:Türk Tabipleri Birliği : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28Sıhhıye / ANKARA : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı / ANKARA

Benzer belgeler
T.C. D A N I Ş T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2015/4614 Karar No : 2018/49

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av.

Hürriyet Mah.Hürriyet Cad.No:26/2 Dai.3 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL

T.C. ANKARA 17. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/963 KARAR NO : 2011/1582

T.C. DANIŞTAY ONBİRİNCİ DAİRE Esas No : 2016/1698 Karar No : 2017/6525

T.C. D A N I Ş T A Y BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2010/4406 Karar No : 2011/1696 : Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı

D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2011/10572

T.C. DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2004/4439 İTİRAZ YOLUYLA ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI KARARI

Özet : Hakim ve savcıların havaalanlarında VIP uygulamasından yararlanamayacağı

: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ANKARA : Av. Aynur Özdemir, Mithatpaşa Cad. No:7, Sıhhiyet J' ~.

ÖZET: Özel hastanelerin ayakta teşhis tedavi yapabilecek şekilde poliklinik açmalarını sağlayan düzenlemede hukuka aykırılık olmadığı hk.

T.C. ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2010/1045 KARAR NO : 2010/2000

,N'1' Davalı : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı A~~R Vekili : Av, Aynur Özdemir, i~f:4.~

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

KLİNİK BİYOKİMYA UZMANLARI DERNEĞİ

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

kurala bağlanmıştır. T.C. D A N IŞTAY ALTINCI DAİRE Esas No : 2008/3365 Karar No : 2011/161 Davacı : Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA

Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği

ĠġYERĠ HEKĠMLERĠ ĠÇĠN YENĠ Ġġ SAĞLIĞI VE Ġġ GÜVENLĠĞĠ KANUNU EĞĠTĠM SEMĠNERLERĠ SEMĠNER 2

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

Karar NO: KARAR-

Danıştay Tetkik Hakimi Yeniay Kaya nın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ve mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

: 1- (Davalı) Devlet Hava Meydanları İşletmeleri (DHMİ)

Anahtar Kelimeler : Merciine Tevdi Kararı, Süre Aşımı Dava Açma Süresi

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

T.C. D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2010/ Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen:

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

KURUM TABİPLERİ VE İŞYERİ HEKİMLERİNİN YETKİLENDİRİLMİŞ AİLE HEKİMİ OLMASI ZORUNLU D E Ğ İ L D İ R.

2- Ankara Valiliği - ANKARA

TEK HEKİMİN SÜREKLİ İCAP NÖBETÇİSİ OLAMAYACAĞINA İLİŞKİN DANIŞTAY KARARI Cuma, 12 Ağustos :53 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Ocak :01

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

ifadesi ile cihazların ve belgelerin özellikleri başlıklı 2.1 inci maddesinin (a) bendi ile TÜRK MİLLETİ ADINA

Ziya Gökalp Caddesi No:10 - Kızılay / ANKARA

: Sağlık Bakanlığı - ANKARA

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

TÜRK MİLLETİ ADINA. Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

: Karabük Valiliği İl Defterdarlığı - KARABÜK

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

Özelde Çalışan Hekimlere Acil Duyuru İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ YARGI TARAFINDAN HUKUKA AYKIRI BULUNAN ÇALIŞMA YASAKLARINI BİR KEZ DAHA DOLAŞIMA SOKTU.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel İdaresi

T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No : 1992/2271 Karar No : 1993/1754

T.C. D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE. Esas No : 2009/13770

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0: KARAR

5. Daire 2012/5124 E., 2014/2469 K. "İçtihat Metni"

-'-V-'='e.!.!.ki'-!!Ii...:.: Av. Mustafa Strazburg Cad. 28/28 Sıhhiye/ANKARA. Davalı : 1) Maliye Bakanlığı ANKARA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

Sendikası, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Onur iş Hanı No:12/160 Kat:7 Kızılay/ANKARA

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

Açıklanan nedenlerle davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

İtiraz İsteminde Bulunanlar : (Davacı) : Türk Dişhekimleri Birliği. : Av. Mustafa Güler

Davacı : TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası : Av. Hatice Genç Strazburg Cad. No: 38/21 - Sıhhiye/ANKARA

aralıksız asaleten 8 yıllık çalışma süresini tamamlayanların görev yerleri, durumlarına uygun eğitim kurumları olacak şekilde bu Yönetmelik ekinde yer

İtiraz Eden (Davalı) : Sağlık Bakanlığı - ANKARA Karşı Taraf (Davacı) : Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı-ANKARA

YABANCI SAĞLIK MESLEK MENSUPLARININ TÜRKİYE DE ÖZEL SAĞLIK KURULUŞL

Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı

DAVALI: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bilkent Plaza, B2 Blok VEKİLİ: Av. Oya PELİT / Aynı yerde

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Cuma, 03 Nisan :58 -

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

Karar N0: KARAR-

YABANCI SAĞLIK MESLEK MENSUPLARININ TÜRKİYE DE ÖZEL SAĞLIK KURULUŞL

T.C. D A N I Ş T A Y SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/2560. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen :Türk Nöroşirurji Derneği. Vekili. :Av.

