EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (DOKTORA TEZİ)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (DOKTORA TEZİ)"

Transkript

1 EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (DOKTORA TEZİ) ORGANİK TARIM SİSTEMİNDE UYGULANAN DEĞİŞİK ORGANİK GÜBRELERİN YALOVA YAĞLIK 28 BİBERİ NİN (Capsicum annuum L.) VERİM VE BAZI KALİTE KRİTERLERİ İLE TOPRAKTAKİ AZOT BİRİKİMİNE ETKİLERİ Alev KIR Toprak Anabilim Dalı Bilim Dalı Kodu: Sunuş tarihi:26/05/2006 Danışman: Prof. Dr. Nilgün MORDOĞAN Bornova İZMİR

2 II

3 III Alev KIR tarafından DOKTORA tezi olarak sunulan Organik Tarım Sisteminde Uygulanan Değişik Organik Gübrelerin Yalova Yağlık 28 Biberi nin (Capsicum annuum L.) Verim ve Bazı Kalite Kriterleri ile Topraktaki Azot Birikimine Etkileri başlıklı bu çalışma E.Ü. Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönergesi nin ilgili hükümleri uyarınca tarafımızdan değerlendirilerek savunmaya değer bulunmuş ve 26 Mayıs 2006 tarihinde yapılan tez savunma sınavında aday oybirliği ile başarılı bulunmuştur. Jüri Üyeleri İmza Jüri Başkanı : Prof. Dr. Nilgün MORDOĞAN Üye : Prof. Dr. Dilek ANAÇ Üye : Prof. Dr. Hüseyin HAKERLERLER Üye : Prof. Dr. Şenay AYDIN Üye : Yard. Doç. Dr. Harun ÇOBAN

4 IV

5 V ÖZET ORGANİK TARIM SİSTEMİNDE UYGULANAN DEĞİŞİK ORGANİK GÜBRELERİN YALOVA YAĞLIK 28 BİBERİ NİN (Capsicum annuum L.) VERİM VE BAZI KALİTE KRİTERLERİ İLE TOPRAKTAKİ AZOT BİRİKİMİNE ETKİLERİ KIR, Alev Doktora Tezi, Toprak Anabilim Dalı Tez Yöneticisi: Prof. Dr. Nilgün MORDOĞAN Mayıs, 2006; 289 sayfa. Bu araştırma, organik tarım prensiplerine göre açıkta üretimi yapılan olan yağlık biber bitkisinin verim ve bazı kalite özellikleri ile toprakların bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri üzerine yeşil gübre ve farklı dozlardaki sığır gübresi, hindi gübresi ile kompostun ve organik sertifikalı ticari bir organik gübrenin etkilerini saptamak amacıyla Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü (Menemen-İzmir) deneme arazisinde yapılmıştır. Denemede, söz konusu organik gübrelerin uygulanmaları ile toprak profilindeki azot (NO 3 - -N) birikim durumları, 0-30/30-60/60-90 cm. toprak derinliğine kadar, iki yıl ve sezon başı ve sonunda olmak üzere yılda iki kez analiz edilmiştir. Biber verim ve kalite özellikleri göz önüne alındığında, organik parsellerdeki performansın mineral gübreli parsellere göre üstün özellikler taşıdığı belirlenmiştir. İki yılın sonunda, toprak profili boyunca nitrat azotu birikimi açısından, mineral gübreli parsele (NPK100) ait içeriğin organik uygulamalara göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: organik gübre, mineral gübre, kompost, yeşil gübre, kırmızı biber (Capsicum annuum L.), verim, kalite, toprak profili, nitrat.

6 VI

7 VII ABSTRACT THE EFFECTS OF DIFFERENT COMPOST AND MANURE APPLICATIONS ON FRUIT YIELD, SOME QUALITY PARAMETERS AND NITRATE (NO 3 - -N) ACCUMULATION IN THE SOIL PROFILE IN ORGANIC RED PEPPER (Capsicum annuum L. cv. Yalova Yağlık-28) PRODUCTION. KIR, Alev PhD in Soil Department Supervisor: Prof. Dr. Nilgün MORDOĞAN May, 2006; 289 pages. The research was carried out at the Aegean Agricultural Research Institute open field experimental area located in the Mediterranean Region. This study was realized to research the effects of green manure, compost, farmyard manure, turkey manure, organically certificated commercial manure applied in different doses on yield and quality properties of red pepper (Capsicum annuum L. cv. Yalova Yağlık-28) and NO 3 - -N accumulation in soil profile. The experiment was conducted in 72 parcels totally, 4 replications, 68 plants making up each parcel formed the layout of randomized block design. Soil samples were taken in 30 cm. layers to the depth of 90 cm. at the time of before the sowing and at the end of harvesting. Organic management was found to be superior in terms of observed pepper characteristics (yield, morphological characteristics, titratable acidity, total soluble solids, dry matter, vitamin C, fructose, nitrate, nitrite, N, P, K, Ca) increased significantly by the applications and nitrate accumulation in soil profile. Key words: Manure, mineral fertilizer, compost, green manure, red pepper (Capsicum annuum L.), yield, quality, soil profile, nitrate.

8 VIII

9 IX TEŞEKKÜR Bu araştırmayı tavsiye eden ve çalışmalarımın her aşamasında yardımcı olan hocam, Prof. Dr. Nilgün Mordoğan başta olmak üzere, tezimin oluşumu sırasında bana her zaman değerli fikirleri ve önerileriyle yol gösteren Prof. Dr. Dilek Anaç, Prof Dr. Uygun Aksoy, Prof. Dr. Hüseyin Hakerlerler, Prof. Dr. Hasan Mordoğan (Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Bölümü Öğretim Üyesi), Prof. Dr. Ersin Onoğur, Prof. Dr. Şenay Aydın a (Celal Bayar Üniversitesi Alaşehir Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi), bölümün olanaklarını kullanmama izin veren E. Ü. Ziraat Fakültesi Toprak Bölüm Başkanlığı na, Merkez Laboratuarı Müdürlüğü, yetkili ve teknik personeline, Araştırma Görevlileri Bihter Çolak ve Mahmut Tepecik e, tezimin yürütülmesi olanağı ve iznini sağlayan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ve yardımlarını esirgemeyen tüm teknik, yardımcı personel ile titiz ve özverili çalışmaları ile büyük katkı sağlayan işçilerine, stajyer öğrencilere, olanaklarından yararlandığım, Bitki Genetik Kaynakları, Hayvancılık, Meyvecilik, Patates, Tütün ve Yem Bitkileri şubelerine ve İşletme Birimine, değişik aşamalarda desteğini gördüğüm Uz. Nüket Atikyılmaz, Dr. Saniye Gencer, Uz. Erol Küçük, Uz. Bilgin Oğuz, Dr. Hüseyin Özpınar, Dr. Ali Üstün, Prof. Dr. Cafer Olcayto Sabancı ve Dr. Şemsettin Tan a, projenin altyapı kaynağına desteği ile yürütülmesi için gerekli maddi imkanı sağlayan TÜBİTAK a, proje teklifi sırasında değerli önerilerde bulunan Bonn Üniversitesi Organik Tarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ulrich Köpke ye, projenin yürütülmesine destek veren Dr. S. Ali Küçük e teşekkürlerimi sunarım.

10 X

11 XI HİÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET...V ABSTRACT... VII TEŞEKKÜR...IX HÇİZELGELER DİZİNİ... XV HŞEKİLLER DİZİNİ...XXI HRESİMLER DİZİNİ... XXIII HKISALTMALAR DİZİNİ... XXV H1.GİRİŞ...1 H2. LİTERATÜR ÖZETİ...5 H2.1. Biber ekiliş alanı ve üretim miktarı...5 H2.2. Organik biber istatistikleri...6 H2.3. Biber verim ve yaprak-meyve özellikleri...7 H2.4. Organik Tarım...29 H2.5. Toprak ve Suda Azot ve Nitrat...40 H2.6. Yeşil Gübre Bitkisi...43 H2.7. Toprak ve Organik Gübre...46 H3. MATERYAL VE METOT...56 H3.1. Materyal...56 H Deneme Alanına Ait Genel Bilgiler Organik Gübreler...63 H Kompost...63 H Ahır ve Hindi Gübreleri...63 H Sertifikalı Ticari Organik Gübre...64 H Organik Gübrelerin Bazı Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları...64 H Yeşil Gübre Bitkisi...64 H Biber Çeşidi...64 H3.2. Metod...66 H Laboratuvar Çalışmaları...66 H Su Analizleri...66 H Gübre Analizleri...67 H Kompost Analizleri...68 H Toprak Analizleri...68 H Yaprak-Meyve Analizleri...70

12 XII Sayfa H Meyvede Kalite Analizleri H Tarla çalışmaları H Yılı H Tarla Hazırlığı H Saksı Denemesi H Yılları H Denemede Uygulamalar H Deneme Deseni ve Uygulama Dozları H Parseller Arası Mesafe H Yeşil Gübre Bitkisi H Gübre Uygulamaları H Biber Tohum Ekimi ve Yetiştirme Şartları H Biber Sulama H Biber Zararlı Mücadelesi H Gözlemler H İstatistiki Analiz H4. BULGULAR VE TARTIŞMA H4.1.Toprak (0-30cm) ph Sonuçları H4.2. Verim Sonuçları H4.3.Morfolojik Karakterler Sonuçları H4.4.Yaprak ve Meyve Örnekleri Makro ve Mikro Element Sonuçları H Biber Yaprak ve Meyve İçeriklerine Ait Sınır Değerleri H Azot (N) (%)Yaprak ve Meyve Sonuçları H Fosfor (P) (%)Yaprak ve Meyve Sonuçları H Potasyum (K) (%)Yaprak ve Meyve Sonuçları H Kalsiyum (Ca) (%)Yaprak ve Meyve Sonuçları H4.6. Magnezyum (Mg) (%)Yaprak ve Meyve Sonuçları H Demir (Fe) (ppm)yaprak ve Meyve Sonuçları H Bakır (Cu) (ppm)yaprak ve Meyve Sonuçları H Çinko (Zn) (ppm)yaprak ve Meyve Sonuçları H Mangan (Mn) (ppm)yaprak ve Meyve Sonuçları H4.5.Yaprakta Klorofil Sonuçları H4.6. Meyve Kalite Analizleri Sonuçları H Meyve suyunda ph Sonuçları H Meyve Suyunda Titre Edilebilir Asitlik Sonuçları

13 XIII Sayfa H Meyvede Taze Ağırlıkta Kuru Madde Sonuçları H Meyve Şeker Fraksiyonları Sonuçları H Meyve Vitamin C Sonuçları H Meyve Suyu Toplam Suda Çözünür Kuru Madde (TSÇKM) Sonuçları H Meyve Nitrat-Nitrit Sonuçları H Meyve Organik Asit Sonuçları H4.7. Toprakta Azot (N) (%) ve Nitrat (NO - 3 -N) (ppm) Sonuçları H Toprak İlkbahar Azot (N) (%) Sonuçları H Toprak Sonbahar Azot (N) (%) Sonuçları H Toprak İlkbahar Nitrat (NO - 3-N) (ppm) Sonuçları H Toprak Sonbahar Nitrat (NO - 3-N) (ppm) Sonuçları H4.8. Korelasyon Değerleri H Verime İlişkin Korelasyon Katsayısı >0.5 Olan Veriler H Morfolojik Karekterlere İlişkin Korelasyon Katsayısı >0.5 Olan Veriler H Meyve Kalite Özelliklerine İlişkin Korelasyon Katsayısı >0.5 Olan Veriler H Meyve Element Özelliklerine İlişkin Korelasyon Katsayısı >0.5 Olan Veriler H Element-Meyve Kalitesi ve Element-Gözlemler arasındaki İlişkiler H Elementlerin İkili İlişkileri H Toprakta %N a İlişkin Korelasyon Katsayısı >0.5 Olan Veriler H Toprakta NO - 3 (ppm) a İlişkin Korelasyon Katsayısı >0.5 Olan Veriler H5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER H6. ÖZET HLİTERATÜR LİSTESİ HEK ÇİZELGE LİSTESİ HÖZGEÇMİŞ...289

14 XIV

15 XV ÇİZELGELER DİZİNİ Sayfa Çizelge 2.1. Yıllar itibariyle ülkemiz biber üretim miktarları Çizelge 2.2. İzmir ili biber üretim miktarı ve üretim değeri... 6 Çizelge 2.3. Organik biber üretim ve iç pazar durumuna ait veriler... 7 Çizelge g taze kırmızı biberin besin maddesi kompozisyonu... 8 Çizelge 2.5. İki farklı literatüre göre, 100 g taze ağırlıkta, biberin bazı kimyasal içerikleri Çizelge 2.6. Biber yapraklarında kuru maddede N-P-K değerleri Çizelge 2.7. İki ayrı biber çeşidinden alınan yapraklarda mineral madde içerikleri (mg/g kuru maddede) Çizelge kg N/da dozlarının uygulandığı Bağcı Çarliston ve Ege Acı Sivri biber çeşitlerinde, meyve (M) ve %50 çiçeklenme (Y1) ile 5. hasat (Y2) dönemlerine ait yaprak makro element içeriği değişimleri (%) Çizelge 2.9. Su stresi koşullarında fungal etmenle bulaşık ve kontrol gruplarının yaprak klorofil değerleri ve istatistiki değerlendirmeleri Çizelge Kırmızı-tatlı biberin yüksek düzeyde potasyum uygulamaları ile bazı kalite parametrelerindeki değişimler Çizelge Biber yaprağında ortalama bitki besin maddesi değerleri.21 Çizelge Akdeniz Bölgesi seralarında yetişen biber yapraklarına ait bazı besin elementleri minimum, maksimum ve ortalama içerikleri ile sınır değerleri Çizelge Fiğ ve biber (dolmalık) bitkilerinin ürünle topraktan kaldırdıkları besin elementi miktarları Çizelge Kompost ve hayvan gübresine ait bazı kimyasal ve fiziksel analiz sonuçları Çizelge Yıllar itibariyle, AB ülkelerinde organik tarım alan ve işletmelerine ilişkin veriler Çizelge Organik uygulamalarda önerilen üretim tekniklerinin uygulanma oranları (%) Çizelge Baklagillerde Azot Fiksasyonu (kg/ha/yıl) Çizelge Baklagil ve karışımların 3 değişik tahmini azot fiksasyon değerleri (kg N/ha/yıl) Çizelge Bazı organik materyallerin N-P-K içerikleri (%)

16 XVI Sayfa Çizelge Bazı organik maddelerin N/P 2 O 5 /K 2 O içerikleri...50 Çizelge Değişik hayvan gübrelerinin besin maddesi içerikleri Çizelge Ahır gübresi kimyasal ve fiziksel içerikleri Çizelge 3.1. Toprak tuzluluk sınır değerleri...57 Çizelge 3.2. Toprak reaksiyonu sınır değerleri...57 Çizelge 3.3. Toprak kireç değerlerine ait sınır değerleri (%) Çizelge 3.4. Toprak humus içeriklerine ait sınır değerler (%) Çizelge 3.5. Toprakta toplam N (azot) elementine ait sınır değerleri (mg/kg)...58 Çizelge 3.6. Toprakta alınabilir P (fosfor) sınır değerleri (mg/kg) Çizelge 3.7. Toprakta alınabilir K (potasyum) sınır değerleri (mg/kg)...58 Çizelge 3.8. Toprak alınabilir Ca (kalsiyum) (mg/kg) ve Mg (magnezyum) (mg/kg) sınır değerleri Çizelge 3.9. Deneme alanı toprağına ait bazı fiziksel ve kimyasal analiz sonuçları Çizelge Deneme alanında kullanılan 2002 yılı sulama suyu analiz sonuçları Çizelge Deneme alanında kullanılan sulama suyu 2003 yılı analiz sonuçları Çizelge , 2002 ve 2003 yılları ile Menemen uzun yıllar iklim verileri Çizelge Kompost, ahır, hindi ve ticari organik gübrelere ait bazı fiziksel ve kimyasal analiz sonuçları...65 Çizelge Yeşil gübre bitkilerinin saksı denemesine ait uygulamalar...74 Çizelge Deneme alanına ait bazı sayısal veriler Çizelge Gübrelerin uygulama dozları...77 Çizelge yılları biber yetiştirme çalışması takvimi...78 Çizelge cm derinlikte toprak ph değerleri Çizelge 4.2. Verim Uygulama x Yıl İnteraksiyon Sonuçları (kg/da) Çizelge 4.3. %50 Çiçeklenme Gün Sayısı Uygulama x Yıl İnteraksiyon Sonuçları Çizelge 4.4. %50 Meyve Tutma Gün Sayısı UygulamaxYıl İnteraksiyon Sonuçları Çizelge 4.5. %50 Meyve Et Kalınlığı Uygulama x Yıl İnteraksiyon Sonuçları Çizelge 4.6. Bitki Boyu Uygulama x Yıl İnteraksiyon Sonuçları Çizelge 4.7. Bitki Eni Uygulama x Yıl İnteraksiyon Sonuçları....97

17 XVII Sayfa Çizelge 4.8. Meyve Boyu ve Meyve Eni Yıl Birleştirmesi Sonuçları Çizelge 4.9. Biber yaprakları besin elementleri sınır değerleri Çizelge Biber yapraklarına ait besin elementi sınır değerleri Çizelge Biber yapraklarındaki yeterlilik seviye değerleri Çizelge Biber meyve element değerleri (ppm) Çizelge Taze kırmızı biberin 100 g yenebilir porsiyonunda bazı şeker ve element miktarları Çizelge Biber meyvesi besin içerikleri Çizelge Azot (N) (%) Yaprak 1 Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Azot (N) (%) Meyve Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Azot (N) (%) Yıl Birleştirmesi Yaprak 2 Sonuçları Çizelge Fosfor (P) (%) Yıl Birleştirmesi Yaprak 1 Sonuçları Çizelge Fosfor (P) (%) Yıl Birleştirmesi Meyve Sonuçları Çizelge Fosfor (P) (%) Yaprak 2 UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Potasyum (K) (%) Yaprak 1 Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Potasyum (K) (%) Yaprak 2 Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Potasyum (K) (%) Meyve UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Kalsiyum (Ca) (%) Yaprak 1 UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Kalsiyum (Ca) (%) Yaprak 2 Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Kalsiyum (Ca) (%) Meyve Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Magnezyum (Mg) (%) Yıl Birleştirmesi Yaprak 1 Sonuçları Çizelge Magnezyum (Mg) (%) Yıl Birleştirmesi Meyve Sonuçları Çizelge Magnezyum (Mg) (%) Yaprak 2 UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Demir (Fe) (ppm) Yıl Birleştirmesi Yaprak 1 Sonuçları.140 Çizelge 4.31.Demir (Fe) (ppm) Yıl Birleştirmesi Yaprak 2 Sonuçları. 141 Çizelge Demir (Fe) (ppm) Yıl Birleştirmesi Meyve Sonuçları

18 XVIII Sayfa Çizelge Bakır (Cu) (ppm) Yıl Birleştirmesi Yaprak 1 Sonuçları.142 Çizelge Bakır (Cu) (ppm) Yıl Birleştirmesi Yaprak 2 Sonuçları.143 Çizelge Bakır (Cu) (ppm) Yıl Birleştirmesi Meyve Sonuçları Çizelge Çinko (Zn) (ppm)yıl Birleştirmesi Yaprak 1 Sonuçları. 145 Çizelge Çinko (Zn) (ppm)yıl Birleştirmesi Meyve Sonuçları Çizelge Çinko (Zn) (ppm) Yaprak 2 UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Mangan (Mn) (ppm) Yıl Birleştirmesi Yaprak 1 Sonuçları Çizelge Mangan (Mn) (ppm) Yıl Birleştirmesi Yaprak 2 Sonuçları Çizelge Mangan (Mn) (ppm) Yıl Birleştirmesi Meyve Sonuçları Çizelge Yaprak Klorofil-a (mg/g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları Çizelge Yaprak Klorofil-b (mg/g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları Çizelge Yaprak Toplam Klorofil (mg/g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları Çizelge Yaprak Toplam Klorofil (mg/g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları Çizelge Meyvede Titre Edilebilir Asitlik (%)Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Kuru Madde (TA) (%) Yıl Birleştirmesi Sonuçları Çizelge Taze kırmızı biberin şeker ve organik asit içerikleri Çizelge Taze kırmızı biberin şeker ve organik asit içerikleri Çizelge α-glukoz (g/100 g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları Çizelge β Glukoz (g/100 g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları Çizelge Toplam Glukoz (g/100 g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları Çizelge Toplam Şeker (g/100 g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları Çizelge Vitamin C (mg/100 ml) UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge TSÇKM (%) Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları..178 Çizelge Meyve Nitrat (mg/kg TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları Çizelge Meyve Nitrit (mg/kg TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları...184

19 XIX Sayfa Çizelge Padron biberine ait kimyasal komponentler Çizelge Meyvede ortalama organik asit değerleri (2002) Çizelge Toprak (0-30 cm) N (%) İlkbahar UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Toprak (30-60 cm) N (%) İlkbahar UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Toprak (60-90 cm) N (%) İlkbahar UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Toprak (0-30 cm) N (%) Sonbahar Yıl Birleştirmesi Sonuçları Çizelge Toprak (60-90 cm) N (%) Sonbahar Yıl Birleştirmesi Sonuçları Çizelge Toprak (30-60 cm) N (%) Sonbahar UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Toprak (0-30 cm) Nitrat (NO 3 - ) (ppm) İlkbahar Uygulama x Yıl İnteraksiyon Sonuçları Çizelge Toprak (30-60 cm) Nitrat (NO 3 - ) (ppm) İlkbahar Uygulama x Yıl İnteraksiyon Sonuçları Çizelge Toprak (60-90 cm) Nitrat (NO 3 - ) (ppm) İlkbahar Uygulama x Yıl İnteraksiyon Sonuçları Çizelge Toprak (0-30 cm) Nitrat (NO 3 - ) (ppm) Sonbahar Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Toprak (30-60 cm) Nitrat (NO 3 - ) (ppm) Sonbahar Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları Çizelge Toprak (60-90 cm) Nitrat (NO 3 - ) (ppm) Sonbahar Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları

20 XX

21 XXI ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa Şekil 4.1. Verim (kg/da) Uygulamaxyıl interaksiyonu değerleri Şekil 4.2. %50 Çiçeklenme Gün Sayısı (gün) Uygulama x yıl interaksiyonu değerleri Şekil 4.3. %50 Meyve Tutma Gün Sayısı (gün) Uygulama x yıl interaksiyonu değerleri Şekil 4.4. Meyve Et Kalınlığı (mm) Uygulama x yıl interaksiyonu değerleri Şekil 4.5. Bitki Boyu (cm) Uygulama x yıl interaksiyonu değerleri Şekil 4.6. Bitki Eni (cm) Uygulama x yıl interaksiyonu değerleri Şekil 4.7. Meyve Boyu (cm) Yıl Birleştirmesi değerleri Şekil 4.8. Meyve Eni (cm) Yıl Birleştirmesi değerleri Şekil 4.9. Yaprak Azot 1 %N Uygulama x Yıl İnteraksiyon değerleri Şekil Meyve Azot %N Uygulama x Yıl İnteraksiyon değerleri. 110 Şekil Yaprak 2 %N Yıl Birleştirmesi değerleri Şekil Yaprak 1 Fosfor (%) Yıl Birleştirmesi değerleri Şekil Yaprak 1 Fosfor (%) Yıl Birleştirmesi değerleri Şekil Yaprak 2 Fosfor (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri Şekil Yaprak 1 Potasyum (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri Şekil Yaprak 2 Potasyum (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri Şekil Meyve Potasyum (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri Şekil Yaprak 1 Kalsiyum (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri Şekil Yaprak 2 Kalsiyum (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri Şekil Meyve Kalsiyum (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri Şekil Yaprak 2 Magnezyum (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri

22 XXII Sayfa Şekil Yaprak 2 Çinko (ppm) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri Şekil Yaprak 2 Mangan (ppm) Yıl Birleştirmesi değerleri Şekil Yaprak Klorofil-a Yıl Birleştirmesi değerleri Şekil Yaprak Klorofil-b Yıl Birleştirmesi değerleri Şekil Yaprak Toplam Klorofil Yıl Birleştirmesi değerleri Şekil Meyve Suyu ph Yıl Birleştirmesi değerleri Şekil TEA UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri Şekil Meyve Kuru Madde (TA) Yıl Birleştirmesi değerleri Şekil Fruktoz Yıl Birleştirmesi değerleri Şekil Vitamin-C UygulamaxYıl İnteraksiyon değerleri Şekil TSÇKM UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri Şekil Meyve Nitrat Yıl Birleştirmesi değerleri Şekil Meyve Nitrit Yıl Birleştirmesi değerleri Şekil cm. toprak derinliğinde nitrat değerleri

23 XXIII RESİMLER DİZİNİ Sayfa Resim 3.1. Deneme Alanı...57 Resim 4.1. Kontrol (0), NPK100, S2+Y, K1+Y parsellerine ait biberler Resim 4.2. Biber parsellerinden 0-30/30-60/60-90 cm toprak örneği alma çalışması EK ÇİZELGE LİSTESİ Ek Çizelge ülkemiz organik meyve-sebze ihracat verileri Ek Çizelge 3.1.Yalova Yağlık-28 Biberinin bazı özellikleri. Kataloğu Kodları ( ) Ek Çizelge ve 3. Hasat Döneminde alınan Meyve Örnekleri Rengi Bisalski Renk Ek Çizelge 4.2. İncelenen karakterlere ait kısaltmalar Ek Çizelge 4.3. İncelenen parametrelere ait korelasyon katsayıları ve bunlara ait önemlilik dereceleri...273

24 XXIV

25 XXV KISALTMALAR DİZİNİ 0 Hiçbir gübre uygulanmayan parsel Ca Kalsiyum Cu Bakır EC Elektriki Kondaktivite Fe Demir H1 Hindi Gübresinin 1. dozu parseli H1+Y Hindi Gübresinin 1. dozunun yeşil gübreli kombinasyonu parseli H2 Hindi Gübresinin 2. dozu parseli H2+Y Hindi Gübresinin 2. dozunun yeşil gübreli kombinasyonu parseli IFOAM International Federation of Organic Movements (Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Örgütü) K Potasyum K1 Kompostun 1. dozu parseli K1+Y Kompostun 1. dozunun yeşil gübreli kombinasyonu parseli K2 Kompostun 2. dozu parseli K2+Y Kompostun 2. dozu dozunun yeşil gübreli kombinasyonu parseli M 2. Hasat Dönemi Meyve Örnekleri Mg Magnezyum Mn Mangan Mo Molibden N Azot Na Sodyum NPK Azot-Fosfor-Potasyum Konvansiyonel tarım sistemine göre tavsiye edilen NPK100 mineral gübre dozunun tamamı uygulanan parsel Konvansiyonel tarım sistemine göre tavsiye edilen NPK50 mineral gübre dozunun yarısı uygulanmayan parsel P Fosfor S1 Ahır gübresinin 1. dozu parseli

26 XXVI S1+Y Ahır gübresinin 1. dozunun yeşil gübreli kombinasyonu parseli S2 Ahır Gübresinin 2. dozu parseli S2+Y Ahır Gübresinin 2. dozunun yeşil gübreli kombinasyonu parseli T Ticari organik gübre parseli T+Y Ticari organik gübrenin yeşil gübreli kombinasyonu parseli TEA Titre Edilebilir Asitlik TSÇKM Toplam Suda Çözünebilir Kuru Madde WRAP Waste and Resources Action Programme (Atıkların Geri Kazanım Programı) Y Yeşil gübre parseli Y1 %50 Çiçeklenme Dönemi Biber Yaprak Örnekleri Y2 %50 Meyve Tutma Dönemi Biber Yaprak Örnekleri Zn Çinko

27 1 1.GİRİŞ Tarım alanında verim artışı amacı ile yapılan faaliyetler (gübreleme, sulama, bitki koruma önlemleri ve kaliteli tohumluk kullanımı) büyük önem taşımaktadır. Tarım tarihinde, daha önce ulaşılamayan üretim artışları 1980 li yıllarda sağlanmıştır. Maksimum Verim tek hedef halini almıştır. Buna karşın, Ürün Kalitesi, Doğa Dengesi, Doğal Kaynaklar, İnsan, Hayvan ve Çevre Sağlığı, Biyolojik Çeşitlilik konuları ve bunların korunmasına ilişkin çalışmalar göz ardı edilmiştir. Çevre dengesi yapılan müdahalelerle bozulmuş ve bozulmaktadır. Gübre, pestisit, hormon, v.b. kullanımı aşırı ve bilinçsizce yapılmaktadır. Kullanılan gübrelerin büyük oranını azotlu gübreler oluşturmakta ve biyolojik döngüde dengesizlik ve kirlilik yaratmaktadırlar (Haktanır ve ark., 1995; Tüzel, 1996; Ulusoy, 1998). Ayrıca, topraklara atılan gübrelerin yalnızca %50 si yararlı olabilmekte, kalan kısmı yıkanma, yüzey akışı ve buharlaşma ile kayba uğramaktadır (Engelstad, 1985). Pestisit ve mineral gübre gibi sentetik maddelerin kanser yada diğer sağlık sorunlarına neden olabileceği korkusu (Tüzel, 1996) 1980 li yıllardan sonra dünyada çevre ve insana dost, her çeşit kimyasal kullanımına sınırlama getiren, organik tarım yaşamını tercih etmeyi gündeme getirmiştir (Lampkin, 1990). Gelir seviyesi yüksek ülkelerde üretici ve tüketicilerin örgütlenerek, 1930 lu yıllardan bu yana uyguladıkları Organik Tarım Sistemi alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Organik (=Ekolojik=Biyolojik) Tarım, kapalı bir sistem oluşturarak yapılan tarımsal üretimde, organik kökenli ilaç ve gübrelerin kullanımını tavsiye eden sentetik madde ile hormon ilavesini ve doğal dengeyi bozan uygulamaları yasaklayan; rotasyon, toprak muhafazası, yeşil gübreleme, hastalıklara dayanıklı yerel çeşitlerin ve doğal düşmanların yönetimde yer aldığı ve modern tarım tekniklerini teşvik eden alternatif bir tarımsal üretim şeklidir. Organik tarım sistemine göre yapılan tarımsal üretimde, toprağın iyileştirilmesi, içindeki organizmaların korunması ve beslenmesi sağlanmalı; toprak sömürülmemeli; tersine verimlilik doğal yollarla arttırılmalıdır. Bunu sağlamak için münavebe ve organik gübreleme yapılmalı, ayrıca, uygun toprak işleme yöntemleri kullanılmalıdır. Örneğin, çiftlik gübreleri veya organik atıkların aerobik şartlarda kompostlaştırılması ile elde edilen kompostlar ile yeşil gübreler bu

28 2 amaçla kullanılabilmektedir (Aksoy ve Altındişli, 1999). Sürdürülebilir tarım sistemlerinin, ekolojik, ekonomik, sosyal, hümanist ve politikalar açısından yeni koşullara adapte olabilir yönleri de bulunmaktadır (Reijntjes ve ark., 1992). Tarımsal faaliyetlerde gübre kullanımının insan ve çevre sağlığında yarattığı kirlilik sıkça tartışılan bir konu durumundadır (Mengel ve Kirkby, 1982). Ülkemizde ekilen tarım alanlarının % 75'i gübrelenmekte, mineral gübre kullanımı her yıl artmakta ve polikültür tarım yapılan Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde gübrelemede yanlış uygulama miktarı, zamanı ve şekli bulunmaktadır (Anaç, 1998). Yapılan istatistik çalışmalar, Türkiye de yaklaşık olarak yılda 2 milyon ton gübre (etkili madde olarak N, P, K içeren) kullanıldığını, bu miktarın yaklaşık yarısını azotlu gübrelerin oluşturduğunu göstermiştir. Ayrıca, kullanılan fosforlu gübrelerin de büyük kısmı toprakta birikmektedir (Başol ve Aktalay, 2001). Bunun yanında, ülkemizde yapılan çeşitli araştırma sonuçlarına göre, yer altı sularındaki nitrat miktarında artış kaydedilmiş ve bu konuda ülkemizin de riskli durumda olduğu belirtilmiştir (Anonymous, 1992a; Çolakoğlu ve ark., 1995; İlbeyi ve ark., 1997). Bilindiği gibi, azot (nitrat) ve fosfor (fosfat) çeşitli yollar ile toprak, su, hava ve dolaylı olarak bitki gibi doğal kaynaklarımızı kirleten ana unsurlardır. Gerek ticaret gerekse organik gübrelerden kaynaklanan, yıkanarak sulara karışan veya bitki bünyesinde birikebilen nitratın kendisi toksik olmasa da, mikrobiyolojik olarak nitrite dönüşerek nitrosil iyonunu oluşturur. Bunun sonucunda, insan sağlığı açısından zararlı etkiler meydana gelir. Örneğin, kandaki hemoglobinin oksijeni taşıması bloke olur ve özellikle 1-4 aylık çocuklarda ölüme neden olabilecek methemoglobinemi hastalığı ortaya çıkabilir (Hakerlerler ve ark., 1993). Yukarıda bahsedilen olumsuzlukların tarımsal faaliyetlerde insan sağlığını ön planda tutan ve çevre koruyucu olarak tanımlanabilecek ekolojik tarım prensibi çerçevesinde önlenmesi tüm dünyada ve özellikle Avrupa Topluluğu ülkelerinde benimsenmiş durumdadır. Ülkemizde de organik tarım faaliyetleri özel sektörün ihracat amaçlı üretimi ile 90 lı yıllarda başlamıştır. Ülkemizden ağırlıklı olarak kurutulmuş ürünlerin (üzüm, incir, kayısı, v.b.) ekolojik olarak üretilip satılmaları söz konusudur. Bunun yanında, son yıllarda değişen ve olumlu yönde gelişen beslenme alışkanlıkları ile iç ve dış piyasada

29 sebzelere olan talep gittikçe artmaktadır. Yani bilinçli tüketici talebi sağlık riski taşımayan kaliteli sebze yönündedir. Oysa, sebze üretiminde yoğun gübre ve pestisit kullanılması, hem insan hem de çevre sağlığı açısından organik sebze yetiştiriciliği faaliyetleri alanında araştırma çalışmalarına daha da ağırlık verilmesi konusunu gündeme getirmiştir. Bunun yanında, ekolojik tarım yönetmeliklerinde kullanılmasına izin verilen organik gübrelerin çevre ve dolayısıyla insan sağlığı açısından irdelenmesi; söz konusu gübrelerin tür ve dozları yönüyle de incelenmesi; meyve verim ve kalitesine olan etkileri kadar önem arz etmektedir. Organik tarımda gübrelemenin esasını, toprak organik maddesinin arttırılması oluşturmaktadır. Bu sayede, topraklardaki mikrobiyolojik aktivite hızlandırılarak topraktaki besin maddelerinin yarayışlılığı arttırılır. Bunun yanında, toprağa çeşitli besin maddelerini ve özellikle azotu kazandıran organik maddelerin (organik gübrelerin, kompostun, v.b.) önemli bir diğer etkisi de toprakların fiziksel özellikleri üzerinedir (Anonymous, 1980; Woodward ve Burge, 1982; Anonymous, 1989). Yoğun ve bilinçsiz olarak kimyasal gübrelerin kullanılması, kısa zamanda fark edilemeyen tuzluluk, strüktür bozulması, toprakta biyolojik aktivitenin azalması gibi ciddi sorunlara neden olmaktadır. Sürdürülebilir bir tarım için mutlaka kimyasal gübrelerin organik gübre veya mikrobiyolojik preparatlar ile desteklenmesi gerekmektedir. Böylece toprakların verimliliklerinde süreklilik sağlanabilecektir. Bunların yanında, IFOAM'un raporuna göre, organik tarım tüm dünyada ve Avrupa Topluluğu na üye ülkelerde son on yılda % 25 büyüme hızı ile, en hızlı gelişen sektör olarak niteleyebileceğimiz hale gelecektir. Bu büyüme hızı ile giderse, Avrupa Topluluğuna üye ülkelerin toplam tarım alanları içinde organik tarım alanları payının, 2005 de % 5-10, 2010 da ise, % oranlarında olması beklenmektedir. Organik tarım sisteminin bu şekilde yaygınlaşması ile çevresel degredasyonun azalacağından ve besin zincirindeki toksik kimyasal madde miktarında düşme olacağından bahsedilmektedir (Anonymous, 2000). 3

30 4 Materyallerden yağlık biber (kırmızı, kalın etli, salçalık, özellikle Avrupa Ülkelerinde salatalarda kullanımı yaygın biber çeşidi), organik tarım ürünleri içinde, ülkemizden dondurulmuş olarak en fazla ihracatı yapılan organik sebze olması nedeni ile seçilmiştir. Ayrıca, söz konusu biber çeşidi yurt içinde de hem üreticiler tarafından aranarak yetiştirilen ve üretimi bölgemizde yaygın olan hem de tüketicilerin damak zevkine uygun ve salçalık kalitesi yüksek bir çeşittir. Uygulamalar arasında yer alan sığır ve hindi gübreleri ise, bölgemizde organik sebze üretimi yapan üreticilerimiz tarafından kullanılmakta olan ve üreticiler tarafından kolaylıkla temin edilebilen ve yerel organik gübreler arasında bulunmaktadır. Organik tarım sistemi ilkeleri çerçevesinde üretim yapılırken toprağa ilave edilen gübrenin cinsi, miktarı, zamanı ve şekli oldukça önemlidir. Ancak, çevre ile dost bir üretim sisteminde, toprağa verilen ilave maddelerin geri kazanılabilirliğini sağlayacak bir yönetim planlanması gerekmektedir. Bu amaçla, çalışma uygulamaları içine yeşil gübre de dahil edilmiştir. Yeşil gübre olarak, son yıllarda üzerinde çalışmaların oldukça yoğunlaştığı ve bölgemizde hem organik hem de geleneksel üretim yapan üreticiler tarafından kullanılmakta ve tarımsal uygulamalarda tavsiye edilen fiğ + arpa karışımı kullanılmıştır. Bu şekli ile hipotezimiz, yeşil gübrenin bölgemiz koşullarına en uygun ve farklı kök derinlikleri ile amacımıza en iyi hizmet eden tür olduğudur. Bunların yanında, bağ-bahçe ve tarlalarda gerek hasat öncesi gerekse hasat sonrası kalan organik kökenli materyallerin kompostlaştırılarak kullanım olanaklarının incelenmesi de araştırmanın bir diğer amacıdır. Yukarıda açıklanan nedenler çerçevesinde, bu araştırma, organik tarım prensiplerine göre açıkta üretimi yapılacak olan yağlık biber bitkisinin verim ve bazı kalite özellikleri ile toprakların bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri üzerine sertifikalı ticari organik gübre, yeşil gübre ve farklı dozlardaki sığır gübresi, hindi gübresi ile kompostun etkilerini saptamak amacıyla yapılmıştır.

31 5 2. LİTERATÜR ÖZETİ 2.1. Biber ekiliş alanı ve üretim miktarı Ülkemiz ha tarım alanına sahip olup, bu tarım alanının %2,94 ü yani, ha lık kısmında sebze tarımı yapılmakta ve toplam sebze üretimi ton dur (Anonim, 1999a). Türkiye de, 934 bin ha alanda açıkta sebze yetiştiriciliği yapılmaktadır (Özgür, 2002). Ülkemiz toplam tarımsal üretimi içinde sebze üretimi %17,7 lik paya sahiptir. Bunun yanında, yılları arasında, AB üyesi ülkelerle kıyaslandığında 21 milyon tonluk sebze üretimi ile Türkiye ilk sırada yer almıştır (Şeniz, 2002). Son yıllara ait Türkiye ile yıllarına ait İzmir biber üretim miktarları Çizelge 2.1 ve 2.2 de yer almıştır (Anonim, 2005a). Çizelge 2.1. Yıllar itibariyle ülkemiz biber üretim miktarları (Anonim, 2005a). Yıllar Üretim Miktarı (ton) Biber (Dolmalık) Biber (Sivri)

32 6 Çizelge 2.2. İzmir ili biber üretim miktarı ve üretim değeri (Anonim, 2005a). İzmir İli Yılı Açıkta Biber Ekiliş, Üretim, Verim Ve Üretim Ekiliş (ha) Üreti m (ton) Değerleri Verim (kg/ha) Üretim Değeri (1000TL) Ortalama Satış Fiyatı (TL/kg) 2002 Sivri, Çarliston Dolmalık Salçalık Sivri, Çarliston Dolmalık Salçalık Organik biber istatistikleri ETO (Ekolojik Tarım Organizasyonu) Derneği kayıtlarına göre, ülkemiz organik biber üretimi, 39 sertifikalı çiftlikte, ha alanda, ton üretim, ton iç tüketim, ton ihracat değeri ile taze-sebzeler içerisinde ilk sırada yer almaktadır (Anonim, 1999b). Aksoy (2001), Türkiye de organik üretim içinde organik sebze üretiminin yalnızca %2 lik bir pay aldığını, ancak mevcut potansiyel nedeni ile gelişmeye müsait bir yapı oluşturduğunu ve bu konuda iç piyasa talebinin anahtar rol oynadığına işaret etmiştir te 200 bin ton organik sebze meyve Avrupa ülkelerine ihraç edilmiş ve 22 milyon dolar gelir sağlanmıştır. En çok ihraç edilen ürünler arasında bulunan organik biber yurt dışına kilogramı 10.8 YTL fiyattan satılmıştır (Anonim, 2004). Organik biber yılları üretim değerleri Çizelge 2.3 de yer almıştır (Anonim 2005b).

33 7 Çizelge 2.3. Organik biber üretim ve iç pazar durumuna ait veriler (Anonim 2005b). İller Üretim Alanı (ha) Yaş Ürün (ton) Kuru Ürün (ton) Toplam (ton) İç Pazar (ton) 2003 Afyon Aydın Çanakkale Hatay Isparta İzmir K.Maraş Konya Manisa TOPLAM Aydın Çanakkale Düzce Hatay Isparta İzmir K.Maraş Konya Manisa Muğla TOPLAM İç pazar ile arası ülkemiz organik meyve-sebze ihracat verileri Ek Çizelge 2.1 de yer almıştır (Anonim, 2005b). İstatistiklere göre, toplam organik tarım alanı açısından Avustralya, ha ile dünya lideridir. Türkiye toplam ha ile Avrupa ve Amerika ülkeleri ardından dünya sıralamasında 29. sırada yer almaktadır (Willer ve Yussefi, 2005) Biber verim ve yaprak-meyve özellikleri Çeşitli sebze türlerinin askorbik asit içeriklerinin incelendiği denemede artan N dozları ile taze maddede C vitamini içeriğinin azaldığı, ancak artan K dozları ile arttığı saptanmıştır (Scharrer ve Werner, 1957). Biberin besin maddesi içerikleri Çizelge 2.4 deki şekli ile bildirilmiştir (Anonymous, 1963).

34 8 Çizelge g taze kırmızı biberin besin maddesi kompozisyonu (Anonymous, 1963). Su Enerji Protein Yağ Karbonhidrat Ca (mg) P (mg) Fe (mg) (%) (cal) (%) (%) (%) Na Mg Vit A Riboflavi Niacin Vit C K (mg) Thiamin (mg) (mg) (mg) (IU) n (mg) (mg) (mg) Küçük aralıklarla yüksek dozda azot verilmesi biberde meyve verimini arttırmaktadır (Tanaka ve Tokai, 1972). Biber meyvesinin kimyasal kompozisyonu Çizelge 2.5 de yer almıştır (Anonymous, 1977a, Anonymous, 1977b). Çizelge 2.5. İki farklı literatüre göre, 100 g taze ağırlıkta, biberin bazı kimyasal içerikleri. İçerik USDA* ASTA** Su (g) Enerji (K cal) Protein (g) Yağ (g) Karbonhidrat (g) Kül (g) Ca (g) P (mg) Na (mg) K (mg) Fe (mg) Askorbik asit (mg) *United States Department of Agriculture (USDA) **American Spice Trade Association (ASTA) California Wonder tipi tatlı biberler için sıcaklık önemli bir parametre olup, optimum büyüme sıcaklığı, o C dir. Bu tip biberlerde 30 o C nin üzerindeki sıcaklıklarda, meyvede güneş

35 yanıklıkları ve zayıf meyve tutumu ile bitkide gelişme geriliği baş gösterir. Biberlerin su ihtiyaçları yıllık 450 mm civarındadır. Sulama konusunda dikkat edilmesi gereken konu sulamanın mutlaka düzenli aralıklarla yapılmasıdır (Grubben, 1977). Sebze ve meyvelerin kalite kriterleri incelendiğinde; P, K, Mg, Cl, S gibi bitki besin elementlerinin tüm organizmalarda mutlak gerekli olduğu anlaşılmıştır. Nitratın bunlar içinde özel bir yeri vardır. Aslında nitratın kendisi zararlı değildir. Sebze ve meyvelerin beklemesi yada işlenmesi esnasında nitrite dönüşmesi toksik etkiler yaratmasını sağlayabilir. Nitrit kanda oksijen taşınmasını engelleyerek methemoglobin hastalığına neden olabilir (Mengel ve Kirkby, 1982). Ancak bünyedeki nitrit miktarının tek kaynağı alınan nitrat yada nitrit değildir. Nitrat ve nitritin bünyede üretilmesi amino asitler veya amonyaktan da kaynaklanabilir (Tannenbaum ve ark., 1978 e atfen Mengel ve Kirkby, 1982). Yetiştirme koşullarındaki ışık intensitesi, bitkinin bünyesindeki fosfogliseraldehit nitratın indirgenmesine ve bitkinin nitrat içeriğine etki etmektedir (Knauer ve Simon, 1968, Cantlifte, 1973, Maynard ve ark., 1976 e atfen Mengel ve Kirkby, 1982). Sebze ve meyvelerdeki diğer kalite kriterleri de, karoten, vitamin C, şekerler, K, Ca, Mg ve organik asitlerdir. Bu maddelerin miktarları arasındaki denge, yeme kalitesini arttırır. Yapılan çalışmalar yüksek miktarlarda azotlu gübrelemenin meyvelerde vitamin C ve karoten miktarlarında düşme, potasyumlu gübrelemenin ise tersine etki ederek söz konusu madde miktarlarında yükselme meydana getirdiğini göstermiştir (Penningsfeld ve Forchthammer, 1961, Scharrer ve Werner, 1957 e atfen Mengel ve Kirkby, 1982). Sebze ve meyvelerin mineral maddeler, vitaminler, şekerler ve organik asitler gibi içerikleri üzerine sınırlı düzeyde de olsa gübrelemenin etkisi mevcuttur. Bu maddelerin arasındaki denge, meyvenin tat, koku ve lezzeti açısından belirleyici durumdadır (Mengel ve Kirkby, 1982) kg N/ha gibi fazla oranlarda nitratlı gübre kullanılması, bitkide yüksek nitrat içeriğine sebep olacaktır (Lawrance ve ark., 1968 e atfen Mengel ve Kirkby, 1982). Vesselinov ve ark. (1982), olgun kırmızı biber meyvelerinin kuru madde (%), vitamin C (mg/100 g taze meyve), toplam şeker (mg/100 g taze meyve), malik asit (mg/100 g taze meyve) miktarlarını sırasıyla , , ve olarak bildirmişlerdir. 9

36 10 Andryushchenko ve ark.(1983), çeşitli tipteki 1500 biber hattı ve kültürü yapılan çeşitlerin analiz sonuçlarına göre, askorbik asit, β- karoten, tiamin, sakkaroz, fruktoz, Fe, Zn, Cu, Mn, Co (mg/100 g taze meyve), kuru madde (%) değerlerini sırasıyla, 350, , , , 3.7, , , , , , 8-13 olarak vermişlerdir. 7 adet biber varyetesinde yapılan çalışmada meyvede kuru madde % , askorbik asit ise mg/100 g taze meyve değerleri arasında tespit edilmiştir (Bajaj et al, 1983). Pankeva (1985), 20 yerel biber varyetesinin vitamin C (mg/100 g taze meyve), malik asit (kuru maddede %) ve sakkaroz (mg/100 g taze meyve) değerlerinin sırası ile , ve arasında değiştiğini bildirmiştir. Araştırıcı, Popov (1943) un sivri biberlerin vitamin C miktarlarının ile mg/100 g taze meyve gibi geniş bir değer aralığında yer alabileceğini bildirdiğini ifade etmiştir. Karlson (1988) ve Nauholz (1989) a göre, bitkideki biyokimyasal olayların önemi yaşamsaldır. Krebs döngüsü bunlardan biri olup bitki türüne göre değişmekle birlikte malik, sitrik, oksalik, suksunik, şikimik gibi organik asitler bu döngüde görev üstlenirler. Organik asitler, karbonhidratların iskeletini, yağ asitlerinin ise ilk yapı taşını oluşturmaktadırlar (Saatçi, 1995). Sevgican (1989), kültür biber çeşitleri verimlerinin, genel olarak, kg/da, Şeniz (1992), kg/da olduğunu bildirmiştir. Genç dönemde biber yapraklarında noksan-orta-yeterli N-P-K düzeyleri Çizelge 2.6 da verilmiştir (Geraldson ve ark., 1977 atfen Aydeniz ve Bhori, 1991). Çizelge 2.6. Biber yapraklarında kuru maddede N-P-K değerleri (Aydeniz ve Bhori, 1991). NO3-N (ppm) PO4-P (ppm) K (%) noksan orta yeter noksan orta yeter noksan orta yeter

37 İki ayrı biber çeşidinde karbonhidrat, amino asit, fenolik ve mineral içeriklerin phytophthora capsici ye dayanıklılık durumları ile ilişkili olarak incelendiği çalışmada, mineral madde içerikleri Çizelge 2.7 de yer almıştır (Jeun ve Hwang, 1991). 11 Çizelge 2.7. İki ayrı biber çeşidinden alınan yapraklarda mineral madde içerikleri (mg/g kuru maddede) (Jeun ve Hwang, 1991). N P K Ca Mg Na Fe Zn Mn SiO Öndeş ve Zabunoğlu (1991), çeşitli mineral gübreleri farklı dozlarda uyguladıkları marul, ıspanak ve domateslerde yaptıkları araştırma sonucunda, artan dozlarda azot uygulamaları ile ürün miktarı ve bitkilerin nitrat kapsamlarının arttığını bildirmişlerdir. Biber meyvesinde toplam suda çözünür şeker içeriği %7.1 oranında tespit edilmiştir (Du ve Bramlage, 1992). Biberde önerilen dikim aralığı 40x70 cm yada 70x100 cm dir. Toprak reaksiyonu açısından pek seçici olmasa da optimum ph isteği 6,5-7,5 değerlerindedir. Organik maddece zengin ve iyi drenaja sahip toprakları çok sever. Tuzluluğa ve tuzlu sulara karşı duyarlıdır ve Mg noksanlığına hassastır. Alınan ürün miktarına bağlı olmak üzere hektar başına kg N, kg P 2 O 5, kg K 2 O, kg MgO, kg CaO e ihtiyaç duyar. Besin elementi alımı ve bitki gelişiminin en hızlı olduğu dönem çiçeklenme, ilk meyve oluşum ve ilk meyve hasadı sonrası dönemleridir. Bu nedenle ilk gelişim dönemlerinde gübrelemeye ihtiyaç duyabilir (Anonymous, 1992b). Erken meyve döneminde alınan olgun genç yapraklarda %3.7 N, %0.3 P, %3.4 K, %0.4 Mg, %1 Ca, %0.2 S, 45 ppm Fe, 33 ppm Mn, 26 ppm Zn, 4 ppm Cu ile 23 ppm B olduğu bildirilmiştir (Anonymous, 1992b).

38 12 Gen Merkezi, Tropikal Amerika olan biber, ilk kez İspanya ya, daha sonra Balkan ülkelerine getirilmiştir. Balkan ülkelerinden Türkler tarafından Orta ve Kuzey Afrika ülkelerine tanıtılmıştır. Biber, yüksek seviyede C vitamini, besin maddeleri ve kalori içerdiğinden, besin değeri bakımından oldukça önemli bir sebze türüdür. Türkiye biber üretim miktarı, dünya ülkeleri ile kıyaslandığında ön sıralarda yer almaktadır. Ülkemiz biber üretimi, diğer sebze türlerine göre de daha yüksek miktardadır (Ekiz ve Kemer, 1992). Küçük (1992), azotun dozlarının Bağcı Çarliston ve Ege Acı Sivri biber çeşitlerinde, verim, kalite ve bitkinin kök, gövde, yaprak ve meyve kısımlarında farklı dönemlerdeki besin maddesi durumuna ilişkin etkilerini incelemiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre, 12 kg N/da dozu istatistik ve ekonomik analizler sonucunda en uygun doz olarak tavsiye edilmiştir. Araştırıcı, her iki biber çeşidinde de söz konusu dozda en yüksek meyve kuru madde miktarının elde edildiğini ve azotun bitki boyu ve meyve iriliğinin artmasında etkili olduğunu bildirmiştir. Çizelge 2.8 de iki biber çeşidinde meyve ve iki dönem yaprak örneklerine ait makro element analizi sonuçları özetlenmiştir. Çizelge kg N/da dozlarının uygulandığı Bağcı Çarliston ve Ege Acı Sivri biber çeşitlerinde, meyve (M) ve %50 çiçeklenme (Y1) ile 5. hasat (Y2) dönemlerine ait yaprak makro element içeriği değişimleri (%) (Küçük, 1992). Bağcı Çarliston N P K Ca Mg M Y1 Y2 M Y1 Y2 M Y1 Y2 M Y1 Y2 M Y1 Y Ege Acı Sivri N P K Ca Mg M Y1 Y2 M Y1 Y2 M Y1 Y2 M Y1 Y2 M Y1 Y Nisperos-Carriedo ve ark. (1992), HPLC ile yeşil iken kırmızı-tatlı bibere ait sitrik ve oksalik asit miktarlarını iz seviyede, malik asiti %0.1, dihidro askorbik asiti, 12.0 mg/100g, askorbik asiti ise 71.0 mg/100g olarak bildirmişlerdir.

39 Sebzelerin kalite öğeleri iki grupta incelenebilir. Bunlardan şekil, büyüklük, en-boy oranı, renk, v. b. özellikler dış kalite kriterleridir. Bunun yanında, vitamin, protein, karbonhidrat, besin maddeleri ile nitrat ve nitrat gibi içerikler de iç kalite özellikleridir ve iç kalite kriterleri insanların beslenmesi yanında hastalık faktörü olmaları yönüyle de önem taşır (Hakerlerler ve ark., 1993). İnsan bünyesine alınan nitratın toksik etkisi düşük olmasına rağmen letal dozu g (Smith ve Simpson, 1957 ye atfen Hakerlerler ve ark., 1993) olarak bildirilmiştir. Nitratın nitrite dönüşmesinden sonra nitrat iyonu asit ortamda iyonlarına parçalanır. Oluşan nitrozil katyonu (NO + ) kandaki hemoglobinin artı iki değerli demirini okside ederek hemiglobin i oluşturur. Hemiglobin diafores enzimi ile zaman içinde tekrar hemoglobine dönüştürülür ancak, bu gerçekleşene kadar mevcut hemiglobin oksijen bağlayamaz ve bu nedenle de kanda oksijen taşınması meydana gelemez (Mengel, 1991, Riehle ve Jung, 1966 a atfen Hakerlerler ve ark., 1993). 3 aylık çocuklarda 0.35 g NaNO 2 dozu ölüme yol açabilecek ağır zehirlenme yaratır (Burden, 1961 e atfen Hakerlerler ve ark., 1993). Nitritin insan ve hayvanlarda nitrozamin oluşturup-oluşturmadığı açıklığa kavuşmuş bir konu olmamakla birlikte, oluşturması için reaksiyonun asit olmaması ve amin bileşiğinin proton almamış olması gerekmektedir ve oluşan yapı kanserojen özellik taşır (Mengel, 1991 e atfen Hakerlerler ve ark., 1993). Sera koşullarında üç değişik biber çeşidinin denendiği bir çalışmada, verim, meyve ağırlığı, askorbik asit, TSÇKM ve yaprak N, P, K, Ca, ile Mg değerleri arasında istatistiki önemde fark tespit edilmiştir. En yüksek TSÇKM %4.52 olarak belirlenmiştir (Padem ve Alan, 1994). Biber, toprağın saturasyon ekstraktının elektriksel geçirgenliği 25 0 C de micromhos/cm olan, tuzluluğa orta derecede dayanıklı grupta yer almaktadır (Tuncay, 1994). Su stresi koşullarında phytophthora capsici ile bulaşık biberlerde fizyolojik durumun incelendiği bir araştırmada, yaprakta toplam klorofil değerleri Çizelge 2.9 da verildiği şekilde bildirilmiştir (Aguirreolea ve ark., 1995). 13

40 14 Çizelge 2.9. Su stresi koşullarında fungal etmenle bulaşık ve kontrol gruplarının yaprak klorofil değerleri ve istatistiki değerlendirmeleri (Aguirreolea ve ark., 1995). Kontrol Günortası yaprak su potansiyeli Toplam Klorofil (mg/g kuru madde) İnokule edilmiş Günortası yaprak su potansiyeli a a b b a b b c c d c e %5 e göre önemli çıkmıştır. Toplam Klorofil (mg/g kuru madde) Güncel hayatımızda gıdaların bozulmalarını önlemek için kullanılan nitrat ve nitritler, Clostridium botulinum gibi mikroorganizmaların üremesini engeller. Bu amaçla, et ve mamüllerine (sucuk, salam gibi) katılmaktadır. Amerikan Gıda ve İlaç Bakanlığı (FDA), etlerde 200 ppm i izin verilebilir düzey olarak bildirmiştir. Bunun yanında midemiz gibi asidik reaksiyon ortamı ve pişirme gibi ısı etkisi ile nitrat ve nitrit kanserojen etkili nitrozaminleri oluşturur. Nitrat ve nitritler, bazı bünyelerde baş ağrısı ve alerjik döküntülere sebep olabilmektedir. 40 yıl önce Almanya da iki bebeğin ölümüne neden methemoglobin hastalığı, aşırı nitritin kanda eritrositlerin oksijen taşıma kapasitesini azaltmasından kaynaklanmıştır (Anonim, 1995). Askari ve ark. (1995), Pakistan da toprakların Zn ve Fe açısından noksan olmasının, ürün veriminin düşmesine etki eden nedenler arasında olduğundan, Avustralya ve Yeni Zelanda da topraklara ppm Fe ile 8-12 ppm Zn uygulamalarının buğdayda dikkat çekici verim artışlarını sağladığından bahsetmişlerdir. Araştırıcılar, Fe in, klorofil sentezi, oksidasyon-redüksiyon ve solunumdan sorumlu olduğunu, Zn nin, hormon gelişimi, protein sentezi, tane olgunlaşmasında rol oynadığını, Cu nun enzim oluşumu ve solunum için katalizör görev yaptığını; mikro elementlerin Mn gibi N metabolizması ve fiksasyonu ile CO 2 asimilasyonu ve karbonhidratın parçalanmasında etkin olduğunu bildirmişlerdir. Mikro elementlerin biber ve patlıcanın verim ve gelişim

41 durumuna etkilerinin incelendiği araştırmalarında sivri biberlerin, vitamin C ve A için önemli bir kaynak olduğunu ve yüksek besin değerine sahip olduğunu ifade etmişlerdir. Araştırıcılar, biber yaprak ve meyvelerinde, Fe, Mn, Mg, Zn, Cu miktarı değişimlerini sırasıyla, , , , , ve , , , , olarak rapor etmişlerdir. Eriş ve ark. (1995), üç farklı deniz yosunu dozunu California Wonder çeşidi biberlerin 5 değişik büyüme döneminde yapraktan uygulamışlardır. Meyve suyunda ph değerlerinin istatistiki önemde çıkmadığını ve 5-6 seviyeleri arasında değiştiğini bildirmişlerdir. Meyve suyunda titre edilebilir asitlik (TEA) (%) açısından %5 seviyede istatistiki farklılığın tespit edildiği çalışmada, deniz yosunu uygulamalarının TEA (%) değerini düşürdüğü, en düşük miktarın %0.068 olduğu bunu %0.077 değerinin izlediği belirlenmiştir. Küçük ve ark. (1995), Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü deneme arazisinde, azot ve potasyumlu gübre dozlarının Yalova Yağlık-28 biberinin verim ve bazı kalite özelliklerine olan etkilerini inceledikleri çalışmalarında, en düşük verimi N 0 K 20 (1436 kg/da) parselinden, en yüksek verimi ise N 20 K 15 (2513 kg/da) uygulamasından elde etmişlerdir. Çalışmada, bitki boyu, cm., meyve boyu, cm., salça oranı, % , ph, , TEA, % , TSÇKM, % , Toplam Şeker, % , askorbik asit, mg/100 g taze meyve değerleri arasında değişmiştir. Salça oranı, artan azot dozları ile azalmıştır. Araştırıcılar, azotlu gübrelemenin kuru madde oranını düşürdüğünü, gübrelemenin toplam suda çözünür kuru madde (TSÇKM) içeriği üzerine etkili olduğunu, artan azot dozları ile bitki boyunun arttığını, kalite özelliklerinde N 25 K 15 ile N 25 K 25 uygulamalarının etkili olduğunu, istatistik ve ekonomik veriler dikkate alındığında N 15 K 20 kombinasyonunun en iyi sonucu verdiğini ifade etmişlerdir. Biberler (Capsicum annuum L. ve C. frutescens) tipik renk, tat ve farklı aromaları ile beslenmede yaygın olarak kullanılmakta, taze veya işlenmiş, yeşil veya kırmızı halde tüketilmektedirler. Şekerler ve organik asitler meyve ve sebzelerin önemli kalite kriterlerinden olup, damakta 15

42 16 bıraktığı tat açısından farklılıklar yaratırlar. Hollanda da, ihracat için yetiştirilen Mazurka isimli dolmalık biber çeşidine ait organik asit ve şekerlerin, taze ve kurutulmuş örneklerindeki değişimleri üzerine yapılan tez projesi sonucunda, klorofil a pigmenti içeriklerinin olgunlaşma ve renk dönüşümü ile, azaldığı, karetinoid içeriğinin ise arttığı, şekerlerden, glukoz, fruktoz ve sakkorozun saptandığını, organik asitlerden, askorbik, sitrik, malik, oksalik, fumarik, şikimik, pyroglutamik asitin belirlendiğini, biber meyvesinde, askorbik, sitrik ve malik asitlerin başat, oksalik, fumarik, şikimik, ve pyroglutamik asitlerin daha düşük konsantrasyonda olduğu, olgunlaşma döneminde, glukoz, fruktoz, sitrik asit ve askorbik asitin arttığı, buna karşılık, sakkaroz ve malik asitin azaldığı ifade edilmiştir (Luning, 1995). Sebzeler içerdikleri nitrat miktarlarına göre 3 grupta incelenebilir (Anonim, 1996). Buna göre; 1-Düşük nitrat içerenler (0-200 mg/kg): Domates, hıyar, biber, bezelye, yeşil fasulye, soğan, patates. 2-Orta seviyede nitrat içerenler ( mg/kg): Kereviz, havuç, lahana, karnabahar, pırasa, patlıcan. 3-Yüksek seviyede nitrat içerenler ( mg/kg): Marul, ıspanak, turp, pancar, çin lahanası. Sebzelerin kalitesini olumsuz etkileyen başlıca iki faktörden söz edebiliriz. Bunlardan birincisi, oksalik asit, ikincisi ise nitrat tır. Oksalik asit miktarı yüksek ise, kalsiyum ile tepkimeye girmek suretiyle bir çeşit tuz oluşturmakta ve insanlarda böbrek taşı oluşumuna neden olmaktadır. Nitrat ise nitrite indirgenmek suretiyle methemoglobin, kanser gibi ciddi hastalıklara neden olabilmektedir (Stolley ve ark., 1981, Riehle ve Jung, 1966 a atfen Hakerlerler, 1996).

43 Biberin 50 ppm civarında azotlu gübre ile beslenmesi, hem verim hem de bitkinin sağlıklı beslenmesi açısından pozitif yönde etkili olmuştur. Bundan dolayı kırmızı biberin gübrelenmesinde yüksek azotlu gübreleme yapılmaması, bitkinin vejetatif aksamına ve kök gelişimine olduğu kadar dengeli bir beslenme sağlanması açısından da önem arz etmiştir (Kasap ve ark., 1996). Topraktan uygulanan azotun, biber bitkisinde N, P, K, Ca, ve Mg alınımını olumlu etkilemiştir (Pandev ve ark., 1987 e atfen Kasap ve ark., 1996). Biber yapraklarında en uygun azot içeriği kuru maddede % 3.7 dir ve azotlu gübreleme ile biberin yaprak P içeriği doğru orantılı olarak artmaktadır (Knavel, 1977 e atfen Kasap ve ark., 1996). Yüksek azot uygulamaları biber yapraklarında P, Ca, Cu, Zn ve Mn miktarlarında azalış tespit edilmiştir (Ehrendorfer, 1964, Haddock ve ark., 1957, Fleming ve Delanay, 1961, Thiel ve Finc, 1973, Robson ve Rauter, 1981, Camp, 1945, Ozanne, 1955, Turan ve Yürür, 1978 e atfen Kasap ve ark., 1996). Azotlu, fosforlu ve potasyumlu gübre seviyelerine göre biberlerden elde edilen salçalarda TSÇKM (%) iki farklı yöre ve üç yıllık araştırma sonucunda değerleri arasında değişmiştir. En uygun gübre dozu ise hektara 170 kg N, 90 kg P 2 O 5 ve 100 kg K 2 O olarak bildirilmiştir (Özdemir, 1996). Farklı organik yetiştirme ortamlarının serada yetiştirilen sivri biberin (Tatlı Demre) verim ve kalite kriterlerine etkilerinin incelendiği bir çalışmada, meyve suyu ph, , TSÇKM, % , vitamin C ise, mg/100 ml değerleri arasında elde edilmiştir. TSÇKM sonuçları, istatistiki önemde farklı bulunmuştur (Dursun ve ark., 1997). Trabzon yöresinde yetiştirilen ürünlerin analiz edildiği bir çalışmada, biber için Fe, , Cu, mg/100g değerleri arasında rapor edilmiştir (Dürüst ve ark., 1997). Sebzelerde yüksek nitrat içeriği muhtemelen kullanılan gübrelerden kaynaklanır. Akdeniz ülkesi insanları, bol miktarda sebze tüketirler ve özellikle taze olarak tüketilen bu sebzelere ait nitrat konsantrasyonunun analiz edilmesi ve günlük alım miktarının hesaplanması gerekmektedir (Forlani ve ark.,1997). Nitrat ve nitrit toksik özellik gösterdiğinden 17

44 18 besinlere ve içme sularındaki konsantrasyonları ile ilgili yoğun ilgi oluşmuştur. Ortalama olarak günlük alınan nitrat miktarı, Norveç te 43 mg iken, ABD de bir vejetaryan diyetinde 367 mg a ulaşmaktadır. FAO nun verdiği limit, 262 mg/70 kg insan miktarındadır (Walker, 1990 a atfen Forlani ve ark.,1997). Forlani ve ark. (1997), esasen marul, ıspanak gibi yüksek nitrat içeriğine sahip sebzeleri inceledikleri araştırmalarında, bir ön deneme mahiyetinde riski daha düşük bazı sebzelerin de nitrat içeriklerini analiz etmişlerdir. Buna göre, biberlerde ortalama 10 mg/kg miktarında nitrat tespit etmişlerdir. Hedge (1997), 1 ton sivri ve dolmalık biber üretimi için, kg. N, kg. P, 5-6 kg. K a bitkinin ihtiyaç duyduğunu bildirmiştir. Solanacea familyasına ait sebzelerin (domates, biber, patlıcan) meyve kısımlarında, verilen gübrelerdeki, toplam azotun %45-60 ının, toplam fosforun %50-60 ının ve toplam potasyumun %55-70 nin biriktiğini rapor etmiştir. Araştırıcı, bu sebzelerin NPK ihtiyaçlarının çiçeklenmeden yaklaşık 10 gün sonra, meyveler olgunlaşmaya başladığında maksimum düzeye çıktığını ve azot ihtiyaçlarını amonyum değil de nitrat formunda tercih ettiklerini bildirmiştir. Wiebel (1997), Golcz (1995) un yüksek düzeyde potasyum uygulamaları karşısında kırmızı-tatlı biberin kalite parametrelerini Çizelge 2.10 daki şekilde bildirdiğini rapor etmiştir. Çizelge Kırmızı-tatlı biberin yüksek düzeyde potasyum uygulamaları ile bazı kalite parametrelerindeki değişimler (Wiebel, 1997). Uygulama oranı Askorbik asit Karoten İndirgen Şeker mg/l K mg/kg mg/kg K.M. de % Sakkaroz K.M. de % Yeşil Meyve Kırmızı Meyve Toplam Şeker K.M. de %

45 Karaman ve ark. (1998), Tokat yöresinde yaz dönemi yetiştirilen sebzelerde azotlu gübreleme sonrası nitrat akümülasyon durumunu inceledikleri çalışmalarında, biber meyvesinin genel olarak mg/kg seviyesinde nitrat içerdiğini bildirmişlerdir. Araştırıcılar çeşitli gübre uygulamalarında dolmalık ve sivri biberler için taze ağırlıkta değişik değerler elde etmişlerdir. Belirlenen sonuçlara göre, yalnızca çiftlik gübresi uygulanan parsellerden en düşük (sırasıyla 81 ve 112 mg/kg NO 3 - ); dolma biber için DAP+AN uygulamasında 148 mg/kg NO 3 - ; sivri biber için Üre+AN uygulamasından 143 mg/kg miktarlarında en yüksek değerler elde edilmiştir. Denemede regresyon analizi sonucunda iki ayrı biber çeşidinde de parsel toprakları ile biber meyve eti nitrat değerleri arasında istatistiki önemde linear ilişki tespit edilmiştir. Bunun yanında en yüksek nitrat akümülasyonunun, killi-tınlı toprak tekstüründe tespit edildiği, buna söz konusu topraklardan daha az nitratın alt tabakalara yıkanmasının neden olabileceği ifade edilmiştir. Deneme alanından drene olan sularda en yüksek nitratın en fazla sulama uygulanan parsellerde saptandığı bildirilmiştir. Sonuç olarak, azotlu gübrelemenin, sebzelerdeki nitrat miktarını arttırdığı ancak elde edilen değerlerin kritik seviyenin altında olduğu; ayrıca, nitrat yıkanma miktarının uygulanan azot dozunun bitki isteğinden fazla olması ya da toprağın fazla miktarda nitrat içermesi halinde arttığı ifade edilmiştir. Sulama ve azotlu gübreleme biber yetiştiriciliğinde iki önemli konudur. Bu iki faktörün denendiği bir araştırmada, farklı su miktarları ve düşük (112 kg/ha) ile yüksek (170 kg/ha) azot seviyeleri uygulanmıştır. İlk çiçeklenme dönemi alınan yaprak örneklerinde, %5-6 gibi yüksek düzeyde, hasat dönemi alınanlarda ise, %4-5 gibi yeterli ve yüksek seviyelerde toplam azot saptanmıştır. İlk çiçeklenme dönemine ait analiz sonuçlarına göre, P, % , Ca, % , Cu, 6-25 ppm değerleri arasında, Mg, K ise ortalama olarak sırasıyla, %0.49, %4.41 değerlerinde bildirilmiştir. Araştırıcılar, 170 kg N/ha dozunun kalsiyum nitrat gübresi ile verilmesini tavsiye etmişlerdir (Simonne ve ark., 1998). Selveraj ve ark. (1998), 4 çeşide 3,5-7 kg N/da ve 0-3,5 kg P 2 O 5 /da uygulamaları yaptıkları denemelerinde, yüksek azot doz uygulamalarındaki verimin düşüklere göre %30 oranında fazla olduğunu saptamışlardır. 19

46 20 Kalın etli tatlı biber, yüksek dozda azot ( kg N/ha) ve yılda toplam 510 mm sulama miktarını kaldıran bir üründür (Gumtang ve ark., 1999). Serada kaya yününde besin solüsyonu ile yetiştirilen biberlerde çiçek burnu çürüklüğü ile diğer kalite özelliklerine sodyum iyonunun spesifik etkilerinin, potasyum, magnezyum ve kalsiyum katyonlarının kök çevresindeki miktarlarının ve yüksek sodyum varlığında katyon seviyelerinin incelendiği bir araştırmada, genç yapraklarda düşük sodyum ve EC varlığında 188 mmol/l K, 526 mmol/kgkm Ca saptandığı bildirilmiştir (Kreij, 1999). Biberde artan azot dozlarının verim, yaprak ve meyvede makro ve mikro besin elementleri içeriklerinin incelendiği bir araştırmada sonuçlar aşağıdaki şekilde özetlenmiştir (Bozkurt ve ark., 2000) ton/da ahır gübresi ve kg N/da dozlarında amonyum sülfat gübresinin uygulandığı ve Maraş yöresel biber çeşidinin kullanıldığı denemede, en yüksek verim 1786 kg/da miktarı ile 24 kg N/da dozundan elde edilmiş ve sonuçlar %5 istatistiki önemde bulunmuştur. Kontrol parseli verimi 1385 kg/da miktarında saptanmıştır. 2. Artan azot dozları uygulamasında, yaprak besin elementi içerikleri (N, P, K, Ca, Mg, Fe, Mn, Zn, Cu), sırası ile, % , % , % , % , % , ppm, ppm, ppm, ppm aralığında belirlenmiştir. N ve N/K değerleri arasında %1, K ve Zn değerleri arasında %5 düzeyinde önemli fark bulunmuştur. 3. Artan azot dozları uygulanan parsellerde, biber meyvesi besin elementi içerikleri (N, P, K, Ca, Mg, Fe, Mn, Zn, Cu), sırası ile, % , % , % , % , % , ppm, ppm, ppm, ppm aralığında tespit edilmiştir. N ve N/K değerleri arasındaki fark %1 seviyesinde, K ve Cu değerleri arasındaki fark %5 düzeyinde önemli bulunmuştur.

47 4. Verimdeki değişimler dikkate alındığında 16 kg N/da dozu tavsiye edilmiştir. Azotlu ( kg N/da-amonyum sülfat) ve fosforlu ( kg P 2 O 5 - triple süper fosfat) gübrelemenin sivri biber çeşidinde meyve ve yaprak besin elementi içeriklerine etkilerinin incelendiği bir diğer denemede, sonuçlar aşağıdaki şekilde özetlenmiştir (Çimrin ve ark., 2000). 1-Biber yaprağında azotlu ve fosforlu gübrelemenin hasat başı ve sonunda ortalama bitki besin maddesi değerleri Çizelge 2.11 de verilmiştir. 2-N dozları uygulamasında, N, P, Cu değerleri arasında %1 düzeyinde, Zn değerleri arasında %5 düzeyinde önemli fark tespit edilmiştir. P dozları uygulamasında, N ve P değerleri arasında %1 düzeyinde önemli fark saptanmıştır. Çizelge Biber yaprağında ortalama bitki besin maddesi değerleri (Çimrin ve ark., 2000). Dönem Hasat Başı Hasat Sonu 21 Mikro Besin Elementleri Makro besin elementleri (%) (ppm) N P K Ca Mg Fe Zn Cu Mn Artan azot dozları uygulamasında, meyve besin elementi içerikleri (N, P, K, Ca, Mg, Fe, Mn, Zn, Cu), sırası ile, % , % , % , % , % , ppm, ppm, ppm, ppm aralığında tespit edilmiştir. N, Ca, Fe, Mn değerleri arasında %5 düzeyinde önemli fark bulunmuştur. 4-Hasat başında yaprakta element içerikleri K>N>Ca>Mg>P sırası ile bulunurken, hasat sonunda sıralama, K>Ca>N>Mg>P şeklinde tespit

48 22 edilmiştir. Buna göre azotun 3-4 defada bölünerek uygulanması uygun olacaktır. Serada, hibrit tatlı-kırmızı biber çeşidinin, sıcak ve tuz stres koşullarına reaksiyonunun incelendiği bir denemede, kontrol grubu için 2 ayrı örnekleme dönemine ait (1-çiçeklenme başlangıcı, 2-meyve tutumu başlangıcı) yaprakta klorofil, toplam N ve NO 3 - -N (100 g yaprakta %), Ca, K, Na, Cl (µeq/g) içerikleri sırasıyla, 45.8/53.0, 4.57/4.56, 0.38/0.42, 2080/2055, 1300/1251, 169/147, 1371/1365 olarak bildirilmiştir (Lo Piero ve ark., 2000). Yapılan bir denemede, kompost, turba, hayvan gübresi, humus ve toprak materyallerinin çeşitli oranlarda karıştırılması ile elde edilen substratlar biber fidesi yetiştiriciliğinde kullanılmış ve bitki yüksekliği, yaprak sayısı, yaprak büyüklüğü ile bitkinin biyokimyası arasında istatistiki önemde ilişkiler bulunduğu bildirilmiştir (Momirovic ve ark., 2000). Bitkinin fotosentez faaliyeti ile oluşan karbonhidratlar, canlılarda enerjinin ilk depolanma yeridir. Karbonhidratların bitkilerin generatif organlarında depo edildikleri bilinmektedir. Meyvelerin içerdikleri şeker fraksiyonları ve miktarları; bitkinin türü, iklim-toprak gibi yetişme koşulları ve beslenme durumu ile yakından ilgilidir (Mordoğan ve Gönülsüz, 2000). Bitkilerin karbonhidrat sentezine, bitki bünyesinde bulunan K ve P elementleri olumlu etki etmektedir (Mengel, 1991 e atfen Mordoğan ve Gönülsüz, 2000). Meyvelerde, glikoz, fruktoz ve sakkaroz genel olarak başat şekerlerdir. Son yıllarda tat ögesini belirlemede duyusal testlerin yerini kantitatif analiz yöntemleri almıştır. Çünkü, şekerlerin α ve β formları bile meyvenin tadında farklılık unsuru durumundadır (Buchloh ve Neubeller, 1969, Neubeller ve Buchloh, 1975, Sugiyma ve ark., 1991 e atfen Mordoğan ve Gönülsüz, 2000). Biber toprak istekleri bakımından fazla seçici bir sebze değildir. Bunun yanında, vitamin ve mineral madde bakımından incelendiğinde, 100 gram yenilebilir taze biberde 0,053 mg tiamin, 0,035 mg riboflavin, 111,4 mg askorbik asit, 0,363 mg niasin, 4 mg Ca, 15 mg P, 0,88 mg Fe değerleri belirlenmiştir (Vural ve ark, 2000).

49 Akdeniz Bölgesi seralarında yetiştirilen domates, biber, patlıcan ve hıyar bitkilerinin beslenme durumlarının araştırıldığı bir denemede, bitkilerin N ve P düzeylerinin yeterli ve fazla düzeylerde olduğu; K seviyelerinin ise domates ve hıyarda önemli miktarda düşük olduğu saptanmıştır. Araştırıcılar, bu sonuçların aşırı ve bilinçsiz azotlu gübreleme yapılması ile potasyumlu gübre kullanılmamasına bağlamışlardır. Ayrıca, yörede yapılan toprak analiz yöntemlerinin bu anlamda tartışmaya açılması gerektiğine dikkat çekilmiştir. Araştırıcılar biber yaprakları için saptanan besin elementleri değerlerini ve Jones ve ark., 1991 e atfen kullandıkları sınır değerlerini Çizelge 2.12 de verildiği şekli ile bildirmişlerdir (Alpaslan ve ark., 2001). Çizelge Akdeniz Bölgesi seralarında yetişen biber yapraklarına ait bazı besin elementleri minimum, maksimum ve ortalama içerikleri ile sınır değerleri (Jones ve ark., 1991 e atfen Alpaslan ve ark., 2001). Sınır Değerleri Örnek Yaprak Değerleri % Oransal Dağılım Noksan Yeterli Fazla Min. Maks. Ort. Noksan Yeterli Fazla N % < > P % < > K % < > Ca % < > Mg % < > Fe ppm < > Cu ppm < > Zn ppm < > Mn ppm < > B ppm < > Biberde serbest şeker olarak en çok glikoz ve fruktoz bulunur. Çok az bir konsantrasyonda da sakkaroz vardır. Meyvelerin yeşil halden kırmızıya geçişinde şeker içeriği artar. Pek çok çeşitte biberler yeşil halde iken %2.9, kırmızı durumda iken %5.4 toplam şeker içerirler (Tarrach ve Herrmann, 1986 ya atfen Herrmann, 2001). Bu yüzden kırmızı ve sarı meyveler daha tatlı olurlar. Biberin nişasta içeriği pek açıklığa kavuşmamıştır (Herrmann, 2001). Biberin nişasta içeriğini Sonci ve ark.(2000) e atfen Herrmann (2001), 0.13 g/ 100 g TA olarak vermiştir. Biberde malik asit temel asitlerdendir. Özellikle kırmızı ve sarı meyvelerde sitrik asit dominanttır (Tarrach ve Herrmann, 1986 ya atfen 23

50 24 Herrmann, 2001). Biberde şikimik ve fumarik asitler çok az miktarlarda (0.5 mg/100 g TA) bulunur (Herrmann, 2001). Sebzelerde, kuru maddede 2 mg/g nitrat azotu, kritik seviyedir (Mengel ve Kirkby, 2001). Xu ve ark. (2001), sera koşullarında kırmızı biberin (cv. Hazera) çiçeklenme, meyve tutumu, besin maddesi alınımı üzerine üç değişik beslenme programı ( / / mm) ile konteynır hacmi ( dm 3 ) interaksiyon etkilerinin incelendiği araştırmalarında yapraklara ait N, P, K içeriklerini meyve tutumundan 13, 34, ve 62 gün sonra alınan örneklerde sırası ile kuru maddede ortalama g/kg, g/kg, g/kg olarak tespit etmişlerdir. Meyve tutumundan 25 gün sonra ve tüm 144 günlük sezonun ortalaması olmak üzere iki döneme ait meyve N, P, K içerikleri ise sırası ile, g/bitki, g/bitki, g/bitki ve g/bitki, g/bitki, g/bitki şeklinde bildirilmiştir. Dağdelen ve ark. (2002), kısıtlı sulama suyu uygulamalarının sanayi tipi salçalık Kapya çeşidinin bazı meyve özelliklerine olan etkilerini incelemişlerdir. Buna göre, meyve boyu, meyve et kalınlığı, ph, briks içerikleri sırası ile, cm., mm., , % değerleri arasında bildirilmiştir. Patlıcan bitkisinin 1 g. yaprak örneğindeki total klorofil değerlerinin, sağlıklı bitkilerde yaklaşık mg/l değerleri arasında değiştiği ifade edilmiştir. Bu oranlar, 1 cm 2 lik alana sahip yaprak örneğinde, yaklaşık mg/l değerlerine eşdeğer olarak bildirilmiştir (Erkan ve ark., 2002). Morales-Castro ve ark. (2002), farklı oksijen içeren kontrollü ortamlarda hasat sonrası biberleri depolayarak bazı kalite özelliklerini incelemişlerdir. Farklı biber çeşitlerinin analiz sonuçlarına göre, askorbik asit, mg/100g değerleri arasında saptandığı rapor edilmiştir. Literatüre (Nisperos-Carriedos ve ark., 1992, Howard ve ark., 1994, Lee ve ark., 1995) göre askorbik asit değerlerini mg/100g KM olarak bildirmişlerdir. Araştırıcılar organik asit miktarlarının meyvenin

51 olgunlaşmasıyla azaldığını işaret etmişler ve Dewitt ve ark., 2000 e atfen biberlerde malik ve oksalik asitlerin esasen mevcut olduğunu ifade etmişlerdir. Serada yetiştirilen tatlı biberin yaprak örneklerinde, N, P, K, Ca,Mg, S (g/kg)/, B, Cu, Mn, Zn (mg/kg) analiz sonuçları sırası ile , , , , , /, , 11-89, , olarak belirlenmiştir. Araştırıcılar, uygulamalar arasında, Mg, S, B ve Mn a ait sonuçların istatistiki olarak farklı olduğunu bildirmişlerdir (Pereira ve Mello, 2002). Amozon (sivri) ve Balo (dolmalık) biber çeşitlerine ait meyve özellikleri sırası ile şu şekilde saptanmıştır: meyve boyu (cm), 20.8, 7.5; meyve eni (cm) 20.1, 60.8; kuru madde (%), 6.9, 5.0; TSÇKM, 5.1, 4.8; ph, 5.7, 5.7 (Daşgan ve Abak, 2003). Çizelge 2.13 de fiğ ve biber (dolmalık) bitkilerinin topraktan kaldırdıkları bitki besin elementi miktarları verilmiştir (Havlin ve ark., 1999). Çizelge Fiğ ve biber (dolmalık) bitkilerinin ürünle topraktan kaldırdıkları besin elementi miktarları (Havlin ve ark., 1999). Ürün Verim N P K Ca Mg S kg/da Fiğ Biber (Dolmalık) 4.9 m Biber tuzluluğa orta dayanıklı bitkiler arasında olup, kritik EC (mmhos/cm) değeri, 1.5 dur. Her 1 birimlik tuzluluk artışı karşısında biber veriminde %14 lük bir azalma meydana gelir (Havlin ve ark., 1999). Kaya ve Higgs (2003), dolmalık biberde bitki boyu ve toplam klorofil içeriğini sırasıyla, 68.1 cm. ve mg/kg değerlerinde saptamışlardır. 25

52 26 Kırnak ve ark. (2003), su stresi, değişik azot dozları ve malçlama gibi faktörleri denedikleri ve damlama sulama ile dolmalık biber yetiştirdikleri çalışmalarında yaprak toplam klorofil içeriklerini mg/kg, bitki boylarını ise cm. değerleri arasında bildirmişlerdir. Mikorizanın sivri biber bitkisinin çeşitli özelliklerine etkisinin incelendiği bir araştırmada, yaprak klorofil değerleri, fidelerde, µgm -2 değerlerinde, seraya dikimden sonra ise, 140 µgm -2 değerinde belirlenmiştir. Mikoriza uygulanan ve uygulanmayan biber yapraklarında element içerikleri (N, P, K, Ca, Mg (g/kg), Fe, B, Cu, Zn, Mn (µg/kg)) sırası ile, 32.6, 2.2, 36.1, 14.4, 7.4, 50, 40, 2, 57, 29 ve 25.7, 18, 28.7, 14.7, 8.4, 45, 46, 2, 82, 62 olarak rapor edilmiş olup, N, P, K, Mg, Zn, Mn nın %5 seviyesinde istatistiksel olarak farklı oldukları bildirilmiştir (Luna ve Davies, 2003). Sebecic ve Vedrina-Dragojevic (1999) ve Ximenes ve ark. (2000) nın bildirdiğine göre, Dünya Sağlık Örgütü tarafından günlük alınabilir nitrat ve nitrit miktarları mg NO 2 = /kg vücut ağırlığı; mg NO 3 - /kg vücut ağırlığı olarak açıklamıştır. Günlük nitrat türevleri alınımının büyük çoğunluğu (%75-80 kadarı) sebzelerden kaynaklanmaktadır. Ekşi (1975) ile Sebecic ve Vedrina-Dragojevic (1999), nitratın, azotlu gübrelerin kullanımının artması ile paralel miktarlarda toprak, su ve bitki yapısında artmakta olduğunu, nitrite indirgendiğini ve kansorejen etki yapan nitrozamin bileşiklerine dönüşebildiğini bildirmişlerdir. Sistrunk (1980) ve Abo Bark ve ark. (1986) ise, yüksek nitrat ve nitrit içeriğinin; dondurma, pişirme ve haşlama gibi işleme sırasında düşmekte olduğunu, bu nedenle de çiğ yenen sebzelerde bu bileşiklerin önem arz ettiğini ifade etmişlerdir (Tosun ve ark., 2003). Captan ın biber bitkisinde stoma ve fotosentetik pigmentler üzerine etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada, kontrol parselleri biber yapraklarında Klorofil a 1,45±0,15 mg, Klorofil b 1,02±0,42 mg, Toplam klorofil ise 2,47±0,24 mg değerlerinde tespit edilmiştir (Tort ve Dereboylu, 2003).

53 Çelik ve ark. (2004), bitkisel atık kompostu (25 ton/ha), mikoriza (10 ton/ha), çiftlik gübresi (25 ton/ha) ve mineral gübrenin ( kg/ha), 5 yıl süre ile buğday-biber-mısır-buğday rotasyonu esnasında toprağın fiziksel özelliklerine olan etkilerini inceledikleri araştırmalarında, aşağıdaki sonuçları elde ettiklerini bildirmişlerdir: 1) 0-15 cm ve cm derinliklerden alınan toprak örneklerinde toprak agregasyonu ve hesap edilen ortalama ağırlık ölçümü en yüksek çiftlik gübresi uygulanan parsellerde, toplam porozite ve saturasyon ekstraktı elektriki kondaktivitesi ise en yüksek kompost uygulanan parsellerde saptanmıştır. 2) Kompost ve çiftlik gübresi uygulamaları faydalı su içeriği yönünden sırasıyla %86 ve %56 oranında artışa neden olmuştur. 3) Çoğu fiziksel özellik bakımından mineral gübre uygulamalar kontrole göre istatistiki açıdan önemsiz sonuçlar vermiştir. 4) Toprağın fiziksel özellikleri açısından, mikoriza + kompost uygulaması inorganik gübre uygulamalarına göre daha etkili bulunmuştur. Biber, Akdeniz Ülkeleri için oldukça önemli ekonomik değere sahip olan ve besin değeri açısından zengin bir sebzedir. Biber meyvesinin besin kalitesini arttırmak için gübre kullanmak gerekmektedir. Gübre kullanımının biber meyvesi kalitesine olan etkileri konusunda yapılan çalışmalar oldukça azdır. Biber meyvesi vitamin C, provitamin A (karotenoidler), fenolik bileşikler gibi besin değerini ifade eden biyoaktif besin maddeleri ve antioksidan kapasite açılarından mükemmel bir kaynaktır (Flores ve ark., 2004). Karotenoidler, özellikle likopen (lycopene), güçlü ve doğal bir antioksidan olarak kanser ve kardiyovasküler hastalıklardan korunmada faydalıdır (Bramley, 2000, Shi ve Le Maguer, 2000 e atfen Flores ve ark., 2004). Vitamin C ve fenolik bileşikler, özellikle flavonoidler (lezzet, tat maddeleri), biberin antioksidant aktivitesi ile ilişkilidir (Byers ve Perry, 1992 e atfen Flores ve ark., 2004). Ayrıca, vitamin C, kollojenlerin ve steroid hormonların sentezi, demirin faydalı hale geçmesi ile ilgili biyolojik olaylarda 27

54 28 gereklidir. Potasyum ise, sodyumla birlikte bünyede ideal sıvı dengesi oluşturmada etkindir. Bunun anlamı, potasyumun basit kalp fonksiyonları ve kan basıncında rol oynaması ile felç ve kardiyovasküler hastalıkların riskini düşürmesi yönündedir (Flores ve ark., 2004). Flores ve ark. (2004), serada hidrofonik sistemde kırmızı biberin N (4, 14, 20 molm -3 NO - 3 ), K + (2.5, 7, 12 molm -3 ) ve Ca ++ (1.5,4, 8 molm -3 ) gübrelenmesinin meyvenin biyoaktif kalite özellikleri üzerine olan etkilerini inceledikleri araştırmalarında, Schon ve ark. (1994) ve Johnson ve Decoteau (1996) ya atfen, rizosferdeki N artışlarının genellikle yüksek verim ile sonuçlandığını ifade etmişlerdir. Yine, K + un da biberde verim artışını sağladığını ve sitoplazmada N metabolizması için gerekli olduğundan bahsetmişlerdir. Araştırıcılar, Ca uygulamalarının ise, çiçek burnu çürüklüğünde azalmalara neden olduğunu bildirmişlerdir. Lee ve Howard (1999) atfen biber meyvesinin indirgen şekerlerden daha çok glukoz ve fruktoz ile bunlardan daha düşük seviyede sakkaroz açısından iyi bir kaynak olduğunu, toplam şekerin meyvedeki olgunlukla arttığını, yani kırmızı biberlerde yeşillere göre daha yüksek olduğunu, ancak olgunlaşma ile sakkaroz miktarının azaldığını ifade etmişlerdir. Sonuçlara göre, vitamin C (6-7 g/l meyve suyu aralığında), taze ağırlık ( g), kuru ağırlık ( g), K + ( mmol/kg K.M.), Ca ++ ( mmol/kg K.M.), glukoz (yaklaşık 29.9 g/l), fruktoz (yaklaşık 32 g/l) un istatistiksel olarak önemli olmadığı, literatürün tersine, artan N dozları ile vitamin C miktarının artış gösterdiği bildirilmiştir. Şener ve Erken (2004), California Wonder biber çeşidi ile farklı sulama seviyelerinin verim ve kaliteye olan etkilerini araştırdıkları çalışmaları sonucunda, 915 mm sulama seviyesinde 6564 kg/da miktarında en yüksek verimi aldıklarını, sulama suyu miktarı arttıkça verimin arttığını bildirmişlerdir. Araştırıcılar, meyve boyu, meyve çapı, plesanta kalınlığı, TSÇKM ve vitamin C miktarlarının ise sulama miktarından etkilendiğini; elde ettikleri değer aralıklarının sırası ile, mm, mm, % , mm, mg/100g olduğunu rapor etmişlerdir.

55 Dikimden 45 gün sonra biberlerin boyları 20 cm iken, güçlü yan köke sahiptirler. Bu köklerin kalınlığı 1 mm kadardır. Kalınlığı 1 mm den ince olan kök mevcuttur. Bu ince köklerin boyları 5-15 cm civarındadır. Bu dönemde maksimum kök uzunluğu 60 cm tespit edilmiştir. Dikimden 82 gün sonra, bitki üst aksamı 50 cm boya ulaşmış, dal kalınlığı ise 2.54 cm tespit edilmiştir. Kalın yan kökler 3-5 mm enindedir, uzunlukları ise civarında değişmiştir. Ortalama kök derinliği 75 cm olup, kök derinliğinin 120 cm ye kadar indiği belirlenmiştir. (Anonymous, 2005a). Hasat sonrası biberin ph değerleri değerleri arasında bildirilmiştir (Vicente ve ark., 2005) Organik Tarım Tarımsal faaliyetlerin merkezinde yer alan toprak bu faaliyetlerde en önemli doğal kaynaktır. Organik tarımın ana amacı, toprak verimliliğini arttırmaktır. Çiftçiler, sentetik gübreleri kullanmakla telafi edilemez şekilde toprak verimliliğini tahrip ederler (Lampkin, 1990). Lampkin (1990) a göre, sebze tarımında, 5 yıllık bir ekim nöbeti örneği, havuç/ soğan/ silaj bitkisi / pırasa/ lahana/ soğan/ patates/ havuç/ lahana/ baklagil/ ıspanak/ marul/ ayçiçeği/ hıyar/ çilek şeklinde olabilir. İyi planlanmış bir ekim nöbeti ile toprak organik maddesi zenginleşecek; bunun yanında toprak mikro-makro canlı populasyonu ve faaliyetleri artacaktır. Rotasyonda, yeşil gübre bitkileri, derin köklü bitkiler ve çapa bitkilerine yer verilmesi uygun olacaktır. Tarımsal yetiştiricilikte, ürünlerin, mikro elementlerin noksanlıkları, besinlerin kalitelerini olumsuz etkiler. Bu durum dolaylı olarak insan sağlığına yansımaktadır. Mg, Fe, Zn, Mn, B ve Mo bitki gelişimi için mutlak gerekli elementler arasındadır. Örneğin, Zn, bitkinin N ve P kullanımına yardımcı olur; Fe, ise klorofilin sentez ve oluşumundan sorumludur. Oysa, çiftçiler, gübre uygulamada yalnızca N, P, K içeren mineral gübreleri kullanmaktadırlar. Bu soruna çözüm olarak, Punjab Ziraat Üniversitesi nde yapılan denemeler sonucunda, tarımsal üretimde, her çeşit organik gübre (yeşil gübre, çiftlik gübresi, tavuk ve

56 30 hindi gübresi, domuz gübresi, v.b.) kullanılması önerilmektedir (Reijntjes ve ark., 1992). Hsieh ve Hsu (1994), mineral (150/120/150 kg/ha) ile 150 kg N/ha eşdeğerinde tavuk gübresi+mikrobial katkı, domuz gübresi+mikrobial katkı, fermente yağ atıkları, fermente yağ atığı+pirinç kavuzu, fermente yağ atığı + pirinç sapı kompostlarını kırmızı biber yetiştiriciliğinde kullanmışlardır. Araştırıcılar, en yüksek verimi tavuk gübresi+mikrobial katkı kompostundan, mineral gübre uygulamasına göre %77 üstünlükle elde ettiklerini ve organik kompost uygulamalarına ait biber kalitelerinin daha üstün olduğunu rapor etmişlerdir. Ancak, organik uygulamaların biber meyvesi Fe, Mn, Na ve Ni miktarları daha düşük saptanmıştır. Starck ve ark. (1997), sürdürülebilir sebze tarımının çevre koruyucu bir amaç ve anlam taşıdığını bildirmişlerdir deki Stockholm Konferansından beri, 500 milyar ton üst toprak tabakasının erozyona uğradığından, CO 2 konsantrasyonunun %9 a çıktığından ve yıllık hayvansal ve bitkisel üretim kaybının ise, 42 milyar dolara ulaştığından bahsetmişlerdir. Asıl amacın toprak organik madde içeriğini arttırmak ve etkili su kullanımını yaygınlaştırmak olan sürdürülebilir uygulamalarda, mineral gübrelere alternatif organik gübrelere yer verildiği ifade edilmiştir. Kenya da organik ve konvansiyonel çiftliklerin ekonomik yönden karşılaştırılmalarının ve durum değerlendirmesinin yapıldığı çalışmada organik çiftliklerde kullanılan kompostun N/P 2 O 5 /K 2 O (%) içerikleri ise literatüre göre daha yüksek tespit edilmiştir. Buna göre iki ayrı kompostta ortalama içerikler sırası ile, 1.52/0.22/0.88 ve 1.76/0.35/0.87 olarak verilmiştir. Kompost (bitki atıkları), çiftçiler tarafından ucuz, kolay elde edilebilir, toprak strüktürünü iyileştirici, toprağın su tutma kapasitesini arttırıcı ve içerdiği zengin bitki besin elementleri ile zaman içerisinde toprak verimliliğini yükseltici ve dolayısı ile verimi pozitif yönde etkileyici bir materyal olarak tanımlanır. Ancak organik gübrelerin iki dezavantajı göze çarpmıştır. Bunlardan birincisi, yavaş salınımları nedeni ile bitki gelişiminde duraksama yaratması; ikincisi ise kompakt yapısı nedeniyle bazen fiziksel parçalanmasının güç olması ve bazen bundan ötürü bitkide yanmalara neden olmasıdır. İnceleme sonucunda net karlılık açısından konvansiyonel çiftliklerle karşılaştırıldığında organik

57 çiftliklerin istatistiki olarak önemli derecede üstünlüğü saptanmıştır (Diop ve ark., 1998). Bitki atıkları kompostunun N/P 2 O 5 /K 2 O (%) içerikleri literatüre göre / / değerleri arasındadır (Dalzell ve ark., 1979, Müller-Samann ve Kotschi, 1994 e atfen Diop ve ark., 1998). Salihli yöresinde, 3 yıldır organik tarım yapılan bir bağda, kireç uygulamalarının etkileri incelenmiş olup, en yüksek aerob bakteri sayısı, çiftlik gübresi uygulamasından; azotabakter sayısı, hümin madde miktarı, mikrobiyal biyomas seviyesi ve enzim aktivitesi ise, fiğ uygulamasından elde edilmiştir (Döler, 1998). Biyointensif tarım tekniğinde; derin toprak işleme, iyi tohum kullanma, fide kullanma, kompost ve az miktarda organik sertifikalı ticari gübre kullanma, karbonca zengin kompost kullanma, ay hareketlerine dikkat ederek ekim, ilaçlama yapma, rotasyon uygulama, uygun sulama sistemi kullanma, kendilenmiş tohum kullanma teknikleri uygulanmıştır (Pia, 1998). Rembialkowska ve Fiedorow (1998), Varşova daki 10 ar adet organik ve konvansiyonel çiftlikte yaptıkları incelemeler sonunda, konvansiyonel çiftlikte yetiştirilen ürünlerle kıyaslandığında, organik havuçların daha düşük nitrit, daha yüksek kadmiyum (Cd); organik lahanaların ise daha yüksek kuru madde, askorbik asit ve K, fakat, daha düşük Ca içerdiklerini bildirmişlerdir. Organik tarım sistemi, dünyanın pek çok bölgesinde, mevcut sürdürülebilir tarım eğilimi çerçevesinde giderek önem kazanmaktadır. Söz konusu gelişmeler, organik tarımın çevre sağlığı için faydaları, yüksek gıda kalitesi konusundaki hedefi, düşük girdi maliyeti ve iş imkanı yaratması yönü ile olmaktadır. Patates-bezelye, fasulye-domates ve fasulye-bamya sebze türlerinin tek başına ve karışık olarak dikildikleri deneme sonucunda karışık dikimlerin daha karlı olduğu bildirilmiştir (Sangakkara, 1998). 31

58 32 Sarkar ve Sadhu (1998), domates, sivri biber ve patlıcan türleri kullanılarak yaptıkları tarla denemesinde, sebzeleri üre, kükürt kaplı üre, kaya fosfatı kaplı üre, jips kaplı üre ve neem (Azadirachta indica) kaplı üre gübreleri ile yetiştirdiklerini ve elde ettikleri sonuçları aşağıdaki şekilde bildirmişlerdir: 1. Yavaş salınım gösteren gübre uygulamalarından, mineral üre uygulamalarına göre, yapılan istatistiksel analizde önemli bulunmasa da, daha yüksek miktarlarda verimler elde edilmiştir, 2. Yavaş salınım gösteren gübreler, çevre koruyucu ve kontaminasyonları önleyici yönleri ile iyi tarım uygulamaları arasındadır, 3. Yavaş salınım gösteren gübrelerin uygulandığı topraklarda, üre uygulanan topraklara göre daha düşük miktarda NH 4 -N ve NO 3 -N tespit edilmiştir, 4. Toprakta gübrelerin mineralizasyonu üzerine toprak sıcaklığı ve toprak ph sının etkileri toprak nemine göre daha önemli bulunmuştur, 5. Hem amonifikasyon hem de nitrifikasyonun 32 0 C de 20 0 C ye göre daha yüksek seviyede olmuştur, günlük periyotta, amonifikasyon ph nın 4.0 seviyesinde, nitrifikasyon ise, ph nın 6.5 seviyesinde daha yüksek bulunmuştur, 7. Amonifikasyon, sulama tarla kapasitesinin %100 ü uygulandığında, nitrifikasyon ise tarla kapasitesinin %50 i uygulandığında daha yüksek olmuştur. Organik sebze üretimi son yıllarda gittikçe popüler hale gelmiştir. Organik ve mineral gübrelerin birlikte kullanılması, girdi maliyetini düşürecek ve çevre koruyucu etkide bulunacaktır (Shankargouda, 1998).

59 Avusturya da, sebze yetiştirme alanlarının %9 luk kısmında organik sebze yetiştiriciliği yapılmakta ve önemi gittikçe artmaktadır. Bununla birlikte, organik sebzecilikle ilgili yayınlanmış araştırma makalesi oldukça azdır (Smejkal, 1998). Tüm dünya ülkeleri baz alındığında, organik tarımın yıllık artış hızı %20-30 oranında tespit edilmiştir. Bu hızla devam ederse, 10 yıl içinde organik tarım yapılan pek çok ülke tarım alanları ve marketlerinde geniş oranda organik tarım ürünleri yer alacaktır (Anonymous, 1999a). IFOAM, organik tarım araştırma çalışmalarında, özellikle sebzelerin ürün kalite kriterlerinin belirlenmesi; toprak verimliliğine bölgesel açıdan bakış ve rotasyonun toprak verimliliğine katkısı; K ve P gübre kaynakları ve bunların çevresel etkileri konularında öncelikli olarak araştırmalar yapılmasını önermiştir. Ayrıca, organik tarımda rotasyon planlanırken, neredeyse kapalı bir döngü içinde organik madde ve bitki besin elementlerinin bitkisel üretimde kullanılmak üzere tarım topraklarında kalması istenmektedir. Bunun yanında, AB de organik sebze talebi oldukça yüksektir. Ancak, yetiştiricilikte toprakta yüksek seviyede bulunması istenen organik madde toprağın toplam C ve N miktarını arttıracağından nitrat yıkanma ve kayıpları artacaktır (Anonymous, 1999b). Reider ve ark. (2000), mısır, ıspanak, dolmalık biber, yulaf, buğday, sorgum bitkileri ile 3 yıllık bir rotasyon programı planlamış ve bitkisel atık +hayvan gübresi kompostu, bitkisel atık+şerbet kompostu, taze ahır gübresi ve inorganik gübre uygulamışlardır. Araştırıcılar, biber verimleri (ortalama ton/ha) açısından çalışmanın üç yılında da uygulamalar arasında istatistiki açıdan fark çıkmadığını, bunun da biberin mısıra göre daha düşük azot ihtiyacı göstermesinden kaynaklanabileceğini ifade etmişlerdir. Çizelge 2.14 de organik materyallere ait analiz sonuçları yer almıştır. 33

60 34 Çizelge Kompost ve hayvan gübresine ait bazı kimyasal ve fiziksel analiz sonuçları (Reider ve ark., 2000). Gübre Nem Organik N (%) P (%) K (%) (%) Karbon (%) C:N Taze ahır gübresi Kompost (bitki atıkları+hayvan gübresi) Kompost (şerbet+bitki atıkları) Mikrobial Kompost Kompost (bitki atıkları) Türkiye de üretilen organik biber; taze, dondurulmuş, işlenmiş (közlenmiş, toz,) halde ticari olarak iç ve dış piyasada değerlendirilmektedir (Anonim, 2001). Hızlı şehirleşme beraberinde atık yönetimi ve çevresel problemleri getirmiştir. Atıkların kompostlaştırmak suretiyle değerlendirilip tarımda kullanılması, özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından önem arz etmekte ve gıda güvenliği konusunda anahtar rolü üstlenmektedir (Anonymous, 2001). Mısır bitkisini takiben çeşitli tahılların (arpa, çavdar, tritikale, buğday) kışlık örtü bitkisi olarak NO 3 - -N yıkanma miktarını düşürmek ve kalıntı azotun tahıllar tarafından akümüle edilmesini sağlamak amaçları ile yetiştirildiği, iki yıl ve iki ayrı lokasyonda sürdürülen bir denemede, 0-90 cm. toprak derinliklerinden örnekler (hububat ekimi öncesi ve hasat sonrası) alındığı bildirilmiştir. Araştırıcılar, çavdarın deneme amacına yönelik en etkili hububat olduğunu, buğday, arpa ve tritikalenin alternatif kışlık örtü bitkileri olarak kullanılabileceğini, yer altı suyuna kadar yıkanması muhtemel nitrat azotunun azalmasında tüm hububatların benzer seviyede toprak azotunu akümüle ettiklerini, hasat olgunluğunu standardize etmek için çavdarların yerinde yatırılarak kırıldığını ve bu sırada alınan toprak örneklerinde 1.5 ppm nitrat saptandığını ve topraktaki kalıntı nitrat azotu arttıkça hububatların verimlerinin yükseldiğini ifade etmişlerdir (Coale ve ark., 2001).

61 Temperli ve ark. (1982) nın bildirdiklerine göre, İsviçre de 7 si organik, 7 si de konvansiyonel tarım sisteminde yetiştiricilik yapan çiftlikleri marul örnekleri nitrat içerikleri bakımından incelenmiş ve organik marulların genellikle daha düşük seviyelerde nitrat içerdikleri bildirilmiştir (Mengel ve Kirkby, 2001). Organik tarım 1930 lu yıllarda başlamıştır. Özünde ekonomik olarak sürdürebilir bir üretim ve işleme sistemi yer almaktadır. Gelişmiş ülkelerde iç pazar talebi ile gelişen organik tarım faaliyetleri, gelişmekte olan ülkelerde ihracat talebindeki artıştan kaynaklanmaktadır. AB ülkelerinde organik tarımın gelişmesinde etkin rol oynayan diğer faktörler, çevre, bitki ve insan sağlığı konularıdır (Aksoy ve Altındişli, 1999; Sayın, 2002). Alfoeldi ve ark.(2002), yapılan araştırmalara ait incelemeleri sonucu, organik tarım sisteminde ürün veriminin daha düşük olduğundan bahsetmişlerdir. Ancak, organik sistemde yapılan denemelerin yeterli çoklukta olmadığını, bu tarım sisteminde daha çok araştırma ve araştırma finansmanına ihtiyaç duyulduğunu rapor etmişlerdir. Araştırıcılar, bitkisel atık kompostu, çiftlik gübresi, ticari organik gübreler, yeşil gübre gibi organik materyallerin kullanımı neticesinde organik tarım sistemi uygulanan topraklardaki karbon oranının organik gübre uygulaması yapılmayanlara göre daha yüksek olduğunu; nemli tropik koşullarda organik maddenin sıcak, nem ve havalanma koşulları nedeniyle hızla dekompoze olduğunu, ancak, kuzey ülkelerinde bu probleme rastlanmadığını ve işlevin daha yavaş gerçekleştiğini, bunların yanında da verimlilikleri daha düşük olsa da kumlu topraklardaki dekompozasyonun çabuk kurumaları nedeniyle daha düşük olduğunu ve bu sayede kumlu tekstürdeki toprakların genel olarak daha stabil bir organik maddeyi kapsadıklarını bildirmişlerdir yılı ortalarında özellikle kuru üzüm, incir ve kayısı ihracatı ile başlayan ekolojik tarım faaliyetleri, çiftçi, ha alan ve 95 çeşit ürüne ulaşmıştır (Altındişli, 2002). Anonymous (1991) de dünyada çoğunluğu Asya ve Afrika da olmak üzere, organik ürün ticareti yapan ülke sayısının yaklaşık 130 kadar olduğu ve 2092/91 No lu AB Organik Tarım Yönetmeliğinin, tüm 35

62 36 dünya ülkelerince organik tarım faaliyetlerine ilişkin yönlendirici nitelik taşıdığı ifade edilmiştir. Kortbech (2000), IFOAM ın kurulması ile birlikte tüm dünya ülkeleri ortak kurallar çerçevesinde organik tarım ticaretini yapmaya başladığını rapor etmiştir. Foster ve Lampkin (2000) in AB ülkelerinde organik tarım alanı ve işletmelere ait verdiği rakamsal değerler Çizelge 2.15 de yer almıştır (Sayın, 2002). Foster ve Lampkin (2000), AB ülkelerinde toplam tarım alanları içinde organik tarım alanları payının %3.06 ve organik işletme alanlarına ait ortalama büyüklüğün 28.4 ha olduğunu bildirmişlerdir (Sayın, 2002). Çizelge Yıllar itibariyle, AB ülkelerinde organik tarım alan ve işletmelerine ilişkin veriler (Sayın, 2002). Yıllar Alan (ha) İşletme (adet) Organik sebze tarımında ürünlerin verim ve kalitelerinde düşmelere kadar sebep olabilen en önemli konulardan birisi, topraklarda üretim süreci içinde, ürün için gerekli azotun yeterli seviyede bulunmayışıdır. Bu soruna çözüm bulmak amacıyla, uzun yıllar sebze rotasyonlarının yapıldığı bir deneme planlanmış ve herhangi bir organik gübre kullanmadan ana ürün öncesi yetiştirilen ara ve yeşil gübre bitkilerinin etkileri incelenmiştir. Sonuç olarak, sonbahar döneminde toprakların boş bırakılmaması, mutlaka ara yada yeşil gübre bitkileri yetiştirerek sonbahar döneminin değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiştir. Bu planlamanın yapılamaması halinde, sonraki yıl mutlaka kökleri derinlere giden sebze türlerinin yetiştirilmesi gerektiği; bu sayede daha derin tabakalara yıkanan azot kaybının önlenmiş olacağı ve azotun üretimde değerlendirilmiş olacağı üzerinde durulmuştur. Bahar döneminde

63 baklagil bitkilerinin yetiştirilmesi ve organik çiftlikte bulunan herhangi bir organik gübrenin rotasyon ile kombine edilmesinin, başarılı olarak tespit edilen yetiştirme stratejileri olduğu ifade edilmiştir (Thorup- Kristensen, 2002). Boyacı ve Karaturhan (2003), İzmir ve Manisa yöresinde ekolojik bağ yetiştiriciliği yapan 84 üretici ile yaptıkları anket sonuçlarına göre, üreticilerin ekolojik tarıma geçmelerinde, yüksek ürün fiyatı, düşük maliyet, pazar garantisi gibi faktörlerin etkili olduğu ifade edilmiştir. Araştırıcılar, anketörlerin agronomik uygulamalarına ilişkin oranları Çizelge 2.16 daki şekli ile vermişlerdir. Çizelge Organik uygulamalarda önerilen üretim tekniklerinin uygulanma oranları (%) (Boyacı ve Karaturhan, 2003). Pulluk tabanı kıranlar 41.7 Sulama yapanlar 71.4 Fiğ ekenler 59.8 Toprak analizi yaptıranlar 42.9 Hayvan gübresi kullananlar 78.6 Tarım kireci kullananlar 22.6 Budak artıklarını parçalayanlar 21.4 Olgunluk tespiti yapanlar 33.3 Savurma makinesi kullananlar 69.0 Kayıt tutanlar 31.0 De Neve ve ark. (2003), Belçika da açıkta sebze yetiştiriciliği yapılan organik (patates ve kırmızı lahana) ve konvansiyonel (patates ve karnabahar) çiftliklere ait topraklarda Ekim-Mart ayları periyodunda 0-90 cm. derinliğe kadar NH 4 -N ve NO 3 -N analizlerini yaparak yıkanma durumunu incelemişlerdir. Araştırıcılar, organik çiftliklerde, ahır gübresi, sığır sıvı dışkısı ve bazı sertifikalı organik ticari gübreler, konvansiyonel çiftliklerde ise, domuz gübresi, CaCN 2 ve NH 4 NO 3 kullanıldığını ifade etmişlerdir. Araştırma sonucunda, 37

64 38 hesap edilen nitrat yıkanma miktarının çoğu tarlada kg NO 3 -N/ha miktarları arasında olduğunu, ancak, karnabahar yetiştiriciliği yapılan konvansiyonel tarlada 293 kg NO 3 -N/ha gibi çok yüksek değerlere ulaşıldığını, azot yıkanması açısından dikkat çekici kadar yüksek değerlerin konvansiyonel karnabahar ve organik kırmızı lahana tarlalarından elde ettiklerini, konvansiyonel tarlalarda uygulanan gübre formlarının yıkanma miktarının artışında etkili olduğunu ve bu nedenle farklı tipte mineral gübrelerin uygulanması gerektiğini, tarla ölçümleri sırasında, topraktaki ortalama NH 4 -N miktarının, organik çiftlikte daha yüksek saptandığını, bunun nitrifikasyon etkisiyle oluşabilecek nitrat kirliliği açısından organik çiftliklere ait önemli bir bulgu olduğunu, fakat, ileri araştırmalarla incelenmesi gerektiğini, Belçika da organik tarım alanlarında yaygın olarak kullanılan azotlu gübrelerin çiftlik gübresi, organik ticari gübreler ve sığır sıvı dışkısı olduğu; konvansiyonel tarımda ise, CaCN 2, NH 4 NO 3 ile domuz gübresi olduğunu rapor etmişlerdir. Danimarka da organik ve konvansiyonel çiftliklerde topraklarda nitrat yıkanmasının incelendiği bir araştırmada, organik çiftlikte hububat, çim-yonca karışımı rotasyonu ve 5.1 kgn/ha/yıl uygulanmış, konvansiyonel çiftlikte ise, yazlık ve kışlık hububat rotasyonunda 12.9 kgn/ha/yıl tatbik edilmiştir. Araştırıcılar, konvansiyonel alandaki N yıkanmasının organik çiftliğe göre daha yüksek belirlediklerini rapor etmişlerdir (Olesen ve ark., 2004). Sebze yetiştiriciliğinde azot kullanımı çoğunlukla etkisiz biçimde olmaktadır. Azotun bitkice kullanılamayan kısmı toprakta kalmaktadır. Söz konusu bu azot, toprak, su ve havanın mevcut yapısında hasar oluşturmada rol oynar. Konvansiyonel tarımda N yıkanmasının çevresel problemler yarattığı bilinen bir konudur. Organik sistemde tavsiye edilen münavebe sistemi N yıkanması konusundaki riski düşürmekte ve

65 konvansiyonel tarıma göre, %50 oranında daha düşük bir yıkanmaya neden olmaktadır (Schmutz ve ark., 2004). Tarım Bakanlığı verilerine göre, Türkiye de 103 bin ha alanda organik tarım yapılmaktadır. Ürün çeşidi bakımından 100 ü aşan organik ürünler, işlenmiş ürünler açısından 300 e ulaşmıştır. Başta kuru ve kurutulmuş ürünler olmak üzere üretimin %95 i Almanya, Hollanda, İngiltere, Avusturya, Fransa, ABD, İsviçre, İtalya, Belçika, İspanya ve Yeni Zelanda ya ihraç edilmekte ve 2003 yılı verilerine göre, yaklaşık 36 milyon dolar ihracat geliri elde edilmiştir (Anonim, 2005c). IFOAM, 2005 yılı başı itibariyle, organik tarımın 108 ülkede, çiftlikte ve 26 milyon ha arazide, 25 milyar Euro luk bir ticari değerle yapılmakta olduğunu Dünya Gıda Gününde duyurmuştur (Anonymous, 2005b) Knudsen ve ark. (2005), organik tarımın tahmin edilen azot yıkanma kaybına olan etkilerini inceledikleri araştırmalarında konvansiyonel ve organik hayvan çiftliklerindeki durumu karşılaştırmışlardır. Araştırma sonucunda, daha az miktarda azot kaynağı içermesi nedeniyle organik çiftlikte azotun yıkanma kaybını daha düşük saptamışlardır. Araştırıcılar, azotun yıkanma kaybı artışına, toprak tipinin kumlu olması, toprak organik madde miktarının düşük olması ve ana ürün sonrası bir ara ürün kullanılmaması gibi etmenlerin etkili olduğundan bahsetmişlerdir. Ozores-Hampton ve ark. (2005), toprak solarizasyonu, yabancı ot kontrolü ve uzun süreli organik gübre uygulamalarının toprağın kimyasal ve fiziksel özellikleri ile biber ve kavunun verim ve büyüme özelliklerine etkilerini inceledikleri çalışmaları sonucu, standart gübreleme programlarına göre kıyaslandığında organik gübre kullanımının kumlu topraklarda daha yüksek verim ve daha iyi bitki gelişimi sağladığını bildirmişlerdir. Daha düşük seviyelerdeki mineral gübre uygulamaları ise, konvansiyonel gübreleme programı ile yarışabilecek seviyede verim sonuçları verdiği ifade edilmiştir. Araştırıcılar, organik gübre kullanılan parsel verimleri ile kullanılmayanlar arasında istatistiki açıdan iki yıl üst üste yaptıkları çalışmada bir fark saptamadıklarını ancak, ilk yıl alınan biber verimlerinin organik gübre uygulanmayanlara göre daha yüksek 39

66 40 olduğunu bildirmişlerdir. Yapılan toprak analizleri sonucu, ph, P, K, Ca, Mg, Zn, Mn, Fe ve Cu ile organik madde miktarlarının organik gübre uygulanan parsellerde uygulanmayanlara göre daha yüksek tespit edildiği ifade edilmiştir Toprak ve Suda Azot ve Nitrat Albregts (1971), N ve K 2 O gübrelemesi konusunda yapmış olduğu çalışmasında, birinci yıl analiz sonucu toprakta 337 ppm nitrat ve 102 ppm potasyum saptamış olup, 0-27 kg N/da ve 0-22,5 K 2 O dozlarını toprağa uygulamıştır. İlk yıl en yüksek biber verimini 18 kg N/da+15 kg K 2 O /da uygulamasında saptamıştır. İkinci yıl dönem başında yapılan toprak analizinde,101 ppm nitrat, 16 ppm potasyum belirlenen deneme alanına 0-33,6 kg N/da ve 0-27,9 kg K 2 O/da dozlarını uygulamıştır. En yüksek biber verimini uyguladığı maksimum dozlardan elde etmiştir. Aşırı azotlu gübreleme ile tarımsal uygulamalarda, ürünlerin kalitesi yanında, miktarına da olumsuz etkisi bilinir. Aşırı azotlu gübre kullanılması ve yanlış azot uygulamaları, sularda istenmeyen derecede azot konsantrasyonlarının artmasına neden olur. Bu noktada iki husus söz konusudur. Bunlardan birincisi, insan ve hayvan sağlığı, ikincisi ekolojik etkisidir. Yüksek düzeyde azot, özellikle bebeklerde siyanoz (morarma) hastalığına neden olur. Bu hastalıkta ABD ve Hollanda da içme sularında müsaade edilen nitrat ppm değerindedir. Hayvanlarda ise, A vitamini noksanlığı, kısırlık ve düşük, süt üretiminde azalmaya neden olur. İnsan aktivitesi sonucu hızlandırılmış bir diğer gübre kaynaklı kirlenme; suların besin elementlerince ve özellikle fosfor bakımında zenginleşmesi sonucu aktivatik bitkilerin süratle gelişmesi ve akarsu ve göllerde kirlilik yaratmasıdır. Ötrofikasyon olayı endüstriyel atık sulardan da kaynaklanabilir ve sularda P konsantrasyonunun <0.01 ppm olması istenir (Hakerlerler, 1990). Biyolojik azot fiksasayonunda ve nitratın bitki bünyesinde aminlere indirgenmesinde nitrogenaz ve nitrat redüktaz enzimleri rol oynamaktadır. Bu enzimlerin yapısında Mo bulunduğundan, bu işlemlerin gerçekleşmesi için Mo mutlak gereklidir. Yani, Mo

67 noksanlığında azotu nitrat formunda alan bitkilerde azot noksanlığı ortaya çıkmaktadır (Aktaş, 1991). OECD Çevre Politikaları Komitesi, Türkiye için 1992 tarihli bir rapor yayınlamıştır. Rapora göre, tarımın yoğun olarak yapıldığı alanlarda, tarımsal gübre ve ilaç kullanımı kontrolsüzce yapılmakta ve yer altı suyu kirliliğine yol açmaktadır. Bu sebeple acil önlemler alınmalıdır (Anonymous, 1992a). Sebze, meyve ve yem bitkilerinde nitratın birikmesi, kuraklık, don, zararlı ot mücadelesinde kullanılan herbisitler, toprağın yüksek seviyede ihtiva ettiği azot ve fosfor, bitkinin genç dönemde oluşu ve ışık yetersizliği etkisi ile bitki köklerinin topraktan azotu kolayca almasına ve bitkilerin sınırlı miktarda büyümesine neden olur. Elazığ yöresinde, 67 kuyu, 75 kaynak, 21 artezyen suyunda yapılan analiz sonuçlarına göre, sırası ile ppm, ppm, ppm nitrat ve sadece kuyu sularında ppm nitrit saptanmıştır. Belirlenen yüksek seviyelerden ötürü, ülkemiz gıda ve sularının kullanıma sunulmadan önce nitrat, nitrit ve nitrozamin içeriklerinin tespitinin uygun olacağı belirtilmektedir (Pirinçci, 1991). İngiliz çimi kullanılarak, Mitscherlich saksılarında yapılan bir denemede yetiştirme ortamı olarak; toprak, ahır gübresi, çöp gübresi, torf, perlit ve cürufun çeşitli kombinasyonları denenmiş olup, toprak+perlit+ahır gübresi karışımının en yüksek, toprak+cüruf+çöp gübresi kombinasyonunun ise en düşük nitrat içeriğine sahip olduğu tespit edilmiştir (Tuncay, 1995). Topraklardan nitratın yıkanma miktarının azalması, gübre ve sulama suyu uygulama miktarları ile zamanı ve sıklığının bitki gelişimine uygun olarak düzenlenmesine bağlıdır. Nevşehir-Derinkuyu patates yetiştirme alanlarındaki kuyularda nitrat konsantrasyonunda önemli artışlar tespit edilmiştir (İlbeyi ve ark., 1997). Tripathi ve ark. (1997), Filipinlerde iki çiftçi arazisinde (vertisol ve inseptisol) pamuk, biber ve domates ile çeşitli rotasyon sistemlerini deneyerek Haziran 1993-Temmuz 1994 dönemlerinde ayda bir olmak 41

68 42 üzere toprak örnekleri almışlardır. Toprak örneklerinde azot içeriklerini incelemişlerdir. Araştırıcılar, kurak sezonun nitrifikasyonu arttırıcı yönde etkili olduğunu ifade etmişlerdir. 100 cm derinliğe kadar alınan toprak örneği değerlerine göre, nitrat yağışlı sezonda kg/ha, kurak sezonda kg/ha miktarlarında tespit edilmiştir. Çiftçi arazisinde ( kg/ha), deneme alanlarına ( kg/ha) göre daha yüksek belirlenen nitratın, pamuk-biber ile pamuk-domates rotasyonlarında en yüksek seviyede belirlendiği bildirilmiştir. Amonyum azotu ise, kg/ha yağışlı sezonda, <10 kg/ha miktarında ise kurak sezonda saptanmıştır. Gübre kullanılmasının bitkisel ürünlerde %50 kadar bir verim artışı meydana getirir. Bazı ürünlerde bu oran %80 e kadar çıkabilir. Tarımda gübrelemeden kaynaklanan kirlilik problemlerini üç ana başlık altında toplamak mümkündür. Nitrat, toprakta stabil olmadığından yıkanarak yer altı sularına karışmakta ve azot oksit gazları ile ozon tabakasına etki etmektedir. Fosfat, yüzey sularında ötrofikasyon olayına sebep olmaktadır. Ağır metaller ise, insan, hayvan ve bitki sağlığına zarar vermek suretiyle kirlilik kaynağıdırlar (Anaç, 1998). Dünya Sağlık Örgütü, yoğun tarımsal uygulamaların yer altı sularında kirlilik yarattığını ve bu oranın 50 mg/l gibi yüksek miktarlara ulaşabildiğini bildirmiştir (Anonymous, 1998). Hollanda-Wageningen IAC 1998 Sebze Üretimi kursiyerlerinin laboratuvar eğitiminde, Toprak İlmi ve Bitki Besleme Bölümü laboratuvarlarında çeşitli tekstürdeki toprakların nitrat içerikleri analiz edilmiş, killi, kumlu ve bahçe topraklarında sırası ile ortalama 53.4, 0.23, 8.09 mg/kg nitrat tespit edilmiştir (Houba, 1998). Nitrat, suda, toprakta, bitki-hayvan ve insan metabolizması ile gıdalarda bulunur. İnsan bünyesine girişinde asıl kaynağı sebzeler ve içme suyu oluşturur (l Hirondel ve l Hirondel, 2001). Nitrat ve nitrit bileşikleri belirli ve dar bir alanda da olsa tehlikeli ve zehirli olabilen maddelerdir. İçme sularında Dünya Sağlık Örgütü nün kabul ettiği en yüksek içerik litrede 45 mg nitrat olarak belirlenmiştir. Bu

69 değerin üzerinde özellikle bebek ve çocuklarda methamoglobin hastalığına neden olabilir. Dünya Sağlık Örgütü, içme sularında nitrat limitini, 10 mg/l olarak bildirmiştir. Biber alanlarında aylık ortalama 5-12 mg/l nitrat tespit edilmiştir (Bouman ve ark., 2002). Kuzey-batı Almanya da yılları arasında konvansiyonel, entegre ve organik tarım sistemleri ile bunların yer altı suyu kalitesine etkisinin incelendiği bir araştırmada, organik alanda N yıkanmasının konvansiyonele göre %50 daha düşük seviyede olduğu, ana ürün veriminin daha düşük olduğu, ancak, ara ürün hesaba katıldığında, toprakta kalan azotun değerlendirilmesi açısından organik sistemin her şeye rağmen daha üstün olduğu yorumu yapılmıştır (Haas ve ark., 2002). Toprakta nitrifikasyon olayı, NH 4 -N formunun NO 3 -N formuna mikroorganizma faaliyeti ile okside olmasıdır. Nitrifikasyonu toprağın nemi, havalanma durumu, sıcaklığı, ph sı etkiler. Bitkiler tarafından alınmaması halinde NO 3 -N u organik azota dönüşür ya da kök bölgesinden daha alt katmanlara yıkanır. Kültür bitkilerinin gübrelenmesi için gerekli tüm bitki besin elementleri hayvan gübrelerinde olmasına rağmen, mineral gübrelerin kullanımı yaygındır. Toprak profilindeki azotun yıkanmasını engellemek yalnızca bitkiler tarafından kullanılması sayesinde mümkündür. Bu aşamada ana üründen sonra yetiştirilen örtü bitkisinin toprakta kalan azotu kullanması açısından önemini ortaya koymaktadır (Havlin ve ark., 1999) Yeşil Gübre Bitkisi 43 Yeşil gübreleme bitkileri olan baklagiller, toprağa organik azot kaynağıdırlar, derin kök yapıları nedeniyle bitki besin elementlerinin alınabilirliğine etki ederler, mikrobiyolojik aktiviteyi teşvik ederler, toprağı organik maddece zenginleştirirler, toprağın strüktürünü iyileştirirler. Yeşil gübre bitkisi olarak adi fiğin kullanıldığı yedi yıl süren bir rotasyon denemesinde, mısır, buğday ve pamuk bitkilerinin gübre istekleri yarıya inmiştir (Selçuk, 1978).

70 44 Ilıman bölgelerde, sıraya ekimde adi fiğin 8-10 kg/da kullanılması uygundur. Adi fiğin yeşil gübre bitkisi olarak kullanılması alışılagelmiştir (Gençkan, 1983). Topraklarda yeşil gübre ile sağlanacak organik madde ve azot miktarına, yeşil gübre bitkisinin çeşidi ve toprak altına getirilme zamanı ile derinliği, toprak tekstürü ve toprağın nem kapsamı etki etmektedir. Fiğin üst+kök aksamlarının toprağa kazandırdığı N, ; P, ; K ise, kg/da olarak belirlenmiştir (Atalay, 1989). Bazı baklagillerde toplam yıllık azot fiksasyon miktarları Çizelge 2.17 de yer almıştır (Blake, 1994). Fiğ (Kubilay-82)+arpa (Kaya) karışımlarından en yüksek kuru maddede ot verimi %60 fiğ + %40 arpa oranında belirlenmiştir (Buğdaycıgil ve ark, 1996). Köpke (1996), organik tarımda yüksek verim elde etmek için yeşil gübrelemenin büyük önem taşıdığından bahsetmiştir. Çizelge Baklagillerde Azot Fiksasyonu (kg/ha/yıl) (Blake, 1994). Toprakta Kalan Yenilen veya Kaldırılan Diğer Kayıplar Toplam Fiksasyon Ot Amaçlı Çim+Üçgül Üçgül Yonca Fiğler Lüpen Aküçgül Üçgül Tane Amaçlı Bezelye Börülce

71 1 ton yeşil fiğ otu toprağa 8-10 kg saf azot sağlar. Adi fiğ+tahıl karışımlarında kullanılacak tohumluk miktarı yalın ekimlere oranla fiğde ¼, tahılda ise ½ oranında daha az olmalıdır. Orta yapılı topraklarda 9-11 kg adi fiğ/da+3-5 kg tahıl/da kullanılması uygundur.karışımların hasadı, adi fiğin ¼ oranında çiçeklenmesi gerçekleştiğinde yapılmalıdır (Soya ve ark., 1997). Fiğ türleri içinde en verimli olanı adi fiğdir. Hasat kalıntısı açısından karışımlar yalın ekimlere göre üstün durumdadır. Hasat kalıntıları ile önemli miktarlarda organik madde topraklarımıza kazandırılmış olmaktadır. Ayrıca, kış döneminde tarlanın boş kalmaması erozyonu önleyecektir (Avcıoğlu ve ark., 1999). Ekolojik tarım uygulamalarının başarısı ekim nöbeti programına yem bitkilerinin dahil edilmesine bağlıdır. Toprağın fiziksel ve kimyasal yapı bakımından olumlu etkileri yanında buğdaygil ve baklagil yem bitkilerinin özellikle toprak azot bütçesine katkısı mevcuttur. Yem bitkilerinde köklerin topraklara kazandırdığı kuru madde miktarı daha fazla olduğundan ekim nöbetine dahil edilen bu türler toprak organik madde miktarı artışında rol oynayacaktır. Ayrıca, baklagiller toprakta kolay parçalandıkları ve toprağa azot kazandırdıkları için yeşil gübre bitkisi olarak kullanımları söz konusudur. Bu sayede, toprak fiziksel özelliklerini iyileştirmek ve dolayısıyla erozyonu azaltmak, kendisinden sonra gelecek bitki için uygun ortamı hazırlayarak verim artışını teşvik etmek ve yetiştirme için gerekli tüm aşamalarda tasarruf sağlamak ile azot ve karbon bütçesindeki artışı körükleyerek toprağın devamlılığını öngörmektedir (Gül ve Başbağ, 1999). Organik tarım sisteminde, toprağın azot içeriğini zenginleştirmesi açısından başlıca azot kaynağı baklagillerdir. Baklagil ve karışımların topraklara kazandırdıkları azot miktarının saptanmasına ilişkin metot araştırması yapılan bir çalışmada, baklagil ve karışımların toprağa kazandırdığı azot miktarına ilişkin tahmin değerleri Çizelge 2.18 de yer almıştır (Loges ve ark., 2000). 45

72 46 Çizelge Baklagil ve karışımların 3 değişik tahmini azot fiksasyon değerleri (kg N/ha/yıl) (Loges ve ark., 2000). Hasat edilen kısım baz Toplam bitki baz alındığında Uygulama alındığında N değişimi 15N katkısı Mevcut 15N miktarı N değişimi 15N katkısı Mevcut 15N miktarı baklagil (hasıl) çim+baklagil (hasıl) Baklagil (yeşil gübre) çim+baklagil (yeşil gübre) Molibden bitki yapısında nitratı nitrite dönüştüren nitrat redüktaz enziminin temel içeriği olan molibdoflavo-protein yapısında olup, yaprakta kloroplast zarfı içinde yer alır. Eğer topraklara ilave edilen azot nitrat ve amonyum formunda olursa bitkinin molibdene olan ihtiyacı azalacaktır. Baklagil kökü nodül bakterileri, azot fikse eden azotobakter, bazı algler ve aktinomisetler azot fiksasayonunda nitrogenaz enzimine ihtiyaç duyarlar. Molibden bu enzimin de yapısında bulunur ve molibdenin baklagil köklerindeki nodüllerde yapraklara göre 10 kat daha fazla miktarda olduğu tespit edilmiştir (Havlin ve ark., 1999). Baklagilleri içermeyen ekim nöbetlerinde içerenlere göre azot yıkanması daha fazla olabilir (Havlin ve ark., 1999) Toprak ve Organik Gübre Toprak verimliliği açısından ahır gübresinin ağırlıklı etkisi, toprağın strüktürü üzerine olmakla birlikte, uzun yıllar ahır gübresi kullanılması halinde, topraklara mineral gübrelerle kıyaslanabilir hatta daha üstün düzeyde azot katkısı muhtemeldir (Cooke, 1977 e atfen Mengel ve Kirkby, 1982). Ahır gübresinin kapsamış olduğu saman P ve K içermesi açısından olumlu etkiye sahip iken, parçalanması esnasında devreye giren toprak mikroorganizmalarının faydalı azotu fikse etmeleri sorun teşkil etmektedir (Mengel ve Kirkby, 1982).

73 Gübrelerin çevre kirletici olarak etkileri sık tartışılan bir konudur. Söz konusu problemler; içme suyunda nitrat, akarsu ve göllerde P den kaynaklanan ötrofikasyon ve ürünlerin kalitesi olmak üzere üç başlıkta toplanabilir. Nitrat, içme suyunda bulunması istenmeyen ve suyun kalitesini düşüren gübre ana bileşenlerinden biridir. Dünya Sağlık Örgütü nün NO 3 - -N için kabul ettiği sınır değer 10 ppm dir. Son yıllarda bu oran, Avrupa da 23 ppm, ABD de ise 45 ppm oranına yükselmiştir (Mengel ve Kirkby, 1982). Hava şartlarına ve tarımsal koşullara bağlı olmak üzere, ilk yıl uygulanan azotun %50 si bitki tarafından alınır, %5 i ise toprakta alt katmanlara yıkanır, kalan miktar da denitrifikasyona uğrayarak kaybolur ya da mikroorganizmalarca fikse edilir (Parker, 1972 e atfen Mengel ve Kirkby, 1982). Cooke (1972), İngiltere de topraktan genellikle 10 ppm NO 3 - -N civarında bir yıkanma olup, bu oran ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde daha yüksek saptandığını bildirmiştir (Mengel ve Kirkby, 1982). Toprakta yüksek nitrat azotlu gübrelemenin uygulama dozu, zamanı ve tekniği ile ilgilidir. Bunun yanında önemle hatırlanması gereken bir diğer konu, boş bırakılan tarım alanlarında mikroorganizma faaliyeti ile ortaya çıkan nitrat nedeniyle yıkanma sürecinin devam ettiği konusudur (Mengel ve Kirkby, 1982). Bitkisel ürünlerin kaliteleri bitkilerin beslenme durumları ile yakından ilgilidir ve bu konuda sık tartışılan bitki beslemede kullanılan gübrelerin organik yada mineral olmasından kaynaklanan ve bitki yada meyvenin kalitesine yansıyan herhangi bir fark olup-olmadığı hakkındadır. Mineral gübrelerin çeşitli nedenlerle insan ve hayvanların hastalık kaynağı olduklarına inanılmaktadır. Oysa, çiftlik gübresi, yeşil gübre gibi organik gübrelerde bitki besin elementlerinden çoğu, örneğin, K, Mg ve P inorganik halde bulunurlar. Diğer besin elementlerinden özellikle N ve S bitki kökleri tarafından alınmadan önce toprak mikroorganizmaları aracılığıyla inorganik forma dönüştürülür. Bu nedenle, verilen gübrenin organik yada inorganik olması büyük bir fark yaratmayacaktır. Ancak inorganik gübreler, bitki besin elementlerini bitkilerin direkt olarak faydalanacakları formda içerirler. Bunun yanında, 47

74 48 örneğin çiftlik gübresindeki azotun ancak 1/3 ü ilk yıl bitki tarafından alınabilir. Yani, organik gübreler inorganik gübrelere göre yavaş azot salınımı yapmaları yönü ile avantajlı konumdadır. İnorganik gübrelerin bölünerek verilmesi aynı amaca yöneliktir. Pratik uygulamalar, serin ve kurak geçen bahar döneminde atılan organik gübrenin, bitki tarafından azota en çok ihtiyaç duyulduğu dönemde almamasına neden olur. Bunu takip eden yaz dönemi sulama yapılması yada yağışlı bir sonbahar dönemi, bitkinin azota hiç ihtiyaç duymadığı dönemde açığa çıkarak yıkanıp gitmesine ve çevre kirliliğine yol açacaktır. Azotun bu tip geç salınımı özellikle sebzelerde sık sık nitrat akümülasyonuna neden olur (Mengel ve Kirkby, 1982). Fruchtenicht ve ark. (1978), organik gübrelerin toprak organik maddesini ve humik maddelerin miktarını arttırdığını bildirmişlerdir. Araştırıcılar, mineral gübre kullanımı ile yüksek miktarlarda bitki kök ve üst aksamı oluşturulduğunu, bu nedenle de humusca zengin üst katmanı 100 yıllık bir süreçte kalınlaştırdığını ifade etmişlerdir (Mengel ve Kirkby, 1982). Yüksek verim elde etmek için çok yüksek miktarlarda gübre kullanımına ihtiyaç yoktur. 130 yıllık verilerin derlendiği çalışmada, tek başına çiftlik gübresi kullanımı sonucu elde edilen verim değerlerinin, mineral gübre veya bunların kombinasyonunun kullanılması sonucu elde edilen verim değerleri ile benzer olduğu bildirilmiştir. En yüksek verimin de bu üç uygulamadan elde edildiği ve o nedenle de çiftlik gübresinin inorganik gübrelerin yerine kullanılabileceği ifade edilmiştir (Cooke, 1974 e atfen Mengel ve Kirkby, 1982). Buna rağmen pratikte, yeterli beslenmeyi sağlayabilecek miktarda hayvan gübresini bulmamız mümkün olmayabilir. Ayrıca, mineral gübreler kullanmaksızın tarım yapmak, yalnızca bitki veriminde depresyona yol açmaz, aynı zamanda hayvanların verimlerini de etkiler (Mengel ve Kirkby, 1982). Organik tarım uygulamalarında kullanılmasına izin verilen kireç ve kaya fosfatlarından yararlanarak bitkilerin, Ca ve P ihtiyacı, baklagil bitkileri yetiştirerek de N ihtiyacı teorik olarak rahatlıkla karşılanması mümkün olabilir. Ancak, kullanılan organik gübreler ve atıkların kompostları verimde istenmeyen düşüşlere neden olabilir (Mengel ve Kirkby, 1982).

75 Ağır bünyeli topraklarda suyun yana sızma uzaklığının incelendiği bir araştırmada, sulama denemelerinde killi topraklarda parseller arasında bırakılan mesafenin en az iki metre olması gerektiği ifade edilmiştir (Tüzüner ve Tınay, 1988). AB nin ilgili yönetmeliklerine göre, 1 Temmuz 1997 den itibaren organik tarım alanlarına yılda toplam 170 kg/ha ın üzerinde azot uygulanamaz (Anonymous, 1991). Organik madde kaynağı olarak ülkemizde yanmış ahır gübresi kullanılmaktadır (Tüzel ve ark., 1992). Çiftlik gübresi, hem toprağa besin maddesi kazandırma hem de organik madde kaynağı olması yönleri ile önemli bir kaynaktır. Ancak ülkemizde bu gübrenin yalnızca %25 lik kısmı tarımda kullanılmakta olup, büyük kısmı tezek olarak değerlendirilmektedir (Zabunoğlu ve Karaçal, 1992). Bhori ve ark. (1995) a göre organik madde, topraktaki makro ve mikro bitki besin elementlerinin doğrudan kaynağıdır. Yani, topraktaki azotun %99 undan fazlası, fosforun %33-37 si, kükürdün %75 i toprak organik maddesinde bulunduğundan, bitkilerin besin maddesi ihtiyaçlarının önemli kısmını karşılar. Bunun yanında, P, Fe, Mn, Ca, K, Mg elementlerinin yarayışlılıklarını arttırır. Organik maddenin ayrışması ile ortaya çıkan organik kolloidler, meq/100 g seviyesinde katyon tutma ve değiştirme kapasitesi ile toprağa kil minerallerinden daha yüksek oranda bitki besin maddesi bağlayabilirler. Ayrıca organik madde azot kaynağı olarak toprak mikroorganizmalarının aktiviteleri için enerji sağlar, toprağın havalanma kapasitesi ve nemini arttırmak suretiyle toprak canlılarının gelişmeleri için uygun ortamı teşvik eder. Toprak canlılarının korunması, ürün programında münavebe kullanılması, kompost ve çiftlik gübresi gibi organik gübrelerle, kaya unu, alg türleri, yeşil gübreleme ile toprak verimliliğinin arttırılması bitkisel ekolojik üretimin ilkeleri arasında bulunmaktadır. Bazı organik materyallerin N-P-K miktarları Çizelge 2.19 da verilmiştir (Anaç ve Okur, 1996). 49

76 50 Çizelge Bazı organik materyallerin N-P-K içerikleri (%)(Anaç ve Okur, 1996). N P 2 O 5 K 2 O Yonca Balık Unu Tavuk Gübresi Sığır Gübresi At Gübresi Koyun Gübresi Çiftlik gübresinin saklanması yada olgunlaştırılması esnasında gereken önlemlerin alınmaması halinde sıvı, gaz ve yıkanma şeklinde kayıplar olacaktır. Bu da gübrenin bitki besin maddesi ve organik madde açısından değer kaybı ile sonuçlanacaktır (Kacar, 1997). Organik kökenli maddelerin N/P 2 O 5 /K 2 O içerikleri Çizelge 2.20 de yer almıştır (Gaur, 1992 e atfen Anaç, 1998). Çizelge Bazı organik maddelerin N/P 2 O 5 /K 2 O içerikleri (Gaur, 1992 e atfen Anaç, 1998). Organik madde N (%) P 2 O 5 (%) K 2 O (%) Sığır katı dışkı Sığır sıvı dışkı Koyun+keçi katı dışkı İnsan katı dışkı İnsan sıvı dışkı Deri tozu Kıl ve yün Ahır gübresi Tavuk gübresi Şehir atık kompostu Kırsal alan atık kompostu Yağhane atığı (pamuk) Kantozu Et Boynuz ve tırnak İşlenmemiş Kemik Balık Unu

77 Taze ve kompostlaştırılmış tavuk gübrelerinde % olarak kuru maddede N, P, K, Ca miktarları sırasıyla, 1.4, 0.51, 0.55, 1.23 ve 4, 2.4, 2.1, 7.45 olarak bildirilmiştir. Taze ve kompostlaştırılmış sığır gübrelerinde % olarak kuru maddede N, P, K, Ca miktarları sırasıyla, , 0.13, 0.50, iz-0.3 ve 2.4, , 0.66, 1.0 olarak rapor edilmiştir (Diest, 1998). Sebze ve bahçe atıkları kompostlarının taze ağırlıkta N, P, K değerleri, sırasıyla %0.49, %0.12, %0.9 ve % , % , % ; kuru ağırlıkta organik madde, C, N, P, K, Ca ve kül değerleri ise sırasıyla, %80, %50, %3.5, %1.6, %1.6, %1.1, %20 olarak bildirilmiştir. Bahçe bitkileri için 100 t/ha kompost tavsiye edilmiş olup, kompostun nitrat yıkanmasını düşüren etkide bulunduğu ifade edilmiştir. Çiftlik gübresine ait nem, N, P ve K miktarlarının ise sırasıyla, %8-86, % , , değerleri arasında olduğu rapor edilmiştir (Geurts, 1998). Yaldız (1996), çiftlik gübrelerinin çevreye (hava, toprak ve su kaynaklarına) olumsuz etkileri söz konusu olduğundan bahsetmiştir (Atasoy, 1999). Kacar ve Katkat (1999), değişik hayvan gübrelerinin besin maddesi içeriklerini Follet ve ark. (1981) ve Kovancı ve ark. (1989) nın Çizelge 2.21 deki miktarlarda verdiklerini bildirmiştir. Kacar ve Katkat (1999), Kacar (1962) nin iki ayrı örnekleme grubu ahır gübresi örneklerinin bazı özelliklerini Çizelge 2.22 deki şekli ile verdiğini bildirmişlerdir. 51

78 52 Çizelge Değişik hayvan gübrelerinin besin maddesi içerikleri (Follet ve ark., 1981 e ve Kovancı ve ark., 1989 a atfen Kacar ve Katkat, 1999). Besin Elementi, % K.M. Gübre N P K Sığır Gübresi (1.0)* (0.5) (1.0) At Gübresi (1.0)* (0.2) (0.9) Koyun Gübresi (1.0)* (0.2) (0.7) Domuz Gübresi (1.0)* (0.3) (0.8) Tavuk Gübresi** (1.0)* (0.5) (0.5) *Parantez içindeki değerler N: 1.0 için P ve K un oransal değerleridir. **Kovancı ve ark. (1989) Çizelge Ahır gübresi kimyasal ve fiziksel içerikleri (Kovancı ve ark., 1981 e atfen Kacar ve Katkat, 1999). 84 Köylü işletmesinden alınan ahır gübresi örnekleri Kuru Maddede % Su SiO 2 Organik N P 2 O 5 K 2 O CaO ph C/N Madde :1 A.Ü.Z.F. Ahırından alınan 24 ahır gübresi örneği :1 Kacar ve Katkat (1999), Simpson (1991) in ahır gübresinin Mn, Zn, B, Cu, Mo, Co g/ton olarak içeriklerini sırasıyla, , 20-40,10-15, 10-12, , değerleri arasında bildirdiğini ifade etmişlerdir. Marschner, (1984) e göre, gübrelemede en çok azotlu gübreler kullanılmaktadır. Topraklarda akümülasyona neden olan nitrat ve nitrit, azottan kaynaklanmaktadır. Topraklarda nitrat ve nitritin birikim oranı, verilen azotlu gübrenin form ve miktarına, ışık yoğunluğuna, CO 2 konsantrasyonuna, sıcaklık ve bitkinin genetik özelliklerine bağlı olarak değişmektedir (Mordoğan ve Yaşar, 1999).

79 Kompost; nem, sıcaklık ve mikrobiyolojik aktivite varlığında bitkisel ve hayvansal atıkların dokuların gevşemesi suretiyle ayrışmaları ve dokularındaki N, P, K, S gibi elementlerin açığa çıkması şeklinde yapı değişikliğine uğramış organik bir materyaldir. Sebzeler gibi sık sulama isteyen bitki türlerine 25 ton/ha civarında kompost uygulanması tavsiye edilir. Kompost uygulanırken toprağın yeterli nem içermesine dikkat edilmeli ve toprak işlemesi sırasında ekim-dikimden 2-3 hafta önce verilmelidir (Okur ve Çolakoğlu, 1998). Tarımsal ürün işletmelerine ait atıklar, çevre kirletici yığınlar halinde bize problem olarak görünseler de, kompostlaştırılmaları ve çevre kirletici etkilerinin analiz edilerek kontrol edilmeleri sayesinde geri kazanımları ve organik gübre ihtiyacına cevap vermeleri olasıdır (Mordoğan ve ark., 1999). Sebzelerde Cd un tavsiye edilen dozun üzerine çıkmasını önlemek için, Avustralya daki Ulusal Sağlık ve Tıp Araştırmaları Konseyi, kompostlaştırılmış hayvan ve organik atıkların gübre olarak kullanılmasını ve maksimum verimi sağlamak içinde ton/ha miktarında uygulanmasını tavsiye etmiştir (Wong ve ark., 1999). Türkiye de, mutfak atıkları, otlar, yapraklar ve tarımsal ürün artıkları gibi materyallerden kompost yapımı olasıdır. Ancak, bitkisel atıkların geri kazanılması ile elde edilen kompostun ne yapımı ne de kullanımı henüz yaygın halde değildir (Anonim, 2000). Diver ve ark. (1995) a göre, organik domates yetiştiriciliği yapılan alanlara her yıl ton/da kompost ile ton/da ahır gübresinin, dikim öncesi erken ilkbahar yada sonbaharda uygulanması tavsiye edilmiştir. Ayrıca, bitkinin ihtiyaç duyduğu toplam azotun tabana ve meyveler olgunlaşmadan önce olmak üzere ikiye bölünerek verilmesi gerektiğine işaret edilmiştir (Soyergin ve Efe, 2002). Azot etkili konsantrasyonunu bir yıldan fazla sürdüremez. Toprakların organik madde içeriklerinin arttırılması, üretim kapasitelerinin korunmasına bağlıdır. Bitki artıklarının topraklara karıştırılması ve uygun toprak yönetimi ile toprak organik maddesi 53

80 54 düzeyi korunmuş olacaktır. Topraklara uygulanacak organik N kaynaklarının bitki ihtiyacına cevap verecek miktarda olmalıdır. Aksi taktirde, ileriki dönemde mineralizasyon devam ettiğinden toprakta nitrat miktarı yer ve yer altı sularının nitrat kirlenmesine yol açacaktır (Havlin ve ark., 1999). Aşırı sulama ve gübreleme ile toprakta nitrat kontaminasyonu artar. Karık sulamada giriş yaptığı karık başında toprağa giren su daha fazla olduğundan yıkanan nitrat miktarını karık sonuna göre arttırır. Bu nedenle karık başında bulunan bitkilerin kök bölgesinde nitrat aşağılara yıkanır ve karık sonuna göre daha düşük miktarda olur (Havlin ve ark., 1999). Ahır gübresinde NH 4 kolayca NH 3 formuna dönüştüğü için, buharlaşma ile N kaybı şartlara bağlı olarak %15-40 miktarına ulaşabilmektedir. Ahır gübresi içerisinde bulunan ve mineralize olmaya daha az dayanıklı organik azot uygulama yılında mineralize olur ve bu oran uygulama koşullarına bağlı olarak gübredeki azotun %30-60 kadarıdır (Havlin ve ark., 1999). Yapılan bir deneme sonucuna göre, kumlu toprağa uygulanmış olan sıvı hayvan gübrelerinden organik azotun mineralize olma miktarı kümes hayvanları gübresinde (%80-85) en fazla olmuştur. Bunu domuz (%40) ve sığır gübresi (%25) takip etmiştir (Van Faassen, 1987 e atfen Havlin ve ark., 1999). Ahır gübresi gibi organik atıklarda potasyum başat olarak yaklaşık % oranlarında inorganik formda bulunur (Havlin ve ark., 1999). Toprağa verilen hayvan gübrelerinin bazı yararları; Toprağa amonyum formunda azot verilir, organik maddenin ayrışması ile karbondioksit ve besin elementleri açığa çıkar, Toprak organik madde oranı artırılır, Organik maddenin ayrışması ile fosfor ve mikro elementlerin yarayışlılıkları artmış olur,

81 Toprak su tutma kapasitesi yükselir, 55 Toprak yapısı iyileştiği için, toprağa su ve hava infiltrasyonu artar ve toprak hacim ağırlığında azalma olur, toprağın ağırlığının 20 katı kadar su tutması olasıdır, Agregatların oluşmasında çimentolayıcı etki yapar, bu sayede geçirgenlik yükselir, Organik madde toprakların KDK değerini %20 den %70 e kadar arttırır, Toprak ph sında ani değişiklikler karşısında toprağın tamponlanlama kapasitesi artar, Asit tepkimeli topraklarda Al, organik madde ile kompleks oluşturduğundan Al dan kaynaklanan toksik etki azaltılmış olur. Birçok toprağın koyu renginin nedeni organik madde varlığıdır ve ısınmayı kolaylaştırır, Toprağa verdiği bazı organik asitler (malik, sitrik asitler gibi) ile bazı minerallerin çözünmesini sağlar, Toprağa humus verir. Katyonların tutulmasını sağlar. Biyoaktiviteyi etkilediğinden ve sürekliliğine zemin hazırladığından pestisitlerin biyolojik parçalanmasını etkiler ve pestisitler açısından etkili bir kontrol sağlar (Stevenson, 1982 e atfen Havlin ve ark., 1999). İngiltere deki Elm Farm Research Centre Bulteninde, WRAP (Waste and Resources Action Programme) ın, organik tarım faaliyetlerinin atık kompostu kullanımını %300 lük bir artışla yılda 120 ton a çıkardığını rapor ettiği bildirilmiştir. Makalede, kompost kullanımının büyük oranda organik tarla sebzeciliği, meyvecilik ve sera alanlarında kullanıldığının WRAP tarafından açıklandığı yazılmıştır (Elm Farm Research Centre Bulletin, 2004).

82 56 3. MATERYAL VE METOT 3.1. Materyal Deneme Alanına Ait Genel Bilgiler Araştırma yıllarında Ege Bölgesi, Gediz Havzasında, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü nün 29 no lu tarlasında yürütülmüştür (Şekil 3.1). Deneme alanı, 38 kuzey enlemi, 27 doğu boylamı arasındadır. Araştırma yerinin denizden yüksekliği 10 metredir. Resim 3.1. Deneme alanından genel görünüm.

83 57 Toprak Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri Sınır Değerleri Anonymous (1951) in bildirdiği toprak tuzluluk sınır değerleri Çizelge 3.1 de yer almıştır. Çizelge 3.1. Toprak tuzluluk sınır değerleri (Anonymous, 1951). <0.150 Tuzsuz Tuz etkisi hafif Tuz etkisi orta >0.650 Tuz etkisi fazla Kellog (1952), toprak ph değerine ilişkin sınır değerlerini Çizelge 3.2 deki şekli ile bildirmiştir. Çizelge 3.2. Toprak reaksiyonu sınır değerleri (Kellog, 1952). <4.5 Ekstrem Asit Çok Kuvvetli asit Kuvvetli Asit Orta Asit Hafif Asit Nötr Hafif Alkali Orta Alkali Kuvvetli Alkali Evliya (1960) nın, toprak kireç değerlerine ilişkin bildirdiği sınır değerleri Çizelge 3.3 de verilmiştir. Çizelge 3.3. Toprak kireç değerlerine ait sınır değerleri (%) (Evliya, 1960). <2.5 Fakir Kireçli Kireçce Zengin Bünye+marn Bünye+Kireçli

84 58 Schlichting ve Blume (1966), topraklarda organik madde sınır değerlerini Çizelge 3.4 daki şekli ile bildirmişlerdir. Çizelge 3.4. Toprak humus içeriklerine ait sınır değerler (%) (Schlichting ve Blume 1966). <2 Fakir 2-4 Humuslu 4-10 Kuvvetli Humuslu Çok Kuvvetli Humuslu Loue (1968), topraklardaki N elementleri sınır değerlerini Çizelge 3.5 deki şekli ile bildirmiştir. Çizelge 3.5. Toprakta toplam N (azot) elementine ait sınır değerleri (mg/kg) (Loue, 1968). Çok fakir Fakir Orta İyi Çok İyi < >0.13 Bingham (1949), toprakta fosfor sınır değerlerini Çizelge 3.6 daki şekli ile bildirmiştir. Çizelge 3.6. Toprakta alınabilir P (fosfor) sınır değerleri (mg/kg) (Bingham 1949). Noksan Yeterli Fazla < >3.26 Fawzi ve El-Fouly (1980), toprakta potasyum sınır değerlerini Çizelge 3.7 deki şekli ile bildirmişlerdir. Çizelge 3.7. Toprakta alınabilir K (potasyum) sınır değerleri (mg/kg) (Fawzi ve El-Fouly, 1980). Noksan Düşük Yeterli Yüksek Çok Yüksek < >400

85 Loue (1968), toprakların kalsiyum ve magnezyum içeriklerine ilişkin sınır değerlerini Çizelge 3.8 deki gibi bildirmiştir. Çizelge 3.8. Toprak alınabilir Ca (kalsiyum) (mg/kg) ve Mg (magnezyum) (mg/kg) sınır değerleri (Loue, 1968). Fakir Orta İyi Ca (ppm) < >2860 Mg (ppm) < >114 Lindsay ve Norvell (1978), toprakta Fe, Zn, Mn ve Cu mikroelementleri için yeterli düzeyleri sırasıyla; 4.5, 0.8, 1.2 ve 0.2 ppm olarak bildirmişlerdir. 59 Deneme Alanı Toprak Analiz Sonuçları Deneme alanında, 3 farklı derinlikten (0-30 / / cm toprak örnekleri alınmıştır. Deneme toprağına ait bazı fiziksel ve kimyasal analiz sonuçları Çizelge 3.9 da yer almıştır. Deneme alanı, toprak fiziksel ve kimyasal özellikleri (toplam suda çözünür tuz, toprak reaksiyonu, kireç, organik madde, makro (N, P, K, Ca, Mg) ve mikro (Fe, Mn, Zn, Cu) elementleri bakımından bölümünde yer alan sınır değerleri göz önüne alındığında, düşük tuzlulukta, hafif alkalin reaksiyonda, organik madde miktarı bakımından fakir, kumlu kil bünyede, makro-mikro elementler açısından yeter seviyede ve deneme için sorun teşkil etmeyecek nitelik göstermiştir.

86 60 Çizelge 3.9. Deneme alanı toprağına ait bazı fiziksel ve kimyasal analiz sonuçları cm cm cm ph Bikarbonat ppm Suda Çözünebilir Toplam Tuz % Kireç % Organik Madde % Bünye - Kumlu Kil Killi Tın Killi Tın Ortalama kum/mil/kil oranları % 52.4/6/41.6 Tarla Kapasitesindeki Nem % Solma Noktasındaki Nem % Faydalı Su % Toplam Azot % Alınabilir Fosfor ppm Alınabilir Potasyum ppm Alınabilir Kalsiyum ppm Alınabilir Magnezyum ppm Alınabilir Sodyum ppm Alınabilir Demir ppm Alınabilir Çinko ppm Alınabilir Mangan ppm Alınabilir Bakır ppm Nitrat ppm Deneme Alanı Su Analiz Sonuçları Deneme alanına verilen suya ait 2002 ve 2003 yıllarına ait analiz sonuçları Çizelge 3.10 ve Çizelge 3.11 de yer almıştır. Deneme sulama suyu, C3S1 sınıfında olup, tuz etkisi yönünden temkinli kullanılması gereken özellik göstermiştir. Bununla birlikte biber, tuza orta dayanıklı bir sebzedir.

87 Çizelge Deneme alanında kullanılan 2002 yılı sulama suyu analiz sonuçları. Elektriki Geçirgenlik (E.C.x 106, 25 0 C de) micromhos/cm: 1043 ph (25 0 C de): 7,06 Erimiş Katı Maddeler (ppm): 667,52 Katyonlar (me/lt) Anyonlar (me/lt) Kalsiyum (Ca ++ ): 3,20 Klor (Cl - ): 1,20 Magnezyum (Mg ++ ): 2,90 Sülfat (SO4 = ): 0,22 Sodyum (Na + ): 2,06 Hidro Karbonat (HCO - 3 ): 6,80 Potasyum (K + ): 0,06 Karbonat (CO3 = ): 0,80 Toplam: 8,22 Toplam: 8,22 Eriyebilir Sodyum Yüzdesi (SSP): 25,06 Sodyum Adsorbsiyon Oranı (SAR): 1,18 Bakiye Sodyum Karbonat (R.S.C.): 0,70 Nitrat-Nitrit (ppm) 16-0,06 Bor (B) (ppm): 0,17 Sulama Suyu Sınıfı: C3S1 Çizelge Deneme alanında kullanılan sulama suyu 2003 yılı analiz sonuçları. Elektriki Geçirgenlik (E.C.x 106, 25 0 C de) micromhos/cm: 1100 ph (25 0 C de): 7,06 Erimiş Katı Maddeler (ppm): 669 Katyonlar (me/lt) Anyonlar (me/lt) Kalsiyum (Ca ++ ): 4,00 Klor (Cl - ): 4,86 Magnezyum (Mg ++ ): 2,90 Sülfat (SO = 4 ): 1,60 Sodyum (Na + ): 2,86 Hidro Karbonat (HCO - 3 ): 4,80 Potasyum (K + ): 0,10 Karbonat (CO = 3 ): yok Toplam: 10,86 Toplam: 11,26 Eriyebilir Sodyum Yüzdesi (SSP): 24,50 Sodyum Adsorbsiyon Oranı (SAR): 1,95 Bakiye Sodyum Karbonat (R.S.C.): 0,65 Nitrat-Nitrit (ppm) 18-0,03 Bor (B) (ppm): Sulama Suyu Sınıfı: iz C3S1 61

88 62 İklim Verileri Denemenin yapıldığı, 2001, 2002 ve 2003 yılları ile Menemen için uzun yıllara ait ( Dönemi) iklim verileri Çizelge 3.12 de yer almıştır. İklim verilerinden, denemenin yapıldığı 2001, 2002, 2003 yıllarında toplam yağış miktarının uzun yıl ortalama verisine göre sırası ile 86.50, ve mm daha düşük olduğu anlaşılmıştır. Ancak, 2001 ve 2002 yıllarına ait, yeşil gübre bitkisi ekim ve yetiştirme dönemine rastlayan IX., X., XI., XII., I., II., III. aylarda yeterli yağış olmuştur. Sıcaklık ve nisbi nem bakımından deneme yılları verilerinin, uzun yıl ortalama değerlerine uyumlu olduğu görülmüştür. Çizelge , 2002 ve 2003 yılları ile Menemen uzun yıllar iklim verileri. Aylar Yağış (mm) Ortalama Sıcaklık ( 0 C) Nisbi Nem (%) I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII Toplam Menemen uzun yıllar

89 Organik Gübreler Kompost Deneme materyallerinden kompost için, Ocak-2001 de başta çim olmak üzere, ağaç yaprakları, kışlık sebze hasat atıkları (marul ve enginar yaprakları) biriktirilerek uygun şekilde kompostlaşması için sıcaklık ve nem kontrolleri yapılmıştır. Bu materyaller, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarım alanlarında elde edilmiştir. Kompost bir miktar bozunduktan sonra, hacimsel olarak hesap edilen miktarlarda kireç ile karıştırılarak yıkanma kaybının minimuma indirilmesi amaçlanmıştır. Kompostun olgunlaşması esnasında, aerob mikroorganizma faaliyeti için literatürde bahsedilen (Okur ve Çolakoğlu,1998; Kacar ve Katkat,1999) sıcaklık dereceleri ile uyumlu sonuçlar elde edilmiş olup, sıcaklığının 65 o C ye ulaştığı, toprak termometresi ile materyalin bozunma durumuna göre uygun görülen zamanlarda ölçümler sonucu tespit edilmiştir. Olgunlaşma esnasında materyal nem miktarı ise, yaklaşık %50-60 oranında olmuştur. Materyalin bu oranda nem ihtiva ettiği, materyal avuçta sıkıldığında, parmaklar arasında ıslaklığın kontrolü ile temin edilmiştir. Bu amaç doğrultusunda, mümkün olduğunca ince partikül sağlamak için, gerektikçe sulama yapılmıştır. Materyalin bir miktar çürümesi sonrasında ayrışmayı hızlandırmak amacıyla patozdan geçirilerek fiziksel parçalanması sağlanmıştır Ahır ve Hindi Gübreleri Ahır gübresi, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Sığırcılık Şubesi nden de temin edilmiştir. Hindi gübresi ise, de, özel bir hindi çiftliğinden temin edilmiştir.her iki gübre de aerob şartlarda 8 ay süre ile usulüne uygun şekilde olgunlaşmaya bırakılmıştır. Her iki organik gübrenin de sıcaklık ve nem kontrolleri takip edilmiştir.

90 Sertifikalı Ticari Organik Gübre Ticari organik gübre de ilgili şirketten temin edilmiştir. Söz konusu gübre, organik tarım alanlarında kullanılmak üzere INAC Sertifikasyon Kuruluşundan sertifika almış, bölgemizde faaliyet gösteren yerli bir şirkete aittir Organik Gübrelerin Bazı Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları Kompost, ahır, hindi ve ticari organik gübrelere ait bazı fiziksel ve kimyasal analiz sonuçları sırasıyla Çizelge 3.13 de yer almıştır Yeşil Gübre Bitkisi Denemede yeşil gübre bitkisi olarak, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından tescil ettirilen Kubilay-82 adi fiğ (Vicia sativa L.) ve Kaya arpa (Hordeum vulgare L.) çeşitleri kullanılmıştır. Yeşil gübreli parsellere 8 kg/da fiğ (Kubilay-82)+1,6 kg/da arpa (Kaya) miktarında fiğ+arpa karışımı uygulanmıştır Biber Çeşidi Denemede, T.C. Tarım ve Köy işleri Bakanlığı Yalova Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü tarafından tescil ettirilen Yalova Yağlık 28 biber (Capsicum annuum L.) çeşidi kullanılmıştır. Bu çeşide ait özellik belgesi Ek Çizelge 3.1 de verilmiştir. Buna göre, çeşidin bitkileri güçlü ve dik büyür, meyveleri koyu yeşil renkli, tohum olgunluğunda koyu kırmızı renktedir, meyve şekli yassı konik, meyve ağırlığı, 20 g, meyve eti kalınlığı 4.8 mm, kuru madde miktarı %7.4, verimi 4000 kg/da olup, taze, salçalık, konserve, turşu olarak ve derin dondurarak değerlendirmeye uygundur. Denemenin ikinci yılında deneme alanı organik parsellerinden izole şartlarda alınan tohumlar kullanılmıştır.

91 Çizelge Kompost, ahır, hindi ve ticari organik gübrelere ait bazı fiziksel ve kimyasal analiz sonuçları. Kompost Ahır Gübresi Hindi Gübresi 65 Ticari Organik Gübre ph Suda Çözünebilir Toplam Tuz % Kireç % Organik Madde % Katyon Değişim me/100g Kapasitesi (KDK) C/N Toplam Azot % Alınabilir Fosfor % Alınabilir % Potasyum Alınabilir Kalsiyum % Alınabilir Magnezyum % Alınabilir Sodyum % Alınabilir Demir ppm Alınabilir Çinko ppm Alınabilir Mangan ppm Alınabilir Bakır ppm

92 Metod Laboratuvar Çalışmaları Laboratuar çalışmaları 2002, 2003, 2004 ve 2005 yıllarında E.Ü. Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü ve Merkez Laboratuarları ile T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Tütün Şubesi, Bitki Genetik Kaynakları Şubesi, Meyvecilik Şubesi Laboratuarları nda gerçekleştirilmiştir Su Analizleri Denemede kullanılan su usulüne uygun şekilde sezon başında alınarak Tuncay, 1994 e göre analiz edilmiştir. ph Tayini: Su örneğinin ph tayini cam elektrodlu ph metre 25 0 C de ölçülmüştür. Elektriki Geçirgenlik (E.C.x 106, 25 0 C de) (micromhos/cm): Örnek suyun elektriksel geçirgenliği direkt gösteren köprü cihazı ve konduktive hücresi kullanılarak ve termometre ile sıcaklık ayarı yapıldıktan sonra milimhos/cm olarak okunmuş ve 1000 ile çarpılarak micromhos/cm olarak tayin edilmiştir. Sodyum (Na + ) ve Potasyum (K + ) Tayini: Alev fotometresi ile tayin edilmiş ve sonuçlar mili eşdeğer gramına bölünerek ppm den me/lt ye çevrilmiştir. Kalsiyum (Ca ++ ) ve Magnezyum (Mg ++ )Tayini: Alev fotometresi ile tayin edilmiş ve sonuçlar mili eşdeğer gramına bölünerek ppm den me/lt ye çevrilmiştir. Klor (Cl - ) Tayini: Potasyum kromat indikatörü ile renklendirilmiş örnek 0,05 N gümüş nitrat çözeltisi kullanılarak titre edilmiş ve sonuç me/lt cinsinde hesaplanmıştır.

93 Bikarbonat (HCO 3 - ) ve Karbonat (CO 3 = ) Tayini: Fenol fitalein ve metil oranj indikatörleri ile renklendirilen örneklerin ayarlı asit çözeltisi ile titre edilmesi ve sonuçların me/l cinsinden hesaplanması ile saptanmıştır. Sülfat (SO 4 = ) Tayini: Ayarlı Baryum klorür çözeltisi ile titrimetrik olarak analiz edilmiştir. Bor (B) Tayini: Karmin kırmızısı indikatörü kullanılarak kolorimetrik yöntemle tayin edilmiştir Gübre Analizleri 67 Gübre örnekleri usulüne uygun şekilde alınarak C deki kurutma dolabında kurutulmuştur. Kurutulmuş örnekler 2 mm. lik elekten elenerek analizlere hazır hale getirilmiştir. Gübre Reaksiyonu (ph): Gübreler 1:10 oranında saf su ile sulandırılarak ve 1 saat çalkalandıktan sonra ph metre ile ölçülmüştür (Jackson, 1967). Suda çözünebilir toplam tuz (%): Saf su ile doygun hale getirilen örneklerin direnci Beckman geçirgenlik köprüsü aleti ile ohm olarak ölçülürken, direnç verileriyle, doygun örnek ısısı Fahrenhayt ve doygunluk yüzdesine göre hazırlanmış çizelge kullanılarak saptanmıştır (Anonymous, 1951). Nem Tayini: Daraları alınmış cam tartı kapları içinde belli miktarlarda örnek, C de ağırlığı sabit kalıncaya kadar kurutularak gravimetrik olarak belirlenmiştir (Kacar, 1972). Ham Kül Tayini: Porselen kaplarda C de rengi açık griden beyaz bir renk alıncaya kadar yakılan örneklerin kül miktarı gravimetrik olarak belirlendi (Kacar, 1972).

94 68 Organik Madde (%): Organik madde miktarları, kuru madde miktarlarından ham kül miktarlarını çıkarmak suretiyle hesaplanmıştır. Katyon Değişim Kapasitesi (KDK, me/100g): Örneklerin sodyum ile doyurulması, amonyum asetat ile ekstrakte edilmesi ve sodyum iyonunun alev fotometresinde okunması ile me/100g olarak saptanmıştır (Jackson, 1967). Toplam azot (%N): Gübre örneklerinde toplam azot modifiye edilmiş Kjeldahl yöntemi ile yapılmıştır (Kacar, 1972). Fosfor (P), Potasyum(K), Kalsiyum(Ca), Magnezyum(Mg), Sodyum(Na), Demir (Fe),, Çinko (Zn), Mangan (Mn)(ppm), Bakır (Cu): Analize hazırlanan gübre örneklerinden 1 gram tartılarak konsantre nitrik-perklorik asit karışımı ile yaş yakma yapılarak 100ml. lik balonlara filtre edilmiştir. Yaş yakma ile elde edilen ekstrakttan alınan örneklerde fosfor vanadamolibdofosforik sarı renk yöntemi ile kolorimetrik olarak analiz edilmiştir. Gübrelerde potasyum, kalsiyum ve sodyum analizleri alev fotometresinde tayin edilmiştir. Örneklerde magnezyum, demir, çinko, mangan ve bakır miktarları, yaş yakma ile elde edilen süzükte Atomik Absorbsiyon Spektrofotometresinde (AAS) tayin edilmiştir (Kacar, 1972) Kompost Analizleri Kompost materyalinden usulüne uygun şekilde alınan bir miktar örnek öğütülmüş ve analizlerde öğütülen örnekten kullanılmıştır (Kocasoy, 1994). Kompost materyali analizleri gübre analizlerinde belirtilen şekilde yapılmıştır Toprak Analizleri Araziden usulüne uygun şekilde 0-30/30-60/60-90 cm. derinliklerden alınan toprak örneklerinden yeter miktarda nitrat-nitrit analizleri için ayırılmış, geri kalan örnekler hava kurusu hale getirilip 2

95 mm. lik elekten geçirilmiş ve analizlere hazır hale getirilmiştir (Anonymous, 1951). Bünye: Toprakların dane büyüklüğü dağılımı, yani % kum, % mil, % kil fraksiyonları hidrometre yöntemi ile belirlenmiştir (Bouyoucos, 1962). Her fraksiyon için bulunan veriler bünye üçgenine uygulanarak toprak örneklerinin bünyeleri saptanmıştır (Black, 1965). Tarla Kapasitesinde % su: 1/3 atmosfer basınç altında 5 bar Pressure Plate Extractor aleti ile saptanmıştır (Anonymous, 1954). Solma Noktasındaki % su: 15 atmosfer basınç altında 15 bar basınç Plate Extractor aleti ile saptanmıştır (Anonymous, 1954). Faydalı su: Tarla kapasitesi ile solma noktası verileri kullanılarak hesaplanmıştır (Anonymous, 1954). ph: Sature toprak macununda, cam elektrotlu ph-metre ile ölçülmüştür (Jackson, 1967). Suda çözünebilir toplam tuz (%): Saf su ile doygun hale getirilen örneklerin direnci Beckman geçirgenlik köprüsü aleti ile ohm olarak ölçülürken, direnç verileriyle, doygun örnek ısısı Fahrenhayt ve doygunluk yüzdesine göre hazırlanmış çizelge kullanılarak saptanmıştır (Anonymous, 1951). Kireç (%CaCO 3 ): Scheibler kalsimetresi ile tayin edilmiştir (Schlichting ve Blume, 1966). Katyon Değişim Kapasitesi (KDK, me/100g): Örneklerin sodyum ile doyurulması, amonyum asetat ile ekstrakte edilmesi ve sodyum iyonunun alev fotometresinde okunması ile me/100g olarak saptanmıştır (Jackson, 1967). Toplam azot (%N): Gübre örneklerinde toplam azot modifiye Kjeldahl yöntemi ile yapılmıştır (Kacar, 1972). 69

96 70 Alınabilir Fosfor (P): Bingham (1949) metoduna göre kolorimetrik olarak tayin edilmiştir. Alınabilir Katyonlar: Toprak örneklerinde alınabilir Na, K, Ca, Mg değerleri 1 N Amonyum asetat yöntemine göre (NH 4 OAc) ile çalkalanarak elde edilen süzüklerde Na, K, Ca değerlerini Alev fotometreside, Mg değerleri ise AAS de tayin edilmiştir (Pratt, 1965). Alınabilir Demir (Fe), Çinko (Zn), Mangan (Mn), Bakır (Cu): 20 g. analiz için hazırlanmış toprak örneği 40 ml. DTPA ile çalkalanması ve süzükten alınan örneğin AAS de okunması sonucu saptanmıştır (Lindsay ve Norvell, 1978). Bikarbonat (HCO 3 - ) (ppm): Yaş toprak örneğinin, su ile çalkalanması, süzükten alınan örneğin 0,1 N H 2 SO 4 ile titrasyonu ve elde edilen sarfiyat değerinin hesaplanması ile saptanmıştır (Boxma, 1972). Nitrat (NO 3 - -N) : Yaş toprak örneğinden elde edilen süzükte 1,2,4- Xylenol yöntemi ile kolorimetrik olarak ölçülmüştür (Balks ve Reekers, 1960) Yaprak-Meyve Analizleri Usulüne uygun şekilde alınan ve saf su ile yıkanıp-temizlenen yaprak ve meyve örnekleri o C deki kurutma dolabında kurutulmuş ve öğütülerek analize hazırlanmıştır. Analize hazırlanan yaprak ve meyve örneklerinden 1 gram tartılarak konsantre nitrik-perklorik asit karışımı ile yaş yakma yapılarak 100ml. lik balonlara filtre edilmiştir. Yaprak ve meyve analizleri Kacar (1972) de belirtilen yöntemler izlenerek gerçekleştirilmiştir. Kuru Madde (%): Daraları alınmış cam tartı kapları içinde belli miktarlarda örnek, 105 o C de ağırlığı sabit kalıncaya kadar kurutulmuş ve sonuçlar gravimetrik olarak belirlenmiştir.

97 Toplam Azot (%): Modifiye edilmiş Kjeldahl Yöntemi ile yapılmış ve kuru maddede % olarak hesaplanmıştır. Toplam Fosfor (P)(%): Yaş yakma ile elde edilen süzükten alınan örnekte kolorimetrik olarak tespit edilmiştir. Toplam Potasyum (K), Kalsiyum (Ca) (%): Yaş yakma ile elde edilen süzükten alınan örnekte alev fotometrik olarak belirlenmiştir. Toplam Magnezyum (Mg) (%), Demir (Fe), Çinko (Zn), Mangan (Mn), Bakır (Cu) (ppm): Yaş yakma ile elde edilen süzükten alınan örnekte AAS ile belirlenmiştir. Meyvede Nitrat (NO 3 - -N) (ppm) : Taze meyve örneğinden elde edilen süzükte 1,2,4-Xylenol yöntemi ile kolorimetrik olarak ölçülmüştür (Balks ve Reekers, 1960). Meyvede Nitrit (NO 2 = -N) (ppm): Taze meyve örneğinden elde edilen süzükte sülfanilamid (Diazotizing) ve N-(1-Naftil)-etilendiaminhidroklorid (Coupling) çözeltilerinde kolorimetrik olarak belirlenmiştir (Bremner, 1965; Hildebrandt, 1976). Yaprakta Klorofil (mg/g): Taze yaprak örneklerinde aseton ile muamele ve santrifüjlenme sonucu elde edilen ekstraktta kolorimetrik olarak belirlenmiştir (Saatçi, 1990) Meyvede Kalite Analizleri 71 Kuru Madde (%): Daraları alınmış cam tartı kapları içinde belli miktarlarda örnek, o C de ağırlığı sabit kalıncaya kadar kurutulmuş ve sonuçlar gravimetrik olarak belirlenmiştir (Kacar, 1972). ph: Meyve suyunda cam elektrodlu ph-metre ile tayin edilmiştir.

98 72 Toplam suda çözünür kuru madde(tskçm)(%): Meyve suyundan alınan 4-5 damla örnek refraktometrede okunmuştur (Hortwith, 1960). Titre Edilebilir Asitlik (TEA) (%): Meyve suyundan alınan 5 ml. Örneğe 1-2 damla fenol fitaleyin indikatörü damlatıldıktan sonra 0,1 N NaOH ile titre edilmiş ve sonuç % sitrik asit cinsinden verilmiştir (Joslyn, 1970). Vitamin C (Askorbik Asit) (mg/100ml): 5 gr. tartılan meyve örneği, bıçakla küçük parçalara ayrılmış, üzerine % 0,4 lük oksalik asit çözeltisi ilave edilmiş, homojenizatör ile homojenize edilmiş, filtre edildikten sonra alınan 10 ml. lik örnek 2,4 DIP (Diklorofenol indefenol) ile titre edilmiştir. Sonuçlar mg/100g olarak hesaplanmıştır (Schaller, 1988). Şeker fraksiyonları (g/100g TA): Şeker analizi yapılacak meyve örnekleri sıvı N 2 ile muamele edildikten sonra liyofilizatör cihazında (- 65) 0 C de dondurulup (-45)-(-50) 0 C de kurutulmuştur. Kurutulan örnekleri pridin, BSTFA, Trimetilklorsilan ile muamele edilmiştir. Monosakkaritler (glikoz, fruktoz, galaktoz) C de ve disakkaritler (sakkaroz) C deki kolon sıcaklığında, taşıyıcı gaz N 2 ve alev emisyon dedektörü kullanılarak gaz kromotografik (Carlo Erba Fractovap 2350 Model) yöntemle ölçülmüştür (Neubeller ve Buchloh, 1975). Organik asit analizi (mg/g taze ağırlık): Meyve örneklerinde organik asitler %0,2 H 3 PO 4 mobil fazı kullanılarak 210 nm dalga boyunda, 60 0 C sıcaklıkta ve 0,5 ml/dk akış hızında ve 51 bar basınç altında HPLC cihazı (Jasco LC-900 serisi 1992 model) C18 25cm 5µm kolonu ile ölçülmüştür (Saatçi, 1990).

99 Tarla çalışmaları Yılı: Tarla Hazırlığı Deneme alanında, hem organik tarım prensiplerine göre üretim yapılabilmesi hem de deneme alanının bir gübre denemesi için uygunluğunun sağlanması amacıyla, de Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü çeşitlerinden Akhisar-98 arpa çeşidi ekilmiş; yetiştirme esnasında hiçbir kimyasal ilaç yada gübre kullanılmaksızın toprağın arpa ile sömürülmesi amaçlanmıştır. Arpa, de hasat edilmiştir. Arpa hasadından sonra deneme alanı boş kalmış, ilk yağmur ( ) sonrası, deneme alanı sürülmüştür Saksı Denemesi de yeşil gübre bitkisinin toprağa kök ve üst aksamıyla kazandıracağı azot miktarına açıklık getirmesi açısından uygulamaları Çizelge 3.14 de belirtildiği şekli ile deneme alanından alınan toprak kullanılarak bir saksı denemesi kurulmuştur de bitkilerin üst aksamı toprak yüzeyinden kesilmiş, köklerde ayrı olarak çıkarılmıştır. Kök ve gövdede yapılan azot analizleri sonucu yeşil gübre bitkisinin toplam 6 kg N/da kazandırdığı saptanmıştır.

100 74 Çizelge Yeşil gübre bitkilerinin saksı denemesine ait uygulamalar. 1/AI Yalnızca arpa ekilen ve 1. tekerrür toprağının doldurulduğu uygulama 2/FI Yalnızca fiğ ekilen ve 1. tekerrür toprağının doldurulduğu uygulama 3/AFI Arpa+fiğ ekilen ve 1. tekerrür toprağının doldurulduğu uygulama 4/AII Yalnızca arpa ekilen ve 2. tekerrür toprağının doldurulduğu uygulama 5/FII Yalnızca fiğ ekilen ve 2. tekerrür toprağının doldurulduğu uygulama 6/AFII Arpa+fiğ ekilen ve 2. tekerrür toprağının doldurulduğu uygulama 7/AIII Yalnızca arpa ekilen ve 3. tekerrür toprağının doldurulduğu uygulama 8/FIII Yalnızca fiğ ekilen ve 3. tekerrür toprağının doldurulduğu uygulama 9/AFIII Arpa+fiğ ekilen ve 3. tekerrür toprağının doldurulduğu uygulama 10/AIV Yalnızca arpa ekilen ve 4. tekerrür toprağının doldurulduğu uygulama 11/FIV Yalnızca fiğ ekilen ve 4. tekerrür toprağının doldurulduğu uygulama 12/AFIV Arpa+fiğ ekilen ve 4. tekerrür toprağının doldurulduğu uygulama

101 Denemede Uygulamalar Denemede 18 uygulama yer almıştır (Kontrol): Hiçbir gübre uygulanmamıştır (0) 2. NPK50 (Kontrol): Konvansiyonel tarım sistemine göre tavsiye edilen mineral gübre dozunun yarısı uygulanmıştır (NPK50) 3. NPK100 (Kontrol): Konvansiyonel tarım sistemine göre tavsiye edilen mineral gübre dozunun tamamı uygulanmıştır (NPK100) 4. Yeşil Gübre (Y) 5. Ticari Organik Gübre (T) 6. Ticari Organik Gübre+Yeşil Gübre(T+Y) 7. Ahır Gübresinin 1. dozu (S1) 8. Ahır Gübresinin 1. dozu+ Yeşil Gübre (S1+Y) 9. Ahır Gübresinin 2. dozu (S2) 10. Ahır Gübresinin 2. dozu+ Yeşil Gübre (S2+Y) 11. Hindi Gübresinin 1. dozu (H1) 12. Hindi Gübresinin 1. dozu +Yeşil Gübre (H1+Y) 13. Hindi Gübresinin 2. dozu (H2) 14. Hindi Gübresinin 2. dozu +Yeşil Gübre (H2+Y) 15. Kompostun 1. dozu (K1) 16. Kompostun 1. dozu + Yeşil Gübre (K1+Y) 17. Kompostun 2. dozu (K2) 18. Kompostun 2. dozu + Yeşil Gübre (K2+Y)

102 Deneme Deseni ve Uygulama Dozları Deneme; tesadüf blokları deneme desenine göre, 4 tekerrürlü olarak 2002 ve 2003 yıllarında çakılı olarak kurulmuştur. Deneme alanına ait bazı sayısal veriler Çizelge 3.15 de, gübre uygulama dozları ise, Çizelge 3.16 da verilmiştir. Çizelge Deneme alanına ait bazı sayısal veriler. Deneme Toplam Alanı: 3,357 da Biber Parsel Alanı:16,8 m2 Toplam Parsel Sayısı:72 Biber için Parselde sıra adedi: 4 Yeşil Gübreli Parsel Sayısı:32 Biber Parsel Eni: 2,8 m Yeşil gübre Parsel Alanı:21 m2 Parsel Boyu: 6 m Yeşil gübre Parsel Eni: 3,5 m Biber Hasat Alanı: 6,44 m2 Yeşil gübre Parsel Boyu: 6 m Parselde biber bitki sayısı: 68 Yeşil gübre Parsel Arası: 2,1 m Biberde Parsel Arası: 2,1 m Parseller Arası Mesafe Denemede parseller arası mesafe 2.1 m olmuştur. Denemede parsel arası uzaklık belirlenirken, başlıca iki faktör göz önüne alınmıştır. Bunlardan birisi, zararlılara karşı ilaç kullanılırken mineral gübreli parsellere kullanılması planlanan sentetik ilaçlardan organik parsellerin etkilenme riskine karşıdır. Bunun yanında, ağır bünyeli topraklarda suyun yana sızma uzaklığı konusunda yapılmış olan bir çalışmada, denemelerde parseller arası mesafenin 2 m. den az olmaması konusunda sonuç bildirilmiştir (Tüzüner ve Tınay, 1988). Bu konu çalışmamızda 0-90 cm. derinliğe kadar izlenmiş olan nitrat durumunu etkileyebilmesi açısından önemli bulunmuştur.

103 77 Çizelge Gübrelerin uygulama dozları. Ahır Gübresi* 1. Doz Ahır Gübresi* 2. Doz Hindi Gübresi* 1.doz Hindi Gübresi* 2. Doz Kompost* 1. Doz Kompost* 2. Doz Ticari organik gübre* 1 ton/da 2 ton/da 500 kg/da 1 ton/da 2 ton/da 4 ton/da Şirketin tavsiye ettiği şekil ve miktarda uygulanmıştır. NPK 100** 17/10/20 NPK 50** 8,5/5/10 *Tamamı tabana uygulanmıştır. **N: Yarısı tabana, kalan yarısı çiçeklenme ve meyve olumunda iki eşit parçada uygulanmıştır. Gübreler tabana; amonyum sülfat, çiçeklenme ve meyve olumunda ise; amonyum nitrat formunda uygulanmıştır. **P ve K: Tamamı tabana uygulanmıştır. Fosfor TSP; Potasyum ise, potasyum sülfat formunda uygulanmıştır Yeşil Gübre Bitkisi Denemede, yeşil gübre bitkisi olarak yetiştirilen fiğ+arpa karışımları, Ekim ayında ekilmiştir. Söz konusu parsellerdeki fiğ+arpa karışımlarının çıkışı sonrasında her parselde, 0.5 m 2 lik dikdörtgen çerçeve ile rasgele seçilen kısımlarda 4 kez bitki sayımı yapılmıştır. Yani alanı 21 m 2 olan parsellerin 2 şer m 2 lik kısmında bitki sayıları kaydedilmiştir. Ekimde hedeflenen çıkış miktarını sağlamak amacıyla, ekimden 10 gün sonra gerekli görülen parsellere aşılama yapılmıştır. Yeşil gübre bitkileri, Mart ayında fiğlerde %25 oranında görülen çiçeklenme sonrasında biçilerek fazla derin olmamak kaydı ile toprağa karıştırılmıştır Gübre Uygulamaları Dikimden 3 hafta önce gübreler yeterli nemi olduğu gözlenen toprağa karıştırılmıştır. Gübreler, yapılan analizler ve organik tarım

104 78 direktifleri göz önüne alınarak (Anonymous, 1991) tarla planında belirtildiği şekli ile uygulanmıştır Biber Tohum Ekimi ve Yetiştirme Şartları Denemede, esas bitki olarak yetiştirilecek olan yağlık biber çeşidi tohumları önce T22 isimli biyolojik fungusit ile 7,5 g/kg tohum oranında ilaçlanmış ve uygun bakım işlemleri yürütülerek organik tarım sistemi çerçevesinde fidelikte yetiştirilmiştir. İlk yıl, Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü nden sağlanan orijinal kademedeki tohumluk; ikinci yıl ise, deneme alanından seçilen bitkilerin izolasyonları ile elde olunan tohumlar kullanılmıştır. Deneme alanına, sıra arası 70 cm., sıra üzeri bitki başına 35 cm. mesafede olmak üzere toplam 6 m. uzunlukta her parselde 4 sıra olacak şekilde açılan karıklara, her sırada 17 bitki olacak şekilde dikilmiştir. Denemede parsellerin 1. ve 4. sıraları ile kenarlardan 70 er cm lik kısımları kenar tesirini minimize etmek amacıyla değerlendirme dışı bırakılmıştır. Çizelge 3.17 de biber yetiştirme takvimi verilmiştir. Çizelge yılları biber yetiştirme çalışması takvimi. A Y L A R Yapılacak İşler Fide Yastığının Hazırlanması X X Tohum Ekimi X Fide Şaşırtma X Fide Bakımı X X Tarla Hazırlığı X X X Dikim X X Bakım X X X X X X Gözlemler X X X X X X Hasat X X X X

105 Biber Sulama Denemede karık sulama yöntemi ile sulama yapılmıştır. Denemede, biber yetiştirme süresi boyunca verilen su miktarı su saati ile ölçülmüş ve yağlık biberin yöremiz koşullarındaki su tüketimi göz önüne alınarak sulama periyodu düzenlenmiştir. Sulama periyodunda kısa aralıklı ama az miktarda sulama yapılmıştır. Buna göre bibere, 600 mm./yıl toplam miktarında sulama suyu uygulanmıştır Biber Zararlı Mücadelesi Her iki biber yetiştirme döneminde karşılaşılan tek zararlı yaprak biti olmuştur. Yaprak bitine karşı organik parsellerde ilk yıl 3 kez % 3 lük arap sabunu ve 2 kez pyrethrum etkili maddeli ticari organik bir ilaç uygulanmıştır. NPK50 (Kontrol) ve NPK100 (Kontrol) parsellerine gerekli her türlü önlem (rüzgarsız hava şartlarında ilaçlama yapılması, perdeleme, v.b.) alınarak 3 kez sentetik ilaç uygulaması yapılmıştır. Denemenin ikinci yılında ise, tüm alana (konvansiyonel mineral gübreli kontrol parselleri dahil)1 defa %3 lük arap sabunu ve 1 kez de pyrethrum etkili maddeli ticari organik bir ilaç olmak üzere toplam 2 kez organik ilaç uygulaması yapılmıştır. Kontrol parsellerine 2 kez sentetik ilaç uygulanmıştır. Denemenin ilk yılında fide döneminde lokal bir alanda görülen yaprak bitine karşı pamuk ile silinmek suretiyle mücadele edilmiştir Gözlemler Denemede ölçüm çalışmaları aşağıda ayrıntılı olarak açıklandığı şekilde yapılmıştır. -% 50 çiçeklenme gün sayısı: Dikimden itibaren parseldeki toplam bitki sayısının % 50'sinin çiçeklendiği tarihe kadar geçen gün sayısı saptanmıştır.

106 80 -% 50 meyve tutma gün sayısı: Parseldeki toplam bitki sayısının % 50'sinin meyve tuttuğu tarihe kadar geçen gün sayısı saptanmıştır. -Meyve boyu (cm): Her parselden 2. ve 3. hasatta tesadüfen alınan 20 meyvenin boy uzunluğu ölçülmüştür. -Meyve çapı (cm): Meyve boyu için alınan örneklerin meyve çapı ölçülmüştür. -Bitki boyu (cm): Her parselden tesadüfi olarak seçilen 10 bitkinin toprak seviyesinden en üst noktasına kadar olan mesafesi, sezon sonunda ölçülmüştür. -Bitki eni (cm): Her parselden tesadüfi olarak seçilen 10 bitkinin, sıra arası ve sıra üzerindeki izdüşümleri dikkate alınarak, sezon sonunda ölçülmüştür. -Toplam hasat alanı verimi (kg/da): Tüm sezon boyunca yapılan hasatların toplamı olarak kaydedilmiştir. -Bitki başına verim (kg): Her parsele ait toplam verimin, o parseldeki bitki sayısına bölümü neticesinde hesaplanmıştır. -Bitkilerin Büyüme ve Gelişme Durumları: Parsellerdeki, bitkiler ve meyveler arasındaki homojenlik, renk, şekil, hastalık ve zararlılara dayanıklılık gibi özellikler incelenmiştir. -Meyvede Et Kalınlığı (mm.): Her parselden tesadüfi olarak seçilen 20 meyvenin 2. ve 3. hasat döneminde meyve et kalınlıklarının kaydedilerek ortalamalarının alınması ile belirlenmiştir. -Meyve Rengi: Her tekerrürden alınan 20 meyvede Bisalski Renk kataloğu yardımıyla belirlenmiştir İstatistiki Analiz Deneme sonuçlarının istatistiki olarak değerlendirilmesi Yurtsever (1984) e göre yapılmıştır. Veriler, SAS Institute JMP (JMP 5.0.1a, 2002) programında Üstün (2005) ve Sall ve ark. (2006) a göre analiz edilmiştir.

107 81 4. BULGULAR VE TARTIŞMA Toprak 0-30 cm ph analiz sonuçları dışında, elde edilen tüm verilerde yıllar birleştirilerek analiz edilmiştir. 4.1.Toprak (0-30cm) ph Sonuçları Denemede parsellere ait toprak ph değerlerinin başlangıç değeri olan 7.3 e göre artış gösterdiği anlaşılmıştır. Toprak reaksiyonunun hafiften orta alkalilik düzeyine doğru yükseldiği görülmüştür. Kullanılan gübre ph larının yüksek olması bu artışa neden olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, bazı parsellerin bazı dönemlerinde ise, hafif bir düşme de gözlenmiş olup bunun özellikle organik gübreli parsellerde ayrışma sonucu ortaya çıkabilecek organik asitlerden kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Tespit edilen ph değerleri (Çizelge 4.1) literatürde bildirilen seviyesinin oldukça üzerinde olup, biber yetiştiriciliği için uygun olmayan bir toprak reaksiyonu seviyesindedir. Çizelge cm derinlikte toprak ph değerleri. Sıra Uygulamalar No Sonbahar Bahar Yaz Sonbahar NPK NPK Y T T+Y S S1+Y S S2+Y H H1+Y H H2+Y K K1+Y K K2+Y Minimum Maksimum Duncan (0.05) ns ns ns ns CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

108 Verim Sonuçları Verim için hem uygulamalar, hem yıllar hem de uygulama x yıl interaksiyonu %1 seviyesinde önemli çıkmıştır. Verim açısından uygulamaların yıllar arasında farklılık gösterdiği anlaşılmıştır. Buna ait sonuçların değerlendirmesinde, interaksiyon tablosu ele alınmıştır (Çizelge 4.2). Her iki yılda da verim değerleri Yalova Yağlık-28 biberi çeşit özellik belgesinde yer alan 4000 kg/da miktarına ulaşmamıştır. Her iki yılda da S2+Y parselinden en yüksek, hiçbir uygulamanın yapılmadığı kontrol parselinden (0) de en düşük verim elde edilmiştir (Şekil 4.1). Mineral gübre uygulanan kontrol parsellerinin 1. yıl H1+Y parseli hariç, organik gübrelerin 2. dozlarının yeşil gübreleme yapılan parsellere nazaran daha düşük değerleri elde ettiği ve analiz sonucunda, daha alt gruplarda yer aldığı görülmüştür. Uygulanan dozun artması ile verimin arttığı belirlenmiştir. Özellikle düşük seviyedeki 1. dozların yeşil gübresiz uygulamalarının ve dengesiz mineral element içeriklerinden dolayı NPK50 parselinin alt grupları oluşturduğu görülmüştür. 1. yıl T+Y ve K1+Y parsel ortalamalarının S2+Y parseli 1. ve 2. yıl değerleri ile (A) grubunu paylaştığını görmekteyiz. Varyasyonun yüksek olduğu deneme alanında, 1. yıla ait sonuçların parsele ait başlangıç, örneğin mineral madde düzeyi gibi, özelliklerden, 2. yıla ait sonuçların ise, uygulamaların 1. yıl avantajları ile gübrelerin toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerine olan etkilerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. İkinci yıl verim değerlerinin beklenen ölçüde artış göstermemesi konusunda, ilk yıl deneme alanından izolasyon yapılmak suretiyle alınan biber tohumlarının kullanılması ve bunun yanında, yükselen toprak ph değerlerinin (Çizelge 4.1) bitki besin elementlerinin alınımlarına olan etkileri ve toprağın fiziksel özelliklerindeki farklardan kaynaklanabileceği düşünülmektedir. Uygulamalardan K2+Y parseli, ikinci yıl gösterdiği verim artışı ile dikkati çekmiştir. K2+Y uygulaması, 1. yıl kg/da verim değeri alırken, 2. yıl S2+Y nin ardından kg/da verimle ikinci sırada yer almıştır. Organik gübrelerin, verim üzerine olan etkilerinin, araştırmamızda yoğun olarak üzerinde durulan kimyasal özellikler yanında, toprağın olumlu yönde gelişen fiziksel özellikleri açısından da olabileceği bilinen

109 bir saptamadır. Bununla ilgili olarak, dünyanın pek çok ülkesinde, çok sayıda rapor, organik tarım sistemi uygulamalarının toprakların fiziksel özelliklerini olumlu yönde geliştirdiğinden bahsetmektedir (Gunasekhar, 2005). Her iki yılda da, kontrol parseli (0) verimlerinin, elde olunan maksimum verimlere göre beklenenden çok daha düşük değerler aldığı saptanmıştır. Özellikle ilk yıl yaklaşık 3 katı bulan bu farkın toprak organik maddesi gibi toprağın fiziksel özelliklerinden kaynaklanabileceği kanısı oluşmuştur. Bunun yanında, Roe ve ark. (1997), dolmalık biber ile yapılan denemelerinde, kontrol parsel verimini 19.8 ton/ha, 134 ton/ha şehir katı atığı kompostu uygulamasından elde ettikleri verimi de 30.3 ton/ha miktarlarında bildirmişlerdir. Benzer şekilde, Çiçekli (2004), kandil dolma çeşidinin kullanıldığı ve çiftlik gübresi, kükürt ve feldspat uygulamalarının yer aldığı denemesinde, kontrol parseline ait verimi 2.86 ton/da, maksimum verimi de kükürt+çiftlik gübresi parselinde 6.36 ton/da olarak belirlemiştir. Yapılan pek çok araştırmada, mineral gübreler, hayvan gübreleri, kompost ve yeşil gübrelemenin verimi önemli düzeyde arttırdığı saptanmıştır (Küçük, 1992; Avcıoğlu ve ark., 1999, Mordoğan ve ark., 2002; Çiçekli, 2004). Dima ve Odero (1997), organik gübrelemenin yüksek verim yanında sağlıklı sebze üretimi sağladığını yaptıkları tarla denemeleri sonucu bildirmişlerdir. Hartz ve ark., (1996), 168 kg/ha bitki atıkları kompostu ile N uygulamasında biber veriminin artış gösterdiğinden ancak 280 kg/ha oranında herhangi bir önemli fark elde edilmediğinden bahsetmiştir. Maynard (1989), biberin de yer aldığı sebze denemeleri sonucunda, kompost kullanımı ile yüksek verim elde edildiğini bildirmiştir. Araştırıcı, biberin denemede yer alan diğer sebzelere göre kompost uygulaması ile daha yüksek verim verdiğini rapor etmiştir. Sonuçlarda, mineral gübreli parsellerin yer altı suyunda kompost parseli yer altı suyuna göre daha düşük nitrat saptandığı yer almıştır. Kompost parsellerindeki yüksek verimin toprağın su tutma kapasitesindeki artıştan kaynaklandığını ifade edilmiştir. Maynard (1996), kırmızı biberle yaptığı deneme sonucunda, kompostlaşmış yaprak gübresinin kontrol ve dekompoze olmamış yaprak uygulamalarına göre daha yüksek verim verdiğini, verimin bitki başına artan biber sayısından kaynaklandığını bildirmiştir. Ribeiro ve ark. (2000), kırmızı biber sera denemesi sonucunda, organik gübre uygulamalarının mineral gübrelere göre daha yüksek verim verdiğini, organik + mineral kombinasyon uygulamalarında ilave mineral gübrenin önemli etkisinin saptanmadığını 83

110 84 rapor etmişlerdir. Araştırıcılar, organik gübrelerin kendi aralarında fark göstermediğinden bahsetmişlerdir. Salveraj ve ark. (1998), ahır gübresi uygulamasının, biber yetiştirdiği denemelerinde kontrol ve diğer organik gübrelere göre en yüksek verimi verdiğini bildirmişlerdir. Çizelge 4.2. Verim Uygulama x Yıl İnteraksiyon Sonuçları (kg/da). Sıra No Uygulama/Yıl Grup Verim (kg/da) 1 S2+Y/1 A T+Y/1 AB K1+Y/1 AB S2+Y/2 A-C K2+Y/2 B-D H2+Y/1 B-D T+Y/2 B-E H2+Y/2 B-E S1+Y/2 B-F H1+Y/2 C-G K1+Y/2 C-G S2/2 C-G S1+Y/1 D-G Y/2 E-H K2+Y/1 F-H NPK100/1 F-H NPK100/2 F-I H2/2 G-J K2/2 H-K T/1 I-L T/2 I-L H1+Y/1 J-M Y/1 K-N H2/1 K-N K1/2 L-O H1/2 M-P S1/2 N-P K2/1 N-P NPK50/2 N-P S2/1 O-Q H1/1 O-Q S1/1 O-Q K1/1 O-R /2 P-R NPK50/1 QR /1 R Minimum Maksimum TUKEY(0.05) ** w CV (%) 5.79 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

111 /1 85 VERİM (kg/da)(uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) Şekil 4.1. Verim (kg/da) Uygulamaxyıl interaksiyonu değerleri S2+Y/ T+Y/1 K1+Y/1 S2+Y/ K2+Y/ H2+Y/1 T+Y/2 H2+Y/2 S1+Y/2 NPK50/2 S2/1 H1/1 S1/1 K1/1 0/2 NPK50/1 H1+Y/2 K1+Y/2 S2/2 S1+Y/1 Y/2 K2+Y/1 NPK100/1 NPK100/2 H2/2 K2/2 T/1 T/2 H1+Y/1 Y/1 H2/1 K1/2 H1/2 S1/2 K2/ TUKEY(0.05) : ** w : CV (%) : 5.79 Değer Aralığı : YIL 2. YIL KONTROL UYGULAMA/YIL

112 Morfolojik Karakterler Sonuçları Morfolojik karakterler açısından iki yıl birleştirmesi yapılmış analizlere göre, tüm morfolojik karakterlerde uygulamalar, %1 düzeyinde önemli çıkmıştır. %50 çiçeklenme gün sayısı, %50 meyve tutma gün sayısı, meyve et kalınlığı, bitki boyu ve bitki eni sonuçlarında uygulama x yıl interaksiyonu önemli çıkmış olup, değişik yıllarda uygulamaların farklılık gösterdiği izlenmiştir. Bu nedenle söz konusu karakterlerde uygulama x yıl interaksiyon sıralaması ele alınmıştır (Çizelge 4.3, 4.4, 4.5, 4.6, 4.7) (Şekil 4.3, 4.4, 4.5, 4.6, 4.7). Yıllar arasında meyve et kalınlığı (%5) dışında tüm gözlemlerde farkın %1 seviyesinde olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte, meyve boyu ve meyve eni gözlemlerinde, uygulama x yıl interaksiyonunun önemsiz çıkmasından dolayı, yıllar üzerinden birleştirilmiş analiz sonuçları göz önüne alınmıştır (Çizelge 4.8, 4.9) (Şekil 4.8, 4.9). %50 çiçeklenme gün sayısı bakımından erkencilik gösteren parsel her iki yılda da H2+Y, en geç çiçeklenen parsel ise kontrol (0) parseli olmuştur. Aralarında önemsenecek aralıkta, yaklaşık 12 günlük bir fark meydana gelmiştir. %50 meyve tutma gün sayısı bakımından erkencilik gösteren parsel 1. yıl H2+Y, 2. yıl T+Y uygulamaları olmuştur. Yine kontrol (0), her iki yılda da en geç meyve tutan parsel olmuştur. 1. yıl S1 ve NPK50 uygulamaları, 1. yıl kontrol parseli ile (A) grubunu paylaşmıştır. Meyve et kalınlığı açısından interaksiyon tablosu sıralamasında, 1. yıl K1, NPK50, K2, 0 parselleri ile 2. yıl 0 parseli dışında her iki yıla ait tüm uygulamalar (A) grubunu oluşturmuştur. 1. yıl S2+Y, 2. yıl H2 parselleri en yüksek ortalamayı göstermiş olup, en düşük değerler her iki yılda da 0 parselinde belirlenmiştir. Bitki boyu açısından, 1. yıl en yüksek ortalamayı H2+Y ve S2+Y aynı değerle paylaşmış, 2. yıl S2+Y parseli almıştır. En düşük veriler, 1. yıl sıralamanın en alt grubunda yer alan 0 parselinden, 2. yıl ise K1 uygulamasından alınmıştır.

113 Bitki eni açısından, bitki boyu ile paralellik gösteren bir yapı izlenmiştir. 1. yıl, en yüksek değeri H2+Y, 2. yıl S2+Y parselleri gösterirken düşük veriler her iki yılda da kontrol (0) uygulamasında saptanmıştır. Meyve boyuna ait iki yıl birleştirmesi yapılmış olan verilere göre, en düşük değeri alan Kontrol (0) parseli dışında tüm uygulamaların aynı grupta olduğu görülmüştür. Bununla birlikte, mineral gübreli parsel (NPK50 ve NPK100) değerlerinin organik parsellerden daha kısa meyve boyu ortalamasına sahip olduğu izlenmiştir. Meyve eni açısından, S2+Y uygulaması en yüksek, Kontrol (0) parseli ise, en düşük değeri almıştır. Meyve eni verilerine göre, yeşil gübre kombinasyonlu organik uygulamaların (A) grubunda toplandığı görülmüştür.verilere göre, 4.3 cm lik değeri ile NPK100 parseli de (A) grubunu yeşil gübre-organik kombinasyonlu uygulamalarla paylaşmıştır. Çeşidin özellik belgesinde yer alan meyve iriliği ve et kalınlığı her iki yılda da hiçbir uygulamadan elde edilmemiştir. İkinci yıla ait örneklerin, özellikle meyve boyu açısından özellik belgesinde bildirilen 11 cm. lik veriye ve cm. lik bir varyasyona sahip oldukları dikkat çekmiştir. Genel olarak verimi yüksek olan uygulamalarda morfolojik özellikler açısından üstünlük gözlenmiştir (Şekil 4.1). Benzer şekilde, Hsieh ve Hsu, (1994), 150 kg/ha N dozunda kırmızı biberlere uygulanan 5 farklı organik ve kimyasal gübre denemesi sonucunda, kompostlaştırılmış tavuk gübresinin kimyasal gübre uygulamalarına göre %77 daha yüksek verim verdiğini, bitki yüksekliği, meyve eni-boyu, bitki başına meyve sayısı ve verim açısından organik uygulamaların kimyasal gübre uygulamalarına üstünlük sağladığını rapor etmişlerdir. Meyvede Bisalski Renk Katoloğu ile yapılan renk ölçümleri sonucunda, uygulamalar arasında, renk açısından bariz bir fark belirlenmemiş olup, verimi ve kalitesi yüksek parsellere ait biberlerin, kırmızının koyu tonlarını taşıdığı gözlemlenmiştir. Bununla birlikte, ilk yıl kontrol (0) parselleri renklerinde diğer uygulamalara göre koyu kırmızının açık tonları belirlenmiştir (Ek Çizelge 4.1). 87

114 88 0 NPK100 S2+Y K1+Y Resim 4.1. Kontrol (0), NPK100, S2+Y, K1+Y parsellerine ait biberler. Çizelge 4.3. %50 Çiçeklenme Gün Sayısı Uygulama x Yıl İnteraksiyon Sonuçları. Sıra Uygulama No /Yıl Grup %50 Çiçeklenme Gün Sayısı 1 0/1 A S1/1 AB NPK50/1 BC K1/1 BC S2/1 CD H1/1 C-E T/1 C-F H2/1 C-G K2/1 C-G /2 C-G K2+Y/1 C-G S1+Y/1 C-H 40.75

115 89 Sıra Uygulama No /Yıl Grup %50 Çiçeklenme Gün Sayısı 13 NPK100/1 D-I T+Y/1 D-I NPK100/2 D-J H1+Y/1 D-J NPK50/2 D-K H1/2 D-K S2+Y/1 D-L Y/1 E-M S1/2 F-M T/2 F-M K1/2 F-M Y/2 G-M K1+Y/1 G-M K1+Y/2 G-M H2/2 G-M K2/2 G-M T+Y/2 H-M H1+Y/2 I-M S1+Y/2 J-M S2+Y/2 K-M K2+Y/2 K-M S2/2 K-M H2+Y/1 LM H2+Y/2 M Minimum 32 Maksimum 59 TUKEY(0.05) ** w 5.75 CV (%) 5.22 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

116 90 90 %50 Çiçeklenme Gün Sayısı (gün)(uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) Şekil 4.2. %50 Çiçeklenme Gün Sayısı (gün) Uygulama x yıl interaksiyonu değerleri 0/ NPK50/ S2/ T/1 K2/1 K2+Y/1 NPK100/1 NPK100/2 NPK50/2 S2+Y/1 S1/2 K1/2 K1+Y/1 H2/2 T+Y/2 S1+Y/2 K2+Y/2 H2+Y/ YIL 2. YIL KONTROL TUKEY(0.05) : ** w : 5.75 CV (%) : 5.22 Değer Aralığı :33-55 Uygulama/Yıl

117 91 Çizelge 4.4. %50 Meyve Tutma Gün Sayısı UygulamaxYıl İnteraksiyon Sonuçları. Sıra No Uygulama/Yıl Grup %50 Meyve Tutma Gün Sayısı 1 0/1 A S1/1 A NPK50/1 A /2 B S2/1 B T/1 B NPK50/2 BC NPK100/1 BC H1/1 BC K2/2 BC S1/2 B-D S1+Y/1 B-D K2/1 B-D NPK100/2 B-D T+Y/1 B-D K2+Y/1 B-D Y/1 B-E S2/2 B-E K1/1 B-E Y/2 B-E T/2 B-E H1/2 B-E H2/1 B-F K1/2 B-F S2+Y/2 C-G H1+Y/1 C-G H2+Y/2 C-G K1+Y/1 C-G K1+Y/2 D-G H2/2 E-G S2+Y/1 F-H H1+Y/2 G-H K2+Y/2 G-H S1+Y/2 G-H T+Y/2 G-H H2+Y/1 H Minimum 47 Maksimum 75 TUKEY(0.05) ** w 1.52 CV (%) 3.34 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

118 %50 Meyve Tutma Gün Sayısı (gün)(uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) Şekil 4.3. %50 Meyve Tutma Gün Sayısı (gün) Uygulama x yıl interaksiyonu değerleri /1 NPK50/1 S2/1 NPK50/2 H1/1 S1/2 K2/1 T+Y/1 Y/1 K1/1 T/2 H2/1 K2+Y/2 H2+Y/2 K1+Y/2 S2+Y/1 S2+Y/2 T+Y/ YIL 2. YIL KONTROL TUKEY(0.05) : ** w : 1.52 CV (% ) : 3.34 Değer Aralığı : Uygulama/Yıl

119 93 Çizelge 4.5. %50 Meyve Et Kalınlığı Uygulama x Yıl İnteraksiyon Sonuçları. Sıra No Uygulama/Yı l Grup Meyve Et Kalınlığı (mm) 1 S2+Y/1 A K2+Y/1 A-B T+Y/1 A-B H2/2 A-C K1+Y/1 A-D H2+Y/1 A-D S2+Y/2 A-D K1+Y/2 A-D H1+Y/1 A-D T/2 A-D H1/2 A-D S2/2 A-D K2+Y/2 A-D T+Y/2 A-D H2/1 A-D H1/1 A-D S1/1 A-D K2/2 A-D S1+Y/2 A-D NPK100/2 A-D S1/2 A-D Y/2 A-D NPK100/1 A-D H2+Y/2 A-D H1+Y/2 A-D S1+Y/1 A-D T/1 A-D K1/2 A-D Y/1 A-D S2/1 A-D NPK50/2 A-D K1/1 B-D NPK50/1 C-E /2 DE K2/1 DE /1 E 1.80 Minimum 1.20 Maksimum 5.10 TUKEY(0.05) ** w 1.28 CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

120 94 94 Meyve Et Kalınlığı (mm) (Uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) Şekil 4.4. Meyve Et Kalınlığı (mm) Uygulama x yıl interaksiyonu değerleri S2+Y/1 4,40 K1+Y/2 K2+Y/1 T+Y/1 H2/2 K1+Y/1 H2+Y/1 S2+Y/2 4,34 3,94 4,11 4,03 3,98 4,38 4,27 H1+Y/1 T/2 H1/2 S2/2 K2+Y/2 T+Y/2 H2/1 H1/1 S1/1 K2/2 S1+Y/2 NPK100/2 S1/2 Y/2 NPK100/1 H2+Y/2 H1+Y/2 S1+Y/1 T/1 K1/2 Y/1 S2/1 NPK50/2 K1/1 NPK50/1 0/2 K2/1 0/1 1,80 3,93 3,80 3,80 3,76 3,75 3,71 3,67 3,66 3,66 3,63 3,61 3,60 3,59 3,50 3,45 3,44 3,43 3,35 3,29 3,25 3,21 3,15 3,10 3,03 2,96 2,95 3, YIL 2. YIL KONTROL Uygulama/Yıl TUKEY(0.05) : ** w : 1.28 CV (% ) : Değer Aralığı :

121 95 Çizelge 4.6. Bitki Boyu Uygulama x Yıl İnteraksiyon Sonuçları. Sıra No Uygulama/Yı l Grup Bitki Boyu (cm) 1 H2+Y/1 A S2+Y/1 A T+Y/1 A-B S2+Y/2 A-B K2+Y/2 A-B K2+Y/1 A-C H1+Y/1 A-C Y/1 A-D H2+Y/2 A-D H1/2 A-D S1+Y/1 A-E K1+Y/1 A-E T/2 A-E K1/1 A-E K2/1 A-E Y/2 A-E H2/1 A-F NPK100/1 A-F K1+Y/2 A-F NPK100/2 A-F S2/2 A-F H1+Y/2 A-F T+Y/2 A-F S1/1 A-F T/1 A-F K2/2 A-F H2/2 A-F S2/1 A-F H1/1 A-F /2 B-G S1+Y/2 C-G NPK50/2 D-G S1/2 D-G NPK50/1 E-G K1/2 FG /1 G Minimum 44 Maksimum 82 TUKEY(0.05) ** w CV (%) 6.70 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

122 96 96 Bitki Boyu (cm)(uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) Şekil 4.5. Bitki Boyu (cm) Uygulama x yıl interaksiyonu değerleri H2+Y/1 S2+Y/1 T+Y/1 S2+Y/2 K2+Y/2 K2+Y/1 H1+Y/1 Y/1 H2+Y/ H1/2 S1+Y/1 K1+Y/1 T/2 K1/1 K2/1 Y/2 H2/1 0/1 NPK100/1 K1+Y/2 NPK100/2 S2/2 H1+Y/2 T+Y/2 S1/1 T/1 K2/2 H2/2 S2/1 H1/1 0/2 S1+Y/2 NPK50/2 S1/2 NPK50/1 K1/ YIL 2. YIL KONTROL TUKEY(0.05) : ** w : CV (% ) : 6.70 Değer Aralığı : Uygulam a/yıl

123 97 Çizelge 4.7. Bitki Eni Uygulama x Yıl İnteraksiyon Sonuçları. Sıra No Uygulama/Yıl Grup Bitki Eni (cm) 1 H2+Y/1 A T+Y/1 A-B S2+Y/1 A-B K1+Y/1 A-C NPK100/1 A-D Y/1 A-D K2+Y/1 A-D K2+Y/2 A-D K1/1 A-E S2+Y/2 A-E H1+Y/1 A-E K2/1 A-F NPK100/2 A-F H2/1 A-F T/1 A-F H1/2 A-G S1+Y/1 A-H T/2 A-H S1/1 A-H K1+Y/2 B-H S2/1 B-H H2+Y/2 B-H S2/2 B-H H1/1 B-H Y/2 B-H H1+Y/2 C-H K2/2 C-H NPK50/1 C-H S1+Y/2 C-H H2/2 D-H NPK50/2 E-H T+Y/2 E-H S1/2 F-H /1 GH K1/2 GH /2 H Minimum 38 Maksimum 80 TUKEY(0.05) ** w CV (%) 8.26 ns:önemli değil - * :%5 e göre önemli - **: %1 e göre önemli

124 98 1. YIL 2. YIL KONTROL Bitki Eni (cm) (Uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) Şekil 4.6. Bitki Eni (cm) Uygulama x yıl interaksiyonu değerleri H2+Y/1 70,8 T+Y/1 S2+Y/1 K1+Y/1 NPK100/1 Y/1 K2+Y/1 K2+Y/2 K1/1 S2+Y/2 62 H1+Y/1 K2/1 NPK100/2 H2/1 T/1 H1/2 S1+Y/1 T/2 S1/1 K1+Y/2 S2/1 H2+Y/2 S2/2 H1/1 Y/2 H1+Y/2 K2/2 NPK50/1 0/2 K1/2 0/1 S1/2 T+Y/2 NPK50/2 S1+Y/2 H2/ Uygulam a/yıl TUKEY(0.05) : ** w : CV (% ) : 8.26 Değer Aralığı :

125 99 Çizelge 4.8. Meyve Boyu ve Meyve Eni Yıl Birleştirmesi Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Meyve Boyu (cm) 1 S2+Y A T A K1+Y A Y A K2+Y A H2 A T+Y A S1+Y A K1 A H1 A H1+Y A H2+Y AB K2 AB S2 AB S1 AB NPK100 AB NPK50 AB B 7.3 Minimum 5.73 Maksimum TUKEY (0.05) ** w 1.52 CV (%) 9.67 ns:önemli değil - * :%5 e göre önemli - **: %1 e göre önemli Sıra No Uygulama Grup Meyve Eni(cm) 1 S2+Y A K2+Y AB K1+Y AB T AB Y AB S1+Y AB NPK100 AB H2 AB H1+Y AB T+Y AB H2+Y A-C S2 A-C H1 BC K1 BC K2 BC S1 BC NPK50 BC C 3.5 Minimum 2.82 Maksimum 5.10 TUKEY (0.05) ** w 0.70 CV (%) 9.45 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

126 ,5 Meyve Boyu (cm)(yıl Birleştirmesi Tablosu) 9,4 9,3 9,3 9,2 9,2 9,0 9,0 9,0 8,9 8,9 8,9 8,9 8,8 8,4 TUKEY(0.05) : ** w : 1.52 CV (% ) : 9.67 Değer Aralığı : ,1 8,1 7,3 7 6 S2+Y T K1+Y Y K2+Y H2 T+Y S1+Y K1 H1 Uygulamalar H1+Y H2+Y K2 S2 S1 NPK100 NPK50 O Şekil 4.7. Meyve Boyu (cm) Yıl Birleştirmesi değerleri

127 101 5,00 4,8 Meyve Eni (cm) Yıl Birleştirmesi Tablosu) TUKEY(0.05) : ** w : 0.70 CV (% ) : 9.45 Değer Aralığı : ,50 4,00 4,5 4,4 4,4 4,3 4,3 4,3 4,2 4,2 4,2 4,2 4,1 4,1 4,0 4,0 3,8 3,8 3,50 3,5 3,00 S2+Y K2+Y K1+Y T Y S1+Y NPK100 H2 H1+Y T+Y H2+Y S2 H1 K1 K2 S1 NPK50 O Uygulam alar Şekil 4.8. Meyve Eni (cm) Yıl Birleştirmesi değerleri 101

128 Yaprak ve Meyve Örnekleri Makro ve Mikro Element Sonuçları Yaprak1 (Y1), %50 çiçeklenme dönemi yaprak örnekleri; Yaprak2 (Y2), 2. hasat dönemi yaprak örnekleri; Meyve (M) ise, 2. hasat dönemi meyve örneklerine ait sonuçlardır Biber Yaprak ve Meyve İçeriklerine Ait Sınır Değerleri Bergman (1993), erken dönem biber yaprak örneklerine ait sınır değerleri, Çizelge 4.9 de verilen miktarlarda bildirmiştir. Çizelge 4.9. Biber yaprakları besin elementleri sınır değerleri (Bergman, 1993). N (%) P (%) K (%) Ca (%) Mg (%) Zn (ppm) Mn (ppm) Cu (ppm) Kacar ve Katkat (1998), erken dönem biber yapraklarına ait bildirdikleri sınır değerleri Çizelge 4.10 da yer almıştır. Çizelge Biber yapraklarına ait besin elementi sınır değerleri (Kacar ve Katkat, 1998). % N P K Ca Mg ppm Fe Zn Mn Cu

129 103 Literatürdeki Reuters ve Robinson (1986) un, biber yapraklarındaki yeterlilik seviye besin elementi değerlerini Çizelge 4.11 de verilen şekli ile bildirmişlerdir. Çizelge Biber yapraklarındaki yeterlilik seviye değerleri (Reuters ve Robinson, 1986). Besin elementi N (%) NO 3 - N (%) P (%) K (%) Ca (%) Mg (%) Bitki Gelişme Dönemi Yeter Seviye Biber tipi Noksan Miktar Orta Dolmalık - Erken Meyve Dolmalık - Erken 0.7 Sivri 0.5 Erken 1.2 Kırmızı 0.8 Erken Meyve 0.2 Sivri 0.1 Erken Meyve 0.5 Kırmızı 0.3 Orta Dolmalık - Erken Meyve Dolmalık - Erken 6.0 Sivri 4.0 Erken 6.0 Kırmızı 4.0 Orta Dolmalık - Erken Meyve Dolmalık - Erken Meyve 5.0 Sivri 3.0 Erken Meyve 5.0 Kırmızı 3.0 Orta Dolmalık - Erken Meyve Dolmalık - Orta Dolmalık - Erken Meyve Dolmalık - Cu (ppm) Orta Dolmalık - Erken Meyve Dolmalık - Zn (ppm) Erken Meyve Dolmalık - Mn (ppm) Erken Meyve Dolmalık - Duke, (1992), biber meyvesi element değerlerini Çizelge 4.12 deki miktarlarda bildirmiştir. Çizelge Biber meyve element değerleri (ppm) (Duke, 1992). P K Ca Mg Fe Cu

130 104 McCance ve Widdowson (2002), taze kırmızı biberin 100 g yenebilir porsiyonunda bulunan şeker ve element içeriklerini Çizelge 4.13 de verilen miktarlarda bildirmişlerdir. Çizelge Taze kırmızı biberin 100 g yenebilir porsiyonunda bazı şeker ve element miktarları (McCance ve Widdowson, 2002). Nişasta Toplam Glukoz Fruktoz Sakkaroz K P (mg) (g) Şeker (g) (g) (g) (g) (mg) Eser Mn Cu Ca (mg) Mg (mg) Na (mg) Fe (mg) Zn (mg) (mg) (mg) Bibere ait besin değerleri Çizelge 4.14 de yer almıştır (Sonci ve ark., 2000). Çizelge Biber meyvesi besin içerikleri (Sonci ve ark., 2000). İçerik Birim Ortalama Değişim Su g/mj Na mg/mj K mg/mj Mg mg/mj Ca mg/mj Mn µg/mj Fe µg/mj Cu µg/mj Zn µg/mj P mg/mj NO3 mg/mj Vitamin C mg/mj Malik asit mg/mj 60 - Sitrik asit mg/mj Oksalik asit mg/mj 16 - Glikoz mg/mj Fruktoz mg/mj Sakkaroz mg/mj Nişasta mg/mj 130 -

131 Azot (N) (%)Yaprak ve Meyve Sonuçları Y1, Y2 ve M azot değerleri için yılların birleştirmesiyle yapılan değerlendirmede, her üç örnek grubu için de uygulamalar arasındaki fark %1 seviyesinde önemli çıkmıştır. Yıllar arasındaki fark Y1 de %5, Y2 ve M de %1 seviyesinde fark göstermiştir. Tüm uygulamalar, yaprak ve meyvede yeterli seviyede azot içermiştir. Y1 ve M için uygulamaxyıl interaksiyonu %1 düzeyinde önemli çıktığından interaksiyon tablosu sıralamaları değerlendirmede göz önüne alınmıştır (Çizelge 4.15, 4.16) (Şekil 4.10, 4.11). Y1 örnekleri azot içerikleri için, en düşük değerle en son sırada ayrı (B) grubunu oluşturan kontrol (0) parseli dışında tüm uygulamaların (A) grubunda toplandığı tespit edilmiştir. 1. yıl NPK100 (%4.99) ve 2. yıl S2+Y (%4.84) parselleri en yüksek, 1. yıl kontrol (0) (%3.22) ve 2. yıl T (%4.31) parselleri en düşük ortalamaları vermiştir. Y1 örnekleri azot içeriklerinin, Bergman (1993) (%3-4.5) ile Kacar ve Katkat (1998) (%4-6) göz önüne alındığında yeter seviyede oldukları anlaşılmıştır. Meyve örnekleri interaksiyon tablosuna göre, en yüksek ortalamayı 1. yıl NPK100 (%3.32) parseli vermiş olup, (A) grubunu, Y (%2.91), NPK50 (%2.87), T+Y (%2.78) ve K2+Y (%2.75) uygulamaları ile paylaşmıştır. 2. yıl en yüksek veriyi, S2 (%2.03) parseli vermiş, bunu NPK100 (%2.02) parseli izlemiştir. 2. yıl ortalamalarının 1. yıla göre daha düşük olduğu ve en düşük değerlerin 1. yıl kontrol (0) (%1.54), 2. yıl ise H2 (%1.62) parsellerinde olduğu belirlenmiştir. Biber meyve azot miktarına ilişkin Küçük (1992), % ; Bozkurt ve ark. (2000), % ; Çimrin ve ark. (2000), % değerlerini bildirmişlerdir. Buna göre 1. yıl M örnekleri %N içerikleri literatür değerleri ile uyumlu bulunmuştur. Buna karşın, 2. yıl değerleri literatür değerlerinden daha düşük saptanmıştır (% ). Bu sonuca ulaşmada, 2. yıl biberlerin 1. yıla göre daha erken çiçeklenip meyve bağlamaları ve dolayısıyla bitki gelişme süresi açısından 1. yıl ile göstermelerinin etkili olduğu düşünülmektedir.

132 106 Azot elementi Y2 yıl birleştirme analizine göre, uygulamaxyıl interaksiyonu önemli çıkmamıştır. Bundan dolayı, yıl birleştirmesi yapılmış sonuçlar değerlendirilmiştir (Çizelge 4.17) (Şekil 4.12). Buna göre, Y2 örnekleri azot içerikleri açısından, H2, S1 ve 0 parselleri dışında tüm uygulamaların aynı grupta toplandığı dikkat çekmiştir. NPK100 (%4.54) uygulaması, en yüksek değeri, kontrol (0) (%3.52) parseli ise, en düşük değeri almıştır. Y2 örnekleri azot içeriklerinin, Bergman (1993) (%3-4.5) ile Kacar ve Katkat (1998) (%4-6) göz önüne alındığında yeter seviyede oldukları anlaşılmıştır. Her iki yılda, azot içeriği bakımından Y2 değerleri Y1 değerlerine göre daha düşük saptanmıştır. Mineral gübreler dışında besleme programda organik gübrelerin tek defada verilmesinin ve bitki gelişme durumu ile meyve bağlama sırasında alınan örneklerin bu konuda etkili olduğu düşünülmektedir. Bitkiler hasat dönemine kadar azotu büyük ölçüde tüketmişlerdir. NPK100 uygulaması Y1, Y2 ve M örnekleri için en yüksek azot içeriğine sahip olsa da, organik uygulamaların da yeterli düzeyde azot içerdikleri anlaşılmıştır. Benzer şekilde, Sadanandan ve ark., (1998), çeşitli hayvan gübreleri ve organik materyallerin kekleri ile yaptıkları deneme sonucunda, mineral gübreli parsellerde bitkinin N alınımının en yüksek miktarda olduğunu, ancak diğer bitki besin elementleri yönünden organik parsellerin üstün olduğunu, organik gübrelerin toprakta besin maddelerinin faydalılığını arttırdığını rapor etmişlerdir. Yine, Aliyu (2000), organik ve mineral gübrelerin biber yetiştiriciliğinde kullanıldığı denemesi sonucunda, mineral gübre uygulaması meyve örneklerinde daha yüksek N konsantrasyonu belirlediğini bildirmiştir. Çizelge Azot (N) (%) Y1 Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları. Sıra Uygulama Grup N (%)-Y1 No /Yıl 1 NPK100/1 A H2+Y/1 A S2+Y/1 A K1+Y/1 A H1+Y/1 A S2+Y/2 A K2/2 A 4.82

133 107 Sıra Uygulama Grup N (%)-Y1 No /Yıl 8 K2+Y/1 A S1+Y/1 A H1/2 A T/1 A K2/1 A K1+Y/2 A NPK100/2 A NPK50/2 A Y/1 A H1+Y/2 A H2+Y/2 A K2+Y/2 A T+Y/1 A NPK50/1 A S1+Y/2 A T+Y/2 A /2 A H1/1 A S2/1 A S1/2 A S2/2 A Y/2 A H2/2 A K1/1 A K1/2 A T/2 A H2/1 A S1/1 AB /1 B 3.22 Minimum 2.78 Maksimum 5.71 TUKEY(0.05) ** w 0.97 CV (%) 7.62 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

134 Yaprak 1-Azot (%)(Uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) Şekil 4.9. Yaprak Azot 1 %N Uygulama x Yıl İnteraksiyon değerleri 5,0 5,0 5,0 4,9 4,9 4,8 4,8 4,8 4,8 4,8 4,7 4,7 4,7 4,7 4,7 4,6 4,6 4,6 4,6 4,6 4,5 4,5 4,4 4,5 4,5 4,5 4,3 NPK100/1 4,5 4,4 4,3 4,4 4,4 4,4 4,2 4,2 3,2 0/1 S1/1 H2/1 T/2 K1/2 H2+Y/1 S2+Y/1 K1+Y/1 H1+Y/1 Y/2 S2+Y/2 K2/2 K2+Y/1 S1+Y/1 H1/2 T/1 K2/1 K1+Y/2 NPK100/2 NPK50/2 Y/1 H1+Y/2 H2+Y/2 K2+Y/2 T+Y/1 NPK50/1 S1+Y/2 T+Y/2 0/2 H1/1 S2/1 S1/2 K1/1 H2/2 S2/2 5,5 5,0 4,5 4,0 3,5 3,0 Uygulam a/yıl TUKEY(0.05) : ** w : 0.97 CV (% ) : 7.62 Değer Aralığı :

135 109 Çizelge Azot (N) (%) M Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları. Sıra No Uygulama/Yı l Grup N (%)-M 1 NPK100/1 A Y/1 A-B NPK50/1 A-B T+Y/1 A-B K2+Y/1 A-B S2+Y/1 B-C T/1 B-C H1+Y/1 B-C S2/1 B-D H2+Y/1 B-E H1/1 B-F K1/1 B-F K2/1 B-F H2/1 B-G S1/1 B-G K1+Y/1 B-H S1+Y/1 B-H S2/2 C-I NPK100/2 C-I S1+Y/2 D-I NPK50/2 D-I K1+Y/2 E-I H1+Y/2 E-I H1/2 F-I S1/2 F-I S2+Y/2 F-I H2+Y/2 G-I K2/2 G-I T+Y/2 G-I Y/2 HI T/2 HI K2+Y/2 HI K1/2 HI /2 HI H2/2 I /1 I 1.54 Minimum 1.20 Maksimum 4.00 TUKEY(0.05) ** w 0.64 CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

136 MEYVE Azot (N (%)) (Uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) Şekil Meyve Azot %N Uygulama x Yıl İnteraksiyon değerleri NPK100/1 3,3 Y/1 2,9 2,9 2,8 2,8 2,0 2,0 2,0 2,0 1,9 1,9 1,9 1,9 1,9 1,9 1,9 1,8 1,7 1,8 1,8 1,8 1,8 2,7 2,6 2,6 2,6 2,6 2,5 2,5 2,5 2,5 2,5 1,5 1,6 2,4 2,3 NPK50/1 T+Y/1 K2+Y/1 0/2 0/1 H2/2 S2+Y/1 T/1 H1+Y/1 S2/1 H2+Y/1 H1/1 K1/1 K2/1 H2/1 S1/1 K1+Y/1 S1+Y/1 S2/2 NPK100/2 S1+Y/2 NPK50/2 K1+Y/2 H1+Y/2 H1/2 S1/2 S2+Y/2 H2+Y/2 K2/2 T+Y/2 Y/2 T/2 K2+Y/2 K1/2 3,5 3,0 2,5 2,0 1,5 1,0 1. YIL 2. YIL KONTROL TUKEY(0.05) : ** w : 0.64 CV (% ) : De ğer Aralığı : Uygulama/Yıl

137 111 Çizelge Azot (N) (%) Yıl Birleştirmesi Y2 Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup N (%)-Y2 1 NPK100 A NPK50 A H1 A K2 AB K2+Y A-C T+Y A-C H1+Y A-C K1 A-D S2+Y A-D H2+Y A-D K1+Y A-D Y A-D S1+Y A-D T A-D S2 A-D H2 B-D S1 CD D 3.52 Minimum 2.36 Maksimum 5.71 TUKEY (0.05) ** w 0.63 CV (%) 8.71 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

138 Yaprak 2 Azot (N (%)) (Yıl Birleştirmesi Tablosu) 5,0 4,5 4,5 4,5 4,4 4,3 TUKEY(0.05) : ** w : 0.63 CV (%) : 8.71 Değer Aralığı : ,2 4,2 4,2 4,2 4,1 4,1 4,1 4,1 4,0 4,0 4,0 4,0 3,5 3,7 3,7 3,5 3,0 NPK100 NPK50 H1 K2 K2+Y T+Y H1+Y K1 S2+Y H2+Y K1+Y Uygulam alar Y S1+Y T S2 H2 S1 O Şekil Yaprak 2 %N Yıl Birleştirmesi değerleri

139 Fosfor (P) (%)Yaprak ve Meyve Sonuçları Fosfor analizi sonuçlarına göre, her iki yılda da Y2 içeriklerinin Y1 örneklerine göre daha yüksek değerlere sahip olduğu belirlenmiştir. Yıllar arasındaki her üç örnek grubu için de %1 seviyesinde fark tespit edilmiştir. Y1, Y2 ve M örnekleri fosfor verileri için yapılan iki yıl birleştirmesi yapılmış analizlerin sonuçlarına göre, uygulamalar arasında %1 düzeyinde fark saptanmıştır. Y1 ve M örnekleri için fosfor elementi yıllar üzerinden birleştirilmiş analizlere göre, uygulama x yıl interaksiyonu önemsiz çıkmıştır. Bundan dolayı, yıl birleştirmesi yapılmış veriler üzerinden değerlendirmeler yapılmıştır (Çizelge 4.18, 4.19) (Şekil 4.13, 4.14). Buna göre, Y1 örnekleri fosfor değerleri ortalamalarına ait sıralamada, en yüksek değeri, NPK100 (%0.363), en düşük değeri, Kontrol (0) (%0.315) parseli almıştır. Organik gübrelerin ikinci dozlarının hem yeşil hem de yeşil gübresiz uygulamaları ilk grubu oluşturmuştur. Birinci dozlar ise, daha alt gruplarda yer almıştır. Y1 örnekleri fosfor içeriklerinin, Bergman (1993) (% ) ile Kacar ve Katkat (1998) (%0.35-1) göz önüne alındığında yeter seviyede oldukları anlaşılmıştır. Meyveye ait interaksiyon tablosuna göre, NPK100 (%0.418) parseli en yüksek değeri almış, K2+Y, S2+Y, H2+Y, K2 ve H2 uygulamaları ilk grubu paylaşmıştır. Kontrol (0) (%0.369) parseli ise, en düşük değerle en alt grubu oluşturmuştur. Biber meyve fosfor miktarına ilişkin bulgularımızla uyumlu şekilde, Küçük (1992), % ; Bozkurt ve ark. (2000), % ; Çimrin ve ark. (2000), % değerlerini bildirmişlerdir. Y2 örnekleri fosfor elementi yıllar üzerinden birleştirilmiş analizlere göre, uygulama x yıl interaksiyonu %1 düzeyinde önemli çıkmıştır. Bu nedenle, uygulama x yıl interaksiyonu tablosu göz önüne alınmıştır (Çizelge 4.20) (Şekil 4.15). Y2 örnekleri P elementi içerikleri açısından, 2. yıl K2+Y (%0.393), S2+Y, H2+Y, NPK100 ve H2

140 114 parselleri (A) grubunu oluşturmuştur. Bunda adı geçen gübre uygulamalarının P açısından etkinliğinin 2. yılda ortaya çıkmasından kaynaklandığı görüşü ağırlık kazanmıştır. Sonuçlara göre, 2. yıl ortalamaları daha yüksek miktarda belirlenmiştir. 1. yıl ise, S2+Y (% 0.363) parseli en yüksek değeri vermiştir. 1. yıl S1 (%0.318), 2. yıl ise, kontrol (0) (%0.318) uygulamalarından en düşük değerler elde edilmiştir. Y2 örnekleri fosfor içeriklerinin, Bergman (1993) (% ) ile Kacar ve Katkat (1998) (%0.35-1) göz önüne alındığında yeter seviyede oldukları anlaşılmıştır. Çizelge Fosfor (P) (%) Yıl Birleştirmesi Y1 Sonuçları Sıra No Uygulama Grup P(%)-Y1 1 NPK100 A H2 A S2+Y AB H2+Y AB S2 AB K2 AB K2+Y AB NPK50 B-D T+Y B-D S1+Y B-D H1+Y B-D T C-E H1 C-E K1+Y D-F K1 EF Y F S1 F G Minimum Maksimum TUKEY (0.05) ** w CV (%) 1.66 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

141 115 Yaprak 1 Fosfor (P(%)) (Yıl Birleştirmesi Tablosu) 0,38 0,36 0,34 0,36 0,36 0,36 0,36 0,35 0,35 0,35 0,35 0,35 0,35 0,35 0,34 TUKEY(0.05) : ** w : CV (% ) : 1.66 Değer Aralığı : ,34 0,34 0,33 0,33 0,33 0,32 0,32 0,30 NPK100 H2 S2+Y H2+Y S2 K2 K2+Y NPK50 T+Y S1+Y H1+Y T H1 K1+Y K1 Y S1 O Uygulamalar Şekil Yaprak 1 Fosfor (%) Yıl Birleştirmesi değerleri 115

142 116 Çizelge Fosfor (P) (%) Yıl Birleştirmesi M Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup P(%)-M 1 NPK100 A K2+Y A S2+Y AB H2+Y AB K2 AB H2 AB NPK50 B-D T B-D S2 B-D K1+Y B-D T+Y CD S1+Y CD H1 CD H1+Y CD K1 CD Y D S1 D E Minimum Maksimum TUKEY (0.05) ** w CV (%) 1.75 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

143 117 0,43 0,41 0,42 0,42 0,41 MEYVE Fosfor (P (%)) (Yıl Birleştirme Tablosu) 0,41 0,41 0,41 0,40 0,40 0,40 0,40 0,40 0,40 0,40 0,40 TUKEY(0.05) : ** w : CV (% ) : 1.75 Değer Aralığı : ,40 0,39 0,39 0,39 0,37 0,37 0,35 NPK100 K2+Y S2+Y H2+Y K2 H2 NPK50 T S2 K1+Y Uygulamalar T+Y S1+Y H1 H1+Y K1 Y S1 O Şekil Yaprak 1 Fosfor (%) Yıl Birleştirmesi değerleri 117

144 118 Çizelge Fosfor (P) (%) Y2 UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları. Sıra No Uygulama/Yı l Grup P (%)-Y2 1 K2+Y/2 A S2+Y/2 A-B H2+Y/2 A-B NPK100/2 A-C H2/2 A-C T+Y/2 B-D S1+Y/2 B-D H1+Y/2 B-D S2/2 B-E K2/2 C-F NPK50/2 C-G S2+Y/1 C-G H2+Y/1 C-G K1+Y/2 D-H NPK100/1 D-I T/2 D-I H1/2 D-I H2/1 D-I NPK50/1 E-J T+Y/1 E-J S1+Y/1 E-J H1+Y/1 E-J K2/1 E-J Y/2 F-J S1/2 G-K S2/1 G-K K2+Y/1 G-K K1/2 H-K K1+Y/1 I-L /2 J-L T/1 J-L H1/1 J-L Y/1 K-M K1/1 LM /1 M S1/1 M Minimum Maksimum TUKEY(0.05) ** w CV (%) 1.66 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

145 119 0,32 S1/1 119 Yaprak 2 Fosfor (P(%)) (Uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) Şekil Yaprak 2 Fosfor (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri 0,38 0,38 0,38 0,37 0,32 0,37 0,37 0,37 0,37 0,36 0,36 0,36 0,36 0,36 0,36 0,36 0,36 0,35 0,35 0,35 0,35 0,35 0,35 0,35 0,35 0,35 0,35 0,34 0,34 0,34 0,34 0,33 0,33 K2+Y/2 S2+Y/2 H2+Y/2 NPK100/2 H2/2 0,38 0,39 T+Y/2 S1+Y/2 H1+Y/2 S2/2 K2/2 NPK50/2 S2+Y/1 H2+Y/1 K1+Y/2 NPK100/1 T/2 H1/2 H2/1 NPK50/1 T+Y/1 S1+Y/1 H1+Y/1 K2/1 Y/2 S1/2 S2/1 K2+Y/1 K1/2 K1+Y/1 0/2 T/1 H1/1 Y/1 K1/1 0/1 0,40 0,38 0,36 0,34 0,32 0,30 1. YIL 2. YIL KONTROL Uygulam a/yıl TUKEY(0.05) : ** w : CV (% ) : 1.66 Değer Aralığı :

146 Potasyum (K) (%)Yaprak ve Meyve Sonuçları Potasyum değerleri açısından, S2+Y ile K2+Y organik parsellerinin diğer organik ve kontrol parsellerine göre üstün olduğu izlenmiştir. Yine, Y1 potasyum miktarlarının Y2 lere göre daha düşük seviyelerde kaldığı dikkat çekmiştir. Kontrol (0) parselleri en düşük içerikler ile son sırada yer almıştır. Sonuçlar literatürle uyumlu saptanmıştır. Benzer şekilde, Benitez ve ark., 2000, organik materyalleri hayvan gübreleri ile karıştırılıp uygulandığı ve organik malçlama yaptıkları denemelerinde, biber yapraklarındaki P miktarını, g/kg, K miktarını ise, g/kg bildirmişlerdir. Komposta ilişkin elde edilen sonuçla uyumlu olarak bir araştırmada, bitkisel materyallerden elde edilen kompost uygulaması ile sivri biber meyve kısımlarında en yüksek N, P, K ve Vitamin C değerleri elde edildiği ifade edilmiştir (Maurya ve Dhar, 1983). Y1, Y2 ve M örneklerine ait potasyum içerikleri için iki yıl birleştirmesi yapılmış analiz sonuçlarına göre, hem uygulamalar hem yıllar hem de uygulama x yıl interaksiyonları için %1 seviyesinde önemli fark saptanmıştır. Bu nedenle, potasyum miktarlarına ait verilerde interaksiyon tabloları incelenmiştir (Çizelge 4.21, 4.22, 4.23) (Şekil 4.16, 4.17, 4.18). Y1 örnekleri, K elementi içerikleri açısından, 2. yıl miktarlarının 1. yıla göre fazla olduğu görülmüştür. 1. yıl S2+Y (%4.11), 2. yıl tek başına (A) grubunu oluşturan K2+Y (%5.01) parseli en yüksek ortalamaları verirken, en düşük değerler her iki yılda da kontrol (0) (%3.11/%3.22) parselinde saptanmıştır. Y1 örnekleri potasyum içeriklerinin, Bergman (1993) (%4-5.4) ile Kacar ve Katkat (1998) (%4-6) göz önüne alındığında yeter seviyede oldukları anlaşılmıştır. Y2 örnekleri K elementi içeriklerine baktığımızda, Y1 örneklerinde olduğu gibi, interaksiyona ait sıralamada, 2. yıl örnek miktarlarının daha yüksek olduğu görülmüştür. 2. yıl K2+Y (%5.60), T+Y ve S1+Y parselleri (A) grubunu oluşturmuştur. 1. yıl ise, S2+Y (%4.92) parsel içeriğinin en yüksek, kontrol (0) (%3.15) ün en düşük değeri aldığı izlenmiştir. 2. yıl en düşük ortalamayı S1 (%3.21) uygulaması vermiştir.

147 121 Y2 örnekleri potasyum içeriklerinin, Bergman (1993) (%4-5.4) ile Kacar ve Katkat (1998) (%4-6) göz önüne alındığında yeter seviyede oldukları anlaşılmıştır. M örnekleri, K elementi miktarları açısından da, 1. yıl S2+Y (%3.45) en yüksek değeri alırken, 2. yıl en yüksek ortalamayı H2+Y (%3.47) parseli olmuştur. En düşük ortalamayı, her iki yılda da S1 (%2.81/%3) uygulaması göstermiştir. Biber meyve potasyum miktarına ilişkin bulgularımızla uyumlu şekilde, Küçük (1992), % ; Bozkurt ve ark. (2000), % ; Çimrin ve ark. (2000), % değerlerini bildirmişlerdir. Çizelge Potasyum (K) (%) Y1 Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları. Sıra No Uygulama/Yıl Grup K (%)-Y1 1 K2+Y/2 A T+Y/2 B S2+Y/2 B T/2 B-C S2/2 B-C H2/2 C H2+Y/2 CD NPK100/2 CD S1+Y/2 CD H1+Y/2 DE H1/2 DE NPK50/2 DE Y/2 DE K1+Y/2 E K2/2 EF K1/2 EF S2+Y/1 FG H2+Y/1 GH H1+Y/1 HI K2+Y/1 H-J T+Y/1 I-K K2/1 I-L 3.85

148 122 Sıra No Uygulama/Yıl Grup K (%)-Y1 23 Y/1 J-M NPK100/1 J-M H1/1 J-M S1+Y/1 K-M T/1 LM H2/1 LM S2/1 M K1+Y/1 M NPK50/1 N K1/1 N S1/2 N S1/1 N /2 O /1 O 3.11 Minimum 3.05 Maksimum 5.05 TUKEY(0.05) ** w 0.11 CV (%) 1.07 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

149 123 3,1 0/1 123 Yaprak 1 Potasyum (K(%)) (Uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) Şekil Yaprak 1 Potasyum (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri 4,5 4,6 4,5 3,2 3,5 3,5 3,5 3,4 4,0 4,0 3,9 3,9 3,9 3,8 3,8 3,8 3,8 3,8 3,8 3,7 3,7 4,5 4,4 4,4 4,4 4,3 4,3 4,3 4,3 4,3 4,2 4,2 K2+Y/2 5,0 S2/2 T+Y/2 S2+Y/2 T/2 4,6 H2/2 H2+Y/2 NPK100/2 S1+Y/2 H1+Y/2 H1/2 NPK50/2 Y/2 K1+Y/2 K2/2 K1/2 S2+Y/1 H2+Y/1 H1+Y/1 K2+Y/1 T+Y/1 K2/1 Y/1 NPK100/1 H1/1 S1+Y/1 T/1 H2/1 S2/1 K1+Y/1 NPK50/1 K1/1 S1/2 S1/1 0/2 4,1 5,5 5,0 4,5 4,0 3,5 3,0 2,5 1. YIL 2. YIL KONTROL Uygulama/Yıl TUKEY(0.05) : ** w : 0.11 CV (% ) : 1.07 Değer Aralığı :

150 124 Çizelge Potasyum (K) (%) Y2 Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları. Sıra No Uygulama/Yıl Grup K (%)-Y2 1 K2+Y/2 A T+Y/2 AB S1+Y/2 AB S2+Y/2 C S2/2 CD Y/2 D NPK100/2 E H1+Y/2 E S2+Y/1 EF T/2 E-G H1/2 F-H H2+Y/1 GH NPK50/2 HI K2+Y/1 HI NPK100/1 HI H2+Y/2 IJ K1+Y/2 JK S2/1 JK H1+Y/1 JK NPK50/1 JK T+Y/1 JK K2/2 K S1+Y/1 KL K1+Y/1 KL H2/2 KL K2/1 KL H1/1 LM Y/1 LM H2/1 LM K1/2 M K1/1 M T/1 M S1/1 N /2 O S1/2 OP /1 P 3.15 Minimum 3.00 Maksimum 5.65 TUKEY(0.05) ** w 0.14 CV (%) 1.15 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

151 Yaprak 2 Potasyum (K(%)) (Uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) Şekil Yaprak 2 Potasyum (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri K2+Y/2 5,6 T+Y/2 5,5 S1+Y/2 5,5 S2+Y/2 5,4 0/1 S2/2 5,3 Y/2 NPK100/2 H1+Y/2 S2+Y/1 T/2 H1/2 H2+Y/1 NPK50/2 K2+Y/1 NPK100/1 H2+Y/2 K1+Y/2 S2/1 H1+Y/1 NPK50/1 T+Y/1 K2/2 S1+Y/1 K1+Y/1 H2/2 K2/1 H1/1 Y/1 H2/1 K1/2 K1/1 T/1 S1/1 0/2 S1/2 3,3 3,2 3,6 3,2 5,2 5,0 5,0 4,9 4,8 4,8 4,7 4,7 4,6 4,5 4,5 4,5 4,5 4,5 4,5 4,4 4,4 4,4 4,4 4,3 4,3 4,3 4,2 4,2 4,2 4,9 4,7 6,5 5,5 4,5 3,5 2,5 1. YIL 2. YIL KONTROL Uygulam a/yıl TUKEY(0.05) : ** w : 0.14 CV (% ) : 1.15 Değer Aralığı :

152 126 Çizelge Potasyum (K) (%) M UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları. Sıra No Uygulama/Yıl Grup K (%)-M 1 H2+Y/2 A S2+Y/1 AB K2+Y/2 A-C H1+Y/2 A-C H2/2 A-D S1+Y/2 A-D S2+Y/2 A-D S2/2 A-D K2/2 B-E T+Y/2 C-E S2/1 C-E T/2 C-E H1/2 C-E K2+Y/1 C-E T+Y/1 C-E H2+Y/1 C-E K1/2 C-E K1+Y/2 C-E S1+Y/1 DE T/1 DE H1+Y/1 D-F H2/1 E-G Y/1 F-H NPK100/1 F-H NPK100/2 F-H K1+Y/1 GH H1/1 GH K2/1 GH Y/2 GH NPK50/2 H /2 H NPK50/1 H S1/2 H K1/1 H /1 I S1/1 I 2.81 Minimum 2.75 Maksimum 3.55 TUKEY(0.05) ** w 0.13 CV (%) 1.55 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

153 MEYVE Potasyum (K (%)) (Uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) 0/1 S1/1 2,8 2,8 3,4 3,4 3,4 3,4 3,4 3,3 3,3 3,3 3,3 3,3 3,3 3,3 3,3 3,3 3,3 3,3 3,3 3,2 3,2 3,1 3,1 3,1 3,1 3,1 3,1 3,1 3,0 3,0 3,0 3,0 3,0 Şekil Meyve Potasyum (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri H2+Y/2 3,5 S2+Y/1 3,5 K2+Y/2 3,4 H1+Y/2 H2/2 S1+Y/2 S2+Y/2 S2/2 K2/2 T+Y/2 S2/1 T/2 H1/2 K2+Y/1 T+Y/1 H2+Y/1 K1/2 K1+Y/2 S1+Y/1 T/1 H1+Y/1 H2/1 Y/1 NPK100/1 NPK100/2 K1+Y/1 H1/1 K2/1 Y/2 NPK50/2 0/2 NPK50/1 S1/2 K1/1 4 3,5 3 2,5 TUKEY(0.05) : ** w : 0.13 CV (% ) : 1.55 Değer Aralığı : YIL 2. YIL KONTROL Uygulama/Yıl

154 Kalsiyum (Ca) (%)Yaprak ve Meyve Sonuçları Y1, Y2 ve M örneklerine ait kalsiyum içerikleri için iki yıl birleştirmesi yapılmış analize göre, hem uygulamalar hem de uygulama x yıl interaksiyonları için %1 seviyesinde önemli çıkmıştır. Bu nedenle, kalsiyum miktarlarına ait verilerde interaksiyon tablosu ele alınmıştır (Çizelge 4.24, 4.25, 4.26) (Şekil 4.19, 4.20, 4.21). Yıllar arasında Y1 ve Y2 için %1 M için %5 seviyesinde fark saptanmıştır. Rincon ve ark., (1995), kırmızı biberle yaptığı araştırmalarında kalsiyumun yapraklarda akümüle olduğundan bahsetmişlerdir. Araştırmamızda da yaprakların daha yüksek miktarlarda kalsiyum içerdikleri görülmektedir. Y1 için, 1. yıl en yüksek ve en düşük uygulamaları sırası ile K2+Y (%2.41) ve kontrol (0) (%0.84) parselleri, 2. yıl ise, NPK100 (%2.39) ve yine kontrol (0) (1.06) uygulamaları vermiştir. Y1 örnekleri kalsiyum içeriklerinin, Bergman (1993) (%0.4-1) ile Kacar ve Katkat (1998) (%1-2.5) göz önüne alındığında yeter seviyede oldukları anlaşılmıştır. Y2 için, 1. yıl en yüksek ortalamayı T+Y (%2.82), en düşük değeri K2 (%1.40) parselleri; 2. yıl ise, en yüksek ortalamayı H2+Y (%2.85) en düşüğü ise, S2+Y (%1.30) parselleri almıştır. Y2 örnekleri kalsiyum içeriklerinin, Bergman (1993) (%0.4-1) ile Kacar ve Katkat (1998) (%1-2.5) göz önüne alındığında yeter seviyede oldukları anlaşılmıştır. M için, Ca içerikleri açısından, 1. yıl en yüksek değeri NPK100 (%0.20), en düşük değeri S1+Y (%0.10); 2. yıl ise, en yüksek ortalamayı H1+Y (%0.22), en düşüğü ise, H1 (%0.10) parselleri göstermiştir. Biber meyve kalsiyum miktarına ilişkin geniş bir aralık arzedecek şekilde, Küçük (1992), % ; Bozkurt ve ark. (2000), % ; Çimrin ve ark. (2000), % değerlerini bildirmişlerdir.

155 129 Çizelge Kalsiyum (Ca) (%) Y1 UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları. Sıra No Uygulama/Yıl Grup Ca (%)-Y1 1 K2+Y/1 A NPK100/2 A NPK50/1 AB T+Y/1 A-C H2+Y/2 B-D S1+Y/2 B-E T+Y/2 B-F H2/2 C-G T/2 C-G S2/2 D-H K1/2 D-H Y/1 E-I H1/1 E-I T/1 E-I K1+Y/1 E-I K1/1 E-J H1/2 E-J NPK50/2 E-J S1+Y/1 F-K S2+Y/2 G-K H1+Y/2 G-K K2+Y/2 H-L K1+Y/2 I-M NPK100/1 I-N H2/1 J-O Y/2 K-P S1/2 K-P S2/1 L-Q K2/2 M-Q S1/1 N-Q K2/1 O-Q H2+Y/1 O-Q H1+Y/1 PQ S2+Y/1 PQ /2 QR /1 R 0.84 Minimum 0.74 Maksimum 2.49 TUKEY(0.05) ** w 0.28 CV (%) 6.18 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

156 130 1,1 1,1 0,8 130 Yaprak 1 Kalsiyum (Ca (%)) (Uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) Şekil Yaprak 1 Kalsiyum (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri K2+Y/1 2,4 2,2 2,2 2,0 1,9 1,9 1,9 1,9 1,9 1,8 1,8 1,8 1,8 1,7 1,7 1,7 1,7 1,6 1,6 1,6 1,5 1,4 1,4 1,4 1,3 1,3 1,3 1,2 1,3 1,2 0/1 0/2 2,4 2,1 S2+Y/1 NPK100/2 S1/1 K2/1 H2+Y/1 H1+Y/1 NPK50/1 T+Y/1 H2+Y/2 S1+Y/2 T+Y/2 H2/2 T/2 S2/2 K1/2 Y/1 H1/1 T/1 K1+Y/1 K1/1 H1/2 NPK50/2 S1+Y/1 S2+Y/2 H1+Y/2 K2+Y/2 K1+Y/2 NPK100/1 H2/1 Y/2 S1/2 S2/1 K2/2 1,6 3 2,5 2 1,5 1 0,5 1. YIL 2. YIL KONTROL TUKEY(0.05) : ** w : 0.28 CV (% ) : 6.18 Değer Aralığı : Uygulama/Yıl

157 131 Çizelge Kalsiyum (Ca) (%) Y2 Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları. Sıra No Uygulama/Yıl Grup Ca (%)-Y2 1 H2+Y/2 A T+Y/1 A H2+Y/1 B S1+Y/1 BC S2/2 BC S1+Y/2 B-D K1+Y/2 B-E H2/2 B-E NPK100/1 C-E T/1 C-E S2+Y/1 C-E H2/1 C-E T+Y/2 C-E H1+Y/2 C-E K1/1 D-F NPK50/1 D-F S2/1 D-F K1+Y/1 D-F K1/2 E-G K2+Y/1 E-G /1 F-H NPK100/2 F-H K2+Y/2 G-I Y/2 G-I Y/1 H-J H1+Y/1 H-K NPK50/2 I-L S1/1 I-L H1/1 J-M T/2 K-N K2/1 L-N H1/2 L-N /2 L-N K2/2 MN S1/2 MN S2+Y/2 N 1.30 Minimum 1.21 Maksimum 2.93 TUKEY(0.05) ** w 0.22 CV (%) 4.20 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

158 Yaprak 2 Kalsiyum (Ca (%)) (Uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) S1/2 S2+Y/2 1,3 1,3 1,9 1,9 1,9 1,8 1,7 1,7 1,6 1,6 1,5 1,5 1,4 1,4 1,4 1,4 2,5 2,4 2,4 2,3 2,3 2,3 2,2 2,2 2,2 2,2 2,2 2,2 2,1 2,1 2,1 2,1 2,1 2,1 Şekil Yaprak 2 Kalsiyum (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri H2+Y/2 T+Y/1 2,9 2,8 H2+Y/1 S1+Y/1 S2/2 S1+Y/2 K1+Y/2 H2/2 NPK100/1 T/1 S2+Y/1 H2/1 T+Y/2 H1+Y/2 K1/1 NPK50/1 S2/1 K1+Y/1 K1/2 K2+Y/1 0/1 NPK100/2 K2+Y/2 Y/2 Y/1 H1+Y/1 NPK50/2 S1/1 H1/1 T/2 K2/1 H1/2 0/2 K2/2 3 2,5 2 1,5 1 TUKEY(0.05) : ** w : 0.22 CV (% ) : 4.20 Değer Aralığı : YIL 2. YIL KONTROL Uygulam a/yıl

159 133 Çizelge Kalsiyum (Ca) (%) M Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları. Sıra No Uygulama/Yıl Grup Ca (%)-M 1 H1+Y/2 A S2+Y/2 AB NPK100/1 A-C H2/2 A-C T/1 A-D T+Y/2 A-D NPK50/2 A-E K1+Y/1 A-E Y/1 A-E K2/2 A-E H2/1 A-E H2+Y/2 A-E K2+Y/1 A-E K2+Y/2 A-E /2 A-E K1/2 A-E /1 A-E S1/1 A-E T/2 A-E T+Y/1 A-E S1+Y/2 A-E H1+Y/1 A-E S2+Y/1 B-E Y/2 B-E K1/1 B-E K2/1 B-E S2/1 C-E S2/2 C-E H1/1 C-E K1+Y/2 C-E H2+Y/1 C-E NPK50/1 C-E S1/2 DE NPK100/2 DE S1+Y/1 E H1/2 E 0.10 Minimum 0.07 Maksimum 0.25 TUKEY(0.05) ** w 0.08 CV (%) ns:önemli değil - * :%5 e göre önemli - **: %1 e göre önemli

160 ,25 MEYVE Kalsiyum (Ca (%)) (Uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) 0,13 0,13 0,13 0,12 0,12 0,12 0,12 0,12 0,12 0,11 0,11 0,10 0,10 0,20 0,20 0,19 0,19 0,18 0,18 0,18 0,17 0,17 0,16 0,16 0,16 0,16 0,16 0,15 0,15 0,14 0,14 0,14 0,14 0,13 0,22 0,21 0,20 0,15 0,10 1. YIL 2. YIL KONTROL 0,05 0,00 H1+Y/2 S2+Y/2 NPK100/1 H2/2 T/1 T+Y/2 NPK50/2 K1+Y/1 Y/1 K2/2 H2/1 H2+Y/2 K2+Y/1 K2+Y/2 0/2 K1/2 0/1 S1/1 T/2 T+Y/1 S1+Y/2 H1+Y/1 S2+Y/1 Y/2 K1/1 K2/1 S2/1 S2/2 H1/1 K1+Y/2 H2+Y/1 NPK50/1 S1/2 NPK100/2 S1+Y/1 H1/2 TUKEY(0.05) : ** w : 0.08 CV (% ) : Değer Aralığı : Uygulama/Yıl Şekil Meyve Kalsiyum (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri

161 Magnezyum (Mg) (%)Yaprak ve Meyve Sonuçları Y1 ve M örnekleri Mg elementi içerikleri açısından yıllar üzerinden birleştirilmiş analizlere göre, hem uygulamalar hem de uygulama x yıl interaksiyonları arasındaki farklar önemsiz çıkmıştır. Bu nedenle, Y1 ve M için herhangi bir değerlendirmeye gidilmemiştir (Çizelge 4.27, 4.28) (Şekil 4.22). Y2 örnekleri, Mg elementi sonucuna göre, uygulamalar arasındaki fark, %1 seviyesinde, uygulama x yıl interaksiyonu ise, %5 düzeyinde önemli çıkmıştır. Bundan dolayı interaksiyon tablosu sıralamalarından yola çıkarak değerlendirmeler yapılmıştır (Çizelge 4.29). Buna göre, Y2 örnekleri, Mg elementi içerikleri için uygulamalara ait sıralamada, 1. yıl en yüksek değeri T+Y (%0.525), en düşük değeri H2 (%0.415) uygulamaları, 2. yıl ise en yüksek değeri K1+Y (%0.517) en düşük ortalamayı ise, kontrol (0) (%0.345) parselleri vermiştir. 2. yıl Y ve kontrol parselleri dışında, her iki yıl uygulamaları (A) grubunda yer almıştır. Y2 örnekleri magnezyum içeriklerinin, Bergman (1993) (% ) ile Kacar ve Katkat (1998) (%0.3-1) göz önüne alındığında yeter seviyede oldukları anlaşılmıştır. Yıllar arasında Y1 ve M için %1, Y2 için %5 seviyesinde fark tespit edilmiştir.

162 136 Çizelge Magnezyum (Mg) (%) Yıl Birleştirmesi Y1 Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Mg (%)-Y1 1 K2+Y A K1+Y A T+Y A H1 A NPK50 A NPK100 A H2+Y A K1 A S1+Y A H1+Y A A S1 A S2+Y A T A Y A K2 A S2 A H2 A Minimum 0.19 Maksimum 0.57 TUKEY (0.05) ns w 0.07 CV (%) ns:önemli değil - * :%5 e göre önemli - **: %1 e göre önemli

163 137 Çizelge Magnezyum (Mg) (%) Yıl Birleştirmesi M Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Mg(%)-M 1 S2 A T A Y A H1 A NPK50 A H2 A S1 A T+Y A K1 A K2 A S2+Y A K1+Y A H1+Y A H2+Y A K2+Y A NPK100 A S1+Y A A Minimum 0.27 Maksimum 0.48 TUKEY (0.05) ns w 0.05 CV (%) 9.26 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli Çizelge Magnezyum (Mg) (%) Y2 UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları. Sıra No Uygulama/Yıl Grup Mg (%)-Y2 1 T+Y/1 A K2+Y/1 AB K1+Y/2 AB NPK100/1 AB H1/2 AB K2/1 A-C K1+Y/1 A-C 0.501

164 138 Sıra No Uygulama/Yıl Grup Mg (%)-Y2 8 H2+Y/2 A-C S2/1 A-C H1+Y/2 A-C K2+Y/2 A-C S1/1 A-C K1/1 A-C NPK100/2 A-C S2/2 A-C K1/2 A-C NPK50/2 A-C T/1 A-C T+Y/2 A-C S2+Y/1 A-C Y/1 A-C S1+Y/2 A-C H1+Y/1 A-C H2/2 A-C NPK50/1 A-C /1 A-C H2+Y/1 A-C H1/1 A-C S1+Y/1 A-C S1/2 A-C K2/2 A-C H2/1 A-C T/2 A-C S2+Y/2 A-C Y/2 BC /2 C Minimum 0.30 Maksimum 0.62 TUKEY(0.05) * w 0.15 CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

165 Yaprak 2 Magnezyum (Mg (%)) (Uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) 0,52 0,52 0,50 0,50 0,50 0,50 0,49 0,49 0,48 0,48 0,47 0,47 0,47 0,47 0,47 0,46 0,46 0,46 0,46 0,45 0,45 0,44 0,44 0,42 0,42 0,43 0,49 0,53 0,52 0,52 0,43 0,43 0,55 1. YIL 2. YIL KONTROL 0,50 0,45 0,36 0,35 0,41 0,40 0,40 0,35 0,30 K2/2 H2/1 T/2 S2+Y/2 Y/2 0/2 T+Y/1 K2+Y/1 K1+Y/2 NPK100/1 H1/2 K2/1 K1+Y/1 H2+Y/2 S2/1 H1+Y/2 K2+Y/2 S1/1 K1/1 NPK100/2 S2/2 K1/2 NPK50/2 T/1 T+Y/2 S2+Y/1 Y/1 S1+Y/2 H1+Y/1 H2/2 NPK50/1 0/1 H2+Y/1 H1/1 S1+Y/1 S1/2 TUKEY(0.05) : ** w : 0.15 CV (% ) : Değer Aralığı : Uygulam a/yıl Şekil Yaprak 2 Magnezyum (%) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri

166 Demir (Fe) (ppm)yaprak ve Meyve Sonuçları Y1, Y2 ve M örnekleri Fe elementi içerikleri açısından yapılan iki yıl birleştirilmiş analiz sonuçlarına göre, uygulamalar ile uygulama x yıl interaksiyonları önemsiz çıkmıştır. Bu nedenle, Y1, Y2 ve M örnekleri Fe elementi içerikleri açısından herhangi bir değerlendirme yapılamamıştır (Çizelge 4.30, 4.31, 4.32). Yıllar arasındaki fark Y1 için %5, Y2 ve M için %1 seviyelerinde olmuştur. Esasen demirin kapya biberlerle yapılan bir denemede karetenoid sentezinde rol aldığı meyve kırmızı rengi ile önemli korelasyon oluşturduğu ve meyve kalitesine etkide bulunduğu ifade edilmiştir (Martinez ve ark., 1990). Ancak çalışmamızda söz konusu değerler istatistiki önemde çıkmamış olduğundan bu yönde analizlere gidilmemiştir. Çizelge Demir (Fe) (ppm) Yıl Birleştirmesi Y1 Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Fe (ppm)-y1 1 H1 A S1+Y A NPK50 A K2+Y A T+Y A K1 A A K1+Y A T A S1 A NPK100 A K2 A H2+Y A S2 A Y A H2 A S2+Y A H1+Y A Minimum 111 Maksimum 314 TUKEY (0.05) ns w CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

167 141 Çizelge 4.31.Demir (Fe) (ppm) Yıl Birleştirmesi Y2 Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Fe (ppm)-y2 1 H1 A S1+Y A S2 A H2+Y A K1+Y A Y A T A NPK100 A NPK50 A K1 A T+Y A K2+Y A K2 A H2 A S2+Y A H1+Y A S1 A A Minimum 103 Maksimum 432 TUKEY (0.05) ns w CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli Çizelge Demir (Fe) (ppm) Yıl Birleştirmesi M Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Fe (ppm)-m 1 S2 A T+Y A NPK50 A K2+Y A S1+Y A H1 A H2 A

168 142 Sıra No Uygulama Grup Fe (ppm)-m 8 S1 A S2+Y A NPK100 A Y A H2+Y A T A K2 A K1+Y A A H1+Y A K1 A Minimum 43 Maksimum 412 TUKEY (0.05) ns w CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli Bakır (Cu) (ppm)yaprak ve Meyve Sonuçları Y1, Y2 ve M örnekleri Cu elementi içerikleri açısından yapılan yıllar üzerinden birleştirilmiş analizlere göre, uygulamalar ile uygulama x yıl interaksiyonları arasındaki farklar önemsiz çıkmıştır. Bundan dolayı, Y1, Y2 ve M örnekleri Cu elementi içeriklerine ait herhangi bir değerlendirme yapılamamıştır (Çizelge 4.33, 4.34, 4.35). Yıllar arasındaki fark Y1 için önemsiz, Y2ve M için %5 seviyesinde önemli saptanmıştır. Çizelge Bakır (Cu) (ppm) Yıl Birleştirmesi Y1 Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Cu (ppm)-y1 1 T+Y A T A H1 A K2 A H2 A 23.38

169 143 Sıra No Uygulama Grup Cu (ppm)-y1 6 S2 A A H1+Y A K2+Y A H2+Y A NPK50 A S2+Y A NPK100 A S1 A K1+Y A S1+Y A K1 A Y A Minimum 13 Maksimum 35 TUKEY (0.05) ns w 7.85 CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli Çizelge Bakır (Cu) (ppm) Yıl Birleştirmesi Y2 Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Cu (ppm)-y2 1 S1 A S2+Y A H2 A K2 A S1+Y A H2+Y A K2+Y A A NPK50 A K1+Y A T A T+Y A Y A H1+Y A 22.38

170 144 Sıra No Uygulama Grup Cu (ppm)-y2 15 K1 A H1 A S2 A NPK100 A Minimum 14 Maksimum 39 TUKEY (0.05) ns w 8.40 CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli Çizelge Bakır (Cu) (ppm) Yıl Birleştirmesi M Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Cu (ppm)-m 1 T A K2+Y A S1+Y A H1 A H1+Y A NPK50 A K1 A NPK100 A S2 A H2 A K1+Y A K2 A T+Y A A Y A H2+Y A S2+Y A S1 A Minimum 9 Maksimum 30 TUKEY (0.05) ns w 6.33 CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

171 Çinko (Zn) (ppm)yaprak ve Meyve Sonuçları Y1 ve M örnekleri Zn elementi içerikleri açısından yapılan yıllar üzerinden birleştirilmiş analizlere göre, hem uygulamalar hem de uygulama x yıl interaksiyonları önemsiz çıktığından herhangi bir değerlendirme yapılamamıştır (Çizelge 4.36, 4.37). Her iki örnek grubu için yıllar arasındaki farklar %1 seviyesinde önemli bulunmuştur. Y2 için Zn elementi iki yıl birleştirmesi yapılmış analize göre, uygulama, yıl ve uygulama x yıl interaksiyonu aralarındaki farklar %1 seviyesinde önemli çıkmıştır. Bu nedenle, interaksiyon tablosuna ait verilerin değerlendirmesi yapılmıştır (Çizelge 4.38) (Şekil 4.23). Y2 örnekleri Zn elementi içerikleri açısından 1. yıl ortalama miktarlarının 2. yıla nazaran daha yüksek olduğu belirlenmiştir. 1. yıl kontrol (0) (99.5 ppm) parseli en yüksek ortalamayı vermiştir. (A) grubunda T, S1, NPK50, H1 gibi incelenen özelliklerde alt gruplarda yer alan uygulamalar da yer almıştır. Buna karşın, S2+Y, K2+Y, H2+Y, NPK100 parsellerin alt gruplarda bulunduğu izlenmiştir. Söz konusu parsellerin de verim ve kalite açısından daha üstün gruplarda yer aldığı göz önüne alınırsa, bu durumun tüm uygulamaların yeterli çinko seviyelerine sahip olması neticesinde ortaya çıkmış olabileceği fikri oluşmuştur. Y2 örnekleri çinko içeriklerinin, Bergman (1993) (20-60 ppm) ile Kacar ve Katkat (1998) ( ppm) göz önüne alındığında yeter seviyede oldukları anlaşılmıştır. Çizelge Çinko (Zn) (ppm)yıl Birleştirmesi Y1 Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Zn (ppm)-y1 1 0 A S2 A T A NPK50 A H2 A S1+Y A K1+Y A NPK100 A K1 A 77.50

172 146 Sıra No Uygulama Grup Zn (ppm)-y1 10 H1 A T+Y A Y A K2+Y A S2+Y A H2+Y A H1+Y A K2 A S1 A Minimum 56 Maksimum 98 TUKEY (0.05) ns w CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli Çizelge Çinko (Zn) (ppm)yıl Birleştirmesi M Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Zn (ppm)-m 1 S2 A K1 A NPK50 A A K2+Y A K1+Y A T+Y A S1 A K2 A S2+Y A H1 A H2+Y A T A H2 A NPK100 A S1+Y A H1+Y A Y A Minimum 39 Maksimum 98 TUKEY (0.05) ns w CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

173 147 Çizelge Çinko (Zn) (ppm) Y2 UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları. Sıra No Uygulama/Yıl Grup Zn (ppm)-y2 1 0/1 A T/1 AB S1/1 AB H2/1 A-C T+Y/1 A-D NPK50/1 A-E NPK50/2 A-F H1/2 A-F H2+Y/1 A-F K1+Y/1 A-F S1+Y/1 A-F K2/1 A-F K2+Y/1 B-F K1/1 B-F H1+Y/1 B-F NPK100/1 B-F Y/1 C-G S2+Y/1 C-G S1/2 C-G H1/1 D-G T/2 D-H S2/1 D-H Y/2 D-H H2/2 D-H K1/2 D-H NPK100/2 E-I S1+Y/2 F-I /2 F-J T+Y/2 F-J K2/2 F-J S2/2 F-J H1+Y/2 F-J H2+Y/2 G-J K1+Y/2 H-J K2+Y/2 IJ S2+Y/2 J Minimum 57 Maksimum 104 TUKEY(0.05) ** w CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

174 Yaprak 2 Çinko (Zn (ppm)) (Uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) 94,0 92,5 90,5 88,0 87,8 85,5 85,5 85,5 85,3 85,3 84,8 84,5 83,0 80,0 76,8 76,8 76,3 76,0 75,5 75,5 74,5 74,5 74,5 73,5 73,3 72,5 85,5 72,5 72,5 71,5 58,5 59,5 61,3 62,5 71,5 99,5 S2+Y/2 K2+Y/2 K1+Y/2 H2+Y/ /1 T/1 S1/1 H2/1 T+Y/1 NPK50/1 NPK50/2 H1/2 H2+Y/1 K1+Y/1 S1+Y/1 K2/1 K2+Y/1 K1/1 H1+Y/1 NPK100/1 Y/1 S2+Y/1 S1/2 H1/1 T/2 S2/1 Y/2 H2/2 K1/2 NPK100/2 S1+Y/2 0/2 T+Y/2 K2/2 S2/2 H1+Y/2 TUKEY(0.05) : ** w : CV (% ) : Değer Aralığı : Uygulam a/yıl Şekil Yaprak 2 Çinko (ppm) UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri 1. YIL 2. YIL

175 Mangan (Mn) (ppm)yaprak ve Meyve Sonuçları Y1, Y2 ve M örnekleri Mn elementi iki yıl birleştirmesi yapılmış analizlere göre, uygulama x yıl interaksiyonlarının hiç birisi önemli çıkmamıştır. Bununla birlikte, Y2 örnekleri uygulamalar arasındaki fark ise, %1 seviyesinde önemli çıkmıştır. Y2 örnekleri yıl birleştirmesi sonuçları Çizelge 4.40 ve Şekil 4.24 de yer almıştır. Ancak, M ve Y1 örnekleri Mn elementi değerleri için uygulamalar arasında fark önemsiz çıkmıştır. Bu nedenle, M örnekleri, Mn sonuçları değerlendirmeye alınmamıştır (Çizelge 4.41). Yıllar arasında, Y1 ve Y2 için %1, M için ise, %5 seviyesinde fark saptanmıştır. Y1 örnekleri Mn elementi sonuçlarına göre, tüm uygulamalardan en düşük ortalama değerle farklılık gösteren kontrol (0) parseli olmuştur. Y2 örnekleri Mn elementi sonuçlarına göre, T ve Kontrol (0) uygulamaları dışında tüm uygulamalar ilk grubu oluşturmuştur. H2+Y parseli, ppm lik değerle birinci sırada yer almıştır. T parseli ikinci, Kontrol (0) (68.1 ppm) parseli ise en düşük ortalama ile üçüncü grupta yer almıştır. Y2 örnekleri mangan içeriklerinin, Bergman (1993) ( ppm) ile Kacar ve Katkat (1998) ( ppm) göz önüne alındığında yeter seviyede oldukları anlaşılmıştır. Çizelge Mangan (Mn) (ppm) Yıl Birleştirmesi Y1 Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Mn (ppm)-y1 1 H2+Y A K1 A S2 A H2 A K2+Y AB H1 AB S1 AB K2 AB H1+Y AB Y AB 87.00

176 150 Sıra No Uygulama Grup Mn (ppm)-y1 11 NPK100 AB K1+Y AB S2+Y AB T+Y AB NPK50 AB S1+Y AB T AB B Minimum 48 Maksimum 122 TUKEY (0.05) ns w CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli Çizelge Mangan (Mn) (ppm) Yıl Birleştirmesi Y2 Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Mn (ppm)-y2 1 H2+Y A K1 AB S1+Y AB H2 AB H1+Y AB NPK100 AB K1+Y AB S1 A-C Y A-C S2 A-C NPK50 A-C K2 A-C K2+Y A-C S2+Y A-C T+Y A-C H1 A-C T BC C Minimum 46 Maksimum 184 TUKEY (0.05) ** w CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

177 151 Çizelge Mangan (Mn) (ppm) Yıl Birleştirmesi M Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Mn (ppm)-m 1 S2+Y A K1 A K2+Y A NPK100 A S1+Y A T+Y A H1 A S1 A H2+Y A K2 A Y A K1+Y A H2 A T A H1+Y A S2 A NPK50 A A Minimum 7 Maksimum 28 TUKEY (0.05) ns w 8.74 CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

178 152 Yaprak 2 Mangan (Mn (ppm)) (Yıl Birleştirme Tablosu) ,6 107,3 105,8 101,0 100,6 99,8 99,8 97,4 96,4 94,9 92,8 91,6 89,8 89,6 88,9 88,5 83,8 68, H2+Y K1 S1+Y H2 H1+Y NPK100 K1+Y S1 Y S2 NPK50 K2 K2+Y S2+Y T+Y H1 T O TUKEY(0.05) : ** w : CV (% ) : Değer Aralığı : Uygulamalar Şekil Yaprak 2 Mangan (ppm) Yıl Birleştirmesi değerleri

179 153 Sonuç olarak, sınır değerleri (Reuters ve Robinson, 1986; Jones, 1991; Duke, 1992; Bergman, 1993; Kacar ve Katkat, 1998; Sonci, 2000; McCance ve Widdowson, 2002) dikkate alındığında. yaprak ve meyve örnekleri N, P, K, Ca, Mg, Fe, Zn, Mn ve Cu içerikleri yeterli düzeydedir ve literatürle (Küçük, 1992, Alpaslan ve ark., 2001) uyumlu oldukları saptanmıştır. Çiçekli (2004), hiçbir gübre uygulamasının yapılmadığı kontrol parseli ile organik uygulamalardan elde ettiği en yüksek yaprak N, P, K, Ca, Mg, Fe, Zn, Mn ve Cu elementleri değerlerini sırası ile, % , % , % , % , % , ppm, ppm, ppm, ppm olarak bildirmiştir. Bulguların bildirilen bu sonuçlarla da uyum gösterdiği görülmüştür. Organik gübrelerin biber verim ve kalitesi ile mineral madde içeriklerinde araştırmamız sonuçlarına benzer şekilde, artışlar gösterdiğine ilişkin deneme sonuçları pek çoktur. Örneğin, Omran ve ark., (1995), artan dozlardaki ahır gübresinin hem biber meyvelerinin ağırlığında hem de yaprak ve meyve element içeriğinde artışa neden olduğunu rapor etmişlerdir. 4.5.Yaprakta Klorofil Sonuçları İki yıl birleştirilmiş analiz sonuçlarına göre, yaprak klorofil-a, klorofil-b ve toplam klorofil değerlerinin hepsinde uygulamalar arasındaki fark, %1 seviyesinde önemli bulunmuştur (Çizelge 4.42, 4.43, 4.44) (Şekil 4.25, 4.26, 4.27). Yıllar arasında, klorofil a için %5 seviyesinde fark tespit edilirken, klorofil b ve toplam klorofil açılarından farklar önemsiz çıkmıştır. Klorofil-a değerleri açısından uygulamaxyıl interaksiyonu önemli çıkmadığından yıl birleştirmesi yapılmış sonuçlar değerlendirilmiştir. Klorofil-a değeri açısından en yüksek değeri tek başına ayrı bir grup oluşturarak S2+Y parseli almıştır. Verim değerleri ile paralellik gösterir nitelikte, organik parsellerin ikinci dozlarının yeşil gübreli kombinasyon uygulamaları üst gruplarda yer almıştır. Aynı şekilde T+Y uygulaması dışında, verimi daha düşük olan uygulamaların yaprak klorofil-a değerlerinin de düşük olduğunu görmekteyiz. Kontrol (0) parseli ise, en düşük değerle en alt grubu oluşturmuştur.

180 154 Klorofil-b değerleri açısından, uygulamaxyıl interaksiyonu önemli çıkmadığından yıl birleştirmesi yapılmış veriler değerlendirmeye alınmıştır. Buna göre, klorofil-b değerleri de klorofil-a değerleri gibi bir sıralama göstererek verim sonuçları ile benzer nitelik taşımıştır. Yine T+Y parselinin beklenmedik şekilde alt grupta yer aldığı ve yeşil gübreli başta ikinci, daha sonra da birinci organik gübre uygulamalarının, NPK100 parseli de dahil olmak üzere (A) grubunu oluşturduğu izlenmiştir. Kontrol (0) parseli, yine en düşük ortalama ile en son grubu oluşturmuştur. Toplam klorofile ait sonuçlara göre, uygulamaxyıl interaksiyonu önemli çıkmamış olup, yıllar üzerinden birleştirmesi yapılmış sonuçlar göz önüne alınmıştır. Toplam klorofile ait sıralamada klorofil-a ve klorofil-b sonuçlarına göre daha fazla gruplaşmanın oluştuğu görülmüştür. Uygulamaların oluşturduğu gruplara baktığımızda, klorofila ve klorofil-b değerleri toplamı olduğundan benzer şekilde sonuçlanmıştır. Buna göre T+Y ve H1+Y parselleri hariç yeşil gübreli uygulamaların üstünlüğü izlenmiştir. Klorofil değerleri açısından, yeşil gübresiz organik parsellerin birinci doz uygulamalarının ve incelenen pek çok komponentte alt gruplarda yer alan NPK50 parselinin yine son grupları oluşturduğu görülmüştür. Yaprak klorofil sonuçlarına göre, klorofil-a değerlerinin klorofilb lere göre daha yüksek saptanmıştır. Sonuçlar literatürde yer alan dolma biber toplam klorofil değerleri (Aguirreolea ve ark., (1995) ( mg/g KM), Kaya ve Higgs, (2003) (1.775 mg/kg), Kırnak ve ark., (2003) ( mg/kg)) ile uyumlu görülmüştür. Bulgular, yaprak klorofil değerleri ile verim ve kalite özellikleri arasında uygulamaların paralellik gösterdiği kanısını uyandırmıştır.

181 Çizelge Yaprak Klorofil-a (mg/g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Yaprak Klorofil-a 1 S2+Y A K2+Y AB H2+Y A-C S2 A-D K1+Y A-D K2 A-D S1+Y A-D NPK100 B-D H2 CD H1+Y C-E Y D-F T D-F T+Y E-G H1 F-H K1 F-H NPK50 GH S1 GH H Minimum 0.69 Maksimum 2.11 TUKEY (0.05) ** w 0.26 CV (%) 9.66 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli Çizelge Yaprak Klorofil-b (mg/g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Yaprak Klorofil-b 1 S2+Y A S2 AB K2+Y AB H2+Y AB S1+Y A-C NPK100 A-D H2 A-D H1+Y A-D K1+Y A-D Y A-D K2 B-D T+Y B-D

182 156 Sıra No Uygulama Grup Yaprak Klorofil-b 13 T B-D H1 C-E S1 D-F K1 D-F NPK50 EF F Minimum 0.39 Maksimum 1.76 TUKEY (0.05) ** w 0.23 CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli Çizelge Yaprak Toplam Klorofil (mg/g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Yaprak Toplam Klorofil 1 S2+Y A K2+Y AB H2+Y A-C S2 A-C S1+Y B-D K1+Y B-D NPK100 B-D H2 CD K2 CD H1+Y CD Y DE T D-F T+Y D-F H1 E-G K1 F-H S1 G-I NPK50 HI I Minimum 1.08 Maksimum 3.61 TUKEY (0.05) ** w 0.37 CV (%) 7.71 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

183 157 Yaprak Klorofil-a (mg/g TA) (Yıl Birleştirme Tablosu) Şekil Yaprak Klorofil-a Yıl Birleştirmesi değerleri 1,89 1,16 1,16 1,25 1,35 1,33 1,49 1,46 1,70 1,69 1,69 1,67 1,66 1,62 1,62 1,08 1,81 O 157 S2+Y K2+Y 1,93 H2+Y S2 K1+Y K2 S1+Y NPK100 H2 H1+Y Y T T+Y H1 K1 NPK50 S1 2,0 1,8 1,6 1,4 1,2 1,0 TUKEY(0.05) : ** w :0.26 CV (% ) : 9.66 Değer Aralığı : Uygulamalar

184 Yaprak Klorofil-b (mg/g TA) (Yıl Birleştirme Tablosu) Şekil Yaprak Klorofil-b Yıl Birleştirmesi değerleri S2+Y S2 1,43 1,39 K2+Y H2+Y S1+Y NPK100 H2 H1+Y K1+Y Y K2 T+Y T H1 S1 K1 NPK50 O 0,84 0,81 1,07 1,04 1,03 1,38 1,36 1,31 1,26 1,26 1,26 1,25 1,20 1,19 1,19 1,19 1,50 1,25 1,00 0,75 TUKEY(0.05) : ** w :0.23 CV (% ) : Değer Aralığ : Uygulamalar

185 159 Yaprak Toplam Klorofil (mg/g TA) (Yıl Birleştirme Sonuçları) 3,5 3,0 2,5 3,4 3,3 3,2 3,1 3,0 2,9 2,9 2,9 2,9 2,9 2,7 2,6 2,6 TUKEY(0.05) : ** w :0.37 CV (% ) : 7.71 Değer Aralığı : ,4 2,3 2,2 2,0 2,0 1,9 1,5 S2+Y K2+Y H2+Y S2 S1+Y K1+Y NPK100 H2 K2 H1+Y Y T T+Y H1 K1 S1 NPK50 O Uygulamalar Şekil Yaprak Toplam Klorofil Yıl Birleştirmesi değerleri 159

186 Meyve Kalite Analizleri Sonuçları Meyve suyunda ph Sonuçları Meyve suyunda ph değerleri açısından uygulamalar ve yıllar arasındaki farklar, %1 seviyesinde önemli; uygulama x yıl interaksiyonu önemsiz çıkmıştır. Değerlendirmede, iki yıl birleştirmesi yapılmış sonuçlar baz alınmıştır (Çizelge 4.45) (Şekil 4.28). Meyve suyu ph değerleri açısından uygulamalar arasında dar bir gruplaşma oluştuğu görülmüştür. En düşük değeri alan K1+Y uygulaması en alt sırada ayrı olarak ikinci grubu oluşturmuş, diğer tüm uygulamalar ise, birinci grupta yer almıştır. Bununla birlikte, NPK100 uygulaması en yüksek ortalama ile ilk sırada, NPK50 mineral gübreli parseli ise onun ardından ikinci sırada belirlenmiştir. Küçük (1992), Bağcı çarliston ve Ege Acı Sivri biberlerinde farklı dozlarda uygulanan azot seviyelerine karşı ph değerlerini 5,77-6,19 arasında, TEA %0,130-0,165 arasında bildirmiştir. Çalışmamızda tespit edilen ph değerleri biraz düşük, TEA değerleri (Çizelge 4.45) daha yüksektir. Çizelge Yaprak Toplam Klorofil (mg/g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Meyve ph 1 NPK100 A NPK50 A S2 AB K2+Y AB T+Y AB S1+Y AB H2+Y AB K2 AB Y AB S1 AB H1+Y AB 5.18

187 Sıra No Uygulama Grup Meyve ph 12 0 AB T AB H2 AB K1 AB S2+Y AB H1 AB K1+Y B 5.11 Minimum 4.97 Maksimum 5.50 TUKEY (0.05) ** w 0,16 CV (%) 1.78 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli 161

188 Meyve Suyu ph (Yıl Birleştirme Sonuçları) Şekil Meyve Suyu ph Yıl Birleştirmesi değerleri NPK100 NPK50 S2 5,26 5,28 5,28 K2+Y T+Y S1+Y H2+Y K2 Y S1 H1+Y 0 T H2 K1 S2+Y H1 K1+Y 5,18 5,16 5,16 5,15 5,15 5,13 5,13 5,11 5,22 5,21 5,26 5,25 5,25 5,25 5,24 5,30 5,25 5,20 5,15 5,10 5,05 TUKEY(0.05) : ** w :0.16 CV (% ) : 1.78 Değer Aralığı : Uygulamalar

189 Meyve Suyunda Titre Edilebilir Asitlik Sonuçları TEA için uygulamalar ve uygulama x yıl interaksiyonu %1 seviyesinde önemli çıkmıştır (Çizelge 4.46) (Şekil 4.29). TEA verilerinin yıllar arasında %1 düzeyinde farklılık gösterdiği izlenmiştir. Bundan dolayı uygulama x yıl interaksiyon tablosu irdelenmiştir. Buna göre, K2+Y nin en yüksek değeri aldığı ve H2+Y, NPK100 ve NPK50 parselleri ile (A) grubunu paylaştığı ve her iki yılda da kontrol (0) parselinin en düşük ortalamayı aldığı anlaşılmıştır. Çizelge Meyvede Titre Edilebilir Asitlik (%)Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları. Sıra No Uygulama/Yıl Grup TEA (%) 1 K2+Y/2 A H2+Y/2 A NPK100/1 AB NPK50/2 AB K2/2 BC NPK100/2 CD T/2 C-E T+Y/2 C-F H1/2 C-F K1/2 C-F H2/2 D-G H1+Y/2 E-G S1+Y/2 E-G K1+Y/2 E-G S2/2 F-H S1/2 G-I K1+Y/1 H-J Y/2 IJ K2+Y/1 IJ S1+Y/1 IJ S2+Y/2 IJ S1/1 JK 0.386

190 164 Sıra No Uygulama/Yıl Grup TEA (%) 23 0/2 KL S2+Y/1 KL H2+Y/1 LM Y/1 L-N T+Y/1 L-N T/1 L-N H1/1 L-N H1+Y/1 L-N K2/1 MN S2/1 NO K1/1 O H2/1 P NPK50/1 P /1 Q Minimum 0.15 Maksimum 0.51 TUKEY(0.05) ** w 0.02 CV (%) 2.36 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

191 YIL 2. YIL 0,31 TEA (%)(Uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) Şekil TEA UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri 0,50 0,49 0,46 0,46 0,45 0,45 0,44 0,44 0,43 0,43 0,43 0,43 0,42 0,42 0,40 0,39 0,39 0,39 0,39 0,36 0,36 0,33 0,50 0,36 0,35 0,35 0,34 0,35 0,25 0,49 0,34 0,35 0,27 0,17 0/1 NPK50/1 0,40 H2/1 0,55 0,50 0,45 0,40 0,35 0,30 0,25 0,20 0,15 0,10 K2+Y/2 H2+Y/2 NPK100/1 NPK50/2 K2/2 NPK100/2 T/2 T+Y/2 H1/2 K1/2 H2/2 H1+Y/2 S1+Y/2 K1+Y/2 S2/2 S1/2 K1+Y/1 Y/2 K2+Y/1 S1+Y/1 S2+Y/2 S1/1 0/2 S2+Y/1 H2+Y/1 Y/1 T+Y/1 K1/1 T/1 H1/1 H1+Y/1 S2/1 K2/1 165 Uygulama/Yıl TUKEY(0.05) : ** w :0.02 CV (% ) : 2.36 Değer Aralığı :

192 Meyvede Taze Ağırlıkta Kuru Madde Sonuçları Meyvede taze ağırlıkta kuru madde miktarı açısından yıllar üzerinden birleştirilmiş analiz sonuçlarına göre, uygulamalar arasındaki fark %1 seviyesinde önemli, uygulama x yıl interaksiyonu ise önemsiz çıkmıştır (Çizelge 4.47) (Şekil 4.30). Bu nedenle, yıl birleştirmesi yapılmış sonuçlar baz alınmıştır. Buna göre, S1 uygulaması en yüksek değeri alarak ilk grupta, kontrol parseli ise, en düşük değerle en alt grupta yer almıştır. NPK100 uygulamasının S1 ve S2 uygulamalarının ardından 3. sırada bulunması ve verimi ile ön plana çıkan parselleri geçmesi dikkat çekmiştir. Meyvede makro-mikro elementlere ait değerlerin organik parsellerde yeterli olduğu ve hem azot hem de potasyum değerleri açısından yıllar arasında farklılık bulunduğu göz önüne alınırsa, uygulamaların beklenenden farklı bir yapıda sıralama göstermesini etkilemiş olabilir. Bununla birlikte, verim değerleri açısından öne çıkan S2+Y, H2+Y, K2+Y, NPK100 gibi parsellerin % arasında değerleri aldıkları görülmüştür. Elde edilen bu sonuçlar, literatür değerleri ile uyumlu seviyede tespit edilmiştir. Ltifi ve ark., (1991), bitki boyu cm., meyve boyu cm., eni 2-3 cm, meyve eti kalınlığı mm. olan ve 3 ayrı çeşidin melezlenmesinden ıslah ettikleri biber çeşidi için kuru madde miktarını %16.2 olarak bildirmişlerdir. Çizelge Kuru Madde (TA) (%) Yıl Birleştirmesi Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup KM (TA) 1 S1 A S2 AB NPK100 AB K2+Y BC H2 B-D K1 B-D Y B-D S2+Y B-D S1+Y B-E T+Y B-E H2+Y B-E 14.98

193 Sıra No Uygulama Grup KM (TA) 12 H1+Y C-E K2 C-E H1 DE T E NPK50 F K1+Y G H 8.78 Minimum 8.19 Maksimum TUKEY(0.05) ** w 0.79 CV (%) 3.01 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli 167

194 Meyve Kuru Madde (TA) (Yıl Birleştirme Tablosu) Şekil Meyve Kuru Madde (TA) Yıl Birleştirmesi değerleri S1 S2 16,42 15,68 NPK100 K2+Y H2 K1 Y S2+Y S1+Y T+Y H2+Y H1+Y K2 15,66 15,58 15,48 15,45 15,43 15,37 15,28 15,08 14,98 14,88 14,88 H1 T NPK50 K1+Y O 8,78 14,78 14,49 13,56 12, Uygulamalar TUKEY(0.05) : ** w :0.79 CV (% ) : 3.01 Değer Aralığı :

195 Meyve Şeker Fraksiyonları Sonuçları Analizi yapılan tüm şeker fraksiyonlarında iki yıl birleştirmesi yapılmış uygulamalar arasındaki farklar açısından yalnızca fruktoza ait değer %5 seviyesinde önemli bulunmuştur. Uygulama x yıl interaksiyonları istatistiki önemde çıkmamıştır. Bu nedenle fruktoz için yıl birleştirmesi yapılmış analiz sonuçları irdelenmiştir. İncelenen diğer şeker değerleri açısından uygulamalar arasında fark çıkmadığından herhangi bir değerlendirme yapılamamıştır (Çizelge 4.49, 4.50, 4.51, 4.52, 4.53) (Şekil 4.31). İncelenen tüm şeker fraksiyonları için yıllar arasında %1 seviyesinde fark saptanmıştır. Fruktoz sonuçlarına göre, ahır gübresinin yeşil gübreli kombinasyonlarının üstünlüğü dikkat çekmiştir. En yüksek ortalama ile S1+Y parseli ilk sırada yer almış, onun ardından S2+Y uygulaması ikinci sırada belirlenmiştir. Meyve suyunda ph değerlerinin tersine fruktoz açısından mineral gübreli parsellerin organik uygulamalara göre daha düşük değerleri aldığı ve NPK100 uygulamasının tek başına en alt grubu oluşturduğu görülmüştür. Elde edilen veriler, literatür bulguları ile uyum göstermiş olup, yeşil gübre uygulamalarının şeker miktarını arttırdığı görülmektedir (Sonci, 2000, McCance ve Widdowson, 2002) Luning ve ark. (1995), kırmızı biberde şeker ve organik asit içeriklerini Çizelge 4.48 deki gibi bildirmiştir. Bildirilen fruktoz değerinin bulgumuzla uyum gösterdiği izlenmiştir. Çizelge Taze kırmızı biberin şeker ve organik asit içerikleri. Sakkaroz 1.7 Sitrik asit 3456 Glukoz 29.5 Malik asit 276 g/100 g mg/100 g Fruktoz 32.0 Fumarik asit İz KM KM Askorbik asit 2131 Şikimik asit 49.7 Oksalik asit 9.2 Pyroglutamik asit 22.8

196 170 Çizelge Fruktoz (g/100 g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Fruktoz 1 S1+Y A S2+Y AB K2+Y AB K2 AB Y AB H2 AB H2+Y AB T AB K1+Y AB AB H1+Y AB S2 AB H1 AB T+Y AB K1 AB S1 AB NPK50 AB NPK100 B 1.45 Minimum 0.94 Maksimum 3.96 TUKEY (0.05) * w 0.85 CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli Çizelge α-glukoz (g/100 g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup α-glukoz 1 S2+Y A S1+Y A K1+Y A H2 A H1 A K2+Y A S2 A 0.520

197 171 Sıra No Uygulama Grup α-glukoz 8 K2 A S1 A K1 A Y A H2+Y A A T A T+Y A H1+Y A NPK50 A NPK100 A Minimum 0.35 Maksimum 2.12 TUKEY (0.05) ns w 0.49 CV (%) ns:önemli değil - * :%5 e göre önemli - **: %1 e göre önemli Çizelge β Glukoz (g/100 g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup β-glukoz 1 S2+Y A H2 A S1+Y A S2 A S1 A K2 A K1 A Y A T+Y A H2+Y A A T A K2+Y A H1 A NPK50 A H1+Y A 0.324

198 172 Sıra No Uygulama Grup β-glukoz 17 K1+Y A NPK100 A Minimum 0.19 Maksimum 1.92 TUKEY (0.05) ns w 0.40 CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli Çizelge Toplam Glukoz (g/100 g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Toplam Glukoz 1 S2+Y A S1+Y A H2 A T A S2 A K2+Y A S1 A K2 A H1 A K1 A K1+Y A Y A H2+Y A T+Y A A H1+Y A NPK50 A NPK100 A Minimum 0.54 Maksimum 4.04 TUKEY (0.05) ns w 0.86 CV (%) ns:önemli değil - * :%5 e göre önemli - **: %1 e göre önemli

199 173 Çizelge Toplam Şeker (g/100 g TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Toplam Şeker 1 S2+Y A H2 A K2+Y A S1+Y A S1 A K2 A H2+Y A S2 A Y A H1 A K1+Y A T+Y A T A K1 A A H1+Y A NPK50 A NPK100 A Minimum 1.11 Maksimum 7.16 TUKEY (0.05) ns w 1.53 CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

200 Fruktoz (g/100g TA) (Yıl Birleştirme Tablosu) Şekil Fruktoz Yıl Birleştirmesi değerleri 2,17 2,08 2,06 1,99 1,91 1,88 1,88 1,84 1,84 1,83 1,78 1,70 1,66 1,65 1,61 1,45 1,49 S1+Y 2,34 S2+Y K2+Y K2 NPK100 Y H2 H2+Y T K1+Y 0 H1+Y S2 H1 T+Y K1 S1 NPK50 2,6 2,4 2,2 2 1,8 1,6 1,4 1,2 1 TUKEY(0.05) : ** w : 0.85 CV (% ) : Değer Aralığı : Uygulamalar

201 Meyve Vitamin C Sonuçları Meyve vitamin C değerleri yıllar üzerinden birleştirilmiş analizlere göre, uygulamalar ve yıllar arasındaki farklar ile uygulama x yıl interaksiyonu %1 düzeyinde tespit edilmiştir. Değerlendirmede, interaksiyona ait sıralamalar göz önüne alınmıştır (Çizelge 4.54) (Şekil 4.32). Buna göre, 1. yıl K2+Y nin en yüksek, NPK50 nin en düşük, 2. yıl için ise, H2+Y nin en yüksek, kontrol (0) parsellerinin en düşük değerleri aldığı izlenmiştir. Sıralamada K2+Y ye ait her iki yıl ortalamasının da (A) grubunda yer alması dikkat çekmiştir. Çizelge Vitamin C (mg/100 ml) UygulamaxYıl İnteraksiyonu Sonuçları. Sıra No Uygulama/ Yıl Grup Vitamin C (mg/100ml) 1 K2+Y/1 A H2+Y/2 AB K2+Y/2 A-C S1/1 B-D T+Y/2 B-D S2/2 B-D Y/1 B-D H2/1 B-D S2+Y/2 B-E K2/2 B-E NPK100/1 B-F T/2 B-F H1+Y/2 C-F Y/2 C-F H2/2 C-F NPK100/2 C-F T+Y/1 D-G K1+Y/2 D-G S1+Y/2 D-G K2/1 D-G 84.92

202 176 Sıra No Uygulama/ Yıl Grup Vitamin C (mg/100ml) 21 S2/1 E-G S1/2 E-G S1+Y/1 F-H H2+Y/1 G-I H1/2 G-I K1/1 G-J K1/2 G-K H1/1 H-L H1+Y/1 I-L NPK50/2 I-L /2 I-M K1+Y/1 J-M S2+Y/1 K-M /1 LM T/1 LM NPK50/1 M Minimum Maksimum TUKEY(0.05) ** w 7.01 CV (%) 3.01 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

203 Vitamin C (mg/100 ml) (Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Tablosu) YIL 2. YIL KONTROL 91,5 91,4 91,4 91,3 91,1 89,3 89,1 88,0 87,9 87,7 87,5 86,9 86,5 85,9 85,8 85,5 84,9 83,6 82,9 81,8 79,4 79,3 79,2 78,9 75,2 74,8 74,4 98,7 94,9 93, ,9 72,2 72,2 71,7 70,2 66, /2 K1+Y/1 S2+Y/1 0/1 T/1 NPK50/1 K2+Y/1 H2+Y/2 K2+Y/2 S1/1 T+Y/2 S2/2 Y/1 H2/1 S2+Y/2 K2/2 NPK100/1 T/2 H1+Y/2 Y/2 H2/2 NPK100/2 T+Y/1 K1+Y/2 S1+Y/2 K2/1 S2/1 S1/2 S1+Y/1 H2+Y/1 H1/2 K1/1 K1/2 H1/1 H1+Y/1 NPK50/2 TUKEY(0.05) : ** w :7.01 CV (% ) : 3.01 Değer Aralığı : Uygulama/Yıl Şekil Vitamin-C UygulamaxYıl İnteraksiyon değerleri

204 Meyve Suyu Toplam Suda Çözünür Kuru Madde (TSÇKM) Sonuçları Meyve TSÇKM değerleri yılların birleştirilmesiyle yapılan değerlendirmede, uygulamalar ve yıllar arasındaki farklar ile uygulama x yıl interaksiyonu %1 düzeyinde önemli çıkmıştır. Bu nedenle uygulama x yıl interaksiyon tablosu üzerinden değerlendirmelere gidilmiştir (Çizelge 4.55) (Şekil 4.33). Buna göre, 1. yıl en yüksek değeri K2+Y, 2. yıl ise, S1 parseli almıştır. Kontrol (0) parseli her iki yılda da en düşük ortalamaları vermiştir. Bununla birlikte, 2. yıl H2+Y, H1 ve T+Y; 1.yıl ise K2+Y uygulamaları S1 parseli ardından sıralamada (A) grubunu oluşturmuşlardır. Uygulamalar ile çeşidin özellik belgesindeki %TSÇKM değerinin (%7,4) altında ve üzerinde değerler tespit edilmiştir. Çizelge TSÇKM (%) Uygulama x Yıl İnteraksiyonu Sonuçları. Sıra No Uygulama/ Yıl Grup TSÇKM (%) 1 S1/2 A H2+Y/2 AB K2+Y/1 A-C H1/2 A-D T+Y/2 A-D H2/2 B-E S2/2 C-F H2+Y/1 C-F K2+Y/2 C-F S2+Y/1 D-G S1/1 D-G S1+Y/1 E-H H1+Y/2 E-H K2/2 E-H K1/2 E-H S1+Y/2 E-I NPK100/2 F-I 7.75

205 179 Sıra No Uygulama/ Yıl Grup TSÇKM (%) 18 Y/1 F-J NPK50/2 F-J Y/2 G-K K1+Y/2 H-K K1+Y/1 H-K T/2 I-L S2+Y/2 J-M NPK50/1 K-N NPK100/1 L-N K2/1 M-O S2/1 M-O T+Y/1 N-P H2/1 OP H1/1 P H1+Y/1 P K1/1 P T/1 P /1 Q /2 Q 6.13 Minimum 6.00 Maksimum 8.75 TUKEY(0.05) ** w 0.34 CV (%) 1.63 ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

206 YIL 2. YIL 180 TSÇKM (%) (Uygulama x Yıl İnteraksiyon Tablosu) Şekil TSÇKM UygulamaxYıl İnteraksiyonu değerleri 8,4 8,3 8,2 8,2 7,8 7,7 7,7 7,6 7,6 7,6 7,5 7,4 7,3 7,2 8,0 8,0 7,9 7,9 7,9 7,9 7,9 7,9 7,8 6,7 8,5 7,1 7,1 6,8 8,3 7,0 6,8 6,8 6,8 8,0 6,1 6,1 9 8,5 8 7,5 7 6,5 6 5,5 5 S1/2 H2+Y/2 K2+Y/1 H1/2 T+Y/2 H2/2 S2/2 H2+Y/1 K2+Y/2 S2+Y/1 S1/1 S1+Y/1 H1+Y/2 K2/2 K1/2 S1+Y/2 NPK100/2 Y/2 NPK50/2 Y/1 K1+Y/2 K1+Y/1 T/2 S2+Y/2 NPK50/1 NPK100/1 0/2 0/1 T/1 K1/1 K2/1 S2/1 T+Y/1 H1+Y/1 H1/1 H2/1 Uygulam a/yıl TUKEY(0.05) : ** w :7.01 CV (% ) : 3.01 Değer Aralığı :

207 181 Literatürde, kırmızı biberler için Vitamin C değerleri (Çizelge 4.54), mg/100 g taze meyve (Sonci ve ark., 2000); 128mg/100 g taze meyve (Wiebel, 1997), miktarlarındadır. Buna göre, vitamin C değerleri literatür değerlerinin altında çıkmıştır. Ancak, vitamin C nin çeşitler arası farktan, bitkinin gelişim ve olgunlaşma evrelerinden, ısıdan, sera ya da sera dışında yetiştirilmesinden, yani çevre koşullarındaki en küçük değişiklikten etkilendiği Tolkynbaev (1975) tarafından bildirilmiştir. Gong (1991), ıslah edilen 5 biber çeşidine ait askorbik asit değerlerinin mg/100g miktarları arasında değiştiğini bildirmiştir. Kartofel (1989), Moldovya da teksel seleksiyon metodu ile geliştirdiği hastalıklara dayanıklı bir kırmızı biber çeşidi için kuru madde miktarını % , toplam şekeri % , askorbik asiti ise mg/100g seviyesinde bildirmiştir. Kabir ve ark., (1991), California Wonder biber çeşidi için TSÇKM değerini %5.81, vitamin C yi ise mg/100g olarak rapor etmiştir. Mary ve Balakrishnan (1990), iyi kalitedeki yeşil dolmalık biberler için kuru madde miktarını %6.87, toplam şekeri %2.69 ve askorbik asiti mg/100g miktarlarında bildirmişlerdir. Xu ve Zhu (1993), hibrit biberler için toplam şeker miktarını %2.8, askorbik asit miktarını ise mg/100g olarak rapor etmişlerdir. İncelenen kalite kriterleri açısından, çeşit özellikleri ile yetiştirme şartlarının oldukça geniş bir varyasyon yarattığı literatür bilgilerinden anlaşılmış olup, bulgular önceki araştırma sonuçları ile uyumlu sınırları sağlamıştır Meyve Nitrat-Nitrit Sonuçları Meyve nitrat ve nitrit içerikleri açısından hiçbir verinin toksik seviyeye ulaşmadığı izlenmiştir. Veriler için yapılan yıllar üzerinden birleştirilmiş analiz sonuçlarına göre, uygulamalar arasındaki fark %1, yıllar arasındaki farklar %5, uygulama x yıl interaksiyonları önemsiz belirlenmiştir. Bu nedenle her iki içerikle ilgili değerlendirmelerde yıl birleştirmesi yapılmış sıralamalar dikkate alınmıştır.

208 182 Nitrat değerleri açısından (Çizelge 4.56) (Şekil 4.34), uygulamaların oldukça geniş aralıkta değerler verdiği, NPK100 parselinin en yüksek değerle ilk grupta, NPK50 uygulamasının onun ardından ikinci sırada ve aynı grupta yer aldığı görülmüştür. Organik gübreler içinde, en yüksek nitrat değerini, T+Y almıştır. H2+Y uygulamasının T+Y parseli ardından dördüncü sırada yer aldığı ve mineral gübreli parsellerle (A) grubunu paylaştığı izlenmiştir. En yüksek nitrit değerleri ise, 2002 de T+Y de, 2003 de ise T uygulamasında belirlenmiştir. Ticari organik gübre ve bu gübrenin yeşil gübreli kombinasyonunun meyve nitrat-nitrit içerikleri açısından ileri çıkmasında, gübrenin yüksek azot içeriği yanında, kolay çözünür ve hızla mineralize olabilecek ince partiküllerden oluşması nedenlerinin etkili olduğu düşünülmektedir. En düşük değeri alan kontrol (0) parseli ve onun 2 katı bir değerle bir üst grubu oluşturan Y parseli dışında diğer organik uygulamalar aynı grupta yer almıştır. Bilindiği gibi meyve içeriğindeki nitrit, insan sağlığı açısından risk taşıyan ve irdelenmesi gereken bir komponenttir. İki yıl birleştirmesi yapılmış sonuçlara göre, uygulamaxyıl interaksiyonu önemsiz, uygulamalar arasındaki istatistiki fark ise, %1 seviyesinde önemli çıkmıştır (Çizelge 4.57) (Şekil 4.35). Uygulamaların etkisinin meyvede de nitrit değerleri açısından fark göstermemesinden ötürü, yıl birleştirmesi yapılmış analiz sonuçları üzerinde durulmuştur. Buna göre, meyvede nitrit değerleri açısından, NPK100 parseli en yüksek ortalama ile ilk sırada yer alırken, kontrol (0) parseli ise en düşük değerle en alt grubu oluşturmuştur. Nitratta olduğu gibi nitrit açısından da en düşük ve en yüksek değerler arasında yaklaşık 8 katlık bir fark dikkati çekmiştir. T+Y parseli organik parseller içinde en yüksek değeri alırken, aynı grubu NPK100, T ve S2+Y uygulamaları ile paylaşmıştır. Kompost uygulamalarının nitrit içerikleri arasında NPK100 ile yarı yarıya, T+Y uygulaması ile önemli fark olduğu görülmektedir.

209 183 Çizelge Meyve Nitrat (mg/kg TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Meyve Nitrat 1 NPK100 A NPK50 AB T+Y AB H2+Y A-C H2 B-C K1 B-D T B-D S2+Y B-D K2+Y B-D H1+Y B-D S2 B-D K2 B-D S1+Y B-D H1 B-D K1+Y B-D S1 B-D Y CD D 27.8 Minimum Maksimum TUKEY(0.05) ** w CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

210 184 Çizelge Meyve Nitrit (mg/kg TA) Yıl Birleştirmesi Sonuçları. Sıra No Uygulama Grup Meyve Nitrit 1 NPK100 A T+Y AB T A-C S2+Y A-C H2+Y B-D S2 CD K2+Y CD H1+Y DE K2 DE NPK50 DE Y DE H2 DE K1+Y DE H1 D-F K1 D-F S1+Y D-F S1 EF F Minimum Maksimum TUKEY(0.05) ** w 0.07 CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli

211 185 27,8 O 185 Meyve Nitrat (ppm) (Yıl Birleştirme Tablosu) Şekil Meyve Nitrat Yıl Birleştirmesi değerleri 116,1 96,9 90,4 85,9 85,3 85,3 79,0 72,8 70,9 50,7 65,9 63,6 62,8 57,8 NPK100 NPK50 T+Y 114,5 151,4 Y H2+Y H2 K1 T S2+Y K2+Y H1+Y S2 K2 S1+Y H1 K1+Y S1 81, TUKEY(0.05) : ** w :59.90 CV (% ) : Değer Aralığı : Uygulamalar

212 186 Meyve Nitrit (ppm) (Yıl Birleştirme Tablosu) 186 0,35 0,30 0,25 0,20 0,15 0,10 0,05 0,29 0,25 0,21 0,21 0,17 0,16 0,14 0,13 0,13 0,13 TUKEY(0.05) : ** w :0.07 CV (% ) : Değer Aralığı : ,13 0,13 0,12 0,10 0,10 0,10 0,05 0,04 0,00 NPK100 T+Y T S2+Y H2+Y S2 K2+Y H1+Y K2 NPK50 Y H2 K1+Y H1 K1 S1+Y S1 O Uygulamalar Şekil Meyve Nitrit Yıl Birleştirmesi değerleri

213 187 Biber düşük nitrat içeriğine sahip sebzeler arasında olup, düşük nitrat içeren sebzelerin 200 ppm sınırını aşmadıkları bildirilmiştir (Anonim, 1996). Pommerenning ve ark., 1992 ye göre kereviz gibi sebzelerin yenilebilir kısımlarında en yüksek nitrat 7000 ppm civarında iken düşük kabul edilen konsantrasyonların 200 ppm olduğu rapor edilmiştir. Ahrens ve El-Saidy (1981), sebzelerde nitrit miktarlarını 0,3-10 ppm arasında, Park ve ark. (1996), biberlerde nitratı mg/kg miktarında bildirmişlerdir. Buna göre, meyvede tespit edilen nitrat ve nitrit düzeyleri literatür ile uyumlu olarak düşük düzeyde saptanmıştır. Havuç, çin lahanası, lahana, patates, bezelye, fasulye, domates, marul gibi sebzelerde yapılan organik tarım denemelerinin sonucunda da benzer şekilde meyvelerin konvansiyonel uygulamalara göre daha düşük nitrat içerdikleri, ayrıca, yüksek verim ve kalite özelliklerine (ph, mineral madde, şeker, vitamin, v.b.) sahip oldukları bildirilmiştir (Eggert ve Kahrmann, 1984; Dahlstedt ve Dlouhy, 1995; Perez ve ark., 1996; Hogstad ve ark., 1997; Lam ve ark., 1997; Raupp ve Lockeretz, 1997; Rutkoviene, 1997) Meyve Organik Asit Sonuçları Sonci ve ark., (2000), yeşil ve paprika biberlerde ortalama malik asit miktarını 60 mg, sitrik asit miktarını 262 mg toplam oksalik asit miktarını da 16 mg olarak vermiştir. Ltifi ve ark., 1991, biberde sitrik asit cinsinden organik asit miktarını % olarak rapor etmiştir. Aloni ve ark., (1994), bazı kırmızı biber çeşitlerinin yüzeylerinde görülen renkli halkaların, bu çeşitlerde görülen karakteristik bir fizyolojik bozukluk olduğundan bahsetmiştir. Araştırıcılar, tatlı biber çeşitleri içinde tüketici tercihlerinin kırmızı ve ince kabuklu çeşitlere yönelik olduğunu bildirmişlerdir. Feigen ve ark. (1987), tatlı biber meyveleri üzerindeki nekrozların artan azotlu gübre uygulamaları ile doğru orantılı olarak arttığını rapor

214 188 etmişlerdir (Aloni ve ark., 1994). İsrail de yaz dönemi yetiştirilen ve ihraç edilen biber çeşitlerinde de aynı sorun tespit edilmiş ve çeşitlerin söz konusu beneklerin oluşumuna eğilimli oldukları ifade edilmiştir. Aloni ve ark. (1994), çalışmalarında, 3 ayrı tatlı-kırmızı biber çeşidi kullanıldığını, bunlardan hassas olan çeşitlerde oksalik asit üretiminin, yüksek azot ve gölgeleme şartlarında artış gösterdiğini ve kalsiyumun hücrelerarası şelatlanması ile renk halkalarının oluşmasına neden olduğunu ileri sürmüşlerdir. Sonuçlarda, artan azot dozu ile oksalik asit miktarının 9 kez arttığı, ancak bu etkinin, hassas olan çeşitlerde saptandığı bildirilmiştir. Bununla birlikte, meyve etinde azot ile oksalik asit miktarı arasında bir korelasyon tespit edilmediği buna tahminen NH 3 gibi projede miktarının analiz edilmediği akümüle olmuş azotlu bileşiklerin yol açtığı bildirilmiştir. Hernandez ve ark. (1996), İspanya-Galicia da, parlak yeşil renkli, konik, acı, 3-4 burunlu, 3-4 cm boyunda, 1-2 cm eninde, küçük tip biberlerin Padron tipi olarak adlandırıldığını ve hem yörede hem de İspanya nın diğer bölgelerinde yetiştirildiğini bildirmiştir. Araştırıcılar, padron biberi meyvesine ait bazı içerikleri Çizelge 4.58 deki şekilde rapor etmiştir. Literatür bilgilerine göre, iri kırmızı-tatlı biberlerin protein, mineraller, vitamin C, şekerler, yağlar, pigmentler ve aroma açısından daha üstün olduğunu ifade etmişlerdir. Çizelge 4.58 deki verilerle literatür değerleri karşılaştırılmış; buna göre; padron tipi biberlerin kırmızı-tatlı biberlere göre, %45 daha az şeker, 80 kat yüksek nişasta, 2 kat fazla lif, %38 düşük vitamin C, %20 yüksek β-karoten içerdiği rapor edilmiştir.

215 Çizelge Padron biberine ait kimyasal komponentler. Ort. X (g/100g TA)±St. Hata Ort. X (mg/100g TA)±St. Hata Su 91±0.6 Sitrik asit 28±12 Glukoz 0.85±0.1 Fumarik asit 1.1±0.4 Fruktoz 0.75±0.1 Malik asit 208±18 Sakkaroz iz Oksalik asit 140±24 Nişasta 0.81±0.2 Quinik asit 183±62 Lif 2.2±0.3 Vitamin C 24±12 Pektin 0.73±0.1 Klorofil a 7.9±2 - Klorofil b 3.4±0.6 - β-karoten 0.92± yılı meyve örnekleri organik asit sonuçları Çizelge 4.59 da yer almıştır. Araştırmamızda, 2002 yılı biber örneklerimizde, malik, sitrik, oksalik ve suksunik asitleri tespit edilmiştir. Uygulamalar arasındaki farklar tüm organik asitlerde %1 seviyesinde farklı bulunmuştur. Sonuçlara göre, başat organik asit oksalik asit olup, bunu suksunik, sitrik ve malik asitler takip etmiştir. İstatistiki analiz sonucunda, incelenen organik asitlerin tümünün %1 seviyesinde uygulamalara bağlı olarak farklılık gösterdiği izlenmiştir. Oksalik asit miktarları suksunik ve sitrik asit içeriklerinin yaklaşık 2 katı yüksek saptanmıştır. Literatürde, farklı biber çeşitlerindeki başat organik asitler açılarından farklı sonuçlar izlenmiş olup, herhangi bir gölgeleme ve aşırı azot uygulaması bulunmayan çalışmamızdaki sonuçların, ikinci yıl örneklerinin HPLC (Likit kromotografi) nin bozuk olması nedeniyle henüz analiz edilememiş olmasından ötürü, herhangi bir karşılaştırması yapılamamış ve bu yönü ile eksik kalmıştır. En yüksek oksalik asit H1+Y, en düşük değer ise Kontrol (0) de, en yüksek sitrik asit miktarı K1+Y, en düşük T de, en yüksek suksunik asit değeri K2+Y, en düşük S2+Y de, en yüksek malik asit K1, en düşük ise T+Y parsellerinde saptanmıştır.

216 190 Çizelge Meyvede ortalama organik asit değerleri (2002). Sıra Organik asit (mg/g taze ağırlık) Uygulama No malik sitrik oksalik suksunik c 378 l 570 m 360 k 2 NPK d 445 g-ı 741 j 538 d 3 NPK g 451 e-g 942 e 636 b 4 Y k 768 ı 437 h 5 T 141 g 267 o 798 h 489 f 6 T+Y 95 h 439 ıj 1110 c 526 e 7 S1 169 e 449 f-h 960 d 449 g 8 S1+Y b 1113 c 387 j 9 S2 156 f 454 ef 889 f 573 c 10 S2+Y 153 f 443 hı 770 ı 336 k 11 H1 175 d 306 n 830 g 433 h 12 H1+Y 96 h 457 e 1447 a 409 ı 13 H2 172 e 412 k 827 g 434 h 14 H2+Y c 899 f 576 c 15 K1 292 a 466 d 1218 b 377 j 16 K1+Y a 1123 c 433 h 17 K2 172 e 433 j 680 l 356 k 18 K2+Y 199 b 330 m 722 k 768 a DUNCAN(%5) ** ** ** ** Minimum Maksimum CV (%) ns:önemli değil - * :%5'e göre önemli - **: %1'e göre önemli 4.7. Toprakta Azot (N) (%) ve Nitrat (NO 3 - -N) (ppm) Sonuçları Denemeye ait 72 parselde, hasat alanına ait iki noktadan, 3 ayrı derinlikten (0-30/30-60/60-90 cm), Bahar, 2002-Sonbahar, Bahar ve 2003-Sonbahar olmak üzere 4 ayrı dönemde toprak örnekleri alınmış olup, örneklerde toplam azot (%) ve nitrat azotu (NO - 3-N) (ppm) analizleri yapılmıştır (Şekil 4.36).

217 191 Resim 4.2. Biber parsellerinden 0-30/30-60/60-90 cm toprak örneği alma çalışması Toprak İlkbahar Azot (N) (%) Sonuçları Toprak ilkbahar 0-30/ 30-60/ cm azot içerikleri açısından yılların birleştirilmesi ile yapılan değerlendirmede, uygulamalar, yıllar ve uygulama x yıl interaksiyonları %1 düzeyinde önemli çıkmıştır. Bu nedenle interaksiyona ait sıralama sonuçları değerlendirilmiştir cm için sonuçlarına göre (Çizelge 4.60), 1. yıl S2 parseli hariç, 2. yıl değerlerinin 1. yıla göre daha yüksek olduğu izlenmiştir. Bunda, uygulamaların 2. yılda yinelenmesi yol açmış olabilir. Sıralamada

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok yerinde acı-tatlı taze biber, dolmalık, kurutmalık ve sanayi tipi (salçalık) biber yetiştiriciliği yapılmaktadır. Çeşitlere göre değişmekle birlikte

Detaylı

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME (MARUL- ISPANAK- LAHANA) İnsan beslenmesinde büyük önemi olan sebzelerin yetiştirme teknikleri, ıslahı ve bitki koruma konularında ülkemizde bilimsel çalışmalar yapılmış

Detaylı

Yerfıstığında Gübreleme

Yerfıstığında Gübreleme Yerfıstığında Gübreleme Ülkemizin birçok yöresinde ve özellikle Çukurova Bölgesi nde geniş çapta yetiştiriciliği yapılan yerfıstığı, yapısında ortalama %50 yağ ve %25-30 oranında protein içeren, insan

Detaylı

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ 8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİ GELİŞMESİNİ KONTROL EDEN ETMENLER IŞIK TOPRAK (durak yeri) ISI HAVA SU BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİLER İÇİN MUTLAK GEREKLİ ELEMENTLER MUTLAK GEREKLİ

Detaylı

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok bölgesinde yetiştiriciliği yapılan çilek bitkisi üzümsü meyveler grubunda olup meyvesi en kısa sürede olgunlaşmaktadır. İnsan beslenmesi ve sağlığı bakımından

Detaylı

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Âlim Çağlayan 1 Ertan Demoğlu 1 Besinlerin rolü Yeterli bir gübreleme programı sadece bütün besinlerin temel görevleri açık bir

Detaylı

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME Ülkemizin Ege - Akdeniz ve Batı Karadeniz sahil kesimleri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç tüm diğer tarım alanlarında yetiştiriciliği yapılan şeker pancarında verim

Detaylı

GENEL BAKIŞ Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'

GENEL BAKIŞ Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu' ORGANİK GÜBRE GENEL BAKIŞ Günümüzde yaklaşık 7 milyar insanın yaşadığı dünyada 1 milyardan fazla insan açlıkla mücadele etmektedir. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun belirlemelerine göre dünya nüfusunun

Detaylı

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir? Magnezyum Sülfat Magnezyum Sülfat nedir? Magnezyum sülfat gübresi (MgSO4 7H 2 O) bitkilerdeki magnezyum eksikliğiniz gidermeye uygun, suda tamamen eriyebilen saf ve kristal bir gübredir. Bünyesinde % 15

Detaylı

Antepfıstığında Gübreleme

Antepfıstığında Gübreleme Antepfıstığında Gübreleme Tam verime çok geç yatan (8-10 yıl) antepfıstığı uzun ömürlü bir meyve ağacıdır. Hiçbir meyve ağacının yetiştirilemediği kıraç, taşlık ve kayalık arazilerde bile yetişebilmektedir.

Detaylı

Archived at http://orgprints.org/21162

Archived at http://orgprints.org/21162 MARMARA BÖLGESİNDE BAZI BİTKİ BESLEME UYGULAMALARININ ORGANİK MEYVE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KULLANIMI (ÇİLEK) Dr. Burhan ERENOĞLU 1 burhanerenoglu@hotmail.com, Dr. Erol YALÇINKAYA 1 erolyalcinkaya@gmail.com,

Detaylı

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ Sıra No: SULAMA SUYU ANALİZLERİ: 2014 FİYATI 1 ph 14,00 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 3 Sodyum (Na)

Detaylı

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Mahmut Tepecik 1 M.Eşref İrget 2 ÖZET Düzce ili merkeze bağlı Otluoğlu köyünde çiftçi koşullarında yürütülen bu denemede K un farklı

Detaylı

Catalogue of products

Catalogue of products ARKA KAPAK ÖN KAPAK Catalogue of products İTHALAT & DAĞITIM: NEWAGRİ KİMYA TARIM ÜR. PAZ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Aşağıoba Mah. S.S. Toptacılar Birliği Sitesi 128. Cadde B Blok No:2 Döşemealtı/ANTALYA Tel:

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr GERBERA YETİŞTİRİCİLİĞİ-1 Anavatanı

Detaylı

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM

Detaylı

NPK GÜBRE SERİSİ. Formüller. Formüller. Formüller

NPK GÜBRE SERİSİ. Formüller. Formüller. Formüller NPK GÜBRE SERİSİ Techfert serisi bitkinin çeşitli dönemlerdeki ihtiyaçları göz önüne alınarak 7 farklı formülasyonda üretilmiştir. Her formülasyon dengeli besin içeriğine sahiptir. EC ve ph değerleri sayesinde

Detaylı

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN AHUDUDU Ahududu, üzümsü meyveler grubundandır. Ahududu, yurdumuzda son birkaç yıldır ticari amaçla yetiştirilmektedir. Taze tüketildikleri

Detaylı

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER,

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, mikrobiyal formülasyondan ve bitki menşeli doğal ürünlerden oluşur. Bu grupta yer alan gübreler organik tarım modelinde gübre girdisi olarak kullanılırlar. Bitkilerin ihtiyaç

Detaylı

DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR

DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR Prof. Dr. Habil Çolakoğlu 1 Prof. Dr. Mehmet Yıldız 2 Bitkilerin yeterli ve dengeli beslenmesi ile ürün

Detaylı

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU TERRA FARM ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU ÜRÜNLERİN ORAN VE İÇERİK BİLGİLERİ BİR SONRAKİ SAYFADA VERİLMİŞTİR. Verilen değerler ürünlerimizde bulunan minimum değerlerdir Ürün İçerik Toplam

Detaylı

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İncirin iklim İstekleri İncir bir yarı tropik iklim meyvesidir. Dünyanın ılıman iklime sahip bir çok yerinde yetişebilmektedir. İncir

Detaylı

Fındık Yetiştiriciliğinde Gübreleme

Fındık Yetiştiriciliğinde Gübreleme Fındık Yetiştiriciliğinde Gübreleme Ülkemiz dış ticaretinde önemli bir yeri olan fındık, ülkemizin Karadeniz Bölgesi ile Sakarya- Düzce yörelerinde yetiştirilmektedir. Dünyada üretilen fındığın %70-75

Detaylı

selenyum durumu Nuray Mücellâ M Cafer TürkmenT rgızistan Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale

selenyum durumu Nuray Mücellâ M Cafer TürkmenT rgızistan Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale Biga (Çanakkale)( ilçesi tarım m alanlarının selenyum durumu Nuray Mücellâ M Müftüoğlu Cafer TürkmenT ÇOMÜ,, Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale 1-33 Ekim 2013 Bişkek KırgK

Detaylı

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER Dünya üzerinde çay bitkisi, Kuzey yarımkürede yaklaşık 42 0 enlem

Detaylı

Gübre Kullanımının Etkisi

Gübre Kullanımının Etkisi 1 Gübre Kullanımının Etkisi Tarımsal üretimi artırmanın en kolay yollarından biri gübre Dünyada gübre kullanımı sürekli artıyor. En çok tüketilen azotlu ve fosforlu gübreler Kirlilik açısından ahır gübresi

Detaylı

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale Ekrem Yüce Dr. Turgay Turna Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Ali Kabaoğlu Safiye Pınar Özer Gökhan Tanyel ÇAYKUR Atatürk

Detaylı

Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını

Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını belirlemenin en iyi yolu yaprak-toprak analizleridir.

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

BİTKİ BESLEME ve GÜBRELEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 AKTS: 4 DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYESİ/ÜYELERİ

BİTKİ BESLEME ve GÜBRELEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 AKTS: 4 DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYESİ/ÜYELERİ DERSİN ADI DERSİN KODU DERSİN TÜRÜ DERSİN DÖNEMİ DERSİN KREDİSİ BİTKİ BESLEME ve GÜBRELEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 AKTS: 4 DERSİN VERİLDİĞİ Bölüm: Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Anabilim Dalı:

Detaylı

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hayvan Beslemede Vitamin ve Minerallerin Önemi Vitaminler, çiftlik hayvanlarının, büyümesi, gelişmesi, üremesi, kısaca yaşaması ve verim vermesi için gerekli metabolik

Detaylı

2016 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER

2016 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER NDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER SIRA NO TARİFENİN NEV'İ KARAR NO KARAR TARİHİ SAYFA NO 1 ANADOLU YAKASI PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ UYGULANACAK İ 1 Ağaç Budama Bedeli 1.1 Ağaç Budama Ücreti

Detaylı

Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı

Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı Docto-Zinc 15 Çinkonun Bitkilerdeki Fonksiyonu Çinko bitkilerde bulunan çoğu enzim sisteminde katalist olarak rol alır. Çinko içeren enzimler nişasta

Detaylı

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Çanakkale

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Çanakkale Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Çanakkale Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü, 5. Ulusal Atatürk Bitki Çay ve Besleme Bahçe Kültürleri ve Gübre

Detaylı

2014 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER

2014 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER NDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER SIRA NO TARİFENİN NEV'İ KARAR NO KARAR TARİHİ SAYFA NO 1 ANADOLU YAKASI PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ 1 Ağaç Budama Bedeli 1.1 Ağaç Budama Ücreti 2 Ağaç Kesim

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 KALSİYUM

Detaylı

BİTKİ BESLEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 Bölüm: Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü

BİTKİ BESLEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 Bölüm: Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü DERSİN ADI DERSİN KODU DERSİN TÜRÜ DERSİN DÖNEMİ DERSİN KREDİSİ DERSİN VERİLDİĞİ BİTKİ BESLEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 Bölüm: Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Anabilim Dalı: AKTS: 4 DERSİ VEREN

Detaylı

BİTKİ BESLEME DERS NOTLARI

BİTKİ BESLEME DERS NOTLARI BİTKİ BESLEME DERS NOTLARI Dr. Metin AYDIN KONYA 2011 BİTKİ BESİN ELEMENTLERİNİN GÖREVLERİ, ALINIŞ FORMLARI ve KAYNAKLARI Besin Elementi Bitkideki Görevi Alınış Formu Kaynakları Karbon (C) Karbonhidratların

Detaylı

EC FERTILIZER TOPRAĞINIZA DEĞER KATAN GÜBRE

EC FERTILIZER TOPRAĞINIZA DEĞER KATAN GÜBRE TOPRAĞINIZA DEĞER KATAN GÜBRE AİLESİNİN YENİ ÜYELERİ Organomineral Taban ve Üst Gübreleri 2-4 mm Granül (50 kg) 2>3 SF. INDEX İÇİNDEKİLER 2016 01 02 03 04 05 5.0.30+(40So3) NK HARMANLANMIȘ GÜBRE Potasyum

Detaylı

- Zn 120. Çinkolu Gübre Çözeltisi. Lignosulfanate UYGULAMA ŞEKLİ VE DOZLARI

- Zn 120. Çinkolu Gübre Çözeltisi. Lignosulfanate UYGULAMA ŞEKLİ VE DOZLARI - Zn 120 Çinkolu Gübre Çözeltisi Suda Çözünür Çinko (Zn) : % 10 1 Lt/5 Lt Lignosulfanate Erken dönem uygulamaları ile meyve büyüklüğünde ve verimde artış sağlar. Nişasta sentezi, artar, azot metabolizması

Detaylı

Ato Serisi. Atofer TOPRAKTAN UYGULAMA PREPARATI ŞELATLI DEMİR. Demirin Bitkilerdeki Fonksiyonu. Demirin Topraktaki Yarayışlılığı

Ato Serisi. Atofer TOPRAKTAN UYGULAMA PREPARATI ŞELATLI DEMİR. Demirin Bitkilerdeki Fonksiyonu. Demirin Topraktaki Yarayışlılığı Ato Serisi Atofer TOPRAKTAN UYGULAMA PREPARATI ŞELATLI DEMİR Demirin Bitkilerdeki Fonksiyonu Demir çoğu bitki enziminin önemli bir parçasıdır. Kloroplastlarda bulunur ve fotosentez metabolizmasında önemli

Detaylı

1. GÜBRELERİN ÖNEMİ, TARİHİ GELİŞİMİ VE SINIFLANDIRILMASI...

1. GÜBRELERİN ÖNEMİ, TARİHİ GELİŞİMİ VE SINIFLANDIRILMASI... İÇİNDEKİLER 1. GÜBRELERİN ÖNEMİ, TARİHİ GELİŞİMİ VE SINIFLANDIRILMASI... 1 1.1. TARIMSAL ÜRETİMİN ARTIRILMASINDA GÜBRELERİN ÖNEMİ... 1 1.2. GÜBRELERİN TARİHİ GELİŞİMİ... 9 1.3. GÜBRELERİN SINIFLANDIRILMASI...

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI KORUMA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğü TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI YEMLİK PANCAR (HAYVAN PANCARI)

Detaylı

Eco new farmers. Modül 2- Toprak ve Besin Döngüsü. Bölüm 2- Bitki/Toprak sistemi

Eco new farmers. Modül 2- Toprak ve Besin Döngüsü. Bölüm 2- Bitki/Toprak sistemi Eco new farmers Modül 2- Toprak ve Besin Döngüsü Bölüm 2- Bitki/Toprak sistemi Modül 2 Toprak ve Besin Döngüsü Bölüm 2 Bitki / Toprak sistemi www.econewfarmers.eu 1. Giriş Topraktaki besin arzı ile talebi

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı

1-16 Nisan İçerik Raporu

1-16 Nisan İçerik Raporu 1-16 Nisan İçerik Raporu 1 Nisan Çarşamba Kayısı ağaçlarının yaprakları sarımsı ise topraktan beslenmesi yetersizdir. Timac Agro ürünleri ile ihtiyacı olan besinleri sunabilirsiniz. Aslında elma, soğan,

Detaylı

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Soğan insan beslenmesinde özel yeri olan bir sebzedir. Taze veya kuru olarak tüketildiği gibi son yıllarda kurutma sanayisinde işlenerek bazı yiyeceklerin hazırlanmasında da

Detaylı

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi N, P, K ve Mg un 1:5 ekstraksiyon çözeltisindeki standard değerleri Çok az Az Yeterli Fazla Çok fazla Oldukça fazla N (meq/l)

Detaylı

Mantar Kompostu Kullanımının Örtüaltı Domates Yetiştiriciliğinde Bitkinin Potasyum ile Beslenmesi ve Verim Üzerine Etkisi

Mantar Kompostu Kullanımının Örtüaltı Domates Yetiştiriciliğinde Bitkinin Potasyum ile Beslenmesi ve Verim Üzerine Etkisi Mantar Kompostu Kullanımının Örtüaltı Domates Yetiştiriciliğinde Bitkinin Potasyum ile Beslenmesi ve Verim Üzerine Etkisi E Işıl Demirtaş 1 Nuri Arı 1 Ahmet E. Arpacıoğlu 1 Cevdet F. Özkan 1 Harun Kaya

Detaylı

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon Azotlu bileşikler Ticari balık havuzlarında iyonize olmuş veya iyonize olmamış amonyağın konsantrasyonlarını azaltmak için pratik bir yöntem yoktur. Balık havuzlarında stoklama ve yemleme oranlarının azaltılması

Detaylı

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI No: 217 Menşe Adı Tescil Ettiren BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Bu coğrafi işaret, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun Geçici 1 inci Maddesi uyarınca Mülga 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında

Detaylı

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Işık Enerjisinin Kimyasal Enerjiye Dönüştürülmesi Fotosentez, karbon (C), oksijen (O) ve hidrojen (H) atomlarını

Detaylı

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi EMRE CAN KAYA NAZLI ZEYNEP ARIÖZ AYŞENUR ŞAHIN ABDULLAH BARAN İçeriklerine Etkisi 1. GİRİŞ Tarımda kimyasal girdilerin azaltılması

Detaylı

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu.

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu. Toprağa Farklı Şekil ve Miktarlarda Uygulanan TKİ-Hümas ın Toprak Reaksiyonu ve luluğuna Etkisi, Bu Etkisinin Diğer Bazı Humik asit Kaynakları ile Karşılaştırılması Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN

Detaylı

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza İçindekiler I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza 1. Sebzeciliğin Önemi... 3 1.1. İnsan Beslenmesindeki Önemi...4 1.1.1. Sebzelerin Besin Değeri... 5 1.1.1.a. Su... 5 1.1.1.b. Protein... 6 1.1.1.c. Karbonhidratlar...

Detaylı

organik gübre

organik gübre www.multiponi.com MultiPoni gübre, standart kimyasal gübrelere kıyasla bitki beslemesini, tabiatın yöntemleriyle gerçekleştirir ve toprak yapısını zenginleştirerek dengeler. Mikroorganizmalar, MultiPoni

Detaylı

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) SİSTEMATİKTEKİ YERİ Takım: Brassicales Familya: Brassicaceae Cins: Brassica Tür: B. oleracea var. italica SAĞLIK VE BESLENME YÖNÜNDEN Brokkoli, A ve C vitamini,

Detaylı

Türk Tarımı nda verimi ve kaliteyi arttırmak için Yerli organik kaynaklardan üretilen Organomineral gübre Hexaferm in kullanımı

Türk Tarımı nda verimi ve kaliteyi arttırmak için Yerli organik kaynaklardan üretilen Organomineral gübre Hexaferm in kullanımı Türk Tarımı nda verimi ve kaliteyi arttırmak için Yerli organik kaynaklardan üretilen Organomineral gübre Hexaferm in kullanımı Hexaferm, organomineral gübre olarak adlandırılan yeni nesil bir gübre cinsidir.

Detaylı

BİTKİ BESLEME ÜRÜNLERİ KATALOĞU

BİTKİ BESLEME ÜRÜNLERİ KATALOĞU www.kilercioglutarim.com BİTKİ BESLEME ÜRÜNLERİ KATALOĞU İçindekiler 4 6 8 KLR FOSFOR- ÇINKO KLR NITROGEN KLR ZINC 10 12 14 KLR POTASYUM KLR AMINO KLR BOR-ÇINKO 16 18 20 KLR CYTO KLR HUMIK 20-20-20-TE

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Zeytin

Detaylı

1. Giriş. 2. Besinler Besin kaynakları. Bölüm 4 Gübreler ve İlave besinler. Modül 2 Toprak ve Besin döngüsü

1. Giriş. 2. Besinler Besin kaynakları. Bölüm 4 Gübreler ve İlave besinler.  Modül 2 Toprak ve Besin döngüsü Modül 2 Toprak ve Besin döngüsü Bölüm 4 Gübreler ve İlave besinler www.econewfarmers.eu 1. Giriş Bir önceki bölümde besin temininde ekim nöbetinin önemini gördünüz. Bu bölümde organik çiftçilerin kullandığı

Detaylı

Soya Fasulyesi Yetiştiriciliğinde Gübreleme

Soya Fasulyesi Yetiştiriciliğinde Gübreleme Soya Fasulyesi Yetiştiriciliğinde Gübreleme Toprak isteği bakımından iyi havalanabilen pulluk tabanı olmayan (geçirimsiz toprak tabakası), derin yapılı,tınlı,killi tın ve kumlu tın gibi topraklarda iyi

Detaylı

Organik Ispanak Üretiminde Farklı Bitki Besin Maddesi Uygulamalarının Toprak Yapısı Üzerine Etkilerinin Belirlenmesi

Organik Ispanak Üretiminde Farklı Bitki Besin Maddesi Uygulamalarının Toprak Yapısı Üzerine Etkilerinin Belirlenmesi Türkiye IV. Organik Tarım Sempozyumu, 28 Haziran - 1 Temmuz 2010, Erzurum, (Poster Bildiri) Organik Ispanak Üretiminde Farklı Bitki Besin Maddesi Uygulamalarının Toprak Yapısı Üzerine Etkilerinin Belirlenmesi

Detaylı

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler.

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler. RİZOSFER-Besin maddeleri ve kök salgıları bakımından zengindir. Kökler, H+ ve HCO3- (ve CO2) salgılayarak ph yı, O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler. Düşük molekül

Detaylı

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM: GÜBRE VE GÜBRELEMENİN TEMEL İLKELERİ...1 1. GÜBRE VE GÜBRELEMENİN TANIMI...3 KAYNAKÇA...6

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM: GÜBRE VE GÜBRELEMENİN TEMEL İLKELERİ...1 1. GÜBRE VE GÜBRELEMENİN TANIMI...3 KAYNAKÇA...6 İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM: GÜBRE VE GÜBRELEMENİN TEMEL İLKELERİ...1 1. GÜBRE VE GÜBRELEMENİN TANIMI...3 KAYNAKÇA...6 2. GÜBRE-ÜRÜN İLİŞKİSİ...9 KAYNAKÇA...19 3. GÜBRE-ÇEVRE İLİŞKİSİ...23 3.1. Azotlu Gübrelerin

Detaylı

Anahtar kelimeler: Hicaznar, potasyum, sogukta muhafaza, kalite

Anahtar kelimeler: Hicaznar, potasyum, sogukta muhafaza, kalite VII. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 4-7 Ekim 216 ISSN: 2148-36 Yıl /Year: 217 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: 78-85 Araştırma Makalesi Research Article 1Alata Bahçe Kulturleri

Detaylı

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ HAZIRLAYAN YALÇIN YILMAZ ZİRAAT MÜHENDİSİ UZMAN TARIM DANIŞMANI Ülkemizde buğday yaklaşık 9.5 milyon hektar alanda ekilmekte, üretimde yıldan yıla değişmekle birlikte 20 milyon ton

Detaylı

ÇİLEĞİN GÜBRELENMESİ

ÇİLEĞİN GÜBRELENMESİ Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda yapılan analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 8 65 Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme 8.1 Gübreleme Çayır-Mer alarda bulunan bitkilerin vejetatif aksamlarından yararlanılması ve biçme/otlatmadan sonra tekrar

Detaylı

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ Yulafın Kökeni Yulafın vatanını Decandolle Doğu Avrupa ve Tataristan; Hausknecht ise orta Avrupa olduğunu iddia etmektedir. Meşhur tasnifçi Kornicke ise Güney Avrupa ve Doğu Asya

Detaylı

ELMANIN GÜBRELENMESİ

ELMANIN GÜBRELENMESİ Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda yapılan analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I asitleşme-alkalileşme (tuzluluk-alkalilik) ve düşük toprak verimliliği Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Toprak Kimyasal Özellikleri

Detaylı

Verim Çağındaki Klasik Üzüm Bağlarında Gübreleme. 5 kg iyi yanmış ahır gübresi (veya 2 kg leonardit veya 0.5 kg hümik asit)

Verim Çağındaki Klasik Üzüm Bağlarında Gübreleme. 5 kg iyi yanmış ahır gübresi (veya 2 kg leonardit veya 0.5 kg hümik asit) Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda yapılan analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

ELMANIN GÜBRELENMESİ

ELMANIN GÜBRELENMESİ Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda yapılan analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

AÇIK TARLADA DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ

AÇIK TARLADA DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ AÇIK TARLADA DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Domates ülkemizde en çok üretilen ve tüketilen sebzedir. Dünyada taze olarak, yemeklerde diğer sebzelerle pişirilerek, dayanıklı domates suyu, konsantre domates

Detaylı

4. Organik Tarımda Türkiye nin Yeri

4. Organik Tarımda Türkiye nin Yeri Dünyada organik ürün ticareti de giderek artmaktadır (Yussefi ve Willer, 2007). Günümüzde sadece gelişmiş ülkeler organik ürünlerin temel tüketicileri olarak görülmekte ve ihracata yönelik çalışan ülkeler

Detaylı

Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ

Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ FARKLI ŞEKİL VE DOZLARDA UYGULANAN TKİ HÜMAS IN EKMEKLİK BUĞDAYIN BAYRAK YAPRAK BESİN ELEMENTİ KONSANTRASYONU, VERİM VE TANE PROTEİN KAPSAMINA ETKİLERİ Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ Bu

Detaylı

FARK NEREDE? Aynı koşullar içinde, verim neden farklıdır? Topraklar arasında farklılıklar nelerdir ve nasıl bulunur?

FARK NEREDE? Aynı koşullar içinde, verim neden farklıdır? Topraklar arasında farklılıklar nelerdir ve nasıl bulunur? FARK NEREDE? Aynı koşullar içinde, verim neden farklıdır? Topraklar arasında farklılıklar nelerdir ve nasıl bulunur? FARKLAR, HANGİ YÖNTEMLER İLE BULUNUR. Bilimsel yöntemleri kullanmadan farkları bulmak,

Detaylı

Bio Verim HAKKIMIZDA. Misyonumuz. Vizyonumuz AR-GE. Sürdürülebilir Tarım. Organik Tarım. Verim & Kalite. Sağlıklı Yaşam

Bio Verim HAKKIMIZDA. Misyonumuz. Vizyonumuz AR-GE. Sürdürülebilir Tarım. Organik Tarım. Verim & Kalite. Sağlıklı Yaşam HAKKIMIZDA 2015 AR-GE Sürdürülebilir Tarım Organik Tarım Verim & Kalite Sağlıklı Yaşam Misyonumuz Tarımsal arazilerin doğal dengesini tekrar kazanması için her türlü tarım kültürüne uygun ve mevcut sorunların

Detaylı

Netar 1992 yılın da kurulmuştur. Biyolojik mücadele, tohum, organik ve inorganik gübre konuların da faaliyetlerine devam etmektedir.

Netar 1992 yılın da kurulmuştur. Biyolojik mücadele, tohum, organik ve inorganik gübre konuların da faaliyetlerine devam etmektedir. Netar 1992 yılın da kurulmuştur. Biyolojik mücadele, tohum, organik ve inorganik gübre konuların da faaliyetlerine devam etmektedir. Netar tohum, Netar Gübre ve Netar Biyoteknoloji adı altında faaliyetlerini

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.. TRIM VE KÖYİŞLERİ KNLIĞI KORUM VE KONTROL GENEL MÜÜRLÜĞÜ TOHUMLUK TESİL VE SERTİFİKSYON MERKEZİ MÜÜRLÜĞÜ TRIMSL EĞERLERİ ÖLÇME ENEMELERİ TEKNİK TLİMTI KOLZ (rassica napus oleifera L.) 2001 TRIMSL EĞERLERİ

Detaylı

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI Prof. Dr. Cemalettin Yaşar ÇİFTÇİ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Ankara 2004 1 TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI TEKNİK

Detaylı

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE TAŞINIMI Su, mineral elementler ve küçük molekül ağırlıklı organik bileşiklerin bitkilerde uzun mesafe taşınımları ksilem ve floemde gerçekleşir. Ksilemde

Detaylı

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü KARE Mühendislik Çevre Teknolojileri Sanayi ve Tic. A.Ş. A.O.S.B. 23. Cadde no:28 ADANA /TURKEY Tel: +90 322 394 4464 E-mail: ahmet48@yahoo.com Web:www.kareeng.com

Detaylı

Ege Sahil Kuşağına Uygun Kavuzsuz Yulaf Çeşidinin Geliştirilmesi Beslenme Yaklaşımı

Ege Sahil Kuşağına Uygun Kavuzsuz Yulaf Çeşidinin Geliştirilmesi Beslenme Yaklaşımı Ege Sahil Kuşağına Uygun Kavuzsuz Yulaf Çeşidinin Geliştirilmesi Beslenme Yaklaşımı 07.10.2016 Özge YILDIZ Gıda Yük. Müh. Aydın İMAMOĞLU, Seda PELİT Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü İzmir Proje:

Detaylı

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

Buğday ve Arpa Gübrelemesi Buğday ve Arpa Gübrelemesi Ülkemizde en geniş üretim alanı bulunan buğday ve arpa çok farklı toprak tiplerinde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Toprak ph isteği bakımından hafif asitten kuvvetli alkalin

Detaylı

DEĞİŞİK ORGANİK KÖKENLİ GÜBRELERİN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ

DEĞİŞİK ORGANİK KÖKENLİ GÜBRELERİN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ DEĞİŞİK ORGANİK KÖKENLİ GÜBRELERİN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ Işıl DEMİRTAŞ, Nuri ARI, Ahmet ARPACIOĞLU, Harun KAYA, Cevdet ÖZKAN Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 07100 ANTALYA ÖZET Bu çalışmada

Detaylı

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR ANTİOKSİDANLAR Aktif oksijen türevleri (ROS) normal metabolizma sırasında vücudumuzun ürettiği yan ürünlerdir. Ancak bazı dış kaynaklardan da serbest

Detaylı

ERİĞİN GÜBRELENMESİ. Verim Çağındaki Klasik Erik Bahçesinde Gübreleme. 20 kg iyi yanmış ahır gübresi (veya 4 kg leonardit veya 1 kg hümik asit),

ERİĞİN GÜBRELENMESİ. Verim Çağındaki Klasik Erik Bahçesinde Gübreleme. 20 kg iyi yanmış ahır gübresi (veya 4 kg leonardit veya 1 kg hümik asit), Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda yapılan analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı (1. Tahmin Sonuçlarına göre) Bitkisel Üretim ve Bitkisel Ürün Denge İstatistikleri I. Bitkisel Üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 26/08/2011 tarihinde

Detaylı

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph)

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph) 10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph) Toprağın asitlik veya bazlık derecesinin göstergesidir Nötr veya nötral = 7.0 Asidik < 7.0 Alkali > 7.0 Bir toprağın asit veya alkali reaksiyon göstermesi toprak çözeltisindeki

Detaylı

Tohum yatağının hazırlanması:

Tohum yatağının hazırlanması: Toprak isteği: Yem bezelyesi tüm baklagillerde olduğu gibi, özellikle yeterli kireç bulunan ve PH değeri 6,5-7 olan toprakları sever. PH değeri 6-8 aralığında olan topraklarda da ekimi yapılabilir. Bu

Detaylı

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin

Detaylı

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ Prof. Dr. Metin ATAMER Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Aralık 2006 ANKARA Sütün Tanımı ve Genel Nitelikleri Süt; dişi memeli hayvanların, doğumundan

Detaylı

ÇAYDA AZOTLU GÜBRENİN EKONOMİK KULLANIMI ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA im

ÇAYDA AZOTLU GÜBRENİN EKONOMİK KULLANIMI ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA im ÇAYDA AZOTLU GÜBRENİN EKONOMİK KULLANIMI ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA im (1 Yıllık Deneme Sonuçlarını İçeren Rapor, 1986) Burhan KACAR 1ii / S.Rıfat YALÇIN 2, Muammer SARIMEHMET 3 Mücella MÜFTÜOĞLU 4 ve Hülya

Detaylı

Sağlıklı Tarım Politikası

Sağlıklı Tarım Politikası TARLADAN SOFRAYA SAĞLIKLI BESLENME Sağlıklı Tarım Politikası Prof. Dr. Ahmet ALTINDĠġLĠ Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü ahmet.altindisli@ege.edu.tr Tarım Alanları ALAN (1000 ha)

Detaylı

The Effect of Organic and Inorganic Fertilizer on Onion (Allium cepa. var. Valencia) Storage Cultivated in Seedling Growing Method

The Effect of Organic and Inorganic Fertilizer on Onion (Allium cepa. var. Valencia) Storage Cultivated in Seedling Growing Method YYÜ TAR BİL DERG (YYU J AGR SCI) 2011, 21(2): 122-126 Geliş Tarihi (Received): 20.01.2011 Kabul Tarihi (Accepted): 10.04.2011 Araştırma Makalesi/Research Article (Original Paper) Organik ve Mineral Gübrelerin

Detaylı

Archived at http://orgprints.org/20788

Archived at http://orgprints.org/20788 YALOVA KOŞULLARINDA ORGANİK BURSA SİYAHI İNCİR YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KULLANILAN FARKLI BİTKİ BESLEME UYGULAMALARININ VERİM VE KALİTEYE ETKİSİ Doç. Dr. Serap SOYERGİN 1 serapsoyergin@gmail.com, Dr. Erol YALÇINKAYA

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2010 Yılı Bitkisel Üretim ve Bitkisel Ürün Denge İstatistikleri I. Bitkisel Üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 25/03/2011 tarihinde açıklanan, 2010 yılı Bitkisel

Detaylı

KAYISININ GÜBRELENMESİ

KAYISININ GÜBRELENMESİ Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlar da yapılan analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı