DİN EĞİTİMİ. Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı.

Benzer belgeler
TÜRK EĞİTİM TARİHİ 3. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 1. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

TÜRKİYEDE EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

1. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN. KBUZEM. Karabük Üniversitesi

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK ABD OSMAN SEZGİN TÜRK EĞİTİM TARİHİ

MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PDR ANA BİLİM DALI 2018 BAHAR YARIYILI TÜRK EĞİTİM TARİHİ DERSİ İZLENCESİ

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

Niye Bilge Kağan?, Bilge Bir İsim midir?

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

Nihat Sami Banar!ı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, s 'ten özetlenmiştir.

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer. Değerli Kamu Personeli Adayları,

6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT

İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı

Türk Eğitim Tarihi. Program İçeriği Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi

İlk Türk devletlerinde kültür ve medeniyet

İnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER)

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ

KPSS soruda SORU GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR TARİH TAMAMI ÇÖZÜMLÜ SORU BANKASI

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

II. BÖLÜM LK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLER

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

TÜRK EDEBİYAT TARİHİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Videosu. Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Ders Notu

Türk İslam Tarihi Konu Anlatımı. Talas Savaşı (751)

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR

ETKİNLİK - 1 BOŞLUK DOLDURMA

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

İlk Müslüman-Türk Münasebetleri ve Türklerin İslâmiyete Girişi

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 5. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.


İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

kpss Türkiye'nin en çok satan DERS NOTLARI kim korkar tarih ten

ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti): Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devletî):

kpss Önce biz sorduk 120 Soruda 85 SORU Güncellenmiş Yeni Baskı Genel Yetenek Genel Kültür Lise ve Ön Lisans TARİH Tamamı Çözümlü SORU BANKASI

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 7.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri II. KÖKTÜRK DEVLETİ

İç Asya Müslüman Türkleri. Karahanlılar

önce biz sorduk KPSS Soruda 92 soru GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR TARİH SORU BANKASI TAMAMI ÇÖZÜMLÜ Eğitimde

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

kpss Önce biz sorduk 120 Soruda 83 SORU Güncellenmiş Yeni Baskı Genel Yetenek Genel Kültür TARİH Tamamı Çözümlü SORU BANKASI

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

Tel: / e-posta:

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 4. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

Karahanlılar ( )

ESKİ TÜRK BOYLARINDA KADIN ÖZGÜR VE EŞİT BİR TOPLUMSAL KONUMA SAHİPTİ. ZİYA GÖKALP E GÖRE ESKİ TÜRKLER HEM DEMOKRAT, HEM DE FEMİNİST İDİLER.

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

TARİH SORU BANKASI. ezberbozan 30. KPSS tamamı çözümlü. eğitimde SORU. Tarih Video Ders Paketi Kitabın Armağanıdır.

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ Ders.11. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KARLUKLAR

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT SOSYAL BİLGİLER Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

kpss ezberbozan serisi TARİH SORU BANKASI Eğitimde

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DERSLER KATALOĞU. Dersin Optik. Kredi AKTS. Ulus.

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

Dersin Optik Kodu. Ders Dur. (Z/S) Kredi AKTS. Ulus. Kredi. Dersin Optik Kodu. Kredi AKTS. Ulus. Kredi. Ders Dur. (Z/S) Dersin Adı

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

ĠSLAMĠYET ÖNCESĠ TÜRK TARĠHĠ

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

Tarihin Faydalandığı Bilim Dalları

3. BÖLÜM İLK TÜRK DEVLETLERİ

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

Mete Han'dan sonra Hunlar zayıflamaya başlamış ve Çinlilerle yapılan savaşlar sonucunda M.S 48 yılında kuzey ve güney olarak ayrılmışlardır

Ünite İLK TÜRK DEVLETLERİ

CEVAPLAR 1 C 2 D 3 E 4 A 5 D 6 C 7 E

Transkript:

DİN EĞİTİMİ Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com

TÜRK EĞİTİM TARİHİ

Türk eğitim tarihi bilinen ilk Türk toplumları ile başlar. Türkler geniş bir yayılma göstermişlerdir. Oğuz toplumunun göçüp yürümediği yol var mı? Evini tutup oturmadığı yurt var mı? (Ebu l-gazi Bahadır Han, Şecere-i Terakime) sözü Türklerin bu özelliğine işaret etmektedir.

