6» dadır. ágggggggggggg 2. Sh:»4218 URÂ. » dahi denilir. urâ Sûresi mekkîdir « » yâhud yalnız «Õ Ç

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "6» dadır. ágggggggggggg 2. Sh:»4218 URÂ. » dahi denilir. urâ Sûresi mekkîdir « » yâhud yalnız «Õ Ç"

Transkript

1 Sh:»4218 URÂ ô ì Ûa ñ ì TR urâ Sûresi mekkîdir «Õ Ç á y» yâhud yalnız «Õ Ç» dahi denilir. Âyetleri - Kûfîde elli üç, di(erlerinde ellidir. Hılâf «Õ Ç á y» bir de «â5 Ç üb 6» dadır. Kelimeleri - Sekiz yüz altmı+ altıdır. Harfleri - Üç bin seksen sekizdir. Fasılası - â Ó k Û harfleridir. ággggggggggggî y ŠÛa å à y ŠÛa é ÜÛa ágggggggggggg 2

2 åí ˆ Ûa óû aë Ù îû a ó yì í Ù Û ˆ S Õ Ç R á y Q bßë paì à Ûa ó Ï bß éû T áî Øz Ûa Œí ŒÈ Ûa é ÜÛa =Ù Ü jó å ß æ Š À1ní paì à Ûa bøm U áî ÄÈ Ûa ó ÜÈ Ûa ì çë 6 üa ó Ï ó Ï åà Û æë Š 1 Ìn íë á è 2 àz 2 æì z j í òø Üà Ûaë å è Ó ìï å ß aë ˆ ma åí ˆ Ûaë V áî y ŠÛa ì 1Ì Ûa ì ç é ÜÛa æ a üa 6 üa 3î ì 2 á è îüç o ãa bßë 9 á è îüç Åî 1y é ÜÛa õ bî Û ëa é ãë å ß Sh:»4219 ô Š Ô Ûa â a ˆ ä n Û b î 2ŠÇ b ã a Š Ó Ù îû a bä îy ëa Ù Û ˆ ë W ò äv Ûa ó Ï Õí ŠÏ 6 éî Ï k í ü É àv Ûa â ìí ˆ ä më bèû ìy åßë ñ yaë ò ß a á èüèvû é ÜÛa õ b ìûë X Šî È Ûa ó Ï Õí ŠÏë ó Ûë å ß á èûbß æì à Ûb ÄÛaë 6 é nà y ó Ï õ b í åß 3 í å Ø Ûë ó Ûì Ûa ì ç é ÜÛbÏ 7õ bî Û ëa é ãë å ß aë ˆ ma âa Y Šî ã üë ; Ší Ó õ ó 3 ó ÜÇ ì çë 9ó m ìà Ûa ï z í ì çë

3 Meali erifi áy 1 Ç Õ 2 0+te böyle vahiy veriyor sana - senden evvelkilere de - Allah, o, azîz, hakîm 3 Onundur bütün Göklerdeki ve Yerdeki ve o, öyle ulu, öyle azîm 4 Ki Gökler hemen hemen üstlerinden çatlıyacakgibititre+iyorlar, Melekler hamd ile rablarına tesbih ediyorlar ve Yerdeki kimse için ma(rifet diliyorlar, uyan Allahdır ancak öyle gafur, öyle rahîm 5 Onun berisinden veliylere tutunanlara gelince: onların da üzerlerine Allah gözcü, sen de(ilsin üzerlerine vekil 6 Ve i+te böyle sana Arabî bir Kur'an vahiyetmekteyiz ki Ümmülkurayı ve çevresindekileri sakındırasın veotoplama gününün deh+etini haber veresin onda +übhe yok, bir fırka Cennette, bir fırka saîrde 7 Dilese idi Allah elbet hepsini bir ümmet de yapardı ve lâkin diledi(ini rahmetine koyuyor da zalimlere gelince ne bir veliy Sh:»4220 var onlara ne de bir nasîr 8 Yoksa ondan beride veliylerimi idindiler? Fakat Allahdır ancak veliy, ölüleri o diriltir, ve her +ey'e kadîr odur 9

4 Õ Ç P á y - 0kiisim olmak gerektir. Onun için araları ayrılmı+ ve iki âyet sayılmı+ «È î è» gibi bir isim oldu(una göre ayrılması ba+ında di(er «á îßby denilmi+tir. 3. Ù Û ˆ böyle - bu tarzı vahyile veya bervechi âti mazmun ile» lere mutabık olmak için Ù îû a ó yì í vahiy veriyor ve verir sana =Ù Ü jó å ß åí ˆ Ûa óû aë ve sende evvelki Peygamberlere - Sahib ke++af burada +öyle der: ya'ni bu Sûrenin mutezammın oldu(u meanî öyle meanîdir ki Allah tealâ onun mislini hem bu Sûrenin gayrısında sana vahyetmi+tir hem de senden evvelki Peygamberlere vahyeylemi+tir. Bu suretle Allah tealâ bu ma'nâları Kuranda ve Semavî kitabların hepsinde tekrar buyurmu+tur. Çünkü bunlarda evvel âhir kullarına belî( bir tenbih ve azîm bir lûtuf vardır. «oldu(una delâlet içindir ó yëa» buyurulmayıp da muzarı' lâfzıyle «ó yìí g ça» buyurulması da böyle iyha, âdeti. Bundan ba+ka burada bir de +u ma'nâ vardır:allahtealânın sana ve senden evvelki Peygamberlere vahyinin tarzı bu «Õ Ç áy» vahyi gibi, ya'ni bu Sûrede beyan ve ta'rif olundu(u gibidir. Çünkü vahyin envaı bu Sûrenin âhırinde «lbv y ªô a ë å ß ëa b î yë ü a é ÜÛa éà ÜØ í æa Š j Û æb bß õ b í 6 bß é ã b 2 ó yì îï üì 3 Š í ëa Õ Ç» diye beyan olunacaktır. da bu üç tarza remz olmak muhtemildir. Sûrei «Nisâ» da «7 ê È2 å ß å î j äûaë ì ã ó Û a bä îy ëa bà Ù îû a bä îy ëa b ã»

5 bak. 5. å è Ó ìï å ß æ Š À1ní paì à Ûa bøm - Allah tealânın ulüvv-ü azameti âsârını tasvirdir. Ya'ni Allah öyle yüksek ve öyle büyük ve azametlidir ki cismanî yükseklik ve büyüklü(ün Sh:»4221 timsali olan Semâlar, o yüksek Gökler onun celâl ve azametinin heybeti altında üstlerinden çatlayıverecek gibi ezilip titremektedir. «á è Ó ìï ß» denilmesi Allahın yüksekli(i Semâların yüksekli(inin fevkında å olmasındandır.zemah+erînin dedi(ine göre: Çünkü Allah tealânın celâl-ü azametine delâlet eden âyâtın en büyükleri Semavâtın fevkında Ar+ ve Kürsî ve Ar+ın etrafında tesbıh vetakdis ile çalkanan sufufi Melâike ve daha künhünü Allahdan ba+kasının bilemiyece(i melekûti uzmâ âsarıdır. 6 üa ó Ï åà Û æë Š 1 Ìn íë ve Arzdakiler içinma(rifetisterler, - +efaat, ilham ve taate sâık esbabı ihzar gibi vesîlelere sa'yederler. Bu ma'nâ ise umumiyyetle mü'mine ve kâfire

6 +âmil olur. Hattâ isti(fareksi(i örtmek ma'nâsına tefsir olunursa hayvan ve cemada bile âmm olur. Tekabül karînesiyle mü'minlere tahsıs olundu(u takdirde ise murad +efaattir. á Ø Û 6 é ÜÛa óû a é à Ø zï õ ó å ß éî Ï á n 1Ün a bßë QP paì à Ûa Š ŸbÏ QQ kî ã a é îû aë > o Ü ìm é îüç ó 2 é ÜÛa b 7 uaë a âbè ã üa å ßë b uaë a á Ø 1 ãa å ß á ØÛ 3Èu 6 üaë éû QR Šî j Ûa Éî à Ûa ì çë 7 õ ó é Ü r à îû 6 éî Ï á ª ë ˆí é ã a 6 Ôíë õ b í åà Û Ö ŠÛa Á jí 7 üaë paì à Ûa î ÛbÔß áî ÜÇ õ ó 3 Ø 2 Sh:»4222 bä îy ëa ô ˆ Ûaë b yì ã é 2 ó ë bß åí Ûa å ß á ØÛ ÊŠ QS åí Ûa aì àî Óa æa ó î Çë ó ì ßë áî ç Š 2 a é 2 bä î ë bßë Ù îû a é ÜÛa 6 é îû a á çì Ç mbß åî Š à Ûa óüç Š j 6 éî Ï aì Ó Š1nm üë bßë QT kî ä í åß é îû a ô èíë õ b í åß é îû a ó jn ví

7 6 òà Ü ü ìûë 6 á èä î2 b î Ì2 á Ü È Ûa á çõ bu bß È2 å ß ü a a ì Ó Š1m åí ˆ Ûa æ aë 6 á èä î2 ó š ÔÛ ó à ß 3ua ó Û a Ù 2 å ß oôj Ù Û ˆ ÜÏ QU kí Š ß é ä ß Ù ó 1Û á ç È2 å ß lbn Ø Ûa aì a bà 2 o äß a 3 Óë 7 á çõ aì ça É j nm üë 7p Š ß a bà á Ôn aë 7 Ê bï 6 á Ø 2 ë bä 2 é ÜÛa 6 á Øä î2 4 Ç ü p Š ß aë 7 lbn å ß é ÜÛa 4Œ ãa Éà ví é ÜÛa 6 á Øä î2ë bää î2 ò v y ü 6 á Ø Ûbà Ça á ØÛë bä Ûbà Ça bäû È2 å ß é ÜÛa ó Ï æì u bz í åí ˆ Ûaë QV 6 Šî à Ûa é îû aë b 7 ää î2 á èûë kšë á è îüçë á è 2 ä Ç òš ya á è n v y éû kî v n abß í laˆç Sh:»4223 bßë 6æaŒî à Ûaë Õz Ûb 2 lbn Ø Ûa 4Œ ãa ô ˆ Ûa é ÜÛa QW åí ˆ Ûa bè 2 3 v Èn í QX kí ŠÓ òçb Ûa 3ÈÛ Ùí í Õz Ûa bè ãa æì àü Èíë b = è ä ß æì Ô 1 ß aì äß a åí ˆ Ûaë b 7 è 2 æì ä ß ªì íü QY î È2 45 ó 1Û òçb Ûa ó Ï æë bà í åí ˆ Ûa æ a üa

8 ; Œí ŒÈ Ûa ô ìô Ûa ì çë 7 õ b í åß Ö Ší ê bj È 2 Ñî ÀÛ é ÜÛa Meali erifi Ihtılâf etti(iniz herhangi bir +ey hakkında da huküm Allaha âiddir, i+te de: o Allah benim rabbım ben ona dayanmaktayım ve hep ona sı(ınırım 10 O Gökleri ve yeri yaradan, size kendilerinizden çiftler yapmı+, en'amdan da çiftler, sizi o suretle üretip duruyor, onun misli gibi bir +ey yoktur ve o öyle semî' öyle basîrdir 11 Göklerin, Yerin kilidleri onun, rızkı diledi(ine açar ve kısar, çünkü o her +ey'i bilir 12 Sizin için: dinden Nuha tavsıyeetti(ini ve sana vahyeyledi(imizi ve 0brahime ve Musâya ve Isâya tavsıyekıldı(ımızı te+ri' buyurdu +öyle ki: dinî do(rututun ve onda tefrikaya dü+meyin,mü+riklere bu da'vet etti(in emir a(ır geldi, Allah ona dileklerini seçecek ve yüz tutanları ona hidâyetle irdirecektir 13 Tefrikaya dü+meleri ise kendilerine ılim geldikten sonra sırf aralarında Bagy-ü ıhtırastan dolayıdır,vee(er rabbından müsemmâ bir ecele kadar diye bir kelime geçmi+ olmasa idi, Sh:»4224

9 aralarında hukmi kaza mutlak icra edilir bitirilirdi, arkalarından kitâba vâris kılınanlar da ondan i+killi bir +ekk içindedirler 14 Onun için sen durma da'vet et ve emrolundu(un gibi do(ru git, onların hevalarına tâbi' olma ve de ki: ben Allahın indirdi(i her kitaba iyman getirdim ve emrolundum ki aranızda adalet yapayım, Allah bizim rabbımız sizin de rabbınız, bize amellerimiz, size de amelleriniz, sizinle aramızda huccet yok, Allah hepimizi bir araya getirecek ve hep ona gidilecektir 15 Bu kabul olunduktan sonra Allah hakkında ıhtıcaca kalkı+acakların rabları huzurunda huccetleri sakıttır, üzerlerine bir gazab ve kendilerine +edid bir azâb vardır 16 O Allahdır kihakkadâirkitabvemîyzanindirdi ve ne bilirsin belki saat yakındır 17 Onu inanmayan iymansızlar acele isterler, iyman edenler ise hak oldu(unu bilirler de ondan korkar sakınırlar, iyi bil ki o saat hakkında mücadele edenler her halde uzak bir dalal içindedirler 18 Allah kullarına lûtufkârdır, her diledi(ini bir suretle merzuk kılar ve o öyle kaviy öyle azîz å ß á n 1Ün a bßë Siz ve gâvurların gerek Dine ve gerek Dünyaya õ ó éî Ï müteallık hakkında ıhtilâf etti(iniz her hangi bir +ey é à Ø zï imdi onun hukmü - o ıhtilâfı kesip atacak huküm 6 é ÜÛa óû a Allaha âiddir. - Onu ba+kası de(il o halleder. O cemi' günü haklıyı haksızı o, ayıracak «ò äv Ûa ó Ï Õí ŠÏ» ve «Šî È Ûa ó Ï Õí ŠÏë» i o yapacaktır.

