlüğü nün ve İller Bankası 5. Bölge Müdürlüğü'nün de görüşü doğrultusunda Uluborlu-Senirkent bölgesindeki yerleşimlerin atık sularının arıtımı için ortak bir ileri biyolojik atık su arıtma tesisi (nutrient giderimli) yapılması uygun görülmektedir. Gelendost ve Uluborlu-Senirkent bölgesinde ortak arıtma sistemi olarak, biyolojik nütrient (azot ve fosfor) gideren aktif çamur sistemi (BNR): A 2 O, UCT, VIP, 5 kademeli Bardenpho sistemleri kurulabilir. Bu sistemlerde azot ve fosfor sırasıyla %70-90 ve %60-80 oranında giderilebilir. İlave fosfor giderimi son çöktürme havuzuna kimyasal dozlanarak ve/veya hızlı kum filtrasyonu veya kanal içi sulak alan ile sağlanabilir. Ortak arıtma önerilen yerleşim birimleri dışındaki diğer yerleşim birimleri Alternatif-1 de önerilen atıksu arıtma sistemleri ile evsel atıksularını tekil olarak arıtacaklardır. Alternatif-1 kapsamında önerilen tüm AAT lerden, özellikle her bölge için en uygun arıtma yönteminin seçilip inşa edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmalar detay mühendislik projeleri ile yapılmalıdır. Bu amaçla bölgede seçilecek olan AAT nin alan, yükseklik, mesafe, yer altı su seviyesi, nüfus, maliyet, yüzeysularını, akarsuları ve gölü kirletme potansiyeli bu projeler kapsamında ehemmiyetle değerlendirilmelidir. Bölge için en uygun seçimler bu çalışmalar sonucunda yapılmalıdır. Havza ve gölün hassasiyetinden ve arıtma tesisinin hizmet vereceği nüfus büyüklüğünden dolayı bölge için önerilen biyolojik nütrient giderimi aktif çamur sisteminin mevsimsel olarak işletme şartlarının desarj standartlarını sağlayacak şekilde çalıştırılması önem arz etmektedir. Tablo 42 de ortak arıtma yapacak olan AAT lerin maliyetleri verilmiştir. ve Tablo 44 de ise Alternatif-2 nin toplam maliyeti verilmiştir. 215

216 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 216 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçeler/Belde/Köy Gelendost Bağıllı Yaka 2040 yılı Nüfusu (kişi) 2040 yılı Debisi Akpınar Eğirdir Hisarardı Yalvaç Tablo 42: Birlikte Arıtma Alternatifleri Önerilen Arıtma Tesisi İleri Biyolojik Atık su Arıtma Tesisi Eğirdir kanalizasyon sistemi üzerinden Eğirdir AAT ye bağlanmalıdır. Yalvaç kanalizasyon sistemi üzerinden Yalvaç AAT ye bağlanmalıdır. Arıtma Tesisi Maliyeti (TL) Yağcılar Hüyüklü Doğal arıtma Çamharman Bağlarbaşı Senirkent Küçükkabaca Uluborlu Uluğbey Yassıören- Ortayazı- Büyükkabaca Doğal arıtma İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi - Kanalizasyon Maliyeti (TL) Bağıllı AAT = Yaka kanalizasyon = Yaka AAT = Akpınar kanalizasyon = Akpınar Eğirdir = Toplam Maliyet (TL) İşletme Maliyeti (TL/yıl) Hisarardı Yalvaç = Yağcılar AAT = Hüyüklü AAT = Çamharman AAT = Bağlarbaşı kanalizasyon = Senirkent AAT = Küçükkabaca Ana kollektör = Uluborlu Senirkent= Uluğbey Ana kollektör= Yassıören Ana kollektör= Ortayazı AAT = Büyükkabaca AAT= Özgüney Özbayat Doğal Arıtma Özgüney AAT = TOPLAM

217 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 217 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tablo 43: Altenatif 2 için Arıtma Önerileri İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 2 Gelendost Afşar Kil, kum, çakıltaşı Uzun 72 Var/Var/Yok Çaydere Eğirdir Ağılköy Mesozoik karmaşık Uzun 55 Var/Var/Yok Çaydere Doğal arıtması bulunmaktadır Doğal arıtması bulunmaktadır Yalvaç Akçaşar Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 21 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Gelendost Akdağ Tüf, Aglomera Uzun 13 Yok/Yok/Yok Sızdırmalı foseptik (ferdi) Senirkent Akkeçili Otistostrom kireçtaşı Mutlak-Kısa 18 Yok/Yok/Yok Eğirdir Akpınar Kireçtaşı Kısa 12 Yok/Yok/Var Yalvaç Altıkapı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Sızdırmaz fosseptik+en yakın ATT'ye taşıma Kanalizasyon+ Eğirdir AAT'ye bağlanabilir / Ferdi Foseptik + En yakın ATT'ye taşıma 20 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Yalvaç Aşağıkaşıkara Kil, kum, çakıltaşı Uzun 39 Var/Var/Yok Yalvaç Aşağıtırtar Kil, kum, çakıltaşı Orta 22 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır Doğal arıtması bulunmaktadır Yalvaç Ayvalı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 50 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır Eğirdir Bağacık Mesozoik karmaşık Uzun (5000m)- Havza Sınırı 42 Yok/Yok/Yok Akdere Sızdırmalı foseptik (ferdi) 217

218 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 218 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 2 Gelendost Bağıllı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 137 Var/ Gelendost-Bağıllı-Yaka ortak İleri AAT'ye bağlama Yalvaç Bağkonak Alüvyon Yalvaç Bağlarbaşı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 148 Var/ Çamlıca mevki Doğal Arıtma 34 Yok/Yok/Yok Sızdırmalı foseptik (ferdi) Eğirdir Bağören Kireçtaşı Uzun 14 Yok/Yok/Yok Sızdırmalı foseptik (ferdi) Yalvaç Bahtiyar Kil, kum, çakıltaşı Gelendost Balcı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 53 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 73 Var/Var/Yok Cevizdere Doğal Arıtma Eğirdir Barla Kil, kum, çakıltaşı Uzun 173 Var/ Paket Arıtma+Doğal Arıtma Senirkent Başköy Tüf Aglomera Uzun (5000m)- Havza Sınırı 4 Yok/Yok/Yok - Sızdırmalı Foseptik (Ferdi) Eğirdir Beydere Kireçtaşı Orta 12 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır Senirkent Büyükkabaca Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 304 Var/ Pupa çayı Senirkent-Uluborlu İleri AAT'ye bağlama Yalvaç Celeptaş Kireçtaşı Yalvaç Çakırçal Metamorfik şist Gelendost Çaltı Kil, Kum, Çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 30 Var/Yok/Yok Doğal Arıtma 19 Yok/Yok/Yok Sızdırmalı foseptik (ferdi) 59 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 218

219 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 219 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 2 Yalvaç Çamharman Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 46 Var/Yok/Yok Bağlarbaşı+Çamharman ortak doğal arıtma Eğirdir Çayköy Mesozoik karmaşık Uzun 61 Var/Var/Yok Çaydere Doğal arıtması bulunmaktadır Yalvaç Çetince Alüvyon Yalvaç Dedeçam Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 140 Var/ Özdere Paket Arıtma+Doğal Arıtma 143 Var/ Kuruçay Doğal Arıtma Uluborlu Dereköy Fliş Uzun (5000m)- Havza Sınırı 25 Var/Var/Yok İshaklar deresi, Pupa Doğal Arıtma Eğirdir Merkez Kireçtaşı Mutlak 2667 Var/ Kovada kanalı AAT mevcut Yalvaç Eğirler Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 35 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Gelendost Esinyurt Kil, kum, çakıltaşı Kısa 28 Yok/Yok/Yok Paket Arıtma+Doğal Arıtma Yalvaç Eyüpler Kireçtaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 63 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Senirkent Garip Alüvyon Uzun 46 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır Gelendost Merkez Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 779 Var/ Gelendost-Bağıllı-Yaka ortak İleri AAT'ye bağlama Senirkent Gençali Kil, kum, çakıltaşı Mutlak-Kısa- Orta 61 Yok/Yok/Var Paket Arıtma+Doğal Arıtma Yalvaç Gökçeali Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 9 Yok/Yok/Yok Sızdırmalı foseptik (ferdi) 219

220 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 220 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 2 Eğirdir Gökçehöyük Mesozoik karmaşık Uzun (5000m)- Havza Sınırı 105 Var/ Banus deresi Paket Arıtma+Doğal Arıtma Gelendost Hacılar Kil, kum, çakıltaşı Kısa 42 Var/Var/Yok Paket Arıtma+Doğal Arıtma Eğirdir Havutlu Mesozoik karmaşık Uzun (5000m)- Havza Sınırı 4 Yok/Yok/Var - Sızdırmalı foseptik (Bakım) Yalvaç Hisarardı Metamorfik Şist Uzun (5000m)- 28 Var/Var/Yok Kanalizasyon + Yalvaç AAT'ye bağlama Yalvaç Hüyüklü Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 210 Var/ Yalvaç deresi Yağcılar+Hüyüklü ortak paket + doğal arıtma Yalvaç İleği Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 14 Var/Yok/Yok Doğal Arıtma Uluborlu İleydağı Kireçtaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 23 Var/Var/Yok Çayağzı deresi Doğal arıtması bulunmaktadır Uluborlu İnhisar Fliş Gelendost Keçili Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Kırkbaş Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Koruyaka Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Kozluçay Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 6 Yok/Yok/Yok - Sızdırmalı Foseptik (Ferdi) 8 Yok/Yok/Yok Üçdere Sızdırmalı Foseptik (Ferdi) 34 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 86 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 162 Var/ Cevizli deresi Doğal Arıtma Gelendost Köke Jura kireçtaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 45 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır 220

221 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 221 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 2 Yalvaç Körküler Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Kumdanlı Kireçtaşı Yalvaç Kurusarı Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Kuyucak Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 145 Var / Dere yatağı Doğal Arıtma 138 Var/ Paket Arıtma+Doğal Arıtma 22 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 87 Var Kuruçay Doğal Arıtma Uluborlu Küçükkabaca Konglomera Uzun (5000m)- Havza Sınırı 28 Var/Var/Yok Pupa Senirkent-Uluborlu İleri AAT'ye bağlama Gelendost Madenli Kireçtaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 78 Var/Var/Yok Yalvaç deresi Doğal arıtması bulunmaktadır Eğirdir Mahmatlar Mesozoik karmaşık Mutlak-Kısa 40 Yok/Yok/Yok Paket Arıtma+Doğal Arıtma Yalvaç Mısırlı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 36 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Senirkent Ortayazı Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 25 Var/Var/Yok Senirkent-Uluborlu İleri AAT'ye bağlama Yalvaç Özbayat Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 140 Var/ Kuruçay deresi Özbayat+Özgüney ortak doğal arıtma Yalvaç Özgüney Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 77 Var Kuruçay deresi Özbayat+Özgüney ortak doğal arıtma Yalvaç Sağır Tüf, Aglomera Uzun (5000m)- Havza Sınırı 21 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Eğirdir Sarıidris Mesozoik karmaşık Uzun 194 Var/ Düden Mevki Paket Arıtma+Doğal Arıtma 221

222 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 222 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 2 Senirkent Merkez Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 1034 Var/ Pupa çayı Senirkent-Uluborlu İleri AAT'ye bağlama Eğirdir Sorkuncak Mesozoik karmaşık Uzun 74 Var/Var/Yok Karlıcak deresi Doğal arıtması bulunmaktadır Yalvaç Sücüllü Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 167 Var/ Yalvaç deresi Paket Arıtma Yalvaç Taşevi Kil, kum, çakıltaşı Kısa-Orta 22 Yok/Yok/Yok Paket Arıtma+Doğal Arıtma Yalvaç Terziler Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Tokmacık Kireçtaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 32 Var/Yok/Yok Doğal Arıtma 119 Var/ Doğal Arıtma Uluborlu Merkez Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 959 Var/ Pupa çayı Senirkent-Uluborlu İleri AAT'ye bağlama Senirkent Uluğbey Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 71 Var/ Pupa çayı Senirkent-Uluborlu İleri AAT'ye bağlama Yalvaç Yağcılar Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 62 Var/Var/Yok Yalvaç deresi Yağcılar+Hüyüklü ortak paket + doğal arıtma Gelendost Yaka Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 161 Yok/ Gelendost-Bağıllı-Yaka ortak İleri AAT'ye bağlama Yalvaç Merkez Kil, kum, Yalvaç Yarıkkaya Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 2988 Var/ Akçay AAT mevcut 50 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Senirkent Yassıören Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 61 Var/ Senirkent-Uluborlu İleri AAT'ye bağlama 222

223 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 223 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 2 Gelendost Yenice Kireçtaşı+alüvyon Uzun 70 Yok/Yok/Var Paket Arıtma+Doğal Arıtma Gelendost Yeşilköy Kil, kum, çakıltaşı Uzun 132 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Eğirdir Yılgıncak Mesozoik karmaşık Uzun (5000m)- Havza Sınırı 6 Yok/Yok/Yok Bakla deresi Sızdırmalı Foseptik (ferdi) Yalvaç Yukarıkaşıkara Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Yalvaç Yukarıtırtar Mesozoik karmaşık Uzun 16 Var/Var/Yok 142 Var/ Doğal Arıtma Doğal arıtması bulunmaktadır 223

224 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 224 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Alternatif-2 için yapılmış olan birlikte ve tekil arıtma maliyetlerinin toplamı Tablo 44 de verilmektedir. Tablo 44: Alternatif-2 nin arıtma maliyet değerlendirmesi Alternatif Kanalizasyon Maliyeti (TL) Arıtma Tesisi Maliyeti (TL) Toplam Maliyet (TL) Yapay Sulak Alan ile Giderim Oranı/İnşa Süresi %30-60N; %20-45P 1 yıl Paket AAT ile Giderim Oranı/ İnşa Süresi %70-80N; %30-60P 1 yıl İleri AAT İle Giderim Oranı/ İnşa Süresi %70-90N; %60-80P *Giderim verileri işletme şartlarına bağı olarak değişmektedir. ** AAT ve kanalizasyon maliyetleri ön fizifilite çalışmaları sonucunda hesaplanmıştır. Bölgede kurulacak olan AAT ler için detay mühendislik çalışmaları ve fizibiliteleri yapılması zorunludur. 3 yıl Şekil 147: Uygun eğim ve mesafelere (1-5 km) göre birlikte arıtma altyapısı değerlendirmesi 224

225 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 225 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 148: Uygun eğim ve mesafelere (1-5 km) göre birlikte arıtma alternatifleri 225

226 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 226 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 149: Kısıtlayıcı arazi örtüsüne (orman ve su yüzeyleri) göre birlikte arıtma alternatifleri 226

227 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 227 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Alternatif 3: Bu alternatif kapsamında yapılması öngörülen faaliyetler aşağıda sırasıyla verilmektedir; Havza kapsamındaki mevcut doğal atıksu arıtma sistemlerinin işletimlerinin doğru bir şekilde yapılması gerekmektedir. Havza kapsamında mevcut evsel AAT lerin (Eğirdir ve Yalvaç ilçelerinin) nütrient giderimi (azot-fosfor) yapacak şekilde revizyonlarının yapılması önerilmektedir. Havza koruma planında Alternatif-1 kapsamında ilçe merkezleri dışında kalan ve ortak arıtma yapamayan, uygun bulunan tüm AAT lerin kurulması ve işletilmesi önerilmektedir. Havza genelinde kanal içi yapay sulak alan sistemlerinin inşa edilmesi öngörülmektedir. Pupa Çayı Kanal İçi Yapay Sulak Alan Sistemi Yavaç Çayı Kanal İçi Yapay Sulak Alan Sistemi Gelendost Drenaj Kanalı Kanal İçi Yapay Sulak Alan Sistemi Havza kapsamında öncelikli olarak ortak arıtma yapması önerilen Senirkent-Uluborlu ve Gelendost-Bağıllı-Yaka yerleşim birimlerinin havza koruma planı kapsamında belirtilen sürelerde ortak AAT lerini inşa ederek işletmeye almaları öngörülmektedir. Buna göre 2 alternatif önerilmiştir. Uzun Havalandırmalı Aktif Çamur Sistemi (Azot Giderimli) + Kanal İçi Sulak Alan Konvansiyonel Aktif Çamur Sistemi+ Kanal İçi Sulak Alan + Sulak Alan Sistem Ortak atıksu arıtma sistemleri ideal kosullar için önerilmiş olan sistemlerdir. Detay mühendislik çalışmakları sonucunda daha ekonomik olması durumunda herbir yerleşim birimi için ayrı ayrı olacak şekilde arıtma sistemleri inşası gerekebilecektir. Ekonomik olsa dahi belediyelerin ortak atıksu arıtma sistemi istememesi durumlarında da arıtma sistemleri ayrı ayrı düşünülebilir. 227

228 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 228 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tablo 45: Altenatif 3 için Arıtma Önerileri İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 3 Gelendost Afşar Kil, kum, çakıltaşı Uzun 72 Var/Var/Yok Çaydere Doğal arıtması bulunmaktadır Eğirdir Ağılköy Mesozoik karmaşık Uzun 55 Var/Var/Yok Çaydere Doğal arıtması bulunmaktadır Yalvaç Akçaşar Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 21 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Gelendost Akdağ Tüf, Aglomera Uzun 13 Yok/Yok/Yok Sızdırmalı foseptik (ferdi) Senirkent Akkeçili Otistostrom kireçtaşı Mutlak-Kısa 18 Yok/Yok/Yok Eğirdir Akpınar Kireçtaşı Kısa 12 Yok/Yok/Var Yalvaç Altıkapı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Sızdırmaz fosseptik+en yakın ATT'ye taşıma Kanalizasyon+ Eğirdir AAT'ye bağlanabilir / Ferdi Foseptik + En yakın ATT'ye taşıma/deşarj Standartını sağlama koşulu 20 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Yalvaç Aşağıkaşıkara Kil, kum, çakıltaşı Uzun 39 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır Yalvaç Aşağıtırtar Kil, kum, çakıltaşı Orta 22 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır Yalvaç Ayvalı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 50 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır Eğirdir Bağacık Mesozoik karmaşık Uzun (5000m)- Havza Sınırı 42 Yok/Yok/Yok Akdere Sızdırmalı foseptik (ferdi) 228

229 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 229 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 3 Gelendost Bağıllı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 137 Var/ Gelendost-Bağıllı-Yaka ortak uzun havalandırmalı aktif çamur sistemi (azot giderimli) + Kanal içi sulak alan / Deşarj Standartını sağlama koşulu Yalvaç Bağkonak Alüvyon Yalvaç Bağlarbaşı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun( 5000m)- Havza Sınırı 148 Var/ Çamlıca mevki Doğal Arıtma 34 Yok/Yok/Yok Bağlarbaşı + Çamharman ortak doğal arıtma / Deşarj Standartını sağlama koşulu Eğirdir Bağören Kireçtaşı Uzun 14 Yok/Yok/Yok Sızdırmalı foseptik (ferdi) Yalvaç Bahtiyar Kil, kum, çakıltaşı Gelendost Balcı Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 53 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 73 Var/Var/Yok Cevizdere Doğal Arıtma Eğirdir Barla Kil, kum, çakıltaşı Uzun 173 Var/ Paket Arıtma+Doğal Arıtma Senirkent Başköy Tüf Aglomera Uzun( 5000m)- Havza Sınırı 4 Yok/Yok/Yok - Sızdırmalı Foseptik (Ferdi) Eğirdir Beydere Kireçtaşı Orta 12 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır Senirkent Büyükkabaca Alüvyon Yalvaç Celeptaş Kireçtaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 304 Var/ Pupa çayı Senirkent - Uluborlu ortak uzun havalandırmalı aktif çamur sistemi (azot giderimli) + Kanal içi sulak alan / Konvansiyonel aktif çamur sistemi + Kanal içi sulak alan + Sulak alan 30 Var/Yok/Yok Doğal Arıtma 229

230 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 230 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 3 Yalvaç Çakırçal Metamorfik şist Uzun (5000m)- Havza Sınırı 19 Yok/Yok/Yok Sızdırmalı foseptik (ferdi) Gelendost Çaltı Kil, Kum, Çakıltaşı Yalvaç Çamharman Kil, kum, çakıltaşı Eğirdir Çayköy Mesozoik karmaşık Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 59 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 46 Var/Yok/Yok Bağlarbaşı+Çamharman ortak doğal arıtma / Deşarj Standartını sağlama koşulu Uzun 61 Var/Var/Yok Çaydere Doğal arıtması bulunmaktadır Yalvaç Çetince Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 140 Var/ Özdere Paket Arıtma+Doğal Arıtma/Deşarj Standartını sağlama koşulu Yalvaç Dedeçam Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 143 Var/ Kuruçay Doğal Arıtma Uluborlu Dereköy Fliş Uzun (5000m)- Havza Sınırı 25 Var/Var/Yok İshaklar deresi, Pupa Doğal Arıtma Eğirdir Mevcut Kireçtaşı Mutlak 2667 Var/ Kovada kanalı AAT mevcut Yalvaç Eğirler Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 35 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Gelendost Esinyurt Kil, kum, çakıltaşı Kısa 28 Yok/Yok/Yok Paket Arıtma+Doğal Arıtma Yalvaç Eyüpler Kireçtaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 63 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Senirkent Garip Alüvyon Uzun 46 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır Gelendost Merkez Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 779 Var/ Gelendost-Bağıllı-Yaka ortak uzun havalandırmalı aktif çamur sistemi (azot 230

231 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 231 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 3 giderimli) + Kanal içi sulak alan / Deşarj Standartını sağlama koşulu Senirkent Gençali Kil, kum, çakıltaşı Mutlak-Kısa- Orta 61 Yok/Yok/Var Paket Arıtma+Doğal Arıtma Yalvaç Gökçeali Alüvyon Eğirdir Gökçehöyük Mesozoik karmaşık Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 9 Yok/Yok/Yok Sızdırmalı foseptik (ferdi) 105 Var/ Banus deresi Paket Arıtma+Doğal Arıtma Gelendost Hacılar Kil, kum, çakıltaşı Kısa 42 Var/Var/Yok Paket Arıtma+Doğal Arıtma Eğirdir Havutlu Mesozoik karmaşık Yalvaç Hisarardı Metamorfik Şist Yalvaç Hüyüklü Alüvyon Yalvaç İleği Kil, kum, çakıltaşı Uluborlu İleydağı Kireçtaşı Uluborlu İnhisar Fliş Gelendost Keçili Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 4 Yok/Yok/Var - Sızdırmalı ferdi foseptik (Bakım) 28 Var/Var/Yok 210 Var/ Yalvaç deresi Kanalizasyon + Yalvaç AAT'ye bağlama/deşarj Standartını sağlama koşulu Yağcılar+Hüyüklü ortak paket + doğal arıtma/deşarj Standartını sağlama koşulu 14 Var/Yok/Yok Doğal Arıtma 23 Var/Var/Yok Çayağzı deresi Doğal arıtması bulunmaktadır 6 Yok/Yok/Yok - Sızdırmalı Foseptik (Ferdi) 8 Yok/Yok/Yok Üçdere Sızdırmalı Foseptik (Ferdi) 231

232 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 232 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 3 Yalvaç Kırkbaş Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Koruyaka Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Kozluçay Kil, kum, çakıltaşı Gelendost Köke Jura kireçtaşı Yalvaç Körküler Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Kumdanlı Kireçtaşı Yalvaç Kurusarı Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Kuyucak Kil, kum, çakıltaşı Uluborlu Küçükkabaca Konglomera Gelendost Madenli Kireçtaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 34 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 86 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 162 Var/ Cevizli deresi Doğal Arıtma 45 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır 145 Var / Dere yatağı Doğal Arıtma 138 Var/ Paket Arıtma+Doğal Arıtma 22 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 87 Var Kuruçay Doğal Arıtma 28 Var/Var/Yok Pupa Senirkent - Uluborlu ortak uzun havalandırmalı aktif çamur sistemi (azot giderimli) + Kanal içi sulak alan / Konvansiyonel aktif çamur sistemi + Kanal içi sulak alan + Sulak alan 78 Var/Var/Yok Yalvaç deresi Doğal arıtması bulunmaktadır Eğirdir Mahmatlar Mesozoik karmaşık Mutlak-Kısa 40 Yok/Yok/Yok Paket Arıtma+Doğal Arıtma Yalvaç Mısırlı Kil, kum, çakıltaşı 5000m-Havz. Sınırı 36 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 232

233 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 233 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 3 Senirkent Ortayazı Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 25 Var/Var/Yok Senirkent - Uluborlu ortak uzun havalandırmalı aktif çamur sistemi (azot giderimli) + Kanal içi sulak alan / Konvansiyonel aktif çamur sistemi + Kanal içi sulak alan + Sulak alan Yalvaç Özbayat Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 140 Var/ Kuruçay deresi Doğal arıtma/deşarj Standartını sağlama koşulu Yalvaç Özgüney Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 77 Var Kuruçay deresi Doğal arıtma/deşarj Standartını sağlama koşulu Yalvaç Sağır Tüf, Aglomera Uzun (5000m)- Havza Sınırı 21 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Eğirdir Sarıidris Mesozoik karmaşık Senirkent Merkez Alüvyon Eğirdir Sorkuncak Mesozoik karmaşık Uzun 194 Var/ Düden Mevki Paket Arıtma+Doğal Arıtma Uzun (5000m)- Havza Sınırı 1034 Var/ Pupa çayı Senirkent - Uluborlu ortak uzun havalandırmalı aktif çamur sistemi (azot giderimli) + Kanal içi sulak alan / Konvansiyonel aktif çamur sistemi + Kanal içi sulak alan + Sulak alan Uzun 74 Var/Var/Yok Karlıcak deresi Doğal arıtması bulunmaktadır Yalvaç Sücüllü Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı 167 Var/ Yalvaç deresi Paket Arıtma Yalvaç Taşevi Kil, kum, çakıltaşı Kısa-Orta 22 Yok/Yok/Yok Paket Arıtma+Doğal Arıtma Yalvaç Terziler Kil, kum, çakıltaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 32 Var/Yok/Yok Doğal Arıtma Yalvaç Tokmacık Kireçtaşı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 119 Var/ Doğal Arıtma 233

234 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 234 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 3 Uluborlu Merkez Alüvyon Senirkent Uluğbey Alüvyon Yalvaç Yağcılar Alüvyon Gelendost Yaka Alüvyon Yalvaç Merkez Kil, kum, Yalvaç Yarıkkaya Kil, kum, çakıltaşı Senirkent Yassıören Alüvyon Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 5000m-Havz. Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı Uzun (5000m)- Havza Sınırı 959 Var/ Pupa çayı 71 Var/ Pupa çayı 62 Var/Var/Yok Yalvaç deresi 161 Yok/ Senirkent - Uluborlu ortak uzun havalandırmalı aktif çamur sistemi (azot giderimli) + Kanal içi sulak alan / Konvansiyonel aktif çamur sistemi + Kanal içi sulak alan + Sulak alan Senirkent - Uluborlu ortak uzun havalandırmalı aktif çamur sistemi (azot giderimli) + Kanal içi sulak alan / Konvansiyonel aktif çamur sistemi + Kanal içi sulak alan + Sulak alan Yağcılar+Hüyüklü ortak paket + doğal arıtma/deşarj Standartını sağlama koşulu Gelendost-Bağıllı-Yaka ortak uzun havalandırmalı aktif çamur sistemi (azot giderimli) + Kanal içi sulak alan / Deşarj Standartını sağlama koşulu 2988 Var/ Akçay AAT mevcut 50 Var/Var/Yok Doğal Arıtma 61 Var/ Senirkent - Uluborlu ortak uzun havalandırmalı aktif çamur sistemi (azot giderimli) + Kanal içi sulak alan / Konvansiyonel aktif çamur sistemi + Kanal içi sulak alan + Sulak alan Gelendost Yenice Kireçtaşı+alüvyon Uzun 70 Yok/Yok/Var Paket Arıtma+Doğal Arıtma Gelendost Yeşilköy Kil, kum, çakıltaşı Uzun 132 Var/Var/Yok Doğal Arıtma Eğirdir Yılgıncak Mesozoik karmaşık Uzun (5000m)- Havza Sınırı 6 Yok/Yok/Yok Bakla deresi Sızdırmalı Foseptik (ferdi) 234

235 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 235 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 İlçe Belde/Köy Nüfus Nüfus Nüfus Nüfus Zemin Konum Debi (2040) Kanalizasyon /Foseptik/F. Foseptik Deşarj Yeri ALTERNATİF 3 Yalvaç Yukarıkaşıkara Kil, kum, çakıltaşı Yalvaç Yukarıtırtar Mesozoik karmaşık Uzun(5000m)- Havza Sınırı 142 Var/ Doğal Arıtma/Deşarj Standartını sağlama koşulu Uzun 16 Var/Var/Yok Doğal arıtması bulunmaktadır 235

236 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 236 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Alternatif-3 için önerilmiş olan arıtma maliyetlerinin toplamı Tablo 46 da verilmektedir. Tablo 46: Alternatif-3 arıtma maliyet değerlendirmesi Alternatif Kanalizasyon Maliyeti (TL) Arıtma Tesisi Maliyeti (TL) Toplam Maliyet (TL) Yapay Sulak Alan ile Giderim Oranı/İnşa Süresi Paket AAT ile Giderim Oranı/ İnşa Süresi İleri AAT İle Giderim Oranı/ İnşa Süresi Kanal içi sulak alan Giderim/ İnşa Süresi Kanal içi yapay sulak alan Kanal içi yapay sulak alan %30-60N; %20-45P 1 yıl %70-80N; %30-60P 1 yıl %70-90N; %60-80P 3 yıl %30-60N; %20-45P 3 yıl *Giderim verileri işletme şartlarına bağı olarak değişmektedir. ** AAT ve kanalizasyon maliyetleri ön fizifilite çalışmaları sonucunda hesaplanmıştır. Bölgede kurulacak olan AAT ler için detay mühendislik çalışmaları ve fizibiliteleri yapılması zorunludur. ***Kanal içi yapay sulak alan maliyetleri havza koruma planında m 2 başına 50 TL olarak verilmiştir. Toplam maliyet ise bu bölgede yapılacak detay mühendislik çalışmaları (kanal içi yapay sulak alanların uzunluğu ve özellikleri) ile belirlenecektir.toplam maliyet buna göre belirlenebilecektir. 236

237 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 237 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 150: Alternatif III e göre belirlenen Arıtma Önerileri 237

238 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 238 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Arıtma Alternatiflerinin Birlikte Değerlendirilmesi Yapılan ön fizibilite çalışmasının sonuçları incelendiğinde ayrık arıtma alternatifinde (Alternatif-1) arıtma tesisi maliyetleri yüksek olurken, ortak arıtma alternatifinde (Alternatif- 2) ve Alternatif-3 te kanalizasyon maliyetleri ön plana çıkmaktadır (Tablo 47). Üç alternatifin toplam arıtma maliyetleri incelendiğinde Alternatif-1 in en uygun yöntem olduğu görülmektedir. Ancak Alternatif-2 de önerilen ortak arıtma sistemleri ile evsel atık suların ortak arıtılması sonucu daha iyi ve ileri arıtma prosesleri kullanılarak, özellikle nütrient (azot, fosfor) giderimi sağlanabilir. Atık suların merkezi arıtma tesislerinde arıtılması sayesinde izlenmesi gereken deşarj noktası sayısı da azalacak ve bu tesislerin kontrolü kolaylaşacaktır. Bu nedenle havzada birlikte arıtma alternatiflerinin mutlaka değerlendirilmesi ve ayrıntılı fizibilite çalışmaları yapılması gerekmektedir. Özellikle Senirkent-Uluborlu İlçelerinin bulunduğu bölge ve Gelendost ilçesinin bulunduğu bölgeye inşa edibilecek ortak atık su arıtma tesislerinin maliyeti (özellikle kanalizasyon maliyetleri) yüksek olmasına rağmen havzanın atık su sorunun çözümünde önemli bir rol oynayacaktır. Bu tesislerin yerlerinin iyi etüd edilerek detaylı fizibilite çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Alternatif-2 ye benzer şekilde ortak arıtma yaklaşımının benimsendiği Alternatif-3 ün en önemli farkı Uluborlu- Senirkent ve Gelendost bölgelerinde kurulacak olan ortak arıtma tesislerinde sadece karbon ve azot giderimi yapılmasıdır. Fosfor gideriminin ise arıtma tesisinin çıkışına teşkil edilecek kanal içi yapay sulak alan ile sağlanması planlanmaktadır. Alternatif-3 ün kapsamı incelendiğinde evsel atıksuların arıtılmasının yanı sıra kanal içi yapay sulak alan sitemleri ve filtrasyon sistemleri ile yayılı kirletici kaynaklardan kaynaklanan azot ve fosfor yüklerinin gideriminde etkili olacağı tahmin edilmektedir. Ancak doğal arıtma sistemlerinin kirleticileri giderme verimleri mevsimsel olarak oldukça değişkenlik göstermektedir. Eğirdir Gölü gibi çok önemli bir içme suyu kaynağının korunması için mutlaka göle ulaşan nutrientlerin yeterli oranda giderilmesi gerekmektedir. İleri biyolojik atıksu arıtma tesislerinin inşa edilmesi halinde daha etkin bir giderim sağlanması beklenmektedir. Karar verme noktasında çevresel etkilerin ve gölün uzun yıllar sürdürülebilir kullanımının da değerlendirilmeye alınması gerekmektedir. Tablo 47: Arıtma alternatiflerinin maliyet değerlendirmesi Alternatif Kanalizasyon Arıtma Tesisi Maliyeti Maliyeti (TL) (TL) Toplam Maliyet (TL) Kanal içi sulak Kanal içi alan maliyeti sulak alan maliyeti 238

