ZAVALLI POMAKLAR BAKİ SARISAKAL



Benzer belgeler
SELANİK BAŞKONSOLOSUMUZUN KAÇIRILMASI

SELANİK SEREZ 1913 BAKİ SARISAKAL

YANYA MÜSLÜMAN MEZARLIKLARI NASIL YOK EDİLDİ? BAKİ SARISAKAL

SELANİK MEKTUBU (5) BAKİ SARISAKAL

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

1914 YILI YUNANİSTAN MÜSLÜMANLARI

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa Birliği ne değil, hemen

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ

KONYA DEFTERDARLIĞI İMZA VE YETKİ İÇ GENELGE

BATI TRAKYA BAĞIMSIZ TÜRK CUMHURİYETİ

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi

SELANİK MEKTUBU (9) BAKİ SARISAKAL

HER NEVİ MADEN OCAKLARINDA YERALTI İŞLERİNDE KADINLARIN ÇALIŞTIRILMAMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

T.C. ÜMRANİYE BELEDİYE BAŞKANLIĞI İŞLETME ve İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 40, Şubat 2017, s

GENEL BÜTÇELİ İDARELER MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI DUYURUSU

SELANİK MEKTUBU (10) BAKİ SARISAKAL

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Kiliseler ile yap lan Resmi Sözleflmeler ve her iki ülkede ibadet yerlerininin yap m

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun

ÇERKEZKÖY BELEDİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ NE AİT TEŞKİLAT GÖREV VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA YÖNETMELİK İKİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK, KURULUŞ

626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun

DİNLER TARİHİ DERSİ ÖĞRETİM ROGRAMI

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

T.C. BAŞBAKANLIK TOPLU KONUT İDARESİ BAŞKANLIĞI (TOKİ) NİĞDE MERKEZ HIDIRLIK MAHALLESİ ALT GELİR GRUBU KONUT PROJESİ (120 KONUT) BAŞVURU DUYURUSU

2 Aile yapısı ve yaşam şekli, yaşam evresi merasimleri ve dini bayramlar. 5 Çocuk hakları ve aile rolü. 8 Demokrasi ve değerler

CAMİ İNŞA PROJESİ ÇAD ( 200 M² )

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

AHMET YILDIZ: İYİ NİYET VE AKLISELİM İLE BUNLARIN ÜZERİNE GİDERSEK, ÇÖZÜMLENMEYECEK SO Pazartesi, 29 Mayıs :30

T.C. TEKİRDAĞ İLİ ERGENE BELEDİYESİ. Yazı İşleri Müdürlüğü Kuruluş, Görev, Yetki ve Çalışma Yönetmeliği BİRİNCİ BÖLÜM

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

KAŞ BELEDİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK, TANIMLAR VE TEMEL İLKELER

T.C. BAŞBAKANLIK TOPLU KONUT İDARESİ BAŞKANLIĞI (TOKİ) HATAY ANTAKYA GÜNYAZI ALT GELİR GRUBU KONUT PROJESİ ( 770 KONUT) BAŞVURU DUYURUSU

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

3 Hedef 3 Görev BÜLTEN Seçimleri İçin İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU FİLİSTİN MESELESİ 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

SAYFA BELGELER NUMARASI

GAZĠANTEP BÜYÜKġEHĠR BELEDĠYE BAġKANLIĞI

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİYÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda

Ölülerin muayenesi ve defin ruhsatlarının verilmesi, fert. toplum ve çevre sağlığının açısından önem arz etmektedir.

T.C GÜMÜŞHACIKÖY KAYMAKAMLIĞI İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ

MADDELER T.C. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ YÖNETMELİĞİ

KOMİSYON ÜYELERİ. (İmza) (İmza) (İmza) Komisyon Raporu üzerinde meclisçe yapılan müzakerelerden sonra;

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ MUHTARLIKLAR MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

T.C. KÜTAHYA BELEDİYESİ ULAŞIM HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

T.C. KÜTAHYA BELEDİYESİ BASIN YAYIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV YETKİ SORUMLULUK VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ

SELANİK HORTACI CAMİSİ

BULGAR ZULMUNA KARŞI KOYAN TÜRK DİKME MEHMET

T.C. SAMSUN VALİLİĞİ İL MÜFTÜLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU. 1- Dilekçe, 2- Fotoğraf (4 Adet), 3- Yabancı uyruklu ise pasaport Örneği.