10 Burası Resulün risâletinden hikâyedir ve yâhud yukarıki «bä îy ë a» karînesiyle bir «3 Ó» emri mukadderdir. Ya'ni de ki é ÜÛa á Ø Û i+te o hâkim olan Allahdır. ó 2 Benim rabbım > o Ü ìm - malikim, sahibim ben ona tevekkül etmi+im - bütün i+lerimde yalnız ona é îüç dayanmı+ımdır. kî ã a é îû aë Ve hep ona yüz Sh:»4225 tutarım - ba+ımın sıkıldı(ı her mü+kil i+te ona müreceat eder, ona sı(ınır ona yalvarırım üaë paì à Ûa Š ŸbÏ o Gökleri ve Yeri yaradan á Ø 1 ãa å ß á ØÛ 3Èu sizin için kendilerinizden, ya'ni kendi cinsinizden yine insan olarak b uaë a çiftler,di+iler yaratmı+tır.-hakkınızda minnete lâyık bir ni'met. maamafih bu insanlara mahsus de(il b 7 uaë a âbè ã üa å ßë en'amdan da çiftler - ya'ni en'am için de cinslerinden çiftler yaratmı+tır. Yâhud sizin menfeatiniz için en'amdan da erkekli di+ili sınıf sınıf e+ler yaratmı+tır.-bufıkranın zikrindeinsanların hayvanlara mü+areketi haysiyyetini bir ıhtar vardır. Çünkü izdivac ve tenâsül, esas i'tibariyle hayvanî bir haslettir. 6 éî Ï á ª ë ˆí sizi onun içinde, ya'ni: zikrolunan bu yapı, bu tezvic tedbiri içinde zürriyyetlendirip üretiyor. Bu suretle sizin e+leriniz, emsalleriniz,

11 7 õ ó evlâdlarınız oluyor, ço(alıyorsunuz, fakat îû onun misli gibi bir +ey yok - é Ü r à do(rudan do(ru onun misli bir +ey bulunmak +öyle dursun ona benzer bile bir +eyyoktur.bukavlikerîm nefyi te+bih ile tevhid ve tenzihte muhkem belî( bir nasstır. Misline te+bihi nefiyden murad kendine te+bihi nefiyde mubalâ(adır.netekim «3 jí ü ß» senin gibi bir zat bahıllik etmez derler. Ù Ü r Bununla onun zatından buhlün nefyini murad ederler, nefiyde mubalega kasdilye kinâye üslûbuna giderler. Bu ma'nâ lisanımızda da çok +ayi'dir. Meselâ senin gibi bir zat ona tenezzül eder mi? desek sen ona tenezzül etmezsin demi+ oluruz. Bunda mubalega ile beraber ba'zan ta'zîm de kasdedilir. Dolayısiyle nefiyde do(rudan do(ru kendine nisbeti tesavvur bile caiz olamıyaca(ına bir i+aret gibi incelik vardır. Ba'zan da bu bir Sh:»4226 istidlâl ne+'esi verir, hattâ bu kinâye ma'nâsı o kadar kuvvetlidir ki burada hakıkati üzere «Allaha benzer bir +ey yok» denilse idi kinâye tarıkilezatını nefî +âibesi bulunaca(ından dolayı güzel olmazdı. SahibKe++af der ki: bunun kinâye oldu(u ma'lûm olunca Allah gibi bir +ey yok demekle misli gibi bir +ey yok demek arasında kinâyenin verdi(i faideden ba+kabirma'nâfarkı olmadı(ı anla+ılır ki ikisinin de ma'nâsı zatından

12 mümaseleti nefîdir, Allahın misliyokdemektir. g ça. MÜMASELET,hakıkattei+tirâk, ya'ni sıfatizatıyyede benzeyi+tir, makamını tutabilecek surette ehassı sıfattai+tirâk diye de ta'rif edilmi+tir.buizaha göre asıl ma'nâ mümaselet suretiyle te+bihi nefyolmu+ oluyor. Bununla beraber mümaselete yakın bir surette te+bihin nefyi denilmek daha muvafıktır. Alûsî der ki: min külli vechin mü+abeheti nefiydir. Bunda her hangi bir +eyin ona e+ olabilmesinin nefyi de dahildir. Bu âyetin makabline vechi irtibatı da budur. Bu sevk «ıhlâs» taki «ya a ì 1 éû å Øí áûë» mazmunudur. Ebûssüudun beyanına göre irtibatı +u ma'nâ iledir. Bu bedi' tedbirin cümlesinden bulundu(u +uunattan hiç bir +einde onun misli yoktur. Ya'ni onun yaptı(ı gibisini yapacak yoktur g ça. Ragıbın hikâye eyledi(i di(er ma'nâya göre onun sıfatı gibi sıfat yoktur denilmesine de buna yakındır.gerçiallahtealânın ahlâk ve evsafından ılim ve irâde gibi ba'zıları ile insanın da vasıflandı(ı varsa da o sıfatların Allah tealâda ki hakıkatiinsanlardaki gibi de(ildir. Buna bilhassa i+aret için de buyuruluyor ki Šî j Ûa Éî à Ûa ì çë ve o öyle semî' öyle basîrdir. - Ya'ni misli olmıyan semî' ve basîrdir. Mesmuatın ba'zısını de(il, hepsini i+itir. Mubsarat ve mevcudatın hepsini görür, hem insanlarda oldu(u gibi âfaktan hassenin teessürü tarıkıyle de(il, hudustan, tehayyül ve tevehhüm arî tam ve kadîm bir idrâk ile bilerek. Gerçi

13 Sh:»4227 «b Èî à êbä ÜÈvÏ éî Ün jã > xb ßa ò1 À ã å ß æb ã üa bä ÔÜ b ã a a Šî 2» buyuruldu(u üzere insanı bir semî' basîr yapmı+tır. Fakat o böyle mec'ûl ve «éî Ï 6 á ª ë ˆí» mantukunca yaradılıp duran semî' ve basîr de(il, o sem'u basarları yaratan ve onları mülkünde zapt-u idâre eden misli yok kadîm, muhît, hakıkî bir semî' ve basîrdir. Edilen inâbeleri yapılan ilticaları i+itir,bütünihtiyacatı görür gözetir üaë î ÛbÔß éû paì à Ûa onundur bütün Göklerin ve Yerin kilidleri - hiç kimsenin iri+emedi(i, el süremedi(i hazîneleri, gizli servetleri õ b í åà Û Ö ŠÛa Á jí diledi(ine rızkı açar 6 Ôíë kısar da - kimisine bol verir kimisine dar, ayni kimseye de ba'zı bol ba'zı dar. áî ÜÇ õ ó 3 Ø 2 é ã a Çünkü o her +ey'e alîmdir. - Hepsini her cihetiyle pek iyi bilir, her yaptı(ını gere(i gibi bilerek yapar, her dileyi+inde, dar vermesinde de bir hayr-u hikmet vardır. Bu cümle böyle makabline ta'lil, maba'dine de bir temhiddir ki «í Š í bß á Ø zí é ÜÛa a» mantukunca iradî bir emr olan te+riın kemali ılmile æ de alâkasını gösterir. Ya'ni mücerred bir me+iyyet ve irâde de(il, her +eyi bilen bir ılim ile müterafık bir

14 hukm-ü hikmet ile 13. á ØÛ ÊŠ siziniçinte+rı' buyurdu. - Ey Muhammed ve ümmeti! sizin hayr-ü menfeatiniz için +erîat olmak üzere vaz,u takrir buyurdu, açık yol umumî kanun yaptı: b yì ã é 2 ó ë bß åí Ûa å ß dînden Nuha tavsıye buyurdu(unu Ù îû a bä îy ëa ô ˆ Ûaë ve sana vahyeyledi(imizi - Sûrenin ba+ında «=» buyuruldu(u üzere ta Nuhtan Ù Ü jó å ß åí ˆ Ûa óû aë Ù îû a ó yì í Ù Û ˆ sana gelinciye kadar geçmi+ ülül'azm Enbiyaya ve bâ husus ó î Çë ó ì ßë áî ç Š 2 a é 2 bä î ë bßë 0brahime ve Musâya ve Isâya tavsıye etti(imizi æa +öyle ki åí Ûa aì àî Óa Sh:»4228 dîni ikame edin - kaim, dürüst, do(rukılın do(rultun, do(rututun, do(ru dîn tutun ve do(rututun. D0N, ıhtiyarî fiıllerin iyili(ine veya kötülü(üne göre sonunda iyi veya kötü bir neticeye varaca(ına, sevab veya ıkab bir akıbete sebeb olaca(ına inanarak Hak tealâ ındinde en güzel akıbete irmekiçin tutulacak yoldur. Bu suretle dîn insanları tabiatte cereyan eden cebr-ü ıztırartazyiklerinin üstüne istekleriyle

15 yükseltecek olan bur hurrıyyet yolu, ya'ni hurrıyyet ve irâdenin muvaffakıyyet ve mes'uliyyeti kanunudur. Onuniçin bütün tabiatlerin fevkında her +ey'in halikı, «õ ó 7 îû» her +ey'e alîm olan é Ü r à Allah tealânın hukm-ü irâdesine yükselmeden do(ru dîn bulunamaz. Dinin do(rusu «= á è îüç o àè ãa åí ˆ Ûa ÂaŠ =áî Ôn à Ûa ÂaŠ Ûa bã ç a» diye beyan buyurulan sıratı müstakim, tevhid ile Allah tealânın hukmüne iymanveitaat, ya'ni islâmdır.onu do(rututmak da erkânını halelden muhafaza ederek âyât ve edillesinden do(rusunu anlayıp iyman ve amelde ıhlâs ile tatbık etmektir. Do(rututun 6 éî Ï aì Ó Š1nm üë ve onda tefrikaya dü+meyin - muhtelif hevalara veya müteaddid ilâhlara tabi' olup da asıl dîni ikameetmekteıhtilâf çıkarmayın, da(ılmayın - i+tebuemrile bu nehiy tâ Nuh aleyhisselâmdan Muhammed aleyhisselâma kadar gelen sahib +erîat Peygamberlerin hepsine emr-ü tavsıye olunan bir dîn kanunı esasisî, bir dîn +erîatidir ki bütün Peygamberler bunu tatbık için gönderilmi+, hepsi zamanındaki dîn bozukluklarını düzeltmek içindo(ru dîn ile gelmi+, tefrikayı kaldırmakiçintevhide da'vet eylemi+tir. Her birinin zamanına göre +erîatlerinin furuatında yekdi(erini nâsıh muhtelif ahkâm bulunmakla beraber ümmeti Muhammede +erîat yapılan bu asılda bu islâm esasında hepsi müttefıktir. Muhyiddini Arabî Futuhati mekkiyyesinin sonunda vasıyyet babında bu âyetten ba+lıyarak der ki: Allah

16 tealâ vasıyyet âmmede «Ù îû a bä îy ëa ô ˆ Ûaë b yì ã é 2 ó ë bß åí Ûa å ß á ØÛ ÊŠ üë åí Ûa aì àî Óa æa ó î Çë ó ì ßë áî ç Š 2 a é 2 bä î ë bßë éî Ï 6 aì Ó Š1nm» Sh:»4229 buyurdu. 0mdi Hak sübhanehu ve telâ ikamei dini ki o her zaman ve millette vaktın +er'ıdir, onun üzerinde ictima' etmemizi ve onda tefrika çıkarmamaklı(ımızı emreyledi. Çünkü «òçbàv Ûa Éß é ÜÛa í» dir.kurtdasürüdenayrılan koyunu yer, ki cemaatin bulundu(undan kaçıp uzakla+arak yalnız kalandır. Bunun hikmeti: çünkü Allah tealânın ma'bud bir ilâh olarak dü+ünülmesi ancak esmai hüsnâsı haysiyyetiledir. Bu esmâi hüsnâdan muarra olması haysiyyetiyle de(ildir. Onun için esmâsının kesretiile beraber aynını tevhid lâzımdır. O mecmuu ile ilâhdır. Bundan dolayı yedullah ya'ni kuvvet, cemaat iledir. Hukemâdan birisi vefat ederken evlâdına vasıyyet etti bir cemaat idiler, bana bir kucak de(nek getirin dedi getirdiler, tuttu onları toplayıp bir deste yaptı, bunu böyle toplu olarak kırın dedi, kıramadılar sonra da(ıttı birer birer kırın dedi, kırdılar, i+te dedi siz de benden sonra böylesiniz, toplu