239 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 239 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Havza Kapsamındaki Kirlilik Kaynaklarının ve Alternatiflerin Yönetimi Havza genelinde göle ulaşan yayılı ve noktasal kirliliklerin önlenmesi için önerilen tüm alternatif önlemlerin, göl suyu kalitesinin bozulmaması ve hedeflenen kullanım amaçlarının gerçekleştirilebilmesi adına uygulanması gerekmektedir. Eğirdir Gölü havzasında önerilen alternatif önlemlerin bölgenin özelliklerine uygun ve gerçekte havza genelinde uygulanabilir olması gerekmektedir. Bu bağlamda içme suyu kaynağını koruma önerileri yapılırken bölgenin sosyoekonomik koşulları göz ardı edilmemiştir. Bölge genelinde kırsal yerleşim birimleri, sayıca kentsel yerleşim birimlerinden fazladır. Önerilen AAT lerin arıtma verimleri göle olan baskının azaltılması açısından önem taşımaktadır. Göl yenilenme süresi de göz önünde bulundurulduğunda istenen su kalitesinin sağlanabilmesi için yalnızca önerilen AAT lerin doğru bir şekilde işletilmesi yeterli olmayacaktır. AAT lerin yanı sıra yayılı kirlilik yüklerinin kontrol altına alınması zorunludur. Havzada, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda alınacak önlemler ve alternatifler havza koruma planı kapsamında farklı 3 alternatif başlığı altında sunulmuştur. Bu alternatifler arasından Alternatif 3'ün uygulanması durumunda Uluborlu-Senirkent ve Gelendost bölgelerinde kurulacak olan ortak arıtma tesislerinde sadece karbon ve azot giderimi yapılacak, fosfor giderimi ise arıtma tesisinin çıkışına teşkil edilecek kanal içi/kanal dışı yapay sulak alan ile sağlanacaktır. Ayrıca bu noktada, evsel atık suların arıtılmasının yanı sıra kanal içi/kanal dışı yapay sulak alan sitemleri ve filtrasyon sistemleri ile yayılı kirletici kaynaklardan olan azot ve fosfor yükleri daha etkili bir şekilde giderilecektir. İleri biyolojik atık su arıtma tesislerinin inşa edilmesi halinde daha etkin bir giderim sağlanması mümkün olsa da bölgenin ekonomik koşulları göz önünde bulundurulduğunda: Alternatif-3 kapsamında önerilen karbon ve azot giderimli AAT arkasına kanal içi/kanal dışı yapay sulak alan inşa edilmesinin hem havza kapsamında istenilen deşarj standartlarının sağlanması hem de yayılı kirliliğin önlenmesi için yeterli olacağı düşünülmektedir. Ayrıca önerilen tüm arıtma alternatiflerinin birlikte değerlendirilerek havza için en uygun önerilerin tek bir alternatif içinde kaldığı düşünülmeden en uygun arıtmaların seçilmesi önem teşkil etmektedir. 239

240 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 240 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Havza genelinde kirlilik kaynaklarının önlenmesi kapsamında yayılı kirliliğin önlenmesi için yapılması gereken öneriler özet olarak aşağıda sıralanmıştır; Gelendost drenaj kanalı, Uluborlu-Senirkent Alt Havzası Pupa Çayı üzeri ve Yalvaç Çayı üzeri kanal içi yapay sulak alan sistemi inşa edilmesi önerilmektedir. Havza genelinde tüm dere ve kanal yataklarının kenarlarında bulunan tarım arazilerinde yüzeysel akış ile alıcı ortama gelen tarımsal kaynaklı yükleri minimize etmek için; DSİ görüş doğrultusunda havza koruma planında belirtilen bölgelerde ve uygun bulunan koşullar doğrultusunda, öncelikle taşkın alanları ve meralar dikkate alınarak, dere yatağı ile tarım arazisi arasında minimum 4 metre genişlikte çim veya diğer yüksek bitkilerden oluşan filtrasyon şeritlerinin oluşturulması önerilmektedir. Maksimum su kotundan başlamak üzere göl çevresinde minimum 30 metre genişliğindeki alan göl yeşil kuşaklama bölgesi olarak belirlenmesi ile, bu alanda bulunan ağaç ve tüm bitki türleri olduğu gibi korunarak, çıplak alanların ağaçlandırılması öngörülmektedir. Ayrıca bu alanda toprak sürümü, ot biçme faaliyetlerinin yasaklanması önerilmektedir. Havza Genelinde tüm düzensiz katı atık depolama sahalarının rehabilite edilmesi önerilmektedir. Mutlak koruma alanında (göl yeşil kuşaklama alanı hariç) hayvancılık faaliyetleri için sadece, yerleşik halkın zati ihtiyacını karşılamak için Isparta İl Tarım Müdürlüğünce belirlenen zati ihtiyacı karşılamak için gerekli hayvan sayısına izin verilmeli ve zati ihtiyacı karşılayacak olan hayvan sayısına göre özel hükümlerce izin verilen alanlarda kontrollü otlatma yapılması önerilmektedir. Ayrıca hayvan kaynaklı atıkların kompostlaştırılarak tarımda iyileştirici olarak kullanılması yine Tarım İl Müdürlüğü görüşleri doğrultusunda yapılması önerilmektedir. Mutlak koruma alanında erozyonu ve sulama suyu tüketimini azaltıcı yöntemlerin uygulanması (basınçlı sulama sistemleri) sağlanmalıdır. Ayrıca, havza genelinde sediman tuıtucuların yaygınlaştırılması önerilmektedir. Mutlak ve kısa mesafeli koruma alanlarında bulunan köy yerleşik alanı sınırları içerisinde yeni asfalt alanlarının inşasına izin verilmemelidir. Bu alanlarda gerektiği durumlarda kilit parke veya yağmur suyunu drene eden kaplama taşları kullanılmalıdır. Böylece yüzeysel akışla gelen yayılı yüklerin toprak tarafından drene edilmesi sağlanacaktır. Mutlak koruma (jeolojik tabanlı koruma alanı ve göl yeşil kuşaklama alanı hariç) ve kısa mesafeli koruma alanında, havza koruma planında belirtilen sürelerde, rehabilite edilecek veya gelecekte oluşturulacak tarım alanlarında İl Tarım Müdürlüğü görüşleri doğrultunda organik tarım uygulamalarına geçilecektir, mevcut tarım alanlarında ise iyi tarım uygulamasına geçilmesi teşvik edilecektir. Bu amaçla bölgede yetiştirebilecek uygun türler etüt edilerek yaygınlaştırılması gerekmektedir. 240

241 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 241 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Yayılı kirletici kaynaklarından gelen yüklerin göle girişini azaltmak için mutlak koruma alanı ve kısa mesafeli koruma alanlarında alınması gereken tedbirler yukarıda özetlenmiştir. Buna ek olarak, göl drenaj alanındaki yayılı yüklerin büyük kısmını oluşturan tarımsal kökenli kirleticilerin kaynağında önlemesi/azaltılması göldeki nütrient ve pestisit kirliliğinin kontrolünde önem arz etmektedir. Bu amaçla havza genelinde iyi ve organik tarıma geçişin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Havza kapsamında kirlilik kaynağı teşkil eden diğer faaliyetler ise soğuk hava depoları, akaryakıt dolum istasyonlarıdır. Soğuk hava depolarının yıkama prosesi içerip içermemesi önemli bir detay olup, bu sulardan kaynaklanabilecek olan pestisit ve gübre kalıntısı içerikli maddelerin yıkama yoluyla yüzey ve yeraltı sularıyla göle ulaşımının önlenmesi amacıyla öneriler hazırlanmıştır. Özellikle mutlak ve kısa mesafeli koruma alanlarında meyve yıkama işlemi yapılmaması ve herhangi bir atık oluşturacak faaliyette bulunulmaması gerekmektedir. Soğuk hava depolarında çalışanlardan kaynaklanan evsel nitelikli atık sular, Sağlık Bakanlığının 13/3/1971 tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren, Lağım Mecrası İnşası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik hükümlerine göre yapılacak olan sızdırmaz nitelikteki foseptiklerde toplanarak, atık su arıtma tesisine gönderilmesi gerekmektedir. Eğirdir Gölü içme suyu temin projesinin yatırım programına alındığı tarihten önce yapılmış olan ve mutlak koruma alanında kalan soğuk hava depolarında yıkama yapmama koşulu ile mevcut durum korunarak, bu depo ve tesislerden kaynaklanan sıvı katı atıklar yukarıda belirtilmiş olan hususlar çerçevesinde bertaraf edilmelidir. Karayollarından kaynaklanan yüzey akış suları için tasarlanacak olan deşarj ve filtrasyon ünitelerinin uygulama projeleri hazırlanırken karayolunun göle olan uzaklığı ve arazinin geçirimsizliği dikkate alınarak karar verilmelidir. Ayrıca; göl ile direk etkileşimi olan kıyı alanı içinde bulunan asfalt karayollarından ve geçirimsiz yüzeylere sahip yapılaşma alanlarından kaynaklanan yağmur suları - yüzey akış suları ile kirlilik taşınımını önlemek amacı ile birleşik filtrasyon sistemleri yapılması gerekmektedir. Havza kapsamındaki akaryakıt ve gaz dolum istasyonları için Cilt 1 de ve havza koruma planında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, belirtilen tüm önlemler alınmalı ve bu konudaki tüm kararlar yerine getirilmelidir. 241

242 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 242 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 151: Arıtma Altyapısı ve Kirlilik Önleyici Önlemlere ait Öneriler 242

243 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 243 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Havza Koruma Planı Aşamaları Ve Oluşturulan Havza Koruma Planının Uygulama Programının Uygulanmasından Sorumlu Kurum Kuruluşlar Havza koruma planı kapsamında 4 aşama belirlenmiş ve bu aşamalarda tanımlanan faaliyetlerden sorumlu kurum ve kuruluşlar aşağıda belirlenmiştir. Havza Koruma Planının Uygulanmasından Sorumlu Kurum ve Kuruluşlar 1. Çevre ve Orman Bakanlığı 2. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 3. Sanayi Bakanlığı 4. Kültür ve Turizm Bakanlığı 5. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı 6. Isparta Valiliği 7. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 8. DSİ 18 Bölge Müdürlüğü 9. Isparta İl Çevre ve Orman Müdürlüğü 10. Isparta Tarım İl Müdürlüğü 11. İller Bankası Genel Müdürlüğü 12. Belediyeler 13. Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolu Genel Müdürlüğü 14. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü 15. İl Su Kanalizasyon İdareleri 16. Isparta İl Özel İdaresi 17. Eğirdir ve Kovada Gölleri Çevre Koruma Birliği 18. Gelendost- Yalvaç-Şarkikaraağaç ve Kasaba Belediyeleri Birliği 19. Atık Üreticileri 20. Üniversiteler 21. Enstitüler Aşama I (Acil Düzenlemeler-Kısa Vade) Kısa vadede yapılması gereken çalışmalar mevcut atıksu ve katı atık yönetimlerinin ve buna bağlı olarak yerüstü ve yeraltı sularına olan olumsuz etkilerinin asgari seviyelere indirilmesi çerçevesinde planlanmıştır. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezine hazırlatılan İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi çerçevesinde alınan karar ve özel hükümlerin uygulanmasına özen gösterilmelidir. Ayrıca, Özel Hükümlere aykırı işlem yapanlar hakkında 2872 Sayılı Çevre Kanununa ve ilgili tüm kanunlara istinaden işlem yapılır. Eğirdir Gölü Özel Hükümlerinde adı geçen yönetmeliklerde bir revizyon yapılması 243

244 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 244 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 veya su, atıksu, toprak, hava ve tehlikeli atık vb. konularında yeni bir yönetmeliğin yürürülüğe girmesi halinde yeni veya revize yönetmelik hükümleri geçerli olacaktır. Özel Hükümlerde doğrudan adı geçmeyen veya belirtilmeyen yönetmelik hükümleri bu yönetmeliklere ait hükümlerin uygulanamayacağı anlamı taşımaz. Atık su Altyapı Yönetimi Mutlak ve kısa mesafede bulunan yerleşim birimlerinin atık su arıtma tesislerinin havza koruma planında belirtilen takvime bağlı kalınarak inşa edilmesi ve işletmeye alınması gerekmektedir. Arıtma tesisleri ile kanalizasyon şebekelerinin yapılması birlikte ele alınmalıdır. Çevre ve Orman Bakanlığı planları çerçevesinde AAT projelerine destek vermeli ve kaynak sağlamalıdır. Mutlak ve kısa mesafeli koruma alanlarında önerilen atıksu arıtma sistemleri inşa edilip işletmeye alınmasına kadar geçen sürelerde (iş takvim planında belirtilen) mevcut sızdırmalı foseptikler 1 yıl içersinde sızdırmasız hale dönüştürülerek, foseptiklerde toplanan atıksular en yakın atıksu arıtma tesisine taşınmalıdır. Bu alanlarda yapılacak olan düzenlemelerde beton kaplama kullanılmamalıdır. Bu süre zarfında göle evsel atıksu kaynaklarından gelen kirletici yükleri minimize edilmelidir. Bilimsel jeolojik çalışmalar sonucunda Eğirdir Gölü havzasında karstik özelliğine sahip bölgeler bulunduğu tespit edilmiştir. Bu alanlar üzerinde bulunan mevcut yerleşimler evsel atık sularını karstik alan dışında arıtarak deşarj etmesi gerekmektedir. Bu alanların geçirgenliği yüksek olup yer altı suları ile boşalım ve beslenim kaynaklarıdır. Bu alanlardan gelebilecek atıksuların hızlı bir şekilde göle ulaşması, alınması gereken önlemlerin sıkı ve efektif olmasını gerektirmektedir. Eğirdir Gölü havzasında Pupa Çayının akış güzergahı üzerinde bulunan Senirkent, Küçükkabaca, Uluborlu, Uluğbey, Yassıören, Ortayazı ve Büyükkabaca (Hoyran Havzası) yerleşimlerinin evsel atıksularını arıtacak, havza koruma planı kapsamında önerilen, atık su arıtma tesisinin projelendirilerek, inşa edilmesi ve işletmeye alınması gerekmektedir. Bu kapsamda gerekli yatırımın Çevre ve Orman Bakanlığı koordinatörlüğünde Avrupa Birliği hibeleriden karşılanması alternatifi değerlendirilmelidir. Pupa çayı üzerinde veya civarında inşa edilebilecek atık su arıtma tesisi Büyükkabaca yerleşim birimi atık su deşarj noktasından göle daha yakın inşa edilmemelidir. Yalvaç ve Eğirdir atık su arıtma tesislerinin nütrient (azot, fosfor) giderimi sağlayacak şekilde revize edilmesi gerekmektedir. Mevcut doğal arıtma tesislerinin bakımlarının yapılarak verimli şekilde işletilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan doğal arıtma tesislerini işleten muhtarlara gerekli eğitimin İl Özel İdaresi tarafından verilmesi gerekmektedir. Bu tesislerin çıkış kalitelerinin İl Özel İdaresi tarafından belirli periyotlarla izlenmesi ve denetlenmesi gerekmektedir. Yeni inşa 244

245 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 245 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 edilecek doğal arıtma tesislerinin tasarım kriterleri belirlenirken literatürden ve mevcut tesislerdeki deneyimlerden yararlanılması önem arz etmektedir. Havzada arıtılmış evsel atıksuların sağlamaları gereken deşarj standartları, Havza koruma planı kapsamında Tablo 24 ve Tablo 25 da verilmiştir. Isparta İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün bölgedeki büyük evsel atık su arıtma tesislerinin deşarjlarını ilgili yönetmelikler kapsamında belirtlen şartlar doğrultusunda izlemesi ve denetlenmesi gerekmektedir. Arıtma tesislerinden çıkan arıtma çamurlarının Toprak Kirliliği Kontrol Yönetmeliği (sayı:27605) ile Evsel ve Kentsel Arıtma Çamurlarının Toprakta Kullanılmasına dair Yönetmelik e (sayı:27661) göre bertarafı sağlanmalıdır. Göl çevresinde bulunan plajlara sızdırmaz foseptik inşa edilmeli ve atıksuların en yakın AAT ne iletimi sağlanmalıdır. Havza genelinde önemli miktarda atık ve kirletici yükü üreten, aşırı su kullanımı gerektiren faaliyetlere izin verilmemelidir. Endüstriyel Kirlilik Tekil endüstrilerde ve OSB lerde oluşan endüstriyel atıksuların arıtımı için proje kapsamında önerilen AAT lerin kurulması ve işletilmesi ile havza üzerinde baskı oluşturan endüstriyel kaynaklı kirliliğin azaltılması sağlanmalıdır. Yalvaç deri sanayinin en kısa sürede alt yapısı tamamlanmış bir organize sanayi bölgesine taşınması gerekmektedir. Mevsimsel olarak işletilen Gökçehüyük gül yağı fabrikasında oluşan yüksek kirliliğe ve düşük debiye (100 m 3 /yıl) sahip atıksuların sızdırmaz tanklarda biriktirilip belirli periyotlarda kendisine en uygun atıksu karakterizasyonuna sahip olan, en yakın Organize Sanayi Bölgesinin atıksu arıtma tesislerine taşıyarak arıtmalıdır. Bölgede faaliyet gösteren sanayilerin başında gelen ve yüksek mertebelerde atıksu üreten deri sanayi sularının geri kazanılması ve proseste yeniden kullanımı konusunda çalışmalar, araştırmalar yapılmalıdır. Yalvaç Deri Saniyi işletmelerininyalvaç DOSB taşınması ile, Deri sanayii tarafından kirletilmiş olan alanların ıslahı için bir rehabilitasyon projesi hazırlanarak uygulamaya geçilmelidir. Öncelikle bu arazilerdeki mevcut kirliliğin boyutları belirlenmeli ve bu kirliliğin yerinde veya toprağın kazılarak çıkarılmasından sonra giderimine yönelik uygun alternatif yöntemler (katılaştırma/stabilizasyon, toprak yıkama, fitoremediasyon vb.) belirlenmelidir. Soğuk hava depolarında çalışanlar için yapılacak olan sızdırmaz nitelikteki foseptikler, evsel atıksuları Sağlık Bakanlığının Lağım Mecrası İnşaası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik hükümlerine göre yapılmalıdır. 245

246 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 246 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Havza kapsamındaki soğuk hava depoları için havza koruma planında belirtilen gerekçeler doğrultusunda Özel hükümlerde de belirtilen tüm önlemler alınmalı ve bu konudaki tüm kararlar yerine getirilmelidir. Havza kapsamındaki karayollarından kaynaklanacak yüzey akış suları için tasarlanacak olan deşarj ve filtrasyon ünitelerinin uygulama projeleri hazırlanırken karayolunun göle olan uzaklığı ve arazinin geçirimsizliği dikkate alınarak karar verilmelidir. Turizm Göl çevresindeki plajlara sızdırmaz foseptik inşa edilmeli ve atık suların en yakın atık su arıtma tesisine iletimi sağlanmalıdır. Aynı zamanda katı atıkların da toplanarak uygun şekilde bertarafı sağlanmalıdır. Havzada orta mesafeli koruma bandından itibaren yapılabilecek yataklı turizm tesislerinden kaynaklanan atık sular azot ve fosfor giderimi sağlayan arıtma sistemleriyle arıtmalıdır. Benzin İstasyonları Havza kapsamındaki akaryakıt istasyonları için havza koruma planında belirtilen gerekçeler doğrultusunda gerekli tüm önlemler alınmalı ve bu konudaki tüm kararlar aynen yerine getirilmelidir. Katı ve Tehlikeli Atık Yönetimi Havza kapsamında katı atıkların yönetimi entegre bir plan dahilinde ele alınmalıdır. ÇED raporu tamamlanmış olan GEYAŞA-BİR düzenli katı atık depolama sahasının en kısa sürede inşa edilerek, işletmeye alınması gerekmektedir. Depolama sahasının yeri bu rapor kapsamında ve bilimsel veriler ışığında değerlendirilmiş ve uygun bulunmuştur. Kurulacak olan yeni düzenli depolama sahasına sızıntı suyu arıtma tesisi inşa edilmeli ve bu tesis düzenli depolama sahasının inşasına paralel olarak aynı sürelerde kurulmalıdır. Mevcut düzensiz depolama sahaları GEYEŞA-BİR düzenli katı atık depolama sahasının işletmeye alınmasına paralel olarak kapatılarak rehabilite edilmelidir. Isparta düzenli katı atık deponi sahasına mevcut durumda atık göndermesi gereken ancak gönderemeyen havza kapsamındaki belediyelerin atıklarını 6 ay içinde sahaya göndermeleri sağlanmalıdır. Böylece yukarıda bahsedilen risk ve tehtidlerin bir kısmı ortadan kaldırılmış olacaktır. Bu noktada mesafeden dolayı sıkıntı yaşayan yerleşim birimlerinin problemlerinin çözülmesi için havza genelinde belirlenen alanlarda aktarma istasyonları yapılmalıdır. Çöp depolama alanları ve bertaraf tesisleri uzun mesafe koruma alanı ile havza sınırı arasında inşa edilebilir. Katı atıkların taşıma maliyetlerinin optimizasyonu ve taşıma hattındaki trafiğe fazla yüklenmemek için uygun yerlere aktarma istasyonları kurulabilir. 246

247 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 247 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Bu istasyonlarda küçük hacimli araçlarla toplanan katı atıkların daha büyük hacimli araçlara aktarılarak, bu araçlarla işleme ve depo yerlerine taşınması sağlanır. Aktarma direkt taşıma aracına yapılabileceği gibi, bir ara depoya (bunker) boşaltıldıktan sonra, yeni araca doldurmak şeklinde, dolaylı olarak da gerçekleştirilebilir. Aktarma istasyonlarının koku, toz, gürültü ve görünüş yönünden çevreyi kirletmemesi için, boşaltma işleminin yapıldığı yerlerin, kapalı olarak inşa edilmesi zorunludur. Kapatılması gereken düzensiz katı atık deponi alanlarından; Yalvaç Düzensiz Katı Atık Depo Sahası (geçirimsiz kil tabakaları üzerinde olması, yüzey akış ile Hisarardı Göletinde yapılan balık üretim alanına olan etkisi ve Psidia Antiokyası antik kenti Su kemrelerine 300 m mesafede olmasından dolayı) öncelikli alan seçilerek rehabilitasyonu için uygun kapatma teknikleri ve çıkan sızıntı sularının arıtımı için örnek bir pilot proje Özel Hüküm Belirleme projesi kararları onaylandıktan sonraki 18 ay içerisinde hazırlanarak uygulanmaya başlanmalıdır. Havza kapsamında bir diğer önemli atık problemi gölden çıkartılan veya toplanan su bitkileri (makrofitler) dir. Her türlü faaliyet sonucu gölden çıkarılan bu materyallerin göl etrafında gelişigüzel biriktirilmesi uygun değildir. Bu malzeme içerisinde azot, fosfor ve hatta toksik maddeleri tutma açısında önem teşkil etmektedir. Su bitkilerinin toplandıktan sonra barınma yerinde yığınlar halinde biriktirilmememsi gerekmektedir. Bu nedenle bu maddelerin uygun şekilde bertaraf edilmesi için Isparta İli Valiliğine bağlı EKO-BİR in başkanlığında periyodik olarak çalışmalar takip edilmelidir. Barınma yerlerinde karaya çıkartılacak bu malzeme buradan düzenli depolama tesislerine götürülerek bertarafı sağlanmalıdır. Ayrıca, balıkçılar tarafından balıkçılık faaliyetleri sırasında gölden toplanan su bitkilerinin (makrofitler) tekrardan göle atılması önlenmelidir. Tehlikeli atıkların (zirai ilaç kutuları v.b) havza koruma planında belirtilen hususlar doğrultusunda uygun koşullarda bertarafı sağlanmalıdır. Tarım Havzada en kısa sürede basınçlı sulama sistemleri uygulamalarına geçilmeli, uygulamalar Isparta İl Tarım Müdürlüğü tarafından koordine ve teşvik edilmelidir. Tüm koruma alanlarında pestisit kullanım yerine biyolojik ve biyoteknik yöntemlerin kullanılması gerekmektedir. Mutlak koruma alanında erozyonu ve sulama suyu tüketimini azaltıcı yöntemlerin (basınçlı su sistemleri) uygulanması sağlanmalıdır. Arıtılmış suların tarımsal amaçlı kullanımı değerlendirilmelidir. Bu amaçla SKKY Teknik Usuller Tebliği nde belirtilen sulama suyu kriterleri esas alınmalıdır. Tarımsal amaçlı olarak gölden kaçak su çekilmemeli ve kaçak sondaj kuyusu açılmamalıdır. Havza genelinde iyi ve organik tarım uygulamaları teşvik edilmelidir. 247

248 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 248 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Göl içerisindeki sazlık alanların Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği kapsamında Isparta İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün uygun görüşleri alınarak, periyodik kesimi yapılmalıdır. Havza genelinde, hayvansal atıklar kompostlaştırılarak tarımda kullanımı teşvik edilmelidir. Ahır yıkama ve diğer gübre sularının İl Tarım Müdürlüğü nün görüşü doğrultusunda havza koruma planında anlatıldığı şekilde tarımda kullanımı teşvik edilmelidir. Havza genelinde tüm dere ve kanal yataklarının kenarlarında bulunan tarım arazilerinde yüzeysel akış ile alıcı ortama gelen tarımsal kaynaklı yükleri minimize etmek için; DSİ görüş doğrultusunda havza koruma planında belirtilen bölgelerde ve uygun bulunan koşullar doğrultusunda, öncelikle taşkın alanları ve meralar dikkate alınarak, dere yatağı ile tarım arazisi arasında minimum 4 metre genişlikte çim veya diğer yüksek bitkilerden oluşan filtrasyon şeritlerinin oluşturulmalıdır. 30 m genişliğinde bir alan göl filtrasyon zonunda yapılacak olan ağaçlandırma kıyının dokusuna ve toprak yapısına uygun yerel bitki türleri kullanılarak, bölgenin ekolojik yapısını bozmayacak biçimde, İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün, Araştırma Enstitülerinin ve ilgili Üniversitelerin görüşleri alınarak yapılmalıdır. Gelendost drenaj kanalı, Uluborlu-Senirkent Alt Havzası Pupa Çayı üzeri ve Yalvaç Çayı üzeri kanal içi yapay sulak alan sistemi inşa edilmesi noktasal ve yayılı kirlilik kaynaklarının önlenmesi açısından önem arz etmektedir. Mutlak koruma alanında hayvancılık faaliyetleri için sadece, yerleşik halkın zati ihtiyacını karşılamak amacıyla Tarım İl Müdürlüğü görüşleri doğrultusunda havzada zati ihtiyacı belirleyerek özel hükümlerce belirtilen alanlarda ve koşullarda besicilik yapmaya izin verilmeli ve zati ihtiyacı karşılayacak olan hayvan sayısına göre kontrollü otlatmaya izin verilmelidir. Mutlak ve kısa mesafeli koruma alanlarında bulunan köy yerleşik alanı sınırları içerisinde yeni asfalt alanlarının inşasına izin verilmemelidir. Bu alanlarda gerektiği durumlarda kilit parke veya yağmur suyunu drene eden kaplama taşları kullanılmalıdır. Böylece yüzeysel akışla gelen yayılı yüklerin toprak tarafından drene edilmesi sağlanacaktır Aşama II (Mevcut Durumun İyileştirilmesi-Orta Vade) Atık su Altyapı Yönetimi Arıtma tesislerinde yeterli besi maddesi (azot ve fosfor) giderimi sağlanabilmesi için, DSİ kurutma kanalının kanal içi sulakalan sistemi olarak yeniden düzenlenerek daha ileri bir arıtım sağlanması alternatifi değerlendirilmelidir. Arıtılmış suların ve arıtma çamurlarının tarımsal amaçlı kullanımı değerlendirilmelidir. Evsel atıksu arıtma tesislerinde oluşan arıtma çamurlarının tehlikeli atık içermemesi ve 248

249 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 249 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 ilgili yönetmeliklerdeki standartları sağlanması durumunda Çevre ve Orman İl Müdürlüğü nce Tarım İl Müdürlüğü görüşü doğrultusunda tarımsal alanlarda kullanımı değerlendirilebilir. Endüstriyel Kirlilik Yalvaç Organize Sanayi Bölgesi nde üretim süreci içinde temiz üretim teknolojilerinin kullanılması teşvik edilmeli ve gerekli yatırımlarla bu teknolojilerin izlenmesi ve iyileştirilmesi sağlanmalıdır. Katı Atıklar Havza kapsamında katı atıkların ayrık toplamaya geçilerek geri kazanımı ve daha iyi bir katı atık yönetimi sağlanmalıdır. Bu kapsamda geri kazanılabilicek atıklar ve organik atıklar ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Avrupa Birliği uyum sürecine bağlı olarak düzenli depolama tesisine gönderilecek organik katı atık miktarı azaltılmalı ve bu katı atıklar bölgede kurulacak kompost ve/veya biyometanizasyon tesislerine yönlendirilmelidir. Bu sayede elde edilebilecek kompost, bölgede suni gübre kullanımını bir miktar azaltabilir. Tarım Özel hükümlerde belirtilen koruma alanlarında iyi tarım ve organik tarım uygulamalarına geçilmelidir. Mutlak ve kısa mesafeli koruma alanında organik tarım uygulamaları teşvik edilmeli ve uygulanabilirliği İl Tarım Müdürlüğü ve bağlı bulunduğu bakanlıkça etüd edilmelidir. EKO-BİR tarafından yürütülmekte olan tarımsal amaçlı ilaç hazırlama istasyonları ve tarımsal amaçlı ilaç toplama istasyonları çalışmalarının havza geneline yaygınlaştırılması sağlanmalıdır. Bu istasyonlardan çıkan tehlikeli atık sınıfındaki ambalajların Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinin ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre bertarafı sağlanmalıdır. Drenaj kanalları rehabilite edilerek tarımdan dönen suların kanal içi sulakalan sistemleriyle arıtılarak alıcı ortama verilmesi sağlanmalıdır. Havza kapamında erozyonu azaltıcı metodların uygulanması gerekmektedir. Eğirdir Gölü nden sulama amaçlı çekilen suyun azaltılması amacıyla açık kanal sisteminden vazgeçilerek kapalı kanal sistemine geçilmelidir. Organik tarımın uygulanabilirliliğinin mümkün olmaması durumunda, İl Tarım Müdürlüğü ve Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü tarafından hazırlanacak önerilere göre, koruma bantlarında yetiştirilebilecek, suya daha az ihtiyaç duyan ve ekonomik değeri olan türler seçilerek yaygınlaştırılması sağlanmalıdır. Havza kapsamında yapılan çalışmalara örnek olarak organik çilek yetiştiriciliği ile ilgili uygulanabilir 249

250 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 250 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 çalışmalar yapılmış ve ekonomik analizler de ortaya konulmaya çalışılmıştır. Buna benzer örnek çalışmalar geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır. Balıkçılık Eğirdir gölünde yapılan balıkçılığı bilinçli olarak yapılabilmesi için, gerekli alt yapının sağlanması gerekmektedir. Bu amaçla, Isparta Tarım İl Müdürlüğü ve Isparta Çevre İl Müdürlüğü, Su Ürünleri Araştırma Fakültesinden oluşan bir komisyon kurulması ve bu komisyonca balıkçılara eğitim verilmesi gerekmektedir Aşama III (Orta Vade) Göl koruma birliklerinin ve bölgesel organizasonun güçlendirilerek tek bir çatı altında toplanması gerekmektedir. Isparta İl Tarım Müdürlüğü ve Isparta İl Çevre ve Orman Müdürlüğü koordinasyonunca yerel üniversitelerin daha fazla desteğini sağlayarak muhtarlara ve çiftçilere gerekli kurs ve eğitimlerin verilmesi gerekmektedir. Havzada DSİ tarafından belirlenen göletlerin sulama suyu kaynağı olarak kullanılması amacıyla hazırlanan projeler orta vadede hayata geçirilmelidir Aşama IV (Uzun Vade) Özel hüküm çalışmaları havzanın hassasiyetinden dolayı özellikle havza koruma planında önerilen program dahilinde yapılacak olan altyapı çalışmaları ve izleme sonuçlarının değerlendirmesine göre TÜBİTAK ve Bakanlık tarafından havza koruma planı ve bu hükümler gözden geçirilerek gerekli güncellemeler yapılacaktır. Göl Suyu Kalitesinin İzlenmesi Bu proje kapsamında oluşturulan göl havza modeline girdi sağlayacak su kirliliği kontrol parametrelerinin izlenerek hazırlanan modelin güncellenmesi sağlanmalıdır. İlgili parametrelerin Çevre ve Orman Bakanlığı na bağlı DSİ ve Isparta Çevre İl Müdürlüğü tarafından ölçülmesi gerekmektedir. 250

251 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 251 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Havza Koruma Planı İş Programı PROJE - FAALİYET 1. HAVZA KORUMA EYLEM PLANI 2. KURUM VE KURULUŞLARIN KOORDİNASYONUNUN SAĞLANMASI YILLAR SORUMLU KURUMLAR Mevcut Önerilen ÇOB, DSİ, İÖİ, Valilik, Belediyeler, TÜBİTAK ÇOB, Valilik ÇOB, DSİ, İÖİ, Valilikler, Belediyeler, TÜBİTAK ve Üniversiteler ÇOB, Valilik 3. ATIKSU VE ALTYAPI YÖNETİMİ * Nüfusu den Büyük Olan Yerleşimler Senirkent-Uluborlu Bölgesi AAT'sinin İşletmeye Alınması Gelendost-Bağıllı-Yaka Yerleşimlerinin AAT'lerinin İşletmeye Alınması Yalvaç AAT'nin Nütrient Gidermi Yapacak Şekilde Revize Edilmesi İzleme ve Denetim Mutlak koruma Alanındaki Yerleşimler Nüfusu Olan Yerleşimler Nüfusu Arasında Olan Yerleşimler Nüfusu Olan Yerleşimler İzleme ve Denetim Belediyeler, ÇOB, İÇOM, İÖİ Belediyeler, ÇOB, İÇOM, İÖİ, Üniversiteler ve Özel Sektör 251

252 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 252 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 PROJE - FAALİYET YILLAR SORUMLU KURUMLAR Mevcut Önerilen 3.3. Kısa mesafeli koruma Alanındaki Yerleşimler Nüfusu Olan Yerleşimler Nüfusu Arasında Olan Yerleşimler Nüfusu Olan Yerleşimler İzleme ve Denetim 3.4. Orta Mesafeli Koruma Alanındaki Yerleşimler Nüfusu 84 ten Küçük Olan Yerleşimler Nüfusu Olan Yerleşimler 3.5. Nüfusu Arasında Olan Yerleşimler Nüfusu Olan Yerleşimler İzleme ve Denetim Uzun Mesafeli Koruma Alanındaki Yerleşimler Nüfusu 84 ten Küçük Olan Yerleşimler Nüfusu Olan Yerleşimler Belediyeler, ÇOB, İÇOM, İÖİ Belediyeler, ÇOB, İÇOM, İÖİ, Üniversiteler ve Özel Sektör Nüfusu Arasında Olan Yerleşimler Nüfusu Olan Yerleşimler İzleme ve Denetim 252

253 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 253 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 PROJE - FAALİYET YILLAR SORUMLU KURUMLAR Mevcut Önerilen Uzun Mesafeli Koruma-Havza Sınırı Alanındaki Yerleşimler Nüfusu 84 ten Küçük Olan Yerleşimler Nüfusu Olan Yerleşimler Nüfusu Arasında Olan Yerleşimler Nüfusu Olan Yerleşimler İzleme ve Denetim Endüstriyel Atıksu Altyapısı ve Arıtma Tesisleri Mevcut Yalvaç Deri Sanayi İşletmelerinin Yalvaç DOSB ne taşınması ve Yalvaç DOSB ye ait AAT'nin İşletmeye Alınması İzleme ve Denetim Kanal İçi Yapay Sulak Alan Sistemleri Pupa Çayı Kanal İçi Yapay Sulak Alan Sistemi Yavaç Çayı Kanal İçi Yapay Sulak Alan Sistemi Gelendost Drenaj Kanalı Kanal İçi Yapay Sulak Alan Sistemi İzleme ve Denetim MADENCİLİK FAALİYETLERİ VE 253 ÇOB, Sanayiciler, İÇOM Belediyeler, ÇOB, İÇOM, İÖİ ATIKLARININ YÖNETİMİ ÇOB, ETKB, İÇOM, Sanayiciler Sektörel Bazda Yönetim Planlarının Hazırlanması ve Uygulamaya Konulması ÇOB, Paydaşlar, İÇOM, Üniversiteler Belediyeler, ÇOB, İÇOM, İÖİ, Üniversiteler ve Özel Sektör ÇOB, ETKB, Sanayiciler

254 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 254 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 PROJE - FAALİYET YILLAR SORUMLU KURUMLAR Mevcut Önerilen a b c a KATI ve TEHLİKELİ ATIK YÖNETİMİ Katı Atık İşleme, Geri Kazanım ve Bertaraf Tesisleri Yalvaç Sücüllü Mevkinde Kurulacak Olan Düzenli Katı Atık Sahası Uygulama Projeleri ve İhale Dokümanlarının Hazırlanması İhale ve İnşaat İşleri İzleme ve Denetim Geri Kazanım ve Kompost Tesislerinin İşletmeye Alınması Havza genelinde "tarımsal amaçlı ilaç hazırlama istasyonları ve toplama istasyonları nın havza geneline yaygınlaştırılması Yalvaç Düzensiz Deponi Sahasının Rehabilitasyonu ve Sızıntı Sularının Arıtımı Mevcut Düzensiz Depolama Sahalarının Rehabilitasyonu Kısa mesafeli koruma Alanındaki Sahaların Rehabilitasyonu Orta mesafeli koruma Alanındaki Sahaların Rehabilitasyonu Uzun mesafeli koruma Alanındaki Sahaların Rehabilitasyonu ÇOB, İÇOM, Belediyeler, Atık Birlikleri,EKO- BİR,GEYAŞA- BİR ÇOB, İÇOM, Belediyeler, Atık Birlikleri,EKO- BİR,GEYAŞA- BİR 254

255 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 255 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 PROJE - FAALİYET YILLAR SORUMLU KURUMLAR Mevcut Önerilen a b c Uzun mesafe koruma Alanı ile Havza Sınırı Alanındaki Sahalarının Rehabilitasyonu Uygulama Projeleri ve İhale Dokümanlarının Hazırlanması İhale ve İnşaat İşleri İzleme ve Denetim Yalvaç Deri Sanayi Tarafından Kirletilen Arazinin Islahı Uygulama Projeleri Hazırlanması İhale ve İnşaat İşleri İzleme ve Denetim Tehlikeli ve Özel Atıkların 5.4. Yönetimi Eğitim ve Bilinçlendirme a Çalışmaları b İlgili Mevzuatın Uygulanması c İzleme ve Denetim Zirai İlaç Kutularının Toplanması 5.5 ve Bertarafına Başlanması 5.6 Soğuk Hava Depolarının Havza Koruma Planında Belirtilen Standartları Sağlaması İÇOM, Sanayiciler İÇOM, Atık Üreticileri EKO-BİR İÇOM, Sanayiciler İÇOM, Sanayiciler, Üniversiteler EKO-BİR İÇOM, Sanayiciler, Üniversiteler 255

256 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 256 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 PROJE - FAALİYET YILLAR SORUMLU KURUMLAR Mevcut Önerilen 6. YAYILI KAYNAK KİRLİLİĞİ YÖNETİMİ VE KONTROLÜ 6.1. Tarımsal Kirlilik Yönetimi a c Envanter, Eğitim ve Bilinçlendirme Çalışmaları Basınçlı Su Sistemleri Uygulamaları TKİB, İÇOM, BİR TKİB, İÇOM, BİR TİM, EKO- TİM, EKO- d e f g h AAT Çamurunun Tarımda Kullanımına Yönelik Çalışmalar ve Uygulamalar Mutlak Koruma Alanında Organik Tarıma Geçiş (Göl Yeşil Kuşaklama Bölgesi ve Jeolojik Tabanlı Mutlak Koruma Alanı Hariç) İyi Tarım Uygulamalarının Başlatılması (Kısa-Orta Mesafeli Koruma Alanlarında) İyi Tarım Uygulamalarının Yaygınlaştırılması (Uzun Mesafeli Koruma Alanında) Eğirdir, Gelendost, Yalvaç, Senirkent İlçelerinin Kısa, Orta ve Uzun Mesafede Bulunan Sulama Sistemlerinde Kapalı Sisteme ve Su Saati Uygulamasına Geçilmesi Tarım İl Müdürlüğünün görüşleri doğrultusunda Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü görüşleri doğrultusunda DSİ DSİ 256

257 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 257 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 PROJE - FAALİYET YILLAR SORUMLU KURUMLAR Mevcut Önerilen 6.2. a b 6.3. a b c d Hayvancılık Faaliyetlerinden Kaynaklanan Kirlilik Yönetimi Envanter, Eğitim ve Bilinçlendirme Çalışmaları Yatırım-Destek-Teşvik Programlarının Geliştirilmesi Yüzey Akışı ile Gelen Kirleticilerin Yönetimi Göl Yeşil Kuşaklama Bölgesinin Oluşturulması Dere Tampon Şeritlerinin Oluşturulması Sediment Tutucu Yapıların Oluşturulması İzleme ve Denetim 7. KARAYOLARI ÇALIŞMALARI a b a b Mevcut Karayollarında Filtrasyon Şeritlerinin Tamamlanması İzleme ve Denetim AĞAÇLANDIRMA,EROZYON KONTROLÜ VE MERA ISLAHI ÇALIŞMALARI Etüt ve Projelendirme Çalışmaları Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Çalışmaları Ağaçlandırma ve Rehabilitasyon Erozyon, Sel ve Heyelan Kontrolü Çalışmaları TKİB, İÇOM, BİR DSİ, İÇOM KGM, Karayolları Genel Müdürlüğü İÇOM TKİB, İÇOM, BİR DSİ, KGM TİM, EKO- TİM, EKO- Karayolları Genel Müdürlüğü İÇOM, AEKGM 257

258 Proje Adı : İçme ve Kullanma Suyu Kaynağı Olarak Kullanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi Projesi Sayfa/Toplam Sayfa: 258 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 PROJE - FAALİYET YILLAR SORUMLU KURUMLAR Mevcut Önerilen c Mera Islah Çalışmaları 8.3. a b Taşocakları ve Maden Sahalarının Rehabilitasyonu Planlama ve Uygulama İzleme ve Denetim EĞİRDİR GÖLÜ BİLGİ SİSTEMİNİN KURULMASI Bilgi Sistemi Altyapısının Oluşturulması Bilgi Sistemi Veritabanının Oluşturulması Mevcut Veritabanların Bilgi Sistemine Entegrasyonu Köy Yerleşik Alan Sınırlarının Belirlenmesi Sanayiciler, İÇOM - İÖİ Sanayiciler, İÇOM ÇOB, İÇOM, DSİ, DMİ İÖİ * Arıtma tesilerin işletmeye alınması için verilen süreler yer seçimi, fizibilite ve ÇED raporu, uygulama projeleri ve ihale, inşaat işleri ve işletmeye alma adımlarını kapsamaktadır. ***ALTERNATİF ARITMALAR İLE İLGİLİ DETAY FAALİYETLER; SÜRE VERİ VE SORUMLU KURUMLAR HAVZA KORUMA PLANINDA VERİLMİŞTİR Kısaltmalar: ÇOB Çevre ve Orman Bakanlığı AEKGM Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolu Genel Müdürlüğü İB İller Bankası genel Müdürlüğü DMİ Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü İl SKİ İl Su Kanalizasyon İdareleri Atık Ü. Atık Üreticileri İÇOM İl Çevre ve Orman Müdürlükleri TİM Tarım İl Müdürlükleri TKİB Tarım ve Köyişleri Bakanlığı KGM Karayolları genel Müdürlüğü DSİ Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü EKO-BİR Eğirdir ve Kovada Gölleri Çevre Koruma Birliği İÖİ İl Özel İdareleri GEYAŞA-BİR Gelendost- Yalvaç-Şarkikaraağaç ve Kasaba Belediyeleri Birliği 258

259 Sayfa/Toplam Sayfa: 259 / 374 Güncelleştirme Sayısı: EĞİRDİR GÖLÜ KORUMA KUŞAKLARININ BELİRLENMESİ 3.1. Havzanın Hidrodinamik Özelliklerine Göre Yeraltısularının Korunması İçin Alanların Belirlenmesi Ülkemizde içme suyu sağlayan göl/rezervuarların korunması Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği 17, 18, 19 ve 20. Maddelerine göre aşağıdaki gibi tanımlanmıştır; Mutlak Koruma Alanı m Kısa Mesafeli koruma Alanı m Orta Mesafeli Koruma Alanı Uzun Mesafeli Koruma Alanı Havza Sınırı Bu tanımlama 22. maddede yeraltısuyu kalitesi 1. ve 2. sınıf olan toplu içme suyu temini amacı ile kullanılan kuyu, pınar ve infiltrasyon galerileri için mutlak koruma alanı 50 m olarak belirlenmiştir. Ayrıca yönetmelikte yeraltısuları koruma alanının büyüklüğü yerel şartlar dikkate alınarak idarece azaltılabilir ya da arttırılabilir ifadesi yer almaktadır. Eğirdir Gölü havzası da yerel şartları nedeni ile koruma alanlarının özel olarak belirlenmesi gereken bir alandır. Havza içinde önemli ölçüde tarımsal faaliyetlerinin yanı sıra yapılaşma ile ilgili de sorunlar bulunmaktadır. Bu nedenler ile koruma kuşaklarının belirlenmesinde jeoloji, hidrojeoloji çalışmaları yapılmış, zemin özellikleri, geçirimlilikleri incelenmiştir. Bu bölümde Eğirdir Gölü nün İçme Suyu Havzası Olarak Korunması İçin Özel Hükümler Belirlenmesi Projesi kapsamında koruma kuşaklarının belirlenmesi ile ilgili yapılan çalışmalar anlatılmıştır Eğirdir Gölü Kıyısında Yüzeyleyen Jeolojik Birimlerin Özellikleri Eğirdir gölü çevresinde değişik yaş ve fasiyeslerde oluşmuş jeolojik birimler bulunmaktadır. Bu birimler çalışılan proje kapsamında genel mühendislik özellilerine göre sınıflandırmıştır. Yapılan sınıflandırmada jeolojik birimlerin yanal ve düşey geçirimlilik özellikleri dikkate alınmıştır. Birimlerin geçirimlilik özelliklerinin belirlenmesinde, jeolojik ve hidrojeolojik özellikler ile yerinde yapılan sızma deneyleri ve laboratuar zemin mekaniği deney sonuçları kullanılmıştır. Böylece jeolojik olarak tanımlanan yaş ve oluşum koşullarına bağlı özelliklerden bağımsız bir tanımlama ve buna bağlı bir değerlendirme yapılmıştır. 259

260 Sayfa/Toplam Sayfa: 260 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Eğirdir gölü çevresinde yer alan jeolojik birimler öncelikle kaya ve taneli ortamlar olarak iki ana gruba, daha sonra bunları da mühendislik özellilerine göre alt gruplara ayrılmıştır. KİREÇTAŞI; Bölgedeki en yaygın kaya birimi kireçtaşlarıdır. Kireçtaşları oldukça geniş bir zaman aralığında( Triyas-Jura-Kretase) oluşmuş ve her yaş grubu içinde de farklı oluşum koşularına sahip değişik fasiyeslerde tanımlanmıştır. Genel olarak bölgede yaş ve fasiyesten bağımsız olarak, tabakalı-masif, kırıklı-ince tabakalı, karstik şeklinde görülmektedir. Bazı alanlarda otokton konumlu büyük kütleler halinde iken, bazı alanlarda birkaç metre büyüklüğünde blok halinde karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu çalışma kapsamında hepsinin ortak özelliği hidrolik iletkenliğidir ve havza içindeki su boşalımlarının nerede ise tamamı kireçtaşlarından olmaktadır. Aynı zamanda kireçtaşları karstik özellikleri ile alıcı ortam olarak göl içinde su kaçağı olan noktalar şeklinde de karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle bölgedeki bütün kireçtaşları tek bir başlık altında toplanmış ve haritalanmıştır. OFİYOLİTİK KARMAŞIK; Ofiyolitler ve ofiyolitler ile birlikte gözlenen kayalar tektonik açıdan karmaşık, kırıklı, faylı alanlarda yoğun bir şekilde gözlenir. Serpantinitler, radyolaritler, çörtler ve bölgedeki değişik yaşlardaki kayalara ait dilim, blok ve daha küçük parçalar genelde hep bir arada bulunurlar. Bu nedenle ofiyolitik karmaşık olan alanlarda haritalama yapmak, birim ayırmak oldukça zor olduğu için, karmaşık, jeolojik ve hidrojeolojik açıdan bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Eğirdir bölgesinde ofiyolitik karmaşık melanj ve olistostromal özelliklere sahip iki farklı türde bulunmaktadır. Melanj tektonik bir oluşum ve yerleşim kökenini gösterirken, olistostrom daha çok bir çökel ortamı temsil etmektedir. Ancak her iki oluşum da genel olarak hidrojeolojik açıdan geçirimsiz ortamları temsil ederler. Geçirimsiz karmaşık içindeki kireçtaşı bloklarından boşalan yüksek verimli kaynaklar bunun en iyi göstergesidir. Göl kenarında yüzeyleyen olistolit konumlu kireçtaşları dışında ofiyolitik karmaşıktan yeraltısuyu boşalımı olmamaktadır. NEOJEN; Neojen hem kaya hem de zemin oluşumları içermesi, aynı zamanda bu birimlerin ayrışmış taşınmış malzemelerinin gözlenmesi nedenleri ile havza için dikkatli tanımlaması gereken jeolojik birimlerindendir. Kiltaşı, marn, kireçtaşı birimlerinden oluşan Neojen açık krem, bej, rengi ile oldukça kolay bir şekilde tanınır. Havza içinde (örn. Yarıkkaya, Kaşıkara) bazı alanlarda kömürlü seviyeler de içerir. Bazı alanlarda kırmızımsı kahverengi gevşek ve tutturulmamış çakıl, kum ve kil ardalanmalı olarak da karşımıza çıkmaktadır. Kırmızımsı kahverengi seviyeleri yaygın olmamakla birlikte bölgede geniş yayılım gösteren Terra rosa olarak ayırtladığımız birim ile karıştırılabilir. Neojen birimlerin içinde yaygın olmamakla 260

261 Sayfa/Toplam Sayfa: 261 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 beraber (Yenice batısı göl kenarı) temiz çakıllı, kumlu seviyeler de gözlenir. Buna karşın, Neojen birimlerden göle önemli bir yeraltısuyu boşalımı beklenmemektedir. Ayrıca, Eğirdir gölünün kuzey ve kuzey batısında havza içinde tüflerden oluşan Neojen volkanik birimler de yer alır. Bu birimlerin göl kenarına uzanımları gözlenememiştir. YAMAÇ MOLOZU (TARAÇA) (ALÜVYAL YELPAZE); Özellikle karbonatlı kayaçların oluşturmuş oldukları dik yamaçların önünde, ayrışma sonucu gevşeyen kayaların yerçekimi etkisi ile oluşturdukları birimlerdir. Senirkent-Uluborlu havzasında ve Eğirdir merkezdeki kireçtaşı birimlerinin yamaçlarında yoğun bir şekilde gözlenir. Yamaç molozları içlerinde siltkil boyutunda malzeme içermemesi ve boşluklu yapıları ile çok geçirimli birimlerdir. Bir yamaç önünde başlayıp düzlük alanda sonlanması nedeni ile yayılımları çok değildir ve yeraltındaki devamlılıkları da sınırlıdır. Bu başlık içine alüvyal yelpazeler de alınmış ve aynı harita birimi içinde gösterilmiştir. Ayrı gösterilmeme nedeni ise, yamaç molozları ile her iki birimin içi içe girift olmaları yelpaze çökellerinin göl çevresinde yaygın olmamalarıdır. Alüvyal yelpazeler yamaç molozlarına göre içlerinde daha fazla ince boyutlu malzeme içerirler ve geçirimlilikleri de yamaç molozlarına göre daha azdır. Büyük bir çoğunluğu karbonat çakıllarından oluşan birimde kum ve kil oranları da oldukça fazladır. Düzlük alanlarda ova çökelleri ile yanal ve düşey yönde geçişli konumdadır. REZÜDİYEL ZEMİN (KALINTI ZEMİN) (TERRA-ROSS ); Rezüdiyel zeminler, kayaların ayrışması ile oluşmuş, taşınmamış ya da çok az taşınmış zeminlerdir. Bu nedenle ana kayanın bazı özelliklerini taşırlar. Eğirdir gölü kenarında da kalıntı zeminler üç farklı şekilde gözlenmektedir. a) Neojen birimlerden türeyen açık krem, bej renkli çok az kumlu killer; b) Kireçtaşlarının ayrışması ile oluşan kırmızı renkli, kireçtaşı çakıllı, kumlu killer (terra-rossa); c) Ofiyolitik karmaşığın, olistostrom fasiyesindeki kesimlerinden ayrışıp, taşınarak oluşmuş içinde her türden kaya parçalarını bulunduran zeminler. Bu üç farklı oluşum genellikle birbiri ile iç içe olduğundan ve proje kapsamında ayırmanın bir gerekliliği olmadığından aynı harita birimi ile gösterilmiştir. Ancak bu üç farklı oluşumun da önemli bir ortak özelliği bu birimlerin bulunduğu alanların pratik olarak geçirimsiz kabul edilmeleridir. Her üç alanda da yaptığımız deneysel ve gözlemsel çalışmalar bu görüşümüzü doğrular nitelliktedir. Diğer taraftan kil yüzdesi fazla olan bu alanlardaki zeminlerin su tutma kapasiteleri de fazla olduğu 261

262 Sayfa/Toplam Sayfa: 262 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 için, tarımsal faaliyetlerin daha verimli olduğu bölgede çalışanları tarafından ifade edilmektedir. ALÜVYAL ZEMİN; Akarsuların taşımış olduğu malzemelerden oluşan kum, çakıl karışımları ile Eğirdir Gölü kenarında bulunan plaj çökelleri alüvyal zeminler başlığında toplanmış ve haritalanmıştır. Derelerin taşımış oldukları malzemeler çok yaygın değildir, m genişliğindeki dere yatağında taşkın zamanında gelen blok boyutundan, çakıl, kum, silt, kil boyutuna kadar malzeme bulunmaktadır. Dere yataklarının Eğirdir Gölü ne ulaştıkları noktalarda küçük yelpaze ya da delta benzeri yapılar da gözlenmektedir. Bu dere yatakları zaman zaman DSİ tarafından akış yatağı temizlenerek düzenlenmektedir. Göl kenarında dalga etkisi ile oluşmuş çakıllı ya da kumlu plaj malzemesi oluşumları olağandır. Kalınlıkları ve genişlikleri oldukça az olan plaj malzemeleri, dere alüvyonları ile yanal-düşey geçişlidir. Alüvyal malzemeler doğal olarak oldukça geçirimli jeolojik birimlerdir. Ancak bu çalışma kapsamında ilk kez yapılan ve oldukça önemli olan bir ayrım, daha önceki çalışmalarda daha büyük alan kapladığı iddia edilen alüvyonların, kendi içinde ayırtlanmasıdır. Gerçekte aktif olan alüvyonal çökelleri büyük alan kaplamamamaktadır. Gelendost ovası, Uluborlu- Senirkent ovası gibi alanlar tamamen alüvyon olarak ifade edilmesine rağmen aktif alüvyonal birikimin az olduğu topraklaşmış kalıntı zemin niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Alüvyal malzemelerin geçirimli olmalarının yanı sıra önemli bir özellikleri de üzerinde tarımsal faaliyetin bulunmamasıdır. Bu alanlar dere içleri ve taşkın olabilecek alanlar oldukları için tarımsal faaliyet bulunmamaktadır. Ayrıca, DSİ de bu alanlarda belirli zamanlarda yatak düzenlemesi de yapmaktadır. ORGANİK ZEMİN; Kalıntı Neojen killerinin bulunduğu göl kenarlarındaki alanlarda, eğimin de düşük olması nedeni ile göllenmeler oluşmaktadır. Bu göllenme olan alanlarda zaman içinde sazlık, kamışlıklar gelişmekte ve bunların da çürümesi ile organik maddece zengin zeminler oluşmaktadır. Eğirdir Gölü nün özellikle Neojen in yaygın olduğu kuzey alanlarında gözlenmektedir. Hoyran kesiminin kuzeydoğusu ve batısı ile Gelendost un göl kıyısındaki alanlarda yaygındır. Yüzeyde cm kalınlığında bitki köklerinden oluşan torf alanlar tabana doğru tamamen organik killere dönüşür. Zaman zaman aralarda devamlılıkları çok 262

263 Sayfa/Toplam Sayfa: 263 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 fazla olmayan kum mercek ve bantları da gözlenir. Yüzey kısımları bitki kökleri nedeni ile geçirimli gibi görünen birim genelde geçirimsizdir Jeolojik Birimlerin Koruma Kuşaklarının Belirlenmesine Yönelik Değerlendirilmesi Bu bölümde koruma kuşaklarının belirlenmesinde kullanılan hesap yöntemi ile ilkelerden kısaca bahsedilmiş ve sonunda koruma kuşaklarının belirlenmesinde jeolojik birimlerin özellikleri ayrı ayrı irdelenmiştir. İçme suyu temin edilen yüzeysel/yeraltı su kaynaklarının koruma kuşaklarının belirlenmesinde etkiyen parametreler; Net beslenim Yüzeysel akış Örtü tabakasının geçirgenliği Yeraltısuyu derinliği Yeraltısuyu hızı Arazi eğimi Arazi kullanımı olarak sıralanmaktadır. Hesaplama yöntemi Taneli ortamlarda yatay hidrolik hız (K Y ) düşey hıza (K D ) göre daha büyüktür. Hidrolik hız; V Y = K.i / n bağıntısı ile ifade edilmektedir. Burada; K: Hidrolik iletkenlik (m/s) i: Hidrolik gradyan n: Effektif porozite Hidrolik hızın hesaplanmasında; jeolojik birimlerin hidrolik iletkenlik (K:m/s) katsayıları olabildiğince pompaj deney verilerinden, hidrolik gradyan (i) ise yeraltısuyu seviye haritalarından yararlanılarak belirlenmiştir. Efektif porozitenin belirlenmesinde ise ilgili literatür, ampirik yaklaşımlar ve ekibin mesleki deneyimlerinden yararlanılmıştır. 263

264 Sayfa/Toplam Sayfa: 264 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Pavoni (1973) tarafından hidrolik hız; Doymamış bölgede: yılda 1 m, Doymuş bölgede: günde 2 m, Karstik kireçtaşlarında: 3 ayda 30 km olarak verilmektedir. Uluslararası standartlarda yeraltısuyu kaynakları içinde, Ülkemizde içme ve kullanma suyu kaynağında olduğu gibi, mutlak, kısa uzun mesafeli koruma alanları tanımlanmıştır. Birçok Avrupa ülkesinde yeraltısuyu kalitesini korumak amacıyla üç farklı kuşak belirlenmiştir. Ancak, bu koruma bantlarının genişlikleri konusunda homojenlik yoktur. Mutlak koruma alanı kaynak, kuyu bazen de drenaj alanı içindeki su alma yapılarından 10 m ya da 10 günlük geçiş süresine karşılık gelen yarıçapındaki alandır. İç koruma alanı 100 günlük geçiş süresine karşılık gelen uzaklıktır. Bu alan bazı süzülme bölgelerini de kapsar. Dış koruma alanı ise 400 günlük geçiş süresine karşılık gelen mesafeyi veya su noktasından itibaren drenaj alanı sınırları içinde kalan 2 km lik mesafeyi kapsamaktadır (Doerfliger et al., 1999). Eğirdir Gölü nün İçme Suyu Havzası Olarak Korunması İçin Özel Hükümler Belirlenmesi Projesi kapsamında, koruma kuşaklarının belirlenmesinde yüzeysel akış yanında yukarıda tartışılan yeraltısuları ile ilgili etkenleri de ön plana çıkaran bir yaklaşım benimsenmiştir. Eğirdir Gölü için önerilen Özel Koruma kuşaklarının belirlenmesine katkı sağlamak amacıyla; Suyun yeraltında 50 günlük geçiş mesafesinin (bakterilerin yok olma süresi) belirlenmesi ve Suyun yeraltında 400 günlük geçiş mesafesinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Karstik Karbonatlı Ortamlar Karstik karbonatlı ortamlar jeolojik birim olarak kireçtaşı olarak tanımlanmış, kalın tabakalı masif Eğirdir Gölü ile temas halinde olan birimlerdir. Karstik olmaları nedeni ile hem kaynak boşalımlarını hem de kaçakları bünyesinde barındırır. Kırıklı çatlaklı ve erime boşluklu yapıları nedeni ile oldukça kısa mesafelerde kolay bir şekilde beslenebilen bu birimler, oldukça kısa mesafelerde de kirliliği iletebilmektedir. Bu nedenler ile tek başına ve özel bir önem verilerek değerlendirilmiştir. 264

265 Sayfa/Toplam Sayfa: 265 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Karstik ortamlardan yeraltısuyu beslenimi ağırlıklı olarak gölün kuzeyinde Kayaağzı, Gençali, Taşevi ve Aşağıtırtar dolaylarından, doğusunda ise Kemerdamları, Yenice, Yeşilköy bölgelerinde kıyı ve sualtı kaynakları şeklinde olmaktadır. Ayrıca, Mahmatlar ve Göktaş köylerinin bulunduğu kesimlerde göl kenarında haritalanan kireçtaşlarından da sınırlı da olsa göle beslenim olmaktadır. Gölün batısında ise karbonatlarda gelişen düdenlerden yeraltı boşalımlarının da bulunduğu bilinmektedir (DSİ 2002). Çalışma alanının batısında Uluborlu-Senirkent havzasında yapılan pompaj deney verilerinden yararlanılarak hesaplanan hidrolik iletkenlik (Taneli+karstik akifer) 5,99x10-5 ile 2,99x10-4 m/sn arasında değişmektedir. Hoyran bölgesinde özellikle kireçtaşlarından su alınan kuyularda yüksek debi değerleri elde edilmiştir. Bu bölgede açılan kuyularda hidrolik iletkenlik 4x10-6 6x10-2 m/s arasında bulunmuştur (Soyaslan, 2005). Havzanın doğusundaki yapılan yeraltısuyu modelleme çalışmalarında kalibre edilmiş düşey hidrolik iletkenlik 5 m/gün, yatay hidrolik iletkenlik katsayısı ise m/gün bulunmuştur (Soyaslan vd. 2009). Kemerdamları Mahallesi ile Tokmacık Kasabası arasında yüzeyleyen kireçtaşlarının aşırı karstik olup, göle boşalan büyük debili kaynaklar bu bölgeden beslenmektedir. Bu nedenle yeraltısu kalitesini olumsuz etkileyecek hiç bir faaliyete izin verilmemesi için bu karstik bölgenin mutlak koruma alanı kapsamına alınmasını zorunludur. Eğirdir Gölünün doğusunda Mahmatlar ve güneydoğu kıyısında Göktaş köyü çevresinde ofiyolitik melanj içerisinde bulunan ve göl kıyısına kadar uzanan kireçtaşlarının yüzeylediği kesimler de (Şekil 152) mutlak koruma alanı kapsamına alınmalıdır. Havzanın kuzeyinde Gençali ve Taşevi köyleri arasındaki bölgede göle boşalan kaynakların beslenim alanında yüzeyleyen karbonatlardaki karstik çöküntü alanları (Düdenler) mutlak koruma alanı kapsamına alınmalıdır. Hoyran Gölü kuzeybatı kıyısında boşalan Kayaağzı kaynağı göle doğrudan beslenim sağlayan önemli bir karstik kaynaktır. Dolayısıyla kaynağın beslenim alanının titizlikle korunması için mutlak koruma alanı kapsamına alınmalıdır. Kayaağzı kaynağının güneyinden itibaren yaklaşık 45 km lik kıyı şeriti boyunca karbonatlı kayaçlar yüzeylemektedir. Karbonatlı kayaçlarda DSİ nin 1970 li yıllarda kapatma çalışmalarını sürdürdüğü çok sayıda karstik boşalımlar (düdenler) bulunmaktadır (Şekil 152). Batı kıyı şeridinde göle önemli bir yeraltısuyu beslenimi de saptanmamıştır. Dolayısıyla gölün su kaybı olan batı kıyılarında koruma kuşaklarının belirlenmesinde yeraltısuyu akışını dikkate alan ilave bir koruma alanı önerilmemiştir. Bu kıyıda SKKY de belirtilen koruma kuşakları esas alınmalıdır. 265

266 Sayfa/Toplam Sayfa: 266 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 152: Eğirdir Gölüne boşalan karstik kaynakların önerilen korumu alanları 266

267 Sayfa/Toplam Sayfa: 267 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Taneli Ortamlar Taneli ortamlar kaya özelliği göstermeyen zemin karakterinde tutturulmamış jeolojik birimlerden oluşan ortamlardır. Bu ortamlar haritada genellikle alüvyon olarak haritalanmıştır ve bunlardan geniş yayılım gösteren Uluborlu-Senirkent, Kumdanlı ve Gelendost-Yenice taneli alanlarıdır. Bu alanlar havzanın önemli meyvecilik faaliyetlerinin yapıldığı ve yoğun zirai mücadele ilaçlarının kullanıldığı yerlerdir. Bu alanların dışında havzada daha küçük boyutlu alanlar da gözlenmektedir. Bütün bu alanlar alüvyonlarla kaplıdır ve hidrojeolojik özelliklerine göre geçirimli taneli ortam olarak tanımlanmaktadır. Bütün bu taneli alanlarda zemin örtü tabakasının geçirgenlik değerini belirlemek amacıyla temsili seçilen lokasyonlarda infiltrometre deneyleri yapılmıştır (Şekil 152). Deney yerlerinin belirlenmesinde toprak haritasından da yararlanılmıştır. Deney yapılan noktalarda aynı zamanda el burgusu ile delgi işlemi yapılmış ve her 50 cm de numune alınmıştır. Alınan numunelerden laboratuar çalışmaları yapılarak dane boyu dağılımı, kıvam özellikleri ile zemin sınıflamaları yapılmıştır. Aşağıda bu üç önemli taneli alan ve diğer alanlar ile ilgili yapılan deneysel çalışmaların sonuçları verilmiştir. İnceleme alanının farklı lokasyonlarında yapılan infiltrometre deney sonuçlarından hesaplanan sızma hızları Tablo 48 de sunulmaktadır. Şekil 153: Taneli ortamda tipik bir zemin profili (Uluborlu-Senirkent havzası) 267

268 Sayfa/Toplam Sayfa: 268 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Alınan zemin örneklerinde permeametre deneyleri yapmak olanaklı olmadığından dolayı zemin sınıflamaları yapılmış ve ilgili zeminlerin hidrolik iletkenlikleri amprik yöntemlerle belirlenmiştir (Tablo 49 ve Tablo 50). Tablo 48: İnfiltrometre deney sonuçları (Toprağın 2 saat ve 1 gün içerisindeki geçirgenlikleri) İnfiltrometre Deney No Ortalama su alma hızı (I 0 ), mm/saat 24 saat sonunda (T=1440 dakika) ortalama su alma hızı Inf T -0,37 38,7 mm/saat (1, m/s) Inf mm/saat ( m/s) Inf.3 65.T -0,185 17,0 mm/saat (4, m/s) 2 saat sonunda (T=120 dakika) ortalama su alma hızı 97,0 mm/saat (2, m/s) 0 mm/saat ( m/s) 26,8 mm/saat (7, m/s) Inf.4 Deney iptal - - Inf.5 48.T -0,30 5,4 mm/saat (1, m/s) Inf T -0,15 134,3 mm/saat (3, m/s) Inf.7 30.T -0,40 1,7 mm/saat (4, m/s) 11,4 mm/saat (3, m/s) 195,0 mm/saat (5, m/s) 4,4 mm/saat (1, m/s) Inf.8 Ölçüm yok - - Inf T -0,33 10,9 mm/saat (3, m/s) Inf T -0,30 4,5 mm/saat (1, m/s) 24,7 mm/saat (6, m/s) 9,5 mm/saat (2, m/s) Uluborlu-Senirkent Alüvyal Alanı; Bu alan yaklaşık doğu-batı yönde akmakta olan Pupa Çayının getirdiği alüvyonlardan oluşmaktadır. Yaklaşık 30 km uzunluğunda bir alan kat ederek Eğirdir Gölüne dökülen Pupa Çayı alüvyonları, kaynak bölgesinde çakıl-kum, Eğirdir Gölüne yaklaşıldığında ise silt-kil boyutunda danelerin ağırlıkta olduğu bir yapıdadır. Kaynak bölgesinde hızı fazla olan akarsuyun hızının göle yaklaştıkça azalmasından dolayı göle yakın alanlarda dane boyutu daha ufak olmaktadır. Şematik ve ölçeksiz çizilmiş olan aa kesitinde bu değişim görülmektedir. Büyük bir çoğunluğu karbonat çakıllarından oluşan birimde kum ve kil oranları da oldukça fazladır. Diğer taraftan Eğirdir Gölü ne yakın alanlar Neojen birimlerin ayrışma ürünü olan birimlerle kaplıdır. Bu alanda alüvyon-ayrışmış neojen sınırını ayırt etmek oldukça zordur. Ancak yaptığımız numune alma çalışmalarındaki gözlemlerimiz ve numunelerin fiziksel özellikleri Neojen killerinin ayrışma ürünü malzemeler olduğunu açıkça göstermektedir. 268

269 Sayfa/Toplam Sayfa: 269 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Uluborlu-Senirkent havzasının kenar kesimlerinde yamaç molozları haritalanmıştır. Yamaç molozu; Özellikle karbonatlı kayaçların oluşturmuş oldukları dik yamaçların önünde, ayrışma sonucu gevşeyen kayaların yerçekimi etkisi ile oluşturdukları birimlerdir. Bu başlık içine alüvyal yelpazeler de alınmış ve aynı harita birimi içinde gösterilmiştir. Uluborlu-Senirkent havzasının göle komşu alan içinde yüzey ve yüzey altından meydana gelen sızmanın belirlenebilmesi için 4 noktada infiltrometre deneyleri yapılmıştır. Aynı noktalarda el burgusu ile sondalama yapılmış ve 50 cm aralıklarla zemin numuneleri alınarak sınıflama ve tanımlama deneyleri yapılmıştır (Tablo 49). Şematik ve ölçeksiz alınan kesitlerde bu dane boyu dağılımının değişimi daha belirgindir. Kuzey-güney kesitte, güney bölgede yer alan kenar fayına bağlı olarak gelişen yamaç birikimi malzeme nedeni ile çakıl ve kumların daha yoğun olduğu, orta kesimlerin killi, kuzey kesimlerin ise kumlu oldukları görülmektedir (Şekil 154). Şekil 154: Uluborlu-Senirkent alüvyal alan şematik kesiti (ölçeksiz). Tablo 49: Uluborlu-Senirkent alüvyal alandan el burgusu ile alınan numunelere ait deney sonuçları Numune No Derinlik (m) Wn % γs g /cm3 Kıvam Limitleri Dane B0yu Dağılımı Zemin LL % PL % PI % Çakıl % Kum % Silt % Sınıfı (Uscs) Permeabilite Düşey Permeabilite * düşey permeabilte değerinin hesaplanmasında infiltrometre deneylerinden belirlenen çizelge aa da verilen sızma hızları da kullanılmıştır. Kil % (m/s) INF , CL 9,3493E-09 INF , GW-GM 0, INF , CL 8,1754E-09 (m/s) 2,05645E-08 Grup Adı (USCS) Kumlu Temiz Kil İyi Derecelenmiş Çakıl ile Silt ve Kum Temiz Kil INF , CL 8,3547E-09 5,43269E-09 Temiz Kil INF , CL 6,802E-09 Temiz Kil INF , CL 2,0842E-06 Kumlu Temiz Kil INF , CL-ML 1,0155E-08 2,1104E-08 Kumlu Siltli Kil INF , CL-ML 1,8998E-08 Kumlu Siltli Kil INF ,55 NP NP NP SM 4,9318E-07 Siltli Kum INF ,58 NP NP NP SM 1,128E-06 6,34806E-07 Siltli Kum ile Çakıl INF ,59 NP NP NP SM 5,078E-07 Siltli Kum ile Çakıl 269

270 Sayfa/Toplam Sayfa: 270 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tablo 49 incelendiğinde aluvyal alanın kenar kesimlerinde Inf-1 ve Inf-4 deney istasyonlarında kumlu ve çakıllı düzeylerde düşey hidrolik iletkenlik değerlerinin göreceli olarak yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Havzanın orta kesiminde düşey hidrolik iletkenlik oldukça düşüktür. Benzer olarak, Senirkent-Uluborlu havzasında yapılan pompaj deneylerinden hidrolik iletkenlik (K yatay ) değerleri; orta kesimlerde (alüvyonda) 5,99x ,99x10-5 m/sn arasında, kenar bölgelerde (yamaç molozlarında) ise 1,99x ,99x10-5 m/sn arasında hesaplanmıştır. Şekil 155: Uluborlu-Senirkent alüvyal alanı kuzey-güney şematik kesiti (ölçeksiz) Aşağıda Uluborlu-Senirkent avasında yeraltısuyunun 50 ve 400 günlük akış mesafeleri verilmektedir. Uluborlu-Senirkent Alüvyal Alanı; Yatay hidrolik iletkenlik (Kf) : 2x10-5 m/s Hidrolik gradyan (i): Efektif Porozite (n): %10 Yeraltısuyunun 50 günlük akış mesafesi L50: 2,6 m Yeraltısuyunun 400 günlük akış mesafesi L400 : 21 m 270

271 Sayfa/Toplam Sayfa: 271 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Kumdanlı Alüvyal Alanı; Bu alan Kumdanlı ve Kaşıkara köylerinden gelen akarsuların alüvyonlardan oluşmaktadır. Kuzeydoğu güneybatı uzanımlı olan alüvyal alan nerede ise tamamen kum, silt, kil boyutunda malzemelerden oluşmaktadır ve içerisinde çakıl boyutunda malzeme oldukça azdır. Eğirdir Gölü ne yaklaştığı alanda eğim o kadar azalmaktadır ki, bu alan sürekli su altındadır ve bataklık konumun dadır. Bu alan içinde yüzey ve yüzey altından meydana gelen süzülmenin belirlenebilmesi için 3 noktada süzülme deneyleri ve el burgusu ile sondalama yapılmış ve 50 cm aralıklarla zemin numuneleri alınarak sınıflama ve tanımlama deneyleri yapılmıştır ( Tablo 50). Numune No Bu alan da Uluborlu-Senirkent alanı gibi ayrışmış Neojen killerinden oluşmaktadır ve alüvyal birimler ile ayırt etmek oldukça zordur. El burgusu ile alınan numunelerin deney sonuçları bölgede yeraltının belirli bir mesafe tamamen killerden oluştuğunu göstermektedir (Şekil 156). Orta kesimlerin organik killerden oluştukları renk ve koku tanımlaması ile de açıkça ayırt edilmektedir. Organik olan alanda yüzeyde yoğun bitki köklerinden oluşan tam oluşmamış torf alanları gözlenmektedir. Bu nedenle yüzeyde sızma değerleri yüksek göreceli olarak daha yüksek (10-6 m/s mertebesinde) bulunmuştur. Ancak temelde bulunan CH grubu zeminlerin düşük permeabilte (10-8 m/s mertebesinde) değerleri bu alanda yüzeyden süzülmenin çok çok düşük olacağını göstermektedir. Havza kenarında birikinti yelpazesinde zemin tane boyunun artmasına bağlı olarak geçirgenlik değerlerinde de artış beklenmektedir. Kumdanlı alüvyal ovada açılan sondaj kuyularında açılan kuyuların kalın kil tabakalarından debilerinin düşük olması bölgede hidrolik iletkenliğin çok düşük (K> 10-7 m/s) olduğunu göstermektedir. Derinlik (m) Tablo 50: Kumdanlı aluyal alandan el burgusu ile alınan numunelere ait deney sonuçları Wn % γs g /cm 3 Kıvam Limitleri LL PL PI % % % Dane Boyu Dağılımı Çakıl % Kum % INF , CH 8,7631E-09 6,20762E-09 Yağlı Kil ile Kum INF , CH 3,6505E-09 Kumlu Yağlı Kil INF , CH 7,8548E-09 Yağlı Kil ile Kum INF , CH 1,24E-08 1,51334E-08 Yağlı Kil INF , CH 1,0361E-08 Yağlı Kil INF , CH 2,9395E-08 Yağlı Kil INF , CH 1,1781E-08 1,12306E-08 Yağlı Kil INF , CH 1,15E-08 Yağlı Kil INF , CL 8,878E-09 Temiz Kil * düşey permeabilte değerinin hesaplanmasında infiltrometre deneylerinden belirlenen çizelge aa da verilen sızma hızları da kullanılmıştır. 271 Silt % Kil % Zemin Sınıfı (USCS) Permeabilite (m/s) Düşey Permeabilite (m/s) Grup Adı (USCS)

272 Sayfa/Toplam Sayfa: 272 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 156: Kumdanlı alüvyal alan şematik kesiti (ölçeksiz). Aşağıda Kumdanlı ovasında yeraltısuyunun 50 ve 400 günlük akış mesafeleri verilmektedir. Kumdanlı Aluvyal alanı; Yatay hidrolik iletkenlik (Kf) : 4x10-6 m/s, Hidrolik gradyan (i): Efektif Porozite (n): %10 Yeraltısuyunun 50 günlük akış mesafesi L50: 0.5 m Yeraltısuyunun 400 günlük akış mesafesi L400 : 4 m Gelendost-Yenice Alüvyal Alanı; Bu alan çevre jeolojisi açısından da Neojen birimler içinde kalmaktadır. Bu birimlerin arasında kalan alanlar önceki çalışmalarda alüvyon olarak haritalanmıştır. Ancak bu alanların büyük bir bölümü ayrışmış Neojen killerinden oluşmaktadır. İçlerinden geçen akarsuların bırakmış oldukları alüvyal malzeme ile bu ayrışmış Neojen killer iç içe geçmişlerdir ve ayrım yapmak oldukça zordur. Gelendost ve Yenice alüvyal alanları iki ayrı alüvyal alandan oluşmaktadır. Birinci alan Yenice ve Afşar ın içinde bulunduğu ve Avşar Çayının da içinden geçtiği kuzeyde kalan alandır. Diğeri ise, daha güneyde kalan Gelendost karayolunun da üzerinden geçtiği alüvyal alandır. Avşar Çayının geçtiği alan, oldukça düşük eğimli, büyük bir bölümü killi ve sahil kesimleri de kumsaldır. Diğer güneyde kalan alan ise sahil ve sahilden bir miktar içeriye doğru olan kesimleri bataklık (organik) zeminden oluşan, diğer kesimleri kıl ve kumlu killerle kaplı, su seviyesinin yüzeyde olduğu bir alandır. İki alan içinde toplam 3 noktadan yüzey ve yüzey altından meydana gelen süzülmenin belirlenebilmesi için 4 noktada süzülme deneyleri ile el burgusu ile sondalama yapılmış ve 50 cm aralıklarla zemin 272

273 Sayfa/Toplam Sayfa: 273 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 numuneleri alınarak sınıflama ve tanımlama deneyleri yapılmıştır (Tablo 51). Her iki alanı da içine alan şematik kesitte yeraltı yapısı görülmektedir (Şekil 157). Özellikle güneyde kalan ve organik zeminden oluşan alanda yüzeyde yoğun bitki köklerinden oluşan ve su altında tam oluşmamış torf alanları gözlenmektedir. Bu bölgede yapılan infiltrometre deneyinden yüksek sızma hızı 3, m/s bulunmuştur. Ancak, daha derinlerde alınan zemin örnekleri yüksek plastisiteli kil olup, ortam geçirimsiz olarak sınıflandırılmaktadır. Numune No Derinlik (M) Tablo 51: Yenice-Gelendost aluvyal alandan el burgusu ile alınan numunelere ait deney sonuçları Wn % γs g /cm 3 Kıvam Limitleri LL % PL % PI % Dane B0yu Dağılımı Çakıl % Kum % Silt % Zemin Sınıfı (USCS) Permeabilite Düşey Permeabilite* Grup Adı (USCS) INF , CH Yağlı Kil INF , CH 10-8 Yağlı Kil INF , CH Yağlı Kil Kil % (m/s) INF , CL-ML 1,8281E-08 (m/s) Kumlu Siltli Kil INF , SM 6,21E-07 Siltli Kum INF , SM 3,47E-07 6,45558E-09 Siltli Kum INF , SC 6,67E-08 Killi Kum INF , CL 7,2104E-09 Kumlu Temiz Kil INF , CL 4,9444E-09 Kumlu Temiz Kil INF , CL 1,01E-08 7,60608E-09 Temiz Kil INF , CH 1,196E-08 Yağlı Kil * düşey permeabilte değerinin hesaplanmasında infiltrometre deneylerinden belirlenen çizelge aa da verilen sızma hızları da kullanılmıştır. Şekil 157: Gelendost-Yenice alüvyal alan şematik kesiti (ölçeksiz). 273

274 Sayfa/Toplam Sayfa: 274 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Inf-7 noktasında sızma hızı 4, m/s hesaplanmıştır. Deney yapılan noktanın tabanında yer alan SM ve SC türü zeminlerde hidrolik iletkenlik 6.2x10-7 m/s hesaplanmıştır. Bölgede açılan sondaj kuyularında yapılan pompaj deneylerinden hidrolik iletkenlik değerleri m/s arasında hesaplanmaktadır. Ovanın bu kesimi yerel geçirimli taneli ortam olarak tanımlanmıştır. Buna karşın Yenice bölgesinde yapılan infiltrometre deneyleri ile zemin örneklerinden yapılan sınıflama ve amprik hesaplardan ortamın geçirimsiz (K; 10-9 m/s) olduğu görülmüştür. Ancak pompaj verilerine göre bölge yerel geçirimli taneli ortam olarak sınıflanmaktadır. Aşağıda Gelendost ve Yenice ovalarında yeraltısuyunun 50 ve 400 günlük akış mesafeleri verilmektedir. Gelendost Alüvyal Alanı; Yatay hidrolik iletkenlik (Kf) : 6.5x10-6 m/s, Hidrolik gradyan (i): 0.09 Efektif Porozite (n): %12 Yeraltısuyunun 50 günlük akış mesafesi L50: 21 m Yeraltısuyunun 400 günlük akış mesafesi L400 :168 m Yenice Alüvyal Alanı; Yatay hidrolik iletkenlik (Kf) : 6.5x10-6 m/s, Hidrolik gradyan (i): Efektif Porozite (n): %8 Yeraltısuyunun 50 günlük akış mesafesi L50: 7 m Yeraltısuyunun 400 günlük akış mesafesi L400 : 56 m DİĞER ALÜVYAL ALANLAR; Diğer alüvyal alanlar, göl ile kayalık zemin arasında çok büyük mesafelere sahip olmayan yaklaşık 0 ile 1000 m arasında mesafe olan alanlardır. Bunlardan da kısaca bahsedecek olursak: Eğirdir merkez, Yazla ve Plaj alüvyal alanları; Bütün bu alanlarda oldukça kısa bir alüvyal bant bulunmaktadır. Maksimum m derinliğe ulaşır ve zemin yapısı itibarı ile büyük bir bölümü çakıl ve kumsaldır. Killi alanlar Altınkum Plajı bölgesinde yer alır ve üzerinde yapılaşma alanları bulunmaktadır. Killi alanların bir bölümü ofiyolitik karmaşık, bir bölümü ise ayrışmış kalıntı zeminden oluşmaktadır. 274

275 Sayfa/Toplam Sayfa: 275 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Bedre Koyu alüvyal alanı; Bu alanda sahilde bir plaj bulunmaktadır. Bu plaj alan kumsaldır ve m kadar kara tarafına uzanır. Diğer alanlar jeolojik yapısına da bağlı olarak karbonatlardan türeme kalıntı zeminler (terra rosa) ile kaplıdır. Diğer bir deyişle çakıllı kumlu kırmızı kildir. Barla alüvyal alanı; Barla alüvyal alanı, arkasındaki batı taraftan gelen derenin deltası görünümündedir. Ancak yüzeyde ofiyolitik kayaçlardan ayrışma ürünü tamamen kırmızı ve kahverengi killer ve çakıllı kumlu killer gözlenir. Sahil kesiminde çok dar bir bant halinde çakıl ve kum ile plaj kumulları gözlenir. Bu bölgede yapılan infiltrometre deneyinde zemine su sızmamıştır. Koruma kuşaklarının belirlenmesinde yüzeysel akışın dikkate alınması gereken önemli bir bölgedir Karababa alüvyal alanı; Bu alanda oldukça kısadır ve sahildeki kısa bir kum çakıl bandının gerisinde kalan alan tamamen kırmızı renkli kireçtaşı çakıllı kumlu killerle (terra rosa) kaplıdır. Yeşilköy, Mahmatlar alüvyal alanları; Bu iki yerleşim birimi ve arasında kalan alanlar hemen hemen benzer jeolojik yapıdadır. Kum ve çakıldan oluşan kısa bir alüvyal bandın hemen gerisinde doğu taraftan gelen akarsulara ait dere yatakları ve bunların alüvyal malzemeleri bulunur. Bu alanlarda zeminlerde kil oranı oldukça düşüktür, dolayısıyla geçirgenlikleri yüksektir. Ancak, bölge jeolojik açıdan incelendiğinde, ofiyolitik birimler ve bu birinler ile ilişkili kireçtaşları gözlenmektedir. Bu alandaki kireçtaşları ofiyolitik birimler içinde blok konumunda oldukları için, kendileri geçirimli olsalar bile ortamın genel olarak geçirimsiz olduğu söylenebilir. Yeraltısuyu Hassasiyet Haritası Çalışmaları Eğirdir Gölü havzasında, akifer türü, vadoz zon etkisi, hidrolik iletkenlik, eğim, net beslenim, arazi kullanım türü konularında oluşturulan tematik haritalar ArcGIS sisteminde değerlendirilerek yeraltısuyu hassasiyet haritası hazırlanmıştır (Şekil 158). Hassasiyet haritasının oluşturulmasında; kullanılan parametrelerin ve bunların ağırlıklarının belirlenmesinde mevcut sayısal verilerin ve uygulayıcıların deneyimlerin büyük payı vardır. 275

276 Sayfa/Toplam Sayfa: 276 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 158: Çalışma kapsamında kullanılan parametreler için hazırlanan ara verilere örnekler 276

277 Sayfa/Toplam Sayfa: 277 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Hassasiyet haritalarının hazırlanmasında tarımsal faliyetin bulunduğu alanlarda sulama, ilaçlama vb. çalışmalar da dikkate alınarak etki katsayıları belirlenmiştir. Bu nedenle hazırlanan haritada jeolojik olarak kirlenme riski daha az olan alanlar daha duyarlı olarak gözükmektedir. Diğer taraftan jeolojik olarak kirlenme riski daha fazla olan kireçtaşları üzerinde yerleşim ve tarımsal faaliyet bulunmamasından dolayı kirlenmeye karşı daha az hassasiyet gösteren alanlar olarak belirlenmiştir. Parametre Ağırlık 4 5 Parametre Hidrolik İletkenlik Yeraltı suyu derinliği Tablo 52: Parametreler ve Ağırlık Hesaplamaları Hidrolik İletkenlik Yeraltı suyu derinliği Beslenim Akifer türü Toprak örtüsü Arazi Örtüsü Vatoz zone etkisi Eğim Yağış - IDW Toplam 0, ,286 1,785 4, ,161 1 Beslenim ,000 3 Akifer türü 0, ,429 2 Toprak örtüsü ,000 2 Arazi Örtüsü ,000 5 Vatoz zone etkisi 1, ,071 1 Eğim 0 0, ,25 0 0,375 4 Yağış / IDW 0, ,857 Bu çalışma kapsamında hazırlanan haritada en koyu olan alanlar yeraltısuyu kirliliği açısından en hassas bölgeleri göstermektedir. Bunlar Uluborlu-Senirkent havzasının alüvyal alanları ve havzanın doğusunda dere yataklarındaki alüvyonlardır. Uluborlu-Senirkent havzasının karstik kireçtaşlarına göre daha hassas bulunması, bölgede sulu tarım yapılmasından kaynaklanmaktadır. Havzanın göle komşu kesimlerinde ise killi alanların etksi görülmektedir. Özellikle havzanın doğusundaki (Yalvaç deresi, Tokmacık ve Hoyran ovaları) ve hatta tüm havzadaki diğer alüvyal alanlar Uluborlu-Senirkent havzasındaki alüvyal ortama gore daha az hassas olması bünyelerindeki yüksek kil oranı ile açıklanmaktadır. Hassasiyet analizleri sonucunda rezidüel zeminlerin yüzeylediği Yenice-Avşar ve Gelendost ovaları ikinci derece hassas bölge olarak tanımlanmıştır. Bu durum da yine bölgedeki sulu tarımsal faaliyetlerden kaynaklanmaktadır. 277

278 Sayfa/Toplam Sayfa: 278 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 159: Eğidir Gölü havzası mevcut arazi kullanım durumunda yeraltısuyu hassasiyet değerlendirmesi Özellikle göle komşu olan kireçtaşlarının kirlenme hassasiyeti, diğer parametrelerin etkisinde, göreceli olarak alüvyonlara oranla daha düşüktür. Ancak, bu alanlar içerisinde yer alan yüksek hassasiyete sahip düdenlerin Eğirdir Gölü ile doğrudan hidrolik bağlantısı bulunmasından dolayı Mutlak Koruma Alanı kapsamına alınmıştır. Hazırlanan hassasiyet haritasında Kayaağzı kaynağının beslenim alanı diğer karbonatlı kayaç bölgelerine göre göreceli olarak daha az hassas bir bölgedir. Bu durumun, arazi eğimi ve Gençali DMİ de yağışların düşük olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Buna karşın kaynağın doğrudan göle boşalmasından dolayı yakın beslenim bölgesi Mutlak Koruma Alanı kapsamına alınmıştır. Kumdanlı kuzeyinde, yüzeyleyen kireçtaşları içerisinde düdenlerden kaynaklanan hassas bölgelerin sıklığı dikkat çekmektedir. Göle sınırı olmayan bu bölgenin kısa mesafeli koruma alanı olarak değerlendirilmesinde yarar görülmektedir. 278

279 Sayfa/Toplam Sayfa: 279 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Havzanın güneyinde yüzeyleyen yeraltısuyu kirliliği açısından hassas olan karbonatlı kayaçların yüzeylediği bölgelerin boşalımlarının havza dışına doğru olduğu bilinmektdir. Bu karbonatlı birimlerden de göle doğrudan boşalan büyük debili kaynak boşalımı da bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu bölgeler Eğirdir Gölü su kalitesi açısından özel öneme sahip hassas alan olarak değerlendirilmemektedir. Sonuç Değerlendirme Bu çalışma kapsamında yapılan değerlendirmelerden Eğirdir Gölü kıyısında haritalanan taneli ortamlarda (yamaç molozu, alüvyon, terra rosa, rezidüel kil, gölsel kil vb.) mutlak koruma alanının belirlenmesinde temel alınan yeraltısuyunun 50 günlük geçiş süresinin birkaç metre ile birkaç on metre arasında değiştiği saptanmıştır. Buna göre yeraltısuyu 50 günlük geçiş süresini dikkate alan mutlak koruma alanı 300 m den daha kısa bir mesafe kabul edilebilir. Göl çevresinde yüzeyleyen ve yeraltısuyu akış hızı çok yavaş olan (Uluborlu-Senirkent Tokat mevkii, Kumdanlı ovası, Yenice Avşar ovaları, Gelendost ovası, Hacılar, Yeşilköy, Mahmatlar, Karabağlar kıyı ovaları) taneli ortamlarda düşey geçirgenlik değerlerinin de düşük ve özellikle gölün batısında (Boğazova ile Kayaağzı hattında bulunan Bedre, Barla, Boyalı, Akkeçili vb aluvyal alanlar) yer alan taneli ortamlarda arazi eğiminin de yüksek olması nedeniyle koruma kuşaklarının belirlenmesinde yeraltısuyu akışından çok yüzeysel akışın dikkate alınması önerilmektedir. Mutlak Koruma Alanı olarak göl çevresinde mutlak alanı 300 m olarak verilmişse de bu sınır SKKY nin ilgili maddeleri uyarıncadır. Yüzeyden yeraltına süzülmenin ve dolayısı ile yatay ve düşey yöndeki iletkenliğin oldukça düşük olması nedeni ile sulamalar ve yağışla zemin yüzeyine gelen sular kolay bir şekilde yüzeysel akışa geçebilmektedirler. Bu nedenle mutlak koruma alanlarının belirlenmesinde taneli ortamlarda yüzeysel akış dikkate alınmalıdır. Karbonat ortamlar (Kireçtaşları), boşluklu, kırıklı yapıları ile üzerlerine gelen her türlü sıvıyı hızlı bir şekilde göle doğru iletebilecek özelliktedir. Diğer taraftan Eğirdir Gölünün en önemli kaynak boşalımları da kireçtaşlarından olmaktadır. Bu nedenler ile kireçtaşları gölün olmazsa olmaz korunması gereken jeolojik birimleridir. Bu birimlerin bulunduğu alanlarda mutlak koruma alanı sınırı mesafeden bağımsız, jeolojik birim sınırına kadar olmalıdır. Bu nedenler ile Kayaağzı, Kemerdamları ve Gençali bölgelerinde mutlak koruma alanı sınırı jeolojik birim sınırı ile çakışmalıdır. Ancak, gölün batı kıyı şeridinde yüzeyleyen karbonatlı kayaçlarda çok sayıda karstik boşalımlar (düdenler) bulunmaktadır. Göle önemli bir yeraltısuyu beslenimi de olmayan bu kireçtaşlarında ilave bir koruma alanı önerilmemiştir. 279

280 Sayfa/Toplam Sayfa: 280 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Eğirdir Gölü Doğal Azot Fosfor Tutucu Alan Olan Sulak Alanların Korunması Eğirdir Gölü sahip olduğu sulak alanlar A sınıfı sulak alanlar olarak değerlendirilmekte olup ülkemizde Kızılırmak deltasından sonra en fazla su kuşunu barındıran bölgedir. Göl ve çevresinin biyolojik çeşitliliği ve endemizm oranı nedeni ile gölün ilk 300 m lik kıyı şeridi 1996 yılında birinci dereceden doğal sit alanı olarak ilan edilmiş, ayrıca III. Derece önemli sulak alan statüsüne sahiptir. Birçok su kuşu kuluçka habitatı olarak sazlık içi ve kenarlarını tercih etmektedir. Üreme mevsimlerinde sazlıkların kesilmesi, yakılması ya da düzensiz avlanmalar ve kuş yuvalarından yumurtaların alınması gibi olaylar bu kuş türlerinin üremesini engelleyen etkenlerdir. Sulak alanlar genel olarak değerlendirildiğinde güneş ışığının dibine kadar ulaşarak fito ve zooplanktonların, su altı ve su üstü bitkilerin, sucul hayvanların gelişmesine imkan veren, çoğu yeri saz, kamış gibi yüksek yapılı bitkilere sahip olan, kuşların yuvalanmasına, üremesine, beslenmesine, saklanmasına ve barınmasına uygun ve ornitolojik açıdan büyük öneme sahip alanlardır. Sahip olduğu biyolojik çeşitlilik nedeniyle dünyanın doğal zenginlik müzeleri olarak da kabul edilen sulak alanlar; doğal işlevleri ve ekonomik değerleriyle yeryüzünün en önemli ekosistemleridir. Ayrıca, yeraltı sularını besleyerek veya boşaltarak, taban suyunu dengeleyerek, sel sularını depolayarak, taşkınları kontrol ederek, kıyılarda deniz suyunun girişini önleyerek, taban suyunun dengelenmesinde bölgenin su rejimini düzenlerler. Tropikal Ormanlarla birlikte yeryüzünün en fazla biyolojik üretim yapan ekosistemleridir. Başta balıklar ve su kuşları olmak üzere gerek ekolojik değeri, gerekse ticari değeri yüksek, zengin bitki ve hayvan çeşitliliği ile birçok türün yaşamasına olanak sağlarlar. Balıkçılık, tarım ve hayvancılık, saz üretimi, turizm olanaklarıyla bulundukları bölge ve ülke ekonomisine önemli katkı sağlarlar. Tüm bu nedenlerden dolayı doğal dengenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması yönünden de diğer ekosistemler içinde önemli ve farklı bir yere sahiptirler. Sulak alanların korunması için, detaylı bir çalışma olarak tamamlanan Sulak alan Koruma Planı kapsamında yapılan çalışmaların değerlendirilmesi ve önerilerin uygulamaya geçirilmesinde yarar vardır. Plan kapsamında yapılan çalışmalar doğrultusunda Eğirdir gölü sulak alanları üzerindeki tehditler; Tarımsal, endüstriyel ve evsel atıkların göl su kalitesi üzerinde neden olduğu kirlilik etkileri ve su kalitesinin bozulması, Özellikle göl çevresinde gerçekleştirilen tarımsal faaliyetlerde tarımsal ilaç ve gübre kullanımının göle nitrat ve fosfor gibi maddelerin karışmasına neden olarak, göle yönelik ciddi tehdit oluşturması, Evsel atıkların ve bazı fabrika etıklarının yeterli arıtıma tabi tutulmadan göle verilmesi 280

281 Sayfa/Toplam Sayfa: 281 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tarımsal sulama ve içme suyu temini için gölden aşırı su çekilmesi nedeni ile su seviyesinin düşmesi, Gölde aşırı avlanma, üreme alanlarının tahribi ve yasak dönemde yapılan kaçak avcılık sonucunda gölde bulunan balık türlerinin azalması, Göle farklı ortamlardan doğal olmayan türlerin getirilmesi biyoçeşitlilik üzerinde ciddi riskler oluşturmaktadır li yıllarda göle getirilmiş ve aşılanmış olan sudak (uzun levrek) türü karnivor bir tür olup göldeki balık türlerinin azalmasına neden olmuştur. Aşırı balıkçılık gölde zaten bir kaç tane kalmış balık türlerine ait stoğu ciddi oranlarda azaltmıştır. Yönetim planı çalışmaları dışında; Ulusal Sulak Alan Komisyonu 2008 Yılı I. Olağan Toplantısında belirlenmiş olan Eğirdir Gölü Sulak Alan Koruma Bölgesi Sınırları çalışması kapsamınmda tespit edilmiş olan sulaklanlar ile proje kapsamında konu uzmanları ile arazi çalışmaları sonucunda belirlenmiş olan sulakalanlar kesinlikle korunmalıdır. 3-4 Ekim 2007 tarihleri arasında arazide yapılan çalışmalar ile Ulusal Sulak Alan Komisyonu üyesi kurum ve kuruluşların temsilcilerinin oluşturduğu Teknik Çalışma Grubu tarafından Eğirdir Gölü Sulak alan Koruma bölgesi belirlenmiştir. Bu çalışmalar sonucunda belirli uygulama hükümleri bulunan bölgeler belirlenmiştir. Sulak Alanların korunması amacı ile, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği 2005 yılında yayınlanmış olup 2010 yılı Ağusos ayında sulak alan ve tampon bölge tanımlarının yenilenmesi amacı ile güncelenmiştir. Bu çalışma ile belirlenen sınırlar Şekil 160 de verilmiştir. Yönetmeliğin 5. Maddesine göre sulak alanların korunması amacı ile kesinlikle uyulması gereken genel ilkeler şu şekilde özetlenebilir; Sulak alanların kirletilmemesi, doğal yapılarının ve ekolojik karakterlerinin korunması zorunlu olup her türlü arazi ve su kullanım planlamalarında, sulak alanların işlev ve değerlerinin korunması esastır. Sulak alanlarda biyolojik çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi için gerekli tedbirler alınır. Sulak alanların akılcı kullanımı ile uyumlu, korunmalarına ve geliştirilmelerine katkı sağlayacak faaliyetler desteklenir ve teşvik edilir. Ekolojik karakteri bozulmuş sulak alanların rehabilitasyonu sağlanır. Kurutulmuş sulak alanların teknik ve ekonomik olarak uygun olanlarının geri kazanımı için gerekli tedbirler alınır. Ramsar Listesinde yer alsın veya almasın uygun sulak alanlarda su kuşları populasyonlarının arttırılması sağlanır. 281

282 Sayfa/Toplam Sayfa: 282 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 160: Ulusal Sulak Alan Komisyonu 2008 Yılı I. Olağan Toplantısında belirlenmiş olan Eğirdir Gölü Sulak Alan Koruma Bölgesi Sınırları 282

283 Sayfa/Toplam Sayfa: 283 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 161: Göl çevresinde bulunan doğal Sulak Alanlar Yönetmelikte mevsimsel ve daimi akarsular haricindeki sulak alanlara ait mutlak koruma bölgeleri, sulak alan bölgeleri, ekolojik etkilenme bölgeleri ve tampon bölgelerin belirlenmesi ile ilgili gereklilikler tanımlanmıştır. Mutlak koruma bölgesinde, sulak alan bölgesinde ve ekolojik etkilenme bölgesinde uygulama esasları başlıkları altında bu bölgelerde izin verilebilen/verilmeyen faaliyetler belirtilmiştir. Yönetmelikte Tampon Bölgede Yapılması Yasak Olan Faaliyetler ve izne tabi olan faaliyetler tanımlanmıştır. Bu izinlere uyulması 283

284 Sayfa/Toplam Sayfa: 284 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Eğirdir gölü sulak alanların korunması açısından önemlidir. Tampon Bölgede; madencilik projeleri: Biyolojik, kimyasal, elektrolitik ya da ısıl işlem yöntemleri uygulanan cevher zenginleştirme tesislerine izin verilmez. Bu bölgede; kum, çakıl ve benzeri maddelerin alımı, Çekek yerleri (teknelere karaya çekme, bakım, onarım, konaklama, denize indirme hizmetleri sunan, tekne veya 24 m. uzunluğa kadar yat imalatı yapan tesisler) yapımı, zati ihtiyaçlar dışındaki büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, turizm konaklama tesisleri (100 oda ve üzeri oteller, tatil köyleri, turizm kompleksleri ve benzeri) izne tabidir. Ayrıca koruma bölgelerine ait uygulama esaslarındakı koşullar kısaca aşağıda sıralanmıştır; Mutlak Koruma Bölgesinde Uygulama Esaslarına göre: Bilimsel ve koruma amaçlı faaliyetler ile kuşların üreme döneminde kuş gözlemi ve görüntü alınması ÇOB iznine tabidir. Kuşların üreme döneminde alanda su ürünleri istihsali yapılamaz, hayvan otlatılamaz. Bakanlıkça gerekli görüldüğünde alan çitle çevrilir. Yukarıda belirtilenlerin dışında hiçbir faaliyete izin verilemez. Sulak Alan Bölgesinde Uygulama Esaslarına göre; Mevcut arazi kullanımı dışında yeni tarımsal alanlar açılamaz, mevcut tarım arazilerinde suni gübre ve tarım ilaçları kullanılamaz. Kuş gözlem kuleleri, gözlemevleri, seyir amaçlı yaya yolları, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdüriüğü izni ile yapılır. İçme, kullanma ve sulama suyu projelerine ait zorunlu tesisler, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdüriüğü izni ile yapılır. Madensel tuzların çıkarılması, su ürünleri istihsali ve bunlara ait zorunlu tesisler, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdüriüğü izni ile yapılır. Yukarıda belirtilenlerin dışında hiçbir faaliyete ve yapılaşmaya izin verilmez. Ekolojik Etkilenme Bölgesinde Uygulama Esaslarına göre; Alanın ekolojik karakterinin korunması esastır. Günü birlik kullanım amacıyla lokanta, büfe, çay bahçesi, plaj kabini, gezi parkurları, kuş gözlem kuleleri, balıkçı tekneleri için iskele, yürüyüş yollarına ait planlanan projelere, alanların ekolojik yapılarına Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdüriüğü izni ile yapılır. Bu alanda ekolojik karakteri bozacak şekilde ağaç kesimi yapılamaz. Yukarıda belirtilenlerin dışında hiçbir faaliyete ve yapılaşmaya izin verilmez. 284

285 Sayfa/Toplam Sayfa: 285 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tampon Bölgede Uygulama Esaslarına göre; Katı atık düzenli depolama alanına, katı atık bertaraf tesislerine, bu Yönetmelikle izin verilenlerin dışında maden ocaklarının açılmasına ve işletilmesine, endüstri bölgesi ilan edilmesine, organize sanayi bölgesi ve serbest bölge sanayi alanı kurulmasına izin verilemez. Coğrafik, topoğrafik ve zemin şartları sebebiyle yerleşim ve kentsel gelişimi zorunlu olarak bu bölgede kalan yerleşim yerlerinin gelişim bölgelerinin tespiti için uygulamalar ÇOB uygun görüşü alınarak sorumlu kurum ve kuruluşlar tarafından gerçekleştirilir. Bu alanlarda özellikle saz kesimi amacı ile yapılan faaliyetlere dikkat edilmelidir. İlgili yönetmelik, sulak alanlarda, kuşların kuluçka dönemi dışında, kara tarafından su kesimine doğru ve bütün saz alanının %30'unu geçmeyecek şekilde saz kesimi yapılmasına izin vermektedir. Saz kesimi tarihleri canlıların üreme dönemleri dikkate alınması gerektiğinden kesim yapılan yer ve kesimin zamanına özen gösterilmelidir. Sazlıkların yoğunluğunun artmaması için ve ekosistemin sürekliliği için bir yıl hasat yapılan yerden iki yıl süresince hasat yapılmaması önerilmektedir. Her bir sulak alan için, saz kesilecek alanlar ve kesilecek saz miktarı, yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça tespit edilir. Mutlak koruma bölgesinde saz kesimi yapılamaz ve Sulak alan koruma bölgelerinde saz yakılması yasaktır. Ayrıca, gölün balıkçılık ve turizm açısından kaynak değerinin devam edebilmesi için mevcut ekosisteminin korunması gerekmektedir. 285

286 Sayfa/Toplam Sayfa: 286 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 162: Öneri Koruma Bölgeleri 286

287 Sayfa/Toplam Sayfa: 287 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Yüzeysel Akış İle Gölü Direk Etkileyecek Olan Kıyı Bölgesi, Arazi Kullanımı ve Filtrasyon Şeritleri Şekil 163: SKKY göre belirlenen koruma bantları Göl ile direk etkileşimi olan alanlar için kirleticilerin taşınım mekanizması genel olarak 2 yolla olmaktadır: (a) yüzeyaltı akışta temel mekanizma, kirleticilerin çözünmüş formda taşınımı ile ilgilidir. Yoğun tarım uygulamalarında drenajla yıkanan kirleticiler taban suyunun yüksek olduğu dönemlerde hızlı bir şekilde alıcı ortama taşınmaktadır ve yüzeyaltı akış azot taşınımında esas mekanizmalardan biridir. (b) Yüzeysel akış (taşınım) ise; yüksek taban suyunun varlığı durumunda ya da toprak profilinin su ile sature olduğu dönemlerde topoğrafik yapının (eğim) da etkisiyle kirletici taşınımı mekanizması gerçekleşir. Diğer bir durumda da yoğun yağmurun olduğu dönemlerde toprağın infiltrasyon kapasitesinin aşılmasında veya toprağın geçirimsiz olduğu durumlarda da mekanizma farklı bir şekilde gerçekleşmiş olur. Toprağa zirai kimyasalların ve hayvansal atıkların uygulanmasından sonraki dönemlerde oluşacak bir yüzeysel akış (runoff) çözünmüş kirleticilerin taşınımında esas rolü oynayabilmektedir. Toprağın vejetatif bir örtü ile kaplı olup olmaması özellikle fosforun sedimentle alıcı ortamlara ulaşmasında dikkate değer bir rol oynamaktadır. Bu noktada kıyı 287

288 Sayfa/Toplam Sayfa: 288 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 yerleşimlerinden veya insan aktivitelerinden kaynaklanan yapılaşma alanları (bina, yol, çatı, beton taban vb.) sadece noktasal kirlilik kaynağı olması dışında yayılı kirlilik taşınımını kolaylaştıran ve filtrasyon özelliğini azaltan alanlara dönüşmektedirler. Şekil 164: Göl çevresi direk etkileşimi olan kıyı alanı havzaları ve kıyı alanı alüvyol topraklar SKKY kapsamında belirlenen koruma kuşakları dışında özellikle göl çevresi yüzey akışları ile gölle direk etkileşimi olan ve jeomorfolojik yapısına göre krililik yüklerinin (noktasal ve yayılı) doğruda göle ulaştıran kıyı alanı belirlenmiştir. Eğirdir gölü çevresinde direk etkileşim halinde bulunan kıyı alanını incelediğimizde özellikle tarım amacı ile kullanılan alüviyal toprakları, mera veya çayır niteliğinde hayvancılığın yapıldığı alanları, azda olsa orman alanlarını ve göl çevresinde yayılma eğilimi gösteren kırsal 288

289 Sayfa/Toplam Sayfa: 289 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 veya kentsel yapılaşmaya sahip yerleşim dokusunu görebiliriz (Şekil 163). Ayrıca, gölün içme suyu olarak kullanılıyor olması ve yenilenme süresi önerilen filtrasyon şeridi özelliklerini belirlenmiştir. Model çalışmalarında detaylandırılmış olan senaryo çalışmalarına girdi oluşturacak olan ve (yapılaşma alanları, evsel atıksu, tarım ve mera - hayvancılık) faaliyetlerinden oluşan azot ve fosfor yüklerinin azaltım hesapları için tasarlanan önlemler arasında bulunan filtrasyon şeritleri kısaca şunlardır; Havza genelinde, dere ve kanal yataklarının kenarlarında bulunan tarım arazilerinde yüzeysel akış ile alıcı ortama gelen tarımsal kaynaklı yükleri minimize etmek için; yıl boyu akar olan dereler için dere yatağı ile tarım arazisi arasında minimum 4 metre genişlikte çim veya diğer yüksek bitkilerden oluşan, filtrasyon şeritlerinin oluşturulması, Maksimum su kotundan başlamak üzere göl çevresinde minimum 30 m genişliğinde bir alanın göl yeşil kuşaklama bölgesi olarak belirlenmesi ve bu alanda bulunan ağaç ve tüm bitki türleri olduğu gibi korunarak, çıplak alanların ağaçlandırılması ile oluşturulacak göl filtrasyon bölgesinin oluşturulması, Göl ile direk etkileşimi olan kıyı alanı içinde bulunan karayollarından ve göle olan yakınlığından ve kentsel yapılaşma özelliğinden dolayı öncelikle Eğirdir ilçesi ve diğer yapılaşma alanlarında ki asfalt alanlarından kaynaklanan yağmur suları - yüzey akış suları ile kirlilik taşınımı önlemek amacı ile önerilen birleşik filtrasyon sistemlerinin oluşturulması. Filtrasyon Şeritleri Genel olarak, filtre şeritleri diğer adıyla filtrasyon şeritleri, göl yeşil kuşaklama bölgesi veya bitkilendirilmiş tampon şerit gibi literatürde değişik adlarla bilinmektedir. Bitkilendirilmiş bu yeşil alanlar yüzeysel akışla gelen sediment ve diğer kirleticileri alıcı ortama ulaşmadan önce minimizasyonunu sağlayan ve çeşitli bitki türlerinin kullanıldığı alanlardır. Filtre şeritleri aynı zamanda yüzeysel akışın hızını düşürerek bunların toprağa infiltrasyonunu sağlayarak yeraltısuyu beslenmesine de katkı yaparlar. Filtre şeritlerinin yüzey akış sularının kalitesini artırabilmesi için bitki çeşitliliği ve devamlılığı önemli bir faktördür. Bu sebeple filtrasyon şeritlerinde kullanılacak bitki türü yörenin iklim şartlarına uygun çok yıllıklı bitkilerden oluşmasını gerektirmektedir. Bitki türleri çok yıllıklı otlardan oluşabileceği gibi bunların bir arda kullanılmasıyla da daha iyi sonuçlar alınmaktadır. Kullanılacak bitkiler çalı ve benzeri türden ise bunların sık aralıklarla olmasına özen gösterilmelidir. Böylece hem yağmurun direk toprağa ulaşması engellenerek çarpma etkisiyle toprak agregatlarının taşınımı önlenmiş olacak hem de yüzey akışla gelen suyun bitki kök ve vejetatif örtü ile temas süresi fazla tutularak infltrasyon kapasitesi artırılmış olacaktır. Oluşturulan filtrasyon şeritlerinin etkinliğinin uzun yıllar sürdürülebilmesi 289

290 Sayfa/Toplam Sayfa: 290 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 için bu alanların hiçbir şekilde toprak işlemeye ve bu alanda bulunan bitkilerin budanması, yaprak ve diğer döküntülerin temizlenmesi işlemlerine tabi tutulmaması gerekmektedir. Tablo 53: Yüzeysel akışın eşit dağılımı halinde yıllık toprak kaybına ve ve eğime göre tavsiye edilen çim filtrasyon şeridi genişliği (Prosser and Karssies, 2001) Filtrasyon şeritlerinin çimden teşekkülü halinde genel bir yaklaşım açısından Tablo38 de eğim ve toprak kaybı matrisine göre bir değer elde etmek mümkündür. Tablo38 den de anlaşılacağı üzere eğimin artmasına karşın toprak kaybının belli bir aralıkta kalması durumunda filtrasyon şeridi genişliği sabit kalabilmektedir. Bu durumda en önemli faktör herhangi bir alandan olan toprak kaybıdır. Tablo 53 teki eğime ve toprak kaybına bağlı olarak değişen filtre şeritlerine ayrıca çözünmüş halde gelen kirleticileri de dahil etmek gerekmektedir. Bu durumda daha ihtiyatlı olmak ve şerit genişliğini daha geniş tutmak gerekmektedir. Filtrasyon şeridinin orman örtüsü veya çalılardan teşekkülü halinde minimum filtrasyon şeridi genişliği 4m olmalıdır. Genişliği 4m olan filtrasyon şeritleri ancak dere kenarlarında oluşturulan bitkilendirilmiş tampon şerit alanlarında yeterli olabilecektir. Filtrasyon şeritlerinin oluşturulmasından sonra en az 1 yıl süre ile burada yer alan fidanların veya çimlerin bakımları yapılarak kuruyan fideler yenileri ile değiştirilmelidir. Bu alanlarda otlatma vb. faaliyetlere izin verilmemelidir. Eğirdir gölü çevresinde önerilen göl yeşil kuşaklama bölgesi veya tampon şeridin istenilen hedefe ulaşılabilmesi için minimum 30m genişliğinde olması gerekmektedir. Göl Yeşil Kuşak -Filtrasyon Bölgeleri Yüzeysel akış ile kirleticilerin göle taşınımı mekanizması incelendiğinde filtrasyon şeritlerinin etkinliği ve tasarımı önem kazanmaktadır. Dünyada özellikle yayılı kaynaklardan gelen kirleticilerin minimizasyonu için kullanılan filtrasyon sistemleri doğal sistemler olup iyi dizayn edildiklerinde oldukça yüksek arıtım (giderim) performansı sergilemektedir. Tüm bu arazi kullanımı ve örtüsünün çözünmüş ya da partikül halde olsun kirleticilerin göle 290

291 Sayfa/Toplam Sayfa: 291 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 taşınmasında farklı ortam özellikleri sergilemekte ve bu taşınımlar gölün özümseme kapasitesine göre çeşitli etkileri bulunmaktadır. Bu taşınımı azaltmak amacıyla önerilecek olan filtrasyon şeritlerinin genişlikleri ve özellikleri arazi kullanımı veya örtüsüne, ayrıca gölün içme suyu olarak kullanılmasından dolayı farklılaşması gerekmektedir. Örnekleriyle uygulamaya geçmiş proje ve araştırmalara göre (Fischer ve Fischenich, 2000, Castelle vd. 1994, Woltemade, 2000, Muscutt vd.); filtrasyon şeridi bitki türünün orman vejetasyonuyla oluşturulması durumunda genişliği minimum 19m den başlamakta ve alıcı ortamda su kalitesi korumasına yönelik filtrasyon şeridi genişliği 45m ye kadar olabileceği belirtilmektedir. özellikle, yoğun tarım uygulamalarının yapıldığı alıcı ortamların korunmasına yönelik alınacak önlemlerin en başta geleni tarımsal kirleticileri minimize edecek filtrasyon bölgeleri sistemlerin oluşturulmasıdır. Uluslararası örnekler sulak alan sitemleriyle tarımdan dönen sulardaki fosforun %43, azotun ise %68 oranında giderildiği vurgulanmaktadır (Woltemade, 2000). Şekil 165: Ağaç/çalıdan oluşan çit ile tasarlanan yeşil kuşakların Nutrient giderim Oranları (Franco, Perelli & Scattolin, 1996) Eğirdir gölü çevresinde alt havza genelinde alınan önlemler (iyi tarım uygulamaları, arıtım altyapısı ve dere içi sulak alan önerileri vb.), belirlenen göl çizgisi olan 919.3m altında kalan alan ile göl çevresinde doğal koruma kuşağının oluşturulmuş olması ve göl çevresi direk etkileşim alanı içinde Eğirdir ilçesi dışında kırsal yapılaşma dokusunun ve nüfus yapısının yaygın olmasından dolayı göl filtrasyon şeridi minimum 30m olarak tasarlanmıştır. 291

292 Sayfa/Toplam Sayfa: 292 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 166: Göl çevresi genel arazi kullanımı ve eğim durumu Göle ulaşan azot ve fosfor yüklerinin azaltım hesapları için tasarlanan önlemler arasında bulunan bu göl filtrasyon şeridi kısaca; alanın göl yeşil kuşaklama bölgesi olarak belirlenmesi ve bu alanda bulunan ağaç ve tüm bitki türleri olduğu gibi korunarak, çıplak alanların ağaçlandırılması ile oluşturulacaktır. Ayrıca bu alanda toprak sürümü, ot biçilme faaliyetleri yasaklanmıştır. Filtrasyon şeritlerinin etkin olarak çalışabilmeleri için yüzey akışla gelen suyun ince bir film halinde (sheet flow) bu alanda akmasını sağlayacak düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Tablo 54: Eğime göre yüzeysel akış sınıflaması Yüzeysel akış sınıflaması % Eğim Hızlı İnfiltrasyon Orta Derecede Yavaş (Süzülme) İnfiltrasyon İnfiltrasyon 0-1 Çok yavaş Çok yavaş Çok yavaş 1-2 Çok yavaş Yavaş Yavaş 3-7 Yavaş Orta Hızlı 8-15 Orta Hızlı Hızlı >16 Hızlı Hızlı Hızlı 292

293 Sayfa/Toplam Sayfa: 293 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Eğimli alanlarda yoğun bitkilendirme yapılması yanında bu alanlara suyun eşit dağılımı için eş yükselti eğrilerine paralel olacak şekilde kanallar açılabilir. Yüzey akış sınıflamasına göre göl çevresinde eğimin %8 den daha fazla olduğu alanlarda filtrasyon şerit uygulaması tavsiye edilmez. Bu durumda ilave önlemler alınmak kaydıyla filtrasyon şeritleri oluşturulmalıdır. Göl Çevresi Kıyı Alanı Yapılaşma Alanları ve Geçirimsizlik Özelliği - filtrasyon sistemleri önerisi Doğal kaynakların planlanmasında, özellikle su kaynaklarının kalitesi ile ilgili kararların alınma aşamasında geçirimsiz yüzey örtüsünün değerlendirmesine göre yapılan ön plan çıkmaktadır (Arnold & Gibbons, 1996). Günümüzde su kaynaklarının korunması kapsamında kirletici kaynağı olarak yayılı kirliliğin ya da kirlenmiş yüzeysel akış sularının oynadığı rolün önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Su kalitesi üzerinde meydana gelen olumsuz etkilerin en önemlileri arasında yapılaşmadan kaynaklanan geçirimsiz yüzey örtüsünün artışı ve buna bağlı olarak yüzeysel akışla su kaynağına daha fazla yoğunluk ve miktarda kirletici ulaşması sayılabilir. Dolayısıyla geçirimsizlik parametresi, yani sızdırmaz yüzeylerin bir havza içerisindeki miktarı su kirliliği için güvenilir bir indikatör olarak bilimsel literatürdeki yerini almıştır (Arnold & Gibbons, 1996). Bu nedenle göl çevresinde yüzey akışı ile direk gölü kirletici niteliğine sahip olan alanlarda tarımsal arazi örtüsünden kaynaklı yayılı yükler dışında yapılaşma alanlarının oluşturduğu yüzeylerinde etkininin değerlendirilmesi gerekmektedir. Yapılaşmalar sadece nüfusa bağlı noktasal yük olma niteliği dışında yapı yüzey alanlarıda sızdırmaz yüzeyler olarak göre direk akış ile kirletici kaynak olarak belirlenebilir. Geçirimsiz yüzeyler suyun toprağın içerisine sızmasını engeller. Geçirimsiz yüzeylerin en kolay tanımlanabilenleri asfalt yollar ve çatılardır. Bunların yanı sıra kaldırımlar, taraçalar ve sıkıştırılmış topraklar da geçirimsiz yüzeylere verilebilecek örnekler arasındadır. Kentsel gelişim doğal arazi yapısını değiştirdikçe geçirimsiz yüzeylerce kaplanan toprak yüzdesi artmaktadır. Geçirimsizlik zaman içerisinde neredeyse insan varlığıyla eş anlamlı bir hale gelmiştir. (Stankovski, 1972) ye göre bir bölgenin nüfus yoğunluğu geçirimsiz arazi örtüsü oranıyla korelasyon içerisindedir. Bir indikatör olarak geçirimsiz yüzeyler yalnızca kentleşmedeki artışı ortaya koymakla kalmaz, aynı zamanda kentleşmenin neden olduğu çevresel etkilerin de en önemli bileşenlerinden biri olarak ortaya çıkar. Bu çevresel etkiye neden olan zincirin ilk halkasını ise hidrosferde bulunan suyun taşınım ve depolanma süreçlerinin toplamı olan hidrolojik döngünün geçirimsizlik yüzünden değişime uğraması meydana getirir (Arnold & Gibbons, 1996). 293

294 Sayfa/Toplam Sayfa: 294 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 167: Yapılaşmaya bağlı olarak hidrolojik döngüde meydana gelen değişimler (EPA,1993) Kırsal alanlarda geçirimsiz yüzeylerin artışından kaynaklanabilecek olumsuzlukları maddeler halinde sıralayacak olursak: Kanalizasyon, yağmur suyu olukları ve akarsu yataklarının yapay kanallar şeklinde ıslah edilmesi gibi nedenlerle; yüzeysel akış suyunun sele ve taşkına dönüştüğü durumlarda meydana getireceği hasar ve etkiler kırsal alanlarda doğal arazi mevcudiyetinde meydana gelmesi muhtemel etkilerden daha şiddetlidir (Carter, 1961; Anderson, 1968; Leopold, 1968; Tourbier & Westmacott, 1981). İnfiltre olamayan (toprağa sızamayan) yüzeysel akış, yeraltı suyu yenilenmesini azaltarak su tablasında düşüşe neden olur. Bu durum hem su kaynaklarının azalmasına hem de düşük akım şartlarının oluştuğu mevsimlerde yeraltı suyuyla beslenen akarsuların tamamen kurumasına neden olur (Dunne & Leopold, 1978; Harbor, 1994). Ağaç örtüsünde meydana gelecek azalmalar su sıcaklığında büyük dalgalanmalar meydana gelmesine yol açar. Su sıcaklığı yazın normalde olduğundan daha çok ısınırken kışın da normalde aldığı değerlerden daha soğuk sıcaklık değerlerine ulaşır (Galli, 1991). Yerleşim alanlarından kaynaklanan yayılı kirletici yükünün en önemli kategorileri arasında patojen mikro organizmalar, nutrientler, toksik kirleticiler ve yağmurla sürüklenen kirlilikler 294

295 Sayfa/Toplam Sayfa: 295 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 sayılabilir. Azot ve Fosfor gibi nutrientlerin yüzey suları açısından en önemli tehdit unsurları arasında olduğu bilinmektedir. Ağır metal ve pestisitler gibi toksik kirleticiler ise sucul canlıları ve bunları tüketen insanları sağlık açısından olumsuz etkilemektedir. Son olarak sediment de yerleşim alanlarında gerçekleştirilen faaliyetler sonucu meydana gelen kirleticiler arasında sayılabilir ve kirleticileri bünyesinde absorplamak suretiyle su kaynağı içerisinde çok uzak mesafelere dahi taşıyabildikleri bilinmektedir. Yerleşim alanlarında geçirimsizlik oranı parsel büyüklüğü ve parsel üzerinde izin verilen yapı oranına bağlı olarak (TAKS & KAKS) farklı değerler alabilmektedir. Geçirimsizliğe neden olan tüm arazi tipleri için neden oldukları kirletici tipleri ve oranları hakkında kesin bir bilgi olmamakla beraber bilinenler aşağıdaki tabloda görülmektedir. Özellikle noktasal olarak geniş yapılaşma yüzeyine sahşp olan tekil kullanımlar bu kapsamda tekrardan gözden geçirilmelidir. Örnek olarak benzin istasyonlarından kaynaklanan yüzeysel akışın çok yüksek oranlarda hidrokarbon ve ağır metal içerdiği bilimsel olarak ortaya konmuş bir gerçektir (Arnold & Gibbons, 1996). Bu nedenle Eğirdir gölü havzası dikkate alındığında hem sağduyu hem de bilimsel gerçeklerin işaret ettiği görüş mutlak ve kısa mesafeli koruma bantlarında benzin istasyonlarına yer verilmemesi, mutlak koruma bandında bulunanların ise taşınması yönündedir. Yerleşim alanlarında iyi bir tasarım uygulaması öncelikle yapıldığı bölgenin doğal ve çevresel kıymetleri ile hassasiyetlerinin doğru bir şekilde analiz edilmesiyle başlar (Kendig 1980). Bu prensibin su kaynaklarının korunması hususunda uygulanması ise uygulama yapılan bölgenin doğal morfolojisini ve vejetasyonunu mümkün olan en yüksek seviyede bozmadan korumak, dolayısıyla da bu alanların doğal hidrolojik fonksiyonlarını sürdürmesini sağlama koşulu ile gerçekleştirilmelidir. Tablo 55: Yüzeysel akışla taşınan kirleticileri açısından yüzey tipleri (Arnold & Gibbons, 1996) Kirletici Yüzey En yüksek oran İkinci en yüksek Üçüncü en yüksek e. coli (patojenler) yerleşim, yan yollar yerleşim, toplayıcı yollar yerleşim, bahçeler Katı madde (sediment) endüstri, toplayıcı yollar endüstri, ana arter yerleşim, yan yollar Toplam Fosfor yerleşim, bahçeler endüstri, toplayıcı yollar yerleşim, yan yollar Çinko endüstri, çatılar endüstri, ana arter ticari, ana arter Kadmiyum endüstri, toplayıcı yollar endüstri, ana arter ticari, ana arter Bakır endüstri, toplayıcı yollar endüstri, ana arter yerleşim, toplayıcı yollar SKKY de belirtilen koruma alanlarından bağımsız olarak göl çevresi direk etkileşimi olan kıyı alanı içersinde bulunan yapılaşmalar toplam 850 ha dır ve %2 sini kaplamaktadır (Şekil 132). Havza geneli için 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı kapsamında önerilecek yerleşim 295

296 Sayfa/Toplam Sayfa: 296 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 alanları ve yapılaşma koşulların belirlenirken yapılaşma kaynaklı gecirimsiz yüzeylerinde bu kapsamda dikkate alınması gerekmektedir. Kıyı alanındaki yapılaşma yüzeyi alanı yüzdesi yüksek olmamakla birlikte; yapılaşma yoğunluğu kırsaldan daha yoğun, nüfus artışından dolayı yeni yapılaşma alanına ihtiyaç duyan ve göl kıyısında bulunan Eğirdir İlçesi ne mevcut imar planının bu kapsamda gözden geçirilmesi gerekmektedir. Eğirdir İlçesinin göl ile etkileşimi tüm yerleşim birimlerinin altyapı tesisleri tamamlanmamış olmasından dolayı evsel kirlilik kaynağı olması dışında yüzey akışı ile gölü etkilemektedir. Şekil 168: Eğirdir ilçesi yapılaşma alanı Yağmur suları - yüzey akış suları taşınımı önlemek için Birleşik Filtrasyon Sistemleri Havza koruma planı kapsamında; göl ile direk etkileşimi olan kıyı alanı içinde bulunan asfalt karayollarından ve geçirimsiz yüzeylere sahip yapılaşma alanlarından kaynaklanan yağmur suları - yüzey akış suları ile kirlilik taşınımı önlemek amacı ile özellikle birleşik filtrasyon sistemleri yapılması önerilmiştir. Asfalt alanlardan kaynaklanan yüzey akış suları içermiş oldukları toksik kirleticiler nedeniyle alıcı ortama verilmeden önce mutlaka arıtılmaları gerekmektedir. Toksik kirleticiler asfaltın kendisinden olabileceği gibi motorlu araçlardan sızan madeni yağlar ve petrol türevlerinin asfalt alanlara dökülmesi sonucunda yağmurlarla taşınımıyla göle ulaşır. Ayrıca baraj, göl, deniz ve akarsu yakınlarından geçen karayollarında kazaların oluşmasıyla tehlikeli madde 296

297 Sayfa/Toplam Sayfa: 297 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 taşıyan araçlardan bu ortamlara toksik atıklar çok hızlı birşekilde ulaşıp akut toksik etkiler yapabilmektedir. Bu durum içmesuyu amacıla kullanılan göllerde çok riskli koşullar oluşturmasına sebep olur. Bu nedenle sadece yağmurla taşınan toksik etkiler değil aynı zamanda kazalar sonucu oluşacak akut etkilere karşı da önlemler alınması zorunludur. TÜBİTAK MAM tarafından tamamlanan Sapanca Gölü projesi kapsamında yapılan uygulama ve araştırmalar kara ve demiryollarından gelebilecek toksik yüzeysel akış sularının etkilerini en aza indirmek için farklı tipte arıtma mekanizmaları geliştirilmiştir. Eğirdir Gölü özellikleri ve uygunluğu açısından Yağmur Suyu Sulak Alanları veya Cep sulakalan Sistemleri ile beraber Birleşik Filtrasyon Sistemleri önerilmektedir. Yağmur suyu sulak alanları kısaca; kentsel yağmur sularını ve yüzeysel akış suyu hacimlerini kontrol etmek üzere tasarlanmış sığ bataklık sistemleridir. Kirleticilerin giderimi, yağmur sularının sulak alan tesislerinden geçmesi ile birlikte fiziksel çökelme ve bataklık bitkilerinin kullanımı sonucunda gerçekleşmektedir. Yağmur suyu sulak alanları, sucul bitkilerin beslenmesi açısından sürekli bir taban akışına ihtiyaç duymaktadır. Yağmur suyu sulak alanlarının tasarımında temel bazı farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklar sulak alanın derin veya sığ olmasına ve sulak alan üstünde kalan kuru depolama kısmı miktarına göre değişmektedir. Farklı tasarım kriterlerine göre farklı sulak alanlar, sığ sulak alanlar, uzun bekletmeli sığ sulak alanlar, gölet/sulak alan sistemleri ve cep sulak alanlar olarak sınıflandırılabilir. Sığ sulak alan tasarımında derin kısımda yapılan tek tasarım, sulak alan girişinde bulunan bekletme yapısı ve sulak alan çıkışındaki mikro-havuzdur. Bu tasarımın dezavantajı, havuzun çok sığ olmasından ötürü suyun depolanabilmesi için nispeten fazla miktarda bir alana gereksinim duyulmasıdır. Uzun Bekletmeli Sığ Sulak Alanlar, tasarım olarak sığ sulak alanlarla aynıdırlar. Fakat bu tarz sulak alanlar için gerekli olan hacmin bir kısmı, 24 saatlik bir zaman diliminden sonra salıverilmek üzere bataklık kısmın üzerinde uzun bekletmeli olarak tutulur. Bu tasarım sayesinde sığ sulak alanlar için gerekli olandan daha küçük bir hacimde daha fazla suyu arıtmak mümkün olabilmektedir. Uzun bekletmeli sistemlerde, hem kuru hem de yağışlı dönemlere dayanıklı olan bitkilerin uzun bekletmeli bölge için belirlenmiş olması gerekmektedir. Gölet-sulak alan sistemleri iki ayrı bölümden oluşmaktadır. Bunlardan ilki gölet kısmı diğeri ise sığ bataklık kısmıdır. Gölet kısmının görevi su içerisinde bulunan sedimanın çöktürülmesi ve sulak alana giriş kısmından evvel yüzeysel akış hızının düşürülmesidir. Gölet-sulakalan sistemleri, sığ sulak alanlardan ve uzun bekletmeli sığ sulak alanlardan daha küçük bir alana gereksinim duymaktadır. Yağmur suyu sulak alanlarının son türü 2 ila 4 ha arasındaki drenaj alanları için düşünülen sığ sulak alanlardır. Tüm yağmur suyu sulak alan çeşitlerinin, tipik bir kentsel yüzeysel akış suyunda bulunan askıda katı madde yükünün %80 lik kısmını giderebileceği ön görülmektedir. Yağmur suyu sulak alanları, genel olarak yeni gelişmekte veya iyileştirilmekte olan meskun 297

298 Sayfa/Toplam Sayfa: 298 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 alanlar ve diğer bölgelerin büyük bir kısmında kullanılabilmektedir. Fakat gereksinim duydukları büyük alan ihtiyaçları nedeniyle, yüksek nüfus yoğunluğuna sahip alanlardaki uygulamaları elverişli olmamaktadır. Birleşik Filtrasyon Sistemleri, yağmur suyu yüzey akışlarının arıtımı amacıyla inşa edilmiş yapay sulak alanlardır. Filtrasyon sisteminin yatağı, sisteminin eni boyunca uzanan küçük bir kanal tarafından beslenmektedir. Sistemin her iki tarafında da drenaj kanalı bulunmaktadır. Akışın düşük olduğu zamanlarda su, gözenekli ortamda yatay bir yolu takip ederek akar. Su seviyesinin arttığı durumlarda ise akış, hem dikey hem de filtrenin üst kısmından yatay olarak gerçekleşmektedir. Bu koşullara göre filtre sistemi, Yatay Yüzey Akışlı Sistem (SFS-h), Düşey Yüzeyaltı Akışlı Sistem (SFS-V) veya Serbest Yüzey Akışlı Sistem (FWS) olarak çalışabilmektedir. Bekleme süresi, çıkış borusunun boyutuna göre belirlenmektedir. Sistemin yatak kısmı genellikle orta katmanda kum tabakası olmak üzere, derecelendirilmiş çakıl tabakalarından oluşmaktadır. Yatağa filtre genişliği boyunca uzanan küçük bir kanal tarafından besleme yapılmaktadır. Filtreye sazlık (Phragmites australis) dikilmektedir. Filtre şeritleri, yüzeysel akış sularının arıtımı, kirleticilerin bitkiler tarafından filtre edilmesi amacıyla tasarlanan, düzenli olarak derecelendirilmiş ve yoğun olarak bitkilendirilmiş karasal alanlardır. Filtre şeritleri uygulamalarının en uygun olduğu alanlar, yol ve otoyollardan, çatılardan, küçük park alanlarından ve geçirgen yüzeylerden kaynaklanan yüzeysel akış sularının arıtımıdır. Filtre şeritleri, birbiri ile bağdaşmayan arazi kullanımları arasında tampon vazifesi görmekte, peyzaj açısından estetik bir görünüm oluşturmakta ve toprak yapısının geçirgen olduğu bölgelerde yer altı suyunun beslenmesine imkan sağlamaktadır. Filtre şeritleri, bitki örtüsü vasıtası ile yüzeysel akış sularının hızlarının düşürülmesini ve kentsel yağmur sularında bulunan sediman ve diğer kirleticilerin filtrelenmesini sağlarlar. Ayrıca, düşük debiye sahip suların filtre şeridinde bulunduğu süre içerisinde geçirimli toprak tarafından infiltrasyonu ile hacimsel olarak önemli miktarlarda azaltımı mümkün olmaktadır. Filtre şeritlerinin dizaynında, suyun tüm şeride akışını sağlamak için bir akış püskürtücü bulunmalıdır. Aksi takdirde akışın belirli bölgelerde yoğunlaşması, filtre şeridinde kısa devre oluşmasına neden olabilir. Göl kıyı bölgesinde inşaası tamamlanan karayolunun geçtiği güzergahına ve Eğirdir gölüne olan uzaklığına göre alternatifler geliştirilmelidir. Bu konu ayrı bir çalışma ile avan ve detay mühendislik proje çalışmalarını gerektirmektedir. 298

299 Sayfa/Toplam Sayfa: 299 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 169: Sapanca Gölü Havzası Pilot Tesislerinden Görünüm (Gunes vd., 2010) Bu bölgelerde filtre şeridi dizaynı, iki farklı şekilde olabilir: (a) basit filtre şeritleri veya (b) filtre şeridinin taban bölgesinde yüzeysel akış suyunun temas zamanını arttırmak ve bu sayede suyun arıtımının sağlanması için gerekli olan toplam filtre şeridi genişliğini düşürmek amacıyla bulunan banket içeren tasarımdır. Filtre şeritlerinde kirleticilerin giderimi, bitki yoğunluğu (toprak ve bitki türü), filtrasyon ve infiltrasyon temas süresine (dip eğimi ve filtre uzunluğu) göre yüksek miktarda değişkenlik gösterebilmektedir. Genel olarak; şerit taban eğimi, %2 ile %6 arasında bulunmalıdır. Daha yüksek eğimler istenmeyen konsantre akış oluşumuna mahal verirken, daha düz eğimler ise giriş bölgelerinde su akışını engelleyerek durgun su oluşumlarına neden olmaktadır. Filtre şeridi tasarımı çakıl perde (filtre şeridinin üst kısmı boyunca uzanan küçük bir hendek) içermelidir. Bu şekilde hem sediment partiküllerinin çöktürmesi sağlanmakta hem de filtre şeridi içerisinde yüzeysel akışın tabaka akışı olarak korunmasına imkan veren akış dağıtıcı görevi görmektedir. Banketli filtre şeritlerinde ise çıkış borusun genişliği, banketli alanın 24 saat içerisinde drene olabilmesine imkan sağlayacak büyüklükte olmalıdır. Erozyonun dolaysıyla sediment taşınımının yoğun olduğu ve direkt göle dik açılarla ulaşan derlerde önlemlerin alınması gerekmektedir. Bununla birlikte göle direkt bağlantısı olan diğer tüm kuru derelerde de erozyon önleyici çalışmaların yapılması gerekmektedir. Bu amaçla havzada önerilen sediment tutucu yapılar önemlidir. 299

300 Sayfa/Toplam Sayfa: 300 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 170: Havza İçinde Mevcut ve öncelikli Önerilen tüm sulak alan sistemleri - filtrasyon şeritleri ve sediment tutucu yapılar 300

301 Sayfa/Toplam Sayfa: 301 / 374 Güncelleştirme Sayısı: Havza Koruma Planı Ve Özel Hükümler Kapsamında Genel Arazi Kullanımı ve Planlama Kararları Şekil 171: SKK ye göre Koruma kuşaklarında bulunan yerleşim yerleri 301

302 Sayfa/Toplam Sayfa: 302 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Türkiye de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık 1500 m 3 tür ve ülkemiz kişi başına düşen yıllık su miktarına göre su azlığı yaşayan bir ülke konumundadır. Bu nedenle öncelikli hedeflerimiz arasında mevcut su kaynaklarımızın korunması ve Eğirdir gölünün içme suyu kaynağı olarak kullanımın devamlılığının sağlanması gelmektedir. Özellikle iklim değişikliğinin kurak ve yarı kurak olan bölgeleri için ormancılık ve su kaynakları açısından olumsuz etkileneceği öngörüldüğünden (Sırdaş ve diğ., 2010) dolayı; Eğirdir Gölü Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirlenmesi projesinin önemi ve görevi artarken, gölün içme suyu kaynağı olarak sürdürülebilirliği önceliklidir. Özel hükümlerin belirlenmesi kapsamında yapılan çalışmaların (yüzey ve yeraltı sularının kalitesinin belirlenmesi, yayılı ve noktasal kirletici kaynakların belirlenmesi, güncel arazi örtüsü vb.) değerlendirilmesi ve model sonuçları; havza genelinde verilecek olan arazi kullanımı kararları için belirleyici ve kısıtlayı olarak rol oynamaktadır. Arazi kullanım kararları ve yapılaşma koşullarının belirlenmesinde geleneksel planlama sürecinden farklı olarak Eğirdir gölünün içme suyu kaynağı olarak kullanılması için gerekli standartları sağlamasını garantilemektir. Ayrıca, belirlenen özel hükümlerin uygulama aşamasında havza koruma eylem planının bir parçası olarak değerlenirilmesi gerekmektedir. Arazi kullanımı kararlarını etkilemesi açısından, arazide yapılan ölçüm sonuçları ve laboratuvar çalışmaları ile su kalitesinin belirlenmesi çalışmaları sonuçlarına göre belirlenen aşağıdaki hususlar tekrar dikkate alınmalıdır; Eğirdir Gölü Havzası kapsamındaki yerleşim alanlarından, Senirkent-Uluborlu alt havzası Pupa Çayı üzerinde bulunan yerleşim birimlerinden göle verilen evsel atık sular arıtılmadan göle doğrudan ulaştığı, Gelendost- Bağıllı ve Yaka yerleşim birimlerinden kaynaklanan evsel atık sular da arıtılmadan göle deşarj edilmekte olduğu Yalvaç deresi (Akçay) üzerinde bulunan köy ve belde belediyelerinin evsel atık suları aynı şekilde, herhangi bir arıtım söz konusu olmaksızın göle taşınmakta oldukları, Büyük oranda tarımsal ve hayvancılık kökenli olduğu belirlenmiş olan TP yüklerinin aynı zamanda evsel atık su deşarjı ve yerleşim yerlerinden kaynaklanan yüzeysel akışlarla göle taşındığı ve TP konsantrasyonlarında artış meydana getirdiği, Bakteriyolojik analiz sonuçları incelendiğinde evsel kaynaklı kirliliğin bir göstergesi olan fekal koliform değerlerinin mikroorganizma büyümesine elverişli olan sıcak dönemlerde önemli bir artış gösterdiği Pupa Çayı BOİ konsantrasyonu incelendiğinde yine organik 302

303 Sayfa/Toplam Sayfa: 303 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 kökenli kirletici yükünün su kalitesini SKKY Tablo 1 in 3 sınıf kalite limitinin altına düşmesine neden olduğu tespit edilmiş, Önceki çalışmadan ( ) elde edilen ortalama iletkenlik değişimi bu çalışma sonuçlarıyla karşılaştırıldığında göl suyu iletkenliğinin artış eğiliminde olduğu anlaşılmış, Yağışlı mevsimlerde göl suyuna azotlu bileşiklerin daha fazla taşınımı olduğu anlaşılmış, Göl suyundaki nitrat+nitrit azotu değerlerinin önceki ( ) çalışma sonuçlarına göre ortalama 4-5 kat artış göstermiştir. Göl suyunda tayin edilen fosfatlar Kalite Standardı bakımından A1-K değerini sağlamakta ise de, fosfat besin elementinin özellikle azotla birlikte göl su kalitesi için (alg üretimi ve ötrofikasyon açısından) son derece kritik olduğu ve bu parametrenin mutlak surette kaynağında kontrol altına alınmasının önemli olduğu dikkate alınmalıdır. Eğirdir gölü orto-fosfat konsantrasyonu bakımından ultra oligotrofik özelliğe sahip iken, toplam fosfat konsantrasyonu bakımından bu özelliğini kaybetmiştir. Mezo-ötrofik özellik gösteren bu durumun (Wetzel, 1983) daha ileriki trofik kademeye ulaşmaması için, evsel ve hayvansal atıklarla özellikle gübre kullanımlarının kontrol altına alınması ve mümkün olduğu kadar göl suyuna karışmaması gerektiğini hatırlatmıştır. Bu çalışmadan elde edilen azot ve fosfor (TN/TP) oranının mevsimsel değişimi incelendiğinde (Şekil 105), tüm mevsim süresince sınırlayıcı besin elementinin fosfor olduğu anlaşılmıştır. Göl suyunda iki farklı zamana ait ( ) AKM sonuçları karşılaştırıldığında, AKM konsantrasyonlarında 4-5 kat artışlar meydana geldiği anlaşılmıştır. Ölçülen klorofil-a değerleri mevcut durumda göl suyu için risk oluşturmuyorsa da, önceki yıllara göre belirgin bir biyokütle (klorofil-a) artışının olduğu anlaşılmıştır. Göl suyundaki ağır metallerin çözünme çökelme reaksiyonları suyun ph ı ile yakın ilişkilidir. Ağır metaller düşük ph değerlerinde çözünürken yüksek ph değerlerinde çökerek sedimanda birikirler. Eğirdir Gölü suyunun ph değeri çevresindeki kayaçların (kireçtaşı) özellikleri nedeniyle 8 civarında ölçülmüştür. Eğirdir Gölü bu bakımdan ph değişimlerine karşı doğal bir tamponlama kapasitesine ve korumaya sahiptir. Göl suyunun ph değerinin yüksek olması nedeniyle ağır metaller çökelerek birikmektedir. Sedimanda özellikle alüminyum yüksek değerlerde ölçülmüştür. Alüminyum balıklar için zehirli olup diğer ağır metaller de canlı bünyesinde birikim özelliği göstermektedir. Bu bakımdan suyun ph değerinin doğal 303

304 Sayfa/Toplam Sayfa: 304 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 değerinde kalması oldukça önem taşımaktadır. Bu nedenle Gölün etrafındaki kireçtaşı kayaçlarından oluşan bölgelerin ehemmiyetle korunması gerekmektedir. Yeraltısuyu ve hidrojeolojik çalışmalar sonucunda; göl çevresinde yüzeyleyen ve yeraltısuyu akış hızı çok yavaş olan taneli ortamlarda düşey geçirgenlik değerlerinin de düşük ve özellikle gölün batısında yer alan taneli ortamlarda arazi eğiminin de yüksek olması nedeniyle mutlak koruma alanlarının belirlenmesinde taneli ortamlarda yüzeysel akış dikkate alınmalıdır. Bu nedenle arazi kullanımına bağlı olarak yüzey akışları ile göle ulaşacak olan kirletici kaynakları önem taşımaktadır. Eğirdir Gölünün en önemli kaynak boşalımları da kireçtaşlarından olmasından ve gölün olmazsa olmaz korunması gereken jeolojik birimleri olmasından dolayı bu alanlarda arazi kullanımları açısından kısıtlayıcıların getirilmesi ve yeraltısuyunu etkileyecek faaliyet ve aktivitelere izin verilmemesi gerekmektedir. Bu çalışmalar ile beraber entegre olarak proje kapsamında tamamlanan Eğirdir Gölü hidrodinamik ve su kalitesi modeli sonuçlarıda özel hükümlerin verilmesinde belirleyici olmuştur. Model sonuçları göstermiştir ki; Gölde sınırlayıcı besin elementi fosfor olduğu için göle ulaşan fosfor yükleri kontrol altına alınmalıdır. Tarımdan göle ulaşan besi maddelerinin %40 azaltılması, gölde olumlu etki yaparken, nufusun artışı olumsuz etki yapmaktadır. Alt havzaların yüzey alanları incelendiğinde havzadaki en büyük alt havzanın Yalvaç- Gelendost alt havzası olduğu belirlenmiştir. Kirletici yüklerinin alt havzalara göre dağılımı incelendiğinde; hem TN hem de TP parametreleri için; Yalvaç-Gelendost alt havzasından oluşan kirliliğin diğer alt havzalara kıyasla daha fazla olduğu belirlenmiştir. Yalvaç-Gelendost alt havzasından göle ulaşan toplam kirletici yükler arasında TN kirletici yükünün büyük kısmı sırasıyla tarım, hayvancılık ve evsel kaynaklardan oluşmaktadır. Benzer şekilde TP yükü başta tarım olmak üzere, evsel atıksudan ve hayvancılıktan kaynaklandığı tespit edilmiştir. Bu nedenle özellikle Yalvaç-Gelendost alt havzasından göle ulaşan TN ve TP yüklerinin azaltılması gerekmektedir. Bu çalışma süresince Eğirdir Gölü nde tayin edilen toplam fosfor konsantrasyonları, Thoman ve diğerleri (1987), tarafından geliştirilen Göllerin Beslenme Durumları değerleriyle karşılaştırıldığında, göl suyunun fosfor bakımından oligotrofik-ötrofik çok geniş bir ölçekte olduğu anlaşılmıştır. Göl suyunda nitrat azotundaki artış dikkate alındığında, ötrofikasyona geçiş sürecinin kısa olacağı tahmin edilmiştir. Klorofil-a seviyesi bakımından da Thoman ve diğerleri nin (1987) aynı tabloda belirttikleri sınır değerler dikkate alındığında, Eğirdir Gölü nün mezotrofik seviyenin bu parametre bakımından (4-10) üst sınırda olduğu anlaşılmıştır. 304

305 Sayfa/Toplam Sayfa: 305 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Mevcut durumda, Eğirdir Gölü nün ötrofikasyon sürecine geçişini yavaşlatan şartlar (göl suyunun yeraltı suyu ile seyrelmesi, göl etrafındaki sınırlı endüstrileşme ve düşük yoğunluktaki nüfus, sudaki yüksek doygunluktaki çözünmüş oksijen ve göl içi köklü su bitkileri) su kalitesi için avantajlı gibi görünse de, artış eğilimindeki azot, fosfor ve klorofil-a seviyesi yakın gelecekteki olumsuz süreci işaret etmektedir. Tüm bu çalışmaların sonucu olarak; Eğirdir Gölü suyu trofik bakımdan mezotrofik özellikte olup, gerekli önlemler alınmadığı takdirde içmesuyu kaynağı olarak riskli duruma ulaşacaktır. Bu nedenle Eğirdir Gölü ve çevresindeki mevcut arazi kullanımı kararları ve yapılaşma şartları belirlenirken, yapılan çalışmaların sonucunda yukarıda listelenen kısıtlayıcılar ve öneriler dikkate alınmıştır. Özel Hükümlerde belirtilen şartlar tüm bu değerlendirmelerin sonucundur. Göldeki sınırlayıcı besin elementinin fosfor olması tespiti önemlidir. Şekil 172: Eğirdir Gölü Güncel Arazi kullanımı 305

306 Sayfa/Toplam Sayfa: 306 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 173: Eğirdir Gölü Çevresi İlçe ve Belde Belediyeleri İdari Sınırları ve İmar Planı Sınırları 306

307 Sayfa/Toplam Sayfa: 307 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Eğirdir Göl ve kıyı alanı farklı koruma ve kullanma statüsüne sahip olmasından dolayı birçok mevzuata tabii olarak koruma ve uygulama kararlarının verilmesi gerekmektedir. Tablo 56: Eğirdir Gölü ve Kıyı Alanı Arazi Kullanımı kararlarını etkileyen ilgili mevzuatlar Gerekçe İçme ve kullanma suyu rezervuarı Doğla Sit Alanı ve Sulak alanlar Göl Kıyısı Yerleşim yerleri (İlçe merkezi, Belde, Köy) Göl çevresinde yoğun Orman, Tarım ve Mera Alanlarının olması Askeri Alan Maden Alanları Turizm Alanları İlgili Mevzuatlar 2872 sayılı Çevre Kanununun ve Su Kirliliği Kontrolü Uygulama Yönetmeliği 5491/2872 sayılı Çevre Kanunu ile ilgili Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği ve Ulusal Sulak Alan Komisyonu Kararları, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu ile değişik 5226 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve ilgili yönetmelikler 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik 3194 sayılı İmar Kanunu ve Plansız Alanlar İmar yönetmeliği, 442 sayılı Köy Kanununa ve ilgili Yönetmelikler, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu, 5393 sayılı "Belediye Kanunu" 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, 4342 sayılı Mera Kanunu, 6831 sayılı Orman Kanunu ve ilgili yönetmelikler, RG:25377, Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği, RG:27676, Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik, RG: 25577, İyi Tarım Uygulamalarına İlişkin Yönetmelik 2565 / 5412 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu ve bu kanuna ilişkin yönetmelik Maden Kanunu ve buna bağlı yönetmelikler 4957/2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu ve ilgili yönetmelikleri Proje süresince yapılan arazi çalışmaları ve proje toplantıları sırasında uygulayıcı tüm kurumlar tarafından; alandaki yerel halkın Su Kirliliği kontrolü Uygulama Yönetmeliği'nin özellikle yerleşim alanları kapsamında getirdiği hükümlerden kaynaklı olarak zorlukların ve olumsuzlukların yaşandığı belirtilmiştir. Gölün öncelikli kullanım amacının içme ve kullanma suyu kaynağı olduğu unutulmaması gerekmektedir. Havzamızda; yapılaşma şartlarını ve arazi kullanımı kararlarını belirleyen farklı ölçeklerde planlar ve plan notları hazırlanarark uygulamaya alınmıştır yılını hedeflerinin belirlenmesi amacıyla tamamlanmış olan, Konya Isparta Planlama Bölgesi 1 / ölçekli Çevre Düzeni Planı ve uygulama hükümleri alandaki arazi kullanımıne belirleyen ve kentsel ve kırsal gelişmeler ile ilgili uygulama hükümlerini içermektedir. Plan kapsamında Eğirdir gölü ve çevresi; var olan ekolojik değerleri açısından korunması ve geliştirilmesi gerekli alanları ya da sektörel açıdan gelişme potansiyeli bulunan alanları kapsayan ve 307

308 Sayfa/Toplam Sayfa: 308 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 tamamı için bütüncül alt ölçekli çevre düzeni planı veya nazım imar planı yapılması zorunlu olan; nüfus, işgücü, sosyal ve ekonomik veriler ışığında gelişme eğilimlerinin belirlenmesi gereken Planlama Alt Bölgesi olarak tanımlanmıştır. Havza koruma planı ve özel hüküm hazırlama çalışması; 1/ ölçekli Çevre Düzeni Planı çalışmalarında değerlendirilmesi gereken ve diğer planlara esas olacak gölün içme ve kullanma suyu kaynağı olarak devamlılığını sağlamak amacıyla koruma kuşaklarındaki arazi kullanımı koşullarının ve faaliyetleri belirlenmesini hedeflemektedir. Eğirdir Gölü ve çevresi Planlama Alt Bölgesi olarak tanımlanan alt bölge dışındaki alanlar için Çevre Düzeni Planı hükümlerince Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planı yapılması gerekmektedir. Bu alanlarada hazırlanacak olan planlarda Havza Koruma Planı ve Özel Hükümlerde belirtilen önerileride içermelidir. Özel hükümlerin uygulama aşamasına paralel olarak Eğirdir Gölü Planlama Alt Bölgesi 1/ ölçekli Çevre Düzeni Planı çalışmalarınında tamamlanmasında, uygulama kolaylığı ve detay plan kararlarının alınması açısından çok önemlidir. Hazırlanacak alt ölçekli planlarda ve projelerde (1/25.000, 1/5.000 ve 1/1.000 vd.), ilgili kurum/kuruluşlarca yapılan/yapılacak fizibilite çalışmalarında ve yatırımlarında, havza koruma planı ve özel hükümlerinde belirtilen altyapı koşullarına ve uygulama programına göre hazırlanması gerekmektedir. Arazi kullanımı kararları açısından; konut dışı kentsel çalışma alanları, entegre ya da entegre nitelikte olmayan tarımsal sanayi alanları, turizm amaçlı kullanım alanlar ve turizm tesis alanları, günübirlik tesis alanları koşulları özel hüküm çalışması kapsamında değerlendirilmiştir. 308

309 Sayfa/Toplam Sayfa: 309 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 174: Göl çevresi tarımsal amaçlı arazi kullanımı ile yüzey suları ve yüzeysel akış ile etkileyecek olan yoğun meyvecilik alanları 309

310 Sayfa/Toplam Sayfa: 310 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Ayrıca, bölgemizin sosyo-ekonomik yapısını belirlemesi açısından öncelikli faaliyet alanının tarıma dayalı olasından dolayı öncelikli olarak üretime bağlı olarak elde ettiği ürünü için gereksinim duyacağı yeterli boyut ve hacimde depolar, tarım alet ve makinelerinin korunmasında kullanılan yapılar ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından tarımsal amaçlı olduğu kabul edilen entegre nitelikte olmayan diğer tesisler içinde özel hükümler kapsamıda bulundukları koruma alanına göre değerlendirmeler yapılmıştır. Köy yerleşik alanı sınırları içinde ve dışında halkın zati ihtiyacını karşılamak amacı ile tarım ve hayvancılık amaçlı yapılara ilişkin uygulamalar; gölü koruma öncelikli olarak, 3194 sayılı İmar Kanunu, Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği ve 5403 sayılı Toprak Koruma Kanunu nda belirtilen esaslara göre yapılmalıdır. Bu yapıların iskan amacıyla kullanımasının tespiti ve kullanılması durumunda ilgili mevzuatlar kapsamında uygulamaların yapılması gölün korunması açısından gerekmektedir. Şekil 175: Maksimum su seviyesi olan 919.3m nin altına kalan tarım alanları ve yoğun ürün yetiştiricilik alanları 310

311 Sayfa/Toplam Sayfa: 311 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Tablo 57: Göl Kıyı Çizgisi altında kalan tarım alanlarının % dağılımı Havza ha 919,3 altı 919, , diğer Toplam tarım 0,615 0,192 2,154 4,215 93, sulu tarım 1,731 0,510 5,427 9,481 83, Max. Göl Kıyı Çizgisi: 919.3m Mayıs 2010 tarihli göl çizgisi: 917.4m DSİ 18. Bölge Müdürlüğünce belirlenen maksimum su kotundan olan m ile güncel uydu görüntüsününde (Mayıs 2010) tespit edilmiş olan göl su çizgisi (DSİ tarafından belirlenmiş olan mayıs ayı ortalama su kotu ) arasında kalan bölgenin yoğun tarımsal alan olarak kullanıldığı tespit edilmiştir (Tablo 57). Arazi çalışmalarına göre bu alanlarada gölden direk sulama suyu çekimleri ile beraber yoğun meyvecilik (özellikle elma) aktivitelerinin yapıldığı belirlenmiştir. Bu kullanım alanlarının hem göl maksimum su kotu altında kalmasından hemde göl ile direk etkileşimi sonucunda yayılı kirletici yük kaynağı olmalarından dolayı ilgili idarece öncelikle tespit edilerek, hükümlerde belirtilen çalışmalarının başlatılması gerekmektedir. 919,3m kotunun altında kalan alanlarda belirlenen balıkçı barınakları dışında hiçbir faaliyete izin verilmemeli ve bu alanda mevcut bitki örtüsü korunmalıdır. Gölün özellikle batı bölgesinde maksimum su seviyesinin altında tarım alanları yoğun olarak bulunmaktadır. Şekil 176: Göl batı bölgesi kıyı yoğun tarım alanları 311

312 Sayfa/Toplam Sayfa: 312 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 177: Göl doğu bölgesi kıyı yoğun tarım alanları Şekil 178: Göl kuzey bölgesi kıyı yoğun tarım alanları 312

313 Sayfa/Toplam Sayfa: 313 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Şekil 179: 2010 Mayıs göl alanı - maksimum su seviyesi olan 919.3m mutlak koruma alanı arasında kalan ürün bazlı belirlenmiş tarım alanları 313

314 Sayfa/Toplam Sayfa: 314 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 Havza genelinde, kısaca; tarımsal amaçlı arazi kullanımı kararları kapsamında, tarımsal yüklerin ve sulama su miktarının azaltılması için iyi tarım uygulamaları na geçilmeli, göl koruma alanında rehabilite edilecek veya gelecekte oluşturulacak tarım alanlarında İl Tarım Müdürlüğü görüşleri doğrultunda organik tarıma uygun bitki çeşitler seçilerek organik tarım uygulamalarına geçilmeli, mevcut tarım alanlarında ise iyi tarım uygulamasına geçilmesi teşvik edilmelidir. Ayrıca, dayanıklı türler in ve uygun ürün deseni belirlenmesi kapsamında ürünlerin su kullanımı miktarları ile gübre ve pestisit kullanımları değerlendirilmelidir. Havza genelinde, zirai mücadele ilaçları kullanımı yerine biyolojik ve biyoteknik yöntemlerin kullanımı teşvik edilmelidir. Tarımsal faaliyetler kapsamında havza koruma planı kapsamında belirtilen altyapı zorunlulukları ve özel hükümler kapsamında belirtilen koşulların dikkate alınması gerekmektedir. Organik tarım uygulamalarında birinci öncelik toprak verimliliğinin korunması olması ile birlikte, toprağın gübrelenmesi çiftlik atıkları, kompost, bitki atıkları ve organik azotlu gübrelerin kullanılması esasına dayanmasından dolayı uygulanan topraklarda topraklarda daha seyrek ve daha az sulama ihtiyacı olması, nitrat kirliliğini klasik tarım alanlarına oranla %50'lere kadar azaltılabilir (Stolze vd., 2000 & Yazgan, 2006) olmasından dolayı yeni tarım alanlarında organik tarım uygulamalrına geçilmesi göl su kalitesinin korunması açısından çok önemlidir. İyi tarım uygulamarı (İTU) kapsamında, havza genelinde yaygınlaştırılması gereken 2 önemli husus bulunmaktadır; (1) Tarım İl Müdürlüğü tarafından başlatılan bitkisel üretimde kullanılan kimyasalların kayıt altına alınması ve izlenmesi çalışmaları ile beraber sulama, gübreleme, ilaçlama, pestisit kullanımı ve diğer uygulamaların kayıt altına alınması ve izlenmesi (2) hastalık ve zararlılar ile mücadele için kimyasal - zirai mücadele ilaçları yerine kültürel, mekanik mücadele veya biyolojik mücadele / biyoteknik yöntemlerin yaygınlaştırılması, yaygın mücadele yöntemlerine göre risk değerlendirmenin yapılması önemlidir. Havzada 1997 yılından beri başarı ile devam eden tahmin ve erken uyarı istasyonları ve uygulamalarının yaygınlaştırılması hastalık ve zararlılar ile mücadele açısından önemlidir yılında yayınlanmasından itibaren iki yıllık dönem içinde tütün sularda kirlenmeye karşı genel bir korunma düzeyi sağlamak amacıyla iyi tarım uygulama esasları oluşturulurmasının esas olduğu "Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması" Yönetmeliğinde belirtilmiştir. Bu yönetmelikte belirtilen; kimyasal ve hayvan gübrelerinin doğru uygulama miktarlarının belirlenerek, toprağa yeknesak dağılımının sağlanmasını, böylece de topraktan yıkanarak suya karışacak miktarlarının kabul edilebilir düzeylerde kalmasını sağlayacak uygulama yöntemlerinin belirlenmesini özellikle Eğirdir Gölü için önemli bir uygulama esasıdır. Ayrıca, yönetmelikte belirtildiği gibi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı koordinasyonunda ilgili kuruluşlar tarafından su kirliliğinin önlenmesi açısından; yağışlı dönemlerde, nitratı bünyesine alarak, topraktan yıkanıp su kirliliğine neden olmasını 314

315 Sayfa/Toplam Sayfa: 315 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 engelleyecek şekilde toprak yüzeyinde asgari bitki örtüsünün sağlanmasını özellikle göl koruma alanı için gereklidir. İyi tarım uygulamalarına paralel olarak toprağa uygulanacak gübre miktarı; iyi tarım uygulamaları tanımına uygun şekilde ve ilgili hassas bölgenin toprak şartları, toprağın tipi ve eğimi, iklim şartları, yağış miktarı, sulama, arazi kullanımı, mevcut tarımsal uygulamalar, bitki rotasyon sistemleri ile bitkilerin öngörülebilen azot gereksinimleri ve bitkilere topraktan ve gübrelemeden gelen azot arasındaki dengeyi gözetecek şekilde sınırlandırılırması çalışmalarınında başlatılması ve bu kapsamnda Çevre ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nın görüşleri ile detay uygulama programının hazırlanması gerekmektedir. Proje kapsamında önerilen izleme çalışmalarında da belirtildiği gibi bu yönetmelikte içme suyu kaynakları için su kalitesinin düzenli olarak izlenmesi ve ötrofikasyon düzeyinin her dört yılda bir gözden geçirilmesi gerektiği belirtilmiştir Ulusal Tarım Stratejisi Kırsal Kalkınma Plan çerçevesinde doğal kaynaklar ve çevrenin korunmasını öncelikli olarak 81 il kapsamında kırsal alanda ekonomik ve sosyal gelişmeyi sağlamak amacı ile geliştirilen Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı (KKYDP) kapsamında V. dönem yatırımlarda bölge için öncelikli konular arasında basınçlı sulama sistemlerine yatırımların yapılması bulunmaktadır. Havza koruma planı ve özel hükümler kapsamında havza genelinde yaygınlaştırılması önerilen öncelikli konular arasındadır. Özellikle tarım politikalarının bir parçası olarak tarımsal sulama altyapı sistemlerinde kapalı sistem sulamaya, basınçlı sulama sistemlerine geçiş gerekmektedir. Bu hedef kapsamında Uluborlu ilçesinde yerel çiftçilerin desteği ile gerçekleştirilen Uluborlu Sulaması Kapalı Sistem Rehabilitasyon Projesi öncelikle Gelendost ve Yalvaç bölgeleri olmak üzere havzanın tamamına yaygınlaştırılmalıdır. Öncelikle kısa ve orta mesafede bulunan sulama sistemlerinde kapalı sisteme ve su saati uygulamasına geçilmesi önemlidir. Tarımsal projelerin hayat geçirilmesinde kurumlar kadar yerel halkında desteğinin kazanılması önemlidir. Özellikle göl çevresindeki yerleşim birimlerinin bilgilendirilmesi ve yaygın eğitim ile ortak Göl Tarım Politikası nın oluşturulması gerekmektedir. Bu kapsamda özellikle toprak analizi yaptırılması ve bu analiz sonuçlarına göre gübreleme yapılmasını konularında çiftçi eğitimlerinin yapılması gerekmektedir. Özellikle göl koruma alanında organik tarım uygulamalarındaki amaç; azotlu gübreler kullanımamakta, inorganik fosforlu gübrenin kullanımına sınırlı olarak izin verirmekte, kullanılan fosfatlı gübrelerde ise çözünebilirliğinin çok az olmasıdır. Kullanılması gereken fosfatlı gübrelerin belirlenmesinde ham fosfatın incelik derecesi, miktarı, toprak ph sı, toprak organik maddesi ve toprağın P içeriği ile yetiştirilen bitki türü ve tarım alanlarına ait yağış yüksekliği (tercihen >800 mm) önemlidir (Soyergin, 2003). Bu nedenle havzada toprak yapısının tespiti ve izlenmesi çok önemlidir. Havzada öncelikli olarak yapılacak çalışmaların başında toprak analizlerinin 315

316 Sayfa/Toplam Sayfa: 316 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 özellikle meyvecilik yapılan tarım alanlarında yaygınlığı ve buna bağlı gübreleme zorunluluklarının getirilmesi ve takip sisteminin geliştirilmesidir. Tarım İl Müdürlüğü, 2009 yılında 50 dekar ve üzerinde arazisi olanların toprak analizi yaptırmaması durumunda gübre desteğinin ödenmemesi uygulamasını başlatmıştır. Bu kapsamda, 2004 yılı sonundan itibaren Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsün de son teknolojilerle donatılmış olan Toprak ve Yaprak Analiz Labaratuvarı'nda gerekli kimyasal ve fiziksel analizler yapılarak, ekili alana (eğim, toprak rengi-tipi, yükseklik, taban suyu durumu) ve ürüne özel gübreleme programı belirlenmektedir. Bu çalışmalar ile minimum 20 da araziden 1 örnek alınması sonucu meyvecilik yapılan tarım alanlarımızın kimlik bilgileri hazırlanmış olacaktır. Bu sonuçların zamana bağlı değişimlerinin ve etkinliğinin izlenmesi, yeni uygulamaların verimliliğin değerlendirilmesi için tarım veri yönetim sistemine, toprak veri tabanı olarak entegasyonu gerekmektedir. Bu çalışmalar; havza genelinde göl su kalitesinin korunması ve sürdürülebilirlik ilkeleri kapsamında koruma-kullanma dengesinin sağlanması için havzadaki tüm sektörlere ait faaliyetlerin izlenmesi-kontrolü-denetimi ve verilerin bir bilgi sistemi altyapısı bütününde birleştirilmesi amacı ile kurulması hedeflenen "Eğirdir Havzası Çevre Bilgi Sistemi"nin bir alt birimi olarak tasarlanmalıdır. Bu çalışmalara ek olarak, alan başına birim sulama fiyatı belirlemek yerine sulama tipine bağlı olarak değişen birim alan sulama fiyatı belirlenmeli, böylece basınçlı sulama sistemlerine daha az birim fiyat ödenmesinden dolayı teşvik edilmelidir. Basınçlı sulama sistemleri çalışmaları yerel kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenmektedir. Fakat bu yaygınlaştırma çalışmalarının daha etkin uygulamalar dönüşmesi için özellikle yerel uzmanların önerisi alınan kredilere göre belirlenen mühendislik çalışmalarının örnekleme yöntemi ile yerel üniversitemiz uzmanları tarafından izlemelerin yapılmasıdır. Organik tarımın uygulanabilirliliğinin mümkün olmaması durumunda, İl Tarım Müdürlüğü ve Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü tarafından hazırlanacak önerilere göre hazırlanacak olan Entegre Ürün Yönetimi (EÜY) kapsamında koruma bantlarında yetiştirilebilecek, suya daha az ihtiyaç duyan ve ekonomik değeri olan türler seçilerek yaygınlaştırılması sağlanmalıdır (Bölgede organik çilek yetiştiriciliği ile ilgili araştırmalar Eğirdir bölgesinde Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü desteği dahilinde doktora tezi çalışması kapsamında yapılmıştır). Bu çalışmaların genişletilmesi tür çeşitliliğinin arttırılarak bölgedeki iyi ve organik tarım uygulamaları için teşvik edici nitelikte olması nedeniyle önemlidir. Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü tarafından devam etmekte olan; farklı çeşitlerinden elde edilecek verim ve kalite değişimleri, yeni ürün - farklı çeşitlerin ekonomik değerlendirme ve analiz çalışmaları öncelikle desteklenmeli ve organik tarım uygulanabilirliği ortaya konmalı ve halkın katılımı sağlanarak havza koruma planında belirtilen koruma bölgelerinde çalışmalar başlatılmalıdır. Özellikle organik tarımda kullanılan 316

317 Sayfa/Toplam Sayfa: 317 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 gübrelerin çözünürlüğünün arttırılması için hayvan gübreleri ile karıştırılarak veya kompost yapılarak uygulanmasında yarar olduğu için göl çevresindeki yerleşimlerde hayvancılık aktiviteleri ile uğraşan halkın bu konuda sadece uygulama zorunlulukları ile değil bilgilendirilme yöntemi ile uygulamaların yaygınlaştırılması gerekmektedir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından ilk defa 2005 yılında uygulamaya konulan Çevre Amaçlı Tarımsal Arazilerin Korunması (ÇATAK /14268 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı tarihli ve sayılı Resmi Gazete) Programı kapsamında Isparta ilide öncelikli çalışma alanlarından biri olarak tespit edilmiştir. Bu program; tarımsal arazilerde toprak ve su kalitesini korumayı, tarımsal kaynaklı kirlenmeyi önleyecek önlemleri almayı amaçlamaktadır. Program kapsamında önerilen uygulamalar arasında; (a) erozyonla mücadele ve arazi ıslahı, (b) çevre dostu tarım teknikleri ve kültürel uygulamaları, (c) çayır mera tesisi ile daimi bitki örtüsü oluşturma ve (d) çok yıllık yem bitkileri tesisi bulunmaktadır. Projenin uygulanabilmesi için 2009 yılında çıkartılan Uygulama Yönetmeliği, bu projenin yürütülme yetkisini, saha denetlemesi Tarım Bakanlığı İl Müdürlüklerine aittir. Projedeki uygulama da iki kategoride uygulanmaktadır. İlk kategori toprak işlemesiz tarım veya arazinin boş bırakılması uygulamalarını kapsamakta; bu sayede toprak ve su kaynaklarının korunması ve erozyonu önleyici tedbirlerin alınması amacıyla setleme, canlı veya cansız perdeleme, taş toplama, drenaj vb. kapsama dâhil edilmiştir. Bir diğer uygulama kategorisi ise Çevre Dostu Tarım Teknikleri ve Kültürel Uygulamalar olarak adlandırılmıştır. Bu kategoride uygun sulama tekniklerinin kullanımı, kontrollü ilaç ve gübre kullanımı ile organik tarım veya iyi tarım uygulamaları bulunmaktadır. Eğirdir havzası kapsamında özellikle ikinci kategori kapsamında projelerin geliştirilmesi önemlidir. Havzada il müdürlükleri, bölge üniversiteleri ve araştırma enstitüleri, DSİ ve Belediyeler, ilgili diğer kurum ve kuruluşlar ile beraber STK larında katılımı ile Çevre Araştırma Merkezi (ÇAM) kurulması ve öncelikli olarak yukarıda belirtilen konular ve yerel halkın ve üreticinin eğitimin ve rehberlik çalışmaları ile beraber uygulamaların daha etkili kılınmasını konularında çalışmalar yapılmalıdır. Bu çalışmalar çerçevesinde tarımsal amaçlı arazi kullanım plan ve projelerinin geliştirilmesi esas olmalıdır. Tarımsal faaliyetin ekonomik olarak yapılabildiği en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken yeter büyüklükteki tarımsal arazi parsel büyüklüğü, bölge ve yörelerin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri gözetilerek Tarım İl Müdürlüğü tarafından belirlenmelidir. Havza genelinde ifraz uygulamalarına; 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile 3194 sayılı İmar Kanunu ve Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği'ne uygun olarak, Tarım İl Müdürlüğü tarafından yürütülen ve yürütülecek olan tarımsal faaliyetin ekonomik verimliliğinin sürdürülebilirliği hususunda uygun görüş alınmak kaydıyla 317

318 Sayfa/Toplam Sayfa: 318 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 izin verilmelidir. İfraz uygulaması yapılan ve tarımsal niteliği korunması gereken mutlak tarım arazilerinde yapılacak yapıların tarımsal amaç dışında kullanılmaması hususuna dikkat edilmesi önemlidir. Havza genelinde; mutlak tarım araziler ve ekonomik olarak verimli olan dikili tarım arazileri 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu Hükümleri doğrultusunda, mera alanlarının ise 5178/4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında uygulamaların yapılması ve korunması gerekmektedir. Ayrıca, mera, yaylak, kışlak, otlak yelerinde bölgedeki ekonomik aktivitelerin devamlılığı açısından korunması önemlidir. Çevre Düzeni Planı kapsamında belirlenen tarımsal niteliği korunacak alanlara iskan veya yapılaşma gibi farklı kullanımlara ve mutlak tarım alanlarında tarımsal amaçlı yapı dışında yapılara izin verilmemelidir. Özel hükümler kapsamında koruma alanları özelinde belirtilen arazi kullanı koşullarını dışında; tarım alanlarındaki yapılaşmalar için 5403 sayılı kanunda belirtilen husularar dikkat edilmelidir. Mutlak tarım alanlarında tarımsal amaçlı (alet, gereç ve araçlarını muhafaza edebileceği) kullanıma yönelik yapılar dışında yapılaşmaya izin verilmemelidir. 1/ ölçekli ÇDP kapsamında belirlenen stratejilerin havza koruma planı ile paralellik sağlaması özellikle tarım alanlarının amaç dışı kullanılmamasına ve korunmasına, erozyonunun önlenmesine ilişkin programlar ile hayvancılığın geliştirilmesi için mera alanlarının ıslahı ve korunmasına yönelik programların geliştirilmesinde gerekmektedir. Bu nedenle alt ölçekli planlarda ekolojik planlama ilkeleri ve mekansal sürdürülebilirlik analizlerinin yapılması Eğirdir gölünün içme suyu kaynağı olarak öncelikli devamlılığının sağlanması ve havza için öncelikli ekonomik aktivite olan ve ürün çeşitliliğinin ve verimliliği açışından değerli alt havzalarda "meyve üretimi yapılan özel nitelikli tarım alanlarının" korunması arasında paralelliğin sağlanması açısından önemlidir. Orta mesafeli koruma alanı içinde; sadece toprak koruma ve sulamaya yönelik altyapı tesisleri, entegre nitelikte olmayan hayvancılık ve muhafaza tesisleri ile zorunlu olarak tesis edilmesi gerekli olan müştemilatı, üreticinin bitkisel üretime bağlı olarak elde ettiği ürünü için ihtiyaç duyacağı yeterli boyut ve hacimde depolar, un değirmeni, tarım alet ve makinelerinin muhafazasında kullanılan sundurma ve çiftlik atölyeleri, seralar, tarımsal işletmede üretilen ürünün özelliği itibarıyla hasattan sonra iki saat içinde işlenmediği takdirde ürünün kalite ve besin değeri kaybolması söz konusu ise bu ürünlerin işlenmesi için kurulan tesislere izin verilir. Bu faaliyetler gerçekleştirilirken havza yönetim planı iş programı ve özel hükümler kapsamında belirtilen koşulların dikkate alınması gerekmektedir. Hükümler kapsamında belirtilen koşullar sağlamak şartı ile yapılması planlanan tesislerin yerleri, büyüklükleri ve yapı yoğunlukları alt ölçekli planlarda belirlenmelidir. Tarım alanlarındaki yapılaşma ve ifraz 318

319 Sayfa/Toplam Sayfa: 319 / 374 Güncelleştirme Sayısı: 01 için özel hükümlerde belirlenen husular ve tarım arazileri sınıflamasına göre Toprak Koruma Kurulu nun görüşlerinin alınması zorunludur. Orman Köylüleri Kalkınma Hizmetlerine İlişkin Esas ve Usuller çerçevesinde Devlet Ormanlarının korunması, geliştirilmesi, genişletilmesi ve işletilmesi Hedeflerine ulaşılmasi amacı ile ormanlarımızın içinde ve bitişiğinde yaşayan orman köylüsüne desteklemeyi ve kalkındarmayı hedefleyen ORKÖY kapsamında Isparta genelinde 157 adet köy desteklenmiştir yılları arasında yapılan uygulama alanları ve verilen kredilerin dağılımı aşağıki verilmiştir. Havza genelinde ORKÖY kapsamında ilçe kalkınma planlarında yer alan öneri uygulamalar ve yerleşimlere ait tablo genel Ek'lerde verilmiştir. Her iki tablo, hayvancılık faaliyetlerine kıyasla güneş enerjisi ve uygulamalarına olan desteklerin zamanla arttığını göstermektedir Süt Sığırcılığı Besi Sığırcılığı Süt Koyunculuğu Besi Koyunculuğu Halıcılık Güneş Enerjisi Diğer Şekil 180: yılları arasında yapılan uygulama alanları ve verilen kredilerin dağılımı Havza genelinde meyvecilikten sonra en fazla gelir getiren ve yaygın olan faaliyet hayvancılıktır. ORKÖY tarafından yapılan hayvancılığa ilişkin desteklemelerin yetersiz kalması, orman ve mera alanlarında özellikle içme suyu kaynağına olan etkisinden dolayı kısıtlayıcıların olmasınden dolayı bu faaliyet ile uğraşan nüfusun azaldığı belirtilmiştir. Fakat Eğirdir gölünün içme suyu kaynağı olarak korunması ve yapılan analiz ve model çalışmalarına göre gölün trofik bakımdan mezotrofik özellikte olup, gerekli önlemler alınmadığı takdirde içmesuyu kaynağı olarak riskli duruma ulaşacağı tespitinden dolayı tarımsal aktiviteler ile beraber göl çevresinde yapılan hayvancılık aktivitelerinede uygulama koşulların tanımlanması gerekmiştir. Mera Alanları 4342 sayılı Mera Kanunu hükümlerine bağlı olarak korumaya alınmış alanlardır. Mera Kanunu gereğince meralar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında 319

EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ

EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ Yrd. Doç. Dr. Şehnaz ŞENER Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Göl 482 km² yüzölçümü ile Türkiye nin 4. büyük gölü aynı zamanda 2.

Detaylı

Normandy Madencilik A.Ş. Ovacõk Altõn Madeni

Normandy Madencilik A.Ş. Ovacõk Altõn Madeni Normandy Madencilik A.Ş. Ovacõk Altõn Madeni İÇİNDEKİLER YÖNETİCİ ÖZETİ... 3 1 Toz ve Gaz Emisyonlarõnõn Kontrolü...4-5 Toz...4-5 Havada Hidrojen Siyanür (HCN) Gazõ... 6 2 Gürültü Kontrolü... 7 3 Kimyasal

Detaylı

1. Kıyı Bölgelerinde Çevre Kirliliği ve Kontrolü KÇKK

1. Kıyı Bölgelerinde Çevre Kirliliği ve Kontrolü KÇKK 1. Kıyı Bölgelerinde Çevre Kirliliği ve Kontrolü KÇKK Kentsel Atıksu Arıtım Tesislerinde Geliştirilmiş Biyolojik Fosfor Giderim Verimini Etkileyen Faktörler Tolga Tunçal, Ayşegül Pala, Orhan Uslu Namık

Detaylı

Yıllar 2015 2016 2017 2018 2019 PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

Yıllar 2015 2016 2017 2018 2019 PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler 1. HAVZA KORUMA PLANI KURUM VE KURULUŞLARIN KOORDİNASYONUNUN 2. SAĞLANMASI 3. ATIK SU ve ALTYAPI YÖNETİMİ 3.1. Göl Yeşil Kuşaklama Alanındaki Yerleşimler Koruma Planı'nda önerilen koşullarda önlemlerin

Detaylı

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ Bu Tebliğ, 12 Mart 1989 tarihli ve 20106 sayılı Resmî Gazete de yayınlanmıştır. Amaç Madde 1 - Bu tebliğ, 9 Ağustos 1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/6

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/6 ÇED, İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/6 SU, ATIK SU 1,2,3 ph Elektrometrik Metot SM 4500-H + B Bulanıklık Nefhelometrik Metot SM 2130 B İletkenlik Laboratuvar Metodu SM 2510-B Çözünmüş Oksijen/ Elektrometrik

Detaylı

YÜZEYSEL SULARDA İZLENMESİ GEREKEN KALİTE ELEMENTLERİ

YÜZEYSEL SULARDA İZLENMESİ GEREKEN KALİTE ELEMENTLERİ EK-1 YÜZEYSEL SULARDA İZLENMESİ GEREKEN KALİTE ELEMENTLERİ Akarsular Göller Kıyı Suları Geçiş Suları GENEL KİMYASAL VE FİZİKO- KİMYASAL PARAMETRELER Sıcaklık Sıcaklık Sıcaklık Sıcaklık ph ph ph ph (mg/l

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL Deney Laboratuvarı Adresi : Yakut Mah. Mustafa Kemal Paşa Bulvarı No:186 Kocasinan 38090 KAYSERİ/TÜRKİYE

Detaylı

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ SU KALİTE ÖZELLİKLERİ Su kirliliği Su kaynağının kimyasal, fiziksel, bakteriyolojik, radyoaktif ve ekolojik özelliklerinin olumsuz yönde değişmesi şeklinde gözlenen ve doğrudan veya dolaylı yoldan biyolojik

Detaylı

İçme Suyu Kaynağı Olarak Sapanca Gölü nün Bütünleşik Yaklaşımlı Havza Yönetimi İle Korunması Ve Güvenli Su Temini

İçme Suyu Kaynağı Olarak Sapanca Gölü nün Bütünleşik Yaklaşımlı Havza Yönetimi İle Korunması Ve Güvenli Su Temini İçme Suyu Kaynağı Olarak Sapanca Gölü nün Bütünleşik Yaklaşımlı Havza Yönetimi İle Korunması Ve Güvenli Su Temini Dr. Rüstem KELEŞ SASKİ Genel Müdürü «Allah insanı yalnız ve yalnız kendisine kulluk etsin

Detaylı

Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Havzalarda Özel Hüküm Belirleme Çalışmalarına İlişkin Usul Ve Esaslar Tebliği BÖLÜM I

Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Havzalarda Özel Hüküm Belirleme Çalışmalarına İlişkin Usul Ve Esaslar Tebliği BÖLÜM I R. Gazete No. 27274 R.G. Tarihi: 30.6.2009 Çevre ve Orman Bakanlığından: Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Havzalarda Özel Hüküm Belirleme Çalışmalarına İlişkin Usul Ve Esaslar Tebliği BÖLÜM I Amaç, Kapsam,

Detaylı

MARMARA BÖLGESİNDEKİ HAVZA KORUMA EYLEM PLANI

MARMARA BÖLGESİNDEKİ HAVZA KORUMA EYLEM PLANI MARMARA BÖLGESİNDEKİ HAVZA KORUMA EYLEM PLANI 1 İÇERİK 1. HAVZA KORUMA EYLEM PLANLARI 2. MARMARA VE SUSURLUK HAVZALARI 3. ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ 4. HAVZA YÖNETİM YAPILANMASI 5. NEHİR HAVZA YÖNETİM

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/7

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/7 ÇED, İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/7 (1, 2, 3,4) SU, ATIK SU ph Elektrometrik Metot SM 4500 H+ B Sıcaklık Laboratuvar ve Saha Metodu SM 2550 B İletkenlik Elektrokimyasal Metot SM 2510 B Renk Spektrofotometrik

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2014 YILI ANALİZ LABORATUVARI FİYAT LİSTESİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2014 YILI ANALİZ LABORATUVARI FİYAT LİSTESİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2014 YILI ANALİZ LABORATUVARI FİYAT LİSTESİ A. NUMUNE ALMA/ÖRNEKLEME A.1.Emisyon Kapsamında Numune Alma/Örnekleme Uçucu Organik

Detaylı

ATIKSU YÖNETİMİ ve SU TEMİNİ PROJEKSİYONLARI Aralık 2015. Dr. Dursun Atilla ALTAY Genel Müdür

ATIKSU YÖNETİMİ ve SU TEMİNİ PROJEKSİYONLARI Aralık 2015. Dr. Dursun Atilla ALTAY Genel Müdür ATIKSU YÖNETİMİ ve SU TEMİNİ PROJEKSİYONLARI Aralık 2015 Dr. Dursun Atilla ALTAY Genel Müdür Marmara Havzası ve Atıksu Yönetimi 1950'li yıllar Caddebostan Plajı 1980'li yıllar Ülkemizin en kalabalık şehri

Detaylı

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot Adı Metot Numarası ph Elektrometrik metot TS EN ISO 10523

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot Adı Metot Numarası ph Elektrometrik metot TS EN ISO 10523 Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/8 ph Elektrometrik metot TS EN ISO 10523 SU, ATIK SU 1,2 İletkenlik Elektrot Metodu TS 9748 EN 27888 Sıcaklık Laboratuvar ve Saha Metodu SM

Detaylı

ÇEVRE KANUNUNCA ALINMASI GEREKEN İZİN VE LİSANSLAR HAKKINDA YÖNETMELİK KAPSAMINDA ATIKSULARINI DERİN DENİZ DEŞARJI YÖNTEMİ İLE DENİZE DEŞARJ YAPMAK

ÇEVRE KANUNUNCA ALINMASI GEREKEN İZİN VE LİSANSLAR HAKKINDA YÖNETMELİK KAPSAMINDA ATIKSULARINI DERİN DENİZ DEŞARJI YÖNTEMİ İLE DENİZE DEŞARJ YAPMAK ÇEVRE KANUNUNCA ALINMASI GEREKEN İZİN VE LİSANSLAR HAKKINDA YÖNETMELİK KAPSAMINDA ATIKSULARINI DERİN DENİZ DEŞARJI YÖNTEMİ İLE DENİZE DEŞARJ YAPMAK İSTEYEN KURUM VE KURULUŞLAR İÇİN ÇEVRE İZNİ BAŞVURU ŞARTLARI

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 11

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 11 ÇED, İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE 1 / 11 Titrimetrik Metot SM 4500 NH ₃ F SM 4500 NH ₃ C - Ön İşlem Distilasyon Metodu SM 4500 NH ₃ B Askıda Katı Madde (AKM) Gravimetrik Metot TS EN 872 Zehirlilik Deneyleri

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Deney Laboratuvarı Adresi : İBB Geri Kazanım ve Kompost Tesisi Işıklar Köyü Mevkii Ege sok. No: 5 Kemerburgaz EYÜP 34075 İSTANBUL / TÜRKİYE Tel : 02122065017 Faks

Detaylı

ANALİZ LİSTESİ EKOSFER LABORATUVAR VE ARAŞTIRMA HİZMETLERİ SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. SU ve ATIKSU ANALİZLERİ. Toplam Çözünmüş Mineral Madde (TDS) Tayini

ANALİZ LİSTESİ EKOSFER LABORATUVAR VE ARAŞTIRMA HİZMETLERİ SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. SU ve ATIKSU ANALİZLERİ. Toplam Çözünmüş Mineral Madde (TDS) Tayini Kod : Yayın : 26.09.2014 Revizyon /: 00/00 Sayfa : 1/9 SU ve ATIKSU ANALİZLERİ 1 Su, Atıksu (*) (**) (T) ph Elektrometrik 2 Su, Atıksu (*) (**) (T) İletkenlik Laboratuvar 3 Su, Atıksu (*) (**) (T) Toplam

Detaylı

1201806 ATIKSU ARITIMI YILİÇİ UYGULAMASI (1+2) Bahar 2012

1201806 ATIKSU ARITIMI YILİÇİ UYGULAMASI (1+2) Bahar 2012 1201806 ATIKSU ARITIMI YILİÇİ UYGULAMASI (1+2) Bahar 2012 Çevre Mühendisliği Bölümü Selçuk Üniversitesi Dersin Öğretim Üyesi: Prof.Dr. Ali BERKTAY Tel. 2232093 e-mail: aberktay@selcuk.edu.tr Doç.Dr. Bilgehan

Detaylı

KAYNAĞINDAN TÜKETİCİYE KADAR İÇME SUYU KALİTESİNİN GARANTİ ALTINA ALINMASI KAYNAK VE ŞEBEKE İZLEME ÇALIŞMALARI. 07 Ekim 2015

KAYNAĞINDAN TÜKETİCİYE KADAR İÇME SUYU KALİTESİNİN GARANTİ ALTINA ALINMASI KAYNAK VE ŞEBEKE İZLEME ÇALIŞMALARI. 07 Ekim 2015 KAYNAĞINDAN TÜKETİCİYE KADAR İÇME SUYU KALİTESİNİN GARANTİ ALTINA ALINMASI KAYNAK VE ŞEBEKE İZLEME ÇALIŞMALARI 07 Ekim 2015 Hach Dünya üzerinde birçok noktada üretim yapar, Avrupa merkezi Düsseldorf tadır.

Detaylı

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ Resmi Gazete Tarihi: 10.10.2009 Resmi Gazete Sayısı: 27372 SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı, 31/12/2004 tarihli ve 25687 sayılı Resmî

Detaylı

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI DÖNER SERMAYE İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ 2016 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI DÖNER SERMAYE İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ 2016 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI DÖNER SERMAYE İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ FİYAT LİSTESİ SR. NO. GELİR KOD NO. HİZMETİN ADI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ İZİN VE DENETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED RAPORU FORMAT BEDELİ

Detaylı

Marmara Kıyıları Hassas Alan Yönetimi

Marmara Kıyıları Hassas Alan Yönetimi Marmara Kıyıları Hassas Alan Yönetimi Huri EYÜBOĞLU Şub. Müd. huri.eyuboglu@csb.gov.tr İSTANBUL SUNUM İÇERİĞİ SINHA PROJESİ Türkiye Kıyılarında Kentsel Atıksu Yönetimi: Sıcak Nokta ve Hassas Alanların

Detaylı

İnegöl OSB Müdürlüğü Atıksu Arıtma, Çamur Kurutma ve Kojenerasyon Tesisleri 6/3/2016 1

İnegöl OSB Müdürlüğü Atıksu Arıtma, Çamur Kurutma ve Kojenerasyon Tesisleri 6/3/2016 1 Atıksu Arıtma, Çamur Kurutma ve 6/3/2016 1 İnegöl İlçesinde Organize Sanayi Bölgesi Kurulması; Yüksek Planlama Kurulunun 19.12.1973 tarihli raporu ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 19.11.1973 tarihli

Detaylı

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ 10 Ekim 2009 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27372 Çevre ve Orman Bakanlığından: TEBLİĞ SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı, 31/12/2004 tarihli

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 5

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 5 ÇED, İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE 1 / 5 Atık Su Metaller ( Alüminyum, Bakır, Çinko, Demir, Kadmiyum, Krom, Kurşun, Nikel, Sodyum ) ICP-OES Metodu TS EN ISO 11885 Amonyak/ Amonyak Azotu; Amonyum/ Amonyum

Detaylı

BURSA HAMİTLER SIZINTI SUYU ARITMA TESİSİNİN İNCELENMESİ

BURSA HAMİTLER SIZINTI SUYU ARITMA TESİSİNİN İNCELENMESİ BURSA HAMİTLER SIZINTI SUYU ARITMA TESİSİNİN İNCELENMESİ Korkut Kaşıkçı 1, Barış Çallı 2 1 Sistem Yapı İnşaat ve Ticaret A.Ş. 34805 Kavacık, İstanbul 2 Marmara Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü,

Detaylı

ÇERKEZKÖY ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ENDÜSTRİYEL ATIKSU ARITMA TESİSİ

ÇERKEZKÖY ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ENDÜSTRİYEL ATIKSU ARITMA TESİSİ ÇERKEZKÖY ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ENDÜSTRİYEL ATIKSU ARITMA TESİSİ Bölgemiz I. Kısım Atıksu Arıtma Tesisi (yatırım bedeli 15 milyon $) 1995 yılında, II. Kısım Atıksu Arıtma Tesisi ( yatırım bedeli 8 milyon

Detaylı

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen ix xiii xv xvii xix xxi 1. Çevre Kimyasına Giriş 3 1.1. Çevre Kimyasına Genel Bakış ve Önemi

Detaylı

10-11 Şubat 2014 DSİ ETLİK EĞİTİM TESİSLERİ ANKARA

10-11 Şubat 2014 DSİ ETLİK EĞİTİM TESİSLERİ ANKARA 10-11 Şubat 2014 DSİ ETLİK EĞİTİM TESİSLERİ ANKARA ÇALIŞMA GRUBU Adı Soyadı Görevi Çalıştığı Kurum Dr. Ozan DENİZ Başkan Çanakkale Onsekiz Mart Üni. Jeoloji Mühendisliği Bölümü Birol ÖZER Başkan Yardımcısı

Detaylı

Prof. Dr.Lütfi AKCA Müsteşar

Prof. Dr.Lütfi AKCA Müsteşar Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir yönetiminin sağlanması 21.yy da insanlığın en önemli sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Dünya nüfusundaki hızlı artışla beraber, doğal kaynakların

Detaylı

CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon

CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Türkiye Çevre Durum Raporu 2011 www.csb.gov.tr/turkce/dosya/ced/tcdr_20 11.pdf A3 Su ve Su Kaynakları 3.4 Kentsel

Detaylı

Deney Adı. Bölüm 3: Numunelerinin Muhafaza, Taşıma ve Depolanması. Nehirlerden ve Akarsulardan Numune Alma. ph tayini Elektrometrik Metot

Deney Adı. Bölüm 3: Numunelerinin Muhafaza, Taşıma ve Depolanması. Nehirlerden ve Akarsulardan Numune Alma. ph tayini Elektrometrik Metot Su Kalitesi Numune Alma- Bölüm 3: Numunelerinin Muhafaza, Taşıma ve Depolanması Nehirlerden ve Akarsulardan Numune Alma TS ISO 5667-3 TS ISO 5667-6 Yeraltı Sularından Numune Alma TS ISO 5667-11 Göl ve

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Deney Laboratuvarı Adresi : Yakut Mah. Mustafa Kemal Paşa Bulvarı No:186 Kocasinan 38090 KAYSERİ / TÜRKİYE Tel : 0 352 337 09 45 Faks : 0 352 337 09 32 E-Posta

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Yavuz Sultan Selim Cad. 118. Sokak No: 29 Dilovası 41455 KOCAELİ/TÜRKİYE Tel : 0 262 754 17 81 Faks : 0 262 754 19 84 E-Posta : EHSTurkey@sgs.com

Detaylı

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası CO Elektrokimyasal Hücre Metodu TS ISO 12039

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası CO Elektrokimyasal Hücre Metodu TS ISO 12039 Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/13 CO Elektrokimyasal Hücre Metodu TS ISO 12039 EMİSYON 1 O 2 Tayini Elektrokimyasal Hücre Metodu TS ISO 12039 CO 2 Tayini Elektrokimyasal

Detaylı

KİRLİLİK YÜKÜ HESAPLAMALARI

KİRLİLİK YÜKÜ HESAPLAMALARI KİRLİLİK YÜKÜ HESAPLAMALARI Dr. Alpaslan EKDAL İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü ekdala@itu.edu.tr Kıyı Suları, Yer altı Suları ve Yüzeysel Suların Kalitesinin Belirlenmesi ve Yönetimi Hizmet İçi Eğitim Programı

Detaylı

2016 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER

2016 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER NDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER SIRA NO TARİFENİN NEV'İ KARAR NO KARAR TARİHİ SAYFA NO 1 ANADOLU YAKASI PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ UYGULANACAK İ 1 Ağaç Budama Bedeli 1.1 Ağaç Budama Ücreti

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Karaman Mah. Atıksu Arıtma Tesisi İdari Binası Adapazarı 54290 SAKARYA/TÜRKİYE Tel : 0 264 221 12 23 Faks : 0 264 277 54 29 E-Posta

Detaylı

KONYA İLİ HAVA KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

KONYA İLİ HAVA KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ KONYA İLİ HAVA KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Bu çalışma da 2000-2010 yıllarındaki yıllık, aylık, saatlik veriler kullanılarak kirleticilerin mevsimsel değişimi incelenmiş, sıcaklık, rüzgar hızı, nisbi

Detaylı

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ ÖZEL HÜKÜM PROJELERİ

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ ÖZEL HÜKÜM PROJELERİ TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ ÖZEL HÜKÜM PROJELERİ Eğirdir Beyşehir Karacaören Alt Havzaları ÖH Alanları Atatürk Baraj Gölü ÖH Alanı Doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi için; İçme suyu kaynaklarının

Detaylı

SU NUMUNELERİNİN LABORATUVARA KABUL MİKTARLARI, SAKLAMA KOŞULLARI VE SÜRELERİ

SU NUMUNELERİNİN LABORATUVARA KABUL MİKTARLARI, SAKLAMA KOŞULLARI VE SÜRELERİ Alkalinite Alüminyum (Al) Amonyum (NH 4 + ) Anyonlar (Br, F, Cl, NO 2, NO 3, SO 4, PO 4 ) PE veya BC 200 100 Tercihen arazide yapılmalıdır. sırasındaki indirgenme ve oksitlenme reaksiyonları numunede değişikliğe

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 14

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 14 ÇED, İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE 1 / 14 Metaller ( Alüminyum, Antimon, Arsenik, Bakır, Baryum, Berilyum, Bor, Civa, Çinko, Demir, Gümüş, Kadmiyum, Kalay, Kalsiyum, Kobalt, Krom, Kurşun, Lityum, Magnezyum,

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Deney Adresi : İSTAÇ GERİ KAZANIM VE KOMPOST TESİSİ Işıklar Köyü Ege Sokak No: 5/1 Kemerburgaz-Eyüp/İSTANBUL Tel : 02122065017 Faks : 02122065398 E-Posta : laboratuvar@istac.com.tr

Detaylı

Municipal Wastewater Recovery by Aerobic Membrane Bioreactor (AMBR): Antalya Case Study

Municipal Wastewater Recovery by Aerobic Membrane Bioreactor (AMBR): Antalya Case Study Municipal Wastewater Recovery by Aerobic Membrane Bioreactor (AMBR): Antalya Case Study Aerobik Membran Biyoreaktör (AMBR) ile Atıksu Geri Kazanımı: Antalya Örneği Yılmaz F 1., Otuzaltı M. M 2 1 Akdeniz

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Deney Laboratuvarı Akreditasyon No: Adresi :Güvercinlik Mah. Okul Sok. No 221/C Bodrum 48400 MUĞLA / TÜRKİYE Tel : 0252 374 54 77 Faks : 0252 374 54 78 E-Posta

Detaylı

Karadeniz ve Kıyılarının Çevresel Özellikleri ve Sorunları T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DENİZ VE KIYI YÖNETİMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Didem UĞUR ÇEVRE ve ORMAN UZMANI Sunum

Detaylı

1.1 Su Kirliliği Su Kirliliğinin Kaynakları 1.2 Atıksu Türleri 1.3 Atıksu Karakteristikleri 1.4 Atıksu Arıtımı Arıtma Seviyeleri

1.1 Su Kirliliği Su Kirliliğinin Kaynakları 1.2 Atıksu Türleri 1.3 Atıksu Karakteristikleri 1.4 Atıksu Arıtımı Arıtma Seviyeleri 1. GİRİŞ 1.1 Su Kirliliği Su Kirliliğinin Kaynakları 1.2 Atıksu Türleri 1.3 Atıksu Karakteristikleri 1.4 Atıksu Arıtımı Arıtma Seviyeleri 1-1 1.1 Su Kirliliği Su Kirliliğinin Kaynakları (I) Su Kirliliği

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/11

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/11 ÇED İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/11 ph Elektrokimyasal Metot SM 4500 H+ B Bulanıklık Nefhelometrik Metot SM 2130 B İletkenlik Elektrometrik Metot SM 2510 B Sıcaklık Elektrometrik Metot SM. 2550 B Amonyak/Amonyak

Detaylı

1 HAVZA KORUMA PLANI ADIMLARI

1 HAVZA KORUMA PLANI ADIMLARI 2. Orta Vade Uzun vade 2 3 2 3 2 3 2 3 2 3 1 4 1 4 1 4 1 4 1 4 Uygulayıcı 1 HAVZA KORUMA PLANI ADIMLARI 1.1 KENTSEL ATIKSU YÖNETİMİ AAT Revizyon ve İnşaatların Tamamlanması Mevcut Revizyon Gerekli Görülen

Detaylı

SİVAS İLİNİN JEOTERMAL. Fikret KAÇAROĞLU, Tülay EKEMEN Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 58140 SİVAS

SİVAS İLİNİN JEOTERMAL. Fikret KAÇAROĞLU, Tülay EKEMEN Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 58140 SİVAS SİVAS İLİNİN JEOTERMAL SULARI Fikret KAÇAROĞLU, Tülay EKEMEN Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 58140 SİVAS JEOTERMAL ENERJİ Jeotermal Enerji, yerkabuğunun çeşitli

Detaylı

T.C. KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İSU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ULUSLAR ARASI İSTANBUL AKILLI ŞEBEKELER KONGRESİ AKILLI ŞEBEKELERDE ÖRNEK UYGULAMALAR

T.C. KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İSU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ULUSLAR ARASI İSTANBUL AKILLI ŞEBEKELER KONGRESİ AKILLI ŞEBEKELERDE ÖRNEK UYGULAMALAR T.C. KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İSU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ULUSLAR ARASI İSTANBUL AKILLI ŞEBEKELER KONGRESİ AKILLI ŞEBEKELERDE ÖRNEK UYGULAMALAR ATIKSU SCADA SİSTEMİ KOCAELİ Murat SÖNMEZ SCADA ŞUBE MÜDÜRÜ

Detaylı

HASAN PARLAR A AİT İZMİR İLİ KEMALPAŞA İLÇESİ YİĞİTLER KÖYÜ 14 PAFTA 24 ADA 13 PARSELDE AÇILACAK SONDAJ KUYUSUNUN HİDROJEOLOJİK ETÜD RAPORU

HASAN PARLAR A AİT İZMİR İLİ KEMALPAŞA İLÇESİ YİĞİTLER KÖYÜ 14 PAFTA 24 ADA 13 PARSELDE AÇILACAK SONDAJ KUYUSUNUN HİDROJEOLOJİK ETÜD RAPORU Firma logosu.... ŞİRKETİ / FİRMASI HASAN PARLAR A AİT İZMİR İLİ KEMALPAŞA İLÇESİ YİĞİTLER KÖYÜ 14 PAFTA 24 ADA 13 PARSELDE AÇILACAK SONDAJ KUYUSUNUN HİDROJEOLOJİK ETÜD RAPORU Ahmet TANRIKULU JEOLOJİ MÜHENDİSİ

Detaylı

Sunum İçeriği. Sonuç ve Öneriler

Sunum İçeriği. Sonuç ve Öneriler Sunum İçeriği Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi ve İlgili Mevzuat Yerüstü Su Kirliliğin Kontrolüne İlişkin Uluslararası Yaklaşımlar Ülkemize Yönelik Öneriler Nilüfer Çayı Alt Havzası Uygulama Örneği

Detaylı

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot Adı Metot Numarası

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot Adı Metot Numarası EK LİSTE-1/10 SU, ATIK SU 1 ph Elektrokimyasal Metot SM 4500 H + B Bulanıklık Nefelometrik Metot SM 2130 B Çözünmüş Oksijen / Oksijen Doygunluğu Membran Elektrot Limunisanse SM 4500-O G ASTM D 888 İletkenlik

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Ek-9A T.C. ÇED İzin ve Denetim lüğü Kapsam : Su, Atık Su, Atık, Gürültü, Numune Alma Düzenleme Tarihi : 12.05.2015 Laboratuvar Adı : Gümüşsu A.Ş. Çevre Laboratuvarı Adres : Zafer Mah. Değirmen Cad. No:41

Detaylı

HACH LANGE. Evsel Atık Su Arıtma Tesisine Giriş Öncesi Endüstriyel Deşarjların İzlenmesi İSKİ Örneği HACH LANGE TÜRKİYE OFİSİ

HACH LANGE. Evsel Atık Su Arıtma Tesisine Giriş Öncesi Endüstriyel Deşarjların İzlenmesi İSKİ Örneği HACH LANGE TÜRKİYE OFİSİ HACH LANGE Evsel Atık Su Arıtma Tesisine Giriş Öncesi Endüstriyel Deşarjların İzlenmesi İSKİ Örneği HACH LANGE TÜRKİYE OFİSİ Metin BARAN Proje Müdürü 24 Eylül 2014 Hach Lange Dünya üzerinde birçok noktada

Detaylı

GEBZE PLASTİKÇİLER ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ İnönü Mahallesi Balçık Köyü Yolu Üzeri Gebze / KOCAELİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ

GEBZE PLASTİKÇİLER ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ İnönü Mahallesi Balçık Köyü Yolu Üzeri Gebze / KOCAELİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ GEBZE PLASTİKÇİLER ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ İnönü Mahallesi Balçık Köyü Yolu Üzeri Gebze / KOCAELİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ MERKEZİ ATIKSU ARITMA TESİSİ FAALİYETİ İŞ AKIM ŞEMASI VE PROSES ÖZETİ 1 1. İŞLETME

Detaylı

Dünya da OSB. Türkiye de OSB. Organize sanayi bölgeleri kavramı. dünyada 19. yüzyılın sonlarına doğru. ortaya çıkmış ve ilk olarak İngiltere ve

Dünya da OSB. Türkiye de OSB. Organize sanayi bölgeleri kavramı. dünyada 19. yüzyılın sonlarına doğru. ortaya çıkmış ve ilk olarak İngiltere ve 1 Dünya da OSB Organize sanayi bölgeleri kavramı dünyada 19. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkmış ve ilk olarak İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nde uygulamaya konulmuştur. Türkiye de OSB Organize

Detaylı

PROJE - FAALİYET KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE 1 HAVZA KORUMA EYLEM PLANI STRATEJİSİNİN OLUŞTURULMASI

PROJE - FAALİYET KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE 1 HAVZA KORUMA EYLEM PLANI STRATEJİSİNİN OLUŞTURULMASI 1 HAVZA KORUMA EYLEM PLANI STRATEJİSİNİN OLUŞTURULMASI ÇOB, DSİ, İB, Valilikler, Belediyeler, Üniversiteler, TÜBİTAK HSA/ÇİB 2 KURUM VE KURULUŞLARIN KOORDİNASYONUNUN SAĞLANMASI ÇOB, Valilikler HSA/ÇİB

Detaylı

BÜYÜK MELEN HAVZASI ENTEGRE KORUMA VE SU YÖNETİMİ. Prof. Dr. İzzet Öztürk İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü

BÜYÜK MELEN HAVZASI ENTEGRE KORUMA VE SU YÖNETİMİ. Prof. Dr. İzzet Öztürk İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü BÜYÜK MELEN HAVZASI ENTEGRE KORUMA VE SU YÖNETİMİ Prof. Dr. İzzet Öztürk İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü GÜNDEM Büyük Melen Havzası nın Konumu ve Önemi Büyük Melen Havzası ndan İstanbul a Su Temini Projesi

Detaylı

Çamuru. Türkiye de KAYSERİ ATIKSU ARITMA TESİSİ ARITMA ÇAMURU UYGULAMALARI. ve çevreye uyumlu bir şekilde. lmış. olup çalışmalar devam etmektedir.

Çamuru. Türkiye de KAYSERİ ATIKSU ARITMA TESİSİ ARITMA ÇAMURU UYGULAMALARI. ve çevreye uyumlu bir şekilde. lmış. olup çalışmalar devam etmektedir. TÜRKİYE DE ÇAMUR YÖNETY NETİMİ ve KAYSERİ ATIKSU ARITMA TESİSİ ARITMA ÇAMURU UYGULAMALARI Dr. Özgür ÖZDEMİR KASKİ Genel MüdürlM rlüğü Atıksu Dairesi Başkan kanı, Mart 2011 Türkiye de Atıksu nun işlenmesi

Detaylı

KARTALKAYA BARAJI HAVZASI ÖZEL HÜKÜMLER

KARTALKAYA BARAJI HAVZASI ÖZEL HÜKÜMLER KARTALKAYA BARAJI HAVZASI ÖZEL HÜKÜMLER AMAÇ : Gaziantep iline içme ve kullanma suyu sağlayan kıta içi yüzeysel su kaynaklarından olan Kartalkaya Barajının mevcut su kalitesinin korunup, kullanımının sürdürülebilir

Detaylı

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ Sıra No: SULAMA SUYU ANALİZLERİ: 2014 FİYATI 1 ph 14,00 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 3 Sodyum (Na)

Detaylı

KOZA ALTIN İŞLETMELERİ A.Ş. Ovacık Altın Madeni. Aylık Çevre Raporu

KOZA ALTIN İŞLETMELERİ A.Ş. Ovacık Altın Madeni. Aylık Çevre Raporu KOZA ALTIN İŞLETMELERİ A.Ş. Ovacık Altın Madeni İÇİNDEKİLER YÖNETİCİ ÖZETİ... 3 1 Toz ve Gaz Emisyonlarının Kontrolü...4-5 Toz...4-5 Havada Hidrojen Siyanür (HCN) Gazı... 6 2 Gürültü Kontrolü... 7 3 Kimyasal

Detaylı

KAYSERİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ATIKSU ARITMA TESİSİ

KAYSERİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ATIKSU ARITMA TESİSİ KAYSERİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ATIKSU ARITMA TESİSİ Yakup GÜLTEKİN Çevre Yönetim Müdürü 26.05.2016 Hidrolik Kapasite Debi Günlük Ort. m 3 /gün Saatlik Ort. m 3 /h Minimum Kuru Hava m 3 /h Maksimum Kuru

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Deney Laboratuvarı Adresi : İncilipınar Mah. 3385 Sk. No:4 Pamukkale 21050 DENİZLİ / TÜRKİYE Tel : 0 258 280 22 03 Faks : 0 258 280 29 69 E-Posta : isanmaz_derya@hotmail.com

Detaylı

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası EK LİSTE-1/8 SO 2 Elektrokimyasal Hücre Metodu TS ISO 7935 Emisyon (1) CO CO 2 Elektrokimyasal Hücre Metodu İnfrared Metodu Elektrokimyasal Hücre Metodu İnfrared Metodu TS ISO 12039 TS ISO 12039 O 2 Elektrokimyasal

Detaylı

Su Çerçeve Direktifi ve Genel Kavramlar. Ülkemizde Yapılan Çalışmalar. Belirli kirleticiler ve ÇKS leri. Alıcı ortam bazlı deşarj standartları

Su Çerçeve Direktifi ve Genel Kavramlar. Ülkemizde Yapılan Çalışmalar. Belirli kirleticiler ve ÇKS leri. Alıcı ortam bazlı deşarj standartları Su Çerçeve Direktifi ve Genel Kavramlar Ülkemizde Yapılan Çalışmalar Belirli kirleticiler ve ÇKS leri Alıcı ortam bazlı deşarj standartları Hassas alanlar İzleme programları Denizlerde kirlilik izleme

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Belge No Kapsam T.C. : Y 41/006/2016 Düzenleme Tarihi : 18.10.2016* : Kömür,Sıvı Yakıt,Atık Su,Atık Yağ,Numune Alma,Emisyon Laboratuvar Adı Adres : STANDART LABORATUARLAR İŞLETMECİLİĞİ A.Ş. : Atalar Mah.

Detaylı

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Sanayi tesislerinin alıcı ortama olan etkilerinin ve kirlilik yükünün azaltılması, yeni tesislerin kurulmasına karar verilmesi aşamasında alıcı ortam kapasitesinin dikkate alınarak

Detaylı

ARAŞTIRMA MAKALESİ /RESEARCH ARTICLE

ARAŞTIRMA MAKALESİ /RESEARCH ARTICLE ANADOLU ÜNİVERSİTESİ BİLİM VE TEKNOLOJİ DERGİSİ A ANADOLU UNIVERSITY JOURNAL OF SCIENCE AND TECHNOLOGY A Applied Sciences and Engineering Cilt/Vol.:12-Sayı/No: 2 : 75-89 (211) ARAŞTIRMA MAKALESİ /RESEARCH

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Karaman Mah. Atıksu Arıtma Tesisi İdari Binası Adapazarı 54290 SAKARYA/TÜRKİYE Tel : 0 264 221 12 23 Faks : 0 264 277 54 29 E-Posta

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/7

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/7 ÇED, İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/7 SU/ ATIK SU 1 ph Elektrometrik Metot TS 3263 ISO 10523 Çözünmüş Oksijen Azid Modifikasyon Metodu SM 4500-O C İletkenlik Elektrometrik Metot SM 2510 B Renk Spektrometrik

Detaylı

S.S. YEŞİL DURU EVLERİ KOOPERATİFİ ATIKSU ARITMA TESİSİ PROJE RAPORU

S.S. YEŞİL DURU EVLERİ KOOPERATİFİ ATIKSU ARITMA TESİSİ PROJE RAPORU S.S. YEŞİL DURU EVLERİ KOOPERATİFİ ATIKSU ARITMA TESİSİ PROJE RAPORU 1 - PROSESİN TANITILMASI Tatil sitesinden kaynaklanacak evsel nitelikli atıksuları arıtacak olan, arıtma tesisi, biyolojik sistem (aktif

Detaylı

TAŞKIN YÖNETİMİNDE MODELLEME ÇALIŞMALARI

TAŞKIN YÖNETİMİNDE MODELLEME ÇALIŞMALARI T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞKIN YÖNETİMİNDE MODELLEME ÇALIŞMALARI Tuğçehan Fikret GİRAYHAN Orman ve Su İşleri Uzmanı 17.11.2015- ANTALYA İÇERİK Taşkın Kavramı ve Türkiye

Detaylı

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu. Hazırlayanlar

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu. Hazırlayanlar Hazırlayanlar Tıbbi Teknolog Sait ŞEN Uzman Biyolog Zinnet OĞUZ Çevre Sağlık Teknisyeni Barış HALİÇ Yüksek Gıda Mühendisi Figen ERBİL NAZ Dr. Dilek DİKMEN Giriş ve Amaç Avrupa Birliği Komisyonu tarafından

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Deney Laboratuvarı Adresi : Karamehmet Mah. 11. sk. No:21/B/4 MENTEŞE 48000 MUĞLA/TÜRKİYE Tel : 0252 818 02 00 Faks : 0 E-Posta : ekosistemege@gmail.com Website

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Deney Laboratuvarı Adresi : Toros Mah. 78178 Sok.No:3/A Aygen Hanım Apt. Altı Çukurova ADANA / TÜRKİYE Tel : 0 322 457 88 67 Faks : 0 322 457 88 28 E-Posta : artek@artekcevre.com.tr

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Haymana Yolu 5. Km. GÖLBAŞI 06830 ANKARA / TÜRKİYE Tel : 0 312 498 21 50 Faks : 0 312 498 21 66 E-Posta : zeynep.doruk@csb.gov.tr Website

Detaylı

DAĞITIM GENELGE (2009/16)

DAĞITIM GENELGE (2009/16) Sayı : B.18.0.ÇYG.0.06.02-010.06.02/ Konu : Derin Deniz Deşarjı İzleme Genelgesi DAĞITIM 30.07.2009 GENELGE (2009/16) Bu Genelge, 13.02.2008 tarih ve 26786 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Yönetmelik

Detaylı

İNSUYU MAĞARASI NIN ÇEVRESİNDE YAPILAN TARIMSAL FAALİYETLERİN YERALTI SUYUNA ETKİLERİ

İNSUYU MAĞARASI NIN ÇEVRESİNDE YAPILAN TARIMSAL FAALİYETLERİN YERALTI SUYUNA ETKİLERİ 510 İNSUYU MAĞARASI NIN ÇEVRESİNDE YAPILAN TARIMSAL FAALİYETLERİN YERALTI SUYUNA ETKİLERİ Halil ARI * İsmail TOSUN ** Özet İnsuyu Mağarası, Burdur-Antalya karayolunda Burdur merkezine 15 km uzaklıkta,

Detaylı

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Faaliyet Ön Bilgi Formu

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Faaliyet Ön Bilgi Formu Ek-3: Faaliyet Ön Bilgi Formu T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Faaliyet Ön Bilgi Formu Kod No:... Tarih:.../.../... Bu form, toprak kirliliği potansiyeli bulunan endüstriyel faaliyetler ile ilgili genel

Detaylı

TC ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ÇED ve PLANLAMA GENEL MÜDÜRLM MADENCİLİK PROJELERİNE AİT ÇED RAPORLARINDA VE PROJE TANITIM DOSYLARI

TC ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ÇED ve PLANLAMA GENEL MÜDÜRLM MADENCİLİK PROJELERİNE AİT ÇED RAPORLARINDA VE PROJE TANITIM DOSYLARI MADENCİLİK PROJELERİNE AİT ÇED RAPORLARINDA VE PROJE TANITIM DOSYLARI MADENCİLİK PROJELERİNE AİT ÇED RAPORLARI VE PROJE TANITIM DOSYASINDA YER ALAN KONULAR 3 ANA GRUPTA TOPLANMAKTADIR 1- PROJE ALANI VE

Detaylı

YAYILI KİRLİLİK: KENTSEL VE TARIM KAYNAKLI

YAYILI KİRLİLİK: KENTSEL VE TARIM KAYNAKLI YAYILI KİRLİLİK: KENTSEL VE TARIM KAYNAKLI DOÇ.DR. EMRE ALP ODTÜ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 19-20 Mart 2015 YAYILI KİRLİLİK: KENTSEL VE TARIM KAYNAKLI Yayılı Kirlilik Kaynakları ve Özellikleri Yayılı Kirliliğin

Detaylı

Ergene Havzası Koruma Eylem Planı 15 başlıktan meydana gelmektedir.

Ergene Havzası Koruma Eylem Planı 15 başlıktan meydana gelmektedir. Ergene Havzası Koruma Eylem Planı 15 başlıktan meydana gelmektedir. ERGENE HAVZA KORUMA EYLEM PLANI 1. Dere yatakları temizleniyor, 2. Belediye AAT leri DSİ tarafından inşa ediliyor, 3. Islah Organize

Detaylı

Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü

Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Çevre Denetimi Ani, planlı, birleşik denetimler ve izlemeler yapılmaktadır. 2872 sayılı Çevre Kanunu ve yönetmelikleri kapsamında Hava, Su,

Detaylı

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İZİN VE DENETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ LABORATUVAR ÖLÇÜM VE İZLEME DAİRESİ BAŞKANLIĞI

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İZİN VE DENETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ LABORATUVAR ÖLÇÜM VE İZLEME DAİRESİ BAŞKANLIĞI ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İZİN VE DENETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ LABORATUVAR ÖLÇÜM VE İZLEME DAİRESİ BAŞKANLIĞI EVSEL VE ENDÜSTRİYEL KİRLİLİK İZLEME PROGRAMI 1 Ergene Havzası Su Kalitesi İzleme Raporu

Detaylı

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ötrofikasyon. Ötrofikasyon

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ötrofikasyon.   Ötrofikasyon ÇEV 219 Biyoçeşitlilik Ötrofikasyon Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Ötrofikasyon Eutrophication (Bataklıklaşma) kelimesi eski Yunancadaki eutrophos kelimesinden gelmektedir. Eutrophos:

Detaylı

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ Karada bir su ürünleri işletmesi kurulacaksa, su kaynağı olarak kaynak suyu, dere, ırmak, akarsu, göl, baraj suları veya yeraltı suları kullanılabilir. Yetiştiriciliğin

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü T.C. Belge No Kapsam : Y-01/170/2011 Düzenleme Tarihi : 06.07.2011 : Su, Atık Su, Deniz Suyu, Numune Alma, Emisyon, İmisyon, Gürültü Laboratuvar Adı : ARTEK Mühendislik Çevre Ölçüm ve Danışmanlık Hiz.

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI. Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü Veri İşçiliği Projesi

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI. Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü Veri İşçiliği Projesi T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü Veri İşçiliği Projesi 1 Projenin Amacı ve Kapsamı Projenin Amacı Bakanlığımız bünyesinde çok çeşitli seviyelerde üretilen coğrafi

Detaylı

Ölçüm/Analiz Kapsamı Parametre Metot Metodun Adı

Ölçüm/Analiz Kapsamı Parametre Metot Metodun Adı Çevre Mevzuatı Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (devamı var) Her tür kapsam Gürültü Gürültü Kömür Çevre Mevzuatında

Detaylı

Araştırma Makalesi / Research Article

Araştırma Makalesi / Research Article BEÜ Fen Bilimleri Dergisi BEU Journal of Science 3(1), 53-64, 2014 3(1), 53-64, 2014 Araştırma Makalesi / Research Article Kentsel Atıksu Arıtma Tesisi Çıkış Sularının Kehli Deresi Su Kalitesi Üzerine

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü DAĞITIM GENELGE (2009/16)

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü DAĞITIM GENELGE (2009/16) Sayı : B.18.0.ÇYG.0.06.02-010.06.02/ Konu : Derin Deniz Deşarjı İzleme Genelgesi DAĞITIM 30.07.2009 GENELGE (2009/16) Bu Genelge, 13.02.2008 tarih ve 26786 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Yönetmelik

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Deney Laboratuvarı Adresi : İstanbul Yolu, Gersan Sanayi Sitesi 2306.Sokak No :26 Ergazi/Yenimahalle 06370 ANKARA / TÜRKİYE Tel : 0 312 255 24 64 Faks : 0 312 255

Detaylı

Bu makale, 2005. 1. Tıbbi Jeoloji Sempozyumu Kitabı (Editör: Dr. Eşref Atabey), JMO yayını: 95. Sayfa: 1186-192 yayımlanmıştır.

Bu makale, 2005. 1. Tıbbi Jeoloji Sempozyumu Kitabı (Editör: Dr. Eşref Atabey), JMO yayını: 95. Sayfa: 1186-192 yayımlanmıştır. Bu makale, 200. 1. Tıbbi Jeoloji Sempozyumu Kitabı (Editör: Dr. Eşref Atabey), JMO yayını: 9. Sayfa: 1186-192 yayımlanmıştır. ESKİŞEHİR PORSUK SUYU (Tam metin) Güner SÜMER Anadolu Üniversitesi, ESKİŞEHİR

Detaylı

2014 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER

2014 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER NDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER SIRA NO TARİFENİN NEV'İ KARAR NO KARAR TARİHİ SAYFA NO 1 ANADOLU YAKASI PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ 1 Ağaç Budama Bedeli 1.1 Ağaç Budama Ücreti 2 Ağaç Kesim

Detaylı