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜNÜN TARİHİNDEN 31,12,2003 TARİHİNE AİT ÇALIŞMALARI

TC. ZEYTİNBURNU BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

K A R A R. İl Özel İdaresinin tarih ve 1234 sayılı yazısı ve eklerinin yapılan tetkikinde;

RE SEN TAAHÜTNAME VE KEFALETNAME

KIBRIS VAKIFLARINI ARAŞTIRMA VE DEĞERLENDİRME PROJESİ

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 8

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 2, Aralık/December 2014, ss

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

SELANİK MEKTUBU (21) BAKİ SARISAKAL

1111 SAYILI ASKERLİK KANUNU NUN GEÇİCİ 43 ÜNCÜ MADDESİNİN UYGULANMA ESASLARI HAKKINDA ÖZEL TALİMAT

SELANİK MEKTUBU (13) BAKİ SARISAKAL

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ


Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

SATIN ALMA DAİRE BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam Dayanak ve Tanımlar

T.C. ORDU BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ HALKLA İLİŞKİLER ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

TUZLA İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

T.C. ÇANAKKALE BELEDİYE BAŞKANLIĞI YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BALKAN SAVAŞINDA BULGAR ZÜLUM VE VAHŞETİ

T.C. BAŞBAKANLIK TOPLU KONUT İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA-BEYPAZARI TOPLU KONUT PROJESİ 2 ADET KONUT (ENGELLİ KATEGORİSİNDE) BAŞVURU DUYURUSU

Transkript:

