ARKEOLOJİK KAZI VE ARAŞTIRMALARDA BAKANLIK TEMSİLCİLİĞİNİN SORUMLULUKLARI, UYGULAMADA KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ



Benzer belgeler
Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

T.C. GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SPOR FAALİYETLERİNİN DÜZENLENMESİ VE YÜRÜTÜLMESİ HAKKINDA YÖNERGE. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ FOTONİK TEKNOLOJİLER UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

4 Şubat 2014 SALI Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

HARCAMA YETKİLİLERİ İLE İLGİLİ BAZI ÇELİŞKİLER VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Tarih:26/08/2016 Senato Kararı Karar No:2015/54

GENEL BÜTÇELİ İDARELER MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI DUYURUSU

T.C. GİRESUN ÜNİVERSİTESİ GEZİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNERGE NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ SPOR BİRLİĞİ YÖNERGESİ

ESKİ ESER KAÇAKÇILIĞININ ÖNLENMESİ İÇİN FAALİYETLER ESKİ ESER KAÇAKÇILIĞININ ÖNLENMESİ İÇİN KÜLTÜR BAKANLIĞINCA YAPILAN FAALİYETLER

KORUNMASI GEREKLİ TAŞINIR KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARININ TASNİFİ, TESCİLİ VE MÜZELERE ALINMALARI HAKKINDA YÖNETMELİK

ORDU ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK PLAN YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel İlkeler

Turizm Şurası Yönetmeliği

SİGORTACILIK EĞİTİM MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar

TUTAN AKTIR. Recep Ali ER İşveren Vekili Genel Müdür Yardımcısı Kurum İdari Kurulu Başkanı. Firuzan KARACAOGLU İşveren Vekili 1.

T.C. PAMUKKKALE ÜNİVERSİTESİ ile T.C. AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

TUTAN AKTIR. Recep Ali ER İşveren Vekili Genel Müdür Yardımcısı Kurum İdari Kurulu Başkanı. İşveren Vekili 1.Hukuk Müşaviri Üye

MERKEZİ FİNANS VE İHALE BİRİMİNİN İSTİHDAM VE BÜTÇE ESASLARI HAKKINDA KANUN

T.C. ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SPOR FAALİYETLERİNİN DÜZENLENMESİ VE YÜRÜTÜLMESİ HAKKINDA YÖNERGE. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ KARADENİZ STRATEJİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

VI-2 DEVLET MUHASEBESİ STANDARTLARI KURULUNUN YAPISI VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

SAĞLIK BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞININ GÖREV ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE İKİNCİ BÖLÜM. Amaç ve Kapsam

(2) Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık sonrası ilgili uzmanlık alanlarına mahsus sertifika eğitimleri bu Yönetmeliğin kapsamı dışındadır.

TÜRK ALMAN ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İşletme Bölümü Staj Yönergesi

MESLEKÎ YETERLİLİK KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN (1)

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ GÖLLER YÖRESİ ARKEOLOJİ ARAŞTIRMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

BAŞARAN NAS BAĞIMSIZ DENETİM VE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

KAPADOKYA MESLEK YÜKSEKOKULU YABANCI DİLLER YÖNERGESİ

DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TURİZM FAKÜLTESİ, TURİZM VE OTELCİLİK YÜKSEKOKULU TÜZÜĞÜ

MESLEKÎ YETERLİLİK KURUMU İLE İLGİLİ BAZI DÜZENLEMELER HAKKINDA KANUN (1)

T.C. AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KOMİSYONLARI KURULUŞ VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YABANCI DİLLER YÖNERGESİ BÖLÜM I AMAÇ VE TANIMLAR

Endüstri İlişkileri Kapsamında

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MEVLANA ÜNİVERSİTESİ AKRAN DANIŞMANLIĞI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumundan:

KORUNMASI GEREKLİ TAŞINIR KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARININ TASNİFİ, TESCİLİ VE MÜZELERE ALINMALARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

-926- YÜKSEKÖĞRETİM KANUNU İLE YÜKSEKÖĞRETİM PERSONEL KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN. (Resmi Gazete ile yayımı: 3.7.

Turizm Yatırım, İşletme ve Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Yönetmelik

ADI SOYADI GÖREVİ. Müdür ASTLARI

Sayı : Konu : Tavsiye Kararı Talebi KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMUNA

( tarih ve Mükerrer Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)

YABANCI DİLLER YÖNERGESİ

T.C. GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SPOR FAALİYETLERİNİN DÜZENLENMESİ VE YÜRÜTÜLMESİ HAKKINDA YÖNERGE

ATILIM ÜNİVERSİTESİ SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ GEZİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Bozok Üniversitesi. Hizmet Envanteri Tablosu Hizmet Sunmakla Görevli / Yetkili Kurumların / Birimlerin Adı

SOSYAL GÜVENLİK KURUMLARI MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI DUYURUSU

TRAFİK HİZMETLERİNİN PLANLANMASI, KOORDİNASYONU VE DENETİMİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER MAHALLİ HEYETLERİNİN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

DENETİM KURULU KALDIRILAN KOOPERATİFLERDE YENİ DENETİM SİSTEMİ NASIL OLACAK?

PHA210 PREHİSTORİK ARKEOLOJİ METOTLARI KONU 3: 2863 SAYILI KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KANUNU

Söz konusu yönetmelikte;

Kamu İdarelerince Hazırlanacak Faaliyet Raporları Hakkında Yönetmelik Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Karar

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ

KAMU DÜZENİ VE GÜVENLİĞİ MÜSTEŞARLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

BİRİM GÖREV TANIMLARI

TEDARİK SÜRECİNDEKİ AKTÖRLER VE SORUMLULUKLARI

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Kamu İdarelerince Hazırlanacak Faaliyet Raporları Hakkında Yönetmelik Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Karar

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ SAĞLIK KÜLTÜR VE SPOR DAİRESİ BAŞKANLIĞI SPOR FAALİYETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİ VE DÜZENLENMESİ HAKKINDA YÖNERGE

YÖNETMELİK SAĞLIK BAKANLIĞI SERTĠFĠKALI EĞĠTĠM YÖNETMELĠĞĠ. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ KALİTE KOMİSYONU ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI

Sirküler Rapor /197-1 RAPOR DEĞERLENDİRME KOMİSYONLARININ TEŞEKKÜLÜ İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILDI

DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ, SAĞLIK HİZMETLERİ YÜKSEKOKULU TÜZÜĞÜ

BİRİNCİ BOLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

GENÇLĐK VE SPOR BAKANLIĞI SPOR HĐZMETLERĐ DAĐRESĐ BAŞKANLIĞININ GÖREV, YETKĐ VE SORUMLULUKLARINA DAĐR YÖNERGE

T.C. TALAS BELEDİYESİ İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

T.C. KÜLTÜR VE TuRİzM BAKANLIGI Strateji Geliştirme Başkanlığı

YÖNETMELİK. MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; çalışanlara verilecek iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin usul ve esaslarını düzenlemektir.

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TIPTA UZMANLIK ÖĞRENCİLERİ (ASİSTAN) TEMSİLCİLİĞİ KURULU SEÇİMİ VE ÇALIŞMA ESASLARI

KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

İHRACATA YÖNELİK DEVLET YARDIMLARI KAPSAMINDA DESTEKLEME VE FİYAT İSTİKRAR FONUNDAN YAPILAN ÖDEMELERE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK

YAZI İŞLERİ VE KARARLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI YAZI İŞLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

GENEL BÜTÇELİ İDARELER MUHASEBE YETKİLİSİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI EK DUYURUSU

T.C İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ZABITA DAİRE BAŞKANLIĞI ZABITA DESTEK HİZMETLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINCA DÜZENLENEN EĞİTİM FAALİYETLERİNDE UYGULANACAK DERS VE EK DERS SAATLERİNE İLİŞKİN KARAR (*)

GİRNE ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK TEŞKİLAT VE İŞLEYİŞ YÖNETMELİĞİ

TÜRKİYE DENETİM STANDARTLARI RİSKİN ERKEN SAPTANMASI SİSTEMİ VE KOMİTESİ HAKKINDA DENETÇİ RAPORUNA İLİŞKİN ESASLARA YÖNELİK İLKE KARARI

ÖN MALİ KONTROL FAALİYET RAPORU

Tarih ve Sayılı İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkındaki Yönetmelik ile ilgili olarak,

Maliye Bakanlığı Tebliğin Adı. Kurum

Resmî Gazete TEBLİĞ. b) Kanun: 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununu,

17 Haziran 2008 SALI. Resmî Gazete. Sayı : YÜKSEK SEÇİM KURULU KARARI. Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığından: Karar No : 197. İtiraz No : - KARAR -

ÇERKEZKÖY BELEDİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ NE AİT TEŞKİLAT GÖREV VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA YÖNETMELİK İKİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK, KURULUŞ

MANİSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM YÖNETMELİĞİ

TÜRK ALMAN ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İşletme Bölümü Staj Yönergesi

ORTAK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI AÇILMASINA İLİŞKİN PROTOKOL

Güney Akım Açık Deniz Boru Hattı Türkiye Bölümü

2011 YILINA AİT DEFTERLERİN KAPANIŞ TASDİKLERİNDE UYGULANACAK DÜZENLEME

MADDE 1 Bu Yönerge 2547 sayılı Kanunun değişik 7/d 2 maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Yönerge No: 53 ETİ MADEN İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM YÖNERGESİ