T.C. ADANA 2. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/2471 KARAR NO: 2015/1007

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

TÜRK DERMATOLOJİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NA. : Dr. Canan Akay'ın acil nöbetleri hakkındaki iletisine ilişkin görüşlerimizin sunulmasıdır.

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü GENELGE

ENERJİ SANAYİ VE MADEN KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKAMIZIN HUKUKSAL KAZANIMI

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Kısa Vadeli Sigortalar Daire Başkanlığı

KAMU PERSONELİNİN GENEL SAĞLIK SİGORTASI KAPSAMINA ALINMASI İLE İLGİLİ DUYURU

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

15 Eylül 2009 SALI. Resmî Gazete. Sayı : Danıştay Onuncu Daire Başkanlığından: Esas No : 2006/3738. Karar No : 2009/2340

DANIŞTAYIN HAKSIZ ÇIKMA ZAMMIYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

8. Daire 2010/7065 E., 2013/1488 K. "İçtihat Metni"

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

T.C. ANKARA 9. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2009/1118 KARAR NO : 2010/1600

Özet:Disiplin kurallarının yönetmelik ile düzenlenmesi hk. T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No :1989/870 Karar No :1990/1253

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

Düşüncesi : Danıştay Onbeşinci Dairesince verilen 27/10/2015 günlü,

Belediyelerde Özel Kalem Müdürü Atamaları

:Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı-ANKARA. :Av. Ziynet Özçelik, Av.Mustafa Güler. Tunus Cad. No.21/3 Kavaklıdere/ANKARA

T.C. D A N I Ş T A Y SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2009/7832

İŞ GÜVENCESİ İŞVEREN VEKİLİ SIFATI

T.C. DANIŞ TAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2008/574

T.C. D A N I Ş T A Y ONBEŞİNCİ DAİRE EsasNo : 2013/2799 KararNo : 2014/3695

DANIŞTAY 12. Daire 2008/6979 E.N, 2009/854 K.N.

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

Transkript:

Davacı Vekili Davalı :Türk Tabipleri Birliği : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28Sıhhıye / ANKARA : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı / ANKARA Davanın Özeti : Davalı Bakanlığın resmi internet sitesinde, işyeri hekimleriyle ilgili olarak yayınlanan genel düzenleyici nitelikteki duyurunun; birinci basamak tedavi hizmeti sunacak işyeri hekimleri için tabip odası onayına ilişkin belgenin aranmamasına ilişkin kısmı ile mahalli idare ve kurum tabipliklerinde çalışan hekimlerden, işyeri hekimliği başvurularında döner sermaye ek ödemesi almadıkları yolunda yazı istenilmesine ilişkin kısmının; hukuka aykırı olduğu, 5510 sayılı Yasaya göre işyeri hekimlerinin işyerindeki işçilere Kurum adına sağlık hizmeti verebilmesi için gerekli yetkinin Sosyal Güvenlik Kurumunda olduğu, 6009 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemeler uyarınca da bu yetkinin İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğüne verilmediği gibi 6009 sayılı Yasa'dan sonra çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği ve İşyeri Hekimlerinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik'te de Bakanlığa yahut Genel Müdürlüğe verilen yetkiler arasında işyeri hekimlerinin tedavi edici hizmetleri sunabilmesine ilişkin yetkilendirmenin bulunmadığı, dava konusu düzenlemenin Türk Tabipleri Birliği Yasasına veanayasa'nın 135. maddesine de aykırı olduğu, işyeri hekimliği yapacak hekimlerin döner sermaye ek ödemesi almadıklarına dair resmi yazı istenmesinin yasal bir dayanağı olmadığı gibi yargı kararının da ihlali niteliğinde olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 2010/122 sayılı Genelge ile bu konudaki yetkilerini 6009 sayılı Yasa uyarınca Bakanlıklarına devrettiği ve Tabip Odası onayını arayan 2009/71 Nolu Genelgenin yürürlükten kaldırıldığı ve bu Genelgeye karşı dava açılmadığı, işyeri hekimleri ile ilgili 2010 yılında çıkarılan yönetmelikle 6009 sayılı Yasaya paralel düzenleme yapılarak bu yetkinin idarelerine devredildiği, Tabip Odası onayının yönetmelikte yer almadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi : Vedat Kaya Düşüncesi : 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanununun 4., 5. maddesi ile Ek madde 1'de yer alan hükümlerine göre işyeri hekiminin atanmasında ilgili tabip odasının onayı gerektiği açık olup, tabip odasının atama yetkisini ortadan kaldıran dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık, dava konusu duyurunun işyeri hekimliği yapacak hekimlerin döner sermaye ek ödemesi almadıklarına dair resmi yazı istenilmesine ilişkin kısmında dayanağı üst normlara aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle dava konusu işlemin kısmen iptali, kısmen reddi 1

gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı : Gülten Hatipoğlu Düşüncesi : Davalı Bakanlığın resmi internet sitesinde, işyeri hekimleriyle ilgili olarak yayınlanan genel düzenleyici nitelikteki duyurunun; birinci basamak tedavi hizmeti sunacak işyeri hekimleri için tabip odası onayına ilişkin belgenin aranmamasına ilişkin kısım ile mahalli idare ve kurum tabipliklerinde çalışan hekimlerden, işyeri hekimliği başvurularında döner sermaye ek ödemesi almadıkları yolunda yazı istenilmesine ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır. Dava konusu duyuruda, 23/07/2010tarihli,ve6009sayılı Kanun'da işyeri hekimliğine ilişkin düzenlemelerin yapıldığı söz konusu Kanun değişikliği ile işyeri hekimliği işlemleri, Genel Müdürlüklerince; 27 Kasım 2010 tarih ve 27768 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği hizmetleri Yönetmeliği" ve "İşyeri Hekimlerinin Görev, Yetki/Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik" hükümlerine göre yürütüleceği, buna istinaden 04.11.2010 tarihli 2010/122 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Genelgesi ile 20.05.2009 tarih ve 2009/71 sayılı Türk Tabipleri Birliği onayını isteyen Genelgeninyürürlükten kaldırıldığı belirtilerek işyeri hekiminin sözleşme yaptığı işyeri çalışanlarına birinci basamak tedavi hizmetini verebilmesi için işyeri hekimlerinin Sağlık Bakanlığı doktor bilgi sorgulama sisteminde kayıtlı olmaları gerektiğinin belirtildiği, işyerine, işyeri hekimi ile yaptığı sözleşmelerin onaylandığı bilgisinin ulaşmasının yeterli olduğu, onayı alan işyeri hekiminin adına hazırlanmış işyeri ve hekimin bilgilerini içeren kaşeyi reçetelerde kullanması gerektiği işyeri hekimi ile sözleşme yapacak işyerlerinin yerine getirmesi gereken prosedürler başlıklı kısmında da; Mahalli idareler ile kurum tabipliklerinde çalışan işyeri hekimliği yapacak hekimlerin döner sermaye ek ödemesi almadıklarına dair resmi yazı alacakları, not kısmında da,1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun 12-C maddesine göre çalıştığı kurumlardan döner sermaye ek ödemesi alan hekimlerin işyeri hekimliği yapamayacaklarının belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından, 5510 sayılı Yasaya göre işyeri hekimlerinin işyerindeki işçilere Kurum adına sağlık hizmeti verebilmesi için gerekli yetkinin Sosyal Güvenlik Kurumunda olduğu, 6009 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemeler uyarınca da bu yetkinin İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğüne verilmediği gibi 6009 sayılı Yasa'dan sonra çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği ve İşyeri Hekimlerinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik'te de Bakanlığa yahut Genel Müdürlüğe verilen yetkiler arasında işyeri hekimlerinin tedavi edici hizmetleri sunabilmesine ilişkin yetkilendirmenin bulunmadığı, dava konusu düzenlemenin Türk Tabipler Birliği Yasasına veanayasa'nın 135.maddesine de aykırı olduğu, öte yandan işyeri hekimliği yapacak hekimlerin döner sermaye ek ödemesi almadıklarına dair resmi 2