17 oldu(unuz müddetçe ma(lûb olmazsınız,ayrıldınız mı dü+manınız fursat bulur, sizi mahveder. Ve i+te dini tutacak olanlar da böyledir. 0kamei dîn hususunda ictima edip de da(ılmadıkları takdirde dü+man onları kahredemez. 0nsan kendi nefsinde de böyledir. Nefsinde kendini toplayıp da Allahın dinini ikameye azmetti(i vakıt ne 0nsten ne Cinden bir eytanverece(i vesvese ile onu iymanın ve Melekin müsaadesi kar+ısında ma(lûb edemez g ça. åî Š à Ûa óüç Š j Mü+riklerea(ır geldi 6 é îû a á çì Ç mbß o senin kendilerini da'vet edip durdu(un +ey - o putlardan o +irk ve tefrikadan vaz geçip tevhid ile islâma girmek, dini do(rultmak i+i õ b í åß é îû a ó jn ví é ÜÛa Allah ona: dînine veya kendisine diledi(ini seçer, derer kî ä í åß é îû a ô èíë ve kim gönül verirse ona onu muvaffak kılar - o do(ru Sh:»4230 yola onu çıkarır.14. a ì Ó Š1m bßë O ayrılanların ayrılmaları ise - gerek Peygamberlere kar+ı ayrı ba+ tutarak muhalefet etmeleri, gerekse onların arkasından ümmetlerinin dînde tefrika çıkararak

18 birbirleriyle u(ra+maları - ba+ka bir sebeble de(il á Ü È Ûa á çõ bu bß È2 å ß ü a ancak kendilerine ılim geldikten sonra - tefrikanın muzırrveakıbeti fena oldu(u Peygamberlerintebligıyle ve hattâ bittecribe ma'lûmları olduktan sonra 6 á èä î2 b î Ì2 aralarındaki bagıyden dolayıdır.-kıskançlık, çekememezlik Dünya hırsı ile haksız istekler, a+ırı sevdalar yüzünden. Demek ki ılim insanların salâhı için kâfi de(ildir. Nefsi emmarenin öyle kötü hıssiyyatı vardır kiinsanları bildiklerinin hılâfına açık açık fenalıklara sevkeder, onun için ahlâkı be+erin ıslâhı i+inde ılimden ba+kahıssiyyatın tehzibi için bir terbiyei ameliyye dahi lâzımdır. Dinî terbiyenin bu haysiyyetle de ehemmiyyeti mahsusası vardır. Madem ki ılim böyle idi: bu kadar Peygamberlere «éî Ï 6 aì Ó Š1nm ü» buyurulmu+ idi o halde bunu dinlemeyip o tefrikayı çıkaranlar hemen ılmin muktezası olan cezalarını görmek lâzım gelmez mi idi? Denilirse Ù 2 å ß oôj òà Ü ü ìûë ve e(er rabbından bir kelime geçmi+ olmasa idi - azâb için ezelde bir vakt-u saat takdir edilmi+ bulunmasa idi ó à ß 3ua ó Û a müsemmâ Šî È Ûa ó Ï Õí ŠÏë Õí ŠÏ bir ecele kader diye olacak olan Kıyamet ò äv Ûa ó Ï gününe te'hır edilmi+ olmasa idi 6 á èä î2 aralarında huküm icra edilirdi - hemen ó š ÔÛ ayrıldıkları sırada cezaları verilir, i+leri bitirilir idi. Lâkin «á ç Ç ìß òçb Ûa 2» buyurmu+ o 3 icrayı muayyen bir müddet ile ceza gününe te'hır eylemi+tir. onlardan á ç È2 å ß lbn Ø Ûa aì a åí ˆ Ûa æ aë

19 Sh:»4231 sonra kitaba varis kılınanlar ise - o Peygamberlerin arkasından kitaba varis kılınan, ya'ni +imdi asrı Muhammedîde bulunan ehli kitab da kí Š ß é ä ß Ù ó 1Û ondan, ya'ni kitablarından muhakkak bir +ekk içinde muztarib bulunuyorlar 15. Ù Û ˆ ÜÏ +imdi onun için - ya'ni emr ü +eriat öyle ikamei din, hal de böyle bagy-ü tefrika +ekk ü ıztırabiçinde oldu(undan dolayı ya Muhammed! 7 Ê bï sen hemen da'vet et - o do(ru dine tevhid ve islâm dinine ça(ır 7p Š ß a bà á Ôn aë ve emrolundu(un gibi do(ruluk et, do(ru git 7 á çõ aì ça É j nm üë de onların - ya'ni gerek Mü+riklerden ve gerek Ehli kitabdan da'vet eyledi(in halkın hevalarına uyma - onların muhtelif, hakka muhâlif bâtıl arzularına tâbi' olma, çünkü dînin e(ilmesi tefrikanın sebebi hep hevaya tâbi' olmaktır.onlarauyma 3 Óë ve de ki ben 7 lbn å ß é ÜÛa 4Œ ãa bà 2 o äß a Allahın indirdi(i her kitaba iyman getirdim - ba'zısına inanıb da ba'zısına inanmamazlık etmem ve +ekk üzere de(ilim 6 á Øä î2 4 Ç ü p Š ß aë ve emrolundum ki aranızda adalet yapayım - Allahın ahkâm ve +eriatini adâlet ile tebli( ve icra eyliyeyim. O zulüm menbaı olan, +unun bunun hevasıyle yapılan +irk-ü

20 bagy hukümlerini atıp, Hak hukmiyle Allah için herkes arasında adâlet edeyim. Bundan anla+ılır kidini do(rultmanın en mühim tezahüratından birisi zulüm hukümlerini kaldırıp adâlet yapmaktır.budaallahı bir 6 á Ø 2 ë bilip dînine do(rusarılmakla olur. bä 2 é ÜÛa Allah bizim de rabbımız sizin de rabbınız - hepimizin hâlikımız, hâkimimiz, mevlâmız bä Ûbà Ça bäû bizim amellerimiz bizim - iyili(inden Sh:»4232 kötülü(ünden siz mes'ul olmazsınız,kar+ılı(ında sevabı veya ıkabı bize aiddir. 6 á Ø Ûbà Ça á ØÛë Sizin amellerinizde sizin - onun da mes'uliyyeti sizin, kâr ve zararı, cezası size aiddir. 6 á Øä î2ë bää î2 ò v y ü sizinle bizim aramızda huccet yok - husumet ve ihticaca mahal yok. Ey Ehli kitab! çünkü bu beyan ve isbat ile hak, zâhir olmu+, ba+kacamünaka+aya hâcet kalmamı+tır. b 7 ää î2 Éà ví é ÜÛa Allah aramızı cem'edecek - yevmül' cemı olan Kıyamet günü hepimizi bir araya toplanıp hukmünü verecek 6 Šî à Ûa ve hep ona gidilecektir. é îû aë - Her neye tapılır, her ne emele hizmet edilirse edilsin, nihayet herkesin varıp hisabverece(i merci' yalnız Allahdır. «b ää î2 ò v y ü» mazmununu tavzıh için buyuruluyor ki: 16. éû kî v n abß È2 å ß é ÜÛa ó Ï æì u bz í åí ˆ Ûaë ona icâbet

21 olunduktan sonra, ya'ni Allaha icabet olunduktan, bu beyan mucebince bütün indirdi(i kitaba iyman edilip emri istikametle tutulduktan sonra Allah hakkında yâhud Allahın dini hakkında münaka+aya kalkı+acak olanların á è 2 ä Ç òš ya á è n v y huccetleri rabları ındinde sakıttır. - Ne nazarî ne amelî, ne naklî ne aklî hiç bir tutamakları kalmaz. Huccet ancak e(rili(e vee(rilerekar+ı müteveccih olur. llmen ve amelen zâhir olan hak ve istikametkar+ısında yapılan münaka+a sırf bir bagy ve haksızlık i'lânından ıbaret kalır, onun için ındallah huccetleri sakıt olduktan ba+ka kšë á è îüçë hem aleyhlerinde bir gadab í laˆç á èûë hem de haklarında +edid bir azâb vardır. Sh:»4233 ô ˆ Ûa é ÜÛa Allah odur ki Õz Ûb 2 lbn Ø Ûa 4Œ ãa 17. hem hakkıle kitab indirmi+tir.-hakkı, hukmi hakkı beyan için hakk olarak, hak nübüvvet ile kitab cinsini, bâhusus Kur'anı indirmi+tir. 6æaŒî à Ûaë hem de mîzan - muvazene kanunu, adâlet, ki bu sayede e+yatartıldı(ı gibi a'mal de tartılır akl-ü nakılde hukmi hak tezâhür eder ve ona göre cezası verilir. ve ne bilirsin belki saat yakındır - amellerin kí ŠÓ òçb Ûa 3ÈÛ Ùí í bßë

22 6 tartılıp hisabın görülece(i o Kıyamet günü gelmek üzeredir. Çünkü 18. b 7 è 2 æì ä ß ªì íü åí ˆ Ûa bè 2 3 v Èn í ona iymanı olmıyanlar onu isti'cal ederler. - Çabuk oluversin diye iviyorlar. Ki bu ivmek hâlen ve kalen olmak üzere iki vechiledir. Birisi, olaca(ına inanmadıkları için do(ruise hani ne vakıt o va'd «å î Ó b á n ä æ a Çì Ûa aˆ ç ó nß» diye e(lenmek suretiyle kavlen isti'cal ederler. Birdeiymanları olmadı(ıi çin küfürle haksızlıkla muvazenenin bozulmasına, nizamı âlemin ıhlâline sebeb olmak suretiyle fi'len isti'cal ederler. b = è ä ß æì Ô 1 ß aì äß a åí ˆ Ûaë iyman edenler ise ondan hazer üzere bulunurlar - mîzanlarının hafif gelmesinden korkarlar da salâh ve hasenatlarını artırmak, ziyade sevaba nâil olmak için korunurlar. Õz Ûa bè ãa æì àü Èíë Ve bilirler ki o haktır, muhakkak olacaktır. òçb Ûa ó Ï æë bà í åí ˆ Ûa æ a üa iyi bil ki o saat hakkında +übhe uyandırma(a kalkı+anlar î È2 45 ó 1Û her halde uzak bir dalâl içindedirler. - Haktan çok uza(a sapmı+lardır.âleminfanîli(i delâiline nazaran saatin vukuu hemen hemen mahsûs denecek kadar kuvvetli iken onun cevazına yol bulamıyan ondan ötesine hiç bulamaz. Sh:»4234

23 19. Ñî ÀÛ é ÜÛa Allah ıbadına lâtîftir - ubudiyyetini bilen, vazifesini do(ru yapan ê bj È 2 kullarına (âbidlerine) çok lûtufkârdır.onları envaı lûtfundan öyle +adkâm eder ki akıllar onun ihatasından âcizdir. 7 õ b í åß Ö Ší her diledi(ini bir suretle merzuk kılar - ıbadından her birini hikmeti bali(ayi tezammun eden me+iyyetine göre bir nevi' lûtf ile mümtaz kılar ; Œí ŒÈ Ûa ô ìô Ûa ì çë ve o öyle kavî öyle azîzdir-ki her +eye ve herkese kar+ı diledi(i gibi iradesini infaza ve va'dini incaza kâdir ve hiç bir sebeb ve suretle ma(lûb edilmez her vechile galibdir. Onuniçin dînini do(rututan kullarını o korkunç saat geldi(i zaman zelîl etmez, kuvvet ve ızzetiyletürlü eltafından nasîbedar edecektir. Bu lûtfun saatten sonra zikri ibtidaî de(il, müterettib bir va'doldu(unu i+'ar =è ä ß eder. Burada ıbadın izafeti ya +eref için olarak «b æì Ô 1 ß aì äß a åí ˆ Ûa ë» buyurulan mü'minleri gösterir ve yâhud âbidin cemıdir. Bu suretle hem bu va'din iyman ve ubudiyyete terettübünü iymâ eyler, hem de esas ı'tibariyle bu terettübün zarurî olmayıp lûtuf ve me+iyyeti ilâhiyye eseri oldu(unu anlatır. Ilmi dînin mevzuu iradî fiıller oldu(una tenbih ve bu lûtuf ve va'dın niyyet ve iradeye terettübünü tavzıh için buyuruluyor ki:

24 åßë 7 é q Šy ó Ï éû Œã ñš üa t Šy í Š í æb åß RP å ß ñš üa ó Ï éûbßë bè ä ß é m ªì ã bî ã Ûa t Šy í Š í æb kî ã Sh:»4235 é 2 æ bí áû bß åí Ûa å ß á èû aì ÇŠ a ª ì Š á èû âa RQ á èû åî à Ûb ÄÛa æ aë 6 á èä î2 ó š ÔÛ 3 1 Ûa òà Ü ü ìûë 6 é ÜÛa ì çë aì j b à ß åî Ô 1 ß åî à Ûb ÄÛa ôšm RR áî Ûa laˆç pb ë ó Ï pbz Ûb Ûa aì Ü àçë aì äß a åí ˆ Ûaë 6 á è 2 É Óaë Šî jø Ûa 3 š1 Ûa ì ç Ù Û 6 á è 2 ä Ç æ@ ªë b í bß á èû 7 pb äv Ûa aì Ü àçë aì äß a åí ˆ Ûa ê bj Ç é ÜÛa Š j í ô ˆ Ûa Ù Û RS 6ó 2 Š Ô Ûa ó Ï ñ ìà Ûa ü a a Š ua é îüç á Ø Üd a ü 3 Ó 6 pbz Ûb Ûa ì Ø ì 1Ë é ÜÛa æ a b 6 ä y bèî Ï éû Œã òä y Ò Šn Ôí åßë á n í é ÜÛa b í æ bï b 7 2 ˆ é ÜÛa óüç ô Šn Ïa æì Ûì Ôí âa RT

25 áî ÜÇ é ã a 6 é mbà ÜØ 2 Õz Ûa Õ z íë 3 Ÿbj Ûa é ÜÛa àíë 6Ù j ÜÓ ó ÜÇ ê bj Ç åç ò2 ì nûa 3j Ôí ô ˆ Ûaì çë RU ë Ûa paˆ 2 = æì ÜÈ 1mbß áü Èíë pbd î Ûa åç aì 1 Èíë Sh:»4236 á ç í Œíë pbz Ûb Ûa aì Ü àçë aì äß a åí ˆ Ûa kî vn íë RV é ÜÛa Á 2 ìûë RW í laˆç á èû æë Š ÏbØ Ûaë 6 é Ü šï å ß é ã a 6 õ b íbß Ô 2 4 Œä í å Ø Ûë üa ó Ï a ììjû ê bj È Û Ö ŠÛa È2 å ß s îì Ûa 4 Œä í ô ˆ Ûa ì çë RX Šî 2 Šî j ê bj È 2 é mbí a å ßë RY î àz Ûa ó Ûì Ûa ì çë 6 énà y Š äíë aì ÀäÓbß ó ÜÇ ì çë 6 ò 2 a å ß bà èî Ï s2 bßë üaë paì à Ûa Õ Ü ; Ší Ó õ b í a a á è È àu Meali erifi

26 Her kim Âhıretekimiisterse ona ekinini artırırız, her kim de Dünya ekimi isterse ona da ondan veririz amma Âhırette ona hiç nasîb yoktur 19 Yoksa onların +erikleri var, onlara dinden Allahın izin vermedi(i +eyleri me+ru'kıldılar öyle mi? E(er o fasıl kelimesi olmasa idi aralarında huküm icra edilir, bitirilirdi ve +übhesiz ki zâlimler için elîm bir azâb vardır 20 Göreceksin o zalimleri kazandıklarından titrerlerken, o ise tepelerine inmekte, iyman edip güzel güzel i+ler yapanlar ise Cennetlerin ho+ ho+ ravzalarında, onlara rablarının ındinde ne dilerlerse var, i+te bu o büyük fadıl 21 0+te bu müjdedir ki Allah iyman edip iyi iyii+ler yapan kullarına teb+ir buyuruyor, de ki buna kar+ısizdenyakınlıkta sevgiden ba+ka bir ecir istemem ve her kim çalı+ır bir güzellik kazanırsa ona onda daha ziyade bir güzellik veririz, çünkü Allah gafurdur +ekûrdur 22 Yoksa Allaha iftira etti bir yalanı mı diyorlar? Sh:»4237 Allah dilerse senin de kalbini üstünden mühürleyiverir, Allah batılı mahveder de kelimatı ile hakkı ıhkak eyler, +übhesiz ki o bütün sînelerin künhünü bilir 23 Hem odur ki o, kullarından tevbeyi kabul eder ve kabahatlerden afiv buyurur ve her ne yaparsanız bilir 24 Ve iyman edip salih ameller yapanlara icabet buyurur, fazlından onlara ziyade de verir, küfredenlere gelince onlara +iddetli bir azâb var 25 Bununla

27 beraber Allah kullarına rızkı bol bol seriverse Arzda azar ve ta+gınlı kederlerdi 26 Ve lâkin diledi(i kadar bir mıkdar ile indiriyor, +übhesiz ki o kullarına habîrdir basîrdir 27 Ve öyledir ki o, ümidi kesmi+lerken feyz indirir ve rahmetini ne+r eder, o öyle veliy öyle hamîddir 28 O Göklerin ve Yerin yaradılı+ı ve onlarda üretti(i her dabbenin üretili+i de onun âyâtındandır ve o dileyece(i zaman onları toplama(a da kadirdir üa t Šy í Š í æb åß Her kim Âhıretharsı murad ederse - ñš HARS, aslı vaz'ında yeri onarıp tohum atmak demektir. Kamus +arihinin ıhtarına göre zeri'den eamdır. Sürmek ma'nâsına da gelir. Ragıbın dedi(i gibi mahruse, ya'ni ekilen tarlaya ve ondan husule gelen ekine de ıtlak olunur. Asl olan bu iki ma'nâyı ekim ve ekin diye ifade edebiliriz. Bunlardan istiare tarıkiyle,ileride kazanmak içinyapılan sa'y-ü ameller ve onların semerat ve netayici hakkında da kullanılır,orfolmu+tur netekim bu âyette de böyledir. Amel veya sevabı demektir. Bu âyet bize gösteriyor ki dîn i+i bir hars, ya'ni ucunda hasılat almak kazanmak maksadiyle yapılan bir ekim, bir kültür i+idir. Bu da ucunda murad edilen, ya'ni niyyet olunan gaye ve maksadla mütenasibdir. Bu haysiyyetle hars ikikısımdır.birisiâhıret gayesi Âhıretsevabı, di(eri de Dünya maslâhat ve menfeati matlûb olandır. Her kim dîn namına yaptı(ı ameli sırf Âhıretsevabına niyyet ederek yaparsa

28 Sh:» é q Šy ó Ï éû Œã biz ona harsinden ziyadelik veririz - ekinini, hasılatını artırırız, ya'ni Âhırette kat kat fazlasıyle verece(imiz gibi Dünyasından da veririz, o lûtuf ve rızk o suretle müzdad olur. bî ã Ûa t Šy í Š í æb åßë her kim de Dünya harsini murad ederse - Dünya kârı için, ya'ni ölmezden evvel Dünya hayatta irece(i bir maslâhat ve gaye içinçalı+ırsa bè ä ß é m ªì ã ona da ondan, o geçici Dünyadan veririz - «Hud» da ve «0sra» da geçti(i üzere istedi(i kadar de(il, amelinin haddi zatında de(erinden a+a(ı olmamak üzere Allahın diledi(i kadar Dünyadan verilir kî ã å ß ñš üa ó Ï éûbßë vefakat ona Âhırette hiç bir nasîb yoktur. - Buharîi +erifin ba+ında dahi rivayet olunan niyyet hadîsi bu âyetin bir tefsiri gibidir. öyle ki «é mš v ç oãb åàï ôìãbß ªô Š ßa 3 Ø Ûë pb î äûb 2 3à Ç üa bà ã a oãb åßë é Ûì ë é ÜÛa óû a é mš v èï é Ûì ë é ÜÛa óû a bß óû a é mš v èï bè z Ø äí ñ ªaŠ ßa ëa bè jî í bî ã óû a é mš v ç é îû a Šubç» ameller, sırf niyyetlerledir. Ve her ki+iye niyyet etti(i vardır. Meselâ her kimin hicreti Allaha ve Resulüne ise onun hicreti Allaha ve Resulünedir, her kimin de hicreti irece(i bir Dünyaya yâhud

29 nikâh edece(i bir kadına ise onun hicreti de hicrete kalkı+tı(ınadır».bundan +u da anla+ılır ki murad muhtelif fiıllerin mukayesesi de(il, aynı fılin muhtelif niyyetlere göre huküm ve sevabını göstermektir. u halde yaptı(ıfili, hangi fiıl olursa olsun mücerred Dünya garaz ve maksadına irmek niyyetiyle yapan kimsenin Âhırette onun bir nasîb, bir ecr-ü sevab bekleme(e hiç hakkı yoktur 21. a ª ì Š á èû âa yoksa onlar için bir takım +erikler mi var. - Bu âyetin yukarıya üç vechile irtibatı vardır:birkerreâhırette nasîbi olmıyan ehli Dünyaya bir zecr-ü tahkır olmak üzere o bir âyetin sonuna teallûk eder. 0kincisi Allahın izin vermedi(i +eyleri me+ru'kılmak Sh:»4239 için +eriat yapma(a kalkı+mak Dünya harsi namına yapılan fenalıkların, +irklerin ba+ında sayılmak lâzım gelece(ini ıhtar eder. Üçüncüsü de ta yukarıdaki «åí Ûa å ß á ØÛ ÊŠ» âyeti mukabilinde mü+riklerin cinayetlerine tearruz eyliyor. Ya'ni Allahın +er'ıne kar+ı gelmek için yoksa o mü+riklerin o muasır kâfirlerin bir takım +erikleri Allaha ortak olmak için +irket akd etmi+ küfür +erikleri eytanlar var ve istedikleri gibi te+ri' salâhıyyetini haiz bulunuyorlar da 6 é ÜÛa é 2 æ bí áû bß åí Ûa å ß á èû aì ÇŠ dinden Allahın izin

30 vermedi(i +eyleri onlara me+ru'mukıldılar? - Meselâ mü+riklik, müteaddid hükûmete tabiıyyet, Âhıreti inkâr, zulüm, nakzı ahd, teklifi mâlâ yutak gibi Allahın izin vermedi(i, me+ru'kılmadı(ı bir takım +eyleri te+ri' ediyorlar, diledikleri gibi din yapıyorlar öyle mi? Fakat Allahın me+ru'kılmadı(ını me+ru'kılacak hiç bir kuvvet yoktur. 0nsanların te+ri'deki mesaîsi Allah tealânın izni hududunu a+mamalıdır. 6 á èä î2 ó š ÔÛ 3 1 Ûa òà Ü ü ìûë Vee(er fasıl kelimesi olmasa idi aralarında huküm icra edilmi+ bitirilmi+ti.-fasıl kelimesi azâbın bir eceli müsemmâya te'hırine dair ezelde sebkeden kelime. Burada fasıl, huküm veya beyan veya tefrık ma'nâlarına olabilir. Tefrık ma'nâsında: Šî È Ûa ó Ï Õí ŠÏë Õí ŠÏ mü'minlerle kâfirler beyninde hukmü veya ò äv Ûa ó Ï mü+riklerletaptıkları +eriklerin aralarının açılması, yâhud Dünya harsi hukmünün Âhıret harsi hukmünden ayrılması ma'nâları mülâhaza olunabilir. Maamafih aslı ma'nâ cezanın saatine te'hırikazıyyesidir ki +ununla áî Ûa laˆç á èû åî à Ûb ÄÛa æ aë itmam ve beyan buyuruluyor. Ya'ni hak dinin muktezası Allah +eriatinin hukmü olan fasıl ve Sh:»4240 kaza ezelde vakt-ü saatine te'hır olunmakla icrasız kalmıyacaktır. Bütün zalimlere elîm bir azâb