ATILIM ÜNİVERSİTESİ ROBOT TEKNOLOJİLERİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Transkript:

T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI KÜLTÜR VARLIKLARI ve MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARKEOLOJİK KAZI VE ARAŞTIRMALARDA BAKANLIK TEMSİLCİLİĞİNİN SORUMLULUKLARI, UYGULAMADA KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ UZMANLIK TEZİ Ömer BALAMİR Tez Danışmanı Daire Başkanı E. Gökhan BOZKURTLAR MART-2012 ANKARA

i

KÜLTÜR VE TURİZM UZMANLIK TEZİNİN ÇOĞALTILMASI VE YAYIMI İÇİN İZİN BELGESİ Tezi Hazırlayanın Adı Soyadı : Ömer BALAMİR Tez Konusu : Arkeolojik Kazı ve Araştırmalarda Bakanlık Temsilciliğinin Sorumlulukları, Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Tez Danışmanı : E. Gökhan BOZKURTLAR Kültür ve Turizm Uzmanlık Tez çalışmamın, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanarak Milli Kütüphane ve İhtisas Kütüphanesinde her türlü elektronik formatta arşivlenmesini ve kullanıma sunulmasını kabul ediyorum.... /... / 2012 i

SINAV YETERLİK KOMİSYONUNA BEYAN Bu belge ile bu uzmanlık tezindeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplayıp sunduğumu; ayrıca, bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi beyan ederim.... /... /2012 Ömer BALAMİR K.T. Uzman Yardımcısı ii

ÖNSÖZ Arkeolojik Kazı ve Araştırmalarda Bakanlık Temsilciliğinin Sorumlulukları, Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri isimli tez çalışmasının konusu, Kültür ve Turizm Bakanlığı mevzuatında uzun yıllardır yer alan Bakanlık Temsilciliği kavramının artan kazı/yüzey araştırma sayıları neticesinde görevlendirme, görev sırasında ve görev sonrasında olmak üzere karşılaşılan sorunlar ve Bakanlık Temsilciliği uygulamasının Türkiye Arkeolojisi için sağladığı katkı kapsamında, bugüne kadar detaylı bir değerlendirmenin yapılmadığı düşüncesiyle belirlenmiştir. Bu uzmanlık tezinin hazırlanabilmesine izin veren Kazılar Dairesi Başkanı Sayın Melik AYAZ a, tezin hazırlanması sürecinde bana fikirleri ile yol gösteren tez danışmanım Daire Başkanı Sayın E. Gökhan BOZKURTLAR a ve Kazılar Şubesi nde uzun yıllar görev yapmış olmanın kazandırdığı tecrübe ile konuya farklı bakış açıları ile bakabilmemi sağlayan Arkeolog Sayın Levent E. VARDAR a teşekkür ederim. Ayrıca bilimsel bir anket örneği hazırlanmasında yardımlarını esirgemeyen Çankaya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Sayın Dr. Handan ÖZDEMİR AKBAY a da bu konudaki katkılarından dolayı teşekkürlerimi sunarım. 29/03/2012 Ömer Balamir K.T. Uzman Yardımcısı i

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... i İÇİNDEKİLER... ii SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ... iv TABLOLAR, RESİMLER ve ŞEKİLLER DİZİNİ... v GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BAKANLIK TEMSİLCİLİĞİ KAVRAMI 1. BAKANLIK TEMSİLCİLİĞİ KAVRAMININ OLUŞUMU... 4 1.1. Kavram ve Tanımlar... 4 1.2. Türk Arkeolojisi nin Tarihsel Gelişimi... 5 1.3. Bakanlık Temsilciliği nin Tarihçesi... 8 1.3.1. Osmanlı Dönemi... 8 1.3.2. Türkiye Cumhuriyeti Dönemi... 15 İKİNCİ BÖLÜM BAKANLIK TEMSİLCİLERİ'NİN SEÇİMİ VE GÖREVLENDİRİLMESİ 2. BAKANLIK TEMSİLCİLERİ NİN SEÇİLMESİ... 20 2.1. Bakanlık Temsilcileri nin Seçilmesinde Aranılan Nitelikler... 20 2.2. Bakanlık Temsilcileri nin Eğitimi... 21 2.3. Bakanlık Temsilcileri nin Görevlendirilme Amaç ve Gerekçeleri... 23 2.4. Bakanlık Temsilcileri nin Görev ve Yetkileri... 25 2.4.1. Yönetmelik İle Belirlenen Görevler... 25 2.4.2. Yönerge ile Belirlenen Görevler... 27 2.4.3. Yazılı Olmayan Görevler... 31 2.5. Bakanlık Temsilcileri nin Görevlendirilmesi... 31 ii

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM BAKANLIK TEMSİLCİLERİNİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 3. BAKANLIK TEMSİLCİLERİ VE SORUNLAR... 33 3.1. Bakanlık Temsilcileri nin Görevlendirilmesi Aşamasında Karşılaşılan Sorunlar... 33 3.2. Bakanlık Temsilcilerinin Görev Sırasında Karşılaştığı Sorunlar ve Çözüm Önerileri... 38 DEĞERLENDİRME VE SONUÇ... 44 KAYNAKÇA... 49 EKLER... 52 ÖZET... 70 ABSTRACT... 72 ÖZGEÇMİŞ... 74 iii

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ ANKÜSAM Ankara Üniversitesi Sualtı Arkeolojik Araştırma ve Uygulama Merkezi A.g.e. Adı geçen eser A.g.m. Adı geçen makale Bkz. Bakınız Çev. Çeviren DÖSİMM Döner Sermaye İşletmeleri Merkez Müdürlüğü ICOM International Council of Museums (Uluslararası Müzeler Konseyi) SGK Sosyal Güvenlik Kurumu iv

TABLOLAR, RESİMLER ve ŞEKİLLER DİZİNİ Üçüncü Bölümün Tablo, Resim ve Şekilleri Grafik 1 Bakanlık Temsilcisi görevlendirilmesi gereken kazı/yüzey araştırması sayısındaki artışı gösteren grafik... 32 Grafik 2 Bakanlık Temsilcisi olarak görev almak isteyen personelin tercih ettiği görevlendirme türünü gösteren grafik. (2004) 33 Grafik 3 Bakanlık Temsilcisi olarak görev yapmak isteyen personelin tercih ettiği görev bölgeleri ve yapılan görevlendirme sayısını gösteren grafik (2004) 34 Grafik 4 Bakanlık Temsilcisi olarak görev almak isteyen personel (2010)... 35 Grafik 5 Bakanlık Temsilcisi olarak görev almak isteyen personel (2011)... 36 Grafik 6 Bakanlık Temsilcisi olarak görev almak isteyen personel (2012)... 36 v

GİRİŞ Arkeolojik Kazı ve Araştırmalarda Bakanlık Temsilciliğinin Sorumlulukları, Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri konulu tez çalışması, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu nun 35 inci maddesi doğrultusunda gerçekleştirilen arkeolojik kazı ve yüzey araştırması çalışmalarına Kültür ve Turizm Bakanlığı nı temsilen katılan Bakanlık Temsilcileri nin karşılaştıkları sorunları, gerek uygulamada yapılacak değişiklikler, gerekse mevzuatta yapılacak düzenlemeler yolu ile çözmeye yönelik olarak bir ön hazırlık olabilmesi amacıyla seçilmiştir. Osmanlı Devletinde 19. yüzyıldan itibaren yapılan düzenlemeler ile araştırma ve kazı faaliyetlerinde bir gözlemcinin bulunması zorunlu hale getirilmişti. Türkiye Cumhuriyeti ise 1973 yılına kadar yabancılar tarafından yürütülen kazı ve araştırma çalışmalarında gözlemci bulundurulmasını zorunlu tutmuş, Türk heyetler tarafından yürütülenlerde ise gerekli gördüğü takdirde uygulanmıştı. 1973 yılında yapılan yasal düzenleme ile hem Türk hem yabancı heyetler tarafından yürütülen kazı ve araştırma çalışmalarında Bakanlık Temsilcileri nin bulunması zorunlu hale getirilmiş, 1983 ve 1984 yıllarında yapılan düzenlemeler ile bu uygulama sürdürülmüştür. Bununla birlikte 21. yüzyılla birlikte ülkemizde yapılmakta olan sadece kazı ve araştırma sayısı hızla artmakla kalmamış, bu çalışmalar için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ayrılan ödenek miktarı da büyük bir yükseliş göstermiştir. Buna bağlı olarak son yıllarda arkeolojik kazı ve araştırma çalışmalarında görevlendirilecek Bakanlık Temsilcileri ile ilgili olarak görevlendirme aşaması ve sonrasında bazı sorunlar yaşandığı gözlemlenmektedir. Bu tez çalışması, Bakanlığımızın, Bakanlık Temsilcisi belirleme ve görevlendirme aşamasında karşılaştığı sorunların en aza indirgenmesi,