ZAVALLI POMAKLAR BAKİ SARISAKAL

ZAVALLI POMAKLAR 1 Balkan Savaşları sırasında Bulgarların işgal ettiği bölgelerden Trakya da Lüleburgaz, Doğu Makedonya da ise Serez askeri valiliği kuruldu. Bulgar istatistiklerine göre Trakya askeri valiliği dâhilindeki Gümülcine (34 köy- 10.625 kişi), Ahi Çelebi (32 köy-35.000 kişi), Dovlen (30 köy-26.810 kişi), Darıdere (26 köy-16.990 kişi), Eğridere (24 köy-20.000 kişi), Kosukavak (13 koy-3.757 kişi), Uzunköprü (11 köy-1.200 kişi), Sofulu (7 köy-3.570 kişi); Hayrabolu (7 köy-3.205 kişi); Đskece (6 koy-4500 kişi) ve Babaeski (5 köy-3.385 kişi) kazalarında 195 köyde toplam 129.042 Müslüman Bulgar yasıyordu. Serez askeri valiliği idaresinde ise Nevrekop (74 köy-26.962 kişi); Drama (31köy 11.179 kişi); Razlık (7 köy-8.870 kişi); Cuma-i Bala (6 köy-3.900 kişi); Kavala (6 köy-2.710 kişi); Petriç (3 köy-865 kişi); Menlik (3 köy-700 kişi) ve Doyran (2 köy-1.270 kişi) kazalarında 132 köyde toplam 56.456 Müslüman Bulgar mevcuttu. Dolayısıyla Bulgar işgalindeki bölgelerde 327 köyde göç edenler hariç 185.498 Pomak nüfus vardı. 2 Todor İv. Mumciev ve Tatarpazarcık eşrafından aralarında öğretmen, avukat, tüccar, mühendis, gönüllü vs. kişilerin bulunduğu 22 kişi, 1/14 Aralık 1912 de Basbakan İvan Gesov, Sinod Meclisi ve Dahiliye Nazırı Al. Ludskanov a bir mektup gondererek Pomakların tanassur edilmesini istediler: Ordumuz Rila Balkanı nın ote yakasına ve Rodoplar a özgürlük getirdi... Müstakbel Büyük Bulgaristan da pek çok yabancı halk ve inançlara mensup nüfus olacak. Ancak, farklı dinler, farklı ve yabancı ideallerin taşıyıcısı oldukları için bu durum ulusal birlik acısından bir tehdit oluşturacaktır... İnsanlık için Hıristiyanlıktan daha yüce ve aydınlık bir ideal olamaz. Bulgaristan Balkan Savaşı na toprak kazanmak niyetiyle değil, ehl-i salib adına, özgürlük getirmek amacıyla girdiği için müstakbel ideallerimizden biri bütün Bulgaristan vatandaşları arasında Hıristiyanlığı hâkim kılmaktır. Münevver ve kulturlu bir toplum istiyorsak onlar arasında Hıristiyanlığı yaymalıyız... Bulgarlar beş asırlık esaret döneminde kimi Rum, kimi Romen, kimi Türk olmak hasebiyle milyonlarca ırkdaşını kaybetti. Türkleşenler babalarının dinlerini de kaybettiler. Şimdi artık Kilise müminlerini aramalıdır. Bu amaçla bütün dikkatimizi kurtarılmış topraklardaki Pomaklara çevirmeliyiz. Pomaklar saf bir Bulgarca ile konuştukları, şarkı söyledikleri halde yabancı bir dille ibadet etmektedirler. Konuşmaları, folkloru emsalsiz bir hazine olan Pomakların Bulgarların safına çekilmesi elzemdir. Onları bugüne dek olduğu gibi hocaların etkisinde bırakmak cehalet ve fanatizme terk etmek demektir... Onların zihinlerini aydınlatacak, kalplerini yumuşatacak olan yegâne şey Hıristiyanlıktır. Sadece Hıristiyanlığı kabul ederek ve bize temessul ederek bu halk kendi toprakları ile bütünleşebilir. Kilise, hükümet ve halkın yardımıyla yakın gelecekte Pomaklar Ortodoksluğun ve anavatanın saygın bir üyesi olacaklardır. Halk sizi destekleyecektir ve tarih isminizi unutmayacaktır!... Böylece, Sinod Meclisi Başkanı St. Kostov riyasetinde Bulgar Ortodoks Kilisesi nin önderliğinde, Çar Ferdinand ve Başbakan İvan Gesov un onayı ve Makedonya Dahili İhtilal Teşkilatı (VMRO) na bağlı çetecilerin esliğinde Müslüman Bulgarların Hıristiyanlaştırılmasına başlandı. Pomakların tanassuru için Bulgar Ortodoks Kilisesi tarafından 1912 Aralık ayı sonunda hususi bir teskilat kuruldu. Sinod Meclisi, Bulgaristan ın dört bir tarafından cok sayıda din adamı ve öğretmenin dahil olduğu özel ruhban heyetleri teşkil etti. Bu heyetler Rodoplar a, Batı Trakya ya (Gumulcine, İskece) ve Doğu Makedonya ya (Nevrekop, Serez, Drama) gönderildiler. 1 Pomaklar, Bulgarcanın bir lehçesi ile konuşan Müslüman bir halktır. Pomakların etnik kökeni ve Pomak tabirinin menşei hakkında muhtelif tezler mevcuttur. Osmanlı dönemin de 15. yüzyıl ortalarından 18. Yüzyılın ilk yarısına kadar olan uzun bir süreçte gönüllü olarak Müslüman olmuşlardır. Balkanlar da İslam, Türkler vasıtasıyla yayıldığı için Türk ve Müslüman terimleri eş anlamlı kullanılıyordu. Bu sebeple Pomaklar, İslam kimliği dolayısıyla kendilerini Türklükle özdeşleştirmişlerdir. 2 Aşkın KOYUNCU, Pomakların Zorla Tanassur Ettirilmesi, OTAM,33/Bahar 2013), Sayfa: 139-196