31 muhakkaktır.ofasıl günü gelecek 22. åî à Ûb ÄÛa ôšm göreceksin o zalimleri - Allahın izin vermedi(i +eyleri me+ru'tanıtmakiçin yol açarak, huküm koyarak ceza vererek zulmeden ve onlara uyan o zalimleri göreceksin ey muhatab aì j b à ß åî Ô 1 ß yaptıkları zulümlerle kazandıkları vebalin deh+etinden korkular içinde titrerlerken 6 á è 2 É Óaë ì çë o ise tepelerine inmekte. pbz Ûb Ûa aì Ü àçë aì äß a åí ˆ Ûaë iyman edip iyi ameller yapan kimseler ise 7 pb äv Ûa pb ë ó Ï Cennetlerin ho+ ravzalarında - en ho+ lâtîf yerlerinde. RAVZA, suluk, ye+illik mevkı'ler olup ba(ların, ba(çelerin en güzel oturulacak yerlerine ıtlak olunur. Öyle ki 6 á è 2 ä Ç æ@ ªë b í bß á èû onlara rablarının ındinde ne dilerlerse var - ya'ni o Cennet ravzalarında olduktan ba+ka rablarının huzurunda bulunacaklar, +erefi cemaliyle mü+erref olacaklar ve i+te orada bütün dileklerine irecekler, ne isterlerse hâzır bulacaklar. Ù Û i+tebumü'minlerin irece(i bu ıkbal: böyle her diledi(inivedileyece(ini hazır bulmak saadeti Šî jø Ûa 3 š1 Ûa ì ç o fadlı kebirdir. - Kadrini tahdid ve ta'yin kabil olmıyan ve nihayetine irilmek ıhtimali bulunmıyan büyük fadlı ilâhîdir ki bunun yanında bütün Dünya küçük, pek küçük kalır 23. Ù Û i+te bu - büyük fadıl, bu dinledi(iniz lûtuf ô ˆ Ûa o müjdedir ki 6 pbz Ûb Ûa aì Ü àçë aì äß a åí ˆ Ûa ê bj Ç é ÜÛa Š j í Allah

32 o Sh:»4241 iyman edip salih salih, güzel güzel ameller yapan kullarına müjdeliyor - Allah kullarına böyle lâtîftir. a Š ua é îüç á Ø Üd a ü 3 Ó deki buteblî(-uteb+ire kar+ı ben sizden bir ecir istemem 6ó 2 Š Ô Ûa ó Ï ñ ìà Ûa ü a ancak «ó 2 Š Ô Ûa ó Ï p ìß» buna üç ma'nâ vermi+lerdir. Birinci: karabette sevgi, ya'ni hiç olmazsa size akrıbalı(ımdan dolayı hukukumâ riayet etmenizi isterim. Buharî, Müslim, Tirmizî ve daha gayrileri rivayet etmi+lerdir ki: 0bni Abbas Hazretlerinden i+bu «ó 2 Š Ô Ûa 6 ó Ï ñ ìà Ûa ü a» suâl olunmu+, Saıd ibni Cübeyr, âli Muhammed karabeti deyivermi+, bunun üzerine 0bni Abbas demi+tir ki: acele ettin, Kurey+ten bir batın yoktur ki Peygamber aleyhisselâtü vesselâm bir karabeti bulunmasın, hiç olmazsa sizinle aramdaki karabete riayet edin g ça. Bunun hâsılı +öyle demek olur: Nübüvvet ve Risaletim ve rahmeten lil'âlemîn olmam haysiyyetleriyle olan hukukumu tanımıyorsanız, bari aramızdaki akribalık hukukuna riayet edin de söylediklerimi, dinleyin, dü+manlık etmeyin. 0kincisi: bana karabeti olanları ya'ni akribamı sevmenizi isterim, diye ma'nâ verenler de

33 olmu+tur.netekimsaıd ibni Cübeyrin sözü, bunu gösteriyordu. Ba'zıları bu karabeti Ali ve Fatıme evlâdına tahsıs etmek istemi+lerdir. Üçüncüsü: Âlûsînin nakl etti(i vechile Abd ibni Hamidin Hasenden rivayet etti(i gibi yakınlakta meveddet, ya'ni güzel amellerle Allaha tekarrüb hususunda sevgi demektir ki kurbâ, neseb yakınlı(ı de(il, kurbet, ya'ni Allaha yakınlık ma'nâsınadır. Ve bu ma'nâ hem eammdır, hem de üstüne altına daha muvafıktır. Zirâ buyuruluyor ki òä y Ò Šn Ôí åßë her kim bir hasene, güzel bir amel kazanırsa b 6 ä y bèî Ï éû Œã biz ona onun hakkında daha ziyade bir güzellik veririz - daha güzel sevab veririz ve o sebeble hem o hasenenin hüsnü Sh:»4242 artmı+ olur, hem de daha güzelini yapmak melekesi ihsan edilir. ì 1Ë é ÜÛa æ a çünkü Allah gafurdur. - Günahları örter ì Ø +ekûrdur - güzel amellere güzel sevab ve mükâfat ile mukabele eder. Hasenatın ecrini zayı' etmez. 24. b 7 2 ˆ é ÜÛa óüç ô Šn Ïa æì Ûì Ôí âa Yoksa Allaha kar+ı bir yalan uydurdu mu diyorlar? - Bu Kur'anı yalan olarak uydurup Allaha isnad ile iftirâettidiyeiftiramı ediyorlar? 6Ù j ÜÓ ó ÜÇ á n í é ÜÛa b í æ bï Allah dilerse senin de kalbini mühürler -

34 ya'ni Kur'ana uydurma yalan diyenler, sana yalan isnad edenler kalbleri mühürlenmi+, hakkı duyacak kabiliyyetleri kalmamı+ kimselerdir. Allah tealâ dilerse senin kalbinin üzerini de mühürleyiverir, vahyini, lûtfunu kesiverir. u halde sen onların dediklerine keder etme de Allahın lûtfuna +ükret 3 Ÿbj Ûa é ÜÛa àíë hem Allah bâtılı mahveder 6 é mbà ÜØ 2 Õz Ûa Õ z íë de kelimatı ile hakkı ihkak eyler - onun için günden güne o yalan diyenlerin bâtıl sözleri mahvolur da senin hakkolan nübüvvetin tehakkuk ve teekküd eyler ve Kur'anın va'dleri sübut bulur. Kur'an yalan olsa idi Allah onu tehakkuk ettirmez, çok sürmeden mahvederdi ë Ûa paˆ 2 áî ÜÇ é ã a +übhesiz o bütün sînelerin künhünü bilir - senin kalbindekini de bilir. Onların kalblerindekini de. Bununla beraber 25. PPPƒÛa ê bj Ç åç ò2 ì nûa 3j Ôí ô ˆ Ûaì çë binaenaleyh o günahkârlar da hemen tevbe edip o seyyiattan vaz geçmelidirler ò 2 a å ß bà èî Ï s2 bßë ve bu ikisinde, ya'ni Göklerde ve Yerde yaymı+ oldu(u dabbe - debelenen hayvan, bu âyetin zâhirine göre Göklerde Sh:»4243

35 de Hayvanat vardır. Mücahid de buna kail olmu+tur.di(er ba'zıları ise Semâvattaki dabbeden murad hevada uçu+an hayvanat oldu(una zâhib olmu+larsa da böyle bir te'vile zaruret yoktur õ b í a a á è È àu ó ÜÇ ì çë bunları böyle yaradıp yayan o Allah dileyince hepsini toplayıverme(e de ; Ší Ó kadir, tamamyile kadirdir. - Onun içinha+r-üne+irde tereddüde mahâl yoktur. aì 1 Èíë á Øí ía oj bà jï òjî ß å ß á Ø2b a bßë SP å ß á ØÛbßë 7 üa ó Ï åí Œ v È à 2 á n ãa bßë SQ 6 Šî r åç ó Ï aìv Ûa é mbí a å ßë SR Šî ã üë ó Ûë å ß é ÜÛa æë aë å ÜÜ ÄîÏ í ŠÛa å Ø í b í æ a SS 6 â5 Ç üb Š zj Ûa ëa ST = ì Ø b j 3 Ø Û pbí ü Ù Û ó Ï æ a 6 ê Š èã ó ÜÇ åí ˆ Ûa áü Èíë SU 9 Šî r åç Ñ Èíë aì j bà 2 å è Ô 2ì í å ß á nî m@ë a bàï SV î zß å ß á èûbß b 6 ä mbí a ó Ï æì Û bv í åí ˆ Ü Û ó Ô 2aë Š î é ÜÛa ä Ç bßë b 7 î ã Ûa ñì îz Ûa ÊbnàÏ õ ó 7 æì Ü ìní á è 2 ó ÜÇë aì äß a

36 Sh:»4244 bß a aë yaì1 Ûaë á q üa Š ö bj æì j än ví åí ˆ Ûaë SW aì ßbÓaë á è 2Š Û aì 2bvn a åí ˆ Ûaë SX 7æë Š 1 Ìí á ç aì j šë SY 7æì Ô 1 ä í á çbä Ó b à ßë : á èä î2 ô ì á ç Š ßaë :ñì Ü Ûa ò î a ª ë Œuë TP æë Š n äí á ç ó Ìj Ûa á è2b a a a åí ˆ Ûaë k z íü é ã a 6 é ÜÛa óüç ê Š ubï Ü aë b1ç åàï b 7 è Ü r ß ò î å ß á è îüçbß Ù Û ë bï é à Ü Ã È2 Š n ãa åàûë TQ åî à Ûb ÄÛa b äûa æì à Ü Äí åí ˆ Ûa óüç 3î j Ûa bà ã a TR 6 3î j TS áî Ûa laˆç á èû Ù Û ë a 6 Õz Ûa Š îì 2 üa ó Ï æì Ì jíë ; ì ß üa â ŒÇ å àû Ù Û æ a Š1Ëë Šj åàûë Meali erifi Ba+ınıza ne musıybet geldi ise kendi ellerinizin kazancı iledir, halbuki bir ço(undan afvediyor 30 Hem siz Arzda âciz bırakacak de(ilsiniz ve size Allahdan ba+ka kurtaracak ne bir bâmî ne de bir yardımcı yoktur

37 31 Yine onun âyetlerindendir denizde o da(lar gibi akanlar, dilerse o rüzgârı durduruverir de sırtı üzerinde dura kalırlar, +übhesiz ki bunda nice âyetler var: çok sabırlı çok +ükredici her kimse için 32 Yâhud da onları içindekilerin kazançlarıyle helâke sürükler, bir ço(undan Sh:»4245 da afiv buyurur 33 Hem bilsinler diye o âyetlerimizde mücadele edenler ki kendileri içinkaçacakyeryoktur 34 Hasılı size verilmi+ bulunan +eyler hep Dünya hayatın geçici metaıdır,allahyanındaki ise daha hayırlı ve daha bakalıdır fakat o kimseler için ki iyman etmi+lerdir ve rablarına i'timad ederler 35 Ve onlar ki günahın büyüklerine ve açık çirkinliklere uzak bulunurlar ve her gadablandıkları vakıt da onlar kusur örterler 36 Ve onlar ki rabları için da'vete icâbet etmekte ve namazı kılmaktadırlar,buyurukları da aralarında +urâdır (danı+ıklıdır), kendilerine kısmet etti(imiz rızıklardan onlar masraf da verirler 37 Ve onlar ki kendilerine ba(y (haklarına tecavüz) vaki' oldu(u vakıt yardımla+ır onlar öcünü alırlar38kötülü(ün cezası da misli kötülüktür, fakat her kim afvedip ıslâh ederse onun da ecri Allahadır, her halde o zalimleri sevmez 39 Ve elbette her kim zulm olunduktan sonra öcünü alırsaartık onlar üzerine (ceza için)yolyoktur40yol ancak haksızlıkla Yer yüzünde bagy ederek nasa zulm eyliyenler üzerinedir, i+te onlara elîm bir azâb vardır

38 41 Her kim de sabreder suç örterse i+te o azmolunacak umurdandır á Øí ía oj bà jï å ß á Ø2b a bßë Ba+ınızane òjî ß musıbet geldiyse kendi ellerinizin kesbiledir. - Bu hıtab mücrimlere mahsustur. Zira sabr ile ecre veya terfiı dereceye mazher edilmek gibi di(er bir takım sebeblerle mücrim olmıyanlara isabet eden musıbetler de yok de(ildir. «4aì ß üa å ß Ôãë Êì v Ûaë Ò ì Ûa å ß õ ó 2 á Ø ãì Ü jäûë åí Š 2b = Ûa Š 2ë 6 pašà rûaë 1 ã üaë 6 Šî r åç aì 1 Èíë» Halbuki bir ço(undan afiv buyuruyor - ya'ni kesb etti(iniz günahlarınızın bir ço(undan afiv buyuruyor da Dünyada muâhaze etmiyor, zira «å ß bç Š èã ó ÜÇ ÚŠm bß aì j bà 2 b äûa é ÜÛa ˆ a ªì í ìûë ò 2 a» üa ó Ï åí Œ v È à 2 á n ãa bßë VesizArzda âciz Sh:»4246

39 bırakacak de(ilsiniz - ya'ni siz ne olsanız bu Arzdasınız ve her ne yapsanız, ne kuvvetler iktisab etseniz ba+ınıza gelmesi mukadder olan musıbetlerden yakanızı kurtaramazsınız Šî ã üë ó Ûë å ß é ÜÛa æë å ß á ØÛbßë ve sizin için Allahdan ba+ka ne re'sen kurtaracak bir veliy, bir hâmi vardır,nedeyardım edip defı' edecek bir nasîr - onun için Allaha sı(ınıp onun emirlerine, kanunlarına göre vazife iyfa etmekten ba+ka suretle korunmanın çaresi yoktur. 32. é mbí a å ßë Ve onun âyetlerindendir 6 â5 Ç üb Š zj Ûa ó Ï aìv Ûa denizde akan da(lar gibi gemiler - sizin de Arzda haliniz o gemidekilerin hali gibidir. Allah 33. í ŠÛa å Ø í b í æ a dilerse o rüzgârı, ya'ni o gemileri hareket ettiren kuvvei muharrikeyi durduruverir 6 ê Š èã ó ÜÇ aë å ÜÜ ÄîÏ o vakıt o gemiler denizin sırtı üzerinde dura kalırlar. Ù Û ó Ï æ a +übhe yok ki bunda, gemilerin denizin sırtı üzerinde durakalmasında = ì Ø b j 3 Ø Û pbí ü çok sabırlı, çok +ükreden her kimse için bir çok âyetler vardır.-kiinsanların aczini ve hakıkatte Allahdan ba+ka ne bir veliy ne de bir nasîr olmadı(ını isbat eder. Lâkin sabrı olmıyanlar bu gemilere binip de bu vukuatı mü+ahede ve tefekküre himmet edemezler, +ükrü olmıyanlar da bu nazar ve tefekkür ni'metinin kadrini bilip de netaicini istihrac edemezler, onun içindemi+lerdir ki iymanın nısfı sabır,nısfı +ükürdür.