Tarihte bilinen ilk Türk hükümdarı Teoman, ilk Türk devleti de Asya Hun Devletidir. Hunlardan önceki Türklerin siyasi bir organizasyon halinde yaşayışları hakkında şimdilik elimizde net bilgiler bulunmamaktadır. Fakat Hunlardan önce de Türklerin siyasi bir yapı halinde yaşamış olmaları ile ilgili başta Çin kaynakları olmak üzere arkelojik kazılarda elde edilen bilgiler bizlere bazı ip uçları verebilecektir.

TÜRKLER MÜSLÜMAN OLMADAN ÖNCE EĞİTİMLERİNİN TEMEL ÖZELLİKLERİ

Türklerin 10. yüzyılda Müslüman olmalarından önce tarih sahnesine çıkmış en önemli devletleri, Hun, Göktürk ve Uygur devletleridir. Bu devletlerin toplumları için bazan "eski Türkler" de denilmektedir. Bunların eğitim görüş ve uygulamaları benzerlikler gösterirse de her birinin kendine has temel özellikleri bulunmaktadır.

Türk toplumlarının eğitim anlayış ve uygulamaları, yaşama biçimlerinin etkisiyle şekillenmiştir. Çocukların ve gençlerin toplumsallaştırılıp eğitilmesinde toplumun töresi önemli bir rol oynamaktadır. Bu devirlerdeki Türklerin eriştikleri uygarlık ve kültür düzeyi, onlarda örgün eğitim kurumlarının bulunduğuna kesin bir delil ise de bu kurumlar hakkında henüz bilgimiz yoktur.

Bu dönemin edebî eserlerinde yaygın olarak bir tâlimî yani ögretici amaç bulunduğu görülür. Bunlar, insanlara hayatta yol gösterebilecek ilkeler, ahlâkî esaslar, felsefe kırıntıları taşır. Şiir ve kısmen atasözü niteliğindeki bu parçalar, o dönemlerin ahlâk ve terbiye anlayışını gösterir. Bunlar, iyiliğin, cömertliğin, bilgeliğin, cesaretin önemi ve değeri, büyüklere itaat vs. gibi bugün de yaşayan değerlerdir.

Eski Türklerde alp insan tipine önem verilmektedir. Oguz Kagan destanında Oğuz Kağan kendisine tüm dünya halklarının itaat etmesini ister ve kendisini dünyanın hükümdarı, yöneticisi olarak görür. O, dışa dönük, mekânda genişlemek isteyen, göçebe, akıncı, düşmanlar ve hayvanlarla mertçe çarpışan, üstün Türk'ü temsil eder.

Eski Türklerde köklü bir bilim sevgisi vardır. Alp insan tipinin temel özelliklerinden biri, onun cesur olduğu kadar bilge bir kişi oluşudur. Eski Türklerde meslekî eğitim de önemli bir yer tutar.

Türklerin tarihi bilinen en eski yazılı belgeleri de Müslüman olmalarından önceki döneme aittir. Eski Türklerde, genellikle cinsiyet farkı gözetmeden, büyük bir çocuk sevgisi vardır.

HUNLAR

M.Ö. 1000 yıllarında Orta Asya da Altay Dağları ve bunların kuzey ve doğu bölgelerinde Büyük Hun Devleti kurulmuştu. Bu devletin en ünlü iki hükümdarı Teoman ve oğlu Mete (Yön. M.Ö. 209-174)dir. Büyük Hun Devleti M.S. 50 yıllarında Çin in baskıları sonucu parçalandı ve Hunların önemli bir kısmı batıya göç ederek Ural Dağlarından Batı Avrupaya doğru uzanan Avrupa Hun Devletini kurdular. Bu devletin en önemli Hükümdarı Atilla dır (Yön. 437-453). Roma ve Bizans ı vergiye bağlayan Atilla nın ölümünden sonra Hunlar bağımsızlıklarını kaybettiler.

Hunlar da esas itibariyle göçebe bir kavimdir. Çin kaynaklarından elde edilen bilgilere göre bunlar sürüleri ile mesgul olurlardı. Göçebe Türkler in düşmanları, yine kendileri gibi atlı olan komsuları idi. Bu sebeple atlı düsmanları, onları bir anda bastırabiliyor ve her şey de o anda yok olabiliyordu. Yaşamak isteyenler her an savaşa hazır olmalı idiler. Eli silah tutan ve düsmana karşı koyabilecek kimseler, nerede ve nasıl göreve başlayacaklarını çok önceden bilmeliydiler.