gerçekleştirilen görevlendirmeler sonrasında karşılaşılan sorunların çözülebilmesi için standart raporlama teknikleri ve Bakanlık Temsilcisi görevlendirilmesinde ve görev sırasında gerçekleştirilen uygulamalarda Bakanlığımıza ait standart bir politika kuramsallaştırılması, ayrıca Bakanlığımız mevzuatında yapılabilecek değişikliklere ilişkin öneriler hazırlama amacını taşımaktadır. Tez çalışmasının ilk bölümünde Türkiye Arkeolojisi ve ülkemizde arkeoloji biliminin gelişimi ile ilgili genel bilgi verilmiş, Bakanlık Temsilciliği ile ilgili Osmanlı Dönemi nden itibaren gerçekleştirilen uygulamaların tarihçesine yer verilmiştir. İkinci bölümde ise ağırlıklı olarak Bakanlık Temsilcileri nin seçilmesi, görevlendirilmesi, görev ve yetkileri hakkında geniş kapsamlı bilgi verilerek, mevzuatta yer alan görevlerin yanında diğer kurum ve kuruluşların mevzuatında yer alan ve dolaylı olarak Bakanlık Temsilcileri nin kazı/araştırma sırasında gerçekleştirmesi gereken görevler ile ilgili bilgi verilmiştir. Tezin son bölümünde Bakanlık Temsilciliği görevi ile ilgili uygulamada karşılaşılan sorunların tespiti yapılmış ve konu ile ilgili istatistiksel veriler grafikler ile gösterilmiştir. Bu bölümde görev öncesi ve görev sonrasında olmak üzere Bakanlık Temsilciliği ile ilgili sorunlar saptanmış, çözüm önerileri oluşturulmaya çalışılmıştır. Değerlendirme ve Sonuç bölümünde Bakanlık Temsilciliği ile ilgili geleceğe yönelik gerçekleştirilebilecek uzun vadeli çözüm önerilerine yer verilmiştir. Tez çalışmasının ekler bölümünde yer alan Bakanlık Temsilcileri nin arkeolojik kazı ve yüzey araştırmaları süresince hazırlayarak Bakanlığa iletecekleri rapor formları örnekleri, bu konuda standart bir politika oluşturulabilmesi için halihazırda kullanılan mevcut rapor formlarının güncelleştirilerek geliştirilmiş örneklerini içermektedir. Bu rapor formlarının kullanılması gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin bilgilerin kolaylıkla arşivlenebilmesine ve istenilen bilgiye 2

rahatlıkla ulaşılabilme imkanı sağlayacaktır. Bakanlık Temsilcileri nin gerçekleştirdikleri görev sonrasında, görevin tam olarak yapılıp-yapılmadığının, gelecekte yapılacak görevlendirmeler için bir kriter oluşturması amacıyla bir değerlendirme tablosu oluşturulmuştur. Bakanlık Temsilcileri nin gerçekleştirdikleri görev ile ilgili görüş ve önerilerinin alınmasının önemli olduğu düşünülerek bu amaçla bir anket çalışması gerçekleştirilebileceği düşünülmüş ve örnek bir anket hazırlanmıştır. Tez çalışmasında yürürlükteki mevzuatın daha önceki mevzuat ile karşılaştırılarak, uygulamada karşılaşılan sorunlarla birlikte değerlendirilmesinin yapılması ve eksikliklerin nasıl giderilebileceğine ilişkin uygulanabilir yöntemlerin değerlendirilmesine yönelik çözüm önerileri içerecek bir çalışma yöntemi izlenmiştir. 3

BİRİNCİ BÖLÜM BAKANLIK TEMSİLCİLİĞİ KAVRAMI 1. BAKANLIK TEMSİLCİLİĞİ KAVRAMININ OLUŞUMU 1.1. Kavram ve Tanımlar 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu nun 48 inci maddesinde Yabancı heyetler ve kurumlar tarafından yapılan araştırma, kazı ve sondajlarda Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzelere Genel Müdürlüğü uzmanlarından bir veya birkaç temsilci bulunur. Türk heyet ve kurumlarınca yapılan araştırma, kazı ve sondajlara Kültür Bakanlığı adına yetkili bir uzman katılır. denilmektedir. Kanunda iki farklı tanım yapılan Bakanlık Temsilciliği kavramı için uygulamada, kazı/araştırmanın yabancı veya Türk heyet tarafından yapılıyor olmasında ayrım gözetilmeden, Kültür ve Turizm Bakanlığı adına görevlendirilen uzman personel Bakanlık Temsilcisi olarak adlandırılmaktadır. Aynı görev için yapılan bu iki farklı tanım, 22 Aralık 2011 gün ve 260635 sayılı Bakanlık Makamı Onayı ile yürürlüğe giren Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Yapılacak Yüzey Araştırması, Sondaj ve Kazı Çalışmalarının Yürütülmesi Hakkında Yönerge nin 3 üncü maddesinde yer alan tanımlar ve kısaltmalar bölümünde Bakanlık Temsilcisi için yapılan tanım ile birleştirilmiştir. Bu çalışmada Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Yapılacak Yüzey Araştırması, Sondaj ve Kazı Çalışmalarının Yürütülmesi Hakkında Yönerge de tanımlanan şekli ile Bakanlık Temsilcisi ve Yetkili Uzman kavramları Bakanlık Temsilcisi olarak adlandırılmıştır. Bu tez çalışmasında Yönetmelik, 10 Ağustos 1984 tarihli Resmi Gazete de

yayımlanarak yürürlüğe giren Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Olarak Yapılacak Araştırma, Sondaj ve Kazılar Hakkında Yönetmelik i, Yönerge ise 22 Aralık 2011 gün ve 260635 sayılı Bakanlık Makamı Onayı ile yürürlüğe giren Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Yapılacak Yüzey Araştırması, Sondaj ve Kazı Çalışmalarının Yürütülmesi Hakkında Yönerge yi ifade etmektedir. 1.2. Türk Arkeolojisi nin Tarihsel Gelişimi Başlangıçta antik tarihçilerin yayınları, kutsal kitaplar ve efsanelere dayanan bilgilerden ibaret olan arkeoloji 15. ve 16. yüzyıllarda Rönesans Dönemi hümanistlerinin Antik Dönem sanat yapıtlarına yönelmeleriyle birlikte bir disiplin olarak gelişmeye başlamıştır. Aynı dönemde İtalya da din adamlarının ve soyluların eski eserleri toplamaları ve yapılan kazılara mali destek sunmaları koleksiyonculuğun gelişmesine neden olmuştur. 18. yüzyıl ortalarında İtalya da Pompei ve Herculaneum da ilk kazıları gerçekleştiren J. J. Winckelmann da arkeoloji alanında ilk bilim adamı olarak tarihe geçmiştir. Bu çalışmaları Mısır ve Mezopotamya kültürleri üzerine yapılan çalışmalar izler ve arkeoloji bilimi daha sağlam temeller üzerine oturmaya başlar. 19. yüzyıl sonlarında dikkatler çok zengin bir tarihi geçmişe sahip olan ve adeta bir açık hava müzesi görünümünde bulunan Osmanlı İmparatorluğu nun toprakları üzerine çevrilir, pek çok gezgin ve hevesli araştırmacı Anadolu ya akın eder. 19. yüzyılda Avrupa nın ileri gelen ülkeleri, Fransa, Almanya ve İngiltere eski eserlere sahip olma ve kendi klasik dönem mirasına ve onun tek taşıyıcısı olma iddiasına sahiplerdi. Fransa, Lord Elgin tarafından 1801 de ve 1805 de, Osmanlı yetkililerinin duruma yasal bir statü kazandıran tutumları sonrasında Parthenon dan 5

çıkarılarak götürülen muhteşem mermerlere sahip İngiltere ile rekabet halindeydi. Londra ya götürülen eserler 1816 da British Museum a satılmıştı. Bavyera lı I. Ludwig ise Aegina Adası ndaki Aphaia Tapınağı nın alınlıklarında yer alan heykeltraşlık eserlerini Münih teki Glyptothek e götürmüştü. Fransa ise 1820 de Kiklad Adaları nda bulunan Milo Venüs ünü ülkesine götürmüştü. 1 İstanbul un fethinden sonra çok sayıda eski, yerli ve yabancı kıymetli silahın saklandığı Aya İrini Kilisesi, Sultan Abdülmecit Dönemi nde Ahmet Fethi Paşa tarafından iki bölüm halinde müzeye dönüştürülür. Zamanla eser sayısının artması ve Aya İrini Kilisesi nin rutubetli ortamı nedeniyle silahlar dışında kalan eserler Çinili Köşk e taşınır. 1872 yılında müze müdürlüğüne Alman F. A. Dethier, onun ölümü üzerine de 1881 yılında Osman Hamdi Bey atanır. Osmanlı topraklarında eserleri toplamaya, korumaya ve sergilemeye önem veren Osman Hamdi Bey, 1891-1907 yılları arasında Mimar Alexandar Vallaury ye Arkeoloji Müzeleri nin binasını inşa ettirir, tüm kazılara denetleyici olarak katılır, Sanay-i Nefıse Mekteb-i Alisi nin (Mimar Sinan Üniversitesi) açılması için büyük çaba sarfeder ve 1882 de müdürlüğüne getirildiği bu okulun 1883 te eğitime başlamasını ve Avrupa sanat okulları niteliğinde çağdaş bir sanat kurumu olmasına önayak olur. 1884 yılında da 1874 yılında hazırlanan Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi nin yeniden düzenlenmiş halinin çıkarılmasını sağlar. Cumhuriyet Dönemi nde arkeolojiye verilen önem artar. Tarih, bir milletin neler başarabilme gücünde olduğunu gösteren en doğru bir kılavuzdur görüşüyle tarihe verdiği önemi dile getiren Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı başladığında Büyük Millet Meclisi nin açılışı sonrasında 9 Mayıs 1920 de göreve başlayan hükümetten Maarif Vekaleti nin bünyesinde Türk Âsâr-ı Atîka Müdürlüğü nün kurulmasını ister. Bu müdürlük mimari eserlerin ve ören yerlerinin korunmasında sorumlu olduğu gibi, vilayetlerde daha önce kurulmuş olan Müze-i 1 Philippe Jockey, Milo Venüsü: Modern Bir Mitin Doğuşu, Geçmişe Hücum Osmanlı İmparatorluğunda Arkeolojinin Öyküsü 1753-1914, Ed. Zainab Bahrani, Zeynep Çelik, Edhem Eldem, İstanbul: SALT/Garanti Kültür 2011, s. 244. 6