yazı istenmesinin yasal bir dayanağı olmadığı gibi yargı kararının da ihlali niteliğinde olduğu ileri sürülmektedir. 16.12.2003 tarih ve 25348 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Sağlık Birimleri ve İşyeri Hekimlerinin görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 25.maddesinde İşverenler, bu Yönetmelikte belirtilen niteliklere haiz işyeri hekimi veya hekimleri ile sözleşme yaparlar. Yapılan sözleşmenin bir nüshası Genel Müdürlüğe gönderilir.kuralı yer almış olup Türk Tabipler Birliği tarafından sözkonusu 25. maddenin iptali için Danıştay Onuncu Dairesinin 2004/1253 Esasına kayıtlı olarak açılan davada Danıştay Onuncu Dairesinin 28.2.2006 tarih ve E:2004/1253, K:2006/1658 sayılı kararıyla; 6023 sayılı Türk Tabipler Birliği Kanununun 4 üncü, 5 inci maddesi ile Ek Madde 1'de yer alan hükümlere göre işyeri hekiminin atanmasında ilgili tabip odasının onayı gerektiği kuşkusuz olup, tabip odasının denetim ve atama yetkisini ortadan kaldıran, Yönetmeliğin 25.maddesinde hukuka uyarlık bulunmadığından bahisle iptaline karar verildiği daha sonra 15.12.2003 tarih 3-222 Ek sayılı "Hekim Yetkisi" konulu Genelge'nin 1/A-a,b, 1/13, 1/D, 7. 8 ve 17.maddelerinin iptali istemiyle Danıştay Onuncu Dairesinin 2005/2732 Esasına kayıtlı olarak açılan davada Danıştay Onuncu Dairesinin 5.6.2007 tarih ve E:2005/2732, K:2007/3204 sayılı kararıyla; dava konusu Genelgeye dayanak oluşturan yönetmeliğin 25.maddesinin E:2004/1253 esas sayılı dosyada verilen karar ile iptal edildiği, bu itibarla Genelgenin 1/A-a-b ve 1/B maddesinde yer verilen yetki taleplerinde Tabip Odasının onayını aramayan düzenlemede hukuki isabet görülmediğinden bahisle Genelgenin 1/A-a-b ve 1/B maddesinin iptaline karar verildiği, Genelgenin ilgili maddelerinin iptali üzerine 2.1.2006 tarih ve 3-255 Ek sayılı Hekimlerin İşyeri Sigortalılarına Kurumumuz Adına Reçete Yazma ve İki Güne Kadar İstirahat Vermesi konulu Genelgenin bir kısım bölümlerinin iptali istemiyle Danıştay Onuncu Dairesinin E:2006/817 sayısına kayıtlı açılan davada Danıştay Onuncu Dairesinin 14.10.2008 gün ve E:2006/817, K:2008/6557 sayılı kararıyla; "Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde çalışan işyeri hekimlerinin, çalıştıkları işyerindeki veya özel bir işyerindeki sigortalılar için kurum adına reçete yazabilmesi ve iki güne kadar istirahat verebilmesi yönündeki yetki taleplerinde tabip odasının onayına yer verilmediğinden eksik düzenleme nedeniyle dava konusu Genelgenin 1/A maddesinin "a" bendi ve ile 1/B maddesinin "a" bendinde hukuka uyarlık bulunmadığından bahisle iptaline "karar verildiği davalı idarece Danıştay Onuncu Dairesinin iptal kararları üzerine işlemlerinde tabip odası onayını arayan 20.05.2009 tarih ve 2009/71 sayılı Genelgeyi yürürlüğe koyduğu, 4.11.2010 tarih ve 2010/122 sayılı Genelgesiyle de 6009 sayılı Kanun değişikliği ile işyeri hekimlerinin iş ve işlemlerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir Yönetmelik ile İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünce yürütüleceği belirtilerek 2009/71 sayılı Genelgeyi yürürlükten kaldırarak dava konusu duyuru yolu ile işyeri hekiminin sözleşme yaptığı işyeri 3

çalışanlarına birinci basamak tedavi hizmetini verebilmesi için yukarıda bahsolunan kuralların belirlendiği dava konusu duyuruda tedavi edici hizmeti sunacak işyeri hekimlerinden istenen belgeler arasında tabip odası onayını gösteren bir belgenin aranmadığı görülmektedir. 5510 sayılı Yasanın 73.maddesinde; Bu Kanuna göre sağlık hizmetleri, Kurum ile yurt içindeki veya yurt dışındaki sağlık hizmeti sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla ve/veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın aldıkları sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi suretiyle sağlanacağı belirtilmiştir. 6009 sayılı Yasa ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında 3146 sayılı Kanunun İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünün görevlerine ilişkin 12. maddesinin (m) bendinde;işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, diğersağlık personel ile işçilere eğitim vermek için kamu kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan vakıf üniversiteleri, serbest meslek icrası, Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman alanlar ikinci fıkranın her bir bendi kapsamında olmak kaydıyla birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda çalışabilir. Bu maddenin uygulanması bakımından Sosyal güvenlik Kurumunca branş bazında sözleşme yapılan özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf üniversiteleri yalnızca sözleşme yaptıkları branşlarda (b) bendi kapsamında kabul edilir. Mesleğini serbest olarak icra edenler, hizmet bedeli hasta tarafından karşılanmak ve Sosyal güvenlik Kurumundan talep edilmemek kaydıyla, (b) bendi kapsamında sayılan sağlık kuruluşlarında da hastalarının teşhis ve tedavisini yapabilir. Döner sermayeli sağlık kuruluşları ise kurumsal olarak işyeri hekimliği hizmeti verebilir. Bu maddenin uygulanmasına ve işyeri hekimliğine ilişkin esaslar Sağlık Bakanlığınca belirlenir." kuralı yer almıştır. 6023 sayılı Türk Tabipler Birliği Kanununun 4. 5.maddesi ile Ek madde 1'de yer alan hükümlerine göre işyeri hekiminin atanmasında ilgili tabip odasının onayı gerektiği kuşkusuz olup, tabip odasının atama yetkisini ortadan kaldıran dava konusu düzenleme, tabiplerin önemli organı olan tabipler odasına Kanunla verilen yetkiyi ortadan kaldırdığından Anayasa'ya ve hukuk güvenliğine aykırıdır. Öte yandan, dava konusu düzenlemenin işyeri hekimliği yapacak hekimlerin döner sermaye ek ödemesi almadıklarına dair resmi yazı istenilmesine ilişkin kısmı; 5947 sayılı Üniversite ve Sağlık Personelin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 7.maddesiyle 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 12 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, aşağıdaki 4