Büyük ordular kuran Hun Türkleri o güne kadar görülmedik savaş taktikleri geliştirmişlerdir. Mete Han, üçyüz bin atlı ile çok süratli biçimde Çin sınırlarına girer ve Çin in merkezine kadar ilerler idi. Çin Seddi onları durdurmak için yapılmıştır. Hunlar, Orta ve Batı Avrupa da çok geniş bölgeleri ele geçirmişler, Roma ve Bizans a baş eğdirmişlerdir.

Bunlar bize Hunlar ın çok iyi bir askerlik ve savaş eğitimi gördüklerini kanıtlamaktadır. Bu eğitim töre içinde gerçekleşiyordu.

Eski Türkler deki eğitimde önemli bir unsur da hayvan yetiştiriciliğidir. Türkler, at terbiyesi ve türlü cinsten hayvanların yetiştirilmesinde büyük ilerleme kaydetmişlerdir. Özellikle atların eğitilmesi günübirlik bir sistem olmasa gerek, belli bir birikimin ve belli bir düzenin sonucudur.

Geleneğe göre Türk hükümdarlarına idare etme yetkisi Tanrı tarafından verilmiştir. Bu yetki Eski Türkler de Kut ile ifade edilmektedir. Onlara göre tüm insanlar Türk devletinin halkı, Türk hakanı ise dünyanın hükümdarı idi. Türkler de her zaman bir dünya devleti kurma düsüncesinin, düsüncesi hâkim olmuştur. Bunun yanında hür ve bağımsız yaşama isteği de her zaman Türkler arasında kabul gören bir görüş olmuş ve bu iki anlayış da töre yoluyla yeni yetişen kuşaklara aktarılmıştır. Bu sistemi yaygın egitimin en güzel örneklerinden kabul edebiliriz.

Sürü besleyen atlı-göçebe ve savaşçı bir toplumda hayvan ürünlerinin (et, süt, deri, yün...) değerlendirilmesi, çeşitli araç-gereç yapımı ile ilgili, usta-çırak ilişkisi içinde bazı becerilerin doğal olarak gelişmiştir. Hunlar böylece kürk, halı, madenî eşya ve kılıç kuşağı plakaları veya teçhizat ve koşum takımı, bronz plâkalar, kopçaklar ve düğmeler ile temsil edilen bir sanata sahiplerdi. Dolayısıyla mesleki eğitimin de Hunlarda söz konusu olduğunu söyleyebiliriz.

Hunlarda ve eski Türkler de din de kısmen bir eğitim aracı idi. Onlarda halk inanışı ile devlet dini ayrı şeylerdi. Halk inanışı daha ziyade hastalık, fal, sihirbazlık gibi insanların günlük ihtiyaçlarına cevap veren ve onları manevi bakımdan tatmin eden prensiplerdi. Devlet dini ise devletin varlık sebebini izah eden ve hükümdarın idaresine meşruiyet veren bir inanışlar sistemi idi.

Halk inanışında halkla karşı karşıya olan ve Tanrı ile ilişki kurduğunu iddia eden Şaman denilen aracılar mevcut idi. Devlet dininde ise başrahip, hükümdarın bizzat kendisiydi. Şaman ya da kam; kâhin, sihirbaz, saz sairi, yazı yazan kâtip ve ögretmen anlamlarına da gelmekte, beden ve ruh doktorlugu dâhil çok çesitli konularda halka önderlik yapmakta, onların sorunlarını çözmeye çalısmakta idi. Bu durumda şamanları bir çesit yaygın eğitimci olarak görmek gerekir

Hunlarda ve eski Türklerde çocuk sahibi olmak çok arzulanırdı. Erkek ve kızlar arasında genellikle fark gözetilmez, hatta bazı kızlara daha fazla değer verilirdi. Çocuksuz ailenin itibarı düşüktü. Eski Türkler e göre oğul babasına, kız anasına çekmeliydi. İyi oğlana ataç, iyi kıza da anaç denirdi. İnanışa göre ata oğlu ataç doğar yani ogul babasına benzerdi. Oğlanı yetiştirmek babanın, kızı yetiştirmek de ananın görevi idi.