Hümayun şubelerinin gözetim ve idari işlerini de yürütür. Bir yıl sonra Âsâr-ı Atîka Müdürlüğü, Hars (Kültür) Müdürlüğü ne dönüştürülerek kadrosu genişletilir ve konuya daha fazla önem verilir. Atatürk, Konya gezisinde devrin başbakanı İsmet İnönü ye çektiği 22 Mart 1931 tarihli telgrafta; 2 Son tetkik seyahatlerimde muhtelif yerlerdeki müzeleri ve eski sanat ve medeniyet eserlerini de gözden geçirdim. İstanbul dan başka Bursa, İzmir, Antalya, Adana ve Konya da mevcut müzeleri gördüm. Bunlarda şimdiye kadar bulunabilen bazı eserler muhafaza olunmakta ve kısmen de ecnebi mütehassısların yardımıyla tasnif edilmektedir. Ancak memleketimizin hemen her tarafında emsalsiz defineler halinde yatmakta olan kadim medeniyet eserlerinin ileride tarafımızdan meydana çıkarılarak ilmi bir surette muhafaza ve tasnifleri ve geçen devirlerin sürekli ihmali yüzünden pek harap bir hale gelmiş olan abidelerin muhafazaları için müze müdürlüklerine ve hafriyat işlerinde kullanılmak üzere (arkeoloji) mütehassıslarına kat i lüzum vardır. Bunun için maarifçe harice tahsile gönderilecek talebeden bir kısmının bu şubeye tahsisi muvafık olacağı fikrindeyim. diyerek, yetiştirilmek üzere yurtdışına öğrenci gönderilmesini ister ve devlet bursuyla yurtdışına ilk olarak Ekrem Akurgal, Sedat Alp, Arif Müfid Mansel ve Halet Çambel gönderilir. Ardından 1931 yılında Türk Tarih Kurumu, 1934 yılında İstanbul Üniversitesi ne bağlı Türk Arkeoloji Enstitüsü, bir yıl sonra da Ankara da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi kurulur. Yetişen ilk Türk arkeologları tarafından 1933 yılında Ahlatlıbel, 1935 yılında ise Alacahöyük kazıları yapılır. Ayrıca yabancı heyetler tarafından gerçekleştirilen çalışmalar da sürmektedir. Bütün bu çalışmalar, eski eserlerin korunması, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere devletin üst düzey yöneticileri tarafından 2 Hüseyin Karaduman, Türkiye de Eski Eser Kaçakçılığı, Ankara: ICOM, 2007, s. 33. 7

titizlikle takip edilir. 3 Türkiye de arkeolojik kazı çalışmalarına ilişkin bir politika oluşturulması amacıyla 1989 yılında arkeolojik kazılara konu olabilecek potansiyellerin ortaya çıkarılması ve korunması için benimsenecek hedefler, bu hedeflere ulaşmak için kullanılabilecek ilkeler ve araçlar bütününe Arkeolojik Kazı Politikası 4 adı verilmiş ve uygulanacak politikanın hedefleri belirlenmiştir. 1.3. Bakanlık Temsilciliği nin Tarihçesi 1.3.1. Osmanlı Dönemi Osmanlı İmparatorluğu nun toprakları arkeolojik kalıntılar bakımından dünyanın başka hiçbir yerinde rastlanılmayacak kadar büyük bir zenginliğe sahipti; Mısır, Mezopotamya, Anadolu ve Ege dünyası gibi anıtsal görkemli ve alışık olmayan bir gözü bile etkileyebilecek kalıntılar ve ören yerleri İmparatorluğun hemen hemen her yerinde bulunmaktaydı. 15. yüzyıldan itibaren batılı araştırmacılar ve gezginler giderek yoğunluğu artan şekilde Osmanlı topraklarına gelmişler, ören yerlerini, eserleri incelemiş ve belgelemişlerdir. Osmanlılar kendileri için anlamsız olan yıkıntılara, heykel ve diğer eserlere duyulan ilgiyi uzun bir süre Batılıların garipliği olarak almış ve fazla müdahale etmemişlerdir. 5 Osmanlı İmparatorluğu nda 19. yüzyıldan itibaren başlayan batılılaşma hareketlerinin bir sonucu olarak, Batı Avrupa nın büyük başkentlerinde devletlerin gelişkinliğinin göstergesi niteliğinde müzelerin kurulmaya başlaması, Avrupa da bulunan Osmanlı aydınlarının eski eserlere karşı ilgisini uyandırmış ve ilk olarak 3 Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Arkeolojisi, Ankara: ICOM 2008, s. 8-9. 4 Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Arkeolojik Kazı Politikası, Kısım I-Hedefler, İlkeler ve Araçların Özetleri, Ankara, 1989, s. 1. 5 Mehmet Özdoğan, 50 Soruda Arkeoloji, İstanbul: Bilim ve Gelecek Kitaplığı, 2011, s. 190. 8

1774 yılında Aya İrini de Harbiye Ambarı adı altında eski silahların toplanması ile müzecilik kavramı oluşmaya başlamış, 1846 yılından itibaren eski eserlerde burada toplanmaya başlamıştır. Ancak bu yıllarda eski eserlerle yapılan uğraşıları düzenleyen herhangi bir yasa veya yönetmelik bulunmamaktaydı. Yabancı araştırmacılar aldıkları bir fermanla araştırma veya kazı yapabiliyor, maddi değer taşıyan altın gibi hammaddelerden yapılanlar dışındaki her türlü buluntuyu ülke dışına çıkarabiliyorlardı. Osmanlı topraklarında gerçekleştirilecek arkeolojik kazıların düzenlenmesine yönelik ilk yasal düzenleme 1863 tarihli bir emirnamedir. 6 Bu düzenlemede kazı izni verme koşulları tanımlanmıştır. Buna göre kazıyla ortaya çıkarılan eserlerden ikili olanlardan biri devlete bırakılacak, ancak eser tekilse kazıyı yapana ait olacaktı. 1863 yılında Ephesos da kazı çalışmalarına başlayan John Turtle Wood un kazı yapma izni 1868 yılına kadar dört defa yenilenerek sürdürülmüştü. Ancak beşinci yıl yerel yönetim yani Aydın Valisi Hekimbaşı İsmail Paşa gerçekleştirilen kazı çalışmaları ile ilgili olarak sadrazamlığa uzun bir rapor yazmış ve kazı çalışmaları ile ilgili çeşitli şikayetlere değinmişti. Aydın Valisi raporunda özellikle kazıları denetleyecek resmi müfettişlerden oluşan bir denetim ağı oluşturmayı, kazı izinleri konusunda ciddi kısıtlamalar getirmeyi ve herşeyden önce toprak üstüne çıkarılan eski eserlerle ilgili olarak Osmanlı Devleti ne ve onu temsil eden müzeye yürürlükte olan uygulamaya göre daha iyi şartlar sunacak bir paylaşım sisteminin oluşturulmasını öneriyordu. 7 Bu rapor 1869 yılında yürürlüğe girecek olan Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi için bir zemin 6 Hüseyin Karaduman, Belgelerle İlk Türk Asar-ı Atika Nizamnamesi, Belgeler-Türk Tarih Belgeleri Dergisi S: 29, C: XXV, Ankara: TTK, 2004, s. 75; Mehmet Özdoğan, 50 Soruda Arkeoloji, İstanbul: Bilim ve Gelecek Kitaplığı, 2011, s. 192. 7 Edhem Eldem, Huzurlu Bir İlgisizlikten Sıkıntılı Bir Kaygıya, Geçmişe Hücum Osmanlı İmparatorluğunda Arkeolojinin Öyküsü 1753-1914, Ed. Zainab Bahrani, Zeynep Çelik, Edhem Eldem, İstanbul: SALT/Garanti Kültür 2011, s. 317. 9

teşkil etmişti. 1869 yılında yürürlüğe giren Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi, Osmanlı İmparatorluğu nda eski eser hukukunun oluşturulmasına yönelik çabanın ilk ürünüdür. Bu ilk Nizamname 8 kazıda çıkan eserlerin (sikkeler hariç) yurtdışına çıkarılamayacağını hükme bağlamıştır. Yedi maddeden oluşan Nizamname nin mukaddimesinde; antikaların tarihi ehemmiyetleri olduğu ve maarif yetkilileri nezdinde çok kıymetli oldukları, Osmanlı topraklarının her yerinde çokça eski eser bulunduğu ve bunların bazılarının çok beğenilen ve itibar gören türden olduğu, bu yüzden bunları birçok devlette olduğu gibi hususi bir müzede saklamak üzere İstanbul da bulunan müzeye koymak gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca bugüne kadar bulunan eserlerin çift olması halinde bir adedinin devlete bırakıldığı ve topraklarımızda araştırma yapmaya ancak bu şartla izin verildiği belirtilerek konuyla ilgili uygulama hakkında kısaca bilgi verilmektedir. Ancak eski eserlerin çift olarak çok nadir bulunduğu, bulunanların ise bir kısmının tahrip olduğu, bu yüzden de belirlenen amacın gerçekleşmediği ve müzenin bir türlü istenilen seviyeye ulaşmadığı ifade edilmektedir. Müzenin istenilen seviyeye gelebilmesi için eski eser araştırma yani kazı yapma şartlarının daha iyi kurallara bağlanmasının artık zorunlu hale geldiği ve bu konuda bir Nizamname hazırlanması gerektiği vurgulanmaktadır. 9 1874 tarihli ikinci Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi ise 36 maddelik kapsamlı bir yasa şeklinde hazırlanmıştır. Yasada üç madde taşınmaz eserlerle ilgili olup diğer maddeler arkeolojik eserler ve kazılarla ilgilidir. Bu yasada yer alan kazı sonucu ortaya çıkartılan eski eserlerin üçte birinin kazıyı yapana, üçte birinin devlete, kalan üçte birinin ise toprak sahibine bırakılma hükmü sonucunda pek çok kültür varlığı yurtdışına çıkarılmıştır. 8 A.g.e. s. 192. 9 1869 Tarihli Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi, Takvim-i Vekayi, 1 Şubat 1284, 1 Zilka de 1285. 10

