YÜKSEK LİSANS TEZİ T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANKARA DAN DERLENEN AVCI ANLATILARI ÜZERİNE HALKBİLİMSEL BİR İNCELEME

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "YÜKSEK LİSANS TEZİ T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANKARA DAN DERLENEN AVCI ANLATILARI ÜZERİNE HALKBİLİMSEL BİR İNCELEME"

Transkript

1 Gamze YILDIZ TÜRK HALK BİLİMİ BİLİM DALI T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ ANKARA DAN DERLENEN AVCI ANLATILARI ÜZERİNE HALKBİLİMSEL BİR İNCELEME Gamze YILDIZ TEMMUZ 2014 TÜRK HALK BİLİMİ BİLİM DALI TEMMUZ 2014

2

3 ANKARA DAN DERLENEN AVCI ANLATILARI ÜZERİNE HALKBİLİMSEL BİR İNCELEME Gamze YILDIZ YÜKSEK LİSANS TEZİ TÜRK HALKBİLİMİ ANABİLİM DALI GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMMUZ 2014

4

5

6 iv ANKARA DAN DERLENEN AVCI ANLATILARI ÜZERİNE HALKBİLİMSEL BİR İNCELEME (Yüksek Lisans) Gamze YILDIZ GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Temmuz 2014 ÖZET Ankara dan Derlenen Avcı Anlatıları Üzerine Halkbilimsel Bir İnceleme adlı bu yüksek lisans tezinin Giriş bölümünde avcılığın tarihi, İslamiyet te avcılık, Ankara da avcılık hakkında genel bilgiler verilmiştir. Özellikle Ankara merkez avcı derneklerinde avcılardan avcılığın basamakları ve geleneksel avcılık, av mutfağı ve av etinden yapılan yemekler, halk inançları, halk hekimliği uygulamaları ve sözlü edebiyat ürünleri derleme sonucunda elde edilmiştir. Elde edilen bu ürünler halkbilimsel açıdan değerlendirilmiştir. Bilim Kodu : 310 Anahtar Kelimeler : Ankara, Ankara avcıları, Ankara da avcı kültürü, Ankara da geleneksel avcılık, halk edebiyatı Sayfa Adedi : 147 Danışman : Doç. Dr. Pervin ERGUN

7 v A REVİEW OF FOLKLORİSTİC ON THE HUNTER NARRATİVE COMPLİED BY ANKARA (M.S. Thesis) Gamze YILDIZ GAZİ UNIVERSITY GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES July 2014 ABSTRACT General informationaboutthehistory of hunting, hunting in Islamandhunting in Ankara is stated in theintroduction of thisthesis, named "FolkloristicReview on HunterNarratives Collection Compiledfrom Ankara". Inparticular, huntingstepsandtraditionalhunting, huntingcuisineanddishesmadefromvenision, folk beliefs, practices of folk medicine, oral literaryproductsareobtainedfrom Ankara huntingassociations. Theseobtainedproductsareconsidered in terms of thestudy of folklore. ScienceCode : 310 KeyWords : Ankara, Ankarahunters,Hunting Culture in Ankara,Traditional hunting in Ankara, Folk productions Sayfa Adedi : 147 Danışman : Doç. Dr. Pervin ERGUN

8 vi TEŞEKKÜR Bu çalışmanın oluşmasında emeği geçen İç Anadolu Av ve Yaban Hayatı Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Kamil ÜÇBAŞ a, kaynaklar konusunda yardımlarını esirgemeyen Aydın KALAY ve Erhan TAYLAN a, ve derleme çalışmalarımda bana yardım eden tüm avcılara, çalışmamda sabrını ve desteğini hiç esirgemeyen değerli aileme, gözlemlerim ve derleme çalışmalarım konusunda mekânlarda bulunmamı sağlayan arkadaşım Caner ÖZCAN a ve son olarak da bu çalışmada danışmanlığımı yapan sayın hocamdoç.dr. PERVİN ERGUN a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Gamze YILDIZ Ankara 2014

9 vii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET... iv ABSTRACT... v TEŞEKKÜR... vi İÇİNDEKİLER... vii SİMGELER VE KISALTMALAR... x GİRİŞ BÖLÜM AVCILIĞA VE AVCIYA BAKIŞ 1.1. Avcının Avcılığa Ve Av Hayvanlarına Bakışı Avcının Diğer Avcılara Bakışı Avcı Ailelerinin Avcıya Bakışı Toplumun Avcıya Bakışı BÖLÜM AVCILIKTA MEKÂN 2.1. Avcılıkta Değişen Avlanma Ve Sohbet Mekânları Ankara İli Avlanma Sahaları Ve Av Hayvanları Ankarada'ki Avcı Dernekleri BÖLÜM AVCILARIN YETİŞMESİ 3.1. Avılıkta Geleneksel Eğitim Çantacılık Ve Kuralları... 25

10 3.2. Avcılıkta Yaş Gruplarına Göre Davranış Gelişimleri Ve Avcılığın Basamakları viii 4. BÖLÜM AV MUTFAĞI 4.1. Avda Geleneksel Paylaşma, Pay Usulü, Sofra Adabı Av Etinden Yapılan Yemekler Bıldırcın etinden yapılan yemekler Kaz etinden yapılan yemekler Keklik etinden yapılan yemekler Ördek etinden yapılan yemekler Üveyik etinden yapılan yemekler Tavşan etinden yapılan yemekler Av Hayvanlarından Yapılan Geleneksel Mutfak Malzemesi: Yağlaç( Fırça) BÖLÜM HALK İNANÇLARI VE HALK HEKİMLİĞİ İLE İLGİLİ AVCI ANLATILARI 5.1. Avcılıkla İlgili Halk İnançları Avcılıkla İlgili Halk Hekimliği BÖLÜM AVCILIKLA İLGİLİ HALK EDEBİYATI ÜRÜNLERİNİN HALKBİLİMSEL AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ 6.1. Avcı Lakapları ve Halkbilimsel Açıdan Değerlendirilmesi Mesleklerden kaynaklanan lakaplar Fiziki özelliklerden kaynaklanan lakaplar Karakter özelliklerinden kaynaklanan lakaplar... 43

11 Aşiret veya etnik yapı sebebiyle verilen lakaplar Diğerler lakaplar Avcı Atasözleri Ve Halkbilimsel Açıdan Değerlendirilmesi Avcı Deyimleri Ve Halkbilimsel Açıdan Değerlendirilmesi Avcı Bilmeceleri Ve Halkbilimsel Açıdan Değerlendirilmesi Avcı Fıkraları ve Halkbilimsel Açıdan Değerlendirilmesi Avcı Türküleri ve Halkbilimsel Açıdan Değerlendirilmesi SONUÇ KAYNAKÇA SÖZLÜK EKLER Ek-1. Kaynak Kişi Bilgileri Ek 2.Foğraflar ÖZGEÇMİŞ ix

12 x SİMGELER VE KISALTMALAR Bu çalışmada kullanılmış bazı simgeler ve kısaltmalar, açıklamaları ile birlikte aşağıda sunulmuştur. Simgeler Açıklama - - Kısaltmalar Açıklamalar a. g. e. : Adı geçen eser C. : Cilt çev. : Çeviren km : Kilometre m : Metre vb. : Ve benzeri s. : Sayfa MAK : Merkez Av Komisyonu K.K. : Kaynak Kişi

13 1 GİRİŞ Av Kavramı ve Avcılık Kavram olarak avlanmak, insan tarafından gerçekleştirilen bir eylemi ifade eder. Türkçe sözlüğe göre av kavramı karada veya denizde evcil olmayan hayvanları vurma veya yakalama işi; bir hayvanın başka bir hayvanı yemek için yakalaması fiili olarak açıklanmıştır(tdk, 1994: 74). Emine Gürsoy Naskali ye göre Av bir iktidar göstergesidir. Av gücü sembolize eder, muktedir ve iktidarda olmayı temsil eder (Naskali, 2009). Av kavramı, Görsel Alfabetik Genel Kültür Ansiklopedisi nde yabani hayvanları yakalama ve öldürme eylemi olarak tanımlanmıştır(görsel Alfabetik Genel Kültür Ansiklopedisi,1985: 68). Av, doğada sahipsiz olarak bulunan hayvanların çeşitli yol ve yöntemlerle izlenmesi, bulunması ve daha çok cansız olarak ele geçirilmesine dayanan bir olgudur. Avcılık ise doğayla iç içe yaşayan ilk insanların doğada karşılaştıkları durumlar karşısında, kendilerini korumak, yiyecek ve giyecek elde etmek amacıyla kovalayıp yakalayabildikleri hayvanları kendi yaşamsal ihtiyaçları doğrultusunda kullanmalarıdır. Daha sonra gelişen bedensel yapıları ve zekâlarını kullanma yetenekleriyle birlikte hayvanlar kadar güçlü ve çevik olmamalarına rağmen tuzak kurmak, silah yapmak gibi yeteneklerinin gelişmesiyle avcılıkta kendilerini kanıtladıkları görülmektedir. İnsanlık tarihi kadar eski olan bu eylem, insanlığın ortak malı olarak görülmüş ve günümüze kadar değişerek taşınmıştır. İlk insanın yaşadığı hayatta kalma mücadelesinden bugüne kadar avcılık çeşitli aşamalardan geçmiş, günümüzde ise ilk amacından uzaklaşmıştır. Avlanmada insanoğlunun amaçladığı korunmak, karşısına çıkan hayvanlardan çeşitli yöntemlerle kurtulup hayatta kalmak, kendi geliştirdiği ilkel yöntemlerle hayvanları avlayarak doğada bitkilerle sürdürdükleri yaşamlarına eti de bir besin kaynağı olarak dâhil etmektir. Gelişen insan, değişen doğa şartlarına ayak uydurarak (Özbay, 2006:8) avlanmak için değişik alet ve yöntemler geliştirmiş ve bunlarla avlanmaya

14 2 başlamıştır. Zaman içinde av usullerini de değiştiren insanoğlu, doğada daha fazla söz sahibi olmaya başlamıştır. Avda kullandığı ilkel aletlerin yerine daha ustaca tasarlanmış tuzaklar ve ateşli silahları kullanmaya başladıktan sonra, doğadaki hayvanların bir kısmını canlı olarak ele geçirip evcilleştirmeyi de öğrenmiştir. Böylece, avcılığı sadece korunma, beslenme, giyinme için değil ekonomik bir faaliyet olarak da yürütmeye başlamıştır. Topluluklar halinde yaşayan insanlar yavaş yavaş siyasi olgularla tanışıp yöneten ve yönetilenlerin olduğu toplumlar haline geldikçe avcılık da değişim göstermiş; yönetilenlerin ekonomik bir faaliyet olarak sürdürdükleri bir eylem olarak devam ederken yöneticilerin boş zamanlarını değerlendirdikleri bir eğlence haline gelmiştir. Fakat bu eğlence içinde askeri bir hazırlık safhası ve kendini ispatı ile güç kontrolünü içinde barındırmıştır. Günümüz insanı için avcılık eğlendiren, dinlendiren bir uğraş olarak görülmekte; daha çok da bir spor türü olarak kabul edilmektedir. Avcı olmayı seçen günümüz insanı tarafından av; şehir hayatından uzak kendini dinlediği doğayla iç içe olup huzur bulduğu, başta ruhsal arınmayı sağlamak ve bedensel olarak sağlık bulmak içi yaptıkları bir etkinlik haline gelmiştir. Avcılıkla uğraşmayanlar için ise av, boşa geçirilen zaman, bedenî yorgunluk gibi düşünülse de aslında insan vücudunu çok yönlü olarak dinlendiren, doğanın içinde yapılan kaliteli bir fiziksel aktivitedir. Spor salonları gibi kapalı alanlarda bulunmak yerine, kent hayatından uzaklaşıp oksijen yönünden zengin ormanlarda, ovalarda, dağlarda bulunmak ve toprakla doğrudan buluşup doğal hayatta uzun yürüyüşleryapmak insan vücudunun yenilenmesini sağlamaktadır. Bu yönüyle avcılık bir spor türü olarak değerlendirilmektedir. Var olduğu günden beri insana eşlik eden insanlığın ortak malı olan avcılığın sportif bir faaliyet ya da etkinlik olarak gelecek nesillere aktarılması ve devam ettirilmesi bugün avcılıkla uğraşan avcıların sorumluluğu altındadır. Her avcının her şeyden önce hem doğaya hem de avlayacağı hayvana karşı bazı sorumlulukları vardır. Doğa sadece hayvanların değil insanların da yaşama alanıdır ve dâhil olduğu bu sisteme sahip çıkmak, onun varlığını korumak, yaban hayat içindeki dengeyi sağlamak ve tabiatın verdiklerine saygı duymak her avcının görevidir. Avda çok hayvan avlamak değil sınırlı ve bilinçli avlanmak önemlidir. Kanunlar ve yasalar

15 3 avcılara sınırlar koysa da asıl sınır kendisi ve egolarıdır. Egolarını tatmin etmek için daha fazla vurmayı düşünen kimseler avcı kabul edilmemektedir. Avcılığın daha yazılı kanunlar ve yasalarla sınırlandırılmadan yapıldığı yüzlerce yıl evvel Dede Korkut hikâyelerinden Begil Oğlu EmrenBoyu nda kahramanı Begil inavına duyduğu saygı ve ona yaşamak için verdiği şans Salur Kazan tarafından şöyle övülmüştür: Üç yüz altmışaltı Alp ava binse, Kanlı geyik üzerine yürüyüş olsa, Begil, ne yay kurardı ne ok atardı, Hemen yayı bileğinden çıkarırdı, Boğanın, yabani geyiğin boynuna atardı, çekip dururdu, Zayıf ise kulağını delerdi, avda belli olsun diye, Ama semiz olsa boğazlardı. Eğer beyler geyik avlarsa, Kulağı delik olsa, Begil sevincidir diye Begil e gönderirlerdi (Ergin,2004: 216). Yüzlerce yıl evvel yazılan bu boy, avcıların bugün de sergilemesi gereken davranışları aktarmaktadır. Bugün ise Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar ve Müdürlüğü nün Sürdürülebilir Avcılık İçin Temel Eğitim Kitabı ında belirtildiği üzere avcılığın belirli bir temel eğitim ile disipline edilmesi, yüksek değer yargılarının yaygınlaştırılması, bugün için sürdürülebilir avcılığın olmazsa olmaz şartı (2005: 50) olarak kabul edilmektedir. Adı geçen kaynakta avcılığın aktarımı ve devamlılığının günümüz avcılarının bilinçli davranışlar sergilemeleriyle ve yaban hayat içindeki av hayvanlarının yaşama ortamının iyileştirilmesiyle gerçekleşeceği vurgulanmaktadır. Avcılığın Kısa Tarihçesi İnsanlığın ortak malı olan ve insanlık tarihi kadar eski bir uğraşı olan avcılığın ilk haliyle insanların hayatta kalabilme, yiyecek ve giyecek bulabilme gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için ortaya çıktığı bilinmektedir. Özellikle ilk insanların besin

16 4 ihtiyaçlarını kendilerini henüz keşfetmemiş oldukları ilk zamanlarda toplayıcılıkla karşıladıkları tahmin edilmektedir. Böcekler ve daha çok bitkisel besinleri toplayarak hayatta kalmaya çalışan insanoğlu, alet yapma yeteneğini keşfetmiş ve bu aletleri kullanarak hayvansal besinlerden daha çok yararlanmaya başlamıştır. İnsanı alet yapmaya iten sebep ise karşısına çıkan hayvanların ondan daha güçlü oluşu ve doğayla verilen mücadele olmuştur. Üçbaş ın da belirttiği gibi Ava doğrudan saldırı yöntemi tehlikeli olmasından ötürü her avda avcılardan birkaçının ölmesi ya da yaralanması mümkündü. Bu nedenle gelişen teknik ve aklında yardımıyla tuzaklardan yaralanma, hayvan sürülerini uçurumlara sürme, pusu kurma gibi yöntemlerle insan doğa karşısında biraz daha güç kazanmış biraz daha ona hâkim olmuştur. (Üçbaş, 1999: 21). Kendisini korumak ve hayatta kalmak için hayvanları öldüren insanın, hayvanlardan besin olarak yararlanmayı keşfetmesi, bu hayvanların derilerini giyecek, kemiklerini de günlük hayatta malzeme olarak kullanmaya başlamasıyla insanlık tarihinde, insanın toplayıcı insan modelinden avcı insan modeline geçtiği düşünülebilir. Avcılığın bilinçli bir şekilde ve amaçlar doğrultusunda yapılmasıyla insanlık tarihinde bilinçli avcılığın başladığı kabul edilebilir (Özbay,2006:3). İlk insanlar doğa şartlarına uyum sağlayıp kendilerini hem doğa olaylarından korumak hem de gizlenmek için yaşam alanı olarak mağaraları seçmişlerdir. Mağaralarda küçük topluluklar halinde yaşayan insanları bir araya getiren ise kendilerinden büyük ve güçlü hayvanları avlanmaları olmuştur. İnsanların bir araya gelmesi gücü arttırırken avlanacak hayvanın büyüklüğü de iş yükünü arttırmıştır ve böylece işler; ortak olarak yapılmaya başlanmıştır. Ortak yapılmaya başlanan bu işler adı geçen kaynakta şöyle analiz edilmiştir: Avcılık eyleminin uygulama süresi içinde ortaya çıkan işbirliği, iş bölümü, topluluk içindeki bireyler arasında sorumlulukların dağıtılması, verilen görevlerin zamanında yerine getirilmesi zaman zaman da olsa düzenli besin elde edilmemesi hallerinde, birlikte tüketim durumu, grup dayanışmasını ve grup psikolojisini ortaya çıkaran nesnel temellerdir. Grup içi ve farklı gruplar arası ilişkiler toplumsal organizasyonların ilk örnekleridir. (Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü, 2005: 30)

17 5 Bu organizasyonlarda kadın ve erkeğinde yeri belirlenmiştir. Kadın sığınılan yerdedir, av peşinde koşan ve avlayan erkeğin getirdiği avdan yararlanmayısağlayandır. Buzul çağından sonra iklim değişmiş buna bağlı olarak da yaşayan türlerde farklılıklar görülmüştür. Wikipedia de nakledildiği üzere Neolitik çağında başlamasıyla birlikte insan topluluklarının yaşam biçimleri değişmiş doğadan asalak biçimde yararlanma temeline dayanan avcılık ekonomisinin ötesinde, doğanın doğrudan üretim süreciyle döndürülmesi anlamına gelen tarım keşfedilmiş, hayvanlar evcilleştirilmiştir. Çanak çömlek yapımına geçilen Çanak Çömlekli Neolitik Çağda avcılık tamamen terk edilmiştir. Neolitik çağın son dönemlerinde yaşanan yangınlardan sonra ileri üretici dönem olarak görülen Kalkolitik döneme geçilmiştir. Bu dönemde artık insanların daha düzenli topluluklar halinde yaşadığı tarım ve hayvancılıkla yaşamlarını sürdürdükleri, ticaret yaptıkları, zaman zaman avcılıkla uğraştıkları bilinmektedir ( ). İlk çağda korunma, yiyecek, giyecek gibi temel ihtiyaçlarını artık avcılık olmadan da karşılayabilen, hükümdarlar, soylular ve varlıklı insanlar arasında av yapmak bir spor olarak görülmüştür. Ana Britannica dan özetlenecek olursa, avcılar, Eski Mısır da hükümdarlar ve soyluların avlarına katılan, av köpeklerini yöneten ve ayrı bir sınıf oluşturan insanlardı. Saray ve tapınaklarında av resimleri bulunan Asurlular ve Babillilerin ava önem verdikleri ve ava düşkün oldukları bu resimlerden anlaşılmaktadır. İsrailoğulları nın da avcılıkla uğraştığı ve av hayvanlarına değer verdikleri İncil de geçen bazı ifadelerden anlaşılmaktadır. Eski Yunanlılarda avcılık hakkındaki bilgilere, M.Ö. IV. yüzyılda Ksenophanes tarafından yazılan, kendi avcılık deneyimlerini anlattığı Kynegetikos (Avcılık Üzerine) adlı yazılarda rastlanmaktadır. Ksenophanes, bu yazılarda o dönemde uygulanan avcılık yöntemleri ve av hayvanları hakkında bilgiler vermiştir. Avcılık Romalılarda ise hükümdar ve soyluların yapabileceği bir spor olarak görülmemiş, alt sınıftan ve meslekten kişilere bırakılmıştır. İngiltere de soyluların hükümdarların ava çıktığı, avı güç ve iktidara sahip kişilerin yaptığı bilinmektedir. Dolaşarak ya da at üstünde geyik avlayarak yapılan avlar İngiltere de uzun yıllar sürdürülmüştür(ana Britannica, 1993:342).

18 6 Avcılık tarihinde bir diğer gelişme de köpeklerin kullanılmasıdır. Özbay ın da belirttiği gibi avda av köpeği sürülerinin kullanılması ve zağarlı (köpekli) avcıların ortaya çıkmasıyla XII. yüzyıldan itibaren av bilim niteliği kazanmıştır. Bugünkü av tüfeklerinin atalarının XV. yüzyılınsonunda bulunmasıyla avlarda ilk ateşli silahlar kullanılmaya başlanmıştır (Özbay,2006:5). Anadolu ya gelmeden önce Türkistan da ve Asya nın değişik yerlerinde göçebe ve yarı göçebe topluluklar halinde yaşayan Türklerin hayatında avcılık önemli bir yer tutmuştur. Türklerin diğer kavimlerle yaşadıkları etkileşimler sayesinde daha da gelişen ve gözlenen zengin bir av kültürü oluşmuştur. Güven ve Hergüner in de belirttiği gibi deri veya kıl çadırda oturan, kımız içen ve hayvan besleyen eski Türkler; avcılığı günlük hayatlarının bir parçası olarak görmüşlerdir (Güven ve Hergüner, 1999). Avda at, alıcı kuş, av köpeği, tuzak ve silahların nasıl kullanılacağını, ava nasıl ve ne zaman çıkılacağını, sonrasında yapılması gerekenleri belirleyen birtakım kuralların olması Türklerin av kültürünün zenginliğini göstermektedir (Temel Britannica, 1991: 171). Türklerin hayatında, avcılığın savaşa hazırlık ve eğlence yönü önemli bir yere sahiptir. Türkler barışın hâkim olduğu dönemlerde Güven ve Hergüner in de belirttiği gibi avcılığı savaşa hazırlayıcı bir vasıta ve bir ön tatbikat olarak uygulamışlar ve savaşlardan önce harp taklidi niteliğinde büyük sürgün avları düzenlemişlerdir. (Güven ve Hergüner,1999: 35) Böylece avcılığı gençleri eğitmek, savaşa hazırlamak için kullanmışlar; gençlere büyüdüklerini göstermek, toplumda yer edinmelerini sağlamak, savaş ruhu ve disiplini kazandırmak için ava götürmüşlerdir. Başarılı geçen sığır avlarından sonra eğlenmek için şölenler düzenlenmiştir. Tarih içinde avcılığı yasa ile devlet düzenine ilk sokan ve avı savaşın okulu olarak gören Moğol Hanı Cengiz Han dır. Cengiz Han avcılık için hazırlattığı yasada avın yapılışını ve kurallarını belirlemiş tir. Cengiz Hanöldükten sonra da bu yasa uygulanmıştır. Oğuz Türklerinin kurduğu Selçuklu döneminde ise avcılığın düzenli bir örgüt durumuna geldiği görülmektedir. Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah pek çok av üstadına danışarak avcılık konusunda dünyada ilk bilimsel kitap olan Saydremei Melikşahi yazdırtmıştır (Güven ve Hergüner,1999).

19 7 Selçuklulardan sonra Osmanlılara geçen av geleneği saray içinde düzenli bir kurum olarak aynı geleneksel özellikleri devam ettirilerek sürdürülmüştür. Osmanlılar döneminde padişahların büyük alaylar oluşturarak ava çıkmaları XIX. yüzyıla kadar sürmüştür. XIV. yüzyılda I. Murat tan başlayarak Yıldırım Beyazıt döneminde de avın eski geleneklere uyularak sürdürüldüğü Yıldırım Beyazıt ın özellikle savaş olmadığı günlerde sık sık sürek avına çıktığı bilinmektedir. Ava önem veren ve sürek avlarına çıkan padişahlar arasında I.Ahmet, IV. Murat, I. İbrahim ve IV. Mehmet de sayılabilir. Bu padişahlardan IV. Mehmet e ava düşkünlüğünden Avcı lakabı verilmiştir (Temel Britannica, 1991: 171). Padişahlar avcılığın belirli bir disiplin ve düzen içinde yapılabilmesi için sarayda geniş bir teşkilat kurma lüzumu duymuşlardır. Düzenlenen büyük av partilerinde Hassa Avcıları görev almıştır. Osmanlı döneminde padişahların avlandığı Hassa Avlakları dışında kalan kısımda ise halk avlanmıştır. Avcılık hayatında yapılan bu ayrım Tanzimat ın ilânından sonra Hassa Avcılığı nın kaldırılmasıyla giderilmeye çalışılmıştır yılları arasında yayımlanan Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye de halkın kuralsız ve usulsüz olarak yaptığı avcılık belirli yasaklar ve düzenlemelerle sınırlandırılmıştır. Osmanlı döneminde son olarak avcılık hayatı için 1882 yılında Zabıta-i Sayd-i Berri ve Bahri (Kara ve Deniz Avcılığı Zabıtası) kararları çıkarılmıştır, fakat av hayvanlarının korunması konusunda pek bir başarı elde edilmemiştir (Ana Britannica, 1993:344). Türk milletinin yüzde doksan sekizi Müslüman kabul edilmektedir. Türk hayat tarzının karakteristik özelliklerinden biri olan avcılık İslamiyet le uyum içerisindedir. Avlanmak, avcılık genel olarak İslami kurallar çerçevesinde izin verilen bir eylemdir. İslamiyet'e göre; yeryüzündeki her şey gibi avlanacak hayvanlarda insanın hizmetine ve faydalanmasına sunulmuştur (Güven ve Hergüner, 1999). Ancak dinî açıdan sağlıklı ve geçerli bir avlanmanın yapılabilmesi birtakım kurallara bağlanmıştır. Bunun için av, avcı, avda kullanılacak alet ve av hayvanlarının taşıması gereken birtakım özellikler söz konusudur. Bu özelliklere uymayan durumlarda avcılık eylemi gerçekleştirilirse avlanan hayvanın İslamiyet e göre eti yenmez ve haram sayılır.

20 8 İslamiyet te insanların yaşama hakkına ne kadar saygı duyulmuşsa hayvanların yaşama haklarına da o kadar saygı duyulmuştur. Her hayvanın yaşama ve hayatta kalma hakkı vardır; bu yüzden hayvanlara merhametle yaklaşılması istenmiştir. Avlanacak hayvandan eğer bir fayda sağlanmıyorsa, ekonomik bir değeri yoksa ya da yaşamsal faaliyetlerde kullanılmayacaksa sırf zevk ya da eğlenmek için yapılan avlanmalar doğru bulunmaz (İlmihal-II, :2012: 53). İslamiyet te israf hoş karşılanmaz ve yasaklanmıştır. Av hayvanlarının fazla ve gereksiz avlanması da israf olarak görülmüş, yasaklanmıştır. Doğanın işleyişi ve dengesinin bozulmaması konusunda insanlar uyarılmış, hayvanların neslinin devamı için kurallar belirlenmiş ve yasaklar koyulmuştur. Güven ve Hergüner in hazırladığı makalede Kur an-ı Kerim de, Hadis-i Şeriflerdefıkıh kitaplarında, tefsirlerde ve ilmihallerde geçen avcılık ve av hayvanlarıyla ilgili hususlar yer almaktadır. Bunlardan bazıları şöyledir: "Allah size boğazlanmamış hayvanın etini, akan kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası -put veya şahıslar- için kesilmiş hayvanı haram etmiştir. Fakat helak olacak kadar zorda kalan, istemeyerek ve zaruret miktarını aşmayarak bunlardan yerse, günah işlemiş sayılmaz. Şüphesiz ki, Allah çok bağışlayıcı ve çok rahmet sahibidir." (Bakara Suresi, Ayet: 173). "Ölü hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan; -yetişerek şartına uygun boğazlanan müstesna- boğulmuş, -bir cisimle vurularak öldürülmüş, yüksekçe bir yerden yuvarlanıp, ölmüş, süsülerek ölmüş, canavar tarafından parçalanarak ölmüş hayvan; dikili taşlar -putlar- üzerine boğazlanan ve bir de fal okları, kumar zarlarıyla kısmet aramanız size haram kılınmıştır. Bütün bunlar, Allah ve din yolundan çıkıştır. Bugün kâfirler sizin dininizden onu yok etmekten- ümitlerini kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi kemale erdirdim, nimetimi üzerinize tamamladım. Sizin için din olarak İslam'ı beğendim, kim açlıktan bunalıp çaresiz hale düşerse, -günaha istek gösterip eğilmeksizin- onlardan -haramlardan- yemek zorunda kalırsa şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir" (Maide Suresi, Ayet:3). "Ey Muhammed Sana kendilerine neyin helâl kılındığını soruyorlar. De ki: Temiz olan bütün nimetler size helal kılındı. Allah'ın size öğrettiği üzere alıştırıp yetiştirerek öğrettiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarını yiyin ve üzerine Allah ın adını, anın -besmele çekin-. Allah'tan korkun. Çünkü Allah hesabı çabuk görür" (Maide Suresi, Ayet:4).