40 34. aì j bà 2 å è Ô 2ì í ëa Yâhud da içindekilerin kesiblerile, ya'ni kazandıkları cürümleri sebebiyle veya mallariyle birlikte o gemileri telef eder, rüzgârı durdurmaz, lâkin +iddetli fırtına vererek batırır, parçalar 9 Šî r åç Ñ Èíë bununla beraber bir ço(undan da afveder. - Batırmadan Sh:»4247 kurtarır 35. b 6 ä mbí a ó Ï æì Û bv í åí ˆ Ûa áü Èíë hem bunları bir de +unun için yapar ki âyetlerimizde mücadele edenler bilsin anlasınlar î zß å ß á èûbß kendilerine kaçamak, kurtulu+ yoktur - halâs, kurtulu+, ancak Allahın âyetlerini teslim ederek onların delâletleri dairesinde çalı+makladır.eyallahın âyâtında mücadele eden kâfirler 36. õ ó å ß á nî m@ë a bàï bütün bunlardan anla+ılır ki +imdi size verilmi+ bulunan +eyler her ne olursa olsun b 7 î ã Ûa ñì îz Ûa ÊbnàÏ hep Dünya hayatın geçici metâıdır ó Ô 2aë Š î é ÜÛa ä Ç bßë Allah yanındaki ise hem daha hayırlı hem daha bakalıdır - hem +er karı+ı(ı olmaksızın halîs hayr-ü menfeattir, hem de devamlı ebedîdir. 7æì Ü ìní á è 2 ó ÜÇë aì äß a åí ˆ Ü Û fakat o kimseler içinkiiymanetmi+lerdir

41 ve yalnız rablarına tevekkül kılarlar - ancak ona tefvizı umur ederler ve onun kudretine, va'dlerine vaîdlerine ı'timad ederek emri dairesinde vazifelerini yaparlar ve her vesîyle ile rızasını ararlar. Hazreti Alîden rivayet olunur ki Hazreti Ebî Bekir malının hepsini tesadduk etmi+ bir takım kimseler onu levm eylemi+lerdi. Bu âyet o sebeble nâzil oldu. 0yman ve ı'timad gerek bir ferdin ve gerek bir cemaatin ruhunda dinin, muvaffakıyyetin rüknü olan iki esas haslettir. Bu iki seciyyenin ba'zı tezahüratını izah eden âtideki evsaf da bir millet için ne güzel düsturlardır.37. yaì1 Ûaë üa Š ö bj æì j än ví åí ˆ Ûaë ve á q onlar ki günahın kebairine ve fevahi+e uzak dururlar. - KEBÂ0R, üzerine vaîd terettüb eden veya haddi icab eden yâhud sarahaten nehiy bulunmu+ olan günahlar, Sh:»4248 FEVÂH0 de onların içinde bilhassa çirkinli(i açık vea+ırı olan günahlar, fuh+iyyat 7 ne zaman da gazablanırlarsa onlar ma(rifetederler.-suçu æë Š 1 Ìí á ç aì j šë bß onlar örterler, kusur afvederler. Burada «a aë á ç» zamiri kasr ifâde eder. Bu kasrın da vechi +udur: gadab

42 hâlinde kusur ve günah afvedebilmek gayet nadir vakı' olan yüksek bir ahlâktır. Bu sebeble +öyle denilmi+ oluyor ki i+te bu gadab hâlinde kusur örtmek gayzı yutmak gibi büyük haslet ancak onlara yakı+ır,veonlar ona lâyıktırlar «6 åî ÏbÈ Ûaë Å îì Ûa åî à ÃbØ Ûaë» medîhasına b äûa åç müstehıktirler. 38. á è 2Š Û aì 2bvn a åí ˆ Ûaë Ve onlar ki rabları için da'vete icâbet etmekte :ñì Ü Ûa aì ßbÓaë ve namazı dürüst kılmaktadırlar. - Allaha iyman ve itaatiçin Peygamber tarafından yapılan da'vete eshabı kiramın bî'at ve icabetleri gibi bî'at ve dînin dire(i olan : á èä î2 namazı ikameilecemaatvecem'ıyyetisa(lam tutanlar ô ì á ç Š ßaë emirleri de beyinlerinde +urâdır.- 0+leri: buyurukları istibdad ile de(il, aralarında danı+ıkla, reiylerine müraceat iledir. Kendi i+lerine kendileri sahibdir, ba+kalarının elinde esir de(il aralarında tesânüdsüz cem'ıyyetsiz, müteferrık da de(il, toplanıp sözü bir etmesini bilirler. Müraceatın sureti de reiy kabiliyyeti olan ammenin re'ylerini temsil edebilecek ictihad sahibi hall-ü akd erbabının toplanıp müzâkere etmesiyledir. Resuli ekrem sallallahü aleyhi vessellem «Š ß 7 üa ó Ï á ç ëb ë» müeddasınca harb maslâhatlarına teallûk eden i+ler de mü+avere ederdi. Ondan sonra da eshab gerek onda ve gerek ahkâmda mü+avere ettiler, Peygamberin vefatı üzerine Halîfe intihabı ve ehli riddete kıtal, ceddin mîrası, +arab içenlerin haddinin adedi ve Iraktafetholunan erazînin ahkâmı ve saire gibi mesail hep bu kabildendir. übhe yok ki ahkâma müteallık mü+avere, hakkında nassı kat'î ma'lûm

43 Sh:»4249 olmayıp az çok mevridi ictihad olan veya tatbikatı mücahedeye mütevakkıf bulunan hususattadır. ûrâ müzakereleri icmaî mes'elelerin aslını te+kil eder. Tarihi islâmda ve Usuli fıkıhta maatteessüf bu +ûrâ düsturu devri sahabeden sonra Kur'anın verdi(i bu ehemmiyyet ile mütenasib bir surette inki+af ettirilememi+tir. ûrâ esasen fütya gibi bü+râ vezninde masdar olup te+avür, ya'ni biribirinin re'yini almak demektir. Aslı arıdan bal almak ma'nâsile alâkadardır.zu +ûrâ ma'nâsına da gelir, netekim bu ma'nâ ile +ûrâ hey'etine de ıtlak olunur. 7æì Ô 1 ä í á çbä Ó b à ßë ve kendilerine verdi(imiz rızıklardan infak da ederler. - Belli ki bu infak +ûrâ ile verilen kararın icrası için lâzım gelen masrafı te'min ma'nâsını anlatmaktadır. O münasebetle bu da ıktizasına göre +ûrâ ile halledilmek lâzım gelir. u da bunu i+'ar eyler: 39. ó Ìj Ûa á è2b a a a åí ˆ Ûaë ve onlar ki kendilerine ba(y isabet etti(i, ya'ni haklarına tecavüz vakı' oldu(u vakıt æë Š n äí á ç yine kendileri yardımla+ır öclerini alırlar. - Haklarını müdafea eder, haksızlı(a boyun e(mez,zilletiho+lanmaz, ba(y-ü tecavüz edenin cezasını verirler,a+ırı gitmiyerek adâletle öclerini alırlar ve bunun içinba+ka bir milletin himâyesine sı(ınmazlar, kendi cemaat ve milletlerinin istiklâliveızzet ve nusrati birli(ile zâlim ve ba(înin hakkından

44 gelirler. Görülüyor ki burada ba(y «á ç» zamiri ile cem'a teallûk ettirilmi+tir.buise ba(yin umuma teallûkunu ifâde eder. Bundan dolayı ba'zıları bunu yalnız haricden vâkı' olan tecavüze mahsus zannetmi+ler de mü+rik müslime tecavüz etti(i takdirde intikamını alanın medhiyle tefsir etmi+lerdir. Lâkin gerek hakkullah ve gerek hakkı abd olsun mutlak hakkın mahfuziyyeti hakkullah, ya'ni hukukı âmme cümlesinden oldu(u ve binaenaleyh her ferdi mü'minin hukûku cemaatin teahhüdü altında bulundu(u cihetle ona Sh:»4250 kar+ıtecavüz hukukı âmmeye tecavüzümütezammın oldu(undan gerek haricden ve gerek dahilden umumî, hususî vakı' olan tecavüzün def'ı ve cezasının verilmesicem'ıyyetin vazifesi, ya'ni lâekal farzı kifâyedir. Dahilden olanlara mahkemelerin adâletini te'min, haricten olanda da siyasî tedbirlerle bu intisarın yapılması veyapılabilmesi bir milletin yüksekli(ini ve hakkı hayatını gösteren en âlî fazıletlerdendir. Onun için di(er müfessirîn demi+lerdir ki «é ä ß Š n ä à Ûa à zï ó Ì2» ba(yeden Îb2 3 her ba(iye kar+ıi ntisar medholunmu+tur. 0bni cerîri Taberî, tefsirinde der ki: bu ikinci kavil savaba evlâdır. Zira Cenabı Allah bir ma'nâyı tahsıs buyurmamı+ ba(yedenden bihakkın öcünü alan her müntasırı senâ

45 etmi+tir.bunakar+ı bir diyen diyebilir: intikamda senâ edecek ne var? Denilir ki zâlime müstehık oldu(u cezayı vermekte onu hak yoluna do(rultmak, bunda ise en büyük medih vardır g ça. Hasılı bu sıfat yukarıda «6» diye beyan buyurulan adalet emrinin tatbikı noktai á Øä î2 4 Ç ü p Š ß aë nazarından gayet mühim olan yüksek bir ahlâkın, kuvvetli bir ruhı içtimaînin tecelliyatını ifâde etmektedir ki 7 bunu mukabili olan vasfiyle beraber olarak mülâhaza æë Š 1 Ìí á ç aì j šë bß a aë etmek, gerek kasırların ma'nâsını mülâhaza ve gerek ehemmiyyetini takdir eylemek içindahafaideli olur. Ya'ni afiv de ederler, intikam da alırlar,lâkin her ikisini de kendi istiklâlleriyle yaparlar, ne afivlerinde ne de intikamlarında ba+ka bir millet ve cemaatin tesirine mahkûm olmazlar. Böyle intisar ve intikamın niçin ve nasıl me+'ru ve müstahsen oldu(una gelince: 40. b 7 è Ü r ß ò î ò î a ª ë Œuë kötülü(ün cezası da misli kötülüktür. - Bu düstur Fıkıhta ukubat ahkâmına büyük bir esas olan ve alel'umum ceza kanunlarına esas ittihaz edilmesi lâzım gelen bir kanunı küllîdir. Ya'ni ba(y, zulümdür, kötülüktür, kötülü(e meydan vermeyip ceza vermek de güzel bir i+tir. Lâkin bunun güzel olması iki +art ile me+ruttur. Birincisi: cürme, Sh:»4251