Eski Türkler in eğitim sisteminde törenin çok önemli bir yeri vardır. Bu töre gereğince, çocukların güçlü ve iyi bir asker olarak yetişmelerine çok önem verilirdi. Doğum ve ad verme günleri, törenlerle kutlanırdı. Çocuklar daha küçükken at niyetiyle koyunlara binerler, kuş ve fareleri okla vurmaya çalışırlar, ava götürülürlerdi. Onların biraz büyüyünce ata binmeleri de yine törenlerle kutlanır, o gün çocuğa ad teslim edilir, at yarışları yapılırdı.

GÖKTÜRKLER

50 yıllarında parçalanan Hunların bir kısmı Kuzey Hun Devletini oluşturmuştu. Bu devlet de 150 yıllarında yıkılınca hakimiyeti Avar (cücen) Türkleri ele geçirdiler. Onlara karşı savaşan bazı Türk boyları MS 552 de Bumin Kağan ın önderliğinde Göktürk devletini kurdular. Bumin Kağan dan sonra kardeşi İstemi Kağan batısını, torunu Bukan ise doğusunu yönetti. Uygur ve Çinlilerin baskıları sonucu, Doğu Göktürkler 630 da, Batı Göktürkler de 659 da Çin egemenliğine girdiler.

Doğu Göktürkler 50 yıllık bir aradan sonra Kutluk (ilteriş) isimli bir liderin önderliğinde kurtuluş savaşı vererek 681 de tekrar bağımsızlıklarına kavuştular. Kutluk kağan ın ölümünden (691) sonra kardeşi Kapağan, sonra çocukları Bilge Kağan, Kültegin yönetimi almıştır (716). Vezirleri Tonyukuk idi. Bu yıllar Göktürklerin en parlak dönemleri olmuştur. Kültegin 731 de, Bilge Kağan 734 de ölmüştür.

İç siyasi çekişmeler, Uygurlar ve başka toplumların isyanı, Çin in izlediği bölücü politika sonucu Göktürkler 745 de bağımsızlıklarını kaybetmişlerdir. İlk defa Türk adını kullanan devlet Göktürkler olmuştur. Bilinen en eski yazılı belgeler onlar tarafından bırakılmıştır.

Göktürklerde eğitim Hunlardakine çok benzemekteydi. Eğitim töre içinde ve töre kanalı ile veriliyordu. Ancak Göktürklerin 38 harfli gelişmiş bir alfabe ile işlenmiş bir dile sahip olmaları,yazılı eserler bırakmış olmaları, yazı ve dil konusunda örgün ve planlı bir eğitim yapmış olduklarını düşündürmektedir.

Çin kaynaklarında kayıtlı su olay da çok önemlidir: 574 tarihinde Kuzey Tszi hanedanı imparatoru bir Budist keşise Budizm in temel ilkelerini Türkçe ye çevirtip, bu metni Türkler arasında dağıtarak onları Budizm e çekmeyi emretmişti. Göçebe Türk ler arasında böyle bir propagandanın (misyonerler) tarafından sözle değil de yazılı metinler ile yapılmak istenmesi okuryazarlığın Hunlar döneminde dahi yaygın olduğunu düşündürmektedir.

Günümüz Avrupa uluslarının hemen hiç birinin milli dil ve yazısının bulunmadığı bir dönemde Göktürklerin yazılı belgeler bırakmaları önemlidir. Orhun anıtları denilen bu belgeler, 732 de dikilen Kültegin, 735 te dikilen Bilge Kağan ve yine o yıllarda dikilen Tonyukuk anıtlarıdır. Bu anıtlarda 6000 kadar kelime vardır. Orhun Anıtları ilk kez 29 Kasım 1893 te Danimarkalı bilgin Thomsen tarafından Tanrı, Türk ve Kültegin kelimelerinin çözülmesi ile eski bir Türk yadigârı oldugu dünyaya ilan edilmiştir. Anıtlar Oniki Hayvanlı Takvim e göre tarihlenmiştir.

Bu kitabelere bakıldığı zaman devlet felsefesi, iskân, komşularla ilişkiler ve devleti yönetenlere itaat vb. konuların işlendiği görülmektedir. Adeta bir anayasa niteliği taşımaktadır. Bu kitabelerde, Türk halkının ifade ettiğimiz konularda bilgi edinmesi amaçlanmıştır. Bir ders kitabı özelliği taşıdığını söyleyebiliriz.