Kazılarda görevlendirilecek temsilcinin görev ve yetkileri bu nizamnamede 21 inci maddede; Kazı yapılacak yerin hükümetçe sürekli denetlenmesi mümkün olmayacak kadar uzak olması durumunda ruhsat sahibinin refakatine masrafları onun tarafından karşılanmak suretiyle bir memur tayin olacaktır. 10 şeklinde belirtilmiş, kazı yerinin sürekli denetlenebileceği mesafede olması durumunda bir memurun görevlendirilmesine gerek olmayacağı açıklanmıştır. 1877 yılına ait bir belgede eski eser arama ruhsatı verilmiş olan yabancıların buldukları eserleri kendi ülkelerine kaçırıp Müze-i Hümayun a payını vermediklerinden bu konuda tedbir alınması istendiği ifadesi yer almaktadır. Osmanlı yetkililerinin Mezopotamya da yürütülmekte olan arkeoloji çalışmaları konusunda kaygılı olduğu ve ferman verilmeden kazı yürütülmemesi, eski eserlerin izinsiz olarak yerinden alınmaması ve kayıtları tutulmadan kazı yapılmaması gerektiği gibi konulara çok önem verdiği anlaşılmaktadır. Bir diğer kayıtta, Musul da eser aramakta olan Hormuzd Rassam dan bunları ilgili kanun gereğince deftere kaydetmesi istenmektedir. 11 Osman Hamdi Bey in çabaları sonucunda 1884 yılında yeni bir Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi nin çıkarılması sağlanmış, 12 eski eserlerin yurtdışına çıkarılması yasaklanmış ve eski eser tanımı yapılmaya çalışılmıştır. Beş bölümden ve otuzyedi maddeden oluşan bu Nizamname de kazılarda konuya hakim bir memurun görevlendirileceği hususu belirtilmiştir. 13 10 1874 Tarihli Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi, 24 Mart 1290, 20 safer. 1291. 11 Zainab Bahrani, Mezopotamya nın Keşfinin Anlatılmamış Hikayesi, Geçmişe Hücum Osmanlı İmparatorluğunda Arkeolojinin Öyküsü 1753-1914, Ed. Zainab Bahrani, Zeynep Çelik, Edhem Eldem, İstanbul: SALT/Garanti Kültür 2011, s.139. 12 Ussama Makdisi, Baalbek in Yeniden Keşfi, Geçmişe Hücum Osmanlı İmparatorluğunda Arkeolojinin Öyküsü 1753-1914, Ed. Zainab Bahrani, Zeynep Çelik, Edhem Eldem, İstanbul: SALT/Garanti Kültür 2011, s. 272. 13 1884 Tarihli Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi, 9 Şubat 1299, 1884. 11

Nizamname, eski eserlerin korunması, özellikle yurt dışına eser kaçırılması konularında önemli hükümler getirmekle beraber 14 yabancı araştırmacıların suistimalleri de söz konusuydu. Bu konuda akla gelen ilk isim Heinrich Schliemann dır. Kendisinin suistimalleri hükümet tarafından bilindiğinden, nizamname gereği çalışmaları esnasında yanında bir gözetmen memur bulundurulmasına özen gösterilmiştir. 15 Schliemann ın kazı çalışmalarını yürüttüğü Hisarlık arazisine gözlemci olarak Tamirat ve Müze Kâtibi Kadri Bey gönderilmiş ve yanına mahallinden zaptiye verilerek maaşı Schliemann tarafından ödenmiştir. Bu memur, Schliemann ın yaptığı çalışmalar ve bulduğu eserler hakkında Maarif Nezareti ne sık sık bilgi vermekteydi. Ancak Schliemann ın yaptığı kazıların sürekli takip edilebilmesi de mümkün değildi. Schliemann Troia bölgesinde yaptığı kazılarda bulduğu eserleri ülke dışına çıkarmayı başarmış ve Osmanlı Hükümeti ni bu konuda oldukça meşgul etmiştir. Özellikle bulduğu Troia Hazinesi ni Atina üzerinden İngiltere ye götürmesi nedeniyle Osmanlı Devleti tarafından kendisine dava açılmıştır. Bunun yanında Osmanlı yöneticileri Schliemann ın ruhsatını, nizamname hükümlerini yerine getirmediği gerekçesiyle feshetmiş, heyetinin Kale-i Sultaniye ye gelmelerini yasaklayarak burada araştırma ve kazı yapmalarını men etmiştir. Schliemann a açılan dava, Osmanlı yönetiminin, yeni bir müzenin kurulması masraflarında harcanmak üzere yüklüce bir tazminat karşılığında eserler üzerindeki haklarından vazgeçmesiyle son bulmuştur. 16 19. yüzyılın sonlarında Alman arkeologlar Otto Puchstein yönetiminde Baalbek de kazı çalışmalarına başlamıştır. Alman ekibe Osmanlı yetkilisi olarak 14 Bu Nizamname ile yurtdışına eski eser çıkarılmasının yasaklanması batılılar tarafından eleştirilmiştir. Bkz. Geçmişe Hücum Osmanlı İmparatorluğunda Arkeolojinin Öyküsü 1753-1914, Ed. Zainab Bahrani, Zeynep Çelik, Edhem Eldem, İstanbul: SALT/Garanti Kültür 2011 s. 235. 15 F. Şimşek ve G. Dinç, XIX. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu nda Eski Eser Anlayışının Doğuşu ve Bu Alanda Uygulanan Politikalar, Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 16, 2009, s. 115. 16 F. Şimşek ve G. Dinç, A.g.m., s. 115. 12

Makridi Bey eşlik etmekteydi. 17 1906 yılında yürürlüğe giren 4. Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi, girişle birlikte altı bölüm ve otuz beş maddeden oluşmaktadır. 1906 tarihli bu Nizamname ile bir önceki Nizamname nin ana esaslarına dokunulmamış, bazı ifadeler açılarak daha da anlaşılır hale getirilmiştir. Bu Nizamname Türkiye Cumhuriyeti Dönemi nde 1973 tarihli Eski Eserler Yasası çıkarılana kadar yürürlükte kalmıştır. Sondaj ve kazıların yapılmasına izin verilmesinde gerekli şartlar, Hafriyat yerinde ve kazıların yapılması sırasında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü nün bir mümessili vazifeli olarak bulunacaktır. Adı geçen mümessil iş bu nizamname hükümlerinin tamamıyla yerine getirilip getirilmediğine bakacaktır. şeklinde belirtilmiş, altıncı bölümde ise; Meydana çıkarılan her eski eser günü gününe Müzeler Genel Müdürlüğü nce tanzim olunmuş envanter defterlerine kaydolunacaktır. Bu defterin altları Müzeler Mümessili ile hafirler tarafından imza olunduktan sonra hergün çıkacak eserler hafriyat evlerinde muayyen bir yerde depo edilecektir. Bu depolara eserleri incelemek için hafirler de girebileceklerdir. 18 şeklinde görev ve yetkiler belirlenmiştir. Osmanlı Dönemi nde gerçekleştirilen kazı ve araştırmalarda nizamnamede belirtilen memurun arkeolog olması gibi bir şart bulunmamakla birlikte o dönemde Osmanlı İmparatorluğu nda yetişmiş uzman da bulunmamaktaydı. Görevli memurların sadece okur-yazar olduğu ve çıkan eserleri deftere kayıt etmek ile kazının nizamnameye göre yapılıp-yapılmadığını denetlediği anlaşılmakla birlikte, gerçekleştirilen kazıların tümünde bir memurun görevlendirilebilme imkanı olmadığı bilinmektedir. 17 Usama Makdisi, Baalbek in Yeniden Keşfi, Geçmişe Hücum Osmanlı İmparatorluğunda Arkeolojinin Öyküsü 1753-1914, Ed. Zainab Bahrani, Zeynep Çelik, Edhem Eldem, İstanbul: SALT/Garanti Kültür 2011, s. 269. 18 1906 Tarihli Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi, 10 Nisan 1322, 1906. 13