Bulgaristan ın işgal ettiği bölgelerde Rodoplar, Batı Trakya ve Makedonya da yüzlerce köy, mahalle, kulübe/mezrada yasayan Pomakların firar ve göç edenler dışında neredeyse tamamı tanassur edildi. Rumeli Muhâcirîni İslâmiye Cemiyeti İdaresi tarafından neşredilen Zavallı Pomaklar! adlı risalede ise bir takım zulüm ve işkencelerle cebren Hıristiyanlaştırılan Pomakların sayısının 150.000 den fazla olduğu tahmin edilmektedir. Böylece, İkinci Balkan Savası na kadar Filibe Sancağı dâhilinde Pestere kazasına bağlı Çepine (Çepino) havzası köyleri, İstanimaka, Rupçoz, Nevrekop, Cuma-i Bâlâ, Razlık, Menlik, Babyak, Ahi Çelebi (Paşmaklı/Smolyan) Gümülcine, Ustrumca, ve Aydos, Darıdere, Kosukavak, Drama, İskeçe, Doyran, Petriç vs. yerlerde firar ve göç edenler dışında hemen bütün Pomaklar zorla Hıristiyanlaştırılmıştır. Rumeli Muhacirin İslamiye Cemiyetinden: Balkan harp meşumunda gerek eski ve gerek yeni Bulgaristan dahilinde tarihte emsali görülmemiş cebir ve şiddet istimaliyle tenasır ettirilen Pomak dindaşlarımızın ahval esef istimallerini alemi Hıristiyaniyeden gayrı bütün cihan işitti ve esefle ki yalnız o Avrupa evet, sözde insaniyet namına zenci ticaretine muhalefet eden Avrupa, medeni Avrupa, tenasır ettirilen işbu dindaşlarımızın her türlü ahvalini yakinen bildiği, gördüğü halde mehaza Müslüman oldukları için cisim cemaat gibi hali ikamette durdu kaldı. Bulgaristan bilhassa Bulgar Hükümeti hazırasına temsil eden Gaspodin Radoslavof merveç efkarı olan gazetelerdeki beyanatında sadık ise yani Türkler ile badema mensup dostanede bulunmayı cidden istiyorsa bu günlerde yeni Bulgaristan da icra etmekte bulunduğu seyahat ve cevelanını yalnız Dedeağaç, Gümülcine ve İskeçe ye hasredip gaddar Papaz ve Rahiplerin işkence ve zulümleri altında inim inim inleyen Paşmaklı, Dolan, Nurakop,Razlık, cihetlerindeki dindaşlarımızın halini aynen müşahede ettikten sonra eski Dedeağaç Bulgaristan da hususiyle Rodop eteklerinde Viçinya havalisindeki Pomak dindaşlarımızın haline görmek lütfunda bulunursa memlekete pek hayırlı hizmette bulunmuş olur fikrindeyiz. 3 18/31 Mart 1913 tarihli raporda İstanimaka ya bağlı Çepelli (Çepelare), Bogut (Bogutevo), Gündüz Köy (Gündüzitsa) vd. köylerde tanassur faaliyetinin zorla yapıldığını ortaya koymaktadır:...çepelare ileri gelenleri ile birlikte Çepelare, Gündüzitsa ve Bogutevo Pomaklarının Hıristiyanlığa geçmesini sağlamak için birkomite kurduk. 3 Peyam 7 Şubat 1914