M.Ö. V. veya IV. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen Kazakistan'daki Esik Kurgan ı bize iyi bir örnek vermektedir. Bu mezarda bulunan bir genç cesedinin üzerindeki altın kaplama zırh, kemer ve yine altınla süslenmiş eyer, kama, kamçı sapı, ok ve yaylar; o zamanki Türk uygarlığının yüksek seviyesini göstermektedir. Bu eşyaların içinde bulunan bir çanaktaki Göktürk harfleriyle yazılmış bir cümle, bize bu yazının ve yazılı dilin ne kadar eskiye gittiği konusunda bir fikir vermektedir.

UYGURLAR

Göktürk devletini yıkan Uygur-Karluk-Kırgız konfederasyonu dağılıp, Ötüken havzasına Uygurlar hâkim olduktan sonra 745 844 yılları arasında bölgede Uygur Kaganlığı nı kurmuşlardır. İç siyasi çekismeler, Çin in izlediği bölücü politika, Maniheizm dininin olumsuz etkileri ve doğal afetler sonunda, Uygurlar 840 ta bağımsızlıklarını kaybettiler.

Uygurlar ın hayat biçimleri Göktürkler den başlıca iki biçimde farklıdır: 1. Kentlerde yerleşik hayat, önem kazanmıştır. 2. Uygurlar öteki kültürlere geniş ölçüde açılmışlar, eski dini inanışlarını bırakıp, Maniheizm i benimsemişlerdir.

Et ve süt yenilmesine izin vermeyen sadece sebze yenilmesini isteyen bu din onları pasifleştirmiştir. Yerleşik hayat ve din degişikliği nedeniyle Uygurlar, Türk eğitim tarihine kendi damgalarını vurmuşlardır.

Mani dini, 762'de Böğü Kağan tarafından resmî devlet dini kabul edilince, Arami-Süryani alfabeleri karışımı Mani yazısı da Türkçe eserlerin basıldığı bir yazı haline geldi. Maniheist rahipler de, Budist rahipler gibi, kendi dinlerini anlatan eserleri Türkçe ye çevirmeye ve propaganda yapmaya başladılar.

Uygurlar Soğd alfabesini de almışlardır. Bundan özel bir Uygur alfabesi geliştirmişlerdir. Bu yazı ile kütüphaneler dolusu edebiyat, sanat, din konusunda kitaplar yazdılar. Onların baskı tekniğini bulduklarına dair deliller bulunmaktadır. Kalıp baskı yolu ile kitapları çoğaltmışlardır.

Bilginin yazı ve yerleşik hayat sebebi ile genişlemesiyle sözlü töre bilgisi çok aşılmıştır. Yerleşik hayat sebebi ile örgün eğitimin var olduğunu düşünebiliriz.

Uygurlar, bilgi ve kültür düzeyleri yükseldiği için yüzyıllarca çeşitli Türk ve yabancı devletlerin saraylarında katiplik, bürokratlık, danışmanlık, tercümanlık, öğretmenlik ve kültür elçiliği yapmışlardır.

TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLMALARINDAN SONRA EĞİTİMDE GELİŞMELER

Çeşitli dinî inanışlara sahip olan Türk topluluklarının İslamiyet i kabul süreci, Talas Savaşı (751) ile başlamıştır. Talas Irmağı kıyısında gerçekleşen savaş, Abbasiler ve Çinliler arasındaki hâkimiyet mücadelesinden kaynaklanmıştır. Savaşta Türk boyları, Abbasilerin yanında yer almış; bu olaydan sonra kurulan iyi ilişkiler sayesinde İslamiyet i tanıyan bazı Türk boyları bu dine girmişlerdir. Karluk, Yağma ve Çiğil boyları; bu yeni dini kabul eden ilk Türk topluluklarıdır. İlk Müslüman Türk devleti de bu boylarca kurulan Karahanlı Devleti dir (müslüman oluşları 930).

İlk müslüman Türk Devletinin İtil (Volga) Bulgar Devleti olduğu da ileri sürülmüştür. Bu devletin hükümdarı Almuş (Cafer) Han 921 de Abbasi Halifesine elçi göndererek, kendisinin ve halkının bir kısmının İslâmiyeti kabul ettiğini bildirmiş, ondan İslâmı öğretecek öğretmenler, mescid ve kale yapımını bilen ustalar istemiştir. Halifenin gönderdiği heyet Mayıs 922 de Almuş Han a ulaşmıştır.

