FENNİ AMELİ ARICILIK

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "FENNİ AMELİ ARICILIK"

Transkript

1 FENNİ AMELİ ARICILIK Osmanlı Arıcılarının El Kitabı Yazar (Tespit edilemedi) Basım Yılı: 1328 (1912) Çeviri Hüseyin İSPİRLİ Ziraat Teknikeri Arıcı E-posta: Bafra /2007

2 ÖNSÖZ Eskiye olan ilgim ve merakım yüzünden hep eski şeyleri Araştırma, bulma ve ortaya çıkarma gayreti içerisinde olmuşumdur. Bu kitapta işte bu merak ve araştırıcı özelliğimin bir ürünü olarak sizlerin elinde bulunmaktadır. Yıllar önce bir arıcımızı ziyaretimde elinde bulunan bu kitaptan bahsedince heyecanla alıp sadece resimlerini inceleyebildim. Hemen fotokopisini çektirip çeviri yaptırmaya koyuldum. Maalesef çeviri yapacak birini bulamayınca aradan epey zaman geçti. Ama kitaptaki bilgilere ulaşma merakım içimde hep bir uhde olarak kaldı. Ta ki internette dolaşırken eski Türkçe (Osmanlıca) öğrenmek için yayınlanan ders sayfalarına rastlayana kadar. Hemen ders çalışmaya başlayıp kısa zamanda kendi kendime sıfırdan Osmanlıca öğrendim ve okumaya başladım. Kitabı okudukça heyecanım ve merakım daha da arttı. İçinde eskiyen bilgiler olmakla birlikte şu anda kullandığımız tekniğe yüz yıl öncesinden ulaşmaları ve kullanmaları beni epeyce sevindirdi ve heyecanlandırdı. Kitap içinde bulunan bilgi ve resimlerin yok olmaması, karanlıkta kalmayıp gün ışığına çıkması arzusuyla kitabı çeviri ye başladım. Bu kitabın yeni Türkçeye çevrilerek yayınlanmasına katkıda bulunanlardan, kitabı bir yakınından alıp uzun yıllar gözü gibi koruyan ve halen de korumaya devam eden arıcımız Sayın Mümtaz AKIN Beyefendiye, çeviri yapmayıp benim Osmanlıca öğrenmeme vesile olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni arkadaşım Sayın Hasan YILDIRIM Beye, eski Türkçe derslerini internette bizlerin istifadesine sunan siteyi hazırlayan Sayın Kaan USLU Bey e, uzun yıllar önce(1963 yılında) meraklı birine eski Türkçe öğretmek için ders sayfalarını hazırlayan ve bizim de kolayca öğrenmemize vesile olan rahmetli meslektaşım Tevfik BİRİCİK Beyefendiye (Allah rahmet eylesin), çocukluğundan beri para koleksiyonu yapıp benim de Osmanlı paralarını araştırırken derslere rastlamama vesile olan, gerek ders çalışırken ve gerekse çeviri yaparken evle ilgimi kestiğim zamanlarda sabır gösterip evin ve çocukların yükünü omuzlayan sevgili eşime, çeviri ve sayfa düzeninde yardımcı olan Türk Dili ve Edebiyatı Uzman Öğretmeni Sayın İbrahim ŞİMŞEK Beye, kitabın düzenlenmesi ve basımında yardımlarını esirgemeyen Arıcılık Uzmanı Zir.Yük.Müh. Dr. Ali KORKMAZ Beye sonsuz teşekkür ve minnetlerimi sunarım. Çeviri yapılırken kitabın aslına sadık kalınmış, ilave bilgi eklenmemiş olup sadece daha kolay anlaşılsın diye bazı kelimelerin yeni Türkçe karşılıkları parantez içinde verilmiştir. Kitap şu an ülkemizde arıcılık konusunda yazılmış en eski kaynak eser olması ve piyasada gerek aslı gerekse çevirisinin bulunmaması nedeniyle yayına hazırlanmıştır. İçinde eskiyen ve şu an yapılmaması gereken teknik uygulamalar da var. Arıcılığa yeni başlayanların bu kitabı dikkate almamalarını öneririm. Tüm araştırmalarıma rağmen kitabın yazarına ulaşamadım. İleride bu bilgiye ulaşırsam kitaba eklenmesine çalışacağım. Siz yinede rahmet okumayı ihmal etmeyin. Allah nur için de yatırsın. Saygılarımla. HÜSEYİN İSPİRLİ

3 İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM Kitabın Başlığı 1 Yazarın Önsözü 2 Arının Yapısı 3 Arı Beği (Ana Arı) 6 Amele Arı (İşçi Arı) 7 Erkek Arı 9 Arı Cinsleri 11 İtalya Arısı 11 Kıbrıs Arısı 11 Suriye Arısı 12 Amerika Arısı 12 Yeni Usul Kovanlar ve Envali 13 Efki Kovan (Yatay Kovan) 13 Amudi Kovanlar (Dikey Kovanlar) 15 Layens Kovanın Evsafı (Özellikleri) 17 Kovanlığa Kovanların Konması 19 Arı Konacak Kovanın Hazırlanması 19 Arıların Oğul Vermesi 20 Oğulları Tutmak ve Kovana Koymak 22 Kovanlara Suni Oğul Verdirtmek 24 Eski Usul Kovanlardan Eğreti Çerçeveli Kovanlara Arı Koymanın Usulü 26 Arı hanede Kanun-i Sanide (Ocak Ayı) Ve Şubatta Yapılacak İşler 28 Martta Kovanları Muayene 30 Arı Sokması ve İlacı 32 Arıların Sevmedikleri Bir Koku 33 Yemsiz Arıları Nasıl Beslemeli 34 Kovanların Birleştirilmesi 36 Kovanların Bozulmasına Kadar Olan Hizmetler 38 Yağmacılık 40 Kovanlardan Bal Çıkarılması 41

4 Yerli Kovanlardan Bal Çıkarmak 43 Bal 44 Ağustos, Eylül ve Teşrin-i Evvelde (Ekim) Yapılacaklar 46 Ana Arının Değiştirilmesi 47 Yeni Arının Kovana Konması 47 Kovanların Kışı Geçirmesi 51 Arı Hastalıkları ve Arı Telef Eden Muzur Böcekler 53 Dizanteri Hastalığı 53 Arıların Baş Dönme Hastalığı 54 Arının Düşmanları 54 İyi Bal Yapan Otlar ve Ağaçlar 56 Bibliyografya Yahut Yerli ve Ecnebi, Arıdan ve Arıcılıktan Bahseden 59 Kitap ve Gazeteler Yalnız Arıcılıktan Bahseden Gazeteler 60 İKİNCİ KISIM Arı hanede Her Ay Görülecek İşler 61 Eylülde Yapılacak Arı hane Ameliyesi 61 Teşrini Evvel (Ekim) Ayı Ameliyesi 63 Teşrini Sani (Kasım) Ameliyesi 64 Kanuni Evvel Ayı (Aralık) Ameliyesi 65 Kanuni Sani Ayı (Ocak) Ameliyesi 66 Şubat Ayı Ameliyesi 67 Mart Ayı Ameliyesi 68 Nisan Ayı Ameliyesi 70 Mayıs Ayı Ameliyesi 71 Haziran Ayı Ameliyesi 73 Temmuz Ayı Ameliyesi 75 Ağustos Ayı Ameliyesi 76

5 Çiftçi Kütüphanesi: Aded 1 FENNİ AMELİ ARICILIK Muharriri Fransa nın Nensi şehrinde mubil ziraat mektebi mezunlarından ve Fransa nın Lozan Arıcılar cemiyeti azası (Bu bölüm yırtık olduğundan yazarın ismine ulaşamadım. Bilgisi olan varsa lütfen bildirsin) İktisat Kitapevi 77- Babıâli karşısında İSTANBUL 1328 (1912 ) Nuri Osmaniyede Kain (Bulunan) (Şurayı Ümmet matbaasında basılmıştır) 1

6 BAŞLAMADAN EVVEL Çiftçi ve çiftçiliği seven kardeşler, Osmanlılar hürriyetlerini aldıktan (Meşrutiyetin ilanı 1324 (1908) kastediliyor) sonra yüzlerce kitap çıktı. Türlü türlü isimlerle kitapçı camekânlarını doldurdu. Ama her gün çiftçiliğe mahsus rençberlik bizim canımızdır, ruhumuzdur da bağırdığımız halde bu kadar kitap içinde bir tanecik olsun çiftçiliğe yarar bir kitap çıkarmadı. Buna hepimizin canı sıkılıyor. Çiftçiliğe intisapla iftihar etmekteyim. Bizim faydalı feyzli mesleğimize yarayacak birçok kitaplar lazım olduğunu düşündüm, çalışdım, çiftçi kitapları yazdım. Bu kitaplar dan birincisini FENNİ AMELİ ARICILIK kitabı teşkil ediyor. Eğer mesleğimizin dostlarından rağbet görecek olur isek az zaman sonra TAVUKÇULUK, BAHÇIVANLIK, SÜTÇÜLÜK ameli kitaplarını bastıracağım. İş kitaplarının vücudu bizde nadirdir. O na mukabil memleketin mevcud tembelliğini artıran edebiyat kitabları edebi eserler çokdur. Ümid ederim ki vatandaşlarımız memleketimizi yükseltecek olan iş kitaplarına daha ziyade ehemmiyet verirler. İşlerimiz fen dairesinde, işlerimiz çoğalır ise biz terakki edeceğiz. O halde yükselmek için boş işleri bırakarak cebimize para koyacak işlere bakalım. MÜELLİF 2

7 BİRİNCİ KISIM ARININ YAPISI Bal arısı tercihi tabiatında arı familyasının bir sınıfını teşkil eden damarlı kanatlı, iğneli, toplu yaşar ve bal yapar bir sinektir. En ziyade tanınan asıl bal arısı olup âlem (dünya) arıcıları Apis mellifica derler ki tercümesi bal arısı demektir. Bu böcek kirli, sarı, yahut siyahça olup yaldızlı gibi güzel renklidir. Bir buçuk ile iki santimetre uzunluğundadır. Şekil 1 Vücudu baş, karın ve baş ile karın arasında bir nevi göğüsten ibaret olarak üç parçadır. Başının iki tarafında birçok façetalı (birleşik) gözler ve tepesinde yalnız üç parlak noktadan başka bir şey zannedilmeyen bayağı gözleri vardır (Şekil 1). Façetalı gözleri arasında da iki tane boynuzu bulunur. Her nevi arının ağzı başka türlü yaratıldığı gibi dişi ve erkek arılar ile ana arının ağzı dahi başka başka yaratılmıştır. 3

8 Şekil 2 3 Ağzın uzuvları uzun oynak ve gayet ince tüylerle kaplı bir dil ile (Şekil 2 ve 3) çenelerden ve dudaklardan ibarettir. Dilin alt tarafında açılıp kapanır oluğumsu bir yol vardır. Arı istediği zaman bu yolu kapatarak dilini hortum gibi kullanır. Yani çiçeklerin dip taraflarında bulunan nektar denilen şekerli suyu emer. Dilin sağ ve solunda bulunan ince uzun bir çift çene yalamağa pek yarar. Çeneler ile dil arasında bulunan korkuluklar da (muhafazalar) dili zeminde korumağa yarar. Dudaklar ise dil ve çenelerin en dışında bulunup ancak arının topladığı zehiri yapmasına düzeltmesine yarar. Göğüsün iki tarafında üçer tane ayak, ikişer tane kanat vardır. Şekil 4. Kanatlar Şekil 5. Arka ayaklar 4

9 Arı bir yere konacağı zaman kanatlar vücudun üzerinde uzunlamasına kapanırlar. Karın ise yuvarlak aşağıya doğru kıvrıkça dolgun ve bir iğne ile nihayetlenmiştir (Şekil 6). Şekil 6. Arı kesesi ve iğnesi 5

10 ARI BEĞİ (ANA ARI) Şekil 7 Arı beği (Şekil 7) dişi arı olup kovanda bulunan arıların hepsinin anasıdır. Ayakları ve karnının altı açık sarıdır. Ana arı bir adi amele (işçi) arı yumurtasından vücuda gelir. Hücresi meşe palamuda benzer ve diğer arılarınkinden daha büyüktür. Ana arı yumurtadan çıkınca amele arılar başına üşüşürler anaya mahsus bir yiyecek ile dikkatle beslerler, büyütürler. Ana arı yumurtası üç günde açılır ve içinden ufacık bir kurt çıkar. Bu kurt yumurtadan çıktıktan onaltı gün sonra tamam arı haline gelir. Ana arı haline gelip de yuvasından çıktıktan tahminen altı gün sonra çiftleşmek için kovan dışına çıkar. Çiftleştikten altı gün sonra dahi yumurtlamağa başlar. Arısı çok bir kovanda ana arı yirmi dört saatte dört bin kadar yumurta yumurtlar. Ana arı küçük kovanlarda dört beş sene ve daha ziyade fazla yaşar ise de büyük kovanlarda çok yumurtlayacağından çabuk candan düşerek az zaman yaşar. Zaten bir kovanda beş seneden fazla ana arıyı bırakmamalıdır. Her kovanda yalnız bir ana arı vardır. 6

11 AMELE ARI Şekil 8 Amele (Şekil 8) arılar kısır dişiler olup umum kovan halkının en küçük ve en çalışkanıdırlar. Kovanda bir tek ana arı ve birkaç bin erkek arı bulunduğu halde otuz ile altmış bin ve daha ziyade amele arı bulunur. Bunlar kovanın her hizmetini gördükleri gibi kovana gelen balı, suyu, gabar dalağ (polen) ve diğerlerini taşırlar. Bir amele arı yumurtadan çıkıp tam arı haline geldikten sonra onbeş gün kovan içinde yapılacak işleri yapar. İşçi arı olacak kurtlara yiyecek hazırlamak, yiyecek dağıtmak, hücreleri temizlemek ile dışarıdan gelen balı, gabar dalağı (poleni) hücrelere istif itmektir. Bir de genç amele arının işi ana arıyı doyurmak, kuluçkalığı yani arı yumurta ve kurtlarının bulunduğu yeri ısıtmak, bal mumu ve kömeçleri yapmaktır. Bu esnada amele arı bazı iyi ve sıcak havalı 7

12 günlerde öğleden sonra kovandan çıkar birkaç kere havalanarak uçmağa ve kovana gelip gitmeği öğrenir. Amele arı kovanın içinde bulundukça kovan kapısında beklerler dışardan hücum edecek zararlı hayvanları gücü yettiği kadar çalışarak içeriye sokmamaya gayret eder. Amele arı bir haftalık olunca dışarı işleri de yavaş yavaş yapmaya başlar. İlk işi arı kurtlarına yedirmek için yapılan bala karıştırılacak suyu getirmektir. Sonra gabar dalağ (polen), propolis ve bal getirir. Şekil:9 Amele arılar bazen ancak beş nihayet altı hafta ve kışın istirahat zamanı olduğundan altı yedi ay kadar yaşarlar. 8

13 ERKEK ARI Şekil 10. Erkek Arı Erkek arı (Şekil 9) amele arıdan daha büyük ve kalın ana arıdan daha kısadır. İğnesi ve amele arıda olduğu gibi arka ayaklarında gabartılar kesesi (polen sepeti) yoktur. Kovanda işleri bal yemekten ibarettir. Vazifeleri ise içlerinden birisinin yalnız bir kere ana arı ile çiftleşmesidir. Erkek arı ana arı ile çiftleşmesinden sonra yaşamayıp ölür. Kovanlar oğul verdikten sonra ballı çiçekler azalır ise kıtlık olmaması için amele arılar erkek arıların hepsini öldürürler. Annesi olmayan yani öksüz kovanlar ekseri kışın saklarlar. Erkek arı hücresi amele arı hücresinden daha büyük dür. Yumurtası üç günde açılır. Erkek arı takriben yirmi dört günde tamam arı olarak meydana gelir. Yapma kömeç kullanılır ise kovanda erkek arı pek az yetişir. 9

14 Arı yumurtası 2. Arı krizaliti yahut da boncuk 3. Arı kurdu 4. Arının midesi 5. Ana arının yumurtalığı 6. Erkek arının alt tenasülü Şekil

15 ARI CİNSLERİ Memleketimizde başlıca kara arı yani bildiğimiz adi arı ile Kıbrıs ve Suriye yahut Filistin arısı bulunur. Avrupa da ise yani bildiğimiz adi kara arı ile İtalya arısı bulunmaktadır. Bunlardan başka Avrupa da bir takım da melez arılar vardır. İTALYA ARISI İtalya arısı çok yumurtlayıcı ve yavaş tabiatlıdır. Rengi adi arının renginden daha açıktır. Karnındaki sarı halkaların birincisi portakal sarısı renginde ve dili bayağı arının dilinden daha uzundur. Adi arı ile çiftleştirilecek olur ise pekiyi ve çok bal yapar oğullar elde edilir. KIBRIS ARISI Arıların en güzeli Kıbrıs arısı olup karnındaki halkaların birincisi altın sarısı olup cüssesi adi arıdan daha küçüktür. Bu arı gayet yumurtlayıcı olduğu gibi ne zararlı böcekleri kovana sokar nede başka kovanlardan yağmaya gelen arıları içeriye bırakmaz. Kıbrıs arılarının bulundukları kovan gayet kalabalık olur denildiği gibi adi arılardan daha hiddetli değildirler. Yalnız kovanları mukayyetle (gayet yavaş) açılmalıdır. Peteklerinden kolaylıkla ayrılırlar. Anası İtalya arısı anasından daha açık renkli ve boyu ondan daha kısadır. Kışı kolayca geçirirler. Bir Kıbrıs ana arısı, bir İtalya arının arısı ile çiftleştirilecek olur ise gayet iyi cins melez oğullar elde edilirler. 11

16 SURİYE ARISI Bu cinsin ana arıları daima kendi cinsinden olan arının arılarıyla çiftleşmek isterler. Karın halkaları arasından ikisi kırmızımsı sarıdır. Karnı kül renkli tüylerle örtülmüştür. Pek ziyade yumurtlayıcı olmakla beraber gayet iyi bal toplarken yorulmaz, üşenmez. Az oğul verir ve daha ziyade kalabalıkla yaşamayı sever bir cinstir. İyi yapılmış ve en ziyade iki katlı yani ekleme kutusu olan kovanlarda pekiyi yetişir. Kıbrıs arısı gibi kovanlarını güneşte ve mukayyetle açılmalıdır. Amerikalı Kok un yaptığı tecrübeye göre Suriye arısı arıların en uzun dillisidir. AMERİKA ARISI Amerika arısı Amerika arıcıları tarafından Kıbrıs arısı ile İtalya arısının çiftleştirilmesinden hâsıl olmuştur. Yani bir melez arıdır. Rengi altın sarısı gibi olup karnı siyahla nihayetlenir. Arıcıların istedikleri gibi bir arıdır. Yani çalışkan iyi yumurtlayıcı yavaş tabiatlı ve her yerde iyi mahsul vericidir. 12

17 YENİ USUL KOVANLAR VE ENVALI Yeni usul pek çok kovan var ise de memleketimizde kullanılabilecek yalnız iki türlü yeni usul çerçeveli kovandır. Bunlardan biri <Layens> kovanı, diğeri <Dadan> kovanıdır. Layens kovana ekli kovan denildiği gibi dadan kovanlarına da uzun kovan yahut iki katlı kovan denilir. İşi yalnız arıcılık olanlar eğer yeni usul arıcılığa vakıf iseler dadan kovanını kullanmalıdırlar. Hiç arı bilmeyenler ile her vakit kovanlarla uğraşamayacaklarda Layens kovanı kullanabilirler. Bu kovanların Avrupa dan gelenleri pek pahalı satılmakta ise de birkaç seneden beri memleketimizde dahi yapılmaktadır. Esasen bu kovanları yapmak pek güç değildir. İnsan bunlardan bir tane satın alacak olur ise model gibi satın aldığı kovana baka baka bir yenisini yapabilir. EFKİ KOVAN (YATAY KOVAN): Bir nevi uzun kovan sandıktan başka bir şey değildir. Bu sandık 25 milimetre kalınlığında parke tahtalardan imal edilmiş olup aynı tahtadan yapılmış bir tabla üzerine oturtulmuştur. Bu nevi kovanlar dahi birer menteşeli kapak ile kapalıdırlar. Kovan ekli tarafından yani önünde 10 milimetre yüksekliğinde 20 milimetre uzunluğunda arıların girip çıkmasına mahsus delikler bulunup istendiği zaman mahsusen yapılmış teneke kapaklarla darlatılır. 13

18 Kovanın üstünde 10 santimetre dışarı çıkmış bir nevi i tek bulunursa yorgun gelecek bal topla maktan avdet eden arıların konmasına ve kovana rahatça girmelerine mahsustur. Kovanın üzerindeki kapak kaldırılacak olur ise yulaf, buğday, kavuz ile doldurulmuş ve kovanın hararet derecesini muhafazaya yarayan yastığa tesadüf olunur. Bu yastığın altında kovanın ön ve arka tarafında ki kaplamaların üst tarafında mahsusen açılmış yuvaya beş tarafları yerleştirilmiş sekiz on kadar tahta parçalarından çıtalara tesadüf edilir. Eğer bu çıtalar kaldırılacak olur ise kovana yerleştirilmiş ve bir çerçevenin merkezinden diğerinin merkezine kadar 28 milimetre bulunmak şartıyla yerleştirilmiş yirmi adet çerçeve göze çarpar. Bu çerçeveler kovan dâhiline ve kovanın kaplamasına enine. Mıhlanmış bir çıta üzerine asılmış olarak bulunmaktadırlar. Bu kovan daha yarı yerine kadar mıhlayarak bir nevi gaga vücuda getiriyorlar. Ve bu gagayı kovan dâhilinde mahsusen yapılarak ve 27 milimetre aralıkla kertikleri tenekeden mamul lataya rapt ediyorlar. Bu teneke latalar ekseriye arıcılığa mahsus alet edevat satan mağazalarda bulunmaktadır. Bunun için kovanda bulunan çerçevelerin 9 ile on tanesi kuluçkaya bırakılıp diğerlerinden mahsusen açılmış delikleri bir çinko ile ayrılmalıdır. Bu delikleri çinkodan ana arı ileriye geçemeyeceğinden haricinde kalan çerçevelerde yumurta verilmez. Geriye 7 ile 9 çerçeve kalır ki işçi arılar onları bal ile doldurduklarında 32 ile 36 kilogram bal veriyorlar. Meşhur arıcı HUMEL (HOMMELLE) bu halin önünü almak için kovanlarını gayet büyüterek otuzar çerçeve koymuştur. 14

19 AMUDİ KOVANLAR (DİKEY KOVANLAR) DADAN BLANT KOVANI: Amudi kovanlarda giriş daima ortadadır. Bunlar LAYENİS KOVANI yani EFKİ KOVANLAR ki hasır ile kaplı olmayıp çifte kaplamalıdırlar. Örtüsü yani damı yahut çatısı kaldırılacak olur ise kuluçkalıktan daha iyisi kovanın aslından daha küçük bir kutuya tesadüf olunur ki ekleme kutusundan başka bir şey değildir. Ekleme kutusunu kaldıracak olur isen asıl kovan dâhilindeki on iki adetten ibaret olan çerçeveler gözümüze çarpar ki bunlarda merkezden merkeze olmak şartıyla 38 milimetre aralık ile ve dizilmişlerdir. Eğer bu çerçevelerden yani dışarıya çıkarıp ta ölçecek olur isek de halen 42 x 27 santimetre yani kısa çerçeveler oldukları anlaşılır.(yüksek çerçeveli kovanlar başka sistemdir)yani çerçevenin bir yüzü onbir desimetre otuz dört santimetrekare ve Layens kovanı Çerçeveleri yok birer yüzü 11 desimetre kare 47 santimetre kare olduğundan hemen hemen birbirlerine eşittirler. Bundan birkaç sene evvel açılan arıcılık kongresi ise çerçevelerin (kovanın aslında) 30x40 santimetre ve ekleme kutusu çerçevelerinin 30x40 santimetre olması yani on iki desimetre kare iki santimetre kare yani 4 kilogram bala istigab etmesini kararlaştırmış idiler. Ekleme kutusu aynı çapta olup yalnız yüksekliği asıl kovanın yarısı kadardır. Çerçeveleri ise 13,5 x 42 santimetre büyüklüğündedir. 15

20 Birinci ekleme kutusunun üzerine aynı büyüklükte ikinci bir ekleme kutusu daha konabilir. Ekleme kutularının kaplamaları teneke kapaklıdır. Kovanların yahut ekleme kutusunun üzerine yani çerçevelerin üzerine mahsusen yapılmış tenekenin yahut bir nevi i muşamba konduktan sonra üzerine dahi yastık konarak kovan kapak kapandıktan sonra kapanır. Kovanın içine çerçevelerin üzerine konan yastık sekiz ile on santimetre kalınlığında olmalıdır. Dadan Balant kovanın inşası biraz müşkül ise de insanın karşısında mamul yapılmış kovandan bir tane model olur ise ve yapan adamın eli keser tutabilir ise pek ala yapılır. Yalnız kovanın dâhil ebadını gayet doğru alarak ölçmelidir yoksa muvaffak olmak kabil değildir. Kovanın içten ölçüsü şundan ibarettir.435 milimetre derinlik,380 milimetre yüksekliktedir. Çerçeveler dâhil (30 santimetre X 40 santimetre ) ve oniki çerçeve ile merkezden merkeze 380 milimetreye birbiri ile sarıp edecek olur isek hâsıl olan aded -456 milimetre kovanın enini gösterir. İki başında yani yan taraflarda onar milimetre bırakacak olur isen kovanın eki tamam 476 milimetre yuvarlak hesap 480 milimetre olur. Kovanın ölçüleri (480X435X385) ve ekleme kutusunun ebadı dahi 480 en,435 genişlik, 190 yükseklik milimetre olur. 16

21 LAYENS KOVANIN EVSAFI (ÖZELLİKLERİ) Ana arı yumurtalarını tamamen dökebilmek için ancak iyi yapılmış Layens kovan da yer bulabilir. Çünkü bu kovanın çerçeveleri lüzumu kadar verilir. Çerçeveler lüzumu kadar bırakıldığından kömeçlere ana arının yumurtladığı gözlere işçi arılar yumurtalarından çıkacak yavruları beslemek için ve kışın kovan ahalisinin yiyecek balı doldurup biriktirirler. Ana arı peteklere muhtemelen daireler şeklinde yumurtlar. Bu kuluçka çerçevelerinin haricinde kalan çerçeveleri dahi bal doldururlar. Bunun için bu Layens kovanları diğer kovanlardan daha kolay idare edilirler. Bunların kuluçka (petekler) çerçeveleri daima ya sağda yahut solda birkaç çerçeveden ibaret bulunduğundan kovanlar açıldıkları zaman ne ana arı rahatsız edilir ne de kuluçkalığın soğumasına meydan verilmiş olur. Kuluçkalık peteklerinin adedi muayyen olmadığından iyi cins ve genç analar faal ve yiyeceği az senelerde, hatta iyi senelerde havalar fena gidip de hariç de yiyecek az kaldığı zaman bile yumurtlamakta devam ederler ki bu hal oldukça mazeretlidir. Layens kovanın da ekseriye kuluçkalık on, oniki bazen daha fazla çerçeve teşkil ederler. Bu halde hâsıl olan oğul gayet kalabalık olduğundan pek çok işe yarar. Layens kovanın umum çerçevelerinin kuluçka olmuş mazeretten salim değildir. Onun için bu hali tashih etmek lazımdır. Mesela beş çerçeve kuluçkalık ta bırakmak lazım ise beşinci çerçeve ile altıncı çerçeve arasına delikli çinko ile ayırmalıdır. Bu asılan çerçeve amudi (dikey) bir vaziyette bulunduğu gibi arılar 17

22 tarafından da kovana rabt olunamaz. Bu çerçevelerden biri çıkarılıp ölçülecek olur ise dâhilen 31 milimetre eninde ve 27 milimetre yüksekliğinde bulunduğu görülür. Çerçeveler 25 milimetre eninde ve 7 milimetre kalınlığında çıtalardan yapılır. Eğer kovanlar yeni ise çerçevelerde petekler düzenli yerleştirilmiş ve demirden çatallar ile tutturulmuş olduğu görülür. Çerçeveler ile kovanın arasında 10 ile 12 milimetre eninde arıların girip çıkması için bir aralık bulunur. Kovanın alt tarafında çerçeveleri tutmak için ve sallanmamaları için mıhlanmış çiviler görülür. Kovan dâhil 345 milimetre eninde ve 420 milimetre yüksekliğindedir. Bu hesabat ile böyle bir kovan bizzat inşa etmek kabildir. Kovanın her iki tarafında çerçeve ile yan kaplamaları arasında tamam bir santimetre ara bırakmalıdır. Hülasa bir Layens kovan (780X345X420) milimetre ebadında olmak icap eder. 18

23 KOVANLIĞA KOVANLARIN KONMASI Herhangi bir yer olur ise olsun nemli olmadıkça kovanlık yapılabilir. Ufacık bir bahçesi olan dahi pek ala birkaç kovan saklayabilip yaşadığı yerdeki balı yer. Yani beş yüz ile altı yüz metre mir banda (metrekare) bir bahçeye beş yahut altı tane kovan konur. Fakat onbeşden yukarı kovanı bir arada ufak bir yerde saklamak akıllıca değildir. Yani bu kadar veya daha fazla arısı olanlar kovanlarını mutlaka köy dışında saklamalıdırlar. Kovanların tablası yani arıların girip çıkacağı deliği mutlaka cenup şarki (güneydoğu) tarafa açık olmalıdır. Kovanlık ufak bir bahçe ise kovanlar birbirinden otuz ile kırk santimetre açıklığında konur. Büyük kovanlıklar da ise birbirlerinin dört beş metre uzağına konur. Kovanlar yukarıya beş ile otuz santimetre yüksekliğinde gayet düzayaklar üzerine konmalıdır. ARI KONACAK KOVANIN HAZIRLANMASI Arı konacak kovan yeni ise yalnız çerçevelerine kömeç geçirilir ve ileride söyleyeceğimiz vecihle arılar konur. Eğer kovan kullanılmış ise güzelce temizlenir ve tütsülendikten sonra arı konur. 19

24 ARILARIN OGUL VERMESİ TABİİ OGUL: Kovan oğul bırakacağı arıların gürültü ile kovandan çıkıp kovan civarında birçoğu bir araya gelerek toplanmalarından yahut kovan tabanının kenarına asılıp sünger gibi bir şekil almalarından ve kovandan boğuk bir vızıltı işitilmesinden anlaşılır. Eğer arı beği (ana arı) evvelce ölmüş ise oğul yeni yetişecek anı arıyı bekler. O yuvasından çıkar çıkmaz genç beğ ile bir anda kovanı terk ederler. Arılar yeni beğ ile çıkacakları vakit beğ hususi bir ses çıkarır ki arıcı için pek mühimdir. Çünkü arıcı çıkacak oğlu tutmak için bu esnada hazırlıkta bulunur. Hava açık olur ve yirmi derece kadar da hararet(sıcaklık) bulunursa oğul arıları gırtlaklarına kadar karınlarını doyurduktan sonra beğ ile birlikte uçup giderler. Oğul arıları ekseriye kovandan pek uzağa gitmeyip yakında bir ağaç dalına konup salkım şeklinde sarkarlar. Bunun için usta arıcılar kovanlık yakınında ağaç yok ise yere bir sokma kazıklar kakarak tepelerine funda çalısı yahut yaprak filan gibi şeyler bağlayıp oğul un o gibi yerlere konmasına yardım ederler. Hele o kazıklardaki dalların aralarına bir parçada petek sokulacak olur ise kokusu oğlu oraya çeker. Oğulun hangi kovandan çıktığını, kovan tablasının üst yüzünde ocak kurumu gibi lekelerin görülmesinden ve kovanın önünde yerde bir takım ölmüş genç arılara tesadüf edilmesinden anlaşılır. 20

25 Birinci oğul kovandan çıktıktan sekiz gün sonra bir ikinci oğul daha birkaç gün sonra bir üçüncü bir dördüncü oğul un kovandan çıkması mümkündür. Fakat birkaç tane oğul vermiş kovanlar zayıf kalacağından iyi mahsul veremeyecekleri gibi çıkan oğullarda hiçbir işe yaramazlar. Eğer kovan ikinci defa olarak oğul vermeyecek ise yeni doğan ana kendisinden sonra doğacak anaları yani beğleri telef ettikten birkaç vakit sonra çiftleşmek için kovandan çıkar. Çiftleştikten birkaç gün geçince yumurtlamaya başlar ki bundan sonra ta gelecek seneye kovan oğul verene kadar kovanı bırakıp dışarıya çıkmaz. Birinci oğul gittikten sonra kovan da kalan arılar yeni beğin doğmasını beklerler. Beğ doğduktan sonra çiftleşerek oğul ile giden ve de arının yerini tutar ve yumurtlayıp arıların adedini fazlalaştırır. Birinci oğul çıkınca kovandan ikinci defa olarak oğul almak istenmiyor ise kovan açılıp ya peteklerinde duran beğ yuvalarının en iyilerinden iki tanesi bırakılıp diğerlerini bozmalıdır. Bırakılan iki yuvadan ilk önce çıkacak beğ yahut işçi arılar sonradan çıkacak beği telef edip yalnız birinci beği tanırlar. Kovandan çıkan oğul başka boş bir kovana alındıktan sonra Oğul veren kovanın yerine konulur ki birinci kovanın bal toplamağa giden arıları geldiklerinde oğul konulan kovana girerek oğlu çoğaltırlar. Bu vecihle hem oğlun konduğu kovanın arıları fazlalaşır, hem yiyeceği bollaşır hem de oğul veren kovanın arısı azlaşacağından bir ikinci defa oğul veremez. Yuva peteklerinden yeni çıkacak arı beğlerinin yuvalarını bozmamak arzu olunmaz ise erken henüz konduğu yeni kovan oğulun çıktığı eski kovanın yerine yerleştirilir ve eski kovan 21

26 uzağa başka bir yere nakil olunur. Bal toplamaktan avdet iden arılar eski kovana gidecekleri yerde bulamayınca yeni kovana girer. Topladıkları balı oraya boşaltırlar. Eski kovanda ise arı azalacağından ikinci defa oğul vermeğe Muaffak olamaz. Beği olmayan bu eski kovanın yuva peteklerinde bulunan serka yani kurd halinde bulunan beğleri yetişip kovanı idareye başlarlar. OĞULLARI TUTMAK VE KOVANA KOYMAK Oğul tutup kovana koymak için her şey den evvel bir boş kovan hazırlamak lazımdır. Bu kovanın içine altı yedi adet kömeçli çerçeve konur. Yahut arılara peteklerini hangi usulde yapacaklarını göstermek için çerçevelerin yukarı taraflarını biraz çıtaya tutkal ile yapıştırılır. Kovan güzelce hazırlandıktan sonra üzerine büyük bir çarşaf örtülür. Arıların girip çıktıkları delik ile zemin arasına bir buçuk metre uzunluğunda ve enli bir tahta konup bırakılır. Oğulları tutmak için yarım arşın uzunluğu enlilik ve derinliğinde kapaklı tahtadan yapılmış bir kutu alıp oğulun bu bulunduğu yere gidilir. Oğulu almak için kutunun kapağını açıp oğulun altına getirilip bir kişi kutuyu iyice tutar ve diğeri baş aşağı yani kapak tarafı aşağı gelmek üzere yere bırakır Hariçte kalan arıları kutuya toplamak için kapak biraz aralanır, bir taraf tütsülenerek arılar bir yere toplanmağa mecbur edilir. Arıların hepsi kutuya toplandıktan sonra kutu kovanın yanına getirilerek kapağı açılır ve kovanın dahi arıların girip çıkmasına 22

27 mahsus olan deliği açılır. Bu esnada kutu şiddetlice silkelenip ve vurularak arılar kovanın önüne önce konulan tahtanın üzerine düşürülür. Kutuda kalan arılar ise kaz tüyü ile toplanırlar ve tahtaya düşürülürler. Bu surede arılar yavaş yavaş kovana dâhil olurlar. Eğer kutunun kapağı açıldığı zaman arıların aceleyle dışarı çıktıkları görülecek olur ise beğin dışarıda kaldığına hükmolunur ki bu ya beğsiz arıları kovana sokmak kabil olamayacağından yeniden ameliyeye (işleme) başlamak mecburidir. Arıları kutudan çıkarıp kovana koyarken kovana ve arılara güneş gelmemesine dikkat edilmelidir. Aksi takdirde ameliyat zahmetli olur. Arılar kovana konduktan sonra havanın fenalığından dışarıya çıkamayarak aç kalacak olurlar ise ileride tarif olunacağı vechile (şekilde) onları beslemelidir Bazen oğul kovandan çıkar çıkmaz havalanıp uzaklaşmağa başlar. Böyle bir oğulu durdurmak için öyle teneke çalmak, gürültü çıkarmak fayda vermez. En iyi usul şiddetle uçan oğul kümesinin üzerine püskürteç ile su atmak yahut mümkün ise toprak yahut kum atmaktır. Hava fırtınalı olup gökte gürler ise arılar pek yakında dururlar. 23

28 KOVANLARA SUNİ OĞUL VERDİRTMEK Müteharın (seyyar) çerçeveli kovanların en büyük faydası istenildiği zaman kovanlara oğul verdirtmek yahut verdirtmemektir. Kovanlara oğul verdirtmek için pek çok usul vardır. BİRİNCİSİ LAYEN USUL: Bir kovandan suni oğul almak için daima en kalabalık bir kovan seçilir. Böyle arısı gayet çok bir kovandan iki tane yuva çerçevesi yani kömeçlerin gözlerinde yavru arıları bulunan çerçevelerden üzerlerindeki arılarla beraber alınarak diğer bir boş kovana yerleştirilir. Fakat çerçevedeki arıların arasında beğ bulunmamalıdır. Altı tane de petekli çerçeve konduktan sonra kovan kapanır ve yeni kovan içinden kömeç aldığımız arısı çok kovanın yerine konur. Ve bu sebeple eski kovanın dışarıda bulunan arıları yeni kovana toplanarak kalabalık teşkil ederler. Hariçten (dışardan) bal toplayıp gelen arılar kendi eski kovanlarını kendi kovanları zannedip yeni kovana girerler ve yuvalardaki yavruları beslemeğe başlarlar. İki hafta sonra yeni kovan açılıp arıların yaptıkları beğ yuvalarının hepsi bozulup yalnız en iyilerinden iki tanesi bırakılır. Bırakılan iki yuvadan hangisinden ilk önce beğ çıkacak olur ise çıkan beğ diğerini mahvedip kovanı kendisi idare etmeğe başlar. Yuvalı petekleri aldığımız eski kovan ise daima eski anaya sahip olduğundan ve yuvalı peteklerinden yeni yavrular çıkacağından az 24

29 zamanda eski kovanın ahalisi fazlalaşıp eski halini alır ve bal yapmaya da devam eder. İKİNCİ USUL: Arısı çok katlı bir kovandan beğin bulunduğu çerçeve ve yuvalı peteklerin yarısı çıkarılıp ikinci boş bir kovana konulur ve ikinci kovanın yerine bırakılarak diğeri uzakça bir tarafa yerleştirilir Beğsiz kalan birinci kovanın arıları hemen bir beğ yuvası yapıp henüz yetişmekte olan yavrulardan birisini beğ olmak üzere büyütürler. Bir üçüncü kovan dahi yerinden kaldırılıp birinci kovan onun yerine yerleştirilir ki arısının adedi bu vecihle (nedenle) azalmış olan birinci kovan üçüncü kovanın dışarıdan gelen arılarlarıyla iyice kalabalık olurlar. ÜÇÜNCÜ USUL : Bir de üçüncü usul vardır ki diğerlerinden daha ziyade dikkat çekicidir. Misal: A ve B namında iki tane gayet kalabalıklı kovan alınarak bunlardan B namındaki kovanın arılarının hepsi S namındaki kovana nakil edilir ve S kovanı B kovanının yerine yerleştirilir. Arısız kalan B kovanı dahi A kovanının yerine konup A kovanı da başka bir tarafa nakil edilir. A kovanının arıları tarlalardan geldiklerin de B kovanına girerler ve yerleşirler. Beğsiz kalan B kovanı ise az müddet zarfında kendisine lazım olan beği yetiştirerek ailesini tamamlar. Nadiren B kovanı on üç ile on dört gün zarfında yeniden tabii bir surette oğul verir. Bu oğul tutulup kırk sekiz saat karanlık bir yerde hapsedildikten sonra yeniden B kovanına konur. 25

30 ESKİ USUL KOVANLARDAN EĞRETİ ÇERÇEVELİ KOVANLARA ARI KOYMANIN USULU BİRİNCİ USUL: Adi kovanlardaki arılar müteharrik çerçeveli kovanlara alınmak isteniyorsa adi kovan çerçeveli kovanın üzerine konulup arılar çerçeveli kovandan girip çıkmağa mecbur edilirler. Biraz zaman sonra arıların yeni kovana yerleştikleri görülür. İKİNCİ USUL: Adi kovan iyice tütsülendikten sonra Petekler bıçak ile kesilip arılar üzerinde bulunduğu halde kovandan çıkarılır ve üzerlerinde ki arılar fırça ile yahut ıslak bir hindi tüyüyle çerçeveli kovanın içine düşürülür. Yavru ve yumurtalar havi petekler ise çerçevelerine yerleştirilerek tel ile yahut sicim ile bağlanırlar. Fazla bal var ise arılar aç kalmamak için boş çerçevelere yerleştirilip kovana konur. ÜÇÜNCÜ USUL: Adi kovan iyice tütsülendikten ve açık tarafı yukarı gelmek şartıyla çerçeve çevrildikten sonra bir çukur kazılıp yarı yerine kadar gömülür. Adi kovan güzelce yerleştirildikten sonra üzeri deliği ortasında olmak ve el sığacak büyüklükte dört köşe bir delikli tahta kapak ile örtülür. Adi kovanın tahta kapakla kapandığının gecesi üzerine on tane çerçeveli ve çerçevelerine boş kömeç takılmış eğreti çerçeveli bir kovan konur. Yeni kovan arasında kalan aralıklar güzelce çerçeveli kovandakiler adi kovanın üzerinden alınıp usul kendi tablasına yerleştirilir. 26

31 Bu usul arısı kalabalık kovanlara tatbik edilecek olur ise pek güzel muvaffak olunur. Eski kovandan yeni kovana arı geçirme muamelesini soğuklar geçtikten ve ballı çerçevelerin ballanmasından onbeş gün evvel yapmak usuldandır. Arıların çerçeveli kovana yerleşmedikleri çerçevelerde ya petekleri bulunmamasından anlaşılır ki ameliyata gelecek sene yeni baştan başlamak lazım gelir. 27

32 ARIHANEDE KANUN- İ SANİDE (OCAK AYI) VE ŞUBATTA YAPILACAK İŞLER Kanun-i saninin sonuna doğru kovanlar bir kere daha tetkik ve muayene olunur. Bu esnada tablalar temizlenir. Kışın arıların bir kısmı telef olacaklarından leşleri kovanın deliğinden telden yapılmış çengel ile dışarı çıkarılır. Bu zamanda memleketimizin sıcak taraflarında yahut hava müstesna olarak iyi giden yerlerde mizanelhararenin (termometrenin) gölgede 10 dereceyi gösterdiği yağmursuz ve Açık havalı bir günde kovan açılıp dâhili (içerisi) muayene edilerek arıların ne halde bulundukları ve yiyecekleri kâfi miktarda olup olmadığı anlaşılır. Eğer bu aylarda havalar karlı olup ta kovanları kar örtecek olur ise karları katiyen kovanların üzerinden süpürmemelidir. Çünkü kar kovanın içindeki hararetin sabit kalmasına yardım eder. Yalnız kovan deliğinin önüne bir tahta parçası yahut bir kiremit parçası konup deliğin kar ile kapanmamasına dikkat olunur. Zaten deliğin önüne büyük bir tahta parçası koymak daima elzemdir (gereklidir). Çünkü havalar biraz açıp ta güneş çıkacak olur ise ziyası (ışığı) kovanın içine akış edip arıları aldatır, dışarı çıkmalarına sebep olur. Şekil 12.Layens kovanı 28

33 Bu yanılıp dışarı vaktinden evvel çıkan arılar hava birden bire bozunca kovana kaçmağa vakit bulamayacaklarından telef olurlar. Şubatta arılar dışarıya çıkmağa başlarlar. Eğer havalar iyi ise onlara biraz suluca şurup verilerek dışarı çıkmaları için kızdırılırlar. Bu esnada kovanların yakınında su bulundurmağa dikkat edilmelidir. Bu sırada hariç de (dışarıda) nektar pek çok bulunmayacağından kovanlara yakın bir yere bir tabak derununda (içinde) olarak çavdar, bezelye, bakla, ilh (vs) unları konulur. Fakat tabaklara konacak un gayet ince tabaka halinde bulunmalıdır. Çünkü un çok olacak olur ise arılar içine girdiklerinde çıkamayıp telef olurlar. Etrafı hasırsız Layens kovanı meraklılara mahsus Etrafı hasır kaplı Layens kovanı köylere mahsus 29

34 MARTTA KOVANLARI MUAYENE Kovanların muayenesi birinci defa olarak iklimin ya havanın soğukluğuna ve sıcaklığına göre martta ve hatta nisanda bile yapılır. Kovanları daima öğle üzeri yani işçi arıların haricinde bulundukları bir zamanda açılmalıdır. Bir kovanı açmak için evvel çatısını kaldırmalıdır. Onun için evvel çatısının bir ucu bir az kaldırılıp içeriye duman verilir. Şekil 13. Çatısı, kapağı, ekleme kutusu ve çerçeveleri ayrı ayrı gösterilmiş mükemmel dadan kovanı. Şekil Çerçeve ve ballık 30

35 Kovanları tütsülemek için pek çok alet var ise de bunların için de en kullanılışlısı yalnız bir el ile körüklenebilenidir. Bir de bu körüklerin meşhur arıcı Layens tarafından yapılmış makinelisi vardır ki yeni arıcılar tarafından pek çok kullanmaktadır. Bu körüklerin içi kâğıt parçaları, eski paçavralar, kurutulmuş inek mayısı (tezeği) gibi şeyler konarak duman hâsıl edilir. Birde stokor kömürü satarlar ki arıcılar kovanlarını tütsülemek için diğer mevada tercihen bu kömür den kullanmaktadırlar. Arılar tütsülendikten biraz zaman sonra kanatlarını çırparak bir nevi vızıltı hâsıl etmeğe başlarlar ki işte bu esnada ne bir yere kımıldayabilirler ve ne de insanı sokmağa mahalleri kalır. Şekil Arılar kanatlarını kovandan dumanı çıkarmak için çırptıklarından bu esnada arıların hücumuna duçar olmamak için kovana arada sırada azar azar duman vermelidir. Bir kovana katiyen birden bire çok duman vermemelidir. Daima azar azar başlayıp lüzumunda tütsüyü fazlalaştırmalıdır. 31

36 Şekil 19.Körük Kovan açılacağı zaman mutlaka yüzü bir tül yüzlük ile kaplamalı ve ellere birer eldiven geçirmeli ceketin yenini ve pantolonun paçasını sicim ipi ile sıkıca bağlamalıdır. Çünkü böyle muhafaza olunmayacak olur ise netice vahim olur. ARI SOKMASI VE İLACI İnsanı bazen arılar sokar ise de hâsıl olan şiş birkaç gün ağrıdıktan sonra geçer. Fakat nazik vücutlu insanları bilakis pek çok muzdarip (rahatsız ) eder. Onun için yeni arıcılar kovanlar ile meşgul oldukları zaman mutlaka yüzlerini örtmeli ve ellerine eldiven giymelidirler. Ekseri usta arıcılar yüzlüksüz yalnız ağızlarında bir sigara bulundurmak şartıyla kovanları açıp bilafütur (korkmadan) arıları muayene ederler. Arıların sokmasından korunmak için eller ve yüz pelin otu ile oğuşturulacak olur ise arılar bu otun kokusunu sevmediklerinden kovanlarını karıştırana ilişmezler. Arı bir kimseyi birkaç defa sokacak olur ise o adam bir nevii aşılanır. Böyle aşılanmış kimseleri sonradan arılar ne kadar 32

37 sokacak olsa soktukları yerde ne ağrı ne de sızı hissedilmediği gibi şiş de peydah olmaz. Yeni arıcı olanlar kovanlarını gayet mukayyetle(dikkatli) açmalıdırlar. Eğer üzerlerine bir arı konacak olur ise katiyen telaş etmeyip yavaşça uçurmalı yahut yavaş yere düşürmelidir. Özellikle yaşlı amele arıların çoğunlukla dışarıda bulunduğu zamanda kovan açmağı unutmamalıdırlar. Eğer arıların hiddetlendikleri hissedilecek olur ise kovanı kapayıp yavaşça oradan uzaklaşmalıdır. Eğer arı sokacak olur ise hemen arının soktuğu yerde kalan iğnesi temiz bir iğne ile çıkarmalı ve yarayı arının bıraktığı Zehir i çıkarmak için iyice sıkmalıdır. İğne çıktıktan ve zehiri de çıkacak olur ise bir iki gün sonra şişten eser kalmaz ve pek çok ağrıda çekilmez. ARILARIN SEVMEDİKLERİ BİR KOKU Arıların sokmasından korkanlar bir şişenin içine yarısına kadar mürver ve üzerine keskin sirke koyup altı ay güneşte bırakmalıdırlar. Bu müddet geçtikten sonra mürverli sirkeyi süzüp bir temiz şişede saklayarak kovanlarını açacakları yahut arıların yanına gidecekleri zaman ellerine ve üst başlarına sürecek olurlar ise arıların sokmasından korunmuş olurlar. Çünkü mürverli sirkenin kokusundan arılar hiç hoşlanmazlar. 33

38 YEMSİZ ARILARI NASIL BESLEMELİ Gelelim açtığımız kovana: Kovan tütsülendikten sonra kapağı kaldırılır. Çerçeve kaldırmağa mahsus aletle çerçevelerden bir kaçı çıkarılır. İlk iş çıkartılan çerçevelerde yiyeceğin kâfi miktarda olup olmadığına dikkat edilir. Eğer arıların yiyeceği yok ise yiyecek verilir ki buna arıların beslenmesi denir. Yiyecek arılara hususi kaplar içinde olarak verilir. Yiyecek vermek için pek çok kaplar icat edilmiştir. Bunlardan birini arıcı intihap edinip kullanabilir. Bu yiyecek kaplarının hepsi de kullanışlı olduğundan intihabını arıcıya terk ettik. Meşhur arıcı Mösyö Layens tarafından ihtira edilmiş (yapılmış) bir yiyecek kabı vardır ki kovanın çatısı altına çerçevelerin üst tarafında özellikle bırakılmış ve ince delikli tel ile örtülmüş dört köşe deliğin üzerine konur. Aç kalan arılar gelip buradan karınlarını doyururlar. Şekil 20.Arı Yemliği Yine bu arıcı şu surette boş bir çerçeveye geçirilmiş balsız peteklere şurup doldurulup kovana arılara yiyecek olmak üzere koymayı tavsiye ediyor. Bunun pek güzel sonuç verdiğini 34

39 söylüyor. Arıcılarımıza diğer usullere tercihan bu usulü kabul etmelerini tavsiye ederim. Kovanlara bildiğimiz şeker kellelerinden yuvarlak bir parça kırıp ve biraz ıslattıktan sonra çerçevelerin üzerine asmalıdır. Karnı acıkan arı gelip ondan yer. Fakat şayet arıları kışın beslemek lazım gelir ise böyle sulu yiyecekler katiyen vermemelidir. Kış yiyeceği olarak arılara nöbet (loğusa, kızamık, çırak çaldı şekeri gibi adları var) şekeri verilir ki en iyi yiyecektir. Arılara yiyecek olarak bal ve yahut bir kısım bal ile dört kısım dövülmüş bayağı şekerden mürekkep bulama dahi verilebilir. Kışın arılara sulu yiyecek vermemelidir. Çünkü arılar sulu yiyecek yerler ise ishal olup ölürler. Bir de yiyeceği bol olan kovanlardan bir çerçeve gömeç alınıp yiyeceği kıt olan kovana verilir. Fakat mühürlü ise mühürlerini bozmamalıdır. Arılara ne tür yiyecek verilir ise verilsin onlar verilen yiyecekleri peteklerine doldurup oradan alıp yavaş yavaş yerler. Kışın orta kalabalıklı bir kovan halkı ayda ortalama hesapla ancak beş yüz ila altı yüz gram yiyecek yiyebilirler. Soğuklar geçince ana arı yumurtlamaya ve arı kurtlarını beslemeye başlarlar ve bu zamandan Mayısa kadar on iki kilogram kadar yiyecek sarf ederler. Eğer bu esnada arılar hariçte, havanın fenalığından dolayı yiyecek bulamazlar ise helak olmaları mukadderdir. Onun için böyle zamanlarda arıları beslemek herhalde karlıdır. Mart geçince ana arı çok yumurtlamaya başlar, Bu arada arıları kızıştırmak için iyice beslemelidir. Bu esnada altı kısım bal dört kısım su içinde karıştırılarak ve biraz tuz yahud sirke de ilave ettikten sonra arılara vermek pek muvafık 35

40 dır. Bazen bu yiyeceğin içine ispirtoda arıtılmış asid salisilin dahi ilave ederler. Hava soğuk ve kırlarda az çiçek bulunacak olur ise arılara lüzumu kadar yiyecek verilir. Arılar beslendikçe fazla yumurtlarlar ve çok bal mumu hâsıl ederler. Arılar ballı çiçekler açmadan altı hafta evvel beslenmeye başlanmalıdır. Arılara yiyecek akşamüzeri kovan halkı kovana tamamen toplandıkları zaman verilir. KOVANLARIN BİRLEŞTİRİLMESİ İlkbaharda kovanlar ziyaret olunduğu zaman bazen ana arıya tesadüf olunmaz. İşte böyle kovanlar öksüzdürler. Bunların anaları bulunmadığı peteklerde yumurta bulunmamasından anlaşılır. Eğer ana arının olup olmamasından şüphe edilecek olur ise kovan bir hafta kadar beslenip hafta nihayetinde yeniden açılarak muayene olunur. Eğer yine peteklerde yumurtaya tesadüf olunmayacak olur ise kovanın anası olmadığına şüphe etmemelidir. Anası olmayan kovanların kalabalıkları dahi yoksa böyle kovanları her halde yanındakilerle birleştirmek evladır. Birleştirme ameliyesi bir şekilde yapılır. Birleştirilecek iki zayıf kovanın petekleri yani kapakları kaldırıldıktan sonra arılar suluca yapılmış ve mesela nane yağı gibi kokularla karıştırılmış şeker şurubuyla sulanırlar ve biraz böylece bırakılıp arıların iyice ağızlarını bal ile doldurmalarına müsaade edilir. Anası olmayan kovanın arıları analı bir kovana silkinerek kovan kapanır. Kovan kapandıktan sonra arılar arasında kavga 36

41 başlayacak olur ise onları biraz tütsülemek lazımdır. Eğer şeker şurubu da bulunmaz ise arıların üzerine un dahi serpilebilir ki Anadolu ahalisi tarafından kullanılmaktadır. Arılar birbirlerini tanımaması için birleştirilen kovanlara birkaç parça naftalin koymalıdır. Birleştirilecek kovanların altına lokman ruhlu pamuk yumaklar koyup yirmi dakika kadar bekletirler. Lokman ruhu kokusu arılara biraz sindikten sonra kovanlar birleştirilir ve nadiren kavga görülür. Kovanları daima akşam birleştirmelidir. Birleştirilmesi istenilen kovanların her ikisinde de ana bulunur ise birini mutlaka kovanından almalıdır İhtiyat olarak kovandaki iyi ana arı bulunduğu çerçeveden alınıp tel kafeste biraz hapis olunur. Ve kovanda arıların kavgası bittikten sonra eski yerine bırakılır. Anasız kalan kovanlarda bazen işçi arılar yumurtlamaya başlarlar. Bunların yumurtalarından çıkacak yavrular umumiyetle erkek arı yani kovanda hiç hizmet yapmayan arılar olduklarından o kovanın başına helal gelir. Böyle kovanları mutlaka bozmalıdır. Amele arısı yumurtlamağa başlayan bir kovan yerinden kaldırılarak iki üç metre uzağa bırakılır ve yerine arısı orta kalabalıkta anası mevcut bir kovan konduktan sonra en tez zamanda kovan açılarak arıları dağıtılır ve peteklerin üzerinde kalan arılar dahi yumuşak tüylü bir fırça ile yukarıdan aşağıya süpürülerek arıları düşürülür. Bozulan kovanın arıları yeni gelen arıların dişilerinden yumurtlamayanları kovanlarına kabul edip erkek arı yumurtası yumurtlayanları öldürürler. 37

42 KOVANLARIN BOZULMASINA (HASATINA) KADAR OLAN HİZMETLER Kovanlar gayet temiz tutulmalıdır. Çünkü kovanın tablası üzerinde bal mumu parçaları bulunacak olur ise fustanil denilen muzur kelebek kovana girer. Şayet bal bulunacak olur ise arıları yağmaya teşvik etmiş olur. Martta kovanlar açıldığı zaman çatıların altını kurutup usulca yerlerine konmalıdır. Henüz yumurtadan çıkacak yavruların kolayca büyümeleri için kovanın harareti süratle kayıp olmamak için ve rutubetini muhafaza etmek için kovanın delikleri biraz daraltılır. İlkbaharda mahsus mayısta kovanlar açılarak muayene olunur. Yahud çiçeği bol çayırlar civarına nakil olunurlar. Bazı arıcılar şayet kovan 2 kilometre gibi yakın bir yere götürülecek ise kovanların kışın nakil edilmesini tavsiye ederler. Kovanları nakil etmekte pek çok tehlike vardır. Bunun için nakil meselesi büyük dikkate muhtaçtır. Kovanlar serince bir gecede çerçeveleri muntazam yerleştirilmiş ve oldukça kımıldamayacak bir surette sıkıştırılmış kovanın harici (dışı) bir bez ile sarılmış olduğu halde götürüleceği yere nakil olunur. Fakat kovana bez sarıldığı zaman arıların havasız kalmamaları için kovan evvelce iyice havalandırılmalıdır. Nakil edilecek kovanlarda katiyen yeni kömeç bulunmamalıdır. Çünkü taze bulunduklarından yumuşak olacağı için yâda delindiğinden düşer yahut balları akar. 38

43 Kovanlar muayene edilecekleri zaman katiyen öğle vaktinde açılmalıdır. Çünkü bu zamanda arıların en yaramazları olan yaşlı arılar hariçte (dışarıda) bulunurlar. Ve bu esnada kovanları temizlemelidir. Eğer petekler de erkek arı yuvası görülecek olur ise onları bozmalı yahut öyle petekli çerçeveleri çıkarmalıdır. Eğer Layens kovanı kullanılır ise çıkarılan çerçeveleri kovanın yan taraflarına koymalıdır. Çünkü kenarlardaki çerçevelere arılar yalnız ballarını korlar. Eğer kullanılan kovan dadan kovanı ise çıkarılan petekler ekleme kutusuna konmalıdır. Fakat erkek arıların hepsini telef etmeyip üç yüz kadar bırakmalıdır. Kovanda erkek arı fazla ise arıları hususi kapanlarıyla yakalayıp telef etmelidir. Daha iyisi kovanların deliği önüne özellikle yapılmış demir tellerden bir dane asıp erkek arıların kovana girmelerine engel olunur. Kovanlarda bozulmuş kömeçler görülecek olur ise kaldırmalı ve etraflarında bulunan sağlam petekli çerçeveler sıkıştırılarak yerlerine getirmeli. Bu sebeple çerçevesi eksilen kovanın yan taraflarında kalan boş yerlere arıcı beraberinde bulunan çerçeve mahfazasından sağlam petekli çerçeveler çıkararak boş yerlere kor. Arıcılar çerçeveleri daima böyle mahfazalarda saklayarak arıları yağma yapmaktan men eylemelidirler. Arılar fazla bal yaptıkça kovanlara boş çerçeveler koyulmalıdır. Boş çerçeveler daima kovanda sağda solda bulunan son çerçeveler ile ondan evvel bulunan çerçeve arasına petekli olarak konur. Meşhur arıcı mösyö Layens kovan açıldığı zaman yedek çerçeveleri konacak olur ise bir ikinci defa kovanı açmaya lüzum olmayacağı gibi arılarda taciz edilmemiş olur ki balın mebzul olmasına büyük yardımı olduğunu söyler. 39

44 Yukarıda bahsi geçen boş çerçeve ilavesi ameliyesi Layens in kovanı gibi uzun kovanlara kabil tatbiktir. Eğer dadan kovanı gibi yüksek kovan kullanılır ise yapılacak iş başka türlü olur. Dadan kovanların da ise arılar petekleri doldurdukları zaman kovanlara ekleme kutuları konur. Yedek çerçeveleri yahut ekleme kutuları kovanlara güneşte ısıtıldıktan sonra ilave olunur. Eğreti çerçeveli kovanlarda çerçeveler bal ile dolunca kovanı açıp balı almak kabildir. İşte haziran yahut temmuzda akşamları arıların kovanlara pek ziyade yüklü olarak geldikleri görülür. Arılar kovanın tablasına inemeyip bazen yere düşerler ve kovanın deliği önüne yığılıp içeri girmeğe çabalarlar ve bu zamanda kovan dâhilinde kutlu bir vızıltı işitilir ise ve kovanda bal pek fazlalaşacak olur ise arılar kovana su taşımaktan vazgeçerler ki bu işte de arılar insana hiç eyleşip sokmak istemezler. Arıların bu halinden istifade arıcı kovan açıp ballarını çıkarmalıdır. Çünkü bu halde bulunan arılar yağma yapmak ve kovanı açana ilişmek istemezler. YAĞMA Bazen arılar diğerinin kovanını yağma ederler. Böyle yağma edilmiş kovanların arısı süratle dağılıp kaybolacağından kovan mahvolur. Bunun için arıların başka bir kovana girmeğe çabaladıkları zaman o kovanın kapısını daraltmalıdır. Yağmanın önünü almak her zaman kabil olamaz. Fakat böyle zayıf kovanları korumağı unutmamalıdır. Bazen yağmacıları kovandan uzaklaştırmak için kovanın tablasına asid fenikli bez parçası 40

45 konur. Bazı kerede yağma edilmiş kovan sıkıca dokunmuş bir bez ile örtülür. Şekil 21 Yahut kapısını bir tel kafes ile örtüp kovanı karanlık bir bodrumda yirmi dört saat saklayıp akşamüzeri saat oniki de eski yerine konmalıdır. Fakat bu kovanın kapısını ancak bir arı geçebilecek kadar daraltmalıdır. KOVANLARDAN BAL ÇIKARILMASI Petekler mühürlenmeden kovanlardan balları çıkarmak caiz (doğru) değildir. Zira o zaman bal daha sulu bulunacağından kovandan çıkarılınca ekşiyip bozulur. Bazen şekerlenir. Eğer geç çıkarılacak olur ise balmumu lezzeti peyda ettikleri görülür. Eğer bu zaman arılar daha pek çok bal topluyorlar ise getirdikleri balı kovanda koyacak yer bulamayacaklarından dolmuş peteklerin henüz mühürlenmeden bir kaçını çıkarmalıdır. Bal çıkarmak için yüze yüzlük ellere eldiven geçirildikten sonra kovan tütsülenir ve çerçeveler birer birer çıkarılmağa başlanır. Bu esnada çerçevelerin üzerinde kovulacak arılar tavuk tüyü ile yahut hususi bir fırça ile sıvırılıp kovanın içine düşürülür. Dolu petekler çıkarılıp yerlerine boş petekler konur. Kovandan alınan boş petekler katiyen petek muhafazasına mahsus kutuda saklanmalı ve eve o kutu ile birlikte götürmelidir. Kutuya petekler konurken 41

46 hiçbir arının kutuya girmesine müsaade etmemelidir. Ve evde balı arıların katiyen giremeyeceği bir mahalde muhafaza etmek lazımdır. Eğer balı peteklerden çıkarmağa mahsus eksteractör var ise bal peteklerden makine ile çıkarılır. Böyle peteklerden bal alındıktan sonra kömeçler yeniden kovana konur. Kovanda arılar hemen bu kömeçleri temizleyip tamir ettikten sonra yeniden bal doldurmaya başlarlar. Fakat böyle boş kömeçleri yağmaya neden vermemek için akşamları vakit geçtikten sonra konmalıdır. Eğer arıların hariçte bal bulamadıkları anlaşılacak olur ise yeniden boş kömeçler temizlendikten sonra kovandan alınarak rutubetsiz bir yerde saklanmalıdır ki gelecek sene yine kullanılabilsin. Eğer kovanın ekleme kutusu var ise iş başkalaşır. Eğer ekleme kutusundaki çerçeveler dolmuş ise ekleme kutusu dalaklarıyla kaldırılıp yerine başka bir ekleme kutusu konur. Bunun için ekleme kutusunu tütsülemeyi unutmamalıdır. Çünkü tütsülenmeyecek olur ise arılar asıl kovana geçmeyip yukarda kalacaklarından hem bal çıkaranı rahatsız ederler hem de yağmaya müsaade edilmiş olur. Birçoğu da telef olur. Bazı arılar ekleme kutusunda kalır ise petekleri nakle mahsus kutunun ara sıra kapağını açıp çıkmalarına ve kovanlarına dönmeye müsaade edilmelidir. Kovanlardan balın hepsini çıkarmamalıdır. Arılara da biraz yiyecek vermelidir. Arıcı kovanda ne kadar çok bal bırakacak olur ise o kadar istifadelidir. Çünkü yiyeceği çok olan arılar yumurtlayıp yavru çıkaracaklarından sonbaharda gayet kuvvetli bulunurlar. Kışı kolay geçirirler. Diğer taraftan yazın büyük sıcaklıklarda yahut memleketimizde hiç arı yiyeceği kalmayacağından telef olmaktan kurtarılmış olacaklardır. 42

47 YERLİ KOVANLARDAN BAL ÇIKARMAK Balı çıkarılacak kovanlar iyice tütsülenip de arılar vızıldamağa başladıktan sonra yeniden yerinden kaldırılır ve yerine başka bir boş kovan bırakılır. Boş kovana dışarıdan gelen arılar toplanır. Balı alınacak kovanın arıları dahi yavaşça başka bir ikinci boş kovana almak icap eder. Ballı kovanda kalan arıların diğer kovana geçirmek için ballı kovan kuvvetlice tütsülenir ve altı üstüne çevrilir. Tepesi üstüne gelen kovanın üzerine ballı kovanın arılarını alacak kovan konduktan sonra alttaki kovana üstünden yukarıya doğru iki değnekle vurularak arılar yukarı ki kovana geçirilir. Değnekler kovana çabuk çabuk ve hızlı hızlı vurulmalıdır. Vızıldamakta olan arılar diğer kovana pek çabuk geçerler. Geçip geçmedikleri iki kovanın aralığından bakılacak olur ise anlaşılır. Arıların hepsi on beş dakikada bir kovandan öbürüne geçmiş bulunmalıdırlar. Arıların vızıltısı yukarı ki kovanda işitilmekte ve kovanların birleştiği yerdeki aralıktan bakıldığında arıların arkası kesildiği görülecek olur ise balı alınacak kovanda arı kalmadığı anlaşılır. Arıların bulunduğu kovan vakit geçirilmeyip hemen bir tahta tabla üzerine konarak bir tarafa bırakılır. Tersine çevrilmiş bir iskemle üzerinde bulunan kovanın içinde hiç arı bulunmayacağından uzun bir bıçak ile kömeçler çıkarılmağa başlanır. Yalnız kovanda bulunan arı yumurtalı ve arı kurtlu peteklere el sürülmez. Kovandan fazla bal alındıktan sonra hem balı alınan hem de içine arıları koyduğumuz karanlığa götürülerek eski yerine konur. İçine arıları aldığımız ikinci kovan şiddetle silkelenerek içindeki arılar balı alınan kovanın önüne düşürülür ve 43

48 boş kalan kovan eski kovanın üzerine geçirilir. Yere düşen arılar biraz zaman sonra eski kovanlarına girerler ve yeniden petekleri yapmağa ve bal taşımaya başlarlar. Önce balı kovanın yerine koyduğumuz kovana toplanan arılar dahi eski kovanın önüne silkelenerek arılar eski yerlerine giderler. Bu usul ile eski kovanlarından bal çıkarılacağı zaman kovan bozma işini mutlaka kapalı bir yerde yapmalıdır. BAL Çiçeklerin dibinde bulunan ve nektar denilen tatlıca madde ile arının midesindeki ekşi suyun birleşmesinden ve biraz kızmasından (ısınmasından) bal hâsıl olur. Balda: 22 ile 54 kısım su 6,10 kısım sakaroz 69,26 kısım glikoz 0,07 kısım dekstrin 2,03 kısım kokulu, yağlı, azotlu ilh(v.s) maddeler bulunur. Süzdürülmüş bal yenecek olur ise doğrudan doğruya kana karışır. Çünkü bal adeta hazım olmuş bir yiyecektir. Hilekârlar bala dahi hile karıştırmaktadırlar. Yaptıkları hileleri anlamak için mesela: bir bardak saf temiz yağmur suyunun içine bir yemek kaşığı bal konup şerbet yapılsa üzerine de doksan derecelik ispirtodan bir tatlı kaşığı kadar yahut biraz daha fazla 44

49 koyup karıştırdığımızda eğer bala glikoz konmuş ise şerbet bulanıp bembeyaz olur. Şayet bala tebeşir kumu, dalak karıştırılmış ise bal erir iken bardağın dibine çöker. Bala bir parça iyot ruhu karıştırdığımızda renginin mavileştiğini görecek olur isek nişasta ve yahut un ile karıştırılmış olduğu anlaşılır. Seksen derecelik ispirtoya atılan bir parça balın bütün bütün arınmadığı görülür ise tutkal ile karışık olduğu anlaşılır. Bal karın doyurmak için yendiği gibi tatlıcılıkta, pastacılıkta, şerbetçilikde (şurupçulukta), eczacılıkta ve ilh pek çok işlerde kullanılır. Baldan çıkarılan bal mumu dahi sanayide pek ziyade kullanılır. Balından ve mumundan mazide bu yakınlarda arıların dahi hekimlikte kullanıldığı işidilmişdir. Hatta bazı doktorlar romatizmaları ve nekrislileri arılara sokturarak iyi etmekte imişler. 45

50 AĞUSTOS, EYLÜL VE TEŞRİN EVELDE (EKİM) YAPILACAKLAR Ağustos nihayetinde ve yahut eylülün on beşinden evvel bir defa daha kovanlar ziyaret olunarak fazla bal olanlardan birkaç çerçeve bal daha çıkarılır. Yiyeceği yani nafakası olmayan kovanlara yiyecek verilir. Eğer kömeç yoksa arıları şeker şurubuyla beslemek lazım gelir. Şurup şu vecihle tertib olunur: 7 kilogram şeker, 4 litre su, bir avuç duz, iki üç çorba kaşığı kaynamış sirkeden ibarettir. Bu tertibi bozulmadan uzun müddet muhafaza etmek kabil olduğu söylenmektedir. Kovanların (Logue) Luk hastalığına tutulmak ihtimali var ise bu şuruba 4 gram kadar hamz-ı saf saf karıştırılmalıdır. En iyisi birkaç adet mühürlü kömeçli çerçeve saklayıp zahiresiz (yemsiz) kovanlara lüzumunda konmalıdır. Kovanların bulundurduğu yiyecek gömeçlerin her iki tarafı dâhil olduğu halde bulundurduğu olduğu yüzey ile ölçülür. Bu hesabınca 3 desimetre mir bağı (desimetrekaresi) bir kömeçte (gömecin her iki yüzü hesaba dâhildir) bir kilogram bal vardır. Bu kadar yüzeyli bir gömeçte tahminen iki bin beş yüz hücre vardır. On çerçeveli bir kovanın arıları kışı iyi geçirmek için 15 ile 18 kilogram bala ihtiyaçları vardır. Bu ziyarette yalnız kovanlardan bozulmuş kuluçkalığı olan kömeçleri çıkarmayı dahi unutmamalıdır. Kovan dâhilinin 46

51 sıcaklığını muhafaza edebilmek için arıların kaplayabileceği kadar çerçeve bırakarak kovanı kapatmamalıdır. Bu esnada kovan kuluçkalığında arı kurtları (krizalid) yahut yumurta yüksüğünün öksüz yani beğsiz olduğu anlaşılarak arısı az ana arılı bir kovan ile birleştirilir. Bu zamanda kovanları birleştirmek pek muvaffak ve istifadelidir. Çünkü kalabalık bir kovan hem kışı gayet kolay geçirir hem de yazın gayet bol bal yapar. Bu mevsimde fundası bol olan yerlere kovan nakil olunabilir. ANA ARININ DEĞİŞTİRİLMESİ Pek çok arıcılar bazen lüzumlu bazen lüzumsuz olarak hastalıklı yahut başka bir şeyden dolayı yumurtlamayacağı anlaşılan ana arıları yani beğleri değiştirmektedirler. Son zamanlarda büyük arıcılar özellikle geniş kovanlarda bu ameliyeyi yapmağa lüzumu olmadığını söylemektedirler. Zaten en iyisi bu işi arılara bırakmaktır. Ana değiştirme işi pek naziktir. Çünkü kovan halkı bazı kere yeni anayı derhal telef ederler. Eğer yeni anayı yumurtlayıcı ise yahut dışarıdan getirtilmiş başka cins arı ise kovana yazık edilmiş olur. Kovanın kendi anası alınır alınmaz yeni anayı kovana koymalı ve kovan halkının ana hücresi yapmamasına dikkat edilmelidir. YENİ ARININ KOVANA KONMASI Kovanlar son defa muayene olunduğu zaman güzelce tutunarak çerçeveler kaldırılmağa ve birer kaldırıldıkça her iki tarafları ana arıyı bulup almak için muayene olunur. Ana arı ekseriya ortadaki çerçevelerden birisinde bulunur. Ana arı bulununca telden 47

52 yapılmış mahsus bir kafes içine konarak balı ve arı kurtlarını her iki çerçevenin arasına konur. Yirmi dört saat sonra tül kafesten eski ana çıkarılarak yeni ana ballanarak kafes içine konur ve tel kafeste eski yerine yerleştirilir. Kırk sekiz saat yeni ana arı kafeste muhafaza olunduktan sonra serbest bırakılır. Fakat yeni ana kovana konmadan kovanda bulunması muhtemel olan ana arı yuvalarını mahvetmelidir. Şekil:22 Ana arıyı serbest bırakmak için kafesin bir tarafında bulunan ve kapı hizmetini gören mandal kaldırılarak yerine bal mumu ile yoğrulmuş baldan yapılmış bir hamur ile kapamalıdır. Arılar derhal kafesin kapısını kemirmeye başlarlar ve biraz sonra bir delik açarak delik bir kere açılınca ana arı serbestçe harice çıkar. Yuvalar yeni kovanlar üzerinde bulunur. Kafesin kapağını bal mumu tapa ile kapamak için kovanı açtığımızda arıların hiddetlenerek kafese hücum ettikleri görülecek olur ise kovanda ana olmalı yani yuvası bulunduğu anlaşılır onun için anayı kırk sekiz saat daha öylece bırakmalı, fakat ana arı yuvalarını bulup telef etmelidir. Arıcı (Weber) anayı teleften korumak için kafesle beraber bir kaç saat kovanın yiyecek deliğinde bırakmalıdır. Diğer kafes iki üç saat burada kalınca kovanın kokusunu alacağından eski ananın yeri ne yeni ana konduğu zaman arılar bunun değiştiğinin farkına 48

53 varamazlar. Esasen arılar birbirlerini kokularından anlarlar. Koku değişir ise hiç biri diğerini tanıyamaz. Ana arı değiştirileceği zaman kovanda kuluçkalık (couvain) olmadığı anlaşılacak olur ise başka kovandan mühürlü kuluçkalık getirerek yeni değiştirilen kovana koymalıdır. Kovandan çıkacak arı yavruları yeni anayı ihtiyar ana arılardan daha kolaylıkla kabul ederler. Anası şu usul ile de değiştirilebilir. Şöyle ki anası değiştirile cek kovanın üzerine kovanlı bir ekleme kutusu konur. Ve ekleme kutusu ile kovan sık gözlü mahsusen yapılmış bir tül kafes ile ayrılır. Ekleme kutusundaki ana hâsıl olunca tel kafes kaldırılarak kovan serbest bırakılır. İşte hâsıl olan yeni ana eskisinden daha kuvvetli ola cağından ihtiyar anayı öldürerek yerine geçer. Bir kovanda mühürlenmiş ana hücreleri var ise ana kaldırılır yerine ballanmış yeni ana konur ise hücrelerden çıkan anaları kovana konan ana telef ederek kovanın anası olur. Bazen anası değiştirilecek kovanı güzelce kokulu şurup ile hafifçe şuruplandıktan sonra arılarla beraber iki tane çerçeve çıkarılır ve fırça ile kovanın delikleri önüne düşürülürler. Bu esnada yeni ana dahi onların içine bırakılır ve hepsi birden defa kokulu şurupla ıslandırılırlar. Kovana dâhil olduklarında diğerleri tarafından kabul olunacaklarından ananın telef edilmemesi bir dereceye kadar taht-ı emniyete alınmış olur. Ana arı her defa ellendiğinde pek ziyade dikkat ile tutmalıdır. Daha iyisi kanatlarından tutmaktır. Ana arı insanı sokmayacağından kork mağa hacet yoktur. Anayı kafese koymadan evvel güzelce ballanmalıdır ki çoktan telef olmasın. 49

54 Eğer kovana koymadan evvel anayı birkaç gün hariçte alı koymak lazım gelir ise onu birkaç amele arı ile ballanmış bir tel kafese koymalı ve bir sıcak oda da muhafaza etmelidir. Arılar her sene ana arıyı değiştirirler. Bu tabii bir meseledir. Bunun için ekseri arıcılar bu meseleyi tabiata terk etmektedirler. Zaten anayı değiştirmeye nadiren ihtiyaç hâsıl olur. Bu da bir sebepten dolayı ananın telef olmasından yahut eski ananın yerine İtalya arısı vesaire gibi cins ana koymak içindir. 50

55 KOVANLARIN KIŞI GEÇİRMESİ Kıştan evvel ekleme kutuları hep kaldırılır. Layens kovanı dahi küçültülerek 10 çerçeve kadar bırakılır. Bu esnada kovanda görülen bozuk gömeçler ile erkek arı yumurtalarına, kurtlarına has gömeçler kaldırılır. Kovanın içini sıcak kalmak için çerçeveler yastık ile örtülür. Bu işlemde yulaf kavuzu kullanmalıdır. Hem kovanın sıcaklığını ve hem de kovanın nemini iyi saklar. Başka yastıklar da ise kovanın nemi su olarak toplanmış olduğu görülür ki arılara pek fenadır. Çerçeveler ile yastık arasında arıların geçebileceği kadar bir aralık bırakmalıdır ki arılar istedikleri zaman bir çerçeveden diğerine geçebilsinler. Kışı iyi geçirmek için kovanlar iyice havalanmalıdır. Bunun için kovan ile tablası arasına bir takoz koyarak bir aralık yapılır. Fakat bu aralık öyle bir surette yapmalıdır ki fareler, sıçanlar ilh kovana girip arıları rahatsız etmesinler. Kovan deliğinin yüksekliği 8 milimetreden fazla olamaz ise de uzunluğu 20 milimetre olabilir ki bu halde kovanlar pek güzel hava alırlar. Farelerden muhafaza etmek için deliğin önüne bir tel kafes konsa daha ala olur. Kovanın içinde soğuktan hâsıl olan suyu çıkarmak arıları fazla nemden kurtarmak için kovan tablası, ilkbaharda doğrultmak suretiyle, öne doğru biraz eğrilmelidir. Kovanları soğuktan ve nemden kurtarmak için etraflarına hasır sarmak faidelidir. Macarlı bir arıcı kovanlarını (10) ile (20) kat 51

56 kâğıt ile sararak soğuktan ve nemden muhafaza etmiştir. Bu yerde eski gazete kâğıtları pek çok işe yarar. Çerçevelerin üzerine konacak yastıklar kurutulmuş yosun ile dahi doldurulabilir. Hatta yulaf kavuzunda farelerin yuva yaptığı görüldüğü halde yosun yastıklarda fare olduğu görülmemiştir ve bundan farelerin yosunu sevmediğini anlamışlardır. Kışın saklanması icap eden çerçeveler dahi kükürt dumanında tütsülendikten sonra gazete kâğıtlarına sarılarak nemsiz ve havadar bir yerde muhafaza olunmalıdır. 52

57 ARI HASTALIKLARI VE ARI TELEF EDEN MUZUR BÖCEKLER Arı hastalıklarının en korkuncu <LUK> dur. Bu hastalık bir mikroptan ileri gelir ve bulaşıcıdır. Luk ilk önce petekleri, sonra arıları, nihayet civardaki kovanları harap eder. Hastalığa tutulan kovandan bozulmuş et kokusu hissedilir. Bu hastalığa tutulan kovanları güzelce temizlemeli ve kovanlıktan uzağa götürmelidir. Hasta kovanın arıları temiz bir kovana alındıktan sonra bir yeni kovandan bolca kükürt yakılır ve on da bir yani on okka suya bir okka (l okka=1,2828 kg.) asid sulfurin konarak yıkanır. Hasta arılara da azıcık kükürt ile karıştırılmış bal yedirilir. Yüz gram suya sekiz on damla asid fenik karıştırılarak arıların bulunduğu kovana püskürteç ile iyice serpilir. En iyisi bu hastalığın görüldüğü kovanları bozup yakmaktır. Hasta kovanların bulunduğu yere bile kovan koymamalıdır. Ziya hastalıktan birkaç sene sonra bütün bütün sıvıştığı zan olunan luk yeniden aynı yerde baş göstermiştir. DİZANTERİ HASTALIĞI Kovanlarda en ziyade görülen bir hastalıktır. Ekseriye kışın zuhur eder. Sebebi arıların üşümeleri, fena ve sulu yemlerle beslen meleridir. Kovan havasının tazelenmesi ve kovanın nemli olması da hastalığın zuhuruna sebeptir. Bu hastalık arı terslerinin(dışkılarının) pek fena bir koku çıkarmasından anlaşılır. İlacı arılara ılık bal ve ya şurup vermek kovanları havalandırmaktır. 53

58 Otuz gram hamz-ı safsaf ve otuz gram Tenkar ı (eskiden ithal edilen bir ilaç olsa gerek) iki litre suda erittikten sonra hâsıl olan ilaç ile kovanı yıkamalıdır. ARILARIN BAŞ DÖNME HASTALIĞI Bazı zehirli otların çiçeklerinden bal alan arılar bu hastalığa tutulurlar. Böyle fena otları kovanlık civarından söküp atmalıdır. Daha birkaç arı hastalığı var ise de ehemmiyetsiz olduğundan bahsedilmedi. ARININ DÜŞMANLARI Arı düşmanlarından en zararlı<fustenya> dır. Bu kurd tozlu kelebek sınıfındandır. Dişileri çiçekler üzerine yumurtlarlar. Arılar çiçekleri dolaşır iken fustenya yumurtaları arının bacaklarına tutunarak kovana gelir. Fakat yapılan tecrübeler de fustenyanın kovana girip yumurtlayabileceği dahi anlaşılmıştır. Fustenya yumurtalarından çıkan kurdlar balmumu yediklerinden petekleri delik deşik ederler ve petekler üzerinde bir nevi örümcek ağına benzeyen yuvalarla kaplanmış petekler ise yavaş yavaş yıkılmağa başlarlar. Petekler yıkılmadan önce kurdlar kelebek haline geçmiş ve kovandan çıkmış bulunurlar. Arısı çok olan kovanlarda fustenya kelebekleri yaşayamazlar. Çünkü arılar tuttukları kelebeği dışarıya atarlar. Kovanları fustenya kurdlarından kurtarmak için çerçevelerin altına birkaç tane <naftalin> konmalıdır. Kovanın kapısı etrafına konduğu gibi arılığa bırakılır ise fustenya kelebekleri giremezler. 54

59 Birde <alvoarya>namında fustenya kelebeklerinden daha küçük bir kelebek vardır ki kovan da arılar ile birlikte yaşar fakat pek mazaratlı değildir. Sfenks namında ve boynunun üzerinde kuru kafaya benzer bir işareti olan büyük bir kelebek vardır ki kovanlara bal yemeğe gelir. Bu kelebeğin çıkardığı sedayı arılar işittiklerinde kovan kapısının önüne toplanarak içeriye sokmazlar. Zaten arı girecek şekilde aralatılmış kovan kapılarından bu kelebekler giremezler. Yabanarıları ile eşek arıları bal arılarını tutup tutup yerler. Bunun için bahçelerde ve kovanlık civarında bulunan yaban arısı yuvalarını kaynar su ile haşlamalıdır. Eşek arılarının yuvalarını dahi boz malı kendilerini öldürmelidir. Muzur böceklerinden birde maluğa vardır ki bu böceğin kurdu arı kurdlarını öldürür ve bal yer. Bu kurtlar maluğa oldukları zamanda rast gelindiği yerde tutup öldürülmelidir. Bunlardan başka arılara muzur kalarun, satun, arı biti gibi birçok böcekler vardır. Zavallı arıları birçok böcekler yedikten başka bir takım kuşlarda yerler. Memleketimizde pek çok bulunan sarıasma ve arı ku şu her gün yüzlerce arı avlarlar. Bu kuşlardan kurtulmak için en iyi çare avlayıp yemektir. Bir de <aksala pis> otu ile <arı çenekli > denilen nebat vardır ki kazara ve üzerlerine konan arıları ayaklarından yakalarlar ve açlıktan ölmelerine sebep olurlar. 55

60 İYİ BAL YAPAN OTLAR VE AĞAÇLAR FISDIK: Arılar bu ağaçtan pek çok bal ve gabar dalağ (Polen) alırlar. BADEM, KAYSI, ŞEFTALİ: Bu ağaçları arılar pek çok dolaşıp bal toplarlar. KAVAK: Bu ağaçtan arılar bal, gabar dalağ ve propolis toplarlar SÖĞÜT: Bal hususu ile pek çok polen verir. KOLZA: Şalgamcık ve lahana bunlar gayet ballı oldukları gibi çiçekleri de hemen bütün yaz devam ederler. Ekimleri pek kolay olduğundan tarif olunmadı. BEYAZ HARDAL: Gayet ballıdır. Çiçekleri mayıstan eylüle kadar devam eder. Ekim şekli şalgam ve şalgamcık gibidir. ATKESTANESİ: Nisan, Mayıs aylarında kırmızı çiçek açar, polen ve balı çoktur. MOR VE BEYAZ SALKIM: Gayet ballıdırlar. Beyaz salkımın balı daha beyaz ve daha nefis olur. KIŞ FİĞİ: Balı nefis ve pek boldur. LAVANTA ÇİÇEĞİ: Mayıstan Ağustosa kadar arılar çiçeklerinden gayet kokulu ve bol bal toplarlar. İSPANYA YONCASI VE EVLİYA OTU: Çiçekleri Mayıstan Hazirana kadar devam eder balı pek nefis ve beyazdır ANASON: Pek ballı ve balı kokulu olur. 56

61 KESTANE: Balı adi olur. IHLAMUR: Haziran ve Temmuzda çiçek açar. Balı gayet nefis ve kokuludur. Ferahlanmak için ıhlamur balı yemelidir. MOR ZENĞUŞ YAHUD FAREKULAĞI: Temmuz ve Ağustosta çiçek açar ve çok ballı bir sebzedir. İlk-baharda maydanoz gibi ekilir. KEKİK: Temmuzda çiçek açmaya başlar ve kışa kadar devam eder. Balı pek güzel kokulu olur KEÇİBOYNUZU AĞACI: Eylülden Ekime kadar çiçek açar ise de balı kırmızıca ve adi olur. SARMAŞIK: Sonbahara doğru çiçek açar epeyce devam eder. Arılar sarmaşıktan gayet beyaz ve bol bal alırlar. HILDE: Temmuzdan Ekime kadar çiçek açar. Gayet bol bal verir ise de cinsi adidir. FUNDA: Gayet koyu ve kara bal yapar ARI OTU: Ballı otların en ballısıdır. Şubattan hazirana kadar ekilir. Böyle birbiri ardınca birkaç arı otu ekilecek olur ise sonbahar sonlarına kadar arılar çiçeksiz kalmaz. Ekimi dahi pek kolaydır. Şöyle ki toprak bir kere bellendikten yahut sürüldükten sonra tohum atılır ve tırmık ile örtülür. HODAN: Çiçeklerinden arılar çok bal toplarlar ekimi tıpkı ebegümeci gibidir. HİLYETURP: Mavi çiçekleri ve gayet hoş kokulu ve ballı çiçeklerdir. Kuytu yerler de pek güzel yetişir. 57

62 Bunlardan maide yoncalıklardan tırfıllıklardan, ekin tarlalarından, çayırlıklardan ve ormanlardan arılar gayet nefis ve bol bal, gabar dalağ (çiçektozu-polen),ve propolis toplarlar. Arıcılıkta pek fena arı yaşamayan bal olmayan yerler yalnız büyük bağları yahut bütün memleket bağlık olan taraflarıdır. 58

63 BİBLİYOĞRAFYA, YAHUT YERLİ VE ECNEBİ, ARIDAN VE ARICILIKDAN BAHSEDEN KİTAP VE GAZETELER Arıcılıktan bahseden ziraat gazetelerimizden biri Adabı Baytariye den <Mahmut Kemal Beğ> tarafından neşir olunan CERİDE İ BAYTARİYE VE ZİRAİYE: Olup arıcılık hakkındaki yazıları yazmağa fi 10 KANUNİ SANİ 315 tarihli ve 6 numaralı nüshasında başlamıştır. Bu gazete devam ettiği dört sene zarfında hemen her nüshasında denebilecek bir surette arıcılıktan bahsetmiştir. Serveti Fünün (563) numaralı ve 24 KANUNİ SANİ 317 tarihli nüshasından başlayan arı ve arıcılığa dair olan yazılar 574 numaralı nüshasında bitmiştir. NEVSALİ-İ AFİYET: 1322 senesinde neşrolunan dördüncü kitabında bal hakkında bazı malumat bulunmaktadır. RESİMLİ ZİRAAT GAZETESİ : Bu gazetenin 9 HAZİRAN 321 ve 18 REBİUL AHIR 323 ve 15 numaralı nüshasından başlayan arıcılık yazıları halen devam etmektedir. REHBER-İ UMUR-I BEYTİYE : Rehber umur-i beyti yenin birinci cildinde arıcılıktan bahsedilmektedir. Yalnız bu fenne ait memleketimizde bir tek daş basmasıyla bir risale basılmıştır ki oda arıcılık namında gayet muhtasardır.(kısadır) Ecnebi memleketlerinde basılan arıcılık kitap ve gazeteleri ise pek çoktur. Bunlardan en meşhurları şunlardır. 59

64 ARICILIK, Müellifi Meşhur Amerikalı ROOT KOVANLIĞIN İDARESİ, Müellifi Meşhur Amerikalı BERTRAN AMELİ ARICILIK, Müellifi Meşhur Arıcı HAN KOLAY ARICILIK, Müellifi Meşhur HUMEL ARI VE KOVAN, Müellifi Meşhur DADAN ARICILIK, Müellifi BUNYA VE LAYENİS ARILAR, Müellifi SAEVİ ve DÖLAPİN YALNIZ ARICILIKTAN BAHSEDEN GAZETELER: Resimli Union Apikol Arıcılık Gazetesi Beynelmilel Arıcılık Gazetesi Bunlardan başka daha başka pek çok arıcılık gazete ve kitapları var ise de hepsinden bahsetmeğe kitabımın büyüklüğü müsait olmadığından sarfı nazır olundu.(bahsedilmedi) İKRAMİYELİ ZİRAAT GAZETESİ: İki seneden beri çıkarılmakta olan bu faideli ziraat ceridesi çiftçiliğe ait pek yararlı makaleler yazdıktan başka arıcılık hakkında uzun ve uzun olmakla beraber herkesin okuyabileceği bir surette yazılar yazmaktadır. OSMANLI ZİRAAT VE TİCARET GAZETESİ: Bu resimli gazete ziraat ticaret ve arıcılık hakkında köylülerin bile pek kolaylıkla okuyabileceği bir surette pek nafi yazılar yazmış ve yazmaya devam etmektedir. Köylünün bu gazeteyi okumasını tavsiye ederiz. 60

65 İKİNCİ KISIM ARIHANEDE HER AY GÖRÜLECEK İŞLER Bu kısımda görülen tariflerin bazısı birinci kısımda anlatılmıştı. Daha iyi anlatmak ve arıcının her yeni işini dikkatle ve kolaylıkla yapmasını temin etmek için bu mafsul(ayrıntılı) kısmı ilave ettik. EYLÜLDE YAPILACAK ARIHANE AMELİYESİ Sonbahar çiçekleri arılara kâfi miktarda gıda temin edemezler. Bazı yörelerde Türkmen buğdayı, funda ve böğürtlen çiçekleri arıları gayet güzel beslediklerinden kovanlarda iyi bal toplanır. Bunlar olmazsa da arıcılar arı besleyebilirler. Kovan sahipleri gayet kolaylıkla ne kadar bala sahip olduklarını anlayabilirler. Şöyle ki: 1. 3 desimetre miktarda iki tarafı bal ile dolu bir çıtası bir kilogram bala havidir. On dört on beş kilo balın bir kovana bir kış kâfi geleceğini kabul edecek olur isek bundan fazlasını kovanlardan kullanmak için almaktır. 2. Eylülün 10 undan sonra kovanları ziyaret edip kışlıkları az olanları aşağıda gösterilecek suni gıdalarla beslemelidir. Eğer gıdalara dikkat edilmeyecek olur ise bir gün arılar ölür giderler. Suni gıda terkibi: Toz şekeri ve yahut adi bal 5,0 kilogram, su 2,5 kg. su ile şeker 10 dakika kaynatılıp ateşten alınır ve ılınana kadar bırakılıp şu maddeler ilave edilir. 61

66 Tuz 30 gram Sirke 30 gram Asid salisilik 2 gram Bu terkib ılık olduğu haldeki güneş battıktan sonra kovanlara konur. 3. İhtiyar ve fena analar değiştirilir. Arısı az ve öksüz kovanlar birleştirilir. Ekleme kutularını kaldırıp yastıkları koymalı. Couche yastık diye arıları soğuktan muhafaza eden dört köşeli bir nevi somyaya derler. 4. Sıcağı muhafaza için bazı müellifler (yazarlar) kovanların içini daraltmayı tavsiye ederler. Bu fena bir usul değildir. Hem de bu sayede üzerinde arı bulunmayan çerçeveler çıkarılıp temizlenebilirler. Üzerinde arı bulunan çerçeveler bir araya getirilip kovanın lodos tarafına dizilir. Bu tertib üzere hareket edildiğinde arılar kışı telefat vermeksizin geçirdikleri gibi kovanın içini de küf kaplayamaz. Fustenya Fausse teiğne denilen kelebekleri kovana girmekten men etmelidir. Meşguliyetleri sırf arı beslemekten ibaret olan bazı meraklılar çerçevelerin balını eksatörektör Extracteur ile aldıktan sonra kömeçleri arılara temizletmek için kovana koyup bir müddet bırakmalı. Ve bu temiz gömeçleri rutubetsiz ve fareden masun bir yerde muhafaza etmelidir. 62

67 TEŞRİNİ EVVEL (EKİM) AYI AMELİYESİ 1. Bu ay sabahları soğuk çiseli ve dumanlı olduğundan kış tertibatını nihayetlendirmelidir. (bitirilmelidir.) Havaların müsaadesizliğinden arılar dışarıya çıkmayacak olurlarsa bunun ve bu ayın on beş inden sonra şeker ve ya bal şerbeti vermenin zamanı geç kalmıştır. Havalar çok idaresiz olduğundan verilen şerbetler geç kalır. Geç kalınca kovana kömeçli çerçeve koymak daha faydalıdır. 2. Kovan dâhilinde biriken suları dışarıya akıtmak için kovanları öne doğru eğmelidir. Kovanları rüzgâra dik yerleştirip devrilmekten muhafaza etmelidir. Geçen ay yastıklar konulmadı ise bu ay mutlaka konulmalıdır. 3. Kovanları fare, sivri fare ve muzur hayvanlardan kurtarmak için delikler 7 nihayet 8 milimetreden fazla yükseklik vermemelidir. Kovanın tablası ile asıl kovanı bir az aralık ettirip kovan dâhilini havalandırmalıdır. Kovanlarda aşağıdan yukarıya doğru hava işleyecek olur ise ilkbahara hiçbir arı kalmayıp ölecekleri şüphesizdir. 4. Fundalık ve Türkmen buğdayı olan yerlerde dişi arılar tarafından öldürülen ve bal yemekten başka işleri olmayan erkek arıların leşleri kovandan çıkarılır. Fundalık ve Türkmen buğdayı bol olan yerlerde bu ayda arılar bal yapacaklarından arıcılar arısı az kovanları arılar bal toplamağa son verdikten sonra bozup balını alırlar. Böyle bozulmuş 63

68 kovanların arıları nafile yere mahvedileceğine zayıf veya öksüz kovanlar ile birleştirilip istifade edilmelidir. 5. Kısaca arılar kışı iki şartla kolayca geçireceklerdir. Birincisi arılar kalabalık olup beği (anası) kuvvetli olur yiyecek kâfi miktarda ise, İkincisi; sıcaklık lüzumu derecede olup rutubetin çıkmasına kovanın damı, havalanmasına kovanın tablası müsait olursa. 6. Arıcılığa ait edevatınızı yerli yerine yerleştirmelisiniz. TEŞRİNİ SANİ (KASIM) AMELİYESİ 1. Teşrini sani de artık kışı hükmünü icraya başlar. Arıları kendi haline bırakıp yazın çektikleri zahmetin acısını çıkarttırmalıdır. 2. Farelerin, sivri farelerin dişlerinden arıları muhafaza eylemelidir. Bu hayvanlar dışarıda yiyeceğin azlığından veya yokluğundan kovanların içine yerleşmekte hiç sakınca görmezler. 3. Kovanları eğip yoğunluktan ileri gelen birikinti suları dışarı çıkarılmalı ve deliklerin önüne eğik durumda kiremit parçası yahut tahta parçası koyup kar ile tıkanmadan muhafaza etmeli, diğer taraftan da kovan hava almış olur. 4. Bu ayda kovanlara sulu yiyecek koymak tehlikelidir. Çünkü dizanteri yani ishal hastalığı baş gösterir. Diğer cihetten(taraftan) şerbetin ekşimesinden luk denilen gayet tehlikeli ve sâri hastalık hâsıl olur. İshale tutulan arıları doyurmak yemlerine yardım 64

69 etmek lüzumu halinde ise şeker parçası veya dövülmüş şekeri bir az bal ile yoğurup ve bir tülbent üzerine koyup çerçevelerin üzerine asmalıdır. 5. Poyraz ve karayel rüzgârlarından muhafaza etmek için kovanların etrafına çit ve yahud eğreti tahta perde yapılır. 6. Kış gecelerinin uzunluğundan bir istifade arıcılarımız arı hakkında yazılmış kitap ve gazeteler okuyup gelecek sene arı hanelerinde Külli ıslahat yapmağa gayret eylemelidirler. KANUNİ EVVEL AYI (ARALIK) AMELİYESİ 1. Geceler uzar, rüzgâr eser kar yağmur yağar don kırağı arıları dışarı çıkmaktan men eder. 2. Ara sıra arı haneye gidip kovanların örtüleri yerlerinde olup olmadığına ve kovanlarda rutubet bulunup bulunmamasına dikkat edilir. 3. Arısı az kovanınız varsa şiddetli kışlarda içeride kuru, loş, az hava alır bir az soğukça bir oda ya alıp ilkbahara kadar muhafaza etmelisiniz. 4. Ötleğen kuşu kışın kovanların içine ölmüş arıları yemek için girdiğinden tehlikesizdir. Ağaç kakan kuşu dahi kovanların yakınında yuva yapıp ara sıra kovanları gagalamaktan hali kalmaz. Kedilerde kovanların üzerinde kuş yakalamak için gezip birinden diğerine atlarlar. 65

70 Bunları kovanların yanından def etmeğe gayret etmelidir. Çünkü bunların ziyareti arıları rahatsız eder. 5. Boş ve katlardan istifade edip malzeme temin edilir. Kovanlar, çerçeveler ve ekleme kutuları tamir edilir. Bozulmuş petekler değiştirilir. Erkek arı yuvaları mahvedilir.(bozulur.) KANUNİ SANİ AYI (OCAK) AMELİYESİ 1. Bu ayda geçen ay gibi soğuktur. Kış şiddetle hükmünü icra ettiğinden arılar havanın ancak fevkalade müstesna zamanlarında dışarı çıkabilirler. Hararet sıfırdan yukarı 8 dereceyi işmar etmeyecek olursa katiyen çıkmazlar. Bu ay tam istirahat zamanı olduğundan arıları taciz etmemeğe dikkat etmelidir. 2. Kar yağarsa deliklerin önüne eğik tahta veya kiremit parçası konulur. Birikmiş suları kovanı öne doğru eğip akıtılmalıdır. Deliğin önünde ölmüş arılara rast gelinirse eğilmiş tel parçasıyla dışarı çıkarıp kovanın deliği açılır. Şayet balmumu kırıntısı ve birkaç arı parçasına tesadüf edilecek olur ise kovana fare, sivri fare girdiğine hükmedilip deliğe 6 ile 7 milimetre irtifa a verilip bu gibi hayvanatın kovana dâhili men edilir. 3. Kışın katiyen sulu yiyecek verilmez. Eğer yiyecek vermek lazım gelirse nebat şekeri bayağı toz şekeri hamur halinde şeker temiz bir bez üzerine konup çerçevelerin üst tarafına bırakılır. 66

71 Kovandaki rutubet şekeri kâfi miktarda ıslatacağından arılar gıdalanabilirler. 4. Zorluk çekilmeden kovanların mevkileri değiştirilir. Dışarıya taşraya gönderilecekler de sevk edilirler. 5. İlkbaharda lüzumu olan her bir şey şimdiden hazır edilir. Pencere kenarı kış gününün lâle bahçesi olduğundan keyif ehli ve midesine düşkün olanlar pencere kenarında tam bir iştahla kızarmış taze ekmek ile bal yemek isterler. Bu sebeple fazla balı olup da satanlar epey istifade ederler. ŞUBAT AYI AMELİYESİ 1- Bu ay da geçen ay gibi soğuk olur ise arılar ile hiç meşgul olmak lazım değildir. Boş vaktinizi laboratuarda çerçevelerin ekleme kutularının ufak tefek edevatın tamiri ile temizlenmesi ile meşgul olunur. 2- Arılığın etrafındaki bahçeye elma, armut, erik, ıhlamur fidanlarından dikilir. Bahçe tarhları etrafına şebboy, kekik, arjan çiçeği tohum ve fideleri dikilir. Bu fidanlar çiçek açtıklarında arılar tarafından pek ziyade ziyaret edilir. Bunlara benzer daha birçok ballı çiçekler var ise de evvelce bahsedildi. 3- Eğer hava yumuşayacak olur ise arılar dışarı çıkmaya başlarlar. Kovanlarını temizlemeye başladıklarında gayet yavaş ve gürültüsüzce onlara yardım etmelidir. Eğer ölmüş arı çok görülecek olur ise hayvanların yemsiz kaldıkları anlaşılır. 67

72 4- Böyle yiyeceğe lüzumu olan kovanlara yedek gömeçli çerçeveler konulur. Eğer böyle hazır çerçeve yok ise bir parça toz şekeri konur ki bu mevsimde diğer sulu yemlere gibi tehlikeli değildir. 5- Hava kanuni sani de yahut bu ayda sıcak gidecek olur ise ana arı yumurtlamaya başlar. Hava daha ziyade ısınacak olursa kalabalık kuvvetli yemli sürüleri arıları suluğa gelmeye başlarlar. Suluğu kovanlığın yanına getirip içerisine biraz tuzlu su konu ve muhafaza edilir. Tuzlu suyun üzerine mantar, tahta, saman parçaları konup arıların boğulmamalarına yardım edilir. Bu ayda havaların sıcak gitti yerlerde martta tarif edeceğimiz ameliyat icra edilir. MART AYI AMELİYESİ 1- Arıcı havanın iyileşmesinden memnun olur ve faydalanır. Havanın açılıp ve ısındığını gören arılar adetleri üzere dışarıya çıkıp gezmeye başladıklarında arıcı hemen kovanları ziyaret etmelidir. Yemlere dikkat etmelidir. Kışın arılar ayda ancak beş nihayet alt yüz gram kadar bal yiyebilirlerse de bu ayda birkaç kilo sarf edeceklerdir. Bu ayda da arılara sulu yiyecekler verilmez. Eğer soğuk şiddetli ise 4 kg dövülmüş bayağı şekere1 kilo sıcak bal karıştırıp güzelce yoğrulur ve bir temiz bez üzerine bundan lüzumu kadar sürüp kovanın içine ve çerçevelerin üzerine bırakılır. Yahut hazırlanmış petekli çerçevelere doldurulup arılara öyle verilir. 2- Bu ay kovanların yerini değiştirmeye en muvafık zamandır. Çünkü yazın veya kışın kovanlar ne kadar hareket ettirilir ise 68

73 arılar o kadar rahatsız edilir ki karma karışık olmalarına sebep olur. Yazın kovanların yerleri değiştirildiğinde peteklerin sıcaktan yumuşak olduklarından dökülmek tehlikesi vardır. Kışın ise arılar boğazlarına kadar bal yutup hazmedemediklerinden telef olurlar (tehlike durumunda arılar tedbirli davranmak için çok bal yiyip öyle dışarı çıkmak âdetindedirler.) ilkbaharda kovanın sarsılmasında yine çok bal yutarlarsa da tehlikeyi bertaraf ettikten sonra analarını besleyip yumurta yapmasını teşvik ederler. Yahut kovandaki yavruları beslerler. 3- Ana arı diğerlerini başına toplamış sıkışık bir halde oturuyor ise onun gayet iyi olduğu anlaşılır. Şayet sürüden ayrı bir köşede duruyor ise fena olduğuna hüküm edilir. Peteklerde erkek arı yuvası fazla miktarda görülecek olursa ana ihtiyar veya yavru dölsüzdür. Böyle alvooller (erkek arı yuvaları) bozulur. Eğer arı kuluçkalığı yoksa sürü anasızdır. Bu kovan anası sağlam sürüsü az bir kovan ile yerleştirilir. 4- Kovanlara sıcaklık lazım olduğundan hava akımını kesmeli yastıkları yerinde bırakıp kovanın sıcaklığını muhafaza etmelidir. Sağ tarafta erkek arı sol tarafta işçi arı yuvaları görülmektedir. 5- Soğuktan çiçekler geç kalacak yahut donacak olurlarsa arılara polen yerine yalağın yakınına çavdar veyahut kabut baklası ununa bulanmış bir küfe konulup arılara yardımcı olunur. Bazı kovanlarda çok bal bırakılmış ise çıkarılır. Bu usul gayet fena olduğundan arılara lüzumundan fazla bal bırakmamalıdır. Zira ilkbaharda ana yumurtlayacak yer bulamaz. 69

74 Şekil 23. Sağ tarafta amele arı sol tarafta erkek arı yuvaları görülmektedir. 6- Mart ayı ziyaretinde kovanların haline arılara arı yuvalarına çerçevelere dikkat edilir. Bundan sonra çok dikkati olmalı. NİSAN AYI AMELİYESİ 1- Havalar gereği gibi ısındığından ve çiçeklerin bir kısmı açtığından arılar içi hiçbir tehlike yoksa da havası soğuk giden yerlerde yahut mutedil (ılıman) yerlerde havaların fena gitmesi bazen arıların mahvına bazen de zarar görmelerine sebep olur. Arılar bundan böyle gabar dalağ(polen) bulurlarsa da arı yuvalarını beslemeye lüzumu olan balı bulamazlar. Yiyeceğin olduğu zaman da ana arı yumurtlamaktan vazgeçer. Arı yuvasındaki kurtlar ölür. Hatta kovan sakinleri bile mahvolur. Bu ayda arıların beslenmesi için ne kadar çok bal olursa ileride arılar o kadar çoğalırlar ve çok arı da ileride kovana o kadar çok bal taşır 2- Çiçeklerin iyice ballanmasından kırk elli gün evvel doğal ve suni yiyecekler verilmeme başlanır. Şöyle ki; evvelce verilen bir çeyrek litre şurup haftada yarım litreye çıkarılır. Lakin akşamları verip arılara yağma yaptırmamaya gayret etmelidir. 70

75 3- Deliği daraltmalı kovanlarda hava akımlarını engellemeli arı yuvası peteklerini birden bire büyültmekte acele etmemelidir. Vakitli vakitsiz kovanları açıp arı yuvalarını ziyaret etmek luk hastalığının en birinci sebebidir. 4- Bu hastalık peteklerin kararmasından bir nevi çökmesiyle ve kapalı gözlerde görülen ufak deliklerden tanınır. Eğer kovanlar fena bir koku yayıyorlarsa peteklerin üzerine kafuri serpilip tedavisine bakılır. Bu ayda Fustenya kurtlarına dikkat etmeli. Kuvvetli ve mevcudu kalabalık kovanlar bunları yuvalarından defedebilirlerse de zayıflara katiyen yardım etmelidir. Bu böcekler petekler üzerine yaptığı galerileri takiben kurdu nerede olduğu anlaşılır ve kolayca öldürülür. Kovan civarında uçuşan yabani arıları dahi yakalayıp öldürmelidir. Bunlardan ne kadar öldürülürse yuva o kadar işçi ve ana arı vücuda getirir. 5- Bal gelmeye başlarsa kovanlara çerçeveli petek her iki taraftan birinci çerçeve ile ikinci çerçeve veyahut üçüncüler ile dördüncü arasına beher defada alelade ikiden fazla olmamak şartıyla konulur. 6- Kovanların birleştirilmesi için en müsait zamandır. İyi bir havada ve arıların büyük kısmının dışarıda bulunduğu vakitte bu işlem yapılır. MAYIS AYI AMELİYESİ 1- Bu ayda kovan ahalisi pek çabuk çoğalır. İstanbul ve civarında mayıs ayı arılar için hiç tehlikeli değildir fakat memleketimizin soğuk olduğu taraflarda aralar dışarı çıkamadıklarından yahut 71

76 çıkıp ta yiyecek bulamayıp aç avdet ettiklerinden yevmiye (günlük) gr kadar yiyecek yerler. 2- Kümelerde erkek arı görülmeye başlar. Yaşlı anaları değiştirmek yahut kovanların sayısını fazlalaştırmak isteyen arıcılar bunlardan suni olarak besleyip ana yaparlar. Anası gayet iyi bir kovandan birkaç tene kovanlı gömeçli çerçevelerden alı ve evvelce kovan çerçeveleri çıkarılmış öksüz kovana kor. Öksüz kovana iyi kovanlar konduğunun dokuzuncu günü küçük kovandan da ana arısı yuvası teşkil eder. Yeni ana doğduktan sonra beşinci günü bekler. Beşinci gün kovanı ve ana arının kapandığı küçük tel dolabı akşamın alafranga 4-5 ine kadar kapayıp hâsıl olacak erkek arı ile birlikte kovana bırakılır. 3- Kovanlar oğul vermeye başlarlar. Adi kovanlardan alafranga 10 dan 3,5 a kadar oğul çıkar. 8 gün sonra kovanın deliğine kulak verildiğinde arılarda bir durgunluk ve ananında sesi duyulmazsa ikinci bir oğla malik olunacağına emin olmalıdır. İkinci oğul genellikle alafranga 2 den 5 e kadar çıkmak ihtimali vardır. Oğul yeni kovana kondukta yiyecek verip beslemeye unutmamalıdır. 4- Suni oğul evvelce tarif edildiği şekilde yapılabilir. Fakat kovanın gayet kalabalık olmasına dikkat etmelidir. Aksi takdirde muvaffak olunsa bile her iki kovandan bir kovanın verdiği ürün bile alınamaz. 5- Oğul veren kovanlardan az bal alınır. Bu halde bal az ise kovanlara oğul verdirilmez. Bunun için kovanın yeri büyültülür büyük çerçeve kâfidir. İşçi arılara da doldurmak için kovana petekli çerçeveler konur. Kovanları soğutmaksızın ekleme kutusu konur. Ana arının yukarı çıkmaması için kovan ile ekleme 72

77 kutusu arasına mahsusen yapılmış delikli çinko konur. Alt seksiyonların ortasındakilerden birisine petek konup arıların çabuk yukarı çıkmalarına yardım edilir. 6- Büyük bal akımı vaktinde yani Mayıs ın on beşine doğru kuvvetli kalabalık kovanları ziyaret etmelidir ki arılar çalışıp bal yapmakta kusur etmesinler. HAZİRAN AYI AMELİYESİ 1- Amele arılar gayet çok ürün ile kovana dönerler. Kovanları ziyaret yerlerini değiştirmek işçilerin karışıklığına sebep olur. Arıları ilkbaharda rahatsız etmek onları çalışmaya teşvik gibi ise de kışın ve yazın bal topladıkları zaman pek zararlı olur. 2- Kuvvetli koloni arı topluluğu günlük 5-7,5 10 kilo bal toplayabileceklerinden kovanlara fazla çerçeve koymaya korkmamalıdır. Şekil Seksiyon balı almak isteyen ekleme kutusunu yerleştirmelidir. Hatırdan çıkarmamalıdır ki seksiyon balları ne kadar az müddet kovanda kalırlarsa o kadar güzel olurlar. 73

78 (Şekil 25) 1- Bükülmemiş seksiyon kutusu 2- Seksiyon kutularını bükmek için kalıp 3- Bükülmüş seksiyonların ekleme kutusu çerçevelerinde duruşu 4- Henüz ekleme kutusundan çıkarılmış bal dolu seksiyon 4- Çok sıcaklarda kovanları güneşin yakmasından muhafaza etmelidir. Aksi takdirde dolu ve fena yapılmış gömeçler eriyip dökülürler. Sıcaktan muhafaza için kovanın delikleri açılır. Hatta palto ile kovanın gövdesi arasına öteberi koyup iç sıcaklığı azaltılır. Bal akımı zamanında yağmadan korkulmaz. 5- Eğer ikinci oğul un çıkmaması arzu edilirse kovana (arılara ananın çiftleşmiş olduğu zan ettirmek için) bir iki tane mühürlenmiş kovan çerçevesi konur. Bu halde ana arı çiftleşmek için çıktığında diğerleri firar eder. 6- Kovanlar gayet açık kuru havadar ve sineksiz bir yerde bozulur. Bal süzme makinesi vasıtasıyla bal gayet kolay çıkarılır. İlk alınan bal gayet iyi olduğundan yenmek için alıkonulur. Sonra 74

A R I C I L I K MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ ZIRAATTIR. KEMAL ATATÜRK

A R I C I L I K MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ ZIRAATTIR. KEMAL ATATÜRK A R I C I L I K MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ ZIRAATTIR. KEMAL ATATÜRK ARILARIN BİYOLOJİK EVRELERİ: Yumurta : Petek üzerinde işçi arılar için yapılmış gözler küçük, döllenmemiş yumurtadan oluşan erkek arıların

Detaylı

Veteriner Hekim : Abdullah AKIN

Veteriner Hekim : Abdullah AKIN Veteriner Hekim : Abdullah AKIN Langsroth Kovanı 1-Kovan Kapağı, 2-örtü Tahtası, 3-Ballık Kuluçkalık, 4-Dip Tablası 5-Uçuş Tahtası Langsroth Kovan Ekipmanları Kovan Dip Tahtası Kovanın en altında bulunan

Detaylı

Veteriner Hekim ; Abdullah AKIN

Veteriner Hekim ; Abdullah AKIN Veteriner Hekim ; Abdullah AKIN 1-İşçi ARI 2-Kraliçe ( Ana ) Arı 3-Erkek Arı 1-İşçi Arı 1-İşçi Arılar İşçi arılar, bir arı kolonisinde çiftleşme kapasitesine sahip olmayan dişi arılar. Pek çok arı

Detaylı

VETERİNER HEKİM: ABDULLAH AKIN

VETERİNER HEKİM: ABDULLAH AKIN VETERİNER HEKİM: ABDULLAH AKIN OĞUL NEDİR? Arıların çoğalma içgüdüsü ile; yeni bir arı ailesi oluşturmak için bir ana arı önderliğinde bir gurup arının kovanı terk etmesidir Koloni bireylerinin %30 - %70

Detaylı

Ali VAROL'un Blog Sitesi

Ali VAROL'un Blog Sitesi Ali VAROL'un Blog Sitesi Ali Varol, farklı alanlara ilgi duyan, becerileri ve çalışkanlığıyla kendine daima yeni uğraşılar edinen farklı bir kişilik. Onun uğraşı alanlarından biri de arıcılık. Bu yazıda

Detaylı

İlkbahar Dönemi Çalışmaları

İlkbahar Dönemi Çalışmaları İlkbahar Dönemi Çalışmaları İlkbaharda Yapılacak İşlemler Hava sıcaklığının +14 0 C üzerine çıktığı zaman kovanlarda ilk kontroller yapılır. İlk kontroller kısa ve seri bir şekilde yapılarak yavruların

Detaylı

Yard.Doç.Dr. Özgür SAĞLAM Namık Kemal Üniversitesi Bitki Koruma Bölümü

Yard.Doç.Dr. Özgür SAĞLAM Namık Kemal Üniversitesi Bitki Koruma Bölümü Yard.Doç.Dr. Özgür SAĞLAM Namık Kemal Üniversitesi Bitki Koruma Bölümü Tekirdağ 2015 a) Atrap b) Emgi şişesi c) Işık tuzakları d) Renk tuzakları e) Feromon tuzakları f) Çukur tuzaklar (Pit-Fall) g) Besin

Detaylı

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz.2015 - Ankara Ekin Kurdu (Zabrus Spp) Ergini Geniş bir baş ve fırlayan sırt kısmının görünüşünden

Detaylı

ARICILIĞA GENEL BAKIŞ

ARICILIĞA GENEL BAKIŞ ARICILIĞA GENEL BAKIŞ TÜRKİYE VE DÜNYADA ARICILIK Dünyada 65 milyon koloni ile 1.5 milyon ton bal üretimi yapılmaktadır. Türkiye ise 5 milyon koloni ile Çin in arkasından 2.,bal üretim miktarı 94.000 ton

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Zeytin

Detaylı

GENEL RODENT KONTROLÜ VE TARLA FARELERİ İLE MÜCADELE

GENEL RODENT KONTROLÜ VE TARLA FARELERİ İLE MÜCADELE GENEL RODENT KONTROLÜ VE TARLA FARELERİ İLE MÜCADELE A. GENEL RODENT KONTROLÜ Kemirgenler olarak tabir edilen rodentler, üreme ve canlı kalma gücü çok yüksek, depo, ambar, tarla vb gibi uygun yerlerde

Detaylı

ARILAR. Arıların yaşadıkları yere arı kovanı denir. Her kovanda yaklaşık 50.000 (elli bin) arıdan oluşan bir arı kolonisi yaşar.

ARILAR. Arıların yaşadıkları yere arı kovanı denir. Her kovanda yaklaşık 50.000 (elli bin) arıdan oluşan bir arı kolonisi yaşar. ARILAR Arıların yaşadıkları yere arı kovanı denir. Her kovanda yaklaşık 50.000 (elli bin) arıdan oluşan bir arı kolonisi yaşar. Böyle bir kovan içinde farklı arılar farklı görevleri yerine getirmek zorundadır.

Detaylı

Adım-Soyadım:... Aşağıdaki parçayı okuyalım. Ardından soruları yanıtlayalım.

Adım-Soyadım:... Aşağıdaki parçayı okuyalım. Ardından soruları yanıtlayalım. ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Adım-Soyadım:... Aşağıdaki parçayı okuyalım. Ardından soruları yanıtlayalım. FİLLER Filler

Detaylı

BİZE KATILIR MISINIZ?

BİZE KATILIR MISINIZ? BİZE KATILIR MISINIZ? ŞARKILAR FARECİK Bizim mutfakta bir yuvası var. Ben bilemem ki kaç yavrusu var. Her şeyi kemirdi. Her şeyi dağıttı. Annemi babamı çıldırttı. Farecik farecik, Döktün saçtın farecik,

Detaylı

Kelaynakların Hazin Öyküsü

Kelaynakların Hazin Öyküsü Kelaynakların Hazin Öyküsü Hazin bir öykü anlatacağım bu kez sizlere... Bir varmış bir yokmuş... Uçsuz bucaksız bir ova varmış. Fırat ın sularıyla bereket bulmaya çalışan bu topraklar, fakir köylünün tek

Detaylı

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır.

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır. Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır. Burun boşluğu iki delikle dışarı açılır. Diğer taraftan

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 ZEYTİN

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI:

HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI: HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI: 09.04.2010 1. Vücudumuzdaki şeker oranını aşağıdaki organlarımızdan hangisi ayarlar? A) Kalp B) Böbrek C) Karaciğer 2. Sağlıklı bir yaşam için en önemli seçenek

Detaylı

DENEY KUTUSU 1.0. 20 fen deneyi için araç gereçler, talimatlar ve açıklamalar. Türkçe Eğitim amaçlıdır ücretsiz Lisans al >> Yazar: Saso Zigon

DENEY KUTUSU 1.0. 20 fen deneyi için araç gereçler, talimatlar ve açıklamalar. Türkçe Eğitim amaçlıdır ücretsiz Lisans al >> Yazar: Saso Zigon DENEY KUTUSU 1.0 20 fen deneyi için araç gereçler, talimatlar ve açıklamalar Türkçe Eğitim amaçlıdır ücretsiz Lisans al >> Yazar: Saso Zigon Danışman: Fedor Tomazic Düzenleme ve Redaksiyon: Peter Avbar,

Detaylı

45 mm sığırcıklar için ve kutu yuvaları boyutları % 25-30 daha büyük olmalıdır.

45 mm sığırcıklar için ve kutu yuvaları boyutları % 25-30 daha büyük olmalıdır. Küçük bahçe kuşları için kutu yuvalar. Bahçenize yuvalar yapıp bunları izlemek çok keyifli bir uğraş olabilir. Ancak bunlar kuşlar için uygun yapılmış yuvalar olursa. Özellikle baştankaralar bu yuvaları

Detaylı

Çelikleme ve Daldırma

Çelikleme ve Daldırma Çelikleme ve Daldırma Çay Yetiştiriciliği, Mevlüt Kinez, 1962 Çay bitkisi de asma ve incir gibi çelikleme suretiyle yetiştirilebilmektedir. Ancak, çayın çelikle üretilmesi asma veya incirde olduğu gibi

Detaylı

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti)

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti) 8. Familya: Curculionidae Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti) Sitophilus granarius (L.) Erginler koyu kahve veya kırmızımsı gri renkte, 3-5 mm. boydadır. Baş kısmı

Detaylı

VETERİNER HEKİM:ABDULLAH AKIN

VETERİNER HEKİM:ABDULLAH AKIN VETERİNER HEKİM:ABDULLAH AKIN BAL ARILARININ DOĞAL BESİN MADDELERİ NEKTAR BAL POLEN NEKTAR Bazı bitkilerin özel yapıya sahip organları tarafından salgılanan şekerli bir sıvıdır Arılar tarafından toplandıktan

Detaylı

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Dünyamızda o kadar çok canlı türü var ki bu canlıları tek tek incelemek olanaksızdır. Bu yüzden bilim insanları canlıları benzerlik ve farklılıklarına göre sınıflandırmışlardır.

Detaylı

TEST. 7. Dişer ne zaman fırçalanmalıdır? A. Yemeklerden sonra B. Okuldan gelince C. Evden çıkmadan önce

TEST. 7. Dişer ne zaman fırçalanmalıdır? A. Yemeklerden sonra B. Okuldan gelince C. Evden çıkmadan önce ÖDEV- 3 ADI SOYADI:.. HAYAT BİLGİSİ Tırnaklar, el ve ayak parmaklarının ucunda bulunur. Tırnaklar sürekli uzar. Uzayan tırnakların arasına kir ve mikroplar girer. Bu yüzden belli aralıklarla tırnaklar

Detaylı

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Robot Topluluğu

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Robot Topluluğu Orta Doğu Teknik Üniversitesi Robot Topluluğu 16. Uluslararası ODTÜ Robot Günleri 2019 Arama Kurtarma Kategorisi Kuralları 1)Amaç Yarışmanın amacı, küçük robotun ortamını analiz edip bunu büyük robota

Detaylı

20 Derste Eski Türkçe

20 Derste Eski Türkçe !! 20 Derste Eski Türkçe Ders Notları!!!!!! Cüneyt Ölçer! !!! ÖNSÖZ Türk Nümismatik Derneği olarak Osmanlı ve İslam paraları koleksiyoncularına faydalı olmak arzu ve isteği île bu özel sayımızı çıkartmış

Detaylı

YUMURTA TAVUĞU YETİŞTİRİCİLİĞİ

YUMURTA TAVUĞU YETİŞTİRİCİLİĞİ 2014 2015 YUMURTA TAVUĞU YETİŞTİRİCİLİĞİ Kanatlı Hayvan Yetiştiriciliği 1 YUMURTA TAVUKÇULUĞU Yumurta tavukçuluğu piliçlerde 20.haftadan sonra klavuz yumurta görülmesiyle başlar. Yumurta verimi 23. haftada

Detaylı

ZEHİRSİZ DOĞA MANTARLARI. Yrd.Doç.Dr. Halil DEMİR

ZEHİRSİZ DOĞA MANTARLARI. Yrd.Doç.Dr. Halil DEMİR ZEHİRSİZ DOĞA MANTARLARI Yrd.Doç.Dr. Halil DEMİR TÜRKİYE NİN YENEN MANTARLARI Ülkemiz sahip olduğu flora ve iklim koşulları nedeniyle değişik ortamlarda yetişen doğa mantarları yönünden oldukça zengindir.

Detaylı

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri Yavuz-1 CEVİZ (KR-2) Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Nisbi Periyodisite görülür. Meyvesi oval şekilli

Detaylı

HİNDİ YETİŞTİRİCİLİĞİ

HİNDİ YETİŞTİRİCİLİĞİ 2014 2015 HİNDİ YETİŞTİRİCİLİĞİ Hindilerin tavuklara göre daha dayanıklı, uzun ömürlü, karkas randımanı ve beslenme değerlerinin yüksek olması, yılbaşında tüketimi, etinin sucuk salam gibi ürünlerde dana

Detaylı

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI Hazırlayan İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni 1 Saçları hangisi tarar? o A) Bıçak o B) Tarak o C) Eldiven o D) Makas 2 Hangisi okul eşyası değil?

Detaylı

BİLMEN LAZIM BİTKİLERİN VE HAYVANLARIN DÜNYASINA TEFEKKÜR PENCERESİNDEN BAKALIM

BİLMEN LAZIM BİTKİLERİN VE HAYVANLARIN DÜNYASINA TEFEKKÜR PENCERESİNDEN BAKALIM BİLMEN LAZIM BİTKİLERİN VE HAYVANLARIN DÜNYASINA TEFEKKÜR PENCERESİNDEN BAKALIM 1 Timsahlar dişlerini kendileri temizleyemezler. Timsahlar yemek yedikten sonra dişlerinin temizlenmesi için ağızlarını açarlar.

Detaylı

HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ

HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ HAMAMBÖCEKLERİ Ordo (Takım): Blattoptera (Hamam böcekleri) Vücutları kahverengi tonlarında, yassı ve ovaldir. Antenler çoğunlukla

Detaylı

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

&[1Ô A w - ' ,,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ .... CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI. Nİsan AYI BÜLTENİ. Sevgİ Kİlİmlerİmİz

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI. Nİsan AYI BÜLTENİ. Sevgİ Kİlİmlerİmİz ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI Nİsan AYI BÜLTENİ Sevgİ Kİlİmlerİmİz BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR Dünya Kitap Günü (23 Nisan gününü içine alan hafta) Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı (23 Nisan)

Detaylı

Arıcılığın Tanımı. Arı Yetiştirme Ürünler. Ürünler. Ürünler. Ürünler. Hayvan Yetiştirme ve Besleme Dersi

Arıcılığın Tanımı. Arı Yetiştirme Ürünler. Ürünler. Ürünler. Ürünler. Hayvan Yetiştirme ve Besleme Dersi Hayvan Yetiştirme ve Besleme Dersi Arıcılığın Tanımı Arı Yetiştirme Arıcılık; bitkisel kaynakları, arıyı ve emeği bir arada kullanarak, bal, polen, arısütü, balmumu, propolis, arı zehiri gibi ürünler ile

Detaylı

Pencere Güvenlik Sistemleri MONTAJ KILAVUZU.

Pencere Güvenlik Sistemleri MONTAJ KILAVUZU. Pencere Güvenlik Sistemleri MONTAJ KILAVUZU www.winblock.com.tr ÖZELLİKLER Tüm kanatlı PVC pencereler içindir. Pencere kanatlarının kapanmasına engel olmaz. Her ebattaki pencereye uyar. Ürünün tasarımından

Detaylı

Çayın Bitkisel Özellikleri

Çayın Bitkisel Özellikleri Çayın Bitkisel Özellikleri Bir asırlık bir ömre sahip bulunan çay bitkisi doğada büyümeye bırakıldığında zaman bir ağaç görünümünü alır. Görünüş itibarı ile dağınık bir görünüm arz eden bitki yapısı tek

Detaylı

24 MİNİ KULUÇKA MAKİNASI KULLANIM TALİMATI

24 MİNİ KULUÇKA MAKİNASI KULLANIM TALİMATI 24 MİNİ KULUÇKA MAKİNASI KULLANIM TALİMATI LÜTFEN TEKNİK SERVİSE BAŞVURMADAN ÖNCE KULLANIM TALİMATLARINI SONUNA KADAR OKUYUN VE GEREKLİ ŞARTLARI YERİNE GETİRDİĞİNİZDEN EMİN OLUN!!! MİNİ KULUÇKA MAKİNALARININ

Detaylı

F. Takım: Coleoptera

F. Takım: Coleoptera F. Takım: Coleoptera 1. Familya: Dermestidae a)anthrenus museorum L. (Çekmece böceği) b)trogoderma granarium Everst. (Khapra böceği) a)anthrenus museorum L. (Çekmece böceği) Erginleri 3 mm. kadar olan

Detaylı

* Gündüz kapalı bir havada odamızda yönümüzü pusulasız nasıl bulabiliriz?

* Gündüz kapalı bir havada odamızda yönümüzü pusulasız nasıl bulabiliriz? ÖRNEK ETKİNLİKLER 1- Durgun Elektrik * Televizyon ekranına kolumuzu yaklaştırdığımızda ne olur? * Vander graft jeneratörü nedir? Gerekli Malzemeler: Balon, karabiber, ince yemeklik tuz, ince ip, A-4 kağıt

Detaylı

Arı ürünleri ve Etkin Üretim Yöntemleri. Prof. Dr. Muhsin DOĞAROĞLU

Arı ürünleri ve Etkin Üretim Yöntemleri. Prof. Dr. Muhsin DOĞAROĞLU Arı ürünleri ve Etkin Üretim Yöntemleri Prof. Dr. Muhsin DOĞAROĞLU ARI ÜRÜNLERİNDE VERİMLİLİĞİ BELİRLEYEN FAKTÖRLER BÜTÜN ÜRÜNLER İÇİN YAKLAŞIK OLARAK AYNI DÜZEYDE ETKİ EDER GENETİK YAPI KULUÇKA ETKİNLİĞİ

Detaylı

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır? İSTEK ÖZEL KEMAL ATATÜRK ANAOKULU MARTILAR SINIFI Mevsimler Geçtikçe Doğadaki Canlıların Yaşam Biçimleri de Değişir Konusu İle İlgili Neler Biliyoruz? Ece S. : Yaz mevsimi olunca hayvanlar daha da heyecanlanır.

Detaylı

Çadırlar Çadırın Parçaları

Çadırlar Çadırın Parçaları Çadırlar Çadırın Parçaları Poller, pol doktoru, çadır kazıkları, germe ipleri, sabitleme lastikleri, metal askı. 11.04.2018 271 Çadırlar Çadır seçerken nelere dikkat etmeliyim Amaca uygunluğuna, Kaç kişilik

Detaylı

Bölme İşlemi. B. Aşağıdaki çiçekleri 3 erli. A. Aşağıdaki futbol toplarını 2 şerli gruplandıralım. İstenenleri cevapla_ layalım. yalım.

Bölme İşlemi. B. Aşağıdaki çiçekleri 3 erli. A. Aşağıdaki futbol toplarını 2 şerli gruplandıralım. İstenenleri cevapla_ layalım. yalım. İlkokuletkinliklerinet Bölme İşlemi A Aşağıdaki futbol toplarını 2 şerli gruplandıralım İstenenleri cevapla_ layalım B Aşağıdaki çiçekleri 3 erli gruplandıralım İstenenleri cevapla_ yalım a Kaç top var?

Detaylı

Kuş Gözlemciliği. Süleyman Ekşioğlu Kuş Araştırmaları Derneği

Kuş Gözlemciliği. Süleyman Ekşioğlu Kuş Araştırmaları Derneği Kuş Gözlemciliği Süleyman Ekşioğlu Kuş Araştırmaları Derneği Kuş Gözlemciliği Nedir? Kuşları doğal ortamlarında izleme uğraşısına kuş gözlemciliği, bunu yapanlara da kuş gözlemcisi denir Kimler Kuş Gözlemcisi

Detaylı

1. Alternatif. 2. Alternatif Say Toplamak. 3. Alternatif Ìlk Toplama Dersi. Renk Toplamak. Oyuncu Sayısı: Yaş: İçindekiler:

1. Alternatif. 2. Alternatif Say Toplamak. 3. Alternatif Ìlk Toplama Dersi. Renk Toplamak. Oyuncu Sayısı: Yaş: İçindekiler: OYUN TALİMATLARI Oyuncu Sayısı: Yaş: İçindekiler: 2-4 oyuncu 3 yaş ve üzeri 4 adet toplama tüpü, birleştirilebilir oyun alanı, 60 adet sayı baskılı renkli top, 55 oyun kartı ve oyun kılavuzu Oyun Haz rl

Detaylı

Pamuk ekim makinaları. 18.10.2012 Prof.Dr.Rasim OKURSOY 1

Pamuk ekim makinaları. 18.10.2012 Prof.Dr.Rasim OKURSOY 1 Pamuk ekim makinaları 18.10.2012 Prof.Dr.Rasim OKURSOY 1 18.10.2012 Prof.Dr.Rasim OKURSOY 2 Pamuk Ülkemizde pamuk çoğunlukla çırçır makinalarından çıktığı gibi ekilir. Bu tohumların üzeri hav denilen lifli

Detaylı

Yeryüzünün en sıcak yeri Afrika da El-Ezize bölgesidir. (Gölgede 58 derece)

Yeryüzünün en sıcak yeri Afrika da El-Ezize bölgesidir. (Gölgede 58 derece) ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok 9. GÜN Bunu biliyor musun? Yeryüzünün en sıcak yeri Afrika da El-Ezize bölgesidir. (Gölgede

Detaylı

SU VE RUTUBET YALITIMI

SU VE RUTUBET YALITIMI SU VE RUTUBET YALITIMI Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi BİR YAPIYI ETKİLEYEN SULAR 1.YERALTI SULARI Yeraltı su seviyesine

Detaylı

YEM NUMUNESİ ALMA YÖNETMELİĞİ

YEM NUMUNESİ ALMA YÖNETMELİĞİ Yetki Kanunu 1734 Olur Tarihi 14.02.1975 Olur No 24 YEM NUMUNESİ ALMA YÖNETMELİĞİ Kanuni Dayanak : MADDE 1 - Bu Yönetmelik; 1734 sayılı Yem Kanununun 20 nci maddesi uyarınca hazırlanan ye Bakanlar Kurulu

Detaylı

Erkek, dişiden hamile kalır. Ne hayvan ama değil mi! Erkek denizatı, kesesindeki minik yumurtalara gözü gibi bakar. Bu arada yumurtaların yanına

Erkek, dişiden hamile kalır. Ne hayvan ama değil mi! Erkek denizatı, kesesindeki minik yumurtalara gözü gibi bakar. Bu arada yumurtaların yanına Denizatı Masallardan çıkıp gelmiş adeta. Hayallerde yaratılmış bir hayvan. Sanki bir gün birisinin canı bir resim çizmek istemiş de oturup düşünmüş: Hmmmm... Bugün sualtında yaşayan bir at mı çizsem? Yele

Detaylı

BETONARME KALIPLARININ SINIFLANDIRILMASI. 3. Bölüm. Öğr. Gör. Mustafa KAVAL Afyon Meslek Yüksekokulu İnşaat Programı

BETONARME KALIPLARININ SINIFLANDIRILMASI. 3. Bölüm. Öğr. Gör. Mustafa KAVAL Afyon Meslek Yüksekokulu İnşaat Programı BETONARME KALIPLARININ SINIFLANDIRILMASI 3. Bölüm 1 BETONARME KALIPLARININ SINIFLANDIRILMASI Kalıp Malzemeleri Bir kalıp sistemini meydana getiren kısımlar kaplama ve kalıp iskelesi olmak üzere ikiye ayrılır.

Detaylı

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim Sohbetler *Aile nedir? *Ailemizi tanıyalım. *Ailemizdeki büyüklerin isimlerini öğrenelim. *Akraba ne demek öğrenelim. *Arkadaşlık nedir?

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Maddeyi Tanıyalım Maddeyi Niteleyen Özellikler Bazı Maddelere Karşı Neden Dikkatli Olmalıyız? Maddelerle Çalışırken Uyulması Gereken K

Maddeyi Tanıyalım Maddeyi Niteleyen Özellikler Bazı Maddelere Karşı Neden Dikkatli Olmalıyız? Maddelerle Çalışırken Uyulması Gereken K Maddeyi Tanıyalım Maddeyi Niteleyen Özellikler Bazı Maddelere Karşı Neden Dikkatli Olmalıyız? Maddelerle Çalışırken Uyulması Gereken Kurallar Maddenin Hâlleri 3. Sınıf Fen Bilimleri 1 Aşağıdaki tabloda

Detaylı

KOYUNLARIN BESLENMESİ

KOYUNLARIN BESLENMESİ KOYUNLARIN BESLENMESİ Dr. Ahmet Hamdi AKTAŞ Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü, KONYA Buğday ile koyun gerisi oyun Mera ile koyun gerisi oyun Biz de koyunlarımızı böyle kaliteli meralarda

Detaylı

( TRT VAKFI ) TÜRKİYE RADYO TELEVİZYON KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MENSUPLARI SOSYAL DAYANIŞMA, TEDAVİ, EĞİTİM YARDIMLAŞMASI VE EMEKLİLİK VAKFI

( TRT VAKFI ) TÜRKİYE RADYO TELEVİZYON KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MENSUPLARI SOSYAL DAYANIŞMA, TEDAVİ, EĞİTİM YARDIMLAŞMASI VE EMEKLİLİK VAKFI ( TRT VAKFI ) TÜRKİYE RADYO TELEVİZYON KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MENSUPLARI SOSYAL DAYANIŞMA, TEDAVİ, EĞİTİM YARDIMLAŞMASI VE EMEKLİLİK VAKFI DELEGE SEÇİMLERİ YÖNETMELİĞİ ( TRT VAKFI ) TÜRKİYE RADYO TELEVİZYON

Detaylı

Ç ÇABUK ÇAKI ÇALIŞMAK ÇAMAŞIR ÇAMUR

Ç ÇABUK ÇAKI ÇALIŞMAK ÇAMAŞIR ÇAMUR Ç ÇABUK ÇAKI Her iki el göğüs hizasında, sol el işaret parmağı ve başparmak açık öbür parmaklar kapalı (C el) biçimde, el öne doğru çıkarılır. Sağ el işaret parmağı açık öbür parmaklar kapalı, sağ el işaret

Detaylı

Microsoft Wedge Dokunmatik Fare Pil Kapağı Tespit Klip Tamir

Microsoft Wedge Dokunmatik Fare Pil Kapağı Tespit Klip Tamir Microsoft Wedge Dokunmatik Fare Pil Kapağı Tespit Klip Tamir Sökme, onarım ve pil kapağı kapalı kalacak değil Kama Dokunmatik fare takılması. Ayrıca diğer bileşenleri onarmak için iyi bir rehber Yazan:

Detaylı

MAPISHREDDER AUTO S85CD OTOMATİK BESLEMELİ EVRAK İMHA MAKİNASI

MAPISHREDDER AUTO S85CD OTOMATİK BESLEMELİ EVRAK İMHA MAKİNASI MAPISHREDDER AUTO S85CD OTOMATİK BESLEMELİ EVRAK İMHA MAKİNASI DİKKAT: Beklenmeyen arıza ve istenmeyen durumlarla karşılamamak için cihazı kullanmaya başlamadan önce lütfen bu kullanım kılavuzunu dikkatlice

Detaylı

Arıcılığa Başlarken... Dr. Ali KORKMAZ Ziraat Yüksek Mühendisi Samsun Tarım İl Müdürlüğü

Arıcılığa Başlarken... Dr. Ali KORKMAZ Ziraat Yüksek Mühendisi Samsun Tarım İl Müdürlüğü Arıcılığa Başlarken... Dr. Ali KORKMAZ Ziraat Yüksek Mühendisi Samsun Tarım İl Müdürlüğü Her şeyden önce... Kovan Seçimi Arı Irkı Seçimi Arıcılık Yapılacak Bölge Seçimi Arılık Seçimi» çok önemlidir. Ancak...

Detaylı

Otelimizde kullanılan iki tip tepsi çeşidi vardır. 1- Yuvarlak tepsi. 2- Dikdörtgen tepsi

Otelimizde kullanılan iki tip tepsi çeşidi vardır. 1- Yuvarlak tepsi. 2- Dikdörtgen tepsi Otelimizde kullanılan iki tip tepsi çeşidi vardır. 1- Yuvarlak tepsi 2- Dikdörtgen tepsi YUVARLAK TEPSİ: Az miktarda olan malzemeler için kullanılır. Bir görevli rahatca hem taşıyıp hem servis yapabilir.

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK YENİ YIL Bizlere kutlu olsun. Sizlere kutlu olsun. Eski yıl sona erdi, Yepyeni bir yıl geldi. Bu yıl olsun mutlu bir yıl, Bu yıl

Detaylı

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Bir çocuk varmış. Eşyalarını toplamaktan hiç hoşlanmazmış. Bir gün yerlerde atılı duran eşyalar, aralarında konuşuyorlarmış. - Sen neden hala buradasın. Bu saatte

Detaylı

SORU : CEVAP: SORU: CEVAP:

SORU : CEVAP: SORU: CEVAP: SORU : Yediemin deposu açmak için karar aldım. Lakin bu işin içinde olan birilerinden bu hususta fikir almak isterim. Bana bu konuda vereceğiniz değerli bilgiler için şimdiden teşekkür ederim. Öncelikle

Detaylı

GTİP Madde İsmi İlgili Standart Standardın Farklı Uygulanacak Maddesi

GTİP Madde İsmi İlgili Standart Standardın Farklı Uygulanacak Maddesi Terimler ve Tarifler. A sınıfı yumurta,. Ekstra taze yumurta ve.4 B sınıfı yumurta tarifleri uygulanmaz. 4.. Fiziksel Özellikler A ve B sınıfı yumurtaların fiziksel özellikleri Çizelge de verilen değerlere

Detaylı

Duvarlar ve Duvar Malzemeleri

Duvarlar ve Duvar Malzemeleri Duvarlar ve Duvar Malzemeleri Duvarlar ve Duvar Malzemeler Taş, tuğla, briket vb. gibi malzemelerle değişik şekillerde, taşıyıcı veya bölme amaçlı olarak düşey şekilde örülen elemanlara duvar denir. Duvarlar

Detaylı

Kalıcı Yara Kapatma Yöntemleri KALICI YARA KAPATMA YÖNTEMLERİ : 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği

Kalıcı Yara Kapatma Yöntemleri KALICI YARA KAPATMA YÖNTEMLERİ : 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği Kalıcı Yara Kapatma Yöntemleri 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 5.Hafta (13-17 / 10 / 2014) 1.KALICI YARA KAPATMA YÖNTEMLERİ 2.)YARA KAPATMADA GEÇİCİ ÖRTÜLER 3.)DESTEK SAĞLAYAN YÖNTEMLER Slayt No: 7

Detaylı

Fakat bazı şeyleri yeyip içmek, insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslam dininde haramdır.

Fakat bazı şeyleri yeyip içmek, insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslam dininde haramdır. Eşyada yenip içilme bakımından asıl olan mubah olmaktır. Bütün eşya, aslında insanların yararlanmaları için yaratılmıştır. Onun için aslında temiz olan, akla ve sağlığa zararlı olmayan bir kısım hayvan

Detaylı

Bal Arılarının Beslenmesi. Dr. Ali KORKMAZ Samsun Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü

Bal Arılarının Beslenmesi. Dr. Ali KORKMAZ Samsun Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Bal Arılarının Beslenmesi Dr. Ali KORKMAZ Samsun Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Ölüyorum dedim, inanmadınız! Benim ölümü göremezsiniz! Siz, polen beklemeye devam edin! Biz, avuç avuç ölürüz! Soykırım

Detaylı

GRİP PENDİK SAĞLIK GRUP BAŞKANLIĞI 2014

GRİP PENDİK SAĞLIK GRUP BAŞKANLIĞI 2014 GRİP PENDİK SAĞLIK GRUP BAŞKANLIĞI 2014 GRİP NEDİR? Influenza da denilen, vücudumuza solunum yolu ile giren mikroplar tarafından oluşturulan bir hastalıktır. Özellikle Sonbahar-Kış aylarında çok sık görülür

Detaylı

ÇARPANLAR VE KATLAR I sayısının asal çarpanlarına ayrılmış hâli aşağıdakilerden A) B) C) D)

ÇARPANLAR VE KATLAR I sayısının asal çarpanlarına ayrılmış hâli aşağıdakilerden A) B) C) D) 8. Sınıf MATEMATİK ÇARPANLAR VE KATLAR I. Aşağıdakilerden hangisi 6 nın çarpanlarından biridir? A) 3 B) 6 C) 8 D) TEST. 360 sayısının asal çarpanlarına ayrılmış hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) 3. 3.

Detaylı

Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü

Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ÜREME ORGANI ÇİÇEK ÇİÇEKLER BİTKİLERİN EŞEYLİ ÜREME ORGANIDIR. ÇİÇEĞİN KISIMLARI taç yaprak TAM ÇİÇEĞİN ŞEKLİ başçık sapçık dişicik

Detaylı

UĞUR BÖCEKLERI SINIFI MART AYI AYLIK BÜLTENİ

UĞUR BÖCEKLERI SINIFI MART AYI AYLIK BÜLTENİ UĞUR BÖCEKLERI SINIFI MART AYI AYLIK BÜLTENİ TARİHLER 06-10 MART 13-17 MART 20-24MART 27-31 MART KONULAR İlkbahar Eski İstanbul- Değerler eğitimi Dürüstlük Bitkiler- Orman Haftası TiyatroGünü- Kütüphane

Detaylı

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır.

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır. .com Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır. ilkok 2/... Sınıfı Türkçe Dersi Değerlendirme Sınavı Adı-Soyadı:... Yaşayabilmek için oksijene ihtiyaç vardır. Oksijen sayesinde karadaki

Detaylı

A) P 2 >P 1 >P 3 B) P 3 >P 2 >P 1 C) P 3 >P 1 >P 2 D) P 2 >P 3 >P 1

A) P 2 >P 1 >P 3 B) P 3 >P 2 >P 1 C) P 3 >P 1 >P 2 D) P 2 >P 3 >P 1 1. Basınç hakkında verilen aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Basınç, birim yüzeye etki eden dik kuvvettir. B) Katı bir cismin ağırlığı artarsa zemine uyguladığı basınç artar. 4. Tek bir çivi

Detaylı

ENFEKSİYON KONTROL HEMŞİRELİĞİ MUTFAK DENETİM FORMU

ENFEKSİYON KONTROL HEMŞİRELİĞİ MUTFAK DENETİM FORMU Derin Dondurucu Deposu Sayfa No: 5/1 MUTFAK DEPOLARI Sıcaklığı (-18)Cº derece Termometre depo kapısında Malzemeler yerden yüksekte Yer, duvar, tavan ve raflar temiz Yer ve yüzey zeminlerin döşemesi ıslak

Detaylı

TÜRK KIZILAYI KUZEY MARMARA BÖLGE KAN MERKEZİ KAN NAKİL POŞETİ TEKNİK ŞARTNAMESİ KIZILAY 1

TÜRK KIZILAYI KUZEY MARMARA BÖLGE KAN MERKEZİ KAN NAKİL POŞETİ TEKNİK ŞARTNAMESİ KIZILAY 1 TÜRK I KUZEY MARMARA BÖLGE KAN MERKEZİ KAN NAKİL POŞETİ TEKNİK ŞARTNAMESİ 1 İÇİNDEKİLER 1. TANIMLAR. 3 2. TEDARİK EDİLECEK ÜRÜNÜNÜN TEKNİK ÖZELLİKLERİ... 3 3. İHALE AŞAMASINDA İSTENİLEN EVRAKLAR. 4 4.

Detaylı

Acura TSX (CL9) Kabin hava filtresi Değiştirilmesi

Acura TSX (CL9) Kabin hava filtresi Değiştirilmesi 2004-2008 Acura TSX (CL9) Kabin hava filtresi Değiştirilmesi çıkarılması ve iç kabin hava filtresinin değiştirilmesi için talimatlar (polen filtre olarak da adlandırılır). Adından da anlaşılacağı gibi,

Detaylı

TÜRKÇE. NOT: 1. 2. 3. soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. cümlesinin sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır?

TÜRKÇE. NOT: 1. 2. 3. soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. cümlesinin sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır? TÜRKÇE Hiçbir zaman elinde sapan olan bir arkadaşım olmadı. Daha doğrusu, öyleleri ile arkadaşlık yapmadım. Çünkü minicik bir kuşun canına kıyarken acıma duygusu olmayan kişi, zor duruma düşene elini uzatmaz.

Detaylı

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM VII KIRIK, ÇIKIK VE BURKULMALARDA İLKYARDIM

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM VII KIRIK, ÇIKIK VE BURKULMALARDA İLKYARDIM Sağlık Bülteni İLK YARDIM ODTÜ G. V. ÖZEL MERSİN OKULLARI Mayıs 2014 BÖLÜM VII KIRIK, ÇIKIK VE BURKULMALARDA İLKYARDIM Kırık nedir? Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar darbe sonucu ya da kendiliğinden

Detaylı

MUTFAKLARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ. İbrahim KOLANCI Enerji Yöneticisi

MUTFAKLARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ. İbrahim KOLANCI Enerji Yöneticisi BİNALARDA ELEKTRİK TÜKETİMİ 35 30 25 20 15 10 5 0 YÜZDE % STANDBY KURUTUCULAR ISITICILAR TELEVİZYON AYDINLATMA BULAŞIK MAKİNASI ÇAMAŞIR MAKİNASI KLİMA BUZDOLABI DİĞER Soğutucu ve Dondurucular Bir soğutucu

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ

ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ Halkalı solucanlar çift cinsiyetli olmalarına rağmen döllenme kendi kendine değil, iki ayrı

Detaylı

Yer Yumurtasının Kontrolü Ve Çözüm Önerileri. Dr. Tolga Erkuş Ross Breeders Anadolu

Yer Yumurtasının Kontrolü Ve Çözüm Önerileri. Dr. Tolga Erkuş Ross Breeders Anadolu Yer Yumurtasının Kontrolü Ve Çözüm Önerileri Dr. Tolga Erkuş Ross Breeders Anadolu Neden Önemli??? Yer yumurtası nedir? Temiz görünüşlü yer yumurtası nedir? Sanitasyon ne işe yarar? Yer yumurtasına nasıl

Detaylı

Asus Zenfone 2 Ekran Aksamı Değiştirme

Asus Zenfone 2 Ekran Aksamı Değiştirme Asus Zenfone 2 Ekran Aksamı Değiştirme adım gözyaşı aşağı ve ekran aksamının değiştirilmesi adım. Yazan: zacxzac GİRİŞ adım gözyaşı aşağı ve ekran aksamının değiştirilmesi adım. ifixit CC BY-NC-SA tr.ifixit.com

Detaylı

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü 01330 Adana Bir ineğin kendisinden beklenen en yüksek verimi

Detaylı

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın? 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin yerini tutan bir sözcük kullanılmıştır? A) Onu bir yerde görmüş gibiyim. B) Bahçede, arkadaşımla birlikte oyun oynadık. C) Güneş gören bitkiler, çabuk büyüyor.

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU KASIM 2018 EĞİTİM BÜLTENİ 10 KASIM 10 kasım 10 kasım 10 kasım benim en büyük yasım Sen yüreğimde sen damarımda Sonsuzluğa akan kansın Yurdumu

Detaylı

EPİLASYON CİHAZI KULLANIM KILAVUZU

EPİLASYON CİHAZI KULLANIM KILAVUZU EPİLASYON CİHAZI KULLANIM KILAVUZU Model : EPIGOLD Classic Blend Sayın kullanıcı ; Öncelikle cihazımızı tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz. Cihazımızı kullanmadan önce kullanım kitapçığını okumanız

Detaylı

TAM SAYILARLA TOPLAMA İŞLEMİ

TAM SAYILARLA TOPLAMA İŞLEMİ . Sınıf Matematik AD SOYAD C E V A P L A R I M NUMARAM A B C D A B C D A B C D A B C D A B C D A B C D A B C D A B C D A B C D A B C D A B C D A B C D A B C D A B C D A B C D TAM SAYILARLA TOPLAMA İŞLEMİ.

Detaylı

1. Buzdolabı Kullanımı 6. Ellerin Yıkanması

1. Buzdolabı Kullanımı 6. Ellerin Yıkanması ON DOĞRU MUTFAK UYGULAMASI 1. Buzdolabı Kullanımı 6. Ellerin Yıkanması 2. Donmuş Etlerin Çözündürülmesi 7. Mutfak Bez ve Süngerlerinin Temizliği 3. Etlerin Pişirilmesi 8. Kesme Tahtasının Temizliği 4.

Detaylı

8. SINIF MATEMATİK TESTİ A

8. SINIF MATEMATİK TESTİ A . Türkiye genelinde bir yılda 8, x0 5 adet çam ağacının kurtarılması hedeflenmektedir. 3. Şekildeki beş katlı düğün pastasında her kattaki pastanın yarıçap uzunluğu, bir üstündekinin yarıçap uzunluğunun

Detaylı

BİTKİ TANIMA I. P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr.

BİTKİ TANIMA I. P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr. 1 BİTKİ TANIMA I Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) C r y p t o m e r i a j a p o n i c a ( K a d i f

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Knauf W625 - W626 Duvar C profilli Duvar Giydirme Sistemi Uygulama Detayları:

Knauf W625 - W626 Duvar C profilli Duvar Giydirme Sistemi Uygulama Detayları: Knauf W625 - W626 Duvar C profilli Duvar Giydirme Sistemi Uygulama Detayları: Knauf W625 - W626 Duvar Giydirme Sisteminde Metal Konstrüksiyon, Duvar U (DU) ve sadece 75mm ve 100mm Duvar U ve Duvar C profiller

Detaylı

MATEMATİK DERSİ GENEL DEĞERLENDİRME

MATEMATİK DERSİ GENEL DEĞERLENDİRME MATEMATİK DERSİ GENEL DEĞERLENDİRME Adı Soyadı :.. 1. Aşağıdaki sayıları sembol kullanarak küçükten büyüğe sıralayınız. 456, 56, 71,877,950,95,2,857 7) 75 misket beş kardeş arasında paylaştırılıyor. Küçük

Detaylı

ARICILIK ANASIZ KOLONİLERİN ANALANDIRILMASI

ARICILIK ANASIZ KOLONİLERİN ANALANDIRILMASI ARICILIK ANASIZ KOLONİLERİN ANALANDIRILMASI Analandırmak amacıyla kovana yumurtlayan ana arı vermede esas kural koloni ile ana arının karşılıklı olarak birbirini kabul etmelerini sağlamaktır. Bunun için

Detaylı

Kırık-Çıkık Ve Burkulmalarda İlk Yardım

Kırık-Çıkık Ve Burkulmalarda İlk Yardım Kırık-Çıkık Ve Burkulmalarda İlk Yardım Kırık Nedir? Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar darbe sonucu ya da kendiliğinden oluşabilir. Yaşlılık ile birlikte kendiliğinden kırık oluşma riski

Detaylı