Öncelikle tanassur fikrini aşılamaya çalıştık, geçmişleri, nasıl zorla Müslüman yapıldıkları hakkında bilgi verdik, eski dinlerine dönerlerse elde edecekleri faydaları anlattık. Başka yerlerde Pomakların zorla tanassur edildiklerine dair şikâyette bulunduklarını duyduk. Yeni kurtarılan bölgelerde bu kutsal faaliyetin başarıyla yürütüldüğünü işitiyorduk. Güzellikle bu işi halledemeyeceğimizi anladığımız zaman Pomakları karşımıza alıp, tanassur etmek zorunda olduklarını söyledik... Hiç kimse tanassur eden ilk kişi olmak istemiyordu. Darıdere de tanassurun bittiğini ve civar köylerdeki Pomakların Hıristiyanlığa geçmeye başladığını biliyorduk... 3. Sınır Alayı Komutanına durumu aktarıp on Pomak ı taşıma işlerinde kullanılacakları gerekçesiyle yanına gönderdik... Onların artık Hıristiyan olduklarını köylülere söyledik. Komutan yenilerinin gönderilmesini istedi. Darıdere ye gitmek istemeyip yolda Hıristiyan oldular. Çepelare de tanassur böylece başladı... Tanassur hep güçlükle ilerliyor, onlara devamlı telkinde bulunmamız gerekiyordu. Çoğunlukla mahalli görevlilerle kiliseye götürüyorduk. Sadece gençler ve kadınlar istekliydiler, yaşlıları ise zorla vaftiz ettik. Fırsat buldukça tanassura hazırlamak için Bogutevo ve Gündüzitsa ya gidiyorum. Çepelare de şu ana kadar 662 kişiyi vaftiz ettim... Başka yerlerde olan 50-60 kişi kaldı... Gündüzitsa Pomakları çok fanatik... Camiyi kiliseye çevirdik... Gündüzitsa da birkaç yaşlı, hasta ve nakliye için gönderilenler hariç herkesi tanassur ettik... Ancak, büyük çoğunluğu yeni isimlerini hatırlamadığı için kâtipler evleri dolaşıp papazlar tarafından verilen isimleri hatırlatıyor... Ayinlerde kilise nev-hıristiyanlarla doluyor... Gençler hevesli görünüyor, ancak yaşlılar için kiliseye gitmek ıstırap... Çepelare de bu işi başardığımızı bildiririm. Osmanlı kaynaklarında ise bu tanassur olayı daha ayrıntılı anlatılmaktadır: 9 Şubat 1913 de Şiroka Lıka köyünden zabit muavini Çavuş Angeliyef, redif askerlerinden Kolyo Kumpanyaciyef, Andon Arnavudof; Malova (Malevo) köyü muhtarı Kostadin Damyanof, Angel Guroviyef, rahip Vasil Zagorovski ve başkâtip Vlaşo Rosenof; Pavelsko köyünden Atanas Gaştiyef, rahip Georgi Hristo Voştinarof, rahip Pındef, Fonya karyesi muhtarı Hristo Bronzolof, redif askerlerinden Espas Gazenski ve papaz Yovan, Lilkova (Lilkovo-Demirci Köy) köyünden Dolen ve Paşmaklı kumandanlığının idaresinde bulunan redif askerlerinden yirmi kadar şahıs yukarıda belirtilen dört Müslüman köyüne giderek Pomaklara Hıristiyanlığı kabul etmelerini teklif etmişlerdir. Ancak, Pomakların Hıristiyanlığa geçmeyi reddetmesi üzerine kadın-erkek, çoluk-çocuk ayırt etmeden ahaliye işkence ve zulmetmeye başlamışlardır. Darp, tehdit, ahali üzerine ateş etmek, erkek ve çocukların feslerini atmak, kadın ve kızların ferace ve yaşmaklarını yırtmak, cami vs. yerlerde ellerine geçirdikleri Kuran-ı Kerim ve diğer kitapları yakmak, çiğnemek gibi eylemlerde bulunduktan sonra camilerin minarelerini yıkıp, yerlerine çan ve haç asarak camileri kiliseye çevirmişler ve içlerini put ve ikonalarla doldurmuşlardır. Ardından ahaliyi cebren kiliseye çevirdikleri camilere toplayarak Hıristiyan ayini üzere vaftiz etmeye başlamışlardır. Papazlar herkesi tek tek huzuruna celp edip ellerindeki haçı öptürmüşlerdir. Kadın ve kızların başlarından bir tutam saç kesilmiştir. Daha sonra ahalinin üzerine kutsal su serpilmiştir. Bu esnada Hz. Muhammed i tahkir ettikleri gibi, Pomakları da ona hakaret etmeye zorlamışlar ve dayakla Müslümanlıktan vazgeçtiklerini itiraf ettirmişlerdir... Diğer taraftan vaftizden sonra vefat eden Müslümanlar da papazlar tarafından Hıristiyan usulüyle defnedilmişlerdir. Pomakların bir kısmı zulümler ve tanassur yüzünden köylerinden firar ederek aylarca dağlarda yaşamışlardır. Ayrıca, Saftişta köyünden İsmail bin Lütfî, zevcesi Nesîbe, validesi Nefise, Şerif bin Hüseyin Çavuş, Gündüz köyünden İbrahim bin Hüseyin ve Çepelli (Çepelare) köyünden Dramalıoğlu Mehmed tanassur hadisesi yüzünden salben intihar etmişlerdir. Vaftiz edilen Pomaklara Bulgar isimleri verilmiş ve her biri ayin ve yortulara katılmaya zorlanmıştır. Direniş gösterenler ise envâî mezâlim-i vahşiyâneye giriftâr edilmişlerdir. Ayrıca, cebren tanassur ettirilen Müslümanlar, Hıristiyan elbisesi ve şer an mucib ve alâmet-i küfr olan şapka giymeye zorlanmışlar ve hayatları ifnâ ve namusları hetk ve mukaddesât-ı diniyyeleri tahkir edilmiştir.