bentlerden yalnızca birindeki sağlık kurum ve kuruluşlarında mesleklerini icra edebilir: a) Kamu kurum ve kuruluşları. b) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan özel sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan vakıf üniversiteleri. c) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan özel sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan vakıf üniversiteleri, serbest meslek icrası. Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, ikinci fıkranın her bir bendi kapsamında olmak kaydıyla birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda çalışabilir. Bu maddenin uygulanması bakımından Sosyal Güvenlik Kurumunca branş bazında sözleşme yapılan özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf üniversiteleri yalnızca sözleşme yaptıkları branşlarda (b) bendi kapsamında kabul edilir. Mesleğini serbest olarak icra edenler, hizmet bedeli hasta tarafından karşılanmak ve Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmemek kaydıyla, (b) bendi kapsamında sayılan sağlık kuruluşlarında da hastalarının teşhis ve tedavisini yapabilir. Sözleşmeli statüde olanlar da dahil olmak üzere mahalli idareler ile kurum tabipliklerinde çalışan ve döner sermaye ek ödemesi almayan tabipler işyeri hekimliği yapabilir. Döner sermayeli sağlık kuruluşları ise kurumsal olarak işyeri hekimliği hizmeti verebilir. Bu maddenin uygulamasına ve işyeri hekimliğine ilişkin esaslar Sağlık Bakanlığınca belirlenir."kuralı yer almıştır. 1219 sayılı Yasanın 12.maddesinin 5947 sayılı Yasayla değiştirilen üçüncü fıkrasının "sözleşmeli statüde olanlar da dahil olmak üzere mahalli idareler ile kurum tabipliklerinde çalışan ve döner sermaye ek ödemesi olmayan tabipler işyeri hekimliği yapabilir" biçimindeki dördüncü tümcesinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmuş ve Anayasa Mahkemesinin 16.7.2010 tarih ve E:2010/29 sayılı kararında; 1219 sayılı Yasa nın 12. maddesinin değiştirilen üçüncü fıkrasının iptali istenen dördüncü tümcesi, mahalli idareler ile kamu kurumunda görev yapan ve maaş dışında başka bir yan ödemesi bulunmayan hekimlere, işyeri hekimliği yapma hakkı tanıyan bir düzenlemedir. Ülkemizde birçok kamu kurumunda kurum hekimi bulunmaktadır. 5283 sayılı Yasa ve bu Yasaya dayanılarak çıkarılan Kurum Tabipliklerinin Standardına Dair Tebliğde de belirtildiği üzere kurum hekimleri, basit tıbbi müdahale ve ayakta tedavi gerektiren durumlarda, kurum çalışanlarına poliklinik hizmeti veren kişilerdir. Bu kişiler kuruma bağlı olarak çalıştığından döner sermaye gibi ek gelirleri bulunmamaktadır. Yasa koyucu kurum hekimliğini özendirmek ve buralarda görev yapan hekimlerin maddi yönden mağdur olmalarını engellemek amacıyla, dava konusu kuralda bu hekimler için bir istisna getirerek işyeri hekimliği yapmalarına olanak sağlamıştır. Diğer taraftan bu kural ile yasa koyucu, hekim bulundurması zorunlu olan işyerlerinin bu ihtiyaçlarını, hastanelere göre iş yoğunluğu daha az olan kurum hekimleriyle karşılamayı 5

amaçlamış, sağlık hizmetlerinin dengeli ve yaygın olarak yürütülmesine olanak tanımıştır. İptal konusu tümcenin anlam ve kapsamı ile getiriliş amacı dikkate alındığında, bu kuralın Anayasa nın 56. maddesinde devlete verilen kişilerin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmelerini sağlamak için sağlık kuruluşlarının hizmetlerini, düzenleme, denetleme ve organize etme görevlerinin bir sonucu olduğu açıktır, İptal konusu kural incelendiğinde yasa koyucunun işyeri hekimliğini zorunlu kılan bir düzenleme yapmadığı anlaşılmaktadır. Yasa koyucu işyeri hekimliği yapmayı kurum hekimlerinin isteğine bıraktığını belirtmek için tümcede yapabilir sözcüğünü kullanmıştır. Dolayısıyla iş yeri hekimliği yapma, kurum hekimleri için bir zorunluluk değil istedikleri zaman kullanabilecekleri bir hak olarak değerlendirilmesi gerektiğidava konusu düzenlemeyle kamu kurumunda görev yapan ve maaş dışında yan ödemesi bulunmayan hekimlere işyeri hekimliği yapmalarına olanak sağlaması açısından Anayasa'ya ve hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle iptal isteminin reddine karar verilmiştir. Buna göre, dava konusu duyurunun işyeri hekimliği yapacak hekimlerin döner sermaye ek ödemesi almadıklarına dair resmi yazı istenilmesine ilişkin kısmında dayanağı üst normlara aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu düzenlemenin; birinci basamak tedavi hizmeti sunacak işyeri hekimleri için tabip odası onayına ilişkin belge aranmamasına ilişkin kısmının eksik düzenleme nedeniyle iptaline, mahalli idare ve kurum tabipliklerinde çalışan hekimlerden işyeri hekimliği başvurularında döner sermaye ek ödemesi almadıkları yolunda yazı istenilmesine ilişkin kısmının iptal isteminin ise reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince önceden belirlenen ve taraflara bildirilen 14.4.2015 tarihli duruşmaya davacıyı temsilen Av. Mustafa Güler'in ve davalı idareyi temsilen Hukuk Müşaviri Nuray Köken'in geldiği; Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Taraflara söz verilip dinlenildikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan, taraflara son kez söz verilip savcı düşüncesine karşı bir diyecekleri olup olmadığı sorulduktan sonra duruşmaya son verildi, dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Davalı Bakanlığın resmi internet sitesinde, işyeri hekimleriyle ilgili olarak yayınlanan genel düzenleyici nitelikteki duyurunun; birinci basamak tedavi hizmeti sunacak işyeri hekimleri için tabip odası onayına ilişkin belgenin aranmamasına ilişkin kısmı ile mahalli idare ve kurum tabipliklerinde çalışan hekimlerden, işyeri hekimliği başvurularında döner sermaye ek ödemesi almadıkları yolunda yazı istenilmesine ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır. Dava konusu duyuruda, 23/07/2010tarihli ve6009sayılı Kanunla yapılan düzenlemeler uyarınca, işyeri hekimliği işlemlerinin, Genel Müdürlüklerince; 27 Kasım 2010 tarih ve 27768 sayılı 6

