SERVETİFÜNUN SANATÇILARI - I
TEVFİK FİKRET (1867 1915) Servetifünun edebiyatının öncüsü ve üstadı sayılmaktadır. Şiirlerinde aşk, doğa, aile, çocuk, acıma gibi bireysel duyarlılıkları karamsar bir bakış açısıyla dile getirmiştir. Nazmı nesre yaklaştırarak şiire serbestlik kazandırmış, şiire konuşma dilini getirmiştir. Şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmıştır. Aruzla Türkçeyi bağdaştıran iki şairden biridir. Hece ölçüsünü, sadece çocuklar için yazdığı şiirlerde kullanmışlardır. Divan edebiyatıyla bağlarını koparmış, Fransız edebiyatını örnek almıştır.
Serbest müstezat ve sone yi kullanmıştır. Şiirlerinde yabancı sözcük ve tamlamalara çokça yer verilmiştir. Dil, konuşma bölümlerinde sade; tasvir bölümlerinde ağırdır. Şiirlerinde biçim e önem vermiş, parnasizmden etkilenmiştir. Kulak için kafiye anlayışını benimsemiştir. Recaizade ile başlayan pitoresk adı verilen resim altına şiir yazma geleneğini sürdürmüştür. (Aveng-i Şühur) Manzum hikaye türünde şiirleri vardır: Balıkçılar, Nesrin, Ramazan Sadakası, Hasta Çocuk Sis, Tarih-i Kadim, Doksan Beşe Doğru, Han-ı Yağma, Prometre, Millet Şarkısı
Tevfik Fikret in sanat yaşamı iki döneme ayrılır: a. Servetifünun dönemi: (1885 1901) Servetifünun anlayışına bağlı şiirlerinde işlediği konular özellikle aşk, doğa ve günlük yaşamda karşılaşılan küçük olaylardır. Bu dönemde Sanat için sanat anlayışını benimsemiştir. b. Servetifünun dan sonra: (1901 1915) Servetifünun topluluğunun dağılamasından sonra toplumsal konulara yöneldiği şiirleridir. Hürriyet ve vatan bu şiirlerinin başlıca temalarıdır. ESERLERİ Şiir: Rübab-ı Şikeste, Haluk un Defteri, Rübab ın Cevabı, Şermin
CENAP ŞAHABETTİN (1870 1934) Servetifünun edebiyatında Tevfik Fikret ten sonra en büyük şairidir. Sembolizm ve parnasizmden etkilenmiş, sembolizmin Türk edebiyatındaki öncüsü olmuştur. Şiirlerinde müzikaliteye önem vermiştir. Müzikalite açısından aruz ölçüsünü zengin bulduğu için bütün şiirlerini aruzla yazmıştır. Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalarla yüklü ağır bir dil kullanmıştır. Sembolistlerin etkisiyle saat-i semen fam, lerze-i rûşen gibi yabancı sözcüklerle oluşturulmuş ifade ve tamlamalar kullanılması nedeniyle Ahmet Mithat Efendi tarafından Servetifünuncular tarafından Dekadanlar olarak eleştirilmesine yol açmıştır.
Sanat için sanat anlayışına bağlı kalmış, toplumsal içerikli şiir yazmamıştır. Şiirlerindeki başlıca temalar aşk ve tabiattır. Tablo şiir yazmıştır. Ona göre şiir, kelimelerle yapılmış bir resimdir. 1908 den sonra Yeni Lisan cılarla uzun ve sert tartışmalara girişmiştir. Serbest müstezat nazım biçimini kullanmıştır. Elhan-ı Şita da kış mevsimini anlatır. Yakazat-ı Leyliye diğer önemli şiiridir.
ESERLERİ Şiir: Tâmat Özdeyiş: Tiryaki Sözler Gezi: Avrupa Mektupları, Hac Yolunda, Suriye Mektupları, Afâk-ı Irak Makale: Evrak-ı Eyyam, Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh Tiyatro: Yalan, Körebe, Küçük Beyler İnceleme: Shakspeare, Kadı Burhanettin
HALİT ZİYA UŞAKLIGİL (1868 1945) Servetifünun edebiyatının roman ve hikaye alanında en büyük ismi kabul edilir. Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk romanları yazmıştır. Modern Türk romanının kurucusudur. Sanat için sanat anlayışına uygun olarak toplumsal konular yerine bireysel konuları işlemiştir. Realizm ve natüralizmden etkilenmiştir. Alışılmışın dışında bir söz dizimi vardır.
Realizmin etkisiyle gözleme dayalı ruh çözümlemeleri yapmıştır. Romanlarında aydın, öğrenim görmüş, sanat ve edebiyattan anlayan kişileri ve çevrelerini; öykülerinde ise halkın yaşayış ve adetlerini anlatmıştır. Kişileri yetiştikleri çevreye göre konuşturmuştur. Romanlarında sadece İstanbul u anlatmış, öykülerinde ise İstanbul dışına çıkmıştır. Öykülerinde dili rokana göre daha sadedir. Türk edebiyatında ilk mensur şiir örneklerini vererek mensur şiir türünün öncülüğünü yapmıştır.
ESERLERİ Roman: Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar, Sefile, Nedime, Ferdi ve Şürekası, Bir Ölünün Defteri, Nesl-i Ahir Öykü: Bir Yazın Tarihi, Solgun Demet, Aşka Dair, Hepsinden Acı, Kadın Pençesi, Bir Şi ri Hayal Mensur Şiir: Mensur Şiirler, Mezardan Sesler Anı: Saray ve Ötesi, Kırk Yıl, Bir Acı Hikaye Tiyatro: Kâbus, Fare, Füruzan Makale: Sanata Dair
MEHMET RAUF (1875 1931) Halid Ziya dan sonra Servetifünun romanının en önemli ismidir. Eserlerinde romantik aşkları, duyguları, hayalleri, kişilerin iç dünyasını ve hüzün, karamsarlık konularını işlemiştir. Eserlerinde toplumsal konulara yer vermemiştir. Romanlarında psikolojil tahlillere önem vermiştir. Türk edebiyatının ilk psikolojik romanı Eylül, en ünlü romanıdır.
ESERLERİ Roman: Eylül, Ferda-yı Garam, Genç Kız Kalbi, Karanfil ve Yasemin, Define, Böğürtlen, Halas, Kan Damlası, Son Yıldız Öykü: Kadın İsterse, Âşıkane, Bir Aşkın Tarihi, Son Emel, İhtizar, Pervaneler Gibi Mensur Şiir: Siyah İnciler Tiyatro: Sansar, Pençe, Cidal
HÜSEYİN CAHİT YALÇIN (1875 1957) Servetifünun döneminde eleştiri yazılarıyla tanınmıştır. Eski edebiyata karşı yeni edebiyatı ve yeniliği savunan yazılar yazmıştır. Tanin gazetesini çıkarmışır. Realizm akımının etkisinde kalmıştır. Edebiyat ve Hukuk adlı makalesi Servetifünun da yayımlanınca dergi kapatılmışve Servetifünun edebiyatı sona ermiştir. Malta dayken çevirdiği çeşitli konulardaki bilim eserlerini Oğlumun Kütüphanesi başlığı altında yayımlamıştır.
ESERLERİ Roman: Nadide, Hayal İçinde Öykü: Hayat-ı Muhayyel, Niçin Aldatılmış, Hayat-ı Hakikiye Sahneleri Eleştiri: Kavgalarım Anı: Edebi Hatıralar, Siyasi Hatıralar