Uzman eleman yetiştirecek bir müze okulunun açılması konusunda onaltı maddelik bir Müze Okul Tüzüğü hazırlanmış ve 1875 tarihli Padişah buyruğu ile uygun bulunmuş, buna karşılık okul Osmanlı Devleti nin ekonomik açıdan iyi durumda olmaması sebebi ile açılamamıştır. 19 Gerçekleştirilecek kazı ve araştırma çalışmalarında Osmanlı İmparatorluğu tarafından bir memurun görevlendirilmesi ile ilgili olarak Layard; Babıali sefere eşlik etmek üzere kendi yetkilisini göndermeye ikna edilebilir; bu durumda işler epey kolaylaşmış olur ve Avrupalıların erişmesi neredeyse imkansız olan birçok yer daha kolay ziyaret edilebilir. İyi idare edildiği takdirde böyle bir yetkilinin varlığı seferin araştırmalarına veya en önemli ve en ilginç kalıntıların alınmasına bir müdahale teşkil etmeyecektir. 20 diyerek görevlendirilecek memurun yapılacak araştırma sırasında yerel halkla ilişkileri kolaylaştırabileceğini düşünmüştür. Osmanlı İmparatorluğu özellikle arkeolojinin gelişmeye başladığı ilk dönemlerde oldukça kötü deneyimler geçirmiştir. Gelen batılı araştırmacıların bazılarının bilimsellik dışı, casusluk, definecilik ve koleksiyonculuğa yönelmiş olması, ister istemez sistemin kendini savunmaya yönelik önlemler almasına neden olmuş ve arkeologlara potansiyel bir suçlu kuşkusuyla bakılmasına yol açmıştır. 21 Bu nedenle arkeolojiye yönelik bürokratik sistemimizin temelinde Osmanlı Dönemi nde yaşanan bu olumsuzluklar sebebiyle kötü niyetleri engelleme yaklaşımı yer almıştır. Osmanlı İmparatorluğu nda Tanzimat Dönemi ile beraber oluşmaya başlayan reform çabaları bağlamında ele alınan eski eser anlayışı, Avrupalı devletlerle 19 Hüseyin Karaduman, Türkiye de Eski Eser Kaçakçılığı, Ankara: ICOM, 2007, s. 26-27. 20 Shawn Malley, Layard Girişimi, Geçmişe Hücum Osmanlı İmparatorluğunda Arkeolojinin Öyküsü 1753-1914, Ed. Zainab Bahrani, Zeynep Çelik, Edhem Eldem, İstanbul: SALT/Garanti Kültür 2011, s. 114. 21 Mehmet Özdoğan, Arkeolojik Kazılar Bilimsel Çalışma Mı? Toprak Hafriyatı Mı?, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2011, s. 31. 14

etkileşim sonucu gelişmeye başlamıştır. Ancak bu etkileşim hem olumlu hem de olumsuz yönleri içerisinde barındırmaktadır. Avrupalı araştırmacıların eski eser bakımından zengin Osmanlı coğrafyasını talan etmeye başlaması olumsuz tarafıdır. Bu talana karşı yine Avrupalı devletlerin uygulamalarının örnek alınması ise iki başlı etkileşimin olumlu tarafıdır. Bu dönemde hazırlanan nizamnamelerle eski eserlerin araştırılması ve korunması belirli kaidelere bağlanmaya çalışılmıştı. Ancak hazırlanan nizamnamelerin bazı hükümlerinin eksik ve suistimale açık olması, uygulama aşamasında yöneticilerin tutarsız politikaları nedenleriyle Osman Hamdi Bey dönemine kadar istenilen aşamaya ulaşılamamıştır. Osmanlı İmparatorluğu üzerinde çıkarları bulunan Avrupalı devletler -özellikle İngiltere ve Almanya- eski eser arama bahanesi ile iktisadî ve siyasî menfaatlerini korumaya çalışmışlardır. Eski eser anlayışının gelişiminde en önemli dönüm noktası olarak gösterilen Osman Hamdi Bey zamanında hazırlanıp yürürlüğe konulan 1884 tarihli nizamname ile beraber Osmanlı İmparatorluğu nda eski eser anlayışının ve araştırmalarının daha sistemli ve günümüz anlayışına yakın bir çizgiye ulaştığını söylemek mümkündür. Bu özelliği sayesinde uzun yıllar boyunca Türkiye deki tek eski eser yasası olarak varlığını sürdürmüştür. Yine Osman Hamdi Bey in gayretleriyle gerçekleştirilen kazı çalışmaları ile ülke genelinde ortaya çıkarılan eski eserler, büyük masraflar harcanarak İstanbul a getirilmiş ve Müze-i Hümayun da teşhire açılmıştır. Cumhuriyet Dönemi ne miras kalan bu süreç aynı zamanda günümüz arkeoloji ve müzecilik anlayışının da temel taşlarını teşkil etmektedir. 22 1.3.2. Türkiye Cumhuriyeti Dönemi 1923 yılında Atatürk ün isteği üzerine oluşturulan Heyet-i İlmiye 1906 tarihli Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi ni incelemiş ve büyük oranda 1884 tarihli Âsar-ı Atîka Nizamnamesi nden alınan maddeler TBMM de onaylanarak yürürlüğe girmesi 22 F. Şimşek ve G. Dinç, XIX. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu nda Eski Eser Anlayışının Doğuşu ve Bu Alanda Uygulanan Politikalar, Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 16, 2009, s. 121. 15

sağlanmıştır. 23 Âsar-ı Atîka Nizamnamesi 6 Temmuz 1965 tarih ve 1965/41 sayılı Anayasa Mahkemesi nin kararı ile kanun hükmünde kabul edilmiş ve 1973 yılına kadar tek yasa olarak 67 yıl boyunca yürürlükte kalmıştır. 24 Osmanlı Dönemi nde edinilen tecrübeler ile Türkiye Cumhuriyeti nin ilk dönemlerinde, yurdumuza gelen araştırmacıların gerçekten bilim insanı olup olmadıkları ciddi bir şekilde sorgulanmış ve sistem çok doğru bir şekilde çalışmıştır. Gerçek bilim insanlarının Türkiye de çalışmalarını sürdürebilmeleri için her türlü kolaylık sağlanmıştır. 1933 yılına kadar Kültür Müdürlüğü bünyesinde sürdürülen arkeolojik kazı işlemleri, 1933 yılında Maarif Vekaleti Merkez ve Taşra Teşkilatı Vazifelerine Ait Kanun ile Maarif Vekaleti içerisinde kurulmuş olan Antikiteler ve Müzeler Direktörlüğü bünyesinde, 1946 yılında ise Milli Eğitim Bakanlığı na bağlı olarak kurulan Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü içinde sürdürülmüştür. Arkeolojik kazı çalışmalarına ilişkin işlemler, 1965 yılında Milli Eğitim Bakanlığı na bağlı Kültür Müsteşarlığı bünyesinde, 1971 yılında ise Kültür Bakanlığı nın kurulmasıyla birlikte Bakanlık birimi olan Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü nde yürütülmüştür. Türkiye Cumhuriyeti nin ilk yıllarında, yurtdışına arkeoloji eğitimi almak için gönderilen öğrenciler Türkiye ye döndükten sonra Üniversitelerde arkeoloji kürsüleri kurularak arkeoloji eğitimi verilmeye başlanmıştır. Türkiye de yabancı arkeologların elinde olan kazı ve yüzey araştırmaları tekeli ortadan kalkmış, Türk arkeologlar da arkeolojik kazı ve araştırma yapmaya başlamışlardır. Türk arkeolojisinin gelişmesi için Türkiye Cumhuriyeti bilimin evrenselliğini, bilim 23 Mehmet Özdoğan, 50 Soruda Arkeoloji, İstanbul: Bilim ve Gelecek Kitaplığı, 2011, s. 203. 24 Hale Özkasım ve Semra Ögel, Türkiye de Müzeciliğin Gelişimi, İTÜ Sosyal Bilimler Dergisi 1, 2005, s. 96-102. 16

insanlarının özgür kimliğini her zaman ön planda tutmuş, bilimin ancak açık rekabete dayalı bilgi alışverişi ve paylaşımıyla gerçekleşebileceği öngörüsüyle bilim yapanlara saygıyla yaklaşma politikası benimsenmiştir. Yabancı heyetler tarafından yapılan araştırma ve kazı faaliyetlerinde temsilci görevlendirmeleri yapılmış, ancak Türk arkeologları tarafından yapılan kazı ve araştırmalar bu kapsamın dışında tutulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti nin kuruluşundan sonra, 1973 yılında Eski Eserler Kanunu çıkarılana kadar kazı ve araştırmalarda bir memurun görevlendirilmesi uygulaması araştırma veya kazı sadece yabancı bir bilim insanı veya kurum tarafından yapılıyor ise uygulanmaktaydı. Yerli kazı başkanları tarafından yürütülen araştırmalar görevli bir memur olmadan sürdürülmekteydi. Bu husus o dönemlerde kazı ve araştırma çalışmaları için verilen ruhsatnamenin 12 nci maddesinde Yabancılar tarafından yapılacak arkeolojik kazı, sondaj ve ilmi araştırmalara Milli Eğitim Bakanlığı nca bir temsilci veya lüzumu halinde temsilci yardımcısı tayin edilir. Çalışmalar temsilci ve temsilci yardımcısının nezaretinde yürütülür. şeklinde belirtilmiştir. 25 1973 yılında çıkarılan Eski Eserler Yasası na kadar Türk arkeologları tarafından gerçekleştirilen kazı ve araştırmalarda Bakanlık Temsilcisi görevlendirilmesi için yasal bir zorunluluk bulunmamaktaydı. 25 Nisan 1973 tarihinde kabul edilen 1710 Sayılı Eski Eserler Yasası nın 44 üncü maddesinde bakanlık temsilcisi ile ilgili olarak: Türk ve yabancı heyet ve kurumlar tarafından yapılan sondaj ve kazılarda Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü örgütündeki uzmanlardan bir veya birkaç temsilci bulundurulur. Bu temsilcilerin seçimi, görevi, kazıcılardan tahsil edilip milli bir bankaya emaneten yatırılacak paradan ödenecek yol masrafı, yevmiye ve gerektiğinde mahallinde ikametleri için zaruri 25 Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Kazılar Dairesi Arşivi. 17

giderlerin miktarı ve karşılanması şekli Maliye ve Milli Eğitim Bakanlıklarınca birlikte hazırlanacak bir yönetmelikle belli edilir. 26 denilmiştir. Türk ve yabancı heyet ve kurumların yapacağı kazılarda görev alacak personel ile ilgili belirli bir ayrıma gitmeden, personelin seçimi, görevi, ve harcırahın nasıl ödeneceğinin yönetmelik ile belirleneceği hükme bağlanmıştır. Bu yasa ile 1906 tarihli Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi yürürlükten kaldırılmıştır. Günümüze kadar gelen Bakanlık Temsilcileri nin görev ve yetkileri ile nasıl seçileceklerinin temeli, 1710 Sayılı Kanuna bağlı olarak çıkartılan Eski Eserler Kazı ve Sondaj Yönetmeliği nin 27 17 nci maddesinde belirlenmiştir. Bakanlık Temsilcilerinin görevlendirilecekleri kazı ile ilgili bilim dalında uzman olmaları, yabancı bilim heyetlerinin yaptıkları kazılarda görevlendirilen temsilcilerin yaşayan batı dillerinden birini bilmeleri, Meslek İçi Eğitim Seminer ni başarı ile tamamlamış olmaları, ile olumlu sicil almış olmaları şartları aranması koşulları getirilmiştir. 1983 yılında yürürlüğe giren 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu nun 48 inci maddesinde: Yabancı heyet ve kurumlar tarafından yapılan araştırma, kazı ve sondajlarda Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü uzmanlarından bir veya birkaç temsilci bulunur. Türk heyet ve kurumlarınca yapılan araştırma kazı ve sondajlara Kültür ve Turizm Bakanlığı adına yetkili bir uzman katılır. Temsilci ve uzmanların seçimi ve görevleri yönetmelikle belirlenir. Türk heyet ve kurumlarınca yapılan kazılara katılacak Kültür ve Turizm Bakanlığı uzmanlarının yol masrafları, yevmiyeleri ve zaruri giderler, 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre Kültür ve Turizm Bakanlığınca ödenir. Yabancı kurum ve heyetler tarafından yapılan araştırma kazı ve sondajlarda görevlendirilecek Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcilerine ödenecek olan yol masrafları, yevmiye ve temsil 26 1710 Sayılı Eski Eserler Kanunu. T.C. Resmi Gazete, Sayı: 14527, 6 Mayıs 1973. 27 Eski Eserler Kazı ve Sondaj Yönetmeliği. T.C. Resmi Gazete, Sayı: 14630, 19 Ağustos 1973. 18

ödeneği ve sualtı dalış tazminatı kazı başkanlığından Kültür ve Turizm Bakanlığınca peşinen tahsil edilip bir Devlet bankasına yatırılır. Temsil ödeneğinin miktarı her yıl Kültür ve Turizm Bakanlığınca tayin edilir. 28 denilmektedir. Bu kanun ile yabancı heyet ve kurumlar tarafından yapılan araştırma, kazı ve sondajlara katılacak personelin Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü uzmanlarından olması, Türk heyetlerce yapılacak araştırma kazı ve sondajlara ise Kültür ve Turizm Bakanlığı adına bir uzmanın katılması hükme bağlanmıştır. Yabancı kazılara katılacak Bakanlık Temsilcileri ile Türk kazı ve araştırmalarına katılacak Bakanlık Temsilcileri için kanunda bir ayrım belirtilmiş olmasına karşın uygulamada herhangi bir ayrım yapılmamaktadır. Günümüzde Bakanlık Temsilcileri nin görev ve yetkileri, 2863 Sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu ile 10 Ağustos 1984 tarihli Resmi Gazete de yayınlanarak yürürlüğe giren Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Olarak Yapılacak Araştırma, Sondaj ve Kazılar Hakkında Yönetmelik ve 22 Aralık 2011 gün ve 260635 sayılı Bakanlık Makamı Onayı ile yürürlüğe giren Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Yapılacak Yüzey Araştırması, Sondaj ve Kazı Çalışmalarının Yürütülmesi Hakkında Yönerge doğrultusunda belirlenmiştir. Yönerge ile Bakanlık Temsilcileri ne 1984 tarihli Yönetmelik sonrasında çeşitli genelgeler ile yazılı ya da diğer kurumların mevzuatları kapsamında Bakanlık Temsilcileri nin görevi haline gelen hususlar bir araya toplanmış, Bakanlık Temsilcileri nin tüm görev ve sorumluluklarının bir arada yer alması sağlanmıştır. 28 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, T.C. Resmi Gazete, Sayı: 18113, 23 Temmuz 1983. 19

İKİNCİ BÖLÜM BAKANLIK TEMSİLCİLERİ NİN SEÇİMİ VE GÖREVLENDİRİLMESİ 2. BAKANLIK TEMSİLCİLERİ NİN SEÇİLMESİ 2.1. Bakanlık Temsilcileri nin Seçilmesinde Aranılan Nitelikler 10 Ağustos 1984 tarihli Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Olarak Yapılacak Araştırma, Sondaj ve Kazılar Hakkında Yönetmelik de, 2863 sayılı kanunda yapılan Temsilci ve Uzman ayrımı doğrultusunda 18 inci maddede temsilcilerin nitelikleri, 19 uncu maddede ise uzmanların nitelikleri belirtilmiş olup, Bakanlık Temsilcisi olarak görevlendirilebilmek için; a) Bakanlık personelinin, görevlendirilecekleri kazı veya araştırma ile ilgili bilim dalında uzman olmaları, b) Yabancı bilim heyetlerinin yaptıkları kazı veya araştırmalarda görevlendirilen temsilcilerin yabancı dil bilgisine sahip olmaları, c) Bakanlıkça gerçekleştirilecek Hizmet İçi Eğitim Semineri ni başarı ile tamamlamış olmalarının gerektiği, belirtilmiştir. 2863 sayılı Kanun da temsilcilerin yabancı kazı ve araştırmalarda görev yapacağı belirtilmiş olmasına karşın Yönetmelik in 18 inci maddesinin (b) fıkrasında Yabancı bilim heyetlerinin yaptıkları kazı veya araştırmalarda görevlendirilen temsilcilerin denilmesi, temsilcilerin aynı zamanda yerli kazı veya araştırmalarda görevlendirilebileceği anlamına gelmektedir.

Bununla birlikte uygulamada, Bakanlık Temsilcisi olarak görevlendirilecek personel içinde özellikle yabancı dil bilgisine sahip personel sayısının az olması sebebiyle belirtilen bu hususlara, tam olarak uyulması mümkün olamamaktadır. 2.2. Bakanlık Temsilcileri nin Eğitimi Yönetmelik in 18 inci ve 19 uncu maddelerinde temsilci ve uzmanın niteliklerinin belirtildiği bölümde Bakanlıkça yapılan Hizmet İçi Eğitim Semineri ni başarı ile tamamlamış olmalarının gerekliliğinden bahsedilmektedir. Bakanlığımız kazı ve araştırmalarda görevlendirilecek Bakanlık Temsilcileri için belirli aralıklarla eğitim seminerleri düzenlenmektedir. Bu eğitim seminerlerinin sonuncusu 2010 yılı Ocak ayında Gaziantep te düzenlenmiştir. 152 taşra ve 15 Genel Müdürlük personelinden oluşan eğitim grubu, Bakanlığımız adına Türk ve yabancı heyet ve kurumlarınca yapılan araştırma, kazı ve sondajlara katılacak Paleoantropoloji, Antropoloji, Prehistorya, Prohistorya, Önasya Arkeolojisi, Sümeroloji, Hititoloji, Arkeoloji, Klasik Arkeoloji, Arkeoloji ve Sanat Tarihi ile Sanat Tarihi Anabilim Dalları ndan mezun Kültür ve Turizm Uzmanı, Kültür ve Turizm Uzman Yardımcısı, Arkeolog, Müze Araştırmacısı, meslek elemanı Memur ve Sözleşmeli (4/B) personel arasından belirlenmiştir. Katılımcıların büyük çoğunluğu 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren Bakanlığımızda çalışmaya başlamış olan yeni personeldir. 29 Yukarıdaki kapsamda toplam 328 personel eğitim almak üzere başvurduğundan ve gerçekleştirilen seminerle talebin % 47.8 i karşılanabildiğinden, eğitim alamayan ve 2010 yılında göreve başlayacak personel için hizmet içi eğitim programlarının sürdürülmesi mecburiyeti ortaya çıkmıştır. 29 Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Kazılar Dairesi Başkanlığı Arşivi. 21

Eğitim programı mevzuat ağırlıklı olmakla birlikte ayrıca Etik Eğitimi, İletişim Becerileri, Kazılar Şubesi Müdürlüğü nün yapısı ve işleyişi, Arkeoloji ve Mevzuatın tarihçesi gibi konularda yer almış, uygulamada karşılaşılan sorunlardan da bahsedilmiştir. Bakanlık temsilcilerinin, görevlendirildikleri kazı ve yüzey araştırmalarında, mevzuatta yer almayan, farklı sorunlarla karşılaşacakları bilinmekte olup, bu eğitim seminerlerinde verilecek teorik eğitimin yanında, pratik eğitimin, arazide kazı ve yüzey araştırmalarında geçirdikleri süre ile doğru orantılı olarak tecrübe ile kazanılacağı yadsınmamalıdır. 2011 yılında özellikle sualtında yapılacak kazı ve araştırma çalışmalarında görevlendirilebilecek personel sayısını artırabilmek amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı personeline Ankara Üniversitesi Sualtı Araştırma Merkezi tarafından dalış eğitimi verilmiştir. Anakara ile adaların kıyıları dahil, yaklaşık 8300 km. uzunluğunda kıyı şeridine sahip olan ülkemizde, ilgili mevzuat çerçevesinde sualtı kazı ve araştırmalarına da Bakanlığımızca izin verilmekte, kıyı alanlarımızda yapılacak sualtı incelemelerine Bakanlığımıza bağlı müze müdürlüklerinden uzmanlar görevlendirilmektedir. Bu kapsamda, artan ve çeşitlenen çalışma programı ve görevlendirilecek uzman personel sayısındaki yetersizlik nedeniyle, zaman zaman sıkıntılar yaşanmakta, adı geçen çalışmaların sağlıklı yürütülememesi veya gecikmesi gibi sonuçlarla karşılaşılmaktadır. Bu doğrultuda, Ankara Üniversitesi Sualtı Arkeolojik Araştırma ve Uygulama Merkezi (ANKÜSAM) tarafından, Genel Müdürlüğümüz merkez ve taşra teşkilatındaki uygun şartları taşıyan personele, Sualtı Arkeolojisi Sertifikalı Eğitim Programı 13-26 Haziran 2011 ve 19 Eylül-02 Ekim 2011 tarihlerinde iki grup halinde toplam 26 personel İzmir İli, Urla İlçesi nde gerçekleştirilen Limantepe 22

Kazıları kapsamındaki sualtı çalışmalarının yürütüldüğü Ankara Üniversitesi Sualtı Arkeolojik Araştırma ve Uygulama Merkezi Urla Yerleşkesi nde, sualtı çalışmalarında faydalanılmak üzere dalış eğitimi verilmiştir. 30 Eğitim programı sonunda, başarılı olan kursiyerlere Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu onaylı 1 Yıldız Dalıcı Belgesi ve Ankara Üniversitesi Sualtı Arkeolojik Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından hazırlanan Sualtı Arkeolojisi Eğitim Programı Sertifikası verilmiştir. Bakanlık Temsilcileri nin eğitimi sadece yeni göreve başlayan personele verilen bir eğitim programı ile sınırlı tutulmamalı, uygulamada karşılaşılan problemlerin değerlendirilerek karşılıklı fikir alışverişinde bulunulabilecek toplantılar şeklinde gerçekleştirilen bir çalışmaya dönüştürülmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir. 2.3. Bakanlık Temsilcileri nin Görevlendirilme Amaç ve Gerekçeleri Bakanlık Temsilciliği kavramının ortaya çıkışı ve tarihçesi incelendiğinde, bu kavramın ortaya çıktığı Osmanlı Dönemi nde öncelikli olarak ülkemize gelen yabancı uyruklu kişilerin arazide gerçekleştirdikleri casusluk amaçlı faaliyetlerin denetlenmesinin olduğu görülmektedir. Batı dünyasının ilk arkeolog kuşakları, başka coğrafyalarda gördükleri ve ilginç gözüken arkeolojik varlıkları kendi ülkelerine götürmekle yükümlüydü. Bu, o dönemin etik anlayışı içinde kabul edilebilir bir durumdu; 31 zaten eğer Batı da başka yerlerden gelen eserlerle dolan müzeler olmasaydı, toplumda arkeolojiye ilgi uyanmayacağı gibi, herhalde bir meslek haline gelmezdi. İlerleyen dönemlerde ise kazı sonucunda ortaya çıkartılan eserlerin 30 Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Kazılar Dairesi Başkanlığı Arşivi. 31 Mehmet Özdoğan, Arkeolojinin Politikası ve Politik Bir Araç Olarak Arkeoloji, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2006, s. 59; Zainab Bahrani, Mezopotamya nın Keşfinin Anlatılmamış Hikayesi, Geçmişe Hücum Osmanlı İmparatorluğu nda Arkeolojinin Öyküsü 1753-1914, İstanbul: SALT/Garanti Kültür, 2011, s. 150. 23

kayıtlarının tutulması (envantere geçirilmesi) gelmektedir. Osmanlı Dönemi nde Âsâr-ı Atîka Nizamnameleri ile kazılarda bir memur görevlendirilmesinin gerekçesi ve amacı bu şekilde belirtilmiştir. 1710 Sayılı Kanun ile ve bu kanuna bağlı olarak çıkartılan Yönetmelikte de Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi temel olarak alındığından aynı gerekçe ve amaç yer almaktadır. Bu durum bilim çevreleri tarafından eleştirilmiştir. Özellikle arkeolojiyi düzenleyen yasal çerçevenin 2. Dünya Savaşı öncesi anlayışı içinde kaldığı, Türk arkeolojisini düzenleyen yasal çerçevenin mantığının esas olarak olayın tümü ile polisiye bir açıdan ele alınarak, hırsızlık ve kaçakçılık ile kötü yü engellemeye yönelik olduğu eleştirilerin ana konusu olmuştur. Arkeolojinin tarihi içinde düşündüğümüzde de bunun haklılığını yadsımak olanaksızdır. Günümüzde hemen hemen her devlet arkeolojik alanlarda nelerin yapılıp nelerin yapılamayacağına dair yasal bir çerçeve ile bir denetim mekanizması oluşturmuştur. 32 1950 li yıllara kadar arkeolojinin gündeminin esasını casusluk, yada kaçakçılık amacı ile gelen heyetler, soygunlar vb. oluşturmuş, mevcut yasalarımız da bunlara karşı bir önlem olarak hazırlanmıştır. Günümüzde her ne kadar kaçakçılık ve soygun güncelliğini korumaktaysa da bunun boyut değiştirdiğini, istisnalar dışında bilimsel heyetlerden çok koleksiyoncuların, antika toplayıcılarının dünyasına kaydığını, deyim yerinde ise kaçakçılığın devlet politikası olmaktan çıkıp özelleştiği söylenebilmektedir. Bu sebeple artık herhangi bir ülkenin casusluk için arkeologlara gereksinme duyduğunu düşünmek olası değildir. 33 1983 yılında çıkarılan 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu nun 35 inci maddesi ile Kültür Bakanlığı na ait olan kazı ve araştırma yapma yetkisi bir bilim insanına devredildiğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı nın 32 Peter L. Drewett, Field Archaeology: An Introduction, London: UCL Pres, 1999, s. 76. 33 Mehmet Özdoğan, Türk Arkeolojisinin Sorunları ve Koruma Politikaları, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2008, s. 87. 24

kazı ve araştırmalarda bir temsilci bulundurma gerekçesine kendiliğinden sahip olmakla birlikte Bakanlık Temsilcisi nin görevlendirme amacı önceki kanunlara ve dönemlere kıyasla büyük bir farklılık göstermemektedir. 2.4. Bakanlık Temsilcileri nin Görev ve Yetkileri Bakanlık Temsilcileri nin görev ve yetkileri, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu nun 48 inci maddesi doğrultusunda hazırlanan Kazı ve Yüzey Araştırmalarına İlişkin Yönetmelik in 20 nci maddesi ile belirlenmiştir. Belirlenen görevler ana hatları ile 1973 yılında 1710 sayılı kanuna bağlı olarak çıkartılan Eski Eserler Kazı ve Sondaj Yönetmeliği nin 17 nci maddesinde yer alan görevler ile aynıdır. Yönetmelik, Kazı Ruhsatnamesi, Yüzey Araştırması İzin Belgesi ve çeşitli genelgeler ile belirlenmiş olan Bakanlık Temsilcileri nin görev ve yetkileri 22 Aralık 2011 gün ve 260635 sayılı Bakanlık Makamı Onayı ile yürürlüğe giren Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Yapılacak Yüzey Araştırması, Sondaj ve Kazı Çalışmalarının Yürütülmesi Hakkında Yönerge nin 13 üncü maddesinde bir araya toplanmıştır. Ayrıca Bakanlık Temsilcileri tarafından gerçekleştirilen ancak mevzuatta yazılı halde bulunmayan bazı görevler de yazılı hale getirilmiştir. 2.4.1. Yönetmelik İle Belirlenen Görevler Bakanlık Temsilcileri nin asıl görevi, yönetmeliğin 20 nci maddesinin (b) bendinde yer almaktadır. Bakanlık Temsilcisi, kazı veya araştırmanın başlangıcında ve ondan sonra gelen her 15 günde bir rapor hazırlayarak Bakanlığa göndermekle görevlendirilmiştir. Başlangıç raporunda, kazı yerinin bağlı olduğu il, ilçe, bucak ve köy, kazı yerinin açık posta adresi, kazı yerine en kolay hangi yol ve vasıta ile gidileceği, kazının başlangıç tarihi, heyet üyelerinin isimleri ve işçi sayısının 25