İş Sağlığı ve Güvenliği hizmetleri Yönetmeliği" ve "İşyeri Hekimlerinin Görev, Yetki/Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik" hükümlerine göre yürütüleceği, buna istinaden 4.11.2010 tarihli 2010/122 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Genelgesi ile 20.5.2009 tarih ve 2009/71 sayılı Türk Tabipleri Birliği onayını isteyen Genelgeninyürürlükten kaldırıldığı belirtilerek işyeri hekiminin sözleşme yaptığı işyeri çalışanlarına birinci basamak tedavi hizmetini verebilmesi için işyeri hekimlerinin Sağlık Bakanlığı doktor bilgi sorgulama sisteminde kayıtlı olmaları gerektiğinin belirtildiği, işyerine, işyeri hekimi ile yaptığı sözleşmelerin onaylandığı bilgisinin ulaşmasının yeterli olduğu, onayı alan işyeri hekiminin adına hazırlanmış işyeri ve hekimin bilgilerini içeren kaşeyi reçetelerde kullanması gerektiği, "işyeri hekimi ile sözleşme yapacak işyerlerinin yerine getirmesi gereken prosedürler" başlıklı kısmında da; mahalli idareler ile kurum tabipliklerinde çalışan işyeri hekimliği yapacak hekimlerin döner sermaye ek ödemesi almadıklarına dair resmi yazı alacakları, "not" kısmında da,1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un 12-C maddesine göre çalıştığı kurumlardan döner sermaye ek ödemesi alan hekimlerin işyeri hekimliği yapamayacaklarının belirtildiği anlaşılmaktadır. 16.12.2003 tarih ve 25348 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Sağlık Birimleri ve İşyeri Hekimlerinin Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 25. maddesinde, "İşverenler, bu Yönetmelikte belirtilen niteliklere haiz işyeri hekimi veya hekimleri ile sözleşme yaparlar. Yapılan sözleşmenin bir nüshası Genel Müdürlüğe gönderilir" kuralı yer almış olup, Türk Tabipleri Birliği tarafından sözkonusu 25. maddenin iptali için Danıştay Onuncu Dairesinin 2004/1253 Esasına kayıtlı olarak açılan davada, Dairemizin 28.2.2006 tarih ve E:2004/1253, K:2006/1658 sayılı kararıyla; 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu'nun 4'üncü, 5'inci maddesi ile Ek Madde 1'de yer alan hükümlere göre işyeri hekiminin atanmasında ilgili tabip odasının onayı gerektiği kuşkusuz olup, tabip odasının denetim ve atama yetkisini ortadan kaldıran, Yönetmeliğin 25. maddesinde hukuka uyarlık bulunmadığından bahisle iptaline karar verildiği, daha sonra 15.12.2003 tarih 3-222 Ek sayılı "Hekim Yetkisi" konulu Genelge'nin 1/A-a,b, 1/13, 1/D, 7. 8 ve 17. maddelerinin iptali istemiyle açılan davada, Dairemizin 5.6.2007 tarih ve E:2005/2732, K:2007/3204 sayılı kararıyla; dava konusu Genelgeye dayanak oluşturan Yönetmeliğin 25. maddesinin E:2004/1253 esas sayılı dosyada verilen karar ile iptal edildiği, bu itibarla Genelgenin 1/A-a-b ve 1/B maddesinde yer verilen yetki taleplerinde Tabip Odasının onayını aramayan düzenlemede hukuki isabet görülmediğinden bahisle Genelgenin 1/A-a-b ve 1/B maddesinin iptaline karar verildiği, Genelgenin ilgili maddelerinin iptali üzerine 2.1.2006 tarih ve 3-255 Ek sayılı Hekimlerin İşyeri Sigortalılarına Kurumumuz Adına Reçete Yazma ve İki Güne Kadar İstirahat Vermesi konulu Genelgenin bir kısım bölümlerinin iptali istemiyle açılan davada, Dairemizin 14.10.2008 gün ve E:2006/817, K:2008/6557 sayılı kararıyla; "Kamu kurum ve 7

kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde çalışan işyeri hekimlerinin, çalıştıkları işyerindeki veya özel bir işyerindeki sigortalılar için kurum adına reçete yazabilmesi ve iki güne kadar istirahat verebilmesi yönündeki yetki taleplerinde tabip odasının onayına yer verilmediğinden eksik düzenleme nedeniyle dava konusu Genelgenin 1/A maddesinin "a" bendi ve ile 1/B maddesinin "a" bendinde hukuka uyarlık bulunmadığından bahisle iptaline" karar verildiği, davalı idarece Dairemizin iptal kararları üzerine işlemlerinde tabip odası onayını arayan 20.5.2009 tarih ve 2009/71 sayılı Genelgeyi yürürlüğe koyduğu, 4.11.2010 tarih ve 2010/122 sayılı Genelgesiyle de 6009 sayılı Kanun değişikliği ile işyeri hekimlerinin iş ve işlemlerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir Yönetmelik ile İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünce yürütüleceği belirtilerek 2009/71 sayılı Genelgeyi yürürlükten kaldırarak dava konusu duyuru yolu ile işyeri hekiminin sözleşme yaptığı işyeri çalışanlarına birinci basamak tedavi hizmetini verebilmesi için yukarıda bahsolunan kuralların belirlendiği ve dava konusu duyuruda tedavi edici hizmeti sunacak işyeri hekimlerinden istenen belgeler arasında tabip odası onayını gösteren bir belgenin aranmadığı görülmektedir. 5510 sayılı Yasanın 73. maddesinde; Bu Kanuna göre sağlık hizmetlerinin, Kurum ile yurt içindeki veya yurt dışındaki sağlık hizmeti sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla ve/veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın aldıkları sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi suretiyle sağlanacağı belirtilmiştir. 6009 sayılı Yasa ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında 3146 sayılı Kanunun İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünün görevlerine ilişkin 12. maddesinin (m) bendinde; "İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, diğersağlık personel ile işçilere eğitim vermek için kamu kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan vakıf üniversiteleri, serbest meslek icrası, tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ikinci fıkranın her bir bendi kapsamında olmak kaydıyla birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda çalışabilir. Bu maddenin uygulanması bakımından Sosyal güvenlik Kurumunca branş bazında sözleşme yapılan özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf üniversiteleri yalnızca sözleşme yaptıkları branşlarda (b) bendi kapsamında kabul edilir. Mesleğini serbest olarak icra edenler, hizmet bedeli hasta tarafından karşılanmak ve Sosyal güvenlik Kurumundan talep edilmemek kaydıyla, (b) bendi kapsamında sayılan sağlık kuruluşlarında da hastalarının teşhis ve tedavisini yapabilir. Döner sermayeli sağlık kuruluşları ise kurumsal olarak işyeri hekimliği hizmeti verebilir. Bu maddenin uygulanmasına ve işyeri hekimliğine ilişkin esaslar Sağlık Bakanlığınca belirlenir." kuralı yer almıştır. 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu'nun 4., 5. maddesi ile Ek madde 1'de yer alan 8

hükümlerine göre işyeri hekiminin atanmasında ilgili tabip odasının onayı gerektiği kuşkusuz olup, tabip odasının tabip atamalarındaki rolünü ortadan kaldıran dava konusu düzenleme, tabiplerin önemli organı olan tabipler odasına Kanunla verilen yetkiyi ortadan kaldırdığından hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Dava konusu düzenlemenin işyeri hekimliği yapacak hekimlerin döner sermaye ek ödemesi almadıklarına dair resmi yazı istenilmesine ilişkin kısmına gelince; 5947 sayılı Üniversite ve Sağlık Personelin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 7. maddesiyle 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un 12'nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, aşağıdaki bentlerden yalnızca birindeki sağlık kurum ve kuruluşlarında mesleklerini icra edebilir: a) Kamu kurum ve kuruluşları. b) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan özel sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmeli çalışan vakıf üniversiteleri. c) Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan özel sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan vakıf üniversiteleri, serbest meslek icrası. Tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, ikinci fıkranın her bir bendi kapsamında olmak kaydıyla birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda çalışabilir. Bu maddenin uygulanması bakımından Sosyal Güvenlik Kurumunca branş bazında sözleşme yapılan özel sağlık kurum ve kuruluşları ile vakıf üniversiteleri yalnızca sözleşme yaptıkları branşlarda (b) bendi kapsamında kabul edilir. Mesleğini serbest olarak icra edenler, hizmet bedeli hasta tarafından karşılanmak ve Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmemek kaydıyla, (b) bendi kapsamında sayılan sağlık kuruluşlarında da hastalarının teşhis ve tedavisini yapabilir. Sözleşmeli statüde olanlar da dahil olmak üzere mahalli idareler ile kurum tabipliklerinde çalışan ve döner sermaye ek ödemesi almayan tabipler işyeri hekimliği yapabilir. Döner sermayeli sağlık kuruluşları ise kurumsal olarak işyeri hekimliği hizmeti verebilir. Bu maddenin uygulamasına ve işyeri hekimliğine ilişkin esaslar Sağlık Bakanlığınca belirlenir."kuralı yer almıştır. 1219 sayılı Yasanın 12. maddesinin 5947 sayılı Yasayla değiştirilen üçüncü fıkrasının "sözleşmeli statüde olanlar da dahil olmak üzere mahalli idareler ile kurum tabipliklerinde çalışan ve döner sermaye ek ödemesi almayan tabipler işyeri hekimliği yapabilir" biçimindeki dördüncü tümcesinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmuş ve Anayasa Mahkemesinin 16.7.2010 tarih ve E:2010/29 sayılı kararında; 1219 sayılı Yasa nın 12. maddesinin değiştirilen 9