Dövlen de Pomakların Vaftizinden Bir Görüntü Bunun yanı sıra Çepino köylerinde olduğu gibi, bütün Pomak anâsır-ı İslamiyesine / İslam Pomaklara Kiliseye devamları, cenazelerin papazlar tarafından defni, yeni doğan çocukların keza papazlar tarafından vaftiz edilmesi ve nikâh merasiminin de Kilisede yapılması hususunda baskı yapılmıştır. Çocuklarını Bulgar mekteplerine göndermeyenlerden her defa içi ayrı ayrı para cezası tahsil edilmiş, Cami, mescit vs. dinî emlake ait vakıf gelirlerine papazlar tarafından el konulmuş ve Kilise isleri vs. masraflar için harcanmıştır. Ayrıca, birden fazla eşi olanlar ikincisini boşamaya zorlanmışlardır. Batak

RUMELİ MUHACİRİN İSLAMİYE CEMİYETİ ND EN 10 Şubat tarihiyle Bulgar Telgraf Ajansı memaliki ecnebiyeye keşide eylediği bir telgrafnamede: Bir ay evvel Hükümet tarafından memurin mahalliyeye verilen emir mahsusa neticesi olarak Gümülcine Sancağı dahilindeki Pomakların dini asliyelerine rücu eylediklerine ve bu sancakta tenasır etmiş hiçbir Pomak kalmadığına dair güya Gümülcine Müftüsünün Gaspodin Radoslavof ve mahiyetinde bulunan Tayis ve Kulnişa Çaytunuk gazeteleri muhabirlerine söylediğini makamı eşhadda beyan ettikten sonra Harp esnasında Kiliseye tahvil edilen mabedi İslamiyenin kaffesinin tekrar Cami yapıldığını ve o havaliden hürriyet mezhebiyeye tecavüzden dolayı hiçbir şikayet izhar olunmamakta bulunduğunu ve yeni Bulgaristan da Pomaklar Meselesi nin külliyen zail olduğunu işmar eyliyor. Gümülcine Belediye Dairesi

Bulgaristan Müttefikler tarafından din namına ilan olunan harp ahir esnasında Neronlara rahmet okutacak derecede zulüm ve işkence ile cebren ve kahren tenasır ettirilen Pomak dindaşlarımızın uğradıkları ve halende uğramakta oldukları elim felaketler ancak bir çok sene sonra bir maksat hak ile Resmi Bulgar Ajansı tarafından ilan ve itiraf edilerek hakikat perdesi altında yine bir dolap çevirmeye, inkâr umumiye-i cihan taklit ve teşviş edilmeye çalışıldığı imaya değil ve açıktan açığa anlaşılmaktadır. Gümülcine Sancağı dahilinde bulunan Pomakların kısmı külliyesi zaten vaktiyle milis askerinin gayret ve vatanperveranesi sayesinde dindaşlarına henüz daha reva görülen zülumdan kurtulmuşlarsa da Pomaklar Meselesi Bulgar Ajansının berveche bala ihtiyar ettiği vecihle yeni Bulgaristan dan külliyen zail olmadığı gibi eski Bulgaristan da tabiri değerle Rumeli Şarkide miktarı yüz elli bin mütecaviz bulunan Pomak kitle-i azimesi bu gün cebir ve tazyik tahtında olarak Hıristiyan bulunmaktadır. Binaen âliye Pomak meselsi zail olmamış belki bu suretle bu gün yeniden peyş intizar gayrete, mevki tetkik ve tezkere vazedilmiş bulunuyor. Evet, Pomak Meselesi bu gün hallolunmak şöyle dursun en had ve şiddetli bir devre geçirmektedir. Yeni Bulgaristan dahilinde Ropiçoz kazasında bulunan ve bilcümle Pomaklar ile Tamraş, Dolin, Razlık, Nurakop, Doksat, Menlik ve havalisinde ve eski Bulgaristan da Filibe Sancağı istisna, Ropçoz ve Peştre kazalarında bilhassa Çine havalisinde ve Aydos kazasındaki Pomaklar bu gün zalim ve gaddar papazlar ile komitecilerin pençe-i zulüm ve akhrında inim inim inledikleri halde Pomak Meselesine hallolunmuş nazarıyla bakılabilir?