MÜSLÜMAN TÜRKLERİN EĞİTİM HAYATINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER

Türk toplumlarında ilk defa medrese denilen, planlı, düzenli, güçlü bir örgün eğitim-öğretim kurumu olan bir okul ortaya çıkmış, medreseler kısa sürede her tarafa yayılmıştır. Bu kurumlar Türkiye Cumhuriyeti kuruluncaya kadar yaşamıştır.

Türk toplumlarının eski değerleri ve töresi değişmiştir. Medreseler ile düşünürler, mutasavvıflar, din adamları, bu değişmeyi sağlayıcı bir yaygın eğitim görevi yapmışlardır.

Türk toplumlarının yeni dinle ve yeni değerlerle buluşması, gazi ve veli insan tiplerinin ortaya çıkarmıştır. Eski savaşçı, cihangir, alp tipinin özellikleri bu yeni tiplerin özellikleri ile kaynaşmıştır. Gaziler ve veliler, Anadolu, Balkanlar ve Orta Doğuda bir çok yörenin Türkleşmesi ve İslâmlaşmasında önemli rol oynamışlardır.

Türkler İslâmiyette bilimin yüce tutulduğunu görmüşler, bu da kendilerinin köklü bilim sevgilerini sürdürmelerini kolaylaştırmıştır.

Türklerin müslüman olmaları ve batıya ilerledikçe Araplar ve İranlılarla ilişkilerinin artması sonucu, Arapça ve Farsça aydınların dili üzerinde giderek artan bir etkiye sahip olmuştur. Halkın kullandığı Türkçe bu etkiden uzak kalmıştır. Orta ve yüksek öğretim ve bilim dili genel olarak Arapça olmuştur.

Türkler İslâmiyete geçerken Arap yazısını da almışlar, bu, kullanım süresinin uzunluğu ve yayılma alanının genişliği bakımından onların başta gelen yazısı olmuştur.

KARAHANLILAR

840 ta Uygur Devletinin siyasi hakimiyeti sona erince, Uygurlar ve başka toplumlar Karahanlı Devletini kurdular ve 930 lu yıllarda Abdülkerim Satuk Buğra Han döneminde Müslüman oldular.

Devlet 11. yüzyılın ortalarında ikiye ayrıldı. Başkenti Kaşgar olan Doğu Karahanlı Devletinin en ünlü hükümdarı Hasan Buğra Han dır (1052-1103). Bu devlet 1130 da ortadan kalmıştır. Başkenti Semerkand olan Batı Karahanlı Devletinin ünlü hükümdarlarından biri Buğra Kara Han Ebû İshak İbrahim dir (1052-1068). Bu devlet de 1212 de hakimiyetini kaybetmiştir.

İç Asya ve Maveraünnehir de çok sayıda başka Müslüman Türkler de bulunmaktaydı. Bunlar bazı Türk-Arap-İranlı karışımı devletlerin kurulmasında etkili oldukları gibi, müstakil devletler de kurmuşlardır.

İÇ ASYA MÜSLÜMAN TÜRKLERİ VE KARAHANLILARDA EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ

Bu toplumların Müslüman olmaları, yerleşik bir düzene geçmeleri onların eğitimini olumlu yönde şekillendiren iki temel etken olmuştur.

Bu toplumların devlet adamları, eğitimöğretime ve bilimin gelişmesine önem vermişlerdir.

Medreseler kurulup gelişmiş, ülkenin her tarafına yayılmıştır.

Farabî, İbn-i Sina, Birunî gibi dünya eğitim ve bilim tarihinde yer alan bilim adamları yetişmiştir.

Eğitim tarihmizde eğitim bilimine ilişkin ilk görüşler başta Farabî olmak üzere bu düşünürler tarafından ileri sürülmüştür.

KARAHANLILARDA EĞİTİM VE MEDRESELER

Semerkand Registan Meydanı

Medreseler, temelde eğitimin camilere sığmaması sebebi ile ortaya çıkmaya başlamıştır. Başka sebepler de bulunmaktadır

Medreselerden, yeni Müslüman olan Türk boylarının yeni inanışlarını pekiştirme, yeni dinleri ile çelişen eski inanışları kaybettirme aracı olarak yararlanmak.

Medreselerden, çevrelerindeki Şiilere karşı kendi Sünnî-Hanefî inançlarını koruma aracı olarak faydalanmak.

Karahanlılar, medreseleri Semerkand, Buhara, Taşkent, Balasagun, Yarkent, Kaşgar gibi önemli şehirlere yaydılar.

Farabî, İbn Sina, Birunî, Balasagunlu Yusuf Has Hacip, Kaşgarlı Mahmut, Ahmet Edip, Ahmet Yesevî, bu dönemde yetişen önemli kişiler arasındadır.

Medreseler genellikle Camiler ile birlikte inşa ediliyordu. Medreselerin Camilerden farkı daha sistemli oluşu, talebe ve müderris odaları bulunması idi. Medreselerin açılmasından sonra Camii dersleri de devamlılığını korumuştur.

Medresenin plan tipi olarak önce Horasan'da Budist manastırlarından (Vihara) esinlenerek gelişmiş olması ihtimalinden söz edilmektedir. Bu manastırlar arasında en ünlülerinden biri Belh Yakınında Nevbahar Budist Manastırı idi.

Medreselerin mali giderleri vakıflar tarafından karşılanmıştır.

Bu dönem medreselerinde Sünnî ve Hanefî çizgide eğitim yapılması şartı vardı.

Karahanlılarda medreseler yanı sıra Küttap veya mektep adı verilen yerler de bulunuyordu. Buralarda, yazı yazma ve okuma öğreniliyordu. Mektepler, zaman içinde okuma yazmanın yanı sıra kıraat ilmi, basit dinî bilgiler ve ibadet şekilleri, hattâ basit hesaplama yollarının da öğretilmeye başlanmasıyla çok yönlü eğitim kurumları hâline gelmiştir.

Yaygın eğitim alanında ise, camiler, tekkeler, zaviyeler ve ribatlardan bahsetmek mümkündür.

Cami ve mescitler; ibadet amaçlı kurulmuş olmakla birlikte toplantıların yapıldığı, mahkeme işlemlerinin görüldüğü, ziyafetlerin düzenlendiği, alışveriş yapılabilen, eğitim ve öğretim faaliyetlerinin de yürütüldüğü mekânlardı. Cami ve mescitlerde ibadetten önce ve sonra Kur'an ve ilahiler okunur, vaaz ve hutbeler verilir, kussas olarak adlandırılan hikâyeciler tarafından dinî ve ahlakî hikâyeler anlatılırdı. Bu hikâyeler, toplum eğitiminde önemli bir rol oynamıştır.

Büyük yerleşim merkezlerinde kurulan tekkeler, daha küçük yerlerde kurulan zaviyeler de eğitim açısından önemlidir. Belli yaşa gelen erkekler, bir tarikate girerek tekkeye yöneliyor; burada çok disiplinli bir kültür ortamında yetişme olanağı buluyorlardı. Tekkelerde dil, edebiyat, müzik, sanat, iş ahlâkı, sosyoloji, sağlık eğitimi veriliyordu. Bu bakımdan tekke; dinî ilimler, din hukuku ve Arapça öğreten medreselerden farklıydı.

Ribatlar, önceleri sınırlarda güvenliği sağlamak üzere yapılmış askerî nitelikli kurumlardı. Zamanla sosyal yaşamın bir parçası hâline geldiler. Benzer görev üstlenmiş olmaları nedeniyle birçok eserde ribat adı, kervansaray ve hankah ile eş anlamlı olarak kullanılmıştır.

Ribatlar genellikle dört tarafı surlarla çevrili, içlerinde geniş bir avlusu bulunan; mescit, aşhane, yatakhane, hamam, şifahane, ayakkabıcı ve ahırlar gibi birçok hizmet bölümünden oluşan yapılardı.

Bu yapılarda, eğitim görmek isteyen kimsesiz öğrenciler için okul ya da derslikler de bulunuyordu. 10. yy.da sayıları on bin civarında olan ribatlar, zamanla Selçuklu medreselerine de etki etmiştir. Karahanlılardan kalan başlıca ribatlar içinde Ribatımelik, Daya Hatun Kervansarayı, Akçakale Kervansarayı sayılabilir.

KARAHANLILAR EĞİTİM MÜESSESELERİ ÖRGÜN EĞİTİM KURUMLARI YAYGIN EĞİTİM KURUMLARI KÜTTAB VEYA MEKTEPLER MEDRESELER CAMİ VE MESCİDLER TEKKE VE ZAVİYELER RİBATLAR

Teşekkür ederim Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com