üçüncü fıkrasının iptali istenen dördüncü tümcesi, mahalli idareler ile kamu kurumunda görev yapan ve maaş dışında başka bir yan ödemesi bulunmayan hekimlere, işyeri hekimliği yapma hakkı tanıyan bir düzenlemedir. Ülkemizde birçok kamu kurumunda kurum hekimi bulunmaktadır. 5283 sayılı Yasa ve bu Yasaya dayanılarak çıkarılan Kurum Tabipliklerinin Standardına Dair Tebliğde de belirtildiği üzere kurum hekimleri, basit tıbbi müdahale ve ayakta tedavi gerektiren durumlarda, kurum çalışanlarına poliklinik hizmeti veren kişilerdir. Bu kişiler kuruma bağlı olarak çalıştığından döner sermaye gibi ek gelirleri bulunmamaktadır. Yasa koyucu kurum hekimliğini özendirmek ve buralarda görev yapan hekimlerin maddi yönden mağdur olmalarını engellemek amacıyla, dava konusu kuralda bu hekimler için bir istisna getirerek işyeri hekimliği yapmalarına olanak sağlamıştır. Diğer taraftan bu kural ile yasa koyucu, hekim bulundurması zorunlu olan işyerlerinin bu ihtiyaçlarını, hastanelere göre iş yoğunluğu daha az olan kurum hekimleriyle karşılamayı amaçlamış, sağlık hizmetlerinin dengeli ve yaygın olarak yürütülmesine olanak tanımıştır. İptal konusu tümcenin anlam ve kapsamı ile getiriliş amacı dikkate alındığında, bu kuralın Anayasa nın 56. maddesinde devlete verilen kişilerin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmelerini sağlamak için sağlık kuruluşlarının hizmetlerini, düzenleme, denetleme ve organize etme görevlerinin bir sonucu olduğu açıktır, İptal konusu kural incelendiğinde yasa koyucunun işyeri hekimliğini zorunlu kılan bir düzenleme yapmadığı anlaşılmaktadır. Yasa koyucu işyeri hekimliği yapmayı kurum hekimlerinin isteğine bıraktığını belirtmek için tümcede yapabilir sözcüğünü kullanmıştır. Dolayısıyla iş yeri hekimliği yapma, kurum hekimleri için bir zorunluluk değil istedikleri zaman kullanabilecekleri bir hak olarak değerlendirilmesi gerektiğidava konusu düzenlemeyle kamu kurumunda görev yapan ve maaş dışında yan ödemesi bulunmayan hekimlere işyeri hekimliği yapmalarına olanak sağlaması açısından Anayasa'ya ve hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle iptal isteminin reddine karar verilmiştir. Buna göre, dava konusu işlemin işyeri hekimliği yapacak hekimlerden döner sermaye ek ödemesi almadıklarına dair resmi yazı istenilmesine ilişkin kısmında dayanağı üst normlara aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu düzenlemenin; birinci basamak tedavi hizmeti sunacak işyeri hekimleri için tabip odası onayına ilişkin belge aranmamasına ilişkin kısmının İPTALİNE, mahalli idare ve kurum tabipliklerinde çalışan hekimlerden işyeri hekimliği başvurularında döner sermaye ek ödemesi almadıkları yolunda yazı istenilmesine ilişkin kısmı yönünden DAVANIN REDDİNE, dava kısmen iptal, kısmen ret şeklinde sonuçlandığından aşağıda dökümü yapılanyargılama giderlerinin yarısı olan 114,30 TL' nin davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan114,30 TL ile kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.000,00 TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,bu kararın 10

tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içinde İdari Dava Daireleri Kurulunda temyiz yoluna başvurulabileceğinin taraflara bildirilmesine, 28/4/2015 tarihinde oybirliğiylekarar verildi. Başkan Üye Üye Üye Üye Tülün Emin Celalettin Kemal Mustafa Abdullah ÖZDEMİR ÖZKAN BİLECEN ELÇİM ARTUNÇ YARGILAMA GİDERLERİ: Harç Toplamı:149,60 TL Posta Gideri : 79,00 TL TOPLAM :228,60 TL 11