Filibe Pomaklar

Melnik İşbu mesele-i muhimmenin halledilmiş olduğuna hükmedebilmek için Pomak dindaşlarımızın kavanin medeniye ve kavaidi insaniye dahilinde hukuku tabiyeleri cümlesinden olan din ve mezheplerini kemali serbesti ile icra eylediklerini, kavanin mahalliyeden bihak müstefit olduklarını ezcümle cebren Hıristiyan mekteplerine sevk olunan çocuklarını kendi mekteplerine gönderebildiklerini görmek lazım gelir. Hâlbuki şimdi halde bunların hiç birine müsaade edilmemekte olduğundan Bulgar Ajansı nın verilen talimat üzerine çektiği telgrafnamenin tekzibe değer bir mahiyeti olmadığını yedimizde mevcut vesikaya müsteniden beyan eylemeyi vecibeden addeyleriz. 4 Osmanlı Devleti ve Bulgaristan hükümeti arasında 29 Eylül 1913 de imzalanan İstanbul Antlaşması nın sekizinci maddesi Bulgaristan ın bi l-cümle memâlikinde Bulgar tebaasından bulunan Müslümanlar an-asıl Bulgar olan tebaanın hâiz oldukları aynı hukûk-u mülkiye ve siyasiyeyi hâiz ve serbesti-i vicdaniyye, hürriyet-i diniyye ve ayin-i dininin alenen icrası hususunda serbestîye malik olacaklardır. Müslümanların adâtına riayet olunacaktır. ifadeleri ile Bulgaristan da bulunan bütün Müslümanların din özgürlüğünü teminat altına alıyordu. Buna göre Pomakların İslama dönüş konusunda serbest bırakılmaları, isimlerinin iade edilmesi, kiliseye çevrilen Cami ve mescitler ile el konulan vakıfların ve mekteplerin geri verilmesi ve ibadetlerinde engellenmemeleri gerekiyordu. Filibe Müftüsü Sadeddin Efendi nin 2 Kasım 1913 de Filibe Şehbenderi Hüseyin Nazmi Bey e gönderdiği mektuba göre Pestere ye bağlı Çepino köyleri, Filibe ye bağlı Çuryan (Çuren) köyü ve İstanimaka kazasına bağlı köylerdeki Pomaklar, din özgürlüklerini iade eden Đstanbul Antlasması nın maddelerinin basına yansıması üzerine, İslamiyet e dönüşlerine izin verilmesi için mahallî hükümetlere müracaat ederek antlaşma hükümlerinin yerine getirilmesini talep etmiş iseler de başvuruları sonuçsuz kalmıştı. Keza, seçim pusulalarına Hıristiyan isimleriyle yazıldıkları gibi, Papazlar ahalisi sırf Müslüman olan 4 Peyam 14 Şubat 1914

köylerde kalmaya devam ediyorlar, dini baskılar sürüyor ve idari makamlara yapılan şikâyetlere itibar edilmiyordu. Rumeli Muhâcirîn-i Đslamiye Cemiyeti nin Kasım ayı basında Osmanlı hükümetine sunduğu bir raporda Rupçoz, Đstanimaka, Pestere (Çepino köyleri), Razlık, Menlik, Babyak ve civarındaki Kulübelik gibi yerlerde Müslümanların halen Hıristiyan kisvesi tasıdığı, Ahi Çelebi ve Pasmaklı da ise feslerinin yırtıldığı, bu durumun asrın icaplarına aykırı olduğu, Bulgar hükümeti ile resmi ilişkiler tesis edilmiş olmasına rağmen Bulgar komitacılarının Müslüman ahalinin dinlerinin gereklerini yerine getirmelerini ve alenen namaz kılmalarını engelledikleri belirtiliyordu. Ayrıca, antlaşma çerçevesinde zorla irtidat ettirilen Müslümanlara eski dinlerine dönme izni verilmesi ve dinî hukuklarına riayet edilmesi gerektiği halde, Bulgar hükümeti tarafından bu konuda henüz resmi bir adım atılmamasının komitecilerin ve Bulgar halkın cüretini artırdığı aktarılıyordu. Rumeli Muhacirin-i İslamiye Cemiyeti tarafından Aralık ayı basında Babıali ye sunulan raporda Rupçoz, İstanimaka ve Pestere kazalarında Pomakların başvurularının Bulgar makamlarınca dikkate alınmadığı ve hal-i Nasraniyette bulundukları bildiriliyordu. 5 Banya Köyünde Pomakların Vaftizi Esnasında Çekilen Bir Fotoğraf 5 Aşkın KOYUNCU, Pomakların Zorla Tanassur Ettirilmesi, OTAM,33/Bahar 2013), Sayfa: 139-196