21 9 "Ey iman edenler, siz -hac ve umre için- ihramda iken av öldürmeyin. İçinizde kim onu bilerek öldürürse ceza olmak üzere, içinizden adalet sahibi iki adamın takdir edecekleri Kâbe ye ulaşmış, öldürdüğünün benzeri bir kurbanlık hayvanı kesmesi gerekir. Yahut işlediği suça karşılık bir kefaret daha vardır ki -bu da - o nispette yoksulu doyurmak veya her fakire karşılık bir gün oruç tutmaktır. Böylece yaptığının cezasını tatsın. Allah geçmişte yapılanları bağışladı. Fakat bundan sonra kim bir daha böyle yaparsa, Allah ondan intikamını alacaktır. Allah mutlak galiptir, intikam sahibidir" (Maide Suresi, Ayet:95). "Deniz avı yapmak ve avladığınızı yemek hem size hem demi safirlerinize faydalı olmak için helâl kılındı. Kara avı ise ihramda bulunduğunuz süre içinde haram edilmiştir. Huzuruna varıp toplanacağınız Allah tan korkun" (Maide Suresi, Ayet:96). "Helâl olduğu vakit, yani yasak zaman dışında avlanınız!" Ayet-i Kerimesi ile de, konuya büyük açıklık getirilmiştir. "Şu su tatlıdır, hoş içilir, öteki biri de tuzludur, acıdır, boğazı yakar. Bunların ikisinden de taze et yersiniz." (Fatır suresi, Ayet: 12). Bu Ayet-i Kerime de acı ve tatlı su balıklarının helâl olduğu hususu açıkça belirtilmiştir (Güven ve Hergüner, 1999). Kur an-ı Kerim de geçen bu ayetlerden İslam a göre avın haram ya da helâl olması durumu açıkça anlaşılmaktadır. Avcılık, İslami açıdan uygun görülen fakat sınırları belirlenen bir eylem olarak görülmektedir. Türk halkı da avcılığı bağlı bulunduğu dine aykırı düşmeyecek şeklide yapmaktadır. Türkiye de avcılığa bulunduğu coğrafi konum, iklim şartlarının uygunluğu bakımından bakılacak olursa, Türkiye pek çok hayvanın, göç yollarının üzerinde bulunmasıyla farklı türlerdeki av hayvanlarını barındıran bir ülkedir. Her bölgede farklı bir av hayvanıyla karşılaşmak mümkün olduğu kadar geçmişte nesli tükenen birçok av hayvanına da ev sahipliği yapmıştır. Ülkemizde bazı av hayvanlarının yaşamaması, sayılarının azalması ve yok olma tehlikesinin olması bilinçsiz yapılan avcılığın bir sonucudur. Avcıların gerekli eğitimi almamaları, yasal düzenlemelerin zamanında yapılmaması ve caydırıcılığının az olması av hayvanlarının yok olmasına neden olmaktadır. Ülkemizde av hayvanlarının azalmasına neden olan ve av hayvanlarını doğrudan olumsuz etkileyen başlıca sebepler Erhan Özbay tarafından şöyle sıralanmıştır:

22 10 1. Avcıların çok büyük bir kısmının avcılık eğitiminden yoksun olması ve mevsimsiz avlanmaları. 2. Avcılığı her yönüyle kapsayan yasal düzenlemelerin tam anlamıyla uygulanmayışı. 3. Av hayvanlarına, hiç kimsenin bugüne kadar sahip olmayışı ve bunun tükenmez bir kaynakmış gibi istismar edilmesi 4. Av zararlıları ile mücadelenin hiç yapılmayışı (Özbay, 2006:8). Türkiye de avcılıkla ilgili yaşanan bu olumsuz gelişmeler devlet tarafından bazı önlemlerin alınmasını zorunlu kılmıştır. Küçükosmanoğlu ve Arslangündoğdu nun belirtildiği gibi avcılık uzun yıllar boyunca geçici, güçsüz ve yetersiz önlemlerle kendi haline bırakılmış ancak Cumhuriyet döneminde eğitsel, kültürel, sosyal, endüstriyel ve ekonomik yararları dikkate alınarak 1937 yılında 3167 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ile disiplin altına (Küçükosmanoğlu ve Arslangündoğdu, 2009) alınmıştır. Bu kanun o günün ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte iken 2000 li yıllara gelindiğinde eksik kalmış ve buna bağlı olarak 2003 yılında 4915 sayılı kanunla Kara Avcılığı Kanunu yenilenmiştir. Bu kanun çerçevesinde Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı olarak av mevsimlerini, yasaklarını ve kısıtlamalarını belirlemek ve genel kuralları oluşturmak için Merkez Av Komisyonu oluşturulmuştur. Merkez Av Komisyonu her yıl Çevre ve Orman Bakanlığı bünyesinde toplanmaktadır ve gelecek av sezonu için belirleyici kararları almaktadır. Bu kararların alınmasında Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Atıcılık ve Avcılık Federasyonu da önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye de av ve yaban hayatı Çevre ve Orman Bakanlığı ve Merkez Av Komisyonunca koruma altına alınmaktadır. Yaban hayat içinde bulunan ve korunan türler arasında olan av ve yaban hayvanlarını canlı ya da ölü olarak bulundurmak ve nakletmek, nakline aracılık etmek yasaklanmıştır. Günümüzde yasalara göre silah taşıması yasak olmayanlara her sene belirlenen harçlar karşılığında avcılık belgesi ve avlanma izni belgesi verilir.bu belgeye sahip kişiler yasalar tarafından belirlenen kamuya ait av topraklarında, avlanma yasağı olmayan av hayvanlarını avlayabilirler. Türkiye de avlanmasına izin verilen yaban hayvanları türlerine ve avlanma sürelerine göre bulunduğu coğrafi bölgede alt bölümlere ayrılmaktadır ve bu hayvanlar belirlenen periyotlar halinde Ağustos

23 11 ortalarından başlayarak Şubat sonuna kadar avlanmaktadır. Özbay ın naklettiğine göre Türkiye de avlanmasına izin verilen av hayvanları türlerine ve avlanma sürelerine göre üç bölüme ayrılmıştır: Birinci Grup: Bıldırcın, kaya güvercini; tahtalı ve üveyik İkinci Grup: Keklik, kum kekliği, kıkırlık, bağırtlak, ada tavşanı ve tavşan. Üçüncü Grup: Tilki, sansar, sakarmeke, ördekgiller, kazgiller, kızkuşu, karatavuk, çulluk, küçük su çulluğu, sultani su çulluğu ve bekasından oluşmaktadır (Özbay, 2006:8). Gerek çeşitli yazılı kaynakların gerekse sözlü kaynakların naklettiğine göre; bu gruplarda yer alan ve avlanmasına izin verilen hayvanların belirli dönemlerde avlamasının yanı sıra her hayvanın günlük avlanma limitleri vardır. Arka arkaya gidilen günlerde bile bu limitlere sadık kalınarak avlanmak zorunludur. Avcıların günlük limitlerden fazla av yapıp arabalarında veya çantalarında bulundurmaları ve taşımaları yasaktır. Av hayvanının avlanma şekli ile ilgili genel yasaklar, kısıtlamalar ve düzenlemeler bulunmaktadır. Av hayvanlarını gece görüş gözlüğüyle ve dürbünüyle avlamak, gece far ve ışıkla avlanmak, hareket halinde tekneyle avlanmak, zehirle avlanmak, ses çıkartan elektronik cihazlarla ve canlı mühreyle avlanmak bunlardan bazılarıdır. Hayvanların soyunun tükenmemesi ve üremenin devam etmesi için özellikle üreme dönemlerinde avlanmak yasaklanmıştır yılına kadar Türkiye de haftanın her günü avcılık yapılmasına karşın, alınan bütün koruma önlemleri ve yasaklara rağmen bilinçsiz avcılık devam etmiş ve av hayvanlarında azalma görülmüştür. Bu nedenle 2005 yılından itibaren avlanma günleri çarşamba, cumartesi, pazar ve resmi tatil günleri olarak sınırlandırılmıştır (Küçükosmanoğlu ve Arslangündoğdu, 2009).

24 12

25 13 1. BÖLÜM AVCILIĞA VE AVCIYA BAKIŞ 1.1. Avcının Avcılığa Ve Av Hayvanlarına Bakışı Geçmişten günümüze gelene kadar işlevini değiştirse de avcılık ön hazırlık gerektiren ve heyecan uyandıran bir olaydır. Ava çıkacak olan avcılar tarihleri ve günü belli olan av sürelerini iyi değerlendirmek için günler öncesinden hatta aylar öncesinden hazırlığa başlarlar. Avlayacakları hayvan türlerine göre kıyafet ve ayakkabı seçerler, araç ve gereçlerini toplamaya başlarlar. Av yapılacak alanın bitki örtüsü, iklimi de kıyafetlerin seçiminde etkilidir. Bu hazırlıklar av süresinin başlamasına yakın daha büyük bir titizlik ve heyecanla artarak devam eder. Nasıl bir insan sevdiği kişi ile buluşmak için titiz davranırsa avcıda av hayvanı ile buluşmak için titiz davranır. Avcılar, belirlenen av süresini kaçırmamak, bu süreden iyi faydalanmak için planlı bir şekilde hareket ederler ve hazırlıklarını ne kadar önce tamamlarlarsa avda geçirecekleri süre o kadar uzar. Avcılar ava çıkacakları günün gecesinde sabaha kadar heyecandan uyuyamaz. Beklenen bu sürenin sonu avcı için düğün gibidir. Sabah gün aydınlanmadan yola çıkılır ve avlaklara varıldığında, heyecan avcıyı avlayacağı hayvanın izini görünceye kadar bırakmaz. Av hayvanıyla karşılaşma anı onun en büyük sevincidir ve beklediği, özlem, duyduğu sevgisine kavuşma anı kabul edilmektedir. Avcıların birçoğunun insanın doğayla buluşması olarak gördüğü av, doğaya saygı duymakla başlar. Usta ve bilinçli avcılar doğaya saygı duyulan bir av yapıldığında doğanın onlara cömert davranacağını bilirler. Av esnasında sevgili olarak gördükleri av hayvanını doğal şartlarında kaçmasına izin vererek hileye başvurmadan avlamaya çalışırlar. Avcının yapacağı hazırlıklar MAK tarafından av sezonunun hangi hayvanın avıyla başlayacağı ile şekillenir. Av sezonu genellikle bıldırcın avıyla başlar. Avcılar bıldırcın avının nasıl yapılacağını ve gerekliliklerini bildiği için hazırlıklarını bu yönde

26 14 şekillendirirler. Av komisyonunca her yıl belirlenen av hayvanları ve bu hayvanların nerede, ne zaman, ne kadar süre avlanacağı avcının ava daha çok değer vermesini sağlamaktadır. Bu süreler ve limitler bir kısım avcı tarafından yeterli bulunmamaktadır. Gerçek avcılar av hayvanıyla aralarında bağ kuran, onları incitmeden, hor görmeden avlayan kişilerdir Avcının Diğer Avcılara Bakışı Eskiden avcılık insanın kendisini korumak, karnını doyurmak, giyeceklerini sağlamak, hayvan ehlileştirmek, hayatta kalabilmesi için yapılan bir eylemken, günümüzde bu değişmiştir. Bazı işlevlerini devam ettirse de avcılık bugün insanın tabiatla kucaklaşmak, av hayvanını tabii ortamında görmek, heyecan yaşamak, vurduğunu göstermek, anlatmak, dinlenmek, dinçleşmek, tazelenmek ve maddi kazanç elde etmek için yaptığı bir eylem halini almıştır. Avcı özellikleri sayesinde, insanoğlu hayatta kalabilmeyi başarmış ve hayvanlara üstünlüğünü akılını kullanarak kanıtlamıştır. Yaşamak için sadece maddi ihtiyacını karşılayacak kadar avlanan bu insanlar daha sonra avcılığın toplumsal özelliğini geri plana iterek ondan yiğitlik, gücünü kanıtlama, harbe hazırlık, spor, tutku adı altında kişisel varlığını kanıtlamak için yararlanmıştır. Buda avcının avcıya bakışını değiştirmiş, insanoğlunun toplumsal bir faaliyet olarak yürüttüğü bu eylemin yavaş yavaş kişisel bir faaliyete dönüşmesine neden olmuştur. Günümüzde avcıların kısıtlı alanlarda avlanmaları kendilerine özel avlakları keşfetmeleri ve başka avcıların bu avlakları bulmaması için yakın arkadaşlarıyla aralarında şifreler geliştirmelerine neden olmuştur. Avlaklar her yıl düzenli olarak MAK tarafından belirlense de, usta avcılar bütün avcılar tarafından bilinen bu avlaklar içinde avın en çok olduğu alanları keşfederler ve bunları herkesle paylaşmazlar. Bunun nedeni kendi avlarının azalmaması ve o avlağın hayvan kalitesi ve sayısının düşmemesidir. Bunu tecrübeleriyle belirleyen avcılar söyledikleri avların arkadaşları tarafından suiistimal edildiğini gördükleri için bunları saklama gereği duymuşlardır. Avcı sohbetlerinde geçen, ava nereye gideceksin? sorusuna sakladığı avlaklarını açığa vermemek için başka bir yere gideceğini

27 15 söyleyerek diğer avcıların yön değiştirmesini sağlarlar ve böylece avlaklarını şifrelerler. Şimdiye kadar yanlış avlanmalar yüzünden azalan yaban hayvanlarını korumak ve devamlılığını sağlamak için oluşturulan yasalar gerçek avcılar tarafından takip edilir. Gerçek avcılar yasaların koyduğu sınırlar ve kurallara uyar, bunları destekler. Doğanın değerini bilmeyen yasalardan, kanunlardan bîhaber olup kendini avcı ilan eden insanlar vardır. Bu insanlar ellerine tüfek alıp av yaptığını sanan fakat katliam yapan kişilerdir ve gerçek avcılar bu insanları dışlarlar. Bu gibi insanları deşifre edip avcı olmadıklarını belirtmek için onlara bohçacı lakabını takmışlardır (K.K.1) Avcı Ailelerinin Avcıya Bakışı Av özel olarak avcıyı ilgilendiren bir olay olmasına rağmen genel olarak avcının yakın çevresini özellikle ailesini ilgilendiren bir olaydır. Avcıların av sezonu açılmadan yaptıkları hazırlıklar ve av sezonu açıldıktan sonra avda geçirdikleri süre ailesi ile geçireceği süreyi kısıtlar. Avcı ailelerinin bir kısmı avcıların ava çıkmasını kabullense de birçoğu bunu doğru bulmaz. Avlanmak bazı avcılarda bağımlılık haline gelmiştir; bu durum avcıların aile yaşantılarıyla avda geçirdikleri süreyi birbirine karıştırmalarına neden olmaktadır. Kaynak kişilerle yapılan görüşmeler sonucu iki tip avcı aile yapısı olduğu tespit edilmiştir. Bunlardan birincisi avcıya ve ava saygı duyan avcıyı destekleyen aile tipidir. Diğeri ise avlanmayı normal karşılamayan; avlanmayı, hayvanları öldürmek, yok etmek gibi gören aile tipidir. Birinci grup ailelerde eşler ve çocuklar da ava götürülür. Avcının yaptığı tüm av hazırlıklarına özellikle eşler yardım ederler. Bu ailelerde kadınlar, çocuklarında babalarından alacakları eğitimle usta birer avcı olmasına izin verirler ve desteklerler. Kadınlar eşlerine saygı duyarlar ve çocuklarının da ona saygı duymasını beklerler. Aslında bu tip aile avcılığın ilk ortaya çıkışında var olan avcılık anlayışını destekler ve günümüzde devam etmesini sağlar. Çünkü ilk toplumda avlanmak, eve yemek getirmek erkeğin işi iken, kadın, evin düzeninden sorumlu kabul edilir ve hayatlarının devamlılığını sağladığı için avcı eşe saygı duyması beklenir.

28 16 İkinci tip avcı ailesinde ise kadınlar erkeğin avlanmasına karşı çıkar, avcı olan eşlerini eleştirir ve çocuklarının da avdan uzak durmasına özen gösterir. Bu tip kadınlar ava çıkmayı uğursuz sayarlar; ailelerine ve özellikle çocuklarına uğursuzluk geleceğine inanırlar. Vurulan her hayvanın ailelerinin başına bir iş getireceğine inandıkları için ava çıkan eşlerinin hazırlıklarına yardım etmezler. Eşleri ava çıktıktan sonra başlarına gelen kötü olayları avla ilişkilendirir ve avdan olduğunu düşünürler. Usta ve özellikle eski avcılar da kadını avla ilgili işlere karıştırmazlar ve kadını ava götürmenin doğru olmadığını savunmaktadırlar. Kadının hem fiziki özellikleri hem de düşünce yapısının avla uyuşmadığını, anaç yapıda olan kadınının avcı tipine aykırı olduğunu düşünmektedirler. Kadınların özellikle uzun yürüyüşler yapılan kara avlarına uygun olmadığını, erkeklere göre daha çabuk yorulduklarını söylemektedirler. Aynı zamanda avda kadının uğursuzluk getireceği düşüncesi de yaygındır Toplumun Avcıya Bakışı Avcılık geleneklerinde İlk çağdan bugüne birçok farklılıklar görülmektedir. Eski çağlarda avlanan avcı hayatını sürdürmek için avlanırken, günümüzdeki avcılar avlanmayı bir spor faaliyeti olarak görmekte; kendilerini tatmin etmek ve doğayla buluşmak için gerçekleştirmektedirler. İnsanlık tarihi kadar eski olan avcılık, insanın besin bulma ve hayvanlardan korunup saklanmasıyla şekillenmiştir. Avcılar bulundukları toplum içerisinde lider özelliklere sahip, mensup olduğu toplumun yaşamını devam ettirmek için çalışan ve toplumun diğer üyeleri tarafından takdir gören kişilerdir. Bu durum insanın yaşam alanı ve koşullarının değişmesiyle farklılaşmıştır, avcılar tarihteki yerlerini askeri düzen içerisinde de göstermiştir. Askerlerin yetişmesi ve savaşa hazırlanmak gibi önemli olayların içinde var olan avcılık geleneğinde bu iş bir yiğitlik, mertlik ve kendini kanıtlama çabası olarak görülmüştür. Bu süreçte eskiden saygı duyulan avcı, artık toplum içinde acımasız bir kişi olarak görülmeye başlanmıştır. Geçen zaman ve sanayileşmenin etkisiyle avdan elde edilen yiyecek, giyecek gibi ihtiyaçlara talep azalmıştır. İnsanlar daha korunaklı yerlerde, hayvanlardan uzak yaşamaya başlamıştır. Böylece avlanmak

29 17 hayatı devam ettiren bir iş olmaktan çıkmıştır. Toplumun değişen yaşam şartları insanın daha önceden bulunduğu doğal ortamdan uzaklaşmasını sağlamıştır. Doğal ortamdan uzaklaşan kişi başka işlerle uğraşmaya başlamış ve yeni iş kollarıyla tanışmıştır. Böylece avcılık ikinci plana atılmış bir iş halini almıştır. Bütün bu şartların değişmesi avcıların kişisel özelliklerini değiştirmiştir. Avcılar ilk halleriyle topluluklar halinde birlik ve beraberlik içinde belli bir amaç için avlanan kişilerdir ve avlanmak bir kişiyi değil birçok kişiyi ilgilendiren olaydır. Bu yüzden avcılar birbirine saygı duyan, kendi içlerinde kendi liderlerini seçen, doğaya saygı duyan insanlar olarak kabul edilmektedirler. Sınırlı ve ilkel malzemelerle avlanan avcılar birbirlerine daha fazla muhtaçken ve iş bölümü yapmak amaca ulaşmanın gereğiyken, bugün değişen imkânlar sayesinde birbirlerine daha az ihtiyaç duymaktadırlar. Geçmişte avcılar doyduğum zaman ve sen bana dokunmadığın zaman bende sana dokunmam düşüncesiyle doğal dengeye müdahaleyi bilinçli bir şekilde yapan insanlar olarak kabul edilmekteydi, günümüzde ise var olan avcı topluluğu içinde iki tip avcı oluşmuştur. Kaynak kişilerden elde edilen bilgilere göre birinci tip avcılar bilinçli, ikinci tip ise bilinçsiz avcılar olarak değerlendirilebilir. Birinci grupta yer alan avcılar usta çırak ilişkisi içinde bu işi dedesinden, babasından görerek öğrenen, aynı zamanda bu işin eğitimini alan bilinçli avcılar olarak kabul edilebilir. İkinci grupta ise avcılığı kendini kanıtlamak, bulunduğu topluma kendini kabul ettirmek için kullanan kişiler vardır. Birinci tip avcılar doğaya saygı duyan, ondan faydalanmasını bilen, devamlılığı sağlamak için kurallara uyan avcılar iken; İkinci tip avcılar doğal dengenin farkında olmayan, avcılık işini vurup öldürmek eylemi üzerine kuran kişilerdir. Toplumda bu kişiler kendilerini belli ederler. Fakat olumsuz hareketleri yapan bilinçsiz avcılar usta ve bu işi gönülden yapan avcıların toplumda karalanmasına neden olurlar.

30 18

31 19 2. BÖLÜM AVCILIKTA MEKÂN 2.1. Avcılıkta Değişen Avlanma Ve Sohbet Mekânları Tarihin bilinen en eski zamanlarından bu yana avcılık, insanların genel fizyolojik ve sosyolojik ihtiyaçlarının giderilmesiyle başlamıştır. İnsanoğlu var olduğu andan itibaren doğa koşullarında varlığını sağlıklı bir şekilde uzun yıllar sürdürebilmek için büyük bir yaşam mücadelesi içine girmiştir. Bu tarihsel yolculuğun başlangıç döneminde sürdürülen ayakta kalma mücadelesinin en zor aşamalarını avcı olmasının sağladığı vasıflarla aşabilmiştir. İnsanın hayvanlardan daha üstün olduğu bu doğal yaşamda avcıların avlanma mekânı yaban hayat içerisinde hayvanlarla karşılaştıkları ve avlanmaya ihtiyaç duydukları her yer olmuştur. İnsanlık âlemi yaşam süreci içinde toplayıcılıktan avcılığa, avcılıktan tarım toplumuna geçerek büyük bir değişime uğramıştır. İklimsel değişiklikler ve deprem, sel gibi çeşitli coğrafik olaylar beraberinde avcılığın ve avcıların süreç içerisinde azalmasına neden olmuştur. Doğanın doğrudan üretim süreci ile döndürülmesi, hayvancılık ve tarımın geliştirilmesiyle başlamıştır. Hayvancılık ve tarımı geliştiren avcı insanlar, yerleşik hayata geçmiş; belirli mekânlarda topluluklar halinde yaşamaya başlamışlardır. Hayvanları ehlileştiren insanlar daha az avlanmışlar, avcılığı daha çok korunmak için yürütmüşlerdir. Kuralların ve yasakların olmadığı zamanlarda çok sayıdaki yaban hayvanların tükenebileceğini düşünmeyen avcı toplumlar, aşırı avlanmışlar ve bu nedenle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de av ve yaban hayvanı türleri azalmış, hatta bazı türler tamamen yok olmuştur. Bu durum sonrasında doğada yaban hayatının, av ve yaban hayvanlarının korunması ve devamlılığının sağlanmasında yardımcı olacak kurallar ve yasaklar geliştirilmiştir. Bunun sonucunda av mekânlarının değiştirilmesi ve sınırlandırılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Doğada her yerde avlanan insana mekân kısıtlaması getirilmiştir. Özellikle nesli tükenme tehlikesi olan yaban hayvanlarının bulunduğu mekânlar koruma altına alınmıştır. Av alanları her yıl düzenli olarak MAK tarafından belirlenmeye başlanmış

32 20 ve avlaklar özel, devlet, genel ve örnek avlaklar olmak üzere dörde ayrılmıştır. Böylece avcıların av alanları kısıtlanmış, serbestlikleri azalmıştır. Değişen diğer bir avcı mekânı ise avcıların sohbette bulundukları mekânlardır. Bu sohbet alanları toplu yapılan avlarda, dinlenme mekânları ya da gece çadır kurulan yerler ve avdan döndükten sonra konuşulan avcı kahvehaneleridir. Toplu avların yapıldığı ve arkadaş grubu ile gidilen avlarda sohbet mekânları değişmezken av sonrasında sohbet yapılan kahvehane ortamları değişmiştir. Özellikle şehirlerde kahvehanelerin yerlerini avcı dernekleri ve av marketler, avcı malzemelerinin satıldığı dükkânlar almıştır. Bu alanlarda genel olarak avcılar sohbetlerinde avlardan bahsetmektedirler. Kaçırdıkları ve avlayamadıkları hayvanlar onların baş sohbet konusu olmaktadır. Ankara İli Avcılar ve Atıcılar Spor Kulübü Derneği nin avcı kahvehanesinde avcı sohbetleri kahvehane ortamında hâlâ yaşatılmaktadır. Genellikle avcılar abartmayı seven insanlardır. Bu kahvehanelerdeavcıların sohbetlerinde abartıya gittikleri anda avcıyı uyarmak için kullandıkları bir çanları vardır. Ne zaman ki sohbetinde avcı abartıya kaçar diğer arkadaşları da bunu hissederse arkadaşları tarafından çan çalınmakta ve avcı uyarılmaktadır. Kahvehanelerde bu olayın olduğunu destekleyen anlatılar ve avcı fıkraları da vardır. Bu olayla ilgili bir avcı anlatısı şöyledir: Bir avcı yaptığı tilki avını anlatır. Arkadaşları onu dikkatli bir şekilde dinler: Bir tilki vurdum arkadaş, tilkinin kuyruğu iki metreydi der. Arkadaşları düşünür. Sonra ona inanmayıp çanı çalarlar. Avcı kendine gelir: Arkadaş iki yoksa bile bir buçuk vardı der. Arkadaşları yine çanı çalarlar. Avcı bu sefer: Kesin bir metre civarındaydı der. Arkadaşları bu söylediğine de inanmayıp yine çanı çalarlar. Bu sefer avcı sinirlenir, ayağa kalkar: Yav arkadaş, hiç mi kuyruğu yoktu diye arkadaşlarına çıkışır(k.k.5). Gelenek, bugün Ankara İli Avcılar ve Atıcılar Spor Kulübü Derneği nin avcı kahvehanesinde devam etmektedir. Özellikle dernekler avcı sohbetlerinin devam ettiği ve yeni yetişen avcıların usta avcılarla buluştuğu mekânlar olarak işlevini sürdürmektedir.

33 Ankara İli Avlanma Sahaları Ve Av Hayvanları Ankara da ve diğer illerde her yıl düzenli olarak yapılan Merkez Av Komisyonu toplantısı sonucunda illerde avlanma süreleri, limitleri, yasaklanan sahalar, türler ve avlanma günleri belirlenir yılı toplantısı Mayıs ayında yapılmıştır Merkez Av Komisyonu Kararı na göre av döneminde Ankara da avın yasaklandığı sahalar Resmi Gazetede şöyle verilmiştir: Ayaş İlçesi; Doğusu: Ayaş Sincan İlçe sınırı, Kuzeyi: Ayaş Kızılcahamam İlçe sınırından başlayarak Feruz, Bayat, Çanıllı yolunu takiben Orta Bereket, Baş Bereket anayol kavşağı, Ankara Ayaş karayolunu takiben Ayaş merkez Ayaş Sinanlı karayolunu takiben Sinanlı, Batısı: SinanlıOltan karayolunu takiben Genç Ali yol kavşağı, Genç Ali köy yolunu takiben Beypazarı ilçe sınır. Güneyi: Ayaş Polatlı ilçe sınırı. Bala İlçesi; Doğusu: Aşağıhacıbekir, Yukarı Hacıbekir, Odunboğazı köy yolu, Kuzeyi: Aşağı Hacıbekir, Yeniyapanşıhlı, Afşar, Koçyayla, Ahmetçayırı, Bezirhane köy yolu, Batısı: İlçe Sınırı, Güneyi: İlçe Sınırı-İl Sınırı. Beypazarı İlçesi; Doğusu: Beypazarı Güdül Çamlıdere ilçe sınırı, Kuzeyi: BeypazarıÇamlıdere ilçe sınırı, Batısı: BeypazarıÇamlıdere ilçe sınırından başlayarak Kapaklı YHGS sınırı boyunca, Güneyi: Kapaklı YHGS sınırı boyunca. Elmadağ İlçesi; Doğusu: ElmadağKalecik ilçe sınırını takiben Ankara il sınırı. Kuzeyi: Akyurt ilçe sınırı, Batısı: Elmadağ ilçe sınırı, Güneyi: İlçe sınırının Karacahasan Kutludüğün köy yolu ile kesiştiği yerden Karacahasan Kuşçuali yolundan doğuya düz hatla il sınırı. Haymana İlçesi; Doğusu: Şerefligöközü köyünden başlayarak Çeltekli köyüne kadar olan karayolunu takiben Konya İl sınırına kadar olan karayolu, Kuzeyi: Polatlı İlçe sınırından başlayarak Kavakköy Demirözü Karapınar Gedikli Katrancı Şerefligöközü köylerini birleştiren karayolu Batısı: Polatlı ilçe sınırı, Güneyi: Konya il sınırı. Kazan İlçesi; Doğusu: Örencik köyünden Kazan ilçe merkezine giden yola kadar, Kuzeyi: Sarıayak köyünden başlayarak Örencik köyüne giden yolu takiben Örencik köyüne kadar, Batısı: Soğucak köyünden Karaseki deresini takiben Eskice köyü deresi ve sepet deresini devam ederek Sarıayak köyüne kadar, Güneyi: Kazan ilçe merkezinden Yassıören köyüne giden yolu takiben Soğucak köyüne kadar (Resmi Gazete, 2013: Sayı, 28658) Yukarıda belirtilen sahalar Ankara da avlanmanın yasak olduğu bölgeler olarak belirlenmiştir. Bu bölgelerin dışında kalan sahalarda limitli avlanmaya izin verilmiştir.

34 22 Ankara ili sınırları içinde avlanacak hayvanlar ve limitleri de yine bu toplantıda şöyle belirlenmiştir: 1. Grup Kuşlar: Bıldırcın ve Üveyik avı, 2. Grup Kuşlar: Kum Kekliği, Kınalı Keklik, Çil Keklik ve Kaya Keklik avı. Çil Keklik avı sadece Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Iğdır, Kars, Ankara, Çankırı, Eskişehir, Afyonkarahisar, Malatya, Erzurum, Van ve Tokat illerinde yapılacaktır. 3. Grup Kuşlar: Sakarmeke, Sakarca Kazı, Yaban Ördekleri (Yeşilbaş, Bozördek, Fiyu, Çamurcun, Macar Ördeği, Tepeli Patka, Kılkuyruk Ördek, Karabaş Patka, Elmabaş Patka, Kara Ördek, Çıkrıkçın, Altıngöz ve Su Çulluğu avı. Kaya Güvercini, Tahtalı, Karatavuk ve Çulluk avı tüm bölgelerde tarihlerinde yapılacaktır. 4. Grup Kuşlar: Alakarga, Küçük Karga, Ekinkargası, Kara Leşkargası, Leşkargası, Saksağan avı. 1. Grup Memeliler: Yaban Tavşanı, Adatavşanı, Tilki, Kaya Sansarı, Ağaç Sansarı avı. 2. Grup Memeliler: Yaban Domuzu ve Çakal avına izin verilmiştir ve limitleri belirlenmiştir (Resmi Gazete, 2013: Sayı, 28658) Ankarada'ki Avcı Dernekleri Ankara nın ilçe ve köylerinde yürütülen bireysel avcılık faaliyetleri dışında birçok ilçede avcılık dernekleri, kulüpleri kurulmuştur. Bu dernek ve kulüpler İç Anadolu Av ve Yaban Hayatı Federasyonu na bağlı olarak faaliyetini sürdürmektedir. Bu derneklere bağlı kişiler avcılık eylemini resmi prosedüre uygun bir şekilde yürütürken, birçok köyde bireysel yapılan avcılık yasalara uyulmadan devam ettirilmektedir. İç Anadolu Av ve Yaban Hayatı Federasyonu tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu nun 96. Maddesine göre 2004 yılında Ankara da kurulmuş bir federasyondur.iç Anadolu Av ve Yaban Hayatı Federasyon Yönetim Kurulu Başkanı Kamil ÜÇBAŞ tır.

35 23 Federasyon un amacı ise ülke genelinde yaşayan av ve yaban hayvanlarının yaşam ortamlarının korunması, geliştirilmesi ve bu alanların yaşama kalitesinin yükseltilerek, çoğaltılmasıyla birlikte çeşitliliğin korunmasını sağlamak, bu amaca uygun faaliyetlerde bulunarak, bu dengeden tüm vatandaşların ve ülke ekonomisinin faydalanmasını sağlamak için bilinçlendirme faaliyetleri yürütmek, insanları bu konu hakkında eğitmek, bunları yaparken de yurtiçi ve yurtdışı kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalar yürütmektir. İç Anadolu Av ve Yaban Hayatı Federasyonu na Bağlı Ankara İli Avcı Dernekleri; 1- Tüm Avcılar Derneği 2- Ankara İli Avcılar Derneği 3- Sincan Avcılar Atıcılar Derneği 4- Gölbaşı Genç Avcılar Derneği 5- Hüseyin Gazi Avcılar Derneği 6- Keçiören Avcılar Derneği 7- Etimesgut Avcılar Ve Atıcılar Spor Kulübü Derneği 8- Pursaklar Dost Avcılar Derneği 9- Polatlı Avcılar Derneği 10- Nallıhan Avcılar Kulübü 11- Beypazarı Genç Avcılar Derneği 12- Elmadağ Avcılar Atıcılar Derneği Ankara da bulunan bu derneklere sadece Ankara da doğmuş kişiler değil Ankara da yaşayan kişilerde üyedir.

36 24

37 25 3. BÖLÜM AVCILARIN YETİŞMESİ 3.1. Avılıkta Geleneksel Eğitim Çantacılık Ve Kuralları Kültürel bir geçmişe sahip olan avcılık günümüzde de babadan dededen ya da aile büyüklerinden öğrenilen şekliyle bir kısım avcı tarafından yürütülmektedir. Resmi kurallar ve yasaklar dışında avcılığın kendi içinde usta çırak ilişkisiyle öğretilmesi ve geleneksel kurallarla yeni yetişen kuşaklara aktarılması söz konusudur. Avcılık genellikle erkekler tarafından yapılan bir eylemdir. Avcılığa genellikle erkek çocuklar belli aşamalardan geçirilerek hazırlanır. Her şeyden önce çocuğun ava ilgi duyması önemlidir. Eğer çocuk avcılığa ilgi duyuyor ve yapmak istiyorsa aile büyükleri onu doğru bir şekilde yönlendirmek için küçük yaşlardan itibaren küçük, yorucu olmayan avlara götürür. Usta avcının yanında yetişen, ava giden çocuğun eline ergenlik çağına gelinceye kadar silah verilmez. Sadece yapılanları dikkatli bir şekilde izlemesi ve avcıya av esnasında yardım etmesi beklenir. Ustasının söylediği her şeyi yapar; av hayvanlarını toplar; ustasının malzemelerini taşır; onun sözünden çıkmaz. Kendini ispat edinceye kadar geçirilen bu çıraklık dönemine çantacılık denir. Avcının çıraklık döneminin bitmesi usta avcının kontrolü altındadır. Ne zaman ki her şarta uyum sağlar, hayvanları tanır, ateş etmesi ve etmemesi gereken hayvanları ayırt eder, avın kurallarını bilir ve dikkatli davranırsa o zaman silah taşımasına ve ateş etmesine izin verilir(k.k.1, K.K.2, K.K.4). Resmi uygulamalar dışında yürütülen usta çırak ilişkisine dayalı bu eğitim biçimi günümüzde bazı avcılar tarafından yürütülmektedir. Usta avcıların yeni yetişen genç avcılar için önemle üzerinde durdukları ve onları yetiştirirken de öğretmek istedikleri önemli konular vardır. Bu konuları Boyacıyan Ustadan Çırağa adlı yazısında şöyle belirtmiştir:

38 26 Bıldırcın avında meraya vardığında başka avcılar varsa aynı hizada avlanmaya bak; aynı istikamette yürüyüş koluna katıl, erken ve hızlı hareket etme. Köpeğin acemi, huysuz veya açık arıyorsa diğer avcıların avını bozmamak için imkân nispetinde uzak dolaş. Bıldırcın avında giysilerine dikkat et. Sakın komando askeri gibi kamufle elbise giyme. Özellikle turuncu şapka ve renkli avcı yeleği veya gömleği giy. Köpeğin fermada iken dört tarafını kontrol et yanındaki veya yakınındaki avcıyı arkana almaya çalış. Bilhassa travers geçen kuşlarda çok dikkatli ol. Güneşe karşı atma. Tam arka istikametinde kalan kuşa katiyen tüfek ile dönme, önce arkana bak sonra tüfeğini çevir. Başkasının kaldırdığı kuş eğer yakınına konmuş ise ve diğer avcı sana buyur diye işaret etmemişse, o kuşa tüfek atma ve avın üstüne gitme. Daha da doğrusu diğer avcıya kuşu marke ettiğin yeri göster. Zira avcılık centilmenlerin sporudur. Eğer başkasının köpeği senin vurduğun avı aport etmişse sakın ağzından alma veya üstüne gitme. Avcının avı sana vermesi gerekir. Eğer senin köpeğin başkasının kuşunu aport ederken ezmişse, o kuşu kıtgaya( Kuş avlarında kullanılan bel kemerine takılan özellikle bıldırcın gibi kuşları vurduktan sonra taşımaya yarayan alet.) as ve kendi kuşlarının ezilmemiş bir tanesini diğer avcıya ver. Eğer avlakta tepeye doğru gidiyorsan tepeye çıkmadan evvel turuncu şapkanı namlunun ucuna takıp tüfeği yukarı kaldır, öteki taraftan gelen avcı görsün; aksilik bu ya diğer avcı o anda bir kuş kaldırmış olur ve bu hareketinle büyük bir kazayı önlersin. Her avcı her türlü avda tek kurşun veya dirhem taşır. Bu fişekleri palaskaya koyma; yanlışlıkla namluya sürer ve uzaktaki avcıyı yaralarsın. Her atışından sonra tüfeğin içine bakıp tapa veya kartonun namluda kalıp kalmadığını kontrol et. Samimi arkadaşlarınla avlanırken dahi onun köpeğinin fermasına koşma.

39 27 Arkadaşın sana ikram etmedikçe, arkadaşın duble yapsa dahi avu demedikçe tüfek atma. Merada dolaşırken başka avcının önünden geçme, ona yol ver ve arkasından geçmeye çalış. Herhangi bir nedenle başka bir avcıya yaklaşmak icap ediyorsa tüfeğini kır ve öyle yürü. Bilhassa acemi köpekler sahibinin üzerine atlar; tüfeğinin nereye baktığını kontrol et. Başka avcının yanından geçerken rastgele diyerek selamlamayı sakın unutma. Unutma ki sen çok asil bir sporla uğraşmaktasın. Köpeğin metre ötede başka bir avcının yürüyüş doğrultusunda ferma durursa o kuşu ona ikram et! Çünkü köpeğin olmasaydı o kuşu öteki avcı kaldıracaktı. Ava gittiğin gece tüfeğin yağını silerken namlu içini dikkatle kontrol et, bez parçası kalmasın. Eğer değişik kalibre tüfekler kullanıyorsan fişekliğine dikkat et, yanına başka kalibre fişeklik almış olabilirsin. Mevsimin ilk avında, av yerine gelince dikkat et; senden evvel başka avcı gelmiş mi? Üveyikte av kıyafeti, kamufle elbise giymeyi gerektirdiğinden etrafını iyice gözle ve başka avcı varsa ne önüne al, ne de arkasına geç. İmkân nispetinde uzak dur ve onun geri atışına engel olma. Gelen av senden uzaksa avın ürkmemesi için hareket etme. Dolayısı ile başkasına mani olma, o da sana aynısını yapar. Şayet vurduğun av diğer avcının yakınına düşmüşse marke et fazla arama, avın geçmesine mani olursun. Diğer bir avcının yaraladığı av önünden geçiyorsa avcı avu demeden tüfek atma. Atarsan avı, yaralayan avcıya ver. Usulen avcının da sana bir fişek vermesi icap eder. Avlandığın yer meyvelik yani kızılcık, yaban eriği ve incirlikse çok dikkat et. Köy çocukları veya yöredeki bir çoban senden önce gelip meyve toplamak için ağaç üzerine çıkmış olabilir. Üveyikte parlama avı için ay çiçek tarlasında gezilir; burada kamufle elbiseli avcıyı görebilmek çok zordur. Parlama

40 28 üveyik ayçiçeğini yalayarak geçer ve kaza ihtimali az değildir. Çulluk avında en çok iki kişinin beraber gezmesi doğrudur. Çulluk avında kamufle elbise giyilmez. Renkli gömlek, renkli şapka veya ceket üzerine renkli işaret konulması şarttır. Bunlardan başka boyuna renkli mendil sarılabilir. Çulluk avında tüfek atarken çok dikkat et! Arkadaşının nerede olduğunu bilmeden tüfek atma. Çulluk biraz yükselmeden atma. Arkadaşın köpeği ile avlanıyorsan unutma ilk hak arkadaşınındır. Düşün ki arkadaşın bütün sene köpek besliyor ve köpeği senin için beslemiyor. Arkadaşının yaraladığı çulluğa avu demeden at, eğer vurduysan önceden yaralandığını söyle çünkü arkadaşın avın yaralandığını görmeyebilir. Şayet sen kendi köpeğinle birkaç tüfek attıysan, arkadaşını da düşün. Onun tüfek atabilmesine yardımcı ol. Çanta bir de olsa köpeğin ferma verdiğinde o atışı arkadaşına ikram et. Yabancı bir ormanda avlanıyorsan ava çıkmadan meradaki tepelere dikkat et... Büyük ağaçları işaret al. Geçtiğin patikalara kendince işaretler koy. Avda kendi katığına, suyuna, fişeğine güven. Çakmağın yanında kibrit de taşı. Köpeğin için yedek çıngırak bulundur. Ormanda kaybolduğun noktadan fazla uzaklaşma. Diğer arkadaşların da aynı yere geleceğinden tüfek atmak, bağırmak suretiyle çabuk buluşursun. Ormanda gezerken tüfeğin namlusunu daima arkadaşından uzak tut. Tetik korkuluğundan dal girip patladığı çok olmuştur. Ormanda gezerken namluların içerisine iyice dikkat et. Yaprak girebileceğinden sık sık kontrol et. Kışın karlı havada namlu içine kar girmemesine özellikle dikkat et. Kışın karda kapalı çıngırak yerine kampana çıngırak kullan.

41 29 Yanında yara bandı ve cımbız taşı. Ufacık bir diken o gün sana avı zehir edebilir. Domuz avında posta başının seni bıraktığı yerden ayrılıp sakın bek sırasında dolaşma, çıtırtı yapma, öksürmemeye çalış, sigara içme. Avcı yanında bulunan kişileri kırmamalı ve kırgınlığı icap ettiren ne bir kumar, bahis, iddia ve de bunlara sebep verecek menfaatlerin açılmasına sebep vermemelidir. Bilhassa avda dedikoduya yer verilmemelidir. Avcı hiçbir zaman yanındaki veya karşılaştığı kişileri gereksiz incitici şakaları ile kırmamalıdır. Avcı bilmelidir ki dünyada en ağır ceza azap ıstırap ve vicdan azabıdır. Tok bir avcının sırf satmak arzusu ile yenebilecek bir hayvanı avlaması bayağılığın son derecesidir. Bir avcı ziraatın fahrî yardımcısıdır. İlk tüfekte avını vuramayan bir avcı dinlenmeden ve rahatlamadan diğer bir ava ateş etmemelidir. Sizin için hayatını çürüten köpeğinizi ne dövün ne dövdürün. İnsan olduğunuzu anlayarak size itaat etsin).kuş kaldıran köpeklere ince saçma atanlar anlar) Bir misafir avcının yanında vurduğun avı çantana koyma ona ikram et. Unutma ki onun sana şehirde yapabileceği mukabele seninkinden çok daha kıymetlidir. Av silahı vurmak içindir atmak için değil. Bu yüzden vuramayacağınız mesafeden ava ateş etmeyin. Ya vuramazsınız veya yaralanmasına sebep olursunuz. Bir ava arkadaşınızla aynı anda ateş ederseniz sakın avı almaya kalkmayın. Onun vurmuş olabileceğini düşünün. Silahınızla kimsenin izinsiz oynamasına izin vermeyin. Sizde izinsiz bakmayın. Kimseden ödünç fişek almayın ve vermeyin. Herkesin tüfeği farklı dolular atar. 100 av vurulmasına acımayın yokluğu bir senedir, fakat bir ağaçtaki kurşuna acıyın çünkü onu seneler yetiştirir. Hiçbir zaman vurulan bir hayvanı tekmelemeyin. Ölü bir domuz bile olsa üzerine ayakla basıp fotoğraf çektirmeyin.

42 30 Unutmayın ki doğada o sizden çok daha üstündür. Bu doğaya karşı çok büyük bir saygısızlıktır. Bir başkasının maruz kaldığı tehlikeyi önleyin, o da sizinkini önlesin).silah kusur yapar lakin sadık bir dost yapmaz.) Özellikle büyük hayvan avında başka bir ava (tavşan, keklik gibi) silah atmak doğru değildir. Zenginlere hediye, fukaralara sadaka vermeyi ihmal etmeyin ki bir gün fakirin bile lütfüne ihtiyacınız olabilir. Vurduğunuz bir ava acıyacağınız tutarsa onu ne siz yiyin nede çocuklarınıza yedirin. Onu fakir veya bir aça verin ki vicdanınızda olacak huzur kalbinizdeki ıstırabı dindirsin. Önce köpeğini doyur sonra kendini. Kendi kendini doyuran köpek artık senin değil kendinin olur (Boyacıyan,1997: 46-48). Boyacıyan ın bu maddelerle yeni yetişen avcılara anlatmak istediği usta bir avcı olmanın felsefesi ve özüdür. Usta bir avcı olmak isteyen avcı; ava, avcılığa, kendi dışındaki avcılara, av hayvanlarına ve özellikle yaban hayata saygı duymalı ve kendini davranışlarıyla var etmelidir Avcılıkta Yaş Gruplarına Göre Davranış Gelişimleri Ve Avcılığın Basamakları Avcılık, avcıların kendilerini keşfetmeleriyle ve kişisel gelişimlerini tamamlamalarıyla çeşitli aşamalardan geçerek tamamlanan bir süreçtir. Bu süreç içinde yaş önemli bir faktördür; farklı yaş gruplarına sahip avcıların sergiledikleri davranış biçimleri genellikle değişiklik gösterir. Avcının zaman içinde incelik ve tecrübe kazanması, avcının daha zor avların peşine düşmesine sebep olur. Bilimsel çalışmalar sonucu ortaya konan bu basamaklar geleneksel avcılık eğitimiyle yetişen avcılar içinde geçerlidir.avcılıkta, avcının psikolojisini, eğilimlerini ve değişen düşünce tarzıyla beraber, avına geliştirdiği bakış açısını öğrenmek için, bu basamaklardaki değişimleri bilmek önemlidir. ABD Wisconsin Üniversitesi profesörlerinden Robert Jackson ve Robert Norton 1970 li yılların sonlarında 1000 in üzerinde avcı ile görüşme gerçekleştirmiş ve bu

43 31 çalışmanın sonuçlarına göre, avcıların avla ilgili davranış gelişimleri, 5 ayrı basamakta gruplandırılmıştır ve bu basamakları şöyledir: 1. Öğrenme Basamağı 2. Sınırlara Ulaşma Basamağı 3. Trofe Basamağı 4. Metot Basamağı 5. Sportmenlik Basamağı Her avcı, avcılığa başladığı günden itibaren bu basamakların herhangi birinin içinde bulunabilir. Avcılar için önemli olan bu basamakları doğru ve tamamlanması gereken süreler içinde tamamlaması ve diğer basamağa geçmesidir. Bu basamaklardan ilki olan öğrenme basamağını avcı, formel eğitim almak koşulu ile en fazla iki yılda tamamlamalıdır. Bu dönem avcının acemilik dönemidir.avcıların sergiledikleri tavırlar, onların hangi basamakta olduğunu gösteren ölçütler içermektedir. Örneğin bu basamakta avcının belli amaçları vardır ve kendini kanıtlama çabası içindedir. Avcı, bu basamakta daha çok nişan alma ve doğru atış yapabilme gibi özelliklerini geliştirip bunları çevresindekilere göstermek için uğraşmaktadır. Kendisini usta - çırak ilişkisi içinde yetiştiren usta avcıları beğenmemekte ve sürekli ava çıkmak istemektedir. Mantığıyla değil duygularıyla hareket ettiği bu dönem avcının bilinçsiz ve değerlere saygısız avlandığı dönemdir. Sınırlara ulaşma basamağını bitirmek için avcınınbu basamakta ikiyıl gibi bir süre geçirdiği düşünülmektedir. Bu basamakta avcının tek meşgul olduğu şey av ve avlanmaktır. Zaman onun için en önemli şeydir ve zaman kaybetmemek, izin verildiği kadar avlanmak tek amacıdır. Bilgi paylaşımının az olduğu bu dönemde avcı içine kapanıktır ve bir önceki basamakta olanlarla iletişimi yok gibidir. Bu basamakta gösteriş avcının en önem verdiği şeydir ve ne kadar çok avladığını çevresindekilere göstermek en büyük amacıdır. Bunun için avladığı hayvanları uzun süre elinde veya kıtgasında taşır. Zamanı ve limitleri iyi değerlendiremediği her avı başarısızlık olarak görür ve bu avlar, avcının psikolojisini etkileyen avlardır. Silahlara ilgisinin arttığı bu basamakta daha çok avlayabilmek için sürekli silah değiştirir ve yenilerini alma çabası içindedir.

44 32 İkinci basamağı yaşayarak öğrenen avcının önünde zorlanacağı ve ancak koşulları yerine getirdikten sonra atlatacağı basamaklar vardır. Bu basamaklar, trofe basamağı ve metot basamağıdır. Trofe basamağında avcı artık daha seçicidir. Avlanmak için büyük hayvanları ve hayata devam edemeyecek güçsüz hayvanları seçer. Av sezonuyla ilgili planını, sezon başlamadan önce yapar ve hangi hayvanı ne zaman, nerede ve nasıl avlayacağı bellidir. Bu basamakta artık avcı içe dönüktür yeni paylaşımlara ve arkadaşlıklara kapalıdır. Onun için artık sonuç önemlidir. Bu basamakta avdan ne kadar keyif alıyorsa, av onun için o kadar iyi geçmiş sayılmaktadır. Bu yüzden keyfidir, aceleci değil, takipçidir ve zamanını doğru kullanır. Büyük av sofralarında vakit geçirdiği avlar daha kıymetlidir. Artık onun için çok vurmak, çok atış yapmak önemli değildir. Anılar ve geçirilen zaman daha değerlidir. Anı biriktirme hevesi avcı için bu basamakta başlamaktadır. Metot basamağında ise avcı avdan çok çevresini öğrenmeye yönelir, geçmişte yaptığı avları eleştirdiği bir sürece girmiştir. Kendi kendini ve avcılığı sorgulayan avcı, bu basamakta yeni avcılara öğüt verme konumuna geçmiştir. Artık avlanmış olmak için avlanmaz, teknik avlanma yapabileceği avlara yönelir ve avının kaçmasına izin verdiği, uzun soluklu, takip sürecine dayalı avlar onun gözdesidir. Bu basamağı başarıyla tamamlayan avcı artık sportmenlik basamağının içindedir. Avcı artık avla değil doğal dengenin korunması ve geliştirilmesi için uğraşan lider kişidir. Gençleri şimdiye kadar edindiği deneyimlerle aydınlatmaya çalışır, bunun için kitaplar, makaleler yazar ve fotoğraf albümleri oluşturur, avcı için önemli olan artık gelecek nesillere aktarım yapabilmektir (Daha geniş bilgi için bkz.:orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü, 2005: 41-45).

45 33 4. BÖLÜM AV MUTFAĞI 4.1. Avda Geleneksel Paylaşma, Pay Usulü, Sofra Adabı Avcılık geleneksel kuralları içinde barındıran bir eylemdir. Paylaşma ve pay usulü de geleneklere göre yapılır veyazılı olmayan sözlü kuralları vardır. Kimse ilk önce kendini düşünmez. Avda misafir varsa sofrada da, payda da ona karşı cömert davranılır. Sofrada yemeğin en güzel yeri ona verilir; hizmette kusur edilmez. Yine avda eğer yaşlılarla avlanılıyorsa sofrada ilk hizmet ona yapılır, memnun edilmeye çalışılır. Kaynak kişilerden elde edilen bilgiler doğrultusunda avda paylaşma ve pay usulüyle ilgili kurallar şöyle sıralanabilir: Av grubundur. Kuş avlarında hisseler ayrı veya ortak olur. Büyük avlarda eğer deri avcılığı ise avların derilerinin paraları ya av yapılan köye kalır ya da katılımcılara göre pay edilir. Et avlarında ise eğer av ufaksa grupla beraber yenilir, eğer 2 kişi iseler yarı yarıya olur; ama avı vuran fazladan deri baş ve iç organları da alır. 3 kişi iseler avı vuran baş, deri but ve işkembeyi alır. Diğer hisse ikiye bölünür. Büyük, eti yenen hayvanların taksimi ise av kişi sayısına göre bölünür. Herkes sıra ile arkasını dönerek bir hak kabul eder. Yalnız büyük av hayvanlarında taksimde köpekler de bir kişi kabul edilip onun hakkı köpeğin sahibine verilir. Köpeğinizin takip ettiği bir ava başkası silah atarsa av yine sizindir. Ve vurana ya avdan bir parça verilir veya 5-6 fişek verilir (K.K.1, K.K.5, K.K.6) Av Etinden Yapılan Yemekler Kara avcılığının çok yaygın olduğu bunun yanı sıra balık avının da yapıldığı Ankara ilinde av etinden ve çeşitli balık türlerinden yapılan değişik yemek çeşitleri

46 34 bulunmaktadır. Derleme çalışmamız sırasında elde ettiğimiz av hayvanlarından yapılan yemekler şunlardır: Bıldırcın etinden yapılan yemekler Bıldırcın kara avcılığında en çok avlanan hayvanlardan biridir. Bıldırcınları avladıktan sonra yemek yapma aşamasına geçmeden önce bıldırcınların taşınması ve tüylerini yolunması da yemeğin lezzetini etkileyen faktörlerdendir. Bıldırcınları avlandıktan sonra poşet, çanta gibi kapalı alanlarda muhafaza etmek doğru değildir, daha çok kıtgada taşınması tercih edilir. Eğer av esnasında yemeği yapılmayacaksa eve götürülmeden önce dinlendirilmesi ve hemen buzluğa konulmaması gerekir. Dinlendirilen bıldırcınların temizlenmesi de yemeğin yapımına geçmeden, dikkatlice yapılması gereken diğer bir işlemdir. Bıldırcınların tüyleri dikkatlice yolunduktan sonra gerekirse kalan küçük tüyleri de tütsülemek (ateşe tutmak) suretiyle temizlenir. Daha sonra nemli bir bezle silinir ya da yıkanır ve yemek yapımına geçilir. Genel olarak bıldırcının güveçte, sacda, ızgarada yemeği yapılır. Güveçte Bıldırcın: Güvecin içi tereyağı ile iyice yağlanır. Soğan ve sarımsaklar doğranır, isteğe göre ya da yapan kişinin el yordamına göre tümde koyulabilir. Pembeleşinceye kadar yağda döndürülür. Sonra bıldırcınlar güvece konur ve suyunu salıncaya kadar pişirilir, daha sonra biberlerde konur ve döndürülür. En son doğranmış domatesler koyulur. Tuzve istenilen baharatlarda katıldıktan sonra folyoyla ağzı kapatılır ve bir buçuk saat hafif odun ateşinde pişirilir. Ateşten alınan güveç dinlendirildikten sonra ağzı açılır ve servis yapılır (K.K.1, K.K.5). Sacda Bıldırcın: Temizlenen bıldırcınlar küçük parçalara ayrılır. Bu sırada bakır sac içinde zeytinyağı kızdırılır, bıldırcınlar sulandıysa süzülür ve yağa atılır. Etin saldığı su buharlaşıncaya, kayboluncaya kadar kızartılır. Kızaran kuşların ortası açılır, çok ince olmamak kaydıyla doğranan soğan ve biberler eklenir. Soğan ve biberin rengi dönünceye kadar karıştırılır. Tekrar sacın ortası açılır ve kabukları soyulup küçük küçük doğranmış domatesler eklenir. Domates pişerken soğanlı ve biberli bıldırcınlar domateslerin üstünü örtecek şekilde, kenardan sacın ortasına alınır. Böylece kızarırken sertleşen bıldırcınlar domatesin saldığı suyla tekrar yumuşar.

47 35 Son olarak tüm yemek karıştırılır. Tuz, karabiber, pul biber ve isteğe göre diğer baharatlardan da eklendikten sonra biraz daha pişirilir ve ocaktan alınır(k.k.5). Bulgurlu Bıldırcın Pilavı: Bıldırcınlar düdüklü tencerede haşlanır; biraz soğumaya bırakılır ve etleri didiklenir. İnce doğranmış soğan ve biberler yağda kavrulur sonra didiklenen bıldırcın etleri eklenir ve ateşte iyice döndürülür. Sonra 2 kişiye bir su bardağı olacak şekilde bulgurlar eklenir, bulgurlarda malzemelerle kavrulurken içine baharatlar ve tuz eklenir. Sonra bire iki ölçüde malzemelerin üzerini örtecek şekilde su konur ve pişirilen tencere ya da güvecin ağzı kapatılır, kısık ateşte suyunu çekinceye kadar pişmesi beklenir. Ateşten alındıktan sonra dinlendirilir, servis edilir ya da aynı kaptan yenilebilir(k.k.13). Bıldırcın Izgara: Bıldırcınların içi ve dışı temizlendikten sonra ikiye bölünür, kemikleri çıkarılır ve son olarak sert bir aletle, et tokmağı ya da merdaneyle ezilip yassıtılır. Daha sonra ateşe gelecek tarafı tuzlanır ve isteğe göre baharatlarla ovulur, köz haline gelmiş ateşte yavaş yavaş pişirilir, bir tarafı piştikten sonra diğer taraf çevrilir, bu tarafa da tuz ve baharatlar serpildikten sonra yavaşça pişirilir (K.K.5). Bıldırcın Tostu: Izgarada yapılan bıldırcın yemeğiyle benzerlik gösterir sadece ızgara yerine ateşe tutulan döküm tost aletleri kullanılır ve en son bıldırcın suyunu salmaya başladığında bıldırcınlar ekmek arasına konur ve tost makinesiyle tekrar bastırılır böylece yağı ve suyu ekmeğe geçer (K.K.5) Kaz etinden yapılan yemekler Kaz Ciğeri İle Sote: Kaz ciğeri ilk olarak haşlanıp süzülür, ufak ufak doğranır. Sonra bir guşeneye (tencere, kap) bir kaşık kadar tereyağı konur, üzerine iki baş soğan ve bir baş sarımsak ince ince doğrandıktan sonra eklenir ve kuvvetli ateşte tahta kaşıkla çevrilir. Soğan pembeleşince ciğerler atılır. Sonra bir avuç un, istenilen baharatlar atılır ve beş dakika karıştırılır. Suyu çekildikçe haşlandıktan sonra süzülen suyu katılır ve iyice pişmesi beklenir ve kıyılmış maydanozlarda eklendikten sonra, bir kaşık ciğer suyuyla bir yumurta çalkalanır ve karıştıra karıştıra soteye yedirilir ve iki dakika daha bekledikten sonra ateşten indirilir(k.k.5).

48 Keklik etinden yapılan yemekler Sacda Keklik: İlk olarak kişi sayısına göre keklikler temizlenir ve parçalanır, daha sonra Ateş yakılır sac üzerine konur sac tam ısınınca doğranmış keklikler saca konulur. Yavaş ateşte etin kendi suyu bitene kadar pişirilir. Sonra tereyağı keklik etine karıştırılarak etler iyice kavrulur. Ortalama 20-30dk. pişirilir. Sonra sarımsak eklenir ve tuz atılır dk. da sarımsak ile birlikte pişer. Ardından doğranmış olan patlıcan ve biber ete değmeden ayrı bir kap içinde kızartılır. En sonunda da baharatlar atılır, iki bardak kaynamış su, zeytinyağı ve bütün malzemeler sırayla en alta keklik üzerine patlıcan biber ve doğranmış domatesler gelecek şekilde eklenir ve domatesler eriyene kadar kısık ateşte pişirilir (K.K.5) Ördek etinden yapılan yemekler Ördek Yahnisi Ve Fırında Ördek: Ördek barınma ve beslenme özellikleri nedeniyle, halk tabiri ile mırık kokar. Yani balçık kokar. Bu etine de sinmiş olabilir. Genelliklede öyledir. Güzelce yolunmuş ve temizlenmiş ördek, tüylerinin yok edilmesi için tütsülendikten sonra uygun büyüklük ve derinlikteki bir kaba komple konur. Kaba ördeklerin üstünü örtecek şekilde su konulur. Orta boy soyulmuş bir patates, bir baş soğan, yarım havuç, üç diş sarımsak, bir tutam maydanoz destesi, bir çay kaşığı karabiber ve bir çay kaşığı kimyon ve kekik ile haşlanmaya bırakılır. Kısık ateşte kontrol edilerek 1 saat haşlanır. Etin piştiğinden emin olunduktan sonra ördek başka bir kaba alınır pişirilen kap yıkanır yeni bir su hazırlanır ve bu kez suya 2 çorba kaşığı tuz eklenir. Kısık ateşte yaklaşık 30 dk. pişirilir. Ördek geniş bir kaba alınır soğumaya bırakılır. Etler kemiklerden ayrılır ve didiklenir. Ördek eti bu şekilde yahni şeklinde ve fırında pişirilmeye hazır haldedir. Yahni ve fırında ördek için bol sarımsak, ince kıyılmış soğan, ince kıyılmış yeşilbiber, küp küp doğranmış domates, baharatlardan oluşan karışım ve tereyağı eklenerek kısık ateşte ocakta ya da fırında dk. pişirilir (K.K.23) Üveyik etinden yapılan yemekler Üveyik Buğulaması: Üveyiklerin ilk olarak tüyleri yolunur, tütsülenir, içi temizlenir ve bol suda yıkanır. Daha sonra tuzlanır ve ayakları geriye çevrilerek bağlanır. Küçük

49 37 bir tencereye bir tutam kekik, bir tutam karabiber, bir dal biberiye, yeteri kadar tuz, 100 gr yakın tereyağı ve dört fincan su konur ve en son üveyiklerde eklendikten sonra tencerenin kapağı kapatılır hafif ateşte pişmeye bırakılır. Her dakikada bir tencereye, bir fincan sıcak su daha dökülür. Böylece üveyikler bir buçuk saate yakın bir süre pişirilir. Üveyikler pişince, ortadan kesilerek sağlı sollu iki parçaya bölünür ve tabağa yerleştirilir. Tencerede kalan suyu da süzüldükten sonra üzerine gezdirerek dökülür (K.K.5) Tavşan etinden yapılan yemekler Tavşan Dolması: Tavşan yemeği yapılırken dikkat edilmesi gereken tavşanın kanının iyice çıkarılmasıdır. Bunun için aynı gün eğer kar varsa tavşan kara gömülür ve 2-3 saat beklenir ya da tavşan buzdolabında soğuk ve buzlu suyun içinde bekletilir. Etin pembeleşmesi ve tavuk etine benzer bir hal alması gerekir. Buzdolabındaysa suyu günde 2 kere değiştirilir. Tavşan eti istenilen kıvama geldiğinde düdüklü tencerede bir baş soğan, tane karabiberin içine konduğu suda yaklaşık 45 dk. pişirilir ve böylece tavşan etinin kokusu alınmış olur. Pişme işlemi tamamlandıktan sonra tavşanın suyu süzülür. Tavşanı iç pilavlı yapacaksak pilav hazırlanır. Tavşan bir tepsiye konur etrafı ve karın boşluğu pilavla doldurulduktan sonra tavşanın üst kısmı kızarsın diye zeytinyağı, salça, yoğurt ve karabiberle sos hazırlanır ve üzerine sürülür. Hazırlan tavşan dolması fırına verilir ve yaklaşık 20 dk. pilavın kurumamasına dikkat edilerek pişirilir (K.K.5) Av Hayvanlarından Yapılan Geleneksel Mutfak Malzemesi: Yağlaç( Fırça) İnsan avlandığı günden beri av hayvanlarının her bölgesinden yaralanmayı bilmiştir. Sadece etini değil derisini, kemilklerini ve diğer parçalarınıda günlük hayatta kullanmışlardır. Derilerini özellikle kıyafet ya da sergi olarak kullanmışlar, kemiklerinden mutfak malzemeleri yapmışlardır. Kaynak kişilerimizle yaptığımız görüşmelerden, hayvanların belli bölgelerinden hâlâ mutfak malzemesi olarak yararlanıldığı anlaşılmaktadır. Özellikle gözleme yaparken hamurun yağlanmasında kullanılan yağlaç yapımı kaynak kişilerimiz tarafından aktarılmıştır.

50 38 Yağlaç kullanımına daha çok köylerde devam edilsede şehirlerdeki avcıların bir kısmıda tavşan ayağını kullanarak mutfak fırçası yapmaktadır. Yağlaç genellikle hamur işlerinde özelliklede gözleme yağlamada kullanılır. Yağlaç yapımı şöyledir: Özellikle yağlaç yapılacaksa tavşan dikkatli bir şeklide arka ayaklarına saçma gelmeyecek şekilde vurulur, çünkü yağlaç bu bölgeden yapılır. Arka ayaklarına saçma gelmeyen tavşan dikkatli bir şekilde kalça kısmından ayrılır ve tavşanın zıplamasını sağlayan sinir çekilerek hayvanın parmaklarının (tırnaklarının) açılması sağlanır. Sonra dikkatli bir şekilde düz bir tahtaya sarılır ve temizlenip kurumaya bırakılır. Yaklaşık gün içinde kuruduktan sonra ağaçtan çıkarılır ve gözleme yağlamak için kullanılır(k.k.8,k.k.10).

51 39 5. BÖLÜM HALK İNANÇLARI VE HALK HEKİMLİĞİ İLE İLGİLİ AVCI ANLATILARI 5.1. Avcılıkla İlgili Halk İnançları Derleme çalışmalarımız esnasında elde ettiğimiz av ve avlanmakla ilgili yapılan bazı hareketlerin, uğur ve uğursuzluk getireceğine dair oluşturulmuş halk inançlarını şöyle sıralayabiliriz: Av esnasında özelikle bazı kuşları vurmak bir kısım avcı tarafından günah sayılmaktadır. Avcılar bu kuşları vurduklarında kuşların eşlerinin peşlerini bırakmayacaklarını söylemektedirler. Telli turna, angut, kız kuşu, kumru, kuğu gibi kuşlar tek eşli oldukları için avcılar arasında kutsal sayılmaktadırlar. Bu kuşlar vurulduğunda başlarına bir iş geleceğine ve ailelerinin etkileneceği olaylar yaşayacaklarına, onlara uğursuzluk getireceğine inanırlar. Baykuşu vurmanın ise uğursuzluk getireceğine inanmaktadırlar. Ava giderken yolda arabanın önüne kadın çıkması da hoş karşılanmaz ve avın bereketsiz geçeceği anlamına yorulur. Bunu tam tersine arabanın önüne eğer bir tilki çıkarsa avın bereketli geçeceği ve bol olacağı düşünülür (K.K.2). Bazı avcılar cuma günü ava gitmeyi uygun bulmazlar. Karanlıkta arabanın önüne çıkan tavşanı uğursuzluk sayarlar ve başlarına kötü bir olay geleceğine inanırlar. Avcılar, av esnasında yavrusu olan hayvanları vurmanın kendi yuvalarına bir zarar getireceğine inanırlar. Av esnasında yavrulu av hayvanını seçemeyip vuran birçok avcı, avlanmayı bırakmıştır ve avlanmaya tövbe etmiştir. Bununla ilgili avcı anlatıları söz konusudur. İzzet Ovalıoğluy la yaptığımız sohbette büyük oğlunun bir av sırasında, geyiğin peşinden uzunca bir süre koştuktan sonra onu vurduğunu ama yanına gidince yavrulu bir hayvan olduğunu görüp o an içinde derin bir üzüntü hissedip kara avına tövbe ettiğini belirtmiştir.

52 40 Av etinin loğusa kadına yedirilmemesi gerektiğine, eğer yedirilirse avın bağlanacağına yani bir dahaki avın kötü geçeceğine inanılmaktadır (K.K.3) Avcılıkla İlgili Halk Hekimliği Çoğu deneme yanılma yönetimine dayanılarak, bazen bitkilerden bazen de çeşitli hayvansal maddelerden yararlanılarak oluşturulan ve pek çok hastalığa iyi geldiğine inanılan şifalı ilaçlar yapma geleneği avcılık kültürü içinde de görülmektedir. Özellikle yaşlı avcıların bildiği, av hayvanlarından yararlanılarak elde edilen halk ilaçları mevcuttur. Bu ilaçlar basit rahatsızlıkların tedavi edilmesinde kullanılır. Kaynak kişilerden edinilen halk ilacı uygulamaları şunlardır: Özellikle kırmızı benekli alabalıkkullanılarak yapılan ağrı kesici şöyleyapılır: Alabalık tutulur tutulmaz saf zeytinyağına yatırılır ve bir kavanozun içinde gün günışığından uzak bekletilir. Daha sonra ağrıyan yerlerin ağrısını dindirmek için yağ sürülerek kullanılır (K.K.18). Tavşan vurulduğu zaman böbrek bölgesinden çıkan yağ özellikle dolama ve vücuda batan dikenlerin çıkarılmasında kullanılan bir merhemdir. Kullanımı ise şöyledir: Yaraya bolca sürülür ve bir bezle kapatılır 2-3 gün içinde sürülen yerde eğer dolama var ise patlar, diken var ise yerinden çıkar (K.K.18).

53 41 6. BÖLÜM AVCILIKLA İLGİLİ HALK EDEBİYATI ÜRÜNLERİNİN HALKBİLİMSEL AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ 6.1. Avcı Lakapları ve Halkbilimsel Açıdan Değerlendirilmesi Eski avcılar arasında lakapların önemli bir yeri vardır. Avlanmak, her avcı için arkadaş gurubuyla vakit geçirmek, paylaşımda bulunmak ve her avda yeni anılar biriktirmektir. Geçmişte başlarından geçen olaylara göre ya da taşınan belli özelliklere göre avcılar kendi aralarında takma isimler kullanmaktadırlar. Günümüzde ise teknolojinin gelişmesiyle birlikte tek yapılan avların ortaya çıkmasıyla paylaşımlar azalmış ve lakaplar yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlamıştır. Derleme çalışması sırasında genellikle rahmetli olan usta avcıların ya da yaşayan yaşlı avcıların lakapları hakkında bilgiler alınmıştır. Tespit edilen lakaplar şöyle tasnif edilmiştir: Mesleklerden kaynaklanan lakaplar Avcılar arasında her meslekten insanlar bulunmaktadır. Fakatavcılar arasında şöyle bir durum söz konusudur: Bakan da olsa, komutanda olsa ava çıkıldığı andan itibaren herkes eşittir, yemekler beraber pişirilir, bulaşıklar beraber yıkanır. Daha çok eski avcı gruplarının hâlâ devam ettirerek bugünlere getirdiği bu olay mevkii ne olursa olsun herkesi avda bir sofrada toplayan önemli bir unsurdur (K.K.2, K.K.5). İmam Nuri: Emekli imam olduğu için bu lakapla anılır. Kasap Kazım: Baba mesleği olan kasaplığı hâlâ devam ettirmektedir; bu yüzden kasap lakabıyla tanınır. Çavuş Halil: Halil Beye bu lakap askeriyede çalıştığı için ve ava çıktığı arkadaşlarına çavuş gibi emirler yağdırdığı için verilmiştir.

54 42 Hekim Mehmet Bey: Hâlâ doktorluk yapan Mehmet Beye arkadaşları yaptığı mesleğe saygı duydukları için bu lakabı vermiştir (K.K.3,K.K.5,K.K.7) Fiziki özelliklerden kaynaklanan lakaplar Topal Bilal: Çıktığı her avın sonunu sakarlığı yüzünden topallayarak getirdiği için topal lakabı verilmiştir. Göterinin Mustafa: Aslında bu lakap Mustafa Beyin dedesine yürürken değişik yürüdüğü, kalça hareketlerinin komik olmasından verilen bir lakaptır. Ailede de bu yürüyüş şekli devam ettiğinden dedesinin lakabı Mustafa Beye de verilmiştir. Ağraz Ali: Yanında atılan tüfeğin sesini duymayıp aynı yere oda nişan aldığı için ağraz lakabını takmışlardır. Çolakgilin Necati: Dededen gelen bir lakaptır. Akbaş Nazım: Av peşinde çok koşmaktan saçları çabuk beyazladı diye arkadaşları bu lakabı vermiştir. Çil Cafer: Çil keklik gibi çilleri olduğu için bu lakap verilmiştir. Göksidin Hüsamettin: Hüsamettin Beyin dedesi Seyit beyin gözlerinin renginden dolayı verilen bir lakaptır. Gök lakabı genellikle mavi gözlü olanlara verilen bir lakaptır ve Hüsamettin Beyde dedesi gibi mavi gözlüdür. Çıtırak Abdullah: Abdullah Beyin boyunun kısa olmasından, her yere rahat girip çıkabildiği için bu lakap verilmiştir. Barnaksızın Muzaffer: Muzaffer Beyin sülalesinde parmak boylarıyla ilgili bir rahatsızlık olduğu için verilen bir lakaptır (K.K.8,K.K.9,K.K.10).

55 Karakter özelliklerinden kaynaklanan lakaplar Tezcan Hulusi: Her avında zamansız ateş ettiği için birçok avı kaçırdığından bu lakap verilmiştir. Tilki Murat: Avlaklarını arkadaşlarından sakladığı için bu lakap verilmiştir. Bıtırak(Pıtrak) Satılmış: Bir olaya veya bir ava kafasını taktığı zaman peşini bırakmadığı, bıtırak otu gibi yapıştığı için bu lakap verilmiştir(k.k.15) Aşiret veya etnik yapı sebebiyle verilen lakaplar Torungilin Mustafa: Çok çocuklu ve torunlu geniş bir sülale oldukları, birbirine yakın evlerde oturdukları için bu lakap verilmiştir. Celilgilin Tekin Medine ninmurat: (K.K.8,K.K.9,K.K.10) Diğerler lakaplar 02 Bahattin: Atılmayacak bir ava 02 numara fişek attığı için bu lakap verilmiştir. Karatavuk İhsan: Ne vurduğunun adını hatırlayamayınca, tarif etmek için kuşun ötüşünü cakcak diye kara bir şey vurdum diyerek anlattığından ve vurduğu şey karatavuk olduğundanlakabı karatavuk kalmıştır. Paşa Baba Ali: Ali Bey av yapılmayacak askeri bir sahada av yaparken jandarmalara yakalanmış ve jandarmalar Ali Beyi Askeri Paşa sanmışlar bu olay uzun bir süre diğer avcılar tarafından anlatılmış ve Ali Beye Paşa Baba lakabı verilmiştir (K.K.2,K.K.3,K.K.5).

56 Avcı Atasözleri Ve Halkbilimsel Açıdan Değerlendirilmesi Halk anlatılarının ortak türlerinden biri olan, geçmişten günümüze aktarılan, insanların deneyimlerine ve yaşantılarına dayanarak oluşturdukları kısa ve özlü öğütler veren, ne zaman ve kim tarafından söylendiği bilinmeyen, toplumun duygu, düşünce, inanç ve kültür yapısını içinde barındıran ve genel olarak benimsenip ortak olarak kullanılan kalıplaşmış sözlere atasözü denir. Atasözlerini Şükrü Elçin Nazım, nesir, her iki şekli ile eski tecrübeleri tam bir fikir kompozisyonu içinde teşbih, mecaz, kinaye, tezat gibi edebi sanatların kudretinden faydalanarak süslü, kapalı olarak veya bazen açık, mecazsız hususuyla yetişecek gençlere aktaran sözlerdir diyerek tanımlar(elçin, 1993:626). Yaptığımız derleme çalışmalarında kaynak kişilerimizden elde ettiğimiz avcılıkla ilgili atasözleri şunlardır: Acar tazı çullu da belli olur, çulsuz da. Av eti bir gün, taban eti her gün. Av avlanmış, tav tavlanmış. Av avlayanın, kemer bağlayanın. Av köpeği avdan kalmaz. Av vuranın değil alanın. Ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz. Ava giden avlanır. Avcı ne kadar hile bilse, ayı o kadar yol bilir. Arabayla av avlanmaz. Baskın basanın, av vuranın Dere boyu gittim yol boyu geldim. Kırk gün kar yağar bir gün av olur. Tavşan dağda, suyu ateşte. Tavşanı tazı tutar, çalımı avcı satar. Tazıyı seven çuluyla sever. Şahin küçük ama avını tez alır. Şahinle deve( sinek) avlanmaz. Şaşkın ördek başını bırakır kıçından dalar. Yarınki kazdan bugünkü tavuk yeğdir(k.k.2,k.k.4).

57 45 Avcıların özelliklerini ortaya çıkaran atasözleri: Av eti bir gün, taban eti her gün., Dere boyu gittim yol boyu geldim. Avcıların bıkmadan usanmadan hiç av vuramasalar da av peşinde koşan kişiler olduğunu göstermektedir. Avcı ne kadar hile bilse, ayı o kadar yol bilir. Avcıların hayvanlarını avlamak için, çeşitli hilelere başvuranlarını anlatan bir atasözüdür. Baskın basanın, av vuranın Atasözüyle de avcıların avlarına sahip çıktıklarını anlamaktayız. Kırk gün kar yağar bir gün av olur. Bu atasözünde ise avcıların kırk gün av yapmış gibi avları anlattıkları fakat aslında avın sadece bir gün olduğu, avcıların abartmayı seven insanlar olduğu anlatılmıştır. Şaşkın ördekbaşını bırakır kıçındandalar. Acemilik çeken avcıların avlarında son yapmaları gerekeni ilk yaptıklarını anlatan bir atasözüdür. Özellikle avcıların eğitilmesi, uyarılması için usta avcılar tarafından oluşturulmuş, bu öğüt verici sözler, avcının av hayatının şekillenmesinde etkilidir. Avcıyı hatalar yapmasındiye önceden uyaran ve yaparsa ne olacağının sonucunu veren bu sözler, usta avcıların tecrübelerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Geçmişte yazılı olmayan sözlü halk edebiyatı ürünleri olarak karşımıza çıkan avcı atasözleri günümüzde hâlâ yeni avcıların eğitiminde ve kişilik özelliklerinin oluşmasında etkili olan uyarı kalıplarıdır Avcı Deyimleri Ve Halkbilimsel Açıdan Değerlendirilmesi Deyimler gerçek anlamından ayrı bir anlam taşıyan, en az iki sözcükten oluşan kalıplaşmış söz ya da sözcük gruplarını ifade eder. Çoğunlukla atasözleriyle karıştırılan deyimler tabirler insanların hayatlarında sıklıkla kullandıkları bir halk edebiyatı türüdür. Günlük yaşam içerisinde insan hayatını şekillendiren birçok olay deyimlerle ifade edilmektedir(oğuz, 2004: 151). Yaptığımız derleme çalışmalarında kaynak kişilerden elde edilen avcılıkla ilgili deyimler şunlardır:

58 46 Angut gibi bakmak Avı bağlamak Av kırmak Av avlanmış tav tavlanmış Agop un kazı gibi yutmak Atıp tutmak Kaz kafalı Kayısı gelmek Şaşkın ördek Şaralo kekliği gibi olmak Çevir kazı yanmasın Kazın ayağı öyle değil Balık kavağa çıkınca Balık istifi Kazı koz anlamak Tavşan boku gibi Tavşan uykusu Tilki uykusu Tazıya dönmek Kaz gibi yolmak Kaz kazla daz dazla kel tavuk kel horozla Balık baştan kokar Çantada keklik Keklik gibi sekmek Avcıyı avlamak Tüfeğini kırmak(k.k.2,k.k.3,k.k.18) 6.4. Avcı Bilmeceleri Ve Halkbilimsel Açıdan Değerlendirilmesi Bilmece, bir şeyin adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene veya okuyana bırakan oyun, muamma (TDK,1994: 124). Bilmecelerde sorular; betimsel bir düzey içinde abartılarak, kavram tersine çevrilerek ve değiştirilerek oluşturulur. İfade bir "soru cümlesi" olmak zorunda

59 47 değildir. Bilmeceler birkaç kelimeden oluşan bir tümce halinde olabildiği gibi beyitler veya kıtalar halinde de olabilir. Şükrü Elçin tarafından yapılan bilmece tanımı ise şöyledir ; Bilmeceler, tabiat unsurları ile bu unsurlara bağlı hadiseleri; insan, hayvan ve bitki gibi canlıları; eşyayı, akıl, zekâ veya güzellik nev inden mücerret kavramlarla dini konu ve motifleri vb. kapalı bir şekilde yakın-uzak münasebetler ve çağrışımlarla düşünce, muhakeme ve dikkatimize aksettirerek bulmayı hedef tutan kalıplaşmış sözlerdir. (Elçin, 1993: 607). Alan araştırması sırasında elde ettiğimiz bilmeceler şunlardır: Avcı, bir kursunla geyiği hem ayağından hem de kulağından nasıl vurabilir? Eğer avcı geyik ayağıyla kulağını kaşırken ateş ederse. Dağda takılar, suda çipiler, paytak ayaklı, burma bıyıklı? Tüfek, ördek, kaz, tavşan(k.k.15). En çabuk büyüyen hayvan hangisidir? Balıktır. Ava gidip istavrit tutan bir balıkçı, arkadaşına av hikâyesini anlatırken istavriti balina yapıverir. Sakalı var dede değil ormana gider avcı değil? Aslan Yırtıcı bir hayvana nasıl bakılır? Uzaktan (K.K.2) Avcı Fıkraları ve Halkbilimsel Açıdan Değerlendirilmesi Fıkralar Gülünç durumları, sosyal çarpıklıkları, çatışmaları, çelişkileri ince bir mizahi üslupla dillendiren, güldürürken düşündüren, kişi ve zümrelerin her türlü bireysel, sınıfsal, toplumsal baskılara karşı eleştirilerini ifade edebilmelerini sağlayan Anonim Halk Edebiyatı türlerindendir (Oğuz, 2004: 145).Fıkralar halkın kullandığı dil özelliklerini taşır sade ve anlaşılır bir şekildedir. Halkın arasında geçen olaylar nükteli bir şekilde halkın zekâsına dayalı ince bir espri anlayışıyla fıkra şekline dönüşür. Fıkralarda olaylar, kişiler, zaman ve mekân yalındır olduğu gibi yansıtılır. Bu özellikleri nedeniyle birçok halk söyleyişi, atasözü, deyim ve argo da fıkralarda sıkça yer almaktadır.

60 48 Avcı fıkralarında argo ve küfürlü anlatım avcı topluluklarının ilişki ve konuşmalardaki doğallığını yansıtmaktadır. Tarafların birbirini daha çok argo tabirle ve küfürlerle iğnelemeye başvurarak kızdırdığı, bu olaylardan fıkraların çıktığı da görülmüştür. Avcı fıkralarında kullanılan argo, deyim ve sözcükler, anlatıma mizah ve canlılık kazandırmıştır. Erkek egemen bir topluluk olan avcı topluluklarında fıkra konularında cinselliğe de sıkça yer verilmiştir. Cinsellik insanın yaratıldığı günden bugüne onun hayatında var olan değişmez fizyolojik ve psikolojik bir ihtiyaçtır. Değişen, cinselliğin aktarım biçimidir değişik ifade biçimleri ve metotlarla halkın yaşamında her zaman yer bulmuştur. Kadın topluluklarında hâlâ konuşulması ayıp sayılan cinselliğe erkek anlatılarından fıkralarda sıkça rastlanmaktadır. Avcı anlatıları içinde fıkraların ayrı bir önemi vardır. Uzun av sohbetleri çoğu kez fıkraların üzerine kurulur, soğuk havalarda çıkılan avlar bu sohbetlerle ısınır. Alan çalışması sırasında görüştüğümüz kaynak kişilerin aktardıkları fıkralar: Avcı Karısı Adamın kızı evlenmiş 1 yıl sonra baba evine dönmüş baba hayırdır demiş. Kızı demiş ki damadın kumara başladı. Baba demiş dön evine kocana sahip ol bırakır. Kız dönmüş evine adama sahip çıkmış kocası eve dönmüş. Bir zaman sonra kızı tekrar baba evine dönmüş bu seferde damat gazino pavyona dadanmış evin yolunu unutmuş. Baba yine yollamış kızını evine kocana sahip çık döner deyip, damatta bir süre sonra usanmış dönmüş evine. Bir zaman sonra kız yine baba evine dönmüş sebep damat bu seferde kadına kıza sarmış eve barka gelmiyor. Baba yine sahip çık demiş yollamış kızını evine harbiden damat dönmüş. Ardan bir zaman geçmiş kız gene baba evinde hayırdır demiş babası, kızı demiş ki baba damadın avcı oldu evi barkı unuttu. İşte o zaman baba demiş ki kızına şimdi hal çaresi kalmadı al çoluğu çocuğu bırak adamı ne hali varsa görsün (K.K.14). Bu fıkrada avcıların av sezonu açıldığı zaman evlerini ihmal ettiklerini av söz konusu olduğunda gözlerinin başka bir şeyi görmediğini anlamaktayız.

61 49 Tecrübeli Avcı Bir köyde yaşlı bir avcı varmış. Sabah kalkar bir gün köyün sağına bir gün soluna gider avını yapar 3 veya 5 tavşanla dönermiş. Bunu gören köylü bir genç takipleri sonucu avcı amcanın gittiği yerlere bir gün sonra gitmeye başlamış ama nafile adamın bir gün önce 3-5 tavşanla geldiği yerde tık yok. Cesaretini toplamış amcaya çıkmış sormuş hikmetini. Amca demiş ki bak oğlum ben sabah kalkar kalkmaz penisimi tutar bırakırım sağa düşerse köyün sağına sola düşerse köyün soluna ava giderim ve bugüne kadar hiç boş gelmedim der: Genç avcı merakla sorar ya dik durursa. Amca kızar be geri zekâlı o zaman ne isin var avda gir karinin koynuna der (K.K.14). Avcı fıkraları daha çok erkekler arasında anlatıldığı için cinsel içerikli ve belden aşağıdır. Derlememiz esnasında aslında birçok fıkra derleme imkânına sahip olsak da avcıların genellikle aklına gelen fıkralar bu türden olduğu için anlatmaya pek yanaşmadılar. Bu fıkrada bunlardan bir örnektir. Aslında anlatılmak istenen yeni avcıların eski avcıların bilgi ve birikimlerinden yaralanması gerektiğidir. Misafir Avcı Kış günü dağda av yapan iki avcı karşılaşır, avcılardan biri zor durumda kalır diğer avcı ona yardım eder. Avcı kendisine yardım eden avcıyı nezaketen malikânesine davet eder. Malikânede şöminenin yanında büyük bir yemek masası kurulur, masanın bir ucuna bir avcı diğer ucuna da diğer avcı oturur ve başlarlar yemek yemeye. Yemekler yendikten sonra sıcağı gören misafir avcı gevşer yavaş ve sessizce gaz çıkarır. Diğer avcı sakin bir şekilde masanın örtüsünü kaldırır ve köpeği Hektor a yüksek bir sesle Hektor der ve bağırır. Misafir avcı rahatlar nasılsa bunu Hektor dan biliyor der ve tekrar gaz çıkarır. Avcı tekrar daha sert bir sesle Hektor der ve avcı daha da rahatlar. Misafir avcı tekrar gaz çıkarır. Avcı bu sefer daha da sert bir sesle Hektor çık oradan avcı üstüne sıçacak görmüyor musun der (K.K.19).

62 50 Bu fıkra avcıların misafirperverliklerini anlatırken ne kadar zeki ve aynı zaman da açık sözlü kişiler olduklarını yansıtmaktadır. Karşılarındaki insanı kırmamak için uğraşsalar da devam eden durumlarda gerçeği tüm açıklığıyla nükteyle karışık dışa vurduklarını göstermektedir. Balık Hüsranı İki avcı balık tutmaya giderler avcı birinci oltayı denize atar ve bir müddet sonra çeker. Oltaya bir ayakkabı takılmıştır. İkincisini sallar ve biraz sonra yukarı çeker, oltaya bu seferde bir konserve kutusu takılmıştır, oltasına sürekli balık yerine malzemeler takılan avcı sinirlenir ve arkadaşına döner gidelim buradan dostum galiba aşağıda birileri oturuyor der (K.K.3). Bu fıkra aslında gülmek için değil tamamıyla çevre kirliliğine işaret etmek için oluşturulmuş bir fıkradır. Denizin dibinde birilerinin yaşayamayacağı kesindir, fakat denizden balık yerine insan eşyalarının çıkması eleştirilir ve nükteli bir şekilde bu fıkrada ortaya konur. Hazır Cevap Avcı Balığı çok seven bir avcı tezgâhtaki balıklardan birini koklayarak yüzünü buruştur sonra balıkçıya döner, bu balık kokmuş der; buna çok sinirlenen balıkçı bu balıklar çok tazedir daha denizden yeni çıktı deyince avcı cevabı yapıştırır; o zaman ağzı kokuyor (K.K.3). Avcıların muzip kişiler olduğunu gösteren bir fıkradır. Afrikalı Küçük Avcı Avcının biri Afrika nın balta girmemiş ormanında yolunu kaybetmiş derken, birkaç kulübe görmüş. Kulübelerin önünde oynayan zenci çocuklar varmış ve küçük bir zenci çocuğa yavaşça yaklaşmış söyle bakalım demiş anneni mi daha çok seversin babanı mı? Çocuk biraz düşünmüş cevap vermiş. Bilmem şimdiye kadar yalnız yabancıları yedim (K.K.3).

63 51 Bu fıkradan dünyanın neresinde ne avlıyorsa avlasın yaşı küçükte olsa büyükte avcıların her durum karşısında hazır cevap olduklarını her soruya mantıklı bir cevap verdiklerini anlamaktayız. Avcı Aklı Avcının biri ava gider fakat hiçbir şey vuramaz eli boş dönmesin diye kasaptan bir tavşan alır getirdiğinde karısı; bu ne der. Derisi soyulmuş tavşan mı avladın! Ne sandın ya elbette çalıların ardına saklanmıştı birde ne görsem iki tavşan aşk yapmıyorlar mı? Tüfeği doldurup ateş ettim görüyorsun ya giyinmeye bile vakti olmadı zavallının (K.K.3). Bu fıkrada yine avcıların hem hazır cevap kişiler olduklarını, hem de şartları anında kendilerine göre şekillendirebileceklerini anlatmaktadır. Kendini Avcı Sanan Acemi Avcı Sonradan görme zengin bir kadın ava katılmış fakat bir şey vuramadığı için canı sıkılmış. Dönüşte ayağından yaralanmış bir rehber görünce kızmış ve çevresindekilere bağırmaya başlamış ama bu kalleşlik rehberleri ayağından vurmak serbest diye neden söylemediniz bana (K.K.3). Avcılık herkes tarafından yapılabilecek bir eylem değildir hele ki makamla, mevkiiyle ve parayla bir alakası yoktur. Ava çıktığında herkes eşittir, bu fıkrada parayla avın bir alakası olmadığını vurgulamak için anlatılan bir fıkradır. Rehberi vurmanın doğal bir olay olduğunu sanan ve parasına güvenen kadın aslında rehberi kendi vurmuştur, başkalarıyla dalga geçtiğini düşünse de aslında kendiyle dalga geçtiğinin farkında değildir. Posta Koyan Avcı Bir avcının karşısına bir pehlivan çıkmış, yiğit isen tut ta beni yere vur demiş. Avcı pehlivana uzun uzun bakmış ve dostum ben nişancıyım tuttuğumu değil attığımı vurum demiş (K.K.3).

64 52 Avcıların keskin nişancılığını vurgulayan bir fıkradır ve avcıların ne kadar kendinden emin kişiler olduğunu anlatmaktadır. Sadık Köpek Bir avcı diğerine sordu: Köpeğinizi satın almak istiyorum ama sadık mıdır? - Hem de fazlasıyla sadık. Size bu konuda yüzde yüz garanti verebilirim. - Nasıl bu kadar emin olabilirsiniz? Şimdiye kadar 5 kere sattım. Her seferinde de geri geldi (K.K.3). Av köpeklerinin önemli özelliklerinden biri olan sadıklık üzerine kurulu bu fıkrada, avcının bu özellikten nasıl faydalandığını görmekteyiz. Ayı Korkusu Ben bir gün avlanırken bir ayı beni kovalamaya başladı. Tam nefesini ensemde hissettim derken ayağı kaydı düştü. Koşmaya devam ederken tam nefesini ensemde hissediyordum yine düştü. Ben koşmaya devam ettim. Tam yakalarken beni yine düştü demiş. Sohbeti dinleyen avcılardan biri: Ben orda olsaydım altıma ederdim korkudan demiş. Avcı hemen cevap vermiş: Sen ayının sürekli neye basıp düştüğünü zannediyorsun (K.K.3). Avcılık çok zevkli bir uğraş, yaşam tarzı olduğunu gibi aynı zamanda çok büyük tehlikeleri de içinde barındırmaktadır. Bu tehlikeleri anlatan bu fıkra mizahla birleşmiş, avcılarında korkusuz olmadıklarını ve bazı durumlar karşısında ellerinde silahları da olsa korktuklarını anlatmaktadır. Şehrin Ortasında Ayı Avcılar kendi aralarında atıp tutuyorlarmış. Avcının biri başlamış anlatmaya;

65 53 Geçenlerde İstanbul da Belgrat ormanlarında ava çıkmıştım. Birde ne göreyim, karşımda 5 metre boyunda bir ayı. Sohbeti dinleyen avcılardan biri hemen atılır: Hadi be sende atılırda bu kadar mı atılır İstanbul da Belgrat ormanlarında ayı ne gezer. Avcı altta kalır mı hemen cevap verir: İyide benim suçum ne Allah ın ayısı nerden bilsin o ormanın İstanbul da Belgrat ormanı olduğunu (K.K.3). Avcılar arasında av anılarını anlatmak, gidilen avda yaşananları paylaşmak bunu yaparken de abartmak yaygın bir davranıştır ve bu davranışı yaptıklarını bilirler, bu özellikleriyle de dalga geçerler bu fıkrada bunun yansımalarındandır. Şaşkın Avcı İki avcı ava çıkmışlar. Avları hiç iyi gitmemiş. En sonunda dayanamamış avcılardan biri ağaçta gördüğü kargayı vurmuş. Vurdum vurdum bıldırcını demiş. Öbür avcı şaşırmış. Ne bıldırcını karga vurdun rüya görmeye mi başladın demiş. Avcı hayır demiş sen geçen avda yanımda yoktun bu bıldırcın. Geçen karısını vurmuştum da üzüntüden karalar giymiş demiş (K.K.20). Avcılar palavra ve nükteyi seven aynı zamanda eve eli boş gitmeyi kendine yediremeyen kişilerdir, bu fıkradan bunu anlıyoruz.

66 54 Tilki Avı İki avcı sohbet ediyormuş. Birisi sana bir av hikâyemi anlatayım deyip başlamış. Ben bir kurşunla tilkinin hem kulağından hem de arka bacağından vurdum der demez diğeri atlamış ve ne büyük yalan bir kurşunla bu dediğin olur mu? deyip gülerken diğeri niye olmasın ben nişan alıp ateş ederken tilki kulağını kaşıyordu demiş (K.K.20). Bu fıkrada avcıların, özellikle av hikâyelerini anlatırken olan olayları abartarak anlattıklarını ve abartmayı sevdiklerini anlıyoruz. Evcil Sazan Adam, avlanmanın yasak olduğu, yakalanınca çok yüklü para cezalarının uygulandığı bir milli parkta, göl kenarında, kucağında kocaman bir sazan ile parkın polis müdürlüğüne yaklaşmış. Polis müdürü sormuş tabi: Avlanma izniniz var mı? Yok demiş adam, gerek de yok. Çünkü ben balık tutmuyorum, gezdiriyorum. Ben bu balığı evimde besliyorum. Her gün buraya gelip gölde bir müddet yüzdürüyorum, ıslık çalıyorum dönüp geliyor, alıp eve götürüyorum. Tamamen palavra! demiş polis müdürü, Balıklar bu dediğinizi yapamaz. İnanın bu gerçek efendim. İsterseniz göstereyim. Tamam. Görelim bakalım. Adam balığı gölün derin sularına bırakmış, aradan birkaç dakika geçmiş, polis müdürü adama dönüp Evet? Demiş.

67 55 Evet ne? Ne zaman geri çağıracaksın? Neyi? Balığı. Hangi balığı? (K.K.20). Bu fıkra da aslında mizaha dayansa da yapılmaması gereken bir durumu, güldürerek öğretmek için anlatılmaktadır. Yasak bölgelerde avın tehlikeli ve cezaların yüksek olduğunu vurgulayan fıkrada, avcının muzipliği ile zor bir durumdan kurtulduğu anlatılsa da aslında avcılara ders vermek amaçlanmıştır. Balık Kafası Nasrettin hoca yolculuk sırasında mola verip bir hana girer, bu sırada hana başka bir yolcu daha girer ve ikisi birden hancıdan yiyecek isterler. Fakat hancı yiyecek olarak sadece balık olduğunu söyler ve bunu paylaşmalarını önerir. Hoca : O zaman ben balığın sadece başını yiyeceğim der. Hancı bunun nedenini sorar. Hocada hemen cevap verir: "Balık başı zekâyı artırır, balık başı yiyen insan akıllı olur", der. Bunun üzerine diğer yolcu hemen atılır ve Hoca'ya: "Balık başını niye sen yiyeceksin, ben yemek istiyorum " der. Hoca da itiraz etmez. Balığın koca gövdesini Hoca yer ve bir güzel karnını doyurur. Diğer yolcu ise sadece balığın başını yer ve Hoca 'ya seslenir; "Sen koca gövdeyi yedin, karnını doyurdun ben sadece kafayı yedim, aç kaldım," der.

68 56 Hoca da bunun üzerine şunu der; "Balık kafası hemen yaradı. Bak nasıl akıllandın! (K.K.20). Avcı fıkraları arasında Nasrettin Hoca fıkralarına da rastlanmaktadır. Hocanın akılını kullanışı ve kıvrak zekâsının anlatıldığı bir fıkradır. Canlı Balık Kumkapı da bir balıkçı tezgâhının başında bağırır: Canlı balık, canlı balık. Yaşlı bir teyze balık almak için satıcının yanına gelir ve yavaşça eğilip sorar: Evladım balıklar taze mi? Balıkçı kızar sinirlenir. Teyze canlı diyoruz ya işte der. Yaşlı teyze tekrar eğilir: "A evladım, ben de canlıyım, ama taze miyim sence?"der (K.K.20). Balık ve balıkçılıkla ilgili fıkralar genellikle balıkların tazeliği üzerine söylenen sözlerden yararlanılarak oluşturulmuştur. Bu fıkrada da yaşlı bir teyzenin kendisini balıkla kıyaslayarak ölü balığın mı kendisinin mi taze olduğunu sorması ve balıkçıyı şaşırtmasıyla son bulmuştur. Olta Deli duvara oturmuş. Elindeki oltanın ucunu sokağa sarkıtmış kendi kendine bir sağa sola bakıp dururmuş. Yoldan geçen biri deliye seslenmiş sormuş: Ne yapıyorsun orda oturup balık mı tutuyorsun sen? Deli hemen cevap vermiş: Ne balığı alık tutuyorum. Tutabildin mi bari demiş adam dalga geçerek. Deli bu ya hemen cevap vermiş: tuttum tuttum hem de çok seninle birlikte tam 23 oldu (K.K.20).

69 57 Bu fıkrada kişi avcı olmaya karar verdikten sonra, delide olsa her şartta avcıların hazır cevaplılık ve muziplik özelliklerini taşıdığını anlatmaktadır. Hırslı Avcı Avcının biri, ormanda gezerken uyuyan bir ayıya rastlar. Tüfeğini ayının başına dayar ve tetiği çeker. Ama sadece klik diye bir ses gelir. Yani fişek patlamaz... Ayı, adamı tutup bir güzel s er. Adam, g nün acısı ve s menin hırsıyla ertesi gün de ayının peşine düşer. Ayıyı yine uyur halde bulur ve tüfeği doğrultur, tetiğe basar. Fakat klik sesi gelir, tüfek patlamaz. Ayı, avcıyı bir güzel s..er. Avcı, intikam ateşiyle ertesi gün de ayının peşine düşer. Ayıyı yine uyur vaziyette yakalar, silahını doğrultur ve fişek yine patlamaz. Ayı uyanır, adamı yakalar, s..er ve - "Ulan yeter artık. Avcı mısın ibne mi?" der... Unutkan Avcı Atmasıyla ünlü yaşlı ve unutkan bir avcı bir gün yine avcıların bulunduğu kahveye girer ve başlar anlatmaya: -" Bir keresinde dağlarda geziyorum karşı dağda bir geyik gördüm hemen nişan alıp ateş ettim güm diye yere düştü 6-7 saat yürüdüm anca ulaştım bide ne görüyüm geyik benim 5 mislim hemen sağ bacağını kesip vurdum omzuma ava devam ettim. Baktım öteki dağda da bir geyik var onu da oracıkta vurdum başladım yürümeye 9-10 saat sonra yanına vardım, bir baktım ötekinin 3 katı onunda sol bacağını kestim vurdum omzuma başladım köye inmeye..." Derken yaşlı ve unutkan avcıya telefon gelir konuşmak için masadan kalkar aradan 5-10 dk. geçer amca geri döner ve sorar:

70 58 "Nerde kalmıştık gençler" herkes bir ağızdan - "Bacaklar omzundaydı dede" derler. Amca ne anlattığını unutur gururlu bir şekilde oturur ve devam eder anlatmaya; - "Verdim ya ğı, verdim ya ğı. O da bir şey mi? İki avcı kahvede konuşuyorlarmış ve de köpeklerini övüyorlarmış bir tanesi; - "Benim karabaş o kadar akıllı ki geçenlerde ava gittim ama sıkıları evde unuttum, karabaşa tüfeğin namlusunu koklattım gidip evden sıkıları getirdi." Diğer avcıda lafın altında kalmak istememiş ve hemen lafı almış; - "O da bir şey mi geçenlerde ailece plaja gitmiştik benim hatun bikinisinin altını evde unutmuş hemen benim çomara hatunun orasını koklattım gidip bir alt katta ki komşunun penisini getirdi." Av Sezonu Eski avcılardan biri çift çeker traktör almış her bindiğinde traktörde orta bacak hareketleniyormuş, eve gidince orta bacakta tık yok bakmış olmayacak av arkadaşı doktora sormuş. Durum bu doktor ne yapsam bir akıl ver demiş. Doktor o kolay bir karavan al tarlaya, traktöre yakın koy yenge karavanda beklesin, sen traktöre bin hareketlilik olunca tüfek at hanım traktöre koşsun işi böyle çözün demiş. Aradan zaman geçmiş doktor sormuş nasıl akıl işe yaradı mı demiş. Avcı, ah doktorum sorma demiş, önceleri pekiyiydi daha sonra av sezonu açıldı kadın nerede tüfek patlasa oraya koşuyor çok yoruluyor demiş. Hırslı Avcı, Unutkan Avcı, O da bir şey mi?, Av Sezonu adlı fıkralar avcı fıkraların genel özelliğini yansıtan, küfürlü sözler içeren fıkralardandır. Avcı fıkralarında cinsellik konusuna sıkça yer verildiği görülmektedir. Cinsel özellikler taşısada bu fıkralarda avcıların belirgin karakter özelliklerine yer verilmektedir. Avcıların kötü olaylarla karşılaşsa da yılmadan hedefe ulaşmak için çalıştıklarını, abartıyı sevdiklerini, diğer avcılarla yarış içinde olduklarını göstermektedir.

71 Avcı Türküleri ve Halkbilimsel Açıdan Değerlendirilmesi Türküler halkın yıllar boyunca başlarından geçen olayların birikimi sonucu, belli kişiler tarafından ya da zamanla kime ait olduğu bilinmenden günümüze kadar ulaşan bir kısmı anonimleşmiş sözlü veya yazılı ezgiye dayalı halk edebiyatı ürünlerindendir. Türküleri Ali Yakıcı şöyle tanımlar Duygu, düşünce, hayal ve birey ya da toplum olarak doğumdan ölüme kadar yaşanan, insan ve toplumda iz bırakan bütün olayları dile getiren, sevinçli ya da üzüntülü zamanlardaki coşku ve heyecanı yansıtan, kaynakları genellikle ozan, türkü yakıcı ve söyleyicisi kişilerden oluşan, hangi edebiyat şubesine ait ya da hangi biçim ve türde ortaya çıkmış olursa olsun halka mal edilerek anonimleşen, şölende, düğünde, toplantıda ve her türlü icra ortamında dillerden düşürülmeyen, icracısı, icra ortamı ve konusuna göre kendine has bir ezgiyle söylenen manzum ürünlere türkü denir (Yakıcı,2007: 44). Araştırmamızda Ankara daki avcılardan İlhan Erten den derlediğimiz av ve avcılıkla ilgili türkülerde özellikle taşlama, yergi ve güldürü öğelerinin konu edildiği görülmektedir. Avla ilgili sembollerin kullanıldığı bu türkülerde sembol tipleri benzetme amaçlı kullanılan ve kişinin ruh halini yansıtan semboller olarak değerlendirilebilir (Köksel,2009). Avcı sembolünün kullanılışı bu şiirlerde benzetme yapılarak kullanılmıştır. Bugün avcının toplum tarafından nasıl görüldüğünü yansıtacak şekilde avcı sembolü özellikle şair tarafından kendini avcı sanan, kurallara uymayan, kaçak av yapan kişilerin zalimliğini, acımasızlığını ve duygusuzluğunu yansıtmak için türkülerde sık sık geçmektedir. Bu türkülerden Kovboylar türküsünde geçen ilk dörtlükler bunun en güzel örneğidir:

72 60 Yasak masak vız geliyor bunlara Avcı müsvettesi sahte kovboylar Kurban olim, hele bakın şunlara Avcı müsvettesi sahte kovboylar Avcılığı rezil eden soysuzlar Avcı sembolünün diğer bir kullanılışı da avcının âşık kişiye benzetilmesidir. Avcının doğaya, av hayvanlarına âşık olduğunu vurgulamak için İlhan Erten Türkiye nin Avcıları türküsünde şu satırları kullanmıştır: Sevdalanmış bir kuşa Sevda düşünce başa Ardından koşa koşa Olur, bizar avcılar Halk türkülerinde adı sıklıkla geçen kuşlar vardır ve bu kuşlar av konulu türkülerin baş sembollerini oluşturmaktadır. Genel olarak halk türkülerinde geçen bu kuşlar keklik, bıldırcın, ördek, turnadır. Av konulu türkülerde ise neredeyse avlanan her kuşa yer verilmiştir. İlhan Erten avcı bir şair olduğu için av hayvanlarının çoğuyla karşılaşmış; hepsinde ayrı bir güzellik keşfetmiştir ve bunları türkülerine yansıtmıştır. Halk türkülerinde sevgili av kuşlarına benzetilirken, av konulu türkülerdeise kuşlar sevgilinin ta kendisidir. İnsani özellikler kuşlara yüklenir ve kavuşulamayan sevgiliyi temsil eder. Avcıların sevdası av, sevdalısı kuşlar ve diğer av hayvanlarıdır. Keklik türlerinden kınalı keklik günümüzde azalan av hayvanları içindedir ve kınalı keklik avlamak gün geçtikçe zorlaşmaktadır, bu yüzden kara avcılarının kınalı kekliğe olan sevdaları türkülere yansımıştır. Kınalı adlı türküde kınalı keklikten şair şöyle bahseder:

73 61 Avcıların hepsi, âşıktır sana Güzel sesine kırmızı gagana Nazlı bakışına, o endamına Kınalı kekliğim, dur kaçma benden Sevgiliye benzetilen diğer bir kuş ördektir. Özellikle yeşilbaş ördek avcıların kıymetlisidir. Şair şu mısralarla Yeşil adlı türküsünde yeşilbaşlı ördeğe duyduğu özlemi anlatmaktadır: Akşam geçidinde, bekledim seni Gelmedin vefasız, aldattın beni Huyunu bilmezdim, anladım yeni Kuşların güzeli yeşilbaş ördek Kişinin ruh halini yansıtan sembollerde av konulu halk türkülerinde sıklıkla geçmiştir. Düzeni eleştirmek ve önerilerde bulunmak için türküler yazılmıştır. Av bayilerinin satış sisteminden duyulan rahatsızlığın dile getirildiği Av Bayileri adlı şiirde bayilerin işleyişindeki memnuniyetsizliğini şairin türküsünde şu mısralarla dile getirdiğini görmekteyiz: Bir tek fişek olmuş, bilmem kaç lira Av bayileri lütfen biraz insaf Yağmur gibi geliyor zamlar vira Av bayileri lütfen biraz insaf Biz bu zamlarla nasıl baş edelim Ucuzlatın biraz, bizde gülelim Hiç korkmadan, çekinmeden gelelim Av bayileri lütfen biraz insaf Kapsül altınla aynı değerdedir Saçma şimdi fırlamış göklerdedir Barut desen gizli bir yerlerdedir Av bayileri lütfen biraz insaf

74 62 Av türkülerinde işlenen konuları şöyle sıralayabiliriz: Avcıların özelliklerinin türkülere yansıması: Palavracı Avcılar adlı bu türküde İlhan Erten avcıların avlarını anlatırken yaptıkları abartmaları konu edinmiştir. Palavrasız avcı zaten çekilmez Yalan söylemeynen dili bükülmez Azıcık yalandan zarar görülmez Biraz palavracı olur avcılar Tabi hepsi değil, tümden yalancı Üçkâğıtçı değil, yalan dolancı Bir kabahati varsa az palavracı Biraz palavracı olur avcılar İzinsiz ya da avda limitleri aşmanın, av kurallarına uyulmadan av yapmanın yarattığı sorunların türkülere yansıması: Kafesçiler adlı bu türküde avda tuzak kullanan avcılardan yakınma, onları eleştirme söz konusudur. Utanıp getirmiyor köpek bile Çünkü hayvanlar bile yapmaz hile İsyan edip sonunda geldi dile Kundak ağlar, namlu, hem tetik ağlar İlhan baba, avlar elden gidiyor Ne çare ki elden bir şey gelmiyor Kafesçiler sarmış, kimse tınmıyor Köpek ağlar, tüfek, fişeklik ağlar Maskaralar adlı bu türküde de kaçak avcılar benzetme yapılarak anlatılmış yaptıkları yanlış hareketler eleştirilmiştir.

75 63 Bir kör bir topal, birde çıplak Gitmişler kaçak ava Kör vuruyor, topal koşup alıyor Çıplakta koynuna saklıyor Hey gidi dünya hey Av esnasında bazı köy muhtarlarının avcılara yanlış davranmasının türküye yansıması işlenmiştir. Bu türküde izinli avlaklar olmasına rağmen dışarıdan gelen avcılara zorluk çıkartan muhtarlar eleştirilmektedir. Bunlar avcı düşmanları Sinir eder insanları Yabancıya yasaklıyor Tapulamış avlakları Aksakallı muhtar hoca Her gün gidip gelir hacca Ankaralı avcıları Komple bağlamış haraca MAK karlarının türküye yansımasını işleyen bir türkü olan MAK Amca adlı türküde şair MAK kararlarında verilen avlanma limitlerinin yükseltilmesi konusunda değinmiştir: Kurban olim MAK amca No lur beş yap kekliği Bir tane az kanımca No lur dört yap kekliği Bir haftada üç kere 310 kilometre O kadar yol boş yere No lur dört yap kekliği Doğanın doğal dengesine zarar veren, anız yangınlarının şair tarafından türkülerine konu edildiği görülmektedir. Anız Yangınları adlı bu türküde, doğaya ve yaşayan

76 64 canlılara verilen zararlar anlatılmıştır. Türküde bunları yapanların bulunmamasıyla ilgili yetkililerin görevlerini yerine getirmediklerine değinilmiştir. Kaçışıyor tüm canlılar Kertenkele karıncalar Yılandan kaçan yılanlar Yurtsuz kalmış naçar gider Kara kara, her yer kara Kara duman tüter kara Sevgisiz şu yüreklerde Ayrık otu biter, kara Usta avcılara saygı türkülerde yer verilen bir konu olmuştur. Usta kaz avcısı Sabit Günay adına yazılmış Sabit Günay adlı türküde avcının özelliklerine yer verilmiş ve yâd edilmiştir. Avcılar avcısı Sabit abimiz Yıllardır hasretin çekeriz senin Çok şeyler borçluyuz sana hepimiz Hâlâ ektiğini biçeriz senin Sen öğrettin bize has avcılığı Yaşadık seninle ayrıcalığı Kazandık seninle insancıllığı Çağırsan peşine düşeriz senin Alan çalışması sırasında görüştüğümüz kaynak kişimiz İlhan Erten den derlediğimiz av ve avcılıkla ilgili türkülerin tamamı şöyledir: AVCI RASTGELE Bizden selam olsun, avcı dostlara Yolun açık olsun avcı rastgele Selametle gidin yeşil dağlara Yolun açık olsun, avcı rastgele

77 65 Trabzon, Hayati Pirselimoğlu Adana, Güheri ve Avşaroğlu Çankırı Nurettin Acar ın yurdu Yolun açık olsun, avcı rastgele Ankara da Mahmut Kantuk, Dilaver Sadık ve İbrahim Acar kardeşler Hamido ve İbo, daha niceler Yolun açık olsun, avcı rastgele Sabit Günay avcıların başıdır Kemal ağam bu dağların koçudur Bayram Perçin de başımın tacıdır, Yolun açık olsun, avcı rastgele İlhan baba derki, kurbanım size Adın unuttuysam gücenme bize Eğer gidiyorsan, yabana yoza Yolun açık olsun, avcı rastgele KINALI Gak GakGaburdak deyip, öter durursun Kınalı kekliğim, dur kaçma benden Senelerden beri, beni yorursun Kınalı kekliğim, dur kaçma benden Avcıların hepsi, âşıktır sana Güzel sesine kırmızı gagana Nazlı bakışına, o endamına Kınalı kekliğim, dur kaçma benden

78 66 Köpekler bile ferma vermez oldu Avcıların yüzleri gülmez oldu Seni gören gözler, artık görmez oldu Kınalı kekliğim, dur kaçma benden İlhan baba derki, ciğerim közde Kıymetin bilmedik, kabahat bizde Seni bulmak pul bulmaktır denizde Kınalı kekliğim, dur kaçma benden KAZ Konya ovasında, yayılır kazlar Bulamadım gene yüreğim sızlar Boş dönersem, karı beni azarlar Kaz kaz naz naznaz etme gel bu yana Topak topak şekerler verim sana Düşmüşem ben, bu kazların peşine Akıl ermez avcıların işine Meftunum bu, kazların gelişine Kaz kaz naz naznaz etme gel bu yana Topak topak şekerler verim sana Kazlar gelir, yüreğimi hoplatır Peşinden koştururda nal toplatır Çoban olur bizi çölde otlatır Kaz kaz naz naznaz etme gel bu yana Topak topak şekerler verim sana Konya ovasında kışlar çekilmez Donar elim, ayaklarım yürümez Halime bakar, hiç insafa gelmez

79 67 Kaz kaz naz naznaz etme gel bu yana Topak topak şekerler verim sana Gümenin içi de dondu buz oldu Kaz gelmedi yüreciğim köz oldu Akşam oldu emeklerim toz oldu Kaz kaz naz naznaz etme gel bu yana Topak topak şekerler verim sana Ömrümüz kaz peşinde mi geçecek Boş dönersen karı beni dövecek İlhan derki, yüzüm hiç gülmeyecek Kaz kaz naz naznaz etme gel bu yana Topak topak şekerler verim sana BILDIRCIN Tarla biçilipte, ekin toplandı Kalkın bıldırcına gidek avcılar Yazı yaban şenlendi bayramlandı Kalkın bıldırcına gidek avcılar İki aylık misafirimiz gelmiş Hoş gelmişte çok sefalar getirmiş Bize selam salmış bekliyorimiş Kalkın bıldırcına gidek avcılar Aylardır yollarını bekliyorduk Hepimiz onu pek çok özlüyorduk Onu dilimizden düşürmüyorduk Kalkın bıldırcına gidek avcılar

80 68 Avların en zevklisi işte geldi Ferma köpeğinin yüzleri güldü İlhan derki yine gönlüm şenlendi Kalkın bıldırcına gidek avcılar YEŞİL Mevlamözenipte yaratmış seni Kuşların güzeli, yeşilbaş ördek Gene şair ettin bugün sen beni Kuşların güzeli yeşilbaş ördek Hanımınla beraber çif gezersin Avcıları bin metreden sezersin Sen benim şu yüreğimi ezersin Kuşların güzeli yeşilbaş ördek Eber in macarı kapkara olur Samsam ınbehrisi zampara olur Tolköyde elmabaş, yüz para olur Kuşların güzeli yeşilbaş ördek Akşam geçidinde, bekledim seni Gelmedin vefasız, aldatttın beni Huyunu bilmezdim, anladım yeni Kuşların güzeli yeşilbaş ördek Bir türkü tutturdum, yeşillim amman Bataklık içinde, üşüdüm amman Peşinde koşmaktan, çürüdüm amman Kuşların güzeli yeşilbaş ördek İlhan baba derki, yakma narına Biraz insaf eyle, naciz kuluna Al beş numarayı, sakla koynuna Kuşların güzeli yeşilbaş ördek

81 69 DOMUZ Araba çıkmıyor, karlar diz boyu Domuzun peşine, düşmüşüz bugün Şahane rezillik, Avcının huyu Domuzun peşine, düşmüşüz bugün Kızılcahamam dan, yukarılara Çıka çıka geldik sık ormanlara İndik arabadan, sardık dağlara Domuzun peşine, düşmüşüz bugün Yürüdük yürüdük geçide geldik Dağılıp oturduk, biraz bekledik Korkunç bir gürültü, birden irkildik Domuzun peşine, düşmüşüz bugün Hışım ile gelir domuz yukardan Ortalık görünmez, tozdan dumandan Sürenci bağırır, hâlâ durmadan Domuzun peşine, düşmüşüz bugün Tüfekler patladı, cehennem gibi Alkana boyandı, bayırın dibi Azılı yatıyor, getirin cibi Domuzun peşine, düşmüşüz bugün Birden bir sessizlik, aldı her yanı Her yere bulandı, hayvanın kanı Biraz debelendi, terk etti canı Domuzun peşine, düşmüşüz bugün En kötü günümüz, hep böyle olsun Esat kardaş sana teşekkür olsun İlhan baba derki, şükürler olsun Domuzun peşine, düşmüşüz bugün

82 70 PALAVRACI AVCILAR Avcıların palavrası meşhurdur Biraz palavracı olan avcılar Yalan muhabbetin tadı tuzudur Biraz palavracı olur avcılar. Palavrasız avcı zaten çekilmez Yalan söylemeynen dili bükülmez Azıcık yalandan zarar görülmez Biraz palavracı olur avcılar Tabi hepsi değil, tümden yalancı Üç kağıtcı değil, yalan dolancı Bir kabahati varsa az palavracı Biraz palavracı olur avcılar İlhan baba muhabbette mihmanım Palavrada atsa gene hayranım Dili tatlı avcı baba kurbanım Biraz palavracı olur avcılar. BİZ AVCIYIZ- AVCI MARŞI Ağa paşa tanımayız Biz avcıyız, biz avcıyız Senlik benlik yaratmayız Biz avcıyız, biz avcıyız Severiz tüm hayvanları Ve yemyeşil ormanları Aşar gideriz dağları Biz avcıyız, biz avcıyız

83 71 İneriz yeşil ovaya Çıkarız serin yaylaya Bizler aşığız doğaya Biz avcıyız, biz avcıyız Meskenimiz dağlar başı Dinlemeyiz yağmur yaşı Aşar gider dağı taşı Biz avcıyız, biz avcıyız Zengin fakir yoktur bizde Nifak yoktur içimizde Mertlik vardır özümüzde Biz avcıyız, biz avcıyız İlhan baba, hep kardaşız Hem kardaş, hem de sırdaşız Bir sevgiliye aşktayız Biz avcıyız, biz avcıyız. USTA AVCILAR Gel ha dinle beni, acemi oğlan Türkiye de nice, usta avcı var Bak sana sayayım, bari akıllan Türkiye de nice, usta avcı var Trabzon Hayati Pirselimoğlu, Hüseyin Pir Erzincan ın çocuğu Ankara da İzzet Ovalıoğlu Türkiye de nice, usta avcı var

84 72 İstanbullu avcı, GerayBilimer Ve de saygıdeğer, Derin Türkömer, Adana da eczacı İsmet Güher Türkiye de nice, usta avcı var Ömer Borovalı, hasların hası Ali Rıza Ertuğ, avcı babası Ali Ustay büyük avın ustası Türkiye de nice, usta avcı var Kenan Atasavun, doğa insanı Raif Ertem, avcıların ozanı Hasan Karaca dağların külhanı Türkiye de nice, usta avcı var Nihat Turan abimiz Ankaralı Savni Huş hocamız eli kitaplı Deli yücel hemşerim Adanalı Türkiye de nice, usta avcı var İlhan baba derki, daha kimler var Tek kurşunla kara zeytin vuranlar Yeni yetme hey şımarık oğlanlar Türkiye de nice, usta avcı var ÇULLUK Çulluk baba ne gezersin burada Hoş gelmişte sefalar getirmişsin Yolunmu şaşırdın, kaldın arada Hoş gelmişte sefalar getirmişsin, hoşlar gelmişsin Bizim buralara pek, uğramaz idin Hal hatırımızı hiç, sormaz idin Buralarda yatılı kalmaz idin Hoş gelmişte sefalar getirmişsin, hoşlar gelmişsin

85 73 Dediler; gelmişsin inanamadım Bunca yıldır seni tanıyamadım Hayırdır inşallah uyuyamadım Hoş gelmişte sefalar getirmişsin, hoşlar gelmişsin İlhan derki yakında tanışırız Tanışır, sevişir, hem koklaşırız Seni Ankara ya alıştırırız Hoş gelmişte sefalar getirmişsin, hoşlar gelmişsin BIKTIM USANDIM Avcı baba niye küskün durursun Kardaş boş dönmekten bıktım usandım Mahzun bakma yüreğim yandırırsın Kardaş boş dönmekten bıktım usandım Bugün yine hiç tüfek atamadım Bir tek kanat sesi bile duymadım Gezip dolanmadık yer bırakmadım Kardaş boş dönmekten bıktım usandım Nere getti yeşilbaşlı ördekler Küsmüş bize o kınalı keklikler Her gün akşam zayi olur emekler Kardaş boş dönmekten bıktım usandım Gözü kanlı caniler kudurmuşlar Senelerdir kökünü kurutmuşlar Yukardaki beyler hep uyumuşlar Kardaş boş dönmekten bıktım usandım

86 74 İlhan baba kurban, sıkma canını Alamadık avcılığın tadını Topla gidek tasını tarağını Kardaş boş dönmekten bıktım usandım ALABALIK Hele dinle kardaş, sana söyleyim Balıkların prensesi Aladır Gel oturda sana, methin eyleyim Balıkların prensesi Aladır Kurnaz tilki derler onun adına Akıllıdır yaklaştırmaz yanına Avlanmaynan doyamazsın tadına Balıkların prensesi Aladır Benekli vücudu, genç bir kız gibi Süzülüp gidişi, bana naz gibi Yakar gider yüreğimi köz gibi Balıkların prensesi Aladır Manavgat ta tanımıştım ben seni Karadere de uğraştırdın beni Ilgaz dağda zornan yırttım kefeni Balıkların prensesi Aladır İlhan derki bitanecik sevdiğim Nedir benim senden böyle çektiğim Vallah bir gün uğrunda öleceğim Balıkların prensesi Aladır AVCI GÖĞ MEMET AĞA Kardaş eğer bir gün, yolun düşerse Kozanlı da meşhur, Avcı GöğMemet

87 75 Gör inanlık neymiş, gönlün çekerse Kozanlı da meşhur, Avcı GöğMemet Atmış küsur yaşı, masmavi gözü Küfürbaz insandır, tatlıdır sözü Gözü, gönlü zengin, nurludur yüzü Kozanlı da meşhur, Avcı GöğMemet Duvara asılı kırma tüfeği Sana verir altındaki döşeği Dostluk için çarpar koca yüreği Kozanlı da meşhur, Avcı GöğMemet Tanrı misafiri, avcılar ona Emirler yağdırır oğullarına Yemekler yaptırır konuklarına Kozanlı da meşhur, Avcı GöğMemet Yemekler serilir, sofra kurulur Çekingen durursan, sana bozulur Ağa paşa demez, küfrü savurur Kozanlı da meşhur, Avcı GöğMemet O yaşata giyinipte düşer yola Dağı daşı dinlemez, gezer yaya Av görse, ister, sana vurdurmaya Kozanlı da meşhur, Avcı GöğMemet Yirminci asırda, böyle bir insan Kalmadı ki dostlar, kimlere sorsan İlhan derki, şaşırırsın varırsan Kozanlı da meşhur, Avcı GöğMemet

88 76 AVCILARA SELAM OLSUN 2 Yüce dağdan aşıp giden Avcılara selam olsun Selam alıp, selam eden Avcılara selam olsun Dağlar senin, orman senin Ağaç senin, hayvan senin Yüreğinde külhan senin Avcılara selam olsun Serine bu sevda düşen Düşüpte feleğini şaşan Yazı yabanda perişan Avcılara selam olsun İlhan baba avcı kardaş Yollarına olam yoldaş Kabul eyle beni sırdaş Avcılara selam olsun TOY Aşka düştüm bu hallarım yamandır Aman dostlar şu derdime bi çare İki aydır başımdaki dumandır Aman dostlar şu derdime bi çare Aşık oldum fidan boylu güzele Derdinden eridim döndüm gazele Boyu posu gözü benzer hazala Aman dostlar şu derdime bi çare

89 77 İsmini sordum da Toy imiş meğer Bir bakışı koca dünyaya değer Bir sakalı varki yerlere değer Aman dostlar şu derdime bi çare Düştüm peşine at arabasıynan Bazen yaya, bazen koyun postuynan Bazende soyundum, anadan üryan Aman dostlar şu derdime bi çare Altılar köyünüde yol eyledim Cismimide yoluna kul eyledim Yitirdimde aklımı del eyledim Aman dostlar şu derdime bi çare İlhan baba aşık sakallı Toya Kurbanlar olayım o uzun boya Bekliyorum seni gün saya saya Aman dostlar şu derdime bi çare VURMA Elini koy vicdanına Gebe hayvana dokunma Yakışmaz avcılığına Yeni palazları vurma Traktörle anızlarda Kapan kurup ormanlarda Bekleyip su kenarında Susuz keklikleri kırma Far yakıpta geceleri Öldürürsün niceleri Yumurtadan cücükleri Toplayıpta cana kıyma

90 78 Ete, zehir karıştırıp Sanki mühim bir iş yapıp Av hayvanına teyp çalıp Aklını başından alma İlhan baba budur çözüm Avcı kardaş iki gözüm Doğru değil ise sözüm Nolur kusuruma bakma KAZLAR Duydunuz mu bire dostlar Kazlar gemliye başladı Şenlendi yine bozkırlar Kazlar gelmiye başladı Haydin! Gümeleri kazak Tarlalara mühre saçak Tepelerden kucak kucak Kazlar gelmiye başladı Bozkırların nazlı kızı Yüreğime açar sızı Eritirsin karı buzu Kazlar gelmiye başladı Kulu gölü mekânındır Samsam gölü dükkânındır Cihanbeyli yığınağındır Kazlar gelmiye başladı

91 79 İlhan baba, kaz avları Nede çoktur hastaları Ankara nın ustaları Kazlar gelmiye başladı KINALI-2 Acımazda bu perişan halime Beni peşinden koşturur kınalı Ne diyeyim senin, gibi zalime On sekiz dağdan aştırır kınalı Âşık olupta peşine düşersin Yorgunluktan sen kendinden geçersin Ah bir bulsan şapur şupur öpersin Tüm feleğini şaşırtır kınalı Durmadan gezeceksin bayırları Dağları, ormanları, ovaları Yabanda, yozda, kırda avcıları Her bir yana savuşturur kınalı İlhan derki, ne muhteşem mahlûksun Ben sevdalınım, sen, bana maşuksun Bilmem belki sende, bana âşıksın Dertli insanı coşturur kınalı BALIKÇILAR Tüfekleri silip rafa kaldırın Av kapandı haydin gidek balığa Irmakları, gölleri hep doldurun Av kapandı haydin gidek balığa

92 80 Boş kalmasın yurdumun dağı taşı Avcılarla dolsun suların başı Söndürelim içimizden ataşı Av kapandı haydin gidek balığa Denizimiz yok ama dereler var Gölbaşı, Çubuk daha nereler var Kurt boğazında bakir yöreler var Av kapandı haydin gidek balığa Yayıncılar Sakarya ya gidelim Levrekçiler İrfanlıya sürelim Kesikköprü de turnaya bakalım Av kapandı haydin gidek balığa Soğanlı da çay balığı tutalım Karagöl de alabalık bulalım Bayındır da sazanlara atalım Av kapandı haydin gidek balığa Yedi göller alabalık yuvası Nede güzel olur levrek tavası İlhan baba tamda balık havası Av kapandı haydin gidek balığa DOMUZ (Güzelleme) Kar düşünce bu mevsimde dağlara Yavaş yavaş düze iner domuzlar Gelir ovalara yeşil bağlara Yavaş yavaş düze iner domuzlar Severim avını oldum olası Çok hoşuma gider o yaygarası Bahçelerin, tarlanın baş belası Yavaş yavaş düze iner domuzlar

93 81 Söker gider önüne ne çıkarsa Talan eder tarlalarda ne varsa Haklı değimli avcı seni vursa Yavaş yavaş düze iner domuzlar Tabi bunlar hepsi birer bahane Senin gibi güzel gelmez cihane Avcıların hepsi sana mestane Yavaş yavaş düze iner domuzlar İlhan baba derki, çirkin kralım Gel seninle düğün dernek kuralım Gene bugün düzelmiyor moralim Yavaş yavaş düze iner domuzlar EBERİN ÖRDEKLERİ Sabah erkenden oraya, buraya Uçuşurlar Eber in ördekleri Çılgın gibi ötüşüp, aynalara Dalışırlar Eber in ördekleri İçlerinde yeşil pek yakışıklı Macar külhanbeyidir, pala bıyıklı Hiç durmadan beraber karşılıklı Ötüşürler Eber in ördekleri Elmabaşlar flört eder mühreyle Behri asla gezmez diğerleriyle Âşık maşuk gibi birbirleriyle Bakışırlar Eber in ördekleri

94 82 İlhan baba derki, ey Türk milleti Kurtarın elden giden bu cenneti Fabrikalar döker bin bir illeti Kaçışırlar Eber in ördekleri ÇÖZÜM DEĞİLDİR Sizde iyi bilirsiniz ki beyim Avı kapatmak hiç çözüm değildir Bilmiyorum ki ben size ne deyim Avı kapatmak hiç çözüm değildir Hâlâ zehir atılırsa tarlaya Fabrika dökerse suyunu çaya Santraller kurulursa ovaya Avı kapatmak hiç çözüm değildir Hiç durmadan yakılırsa anızlar Gözü dönmüş bu aç gözlü kuduzlar Ne Allah tan korkar ne içi sızlar Avı kapatmak hiç çözüm değildir Arıtma tesisi, falanda filan Kalantor fabrikacı, küllü yalan Doğayı kirleten bu karayılan Avı kapatmak hiç çözüm değildir Zenkzehiri uçaklarla atılır Yani toplu katliamlar yapılır Avcınınki devede kulak kalır Avı kapatmak hiç çözüm değildir

95 83 Kuruttular bataklığı, gölleri Kaçtı gitti buraların gülleri Sustu ahraz oldu şimdi dilleri Avı kapatmak hiç çözüm değildir Avcı kadar hayvanı seven yoktur Yasaklara da hürmetimiz çoktur Avcı kısmının gözü gönlü toktur Avı kapatmak hiç çözüm değildir İlhan baba, yalan yoktur dilimde Yara açtınız avcının gönlünde Şu jetler uçarsa Konya düzünde Avı kapatmak hiç çözüm değildir TOPAL MUHTAR Keyfi uygulama yapıyorsun be! Topal muhtar kovma bizi bu köyden Sen kendini ne zannediyorsun be! Topal muhtar kovma bizi bu köyden Kabadayı külhanbeyi misin? Nesin? Dikkat et bak çok fazla çıkıyor sesin Avcılar kimseden korkmaz bilesin Topal muhtar kovma bizi bu köyden Ne zarar gördün ki bu avcılardan Uzaktan geldik, ta Ankara lardan Sen misin tek sorumlu buralardan Topal muhtar kovma bizi bu köyden

96 84 Avcılar Giremez yazmışsın, neden? Nasıl yazarsın sebep göstermeden? Yasak olsa gelmeyiz, sen demeden Topal muhtar kovma bizi bu köyden Kanun üstünde kanun olur mu? Öz ülkende yabancı olunur mu? Bu yaptığın hiç yanına kalır mı? Topal muhtar kovma bizi bu köyden Sibirya mı bura gâvur muyuz biz? Eşkıya, katil mi, anarşist miyiz? Hepimiz Türkoğlu Tür değimliyiz Topal muhtar kovma bizi bu köyden Hitler bıyığınla, değnek elinde Harbe mi gidiyongâvur elinde Dakka da bir küfür, nalet dilinde Topal muhtar kovma bizi bu köyden Git işine karışma avımıza Bak! İkide bir çıkma karşımıza Yani bela mı oldun başımıza Topal muhtar kovma bizi bu köyden İlhan baba derki, Avcı kardaşlar Bize düşmen olmuş böyle muhtarlar Av aşkına çekilen ıstıraplar Topal muhtar kovma bizi bu köyden AV BAYİLERİ-1 Bir tek fişek olmuş, bilmem kaç lira Av bayileri lütfen biraz insaf Yağmur gibi geliyor zamlar vira Av bayileri lütfen biraz insaf

97 85 Biz bu zamlarla nasıl baş edelim Ucuzlatın biraz, bizde gülelim Hiç korkmadan, çekinmeden gelelim Av bayileri lütfen biraz insaf Kapsul altınla aynı değerdedir Saçma şimdi fırlamış göklerdedir Barut desen gizli bir yerlerdedir Av bayileri lütfen biraz insaf Pars Ticaret Sayın İlhami Gökçek Neredeyse tümden kanım içecek RifatSıvaslı da derim yüzecek Av bayileri lütfen biraz insaf Avpar, aydın, Ahmet Kalay kardeşler Hiç indirim yapmaz, ciğerim haşlar Enver Güneşdoğdu etimi işler Av bayileri lütfen biraz insaf Mehmet Köseoğulları kendisi Veresiye vermez, yok kredisi Zam yapıyor bayilerin hepsi Av bayileri lütfen biraz insaf Balık malzemesi, Esen Özdilli Küfürbazdır ama hep temiz kalpli Zamları sert, kendisi tatlı dilli Av bayileri lütfen biraz insaf Çağdaş av pazarı Ferda Çakıcı Malların fiyatları el yakıcı Ocağım söndürür evim yıkıcı Av bayileri lütfen biraz insaf

98 86 İlhan baba derki, dostlar kızmayın Latife ederiz hiç alınmayın Gene de siz şu zamları yapmayın Av bayileri lütfen biraz insaf TOPAL OSMAN İrfanlı nın dayıları Avcı tipli soysuzları Motor ile vurmak yasak Ördekleri ve kazları Osmanoosmana Dayı topal Osmano Hepsi senin yüzünden Avcılık oldu mundaro Toplatıyor motorları Motorları römorkları Topal Osman ı görenler Yağlıyor tabanları Osmanoosmana Dayı topal Osmano Hepsi senin yüzünden Avcılık oldu mundaro İrfanlı da bir şeyler var Geç kalındı neye yarar Topal Osman verdiriyor Milletin malına zarar

99 87 Ali kıran baş kesen mi? Harami mi yol kesen mi? Kendi hâkim, kendi savcı Ormancı mı, dal kesen mi? Osmanoosmana Dayı topal Osmano Hepsi senin yüzünden Avcılık oldu mundaro KOVBOYLAR Yasak masak vız geliyor bunlara Avcı müsveddesi sahte kovboylar Kurban olim, hele bakın şunlara Avcı müsveddesi sahte kovboylar Avcılığı rezil eden soysuzlar Gazetede gördüm resimlerini Bilmezdik öğrendik isimlerini İte atsan yemez cisimlerini Avcı müsveddesi sahte kovboylar Avcılığı rezil eden soysuzlar Rambo kılıklı kanun tanımazlar Güya çil zannetmiş hiç utanmazlar Avcı mısınız siz be, hey kansızlar Avcı müsveddesi sahte kovboylar Avcılığı rezil eden soysuzlar İlhan baba avcıların ozanı Avcıların okuyanı, yazanı Atın içinizden oyunbozanı Avcı müsveddesi sahte kovboylar Avcılığı rezil eden soysuzlar

100 88 MAK AMCA Kurban olim MAK amca No lur beş yap kekliği Bir tane az kanımca No lur dört yap kekliği Bir haftada üç kere 310 kilometre O kadar yol boş yere No lur dört yap kekliği Av demek keklik demek Mertlik erkeklik demek Kafes kalleşlik demek Bari üç yap kekliği Avcıların aşığı Aşığı hem maşuğu Kuşların yakışığı No lur dört yap kekliği İlhan baba avcıdır Kanuna saygılıdır Bu reçete acıdır Bari üç yap kekliği KAFESCİLER Yamacın dibinde bir keklik ağlar Dağlar ağlar, orman, yeşillik ağlar Kahpece vurulmuş namertcesine Kalleşlik, kahpelik, erkeklik ağlar

101 89 Figan eyler dağı taşı inletir Nice âşıklara türkü söyletir Böyle avcılara kim söz dinletir kervan geçmez dağında mertlik ağlar. Utanıp getirmiyor köpek bile Çünkü hayvanlar bile yapmaz hile İsyan edip sonunda geldi dile Kundak ağlar, namlu, hem tetik ağlar İlhan baba, avlar elden gidiyor Ne çare ki elden bir şey gelmiyor Kafesçiler sarmış, kimse tınmıyor Köpek ağlar, tüfek, fişeklik ağlar MASKARALAR Bir kör bir topal, birde çıplak Gitmişler kaçak ava Kör vuruyor, topal koşup alıyor Çıplakta koynuna saklıyor Hey gidi dünya hey Vurmuşlar ha vurmuşlar Durup durup yine vurmuşlar Kör demiş ki, O karşıdan gelen kolcu değil mi? Topal demiş ki Ben gidip bakim, gelim Çıplakta vurulan Avları koynuna saklamış Hey gidi dünya hey

102 90 -Essalamınaleyküm Ve aleyküme selam -kolay gelsin ağalar Rastgele, Adam demiş: geçin balım arabaya Öyle diyince kör demiş ki: ben görmedim Topal demiş ben sakatım Yürüyemem Çıplak demiş neyim var Gel üstümü ara Doğru! Hiç birinin günahı yok!... Hey gidi dünya hey Kimler kaçak avlanıyor peki Şimdi kırsal kesim falan desek Yine bir halt yesek Köylü düşmanı, Fakir düşmanı(politika falan) Demezler mi? Hey gidi dünya hey HIRSIZLAR Çaldılar köpeğimi Şu vicdansız hırsızlar Söktüler ciğerimi Şu vicdansız hırsızlar Aldılar bebeğimi Üç yıllık emeğimi Yaktılar yüreğimi Şu vicdansız hırsızlar Bir avcının yoldaşı Hem yoldaşı hem sırdaşı

103 91 Kestiler ekmeği aşı Şu vicdansız hırsızlar Ağzı varda dili yok Dünyada menendi yok Derdimin çaresi yok Ah vicdansız hırsızlar Yaralıyım efendim Öldürecem ben kendim Ula ez herciye tenim Ah vicdansız hırsızlar POLİGON Ne kolay bayilerde hava atmak Poligonda atış yapta görelim Ortalığı boş bulup caka satmak Poligonda atış yapta görelim Uçar gider plakayı görmezsin Manke atıp vurdum diye inlersin Sırık Tuncay söyler, sende dinlersin Poligonda atış yapta görelim Ercan Cente durmadan kızar sana Sabri Karatoprak söver babana Güneş abi tekme vurur kıçına Poligonda atış yapta görelim Bülent Torpil ile şu Ahmet Gökçek Hepsi yalan amma onlar bir gerçek Fikret abimizi var mı geçecek (rahmetli) Poligonda atış yapta görelim

104 92 Tüfekçi Zafer ile Yılmaz Zaim Şişman Ferda güleç yüzlü her daim Mehmet Çetin ağam, benim öz dayım Poligonda atış yapta görelim İlhan baba derki, ne geç kalmışız Niye yıllar önce başlamamışız Bu yaştan sonra acemi olmuşuz Poligonda atış yapta görelim DOMUZA BAK Bak utanmaz hayvana Gelmiş girmiş eyvana Korku nedir bilmiyor Posta koyar insana Domuza bak domuza Gelmiş taa..avlumuza Kız koş getir tüfengi Takt etti canımıza Sanki köyün muhtarı Talan etti ambarı Korkusundan doğurdu Yetmişlik koca karı Domuza bak domuza Gelmiş taa.. Avlumuza Kız koş getir tüfengi Takt etti canımıza Bela oldu başıma Ak düşürdü saçıma Avcısın, vur! Diyorlar Köyde düştük hışıma

105 93 Domuza bak domuza Gelmiş taa.. Avlumuza Kız koş getir tüfengi Takt etti canımıza MUHTAR HOCA Sırtını vermiş ağaya Korku salmış tüm ovaya Akşam rakı sofrasında Balığı koyar tavaya Aksakallı muhtar hoca Her gün gidip gelir hacca Ankaralı avcıları Komple bağlamış haraca Bunlar avcı düşmanları Sinir eder insanları Yabancıya yasaklıyor Tapulamış avlakları Aksakallı muhtar hoca Her gün gidip gelir hacca Ankaralı avcıları Komple bağlamış haraca Kraldan fazla kralcı Esrar çeken sahte hacı Görenler maşallah desin Göz boyayan bir muskacı Aksakallı muhtar hoca Her gün gidip gelir hacca Ankaralı avcıları Komple bağlamış haraca

106 94 ÜVEYİK Nede güzel avı varmış Aman dostlar üveyiğin İnsan avına doymazmış Aman dostlar üveyiğin Rüzgâr gibi uçuşuna Beni görüp kaçışına Hayran oldum bakışına Aman dostlar üveyiğin Söğütlerin arasından Uçar gider korkusundan Ölüyorum sevdasından Aman dostlar üveyiğin Ne çok fişek attırtıyor Feleğini şaşırtıyor Avcılığı tattırıyor Aman dostlar üveyiğin İlhan baba, şaştım kaldım Arayı arayı buldum Hasretinden hasta oldum Aman dostlar üveyiğin AVCILIK= REZİLLİK Doyamadım gittim şu avcılığın Rezilliğine, kepazeliğine Çaresi olmayan bu hastalığın Rezilliğine, kepazeliğine

107 95 Hatırlamıyorum kaç tüfek kırdım Bilmiyorum kaç araba devirdim Av için dokuz karıdan boşandım Rezilliğine, kepazeliğine Satayım anasını şu dünyanın Yakayım sarayını Süleyman ın Meftunum kaz avına şu Konya nın Rezilliğine, kepazeliğine Avcı muhteşem serseri diyorsun İlhan baba, haline gülüyorsun Sorarlarsa neyine seviyorsun Rezilliğine, kepazeliğine AVCI Çıkıp dağların başına Ben sessizliği dinlerim Selam verip Toy kuşuna Kendi kendime gülerim Atam avcı babam avcı Dayım, dedem, amcam avcı İşim, gücüm, çabam avcı Bende bu yolu güderim Öz dünyamın ağasıyam Şu dağların balasıyam Avcılarım aynasıyam Onu mukaddes bilerim

108 96 Tavla atıp kazlar ile Pişti oynar yozlar ile Turna gibi nazlar ile Dağı ovayı gezerim İlhan baba delibaşım Avcılıktır ekmek aşım Karlı dağlar can yoldaşım Bakıp bakıp imrenirim KUŞCOKEYLER Hulkum daraldı bugün Benzim saraldı bugün Gazetede okudum Günüm karaldı bugün Sen dersen ki bana ne Bende dersem bana ne Gün gelir avlar biter Sonra derler sana ne Stereo teypleriynen Yüksek teknolojiynen El kadar bıldırcına Tuzak kurmuş keyfiynen Sen dersen ki bana ne Bende dersem bana ne Gün gelir avlar biter Sonra derler sana ne

109 97 Takoz taktım tüfeğe Limit koydum gerdeğe Bizler yayan yapıldak Herif binmiş eşeğe Sen dersen ki bana ne Bende dersem bana ne Gün gelir avlar biter Sonra derler sana ne Ulan biz kerizmiyiz Yoksa hacizlimiyiz Büyük şehir züppesi Bizler kerevizmiyiz Sen dersen ki bana ne Bende dersem bana ne Gün gelir avlar biter Sonra derler sana ne Komando harekâtı Vietnam çıkarması Keseceksin çükünü Kahpenin fırlaması Sen dersen ki bana ne Bende dersem bana ne Gün gelir avlar biter Sonra derler sana ne İlhan baba no luyor Kanun hesap sormuyor Bak burnu Kaf dağında Kendin Rambo sanıyor

110 98 Sen dersen ki bana ne Bende dersem bana ne Gün gelir avlar biter Sonra derler sana ne GUHAR (Capercaillie) Tetraourogallus Şu Bulgar ellerinde Guhar derler bir kuş var Gül açmış dillerinde Meth ederler bir kuş var Alın götürün beni Koynuna atın beni Eğer beni sevmesse Vurun öldürün beni Boyu bayrak direği Avcıların dileği Ormanların çiçeği Çok överler bir kuş var Alın götürün beni Koynuna atın beni Eğer beni sevmesse Vurun öldürün beni Kaşı gözü Gülendam Yaratmış onu hüdam Sana olan bu sevdam Çok diyerler bir kuş var Alın götürün beni Koynuna atın beni Eğer beni sevmesse Vurun öldürün beni

111 99 İlhan baba meftunu Arar gezer dostunu Nece aptal postunu Çok giyerler bir kuş var Alın götürün beni Koynuna atın beni Eğer beni sevmesse Vurun öldürün beni GÜMEDE ÖRDEKLEME Mühreyi sermişim sabahtan beri Beklerim leylayı yalnız başıma Daha yeni ağarırken tan yeri Beklerim leylayı yalnız başıma Hele çıkıp gelse şurdan yanıma Can katar bu miskin, tatlı canıma Girdin hey vefasız benim kanıma Beklerim leylayı yalnız başıma Leylo hanım gelir gelin timsali Yoktur bu dünyada onun emsali Aşkına vurgunammejnun misali Beklerim leylayı yalnız başıma Derken uzaktan başladı gelmeye Bilmem hiç uğrar mı bizim mühreye Belki de gelmiştir beni görmeye Beklerim leylayı yalnız başıma Be hey benim vicdansız sevdiceğim En sonunda yolunda öleceğim Ama ölsem de yine seveceğim

112 100 Beklerim leylayı yalnız başıma İlhan baba, akıllımı delimi Gönder bana behrimi, yeşilimi Kerem edip, kabul eyle dublemi Beklerim leylayı yalnız başıma SABİT GÜNAY Avcılar avcısı Sabit abimiz Yıllardır hasretin çekeriz senin Çok şeyler borçluyuz sana hepimiz Hâlâ ektiğini biçeriz senin Sen öğrettin bize has avcılığı Yaşadık seninle ayrıcalığı Kazandık seninle insancıllığı Çağırsan peşine düşeriz senin Bazen hatırlarız seni yürekten Kırar geçirirdin bizi gülmekten Senden ayrı kalmak beter ölmekten Şimdi şerefine içeriz senin İlhan baba seni asla unutmaz Dost bağının güllerini kurutmaz Gerçek dostun kıymeti hiç bilinmez Hatıranla serden geçeriz senin (Kaz avcısı değerli ustamıza) TÜRKİYE NİN AVCILARI Bu ıssız dağ başında Durmaz gezer avcılar Toprağında taşında İsmin kazar avcılar

113 101 Gerçek doğa aşığı Doğanın yakışığı Bulur âşık maşuğu Şeker ezer avcılar Sevdalanmış bir kuşa Sevda düşünce başa Ardından koşa koşa Olur, bizar avcılar Tüfeği omzunda Gezer dağlar başında Maşallah bu yaşında Değmez nazar avcılar İlhan baba, efkârda Avcılık varya serde Karış karış bu yurda Destan yazar avcılar DERİN TÜRKÖMER Ruhumuzu aydınlatır Derin beyin kitapları Fikrimizi yaygınlatır Derin beyin kitapları Haydi, avcılar okuyun Köpeksiz köyü koruyun Bu iftira, zulümlere Birlik olup karşı koyun

114 102 Eğer yazmazsa bunları Kim eğitir avcıları Öğretiyor doğruları Derin beyin kitapları Haydi, avcılar okuyun Köpeksiz köyü koruyun Bu iftira, zulümlere Birlik olup karşı koyun Avcı olan tüm canlara Bu sahipsiz insanlara Ortalıkta kalanlara Derin beyin kitapları Haydi, avcılar okuyun Köpeksiz köyü koruyun Bu iftira, zulümlere Birlik olup karşı koyun Bir İstanbul efendisi Avcı ruhlu mühendisi Kendin anlatır kendisi Derin beyin kitapları Haydi, avcılar okuyun Köpeksiz köyü koruyun Bu iftira, zulümlere Birlik olup karşı koyun İlhan baba bir cahilem Usul, erkân, yol bilmem Ben okumazsam ölürem Derin beyin kitapları

115 103 Haydi, avcılar okuyun Köpeksiz köyü koruyun Bu iftira, zulümlere Birlik olup karşı koyun BILDIRCIN AVLAKLARI Üçüncü dünya harbi patlak verdi Şu bizim bıldırcın avlaklarında Düşman kuvvetleri, ülkeye girdi Şu bizim bıldırcın avlaklarında Sükût füzeleri, her yanı sardı Tomahawk füzesi, hedefe vardı Düşman kuvvetleri çemberi sardı Şu bizim bıldırcın avlaklarında Uçak savar mermileri patlıyor Patriyot füzesi, canlar alıyor Sırp kasap Miloseviç kan kusuyor Şu bizim bıldırcın avlaklarında İstihkâm taburu, siper kazıyor Tank savar bölüğü, destan yazıyor Saddam kuvvetleri oyun bozuyor Şu bizim bıldırcın avlaklarında Teyp çalıyor muhabere taburu İstihkâm kazıyor ölüm çukuru Kurtuluyor! Avcılığın onuru Şu bizim bıldırcın avlaklarında

116 104 İşte bu ülkenin aç avcıları Birbirini vuran nişancıları İlhan ı harap eden talancıları Şu bizim bıldırcın avlaklarında İlhan baba derki, dostlar şaşmışam İki ateş arasında kalmışam Düşmanın eline, esir düşmüşem Şu bizim bıldırcın avlaklarında BİZİM Hele dinle kardaş sana söyleyim Helaldır içilir suyumuz bizim Bize avcı derler boştur neyleyim Arkadan kazılır kuyumuz bizim Adamın birisi çıkmış ortaya Sap yedide saman çıktı kurnaya Ne diyeyim ben böyle soytarıya Temizdir bozulmaz mayamız bizim Biz imtiyaz değil hak istiyoruz Yüce ülkemizi çok seviyoruz İltimas ve torpil istemiyoruz Yoktur arkamızda dayımız bizim Bak şunun insafsız davranışına Bela olmuş avcıların başına Boyun eymeyiz biz, en kralına Asla değişmez bu, huyumuz bizim

117 105 Metevazi soframıza gel otur Buyur konuşalım bir iki satır Ordanburdan sorarken hal hatır Dostluklan demlenir çayımız bizim İlhan baba gezer yazı yabanda Neler gelip geçti cahil başımda Aş ekmek istemez dağlar başında Doğadan alırız, payımız bizim DELİ GÖNLÜM Ömrüm geçti şu yazıda yabanda Yoruldun ha deli gönlüm yoruldun Av hasreti fışkırdı kanında Saraldın ha deli gönlüm saraldın Bel büküldü, diş tükendi ellimde Saç kalmadı şu akılsız kellemde Av kelamı düşmez idi dilimde Duruldun ha deli gönlüm duruldun İlhan baba, ömrüm geçti beyhuda Kuş peşinde tarlada, bataklıkta Gece bile sayıklardım uykuda Kocaldın ha deli gönlüm kocaldın KUĞU -Elim kırılsaydı da Atmasaydım o fişeği Boynum kopsaydı da Soldurmasaydım o çiçeği

118 106 Gece suyun kenarında, bataklıkta Ördek için.. falan..ayaz kesiyor Baaam! Silah sesi, etraf çınladı. Acaba kim attı? Gizlendiğim yerin üstü velvele. Milyonlarca geçiyor belki. Hani öyle dersin ya! İşte o an. Onu seçtim yarı karanlıkta Çünki!; O en büyük, en iri, en göz alıcı, o bir devdi. Zümrüdüanka mıydı neydi. Bam! Bamduble. İrticalen karanlık. El feneri. Gittim baktım, o! Şaştım kaldım. Sanki kamyon kasası. ( Yani öyle geldi bana.) -Elim kırılsaydı da Atmasaydım o fişeği Boynum kopsaydı da Soldurmasaydım o çiçeği Hâlâ titriyor biraz Sonra vazgeçti ve sustu. Donakaldım. Anacan! Ne işin vardı bunların arasında? Nefes almadan geçen zaman: Gelmiyordu: gelmiyordu nefes. Hulkum daralıyor Benzim sararıyor, Bende ölmek istiyorum bende, bende! -Elim kırılsaydı da Atmasaydım o fişeği

119 107 Bir yasaklıyı öldürdüm ben. Kimdir? Nedir sormadan yok ettim boş yere. Gazete yazmıştı; on altı taneymiş bunlar Yukardan gelmişler. Misafir Bizi insan bilmişler. Acı çekiyorum dostum acı. Mutsuzum. -Elim kırılsaydı da Atmasaydım o fişeği Boynum kopsaydı da Soldurmasaydım o çiçeği Bir avcı için ne büyük gaflet Sormadan atmak Bilmeden, görmeden atmak, emin olmadan. Bu ilk, Bu son. İnşallah! Usul erkân bilen, gerçek avcı isen, Anlarsın; Derdimi, Ahvalimi, üzgün halimi. Değilsen? Zaten seni tanımam, bilmem -Elim kırılsaydı da Atmasaydım o fişeği Boynum kop..

120 108 ANIZ YANGINLARI Karayılanın birisi Anızları yakar gider Yetkililerin hepsi Kuzu gibi bakar gider Kara kara, her yer kara Kara duman tüter kara Sevgisiz şu yüreklerde Ayrık otu biter, kara Kaçışıyor tüm canlılar Kertenkele karıncalar Yılandan kaçan yılanlar Yurtsuz kalmış naçar gider Kara kara, her yer kara Kara duman tüter kara Sevgisiz şu yüreklerde Ayrık otu biter, kara İlhan baba, vah hallara Ateş düşmüş tarlalara Hele bak uçan kuşlara Vatanından kaçar gider Kara kara, her yer kara Kara duman tüter kara Sevgisiz şu yüreklerde Ayrık otu biter, kara

121 109 BİR KUŞ A Bunca senedir peşinden Ben koşarım sen kaçarsın Aksak aksak sekişinden Ben yanarım, sen coşarsın Gel hey gönlümün dilberi Açsın sevdamın gülleri Arada bir bu defteri Ben kaparım, sen açarsın Koştum peşinden habire Acımasın bu fakire Her gün yüz bin, milyon kere Ben ölürüm, sen yaşarsın İlhan baba sevdalıdır Hayalinle hülyalıdır Seninle hep kavgalıdır Ben zalimim, sen naçarsın ÖRGÜTSÜZ AVCILAR Bizim av camiasında Çin çalarda aptal oynar Bunca insan bir kazanda Yanar, fokur fokur kaynar Başı yok kıçı yok, sürü Bu dünyada yok bir türü Hey Allah ım cahil körü Herkes seni çiğ çiğ çiğner

122 110 Örgütlenmek tek çareniz Kulaç atma, bitti deniz Hepimiz; ben, sen, o, biz, siz Eller bizi na parneyner Her kafadan çıkar bir ses Önce şu zırıltıyı kes! Seni garip bulmuş herkes Zencirli bir köle eyler KANSIZ AVCILAR Eli tüfekli avcıdan İğne atsan yere düşmez İçim sızlıyor acıdan Bu acımı ilaç kesmez Kovboy kılıklı JonWayne Atar! Önüne gelene Mak kararları bahane Karga, serçe hiç farketmez. Ulan utandırma bizi Bak uyarıyoruz sizi Gazetede resminizi Görüp seni kimse övmez Atın böyle kansızları Hırsız, mezar kaçkınları Mezarındaki otları Mezarcılar bile biçmez

123 111 İlhan baba ne oluyor Ava nifak karışıyor Çoğu insan vazgeçiyor Kendi geçse gönül geçmez DELİ YÜCEL BEY Sevgili hemşerim Deli Yücel Bey Vallahi de seni çok özlemişem Dostun dostu araması güzel şey Vallahide seni çok özlemişem Çok özledim memleket havasını Bağını bahçesini tarlasını Hele senin gibi dostun hasını Vallahide seni çok özlemişem Nasip olsun gelip seni göreyim Hasretinen gözlerinden öpeyim Sen yoğur, ben çiğ köfteni yiyeyim Vallahide seni çok özlemişem Bu gurbetlik bana ölümden beter Elbet bir gün bu hasretlikte biter Belki geri dönerim, artık yeter Vallahide seni çok özlemişem İlhan baba derki, çılgın hemşerim Tatlı muhabbetini çok özlerim Selam eder gözlerinden öperim Vallahide seni çok özlemişem HAZIR SUÇLU= AVCI Suçlu bulamayıp suçlu arayan İşte sana hazır suçlu ortada

124 112 Gelen giden konuşuyor kıçıynan İşte sana hazır suçlu ortada Tilkileri zehirleyen o hıyar Millet seni avcı yerine sayar Üstelikte adam yerine koyar İşte sana hazır suçlu ortada Vah benim avcımın acı haline Düşmüş namertlerin yaman diline Topal beygir kalmış zalim eline İşte sana hazır suçlu ortada Nerde bir leş görse hemen iftira Başlar hemen hakarete, küfüre İşin aslını sormak, hak getire İşte sana hazır suçlu ortada İlhan baba, avcıya laf söyletmem Pis dilinen avcılığı kirletmem Yemin billah etsem sözüm dinletmem İşte sana hazır suçlu ortada BILDIRCIN GÜZELLEMESİ Güzellerin sultanı Gadan alım gel beri ha gel beri Avcıların hayranı Dön dolanım yer yeri ha yer yeri hop! Gel bugün eyleşelim Gadan alım gel beri ha gel beri Bugün âşık bayramı Dön dolanım yer yeri ha yer yeri hop!

125 113 Bıldır bıldır bıldırcın Yesin seni anan kardaşın, bacın Nere gittin gelmedin Yüreğimden gitmez, hasretin, acın Bahar getti yaz kaldı Gadan alım gel beri ha gel beri Sona uçtu kaz kaldı Dön dolanım yer yeri ha yer yeri Sabreyle deli gönlüm Gadan alım gel beri ha gel beri Ağustosa az kaldı Dön dolanım yer yeri ha yer yeri Bıldır bıldır bıldırcın Yesin seni anan kardaşın, bacın Nere gittin gelmedin Yüreğimden gitmez, hasretin, acın Boynunda kara kayton Gadan alım gel beri ha gel beri Kalkıp kaçar uzaktan Dön dolanım yer yeri ha yer yeri Hasretinden ölmüşem Gadan alım gel beri ha gel beri Yandı bitti bu ilhan Dön dolanım yer yeri ha yer yeri Bıldır bıldır bıldırcın Yesin seni anan kardaşın, bacın Nere gittin gelmedin Yüreğimden gitmez, hasretin, acın

126 114 MUNZUR DAĞI Uzak yoldan gelmişem huzuruna Munzur dağı ver ha benim muradım Niyaz eyle sar beni kollarına Munzur dağı ver ha benim muradım Tujik baba ver ha benim muradım Ovacık yolları sarptır geçilmez Suları soğuktur bir tas içilmez Vazgeç derler bu sevdadan geçilmez Munzur dağı ver ha benim muradım Tujik baba ver ha benim muradım İlhan baba düşmüşem bu sevdaya Her gün yalvarırım kadir Mevla ya Kerem eyle geldim avım almaya Munzur dağı ver ha benim muradım Tujik baba ver ha benim muradım AFRİKA Bütün avcıların, çılgın rüyası Kara Afrika benim kara sevdam Vazgeçilmez, erişilmez hülyası Kara Afrika benim kara sevdam Gölgelikte gördüm koca aslanı Leş yeriken gördüm, çirkin sırtlanı Savana içinde Grant s Ceylanı Kara Afrika benim kara sevdam

127 115 Bir koca fil koştu geldi üstüme Azgın leopar göz, dikmiş postuma Selam verdim şu gergedan Kara Afrika benim kara sevdam Koca Marida dozer gibi geliyor Pijamalı zebra bize gülüyor Sable, Eland, Gemsbok bizi süzüyor Kara Afrika benim kara sevdam Sitatunga, Kudu, boynuz güzeli Ve de vurgunambongoya ezeli Şirinler şirini, Thomson gazeli Kara Afrika benim kara sevdam İlhan baba, hep rüyaymış uyandım Kendimi cennet bahçesinde sandım Bu aşk ateşine tutuştum yandım Kara Afrika benim kara sevdam KIZILCAHAMAMLI ESAT AĞAM Bura Kızılcahamam Koca domuz yardı geçti dağları Bütün avcılar tamam Kazma burnu talan etti bağları Esat ağam gücenmiş Koca domuz yardı geçti dağları Buna hiç Dayanamam Kazma burnu talan etti bağları Çağrımışta duymadım Koca domuz yardı geçti dağları Hatırını almadım Kazma burnu talan etti bağları

128 116 Esat ağam küsünce Koca domuz yardı geçti dağları O gece uyumadım Kazma burnu talan etti bağları Hele hele koçerim Koca domuz yardı geçti dağları Gözlerinde öperim Kazma burnu talan etti bağları Eğer menden küsersen Koca domuz yardı geçti dağları Bu dünyadan geçerim Kazma burnu talan etti bağları Azılının üstüne Koca domuz yardı geçti dağları Palan vurur sırtına Kazma burnu talan etti bağları İlhan derki, hayranım Koca domuz yardı geçti dağları Senin insanlığına Kazma burnu talan etti bağları AVCILARIN BİRLİĞİ-2 Avcıların birliğini dileriz Bizim için herkes eşittir birdir Birleşipte kuvvetlensin isteriz Bizim için herkes eşittir birdir ster bizim mahallenin muhtarı İster ise sebze halin hambalı Berber, manav, küçük çarşı esnafı Bizim için herkes eşittir birdir

129 117 Senlik benlik yoktur hiç ruhumuzda Çünkü avcılık vardır mayamızda Mebus, vekil, çifçi var aramızda Bizim için herkes eşittir birdir Mühendis, mimarı, doktor, dişçisi Fabrikatör ile onun işçisi Şu Ostimdeki oto tamircisi Bizim için herkes eşittir birdir Bak şu olaydaki ince noktaya Mütevazı yemek yenen sofraya Oturmuş konuşan, üç beş avcıya Bizim için herkes eşittir birdir Çoban yere sermiş yırtık bir hasır Karşısında bir koca profesör Cigara tüttürmüşler fosur fosur Bizim için herkes eşittir birdir Avcılar birbirine kardaş olsun Bunların birliğinden kuvvet doğsun Kuyumcusu, garson, komi buyursun Bizim için herkes eşittir birdir İlhan baba avcı, isen gel beri Ağa paşa, sanatkârı, berberi Mühendisi, marangozu, dülgeri Bizim için herkes eşittir birdir

130 118 AVCILAR BİRLİĞİ-3 Avcılar avcılar bütün avcılar Gelin birlik olma zamanı geldi Yeter artık bitisin bütün acılar Gelin birlik olma zamanı geldi Gelen giden, vurur şamar oğlanı Kimse görmez yüreğinde külhanı Gariban avcımın dürüst olanı Gelin birlik olma zamanı geldi Gazetede her gün kükür yağıyor Avcıları inek gibi sağıyor Gün geçtikçe zulüm daha artıyor Gelin birlik olma zamanı geldi İlhan baba, aziz avcı kardaşım İsmin bile bilmediğim candaşım Aynı yola baş koyduğum yoldaşım Gelin birlik olma zamanı geldi SAHTE AVCI Kahvelerde bayilerde Yalan söyler mahcup gider Pislik saçar kulüplerde Ömür boyu cunup gider Akım derken lokum diyen Geri dönüp onu yiyen Avcılara ebediyen Pisliğini saçıp gider

131 119 Bul karayı al parayı Hile hurda dubarayı Sonunda boşar karıyı Belasını bulup gider Ahkâm keser düşünmeden Zuma çalar her nameden Daha insanlık ölmeden Namazını kılıp gider İlhan baba garip avcı Kendi hâkim, kendi savcı Benim derdimin ilacı Beniderdesalıpgider İHANETİN TÜRKÜSÜ Yılardır hep orda burada dillenir Talan var ha beyler talan Temiz avcı türküleri söylenir Yalan var ha beyler yalan İsmi büyük ama kendi ufak Yel eser başında bir uzun kavak Yıllar yılı içimize kin nifak Salan var ha beyler salan Elin versen kurtaraman kolunu Afiyetle yiyor bak armudunu Zahmetsizce bu işlerden yolunu Bulan var ha beyler bulan

132 120 Başımızdaki büyükler nerede Bari göster kendini pencerede Şimdi iki arada bir derede Kalan var ha beyler kalan Eşi yok dünyada, nerde görülmüş Daha ölmeden defteri dürülmüş Avcıların sırtlarına vurulmuş Palan var ha beyler palan İlhan baba, ağlarım bu yaşımda Neler geçti şu belalı başımda Kalleşcene çöreklenmiş döşümde Yılan var ha beyler yılan BİZİM AV BAYİLERİ-2 Bilmiyorum hangi dağda kurt öldü Bizim bayilere, bir haller oldu Bütün avcıları, yüzleri güldü Bizim bayilere bir hallar oldu Üç beş aydı hiç bi şeye zam yapmaz Barutu kapsülü verir saklamaz Paran varsa seni malsız bırakmaz Bizim bayilere, bir haller oldu Amerikan malı Cabelas Parka Browning, Remington, Beratta marka Türlü türlü malla, girmiş bu çarka Bizim bayilere, bir haller oldu

133 121 Bu kaç lira desen, dolar söylüyor Katalog matalok, gırla gidiyor Türkiş lira desen hemen kovuyor Bizim bayilere, bir hallar oldu İlhan baba, çok teşekkür ederiz Arada bir gelip çayın içeriz Zam yapmazsanız sizi çok severiz Bizim bayilere, bir haller oldu AVCI ETİĞİ El kadar bir kuşu vurup Böbürlenme avcı kardaş Sanki büyük bir iş yapıp Kibirleme avcı kardaş Bu işin mektebi yoktur Ama heveslisi çoktur Palavraya, karnım toktur Bilgiçlenme avcı kardaş Katıl avcı birliğine Güçlü beraberliğine Küçüğüne büyüğüne Horozlama avcı kardaş Avcılığın kanununa Uymalısın nizamına Mabal alıp omuzuna Hörgüçlenme avcı kardaş

134 122 Hürmet göster ustalara Senden yaşlı olanlara Usul erkân bilenlere Hiç pozlanma avcı kardaş İlhan baba git bu yoldan Sakın çıkma zıvanadan Avcıların mekânından Kişkişlenme avcı kardaş AVCI BAYRAMI ( Hâlây) Hak vardım et düşküne Döndüm ben bir şaşkına Vur davulcu davulun Avcıların aşkına Gelin dostlar bugün, avcı bayramı le le İşte davul zurna hâlâya kalkın le le Bir gün bile olsa unut keder gamı le le İşte davul, zurna hâlâya kalkın le le Hak yardım et düşküne Döndüm ben bir şaşkına Vur davulcu davulun Avcıların aşkına Dolsun boş kadehler, mezemiz boldur le le Neşeliyiz, durma hemşerim doldur le le Bıldırcın güvecine kaşığı daldır le le İşte davul, zurna hâlâya kalkın le le Hak yardım et düşküne Döndüm ben bir şaşkına Vur davulcu davulun

135 123 Avcıların aşkına İlhan baba, bugün ben bile içtim İçip içipte ben kendimden geçtim le le Zaten bir dubleynen jet gibi uçtum le le İşte davul, zurna hâlâya kalkın le le Hak yardım et düşküne Döndüm ben bir şaşkına Vur davulcu davulun Avcıların aşkına NE KALDI Alay alay kekliklerin Ne çili, ne yozu kaldı Sürü sürü ördeklerin Ne kılı, ne bozu kaldı İzleri yok tavşanların Kervan geçmez o dağların Avsız geçen şu yılların Ne tadı, ne tuz kaldı Şu bıldırcın merasının Leyleğinin, kargasının Koca, Konya ovasının Ne kuşu, ne kazı kaldı Yeşilbaşlı ördeklerin O şipşirin behrilerin Kırıp girdiğim göllerin Ne karı, ne buzu kaldı İlhan baba der, gülümün Avazı yok bülbülümün Beyhude geçen ömrümün Çoğu gitti, azı kaldı

136 124 AĞLAMA KEKLİĞİM Bir keklik ötüyor dağ yamacında Çağırıyor beni gel deyi deyi Kaybetmiş yarini deli çağında Yalvarıyor bana bul deyi deyi Figan eyler naçar kalmış arada Kimsesi yok bu yalancı dünyada Bencileyin sevip, sahipsiz o da Tutunuyor bana dal deyi deyi Gel benim dertli kekliğim ağlama Ağlayıpta karaları bağlama Bir yar için ciğerini dağlama Sararıpta solma, gül deyi deyi İlhan baba, aşığım ben sesine Yıllarca kapıldım yar hevesine Gençliğimde düşerdim ensesine Şimdi hıçkırıyor kal deyi deyi AV BAYİSİNDEKİ DÜMBÜK Bana ahret sorusu soran dümbük Gene çıktın karşıma bir yerlerde Senin gibileri mezara gödük Gene çıktın karşıma bir yerlerde Mezarda bile çene hiç durmaz mı? Zebaniler bile senden bıkmaz mı? Birazcık efendi olsan olmaz mı? Gene çıktın karşıma bir yerlerde

137 125 Ciguli kılıklı, Cilalı İbo Sanki başımıza Mareşal Tito İçeri girer girmez baktım ki, abo! Gene çıktın karşıma bir yerlerde İlhan baba korkarım pisliklerden Böylesi dümbük oğlu dümbüklerden Çoktandır geçmiyorum bayilerden Gene çıktın karşıma bir yerlerde BAŞI BİTTEN Ukalalık taslayanın Başı bitten kurtulmasın Sert kayaya toslayanın Başı bitten kurtulmasın Muhabbette turp sıkanın Boş yere gönül kıranın Ahretlik soru soranın Başı bitten kurtulmasın Bayileri mesken tutan Gece bile orda yatan Ona buna çalım satan Başı bitten kurtulmasın Sanki dünyanın merkezi Avelavel sanıyor herkesi Avcıların en kerizi Başı bitten kurtulmasın Her şeye burnunu sokan Muhabbete çomak çakan Ağzı dili pislik kokan

138 126 Başı bitten kurtulmasın Bayilerde aynı konu Tenkit eder onu bunu Bitirmiş av okulunu Başı bitten kurtulmasın İlhan baba, kör bakanın Avcılara hor bakanın Yüreğinde kir tutanın Başı bitten kurtulmasın AVCILAR Elde tüfek gezerim bu ülkeyi Benim için vazgeçilme zaruret İncitipte kırmam hiçbir kimseyi Çünkü avcı olmak büyük fazilet Engin olmak avcılığın gereği Paylaşır seninle aşı ekmeği Sevgi dolu şu biçare yüreği İnsan bildiği tek marifet Hayata karşı koyar yetmiş yaşında Yorgun argın oturup subaşında Bu ülkenin toprağında taşında İz bırakır avcıları işaret İlhan baba, aş ekmeğim, diyetim Bundan sonra böyle kalmak niyetim Avda geçen benim bütün hayatım Güzel dostum, işte bundan ibaret

139 127 KINALI GÜLÜM Kınalı gülüm neredesin Yürek yandı narlar ile Su serptim bu ateş sönsün Sönmüyor bak karlar ile Düştüm eline el aman Başımdan gitmez bu duman Yok, mudur sende din iman Gaibimsin sırlar ile Gelmez oldun yanlarıma Zalim, girdin kanlarıma Kıydın şirin canlarıma Tuzak kurup torlar ile İlhan baba mihnetimden Vazgeçemez hürmetinden Bunca yıl koştum peşinden Saçlar doldu kırlar ile KAYHAN ABİME İnsanlar insanı Kayhan abimiz Kuranıma öz babamsın sen benim Seni senden çok severiz hepimiz Musafıma öz babamsın sen benim Bu dünyadaki en büyük fazilet Adam gibi adam sever bu millet Nifak tohumu eken bulur zillet İmanıma öz babam sın sen benim

140 128 Ankara nın bu kadar atıcısı Hürmet eder sana genci, yaşlısı Camianın bütün delikanlısı Namusuma öz babam sın sen benim Bu dünyada senin hakkın ödenmez Yalan dünya, kadir kıymet bilinmez İlhan baba, sözüm asla değişmez Allarıma öz babam sın sen benim

141 129 SONUÇ Ankara dan Derlenen Avcı Anlatıları Üzerine Halkbilimsel Bir İnceleme adlı bu çalışmada, Ankara merkezde yaşayan ve çoğu derneklere üye olan yirmi üç avcıyla yapılan derleme çalışması sonucunda, geleneksel avcı kültürü, av hayvanlarından yapılan yemek kültürü, halk inançları, halk hekimliği, halk edebiyatı ürünleri vb. halkbilimi ürünleri halkbilimsel açıdan incelenmiştir. Çeşitli yazılı kaynaklara dayanılarak av kavramı ve avcılığın kısa tarihçesine değinilmiştir. İnanç-avcı kültürü bağlamında yapılan derlemelerde kaynak kişilerin birçoğunun İslamiyetin avcılığa bakışını bildikleri ve avlarını bu kurallara bağlı kalarak yaptıkları tespit edilmiştir. Daha çok teknik açıdan değerlendirilen avcılık geleneği halkbilimsel olarak incelenmiş, avcılık ve av kültürü hakkında yaşayan geleneksel avcılık kurallarına yer verilmiştir. Bu kuralların günümüzde sadece yaşlı avcılar tarafından bilindiği ve giderek yok olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yazılı kurallara bağlı kalınmayarak hâlâ uyulan avda paylaşma pay usulü, sofra adabı konularına değinilmiş bunların çantacılık geleneğine bağlı olarak yetişen eski avcılar arasında hâlâ dikkat edilen kurallar olduğu sonucuna varılmıştır. Avda yemeğe son derece önem verildiği görülmüştür. Kaynak kişilerden elde edilen bilgiler sonucu avın sadece etinden yararlanılmadığı, mutfak aleti yapımında da kullanıldığı belirlenmiştir. Avcılıkla ilgili halk inançları ve halk hekimliği uygulamaları geçmişten günümüze yaşayanavcılık inançlarınınkimi avcılar tarafındandevam ettirildiği, kimileri tarafından ise bilinmediği ya da bu inançlara inanmadıkları görülmüştür. Halk inançlarına bazı avcıların batıl inanç olarak baktıkları, bulundukları konum itibariyle bu bilgileri paylaşmak istemedikleri görülmüştür.halk hekimliği uygulamalarının ise usta avcılar tarafından devam ettirildiği sonucuna ulaşılmıştır. Tezde yer verilen diğer bir konu halk anlatıları ve halk edebiyatı ürünleri olmuştur. Av hayvanları ve avcılık kültürüyle ilgili yetmiş tane türkü derlenmiştir. Bu türküler

142 130 kaynak kişilerden sadece biri tarafından nakledilmiştir. Geleneksel avcılık kültürü içinde türkü söyleme geleneğinin zayıfladığı tespit edilmiştir.derlenen ürünlerin avcılar tarafından oluşturulan, avcıların karakter özelliklerini yansıtan ürünler olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Avcıların hayatlarında önemli bir yere sahip olan avcı fıkraları birebir görüşme yöntemiyle elde edilmeye çalışmıştır. Fakat erkek egemen bir topluluk olan avcılar tarafından fıkralar anlatılmak istenmemiştir. Avcı fıkralarının çoğunun küfürlü ve cinsellik içeriyor olması avcıları bu konuda zorlamıştır ve fıkraları bir kadın derlemeciye anlatmak istememişlerdir. Bu yüzünden aslında büyük bir kaynak elde edilebilecek bu alandan sayılı fıkra derlenmiştir. Bunlar sözlü anlatım yoluyla değil,kağıda aktarılarak veya mail yoluyla tarafıma iletilmiştir. Bu da hâlâ fizyolojik ve psikolojik olarak insan hayatının önemli bir parçası olan cinselliğin bugün bilim olarak bile bir kadın tarafından incelenmesinin zorluğunu göstermektedir. Tarih içinde korunma, giyinme, yeme gibi temel ihtiyaçları karşılayan avcılık geleneksel bir kültür olarak gelişmiştir. İlk ortaya çıkışından bugüne kadar işlevsellik açısından değişim göstermiştir. Günümüze gelindiğinde avcılık tabiatla kucaklaşmak,av hayvanını tabii ortamında görmek,heyecan yaşamak, vurduğunu göstermek, anlatmak, dinlenmek, dinçleşmek, tazelenmek, maddi kazanç elde etmek için yapılan bir faaliyet haline gelmiştir. Özellikle şehirde değişen yaşam alanları nedeniyle, korunma ihtiyaçları ortadan kalkan insanoğlu, hayvanları hayatlarını devam ettirebilmek için öldürmekten vazgeçmiştir. Avlanan hayvanlardan hâlâ yiyecek olarak yararlanılsada gıda endüstrisinin gelişmesiyle beslenmeyi karşılayan temel maddeler hazır olarak bulunabildiğinden yeme-içme alışkanlıklarında değişiklikler meydana gelmiştir. Giyecek yapımında da suni ürünlerin kullanılmasıyla giyinme şeklide değişen insanın deriye olan ihtiyacı azalmıştır. Günümüze doğru gelindikçe avcılık geleneğinde yaşanan bir diğer değişimde avcıların yetiştirilme biçiminde görülmektedir. Dededen, babadan görülerek öğrenilen avcılık çantacılık eğitimiyle usta-çırak ilişkisine dayalı bir şekilde verilirken zaman içerisinde kanunlar ve yasalarla sınırlandırılmıştır. Bu

143 131 sınırlandırmayla belli yaş gurubundaki kişilere avcı olabilme hakkı tanınmıştır. Yeni avcılar arasında çantacılık eğitimi pek bilinmesede eski avcılar tarafından hâlâ sürdürülmektedir. Modernleşme ve teknolojik imkânlarının artması toplumları etkileyerek hızlı bir değişim ve gelişim sürecine girmesine; insanların yaşam biçimlerinin, alışkanlıklarının değişmesine neden olmuştur. Avcılık kültürü de bu değişim ve gelişmelerden etkilenmiştir. Ankara da avcılığın özellikle teknolojik gelişmeler sonucu geleneksel özelliklerini yitirmeye başladığı, bilgilerin yavaş yavaş unutulduğu ve yozlaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Avcılık hakkında yapılacak çalışmaların günümüzde teknik bilgilerle sınırlandırılması doğru değildir. Diğer bilimlerinde avcılıkla ilgilenmesi ve buradan elde edilecek bilgilerin sosyo-kültürel hayatın bir parçası olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Kısmen yeniliklere açık olduğunu söyleyen bu toplulukların aslında aşamadığı duvarları vardır ve içinde her bilim dalına kaynaklık edecek bilgiler barındırmaktadır. Doğru yöntemlerle bu bilgiler insanlığa kazandırılmalıdır aksi takdirde yok olmaları kaçınılmazdır. Özellikle halkbilimsel birçok veriye ulaşılabilecek avcılık kültürü araştırmacılar tarafından üzerinde durulabilecek konuları kapsamaktadır. Bu alanda çalışma yapacak olan araştırmacıların başarısının artmasında avcılarla aynı ortamları paylaşarak derleme yapmaları etkili olacaktır. Karşılıklı paylaşımların sağlanabilmesi, avcı topluluklarınında bu çalışmalara destek vermesi ile oluşacaktır. Başka yörelerden de benzer çalışmaların ve karşılaştırmaların yapılması Türk avcılık kültürünün halkbilimsel açıdan anlamını daha sağlıklı bir şekilde ortaya çıkaracaktır.

144 132

145 133 KAYNAKÇA Ana Britannica; Avcılık maddesi. 3.c., Ana Yayıncılık, Boyacıyan, O. (1997). Ustadan Çırağa Av Tutkusu Dergisi. Caferoğlu, A. (1972). "Türklerde Av Kültürü ve Müessesesi", VII. Türk Tarih Kongresi, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara,169, 170, Derleme Sözlüğü (1993). Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu. Ankara: TDK yayınları, 211/9. Elçin, Ş. (1993). Halk Edebiyatına Giriş, Ankara, Akça. Ergin, M. (2004). Dede Korkut Kitabı 1, Türk Dil Kurumu Yayınları:169, Ankara. Görsel Alfabetik Genel Kültür Ansiklopedisi (1985). Avcılık maddesi. 1. Güneş, H. (1966). Türkiye Av Ansiklopedisi. Gürpınar, T. (1968). Yurdumuzda Avcılık ve Göçmen Kuşlar Av Dergisi, 1., 6. Huş, A. (1974). Av Hayvanları ve Avcılık, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yayınlan, İstanbul. İlmihal-II İslâm ve Toplum (2012).Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. Ankara. İnal, H. (1969).Avcılara Kolaylık. İstanbul: Remzi Kitabevi. İnternet: Bayat, F. (2009). Sosyo- Ekonomik Bağlamlı Avdan Bozkır Eğlence Avlarına Geçiş. 1-11, ( adresinden 10 Mayıs 2013 te alınmıştır. İnternet: Bora, M. E. (2009). Türkiye de Avcı Eğitimi ve Avcı Profili , ( adresinden 10 Mayıs 2013 te alınmıştır. İnternet: Büyükokutan, A. Dalaman Yöresinden Tespit Edilmiş Avcılıkla İlgili İnanç Ve Uygulamalar Üzerinde Bir Değerlendirme" ( n.asli.7-26.pdf) adresinden 10 Mayıs 2013 te alınmıştır. İnternet: Güven-Hergüner, Ö.-G. (1999). Türk Kültüründe Avcılığın Temel Dayanakları PAÜ. Eğitim Fak. Derg, İnternet: 30 Ağustos 2013 de alınmıştır. İnternet: adresinden 30 Ağustos 2013 de alınmıştır. İnternet: 30 Ağustos 2013 de alınmıştır.

146 134 İnternet: 30 Ağustos 2013 de alınmıştır. İnternet: Işın, P. M. (2009). Osmanlı Mutfağında Av Aletleri , ( adresinden 10 Mayıs 2013 te alınmıştır. İnternet: Kaya, M. (2009). Dede Korkut Kitabı Ve Masan Destanında Av , ( adresinden 10 Mayıs 2013 te alınmıştır. İnternet: Köksel, B. (2009). Halk Türkülerinde Avla İlgili Semboller , ( adresinden 10 Mayıs 2013 te alınmıştır. İnternet: Küçükosmanoğlu-Arslangündoğdu, A.-Z. (2009). Türkiye de Avcılığın Geleceği , ( adresinden 10 Mayıs 2013 te alınmıştır. İnternet: Naskali Gürsoy, E. (2009). Türk Kültüründe Av.1, ( adresinden 10 Mayıs 2013 te alınmıştır. İnternet: Adresinden 30 Ağustos 2013 de alınmıştır. İnternet: Yazıcı, H. (2009). Dede Korkut Hikâyelerinde Av , ( adresinden 10 Mayıs 2013 te alınmıştır. Nebioğlu, A. (1968). Türkiye de Avcılık Problemleri ve Hal Çareleri Av Dergisi, 1.,12. Oğuz, M., Öcal vd. (2008).Türk Halk Edebiyatı El Kitabı,Ankara, Grafiker Yayınları, 7. Baskı. Özabay, E. (2006). Elazığ Yöresi Avcılık Terimleri Sözlüğü, Fırat Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Elazığ. Sürdürülebilir Avcılık İçin Temel Eğitim Kitabı,( 2005). T.C.Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü. Ankara. Temel Britannica; (1991). Avcılık maddesi, 2.,171. Türk Dil Kurumu Okul Sözlüğü; (1994).Türk Dil Kurumu Yayınları: 603. s.74. Üçbaş, K. (1999). Avcının Temel Eğitim Kitabı. Ankara: 4 Renk Yayınları. Yakıcı, A. (2007). Halk Şiirinde Türkü, Ankara, Akçağ Yayınları.

147 135 SÖZLÜK FERMA: Av köpeğinin gizlendiği yerden avı gözetlemesi. FORMEL: Biçimsel eğitim. GUŞENE: Tencere, kap. KITGA:Kuş avlarında kullanılan bel kemerine takılan özellikle bıldırcın gibi kuşları vurduktan sonra taşımaya yarayan alet. MIRIK:Pislik, çamur, balçık. PITRAK: Kırlarda yetişen yabani bir otun dışı dikenli tohumu. TROFE: Aslında hatıra anlamı taşımaktadır; fakat kastedilen büyük hayvan avlarıdır ve özellikle boynuzlu hayvanların avını içermektedir.

148 EKLER 136

149 137 Ek-1. Kaynak Kişi Bilgileri K.K.1 Adı Soyadı: Kamil ÜÇBAŞ Doğum Tarihi: 1959 Doğum Yeri: Ankara Medeni Hali: Evli Eğitimi: Üniversite terk Mesleği: Matbaacılık Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: Çocukluğundan beri avcılıkla ilgileniyor. Bilgi Verdiği Alan: Avcılığın Tarihi. Görüşme Tarihi: K.K.2 Adı Soyadı: Mehmet Aydın KALAY Doğum Tarihi: 1955 Doğum Yeri: Mardin Medeni Hali: Evli Eğitimi: Mesleği: Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: 45 yıldır avcılıkla ilgileniyor. Bilgi Verdiği Alan: Avcılığın tarihi, atasözleri, deyimler, lakaplar, inançlar. Görüşme Tarihi: K.K.3 Adı Soyadı: Mehmet SARGIN Doğum Tarihi: 1951 Doğum Yeri: Kayseri Medeni Hali: Evli Eğitimi: Biyoloji mezunu Mesleği: Emekli Biyoloji öğretmeni Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: yıldır avcılıkla ilgileniyor Bilgi Verdiği Alan: İnanışlar, fıkralar, deyimler

150 138 Görüşme Tarihi: K.K.4 Adı Soyadı: Necip BAŞKAN Doğum Tarihi: 1945 Doğum Yeri: Bolu Medeni Hali: Evli Eğitimi: Mesleği: Emekli imam Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: Çocukluğundan beri avcılıkla ilgileniyor Bilgi Verdiği Alan: İslamiyet te avcılık Görüşme Tarihi: K.K.5 Adı Soyadı: Atilla ARTUK Doğum Tarihi: 1950 Doğum Yeri: Ankara Medeni Hali: Evli Eğitimi: Sanat Okulu mezunu elektrik bölümü Mesleği: Emekli Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: Çocukluğundan beri avcılıkla ilgileniyor Bilgi Verdiği Alan: Yemekler, lakaplar. Görüşme Tarihi: K.K.6 Adı Soyadı: Hüsamettin YÜZBAŞIOĞLU Doğum Tarihi:1946 Doğum Yeri: Erzincan Medeni Hali: Evli Eğitimi: ilkokul Mesleği: Emekli kasap Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: Çocukluğundan beri avcılıkla ilgileniyor Bilgi Verdiği Alan: Yemekler, lakaplar Görüşme Tarihi:

151 139 K.K.7 Adı Soyadı: Atilla AKBABA Doğum Tarihi:1981 Doğum Yeri: Ankara Medeni Hali: Evli Eğitimi: Lise Mezunu Mesleği: Asansörcü Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: Bilgi Verdiği Alan: Lakaplar, Genel Bilgiler Görüşme Tarihi: K.K.8 Adı Soyadı: Tekin YILDIZ Doğum Tarihi:1959 Doğum Yeri: Ankara Medeni Hali: Evli Eğitimi: İlkokul Mesleği: Emekli Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: Çocukluğundan Beri Bilgi Verdiği Alan: Lakaplar, Yağlaç Yapımı Görüşme Tarihi: K.K.9 Adı Soyadı: Murat DOĞAN Doğum Tarihi:1964 Doğum Yeri: Kayseri Medeni Hali: Evli Eğitimi: İlkokul Mesleği: Emekli Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: Gençlik Yıllarından Bilgi Verdiği Alan: Avcılık hakkında genel bilgi Görüşme Tarihi:

152 140 K.K.10 Adı Soyadı: İsmail YILDIZ Doğum Tarihi:1953 Doğum Yeri: Ankara Medeni Hali: Evli Eğitimi: İlkokul Mesleği: Emekli Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: Çocukluğundan Beri Bilgi Verdiği Alan: Lakaplar, Yağlaç Yapımı Görüşme Tarihi: K.K.11 Adı Soyadı: Abdullah ÖZUĞUR Doğum Tarihi:1960 Doğum Yeri: Ankara Medeni Hali: Evli Eğitimi: Yüksekokul Mezunu Mesleği: Av Bayisi var Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: 33 yıldır Avcılıkla İlgileniyor Bilgi Verdiği Alan: Avcılık hakkında genel bilgiler Görüşme Tarihi: K.K.12 Adı Soyadı: Aydın YANIK Doğum Tarihi:1967 Doğum Yeri: Giresun Medeni Hali: Evli Eğitimi: Yüksekokul Mezunu Mesleği: Endüstri Mühendisi Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: Bilgi Verdiği Alan: Avcılıkla ilgili genel bilgiler ve lakaplar Görüşme Tarihi:

153 141 K.K.13 Adı Soyadı: İhsan GÜZELYURT Doğum Tarihi:1938 Doğum Yeri: Erzurum Medeni Hali: Evli Eğitimi: Yüksekokul Mesleği: İnşaat Teknikeri Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: 7 Yaşından beri avcılıkla ilgileniyor. Bilgi Verdiği Alan: Yemek Görüşme Tarihi: K.K.14 Adı Soyadı: Cüneyt AKBULUT Doğum Tarihi:1972 Doğum Yeri: Ankara Medeni Hali:Evli Eğitimi: Lise Mezunu Mesleği: Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: 2001 den beri avcılıkla ilgileniyor. Bilgi Verdiği Alan: Fıkralar Görüşme Tarihi: K.K.15 Adı Soyadı: Tahir Engin KONT Doğum Tarihi:1979 Doğum Yeri: Kayseri Medeni Hali: Evli Eğitimi: Lise Mesleği: Bilgisayar Eğitimcisi Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: 22 yaşından beri avcılıkla ilgileniyor. Bilgi Verdiği Alan: Avcılıkla ilgili genel bilgi Görüşme Tarihi:

154 142 K.K.16 Adı Soyadı: Ali BAŞTÜZEL Doğum Tarihi:1945 Doğum Yeri Ankara Medeni Hali: Evli Eğitimi: Lise Mesleği: Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: 25 yaşından beri avcılıkla ilgileniyor. Bilgi Verdiği Alan: Avcılıkla ilgili genel bilgiler Görüşme Tarihi: K.K.17 Adı Soyadı: Serdar BAŞTÜZEL Doğum Tarihi:1976 Doğum Yer: Ankara Medeni Hali: Evli Eğitimi: Üniversite Mesleği: Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: 23 yaşından beri avcılıkla ilgileniyor. Bilgi Verdiği Alan: Görüşme Tarihi: K.K.18 Adı Soyadı: Erhan TAYLAN Doğum Tarihi: 1975 Doğum Yeri: Ankara Medeni Hali: Evli Eğitimi: lise mezunu Mesleği: Av marketi var Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: 6 yaşından beri avcılıkla ilgileniyor. Bilgi Verdiği Alan: Fıkralar, deyimler, halk hekimliği Görüşme Tarihi:

155 143 K.K.19 Adı Soyadı: Ayhan DİNÇER Doğum Tarihi: 1964 Doğum Yeri: Ankara Medeni Hali: Evli Eğitimi: İlkokul Mesleği: Emekli Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: avcılıkla çocukluğundan beri ilgileniyor. Bilgi Verdiği Alan: Fıkralar Görüşme Tarihi: K.K.20 Adı Soyadı: Hakan BAŞAR Doğum Tarihi: 1973 Doğum Yeri: Sinop Medeni Hali: Evli Eğitimi: Üniversite Mesleği: Av marketi var Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: 35 yıldır avcılıkla ilgileniyor. Bilgi Verdiği Alan: Fıkralar Görüşme Tarihi: K.K.21 Adı Soyadı: İzzet Ovalıoğlu Doğum Tarihi:1938 Doğum Yeri:- Medeni Hali: Evli Eğitimi: Üniversite Mezunu Mesleği: Jeoloji Mühendisi Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: Çocukluğundan beri avcılıkla ilgileniyor. Bilgi Verdiği Alan: Avcılıkla ilgili genel bilgiler. Görüşme Tarihi:

156 144 K.K.22 Adı Soyadı: ilhan Erten Doğum Tarihi:1947 Doğum Yeri: Adana Medeni Hali: Bekâr Eğitimi: Lise Kolej Mezunu Mesleği: TRT sanatçısı, Müzisyen Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: 50 senedir avcılıkla ilgileniyor. Bilgi Verdiği Alan: Avcılıkla ilgili genel bilgiler ve türküler. Görüşme Tarihi: K.K.23 Adı Soyadı: Gazi Mehmet ŞAHANKAYA Doğum Tarihi:1960 Doğum Yeri: Medeni Hali: Evli Eğitimi: Üniversite mezunu Mesleği: Avcılıkla Kaç Yıldır İlgileniyor: 19 yaşından beri avcılıkla ilgileniyor. Bilgi Verdiği Alan: Avcılıkla ilgili genel bilgiler ve yemek. Görüşme Tarihi:

157 145 Ek 2.Foğraflar 1.Ankara İli Avcılar Ve Atıcılar Spor Kulübü Derneği 2. Ankara İli Avcılar Ve Atıcılar Spor Kulübü Derneği Lokali

158 146 3.Ankara İli Avcılar Ve Atıcılar Spor Kulübü Derneği Lokali- Kahvehanesi 4.Kahvehanede Bulunan Çan

159 147 ÖZGEÇMİŞ Kişisel Bilgiler Soyadı, adı : YILDIZ, Gamze Uyruğu : T.C. Doğum tarihi ve yeri : Kalecik Medeni hali : Bekâr Telefon : gamze350@hotmail.com Eğitim Derecesi Okul/Program Mezuniyet yılı Yüksek Lisans Gazi Üniversitesi Türk Halk Bilimi 2014 Lisans Gazi Üniversitesi Türk Halk Bilimi 2009 İş Deneyimi, Yıl Çalıştığı Yer Görev 2012 Altındağ Belediyesi Yöneticilik Yabancı Dil İngilizce

160 GAZİ GELECEKTİR...

2013-2014 AV DÖNEMİ ISPARTA İL AV KOMİSYON KARARI

2013-2014 AV DÖNEMİ ISPARTA İL AV KOMİSYON KARARI Karar Tarihi : 21/02/2013 Karar No: :1 2013-2014 AV DÖNEMİ ISPARTA İL AV KOMİSYON KARARI 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun (Kanun) 3 üncü maddesi gereğince Vali yardımcısı Mestan DENİZ başkanlığında,

Detaylı

Avcı Başına Bir Günlük Avlanma Limitleri Belirlenmiştir.

Avcı Başına Bir Günlük Avlanma Limitleri Belirlenmiştir. BAKANLIKTAN DUYURU 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun 3 üncü maddesine dayanılarak 03 Mayıs 2017 tarihinde toplanan Merkez Av Komisyonu, 2017-2018 Av Döneminde avcılığın düzenlenmesine ilişkin 16 sayılı

Detaylı

- Sorumluluk bölgesinde her türlü dere ve akarsuların kirlilik düzeyinin kontrolünü yapmak.

- Sorumluluk bölgesinde her türlü dere ve akarsuların kirlilik düzeyinin kontrolünü yapmak. Çevre Koruma Faaliyetleri - Sorumluluk bölgesinde her türlü dere ve akarsuların kirlilik düzeyinin kontrolünü yapmak. - Orman envalinin izinsiz tahribatının önüne geçilmesi ve kaçak yapılaşmanın engellenmesini

Detaylı

İHBAR 0412 251 23 05-06

İHBAR 0412 251 23 05-06 İHBAR 0412 251 23 05-06 ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI XV. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ (DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR) İL ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ Şanlıurfa Yolu 3. Km (Dedaş Bitişiği) DİYARBAKIR Tel: 0412 251 23 05-06 DİYARBAKIR

Detaylı

AVCILIK. İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen ve bir faaliyettir.

AVCILIK. İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen ve bir faaliyettir. AVCILIK İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen ve bir faaliyettir. Avcılık İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen Avcılık eskiden; İnsanın kendisini korumak, Karnını doyurmak, Hayvan ehlileştirmek,

Detaylı

AV YASAKLARI KONUSUNDA ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞINDAN BİLDİRİLMİŞTİR

AV YASAKLARI KONUSUNDA ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞINDAN BİLDİRİLMİŞTİR AV YASAKLARI KONUSUNDA ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞINDAN BİLDİRİLMİŞTİR Ülkemizde kara avcılığını düzenleyen temel yasa 11.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu (Kanun)dur.

Detaylı

Bıldırcın... Üveyik... Karatavuk, öter ardıç

Bıldırcın... Üveyik... Karatavuk, öter ardıç Karar Tarihi :.../.../2015 Karar No: : 2015-2016 AV DÖNEMİ SİVAS İL AV KOMİSYON KARARI (ÖRNEK DİSPOZİSYON) 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun (Kanun) 3 üncü maddesi gereğince Vali ve/veya Vali yardımcısı...

Detaylı

Liça balığı avlayan amatör balıkçıya ceza

Liça balığı avlayan amatör balıkçıya ceza Liça balığı avlayan amatör balıkçıya ceza Bodrum Sahil Güvenlik ekipleri, yasak sahada avlanarak Liça balığı avlayan kişiye para cezası uyguladı. Bodrum da yasak sahada halk arasında çıplak, akya, çatal

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

ORMAN KORUMA ORMAN KORUMA YA GİRİŞ

ORMAN KORUMA ORMAN KORUMA YA GİRİŞ ORMAN KORUMA ORMAN KORUMA YA GİRİŞ Prof. Dr. Ertuğrul BİLGİLİ Ekim 2014 Foto: İ.BAYSAL Balıkesir, 2006 Orman Korumanın Tanımı Modern ormancılığın amacı, ormanın devamlılığını sağlayarak en uygun yararlanmayı

Detaylı

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,

Detaylı

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz. 2018-2019 Eğitim- Öğretim Yılı Özel Ümraniye Gökkuşağı İlkokulu Sorgulama Programı Kim Olduğumuz Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal

Detaylı

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI TEOG SINAV SORUSU-1 1. Bir genç, ihtiyar bir kimseye yaşı sebebiyle ikramda bulunursa Allah yaşlılığında ona ikram edecek kimseleri mutlaka takdir eder. Bu hadiste verilen mesaj aşağıdaki ayetlerin hangisinde

Detaylı

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Tarihsel süreç içinde aile kavramının tanımı, yapısı, türleri

Detaylı

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Bacıyân-ı Rum (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Varlığı Neredeyse İmkânsız Görülen Kadın Örgütü Âşık Paşazade nin Hacıyan-ı Rum diye adlandırdığı bu topluluk üzerinde ilk defa Alman doğu

Detaylı

ANKARA YEREL SEÇİM ARAŞTIRMASI RAPORU. ŞUBAT 2014

ANKARA YEREL SEÇİM ARAŞTIRMASI RAPORU. ŞUBAT 2014 ANKARA YEREL SEÇİM ARAŞTIRMASI RAPORU ŞUBAT 2014 SUNUŞ ARAŞTIRMANIN AMACI Bu araştırma 30 Mart 2014 yerel seçimleri öncesinde, Ankara Büyükşehir ve ilçe belediyelerinde seçmenlerin siyasi parti tercihlerini,

Detaylı

YRD. DOÇ. DR. ULAŞ KARAN. Uluslararası İnsan Hakları Hukuku ve Anayasa Hukuku Işığında EŞİTLİK İLKESİ VE AYRIMCILIK YASAĞI

YRD. DOÇ. DR. ULAŞ KARAN. Uluslararası İnsan Hakları Hukuku ve Anayasa Hukuku Işığında EŞİTLİK İLKESİ VE AYRIMCILIK YASAĞI YRD. DOÇ. DR. ULAŞ KARAN Uluslararası İnsan Hakları Hukuku ve Anayasa Hukuku Işığında EŞİTLİK İLKESİ VE AYRIMCILIK YASAĞI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR...XXI GİRİŞ VE YÖNTEM I.

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI ÇUKUROVA ANONİM HALK EDEBİYATI VE ÂŞIK EDEBİYATINDA SÖZLÜ TARİH Esra ÖZKAYA YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

Psikomotor Gelişim ve Oyun

Psikomotor Gelişim ve Oyun Psikomotor Gelişim ve Oyun Oyun? Çocuğun, kendini, diğer insanları, doğayı ve nesneleri tanıma etkinliğidir. Çocuğun kendi deneyimleriyle öğrenme yoludur. Düşünülmeden, eğlence amacıyla yapılan hareketlerdir.

Detaylı

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI OCAK ARALIK KASIM EKİM EYLÜL AY HAFTA DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI ETKİNLİKLER YETERLİK ALANLARI KAZANIM NUMARASI VE KAZANIMLAR UYGULAMA Öğrencilerle tanışılması, okulun tanıtılması,

Detaylı

Resmî Gazete KARAR 2010-2011 AV DÖNEMİ MERKEZ AV KOMİSYONU KARARI

Resmî Gazete KARAR 2010-2011 AV DÖNEMİ MERKEZ AV KOMİSYONU KARARI 26 Mayıs 2010 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 27592 KARAR Çevre ve Orman Bakanlığından: 2010-2011 AV DÖNEMİ MERKEZ AV KOMİSYONU KARARI Karar Tarihi :18.05.2010 Karar No : 9 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında

Detaylı

Eğitim / Danışmanlık Hizmetinin Tanımı

Eğitim / Danışmanlık Hizmetinin Tanımı / Danışmanlık Hizmetinin Tanımı 1. Proje Kapsamında Talep Edilmiş ise, in İçeriği Hakkında bilgi veriniz. Sportif Olta Balıkçılığının Yaygınlaştırılması ve Doğal Hayatı Koruma Uygulamaları Projesi, her

Detaylı

İnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden

İnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden Tarih Öncesi Devirlerde Anadolu Video Ders Anlatımı TARİH ÖNCESI DEVİRLERDE ANADOLU Türkiye tarih öncesi devirlerde üzerinde birçok medeniyet kurulan çok önemli bir yerleşim merkeziydi. Ülkemizin tarihi

Detaylı

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 3.Hafta TOPRAKTAN YARARLANMA ŞEKİLLERİNİN GEÇİRDİĞİ EVRELER. Dr. Osman Orkan Özer

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 3.Hafta TOPRAKTAN YARARLANMA ŞEKİLLERİNİN GEÇİRDİĞİ EVRELER. Dr. Osman Orkan Özer Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 3.Hafta TOPRAKTAN YARARLANMA ŞEKİLLERİNİN GEÇİRDİĞİ EVRELER Dr. Osman Orkan Özer İnsanların topraktan yararlanma şekillerini dört evrede incelemek olasıdır: a) Toplayıcılık

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 06 07 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ AY EKİM KASIM HAFTA ARALIK DERS KONU ADI SAATİ Allah Her Şeyi Bir Ölçüye Göre Yaratmıştır Kader ve Evrendeki Yasalar İnsan İradesi ve Kader

Detaylı

DİKKUYRUKLAR. 4. Sınıf Dikkuyruklar- İsmin Hal Ekleri

DİKKUYRUKLAR. 4. Sınıf Dikkuyruklar- İsmin Hal Ekleri DİKKUYRUKLAR Nesli tükenen hayvanlar, daha önce yaşadığı, görüldüğü ya da gözlemlendiği alanlarda artık yaşamsal faaliyet göstermeyen hayvanlardır. Bunların en bilinenleri tarih öncesi çağlarda yaşamış

Detaylı

Doğum Yeri 2,2 4,4 2,2 4,4 4,4 2,2 2,2 2,2 28,8 2,2 6,6 17,7 4,4 4,4 2,2

Doğum Yeri 2,2 4,4 2,2 4,4 4,4 2,2 2,2 2,2 28,8 2,2 6,6 17,7 4,4 4,4 2,2 Doğum Yeri Katılımcıların doğum yerlerine bakıldığında üçte birine yakınının (%28,8) İzmir doğumlu olduğu görülmüştür. İzmirlileri, Kars doğumlular (%17,7) ve Kütahya doğumlular (6,6) izlerken diğer katılımcıların

Detaylı

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE TÜRKİYE NİN TARAF OLDUĞU ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE ULUSLARARASI ÖRGÜTLER DERS 5 TÜRKİYE NİN TARAF OLDUĞU ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER 1-Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının

Detaylı

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği

Detaylı

2. SINIF HAYAT BİLGİSİ

2. SINIF HAYAT BİLGİSİ 2. SINIF HAYAT BİLGİSİ Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD HFT Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Okulumuzda Hayat Özelliklerim Kendini farklı özellikleriyle tanıtır. HB211 1 Okulumuzda Hayat Bireysel Farklılıklar

Detaylı

BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL

BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU Doç.Dr.Tufan BAL GİRİŞ Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kurulan, o tarihten bu güne kadar ekonomik ve sosyal yapısını değiştirme anlayışı içinde gelişmesini sürdüren ve gelişmekte

Detaylı

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı Sözlü Dönem Yazılı Dönem İslamî Dönem Türk Edebiyatı Geçiş Dönemi Divan Edebiyatı Halk Edebiyatı Batı etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı Tanzimat

Detaylı

TÜRKİYE KIRSALINDA KADIN

TÜRKİYE KIRSALINDA KADIN TÜRKİYE KIRSALINDA KADIN Kadınlar, Türkiye nüfusunun yarısını oluşturmaktalar. On yılı aşkın bir süredir gerek Türkiye gerekse yurtdışı kırsalında gerçekleşen saha çalışmalarım aracılığıyla, bana göre

Detaylı

gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan

gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan ÇOCUK HAKLARININ SINIFLANDIRILMASI Çocuk Hakları Sözleşmesi nde, çocukların sağlıklı yaşaması ve çok yönlü olarak gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ. ÜNİTE: KAZA VE KADER Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. Öğretmeni tanır ve dersin amacı, derste işlenecek konular ve ders işleme teknikleri hakkında bilgi sahibi

Detaylı

Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies

Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies ACTA TURCICA Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies Yıl 1, Sayı 1, Ocak 2009 Türk Kültüründe Av Editörler: Emine Gürsoy Naskali, Hilal Oytun Altun www.actaturcica.com

Detaylı

İktisat Tarihi II. 1. Hafta

İktisat Tarihi II. 1. Hafta İktisat Tarihi II 1. Hafta İktisat tarihinin görevi ekonomilerin performanslarında ve yapılarında zaman içinde meydana gelen değişiklikleri açıklamaktır. Tarih Öncesi Çağların Bölümlenmesi Taş Çağı Bakır

Detaylı

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin ne zaman ve kimler tarafından hangi tarihte kurulduğu kesin bilinmemekle beraber, bölgedeki yerleşimin Van Bölgesinde olduğu gibi tarih öncesi dönemlere uzandığı

Detaylı

Kuş Gözlemciliği. Süleyman Ekşioğlu Kuş Araştırmaları Derneği

Kuş Gözlemciliği. Süleyman Ekşioğlu Kuş Araştırmaları Derneği Kuş Gözlemciliği Süleyman Ekşioğlu Kuş Araştırmaları Derneği Kuş Gözlemciliği Nedir? Kuşları doğal ortamlarında izleme uğraşısına kuş gözlemciliği, bunu yapanlara da kuş gözlemcisi denir Kimler Kuş Gözlemcisi

Detaylı

FLORA, FAUNA TÜRLERİ VE YABAN KUŞLARININ KORUNMASI TÜZÜĞÜ

FLORA, FAUNA TÜRLERİ VE YABAN KUŞLARININ KORUNMASI TÜZÜĞÜ FLORA, FAUNA TÜRLERİ VE YABAN KUŞLARININ KORUNMASI TÜZÜĞÜ (13.2.2014 R.G. 33 EK III A.E. 99 Sayılı Tüzük) ÇEVRE YASASI (18/2012 ve 30/2014 Sayılı Yasalar) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu,

Detaylı

TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ

TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ Editör Doç.Dr.Asım Çoban TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ Yazarlar Doç.Dr.Asım Çoban Doç.Dr.İbrahim Aydın Doç.Dr.Yüksel Güçlü Yrd.Doç.Dr.Esin Özcan Yrd.Doç.Dr.İsmail Taşlı Editör Doç.Dr.Asım Çoban Türkiye

Detaylı

ÇEVREYE YÖNELİK TARIM POLİTİKALARI

ÇEVREYE YÖNELİK TARIM POLİTİKALARI ÇEVREYE YÖNELİK TARIM POLİTİKALARI Çevre ile ilgili temel kavramlar Çevre sorunlarının nedenleri Tarımsal faaliyetin neden olduğu çevre sorunları Sürdürülebilir tarım ve tarımsal kalkınma.hafta Çevreye

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI KASIM EKİM 07-08 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı TARİH VE TARİH YAZICILIĞI

Detaylı

MERKEZİ AV KOMİSYONU BÜTÇESİ VE BÜTÇENİN KULLANIMINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR TÜZÜĞÜ

MERKEZİ AV KOMİSYONU BÜTÇESİ VE BÜTÇENİN KULLANIMINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR TÜZÜĞÜ MERKEZİ AV KOMİSYONU BÜTÇESİ VE BÜTÇENİN KULLANIMINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR TÜZÜĞÜ [(26.11.2009 R.G. 203 EK III A.E. 805 Sayılı Tüzüğün), (26.2.2013 R.G. 32 EK III A.E. 92) Sayılı Tüzükle Birleştirilmiş

Detaylı

Başkan Kocadon, Fen İşleri Müdürü ile toplantı yaptı

Başkan Kocadon, Fen İşleri Müdürü ile toplantı yaptı Başkan Kocadon, Fen İşleri Müdürü ile toplantı yaptı Yaz sezonunun son günlerinde Belediye Fen İşleri Müdürü ile görüşen Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, yeni dönemde yapılacak işler ve projelerle

Detaylı

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ EĞİTİM PLANI

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ EĞİTİM PLANI BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ EĞİTİM PLANI DİSİPLİN/ GELİŞİM ALANI: UZUN DÖNEMLİ AMAÇ: - Vücudumuz bilmecesini çözelim - Maddeyi tanıyalım - Kuvvet ve hareket - Işık ve ses - Canlılar dünyasını

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

KISA DÖNEMLİ AMAÇLAR MATERYAL YÖNTEM- TEKNİK. Maketi Gerçek Kişi, 3 Kol ve bacakların vücudun ana bölümlerinden olduğunu söyler.

KISA DÖNEMLİ AMAÇLAR MATERYAL YÖNTEM- TEKNİK. Maketi Gerçek Kişi, 3 Kol ve bacakların vücudun ana bölümlerinden olduğunu söyler. ( 1.Ü N İ T E) VÜCUDUMU Z BİLMECESİNİ ÇÖZELİ M KISA DÖNEMLİ MATERYAL YÖNTEM- Vücut sistemlerini tanır 1 Başın vücudun ana bölümlerinden olduğunu söyler. İnsan Gövdenin vücudun ana bölümlerinden olduğunu

Detaylı

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir. Çaldıran Tarihçesi: İlçe birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medler, Bizanslılar, Urartular, İranlılar ve son olarak Osmanlı devleti bu ilçede hâkimiyet sürmüşlerdir. İlçenin tarih içerisindeki

Detaylı

AV. VEDAT CANBOLAT AV. ELİF CANBOLAT GÖKTEPE

AV. VEDAT CANBOLAT AV. ELİF CANBOLAT GÖKTEPE AV. VEDAT CANBOLAT AV. ELİF CANBOLAT TIBBİ MÜDAHALEDE KÖTÜ UYGULAMA Tıbbi müdahale; tıp mesleğini icraya yetkili bir kişi tarafından, doğrudan veya dolaylı olsa da tedavi amacına yönelik olarak gerçekleştirilen

Detaylı

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1. Güzel ahlâk 2. Kötü ahlâk 2 Güzel ahlâk neye denir? Allah ın ve Resulü nün emir ve tavsiye ettiği, diğer

Detaylı

İYOT EKSİKLİĞİ NEDİR?

İYOT EKSİKLİĞİ NEDİR? İYOT EKSİKLİĞİ NEDİR? NEDEN İYOTLU TUZ KULLANILMALI? KIWANIS INTERNATIONAL TÜRKİYE KİWANİS KULÜPLERİ İYOT NEDİR? İyot, insan ve hayvanlarda tiroid hormonlarının oluşumu için gerekli olan ve çok küçük miktarlarda

Detaylı

Tarihin Çeşitleri Hikayeci Tarih: Nakilci tarih yazımıdır. Eski Yunan Tarihçisi Heredot'la başlar.

Tarihin Çeşitleri Hikayeci Tarih: Nakilci tarih yazımıdır. Eski Yunan Tarihçisi Heredot'la başlar. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ Tarihin Tanımı Tarih, insan topluluklarının geçmişteki yaşayışlarını, birbirleriyle olan ilişkilerini, neden-sonuç ilişkisi içerisinde yer ve zaman göstererek, belgeler ışığında objektif

Detaylı

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt Önsöz Medeniyet; bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Türk medeniyeti dünyanın en eski medeniyetlerinden biridir. Dünyanın

Detaylı

YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI

YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI Ülkemizin nadide şehirlerinden birisi olan Bolu alanlarında bulunan ve yedi adet gölden oluşan Yedigöller milli parkı adeta bir saklı cennet köşesi gibidir.. Gerçek huzur ve doğa

Detaylı

LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı

LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı LGS(Liselere Geçiş Sistemi) deneme sınavı arayan birçok öğrenci için güzel bir hizmet Şanlıurfa MEM tarafından veriliyor. LGS deneme sınavı ile 2 Haziran

Detaylı

JANDARMA İHBAR: 156 (Şehir ve ilçe merkezleri dışındaki kırsal alanlarda.)

JANDARMA İHBAR: 156 (Şehir ve ilçe merkezleri dışındaki kırsal alanlarda.) JANDARMA İHBAR: 156 (Şehir ve ilçe merkezleri dışındaki kırsal alanlarda.) POLİS İHBAR: 155 ( Şehir ve ilçe merkezlerinde.) ORMAN YANGINI: 177 Ülkemizde tüm av hayvanları için avlanma zamanı tür bazında

Detaylı

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Detaylı

1.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ. (10 Şubat Mart 2014)

1.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ. (10 Şubat Mart 2014) 1.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ (10 Şubat 2014-21 Mart 2014) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında 10 Şubat 2014-21 Mart 2014 tarihleri arasında işlediğimiz dördüncü

Detaylı

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ (10 ŞUBAT MART 2014)

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ (10 ŞUBAT MART 2014) ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ DÜNYANIN İŞLEYİŞİ (10 ŞUBAT 2014 21 MART 2014) Sayın Velimiz, PYP çalışmaları kapsamında hazırladığımız, 10 Şubat 2014-21 Mart 2014 tarihleri arasındaki dördüncü temamıza ait

Detaylı

Eylemlerimiz, dünyanın doğal döngüleri ile bağlantılıdır.

Eylemlerimiz, dünyanın doğal döngüleri ile bağlantılıdır. 1.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (20 Şubat-31 Mart 2017 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Tanıtım Ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Tanıtım Ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Tanıtım Ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü SAYI : B.18.0.DMP.0.00.02.010.01.../09/2007 KONU : Doğa Turları G E N E L G

Detaylı

3. SINIF FEN BİLİMLERİ

3. SINIF FEN BİLİMLERİ 3. SINIF FEN BİLİMLERİ Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Gezegenimizi Tanıyalım Dünya`nın Şekli Dünyanın şeklinin küreye benzediğinin farkına varır. F3111 1 Gezegenimizi

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Allah

Detaylı

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler KORUNAN ALANLAR Korunan alanlar incelenip, değerlendirilirken ve ilan edilirken yalnız alanın yeri ile ilgili ve ekolojik kriterler değil, onların yanında tarih, kültürel ya da bilimsel değerleri de dikkate

Detaylı

SOSYAL HİZMETLER VE DANIŞMANLIK TÜRKİYE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

SOSYAL HİZMETLER VE DANIŞMANLIK TÜRKİYE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü SOSYAL HİZMETLER VE DANIŞMANLIK TÜRKİYE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2015 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde mesleklerin

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

A.G.D GRUP TEKNİK-TEMİZLİK-PEYZAJ GÜVENLİK DANIŞMANLIK HİZMETLERİ

A.G.D GRUP TEKNİK-TEMİZLİK-PEYZAJ GÜVENLİK DANIŞMANLIK HİZMETLERİ A.G.D GRUP TEKNİK-TEMİZLİK-PEYZAJ GÜVENLİK DANIŞMANLIK HİZMETLERİ A.G.D GRUP olarak; Güvenlik Sektöründe Lider Kuruluşlara, Danışmanlık, İnsan Kaynakları Yönetimi ve Çözüm Ortaklığı hizmeti vererek faaliyete

Detaylı

GÖKKUŞAĞI KOLEJİ PYP SORGULAMA PROGRAMI

GÖKKUŞAĞI KOLEJİ PYP SORGULAMA PROGRAMI GÖKKUŞAĞI KOLEJİ PYP SORGULAMA PROGRAMI 2017-2018 SINIF / YAŞ haklar ve lar, haklar ve lar 4/5 YAŞ Ailemizi ve kültürlerimizi bilmek kimliğimizi geliştirmemizi sağlar. Aile kültürümüz Aile kültürleri arasındaki

Detaylı

SPOR HUKUKU 1.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

SPOR HUKUKU 1.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER SPOR HUKUKU 1.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER SPOR KAVRAMI Spor; bireysel ya da takım halinde yapılabilen, belirli kuralları ve teknikleri olan; oyunlar, hareketler ve yarışmalar vasıtasıyla; fiziksel, zihinsel,

Detaylı

T.C. Düzce Belediye Başkanlığı VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

T.C. Düzce Belediye Başkanlığı VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ T.C. Düzce Belediye Başkanlığı VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve İlkeler Amaç MADDE 1- (1)Bu Yönetmeliğin amacı Veteriner İşleri Müdürlüğü nün

Detaylı

1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının

1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının karşılanmasında bağımsızlığın önemini gündeme getirmiş, halkımızın

Detaylı

Sağlığın Korunması, Yükseltilmesi ve Sağlık Politikaları

Sağlığın Korunması, Yükseltilmesi ve Sağlık Politikaları Sağlığın Korunması, Yükseltilmesi ve Sağlık Politikaları Yrd. Doç. Dr. Figen Işık Esenay Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hem. Isınma SAĞLIK denince aklınıza

Detaylı

3. SINIF FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

3. SINIF FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 3. SINIF FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 3. sınıf seviyesinde öğrencilerden; duyu organları ve görevleri ile birlikte sağlığının korunması için yapılması gerekenler; canlı ve cansız varlıklar, doğal

Detaylı

Dilin Tanımı DİLİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ / DİL-MİLLET İLİŞKİSİ

Dilin Tanımı DİLİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ / DİL-MİLLET İLİŞKİSİ DİLİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ / DİL-MİLLET İLİŞKİSİ Dilin Tanımı 2 Türkçe Sözlükte; İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için kelimelerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma, lisan. (1998/I:

Detaylı

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları TEMEL HUKUK Sosyal Düzen Kuralları Toplum halinde yaşayan insanların yerine getirmek zorunda oldukları ödevleri ve kullanacakları yetkileri belirten kurallara, sosyal düzen kuralları veya sadece sosyal

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI 6 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI Kavramlar Türk Bayrağı Kanunu İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (11. Protokol ile Düzenlenen Metin) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (11.

Detaylı

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ Erzurum, 2015 Proje adı Şenkaya ilçe merkezinin mekan olarak değiştirilmesi

Detaylı

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK HAZIRLAYAN Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK MADDİ TEMİZLİK MANEVİ TEMİZLİK İslam dini, hem maddî, hem de manevî temizliğe büyük bir önem vermiştir. Bu iki kısım temizlik arasında büyük bir ilgi vardır.

Detaylı

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak

Detaylı

2005-2006 AV DÖNEMİ MERKEZ AV KOMİSYONU KARARI GİRİŞ:

2005-2006 AV DÖNEMİ MERKEZ AV KOMİSYONU KARARI GİRİŞ: 2005-2006 AV DÖNEMİ MERKEZ AV KOMİSYONU KARARI Karar Tarihi : 26.5.2005 Karar No : 2 GİRİŞ: 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu nun 3 üncü maddesine dayanılarak, Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşarı Sayın Prof.

Detaylı

Avrupa Komisyonu. Hayat Boyu Öğrenme Programı. Grundtvig Çok Taraflı Projeler. Ankara da Serebral Palsili Çocukların Mevcut Durumu. Raporun Adı.

Avrupa Komisyonu. Hayat Boyu Öğrenme Programı. Grundtvig Çok Taraflı Projeler. Ankara da Serebral Palsili Çocukların Mevcut Durumu. Raporun Adı. Avrupa Komisyonu Hayat Boyu Öğrenme Programı Grundtvig Çok Taraflı Projeler Serebral Palsili Çocukların Anne ve Babaları için Destekleyeci Eğitim Modüllerinin Geliştirilmesi (03-18 Age Group) 510485-LLP-1-2010-1-TR-GRUNDTVIG-GMP

Detaylı

http://www.fisek.org ÇOCUK HAKLARI VE YOKSULLUK Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Faks. 0312.395 22 71

http://www.fisek.org ÇOCUK HAKLARI VE YOKSULLUK Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Faks. 0312.395 22 71 ÇOCUK HAKLARI VE YOKSULLUK Prof. Dr. A. Gürhan Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı http://www.fisek.org Faks. 0312.395 22 71 İnsana verilen değerin bileşik göstergesi Güvence Sağlık Hak arama

Detaylı

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (13 Şubat-24 Mart 2017 )

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (13 Şubat-24 Mart 2017 ) ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (13 Şubat-24 Mart 2017 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

Çocuklarınıza interneti yasaklamayın; yaptıklarını takip edin. 12 Ocak 2014 Pazar günü, İELEV Eğitim Kurumları Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi

Çocuklarınıza interneti yasaklamayın; yaptıklarını takip edin. 12 Ocak 2014 Pazar günü, İELEV Eğitim Kurumları Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi Çocuklarınıza interneti yasaklamayın; yaptıklarını takip edin 12 Ocak 2014 Pazar günü, İELEV Eğitim Kurumları Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi, çağımızın vazgeçilmez gelişim aracı bilgisayar ve

Detaylı

Daha fazla bilgi için, Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığı, Uluslararası Ticaret Politikası Bürosu, Tarife Bölümü ile temas kurunuz.

Daha fazla bilgi için, Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığı, Uluslararası Ticaret Politikası Bürosu, Tarife Bölümü ile temas kurunuz. II-1 DERİ AYAKKABI HS Numaraları Mal İlgili Yönetmelikler 6403 Deri Ayakkabılar Gümrük Tarife Washington Sözleşmesi 6404 Ayakkabılar (Tabanları kauçuk, plastik, deri ya da deri oluşumundan, arkaları düğümlü

Detaylı

AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ

AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ Geçtiğimiz 28 Mayıs ta kendisinden ayrılan iki çocuğunun annesi dini nikahlı eşi 29 yaşındaki Ayşegül Aslan ı çalıştığı işyerinde silahla öldüren, işyeri sahibini

Detaylı

ÇALIŞKANLIK NİSAN 2017

ÇALIŞKANLIK NİSAN 2017 ÇALIŞKANLIK NİSAN 2017 Ağustos Böceği ile Karınca Hafta Sınıf Düzeyi ve 4. Sınıf Süre Yöntem ve Teknik 40 Dakika drama, beyin fırtınası KAZANIM SÜREÇ Araç - Gereç Çizgi film CD si veya Masal kitabı Karınca

Detaylı

1.Turizm Coğrafyası ve Planlama. 2.Doğal Coğrafi Kaynaklar ve Turizm Türleri. 3.Beşeri Kaynaklar ve Turizm Türleri

1.Turizm Coğrafyası ve Planlama. 2.Doğal Coğrafi Kaynaklar ve Turizm Türleri. 3.Beşeri Kaynaklar ve Turizm Türleri 1.Turizm Coğrafyası ve Planlama 2.Doğal Coğrafi Kaynaklar ve Turizm Türleri 3.Beşeri Kaynaklar ve Turizm Türleri 4.Uluslararası Turizm Ulaştırması ve Turist Akışı 5.Dünya Turizm Bölgeleri 6.Türkiye nin

Detaylı

2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ KONU VE ININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ 1. ÜNİTE: KAZA VE KADER EYLÜL Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. Öğretmeni tanır ve dersin amacı, derste işlenecek

Detaylı

Türk mutfağı dünya mutfakları arasındaki en eski mutfaklar arasında yer almaktadır. Türk mutfağının dünyanın en eski mutfaklar arasında yer almasının

Türk mutfağı dünya mutfakları arasındaki en eski mutfaklar arasında yer almaktadır. Türk mutfağının dünyanın en eski mutfaklar arasında yer almasının Türk mutfağı dünya mutfakları arasındaki en eski mutfaklar arasında yer almaktadır. Türk mutfağının dünyanın en eski mutfaklar arasında yer almasının nedenlerinin başında ise Türklerin tarih boyunca birçok

Detaylı

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL TOPLUM TANILAMA SÜRECİ Prof. Dr. Ayfer TEZEL TOPLUMUN TANIMI A.Ü.AHE 402 Halk Sağlığı Hemşireliği Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların

Detaylı

2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ KONU VE ININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ Öğrenme Alanı: İNANÇ 1. ÜNİTE: KAZA VE KADER EYLÜL Öğrencilerle Tanışma, Dersin Amacı ve İşleniş Şekli. İlk Ders Genelgesi 1. Allah Her Şeyi Bir Ölçüye

Detaylı

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1 Uymanız gereken zorunluluklar ÇEVRE KORUMA Dr. Semih EDİŞ Uymanız gereken zorunluluklar Neden bu dersteyiz? Orman Mühendisi adayı olarak çevre konusunda bilgi sahibi olmak Merak etmek Mezun olmak için

Detaylı

TCK-CMK-CGTİK-PVSK ve İLGİLİ MEVZUAT

TCK-CMK-CGTİK-PVSK ve İLGİLİ MEVZUAT 6 8 T.C. ANAYASASI TCK-CMK-CGTİK-PVSK ve İLGİLİ MEVZUAT Kavramlar Türk Ceza Kanunu TCK nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Kabahatler Kanunu Ceza Muhakemesi Kanunu CMK nın Yürürlük ve Uygulama

Detaylı

YABANİ BİTKİLERİN KORUNMASI, SÜRDÜRÜLEBİLİR HASADI ve KULLANIMI

YABANİ BİTKİLERİN KORUNMASI, SÜRDÜRÜLEBİLİR HASADI ve KULLANIMI YABANİ BİTKİLERİN KORUNMASI, SÜRDÜRÜLEBİLİR HASADI ve KULLANIMI Türkiye nin bitkisel zenginliği Ülkemizde 12.500 farklı bitki türü bulunuyor. Bu bitkilerin 4.000 tanesi yaklaşık 1/3 ü endemik (ülkemize

Detaylı

ANTROPOLOG TANIM A- GÖREVLER

ANTROPOLOG TANIM A- GÖREVLER TANIM Antropolog, evrenin ve dünyanın oluşumu, yaşamın başlangıcı ve gelişimi, insanın biyolojik evrimi, ırkların doğuşu, insan topluluklarının fiziki yapı, kültür ve davranış özelliklerini ve diğer topluluklarla

Detaylı