46 ceza olabilmek için onun gibi bir seyyie, ya'ni mücrimin ho+una gitmez bir fiıl olmalıdır. Yoksa o bir ceza de(il cürm ve zulme te+vik olur, yerine dü+miyen güzellik ise çirkin olur. 0kincisi; ceza cürmün misli ve müsavîsi olmalıdır, yoksa adâlet olmaz. Bu ma'nâ adâlet kelimesinin mefhumunda da dahildir. Onun için bagye kar+ı öc alınırken haddini a+ıp da tecavüz etmemelidir. Ü aë b1ç åàï Her kim de afvedip ıslâh eylerse - kendine kötülük eden kimsenin suçunu afvedip onunla arasındaki husumet halini düzeltirse 6 é ÜÛa óüç ê Š ubï onun da ecri Allahadır.-Allahın uhdesindedir. Ya'ni Allah ona çok büyük ecr ihsan eder. Burada «b 1Ç åß» diye afvin müfred sıgasiyle iyrâdı bunun hukukı umumiyyede de(il, hukukı +ahsıyyede cereyan edece(ine bir tenbih gibidir. åî à Ûb ÄÛa k z íü é ã a Her halde o, Allah zulmedenleri sevmez - ya'ni gerek ibtidaen bagy-ü zulm edenleri gerekse cezâda ileri gitmek suretiyle zulm edenleri, hiç birini sevmez. Cezada mümâselet ve müsavata riayet mü+kil olan hususatta zulm ıhtimali galib olaca(ıi çintecziyeye kadir oldu(u halde afiv ile ıslâh yapan kimselere Allah büyük ecir verir 41. é à Ü Ã È2 Š n ãa åàûë zulm olunduktan sonra öcünü alan kimse elbette 6 3î j å ß á è îüçbß Ù Û ë bï öyleler üzerine yol yoktur - Afiv evlâ olmakla beraber afvetmeyip de mukabele bilmisil yapan ferdlere kar+ı ceza için yol yoktur. 42. O yol ancak nasa zulm b äûa æì à Ü Äí åí ˆ Ûa óüç 3î j Ûa bà ã a

da rivayet etmi)lerdir. Kur'anda Secde sûresi namiyle ikisûrevardır.birisibu,di'eri de «

da rivayet etmi)lerdir. Kur'anda Secde sûresi namiyle ikisûrevardır.birisibu,di'eri de « Sh:»3856 SECDE ñ v Ûa ñ ì SR BuSecdesûresidemekkîdir.Ba'zıları «b ä ß ªì ß æb åàïa» den üç âyetin medenî oldu'unu da rivayet etmi)lerdir. Kur'anda Secde sûresi namiyle ikisûrevardır.birisibu,di'eri de

Detaylı

Asr-ı Saadette İçtihat

Asr-ı Saadette İçtihat Mehmedkirkinci.com Asr-ı Saadette İçtihat Sual: Hazret-i Peygamber zamanında içtihat yapılmış mıdır? Her güzel şey, her hayır Nebi ler eliyle meydana geldiği gibi, küllî bir hayır olan içtihadı da ilk

Detaylı

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ استواء االله عرشه ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman el-berrâk Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43 استواء االله عرشه» باللغة ال ية «عبد الر ن ال اك

Detaylı

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Hz. Ali (kv) bildiriyor: Resulullah (sav) bir gün beni huzuruna çağırdı: "Ya Ali! Senin bana yakınlığın, Harun Peygamberin Musa Aleyhisselama olan yakınlığı gibidir.

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ حكمة ريم م ا ير ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 حكمة ريم م ا ير» باللغة ال ية «مد صالح

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır. 6.MEKTUP MEVZUU : a) Cezbe ve sülûk husulünün beyanı. b) Celâl ve cemal sıfatları ile terbiye almak. c) Fenanın ve bekanın beyanı. d) Nakşibendî tarikatına mensub olmanın üstünlüğü. Belâ ve musibet için

Detaylı

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 ع لكمة الطاغوت» باللغة الت ية «مد صالح املنجد رمجة: ممد مسلم شاه مراجعة:

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15 İçindekiler Önsöz 11 Kısaltmalar 15 EBÛ MANSÛR EL-MÂTÜRÎDÎ 17 Hayatı 17 Siyasî ve İlmî Çevresi 20 İlmî Şahsiyeti 22 Eserleri 25 a. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 25 b. Usûl-i Fıkıh 29 c. Tefsir ve Kur an İlimleri

Detaylı

Dua ve Sûre Kitapçığı

Dua ve Sûre Kitapçığı Dua ve Sûre Kitapçığı Hazırlayan: Melike MÜFTÜOĞLU instagram.com/oyunveetlinliklerledinogretimi SÜBHANEKE DUASI Allah ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin

Detaylı

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ ب[ KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ [ Türkçe ] حكم استعمال كلمة ) لو ( اللغة التركية [ Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye لشيخ الا سلام ابن تيمية Terceme eden : Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25 136. Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, uzak bir sapıklıkla

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir. 1- Ramazan ayının birinci gecesi kılınacak namaz: Bu gecede bir kimse 2 rekat namaz kılsa, her rekatta da KADİR SÜRESİNİ okursa; ALLAHÜ Teâlâ ( cc ) o kişiye 3 türlü kolaylık verir. Bu ay içinde orucu

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 İçindekiler Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15 Ebû Mansûr el-mâtürîdî 1. Hayatı 21 2. Siyasî ve İlmî Çevresi 25 3. İlmî Şahsiyeti 28 4. Eserleri 31 4.1. Kelâm ve Mezhepler Tarihi 31 4.2.

Detaylı

ÒŠ Ë bè Ó ìï å ß ÒŠ Ë» âyetinden dolayı da Guref denilmi%tir.

ÒŠ Ë bè Ó ìï å ß ÒŠ Ë» âyetinden dolayı da Guref denilmi%tir. Sh:»4113 ZÜMER Šß ŒÛa ñ ì SY Zümer Sûresi mekkîdir. Ancak «a ì ÏŠ a åí ˆ Ûa ô bj Ç bí 3 Ó» dan üç âyet müstesna. "tkan ve Ke%%afta beyan olundu+u üzere buna Sûrei Guref dahi denilir. Zümer, zümrenin cem'ıdır.zümredebirtakım

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) KURAN YOLU- DERS 3 (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) DERSTE GEÇEN KAVRAMLAR 1) Mübin : Açık ve Açıklayan. Kur an ın sıfatlarındandır. Kur an sadece

Detaylı

İbadetin Manası ve Çeşitleri

İbadetin Manası ve Çeşitleri İbadetin Manası ve Çeşitleri Muhammed ibni Abd'il Vehhab (rahimehullah) www.at-tawhid.org 1 İbadetin Aslı Allah a ibadetin aslı; Allah ın emirlerine uymak nehyettiklerinden kaçınmak suretiyle ona itaat

Detaylı

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livata Haddi 71 LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livatanın cezası zina cezasından farklıdır. Her ikisinin vakıası birbirinden ayrıdır, birbirinden daha farklı durumları vardır. Livata,

Detaylı

_MEYVENIN ÇEKİRDEĞİ AĞACIN ÇEKİRDEĞİN NE AYNDIR NE GAYRDIR..._

_MEYVENIN ÇEKİRDEĞİ AĞACIN ÇEKİRDEĞİN NE AYNDIR NE GAYRDIR..._ Haftasonu müzakeresine davetlisiniz HERKESİN ENESİ AYNI MI _MEYVENIN ÇEKİRDEĞİ AĞACIN ÇEKİRDEĞİN NE AYNDIR NE GAYRDIR..._ SUAL: *PEKİ MEYVELERİN ÇEKİRDEKLERİ BİRBİRİYLE AYNI MI?* MÜZAKEREDE FARKLI FARKLI

Detaylı

Bu yazı sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır Herhangi bir medyada yayınlanması

Bu yazı  sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır Herhangi bir medyada yayınlanması Bu yazı www.multimediaquran.com sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır. 11-15-2015. Herhangi bir medyada yayınlanması halinde yukarıdaki bilginin referans olarak verilmesi

Detaylı

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN Enes RA'den Hulvânî rivâyet etmiş ki, Peygamber SAS şöyle buyuruyor: RE. 503/2 (Ye'tî alen-nâsi zemânün yed'fîhil-mü'minü lil-{mmeti feyeklull{h: Üd'u lih{ssati nefsike estecib

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ TAKVAYA ERMENİN YOLU; ORUÇ (O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki Kur an; insanlara hidayet (doğru yol) rehberi, doğru yolun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak onda(ki Kadir gecesinde) indirildi.

Detaylı

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? ] تريك Turkish [ Türkçe Abdulkerim el-hudayr Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 0-43 هل لرسو صىل الله عليه

Detaylı

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? ] تريك Turkish [ Türkçe İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 هل خلق جگيب صىل

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır. 4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I

Detaylı

í gibi sabikundandır.

í gibi sabikundandır. Sh:»4141 MÜ'MN å ß ªì à Ûa ñ ì TP bu Elmü'min sûresi de Mekkîdir, buna sûrei Gafir ve sûrei Tavl dahi denilir. Elmü'min «æ ìç Š Ï 4 a å ß > å ß ªì ß 3 u 4bÓë» diye beyan buyuruldu&u üzere Ali fir'avn içinden

Detaylı

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2010-1431 1 ما حكم الصيام وحكمته» باللغة ال ية «عبد

Detaylı

Değerli büyüğümüz Merhum Fatma ÖZTÜRK ün ruhunun şad olması duygu ve dileklerimizle Lisans Yayıncılık

Değerli büyüğümüz Merhum Fatma ÖZTÜRK ün ruhunun şad olması duygu ve dileklerimizle Lisans Yayıncılık Değerli büyüğümüz Merhum Fatma ÖZTÜRK ün ruhunun şad olması duygu ve dileklerimizle Lisans Yayıncılık II Editörler Prof. Dr. Salih Sabri Yavuz & Doç. Dr. Faruk Sancar İSLÂM İNANÇ ESASLARI Yazarlar Prof.

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın Ey iman edenler! Allah'ın emrine uygun yaşayın, O'na (yakın olmaya) vesile/imkan arayın. O'nun yolunda (malınızla, canınızla) cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.

Detaylı

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir? Besmele Kitapcığı Besmelenin Anlamı Besmele, bütün varlıkların hal diliyle ve iradeli varlık olan insanın lisanıyla ve haliyle meşru olan her işine Allah ın ismiyle başlamasıdır. En önemli dua ve zikirlerdendir.

Detaylı

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır. Ciddi olarak Allah a isyan etmekten kaçın. O nun rahmet kapısına devam et. Bütün gücünü ve kuvvetini Allah için harca. Taatında sarfet. Yalvar, ihtiyaçlarını O na arz et. Başını önüne eğ, kork, Hak kın

Detaylı

كيف سيكون حساب ال فر الا خرة

كيف سيكون حساب ال فر الا خرة ÂHİRETTE KÂFİRİN HESABI NASIL OLACAKTIR? كيف سيكون حساب ال فر الا خرة ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 200-43 كيف سيكون حساب ال فر الا خرة»

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid KABİRDEKİ HAYATIN TABİATI NASILDIR? [ Türkçe ] طبيعة الحياة في القبر [باللغة التركية [ Muhammed Salih el-muneccid محمد بن صالح المنجد Terceme eden : Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم شاهين Tetkik eden

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır. 16.MEKTUP MEVZUU : Uruc, (yükselme) nüzul (iniş) ve diğer hallerin beyanı.. NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır. Taleb babında en az duranlardan birinin arzuhalidir.

Detaylı

Kavramlar. 1.Mü min. 2. Kafirler. 3.Münafiklar. 1.1 Kur anda Mü min ile ilgili Ayetler 1.2 Kur anda Mü min görevleri ve özellikleri

Kavramlar. 1.Mü min. 2. Kafirler. 3.Münafiklar. 1.1 Kur anda Mü min ile ilgili Ayetler 1.2 Kur anda Mü min görevleri ve özellikleri KAVRAMLAR Kavramlar 1.Mü min 1.1 Kur anda Mü min ile ilgili Ayetler 1.2 Kur anda Mü min görevleri ve özellikleri 2. Kafirler 2.1 Kur anda Kafirler ile ilgili Ayetler 2.2 Kur anda Kafirlerin Özellikleri

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

V Ön Söz Birinci fasıl: İşletme İktisadının Esasları 3 A. İşletme ve işletme iktisadının mahiyeti 3 I. İşletmenin mâna ve tarifi 3 II. İşletme iktisadı ilminin mahiyeti 8 III. İşletme iktisadı ilminin

Detaylı

NOT : ÎMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu Seyyid Nakib Şeyh Ferid Buhari'ye yazmıştır.

NOT : ÎMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu Seyyid Nakib Şeyh Ferid Buhari'ye yazmıştır. 45. MEKTUP MEVZUU : a) Şeyhinin vefatından sonra, Haniganın fukarasına (tekkenin dervişlerine) zahirî destek olması dolayısı ile teşekkür izharı.. b) Camiiyet-i İnsan (insanda her şeyin var olması) onun

Detaylı

Mekkîdir. Hebe hicretinden evvel Mekkede nâzil olmutur. Ancak secde âyetinin sonradan Medinede

Mekkîdir. Hebe hicretinden evvel Mekkede nâzil olmutur. Ancak secde âyetinin sonradan Medinede sh:»3298 MERYEM áí Šß ñ ì QY Mekkîdir. Hebe hicretinden evvel Mekkede nâzil olmutur. Ancak secde âyetinin sonradan Medinede nâzil oldu%u da Mukatilden merviydir. &tkanda «7ç aë b ü a á Ø ä ß æ aë» âyetinin

Detaylı

Günah Hastalığından Kurtulmanın İlâcı: Tevbe ve İstiğfar

Günah Hastalığından Kurtulmanın İlâcı: Tevbe ve İstiğfar Günah Hastalığından Kurtulmanın İlâcı: Tevbe ve İstiğfar Maddî kirleri sabun ve su giderdiği gibi kalbi karartan, insanı cehennemlik yapan, mânevî hastalık ve kirleri de tevbe, istiğfar ve Allâh'tan korkarak

Detaylı

Bu Nahil sûresinin medenî olduuna dair dahi bir kavil nakledilmi ise de dorusu Mekkîdir. Hasen, Ata,

Bu Nahil sûresinin medenî olduuna dair dahi bir kavil nakledilmi ise de dorusu Mekkîdir. Hasen, Ata, sh:»3082 NAHL 3 z äûa ñ ì QV Bu Nahil sûresinin medenî olduuna dair dahi bir kavil nakledilmi ise de dorusu Mekkîdir. Hasen, Ata, Ikrime, Cabir hepsinin Mekkî olduunu rivayet etmilerdir. (bni Abbas yalnız

Detaylı

Kur'ân'da, Rabbimiz Peygamberin size şahid olması, sizin de insanlara şahid olmanız için, size müslüman adını verdi (Hac 78), buyurmaktadır.

Kur'ân'da, Rabbimiz Peygamberin size şahid olması, sizin de insanlara şahid olmanız için, size müslüman adını verdi (Hac 78), buyurmaktadır. Biz, Elhamdülillah Müslümanız. Kur'ân'da, Rabbimiz Peygamberin size şahid olması, sizin de insanlara şahid olmanız için, size müslüman adını verdi (Hac 78), buyurmaktadır. İMAN: İnanmak. Îtikad. Hakk ı

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

Sûrei «Fetih» Medenîdir. Fakat Medînenin içinde nâzil olmu! ma'nâsına de%il, hicretten sonra nâzil

Sûrei «Fetih» Medenîdir. Fakat Medînenin içinde nâzil olmu! ma'nâsına de%il, hicretten sonra nâzil Sh:»4401 FETH n1 Ûa ñ ì TX Sûrei «Fetih» Medenîdir. Fakat Medînenin içinde nâzil olmu! ma'nâsına de%il, hicretten sonra nâzil olmu! ma'nâsına Medenîdir. Çünkü hicretin altıncı senesi seferde Hudeybiye

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE DUA

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE DUA SADECE SIKINTIDA DEĞİL HER ZAMAN DUA (Resulüm!) De ki: Dua (ve ibadeti)niz olmasa, Rabbim size ne diye değer versin? (Ey inkarcılar!) Siz ise, (Allah ve Resulü nün bildirdiklerini) yalanladınız, bu yüzden

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi

Detaylı

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Müslüman ın Müslüman üzerindeki hakkı

Detaylı

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak   dersek h 6. olarak sadaka verme. M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim. DUA Eudhu Billahi Minessaytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdulillahi Rabil-alemin Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel

Detaylı

bu «Câsiye» sûresi Mekkîdir. Buna «"eriat» sûresi ve «Dehir» sûresi dehi denilir.

bu «Câsiye» sûresi Mekkîdir. Buna «eriat» sûresi ve «Dehir» sûresi dehi denilir. Sh:»4305 CASYE òî qbv Ûa ñ ì TU bu «Câsiye» sûresi Mekkîdir. Buna «"eriat» sûresi ve «Dehir» sûresi dehi denilir. Âyetleri - Otuz yedidir. Kelimeleri - Dört yüz seksen sekizdir. Harfleri - ki bin yüz altmı

Detaylı

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır: Sorularlarisale.com "Kur'an ın her kelamı üç kaziyeyi müştemildir. Birincisi, bu Allah ın kelamıdır. İkincisi, Allah ca murad olan mana budur. Üçüncüsü, mana-yı murad budur..." İzah eder misiniz? "Kur'an

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali Marifet nefsi silmek değil, bilmektir. Hacı Bektaş-ı Veli Nefsin, azgın bir binek atından daha çok şiddetle gemlenmeye muhtaçtır. Hasan Basri Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa,

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2)

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2) RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2) Manevi ve maddi rızkın artması, lütuf ve ikramlara mazhar olmak için elimizdeki imkanlara göre en güzel bir şekilde çalışmalı ve en güzel bir şekilde

Detaylı

Dinî bir terim olarak ise; günahlardan arınmak, temize çıkmak, ilâhî af ve rahmete nâil olmak demektir.

Dinî bir terim olarak ise; günahlardan arınmak, temize çıkmak, ilâhî af ve rahmete nâil olmak demektir. Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif Berat Kandili dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Müftü Şerif mesajında, Fitne, fesat, gıybet ve iftira gibi, bizi biribirimize düşman eden kötülüklerden uzak durmalı,

Detaylı

Nefsini Bilen Rabbini Bilir

Nefsini Bilen Rabbini Bilir Mehmedkirkinci.com Nefsini Bilen Rabbini Bilir Nefis, zat manasına gelir. Yani cisim ve ruhun ikisine birlikte nefis denilir. Nefis, insanın daire-i hayatı içindeki cisim, ruh ve kalbin ve onlar içindeki

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

Sh:»3937 SEBE' Sebe' Sûresi mekkîdir. Yalnız bni atıyye « » âyetinin. medenî oldu$u hakkında bir kavil de nakl etmi&tir.

Sh:»3937 SEBE' Sebe' Sûresi mekkîdir. Yalnız bni atıyye « » âyetinin. medenî oldu$u hakkında bir kavil de nakl etmi&tir. Sh:»3937 SEBE' ªbj ñ ì ST Sebe' Sûresi mekkîdir. Yalnız bni atıyye «á Ü È Ûa aì m@ë a åí ˆ Ûa ôšíë» âyetinin medenî oldu$u hakkında bir kavil de nakl etmi&tir. Âyetleri- )amî ta'dadında elli be&, di$erlerinde

Detaylı

ZAFER TALHA ÇİMEN 8/E - 1453

ZAFER TALHA ÇİMEN 8/E - 1453 ÖZEL EGE LİSESİ (ORTAOKULU) DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ KAZA VE KADER (Allah, herkesin ne yapacağını bilip yazdığına göre, insanların hayır işlemesinin bir anlamı var mı? İslam da İnsanın İradeli Fiilleri

Detaylı

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri http://yenidunyadergisi.com// 2015 HAZİRAN sayısında yayınlanmıştır Ebû Hüreyre (ra) den Rasûlullâh In (sav) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: Kim inanarak

Detaylı

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ. Kovulmuş şeytandan Allah a sığınırım,

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ. Kovulmuş şeytandan Allah a sığınırım, 14. İHSAN SOHBETİ KONU : İSTİAZE VE BESMELE Kovulmuş şeytandan Allah a sığınırım, Rahman ve Rahim olan Allah ın adıyla Kur ân okuduğun vakit evvelâ kovulmuş şeytandan Allah a sığın 1 İSTİÂZE (EÛZÜ) NE

Detaylı

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN الا يمان باالله تعا ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 الا يمان باالله تعا» باللغة ال ية «بن مسلم شاه مد مراجعة: أم نبيل 2009-1430 2 Allah Teâlâ'ya

Detaylı

Fussilet sûresi Sûrei secde, Sûrei hâmimissecde, Sûrei mesabîh, ve sûrei Akvat dahi denilen bu Sûre de

Fussilet sûresi Sûrei secde, Sûrei hâmimissecde, Sûrei mesabîh, ve sûrei Akvat dahi denilen bu Sûre de Sh:»4184 FUSSLET oü Ï ñ ì TQ Fussilet sûresi Sûrei secde, Sûrei hâmimissecde, Sûrei mesabîh, ve sûrei Akvat dahi denilen bu Sûre de mekkîdir. Âyetleri - Küfî rivayetinde elli dört, Mekkî ve Medenî elli

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ حكم الصلاة مع الجماعة ] باللغة التركية [ Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid ألفه الشيخ: محمد صالح المنجد Terceme edenler Muhammed Şahin ترجمه: محمد

Detaylı

EL VEKİYL. Âl-i İmran. Âl-i İmran. Âl-i İmran. Âl-i İmran. Nisa. Nisa. Nisa

EL VEKİYL. Âl-i İmran. Âl-i İmran. Âl-i İmran. Âl-i İmran. Nisa. Nisa. Nisa EL VEKİYL Açığa çıkan her birimin işlevinin gereğini yerine getirmek için gerekeni yapan. Bunun idrakıyla kendisine tevekkül edene sahip çıkarak, onun için en hayırlı sonucu oluşturan. Hakikatindeki el

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

Hamd ve Şükür. Einfache Übersetzung Hamd = tanriya övgü sunma, tanriya övgü olsun Şükür = tanriya övgü Övgü = Lob Övmek = loben, preisen

Hamd ve Şükür. Einfache Übersetzung Hamd = tanriya övgü sunma, tanriya övgü olsun Şükür = tanriya övgü Övgü = Lob Övmek = loben, preisen Hamd ve Şükür Einfache Übersetzung Hamd = tanriya övgü sunma, tanriya övgü olsun Şükür = tanriya övgü Övgü = Lob Övmek = loben, preisen İçindekiler Hamd ve şükür genel anlamında Hamd Fatiha suresinin ilk

Detaylı

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? On5yirmi5.com Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem orucunun önemi nedir? Yayın Tarihi : 6 Kasım 2013 Çarşamba (oluşturma : 1/22/2017) Hayatın bütün

Detaylı

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Veda Hutbesi. Ey insanlar!  Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. Veda Hutbesi Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki: Hamd, Allahü Teâlâya mahsûstur. O'na hamd eder, O'ndan yarlığanmak diler ve O'na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından

Detaylı

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06 Şehâdet kelimesi sözlükte tanıklık etmek, huzurda bulunmak, idrak etmek, haber vermek, muttali olmak ve bilmek anlarına kullanılmıştır. Dini ıstılahta ise, Allah ın dinini en yüce tutmak için bu uğurda

Detaylı

Kur ân da Dua Ayetleri

Kur ân da Dua Ayetleri Kur ân da Dua Ayetleri (1) Bizi doğru yola ilet; Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, Gazaba uğrayanların ve sapmışlarınkine değil. (Fatiha Suresi 6-7) (2) (Musa) Cahillerden olmaktan Allah a sığınırım

Detaylı

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur. Alıntı; FarukBeşer İsra Suresi hicretten bir yıl önce indirilmiş. Yani Hicret yakındır ve artık Medine de Yahudilerle temas başlayacaktır. Sure sanki her iki tarafı da buna hazırlıyor gibidir. Mescid-i

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (10) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme

Detaylı

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2014-1436 حكم جوائز املسابقات يف املناسبات ابلدعية «باللغة

Detaylı

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR RABBİMİZDEN ÇAĞRI Ey iman edenler! Allah'ın emrine uygun yaşayın, O'na (yakın olmaya) vesile/imkan arayın. O'nun yolunda (malınızla, canınızla) cihad edin ki kurtuluşa eresiniz. (Maide Suresi /35) OKUNMAMIŞ

Detaylı

KUR'AN VE SÜNNET IŞIĞINDA SOFİLİK VE TASAVVUF ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDÎN EL-ELBANİ ŞEYH MUHAMMED BİN SALİH EL-USEYMİN 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1436 KUR'AN VE SÜNNET IŞIĞINDA SOFİLİK VE TASAVVUF

Detaylı

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu Question Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu belirtir misiniz? Kur an ın lafızdan soyut olduğu bir merhale var mıdır? Answer: Her şeyin lâfzî

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

Question. Kadir gecesi yalnız bir gece midir yoksa bir geceden fazla mıdır? Gündüz de kadir gecesinden. sayılır mı?

Question. Kadir gecesi yalnız bir gece midir yoksa bir geceden fazla mıdır? Gündüz de kadir gecesinden. sayılır mı? Question Kadir gecesi yalnız bir gece midir yoksa bir geceden fazla mıdır? Gündüz de kadir gecesinden sayılır mı? Answer: Kadir gecesi, mübarek ve önemli bir gecedir. Kur'an'ın nassıyla ramazan ayının

Detaylı

Rahmân ve Rahîm Allah ' ın adıyla

Rahmân ve Rahîm Allah ' ın adıyla Q 25 R 2 S 27 T 2 U 29 V 30 W 31 X 1 Y 2 QP 3 QQ 4 Hicri Yılbaşı Ekim 2014 Kasım Aşure Güü (Ey mü miler! İtaat edei isya edede ayırt etmek içi) adolsu ki sizi hem biraz korku ve açlıkla hem de mallarda,

Detaylı

İSLAM AHLAK ESASLARI

İSLAM AHLAK ESASLARI DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İSLAM AHLAK ESASLARI KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı