A RAÇ. Henry Winker. Ayraçlar da İnsandır. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Transkript

1 A RAÇ Ayraçlar da İnsandır Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer

2 4

3 GİRİŞ Bu serideki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik olan Hollandalı grafik tasarımcısı Christian Boer, bu yazı fontunu disleksik okurlara özel olarak tasarladı. Disleksi fontu harflerin daha iyi ayırt edilebilmesi, yani okuyucunun harfleri zihninde ters yüz etmemesi için tasarlandı. Ayrıca okumayı kolaylaştırmak için fontun içindeki harflerin arasına boşluklar kondu. Bu font disleksi sorunu yaşayan insanların harfleri ayırt etmesini (karıştırmamasını, evirip çevirmemesini veya ters yüz etmemesini) sağlayan özelliklere sahip. Bu eğlenceli font yalnızca disleksi sorunu yaşayan çocukların değil, bütün çocukların daha az hatayla, daha hızlı ve daha kolay okumalarına yardımcı olacak. Bu font hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isterseniz lütfen sitesini ziyaret edin. 5

4 6

5 Hank Zipzer! Lütfen konuşma! dedi Bayan Flowers bana. Örnek vatandaşlar öğretmen konuştuğu sırada konuşmazlar. Ama ben bir şey söylemedim, Bayan Flowers. Hank, dudaklarının kımıldadığını gözlerimle gördüm. Ama dudaklarımdan hiçbir ses çıkmadı, Bayan Flowers. O yüzden teknik olarak konuşmuyordum. O halde tam olarak ne yapıyordun? Bir işaret gönderiyordum. 7

6 Sınıftaki diğer çocuklar kahkahalarla güldüklerinde kendimi harika hissettim. Komik olmaya çalışmıyordum. Ama komik bulunmak her zaman güzeldir. Büyükbabam Pete her zaman kahkahanın iyi olduğunu, yine de bir turşu kadar iyi olmadığını söyler. İkimiz de turşuya bayılırız. Peki bu sözde işareti kime gönderdin? diye sordu Bayan Flowers. Bana! diye seslendi Frankie Townsend. Frankie ve ben bebekliğimizden beri yakın arkadaşız. Kendimize ait bir işaret sistemimiz var. Biz tek kelime etmeden konuşabiliyoruz, dedim. Öyle mi? dedi Bayan Flowers. Bu çok sıra dışı. Bir keresinde Doğal Tarih Müzesi ndeydik, diye devam etti Frankie. Hari- 8

7 kaydı. Hank ve ben T-Rex in yüzüne karşı kükremeye karar verdik hem de aynı anda. Müthişti, diye ekledim. Ta ki güvenlik görevlisi bize müzenin içinde kükremenin yasak olduğunu söyleyene kadar. Güldüm, herkes benimle birlikte güldü. Bayan Flowers da kıkırdadı. Bayan Flowers ın çok hoş bir gülümsemesi var. Okuldaki herkes onun ikinci sınıfta ders vermesini istiyor çünkü neredeyse her zaman neşesi yerinde. Geçen hafta heceleme testinden on üzerinden yalnızca iki aldığımda bana AFERİN bile dedi. Hank, kükreme ve işaret gönderme konusunda uzman olduğuna göre, dedi Bayan Flowers, bir sonraki sınıf projemizi çok seveceksin. Ne olduğunu duymak için sabırsızlanıyorum. Yerimde duramıyorum bile. Sandalyemin kenarında oturuyorum. 9

8 Sandalyeden düşmen için sabırsızlanıyorum! diye bağırdı Nick McKelty, arkamdaki masadan. Nick McKelty, öteki adı ile Kene Nick, kimse hakkında güzel bir söz söylemez. Ama kimse ona laf edemez çünkü kendisi yaklaşık üç metre boyunda ve genişliğinde. Yeter, Nick, diye parladı Bayan Flowers, ellerini kalçasının üzerine koyarak. Ama McKelty, Bayan Flowers ın kızdığına aldırmıyor gibiydi. O da her zaman yaptığı şeye geri döndü ders arasında küçük çocuklara 10

9 fırlatmak için tükürüklü kâğıt topları yuvarlamaya. Gelecek hafta okuma haftası, diye devam etti Bayan Flowers. Okuma haftasını bir oyun sahneleyerek kutlayacağız. Oyunu ben yazdım. Adı Kütüphanede Bir Gece. Katie Sperling elini havaya kaldırarak salladı. Oyunun yıldızı olabilir miyim? diye sordu. Babam her zaman bir yıldız olduğumu söyler zaten. Herkesin bir rolü olacak, dedi Bayan Flowers. Benim bile mi? diye sordu Luke Whitman, parmağını burnuna sokarak. Evet, senin bile, Luke. 11

10 Oyunda bir burun karıştırma şampiyonu rolü olup olmadığını merak ettim. Eğer olsaydı Luke Whitman o rolü kesinlikle alırdı! Bence yıldızın kim olacağını hepimiz biliyoruz! diye seslendi McKelty. En yetenekli kişi. Ve o kişi de benim. Sonra nedensiz yere ayağa kalktı, sınıfı başıyla selamladı ve her zamanki homurtulu kahkahalarından birini attı. Kimse ona eşlik etmedi. Şimdi senaryoyu dağıtacağım, dedi Bayan Flowers, McKelty ye yerine oturmasını işaret ederek. Hafta sonu senaryoyu okuyun ve hangi rolü istediğinize karar verin. Endişelendim. Çok ama çok endişelendim. Benim için ikinci sınıfın okuma dersleri bile zordu. Koskoca bir senaryoyu okumak neredeyse imkânsız olacaktı. Frankie yüzümü gördü ve bana merak 12

11 etme anlamına gelen işaretimizi gönderdi. Hemen rahatladım çünkü bana yardım edeceğini biliyordum. Frankie mükemmel bir okuyucudur. Kış tatilinde iki yüz sayfalık bir kitap okudu ve kitabın içinde tek bir resim bile yoktu. Pazartesi günü seçmeler olacak, dedi Bayan Flowers. Böylece her biriniz istediğiniz rolü sergileyebilirsiniz. Frankie nin yardım edeceğini bildiğim halde gerilmeye başladım. Repliklerinizi çalışmalı ve çok iyi hazırlanmalısınız, diye devam etti Bayan Flowers. Herhangi bir sorusu olan var mı? Her zamanki gibi, aklımda bir sürü soru vardı. Ve yine her zamanki gibi, sorularımı sormaya utandım. O yüzden sıklıkla yaptığım şeyi yaptım aklımda bir liste oluşturdum. 13